Almanak 2015

Transkript

Almanak 2015
2015
TÜRK‹YE
HAP‹SHANELER
ALMANA⁄I
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği / Türkiye Hapishane Çalışmaları Merkezi
Yayına Hazırlayanlar: Ayşegül Algan - Duygu Koçoğlu - Mustafa Eren
TCPS Kitaplığı 8
2015 Türkiye Hapishaneler Almanağı
Yayına Hazırlayanlar: Ayşegül Algan, Duygu Koçoğlu, Mustafa Eren
Kapak fotoğrafı, “Duyulmayan” adlı belgesel filmden alınmıştır.
Kapak ve Sayfa Tasarım: Tayfun Koç
ISBN 978-605-83651-4-8
Baskı: Temmuz 2016
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği
Adres: Katip Mustafa Çelebi Mahallesi, Billurcu Sokak,
No:5 Daire:2 Beyoğlu / İstanbul
Telefon: 0212 293 69 82
e-posta: [email protected]
Baskı ve Cilt
İncekara Kağ. Mat. Yay. ve Dış Tic. Ltd. Şti.
Tel: 0212 501 0883
“Bu kitap, Friedrich Ebert Stiftung Derneği, Avrupa Birliği ve
Açık Toplum Vakfı’nın katkılarıyla basılmıştır. Kitaptaki görüşler
FES, AB ve Açık Toplum Vakfı’nın görüşlerini ifade etmez.”
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği / Türkiye Hapishane Çalışmaları Merkezi
2015
TÜRK‹YE
HAP‹SHANELER
ALMANA⁄I
Yayına Hazırlayanlar:
Ayşegül Algan - Duygu Koçoğlu - Mustafa Eren
Hapishane Çalışmaları Alanında Bir İlk:
Hapishaneler Almanağı
2015 yılı içerisinde basında yer alan, Türkiye hapishaneleri konulu haberlerin
derlendiği “Türkiye Hapishaneler Almanağı 2015” isimli bu çalışmamız hem Ceza İnfaz
Sisteminde Sivil Toplum Derneği / Türkiye Hapishane Çalışmaları Merkezi (CİSST /
TCPS) için, hem de hapishane çalışmaları alanında bir ilk niteliği taşıyor. Önümüzdeki
yıllarda da koşullar çerçevesinde devam etmeyi planladığımız Almanakların, hapishaneler alanında yürütülecek çalışmalar için önem teşkil ettiğini düşünüyoruz. Almanağı,
hapishaneler alanına dair bir veri bankası olarak düşündük ve hazırladık. Bu konuda
çalışanlar, Almanak sayesinde 2015 yılında Türkiye hapishanelerinin gündeminin ne
olduğunu, bu gündemin basına nasıl yansıdığını bir bütün olarak görebilme şansına
sahipler artık.
Türkiye hapishanelerini 2015 yılı içerisinde yayınlanan haberler üzerinden değerlendirdiğimizde birkaç konunun ön plana çıktığını görüyoruz.
Kapatılan ve açılan hapishaneler var. Hapishaneler alanında son on yıldır hızını
hiç kaybetmeyen bir inşa faaliyetinin sürdüğünü söylemek yanlış olmayacaktır. Haberler okunduğunda görülecektir ki, neredeyse her ilinde yıkılan ve açılan yeni hapishaneleri olan koca bir şantiye Türkiye.
Haberlerde zaman zaman ipucunu yakaladığınız ama çoğunlukla es geçilen konu
ise kapatılan ve açılan hapishanelerin niteliği. Kapatılanlar küçük kapasiteli ve koğuş
tipi olan kaza hapishaneleri çoğunlukla. Açılanlar ise “ceza infaz kurumu kampüsleri”
içerisine inşa edilen büyük kapasiteli, “oda tipi” hapishaneler. Bu farklılığa dikkat çekerek, özellikle 2000 yılından itibaren Türkiye hapishanelerinin yapısal bir dönüşüm
içerisinde olduğunu da söyleyebiliriz. Yeni yasal düzenlemeler de bu tespiti doğrular
niteliktedir. Haberler arasında, az sayıda da olsa yasal değişikliğe dair olanları bulmak
da mümkün (“İç güvenlik yasa tasarısı” olarak da adlandırılan Ceza İnfaz Kurumları
Güvenlik Hizmetleri Kanun Tasarısı).
4
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
İnşa faaliyetinin yoğunluğuna rağmen hapishanelerin kapasitesinin hızla sayıları
arttırılan mahpus mevcuduna yetişemediği, mahpusların 3 katlı ranzalarda, yerlere
serilen döşeklerde veya nöbetleşe yattıkları da haberlerde bulunabilecek veriler.
Dikkat çeken bir başka haber grubunu ise hapishanelerin koşulları, hak ihlalleri,
taciz ve tecavüzler oluşturuyor. Bu haber grubu içerisinde, koşullara dair anlatımlar,
kapasite fazlalığının da bir sonucu olarak “sürgün sevkler”, özellikle çocuk mahpuslara
ilişkin “cinsel istismar” haberleri dikkat çekiyor. “Sürgün sevk” haberlerinin ortak vurgusu ise sevklerin ağırlıklı olarak 7 Haziran seçimlerinden sonra “Doğu ve Güneydoğu
illerinden” Batı’ya doğru oluşu ve özellikle siyasi mahpusları kapsamasıdır.
Kötü muamele ve kötü koşullardan ayrı düşünülemeyecek bir başka konu ise
hasta mahpusların durumları ve hapishanelerde ölüm vakalarıdır. Neredeyse her ay
ağır hasta mahpuslara ilişkin haberlerle karşılaşmak mümkün. Ve yine neredeyse her
ay birkaç mahpus ölümü haberi karşımıza çıkıyor. Bu haberleri okurken, bu Almanağın
sınırlılıklarını akıldan çıkarmamakta da fayda var: Sadece basına yansıyan haberleri
derleyebildik Almanak çalışmasında. Bu nedenle Almanak tematik konular hakkında
fikir verse de, niceliksel bir değerlendirme için yeterli olmayacaktır.
Hak ihlalleri ve koşullara dair haberlerin içeriğine baktığımızda ise çoğunluğu sivil
toplum örgütlerinin basın duyuruları ile açıklamalarının oluşturduğunu görüyoruz. Bu
haberlerin kaynağında ise mahpusların ailelerine, sivil toplum örgütlerine, gazetelere,
haber ajanslarına ve bazen de milletvekillerine yazdıkları mektuplar var. Bu durum,
STÖ’lerin rolünü ve mahpuslar açsından mektuplaşmanın önemini ortaya koyuyor.
Kötü muamele ve hak ihlalleriyle beraber, özellikle siyasi mahpuslar açısından
zaman zaman “sevk talebinin yerine getirilmesi”, “tedavi önündeki engellerin kaldırılması” zaman zaman da “dışarıda” gerçekleşen katliamları protesto etmek amaçlarıyla
direnişler gerçekleştirildiğini de görüyoruz. Yine ağır hasta mahpusların isimlerinin belirtilerek tahliyesinin talep edilmesi, vegan bir mahpusun vegan beslenme hakkı için
yürüttüğü direniş, annesiyle beraber hapiste tutulan 0-6 yaş grubu çocuklar özelinde
tahliye talepleri, STÖ’lerin gündeme taşıdığı “Çocuk Hapishaneleri Kapatılsın” talepli
eylemler de bu alandaki toplumsal hareketliliğin başka göstergeleri.
Almanakta olumlu haberleri görebilmek de mümkün. Mahpusların haber alma
kaynakları olan dergi, gazete, televizyon gibi yayın organlarına getirilen kısıtlamalara
ilişkin olarak Anayasa Mahkemesi’nin (30 Ocak 2015 tarihli karar dışında) “bilgi ve
kanaatlere ulaşma özgürlüğüne” müdahale edildiğine veya haberleşme hürriyetinin
ihlal edildiğine dair vermiş olduğu kararlar da basında yer aldı.
Olumlu bir başka haber grubunu ise üniversiteler, STÖ’ler, meslek örgütleri ve
çeşitli devlet kuruluşlarının hapishanelerde düzenledikleri etkinler oluşturuyor. Ceza
ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün onayı ve işbirliği ile gerçekleşen bu etkinliklerin
ağırlıklı bir kısmını dini etkinlikler ve tiyatro gösterileri oluşturmaktadır. Bu etkinliklerin
mahpusların talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda yeniden düzenlenmesi, bu düzenle5
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
me sırasında tahliye sonrası yaşantının da dikkate alınması var olan olumluluğu çok
daha arttıracaktır.
Hapishanelerde İş Yurtları Kurumu’na bağlı olarak çalışan mahpusların üretimleri
de haberlerde yer bulurken, çalışma koşullarına dair detayların üretime kıyasla yeterince anılmadığını söylemek mümkün.
Gerek yukarıda bahsedilen konular, gerek başka hiçbir kaynaktan aktarılmayan
konuların gündeme taşınmasında ise hapishane koşullarına duyarlı bazı milletvekillerinin Adalet Bakanlığı’na vermiş oldukları soru önergeleri, yazmış oldukları raporlar ve
verdikleri demeçler etkili olmuştur.
Neredeyse hiç değinilmeyen konular arasında ise infaz koruma memurlarının,
psiko-sosyal görevlilerin, öğretmenlerin ve doktorların hapishanelerdeki çalışma koşulları ve (çocuk, kadın, hasta ve birkaç LGBTİ mahpus haberi dışında) özel ihtiyaç
sahibi mahpusların yaşam koşulları yer alıyor.
Önümüzdeki yıllarda yayınlanacak olan haberlerde basın mensuplarının değinilmeyen konuları da gündeme getirme çabası içerisinde olmasını ve yanlış değerlendirmelere mahal vermemesi için zaman zaman tablonun bütününü, zaman zaman da
ayrıntıları sunabilecek birikim ve deneyimle hareket etmesini; Adalet Bakanlığı’nın sivil
aktörlerin hapishanelerde daha aktif rol alabilmesinin önünü açacak girişimlerinin
artmasını; tüm siyasi aktör ve politika yapıcıların insan hakları ve temel hak ve özgürlükler temelli duyarlılıklarını yükseltmesini; hapishanelerdeki hak ihlallerinin ve kötü
muamelenin ise son bulmasını diliyoruz.
***
Bu çalışmamız, Friedrich Ebert Stiftung Derneği, Açık Toplum Vakfı ve Avrupa
Birliği’nin destekleriyle gerçekleştirilebilmiştir. Kendilerine teşekkürü borç biliyoruz.
Bu çabamıza ilham veren “İş Cinayetleri Almanağı”nda emeği geçen herkese, bu
çalışmaya başlarken derneğimize kadar gelip bizi yönlendirme nezaketini gösteren İş
Cinayetleri Almanağı’nı hazırlayan ekipten Eylem Can’a, Almanağa son halini verirken hafta sonları ve günün geç saatlerine kadar desteklerini esirgemeyen Alper Yalçın ve Aylin Çelikçi’ye ve 2006’dan beri yürüttüğü çalışmalarla hapishaneler alanında
yeni ufuklar açan ve gençlere yeni zeminler sunan derneğimizin kurucularından Zafer
Kıraç’a teşekkür ediyoruz.
Ayşegül Algan
Mustafa Eren
CİSST Yönetim Kurulu Üyeleri
İstanbul – Temmuz 2016
6
OCAK 2015
OCAK
7
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
1 Ocak  Türkiye Hapishane Çalışmaları Merkezi ve Hapishane Çalışmaları
Kütüphanesi kuruluyor!
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), Avrupa Birliği
ve Açık Toplum Vakfı’nın destekleriyle, 1 Ocak 2015 tarihinde Türkiye
Hapishaneler Enformasyon Ağı (THEA) adını taşıyan bir çalışma başlattı. Bu çalışma kapsamında Türkiye Hapishane Çalışmaları Merkezi
(Turkey’s Center for Prison Studies – TCPS) ve Hapishane Çalışmaları
Kütüphanesi’nin kurulması hedeflenmektedir.
(Ayrıntılı bilgi için bakınız: http://tcps.org.tr, http://thea.org.tr )
 İzmir Gediz Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı öğrencileri, İzmir İl İnsan Hakları Kurulu ve Kadın Haklarını Koruma
Derneği işbirliğiyle, İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kreşi yeniden düzenleyerek anneleriyle beraber kalan çocuklar için yılbaşı programı hazırladılar. (haber3.com)
 Batman’ın 9.000 nüfuslu Beşiri ilçesinde 2013 yılı içinde temeli atılan 2.000 kişilik hapishane kompleksinin büyük bir bölümünün
tamamlandığı ve 2015 yılı içerisinde faaliyete geçmesinin gündemde
olduğu açıklandı. 250 dönümlük bir arazi üzerine inşa edilen hapishane
kompleksinin bir yüksek güvenlikli, bir T Tipi, bir de açık hapishane ve
ayrıca hapishane personeli için lojmanlar içermesi bekleniyor.
Hapishane kompleksinin “ödeneği aksamayan tek yatırım” olduğunu
belirten Belediye Eş Başkanı Mustafa Öztürk, “Cezaevi binası tamamlanıyor. Fakat bitişiğinde 2011 yılında inşaatına başlanılan 15 yataklı
hastanenin yüzde 90’ı tamamlandığı halde dört yıldır hizmete açılamıyor.” açıklaması yaptı. (batmancagdas.com)
2 Ocak
8
 Ocak ayının ilk günlerinden itibaren gündemde olan konulardan birini
annesi ile birlikte hapishanede tutulan
Poyraz Ali oluşturdu. Poyraz Ali, “atipik
otizm” teşhisi konulmuş olmasına rağmen annesi ile beraber Bakırköy Kadın
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulmaktaydı. (radikal.com.tr)
OCAK 2015
3 Ocak  İHD ve TUHAD DER Siirt şubeleri 2014 yılının son gününde hapishanede yaşamını yitiren iki mahpusa (Lütfü Taş, Haşem Ardunç) dikkat
çekerek hapishanelerde insan yaşamının hiçe sayıldığını, ihmallerin had
safhada olduğunu, acil müdahalenin geciktirildiğini ve 2014 yılının son
gününde 2 mahpusun hayatını kaybetmesinin vicdanları tekrardan kanattığını belirten bir açıklama yaptılar. (haberler.com)
 Yaklaşık 9 yıldır hapishanede tutulan ve hakkında müebbet hapis
hükmü verilen 42 yaşındaki hasta mahpus Gıyasettin Sevmiş’in ailesi İHD Hakkari Şubesi’nde bir açıklama yaparak tahliyesini talep etti.
Ailesinin açıklamasına göre, Diyarbakır D Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda
tutulmakta olan Sevmiş, hapishanede tutulduğu süre içerisinde, vinson
hastalığına (kalıtsal olan karaciğerdeki bakır metabolizmasının bozuk
olmasından kaynaklanan bir hastalık) yakalandı. (milliyet.com.tr)
4 Ocak
 Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, Sakarya Caddesi’nde her
hafta düzenledikleri eylemlerinin 30’uncusunu düzenlediler. Bu hafta
düzenlenen eylemin konusu F Tipi hapishaneler olarak belirlendi.
İnisiyatif adına açıklamayı okuyan Eylül Deniz Yaşar, F Tipi hapishanelerin sağlıksız koşullarının hasta mahpusların ölümüne yol açtığını, sağlam
olan mahpusların ise şizofreni başta olmak üzere astım, kanser, tüberküloz gibi hastalıklara yakalanmasına neden olduğunu söyledi. Açıklamaya
göre F Tipi hapishanelerde hapishane koşullarında tedavisi olanaksız ölümü bekleyen 240 ağır hasta bulunuyor. (yuksekovahaber.com)
 Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile Necmettin Erbakan Üniversitesi arasında 2 seneliğine imzalanan protokol kapsamında yürütülen etkinliklerin sona erişi nedeniyle bu hapishanede bir program düzenlendi. Protokol kapsamında 2 yıl boyunca aralarında halk oyunları,
resim kursları da dahil olmak üzere çeşitli sosyal etkinlikler düzenlendi.
Hapishane müdürü Yusuf Kafadar, protokolün 2016 yılında da devam
etmesi için görüştüklerini açıkladı. (pusulahaber.com.tr)
5 Ocak
 Sahur Operasyonu kapsamında tutuklanan emniyet mensuplarından eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Erol Demirhan’ın eşi Nazife
Demirhan, Silivri Ceza İnfaz Kurumu’nda gerçekleşen ziyaretin ardından
yaptığı açıklamada havaların soğumasıyla hapishanenin daha da soğuduğunu ve tutukluların ısıtıcı isteklerinin hapishane idaresi tarafından
geri çevrildiğini belirtti. (zaman.com.tr)
9
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
 Demokratik Gelişim Partisi (DGP) Genel Başkanı ve bağımsız Kütahya milletvekili İdris Bal, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın cevaplaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na tutuklu polislerin hapishanedeki koşullarına
yönelik sorular içeren bir soru önergesi verdi. (haberaksiyon.com)
6 Ocak  MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Silivri Ceza İnfaz Kurumu’nda
koğuşların yeterli derecede ısınmaması ile ilgili olarak Adalet Bakanı
Bekir Bozdağ’ın cevaplaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na bir soru
önergesi verdi. (zaman.com.tr)
 Çorum L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan 37 yaşındaki Fuat Keskin, geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.
(haber3.com)
 CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba,
Sincan F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda kendisine gönderilen bir mektup
üzerine hapishanelerdeki kitap yasaklarını TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na gönderdi ve inceleme yapılmasını talep etti.
(gercekgundem.com)
 Pazarcık A1 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu kapatıldı. Yaklaşık 40 yıldır Nurettin Aydın Mahallesi Kartalkaya Bulvarı üzerinde faaliyet yürüten
hapishane 50 kişilik kapasiteye sahipti. Hapishanenin 1.750 metrekare
olan arazisinin Pazarcık Belediyesi’ne devredileceği belirtildi.
(radikal.com.tr)
 20 sivil toplum örgütü, Adalet Bakanlığı’nın yapımını planladığı
LGBTİ Hapishanesi’ne ilişkin eleştiri ve önerilerini içeren ve “Endişeliyiz”
başlığını taşıyan bir basın duyurusu yayınladılar. (t24.com.tr)
Endişeliyiz!
LGBTİ Hapishanesine İlişkin Adalet Bakanlığı’na Çağrı ve Önerilerimiz
Adalet Bakanlığı, çeşitli bilgi edinme başvuruları ve soru önergelerine verdiği
cevaplarda LGBTİ mahpuslara yönelik olarak özel bir hapishane inşa edeceğini
açıkladı ve açıklamaya devam ediyor. Son olarak bir trans mahpusun bilgi edinme
başvurusuna verdiği cevap daha net bilgiler içeriyor:
“Bakanlığımızca, lezbiyen, gay, transeksüeller ve biseksüellerin muhafaza
edileceği Açık ve Kapalı Ceza İnfaz Kurumları yapımına yönelik proje çalışmaları
10
OCAK 2015
başlatılmıştır. Söz konusu projenin 2015 yılında İzmir ilinde ihale edilerek inşaatına başlanması öngörülmüştür. İhale ve yer teslimine müteakip takriben 2 yıl
içinde tamamlanacaktır.”
2 Aralık 2014 tarihli bu cevaba göre Adalet Bakanlığı, 2017 yılında Türkiye’nin
bir LGBTİ hapishanesi olmasını öngörüyor.
Adalet Bakanlığı, bu konuyu her gündeme getirdiğinde aşağıda imzası bulunan kurumlar olarak birçok defa açıklamalar yaparak, gazete ve dergilere demeçler vererek, televizyon programlarına katılarak bu konudaki endişelerimizi dile getirdik. Adalet Bakanlığı’nın tüm bu açıklamaları yok sayarak bu konudaki ısrarını
sürdürmesi endişelerimizi arttırmaktadır.
Bizler, aşağıdaki nedenlerle, kurulması planlanan LGBTİ hapishanesine eleştirel yaklaşıyoruz:
1- LGBTİ mahpuslar için, onların yaşantısını doğrudan etkileyecek adımlar
atılırken onların, konuyla ilgili sivil toplum örgütlerinin ve bu alanda çalışma yapan akademisyenlerin görüşleri alınmamış, yapılan açıklamalar yok sayılmıştır.
İnsanların yaşamlarını doğrudan etkileyecek kararlar alınır, adımlar atılırken
onlara danışılması, onları karar mekanizmalarına dahil edecek yapılar yaratılması
demokrasinin gereğidir.
LGBTİ mahpuslara, STÖ’lere ve ilgili akademisyenlere “siz ne istersiniz” diye
sorulmalı ve görüşleri alınmalı, böyle bir tartışma, danışma sürecinden sonra ne
yapılacağına karar verilmelidir.
2- Yargılamanın sağlıklı yürümesi ve aileleriyle, sosyal çevreleriyle bağlarının
sürebilmesi için mahpusların tutuklandıkları yerde hapsedilmeleri önemlidir. Bakanlığın Mayıs 2014 tarihli verilerine göre 95 LGBTİ mahpus tutulmakta olduğu
çok sayıda farklı hapishaneden (2013 yılı Temmuz ayı verilerine göre Türkiye’nin
18 ayrı hapishanesinde 79 LGBTİ mahpus tutulmaktadır) alınıp İzmir’de inşa edilecek bu hapishaneye götürülecektir.
Mahpusları bulundukları hapishanelerden alıp tek bir hapishaneye toplamak hem yargılamayı olumsuz etkileyecek hem de onları sosyal çevrelerinden
koparacaktır. Bu uygulama “sürgün” anlamına gelebileceği gibi ve hapsetmeye ek
olarak mahpusu ikinci kez cezalandırmak olarak değerlendirmeye açıktır.
Mahpuslar, yargılamanın sağlıklı sürebilmesi, mahkemeye gidiş gelişlerinin
bir eziyete dönüşmemesi (Başka illerdeki mahkemelerine oldukça kötü koşullar
içeren ringlerle ve saatler süren yolculuklarla gitmek zorunda bırakılmak…), avukatlarıyla düzenli görüşebilmeleri ve aileleri, çocukları ve arkadaşları tarafından
ziyaret edilebilmeleri için onlarla aynı ilde olmalı, Türkiye’nin tek bir iline yapılacak
hapishaneye sürgün edilmemelidirler.
3- Türkiye’de LGBTİ insanlara yönelik ayrımcılık önemli bir problemdir.
LGBTİ’lere yönelik saldırılar ve nefret cinayetleri bu ayrımcılığın en bariz gösterge11
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
sidir. Bu ayrımcılık hapishanelerde de varlığını sürdürmekte ve hatta daha boyutlu
yaşanabilmektedir. Bu nedenle hapishanelerde LGBTİ mahpuslara dair bir güvenlik sorunu olduğu doğrudur. Bu güvenlik gerekçe gösterilerek LGBTİ mahpuslar
diğer mahpuslarla bir araya getirilmemekte, çoğu hapishanede ortak kullanım
alanlarını kullanamamakta sosyal yaşama dahil olamamaktadır. O hapishanede
tek tutulan LGBTİ mahpuslar için bu durum katı bir tecrit anlamına gelmektedir.
Adalet Bakanlığı, LGBTİ mahpuslara özel hapishane inşa etme kararını bu güvenlik sorununu aşmak ve fiili izolasyon durumuna son vermek ile gerekçelendirebilir.
Ancak:
– Bir LGBTİ hapishanesi açıp onları diğer mahpuslardan soyutlamak var olan
ayrımcılığı kurumsallaştırmak, devlet eliyle ve mimari aracılığıyla da ayrımcılık
yapmaktır.
– Bir LGBTİ hapishanesi açmak, orada tutulacak bütün mahpusları damgalamaktır. Kendi cinsel yönelimini ailesine, çevresine açıklamayan insanlar tutuklandıklarında gönderilecekleri yer bu hapishane olduğunda cinsel yönelimleri devlet
eliyle ifşa edilmiş olacaktır.
– LGBTİ hapishanesi yoluyla gerçekleştirilecek olan damgalama burada tutulacak mahpusların yanı sıra bu hapishaneye gidecek olan ziyaretçileri de kapsayacaktır. Bu hapishanedeki yakınlarını, arkadaşlarını ziyarete gidecek olan insanlar da görünür, işaret edilir, parmakla gösterilir hale getirilecektir. Son yapılan
hapishanelerin neredeyse tamamının şehir dışında, toplu taşıma araçlarının dahi
ulaşamadığı yerlerde olduğu düşünülürse bu damgalama ve sorun daha anlaşılır
olmaktadır.
– Güvenlik gerekçesi söz konusu ise LGBTİ mahpusların halihazırda hapishanelerde ayrı koğuşlarda tutuldukları, diğer mahpuslarla bir araya getirilmediği de
hatırlanmalıdır. Bu nedenle LGBTİ mahpuslara yönelik taciz, tecavüz, kötü muamele vakalarının bilinenlerinin neredeyse tamamı mahpuslardan değil hapishane
personelinden kaynaklıdır.[i] Ayrı bir LGBTİ hapishanesi inşa etmek bu güvenlik
kaygısını ortadan kaldırmayacaktır.
– Akla gelen bir diğer çekinceli durum ise hapishanelerde tecavüze uğrayan mahpusların ve tecavüzcülerinin de “farklı cinsel yönelim” iddiasıyla buraya
gönderilip gönderilmeyeceğidir. Buraya gönderilmenin kriterlerinin ne olacağı bilinmemektedir.
Tüm bu eleştiri ve çekincelerimiz nedeniyle ayrı bir LGBTİ hapishanesinin
yapılmasını olumsuz bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. Yapılması gerekenin
ayrı bir hapishane inşa etmek yoluyla ayrımcılığı kurumsallaştırmak, mahpusları
ve yakınlarını damgalamak, mahpusları sosyal yaşam alanlarının dışına taşımak,
onları sürgün etmek, ek bir cezalandırmaya tabi tutmak değil onların tutulduğu hapishanelerde ayrımcılık ve güvenlik sorunlarını çözmeye çalışmak, bunun
12
OCAK 2015
için de sivil toplum örgütlerinin sürece dahil olmasını sağlamak olduğunu düşünüyoruz. Sivil toplum örgütleri hem LGBTİ mahpuslara yönelik çalışmalar yapıp
onların izole edilmiş hallerinin ortadan kaldırılmasına yardımcı olabilir hem de
diğer mahpuslara ve hapishane personeline yönelik çalışmalarıyla ayrımcılığı
geriletmeye katkı sunabilirler. Hapishane yönetimlerinin de bu konuda irade göstermesi ve tavır alması sayesinde LGBTİ mahpuslar güvenlik kaygısı olmaksızın
ortak kullanım alanlarını kullanabilecek, diğer mahpuslar gibi sosyal faaliyetlerden yararlanabilecek ve fiili izolasyon durumu sona erebilecektir. Bunun olması
için ayrı bir hapishane inşa etmeye gerek yoktur. Sorunun çözümü konusunda
irade göstermek ve STÖ’leri ve ilgili akademisyenleri sürece dahil etmek önemli
bir adım olacaktır.
Adalet Bakanlığı’na öneri ve çağrımızdır:
Bu projenin inşaatına başlamadan önce, konunun muhatapları olan STÖ’ler
olarak Adalet Bakanlığı yetkilileriyle beraber LGBTİ mahpusları ziyaret etmek, bu
projeyi onlara da anlatmak, konuya ilişkin onların da görüşlerini almak ve sonrasında kamuya da açık bir şekilde görüşlerin tartışılacağı bir süreç yürütmek istiyoruz. Demokratik tutum bunu gerektirmektedir. Adalet Bakanlığı’nı LGBTİ mahpusların yaşantısını doğrudan etkileyecek “LGBTİ hapishanesi” adımını atmadan
önce bu tutumu almaya çağırıyoruz.
7 Ocak
8 Ocak
 Diyarbakır D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun önünde İHD Diyarbakır Şubesi öncülüğünde bir basın açıklaması yapıldı ve hasta mahpuslara dikkat çekildi. İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, açıklama
sırasında “Cezaevinde bulunma nedeni ne olursa olsun, ölüm sınırına
gelmiş hasta mahpusların hapishane koşullarında tutulması ve tedavilerinin sağlanmaması evrensel hukuk kriterlerine göre, işkence ve kötü
muamele yasağının ihlalidir” değerlendirmesini yaptı. (beyazgazete.com)
 Siirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan hasta mahpus
Haşem Arduçlu, geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Arduçlu’nun,
kalp krizi geçirmeden önce rahatsızlanmasına rağmen hapishanede
doktor olmadığı gerekçesiyle revire götürülmediği belirtildi. (DİHA)
 Merkez nüfusu 9.000 olan Batman’ın Beşiri ilçesine 2.160 kişi
kapasiteli hapishane inşa ediliyor. Batman’da hâlihazırda var olan M
Tipi hapishanenin kapasitesi 350 ancak Batman Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’nun savcısı hapishanede 450 mahpus tutulduğunu açıkladı.
İnşa edilecek 2.160 kapasiteli hapishanenin 1.200’ü kapalı, 960’ı açık
13
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
hapishane kapasitesi olacak. Hapishanede ayrıca 500 infaz koruma
memuru görev yapacak. Hapishanenin 80 milyona mal olacağı belirtiliyor. Hapishanenin savcısı ayrıca hasta mahpusların hastaneye gitmesine gerek olmadığını, yapılacak hapishanede tam donanımlı bir revirin
yer alacağını açıkladı.
Hapishanenin inşaatını yapan inşaat şefi Erdal Yıldırım ise “Modern cezaevi çalışmalarımız aralıksız devam ediyor. 80 milyon TL’ye yapılacak ve
son teknoloji ile hazırlanacak olan bu yapının tamamlanması için 300
kişi çalışmaktadır. Bu cezaevinin örneği şu anda Türkiye’de bulunmamaktadır” sözlerini kullandı. (batmanpostasigazetesi.com)
9 Ocak
 Hapishanede akciğer kanserine yakalanan ve Adli Tıp Kurumu(ATK)
tarafından verilen “Cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen tahliye edilmeyen Arslan’ın, 2 ay önce tahliye edildiği ve Diyarbakır Gazi Yaşargil
Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji Servisi’nde tedavi altına alındığı
ifade edildi. Ailesi tarafından Siirt’te bulunan evine götürülen Arslan,
yaşamını yitirdi. (milliyet.com.tr)
 6 ay önce tutuklanan ve Samsun’un Bafra ilçesinde bulunan T Tipi
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu olarak bulanan 53 yaşındaki Ramazan Kaya, kaldığı koğuşta kendini asmış olarak bulundu. Kaya’nın
cesedi otopsi için Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gönderildi.
(samsunkenthaber.com)
 Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, 1.5 aydır hapiste tutulan Ali Yavuz’un
“zor şartlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışan eşi ve 5 çocuğuna yardımda bulundu.” Yardım çağrısı, Ali Yavuz’un bir binanın bodrum katında yaşayan ve hiçbir geliri olmayan eşi Medine Yavuz’dan geldi. (haber3.com)
 Türkiye Gençlik ve Spor Konfederasyonu İl Başkanı şair, yazar, gazeteci Rukiye Orhan, Alanya L Tipi Cezaevi’nde mahpuslara kişisel gelişim
tekniklerini anlatarak bir şiir terapisi düzenledi. Türkiye Gençlik ve Spor
Konfederasyonu Genel Başkanı Feridun Cevahiroğlu’nun Başdanışmanı
yazar, şair Burak Ballı’nın yönettiği şiir terapileri daha önce de Adana,
Gaziantep, Osmaniye, Ankara/Sincan, Çankırı, Eskişehir, İzmir ve Bursa
hapishanelerinde düzenlenmişti. (olaymedya.com)
 “Cezaevleri Yasa Tasarısı” görüşmeleri tasarıdaki maaş artışlarına
ilişkin nihai kararın verilememesi üzerine haftaya ertelendi. Yeni tasarı,
14
OCAK 2015
dış güvenliğin jandarmadan alınarak, Adalet Bakanlığı’na verilmesini de
içeren bir dizi düzenleme içeriyor. (cnnturk.com)
10 Ocak  İskenderun’dan Finike’ye mahpus taşıyan 31 UH 961 plakalı hapishane aracı Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde kaza yaptı. İçinde 11’i
mahpus olmak üzere 23 kişinin bulunduğu araçta 7 mahpus, 4 asker
yaralandı. (sabah.com.tr)
 Kıbrıs Merkezi Ceza İnfaz Kurumu’nda kundaklama iddiasıyla tutulan 21 yaşındaki Mehmet Nur Ateş ile hırsızlık iddiasıyla hüküm giyen
TC vatandaşı 20 yaşındaki Süleyman Elbadri arasında çıkan kavga sonunda Elbadri kulağından ve karnından yaralandı. (kibrispostasi.com)
Jandarma cezaevinden çekiliyor!
Yeni yasa tasarısına göre artık cezaevi güvenliği Adalet Bakanlığı’na devredilecek, kurumlardan jandarma çekilecek. Cezaevlerinde mahkûmlara karşı güvenlik amacıyla eğitimli köpekler kullanılabilecek.
TBMM Genel Kurulu’nda gelecek hafta kanunlaşması beklenen Ceza İnfaz
Kurumları Güvenlik Hizmetleri Kanun Tasarısı’na göre, cezaevlerini dış koruma görevi Jandarmadan alınacak. Dış koruma görevi, halen iç koruma görevini üstlenen
Adalet Bakanlığı’na devredilecek. Devir süreci 5 yılda tamamlanacak. cezaevinde
çıkan isyan, direniş, silahlı çatışmalara müdahale eden güvenlik görevlileri ile kolluk kuvvetlerinin kimlik bilgileri gizli tutulacak. Cezaevlerinde “güvenlik” amacıyla
köpekler kullanılacak. Tasarıyla öngörülen bazı yeni düzenlemeler şöyle:
İnfaz korumada polisler için ek kadro
Polis memurları Adalet Bakanlığı’nca infaz ve koruma memuru kadrolarına
atanabilecek. Kanunla Adalet Bakanlığı’na 29 bin 261 yeni kadro verilecek. Bakanlık, bu kadroların 4 binine açıktan veya naklen atama yapabilecek. Cezaevlerine atanacak müdür yardımcıları ile infaz ve iyileştirme uzman yardımcılıklarına
yazılı sınav ve mülakatla atama yapılacak.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü bünyesinde İç Güvenlik Daire Başkanlığı ile Dış Güvenlik Daire Başkanlığı kurulacak.
Mahkemelerce yasaklanan veya suç örgütlerini temsil eden yayın, afiş, pankart, resim, sembol, işaret, doküman ve benzeri malzemeler ile örgütsel haberleşme araçlarını ceza infaz kurumuna sokan, bulunduran veya kullananlara 2 yıla
kadar hapis cezası verilecek.
15
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
Görüşmeler kaydedilecek
Kurumların güvenlik hizmetlerinde kullanılacak silah, mühimmat, teçhizat,
diğer araç ve gereçler ile güvenlik amacıyla kullanılacak köpekleri Adalet Bakanlığı temin edecek.
Hükümlülerin ziyaretçileri ile görüşmelerinin içeriği kaydedilebilecek.
Dış güvenlik görevlileri, iç güvenlik görevlilerinin yetersiz kaldığı, doğal afet,
yangın, isyan, firar, firara teşebbüs, kurumlarda asayiş ve düzeni önemli ölçüde
bozan yaygın direniş ve şiddet hareketleri, silahlı çatışma veya benzeri ciddi tehlike yaratan hallerde iç güvenliği sağlayacak.
Dış güvenlik görevlileri, kurum müdürünün gerekli görmesi halinde cezaevine
girebilecek. Müdürün olmadığı hallerde kurum içine girme kararı derhal Cumhuriyet başsavcılığına bildirilecek.
Güvenlik görevlilerinin veya kolluk kuvvetlerinin kuvvet kullanarak müdahale
ettiği durumlarda, müdahalede görev alan personelin kimlik bilgileri gizli tutulacak.
Zor kullanma yetkisi veriliyor
Dış güvenlik görevlileri, gerekli hallerde kurum içerisindeki aramalara katılacak, girişlerde ve çıkışlarda arama yapacak, adli yargı mahkemelerince tutuklanan
ve askeri cezaevinde bulunan askerlerin sevk ve nakil işlemlerini de yapacak.
Yangın, firar, direniş, silahlı çatışma hallerinde iç ve dış güvenlik görevlilerinin
yetersiz kalması halinde durum mahallin en büyük mülki amirine iletilecek. Mülki
amir, kolluk kuvvetleri ile diğer kamu kuruluşlarından destek birliklerinin cezaevine gönderilmesini sağlayacak.
Güvenlik görevlileri, isyan, direniş, firar, firara teşebbüs veya asayişi bozan
benzeri olayların ortaya çıkması halinde, bu olayların önlenmesi, saldırının veya
saldırıda bulunanların etkisiz hale getirilmesi, direnişin sona erdirilmesi amacıyla
veya kanuna uygun bir emrin ifası sırasında aktif veya pasif direniş gösterilmesi
halinde zor kullanmaya yetkili olacak.
Güvenlik görevlileri, ateşli silah bulundurabilecek veya taşıyabilecek. Dış güvenlik görevlilerine bedeli karşılığında zati demirbaş silah verilecek. İç güvenlik
görevlileri hiçbir şekilde cezaevi içerisinde ateşli silah bulunduramayacak, taşıyamayacak, kullanamayacak.” (Bahar Atakan / http://www.milliyet.com.tr/mahkma-karsi-guvenlik-kopegi-gundem-1996533/)
16
OCAK 2015
11 Ocak
Özel’den Cezaevi Personeline Destek
CHP Manisa Milletvekili, CHP Cezaevleri İzleme ve İnceleme Komisyonu üyesi
Özgür Özel, Pozantı Cezaevi’nden başlayarak 50 farklı cezaevinde 150’den fazla ziyaret gerçekleştirdiklerini, 5’i kitap haline getirilen 100’den fazla rapor yazdıklarını
söyledi. Cezaevlerinde görevli personelin sıkıntıları olduğunu kaydeden Milletvekili
Özel, polis ve jandarma gibi riskli bir iş yapan cezaevi görevlilerin yıpranma payları
olmadığını ve buna çözüm bulunması gerektiğini ifade etti.
CHP Cezaevleri İzleme ve İnceleme Komisyonu Üyesi Özgür Özel, cezaevi ziyaretlerinde tespit ettikleri sıkıntılara ilişkin açıklama yaptı. Ziyaretlerinde mahkum,
mahkum yakınları ve cezaevi personeli olmak üzere 3 ana mağdur grubu tespit
ettiklerini, anlatan Özel, şöyle dedi:
“Cezaevi personelinin ismi değişiyor. Eskiden ‘Gardiyan’ deniyordu, devrim
yapılarak ‘İnfaz koruma memuru’ adını aldılar. Ama sorunları değişmedi. Şimdi
bugün onlara ‘İç güvenlik memuru’ ve ‘Dış güvenlik memuru’ adını vereceğiz ama
sorunlarıyla ilgilenmiyoruz. Oysa cezaevinde çalışan personelin 4, 10, 20 yıl önce
ne sorunu varsa bugün de benzer sorunları var. Onların yeni sıfata değil, yeni bir
statüye, sorunlarının bilinmesine ve çözüm önerileri getirilmesine ihtiyacı var. Onların bir makyaja, yeni isme değil, acil durumlarından dolayı önce nefes aldıracak
bir suni teneffüse, sonra da etkin bir tedaviye ve rehabilitasyona ihtiyaçları var.
Cezaevinde çalışan personelin en önemli sorunun yıpranma payları olduğunu kaydeden CHP’li Özel, açıklamasına şöyle devam etti:
“İnfaz koruma memurları, müdürler, müdür yardımcıları, aday memurlar, teknik memurlar, hepsinin sorunları dağ gibi ve çözülmeyi bekliyor. Bizler cezaevindeki mağdurların, mahpusların yanlarına gittiğimizde gözümüzün içine bakıyorlar.
Girerken ya da çıkarken, sorunlarını dile getirirler mi mecliste bir gün gündeme
gelip çözüm üretilebilir mi diye. Örneğin, cezaevinde çalışan memurlar silah taşıyorlar. Polisler, jandarmalar gibi riskli görev yapıyorlar ama yıpranma payları yok.
Çok farklı meslek gruplarına tanınan, gazetecilere tanınan, en nihayetinde milletvekillerine tanınan bir yıpranma payı cezaevindeki memurlarda maalesef yok.
Cezaevi memurları, cezaevinde çalışanlar yıpranma almadıkları gibi fazla mesai
de almıyorlar. İşin enteresanı, onlar en çok örneğin herkesin dinlendiği bayram
günlerinde, yılbaşı günlerinde çalışıyorlar. Neden çalışıyorlar? Çünkü o günlerde
açık görüş var. İzinlerin hepsi iptal, hiçbiri ailesinin yanına, yakınlarının yanına
gidemiyor. Amaçları kader mahkumları çocuklarını kucaklarına alabilsin, bir anne
evladına belki son kez sarılabilsin, bayram gününü, yılbaşı gününü birlikte geçirebilsinler diye. Çalıştıkları fazla mesai için bir kuruş fazla ücret alamıyorlar. Emekli
17
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
olmaya kalktıklarında örneğin 3 bin 800 lira maaş alan bir müdürün maaşı 2 bin
liraya düşüyor. İnfaz koruma Memuru 2 bin 800 lira alıyor maaşı 1500 ile 1600
liraya düşüyor. Kredi kartları dolu, borç boğaza kadar. Emekli olmadan yaş haddine kadar çalışmayı zorluyorlar. Grubumuzun önerileri var, değerlendirilmesini ve
bu insanların sesinin artık duyulmasını talep ediyoruz.” (İlker Kılıçaslan /DHA /
http://www.gercekgundem.com/siyaset/96885/ozelden-cezaevi-personelinedestek)
12 Ocak
 KOAH hastası olan ve beyninde tümör olduğu açığa çıkan, durumu
kötüleştiği için yaklaşık 40 gündür hastanede tutulan, avukatları tarafından Adli Tıp Kurumu’na başvurularak tahliyesi talep edilen ancak ATK
tarafından “cezaevinde kalabilir” raporu verilen Mehmet Canpolat, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşamını
yitirdi. (timeturk.com)
13 Ocak
 15 yıl önce hapsedilen ve hapiste tutulduğu süre içerisinde felç
olan, son olarak tutulduğu Metris R Tipi Ceza İnfaz Kurumu’ndan İHD’nin
başvurusu sonucunda 1 yıl önce yatalak olarak tahliye edilen Tamer
İldirim yaşamını yitirdi. (bizimkocaeli.com)
14 Ocak
 Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ,
Gaziantep’te Bir Düşünce Grubu tarafından düzenlenen “Atatürk ve
Cumhuriyet” konulu söyleşide 12 Eylül döneminde Diyarbakır Askeri
Cezaevi’nde yanlışlıklar yapıldığını ve bu yanlışlıkların PKK’yi güçlendirdiğini belirtti:
“Türkiye’de hatalar yapıldı ve maalesef empati yapılmadı, yanlışlıklar
yapıldı. Sadece bir konuda değil, her konuda. Bakın bir PKK terör örgütü gibi başımızda bela var. Ama bakıyorsunuz 80’li yıllarda Diyarbakır Cezaevi’nde yapılan yanlışlıkların PKK’nın güçlenmesinde ne kadar
önemli rol oynadığını görüyorsunuz. Keşke o zaman bu hatalar yapılmasaydı.” (hurriyet.com.tr)
18
 Mahpus yakınları, Batman M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulmakta olan 100 adli ve 25 siyasi mahpusun Erzincan Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu’na gönderileceğini belirterek bu durumun kendilerini tedirgin edeceğini ifade ettiler: “Çünkü, buradan uzak illere görüşmeye
gitmek oldukça zor ve masraflı olacaktır. Dileğimiz cezaevi idaresi ve
savcılık sevk işlemlerini durdurur.” (milliyet.com.tr)
OCAK 2015
 İHD Diyarbakır Şubesi Çocuk Komisyonu üyesi Mahsun Kaya,
“Taş atan çocuklar” nitelendirmesiyle gündeme gelen ve Ağır Ceza
Mahkemeleri’nde yargılanarak ağır cezalar verilen çocuklara ilişkin olarak sivil toplum örgütlerinin tepkisiyle 2010 yılında TMK’da bir değişikliğe gidilmiş ve bu çocukların ACM yerine Çocuk Mahkemeleri’nde yargılanmalarının önünün açılmış olmasına rağmen bir şey değişmediğini
açıkladı.
İHD’nin verilerine göre 2010 yılında 286 çocuk gözaltına alındı ve 95’i
tutuklandı, 2011 yılında 736 çocuk gözaltına alındı ve 241’i tutuklandı,
2012 yılında 439 çocuk gözaltına alındı 71’i tutuklandı, 2013 yılında
203 çocuk gözaltına alındı 64’ü tutuklandı, 2014 yılının ilk 9 ayında ise
154 çocuk gözaltına alındı 20’si tutuklandı. (haber3.com)
Cezaevi yönetimi görüntü sakladı iddiası
SİNCAN Cezaevinde, infaz koruma memurlarını darp ettikleri iddiasıyla 11
çocuk hakkında açılan davanın dünkü duruşmasında çarpıcı bir detay ortaya çıktı.
Müşteki sıfatıyla duruşmaya katılan İ.K isimli infaz koruma memuru, “Müşahede odalarında kamera bulunuyor” açıklamasını yaptı. Bu beyan cezaevi idaresinin, müşahede odalarına ilişkin görüntüleri sakladığı iddiasını gündeme getirdi.
Mahkeme, bu görüntülerin gönderilmesi için cezaevine yazı yazmaya karar verdi.
Dava dosyasına göre 1 Ocak 2014’te Sincan Çocuk ve Gençlik Kapalı
Cezaevi’nde C-10 ve C-12 koğuşunda kalan çocukların ayakta sayım vermeye zorlanması nedeniyle infaz koruma memurları ile çocuklar arasında olaylar çıktı. Soruşturma sonunda savcılık, İnfaz Koruma Memurları hakkında takipsizlik kararı verirken,
11 çocuk hakkında ‘yaralama, basit yaralama, hakaret, kamu malına zarar verme,
tehdit, görevi yaptırmamak için direnme’ suçlarından dava açtı. İddianamede, infaz
koruma memurlarının ‘basit tıbbi müdahaleyle giderebilecek’ şekilde yaralandığı
savunulurken, çocukların darp edilmesine ilişkin herhangi bir değerlendirme yer almadı. İddianamede, 21 infaz koruma memuru ‘müşteki’ sıfatıyla yer aldı.
SAVUNMA KORKUSU
Davanın 2. duruşması dün Ankara Batı Çocuk Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya, suça sürüklenen çocuk E.T ve avukatları ile 5 infaz koruma memuru
katıldı. Halen cezaevinde bulunan E.T savunmasında, “Ben şu anda aynı cezaevinde kaldığım için savunmamı yapmak istemiyorum, daha önceki savunmama
ekleyecek hususlarım olduğu için ben savunmamı yapabilmek üzere yeniden süre
talep ediyorum” dedi.
19
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
EĞİTİM ALMADIM
Şikayetçi sıfatıyla duruşmada hazır bulunan R. Ö.K isimli infaz koruma memuru ifadesinde 4 yıldır Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda görev
yaptığını belirterek, “Çocuk cezaevinde yönünde eğitim almadım” dedi. M.D isimli
infaz koruma memuru da savunmasında, nöbetçi müdürün talimatı ile C -12 koğuşuna girdiklerini anlattı. M.D, “Yangın çıkmasın diye müdür bey talimat verdi ve
herkesi üniteye girip müşahede odasına götürmeye çalıştık. Biz daha sonra kelepçeleyip sakinleştirmek amacıyla müşahede odalarına götürdük” ifadesini verdi.
YOK DENİLEN GÖRÜNTÜ VARMIŞ
İ.K isimli infaz koruma memuru da, “Müşahede odasına girdim, müşahede
odasını görüntüleyen kamera vardır. Hangi çocuklarla girdiğimi hatırlamıyorum”
şeklinde savunma yaptı. İ.K’nin bu beyanı, cezaevi idaresinin olay anına ilişkin
görüntüleri sakladığı iddiasını gündeme getirdi. Soruşturma aşamasında savcılık, cezaevi idaresinde bütün görüntülerin gönderilmesini istemişti. Ancak cezaevi
idaresi, müşahede odalarına ilişkin görüntüleri göndermemişti. Mahkeme dünkü
duruşmada, görüntülerin gönderilmesi için cezaevi idaresine yazı yazılmasına karar verdi. Çocukların avukatlarından Senem Doğanoğlu, “İ.K isimli memurunun
itirafı ile müşahede odalarına ilişkin görüntü bulunduğu açığa çıktı. Türkiye İnsan
Hakları Vakfı heyeti ve savcılık, cezaevi idaresinde görüntüleri istemişti. Ancak müşahede odalarında görüntü yok denilmişti. Ancak çocuklar asıl burada darp edildi”
değerlendirmesinde bulundu.” (Mesut Hasan Benli / http://www.hurriyet.com.tr/
cezaevi-yonetimi-goruntu-sakladi-iddiasi-27968596)
O’Hearn: “F Tipi cezaevi gayri-insani”
‘Bobby Sands, IRA ve Açlık Grevi’ kitabının yazarı Prof. Dr. Denis O’Hearn’a
cezaevlerinde uygulanan tecrit yöntemlerini ve bunların mahpuslar üzerindeki etkilerini sorduk.
(Denis O’Hearn 1970’ler ve 2000’li yıllar arasında Belfast’ta üniversite
öğretim üyeliği yaparken aktif mücadelenin içinde yer aldı. Halen Binghamton
Üniversitesi’nde (New York) sosyoloji profesörü olarak görev yapmaktadır.)
Röportaj: İsa Artar
Türkiye’deki F Tipi cezaevlerinin kapitalist dünyadaki cezaevi konseptiyle ilişkisi nedir? Dünyada buna benzer uygulamalar var mı?
-Tecriti aşırı şekilde kullanan üç ülke var. Birincisi İngiltere, bu ülkedeki H tipi
cezaevleri. İkincisi ABD ve bu ülkedeki Supermax’ler. 1983’te Amerika’da Super20
OCAK 2015
max denilen cezaevlerinin ortaya çıkışı şöyle oluyor: Bir olay yaşanıyor, iki gardiyan
beyaz bir mahpus tarafından öldürülüyor, yönetim de bunu bahane ederek cezaevlerine giriş çıkışları tamamen kapatıyor. Birkaç yıl boyunca bu durum sürüyor.
Bunu takiben California ve başka bir takım eyaletlerde yüksek güvenlikli cezaevi
fikri ortaya çıkıyor. Dolayısıyla şu an Amerika’da 35 ilâ 50 eyalette Supermax’ler
var. Supermax’te genelde mahpuslar birer kişilik hücrelerde tutulur, 2’ye 3 metrekare alanda. Hücrede 23 saat boyunca kalıyorlar, günde 1 saat avluya çıkma hakları var. Ancak bu saati de tek başlarına geçiriyorlar. Dolayısıyla kimseyle iletişime
geçemiyorlar. Bu yıllar boyunca devam edebiliyor. Bu şekilde tutulan mahpuslar
genelde “beterin beteri” olarak adlandırılan mahpuslardır. Bazıları diğer mahpuslara veya gardiyanlara karşı şiddet uygulamış kişiler olabiliyor, ancak birçoğunun
tecrite konmasının sebebi hapishane içinde dayanışma sergilemeleri. Birçoğu hapishane içerisinde kendilerini hukuki anlamda yetiştiren insanlar. Diğer mahkumlara da dilekçe konusunda yardımcı oluyorlar, hukuki olarak kendi davaları hakkında bilgi veriyorlar. Dolayısıyla da cezaevi yönetimi bu durumdan rahatsız oluyor.
Diğerleri ise cezaevi içinde çete üyesi ya da yöneticisi olmakla suçlanıyor.
Burada tabii çete kavramı çok belirsiz bir kavram. Belirgin bir yapıya sahip örgütlü gruplar da olabiliyor, veyahut birbirini hapishane içinde kollayan gruplar da
olabiliyor. Bu cezaevlerinin mimarisi İrlanda’daki H bloklarına çok benziyor. Çünkü
mahpuslar birbirleriyle konuşabiliyorlar, ses ile iletişime geçebiliyorlar. Bunu takiben de grup hissiyatı oluşturabiliyorlar. Şüphesiz Amerika ve İngiliz hükümetleri
arasında bu tarz cezaevleri kurulması aşamasında görüşmeler yapıldı. Ama en
yakın ilişki aslında üçüncü bahsedeceğim ülke, Türkiye ile İngiltere arasında oldu.
Eskişehir’de 1996 yılında tecrit uygulanmaya başlayacağı sırada, mahpuslar
açlık grevine başladı ve bu, uygulamayı başlamadan bitirdi. Türk görevliler hemen
21
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
İngiliz meslektaşlarını aradı ve yardım istedi. Bunlar arasında en önemlisi belki de
İşkencenin Önlenmesi Avrupa Komitesi. O komisyonun Türkiye delegasyonunun
başındaki insan da Gordon Lex isminde bir İngiliz. İngiliz cezaevlerinin güvenliğinden sorumlu kişi aslında bu kişi. İşkencenin Önlenmesi Avrupa Komitesi’nden bir
güvenlikçinin burada ne işi var? Ama İngiliz hükümetinden görevli bir güvenlikçi
gönderiyorlar Türkiye’ye. Gordon Lex Türk hükümetine şu öneride bulunuyor: Eğer
yüksek sayıda teröristiniz var ise bunlar için ayrı cezaevi kurmak zorundasınız. Ve
bunların silahlı gardiyanlarla tutulmasının, mahpusların da birbirinden ayrılmasının gerektiğini söylüyor.
F Tiplerinin mimarisi çok zekice, çünkü insanları bir hücrede 3 kişi olarak
tutuyorlar, bu sayede de uygulamanın gayri-insani olduğu iddiasını boşa düşürüyorlar. Çünkü mahpusların kendileri dışında başkalarıyla görüşme imkanı oluyor
ve ortak bir avluya erişme imkanı var. Ama doğrudan olarak, yine de 3 kişiden
başkasıyla görüşemiyorlar. Bunun yerine ne yapabiliyorlar? Kağıtları top şekline
getirip avludan avluya atıyorlar vs. Ama bunlar da çok zor koşullarda gerçekleşiyor. Dolayısıyla F Tipleri mahpusları birbirinden ayırma konusunda çok etkili. Ve F
Tipleri, Supermax’lere oranla iletişimi kesme konusunda daha etkili. Dünyadaki
başka ülkelerde tecriti kullanıyorlar ancak bu kadar değil.
ABD’deki mahpusların başlıca sorunları nelerdir?
Supermax’ten bahsedersek eğer, en büyük sorun diğerleriyle bir araya gelememe hali, sadece diğer mahpuslarla bir araya gelememenin ötesinde, kendi
aileleriyle de dokunup sarılamadan bir araya geliyorlar. Ziyaretler mekânsal olarak
ayrılmış yerlerde yapılıyor. Genelde mekanlar arasında kalın güvenlik camı var.
İnsanların birbirleriyle olmak gibi dayanılmaz bir istek ve ihtiyaçları söz konusu.
Dolayısıyla buna izin vermeyen her tür ceza yöntemi bir tür işkencedir aslında.
Türkiye devletinin F Tipi cezaevleri neyi hedefliyor?
Bence ana hedef, onların toplumda olmasını istemedikleri insanları alıp, bir
depoya koymak; öte yandan da bir araya gelip plan-program yapmalarını önleyerek, örgütlenmelerini engellemek. Cezaevi yönetimlerinin üst kademedeki insanlarının bize söylediklerine göre, F Tiplerinin gayri-insani olduğunun farkındalar. Ama
-o dönem için- güvenlik açısından yine de yapmak zorunda olduklarını söylüyorlar.
F Tipleri bu pencereden bakıldığında benim dünyada gördüğüm en etkili cezaevi
aslında. Mimari insanların birbirleriyle iletişime geçmelerini tam anlamıyla engelliyor. Ama bunun bedeli çok gayri-insani. Benim kanaatimce -başkalarının da buna
katıldığını biliyorum- bu bir bedel, ve yüksel bir bedel. En azıdan 10-15 mahpusun
bir araya gelmesi gerek. 3 kişilik küçük gruplar içinde vakit geçirmenin pek çok sorunu var. F Tiplerinde yatmış arkadaşlarımız var. Onların dediğine göre 3 kişi olmak
22
OCAK 2015
büyük sorunlar yaratıyor. Genelde 2 kişinin diğer kişiye karşı olması gibi sıkıntılar
çıkıyor. Gerçekten böyle olmasa bile mahpuslar paranoya yapabiliyor. Bu durum
özellikle artı bir psikolojik stres yaratıyor. Ancak büyük grupların bu tip bir sorunları yok. Dolayısıyla F Tiplerinde böyle bir ironik sonuç elde ediyorsunuz. 3 kişilik
hücrede 1 kişilik hücreye geçmek isteyenler oluyor. Tecrit iyi olduğu için değil, 3
kişi olmak zorunlu olduğu için. Türkiye’deki psikolog ve psikiyatristlerin F Tiplerine
girmiş çıkmış arkadaşlarla daha çok görüşüp F Tipinin insan psikolojisi üzerine
yarattığı etkiler hakkında daha çok araştırma yapması gerektiğini düşünüyorum.
F Tiplerinde adli ve siyasi mahpuslar için farklı hedef ve uygulamalar var mı?
Yönetimin onlara davranışı açısından farklılıklar var. Aynı zamanda farklı
grupların ve örgütlerin davranışı hakkında da farklılıklar var. Bizim anladığımız kadarıyla, örneğin; siyasi tutsaklar, mafyacılara, Ergenekonculara göre daha kötü
muamele görüyorlar. Organize suçtan yatanların hücrelerinden çıkmaları rahat
olurken, siyasi mahpuslar için bu durum mümkün olmuyor. Biz F Tipleri üzerinearaştırma yapan birçok insanı da tanıyoruz. Ve hiçbirinin herhangi bir şartla F
Tipinde siyasi mahpuslarla görüşmelerine izin verilmiyor. Yani ‘F tipinde araştırma
yapmak istiyorum’ diye gidiyorlar, hapishane yönetimi kimle görüşeceklerini seçiyor. Bunlar da organize suçtan yatmış kişiler oluyor. Dolayısıyla doğrudan görüşme
şansımız olmuyor.
Hapis cezalarının kaldırılması hakkında görüşünüz nedir?
Ben cezaevlerinin kaldırılması gerektiği taraftarıyım. Politika yapma sürecine
dahil olan insanlar, cezaevlerinin yeni, modern bir ürün olduğunu unutuyorlar. Toplumlar binlerce yıl cezaevi kurmadan da varlıklarını devam ettirebildiler. Özellikle
tecrit çok daha yeni bir uygulama. 1970’lerde İrlanda’da ilk kez uygulanıyor. Ve
sanırım halk arasında da hapishaneler sorgulanmıyor, uzmanlar da bunu destekliyor: Olan bitene bakıp ‘hapishane hep vardı’ yanılgısına düşülüyor. Devletin
politikalarının ‘doğal’ olduğu sanılıyor. Atılması gereken ilk adım bunların doğal
olmadığını fark etmek: Bunlar devletler tarafından yürütülen ve toplum üzerine
empoze edilen politikalar. Ancak toplumu değiştirmeden cezaevlerini yıkamazsınız. Çünkü bugünün toplumunda yer etmiş bireycilik, tüketicilik vs sebeplerden
cezaevlerini bir gecede yıkmanız kolay değil. Çünkü bu bireycilik bir tür suç kültürü
üretmiş durumda. Devletler suçu teşvik ederler. Çünkü böylece suçla mücadelede kendilerine meşru bir rol doğar. Ne kadar suç olursa, devletler de bu yolda
mücadelede kendi rollerini ve işlevlerini göz önüne sererler. Dolayısıyla buradaki
anahtar aslında suç kültürünü ortadan kaldırabilmenin yollarını bulmak.
(http://siyasihaber3.org/ohearn-f-tipi-cezaevi-gayri-insani)
23
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
15 Ocak
 Adalet Bakanlığı tarafından 2008 yılında kapatılan Ordu Ulubey K2
Tipi Ceza İnfaz Kurumu binası silah fabrikasına dönüştürülecek. Ulubey
Belediye Başkanı İsa Türkcan, bu hapishanenin 1988 yılında açıldığını, kapatılmasından sonra ilçe Jandarma Komutanlığı’nın kullanımına
sunulduğunu ve 6 yıldır da atıl durumda tutulduğunu, silah fabrikasına
dönüştürülerek ilçe ekonomisine katkı sunacak şekilde değerlendirilmesine karar verdiklerini açıkladı. (AA)
 Verem Savaş Derneği gezici röntgen aracı ile Ereğli Kapalı Ceza ve
Tutukevi’ndeki 45 tutuklu ve hükümlü ile 10 personeli verem taramasından geçirdi. (milliyet.com.tr)
 Elazığ Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda “hükümlülerin topluma yeniden
kazandırılması çalışmaları kapsamında ruhsal ve duygusal gelişimlerini
desteklemek için tiyatrolu, müzikli ve çiğ köfteli eğlence programı düzenlendi.” Programa, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Bilgin Pişkin, Ağır
Ceza Mahkemesi Başkanı Seyfullah Sarıgül, İdare Mahkemesi Başkanı
Ömer Çolak, İl Jandarma Alay Komutanı Albay Sefer Resuloğlu, Başsavcı
Vekili Sinan İnal, Zülfü Ağar Polis Meslek Yüksekokulu Müdürü Nurettin Önsoy, Milli Eğitim Müdürü Ahmet Bağlıtaş, hapishane müdürleri ve
mahpuslar katıldılar. (haberler.com)
 Ümraniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, Adalet Bakanlığı Ceza
ve Tevkifevleri Müdürlüğü’nün özel izniyle, 22 mahpusun rol alacağı 2
perdelik “Definname” adını taşıyan oyun hazırlandı. Oyun, tiyatro oyuncuları Gonca Cilasun ve Mihriban Çumralı ile sahneye konulacak ve
mahpuslar ile onların aileleri için sahnelenecek. (haberler.com)
16 Ocak
 Şanlıurfa’da Hilvan yolu üzerinde yapılan yeni hapishanenin izinsiz
inşa edildiği ve iznin hapishane inşaatının yarısı tamamlandıktan sonra çıkarıldığı açığa çıktı. Konu, Büyükşehir Belediye Meclisi’nden izin
alınmak istenmesi ve iznin sonradan verilmesi üzerine basına yansıdı.
Viranşehir Belediye Başkanı Emrullah Cin, yeni yapılan hapishanenin
yerleşim yerlerinden uzak olduğunu ve ailelerin oraya ulaşmasının zor
olacağını belirtti. (sanliurfa.com)
 19 yaşında İngiliz vatandaşı olduğunu ve Türkiye’den Suriye’ye geçerken sınırda gözaltına alındığını, Şanlıurfa’da bir ay tutuklu kaldığını belirten Şahbaz Süleyman, İngiliz Times gazetesine konuştu ve hapishanede
24
OCAK 2015
tutulurken “kendilerine ‘dostça’ davranıldığını, hapishanede pizza yediklerini, internet bağlantısına sahip olduklarını, bu şekilde IŞİD üyeleriyle
temasa geçebildiklerini, örgütün videolarını izlemelerine izin verildiğini”
belirtti. (zaman.com.tr)
 Bursa’da jandarma tarafından mahkemeye getirilen ve duruşma sırasını beklerken tutulduğu nezarethaneden “nasıl çıktıkları belirlenemeyen” bir şekilde çıkan ve boş bir duruşma salonunun kapısını kırarak
kaçmaya çalışan iki mahpustan biri yakalanırken Kerem Ş. firar etti.
(haber3.com)
17 Ocak
 Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Genel Sekreteri Güven Bengihan, KKTC Bakanlar Kurulu’nda onaylanan ve Meclis’e sevk
edilmeyi bekleyen Merkezi Cezaevi Kuruluş Görev ve Çalışma Esasları
Yasa Tasarısı’yla ilgili olarak “Yasa tasarısı cezaevini var olandan daha
iyiye götürecek, ancak sorunları temelinden çözmeyecek” açıklamasını yaptıktan sonra, çağdaş ve AB normlarında bir cezaevi istediklerini,
buna uygun yasaların yapılması gerektiğini ve hapishanenin 32 yıldır
aynı binada olduğunu ve bunun mahpusları topluma kazandırılması ve
çalışanların görevlerini tam anlamıyla yerine getirebilmeleri için yeterli
olmadığını belirtti. (kibrispostasi.com)
‘Cezaevlerinde 578 hasta mahpus var’
İnsan Hakları Derneği (İHD) Bingöl Şubesi, halen cezaevlerinde 228’i ağır
olmak üzere toplam 578 hasta mahpusun bulunduğunu bildirdi.
İHD Bingöl Şubesi’nden yapılan açıklamada, son bir yıl içerisinde 40’a yakın
hasta mahpusun cezaevlerinde yaşamını yitirdiği kaydedildi.
Yaşamını yitiren mahpuslardan Mehmet Canpolat, Lütfü Taş, Abdulmecit Aslan ve Haşem Arduçlu’nun son 15 gün içerisinde cezaevinde hastalanarak yaşamını yitirdiği kaydedilen açıklamada, halen cezaevlerinde 228’i ağır olmak üzere
toplam 578 hasta mahpus tahliye edilerek tedavi olmayı beklediği belirtildi.
Hasta mahpuslarla ilgili bugüne kadar yapılan basın açıklamaları, eylemler ve yetkililer ile yapılan görüşmelerin sonuçsuz kaldığı belirtilen açıklamada,
“Hasta mahpuslar, Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve cezaevi idareleri ile cezaevi güvenlik birimlerinin bilinçli bürokratik işlemleri sonucu tedavi edilmeyerek
ölüme terk edilmektedir. Bu bürokrasi işkencesine Adli Tıp Kurumu (ATK) ve infaz
savcılıkları da ortak olmuştur. (ATK) uygulamaları ve raporları ile, infaz uygula25
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
masına ikinci bir infaz yöntemi önererek bu ölümlerin sebebi haline gelmiştir.
(ATK) Mehmet Canpolat hakkında yazmış olduğu raporda; “hastane şartlarında
yatırılarak infazına devam edilmesinin uygun olduğu” sonucuna varmış ve 5275
sayılı yasada olmayan yeni infaz uygulaması yaratmıştır. (ATK) hasta mahpusların infazlarının ertelenmesi bakımından verilecek raporlarda son merci olmaktan
çıkarılmalıdır. Üniversite hastaneleri ve diğer hastanelerin verdiği raporlar yeterli
kabul edilmelidir” denildi.
5275 Sayılı Ceza İnfaz Kanununda, Cumhuriyet savcılarına, ağır hastalık
nedeniyle infaza ara verilmesi durumlarında kamu güvenliği açısından mahpusun tehlike oluşturup oluşturmadığı noktasında takdir yetkisi tanındığı belirtilen
açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Cumhuriyet savcıları, polisin hazırladığı keyfi
raporlar doğrultusunda siyasi hasta mahpusların tahliyelerini engellemektedir. Bu
keyfi tutumlar ve polisin sanki savcıların amiri gibi rapor hazırlamaları hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmamaktadır.
Bu keyfi tutumları önlemek bakımından ya savcıların takdir yetkisi kaldırılmalı ya da 5275 sayılı Yasanın 16/6 bendinde yer alan “toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturmayacağı” cümlesinin yasa metninden çıkarılması gerekir.
Hasta mahpusların tedavi olmak için infazlarına ara verilmesi durumu bir
sağlık ve yaşam sorunudur. Bu sorunu kamu güvenliğine indirgemek sağlık hakkına ve yaşam hakkına açık bir saldırıdır. Bu durum başlı başına bir insanın sağlık
hakkından mahrum bırakılarak işkence ile yaşamına son verme halidir.
Hasta mahpuslar cezaevi revirlerinde haftada iki gün bulunan pratisyen hekimlerin üstünkörü muayeneleri ile tedavi edilmeden koğuşlarına geri gönderilmektedir. Hasta mahpusların tedavileri zamanında ve doğru yapılmadığı için cezaevlerinde kanser, tüberküloz, şizofreni ve hepatit hastalıkları yaygınlaşmaktadır.
Hasta mahpusların hastanelere sevkleri randevu, güvenlik, kelepçeli muayene ve çıplak arama gibi nedenlerle geciktirilmekte, bu durum hastalıklarının ilerlemesine sebep olmaktadır. Bu yöntem tüm cezaevlerinde sistematik olarak uygulanmakta adeta mahpuslara hastalıkları üzerinden işkence yapılmaktadır. Hasta
mahpuslara işkence yöntemi şeklinde uygulanan bu anlayıştan vazgeçilmelidir.
Tüm cezaevlerinde, hemen bugünden itibaren, genel bir sağlık taraması yapılmalıdır. Bu alanda çalışan sivil toplum kuruluşları ve meslek kurumlarından
oluşan heyetlere bu sağlık taramasını yapması için izin verilmelidir. Bizler defalarca bu sağlık taramalarını yapmak üzere hazır olduğumuzu tüm yetkililere bildirdik,
bugün de bildiriyoruz. Bizler sivil toplum ve meslek kuruluşları olarak bu sağlık
taramalarını yapmaya hazırız. Yeniden sesleniyoruz, cezaevlerinde ölümleri durdurabiliriz.” (http://www.bingolkenthaber.com/guncel/cezaevlerinde-578-hastamahpus-var-h3237.html)
26
OCAK 2015
18 Ocak
 Van M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun bir koğuşunda mahpuslar
arasında çıkan kavgada 11 mahpus “çeşitli yerlerinden” yaralandı. Yaralılar hapishane araçlarıyla Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne
kaldırıldı. (habertürk.com)
19 Ocak
 Kütahya E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun 1. Müdürü
Kasım Demiralp, yaptığı açıklamada Türkiye’deki yaklaşık 37 bin infaz
koruma memuruna yazlık ve kışlık olarak yılda ortalama 200 bin elbise ürettiklerini belirtti. Demiralp’in açıklamalarına göre hapishanedeki
tekstil atölyeleri 1996 yılında açıldı ve 1997 yılında tam kapasiteyle
çalışmaya başladı. Demiralp, ayrıca şunları ifade etti:
“Amacımız, kar etmek değil hükümlüleri topluma kazandırmak, bunu
yaparken de bir meslek sahibi yapmak. Tabii buradaki insanları meslek
sahibi yaparak topluma tekrar dönmelerine atölyelerimiz çok büyük katkı sağlamaktadır. İnsanlar burada bir meslek öğrenerek hem ailelerine
hem kendilerine hem de topluma yararlı bireyler oluyor. Burada bir yılda
500’e yakın tutuklu ve hükümlü, kazalara karşı sigortalanıyor. Sadece
infaz koruma memurlarına elbise dikmiyoruz. Piyasadaki en kaliteli kıyafetlerin ayarında elbise üretiyoruz. Özellikle gömlek üretiyoruz. Kanunen
ihale dışı olduğumuz için resmi kurumlara sözleşmeyle hizmet verebilmekteyiz. Dolayısıyla diğer kamu ve kuruluşlarından da talep gelmesi
halinde resmi elbiselerini karşılayabilmekteyiz.” (beyazgazete.com)
20 Ocak
 Kamil Arı isimli mahpus, Bandırma Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan
firar etti. (haberler.com)
 Osmaniye 1 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulmakta
olan 30 yaşındaki Kurtuluş Kılıç 16 Ocak günü tuvaletin penceresinde
asılı olarak bulundu. İntihar ettiği öne sürülen Kılıç’ın ölümüyle ilgili
soruşturma başlatıldı. (haberler.com)
 Maltepe 2 No’lu L Tipi Cezaevi’nde tutulmakta olan Yunus A. isimli trans mahpus, mahkeme kararıyla adını Aslı A. olarak değiştirdikten
sonra cinsiyet değişim operasyonu için İnfaz Hakimliği’ne başvurdu ve
ameliyat olmasına karar verildi.
27
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
Cezaevine erkek girdi kadın çıktı
Transseksüel Yunus A.(27)... Çeşitli suçlardan cezaevinde. Mahkeme kararıyla adını değiştirdi. Aslı A. oldu.
Ardından da cinsiyet değişikliği için dava açtı. Mahkeme talebi kabul etti.
Hastaneye gitti. “Cinsiyetinin kadın olarak değiştirilmesinin ruh sağlığı açısından
gerekli” raporu düzenlendi. Ameliyat için infaz hakimliğine başvurdu. Hakim ameliyat olmasına karar verdi. Aslı A. ameliyattan sonra kadın cezaevine konacak.
Çeşitli suçlardan cezaevinde yatan transseksüel Yunus A. Önce mahkeme
kararıyla adını değiştirdi ardından da cinsiyet değişikliği için dava açtı.
BÖYLE CEZAEVİ GÖRÜLMEDİ
Mahkeme, 27 yaşındaki Yunus A.’nın talebini kabul ederek cinsiyet değişikliğine karar verdi. Yunus A., ameliyat için İnfaz hakimliğine başvurdu. Hakim Yunus
A’nın ameliyat olmasına karar verdi.
Maltepe 2 No’lu L Tipi cezaevinde uyuşturucu kullanma, yaralama, tehdit,
yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından hükümlü olarak yatan
27 yaşındaki transseksüel Yunus. A. adını mahkeme kararıyla Aslı A. olarak değiştirdi. Daha sonra cinsiyet değişikliği için dava açtı.
Anadolu 22. Asliye Hukuk Mahkemesi, geçtiğimiz yıl cinsiyet değişikliğine izin
verilmesine karar verdi. Marmara Üniversitesi eğitim ve Araştırma Hastanesi ‘ne
sevk edilen Aslı A.’ya, ‘cinsel kimlik bozukluğu’ tanısı konuldu.
CEZAEVİ KOŞULLARI CİNSEL KİMLİĞİNE UYĞUN HALE GETİRİLSİN
Hastane heyet raporunda Aslı A.’nın psikolojik cinsel kimliğine uygun şekilde
biyolojik cinsiyetinin kadın olarak değiştirilmesinin ruh sağlığı açısından gerekli
olduğunu belirtti. Hastane raporunda “Kişinin cezaevi koşullarının da cinsel kimliğine uygun hale getirilmesi, öz bakımı için gerekli malzemelerin temini konusunda
gerekli kolaylıkların sağlanması ruh sağlığı açısından önemlidir ve gereklidir. Kişinin cinsiyetinin kadın olarak değiştirilmesi ve gereken operasyonlar için ruh sağlığı
açısından bir engel bulunmadığı kanaatine varılmıştır’ denildi.
Bunun üzerine Aslı A, 2013 yılında, cezaevinde kalan Deniz Ç. İsimli transseksüelin de kadın olmak için başvuru yaptığını ve bu başvurusunun kabul edildikten sonra ameliyatının yapılarak kadın olduğunu, kendisinin de ameliyatla kadın olmak istediğini belirterek, 5 Ocak 2015 tarihinde Anadolu Adalet Sarayı İnfaz
Hakimliği’ne başvurdu.
Aslı A. İnfaz hakimliğine verdiği dilekçesinde, “aylardır sağlık hizmeti alamıyorum. Benim durumumla birebir aynı olan Deniz Ç. İsimli kişi, size yaptığı başvuru
sonucu ameliyat oldu. Bulunduğum kurumda sağlık hizmeti alamıyorum. Deniz
Ç’ye verilen sağlık hizmetinin bana da verilmesi gerekmektedir” dedi.
