Vergi kaçıran Hoeness`e 3,5 yıl hapis cezası

Transkript

Vergi kaçıran Hoeness`e 3,5 yıl hapis cezası
Vicdan sahibi herkesi sağduyuya
davet ediyoruz
GEZİ11
DEM07
GÜNDEM07
BİNALİ DOĞAN
www.zaman-online.de
14 MART 2014 CUMA NR. 16930 FÝYATI: 1 EURO
OKMEYDANI’NDA
ÖLDÜRÜLEN GENCİN BABASI:
BAYERN MÜNİH BAŞKANI’NI İHBAR VE İTİRAF DA KURTARMADI
Vergi kaçıran
Hoeness’e 3,5
yıl hapis cezası
Canım
yanıyor,
başkasının
canı yanmasın
Berkin Elvan’ın cenaze
töreninin ardından
önceki gün Beyoğlu’nda
iki grup arasında çıkan
kavgada silahla vurularak öldürülen Burak Can
Karamanoğlu’nun babası
Halil Karamanoğlu sağduyu çağrısı yaptı. Acılı baba,
“Herkesin evladı var. Benim
canım yanıyor. Yarın başkasının canı yanar. Yazık günah bu millete bu çocuklara
yazık. Bu gençlere yazık.
Hep birlikte beraber olacağız, ülkeyi kimseye böldürmeyeceğiz.” dedi. 8 çocuklu
ailenin 6. çocuğu olan Burak
Can Karamanoğlu’nun 3
ay önce askerden geldiği
öğrenildi. -GÜNDEM
GÜNDEM 07
Canikli, Burak’ın
ölümünden
Kılıçdaroğlu’nu
sorumlu tuttu
-
AK Parti Grup Başkan Vekili Nurettin
Canikli, AK Parti Alucra
Belediye başkan adayı Asım
Kaymakçı’nın yeğeni Burak
Can Karamanoğlu’nun ölümünden CHP lideri Kemal
Kılıçdaroğlu’nu sorumlu
tuttu. Giresun İl Başkanlığı tarafından düzenlenen
toplantıda konuşan Canikli,
son dönemde yaşanan olaylarla Türkiye’nin istikrarının
hedeflendiğini savundu.
“Kılıçdaroğlu’nun illegal
askerleri tarafından katledildi bu kardeşimiz, bu vatan
evladımız.” dedi. -POLİTİKA
POLİTİKA 09
Sayıştay:
Kamuda denetim yapamaz
hale geldik
-
Kamu kurumlarının mali
röntgenini çeken Sayıştay raporlarının Meclis’ten
gizlenmesiyle ilgili tartışmalar
geçtiğimiz günlerde internette yayınlanan ses kaydıyla
yeni bir boyut kazandı. AKP
Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli ve Başbakanlık
Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan arasında geçtiği
iddia edilen konuşmalarda,
Canikli’nin, “Raporlar gelmiş
olsaydı bizi Meclis’te duman
ederlerdi.” sözü dikkat çekti.
Rapoların Meclis’e gelmeyişinden kamuda mali denetim
yapan bu kurum da rahatsız. Sayıştay’ın “2014-2018
Stratejik Planı”nda Sayıştay
raporlarının Meclis’e gelmemesiyle ilgili tespitler bu
rahatsızlığı dışa vuruyor.
-İSA
İSA SEZEN, EKONOMİ 14
İsviçre’de banka hesabı bulunduğu ortaya çıkan Bayern Münih
Başkanı Uli Hoeness, kendini
ihbar etmesine rağmen vergi kaçakçılığı nedeniyle 3 yıl 6
ay hapis cezasına çarptırıldı.
Münih Eyalet Mahkemesi,
dört günlük duruşmanın
ardından toplam 27 milyon
Euro vergi kaçırdığı anlaşılan
Hoeness’in ihbarını eksik bilgi
verdiği gerekçesiyle dikkate
almayarak hapis cezası verdi.
BAYRAM AYDIN MÜNİH
Bayern Münih Başkanı Uli Hoeness, vergi
kaçırdığı gerekçesiyle 3 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Pazartesi günü Münih Eyalet
Mahkemesinde başlayan davada, Hoeness’in ilk
başta 3,5 milyon Euro vergi kaçırdığı zannedilirken, davanın ikinci gününde kaçırılan vergi miktarının 18 milyon Euro olduğu ve 3. gün devam
eden duruşmada ise kaçırılan toplam vergi tutarının 27 milyon Euro olduğu ortaya çıktı. Bunun
üzerine savcılık, ağır vergi kaçırma suçuyla dünkü son duruşmada Hoeness’e 5,5 yıl hapis cezası
verilmesini talep etti.
Dünya liglerinde adını duyuran ünlü futbol
takımının başkanının avukatları ise, müvekkillerinin daha önce vergi kaçırdığını yetkili makamlara ileterek kendi kendisini şikayet ettiğine dik-
-
Şansölye Merkel’den
Moskova’ya sert uyarı
-
Başbakan Angela Merkel, Kırım’da uluslararası hukuku ihlal
eden adımların atılmaması konusunda Rusya’yı uyardı. Merkel,
Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan kriz hakkında Federal Meclis’te
bilgi verdi. Günümüzde uluslararası krizlerin 19. ve
20. yüzyıl metotlarıyla çözülemeyeceğini ifade
eden Merkel, Kırım konusunda Rusya’nın
tek taraflı tasarruflarını sert bir dille eleştirirken, “Güçlülerin hukuku, hukukun
üstünlüğünün yerine geçmemeli” uyarısında bulundu. Rusya ile yaşanan krizin çözümünde askeri yöntemin kesinlikle gündemde olmadığını vurgulayan
Merkel, “Almanya diğer Avrupa
Birliği (AB) ülkeleriyle yakın
istişare halinde siyasi ve ekonomik adımlar atacaktır.”
dedi. -İSMAİL
İSMAİL ÇEVİK, GÜNDEM 04
Kırım’da
referandum öncesi
Rusya ile Batı
arasında yaptırım
restleşmesi -10
kat çekerek davanın durdurulmasını ya da tecilli
hapis cezası verilmesini talep etti. Hoeness ise,
avukatlarının söylediklerinden başka söyleyeceğinin olmadığını ifade etti.
Davaya bakan hakimler ise, dün öğleden sonra yaptıkları açıklamada Hoeness’in şikayetindeki belgeleri yetersiz bularak hapis cezası verdi.
Kararın ardından Hoeness’in avukatları temyize
gideceklerini açıkladı. Hoeness ise karar kesinleşinceye kadar serbest bırakıldı. Hoeness’in avukatlarının kararı Karlsruhe’deki Federal Mahkemeye şikayet etme hakkı bulunuyor. Geçtiğimiz
yıllarda Alman maliyesi, Almanya’da vergi ödememek için paralarını İsviçre bankalarına yatıran zenginlerin peşine düşmüş, kendini şikayet
eden vatandaşlara cezai yaptırımda bulunmayacağını açıklamıştı. -GÜNDEM
GÜNDEM 05
Türkiye’de hükümet özel okullarda
28 Şubat’ı hatırlatan sorgu odası kurdu
-
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından valiliklere gönderilen
yazılı emir doğrultusunda bütün şehirlerdeki özel okul, yurt ve dershaneler baskı altına alınıyor. İnceleme
sonucuna göre ilgili eğitim kurumlarının kapatılabileceği belirtiliyor. 28
Şubat sürecinde başörtülü öğrencilere
uygulanan ‘ikna odaları’nı hatırlatan yazıda
‘özel okullarda ve dershanelerde öğrencilere
siyasi propaganda yapıldığı, buna tepki gösterenlerin okuldan atıldığı ve devlet büyüklerine
hararet edildiği’ yönünde bakanlığı şikayetler
geldiği belirtiliyor. Ardından söz konusu iddi-
alarla ilgili valilik tarafından ivedilikle
inceleme başlatılması talimatı veriliyor. Sözü edilen eylemlerde sorumluluğu tespit edilen kişi ve kurumlar
hakkında yasal işlem yapılması ve
28 Mart 2014 tarihine kadar bakanlığa bilgi verilmesi isteniyor. Uygulamanın ilk örnekleri görülmeye başlandı. Mersin, Anamur ve Bodrum’da okullara
gelen müfettişler öğretmeleri sınıftan çıkararak
öğrencilerle baş başa görüştü. 10-11 yaşındaki çocuklar ‘Öğretmenleriniz, devlet büyükleri
aleyhinde konuşuyor mu?’ diye sorguya çekildi.
Veliler bu duruma tepki gösterdi. -GÜNDEM
GÜNDEM 07
TÜRKİYE’DEN GELEN
GÖÇMENLER ARASINDA
DEMANS YAYGINLAŞIYOR
HASTALARA BAKMAK,
HAYIR DUALARINI ALMAK
BAMBAŞKA BİR DUYGU
Berlin’de düzenlenen 19. Fakirlik ve Sağlık
Kongresi’nde Türkiye’den gelen göçmenler arasında demans hastalığının giderek
yayıldığı belirtildi. Kongrede konuşan
Berlin Sağlık Senatörlüğü Müsteşarı Emine
Demirbüken-Wegner, sağlık sektöründe
kültürlerarası açılımın önemine dikkat çekti.
-GÜLAY DURGUT, GÜNDEM 05
Pforzheim’da yeni açılan Aslan&Pendelin Bakım
Servisi Türkçe hizmet vererek bu alanda büyük
bir boşluğu dolduruyor. Uzun süre sektörde çalıştıktan sonra kendi hasta bakım servisini kuran
Ayten Aslan, “Bilhassa Türk toplumuna yönelik
bir iş yapmak istedim. Türk hastalara bakmak
bambaşka bir duygu. Çok insanın duasını aldım.”
diyor. -BETÜL ÖZDEMİR, GÜNDEM 06
ABONE HATTI: 069-300 34 130 pbx
ZAMAN, Sprendlinger Land Str.107, 63069 Offenbach
Türkiye’nin
Mona Lisa’sı:
Zeugma
ZKZ -E 9214, PvSt
IŞÝD, Türk toprağı
sayılan Süleyman
Şah Türbesi'ni kuşattı DIŞHABER10
02GÜNDEM
14 MART 2014 CUMA ZAMAN
TRT, seçim dönemi yasaklarını
hükümet lehine ihlal ediyor
Buz pistinin
ihtiyar delikanlısı
q
Kayseri Büyükşehir Belediyesi Anadolu Harikalar Diyarı Buz Pisti’ne ilgi her geçen gün
artıyor. Her yaştan sporseverin paten yaptığı Buz
Pisti’nde en çok ilgiyi ise Hasan Dede çekiyor.
Buz Pisti’ne gelen vatandaşların ilgiyle izlediği 78
yaşındaki Hasan Mutlu, Erciyes’te kayak yapanların yakından tanıdığı bir isim. Birkaç yıl önce kayağa başlayan ve her kış Erciyes’te kayak yaparak
gençlere taş çıkartan Hasan Dede bu kez de Buz
Pateni’ne merak sardı. Buz pateninden korkmamak gerektiğini ifade eden Hasan Dede, “Ben 78
yaşındayım. Uludağ’da, Palandöken’de, Erciyes’te
kayak yaptım ve madalyalar aldım. Burada buz pisti olduğunu öğrendim ve şimdi bunu deniyorum.
Bize böyle güzel imkanı sağlayan Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Özhaseki’ye ve gereken
ilgiyi gösteren buz pateni eğitmenlerine teşekkür
ediyorum. Her yaştan insanımıza da buz patenini
tavsiye ediyorum.” dedi. KAYSERİ CİHAN
Yılanla şaka mı olur?
q
ABD’nin ünlü komedyenlerinden Jimmy Failla, ‘eşek şakası’ denilebilecek bir muzipliğe
imza attı. Uçakta seyahat ederken yılanlarla ölüm
kalım savaşı veren yolcuların hikâyesinin konu
edildiği 2006 yapımı ‘Katil Yılanlar’ adlı filmden
esinlenen Failla, şoförlüğünü yaptığı taksiye Burma yılanı yerleştirdi. Ardından da taksisine binen
yolcuları bu yılanla korkutarak, onların tepkisini
videoya aldı. İki dakikalık videoda yolcuların yılanı
görür görmez ürktüğü görülüyor. Öte yandan kimi
müşteriler, elindeki çantayla yılana karşı kendini
korumaya çalışırken kimi de hemen arabadan inmekte buluyor çareyi. Failla’nın ‘Takside Yılan’ adını verdiği şaka videosu, tepki çekti. MAGAZİN SERVİSİ
RTÜK uzmanının raporuna göre TRT Haber kanalı, 22 Şubat ile 2 Mart arası tarihlerini kapsayan bir haftalık süreçte, seçim yayınlarının yüzde 89,52’sini yani 13 saat 32 dakikayı AK Parti’ye ayırdı. TRT’nin seçim yayınlarının yüzde 4,96’sını
(48 dakika) CHP’ye, yüzde 5,29’unu (45 dakika) MHP’ye, yüzde 0,22’sini (2 dakika) de BDP’ye ayırdığı anlaşıldı.
Radyo ve
Televizyon Üst
Kurul (RTÜK)
toplantısında
CHP grup toplantısının yayını
nedeniyle televizyonlara ceza
verilmesi gündeme gelirken
sert tartışmalar
yaşandı.
ASLIHAN AYDIN ANKARA
TRT, seçim dönemi yasaklarına
uymayarak, en çok AK Parti yayınlarına yer verdiği gerekçesi ile RTÜK
tarafından Yüksek Seçim Kurulu’na rapor edildi. RTÜK uzmanının raporuna
göre TRT Haber kanalı, 22 Şubat ile 2
Mart arası tarihlerini kapsayan bir haftalık süreçte, seçim yayınlarının yüzde 89,52’sini yani 13 saat 32 dakikayı
AK Parti’ye ayırdı. TRT’nin seçim yayınlarının yüzde 4,96’sını (48 dakika)
CHP’ye, yüzde 5,29’unu (45 dakika)
MHP’ye, yüzde 0,22’sini (2 dakika) de
BDP’ye ayırdığı anlaşıldı. TRT ile ilgili
bu uzman raporu dünkü kurul toplantısında gündeme geldi. Kurul üyeleri,
AK Parti ile diğer muhalefet kanalları
arasındaki farkın, YSK tarafından belirlenen ‘yayınlarda tüm siyasi partilere eşit yer verme, tarafsızlık’ ilkelerine
aykırı olduğu yönünde karar aldı. TRT
ile ilgili ihlal raporu YSK’ya gönderildi.
YSK ihlal bulursa TRT’ye ‘uyarı’ cezası
verecek.
q
TRT’Yİ KURULA GETİRMİYORLAR
RTÜK Üyesi Esat Çıplak, konu ile ilgili
değerlendirme yaptı. Çıplak, TRT’nin
seçim yasaklarının başladığı 1 Ocak
2014 tarihinden bu yana iktidar lehine yayın yapmasına rağmen şimdiye
kadar bu kanal için tek bir rapor hazırlandığını belirtti. TRT dışında iktidar lehine yayın yapan kanallarla ilgili
de rapor gelmediğini söyleyen Çıplak,
muhalif kanallarla ilgili ise çok sayıda
rapor hazırlandığını aktardı. Bir diğer
üye Ali Öztunç da TRT ile ilgili raporu
muhalif üyeler olarak zorla kurul gündemine getirdiklerini söyledi. Öztunç,
“TRT’nin tarafsız olmadığının sadece
AKP’nin yayın organı olduğunun ispatıdır bu. Bizim baskılarımız yüzünden bu rapor kurula geldi ama yetmez
TRT Türk, TRT 1 için de rapor gelmeli
çünkü TRT, kamu görevi yapması gerekirken bunu yapmıyor. İktidarın borazanlığını yapıyor.”
RTÜK’te CHP kavgası
Radyo ve Televizyon Üst Kurul (RTÜK) toplantısında
CHP grup toplantısının yayını nedeniyle televizyonlara
ceza verilmesi gündeme gelirken sert tartışmalar yaşandı.
RTÜK’ün CHP kontenjanından seçilen Üyesi Ali Öztunç,
“İki gündür sert tartışmaların yaşandığı üst kurul toplantısını protesto ederek terk ettim.” dedi. Öztunç, Twitter
hesabından yaptığı açıklamada, “RTÜK’ün görevi medyaya baskı uygulamak, bir partinin sopası olmak değildir.
Yaşanan tartışmalar ve protestomun ardından RTÜK
toplantısı bir kez daha ertelendi. Önümüzdeki günlerde
bir basın toplantısı düzenleyerek RTÜK’te yaşananları bir
kez daha kamuoyuyla paylaşacağız.” dedi. ANKARA ANKA
SAYFA TASARIM: ECRA ÇALIŞKAN
LeMit Almanya 2014
*×GDVHNW|UIXDU×YHIRUXPX
$/0$1<$'$%ú5ú/.
*×GDVHNW|UQGHNHQGLQL]LWDQ×WPDNLoLQKHPHQ\HULQL]LD\×UW×Q
$\U×QW×O×%LOJLLoLQZZZOHPLWGHXWVFKODQGGH‡ / /H0LW$OPDQ\DIXDU×QGDKDQJLüLUNHWOHUVWDQGDoDELOLU"
<DüPH\YHVHE]HUHWHQYHVDWDQILUPDODU‡)UR]HQ)RRG'RQGXUXOPXüJ×GDUQOHUL‡.RQVHUYHUHWLFLOHULYHVDW×F×ODUׇDairy6WYHVWUQOHUL‡RetailTec
3HUDNHQGHVDW×üD\|QHOLNWHNQRORMLYHKL]PHWOHUNDVDVLVWHPOHULYLWULQUHJDOSDQRODUYV‡)RRG6HUYLFH*×GD6HUYLVOHUL&DWHULQJKHUWUO\HPHNKL]PHWLQH
\|QHOLNWHNQRORMLOHU‡'ULQNVúoHFHNOHU‡Meat(WVRVLVVXFXNVDODPSDVW×UPDWDYXN‡'HQL]hUQOHUL‡$PEDODM3DNHWOHPHILUPDODUׇ6DùO×NO×EHVOHQPH
GL\HWIRUPLOHLOJLOLILUPDODUYHGRùDOVDùO×NGHVWHNUQOHUL‡/RMLVWLNILUPDODUׇ.XUX*×GDWRSWDQF×ODU×EDNOL\DWNXUXIDVXO\HQRKXWPHUFLPHNNRQVHUYH‡
8QOX PDPO UHWLFLOHUL YH VDW×F×ODU× HNPHN PDNDUQD ‡ .XUX\HPLü ‡ 7DWO× oHüLWOHUL UHWLFL YH VDW×F×ODU× EDNODYD SDVWD NHN oLNRODWD ‡ '|QHU hUHWLFLOHUL
BUV
Bundesverband der
Unternehmervereinigungen e.V.
03GÜNDEM
14 MART 2014 CUMA ZAMAN
12 EYLÜL SUÇLARI KAPSAMINDA SÜREN DAVA İÇİN KARAR ÇIKTI:
Zamanaşımı sebebiyle
kovuşturmaya yer yok
14 MART 1435 C.EVVEL 13
ÞEHÝRLER
ÝMSAK
GÜNEÞ
ÖÐLE
ÝKÝNDÝ
AKÞAM YATSI
BERLÝN
04:22
04:48
04:51
04:51
04:50
04:46
04:32
04:37
04:50
04:40
04:30
04:51
04:48
04:48
04:38
04:38
04:47
04:44
04:47
04:44
06:17
06:40
06:43
06:43
06:42
06:35
06:31
06:31
06:36
06:32
06:30
06:42
06:37
06:36
06:23
06:25
06:38
06:30
06:33
06:29
12:23
12:46
12:49
12:49
12:48
12:41
12:36
12:37
12:43
12:38
12:36
12:48
12:43
12:42
12:30
12:32
12:44
12:37
12:39
12:36
15:28
15:53
15:56
15:56
15:55
15:50
15:40
15:43
15:53
15:46
15:39
15:56
15:52
15:52
15:41
15:42
15:52
15:47
15:50
15:47
18:16
18:40
18:43
18:43
18:42
18:36
18:29
18:31
18:37
18:32
18:29
18:42
18:37
18:37
18:25
18:26
18:38
18:31
18:34
18:31
19:36
20:00
20:03
20:03
20:02
19:56
19:49
19:51
19:57
19:52
19:49
20:02
19:57
19:57
19:45
19:46
19:58
19:51
19:54
19:51
04:55
04:41
BIELEFELD
04:42
BOCHUM
04:49
BOBLINGEN
04:48
BREMEN
04:39
FREIBURG
04:54
GELSENKIRSCHEN 4:49
HAMM
04:46
LUDWIGSBURG 04:47
06:46
06:26
06:36
06:41
06:33
06:35
06:38
06:42
06:39
06:33
12:52
12:33
12:42
12:47
12:40
12:41
12:45
12:48
12:45
12:39
16:00
15:44
15:48
15:54
15:51
15:46
15:56
15:55
15:52
15:50
18:46
18:27
18:36
18:41
18:35
18:34
18:39
18:41
18:39
18:34
20:06
19:47
19:56
20:01
19:55
19:54
19:59
20:01
19:59
19:54
DORTMUND
DUISBURG
DÜSSELDORF
ESSEN
FRANKFURT
HAMBURG
HANNOVER
KARLSRUHE
KASSEL
KIEL
KÖLN
MAÝNZ
MANNHEIM
Gazeteci, şair-yazar Yılmaz Odabaşı 12 Eylülcülere açtığı işkence davasının zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile
reddedildiğini söyledi. 12 Eylül’ün tarih ve kamu vicdanı önünde mahkûm edileceğine dair Tayyip Erdoğan’ın çok
net ve üstüne basa basa yaptığı açıklamaların olduğunu aktaran Odabaşı, hayal kırıklığı yaşadığını belirtti.
MÜNÝH
NÜRNBERG
SIEGEN
S.GMUND
STUTTGART
ULM
AACHEN
TUĞBA MEZARARKALI İSTANBUL
12 Eylül 2010 tarihindeki referandumda anayasa değişikliği halk oylamasına
sunuldu. Referandum ile birlikte, 12 Eylül
darbesinin sorumlularının yargılanmasını
engelleyen geçici 15. madde de kaldırıldı.
Gazeteci, şair-yazar Yılmaz Odabaşı da referandum sonrası 12 Eylül’de yaşadıkları adına davacı olan isimlerden. Odabaşı’nın biri
Diyarbakır diğeri Bursa olmak üzere 12 Eylül
suçları kapsamında süren davalardan ilki
için Bursa’dan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar çıktı. Yılmaz Odabaşı, maruz
kaldığı işkencelerle ilgili Bursa Cumhuriyet
Başsavcılığı’nın kovuşturmaya yer olmadığı yönündeki kararının dün eline ulaştığını
söyledi. Kararda, işkence suçu için 12 yıl hapis öngörüldüğü, fakat zamanaşımı sebebiyle kovuşturmaya yer olmadığı belirtildi.
12 Eylül’ün tarih ve kamu vicdanı önünde mahkûm edileceğine dair Tayyip Erdoğan’ın çok net ve üstüne basa basa yaptığı açıklamaların olduğunu aktaran
Odabaşı, yaşadığı hayal kırıklığını şöyle anlattı: “Bir ülkenin Başbakan’ı 70 milyonun
önünde insanların gözüne baka baka toplumsal bir konuda vaatte bulundu. Bu kadar
yalancı çıkması gerçekten büyük bir samimiyetsizlik. İnsanların kendilerini çok mahcup, çok aptal hissetmelerine sebep olan bir
tutum bu.” Verilen bu kararın, 12 Eylül ile ilgili açılan bütün davaların akıbetinin ne olacağı hakkında net bir fikir verdiğini kaydeden Odabaşı şunları söyledi: “Bu karar di-
-
ğer davalar için de geçerli olacak. Erdoğan
bu vaatte bulunurken zamanaşımı söz konusu değil miydi? Çok vahim bir durum.
15. maddenin kaldırılmasından sonra 12
Eylül’ün yargılanmasının yolu açılacak diyen AKP’nin bu konuda da samimi olmadığı kesinlik kazanmıştır. Bireysel başvurularımızdan oluşsa da, bir toplumsal davayla
ilgili AKP’nin bizlerle adeta alay eden tavrını son derece samimiyetsiz buluyorum. Hükümetin, 12 Eylül’ün yargılanacağı vaadine
inananlara, kamuoyuna özür borçlu olduğunu düşünüyorum.”
ALDATILDIĞIMI HİSSEDİYORUM
12 Eylül yalanının kendisi ve kuşağı için bir
hüsran olduğunu belirten Odabaşı, özellikle 12 Eylül ile hesaplaşma konusunda mağdurların savcılık yollarına düşüp dilekçelerini verirken birçok insanın da kendileriyle alay ettiğini anlattı. 12 Eylül’de yaşanan
acıların bireysel olmadığını, toplumsal acılar olduğunu, bu davanın da toplumsal bir
dava olduğunu düşünen Odabaşı, ‘Bunların samimiyetine nasıl inandınız?’ diyenlerin haklı çıktıklarını görmenin de kendilerini mahcup ettiğini kaydetti. Referanduma destek veren meslektaşlarından Adalet Ağaoğlu’nun ‘aldatıldığımı hissediyorum’ ifadesine yürekten katıldığını dile getiren Odabaşı, “Aynı şekilde ben de aldatıldığımı hissediyorum. Bu samimiyetsizliğe sanırım bir daha prim vermeyiz. Bu bizim için
kötü bir yanılgı oldu.” diye konuştu.
Okula diye çıktı, 9 gündür kayıp
-
Van'ın Muradiye ilçesinin Köşk köyünde yaşayan Toklar ailesinin 5 çocuğundan biri olan 14
yaşındaki Efekan Toklar, 9 gündür kayıp. Anadolu
Lisesi 10'uncu sınıf öğrencisi Toklar 9 gün önce ablasıyla birlikte servisle okula gittikten sonra bir daha
evine dönmedi. Kamyonuyla taşımacılık yapan baba M. Emin Toklar, eşinin kendisini aradığını ve oğ-
lu Efekan'ın eve gelmediğini haber verdiğini söyledi. Muradiye'ye geldiğinde aramadık yer bırakmadığını, yetkililere haber verdiklerini anlatan baba
Toklar, "Maalesef oğlum Efekan'dan haber alamadık. Okul kıyafetiyle evden çıkmış ve nüfus cüzdanı, cep telefonunu da yanına almamış. Gören bilen
varsa yalvarıyorum bize yardım etsin." dedi. VAN DHA
AUGSBURG
Yılmaz
Odabaşı’nın biri
Diyarbakır diğeri
Bursa olmak üzere
12 Eylül suçları
kapsamında süren
davalardan ilki
için Bursa’dan
kovuşturmaya yer
olmadığına dair
karar çıktı.
FOTOĞRAF: ZAMAN
Kürtajın SGK kapsamına
alınması için çalışıyoruz
-
Sağlık Bakanı Mehmet
Müezzinoğlu, bazı jinekologlar tarafından gündeme getirilen kürtajın Sosyal
Güvenlik Kurumu (SGK)
tarafından yasaklandığı iddiasıyla ilgili konuştu. Müezzinoğlu, “Kürtaj bir hastalık BAKAN MÜEZZİNOĞLU
mıdır ki Medula sisteminde
yeri olsun? SGK kapsamına girmesiyle ilgili Sağlık
Bakanlığı olarak Çalışma Bakanlığı’na talepte bulunduk.” dedi. Müezzinoğlu, Zeytinburnu’ndaki
İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü ek hizmet binasında düzenlenen İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü toplu açılış törenine katıldı. Açılış töreninin ardından, basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Müezzinoğlu’na, bazı jinekologların kürtajın SGK
tarafından artık karşılanmadığı ve Medula’dan çıkarıldığı iddiası soruldu. Bakan Müezzinoğlu da
kürtajın zaten Medula sisteminde yer almadığını
söyledi. Müezzinoğlu şöyle konuştu: “Bir hastalık değildir ki Medula sisteminde yeri olsun. Dün
var mıydı? Dün de yoktu. SGK kapsamında değildi. Ama talepte bulunduk. Tıbbi bir zorunluluk
varsa SGK bunu karşılar.” SÜMEYRA ÇİÇEK İSTANBUL
f04 GÜNDEM
Merkel’den Rusya’ya Ukrayna
krizinde üç kademeli uyarı
İsmail Kul
Vicdanlarını
kaybettiler,
hükümsüzdür
Değerli okurlar..
Hepimizin çoluk çocuğu var. Kardeşi,
ana babası var. Almanya´da yaşıyoruz. Değişik din ve anlayıştan insanlarla iç içeyiz.
Birbirimizin inançları farklı olabilir. Herkesle her şeyi paylaşmak zorunda değiliz.
Ama bir arada yaşamanın gerektirdiği
bazı kurallar var, onlara uymak zorundayız.
Herkesi sevmeyebiliriz, ama saygıyı elden
bırakmamalıyız. Unutmayalım, davranışlarımız bizi anlatır.
Burada Hz. Ali´nin sözünü hatırlayalım:
“İnsanlara iyi davran. Onlar ya dinde kardeşin, ya da yaratılışta kardeşindir.“
Canınızdan çok sevdiğiniz çocuğunuzu
okula gönderiyor, öğretmene teslim ediyorsunuz. Çocuğunuz Müslüman, öğretmen değil. Veya anne-babanızı hastaneye
bıraktınız. Doktor ve hemşireler Müslüman
değil.
Şimdi öğretmenin okulda çocuğunuza
adil davranmamasını kabul edebilir misiniz? Veya hastanede hemşirenin orada yatan anne-babanızla empati kuramamasına,
acılarına kayıtsız kalmasına gönlünüz razı
olabilir mi?
***
Şimdi Türkiye´de öyle şeyler oluyor ki, ne
diyeceğimi bilemiyorum.
Berkin Elvan diye bir çocuk ölmüş. Hem
de polisin attığı gaz bombasının etkisi ile.
Anne babası evlat acısı içinde.Çocuk gezi
olaylarına karıştı karışmadı
bilmiyoruz. KarışAma bu tavrı
mış
olsa
ne yazar? Merak
görünce bıedip
gitmiş
de olabilir.
rakın MüslüSokakta
biri
bisikletten
manlığı vicdan
düşse veya iki adam kavnerede diyoga etse hangimiz merakrum. Evet, vicla dönüp bakmaz..
dan nerede?
Ama bakıyorsunuz
Bu manzaraülke medyasının bir
nın özeti ancak kısmına ailenin acısışöyle özetlene- nı görmüyor. Hem de
bilir: Vicdanımı Müslümanlık iddiasında
kaybettim, hü- bunlar. Başbakana bakıkümsüzdür.
yorsunuz, çıktığı televizyon programında içinde
Berkin Elvan´ın geçtiği soruya, “Döviz kuru
etkilenmez” diyor.
Sadece siyaset ve 30 Mart´a odaklanmışlar. Berkin mi ölmüş? Ama ekonomi sağlam! Hukuksuzluk, yolsuzluk mu yapılmış?
30 Mart´ta görürsünüz gününüzü!..
Bırakın Müslümanlığı, nerede kaldı insanlık, nerede kaldı vicdan?
İstanbul´da ölen Berkin´in ölümü ile ilgili döviz kurunu düşünen Başbakan ama
Kahire´de darbeciler tarafından öldürülen
Esma´yı hatırlıyor.Keşke öyle hatırlamasaydı..Kahire´de gencecik yaşta hayattan koparılan Esma´yı Türkiye´deki seçimlere alet
etmeseydi.
***
Demek hırs, siyasi partizanlık böyle bir
şey. İktidar aklını hırsa, hattanefretvebitirmehevesinekaptırmış.Yandaşlarıpartizanlıkduygusuiçindegörünüyor.Haklıhaksızölç
üsüyok;bizimtaraf, öteki taraf var.
Müslümanlarıböylebirtavıriçindegörmemeliydik,Müslümanlıkböylebiriktidarlaan
ılmamalıydıdiyedüşünüyorum.İslam bizimiçinkutsalbir din, Müslümandeyincebenimaklıma ilk hak, adalet, vicdangeliyor.
AmabutavrıgörüncebırakınMüslümanlığıvicdanneredediyorum.Evet, vicdannerede? Bu manzaranınözetiancakşöyleözetlenebilir: Vicdanımıkaybettim, hükümsüzdür.
Böyleolmamalıydı.
Ben birbaşbakandanbenisevmesinibeklemem. O insanın özel alanı ilgili bir şeydir.
Özel alanındaki, dost ve arkadaş çevresindeki insanlarla ilgili bir şeydir.
Ama - inancı ne olursa olsun - tüm vatandaşlara eşit mesafede durmasını beklerim.İnancını paylaşmayanlar ile de empati kurabilmesini beklerim.Adil ve vicdanlı
davranmasını beklerim. Mısır´da gencecik
yaşta ölen bir kızı Türkiye´de seçim malzemesi yapacak kadar hırsa kapılmamasını
beklerim.
Hayatta her şeyin siyaset ve iktidar olmadığını, onların da üstünde bazı değerlerin olduğunu bilmesini beklerim.Bunların
bir çocuğun hayatına bedel olamayacağının
bilincinde olmasını beklerim.
***
Hani sürekli 30 Mart diyorlar ya.. Bir çocuğun ölümüne bile vicdan değil siyaset
gözlüğü ile bakıyorlar ya.. İnanın işin ucunda Türkiye´nin kaderi olmasa bunlara tek
şey söylerdim: İktidar da sizin olsun, ülke
tapusu da sizin olsun, tüm oylar sizin olsun.
Alın, hepsi sizin olsun. [email protected]
14 MART 2014 CUMA ZAMAN
Federal Başbakan Angela Merkel, Avrupa’nın Soğuk Savaş sonrası yaşadığı Ukrayna krizinde Rusya’ya “Görüşme,
yardım ve yaptırım“ olmak üzere üç kademeli uyarıda bulundu. Kırım’da Rusya’nın uluslararası hukuku ihlal ettiğini söyleyen Merkel, bu ülkenin uluslararası alanda yalnızlaşabileceği öngörüsünde bulundu. Merkel, AB ülkeleriyle birlikte siyasi ve ekonomik adımların atılacağıný haber verdi.
İSMAİL ÇEVİK BERLİN
Başbakan Angela Merkel,
Rusya ile yaşanan Ukrayna
krizi hakkında Federal Meclis’te
bilgi verdi. Günümüzde uluslararası krizlerin 19. ve 20. yüzyıl
metotlarıyla çözülemeyeceğini
söyleyen Merkel, Rusya’nın uluslararası hukuku çiğnediğini ifade
etti. “Güçlülerin hukuku, hukukun üstünlüğünün yerine geçmemeli“ uyarısında bulunan Başbakan Merkel, Ukrayna’nın toprak
bütünlüğüne vurgu yaparak yaşanan krizin Avrupa’nın sınavı
olduğunu ifade etti.
1
Ukrayna ve Rusya
arasında yaşanan krize çözüm
bulmak için yoğun
çaba sarf eden
Başbakan Merkel,
askeri yöntemin
kesinlikle gündemde olmadığını, AB üyesi ülkelerle işbirliğine
gidilerek siyasi ve
ekonomik yaptırımların gündeme
gelebileceğini
kaydetti.
KONUŞMA, YARDIM, YAPTIRIM
Rusya ile yaşanan krizin çözümünde askeri yöntemin kesinlikle
gündemde olmadığını vurgulayan
Merkel, “Almanya diğer Avrupa
Birliği (AB) ülkeleriyle yakın istişare halinde siyasi ve ekonomik
adımlar atacaktır.“ dedi. Bu adımları “İletişim, yardım ve yaptırım“
olarak sınıflandıran Merkel, uluslararası gözlemci bir komisyon ve
iletişim grubu kurulmasını istedi. Ukrayna için ekonomik yardım kararı aldıklarını ve Dünya
Bankası ile AB’nin reform teklifleri için çalıştıklarını, gelecek hafta Ukrayna ile AB arasında Uyum
Anlaşması’nın
imzalanacağını
bildiren Merkel, gümrük indirimi
ve vize kolaylığının gündemde olduğunu açıkladı. Rusya’nın işbir-
liğine yanaşmaması durumunda
üçüncü adım olarak yaptırımların
gündeme geleceğini söyleyen Almanya Başbakanı, ilk adım olarak
seyahat kısıtlaması getirileceğini,
banka hesaplarına da el konulabileceğini bildirdi. Rusya ile AB arasında yapılması planlanan RusyaAB zirvesi ise iptal edilecek.
SOL PARTİ: RUSYA OLMADAN
GÜVENLİK OLMAZ
Batı’nın ve NATO’nun Ukrayna politikasında yanlış yaptığını ileri süren Sol Parti Meclis Grup Başkanı Groger Gysi,
Ukrayna’nın Rusya ile AB arasında tercihte bulunmaya zorlandığını söyledi. Ukrayna’nın
NATO üyeliğini Rusya’nın tehdit olarak algıladığını ifade eden
Gysi, Avrupa’nın güvenliğinin
Rusya ile mümkün olduğunu ileri sürdü. Kırım krizinde Rusya ile
birlikte çözüm bulunmasını isteyen Gysi, Ukrayna için federal
bir yönetim biçiminin barış getirebileceğini açıkladı.
Eyaletlerin çifte vatandaşlık inisiyatifi Berlin’de
1rı Hıristiyan Birlik partileri
Federal hükümet ortakla-
Birlik partilerinin
opsiyon modelini kaldırmak için
Almanya’da okula
gitme ve en az belli bir süre yaşamış
olma gibi şartlar
koşması, eyaletlerin başlattığı
çifte vatandaşlık
inisiyatifinin kısa
sürede başarıyla
sonuçlanmayacağına işaret ediyor.
