AGOS 12 Ağustos 2016

Transkript

AGOS 12 Ağustos 2016
AGOS
KÜLTÜR - SANAT
14
12 AĞUSTOS 2016
Aram Tigran, şarkılarla anıldı
A
ram Tigran, ölümünün yedinci
yılında şarkılarıyla anıldı. Gecede, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Daire Başkanlığı’na
bağlı Aram Tigran Kent Konservatuvarı Korosu sahne aldı. Tigran’ın
şarkılarının seslendirildiği, Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’ndaki
anmaya, HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca, belediye yöneticileri ve çok sayıda davetli katıldı.
Söylediği Kürtçe şarkılarla Kürt
halkının gönlünü fetheden Ermeni
müzisyen Aram Tigran, yaşama 8 Ağustos 2009’da Yunanistan’da veda etmişti. Diyarbakır’a defnedilmeyi vasiyet
eden müzisyenin bu isteği yerine getirilemedi ancak Diyarbakır halkı onu
şarkılarıyla hatırlamaya devam edi-
yor. 2010 yılında Diyarbakır Büyükşehir Belediye’sine bağlı olarak kurulan
Aram Tigran Kent Konservatuvarı bu
konuda önemli bir görev üstleniyor.
‘Özgürlüğün sesi’ olarak anılan Tigran, 15 Ocak 1934’te Suriye’nin Kamışlı kentinde dünyaya geldi.
Dokuz yaşında müzikle ilgilenmeye,
ud çalmaya başladı. 55 yıllık müzik
yaşamında Ermenice, Kürtçe, Arapça
ve Türkçe şarkılar söyledi. Tigran’ın
seslendirdiği şarkılar 2004 yılında,
Aydın Müzik etiketiyle yayımlandı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Osman Baydemir,
müzisyen için “Apê Aram, Kürt ve
Ermeni halkları arasında bir barış
güverciniydi, yüreği bir çocuk yüreği kadar temizdi” demişti.
‘Ark’ ikilisinden
ilk kayıt
A
lper Tuzcu ve Danielle
Angeloni’nin kurduğu
Ark adlı ikilinin ilk ürünü
olan ‘Lately’ adlı EP kaydı
dinleyiciyle buluştu. Alper
Tuzcu, Ocak ayında, Rebetiko’dan Anadolu’daki halk
ezgilerine, Rum ve Ermeni kilise müziklerine kadar
pek çok geleneğin etkilerini
taşıyan ‘Between 12 Waters’
adlı bir albüm çıkarmıştı.
Göçmenlere yazılan
‘Horizons’
İki müzisyenin yıl
boyunca ABD’nin çeşitli
yerlerinde verdikleri konserlerde seslendirdikleri şarkıların yer aldığı ‘Lately’, 1
Ağustos’ta iTunes üzerinden
yayımlandı. Son bir yılı New
York, Los Angeles ve Boston gibi şehirlerde konserler vererek geçiren Tuzcu ve
Angeloni, ‘Lately’yi 2015’in
sonbahar ve 2016’nın ilkbahar aylarında kaydetti.
Albümde flamenko
ritmleri, sokak kayıtları,
yaylı ve elektronik düzenlemelerden oluşan üç
şarkı bulunuyor. ‘Lately’
adlı şarkıda, Kuzey Hindistan müziğinden ilham
alan gitarlar ve minimalist
elektronik düzenlemeler bir
araya geliyor. İkinci şarkı
‘Mellow Heart’, modern
flamenko ve caz armonisini, izlenimlere dayalı sözlerle
birleştiriyor. Albümün son
şarkısı ‘Horizons’ ise Akdeniz ve Ege Denizi’ndeki göçmenlerin perspektifinden
yazılmış. İkili, bu şarkıyla
dinleyici ile göçmenler arasında bir köprü kurabilmeyi umuyor.
KurdîLit K
Akdeniz
Edebiyat
Festivali’nde
Vedat Günyol
Vedat Günyol anısına
deneme yarışması
K
artal Belediyesi, çevirmen, eleştirmen,
öğretmen, yayıncı ve yazar Vedat Günyol anısına bir deneme yarışması düzenliyor.
Başta edebiyat alanına giren sorunlar olmak
üzere, toplumsal yaşamda bireyi ilgilendiren
hemen her konuya eğilen, ‘Yazarların Cumhurbaşkanı’ lakaplı Vedat Günyol’u gelecek
kuşaklara tanıtmak ve deneme alanındaki
çalışmaları desteklemek amacıyla düzenlenen ‘Vedat Günyol Deneme Ödülü’ tüm
yazarların katılımını bekliyor.
İstanbul Barosu, Türkiye Yazarlar Sendikası, Kırmızı Kedi Yayınevi ve İstanbul
Atatürk Lisesi Mezunları Vakfı’nın da destek verdiği yarışmaya başvurular 30 Kasım’a
kadar devam edecek.