Talebini değerlendiren Anadolu 1. İnfaz Hakimi Servet Kartal, Aslı A.’nın
28
OCAK 2015
ameliyat olması gerektiği yönünde karar verdi. Hakim Srvet Kartal kararda, Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nce hükümlü hakkında düzenlenen sağlık raporunda, hükümlünün erkek kimliğine uygun rol ve davranışlara
zorlanmasının ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyeceği, bu zorlanmanın impuls
kontrol problemi yaratacağı, hükümlünün düzenli ve doktor kontrolü altında hormon kullanımı tedavisi için endokrinoloji doktor kontrolü gerektiği ve cinsiyetinin
kadın olarak değiştirilmesi için gereken operasyonlar için ruh sağlığı açısından
bir engel bulunmadığı yönünde görüş bildirildiğini belirterek, hakimliğimizce,
hükümlünün transseksüel bir yapıda olması sebebi ile acilen cinsiyetinin kadın
olarak değiştirilmesinin verilen doktor raporunda da belirtildiği gibi ruhsal sorunlara yol açabileceği ve fiziki görünüşleri nedeni ile sıkıntı yaşayan insanların
hissettiği derin üzüntü ve utanç duygusunun da dikkate alındığında, hükümlünün
ruh sağlığında meydana gelebilecek olumsuzluklar nedeni ile telafisi sonradan
mümkün olmayan, istenmeyen sonuçların yaşanabileceği, bu durumun da en az
fiziki olarak yaşanan ağlık sorunları kadar önem arz ettiği, kaldı ki, Anayasamızın
17. Maddesi yaşam hakkının korunması ve kutsallığının her alanda korunması gerektiği, hükümlünün cezaevinde olmasının veya dışarıda bulunmasının bu
konuda yaşamını riske sokabileceği anlaşılan bu ameliyattan uzak tutulmasını
anlatıldığı gibi ileride ruhsal çöküntüler sonucu hayatını tamamen tehlikeye sokabileceğinden infazının bitmesinin beklenmesinin bu riski getirebileceği anlaşıldığından zaten önemli bir operasyonunun infazdan kaçış olarak görülmemesi
ve yine aynı şekilde infazının devam edeceği göz önüne alınarak tıbben cinsel
kimlik bozukluğu tanısı konulan hükümlünün doktor raporlarına göre cezaevi
koşulları içinde tercihine aykırı olarak halen kimliğini devam ettirmesi infaz sırasında da olsa kendisine bu hakkın mutlaka tanınması gerektiği, Avrupa İnsan
Hakları ve ulusal hukukta da bunlara çok açık bir şekilde değinildiği anlaşılmakla kişinin tercihine uygun olarak yaşama hakkının verilebilmesi açısından
bu cinsiyet değişikliğinin cezaevindeyken de yapılabileceği değerlendirildiğinde talebin kabulü ile yapılacak tedavi için gerekli masrafın hükümlü tarafından
karşılanması halinde gerekli güvenlik önlemlerinin alınarak, lüzumlu görülmesi
halinde özel hastaneye ya da ameliyatın yapılması mümkün olan tam teşekküllü
bir devlet hastanesine sevkinin sağlanması, doktor raporunda da belirtildiği gibi,
ruh sağlığında meydana gelebilecek olumsuzluklar nedeni ile telafisi sonradan
mümkün olmayan, istenmeye n sonuçların yaşanabileceği, bu durumunda en
fazla fiziki olarak yaşanan sağlık sorunları kadar önem arz ettiği ve aciliyetinin
olduğu düşünüldüğünden talebin kabulüne karar verdi.”
(http://www.milliyet.com.tr/cezaevine-erkek-girdi-kadin-cikti-gundem-2001256/)
29
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
21 Ocak
 Diyarbakır D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda son 3 ay içerisinde çok sayıda zehirlenme olayının yaşanmasının ardından aralarında
Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TUHAD-DER), İHD
ve Diyarbakır Barosu’nun da aralarında bulunduğu kuruluşlar konuya
dikkat çekmek için bir basın toplantısı düzenlediler ve suç duyurusunda bulundular. Yapılan açıklamada 14 Ekim 2014 ve 15 Ocak 2015
tarihlerinde aralarında çocukların da bulunduğu 200’den fazla mahpus
yemek nedeniyle zehirlendiği ve bu iki vaka dışında da zehirlenme olayları yaşandığı ifade edildi. (İHA)
 Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar eden Şevket Çağlar,
Konya’nın Ereğli ilçesindeki evinde, eşinin ihbarıyla yakalandı. Eşi, jandarmayı arayarak Çağlar’ın evde olduğunu ve kendisine şiddet uyguladığını belirterek ihbarda bulundu. (yenisafak.com)
 CHP Bursa Milletvekili Sena Kaleli, hapishane personelinin mevcut
şartlarının iyileştirilmesi konusunda Adalet Bakanlığı’na soru önergesi
verdi. Soru önergesi, personelin yıpranma payı, ücret dağılımları, çalışma saatleri, izin ve güvenlik gibi sorunlarını içeriyor. (haber3.com)
Poyraz Ali cezaevinde büyümesin
Atipik Otizm teşhisi koyulan ve Sağlık Bakanlığı tarafından yüzde 40 engelli
raporu verilen 3 yaşındaki Poyraz Ali, çocukluğunu annesi Zeynep Bakır ile Bakırköy Kadın Cezaevinde geçiriyor.
Trabzon’da yaşayan Zeynep Bakır hakkında gösterilere katılmak ve yayın çıkartmak gibi gerekçelerle arama kararı çıkarıldı. DHKP-C üyesi olduğu iddiasıyla
Trabzon’da aranan Zeynep Bakır geçen yıl oğlu Poyraz Ali’yi Samsun’da hastaneye
götürdüğü sırada ‘yakalandı’. Erzurum Özel Yetkili Mahkemede yargılanarak ‘terör
örgütü’ üyeliğinden 6 yıl hüküm giyen Zeynep Bakır, Samsun Cezaevine gönderilirken Poyraz Ali, babasının yanında kalmaya başladı. Cezaevi koşulları oğlu için
uygun olmadığından başka bir hapishaneye naklini isteyen Zeynep Bakır, önce
Gebze’ye ardından Bakırköy Kadın Cezaevine sevk edildi. Zeynep Bakır burada
oğlunu yanına aldı. Fakat Poyraz Ali’ye İstanbul Marmara Üniversitesi’nde yapılan
muayenede atipik otizm (otizm ya da Asperger sendromunun bazı özelliklerinin görünüp bazılarının görünmemesi durumunda, diğer bir deyişle kuşkulu durumlarda
konulan tanı) teşhisi konuldu.
30
OCAK 2015
SÜREKLİ EĞİTİM ÖNEMLİ
Bu sırada CHP Milletvekili Melda Onur ve Otizm Dernekleri Federasyonu Genel Sekreteri İrem Afşin, Bakırköy Cezaevini ve danışmanlık merkezini ziyaret etti.
Atipik Otizm’in daha kolay iyileştirilebilir otizm türü olduğuna ve özellikle 3-6 yaş
arası çocukların eğitimine önem verilmesi gerektiğine vurgu yapan İrem Afşin, Poyraz Ali’nin bu 3 yılı cezaevinde geçirmemesi gerektiğini söyledi. Melda Onur da
önceliklerinin bebekli anneler ve bu tür özel durumları olan bebeklerin annelerinin
denetimli serbestlikle infazlarını cezaevi dışında tamamlamaları olduğunu belirtti.
PUZZLE VE OYUN HAMURU YASAK
Poyraz Ali’nin durumunu duyanlar cezaevine çeşitli eğitim materyali gönderdi. Kitaplar anneye teslim edilirken; oyun hamuru, puzzle ve kalemlere cezaevi
yönetimi el koydu. Melda Onur, cezaevi müdürüyle konuşulmasına rağmen hâlâ
teslim edilmediğini, Bakırköy Cezaevi yerleşkesi içinde Milli Eğitim’e bağlı bir kreş
olduğunu ama otizmli çocuklara bir katkısı olmadığını, kreş ortamında ise otizm
bilgisine sahip özel eğitmen olmadığını belirtti.
Poyraz Ali şu an haftada 3 kez 45’er dakika annesiyle birlikte cezaevi dışına
çıkarılarak bir danışmanlık merkezine gidiyor. Poyraz Ali’nin aktifleşmesi için cezaevine sokulmak istenen 3 tekerlekli bisiklete izin verilmezken, oyuncak TOMA
veriliyor...
CHP Milletvekili Melda Onur ve Otizm Federasyonu Genel Sekreteri İrem Afşin
konu ile ilgili yarın Adalet Bakanlığı ile görüşecek.
BABA BAKIR: DENETİMLİ SERBESTLİK YASASININ LEHİMİZE
DÜZENLENMESİNİ İSTİYORUZ
Poyraz Ali’nin babası Emrah Bakır da konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları
söyledi: “Sağlıklı durumda olan bir çocuğun bile kapalı alan yaşam kültüründen
olumsuz bir şekilde etkilenmesi kaçınılmazdır. Durum böyleyken sağlık durumlarıyla ilgili olarak farklı fiziksel ortamlara, sosyal ortamlara, çok çeşitli uyaranlara
ihtiyacı olan bir bebeğin koşullarını iyileştirmek adına ne yapılırsa yapılsın ‘iyileştirilemeyeceği’ de ortadadır. Poyraz Ali benim onu dışarı çıkarttığım zamanların dışında kocaman beton duvarların içinde, gökyüzünü, uzağı ve yakını kısacası bizim
yaşam alanlarımızda o kadar da önem vermeden geçtiğimiz yaşamsal detayları
göremiyor. Poyraz Ali çevresinde silahlı askerlerle, ne zaman yürüyeceği ve ne zaman duracağını söyleyen resmi kıyafetli yabancılarla, baktığı her yönde gördüğü
duvarlar ve tel örgülerle kuşatılmış bir yaşam sürüyor. Zeynep’in o şartlarda elinden geleni yaptığını biliyorum ama ne kadar uğraşsak da koşullar köklü bir şekilde
değiştirilmedikçe Poyraz Ali hak ettiği sağlıklı yaşama kavuşamayacak. Sadece
Poyraz Ali’nin babası olarak değil insan olarak böyle bir durumun adil olmadı31
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
ğını, fark edildiği halde düzeltmek için bir şey yapılmamasının zalimlik olacağını
düşünüyorum. Yasa yapıcı mercilerin basit düzeltmelerle anne-çocuk bağını koparmadan bu durumu düzeltebileceğine inanıyorum, sağlık nedenlerinden dolayı
normal şartlarda yaşayan çocuklara göre daha da fazla önemli hale gelmiş olan
anne-baba-özen-sevgi-çevresel uyaran gibi ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için denetimli serbestlik yasasının lehimize düzenlenmesini istiyoruz. Benzer durumdaki
çocukların da böyle bir düzenlemeye acilen ihtiyaçları olduğunu biliyoruz. Çocuklarını kurban vermemeyi başarmış bir toplum artık huzur da kazanmış demektir.”
(Zeki Kadıoğlu / https://www.evrensel.net/haber/102670/poyraz-ali-cezaevinde-buyumesin)
22 Ocak
CHP’Lİ ÖZEL: CEZAEVLERİNDE MAHKUMLAR NÖBETLEŞE UYUYUP,
NEFES ALIYOR
CHP Manisa Milletvekili ve Cezaevi İnceleme ve İzleme Komisyonu üyesi Özgür Özel, Türkiye’deki cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısının 156 bin 707’e
ulaştığını belirtip, E tipi cezaevlerinde mahkumların nöbetleşe uyup, nefes aldığını
söyledi.
Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısının her geçen gün arttığına dikkat
çeken Milletvekili Özgür Özel, diğer taraftan da her yıl yeni cezaevi yapılmasının
gündeme geldiğini söyledi. Bu durumun CHP Cezaevi Komisyonu olarak çok uzun
süredir yaptıkları bir tespit olduğuna dikkat çeken Milletvekili Özel, “Türkiye’de cezaevlerinde tipine göre çok farklı sorunlar var. F tiplerinde tecrit, insansızlaştırma
varken, E Tipi cezaevlerinde kapasitenin çok üstünde tutuklu hükümlü kalıyor. CHP
Cezaevi Komisyonu bunu 3 yıldır gündeme getiriyor. Örneğin, 350 kapasiteli bir
cezaevinde 1300 kişinin kaldığını da gördük. Şanlıurfa Cezaevi’nde yangın çıktığında koğuşlarda yataklar yere serilmişti. Mahkumlar yataklarına emekleyerek
gidiyordu. Adeta nöbetleşe uyku sistemi vardı. Bu durum, Türkiye’deki E tipi cezaevlerinin ortak sorunu. Oralarda mahkumlar nöbetleşe uyuyor, hatta nöbetleşe
nefes alıyor. Bu yıllardır böyle” dedi.
“İKTİDAR TUTUKLU YARGILAMAYI ESAS HALE GETİRDİ”
“Dünyada en çok cezaevi inşa eden ve edecek olan ülkeyiz” diyen Özel,
şöymle devam etti:
“Aşırı güvenlikçi politikalar, her şeyin suç kapsamına alınmış olması, yargılamada istisnai olması gereken tutukluluk hali değil de tutuksuz yargılamanın is32
OCAK 2015
tisna haline dönüşmüş olması bunun ana nedenlerinden biri. Tutuksuz yargılama
esasken, iktidar partisi tutuklu yargılamayı esas hale getirdi.”
“MUHALİFLER CEZAEVİNDE TUTULUYOR”
Dünyanın hiçbir yerinde tutuklu milletvekili yokken, komisyon olarak kendilerinin cezaevlerinde 8 tutuklu milletvekilini ziyaret ettiklerine dikkati çeken Özel,
“100’den fazla rapor yazdık, 5 tanesini kitaplaştırdık. ‘bunlardan 1’i de Tutuklu
Milletvekilleri Raporu’ydu. Bir diğeri ise Tutuklu Gazeteciler Raporu. Esas sorunlardan birisi bu. Herkesin muhalif görüldüğü bir sistem var. Muhalifler cezaevlerinde
tutuluyor” diye konuştu.
“İŞSİZLİK ÇÖZÜLMEDEN CEZAEVİ SORUNU ÇÖZÜLMEZ”
Suç sıralamasında hırsızlığın ilk sırada yer aldığını vurgulayan Milletvekili
Özel, “Cezaevinde olmaması gereken gazetecileri, öğrencileri, siyasi davalar üzerinden tutuklananların yanı sıra, ülkelerin ekonomileri kötüye gidiyorsa hırsızlık suçundan cezaevinde olanlar ilk sıraya yükseliyor. Bu önemli bir göstergedir. Bugün
ülkemizde 32 bin 600 kişi hırsızlıktan, 18 bin kişi ise yağma ve gasptan cezaevinde. Bu kötüye gidişin bir göstergesi. İstatistik bilimine göre doğru okuma yaptığınızda, işsizlik, genç işsizlik, eğitimi yarım bırakma ve bunun takip edilmemesi bize
aslında cezaevindeki bu dökümü ortaya koyuyor. İşte bu korelasyona şaşmamak
gerekiyor. İşsizlik ve açlık sınırı altında yaşamaya zorlanan kesimle doğru orantıda
bir doluluk bu aynı zamanda. İşsizlik, gelir adaletsizliği ve insan hakları sorunlarını
çözmeden Türkiye’deki cezaevi sorununu çözmek mümkün değil” dedi.
“TUTUKLULUK DEVLET İNTİKAMI GİBİ KULLANILIYOR”
Türkiye’de bugün tutukluluk, özellikle muhaliflere karşı Mussolini’nin devlet
intikamı gibi bir ön infaz, bir ön cezalandırma olarak görüldüğünü ifade eden Özel,
öncelikle bu yaklaşımdan uzaklaşılması gerektiğini de kaydetti.”
(DHA,
http://www.haber3.com/chpli-ozel-cezaevlerinde-mahkumlarnobetlese-uyuyup-nefes-aliyor-3154757h.htm)
23 Ocak
 Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda anneleriyle beraber
tutulan ve hapishane alanı içerisindeki Adalet Anaokulu’na devam eden
28 çocuk için karne töreni düzenlendi. Törene Bakırköy ve Metris cezaevlerinden sorumlu savcı Fuat Arı, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı
Selami Hatipoğlu, Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Emrullah Aydın ve
İstanbul İl Jandarma Komutan Yardımcısı Haydar Yalın katıldı.
Savcı Fuat Arı, “Burada 55 ülkeden 285 tane hanımefendi misafirimiz
33
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
var. Ben hükümlü tutuklulara misafir diyorum. Annelerinin yanında kalmak zorunda kalan çocuklarımız 0-6 yaş grubu altında olan çocuklar
cezaevinde kalabiliyor. Bu grup içerisinde de 2-6 yaş grubunda olanlar
da kreşten yararlanıyorlar.” açıklaması yaptı. (haberler.com)
 Afyon’a bağlı Şuhut ilçesinin Belediye Başkanı Recep Bozkurt ve İlçe
Kaymakamı Ferit Görükmez, Adalet Bakanlığı yetkilileri ile beraber ilçede
yapılması planlanan bölge hapishanesi için incelemelerde bulundular.
Konuya ilişkin açıklama yapan Belediye Başkanı Recep Bozkurt, hapishanenin ilçeye “kazandırılması için var gücüyle çalıştıklarını” ve “olumlu
neticeler alınması için çalışmalarının devam edeceğini” hapishanenin
“Şuhut’a kazandırıldığı taktirde ilçenin bir gömlek daha büyüyeceğini,
adeta parlayan bir yıldız olacağını” belirtti. (afyonkarahisar.com.tr)
26 Ocak  Başbakan Ahmet Davutoğlu, AKP’nin Diyarbakır’daki il kongresinde,
1980 darbesi günlerinde ve sonrasında işkenceleriyle bilinen Diyarbakır
Hapishanesi’nin kültür merkezine dönüştürüleceğini açıkladı:
“Diyarbakır’ı bir kültür merkezi yapmak için çok acı hatıralar taşıyan
hapishaneyi kültür müzesi, Diyarbakır müzesi haline dönüştürüyoruz.
Bundan sonra Diyarbakır sadece kültürle, barışla, kardeşlikle anılacak.”
(radikal.com.tr)
34
 Askerken “işlediği bir suçtan dolayı” 50 gün hapis cezası verilerek
Batman M Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na gönderilen ve tahliyesine 5 gün
kalmışken 3 Eylül 2011 günü konulduğu müşahede odasında gömleğiyle kendisini asarak intihar ettiği öne sürülen Muhammet Sait Platin’in
ölümünde kusurları olduğu için yargılanan ve beraat eden 6 hapishane
görevlisinin kararı Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi tarafından bozuldu.
Yargıtay kararını verirken, Platin’in “suç tarihinden” bir gün önce de bileklerini keserek intihara teşebbüs etmesine rağmen hapishane idaresinin gerekli tedbiri almamasına ve İdare ve Gözlem Kurulu kararı olmaksızın tek kişilik müşahede odasına konulmasına vurgu yaptı.
(cnnturk.com)
OCAK 2015
ŞUBAT
35
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
1 Şubat
 Siirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bir koğuşta mahpuslar arasında yatak nedeniyle çıkan tartışmanın kavgaya dönüştüğü, birbirlerini
darp ettikleri ve gardiyanların olaya müdahale ettiği belirtildi. Kavgada
mahpuslardan Cahit G. (34), Enes T. (24), Muhiyeddin A. (22), Serciya
E. (37), Çetin Y. (41), İlham Y. (37), Mehmet Nezir S. (50), Remzi D. (48)
ve Hayrettin Ç. (52) yaralandı. Siirt Devlet Hastanesi’ne getirilerek burada tedavileri gerçekleştirilen mahpuslar, daha sonra tekrar hapishaneye
götürüldü. (AA)
3 Şubat
 Bolu T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü olarak bulunan A.E.Ö
isimli mahpus, ikinci müdür olarak görev yapan Ö.Ö ve F.S.Ç ile infaz
koruma memuru olarak görev yapan O.R ve Y.G’nin kendisine ayaklarına cop vurmak suretiyle işkence yaptığını belirtti. Mahpusun abisi R.Ö,
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek şikayet dilekçesi verdi. Şikayet
dilekçesinin ardından Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’nde 4 sanık hakkında
“İşkence Yapma” suçlamalarıyla dava açıldı. Müşteki Avukatı Muhammet Neşet Giresun, müvekkili için herhangi bir darba maruz kalmadığı
yönünde rapor verildiğini; fakat Adli Tıp 2. İhtisas Dairesi’nden gelen
raporda A.E.Ö’nün ayak altında ciddi ekimozlar olduğu, bu ekimozların
copla vurulması sonucu olabileceği ifadelerinin yer aldığını belirtti. Giresun, ayrıca müvekkilinin o dönemde kaldığı koğuşun süngerle kaplı
olduğunu, mahpusun bunu kendi kendine yapma şansının olmadığını söyledi. Bu olayın ardından başka bir hapishaneye naklini isteyen
A.E.Ö’nün İstanbul Maltepe Cezaevi’ne nakledildiği ve halen burada
kaldığı belirtildi. Tutuksuz yargılanan sanıklar Ö.Ö, F.S.Ç, O.R ve Y.G, üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmezken mahpusun kendi kendine zarar
vermiş olabileceğini öne sürdüler. (Özge Elçi / Bolu Gündem)
4 Şubat
 Milliyet gazetesi yazarı Ali Eyüboğlu, hapishanede tutulan Deniz
Seki’nin beste yapabilmek için istediği kayıt cihazının Adalet Bakanlığı
tarafından temin edildiğini ve hapishanedeki kütüphanenin içinde boş
bir odanın Deniz Seki’ye tahsis edildiğini; kendisinin bir masa, bir masa
üstü bilgisayar, bir mikrofon ve kayıt cihazı ile beste yapabildiğini belirtti.
(milliyet.com.tr)
6 Şubat
 Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda, Trakya Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen “Elimin Hamuru ile Güvenli Geleceğe Projesi” çerçevesinde ekmek fırını kuruldu. Hapishanede kurulan fırında, 60 mahpus ile 4 personel çalışacağı belirtildi. Günde 15 bin ekmek üretilmesi
36
ŞUBAT 2015
beklenen tesiste, aynı zamanda kuru pasta, ramazan pidesi gibi unlu
mamuller de üretilecek. (gazetevatan.com)
11 Şubat
 Bir süre önce hastalığı nedeniyle tahliye edilen hasta mahpus Abdulsamet Çelik tedavi gördüğü İzmir 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde
yaşamını yitirdi. Ölüm sınırına yaklaştıktan sonra serbest bırakılan ve
hastanede kemoterapi tedavisi sürerken yaşamını yitiren Çelik’in cenazesi memleketi Mardin’e gönderildi. Tutuklu Aileleri Yardımlaşma ve
Dayanışma Derneği (TAYD-DER) İzmir Şubesi Eşbaşkanı Neriman Birlikler de Çelik’in ölümünden sistemin sorumlu olduğunu ifade ederek,
“Arkadaşımızın yakalandığı hastalık dışarıda birçok insanda görülebiliyor ve tedavisi mümkün. Erken müdahale ile, karaciğer nakliyle sağlığı
yerine gelebilirdi ama yanlış tedaviden ve zamana yaymaktan dolayı
arkadaşımız vefat etmiştir. Büyük bir ihmal vardı. Üç sene önce çıksaydı,
cezası ertelenmiş olsaydı şu an aramızda olacaktı. Sağlığı iyi bir şekilde
cezaevine girdi ama devletin koruması altında olan cezaevlerinde hastalanarak yaşamını yitirdi” diye konuştu. (ANF)
12 Şubat
 Siirt Andera Park AVM salonunda Siirt Açık ve Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’nda mahpusların yaptığı el işlerinden oluşan ‘Geleneksel el işi
sergisi’ açıldı. Sergi hakkında açıklama yapan Siirt Cumhuriyet Başsavcısı Alparslan Ağçakale amaçlarının mahpusların boş zamanlarını sosyal ve kültürel çalışmalarla değerlendirmelerini sağlayarak farkındalık
oluşturmak ve ekonomik olarak da mahpuslara destek vermek olduğunu belirtti. (CHA)
13 Şubat
Zeytinliklere T tipi cezaevi
Balıkesir Burhaniye’de birinci sınıf tarım arazilerine yapılan T tipi cezaevine
Danıştay’dan iptal kararı geldi. Börezli köyünde 118 bin metrekarelik tarım alanının ceza ve infaz kurumu yapılmak üzere tarım dışı kullanılmasına karşı Ziraat
Mühendisleri Odası’nın açtığı davada Balıkesir İdare Mahkemesi’nin aldığı iptal
kararı Danıştay 10. Dairesi tarafından da onandı. Kararın gerekçesinde: 5403
sayılı Toprak Koruma Kanunu’na göre tarım arazilerinin tarım dışı kullanılmasının
yasak olduğu belirtilerek, yeterli araştırma yapılmadan alınan kararın hukuka aykırı olduğu dile getirildi.
Ancak 2008’de başlayan dava süreci devam ederken T Tipi İnfaz Kurumu
37
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
inşaatı da tamamlandı. Üstelik, Tarım İl Müdürlüğü’nün hazırladığı etüt raporunda arazinin tarım dışı kullanımının uygun olmadığı belirtilmesine rağmen. DSİ
Genel Müdürlüğü’nün görüş yazısında da cezaevi için seçilen alanın bölgenin
yeraltı suyu sulama alanında ve aynı zamanda Havran Barajı sulama alanında
kaldığı, belirtiliyor. Çevredeki köylere ait içme ve kullanma suyu kuyularının yer
aldığı; yeraltı sularının da zengin olduğu bölgede arazinin tarım dışı kullanımına
izin verildiği takdirde bölgedeki zeytinliklerin ve mutlak tarım arazilerinin olumsuz
etkileneceği belirtildi.
‘ARAŞTIRMA YAPILMAMIŞ’
Danıştay 10. Dairesi de kararında bu raporlara değinerek “5403 sayılı Yasa
genel olarak tarım arazilerinin tarım dışı kullanımını yasaklamakta, ancak istisnai
hallerde ve sınırlı bir şekilde buna izin verilmektedir. Dolayısıyla sadece yasanın
amacı ve öngördüğü çerçeve sınırlarında bir taşınmazın bulunması halinde kamu
yararı kararı alınabileceğinden bu yönüyle raporlarda ifade edilen olumsuzlukları
giderici nitelikte gerekli ve yeterli araştırmalar yapılmaksızın tesis edilen işlemde
hukuka uyarlık bulunmamaktadır” diye belirtti.
DİKİLİ TARIM ARAZİSİ
Ziraat Mühendisleri Odası Balıkesir Şube Başkanı İbrahim Akbıyık, yargı süreci devam ederken yapılan inşaata ilişkin şunları söyledi: “Oda olarak açtığımız
dava kazanıldı. Orada hapishane yapılmaması kararı çıktı. Ancak yargı kararlarına
rağmen bölgeye hapishane yapılmaya devam edildi. Börezli bölgesi zeytinlik alanıdır. Dikili tarım arazisidir. Bu bölgeye kesinlikle inşaat yapılmaması lazımdı. Ama
ne yazık ki ulaşımı kolay, masraf çıkarmayacak araziler seçiliyor.”
(Olgu Kundakçı, http://www.birgun.net/haber-detay/zeytinliklere-t-tipicezaevi-75240.html)
14 Şubat
38
 Diyarbakır’ın Lice İlçesi Abalı Jandarma Karakolu’ndaki yol kontrol
noktasında ‘Dur’ ihtarına uymayarak aracıyla kaçan hapishane firarisi
24 yaşındaki Muzaffer Görül’e ateş ederek ölümüne neden olan Jandarma Er Erkan Görgel ilk duruşmada tahliye edildi.
Olay, 11 Kasım 2014 tarihinde meydana gelmiş, kontrol noktasında
durmayan ve Bingöl Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan kaçan Muzaffer Görül,
görevli asker Erkan Görgel tarafından açılan ateşle başına isabet eden
kurşunla ölmüştü. Cumhuriyet Savcısı, sanığın olaydan sonra kaçmaması, delilleri karartmaması, kaçma şüphesi olmaması ve yasal hakkı olan kuvvet kullandığının dikkate alınarak tahliye edilmesini istedi.
ŞUBAT 2015
Mağdur avukatları Erkan Görgel’in tahliye edilmemesini isterken sanık
avukatı İlter Aksoylu savcının isteğine uyulmasını istedi. Mahkeme heyeti, sanığın tahliyesine karar verirken duruşmayı erteledi. (DHA)
17 Şubat
 Aydın E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda Ocak ayında yapılan operasyonda uyuşturucu madde ele geçirilmesinin ardından başlayan hapishanedeki “şeffaflaştırılma çalışmaları”nın sona erdiği belirtildi. Aydın
E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda özel alanlar dışındaki koridorlar ve
dış mekanlar 24 saat kamera ile kaydedilmeye başlandı. (İHA)
19 Şubat
 Muğla’nın Ortaca İlçesi’nde yaşayan 62 yaşındaki İbrahim Şermet,
açık kalp ameliyatı olduktan dört gün sonra, taahhüt ettiği halde ödemediği 25 bin liralık borcundan dolayı 3 ay hapis cezası aldı. Aynı zamanda 20 yıldır şeker hastası olan ve bir bacağındaki damarların değişmesi gerektiğini belirtilen İbrahim Şermet’in eşi Songül Şermet, bu
halde hapsedilmesine tepki gösterdi. Operasyonu gerçekleştiren Kalp
Damar Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Mesut Özcan, “En ufak bir krizde anlık müdahale gerekir. Cezaevinde bu konuda uzman yok. Sevkle olmaz.
Müdahale süresi çok kısadır. Raporu var. Dokunmazlar diye güvenerek
çıkardık. Ama cezaevine aldılar. Çok üzgünüm” dedi. (milliyet.com.tr)
21 Şubat
 İHD ve TUYAD-DER tarafından Van M Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’nda yapılan hak ihlalleri araştırmalarına ilişkin hazırlanan raporda yer alan bilgilere göre, Yüksekova’da katıldığı toplumsal eylemlerden dolayı gözaltına alınan G.K. isimli mahpusun, dipçik ile darp edildiği, gözaltında küfür ve hakarete maruz kaldığı ve makatına cam şişe
sokulmaya çalışıldığı belirtildi. G.K.’nin gözaltından sonra sevk edildiği
Van M Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda ise psikolojik sorunlar yaşadığı ifade
edildi. Avukatlarla yapılan görüşmede G.K.’nin yaşadıkları arkadaşları
tarafından avukatlarına aktarıldı, ancak hapishane idaresi G.K.’ye maruz
kaldığı taciz ve şiddetten kaynaklı yaşadığı travmayı tedavi etmek yerine,
“akli dengesi yerinde değil” muamelesi yaptı. (Özgür Gündem)
 CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Ankara 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’ndan tarafına gönderilen bir mektubun,
mektupta yer alan karikatürlerin, “devlet büyüklerini hedef gösterdiği” gerekçesiyle “sakıncalı” olarak değerlendirilerek kendisine gönderilmediğini
belirterek konuyu Meclis gündemine taşıdı. Önergede “Bir mahpusun,
İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi olan bir milletvekiline gönder39
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
mek istediği bir mektubun bu gerekçelerle alıkonulması mahpusun iletişim hakkını engellemek değil midir? Tarafıma gönderilmesi engellenen
mahpuslar tarafından yapılan çizimlerin/karikatürlerin sansürlenmesi genel bir uygulama mıdır?” gibi sorular yer aldı. (odatv.com)
22 Şubat
 2012 yılında toplumsal olaylara karıştıkları ve taş attıkları gerekçesiyle Pozantı M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na konulan çocuklara cinsel
şiddet uyguladığı ortaya çıkan zanlılar hakkında açılan davada takipsizlik
kararı verildi. Zanlılar hakkında davacı olan 4 çocuğun ise, davalı duruma getirilerek müebbet hapis cezası istemiyle yargılandığı belirtildi. İHD
Mersin Şube Başkanı Ali Tanrıverdi, “Son bir yılda derneğimize yapılan
resmi başvuru kayıtlarına göre; bir yıl içerisinde, toplam 129 çocuk gözaltına alınmış, tutuklanmış ve çocuk mahkemeleri tarafından yargılanmıştır.
Bunlardan 67 çocuk hakkındaki davalar sonuçlanmıştır. Sonuçlanan davalardan hiçbir beraat kararının çıkmaması çocukları sindirme politikalarının açık bir göstergesidir. Bu çocuklara toplam: 578 yıl, 11 ay 6 gün
hapis cezası ve 978.180.00 T.L. adli para cezası verilmiştir. Yine 2012
yılı içerisinde Mersin Valiliği tarafından Pozantı çıkışlı çocukların ailelerine
toplam olarak 1.270.000.00 (Bir milyon iki yüz yetmiş bin) T.L. idari para
cezası verilmiştir” dedi. (Ferhat Aslan / ANF)
 Cinayet gerekçesiyle müebbet hüküm giyen ve 14 yıldır hapiste olan
ancak trans olduğu gerekçesiyle ne erkek ne de kadın koğuşuna alınmayan ve 4 hapishanede de hücrelerde tutulan Ali B., kanunda trans
bireylere “cezaevlerinde tutuklu bulunan bireylerin cinsiyet değiştirme
ameliyatının masraflarını devlet karşılar” hakkının tanınmasıyla birlikte Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu. İzmir F Tipi Kapalı İnfaz
Kurumu’nda bulunan Ali B.’nin gerekli prosedürleri tamamladığı ve cinsiyet geçiş ameliyatını olabileceği belirtildi. Ali B. ameliyatın ardından
kadınlar hapishanesine nakledilecek. (gazetevatan.com)
24 Şubat  Sinop E Tipi Açık-Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kamu ve özel sektör
işbirliği ile kurulan tekstil fabrikasının üretime geçtiği belirtildi. 1 milyon
dolara kurulan tesiste toplam 300 kişinin istihdam edileceği, bunun
yüzde 70’inin mahpuslardan, yüzde 30’unun ise sivil personelden oluşacağı belirtildi. Günde bin adet gömlek üretilen tesiste, hedef bunu 3
bine çıkarmak. Proje kapsamında sosyal güvence altına alınacak mahpusların, ayrıca belli bir ücret de alacakları belirtildi. (dunya.com)
40
ŞUBAT 2015
Şakran Çocuk Cezaevi itirafı: Çocuklar tecavüze uğruyor!
‘Şakran Cezaevi’ diye bilinmekte olan İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu Müdürü Hamit Karslıoğlu’nun imzasını taşıyan kurum içi yazışmada,
cezaevinde çocuk mahkûmların birbirlerine işkence yaptıkları ortaya çıktı. Okuyanın tüylerini ürperten evrakta yer alan bilgilere göre; zayıf çocukların büyüklerce
cinsel istismara uğradığı, bu suçlardan ötürü cezaevine düşenlerin içeride de küçüklere tecavüz ettikleri ve bunu topluca yaptıkları ileri sürüldü. Evrakta çocukların,
“anüslerinden vücutlarına ne kadar uzunlukta hortumu alacakları yönünde kendi
aralarında iddiaya girip denedikleri”; “metal çay kaşığını dörde bölerek yuttukları”
gibi korkunç ifadeler yer alıyor. Ayrıca, “infaz koruma memurlarının, kullanımı çocuklarca yasak olan emtianın geçmesine neden oldukları” ifade edildi.
‘Şakran Cezaevi’ diye bilinmekte olan İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu Müdürü Hamit Karslıoğlu’nun imzasını taşıyan 2 Aralık 2014 tarihli evrak,
“Görev Taksim” başlığını taşıyor. İnfaz kurumu içinde Psiko Sosyal Birime gönderildiği anlaşılan evrakta, “Ceza infaz kurumlarında çocuk koğuş ve odalarında her türlü
personel kontrolünden uzak kapalı kapılar ardında mesai saatinin sona ermesi ile”
meydana gelen vakalar sıralandı. Evrakta, “Ya kurum kayıtlarında ya da yaşananlardan sonra diğer çocuk tutuklu ve hükümlülerce anlatılan” vakalar şöyle sıralandı:
‘KAŞIK YUTUYOR, VÜCUTLARINI KESİYORLAR’
- Çocuk koğuşunda bir arada barındırılan çocuklardan ikisinin; hemen akşam yemeğinden sonra metal çay kaşığını yutup yutmayacakları konusunda iddiaya girip çay kaşığını birkaç kez bükerek dörde böldükleri ve sonra ekmek arasına
ikişer parça koyarak yuttukları… Diğer çocukların, çok sonra konuyu idarecilere
aksettirdikleri, yapılan tıbbi muayene sonrasında boş batın grafiklerinde durumun
belgelendiği…
- Ring aracı ile hastaneye gitmek adına sıvı deterjan içerek intihar görüntüsü
verdikleri ve idarecilerin telaşına güldükleri…
- Yatıştırıcı ilaç kullanan çocuğun, sağlık memurunun içmesini sağladığı ilacı
kusarak çıkardığı, sonra diğer çocuklara sattığı, hatta diğer küçük ya da saf çocukların yemeklerinde bu ilaçları eriterek habersizce kattıkları, bu yemekleri tüketen
çocukların şuursuz, sersem hareketlerine daha sonra beraberce güldükleri, kendinden geçen çocuğu ranzasına bağlayıp üzerine işedikleri…
- İdrarlarını Cola vb. içeceklerle karıştırıp zayıf çocuklara içirdikleri…
- Kuru çay otundan yaptıkları ve sigara dedikleri maddeyi yakmak için prizlerde olan 220 volt elektriği kullandıkları, sigara dedikleri maddeyi tavanda bulunan
florasan lambasında yakmaya çalıştıkları…
- Hastaneye gitme adına cam ve fayans parçalarıyla vücutlarını kestikleri,
41
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
- Sekiz metre yüksekliğindeki bina duvarlarından gündüz saatlerinde çarşaf
bağlayarak kaçmaya yeltendikleri, jandarma tarafından fark edildikleri,
- Hekim tarafından atere alınmış, (alçı) tedavisi başlamış iken ateri hastaneye gitmek için defalarca söküp attıkları, hastaneye defalarca bu anlamda
götürülüp getirildikleri, angarya için iş çıkardıkları, memuru oyaladıkları, devleti
zarara uğrattıkları…
TECAVÜZ SÜRÜYOR
Evrakta ayrıca, çocukların “boy, kilo, yaş ve ruhsal durumları gözetilerek koğuşlara yerleştirmede sınıflandırmaya yapılmaya çalışılsa da” duruma engel olunamadığı kaydedilerek, şöyle denildi:
- Zayıf çocukların cinsel istismara uğradıkları,
- Cinsel eğilimleri yüzünden kurumda olan çocukların bu arayışlarını ceza
infaz kurumunda da sürdürdükleri, diğer zayıf çocuklara tecavüz ettikleri, hatta
bunu grup olarak yaşadıkları,
- Anüslerinden vücutlarına ne kadar uzunlukta hortumu alacakları yönünde
kendi aralarında iddiaya girip denedikleri…
GARDİYANLAR YASAK MADDE SOKTURUYOR
Evrakta, “Çocuk koğuşlarında yaşanan tüm bu acılar, ıstıraplar Halil Rıfat
Paşa’nın ‘Gidemediğin yer senin değildir’ özdeyişini haklı çıkarıyor gibi, çocukları
bir demir kapı arkasına kapatıp hapsetmek, onları aynı dışarıdaki yaşantılarına,
kaderlerine terk etmekle eşdeğerdir” denildi.
Ayrıca, kurumda görevli infaz ve koruma memurlarının denetimsiz kaldığı, yetki ve sorumluluklarını aşarak yanlış kararlar icra ettikleri, bir çalışanın sekiz saat
görev yerine uğramadığı ve bu konu hakkında disiplin soruşturması yapıldığı, hakkı ve görevi olmadığı halde bir diğer arkadaşının görevini diğerlerinin sürdürdüğü,
koğuş nöbetçilerinin kurum kapılarında x-ray cihazını kullandığı, kullanımı çocuklarca yasak olan emtianın geçmesine neden oldukları ifade edildi. Bu nedenle
kurum idarecilerinin vardiyalarının başında 7-24 saat hizmet verdikleri anlatıldı.
Evrakta, “Kanun ve yönetmelikten kaynaklanan diğer görevlerinizin yanında
iş bölümü gereği tevdi edilen yeni diğer rutin sorumluluklarınızı da takip ve icra
etmekle görevlendirildiniz” denildi.
Radikal’in ulaştığı kurum müdürü Hamit Karslıoğlu, “Bu yazı size mi ait” sorusuna karşılık, “Bu konuyla ilgili bilgi vermeye yetkili değilim. Ceza ve Tevfik Evleri Genel Müdürlüğü’nü bu konuda ararsanız onlar gerekli açıklamayı yapacaktır”
dedi. Bu yazışmanın cezaevindeki psiko-sosyal personelle ilgili bir iç yazışma olduğu ifade ediliyor.”
(İsmail Saymaz / http://www.radikal.com.tr/turkiye/sakran-cocuk-cezaeviitirafi-cocuklar-tecavuze-ugruyor-1300037/)
42
ŞUBAT 2015
25 Şubat
 CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü’nün
imzasını taşıyan ve çocuk mahpusların maruz kaldığı kötü muamelenin
anlatıldığı 2 Aralık 2014 tarihli evrakla ilgili Başbakan Ahmet Davutoğlu
tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığı’na soru önergesi verdi.
Tanrıkulu, şu soruları yöneltti:
- Şakran Cezaevi diye bilinmekte olan İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı
Ceza İnfaz Kurumunda tutulmakta olan çocuk ve gençlerin birbirlerine
yönelik şiddet, tecavüz, cinsel istismar gibi fiilleri gerçekleştirdiği iddiası
doğru mudur?
- Şakran Cezaevi diye bilinmekte olan İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu Müdürünün imzasını taşıyan 2 Aralık 2014 tarihli
evrak, “Görev Taksim” başlığını taşıyan yazıları neticesinde başlatılan bir
inceleme bulunmakta mıdır?
- Şakran Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumunda çocuklara ve gençlere
yönelik insanlık dışı muamele ve uygulamalar 17 Ocak 2014 tarihinden
önce de biliniyor olmasına rağmen, Adalet Bakanlığı, verilen cevapta
neden kamuoyunu yanıltmıştır? Gizlenmek istenen nedir ve kimler korunmak istenmektedir?
- Şakran Cezaevi diye bilinmekte olan İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu Müdürünün imzasını taşıyan 2 Aralık 2014 tarihli
evrak, “Görev Taksim” başlığını taşıyan yazı mevcutta olmasına rağmen,
Adalet Bakanlığı 22 Eylül 2014 tarihinde vermiş olduğu yazılı soru önergesi cevabında neden gerçekleri saklama gereği duymuştur?
- Müdürün imzasını taşıyan 2 Aralık 2014 tarihli iç yazışmada açıklanan infaz koruma memurlarının içeriye uyarıcı ve uyuşturucu madde
soktukları ve görevlerini ihmal ettiklerinin tespit edilmesinin yazılı olarak
Bakanlığa bildirildiği Şakran Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumunda
çalışan infaz koruma memurları hakkında soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatılan bir soruşturma varsa akıbeti nedir?
- İşte, evde, sokakta çocuklara ve kadınlara yönelik tacize, tecavüze
ve şiddete engel olamayan AKP Hükümeti, kendi koruma ve güvenliği
altında olan hapishanelerde de bu taciz, tecavüz ve şiddete göz mü
yummaktadır?
- Evde, sokakta, işte ve kendi koruması altındaki cezaevlerinde, “İnsanlığa karşı işlenmiş bir suç kapsamında olan” çocuklara ve kadınlara yönelik tacize, tecavüze ve şiddete engel ol[amay]an, bu suçlara ve suçlulara
göz yuman görevliler hakkında nasıl bir işlem yapılmıştır? (cnnturk.com)
43
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
 İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki (Şakran
Çocuk Hapishanesi) çocuk mahpusların birbirlerine yönelik cinsel istismarda bulunduğu iddialarına ilişkin olarak CTE Genel Müdürü Enis
Yavuz Yıldırım, “Bu olayların çok önemli bir kısmı ceza infaz kurumunda
meydana gelmemiş. Çok münferit olarak meydana gelen olaylarla ilgili olarak da gerek adli, gerek idari gereği yapılmış. Bunlar müdürün
duyuma dayalı olarak dikkat çekmek için yazdığı şeyler” açıklamasını
yaparak bu iddiaları araştırmak için iki kontrolör görevlendirdiğini ve
kendisinin de basın temsilcileri ile beraber hapishaneye gezeceğini belirtti. (haberler.com)
 İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki (Şakran
Çocuk Hapishanesi) çocuk mahpusların birbirlerine yönelik cinsel istismarda bulunduğu iddiası üzerine, CHP Cezaevi İnceleme ve İzleme
Komisyonu üyesi ve CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir’in, İzmir’e
gittiği belirtildi. Hapishane Müdürü Halis Orhan ile yaklaşık 1.5 saat
görüşme gerçekleştiren ve görüşme sonunda kurumun önünde bir basın
açıklaması yapan Demir, iddiaların “asılsız ve tamamen kurgudan ibaret” olduğunu belirtti. (İHA)
44
 Gezi tutuklularından Elif Kaya’nın çırılçıplak soyulmasıyla gündeme
gelen İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda (Şakran Kadın Hapishanesi), söz konusu uygulamanın “acil müdahale mangası” olarak
adlandırılan ve Şakran’daki kodu “A Takımı” olan birim tarafından gerçekleştirildiği belirtildi.
CHP Cezaevlerini İzleme Komisyonu, İnsan Hakları Derneği ve Çağdaş
Hukukçular Derneği’nin elde ettiği bilgilere göre, diğer hapishanelerden
nakledilen kadınlar, jandarma tarafından “A Takımı”ndaki gardiyanlara
teslim ediliyor. Onlar da “Seninle beşe bir güreş tutacağız” diyerek kadınları boş odaya atıp çırılçıplak soyuyor ve üzerlerini arıyor. Kadınların
ifadelerine göre, kimi zaman kapı da açık bırakılarak jandarma personelinin kadınları izlemesi sağlanıyor. (cumhuriyet.com.tr)
 Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu, Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı (TÇYÖV) ortaklığı ve KAMER Vakfı (Kadın Merkezi) katılımıyla yürütülen, Avrupa Birliği Merkezi
Finans ve İhale Birimi tarafından finanse edilen “Mor Güvercin” projesi
kapsamında Ankara Sincan Cezaevi’ndeki kadın mahpuslara yönelik eğitim [etkinlikler] düzenlendi. Düzenlenen etkinliklerde yereldeki örgütler
ile kadınlar ve hapishane personeli bir araya geldi. 16-19 Şubat 2015
ŞUBAT 2015
tarihleri arasında gerçekleşen eğitim programının ilk gününde kadın
mahpuslara ve hapishane personeline proje tanıtım semineri düzenlendi
ve hapishanede sivil toplum örgütü çalışmalarının önemi anlatıldı. Mor
Güvercin Projesi, mahpus kadınların görünürlüğünü arttırarak tahliye
sonrası yaşamda kendilerine artı değer sağlayacak alternatifler sunmayı,
bunu yaparken yereldeki sivil toplum örgütleri ve kadın sığınma evleri ile
hapishaneler arasında ilişki geliştirmeyi hedefliyor. (sozcu.com.tr)
26 Şubat  Van M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki çocuk mahpusların maruz kaldığı taciz ve işkence iddialarının ardından hapishanede çocuklarla görüşen avukatlar ve TUYAD-DER yöneticileri, dernek binasında basın
toplantısı düzenledi.
TUYAD-DER Başkanı Ahmet Aygün, avukatların çocuklarla yaptığı görüşmelerde, çocukların kendilerine bazı sakallı kişilerin berber adı altında
koğuşlarına geldiklerini ve IŞİD propagandası yaptığını aktardı. (DİHA)
 HDP Van Milletvekili ve TBMM Cezaevi Alt Komisyonu Üyesi Kemal
Aktaş, komisyon Başkanı Ayşe Türkmenoğlu’nun İç Güvenlik Paketi’ndeki yoğun mesai nedeniyle çocuklara işkence ve tecavüz iddialarıyla gündeme gelen İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu incelemesinin mümkün olmadığını söylediğini ifade etti. Aktaş, komisyon üyesi
olarak kendisinin Şakran ve Van hapishanelerine gideceğini söyledi. Aktaş, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, çocuklara insan onurunu
incitecek düzeyde kötü muamele yapanların cezasızlık politikalarından
güç aldığını söyledi. (Hülya Karabağlı / t24)
 Uyuşturucu kullandığı gerekçesiyle mahkeme tarafından verilen
10 aylık hapis cezası nedeniyle 19 Şubat’ta Buca Hapishanesi’ne
(İzmir Kapalı Açık Ceza İnfaz Kurumu) konulan Şırnak doğumlu Agit
Kaya’nın (24) yaşamını yitirdiği belirtildi. Bir haftadır tutuklu bulunan
Kaya’nın ölümü konusunda hapishane herhangi bir açıklama yapmazken, Kaya’nın cesedinin, ölüm nedeni araştırılmak üzere İzmir Adli Tıp
Kurumu’na kaldırıldığı söylendi. (DİHA)
 Bolu’nun Gerede ilçesine yapılacak olan hapishane için CTE’den bir
heyetin, hapishane alanında incelemelerde bulunarak yer tespit belirlemesi yaptığı belirtildi. AKP Bolu Milletvekili Fehmi Küpçü, HSYK 2.
Daire Başkanı Mehmet Yılmaz ile yapılan istişareler neticesinde yatırım
programına girmesine vesile olduğunu hatırlatarak, “Gerede’ye 2 tane
T, 1 tane açık cezaevi olmak üzere yaklaşık 100 bin metre kare üzeri45
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
ne konuşlandırılacak 1000 kişi civarında personelin istihdam edeceği bir yatırım ilçemize kazandırılmış bulunmakta. Böylelikle Gerede’ye
ekonomik katkı sağlayacağını düşünüyorum” açıklamasında bulundu.
(geredemedyatakip.com)
Şakran Cezaevi’nin kapıları basına açıldı
Adalet Bakanlığı, İzmir’deki Şakran Cezaevi’nde tutuklu ve hükümlü çocuk
mahkûmların birbirine tecavüz ettiği iddialarını araştırmak amacıyla 2 kontrolör
görevlendirdi.
Olay İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Hamit
Karslıoğlu’nun imzasını taşıyan kurum içi yazışmanın basına yansımasıyla ortaya
çıktı. Psikososyal servisine yazıldığı görülen yazıda, çocuk mahkûmlar arasında
“tecavüz” vakalarının yaşandığı bilgisine yer verildi. İddialar üzerine Ceza ve Tevkif
Evleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, cezaevinin kapılarını basına açtı.
‘TAMAMI KURUMDA YAŞANMIŞ OLAYLAR DEĞİL’
Bilirkişi ve doktor incelemesi yapılacağını ve iddiaları incelemek amacıyla 2
kontrolör görevlendirdiklerini açıklayan Yıldırım, “Yazılanlar, müdür beyin duyumlarına dayalı, halk arasında konuşulanları ifade eden bir perspektifte hazırlanmış.
Farkındalık yaratmak için yapılmış bir rapor” dedi.
Yazışmaları 2 bölüm olarak değerlendirmek gerektiğini belirten Yıldırım şunları söyledi: “Birinci bölümde içerideki çocuklar arasında meydana gelen, gelebilecek çeşitli somut olaylardan bahsedildiğini; ikinci bölümde ise bu olaylardan
hareketle psikososyal servisinin alması gereken tedbirlerden bahsediliyor. Birinci
kısım gündeme geldi. Bu olaylar müdür tarafından tamamen duyuma dayalı olarak ya da birkaç olay içinde kendi kayıtlarını çıkarmak için aldığı olaylardır. Tamamı
kurumumuzda yaşanmış olaylar değildir. 2012’den bu yana yaşanan 3 cinsel istismar iddiası hakkında da adli ve idari soruşturma var. Birincisinin faili hakkında
13 yıl ceza verildi. Bu ceza daha kesinleşmedi. İkincisi için takipsizlik verildi. Birisi
de soruşturma aşamasında. Yazıda yer alan olaylar, farkındalık yaratmaya yönelik
ifadeler, infaz kurumumuzda karşılık bulan olaylar değildir. İnceleme sonrası yine
sonuçlar kamuoyuna aktarılacaktır. İddialarla ilgili gerekli incelemeler yapılmadan
bir şey söylemem mümkün değil. Münferit birkaç olay yaşanmış olabilir.”
SÜNGERLİ ODA İLK KEZ GÖSTERİLDİ
177’si tutuklu, 55’i hükümlü 232 çocuk mahkûmun bulunduğu cezaevinde,
4 görevli tarafından 287 kamera 24 saat kayıt yapıyor. Her adımın saniye saniye
görüntülendiği cezaevinde sadece yatak odalarında kamera bulunmuyor. İnsan
46
ŞUBAT 2015
Hakları Komisyonu ve bazı baroların “Cezaevlerinde süngerli odalar var, orada da
işkence yapılıyor” yönündeki iddialarının ardından Yıldırım ve beraberindeki heyet,
2 adet bulunan ve ‘süngerli oda’ olarak nitelendirilen mavi odaları basına gösterdi.
Süngerli odanın çocuğun sakinleşmesi için yapıldığını aktaran Yıldırım, “Bu
oda bir tecrit odası değil. Tamamen sakinleşmesi için yapılan odadır. Kendisine
ve etrafına zarar veren çocuk 30 dakika ile 1 saat arasında burada tutuluyor.
Sakinleştikten sonra tekrar odasına alınıyor. Şiddet uygulandığı ve ilaç verildiği
kesinlikle doğru değildir. Kamera 24 saat kayıt altında ve kayıtlar da saklanmaktadır” dedi.
Sadece açık tuvaleti ve aydınlatması bulunan, duvarları tamamen süngerle kaplı olan odaların duvarlarında kalem ve kesici aletle kullanılarak yazılmış yazılar yer alıyor.” (Mehmet İnmez / http://www.haberturk.com/gundem/
haber/1047328-haberturk-sakran-cezaevinde)
27 Şubat
 Diyarbakır’da İHD, Eğitim-Sen, Tabipler Odası ve Diyarbakır Barosu
temsilcilerinin de aralarında bulunduğu Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Girişimi üyeleri, Diyarbakır E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde bir
araya geldi. Girişim sözcüsü Gamze Yalçın, yaptığı açıklamada, “Çocukların adalet sistemine temas ettirilmediği ve kapalı kurumlara hapsedilmediği çocuklara özgü bir model oluşturulmalı. Ceza infaz kurumları
insan hakları örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının denetimine açık
hale getirilmeli. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan hakların temel bir insan hakkı olduğu kabul edilerek, bu
hakkı ihlal edenler cezalandırılmalıdır. Cezaevlerinde çocuklara yönelik
gerçekleştirilen hak ihlallerine ilişkin olarak etkin soruşturma yürütülmelidir. Cezaevlerinin şiddet üreten, çocukların psiko- sosyal gelişimine
uygun olmadığı kabul edilerek tüm çocuk cezaevleri kapatılmalıdır” şeklinde konuştu. (AA)
 Kayseri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde bazı mahpus yakınları
seçim öncesi af çıkarılmasını isteyerek, “Eğer af yoksa, oy da yok” yazdıkları kartonlarla gösteri yaptılar.
Gösteriye katılanlardan Ruhsar Hatip, hapishanedeki yakınlarının yaptıklarından pişman olduklarını anlatarak, “Cezaevinde çeşitli suçlardan
cezaevinde bulunan kişiler, bugüne kadar serbest bırakılmasına rağmen,
bizim yakınlarımız hala dört duvar arasında. Bizler, eşit adalet istiyoruz;
dağılan yuvalarımızı, bozulan psikolojimizi geri istiyoruz. Biz de yakınlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz” dedi. (Cafer Zengin / DHA)
47
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
28 Şubat  DBP-HDP Van İl Başkanlıkları ve TUYAD-DER, Mezopotamya Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEYA-DER),
Barış Anneleri Meclisi tarafından Van ve diğer hapishanelerde çocuklara
yönelik cinsel istismar, taciz ve kötü muamele iddiaları üzerine yürüyüş
ve Van M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde ortak basın açıklaması
yapıldı. Basın açıklamasını okuyan HDP Van İl Başkanı Derya Hayva
AKP’yi eleştirerek “Eğer bu alçaklığa, namussuzluğa ortak olmak istemiyorsanız bir an önce sorumluları ortaya çıkarıp, cezalandırın. Başta
Uluslararası İşkenceyi Önleme Örgütü, İç Güvenlik Yasa Tasarısı’na sessiz kalan TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nu, tüm sivil toplum
kuruluşlarını ve demokratik kamuoyunu bu uygulamalar karşısında ses
vermeye çağırıyoruz” şeklinde konuştu. (DHA)
Muğla Cezaevi’nde şiddet ve taciz gören çocuk
o anları anlattı
M.U, koğuşta kendilerinden büyük mahkumların çamaşırlarını yıkayıp hizmet
ettiklerini ve koğuşta kalan büyük çocukların geceleri uyumamaları için ayaklarını
yaktıklarını söyledi. Şiddet ve taciz mağduru çocuk, gece yatarken bir mahkumun
ayaklarını okşayarak tacizde bulunduğunu da anlattı.
Cumhuriyet Halk Partisi Muğla Milletvekili Nurettin Demir tarafından gündeme getirilen Muğla Kapalı E tipi cezaevi sübyan koğuşundaki çocuk tutukların
şiddet ve tacize maruz kaldığı iddiaları ortalığı karıştırdı.
UYUTMAMAK İÇİN AYAKLARINI YAKMIŞLAR
Şiddet gören 4 çocuktan biri, olan 14 yaşındaki Marmarisli M.U ve babası
H.U , yaşadıklarını İHA’ya anlattı. 3 arkadaşı ile bir bardan 15 dolar para çaldıkları için 2014 Aralık ayında cezaevine giren M.U, 53 gün boyunca tutulduğu
sübyan koğuşunda yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Koğuşta bizden yaşça büyük Ramazan ve Malik isimli 2 mahkum vardı. Küçük mahkumları sürekli dövüyorlardı. Gece uyutmamak için ayaklarımızı çakmakla yakıyorlardı. Çamaşırlarını
bize yıkatıp koğuş temizliğini bize yaptırıyorlardı. Ben cezaevine girdiğimde ilk
Malik vardı koğuşta. Bir gün çamaşırını yıkamadığım için beni dövmeye başladı.
Daha sonra koğuşa Ramazan geldi. Bunlar Malik ile Bodrum’dan arkadaşmış.
İkisi de beni dövüyordu. Bende gardiyana söyledim. Gardiyan beni 2 saat boyunca başka bir koğuşa götürdü daha sonra geri getirdi. Benimle birlikte cezaevine giren Emre ve Deniz’de onlardan dayak yedi. Bir gece koğuşta yatarken
Ramazan geldi, bacaklarımı okşadı, bağırarak kapıya koştum ve gardiyandan
48
ŞUBAT 2015
yardım istedim. Beni tekrar başka bir koğuşa götürdüler tekrar 2 saat sonra da
geri getirdiler. Cezaevinde olduğum için okula gidemedim. Öğrenimime devam
etmek istiyorum”.
BABA H.U: “PARAM OLMADIĞI İÇİN ÇOCUĞUMA BAKAMIYORUM”
Cezaevinde şiddet ve tacize uğrayan M.U’nun babası H.U (41) ise oğlunun psikolojisinin çok bozuk olduğunu işsiz olduğu için tedavi ettiremediğini
dile getirip yetkililerden yardım istedi. H.U oğlunun cezaevinden çıkıktan sonraki durumunu şöyle anlattı: “Oğlumun başına gelenleri ilk mahkemede gördüm.
Duruşmada hakim oğluma ‘senin gözün ne oldu? diye sordu. Oğlumda büyük
çocuklar dövdü diye cevap verdi. Mahkeme tahliye kararı verdi. bende çocuğumu almak için cezaevine gittim. Çocuğu teslim aldığımda fiziken ve ruhen
bitmiş durumdaydı. Orada bulunan asker ve gardiyanlara çocuğa ne olduğunu
sordum; onlar da düştüğünü söyledi. Doktor raporunun bulunmadığını ve hastaneye gitmem gerektiğini belirtiler. Gardiyanlar bana ; zamanında çocuklarınıza
sahip çıkmıyorsunuz ondan sonrada gelip bize hesap soruyorsunuz dedi. Cezaevi yetkilileri ile görüştürülmedim. Çocuğu alıp Marmaris’e geldim ve hastaneden
işkence gördüğüne dair rapor aldım. Cezaevinde çocuğuma işkence yapılmış.
Vücudunun her yerinde morluklar vardı. Geceleri sıçrayarak yataktan kalkıyor
ve kendi kendine konuşuyor. Sabah kalktığında ise yaptıklarını hatırlamıyor. Bu
işkenceyi kim yaptıysa bulunup cezalandırılmasını istiyorum. Cezaevlerindeki
şiddetin durdurulmasını istiyorum”.
H.U, 6 aydan bu yana işsiz olduğunu dile getirerek parası olmadığı için psikolojisi bozulan çocuğunu tedavi ettiremediğini kaydetti.
Öte yandan, M.U ile aynı suçtan cezaevine giren E.B ve D.K’nin şiddet ve
taciz gördüğü ileri sürüldü. B.E’nin ise ailesinin bu olaydan sonra memleketleri
Adana’ya geri döndüğü öne sürüldü.” (http://www.milliyet.com.tr/mugla-cezaevinde-siddet-ve-taciz-gundem-2020888/)
49
OCAK 2015
MART
51
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
1 Mart
 Antalya’da 16 ile 19 yaş aralığındaki çocukların kaldığı L Tipi Ceza
İnfaz Kurumu’nda bir koğuşta, 18 yaşındaki A.N.’ye tecavüz ettikleri iddiasıyla yedi çocuk hakkında dava açıldığı belirtildi.
Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın iddianamesinde, 24 Mayıs 2014 tarihinde çocukların kaldığı B/7 ünitesine getirilen
A.N.’yi, koğuştaki diğer yedi çocuğun dövdüğü belirtildi. İddianamede,
27 Mayıs 2014 tarihinde ise karanlık bir odaya kapatılıp ölümle tehdit
edilen A.N.’ye cinsel taciz uygulandığı ve tecavüz girişiminde bulunulduğu öne sürüldü. İddianamade, olayla ilgili basit yaralama ve çocuğun
cinsel istismarı ve tehdit suçlarından suça sürüklenen yaşları 16 ile 19
arasındaki yedi çocuğun cezalandırılmaları istendi. (diken.com.tr)
 Yaklaşık iki yıl önce tecavüz iddialarıyla gündeme gelen Pozantı Çocuk Cezaevi (Pozantı M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu) ile ilgili ilk araştırmaları yapıp, elde ettiği sonuçları önlem alınması için Adalet Bakanlığı,
siyasi partiler ve sivil toplum örgütleriyle paylaşan Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Özkan Yıldız’ın, benzer bir
saptamayı Şakran Cezaevi (İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu) için de yaptığı belirtildi. Yıldız, bina yenilemekle, infaz koruma memurlarıyla sorunun çözülemeyeceğini, ulusal çocuk politikasının hayata
geçirilmesi gerektiğini söyledi. Yıldız, “Burada suça sürüklenen çocuklar
için, aileden başlayan, toplumda devam eden, cezaevinde biten bir süreç
var. Soruna bütün bakmak lazım. Sürecin iyi yönetilmesi lazım. Tutuklu
çocuklar, yine topluma kazandırılmalı. Bu çocukları suça sürükleyen travmaların bilinmesi lazım. Çocuklar, psikososyal destek almalı. Hemen her
alanda daha fazla uzmandan destek alınmalı” dedi. (zete.com)
2 Mart
 Türkiye İnsan Hakları Kurumu, “Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Cinsel İstismar ve Kötü Muamele İddiaları Raporu”nu açıkladı.
Raporda, hapishanede 78 genç için yaşlarına göre gruplandırma ve
kendileri için ayrılmış bölüm bulunmadığı, bu durumun, gençlerin istismarına zemin hazırladığı bildirildi. Kurumun açıkladığı raporda, S.Ö.
isimli mahpusun, 19 yaşına girdiği andan itibaren yetişkinlerle aynı
koğuşa yerleştirildiği ifade edilerek, dayak ve cinsel saldırı iddialarının
bu koğuşta meydana geldiği belirtildi. Bu uygulamanın BM tarafından
kabul edilen “Mahpusların Islahı İçin Asgari Standart Kurallar” ve Ceza
ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile çeliştiğine dikkat çekilen raporda, gençlik çağına yeni adım atmış olan S.Ö’nün, 46 yıl hapis
cezası olan Z.Y. tarafından sürekli dövüldüğü ve dayak olayına şahitlik
52
MART 2015
eden diğer mahpusların da korkularından Z.Y.’ye karşı koyamadıkları bilgisine yer verildi. Şiddet ve taciz olaylarıyla yakın ilişkisi bulunan “koğuş
mümessilliği” uygulamasının, hapishane yönetimlerinin bilgisi ve onayı
dahilinde devam ettiği belirtilerek, düzeni sağladığına inanılan Z.Y.’nin
de koğuş mümessili olduğu bildirildi. (memurlar.net)
 Erzincan T Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan mahpuslar için Şehit Pilot Teğmen Serkan Sağır Güzel Sanatlar Lisesi ve
Halk eğitim Merkezi tarafından konser, resim sergisi ve skeçlerden oluşan mini bir tiyatro gösterisi düzenlendi. (İHA)
 Van M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda çocuk mahpusların maruz
kaldığı taciz ve işkence ile kurs adı altında IŞİD’in propagandasının yapıldığı iddialarına ilişkin hapishanede incelemelerde bulunan DBP İl Eş
Başkanı Miraz Çallı, çocuklarla yaptığı görüşmede çocukların yaşadığı
taciz ve işkenceleri şu sözlerle özetledi: “Çocuk tutsak R.K. Hakkari Emniyet Müdürlüğü’nde kaldığı 5 günlük gözaltı sürecinde ayakta tutma, başını duvara vurma, elektrik verilen diğer tutsaklarının seslerini dinletme,
hakarete ve ağır küfürlere maruz kalma gibi işkencelerle karşılaşmıştır.
Çocuk tutsak G.S.’ye ise Hakkari Emniyet Müdürlüğü’nde kaldığı 4 günlük
gözaltı sürecinde başta genital bölgelerine elektrik verme, yumurtalıklarını sıkma, kaba dayak, ağır hakaretlere maruz kalma, aç bırakma gibi yöntemlerle ağır işkence yapılmış. İşkenceler nedeniyle yapılan suçlamaları
kabul etmek zorunda kalmış. İdrarından kan akmasına rağmen herhangi
bir sağlık hizmeti almamış, işkence raporlara geçmemiştir.” (DİHA)
 Muğla E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda çocuklara tecavüz ve işkence iddialarıyla ilgili inceleme yapan CHP Muğla Milletvekili ve Cezaevi Komisyonu Üyesi Nurettin Demir, çocukların sopalarla dövüldüğünü,
bazı çocukların ayaklarının ise gazete parçalarının tutuşturularak yakıldığını belirtti. Demir, “Hırsızlık suçundan cezaevine konulan çocukların
3’ü 53 gün içerde kalmış. Sübyan koğuşunda yaklaşık 2 ay hemen hemen her gün işkence, taciz ve hatta ırza geçmeler yaşanmış, gardiyana
anlatırsan ya hamam denen karanlık soğuk odaya ya da tuvalet olarak
da kullanılan bir deliği olan karanlık bir hücreye atıyorlarmış. Günlerce
orada hücrede tutuyorlarmış. 5-6 gün sonra hücreden çıkan çocuklara
tekrar subyan koğuşuna getirildiğinde kendi aralarında ‘terbiye edildi’
diye ifade ediyorlarmış” şeklinde konuştu.
Çocuk hapishanelerinin kapatılması gerekildiğini ifade eden Nurettin
53
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
Demir, “görüştüğümüz çocuklar içinde boynunda sigara söndürülen çocuk bile var. Çocuk cezaevinden çıktıktan 1 gün sonra savcılığa darp ve
işkence ile ilgili başvurmuş. Çocuk taciz, dövme olduğu için şikayet etmiş. Çocuk mahkemesine çıkarılmasına karar verilmiş. Çocuğa mahkemeye çıkarılmadan önce tembihlenmiş. Hakim sorarsa ‘düştüm’ demesi
telkin edilmiş. Çocuk Adli Tıp Kurumuna sevk edilmiş. Rapor kapalı zarf
ile savcıya gönderilmiş. Görevsizlik kararı vererek Muğla Savcılığa sevk
edilmiş.” diyerek cezaevlerinde yaşanan bu skandalın peşini bırakmayacaklarını ifade etti. (odatv.com)
 1998 yılında oğlu Nihat ile kızı Nilüfer’i bulmak için Bismil kırsalında PKK üyeleri ile görüşen ve “örgüte yardım ve yataklık yapmak”la
suçlanan Makbule Özbek, iki yıl üç ay tutuklu kaldı. Özbek, delil durumu göz önüne alınarak 2001’de tahliye edildi. Yerel mahkeme cezanın
kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine karar verdi. Yargıtay’ın yerel
mahkeme kararını bozması üzerine Makbule Özbek, 2009’da örgüt üyeliğinden 7,5 yıl hapis aldı.
Resmi kayıtlara göre 64 yaşında gözüken, ancak nüfusa geç kayıt olduğu için 71 yaşında olan ve kronik rahatsızlıkları devam eden Makbule
Özbek, geçen sene Nisan ayından bu yana Diyarbakır Hapishanesi’nde
tutuluyor. Oğlu Özgür Özbek, “Cezaevi koşulları, yaşının ilerlemesi nedeniyle içeride kalmasına uygun değil. Tedavi için tam teşekküllü hastanede gerekiyor. Hasta tutsaklarla ilgili bir düzenlemenin yapılmasını
bekliyoruz” açıklamasında bulundu. (Burcu Karakaş / Milliyet)
3 Mart
 Yeni Demokrasi Aileleri Birliği üyesi mahpus yakınları, Gebze M Tipi
Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde basın açıklaması yaparak,
kadın mahpusların işkence gördüğünü belirtip, hapishane koşullarının
iyileştirilmesini talep etti. (DHA)
 İnsan Hakları Derneği (İHD) İskenderun Şubesi, , İskenderun M Tipi
Ceza İnfaz Kurumu önünde hasta mahpusların serbest bırakılmasına
yönelik basın açıklaması düzenledi. İskenderun M Tipi Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpus Sinan Tutmaz’ın hasta olduğu ve hapishanede kendi
ihtiyaçlarını karşılamakta büyük zorluk yaşadığı ifade edilerek, Tutmaz
ve diğer hasta mahpusların serbest bırakılması talep edildi. (AA)
 Muş E Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan Özcan Anuş’un
babası Abdulhalik Anuş, oğlunun hapishane müdürü tarafından ölüm
54
MART 2015
ile tehdit edildiğini iddia ederek başta Adalet Bakanlığı olmak üzere yetkili kişi ve kurumların yardımcı olmasını istedi. Abdulhalik Anuş, Şakran
hapishanesinden gelen yeni müdürün çalışanların maaşlarını ödemediğini maaşlarının ödenmesini isteyen oğlunun idareyi şikayet ettiği ve
bunun üzerine hapishane müdürünün Özcan Anuş’a şikayetten vazgeçmesini söyleyerek, ‘vazgeçmezsen seni öldürtürüm intihar süsü veririm’
şeklinde tehdit ettiğini belirtti.
Anuş, “Oğlum bel fıtığı hastası olmasına rağmen cezaevi idaresi izin
vermediği için tedavi olamıyor. Bugüne kadar 5 defa nakil talebinde
bulunduk ancak olumlu yanıt bulamadık. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından hep geri çevrildik. Oğluma yapılan baskı ve tehditler
hakkında Muş Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduk”
dedi. (Bilal Tinar / Yüksekova Haber)
4 Mart
 Türkiye İnsan Hakları Kurumu (TİHK), İnsan Hakları Derneği’nin başvurusuyla, Antalya L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda banyoda tecavüze uğradığını belirten genç S.Ö. ve tecavüzle suçlanan 40 yaşındaki Z.Y. ile
yüz yüze görüştü. TİHK tarafından hazırlanan rapora göre, S.Ö. tecavüzü
anlattığı hapishane yetkililerinin kendisini dövdüğünü söyledi. Hapishane
yönetimine ilişkin de açıklama yapan S.Ö, kendisinin revire atıldığını, hasta koğuşu olduğu için sigara verilmediğini, “Kendini as kurtul” denildiğini
belirtti. (cumhuriyet.com.tr)
 Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki
oğlu Cumali Aslan’a iki başgardiyanın fiziki ve psikolojik baskı yaptığını
belirten Recep Aslan, yetkililerin bir an önce bu sorunu gidermelerini istedi. Recep Aslan “Oğluma fiziki ve psikolojik işkence yapıyorlar. Süngerli
odaya kilitleyip, iki gün boyunca su bile içirmemişler. Cezaevinin birçok
imkânlarından oğlumu faydalandırmıyorlar” dedi. (Erkan Yavuz / İLKHA)
 Devlet Tiyatroları ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün iş
birliğinde yürütülen sosyal sorumluluk projesi kapsamında “Son Kuşlar”
adlı oyun, Çorum L Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda sahnelendi. Yazar Sait Faik Abasıyanık’ın “Son Kuşlar” adlı öyküsünün Aylin
Tez tarafından kurgulanmasıyla oyuna dönüşen eser, yönetmen Turgay
Tanülkü tarafından sahneye kondu. (AA)
55
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
5 Mart
Vekillerin Onur Önal’ın Maltepe çocuk cezaevindeki
ölümü hakkında izlenimleri
Milletvekilleri, Onur Önal’ı ölüme götüren sürecin görüntülerini izledi. Çelimsiz
Onur, koğuş arkadaşları tarafından dövülüyor, yumruk yiyor, tekmeleniyor. Her şey
gardiyanların gözü önünde olup bitmiş.
TBMM İnsan Hakları heyetinin izlediği Onur Önal’a şiddet görüntüleri kan
dondurdu. 15 yaşındaki Onur Önal, meğerse sürekli dayak yemiş. Yumruklar da
kayıtlarda var. Çocukların ortak alanından namaz kıldıkları mescidin kör noktasına
kadar ölüme giden sürecin tüm görüntüleri kayıtlarda. Cezaevinden bu görüntüleri
izleyip Onur’un düştüğü durumu önemseyen olmamış. Her şey cezaevi yönetiminin
gözü önünde olup bitmiş.
Maltepe Çocuk Kapalı Cezaevi İnfaz kurumunda koğuş arkadaşları tarafından
öldüresiye dövüldükten sonra kaldırıldığı hastanede bir ay sonra hayatını kaybeden
15 yaşındaki Onur Önal’ın ölümünü inceleyen TBMM İnsan Hakları İnceleme heyeti,
gencecik bir hayatın göz önünden nasıl uçup gittiğine birinci elden tanık oldu.
Gittikleri cezaevinde yetkililer tarafından bilgilendirildikten sonra kamera
kayıtlarını inceleyen komisyonun CHP’li Üyesi Mahmut Tanal, MHP’li Üyesi Reşat
Doğru, HDP’li Üyesi Kemal Aktaş, ortak noktada buluşan açıklamalar yaptı. Üyeler,
“Eğer, Bu görüntüler izlenmiş ve zamanında değerlendirilmiş olsaydı Onur bugün
yaşıyor olacaktı” dediler.
Milletvekillerinin incelemeye ilişkin açıklamaları ve izlenimleri şöyle:
“ELİNİ OMZUNA ATMIŞ ONUR’U YUMRUKLUYOR”
CHP’li Mahmut Tanal: Dün cezaevinde yetkililerden bilgi aldık. Cezaevinin
320 kamerası var. Bu kayıtlar da belli bir merkezde toplanıyor. Her odanın, ortak alanların izlenmesi varsa bir olumsuzluk önlem alınması için bu merkezlerde
toplanıyor. Çocuklardan birisine saldırı mı yapılıyor? Dövüyorlar mı? Bunun için
kamera kaydı yapılıyor. Onur’la ilgili 31 Ağustos tarihli ve öncesine ilişkin görüntüleri izledik. Kamera kaydında, havalandırma dikkat çekiyor. Yandan görülse de
anlıyorsunuz. Onur’un omzuna elini atmış yumrukluyor. Kamera kayıtlarında bir
de mescit görüntüleri var. Kameranın olmadığı bir noktada dövüldüğü anlaşılıyor.
ONUR’U DÖVEN ÇOÇUKLAR GARDİYANLARI DA DÖVEBİLİR
Onur Önal’a vuran, döven çocuklar boy ve poslarına bakarsanız gardiyanları
de dövebilir. Yarım kollu tişörtlerinden bakıldığında hemen anlıyorsunuz. Bunların
fiziklerine baktığınızda Onur çelimsiz ve zayıf bir çocuk.
56
MART 2015
9 KİŞİLİK GRUPTAN ONUR’U DIŞLAMIŞLAR
Aslında bu olayla cezaevi personelinin sorumluluğu büyük. Cezaevinde canı
sana teslim edilen bir çocuğu niye korumuyorsunuz? Cezaevinde can güvenliği
yok. Aklı başında olan herkes bizim izlediğimiz görüntülere izlese Onur’un sürekli
dayak yediğini, dövüldüğünü ve baskı altında kalıp nasıl korku içinde sindiğini
görür. Zayıf, çelimsiz bir çocuk Onur’un 9 kişilik guruptan nasıl dışlandığı anlaşılır.
Kimse bu kayıtları izlemediği için fark eden olmamış.
KAMERA KAYITLARINDA HER ŞEY ÇOK AÇIK
HDP’li Kemal Aktaş, “Kamera kayıtlarında her şey çok açık görülüyor. Onur,
kendisinden çok iri yarı koğuş arkadaşlara tarafından dövülüyor. Hatta başı duvara
vuruluyor. Görüntülerde hepsi var” diyor. MHP’li Reşat Doğru, “İki arkadaşı dövüyor.
Her şey görüntülerde. Kayıtlardan çok etkilendik. İnfaz memurları bu görüntüleri
zamanında değerlendirebilseydi bugün Onur ölmemiş olurdu” dedi.
MESCİDİN KÖR NOKTASINDA OLANLAR
Komisyon Üyesi Van Milletvekili Kemal Aktaş, Maltepe incelemesinde Onur’la
ilgili hemen hemen her şeyin kamera tarafından kaydedildiğini söyledi. Yetkililerden aldıkları bilgilerden önemli ayrıntıları aktaran Aktaş, Onur’un çelimsiz bir
çocuk olduğunun görüldüğünü, yetkililerin de içine kapanık ve sessiz bir çocuk
olduğunu söylediklerini ifade etti. Kendi halinde bir çocuk tanımlaması yapan
Aktaş, Onur’u döven çocuklardan birinin iri yarı olduğunu anlatırken, “Değil Onur’u
çok kişiyi de dövebilecek kadar iri yarı” dedi.