(CDU/CSU) ve Sosyal Demokrat
Parti’nin (SPD) arasında soğuk
hava esmesine sebep olan ‘çifte vatandaşlık inisiyatifi’ bugün
Eyalet Temsilcileri Meclisi’nde
(Bundesrat) ele alınıyor. SPD
ve Yeşiller’in yönetimde olduğu
Baden-Württemberg,
Rheinland-Pfalz ve SchleswigHolstein eyaletleri, herhangi
bir ön şart koşulmadan opsiyon
modelinin vatandaşlık yasasından kaldırılmasını öngören yasa
teklifini tanıtıyor. Eyalet Temsilcileri Meclisi’nin 920.oturumunun 42.gündem maddesi olan
bu yasa teklifi inisiyatifi başlatan eyaletler tarafından tanıtıl-
Demografik değişim büyük
riskten çok şans olarak görülebilir
1nin 60 yaş üstü olacağı 2030 yılı
Almanya’yı her üç kişiden biri-
telaşı sardı. Bu demografik değişimle
birlikte özellikle eyaletlerde bazı önlemlerin alınması zaruri ihtiyaç haline
gelirken, Hamburg şimdiden kolları
sıvadı. Hamburg senatosu tarafından
‘Hamburg 2030. Daha Çok, Daha
Yaşlı, Daha Çeşitli‘ adıyla hazırlanan
konsept demografik değişime uygun
konut, ulaşım, özellikle yaşlılar için
kalifiye bakıcı eksikliği, göçmenlerin
entegrasyonu ve yaşlı kesimin oturabileceği konutlar konusunda çalışmalar yapılmasını içeriyor.
Konsept hakkında Hamburg Eyalet
Başbakanı Olaf Scholz ve Sağlık Bakanı Cornelia Prüfer-Storcks ortak açıklama yaptılar. Konseptin sadece kağıtta kalması için hazırlanmadığını
belirten Başbakan Scholz muhatapları
ile konuşularak demografik değişime
uygun olarak politika geliştirileceğini kaydetti. 1,8 milyon nüfusa ulaşacak
olan Hamburg’un önümüzdeki yıllarda
farklı kültürel geçmişi ve değişik yaşam
tarzında olanlar bakımından daha zen-
Hamburg Başbakanı Olaf Scholz ve Sağlık Bakanı Cornelia Prüfer-Storcks, ‘Hamburg 2030. Daha Çok, Daha
Yaşlı, Daha Çeşitli’ adıyla oluşturulan konsepti tanıttı.
gin olacağını kaydeden Scholz, “Bunun
için bizim geleceğe yatırım yapmamız
kaçınılmaz ve önemlidir..” dedi.
Sağlık Bakanı Prüfer-Storcks ise
demografik değişim dezavantaj olarak görülse de başta kalifiye yaşlı bakım personeli ve diğer ihtiyaçlarla birlikte avantaj olacağına dikkat çekerek,
değişimin büyük bir riskten çok şans
olarak görülmesi gerektiğine dikkat
çekti. Bakan, Hamburg’un 7 ilçesinde
hastanelere bağlı olarak ‘Yaşlı Sağlık
Merkezi‘ oluşturacakları bilgisini verdi. RAMİS KILIÇARSLAN HAMBURG
dıktan sonra Federal Meclis’in ilgili komisyonu ile irtibatta olan
komisyona gönderilecek. Büyük
Koalisyon ortakları da kendi yasa çalışmalarının gündemde olması, Birlik partililerin ise opsiyon modelini kaldırmak için
Almanya’da okula gitme ve en az
belli bir süre yaşamış olma gibi
şartlar koşması, eyaletlerin inisiyatifinin kısa sürede başarıyla
sonuçlanmayacağına işaret ediyor. Nitekim CDU ve CSU’lu siyasetçiler SPD yönetiminden bu
inisiyatifi durdurmasını istemişti. CDU Genel Başkan Yardımcısı Thomas Strobl, “Eyaletler yasa
tasarısını çöpe atmazlarsa vatandaşlık yasasının değiştirilmesi
için görüşme yapılmayacak. Eğer
vazgeçmezlerse pazarlık yapmaya gerek yok ve yürürlükteki yasa geçerliliğini korur. CDU, yürürlükteki yasaya razı.¨ diyerek
SPD’yi tehdit etmişti.
Eyalet Temsilciler Meclisi’nin
oturumu için başkent Berlin’e gelen eyaletlerin başbakanları dün
yaz tatili günlerinin paylaşımını yaptı. Bilindiği gibi 16 eyalette
okullar aynı anda tatile girmiyor.
Dönüşümlü olarak bazı eyaletler erken, diğerleri geç giriyor.
2017 yılına kadar tatil günleri 83
gün içinde tamamlanacak şekilde paylaşılmıştı. 2018-2024 yılları arasındaki tatil günlerini planlayan eyaletler, tatil günlerini 90
gün içine serpiştirmeyi hedefliyor. AZAMAT DAMİR BERLİN
05 GÜNDEM
Fakirlik hastalıklara davetiye çıkarıyor
14 MART 2014 CUMA ZAMAN
Almanya genelinde çok sayıda uzmanın katıldığı 19. Fakirlik ve Sağlık Kongresi’nde Türkiyeli göçmenler arasında demans hastalığının giderek yayıldığı belirtildi. Başkentte yapılan kongrede konuşan Berlin Sağlık Senatörlüğü Müsteşarı Emine Demirbüken-Wegner sağlık sektöründe kültürlerarası açılımın önemini vurguladı. Müsteşar,sağlık alanındaki bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmalarında hem toplumsal
kesimlerin kültürel özelliğinin hem de bireylerin farklılığının dikkate alınmasını istedi.
şama bilincine hayat vermek için hem
toplumun çeşitli kesimlerine hem de
bireylere yönelik bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmalarının yapılması
gerektiğini söyledi. Fakirliğin sağlık
sorunlarına daha kolay kapı açtığına
işaret eden müsteşar, sağlık hizmetlerinin bütüncül olması gerektiğini
kaydetti. Demirbüken-Wegner, “Bir
insana doğru ve dengeli beslenmenin
öneminden bahsediyorsak, o insana
yemeği nasıl doğru pişireceğini de
öğretmemiz gerek.” dedi.
GÜLAY DURGUT BERLİN
Berlin’deki Robert Koch Enstitüsü’nün yaptığı bir araştırmada dar gelirli erkeklerin orta veya üst
seviyede gelire sahip erkeklere oranla
onbir yıl daha erken vefat ettiği saptandı. Aynı araştırmada fakir kadınların diğerlerine kıyasla sekiz yıl daha
erken hayata veda ettiği belirlendi.
Fakirlik ve sağlık sorunlarına dikkat çekmek, fakirlik ile sağlıklı yaşam
arasındaki ilişkiyi irdelemek amacıyla
Berlin’de her yıl bir kongre düzenleniyor. Kendi alanında Almanya’da
gerçekleştirilen en büyük kongre
olma özelliğini taşıyan ve iki gün süren etkinlik bu yıl “Fakirlik ve Sağlık-Sağlığı Kalıcı Olarak Teşvik Edelim! Uzun vadeli-Bütüncül-Adil” adı
altında 19’uncu kez gerçekleştiriliyor.
Almanya Kamu Sağlığı Topluluğu,
Berlin Sağlık Ekonomisi Merkezi ve
Berlin Teknik Üniversitesi tarafından düzenlenen 19.Fakirlik ve Sağlık Kongresi bu yıl da Berlin Teknik
Üniversitesi’nin ana binasında siyaset, bilim ve sağlık sektöründe görev
yapan yüzlerce kişinin katılımıyla
dün başladı.
-
GÖÇMENLER ARASINDA BUNAMA ARTIYOR
BİREYSEL BİLİNÇLENME ÖNEMLİ
Konuşmacılar, fakirlik ve sağlık arasındaki ilişkiyi her yıl gündeme getiren ve dar gelirli insanlara yönelik
sağlık hizmetlerinin daha iyi nasıl
geliştirilebileceği üzerine yeni fikir
ve projeler üretilen kongrenin yararlarına dikkat çekti. Toplumun sosyal
katmanları arasındaki dengesizliğin ortadan kaldırılması için sağlık
sektöründe bireyi bilinçlendirmeye
yönelik çalışmaların artması ge-
rektiği de konuşmacıların üzerinde
durduğu konular arasında yer aldı.
Kongreye katılan Berlin Sağlık Senatörlüğü Müsteşarı Emine Demir-
büken-Wegner, fakirliğin farklı boyutlarına dikkat çekerek bireylerin
de hayata ve kendilerine bakışlarının
farklı olduğunu belirtti ve sağlıklı ya-
Türkiye
Münih Eyalet Mahkemesi, dört günlük duruşmanın ardından toplam 27 milyon Euro vergi kaçırdığı anlaşılan
Hoeness’in ihbarını eksik bilgi verdiği gerekçesiyle dikkate
almayarak hapis cezası verdi.
BAYERN MÜNİH BAŞKANI’NI
İTİRAF DA KURTARMADI:
Vergi kaçıran
Hoeness’e 3,5 yıl
hapis cezası
ct
(1)
/dk
BİRİNCİ SAFADAN DEVAM
-
Hoeness’in avukatı Hanns Feigen,
müvekkilinin İsviçre bankalarındaki
tüm hesaplarını ortaya koyduğunu ve sadece biraz telaşa kapılarak ceza almaması
için gerekli tüm işlemleri yapamadığını itiraf etti ve müvekkilinin dürüstçe vergisini
ödeyenler arasında yerini almak istediğini
kaydetti. Avukat Feigenn, Almanya’da kendini vergi kaçırdığı için şikayet edenler arasında dava açılan bir kişi olmadığına dikkat
çekerek müvekkili hakkındaki tutuklama
kararının askıya alınmasını talep etti. Mahkemenin kararının Bayern Münih futbol takımı üzerinde ciddi etkileri olacağı belirtiliyor.
Kararın açıklanmasının ardından siyasi partilerden art arda basın açıklamaları geldi. Yeşiller Bavyera Fraksiyon Başkanı Margarete
Bause, mahkemenin milyonlarca Euro vergi
kaçırmanın ağır bir suç olduğunun tescillediğini ve bu konuda ünlü kişilere ayrımcılık
yapılmadığını gösterdiğini duyurdu. Bavyeralı maliyelerin daha fazla personele ihtiyacı
olduğunu savunan Bause, Hoeness vakasını
gazetecilerin dikkatli araştırmalarının ortaya
çıkardığını kaydetti. Hür Seçmenler’den Florian Streibl, kararın dürüstçe vergi ödenmesi
açısından taşıdığı önemine vurgu yaptı ve
vergi kaçırmanın ‘halk sporu’ gibi algılandığı dönemin tarihe karıştığını açıkladı. Streibl
ayrıca, Hoeness vakasının vergi kaçırdığını
itiraf edeceklerin her şeyi açıkça bildirmeleri
için örnek olduğunu kaydetti.
19.Fakirlik ve Sağlık Kongresi’nde
göçmenlerin sağlık sorunları da ele
alınıyor. Programda Türkiyeli göçmenlerin sağlık sorunlarına yönelik olarak üç sunum öngörülmüş.
Kongrenin ilk gününde Bielefeld
Üniversitesi’nden Dr.Hürrem Tezcan-Güntekin ile Hannover Tıp Yüksek Okulu’ndan Serap B.Kurt tıpta
demans olarak nitelendirilen ancak
halk arasında bunama olarak bilinen hastalık üzerine bilgiler verdi.
Uzmanlar Türkiyeli göçmenler arasında giderek yayılan demans hastalığı ve buna bağlı sorunlar üzerine
konuştu. Berlin Diyabet Hastalığı
Merkezi’nden Nurten Akça ise Türkiyeli göçmenler ve şeker hastalığı
üzerine bugün saat 13.45’te gerçekleştirilecek panelde konuşacak. Berlin Teknik Üniversitesi, Strassedes
17.Juni 135, 10623 Berlin adresinde
bulunuyor.
Berlin Sağlık
Senatörlüğü
Müsteşarı Emine
Demirbüken-Wegner, sağlık hizmetlerinde kültürel
çeşitliliğin dikkate
alınması gerektiğini belirterek
sadece belirtileri
iyileştirmeye
çabalayan sağlık
hizmetleri yerine
insanı bir bütün
olarak algılayan
tedavi yöntemlerine yönelmek
gerektiğini
söyledi.
sabit hatlar
9
cts
(1)
/dk
cep telefonları
)HͫSHU[ۅJYL[PJ[
4L]J\[T…ȴ[LYPSLY`\RHYÛKHRPÄ`H[SHYKHU`HYHYSHUTHRPsPUSPAR AN`HaÛW»LTLZHQN€UKLYTLSPKPYSLY
3
ǸPTKPZHKLJL
GB únternet
(2)
12.90€
:H[ÛUHSTHRPsPU!`HaÛW»LTLZHQN€UKLYPU
N…U
/LYRYLKP`…RSLKPͫPUPaKL
Lycamobile’dan Lycamobile’a BEDAVA ARAMALAR(3)
)HͫSHU[ۅJYL[P`VR
ÜCRETSúZ SúM kart ve daha çok bilgi için www.lycamobile.de ziyaret ediniz veya 069 1200 7322 arayınız
Buralarda bulunur
(1)Dieses Angebot gilt für neue und bestehende Kunden. Falls Sie am oder nach dem 07.02.2014 Neukunde geworden sind, kommen Sie automatisch in die vorteilhafte SPAR-Tarifgruppe. Bestehende Kunden können auch von der neuen Tarifgruppe gratis profitieren, in dem Sie einfach eine SMS mit Textinhalt “SPAR AN” an die 2525
schicken und Sie erhalten daraufhin eine Bestätigungsmeldung auf Ihrem Bildschirm. Falls Sie die Tarifgruppe ändern sollten, ist es nicht mehr möglich diese oder andere Spezial Angebote zu einem späteren Zeitpunkt wahrzunehmen. Für Anrufe in ausländische Festund Mobilfunknetze entsteht einer Verbindungsgebühr von 15ct pro Anruf.
Das Angebot ist gültig bis 31.03.2014. (2)DATAFLAT 3GB - Bis zu einem Datenvolumen von 3GB surfen Sie mit einer max. Bandbreite von bis zu 7,2 Mbit/s, anschliessend GPRS-Bandbreite (max. 56 kbit/s). Lycamobile FLATS sind 30 Tage gültig ab dem Kaufdatum. Die Kosten für die FLAT werden von Ihrem Guthaben einmalig abgebucht.
Die Option wird, bei ausreichendem Guthaben, nach Ablauf von 30 Tagen automatisch verlängert (Zum normalen Preis). Ist zum Zeitpunkt der Erneuerung kein ausreichendes Guthaben vorhanden, ruht die Option. Sie wird erneut aktiv, sobald wieder ausreichend Guthaben verfügbar ist. Das Angebot kann jederzeit ganz oder teilweise nach
dem freien Ermessen von Lycamobile zurückgezogen werden. Angebot ist ausschließlich für private, nicht-kommerzielle Zwecke. Das Angebot ist gültig bis 31.03.2014. (3)Lycamobile Frei-Minuten Angebot (Nur Lycamobile Deutschland Netz). Um diesen Vorteil nutzen zu können, einfach min. € 5,- Guthaben aufladen. € 5 Aufladung = 200
Frei-Minuten. € 10 Aufladung = 500 Frei-Minuten. €20 Aufladung oder mehr = 1200 Frei-Minuten. Das Angebot gilt während eines Kalendermonats. Sobald das Guthaben aufgebraucht ist, werden Anrufe mit 0ct/min für die ersten 15 Minuten berechnet (Verbindungsgebühr 15ct.) Ab der 16. Minute wird 9ct/min berechnet. Kostenlose Anrufe
sind nicht berechtigt, sobald kein Guthaben vorhanden ist. Das Angebot ist gültig bis 31.03.2014.
f06 GÜNDEM
“Türk hastalara bakmak, dualarını
almak bambaşka bir duygu”
Cami Köln’ün
simgeleri
arasına girdi
1DİTİB Merkez Camii, Dom KaDİTİB’in Köln’de inşa ettirdiği
tedrali, televizyon kulesi gibi Köln’ün
simgeleri arasına girdi. Almanların da
yoğun ilgisini çeken, hatta açılışı bile
yapılmadan dünyanın dört bir yanından turist çeken Köln Camii’ne, Köln
karnavalınden sonra Köln Bahar Koşusu “Kölner Frühlingslauf” için hazırlanan resmi tişörtteki Köln simgeleri
arasında yer verildi. 23 Mart’ta yapılacak olan bahar koşusunun resmi tişörtü üzerinde Dom Katedrali’nin yanında cami resminin de bulunması ırkçı
grupları rahatsız etti. Köln Bahar Koşusu Komitesi, koşu tişörtü üzerinde
Dom Katedrali gibi Köln Camii’nin de
yer alacağını doğruladı. Alman Spor
Okulu basın sözcülerinden Jens Koralewski, “Bize göre cami Köln şehrinin
bir parçasıdır. Bizim başka bir niyetimiz
yoktur. Tişörtün yeşil rengi ise baharın rengidir. Biz, bize saldıran insanlara
bağımlı olmayacağız. Cami resmi tişörtün üzerinde kalacak.” dedi. Köln Spor
Yüksekokulu Hafif Atletler Timi’nin
(LT DSHS) Köln kent ormanında dördüncüsünü düzenleyeceği Köln Bahar
Koşusu’nun cami resimli yeşil tişörtleri
Erima firması tarafından üretiliyor.
Pro Köln Partisi ve Politically In Correckt (PI) internet sitesi gibi aşırı sağcı
çevreler gelişmeye tepki gösteriyor. Sitenin, Kölnlülerin yüz yıllardır var olan
Dom Katedrali’nin yanına, henüz açılışı bile yapılmayan DİTİB cami resminin konmasının ne kadar uygun olduğunu sorguladığı, buna karşı olduğu
ileri sürüldü. Pro Köln partisi Köln Belediye Meclisi Üyesi Jörg Uckermann
ise gelişmeye bir eylemle cevap vereceklerini belirtti. ZİVER ERMİŞ KÖLN
Yarım asrı aşan göç tarihi yaşlı, bu süre içinde yapılan ağır işler ise çok sayıda hastası olan bir Türk toplumu oluşturdu. Yakınlarının yardımı olmadığı takdirde bu nüfusun bakımı için hem profesyonel hem de aynı kültür ve inancı paylaşan bakım
personelinin varlığı hayati önem taşıyor. 23 yıldır bu işi yapan ve kendi hasta bakım servisini kuran Ayten Aslan ise,
15 yıldır hasta olan Emine Aktaş’ýn bakımını üstlenerek sadece sevdiği işi yapmıyor, aynı zamanda dua alıyor.
Türk hasta bakıcıların sayısını
yeterli görmeyen
Ayten Aslan, “Türk
yaşlıların kendi
kültürlerinden
bakıcılara ihtiyacı var. Almanca
bilen, Hauptschule diplomasına
sahip, üç yıl bakım
eğitimi alan herkes hasta bakıcısı
olabilir.“ diyor.
1de görev yapan iki öğretmen ve
Kuzey Ren Vestfalya eyaletin-
sosyal pedagog başörtüleriyle okullarda zorluk çektiklerinden dolayı Federal Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Ancak iki eğitimcinin de davaya
bakacak olan anayasa hakiminin tarafsız olduğunu söylemeleri sebebiyle hakimin değiştirilmesi gündeme
geldi. Dün mahkeme tarafından yapılan açıklamada başvuruların kabul
edildiği ve hakimin değiştiği açıklandı. Mahkemeden yapılan açıklamada
davaya bakması planlanan Ferdinand
Kirchhof’un profesörlük görevinde de
birkaç kez farklı dinlerin sembollerine ve değerlerine farklı bir bakış açısı getirdiğini ve davayı açan eğitimcilerin haklı olarak tarafsızlığından
şüphe edebilecekleri vurgulandı. Böylece ikinci senatodan bir hakim davaya
bakmak zorunda kalacak. Bu avukatın
ismi ise çekiliş sistemiyle belirlenecek.
Federal Anayasa Mahkemesi’nin bu yıl
içerisinde başörtülü öğretmenler konusunda kararını açıklaması bekleniyor. DÜSSELDORF ZAMAN
1eyaletinin Grafschaft Bentheim
Almanya’nın Aşağı Saksonya
bölgesinde H5N1 türü kuş gribi tespit
edildi. Daha önce özel bir laboratuvarda
yapılan testlerin pozitif çıkması üzerine
Friedrich-Loeffler-Enstitüsü’ne gönderilen numunelerin pozitif olduğu tescillendi.Kuş gribinden etkilenen 38 bin
tavuk ise itlaf edildi.Olay sonrası eyalette kuş gribi ile mücadele etmek amacıyla Avrupa ve federal düzenlemere göre
alınması gereken tedbirler uygulamaya
konurken, kuş gribinin meydana geldiği çiftliğin bir km çevresi karantina altına alındı. Karantinaya alınan bölgede
yer alan üç çiftlikte hala 73 bin 540 kümes hayvanı bulunuyor. İnsanlar için
tehlikeli olmadığı kaydedilen H5N1
türü kuş gribinin nereden ve nasıl bulaştığı ile ilgili inceleme devam ediyor.
Yapılacak temizliğin ardından geçen 21
günlük süre içinde yeni bir olay meydana gelmez ise karantinaya son verilmesi bekleniyor.Yaban kuşlarının rutin olarak incelendiği Almanya’da bu
zamana kadar kuş gribinin bulaşıcı olduğuna dair herhangi bir ize rastlanmadığı halde çiftliklerde kontroller aralıksız sürdürüldü. Geçtiğimiz ay sonuda
Hollanda’da aynı tür kuş gribine rastlanmıştı. RAMİS KILIÇARSLAN HANNOVER
BETÜL ÖZDEMİR PFORZHEIM
On beş yıldır şeker ve akciğer
hastalığı ile pençeleşen Emine Aktaş, boğazında bir delikle yaşıyor ve nefes almakta zorlanıyor.
Üstelik seksen yaşlarında ve eşi de
vefat etmiş. Kızı her ne kadar eli kolu kanadı olmaya çalışsa da özellikle Almanya ortamında profesyonel
bakım görmek zorunda. Aktaş’ın
bakımını Pforzheim’da yeni açılan
Aslan&Pendelin Hasta ve Yaşlı Bakım Servisi üstlenmiş. Kurumun
müdürü Ayten Aslan, Pforzheim’da
bir ilki gerçekleştirerek ortağı Margot
Pendelin ile birlikte ilk Türkçe konuşan Hasta Bakım Servisi’ni işletiyor.
Ayten Aslan 23 yıldır hastalara
ve yaşlılara bakıyor. Bu alanda profesyonelleşen Aslan ile görüşmek
de bakımını yaptığı Aktaş’ın evinde
mümkün oldu. Hemşiresini görmediği zaman özlediğini söyleyen yaşlı
kadının dilinden dua eksik olmuyor.
Konuşurken zorlandığı için de ona
kızı yardımcı oluyor. Gizli kahraman kalmak isteyen kızı, “Bundan
önceki bakım servisinden gelenler
eve girerken ayakkabılarını çıkarmıyordu. Rahatsız oluyorduk. Bazen
annemi namaz kılarken görüyor,
anlayamıyorlardı. Annem Almanca
bilmediği için derdini de anlatamıyordu. Artık bu tarz sıkıntılarla karşı
karşıya kalmıyoruz. Bakım servisinden ve gösterdikleri samimiyetten
çok memnunuz.“ diyerek memnuniyetini dile getiriyor.
Kırkbir yaşındaki Aslan, hastanede de çalışmış, bakım evlerinde de.
Bakım servisini açmak için beş yıl
eğitim almış. Çocukluk hayalini gerçekleştirdiğini söyleyen azimli kadın,
“İnsanlara faydalı olabileceğim bir
iş yapmak istiyorum. Bilhassa Türk
toplumuna yönelik bir iş yapmak istedim. Türk hastalara bakmak bambaşka bir duygu. Çok sayıda insanın
duasını aldım. Hasta yakınları beni
uğurlarken yola kadar çıkıyorlar. İşimi çok seviyorum. Hayatta her şey
sadece para kazanmak için yapılma-
1
Başörtüsü kararı için
Anayasa Mahkemesi
hakimi değiştirildi
Kuş gribinden dolayı
on binlerce tavuk
itlaf edildi
14 MART 2014 CUMA ZAMAN
BAKIM SERVİSİ
NELER YAPIYOR?
ü
ma
yap
e
- İnsülin iğnesi ve iğn
- Pansuman
- Bandaj sarma
- Kompresyon çorap giydirme
- Enjeksiyon
- Beden temizliği
- Kıyafetlerini giydirme
- Beslenme yardımı
yürütmek
- Yataktan kaldırma, oturtma,
yapma
ek
yem
i,
izliğ
- Alışveriş, ev tem
- İlaç hazırlama ve ilaç kontrol
malı.“ diyor. Hastaların sadece bakımını üstlenmeyen Aslan yeri geldiğinde yaşlıların saatlerce dertlerini
de dinliyormuş. Bu sayede Türk hastalar onu aileden bir parça gibi görüyor. Aslan da bu durumdan hayli
memnun görünüyor: “Aynı kültürden geldiğimiz için beni kendilerine
yakın görüyorlar. Aynı dili konuşuyor, aynı dine inanıyoruz. Türk has-
talar bizi bu nedenle tercih ediyor.“
Aslan, Alman hastaların da bakımını üstlenmiş. Kendisi ve sağlık ekibi bazı hastalara günde dört
kez gidiyor, bazılarına ise haftada bir
gün. Gittikleri evlerde onları bekleyen on yaşlarında hasta çocuklar da
var, doksan yaşında yaşlılar da.
Ne var ki, özellikle Türk yaşlı ve
hastalar bakım haklarından haberdar değil. Aslan’ın verdiği bilgiler ise
birinci nesli yaşlanan Türk toplumu
için çok önemli ayrıntılar içeriyor.
Buna göre bakıma muhtaç olanların bunu doktoruna belirtmeleri gerekiyor. Yaşlı ve hastalar yakınları
tarafından bakım görseler de bakım
servisini çağırma hakkına sahipler.
Hasta bakımı servisinden faydalanmak istemeyen yakınları bakım sigortasından bakım masrafı talep
edebiliyor. İğnesini vuramayan şeker hastası da hasta bakım servisin-
den faydalanabiliyor, demans hastası da. Bakım servisini hasta veya yaşlı
kendisi seçiyor. Masrafları ise sağlık
sigortası karşılıyor.
Hasta yakınlarına haklarını araştırmalarını tavsiye eden Aslan, sağlık sigortaları veya yaşlıların sağlığı
için hazırlanan kitapçıkların bakım
servisleri hakkında bilgi verdiğini
hatırlatıyor. Aslan’ın bir tavsiyesi de
Türk gençlerine yönelik. Alzheimer,
demans, parkinson, şeker, kalp hastalıkları gibi hastalıklarda profesyonel bakımın şart olduğunu söyleyen
hemşire, Türk hasta bakıcıların sayısını yeterli görmüyor. Aslan, “Türk
yaşlıların kendi kültürlerinden bakıcılara ihtiyacı var. Almanca bilen,
Hauptschule diplomasına sahip, üç
yıl bakım eğitimi alan herkes hasta bakıcısı olabilir.“ diyerek ilgi duyan gençleri bu alanda eğitim almaya çağırıyor.
KRV aile merkezleri meyvelerini vermeye başladı
1projesi çerçevesinde kurulan ai-
‘Hiçbir çocuk geride kalmasın!’
Pilot proje olarak başlatılan
aile merkezlerini zaman zaman
ziyaret eden KRV
Başbakanı Hannelore Kraft, en son
Moosefeld’deki
merkezi ziyaret
ederek incelemelerde bulundu.
Polis Orkestrası
çaldığı parçalarla
gençleri ırkçılık ve
ayrımcılığa karşı
hassas olmaya
çağırırken, Uyum
Bakanı Bilkay Öney
de müzik aletlerinin başına geçerek
bir süre çaldı.
le merkezleri yararlarını göstermeye
başladı. Arnsberg yakınlarında bulunan Moosefeld kasabasındaki aile
merkezi de bunlardan biri. Büyük bir
alana yerleşik olan aile merkezi içerisine kreş, ilkokul, ana-baba danışma ve yardım merkezi, spor tesisleri,
gençlik merkezi ile büyük bir bahçe
ve çocuk parkı dahil edilmiş. Bunun
yanı sıra gençlik dairesi, eğitim müdürlüğü, aile hekimleri ve hastanelerle yakın irtibat içinde çalışılıyor. Kalabalık bir medya topluluğu eşliğinde
merkezi gezen KRV Başbakanı Hannelore Kraft, başta Belediye Başkanı Hans Josef Vogel olmak üzere aile merkezi yetkililerinden bilgiler aldı.
Beldede yaşayan insanların büyük
çoğunluğunun göçmen olduğunu ve
bunun da sosyal hayata tümden yansıdığını söyleyen Belediye Başkanı
Vogel, aile merkezinin kurulması ile
çok süratli bir iyileşme kaydedildiğini
söyledi. İlkokul müdürü Verena Backer de çocukların kreş çağlarında dil
seviyesinin tespit edildiğini ve destek
verildiğini söyleyerek, “İlkokula geldiklerinde zaten dil sorunu hallolmuş
olarak geliyorlar.” dedi. Yaşça büyük
çocukların küçüklere kitap okuduğu-
nu, hatta sosyal aktiviteler çerçevesinde onlara gösteriler sergilediğini
de aktaran Backer, okuldaki göçmen
ailelere mensup çocuk oranını yüzde 91 olarak verdi. Belediye Başkanı
Vogel, başlangıçta ailelere ulaşmakta
zorluk çekilse de zaman içerisinde bu
merkezlerde ciddiye alındıklarını gören ailelerin sayısının hızla arttığını
söyledi. Proje ile şehirde komşuluk ve
insanlararası ilişkilerin gelişmesinin
yanı sıra beldenin kısa zaman içerisinde olumlu sosyal gelişmelere sahne olduğu, bunun bir sonucu olarak
uyuma harcanan miktarın da azaldığı
belirtiliyor.
Kuzey Ren Vestfalya’nın (KRV)
başbakanı Hannelore Kraft da (SPD)
zaman zaman bu merkezleri ziyaret ediyor. Moosefeld’deki merkeze
de uğrayan Kraft, “Bu uzun soluklu
ve her yerde örnek olan bir proje.”
diyerek memnuniyetini dile getirdi.
MEHMET ÖZCAN DÜSSELDORF
Uluslararası Irkçılığa Karşı
Haftalar Stuttgart’ta kutlandı
1lığa Karşı Haftalar” başlığını taStuttgart’ta “Uluslararası Irkçı-
şıyan etkinlik, Baden-Württemberg
(BW) eyaletinde Uyum Bakanlığı,
Eyalet Polis Orkestrası ve Pop Akademisi ile birlikte kutlandı.Kutlamada
konuşan Eyaletin Uyum Bakanı Bilkay
Öney, toplumun ırkçılığa karşı hassas
olmasını istedi. Bakan, “Bu yıl da ırkçılığa karşı birçok etkinlikler düzenleni-
yor. Bu etkinlikler hassas olan vatandaşa ulaşıyor. Bu sebeple bu yıl farklı
bir yaklaşımla insanlara gidiyoruz. Bir
konser düzenleyerek insanların ilgisini çekiyoruz.” dedi. Uyum Bakanı, ana
konularının ayrımcılık ve dışlamayla
mücadele olduğunu söyledi, okul ve
çalışma gruplarının bu yöndeki projelerini desteklediklerini ifade etti.
ALİ ÇELEBİ, MUSTAFA KARAMAN STUTTGART
07GÜNDEM
14 MART 2014 CUMA ZAMAN
28 Şubat’ın ikna odaları
özel okullarda hortladı
MEB'in emriyle özel eğitim kurumlarına gelen bakanlık müfettişleri ‘araştırma inceleme’ adı altında
öğrenci ve velilerin ifadelerini alıyor. 10-11 yaşındaki çocukları bile sorguya çeken müfettişler,
‘Öğretmenleriniz, devlet büyükleri aleyhinde konuşuyor mu?’ gibi sorularla okul aleyhinde ifade
vermeye zorlanıyor. Fişlendiklerini söyleyen veliler, duruma tepki gösterdi.
Canım yanıyor,
başkasının canı yanmasın
BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM
-
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)
tarafından valiliklere gönderilen
yazılı emir doğrultusunda bütün şehirlerdeki özel okul, yurt ve dershaneler kıskaç altına alınıyor. İnceleme sonucuna göre ilgili eğitim kurumlarının
kapatılabileceği tehdidi yapılarak, bu
kurumların denetlenmesi isteniyor.
28 Şubat sürecindeki teftiş furyasını
ve başörtülü öğrencilere yönelik 'ikna
odaları'nı hatırlatan yazıda şu ifadelere yer veriliyor: “Özel okullarda ve
dershanelerde öğrenim gören ve özel
öğrenci yurtlarında kalan öğrencilere
yönelik yukarıda belirtilen mevzuat
hükümlerine aykırı olarak siyasi propaganda yapıldığı, bu kurumlarda bulunan öğrencilerin yapılan propaganda doğrultusunda yönlendirilmeye
çalışıldığı ve bu propaganda faaliyetlerinde devlet erkanına yönelik olarak
iftira, kin ve nefret uyandırıcı ifadeler
kullanılıyor. Bu yönlendirmelere ve
propagandalara tepki gösteren, farklı
siyasal tercihleri bulunanların bu kurumlardan uzaklaştırıldığı, ayrıca bu
kurumlarda öğrenci velilerine yönelik
siyasi amaçlı toplantılar düzenlenerek siyasi propaganda yapıldığı ve bu
toplantılarda devlet büyüklerini zan
altında bırakacak ifadelerin kullanıldığına dair şikâyetler bakanlığımıza
gelmekte ve bu minvalde haberler
çeşitli basın ve yayın organlarında yer
almaktadır.” MEB tarafından gönderilen yazıda bu ifadelerin ardından,
bu kurumlarda söz konusu iddialarla
-
FOTOĞRAF: CİHAN, ERDEM KAPLAN
Başına gelen gaz kaspsülü sebebiyle hayatını
kaybeden Berkin Elvan'ın (15) cenazesinin kaldırıldığı Okmeydanı'nda bu sefer de 22 yaşındaki
Burak Can Karamanoğlu'nun yası tutuluyor. Elvan'ın
cenazesinin defnedildiği günün akşamı çıkan olaylarda Karamanoğlu kimin ateşlediği belli olmayan bir
kurşunla hayatını kaybederken, iki kişi ise yaralandı.
İddialara göre cenazeden sonra
Kulaksız'a giren kalabalık etrafa
saldırdı. Bunun üzerine karşılık
veren mahalle sakinleri ile marjinal grup arasında kavga çıktı.
Sopa ve demir çubukların konuştuğu olaylarda bir müddet
sonra havai fişkler kullanılmaya
başladı. Görgü tanıklarına göre
BURAK CAN KARAMANOĞLU
silah sesleri de geldi. Burak Can
Karamanoğlu'nun arkadaşı olduğunu söyleyen N.T,
“Bir anda kavga çıktı. O sırada Burak kanlar içinde yere
yığıldı.” dedi. Burak Can Karamanoğlu'nun cenazesi otopsi için Adli Tıp Kurumu'na götürüldü. Burada
işlemlerin tamamlanmasını bekleyen baba Halil Karamanoğlu gazetecilere olayla ilgili açıklama yaptı. Karamanoğlu, “Benim sağ ve solla herhangi bir işim yok.
Biz hep beraber Türk milletiyiz. Vatanımız tek. Bu olayları tasvip etmiyoruz.” dedi. Grupların Berkin Evlan'ı
bahane ederek Okmeydanı'nda etrafı yakıp yıktıklarını
dile getiren Karamanoğlu şunları söyledi: “Benim canım yanıyor. Yarın başkasının canı yanar. Yazık günah
bu millete bu çocuklara yazık. Bu gençlere yazık. Hep
birlik için olacağız. Bu ülkeyi kimseye böldürmeyeceğiz.” Hayatını kaybeten Karamaoğlu'nun eniştesi
Kamil Cıbız ise elektriklerin iki kere kesildiğini ve olay
yerine polisin bir buçuk saat geç geldiğini ifade etti.
Beş çocuklu ailenin üçüncü çocuğu olan Burak Can
Karamanoğlu'nun 3 ay önce askerden geldiği öğrenildi. Karamanoğlu'nun cenazesi dün akşam saatlerinde
memleketi Giresun'un Alucra ilçesine gönderildi. Söz konusu olayda yaralanan diğer iki kişinin durumunun ise iyi
oluduğu açıklandı. NECİP SALACAN, RAUF AHMADOV İSTANBUL
ilgili olarak valilik tarafından ivedilikle
inceleme başlatılması talimatı veriliyor. Ayrıca sözü edilen eylemlerde
sorumluluğu tespit edilen kişi ve kurumlar hakkında yasal işlemlerin yapılması ve yapılan işlemler hakkında
28 Mart 2014 tarihine kadar bakanlığa
bilgi verilmesi isteniyor. Gönderilen
yazıda ayrıca Anayasa'nın eğitimle
ilgili 42. maddesi ilgi (c) kanunun 7.
maddesinde "….amacı dışında kullanıldığı tespit edilen kurumun, kurum
açma izinleri iptal edilir." hatırlatılması yapılarak eğitim kurumları adeta
tehdit ediliyor.
Mersin'de bu kurumlara gelen
milli eğitim müfettişleri ise gittikleri
eğitim kurumunun yöneticilerine 'öğrenciler üzerinde araştırma, inceleme'
yapacaklarını ifade etti. Anamur'da
özel bir dershaneye gelen MEB müfettişleri K.G. ve C.Y., girdikleri sınıftan
öğretmenleri çıkartarak öğrencilerle
bir süre baş başa görüştü. Müfettişler, 'araştırma inceleme' yapacaklarını söylemelerine rağmen öğrencilere üzerinde 5 sorunun yer aldığı bir
ifade tutanağı imzalattı. Müfettişler,
öğrencilere konuyu velilerine dahi
söylememeleri konusunda tembihte
bulunduktan sonra kurumdan ayrıldı.
Muğla'nın Bodrum ilçesinde dün özel
bir okula giden İl Eğitim denetmenleri
A.P. ve C.K., başta öğrenciler olmak
üzere veliler ve okul aile birliği üyelerini denetim odasına çağırdı. 'Tanık'
sıfatıyla kimlik numarası, adı ve so-
yadı, ana ve baba adı, doğum yeri ve
tarihi, uyruğu, medeni hali, mesleği ve
işyeri adresi, telefonu, ikametgâh adresi ve telefon numaralarının zorunlu
olarak doldurulması istenen bir ifade
tutanağı verildi.