Seçici kurulda Celal Ülgen, Haluk Hepkon, Hüseyin Özbek, Hüsnü Yeşilyurt, Rengin Cemiloğlu, Tahir Şilkan ve Uğur Kök-
ürtçe edebiyata görünürlük
kazandırmak amacıyla başlatılan KurdîLit adlı intenet sitesi
projesi, 25-27 Ağustos’ta yapılacak Malta Akdeniz Edebiyat Festivali’nde katılımcılara tanıtılacak.
Sivil Düşün adlı Avrupa Birliği
Programı ve Literary Europe Live
Avrupa Edebiyat Platformu’nun
ÜVERCİNKA
Karin Karakaşlı
Darbenin
Ermeni ortak paydası
15 Temmuz darbe girişimi sonrası bir yandan
meydanlardaki demokrasi şölenleri sürerken, şölen
dışı zamanlar, şimdilerde FETÖ/PDY adı verilen, bir
zamanların Gülen cemaati dışındaki muhalif isimlerin gözaltı ve tutuklanma operasyonlarıyla akıyor.
Her gün yeni bir akıl almazlığın vaka-i adiye olarak
yaşandığı memlekette, her kesimin değişmez suçlama tutkalı olarak Ermenileri yâd etmek, yapabileceğim tek şey olsa gerek.
Önce kelimenin gerçek anlamıyla kırk yılın bir
başı gittiğim Kınalı Ada’da Cuma gecesiyle yaşanan tabloyla başlayayım. Adaya vapur ve motorlarla
akın eden demokrasi şöleni katılımcıları bir zamanlar hepsi ayrı mitinglerin sloganı olan bir repertuvarı ortaklaştırmış olarak karşımıza çıktı. Şöyle ki, ya
desteğiyle,,
Diyarbakırr
Sanat Mer-kezi, Literature
re
Across Frontitiers ve Lîs Yayınları ortaklığında
hazırlanan KurdîLit, Malta’da
yapılacak olan Akdeniz Edebiyat Festivali’nde katılımcılara
Allah bismillah Allahu ekber’den ceddin deden neslin
baban mehter marşına, oradan solu almadan onuncu
yıl marşına, oradan istiklal marşına arada Recep Tayyip Erdoğan sloganlarına, yine arada “Çok güzelsin
Kınalı Ada” şeklindeki adeta pop konseri nidalarına
çok geniş bir yelpazede havalandı durdu ada havası.
Ağırlıklı olarak Ermeni nüfustan müteşekkil Kınalı
Ada sakinleri için bu seslerin çağrışımı pek demokrasi değil, daha ziyade tarihi travmalar.
Tarihi tarihçilere bırakmaya meyyal ülkemizde
travma dediğin de tarihi kalamıyor, zira aslında cezasızlıkla kuşatılmış katliam, faili meçhul ve suikastlar
üzerinden bizzat bugünümüzü belirliyor. Sayıları hayli
azalmış olsa da Ermenilerin bu konudaki simgesel ağırlığıysa doğrusu takdire şayan. Mevzubahis Ermenilerse, devlet refleksi gereği birbirine düşman kesimler
bile ortaklaşabiliyor. Öcüyü tarif etmek için Ermeni’den daha işlevsel bir payda mı var şu memlekette?
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı AKPli İbrahim Karaosmanoğlu, Gülen cemaati mensuplarına
yönelik nefreti ifade etmek için “Devletin kadrolarında gerek belediyede, sağlıkta, emniyette devletin
kadrolarında bulunmaları bizim için de yüz karasıdır. Bizim için Fransız İngiliz, hatta doğudaki Erme-
den’in yer aldığı
yarışmada ödül
ir
alan eser, bir
kitap olabi-m
lecek hacim
ve biçimde olması halinde
yayımlanacak ve birinci
nci
olan yazar 5 bin TL
para ödülünü
ünü almaya hak kazanacak.
zanacak.
Ödül töreninin,
eninin,
Vedat Günyol’un
l’
doğum günü olan 6
Mart’ta düzenlenmesi planlanıyor.
Ayrıntılı bilgi için:
vedatgunyol.wordpress.com
ssunulacak.
Kürtçenin Kurmancî ve
Kirmanckî
K
lehçelerinde üretilen güncel edebiyatın, Türkiye’de ve uluslararası alanda görünürlüğünü artırmayı amaçlayan internet site-
Dostlar Tiyatrosu’nun ‘Güneşin Sofrasında - Nazım ile
Brecht’ oyununa Olağanüstü Hal gerekçesiyle
getirilen yasak kaldırıldı.