“‘SİMİT’ DİYE BİR OYUN OYNUYORLAR, ONUR’U DÖVÜYORLAR”
Cezaevinde, çocukların namaz kıldıkları mescidin arka tarafı gibi kör noktalarda kayıt yapmadığını anlatan Aktaş, olayla ilgili neredeyse her şeyin açıkça
görüldüğünü söyledi. Aktaş, olayla ilgili izlenimini şöyle aktardı:
“Simit diye bir oyun oynuyorlar. İpin ucuna bir ağırlık asılıyor. O kime gelirse
onu dövüyorlar. Ama, anlaşılıyor ki; bu simit hep Onur’a geliyor. Çünkü ona vuruyorlar. Bana göre bu oyun onu dövmek için. Cezaevi yönetimi bu oyunu kaldırmış.
Namaz kıldıkları bir mescit var. Onun arka tarafı kör nokta olduğu için kamera orayı görmüyor. Ancak, kameranın olduğu yerde dövenin hareketleri görülüyor. Oradan
ne olduğu da anlaşılıyor.
ONUR’U OYUN OYNUYORUZ DİYE DÖVÜYORLAR
MHP Tokat Milletvekili ve komisyon üyesi Reşat Doğru, Onur’un koğuş arkadaşlarının saldırısına uğradığının kamera kayıtlarından da anlaşıldığını söyledi. “Çocuklar oyun oynuyoruz diye Onur’u dövüyorlar” diyen Doğru, “Eğer bu kadar görüntü
zamanında izlenmiş ve değerlendirilmiş olsaydı bugün Onur hayatta olurdu” dedi.
57
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
Namaz kıldıkları yere Onur’un çağrıldığını, belli bir zaman geçtikten sonra
sırtlanıp aşağı kata indirildiğini anlatan Doğru, “Çocuk yere düştü diye infaz memurlarını çağırıyorlar. Ama, kayıtlara bakıldığında Onur’un yere yığılmadığı görülüyor” dedi.” (Hülya Karabağlı / https://zete.com/maltepe-cocuk-cezaevinde-olenonur-onal-raporu-her-sey-gardiyanlarin-gozu-onunde-olmus/)
6 Mart
 İzmir’in Tire ilçesinde, hapishaneden dört gün izinli çıktığı belirlenen
Ufuk Oğuz’un (35) eşi Gülcan Oğuz’u (38) ruhsatsız tabancayla başından
vurup öldürdüğü belirtildi. Olayın ardından kaçtığı söylenen Oğuz, Ödemiş
ilçesinde polis tarafından yakalanıp, jandarmaya teslim edildi. (DHA)
 Trakya Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü Öğrencileri, 8 Mart Dünya
Kadınlar Günü’nü, Edirne Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki kadınlarla
kutladı. Hapishanenin konferans salonunda düzenlenen etkinlikte, üniversite öğrencileri, mahpus kadınlara kırmızı karanfil hediye etti. Program kapsamında “Sabırlı Kadın” adlı tiyatro gösterisini sunuldu. (AA)
7 Mart
 “Hayata Dönüş” adı altında 19 Aralık 2000’de 20 hapishaneye eş
zamanlı düzenlenen ve 30 mahpus ile 2 askerin hayatını kaybettiği, yüzlerce mahpusun da ağır şekilde yaralandığı operasyonla ilgili bir dava
daha açıldı. 12 kişinin öldüğü, 29 kişinin ağır yaralandığı Bayrampaşa
Hapishanesi operasyonuna ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın
2010’da başlattığı ve operasyondan 15 yıl sonra tamamlanan 2. soruşturma sonucunda 157 jandarma görevlisi hakkında kendilerine verilen
görevin yapılması sırasında görev sınırlarını aşarak aşırı güç kullandıkları
gerekçesiyle “olası kasıtla insan öldürmek ve kasten öldürmeye teşebbüs” suçlarından 501 yıldan 735 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava
açıldığı belirtildi. İddianame İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi tarafından
kabul edildi. (Serdar Kulaksız / haberturk.com)
 İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde Çocuk
Cezaevleri Kapatılsın Girişimi ile bir araya gelen kitle örgütleri, çocuk
hapishanelerinin kapatılması için eylem yaptı. Türkiye’de hapishanelerin
toplumsal bir yara haline geldiğini, hapishanelere kapatılan insanların
içerde insanlık dışı baskı ve sindirme yöntemleri ile karşılaştıklarını belirten İnsan Hakları Derneği Ege Bölge Temsilcisi Ali Aydın, “bu baskı ve
insanlık dışı uygulamalardan cezaevlerine konulan çocuklar da payını
almakta ve çocuklar diğer toplumsal kesimlerden daha ağır bedeller
ödemektedir” dedi. (evrensel.net)
58
MART 2015
 Adana İnsan Hakları Derneği (İHD) İnönü Parkı’nda, hasta mahpusların durumuna dikkat çekmek için oturma eylemi yaptı. İHD Cezaevi Komisyonu Başkanı Nejat Okay, Karataş Kadın Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’nda bulunan 67 yaşındaki Özgür Yaşar, Feride Arguş, Adana E
Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda (Kürkçüler Hapishanesi) bulunan Kemal Özelmalı, Ünal Yaşar ve Abdul Hakim Demir, Osmaniye T Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan Murat Bayram ve Ceyhan M Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan Emin Oruç’un durumlarının ağır olduğunu belirtti. (evrensel.net)
 Anayasa Mahkemesi’nin, (Kandıra) Kocaeli 1 No’lu F Tipi Ceza İnfaz
Kurumu’ndaki mahpus Turan Günana’nın 17 Mayıs 2013’teki başvurusu üzerine haftalık 10 saat sohbet hakkını kısıtlayan hapishane idaresini mahkum ettiği belirtildi. Anayasa Mahkemesi, 19 Aralık 2014 tarihinde oy birliğiyle aldığı kararda, yasayla haftalık 10 saat olarak belirlenen
sohbet hakkının kısıtlanmasının Anayasa’nın 17’nci maddesinde yer
alan “Herkes yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme
hakkına sahiptir... Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan
haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz”
hükmünün ihlal edildiğine karar verdi. (bizimkocaeli.com)
 Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı, Alanya L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda çocuklar, kadınlar ve anneleriyle hapishanede kalan 0-6 yaş grubu çocuklar için “Planetaryum” isimli
bir etkinlik düzenledi. (ekonomik-cozum.com.tr)
İmam Çelik Demir ve Diğer Tüm Ağır Hasta Mahpuslar
Derhal Tahliye Edilsin!
Türkiye’nin 355 hapishanesinden ölüm haberleri gelmeye devam ediyor
ve hasta mahpuslar, hapishaneler söz konusu olduğunda başlıca gündem
maddelerinden biri olma özelliğini koruyor. Son 4 yılın rakamlarına bakıldığında
Türkiye hapishanelerinde her hafta 6 mahpus yaşamını yitiriyor yani hapishanelerden neredeyse her gün bir tabut çıkıyor, Bu vahim tablo karşısında Adalet
Bakanlığı’nın ve bir bütün olarak hükümetin yaptığı düzenlemeler, sorunu çözmek yerine her yıl artan mahpus sayısı ile daha da büyütüyor.
İmam Çelik Demir, Türkiye hapishanelerindeki yaklaşık 160 bin mahpustan
birisidir. Hastalığı Adli Tıp Kurumu tarafından belgelenmiş hasta mahpus Demir
için 7 Nisan 2014 tarihli ATK raporunda şu tanıya yer verilmiştir:
59
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
(Hastada) “KRONİK PSİKOTİK BOZUKLUK (ŞİZOFREN) tespit edildiği, mevcut durumu ile (...) maruz kaldığı ağır hastalık nedeniyle hayatını yalnız idame
ettiremeyeceği, bir başkasının desteği ile bakımına muhtaç olduğu(...) mütalaa
edilmiştir.”
ATK’nın anılan raporuna rağmen Demir’in tahliyesini önce Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, ardından da Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi reddetmiştir.
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin red kararına karşı yapılan itirazdan da
Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 13 Kasım 2014 tarihinde çoğunluk
oyu ile verilen ret kararı nedeni ile bir sonuç alınamamıştır. Çoğunluk görüşüne
katılmayan üyenin düştüğü şu şerh de kararların tartışmalı mahiyetini gözler
önüne sermektedir:
“…kararın yerinde olmadığı, zaten hükümlünün kronik psikotik bozukluk
(şizofreni) hastası olduğunun göz önüne alınmaması, Bakırköy Cumhuriyet
Başsavcılığının eksik gerekçelerle karar vermiş olması, hükümlünün şu anki tehlikelilik (ağır ve somut bir tehlike) durumunun yeniden incelenip buna göre karar
verilmesi gerekirken yeterli inceleme yapılmadan karar verilmesi sebebiyle …”
1996 tarihinden beri hapiste tutulan ve ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü
olan Demir’in ATK raporuna rağmen hapiste tutulması, kendisine yatmakta olduğu hapis cezasına ek ceza verilmesi anlamına gelmektedir. Demir’e konulan tanı
“şizofreni”dir ve Demir’in kapalı kapılar ardında tutulduğu her gün şizofreninin
boyutlanmasına, hastalığın ağırlaşmasına yol açmaktadır.
Devletin hasta mahpuslara dair uygulamalarına bakıldığında, Demir’in ve
diğer bütün hasta mahpusların şahsında “devlet kusuru”nun değil “kast”ın varlığından söz etmek gerekmektedir. Zira tartışmasız bir şekilde görülmektedir ki
devlet tarafından açıkça mahpusların sağlıklarına ve canlarına kastedilmektedir.
Oysa ki uluslar arası insan hakları hukuku çerçevesinde başta yaşam hakkı
olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması devletin asli
yükümlülüğüdür. Bu nedenle İmam Çelik Demir’in, hakkında “rezidüel şizofreni”
tanısı konulmuş bir başka hasta mahpus olan Kemal Gömi’nin ve diğer tüm ağır
hasta mahpusların sağlığa erişim hakları önündeki mevcut engeller kaldırılmalı,
derhal tahliyelerinin yolunu açacak düzenlemeler gecikmeksizin yapılmalı ve
hasta mahpuslara tedavi olanağı sağlanmalıdır. Aksi takdirde ilerleyen hastalıkların ve neredeyse her gün yaşanan ölümlerin sorumlusu başta Adalet Bakanlığı
olmak üzere bizzat hükümet olacaktır.
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST)
Dışarıda Deli Dalgalar İnisiyatifi
Eşit Haklar İçin İzleme Derneği (ESHİD)
Hapishaneler Çalışma Grubu
Hapiste Sağlık Girişimi
60
MART 2015
Görülmüştür.org
İnsan Hakları Derneği Genel Merkezi (İHD)
Mahsus Mahal Derneği
MAZLUMDER Cezaevi Komisyonu
Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD)
Ruh Sağlığında İnsan Hakları Girişimi Derneği (RUSİHAK)
Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV)
Tutuklu Aileleri ile Dayanışma Derneği (TUAD İstanbul)
Türkiye İnsan Hakları Vakfı İstanbul Temsilciliği (TİHV)
10 Mart
 Ayça Söylemez, BirGün gazetesindeki köşe yazısında Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri Kanunu Tasarısı’nı ele aldı ve “bu düzenlemeyle hapishanede işkencenin kurumsallaşması”nın pekiştirildiğini belirtti.
(BirGün)
 Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü personelinden oluşan müzik
grubu (Grup CTE), Denizli Bozkurt Kadın Açık ve Çocuk Eğitimevi Ceza
İnfaz Kurumu’nda bir konser düzenledi. (AA)
 Antalya Barosu, Antalya L Tipi Ceza İnfaz Kurumu görevlileri hakkında, A.N. adlı çocuk mahpusa yönelik diğer mahpuslar tarafından işlenen cinsel istismar, işkence, tehdit gibi suçlara göz yumdukları iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. (gundemelmali.com)
61
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
 Türkiye’de 330 hapishanede, 240 psikolog görev yapıyor. Yani, her
hapishaneye bir psikolog bile düşmüyor. Ceza İnfaz Sisteminde Sivil
Toplum Derneği (CİSST) Genel Başkanı Zafer Kıraç’a göre, devlet, rehabilitasyon işini acilen sivil toplum örgütlerine devretmek zorunda. Sanat
atölyelerinin kapatılarak, yerine kadrolu imamların atandığı yönünde
ihbarların geldiğini söyleyen Kıraç, “Bu iddiaları Adalet Bakanlığı’na sorduk. Yanıt bekliyoruz. Rehabilitasyonu, yalnızca din görevlileri üzerinden
yürütmeye çalışmak yasal değil, insan haklarına aykırı” diye konuştu.
(cumhuriyet.com.tr)
 İHD Adana Şubesi, Adana Büyükşehir Belediyesi önünde “Çocuk
Hapishaneleri Kapatılsın” sloganıyla bir hafta kalacak bir imza standı
açtı. (ozgurgundem.biz)
 Geçen iki yıl içinde düzenlenen 25 yeni hapishane inşaatı ihalesinin
toplam bedeli 820 milyon TL’yi aştı. (Mehmet Demirkaya / Yurt gazetesi)
11 Mart
 Bingöl M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, Bingöl Cumhuriyet
Başsavcılığı’nın organizasyonuyla, Bingöl İl Emniyet Müdürlüğü, Bingöl İl
Jandarma Komutanlığı, Bingöl Belediyesi ve İl Sağlık Müdürlüğü 112 Acil
ekiplerinin katılımıyla “Yangın ve İsyan” tatbikatı yapıldı. Hapishane Savcısı Uygur Meydan’ın gözetiminde ve sirenin çalmasıyla başlayan tatbikatta
senaryo gereği 2 mahpusun çıkardığı isyanla başlayan olaylar nedeniyle
polis ekiplerince hapishane çevresinde güvenlik önlemleri alındı. (AA)
62
MART 2015
 Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’nin (CİSST) kurucu üyelerinden Zafer Kıraç, Türkiye hapishaneleri ile ilgili yaptığı değerlendirmede,
rehabilitasyon işinin sivil toplum örgütlerine devredilmesinin önemini aktardı. (Hilal Köse / cumhuriyet.com.tr)
 Kırklareli Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz, Türkiye’nin
kapasite açısından en büyük açık hapishanesine sahip
olmanın gururunu yaşadıklarını söyledi. Yavuz, Açık Ceza
İnfaz Kurumu Müdürlüğü toplantısında, 7 ay önce açılmış
olan açık hapishanede 841 hükümlünün bulunduğunu
belirtti. (memurlar.net)
 Kıbrıs Türk Gardiyanlar Birliği Genel Sekreteri Kamil
Yanal, bazı gazetelerde yer alan iddiaların gardiyanları
derinden üzdüğünü belirterek, suçlu varsa araştırılıp ortaya çıkarılmasını istedi. (Kıbrıs Volkan Gazetesi)
63
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
 Bartın Ticaret ve Sanayi Odası Kadın Girişimciler Kurulu Üyeleri Bartın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki kadın çalışan ve mahpusları ziyaret
ettiler. (bartinhergungazetesi.com)
 Al Jazeera Turk’ten Burhan Ekinci, hasta mahpusların aileleriyle görüşerek “Hasta çocuklarımızı tahliye edin” başlıklı bir haber yayınladı.
13 Mart
 Diyarbakır Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Derneği ve Diyarbakır 78’liler
Derneği, Diyarbakır E Tipi Ceza İnfaz Kurumu önünde “İç Güvenlik Yasası” ve 12 Mart darbesine ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıklamada yeni
64
MART 2015
yasayla mahpusların “kişilik haklarının ayaklar altına alınmak” istendiği
ifade edildi. (haberler.com/diyarbakir-soz/)
15 Mart
 Şahin Suyolcu isimli mahpusun Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmasında “Bazı tutuklular ve gardiyanlar cezaevinde uyuşturucu
satıyor” iddiası üzerine başlatılan soruşturma devam ediyor.
(diyaloggazetesi.com)
 İzmir 2 No’lu F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda kameraların bulunmadığı
alanda mahpus Gökhan Çoban ve Mustafa Özüsağlam’a “kötü muamelede bulundukları” suçlamasıyla Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan
8 infaz koruma memurunun, kamera görüntülerinin ortaya çıkmasının
ardından “işkence” suçlamasıyla Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanacağı belirtildi. Görüntülerde sanıkların “Tatile çıkacağız” sözleriyle koğuşundan aldıkları Gökhan Çoban’ı, hapishane koridorunda topluca dövmeleri, ardından zorla “süngerli oda” ya da “mavi oda” olarak bilinen
hücreye sokmaları yer alıyor.
Çoban ve Özüsağlam, 2013 yılının Ocak ayında, İzmir’de, yasadışı sol
örgüt üyesi oldukları iddiasıyla tutuklanıp Buca Kırıklar’daki İzmir 2
No’lu F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na konulmuş, 28 Ağustos 2013 günü,
odalarında slogan attıkları ve kapılara vurdukları gerekçesiyle, infaz koruma memurları tarafından, güvenlik kameralarının bulunmadığı havalandırma alanlarında işkence yapıldığını belirtmişlerdi. (haberler.com)
65
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
 Türkiye Gençlik ve Spor Konfederasyonu İzmir İl Başkanlığı’nın, Aliağa
Ceza İnfaz Kurumu işbirliğiyle başlattığı “Uçurtmayı Vurmasınlar ve Kadının Hükmü” projesi toplantısında tutuklu ve hükümlü kadınların mesleki
gelişimleri ve çocuklarının yaşam şartlarının iyileştirilmesi konuları üzerinde duruldu. Toplantı sonucunda mahpusların ihtiyaçlarının karşılanması yönünde çalışmalar yapılması kararı da alındı. Türkiye Gençlik ve
Spor Konfederasyonu İzmir İl Başkanı Senem Kılıç, “Mahkumların ihtiyaçlarının karşılanması için Türkiye’de ve özellikle İzmir’de faaliyet gösteren saygın ticari kuruluşlardan sponsorluk destekleri sağlayacağız. İkinci
kol olarak da cezaevindeki mahkumların ihtiyaçlarını karşılamayı kalıcı
kılmak için de sürdürülebilir çözümler ve projeler başlatacağız” diye konuştu. (yeniasir.com.tr)
 KCK davasından 7 yıl 6 ay hapis cezası alan ve Erzurum H Tipi Ceza
İnfaz Kurumu’nda tutulan İsmail Karataş’ın tahliye edilip tedavi olmazsa
bacağını kaybedeceği ifade edildi. Ağabeyi İsa Karataş’ın trafik kazasında ölmesi üzerine bunalıma girip, kendisini sağ kasığından vuran ve birçok defa ameliyat geçiren Karataş için doktorlar sürekli gözetim altına
tutulması gerektiğini belirttiler. İsmail Karataş’ın ağabeyi Murat Karataş
“Kardeşimi hiçbir delil sunmadan cezaevine koydular. Hala somut bir
kanıt bulunmuş değil. Cumhuriyet Başsavcılığına mektup yazdık, hiçbir cevap alamadık. Gerekirse Başbakan’a, Cumhurbaşkanına mektup
yazacağız. Kardeşimi serbest bıraksınlar yurt dışına götürüp tedavi ettireceğim. Cezaevinde tedavisi yapılamıyor. Doktor raporları kardeşimin
tahliye olmaması yönünde ama kardeşim gözlerimizin önünde ölüyor”
şeklinde konuştu. (Ergül Tosun / taraf.com.tr)
16 Mart
 Ceyhan M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda koğuş arkadaşı 15
yaşındaki F.O.’ya tecavüz ettiği belirtilen 17 yaşındaki M.A., 12 yıl hapis
cezası aldı. İstanbul Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi’ne gönderilen F.O.’nun iç çamaşırlarında M.A.’nın DNA’sına rastlandı. Bu bulgular
üzerine M.A. hakkında yapılan soruşturma sonunda Ceyhan 1. Ağır Ceza
Mahkemesi’nde ‘Cinsel istismar’ suçundan dava açıldı. M.A. suçlamayı kabul etmezken, F.O. ise mahkemedeki ifadesinde, hem M.A.’yı hem
de şikayetlerine ilgisiz kaldıklarını iddia ettiği infaz koruma memurlarını
suçladı. Mahkeme heyeti, M.A.’yı 12 yıl hapis cezasına çarptırdı.
(Neşet Karadağ / haberturk.com)
66
 14 Mart’ta düzenlenen ‘Çocuk Hapishanelerine Alternatif Yaklaşım
MART 2015
ve Alternatifler’ panelinde çocuk hapishanelerinin genel durumu, çocuk
mahpusların hakları, Türkiye’deki çocuk koruma sistemi ve çocuk adalet
sistemine evrensel yaklaşımlar tartışıldı. Panele, Avukat Selmin Cansu
Demir, Yrd. Doç. Dr. Eylem Aksoy, Doç. Dr. Abdullah Karatay ve Prof. Dr.
Uğur Tekin konuşmacı olarak katıldı. Türkiye’deki hapishanelerin genel
durumu hakkında bilgi veren Avukat Selmin Cansu Demir, “Bugün cezaevlerinde tutulan yaklaşık 2057 çocuk var. Bu çocuklar, son zamanlarda
sıkça haberlerini duyduğumuz taciz ve tecavüzün yanı sıra çıplak arama,
ters kelepçe gibi uygulamalara maruz kalıyorlar. Bu gibi olaylar hakkında soruşturma yapılmadığı gibi, sorumluları terfi ediliyor. Türkiye’de
yalnızca üç çocuk cezaevi olduğundan, bu çocukların büyük kısmı yetişkin cezaevlerinde tutuluyor. Gerek yetişkin gerek çocuk cezaevlerinde
çocukların ruhsal ve fiziksel gelişimlerine destek olacak sosyal çalışma
uzmanlarının sayısı çok sınırlı. Bunun yanında, yargılanan çocukların da
yalnızca yarısı çocuk mahkemelerine çıkarıldığından, çocukların önemli
bir kısmı yetişkin mahkemelerinde yargılanıyor” şeklinde konuştu.
(Hazal Hürman - Yüce Yöney / bianet.org)
 Kırklareli Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda, “mahpusların moral ve motivasyonlarını arttırmak için” Ahmet Can Suvari’nin yönettiği “Ben Kabul
Ettim” tiyatro oyunu sahnelendi. Kırklareli Cumhuriyet Başsavcısı İlyas
Yavuz oyun sonrasında yaptığı konuşmada, “Affedilmek istiyorsak önce
affedeceğiz. Bağışlanmak istiyorsak önce bağışlayacağız” açıklamasında bulundu. (malatyaguncel.com)
17 Mart
 Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki anneleriyle beraber
kalan ve Adalet Anaokulu’nda öğrenim gören 0-5 yaş arası 34 çocuğa
diş kontrolü yapıldı. Hapishanede bulunan çocukların dişlerini kontrol
eden çocuk diş hekimi uzmanı Serhat Karaca “Çocukların diş sağlığının
genel itibarıyla iyi olduğunu” belirtti. Hapishane Savcısı Fuat Arı, “Bundan sonra her 6 ayda bir çocukların bu diş kontrolleri rutin olarak yapılacak. Annelerinin yanında kalan çocukların sağlıklarının yerinde olması
için elimizden gelen tüm çabayı gösteriyoruz” dedi. (Gökay Usanmaz /
haberturk.com)
 Meclis İnsan Hakları Komisyonu’nun 15 yaşındaki Onur Önal’ın ölümü üzerine Maltepe Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda
başlattığı incelemeye ilişkin rapor Meclis Alt Komisyonu’na sunuldu. Raporda, 324 tek kişilik odanın 102’sinin kilidinin bozuk olduğu, kurumda
67
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
kapasite fazlası olduğundan odaların bulunduğu üst katlardaki boşluklara yatak koyularak bu sorunun aşılmaya çalışıldığı, güvenlik kameralarının görüş açılarında kör noktalar bulunduğu belirtildi. Heyet tarafından
rastgele seçilen bir ünitede kalan çocuklarla, kurumdan herhangi bir
görevli bulunmaksızın yapılan görüşmede çocukların, yemeklerin kalitesiz olduğuna, çeşitlerinin sınırlı olduğuna ve yeterli miktarda verilmediğine; iki günde bir öğleden sonra 2 saat sunulan sıcak suyun yetersiz olduğuna; ünitenin yeteri kadar ısıtılmadığına ve ailelerinin uzakta ikamet
etmeleri nedeniyle ziyaretlerine gelemediğine ve aile görüşü süresinin
üç saat olmasına ilişkin şikayetlerde bulunduğu belirtildi. (t24.com.tr)
18 Mart
 Alanya L Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun açık bölümünde
12 Mart Çarşamba gecesi rahatsızlanarak Alanya Devlet Hastanesi’ne
kaldırılan ve 15 Mart Pazar sabahı yaşamını yitirip, aynı gün defnedilen
Adem Erdoğan’ın cenazesi, Adli Tıp Kurumu’nda otopsi yapılmak üzere
Cumhuriyet Savcılığı’nın kararıyla mezarından çıkarıldı. Mezarın açılmasını istemeyen anne Ayşe Erdoğan, “Oğlum kan kusmuş, ölmüş, cezaevi
müdürü bakmamış. Bu mezar açılırsa ben kendimi asarım” ifadelerini
kullandı. Mezarlığa gelen 2 savcı, anne Ayşe Erdoğan ve baba Ali Erdoğan ile konuşarak ölüm nedeninin Adli Tıp nezdinde tespit edilebilmesi için mezarın açılması gerektiğini söyleyerek aileyi ikna etti ve Adem
Erdoğan’ın cesedi otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.
(milliyet.com.tr)
19 Mart
 Sivas E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan 33 yaşındaki Metin Avcı, eşlerin görüşmeleri için hazırlanan ve “Pembe oda” adı verilen
odada 29 yaşındaki eşi Leyla Avcı’nın boğazını meyve bıçağı ile keserek
öldürdü. Ardından da bıçakla kendi kollarını kesti. Yapılan kontrolde öldüğü belirlenen genç kadının cesedi otopsi için Cumhuriyet Üniversitesi Tıp
Fakültesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Yaralı Metin Avcı ise ambulansla kaldırıldığı Numune Hastanesi’nde tedaviye alındı. Olayla ilgili olarak
Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. (cumhuriyet.com.tr)
20 Mart
 Niğde Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Türk Müziği
Bölümü öğrencileri, Niğde E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpuslar için konser verdi. (haberler.com)
21 Mart
 Kahramanmaraş Türkoğlu Açık Ceza İnfaz Kurumu içerisinde 17 adet
atölye bulunduğunu ve mahpuslardan oluşan 100 kişilik bir ekiple ça-
68
MART 2015
lıştıklarını ifade eden Hapishane Müdürü Murat Üşümez, 4301 sayılı
kanun gereğince mahpuslara meslek edindirilmesi ve topluma kazandırılması projesinin amacına ulaştığını ve hapishanedeki 285 mahpustan
100’ünün sigortasının bulunduğunu belirtti. (Muhammet Özer / İHA)
 Mustafa Görmez, Sincan 2 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
A10 koğuşunda 6,5 aydan bu yana tutuklu bulunan oğlu 23 yaşındaki
Alper Burhan Görmez’in infaz koruma memurları tarafından işkence yapıldığı gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. (DHA)
 Büyükşehir Belediyesi, Ödemiş’teki 190 mezarlığın temizlik ihalesini
Ödemiş M Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’na verdi. Yapılan protokol kapsamında hapishanenin açık bölümünde bulunan 30 mahpus,
saat 08.00 ile 17.00 arası başlarındaki iki koruma memuruyla birlikte
ilçedeki mezarlıklarda temizlik ve bakım çalışması yapmaya başladı.
Ayda 200 lira gelir elde eden mahpusların sigortalarının da yatırıldığı
belirtildi. (haberler.com)
22 Mart
‘Taksi parası bulamadı, öldü’: Hastaneye giden,
kendi imkanlarıyla dönmek zorunda
Manisa T Tipi Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda dün gece rahatsızlanan ve 112 Acil
Servis ekibinin iğne yapıp gittiği mahkum, hayatını kaybetti. Cezaevindeki mahkumlar, hastaneye giderse dönüşte kendi imkanlarıyla dönmek zorunda kalacak
arkadaşlarının taksi parası olmadığı için öldüğünü savundu.
Tekelliler Mahallesi yakınlarında bulunan Manisa T Tipi Açık Ceza İnfaz
Kurumu’nda, borcunu ödeyemediği için verilen iki yıl hapis cezasını çeken ve üç
aydır burada tutulan Mardinli mahkum Abdullah Akgün, gece rahatsızlandı. Cezaevine çağrılan sağlık ekiplerinin müdahalede bulunup gittiği Abdullah Akgün, bugün saat 08.00 sıralarında koğuş arkadaşları tarafından yatağında ölü bulundu.
Hastaneye giden mahkum, kendi imkanlarıyla dönmek zorunda
CHP Manisa Milletvekili ve Cezaevi İnceleme ve İzleme Komisyonu üyesi Özgür Özel, hastanın dün gece ateşinin çıktığını ve normal şartlarda hastaneye götürülmesi gerektiğini söylerken, “20’ye yakın mahkumun teyit ettiğine göre; eğer açık
cezaevinde rahatsızlanırsanız ve ambulans sizi hastaneye götürürse geriye kendi
69
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
imkanlarınızla dönmeniz gerekiyor.
Cezaevi ile hastane arası 26 kilometre uzaklıkta. Taksi ücreti ise 50 liradan
aşağı tutmuyor. Bu nedenle hiç kimsesi olmayan ve hiç parası olmayan
bu mahkum hastaneye gidemiyor”
diye konuştu.
Özel: İlaç alerjisi de varmış
Akgün’ün daha önce de rahatsızlandığını ve kendisinin ilaç alerjisi
olduğunu öğrendiğini söyleyen Özel’e
Manisa İl Sağlık Müdür Yardımcısı Ali
Özer yanıt verdi. Özer, “Eğer alerjisi
olsaydı, 112 ekibimiz iğne yaptıktan
sonra beklediği süre içinde hasta
bir reaksiyon gösterirdi. Ancak böyle
bir şey olmamış. Ölüm iğneden değil
başka bir sebepten meydana gelmiş olabilir” diye konuştu. Akgün’ün cesedi kesin
ölüm nedenin saptanması için için İzmir Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı.” (http://
www.diken.com.tr/manisada-taksi-parasi-olmayan-mahkum-yasimini-yitirdi/)
23 Mart 70
 TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Ağrı M Tipi Kapalı, Doğubayazıt A2 Tipi Kapalı ve Iğdır B Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na ilişkin incelemelerinin raporunu açıkladı. Rapora göre, 320 kapasiteli Ağrı
M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 402 mahpus kalıyor. Komisyon
raporunda, “Her üç ceza infaz kurumunun, ihtiyacı karşılamadan uzak,
son derece yetersiz fiziksel şartlarına söz konusu kapasite üstü mahpusun barındırılması eklenince sorunlar katlanmaktadır” denildi. Raporda;
binanın eskiliği, koridorların havasızlığı, mahpusların 6 kişilik odada 10
kişi kaldıkları ve geceleri yerlere yatak atarak uyuduklarını ifade ettikleri,
şebeke suyunun sık sık kesildiği, sıcak su verildiğinde suyun çok sıcak
akarken soğuk su akmadığı, suyun pası dolayısıyla mahpusların sivilce,
mantar, saç dökülmesi gibi deri hastalıkları yaşadıkları, yatakların çok
eski olduğu ve ailelerince kendilerine getirilen bazı kitapların idare tarafından verilmediği gibi durumların heyete bildirildiği belirtiliyor.
(Hülya Karabağlı / t24.com.tr)
MART 2015
 MAZLUMDER, gerçekleştirdiği basın toplantısında 12 Eylül döneminde tutuklanan ve ceza süresi sona ermesine rağmen hala tutuklu olan
Rıdvan Çağrıcı’nın salınması için Adalet Bakanlığına çağrıda bulundu.
Rıdvan Çağrıcı 25 Aralık 2015 itibari ile tahliye olacaktı. Ayrıca 25 Aralık
2014’te açık hapishaneye çıkma ve denetimle serbestlik ile tahliye olma
hakkı kazanmıştı. Ancak Bolu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İdaresi ve
gözlem kurulu Çağrıcı’nın denetimli serbestlik hakkını kullanmasına izin
vermedi. Gerekçe ise aynı örgütten ceza alan kişilerle aynı koğuşta kalması ve dolayısıyla örgüt bağının kesilmemiş olması. Avukat Kaya Kartal ise
okuduğu basın açıklamasında Adalet Bakanlığına çağrıda bulunarak “Bu
ülkede, bir kısım mahpuslar özellikle siyasiler söz konusu olunca ‘hukuk’
bütün kurumlarıyla kör, sağır ve dilsiz oluyor. Devlet siyasi mahpuslara
düşman ceza hukuku uyguluyor” dedi. (Begüm Zorlu / bianet.org)
24 Mart
 İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 19 Şubat 2013 tarihinde
“uyuşturucu imal etmek”ten 12 yıl 6 ay hapse çarptırılan ve cezası Yargıtay 10. Ceza Dairesi tarafından 16 Ekim 2014 tarihinde onaylanan
D.A. sahte tahliye ilamıyla tahliye oldu. Silivri Ceza ve İnfaz Kurumu’nda
tutulan D.A. hakkında, 16 Ocak’ta kimliği belirsiz kişilerce yerel mahkemeye, Yargıtay’dan gönderilmiş gibi faksla tahliye ilamı gönderildiği,
mahkemedeki memurun da kararı teyit amacıyla Yargıtay’ı aradığını zannederek faksın üzerindeki numarayı aradığı ve memurun sahte tahliye
ilamını hapishaneye gönderdiği, hapishanenin de mahkeme kalemini
arayarak tahliyeyi teyit ettikten sonra D.A.’yı serbest bıraktığı ileri sürüldü. Hapishaneden sorumlu Bakırköy İnfaz Savcılığı’nın olaydan yaklaşık
1 ay sonra tahliye ilamlarını incelerken, D.A’nın tahliye kararındaki yanlışlığı fark ettiği kaydedildi. D.A. hakkında yakalama kararı çıkaran savcılığın, sahte tahliye ilamıyla ilgili sorumlular hakkında işlem başlattığı
belirtildi. (AA)
 Gaziantep H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpuslara yönelik
düzenlenen konferansta, domuz gribi ile ilgili korunma yolları anlatıldı.
Hapishanenin konferans salonunda düzenlenen etkinliğe; Cumhuriyet
Savcısı Ercan Özaltunbulak, Hapishane Müdürü Ali Rıza Yıldırım, enfeksiyon hastalıkları uzmanı Dr. Ayhan Gözaydın ile mahpuslar katıldı.
(haberler.com)
 Sungurlu A3 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpusların bir
dilekçe yazarak spor yapabilmeleri için Belediye Başkanı Abdulkadir
71
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
Şahiner’den voleybol ağı, voleybol topu ve spor malzemesi desteği istedikleri ve bunun üzerine verilen talimatla Sungurlu Belediyesi Basın
Yayın Halkla İlişkiler Müdürü Mustafa Dizdaroğlu’nun gerekli spor malzemelerini alarak hapishaneye teslim ettiği belirtildi. (beyazgazete.com)
25 Mart
 Muğla E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda yaşları 12 ile 15 arasında olan 4 çocuğa tacizde bulunduğu ileri sürülen 17 yaşındaki mahpus
R.T. ve taciz olayı kendisine anlatıldığı halde görevini yapmadığı saptanan infaz koruma memurunun hakkında soruşturma başlatıldı. R.T.,
Manisa’ya gönderildi. Çocuklardan M.U.’nun babası H.U., “Bizimki uzun
soluklu bir savaş. Bu savaşı sürdüreceğiz” dedi. (haberturk.com)
 Ankara ve İstanbul’daki hapishanelerin sağlık koşullarını inceleyen
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun “İnfaz Kurumlarında
Hükümlü ve Tutuklulara Sunulan Sağlık Hizmetleri Hakkında İnceleme
Raporu” başlıklı raporuna göre inceleme yapılan hapishaneler fiziki bakımdan genellikle iyi durumda ve hijyenik fakat “Verilen yemekler miktar
olarak yetersiz, aşırı yağlı ve baharatlıdır. Özellikle vejetaryen tutuklu ve
hükümlülere yemek olarak sadece patates ve makarna verilmesi beslenme açısından yetersiz kalmaktadır.”
Hapishane yönetimleri ise Meclis Komisyonu’na, günlük iaşe bedelinin
yeterli olmadığı yanıtını verdi. Komisyon, “Hasta ve vejetaryen mahpuslara ayrı bir günlük iaşe bedeli belirlenmesi, böylece hastalıklarına uygun bir beslenme programından faydalanmaları uygun olacaktır” değerlendirmesi yaptı. (sozcu.com.tr)
 Türkiye genelinde 52 hapishanedeki mahpusların cam süslemeden
ayakkabıya, çini seramikten zeytinyağına çeşitli ürünleri ve sanat eserleri, Antalya’da sergilendi. Alanya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu su
kabağı işlemesiyle, Mardin E Tipi ve Midyat M Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumları gümüş işlemesiyle, Rize ahşap oymacılığı, Eskişehir lüle taşı
işçiliğiyle, İmralı F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ise adada yetiştirilen
zeytinden elde ettikleri İM-CE markalı zeytinyağı ve salamura zeytinlerle
sergideydi. (haberler.com)
 İnsan Hakları Derneği (İHD) Malatya Şube Başkanı Servet Akbudak,
son günlerde gündemde olan kalabalık hapishanelerde 3 katlı ranza
sistemi tartışmaları ile ilgili açıklamada bulundu. Akbudak, “Özellikle
son yıllardaki tutuklu ve mahkum sayısının artışıyla, bu tür sorunların bir
72
MART 2015
çok yerde yaşandığına tanıklık ediyoruz. 2005 yılında ülkemizde toplam
55 bin 78 kişi cezaevlerinde tutuluyordu. Fakat son 10 yıl içerisinde bu
rakam 158 bin 500’ü aştı. Dolayısıyla mevcut cezaevi kapasitesi ihtiyacı karşılayamayacak duruma geldi. Bu aynı zamanda ülkemizde adalet
sisteminin de yanlış gittiğini göstermektedir. Bununla birlikte cezaevlerinde ağır hasta mahpuslar bulunmaktadır. Yani 228’i ağır olmak üzere,
578 hasta mahpus bulunmaktadır. Bu hasta mahpuslarla ilgili çeşitli
kurumlar, kuruluşlar ve İnsan Hakları Derneği tarafından çok ciddi çaba
ve mücadelesi olmasına karşın, hatta uluslararası alanda bir çok aydın,
gazeteci, bilim insanı cezaevlerindeki bu soruna dikkat çekmesine rağmen olumlu bir gelişme göremiyoruz” şeklinde konuştu.
(Erkan Yılmaz Çakır / gunestv.com)
26 Mart
 Manisa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde mahpus yakınları
basın açıklaması yaparak yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi. Hapishanelerdeki şartların iyileştirilmesini ve denetimli serbestlik süresinin uzatılmasını isteyen ailelere CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel de destek
verdi. Özel, “Manisa ve Türkiye’nin dört bir yanındaki hapishanelerde son
günlerde peşpeşe gelen ölüm ve acı dolu haberler gündeme oturmakta.
Cezaevlerinde kalan tüm mahkumların evrensel bir hukuk kuralı gereği emniyet, sağlık ve eğitimleri devlete emanettir. Ancak görülmektedir
ki Türkiye cezaevlerinde mahkumların eğitimleri tamamen aksamakta,
sağlıkları her geçen gün bozulmakta, cezaevleri adeta hastalık üretmektedir. Cezaevlerinde kalanların güvenlikleri de sağlanamamaktadır” diye
konuştu. (haberler.com)
 Kırklareli Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpuslar, ‘Çanakkale Zaferi’nin 100’üncü yıldönümü ve Şehitleri Anma Günü’ nedeniyle bir infaz
koruma memuru tarafından yazılan tek perdelik “Çanakkale’de bir cephe” adlı tiyatro oyununu sergiledi. (haberler.com)
 Şırnak T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda yatan ve anjiyo olması
gereken kalp hastası Necman Öner’in, “Şırnak’ta kardiyolog yok” cevabı
ile karşılaştığı belirtildi. Adalet Bakanlığı yetkilileri ile görüşen Öner’in
kızı Jiyan Öner ise “Adalet Bakanlığı yetkilileri bana, ‘Şırnak’ı siz istediniz’
dedi. Biz istedik ama maddi imkansızlıklar nedeniyle istedik. Şırnak’ta
ameliyat olamıyorsa, Diyarbakır ya da Van’a gidebileceğini söyledim
ama bir şey demediler” diye konuştu. (Burcu Karakaş / milliyet.com.tr)
73
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
27 Mart
 Kayseri Talas Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu, Talas’ın tarihi
simgelerinden atıl durumdaki yaklaşık bir asırlık Zincidere Cezaevi’ni
devralmak için ilgili kurumlarla yazışmalar yaptıklarını belirterek, “Yazışmaların yüzde 80’lik kısmını tamamladık. Kısa sürede buranın devrini
alarak Talas’a yakışır sosyal ve kültürel merkez yapacağız” açıklamasında bulundu. (CHA)
 Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameye göre, Erzurum E Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda adam öldürmek suçundan 16 yıl
8 ay hapis cezasına hükümlü Sedat T. (48), kendisini hastaneye sevk
etmeyen doktor S.S’ye, “P...” diyerek hakaret etti. Doktor S.S.’nin şikayetçi
olması üzerine Sedat T. hakkında “Kamu görevlisine görevinden dolayı
hakaret” suçundan 3 yıla kadar hapis istemi ile dava açıldı ve TCK 1253 maddesi kapsamında ’onur ve saygınlığını rencide edecek şekilde
“hakaret” ettiği gerekçesiyle 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme,
verilen hüküm cezasını, 5 yıl süreyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vererek erteledi. (İHA)
 Abdullah Öcalan’ın yanında bulunan 5 mahpusun farklı hapishanelere gönderilmesinin ardından İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edilen yeni mahpuslardan Mehmet Sait
Yıldırım’ın sağlık durumu sebebiyle tam teşekkülü bir hastaneye yakın
bir hapishanede tutulması gerektiği için tekrardan Bolu F Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edildiği öğrenildi. Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının, müvekkilleri Öcalan, adaya yeni sevk edilen mahpuslardan
Çetin Arkaş, Nasrullah Kuran, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş ile görüşmek için Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptıkları başvurulara da
“gemi bozuk” gerekçesiyle olumsuz yanıt verildiği belirtildi. (ANF)
28 Mart
 Hatay E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda inceleme yapan Meclis
İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu raporunda “Binanın eski bir yapı
olmasından, yaz boyu yaşanan kuraklıktan ve bu itibarla Hatay ili bölgesinde yeraltı sularının çekilmesi nedeniyle hapishane binasının özellikle
idare tarafından kullanılan odalarının duvarlarında belirgin çatlakların
oluştuğu gözlemlenmiştir. Deprem gibi olağanüstü bir afet ile karşılaşılması halinde bina, çok ciddi anlamda tehlike arz edecektir’’ denildi ve
önlem alınması istendi. (Ali Ekber Ertürk / sozcu.com.tr)
 Kırklareli Üniversitesi ile Kırklareli E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kuru-
74
MART 2015
mu “Annesinin Yanında Kalan Çocuklar için Zenginleştirilmiş Uyarıcı
Ortam Oluşturulması İşbirliği Projesi” için protokol imzaladı. Protokol
Rektör Prof. Dr. Mustafa Aykaç ve Kırklareli Cumhuriyet Başsavcısı İlyas
Yavuz tarafından imzalandı. Proje ile Kırklareli E Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’nda anneleri ile birlikte kalan 0-6 yaş grubu çocukların bilişsel
ve fiziksel gelişimlerini desteklemek amacıyla hapishane yetkilileri tarafından belirlenen bir alanda oyun odası oluşturup çocuklara eğitim
verilmesi amaçlanıyor. (haberler.com)
29 Mart
 Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü verilerine
göre, tutuklu ve hükümlü sayısı 28 Şubat 2015 tarihi itibariyle 164 bin
461 kişiye ulaştı. Hapishanelerde, 156 bin 433 erkek, 5 bin 871 kadın,
2 bin 157 de 18 yaş altında olan çocuklar bulunuyor. Türkiye’de 2005
yılında 55 bin 870 olan tutuklu ve hükümlü sayısı 2014 yılının 12.
ayında yüzde 180,5 oranında artışla 156 bin 707’ye yükseldi.
Daha fazla hapishane inşa ederek, yasaları zorlayarak, yasal tedbirlerle
bu sorunun çözülemeyeceğini aktaran Diyarbakır Barosu Başkanı Av.
Tahir Elçi, “Türkiye’de infaz rejiminde çok köklü bir değişikliğe ihtiyaç var.
Özellikle belirli suçlar bakımında hükümlülerin aynı infaz yerine kamusal
birtakım hizmetlerde istihdam edilerek, böylelikle hem topluma kazandırılmaları hem üretime katılmaları hem de özgürlüklerinin de daha az
kısaltılacağı bir yasal düzenlemeye ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
Türkiye’deki hapishanelerin 163 bin 129 kişilik kapasitesi bulunmasına
rağmen Şubat ayı itibariyle tutuklu ve hükümlü sayısı 164 bin 461.
Hapishanelerde kapasitenin üzerinde tam bin 332 kişi bulunuyor.
(Ahmet Ün- Servan Alacabey / İHA)
 Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan Salih Atmaca isimli
mahpusun, Özgür Gündem ve Azadiya Welat gazetelerini okuduğu gerekçesiyle Zonguldak Devrek Açık Ceza İnfaz Kurumu’na sürgün edildiği
belirtildi. Eşinin daha önce Üsküdar Paşakapısı Ceza İnfaz Kurumu’nda
kaldığını ve burada da Özgür Gündem ve Azadiya Welat gazetelerini okuduğu için hakkında soruşturma başlatıldığını aktaran Gülizar Atmaca,
“Ben Zonguldak’a nasıl gideceğim. Ne maddi durumum var ne de gidecek imkanım. Eşimi sürgün edenler eşimle birlikte beni de cezalandırdı.
Bu yapılanlar hiçbir hak ve hukuka sığmaz” dedi. (İdris Yılmaz / DİHA)
30 Mart
 Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı, Bartın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki
mahpuslara yönelik konser düzenledi. Bartınlı sanatçı Ahsen Ceylan’ın
75
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
sahne aldığı konseri Bartın Cumhuriyet Başsavcısı Seyfullah Öselmiş,
Bartın Kapalı Ceza İnfaz Kurum Müdürü Mustafa Dolunay gardiyanlar ve
mahpuslar izledi. (İHA)
 Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda sosyal ve kültürel faaliyetler kapsamında Eyyübiye Belediyesi Kültür Müdürü Atik Sahil ve
Harran Üniversitesi. Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü öğrencilerinin katılımıyla Halk Müziği Konser Programı ve Halkoyunları Gösterisi düzenlendi.
(sanliurfa.com)
 İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu, Meclis’te
görüşülen “Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri Kanun Tasarısı”na
sert tepki göstererek, tasarının hükümlülere yönelik büyük hukuksuzluk
içerdiğini belirtti. Avukat Gülizar Tuncer, “Tasarıya göre müdahale birimi
ve dış güvenlik görevlileri, cezaevine ateşli silahla girebilecek. Cezaevlerinde mahkumların karşı koymaya elverişli eşyalarının teslim edilmesi
istendiği halde teslim edilmemesi durumu silahlı müdahaleye neden
olabilecek. Cezaevlerindeki olaylara müdahale eden görevliler ile kolluk
kuvvetlerinin kimlik bilgileri gizli tutulacak. Burada öngörülen mahkumların can güvenliğini sağlamak değil kurumun güvenliğini sağlamaktır.
“Bu şekilde yeni müdahale araçları birer işkence aleti olacaktır. Bu, 12
Eylül hukukudur ve devlet adına utanç vericidir’’ şeklinde konuştu.
(Ferhat Erdoğan / haberturk.com)
31 Mart
 Şırnak T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hak ihlallerinin artarak
devam etmesi şikayetleri üzerine İnsan Hakları Derneği (İHD) heyeti hapishanede inceleme yaptı. 170 siyasi mahpusun bulunduğu hapishanede 23’ü ağır olan hasta mahpuslara ilaçlarının bir ay geciktirilerek verildiği, mesai saatleri dışında ise doktorun müdahale etmediği belirtildi.
Bine yakın tutuklu ve hükümlünün bulunduğu hapishanede ‘hastaların
ölüme terk edildiği’ rapor edildi. (Güler Yılmaz / taraf.com.tr)
 Ayaş Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun arazisine 7 bin çam fidanı dikildi. Fidan dikme törenine, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz
Yıldırım, Kamu Denetçisi Mehmet Elkatmış, İşyurtları Kurumu Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer, Kaymakam Hasan Balcı, Ayaş Belediye Başkanı
Bülent Taşan, Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Sebahattin Sevinç, meclis üyeleri, mahpuslar ve davetliler katıldı. (AA)
76
NİSAN 2015
NİSAN
77
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
1 Nisan
 Adana’nın Yüreğir ilçesinde seyyar tezgah açan 75 yaşındaki Salih
Oktay, polisin düzenlediği operasyonda 2 karton kaçak sigara ile yakalandı ve adli para cezasını ödeyemeyince hapse girdi. (DHA)
 Sivas’ta cinayet hükümlüsü 29 yaşındaki Metin Avcı’nın kendisini
ziyarete gelen eşi Leyla Avcı’nın pembe odada boğazını keserek öldürmesi olayında ihmalleri bulunduğu gerekçesiyle cezaevi ikinci müdürü,
psikolog, 3 infaz koruma baş memuru ile 4 infaz koruma memuru hakkında soruşturma açıldı. (DHA)
 Çanakkale E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tek kişilik hücrede
kalan adli hükümlü Sezgin Alan, “maruz kaldığı baskı ve işkenceye dikkat çekmek için” 2 aydır açlık grevinde. (ozgurgundem.biz)
 Ermenek M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda
Engin İsnaç, İbrahim Çelik, Bahattin Yıldız, Mustafa Yılmaz ve Fırat Çelebi adlı siyasi mahpusların, hapishane koşullarının düzeltilmesi ve başka bir hapishaneye
nakillerinin yapılması için 30 Mart günü süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine başladığı belirtildi. Mahpuslar
açlık grevi eylemini aileleri aracığıyla kamuoyuna duyurarak, duyarlılık çağrısında bulundu. (DİHA)
 CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, çocuk hapishanelerinin kapatılmasını ve çocukların “eğitimevlerinde
aileleriyle beraber rehabilite” edilmelerini öngören bir
kanun teklifi hazırladı. (milliyet.com.tr)
78
NİSAN 2015
 Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi, “uyuşturucu ithal ve tasarruf” suçlamasıyla 5 aydır Merkezi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu olarak bulunan 17 yaşındaki O.D.’ye 10 ay hapis cezası verdi. (Devrim Demir /
havadiskibris.com)
 Gaziantep H Tipi Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü ve Gaziantep Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Projeler Merkezi işbirliğiyle mahpuslara
yönelik sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştiriliyor. (İHA)
 Pamukkale Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü son sınıf öğrencisi Erkin Selanik, Kobane’de savaş mağduru kadın
ve çocuklara sağlık hizmeti verirken başından yaralandı ve tedavisi tamamlanmadan tutuklandı. Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na
konulan Selanik’in tam teşekküllü bir hastanede tedavi görmesi gerekirken, iki haftadır hastaneye sevk edilmiyor. (birgun.net)
 Balyoz Davası’ndan hükümlü
Kurmay Albay Murat Özenalp, Mamak
Askeri Cezaevi’nde açık görüşe gelen
kızı ile oyun oynarken beyin kanaması
geçirip hayatını kaybetmiş ve 2 Mayıs
2014 tarihinde toprağa verilmişti. 31
Mart günü görülen duruşmada hakim
davanın sanıkları için beraat kararı
verdi. (sozcu.com.tr)
 Tekirdağ 2 No’u F Tipi Ceza İnfaz
Kurumu’nda, Abdullah Öcalan’ın Diyarbakır Newroz kutlamalarında yaptığı çağrı sırasında merkezi sistem
televizyon yayınının kesildiği ortaya
çıktı. (DİHA)
2 Nisan
 İnsan Hakları Derneği (İHD) Muş Şube Başkanlığı, hasta mahpusların serbest bırakılması için basın açıklaması yaptı. İHD üyelerine, Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyeleri de destek
verdi. Açıklama yapan İHD Şube Başkanı Tarık Güneş, son bir yıl içerisin79
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
de ülkede 40’a yakın hasta mahpusun hapishanelerde yaşamını yitirdiğini, İHD’ye yapılan başvurulara göre, halen hapishanelerde 247’si ağır
olmak üzere toplam 649 hasta mahpusun infazının ertelenerek tedavi
edilmeyi beklediğini belirtti. Güneş, “Hasta mahpuslar, Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve cezaevi idareleri ile cezaevi güvenlik birimlerinin
bilinçli bürokratik işlemleri sonucu tedavi edilmeyerek ölüme terk edilmektedir. Bu bürokrasi işkencesine Adli Tıp Kurumu ve infaz savcılıkları
da ortak olmuştur” dedi. (İHA)
 Gaziantep H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, Gaziantep Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalında Araştırma Görevlisi Dr. Mehmet Fatih
Taştan tarafından mahpuslara yönelik ‘Şiddet ve kadın şiddeti’ konusunda “Kişisel Gelişim Semineri “düzenlendi. (İHA)
 Adana’da bir kadının çantasını gasp ettiği iddia edilen 18 yaşındaki E.B., tehdit edilmesi üzerine hapishaneye girmek için gasp yaptığını
söyledi. (gunaydingazetesi.com.tr)
 İskilip Belediyesi tarafından 140 dönümlük yer tahsisi yapılan “Açık
Tarım Cezaevi” projesi başladı. (kenthaberim.com)
3 Nisan
80
 Denizli D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, 25 yaşındaki mahpus
Hakan Tırman’ın gardiyanlar tarafından falakaya yatırıldığı ve doktora
gönderilmediği belirtildi. Mahpusun ablası İlknur Tırman savcılığa suç du-
NİSAN 2015
yurusunda bulunacağını belirterek, “Kardeşimi ziyarete cezaevine gittim.
Güçlükle yürüyerek geldi. Bana koğuşta bıçak bulunduğunu, bu nedenle gardiyanların kendisini falakaya yatırdıklarını söyledi. Rapor almaması
için hastaneye de göndermiyorlarmış. Kardeşim suç işlemiş olabilir ama
işkenceyi hak etmiyor” açıklamasında bulundu. (Ramazan Çetin / DHA)
4 Nisan
 İzmir F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu yönetimi Ali Karatay
isimli hükümlüye ailesi tarafından gönderilen “Devrimden Sonra” adlı
filmi, “siyasi propaganda yapıyor, halkı bölmeye çalışıyor” gerekçesiyle
teslim etmedi. Yerel mahkemenin de onadığı bu karara itirazı değerlendiren Anayasa Mahkemesi (AYM) “karar ölçüsüz” diyerek hükümlüyü
haklı buldu. Başvuruyu inceleyen AYM, CD’ye erişimin engellenmesinin,
bilgi ve düşünceleri edinme özgürlüğü ve ifade özgürlüğüne yönelik bir
müdahale oluşturduğunun açık olduğunu belirtti. Yüksek Mahkeme, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyayı ilgili mahkemesine iade kararı
aldı. (birgun.net)
 İHD İzmir Şubesi Gençlik Komisyonu hasta mahpusların serbest bırakılması talebiyle Konak Eski Sümerbank önünde basın açıklaması düzenledi. Eylemde, Siirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan hasta
mahpus Veysel Akkurt’un tahliyesi talep edildi. Hasta mahpusların hapishanelerde tedavilerinin mümkün olmamasına rağmen halen “Cezaevinde kalabilir” raporlarının verildiğini hatırlatan İHD yöneticisi Nuray Yalçın,
“Gözleri görmediğinden kendi karanlığına terk edilen hasta tutsaklar var.
Ölümcül hastalıklarla mücadele eden tutsaklar var. Tüm bu tutsakları hayatlarının kalan kısımlarını sevdikleriyle geçirebilmesi için artık susmamak,
haykırmak tüm aidiyetlerimizden öte insani görevimizdir” dedi. (DİHA)
5 Nisan
 Batman’ın Beşiri ilçesinde yaklaşık bir yıl önce yapımına başlanan
80 dönüm arazi üzerinde 3 bin kişilik yarı açık hapishanenin inşaatının
durduğu belirtildi. (CHA)
 Yaklaşık 15 yıldır hapishanede olan PKK davasından tutuklu İskender
Karaman’ın bir yıldır ağzında çıkan yaralar nedeni ile oluşan iltihabın,
beyin ve başına vurarak zayıflamasına neden olduğu belirtildi. İskender
Karaman’ın ablası Hasret Karaman, kardeşinin durumun iyi olmadığını
gün geçtikçe daha da kötüye gittiğini ve bir an önce tedavi edilmesi gerektiğini belirtti. (DİHA)
81
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
7 Nisan
 İnsan Hakları Derneği (İHD) üyeleri, Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik
Hizmetleri Kanunu Tasarısı’nı Gaziantep H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
önünde yaptıkları basın açıklaması ile protesto etti. İHD üyeleri adına
konuşan Ayşe Erkabalcı, tasarı için, “Bu yasa tasarısı yeni hak ihlalleri
ve katliamlar anlamına geliyor. Yine sorumluların da görev adı altında
işleyeceği suçlardan ötürü yargılanmalarının önüne geçilecektir” açıklamasında bulundu. (haberler.com)
 Sincan’ın Adalet Mahallesi muhtarı Dilek Dolay, EGO’nun (Ankara
Elektrik, Havagazı ve Otobüs İşletme Müessesesi) Sincan’daki hapishanelere sefer yapan 557 numaralı otobüs hattını iptal etmesinin vatandaşları mağdur ettiğini belirtti. Dolay, hapishaneye gitmek isteyenlerin
otostop çektiğini, bazılarının da 3 kilometrelik yolu yürümek zorunda
kaldığını ve konuyla alakalı olarak Büyükşehir Belediyesi’ne verdikleri
dilekçelere cevap alamadıklarını ifade etti. (CHA)
 Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün Türkiye genelinde fiziki
şartların yetersizliği nedeniyle, 2013 yılında kapattığı Edirne’de bulunan
Keşan A2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Keşan Belediyesi tarafından
yıkıldı. (İHA)
8 Nisan
 Adana’da borçları nedeniyle eşi ile 15 yaşındaki kızını uyudukları sırada tabancayla kafalarına ateş ederek öldürdüğü iddiası ile 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen Hakan Şimşek (41), hapishanede
3. intihar girişiminde hayatını kaybetti. Hakan Şimşek, emniyetteki ifadesinde, “Borcum çoktu. ‘Sefil olmasınlar’ diye eşimi ve kızımı öldürdüm.
Kafama sıkıp intihar etmeye giderken polis yakaladı. Pişmanım” demişti.
Şimşek’in cenazesi otopsi yapıldıktan sonra memleketi Ceyhan ilçesine
bağlı Saygeçit Mahallesi’nde toprağa verildi. (milliyet.com.tr)
 Yargıtay 5. Ceza Dairesi, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ali İhsan Demirel’e 32 kişinin öldüğü “Hayata Dönüş Operasyonu”yla ilgili soruşturmayı geciktirdiği gerekçesiyle 1 yıl hapis cezası verdi. Yargıtay, savcı
hakkında verilen cezanın ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri
bırakılmasına yer olmadığına hükmetti. Demirel, savcı olması nedeniyle
ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nde yargılandı.
Sanık Demirel’in duruşmalardan vareste tutulduğu için gitmediği duruşmaya, müdahil avukatları ile Türkiye Barolar Birliği Avukat Hakları
Merkezi’nden gözlemci katıldı. (AA)
82
NİSAN 2015
9 Nisan
 Adalet Bakanlığı’ndan gelen teknik heyetle incelemelerde bulunmak
üzere Doğanşehir’e giden Malatya Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper,
gazetecilere yaptığı açıklamada, daha önce kapanan ve 61 kapasiteli
K-2 Tipi Doğanşehir Ceza İnfaz Kurumu’nun 147 kapasiteli Doğanşehir
Açık Ceza İnfaz Kurumu’na dönüştürülmesiyle ilgili inşaat çalışmaları
yapıldığını belirtti. Açık hapishane için tahsis edilen arazide tarımsal
faaliyetlerde bulunulacağını, meyve ve sebze yetiştirileceğini aktaran
Alper, alanda mahpusların yararlanabileceği sosyal tesislerin de projelendirileceğini belirtti.
Doğanşehir’de ayrıca 750 kişi kapasiteli T Tipi Kapalı Hapishane yapılacağını dile getiren Alper, ilçede yapımı planlanan T Tipi Açık
Hapishane’nin de 250 kişi kapasiteli olacağını aktardı. (AA)
10 Nisan
İzmir Barosu’nun Şakran Çocuk Cezaevi’yle ilgili
raporunda inanılmaz ifadeler
Şakran Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’yla ilgili İzmir Barosu Çocuk
Hakları Merkezi tarafından hazırlanan 23 sayfalık raporda korkunç detaylar yer aldı.
İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi sorumlu yönetim kurulu üyesi avukat
Nuriye Kadan, üye avukatlar Derya Durmaz, Birsen Şimşek, Nilgün Coşkuner
ve Emel Yeşildağ’dan oluşan heyet, Şakran Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’nda yaptığı incelemenin ardından 23 sayfalık bir rapor hazırladı.
İzmir Ceza ve Tevkif Evlerinden sorumlu Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet
Fatih Öztürk, Şakran Cumhuriyet Savcısı Güneş Okur, Cezaevi Müdürü ve bir ekip
infaz koruma memuru eşliğinde 3 Mart’ta cezaevinde incelemelerde bulunulduğu
belirtilen raporda, cezaevinin koridor aralarında güvenlik nedeniyle demir kapıların kilitli tutulduğu, iç ve dış alanların güvenlik kameralarıyla izlendiği kaydedildi.
‘ÇOCUKLAR MÜDÜRÜN YANINDA HER ŞEYDEN MEMNUN’
Psikolog tarafından çocuklara ilişkin grup çalışmalarının yapıldığı oda, oyun
odası, kurs alanları, sinema ve gösteri salonu, kütüphane, okuma odası, sınıf gibi
alanların incelendiği belirtilen raporda, yetkililerce bilgi verildiği, ancak bu alanlarda çocuk bulunmadığından daha fazla gözlem yapılamadığı ifade edildi.
Cezaevindeki basketbol sahasında 4-5 çocuğun basketbol oynadığı, bir çocuğun ayakkabıları olmadan bisiklete bindiğinin görüldüğüne yer verilen raporda,
“Bu gezide çocuklarla temas kurulabilen tek alan olduğundan çocuklarla konu83
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
şulmaya çalışıldı. Ancak yönetici müdür ve savcıların da olduğu heyet karşısında
çocukların her şeyden memnun olduklarını belirten kısa ve ayrıntıdan uzak cevaplar verdikleri gözlenmiştir” denildi.
Çocukların bulunduğu ünitelerden zaman zaman yükselen sesler ve kapı tekmeleme seslerinin duyulduğu kaydedilen raporda, bu durumun cezaevi müdürü
tarafından çocukların top oynadıkları ve topu kapıya vurdukları şeklinde açıklandığı ifade edildi.
MAVİ ODA İZLENİMLERİ
Heyetin talebi üzerine “mavi oda/süngerli oda” olarak adlandırılan yan yana
iki “hücre”den oluşan odaların gezildiği, odanın taban, tavan ve duvarların strafor
benzeri bir maddeyle kaplandığı, odada hiçbir eşyanın bulunmadığı, sadece köşede küçük bir alaturka tuvalet olduğu görüldüğü belirtilen raporda şu ifadelere
yer verildi:
Cezaevi müdürünce sorun çıkaran çocukların sakinleşmesi için burada en
fazla 3 saat kadar bekletilmesi için kullanıldığı belirtilen bu odanın bazı yerlerinde
kurumuş kan lekeleri, duvar ve tavanlarında kazınma şeklinde yazılmış isim, harf,
rumuz ve sözler olduğu görülmüştür. Kan lekelerinin ve bu yazıların nasıl yazıldığı
sorulduğunda, ‘burada kalan çocukların tuvalet taşına çarpmak suretiyle kendilerine zarar verdikleri, yaralandıkları, tuvalet taşından kopardıkları parçalarla da
duvar ve yerlere kazımak suretiyle yazı yazdıkları’ beyan edilmiştir. Mavi odanın
yanında tek kişilik düzenlenen çok dar ve küçük tecrit odalarında ise herhangi bir
çocuğun tutulmadığı beyan edilmiştir.
‘UTANDIKLARI İÇİN TUVALET BİLE YAPAMIYORLAR’
Görüşme yapılan çocukların hepsinin “mavi oda”yı bildiği, fakat hiç götürülmediklerini belirttikleri, mavi odada kamera olduğundan çocukların utandıkları
için tuvaletlerini bile yapamadıklarını duyduklarını, mavi odaya üzerinde sadece alt iç çamaşırı ile “atıldığını” ve görevlilerce yüzleri hariç olarak tekme tokat
dövüldüklerini, bu nedenle her yerin kan içinde kaldığını, hatta bu yüzden İzmir
Barosu’nun ziyaretinden önce bu odanın çocuklara temizlettirildiğini ifade ettikleri
kaydedildi.
‘EN ÇOK KAVGA BEKLEME ODASINDA’
Duruşmaya gidip gelirken beklenilen “bekleme odası” adı verilen yerde kamera olmadığı için çocuk ve gençlerin en çok burada küfür edip birbirlerini dövdüklerini belirttikleri raporda yer aldı.
Raporda, çocukların verdikleri cevaplar kısa ve tutuk olduğu, konuşmak için
istekli olmadıkları, sadece sorulanlara cevap verdikleri, konuşurken kontrollü ve
84
NİSAN 2015
sakin, fakat tedirgin oldukları ve göz teması kurmadıkları, cezaevi hakkında çok
fazla konuşmak istemedikleri, basında çıkan haberleri bildikleri ve söz konusu
olaylara şahit olmadıklarının anlaşıldığı bildirildi.
“Görüşme yapılan çocuklar cinsel suç, baskı veya rahatsızlık veren bir şey
olmadığını söylerken ağlamaklı olmuş, söyleyip söylememek arasında kararsızlık
yaşamıştır” denildi.
‘MERDİVEN ALTI KAMERAYLA İZLENMEYEN KÖR NOKTA’
İnfaz koruma memurlarının 17.30’da mesailerinin sona erdiği, çocukların
23.00’dan önce odalarına girmelerinin yasak olduğu, uykusu gelen çocuklar
bazen ortak alandaki sandalyeleri birleştirerek uyumak zorunda kaldığı, 17.3023.00 arası zaman diliminde sadece kamerayla gözlendiği, ancak yukarı kata çıkan beton merdivenlerin altında 4-5 kişinin sığabileceği bir boşluk alanın olduğu
ve bu alanın kamera ile izlenemediği ifade edildi.
Cezaevinde bir adet sağlık merkezinin bulunduğu, aile hekiminin gerekli
görmesi halinde çocukların Aliağa ve İzmir’deki hastanelere sevk edildiği, ancak
mesai saati bitimi olan 17.30’dan sonra cezaevi bünyesinde görevli hekim bulunmadığı, hastaneye sevki gerçekleşen acil durumlar dışında çocuk ve gençlerin
sağlık hizmeti alamadıkları kaydedildi.
‘BÜYÜKLER YENİ GELENLERİ DÖVÜYOR’
Görüşme yapılan çocukların koğuştaki büyüklerin küçükleri ve yeni gelenleri
dövdüğünü, hakaret ettiğini, bu sebeplerle ezilenlerin olduğunu, yaşça büyük ve
güçlü olan “ağabey”lerin otoritesine uymayanların cezalandırıldığı, hatta bazı çocukların bu sebeplerden yönetime dilekçe vererek koğuşlarının değiştirilmesini
talep ettiklerini aktardığı kaydedildi.
‘İLAÇ KULLANIMI NEDENİYLE ÇOCUKLARDA UYKU HALİ VAR’
Çocukların ifadelerinden ilaç kullanımının yaygın olduğu, bu nedenle çocuklarda uyku halinin gözlemlendiği, ilaçların istenildiğinde cezaevi doktorlarınca verildiği ifade edildi.
Raporun sonuç bölümünde ise, “Çocuk ceza infaz kurumları, çocuk adalet
sistemine aykırıdır. Çocuk adalet sisteminin amacı çocuğu yargılamak ve dört duvar arasına kapatmak değil, suça iten sebepleri araştırmak, ortadan kaldırmak ve
çocuğu rehabilite etmektir. Ceza yasalarının revize edilmesi, çocuk ve genci rehabilite edip topluma kazandırma ya yönelik kurum ve kuruluşların oluşturulması
gerekmektedir” görüşlerine yer verildi. (AA / http://www.haberturk.com/gundem/
haber/1064513-izmir-barosunun-sakran-cocuk-cezaeviyle-ilgili-raporundainanilmaz-ifadeler)
85
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
12 Nisan  Kocaeli (Kandıra) T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda A/28 koğuşunda kalan mahpusların nakillerinin yapılmaması gerekçesiyle isyan
başlattığı ileri sürüldü. Mahpuslar başka hapishanelere yapılması gereken nakillerinin gecikmesi nedeniyle koğuş içerisindeki yatak, battaniye
ve yorganları ateşe verdi. Olayda herhangi bir yaralanma olmadığı belirtildi. (DHA)
 İzmir’in Ödemiş İlçesi’ndeki M Tipi Kapalı - Açık İnfaz Kurumu’nda
kalan mahpusların, yarım kalan eğitimlerine devam ettiği, son 10 yılda
720 mahpusun diploma aldığı ve hapishanede açılan çeşitli kurslara
da katılıp meslek öğrendikleri belirtildi. Halen açık öğretimde okuyan
30 ortaokul, 48 lise, 3 fakülte öğrencisi bulunuyor. 6 kişi örgün eğitimde
meslek yüksekokulunda okurken, 12 kişi okuma yazma, 70 kişi de bahçecilik, bilgisayar, aşçılık, cam seramik, seracılık, arı yetiştiriciliği, anten
sistemleri kurulumu, oto ses sistemleri kurulumları konusunda meslek
kurslarına devam ediyor. (haberler.com)
 Bartın Halk Eğitimi Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü ile Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı’nın işbirliğinde oluşturulan ve mahpusların rol
aldığı ‘Arda’ tiyatrosunun turnelerine başladığı belirtildi. İlk oyunlarını Bartın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda sahneleyen mahpuslar ardından Karabük T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, 3 Mart 1992’de Zonguldak’ın
Kozlu ilçesindeki grizu patlamasında hayatını kaybeden 263 madencinin
anısına yazılan ‘Göçük’ isimli oyunu sahneledi. (karabuknethaber.com)
13 Nisan
 Anneleriyle birlikte hapishanede yaşamak zorunda kalan 0-6 yaş
arası çocukların oyun ve eğitim imkanlarının iyileştirilmesi için “İçerde
Çocuk Var” adıyla bir sosyal proje başlatıldı.
Projeyle Türkiye genelindeki 7 kadın hapishanesindeki anaokullarının
iyileştirilmesi amaçlanıyor. Projenin ilk adımı İstanbul Bakırköy Kadın
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda atıldı.
Çeşitli meslek gruplarından 24 kişinin gönüllü olarak yola çıkıp, Türkiye
Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı ile bir araya gelerek başlattığı projenin
amacı çocuklara öğrenebilecekleri, eğlenebilecekleri eksiksiz bir anaokulu ortamı oluşturmak, yeşil alanlar yaratarak doğayla tanışmalarını
sağlamak, gelişimlerine uygun yemek hazırlanabilecek mutfak inşa etmek ve dış mekan oyun alanı kurmak olarak sıralanıyor.
Türkiye’deki 7 kadın hapishanesinde, yaklaşık 5 bin kadın mahpus var.
Bunlardan 370’i, 0-6 yaş arası çocuklarını hapishanede büyütüyor.
86
NİSAN 2015
Oyun oynama ve eğitim almaları gereken zamanlarını annelerinin koğuşunda yetişkin kadın koğuş arkadaşlarıyla geçiren çocukların oyuncak
ve kendi yaşıtı oyun arkadaşları yok. (sabah.com.tr)
 Niğde E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu spor salonu açıldı. Açılış
töreninde konuşan spor salonu öğretmenlerinden Ali Çınar, “Hükümlü
ve tutukluların salıverme öncesinde, beden, zihin, ahlak ve duygu bakımından dengeli ve sağlıklı bir biçimde verimli kişiler olarak yetiştirilerek
suç işleme olasılığını azaltmayı amaçlıyoruz” dedi. (haberler.com)
14 Nisan
 Alanya L Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan 38 yaşındaki mahpus Adem Erdoğan, 15 Mart’ta Alanya Devlet Hastanesi’nde
tedavi gördüğü sırada hayatını kaybetmişti. Kalp krizi ve akciğer enfeksiyonu sonucu öldüğü bildirilen Erdoğan’ın ailesi ise Ahmet Erdoğan’ın
domuz gribine yakalanarak öldüğünü ileri sürmüşlerdi. Bunun üzerine
Ahmet Erdoğan’ın mezarı ölümünden iki gün sonra savcılık gözetiminde
açılmış ve Erdoğan’ın cenazesi otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu’na
gönderilmişti. Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan alınan bilgiye göre Ahmet Erdoğan’ın kesin otopsi sonucunda akciğer enfeksiyonuna bağlı
kalp krizi sonucu öldüğünün kesinleştiği belirtildi. Yapılan testlerde ise
Erdoğan’ın kanında domuz gribi yani, H1N1 virüsüne rastlanmadığı ifade edildi. (yenialanya.com)
15 Nisan
 Yaşam Bellek Özgürlük Derneği Başkanı Ozan Devrim Yay, PKK davasından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası alan ve halen Eskişehir H
Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan 51 yaşındaki Cemil İvrendi’nin sağlık
durumunun iyi olmadığını, tahliye edilmesi gerektiğini belirtti. Yay, 21
yıldır hapishanede bulunan Cemil İvrendi’nin 2002 yılında kalp kapakçığı ameliyatı geçirdiği için kan sulandırıcı ilaçları kullanmak zorunda
kaldığını ve bu durumun her türlü kanamalı rahatsızlığı çok riskli hale
getirdiğini ifade etti. (haberler.com)
 5 mahpusun alev alan ring aracı içerisinde yanarak yaşamını yitirmesinin ardından açılan dava devam ediyor. Metris Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’ndan 11 Eylül 2011’de yola çıkan hapishane nakil aracı yedi
şehir ve beş ilçe dolaşıp, beş günde 3 bin 166 kilometre kat ettikten
sonra, motorundaki arıza nedeniyle 16 Eylül’de tutuşmuş ve araçta elleri kelepçeli halde bulunan 5 mahpus yanarak ölmüştü. Sürücü Cafer
87
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
Sarı ve araçta görevli komutan İsmail Bostan hakkında “taksirle adam
öldürmeye sebebiyet” iddiasıyla Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde
dava açılmıştı. Olaya ilişkin dördüncü bilirkişi raporunda, “Yangının
önceden tahmin edilemeyen teknik bir arıza sonucu çıktığı ve tutukluların yanmasına, kilitli hücrede yolculuk yapmalarının neden olduğu”
savunuldu. Bu tespit dışında, sanık olarak yargılanan aracın şoförü ve
komutan ile önceki bilirkişi raporlarında asli kusurlu kabul edilen benzin istasyonu ve araç bakım yetkililerinin kusursuz olduğu ileri sürüldü.
Ayrıca araç alım şartnamesini hazırlayan Adalet Bakanlığı görevlilerine
de kusur atfedilemeyeceği iddia edildi. Avukat Necdet Edemen, rapora
itiraz edeceklerini belirtti. (İsmail Saymaz / radikal.com.tr)
 Bursa’da, Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi Tiyatro Grubu, kadına
yönelik şiddete dikkat çeken ‘Anam, Bacım, Avradım’ adlı oyunu, Bursa
E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki kadın mahpuslar için oynadı.