Okullarına iki müfettişin gelerek
kendilerine yönlendirici soru sorduğunu belirten Okul Aile Birliği Başkanı Erhan Çoban, yaşadıklarını şöyle
anlattı: "Okula çağrıldık, önümüze
bu ifade tutanağı kondu. Tutanakta
kimlik numaramızdan işyeri adresimize kadar bilgiler istendi. İfade tutanağında çok acı bir şekilde, 'tanık'
sıfatıyla bir soruya cevap vermemiz
istendi. Bize yöneltilen soru da çok
tehlikeliydi. Birkaç velimiz, imza attıkları tutanağın fotokopisini almak
istedi fakat müfettişler, gizlilik kararı
olduğunu beyan ederek vermek istemedi. Bu tutanağın basına yansıması
durumunda sıkıntı olacağını ifade
ettiler. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan
gönderilen genelgeyi de gördüm,
'İvedi' diye yazıyordu. 10-11 yaşındaki öğrencilere sorulacak bir soru
değil bu. Bütün veliler bu duruma
tepki gösterdi. Aldıkları bilgilerle de
resmen bizi fişliyorlar. Buradaki veliler, nasıl bir eğitim verildiğini ve bu
insanların nasıl olduğunu çok iyi biliyor. Öğretmenler, velilere evlerinin
kapısını sonuna kadar açıyor. Bu kadar da olmaz, insanların aklıyla alay
ediyorlar." Uygulamayı demokrasiye
darbe olarak niteleyen veli Züfer De-
mirci ise, "Soruda kin ve nefret söylemi geçince neye uğradığım şaşırdım.
Birçok veli de bu duruma sinirlendi.
Çocuklarımıza da bu soruyu sormuşlar. Haydi bize soruldu, çocuğuma
nasıl böyle bir soru soruluyor, anlamış değilim." şeklinde konuştu. 25 yıl
eğitimcilik yapan Av. Emin Demirel,
Türkiye genelinde böyle bir araştırma yapılmasının, ülke tarihinin hiçbir
döneminde yaşanmadığını söyledi.
Aile Danışmanı Efkan Yeşildağ da bu
yaştaki çocukların hayal dünyalarının çok geniş olduğunu ifade ederek,
"Gerçek ve hayali birbirlerinden ayırt
edemeyebilirler. Bu şekilde tek bir
soru sorularak çocukları tedirgin eder.
Öğretmenlere karşı güvensizliğe sevk
eder. Çocukların gelecek hayatını,
eğitim hayatını olumsuz yönde etkiler. Ayrıca velilerden izinsiz bu şekilde öğrencilerden bilgi alınması uygun
değil." ifadelerini kullandı. Trabzon,
Giresun ve Rize Eskişehir'deki bazı
özel eğitim kurumlarında da anket
soruları hem öğrencilere hem de velilere yöneltildi. Adana'da üniversite
öğrencilerinin kaldığı özel bir yurda
gelen iki müfettiş, müdür odasındaki
güvenlik kameralarının kendilerini
çekmesini engellemek için yönünü değiştirdi. Müfettişler tarafından
üniversite öğrencilerinin ifadelerinin
de alınmasının başlı başına bir hukuksuzluk olduğunu anlatan Avukat
Serkan Ulufer, öğrencilerin psikolojik
baskı altına alındığını vurguladı.
HASAN KÜÇÜK, KASIM ŞAHİN, ZİYA İPEK, KAYBER AVCI, MEHMET SAKİN, MEHMET KURU; HATAY, MERSİN, ADANA, MUĞLA, TRABZON, ESKİŞEHİR
Alevi dedesi
Binali Doğan
Vicdan sahibi herkesi
sağduyuya davet ediyoruz
Dün öğlen saatlerinde kız yurdu
önünde toplanan
yaklaşık 300 kadar öğrenci “Kızlar
uyuma, odana
sahip çık. Odama
karışma, huzurumu bozma.” diye
slogan attı.
FOTOĞRAF: CİHAN
-
Gezi Parkı olaylarında hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın (15) ve geçtiğimiz gece Berkin'in
evinin yakınlarında yaşanan bir tartışmada nereden
geldiği belli olmayan bir kurşunla başından vurularak
ölen 22 yaşındaki Burak Can Karamanoğlu'nun (22)
ölümü tüm Türkiye'yi yasa boğdu. Vicdan sahibi herkesi sağduyuya davet eden ve provokasyona gelinmemesi gerektiğini söyleyen Alevi dedesi Binali Doğan,
“Bugün, gençlikleri ellerinden alınan o iki genç uyuyor ama halkın uyanması gerek.” dedi. Okmeydanı
Cemevi'nin dedesi olan ve Berkin Elvan'ın cenazesinde dua edip helallik alan Binali Doğan, sağduyu
çağrısında bulundu. Hem Berkin Elvan hem de Burak
Can Karamanoğlu'nun ölümü için üzgün olduklarını
belirten Doğan, "Toprakta değil, hayatta olmaları gerekirken onların böyle acı sonları vicdan sahibi herkesi
etkiliyor. Gidenlerden Alevi-Sünni diye bir ayrımımız
yok, çünkü hepsi bizim çocuklarımız. Ama bunlar
birilerinin kurbanı oluyor ve bunun farkında olmak
lazım." diye konuştu. Yaşananlardan endişeli olduklarını dile getiren cemevi dedesi, halkı provokasyonlara karşı dikkatli olmaya çağırdı: "Olayların sebebini
doğru anlamak gerekiyor. Karşı iki taraf da birbirini
sebep tutmamalı. Halkı bu duruma getiren nedenleri
bulmalı. Ülkemiz yanlışa sürüklenmemeli ve bu gibi
olaylardan ders almalı. Önümüzde bir seçim var ve
seçimin de sağlıklı olması, halkın iradesinin iyi yansıması, hukuk devletinde hukukun işlemesi ve adaletin
hakim olmasını arzu ediyoruz. Vicdan sahibi bütün insanların duyarlı olmasını bekliyoruz."
BERMEK: ÇATIŞMA KİMSEYE YARAR SAĞLAMAZ
Alevi Vakıfları Federasyonu Genel Başkanı Doğan Bermek ise çatışmanın kimseye yarar getirmeyeceğini ifade etti. Ailelere ve tüm halka sabır dileyen Bermek, şu
açıklamaları yaptı: "Sürekli bölünmeye, kamplaşmaya
ve düşmanlaşmaya doğru itilen bir toplumuz. Duyguları da tahrik etmeye çalışan çok provokatif girişimlerle de karşılaşıyoruz. Mesela Berkin'in cenazesinde bir
Alevilik meselesi oluşturulmaya çalışıldı. Ama Berkin
herhangi bir çocuk. Berkin Alevi olduğu için değil,
orada olduğu için vuruldu. Çatışmanın kimseye yarar
getireceğini düşünmüyorum." BURCU ÖZTÜRK İSTANBUL
Kız öğrenciler ayaklandı:
‘Cemaatten yeni
arkadaşlar gelecek, yer
açın’ diyorlar
-
Atatürk Üniversitesi Kredi Yurtlar Kurumu’nda kalan yaklaşık 300 kadar kız öğrenci,
oda kapasitelerinin çeşitli sebeplerle artırılmasına tepki gösterdi. Dün öğlen saatlerinde kız
yurdu önünde toplanan öğrenciler eylem yaptı.
Yurt girişinde bekleyen bir TIR dolusu yatağın
içeriye girmesine izin vermedi. Yolu kapatan ve
gelen otomobillerin de geçisine izin vermeyen
üniversiteliler, “Kızlar uyuma, odana sahip çık.
Odama karışma, huzurumu bozma.” diye slogan attı. Odalarında eksikliklerin bulunduğunu
ve kapasitelerin artırıldığını ileri süren öğrenciler
şöyle konuştu: “3 kişilik odalarımız 5, 5 kişilik
odalarımız 8 kişi yapılıyor. Ortalık karışık amacımız zorluk çıkartmak değil. Rahat ve güzelce
okulumuzu okumak istiyoruz. Bize ‘masalarınızı
çıkartın, yeni arkadaşlar getireceğiz’ dediler. Yatağımızın bazası yok, kitaplığı yok. Nasıl derslerimize konsantre olabiliriz. Cemaatlerden çıkan ya
da çıkmaya hazırlanan öğrencileri alacaklarmış.
Ne sebeple olursa olsun biz sayının artmasını
istemiyoruz. Neden böyle bir vakitte yapılıyor.
Sene başında yapılsaydı.” Yurtların önünde
‘Yurt hakkımız engellenemez’ diye slogan atan
öğrencilerin bulunduğu alana basın mensuplarının girilmesine izin verilmedi. ERZURUM CİHAN
Şehit polis son yolculuğuna uğurlandı
-
Tunceli'de önceki gün Berkin Elvan'ın
ölümü sebebiyle düzenlenen gösteriler
sırasında kalp krizi geçirerek şehit olan polis memuru Ahmet Küçüktağ, Elazığ'da kılınan cenaze namazının ardından dualarla son
yolculuğuna uğurlandı. Küçüktağ için Elazığ
İzzetpaşa Camii'nde öğle namazı sonrası cenaze namazı kılındı. İl müftüsü tarafından
kıldırılan namaza Çevre ve Şehircilik Bakanı
İdris Güllüce, Elazığ Valisi Ömer Faruk Koçak,
Tunceli Valisi Hakan Yusuf Güner, milletvekil-
leri, Tunceli Emniyet Müdürü Hayati Yılmaz,
Elazığ Emniyet Müdürü Nihat İşlek, şehidin
eşi, ailesi ve yakınları ile vatandaşlar katıldı.
Namazın ardından şehidin naaşı omuzlara alınarak cenaze nakil aracına taşındı. Ahmet Küçüktağ, Harput Aile Mezarlığı'nda defnedildi.
Küçüktağ'ın şehit olması, mesai arkadaşları ile
yakınlarını yasa boğdu. Elazığ nüfusuna kayıtlı
olan Küçüktağ'ın ölüm haberini alan eşi sinir
krizleri geçirdi. 30 yaşındaki Küçüktağ'ın 8 aylık evli olduğu belirtildi. EŞREF AKGÜN MALATYA
SAYFA TASARIM: HAKAN SOBACI
08GÜNDEM
FOTOĞRAF: CİHAN, ALİ UNAL
Sınav çetesinin cemaat yalanına
bu kez ‘havuz medyası’ sarıldı
Her gün yeni bir iftirayla Hizmet Hareketi’ne saldıran Sabah Gazetesi bu kez KPSS yalanına sarıldı.
Sınavda 120 sorunun tümünü doğru cevaplayan 250 şüphelinin Hizmet Hareketi’nin kurumlarında çalışan öğretmenler olduğunu öne sürdü. Hâlbuki gözaltına alınan kopya çetesinin lideri,
soruları cemaatten aldığı iftirasına atmış ancak isim verememişti.
CHP Grup Başkan Vekili Hamzaçebi, Cumhurbaşkanı Gül’ün onayladığı dershane düzenlemesinin Anayasa’ya aykırı olduğunu söyledi.
CHP, dershane kapatan
kanunun iptali için Anayasa
Mahkemesi’ne gidecek
q
CHP Grup Başkan Vekili Akif
Hamzaçebi, dershanelerin kapatılmasını içeren düzenlemeyi Anayasa
Mahkemesi’ne götürmek için hazırlıklarını sürdürdüklerini söyledi. Düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğunu belirten
Hamzaçebi, kanun zoruyla kapatmanın
teşebbüs hürriyetini bitireceğini vurguladı.
Hamzaçebi, “İsteyen her türlü işletmeyi
teşebbüsü kurabilir. Milli Eğitim’de 40 bin
yöneticinin görevine de kanun ile son veriliyor. Bu da anayasanın hukuk güvenliği
ilkesine aykırıdır. Anayasa Mahkemesi’ne
bunları götüreceğiz. Bunun çalışmalarını
yürütüyoruz.” dedi. Hamzaçebi, TBMM’de
düzenlediği basın toplantısında önceki gün
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından
onaylanan dershanelerin kapatılmasıyla
ilgili kanuna tepki gösterdi. İptal istemiyle
Anayasa Mahkemesi’ne yapılacak başvuru
hakkında bilgi verdi. CHP Grup Başkan
Vekili Hamzaçebi, Gül’ün nefret suçlarının cezasını artıran kanunu da onayladığına işaret etti. Buna karşılık Başbakan’ın
her gün ‘nefret suçu’ işlediğini kaydetti.
Erdoğan’ın özellikle Hizmet Hareketi’ne
yönelik her gün çeşitli hakaretler savurduğuna işaret eden Hamzaçebi, şöyle konuştu: “Nefret suçu ilk defa bizim yasalarımıza
giriyor. Yasanın onaylandığı gün Başbakan
nefret suçu işliyor. Cemaati kastederek;
‘bunlar Şia’dan da kötü’ diyor. Bu tam bir
nefret suçudur.” ANKARA ZAMAN
Sabah dün
manşetten
verdiği ‘Paralelcinin adres oyunu’
başlıklı haberinde
kopya skandalını Cemaat’e
yüklemeye çalıştı.
Aynı evde yaşayan
bazı şüphelilerin,
akrabalık bağı
ortaya çıkmasın
diye ayrı ayrı adres
beyan ettiklerini
öne sürdü.
q
TRT, seçim dönemi yasaklarına uymayarak, en çok AK Parti yayınlarına yer
verdiği gerekçesi ile RTÜK tarafından Yüksek Seçim Kurulu’na rapor edildi. RTÜK
uzmanının raporuna göre TRT Haber kanalı, 22 Şubat ile 2 Mart arası tarihlerini kapsayan bir haftalık süreçte, seçim yayınlarının
yüzde 89,52’sini yani 13 saat 32 dakikayı
AK Parti’ye ayırdı. TRT’nin seçim yayınlarının yüzde 4,96’sını (48 dakika) CHP’ye,
yüzde 5,29’unu (45 dakika) MHP’ye, yüzde 0,22’sini (2 dakika) de BDP’ye ayırdığı
anlaşıldı. TRT ile ilgili ihlal raporu YSK’ya
gönderildi. YSK ihlal bulursa TRT’ye ‘uyarı’
cezası verecek. ASLIHAN AYDIN ANKARA
2010 tarihinde ‘Kopya uğruna cinsel
ilişki’ başlıklı haberinde aynı kopya
çetesinden söz ediyor ancak o dönemde ne paralel vurgusu yapıyor ne
de başka bir bilgi veriyordu. Sabah o
dönemde bir kadın adayın, şebekeyle temasını sağlayacak kişi ile ilişkiye
girdiğini anlatıyordu.
Sabah’ın yalan haberine göre 4
yıldır somut ilerleme kat edilemeyen KPSS soruşturmasında 120 sorunun tamamını doğru yapan 350
kişiden 250’si FEM dershaneleri ve
Hizmet Hareketi’nde çalışan öğretmenler. Hâlbuki skandal patlak
verdiğinde soruşturmayı yürüten
savcılar tüm soruları doğru cevaplayan adayları tek tek incelemiş. Hatta
adaylardan bazılarının eş olduğunu
tespit etmişti. Sabah’ın iddiasındaki FEM ve Hizmet Hareketi’ne dair
iddialar ise soruşturma dosyasında
yer almadı. Sabah’ın bir diğer iddiası da soruşturmanın sil baştan yapıldığı ve dosyanın Başsavcı Vekili
Şadan Sakınan’dan alınıp savcı Veli
Dalgalı’ya verildiği bilgisi. Ancak bu
da yeni değil. Dosya 2013’te görevlendirme değişikliği sebebiyle Dalgalı’ya
verildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcı
vekili Şadan Sakınan, KPSS soruşturmasının birleştirme kararı sonrasında
dosyayı Başsavcı Vekili Zeki Bayrak’a
devretti. O dönem teknik büroda görevli olan Dalgalı da incelemelerini
sürdürdü. Ancak başta Ankara Emniyeti olmak üzere soruşturmanın yü-
rütüldüğü illerdeki Organize Suçlarla
Şube Müdürlüğü ekiplerinin tamamen tasfiye edilmesi de soruşturmayı
akamete uğrattı.
2010’daki skandalın ardından 9
ilde yapılan eşzamanlı operasyonlarda 72 kişi gözaltına alındı. İddiaya göre
şebeke, sınavlarda gözetmenlik yapan üyeleri vasıtasıyla soruları anında
kopyalıyor ve cevaplarını daha önce
para aldığı adaylara teknik cihazlarla
sınav anında iletiyordu. Sınav sonunda 350 adayın eğitim bilimleri sorularının tamamını doğru yaptığı anlaşıldı. Soruşturma derinleştirdi. O.A.U.
ve çetesinin adaylarla telefondan
yaptığı soru pazarlıkları teknik takibe
takıldı. Ancak soruşturmada bir arpa
boyu yol gidilmedi. BURAK KILIÇ, BAYRAM
KAYA, HASAN KARALI İSTANBUL, ANKARA
FEM’den yalanlama: Dershanelerin itibarı sarsılmaya çalışılıyor
q
q
TRT, AK Parti’ye çalışmış
Temmuz 2010’da
gerçekleşen
ve
kopya çekildiği iddiasıyla iptal edilen Kamu Personeli
Seçme Sınavı (KPSS) Eğitim Bilimleri sınavı ile ilgili soruşturma 4 yıldır
sonuçlanmadı. ‘Hizmet Hareketi’ ile
ilgili her gün yeni bir uydurma habere imza atan Sabah Gazetesi ise
KPSS soruşturmasını cemaatin üzerine yıkmak için yine yalana sarıldı.
‘Havuz medyası’, yılan hikâyesine
dönen KPSS’de 120 net yapan 350
şüphelinin Cemaat’e yakın dershane ve okullardan çıktığı iftirasını attı.
Hâlbuki sınavda kopya iddiasıyla o
dönem gözaltına alınan çete üyelerinin işlediği suçlar telefon görüşmelerine yansımış, polis fezlekesinde
de yer almıştı. Gazi Üniversitesi’nde
Öğretim Görevlisi olan O.A.U.’nun
lideri olduğu iddia edilen şebekenin,
Ankara, Elazığ, Konya, Bursa, Malatya, Karaman, Yozgat başta olmak
üzere birçok ilde faaliyet gösterdiği
tespit edilmişti. Emniyet’teki sorgusunda, “Soruları cemaatten aldım.”
diyen ancak kimden aldığını açıklayamayan O.A.U. ve arkadaşları serbest
kaldı. Eldeki belge ve kopya cihazlarına rağmen kopya çetesiyle ilgili somut bir adım atılmadı, konu davaya
dönüşmedi. Sabah ise dün manşetten
verdiği ‘Paralelcinin adres oyunu’ haberiyle kopya suçunu hizmet hareketine atmaya kalktı. Hâlbuki havuz
medyasının amiral gemisi 11 Ekim
HABER
YORUM
CHP, Meclis’i 18 Mart’ta
olağanüstü toplantıya çağırdı
HABİB GÜLER ANKARA
CHP 4 eski bakanla ilgili yolsuzluk
ve rüşvet fezlekelerinin okunması
için TBMM Genel Kurulu’nu 18 Mart’ta
olağanüstü toplantıya çağırdı. Bu yönde
hazırlanan 132 imzalı başvuru dilekçesi,
Meclis Başkanlığı’na sunuldu. Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi, fezlekelerdeki
suçlamaların okunmasını, ayrıca konuyla
ilgili dosyaların milletvekillerinin incelemesine açılmasını istediklerini söyledi. 17
Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu çerçevesinde 4 eski bakanla ilgili hazırlanan
fezlekeler, uzun tartışmalar sonrasında
geçtiğimiz günlerde TBMM’ye ulaşmıştı.
Meclis Başkanı Cemil Çiçek, yerel seçimler nedeniyle çalışmalarına ara veren Genel Kurul’un ilk toplantısında fezlekelerin
okunacağını açıkladı. CHP, 26 Mart tarihinde ‘aç-kapa’ şeklinde açılacak olan Genel Kurul’un bu tarihten önce olağanüstü
toplanması ve fezlekelerin kamuoyunun
bilgisine sunulması gerektiği görüşünde.
Bu konuda parti içinde toplanan132 imzayla bir toplantı talebi dilekçesi hazırlayan anamuhalefet partisi, bir süredir toplantının gerçekleşmesi için gerekli olan 184
milletvekilinin Genel Kurul’da yer alması
adına diğer muhalefet partileriyle görüşmeler yapıyordu. MHP, BDP ve bağımsızların toplantıya katılacaklarını açıklamasının ardından, olağanüstü toplantı talebi
dün Meclis Başkanlığı’na iletildi. Dilekçede, fezlekelerin görüşülmesi ve bu konuda bir genel görüşme açılması gündemiyle
Genel Kurul’un 18 Mart günü saat 15.00’te
toplanması talep edildi. CHP’li Hamzaçebi, “Fezlekelerin TBMM’de okunması,
buna ilişkin belge ve dosyaların milletvekillerinin bilgisine sunulmasını Meclis
Başkanı’mızdan bekliyoruz. Aksi takdirde
Sayın Meclis Başkanı, kendisini bir meşruiyet tartışmasının içine sokacaktır.” dedi.
14 MART 2014 CUMA ZAMAN
FEM dershaneleri yetkilileri,
Sabah’ın kendilerine yönelik
KPSS yalanını sert dille yalanladı. Tekzip metninde, “Sınavda kopya çekmek
veya sınav sorularını önceden elde etmek suretiyle yüksek puan alan kişilerin 150’sinin FEM’de öğretmeni olduğu
iddiası tamamen gerçek dışıdır.” denildi. Ayrıca söz konusu iddiaların yeniden gündeme getirilmesinin, dershaneleri itibarsızlaştırma kampanyasına
malzeme taşmaktan öteye geçmeyeceği belirtildi. Tekzip metninin devamında şu ifadelere yer verildi: “Sabah
Gazetesi’nde yer alan haberde FEM’in
adı kasıtlı olarak monte edilmiştir. İddialar, 2010 yılında da gündeme gelmiş,
o tarihte haksız ithamlar içeren haberlere ile ilgili yasal işlem yapılmıştır. Söz
konusu gerçek dışı iddiaların bugün
yeniden gündeme getirilmesi, dersha-
neleri itibarsızlaştırma kampanyasına
malzeme taşmaktan öteye geçmeyecektir. Bu art niyetli girişimler yaklaşık
30 yıldan beri birçok başarıya imza
atmış olan kurumumuza yöneltilen
yüzlerce iftiradan birisi olarak arşivlerde yerini alacaktır.” ANKARA ZAMAN
Zaman’ın
tapulu
binasına
kaçak
iftirası
q
Sabah Gazetesi dün yaptığı
‘Okul arsasına
gazete binası’
başlıklı haberinde, Zaman
Gazetesi’nin
İstanbul Bahçelievler’deki
binasının
kaçak olduğu
iftirasını attı.
Havuz medyası yalan habercilikte hız kesmiyor. Sabah Gazetesi dün yaptığı ‘Okul
arsasına gazete binası’ başlıklı haberinde, Zaman Gazetesi’nin İstanbul Bahçelievler’deki binasının kaçak olduğu iftirasını attı. Oysa
2004 yılında Hazine tarafından satışa çıkarılan
araziyi Feza Gazetecilik AŞ, gerekli tüm izin ve
belgeleri tamamlayarak yasal bir şekilde satın
aldı. Bahçelievler Belediyesi’nden yapı ruhsatı,
yapı kullanma belgesi, işyeri açma ve çalıştırma ruhsatları alındı. Ayrıca İstanbul Valiliği ve
Maliye Bakanlığı tarafından da tüm izin ve yetki
belgeleri verildi. Ancak tüm yasal izin ve prosedürlerin tamamlanmış olmasına rağmen havuz
medyası, kurumları vasıtasıyla gazetemize çamur atmaktan geri durmadı.
Sabah Gazetesi haberinin devamında Feza
Gazetecilik AŞ’nin arsayı ‘okul yapacağız’ vaadiyle aldığını, daha sonra gazeteye dönüştürdüğünü
öne sürdü. Ancak 11 Kasım 1996 yılında Milli
Emlak’tan 49 yıllığına okul yapmak için kiralanan
arsa üzerine denildiği gibi ‘Feza İletişim Meslek
Lisesi’ yapılmış daha sonra söz konusu arsa 2004
yılında AK Parti tarafından çıkarılan ve Hazine
tarafından uygulanan bir yasa kapsamında ya-
nındaki arsalarla birlikte Feza Gazetecilik AŞ’ye
satıldı. Hazine arazileri ile ilgili kanun kapsamında İstanbul başta olmak üzere Türkiye genelinde
birçok işyeri ve özel teşebbüs parasını ödeyerek
devletten arazilerini satın almıştı.
Sabah’ın attığı iftiranın aksine mülkiyetin
alımına kadar okul olarak Feza İletişim Meslek
Lisesi bölgede hizmet verdi. Daha sonra okul
yönetiminin kararıyla 2004 yılında okul başka
bir bölgeye taşındı. Bu işlem yapılırken de Milli
Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) görüşü ve İstanbul
Valiliği’nin onayı alındı. 2003’te valilik tarafından bu bölgedeki okulların yeterli olduğuna ve
söz konusu arsa üzerinde bulunan binalarda
işlem yapılabileceğine dair MEB’e yazı gönderildi. Arsanın mülkiyetinin 2004 yılında Feza
AŞ’ye geçmesi ile birlikte gerekli tüm izin ve
ruhsatlar tamamlanarak gazete binaları inşa
edildi, ruhsatlandırıldı. Arsa satışı herhangi bir
kullanım amacı zorunluluğu bulunmaksızın
yapıldı. Hazine’ye ait taşınmazların değerlendirilmesine dair 4706 sayılı kanun hükmünce
arsa satın alınmıştı. Maliye Bakanlığı, İstanbul
Valiliği ve Bahçelievler Belediyesi her türlü bina
ve ticari işletme ruhsatı arsa üzerindeki haklarını Feza Gazetecilik AŞ’ye vermesine rağmen
İstanbul Büyükşehir ve Bahçelievler belediyelerinin keyfi uygulamaları yüzünden arsa
büyük imar planında ‘eğitim alanı’ olarak gözükmeye devam etti. Bunu fırsat bilen Sabah,
halen Feza Gazetecilik’in mülkü olan bölgenin
işgal edildiği iftirasında bulundu. İSTANBUL ZAMAN
SAYFA TASARIM: ECRA ÇALIŞKAN
09POLİTİKA
Erdoğan: Zafer kardeşim
14 MART 2014 CUMA ZAMAN
CHP LİDERİ KILIÇDAROĞLU,
BERKİN’İN AİLESİNİ ZİYARET ETTİ:
Provokasyona
sakın gelmeyin
için yalan uydurdular
-
Başbakan Tayyip Erdoğan, rüşvet iddiaları sebebiyle kabineden istifa ettirdiği eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ı şimdi de savundu. Fezleke ve tapeleri görmezden gelen Erdoğan, “Başbakan için olmadık yalanları uyduruyorlar. Zafer
kardeşim için uydurdukları gibi. Diğer kardeşlerim için uydurdukları gibi. Güya bizler, milyarları götürmüşüz.” dedi.
Tayyip Erdoğan’ın
Mersin mitinginden önce
konuşan Mersin
Milletvekili Zafer
Çağlayan, kolunda görüntülenen
(küçük resim)
700 bin dolarlık
saati almadığını
söyledi.
FOTOĞRAF:
ZAMAN, MEVLUT
KARABULUT
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, polisin attığı gaz fişeğinin başına isabet etmesi sonucu 9 ay kaldığı komanın ardından yaşamını yitiren 15 yaşındaki Berkin Elvan’ın, ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Kılıçdaroğlu’na eşi Sevim Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ve İstanbul Büyükşehir Belediye başkan
adayı Mustafa Sarıgül, eşlik etti. Kılıçdaroğlu, Elvan ailesinin evinden ayrılırken açıklamalarda bulundu. Şöyle konuştu: “Sabah
ekmek almaya giden çocuğun öldürülmesi toplumun vicdanını kanatıyor. Kaybedilen bir evlat... Dün yine olaylar olmuş. Yine
İstanbul’da bir kardeşimiz daha hayatını kaybetmiş. O aileye de Allah’tan rahmet ve başsağlığı diliyorum. Bütün yurttaşlarımdan şunu istiyorum; sakın ola ki provokasyonlara
gelmeyin. Demokratik yollardan haklarımızı arayacağız, bunun mücadelesini yapıyoruz zaten. Her anne-baba çocuğunu umutla besler, onu büyütür askere gönderir, işgüç sahibi olmasını ister, evlendirmek ister,
torun sahibi olmak ister ama onların ellerinden aldılar bunu. Berkin 15 yaşında hayatını
kaybetti, büyük bir üzüntü.” İSTANBUL ZAMAN
Canikli: Burak Can’ı
Kılıçdaroğlu’nun
askerleri öldürdü
-
AHMET DÖNMEZ MERSİN
Başbakan Tayyip Erdoğan, dün
partisinin Mersin mitinginde,
yolsuzluk iddiaları sebebiyle kabineden istifa ettirdiği eski bakanlara sahip
çıktı. Bakanlar hakkında kendilerinin
atadığı savcıların hazırladığı fezlekeleri gözardı eden Başbakan, suçlanan
isimlerden eski Ekonomi Bakanı Zafer
Çağlayan’ın ismini anarak, “Onların
ablaları, abileri varmış. Edepsizce, terbiyesizce Başbakan için olmadık yalanları
uyduruyorlar. Zafer kardeşim için uydurdukları gibi. Diğer kardeşlerim için
uydurdukları gibi. Bizim için de aynı
şeyleri uyduruyorlar. Güya bizler, milyarları götürmüşüz.” dedi. Fakat ortaya
çıkan belgelere, yasal ses kayıtlarındaki
konuşmalara, fezlekelerdeki iddialara
hiçbir cevap vermedi. CHP lideri Kemal
Kılıçdaroğlu’na, “İsviçre bankalarındaki
hesaplarımı ispatla, paraların hepsini
-
sana vereceğim.” çağrısını yineleyen
Erdoğan, “Biraz insan dürüst olacak.
Aynen Pensilvanya’daki gibi. Bunlarda
iftira var, yalan var, takiye var, fitne var,
fesat var. Aynı karakter. Bu Kılıçdaroğlu
akşam bir yalan, sabah bir yalan söylüyor. Pensilvanya’daki zat 5 ay önce
başka, 5 ay sonra başka. Bunun da öyle
bir özelliği var.” şeklinde hakaretler sıraladı. Başbakan, Muhterem Fethullah
Gülen Hocaefendi’nin ‘mülaane’sini beddua olarak zikretmeye devam
ederek, “İşte bedduaları çıktı ya. Gece
seansları yapıyorlar. Ne seansı biliyor
musunuz? Beddua seansları. Bunların bedduaları bana tutacak? Tutmaz
tutmaz, hiç merak etmeyin, Allah’ın
izniyle. Sizin hayır dualarınız, bunların
beddualarını bumerang gibi kendilerine döndürecek.” ifadelerini kullandı.
Başbakan Erdoğan, Berkin Elvan’ın
ölümü sonrası sokakların hareketlen-
mesi üzerine muhalefet liderlerinin
sağduyu çağrısına da sert karşılık verdi.
MHP lideri Devlet Bahçeli’ye, “Tayyip
Erdoğan’a ‘Gençleri tahrik etme’ gibi
bir iftira atma. Eğer böyle bir tahrik
varsa bunun başında siz varsınız.” diye
seslendi. Kendi ayrıştırıcı ve tahrik edici
üslubunu bir kenara bırakıp, “Gezi’den,
17 Aralık’tan sonuç alamadılar. Şimdi
de sokakları tahrik ederek, terörize ederek sonuç almaya çalışıyorlar. Medya
günlerdir sokakları ateşe vermek için
sorumsuzca yayın yapıyor. İşadamları sokakları karıştırmak için ahlaksızca
tahrikler yapıyor. Siyasetçiler seçime
17 gün kala sokakları karıştırmaya çalışıyor.” sözlerini sarf etti. Bu çerçevede
Fethullah Gülen Hocaefendi’ye yeni
iftiralar atmaktan çekinmedi: “Filistinli
bir tek çocuk için gözyaşı dökmeyen,
Mavi Marmara şehitlerine terörist gözüyle bakan, Mısır için, Suriye için yü-
AK Parti Grup Başkan Vekili Nurettin
Canikli, AK Parti Alucra Belediye başkan adayı Asım Kaymakçı’nın yeğeni Burak
Can Karamanoğlu’nun ölümünden CHP
lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu sorumlu tuttu.
AK Parti Giresun İl Başkanlığı tarafından düzenlenen proje tanıtım toplantısında konuşan Nurettin Canikli, son dönemde yaşanan
olaylarla Türkiye’nin istikrarının hedeflendiğini savundu. Canikli, “İstanbul Okmeydanı’ndaki olaylarda bir hemşehrimiz, bir
fidanımız, Alucralı bir kardeşimiz Burak
Can Karamanoğlu bu vandallar tarafından
katledildi. Ana muhalefet partisinin genel
başkanı da, onun milletvekilleri de sokakları
terörize eden bu örgütlerin her zaman yanında oldu, her zaman destekçisi oldu. Onları kolladı. Kardeşimizi, fidanımızı katleden
de Kılıçdaroğlu’nun destek verdiği, desteklediği bu illegal örgütler. Bütün milletimizin bunu bilmesi gerekir. Kılıçdaroğlu’nun
illegal askerleri tarafından katledildi bu
kardeşimiz, bu vatan evladımız. Ciğerimiz
yanıyor.” ifadelerini kullandı. GİRESUN DHA
reği yanmayan Pensilvanya’daki zat, ta
oradan sokakları karıştırma çağrısı yapıyor. Kimlerin kimlere sahip çıktığına
çok dikkat edin.”
Mersin Milletvekili Zafer Çağlayan da Erdoğan’dan önce bir konuşma
yaptı. Reza Zarrab’dan 700 bin dolarlık
saati rüşvet aldığı yönündeki iddialara
3 ay sonra cevap veren Çağlayan, şöyle
konuştu: “Bu kardeşiniz saat hediye almışsa, bunu kim söylüyorsa namerttir,
ahlaksızdır. Bu kardeşinize tuzaklar kurdular. Yazıklar olsun onlara. Allah’tan
başka kimseye vermeyecek hesabımız
olmadı. Rüşvet alan da, aldı diyen de
namerttir, şerefsizdir, ahlaksızdır. Gittiğimiz her yerde bize yönelik ilgi, alaka
arttı. Milletimiz bize sahip çıkıyor. Allah
gazamızı mübarek eylesin.” Bu arada
alana, üzerinde Başbakan Erdoğan ile
Çağlayan’ın resimlerinin olduğu dev
bir “Yedirtmeyiz” yazılı pankart asıldı.
HAKAN
ŞÜKÜR
MHP LİDERİ BAHÇELİ, HÜKÜMETE AYDIN’DAN SESLENDİ:
‘Sokaklara inip
kimsenin ekmeğine
yağ sürmeyin’
Ülke parçalanıyor, aklınızı başınıza alın
OSMAN AKÇAY AYDIN
-
MHP lideri Devlet Bahçeli,
Türkiye’nin kaosa doğru sürüklendiğini söyledi. Son dönemde yaşanan olayları hatırlatıp provokasyon
uyarısında bulunan Bahçeli, AK Parti
seçmenine, “Ortalık karışıyor. Bu gidişat iyi değil. Sokakta can alanlar, can
verenler var. Aklımızı başımıza alalım, bu ülkeyi parçalatmak kimsenin
hakkı değildir.” diye seslendi. MHP
Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim
çalışmaları kapsamında Aydın’ın
Çine, Köşk, Sultanşehir ilçelerinde
halka seslendi. Son günlerde ülke genelinde yaşanan gelişmelere değindi.
Seçimlere 17 gün kaldığını hatırlattı.
Bahçeli, “Türkiye’de her gün bir olaya, her küçük olaydan büyük olaylara doğru kıvrılmalar oluyor. Şiddet
artıyor, ölüm olayları gelişiyor ve
Türkiye’de kalan 17 gün içinde yaşanabilecekleri önceden kestirebilmek
çok zor. Seçimler gelip gidiyor ama
kalıcı olan devlettir, milletin birliği
ve toprağın bütünlüğüdür. Her şeyden evvel de kardeşliğimizdir.” dedi.
İnsanları soğukkanlı ve sabırlı olmaya çağıran Bahçeli, şiddeti artıracak, karmaşaya yol açacak, toplumu
çatışmaya götürecek hareketlerden
kaçınılmasını istedi. 17 Aralık’tan
sonra yaşanan gelişmeleri aydınlatma gücü ve yetkisinin iktidarın
elinde olduğunu iddia eden Bahçeli, “Yolsuzluk ve rüşvetin ayyuka
çıktığı bir dönemde topluma kulak
vermekte yarar var. Devletin başı
sensin, başbakansın. Görevlileri ça-
-
MHP Genel
Başkanı
Devlet Bahçeli,
seçim çalışmaları kapsamında
Aydın’ın Çine,
Köşk, Sultanşehir
ilçelerinde halka
seslendi.
FOTOĞRAF:
CİHAN, OSMAN
AKCAY
ğır. Savcıya kıyacağın yerde, 8 bin
polisin yerini değiştireceğin yerde;
kalk de ki, ‘Yolsuzlukla, rüşvetle mücadele etme kararlılığı içerisindeyim.
Milletimi rahatsız eden konu neyse
sonuna kadar gideceğim.’ Millet bir
rahatlasın. Millet çatışma ve gerilimin dışına alınsın. ‘Bunların hepsi
komplodur’ diyerek kibirle, devletin
imkânlarını kendi gücüymüş gibi
kullanarak bir yere varman doğru
olmaz. Ülkemiz böyle bir karmaşayı
yaşamasın istiyoruz. Bu gidiş yol değil. Bu yolun istikameti tek yöne dönüp Yüce Divan’a mı gidecek, yoksa
millet iradesi olarak geleceğimiz mi
belirlenecek? Buna bir karar verin.”
YOLSUZLUKLARI NEDEN SORMUYORSUN?
MHP lideri, Köşk ilçesindeki konuşmasında ise provokasyon vurgusu
yaptı. Kendisini dinleyenlere diğer
siyasi partilere saygı duymalarını
öğütledi. Şunları söyledi: “86 günden
bu yana yolsuzluk ve rüşvetten hesap
sorulamamasından fırsat bulan ajan
provokatörler, ülkeyi karıştırmaya
çalışıyor. Sayın Recep Tayyip Erdoğan çok büyük bir hataya düşmüştür.
Buna onu kim sürükledi bilmiyoruz
ama yanlış yönlendiriliyor. Dün yine
birisi (Mustafa Karaalioğlu) çıkmış
Başbakan’la sohbet yapıyor (Kanal
24’te). Madem bu kadar aydınsın,
onurlusun, ne kadar yandaş olursan
ol halkın sesini bir dillendir, yolsuzluk
ve rüşveti bir sor. Sen de başbakan
olarak kararacağına aklansan paklansan fena mı olacak? Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren kardeşlerim;
ortalık karışıyor. Bu gidişat iyi değil.
Sokakta can alanlar, can verenler var.
Aklımızı başımıza alalım, bu ülkeyi
parçalatmak kimsenin hakkı değildir.
Bu böyle giderse başta yanacak olanlardan biri de AKP’dir. Bu seçimlerde
oyu aşağıya çekip 2015 seçimlerinde
haydi Abbas yolcu demek gerekiyor.”
Bağımsız İstanbul Milletvekili Hakan
Şükür, vatandaşlara provokasyon uyarısında bulundu. Konuyu Twitter hesabından değerlendiren Şükür, “Sokak provokasyonlarına alet olup kimsenin ekmeğine yağ
sürmeyin. Kimin gönlünden geçenin hak
olduğunu Allah bilir. Demokratik hakkınızı
kullanıp iradenizin hakkını vererek oyunuzu kullanın. Bugün veya yarın; Allah hakkı
hakkına verecektir. Önce vicdanınızdaki
seçimi yapın sonra özgürlüğe ve zulümsüz
yarına mührü basın. ‘Sen suçu işle biz seni
koruyacak yasa çıkarırız’ diyenler Allah’ın
insanlık için gönderdiği gerçek yasaları hiçe
sayıyor. ‘Hizana ve Fizan’a gönderdim’ diye
böbürlenenler yuvalarını dağıttığınız polisler
buğz ederse Allah’ın ‘mizan’ında ne olacak?” ifadelerini kullandı. İSTANBUL ZAMAN
Kaplan: JİTEM’cileri
serbest bırakıyorlar
-
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan,
uzun tutukluluk süresi kapsamında JİTEM’cilerin tek tek serbest bırakıldığını, seçilmiş BDP’lilerin ise hâlâ tutuklu olduğunu
söyledi. Partisinin Şırnak’ta kanaat önderlerine verdiği yemekte gündemi değerlendiren
Kaplan, 1993-94 yıllarında yaşanan olaylarda Kuzey Irak’ın Mahmur Kampı’na giden
Şırnaklı vatandaşları hatırlattı. Kaplan, “O
köyleri yakanlar, o faili meçhul cinayetleri yapanlar şimdi bırakılıyor. Ama bizim seçilmişler hâlâ cezaevindeler. Tek tek JİTEM’ciler
bırakılıyor.” ifadelerini kullandı. ŞIRNAK DHA
SAYFA TASARIM: MELEK ÜNVER
10 DIŞ HABERLER
Kırım’da referandum
öncesi Rusya ve Batı’dan
yaptırım restleşmesi
14 MART 2014 CUMA ZAMAN
Orta Afrika
Cumhuriyeti’ne
20 Mehmetçik
gidecek
-
Rusya’yı Kırım’ı ilhak kararından vazgeçirmeye çalışan Avrupa Birliği, ABD’nin Ukrayna politikalarını destekleme ve Rusya’yı
cezalandırmaya yönelik bir dizi yaptırım çerçevesini kabul etti. Buna göre referandumdan bir gün sonra üst düzey
Rus yetkililer için vize yasağı, banka hesaplarının dondurulması gibi adımlar atılacak.
Ukrayna Geçici
Başbakanı Arseni
Yatsenyuk’la görüşen ABD Başkanı
Barack Obama,
uluslararası toplum, AB ve diğerlerinin uluslararası
hukuku ihlali ve
Ukrayna’nın toprak
bütünlüğüne
müdahalesi nedeni
ile Rusya’ya “bedel
ödeteceği” tehdidinde bulundu.
FARUK AKKAN MOSKOVA CİHAN
Ukrayna'dan tek taraflı olarak
bağımsızlığını ilan eden Kırım
Özerk Cumhuriyeti 16 Mart'ta Rusya
ile birleşme için referanduma gidiyor.
Ukrayna'nın bölünmesine neden olacak girişime sert tepki gösteren Batılı
ülkeler Moskova'yı bir kez daha uyardı.
Rusya'yı Kırım'ı ilhak kararından vazgeçirmeye çalışan Avrupa Birliği, ABD'nin
Ukrayna politikalarını destekleme ve
Rusya'yı cezalandırmaya yönelik bir dizi
yaptırım çerçevesini kabul etti. Kırım'ın
Rusya'ya bağlanması girişiminde etkili
olan üst düzey Rus yetkililer için vize
yasağı, banka hesaplarının dondurulması gibi adımlar atılacak. Brüksel yaptırımların uygulanması ile ilgili kararı
referandumdan bir gün sonra verecek.
Ukrayna Geçici Başbakanı Arseni Yatsenyuk'la görüşen ABD Başkanı
Barack Obama da, uluslar arası toplum,
AB ve diğerlerinin uluslar arası hukuku
ihlali ve Ukrayna'nın toprak bütünlü-
-
ğüne müdahalesi nedeni ile Rusya'ya
“bedel ödeteceği” tehdidinde bulundu. Washington Rusya'nın G8'den çıkarılması, üst düzey isimlere seyahat
yasağının getirilmesi ve mali hesapların dondurulması yönündeki yaptırımları uygulamaya koymayı planlıyor.
Rusya'ya teslim olmayacaklarını ifade
eden Yatsenyuk ise, Kırım'da yaşayan
Rus etnik topluluğun hakları konusunda Moskova ile masaya oturmaya hazır
olduklarını belirtti. Rusya'nın dışındaki
G8 ülkeleri de yazılı bir açıklama yaparak Moskova'dan Kırım referandumunu durdurmasını istedi. AB içinde Rusya ile iyi ilişkileri destekleyen Almanya
Şansölyesi Angela Merkel de sert bir
açıklama yaparak Moskova'yı uyardı.
Rusya'nın müzakereye yanaşmaması
durumunda, uluslar arası izolasyonla
karşı karşıya kalacağını belirten Merkel,
Moskova'dan Ukrayna'nın egemenlik
haklarına saygılı olmasını istedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Pu-
tin ise daha önce yaptığı açıklamalarda
yaptırımların dünya ile entegre olmuş
Rusya kadar ortaklarına da zarar vereceği uyarısında bulunmuştu. Putin
Güvenlik Konseyi'ni Soçi'de acil bir
toplantıya çağırarak gelişmeleri ele aldı.
Rusya Ekonomi Bakan Yardımcısı Aleksey Likaçev ise Batılı ülkelerden sert bir
ekonomik ve ticari yaptırım beklemediklerini, siyasi bir kısım yaptırımların
planlandığını kaydetti. Batının yaptırım
kararlarına aynı şekilde karşılık verecekleri tehdidinde bulunan Likaçev, “Bizim de karşılık olarak yaptırımlarımız
olur. Elbette bunlar simetrik olur…”
değerlendirmesinde bulundu. Avrupa
ülkelerinin doğalgaz ihtiyacının yaklaşık
üçte birini karşılayan Rusya, bölgeden
önemli miktarda ithalat yapıyor.
RUS VE UKRAYNA ORDULARI TEYAKKUZDA
Diğer taraftan referandum sonrası muhtemel gelişmelere hazırlık için Rus ve Ukrayna orduları teyakkuz halinde. ABD ise
Polonya ve Romanya'nın dışında bölgeye yaklaşan savaş gemileri ile gelişmeleri yakından izliyor. ABD Karadeniz'de
Romanya ve Bulgaristan'la birlikte ortak
bir askeri tatbikat gerçekleştiriyor. Rusya Savunma Bakanlığı Ukrayna sınırında Güney Askeri bölgesinde 8500 askerin tatbikatta katıldığını doğruladı. Ağır
silahlar, roket atarlar ve tankların bölgede hareket halinde olduğu belirtilirken,
sınırda yer alan Rostov kenti Kuzminki
askeri poligonuna paraşütle 1500 asker
ve teknik araçlar indirildi. Bölgede asker
sayısının iki gün içinde 4 bine çıkarılması ve 30'un üzerinde savaş ve askeri
kargo uçakları ile de üssün güçlendirilmesi planlanıyor. Rusya'dan sürpriz
bir tatbikat kararı daha geldi. Moskova
müttefiki Belarus'la birlikte Ukrayna'nın
kuzeyinde hava tatbikatı planlıyor.
Rusya'nın Batı askeri birliğinden 9 savaş uçağı Belarus'a ulaştı. Rusya'nın
Belarus'la birlikte ortak hava savunma
sistemlerini test edecekleri kaydedildi.
IŞİD, Süleyman Şah türbesini kuşattı, saldırı olursa cevap verilecek
Türkiye’nin yurtdışındaki tek
toprak parçası olan ve Suriye’nin
Halep kenti sınırlarında bulunan Süleyman Şah Türbesi’nin bulunduğu
Caber Kalesi çevresi El Kaide bağlantılı Irak Şam İslam Devleti (İŞİD)
kontrolüne girdi. Bölgedeki çatışmaların ardından Suriyeli muhalifleri
yenilgiye uğratan IŞİD militanlarının
Osmanlı Devleti kurucusu Osman
Gazi’nin dedesi Süleyman Şah’ın naaşının bulunduğu türbenin bir kilometre etrafında konuşlandığı bildirildi. Militanlar, bölgeye karayolundan
yardım gelmemesi için de türbeye
giden stratejik Karakozak köprüsünü yıkarak kullanılamaz hale getirdi.
Türk askerine yönelik bir saldırı olmasından endişe edilirken Türk askeri kaynaklar, muhtemel bir saldırıda
gerekli cevabın misliyle verileceğini
kaydetti. Zaman’a konuşan bir askeri
yetkili, “Daha önce gerekli askeri takviye yapılmıştı. En küçük bir tacizde
gerekli cevabı alırlar.” dedi. Suriyeli
muhalif kaynaklara göre IŞİD, türbede konuşlu Türk askerlerini kaçırarak
Ankara’dan hem yüklü miktarda fidye
almayı hem de muhalifleri destekleyen Türkiye’yi küçük düşürmeyi hedefliyor. Türkiye sınırına 35 kilometre
FOTOĞRAF: AP
-
teyitli bilgiler yok. Ancak böyle bir
durum söz konusu olursa bunu yapan
kim olursa olsun karşılığını fazlasıyla
alır. Burası bir Türk toprağı, Ankara
ve İstanbul’dan bir farkı yok. Türbenin etrafındaki IŞİD güçlerine kara
ve hava harekatı masada. Bundan da
asla çekinmeyiz.” ifadelerini kullandı.
Suriye Ulusal Koalisyonu (SUK) üyesi Yusuf Mahli ise El Kaide bağlantılı
IŞİD’in türbedeki askerlerle çatışma
ihtimalinin zayıf olduğunu, çünkü bunun doğrudan Türkiye’ye saldırı anlamına geleceğini söyledi.
SINIR DIŞINDAKİ TEK TÜRK TOPRAĞI
Karakozak köyü yakınlarındaki 1921’den beri Türk toprağı sayılan Süleyman Şah Türbesi, Türk askeri tarafından korunuyor.
uzaklıkta, Fırat nehrinin kenarında
hakim bir tepede Caber Kalesi içinde
yer alan türbe 25 Türk askeri tarafından korunuyordu. Ancak Suriye’deki
iç savaşın ardından türbeye takviye
güç gönderilmişti. Zaman’ın ulaştığı bir yetkili gelişmelerin son derece
kaygı verici olduğunu ifade ederken,
“Konuyu yakından takip ediyoruz.
Türbeye yönelik saldırı konusunda
EMRE SONCAN ANKARA
Dışişleri Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’nın istişareleri
sonrası geçtiğimiz mart ayında gerçekleşen darbeden bu yana çatışmaların
yaşandığı Orta Afrika Cumhuriyeti’ne
(OAC) asker göndermeye prensipte yeşil ışık yakan Ankara’nın eylem
planı belli oldu. Edinilen bilgiye göre,
Türk Silahlı Kuvvetleri bölgeye 20-25
kişilik bir grup personelini gönderecek.
Anti-Balaka adlı Hıristiyan milislerin
Müslümanları hedef aldığı OAC’de
görev yapacak askerler muharip birlik
olmayacak. Bölgeye herhangi bir silah
sevkiyatı yapılmayacak. Türk askerleri
idari görevler alacak. Afrika’ya gidecek
askerlerin seçilmesi ve hangi rütbeleri
taşıyacakları da önümüzdeki günlerde
belli olacak. Daha önce Türk Dışişleri ve
Genelkurmay Başkanlığı personelinden
oluşan bir heyet OAC’ye gitmiş ve kapsamlı bir rapor hazırlamıştı. Söz konusu
raporda, Türkiye’nin OAC’ye gönderilecek insani yardımları organize etme,
güvenlik güçlerini eğitme ve ülke içinde
asayişin sağlanmasına katkı yapabileceği değerlendirilmişti. BM’nin yeşil ışık
yakmasıyla geçtiğimiz yıl Orta Afrika
Cumhuriyeti’nde isyancı güçlere karşı
güvenliği sağlamak için askeri operasyon başlatan Fransa’nın halen bu ülkede yaklaşık 2 bin 500 askeri bulunuyor.
Karakozak köyü yakınlarındaki Süleyman Şah Türbesi, Türk askeri tarafından korunuyor. Osmanlı Devleti’nin
kurucusu Osman Gazi’nin dedesi olan
Süleyman Şah 1086 yılında iki askeriyle birlikte Fırat nehrini geçerken şehit
olmuş ve oraya defnedilmişti. Bölge,
Osmanlı Devleti’nin yıkılmasından
sonra Fransız hâkimiyetine geçmesine
rağmen 1921 yılında Fransa ile yapılan
Ankara anlaşmasına göre türbe, Türkiye Cumhuriyeti toprağı olarak kabul
edilmiş ve Türk askeri tarafından korunması kararlaştırılmıştı. EMRE SONCAN
ANKARA, SERKAN SAĞLAM İSTANBUL
Partiye bağış
şartı ile yazdırılan
bilirkişi raporuna
4,5 yıl hapis cezası
SEYIT ARSLAN VIYANA
Avusturya’nın Karintiya eyaletinde iki yıl önce ortaya çıkan yolsuzluk skandalında dönemin eyalet hükümeti üyesi Josef Martinz 4,5 yıl hapis
cezasına çarptırıldı. Avusturya Yüksek
Mahkemesi, eyalete ait Hypo Adria
Bank’ın Bayern Eyalet Bankası’na satışına ilişkin hazırlanacak bilirkişi raporu için 6 milyon Euro
ödendiği,ancak raporun değerinin 300 bin
Euro olduğunu tespit ederek, kamunun
zarara
uğratıldığına
hükmetti. Altı milyon Euro’yu alan mali
müşavir Dietrich Birn- JOSEF MARTINZ
bacher, mahkemede,
eyalet yöneticilerinin paranın üçte ikisini partiye verme şartıyla kendisine ödeme yaptıklarını itiraf etti. Olayın ortaya
çıkmasıyla istifa eden Josef Martinz ile
birlikte yolsuzluk olayına karışan dönemin Karintiya Valisi aşırı sağcı lider Jörg
Haider 2008 yılında bir trafik kazasında
hayatını kaybetmişti. Mahkeme parayı
alan müşavir Birnbacher’e 6 ay, paraları
eyalet holdinginin kasasından ödeyen
iki yönetici ise ikişer yıl hapis cezası aldı.
-
Gazze’de
yüksek tansiyon
-
İsrail’in salı günü Gazze’ye yönelik bir hava saldırısında üç İslami
Cihad örgütü üyesini öldürmesi, bölgede tansiyonu yeniden yükseltti. İsrail’e
cevap veren İslami Cihad, çarşamba
günü ülkenin güney şehirlerine 60 kadar roket fırlattı. Bunun üzerine İsrail
uçakları, Gazze’de 29 ayrı hedefi vurdu.
Daha sonra Gazze’den de yeni roketler
ateşlendi. Yükselen tansiyon, 16 aydır
süren kırılgan ateşkesin bozulabileceği
endişesine yol açtı. Ancak İslami Cihad,
dün yaptığı bir açıklamada, Mısır’ın
arabuluculuğunda yine Kahire’nin girişimleriyle yapılan 2012 ateşkes anlaşmasının ruhuna sadık bir ateşkesi
kabul ettiklerini duyurdu. Grup, İsrail
ateşkese uyduğu sürece kendilerinin
de uyacağını ifade etti. Gazze’de çatışmaların yeniden alevlenmesi halinde ABD’nin arabuluculuğunda devam
eden Filistin sorununun çözümü müzakerelerinin de olumsuz etkilenmesinden endişe ediliyor. Kasım 2012’de
yaşanan ve sekiz gün süren çatışmalarda İsrail Gazze’de pek çok noktaya
bomba yağdırmıştı. DIŞ HABERLER SERVİSİ
SAYFA TASARIM: EMRAH BERBER
11GEZİ
14 MART 2014 CUMA ZAMAN
M
O
N
N
İ
A
N
L
’
İ
E
S
Y
A
İ
’
K
S
I
R
:
Ü
T
G
M
U
A
E
Z
MEHMET YAMAN GAZİANTEP
Zeugma’nın varlığını hem
Türkiye hem de dünya çok
iyi bilmiyordu. Ta ki 1987 yılında bir kaçak kazı ihbarının yapılması ve ardından Fırat
Nehri’nin taşması ile sular altında kalan Belkıs
köyünün sulardan tahliye edilmesi ile gün yüzüne
çıktı. Zeugma Antik Kenti, MÖ 300’de Büyük İskender tarafından “Selevkeia ad Euphrates’’ adıyla kuruldu.
Romalı Komutan Pompeius MÖ 64’te kendine yaptığı yardımlar karşılığında kenti 1. Antiokhos’a verdi. Kommagene
Krallığı’nın 4 büyük şehrinden biri olan kent, MÖ 31’den itibaren tamamıyla Roma İmparatorluğu’na bağlandı ve ‘köprü’, ‘geçit’ anlamına gelen ‘Zeugma’ adını aldı. Roma döneminde büyük
bir zenginlik ve ihtişam yaşayan Zeugma, MS 256’da Sasani Kralı
1. Şapur tarafından ele geçirilerek yakıldı ve yıkıldı.
Kaçak kazı ihbarı alan yetkililer bölgedeki ilk kazıyı Gaziantep Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü’nce 1987’de yaptı. Kazıda oda biçimli aile
kaya mezarı, mezarın sahiplerine ait heykeller bulundu. Antik kentte
ikinci kazı 1992’de yine kaçak kazı ihbarı üzerine Gaziantep Arkeoloji
Müzesi tarafından yaptırıldı. Bu kazıda taban mozaiği ve ilk villa gün ışığına çıkarıldı. Antik kentin önemli bir bölümünün GAP kapsamında inşa
edilen Birecik Barajı’nın suları altında kalacak olması nedeniyle 1993’ten
itibaren yerli ve yabancı bilim adamlarından oluşan çok sayıda ekip, Zeugma Antik Kenti’nde kurtarma kazıları yürüttü. Kurtarma kazılarında
gün ışığına çıkarılan eserlerin en önemlileri olan mozaikler, Mars heykeli, duvar resimleri ve kil mühür baskı koleksiyonu, Gaziantep Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Dünyanın sayılı mozaik müzelerinden biri
olma özelliğini taşıyan Gaziantep Arkeoloji Müzesi’nde dünyaca ünlü
savaş tanrısı Mars Heykeli ile Çingene Kızı mozaiği en çok ilgi gören
eserler arasında yer alıyor. 23 Haziran 2005 tarihinde Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılan ve 5 bin 600 metrekare kapalı alana sahip müzede, 90 bin 731 adet eser bulunuyor.
-
MARS HEYKELİ
F
Kurtarma kazıları sırasında bulunan Mars Heykeli,
Zeugma’dan kurtarılan en değerli eserlerden biri olarak
kabul ediliyor. Savaş tanrısı Mars’ın bronzdan yapılmış
çıplak heykelinin gövdesi (S) hareketi yaparak ayakta
duruyor. Dirseğinden bükerek yukarı kaldırdığı sağ
eli, bir mızrak tutar gibi işlenen Mars, sol eliyle de
kıvrık dallı bir çiçek tutuyor. Savaş ve bereketi
simgeleyen dünyadaki bilinen tek Mars Heykeli olan eserin, MÖ 2. yüzyıldan günümüze kaldığı ifade ediliyor. Heykel,
2001 yılında İtalyan Dr. Roberto
Nardi başkanlığındaki ekip
tarafından yapılan
ve yaklaşık bir yıl süren çalışma sonunda sergilenmeye hazır
hale getirildi ve Gaziantep Arkeoloji
Müzesi’nde, kendisi için özel olarak hazırlanan bölümde teşhir edilmeye başlandı.
ZEUGMA’NIN MONA LİSA’SI
1998 yılında çıkarılan ve bakışlarındaki gizem ve nereden bakılırsa bakılsın, o yöne bakıyormuş hissini verdiği
için “Zeugma’nın Mona Lisa’sı’’ adı verilen “Çingene Kızı’’
mozaiği, Gaziantep’in de sembolü olarak kabul ediliyor. Çingene Kızı mozaiği, Zeugma Antik Kenti’nin Kelekağzı mevkisinde yapılan çalışmalar sırasında, 30-35 yıl önce kaçakçılar tarafından açılan ve her tarafı delik deşik olan alanda bulunmuştu.
Mozaiğin bütün olarak bulunamaması nedeniyle hangi mitolojik
öyküde yer aldığı bilinmiyor. Yetkililer, görünümünden dolayı mozaiğe, “Çingene Kızı’’ adı verildiğini belirtiyor. Albenisi ile dikkatleri
üzerinde yoğunlaştıran mozaiğin diğer bölümlerinin olmaması figüre
ayrı bir anlam kazandırıyor. Mozaikteki insan figürünün Büyük İskender
olduğunu düşünen birçok arkeoloğun yanı sıra Yer Tanrısı Gaia olduğunu savunanlar da bulunuyor. Pierre Grimal’in mitoloji sözlüğünde, Yer
Tanrısı Gaia, içinden tanrı soylarının çıktığı ilk element kabul ediliyor. Gaziantep Arkeoloji Müzesi için çok önemli bir yere sahip olan Çingene Kızı
mozaiği ile Mars Heykeli, özel bir güvenlik sistemiyle lazerle korunuyor.
DÜNYANIN EN BÜYÜK MOZAİK MÜZESİ
Dünyanın en büyük mozaik müzesi konumunda olan Gaziantep Mozaik Müzesi sadece kentin değil, ülkenin de turizm hizmetine sunuldu. Zeugma Antik Kenti’nden çıkarılan toplam 2 bin 350 metrekarelik
mozaik teşhir edilebilecek. 2008 yılında temeli atılan ve bugün itibariyle içerisinde konferans salonu ve müze kısmıyla 30 bin metrekare
kapalı alana sahip Mozaik Müzesi, çalışmaların tamamlanmasından sonra dünyanın en büyük Mozaik Müzesi olarak Gaziantep ve
Türk turizminin hizmetine sunulacak. Gaziantep İl Kültür ve Turizm Müdürü Salih Efiloğlu, yapımına Mayıs 2008 yılında başlanan Zeugma Müze Kompleksi’nin tamamlandığını ifade ederek, “ Müzemizde, arşiv deposu, kütüphane, hatıra eşya satış
reyonları, kongre, seminer ve toplantı salonları yer alıyor.
Müze binası için 42 milyon TL’lik bir harcama yapıldı.”
diye konuşuyor. Efiloğlu, uzman ekiplerin halen müzede bulunan tüm mozaiklerin restorasyonunu yaparak, yerli ve yabancı turistler için teşhire hazır
hale getirmeye çalıştıklarını ifade ediyor. Müdür Efiloğlu, “Zeugma Antik Kenti’ndeki
kurtarma kazılarında şu ana kadar,
mozaiklerin sadece yüzde 20’lik
bir kısmı çıkartılabildi.” bilgisini veriyor.
N
MA
ZA
R:
A
FL
RA
OĞ
T
O
SAYFA TASARIM: MELEK ÜNVER
14 MART 2014 CUMA SAYFA 12 SAYI: 1.177 [email protected]
BU SAYFA, M. FETHULLAH GÜLEN HOCAEFENDİ’NİN SOHBET VE YAZILARI ESAS ALINARAK HAZIRLANMAKTADIR
haftanın Duası
Sözün Özü
{{
Kurtuluş
doğruluktadır
Allah’ım! İçimizi imanla doldurup, bizi imana doyursan… cismaniyetimiz adına yaşamayı
unutturup kalp ve ruhun derece-i hayatına yükselterek, soluklarımızı meleklerin soluklarına ulaştırsan… Yolunda küheylânlar gibi coşturup, sinelerimizin çatlayacağı ana kadar
da yorgunluğumuzu hissettirmesen… Milletimizi bir kere daha ayağa kaldırıp, zilletimizi
sona erdirerek, devletler muvazenesinde yerimizi alma gaye-i hayaline ulaştırsan…
İnsanlara hak ve hakikatleri anlatmada gerçek müessiriyeti biraz da ‘temsil’de aramak gerekir. Bediüzzaman Hazretleri, “Ağzımız Kur’ân-ı Kerim okurken ef’al ve ahvalimizle İslâm’ı yaşarsak sair dinlerin sâlikleri ve küre-i arzın bazı kıtaları İslâmiyet’e
dehalet edeceklerdir.” derken, bu hakikate işarette bulunmuşlardır. Evet, tebliğ adamı, anlattığını aynı zamanda mutlaka yaşamalı ve onu en iyi şekilde temsil etmelidir.
İkindi Sohbetleri
doğruluk
1 Peygamberlik,
yörüngesi üzerinde hareket
eder. Peygamberin ağzından
çıkan her şey tasdik edalıdır.
İLLÜSTRASYON: CEM KZILTUĞ
oğruluk,
peygamberliğin
mihveridir. Peygamberlik,
doğruluk yörüngesi üzerinde hareket eder. Peygamberin ağzından çıkan her şey tasdik edalıdır.
Çünkü onlar, hilâf-ı vaki hiçbir beyanda
bulunmazlar. Kur’ân-ı Kerim bazı peygamberlerin büyüklüğünü anlatırken,
bize onların bu vasıflarından söz eder:
“Kitap’ta İbrahim’i de an. O dosdoğru (sıddîk) bir nebiydi.”
(Meryem Sûresi, 19/41)
“Kitap’ta İsmail’i de an, O sözünde
dosdoğruydu... resûl ve nebiydi.”
(Meryem Sûresi, 19/54)
“Kitap’ta İdris’i de an. O dosdoğru bir
nebiydi. Onu yüksek makamlara yücelttik.”
(Meryem Sûresi, 19/56-57)
Hz. Yusuf’a (aleyhisselâm) hapishane
arkadaşının hitabını Kur’an naklederken,
yine aynı vasıftan bahsetmektedir: “Ey özüsözü doğru Yusuf!” (Yusuf Sûresi, 12/46)
Onlar nasıl doğrulukla mücehhez olmaz ki, Allah (celle celâluhu) sıradan insanların dahi doğru olmalarını istiyor ve
Kur’an’da doğru olanları tebcil ediyor:
“Ey iman edenler! Allah’tan korkun
ve doğrularla beraber olun.”
(Tevbe Sûresi, 9/119)
“Gerçek mü’minler, ancak Allah
ve Resûlü’ne iman eden, ondan asla
şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla savaşanlardır. İşte doğrular ancak onlardır.”
(Hucurât Sûresi, 49/15)
fasıldan fasıla
Hep doğruluk tavsiye etmişti
O hep doğru olarak yaşadığı gibi ümmetine de daima doğruluğu tavsiye
etmiştir. Teberrüken bunlardan birkaçını burada zikretmek istiyorum:
“Bana şu altı şey hakkında tekeffülde bulunun (söz verin) ben de size
Cennet’i tekeffül edeyim: Konuştuğunuz zaman doğru konuşun! Vaad
ettiğiniz zaman yerine getirin! Emanette emin olun! Apış aranızı koruyun! Gözlerinizi harama yumun!
Ellerinizi haramdan uzak tutun.”
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5/323)
Evet, O hep ok gibi doğru yaşamış, doğruluğu tavsiye buyurmuş ve o
kendine has doğrulukla âdeta imkânvücub arası bir noktaya ulaşmıştı.
Öyle bir noktaya ki, onun ötesinde
sadece ve sadece Allah sıdkı vardır.
Başka bir hadislerinde de şöyle
buyururlar: “İçinde kuşku uyaran
şeyleri bırak, terk et (kuşkusuz bir iklimde yaşa). Doğruluk insanın içinde
itminan ve oturaklaşma hâsıl eder.
Yalana gelince, burkuntudur, bulantıdır.” (Tirmizî, Kıyâmet, 60)
Başka bir hadiste de şöyle ferman eder: “Doğruluktan ayrılmayınız. Doğruluk sizi birr’e (iyiliğe), o da sizi Cennet’e ulaştırır.
Kişi doğru olur ve daima doğruyu
araştırırsa Allah katında sıddıklardan yazılır. Yalandan sakının. Yalan insanı fücûra (günaha), o da
Cehennem’e götürür. Kişi durmadan yalan söyler ve yalan araştırırsa Allah katında yalancılardan
yazılır.” (Buhârî, Edeb, 69)
Kurtuluş ve necat doğruluktadır. İnsan doğrulukla ölse
bile bir kere ölür; hâlbuki her
yalan ayrı bir ölümdür.
SADIKLAR ÖVGÜYE LÂYIKTIR
Ve sözünün eri sadıklar Kur’an’da
tebcil edilir: “Mü’minler içinde
Allah’a verdikleri sözde duran nice
erler var ki, işte onlardan kimi, sözünü yerine getirip o yolda canını
vermiştir; kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde
(sözlerini) değiştirmemişlerdir.” (Ahzâb Sûresi, 33/23)
Bu son âyette bir nebze
ilâhe illallah” dedikten
2 “Lâ
sonra, o kelimenin muhte-
ve necat, doğru3 Kurtuluş
luktadır. İnsan doğrulukla
vasına sadık kalmalıdır ki; din
harap, iman serâp olmasın.
ölse bile bir kere ölür; hâlbuki
her yalan ayrı bir ölümdür.
durmak istiyorum: Enes b. Mâlik–ki Allah Resûlü’nün hizmetkârıdır. Efendimiz
Medine’yi teşrif edince, annesi, henüz
sekiz-on yaşlarında olan Enes’in elinden
tutup onu Allah Resûlü’ne getirmiş ve
“Yâ Resûlallah! Oğlum hayatı boyunca
sana hizmet etsin.” demiş ve Enes’i orada bırakıp gitmişti. İşte bu Enes b. Mâlik,
“Bu ayette kastedilen şahıs, amcam Enes
b. Nadr ve emsalidir.” der.
Enes b. Nadr, Akabe’de Allah
Resûlü’nü görünce O’na büyülenmiş gibi
bağlanmış ve delicesine sevmişti. Fakat her
nasılsa Bedir’de bulunamamıştı. Hâlbuki
Bedr’in ayrı bir yeri vardı. Hatta Bedir’de
bulunanlar ashab arasında nasıl seçkinse,
Bedir’e iştirak eden melekler de gök ehli
tarafından öyle seçkin görülürdü. Gel gör
ki Enes b. Nadr, bu fırsatı kaçırmıştı ve yanıp yakılıyor, gözüne bir türlü uyku girmiyordu. Geldi, derdini Allah Resûlü’ne şerh
etti: “Yâ Resûlallah, eğer bir daha onlarla karşılaşmak nasip olursa, işte o zaman
kâfirlerin benden çekecekleri var.” Enes’in
bu içten duası kabul olmuş ve Uhud’da
küffarla karşı karşıya gelmişti...
Uhud, sarp bir dağdır. Fakat Uhud Savaşı o dağdan da sarp cereyan etmiştir. Bu
muharebede Allah Resûlü de yaralanmış,
mübarek dişi kırılmış, miğferi yüzüne batmış ve vücudu kan revan içinde kalmıştı.
Ama her şeye rağmen O mağfiret ve rahmet
peygamberi, ellerini açmış, dua dua yalvarmış ve: “Allah’ım! Kavmimi bağışla; çünkü
onlar bilmiyorlar.” buyurmuştu.
Enes b. Nadr oradan oraya koşuyor ve
bir sene önce Allah Resûlü’ne verdiği sözü
yerine getirmeye çalışıyordu. Çalışıyordu
ama o da çokları gibi sona doğru bir noktada
dolaşıyordu. Evet, vücudu delik deşik olmuş,
son anlarını yaşıyordu. Dudaklarında son
tebessüm, yanına yaklaşan Sa’d b. Muaz’a
şu sözleri söylüyordu: “Resûlullah’a benden
selâm söyle. Vallahi şu anda Uhud’un arkasından Cennet kokularını duyuyorum.”
O gün nice şehitleri tanımak mümkün
olmamıştı. Hamza tanınamamış, Mus’ab b.
Umeyr bilinememiş, Abdullah b. Cahş’ın
vücudunun parçaları bir araya getirilince
ancak hakkında “Odur.” diye hüküm verilebilmişti. Enes b. Nadr da aynı durumdaydı. Kız kardeşi gelmiş, kılıcı tutan eline
–ki ihtimal tek oradan yara almamıştı– bakıp onu tanımış ve gözleri dolu dolu, “Bu,
Enes’tir yâ Resûlallah!” diyebilmişti.
İşte ayet, bu civanmerdi anlatıyordu.
O, verdiği sözde durdu. “Ölesiye savaşacağım.” dedi ve öldü. Ölüm dahi onu sözünde yalancı çıkaramadı.
Ayetin onu anlatması, onun, inananlara da bir örnek olması içindir. Evet, “Lâ
ilâhe illallah” dedikten sonra, her fert
bu denli o kelimenin muhtevasına sadık kalmalıdır ki, din harap, iman serâp,
şeâir de pâyimâl olmasın...
Enes b. Nadr ve Enes b. Nadr’lar
sözlerinde durdular. Sözlerinin eri ve
dosdoğru olduklarını ispatladılar. Çünkü onlar derslerini, Kâinatın Efendisi
Muhammedü’l-Emîn’den almışlardı. O
nasıl doğru ve emindi, dostları da aynı
şekilde doğru ve emindiler...
CAHİLİYE O’NU “EMÎN” TANIMIŞTI
Mekkeli O’na mücerret adıyla değil, ismine “el-Emîn” sıfatını ekliyor ve öyle hitap
ediyordu... Evet, O bu sıfatıyla meşhurdu.
Kâbe tamir edilmiş ve Hacerü’l-Esved’in
(Biz Hacerü’l-Es’ad: Mutlu Taş diyelim) tekrar eski yerine konulması büyük bir mesele
hâline gelmişti. Kabileler kılıçlarını yarıya
kadar sıyırmış ve herkes bu şerefin kendine
ait olmasını istiyordu. Sonunda şöyle bir karara vardılar. Kâbe’ye ilk girenin hakemliğini kabul edeceklerdir. Herkes merakla bekliyordu... ve tabiî, Allah Resûlü’nün hiçbir
şeyden haberi yoktu. O’nun dosta-düşmana güven telkin eden gül yüzü görününce,
oradakiler sevinçlerinden havaya zıplayıp
“Emîn” geliyor, dediler ve O’nun hükmüne
kayıtsız şartsız razı olacaklarını söylediler.
Zira O’na güvenleri tamdı. Allah
Resûlü, o gün henüz peygamber olarak
vazifelendirilmemişti ama herkesin itimat
edeceği bir insandı ve bir peygambere ait
bütün vasıfları üzerinde taşıyordu.
his iklimi
Çiçeklerde bahar neşvesi
Bahara koşuyor bütün insanlık,
Sanki her tarafta Hızır gezinmiş;
Bozgunlar yaşıyor artık karanlık,
Oteden dünyaya ışıklar inmiş.
Ve akıllar kalb rengiyle bezenmiş...
Semâîleşmiş köy, kent, ova, oba,
Eski üstûreler dönmüş seraba;
Elveda elveda son ızdırâba!..
Başlamış mâziden âtîye geçiş,
İlhâda ikbal beyhude bekleyiş.
Dün gezip her yerde göz boyayanlar,
Dolaşıp her gün şeâmet yayanlar,
Kalkıp yoka merdiven dayayanlar,
Onlar me’yûs, merdiven de devrilmiş..
Asırlık yalanlar yere serilmiş...
Bülbüller ötüyor şimdi her yerde,
Bir bahar neşvesi var çiçeklerde;
O masmavi gelecek az ilerde,
Her çağlayan âb-ı hayat kesilmiş,
Ermek için bütün ruhlar gerilmiş.
M. Fethullah Gülen
SAYFA TASARIM: SEÇİL İLGÜN ANGÜN
13 AİLEM
14 MART 2014 CUMA ZAMAN
Ýletiþim: Ailem, Sprendlinger Land Str. 107-109, 63069 Offenbach, [email protected]
Günahım ne kadar büyük?
DERGİLER
KAMPANYASI
2014
Bazen dinimizin yasakladığı bazı davranışları yapıp günaha girebiliyoruz. Ancak Allah katında günahların derecesi
aynı değil. Hadis-i şeriflerde büyük günahlar 5, 7, 9 hatta 70 olarak zikrediliyor. Allah’a şirk koşmak, adam
öldürmek, anne-babaya isyan etmek, zina iftirasında bulunmak, muharebe anında cepheyi bırakıp kaçmak, yalan söylemek ve zina etmek gibi davranış ve hareketler bunlardan bazıları.
VEYSEL ENGİ
Cenab-ı Hakk’ın yapılmasını yasakladığı tüm davranışlar
günah olarak amel defterimize işleniyor. Ancak günahlar hakkında bilgi
edindikçe tüm günahların Allah katında eşit olmadığını anlıyoruz. Zira
İslam alimleri günahları, ayetler ve
hadisler ışığında ‘büyük Kebîre’ ve
‘küçük Sagîre’ olarak sınıflandırıyor.
Hadis-i şeriflerde büyük günahlar
5, 7, 9 hatta 70 olarak zikrediliyor.