(haberler.com)
16 Nisan
 Kırklareli Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz, açık hapishanedeki mahpusların Armağan Köyü’ndeki yollara parke taşı döşeyeceğini belirtti. Yavuz, ayrıca mahpusların Ziraat Odası ile pancar ekimi için çalışma yapacaklarını ve bu tür projelerin mahpusların moral ve motivasyonunu artırdığı
gibi para da kazanmalarını sağlayacağını ifade etti. (haberkita.com)
17 Nisan
 Kırıkkale-Samsun karayolunda alüminyum yüklü kamyon, infaz koruma memurlarını Delice Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na götüren midibüse
arkadan çarptı. Kazada bir kişi öldü, 9 kişi yaralandı. Kazada midibüsün
camından fırlayan Hacı Mehmet Kargın olay yerinde ölürken, sürücüler
Özkader, Vantaş ile 9 kişi yaralandı. Yaralılar, Kırıkkale Yüksek İhtisas
Hastanesi ve Kırıkkale Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılarak tedaviye
alındılar. (corumradyotelevizyonu.com)
 Rize Kalkandere L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpus H.A’nın, aynı
koğuştaki mahpus T.K’yı çarşafla boğarak öldürdüğü belirtildi. Odaya
giden gardiyanlar, T.K’nın cesediyle karşılaştı. Ceset otopsi için Trabzon
Adli Tıp Kurumuna gönderildi. (AA)
 AYM, Kocaeli F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan
İbrahim Bilmez adlı mahpusa verilmeyen “Demokratik Modernite” dergisiyle ilgili olarak “ifade özgürlüğünün ihlal edildiği”ne karar verdi.
88
NİSAN 2015
Hapishane yönetiminin, İbrahim Bilmez adlı mahpusa gönderilen ve içinde Abdullah Öcalan’ın kitaplarından alıntıların da yer aldığı üç aylık ‘Demokratik Modernite’ adlı dergiyi sakıncalı bulması ve İnfaz Hakimliği’nin
de bu kararı onaylaması üzerine bu yasak mahpus İbrahim Bilmez tarafından AYM’ye taşınmıştı. Bilmez, dışarıda açıkça satılan bir derginin
hapishane idaresinde yasaklanmasının bilgi edinme ve ifade özgürlüğünün açık bir ihlali olduğunu savunmuş ve yasak kararının iptalini istemişti. AYM’nin “Dergiye erişimin engellenmesiyle başvurucunun ifade
özgürlüğü ihlal edilmiştir” kararının ardından ihlalin ortadan kaldırılması
için, dosya ilgili infaz hakimliğine gönderilmesine karar verildi.
(Adnan Keskin / taraf.com.tr)
18 Nisan
 Antalya’nın Döşemealtı İlçesi’ndeki L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, 3 siyasi mahpusun zorla sıraya dizilip hazır ola geçirildiği,
sayım yapıldığı ve bu olayı şikayet ettikleri için de infaz koruma memurları tarafından ağır şekilde dövüldükleri gerekçesiyle savcılığa suç
duyurusunda bulunuldu. Mahpuslar, Mehmet Devrim Zongur, Okan Özer
ve Emre Şahin adına Avukat Hakan Evcin tarafından Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusunda, hapishane müdürü, müdür yardımcıları, infaz koruma başmemuru ve 45 infaz koruma memuru
hakkında işkence yapmak, kasten yaralamak, görevi ihmal ve suçu bildirmemek iddiaları yer aldı. (DHA)
 Adana Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde
görevi başında öldürülen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın
adını taşıyacak caminin temeli atıldı. Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndaki yaklaşık 50 mahpusun (Adana) Kürkçüler Ceza İnfaz Kurumu yerleşkesinde
yapılan cami inşaatının tüm işçiliğini gönüllü olarak üstlendiği belirtildi.
(haberler.com)
 İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi, hapishanelerdeki hasta
mahpuslar için oturma eylemi yaptı. İnönü Parkı’nda HDP Adana milletvekili adaylarının da katıldığı açıklamada konuşan İHD Cezaevi Komisyonu
Başkanı Nejat Okay, hapishanelerde bulunan mahpus sayısının kapasitenin iki katı olduğunu, İHD’nin ocak ayı raporunda belirtilen 247’si ağır
647 hasta mahpusa 198 kişinin daha eklendiğini belirtti. (İHA)
20 Nisan
 İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpuslardan Yeter
Akçakoca’nın, geçen yıl 9 Mayıs’ta intihar etmesinin ardından, benzer
89
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
bir olay yaşanmaması için “çalar saat” uygulamasına geçildiği belirtildi.
Mahpuslar, yarım saatte bir kontrol edilmeye başlandı fakat avukatlarının tepkisi üzerine uygulama saatte bire indirildi.
Kadınlar, gece yarısından sonra da her saat başı uyandırılarak “iyi misin”
diye soruluyor ve avukatlar, özellikle tek başlarına kalan kadınların “çalar saatli işkenceye” maruz bırakıldığını söylüyor. Şakran’da kalan G.Ş.
ile görüştüğünü, çalar saat uygulamasının sürdüğünü söyleyen avukat
Damla Ürgen, Adalet Bakanlığı talimatının intiharları önleme düşüncesiyle başlatılmış olabileceğini belirtti. (Hakan Dirik / cumhuriyet.com.tr)
 Adıyaman Halk Kütüphanesi Müdürü Filiz Karabulut tarafından
Adıyaman E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpuslara yönelik
olarak kitaplar ve kütüphanelerle ilgili seminer düzenlendi. Karabulut,
“Doğru kaynaklara ulaşmada kütüphaneler, özel inceleme komisyonlarından geçen sağlıklı kitapların tedarik edildiği kurumlardır. Bu yolla
kitaba ulaşıldığında doğru bilgiler edinebildiğimizi akıldan çıkarmadan
her kütüphanenin bir hapishane kapattığı gerçeğini unutmamalıyız”
şeklinde konuştu. (İHA)
21 Nisan
 Balıkesir Burhaniye Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan siyasi mahpus
Sinan Şimşek’in Adalet Bakanlığı’na sevk talebinde bulunduğu ancak
bu talebinin işleme konulmadığı için 12 gün önce başlattığı açlık grevini, talebinin bir kısmı karşılandığı için sonlandırdığı belirtildi. (DİHA)
22 Nisan
 Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda
tutulan, hipertansiyon ve kemik erimesi hastalığı bulunan hasta mahpus Bedri Çakmak, kamuoyuna gönderdiği mektubunda tedavi koşullarının sağlanmadığı gibi gerekli sağlık raporlarının da keyfi bir tutumla
verilmediğini belirtti. Çakmak, Mart ayı içerisinde götürüldüğü Tekirdağ
Devlet Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahi Servisi’nde kelepçeli olarak muayene edilmek istendiğini ancak buna karşı çıktığı için görevli bir doktorun “Ben olsam sizin gibi teröristleri buraya getirmem. Gidin BDP’liler
tedavi etsin sizi” sözleriyle karşılaştığını kaydetti. Çakmak, doktorla aralarında geçen tartışma sonrası muayene edilmeden tekrar hapishaneye
gönderildiğini ifade etti. (DİHA)
23 Nisan  Sivas’ta 22 Nisan tarihinde Türk Ceza Kanunu’nun 271’inci maddesinde bulunan ‘suç uydurma’ iddiasıyla tutuklanarak Sivas E Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu’na konulan 21 yaşındaki Emrecan Yıldırım’ın bir gün
90
NİSAN 2015
sonra, akşam saatlerinde hapishanedeki battaniyesinin kenar şeridini
kopararak kendisini tuvaletteki sifona astığı belirtildi. Yıldırım’ın cenazesi yapılan incelemenin ardından Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi
Hastanesi morguna kaldırıldı. (haberler.com)
24 Nisan
 Kastamonu Üniversitesi Mantar Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Sabri Ünal, Kastamonu Cezaevi Müdürlüğü işbirliğiyle
araştırma görevlisi Mertcan Karadeniz ve hapishane öğretmeni Hadi
Güleç nezaretinde mahpuslar için “Kayın mantarı yetiştiriciliği” eğitimi gerçekleştirdiklerini belirtti. Ünal, kursun amacının kursiyerlere hapishanede bulundukları süreçte ve sonrasında hobi veya ticari amaç
taşıyabilecek alternatif bir geçim kaynağı olan yemeklik kayın mantarı
yetiştiriciliğini öğretmek ve katılan 35 kursiyere katılım belgesi vermek
olduğunu söyledi. (AA)
 CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, İzmir (Şakran) Kadın Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu ile ilgili olarak TBMM’ye verdiği soru önergesiyle, Adalet
Bakanı Kenan İpek’e mahpuslara yönelik uygulamaları ve intihar olaylarını sordu. Soru önergesinde İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası nedeni ile tutulan kaç mahpus
olduğunu soran CHP’li Çam, hapishanede 2014 yılı içerisinde intihar
eden kaç kadın olduğu ve bu intiharların nedenleri konusunda da bilgi
istedi. (haberler.com)
 Manisa Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Nezahat Bölge, Türkiye’nin taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin kağıt
üzerinde kaldığını belirterek, Manisa’da bir çocuk mahkemesi kurulmadığını ve hükümete talepte bulunduklarını bildirdi. Bölge, Türkiye’de
çocuk koruma kanununun uygulamasında eksiklikler bulunduğunu ve
hapishanelerde çocuklara uygulanan işkencelerin üstünün kapatılmaya
çalışıldığını belirtti. (haberler.com)
 Bursa’da, Semra Getiren Gören 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Kürtçe şarkılar eşliğinde ‘halay çekerek örgüt propagandası’ yaptığı iddiasıyla 10 ay hapis cezası aldı. Gören, cezasının kesinleşmesi halinde 2 aylık
kızının da kendisiyle birlikte hapse gireceğini belirterek, üzüntüsünü dile
getirdi. (CHA)
25 Nisan
 İzmir’in Aliağa İlçesi’ndeki İzmir (Şakran) Çocuk ve Gençlik Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu’na yönelik kurum içi yazışmalarla, burada yaşandı91
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
26 Nisan
92
ğı iddia edilen tecavüz vakalarının kamuoyunca duyulmasını sağlayan
hapishane müdürü Hamit Karslıoğlu, görevinden alınıp başka bir hapishanede daha alt bir göreve atandı.
İddiaların ortaya çıkmasıyla, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım’ın talimatıyla, hapishanede inceleme başlatılmıştı. Hapishane basın mensuplarına gezdirilmiş, tutuklu çocukların bulundukları
koşullarla ilgili bilgiler verilmişti. Yaklaşık iki ay sonra hapishane müdürü
Hamit Karslıoğlu için karar verildi. Raporun ortaya çıkmasının ardından
Hamit Karslıoğlu’nun, başka bir hapishanede daha alt bir göreve atanarak cezalandırıldığı ileri sürüldü. (DHA)
 Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan’ın gördüğü bir tablodan
esinlenerek verdiği öneri üzerine, iki usta öğretici ve mahpuslar, çam kozalağından kuşlar oluşturdular. Kürkçüler (Adana) Ceza İnfaz Kurumları
Kampüsü ve Toros dağlarındaki çam ağaçlarından toplanan kozalaklar,
mahpuslar tarafından kuş figürlerine dönüştürüldü. Gövdesi kozalaktan, ayakları metalden, başı da özel hazırlanan hamurdan oluşan kuş
figürleri, ağaç dalları ve plakaların üzerinde farklı tasarımlarla ‘Kanatlı
Kozalak’ ismini aldı ve hapishanedeki atölyede hazırlanan diğer eserler
ile birlikte “Dört duvar arasındaki siyah beyaz hayatların rengarenk dünyası: Kanatlı Kozalaklar” isimli sergide sunuldu. (İHA)
NİSAN 2015
 Yasa dışı dinleme iddiasıyla 12 Kasım 2014’te başlatılan soruşturma
kapsamında tutuklanarak Silivri 6 No’lu Ceza İnfaz Kurumu’na gönderilen
Ahmet Özdil’in hastanede yapılan tetkiklerde böbreklerinde taş olduğu ve
acil ameliyata alınması gerektiğine karar verildi. Geç kalınması durumunda Özdil’in böbreklerini kaybetme riski olduğuna hatta böbrek yetmezliğinden hayati risk oluştuğuna dikkat çekilmesine rağmen, Özdil için Cezaevi Sağlık Kurulu uzun süre karar vermedi. Üç haftanın ardından ameliyat
için önce Bakırköy Eğitim Hastanesi’ne sevk edilen Özdil, mahpus koğuşu
olmaması gerekçe gösterilerek ameliyata alınmadı. Daha sonra Özdil, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Ancak hastane,
Özdil’in Silivri Devlet Hastanesi’nde tahlil yaptırmasını sonra ameliyata
gelmesi gerektiğini söyledi. (bugun.com.tr)
27 Nisan
 Kobane’de IŞİD’e karşı savaşırken yaralanan ve tedavi gördükleri
hastanede gözaltına alınıp, “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanan
YPG üyesi Savaş Sönmez ve Erkin Selanik’in, tedavileri yapılmadığı için
sağlık durumlarının kötüye gittiği bildirildi. HDP Adana Milletvekili adayı
Avukat Tugay Bek, “Erkin Selanik Kobane’de alnına bir şarapnel parçası
isabet etmesi neticesinde bir gözünü kaybetmiş durumda. Bir an önce
tedavi edilmemesi halinde diğer gözünü de kaybetme riski taşımaktadır.
Savaş Sönmez ise yine Kobane’de bulunduğu süre içerisinde çenesine
isabet eden bir şarapnel parçası çenesini parçalamış durumda. Şu an
sağlıklı bir şekilde beslenemiyor. Tedavisi de başlayabilmiş değil. Biz bu
iki tutsak için tedavi süresinin bir an önce başlatılmasını talep ediyoruz”
dedi. (DİHA)
 Antalya Elmalı Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü bulunan İsa
Akaydın, hapishanede yapılan alkol testinin ardından alkollü çıktığı tespit edilip kendisine disiplin cezası verilince TBMM Dilekçe Komisyonu’na
başvurdu. Akaydın başvurusunda alkol almadığı halde kendisine disiplin
cezası verildiğini ve 170 mahpusun tek bir pipetle alkol kontrolünden
geçirildiğini belirtti: “Kurumda acemilikle alkol tespiti yapılmış, hiç alkol
almamamıza rağmen 0.16 promil alkol çıkmıştır. Buna karşılık kurum müdürüne itiraz etmemize rağmen kabul edilmemiştir. Aynı tespitte yapılan
ve 0.20 promil alkol çıkan hükümlü Orhan Akbal ise tahliye edilmiştir.
Ancak bana 6 ay disiplin ve 8 gün hücre cezası verilmiştir. Ayrıca 170
kişinin alkol taraması tek pipet ile sağlıksız bir şekilde alınarak, kan testi
yapılmadan böyle bir tespit yapılmıştır.” (Önder Yılmaz / milliyet.com.tr)
93
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
28 Nisan
 Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Girişimi ve Çağdaş Hukukçular Derneği
(ÇHD) İzmir Şubesi, İzmir (Şakran) Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda
hamile çocuk mahpuslara yönelik yaşanan hak gasplarına dikkat çekmek amacıyla İHD İzmir Şubesi’nde basın toplantısı gerçekleştirdi. Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Girişimi olarak, hapishanenin bağımsız bir heyetin denetim ve incelemesine açılmasını isteyen İHD yöneticilerinden
Ali Aydın, “Sorumluların tespit edilerek haklarında etkili soruşturmaların
yapılması ve gerekli cezalara çarptırılmasını talep ediyoruz” dedi. Özgürlükçü Hukukçular Derneği’nden avukat Fatma Demirer ise, hapishanede yaptıkları incelemelerde çocukların baskıya maruz kaldıklarını
gözlemlediklerini ancak koşulları nedeni ile kendilerini tam olarak ifade
etmediklerini gördüklerini söyledi. (DİHA)
 CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, kurum içi yazışmalarda
yaşanan hak ihlallerini dile getiren İzmir (Şakran) Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü’nün görevden alınmasını Meclis gündemine taşıdı. Ağbaba, Adalet Bakanı Kenan İpek tarafından yanıtlanması
istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi vererek şu soruların yanıtlanmasını istedi:
Konuyla ilgili başlatılmış bir soruşturma mevcut mudur?
İddiaları araştırmak üzere müfettiş görevlendirilmiş midir?
Konuyla bağlantılı olarak görevden el çektirilen başka personel var mıdır?
Anılan hadiselerin mağduru olan çocukların ruhsal ve fiziki sağlık durumlarının iyileştirilmesi için hangi çalışmalar yapılmaktadır?
Mağdur olduğu belirtilen çocuklar ile bu davranışlarda bulunduğu iddia
edilenler hâlâ aynı koğuşlarda mı kalmaktadır?
Cezaevi değişikliği söz konusu olmuş mudur?
Cezaevini ziyaret ederek bahsedilen hadiselerin vahametini bizzat araştıracak mısınız? (haberturk.com)
94
 İzmir’in Aliağa İlçesi’ndeki İzmir (Şakran) Kadın Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’nda, hamile olduğu belirtilen B.K ve N.G. adlı iki kız çocuğuna
kötü muamelede bulunduğu söylenen gardiyan G.A., hakkında soruşturma açıldığı öğrenildi. Hapishaneyi beraberindeki heyetle ziyaret eden HDP
İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, savcının kendilerine açıklama yaptığını
belirterek “Bu kız çocukları ihtiyaçları olduğu halde hastaneye götürülmemiş, saat başlarında zorla uyandırılmış. Yani uyandırma işkencesi yapılmış.
Savcı kötü muamele ile ilgili gardiyan G.A. hakkında soruşturma açıldığını
söyledi” ifadelerini kullandı ve iki çocuğun dışardaki ilişkilerinden hamile
kaldıklarını tespit ettiklerini belirtti. (Neşet Dişkaya / haberturk.com)
NİSAN 2015
 İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan ve hamile oldukları gerekçesi ile tutuldukları hücrede
baskılara maruz kalıp, sağlık kontrollerinden geçirilmediklerini belirten
kız çocuklarının gönderdiği mektup üzerinden DİHA’nın servis ettiği
habere ilişkin yazılı açıklama yaptı. Savcılığın açıklamasında, basına
yansıyan haberlerin gerçek dışı olduğu iddia edilirken, söz konusu hapishanede 18 yaş altı 10 çocuğun bulunduğu, çocukların 6’sının bir
bölümde, 4’ünün ise başka bir bölümde tutulduğu ifade edildi. Savcılık,
hamile olan her iki çocuğun da tutuklandığı süreden bu yana tüm sağlık
muayene ve kontrollerinin ilgili sağlık kurumları tarafından aksatılmadan yerine getirildiğini ileri sürdü. (DİHA)
 Antakya Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü desteğiyle açılan tiyatro
kursunu tamamlayan ve kendilerine “Koğuş Akademisi” ismini veren
mahpuslar, hazırladıkları oyunları, Hatay Cumhuriyet Başsavcısı Musa
Çatal ve hapishane idarecilerine sundu. (beyazgazete.com)
29 Nisan
 CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba,
Kahramanmaraş Elbistan E Tipi Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpusların
ziyaretine giden kadın ziyaretçilerin ‘çıplak arama’ şikayetini Meclis gündemine taşıdı ve Adalet Bakanı Kenan İpek’e, “Bahsi geçen kadınlara
dayatılan bu uygulamanın gerekçeleri nedir” diye sordu. (zete.com)
 Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda eğitim, iyileştirme, sosyal ve kültürel faaliyetler kapsamında Ceza İnfaz Kurumu Eğitim Servisi
tarafından odalar arası ödüllü voleybol turnuvası düzenlendiği belirtildi. Hapishanede 16 Mart-24 Mart 2015 tarihleri arasında düzenlenen
turnuvaya voleybol kursuna gelen beden eğitimi öğretmenleri hakemlik
yaptı. Dereceye giren mahpuslar için ödül töreni düzenlendi. 40 kişiye
gömlek, tişört, voleybol filesi, voleybol topu, kitap seti vb. ile ödül yönetmeliğine göre aile görüşü, telefon süresini uzatma, kapalı görüşün açık
görüşe dönüştürülmesi gibi ödüller verildi. (sanliurfa.com)
30 Nisan
 Ankara (Sincan) Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda,
infaz koruma memurlarını darp ettikleri iddiasıyla 11 çocuk hakkında
açılan davada, çocuk mahpuslardan M.H.A, “Müşahede odasının önüne
getirildikten sonra yüzüstü yatırılarak ayaklarımıza ve ellerimize kelepçe
taktılar, ardından dövdüler. Burnum kırıldı. Cezaevinde saldırıya uğradık
ve işkence gördük. Buna rağmen hakkımızda dava açıldı.” açıklama95
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
96
sında bulundu. Bilirkişilerin mahkemeye sunduğu raporda, hapishane
idaresinin mahkemeye gönderdiği görüntülerin kesildiği belirtildi.
Dava dosyasına göre 1 Ocak 2014’te hapishanede C/10 ve C/12 koğuşunda kalan çocukların ayakta sayım vermeye zorlanması nedeniyle
infaz koruma memurları ile çocuklar arasında olaylar çıktı. Soruşturma
sonunda savcılık, İnfaz Koruma Memurları hakkında takipsizlik kararı
verirken, 11 çocuk hakkında “Yaralama, basit yaralama, hakaret, kamu
malına zarar verme, tehdit, görevi yaptırmamak için direnme” suçlarından dava açtı. (hurriyet.com.tr)
 Çankırı E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na tiyatro ve gösteri salonu
açıldı. (haberler.com)
 Karadeniz Ereğli Verem Savaş Derneği Gezici röntgen tarama aracı
ile Devrek Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndaki yaklaşık 400 mahpusa verem
taraması yapıldı. Dernek Başkanı Hasan Erdoğan insanların toplu yaşadığı yerlerde, gelen talep üzerine verem taramalarını sürdürdüklerini
belirtti. (İHA)
 Siyasi nedenlerle 18 yıldır hapishanede tutulan ve vücut iltihaplanması, romatizma, kalp hastalıkları, kemik erimesi, böbrek ve ciğer yetmezliği
gibi hastalıkları bulunan mahpus İzzet Turan, hapishane idaresinin keyfi
uygulamalarına maruz kaldığını ve ilaçlarının verilmediğini, bu nedenle
hastalıklarının derinleştiğini belirtti. Diyarbakır D Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’nda tutulan Turan için Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi doktorları,
“hapishanede kalamaz” diyerek rapor verse de Adli Tıp Kurumu mahpusun hapishanede kalabileceği yönünde beyanda bulunuyor. (DİHA)
MAYIS 2015
MAYIS
97
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
1 Mayıs
 Doktorların acil böbrek ameliyatı olması gerektiğini belirttiği mahpus
Ahmet Özdil, sağlık durumuna dair çıkan haberlerden sonra bir ay gecikmeyle hastaneye sevk edildi. (bugun.com.tr)
 KKTC’de hırsızlıkla suçlanan iki genç, kefalet parası ödenemediği için
hapishaneye gönderildi. Konuyla ilgili açıklama yapan hukukçular çok
genç yaşlarda suç işleyen kişiler için hapishanelerin kullanılmaması gerektiğine dikkat çekti. (Hüseyin Çiçek / diyaloggazetesi.com)
 Diyarbakır D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan mahpus İzzet Turan’ın ağabeyi, kardeşinin hapishanede keyfi uygulamalara maruz
kaldığını ve ilaçlarının verilmediğini, bu sebeple de hastalıklarının ilerlediğini ifade etti. (DİHA)
 Bianet 2015 yılının Ocak, Şubat, Mart aylarına dair Medya Gözlem
Raporu’nu açıkladı. Raporda “Üç ay boyunca gazeteciler hakkında TCK ile
TMK birlikte uygulanmak suretiyle yargılamalar sürdü. Yargılamalarda gazeteci ve dağıtımcı / medya çalışanlarına yönelik gazetecilik yoluyla “silahlı
örgüt üyesi olmak”, “örgüte yardım etmek” veya “örgüt kurmak, sevk ve
idare etmek” suçlamaları devam etti. 23 gazeteci ve 9 dağıtımcı Nisan
ayına cezaevinde girdi. Gazetecilerin 14’ü ve dağıtımcıların tamamı Kürt
medyasını temsil ediyor ve Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ve Türk Ceza
Kanunu (TCK) kapsamında “örgüt” bağlantılı olarak hapiste bulunuyor. Geçen yıl aynı dönemde, 35 gazeteci ve 15 dağıtımcı hapisteydi. 35 gazeteciden 17’si hükümlü, 17’si sanık, biri soruşturma görüyordu. 2014 yıl sonu
itibariyle 22 gazeteci ve 10 dağıtımcı hapisteydi. Bu gazetecilerden 18’i
hükümlü, 3’ü sanıktı; 1’i soruşturma geçiriyordu.” İfadeleri yer aldı. (http://
bianet.org/bianet/medya/164149-uc-ayin-ozeti-erdogan-majestelerinmedyasi-pesinde / gazetemanset.com/gunlukevrensel-gazetesi)
98
MAYIS 2015
2 Mayıs
 Diyarbakır D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu idaresi, Tuğçe Tatari’nin
Kandil’de PKK mensupları ile yaptığı röportaj ve fotoğrafların yer aldığı
“Anneanne Ben Aslında Diyarbakır’da Değildim” ile Faruk Balıkçı ve Ruhi
Karadağ’ın çözüm sürecine dair PKK mensupları ile yaptığı röportajlardan
derlenen “Suskunlar Konuşuyor/Yaralı Yonca - Nefel a Birîndar” isimli kitabının hapishaneye girişini yasakladı. Hapishane idaresi, her iki kitapta
yer alan fotoğraf ve yazıları “Örgüt propagandası” ve “Suç ve suçluyu övdüğü” iddiasıyla mahpuslara vermezken, mahpusların İnfaz Hakimliği’ne
yasağın kaldırılması amacıyla yaptığı başvuru ise reddedildi.
(Hayri Demir / evrensel.net)
3 Mayıs
 Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’nin (CİSST) çıkardığı
‘Mahpus Hakları El Kitabı’ bazı hapishane müdürleri tarafından mahpuslara ulaşması engellenerek geri gönderildi. Çok sayıda mahpusla
mektuplaşan CİSST, bu kişilere tek tek kitabı gönderdiğini yani yaklaşık
500 mahpusun kitaba ulaştığını, ayrıca Türkiye’deki tüm hapishanelere
kütüphanelerine koymaları amacıyla bu kitaptan onar tane yolladığını
belirtti. Ancak bazı hapishane idareleri, mahpuslara haklarını anlatan
kitabı ‘kabul edilmedi’ diyerek geri yolladı. (zaman.com.tr/haber)
 Dokuz yıldır tutuklu bulunan ve üç aydır açlık grevinde olan Sezgin
Alan’ın ailesi Alan’a baskı yapıldığını ve mektuplarının engellendiğini
açıkladı. Daha önce Tekirdağ Hapishanesi’ndeyken, maddi durumu iyi
olmayan ve İzmir’de ikamet eden ailesinin talebi üzerine Çanakkale
Hapishanesi’ne naklen, 40 yıl kesinleşmiş cezası bulunan Alan’ın, yaşadıklarını Taraf Gazetesi’ne anlattığı mektuplarına da hapishane yetkilileri tarafından el konulduğunu ileri süren abla Özlem Alan, “Kardeşim
defalarca size ulaşmak istedi ama izin vermediler. Mektupları sakıncalı
bulunduğu için geri çevrildi. Hapishane Müdürü Süleyman Nafiz Dallı
sürekli, gardiyanlardan şikâyetçi olmaması ve yaşananları basınla paylaşmaması yönünde kardeşime baskı yapıyor. Kardeşim bu yüzden tek
kişilik hücrede tutuluyor” dedi. Üç aylık açlık grevi süresinin çok uzun olduğuna dikkat çeken İzmir Barosu yetkilileri, “Açlık grevi, bir hükümlünün
başvuracağı son çözüm yoludur. Belli ki Sezgin Alan kendini büyük bir
çıkmazda görüyor. Hükümlü bir an önce tedavi edilmesi yönünde ikna
edilmeli” dedi. (Tunca Öğreten / taraf.com.tr)
4 Mayıs
 22 Nisan tarihinde tutuklanan ve 23 Nisan akşamı hapishanede
intihar eden Emre Can Yıldırım’ın babası Eset Yıldırım’ın, hapishane yö99
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
netimi hakkında suç duyurusunda bulunduğu belirtildi. Eset Yıldırım, “
Bu cezaevi yönetiminin ihmalkârlığı. 24 saat içinde oğlumu harcadılar,
intihar edecek biri değildi. Ömrüm yettiğince bunlarla uğraşacağım. Benim çocuğum yandı, bari başkasının çocuğu yanmasın.” açıklamasında
bulundu. (CHA)
 Bingöl M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan 18 mahpusun firar
etmesi üzerine haklarında dava açılan 45 infaz koruma memuru beraat
etti. (İHA)
 Türkiye Gazeteciler Sendikası
tarafından yayınlanan ve geçmiş
yıllarda mahpus gazetecilerin yazılarından oluşan Tutuklu Gazete’nin
dördüncü sayısı dışarıda olan fakat
gazetecilik faaliyetleri sebebiyle yargılanan gazeteciler tarafından hazırlandı. (canakkaleolay.com)
5 Mayıs
 10 Mayıs 2014 tarihinde Afyonkarahisar E Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’nda, makrome ipiyle boğularak öldürüldüğü belirlenen Okan
Kılkışlılar ile ilgili açılan koğuş arkadaşları Ç.K. ile R.U., ağırlaştırılmış
müebbet hapis cezası aldı.
(haberler.com)
100
 Bafra T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan mahpus Cem Aslan,
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli
Ağbaba’ya gönderdiği mektupta, hapishane idaresi tarafından çizdikleri
karikatür ve resimlere el konulduğunu anlattı.
(Gülsüm Atik / hedefhalk.com)
MAYIS 2015
 Kocaeli 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan 4 vegan ve 2 vejetaryen mahpus, beslenme hakları için yaptıkları
“yemek boykotu ve yazışma trafiğinin sonuç vermemesi üzerine yurttaşları dayanışmaya çağırdı.” (mansetkocaeli.com)
 Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumu’nda 4 yıl boyunca çocuğuyla birlikte
kalan ve ciddi sağlık sorunları olan Hamidiye Ataş ancak tahliyesinden
sonra ameliyat olabildi ve ameliyatı için geç kalındığından sakat kaldı.
(Nurcan Yalçın / JİNHA)
6 Mayıs
 Bayrampaşa Cezaevi’nde 19 Aralık 2000 tarihinde gerçekleşen ve
12 kişinin [Türkiye hapishanelerinde toplam 32 kişinin] ölümü 29 kişinin de yaralanması ile sonuçlanan “Hayata Dönüş” davasına devam
edildi. 39 askerin 12 kez müebbet ve 29 kez de 15’er yıla kadar hapis
cezası istemiyle yargılandığı dava dosyasının bir örneğinin talep üzerine
AİHM’e gönderilmesine karar verildi. Mahkeme, aynı olayla ilgili bu yıl
157 kişi hakkında açılan ikinci davanın bu dava ile birleştirilmesi yönündeki talebin Yargıtay’ca karara bağlanmasına karar verdi. Bakırköy
13 Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 6 Mayıs 2015 tarihli duruşmasına, tutuksuz sanıklar Tuncay Köken, Sultan Dal, Hayrettin Çiftçi,
Bilal Akşit ve Vedat Ceylan ile avukatları ve müşteki avukatları katıldı.
(Yüksek Koç / DHA)
 16 Eylül 2011 tarihinde hapishane nakil aracının alev alarak yandığı
ve içindeki beş mahpusun öldüğü olaya ilişkin Kayseri’de görülen duruşmada savcılığın, sanıklar için beraata karar verilmesini istediği belirtildi.
101
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
Savcılık, mahkemeye ulaşan bilirkişi raporuna göre, yangının öngörülemez
olduğunu ve sanıkların eylemleriyle yangın arasında bağ olmadığını savundu. Mahkeme, kararını açıklamak üzere 8 Haziran’a duruşma günü
verdi. Metris Hapishanesi’nden 11 Eylül 2011’de yola çıkan hapishane
nakil aracı yedi şehir ve beş ilçe dolaşıp, beş günde 3 bin 166 kilometre
kat ettikten sonra, motorundaki arıza nedeniyle 16 Eylül’de tutuşmuştu.
Araçta elleri kelepçeli halde bulunan 5 mahpus yanarak ölmüştü. Sürücü Cafer Sarı ve araçta görevli komutan İsmail Bostan hakkında ‘taksirle
adam öldürmeye sebebiyet’ iddiasıyla Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde
dava açılmıştı. (İsmail Saymaz / radikal.com.tr)
 Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Girişimi, yürüttükleri çalışma hakkında
Ankara’da İnsan Hakları Derneği Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi ve Pozantı (M Tipi), Şakran (İzmir), Kürkçüler (Adana E Tipi), Antalya ve Sincan (Ankara) Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumları’nda
kalan çocukların karşı karşıya kaldığı kötü muameleleri hatırlattı. Girişim, çocuk hapishanelerinin kapatılmasını talep eden imza kampanyasında toplanan 27 bin 155 imzanın da Ceza ve Tevkifevleri Genel
Müdürlüğü’ne verildiğini duyurdu. Girişim, açıklamasında ayrıca çocuklarla ilgili hapishaneler ve kapatılma dışındaki alternatif uygulamaların
tartışılması ve mevcut çocuk hapishanelerinin hem girişime hem de bağımsız izleme heyetlerine açılması gerektiğine dair taleplerini ilettiklerini
belirtti. (imctv.com.tr)
7 Mayıs
 Kapatılan Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 2011 yılında
KCK operasyonları kapsamında tutuklanan ve hapishanede yumurtalık
kanserine yakalanan Barış Grubu üyesi Aysel Doğan, avukatların sağlık
sorunları nedeniyle yaptığı başvuru sonucunda tahliye edildi.
Yargıtay 16. Dairesi Başkanı Eyüp Yeşil, Doğan’ın yaşadığı sağlık sorunları, kaçma şüphesi bulunmaması ve uzun tutukluluk sürecini göz
önünde bulundurarak, tahliyesine karar verdi. (imctv.com.tr)
102
 Kandıra’daki 4 vegan ve 2 vejetaryen mahpus, aylardır yeterli beslenme için sürdürdükleri yemek boykotu ve yazışma trafiğinin sonuç
vermemesi üzerine tüm hak savunucularını kendilerine destek olmaya çağırdı. 2011’deki 42 günlük açlık greviyle yönetmelik değişikliğinin ana aktörlerinden biri olan Kandıra’daki vegan-anarşist mahpus
Osman Evcan, Yeryüzüne Özgürlük Derneği’ne gönderdiği son mektupta “Sebze ve bakliyatın iaşe maliyeti ete göre çok daha düşük.
MAYIS 2015
Vegan yemeklere yağ, tuz ve baharat da konmuyor. Bunlara rağmen
bize sunulanlar yetersiz, sağlıksız ve dengesiz. Tutsaklara her öğün 5
TL’lik iaşe sağlamak zorundalar; ama veganlara daha azını vererek
insan hakkımızı tanımıyorlar. Bu yaptıkları, veganlığı sapkın bir düşünce olarak görüp bize tek tip yaşama biçimini dayatmaktır.” dedi.
Vegan-vejetaryen mahpuslar Kasım 2014’ten beri hapishanenin temin
ettiği sera ve konserve ürünleri almıyorlar. Kocaeli Açık Ceza İnfaz Kurumu 2. müdürü, yetersiz beslenme iddialarını yalanlarken, vegan-vejetaryen mahpuslar taleplerini Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığı’na taşıdıklarında ise “Bizi ilgilendirmiyor, idari konudur” cevabıyla geri çevrildi.
(demokrathaber.net)
8 Mayıs
 İnsan Hakları Derneği (İHD) Hakkari Şubesi üyeleri, Türkiye’nin çeşitli hapishanelerindeki hasta mahpusların sağlık durumlarına dikkat
çekmek için Hakkari Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun önünde basın açıklaması yaptı. Şube Başkanı İsmail Akbulut, son bir yıl içerisinde 40’a yakın hasta mahpusun hapishanelerde yaşamını yitirdiğini, İHD’ye yapılan
başvurulara göre hala hapishanelerde, 242’si ağır olmak üzere toplam
653 hastanın tahliye edilerek tedavi olmayı beklediğini ve defalarca yapılan basın açıklamaları, eylemler ve yetkililer ile yapılan görüşmelerin
sonuçsuz kaldığını belirtti. (haberler.com)
 Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan kalp
hastası Fatma Tokmak’ın, sağlık durumunun ağırlaşması üzerine sevk
edildiği hastanede tıkalı olan 4 kalp kapakçığının iflas ettiği belirlendi.
Doktorlarının “Cezaevi koşullarında ameliyat etsek bile yüzde 90 yaşayamaz” dediği Tokmak, kamuoyuna “Duvarların ardında kalanlar için
vicdanlarınız harekete geçsin” çağrısında bulundu. (DİHA)
 Metris R Tipi Ceza İnfaz Kurumu’ndaki epilepsi hastası ve ileri derecede mesane kanseri olan hasta mahpus Cengiz Halis Çelik’in ablası
Sevim Çelik, kardeşinin gördüğü kemoterapi tedavisi için gittiği İstanbul
Eğitim Araştırma Hastanesi’nde bir doktorun “Sen teröristsin, umurumda değilsin. Bir teröristin ilaçlarını görmek istemiyorum” sözleriyle karşılaştığını belirtti. Doktorun ardından hastane başhekimi ile görüştüğünü
söyleyen Sevim Çelik, “Görüştüğüm başhekim ise ‹Bunun önüne geçmemiz için size önerimiz yasal işlem başlatın’ dedi. Aynı doktorun iğne
ve tedaviye devam etmesinin bizler için kaygı verici olduğunu aktardım
ancak yapabilecekleri bir şeyin olmadığını belirttiği söyledi” şeklinde
103
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
konuştu. Sevim Çelik, ayrıca kardeşinin gördüğü kemoterapi tedavisinde
her hafta bir iğne olmak üzere kullanacağı 6 iğneden yalnızca 3’ünün
verildiğine dikkat çekerek, “Diğer iğneler geciktirilirse kullanılan iğnelerin de bir anlamı olmayacaktır, bedeni harap olacaktır” ifadelerini kullandı. (Kadri Özkan / DİHA)
 Bartın Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun avlusuna dışarıdan kimliği belirsiz
bir kişi tarafından futbol topu atıldı. Topu gören görevliler, hapishane yönetimine haber verdi. Topun içinde paketler içinde 3 gram toz esrar bulundu.
Bunun üzerine hapishanede, özel eğitimli köpeklerle uyuşturucu araması
yapıldı. Aramalarda başka uyuşturucuya rastlanmadı. (haberler.com)
12 Mayıs
 İleri derecede böbrek rahatsızlığı olan ve doktorların “acil ameliyat
olmalı” dediği Silivri 6 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan Komiser Ahmet Özdil’in, 71 gün sonra Okmeydanı Eğitim
ve Araştırma Hastanesi’ne yatırıldığı belirtildi. Türk Nefroloji Derneği 2.
Başkanı Turgay Arınsoy, Özdil için “Geç kalınırsa akut böbrek yetmezliği
meydana gelir. Eğer bir böbrek taşı mesaneyi tıkamışsa 4 haftanın üstünde tıkalı kalırsa geri dönüşü olmayan hasarlar oluşur. Kesinlikle müdahale edilmesi gerekiyor” demişti. İnsan Hakları Derneği ve Türkiye Tabipler Birliği, Özdil’e uygulanan “sistematik işkence” hakkında inceleme
başlatmış, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal da konuyu Meclis’e
taşıyarak yazılı soru önergesi vermişti. (bugun.com.tr)
14 Mayıs
 Didar Sahnesi oyuncuları, “Genç Hükümlülere Yönelik Tiyatro Günleri” projesi kapsamında, İzmir’in Aliağa İlçesi’ndeki Çocuk ve Gençlik
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki çocuk mahpuslar için “Keşke Yapmasaydım” adlı tiyatro oyununu oynadı. (hurriyet.com.tr)
15 Mayıs
 CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu’nun Silivri’ye taşınma iddialarını Adalet Bakanı Kenan
İpek’e sordu. Kadın mahpusların bulunduğu bu kampüste anneleriyle
birlikte kalan çocuklar ve zor şartlarda da olsa kurdukları bir hayat düzenleri olduğunu belirten Onur, hapishanede annesi ile birlikte yaşamak
zorunda olan atipik otizmli bebek Poyraz Ali Bakır’ın durumunu da gündeme getirerek, “Bu taşınma, otizmli bir çocuğun düzeninin değişmesi
ve bu da uzun dönemde elde edilen kazanımların kaybedilmesine neden olacaktır” şeklinde konuştu. (zete.com)
104
MAYIS 2015
 İstanbul 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava sonucu
“yasadışı silahlı terör örgütü propagandası yapmak ve örgüt üyesi” olduğu gerekçesiyle 2013 yılında 9 yıl hapis cezası alan 27 yaşındaki Yeliz
Esmek Toy’un, Yargıtay’ın kararı onaması halinde 7 aylık kızı İdil Berkin
ile birlikte hapishaneye gireceği belirtildi. Aldığı 9 yıl hapis cezasına itirazda bulunduklarını, dosyanın da şu an Yargıtay’da olduğunu hatırlatan
Toy, “Küçük çocuğum demir parmaklıklar arasında büyümesin. Bize yeniden yargılanma hakkı verilmeli. Zaten aynı mahkemenin verdiği birçok
karar bozuldu” dedi. (DHA)
 Hastalığı nedeniyle kısa bir süre önce Doğubayazıt T Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu’ndan Erzurum E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na
sevk edilen hasta mahpus Hasan Vural (75), Erzurum’da yaşamını yitirdi. Vural’ın bir süredir Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde
tedavi gördüğü belirtildi. (DİHA)
16 Mayıs
 İzmit’te 1955 yılında yapılan, bugüne kadar birçok isyana tanıklık
eden, bahçesinde birçok idam kararı infaz edilen ve Bakanlıklar arası yapılan protokolle arazisine okul yaptırılması şartıyla Milli Eğitim Bakanlığı’na
devredilen Kocaeli C Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nun yıkım işleri başladı. Hapishane koşullarının iyileştirilmesini isteyen mahpuslar 2014 yılı Ekim
ayında koğuşlardaki yatak ve eşyaları ateşe vermiş ve mahpusların çevre
başka hapishanelere sevki sonucu hapishane Kasım ayında tamamen
boşaltılmıştı. Yıkım işlerinin tamamlanmasının ardından bu araziye Kız
Meslek Lisesi ve Gazi Lisesi’nin de bulunduğu birkaç okul birden inşa
ettirileceği ve eğitim kampüsüne dönüştürüleceği belirtildi. (DHA)
18 Mayıs
 Ceyhan M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun koğuşunda yangın çıktı. Yangın, hapishane yetkililerinin haber vermesi üzerine olay yerine sevk
edilen itfaiye ekibi tarafından büyümeden söndürülürken, mahpuslar
koğuştan tahliye edilerek farklı bölümlere yerleştirildi. Yangında ölen ya
da yaralanan olmazken, koğuştaki eşyalar zarar gördü. (DHA)
 Bilecik-Osmaneli Karayolu’nda içerisinde açık hapishanede kalan
hükümlülerin de bulunduğu minibüs, tır ile çarpıştı. Kazada 3 kişi öldü,
6 kişi de yaralandı. Yaralılar ambulanslarla Bilecik Devlet Hastanesi’ne
kaldırıldı. Meydana gelen kazada ölen 3 kişinin minibüs şoförü Çağatay
Erdal, infaz koruma memuru İsmail Arı ve Bayırköy Açık Cezaevi’nde kalan hükümlü Mehmet Akdeniz olduğu açıklandı. (cumhuriyet.com.tr)
105
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
 Kayseri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda dama oynarken tartıştığı
2 koğuş arkadaşı tarafından dövüldükten sonra kalp krizi geçiren 24
yaşındaki Dursun Çadır yaşamını yitirdi. Kayseri Eğitim ve Araştırma
Hastanesi’nde yapılan otopside “darp “ve “kalp krizi” teşhisi konulan
Dursun Çadır’ın cenazesi Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesi Tahtalı Köyü’ne
gönderildi. Çadır’ın avukatı Emre Ayan “Müvekkilim Dursun Çadır, yaralama suçundan tutukluydu. Bu olayın asli faili değildir. Uzun tutukluluk bu ülkede yara haline geldi. Tüm deliller Dursun Çadır’ın lehineydi.
Mahkeme önüne çıksa kuvvetle müvekkilim beraat edilip tahliye olacaktı. Asıl üzücü olan yaklaşık 1 yıldır tutuklu olan müvekkilimin davası
açılmadı. Dursun, cezaevinde tutuklu olarak duruşmaya çıkacağı günü
bekliyordu” açıklamasında bulundu. (DHA)
 CHP İzmir Milletvekili ve yeni dönem milletvekili adayı Mustafa Balbay, İzmir Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde (Aliağa/Şakran) incelemelerde bulundu ve burada kalan çocuklarla görüştü. Balbay, hapishanedeki çocukların cezalarının bitiminde ceplerinde 5 kuruş olmadan
sokağa salındıklarını belirtti. “Bu çocuklar ne yiyip içecek” diyen Balbay,
“Aileleri aylardır gelmeyen çocuklar var. Biri dedi ki iki aydır ailemden hiç
kimse gelmedi. Böylesi bir yalnızlık içindeler.” şeklinde konuştu. (DHA)
19 Mayıs
 Sincan 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan mahpuslar, idarenin keyfi uygulamaları nedeniyle kamuoyuna
çağrıda bulundu. Mahpuslar avukatları aracılığıyla açıklama yaparak,
sağlık sorunlarının arttığını, kurum yöneticilerinin konuya kayıtsız kaldıklarını, yiyeceklerin soğuk ve sağlıksız olduğunu ve yemeklerde böcek
ve benzeri maddelere rastladıklarını belirttiler. Mahpuslar ayrıca, Kürtçe
yazdıkları mektupların yönetim tarafından engellendiğini, İMC TV ve Hayat TV yayınlarına izin verilmediğini bildirdi. (imctv.com.tr)
 Burdur E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan siyasi mahpus
Nihat Ekmez’e (48) kardeşi Murat Ekmez tarafından gönderilen yağlı boya
kitabının, “müstehcen” olduğu gerekçesi ile alınmadığı belirtildi. (DİHA)
20 Mayıs
 12 Eylül döneminde işkence merkezi haline getirilen Diyarbakır 5
No’lu Cezaevi’nin müzeye dönüştürülmesi için ilk adım atıldı. “Diyarbakır Cezaevi Koordinasyon Merkezi”, Sümerpark Ortak Yaşam Alanı’nda
hapishanede işkenceyle öldürülenlerin yakınları tarafından açıldı. Açılışa Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ve
106
MAYIS 2015
Fırat Anlı, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, akademisyenler Baskın
Oran, Prof. Turgut Turhanlı, Doç. Murat Peker, avukat Eşber Yağmurdereli,
78’liler Girişimi’nden Celalettin Can ve Gani Alkan’ın da arasında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. Hapishanenin müzeye dönüştürülmesi
için yapılacak çalışmalar bu merkezden yürütülecek. 78’liler Girişimi ve
Diyarbakır Askeri Cezaevi Gerçeğini Araştırma ve Adalet Komisyonu, “Diyarbakır Cezaevi İnsan Hakları Müzesi Olsun” başlığı altında toplanan ve
2013 yılı içinde en yüksek imza sayısıyla yapılan müracaat olma özelliği
taşıyan 100 bin imzalı dilekçeyi, TBMM Dilekçe Komisyonu’na iletmişti.
(Burcu Karakaş / milliyet.com.tr)
21 Mayıs
 Kayseri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda gerçekleşen “nitelikli cinsel
istismar” davasında 22,5 yıl hapis cezası verildi.
Ocak ayında cinsel istismar suçundan hükümlü R.B.’nin (22), aynı koğuşta kaldıkları E.A.’yı (20) sabaha karşı 05.30’da uyandırıp boğazına
bıçak dayayarak tecavüz ettiği öne sürülmüş, sabah kapıların açılmasıyla infaz koruma memurlarına olayı anlatan E.A. şikayetçi olmuş, olaydan
sonra, R.B. Ankara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na, E.A. ise, Balıkesir Burhaniye F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na gönderilmişti.
Kayseri 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, mahkeme heyeti sanık R.B. hakkında “nitelikli cinsel istismar” suçunu sabit görerek,
22,5 yıl hapis cezası verdi. (DHA)
 Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası, Ceyhan Açık Ceza İnfaz Kurumu’
nda konser verdi. (haber46.com)
 Ordu E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan, bağırsak kanseri hasta mahpus Aydın Değirmenci’nin, cezasının infazının ertelenmesi
için başvurduğu Ordu Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Adli Tıp Kurumu (ATK)
tarafından gönderilen raporda “Cezaevinde yaşamını idame ettirebilir”
dendiği ifade edildi. (DİHA)
22 Mayıs
 Gençlik Spor Konfederasyonu Ege Bölge Müdürlüğü ve Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) öncülüğünde İzmir Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz
Kurumu’nda “Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı” kutlandı. Programda çocuk mahpuslar, Atatürk’ün gençlik ile ilgili sözlerini okudu. Programın devamında hapishane personelleri ile çocuk mahpuslar bir futbol
gösteri maçı yaptı. (İHA)
107
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
 İstihbarattan sorumlu eski Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Hami
Güney ve İstihbarat Şube Müdürü Murat Akkul’un hapishanede kavga
ederek birbirlerini yaraladıkları belirtildi. Aynı koğuşta kalan Akkul ve
Güney arasında yaşanan kavganın, Güney’in, Akkul’u kastederek, “Ben
sizin yüzünüzden buradayım” demesi üzerine çıktığı öne sürüldü. Kavga
esnasında, Güney’in tendon bağlarının koptuğu, Akkul’un ise parmaklarının kırıldığı öğrenildi. Sincan Başsavcılığı’nın olayla ilgili soruşturma
başlattığı belirtildi. (t24.com.tr)
23 Mayıs
 Adalet Bakanlığı, hapishanelerde annesiyle beraber kalan çocuk
sayısının 510 olduğunu bildirdi. İnsan Hakları Derneği Başkanı Öztürk
Türkdoğan, hapishanelerin çocukların psiko-sosyal gelişimini olumsuz
etkilediğini belirterek, “Bu çocukların geleceğinin karartılması demektir.
Devlet, anneyi illa cezaevine atacaksa, çocuğa dışarıda bakacak tedbirleri almalıdır” açıklamasında bulundu. Özgür ve Lorin adlı ikiz bebekleri
olan Mülkiye Demir Kılınç’ın “kitap sattığı” için yargılanarak suçlu bulunup hapsedilmesi son anda yapılan başvuruyla ertelenebildi.
Yine kızı Zeynep Simay’ı dünyaya getiren Arzu Ceylan Oral’ın da siyasi
davalarda aldığı ceza nedeniyle hapishaneye girmesi gündeme geldi.
Savcılık kararıyla Oral’ın cezası da geçici süreyle ertelendi. Ancak çocuklar büyüdüğünde annelerinin hapsedilmesi tekrar gündeme gelecek.
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün istatistiklerine göre hapishanelerde tutuklu ve hükümlü olarak toplam 2 bin 157
çocuk yatıyor. Yasa, 0-6 arası yaş grubundaki çocukların dışarıda bakacak kimsesi yoksa annesiyle hapishanede beraber kalmasına izin veriyor. (Alican Uludağ / cumhuriyet.com.tr)
25 Mayıs
108
 Eskişehir H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan Adem Alp isimli
tutuklu, İHD Cezaevi Komisyonu’na gönderdiği mektubunda, hapishanede
“Acil Müdahale” olarak tanınan yirmi kişilik bir gardiyan grubu tarafından
elleri ve ayakları bağlanarak, bayıltılana kadar işkence gördüğünü belirtti.
Ağrı doğumlu Alp, Kürt olduğu için hapishane tarafından işkenceye maruz kaldığını savundu. Yaşadıklarını İnsan Hakları Derneği (İHD) Cezaevi
Komisyonu’na gönderdiği mektupta anlatan Alp, 9 Mart günü revire gitmek için yazdığı dilekçenin Suat isimli bir hapishane yetkilisi tarafından
buruşturularak geri iade edildiğini, bunun nedenini sormak için mazgala
yöneldiğini, bu sırada gardiyanın mazgalı sert bir şekilde kapatması sonucu elinin sıkıştığını ifade etti. Sıkışan eline kurtarmak için mazgalı itmeye
çalıştığında gardiyanlardan bir tanesiyle mecburen temas ettiklerini aktaran Alp, bunun üzerine kendisine işkence yapıldığını anlattı. Uğradığı
MAYIS 2015
darbın ardından hastaneye de götürülmediğini söyleyen Alp, bir sonraki
gün revire götürüldüğü ardından vücudunda oluşan morluklar nedeniyle
sevk edildiği Eskişehir Devlet Hastanesi’nde detaylı bir darp raporu aldığını aktardı. Hapishane yönetimi tarafından hakkında soruşturma açıldığını
kaydeden Alp, olaya ilişkin yazdığı birçok mektubun hapishane dışına çıkartılmadığını da vurguladı. (DİHA)
26 Mayıs
 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 19 Aralık 2000’de Bayrampaşa Cezaevi’nde, mahpusların açlık grevini bitirmek amacıyla yapılan
ve 12 mahpusun ölümüyle sonuçlanan ‘Hayata Dönüş Operasyonu’nda,
Türkiye’nin yaşam hakkı da dahil olmak üzere insan hakları ihlalinde
bulunduğuna karar verdi. AİHM’in kararı, operasyonun düzenlendiği dönemde Bayrampaşa’da kalmakta olan bazı mahpusların 2010 tarihli
şikayetlerine dayanıyor. (Güven Özalp / hurriyet.com.tr)
 İzmir (Kırıklar) 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda,
çölyak hastası mahpus Ufuk Keskin’in özel beslenme gerekliliği nedeniyle
bulundurduğu ekmek yapma makinesinin yasaklandığı ve günlük diyet
yemeği ve ekmeğinin verilmediği ayrıca “Reynaud Fenomeni” hastalığı
nedeniyle soğuktan korunmak için kullandığı montuna da el konulduğu
belirtildi. Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndayken yaklaşık 1 ay önce Kırıklar’a getirilen Keskin’in durumu, Çağdaş
Hukukçular Derneği (ÇHD) Hapishane Komisyonu’nun, 18 ve 20 Mayıs
tarihlerinde hapishanelerde yaptığı incelemelerde ortaya çıktı. ÇHD üyesi
avukatlardan Dinçer Çalım, “Hastalıkları nedeniyle yüzde 52’nin üstünde
özrü bulunan bir mahpusa, talep ettiği çok küçük imkanların sağlanması
hem insanidir, hem de hayatidir. Diğer türlüsü eziyet verici davranışta bulunmaktır” şeklinde konuştu. (Hakan Dirik / cumhuriyet.com.tr)
109
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
 Van’ın Gevaş ilçesindeki Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpuslar,
takı tasarım, bakır işleme, yapay çiçek, terzilik ve hüsnü hat gibi 20 farklı
alanda açılan meslek edindirme kurslarına katılıyor. Yapılan açıklamada 80 mahpusun ürünlerini Van Adliyesi’nde kurulan stantlarda satarak
gelir elde ettiği ve tahliye olduktan sonra kendi işlerini kurabilecek mesleğe sahip oldukları belirtildi. (Cemal Aşan / haberler.com)
27 Mayıs
 İstanbul’daki farklı hapishanelerde çalışan infaz koruma memurlarının oluşturduğu 10 kişilik ‘Grup CTE’, birçok etkinlikte performans sergiliyor. Anadolu rock türünde müzik yapan ‘Grup CTE’nin, Nisan 2014’ten
bu yana İstanbul, Afyon, Denizli, Samsun ve daha birçok şehirdeki hapishanelerin yanı sıra Türkiye’nin birçok ilinde halka yönelik yaklaşık
100 konser verdiği belirtildi. (AA)
28 Mayıs
 Kayseri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 54 tutuklu ve hükümlü kadınla beraber kalmakta olan 6 yaş altındaki 8 çocuk için kreş ve oyun
parkı talepleri gündemde. Çocuklar için kreş ve oyun parkı gibi istekler anneleri tarafından İl İnsan Hakları Kurulu Başkanlığı’na iletilmiş ve
kreşle ilgili taleplerine karşılık verilen annelere, kreş olarak Adliye binası
içerisindeki yer gösterilmiş, ancak çocukların hapishaneden kreşe gidip
gelmeleri ile ilgili ulaşım sorunu ve annelerin beraberinde gidememeleri gibi problemlerden dolayı olumsuz sonuçlanmıştı. Bu kez annelerin
çocukları için oyun parkı yapılması yönündeki talebinin İl İnsan Hakları
Kurulu Başkanlığı’nda değerlendirilerek, taleplerin karşılanması ile ilgili
çalışmalar başlatıldığı belirtildi. (Ersan Temizel / CHA)
 Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda Mayıs ayında hapishane yönetimi tarafından alınan kararla herhangi bir mahkeme kararı
olmamasına rağmen Yürüyüş dergisinin 365,366 ve 367. sayılarının
yasaklandığı belirtildi. (Can Uğur / birgun.net)
29 Mayıs
110
 Eşit Haklar için İzleme Derneği’nden (ESHİD) Nejat Taştan, hükümlülerin oy hakkının olmamasının uluslararası standartlara uygun olmadığını,
ayrıca seçmen sayısı 1-10 arasında olan hapishanelerdeki tutukluların,
idare oylarını öğrenebilir endişesiyle oy kullanmaktan kaçındığını, bunun
da gizlilik hakkının ihlal edilmesine neden olduğunu belirtti. Taştan, tek
seçmenli hapishane sandıklarında oyu belli olmasın diye hiç oy kullanılmadığını tespit ettiklerini ve seçimleri izlemek için bağımsız gözlemci olarak hapishanelerden içeri giremediklerini ekledi. Taştan, “taksirli suçtan
hüküm giyenler hariç hükümlülerin oy kullanamamasının” AİHM kararıyla
da hak ihlali olarak görüldüğünü hatırlattı. (Ayça Söylemez / bianet.org)
MAYIS 2015
 Metris 1 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan ve 1
Mayıs’ta Taksim’e çıktıkları için tutuklanan Komünist Parti üyesi mahpuslara yapılan ziyaret sırasında götürülen Uykusuz dergisi, kapakta bulunan Erdoğan karikatürü gerekçe gösterilerek alınmadı. (haber.sol.org)
30 Mayıs
Hastaneye gidebilmek için kaşık yutuyorlar
deterjan içiyorlar
Türk Tabipleri Birliği (TTB), daha önce de taciz, tecavüz ve dayak iddialarıyla gündeme gelen Şakran Çocuk Cezaevi ile ilgili çarpıcı bir inceleme raporu hazırladı.
Rapordaki ayrıntılar şöyle:
- Cezaevinde yaşları 14-21 arasında değişen toplam 219 çocuk ve genç kalıyor. Bunların 54’ü hükümlü. Yani cezaevinde kalan çocukların yüzde 75’inin yargılanma süreçleri tamamlanmamış.
- Çocuklara çeşitli sebeplerden ardışık 2 gün, 1 hafta arayla 5’er gün şeklinde,
“odaya kapatma” cezaları uygulanıyor. Kapatma cezasında çocukların sosyal faaliyet ve eğitim dahil dışarı çıkmaları yasak.
111
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
- Çocuklar, hastaneye gidebilmek için kaşık yutma, deterjan içme gibi yollara
başvuruyor. Hastaneye gitmek, hayatlarında çok az gördükleri ilgiye ulaşmak ve
sigara bulabilmek açısından önemli görünüyor.
- Çocuk cezaevinin kendine ait bir hekimi yok. Aile hekimi pazartesi, çarşamba
ve cuma saat 15.00-17.00 saatleri arasında kuruma geliyor. Çocuklar, muayene
için dilekçe ile başvuruyor. Akşamları sadece 1 sağlık memuru cezaevinde kalıyor.
- Çocuklar, ihtiyaç duyduklarında doktora hemen ulaşamadıklarını, infaz koruma memurlarının çok sık olarak ‘doktora gerek olmadığını’ söylediğini ya da ‘bugün değil’ diyerek konuyu ertelediklerini; hastaneye sevk edildiklerinde de aylara
varan süreler geçebildiğini anlatıyor.
- Çocukların ifadesine göre, çocuklar arasında cinsel tacizler yaşanıyor. Cinsel
taciz, tutuklu ve hükümlüler tarafından genellikle ‘zayıf ve sahipsiz’ olanlara yapılıyor. Bu ortaya çıktığında mağdur başka üniteye gönderiliyor ama orada da taciz
sürüyor. Cinsel taciz, kameraların görme alanının dışında kalan kör noktalarda
gerçekleşiyor.
- Hastaneye götürüldüklerinde sadece sabah yemek yiyebildiklerini akşama
kadar aç kaldıklarını, akşam geldiklerinde ise birim arkadaşlarının onlara ayırdığı
akşam yemeğini yediklerini belirtiyorlar.
‘Beni yerde tekmelediler’
Çocuklar, yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
- “Müdür dayağa karşı. Geldikten sonra eskisi kadar dayak olmuyor. Yine oluyor
ama eskisi kadar olmuyor.”
- “Başmemurun odasında 4-5 ceza infaz koruma memuru tarafından dövüldüm. Önce elle vurdular yere düştüğümde tekmelediler. 1,5 ay içinde 3 kez benzer
biçimde dayağa maruz kaldım. Odada kamera yoktu.”
- “Bir infaz koruma memuru sürekli ters bakıyor, ters konuşuyor, tahrik etmeye
çalışıyor sanki. Sonra bahçeye alıyorlar (personel bahçesi) orada dövüyorlar.”
- “Personel bahçesi, başgardiyan odası gibi bazı yerlerde kamera yok. Bazı
yerlerde de belli noktalarda kamera görüşü yok. Dayağı buralarda atıyorlar.”
(Ayşegül Kahvecioğlu / http://www.milliyet.com.tr/hastaneye-gidebilmekicin-kasik-gundem-2066617/)
31 Mayıs
112
 İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi, Türkiye genelinde 282’si ağır
olmak üzere toplam 721 hasta mahpus bulunduğunu söyledi ve hasta
mahpusların serbest bırakılmaları çağrısında bulundu. (zete.com)
MAYIS 2015
HAZİRAN
113
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
1 Haziran  Türk Tabipler Birliği, İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki “tecavüz ve kötü muamele” iddialarına ilişkin hazırladığı inceleme raporunu açıkladı. Çocukların raporda yer verilen ifadelerine göre,
hem hapishane idaresi hem de akranlarından kaynaklı şiddet ve kötü
muameleye maruz kalıyorlar. (AA)
114
 Doğuştan işitme ve konuşma engelli olan Mehmet Tahir İlhan, okuma-yazma veya sağır-dilsiz alfabesini bilmiyor. Hakkında “örgüt adına suç
işlemek”, “slogan atmak suretiyle örgüt propagandası yapmak”, “görev
başındaki memura görevini yaptırmamak için direnmek” iddiasıyla dava
açılan İlhan, 6 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum edildi ve 4 yıldır hapishanede. Maddi durumları elvermediği için ailesinin de kendisini ziyarete
gidemediği İlhan hakkında bir belgesel çekildi. (noktadergisi.info)
HAZİRAN 2015
2 Haziran
 AKP Tarsus İlçe Başkanı Mehmet Yıldız, Tarsus’ta yapımı devam eden
10 bin kişi kapasiteli bölgesel hapishane inşaatının 2016 yılında biteceğini belirtti. (tarsushaber.com)
3 Haziran
 Hırsızlık ve silahlı yağma suçlarından tutuklanarak hapsedilen ve
bir süre önce Tekirdağ’dan Bolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na nakledilen 32 yaşındaki E.T.’nin, tuvalette bıçakla boğazı kesilmiş halde
bulunduğu belirtildi. İzzet Baysal Devlet Hastanesi Köroğlu Ünitesi’ne
kaldırılan E.T., yaşamını yitirdi. Olayla ilgili olarak Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. (ozgurbolu.com)
4 Haziran
 Mayıs ayında sağlık durumunun ağırlaşması sonucu Mehmet Akif
Ersoy Devlet Hastanesi Kardiyoloji Servisi’ne kaldırılan hasta mahpus
Fatma Tokmak’ın, yapılan tetkikler sonucu 4 kalp kapakçığının iflas ettiği belirtilmişti. Doktorlarının ‘Cezaevi koşullarında ameliyat etsek bile
yüzde 90 yaşayamaz’ dediği Tokmak, kamuoyuna ‘Duvarların ardından
kalanlar için vicdanlarınız harekete geçsin’ çağrısında bulunmuştu.
Kalbinde 2,5 santimetrelik kireçlenme oluştuğunun belirlenmesi üzerine 4 Haziran’da yapılması beklenen ameliyat 3 Haziran akşam saatlerinde gerçekleştirildi. Fatma Tokmak’ın oğlu Azad Tokmak, ameliyattan
çıkan annesinin durumunun iyi olduğunu belirtti. (DİHA)
 Alanya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda Cumhuriyet Başsavcılığı ve Alanya Ticaret ve Sanayi Odası’nın katkısıyla 4 Haziran tarihinde
Fethiye Belediyesi Kültür Merkezi Tiyatro Topluluğu oyuncuları tarafından
Ray Cooney’in yazdığı ‘Haydi Karına Koş’ adlı tiyatro oyunu sahnelendi.
(alanyalcik.adalet.gov.tr)
5 Haziran
 Ümraniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, akciğer kanserine yakalandığı halde hastaneye yatırılmadığı için hayatını kaybeden 74 yaşındaki Avni Karabulut’un ailesinin açtığı davada İstanbul 6. İdare Mahkemesi, “Avni Karabulut’un ileri düzeyde kanser hastası olduğu, defalarca
hastaneye götürülmesine karşın hastanede tedavisinin sürdürülmediği
ve cezaevinde tutulduğu açıktır” dedi. Mahkeme, “Ölen kişinin bir ömür
boyu kendilerine göstereceği şefkat ve ilgiden mahrum kalacakları için
davacıların duyduğu elem ve üzüntü dikkate alınarak” ailesine 25 bin TL
tazminat ödenmesine hükmetti. Avukaa Gülizar Tuncer, bu kararın hasta
mahpuslar açısından tarihi önemde olduğunu ifade etti.
(İsmail Saymaz / radikal.com.tr)
115
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
9 Haziran
 7 Haziran seçimlerinde Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünde
kullanılan oyların yüzde 62’sini HDP aldı. AKP’nin yüzde 14, CHP’nin ise
yüzde 10 oy aldığı belirtildi. Silivri’de kullanılan oylardan 2 bin 762’si
geçerli, 186’sı da geçersiz sayıldı. (radikal.com.tr)
11 Haziran  Diyarbakır E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan duruşmaları olduğu için Adliye binasına getirilen mahpuslardan 3’ü firar etti. Firar eden
mahpuslardan biri yakalandı. Adli suçtan yargılandıkları öğrenilen mahpuslar, sabahın erken saatlerinde zemin katta bulunan nezarethane
kısmına konulmuş ve duruşma sırasını bekledikleri bu süre içinde parmaklıkları sökerek adliye binasından kaçmışlardı. Diyarbakır Cumhuriyet
Başsavcısı Ramazan Solmaz, firarın ardından, adliye binasından kaçan
3 mahpustan B.O. isimli mahpusun yakalandığını açıkladı. Başsavcı Ramazan Solmaz, “Olayla ilgili olarak firar eden şahıslar hakkında ‘kamu
malına zarar verme’ ve ‘hükümlü ve tutuklunun kaçması’ suçundan soruşturma başlatılmıştır” açıklamasında bulundu. (DHA)
 İzmir’de 7 Haziran seçimleri için Aliağa (İzmir) 1, 2, 3 ve 4 numaralı
T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumları ile Açık Ceza İnfaz Kurumu, Çocuk ve
Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarının her birinde 400 seçmen kayıtlı,
yedi sandık kuruldu. Bu sandıkların toplamından HDP’ye 244, CHP’ye
227, AKP’ye 66, MHP’ye 46 oy çıktı. Buca Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile
1 ve 2 numaralı F Tipi hapishanelerinin her birinde 400 seçmenin kayıtlı
olduğu altı sandık kuruldu. Bu sandıkların toplamından HDP’ye 433,
CHP’ye 153, MHP’ye 145, AKP’ye 137 oy çıktı. (yeniasir.com.tr)
12 Haziran  Erzurum’da Horasan K2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü
olan 21 yaşındaki A.A.’nın 2014 yılı içerisinde meydana gelen taciz ve
tecavüz olayının ardından açılan davada sanıklara 12 yıla varan cezaları
istendi. A.A., aynı koğuşta kaldıkları 31 yaşındaki N.G. ve 28 yaşındaki
E.K.’nin banyoda tecavüzüne, A.K.’nin ise cinsel tacizine uğradığını belirterek şikayetçi olmuştu. Erzurum 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada N.G. ve E.K. hakkında ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan 12
yıla kadar, A.K. hakkında ise ’cinsel taciz’ suçundan 2 yıl hapis cezası
istendi. (Hümeyra Pardeli / DHA)
116
 Akçakale Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda, Orman Müdürlüğü’ne ait olduğu belirtilen 4200 adet kafes yapımı işinde çalışan bir mahpusun
elini hızara kaptırdığı ve hastaneye kaldırılan mahpusun sigortasız ola-
HAZİRAN 2015
rak çalıştırıldığı belirtildi. Sağ işaret parmağını hızara kaptırmadan önce
kesilmesi için getirilen ağaçların yaş olduğunu başgardiyana söylediğini belirten R.E. buna rağmen zorla çalıştırıldığını ve neden sigortasız
çalıştırıldığını gardiyanlara sorduğunda kendisine fazla konuşmaması
gerektiğini belirttiklerini ifade etti. R.E., hapishane idaresinden bir yetkili
ve gardiyanların hastanede yanına gelerek olayı açıklamamasını istediklerini ve 3 Bin 500, 4 Bin lira para teklif ettiklerini, kabul etmediği
takdirde kapalı hapishaneye göndermekle tehdit ettiklerini belirtti. R.E.
“Cezaevinde başıma en ufak bir olay gelmesi durumunda şimdiden söylüyorum olayın sorumluları cezaevi idaresi ve gardiyanlardır. Gardiyanlar
nasıl olsa 3 yıl boyunca buradasın artık gerisini sen düşün diyerek açık
açık tehdit ettiler.” dedi. (urfasafak.com)
16 Haziran  Kocaeli (Kandıra) T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan ve 13
yıldır hapiste olan PKK davasından hükümlü 36 yaşındaki hasta mahpus Rıza Kazıcı, geçirdiği bağırsak ameliyatı sonrası hapishane şartlarında enfeksiyon kapması dolayısıyla yaşamını yitirdi. Enfeksiyon kapması
üzerine yaklaşık 2 ay önce kaldırıldığı Körfez Marmara Hastanesi’nde
tedavi altına alınan Kazıcı, bugün hayatını kaybetti. (siyasihaber3.orgbizimkocaeli.com)
17 Haziran  Kocaeli (Kandıra) 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu Müdürü İsmet Aktürk (40), resmi plakalı araçla hapishaneye
giderken yanlarına yaklaşan sahte plakalı bir araçtan 4 el ateş açılması sonucu, şoförünün yardımıyla Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi
Hastanesi’ne kaldırılması ve ameliyata alınmasına rağmen yaşamını
yitirdi. (Gökhan Karabulut / haberturk.com)
18 Haziran  Yüksek Seçim Kurulu, 7 Haziran 2015 tarihinde gerçekleşen 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimi Sandık Sonuçları’nı açıkladı. Açıklanan
sonuçlara göre hapishanelerde 343 sandık kuruldu ve 31.559 mahpus
oy kullandı. Bu oylardan 949’u geçersiz. Hapishanelerdeki sandıklardan
çıkan oyların partilere dağılımı şöyle:
HDP
: 15230
AKP : 5612
CHP
: 4766
MHP
: 3879
Saadet
: 346
Bağımsızlar : 332
117
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
BTP
: 125
HKP
: 58
DYP
: 41
DSP
: 40
DP
: 33
Vatan : 32
HAK-PAR : 24
Türk Parti :18
LDP
: 17
Anadolu P. : 14
MEP
:14
HAP : 10
Millet P.
:8
KP
:7
Yurt P. :4
(https://sonuc.ysk.gov.tr/module/ssps.jsf)
19 Haziran  Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın usulsüz dinleme iddiaları ile
ilgili yaptığı soruşturma sonrası Ankara Sincan Ceza İnfaz Kurumu’na
konulan polislerin ramazan ayı öncesinde hapishane yönetimine dilekçe vererek “iftar ve sahur” talebinde bulunduğu fakat talebin geri çevrildiği belirtildi. Polislerin hapishane kantininden aldıkları malzemelerle
sahur yaptıklarını aktaran Avukat Mehmet Kasap, “alt yapı” eksikliği öne
sürülerek sahur ve iftar imkânının verilmediğini ifade etti. (CHA)
22 Haziran  Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun kapatılacağı ve buradaki mahpusların Silivri’deki hapishanelere taşınacağı iddialarına ilişkin
olarak Özgürlükçü Hukukçular Derneği İstanbul Şube Eşbaşkanı Avukat
Banu Güveren ile Çağdaş Hukukçular Derneği’nden Avukat Günay Dağ,
“sevk” adı altında gerçekleştirilen sürgünlerin altında “devletin tutsakları
tecrit etme politikası”nın yattığını belirterek, kamuoyuna duyarlılık çağırısı yaptılar.
Ali Ağaoğlu’na satıldığı iddia edilen hapishanedeki mahpusların Silivri’ye
sevk edileceği iddialarına ilişkin, HDP Milletvekili Pervin Buldan’ın Adalet Bakanlığı’na verdiği soru önergesine verilen cevapta bakanlık yetkilileri olası bir sevkin olmadığını aktardı. (t24.com.tr)
118
 Uyuşturucu bağımlısı olduğu öne sürülen ve hırsızlıktan 18 ay 10
gün kesinleşmiş hapis cezasıyla Kürkçüler (Adana) E Tipi Kapalı Ceza
HAZİRAN 2015
İnfaz Kurumu’nda tutulan F.K.’nin 22 Haziran sabahı sayıma gelen görevliler tarafından koğuş girişinde cesedinin bulunduğu belirtildi. Battaniyenin kenarındaki bezi sökerek kendini astığı belirlenen Karakılçık’ın
cesedi, otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. (DHA)
25 Haziran  23. İstanbul LGBTİ Onur Haftası
kapsamında önceki gün düzenlenen
“Duvarın Ardındakiler” adlı panelde,
17 LGBTİ mahpusla yapılan söyleşileri
içeren “Voltaçark” adlı kitap tanıtıldı.
Rosida Koyuncu’nun hazırladığı kitap,
LGBTİ’lerin hapishanelerde tecrit edildiğini, işkence ile kötü muameleye
maruz kaldığını, baskılar sonucunda
intihar girişiminde bulunduklarını gözler önüne seriyor. (Burcu Karakaş /
milliyet.com.tr)
 Sincan (Ankara) F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla tutulan 12 Eylül mahpuslarından Halil Gündoğan’ın
kitap çalışmalarının sistemli olarak engellendiği belirtildi. Bu durumla
ilgili ailesine bir mektup kaleme alan Gündoğan, “Türkiye ve Sosyalist
Devrim Gerçekliği” isimli kitabının taslağına idare tarafından keyfi olarak el konulduğunu ifade etti. El konulan yazı dosyası ve dergilerinin
kendisine geri verilmesi için iki kez dilekçeyle başvurduğunu anlatan
Gündoğan, “Üç hafta sonra dergiler verildi. Ancak yazı için ‘inceleniyor’
yanıtı verildi. Ve nihayet bugün (16.06.2015) verilmeyeceğine dair ‘Eğitim Kurulu’nun kararı tebliğ edildi” dedi ve İnfaz Hâkimliği’ne itirazda
bulunacağını belirtti. (birgun.net)
27 Haziran  Aynı ismi taşıyan iki mahpustan yanlış kişi tahliye edildi. Kanser
hastası olan ve tahliyesine 1,5 ay kalan 55 yaşındaki mahpus Mustafa
Sezer’e tedavisi için 6 ay özel izin verilmesinin ardından cinayetten 23
yıla mahkum olan 22 yaşındaki Mustafa Sezer isimli mahpus da rahatsızlığı nedeniyle hastaneye gitmek için izin talebinde bulundu ve isim
benzerliği nedeniyle 55 yaşındaki Mustafa Sezer yerine 22 yaşındaki
Mustafa Sezer tahliye edildi. Yanlışlığın fark edilmesi üzerine Sezer’in
yakalanması için operasyon başlatıldı.