Allah’a şirk koşmak, adam öldürmek,
anne-babaya isyan etmek, zina iftirasında bulunmak, muharebe anında
cepheyi bırakıp kaçmak, yalan söylemek ve zina etmek gibi davranış ve
hareketler bunlardan bazıları. Büyük
günahların dışındakiler ise küçük günah olarak sayılıyor. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken bir husus
var. Fethullah Gülen Hocaefendi,
günahların büyüklüğü veya küçüklüğünün insana göre değişebileceğine
dikkat çekiyor. “Israrla işlenen küçük
günah küçük olarak kalmaz. İstiğfarla
da büyük günah yerinde durmaz.”
hadisini hatırlatan Hocaefendi, sıklıkla işlenen ve önem verilmeyen bazı
küçük günahların Cenab-ı Hakk’ın
katında büyüyebileceği uyarısında
bulunuyor. Hocaefendi, işlendikten
sonra ızdırapla tevbesi yapılıp, gözyaşlarıyla yıkanan büyük günahlara
değinirken, “Bir insan büyük bir günah işler de ardından Hazreti Adem
(aleyhisselam) ve Havva Validemiz
gibi ‘Ey bizim Rabb’imiz, kendimize yazık ettik.’ derse öyle büyük bir
günah eriyip gider.” diyor. Ardından
titreyen bir kalp ile ürperen bir dimağa sahip olan ve her günah arkasından içinde fırtınalar kopan bir
insanın Allah’ın izniyle büyük günahı
olmayacağını ifade ediyor.
1
SUPERLIGA
“Allah kendisine
şirk koşulmasını affetmez,
bunun dışındakileri ise dilerse
affeder.”(Nisa
Sûresi 7) ayetinden en büyük
günahın şirk
olduğunu anlıyoruz. Ehl-i Sünnet
itikadına göre
de; Allah’a şirk
haricinde büyük
günah işleyen
kimseler dinden
çıkmış olmazlar ve
Cehennem’de ebediyyen kalmazlar.
günahların affedilmesi, kul hakkı ve
Allah hakkı ayrımına göre değişiyor.
Çünkü içki içmek gibi Allah hakkına
giren veya hem Allah hakkı hem de
kul hakkı olan cinayet, hırsızlık gibi suçların işlenmesi halinde durum
farklılık arz ediyor. Fethullah Gülen
Hocaefendi, bu tür durumlarla ilgili,
“Allah hakkının irtikab edildiği büyük günahlarda, büyük günah işleyen, tevbe etmediyse durumu Allah’a
kalır. Ancak hem Allah hakkı hem de
kul hakkı çiğnendiyse bu durumda
tevbe ile beraber cinayet işlenen şahsın velisine kısas, diyet ve aftan birini seçme hakkı verilir. Hırsızlık, yol
kesme vs. durumlarda ise konunun
gerekli ahkamı (muhatabı) devreye
girer.” açıklamasını yapıyor.
İslam alimleri, büyük günahlardan
kaçınıldığında küçük günahların da
affedileceğini ifade ediyor. Alimler bu
görüşlerini ise, “Eğer yasaklandığınız
bile
Özürsüz olarak Ramazanda bir gün
AR
oruç tutmamak.
BAZI BÜYÜK GÜNAHL
- Zina yapmak.
onlara
- Allah’a ortak koşmak (şirk).
- İdarecinin halkını aldatması,
eziyet
- Ana babaya asi olmak, onlara
sı.
ma
yap
zulmedip zorbalık
ek,
etmek.
- Kibirlenmek, kendini beğenm
- Yalan yere şahitlik etmek.
övünmek.
ada
- İnsan öldürmek.
- İffetli kadın veya erkeğe iftir
- Sihir (büyü) yapmak.
ak.
bulunm
, devletten
- Namazı terk etmek.
- Kamu malından, ganimetten
- Zekâtı vermemek.
ve zekâttan çalmak.
llarına el
- Faiz yemek.
- Haksız yollarla insanların ma
zulmetmek.
- Yetim malını yemek ve ona
ek.
koymak, haram yem
isnad etmek.
- Allah’a ve Resûlü’ne yalan
-
BÜYÜK GÜNAH İŞLEYEN DİNDEN ÇIKMAZ
“Allah kendisine şirk koşulmasını affetmez, bunun dışındakileri ise dilerse affeder.”(Nisa Sûresi 7) ayetinden
en büyük günahın şirk olduğunu anlıyoruz. Ehl-i Sünnet itikadına göre
de; Allah’a şirk haricinde büyük günah işleyen kimseler dinden çıkmış
olmazlar ve Cehennem’de ebediyyen
kalmazlar. Büyük günahlarından
tevbe etmeden ölseler bile, iman ile
ahirete gitmeleri halinde, Allah Teâlâ
dilerse onları affedebilir, dilerse de
Cehennem azabına atabilir. Büyük
büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi
şerefli bir yere sokarız.” (Nisa Sûresi,
31) ayetine dayandırıyor. Efendimiz
(sallallahu aleyhi ve sellem) de, “Beş
vakit namaz, eda edilen cuma ve tutulan Ramazan oruçları, büyük günahlardan sakınıldığında bu ibadetlerin
aralarında işlenen küçük günahlara
kefarettir.” buyurarak, bu hususta
bizleri müjdeliyor. [email protected]
Hırsızlık yapmak.
in
Yalan söylemek ve yalan yere yem
etmek.
- İntihar etmek.
yemek.
- Ölü eti, leş, kan ve domuz eti
ranmak.
dav
üzlü
ikiy
k,
ma
- Riyakârlık yap
- Emanete hiyanet.
için
- İlmi gizlemek, sadece dünya
ek.
öğrenm
k ve mah- Müslümanları gizlice izleme
remlerini açığa çıkarmak.
Murad
KAYNAKÇA: Büyük Günahlar,
rı.
ınla
Yay
Işık
y
aso
Kar
-
-
kalbin dili
hikmet damlaları
“Zaman yakınlaşmadıkça kıyamet kopmaz. Bu
yakınlaşma öyle olur ki, bir yıl bir ay gibi, ay bir
hafta gibi, hafta da bir gün gibi, gün saat gibi,
saat de bir çıra tutuşması gibi (kısa) olur.”
“İnsanların gönüllerini fethetmeye götüren yolların en mühimlerinden
biri de, daima onlara iyilik yapma fırsatını kollamak ve böyle bir fırsat ele
geçer geçmez de, vakit kaybetmeden hemen iyilikte bulunmaktır. Keşke,
gönüllerimizi hep iyilik yapma düşüncesine göre akord edebilseydik..!“
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
ŞEHİR
Ulm
München
Hannover
Dortmund
Nürnberg
Hamburg
Stuttgart
Berlin
Mannheim
Düsseldorf
Hessen
Duisburg
Köln
R.Pfalz
TH
2706
2678
1845
5319
1902
2884
4909
2775
3156
3581
4651
3606
5175
2503
TT
2632
2575
1657
4358
1552
2328
3776
2031
2206
2502
3184
2466
3321
1409
% B .A
97%
96%
90%
82%
82%
81%
77%
73%
70%
70%
68%
68%
64%
56%
BUNDESLIGA
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
ŞEHİR
Ulm
Frankfurt
Hannover
München
Köln Ost
Augsburg
Hamburg
Stuttgart
Bremen
Mannheim
Offenbach
Dortmund
Recklinghausen
Hagen
Giessen
Reutlingen
Paderborn
Neuss
Düsseldorf
Gelsenkirchen
Esslingen
Ludwigsburg
Neuköln
Nürnberg
Duisburg
Wedding
Köln West
Aachen
Düren
Böblingen
Rüsselsheim
TH
633
580
900
1038
1289
700
1100
1250
641
983
860
876
790
649
520
682
611
790
793
600
811
985
600
767
1405
600
1289
692
665
727
650
TT %
709 112%
628 108%
902 100%
1031 99%
1273 99%
663 95%
1028 93%
1152 92%
551 86%
790 80%
691 80%
701 80%
631 80%
516 80%
411 79%
536 79%
478 78%
609 77%
611 77%
460 77%
617 76%
728 74%
436 73%
522 68%
911 65%
389 65%
794 62%
361 52%
343 52%
347 48%
259 40%
B .A
TT %
489 107%
450 106%
388 94%
539 94%
493 89%
396 87%
518 87%
372 83%
343 81%
319 81%
354 80%
450 79%
366 76%
381 76%
330 75%
397 72%
328 70%
279 63%
265 60%
320 56%
292 56%
222 54%
234 50%
205 48%
269 47%
232 46%
231 44%
154 36%
169 35%
85 34%
B .A
OBERLIGA
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
ŞEHİR
Aalen
Göppingen
Heidelberg
Schöneberg
Bielefeld
Konstanz
Bochum
Osnabrück
Herne
Braunschweig
Plettenberg
Essen
Schgmünd
Karlsruhe
Mainz
Kreuzberg
oberhausen
Darmstadt
Kassel
Kiel
Hanau
Kaiserslautern
Siegen
Heilbronn
Freiburg
Wiesbaden
Bonn
Ludwigshafen
Koblenz
Leverkusen
TH
456
424
412
575
554
454
595
450
421
395
440
571
479
500
440
550
470
440
440
569
520
413
470
430
571
501
520
428
486
250
KREISLIGA
ümit burcu
Kötülüğün yükselişi nedendir?
Bilgisayar mühendisi olarak çalışıyorum. Fakat sosyal faaliyetler,
toplumsal konular daha çok ilgi
alanıma giriyor. Vaktimin büyük
çoğunluğunu parti çalışmalarına,
dernek faaliyetlerine ve belediyedeki toplantılara ayırıyorum. Sahip
olduğumuz evrensel değerleri hem
temsil etmeye hem de anlatmaya
çalışıyorum. Diğer tarftan İslama
sempati duyan kişlerin sayısının
artmasına çaba harcıyorum. Ancak başarlı olduğum söylenemez.
“Tahrip kolaydır.„ özlü sözünde
anlatıldığı gibi, tahribatı ve kötülüğü yayanlar kadar başarılı olamıyoruz.
Bu konuda neler söyleyeceksi-
niz merak ediyorum. Teşekkürler.
ŞEREF B.
Değerli ŞEREF kardeşim,
Hitleri anlatan bir film var: Kötülüğün yükselişi. Bu filmin bir
yerinde İngiliz devlet adamı, politikacı ve filozof Edmund Burke’ye
(ö. 1797) ait bir söz ekrana geliyor:
“Kötülüğün zaferi için gerekli
tek şey, iyi kişilerin hiç bir şey yapmamasıdır.„
Yani demem o ki; karşılaştığımız
kötülükler, kötü kişilerin çokluğundan ve çok çalıştıklarından yayılmıyor. İyilerin çalışmamasından
dolayı kötüler başarılı oluyorlar.
Kötülükler yayılıyor.
Değerli kardeşim,
Hepimiz elimizdeki imkanlardan sorumluyuz. Senin de çok
haklı olarak vurguladığın gibi bize
ait evrensel değerlerin iyi tanıtılması ve islama sempati duyanların
sayısının artması hepimizin ideali,
gaye-i hayali olmalıdır.
Ancak gel gör ki, uygulama öyle olmuyor. İnsanlar sorumluluk
almıyorlar ve taşın altına ellerini
koymuyorlar.
Peki ne yapmamız gerekir?
Sevgili ŞEREF!
Çok değerli bir hazineyi taşıyan
on kişiden 3-4 tanesi geri çekilseler. O ağır yük diğer kişilerin omuzuna biner. Omuzuna biner, fakat
BİZE YAZIN: mail: [email protected] Adres: Sprendlinger Land Str. 107, 63069 Offenbach
o işin şerefini de onlar alırlar.
Bırakıp gidenler de o şereften
yoksun kalırlar.
Sen bıkıp usanmadan, haktan
taviz vermeden ŞEREF’inle bu işe
omuz vermeye devam et.
İhlaslı çalışmaların sonucunda genç ve bilinçli nesil o şerefli
bayrağı sizlerden devir alacakladır
inşaallah.
Gayret sizden, başarı Allah’tandır.
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
ŞEHİR
Memmingen
Fürth
Würzburg
Ravensburg
Leipzig
Velbert
Harburg
Friedberg
Aschaffenburg
Günzburg
Hamm
Saarbrücken
Kempten
Mettmann
ingolstadt
Albstadt
Remscheid
Worms
Pforzheim
Wuppertal
Hildesheim
Speyer
Bremerhaven
Spandau
Mülheim
Rosenheim
Buer
Mönchengladbach
Solingen
Krefeld
TH
260
150
265
357
150
175
216
140
362
260
383
220
160
316
358
357
275
330
260
316
100
186
358
450
300
260
260
322
302
292
T T % B .A
381 147%
165 110%
278 105%
364 102%
152 101%
174 99%
209 97%
127 91%
328 91%
226 87%
324 85%
186 85%
124 78%
237 75%
259 72%
254 71%
194 71%
229 69%
173 67%
205 65%
64 64%
119 64%
220 61%
270 60%
178 59%
150 58%
139 53%
171 53%
160 53%
141 48%
14EKONOMİ
14 MART 2014 CUMA ZAMAN
Turhan
Bozkurt
Raporda, kamu
kuruluşlarının
mâlî işlemlerini Sayıştay’a
sunabilmelerini
sağlayacak mâlî
yapılanmaya
gitmemelerinin
de Sayıştay’ın
mâlî denetim yapmasını imkânsız
hale getirdiği
belirtiliyor.
Olacağı buydu
Ne vakit biri ya da birileri müesses nizama
aykırı bir ses çıkarsa ‘dış mihrak’, ‘uluslararası komplo’ ezberinin tekrarlandığı ülkeye
küresel sermaye niçin gelsin? Demokrasiyi
seçimden seçime konulup kaldırılan bir günlük sandığa indirgeyenlere sermayenin hangi
motivasyonla itimat etmesini bekliyoruz?
Bir ülke şu cümlelere muhatap olmuşsa:
“Çıkarılan kanunlarla yargının bağımsızlığı ve
tarafsızlığına büyük darbe vuruldu. Bürokraside
dinî ve etnik kimliklere göre fişleme yapıldığı
iddiaları kaygı verici. HSYK ve internet kanunları
AB kriterleri gözetilerek tekrar gözden geçirilmeli.
Hükümetin attığı son adımlar, modern toplum
hedefleri ile bağdaşmıyor.” Üstelik bu cümleler
Avrupa Parlamentosu’nun resmî raporunda olabildiğince diplomatik nezaket sınırları içerisinde
zikrediliyorsa yatırımcılar, o ülkeyi hangi kategoride değerlendirir? Riskli mi, güvenli liman mı?
Müsteşarın telefonda valiye “Mahkeme
kararına gerek yok. Kapıyı kırın alın.” talimatını
duyan büyük fonlar,
Bir ülke şu cümlelere
‘Bravo müsteşara.
muhatap olmuşsa: “ÇıkaMahkemeleri kaale
rılan kanunlarla yargının
almıyor. Tam aradıbağımsızlığına büyük
ğımız yatırım ortamı.’
darbe vuruldu. Bürokrasi- diyerek, Türkiye’ye
de dini ve etnik kimliklere hayranlıklarını mı
göre fişleme yapıldığı
ifade etmeliydi?
iddialarının kaygı verdiği
Başbakanlık Özel
zikrediliyorsa yatırımcılar, Kalem Müdürü ile
o ülkeyi hangi kategoride
AKP Grup Başkan
değerlendirir. Riskli mi,
güvenli liman mı? Olacağı Vekili’nin ‘duman
buydu: Küresel sermayeye oluruz’ oturumu
nasıl karşılanmıştır?
attığımız her taş bizim
TBMM adına kamu
başımızı yardı.”
hesaplarını inceleme
vazifesi verilen Sayıştay’ın başkanına yöneltilen “yalancı, ahlaksız, cambaz” hakaretlerinin
İngilizcesini okuyanlar “nezaket abidesi siyasetçilerin bulunduğu medeni bir memleket”
demekten kendilerini alamamış olabilir mi?
Alo Fatih hattı ile başlayıp “Hepsini sıfırladınız mı?”, “Aziz’e yüz vermedim biliyorsun.”,
“Bunların mahkûm olması lazım.”, “Dilekçe
yaz, ihaleyi hallettik.”, “Yiğit’i çıkarmıyorlarmış
sizin kanala çıkarmamışlar, pasif bir direniş
var.” şeklinde devam eden telefon trafiği Londra, New York, Frankfurt ve Dubai’de nasıl makes bulmuştur? Yoksa her akşam prime timeda
internete düşen ses kayıtlarını yeni yatırımların
ayak sesleri olarak mı tevil etmeliyiz?
Bir dönem Merrill Lynch’te yatırım kararları veren Mehmet Şimşek, bugün Londra’da
olsaydı parasını yönettiği kişilere/kurumlara
17 Aralık’tan bu yana olup bitenler hakkında
ne derdi? Maliye Bakanı gözlüğünü çıkardığında hukuk teminatının ortadan kaldırılmasını; hükümetin yargıya ve bağımsız kurumlara
müdahalesini yabancılara izah edebilir miydi?
Şimşek, liderine kıyam duran ağaçlarınçiçeklerin fotoğraflarını çekmeye devam etsin,
ben sorularımın cevabını Merkez Bankası’nın
ocak ayı verilerinde buldum. Ekonomi yavaşladığı halde aylık 4,8 milyar dolar cari açık vermişiz. Ocak 2013’te açık 5 milyar 800 milyon
iken, 9 milyon 500 milyon döviz girişi olmuştu.
Bu sene aynı dönemde, sermaye girişi olmadığı gibi 3 milyar 100 milyon dolar döviz dışarı
çıktı. Bir başka deyişle hükümet, Türkiye’nin
imajını kendi elleriyle bozduğunu kabul etmek
istemese de yabancı öyle düşünmüyor.
Sadeleştirerek aktarıyorum. Aylık 8 milyar
dolar finansman ihtiyacı vardı. Bunun 5,8 milyar
doları Merkez Bankası rezervlerinden karşılandı.
Kalan 2,2 milyar dolar da net hata noksan kaleminden (kaynağı belli olmayan para girişi) temin
edildi. Bilanço denk düştü. Merkez Bankası rezervleri kullanıldı, ocağı atlattık. Tehlike şimdilik
geçti. Bu sene cari açık 65 milyar dolardan 50
milyar dolara düştü diye sevinenler unutmayın
ki, bunun bedeli ağır: Büyümeden taviz verirken
cari açığın finansman kalitesi hızla bozuluyor.
Olacağı buydu: Sıcak paraya bu kadar
muhtaç iken fon girişinin durması, ilaveten
çıkışların hızlanması Türkiye için kâbus senaryosudur. Küresel sermayeye attığımız her
taş, bizim başımızı yardı. [email protected]
FOTOĞRAF: ZAMAN,
ALİ ÜNAL
Sayıştay: Kamuda mâlî
denetim yapamaz hale geldik
Sayıştay, yayınladığı Stratejik Plan ile denetimin önündeki engelleri sıraladı. Buna göre kamu kuruluşları
mâlî işlemlerini Sayıştay’a sunabilmelerini sağlayacak yapılanmaya gitmedi. Bu durum, mâlî denetimi
imkânsız hale getirmekte. Meclis’te de Sayıştay raporlarının görüşüleceği bir komisyon oluşturulmadı.
İSA SEZEN ANKARA
Kamu kurumlarının mali röntgenini çeken Sayıştay raporlarının
Meclis’ten gizlenmesiyle ilgili tartışmalar geçtiğimiz günlerde internette
yayınlanan ses kaydıyla yeni bir boyut
kazandı. AKP Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli ve Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan arasında
geçtiği iddia edilen konuşmalarda,
Canikli’nin, “Raporlar gelmiş olsaydı
bizi Meclis’te duman ederlerdi.” sözleri dikkat çekti. Kamu kuruluşlarını
mali yönden denetlemekle sorumlu
Sayıştay ise hem raporlarının Meclis’te
değerlendirilmeyişinden hem de denetimin önündeki engellerden rahatsız.
“2014-2018 Stratejik Plan”ın ‘Tehditler’ başlıklı bölümünde Sayıştay’ın
sadece “uygunluk bildirimleri ve kamu
iktisadi teşebbüslerinin denetimine
ilişkin raporlarının” TBMM’de görüşülmesinden şikâyet ediliyor. Kurum bazındaki denetim raporlarının yanı sıra
diğer Sayıştay raporlarının ise TBMM
raporu haline gelebilmesi için Meclis’te
Sayıştay raporlarının görüşüleceği bir
komisyonun kurulması gerektiğine
dikkat çekiliyor. Bu komisyonun kurulmamış olmasının TBMM’nin bütçe
hakkını kullanmasına, kamuda hesap
-
DÖVİZ KURLARI
PERŞEMBE 17.00
13 MART 2014
DÖVİZ
ALIŞ
SATIŞ
DOLAR
2,2200
2,2280
EURO
3,0730
3,0830
İSVİÇRE FRANGI
2,5000
2,5500
İNGİLİZ STERLİNİ
3,6700
3,7200
JAPON YENİ(100)
2,1300
2,1700
DANİMARKA KRONU
0,4080
0,4170
İSVEÇ KRONU
0,3440
0,3530
AZERİ MANATI
2,8300
2,8700
AVUSTRALYA DOLARI
1,9800
2,0200
KANADA DOLARI
1,9800
2,0200
ALTIN
ALIŞ
SATIŞ
CUMHURİYET
642,00
650,00
REŞAT
692,00
760,00
24 AYAR KÜLÇE
97,10
97,50
22 AYAR
88,36
89,31
22 AYAR BİLEZİK
88,36
95,53
18 AYAR
69,91
73,13
14 AYAR
55,35
57,04
900 AYAR GÜMÜŞ
1,3455
1,3815
1 ONS ALTIN
1.365,00 $
HAM PETROL (BRENT)
107,49 $/VARİL (NİSAN 2014 TESLİMİ)
BANKALARARASI PİYASA
ABD DOLARI ALIŞ: 2,2280 SATIŞ: 2,2340
den beklenen etkilerin artırılması bakımından çok faydalı olacaktır.” demişti.
Sayıştay, 2014-2018 yıllarını kapsayan
53 sayfalık Stratejik Planı’nı internet sitesinde yayınladı. Bu planın tehditler
bölümünde kamu kuruluşlarının 5018
sayılı kanunun öngördüğü şekilde mali
işlemlerini Sayıştay’a sunabilmelerini
sağlayacak altyapıyı oluşturmamaları
eleştirildi. Planın bu bölümünde, “Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin mali işlemlerinin kamu idaresi
bazında Sayıştay’a sunabilmelerini
sağlayacak mali yapılanmanın bugüne kadar gerçekleştirilememiş olması
Sayıştay’ın ilgili kamu idare-
Denetim sonuçları açıklanmalı
e ve farklı kurumlara yönelik gerStratejik planda kurumun kendi içind
sorulduğu iki anketin sonuçlarıçekleştirilen Sayıştay’dan beklentilerin
si partiler, denetim ve yargı göna da yer verildi. Anket TBMM ve siya
rı, denetlenen kurumlar ve sivil
revini yürüten kamu kurum ve kuruluşla
m ve kuruluşa ulaştırıldı. 74 kutoplum kuruluşlarından oluşan 141 kuru
ştay’dan beklentilerde öne çıkan
ruluştan cevap alındı. Ankete göre Sayı
kle ilgili harcamaların denetimine
maddeler şöyle: “Savunma ve güvenli
anlaşmanın sağlanması. Denetim
ağırlık verilmesi. Denetçilerde uzm
İhbar ve şikâyet sisteminin kusonuçlarının kamuoyuna açıklanması.
kete geçmesinin sağlanması.”
rularak gerektiğinde ilgili birimlerin hare
sinde mali denetim yapmasını imkânsız
hale getirmektedir.” ifadesi yer aldı.
Kamu kurumlarının genel olarak söz
konusu kanunun öngördüğü sistemin
bir gereği olarak iç kontrol mekanizmalarını, stratejik plan uygulamalarını
ve bilişim altyapılarını yeterince geliştirememeleri de eleştirildi. Bu durumun Sayıştay denetimin uluslararası
standartlar çerçevesinde yapmasının
önünde engel oluşturduğu kaydedildi.
Yine ‘tehditler’ bölümünde çok tartışılan Sayıştay raporlarının Meclis’e
gelmemesiyle ilgili eleştiriler sıralandı. Bütçe hakkının yerine getirilebilmesinin ancak Sayıştay raporlarının
TBMM’de görüşülmesi ile mümkün
olduğu vurgulanan bölümde şu ifadelere yer aldı: “Oysa Sayıştay’ın sadece
uygunluk bildirimleri ve kamu iktisadi teşebbüslerinin denetimine ilişkin
raporları TBMM’de görüşülmektedir.
Kurum bazındaki denetim raporları
ve Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu’nun yanı sıra diğer Sayıştay raporlarının da TBMM raporu
haline gelebilmesi için Sayıştay raporlarının görüşüleceği bir komisyonun belirlenmesi ve bu komisyonun
raporları görüşme prosedürlerinin
oluşturulması gerekmektedir.”
MERKEZ BANKASI 14 MART 2014
DÖVİZİN CİNSİ
DÖVİZ ALIŞ
DÖVİZ SATIŞ
1 ABD DOLARI
2.2244
2.2284
1 AVUSTRALYA DOLARI
2.0123
2.0254
1 DANİMARKA KRONU
0.41518
0.41722
1 EURO
3.1037
3.1093
1 İNGİLİZ STERLİNİ
3.7049
3.7242
1 İSVİÇRE FRANGI
2.5478
2.5642
1 İSVEÇ KRONU
0.34917
0.35279
1 KANADA DOLARI
2.0068
2.0159
1 KUVEYT DİNARI
7.8573
7.9601
1 NORVEÇ KRONU
0.37484
0.37736
1 SUUDİ ARABİSTAN RİYALİ
0.59311
0.59418
100 JAPON YENİ
2.1628
2.1771
1 BULGAR LEVASI
1.5779
1.5986
1 RUMEN LEYİ
0.68477
0.69373
1 RUS RUBLESİ
0.06066
0.06146
100 İRAN RİYALİ
0.00886
0.00897
1 ÇİN YUANI
0.36047
0.36519
1 PAKİSTAN RUPİSİ
0.02244
0.02273
ALIM SATIMA KONU OLMAYAN DÖVİZLER TL KARŞILIĞI
1 SURİYE LİRASI
1 ÜRDÜN DİNARI
1 YENİ İSRAİL ŞEKELİ
-
SERBEST PİYASA
verme sorumluluğu ve mali şeffaflık
ilkesinin yerine getirilmesine engel olduğu vurgulanıyor. Kamu kuruluşlarının mali işlemlerini Sayıştay’a sunabilmelerini sağlayacak mali yapılanmaya
gitmemelerinin de Sayıştay’ın mali
denetim yapmasını imkânsız hale getirdiği belirtiliyor. Sayıştay Başkanı Recai Akyel, 2011’de verdiği bir röportajda
gelişmiş ülkelerde Sayıştay raporlarının
parlamentolarda özel bir komisyon
tarafından değerlendirildiğini ve bu raporlardan daha hızlı ve etkin sonuçlar
üretildiğini belirterek, “TBMM’de Sayıştay raporlarının görüşülmesine yönelik
özel bir komisyon kurulması, denetim-
EFEKTİF ALIŞ EFEKTİF SATIŞ
2.2228
2.2317
2.0030
2.0376
0.41489
0.41818
3.1015
3.1140
3.7023
3.7298
2.5440
2.5680
0.34893
0.35360
1.9994
2.0236
7.7394
8.0795
0.37458
0.37823
0.58866
0.59864
2.1548
2.1854
-
0.01557
3.1784
0.64764
ÇAPRAZ KURLAR
1 ABD DOLARI
1.1028 AVUSTRALYA DOLARI
5.3493 DANİMARKA KRONU
0.8710 İSVİÇRE FRANGI
6.3433 İSVEÇ KRONU
102.60 JAPON YENİ
1.1069 KANADA DOLARI
5.9196 NORVEÇ KRONU
3.7504 SUUDİ ARABİSTAN RİYALİ
1.4018 BULGAR LEVASI
3.2301 RUMEN LEYİ
36.46 RUS RUBLESİ
24979 İRAN RİYALİ
6.1362 ÇİN YUANI
98.57 PAKİSTAN RUPİSİ
1 EURO 1.3953 ABD DOLARI
1 İNGİLİZ STERLİNİ 1.6684 ABD DOLARI
1 KUVEYT DİNARI 3.5523 ABD DOLARI
EURO DÖNÜŞÜM KURLARI
1.95583 ALMAN MARKI
40.3399 BELÇİKA FRANGI
40.3399 LÜKSEMBURG FRANGI
166.386 İSPANYOL PEZETASI
6.55957 FRANSIZ FRANGI
0.787564 İRLANDA LİRASI
1936.27 İTALYAN LİRETİ
2.20371 HOLLANDA FLORİNİ
13.7603 AVUSTURYA ŞİLİNİ
200.482 PORTEKİZ ESKÜDOSU
5.94573 FİN MARKKASI
340.750 YUNAN DRAHMİSİ
1 ÖZEL ÇEKME HAKKI (SDR)
1.55333 ABD DOLARI
3.4583 TÜRK LİRASI
Katyrin: TUSKON bizim için
güvenilir ve kadim bir ortak
ABDULKADİR CEMBEKLİ İSTANBUL
Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu
(TUSKON), Türk şirketlerinin yurtdışına açılımını sağlamaya yönelik
faaliyetleri kapsamında Rusya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sergei
Katyrin başkanlığında iş forumu düzenledi. Rusya’daki ticaret ve yatırım
imkânları konulu foruma Moskova,
Samara, Rostov, Tataristan, Vologda, Lipetsk Sanayi ve Ticaret Odası
başkanları katıldı. Forumun açılış
konuşmasını yapan Rusya Ticaret ve
Sanayi Odası Başkanı Sergei Katyrin, Rusya ve Türkiye’nin ekonomik
ve siyasi anlamda yüksek ilişkilere
sahip olduğunu söyledi. Katyrin, iki
ülke arasındaki 33 milyar dolar olan
ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkartmak istediklerini kaydetti. Türk
-
müteahhitlerin, Soçi’deki olimpiyat tesislerindeki işlerini yüksek
kaliteyle zamanından önce teslim
ettiklerini ifade eden Katyrin, Türk
müteahhitlerin Rusya’nın tüm bölgelerinde iş yaptıklarını ifade etti.
Rus firmaların Türkiye’ye 2013’te
843 milyon dolarlık yatırım yaptığını belirten Katyrin, “Bu süreç bizi
memnun ediyor. TUSKON’a ise iki
ülke arasında kurduğu köprüler için
teşekkürlerimi sunmak istiyorum.
TUSKON bizim için çok önemli,
kadim ve güvenilir bir ortak.” diye
konuştu. Rusya’da gümrüklerde
yaşanan sıkıntılara değinen Katyrin, “Sadece Rusya’ya ihracat yapan
işadamları değil, Rus işadamlarımız
da gümrüğümüzden şikâyetçi. Bu
sorunların bilincinde olan yönetim
konuyla ilgili önlemler almak için
gayret ediyor. Bir yıl önce hızlı geçişler için önlemler alındı. Aslında
iyileşme var, kısa süre içinde çok
daha iyi duruma geleceğini düşünüyorum. Teknik altyapıyı da geliştirmemiz gerekiyor.” dedi. Rusya’daki
toplam Türk yatırımlarının 12 milyar
doları aştığına dikkat çeken TUSKON Başkanı Rızanur Meral ise
Türk müteahhitlerin geçen 20 yıl
içerisinde Rusya’da 40 milyar doları
bulan önemli projeleri hayata geçirdiğini söyledi. Meral,“Ülkelerimiz
arasındaki karşılıklı yatırımların geldiği seviye birbirimize olan güven
ve stratejik işbirliğinin en önemli
göstergesi olduğunu düşünüyorum.
Rusya’ya 2013 ihracatımız 7,2 milyar
dolar, ithalatımız ise 25,5 milyar dolar. Toplamda ticaret hacmi 32,756
milyar dolar olmuştur.” dedi.
TUSKON’un düzenlediği Türkiye-Rusya
Ticaret ve Yatırım
Forumu’nda iki ülke
arasındaki ticari
ilişkiler masaya
yatırıldı. Forumda
konuşan Rusya
Ticaret ve Sanayi
Odası Başkanı Sergei
Katyrin, iki ülke
arasındaki ticari ve
sosyal ilişkileri güçlendiren TUSKON’un
kendileri için kadim
ve güvenilir bir ortak
olduğunu söyledi.
FOTOĞRAF: ZAMAN
Koza Altın’a Eşkişehir
Valiliği’nden keyfi kapatma
-
Koza Altın İşletmeleri AŞ maden sektöründe yaşanan kısıtlamalar
ve uygulamalar sebebi ile bütçe ve kâr dağıtım planlarını korumak
için Gümüşhane Mastra tesislerinin faaliyetlerini şubat ayı sonunda
durdurma kararı almıştı. Şirket, maden sektöründeki kısıtlamalar sebebiyle bütçe ve kâr dağıtım planlarını korumak, büyüme performanslarını optimum seviyede tutabilmek için kararlar aldığını açıklamıştı. Ayrıca Koza Altın’ın Çukuralan işletmesindeki faaliyetleri “çevre izni veya
çevre izin ve lisans belgesi” bulunmaması gerekçesiyle durdurulmuştu.
Bunların ardından Koza Altın KOZAL.IS Kaymaz madeninde bulunan
bir açık maden ocağındaki faaliyetlerinin Eskişehir Valiliği tarafından
durdurulduğunu ve karara karşı yasal haklarını kullanacağını açıkladı.
Şirket KAP’a yaptığı açıklamada, Karakaya köyünde yer alan maden
ocağının bir kısmının mera olduğu gerekçesiyle durdurulduğu, ancak
resmi kayıtlarda alanın bu şekilde sınıflandırılmadığı ifade edilerek; “İşletmemiz Maden Kanunu ve diğer kanunlar kapsamında gerekli tüm
izinlere sahiptir. Bu işlemle ilgili olarak tüm yasal haklarımızı kullanacağımızı kamuoyuna saygılarımızla arz ederiz.” denildi. EKONOMİ SERVİSİ
SAYFA TASARIM: ŞERAFETTİN YILMAZ
15KÜLTÜR-SANAT
14 MART 2014 CUMA ZAMAN
Tanzimat kadını ya da
Bezm-i Âlem Sultan
GÜLİZAR BAKİ İSTANBUL
Osmanlı ve harem deyince entrikalar ve sarayda bir
nevi hapis hayatı yaşayan bahtsız güzel kadınların
hikâyeleri akla gelir. Romanlar onların aşk, entrika ve hüzün dolu hayatlarını anlatır. Mine Sultan Ünver, yazdığı
romanlarında, tarihin tozlu raflarında kaybolan bu kadınlara farklı bir açıdan bakıyor. Daha doğrusu, bu oryantalist
bakıştan sıyrılarak anlatıyor. Son romanının baş karakteri
Tanzimat döneminin kudretli valide sultanı Bezm-i Âlem.
Onun şahsında genç yaşta sultan olan Abdülmecid’i, dönemin kudretli paşalarını, Osmanlı-Rus çekişmesini, İngiliz, Fransız ve Alman diplomatların saray ziyaretlerini ve
tabiî ki haremde olan biteni öğreniyoruz. İstanbul halkının
halini ve bilhassa Bab-ı Âli’yi sırdaşı ve dostu Yüsra sayesinde haberdar oluyor okuyucu. Yüsra, sultana yeni çıkan
kitapları getiriyor, yayın dünyasında olup bitenleri anlatıyor. Çoğunlukla beraber kitap okuyor, tarihten devletlü
kadınlar üzerine sohbetler ediyorlar. Okuyucu onların bu
sohbetleri sırasında 1330’lu yıllarda Kayseri Valisi’nin bir
kadın olduğunu, Sulupaşa Hatun’u öğreniyor. (Sulupaşa Hatun, Gıyaseddin Sultan’ın
annesidir.) Yeryüzünün ilk kadın bestekarı addedilen Dilhayat Kalfa, hekim kadınlar, fen
ilmiyle ilgilenen hatunlar, nakkaşlar, şairler, sazendeler…
Abdülmecid’in huzurunda
yapılan bir sohbet sırasında
Yüsra, Avrupalı kadın seyyahların, mesela Miss Paradoe,
Şark kadınına acıma âdetinin
gerçeğin
bilinmemesinden
Tanzimatın
kaynaklandığını
söylediğiValidesi
ni anlatır. Leydi Montagu ise
Bezm-i Âlem,
İslam’ın kadına verdiği, mal
Mine Sultan
edinme, malını yönetme, evÜnver, Selis
lilik, boşanma ve velayet hakKitaplar
ları üzerinde dururmuş. Ona
göre Batılı erkek seyyahların
uydurduğu şekilde Türk kadınlarının mahpus hayatı yaşadıkları doğru değil. Osmanlı kadınının belki
de dünyanın tüm kadınlarından daha hür olduğunu
söylemiş. Seyyahların dikkatini çeken, Türk kadınının
canının istediği her zaman dışarı çıkabilmesi. Akrabasına, arkadaşının evine gitmek için müsaade alma zorunluluğu olmaması da onlar için önemli bir detaydır.
Esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolan, kitabın
şaşırtıcı sonunun sebebi de olan Yüsra’nın babasının matbaası vardır. Kitapların içinde ve dönemin
entelektüel çevresini tanıyarak, onlarla sohbetler
ederek büyür. Ceride-i Havadis’e yazılar da yazmaktadır. Fakat erkek müstearıyla. Sebebini uzun uzun
anlatıyor; kitaba bırakalım. Gazeteyi çıkaran İngiliz
William Churcill, babasının yakın arkadaşıdır. Şinasi, Mustafa Reşit Paşa ve Lamartin gibi tarihten
tanınan isimler Yüsra’nın yakın çevresini oluşturuyor. Yüsra ile dönemin İstanbul’unda, Beyazıt’ta,
Galata’da, Boğaz’da dolaşırken sosyolojik gözlem de
yapabiliyorsunuz. Bezm-i Âlem Sultan ile Yüsra’nın
güzelliklerine, kıyafetlerine dair yapılan uzun tasvirleri saymazsak kitap Tanzimat İstanbul’unda hayalen seyahate çıkarıyor okuyucusunu. Mine Sultan
Ünver’in diğer tarihî romanlarında da olduğu gibi
burada İslâm, folklorik bir unsur olmanın ötesinde;
kahramanlar dini yaşıyor. Mesela namaz kılıyor. Ana
karakter Yüsra, Bezm-i Âlem Sultan’ın dostu ve sırdaşı. Yüsra’nın hikâyesi etrafında dönemin tanıdık
karakterleri ve bilindik olaylarının sıradan insanların hayatını nasıl etkilediğini öğreniyor okuyucu.
II. Mahmud’un eşi Bezm-i Âlem, hayırsever bir
sultandır. Vakıf Gureba Hastanesi, Valide ve Sıbyan
mektebi, bugün Dolmabahçe Camii olarak bilinen
Bezm-i Âlem Camii hayırları arasında. Mekke ve
Medine’de de çok hizmetleri olmuş. Abdülmecid, 16
yaşında sultan olduğunda annesi Bezm-i Âlem henüz
32 yaşındadır. Oğlunun bakanları atarken kendisine danıştığı, Tanzimat Fermanı’nı okuyan Mustafa
Reşit Paşa ile hünkarı bizzat valide sultanın tanıştırdığı biliniyor. Daha birçok ayrıntıyı ve Tanzimat döneminde aşkı Mine Sultan Ünver’in kurgu romanı
Bezim-i Âlem Derd-i Aşk’ında okuyabilirsiniz.
-
KERKÜK ŞİİRİ
BU KÜLLİYATTA
YAVUZ ULUTÜRK İSTANBUL
Kerkük denince, akla pek çok şey gelir… Bin
yılı aşkın süredir o topraklarda yaşayan Türkmenler, onca savaşa, acıya, baskıya rağmen sadece
varlıklarını koruma mücadelesi vermemiş. Dilleri,
kültürleri, şarkı ve türküleri, kimi zaman ağıtları ile
zengin bir kültürel miras da oluşturmuşlar. Kerküklü bir Türk halk müziği sanatçısı Abdurrahman
Kızılay’ın, “Gün gördüm günler gördüm, seni gördüm şad’ oldum.” diyen o meşhur türküsünü bilmeyen yoktur: ‘Altın Hızma Mülayim’, Kerkük’ün
acısını, hüznünü, aşkını anlatan yüzlerce türküden
sadece biri. Biraz geriye gidecek olursak, Fuzuli Irak
ve Kerkük bölgesinde yetişen en önemli şairlerden. Türk klasik şiirinin bir diğer önemli temsilcisi
Nesimi’yi de Kerküklü şairler listesine ekleyebiliriz.
Gelgelelim Irak’ta yetişen yüzlerce Türkmen şairlerin pek çoğu Türk dünyasında adını duyuramamıştır. Irak Türkmenlerinin kültür ve edebiyat tarihçisi
avukat Atâ Terzibaşı, yıllardır bitmez tükenmez bir
azimle Kerkük şiirine hizmet etmeye devam ediyor. Kendini adeta Kerkük şiirine adayan Terzibaşı,
Kerkük bölgesinde yetişen şairleri derlediği 13 ciltten oluşan “Kerkük Şairleri” adlı külliyatın sahibi.
Eski harflerle kaleme aldığı eserin ilk cildi 1963’te
Bağdat’ta, son cildi ise 2012’de Kerkük’te yayımlandı. 50 yıllık bu emek, Prof. Dr. Suphi Saatçi ve
arkadaşlarının girişimleri, Ötüken Neşriyat’ın da
desteği ile yıllar sonra Latin harflerine kazandırıldı.
-
KERKÜK ŞAİRLERİ 50 YILDA YAZILDI
Atâ Terzibaşı 1924 doğumlu. Irak’ta gerek cumhuriyet öncesi ve sonrası, gerek Saddam rejimince pek çok işkence görür. Çıkardığı Reşit gazetesi
nedeniyle tutuklanıp hapis yatar. Fakat Kerkük
Türkmen edebiyatı ve şiiri için çalışmaktan hiç
vazgeçmez. Terzibaşı bugün 90 yaşında ve hâlâ
çalışıyor. Şimdilerde, ilk cildini 39 yaşında yayımladığı 13 ciltlik eserinin 14. cildi için yaşayan
Kerkük şairlerini derlemekle meşgul.
Terzibaşı’nın kıymetli eseri, Türkçede on üç
cildi içeren dört kitap şeklinde özel kutusuyla yayımlandı. Birinci ve ikinci ciltleri içeren ilk kitabı
yeni harflere Prof. Dr. Ali İhsan Özek ve Ayşe
Taşralı aktardı. Üç, dört ve beşinci ciltlerin bulunduğu ikinci kitabı ve üçüncü kitapta yer alan
6-8. ciltler arasını Arş. Gör. Duygu Dalbudak ve
Çağdaş Albayrak aktardı. Üçüncü kitapta yer verilen dokuzuncu cildi ve 10-13. ciltlerin bulunduğu dördüncü kitabı ise Doç. Dr. Yüksel Topaloğlu, Latin harflerine aktardı. Külliyatın metin
tamirini Prof. Dr. Ali İhsan Özek, son tashih ve
denetimini ise Prof. Dr. Suphi Saatçi yaptı.
Suphi Saatçi, Terzibaşı’nın adeta iğneyle kuyu
kazarak hazırladığı eserini Latin harfleriyle yayımlamayı hayal ettiğini söylüyor: “Atâ Bey’in bu kitabını
Latin harfleriyle yayımlayarak Türk dünyasının istifadesine sunmak içimde hep bir dertti. Erbil şairleri,
Kerkük manileri ve türkülerini de derleyen yazarın
‘şaheseri’ Kerkük Şairleri’dir. Bu özgün külliyat Irak
Türkmen edebiyatı tarihinin ana kaynağıdır.”
Eser üzerinde üç yılı aşkın bir zamandır, emeği geçen herkesin büyük bir titizlikle çalıştığını
söyleyen Saatçi, esas zor kısmın Atâ Terzibaşı’nı
ikna etme süreci olduğunu belirtiyor. Terzibaşı,
özellikle eski harflerle yeni harfler arasındaki imlâ
sorunları ve divan şiirinin yazıldığı aruz vezninin
yeni harflere aktarılırken kaybolacağı endişesi taşımaktaymış. Transkripsiyon sistemi ile bu sorunun
çözüldüğünü anlatarak kendisini ikna eden Saatçi,
süreci şöyle anlatıyor: “Çalışmalar ilerledikçe Terzibaşı daha bir heyecanla sürece katıldı. Üç yılın
sonunda on üç ciltlik dört kitabı baştan sona kendisi kontrol etti ve gerekli düzeltmeleri yaptı.”
İstanbul’un son sürgünleri
50 yıl önce 12 bin İstanbullu
Rum Kıbrıs Meselesi bahane
gösterilerek ülkeden sürgün edildi.
Sürgüne gönderilenlerle evlilik, akrabalık ve iş ilişkisi yoluyla bağlantılı
olanlarla birlikte yaklaşık 50 bin kişiyi derinden etkileyen bu trajedi, Babil Derneği tarafından düzenlenen
‘20 Dolar 20 Kilo’ başlıklı sergi projesi ile yeniden gündeme getirildi. Proje kapsamında 15 Mart Cumartesi
günü İstanbul’da Tütün Deposu’nda
saat 16.00’da ‘İstanbul’un Son Sürgünleri’ başlıklı panel düzenlenecek.
Panele konuşmacı olarak Cengiz
Aktar (Araştırmacı-yazar), Ceren
Sözeri (Akademisyen), Dionysinos
Angelopoulos (Sürgün Mağduru),
Eirini Fragkou (Sürgün Mağduru),
İlay Örs (Akademisyen), Mihail
Mavropoulos (İstanbullu Rumların
Evrensel Federasyonu), Rıdvan Akar
FOTOĞRAF: TURGUT ENGİN
-
(Gazeteci-Yazar) ve Samim Akgönül (Akademisyen) katılacak. Tütün
Deposu’nda 4 Mart’ta açılan “20
Dolar 20 Kilo” sergisini 30 Mart’a
kadar görülebilir. KÜLTÜR-SANAT
Atâ Terzibaşı’nın naif bir Türkmen Türkçesiyle
kaleme aldığı 1650 sayfayı bulan dört kitaplık külliyatta, 180 kadar Kerküklü şairin biyografileri ve
şiirlerinden örnekler yer alıyor. Ayrıca bazı şairlerin
varsa düz yazı metinlerinden örnekler sunuluyor.
Türk şiirine mâl olmuş Fuzuli ve Nesimi dışında
Kerkük’te ürün veren bütün şairleri bir araya getiren çalışma, Kerkük şiirini tanımak isteyenler için
oldukça kıymetli bir külliyat. Nevres, Sâfî, Gülami, Faiz, Şeyh Rıza, Hulusî, Sadullah Muftî, İzzettin Abdî ve daha birçok şairin tanıtıldığı ciltlerde
yer alan isimler, orijinallerindeki sıralaması ile yer
alıyor. Terzibaşı bu sıralamada bir kronoloji takip
etmek yerine imkânlar çerçevesinde ulaştığı kaynaklarda karşısına çıkan isimleri derlemiş. Yeni
isimler buldukça da yeni ciltler meydana gelmiş.
Dördüncü kitabın sonundaki indekste ise dört
kitapta yer alan şairler alfabetik sırayla veriliyor.
Prof. Dr. Suphi
Saatçi denetiminde
hazırlanan Kerkük
Şairleri (Ötüken
Neşriyat) adlı
eseri Prof. Dr. Ali
İhsan Özek, Doç. Dr.
Yüksel Topaloğlu,
Ayşe Taşralı, Duygu
Dalbudak ve Çağdaş Albayrak’tan
oluşan ilim heyeti
Latin harflerine
aktardı.
İstiklâl Marşı’nın
kabulü kutlandı
-
Ustalara Saygı’da
Cüneyt Türel
anılıyor
-
Mayıs 2012’de hayatını
kaybeden
Cüneyt Türel, Beşiktaş
Belediyesi tarafından düzenlenen “Ustalara Saygı”
toplantısında anılıyor. Oyun
gücü, samimiyeti ve eşsiz sesiyle
Türk tiyatrosunun önemli ustalarından biri olan Türel için gerçekleştirilecek etkinlik, 17 Mart
Pazartesi akşamı, Akatlar Kültür
Merkezi’nde saat 20.00’de başlayacak. Faruk Şüyün tarafından
hazırlanan “Ustalara Saygı” gecesinde Türel’i, aralarında Aydın
Engin, Behiç Ak, Can Gürzap,
Dilek Türel Güney, Elif Türel,
Gülriz Sururi, Köksal Engür,
Metin Türel, Selçuk Yöntem,
Tilbe Saran ve Zeynep Altıok
Akatlı’nın bulunduğu ailesi ve
meslektaşları anlatacak. KÜLTÜR-SANAT
FOTOĞRAF: ZAMAN, ELİF TUNCA
ATÂ TERZİBAŞI
Irak Türkmenlerinin
doksan yaşına basan
kültür ve edebiyat
tarihçisi avukat Atâ
Terzibaşı’nın 50 yılda iğneyle kuyu kazarcasına meydana getirdiği 13 ciltlik “Kerkük Şairleri” adlı eseri, dört
kitap halinde Latin
harflerine kazandırıldı. 180 Kerküklü şairin biyografileri ve şiirlerinden
örneklerin yer aldığı eser, Kerkük şiirini tanımak isteyenler için oldukça kıymetli bir çalışma.
Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 12 Mart
1921’de kabul edilen İstiklâl Marşı’nın 93. yıldönümü, çeşitli etkinliklerle kutlandı. Basın İlan Kurumu
ve İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nin birlikte düzenlediği program, Mehmet Akif’in hem öğrencilik hem
de hocalık yaptığı Baytar Mektebi’nde, bugünkü adıyla
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nde gerçekleşti.
Programda konuşan Basın İlan Kurumu Genel Müdürü
Mehmet Atalay, İstiklal Marşı’nın milletin kahramanlığını, bağımsızlık tutkusunu, vatan sevgisini en veciz biçimde ortaya koyduğunu ve Milli Mücadele’nin en çetin
dönemlerinde halka büyük cesaret ve moral aşıladığını
belirtti. Programda, Mehmet Akif Ersoy konulu kompozisyon yarışmasının sonuçları açıklandı ve birinci Huriye
Eroğlu ve ikinci Büşra Celali’ye ödülleri takdim edildi.
Program, Mehmet Akif ile ilgili eşyaların sergilendiği
Bağcılar Belediyesi Taceddin Dergâhı Müzesi ziyaretle
sona erdi. Bir diğer etkinlik ise İstiklal Marşı’nın yazıldığı
Ankara Hamamönü’ndeki Taceddin Dergahı’nda düzenlendi. Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) tarafından ‘İstiklâl
Marşı’nı Yazıldığı Yerde Okumak, İstiklâl Marşı ve Mehmet Akif Günü’ başlığıyla gerçekleştirilen programda İstiklal Marşı öğrenciler tarafından okundu. Mehmet Akif
Ersoy ve şehitler için Kur’an-ı Kerim okunmasının
ardından Ersoy’un evi ziyaret edildi. KÜLTÜR-SANAT
SAYFA TASARIM: ECRA ÇALIŞKAN
16YORUM
14 MART 2014 CUMA ZAMAN
Hizmet Camiası,
devlet, siyaset ve partiler
İHSAN YILMAZ*
Son günlerde Hizmet Camiası ve
siyaset ilişkisi üzerine pek çok asılsız iddia dile getirilmektedir. Kimileri, Hizmet bireylerinin siyasetle ilgili talep, eleştiri ve
açıklamalarını siyasete girmek olarak yorumlamakta
ve siyasete girmek istiyorsanız parti kurun demektedirler. Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin
“Hz. Cebrail dahi parti kursa, Hizmet bir partiyi desteklemez” açıklaması da bu minvalde çarpıtılmaktadır. Hocaefendi’nin ve Hizmet Camiası’nın siyasete
bakışı, bugün de dahil, neredeyse hiç değişmemiştir.
Bu hususta 6 ana hususun altını çizmek gereklidir.
Bir; Hizmet, din adına parti kurulmasına, birilerinin dini tekeline alıp, “yarın olacak şey seçim değil bir nüfus sayımı, kaç Müslüman var anlayacağız”
yani ‘bana oy vermeyen Müslüman değildir’ imaları
yapmasına ve seçim meydanlarında, dinin siyasete
alet edilmesine her zaman karşı olmuştur ve olacaktır. Zira, bunun, dine, bugünlerde bir kez daha şahit
olduğumuz üzere, en çok zarar verecek ve onun mesajını kirletecek bir davranış olduğu çok açıktır. Hz.
Cebrail örneğinin verilmesi bunun altının bu teşbih
ile iyice çizilmesi ve dinin siyasilerce istismarına set
çekmek gerektiğindendir. Siyaset, Bediüzzaman’ın da
yüz yıl kadar önce Münazarat’ta anlattığı üzere esasen
dünyevî bir iştir ve onu yapanların din adına hareket
ettiklerini iddia etmeleri bu işin doğasına aykırıdır.
İki; Hizmet hiçbir zaman bir siyasi parti kurmaz
çünkü onun ulaşmak istediği sineler ülkedeki ve dünyadaki tüm sinelerdir, gönüllerdir, vicdanlardır. İnsanların,
siyasi konularda çok tabii olarak farklı fikir ve yaklaşımlarının olması ve bunların farklı partilerce temsil edilmesi
mümkündür. Hizmet Camiası, ortaya koyduğu eğitim,
diyalog, medya, sağlık, yardımlaşma projelerinin makuliyeti ve başarısı etrafında her fikir, düşünce ve siyasi
anlayıştan insanların gönül rızaları ile toplandığı geniş
ve heterojen bir topluluktur. Dolayısı ile Hizmet’in tek
bir parti ile özdeşleşmesi ve hep onu desteklemesi, kendi çeşitliliğine ve herkese ulaşma idealine ters bir tavır
olacaktır. Ancak, Hizmet gönüllülerinin kendi şahsi iradeleri ve kararları ile, Hizmet’in herkesçe bilinen insan
hakları, hukukun üstünlüğü, adalet, demokrasi, çoğulculuk, inanç hürriyeti, dürüstlük, yolsuzluğa karşı olmak,
hoşgörü gibi prensipleri çerçevesinde adaylara ve partilere oy vermesi çok normaldir. Bu prensiplere en çok
uyan adaylar ve partiler her zaman değişebilir, farklılık
gösterebilir. Efendimiz (sas)’in vahiy kâtiplerinden birisinin kâfir olduğu hatırlanacak olursa, hiçbir siyasetçinin
ve partinin, geçmişte bu prensipler etrafında göstermiş
olduğu performans, onun gelecekte de hep kaliteli işler
yapacağını garanti altına almaz, seçmenler, onun en son
hangi tavırları ve performansı gösterdiğine bakar ve hür
iradeleri ile tercihlerini yaparlar. Bu anlamda, seçmenin
iradesine kimse ipotek koyamayacağı gibi hiçbir partinin
geçmişteki iyi performansı da ipotek koyamaz.
Üç; Hizmet’in parti kurma ve şöyle ya da böyle
bir devlet kurma hedefi yoktur ancak devletten ve siyasetçilerden, siyasete bakan talepleri vardır. Bunlar da
yukarıda sayılan, insan hakları, hukukun üstünlüğü,
adalet, demokrasi, çoğulculuk, inanç hürriyeti, dürüstlük, yolsuzluğa karşı olmak gibi taleplerdir. Böyle bir
devlet, zaten, İslam’a da uygun bir devlet olacaktır. Zira,
Kur’an’da Müslümanlara bir devlet kurma değil, bu
prensipleri hayata geçiren bireyler olma ve topluluklar
oluşturma görevi verilmiştir. Zamana ve zemine göre bu
Hizmet Camiası, Müslümanların en
önemli vasıflarından ve görevlerinden birisi olan “iyiliği teşvik etmek
ve kötülükten caydırmak” (emr-i
bil ma’ruf ve nehy-i anil münker)
kaidesinin sosyal ve siyasal alana bakan yönleri olduğunun da
bilincindedir ve bir sivil toplum
oluşumu olarak demokrasinin ve
hukukun kendisine verdiği haklar
çerçevesinde, müspet hareket
anlayışından da kopmadan, herkesi ve siyasetçileri yukarıdaki
prensipler çizgisinde davranmaya
çağırmaktan ve onları bu açıdan eleştirmeye devam
etmekten asla çekinmez.
14 MART 2014 CUMA SAYI: 16930
SAHÝBÝ-HERAUSGEBER: WORLD MEDÝA GROUP A.G.
Avrupa Genel Müdürü
ABDULLAH AYMAZ
Almanya Koordinatörü
MEHMET ATALAY
Yayýnlar Koordinatörü
MEHMET ALÝ ÞENGÜL
Dış Baskılar Genel Yayın Editörü
OSMAN İRİDAĞ
HABER (Nachrichten)
Tel: 0049 30 24 62 81 618
Fax: 0049 30 24 62 811 620
e-mail: [email protected]
REKLAM (Anzeige)
TUWA MEDIA MARKETING
Tel: 0049 69 300 34 213
Fax: 0049 69 300 34 205
e-mail: [email protected]
BASKI (Druck)
Sun Print & Vertriebs GmbH
Tel: 0049 69 30034 161
Fax: 0049 69 30034 165
e-mail: [email protected]
Commerzbank Offenbach
Konto Nr: 427 0666
BLZ: 50540028
Avrupa Genel Yayýn Müdürü
(Geschaftsführer – Chefredakteur)
DURSUN ÇELİK
Haber Müdürü (Redaktionsleiter)
YAHYA YILDIRIM
ABONE ve DAĞITIM
MÜŞTERİ HİZMETLERİ
Tel: 0049 69 300 34 130
Fax: 0049 69 300 34 105
e-mail: [email protected]
[email protected]
TEMSÝLCÝLÝKLER
Berlin
Dortmund
Duisburg
Düsseldorf
Hamburg
Hannover
Frankfurt
Köln
Mannheim
München
Stuttgart
Nürnberg
Rheinland-Pfalz
Ulm
Nihat Kızılkula
Ekrem Yýldýrým
Mehmet Tekin
Bülent Çelik
Azizbek Turdaliyev
Erkan Tekin
Latif Taş
Ümit Selim Macar
Serkan Meraloğlu
Tamer Aktaþ
Şenol Karagülmez
Mehmet Kurt
Mehmet Toy
Osman Öztürk
ZUKUNFT Medien GmbH, Sprendlinger Land Str. 107-109, 63069 Offenbach
Ýnternet Adresi: http://www.zamanonline.de e-mail: [email protected]
İLLÜSTRASYON: ORHAN NALIN
-
prensiplere göre bir sosyal ve siyasal hayatın yaşanmasını garanti altına alacak devlet tipi, insanların hür iradeleri ile şekillenecektir. İslam tarihindeki ve günümüz
Müslüman toplumlarının farklı devlet uygulamaları da
buna örnektir ve tek tip bir mutlak doğru devlet şekli
olmadığını göstermektedir. Bu açıdan, aslında bir İslam
devletinden ziyade, Müslümanların kendi anlayış ve
yorumlarına ve yerel şartlara göre kurdukları Müslüman devletlerinden bahsetmek aslında sosyolojik olarak da siyaset bilimi açısından da fıkhî açıdan da daha
bilimsel olacaktır. Bu bağlamda, Efendimiz’in (sas)
kurduğu Medine Site Devleti’nin kurucu metni olan
Medine Vesikası’nı imzalayan gruplara ait her bireyin
Müslüman, Hıristiyan, Yahudi ve müşrik de olsalar, o
devletin “muahid” sıfatı ile eşit (yani birinci sınıf) vatandaşı olduklarını, İslam tarihindeki seçimle gelmiş ilk
parlamento olan 1876 Osmanlı Parlamentosu’nun yüzde 30’dan fazla milletvekilinin “gayrimüslim” olduklarını hatırdan çıkarmamak faydalı olacaktır.
Dört; Hizmet Camiası, Müslümanların en önemli
vasıflarından ve görevlerinden birisi olan “iyiliği teşvik
etmek ve kötülükten caydırmak” (emr-i bil ma’ruf ve
nehy-i anil münker) kaidesinin sosyal ve siyasal alana
bakan yönleri olduğunun da bilincindedir ve bir sivil
toplum oluşumu olarak demokrasinin ve hukukun
kendisine verdiği haklar çerçevesinde, müspet hareket anlayışından da kopmadan, herkesi ve siyasetçileri
yukarıdaki prensipler çizgisinde davranmaya çağırmaktan ve onları bu açıdan eleştirmeye devam etmekten asla çekinmez. İmam-ı Azam Ebu Hanife’lerin, Mevlânâ’ların mirası iyice incelenirse, onların da
siyasi liderleri eleştirmekten çekinmediklerini, onlara
da hakkı, hukuku, adaleti, dürüstlüğü, hoşgörülü davranmayı tavsiye ettiklerini görmek mümkündür. Başta
İmam-ı Azam pek çok alim, bir anlamda anayasal fren
ve denge vazifesi gören bu tutumlarını sürdürebilmek
için bağımsızlıklarını namusları derecesinde önemse-
mişler ve kendilerine teklif edilen maaşlı devlet görevlerini hapislerde işkence görmek pahasına reddetmişlerdir. İslam dünyasının en önemli yitiği hikmet ve
irfan ise, ikinci en önemli yitiği de aslında bu kurumun
fonksiyonunun idareciler ve devletler ve onlara itirazsız tabi olmayı tercih eden ulema tarafından yüzyıllar
içerisinde iyice zayıflatılmış olmasıdır. Devlet görevi
üstlendiği halde, hür, bağımsız, muktedirleri de eleştirebilen bir çizgisi olan ulema da elbette olmuştur ancak
bunların sayısı maalesef çok değildir. Hocaefendi’nin
ve onun yetiştirdiği talebelerin, onun mana ikliminde
yetişen entelektüel, akademisyen, gazeteci ve yazarların dün de ve bugün de yapageldikleri, aslında İmam-ı
Azam’ların, Mevlânâ’ların, Bediüzzaman’ların, muktedirlere “emr-i bil ma’ruf, nehy-i anil münker” eleştirel mesafesinde duran geleneğini bugünün zaman ve
zemininde yaşatmaya çalışmalarıdır. Hizmet’e yakın
medya organlarının da on yıllardır yaptıkları budur.
Onlar, yıllardır sadece magazin haberi, spor haberi
yapmamışlardır ki bugün de siyasete bakan haberler
yapmaları, eleştirilere yer vermeleri problem edilmektedir. Dünün siyasetçilerine ve muktedirlerine hangi
prensipler üzerinden hangi eleştiriler yöneltiliyor idi
ise bugün de benzer şeyler yapılmaktadır. Hocaefendi, 1994’te “Demokrasiden artık geri dönüş yoktur.”
ve 2010’da “Mezardakiler bile kalksın, referandumda
oy kullansın.” derken, darbecileri ve anti-demokratik uygulamaları kendi üslubu ile eleştiren ne kadar
siyasete bakan sözler söyledi ise bugün de benzerlerini dile getirmektedir. Dün demokrasi düşmanlarını
eleştirirken alkış tutulan Hizmet Camiası’nın bugün
AB’nin, sivil toplumun, entelektüellerin tüm yüksek
sesli itirazlarına ve hatta feryatlarına rağmen demokrasiyi ve anayasayı rafa kaldıranlara ve ülkeyi bir tek
şeflik rejimine sürüklemek isteyenlere itiraz etmesi
hem aklın, hem onurlu vatandaş olmanın, hem de iyi
bir mü’min olmaya çalışmanın gereğidir.
Beş; Hizmet Camiası, geçmişte hiçbir parti ile pazarlık ve ittifak yapmamıştır ve organik bir ilişki içerisinde olmamıştır. Onlardan, asla, yukarıdaki prensipler
çizgisindeki talepler dışında hakka, hukuka, demokrasiye, liyakate, Allah’ın rızasına aykırı hiçbir şey talep
etmemiştir. Hizmet, gücünü de bu istiğnasından ve bağımsızlığından alır. Gönüllüleri dışında hiçbir otoriteden para almadığı için, emir de almamakta ve yanlışları
en duru hali ile rahatlıkla eleştirebilmektedir. Hizmet
Camiası’ndan, birilerinin çok rahatsızlık duymasının
sebebi de muhtemelen budur. Hizmet, dün olduğu
gibi bugün de hiçbir parti ile ittifak yapmamaktadır,
yarın da, Allah’ın izni ve inayeti ile, yapmayacaktır.
Ancak, “yiyor ama çalışıyor” ahlaksız felsefesini hiçbir
zaman benimsememiş Hizmet gönüllüleri, yukarıdaki
prensipler çerçevesinde kimin en iyi aday olduğuna
Allah’ın kendilerine ihsan ettiği akıl ile ve hür iradeleri ile karar verecek ve yolsuzu dürüstten, vatandaşına hakaret ve iftira edeni nezih ve ahlaklı olandan,
geçmişte olduğu gibi bugün de yarın da ayıracaklardır.
Altı; Hizmet, bugünlere devletin ve iktidarın gücü ile
değil, çoğu zaman onların adaletsiz ve anti-demokratik
tavırlarına rağmen gelmiştir. Bugünden sonra da devlete,
“gölge etme başka ihsan istemez” demeye devam edecektir. 60 yıldır, halkın içinde halkla beraber halka hizmet
eden, halkın hakkını hukukunu gasp edip kendisi ve akrabalarını zenginleştirmeyen ve sevenlerini asla mahcup
etmemiş Muhterem Hocaefendi ve Hizmet gönüllüleri ile
ilgili, çaresizlik ve panik içindeki birilerinin, buldukları her
yalana sarılmaları, Hocaefendi’nin ve Hizmet’in maşeri
vicdandaki müstesna yerine asla zarar veremeyecektir.
Zira, milletimizin feraset ve basireti hakkı batıldan, yolsuzluğa saplananı ve yalancıyı dürüstten ayırmaya yetkindir. Zaten, bu iftiralarla ilgili zerre kadar delil olsa idi,
bunlar meydanlarda dedikodu üslubu ile dile getirilmez,
eldeki somut deliller eşliğinde yargıya çoktan taşınırlardı.
*Doç. Dr., Fatih Üniversitesi
17YORUM
Mümtazer
Türköne
Yangınla delil yok etmek
Berkin Elvan’ın cenazesinde kabaran kitlemarifetiyle ve neden çıktı? “Millî orduya
sel tepki, Türkiye’nin vardığı yerin bir özeti
kumpas kuruldu” lafı üzerine kapsamlı bir
gibiydi. Niyazımız: Allah rahmet eylesin ve
strateji nasıl inşa edildi? Tek bir delil, tek bir
benzer acılar tekrarlanmasın. 15 yaşındadayanak olmadan Cemaat neden “örgüt”e
ki bir delikanlının yürek burkan ölümü,
dönüştü? İnsanların inançları, ahiretleri
gündelik telaşın ve çekişmelerin üzerine
hangi kıstaslarla bu kadar ucuz sorgulanır
çıkmak ve geleceği kurtarmak için can
oldu? Yargıyı kendine bağlamış, polisi
simidi gibi sarılacağımız bir vesile olmalı.
şamar oğlanına çevirmiş bu kadar muktedir
Doğru, önümüzde seçimler var. Sıcak
bir iktidar hangi pişkinlikle, “paralel devlet”
gündemin her ayrıntısı,
hayaleti üzerine bir yığın suç isnad
sandığı etkileme yeteneği ile
edebildi? İcat ettiği günah keçileErdoğan’ın toparlaölçülüp-tartılıyor. Partiler remak için yapabileceği rinden şikâyet ederken, neden hiç
kabet ediyor ve gözleri başka
hiçbir şey yok, çünkü muktedir olduğunu hatırlamadı?
bir şey görmüyor. Berkin’in
Bu kadar güç, bu kadar yolsuzluk
bu güven kaybının
bıraktığı izi takip ederek
ve bu kadar hukuksuzluktan sonmüsebbibi kendisi.
başka yolları denemeliyiz.
ra biçare mazlum rolünü hangi
Enkazın üzerinden
17 Aralık, siyasî rekabetin kalkmıyor, ortamın
yüzle üstlendi?
yeni bir kalıba döküldüğü
Bütün bu soruların tek cevabı
daha da çürümesine,
tarih değil, bir iktidarın çökü- kokmasına sebep
var: Çaresizlik. Muktedirlerin
şünün başlangıcı. Başbakan,
çaresizliği sadece kendilerini değil,
oluyor.
kendi yol ve yöntemlerini
çevrelerini de bitirir. Hırsızın
kullanarak bir düzen inşa etmeye girişmiş.
cesareti de çaresizliğinin eseridir. Rezilane,
Mimarisini salt gücün ve iktidar hesabının
pespaye bir cesaret; ama neticede pervasız
oluşturduğu bir düzen. Kullandığı araçlar
bir cesaret. Yolsuzluk delillerini yok etmek
ise gayrimeşru. Bugüne kadar yolsuzluk,
için devlet arşivlerini, dolayısıyla hafızamızı
küle çevirmeye azmetmiş bir iktidarla karşı
kanunsuzluk adıyla ortalığa dökülenlerin
karşıyayız. Allah hepimizi, yolsuzluğu
hepsi, bu düzenin yerle yeksan olmasını
örtmek için ülkeyi yangın yerine çevirmeye
sağladı. Türkiye’nin 12 yılına hükmeden
azmetmiş bu iktidardan korusun.
lider, kendi eseri olan bu düzenin yıkıntıları
Seçime giderken yolsuzluklar hakkınaltında kaldı. Tekrar doğrulup ayağa kalkda hüküm vermek üzere bir seçimle karşı
ması ve Türkiye’ye işleyen yeni bir düzen
karşıya değiliz. Bu nefretin, bu düşmanlıkazandırması imkânsız. Hesapları yanlış
ğın, bu fesadın, bu kundakçılığın kaynağını
çıktı ve kaybetti. Şimdi bu enkazın içinden
kurutmak zorundayız. Kaynağını kurutmak
Türkiye’yi harabeye çevirerek çıkmak
istiyor. Gayrimeşru hesabının faturasını
için tek yol var: Hükümet’in üzerine kâbus
hepimize ödetmeye kalkıyor.
gibi çöken yolsuzlukların hakikatini ortaya
17 Aralık’ta toplumu bir arada tutan en
çıkarmak. Ne kadar gecikirsek, ülke olarak
önemli sermayemizi, birbirimize güveödeyeceğimiz bedel o kadar ağırlaşacak.
nimizi kaybettik. Erdoğan’ın toparlamak
Devletin çivisi çıktı. Bırakın paralelini,
için yapabileceği hiçbir şey yok, çünkü bu
gölgesine sığınacağınız, hakkınızı arayacağınız bir devlet otoritesi kaldığına inanıyor
güven kaybının müsebbibi kendisi. Enkazın
musunuz? Neden? Yolsuzluklara karartma
üzerinden kalkmıyor, ortamın daha da
uygulayanlar, devletin meşruiyetini de
çürümesine, kokmasına sebep oluyor.
karanlığa gömdüler. Yolsuzluk iddiaları
Yapabileceği başka hiçbir şey yok: Ortaya
patlamasaydı, eli kanlı katiller bugün dışaçıkan ayrık otunu gözlerden saklamak
rıda olur muydu? Hiç şüpheniz olmasın,
için orman yangını çıkarmaya davranıyor.
Başbakan’ın nefret dili, katran gibi koyulaTürkiye yangın yerine dönerse kendisinin
şacak. Toplumda biriken tepkiler boşalacak
ve şeriklerinin kurtulacağını düşünüyor.
yer arayacak. Böylece yeteri kadar düşman
Deliller yok olacak, dikkat dehşet veren
bulunacak. Hepimize düşen: İnadına oyuyangına çevrilecek. Başka çaresi yok.
na gelmemek ve hesap sormaktan ibaret.
Erdoğan’ın kamplaştıran nefret dilini, haEtrafınızdaki yangın, delilleri yok etmek
bire düşman üreten söylemini başka türlü
açıklayamazsınız. Ergenekoncular kimin
için. [email protected]
14 MART 2014 CUMA ZAMAN
Hüseyin Gülerce
Pişmanlıklar, fayda etmeyecek…
Ergenekon tahliyeleri kimler tarafından
diaların unutturulması, üstünün örtülmesi
nasıl ayarlandıysa, katillerin de salıverilsöz konusu olamaz.
mesiyle şu anda en fazla yargı yaralanAğustostaki cumhurbaşkanlığı seçimi
dı. Artık bir belirsizlik sarmalına dolanbelirsizdir… Sayın Erdoğan’ın adaylığı bemış bulunuyoruz. Siyasette yeni aktörler
lirsizdir. Bu seçim öncesinde Türkiye’deki
mi devreye giriyor, Türkiye bilinmeyen ze- dengelerin nasıl oluşacağı belirsizdir.
minlere mi kayıyor şimdi tartışArtan kutuplaşma ve gerima konusu budur. Saptığımız
limin
akıbeti belirsizdir… İşte
İddia olunan büyük
yol, kısa vadede hepimizi şaşır- yolsuzluk ve rüşvet
15 yaşındaki Berkin Elvan’ın acı
tacak ittifaklara, ayrışmalara ve
ölümü ile meydanların hali oroperasyonunun
savrulmalara açık bulunuyor.
tadadır. Seçime kadar en uzun
akıbeti belirsizdir.
30 Mart’tan sonrası belirsizdir.
15 günün içine girdik. Önceki
Seçim sonrasında bu
AK Parti de kazansa, muhalegün iki can daha gitti. Ortam,
iddiaların üzerine
fet de kazansa, 30 Mart akşamı ciddi ve adil biçimde
yangınlara o kadar müsait hale
açılan kapılar, belirsizliğin kagidilemezse, AK Parti geldi ki; bir kıvılcım, önlenemez
pılarıdır.
felaketleri tutuşturabilir. Kuummadığı yaralar
Hükümet-cemaat gerilimituplaşma ve gerilim, bu ülkenin
alabilir.
bütün düşmanlarına oyun kurnin varacağı yer belirsizdir…
ma, plan yapma, provokasyonBaşbakan Erdoğan, bütün seçim stratejisini “Pensilvanya” üzerinden
ları devreye sokma imkânı veriyor.
yürütüyor. “Paralel yapı”dan intikam alİzahı çok zor kanunsuz dinlemelerin,
ma hesapları, seçim meydanlarında anlabilhassa kriptolu telefonlarla Başbakan’ın,
tılıyor. AK Parti kazanırsa, seçim sonuçbakanların dinlenmesinin varacağı yer belirsizdir… Yeni kasetlerin servis edilecelarını, Hizmet Hareketi üzerine yapılacak
hamle için, “seçmenden onay aldık” diye
ği iddiaları, bu belirsizliğin akıl almaz boyutlara varabileceğini anlatıyor. Başbaizah edecek.
kan, bunların hepsinin faturasını “paraİddia olunan büyük yolsuzluk ve rüşlel yapı”ya, “örgüt”e kesiyor. Hele Muhvet operasyonunun akıbeti belirsizdir. Seçim sonrasında bu iddiaların üzerine ciddi
terem Hocaefendi’nin isminin, bu hukukve adil biçimde gidilemezse, AK Parti umsuzluğa ve ahlaksızlığa karıştırılması, benim gibi Muhterem Gülen’i candan seven,
madığı yaralar alabilir. Çünkü bu çapta id-
Tuğrul Karacan
kalben hürmet eden insanları perişan ediyor. Sayın Başbakan, “Delilleri bir bir açıklayacağız, köklerini kazıyacağız.” diye iddialı konuşuyor ama bugüne kadar tek bir
delil ortaya konulmuş değil. Hizmet Hareketi içinde oldukları iddia edilen emniyetyargı mensupları için ağır suçlamar yapılırken, Hocaefendi gibi bir insan; “Eğer hakikaten bu olumsuz şeylerin üzerine giden
arkadaşlar -kimse onlar tanımıyorum, binde birini bile tanımıyorum- bu işin üzerine,
‘hukukun ve aynı zamanda sistemin, dinin
ve aynı zamanda demokrasinin gerektirdiği şeyler bunlardır’ deyip, arınma adına, yıkanma adına, temizlenme adına, kirlerin
öbür tarafa kalmasına meydan vermemek
adına bir şey yaparken, dinin ruhuna aykırı
bir şey yapmışlarsa -bize de nisbet ediyorlar, dolayısıyla ben, bizi de onların içinde
görerek- diyorum: Dinin ruhuna aykırı bir
şey yapmışlarsa, yaptıkları şey Kur’an’ın
temel disiplinlerine aykırıysa, sünnet-i sahihaya aykırıysa, İslam’ın hukukuna aykırıysa, modern hukuka aykırıysa, günümüz demokratik telakkilere aykırıysa…”
diyerek kastedilen insanları lanetlemektedir. Milyonların gönlünde en saygın yerde
bulunan bir zatın bu çığlığını yok mu sayacağız? Belirsizlik, belimizi bükecek. Öyle ki, pişmanlıklar hiç fayda etmeyecek…
[email protected]
[email protected]
İhsan Dağı
Kavga siyaseti, hayat ve sokak
O çocuk öldü. Öldürdük o çocuğu... Dün
Hayat siyasete kurban edilmemeli.
onun bedenini değil, kendi masumiyetimizi
Ancak öyle bir cinnet halini yaşıyoruz
toprağa verdik. Artık hiçbirimiz masum
ki iktidar uğruna bir değil binlerin hayatını
değiliz. Hele devlet... Birinci vazifesi, varlık
ortaya sürebilecek olanlar var.
nedeni o çocuğu yaşatmak olan devlet...