Adliye kaynaklarına göre; tahliye yazısının mesai saatinin bitimine beş
119
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
dakika kala adli makamlara geldiği, ancak aynı isimdeki diğer mahpusun izin talebiyle bu sırada karıştırıldığı ifade ediliyor. (İlyas Çolak /
haberturk.com)
 Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan Maoist Komünist Partisi’ne (MKP) bağlı, Maoist Kadınlar Birliği (MKB) davasından
kadın mahpuslar, Trans Onur Haftası ve İstanbul Onur Haftası nedeniyle
İstanbul LGBTT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transeksüel, Travesti) Dayanışma Derneği’ne destek mektubu yolladılar. (zete.com)
 CTE İşyurtları Kurumu Daire Başkanlığı’nın girişimleri ile “Doğu ve
Güneydoğu Anadolu’da ilk defa” fuar gerçekleştirildi. Elazığ’da gerçekleştirilen fuarın açılışına Elazığ Valisi Murat Zorluoğlu, Belediye Başkanı
Mücahit Yanılmaz, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Bilgin Pişkin ve protokol üyeleri katıldı. 36 hapishanenin katılımıyla açılan ve 2 Ağustos’a
kadar açık kalacak olan fuara dair bilgi veren Cumhuriyet Başsavcısı
Pişkin, Türkiye’de 12 fuar yapıldığını ve iller bazında 6. fuarın Elazığ’da
gerçekleştirildiğini belirtti. Pişkin ayrıca elde edilen gelirin yeni adliye ve
hapishane yapımında kullanılacağını da ifade etti:
“Gelirleri iş yurtları daire başkanlığınındır, bugün biliyorsunuz Türkiye’de
adliye binalarının değişmesi yeni cezaevlerinin yapılması konusunda
çok büyük bir katkı sağlayan bir çalışmadır bu, büyük bir gelir grubumuz
bizim buradan karşılanmaktadır.” (ajans23.com)
 Vegan mahpus Osman Evcan, “kaliteli vegan yemek için girdiği açlık grevinin 33’üncü gününde taleplerini” Kocaeli F Tipi Yüksek Güvenlikli
Ceza İnfaz Kurumu idaresine “kabul ettirdi.” (Burcu Çelik / gaiadergi.com)
28 Haziran  Siirt’te Haziran ayı başında Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi
(YDG-H) üyesi oldukları gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra çıkarıldıkları mahkeme tarafından serbest bırakılan 11 genç, ardından yapılan
itirazla 5 Haziran’da tutuklanmıştı. Tutuklananlar arasında bulunan ve
yaşları 18’den küçük olan İ. A. (17), M. E. (17) ve A. C. (17) adlı çocuklar, tutuldukları Siirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan Urfa’nın
Siverek ilçesinde bulunan Siverek T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na
sürgün edildiler. (siirtnews.com)
120
 Kıbrıs Merkezi Cezaevi’nde görevli M.Ö toplam ağırlığı 60 gram olan
20 paket uyuşturucu maddenin hapishaneye sokulmasına yardım ettiği
gerekçesiyle tutuklandı. (kibrispostasi.com)
HAZİRAN 2015
 Çanakkale’de bir hapishanede hükümlü olan Adnan Özlü, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde okuduğu 4 yıllık Arkeoloji bölümünü 3
yılda birincilikle bitirdi. (Hürriyet)
29 Haziran  Bartın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda yangın çıktığı ihbarı üzerine
hapishaneye giden itfaiye ekipleri, tatbikat olduğunu öğrenince tepki
göstererek geri döndüler. (aktifhaber.com)
 Erzurum E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun bahçesinde içme suyu
arıtma ve kanalizasyon çalışması yapan taşeron firma çalışanı göçük
altında kaldı. Göçük altında kalan işçi yarım saatlik bir çalışmanın ardından yaralı olarak kurtarıldı. (haberler.com)
 Eskişehir Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan 22 Nisan 2015 tarihinde firar
eden A.G., Günyüzü ilçesi Gümüşkonak köyünde yakalandı ve tutuklanarak Eskişehir H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na teslim edildi. (İHA)
 Al Jazeera’dan Başak Çubukçu, annesi hapishanede tutulan ve 16
senedir annesinden ayrı olan Azad Tokmak’ın yaşantısını ve Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı’nın (TÇYÖV) “Dışarıdaki Çocuk” adlı projesini
anlattığı “Hiçbir yere ait değilim” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazıda yer
alan verilere göre Türkiye hapishanelerindeki kadın mahpus sayıı 5971,
annesi hapishanede olan çocuk sayısı 2000, annesiyle hapishanede kalan çocuk sayısı ise 417. (Başak Çubukçu / Al Jazeera Turk)
30 Haziran  19 yaşında ve 25 Nisan tarihinden beri tutuklu olan Deniz Kahraman,
önce Metris T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulmuş 8 Mayıs tarihinde de Şakran’da bulunan bir hapishaneye sevk edilmişti. Ailesi ve avukatları Deniz Kahraman’ın sevk tarihinden itibaren cezalandırma amaçlı
olarak tek kişilik hücrede tutulduğunu açıkladı. (Ayça Söylemez / BirGün)
 S.O. isimli mahpus, hapishanede bulunan kafeteryanın yanındaki
kuleden tırmanarak Burdur E Tipi Kapalı-Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan
firar etti. (burdurgazetesi.com.tr)
 Köy korucularının kıyafetleri Adıyaman Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda
açılan tekstil atölyesinde dikiliyor. Hapishane müdürü Abdulhamit Denizci, hapishanede 617 mahpus bulunduğunu, onları “meslek sahibi
yapmak ve tutukluluk sürelerinin ardından topluma kazandırmak ama121
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
122
cıyla mobilya, demir, tekstil, halı dokumacılığı, fırıncılık, kuaför, kişisel
bakım gibi alanlarda kurslar açtıklarını”, “özellikle tekstil atölyesine yoğun talep olduğunu ve halen kursu başarıyla tamamlayan 40 hükümlünün burada istihdam edildiğini” vurgulayarak şunları söyledi:
“Son 2 yıldır açılan ihale bizde kalıyor ve bu kapsamda bölgedeki 6 ilin
köy korucularının kıyafetlerini üretiyoruz. Gerçekten yoğun bir tempoyla
çalışıyoruz. Hükümlü arkadaşlar korucuların elbiselerini yetiştirmek için
çaba gösteriyor. Böylece burada hem meslek edinmiş oluyorlar hem de
az da olsa para kazanıyorlar.” (haberler.com)
HAZİRAN 2015
TEMMUZ
123
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
1 Temmuz  5 mahpusun yanarak yaşamını yitirdiği ring aracına ilişkin olarak devam eden yargılamada aracın sürücüleri ve jandarma komutanının beraatına karar verildi. Gerekçeli kararı açıklayan mahkeme bu kişilerin “yangının çıkış nedenini bilemeyeceğini” belirtirken “asıl sorumlunun Adalet
Bakanlığı olduğu işaret edildi. Mahkumların araçta üç ayrı kilit sistemi ile
kilitlenmesi, hücre dizaynında acil çıkış olanağının bulunmaması ve araç
teknik şartnamesindeki eksiklikler nedeniyle mahkumların kurtarılamadığı ifade edildi.” (cagdasses.com)
 Afyonkarahisar E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bir mahpusa
tüberküloz (verem) teşhisi konuldu. Mahpus “tek kişilik odaya” alınırken,
tedavisine başlandığı ve salgın olmadığı belirtildi. (afyonhaber.com)
 AKP Konya İl Teşkilatı, Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nu
ziyaret etti. İl Sosyal İşler Başkanlığı tarafından organize edilen programda “çeşitli kurslarda başarılı olan mahkumlara sertifikalarının yanı sıra İl
Başkanlığı tarafından Kur’an-ı Kerim ve çeşitli dini kitaplar hediye edildi.”
(memleket.com.tr)
 Bandırma 1 No’lu T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulmakta olan mahpuslardan Zeki Kayar, gönderdiği mektupta, kendisine yollanan üç dilli
(Kürtçe, Arapça, Türkçe) takvimin verilmediğini belirtti. (Özgür Gündem)
Tekirdağ Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan 2 ay önce firar eden ve hakkında 4
ayrı yakalama kararı olan E.S. Çorlu’da bir berber dükkanında yakalandı.
(haberler.com)
19 Haziran 2008 tarihinde “Basit nitelikli cinsel istismar” suçlaması üzerine göz altına alınıp mahkemece serbest bırakılan ancak devam eden
yargılaması sonucu 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan ve sonrasında 13
ay 22 gün hapiste tutulan Ü.G. yeniden yargılama sonucu beraat edince
20 bin TL tazminat verilmesine hükmedildi. (Hürriyet)
2 Temmuz  Maltepe 2 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan trans
hükümlü Y.A., 2013 yılında hastane raporuyla mahkemeden cinsiyet
değiştirme kararı almasına rağmen Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri
Genel Müdürlüğü bu operasyonu “estetik” olarak değerlendirdi ve giderlerinin devlet bütçesinden karşılanmayacağına karar verdi. (Esra Alus /
Milliyet)
124
TEMMUZ 2015
 Maltepe Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumu’nda diğer mahpuslardan gördüğü şiddet sonucu 31 Temmuz 2014 tarihinde komaya giren ve
27 Eylül 2014 tarihinde kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden 15 yaşındaki O.Ö.’nün komaya girmeden bir gün önce dövüldüğü anlar güvenlik
kamerası görüntüleriyle açığa çıktı. (İHA)
 Antalya İl Müftülüğü, bir hayırseverin yardımlarıyla Antalya Açık Ceza
İnfaz Kurumu’nda (E Tipi) iftar yemeği verdi. İftar yemeğine din görevlileri,
adli yargı mensupları ve mahpuslar birlikte oruç açtılar. (Hürriyet)
 Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Kandıra’daki Kocaeli Açık
Ceza İnfaz Kurumu için yapılacak olan sentetik çim halı saha yapımı devam ediyor. Halı sahanın 40x20 ebatlarında olması öngörülüyor.
(sondakika.com)
3 Temmuz
 Hırsızlık gerekçesiyle Osmaniye 1 No’lu T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda
hükümlü olarak tutulan ve 16 Ocak 2015 günü iple kendisini tuvalet
penceresine asmış olarak bulunan Kurtuluş Kılıç’ın ablası Nurhayat Şeremet “kardeşinin öldürüldüğünü ileri sürdü”. “Kardeşinin ölümüyle ilgili
düzenlenen tutanak ve raporlarda birçok çelişki olduğunu iddia eden Şeremet, ‘Kendini asmadı. İple boğuldu. Zaten boynunda da sıyrık izleri çıktı.
Elleri arkadan bağlı olarak kendini asmış. Elleri arkada bağlı olan insan
ellerini nasıl ipten kurtarıyor, sıyrık izleri nasıl çıkıyor?’ dedi.” (DHA)
125
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
 Tutuklandığında 21, bugün ise 42 yaşında olan İlhan Çomak için bir
kez daha “tutukluluğunun devamı” kararı verildi. Çomak, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde öğrenciyken tutuklanmış, dönemin Devlet
Güvenlik Mahkemeleri tarafından müebbet hapis cezasına çarptırılmış,
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin “adil yargılanmadı” kararı üzerine
yargılaması yeniden başlamıştı. (birgun.net)
 Bolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, infaz koruma memurları
tarafından işkence gördüğünü iddia eden A.Ç., olay günü giydiği pantolonu Bolu Ağır Ceza Mahkemesi’ne delil olarak sundu. Duruşma 17 Eylül
2015 tarihine ertelendi. (Ebru Eyvazoğlu / boluekspres.com)
 Silivri 5 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan hasta mahpus Cengiz Sinan Halis Çelik’in, “20 yıldır tedavi edilmediği”, durumunun
“her geçen gün ağırlaştığı” açıklandı.
Çelik, “1996 yılında Ağrı kırsalında askerlerle girdiği bir çatışmada yaralı
olarak gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemece ‘Devletin birlik ve
bütünlüğünü bozmak’ iddiasıyla tutuklanarak, müebbet hapis cezasına
çarptırılan Çelik’in, tutukluluk sürecinde gördüğü ağır işkenceler nedeniyle epilepsi hastalığına yakalandı. Bedeninin birçok yerinde, kafasında ve
omuriliğinde bulunan şarapnel parçaları, felç riski taşıdığı için alınmayan
Çelik, şarapnel parçalarının oluşturduğu baskı nedeniyle sık ve uzun süreli epilepsi nöbetleri geçirmeye başladı.
F Tipi cezaevlerinde tutulduğu tek kişilik hücrelerde yaşadığı epilepsi nöbetleri, Çelik’in bedeninde her defasında daha büyük bir hasar bıraktı.”
(yuksekovahaber.com)
126
TEMMUZ 2015
 Efirli’deki Ordu E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan kalp ve
bel fıtığı hastası mahpus Kadir Akyıl, Ordu Olay Gazetesi’ne mektup yazarak sağlık bölümü çalışanlarının hasta mahpuslarla ilgilenmediğini ve
idarenin de hastaneye sevk etmediğini iddia etti. (orduolay.com)
 Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nün içinde yeni açılan Silivri 9
No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu hakkında mektup gönderen mahpus Cafer Koç, koşulların 12 Eylül askeri dönemini hatırlattığını, “asker ve gardiyanların ‘arama’ adı altındaki saldırılarına maruz kaldıklarını, duruma tepki gösteren tutsakların ise ‘süngerli oda’ aadlı tecrit
odalarında işkenceye alındığını” ifade etti. (Özgür Gündem)
 Diyarbakır Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği’nde (Diyar TUHAD-DER) düzenlenen basın açıklamasında Kırıkkale F Tipi Yüksek
Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan Yılmaz Kahraman’ın beyninde
tümör olduğu tespit edilmesine rağmen “keyfi tutum ve yaklaşımlardan
kaynaklı” ameliyat olamadığı belirtildi. (yuksekovahaber4.com)
 Yeni açılan Siverek T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda infaz koruma
memurları ile birlikte askerler de aramaya girmek isteyince buna karşı
çıkan mahpuslar “saldırı”ya uğrayıp ters kelepçe takılarak süngerli odaya
kapatıldılar. (Özgür Gündem)
127
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
4 Temmuz
 Adana (Kürkçüler) F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda
tutulan siyasi mahpuslara gönderilen bandrollü kitaplar hapishane idaresini tarafından “sakıncalı” olduğu gerekçesiyle mahpuslara verilmiyor.
Hapishanede yaşanan başka problemler de söz konusu: Mahpuslar, verilen disiplin cezaları nedeniyle 1 ile 6 ay arasında atölye çalışmalarına
katılamıyorlar, kantin fiyatları yüksek, haftalık sohbet saatleri “keyfi bir
şekilde” 10 saatten 2 saate indirildi, 2 kişilik koğuşlarda 5 kişi tutulan
mahpuslar var. (yuksekovahaber4.com)
 HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Osmaniye T1 ve T2 Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan siyasi mahpuslarla görüştü ve sorunlarını
dinledi. Sarıyıldız, özellikle T2 hapishanesinde mahpusların sorunlarının
arttığını, 3 kişilik odalarda 11 kişi kaldıklarını, sürgünler yaşandığını, 10
liralık nevresimler yırtıldığı için 2 mahpusun “devlet malına zarar vermek”
suçlamasıyla 9 ay hapis cezası aldıklarını belirtti. (Hülya Karabağlı / T24)
 Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı’nın Sabancı Üniversitesi ve
KAMER (Kadın Merkezi Vakfı) işbirliğiyle gerçekleştirdiği “Mor Güvercin
Projesi” kapsamında Adalet Bakanlığı’ndan alınan verilere göre, 2000 yılında 894 olan hapishanelerdeki kadın sayısı, 2015 yılında 4 bin 901’e
ulaştı. Proje, hapishanelerdeki kadınların yüzde 50’sinin barodan ücretsiz
avukat talep etme hakları olduğunu bilmediklerini de ortaya çıkardı.
(Burcu Ünal / milliyet.com.tr)
5 Temmuz  Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulmaktayken tahliye
olan koğuş arkadaşının yerine geçerek firar eden Kırgızistan uyruklu İkrom
Ahsokovic İstanbul’da yakalandı. (haberler.com)
 Karabük T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan omzu çıktığı için Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülen bir mahpus firar etmeye
kalkıştı ancak askerlerin havaya ateş etmesi sonucu yakalandı.
(beyazgazete.com)
128
 Sincan (Ankara) Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpus Miktat Algül’ün Alevi
dedesi ile görüşme talebine izin verildi. Algül’ün, 18 Mayıs’ta Cem Vakfı Ankara Şubesi’nin dedesi ile görüştürüldüğü belirtildi. Miktat Algül, “Sünniler
için haftada bir cezaevine vaiz gelmektedir. Benzer uygulama Aleviler için
de hayata geçirilmeli” dedi. (Mesut Hasan Benli / hurriyet.com.tr)
TEMMUZ 2015
7 Temmuz
8 Temmuz
 350 civarında kadın mahpusun bulunduğu Bakırköy Kadın Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu’nun kapatılıp mahpusların Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ne taşınacağı öğrenildi. Avukatlar, nakil işlemine direnilmesi
halinde zor kullanılacağını belirtti. Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul
Şubesi’nden avukat Güçlü Sevimli yaptığı açıklamada, taşıma kararının
hukuka aykırı olduğunu ifade etti. (Can Bursalı / diken.com.tr)
 Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpusların Silivri’ye
sevk edilmesinin gündeme gelmesi üzerine aralarında Çağdaş Hukukçular Derneği’nin (ÇHD) de bulunduğu STÖ’ler hapishanenin önünde eylem
yaptılar. Yaklaşık 100 kişilik grup “Hapishanelerde Tecrit ve Sürgüne Hayır” pankartı taşıdılar. Grup adına avukat Ruken Gülağacı’nın okuduğu
açıklamada şunlar belirtildi:
“F Tipi tecrit modelinin uygulamaya konulduğu ilk dönemde kapsam
dışı tutulan kadın siyasi tutsaklar öncelikli olmak üzere, Bakırköy Kadın
Kapalı Hapishanesi’ndeki tutuklu ve hükümlülerin Silivri 9. No’lu F Tipi
Hapishanesi’ne sürgün sevkleri gündeme gelmiştir. Bakırköy kadın kapalı hapishanesindeki tutuklu ve hükümlülerin her türlü fiziki ve teknik alt
129
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
yapıdan yoksun Silivri’ye sevk edilmelerinin tecritin ağırlaştırılmasına ve
yine kadın tutuklu ve hükümlüler ile kalan çocuklarının eğitim ve öğretim fırsatlarının tamamen elinden alınmasına yol açacağı şikardır. Bizler,
tutuklu, hükümlü ve yine onlarla birlikte kalan çocuklara yönelik tecrit
uygulamasının ağırlaştırılmasına seyirci kalmayacağımızı ilan ediyoruz.”
(gercekgundem.com)
 Samatya’da 85 yaşındaki Maritsa Küçük’ü “canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürdüğü” iddiasıyla tutuklanan Murat Nazaryan, davanın
görüldüğü İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında
hapishanede bir çok kez cinsel saldırıya ve tecavüze uğradığını, bu durumu hapishane savcılığına bildirdiğini ancak dilekçelerinin işleme konulmadığını söyledi. (İHA)
9 Temmuz
 Hapishaneyi ziyarete giden “insan hakları savunucusu” Aziz Durmaz’ın
görüşlerine göre 2012 yılında çıkan yangında 13 mahpusun yaşamını
yitirdiği Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda “bir isyan daha
kapıda”. Durmaz, ziyaretin ardından şunları söyledi:
“Şimdi orada bu sıcakta mahkumların olduğu yerde klimalar yok. Oradaki
gardiyan dahil, ‘biz söylüyoruz, gelip yapmıyorlar’ diyor. Bundan bir hafta
önce bir müfettiş gelmiş. ‘Yeni cezaevi yapılıyor bunları yapmaya gerek
yok’ şeklinde konuşmuş. Oraya gidenler insan değil mi? Klimalar var, bozuk. Oradaki memur da memurluğundan olmasın diye sessiz kalıyor. Cezaevi müdürü de çıkarları zedelenmesin diye o da sessiz kalıyor. Ziyarete
giden vatandaşlar da dışarda güneşin önünde bekliyor. Bir gölgelik yok.
Tuvalet var, pislik içerisinde, onlara bakılmıyor. Her bir koğuşta 15-20 kişi
kalıyor. Sıcaktan, adamlar ‘sabaha kadar yatamıyoruz’ diyor. Ben, kalp
ameliyatı olduğum halde oraya gittim. Dayanamadım. Oradaki memur ‘biz
söyleyemiyoruz, basın, kameralar gelsin, baksın’ diyor” (Hüseyin Özkan /
gazeteipekyol.com)
130
 Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan ağır diyaliz hastası Celal Şeker’in Muş’ta yaşayan annesi İffet Şeker,
6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan ve yüzde 96 oranında tek başına
yaşayamaz raporu olan oğlunun hapishane koşullarında yaşam mücadelesi verdiğini söyledi. Anne İffet Şeker, daha önce bir kaç kez enfeksiyon
kapan oğlu için doktorun “bir daha enfeksiyon kaparsa ölebilir” dediğini
belirtti. (yuksekovahaber.com)
TEMMUZ 2015
 Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda inceleme yapan CHP
Milletvekilleri Şenal Sarıhan, Aylin Nazlıaka, Selin Sayek Böke, Lale Karabıyık “slogan atarlar” gerekçesiyle siyasi mahpuslarla görüştürülmezken
aşağıdaki tespitleri yaptılar: “380 kadın mahkumun ve 39 çocuğun bilindiği cezaevinde ziyaretimiz nedeniyle yoğun bir ön hazırlık yapıldığı dikkat çekti. Çocuklu bazı mahkumların günlük 7.5 TL olan iaşe bedelinden
haberdar olmadıkları tespit edildi. Türkiye Emekliler Derneği, Çankaya
Belediyesi, Ankara Büyükşehir belediyesi gibi kurumların yardım yaptığı
cezaevinde 3.600 kitap kapasiteli bir kütüphane, spor salonu, hobi bahçesi gibi imkanlar var. Ayrıca, kuaförlük, dikiş-nakış gibi konularda bazı
meslek eğitimleri veriliyor. Kadın mahkumların yaptığı mantılar beğendik
gibi mağazalarda satılıyor. Ürettikleri tekstil ürünleri de özel sektörü satılıyor. Mahkumlar ayda 3 kapalı, 1 açık görüşme yapabiliyor. Özel günlerde
ve bayramlarda 1 görüşme izni var.” (Hülya Karabağlı / T24)
 Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulmakta olan oğlunu
ziyarete giden Ceylanpınar Emekliler Derneği Başkanı İbrahim Aldırmaz,
30 metrekarelik alana 200 mahpus yakınının sığdırıldığını belirterek “Görüşmeye giden bizler, insanlık dışı muamelelerle karşılaşıyorsak, acaba
tutuklular ne haldedir?” açıklamasında bulundu:
“30 metrekarelik alanda nefes almakta bile zorlanıyorduk. Salonda oturacak yer bir tarafa, hareket bile edemiyorduk. Soğutma sisteminin arızalı
olduğunu söylediler. Yaşlı ve çocuklar baygınlık geçirirken bile kapılar açılmadı, salonda bulunanlar kapıları yumrukladılar ve bu yüzden güvenlik
görevlileri ile tartıştık (...) Mahkum yakınlarına verilen değer bu ise, içerideki mahkumlarımızın gördüğü muameleyi düşünmek bile istemiyorum.
Cezaevi yönetimi tarafından yapılan bu çirkin muamele için ne vicdanımız, ne de kalbimiz dayanıyor. Devlet büyüklerimizin gerekli düzenlemeleri
yapmalarını ve kanayan bu yaramızı durdurmalarını istiyoruz. Buradan
Adalet Bakanlığı, Bölge Milletvekilleri ve Şanlıurfa Valiliği’ne sesleniyorum; bu zulme dur desinler.” (dogruhaber.com.tr)
10 Temmuz  Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesindeki Ceceli Mahallesi’nde yer alan
arazi üzerine 5 bin kişilik hapishane kompleksinin yapımına başlandı.
Bu kompleksin 900 gün içinde faaliyete geçmesi planlanıyor. Türkoğlu
Belediye Başkanı Osman Okumuş bu hapishane yapımından övgüyle
söz ettikten sonra gelecek mahpus yakınlarının ve çalıştırılacak işçilerin
bölgeye faydası olacağını belirtti: “Türkiye’nin en büyük cezaevi komplekslerinden bir tanesi ilçemize yapılıyor. Bazıları cezaevi ile övünülür mü
131
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
diyor ama Türkiye de bir yatırım yapılacaksa eğer Kahramanmaraş’ımıza,
Kahramanmaraş’a da yapılacaksa ilçemize yapılmasını istedik. Burası
normal küçük cezaevi değil büyük devasa bir cezaevi kompleksi. Bir kısmı açık cezaevi olacağından dolayı, Türkiye’nin her yerinden buraya ceza
evinde kalanların yakınları da gelecek. Yani ilçemize vatandaşların otellerde kalması gerekecek. iki tane devasa 30’ar dönüme kurulu cezaevi
kompleksi olacak. 10 tanede 5’er katlı gardiyan ve personel lojmanları
olacak (...) Cezaevi içerisinde 10 tanede atölye olacak, cezaevinde kalanları üretime yönelik olacak ve ekonomimize de iyi bir katma değer
sağlayacak. 5000 kişilik bu cezaevi içerisinde 1100 personelin çalışacağı 200 lojmanın olduğu devasa kompleksi ilçemize kazandıran yetkililere
teşekkür ediyorum.” (marashaberi.com)
 HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Amasya E Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu’ndaki mahpuslara dönük sistemli tecrit uygulamasını ve
hak ihlallerini Meclis gündemine taşıdı. Adalet Bakanı Kenan İpek’e soru
önergesi veren Sarıyıldız, hapishane yönetimi hakkında herhangi bir işlem
yapılıp yapılmayacağını sordu.
CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, Akşehir İlçesi’ndeki T Tipi Kapalı ve
Açık Cezaevi’nde cezaevinde mahpuslara işkence yapıldığı iddiası üzerine Adalet Bakanı Kenan İpek’in cevaplaması üzerine Türkiye Büyük Millet
Meclisi’ne soru önergesi sundu. (DHA)
 9 Temmuz günü yerel basında Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’nun koşullarını eleştiren yazıların çıkmasının ardından Şanlıurfa
Adalet Sarayı bir açıklama yayınladı ve ziyaretçilerin güneşin altında beklemek zorunda kaldığı, tuvaletlerin pislik içerisinde ve klimaların bozuk
olduğu iddialarını yalanlandı. (sanliurfa.com)
 Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulmakta olan Celal Şeker ve Mardin E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda
tutulmakta olan Hasan Aşa’nın durumlarının “günden gün ağırlaştığı” belirtildi. (Özgür Gündem)
 Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün Romanya Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, Romanya West Üniversitesi, Romanya Timisora Ceza
İnfaz Kurumu, Romanya Yaşam Boyu Öğrenme Merkezi, Portekiz Ceza ve
Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, Portekiz Beira Üniversitesi, Portekiz Yenilikçi Ceza İnfaz Kurumları Kurumu ve Avrupa Ceza İnfaz Kurumları Birliği
132
TEMMUZ 2015
ortaklığı ile yürüttüğü ECOPRIS (Cezaevi İşyurtları Yönetiminde Ekolojik
Ekonomi Projesi) projesinin toplantısı Ankara’da gerçekleştirildi.
2014 yılında başlayan ve 2017 yılında tamamlanacak olan bu proje
ile “hükümlülerin eğitiminde yeni modeller oluşturulması ve bu konuda
ceza infaz kurumlarında çalışan personele eğitim verilmesi” amaçlanmaktadır. Toplantı konuşan İşyurtları Kurumu Daire Başkanı Vehbi Kadri
Kamer; “1997 yılında kurulan İşyurtları Sisteminin geçen zaman içinde
hükümlülerin meslek edindirmeleri konusunda önemli tecrübeye sahip
olduğu, 2014 yılında ceza infaz kurumlarında 75.382 hükümlü ve tutukluya meslek eğitiminin verildiğini, teorik olarak verilen bu eğitimin pratiğe
dönüştürülmesi amacıyla Ülkemizin 252 ayrı yerinde işyurtlarının oluşturulduğunu, yine 2014 yılı itibariyle 34.114 hükümlünün 181 ayrı iş
kolunda çalışma olanağına sahip olduğunu, işyurtları çalışmalarında özel
sektör işbirliğine önem verildiğini bu kapsamda 2015 yılında 55 özel
sektör kuruluşu ile işbirliği yapılarak 1.112 hükümlüye çalışma imkanı
sağlandığını, hükümlüler işyurtlarında bir yandan çalışırken diğer yandan
iletişim, iş bulma gibi konularda kişisel gelişim eğitimlerine katıldıklarını,
bu anlamda sistemin model olduğunu ifade etti.” (iydb.adalet.gov.tr)
 Karaman İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Ahmet Haşim Keskin,
elma ağırlıklı bitkisel üretimin yapıldığı Karaman M Tipi Açık Cezaevi’ni
ziyaret etti. İl Müdür Yardımcısı Abdullah Kaya ve Bitkisel Üretim ve Bitki
Sağlığı Şube Müdürü Uğur Erkan’ın da eşlik ettiği ziyarette Karaman M
Tipi Kapalı Açık Cezaevi İnfaz Kurumu Müdürü İshak Yıldırım, kurumlarında yaklaşık 200 dekar alanda meyvecilik ve sertifikalı fidan üretimi yaptıklarını, yaklaşık 400 dekar alanda ise tarla bitkileri üretimi yaptıklarını
belirtti. (haberler.com)
 İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB), KKTC Merkezi Cezaevi Müdürlüğü ve Kıbrıs
Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası işbirliği ile hayata geçirilen “Hükümlü
ve Tutukluların Topluma Kazandırılması Projesi” kapsamında mahpuslara
yönelik başlatılan eğitimler (Giysi tadilatçısı, Kaynakçı, Zayıf Akım Tesisatçısı, Benzinli Otomotiv Mekanikerliği, Ciltçilik ve Seramik eğitimleri) bir
yıl boyunca devam etmiş ve tamamlanmıştır. Bu eğitimleri tamamlayan
mahpuslar MEB tarafından düzenlenen kalfalık sınavlarına katılmıştır.
(kibrispostasi.com)
 Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda, Akit
TV, gösterimine izin verilen kanallar arasında değil. (yeniakit.com.tr)
133
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
11 Temmuz  Azadiya Welat adlı Kürtçe gazetenin sayfalarının koparılarak verilmesi
üzerine AYM’ye ulaşan başvurudan hak ihlali kararı çıktı. Sincan (Ankara)
F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’ndaki Suriye vatandaşı mahpus K.R.B., 2012 yılında, sürekli takip ettiği Kürtçe yayınlanan Azadiya Welat adlı gazeteyi hapishane yönetiminden talep etti. Hapishane yönetimi, gazeteyi K.R.B.’ye
‘sakıncalı gördüğü’ bazı sayfaları kopararak verdi. K.R.B., bunun üzerine Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. Yüksek Mahkeme, olayda
Anayasa’nın 19. maddesinde güvence altına alınan ‘bilgi ve kanaatlere
ulaşma özgürlüğüne’ müdahale edildiğine karar verdi. Kararda, “Gazetenin bazı sayfalarının çıkarılarak verilmesi nedeniyle başvurucunun ifade
özgürlüğüne yapılan müdahalenin demokratik toplumda gerekli ve ölçülü
olmadığı sonucuna varılmıştır” denildi. (haberturk.com)
 İHD İstanbul Şubesi üyeleri, Galatasaray Meydanı’nda toplanarak
mahpusların “sürgün sevklerini” protesto ettiler. İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu adına yapılan açıklamada şunlar belirtildi:
“Hükümetin sürgün sevk politikası, başlı başına bir işkence yöntemidir.
Siyasi mahpuslara hiçbir gerekçe gösterilmeksizin özellikle, ailelerin yaşadığı kentlerin çok uzağında bulunan hapishanelere ve yine hasta mahpuslar, tam teşekküllü araştırma hastanelerinin bulunmadığı bölgelere
sürgün ediliyorlar. Kimileri özel eşyalarını bile alamadan, ansızın sevke
zorlanmaktadır. Aynı aileden olan kişiler yine özellikle birbirinin çok uzağındaki bölgelere sürgün edilmektedir. Türkiye koşullarında aileler ayda
bir görüşe dahi gelmekte büyük sıkıntı yaşamaktadırlar. Biz insan hakları
savunucuları olarak bir kez daha yetkililere sesleniyoruz; merkezi konumda olan hapishaneleri boşaltarak kadın mahpus ve çocukları, merkezden
uzak bölgelere sürgüne zorlamak bir sevk işkencesidir. Sürgün sevkleri
durdurun.” (haberler.com)
12 Temmuz  Babası Kemal Divrikli bir trafik kazasından yaşamını yitiren mahpus
Doğan Divrikli’ye cenaze bir cemevinden kalkacağı için zorluklar yaşatıldı.
Önce cemevine gidemeyeceği, sadece mezarlığa gidebileceği belirtildi,
yapılan görüşmelerin ardından “Tamam getirecekler ama cemevi boşaltılacak, kimse taşkın bir şekilde ağlamayacak” koşuluyla ve hem cemevi,
hem de naaş arandıktan sonra cenazeye katılmasına izin verildi.
Doğan Divrikli’nin kardeşi Derya Divrikli Gül yaşanılanları şöyle anlattı:
“İnsanlar sabırla kardeşimin gelmesini bekliyorlardı. Sürekli bir telefon
trafiğindeydik. Sabah 07.00’de başlayan koşuşturma 14.00’te, ‘Doğan’ı
cezaevi aracına bindirdiler, yola çıkıyorlar’ konuşmasıyla sona erecek san134
TEMMUZ 2015
dık ama 10 dakika sonra bir telefon daha geldi. Yolda arabayı durdurup
bize ‘Cemevine gidemez, sadece mezarlığa gidebilir’ dediler. Nedenini
sorunca ‹güvenlik sebebi’ diye cevap geldi. Tüm bu süreç içinde ne ben
ne kardeşim dini vedalaşmaya katılabildik. Helalleşemedik. Halihazırda
cemevinde olan, babamın arkadaşı CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet
Tüm telefon etti bir yerlere, arkadaşlarımızın tanıdığı komutanlar arandı,
bazı işadamları bir yerleri aradı. Ancak böyle şeyler üzerine ‘Tamam getirecekler ama cemevi boşaltılacak, kimse taşkın bir şekilde ağlamayacak, Doğan’a dokunulmayacak’ gibi talimatlar sıralandı. Bu arada Doğan
kesin gelmeyecek telefonuyla birlikte babamın naaşı cenaze arabasına
konmuştu. ‹Gelecek’ denince geri indirildi. Tabuttan çıkarıldı ve Doğan’ın
görebilmesi için yeniden taşa kondu morg kısmında. Bir süre sonra takviye
ekiplerle birlikte jandarmalar ve cezaevi arabası cemevine yanaştı. Önce
jandarmalar geldi. Cemevini aradılar, ki bu usulsüz bir aramaydı. Sonra
morg kısmını aradılar, babamın kefeninin içine kadar. Sonra kardeşimi
indirdiler. O içeri girdi, bizi sokmadılar. Doğan babamla vedalaştı, sonra
mezarlığa gidildi. Orada da önden arama yaptılar. Babamı gömdük. Beş
dakika taziye kabul etti kardeşim, sonra da götürdüler. Gittikten sonraki
ânı unutamam. O kadar insan, sırf Doğan daha az kalmasın, sırf çocuğu
zorla alıp götürmesinler diye, o gidene kadar kendini sıktı, ağlamadılar.
Ne zaman ki Doğan gitti, herkes kendini bıraktı, ancak o zaman yaslarını
yaşamaya başlayabildiler.” “Sünni olsaydık bu anlattıklarımın hiçbirini yaşıyor olmayacaktık” (Ebru Çapa / Cumhuriyet)
 Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan
Nadir Kalkan ve Yaşar Alat, Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu’na sevk talepleri karşılanmadığı için 7 Temmuz’da süresiz
açlık grevine başladı. (Evrensel)
13 Temmuz  Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği/Türkiye Hapishane Çalışmaları Merkezi (CİSST/TCPS) tarafından yayınlanan “Hapishanede Engelli, Yabancı, LGBTİ Olmak” kitabının tanıtım toplantısı düzenlendi. (Ayşegül
Domaniç Yelçe/sosyal.hurriyet.com.tr)
 Anayasa Mahkemesi, 3. Kolordu Komutanlığı Özel Tip Askeri Ceza ve
Tutukevinde hükmen tutuklu olarak bulunan Mehmet Koray Eryaşa’nın
başvurusu üzerine (Başvuru No: 2013/6693), mahpusun avukatı ile
görüşmesine izin verilmemesinin haberleşme hürriyetini ihlal ettiğine karar verdi. Bunun üzerine Avukat Murat Ergün, “bugünden itibaren Türkiye
135
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
Cumhuriyeti cezaevlerinde bulunan tüm tutukluların avukatlarıyla cezaevlerinden telefon ile görüşmelerinin önünün açıldığını” belirtti. (Banu Şen
/ Hürriyet)
14 Temmuz  Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Gültan Kışanak, 12 Eylül
darbesinin ardından adı işkencelerle anılan Diyarbakır Cezaevi’nin kendilerine devredilmesi için Adalet Bakanlığı’na başvurduklarını açıkladı. (DHA)
 Şanlıurfa’nın Siverek ilçesi T Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun
açık kısmında gece saatlerinde çıkan kavgada 6 kişinin yaralandığı belirtildi. Hapishane jandarmasının araya girmesiyle yaşanan kavganın sona
erdiği ifade edildi. (İbrahim Çiftel / cihan.com.tr)
 1992 yılında, 18 yaşındayken “siyasi gerekçelerle tutuklanıp müebbet
hapse mahkum” edilen ve yıllardır Sincan 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli
Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan Murat Saat’in “Yoksa Sen Benim En İyi
Arkadaşım mısın” kitabı yayınlandı. (Aslı Uluşahin / T24)
 Hatay E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda ramazan dolayısıyla bir
program düzenlendi. Hapishanenin tiyatro salonunda düzenlenen programda İl Müftülüğü vaizleri Durmuş Ali Turaç, Hasan Fındık, Yahya Okşar
konuşmacıydı. Kur’an-ı Kerim okunan, vaiz Yahya Okşar’ın ramazanın önemine dair konferans verdiği programda, tutuklu ve hükümlüler arasında
düzenlenen Kur’an-ı Kerim’i güzel okuma yarışmasında dereceye girenlere de ödülleri verildi. (haber7.com)
 Eskişehir H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda iftar ve Kadir Gecesi
programı düzenlendi. Hapishane ve jandarma yetkilileri ile hapishane vaizlerinin katıldığı programda iftarın ardından Eskişehir İl Müftülüğü vaizi
İsmail Şen, Kadir Gecesi’nin önemini anlattı. (Milliyet)
 İnsan Hakları örgütleri, Maltepe Hapishanesi’nde Türkiye vatandaşı olmayan beş trans mahupsun Türkiyeli trans mahpuslardan ayrılarak tecrit
edilmesine ilişkin açıklama yaptı:
136
TEMMUZ 2015
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne Çağrımızdır
LGBTİ Mahpuslar Bir Araya Getirilmelidir
Maltepe 2 No’lu L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda kalmakta olan 21 LGBTİ mahpus Haziran ayında Maltepe 1 No’lu L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edilmiş,
sevklerinin ardından Türkiyeli LGBTİ mahpuslar ile yabancı uyruklu trans mahpuslar birbirlerinden ayrılarak yabancı uyruklu 5 trans mahpus Maltepe 3 No’lu L Tipi
Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edilmiştir.
Türkiyeli LGBTİ mahpuslar ve yabancı uyruklu trans mahpuslar, bu durum
üzerine sevkleri eleştiren mektuplar kaleme almış ve sivil toplum örgütlerine yollamışlardır. Mahpuslar, aralarında Türkiyeli ve yabancı olmak üzerinden bir ayrım
olmadığını, parası gelmeyen mahpusların diğer mahpusların dayanışması ile ihtiyaçlarını giderdiklerini ve bu sevklerin ardından bu dayanışmanın ortadan kalktığını, mağdur edildiklerini belirtmektedirler. Özellikle, 3 No’lu Ceza İnfaz Kurumu’na
sevk edilen biri Azerbaycanlı diğer dördü Brezilyalı olan yabancı mahpuslar hiç bir
ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını ifade etmektedir.
Türkiyeli ve yabancı trans mahpuslardan bazıları yeniden bir araya getirilene
kadar açlık grevine başladıklarını söylemektedir:
“Yaklaşık 4 sene onlarla birlikte kalıyorduk. Sonuçta hepimiz eşcinseliz. Şuanda açlık grevindeyiz. Biz burada çok mağduruz. Türk eşcinselleri bizlere maddi
ve manevi yardım ediyorlardı. Şu anda çok kötüyüm. Açlık grevindeyim ve Türk
arkadaşlarımın yanına gidene kadar açlık grevim devam edecek. Burada öleceğim
böyle giderse bana yardımcı olmanı istiyorum. Biz 4 kişiyiz. Bizi Türk eşcinsellerine
kavuşmamızı sağlamanızı istiyorum.”
“Biz LGBTİ bireyleri 2 No’Lu L Tipinde buraya 1 No’luya getirildik. Nitekim 10
gün kalmadan yanımızda, beraber kaldığımız Brezilyalı arkadaşlarımızı yabancı
olduğu gerekçesiyle 3 No’luya sevk olunduklarını söyleyerek aldılar. Ve şuanda
bana Rafael Q. Alves De Souza’dan mektup geldi. Durumun çok vahim olduğu,
konumu itibariyle asimile edildikleri ve yardıma ihtiyacı olduğu, yemek yiyemediğini ve psikolojik durumunun çok kötü olduğunu ifade etti. Konsolosun yanlarına
uğramadığını ve ulaşamadıklarını beyan etmiş. Ayrıca yaklaşık biz de koğuş olarak
2.5 yıl aynı koğuşta kader birliği yapıyorduk. Ailesi ve iletişim konusunda yardımcı
oluyorduk. Ekonomik ve sosyal boyutu birliğimize dayalıydı ve bizler bu konu itibariyle çok üzgünüz. Yapmamız gereken neyse yapmaya hazırız. Bu durumlar bizleri
de yıprattı ve psikolojimiz bozuldu.”
“21 mahkumduk, 16 kaldık. Zaten güvenlik gerekçesiyle tamamen izole yaşıyorduk. 21 kişi kendi aramızda dövüşüp barışıp bir dünya kurmuştuk. Şimdi
dünyamız daha da küçüldü. Lütfen Bakanlığa anlatın, biz çok azız ve yalnızız, bizi
daha fazla ayırıp yalnız bırakmasınlar. Onları tekrar bizim yanımıza versinler.”
137
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
Hapishanelerin özellikleri dikkate alındığında yabancı trans mahpusların,
diğer yabancı mahpuslarla bir araya getirilebilmek adına Maltepe 3 No’lu L Tipi
Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edildiği anlaşılmaktadır. Ceza ve Tevkifevleri Genel
Müdürlüğü, hapishane idaresi yabancı mahpusların konsolosluklar tarafından
ziyaret edilebilmesi için böyle bir sevki gündeme almış olabilir. Ancak bu sevk,
mahpusların görüşleri dikkate alınmadan, onlara rağmen gerçekleştirilmiş ve olası
mağduriyetler öngörülememiştir. Bu nedenle Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri
Genel Müdürlüğü’nün ve hapishane idarelerinin, mahpusların görüşlerini dikkate
almadan gerçekleştirdikleri bu tür uygulamalar son bulmalı, mahpusların sevk talepleri dikkate alınmalı ve ortaya çıkan mağduriyetin daha fazla devam etmemesi
için LGBTİ mahpuslar yeniden bir araya getirilmelidir.
Benzer mağduriyetler yaşanmaması adına mahpuslara ilişkin kararlar alınırken mahpusların ve ilgili sivil toplum örgütlerinin görüşleri dikkate alınmalı ve
onların da karar alma süreçlerinde görüşlerini sunacakları mekanizmalar yaratılmalıdır.
Afyon LGBTİ Kuruluşu
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST)
Edirne LGBTİ Çalışma Grubu
Eşit Haklar İçin İzleme Derneği (ESHİD)
Hapiste Sağlık Girişimi
Hebun LGBT
Hevi LGBTİ
İHD Genel Merkez
Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV)
Kaos GL
Kars Homofobi ve Transfobi Karşıtı Platform
Keskesor LGBT
Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği
Lambdaistanbul
LGBTİ Bireylerin Aileleri ve Yakınları Derneği (LİSTAG)
Limbo Consept
Mahsus Mahal Derneği
Malatya Gökkuşağı LGBTİ İnisiyatifi
Özgürlükçü Hukukçular Derneği
Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği
Pozitif Yaşam Derneği
Ruh Sağlığında İnsan Hakları Girişimi (RUSİHAK)
Siyah Pembe Üçgen İzmir Derneği
138
TEMMUZ 2015
Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD)
Trabzon Mor Balık LGBT
Trans Danışma Merkezi (T-Der)
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV)
Queer Documentaries
(https://lgbthapiste.wordpress.com/2015/07/14/maltepe-hapishanesindeki-lgbti-mahpuslar-icin-28-kurulusun-imzasiyla-basin-duyurusu/)
15 Temmuz  Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün talimatıyla,
Ramazan bayramının ilk 2 günü hapishanelerde açık görüş olmayacağı
belirtildi. Diğer bütün ağır ceza merkezi ve müdürlük teşkilatı bulunan
bağlı ceza infaz kurumlarında kalan hükümlü ve tutuklulara 19-20-21
Temmuz 2015 tarihlerinde olmak üzere 3 gün, Müdürlük teşkilatı bulunmayan bağlı ceza infaz kurumlarında kalan hükümlü ve tutuklulara da,
Cumhuriyet Başsavcılıklarının görüşü alınarak kurum tarafından belirlenecek bir günde yapılmak suretiyle 19-20 Temmuz 2015 tarihleri arasında 2 gün süre ile açık görüş yaptırılacağı açıklandı. Bunun yanı sıra
sayıları ve konumları değerlendirilmek suretiyle, adlî suçlardan hükümlü
ve tutuklular ile örgütlü suçlardan hükümlü ve tutuklular için ayrı gruplar
oluşturulup, her grubun görüş günleri ve saatlerinin Cumhuriyet başsavcılıkları ile kurum idareleri tarafından tespit edileceği ve bu grupların, aynı
zamanda ve aynı görüş mahallinde birlikte bulundurulmamasının sağlanacağı ifade edildi. (haberler.com)
 Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi, Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’ndaki yakınlarıyla bayramlaşmak isteyen ziyaretçilerin sıcaktan
etkilenmemeleri için bekleme yeri yaptı. (sanliurfa.com)
 CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, çocuk hapishanelerinde tutulan
mahpusların ve annelerinin yanında kalan 0-6 yaş grubu çocukların “eğitim, sosyal ilişkiler, rehabilitasyon, beslenme şartları gibi konularda yaşadıkları sorunları yerinde tespit ederek, TBMM Başkanlığı’na 5 ayrı kanun
teklifi sundu.” (İHA)
16 Temmuz  Kozan M Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun açık kısmında yaklaşık 3 ay önce yapımına başlanılan ve inşaatında yaklaşık 15 mahpusun
çalıştığı cami, düzenlenen törenle ibadete açıldı. (CHA)
139
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
 15 Mart tarihinde İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’nda tutulan Abdullah Öcalan’ın yanına sevk edilen 5 mahpustan
Mehmet Sait Yıldırım’ın kalp rahatsızlığı nedeniyle Bolu’ya sevkinin ardından yerine Hamili Yıldırım adlı mahpus gönderildi. (ankarameydani.com)
 Kocaeli’nin Kandıra İlçesi’ndeki açık hapishaneden sağlık kontrolü
için Derince Eğitim Araştırma Hastanesi’ne getirilen Serkan Demirkan
“infaz koruma memurlarının bir anlık dalgınlığından yararlanarak” firar
ettikten bir saat sonra yakalandı. (ulke.com.tr)
17 Temmuz  Gebze Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun “şehrin dışına taşınmasına yönelik çalışmalar yapıldığı iddia ediliyor.” (demokratgebze.com.tr /
kocaeligazetesi.com.tr)
 Bayram izni için Menemen Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan 3 günlüğüne
evine gelen Berat O. “sokakta karşılaştığı arkadaşı Ö.O. (50)” tarafından
bıçaklanarak öldürüldü. (CHA)
18 Temmuz  İHD, kuruluşunun 29. Yıldönümünde Maltepe Çocuk ve Gençlik Ceza
İnfaz Kurumu önünde eylem yaparak çocuk hapishanelerinin kapatılmasını istedi. (Özgür Gündem)
140
 İkisi de 3 yıl önce “örgüte yardım ettikleri” iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verilen Aziz Akdoğan, Hediye Camiye çiftinin 7, 11, 12, 14
TEMMUZ 2015
yaşlarındaki 4 çocuğu “anne ve babalarıyla birlikte olmak” istediklerini
belirttiler. Çocukların bakımlarıyla ilgilenen dedeleri ve anneanneleri ise
kızlarını 2 bin 500 TL yol harcırahını vererek Şırnak T Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu’na sevk ettirdiklerini, Aziz Akdoğan’ın ise Ordu M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulduğunu, yakın bir yere sevkini talep
ettiklerini belirtti:
“Bu çocukları Ordu ve Şırnak’a kadar nasıl götüreceğim. Durumumuz el
vermiyor ama götürmek zorundayım. Geçen gün babalarına ‘2 tanesini
getireyim’ dedim ama babaları ‘3 yıldır görmedim hepsini getir’ dedi. Zaten cezalarını vermişler yakın bir yere getirsinler. Hakkari ve Van’da da cezaevi var. Tutsak, tutsaktır. İlla perişan mı edeceksiniz?” (Özgür Gündem)
 İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, “F Oturumu” eyleminde
“inşa çalışmalarında yer almak için gittiği Kobane’de, DAİŞ çetelerinin
saldırısı sonucu yaralanan ve getirildiği Urfa’da ameliyat sonrası tutuklanan” hasta mahpus Savaş Sönmez’e özgürlük istedi. (Özgür Gündem)
 Kastamonu’nun Tosya ilçesinde Kaymakam Yusuf Cıbır ve beraberindeki Garnizon Komutanı Jandarma Yüzbaşı Sefer Sezer, Belediye
Başkanı Kazım Şahin, Yargıtay Üyesi Mehmet Faik Ateş ve Cumhuriyet Başsavcısı Hacı Hüseyin Daşdemir Tosya A2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’na bayram dolayısıyla bir ziyaret gerçekleştirdi. Mahpuslar
ziyaret esnasında, kaymakama, halk eğitim kurslarından (el sanatları
kursu, saz kursu) ve KOBİ eğitim kurslarından faydalanmak istediklerini söylediler. (Milliyet)
19 Temmuz  2005 yılında Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Ceza ve Tutukevi’nde
gerçekleşen tecavüz ve kötü muamele nedeniyle açılan dava sonuçlandı. Hapishanenin er koğuşundaki mahpus G.Ü., aynı koğuşta kalan M.D.,
E.K., M.B., İ.Y., E.Ö. ve K.Ş. adlı mahpuslar tarafından dövüldüğünü, vücudunda sigara söndürüldüğünü, ölümle tehdit edildiğini daha sonra da
Ç.K., G.Ö., A.Y., ve K.P. adlı sanıklar tarafından ranzaya bağlanıp tecavüze
uğradığı belirtmişti. G.Ü.’nün şikayetinden 3 yıl sonra 10 er hakkında,
nitelikli cinsel saldırı ve işkence suçlarından açılan davada 4 er, işkence
ve cinsel saldırı suçu işledikleri gerekçesiyle 8’er yıl 4’er ay hapis cezası
aldı. Davanın diğer 6 sanığı için hakaret, tehdit ve kasten yaralama suçundan açılan dava ise zamanaşımı nedeniyle düştü. (Elif Buse Karğın /
haberturk.com)
141
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
 Annesi Zeynep Bakır ile birlikte Bakırköy
Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan ve hapishanedeyken Atipik otizm teşhisi
konulan Poyraz Ali, hapishanede 3,5 yaşına
girdi. (Pınar Öğünç /
Cumhuriyet)
 Bakırköy Kadın
Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’na görüş için
giden LGBTİ aktivisti
Yağmur Beyrut Afşar,
trans olduğu gerekçesi
ile 2. arama noktasında kadın gardiyanlar
tarafından aranmak istemedi. Erkeklerin arandığı bölümüne yönlendirilen Afşar, onursuz aramayı kabul etmedi. Afşar arama odasına gelen
erkek gardiyan tarafından “taciz edildi”. Geçtiğimiz ay İstanbul LGBTİ
Dayanışma Derneği Genel Sekreteri ve Demokratik Kadın Hareketi faaliyetçisi Kıvılcım Arat’ta gardiyanların zorla aramasına maruz bırakılmış
ve “askerlerin sistematik tacizine” maruz kalmıştı. (siyasihaber3.org)
 KKTC Merkez Cezaevi Müdürü Metin Bilmem, “Uyuşturucunun cezaevine girmemesi için gerekli önlemleri almaya çalışıyoruz ancak, uyuşturucu
bir şekilde hapishaneye giriyor. Biz bir kapı kapatıyoruz, onlar başka bir
kapı buluyor” dedi. (kibrisgazetesi.com)
 1214 yılında Selçuklu Sultanı İzzettin Keykavus tarafından tersane
olarak yapılan, 1568 yılında ilk defa hapishane olarak kullanılan, 26 Aralık 1997 yılında kapatılmasının ardından 3 yıl sonra müze haline getirilen
Sinop Hapishanesi, Ramazan Bayramı süresince yaklaşık 10 bin kişi tarafından ziyaret edildi. (haberler.com)
142
TEMMUZ 2015
20 Temmuz  Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde gerçekleşen katliamda CİSST
/ TCPS’in ağırlaştırılmış müebbetlere ilişkin çalışmasını yürüten Murat Yurtgül de yaşamını yitirenler arasındaydı.
143
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
 HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, hasta mahpusların tahliyesini
sağlamak amacıyla bir hapishane komisyonu oluşturacaklarını açıkladı.
(BirGün)
 Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde 5 yıl önce kapatılan ve belediyeye devredilen 60 yıllık hapishane, Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın 325 bin TL
hibe desteğiyle “Kadirli Kent Müzesine Kavuşuyor” projesi kapsamında
kent müzesine dönüştürüldü. Müzenin resmi açılışı Eylül ayında gerçekleştirilecek. (Radikal)
21 Temmuz  21 yaşındaki C.Y., bir eşcinsel olarak hapishanede yaşadıklarını Cumhuriyet gazetesinden Hilal Köse’ye anlattı:
“ (...)Bir ay sonra haberdar olduğum LGBTİ koğuşuna geçmeme izim verilmedi. Durumum koğuşta duyuldu. Birbirimizi yaralayacak şekilde kavgalar ettik. Her defasında tacize maruz bırakılıyordum. Çoktan bütün cezaevi
C-1 koğuşuna geçmek isteyen bir ‘i...e’ var diye haber almıştı. Güvenlik
sebebiyle hücre dediğimiz B-6’da 1 No’lu odaya yerleştim. İki ay sonra
yalnızlıktan biri gelsin ses duyayım diye dua ettiğimi hatırlıyorum. 3.5 ay
sonra doktor raporuyla hücreden çıktım (...)” (Hilal Köse / Cumhuriyet)
 Nizip A Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan 24 Nisan tarihinde firar
eden “cinsel istismar suçundan 16 yıla kadar hapis cezası” istemiyle yargılanan Salih A. (31) yakalandı. (haber.star.com.tr)
 Kıbrıs Türk Gardiyanlar Birliği, Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası
ve KAMU-SEN, Ramazan Bayramı dolayısıyla gerçekleştirilen açık görüşlerde “hiçbir mahkum, tutuklu ve ailesine ayrıcalık veya yasa, tüzük, yönetmeliklere aykırı bir yöntem uygulanmadığı” yönünde açıklama yaptılar.
(gundemkibris.com)
144
TEMMUZ 2015
22 Temmuz  Yalova Valiliği İl İnsan Hakları Kurulu bünyesinde oluşturulan İnsan
Hakları İhlallerini Araştırma, İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu, Yalova A3 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda incelemelerde bulundu. Komisyon Başkanı Funda Ayracı, hapishanede durumun içler acısı olduğunu ve
çözüm üretilmesi gerektiğini söyledi:
“Cezaeviyle ilgili bir rapor hazırladık ve bu raporu Yalova Valiliği’ne sunduk. Acil olarak cezaevi konusunda çözüm üretilmesi gerekiyor. Daha
2000’li yılların başında alınan yerinin değiştirilmesiyle ilgili kararın uygulanması lazım. İnsanlar orada üst üste. En son 2011 yılında oraya gittik.
Şimdi ise yaptığımız ziyarette biraz şartlarının iyileştirildiğini gördük ama
bu da yetersiz. Mahkûmların rehabilite edilmesi gerekir. Şartlar da buna
uygun değil. Yıllar önce alınan kararın bir an önce uygulanması konusunu
raporumuzda da belirttik. Acil olarak yerinin değiştirilmesi gerekiyor. Bu
cezaevi Yalova’ya yetersiz” (yalovamiz.com)
 Hürriyet gazetesi köşe yazarı Ayşe Arman, Türkiye Çocuklara Yeniden
Özgürlük Vakfı’nın (TÇYÖV) “İçeride Çocuk Var” projesini anlatan bir yazı
kaleme aldı. (Ayşe Arman / Hürriyet)
 Bursa’nın Keles ilçesinde yer alan K1 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun
kapatılmasının ardından Keles Belediyesi arsa mülkiyetini TOKİ binaları
yapmak üzere aldı. Arsa devir işlemlerinin tamamlanmasının ardından
daireler için müracaatlar alınmaya başladı. (Milliyet)
 İzmir’in Kemalpaşa İlçesindeki Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan 2 yıl
önce firar eden Gökhan Yemen, Antalya’da yakalandı. (yenialanya.com)
23 Temmuz  Maltepe Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 2014 yılı
Ağustos ayında tutuklu O.Ö.’yü döverek ölümüne neden olan 2 çocuğun
“Kasten öldürme” suçundan 24’er yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlanıldığı belirtildi.
Anadolu Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına bu davadan tutuklu başka suçtan hükümlü M.Ö. getirilirken bir diğer
hükümlü C.B. ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile
bağlandı. Duruşmada savunması alınan M.Ö.’nün ardından gelecek celse
hapishaneden C.B.’nin getirilerek savunmasının alınmasına karar verildi. Olay zamanı hapishanede tutuklu bulunan 5 kişi ve bir infaz koruma
memurunun gelecek celse duruşmada tanık olarak dinlenmesine karar
veren mahkeme heyeti duruşmayı erteledi.
145
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
Duruşmada ifade veren M.Ö. hapishane idaresinin şiddet içerikli oyunlardan haberinin olduğunu söyledi:
“Ben cinsel istismar suçundan 11 seneye hükümlüyüm. Olay günü avluda grup olarak İsimit’ adlı oyunu oynuyorduk. Kimse Onur’un kafasına
vurmadı. Aldığı darbeler sonucu kafasını duvara çarptı. Kafasında bir çizi
olduğu için odasına gitti. Biz de kaldığımız yerden oyuna devam ettik.
Kimse kimseye zorla bu oyunu oynatmıyordu. Onur’un avlu dışında ertesi
gün mescitte dövüldüğü iddiaları doğru değildir. Oraya hepimiz Kur’an
okumaya gidiyoruz. O gün oturduğu tabureden düşünce ben kaldırdım.
Simit oyunu dışında cezaevinde oynanan şiddete yönelik bir sürü oyun
var. İdarenin bu oynanan oyundan haberi vardı ancak engel olmadılar.
Oyun esnasında bir infaz koruma memuru gelip kimsenin zorla oynatılıp
oynatılmadığını da sordu.” (DHA / CHA)
 Hapishanelerde bulunan PAJK ve PKK davasından tutuklu mahpuslar, Suruç’ta yaşanan katliamı kınamak amacıyla 24-26 Temmuz tarihleri
arasında açlık grevi eylemi yapacaklarını duyurdu. (imctv.com)
 Akit gazetesi tarafından, Akit TV’yi merkezi sisteme dahil etmediği
için eleştirilen Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’nda Akit TV merkezi sisteme dahil edildi. (yeniakit.com.tr)
24 Temmuz  Yaralı olarak göz altına alınan ve “yarasını tedavi etmek yerine” sol
ayağı kesilen, Sincan 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz
146
TEMMUZ 2015
Kurumu’nda tutulan Suphi İsmail, protez takılabilmesi için sevk edildiği
Ankara Numune Hastanesi’nde infaz koruma memuru “‘terör’ örgütü üyesi olduğunu söyleyerek doktoru etkilemeye” çalıştığı için suç duyurusunda
bulundu. (Hüseyin Aykol / Özgür Gündem)
 Hakkında “Sürekli ve daimi hastalık hali olup, zorunlu ve ömürboyu
olan bakımı tam ve düzenli yapılmazsa hayati risk oluşur” şeklinde heyet raporları olmasına rağmen ATK, Nesimi Kalkan’ın geçici olarak tahliye
edilerek, dışarıda tedavi olmasını 4. kez reddetti. Bu konuda yaptığı yazılı
kararda ise şöyle deniliyor: “Hastalığı henüz talebini olumlu yanıt verilecek aşamaya gelmemiştir.” (Hüseyin Aykol / Özgür Gündem)
 Vatan gazetesi köşe yazarı Türkan Hiçyılmaz, Türkiye Çocuklara Yeniden
Özgürlük Vakfı’nın (TÇYÖV) “İçeride Çocuk Var” projesini anlatan bir yazı
kaleme aldı. (Türkan Hiçyılmaz / Vatan)
 Birçok kez sahte kimlikle KKTC’ye girmekten dolayı 55 davadan yargılanarak 2 yıl hüküm giyen ve KKTC Merkezi Cezaevi’nde tutulan Hüseyin
Kıstı’nın hapishanedeki dolabında telefon bulundu. (gundemkibris.com)
25 Temmuz  Tutuklu Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TAYD-DER) ile
HDP Manisa İl Teşkilatı, Manisa E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu
önünde basın açıklaması yaptılar. “Siyasi Tutsaklar Onurumuzdur” ve “Tecrit Öldürüyor Hasta Tutsaklara Özgürlük” pankartlarının taşındığı eylemde
mahpusların Suruç Katliamı sonrası başladığı açlık grevine dikkat çekildi.
(haberler.com)
 Afyonkarahisar’da tutulduğu hapishaneden 8 ay önce firar eden 38
yaşındaki mahpus Ali Yeyin, İzmir’in Ödemiş ilçesinde yakalandı. (DHA)
26 Temmuz  Diyarbakır Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Mustafa Ertekin ve eşi
Yozgat’ın Sorgun İlçesi’nde trafik kazasında yaşamını yitirdi. (Hürriyet)
 Kapasitesi 190 olmasına karşın 300’e yakın mahpusun tutulduğu, 31
yıl önce inşa edilen KKTC Merkez Cezaevi’nin yerine yapılması öngörülen
yeni cezaevi projesi “hayal oldu”. “TC ve KKTC arasında 2009 yılında yeni
cezaevinin yapımı için anlaşma yapılmasına ve kaynağın TC tarafından
ödenmesine karar verilmesine rağmen, ihalenin Ankara yerine KKTC’de
açılmasının şart koşulması, sürecin uzamasına neden oldu. Uzayan sü147
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
reçten dolayı kaynak iptal edilirken, yeni bir proje ve yeni bir kaynak için
tüm çalışmaların sil baştan yapılması gerekiyor.” (gundemkibris.com)
27 Temmuz  550 kişi kapasiteli Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda doluluk
oranı iki katına çıktı. Hapishanede yaklaşık 1300 kişinin kaldığı, ranzaların 3 katlı hale getirildiği ve “ölümcül hastalıkları bulunan tutukluların ise
tek kişilik hücrelerde sağlıksız koşullarda bulunduğu iddia edildi.” Aktarımlara göre bazı mahpuslar yerlere serdikleri yataklarda yatmak zorunda
kalıyor ve mahpus başına 2 metrekare alan düşüyor. (Zafer Samancı /
mansethaber.com.tr)
148
 Tutuklu Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TAYD-DER) ile HDP
Manisa İl Teşkilatı, Manisa E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun
önünde basın açıklaması yaptı.
TAYD-DER İzmir İl Temsilcisi Mehmet Değirmen, 10 gündür ölüm orucuna
başlayan üç kişi için Adalet Bakanlığı’na ve hapishane yöneticilerine seslenerek, “Adalet Bakanlığı ve Manisa cezaevi idaresine çağrıda bulunuyoruz. Çok geç olmadan derhal başta arkadaşlarımızın başka cezaevine
sevk talepleri olmak üzere, gayri insani uygulamalardan vazgeçilmelidir”
şeklinde konuştu. (manisadenge.com)
 İmralı Adası’nda tutuklu bulunan Abdullah Öcalan ile görüşmek için
Gemlik Jandarma Komutanlığı’na gelen yaklaşık 120 avukata “koster bozuk” gerekçesiyle izin verilmedi. (Hürriyet)
TEMMUZ 2015
28 Temmuz  Hüseyin Aykol, Özgür Gündem gazetesindeki köşesinde Suruç Katliamı’nda yaşamını yitiren CİSST / TCPS çalışanı Murat Yurtgül’ün eski
mektubuna yer verdi. (Hüseyin Aykol / Özgür Gündem)
 Firari Fayat Meşe (30), Gaziantep’te, durakta taksi beklediği sırada
uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. (İHA)
 Firar ve hırsızlık gerekçeleriyle aranan Murat A. Darıca’da yakalandı.
(Radikal)
29 Temmuz  Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 80 mahpusun Suruç Katliamı’nı protesto amacıyla başlattığı açlık grevi sona erdi.
(sanliurfa.com)
 İzmir’de F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda (BucaKırıklar) tutulan mahpuslardan 7’si (Nurullah İpek, Eyüp Ölmez, İbrahim
Halil Budak, Mahsum Tunç, Zeki Bulut, İbrahim Halil Kaya ve Turan Kaygısız), koğuşlara ve havalandırmalara takılan kameraları kırdıkları gerekçesiyle, “kamu malına zarar vermek” suçlamasıyla 2013 yılında haklarında
açılan dava sonucu 1 yıl hapis cezasına çarptırıldılar. (zaphaber.com)
 16 yaşında, “141 suçtan sabıkalı hırsız” D.G., Trabzon (Bahçecik) E
Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda yangın çıkarmasının ardından sevk
edildiği Nevşehir E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar etti.
(medyatrabzon.com)
 17 suçtan aranan firari M.K., sahte kimlikle çıkış yapmaya çalıştığı
Sarp Sınır Kapısı’nda yakalandı. (Radikal)
 KKTC Merkez Cezaevi’nde infaz koruma memuru olarak 20 yıldır görev
yapan Metin Özdoygun, mahpuslara uyuşturucu, alkol ve cep telefonu
sağladığı gerekçesiyle tutuklandı. (Çiğdem Aydın / gundemkibris.com)
30 Temmuz  Osmaniye 1 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, 16 Ocak tarihinde elleri bağlı bir şekilde tuvalet penceresine kendisini asarak intihar ettiği öne sürülen 30 yaşındaki Kurtuluş Kılıç’ın ablası Nurhayat
Şeremet’in kardeşinin öldürüldüğü yönündeki iddiaları üzerine hapishane
müdürü H.Ö. ile 9 infaz koruma memuru ve 22 mahpus hakkında cinayet
soruşturması başlatıldı. (cnnturk.com)
149
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
 Maltepe Ceza İnfaz Kurumu’nun içerisindeki koruma taburuna silahlı
saldırı düzenlendiği belirtildi. Gri renkli bir araçtan kimliği belirsiz kişi ya
da kişilerce koruma taburuna 4 el ateş edildiği öne sürüldü. Olayda ölen
ya da yaralanan olmazken, kaçan zanlıların yakalanması için geniş çaplı
inceleme başlatıldı. (Mustafa Esen / İHA)
 281 mahpusun tutulduğu KKTC Merkez Cezaevi’ni ziyaret eden İçişleri
ve Çalışma Bakanı Aziz Gürpınar, “yeni bir cezaevi yapılması konusundaki
çalışmaları ileriye taşıma hedeflerine vurgu yaptı.” (kibrispostasi.com)
31 Temmuz  Hırsızlık suçlamasıyla Amasya’da hapiste tutulan 20 yaşındaki Sezer
G. “13 ay geçtikten sonra girdiği bunalım sonucu çamaşır ipiyle asılı halde” bulundu. (İHA)
150
TEMMUZ 2015
AĞUSTOS
151
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
1 Ağustos
 Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a ‘Diktatör’ dediği için 1
yıl 2 ay hapis cezası alan Kayseri Öncü Gençlik Başkanı Aykutalp Avşar,
Yargıtay 18’inci Ceza Dairesi’nin yerel mahkemenin verdiği kararı onamasıyla hapishaneye gönderildi. İlk defa 12 Mart 2015 tarihinde tutuklanan
Avşar, sınavları gerekçe gösterilerek 16 gün sonra tahliye edilmişti. Avşar,
70 gün sonra denetimli serbestlikle özgürlüğüne kavuşacak. (DHA)
 TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyelerince, Antalya L ve
E Tipi, Alanya L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda gerçekleştirilen inceleme sonucunda, hapishanede çıplak aramanın yapıldığı, ailelerin tacize varan
“ince arama”dan geçirildiği, hapishane kapasitesinin dört kat üzerine çıkıldığı tespit edildi. Mahpuslar “ince arama” yüzünden ailelerinin ziyarete
gelmelerini istemediklerini belirttiler. Yabancı mahpuslar ise hapishaneyi
“antisosyal” olarak nitlendirdiler. Marcus adlı Alman yurttaş: “Türkiye’de
hapishane sisteminin özeti, İnşallah! Ne sorarsam ‘inşallah’ diyorlar.”
dedi. (DHA)
 Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun 500 metre yakınında bulunan
otluk alanda henüz bilinmeyen bir sebeple yangın çıktı. Yangını söndürmek için çalışmalar devam ediyor. (DHA)
2 Ağustos
 4 Temmuz’da Cumhuriyet Gazetesi’nin “Bu cezaevinde renkler bile
yasak” başlığıyla mektubunu haberleştirdiği mahpusların sürgün edildiği
belirtildi. İzmir 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’ndan
mektup yollayan Ozan Oğuz adlı mahpus haberleştirilen mektubunda,
sadece kitapların değil kırtasiye ürünleri ile enstrümanların da sınırlandırıldığını hatta renklerin bile yasaklandığını söylemişti. Haberin ardından
da CHP’nin Malatya Milletvekili Veli Ağbaba konuyu Meclis gündemine
taşımıştı. Bu gelişmelerin ardından Ozan Oğuz’un hapishane arkadaşlarından Berk Ercan, Silivri 2 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sürgün edildiklerini ve “tecrit, baskı ve kişiliksizleştirme çabalarının” devam
ettiğini belirtti. (Ceren Çıplak / cumhuriyet.com.tr)
 Bilecik’in Gölpazarı ilçesindeki Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpusların kaldığı 5 katlı binanın çatısında yangın çıktı. Yangında yaralanan
olmazken, binada maddi hasar meydana geldi. Gölpazarı ve çevre belediyeler ile Orman İşletme Şefliği’ne ait ekipler yangına müdahale etti. Bu
sırada binadaki mahpuslar da tahliye edildi. Yangın, ekiplerin müdahalesi
sonucu kontrol altına alındı. (AA)
152
AĞUSTOS 2015
3 Ağustos  Bilecik’in Gölpazarı ilçesinde bulunan yaklaşık 500 mahpusunu kaldığı Gölpazarı Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda yangın çıktı. Yangının neden
çıktığı, mahpusların yangından ne derece etkilendiği henüz bilinmiyor.
Yangını söndürme çalışmaları devam ediyor. (DHA)
 CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba başkanlığında oluşturulan heyet, hapishanede tutuklu bulunan gazeteciler ile görüşmelerini bir
rapor haline getirdi. Heyet, Erol Zavar, Hatice Duman, Mehmet Baransu,
Hidayet Karaca ve Sami Tunca’yı ziyaret etmişti, ziyaretleri devam edecek.
(t24.com.tr)
4 Ağustos
 Cezaevi İnceleme ve İzleme Komisyonu üyesi ve CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir, mahpus aileleri tarafından İzmir (Buca) F Tipi Yüksek
Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda hapishane koşullarının yetersiz ve kötü
olduğu, çiğ ve pişmemiş yemeklerin dağıtıldığı, meslek edindirme kurslarının kaldırılarak mahpusların zorla dini kurslara gönderildiği iddialarının
dile getirildiğini belirterek, Adalet Bakanı Kenan İpek’in cevaplaması istemiyle soru önergesi verdi. (Kayber Avcı / CHA)
 Balıkesir’de bulunan Burhaniye T Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz
Kurumu’nun açık bölümünde tutulan hırsızlıktan hükümlü H.Ö (20) iddiaya göre girdiği bunalım sonucu intihar etti. Kendini çarşafla koğuşun
tavanına asan H.Ö’nün cesedini koğuş arkadaşları buldu. (İHA)
153
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
 Silivri L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 1,5 aydır tutuklu bulunan
Asaf Eşgünoğlu, tüberküloz şüphesi nedeniyle tek kişilik hücreye alınınca
durumu daha da ağırlaştı. (bianet.org.tr)
 Uzun süredir Silivri 9 No’lu Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan Taraf Gazetesi yazarı Mehmet Baransu, bebeğini kaybetti. Baransu,
eşinin aşırı stres ve baskılar yüzünden bebeğini düşürdüğünü açıkladı.
(haberler.com)
5 Ağustos
 Eskişehir Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda yedikleri öğle yemeğinden
sonra rahatsızlanan çok sayıda mahpus kentteki hastanelere kaldırıldı.
İhbar üzerine hapishaneye çok sayıda 112 Acil Servis ekibinin yanı sıra
Ulusal Medikal Kurtarma ekipleri, sağlık görevlileri ve polis ekibi sevk
edildi. Tedavi altına alınan mahpusların hayati tehlikelerinin bulunmadığı öğrenildi. (AA)
 Gaziantep’te cezaevi firarisi olduğu iddia edilen 25 yaşındaki İbrahim
S., yanında bulunan 3 arkadaşıyla birlikte seyir halinde iken devriye görevi yapan polisleri görüp, paniğe kapıldı ve kaza yaptı. (haberler.com)
 Van TUYAD-DER (Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği), Türkiye cezaevlerinde devam eden hak ihlallerine dikkat
çekerek kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaptı. Başta hasta mahpuslar olmak üzere hak ihlallerinin had safhaya çıktığını kaydeden dernek yöneticisi Emin Şeker, Van M Tipi Cezaevi’nde 3’ü kadın 22 hasta mahpusun
tedavilerinin yapılmadığının, 19 erkek mahpusun aynı odada tutulduğunun altını çizdi. “Bu uygulamalar en son 1982 yılında 5 No’lu Zindan’da
uygulanmıştır. Burada amaç farklı hastalıkların birbirine bulaşması ve tedavisinin zorlaştırılmasıdır” dedi. (ozgurgundem.biz)
6 Ağustos
 CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir, hapishanelerde annelerinin
yanında kalmak zorunda olan çocuklar hakkında Adalet Bakanı Kenan
İpek’in cevaplaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na yazılı soru önergesi
verdi. Nurettin Demir, şu soruları yöneltti:
“Çocukların cezaevi ortamından bir nebze olsun uzaklaştırılabilmesi için
cezaevleri içerisinde yeterince oyun parkı, oyuncak, anaokulu ve psikolojik danışman bulunmakta mıdır?
Çocukların doğa ile tanışabilecekleri yeterli yeşil alan var mıdır? Günde
kaç kere bu yeşil alanlara çıkarılmaktadırlar?
154
AĞUSTOS 2015
Çocukların gelişimine uygun yemekler çıkartılmakta mıdır?
Çocuklar temel koruyucu sağlık hizmetlerine erişebilmekte midir? Hastalandıklarında hastaneye kolayca götürülebiliyorlar mı?
Ceza infaz kurumlarında aileleriyle kalmak zorunda kalan çocukların koşullarının iyileştirilmesi için herhangi bir çalışmanız var mıdır?” (CHA)
 15 yıldır Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan, kalp rahatsızlığı nedeniyle Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi
mahpus koğuşuna sevk edilen ve iki aydır orada kalan Nuri Ergin, dün karayoluyla İzmir-Buca ilçesine bağlı Kırıklar’daki İzmir 1 No’lu F Tipi Yüksek
Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’na getirildi. Önümüzdeki cumartesi günü
by-pass ameliyatı olacak olan Nuri Ergin, 50’ye yakın jandarma eşliğinde
ambulans ile İzmir’deki cezaevine nakledildi. Naklin sebebinin mahpusun
ailesine ve avukatına bildirilmediği iddia edildi. (DHA)
 Adana Karataş Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan 8 çocuk
annesi Feride Arbuz, yakalandığı kanser hastalığının pençesinde yaşam
mücadelesi veriyor. Feride Arbuz’un eşi Hüseyin Arbuz, cezaevine girmeden önce meme kanserine yakalanan ve tek göğsü alınan eşinin hastalığının cezaevinde daha da ilerlediğini ve bu yüzden bir an önce serbest
bırakılması gerektiğini söyledi. (DİHA)
 CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça, Balıkesir’de bulunan Kepsut L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, son dönemlerde kapasitenin
üç katından fazla mahpus bulundurulduğunu belirterek, konuyu Meclis
gündemine taşıdı. Kepsut L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun, 465
mahpus muhafaza edecek şekilde yapıldığını ifade eden Havutça, bugün itibariyle bin 450 dolayında kişi bulunduğuna dikkat çekti ve Adalet
Bakanlığı’na, bu kötü şartların iyileştirilmesi adına ne gibi çalışmalar
yapılacağını sordu. (CİHAN)
7 Ağustos
 Maltepe 3 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu olan
Hossein Ghorbani Shangol, Özgür Gündem Gazetesi’ne abone olmak istedi. Ancak hapishane idaresinin, “demokratik düzeni yıkmaya çalıştığı”
ve “cezaevlerine müstehcen yayınlar alınamaz” gerekçeleriyle Shangol’un
Özgür Gündem gazetesine abonelik talebini reddettiği belirtildi. DİHA’ya
gönderdiği mektupta yaşadıklarını anlatan Shangol, karara itiraz edince
önce hücreye atıldığını ardından da adli mahpusların kaldığı koğuşa konulduğunu söyledi. (DİHA)
155
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
 Yozgat’ın Tayip Köyü yakınlarındaki 288 bin 114 metrekarelik alanda
yapımına başlanılan 2 adet T tipi ve açık hapishane binasının inşaatı
devam ediyor. Toplamda 3 bin 500 tutuklu ve hükümlünün kalacağı T Tipi
hapishanenin 2017 yılında tamamlanması planlanıyor. Yozgat Milletvekili
Yusuf Başer “Bölge Cezaevi fabrika niteliğinde olacak. Kurulacak atölyelerde talep edilen mobilyadan tekstile, mutfaktan hediyelik eşyaya birçok
farklı alanda yapılacak üretim ülke ekonomisine, dolayısıyla da Yozgat
ekonomisine ciddi katkılar sağlayacaktır” açıklamasında bulundu.
(Harun Gökçeoğlu / DHA)
 Cezaevi İnceleme ve İzleme Komisyonu Üyesi ve CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir ile CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, kötü
muamele iddialarını araştırmak üzere Denizli D Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’nda inceleme yaptı. İnceleme sonucunda, mahpusların sağlık
haklarına erişiminde sıkıntı olduğu ve hapishane kapasitesinin üstüne
çıkıldığı tespit edildi. (denizlihaber.com)
 İstanbul Maltepe 3 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan Stephen Kaczynski, kendisine gönderilen gazete, dergi ve kitapların
içeriye verilmemesi üzerine başlattığı açlık grevi bir ayı geçti.
(ozgurgundem.biz)
 Adli mahpuslar Oktay Kurt, Muhittin Çiftçioğlu ve Oktay Okay ailelerinin yakınlarında bir cezaevine sevk isteklerinin sürekli reddedildiği için
sevk talepleri yerine getirilinceye kadar 27 Temmuz 2015 gününden itibaren açlık grevine başladıklarını belirtiyorlar. (ozgurgundem.biz)
8 Ağustos
 Yaralama suçlamasıyla altı ay boyunca İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’nda tutuklu kalan 18 yaşındaki P.Z., tahliye olmadan bir hafta
önce nedenini hala anlayamadığını söylediği bir olaydan dolayı üç gün
hücreye konulduğunu ve bir gün boyunca aç susuz bırakıldığını belirtti.
Yemeğin neden verilmediğini sorduğunda ‘unuttuk’ cevabının verildiğini
öne süren P.Z., konuyla ilgili hukuki yollara başvuracağını ifade etti.
(Ceren Atmaca - Halil Karahan / İHA)
156
 Bitlis İl Müftülüğü tarafından E Tipi Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumu’nda
bulunan tutuklu ve hükümlüler arasında ilmihal yarışması düzenlendi.
(İHA)
AĞUSTOS 2015
 Çorum Belediyesi ETÜD Proje Müdürlüğü’ne bağlı olarak İskilip Açık
Ceza İnfaz Kurumu’nda 122 metrekarelik alana mescit yapılması için ihale düzenlendi. (Onur MÜLAZIM/ corumhaber.net)
9 Ağustos
 Anayasa Mahkemesi, kamuoyunda 26 Eylül 1999’da Ulucanlar Cezaevine yapılan ve 10 mahpusun ölümüyle sonuçlanan operasyonda
yakınlarını kaybeden kişilerin bireysel başvurusunu inceleyerek, manevi
tazminat ödenmesine hükmetti. (AA)
 Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer,
Eskişehir Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda, yönetim tarafından mesai saatleri dışında hastalanan mahpuslardan, 5 TL araç parası alındığını, 5
lirası olmadığı için hastalığını gizleyen mahpusların olduğunu söyledi.
Mahpusların yemeklerinin lezzetsiz olduğunu ve her gün pilav verildiğini
anlatan Milletvekili Çakırözer, “500 mahpus, dışarıdan içeriye uyuşturucu atılıyor diye küçük avluya tıkılıyor. Koğuşlar, havasız, bakımsız ve kirli.
Telefon sayısı yetersiz. Eskişehir H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki
hasta mahpuslar ters kelepçe ile hastaneye götürülüyor.” dedi.
(Mehmet Kuru / CİHAN)
 Bursa E Tipi Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar eden F.K (30), İznik
ilçesinde yakalandı. (İHA)
 Kırklareli Ceza İnfaz Kurumu’ndan (hangi tip hapishane olduğu belirtilmemiştir) firar eden 17 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan Ali A. ,
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde yakalandı. (haberler.com)
 Bandırma Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan 20 gün önce firar eden ve hakkında yakalama kararı bulunan 30 yaşındaki Yaşar Yıldır “alkol alıp etrafa
pompalı tüfekle ateş ederken” bacağından vurularak yakalandı. (DHA)
10 Ağustos  Düzce T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda PKK davasından 7 mahpusun yönetimin baskıları nedeniyle aileleriyle görüştürülmediği belirtildi.
Hapishane idaresinin görüş saatlerini keyfi olarak kısalttığı da belirtildi.
Avukat Banu Güveren, Düzce T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpusların,
oda baskınları, havalandırmaya çıkarmama, televizyon kanallarını izletmeme ve revire götürmeme gibi yaptırımlarla cezalandırıldıklarını dile getirdi. (Cansu Pişkin / evrensel.net)
157
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
 Anayasa Mahkemesi, “açlık grevi eylemlerini övücü ifadeler içermesi” nedeniyle başka bir hapishanedeki arkadaşının kendisine gönderdiği mektup Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu kararıyla imha edilen
mahpusun haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar verdi. Yüksek
Mahkeme, Ankara 2 No’lu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan
mahpusun başvurusu sonucu bin 500 lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti. (AA)
 Kandıra F Tipi Cezaevi yönetiminin, mahkeme kararına rağmen mahpus
Cemal Aydoğan’a 17 yıl önce gözaltında ölen kardeşi Hasan Aydoğan’ın
fotoğrafının verilmediği ifade edildi. Aydoğan bu konudan CHP’li Veli
Ağbaba’ya gönderdiği mektupta bahsetti. (Meriç Tafolar / milliyet.com.tr)
11 Ağustos  AYM, engellenen mahpus mektubu için haberleşme hakkının ihlal
edildiğine karar verdi. Bolu F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü bulunan Akif İpek’in hapishanede maruz kaldığı kötü muamele ve işkenceyi
anlattığı ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan’a
göndermek istediği mektubun, hapishane idaresince engellenmesinin
ardından İpek’in, 5 Kasım 2013’te Anayasa Mahkemesi’ne başvurması sonucunda 11 Ağustos 2015’te Resmi Gazete’de yayınlanan kararla
haberleşme hakkının ihlal edildiğine hükmedildi. İpek’e 1500 TL manevi
tazminat ödenecek.
İpek, mektubunda, “cezaevine nakledilen ve arkadaşları olan 10 hükümlünün girişte çıplak aramaya tabi tutulmak istendiğini, kabul edilmeyince
de zorla giysilerinin çıkarıldığını, insan onuruna yakışmayacak muamelede bulunulduğunu, dövüldüklerini ve işkenceye maruz kaldıklarını” ve bu
olayın Adalet Bakanlığına taşınmasını talep etmişti. (Ayça Söylemez /
bianet.org)
158
 Hapishanede 12 yıldır vücudundaki 13 şarapnel parçasıyla yaşayan PKK davasından tutuklu İsmail Tüzün midesinde tümör tespit
edildi. Müebbet hapis cezasından sonra gönderildiği Malatya E Tipi
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 6 yıl kalan Tüzün’e, hayati tehlike yaratan şarapnel parçalarının alınması için gerekli tedavi imkanları sağlanamadığı gibi 2012’de girdiği açlık grevleri nedeniyle sayısız disiplin
cezası verildi. Malatya’dan rızası dışında Elbistan E Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu’na gönderilen Tüzün, ailesinin girişimleri sonucu yaklaşık
4 ay önce memleketinde bulunan Diyarbakır D Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’na getirildi. İHD’nin hasta tutuklular listesinde bulunan karde-
AĞUSTOS 2015
şini etkili bir tedavi için Ankara ve Adana’ya sevk etmek istediklerini
belirten ağabey Özgür Tüzün, buradaki hastanelerde mahpus koğuşu
bulunmadığı ya da tadilatta olduğu gerekçesiyle kardeşinin sevkinin
yapılmadığını belirtti. (DİHA)
 Hakkâri’de gerçekleşen gösteri esnasına, Hakkâri Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu binası çatısına ses bombası ve molotof kokteyli atıldı. (haberler.com)
12 Ağustos  Manisa T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda yaşanan hak ihlalleri nedeniyle siyasi mahpusların ardından, adli mahpuslar da açlık grevine girdi. “İdarenin keyfi yaklaşımları ve baskıcı uygulamaları” nedeniyle 24
Temmuz’da açlık grevine giren PKK davasından tutuklu 3 mahpusun
ardından aynı hapishanede kalan 10 adli mahpusun da açlık grevine
başladığı öğrenildi. Aileler aracığıyla seslerini duyurmaya çalışan adli
mahpuslar “gardiyanların sistematik olarak psikolojik baskısına maruz
kaldıklarını” aktardı. (DİHA)
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, TBMM Başkanlığına sunduğu araştırma önergesinde, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği
(CİSST) tarafından son yayınlanan “Özel İhtiyaçları Olan Mahpuslar 20142015” Raporunu gündeme taşıdı. Raporda yer alan, “Türkiye hapishanelerinde, içme suyu, ped, tuvalet kağıdı, sabun, deterjan gibi, temel sağlık
ve hijyen için elzem olanlar da dâhil tüm sarf malzemeleri parayla satılıyor” değerlendirmesine dikkat çekti. (Hülya Karabağlı/ t24.com.tr)
13 Ağustos  Aysel Sağır’ın, Sağmalcılar Ceza İnfaz Kurumu’nda çekilmiş bir fotoğraf karesinde yer alan “68’in eylemci kadınlarının” peşine düşmesi ve
onlara ulaşmasıyla yazdığı Bizi Güneşe Çıkardılar adlı kitabında, kadınların dilinden o dönemi ve Sağmalcılar Ceza İnfaz Kurumu’nda yaşadıkları
süreci anlatıyor. (birgun.net)
 Bafra T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan mahpus Yılmaz Teker (33), bir başka hapishaneye sevk olabilmek için yaptığı başvuruların
sonuçsuz kalmasıyla son olarak kaldığı koğuşta iğne iplikle dudaklarını iç
kısımdan dikti. Teker, bir süre önce hapishane yönetimini protesto etmek
için açlık grevine başlamıştı. Tedavi olması için Bafra Devlet Hastanesi’ne
getirildi. (İHA)
159
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
14 Ağustos  Eskişehir H Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda 2 askerin tecavüzüne uğradıktan sonra Bolu Ceza İnfaz Kurumu’na sürgün edilen trans mahpuslar A.D.
ve M.P. burada da hapishane personelinin “saldırılarına ve hak gasplarına” maruz kaldı. Askerler tutuklanarak hapishaneye gönderilirken, Bolu
Ceza İnfaz Kurumu’na sürgün edilen A.D. ve M.P.’ye yönelik “hak ihlalleri
devam ediyor”. Trans mahpusların “erkek hükümlülerle beraber kalmaya” zorlandıkları ve ayrı hücrelerde tutuldukları belirtiliyor. Maruz kaldıkları işkenceyi duyurmak için 54 gün açlık grevi de yapan A.D. ve M.P.’nin
iç organlarında ciddi derecede hasarlar oluştuğu söyleniyor. (Evrensel)
 Kayınbabasını vurup yaralamaktan 10 yıl 10 ay hapis cezası alan
Zaffer Özden (29), Balıkesir Ceza İnfaz Kurumu’ndan (hapishanenin tipi
ve numarası belirtilmemiştir) firar ettikten sonra Adana’da yakalandı.
(milliyet.com.tr)
 Kocaeli’ndeki Kandıra Ceza İnfaz Kurumu’ndan (hapishanenin tipi ve
numarası belirtilmemiştir) firar eden, karıştığı 8 ayrı suçtan 22 yıl hapis
cezasına hükümlü Serdar Alemdar yakalandı. (İHA)
 Van M Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na tedavi amaçlı getirilen Songül Bağatır ve Sincan 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda
bulunan Mehmet Kurt hapishaneye girişte çıplak aramaya tabi tutuldular.
(ozgur-gundem.com)
 Bafra T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Eğitim Kurulu, Kaos GL dergisinin müstehcen yazı ve içerik sebebiyle trans mahpusa verilmemesine
karar verdi. Mahpusun yaptığı itiraz İnfaz Hâkimliği tarafından reddedildi.
Derginin “Yalnızlık” dosya konulu sayısının kapağında François Ozon’un
“Veda Vakti” filminden iki erkeğin görüntüsü bulunuyor. (kaosgl.com)
160
AĞUSTOS 2015
15 Ağustos
Kocaeli (Kandıra) 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’ndaki
mahpus Mecit Şahinkaya tarafından gönderilen mektupta Haziran ayında yaşanan
hak ihlalleri anlatıldı. Hapishane yönetimi Leman, Uykusuz ve Penguen gibi mizah
dergilerini “sakıncalı” olduğu gerekçesiyle almazken, ailesinin Şahinkaya’ya getirdiği hardal renkli pantolonun da içeriye alınmadığı belirtildi. CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi İçişleri Bakanı Kenan İpek’in cevaplaması istemiyle soru
önergesi verdi. Hakverdi soru önergesinde şu soruları yöneltti:“1- Mahkûmların
özellikle gazetecilere yazdıkları mektupların engellendiği iddiası doğru mudur?
Doğru ise mahkûmların mektupları neden engellenmektedir?
2- Mahkûmların gazetecilere yazdıkları mektuplar neden ‘sakıncalı’ görülmektedir? Yaşanılan ihlalleri yazmaktaki ‘sakıncalı’ durum nedir?
3- Kocaeli 1 No’lu F Tipi Hapishanesi’nde bulunan Mecit Şahinkaya’nın, İ.K.
adlı infaz koruma memuruna “işkenceci” dediği için 10 ay hapis cezası aldığı
doğru mudur? Bu durumu gazetecilere bildirmek için yazdığı mektupların gönderilmediği iddiaları doğru mudur? Doğru ise gerekçesi nedir?
4- İ.K. adlı infaz koruma memurunun hakkında onlarca soruşturma ve dava
bulunduğu, ayrıca Şahinkaya ve diğer mahkumlara ‘çıplak arama’ işlemi yaptığı
iddiaları doğru mudur? Doğru ise Şahinkaya’ya neden ceza verilmiştir? İ.K. hakkında ‘çıplak arama’ ve işkence iddiasıyla herhangi bir işlem yapılmış mıdır?
5- Kandıra 1 No’lu F Tipi Hapishanesi’nde hükümlü Murat Kaymaz, Mecit
Şahinkaya ve Taner Korkmaz’a avukat görüş yerlerinin ‘cam fanus’a çevrilmesini
protesto ettikleri için 1’er ay mektup yasağı uygulandığı iddiaları doğru mudur?
6- Leman, Penguen ve Uykusuz adlı mizah dergilerinin ‘sakıncalı’ olduğu gerekçesiyle hapishaneye alınmadığı iddiası doğru mudur? Doğru ise adı geçen
mizah dergilerinin ‘sakıncaları’ nelerdir?
7- Hapishane idaresinin, İnfaz Hakimliği’nin kararlarını uygulamadığı iddiaları doğru mudur? Doğru ise idareye bu yetkiyi kim vermiştir?
8- Kandıra 1 No’lu Hapishanesi’nde hükümlü Cemal Aydoğan’a, Mart 2015
tarihinde oğlu tarafından gönderilen mektupta bulunan kardeşi Hasan Aydoğan’ın
fotoğrafını vermediği iddiaları doğru mudur? Mahkuma kardeşinin fotoğrafının
aylardır verilmeme gerekçesi nedir? Gözaltında kaybedilen Hasan Aydoğan’ın fotoğrafı nerededir?
9- Mahkum Murat Kaymaz’ın 25.02.2015 tarihinde ailesine göndermek
istediği el ürünü süs eşyalarına idare tarafından neden el konulmuştur? İnfaz
Hakimliği’ne yapılan itiraz haklı bulunmasına rağmen eşyalar 6 aydır neden gönderilmemektedir?
161
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
10- Hasta mahkumlara verilmesi gereken diyet yemeklerin verilmediği iddiaları doğru mudur? Ara öğünler neden verilmemektedir?
11- Mahkum Mecit Şahinkaya’ya ailesi tarafından Haziran ayı başında bir
pantolon getirilmiş ve hapishane idaresi tarafından teslim edilmiştir. Pantolon ölçülerinin Şahinkaya’ya uymaması nedeniyle tadilata gönderilmiş ve yaklaşık 3
hafta sonra tekrar Şahinkaya’ya teslim edilmek üzere hapishane idaresine teslim
edilmesine rağmen ‘pantolon renginin’ uygun olmaması gerekçesiyle verilmediği
iddiası doğru mudur? İddiaları doğru ise 3 hafta önce alınan pantolon 3 hafta
sonra neden alınmamıştır? ‘Hardal rengi’ pantolonun uygun olmama gerekçesi
nedir?” (ilerihaber.org)
16 Ağustos  Başta Diyarbakır olmak üzere Türkiye hapishanelerindeki PKK davasından hapiste olan mahpuslar, “yaşanan savaş politikaları”, “ PKK Lideri
Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit” ve “YPG/YPJ’li savaşçıların cenazelerinin sınırda bekletilerek geçişlerinin engellenmesi” durumu için dün itibari
ile süresiz dönüşümlü açlık grevine başladı. DİYAR TUHAD-DER, konu ile
ilgili Diyarbakır E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde basın açıklaması
gerçekleştirdi. (Diyarbakır Özgür Haber)
 5 yıl önce aileleri tarafından imam nikâhıyla evlendirilen 16 yaşındaki
A.C.T. ile 13 yaşındaki olan D.T.’nin gebelik durumunu kontrol ettirmek için
sağlık ocağına gitmesiyle, A.C.T’ye “çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçundan dava açıldı. Dava sonrası A.C.T. 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezasına
çarptırıldı. A.C.T’nin anne babası, durumun suç teşkil ettiğini bilmediklerini, Romanlarda bunun normal olduğunu belirterek çocuklarının serbest
bırakılması istediler. (DHA)
 İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, bu haftaki F Oturma Eyleminde Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan
ve tedavi edilmediği için beynindeki tümörün büyüyen ve görme yetisini
kaybeden hasta mahpus Yılmaz Kahraman’a özgürlük istedi. (DİHA)
17 Ağustos  Tutuklu Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu
(TUHAD-FED) yöneticisi avukat Fazilet Taştan Arserim, Şırnak T Tipi Ceza
İnfaz Kurumu’nda bulunan 2’si kadın 12 PKK’li tutuklunun 15 Ağustos’ta
süresiz dönüşümlü olarak açlık grevine başladığını belirtti. Arserim, “PKK
lideri sayın Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit, YPG/YPJ’lilerin cenazelerinin ailelerine verilmemesi, son dönemde artan hukuksuzluklar ve siyasi
162
AĞUSTOS 2015
soykırım operasyonlarına karşı Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan
PAJK ve PKK’lılar 15 Ağustos 2015 tarihi itibari ile süresiz dönüşümlü
açlık grevine başlamışlardır” dedi. (imctv.com)
 Karaman’da Karaman M Tipi Kapalı Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda İşyurdu faaliyetleri kapsamında mahpuslar tarafında yapılan eserler “Cezaevi El İşi Sergisi” adı altında sergilendi. (İHA)
 Mine Bakal, babasının serbest bırakılması için “Doktorumu Manavgat’ta görmek istiyorum” isimli imza kampanyası başlattı. Babası Antalya
Manavgat Devlet Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Seyfettin Bakal,
15 yıl önce görev yaptığı başka bir ildeki hastanede “başkası adına düzenlenmiş bir yeşil kartlı vatandaşı ameliyat etmesi” suçlamasıyla 2 ay önce
tutuklanarak Alanya L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na gönderilmişti. (CİHAN)
 Adana’da yaşayan 30 yaşındaki İlkay Kayam, Niğde E Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu’nda kalan eski eşi 33 yaşındaki T.K.’nın gönderdiği ‘okunmuştur’ damgalı mektupta kendisini öldürmekle tehdit ettiğini belirtip,
bu mektubun gönderilmesine nasıl izin verildiğini sordu. İlkay Kayam, şu
anda hırsızlık ve yaralama suçlarından hapishanede olan T.K.’dan sürekli
şiddet gördüğü için boşandığını belirtti. (Çağlar Öztürk/DHA)
18 Ağustos  İzmir (Şakran) Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda çocuk mahpusların birbirlerine işkence yaptıkları ve bazı çocuklara tecavüz
edildiği yönündeki iddiaları somut hale getiren kurum içi yazışma yayınlandıktan sonra sorumlular hakkında hiçbir adli işlem yapılmazken, hapishanenin eski psikoloğu Özgün Ergin’e, Radikal’de yayınlanan yazışmayı
sızdırdığı iddiasıyla uyarı cezası verildi. Ergin daha sonra da bir tayin isteği
olmamasına rağmen “hizmet gereği” adı altında İzmir’den Siirt’e sürüldü.
Yeni evli olan Ergin, çekilme dilekçesi vererek, memuriyetten istifa etmek
zorunda bırakıldı. (İsmail Saymaz / Radikal)
20 Ağustos  “Hapishaneler, Sivil Toplum ve Üniversitelerin Rolü” isimli proje kapsamında bir basın açıklaması yapan Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum
Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Kıraç, “Türkiye hapishaneler konusunda vahim durumdadır” dedi. (ozgurkocaeli.com.tr)
 İstanbul Atatürk Havalimanı’nda bavulunda 5,2 kilo kokainle yakalanan Brezilyalı Natalia Borebo (20), Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Ku163
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
rumu’nda intihar etti. Edinilen bilgiye göre cezaevinde psikolojisi bozulan
Borebo, birkaç kez ölmeyi denedi, başarılı olamadı. Borebo, 15 Ağustos’ta
bulduğu iple kendisini asarak intihar etti. (Ferit Zengin/ SABAH)
CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, Amasya Ceza İnfaz Kurumunda “tasarruf” gerekçesiyle suların kesildiği ve mahpuslara su verilmediği iddialarını Meclis’e taşıdı.
Hakverdi’nin Adalet Bakanına yönelttiği sorular şöyle:
“Mahkumlar, Amasya Hapishanesi’nde ‘tasarruf’ gerekçesiyle suların kesildiği, iletişim, sohbet ve spor hakkının gasp edildiği, hasta mahkûmların ilaçlarının
gardiyanlar tarafından alıkonulduğu bazen tek tek bazen ise verilmediği, doktor
muayenelerinin kelepçeli yapıldığını, kelepçe ile muayene olmayı kabul etmeyen
mahkumların darp edilip, muayenesi yapılmadan hapishaneye gönderildiği, dergi,
gazete ve kitapların yasaklandığını mektup ile tarafıma bildirmişlerdir.
Amasya Hapishanesi’nde yaşanan hak ihlalleri ile ilgili bir soruşturma başlatmayı düşünüyor musunuz?
Amasya Hapishanesi’nde ‘tasarruf’ gerekçesiyle suların kesildiği ve mahkûmlara
su verilmediği iddiası doğru mudur? Doğru ise ‘tasarruf’ kararı ne zaman alınmıştır?
Su tasarrufu Amasya İli genelinde mi sadece hapishanede mi uygulanmaktadır?
Mahkumların ihtiyaçları için kovalarda su topladığı iddiası doğru mudur?
Su ‘tasarrufu’ dışında başka ‘tasarruf’larınız var mıdır?
Su ‘tasarrufu’ bütün hapishanelerde mi sadece Amasya Hapishanesi’nde mi
yapılmaktadır? Amasya Hapishanesi yerine Adalet Bakanlığı binasında neden su
‘tasarrufu’ yapılmamaktadır?
Hapishane yönetiminin mahkumlara verdiği kimlikleri kabul etmedikleri için özellikle siyasi mahkumlara ‘sohbet haklarının’ kullandırılmadığı iddiaları doğru mudur?
Mahkumların sohbet ve spor haklarının kullandırılmadığı iddiaları doğru mudur?
Amasya Hapishanesi’nde bulunan hasta mahkumlara ilaçlarının gardiyanlar
tarafından tek tek verildiği bazen ise verilmediği iddiaları doğru mudur?
Hasta mahkumların doktor muayenesi ‘kelepçeli’ mi yapılmaktadır? Kelepçe
ile muayene sağlık hakkı gaspı değil midir?
Siz kelepçeli şekilde tedavi olmayı kabul eder misiniz? Etmiyorsanız mahkumlara yapılmasına neden izin verilmektedir?
Kelepçe ile muayeneye zorlayan görevliler ve bu şekilde muayene eden doktorlar hakkında işlem yapılmakta mıdır?
2002-2015 yılları arasından ‘kelepçeli muayeneye’ zorlayan kaç görevli veya
doktor hakkında işlem yapılmıştır?
Amasya Hapishanesi yönetimini bu uygulamaları nedeniyle ‘ödüllendirmeyi’
düşünüyor musunuz?” (haber.sol.org)
164
AĞUSTOS 2015
21 Ağustos  Tunceli Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamada, 21 Ağustos saat 13.00
sıralarında Hozat ilçesi Yeni Mahalle’de metruk halde bulunan eski hapishane binası içerisinde patlama meydana geldiği ifade edildi. Herhangi bir
yaralanma ve can kaybının yaşanmadığı belirtilen açıklamada, patlamada
çevrede bulunan birkaç evin camlarında hasar oluştuğu kaydedildi. (AA)
22 Ağustos  Türkiye hapishanelerinde devam eden açlık grevlerine ilişkin olarak
Özgür Gündem gazetesinde yayınlanan habere göre:
Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda infaz koruma memurlarının
saldırısı sonucu 2’si ağır 9 mahpus yaralanırken, Silivri 2 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpuslar infaz koruma memurları tarafından darp edilerek süngerli odaya götürüldüler ve aralarında ciddi yaralılar
olduğu belirtiliyor. Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda
bulunan 28 mahpusun ise bir gerekçe gösterilmeden Kırıkkale F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderildiği iddia edildi. (ozgurgundem.biz)
 Ordu E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan mahpuslardan bazıları 14 Ağustos günü kendilerine şiddet uygulandığı iddiasıyla Van Tutuklu
ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne faks çektiler
ve avukat talep ettiler. Hapishane 2. Müdürü Hamit Karslıoğlu’nun sabah
sayımı için koğuşa girerek tutuklulara hakaret etmeye başladığı, Ercan
İşcan isimli mahpusun kolunu bükerek onlarca personel ve mahpusun
önünde İşcan’ı tokatladığı iddia ediliyor. 2. Müdür Karslıoğlu’nun, Ercan
İşcan ve Abdulselam Şehmus isimli mahpuslara hücre cezası da verdiği, araya hapishaneden diğer müdürlerin girmesiyle İşcan ve Şehmus’un
hücrelerinden çıkartıldığı da iddialar arasında. (DİHA)
 İstanbul Aksaray’da şüphe üzerine durdurulan otomobilde Tekirdağ
Ceza İnfaz Kurumu’ndan (hapishanenin tipi ve numarası belirtilmemiştir) firar etmiş olan ve sahte kimlik kullanan H.C. üzerinde eroinle yakalandı. (İHA)
23 Ağustos  Van M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu yönetiminin, aralarında bulaşıcı
hastalık taşıyan mahpusların da olduğu 19 hasta mahpusu tek koğuşa
koyduğu belirtildi. Hapishanede bulunan toplam 22 ağır hasta mahpusun tedavilerinin ise yarıda kesildiği, infaz koruma memurlarının mahpuslara hakaret, baskı ve sözlü tacizde bulunduğu ifade edildi.
(bestanuce1.com)
165
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
 CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, Adalet Bakanlığı’nın yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi ve şu soruları yöneltti:
1 Ocak 2015 ile 29 Haziran 2015 ve 1 Ocak 2002 ile 29 Haziran 2015
arasında hapishanelerde tutuklu ve hükümlü olarak bulunan vatandaşlarımızdan kaçı hayatını kaybetti?
Bunlardan kaçı intihar etmiştir? Bunlardan kaçı 18 yaşından küçüktür?
Adalet Bakanlığı’ndan verilen yanıta göre; Türkiye’deki 61 hapishanede,
1 Ocak 2015 ile 29 Haziran 2015 arasında 176 tutuklu ve hükümlünün eceliyle, 29’unun intihar yoluyla, 7’sinin de başka sebeplerle olmak
üzere, toplam 212 kişinin hayatını kaybettiği ortaya çıktı. 2002’de 89,
2003’te 163, 2004’te 54, 2005’te 59 tutuklu ve hükümlü can verdi. Bu
rakam 2006 yılından itibaren katlanarak arttı. 2006’da 157, 2007’de
178, 2008’de 211, 2009’da 287, 2010’da 307, 2011’de 321, 2012’de
345, 2013’te 316 ve 2014’te 380 hükümlü ve tutuklu hapishanelerde
öldü. Bu arada 2009 yılından 29 Haziran 2015’e kadar hapishanelerde
9 çocuk hayatını kaybetti. (İsmail Saymaz / radikal.com.tr)
 Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde Doğubayazıt A2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’nun nöbet kulübelerine el yapımı bomba atıldı. (AA)
24 Ağustos  Açık Ceza İnfaz
Kurumlarına Ayrılma
Yönetmeliğindeki Değişiklik 22 Ağustos
2015’de 29453 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe
girdi. Yeni yönetmeliğe göre hükümlülerin
açık hapishanelere
çıkabilmesi için cezasının onda birini iyi
halli olarak çekmesi
yeterli hale getirildi.
Bu süre yönetmelik
değişikliğinden önce
beşte birdi.
166
AĞUSTOS 2015
 Hapiste yattığı 11 yılın 9’u tecritle geçen trans mahpus Esra, Menemen T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan gönderdiği son mektupta
hâlihazırda yaşadığı ayrımcılık ve psikolojik şiddet yüzünden artık dayanamayacağını yazdı. (birgun.net)
 Çankırı E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda ‘silahlı terör örgütü üyesi
olmak’ suçundan tutuklu bulunan 2 kişi 5 gün süreli açlık grevine başladı.
(haberler.com)
25 Ağustos  İHD Mardin Şubesi, 15 Ağustos tarihinden beri süresiz dönüşümlü
açlık grevine giren tutuklu ve hükümlülerle ilgili Mardin E Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu önünde “Gerekli önlemler alınmalı, mahpuslarla diyalog
yolu bulunmalı,10 günden bu yana açlık grevini sürdürenlerin insani ve
demokratik talepleri karşılanmalıdır” içeriğinde basın açıklaması yaptı.
(mardinlife.com)
2015’te en çok ölüm Sincan ve Samsun’da
CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi tarafından kaleme alınan, “Cezaevi Raporu”, Ak Parti iktidarında 3 bin 77 tutuklu ve hükümlünün hapishanelerde
yaşamını yitirdiğini yani her 38 saatte bir mahkûmun cezaevinde öldüğünü ortaya
koydu. Raporda, bu süre içinde 2 bin 501 hasta mahkûmun yaşamını yitirdiği,
511 mahkûmun ise intihar ettiği bildirildi.
CHP’li Hakverdi tarafından hazırlanan “Cezaevi Raporu”nda, “Hapishanelerde
kapasitelerinin üzerinde tutuklu ve hükümlü bulunurken, her geçen gün mahkûm
sayısı artmaktadır. AKP iktidarı döneminde kapasitelerinin üzerindeki artışlar ve
uygulamalar, mahkûmları ölüme terk etmektedir” ifadeleri kullanıldı.
Tarihin en yüksek oranı
“Birçok hapishanede ne doktor ne de ambulans bulunmamaktadır. Türkiye’deki hapishanelerin hiçbirinde 24 saat doktor ve sağlıkçı bulunmadığı gibi
hafta içi mesai saatlerinde bile her gün doktor bulunmamaktadır. Bu nedenle
hapishanelerdeki ölümlere bakıldığında ihmal ve geç müdahale gerçeği ortaya
çıkmaktadır” denilen raporda, Ak Parti hükümetleri döneminde cezaevlerinde
yaşanan ölümlerin Türkiye tarihinin en yüksek oranları olduğuna dikkati çekildi.
Raporda, şunlar kaydedildi:
“Türkiye’de hapishaneler insanları yavaş yavaş öldüren şartlarla donatılmış
ve bu amaçla inşa edilmiştir. AKP iktidarında toplam 3 bin 77 tutuklu ve hükümlü
hapishanelerde yaşamını yitirmiştir. 1 Ocak 2009 ile 29 Haziran 2015 tarihleri
arasında hayatını kaybedenlerden dokuzu 18 yaşından küçük mahkûmlardır.
167
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
37 mahkûm öldürüldü
Raporda, ölen 3 bin 77 mahkûmun ölüm nedenleri de sıralandı. Buna göre 2
bin 501 hasta mahkûm yaşamını yitirirken, 511 mahkûm intihar etti, 37 mahkûm
öldürülürken, 28 mahkûm ya trafik kazası geçirdi ya da kurum dışında öldürüldü.
Raporda, 2015 yılının ilk 6 ayında 212 mahkûmun yaşamını yitirdiği, 176’sının
hastalıktan, 29’unun ise intihar ederek öldüğü belirtilerek, “Hapishanelerin dört
bir yanını kameralarla donatanlar intiharları görmediği gibi hasta tutsakların ölümüne de göz yummaktadırlar” denildi.
Raporda, 2015 yılının ilk 6 ayında en fazla ölümün Sincan’daki Ankara 2
No’lu L Tipi Kapalı cezaevi’nde yaşandığı, burada 9 mahkûmun hastalık nedeniyle
öldüğü belirtildi. Raporda, Samsun E Tipi Kapalı Cezaevi’nde 6, afyonkarahisar,
Çorum ve Manisa cezaevlerinde ise 5 mahkûmun yaşamını yitirdiği kaydedildi.”
(Meriç Tafolar / http://www.milliyet.com.tr/2015-te-en-cok-olum-sincan-vegundem-2107281/)
26 Ağustos  Urfa E Tipi Ceza İnfaz Kurumu’ndan Osmaniye T-2 Tipi Ceza İnfaz Kurumuna nakil edilen mahpuslara yönelik nakil sırasında ve hapishane içerisinde fiziki ve psikolojik baskı ve işkence yapıldığı iddia edildi. (EVRENSEL)
 Hapishane firarisi H.Ö. Giresun Bulancak ilçesinde yakalanarak Giresun E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderildi. (AA)
 Samsun’un İlkadım İlçesi Çatkaya Mahallesi’nde yapımı devam eden
yeni hapishanenin yüzde 80’inin tamamlandığı ve Ocak 2016’da Adalet
Bakanlığı’na teslim edileceği bildirildi. (habertadi.com)
 Mersin Yarı Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan 36 yaşındaki Mahmut
Pater, kaldığı hapishaneden izin alıp çıktıktan sonra boşanmak isteyen eşi
22 yaşındaki Habibe Pater’i 14 yerinden bıçaklayarak yaraladı. (DHA)
 Canik Belediyesi ve TOKİ işbirliğiyle yapılan yeni hapishaneye taşınma
işlemlerinin 2016 yılı Haziran ayında başlayacağı söyleniyor. Toplam 167
bin 244 metrekarelik alanda 17 bin metrekaresi kapalı, 2 bin metrekaresi açık olmak üzere planlanan 800 kişi kapasiteli hapishanenin 36
milyon liraya mal olacağı belirtildi. (İHA)
28 Ağustos  2009’dan beri Muğla E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan
ve bazı mahpuslar tarafından haraç vermek zorunda bırakılıp, işkence
168
AĞUSTOS 2015
ve haksız disiplin cezalarına maruz kaldığı belirtilen Erkan Kaya, 7 Ocak
2013’te kaldığı koğuştaki yatağını yaktı ve kaldırıldığı İzmir Bozkaya Eğitim
ve Araştırma Hastanesi’nde 19 Ocak’ta hayatını kaybetti. Erkan Kaya’nın
ailesinin Anayasa Mahkemesine yaptığı başvuru sonucunda Mahkeme
“Anayasa’nın 17. Maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkı kapsamında, yaşamı koruma yükümlülüğü ve etkili soruşturma yürütme yükümlülüğünün ihlal edildiğine” karar verdi. Aileye 30 bin TL manevi tazminat ve
mahkeme masrafları ödenmesine hükmetti. (Özgür Aydın / ANF)
 Antalya’nın Manavgat ilçesi Çolaklı Turizm Bölgesi’nde 1 çocuğa
cinsel istismardan ceza alan ve tutuklandıktan sonra Alanya Ceza İnfaz
Kurumu’ndan (hapishanenin tipi ve numarası belirtilmemiştir) 1 yıl önce
firar eden T.K. yakalandı. (Abdurrahman Büyükkeskin/CİHAN)
29 Ağustos  Van’da hapishaneden kaçtıktan sonra Süphan Mahallesi’ndeki evinde
kalan Erdal Ahi, polisle girdiği çatışmanın ardından yakalandı.
(Orhan Aşan / DHA)
30 Ağustos  CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, TBMM’ye, Kocaeli 1 No’lu
ve 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda renkli kalemlerin yasak olmasına ilişkin “örgütsel resim yapılıyor gerekçesi ile renkli
kalem ve kağıtların yasaklandığı iddiası doğru mudur?” içeriğinde soru
önergesi verdi. (t24.com.tr)
31 Ağustos   Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde başta Diyarbakır, Şanlıurfa, Elazığ olmak üzere birçok ildeki hapishanelerde yer kalmayınca
mahpuslar diğer illere nakledilmeye başlandı. 87 mahpus, Diyarbakır
Havaalanı’ndan kalkan bir uçakla Trabzon Havalimanı’na götürüldü. Başka yolcuların bulunmadığı uçaktan inen mahpuslar, burada bekleyen hapishane ring araçlarına bindirilerek, Trabzon Bahçecik E Tipi Ceza İnfaz
Kurumu ile Rize L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na nakledildi. (Kenan Taşkın /
haberturk.com)
 Adıyaman E Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan ve 15 Ağustos’ta süresiz dönüşümlü açlık grevine başlayan 9 siyasi mahpus İzmir ve Kocaeli
F tipi hapishanelerine sürgün edildi.
Adıyaman E Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan Hayrettin Kahraman, Orhan Kara, Fehmi Yıldız ve Hasan Çatal, Kocaeli Kandıra 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’na, İbrahîm Dengi, M. İrfan Hekimoglu,
169
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
İsmail Taş ve Şenol Yoldaş, Kocaeli Kandıra 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli
Ceza İnfaz Kurumu’na ve Serkan Güngor’ün ise İzmir 1 No’lu F Tipi Yüksek
Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’na sürgün edildiği öğrenildi. (DİHA)
 Amasya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda siyasi mahpuslarla yaptığı görüşmeyi raporlaştıran Tutuklu Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma
Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED) Ankara Yöneticisi Havva Özcan,
hapishane idaresinin kışkırtmasıyla adli tutuklular üzerinden siyasi mahpusların tehdit edildiğini belirtti. Özcan, mahpusların anlatımları üzerine
hazırladığı raporunda yaşanan hak ihlallerini şöyle sıraladı: “Cezaevinde
verilen mahkum kimlikleri her faaliyet ve mekan giriş çıkışında gösterilmek
zorundadır. Oysa daha önce bu faaliyetlerde kimlik gösterilmesi zorunlu
değildi. Cezaevinde 2 koğuş bulunmaktadır. Bu koğuşlar arası sosyal faaliyetler, ‘spor, havalandırma, resim, bilgisayar kursu’ kimlik dayatmasından
dolayı ya yapılmamakta ya da reddedilmektedir. Hastane ve revir talepleri
kabul edilmemektedir. Cezaevinde rastgele gece saat 2 ya da 3’te coplarla ranzalara vurularak tutuklu ve hükümlülere taciz düzeyinde aramalar
yapılmakta ve eşyaları birbirine karıştırılmakta ve dağıtılmaktadır. Cezaevindeki adli tutuklular provoke edilerek siyasi tutsaklara tehdit ve küfür
edilmektedir. Bütün hak ihlalleriyle ilgili cezaevi infaz savcılığına yapılan
başvuruların hepsi reddedilmiştir.” (birgun.net)
 Şanlıurfa Ceza İnfaz Kurumu’ndan Osmaniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’na nakledilirken kötü muameleye maruz kalan mahpuslar ile ilgili
Uluslararası Af Örgütü, acil eylem çağrısında bulundu.
“Dört kişiyi kötü muameleye karşı koruyun!” başlığıyla imza kampanyası
başlatan Af Örgütü, yayınladıkları genelgede Ceylanpınar’da 21 Temmuz’da
iki polis memurunun öldürülmesi olayına karıştıkları iddiasıyla suçlanan
ve Osmaniye Ceza İnfaz Kurumu’nda işkence ve kötü muameleye maruz
bırakılan, Sedat Aydın, Mehmet Naci Yılmaz, Ömer Kılınç ve Murat Abir’e
yapılan kötü muameleye derhal son verilmesini istedi. Uluslararası Af örgütü yayınladığı acil eylem imza kampanyası çağrısında mahpusların en
son 19 Ağustos’ta olmak üzere, defalarca kere dövüldüklerini ve yaraları
için gerekli olan tıbbi tedaviden yoksun bırakıldıklarını bildirdi.
(cagdasses.com)
170
AĞUSTOS 2015
EYLÜL
171
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
1 Eylül
 CHP, Adalet Bakanı Kenan İpek’in, hapishanedeki tutukluları ziyaret
etmek isteyen CHP heyetine izin vermediğini iddia etti. Heyetin “Sincan
Cezaevi’nde bulunan, MİT tırlarını soruşturan savcılar, IŞİD üyeliği iddiasıyla
tutuklu kadınlar ve Malatya Cezaevi’nde şiddete uğradıklarını iddia eden
tutuklularla görüşmek için” Adalet Bakanlığı’na yazdığı yazıya olumlu cevap
verilmediği belirtilen açıklamada, “Adalet Bakanlığı Müsteşarı iken Anayasanın 114. maddesi gereğince, 7 Haziran seçimleri öncesinde ‘bağımsız’
Bakan olarak atanan Kenan İpek, cezaevindeki tutukluları ziyaret etmek
isteyen CHP heyetine izin vermedi” ifadesi kullanıldı. (AA)
 Sivil Toplum Örgütleri hapishanelerdeki keyfi yayın yasaklarına ilişkin
bir basın duyurusu imzaladılar:
Hapishanelerdeki keyfi yayın yasakları son bulmalıdır!
Son günlerde hapishanelerde yayın yasaklarına dair haberler basına yansıyor.,
Leman, Uykusuz ve Penguen dergileri “sakıncalı” olduğu gerekçesiyle Kandıra 1
No’lu F Tipi Hapishanesi’ne alınmadılar. Kaos GL dergisi, “müstehcen yazı ve yorumlar kapsadığı” gerekçesiyle Bafra T Tipi Kapalı Hapishanesi idaresi tarafından
engelledi. LGBTİ mahpusların anlatımlarının derlendiği Voltaçark adlı kitap gönderildiği bir çok hapishane tarafından kabul edilmedi. Çok değil bir kaç ay önce de
mahpuslara ziyaretçileri tarafından getirilen veya posta yoluyla gönderilen süreli
yayınlar (çoğunlukla dergiler) engelleniyor ve mahpusların, bu yayınları paralarını
kendilerinin ödemesi ve görevli infaz koruma memurları tarafından bayiden alınması koşuluyla temin edebileceğini belirtiliyordu.
Tüm bu engellemelerin yasal çerçevesini Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı
Hakkında Kanun’un 62. Maddesi oluşturmaktadır. “Süreli ve Süresiz Yayınlardan Yararlanma Hakkı” başlığını taşıyan bu maddenin 3. Fıkrası “Kurum güvenliğini tehlikeye düşüren veya müstehcen haber, yazı, fotoğraf ve yorumları kapsayan hiçbir yayın
hükümlüye verilmez” demektedir. 62. Maddenin bu fıkrası, hapishane idarelerine
“keyfi” olarak nitelendirilebilecek bir tasarruf hakkı tanımaktadır. Bu yasa maddesi
sayesinde, bir yayın mahkeme kararıyla yasaklanmamış olsa dahi hapishane idaresi bu yayının “kurum güvenliğini tehlikeye düşürdüğüne” veya “müstehcen” olduğuna karar verirse bu yayını hapishane sınırları içerisinde yasaklama hakkına sahip
olabilmektedir.* Bu durumun kendisi “keyfiyet” yaratmaktadır.
* Hapishane idaresi bu kararı “kurum müdürünün başkanlığında, eğitimden sorumlu ikinci müdür,
cezaevi tabibi, psikolog, sosyal çalışmacı ve kurumda görev yapan bütün öğretmenler ile kütüphaneciden” (veya bu sayılardan hangileri varsa o kişilerden) oluşan Eğitim Kurulu aracılığıyla almaktadır. Mahpusların, alınan bu kararlara itiraz hakkı vardır. Bu kararlara itiraz için önce İnfaz Hakimliği’ne, buradan
da olumsuz bir karar çıkması halinde Ağır Ceza Mahkemesi’başvuru yapılabilmektedir.
172
EYLÜL 2015
Her ne kadar İnfaz Hakimlikleri ve Ağır Ceza Mahkemeleri, bu engelleme
kararları söz konusu olduğunda “Ceza İnfaz Kurumları Kütüphane ve Kitaplık
Yönergesi”ni de yasal çerçevenin bir parçası olarak gösterse de bu kabul edilebilir bir tutum değildir. Zira bu yönerge, bireysel olarak mahpusların edinebileceği
yayınları değil “kütüphane ve kitaplık”lara alınacak/koyulacak süreli ve süresiz
yayınları ilgilendirmektedir.
Bu yönergenin ilgili maddeleri** hapishane idarelerine yayın yasağı getirme
yönünde keyfi tasarruf hakkı tanımanın yanı sıra “Kuruma Kabul Edilecek Yayınlarda
Aranacak Nitelikler”i de belirlemekte ve “Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılaplarına
uygun olması” gibi maddeleriyle ek sınırlamalar getirmektedir.
Bir yayını, hapishane dışında yasak değilken hapishanede yasaklamak ve bu
yasak kararının ilk derecede olsa dahi karar vericisi olarak hapishane idaresini belirlemek kanuni olsa dahi insan hakları ile bağdaşmaz. Kaldı ki, hapishane idarelerine tanınan bu keyfi tasarruf hakkı nedeniyle bazı yayınlar bazı hapishanelerde
yasaklanırken diğer hapishanelerde serbest olabilmekte ve standart bir yaklaşım
da sergilenmemektedir.
Mahpuslara yönelik bu çifte standart, iktidarların kendi anlayışları doğrultusunda mahpusları standardize etmeye yönelik yaklaşımları ve hapishane idarelerine tanınan keyfi tasarruf hakkı kabul edilebilir değildir. Mahkemeler tarafından
hakkında toplatılma ve yasak kararı verilmeyen bütün yayınlara her bir Türkiye vatandaşı gibi mahpuslar da ulaşabilmelidir. Bu nedenle bu çifte standardı ve keyfiyeti ortadan kaldıracak yasal düzenlemeler gerçekleştirilmeli ve mahpusların süreli
ve süresiz yayınlara ulaşabilmesinin önündeki engeller kaldırılmalıdır.
Bilgi Üniversitesi Gökkuşağı LGBTİ Oluşumu
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST)
Dışarıda Deli Dalgalar
** Kuruma kabul edilmeyecek yayınlar
Madde 11- a) Mahkemelerce yasaklanmış olan,
b) Mahkemelerce yasaklanmamış olsa bile, kurum güvenliğini tehlikeye düşürdüğü veya müstehcen
haber, yazı, fotoğraf ve yorumları kapsadığı eğitim kurulu kararıyla tespit edilen, hiçbir yayın kuruma
kabul edilmez.
Kuruma kabul edilecek yayınlarda aranacak nitelikler
Madde 12- Kütüphane veya kitaplıklara alınacak veya kabul edilecek yayınların:
a) İyileştirme ve eğitim programları ile derslere kaynaklık edecek nitelikte olması,
b) Hükümlü ve tutukluların genel ve mesleki bilgilerini artırıcı nitelikte olması,
c) Hükümlü ve tutuklulara insan, yurt ve millet sevgisini güçlendirecek nitelikte bulunması,
d) Hükümlü ve tutukluların manevî kalkınmalarını sağlayacak vasıfları taşıması,
e) Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılaplarına uygun olması,
f) Hükümlü ve tutukluların boş zamanlarını değerlendirmelerini, okuma alışkanlığı edinmelerini ve kültür bakımından ufuklarını geliştirmelerini sağlayacak nitelikte olması, gerekir.
173
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
Engelli Kadın Derneği
Eşit Haklar İçin İzleme Derneği
Görülmüştür
Hebun LGBT Derneği
Hevi LGBTİ Derneği
İHD Merkez
İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği
Kaos GL
Keskesor LGBTİ Oluşumu
Lambda İstanbul LGBTT Dayanışma Derneği
LİSTAG (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, İnterseks Bireylerin Aileleri ve Yakınları Der.)
Mahsus Mahal
Özgürlükçü Hukukçular Derneği
Pembe Caretta LGBTQ Oluşumu
Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği
Sosyal Politikala Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Derneği (SPoD)
Türkiye İnsan Hakları Derneği (TİHV)
Trabzon Mor Balık LGBT Oluşumu
Tutuklu Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (Tuhadfed)
(http://www.tcps.org.tr/?q=node/103)
2 Eylül
 Mardin’in Nusaybin ilçesinde 2 gün önce tutuklanan Belediye Eş Başkanı Sara Kaya ve DBP Eş Başkanı Zinet Alğan, Ankara Sincan Ceza İnfaz
Kurumu’na nakledildi. (CHA)
 Abdullah Öcalan’ın daha önceki yıllarda kaleme aldığı ve konuşmalarından derlenen “Sosyalizmde Israr”, “Kürt Aşkı”, “Nasıl Yaşamalı” ve
“Gerçeğin Dili ve Eylemi” adlı kitapları, geçtiğimiz ay avukatları tarafından
Öcalan’a teslim edilmek üzere hapishaneye gönderildi. Ancak kitaplar
“örgüt propagandası” gerekçesiyle İmralı hapishane yönetimi tarafından
Öcalan’ın kendisine teslim edilmedi. (DİHA)
 Diyarbakır’da bölgedeki gelişmeleri takip ederken gözaltına alınan ve
Sulh Ceza Hakimliği tarafından, “Silahlı örgüte üye olmayıp bilerek ve isteyerek örgüte yardımdan” tutuklanan Vice News adlı internet haber kanalında görevli İngiliz gazeteciler Philip Gingell (Jake) Hanrahan ile Philip
John Pendlebury ve Iraklı tercümanları Muhammed İsmail Resul’ün, Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan Adana
174
EYLÜL 2015
(Kürkçüler) E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edildikleri ortaya çıktı.
Diyarbakır Barosu avukatlarından Erhan Ürküt “Soruşturma Diyarbakır’da
yürütülüyor ama gazeteciler Adana’ya gönderilmiş. Bu şekilde yabancı gazetecilerin hukuki destek almaları çok sıkıntılı olacak. Bu şekilde adalete
erişim de engellenmek isteniyor” diye konuştu. (zaman.com.tr/haber)
 İddiaya göre, Çanakkale E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda isim benzerliği nedeni ile yanlışlıkla serbest bırakılan Mustafa Sezer, Balıkesir’de
denize girerken yakalandı. (haberler.com.tr)
3 Eylül
 HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç, Başbakan Ahmet
Davutoğlu’nun yanıtlaması talebiyle verdiği yazılı soru önergesinde, Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpuslara uygulandığı öne
sürülen şiddetin endişe verici boyutta olduğunu belirtti. Oluç, soru önergesinde şunları belirtti: “27 Ağustos günü saat 15.30-16.00 arasında
30- 40 civarında gardiyanın ellerinde cop ve kalkanlarla ‘Arama var’ diyerek koğuşa girdikleri, mahpusları koğuştan döverek çıkarttıkları, üstleri
aranırken yere yatırarak üzerlerine çıktıkları ve tekmeledikleri bilgileri tarafımıza ulaştırılmıştır. Küfreden ve hakaret eden gardiyanların, ‘Biz sizin
düşmanınız’ diyerek saldırdıkları esnada mahpuslar yaralanmış, M.E pantolonu indirilerek dövülmüştür.”
Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu E-10, C-1, F-2 koğuşlarında kalan tutuklu ve hükümlülere 40 kadar gardiyanın saldırdığını öne süren
Oluç, Başbakan Davutoğlu’na, “Tutuklu ve hükümlülerin dövülmesi emrini
kim vermiştir? Bu emri verenler hakkında soruşturma açılmış mıdır? Gardiyanlar hakkında herhangi bir işlem başlatmayı ve sorumluların cezalandırılmasını düşünüyor musunuz?” sorularını yöneltti. (Emre Baylan / DHA)
 12 ayrı hırsızlık dosyasından toplam 13 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis
cezası bulunan ve Sivas Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar eden 22 yaşındaki Çiğdem Erik, Samsun’da yakalanarak hapishaneye gönderildi.
(sondakika.com.tr)
 Samsun’da cezaevi firarisi olduğu öğrenilen ve ayrıca hakkında hapis
cezası bulunan 25 yaşındaki A.A. yakalanarak Samsun Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’na gönderildi. (İHA)
 Aydın E Tipi Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan 20 ağustosta firar eden
Gökhan B. Aydın, İncirliova ilçesinde yakalandı. (AA)
175
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
 Diyarbakır’da bulunan D Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu ve E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpus kapasitesinin
aşılması nedeniyle Adalet Bakanlığı tarafından nakil kararı alındı. Toplam kapasitesi yaklaşık 2 bin kişi olan Diyarbakır D ve E Tipi Ceza İnfaz
Kurumları’nda 250 kişilik fazlalık olması nedeniyle son iki gün içinde her
iki hapishaneden 194 mahpusun havayoluyla Samsun ve Trabzon’daki
hapishanelere sevk edildiği açıklandı. (DHA)
4 Eylül
 Şırnak T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan 12 mahpus 2
Eylül tarihinde Türkiye’nin çeşitli kentlerinde bulunan cezaevlerine sürgün
edildi. Mahpuslar sürgün öncesi saldırıya uğradıklarını ifade ettiler.
(Aziz Oruç / evrensel.net)
 24 Ağustos’ta tutuklanan Sur Belediyesi Eşbaşkanı Seyit Narin ve DBP
Sur İlçe Eşbaşkanı Ali Rıza Çiçekli, Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu’na, Sur Belediyesi Eşbaşkanı Fatma Şık Barut, Silvan
Belediyesi Eşbaşkanı Yüksel Bodakçı ve Kadın Akademisi çalışanı Güneş
Ölmez ise Ankara Sincan Ceza İnfaz Kurumu’na sürgün edildi. (Aziz Oruç
/ evrensel.net)
 30 ve 31 Ağustos’ta Diyarbakır, Elazığ ve Adıyaman’da, hapishanelerdeki doluluk oranı gerekçe gösterilerek 100’e yakın mahpus, başta Trabzon Bahçecik E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Kandıra 1 ve 2 No’lu F
Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumları olmak üzere Türkiye’nin çeşitli
yerlerindeki hapishanelere sürgün edildiler. (Aziz Oruç / evrensel.net)
5 Eylül
 Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpuslara yönelik
baskı kurulduğu iddia ediliyor. Haberlere göre “Cezaevi Acil Müdahale Timi” olarak adlandırılan 100 kişilik gardiyan grubu tarafından elleri
ve ayakları kelepçelenerek darp edilen ve vücutlarında kırıklar meydana gelen mahpuslar revire dahi götürülmediler. Antalya L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan mahpuslardan Cebrail Salman’ın annesi Fatma
Salman, oğlu ile yaptığı telefon görüşmesinde oğlunun infaz ve koruma
memurlarının mahpuslara “Biz Diyarbakır zindanlarında nasıl hepinizi öldürdüysek, burada da hepinizi öldüreceğiz. Sizin cenazelerinizi annelerinize göndereceğiz” dediklerini aktardı. (DİHA)
6 Eylül
 Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda açlık grevi yapan 8 mahpusa hücre cezası verildiği öğrenildi. (5-9 Eylül 2015 TİHV Dokümantasyon Merkezi Günlük İnsan Hakları Raporu)
176
EYLÜL 2015
 Adıyaman E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda elektrik kontağından
çıktığı sanılan yangın itfaiyenin müdahalesi ile kısa sürede kontrol altına
alındı. (DHA)
 Alanya L Tipi Açık ve Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda çalışan 24 yaşındaki jandarma er Gökhan D. iddiaya göre bunalıma girip tuvalette tüfeğiyle başına ateş etti. Er Gökhan D.’nin sağlık durumunun ciddi olduğu
belirtiliyor. (bizimantalya.com)
7 Eylül
 Alanya L Tipi Kapalı ve Açık Ceza ve İnfaz Kurumu’ndan 120 mahpusun ürettiği, ağaç işlerinden takı tasarımına, kabak süsleme sanatından
terziliğe kadar pek çok alandan ürünler sergilendi. Hapishanede iç ve dış
kantin işletmeciliğinin yanı sıra ağaç işleri, marangozluk, terzi, takı tasarımı, su kabağı işlemesi ve fotoğrafçılık kursu veriliyor, aynı zamanda sebze
ve meyve yetiştiriciliği de yapılıyor. (haberalanya.com.tr)
 Elmalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan [Haberde hapishane “F Tipi” olarak
belirtiliyor ancak Elmalı’da “F Tipi” hapishane bulunmamaktadır] Adalet
Bakanlığı’nın özel izniyle güreş müsabakalarına katılmak için çıkan Hasan
Borucu (24) 663. Elmalı Yeşilyayla Güreşleri’nde başaltı kategorisinde
ikinci oldu. (haberler.com)
8 Eylül  Bilecik M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpuslar arasında
çıkan kavgada vücudunun çeşitli yerlerinden kesici bir aletle yaralanan
mahpus Yıldıray Çınan hastaneye kaldırıldı. Mahpusların koğuş ağalığı
için birbirleriyle kavga ettiği iddia edildi. (İHA)
9 Eylül
 Hapishanelerde PKK ve KCK davalarından tutulan mahpusların askeri
operasyonlara ve tutuklamalara karşı dönüşümlü olarak ve talepleri kabul
edilinceye kadar süresiz olarak başlattıkları açlık grevi eylemleri 9 Eylül
2015 itibariyle 26. gününe girdi. (5-9 Eylül 2015 TİHV Dokümantasyon
Merkezi Günlük İnsan Hakları Raporu)
 Edirne F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda açlık grevi yapan mahpuslar darp
edildi. (HDP / Eylül Ayı İnsan Hakları İhlalleri Raporu)
 Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün (CTE) 28
Şubat 2015 tarihli verilerine göre, Türkiye genelindeki 366 hapishanenin
kapasitesi 157 bin 63. Ancak hapishanelerde bulunan mahpus sayısı
177
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
164 bin 461. Yani 3 bin 397 kişilik kapasite fazlası var. Kapasite sorununa rağmen 2010’da 120 bin 814 olan mahpus sayısına, 43 bin 641 kişi
eklendi. İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkez Cezaevleri Komisyonu
Üyesi Necla Şengül, “Bakanlık bu kapasiteyi artırarak hapishaneleri dolduracağının müjdesini vermiştir” diyor. (Tamer Arda Erşin / evrensel.net)
10 Eylül  Bursa H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan ağır diyaliz hastası Muhittin Kaya’nın, açık görüş esnasında 20 gardiyanın linç girişimine
maruz kaldığı öne sürüldü. Kardeşi Muhittin Kaya’yı ziyaret eden Sevim
Kaya, hapishane yönetimi 1 saat olması gereken görüş süresinde kısarak kardeşiyle yarım saat görüşmesine izin verdiğini söyledi. Hapishane
yönetiminin hak ihlali uygulamasına tepki gösteren mahpus ailelerinin,
infaz koruma memurlarının fiziksel ve sözlü saldırısına uğradığı, üstlerine
sandalye ve masa fırlatılırken, mahpuslar Kaya, Himal ve Uzunay’ın darp
edildiği iddia edildi. (DİHA)
 Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde yapımı tamamlanan T Tipi Kapalı Ve Açık
Ceza İnfaz Kurumu’nun yakında hizmete gireceği bildirildi. (AA)
11 Eylül
 Erzurum H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan siyasi mahpus
Selman Gülbahçe, İHD Erzurum Şubesi’ne gönderdiği mektupta Erzurum
1. İnfaz Mahkemesi Hakimi S.A. hakkında iddialarda bulundu. Hapishane
idaresinin Suruç katliamını protesto etmek için girdiği 2 günlük açlık grevi nedeniyle kendisine 1 aylık sosyal etkinliklerden men cezası verdiğini
belirten Gülbahçe, cezayla ilgili Erzurum 1. İnfaz Mahkemesi’ne itirazda
bulunduğunu söyledi. 1 Eylül günü görülen duruşmada Kürtçe tercüman
talebinde bulunduğunu söyleyen Gülbahçe, Hakim A.’nın bir anda saldırgan bir üslup takınarak önce, “Kürt yoktur. Siz bu ülkenin okullarında
okumuşsunuz. Bunlar da Ermeniler gibidir. Önü şimdiden alınmazsa kim
bilir nasıl olur” sözlerini sarf ettiğini ardından da duruşma salonundaki
askerleri kışkırtmaya çalıştığını ifade etti. (DİHA)
 Burhaniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu yönetiminin, sınırda bekletilen cenazelerin verilmemesini protesto etmek ve tecridi kınamak için
26 gün önce dönüşümsüz açlık grevine giren Mehmet Adıyaman ve Halil
Korkut’a yönelik baskıları arttı. Yaşadıkları hak ihlallerini DİHA’ya gönderdiği mektupla anlatan Mehmet Adıyaman, 26 gündür açlık grevinde tüketilmesi zorunlu olan limon, tuz ve şekerin hapishane idaresi tarafından
178
EYLÜL 2015
kendilerine bilinçli bir şekilde verilmediğini belirtti. Hapishanede bulunan
doktorun, bu insanlık dışı uygulamalara ortak olmak istemediğini belirten
Adıyaman, doktorun istifa ettiğini, bu yüzden hapishanenin uzun süredir
doktorsuz olduğunu söyledi. Açlık grevine girdiği için iletişim cezası verildiğini kaydeden Adıyaman, hapishane yönetiminin keyfi tutumlarından
dolayı sağlık sorunlarının nüksettiğini de ekledi. (DİHA)
 Eski Bayrampaşa Cezaevi arazisi için hazırlanan imar planları, İstanbul 9. İdare Mahkemesi tarafından ‘şehircilik ilkeleri, planlama esasları
ve tekniklerine ve hukuka uygun olmadığı’ gerekçesiyle iptal edildi. Şehir
Plancıları Odası İstanbul Şubesi, İBB Meclisi’nin 2012 yılında kentsel dönüşüm alanı olarak ilan ettiği arazi için hazırlanan imar planlarını bölgede
yapı, nüfus ve araç yoğunluğunu arttıracağı gerekçesiyle yargıya taşıdı. İstanbul 9. İdare Mahkemesi ‘yapılaşma şartları yönünden şehircilik ilkeleri,
planlama esasları ve tekniklerine ve hukuka uygun olmadığı’ sonucuna
vararak planların iptaline karar verdi. (DHA)
12 Eylül
 Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü ve Ceza ve Tevkifevleri Genel
Müdürlüğü’nün sosyal sorumluluk projesi kapsamında sahnelenen “Son
Kuşlar” oyununun galası Bolu T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda yapıldı. Oyunda rol alan Turgay Tanülkü hapishanelerde annelerinin yanında kalmak
zorunda olan, babaları da hapishanede olan 22 çocuğun eğitimini sağladığını söyledi. (radikal.com.tr)
 Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi koordinasyonunda çalışmalarını yürüten Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi Müze Koordinasyon Merkezi’nin çağrısıyla 1. Sanat Buluşması’nda bir araya gelen 46 sanatçı ve öğrencinin
yaptığı çizimler, 12 Eylül Darbesi’nin yıldönümünde sergilendi. Diyarbakır
5 No’lu Cezaevi Müze Koordinasyon Merkezi Sergi Salonu’ndaki sergi
açılışına, Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak, Diyarbakır
78’liler Derneği üyeleri ve 12 Eylül döneminde Diyarbakır Cezaevi’nde
tutulmuş olan çok sayıda eski mahpus katıldı. (İHA)
13 Eylül  Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bulunan E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun nöbetçi kulübelerine ses bombası ve havai fişek atıldığı açıklandı. (İHA)
14 Eylül
 Batman M Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan 29 mahpus, Türkiye’de
bulunan farklı hapishanelere sürgün edildi. Mezopotamya Hukukçular
179
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
Derneği üyesi Eyüp Şahin, tutuklular arasında hasta tutukluların da olabileceğini belirtti. Mahpusların isimleri ve sürgün edildikleri hapishaneler;
Balıkesir L Tipi: Cüneyt Tırnak, Ahmet Ay, M. Şah Demir, M. Salih Yıldız, M.
Şerin Çelik, Yunus Özher.
Kocaeli 1 No’lu F Tipi: Orhan Dayan, Feyzi Argış, Mehdi Ay, M. Şerif Acet.
Tekirdağ 2 No’lu T Tipi: Cahit Okta, Hıyasettin Adlığ, Yakup Kaymaz, M.
Şerin Bağlı, Ahmet Arif Yöyler, Halil Yıldırım, Çektar Yürek, Uğur Kaya, İsmail
Tarhan.
Bandırma 1 No’lu T Tipi: Nizam Arzık, Atilla Öztürk, Adil Dargın, Ali Adı Belli,
Hayrettin Boral, Durmaz Gişiken, Faysal Atak, A.Halil Güneştekin, Şivan
Polat, Fırat Boral. (evrensel.net)
 İzmir (Kırıklar) F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda [Numarası belirtilmemiş] 15 Ağustos’tan bu yana süresiz dönüşümlü açlık
grevinde olan mahpuslar, sivil toplum örgütlerine yolladıkları mektuplarda
saldırı ve provokasyonlarla karşı karşıya olduklarını belirttiler. PKK davasından Turgut Koyuncu, Tutuklu Aileler ile Yardımlaşma Derneği (TAYDDER) İzmir Şubesine yolladığı mektupta, hapishanenin dış güvenliğinden
sorumlu bölük komutanının özel uygulama ve provokasyonlarına maruz
kaldıklarını belirtti. Mahpus Mazhar Güler ise mektubunda, çift kelepçe
uygulaması nedeniyle hasta mahpusların tedavisinin engellendiğini ifade
etti. (DİHA)
 CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Denizli Bozkurt Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda, yönetmelik değişikliğinin ardından kapasitenin üstünde
tutuklu barındığını, bunun sağlık sorunlarını tetiklediğini belirtti. Ağbaba,
hapishanede sarılık teşhisi konduğunu, yoğunluk nedeniyle mahpuslara
tuvalet sırasının bir günde dahi gelemediğini, mahpusların banyoyu da 3
günde bir sadece 10 dakika kullanabildiğini ifade etti. Ağbaba, Adalet
Bakanı Kenan İpek’in göreve geldikten bu yana hapishaneleri incelemeye
yönelik taleplerin tamamını reddetmesini de eleştirdi. (Meriç Tafolar /
milliyet.com.tr)
15 Eylül
 9 ay 15 gün Sakarya (Ferizli) L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda
yattıktan sonra beraat eden S.A (39) devlet aleyhine Hazine’ye açtığı davada 4 bin 647 lira maddi, 9 bin lira manevi olmak üzere 13 bin 647 lira
tazminat kazandı. Sakarya’da 7 yıl önce uyuşturucu ticareti yapmak ve
bu amaçla örgüt kurmak, örgüte üye olmak suçlamalarıyla tutuklanmıştı.
(Salih Hamurcu/CİHAN)
180
EYLÜL 2015
16 Eylül
 Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ve İmar Kanunu’na muhalefet gerekçesiyle Aydın Yenipazar Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan
dilbilimci ve yazar Sevan Nişanyan, yeni yönetmelik gereği Sultanhisar
Açık Ceza İnfaz Kurumu’na geçti. Nişanyan, sosyal medya hesaplarında: “24 Ağustos’ta beklenmedik bir yönetmelik değişikliğiyle, 10-15 bin
hükümlünün kapalıdan açık cezaevine nakline imkân yarattılar. Benim
durum biraz karmaşık olduğundan işlem iki-üç hafta sarktı. Tahminimce
bayrama doğru Sultanhisar Açık Cezaevi’ne geçmiş olurum. Açık cezaevinde telefon oldukça serbest, üç ayda bir izin hakkı da var. Şimdi dua
ediyorlar, ‘Bu herif inşallah kaçar maçar da başımıza bela olmaktan çıkar’
diye” ifadelerini kullandı. (Ümran Avcı / haberturk.com)
 Konya’da Ereğli Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan, bir hafta önce hapishanenin tel örgülerinden atlayarak kaçan Mahmut B. (28) Çakıllar Mahallesi’ndeki evinde yakalandı. (AA)
 Ankara’nın Çubuk ilçesinde, bir süre önce hapishaneden firar eden
M.B “ihbar üzerine” yakalandı. (AA)
17 Eylül
 Maltepe Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 27 Eylül
tarihinde akran şiddeti sonucu hayatını kaybeden 15 yaşındaki çocuk
O.Ö.’nün, infaz koruma memurundan da şiddet gördüğü ortaya çıktı. Cinsel istismarla suçlanıp hapsedilen O.Ö., koğuş arkadaşları tarafından şiddete uğrayıp, 1 ay komada kaldıktan sonra yaşamını yitirmişti. Bir önceki
hafta yapılan duruşmada O.Ö.’yü infaz koruma memurunun da dövdüğü
ortaya çıktı. Tanık koğuş arkadaşı M.K., “Oyun değildi. M., koğuşa geldiği ilk günden beri üstünlük kurmuştu” dedi. Tanıklardan R.Ü. de “T.D.’nin
olaydan 1 hafta önce O.’yu odasına alıp dövdüğünü iddia etti. Davanın
üçüncü sanığı T.D. ise O.Ö.’yü, F. isimli infaz koruma memurunun dövdüğünü öne sürdü. Mahkeme, kamera görüntülerinin incelenmesi için duruşmayı erteledi. (Sedef Şenkal Demir / haberturk.com)
 Bitlis’te E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na silahlarla saldırı düzenlendi. Olayda can ve mal kaybı yaşanmadığı açıklandı. (hürriyet.com.tr)
18 Eylül
 Çorum L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü 27 yaşındaki F.Y.’nin annesi Handan A., oğlunun infaz koruma memurları tarafından
dövüldüğünü ve kolunun kırıldığını belirtti. Çorum’a gelerek savcılıktan
aldığı izinle oğlunu hapishanede ziyaret ettiğini söyleyen anne Handan
181
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
A., “Oğlumun kolu alçıdaydı. Psikolojisi altüst olmuş durumdaydı. Ziyaret
sonrası Cumhuriyet Başsavcılığı’na gittim. Hapishane savcısı ile görüşerek
yaşananları anlattım. Şikayetçi oldum” dedi. Cumhuriyet Başsavcısı Ömer
Faruk Yurdagül ise mahpuslar arasında kavga çıktığını, iddia edildiği gibi
kol kırılmasının söz konusu olmadığını, küçük çapta bir yaralanmanın olduğunu söyledi. (Yusuf Çınar / DHA)
 Düzce T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan Halil Ay, siyasi mahpuslara yönelik saldırıların arttığını ve hapishane yönetiminin bilgisi dahilinde jandarma şiddetine uğradıklarını belirtti. Dağlıca olayının olduğu
gün, askerlerin tekbir getirerek ve “kafanızı keseriz” tehditleriyle hücrelerine büyük kayalar ve sopalar fırlattığını söyleyen Ay, 10 Eylül 2015 tarihinde açlık grevine girdikleri için disiplin suçu aldıklarını da belirtti. (DİHA)
 CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, mahpus çocukların
durumunun TBMM’de kurulacak bir Araştırma Komisyonu’nda incelenmesini önerdi. (Meriç Tafolar/milliyet.com.tr)
19 Eylül
 Bolu T Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan yaklaşık 1 yıl önce
firar eden Celalettin Y. (61), rutin trafik kontrolü sırasında fark edilince
polisten kaçtığı ormanlık alanda yakalandı. (AA)
20 Eylül
 “Gasp suçundan yattığı” Fethiye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda,
tahliye olmasına 2 yıl kala hapishanede işkence yapılıp, yakıldığı ileri sürülen 30 yaşındaki Tarık Karaman, kaldırıldığı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde komaya girdi. Annesi
Gülsün Karaman, oğlunun daha önce de infaz koruma memurları tarafından şiddete maruz kaldığını ve buna karşı açlık grevine girdiğini açıkladı.