Siyasetin ve devletin hukukla, insan
Berkin Elvan, devletin sayısız kurbanlarınhaklarıyla, özgürlüklerle sınırlandırıldığı
dan birisi olarak toprağa düştü. Katili ortaya
bir zeminde uzlaşmazsak varacağımız yer
çıkmayacak, adalet falan da yerini bulmasiyasetin bir hayat-memat meselesi olduğu
rejimlerdir. Var olmanın iktidar olmaktan
yacak. Devletin sırrı olur, aklı, derinlikleri,
geçtiği, yani sadece güçlü olanların ayakta
kutsalı, dokunulmazı olur, fail bulunmaz.
kalabileceği, diğerlerinin de güçlülerin insaBulunsa da ölümün adaleti mi olur? Hiçbir
fına terk edildiği rejimler...
adalet Berkin’i geri getirmez.
Siyasetin hayatı katletmemesi
Bir çocuğu öldüren
Bir çocuğu öldüren
için
temel müştereklerde uzlaşmak
devletimiz olduğu için, ona
devletimiz olduğu için,
gerek. ‘Siyasal medeniyet’ denilen
bizim devletimiz dediğimiz
ona bizim devletim iz
şey bu; yani, insanların hayat ve
için ve ona engel olamadığı- dediğimiz için ve ona
özgürlüklerinin iktidarda kim olurmız için hepimiz kirlendik,
engel olamadığımız
sa olsun garanti altında olması...
hepimiz suçluyuz. Ardından için hepimiz kirlendik,
Öyle bir siyasal krizden ve
döktüğümüz gözyaşı biraz
hepimiz suçluyuz.
toplumsal kargaşadan geçiyoruz
da bundan. Elimizde kalan
Ardından döktüğüki böyle bir rejim inşası adeta
tek şey vicdanlarımız. Onu
müz gözyaşı biraz da
imkânsız görünüyor.
kaybetmemeye çalışıyoruz
bundan.
İyimser değilim, ama hâlâ
ağıtlarımızla...
umut var. Çünkü sandık var.
Vicdanlarını kaybetmeSandık oldukça, insanlar özgürce oy kulyen çok insan var. Dün gördük onları. Kıpır
kıpır yürekler... Toplumun merkezi, sağdulandıkça, adil bir seçim yapıldıkça değişim
yusu... ‘Kim?’ diye sormuyorlar ağlarken.
için umut vardır. Toplumun sağduyusuna
Çocuk işte. Daha 14 yaşındayken sokakta
güvenmek zorundayız.
vurmuşlar onu. Tam 269 gün direnmiş,
Önümüzdeki bir yıl içinde üç seçim
tutunmaya çalışmış. Hayallerine, sevdikvarken değişimi sandıkta değil sokakta
lerine, daha yaşamadıklarına... Ve bırakıp
aramak abesle iştigal. Bütün tahriklere,
gitmiş sonunda. Belki de yaşanmaya değer
provokasyonlara rağmen sokak, hele şiddet,
bulmamıştır artık bu toprakları, kim bilir?
değişimin aracı olamaz; aksine otoriterliği
meşrulaştırıcı, iktidarı pekiştirici, değişim
Bir de az da olsa, arsız ve kaskatı kesilisteyenleri marjinalleştirici bir sonuç üretir.
miş yürekler var. Gönül gözleri kapanmış,
Şiddet, otoriterliği meşrulaştırmavicdanları körelmiş. Bu toprakların en
nın en kestirme yoludur. ‘Bizim devlet’
kadim geleneğini bile unutmuş onlar. İnbunu çok iyi bilir. Gerekiyorsa üretir de...
sanların acılarını bile paylaşmaktan acizler.
Şiddet üretme yeteneği tarihsel tecrübeyle
Kimi ‘fişini çektiler’ diyor, kimi ne
arıyordu sokakta? Çocuğun acısını yaşasabittir. Derini vardır, kontrgerillası vardır,
yanlara en ağır hakaret tiviti atan bir eski
Ergenekon’u, özel harp dairesi vardır...
bakan, siyasetçi... Bir ülke böyle bir vicdanla
Sokaklar güvenli değil. Berkin
yönetilemez.
Elvan’dan biliyoruz. Diğer canlardan biliyoNe oldu? Nasıl oldu? Devlet ve iktidar
ruz; dün sokakta kaybettiğimiz Burak Can
hırsı Berkin’den önce bizi öldürmüş. Bir çoKaramanoğlu’ndan biliyoruz, Tunceli’de
cuğun ölümüne bile hep birlikte ağlamayan
kaybettiğimiz polis memuru Ahmet
bir toplum nasıl birlikte yaşayabilecek? Tek
Küçüktağ’dan biliyoruz. Sokak kimse için
umudumuz vicdan eşiği bu kadar düşük
tekin değil artık... Bu toplum 1950’den beri
en zor dönemlerde bile sandığa sığınmış,
olanların marjinal bir grup olması.
değişimi sandıkta gerçekleştirmiştir. Tek
Yoksa, kim bilir daha ne acılar, ne
yol sandık, demokrasi en iyi rövanştır...
tuzaklar konulacak önümüze.
Siyaset hayatın önüne geçmemeli.
[email protected]
Nuriye Akman
Sandıktan sevgi çıkar mı?
Berkin Elvan’ın komada geçirdiği 269 gün
faydası olmayacak.
boyunca hükümet cenahından herhangi
Şiddet şiddetle, kanunsuzluk kanunbiri hastaneyi ziyaret edip “Berkin bizim
suzlukla giderilemez. Bir memleketin yarısı
de evladımız. Acınız acımızdır. Onu kim
nefretle damgalanıyorsa, diğer yarısının
muhabbetle kucaklanması mümkün değil.
öldürdüyse faillerini bulmak boynumuzun
Hiçbir balkon konuşması bu gerçeği değişborcu. Merak etmeyin, oğlumuz hangi
tiremez. Halkın bir kısmını diğer kısmıyla
silahla vurulduysa adalete teslim edeceğiz”
korkuttuğunuzda belki oylarınızı
diyebilse ve çocuk 16 kiloya
pekiştirirsiniz ama zaferinizin
düşmeden önce sözünü yerine
Seçim kazanmak
tadını çıkartamazsınız. 2014 ve
getirseydi ölümü bu denli infial
adına, devletin
2015 seçimlerini önceki seçimyaratmaz, kitleler Berkin’le
memurlarını kanunlerden ayıran önemli bir fark
birlikte adalet inançlarını da
suzluğa kışkırtan,
var: Artık maç kazanmış taraftar
toprağa gömmezlerdi.
diledikleri eylemleri
Gezi protestoları sırasında
suç olmaktan çıkartma psikolojisiyle idare etme dönemi
hayatını kaybeden 8 kişinin
niyetlerini saklamayan geçti. Komşunuzda yas varken,
siz düğün dernek yapsanız, onlakatillerini ortaya çıkarmayan,
bir zihniyet, kendisini
Hrant Dink davasında adaletin
oylarıyla destekleyen- rın çığlıkları sizin kahkahalarınızı
bastırır, isteseniz de eğlenemezneden yıllardır yerini bulamadılere huzurlu bir ülke
siniz.
ğını, Roboski bombalamasından, vaat edemez.
Evet görev, AK Parti’nin ağdüşürülen uçağımızdan ve Muhlattıklarına değil, güldürdüklerine düşüyor
sin Yazıcıoğlu’nun helikopter kazasından
artık. Liderlerine “Dik dur eğilme, millet
kimlerin sorumlu olduğunu açıklayamayan
seninle” derken kendisine bir zahmet Hz.
bir hükümet sandıktan birinci parti olarak
çıkarsa, halkın yarısı için bu konuların hiçbir
Ömer’in “Fırat kenarında bir kuzuyu kurt
önemi yok sonucuna mı varacak?
kapsa, Allah bunun hesabını benden sorar.”
Seçim kazanmak adına, devletin mesözünü hatırlatsınlar. “Bre gafiller, siz ne
murlarını kanunsuzluğa kışkırtan, diledikleri demeye çalışıyorsunuz?” gibi bir tepkiyle
eylemleri suç olmaktan çıkartma niyetlerini
karşılaşırlarsa da şöyle desinler: “Kurtlar
saklamayan bir zihniyet, kendisini oylaayrım yapmaz, başka sürülerin kuzuları
rıyla destekleyenlere huzurlu bir ülke vaat
boğazlanabiliyorsa, bizim sürülere de dadaedemez. Fani bedenlerini, bazı insanlara
nabilir. Sizsiz bir hayat düşünemiyoruz ama
bahşişlerini peşin veren altın babalarının
yine de korkuyoruz efendim!”
önüne serecek kadar mafyöz ilişkilere bulaBu samimi korku beyanını duymaya her
şanlardan hesap sorma görevi Başbakan’la
liderin ihtiyacı var. Hangi partiyi desteklerbirlikte AK Parti seçmeninin de omuzlarısek destekleyelim artık meselenin sandıkla
na yüklenmiş durumda. Vatan haini diye
değil sevgiyle çözüleceğini görmemiz lazım.
suçlanan muhaliflerin hayrına değil, kendi
Ebeveynler evlat ayrımı yaparsa ailenin başı
bekaları adına seslerini yükseltmezlerse,
beladan kurtulmaz. Daha az sevilen, her
gelecekte yaşayacakları pişmanlığın kimseye fırsatta hırpalanan çocuk, her dediği yapılan,
kavgada daima haklı çıkarılan kardeşine
düşman olur. İmtiyazlı çocuk, babasının
adaletsizliğine vaktinde karşı çıkmazsa sevilişinin nimetlerinden çok külfetlerini yaşar.
Bugüne kadar toplum hep tepeden
aşağıya doğru biçimlendi. Bu süreç tersine
dönmedikçe hiçbirimizin yüzü gülmeyecek.
Biz liderlere inanmayalım; liderler bize
inanmak durumunda kalsınlar. Biz hemen
ikna olmayalım, kendileri bizi ikna etmeye
çaba göstersinler. Hangi partinin olursa
olsun, hırçınlık hakkını vermeyelim liderlerimize, bağırıp çağırdıklarında arkamızı
dönelim, sakinleşirlerse yanaşalım onlara.
Aramızdan birinin şüphesi, hepimizin
şüphesi olsun. Şüphelerimiz için birbirimizi
boğazlamayalım. Kaşlarımızı çatmadan,
yumruklarımızı sıkmadan en güleç halimizle en zor soruları soralım. Zekamızın
inceliğinden, edebimizin yüceliğinden
hayretlere düşürelim.
İnsan hakları şampiyonluğunu muhaliflerin elinden almak yandaşlara düşer.
Karşıtların derdini dert edinerek yapabilirler bunu. Bir garip öldüğünde üç gün
sonra duymaz ve onu soğuk su ile yunmaya
bırakmaz, söz konusu olan acıysa, haklı
haksız aramaz, yangına benzin dökmezler. Sandıktan çıkan oy çokluğuyla asla
övünmezler. Sandık sevgisi zehirler diye
düşünüp kalplerde sevgi sandıkları kurmaya çalışırlar. Aksi takdirde kayıplarımızın
sonu gelmez. Berkin’lerin yanına Burak
Can’ların da gitmesinden kime ne hayır
gelir Allah aşkına?
Not: Sayın Hayrettin Karaman, kendisine yönelttiğim sorulara cevap verme
nezaketinde bulunmuş. Teşekkür ederim.
[email protected]
SAYFA TASARIM: ŞERAFETTİN YILMAZ
18TELEVİZYON
14 MART 2014 CUMA ZAMAN
Türkiye’nin aydınlık
geleceği yok mu oluyor?
-
MR. NICE GUY
THE OTHER GUYS
ÇOCUKLAR TRT 1 23.25
FIRTINA ADAM SAMANYOLU TV 22.00
YEDEK POLİSLER KANALTÜRK 18.50
YÖN.: AİDA BEGİC OYN.: İSMİR GAGULA, MARİJA PİKİC
YÖN.: SAMO HUNG OYN.: JACKIE CHAN, SAMMO HUNG KAM-BO
YÖN.: ADAM MCKAY OYN.: WILL FERREL, MARK WAHLBERG
1990-95 yılları arasında Saraybosna kuşatması sırasında yetim kalan 23 yaşındaki Rahima, kardeşi Nedim’in velayetini elinde tutmaya çalışır. Aksi halde Nedim, ya yetimhaneye
ya da suç örgütlerinin eline düşecektir.
İki çete çatışmasına şahit olan gazeteci Diana,
gangsterler tarafından fark edilir. Çatışma görüntülerini kameraya alan Diana, kaçmaya başlar. Tam bu sırada televizyonda yemek programı
yapan aşçı Jackie, arabasıyla Diana’ya çarpar.
Highsmith ve Danson, şehrin kahraman polisleridir. Ödüllü polisler, yalnız şehrin insanları için
değil, polis teşkilatının da idolleridir. Dedektif
Terry Hoitz ve Adam Gamble ise masa başında
evraklara gömülmüş polis memurlarıdır.
Türkiye’de neler oluyor?
-
Taha Akyol ile Eğrisi
Doğrusu’na, İç Güvenlik Analisti Prof. Dr. İbrahim
Cerrah ve Ankara Strateji
Enstitüsü Uzmanı Prof. Dr.
Halil İbrahim Bahar konuk
olacak. Programda, “Gezi
olaylarından Berkin Elvan’a,
Türkiye’de neler oluyor? Toplumsal olaylar neden tırmanıyor? Etnik farklar çatışmaya
mı dönüşüyor? Artan gerilimler ülkeyi nereye götürüyor?
Ne yapmalı?” sorularına
cevap aranacak. CNN TÜRK 19.45
neler yaşandı?
16 Mart 1988 Halepçe... İran-Irak savaşı sırasında
Saddam Hüseyin yönetimindeki iktidar 3 saat süren
zehirli gaz bombardımanı gerçekleştirir. Çoğu çocuk
ve kadın olan 6 bin 357 kişi zehirlenerek ya da yanarak ölmüş, 14 bin 765 kişi ağır derecede yaralanmıştır.
WHO’nun raporuna göre bu kimyasal saldırı, günümüze
kadar 43 bin 753 kişinin ölümüne, 61 bin 200 kişinin de
sakat kalmasına sebep olmuştur. Bu katliam dünyanın en
büyük insanlık trajedisi olarak kayıtlara geçmiştir... Dünya
TV, Halepçe katliamını 26. yıldönümünde özel görüntülerle ekrana taşıyor. Hasan Kösen’in hazırlayıp sunduğu
“Halepçe Özel” bugün ve yarın saat 19.00’da ekrana
geliyor. Gazeteciler, siyasetçiler ve aydınların Halepçe’ye
dair görüş ve düşüncelerini açıklayacakları programda,
“Halepçe saldırısından önce neler yaşandı, saldırı neden
ve nasıl oldu? O gün dünya nasıl bir tepki verdi? Halepçe
tanıkları o güne dair neler anlattı? Peki, bugün nasıl bir
Halepçe var?” gibi sorulara cevap aranıyor. DÜNYA TV 19.00
Hasan Kösen’in
hazırlayıp sunduğu “Halepçe
Özel” bugün
ve yarın saat
19.00’da ekrana
geliyor.
SEN DE TAKLİT YAP!
-
2007 Oscar Ödülleri’nde en iyi
animasyon ödülü alan ‘Neşeli
Ayaklar’ (Happy Feet) Mumble adında
sıra dışı bir penguenin hikâyesini konu
alıyor. Antarktika’da bölgenin tüm penguenlerinin, ruh eşlerine kendilerini ifade edebilmek üzere birer “Kalbe Seslenen Şarkıları” vardır. Ancak Mumble’ın
hem sesi çok kötüdür hem de söz
konusu şarkıyı bulup da ruh eşine bunu
söyleyemediği sürece gerçek aşkı yakalaması mümkün değildir. Mumble’ın
farklı bir yeteneği vardır, o harika bir tap
dansçısıdır. Annesi Norma Jean, onun
bu yeteneğini çok sevimli bulurken, babası Memphis onun
bir penguen olmadığını düşünür. Mumble’ın en iyi arkadaşı
Gloria ise çevredeki en iyi
şarkı söyleyen penguendir ve
HAPPY FEET
Mumble’ın bu değişik yeteneği
YÖNETMEN
ile başı derttedir. İmparator
GEORGE MILLER
Penguen, Mumble’ın bu hallerinden ötürü onu toplumdan
TÜR
dışlar. Mumble, ilk kez evinANİMASYON
den uzaklaştığında bambaşka
bir ruha sahip penguenlerle
SAMANYOLU TV 20.00
tanışır. TELEVİZYON SERVİSİ
Vasfiye, estetik kurbanı
Yalan Dünya’da bu hafta; Timur’a daha genç
görünmek isteyen Vasfiye, bir dizi estetik
yaptırır. Ancak işi abartınca estetik kurbanına dönüşür. Fakat yine de Timur Bey ile
flörtleşmekten de geri kalmaz. Feci halde
şişen yüzünü görmesin diye peçe takar
ve otantik olsun diye de sürme sürer.
Deniz ile Rıza ise beklenmedik bir gelişmenin şokunu yaşarlar. KANAL D 19.00
Terennüm’de mûsiki var
Terennüm, her hafta farklı bir konuyla
karşınızda. Metin Habaoğlu’nun sunuculuğunu yaptığı programda bu hafta, keyifli
sohbet ile mûsikinin, insan ruhu üzerindeki
etkisi ve medeniyetlerin oluşumundaki yeri
ni Necip Karakaya anlatıyor. IRMAK TV 20.45
NEŞELİ
AYAKLAR
SAYFA TASARIM: YÜCEL ERGÜNEŞ
Türkiye gündemi ‘Özgür İfade’de
-
“Özgür İfade”, haftanın öne çıkan haberlerini özgürce konuşuyor
ve siyasi gündemin perdesini aralıyor. Mehmet Altan, Gültekin
Avcı, Savaş Genç ve CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu programda; serbest kalan Ergenekon tutuklularını, rüşvet ve yolsuzluk tartışmalarını
ve Türkiye’yi yasa boğan Berkin Elvan’ı konuşuyor. BUGÜN TV 20.00
HALEPÇE’DE
-
Ana Fikir progdüzeni nasıl sıfırlanıyor?
ramında gazeteci
AKP ‘havuz medyası ve
Mehmet Kamış ve Prof.
medya komiserleri’ ile
Dr. Mümtaz’er Türkönasıl bir medya düzeni
Ergenekon’da
ne, konukları gazetekurdu?
tahliyeler sürüyor, AKP
ci-yazar Yavuz Semerci
ile Türkiye gündemini
eski Türkiye’nin vesayet aktörlerini göreve
değerlendiriyor. Programda, “Türkiye, AKP
mi çağırıyor? Başbakan
Erdoğan’ın
‘Taksim’e
iktidarı eliyle evrensel YAVUZ SEMERCİ
AVM inadı’ uğruna
insani ve demokratik
değerler sisteminden nasıl kopa- Türkiye’nin toplumsal barış ve
rılıyor? Demokratik hak ve özgür- huzuru nasıl yaralandı?” soruları
lükler, yargı bağımsızlığı ve hukuk tartışılıyor. MEHTAP TV 20.00
SAMANYOLU
MEHTAP TV
SAMANYOLU HABER TV
09.30 Gün Işığı
11.35 Öğleye Doğru
13.20 Yeşil Elma
16.31 Aşr-ı Şerif
18.20 Kitap Zamanı
19.30 Avrupa Haber
19.50 İki Dünya Arasında
21.10 Küçük Gelin
23.15 Avrupa Haber
08.20 El-Kulûbu’d-Dâria
08.30 Kur’an Öğreniyorum
09.45 Herkül Nağme
15.30 Cevşenü’l-Kebir
17.00 Belgesel
18.00 M.Fethullah Gülen Vaazları
20.00 Ana Fikir
21.30 Kırık Testi
09.05 Manşetler
12.00 Öğle Arası
13.55 Haber Ekranı
15.00 Sıcak Gündem
18.45 Ana Haber Bülteni
19.45 Belgesel
21.00 Bugün Bu Gece
22.00 Günün Özeti
TRT - TÜRK
KANAL 7 - INT
TRT 1
11.40 Hikmet
12.30 Dünyanın Sporu
14.50 Bilmek Gerek
16.00 Canlı Gündem
17.00 Dünya Gündemi
18.00 Zamandan Ve Mekandan
19.00 Türkiye’nin Haberi
20.45 Türkiye’de Siyasal Akımlar
22.30 Hikmet
08.15 Cuma Sohbetleri
11.15 Anne Olmak İstiyorum
13.00 TV Filmi
14.50 TV Filmi
16.45 Ana Haber
17.45 Hayat Dediğin
18.30 Yabancı Sinema
20.30 Haber Saati
22.20 Türk Filmi
09.10 Eline Sağlık
10.30 İyi Fikir
12.25 Elde Var Hayat
13.40 Aileler Yarışıyor
18.00 Ana Haber Bülteni
18.55 Dizi ‘Böyle Bitmesin’
21.30 Dizi ‘Gönül Hırsızı’
23.25 Sinema ‘Çocuklar’
KANAL D
EUROSTAR
KANAL AVRUPA
07.45 Doktorum
10.00 Mutfağım
11.15 Gün Arası
12.30 Kaynana Gelin Seda’ya Gelin
14.00 Evim Şahane
15.00 Arka Sokaklar
17.50 Euro D Haber
18.00 Ana Haber
19.00 Yalan Dünya
09.00 Melek
11.00 En Güzel Bölüm
13.30 Soframız
14.30 Küçük Kadınlar
15.40 En Güzel Bölüm
18.00 Ana Haber
18.50 Euro Haber
19.10 Medcezir
22.30 Klipstar
06.00 Klip Saati
08.00 Türk Danış
10.00 Klip Saati
11.00 Gönülden Gönüllere
13.00 Temizeller
14.00 Ersoy Show
16.00 Gurbet’ten Sıla’ya
18.00 Temizeller
19.00 Diyanet Saati
TRT ÇOCUK
SHOW TV
HABERTÜRK
08.45 Trotro
12.55 Çizgi Film
13.55 Çizgi Film Makinesi
15.20 Öcük’le Böcük
16.40 Canım Kardeşim
17.45 Köstebekgiller
18.35 Nane Limon
19.55 Tilki
09.00 Her Şey Dahil
11.00 Gülben
13.00 Ayrılık Kolay Değil
15.15 Adını Feriha Koydum
17.30 Haberler
18.00 Büyük Risk
19.00 Dizi ‘Dila Hanım’
22.30 Makina Kafa
06.00 Gün Başlıyor
09.00 Haber Masası
14.00 Güne Bakış
15.45 Spor Bülteni
17.00 Akşam Raporu
19.00 Televzyon Gazetesi
20.00 Teke Tek Özel
22.15 Acayip İşler
NTV
ATV
TGRT HABER
09.15 Ekonomi Piyasaları
11.00 Haber Merkezi
14.00 Günün İçinden
15.25 Seçim Aktüel
18.00 Akşam Haberleri
19.00 Ana Haber Bülteni
20.10 Tadı Damağımda
22.00 Gece Bülteni
06.00 Kahvaltı Haberleri
09.00 Tatlı Sert
12.00 Kızlar ve Anneleri
14.00 Alemin Kıralı
15.00 Yetiş Hayata
18.00 Ana Haber
19.00 Dizi ‘Huzur Sokağı’
22.00 Yerli Dizi
10.00 Gündem
12.00 Gün Ortası
14.00 Günün İçinden
15.35 Spor Bülteni
16.00 Akşam Haberleri
17.00 Ana Haber
19.45 Amerika’nın Sesi
22.00 Gün Biterken
BUGÜN TV
TRT - HABER
CNN TÜRK
09.00 Güne Bakış
11.00 Haber Bülteni
14.00 Haber Bülteni
16.10 Bugün Sanat
17.00 Haber Bülteni
19.00 Haber Bülteni
20.00 Özgür İfade
22.00 Haber
08.00 Haber
10.35 Açık Büfe
11.35 Haber Kahramanı
15.35 Bin Kişiye Sorduk
17.20 Sadece Sinema
19.00 Haber
20.00 Yol Arkadaşım
22.05 Belgesel
08.00 Parametre
10.00 Karşı Gündem
13.00 Günlük
16.00 Ana Haber
18.30 Habere Dair
19.45 Eğrisi Doğrusu
21.15 Baştan Sonra
00.10 Multiplayer
IRMAK TV
HİLAL TV
TV 5
06.00 Hatm-i Şerif
08.30 Çizgi Film
09.00 Yeni Gün
11.25 Minberden Yükselen Ses
12.00 Sıladakiler
14.37 Sadeften İnciler
19.30 İlim Ufku
20.45 Terennüm
22.00 Dua Saati
07.30 Reesim Sanatı
08.30 Çizgi Film
09.45 Okudun mu
12.00 Gün Ortası
14.50 Acıdan Tatlıya
16.15 İz Düşümü
18.00 Ana Haber
19.30 Vahyin Penceresinden
07.00 Sabah Gündemi
12.00 Haber 13
13.10 Belgesel
15.30 Komple Mutfak
17.30 Ana Haber
18.30 Spor Turu
18.55 Belgesel
19.00 Seçim Kulvarı
20.30 Ufuk Hattı
DÜNYA TV
YUMURCAK
CNBC-E
11.40 Tefekkur
12.45 Sterken Li Asimana
13.05 Ezwacu’t Tahîrat
16.40 Rengên Muzîkê
17.00 Hevdîtina Mezin
18.40 Behna Hibre
19.00 Halepçe Özel
21.15 Legel Hunermendan
07.35 Niloya
10.40 Niloya
11.45 Wakkaville
13.30 Can
15.40 Niloya
17.55 Uzun Kuyruk
18.40 Niloya
20.45 Captain Tsubasa
21.15 Oliver
09.00 Piyasa Ekranı
10.00 Piyasa Ekranı
11.00 Finans Cafe
14.00 Piyasaya Bakış
15.00 Kapanışa Doğru
19.00 Dizi ‘Doctor Who’
20.00 Dizi ‘Revolution’
21.00 Sinema ‘Çifte Tehlike’
TV TEL. SAMANYOLU +49 (0) 69 300 34 310 - 405 - 400
19 BULMACA
14 MART 2014 CUMA ZAMAN
Hazýrlayan: YALÇIN SABRÝOÐLU
y.sab rioglu@za man.com.tr
Anadolu’yu
Türklere açan
komutan
Resimdeki yer
Kolaylık
Olağanüstü
Dinin yasak
kaldığı
Tutucu
SUDOKU BULMACA
1
2
5
7
9
1
2
6
2
8
7
4
9
1
5
2
6
3
7
Yeryüzü kırığı
Son harfimiz
5
5
Bir erkek ismi
Fasıla
Bolluk
Metal
olmayan
Çok kısa
zaman
3
Cambaz
Sınır, hudut
Gösteriş,
gösteri
Nuri’nin
sessizleri
Hastalıktan
kurtulma
Yapıt
Yoldaki çukur
Ödeme
Uyluk kemiği
Sergen
Yugoslavya
kurucusu
Amerika’nın
kısa yazılışı
Katışıksız
Efendimiz’in
taşlandığı yer
Uzaklık ifadesi
anlatır
Boru sesi
Kırmızı renkli
toprak
Fransa’da evli
kadınlara
verilen san
3 7 6 5 8 4 2 1 9
2 1 5 9 6 7 3 8 4
4 8 9 1 2 3 6 5 7
4
Görünme,
ortaya çıkma
Bir tıp
uygulaması
Mekanizma
Bir komşu
ülke
9 4 1 3 7 2 8 6 5
7 5 3 8 9 6 4 2 1
6 2 8 4 5 1 7 9 3
1
Tenkit
Bir bağlaç
Kastamonu’da
bir ilçe
Sıcaklık
1 6 2 7 4 5 9 3 8
5 9 4 2 3 8 1 7 6
8 3 7 6 1 9 5 4 2
4
9
5
7
9
6
Bir yerin
genel
görünüşü
Erkek adı
2
Boğa
güreşçisi
Ulema
üstlüğü
Sahiplik veren
bir ön ek
Tablodaki tramlý kalýn
çizgilerle belirlenmiþ 3’e
3’lük karelere, 1’den 9’a
kadar rakamlarý birer
kez kullanarak yerleþtirin. Öyle yerleþtirme yapmalýsýnýz ki, bütün 3 lükle ri dol dur du ðu nuz da
tablonun bütün kutularý
yukarýdan aþaðýya ve soldan saða 1’den 9’a kadar
rakamlardan birer kez
kullanýlmýþ olsun.
8
Madenci
şapkası
Sahnede
oynanan oyun
Mutlak
4
1
Mavi değerli
bir tür taş
Bir tür
hastalık
Kısaca
rubidyum
Bayındır
Hayal ürünü
Mercan adası
Özür, bahane
Uygulama
Kıt
Hamallık
ücreti
Bunama
Değişim
Kısaca
molibden
Kovma,
çıkarma
Pişmanlık
Yağmur
getiren sert
rüzgar
Rutubetli
Radyumun
remzi
İlk
peygamber,
ilk insan
Bolu’da bir
tatil beldesi,
tabiat alanı
Hayvan ağılı
Özerklik
Gündelikçi
Maç oynanan
büyük yapı
Cet
Ekonomide
bir terim
Küçük tekne
kaptanı
Allah’ın bir
ismi
Kapı
Rütbesiz
askerler
İsyankar
5
Faiz
Öğretim
Antalya’nın
bir ilçesi
Bir harfin
okunuşu
Genişlik
Pancar posası
Bir hayvani
gıda
Müzikte durak
işareti
Boz renk
Güreşte bir
oyun
Etkili,
dokunaklı
Avrupa’da bir
nehir
Merhem
6
2
3
K E L İ M E
4
5
N
U
R
E
D
N
E
K
S
İ
F
İ
A
O
N
R
N
L
F
E
M
Ý
N
E
G
J
K
N
E
B
F
I
Þ
N
Ö
V
Ğ
V
G
O
F
Ö
Ç
Z
R
J
I
T
I
R
E
P
R
N
E
Z
E
T
U
V
G
R
U
S
K
A
N
E
Ş
P
I
A
H
A
G
Ð
I
A
R
T
F
Z
4
K
N
D
R
M
A
H
Y
E
K
I
A
N
Þ
5
H
J
K
A
E
D
U
C
G
R
Ü
S
L
K
H
Ý
A
Ğ
N
Y
R
A
Ý
U
H
M
Bulmaca
1
1
2
3
6
7
8
A
Ş
A
R
Ğ
U
E
A
M
T
N
R
Ç
P
M
N
B
Ü
I
R
G
E
F
E
S
L
E
F
K
E
O
F
B
T
S
U
R
İ
B
N
E
B
R
A
L
E
G
S
A
Ö
K
T
F
R
A
Z
T
R
L
N
Ð
Ç
N
H
A
A
Ý
E
Z
T
A
A
G
D
Ü
E
E
Y
A
K
İ
H
F
E
K
İ
A
U
K
H
A
T
S
V
A
S
J
Y
M
G
N
N
E
A
K
A
T
A
J
N
D
M
Elçilik
görevlisi
A V I
U
T
R
Ü
E
L
Z
A
Þ
Ğ
Ý
I
R
Y
I
Y
O
Ş
L
M
Ý
U
F
D
C
U
N
D
A
M
Galyumun
remzi
Bir nota
6
T
A
Sodyumun
remzi
Olta ipi
1
Bir bağlaç
Kısaca
numara
Atom
bombası atan
uçağın adı
Avrupa’da bir
ada ülkesi
Þ ÝF RE K E LÝ ME:
Vücut rengi
P
N
S
Ü
O
H
O
A
Y
İ
L
A
K
N
Þ
R
B
V
R
A
0
G
İ
L
Ð
A
Y
T
B
Þ
U
M
E
İ
O
K
2
3
4
5
r.ay din@za man.com.tr
Refik Aydın
[email protected]
6
7
8
9 10 11 12
SOLDAN SAĞA 1) Yapay yolla bronzlaşmayı
sağlayan aygıt, güneşletici.– Doğu
Anadolu ile Karadeniz arasında bir geçit.
2) Anne ile cenin arasında kan alışverişini
sağlayan organ.– Kaliforniya’da yetişen,
100-130 metre boyunda, büyük bir
orman ağacı. 3) Ciltte sivilcemsi kabarcıklarla beliren mikroplu bir hastalık.–
Tohumundan yağ çıkarılan, öğütülerek
tahin elde edilen ve simit vb.nin üzerine
serpilen bir bitki. 4) Büyük erkek kardeş,
ede.– Yere serilen havsız kalın dokuma.–
Şart eki. 5) Ünlü bir otomobil markasının baş harfleri.– Görüntülerin filme
alınmasını sağlayan kimse, çekimci. 6)
Güzel kokulu çiçekleri olan, süs bitkisi
olarak yetiştirilen tırmanıcı bir ağaççık.–
Bankalar arası işlemlerde bir gecelik
faiz uygulaması. 7) Tutsaklık, esirlik.–
Canlı, hareketli kimse. 8) Namazın
şartlarından biri.– Filika büyüklüğünde,
islimle işleyen deniz teknesi, istimbot.
YUKARIDAN AŞAĞIYA 1) Doğal olmayan
durumlarda karın ve döl yatağının
kesilerek bebeğin alınmasına dayanan
doğum yöntemi. 2) Hükümdarın, bütün
siyasal kudreti elinde bulundurduğu
yönetim biçimi. 3) Rusya’da bir nehir.–
Hac sırasında Safa’dan Merve’ye yedi
defa gidip gelme. 4) Yavrusu olan dişi
hayvan.– Defa, kez. 5) Bir nota.– Boy,
endam. 6) Halka biçiminde, genellikle üzerine susam serpilmiş çörek. 7)
Formalite icabı. 8) Manisa’nın meşhur
macunu.– Kiloamperin kısa yazılışı. 9)
Gemilerde yolcuların hizmetine bakan
görevli. 10) Yayla evi.– Otlak, yaylım. 11)
Rey.– İki ucu ip, ortası örme veya meşin
olan bir taş atma aracı. 12) Abartılı
gurur, kuşku, güvensizlik, bencillikle
belli olan bir ruh hastalığı.
1
2
3
4
5
1
S
Ö
Z
L
Ü K
2
E
D
R
E
M
İ
İ
N E
K
T
E
A
T
3
M L
4
P
E
K
5
A
6
T
7
İ
8
K
B
S
İ
6
S
7
8
9
K A M
S
Ü R Ü
T
Z
10 11 12
M A
S A
T
E
K
E
L
K
H A
R
İ
K
U
L
A D
E
B
İ
B
İ
K
L
İ
V A R
A
R A
T
K
E N
T
E
K
Ü
J
Y
M P Ü
G
R
Þ
H Ý
P
A
N
E
C
Ý
L
A E
M Ý
G
M R
L
E
A
A
Ý
T
Y
G N
Ý
Ü
M U
Ý
V
Z
T
M R
Ý
T
O R
S
U
L
L
Þ
Ð
L
S
Ý
K
A
N þ
Z
U
S
O A
M M D
Z
A
K
N
V
K
G L
Z
R
P
Z
K
Ý
Ü
Y
O V
O G
A
R
Þ
A
Ç
A
K
K
A K
N
M C
R
O O T
U
R R
O Y
A
Z
I
L
A
R
R
E
Ý
L
T
Ý
G
M Ð
R
N
O U
Ý
G
Z
K
N
R
Z
Aþaðýdaki kelimeleri tablonun içine serpiþtirdik. Bunlarý bulabilir misiniz?
ANTRENÖR, BİBLO, CUMHUR, ÇANKIRI, DOĞRAMA, FELSEFE, FIRTINA, GALYUM, GÜLHAN,
HATIRAT, HİKAYE, ITIR, İSKENDERUN, KERBELA, LİYAKAT, MAYMUN, NEZAKET, OTONOM,
PATARA, SEVGİ, ŞEFKAT, TAHKİKAT, UĞRAŞ, ÜNLEM, VAİZ, YANLIŞ, ZARF.
A R
Dün yayınlanan bulmacaların çözümleri
O E
E
Z
L A
M Ý
L
V
N
A
M
M Ý
J
G
B
N
S
N
Ü
N
V
K
O E
U
G
O E
Ý
N
R
A P
P
G
F
G
G
Ö A
Ý
O
D D
Ü
E
þ
Z
V
K
A
T
B
M E
Ý
A
R
T
S
O L
O G
E
R
E
Y
O
J
A
K
N
T
D
F
Ý
O T
þ
Z
M N L
Y
Ü
A
M Ý
Y
L
A
B
Ö S
Ý
O K
Y
M N
J
Þ
T
E
R
A
S
E
C
Y A
Z
G
A
A
A
F
A
Ç
Ý
N
R
E
S
Ý
K
N
N
B
F
H E
M U
U
G
R
Ý
B
T
A
V
L
Z
Ý
L
Z
Ý
V
E
C
M Ð
K
Ü
S
Ý
Ö
Ö U
E
M Z
Ü
D
E
A
M A
B
O
V
Þ
Aþaðýdaki kelimeleri tablonun içine serpiþtirdik. Bunlarý bulabilir misiniz?
ALÝCENAP, BAMYA, CESARET, CEVđZ, DOLUM, EMÝSYON, FđSTAN, GONOKOK, HARBđYE, ÝMRALI, , KANAS,
LOSTRA, MANGO, NEFER, OBAMA, ÖTEKÝ, PORTAKAL, RESMÝ, SUZđNAK, ÞÝÝR, TANKER, TRđKO, UZUN,
ÜNÝTE, VOLÜM, YÝTÝK, ZARAGOZA.