(DHA / karar.com)
182
EYLÜL 2015
21 Eylül
 Fethiye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulurken gardiyanların
işkencesine maruz kaldığı ailesi tarafından iddia edilen Tarık Karaman tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Hapishane yetkilileri Karaman’ın
dilini kesip, kendini yaktığını ileri sürerken, aile ise oğullarının infaz koruma memurları tarafından işkenceye uğradığını iddia etti. (DHA)
22 Eylül
 MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk AKSU tarafından resmi ve özel
sağlık hizmeti sunucularında görev yapan her unvandaki sağlık personeli
ile Adalet Bakanlığı Ceza ve İnfaz Kurumlarında görevli infaz koruma personeli için fiili hizmet zammı süresi (yıpranma payı) belirlenmesi amacıyla
Kanun Teklifi verildi. Kanun teklifi, Adalet Bakanlığına bağlı Ceza ve İnfaz
Kurumlarında görev yapan İnfaz ve Koruma Memurları ile İnfaz ve Koruma
Başmemurlarının her bir yıllık çalışmaları karşılığında 90 gün fiili hizmet
süresi zammından yararlanmalarını öngörüyor. (kamuajans.com)
23 Eylül
 Diyarbakır D Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan ve damar hastalığı
sebebiyle ölüm riski bulunan Diyarbakır’ın Sur ilçesi eski belediye başkanı Abdullah Demirbaş’ın kızı Berfin Ezgi: “Biz babamın yargılanmasına
karşı değiliz. Biz sadece insani ve vicdani boyutuyla doktor gözetiminde
tedavisine devam edilerek yargılanmasını istiyoruz.” İstanbul Üniversitesi
Tıp Fakültesi Hastanesi’nden alınan rapora göre “kişinin mevcut hastalıkları dikkate alındığında, hapishane koşullarının kişide trombus riskini
artıracak özelliklere sahip olması nedeniyle; hastalık açısından yüksek
risk faktörü taşıdığı, dolayısıyla hapishane koşullarında uzun süre yaşamasının ve hastalığının klinik takip ve tedavisinin gerçekleştirilmesinin
tıbben mümkün bulunmadığı” tespit edildi. (birgun.net)
 Ağrı’da, hapishaneden (kurum belirtilmemiş) firar eden B.S, polis
ekiplerince kent merkezinde yakalanarak gözaltına alındı. (AA)
 Antalya Kemer’de bir işyerinden hırsızlık yaptığı iddiasıyla gözaltına
alınan Adnan E’nin Muğla Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar etmiş olduğu
belirlendi. Çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. (AA)
24 Eylül
 Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumu İş Yurdu Müdürlüğü hayvancılık iş kolunda eğitim alan mahpuslar tarafından yetiştirilen 151 büyükbaş ve 230
küçükbaş hayvan, İstanbul Yolu’ndaki Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu’na
getirildi. Adalet Bakanlığı çalışanları ve vatandaşlara satışa sunulan kurbanlık hayvanlar, hapishanede eğitim alan mahpuslar tarafından kesilip
hak sahiplerine dağıtıldı. (haberler.com)
183
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
25 Eylül  Kalıtımsal kan pıhtılaşması rahatsızlığı sebebiyle ölüm riski bulunmasına ve ATK tarafından verilen “cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen
tutuklu olan Abdullah Demirbaş ve tüm diğer hasta mahpusların serbest
bırakılması için imza kampanyası başlatıldı. (DİHA)
 Adana Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar eden 41 yaşındaki Musa Soyarslan, boşanma aşamasında olduğu eşi 35 yaşındaki Ebru Soyarslan’ı
tabancayla vurarak yaraladı. Musa Soyarslan’ın yakalanabilmesi için çalışmalar sürüyor. (JİNHA)
26 Eylül
 Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpusların yetiştirdiği kırmızı
ve kokulu yazlık elma çeşitleri, bir firma aracılığıyla Arap ülkelerine ihraç
ediliyor. Kuruma ait 117 dekarlık tarım arazisinde kapalı file sistemiyle
kurulan tam bodur elma bahçesinde yazlık ve kışlık elma çeşitleri yetiştiriliyor. Üretilen yıllık ortalama 450 ton elma, iç piyasanın yanı sıra yurt
dışına da satılıyor. (Betül Abbak / AA)
27 Eylül
 Balyoz Davası kapsamında tutuklanan Kıdemli Kurmay Albay Yaşar
Dilber, tutuklu kaldığı 374 gün için devletten 5 milyon 348 bin TL tazminat talep etti. Maddi kaybını sıralayan Dilber, rütbe kaybı nedeniyle
maaş farkını, bozdurduğu dolardan uğradığı zararı ve cezaevi masraflarını
gösterdi. (Hayati Arıgan/HABERTÜRK)
 Tutuklu bulunduğu Kütahya E Tipi Ceza İnfaz Kurumu’ndan bir ay önce
firar eden Süleyman Geriş yakalandı. (Oğuzhan Kılıç/DHA)
28 Eylül  Sakarya’da bulunan Geyve Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan 124 gün
evvel firar eden 29 yaşındaki Mehmet K. Sakarya-Kuzulukta yakalanarak
gözaltına alındı. (akyazihavadis.com)
 İddiaya göre, kaldığı hapishaneden Kurban Bayramı izni ile çıkan Ali
Akıncı (51), oğlu Burak A. (17) ile restoranda tartıştığı Furkan Karataş’ı
(18) vurduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Karataş, hastaneye götürülürken hayatını kaybetti. (sabah.com.tr)
29 Eylül
 Siyasi mahpus Bejdar Ro Amed’in hapishanede kaleme aldığı “Demokratik Siyaset ve Özgür Toplum” isimli kitap taslağının belirli bölümlerinin Bafra T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Eğitim Kurulu Başkanlığı
tarafından “örgüt propagandası” yapıldığı iddiasıyla hapishane dışına çı-
184
EYLÜL 2015
karılmaması yönündeki karar Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından iptal
edildi. AYM, kararın düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırı olduğunu ifade
etti. Amed’in avukatı Mehdi Özdemir, kararla birlikte müvekkilinin kitap
çalışmasının eksiksiz yayımlanacağını ifade etti. (Yasin Kobulan / DİHA)
 Tutuklu bulunduğu Mersin Anamur Kapalı Cezaevi’nden firar eden ve
4 aydır aranan Murat G. memleketi Kahramanmaraş’ta yakalandı. (İHA)
30 Eylül
 Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TAYAD) üyesi aileler, İzmir (Kırıklar) 1 ve 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu
önünde yaptıkları basın açıklamasında; hapishane idaresinin hastaneye
gidiş ve gelişlerde mahpusları elleri kelepçeli olmasına rağmen jandarmaya da kelepçeleyerek tedavilerini engellediğini ve tedavi haklarının
gasp edildiğini ifade etti. Açıklamada ayrıca jandarmanın mahpuslardan
Fikret Kara’ya işkence yaptığı ve Kara’yı boynundan ve kollarından yaraladığı, Arif Pelit, Emre Sarıgül ve Erdal Berk’in çift kelepçe işkencesine
uğradığı, çölyak ve diyabet hastası Ufuk Keskin’in yasal olarak F tipinde
tutulmaması gerekirken, keyfi olarak F tipinde tutulduğu ve diyet yiyecekleri verilmeyerek, ailesinin getirdikleri de içeri alınmayarak sağlığının
tehdit edildiği ve tedavisinin çift kelepçe işkencesiyle engellendiği ifade
edildi. (Mete Kızık / cumhuriyet.com.tr)
185
EYLÜL 2015
EKİM
187
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
1 Ekim  CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, Kandıra (Kocaeli)
Ceza İnfaz Kurumu’nun atıklarının aktığı iddia edilen Şahinler Mahallesi
Tongurlu Köyü kırsal alanında bulunan Davuldere’de incelemelerde bulundu. Kandıra Ceza İnfaz Kurumu atıklarının doğrudan Davuldere’ye aktığını belirten köylüler, hayvanların dereden su içemediğini, Kandıra Ceza
İnfaz Kurumu lojmanlarından gelen atıkların derenin doğasını bozmaması
için gerekli mercilere başvurduklarını ancak herhangi bir geri dönüş alamadıklarını belirttiler. Milletvekili Hürriyet, incelemelerinin devam edeceğini ifade etti. (ozgurkocaeli.com.tr / mavikocaeli.com.tr)
 Adana’da tutuklu bulunan M.S., tahliyesine 16 gün kala “eşiyle telefonda görüşürken telefondan erkek sesi duyması üzerine” hapishaneden
firar ederek “kendisini aldattığını düşündüğü” eşi E.S.’yi vurdu. M.S. kaçarken yaralı E.S. ambulansla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. (İHA)
 Belediyenin Kültür ve Eğitim Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre, bir
süre önce Kandıra yolu üzerindeki Kocaeli 2 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunda mehteran gösterisiyle başlayan etkinlikler, tiyatro programı
ile devam etti. Eğitim ve iyileştirme faaliyetleri kapsamındaki etkinlikte,
Sır Tiyatro Grubu tarafından “Deliriyorum Ben Haberin Olsun” adlı oyunu
sahnelendi. 8 kişilik tiyatro ekibin gösterisini Cezaevi Müdürü Sami Yıldız
ile mahpuslar “ilgiyle” takip ettiler. (kocaeligazetesi.com.tr)
 Çorum Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü olarak bulunan Selim
Sever isimli genç mahpus önce Hitit Üniversitesi Meslek Yüksekokulu İn-
188
EKİM 2015
şaat Teknolojisi bölümünü böüm birincisi ve Meslek Yüksekokulu üçüncüsü olarak bitirdi ardından da Konya Selçuk Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünü kazandı. (corumhaber.net)
 TAYAD’lı aileler, Kırıklar 1 ve 2 No’lu F Tipi Ceza İnfaz Kurumları’nda
mahpusların, hastaneye gidiş ve gelişlerinde ellerinin kelepçeli olduğu
halde bir de jandarmaya kelepçelenmesi ile mahpusların tedavilerinin
engellendiğini belirttiler. (cumhuriyet.com.tr)
 CHP Mersin Milletvekili Prof. Aytuğ Atıcı, TBMM’de düzenlediği basın
toplantısında “Cezaevinde Çocuk Olmak” adlı kitabını tanıttı. Atıcı, 30 Ocak
2014 tarihi itibariyle 339 çocuk veya bebeğin annelerinin yanında hapishanede büyüdüğünü ve çocuk hapishanelerinin derhal kapatılıp yerine
çocuk eğitimevleri kurulmasının doğru olacağını ifade etti. (t24.com.tr)
2 Ekim
 Diyarbakır E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan ve aileleri aracılığıyla yaşanan hak ihlalini paylaşan mahpuslardan Fatma Gökhan’ın
30 Eylül’de götürüldüğü Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma
Hastanesi’nde, kadın komutan İ.Ü.’nün hakaretlerine maruz kaldığı aktarıldı. Kadın askerin talimatıyla askerler tarafından 3’üncü kattan ring
aracına kadar yerde sürüklendiğini ifade eden Gökhan’ın darp edilerek
ring aracına konulduğu belirtildi. Ring aracında bulunan ve duruma tepki
gösteren mahpus Pınar Kekik’in de şiddete maruz kaldığı aktarıldı. Şiddete maruz kalan Gökhan’ın yaşadıklarını Özgür Gündem Gazetesi Eş Genel
Yayın Yönetmeni Hüseyin Aykol’a fax ile iletmek istemesinin de hapishane
idaresi tarafından engellendiği belirtildi. (DİHA)
189
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
 Bandırma T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan Zeki Sayar, Uğur Eren ve Zeki Sayar, “Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılıp, barış
müzakerelerinin başlatılması; askeri ve siyasi soykırım operasyonlarının
durdurulması; sınırda bekletilen YPG, YPJ savaşçılarının cenazelerinin
ailelerine teslim edilmeleri; hasta tutsakların serbest bırakılması” talepleriyle 31 Ağustos 2015’ten itibaren süresiz-dönüşümsüz açlık grevine
başladılar.
Diyarbakır D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan sürgün edilen 80 kişiden 30’unun Kalkandere L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderildiği ifade edildi. Şırnak T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda açlık grevine
girenlerin ihtiyacı olan B-1 vitamini almalarının engellendiği ve çıplak
arama uygulamasının başlatıldığı iddia edildi.”
(Hüseyin Aykol / Özgür Gündem)
3 Ekim
 MazlumDer Diyarbakır Şube Başkanı Ali İhsan Gültekin, Sur Belediyesi
eski başkanı Abdullah Demirbaş ve hasta mahpuslarla ilgili basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında, Demirbaş’a 2002’de tedavi edilmezse
ölüm tehlikesi olan ‘herediter derin ven trombozu’ (kalıtımsal kan pıhtılaşması) teşhisi konulduğunu hatırlatan Gültekin “Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Adalet Bakanlığı makamından, sorumlulukları gereği inisiyatif
alarak; hapishane koşullarında tedavisi mümkün olmayan ve durumu giderek kötüleşen Abdullah Demirbaş ve diğer hasta mahkumların serbest
bırakılmaları için gerekli süreci işletmelerini talep ediyoruz” ifadelerini kullandı. (Faruk Yarış / haberdiyarbakir.net)
 Van M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpuslara verilmek üzere
yakınları tarafından hapishaneye götürülen kiras ve fîstanın, gardiyanlar
tarafından “Normal elbise değil, örgüte ait elbiseler” denilerek hapishaneye alınmadığı belirtildi. Sarı ve kırmızı renklerden oluşan 2 adet kiras
ve fîstanı hapishanedeki ablası Herdem Acar için götüren Leyla Acar,
kıyafetlerin hapishanenin emanet bölümü tarafından kabul edilmesine
rağmen bir hafta sonra gittiği görüşmede ablasına teslim edilmediğini
öğrendi. Duruma tepki gösteren Acar, kararın keyfi ve siyasi olduğunu
ifade etti. (DİHA)
 Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 1993 yılında Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın
öldürülmesinden sorumlu tutulan ve 22 yıldır tutuklu bulunan hasta mahpus Mehmet Emin Özkan’ın (76), tüm girişimlere rağmen serbest bırakılmadığı ve kaldırıldığı hastanede oğlu Murat Özkan’ın yanında refakatçi
190
EKİM 2015
olarak kalmasına izin verilmediği belirtildi. Başbakan ve Adalet Bakanı’na
seslenen kızı Selma Özkan, “hasta tutukluların derhal tahliye edilmesini
istediğini ve babasına cezaevinde bir şey olursa bunun sorumlusunun
devlet olacağını, bunun peşini bırakmayacaklarını” ifade etti. (DİHA)
 Şakran Ceza İnfaz Kurumu’nda 18 yaşından küçük hamile çocukların
maruz bırakıldıkları uygulamaların basına yansımasının ardından olayda
adı geçen çocuklardan biri sürgün edildi, üçü ise tahliye oldu. Şakran’a
giderek incelemelerde bulunan ÖHD ve ÇHD’li avukatlar, hamile kız çocuklarının tedavisinin yapılmadığını belirterek, 3 kişilik hücrelerde 6 kişi
kaldıklarının bilgisini vermişti. Çocuklarla görüşen avukatlar, hamile çocuk mahpusların ağrısı olduğu halde ve gardiyanlara haber vermelerine
rağmen “6 kişi olmadan hastaneye göndermiyoruz” denilerek hücreden
çıkarılmadığını, hasta ve ayağa kalkamayacak durumda olan çocuk mahpusların sayım sırasında yataktan kaldırılıp ayakta sayım vermeye zorlandığını söylemişti. Şakran hapishane yönetimi ise tepkiler üzerine hukuksuz uygulamalara maruz kalan Y.Ö. adlı kız çocuğunu Denizli Açık Ceza
İnfaz Kurumu’na sürgün etti. (Ceren Karlıdağ / JINHA)
 Zonguldak’ın Kozlu ilçesinde daha önce hapishaneden firar eden
bir mahpus yakalanmamak için polise ateş açmasına rağmen gözaltına
alındı. (AA)
4 Ekim
 CHP İzmir Milletvekili Mustafa Ali Balbay, tutuklu ve hükümlülerin
beslenme sorununa dikkat çekmek üzere, Adalet Bakanı’nın yazılı olarak
yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi. Balbay,
Adalet Bakanı’nın şu soruları yanıtlamasını istedi: “Cezaevinde bulunan
bir insan günde 5 TL ile üç öğün hangi yemekleri yemekte ve nasıl doymaktadır? Üç öğün için belirlenen 5 TL’lik yemeklerin kalori hesaplaması
ve mönü belirlemesi nasıl yapılmaktadır? Cezaevlerinde yetersiz ve sağlıksız beslenme nedeniyle rahatsızlık geçiren tutuklu ve hükümlü sayısı
kaçtır? Tutuklu ve hükümlülerin sağlıklı beslenmelerini sağlamak için iaşe
bedellerinde bir artış sağlamayı düşünüyor musunuz? Standart olarak 7
kişinin kaldığı kimi koğuşlar, şu anda 28 kişilik hale getirilmiştir. Uluslararası standartlara göre 7 kişilik koğuşlarda 28 kişinin kalması ile nasıl bir
insani yaşam ortamı hazırladığınızı düşünüyorsunuz?” (DHA)
5 Ekim
 1982 yılında Diyarbakır Cezaevi’nde “işkence sonucu öldürülen” 55
yaşındaki Seyfettin Sak’ın ailesi, 33 yıl sonra devleti mahkum ettirdi.
191
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi, gözaltında ya da hapishanede olan
bireylerin yaşam hakkından devletin sorumlu olduğunu, bu ölümlerde
makul bir açıklama getirme yükümlülüğünün bulunduğunu, Sak’ın ise
otopsi yapılmadan gömüldüğünü belirtti. Milli Savunma Bakanlığı’nın,
Sak’ın çocuklarına 68 bin 36 lira maddi, 480 bin TL de manevi tazminat
ödenmesine hükmedildi. Sak ailesinin avukatı Rojbin Tuğan Kalkan, bu
kararın 12 Eylül mağdurları açısından ilk olduğunu belirtti.
(İsmail Saymaz / radikal.com.tr)
 Muğla’nın Seydikemer İlçesi’nde Fethiye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Fethiye Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun kanalizasyon suyunun bölgede
altyapı olmadığı için Eşen Mahallesi’nin merkezine doğru uzanan Maksi
Deresi’ne akıtıldığı iddia edildi. Mahalle sakinleri kirli suların her gün belirli
saatlerde, hapishaneyi çevreleyen tel örgünün hemen yanındaki ucu açık
borudan, yüksek debiyle dereye aktığını ve dere aracılığıyla Eşen Çayı’na
yönelen sulardaki insan dışkılarının gözle görüldüğünü ifade etti. İçme sularının kirlendiğini ve 3 ay önce ilçe sağlık müdürlüğüne dilekçeyle başvurduklarını kaydeden mahalleliler, bir heyetin derede inceleme yaptığını
fakat herhangi bir sonuç elde edilemediğini belirtti. (Ergün TOS / DHA)
 Babası M.K.’yi öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan 37 yaşındaki S.K, Denizli D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda boğazını keserek intihar etti.
Olayı görenler durumu cezaevi yönetimine bildirdi. Savcının yaptığı incelemelerin ardından S.K’nin cenazesi otopsi yapılmak üzere Pamukkale
Üniversitesi Hastanesi morguna kaldırıldı. (yeniasir.com.tr)
 Kalabalık bir kitle, Batman T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde, Batman’ın Sason ilçesinde Kurban bayramı arifesinde canlı kalkan
eyleminde gözaltına alındıktan sonra tutuklanan, aralarında Belediye Eş
Başkanı Gülistan Akel’in de bulunduğu 26 kişinin Batman M Tipi Kapalı Cezaevi’nden Sincan ile İzmir-Kırıklar hapishanelerine gönderilmesine
tepki gösterdi. (batmancagdas.com)
6 Ekim
 Malatya E Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan Mehmet Yiğit, Diyadin Ablak, Ferhat Pervane Tokat, Gaffar Bayram, Aydın Kara, Yasin Erkmen
isimli mahpusların 5 Ekim tarihinde Karaman Ceza İnfaz Kurumu’na, Mahsun Yel, Emre Saldaz, Ahmet Güven’in ise Ermenek Ceza İnfaz Kurumu’na
sürgün edildiği öğrenildi. (hakkarihabertv.com)
192
EKİM 2015
 Kalıtımsal kan pıhtılaşması hastalığı bulunan Eski Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş’ın, hastalığı nedeniyle tahliye edildiği öğrenildi.
Demirbaş’ın adli kontrol kararı ile tahliye edildiği ve tutuklu bulunduğu D
Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’ndan serbest bırakıldığı belirtildi. (agos.com.tr)
 Giresun iline bağlı Espiye İlçesi Belediye Başkanı Mustafa Karadere,
Espiye’ye yapılacak olan bölge hapishanesinin ihalesinin gerçekleştiğini
belirtti. Karadere, ihalenin 1 Ekim tarihinde yapıldığını, ihaleyi alan firmanın en kısa süre içinde yer teslimatı yapılıp temelini atacağını ifade etti.
(giresungazete.net)
 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 1999 yılında Ankara Ulucanlar Cezaevi’nde 10 mahpusun yaşamını yitirdiği operasyonda meydana gelen olaylarla ilgili yapılan başvuruda, Türkiye’nin “insan hakları ihlalinde bulunduğuna” hükmetti. Hapishanedeki isyanda ölen 8 mahpusun
akrabası olan 9 kişi ile yine çıkan olaylarda yaralanan 65 mahpusun yaptığı başvuru, 6 Ekim tarihinde karara bağlandı. Türkiye’nin, Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) yaşam hakkı, kötü muamele ve işkencenin
yasaklanması ile etkili soruşturma hakkıyla ilgili maddelerini ihlal ettiğine
hükmeden AİHM, başvuru sahiplerine 5 ila 50 bin avro para cezası ödenmesini kararlaştırdı. Türkiye’nin mahkeme masrafları da içinde olmak
üzere ödeyeceği maddi tazminat miktarı yaklaşık 820 bin avroyu buluyor.
(cnnturk.com)
 Aydın Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar etmiş olan 20 yaşındaki mahpus Cem Öğüş yakalandı ve Aydın E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na
gönderildi. (radikal.com.tr)
 3 yıl önce Kahramanmaraş Türkoğlu Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan
firar eden ve 12 yıl 6 ay mahkumiyeti olan 24 yaşındaki Gökhan E.
yakalandı. (İHA)
7 Ekim
 İzmir Kırıklar’daki 1 ve 2 No’lu F Tipi hapishaneleri ile Menemen T
Tipi Hapishanesi’nde mahpuslara iki ayrı kelepçe uygulaması ve tedavi
haklarının engellenmesi başta olmak üzere hak ihlalleri yaklaşık 2 aydır devam ediyor. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Şubesinden
Avukat Alihan Pilaf’ın verdiği bilgiye göre, üç hapishanede de mahpuslar
darp ediliyor, ring araçlarında tuvalet, su ve yemek ihtiyaçları karşılanmı193
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
yor, iki kelepçe takılmasına itiraz edenler hakkında disiplin soruşturması
başlatılıyor. Pilaf, hapishanelerdeki darp ve kötü muameleyle ilgili şikayette bulunacaklarını ve durumu takip etmeye devam edeceklerini ifade
etti. (Ayça Söylemez / bianet.org)
 Çankırı E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bir mahpusun 92 adet
hap içerek intihara kalkıştığı belirtildi. Jandarma asayiş bültenine yansıyan
olayda şu bilgilere yer verildi: “Çankırı E Tipi Kapalı Cezaevi’nde hükümlü
bulunan bir şahıs sebebi bilinmeyen bir nedenden dolayı akşam saatlerinde bunalıma girdi. Girdiği ruhani bunalım sonucu 92 adet ilaç içen mahkumun intihara teşebbüs ettiği bildirilmiştir.” Çankırı Devlet Hastanesi’ne
kaldırılan mahpusun hayati tehlikeyi atlattığı belirtildi. (CHA)
 Adalet Bakanı Kenan İpek, Atatürk Kültür Merkezi’nde Adalet Bakanlığı Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu tarafından
düzenlenen “12. Ürün ve El Sanatları Fuarı”nın bulunduğu alanda televizyon ve gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. Bakan İpek
toplantıda hapishanelerdeki mahpus sayısına ilişkin; “2003 yılında Genel Müdür olduğumda 68 bindi. Daha sonra DSP hükümetiyle bir kanun çıktı. 68 binden 50 bine kadar düştü. 2008 yılında görevden ayrılırken 98 bindi. Şuanda 173 bin. 2000’li yılların başında tutuklu oranı
yüzde 50’nin üzerindeydi. Şuanda yüzde 15. Ancak dosyası Yargıtay’da
olanlar var bir de onları da katarsak yüzde 25 civarında. Avrupa Birliği ortalamasına uygun. Hükümlü tutuklu sayısı nüfusa oranla Avrupa
ile karşılaştırdığımızda ne durumda diye bakarsak özellikle Batı Avrupa
Türkiye ölçekli büyüklüğündeki ülkelere baktığımızda nüfusun binde 1’i
civarında hükümlü tutuklu var. Yani 70 milyon nüfusu varsa 70 bin tutuklu hükümlü var. Bizde bu oran binde 1 civarında seyrederken şuanda binde 2’yi biraz aşmış durumda. Tabi Amerika’ya bakarsak bu binde
8’e kadar çıkabiliyor. Rusya’da binde 4, binde 5’e kadar çıkabiliyor ama
bizde binde 2’ye kadar çıktı. Bunun sebepleri birazda UYAP sistemine
geçmesiyle sanıklara, hükümlülere daha kolay ulaşılabiliyor, yakalanabiliyor. Cezaların tavanını gerçekten arttırdık 2004-2005 yılında. Yargıtay’daki dosyalar da eridikçe bu 170 binlerde olan tutuklu hükümlü
oranının 100 binlere doğru çekileceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Tutuklu ve hükümlü sayısına ilişkin son rakamları da paylaşan Bakan
İpek, “172 bin 409 toplam tutuklu ve hükümlü. Bunların 162 bin 903’ü
adli suçlardan. 7 bin 259 terör suçlarından, 2 bin 247’de suç örgütü terörün dışında örgütlü suçlardan. Tutuklu sayısı 25 bin 669, hükümlü sayısı
194
EKİM 2015
146 bin 740. Kadın tutuklu sayısı bin 100. Türkiye’de, hükümlü sayısı 5
bin 210. Çocuklarımızın sayısı da tutuklu bin 655, hükümlü 641. Tabi gönül ister ki hapishanelerde hiç çocuklarımız olmasa. Kadınların sayısı da
çok az olsa. Ama yine mukayese ettiğimiz zaman Türkiye ölçekli ülkelerle
bu sayısının çok olmadığını rahatça söyleyebilirim. Suça sürüklenip kurumlara düşen çocukların sayısı Türkiye’de 173 bine oranladığımız zaman
toplam 2 bin 296. Keşke bunlarda hiç olmasa kurumlarda tanışmasınlar”
açıklamasında bulundu. (İHA)
 Kırşehir’de 2 ay önce firar eden 17 yıl mahkumiyeti bulunan 32 yaşındaki C.D. yakalanarak Kırşehir Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edildi.
(cihan.com.tr)
8 Ekim
 HSYK 2. Dairesi, Silivri Ceza İnfaz Kurumu’nda kalırken babası vefat eden bir mahpusun cenaze iznini kısıtladıkları gerekçesiyle Albay
Hüseyin Kurtoğlu ve 3 subay hakkında dava açarak mahkum olmasına
neden olan 1 savcı ve 2 hakimi açığa aldı. Daire ayrıca, dosyanın temyiz
aşamasında mahkumiyet kararının onanması yönünde görüş bildirerek,
kararın onanmasına neden olan 4 Yargıtay üyesi ve 1 Yargıtay savcısı
hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. (Asuman Aranca
/ sozcu.com.tr)
 Kürkçüler (Adana) Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde infaz koruma
personeline yönelik toplantıya katılan Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü
Enis Yavuz Yıldırım, açıklamasında “Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi,
daha önceleri Türkiye’ye geldiğinde tavrımız değişiyordu. Çünkü geçmişte,
gelip denetleme yaptıklarında, ‘Cezaevlerinde bir ayıp görecekler mi, merdiven altında şiddet olayıyla karşılaşacaklar mı’ şeklinde endişeler taşıyorduk. Şimdi uluslararası kuruluşlarla görüştüğümüzde başımız dik, artık
kurumsal öz güvenimiz var. İnfaz sisteminde, kendimize Avrupa’yı hedef
olarak almıyoruz. Samimiyetle ifade ediyorum, infaz anlayışı itibarıyla Türkiye Avrupa’nın daha ilerisinde. Çünkü, içerisinden çıktığımız medeniyet,
bizim insani iklimimizi çok daha müsait hale getiriyor.” ifadelerini kullandı.
(memurlar.net)
 Muğla Fethiye Ceza İnfaz Kurumu’nun kanalizasyon sularının açık
dereye akması sonucu halk hayvanların hastalanması, salgın hastalıklar
riski sebebiyle protestolarda bulundu. (odatv.com.tr)
195
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
 Adana Kürkçüler Ceza İnfaz Kurumu’ndan yaklaşık bir yıl önce firar
eden M.I. yakalandı. (radikal.com.tr)
 Bitlis E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan mahpuslar tarafından yıllar önce yapılan İhlasiye Medresesi’nin maketi görenlerin ilgi odağı
oluyor. Kültürel varlıkların tanıtımı amacıyla yapılan maketler, Bitlis Kültür
Merkezi salonunda sergileniyor. (Şükrü Tontaş-İLKHA)
9 Ekim
 Sakarya L Tipi Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü F.A.,G.M., S.K., F.K.,
A.Y.M. ve E.K. isimli 6 mahpusun kendilerine öğle ve akşam öğünlerinde verilen üzümleri yemeyerek sakladıklarını, daha sonra suyunu sıkıp
bidonda beklettikten sonra ekmek parçalarını da maya olarak kullanıp
şaraba dönüştürdüklerini belirledi. Mahpusların yaklaşık bir yıl bidonda sakladıkları bu sıvıyı içince rahatsızlandıkları ve Ferizli İlçe Devlet
Hastanesi’ne, oradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk
edildikleri bildirildi. Hastanede bir süre tedavi edilen 6 mahpus daha
sonra hapishaneye götürüldü. Sakarya Cezaevi Müdürlüğü konuyla ilgili
açıklama yapmazken, Sakarya Cumhuriyet Savcılığı’nın soruşturma başlattığı bildirildi. (Zafer Tokuş - Mustafa Üstübi / DHA)
 Eskişehir Ceza İnfaz Kurumu’ndan (tipi belirtilmemiş) firar eden 3 yıl 4
ay mahkumiyeti bulunan Musa M. “18 ay boyunca saklandığı mağarada”
yakalandı. (AA)
 16 Eylül 1988’de, 17 arkadaşıyla birlikte, 6 ayda ranza demiriyle
kazdıkları 120 metrelik tünel sayesinde Kırşehir Cezaevi’nden firar eden
Veyis Sami Türkmen, kaçış hikayelerini anlattı. (İHA)
 “Van F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na ağır yaralı olarak sevk edildiği ifade edilen Mikail Aslan isimli mahpusun iki gün boyunca şiddetli
ağrılar çekmesine rağmen revirden hastaneye sevk edilmediği, bu durumu protesto için kapılara vuran herkese disiplin soruşturması açıldığı
iddia edildi. Batman M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda açık görüşün
ardından üst araması yapılmak istenen 30 mahpusun bu uygulamaya itiraz edince, beşer gün hücre cezası verildiği, ardından ise farklı hapishanelere sevk edildikleri iddia edilmektedir. Alanya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’nda Azadiye Welat ve Özgür Gündem gazetelerinin yasaklandığı,
kitapların parçalandığı, mektupların okunmaz hale getirildiği iddia edilmektedir.” (Özgür Gündem / Hüseyin Aykol)
196
EKİM 2015
10 Ekim
 Fethiye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda ‘silahlı yağma’ suçlamasıyla hükümlü olarak bulunan Tarık Karaman, iddiaya göre 17 Eylül’de saat
03.10 sularında kaldığı A-120 no’lu bölümü ateşe verdi. Ağır bir şekilde
yaralanan 30 yaşındaki Karaman, kaldırıldığı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 25 Eylül’de öldü. Karaman’ın
hastaneye kaldırılmasından bir gün sonra Fethiye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu İdaresi’nin, disiplin soruşturması başlattığı belirtildi. 18 Eylül tarihli yazıda, “Karaman’ın A-120 no’lu oda içerisinde zarar verdiği eşyaların
ve eşya fiyatlarının belirlenerek, zarar tespitinin yapılması ve tutanağın
ivedi olarak Disiplin Kurulu Başkanlığı’na gönderilmesi” talep edildi. Aynı
gün bir infaz koruma memuru ve bir elektrik teknisyeni yangının yaşandığı
bölümde inceleme yaptı. Hazırlanan tutanakta, dokuz parça eşyanın zarar
gördüğü ve toplam 1105 TL tamirat masrafı oluştuğu tespit edildi.
Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi Sekreteri Avukat Serdar Gültekin, idarenin oluşan masrafı aileden karşılama hakkının bulunduğunu
ancak henüz bu yönde bir girişimin olmadığını söyledi. Gültekin, “Şayet
Karaman yaşıyor olsaydı bu para kendisinden tahsil edilecekti” dedi. Gültekin, Karaman’ın nasıl öldüğüne ilişkin soruşturmanın ise devam ettiğini
anlattı. (İsmail Saymaz / radikal.com.tr)
11 Ekim
 Attığı tweetlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği
gerekçesiyle tutuklanarak Metris Ceza İnfaz Kurumu’na götürülen Today’s
Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş’in avukatı Hasan Günaydın,
müvekkilinin üç gündür temel insani ihtiyaçlarından bile mahrum bırakıldığını belirtti. Günaydın, yarın İstanbul Adliyesi’nde Keneş’in tutuklamasına itiraz edeceklerini, bu haksızlığın peşini bırakmayacaklarını ve gerek
duyulması durumunda bu süreci Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne
(AİHM) taşıyacaklarını belirtti. (CHA)
 6 Ekim tarihinde Ümraniye Ceza İnfaz Kurumu’ndan (tipi belirtilmemiş) Siyami Ersek Göğüs Hastalıkları hastanesine sevk edilen ve firar
eden D.A. yakalandı. (haberler.com.tr)
12 Ekim  Ankara’da 111 Ceza İnfaz Kurumu’nun katılımı ile Ürün ve El Sanatları
Fuarı düzenlendi. (vitrinhaber.com)
13 Ekim  Haber Türk’ten Fevzi Çakır’ın haberine göre “Silivri Cezaevi Fabrika
Gibi Çalışıyor”. Mahpuslar, her sabah düzenli olarak ceza infaz kurumu
bünyesindeki çalışma alanlarına gidiyor ve fırında günde 14 bin ek197
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
mek, 500 paket kuru pasta, bin muffin kek, 2 bin 200 simit, poğaça ve
hamburger ekmeği üretiyor. Bu ürünler, ceza infaz kurumunda bulunan
hükümlü ve tutuklular ile personelin ihtiyacını karşılıyor. Çakır, Silivri’de
çalışan mahpusların sigortalarının yattığını 1500 ile 2 bin 500 TL arasında değişen maaşlar aldıklarını, yılda bir kere de kâr payı aldıklarını
yazsa da mahpusların sigortaları emekliliği kapsamıyor ve günde 8-10
TL yevmiye alan mahpuslar için 1500-2500 rakamları yıllık toplam
maaş olabilir ancak.
Çakır’ın haberinde ayrıca şu bilgiler yer alıyor: Bakanlık tarafından hapishanelerde birçok işkolunda kurslar veriliyor. Kursları tamamlayan
mahpuslar, hapishanelerinde istihdam ediliyor. Bakanlık işkoluna göre
özel sektörle de işbirliği yaptı. Mahpuslar, serbest kaldıktan sonra dilerlerse özel sektörde iş hayatına devam edebiliyor. İsteyen de öğrendiği
meslek kolunda kendi işyerini açabiliyor. (Fevzi ÇAKIR / HABERTÜRK)
 Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin, Kocaeli (Kandıra) Açık Ceza İnfaz
Kurumu’na kurduğu futbol sahası 14 Ekim Çarşamba günü saat 15.00’da
düzenlenen törenle açılıyor. Hapishanede bulunan mahpusların ve personelin spor yapmasına imkan sağlayacak sosyal tesis 40x20 ebatlarında
ve sentetik çim halı şeklinde olacak. (İHA)
 Kandıra F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan Emre K. açık
cezaevine geçiş hakkı kazanmasının ardından firar etti. (İHA)
198
EKİM 2015
14 Ekim
 Van’ın Erciş ilçesinde Suruç katliamı protestolarında polise taş attıkları gerekçesiyle 26 Temmuz’da tutuklanan ve Van M Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’na konulan J.E. (15), C.K. (17) ve A.(16) adlı çocuk mahpusların ailelerine haber verilmeden, Ankara’ya sürgün edildiği ortaya çıktı.
5 Ekim’de görüş için hapishaneye giden ailelerin, çocuklarıyla görüştürülmediği ifade edildi. Sürgün edilen çocuklardan C.K.’nin. sara hastası
olduğu ve sık sık nöbet geçirdiği de öğrenildi. (DİHA)
15 Ekim
 Bayrampaşa Cezaevi’nde 19 Aralık 2000 tarihinde gerçekleşen ve 12
kişinin ölümü 29 kişinin de yaralanması ile sonuçlanan 39 sanıklı “Hayata Dönüş” davasına devam edildi. Mahkeme Başkanı Mehtap Yılmaz,
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 157 jandarma görevlisiyle ilgili olarak geçen yıl hazırladığı ve İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul
edilen iddianamenin Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından bu dosya ile birleştirilmesine karar verildiğini belirtti. Birleşme sonrası sanık sayısı 196’ya
çıkan davanın Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 17. duruşmasına tutuksuz sanıklar Vedat Ceylan, Halil Akgül ile müştekiler Hülya
Bilik, Mete Bilik ile avukatları katıldı. Mahkeme, aralarında Zeki Bingöl’ün
de bulunduğu 7 sanık hakkında çağrı kağıdı çıkarılmasına karar verdi.
Birleşen dosyadaki diğer sanıkların savunmalarının SEGBİS sistemi ile
alınmasına karar veren mahkeme, Jandarma Genel Komutanlığı’na, operasyonun yapılmasına dair emri ve operasyon sonuç raporlarının gönderilmesi için yazı yazılmasına hükmetti. Mahkeme, adli emanete bulunan
materyallerin Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek, bu materyallerin üzerinde
gaz, silah ve kimyasal madde kullanılıp kullanılmadığı ile ilgili rapor alınmasına karar vererek duruşmayı erteledi. (Yüksel Koç / DHA)
 12 Eylül döneminde ülkücülerin hapishane günlerini anlatan ve 2
Ekim tarihinde gösterime giren “Kafes” filminin, yapımcı ve oyuncu kadrosunun da katılımıyla gösterimi yapıldı. (haberler.com)
16 Ekim
 Balıkesir’de Muhammet Aydoğan, hapishanede enfeksiyon kapması
nedeniyle, birçok ameliyatla iyileşen yüzünün eski haline döndüğünü
belirtip, Adalet Bakanlığı ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne
200 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Muhammet Aydoğan’ın
avukatı Tuba Aslan, müvekkilinin 1993 yılında ateşli silah yaralanması
sonucu yüzünün büyük bir kısmını kaybettiğini; eski haline kavuşmak
için o tarihten 2012 yılına kadar Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde
tedavi olduğunu belirtti. Muhammet Aydoğan’ın, tedavisinin tamam199
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
lanmasından iki ay sonra ‘öldürmeye teşebbüs suçundan’ kesinleşen
mahkumiyeti için Bursa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na girdiğini aktaran Avukat Tuba Aslan, hapishanede gerekli koşulların sağlanmaması
ve tedavi sürecinde yaşananlar nedeniyle müvekkilinin vücut fonksiyon
kaybının yüzde 43’ten yüzde 72’ye çıktığını belirtti. Tedavi sürecinde hapishane personelinin rencide edici sözler söylediğini öne süren Aslan,
tüm bu süreç nedeniyle Muhammet Aydoğan’ın bedenen ve ruhen çöküş yaşadığını belirtti. (Bahri Karataş / DHA)
 Diyarbakır D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan PKK’li mahpuslar “Ankara ve Lice katliamları başta olmak üzere geçici AKP hükümeti
tarafından başlatılan savaşta yaşanan katliamları” protesto etmek için iki
günlük açlık grevine başladı. (DİHA)
 Sincan 1 No’lu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpusların
kameraya karşı tepki vermeleri üzerine, bu konuda birçok soruşturmanın açıldığı, Hasan Akyol ve Deniz Gündoğdu isimli mahpusların bulundukları hücrelerinden zorla çıkarıldığı ve süngerli odaya götürüldükleri,
bu odada da 1 saat boyunca darp edildikleri iddia edilmektedir. Ayrıca
kurumda 10 saat olan sohbet hakkının 2-3 saate indirildiği, görüşçülere de güvenlik soruşturmaları bahane edilerek sık sık engeller çıkarıldığı
iddia edilmektedir.
Sincan 2 No’lu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan Zülküf Gezen, Aslan Kaya ve Sedat Ot isimli mahpusların rutubetli ve küflü odalarda tutulduğu iddia edilmektedir. (Hüseyin Akyol / Özgür Gündem)
 Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan Alaattin Çakıcı, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel
Müdürlüğü kararıyla Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’na
nakledildi. (CHA)
 Elbistan E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda Camiler Haftası etkinliği
düzenlendi. (elbistanınsesi.com)
 Sinop İl Müftülüğü tarafından Camiler ve Din Görevlileri Haftası kapsamında, Sinop Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda “Cami ve Namazla Arınma”
konulu konferans düzenlendi. (vitrinhaber.com)
17 Ekim
 Çanakkale Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndaki 485 mahpusun, adliyelerde
200
EKİM 2015
adli emanetlerin korunması ve saklanmasında kullanılan bez torbaları,
YSK siparişi doğrultusunda 1 Kasım’da oyların taşınmasında kullanılmak
amacıyla diktiği belirtildi. YSK için 2013 yılında da 500 bin bez torba
dikilmiş. Resmi kurumlardan bez torba siparişi alınmadığı dönemlerde
de çalıştırılan tekstil atölyesinde mahpuslar için iç çamaşırı üretimi de
yapılıyor. Talep olduğu takdirde her yere gönderme imkanları olduğunu
söyleyen Kurum 2. Müdürü Mürvet Tamer, “Dikilen iç çamaşırlarını Ankara
Açık Cezaevi’ne göndereceğiz. Bez torbaları ise İstanbul Büyükçekmece
Adliyesi’nden sipariş aldık, bitince oraya göndereceğiz” ifadelerini kullandı. Kurum Müdürü Necati Sevük ise “Burası kapalı cezaevi değil, burası
onları hayata motive ettiğimiz yer. Burası dışarıdaki hayata en yakını, onların işyeri” diye konuştu. (Ceylan Sever / haberturk.com)
 Foça Ceza İnfaz Kurumu’ndan 2012 yılında firar eden ve 12 yıl 21 ay
mahkumiyeti bulunan 43 yaşındaki mahpus F.Ö. yakalandı. (İHA)
 Tutuklandıktan sonra hapishaneye nakli sırasında firar eden 29 yaşındaki A.M. firar etti. (İHA)
 Şırnak T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan acil ameliyat için Van M
Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edilen ağır hasta olduğu ifade edilen Songül Bağatır isimli mahpusun, aradan geçen 4 aylık süreye rağmen
ameliyat edilmeden Erzurum E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na isteği
dışında sevk edildiği iddia edildi. (DİHA)
18 Ekim
 Rize L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan siyasi mahpusların, koğuşlarının değiştirilmesine karşı çıktıkları gerekçesiyle gardiyan ve
askerlerin saldırısına uğradığı belirtildi. Saldırı sonucunda 3 mahpusun
ayağının kırıldığı ve hastaneye dahi götürülmedikleri söylendi. 9 Ekim’de
yaşanan saldırıyı ailesi aracılığıyla kamuoyuna duyuran siyasi mahpuslardan Murat Şimşek, kendisiyle birlikte 5 kişinin saldırıya uğradığını ve
saldırıda yaralanmalarına rağmen hastaneye götürülmediklerini belirtti.
(umutgazetesi.org)
 Yeşilay Şanlıurfa Şubesi tarafından düzenlenen 4’üncü İstişare
Toplantısı’nda konuşan Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcısı Uğurhan Kuş
tutuklu bulunan mahpusların üçte birinin ya da yarısının uyuşturucudan
dolayı hapishanede bulunduğunu söyledi. (İlkha / Osman Gülebek)
201
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
19 Ekim  Kahramanmaraş Türkoğlu Ceza İnfaz Kurumu’ndan 5 ay önce firar
eden ve 13 yıl 4 ay mahkumiyeti bulunan 25 yaşındaki İbrahim K. yakalandı. (AA)
 “Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan 34 tutsak 29 Ağustos’ta
Rize Kalkandere L Tipi Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildi. Yeni sürgünlerle birlikte sayıları 105’e çıkan siyasi tutsakların her türlü baskı ve
işkenceye maruz kaldıkları öğrenildi. Cezaevine sürgün edilen Veysel
Güler’in dayısı Yaşar Güler, sürgün edilir edilmez görüş yasağı getirildiği
için telefonla görüştüğü yeğeninin sürekli olarak cezaevi yönetimi ve
gardiyanların baskı ve şiddetine maruz kaldıklarını söylediğini aktardı.
Cezaevindeki siyasi tutsakların can güvenliğinin olmadığını dile getiren
Güler, gardiyanların keyfi biçimde siyasi tutsakların bulunduğu koğuşlara giderek, coplarla tutsaklara saldırıp darp ettiğini ve bu saldırılarda 5
tutsağın yaralanarak hastaneye kaldırıldığı bilgisini de paylaştı.”
(Özgür Gündem)
20 Ekim
 Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda Alaattin
Çakıcı’ya saldırı girişiminde bulunuldu. (cihan.com.tr)
 Ak Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, Ovacık ile ilgili Açık
Cezaevi projelerinin olduğunu duyurdu. (karabukhaber.com)
21 Ekim
 Sakarya’nın Geyve İlçesindeki Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda 200
güvenlik görevlisinin katılımıyla yapılan aramada uyuşturucu, cep telefonları ve bıçak bulunduğu, 5 hükümlü hakkında işlem yapıldığı iddia
edildi. (haberler.com)
 Silivri Ceza İnfaz Kurumu’nda (tipi belirtilmemiş) hükümlü bulunan
ve bir buçuk yıl önce firar eden 39 yaşındaki Oktay K. yakalanarak Ereğli
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderildi. (AA)
22 Ekim
 Mersin’in Tarsus İlçesi’ndeki C Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun
yarı açık bölümündeki mahpus Serhat Öztorun, etrafı tel örgüyle çevrili
olan bahçedeyken kimliği belirsiz bir kişi tarafından dışarıdan tabancayla açılan ateş sonucu sol bacağından yaralandı. Saldırıyı gerçekleştiren
2 kişi motosikletle olay yerinden kaçtı. Serhat Öztorun, Tarsus Devlet
Hastanesi’nde tedavi altına alındı. (DHA)
202
EKİM 2015
 Çanakkale’de hapiste tutulan Akif Nazlıcan özel izinle hapishaneden
çıkarak Böbrek hastası kardeşi Sait Nazlıcan’a böbreğini verdi. Ameliyatı
gerçekleştiren ekipten Doç. Dr. Ramazan Danış, ilk kez hapishaneden bağış aldıklarını belirterek Sait Nazlıcan’ın böbreğinin bütün fonksiyonlarının
çalıştığını söyledi. (aljazeera.com.tr)
 Silivri Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan ve 9 aydır ameliyat edilmeyi
bekleyen hasta mahpus Yılmaz Kahraman’ın kardeşi Remziye Kahraman,
“sevkimiz çok, araba ve askerimiz yok” denildiğini ancak kardeşinin farklı
hapishanelere sürgün edildiğini ve sağlığa erişim hakkının ihlal edildiğini
iddia etti. (DİHA)
 Türk Kızılayı Sinop şubesi yönetim kurulu ve kadın kolları, Sinop E Tipi
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki tutuklu ve hükümlü kadın mahpuslara
kıyafet yardımında bulundu. (vitrinhaber.com)
 Toplam 4 yıl 1 ay mahkumiyeti bulunan firari 30 yaşındaki O.G. İzmir’in
Buca ilçesinde yakalandı. (haberler.com)
23 Ekim
 Kastamonu K Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda yangın tatbikatı gerçekleştirildi. (beyazgazete.com)
 Kahramanmaraş’ta Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan Kemal A., Vedat M. ve İbrahim D. İsimli mahpuslar, sağlık kontrolü için getirildikleri
Adana’da araçtan indirildikten sonra firar etti. (DHA)
24 Ekim
 Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım’ında katılımıyla Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü basına tanıtıldı. (AA - İHA
– Milliyet/Türker Karapınar)
 Aydın’ın Nazilli ilçesinde Nazilli Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar etmiş olan 23 yaşındaki S.K. yakalandı. (sabah.com.tr)
25 Ekim
 Manisa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan kronik şeker
hastası Hasan Erturul, zatürre hastalığı sebebiyle kaldırıldığı Manisa Devlet hastanesinde yaşamını yitirdi.
2 hafta önce şeker koması nedeniyle hastaneye kaldırıldığı ve ilaç verilerek hapishaneye gönderildiği belirtilen mahpusun zatürre olduktan sonra hastaneye gitmek istediğini belirtmesi üzerine, hapishane idaresinin
203
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
“daha geçen hafta götürdük” diyerek bu talebini reddettiği iddia edildi.
(Özgür Gündem)
 Kitlesel Medya ve Yargı Arasındaki İlişkilerin Güçlendirilmesi Projesi kapanış toplantısı, Ulucanlar Yarı Açık Cezaevi’nde yapıldı. Toplantıya,
Adalet Bakanlığı, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu, Danıştay, Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ile Ankara Barosu personellerinden
oluşan yaklaşık 200 kişi katıldı. (sabah.com.tr)
 Bir yıl önce hapishaneden firar etmiş olan mahpus Levent E. Kocaeli’nin
İzmit ilçesinde yakalandı. (İHA)
26 Ekim
 Adalet Bakanlığı, ‘Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmelik’ kapsamında kapalı ceza infaz kurumlarında 29 Ekim
Cumhuriyet Bayramı ve Kurban Bayramı nedeniyle belirtilen esaslar ve
günlerde açık görüş yaptırılacağını açıkladı. Açıklamada, kınama cezası
dışında disiplin cezası almış ve bu cezası kaldırılmamış hükümlü ve tutukluların açık görüşten yararlandırılmayacağı belirtildi. (haberler.com)
 2 gözünde de miyop astigmat bulunan, yüzde 90 oranında böbrek
yetmezliği çeken, hipertansiyon ve Başka Türlü Adlandırılamayan (BTA)
duygu-durum bozukluğu bulunan ve sağ elinde 2 parmağı olmayan Ağır
hasta mahpus Ali Kurban, geçtiğimiz yıl Mersin Üniversitesi Araştırma
Hastanesi tarafından “Cezaevinde yalnız yaşaması uygun değildir” raporu verilmesinin ardından ikinci rapor almak üzere Metris R Tipi Kapalı
Cezaevi’ne sevk edildi. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin
“cezaevinde yaşamını idame ettirebilir” raporu verilmesinin ardından
Silifke M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na sevk edilen Ali Kurban, bağımsızlar koğuşunda kalmak istemediği için hücreye alındı. (DİHA)
 İnsan Hakları Derneği, 170 bini aşan hükümlü ve tutuklu ile 247’si
ağır olmak üzere 649 hasta mahpus olduğununun altını çizerek Hasta
Hakları Günü’ne dair bir basın açıklaması yaptı. (bianet)
27 Ekim  Sincan T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mesleki eğitim kurslarında başarılı olan 15 mahpusa sertifika verildi. (İHA)
 İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 29 Ekim Cumhuriyet bayramı kutlama etkinliği gerçekleştirildi. (haberler.com)
204
EKİM 2015
28 Ekim  AK Parti Trabzon Milletvekili Muhammet Balta, Beşikdüzü ilçesinin
Anbarlı mahallesi sınırları içinde 202 dönüm arazi üzerine yapılacak
olan açık ve kapalı ceza infaz kurumlarının inşaatında incelemelerde
bulunurken, 67 Milyon TL’ye ihaleye çıkan bin kişilik ceza infaz kurumlarında 500 kişinin istihdam edileceğini ifade etti. (İHA)
 Ulucanlar Cezaevi Müzesi Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında 57 bin 781 kişinin gezmesiyle ziyaretçi rekoru kırdı. (altındag.bel.tr)
29 Ekim  Denizli D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar etmiş olan 23 yaşındaki O.K. yakalanarak, Çivril Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderildi.
(denizlihaber.com)
 Sincan Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda Cumhuriyet
bayramı olması sebebiyle kutlama etkinliği düzenlendi.
(murekkephaber.com)
 Silivri 2 No’lu L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na kargoyla yollanan bir çift
ayakkabının içinde uyuşturucu madde bulundu. (ulke.com.tr)
 Sivas Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan 1 gün önce firar eden C.S.(20),
M.S.(34) ve Ü.T.( 21) isimli mahpuslar yakalandı. (karar.com)
 Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanlığı Kasım 2013-Ekim
2015 tarihleri arasında arabuluculuk için yapılan 1053 başvurudan
1032’sinin anlaşmayla sonuçlandığını açıkladı. (memurlar.net)
205
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
30 Ekim
 2008 yılında Foça Yarı Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar eden 31
yaşındaki Esabil U. yakalandı. (AA)
 Samsun Bafra Yarı Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan tutuklandıktan 4
gün sonra firar eden 22 yaşındaki U.D. yakalandı. (İHA)
31 Ekim
 Adana’da “nitelikli dolandırıcılık” iddiasıyla hakkında 2 yıl 6 ay hüküm verilen ve 3 ay önce Adana E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na
kapatılan Mesut Orakçı, 31 Ekim 2015 günü geçirdiği kalp krizi sonucu
yaşamını yitirdi. (haberler.com)
206
EKİM 2015
KASIM
207
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
1 Kasım  1 Kasım 2015 günü gerçekleşen genel seçimlerde hapishanelerde
358 sandık kuruldu ve oy kullanma hakkı elinden alınmayan tutuklu ve
hükümlüler oy kullandı. (sabah.com.tr)
 İHD’nin İstanbul ve İzmir şubeleri hasta mahpuslar için oturma eylemlerini sürdürdü. İHD İstanbul Şubesi 189’uncusunu düzenlediği “F
Oturma”sında 1999 yılından beri hapiste tutulan 47 yaşındaki kanser
ve kalp hastası Hadi Elçiçek’in tahliyesini talep ederken, İHD İzmir Şubesi
de Diyarbakır D Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan 76 yaşındaki Mehmet
Emin Özkan’ın durumuna dikkat çekti. (ozgurgundem.biz)
2 Kasım  Kıbrıs’ta “Merkezi Cezaevi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) (Değişiklik) Yasa Tasarısı” Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda oy çokluğuyla kabul edildi. Oturum sırasında söz alan İçişleri ve Çalışma Bakanı
Asım Akansoy, “KKTC’ye yakışan çağdaş bir cezaevine ihtiyaç duyulduğunu” ve “yeni cezaevinin öncelikleri arasında olduğunu” belirtti.
(gundemkibris.com)
 Karabük İl Müftülüğü, Karabük T Tipi Ceza İnfaz Kurumu ile aralarında
bir protokol imzalandığını ve her ay farklı konuların işlendiği konferanslar
verildiğini açıkladı. Son verilen konferansın konusu ise “Cami ve Namazla
Arınma”. (haberler.com)
 Bayrampaşa Belediye Başkanı Atilla Aydıner, kapatılmış ve yıkılmış
olan Bayrampaşa Hapishanesi’nin arazisine ilişkin proje çalışmalarının
devam ettiğini açıkladı. Aydıner’in açıklamasına göre hapishane arazisinin
yanındaki diğer bölgelerin de kamulaştırılmasıyla ortaya 148 bin metrekarelik bir arazi çıkacak ve bu arazi üzerine hastane, okul, 2.200 konut,
otopark da içeren bir düzenleme düşünülüyor. (webtvhaber.com)
 İlk olarak 1952 yılında Şehir Oteli’nin altında açılan 1957 yılında yeni
binasına taşınan Ankara Haymana B Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun
2013 yılında kapatılmasının ardından 2015 yılında yeni bir hapishanenin
açılması gündeme geldi. Haymana Belediye Başkanı Özdemir Turgut, yeni
hapishanenin yapılacağı yerin belirlenmesi için çalışmaların sürdüğünü
açıkladı. (milliyet.com.tr)
 Kandıra Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan bir buçuk yıl önce firar eden 21
yaşındaki Erkan S. yakalandı. (AA)
208
KASIM 2015
3 Kasım  Balıkesir’in Gönen ilçesinde “evi terk eden” 57 yaşındaki eşini, 83 yaşındaki kayınvalidesini ve 49 yaşındaki kayınbiraderini öldürdükten sonra aracıyla intihar etmek isterken yakalanan ve tutuklanan 67 yaşındaki
Salih Şenses, Bandırma M Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na getirilmesinden 20
dakika sonra kendisini asarak intihar etti. (samsunhaber.com / Sabah)
5 Kasım
 Batman M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulmakta olan mahpuslara Ankara katliamını protesto ettikleri gerekçesiyle 2 ay aile ziyareti
yasağı verildi. Yasak, ailelerin görüşe alınmamasıyla öğrenildi.
(batmanpostasigazetesi.com)
6 Kasım  Kocaeli (Kandıra) 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’nda tutulan vegan mahpus Osman Evcan’a gönderilen vegan besinlerin hapishane idaresi tarafından kabul edilmediği iddia edildi.
(vehaber.org)
 Erzurum’daki Karskapı Birinci Sınıf Askeri Cezaevi’nde tutulan 3 er bir
başka tutuklu ere tecavüz ettikleri gerekçesiyle 15’er yıl hapis cezasına
çarptırıldılar. Olay 10 Ağustos 2012 tarihinde gerçekleşmiş ve 3 er 15
Ağustos 2012 tarihinde tutuklanmış ve 9 ay tutuklu kalmışlardı.
(yenialanya.com)
 Devlet Tiyatroları ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü iş birliğinde
yürütülen sosyal sorumluluk projesi kapsamında Sait Faik Abasıyanık’ın
209
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
eserinden uyarlanan “Son Kuşlar” adlı oyun Bayramiç Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’nda sergilendi. Tiyatro sanatçısı Turgay Tanülkü’nün yönetip yer aldığı oyunu 29 hükümlü, 7 tutuklu olmak üzere 36 mahpus ve hapishane
personeli izledi. Tanülkü, oyunu 1,5 yıl içinde 160 hapishanede sergilediklerini belirtti. (milliyet.com.tr)
 Bandırma 1 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan Mahmut Bilgiç’in, hapishanede üç kez belinden ameliyat olduğu ve platin
takıldığı, belinden aşağıya sol tarafının yarı yarıya felç olduğu ifade edilmektedir. 3 ay önce revire gittiğinde 12 günlük fizik tedavi için Bandırma
Devlet hastanesine sevk edilmiş, ancak o günden sonra sevkinin yapılmadığı, dilekçelerinin yanıtlanmadığı iddia edilmektedir. Menemen T Tipi
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 26 siyasi mahpusa şiddet ve kötü muamelenin uygulandığı iddia edilmektedir (Hüseyin Akyol / Özgür Gündem)
 Bolu Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde habersizce yapılan tatbikat
görüş saatinde gerçekleştirilince panik yaşandı. (bolugundem.com)
7 Kasım  Adalet Bakanlığı, Burdur Ceza İnfaz Kurumu’na 2000 tarihinde düzenlenen bir operasyon sırasında hapishanenin duvarını yıkmaya çalışan
dozerin kepçesinin kolunu kopardığı Veli Saçılık’a kopan kolu için ödenen 150.000 TL tazminatı faiziyle birlikte 240.320 TL olarak geri isteyen
İçişleri Bakanlığı’ndan, AİHM’in tazminatın “geri alınamayacağı” kararına
uymasını istedi. (milliyet.com.tr)
 İnfaz koruma memurları 2016 yıllarında maaşlarına yüzde 5+6, 2017
yılında ise yüzde 3+4 oranında zam alacaklar. 2016 yılının Ocak ayı maaşı 2.484 TL. (anasayfahaberleri.com)
8 Kasım
 Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpuslar tarafından
üretilen hediyelik eşyalar tanıtıldı. Mahpusların aldığı ücretin 5-50 TL arasında değiştiğini ifade eden bir hapishane personeli, mahpusların kazandıkça daha çok ürettiklerini ifade etti. (memurlar.net)
9 Kasım
 Cinsel istismar iddiasıyla Adıyaman E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan 42 yaşındaki İ.Ç. “akşam saatlerinde hareketsiz
şekilde” bulunmasının ardından hastaneye kaldırıldı ancak hayatını kaybetti. İ.Ç.’nin kalp krizi nedeniyle öldüğü iddia ediliyor. (milliyet.com.tr)
210
KASIM 2015
 Bolu Gerede’de yapılması planlanan hapishane için kamulaştırma
işlemlerinin tamamlandığı açıklandı. Gerede Belediye Başkanı Mustafa
Allar, yaklaşık 200 bin dönüm yerin hazır olduğunu ve istendiği takdirde
tapuların hemen verilebileceğini açıklarken, HSYK 2. Daire Başkanı Mehmet Yılmaz da prosedürlerin çok kısa süre içerisinde tamamlanacağını,
hava şartları el verirse hapishanenin temelinin 2015 yılı bitmeden atılacağını belirtti. (boluekspres.com)
 Giresun E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpuslar arasına çıkan kavganın sonrasında mahpusların yatakları yakarak yangın
çıkardığı iddia edildi. Çıkan yangın sonrası dumandan etkilenen infaz
koruma memurları ile mahpuslardan oluşan 24 kişi hastaneye kaldırıldı.
(sabah.com.tr)
 Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan Erkin
Kocaman adlı mahpusun, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’ya
yazdığı mektup basına yansıdı. Kocaman mektubunda, muharrem ayında
aşure verilmemesi, “IŞID ve Hizbullah propagandası yapan” bir televizyon
kanalının değiştirilmesini talep etmelerine rağmen değiştirilmemesi, haftada 10 saat olan sohbet haklarının 6 saat olarak uygulanması, havalar
soğuk olmasına rağmen kaloriferlerin yakılmaması gibi hak ihlallerine ve
uygulamalara yer vermişti. (birgun.net)
 Adıyaman E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan 42 yaşındaki
İsmail Ç. İsimli mahpus yaşamını yitirdi. Ölüm nedeninin henüz anlaşılmadığı ifade edildi. (bugun.com)
10 Kasım  Amasya F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na [Haberlerde “F Tipi” diye belirtilse de Amasya’da F Tipi bulunmamaktadır. E Tipi olması muhtemeldir],
mizah dergisi Penguen alınmıyor. Mahpuslar, Penguen dergisinin “devlet
büyüklerinin ağzını, burnunu yamulttuğu” gerekçesiyle engellediğini, bu
engellemenin gerekçesi olarak da “bayide yok” dendiği belirttiler.
(cumhuriyet.com.tr)
 Trabzon Araklı Ceza İnfaz Kurumu’ndan (tipi belirtilmemiş) daha önce
firar etmiş olan ve 12,5 yıl mahkumiyeti bulunan K.U. yakalandı. (AA)
 İzmir’in Karabağlar ilçesinde üç arabaya çarpan 55 yaşındaki
A.H.Ö.’nün daha önce bir hapishaneden firar etmesi sebebiyle arandığı
ortaya çıktı ve tutuklandı. (haberler.com)
211
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
Cezaevi Hükümlülerinden, İzmir Ürün ve El Sanatları Fuarı
Adalet Bakanlığı Ceza ve İnfaz Kurumları’nda kalan hükümlü ve tutukluların
ürettiği gıdadan tekstile, mobilyadan hediyelik eşyaya kadar yüzlerce ürün, Gündoğdu Meydanı’nda kurulan 9’uncu İzmir Ürün ve El Sanatları Fuarı’nda görücüye
çıkacak.
Gündoğdu Meydanı’nda yarın yapılacak olan açılış töreni öncesinde, Ceza ve
Tevkif Evleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Doğru ve diğer müdürlük yetkilileriyle, fuar alanını gezdi, bilgi aldı. 8 gün
açık kalacak fuarda, 73 cezaevinden gelen ürünler, 113 stantta sergilenecek.
Ürünlerin tamamı ise ceza infaz kurumlarında hükümlü ve tutuklular tarafından
üretilenlerden oluştu. Fuar alanın gezdikten sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, cezaevinde
üretilen ürün denilince önceki dönemlerde akıllara hep boncuk ve gemi geldiğini
anlatıp “Artık sektörel anlamda geniş bir yelpazede iş ve eğitim sağlıyoruz. Hükümlüler, bu ürünleri ürettikleri sırada, aynı zamanda meslek sahibi de oluyorlar.
Adalet Bakanlığı olarak iş üretimi ve eğitimi konusunda Avrupa’nın en başarılı
ülkesiyiz. Onlarda böyle bir iş yurtları sistemi yok” dedi.
ÜRETTİKLERİNDEN PARA DA KAZANIYORLAR
Hükümlü ve tutukluların yaptıkları iş karşılığında ücret, sigorta ve yıllık kar
payı da aldıklarını da söyleyen Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, “Tüm elde ettikleri para hesaba katıldığında aylık gelirlerinin toplam 400
- 450 TL olduğunu söyleyebiliriz. Bu para az gibi görünebilir ama cezaevi koşulları
212
KASIM 2015
için iyi bir tutar. Bunun yanı sıra üretimlerimizle, özel sektörün hassasiyetlerini de
dikkate alıyoruz. Çünkü bizim için girdi ve diğer maliyetler düşük. Haksız rekabet
oluşturmadan üretim gerçekleştirmek istiyoruz” dedi.
35 BİN KİŞİ ÜRETİME KATILDI
Türkiye’de 174 bin 500 hükümlü ve tutuklunun bulunduğunu, bu üretim
sisteminden 35 bin kişinin yararlandığını da ifade eden Enis Yavuz Yıldırım, “Bu
sayıyı arttırmayı istiyoruz. TSK, defterdarlıklar, tapu, orman genel müdürlüğü gibi
kurumlar da başta gıda ve tekstil ürünleri olmak üzere bizden hizmet alıyorlar.
Bizden alım yaparken ihaleye de tabi değiller. Üretimde karlılık maksadı olmadığı
için organik ürünlere daha fazla yoğunlaşıyoruz. Foça Açık Tarım Ceza İnfaz kurumunda 2 bin büyükbaşlık tesis yapacağız. Gezen tavuk sayısını bin 500’den 3
bine çıkaracağız” dedi. (http://www.haber3.com/cezaevi-hukumlulerinden-izmirurun-ve-el-sanatlari-fuari-3661303h.htm)
11 Kasım
 Daha önce Sungurlu-Ankara karayolunun 13. kilometresine yapılması planlanan T Tipi hapishanenin, bu arazinin zemininde su çıkması üzerine Çiftlik köyü arazisine yapılmasına karar verildi. Zemin etüdü
yapılan 306 dönümlük arazi, hapishane yapımı için mera statüsünden
düşürülecek ve ihale süreci başlayacak. İhalenin bir kaç ay içinde yapılması, inşaatın ise 2017 yılında tamamlanması öngörülüyor. 5 yıllık
kalkınma programında 1983K150400 proje numarasıyla yer alan bu
hapishane için 14 milyon TL’lik bir bütçe ayrıldı. Proje kapsamında 1000
kişi kapasiteli T Tipi, 400 kişi kapasiteli Açık Ceza İnfaz Kurumu yapılması planlanıyor. (corumhaber.net)
12 Kasım  Yüksek Seçim Kurulu, 1 Kasım 2015 tarihinde gerçekleşen 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimi Sandık Sonuçları’nı açıkladı. Açıklanan
sonuçlara göre hapishanelerde 344 sandık kuruldu ve 35.266 mahpus
oy kullandı. Bu oylardan 575’i geçersiz. Hapishanelerdeki sandıklardan
çıkan oyların partilere dağılımı şöyle:
HDP
CHP
AKP MHP
BBP
Saadet
: 13.277
: 10.882
: 6.644
: 3.145
: 164
: 157
213
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
HKP
: 76
Vatan : 72
LDP
: 65
HAK-PAR : 50
BTP
: 40
DP
: 28
DSP
: 26
Bağımsızlar : 25
KP
: 17
Millet
: 12
DYP
: 11
(https://sonuc.ysk.gov.tr/module/ssps.jsf)
 Konya Torbalı Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar etmiş olan Mehmet B.
yakalandı. (İHA)
13 Kasım
 Amasya Gümüşhacıköy Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulmakta olan
iki mahpus (S.Ç., ve K.G.) firar ettiler. (radikal.com.tr)
 Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü ve Ceza ve Tevkifevleri Genel
Müdürlüğü’nün ortak sosyal sorumluluk projesi olan ve oyuncu Turgay
Tanülkü’nün yönettiği “Son Kuşlar” tiyatro oyunu Bakırköy Kadın Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu’nda sahnelendi. (AA)
 Hapishanelerden sorumlu Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Fuat Arı, hapishanede 52 ülkeden 225 yabancı uyruklu mahpus bulunduğunu belirterek “Burada 950 kişilik bir aile ortamı sağlanmıştır. 300 kişilik personelimizle burada asayiş, güvenliği, temizliği sağlarken şu anda 18 ayrı
meslek edindirme kursunda misafirimiz olan hanımefendiler için seminer
oluşturmaktayız” dedi. (haberler.com)
 İskenderun’da T Tipi Ceza İnfaz Kurumu açıldı. (Hüseyin Aykol / Özgür
Gündem)
 Kahramanmaraş Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan 10 Temmuz tarihinde
firar eden Kubilay T. bir kişiyi pompalı tüfekle vurmasının ardından yakalandı. (İdris Okur / İHA)
14 Kasım
 Aksaray Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda “yangın olduğu ve yaralıla-
214
KASIM 2015
15 Kasım rın bulunduğu” ihbarıyla tatbikat yapıldı. Polis, itfaiye ve 112 acil yardım
ekipleri tatbikat olduğunu hapishaneye geldiklerinde öğrendi.
(haberler.com)
 Şanlıurfa, Hilvan ilçesi sınırları içerisinde 1800 dönüm arazi üzerinde
yapımına devam edilen yeni hapishaneye 150 kişilik cami yapılması kararlaştırıldı. Şanlıurfa İl Müftüsü İhsan Açık ve Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcısı Uğurhan Kuş hapishane alanında incelemede bulundular.
(eyyubiye63.com)
16 Kasım  Trabzon Bahçecik E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 15 yaşındaki
mahpus E.N., B/1 koğuşunun kapısına kendisini asarak yaşamına son
verdi. Çocuk koğuşunda kalanlar bir süre sonra E.N.’nin kendini astığını
fark etti. Bunun üzerine durum hemen infaz koruma memurlarına haber
verildi. Acil servise alınan E.N. ilk müdahalenin ardından hastaneye sevk
edildi. Boynu kırıldığı belirlenen E.N. kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. (61saat.com)
 Manisa’daki hapishanelerde yaşanan kapasite sıkıntısını ortadan kaldırmak amacıyla var olan T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun yanına 2
yeni hapishane daha inşa edileceği açıklandı. Manisa Cumhuriyet Başsavcısı Akif Celalettin Şimşek, iki yeni hapishanenin ihalesinin yapıldığını
ve 2 yıl sonra 3 kapalı ve 1 açık hapishanenin yer alacağı (T1, T2 ve L Tipi
Kapalı, T1 Tipi Açık) bir kampüs oluşturulacağını belirtti.
(manisakulishaber.com)
 Sinop Valisi Yasemin Özata Çetinkaya, Sinop’ta yaklaşık 13.000 metrekarelik alanı kaplayan ve 2000 yılında müzeye çevrilen tarihi hapishaneyi yılın ilk 6 ayında 150.000 biletli kişinin ziyaret ettiğini açıkladı.
Açıklamaya göre hapishaneyi yıllık ortalama 250.000 kişi ziyaret ediyor.
(timeturk.com)
 Gemlik Açık Ceza İnfaz Kurumu’na yıllık 500 ton zeytin işleyip paketleyebilecek tesis inşa ediliyor. Tesisin inşaatı için hafriyat çalışması hapishane alanında bulunan seralar bölgesinde başladı.
(bursahakimiyet.com.tr)
 Kişisel Gelişim Uzmanı Psikolog Kunter Kurt, Hatay E Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu’nda mahpuslara ve personele yönelik kişisel gelişim semi215
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
neri verdi. Seminer sonunda konuşan hapishane savcısı Atalat Aygenç, bu
tür eğitimlere herkesin ihtiyacı olduğunu ve bu eğitimlerin insanın hayata
bakış açısını olumlu anlamda değiştirdiğini belirtti. (haber7.com)
 HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, partilerine her gün farklı
hapishaneden şikayetler geldiğini belirterek Osmaniye, Rize L Tipi Kapalı,
Erzurum H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumları’nda hak ihlalleri yaşandığını
ifade etti. (memurlar.net)
 Tekirdağ Ceza İnfaz Kurumu’ndan (tipi belirtilmemiş) daha önce firar
etmiş olan 26 yaşındaki Devrim A. yakalandı. (haberler.com)
17 Kasım
 Aliağa Ekspres, gazetesinin yazarı Volkan Gündüz, yaklaşık 1,5 yıl önce
“kötü muamele ve işkence iddialarıyla gündeme gelen” İzmir (Şakran)
Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumu’ndan bu kez olumlu haberler geldiğini belirten bir köşe yazısı kaleme aldı.
(Volkan Gündüz / aliagaekspres.com.tr)
 33 STÖ, Trabzon Bahçecik E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 15 yaşındaki mahpus E.N.’nin yaşamını yitirmesinin ardından “Çocukları Hapsetmemek Mümkün” başlığıyla bir açıklama yaptı. (Evrensel)
18 Kasım
 Üç buçuk yaşındaki yeğeni Y.K.’ye bir restoranda asitle saldırarak bir
gözünü kaybetmesine neden olan Cihan Araçman hapishanede bir grup
mahpus tarafından saldırıya uğradı. Araçman’nın yara almadığı, hapishane görevlileri tarafından kurtarılarak koğuşundan çıkarıldığı belirtildi.
(diken.com.tr)
19 Kasım
 Adalet Bakanlığı 2016 yılında Diyarbakır, Hatay ve Tarsus’ta, 2018’de
de Kayseri ve Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde toplam 1440 kapasiteli yeni çocuk hapishaneleri açmayı planlıyor. 2011 yılı verilerine göre Türkiye’de,
18 yaş altı çocukların yaklaşık yüzde 70’i hapishaneden tahliye olduktan
1 yıl sonra tekrar hapishaneye giriyor. Çocuk hak örgütleri, çocuk adalet
sistemindeki başarısızlığın yeni hapishaneler açılarak ortadan kalkmayacağını söylüyor. Aksine hapishanelerde ağır hak ihlallerine uğrayan çocukların daha da ağır koşullarla baş başa kalacağından endişe ediliyor.
(Sevda Karaca / evrensel.net)
20 Kasım
 CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, 5395 Sayılı Çocuk Koruma
Kanunu’nun değiştirilmesini teklif etti. Çocuklara ilişkin kullanılan “suçlu
216
KASIM 2015
çocuk” ifadelerinin kanuna ve evrensel hukuk prensiplerine açık aykırılık
oluşturduğunu belirten Tanal, çocukların suçlu değil, “suça sürüklendiğinden şüphelenilen” veya “suça sürüklendiği iddia edilen” çocuklar olarak
görülmesi gerektiğini ifade etti. Tanal, TBMM Başkanlığına verdiği önerge
ile Adalet Bakanı Kenan İpek’e şunları sordu:
“Trabzon Bahçecik E Tipi Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumu’nda tutuklu olan 15
yaşında E.N. isimli çocuğun ölüm sebebinin intihar olduğu kesinleşmiş
midir?
Tutuklu ya da hükümlü çocukların intihar eğilimiyle ilgili herhangi bir çalışmanız mevcut mudur?
Özgürlükleri kısıtlanmış bu çocukların geçirdikleri psikolojik süreçte onlara destek sağlayabilecek pedagog, psikolog, psikiyatrist gibi alanında
uzman personeller kurum bünyesinde çalıştırılmakta mıdır?
Eğer çalıştırılıyor ise söz konusu uzmanlar çocuklara ne gibi hizmetler vermektedir?
Söz konusu çocuk tutuklunun Trabzon’da ıslah evi olmadığı için kapalı
ceza ve infaz kurumunda kaldığı iddiaları doğru mudur?
Eğer doğru ise bu husus Türkiye’nin de imzalamış olduğu Çocuk Haklarına
Dair Sözleşme’nin 40. maddesinde belirtilen ‘adil bir çocuk ceza adaleti
sistemi’ne aykırılık teşkil etmemekte midir?
Ülke genelinde kaç hükümlü/tutuklu çocuk ıslah evi olmadığı gerekçesiyle Ceza ve İnfaz Kurumları’nda tutulmaktadır?
Her il merkezi ve gereklilik halinde ilçelere ıslah evlerinin yapılmamış olması hükümlü/tutuklu çocukların psikolojilerini olumsuz yönde etkilememekte midir?
Çocuk haklarına ve Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 3. Maddesi’nde
koruma altına alınan ‘çocuğun yararının gözetilmesi’ gerekliliğine aykırı bu
hususlarla ilgili herhangi bir çalışmanız mevcut mudur?” (haberler.com)
 13 Kasım’da, tutuklu bulunduğu Trabzon Bahçecik Ceza İnfaz Kurumu’nda intihar ettiği belirtilen 15 yaşındaki E.N.’nin ölümünde “hak ihlali”
ve “ihmal olduğu” gerekçesiyle Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na
gelen, “Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Girişimi” üyeleri, Adalet Bakanı, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü ve Trabzon Bahçecik
Cezaevi idaresi hakkında suç duyurusunda bulundu. Ankara ve Trabzon
Cumhuriyet Başsavcılıklarına gönderilmek üzere hazırlanan suç duyurusu
dilekçesinde sorumluların, “İşkence ve kötü muamele”, “Ölüme sebebiyet
verme”, “Hakkın kullanımını engelleme” ve “Görevi kötüye kullanma” suçlarından soruşturma açılması talep edildi. (cumhuriyet.com.tr)
217
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
 Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde bulunan kapalı hapishanede yangın tatbikatı gerçekleştirildi. (milliyet.com.tr)
 Mersin Kadın Platformu üyeleri, hapishanede tutulan kadın mahpuslara destek için kart gönderdi. (DHA)
21 Kasım
 Erzincan T Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu savcılığının koordinesinde “hükümlülerin topluma kazandırılması ve entegre olmalarını sağlamak amacıyla” bir dizi etkinlik gerçekleştiriliyor. Bu etkinlikler kapsamında
açık hapishanede kalan 20 hükümlü Erzincan Belediyesi Temizlik İşleri
Müdürlüğü organizasyonuyla temizlik çalışmasına katıldı. (haber3.com)
22 Kasım
 Radikal gazetesinden Armağan Çağlayan’a konuşan jeoloji profesörü
Celal Şengör, 12 Eylül 1980 darbesinin ardından hapishanelerde yaşananlara atıf yaparak “dışkısını yedirmek işkence değil” dedi. (Armağan
Çağlayan / Radikal)
 CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM’ye sunduğu soru önergesinde, Amasya
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpusların “aylardır talep etmesine rağmen Penguen dergisinin neden verilmediğini” sordu. (haberler.com)
 Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla Antalya Rotaract üyesi bir grup,
Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulanan mahpusların çocuklarını ziyaret etti. (sabah.com.tr)
218
KASIM 2015
 Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nad 13 Kasım’da intihar ettiği açıklanan Emirhan Nas’ın ölümüne ilişkin 35 STÖ tarafından suç duyurusunda bulunuldu. Dilekçede “daha etkili bir soruşturma yürütülsün,
cezaevi yetkililerinin ihmali olup olmadığı araştırılsın” denilirken Emrah
Nas’ın annesi Semra Omak, “cezaevinde oğlumu ziyaret etmem engellendi” dedi. (sabah.com.tr)
23 Kasım
 Bafra T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan Raşit Dörtyol isimli
tutuklu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’ya gönderdiği mektubunda, hapishanede yaşanan hak ihlallerine ilişkin bilgilendirmede
bulundu. Dörtyol mektubunda, yasal olarak dağıtımı ve satışı yapılan
Yürüyüş Dergisi’nin hapishaneye sokulmasının engellendiği belirtilerek,
dergiye “örgüt propagandası yaptığı” ve “örgüt üyelerini övdüğü” gerekçeleriyle erişilemediğini belirtiyor:
“Adımıza gelen, ailelerimizin gönderdiği kışlık montlar, ‘kapşonu var’ denilerek verilmiyor. Diğer bir keyfiyet örneği de, beyaz ya da renkli kağıtlarda
uygulanmaktadır. Dışarıdan posta ile gönderilen kâğıtlar (kırtasiyeden
alınmış ambalajındaki kağıtlar), ‘görünmez mürekkeple yazı yazılmış olabilir’ denilip verilmiyor. İdare beyaz ya da renkli kağıtlara el koyuyor. Cezaevi yönetimi bu kağıtları inceleyip vereceği halde keyfi davranıyor. Dilekçe,
mektup yazıp, karikatür çizmemiz için kağıt verilmemesi, ‘düşünmeyin,
yazmayın’ demektir.” (Meriç Tafolar / milliyet.com.tr)
 Gaziantep Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda mahpus D.K., geçen hafta
içerisinde koğuşunda rahatsızlanınca Dr. Ersin Devlet Hastanesi’ne götürüldü ve çekilen röntgende D.K.’nin midesinde 8 kalem pil olduğu saptandı. Gastroenteroloji uzmanı doktor Ahmet Yağbasan başkanlığındaki ekip,
yaptığı çalışma ile D.K.’nin midesindeki pillerden birisini çıkardı. Uzmanlar, mahpusun midesindeki diğer 7 pilin müdahale yapılarak çıkarılmasının dokulara zarar vereceğini belirleyince takip altında doğal yollardan
çıkarılması kararı verildi. Bunun üzerine servise yatırılan D.K.’nin, 2 gün
sonra midesindeki pilleri doğal yollarla vücudundan çıkardığı belirtildi.
(habervaktim.com)
 Kocaeli (Kandıra) F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan vegan mahpus Osman Evcan, “vegan yemeklerinin engellendiğini ifade ederek” 10
Kasım tarihinde süresiz açlık grevine çıktı. (bizimkocaeli.com)
 Kastamonu’nun İnebolu İlçesi’nde İnebolu M Tipi Kapalı Ceza İnfaz
219
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
Kurumu’ndan hastaneye mahpus götüren ring aracının otomobille çarpışması sonucu 2 kişi yaralanırken ring aracındaki 18 mahpus kazadan yara
almadan kurtuldu. (aksam.com.tr)
 Antalya’nın Elmalı Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar eden S.U. (33),
jandarma tarafından yapılan bir operasyonla yakalandı. (haberler.com)
 İçişleri ve Çalışma Bakanı Asım Akansoy, Kıbrıs Türk Gardiyanlar Birliği heyetini kabul etti ve yaptığı açıklamada KKTC (Lefkoşa) Merkezi
Cezaevi’nin “ süresini tamamladığını belirterek, gelinen aşamada bir an
önce yeni bir cezaevinin inşa edilmesinin şart olduğunu söyledi.”
(kibrispostasi.com)
24 Kasım
 Prof. Celal Şengör, “dışkı yedirmek işkence değil” sözleri için gelen
tepkiler üzerine özür diledi. (haberler.com)
 HDP ve DBP Batman il teşkilatları hapishanedeki koşullara ve “bölgede yaşanan tartışmalı sürece” basın açıklamasıyla dikkat çekti. Batman
M Tipi Ceza İnfaz Kurumu önündeki Azadi parkı önünde bir araya gelen
kitle yaptığı açıklama içerisinde son 5 ayda 80’i aşkın siyasi mahpusun
Türkiye’nin değişik illerinde bulunan hapishanelere sürgün edildiği bilgisine de yer verdi. (batmancagdas.com)
25 Kasım
 Futbolcu Arda Turan’ın Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu içinde bulunan Adalet Anaokulu’nda eğitim alan çocukların yemek masraflarını 1 yıldır karşıladığı öğrenildi. Anaokulu’nda mahpusların 2-6 yaş arası
35 çocuğu eğitim alıyor. (Hürriyet)
26 Kasım
 MİT tırları soruşturması kapsamında tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi
Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara temsilcisi Erdem
Gül, Silivri Ceza İnfaz Kurumu’na götürüldü. (birgun.net)
 Batman M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki 8 mahpus, farklı illerdeki hapishanelere sevk edildi. Salih Altunışık ile Hikmet Keskin’in
Ordu’ya, Adnan Yiğittekin’in Rize’ye, Mehmet Yüksel’in Tokat’a, Ahmet
Oyunlu’nun Bayburt’a, Mahmut İtmez’in Gümüşhane’ye ve Mehmet Çetin
ile Aydın Aslan’ın Erzincan’a sevk edildiğini belirten aileleri, hapishane
görüşlerinin de uzun süreden beri yapılmaması nedeniyle yakınlarını göremediklerini açıklayarak karara tepki gösterdiler. (xebatnews.com)
220
KASIM 2015
27 Kasım
 Yeni açılan İskenderun T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda “sık sık arama adı
altında odalara robocop denilen polisler giriyor ve önüne gelen herkese
girişiyordu. Bu dövmeler esnasında kafa ve kol kırıldığı bile oluyordu. Yapılan saldırıların kimisinin, nasıl kırıldığı bilinemeyen bir kamera yüzünden
olduğu söyleniyordu. Yine odalardan alınıp, hücreye götürüldüğü söylenen 5 kişiden haber alınamıyordu. Odada demirbaş adına hiçbir şeyin
olmadığı cezaevinde sular akmıyor diye banyo yapılamıyordu. Kantinde
başta sigara olmak üzere hemen hemen hiçbir şeyin olmadığı söyleniyordu. Şimdi bu cezaevinde bulunan siyasi tutsaklar, başka yerlere sürgün
edilmeye başladı.”
14 aydır tutuklu olarak yargılanan, hakkında 5 kez müebbet ve 60-70 hapis istenen davası İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılmış olmasına
rağmen Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan
Uğur Öncel, İzmir’deki bir hapishaneye sevk talebi reddedilince ölüm orucuna başladı. (Hüseyin Aykol / Özgür Gündem)
 İlahiyatçı Yazar Ömer Döngeloğlu, Erzurum’un Oltu ilçesindeki T Tipi
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda “din” konulu konferans verdi.
(haberler.com)
 Foça Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda düzenlenen girişimcilik kursunu başarıyla tamamlayan 30 mahpusa düzenlenen törenle sertifikaları verildi.
(milliyet.com.tr)
29 Kasım
 Bandırma M Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan hükümlülerin yaptığı
dekoratif ahşap kafesler Kuşsevenler ve Yetiştirenler Derneği tarafından
yapılan mezatta tanesi 150 TL’den satıldı. “Satıştan elde edilen gelir cezaevinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin eğitimleri için kullanılacak.”
(haberler.com)
30 Kasım
 Kocaeli 1 No’lu F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan Osman Evcan
isimli mahpus, vegan beslenme hakkı için 10 Kasım’dan bu yana açlık
grevinde. Evcan’ın, daha önce yine kendi mücadelesi sonucunda elde
ettiği vegan beslenme hakkı hapishane yönetimi tarafından “keyfi şekilde
engellendiği için” açlık grevi başlattığı belirtildi. Konuya ilişkin gönderdiği mektupta vegan beslenme hakkının cezaevi tarafından keyfi şekilde
engellendiğini anlatan Evcan, “Hayvan eti ve hayvansal ürünler yemediğimi, sebze-meyve, tahıl ve bakliyat türü gıdalarla beslenmekte olduğumu cezaevi idaresine ve açık cezaevi kurum müdürlüğüne ilettim. Vegan
221
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
beslenmemi bu gıdalarla sürdürmüş olduğumdan dolayı yemeklerimin ve
iaşemin bu tür beslenmeye uygun olacak şekilde düzenlenmesini talep
etim. Haziran ayından bu yana karşılanan bu taleplerimiz bugün keyfiyetçi
bir yaklaşımla karşılanmamaktadır” dedi. İlgili kurum ve kuruluşlara dilekçe yazdığını belirten Evcan, dilekçelerine cevap alana kadar açık grevini
sürdüreceğini söyledi. (siyasihaber3.org)
222
KASIM 2015
ARALIK
223
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
1 Aralık
 Sinop Üniversitesi ile Sinop E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu
Müdürlüğü arasında işbirliği protokolü imzalandı. Protokol hükümlü rehabilitasyonu için geliştirilen eğitim ve kültürel faaliyetler, mali destek
projeleri gibi konuları kapsıyor. Protokolde yer alan uygulama prosedürleriyle, iki kurum tarafından görevlendirilecek koordinatörler, iki ayda bir
rutin toplantılar gerçekleştirecek, bu toplantıların sonucunda yapılan ve
yapılması planlanan faaliyetler her iki kurumunda üst yönetimine sunulacak, yine bu koordinatörler aracılığıyla altı aylık ve yıllık düzenlenecek
olan faaliyet raporlarıyla, protokolün denetim, izleme ve değerlendirme
aşamaları gerçekleştirilecek. (Osman Aksu / İHA)
 Antalya’da tutuklu bulunduğu hapishaneden (hapishane belirtilmemiştir) ikinci kez firar eden Ahmet A. (35) isimli şahıs yakalandı.
(milliyet.com.tr)
2 Aralık
 Can Dündar ve Erdem Gül’ün, MİT tırları haberi nedeniyle tutuklanmasının ardından Silivri Ceza İnfaz Kurumu önünde “Umut Nöbeti”
başladı. (sendika.org)
 Gazeteci Mete Akyol, Silivri 9 Nolu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
önünde Can Dündar ve Erdem Gül’e destek olmak, dayanışma sergilemek için nöbete başladı. Akyol “Arkadaşlarımız, serbest bırakılıncaya
kadar nöbete devam edeceğiz” dedi. (DHA)
 Menemen R Tipi Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan Ş.İbru, hapishaneden kaçıp İzmir’in Karşıyaka İlçesi’nde kendisine boşanma davası
açan, bir süre öncesine kadar koruma verilen 2 çocuk annesi 23 yaşındaki Damla İbru’yu öldürdü. (radikal.com.tr)
 Manisa’da bulunan Turgutlu A3 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan
28 Kasım’da firar eden E.Ş. bir gün sonra İzmir’de yakalandı.
(haberler.com)
224
 50 Sivil Toplum Örgütü Alanya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda
tekli hücrelerde tutulan LGBTİ mahpuslar için ortak bir basın açıklaması
yayınladılar:
ARALIK 2015
LGBTİ Mahpuslar Tekli Hücrede Tutuluyor!
Alanya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki LGBTİ mahpuslar tekli hücrelerde tutuluyorlar. İlk olarak Haziran 2015 tarihinde sivil toplum örgütlerine
yazdıkları mektuplarda bu konuyu dile getiren mahpuslar kendilerine ya bir koğuş
açılmasını ya da koğuşu olan bir hapishaneye sevk istediklerini belirtiyorlar. Mahpusların bu taleplerine ilişkin olarak Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği
3 Temmuz 2015 tarihinde Adalet Bakanlığı’na bir dilekçe ile başvuru yapmış ve
Türkiye’nin bir eşcinsel mahpusu 8 ay tekli hücrede tuttuğu için mahkum olduğu
AİHM kararına da atıf yaparak mahpusların tek tutulma hallerine son verilmesini
talep etmiştir. Bu başvuruya ve Antalya Barosu Alanya Kadın Hakları Kurulu’nun
ziyaretlerine rağmen LGBTİ mahpusların tek tutulma hali devam etmektedir.
Alanya Kadın Hakları Kurulu’na bağlı avukatların 8 Ekim 2015 tarihinde gerçekleştirdikleri ziyaret sırasında bu hapishanede tek tutulan LGBTİ mahpusların
sayısının 14 olduğu öğrenilmiştir. Bu 14 mahpus günün 23 saati disiplin cezası
alan mahpusların tutulduğu tekli hücrelerde tutulmakta ve günün sadece bir saati havalandırılmaya çıkarılmaktadırlar. Avukatların hapishane ziyareti sırasında
hapishane müdürü bu uygulamaya mecbur olduklarını “cezaevinin kapasitesinin
480 olduğu ancak gün itibariyle cezaevinde 1600’i aşkın hükümlü ve tutuklunun bulunduğu, çok fazla yer sıkıntısının olduğu son olarak yemekhanenin bir
bölümünü koğuşa çevirdiklerini, mahkum profilinin fazla sayıda olduğu öncelikle uğraşlarının mahkumların can güvenliğini sağlamak olduğunu ve bu eşcinsel
mahkumların ayrı koğuş vermenin zor olduğu, fiziki koşulların ayrı koğuş açmaya
imkan vermediği eşcinsel mahkumların ise hücrelerde değil, tek kişilik koğuşlarda bulunduğu, aslında o tek kişilik koğuşlarda kalmak isteyen çok mahkum
olduğu, eşcinsel mahkumlara diğer mahkumların çok kötü baktığı ve davrandığı,
bu yüzden onları diğerleri ile aynı anda havalandırmaya çıkarmadıklarını” söyleyerek gerekçelendirmiştir. Kapasite fazlalığı LGBTİ mahpusların tek tutulmalarının gerekçesi olamaz, olmamalıdır. Bu uygulama en hafif ifadesiyle bir “kötü
muamele”dir. “X Türkiye” olarak bilinen ve AİHM’de görülmekte olan davada, 8 ay
boyunca tek tutulmuş olan bir eşcinsel mahpus nedeniyle Türkiye mahkum edilmiştir. Mahpusların, hücre cezası olmadan tek tutulması Türkiye’nin yasalarına
da aykırıdır.
Mahpuslar, sivil toplum örgütlerine yazdıkları mektuplarda bu uygulamayı şu
sözlerle dile getirmektedirler.
“Gerçekten çok daraldım. Hak etmediğim bir yerde hak etmediğim bir şekilde olmak ceza içinde ceza yatmak beni çok yıpratıyor (…) Günde sadece 1 saat
bahçeye çıkma hakkım var sanki hücre cezam var. E o da yok, olsa inan bu kadar
ağır gelmez.”
225
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
“Burada 15-20’ye yakın eşcinsel raporu olan arkadaşlarımız var. Fakat burda bize koğuş açılmıyor. Cezamızı ağırlaştırılmış müebbet cezası olan arkadaşlar
gibi tekli hücrelerde çekmekteyiz. Bazılarının maddi durumu iyi olduğu için odasında tv, buzdolabı, çay makinesi gibi eşyaları vardır. Bazılarının ise hiçbir eşyası
yoktur ve bir bardak çaya hasretlerdir. Bir koğuş ortamı olsa hepimiz orada yaşasaydık iyi kötü bir paylaşım içerisinde olurdurk. Günde 1 saat havalandırmaya
çıkmaya hakkımız var ona da tek tek çıkartıyorlar. Hiç bir eşcinsel arkadaşımla
oturup sohbet edemiyorum. Sizinde malumunuzdur eşcinsel olduğumuz için ailelerimiz tarafından dışlanıyoruz. Psikolojimiz zaten bozuktur. Birbirimize böyle zor
zamanlarda destek olmamız gerekirken devlet tarafından soyutlanıyoruz.”
Alanya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki LGBTİ mahpusların tek tutulma
hallerine son verilmelidir. Tek tutulma hali bir disiplin cezası olsa dahi kabul edilemez. “Hücre cezası” kendi başına bir kötü muamele, bir işkencedir ve kaldırılmalıdır. Bu nedenle, Alanya’da tutulan LGBTİ mahpuslar, kendi istekleri doğrultusunda
ya bu hapishanede açılacak olan bir koğuşa alınmalı ya da bir araya gelebilecekleri bir hapishaneye sevk edilmeli ve “hücre cezası”nın kaldırılması için gerekli
girişimler başlatılmalıdır.
Afyon LGBTİ Kuruluşu
Akdeniz Pembe Caretta LGBTQ
Bilgi Gökkuşağı
Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ Çalışmaları Kulübü (BÜLGBTİ)
Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Hizmet Kulübü (BUSOS)
Bursa Özgür Renkler LGBTİ
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST)
Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği
Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi
Dokuz Eylül Üniversitesi Eşit Şerit Topluğu
Edirne LGBTİ Çalışma Grubu
Erktolia
Erzincan Katre Kadın Oluşumu
Flu Baykuş
Görülmüştür
Hebun LGBT Diyarbakır
Hevi LGBTİ
İnsan Hakları Derneği Genel Merkez
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi
İnsan Hakları Derneği Sakarya Şubesi
İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği
226
ARALIK 2015
İzmir LGBTİ İnisiyatifi
Kaos GL
KESK Kadın Meclisi
Keskesor LGBTİ Diyarbakır Oluşumu
Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği
Lambda İstanbul Derneği
LGBTİ Aileleri ve Yakınları Derneği (LİSTAG)
Liseli LGBTİ
Mahsus Mahal
Malatya Gökkuşağı LGBTİ İnisiyatifi
Mersin 7 Renk LGBTİ Derneği
Moira Kadın Dayanışma Derneği
MorEL LGBTİ
Muş Kadın Derneği (Mukadder)
Özgürlükçü Hukukçular Derneği
Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği
Pozitif Yaşam Derneği
Sınır Tanımayan Kadınlar / Göçmen Kadınlarla Dayanışma Grubu
Siyah Pembe Üçgen İzmir
Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD)
T-Klüp
Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği
Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği
Trabzon Mor Balık LGBT
Yeni Demokrat Kadın
Yoğurtçu Kadın Forumu
Queer Documentaries
(https://lgbthapiste.wordpress.com/2015/12/02/alanya-l-tipi-hapishanesibasin-duyurusu/)
3 Aralık
 “Hiçbir delil olmamasına rağmen” 21 yıldır hapishanede tutuklu
yargılanan ve şu an Kırıklar 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu’nda bulunan şair İlhan Sami Çomak’ın hikayesinin anlatıldığı belgesel tamamlanmak üzere. Belgeselde kendisinin hapishaneden
gönderdiği mektuplardan yararlanıldı. (evrensel.net)
4 Aralık
 Erdek’te, 58 yıl hapishane olarak kullanılan ve Eylül 2014’te boşaltılan bina, “İlçe Halk Kütüphanesi ile Erdek Evi”ne dönüştürülecek.
227
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
Erdek Belediye Başkanı Hüseyin Sarı, geçen yıl boşaltılan Hazineye ait
Adalet Bakanlığına tahsisli binanın, İlçe Halk Kütüphanesi ile Erdek
Evi’ne dönüştürülmesi için çalışma başlattıklarını söyledi. Bir yıl önce
hapishanenin kapatılmasıyla 25 hükümlü ve tutuklu Bandırma Ceza
İnfaz Kurumu’na nakledilmişti. (eylülgazetesi.com)
 CHP İzmir Milletvekili Musa Çam ve 24. Dönem CHP İstanbul Milletvekili ve DİSK eski Genel Başkanı Süleyman Çelebi’nin, Silivri Ceza İnfaz
Kurumu’nda tutuklu bulunan Can Dündar ve Erdem Gül’e daktilo götürdüğü ancak daktilonun hapishane yönetimi tarafından mevzuata aykırı
olduğu gerekçesiyle kabul edilmediği belirtildi. (Bayram Emir / CHA)
 Van Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı, Van F
Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan mahpusların aileleri için hapishane
yakınında bekleme ve dinlenme salonu yaptı. 420 metrekare alan üzerinde inşa edilen salonun yapılması için uzun bir süre yasal işlemler için
uğraşan belediye, izinleri aldıktan sonra dinlenme salonun temellerini
atarak 2015 yılı içerisinde tamamladı. (yüksekovahaber.com)
 Uyuşturucu davası hükümlüsü Doğan Alagöz’ün Silivri 4 No’lu L Tipi
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan sahte tahliye kararıyla firar etmesine
ilişkin 9 şüpheli hakkında 1 yıldan 23 yıla kadar değişen hapis cezası
istemiyle dava açıldı. (karar.com)
 Karaman M Tipi Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda tekstil atölyesi kuruldu.
Atölyede Türkiye İş Kurumu tarafından finanse edilen ve Karaman Halk
Eğitim Merkezince desteklenen meslek eğitim kursları verilecek.
(karamandan.com)
5 Aralık
228
 Manisa F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda [Haberde “F Tipi” denilse
de Manisa’da bu tip hapishane bulunmamaktadır] hastane sevki verilmemesi yüzünden isyan çıkaran mahpusların bir infaz koruma memurunu
rehin aldığı, hapishane yönetiminin devreye girmesiyle serbest kalan infaz
koruma memurunun sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.
(Serkan Özcan/ Ajans Manisa)
 Kocaeli 1 No’lu F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda 10 Kasım tarihinden bu yana vegan yemek eyleminde bulunarak süresiz açlık grevine
başlayan Osman Evcan’a hapishane önüne gelen ve ABC İstanbul ile
ARALIK 2015
Yeryüzü Özgürlük Derneği üyelerinden oluşan yaklaşık 50 kişi davul ve
zil çalarak destek verdi. Yapılan açıklamada, Osman Evcan’ın 23 yıldır
hapishanede bulunduğu, 2011 yılında 43 gün süren açlık grevi eylemi sonucunda hapishanedeki tutuklu ve hükümlülere vegan-vejetaryen
yemek verilmesini sağladığı, bu yıl 26 Haziran’da son buldurduğu 33
günlük eyleminde ise dışarıdan vegan yemek alınması için eylemde bulunduğu bildirildi. (Ergün Ayaz / DHA)
 Bakırköy Ceza İnfaz Kurumu Eğitim Kurulu Başkanlığı, 16 Kasım
2015’te aldığı ve koğuşlarda bulundurulacak yayınlara sınırlama getiren
kararını 27 Kasım’da tutuklulara tebliğ etti. Kararda, 2005 yılındaki yönergeye göre, verilecek yayın sayısını eğitim kurulunun belirlediği, eşya
yönetmeliğine göre de eşyaların stok oluşturmayacak şekilde odalarda
bulundurulabileceği ifade edildi. Anayasa Mahkemesi’nin 30 Ocak 2015
tarihli kararına göre, hapishanelerdeki kitap sınırlamasının, Anayasa’nın
26. maddesindeki ifade özgürlüğünü ihlal etmediği belirtildi. Kurumdaki
odaların kapasitesi dikkate alındığında, kurum güvenliği kapsamında, genel arama ve kısmi aramada yaşanan güçlükler ve odaların düzeninin bozulacağı düşünülerek, kurum kütüphanesinden kişi başına 3 adet ödünç
yayının verilmesinin uygun olacağı kaydedildi.
Tutuklunun kendisine ait yayınlar ve ailesi veya yakınları tarafından gönderilen yayınlardan da 10 adet yayının odasına verileceği belirtilerek, “Bağlı
olduğu dinin kutsal kitabı ile ders kitaplarının bu sınırlamanın dışında
tutulması gerektiği düşünülmektedir. Bu bağlamda kişi başına kütüphaneden en fazla 3, kendisine ait yayınlardan da kişi başına en fazla
10 adet yayının oda veya koğuşa verilmesine karar verilmiştir” denildi.
Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi avukat Güçlü Sevimli, “Siyasiler uzun
yıllardan beri oluşturulmuş kütüphanelerini idareye teslim etmeyecek. Biz
de dernek olarak uygulamaya son verilmesi için girişimlerde bulunacağız”
dedi. (Hilal Köse / cumhuriyet.com.tr)
 Balıkesir’in Edremit ilçesinde Cumhuriyet mahallesi Harmantepe
mevkiinde yıllarca hapishane olarak kullanılan ve boşaltıldıktan sonra
metruk halde bekleyen bina Edremit Belediyesi ekipleri tarafından yıkıldı. Eski hapishanenin eğitim hizmetlerinde kullanılmak üzere Milli Eğitim
Bakanlığı’na devredildiği bildirildi. (İHA)
 Adalet Bakanlığı Müfettişleri Edirne’deki cezaevlerinde yatan hükümlü
ve tutukluların tedavi edilmek için kaldıkları Trakya Üniversitesi Tıp Fakül229
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
tesi Hastanesi mahkum koğuşunda yaptıkları denetimde Alaattin Çıkıcı ve
Hasan Heybetli’nin kaldığı koğuştaki 2 güvenlik kapısından birisinin açık
bırakıldığını belirleyerek savcılığa suç duyurusunda bulundu.
(siyasihaber3.org)
6 Aralık  Şanlıurfa Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda madde bağımlılığından içeriye
giren mahpusların sayısı artınca hapishanede yatacak yer kalmadığı iddia
edildi. (sanliurfa.com)
7 Aralık
 Deniz Seki, ATV’nin dizisi “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz”ın 14’üncü
bölümü için Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda set kurularak
yapılan çekimde konuk oyuncu oldu. Habere göre dünyada ilk defa, ünlü
bir mahpus hapishanedeyken bir dizide rol aldı. (milliyet.com.tr)
8 Aralık
 Annesi Zeynep Bakır ile birlikte Bakırköy Kadın Ceza İnfaz Kurumu’nda
olan “Atipik otizmli” Poyraz Ali için mücadele sürüyor. Sosyal medyada
“Sen de gel!” çağrısıyla başlatılan kampanya ile baba Emrah Bakır, Poyraz
Ali ve annesinin “Denetimli Serbestlik Yasası”ndan faydalanması, “yaşatılanların teşhir edilmesi” ve tüm mahpus çocuklar için 12 Aralık 2015 saat
14.00’te Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelerek basın açıklaması
gerçekleştireceklerini duyurdu. (gaiadergi.com)
9 Aralık
 CHP Muğla Milletvekili Prof. Nurettin Demir, hapishanede anneleriyle
birlikte kalan çocukları meclis gündemine taşıdı. Demir, annesiyle hapishanede kalan Poyraz Ali’yi hatırlatarak, hapishanelerdeki annelerin denetimli serbestlikten yararlanıp yararlanamayacağını sordu. 2015 itibariyle,
8 farklı ilde kadın hapishanelerinde 0-6 yaş arasında yaklaşık 400 çocuk
olduğunu belirten Demir, “Çocuklar her türlü olumsuzluğa tanıklık ediyorlar. Çocuklar tutsak değil özgür olmalıdır” dedi. (demokrathaber.net)
 Tutuklu bulunduğu Adana’nın Kozan İlçesi’ndeki hapishaneden 2 Kasım günü kaçan Muharrem Alagöz’ün Alanya’da yakalandı. (DHA)
 Batman M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda görev yapan 46 infaz ve
koruma memuruna verilen 10’ar aylık hapis cezası ile ilgili olarak açıklama yapan yetkililer, soruşturmanın Aktif Haber isimli internet sitesinde 19
Mart 2013 tarihinde yayımlanan “Cezaevi çiftlik mi?” başlıklı haberden
dolayı başlatıldığını dile getirdiler. Hapishane Müdürü’nün Doğubeyazıt
A2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan Batman’a atandığı vurgulandı.
(Ramazan Kılıç/batmanpostasigazetesi.com)
230
ARALIK 2015
 Burdur E Tipi Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan 31 yaşındaki mahpus S.A, sabah saatlerinde koğuşunda ölü olarak bulundu.
(Feti Kılıç/sabah.com.tr)
 “Umut Nöbeti”ne katılan gazeteci Nedim Şener’in, beraberinde getirdiği kitapları teslim etmek için Silivri 9 No’lu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’na girişine izin verilmedi. (t24.com.tr)
10 Aralık
 İzmir Barosu İnsan Hakları Hukuku ve Hukuk Araştırmaları Merkezi Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Nuriye Kadan, İnsan Hakları Evrensel
Bildirgesi’nin BM tarafından kabul edilişinin 67’nci yıl dönümü nedeniyle
yaptığı basın açıklamasında, “Türkiye’de 361 tutukevi ve cezaevi bulunmaktadır. Türkiye’de ceza infaz kurumlarında 18 yaşından gün almamış 2
bin 165 çocuk hükümlü ve tutuklu bulunuyor. 15 yıl içerisinde Türkiye’nin
nüfusu yaklaşık yüzde 24 artarken, tutuklu ve hükümlü sayısı yüzde 234
oranında artmıştır. Bu rakamlarıyla Türkiye Avrupa’da ikinci, OECD ülkeleri arasında üçüncü, dünyada ise 10’uncu sıraya yerleşmiştir. Adalet
Bakanlığının bildirdiğine göre, 2015 yılında 26 bin 380 kapasiteli 42
yeni cezaevi inşa edilmiş olacaktır. Türkiye hızla, adeta cezaevleri ülkesine
dönüşmektedir” ifadelerini kullandı. (DHA)
 Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü bulunan Alaattin Çakıcı ve iki adamının yaklaşık bir buçuk ay önce
ikinci müdürü ve bir gardiyanı döverek kaburgalarını kırdığı ve buna rağmen, Çakıcı hakkında işlem yapılmamasına karar verildiği ortaya çıktı.
Dövülen ikinci müdür durumu Adalet Bakanlığı’na şikayet etti. Ceza ve
Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nce görevlendirilen kontrolör, soruşturma
sonunda, Çakıcı ve Ali Öztürk adlı adamının bir buçuk yıl önce de bir
başka infaz koruma memurunu yumrukladığı ve dayağın üzerinin örtüldüğü belirlendi. Dönemin Müdürü Suat Atan’ın “Ben bu işe karıştırmayın”
dediği, yumruklanan memurun “Merdivenlerden düştüm” diye rapor aldığı, dayağa ilişkin tutanak bile tutulmadığı ve bu nedenle Çakıcı hakkında işlem yapılmadığı ortaya çıktı. Bu arada, hapishanede “emanet para
sorumlusu” olarak görev yapan memurun, Alaattin Çakıcı adına bütün
adli mahpusların adına para yatırdığı, bir başka memurun da Çakıcı’ya
sabaha karşı avukat görüşüne çıkardığı tespit edildi. Bu tespitler sonrasında kontrolörün aldığı kararla 1 No’lu Ceza İnfaz Kurumu Müdürü
Kemal Kargacıer ve bir önceki müdür Suat Atan ile beş ayrı ikinci müdür,
beş başmemur ve beş infaz koruma memuru dün itibariyle açığa alındı.
231
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
Açığa alınanlar arasında, üç yıldır erkeklerin bulunduğu bölümde, erkek
memurlarla birlikte görev yapan Başmemur Zinnur İlmik’in de olduğu öğrenildi. (İsmail Saymaz / radikal.com.tr)
 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla Manisa E Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu’nda Dünya İnsan Hakları Günü Kutlama Programı düzenlendi. Etkinlikte, kadın tutuklu ve hükümlüler, “İnsan Haklarının Tarihçesi ve Medeni Kanunda Evlilik Hukukundan Doğan Haklar” konusunda
bilgilendirildi. Daha sonra, Ortaöğretim 9, 10, 11 ve 12. sınıf öğrencileri
arasında düzenlenen “Cezaevinde Kadın Olmak” konulu kompozisyon yarışmasında eserleri başarılı bulunan öğrencilere ödülleri verildi. İl İnsan
Hakları Kurulunca kadın tutuklu ve hükümlülere kişisel bakım ve giyim
eşyalarından oluşan hediye paketleri verilerek Dünya İnsan Hakları Günü
Kutlama programı sona erdi. (İHA)
 CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Dünya İnsan Hakları Günü’nde
4 yıldan fazla kaldığı Silivri Ceza İnfaz Kurumu’ndaki hücrelerin maketini TBMM’ye getirdi. Balbay, hapishanelerdeki ağır koşulları hatırlatarak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “Son sözüm Erdoğan’adır. Burada 4 gün kalabilir misin?” diye seslendi. Cumhuriyet Gazetesi Genel
Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanmasının ardından 2 hafta geçtiğini anımsatan Balbay, hapishanelerde bir koğuşta 28 kişinin kaldığını bunun Avrupa standartlarına uymadığını söyledi. (DHA)
 Sinop E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda “10 Aralık Dünya
İnsan Hakları Günü” etkinliği düzenlendi. Törene Sinop Vali Yardımcısı Ekrem Yaman, Sinop Cumhuriyet Başsavcısı Ozan Kaya, Ceza İnfaz Kurum-
232
ARALIK 2015
ları Savcısı Aykut Balcı, Sinop E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumları
Müdürü Özer Duman, İl İnsan Hakları Kurulu Başkan ve üyeleri, il protokolünde yer alan çok sayıda il müdürü ve yaklaşık 250 hükümlü-tutuklu
katıldı. (İHA)
 Maliye Bakanlığı’nca hazırlanan ve önceki gün TBMM’ye sunulan Gelir
Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı’ndan, “örtülü af düzenlemesine süre uzatımı” sürprizi de çıktı.
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’da 2012’de değişiklik yapılmış, bu düzenleme kamuoyunda cezaevlerindeki nüfusun
azaltılmasına yönelik, “örtülü af” olarak değerlendirilmişti. Ancak düzenlemenin cezaevlerini boşaltmaya yetmemesi üzerine Ocak 2013’te yapılan
düzenleme ile denetimli serbestlik için “6 ay açık ceza infaz kurumunda
kalma” şartının 31 Aralık 2015’e kadar uygulanmaması hükme bağlanmıştı. Hükümet de bu şartın uygulanmama süresini 31 Aralık 2020’ya
kadar uzatılmasını hükme bağlandı. Tasarının yasalaşmasıyla, şartlı tahliyesine 1 yıl ve daha az kalan hükümlülerin denetimli serbestlik yoluyla
tahliyeleri için kanunda yer alan “son 6 ayını açık ceza infaz kurumunda
geçirme” koşulu, 31 Aralık 2020’ye kadar aranmayacak.
(http://www.memurlar.net/haber/551694/)
11 Aralık
 Kağıthane’de Silivri Ceza İnfaz Kurumu’na mahpus götüren askeri araca silahlı saldırı düzenlendi. Kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce açılan ateş
sonucu görevli bir astsubay yaralandı. Yaralı asker Okmeydanı Eğitim ve
Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. (CHA)
 Gölcük, İzmit, Körfez, Kadıköy, Moda, Erenköy Rotary Kulüpleri, Kandıra
(Kocaeli) Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda anneleriyle birlikte kalan 0-6 yaş
grubundaki çocukların ihtiyaçları için bir kampanya başlattı.
(ozgurkocaeli.com.tr)
 İHD Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Tabip Odası
(DTO) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) tarafından organize edilen
10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası etkinlikleri kapsamında; hasta mahpuslarla dayanışmak ve hapishanelerdeki hak ihlallerine dikkat çekmek
amacıyla, Diyarbakır D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada, Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr.
Cengiz Günay, hapishanelerde 300’ü ağır olmak üzere 750 hasta mahpusun bulunduğunu ve bu verilerin dışında tespit edilememiş ve hastalık
233
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
tanısı henüz konmamış birçok hasta mahpusun bulunduğu belirtti. Uygun
olmayan barınma ve beslenme koşullarında tutulan mahpusların, hapishanelerde sağlığa erişim sıkıntılarının bulunması sebebiyle infaz koruma
memurlarının insafına terk edildiğini ifade eden Günay “Yazın sıcak kışın
soğuk olan ve ring araçları ile hastanelere götürülen ve hasta mahpus
koğuşlarının olmadığı koşullarda, hastaların tanı ve tedavisi yapılamamaktadır” diye konuştu. (ANF)
 İHD İstanbul Şubesi Kadın Komisyonu ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Temsilciliği üyeleri, 10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası
kapsamında Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde yaptıkları basın açıklaması ile hasta kadın mahpusların durumuna dikkat çekti.
Açıklamada bulunan İHD Kadın Komisyonu üyesi Dilber Yüksel, tedavisi
yapılmayan ve tedavi hakları ellerinden alınan kadın mahpusların hastaneye tedavi için götürüldüğünde kolluk güçlerinin doktor muayene
odasından çıkmamaları nedeniyle bu uygulamaya karşı çıkarak tedavi
olmadan hapishanelere geri geldiklerini ve böylesi hassas ve insani bir
konuda yetkililerle defalarca yapılan görüşmelere rağmen sorunların hala
çözülmediğini ifade etti. (aryenhaber2.com)
 Balıkesir Bandırma 1 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki
mahpusların “atölyelerde yeni meslek edinerek üretime katkı sağlamaları ve üretim kabiliyetleri ile verimliliklerini arttırmak amacıyla”, Bandırma
1 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İş Yurdu Müdürlüğü’nün hayata
geçirmeyi planladığı projeleri karşılıklı gözden geçirmek, fikir alışverişinde
bulunmak ve olası yeni proje fikirleri üzerinde proje tecrübelerini paylaşmak üzere Bandırma Ticaret Odası AB Uzmanı ve Genel Sekreter Yardım-
234
ARALIK 2015
cısı Hakkı Zakir İpek, Kurum 1. Müdürü Reşat Şengöz, Kurum 2. Müdürü
Telha Tuna ve Ar-Ge den sorumlu Muhasebe Memuru Mesut Koyuncuoğlu
ile bir araya geldi. T Tipi İş Yurdu’nda gerçekleşen ziyarette, atölyelerin ve
sosyal tesislerin tanıtımı ve incelemelerinin yapılması sonucunda bundan
sonra izlenecek yol haritası ve değerlendirilmesi olası ulusal ve uluslararası teşvikler görüşüldü. (İHA)
12 Aralık
 Burdur Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar ettiği tespit edilen M.Ş.Ö.,
Antalya’da yakalandı ve sorgusunun ardından Alanya Ceza İnfaz
Kurumu’na teslim edildi. (İHA)
13 Aralık
 İzmit’te, Kandıra 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu
Müdürü İsmet Aktürk’ü öldürdükleri iddiasıyla gözaltına alınan 7 kişiden
2’si tutuklandı. (DHA-İHA)
 Adana’da cinsel istismar suçundan yattığı hapishaneden (hapishane
belirtilmemiştir) beş ay önce firar eden ve bir hafta içerisinde üç çocuğa
cinsel tacizde bulunan, 28 yaşındaki Devran K. yakalandı. (DHA)
14 Aralık
 İzmir (Aliağa - Şakran) Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan 3 genç mahpus, Bayraklı Belediyesi’nin açtığı karikatür yarışmasına
katıldı. (Elif Demirci/DHA)
 Antalya Döşemealtı’nda bulunan L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda
4 aydır tecrit altında tutulan Genç-Sen Üyesi Hüseyin Yıldırım’da yüz felci
başladığı ancak tedavisine idare tarafından izin verilmediği açıklandı.
(evrensel.net)
15 Aralık
İHAK raporu: Muğla Cezaevi, çocuk cehennemi...
Muğla E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu dört çocuğa işkence yapıldığına ve cinsel saldırıda bulunulduğuna ilişkin Türkiye İnsan Hakları Kurumu
tarafından bir araştırma yapılarak, rapor hazırlandı. Raporda, yaşça büyük olan çocuklardan birine “cinsel saldırı” suçundan beş günlük disiplin cezası verildiği anlaşıldı. Ancak rapor, cezaevindeki fotoğrafın daha ağır olduğunu ortaya koydu. Rapora
göre cezaevinde kapasitenin iki katı tutuklu kalıyor, şiddet olaylarının denetimi için
çocuklardan sabah ve akşam sayımlarında tişörtlerini ve pantolonlarını sıyırması
235
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
isteniyor. Çocuklar kendi aralarında boyunlarından tutarak ‹bayıltmaca’ adlı bir oyun
oynuyor. Ayrıca çocuklarla yetişkinler aynı koğuşa konuyor. Raporda, “Çocukların yetişkinlerden ayrı tutulmasına ilişkin hükümlere rağmen bazı çocukların, kurum iç
hizmetlerinde çalışan yetişkin mahpusların kaldığı işçi koğuşunda tutuldukları öğrenilmiştir ki bu durum, çok kısa bir süre devam etmiş olsa dahi kabul edilemez
niteliktedir” deniliyor. İşte raporun ayrıntıları:
* Muğla E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 400 mahpus kapasitesiyle inşa edildi, daha sonra alınan kararla kapasitesi 728 kişiye çıkarıldı. Kapasite artırımı yapılmasına rağmen ceza infaz kurumunun fiziksel yapısı değişmedi. Cezaevi yetkilileri
özellikle çocukların, kadınların, erkeklerin suç türüne, yaşlarına ve benzeri değişkenlere göre cezaevine yerleştirilmesinde güçlükler yaşandığını ifade etti. Kız çocukları
için özel bir bölümden söz edilmiyor.
* Ziyaret tarihi itibariyle cezaevinde 914 yetişkin erkek, 33 kadın, 7 çocuk
mahpus bulunuyordu. Çocukların tamamı tutukluydu.
* Mevcut çocuk koğuşları haricinde çocuk koğuşu olarak kullanılabilecek başka bir mekân bulunmuyor. Bu nedenle sözlü veya fiili kavga olayları sonrasında,
olayın tarafı olan çocuklar birbirinden ayrılarak geçici olarak çocukların tutulduğu
diğer koğuşa yerleştiriliyor. Çocuklar arasında kavga yaşanması halinde olaya ilişkin
tutanak örneği kurum psikologuna gönderiliyor. Çocuklar için sadece iki oda tahsis
edilmiş olması nedeniyle kavga eden çocuklar kısa bir süre için dışarı çıkarılıp tekrar
aynı odaya konuyor.
* Şiddet olaylarının tespiti amacıyla sabah ve akşam sayımlarında çocuklardan
tişört ve gömleklerin çeneye doğru kaldırılması ve pantolonların dize kadar sıyrılması talimatı verilmek suretiyle kıyafetlerini sıyırmaları isteniyor. Raporda, “Böyle bir
kontrol mekanizması çocukların mahremiyeti açısından başlı başına tartışılır olmakla
birlikte bu yöntemle cinsel saldırı fiillerinin veya vücudun bazı bölgelerindeki fiziksel
şiddet emarelerinin tespiti mümkün değildir. Ayrıca, bu yöntemle manevi cebir, henüz
fiziksel şiddet aşamasına varmayan baskılar da tespit edilemeyecektir” deniyor.
* Çocuklar, aynı koridoru kullanmaları nedeniyle yetişkin mahpuslarla karşılaşıyor ve kısa süreli de olsa iletişime geçebiliyor. Çocuklar için tamamen ayrı bir tesis
kurulması veya en azından bu sağlanıncaya kadar çocukların tutuldukları bölümlerin
idari ve fiziksel olarak tamamen ayrılması gerekiyor.
* Cezaevinde sadece iki psikolog ve bir sosyal çalışmacı görev yapıyor.
* Görüşülen infaz koruma görevlileri çocukların özgürlüğünden yoksun kılınmasına ilişkin ilke ve standartlar hakkında herhangi bir eğitim almadıklarını belirtti.
* Rapora göre özellikle çocuk M. hakkındaki olayın kamuoyuna yansıması üzerine ilk alınan tedbir, çocukların bulunduğu koğuşun daha sık kontrol edilmesi oldu.
Raporda, “Oysa ki muhtemel şiddet ve cinsel istismar olaylarının, denetim aralığının
azaltılması suretiyle önlenmesi olası değildir. Denetim, gözetleme kötü muameleyi
236
ARALIK 2015
ve şiddet olaylarını tamamen engellemeyeceği gibi çocukların bulunduğu koğuşların
24 saat süresince sık sık kontrol edilmesi, ışıkların açık tutulması, geceleri uyandırılmaları rahatsızlıklara ve yeni olaylara sebebiyet verecektir. Denetimin, çocukların
rahatsız olmayacağı şekilde yapılmasına riayet edilmelidir” denildi.
* Cinsel saldırı iddialarını içeren bu şikayet sonrasında görevliler tarafından
tutanak düzenlendi, şikâyetçi çocuklar doktora sevk edildi ve odaları değiştirildi.
Doktor raporlarına göre ilk çocukta herhangi bir bulguya rastlanmazken, ikinci çocukta “akut stres bozukluğu” saptandı ve ruhsal muayenede elde edilen bulguların
küçüğün cinsel istismarını destekler nitelikte olduğu görüldü. Bu olaylar sonrasında yaşça büyük olan çocuk hakkında, “Cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı ve
cinsel tacizde bulunmak veya bunlara teşebbüs ve bu tür davranışlara kışkırtmak”
bendi uyarınca beş gün oda hapsi cezası verildi. Ayrıca konuyla ilgili yargılamanın
Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından sürdürüldüğü belirtildi.
* Bir olayda da çocuk odasının kapısına vurulması üzerine yeteri kadar personelle intikal edildi ve odaya girildiğinde çocuklardan hepsi ağlar vaziyette görüldü.
Sorulduğunda çocuklardan birinin ranzadan ranzaya atlamak isterken yere düştüğü
ve kafasını beton zemine çarptığı söylendi. Sonradan yapılan araştırmalar neticesinde ise çocuklardan birinin diğerine vurması sonrasında bu olayın meydana geldiği
ve gözünün morarmasının darp edilmesinden kaynaklandığı bildirildi.
* Kötü muamele olaylarına ilişkin önleyici bir mekanizma mevcut değil.
* Disiplin dosyalarındaki beyanlardan, çocuklarla yapılan görüşmelerden, ayağa parfüm sıkarak veya kâğıt sarmak suretiyle yakma eyleminin bir ‹şaka’ olarak
görüldüğü, çocukların, birbirlerinin boynundan tutarak “bayıltmaca” denilen bir oyun
oynadıkları, sık sık kavga yaşandığı yönünde güçlü bir kanaat hâsıl oldu. Ayrıca, cinsel saldırı iddialarına ilişkin sürmekte olan bir yargılama bulunduğu bilgisi alındığı
gibi çocuklar tarafından da benzer iddialar dile getirildi. Zorla çalıştırma konusunda
cezaevi idaresinin yeterli denetiminin bulunmadığı ve bu konuda çocuklar arasında kavgalar yaşandığı bilgisi mevcut. Çocukların geçici olarak yetişkin mahpusların
bulunduğu işçi koğuşuna konulmaları idare ve gözlem kurulu kararıyla sabit. Ayrıca
çocuklardan birine cinsel saldırı nedeniyle disiplin cezası olarak beş gün odaya
kapatma cezası tayin edildi.
* Raporda, “Çocuklar hakkında müşahadeye alma, tecrit etme gibi cezaların
kesin olarak yasaklanması gerekirken ceza olarak kullanılan bir uygulamanın şiddet
olaylarını önlemek amacıyla tedbir olarak tatbik edilmesi çocuklar hakkındaki uluslararası ilke ve standartlarla tam bir çelişki içerisindedir. Çocukların, yetişkinlerden
ayrı tutulmasına ilişkin hükümlere rağmen bazı çocukların, kurum iç hizmetlerinde
çalışan yetişkin mahpusların kaldığı işçi koğuşunda tutuldukları öğrenilmiştir ki bu
durum, çok kısa bir süre devam etmiş olsa dahi kabul edilemez niteliktedir” deniliyor.
(İsmail Saymaz / http://www.radikal.com.tr/turkiye/ihak-raporu-mugla-cezaevi-cocuk-cehennemi-1492854/)
237
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
16 Aralık
 Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Hasan Dal’a, aynı hapishanede mahpus olarak tutulan Alaattin Çakıcı’yla
ilgili olduğu iddia edilen şahıslar, silahlı saldırı düzenledi. Hasan Dal saldırıyı yara almadan atlattı, soruşturma sürüyor. (İHA)
 Niğde Üniversitesi tarafından hazırlanan, Ahiler Kalkınma Ajansı’nın
da, 2015 yılı Mali Destek Programı Sosyal Projesi kapsamında desteklediği “Neticede Her Şey Güzel Olacak” projesi ile Niğde E Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu’nda dikiş kursu açıldı. (DHA)
17 Aralık
 İstanbul Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde bir araya
gelen mahpus yakınları basın açıklaması yaparak yaşadıkları sıkıntıları
dile getirdi. Yetkilerden mahpus yakınları için ceza indirimi isteyen grup,
3 milyona yakın imza topladıklarını söyledi. Sanatçı Enver Yılmaz yaptığı
açıklamada “Ceza indirimi veya af istiyoruz. Toplumun tepki göstereceği
cinsel istismar gibi suçlar konusunda herhangi bir talebimiz yoktur.” dedi.
(Mutlu Özay / CİHAN)
 İstanbul’da Metris 2 No’lu T ve R Tipi Ceza ve İnfaz Kurumu’nda kalan
mahpuslar, Esenler Belediyesi tarafından Hz. Mevlana’nın 742’inci vuslat yıl dönümü dolayısıyla gerçekleştirilen Şeb-i Arus programında sahne
aldı. (Ahmet Faruk Sarıkoç- Başak Akbulut / İHA)
18 Aralık
 Sivil toplum örgütleri açlık grevi yapan vegan mahpus Osman Evcan’ın
beslenme hakkına ilişkin bir basın duyurusu yayınladılar:
Adalet Bakanlığı’na Çağrımızdır:
Osman Evcan’ın Talepleri Karşılanmalı, Hapishanelerdeki Besinler Mahpusların Sağlık ve İnançlarına Uygun Hale Getirilmelidir.
Türkiye hapishanelerinde vejetaryen, vegan olduğu için, dini ya da felsefi görüşü belirli bir beslenme düzeni gerektirdiği için veya çölyak, diyabet, kanser, AİDS
gibi hastalıklar sebebiyle farklı diyetler uygulamak zorunda olan kişiler var. Herkes
gibi onlar da sağlıklı, yeterli ve beslenme alışkanlıklarını sürdürecek gıdaları tüketme hakkına sahiptir. Mahkemeler tarafından verilen hapis cezaları sadece hürriyeti
kısıtlayabilir ve farklı diyetler uygulamak zorunda olan kişilerin bu ihtiyaçlarının karşılanmaması yoluyla onlara kötü muamelede bulunulması kabul edilemez. Adalet
Bakanlığı, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ve tek tek her bir hapishanenin
idaresi hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm mahpusların ruh ve beden sağlıklarını koruyabilecekleri koşulları sağlamak ve sürdürmekle yükümlüdür.
Osman Evcan da Türkiye hapishanelerinde tutulan ve vegan olduğu için hay238
ARALIK 2015
vansal gıdalar tüketmeyen mahpuslardan biridir. Geçmişte, hapishane idarelerinin
vegan gıdalar temin etmesi için açlık grevleri yürütmüş ve iaşe yönetmeliğinin değişmesine yol açmış, 28 Mart 2012 tarihli değişiklikle “Hükümlü ve Tutuklular ile
Ceza İnfaz Kurumu Personelinin İaşe Yönetmeliği”ne “İnancı gereği veya vegan, vejeteryan türü özel bir beslenme şekline sahip hükümlü ve tutukluların talepleri, iaşe
miktarı ile sınırlı kalmak üzere karşılanır” ibaresinin girmesini sağlamıştı.
Osman Evcan’ın açlık grevi sonrasında elde ettiği bir diğer hak ise kendisine
dışarıdan gönderilen vegan yiyeceklerin kendisine verilebilmesiydi. Çünkü, Adalet
Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün 31 Ocak 2001 tarih ve 5800
sayılı genelgesi gereği mahpuslar dışarıdan, aile veya ziyaretçilerinin getirdikleri yiyecekleri alamamaktadır.
Osman Evcan’ın tutulduğu Kandıra 1 No’lu F Tipi Hapishanesi, Evcan’ın açlık
grevi sonrası edindiği bu hakkı elinden almıştır. 6 Kasım itibariyle kendisine dışarıdan yollanan vegan yiyecekleri kendisine vermemektedir. Osman Evcan, girişimlerde bulunmasına ve 9 Kasım tarihinde hapishane idaresiyle görüşmesine rağmen
bu hakkı ortadan kaldırıldığı için açlık grevine başlamıştır. 10Kasım günü başladığı
açlık grevi bugün 39‘uncu günündedir.
Hapishanelerde, hasta mahpuslar için çıkarılan diyet yemeklerinin ve özel bir
beslenme rejimi uygulaması gereken mahpuslar için hazırlanan yemeklerin gerekli
standartların dışında olduğu bir gerçektir. Bu nedenle hapishanelerdeki beslenme
konusu yeniden gözden geçirilmeli ve yemeklerin kişilerin özel ihtiyaçları uyarınca,
sağlıklı ve yeterli olması sağlanmalıdır. Ayrıca başta sağlık ve inançları gereği farklı
bir beslenme rejimine ihtiyaç duyan mahpuslar olmak üzere isteyen tüm mahpuslara dışarıdan besin edinebilme hakkı tanınmalı ve bir yönetmelik değişikliğiyle bu
hak yasal bir çerçeveye kavuşturulmalıdır.
Ancak bu gerçekleştirilene kadar, açlık grevinin 39‘uncu gününde olan Osman
Evcan’ın durumunun aciliyeti görülmeli ve kendisine gönderilen vegan yiyeceklerin
engellenmesi son bulmalı, 2012’den 6 Kasım 2015 tarihine kadar olduğu gibi kendisine gönderilen besin maddeleri kendisine verilmelidir.
Biz aşağıda imzaları bulunan sivil toplum örgütleri ve insan hakları savunucuları olarak, insanların hapishanelerde tutulsalar dahi sağlıklı yaşayabilmelerinin
bütün yasaların üzerinde olduğuna inanıyor ve Adalet Bakanlığı’nı sorumluluklarını
yerine getirmeye davet ediyoruz.
Ah Tamara LGBTİ
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği - CİSST
Çağdaş Hukukçular Derneği – ÇHD
Edirne LGBTİ Çalışma Grubu
Engelli Hakları Forumu
Eşit Haklar için İzleme Derneği - ESHİD
Görülmüştür
Hebûn LGBT Diyarbakır
239
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
Hêvî LGBTİ Derneği
İnsan Hakları Derneği Genel Merkezi – İHD
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi
İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği
İzmir LGBTİ İnisiyatifi
KAOS GL Derneği
Keskesor LGBT
Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği
Mahsus Mahal Derneği
Mor Balık LGBTİ
MorEl LGBTİ
Özgürlükçü Hukukçular Derneği - ÖHD
Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği
Pozitif Yaşam Derneği
Ruh Sağlığında İnsan Hakları Girişimi Derneği – RUSİHAK
Siyah Pembe Üçgen İzmir Derneği
Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği – TODAP
Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı – TOHAV
Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği – TOHAD
Tutuklu Aileleriyle Dayanışma Derneği – TUAD İstanbul
Türkiye İnsan Hakları Vakfı - TİHV
Türkiye Kas Hastalıkları Derneği
Türkiye Sakatlar Derneği
Vegan Dükkan
(http://www.tcps.org.tr/?q=node/194)
 Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurum Müdürlüğü ile Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı Engelliler Şube
Müdürlüğü işbirliği ile 2015 yılı şubat ayında Ceza İnfaz Kurumunda
kalan engelli mahpuslar ve aileleri için “engeliler için bir umut projesi”
başlatıldı. .Bu kapsamda hapishanede mavi kapaklar toplandı ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Engeliler Şube müdürlüğüne teslim edildi.
(sanliurfa.com)
19 Aralık  Cumhuriyet gazetesi yazarlarından Hilal Köse 24 yıldır hapiste tutulan
ve kendisine şizofreni tanısı konulan Kemal Gömi’nin durumunu anlatan
bir yazı kaleme aldı. (Hilal Köse / Cumhuriyet)
 Kendisini vegan-anarşist olarak tanımlayan Kandıra (Kocaeli) F Tipi
Ceza İnfaz Kurumu’ndaki mahpus Osman Evcan, talepte bulunan tüm tu-
240
ARALIK 2015
tuklu ve hükümlülere sadece vegan yemek verilmesi, hapishane dış kantininde mevsimlik ve taze sebze bulundurulması için 10 Kasım’da açlık
grevine başlamıştı. Evcan’ın talepleri arasında günlük 5 TL iaşe miktarıyla
karşılanamayan diğer ihtiyaçları için dışarıdan koliyle vegan yiyecek takviyesine izin verilmesi de yer almaktaydı. Evcan, 18 Aralıkta kendisini ziyaret
eden Türk Tabipler Birliği heyetine ana talepleri karşılandığı için eylemini
sonlandırdığını bildirdi ve normal beslenmesine dönebilmesi için hastaneye götürüldü. ‘Yasadışı örgüt üyeliği‘ suçlamasıyla 1992’de müebbet
hapis cezasına çarptırılan Osman Evcan’ın 2022’de hapishaneden çıkması bekleniyor. (diken.com.tr)
 Adalet Bakanlığı’ndan CHP Hatay Milletvekili Hilmi Yarayıcı’nın “basın özgürlüğü ve tutuklu gazeteciler” konulu belgesel film çalışması için
Silivri Cezaevi’nde film çekme talebine izin çıkmadı. Çekim talebini
uygun görmeyen Adalet Bakanlığı’ndan gönderilen yanıtta, “Cezaları
kesinleşmemiş tutukluların film, dizi, belgesel, haber çalışmalarında
yayınlanmak üzere çekimlerinin yapılabilmesine izin verilmesi uygun görülmemektedir” denildi. (ANKA)
 Elbistan E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan mahpusların ezan
sesini duyamamaları nedeniyle, hapishane vaizlerinin yaptığı çalışma sonucunda ezan sisteminin montajı yapıldı. (elbistaninsesi.com)
 İpsala K1 Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nun Adalet Bakanlığı’nın kararıyla kapatılmasının ardından 34 mahpusun, Edirne Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’na nakledildiği açıklandı. (AA)
 Manisa’da “Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı” suçundan 12 yıl hapis
cezası alan ve yarısını çektikten sonra açık ceza infaz kurumuna (hapishane belirtilmemiştir) geçip buradan kaçan H.A., 4 yıl sonra çalıştığı
faytonuyla yakalandı. (manisakulishaber.com)
20 Aralık
 Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüleri Sebahat Tuncel ve
Ertuğrul Kürkçü, “19 Aralık Cezaevi Katliamı”nın Yıldönümüne ilişkin yazılı
açıklama yayınladı. “F Tipi hapishanelerin kapatılması, hasta tutsakların
serbest bırakılması, 19 Aralık Cezaevi Katliamı sorumlularının yargılanması” talebinde bulunuldu. (Diyarbakır Özgür Haber)
21 Aralık
 CHP, Türkiye İnsan Hakları Kurumu’nun “Muğla E Tipi Ceza İnfaz
Kurumu’nda çocuklara yönelik cinsel taciz ve şiddet” iddialarına ilişkin
hazırladığı rapor sonrası çocuk hapishanelerinin kapatılmasıyla ilgili olarak Meclis’e kanun teklifi sundu. (imctv.com.tr)
241
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
 Hatay Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (HATSU),
kanalizasyon ve içme suyu hatlarını yenileme çalışmaları kapsamında
Arsuz’da yeni kurulan T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nun içme suyu ihtiyacını
karşılamak için yeni isale hattının döşenmeye başlandığını açıkladı.
(CİHAN)
22 Aralık
 Bolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu C-18 koğuşunda kalan kısmi
zihinsel engelli olan mahpus A.Ö’ye defalarca tecavüz ettiği iddiasıyla ilgili
F.T ve S.T nitelikli cinsel istismar suçuyla hakim karşısına çıktılar. Hakim
S.T.’nin mağdur A.Ö’nün de ifadesinde belirttiği gibi böyle bir suç işlemediğine karar vererek bu davadan beraat etmesine karar verdi. Ancak
F.T.’nin ise avukatı olmadan konuşmayacağını, gerekenleri avukatının söyleyeceğini belirtmesi üzerine Hakim F.T’nin tutukluluk halinin devamına
karar verdi ve davayı 21 Ocak 2016 tarihine erteledi. (boluolay.com)
23 Aralık
 Muğla Seydikemer İlçesi’ndeki Fethiye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
ve Fethiye Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndaki bir koğuşta akşam saatlerinde
iddiaya göre mahpuslarla bir infaz koruma memuru arasında bilinmeyen
nedenle tartışma çıktı. İnfaz koruma memurunun başından yaralandığı
iddia edilirken, olay sonrası koğuşta yangın çıktı. Yangın sırasında koğuşta
bulunan 6 hükümlünün dumandan etkilendiği belirtildi. (DHA)
 Zonguldak Devrek Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan firar eden mahpus
Osman O. (25) Alaplı ilçesinde saklandığı evde yakalanarak, Ereğli Açık
Ceza İnfaz Kurumu’na gönderildi. (İHA)
 Adalet Bakanlığı’nın küçük ilçelerdeki hapishaneleri kapatma kararı
üzerine Diyarbakır’ın Bismil, Çınar, Hazro, Lice ve Silvan ilçelerindeki hapishaneler kapatıldı. Bismil’de 28, Çınar’da 7, Hazro’da 21, Lice’de 24 ve
Silvan’da 22 olmak üzere toplam 102 mahpus Diyarbakır’daki hapishanelere nakledildi. (odatv.com)
 CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, Sincan Kadın Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu’nda kadın mahpusların infaz koruma memurları tarafından yerde sürüklendiği, kıyafetlerinin çıkarıldığı ve darp edildiklerine ilişkin iddiaları TBMM gündemine taşıdı. Hapishane yönetiminin infaz
koruma memurları yerine mahpuslara soruşturma başlattığını söyleyen
Hakverdi, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye
verdiği soru önergesinde “Mahpusların ring araçlarında hapishane kantininden aldıkları bisküvilerinin yanı sıra kitaplarını almak istemelerinin
242
ARALIK 2015
sakıncaları nelerdir” diye sordu. Hakverdi, soru önergesinde şu soruları
yöneltti:
- Sincan Hapishanesi’ndeki kadın mahpuslara 8 Aralık 2015 tarihinde
yapılan saldırı ile ilgili hapishane idaresi ve infaz koruma memurları hakkında herhangi bir işlem yapılmış mıdır?
- Mahpusların belirttiği gibi işkence yapanlara değil de işkenceye maruz
kalanlara mı soruşturma başlatılmıştır?
- Mahpusların ring araçlarında hapishane kantininden aldıkları bisküvilerinin yanı sıra kitaplarını almak istemelerinin sakıncaları nelerdir? 8 Aralık
tarihine kadar mahkemeye giderken yanlarına bisküvi ve kitap alabilirken
8 Aralık tarihinde neden izin verilmemiştir? Yasağın dayanağı nedir? Yasakla ilgili bir genelge var mıdır?
- Olay gününe ait kamera kayıtları var mıdır? Yoksa Türkiye’de her önemli
olayda olduğu gibi Sincan Hapishanesi’nde de sadece olay anında mı
kameralar kayıt dışı mıdır?
- Hapishane idaresinin görevi mahpusları mahkemeye götürmek mi yoksa darp ederek hücrelerine geri götürmek midir? Mahpusların savunma
haklarını gasp edenler hakkında yasal işlem başlatılmış mıdır?
- Mahpuslar, hapishanelerden mahkemelere giderken sabah saat 7 gibi
ring araçlarına bindirilip götürülürken akşam saat 21.00 gibi hapishanelere geri götürüldükleri bilinmektedir. Mahpuslar, toplu olarak tek
araçla götürülüp getirildikleri için son duruşmaya kadar beklemektedirler. Bu saatler arasında mahpuslara yiyecek ve içecek verilmekte midir?
Mahkûmlar duruşma saatlerini veya diğer mahpusların duruşmalarının
bitmesini beklerken ring araçlarında mı yoksa adliye içerisindeki hücrelerde mi bekletilmektedir?
25 Aralık
 13 yıldır hapishanede olan İbrahim Erkut, Sakarya L Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu’nda zaman içinde yaptığı yağlı boya resimleriyle ilk kişisel resim sergisini açmaya karar verdi. Erkut’un eserleri Adapazarı Kültür
Merkezi’nde (AKM) sergilendi. (Hüseyin Cumalı/sabah.com.tr)
 Tedavi amaçlı olarak Şırnak T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’ndan Van M Tipi
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na götürülen 4 mahpus, tedavi sonrası yeniden
Şırnak’a götürülmeyi bekliyorlardı. Ancak Mehmet Kurhan, Mustafa Özdel, Hasan Aslan, Rize Kalkandere L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na; Mehmet
Darga ise Giresun E Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na sürgün edildiler. Üstelik
Mehmet Darga’nın kalp ve damarlarında 3 stent olduğu, ağır tansiyon ve
şeker hastası ayrıca kronik astım hastası olduğu belirtiliyor.
(ozgur-gundem.com)
243
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
26 Aralık
 5 ve 7 yaşındaki iki üvey çocuğuna işkence yapmak suçundan yargılanan ve 46 yıl hapis cezası alan Songül A. tutuklu bulunduğu Kayseri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, diğer mahpuslar tarafından dövüldü. Songül
A.’nın Adli Tabipliğe getirildiği, tedavisinin ardından yeniden hapishaneye
götürüldüğü, sonrasında başka bir cezaevine nakledilmesiyle ilgili sevk
kararı çıktığı ancak bu naklin henüz gerçekleşmediği belirtildi. (DHA)
27 Aralık
 Kayseri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda diğer mahpuslar tarafından
darp edildiği iddiasıyla hastaneye kaldırılan Songül A.’nın, Sincan Kadın
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na nakli gerçekleşti. (milliyet.com.tr)
28 Aralık
 Türkiye Gençlik ve Spor Konfederasyonu tarafından İstanbul Bakırköy
Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan mahpuslara şiir terapisi
gerçekleştirildi. (hedefhalk.com)
 Kocaeli Başsavcısı Mustafa Küçük, Kocaeli F Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’nda annesiyle birlikte gelen 6 aylık bir bebeğin X-Ray cihazından
geçirildiği ve ardından tamamen soyularak arandığı iddialarının gerçeği
yansıtmadığını söyledi. (İHA)
29 Aralık
 Kayseri’de hapishane nakil aracının yanıp içindeki beş mahkumun
ölmesine ilişkin sanıklara verilen beraat kararının, Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı’nca bozulması istendi. Tebliğnamede sürücünün “arıza belirtileri önemsenmeyerek aracı servise götürmediği, bu şekilde 300 kilometre yol gittiği” belirtilirken, araç komutanın da “sürücüyü ikaz etmediği,
tutukluların güvenliklerinin sağlanması ve durumun yetkililere bildirilmesi
noktasında tedbirsiz ve duyarsız tutum sergilediği” kaydedildi. (t24.com.tr)
 Haziran 2012’de Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda çıkan yangında oğlunu kaybeden Meral Eşkili’nin Anayasa Mahkemesi’ne
başvurusu lehine sonuçlandı. Başvuru iki gerekçeye dayandırıldı: “Yaşam hakkı ihlal edildi, etkili soruşturma yapılmadı.” AYM, Ekşili’yi haklı
buldu; kararında “Devletin cezaevinde gerekli önlemleri alması gerekir” dedi. Yaşanan facia sonrası aileler, yargı sürecini başlatmış fakat
hapishane görevlileri ile yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verilmişti. Adalet Bakanlığı da, idari personele ilişkin yürüttüğü soruşturmada, ‘disiplin cezasına gerek yok’ kararı vermişti. (Dinçer Gökçe/
hurriyet.com.tr)
244
ARALIK 2015
 Antalya E Tipi Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan 1 ay önce firar ettiği belirtilen O.M. Manavgat’ta yakalandı. (DHA)
 Uşak Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan izinli çıktığı gün kayınpederini yaralayıp, iki arabasını yakan Osman E. boşanmak isteyen eşini de kurşunladı.
(haberler.com)
30 Aralık
 Özgürlükçü Hukukçular Derneği’nin (ÖHD), Sincan Çocuk Ceza İnfaz Kurumu’nda yatan mahpus çocuklarla görüşerek hazırladığı raporda,
çıplak aramadan jandarma ve infaz koruma memurlarının şiddetine hak
ihlalleri ayrıntılarıyla anlatıldı. Raporda, “Çocukların tutuklu bulundukları
ceza soruşturmasının yürütüldüğü yerden çok uzak bir yere sevk edilmeleri ile yürütülen ceza soruşturmasında hukuki savunma geliştirebilme,
delillerin toplanmasını sağlama, avukatın bilgi, destek ve görüşmesinden
yararlanma gibi adil yargılanma hakkının özünde mevcut haklarının ihlaline yol açılmaktadır” denildi. (Sami Menteş/İleri Haber)
 Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Mete Dursun’un
sağlık problemleri sebebiyle yaptığı başvuru sonucu, Anayasa Mahkemesi, mahpus olarak tutulduğu hapishane koşulları mevcut hastalığına
uygun olmayan ve bu koşulların düzeltilmesi talebi reddedilen kişiye karşı
insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiğine karar
verdi. “Başvurucunun ilk kez Aydın E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarında
İzmir’e sevk edilmesiyle başlayan ve halen devam eden hastalığına uygun
bir ceza infaz kurumu arayışı, devletin hasta bir mahkumun nasıl bir yere
gönderileceğini incelememesinden, tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek
kolaylıkların sağlanması konusunda önlem almamasından ve sağlık durumu açısından gerekli önlemleri almada yetersiz kalmasından kaynaklanmaktadır.” dendi. (haberler.com)
31 Aralık
 Burdur Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda 20 Kasım 2015’te firar eden F.İ.
yakalanarak Burdur E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na teslim edildi.
(İHA)
 Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) 2015 yılı değerlendirmesini ve 2016 yılına dair temennilerini açıkladı:
(http://www.tcps.org.tr/?q=node/196)
245
CİSST’in 2015’i ve
2016 Yılı Temennisi
2015 yılı Türkiye hapishaneleri açısından olumsuz gidişatın devam ettiği ve derinleştiği bir yıl oldu. Bu olumsuz gidişat, hem mahpus sayısındaki artış hem de küçük
kapasiteli kaza hapishanelerinin kapatılıp yerini daha büyük kapasiteli oda tipi hapishanelerin inşasının devamı olarak gösterdi kendisini.
Aralık 2014 tarihinde 158 bin olan mahpus sayısı Aralık 2015’e geldiğinde 176
bine ulaştı. Yani hapishanelerin mevcudu her ay 1500 kişi daha arttırıldı. Bu artış,
öylesine yaşanmadı. Bir planlama dahilinde, öngörülerek sağlandı. Adalet Bakanlığı,
derneğimizin bilgi edinme başvurusunu cevapladığı 7 Ocak 2014 tarihli belgesinde
2017 yılı sonuna kadar 118 bin kapasiteli 199 yeni hapishane açılacağını belirtmişti.
Bu açıklama hapishanelerin kapasitesinin ve dolayısıyla mevcudunun 2017 yılı sonuna kadar 250 binin üzerine çıkarılacağının ifadesiydi.
Kapasite artışıyla ters orantılı olarak hapishane sayısı ise azalmaktadır. Bunun
nedeni 2006 yılından itibaren planlı bir şekilde küçük kapasiteli ilçe hapishanelerinin kapatılması ve daha fazla kapasiteli, “oda sistemi”ne dayalı hapishanelerin açılmasıdır. 1990’larda 500 civarında olan hapishane sayısı 2015 yılında 360’a kadar
gerilerken hapishanelerin mimarisinde yaşanan bu dönüşüm nedeniyle kapasite ise
50 binlerden 170 binlere çıkarıldı. Bu sistemli dönüşüm 2015 yılında da devam etti.
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün 6 Temmuz 2015 tarihli verilerine göre 2015 yılı içerisinde 2 ilçe hapishanesi kapatılırken 8 yeni hapishane açıldı.
Mimaride yaşanan bu dönüşüm bir bütün olarak “ceza infaz sistemi rejimi”nde
yaşatılmak istenen dönüşümün bir parçası olarak görülebilir. Sadece mimari değil,
yasalar ve hapishanelerdeki gündelik yaşantı da merkezi olarak değiştirilmek isten246
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
mektedir. 2015 yılının ilk yarısında yoğun olarak tartışılan Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri Kanun Tasarısı bu dönüşümün ifadesidir. Tasarı, hapishanelerde dış
güvenliğin jandarmadan alınıp yeniden düzenlenmesinin yanı sıra mahpuslara karşı
kapalı alanlarda kimyasal silah, toz, gaz, basınçlı su ve güvenlik köpeklerinin kullanılabileceği, olağanüstü aramaların yapılabileceği, hapishanelerde kavga, kargaşa
hallerinde infaz koruma memurlarına ateşli silah kullanma yetkisinin verilebileceğini
öngörmektedir.
“Ceza infaz sistemi rejimi”nde, hapishaneler rejiminde yaşanan bu dönüşümü
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği olarak eleştiriyor ve yakından takip etmeye
çalışıyoruz. 2015 yılı içerisinde onlarca bilgi edinme başvurusu ve mahpus başvurularından yola çıkarak onlarca insan hakları başvurusu yaptık ve bunların takibini
gerçekleştirdik. Kamuoyunun gündemine taşınmasını zaruri gördüğümüz durum ve
konularda onlarca kuruluşun imzasını aldığımız bir çok basın duyurusu kaleme aldık.
2016 yılı içerisinde de hapishanelerde hak ihlallerine karşı girişimlerde bulunmayı
sürdüreceğiz.
CİSST olarak amaçlarımızdan birini de kadın, çocuk, LGBTİ, engelli, yaşlı, yabancı
uyruklular gibi farklı alanlarda faaliyet yürüten STÖ’leri hapishaneler alanında çalışma yürütmeye teşvik etmek ve buna zemin yaratmak oluşturmaktaydı. Özellikle 2012
yılından itibaren bu alanlardaki derneklerle doğrudan temas içerisinde de olmuş ve
çalışmalar yürütmüştük. 2015 yılı içerisinde bu faaliyetlerimizi daha sistemli hale getirdik ve her bir alana ilişkin “alt ağ”lar oluşturduk. 2015 yılı içerisinde yürüttüğümüz
faaliyetler daha önce aynı bildirinin altına imza atmamış ve farklı alanlarda faaliyet
yürüten onlarca sivil toplum örgütünü bir araya getirmeyi başardı. Pratikte tüm bu
dernekleri bir araya getirebilecek Türkiye Hapishaneler Enformasyon Ağı oluşturmanın
adımlarını atabildik, bilgisini ve tecrübesini edinebildik. 2016 yılı içerisinde bu çalışmalarımızı daha da ilerletmeyi taahhüt ediyoruz.
Derneğimiz, hapishanelere dair veri oluşturmayı ve bu amaçla yayınlar yapmayı
da önemsemektedir. 2015 yılı içerisinde Mahpus Hakları El Kitabı ile birlikte Hapiste Engelli Yabancı LGBTİ Olmak kitaplarını yayınladık. 2016 yılının ilk aylarında
ise 2015 yılı hapishaneler raporu, 2015 yılı Hapishaneler Almanağı ve o alanlarda
çalışan sivil toplum örgütleriyle birlikte “alt ağlar” kurarak haklarında çalışmalar
yürüttüğümüz çocuk, kadın, sağlık sorunu yaşayan, LGBTİ, ağırlaştırılmış müebbet
hükümlüsü ve yabancı mahpuslara ilişkin ayrı ayrı kitapları yayınlamak üzere hazırlıklarımızı sürdürüyoruz.
2015 yılında gerçekleştirdiğimiz bir diğer önemli faaliyet ise Hapishane Çalışmaları Kütüphanesi’ni kurmamız oldu. Bu kütüphane ile birlikte, hapishaneler alanında
araştırma yürüten kişilere ilgili kaynakları bir arada bulabilecekleri bir mekan sunmuş olduk. Her yıl biraz daha geliştirmeyi öngördüğümüz kütüphanemizde şu an için
700’den fazla basılı kitap ve bir o kadar da online kaynak bulunmaktadır.
247
2015 TÜRKİYE HAPİSHANELER ALMANAĞI
CİSST, 2016 yılına eski yönetim kurulu üyelerinin desteklerini ve tecrübesini de
yanına alarak yeni yönetim kuruluyla girmektedir. CİSST için 2016 yılı, yeni hedefler,
çalışma azmi ve üretkenlik anlamına gelmektedir. 2016 yılında faaliyetlerimizi daha
kalıcı, üretken ve kurumsal hale getirebilmenin adımlarını hızlandıracağız. Bunun için
bugüne değin bize destek ve emek veren herkese teşekkür ediyor ve bundan sonra da
desteklerinize açık olduğumuzu duyuruyoruz.
2016 yılının dünya üzerindeki herkese ve kurdu kuşu, ağacı suyu ile bir bütün
olarak tüm yeryüzüne barış, mutluluk ve sevgi getirmesini diliyoruz.
Sevgi ve selamlarımızla...
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği
Yönetim Kurulu
248
2015
TÜRK‹YE
HAP‹SHANELER
ALMANA⁄I
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği / Türkiye Hapishane Çalışmaları Merkezi
2015 yılı içerisinde basında yer alan, Türkiye hapishaneleri konulu
haberlerin derlendiği 2015 Türkiye Hapishaneler Almanağı
hem Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği için,
hem de hapishane çalışmaları alanında bir ilk niteliği taşıyor.
Önümüzdeki yıllarda da koşullar çerçevesinde devam etmeyi
planladığımız almanakların, hapishaneler alanında yürütülen her tür
çalışma için büyük önem teşkil ettiğini düşünüyoruz. Kısa vadede bir
yılın değerlendirmesini yapabilmek, uzun vadede ise yıllara dayalı
çıkarımlarda bulunmak için önemli olduğu aşikâr.
Ancak temennimiz, hapishanelerin daha az haber olduğu, mahpus
nüfusunun ve hak ihlallerinin azaldığı bir ülke.

Benzer belgeler