E
f20
spor
WENGER, MESUT’A KUCAK AÇTI. Arsenal’in sezon başında
SAĞLAM’IN HEDEFİ AVRUPA KUPASI. Eskişehirspor Teknik
rekor ücretle Real Madrid’ten kadrosuna kattığı Mesur Özil’e
Arsene Wenger sahip çıktı. Yetenekli oyuncu, son günlerde
formsuzluk ve sakatlıklardan dolayı eleştirilerin hedefinde. Ağır
tenkitler karşısında oyuncusuna sahip çıkan Fransız çalıştırıcı
Özil’in dünyanın en iyi oyuncularından biri olduğunu söyledi.
Direktörü Ertuğrul Sağlam, takım olarak hedeflerinin Avrupa
kupalarında Türkiye’yi temsil etmek olduğunu söyledi. Mehmet
Akif Ersoy’un ölümünün 93. yıl dönümünde öğrencilerin hazırlamış olduğu programa katılan Sağlam, bu hafta karşılaşacakları Elazığspor’u yenerek moral kazanacaklarını dile getirdi.
14 MART 2014 CUMA ZAMAN
Olimpiyat’ta oynamak çok zor
Romario’dan
FIFA’ya
sahtekar
suçlaması
Beşiktaş'ın başarılı orta saha futbolcusu Veli Kavlak, Atatürk Olimpiyat Stadı'nda futbol oynamanın çok zor
olduğunu söyledi. Zor koşullara rağmen iyi sonuçlar aldıklarını belirten Siyah-Beyazlı oyuncu, "Yeni stadımızda ve taraftarımızın önünde Şampiyonlar Ligi'nde mücadele etmek en büyük hayalim." dedi.
-
Brezilya'da yapılacak
FIFA 2014 Dünya Kupası
öncesi konuşan efsane oyuncu
Romario De Souza Faria, FIFA
Başkanı Sepp Blatter ve FIFA
Genel Sekreteri Jerome Valcke
için çok ağır ifadeler kullandı.
Sporx.com'un haberine göre
yaz aylarında ülkesinde düzenlenecek büyük organizasyon
öncesinde yapılan eleştirilere
kızan efsane isim, "Bu adam
(Valcke) Brezilya'da yapılacak
Dünya Kupası'nın FIFA tarihindeki en kötü turnuvalardan biri
olacağını söylüyormuş. Bizim
ülkemize geliyor ve istediğini
söyledikten sonra herkes onu
alkışlıyor. O spor dünyasındaki
en büyük sahtekarların başında
geliyor." dedi. Joseph Sepp
Blatter'i de eleştiren Romario,
"Valcke kovuldu ve sonrasında
FIFA başkanına şantaj yaptı. FIFA başkanı da bir hırsız
zaten. Bu ikisi Dünya Kupası
sonrasında zengin olacak.
Bunun yanında bizim hükümet,
başkan, sekreterler de zenginleşecek tabii ki." şeklinde
konuştu. Futbolu bıraktıktan
sonra 2010'da Brezilya'da yapılan genel seçimlerde meclise
giren Romario, uzun zamandır
Dünya Kupası için FIFA'da
rüşvet olayları yaşandığını iddia
ediyor. SPOR SERVİSİ
-
İnönü Stadı'nın yıkılıp yeniden
inşa edilmesi nedeniyle bu sezon
iç saha maçlarının büyük bir bölümünü
Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynamak
zorunda kalan Beşiktaş'ta orta sahanın
önemli ismi Veli Kavlak'tan itiraf geldi.
Olimpiyat Stadı'nda top koşturmanın
çok zor olduğunu ifade eden başarılı
futbolcu, “Olumsuz koşullara rağmen
iyi sonuçlar aldık. Vodafone Arena'da
oynamayı çok arzuluyoruz. Müthiş taraftarımızla buluşmayı iple çekiyoruz.
Taraftarlarımızın önünde yeni stadımızda Şampiyonlar Ligi maçı oynamak
çok müthiş olur diye düşünüyorum.”
diye konuştu. Sezona iyi bir başlangıç
yaptıklarını fakat Galatasaray ile oynadıkları olaylı maç sonrası bocaladıklarını
anlatan Veli, “Ancak genç bir kadroya
sahip olduğumuz için çabuk toparlandık. Şu an ise herşey yolunda.” ifadelerini kullandı. Orta alandaki partnerleri
Bu sezon Beşiktaş
orta sahasında
başarılı maçlar
çıkaran Veli Kavlak, takım olarak
formda olduklarını
söyledi. Eskişehir
galibiyetinin
önemine değinen
tecrübeli futbolcu,
“Zor durumları
çabuk atlatan
takım şampiyon
olacaktır.” dedi.
FOTOĞRAF: DHA
Oğuzhan Özyakup ve Olcay Şahan'dan
övgüyle bahseden Siyah-Beyazlı futbolcu, sözlerini şöylü sürdürdü: “Yarı alanda çok iyi bir baskı kuruyoruz. Oğuzhan
ve Olcay faydalı koşular yaparak rakibi
yıpratıyorlar. Takımda arkadaşlık da üst
düzeyde. Özellikle Olcay ile aramızda
büyük bir uyum var. Özel hayatımızda
da çok zaman geçiriyoruz.”
Teknik Direktör Slaven Bilic hakkında
da düşüncelerini aktaran gurbetçi oyuncu, “Ben her zaman elimden gelenin en
iyisini yapmaya çalışıyorum. Bütün hocalarım beni oynattı. Bilic ile aramız çok iyi.
Kendisiyle Almanca anlaşıyoruz. Hocamız, ne olursa olsun oyun disiplininden
kopmamız gerektiğini söylüyor ve bizi
maçlara çok iyi motive ediyor." şeklinde
konuştu. Son olarak zirve yarışı için yorumda bulunan Veli, az hata yapan ve zor
maçları kazanmasını bilen takımın şampiyon olacağını kaydetti. SPOR SERVİSİ
Almeida ve Ersan Gülüm, takımla çalıştı
Süper Lig'in 25. haftasında yarın Çaykur Rizespor ile deplasmanda karşılaşacak
Beşiktaş'ta sakat futbolculardan iyi haberler var. Önceki gün yapılan antrenmanı
tedbir amaçlı yarım bırakan Almeida ve Ersan Gülüm'ün takımla birlikte çalıştığı ifade edildi. Buna karşılık Sivok'un tedavisinin devam ettiği kaydedilirken, Fernandes,
Ömer Şişmanoğlu ve bireysel çalışan Dany'nin idmana çıkmadığı bildirildi.
SAYFA TASARIM: HAKAN SOBACI
DİTİB ALIŞVERİŞ MERKEZİ
FARKLI VE KEYİFLİ ALIŞVERİŞİ KEŞFEDİN
İLGİLENİRSENİZ!
Alışveriş merkezimizdeki dükkanlar için
müracaatta bulunabilirsiniz.
Müracaat ve geniş bilgi için:
www.ditibcenter.de
Son Müracaat Tarihi:
31.03.2014
014
ADRES
DITIB CENTER
Venloer Str. 160, 50823 Köln
DİYANET İŞLERİ
TÜRK İSLAM BİRLİĞİ
DITIB
CENTER
21SPOR
14 MART 2014 CUMA ZAMAN
Galatasaray’a
kur darbesi
Galatasaray Spor Kulübü’nün aylık olağan
Divan Kurulu toplantısı Berkin Elvan’ın cenazesi nedeniyle bir gün gecikmeli olarak
gerçekleşti. Başkan Ünal Aysal’ın katılamadığı dünkü toplantıda önümüzdeki hafta
yapılacak Mali Kongre öncesi bütçe sunumu
yapıldı. G.Saray, Avrupa’nın geliri en yüksek
kulüpleri arasında 17. sıraya yükseldi. Hazırlanan bütçede şunlar dikkat çekti: Kulübün
net açığı 103 milyon dolar. Toplam alacak
597 milyon TL. Borç 1 milyar 152 milyon TL.
Kur farkından bu sene 38 milyon TL zarar
edildi. Külübün 115 milyon dolar nakit riski
olup, buna karşın maddi duran varlıkların
bu riske karşı bulunduğu sunumda yer aldı.
Kayserili Zekiye
Muslera’yla buluştu
Galatasaray
formasıyla yeniden
parlayan Wesley
Sneijder, adeta
ikinci baharını
yaşıyor. Yükselen
performansıyla
Cim Bom’un da
gücüne güç katıyor.
Digiturk ve Bir Dilek Tut Derneği’nin bir süredir ortaklaşa yürüttükleri proje çerçevesinde ihtiyaç sahibi pek çok çocuğun hayalleri gerçeğe dönüşüyor. Bugüne dek proje
kapsamında 9 çocuğun hayalini gerçeğe dönüştüren Digiturk, son olarak, Hodgkin Lenfoma hastalığıyla mücadele eden 18 yaşındaki Zekiye, hayranı olduğu Galatasaray’ın
başarılı file bekçisi Fernando Muslera ile
Florya Metin Oktay Tesisleri’nde bir araya
geldi. Muslera ile buluşan Zekiye, başarılı
kaleciyi Galatasaray’da uzun yıllar görmek
istediğini söyledi. Zekiye ayrıca Muslera’ya
nikah şahidi olabileceğini söyledi.
FOTOĞRAF:
GALATASARAY.ORG
Cim Bom’un cuma
mesaisi başlıyor
Galatasaray, bugün zorlu Kardemir Karabükspor deplasmanına çıkıyor. Ligde bu
sezon rakip sahalarda önemli puan kayıpları yaşayan Sarı-Kırmızılılar, Karadeniz
temsilcisi karşısında sahadan galibiyetle
ayrılarak hem deplasman fobisini yenmek
hem de zirve takibini sürdürmeyi hedefliyor. Dr. Necmettin Şeyhoğlu Stadı’nda saat
20.00’de başlayacak karşılaşmayı hakem
İlker Meral yönetecek. Cim Bom’da sarı kart
cezası nedeniyle geçen haftaki Akhisar müsabakasında forma giyemeyen Selçuk İnan,
Karabük’te takımdaki yerini alacak. SarıKırmızılılarda 3 sarı kartı bulunan Brezilyalı
Felipe Melo ise ceza sınırında bulunuyor.
MUHTEMEL KADROLAR
ASLAN’IN EN İYİSİ
WESLEY SNEİJDER
Wesley Sneijder, Galatasaray’la bir kez daha formunun zirvesine yaklaştı. İki sene önce İnter’de yüzüne bile bakılmayan 29 yaşındaki futbolcu, Sarı-Kırmızılıların başarısında da büyük pay sahibi.
Juventus’u devirerek Cim Bom’a turu getiren Sneijder, ligde 19 maçta 9 kez rakip fileleri havalandırdı.
MESUT YILDIRIM KARABÜK
Oynadığı futbolla eski günlerine geri dönen
Galatasaray’ın yıldızı Wesley Sneijder, en iyi
sezonlarından birini geçiriyor. Sarı-Kırmızılıların
2013’ün ocak ayında İtalyan ekibi İnter’den transfer ettiği Hollandalı, Cim Bom’un gücüne güç katıyor. Yetenekli isim, Ajax’ta yakaladığı başarılı performansla 2007’de İspanyol ekibi Real Madrid’e
transfer olmuştu. İki yıl Madrid ekibinde top koşturan 29 yaşındaki tecrübe, daha sonra el sıkıştığı
İnter’de Teknik Direktör Jose Mourinho’yla kazanılmadık kupa bırakmamıştı. Sneijder, ardından
yaşadığı düşüşü Galatasaray’da tersine çevirdi.
-
Hollandalı yıldız, 2012-2013’te İnter Kulübü’nün
yaşanılan mali kriz nedeniyle 6 milyon Euro’luk
ücretinde indirim talebini kabul etmeyince gözden
düşmüştü. İnter’de yaşadığı sorunlar nedeniyle bir
dönemi kadro dışı geçiren Hollandalı, çıkışı yeni
bir takımda arayarak Galatasaray’a transfer oldu.
Sneijder, İstanbul’daki yarım sezonluk süresinde ligi 3, Avrupa’yı da 1 golle kapatmıştı.
Hollandalı orta saha, bu yıl üç kulvarda mücadele eden Cim Bom’da 19 maçta 9 gol ve 6
asistlik performans sergiledi. Sneijder, özellikle sezonun ikinci yarısıyla birlikte iyi grafik
yakalarken Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi
gruplarından çıkmasında başrol oynadı.
Sneijder’in ligde filelerini havalandırdığı Gaziantepspor, Karabükspor, Kayserispor, K.Erciyes,
Bursaspor ve Akhisar Belediye maçlarını Galatasaray galibiyetle kapattı. Yıldız futbolcunun Şampiyonlar Ligi’nde golle buluştuğu Kopenhag ve
Juventus maçlarını da Sarı-Kırmızılılar zaferle bitirdi. Sneijder, geçen sezon Şampiyonlar Ligi’nde
3-2’lik galibiyetle sonuçlanan Real Madrid maçında da 1 gol atmıştı. Wesley, en iyi sezonunu
2006-2007 yılları arasında Real Madrid forması
giyerken geçirdi. İspanyol ekibiyle 30 maça çıkan
Hollandalı yıldız, 18 gol ve 9 asist üretmişti.
KARDEMİR KARABÜK: Waterman, Uğur, Mabiala,
Murat, İshak, Samba Sow, Musa, İlhan Parlak, Erkan,
Furkan, Eneramo
GALATASARAY: Muslera, Chedjou, Semih, Alex Telles,
Hakan Balta, Ceyhun, Selçuk, Melo, Sneijder, Burak, Drogba
HAKEM: İlker Meral SAAT: 19.00
STAT: Dr. Necmettin Şeyhoğlu
YAYIN: Lig TV
CANLI ANLATIM: zaman.com.tr
SPOR TOTO SÜPER LİG
PUAN DURUMU
TAKIMLAR
01. Fenerbahçe
02. Galatasaray
03. Beşiktaş
04. Sivasspor
05. Kasımpaşa
06. Akhisar Bld.
07. Trabzonspor
08. K. Karabükspor
09. Bursaspor
10. Eskişehirspor
11. Gaziantepspor
12. Torku Konyaspor
13. Gençlerbirliği
14. Elazığspor
15. MP Antalyaspor
16. Çaykur Rizespor
17. K. Erciyesspor
18. Kayserispor
O
23
24
24
24
24
24
23
24
24
24
24
24
24
24
24
24
24
24
G
16
13
13
11
9
10
9
9
9
9
9
8
8
8
5
6
7
3
B
3
9
7
3
8
5
7
7
7
6
5
4
4
3
10
7
4
7
M
4
2
4
10
7
9
7
8
8
9
10
12
12
13
9
11
13
14
A
51
47
40
42
38
33
32
25
27
27
29
33
27
32
27
28
25
16
Y
26
21
22
39
30
36
29
25
30
25
40
35
32
47
30
34
36
42
P
51
48
46
36
35
35
34
34
34
33
32
28
28
27
25
25
25
16
25. HAFTANIN PROGRAMI
Bugün: Kardemir Karabükspor-Galatasaray ..............19.00
Yarın: Kasımpaşa-Gençlerbirliği....................................12.30
Akhisar Belediyespor-MP Antalyaspor..........................15.00
Çaykur Rizespor-Beşiktaş................................................18.00
Pazar: Torku Konyaspor-Gaziantepspor......................12.00
Eskişehirspor-Elazığspor ..................................................12.30
Sivasspor-Trabzonspor......................................................15.00
Fenerbahçe-Kayseri Erciyesspor ...................................18.00
Pazartesi: Kayserispor-Bursaspor...............................19.00
Trabzonspor, Fener maçını unutmak istiyor
-
Trabzonsporlu futbolcular, idman öncesi Paulo Henrique’nin 25. yaş gününü kutladı. FOTOĞRAF: TRABZONSPOR.ORG.TR
Trabzonspor Teknik Sorumlusu
Hami Mandıralı futbolcularıyla
yaptığı toplantılarda, olaylı Fenerbahçe
maçını unutmalarını ve Sivasspor karşılaşmasına konsantre olmalarını istedi. Pazar günü verecekleri zorlu sınavın
daha önemli bir hale geldiğini belirten
genç teknik adam, herkesten bu müsabakaya odaklanmalarını istedi. BordoMavililerin çalıştırıcısının, “Fenerbahçe
maçını arzu etmediğimiz şekilde noktaladık. Yaşananlardan herkesin ders çıka-
rıp ligde geride kalan maçlara odaklanması gerekir. Daha toplanacak çok puan
var. Avrupa kupalarına katılma umudumuzu kaybetmiş değiliz. Bu sebeple de
Sivasspor maçı büyük önem arz ediyor.
Bir an önce toparlanıp geride kalan maçları kazanmalıyız.” dediği öğrenildi. Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’nun da bugün Trabzon’a giderek takımın yanında
olacağı, Sivas maçı öncesi futbolcularla
bir toplantı yapacağı bildirildi.
Bu arada bir dönem Trabzonspor for-
ması giyen Orhan Kaynak, Teknik Sorumlu Hami Mandıralı’nın yardımcılığına getirildi. Kaynak, bugünden itibaren takımla
birlikte çalışmalara başlayacak. Öte yandan Sivasspor maçına hazırlanan BordoMavililerde, sakatlığı sona eren Kadir ve
Janko takımla birlikte çalışmalara başlarken, pazartesi günkü antrenmanda sakatlanan Colman idmana katılmadı. Malouda
ise takımdan ayrı koşu yaptı. Ayrıca idman
öncesi arkadaşları Paoulo Henrique’nin
25. yaş gününü kutladı. SPOR SERVİSİ
SAYFA TASARIM: EMRAH BERBER
f22 SPOR
14 MART 2014 CUMA ZAMAN
İKİ GALİBİYET BİZİ RAHATLATIR
Fenerbahçe, Trabzonspor maçının 3-0 tescil edilmesi halinde en yakın rakibi Galatasaray’la puan
farkını 6’ya yükseltecek. Kadıköy’de Erciyesspor ve deplasmanda Gaziantepspor’la oynayacakları karşılaşmaların önemine değinen Başkan Vekili Abdullah Kiğılı ise “Önümüzdeki birkaç haftayı doğru bir şekilde atlatırsak şampiyonluk kupasına iyice yaklaşmış olacağız.” dedi.
Türkiye, FIFA’da dört
basamak yükseldi
-
Fenerbahçe Başkan Vekili Abdullah Kiğılı, Erciyesspor ve Gaziantepspor maçlarını kazanmaları halinde şampiyonluk yolunda
önemli avantaj sağlayacaklarını söyledi. Deneyimli yönetici, İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerindeki
şirketlere verilen ödül törenine katıldı. Galatasaray'ı kulüp CEO'su Lütfü
Arıboğan'ın temsil ettiği organizasyona, iki yönetici birlikte girdi.
Çıkışta basının birlikte görüntü ve
fotoğraf alma isteği karşısında ise Kiğılı, “Fenerbahçe ile Galatasaray yan
yana gelince ilgi yoğun oluyor. Böyle günlerde yan yana olmak iyidir.
Güzel görüntülere ihtiyaç var.” dedi.
Fenerbahçe'de 35 yıllık kongre üyesi
olduğunu belirten ünlü işadamı, şöyle devam etti: “Kulüplerin sadece futbola değil, Türk sporuna yaptığı hizmete bakılmalı. Fenerbahçe, spora büyük hizmetler veriyor. Olimpiyatlara en fazla oyuncu gönderen kulübüz.
Bu sporcuların yüzde 50'si altyapıdan
yetiştirilmiş. Devlet değil Fenerbahçe
tarafından her şekilde finanse edilen
olimpiyatlara yetiştirilen sporcular.”
Süper Lig'deki şampiyonluk yarışına da değinen Abdullah Kiğılı, “Önümüzdeki bir kaç haftayı doğru bir şekilde atlatırsak şampiyonluk kupasına yaklaşmış olacağız.” şeklinde konuştu. Stat ismi ve forma reklamı ile ilgili KAP'a yapılan açıklamadan bahseden Fenerbahçeli yönetici, “Şu anda herkese açığız ama ilk tercih Türk
Telekom'dur. Onlarla anlaşamazsak
Kadıköy’de
pazar günü
Erciyesspor’u
ağırlayacak olan
Fenerbahçe,
çalışmalarını
sürdürüyor.
Sakatlıkları geçen
Egemen ile Bruno
Alves takıma
dönerken Sow ve
Kuyt’ın idmandaki
hırsı dikkat çekti.
piyonlar Ligi'ndeki rakibi İngiliz temsilcisi Chelsea'nin de sponsorları arasında yer alan Güney Koreli elektronik devi, geçen yıl Londra ekibine sadece forma reklamı için 21 milyon Euro ödedi. Sarı-Lacivertlilerin de Fenerbahçe ismi öne gelecek şekilde senelik
15 milyon Euro'nun üzerinde bir sözleşme imzalamak istediği bildirildi.
Öte yandan Kanarya, pazar gü-
bir sürü yabancı firma var.” değerlendirmesini yaptı.
SAMSUNG'DAN STAT İÇİN DEV GİRİŞİM
Abdullah Kiğılı'nın Şükrü Saracoğlu
Stadı'na alınacak isim sponsoru konusunda netlik olmadığını ifade etmesine
rağmen dünyanın önde gelen firmalarından Samsung'la görüşmelerin sürdüğü öğrenildi. Galatasaray'ın Şam-
$U]ÖQNDOELQHNDOELPL]LQDU]ÖLoLQ
UMRE’<(*ù'ù<258=
gündüz
12 gece / 13gec
e Medine
7 gece Mekke - 5
ndüz
9 gece / 10 gü
gece Medine
5 gece Mekke - 4
7UNL\H·GH\ÖOOÖNWHFUEHVL\OHKL]PHWYHUHQQDQVWXUDUWÖN$YUXSD¶GD
UMRE ZAMANI
Huzurlu ve güvenli bir organizasyon ile hizmete hazırız
DƺƔƚĞƌŝŚŝnjŵĞƚůĞƌŝ
069 22 22 30 60
Kutsal beldelerde seçkin rehber ve hocalarımız eşliğinde, konforlu ve rahat otellerde konaklayarak,
Allah Resulü’nün (s.a.v) sünneti üzere umre yapmak, Kur'an, evrad-u ezkar, ilahiler ve sohbet-i
cananla o kutlu zamanı gündüz ve gece dolu dolu geçirmek, Ümmet-i Muhammed’e ve insanlığa
yapılan dua ve niyazlara katılarak "amin" demek için şimdi umre zamanı…
Ekonomik
yürüme
mesafesinde
oteller
Gold Paket
Mekke‘de konaklama
Mekke‘de konaklama
Medine‘de konaklama
Medine‘de konaklama
Tabldot yemek
Açık büfe
3 - 4 kişilik oda
2-3 kişilik oda
1395,- €
5
yıldızlı
oteller
1820,- €
İnternet sitemizden güncel fiyat ve tarihlerimizi öğrenebilirsiniz.
Umre Tarihleri:
12 - 22 Nisan 2014 : Bremen, Hannover
12 - 24 Nisan 2014 : Stuttgart, Berlin
14 - 26 Nisan 2014 : Frankfurt, Köln, Münih,
Düsseldorf, Dortmund
Uçak durumuna göre tarihlerde +/- değişiklik olabilir.
Real Media Marketing GmbH
Brüsseler Platz 2 • 63067 Offenbach
Tel: 069 348 79 00 26
[email protected]
www.nuanseuropa.eu
nü Ersiyesspor'la oynayacağı maçın
hazırlıklarına devam ediyor. Sakatlıklar ve kart cezalıları sebebiyle ideal 11'i bozulan Teknik Direktör Ersun
Yanal'a sevindirici haber geldi. Egemen ve Bruno Alves'in de iyileşmesiyle
Fenerbahçe'de eksik kalmadı. Sarı-Lacivertliler, yeni bir sakatlık sorunu yaşamadığı takdirde Erciyesspor'a karşı tam
kadroyla mücadele edecek. SPOR SERVİSİ
FIFA, mart ayı sıralamasını yayınladı. Türkiye, FIFA Dünya Sıralaması’nda mart
ayında 4 basamak yükselerek 710 puanla 38.
sıraya yükseldi. FIFA’nın resmi sitesinde güncellenen listede, Türkiye puanını şubat ayında topladığı 702.56’dan 710.08’e çıkardı. EURO
2016 elemelerine İsveç ile yaptığı dostluk maçıyla başlayan Milli Takım, rakibini 2-1’lik skorla mağlup etmeyi başarmıştı. Sıralamada, İspanya 1510 puanla zirvedekini yerini korurken, Almanya 1336 puanla ikinci ve Arjantin 1234 puanla 3. sırada yer aldı. EURO 2016’daki rakiplerimizden Hollanda 11, Çek Cumhuriyeti 30, İzlanda 52, Letonya 113 ve Kazakistan 127. sırada
kendilerine yer buldu. SPOR SERVİSİ
Mehmet Özhaseki,
şansızlıktan şikayetçi
Kayserispor Onursal Başkanı Mehmet Özhaseki,
takımın puan kayıplarını ve ligin dibine demir
atmasını şansızlıklara bağladı. Özhaseki, Sarı-Kırmızılıların son yılların en iyi kadrosunu kurduğunu
ancak yaşanan sakatlık ve şansızlıkların takımı
geriye ittiğini söyledi. Güzel stada sahip olmalarına
rağmen taraftar desteğinden mahrum olduklarını
hatırlatan deneyimli yönetici ‘‘ Kayseri’den en az bir
takımın ligde kalmasını istiyoruz.’’ diye konuştu.
Eczacıbaşı’nda hedef kupa
Eczacıbaşı VitrA, Azerbaycan’da 15-16 Mart
tarihlerinde düzenlenecek 2014 CEV Denizbank
Bayanlar Şampiyonlar Ligi Dörtlü Finali için
Bakü’de. Final Four’a kalmanın büyük başarı olduğunun altını çizen Turuncu-Beyazlıların kaptanı
Esra Gümüş kupayı Türkiye’ye getirmek istediklerini söyledi. İki temsilcimiz Eczacıbaşı VitrA ile
VakıfBank’ın final bileti için mücadele edeceği maç
15 Mart Cumartesi 14.00’te Bakü’de oynanacak.
23 SPOR
14 MART 2014 CUMA ZAMAN
ÇALHANOĞLU: SAKATLIĞIM KONUSUNDA YAZILANLAR GERÇEĞİ YANSITMIYOR
TERİM’İN BİR SÖZÜ,
BENİM İÇİN EMİRDİR
MEHMET ALİ SAYER HAMBURG
Bundesliga’nın
köklü takımlarından Hamburg’da forma giyen milli futbolcumuz Hakan Çalhanoğlu, Türkiye basınında sakatlığı ile alakalı çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Bundesliga'da attığı
frikik golleri ile adından
sıkça söz ettiren Çalhanoğlu, "Bremen maçından sonra ön adalemde ağrılarım vardı ve kulüp doktoru iki hafta sahalardan uzak kalacağımı söyleyerek raporu
da böyle yazdı. Yoğun
bir tedavi dönemi ve beş
gün dinlendikten sonra deneme antrenmanlarına çıktım. Son idmana iğne ile çıktım ve
maçta da yüzde yüz hazır olmadan forma giydim. Burada kesinlikle bir aldatma söz konusu olamaz. Doktorlar ne rapor vermişlerse
bu onların sorunu ama
ben tedavi ile erken iyileştim. Başta Fatih hoca olmak üzere TFF karşı kesinlikle böyle bir aldatma söz konusu olamaz. Fatih hoca hangi
takıma gönderirse gön-
-
dersin onun sözü benim
için emirdir. Kendisinden çok memnumun ve
mili takım İsveç'e karşı galip gelmesinde çok
sevindim. Eğer böyle olmasaydı milli takım seçmezdim." dedi.
Milli oyucumuzun
babası Hüseyin Çalhanoğlu ise yazılanların
gerçek olmadığını söyledi. Çalhanoğlu, "Fatih
hocayla birlikte konuştuk ve Hakan'ın A Milli Takımda hazırlık maçı yapacağına Ümit Mili
Takımda Avrupa şampiyonası için oynamasını
bizde istedik. Zaten kulüp izin vermezse Hakan milli takıma bile gidemez. Hakan beklenilenden erken iyileşmesinin sevindirici olması gerekirken durumun
böyle gelişmesi ve bunu
bazı basın malzeme olarak kullanmasını doğru bulmuyorum. Oğlum
halen yüzde yüz iyileşmiş değil. Hamburg'un
durumunu göz önünde bulundurduğumuzda on tane oyuncuları
sakat tabii ki gece gündüz çalışıp oyuncularının iyileşmesini istiyorlar." ifadelerin kullandı.
Leverkusen Devler Ligi’ne de veda etti
KEMAL KURT BERLİN
Bu sezon mütevazı kadrosuna rağmen Bundesliga'ya
müthiş başlayıp Bayern Münih'i en
çok zorlayan ekibiydi Bayer Leverkusen. Ligin ikinci yarısında büyük bir çöküş yaşadı. Arka arkaya alınan yenilgilerle önce şampiyonluk yarışından sonra da ikincilik koltuğundan oldu. Almanya Kupası'nda ikinci lig ekibine
hem de sahasında elenerek herkesi şaşırttı. Hedefinde sadece Devler Ligi vardı. İkinci turdaki rakibi Fransa'nın güçlü temsilcisi Paris St.Germain'di. İlk maçta evinde
4-0'lık ağır bir yenilgi aldı. Paris'teki rövanşta bir mucize gerekiyordu. O da gerçekleşmedi. Rakibine
2-1 kaybedip Şampiyonlar Ligi'ne
çeyrek finali göremeden veda etti.
-
Hamburg'da
forma giyen
milli oyuncumuz
Hakan Çalhanoğlu
kendisi ile alakalı
Türkiye'de çıkan
haberlerin gerçek
olmadığını ve
bunlara üzüldüğünü söyledi.
FOTOĞRAF: ZAMAN,
MEHMET ALİ SAYER
Parc des Princes Stadı'nda oynanan maça Alman ekibi iyi başladı. Maçın hemen başında Sidney Sam'le öne de geçti. Biraz olsun umutlandı. Daha sonra ev
sahibi ekipten sahneye Marquinhos ve Ezequiel Lavezzi çıkıp
Leverkusen'in umutlarını bitirdi.
Konuk ekip maçın 28. dakikasında kaptan Simon Rolfes'in ayağından penaltı atışından yararlanamadı. Milli futbolcu Ömer Toprak'ın
defansta başarılı işler yaptığı maçta Kırmızı-Siyahlıların diğer Türk
oyuncusu Emre Can 68'de ikinci
sarıdan oyun dışı kaldı. Paris ekibi,
Avrupa kupalarında iç saha maçlarındaki yenilmezliğini 28 karşılaşmaya çıkardı. PSG ayrıca oynadığı
son 16 Devler Ligi maçında da rakip fileleri havalandırmayı başardı.
Rana Tokmak bronz madalya kazandı
Alman Ritmik Jimnastik Milli
takımı sporcusu Rana Tokmak
(17), Fransa’da düzenlenen Grand
Prix yarışmasında bronz madalya
kazandı. Rana ve takım arkadaşları,
Labutta Rusya ve Ukrayna’nın arkasından üçüncü olarak birçok güçlü rakiplerini geride bıraktı. 12 ülkenin katıldığı yarışmada Rana ve
arkadaşları, top ve kurdelada beşinci, toplamda da dördüncü oldular. Rana, 21-23 Mart tarihle-
rinde Stuttgart Porsche Arena’da
düzenlenecek Gazprom Dünya Kupası’nda yarışacak. Yarışma
ritmik jimnastik olimpiyat şampiyonu Ali Kabaeva’nın himayesinde düzenleniyor. Ayrıca kendisinin
de yarışmaya katılması bekleniyor.
Rana Haziran ayinda Azarbeycan
Bakü’de Avrupa Şampiyonası’na,
Eylül 2014’te İzmir’de düzenlenecek Dünya Şampiyonası’na katılacak. HÜSEYİN KOÇ BOCHUM
14 MART 2014 CUMA
Pistorius’un davasında
‘sır kapısı’ aralandı!
TÜRKMEN TERZİ JOHANNESBURG CİHAN
Dünya medyasının canlı takip ettiği ampute
atlet Oscar Pistorius duruşması 9. gününe girerken bütün dikkatler "sır kapıya" yöneldi. Adli tıp
dedektifi Albay Gerhardus Vermeulen ifadesinde
Oscar'ı yalanlayarak, ampute atletin kurşunladığı
kapıyı protez bacaklarını giymeden, kriket sopası ile
kırdığını söyledi. Dedektifin tanıklığı, geçen yıl Sevgililer Günü'nde kız arkadaşı Reeva Steenkamp'ı
öldürmekle yargılanan Pistorius'un davasının seyri
için kritik öneme sahip. Evde hırsız olduğunu düşünen Pistorius'un kendini savunmak için ilk önce
protez bacaklarını takması gerektiği belirtiliyor.
Öte yandan Pistorius'un ünlü avukatı Barry Roux
dedektife, kapı panelindeki polise ait ayak izini
sorarak, Vermeulen'i çapraz sorguda terletti. Vermeulen ise kapıdaki sopa izinden yola çıkarak
Oscar'ın protez bacaklarını giymeden dizleri
üstünde kapıya vurduğunu söyledi.
Avukat Baux, dedektiften defalarca, mahkemeye kurulan tuvalet kapısına Oscar'ın "vurduğu
şekilde" vurmasını isteyince,
Vermeulen sinirlerine hâkim
olmakta zorlandı. Roux ayrıca, kapı paneli üzerindeki
izlerin incelendiği takdirde Oscar'ın kapıyı protez
bacaklarını takmış olarak kırdığının anlaşıla-
-
New York’taki patlamada
iki bina çöktü: En az 4 ölü
cağı konusunda ısrar etti. Roux ayrıca, Albay'dan
mahkemeden ayrıldığı günden bu sabaha kadar
olan telefon konuşmalarının dökümünü istedi.
Vermeulen isteğe olumlu yanıt verdi. Duruşmanın
başından beri tanıkların itibarını sarsma yöntemine başvuran Avukat Roux, dedektife de eğitim
durumunu sorarak Oscar lehine algı oluşturmaya
çalıştı. Roux ayrıca, kapının darbe sonrası yere düşen küçük parçalarını sorunca, Albay, küçük kırıntıların çok da önemli olmadığını söyledi.
Öne çıkan genel görüşe göre, Oscar ile tartışan
kız arkadaşı korkudan kendini tuvalete kilitledi
ve silaha çok düşkün olan Oscar protez bacaklarını takmadan, kapının arkasındaki
Steenkamp'ı kurşunladı. Daha
önceki şahitlerin silah sesinden
önce kadın çığlığı duymaları da
Oscar'ın cinayeti planlı işlediği
yönündeki kanaati artırıyor.
Yerli ve yabancı bir medya ordusunun takip ettiği
davada, Oscar'ı mahkeme
önünde bekleyen yüzlerce
genç altın madalyalı atlete
sevgi gösterilerinde bulunuyor. İdari başkent Pretoria'nın
Kuzey
Gauteng
Yüksek
Mahkemesi'nde devam eden
duruşmada, yüze yakın tanığın dinlenmesi bekleniyor.
Kalite tescilli
ABD'nin New York
kentinde gaz kaçağı
nedeniyle meydana gelen
patlamada en az 4 kişi
hayatını kaybetti, 30'dan
fazla kişi yaralandı. New
York'un Harlem bölgesinde önceki gün sabah saat
09.30 sıralarındaki patlama
sonrasında beş katlı bitişik
iki bina çöktü. Enkaz altında
kalanlar için arama çalışmaları devam ederken, ölü sayısının artmasından endişe
ediliyor. Çöken binalardan
birinin ilk katında bir piyano
tamir mağazası bulunduğu,
diğer binanın ise bir kilise
olduğu belirtildi. Görgü
tanıklarının ifadesine göre,
bina çökmeden önce büyük
bir patlama sesi duyuldu.
Patlamanın meydana geldiği bölgeye yakın bulunan
tren seferleri durduruldu.
NEW YORK CİHAN
güvenilir Marka
İşte sizlere %100
İnek ve Manda sütünden
üretilmiş üç yeni yoğurt daha!
Marketinizden ısrarla isteyiniz!
YENi
-
Lionel Messi, formasını giydiği Barcelona
Kulübü'nün de sponsorluğunu yaptığı, Bileşmiş Milletler
Çocuklara Yardım Fonu'nun
(UNICEF) Suriyeli çocuklar
için başlattığı "Kayıp Nesil
Olmasın" kampanyasına
mesajla destek verdi. Messi,
sosyal paylaşım sitesi Facebook'taki resmi hesabından
UNICEF'in kampanyasına
destek mesajı yayınladı.
Yıldız futbolcu, "Suriyeli
çocukların şiddet ve acının
olduğu bir yılı daha kaybetmelerine müsaade etmeyelim" ifadesini kullandı.
Dünyanın en uzun
mektubu sokak
hayvanları için
YENi
-
http://www.facebook.com/baktat.gruppe
http://twitter.com/baktatgroup
http://www.youtube.com/channel/UCaoJQpS4xexAzhlJXQwVLkA
Messi’den, Suriyeli
çocuklara yardım
kampanyasına destek
www.baktat.com
w
Romen çocuklar
"Sokak hayvanlarını
öldürmeyin" konulu dünyanın en uzun mektubunu
yazdı. Romanya'dan 40
çocuğun ve diğer Avrupa
ülkeleri ile birlikte toplamda
100 çocuğun yazdığı mektubun uzunluğu bin metreyi
buluyor. Mektup Avrupa
Parlamentosu Başkanı Martin Schulz'a verilecek. En
uzun mektup için Guinness
Rekorlar Kitabı'na başvuruda bulunuldu. Romanya'da
2013 Eylül ayı başında 4 yaşında bir çocuğun ölümü bir
çocuğun da yaralanmasıyla
sonuçlanan köpek saldırısından sonra kanun çıkartılmıştı. Kanun, 14 gün içinde
sahipsiz olduğu belirlenen
köpeklerin bölgesel idareler
tarafından uyutulması, tepkilerin temelini oluşturuyor.
ÖMER SAİD BURGAZLI BÜKREŞ
SAYFA TASARIM: YÜCEL ERGÜNEŞ