Nazım ile Brecht’in
OHAL yasağı kaldırıldı
MELİS ÇOLAK
[email protected]
15
Temmuz’da yaşanan
darbe girişiminin ardından Türkiye genelinde Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edilmesinin ardından, yaz aylarında
yapılması planlanan çok sayıda
etkinlik iptal edildi. 12 Ağustos’ta İzmir Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu’nda sahne
almaya hazırlanan Amerikalı folk şarkıcısı Joan Baez’in,
Türkiye’nin içinde bulunduğu “savaş ortamı”nı ve olağanüstü hali gerekçe göstererek
konsere çıkmama kararı alması,
dünya çapında ses getirdi. 23.
Uluslararası Aspendos Opera ve
Bale Festivali de bu yıl iptal edilen etkinlikler arasında. Dostlar
Tiyatrosu’nun, ‘Güneşin Sofrasında - Nazım ile Brecht’ adlı
oyunun Ağustos ayında İstanbul
Kadıköy Lisesi’nin bahçesinde
yapılması planlanan gösterimleri ise “güvenlik gerekçesiyle”
durdurulmuştu.
İstanbul Kadıköy Lisesi Okul Aile Birliği Başkanlığı’nın, okulun bahçesindeki
tiyatro faaliyetleriyle ilgili sözleşmeyi, Millî Eğitim Bakanlığı’nın ‘emniyet ve güvenlik
tedbirleri’ konulu yazısına dayanarak, güvenlik gerekçesiyle
feshettiğini bildiren, Dostlar
Tiyatrosu’nun kurucusu Genco
Erkal, bu beyanın asıl nedeni gizlemek için kullanılan bir
kılıf olduğunu söyledi. Hükümete karşı olduğu iddia edilen
oyunlarının bazı çevrelerin dikkatini çektiğini belirten Erkal,
sosyal medyada yaptığı paylaşımların rahatsızlık yarattığını
dile getirdi.
Erkal, oyunu Ağustos sonuna kadar okulun bahçesinde
si KurdîLit, Kürtçe edebiyat ve
yayıncılık ağını güçlendirmeyi de
hedefliyor.
Proje kapsamında, Türkiye’de
Kürtçe edebiyat alanında çalışan
kurum ve kişilerin maruz kaldığı
engellemeleri önlemeye ve bunların, ülkedeki resmî dilde üreten
yazar ve yayıncılarla aynı haklar-
ni bunlardan daha değerlidir” demeyi tercih etmişti,
hatırlarsanız. Derken Osmanlı Ocakları’nın ‘Fetullah Gülen öz be öz Ermeni’dir. Kardeşinin adı Mesih,
annesinin ismi ‘Rabin’dir” açıklaması geldi.
‘Demokrasi Nöbeti’ olarak adlandırılan 7 Ağustos’taki Yenikapı mitingindeyse Ermeni, Rum, Süryani ve Musevi toplumundan davet edilen dini ve sivil
önderlerin önünde devlet söyleminin güzide örnekleri sergilendi. MHP Genel Başkanı Bahçeli “Bizanslı Diyojen’in nesli fırsat kollamaktadır. Tekfurların
varisleri devrededir, İstanbul’u kaybeden Konstantin’in torunları iştahla dağılmamızı beklemektedir.
Nene Hatun, Aziziye tabyalarından sökülüp atılan
Ermeni çeteleri karşısında nasıl devleşmişse, bizler
de Türkiye karşıtı cepheye öyle hareket etmeliyiz”
derken, Başbakan Binali Yıldırım “Bu topraklara
Haçlı seferleri yaptılar. 100 yıl önce bu toprakları işgal ettiler ama biz oradan tek bir millet olarak
doğduk” diye konuştu.
İşin trajikomik yanı, Ermenilerin işlevsel kullanımı Gülen Cemaati cephesinde de geçerliydi. Cemaate yakınlığından dolayı babası Mehmet Kanter tarafından evlatlıktan reddedilen Amerikan basketbol ligi
NBA oyuncusu Enes Kanter, “Hocaefendi yolunda
sahnelemek üzere yazılı bir sözleşmeleri olduğunu, oyunların
İlçe Eğitim Müdürlüğü’nün
izni ve Kaymakamlığın onayıyla oynandığını belirterek,
kendi isteğiyle gösterimi durdurmayı reddetti. Ancak Millî
Eğitim Bakanlığı’nın Türkiye’deki bütün okullara yolladığı, daha çok okulların açık
olduğu dönemlerde uyulması gereken kuralları sıralayan
yazı, gösterimlerin durdurulmasına fırsat tanıdı.
“Dostlar Tiyatrosu olarak
okulun bahçesinde bir açıkhava tiyatrosu oluşturmak için
yoğun emek harcadık, büyük
masraflara girdik. Önümüzdeki üç haftanın biletleri bütünüyle satılmış durumda. Şimdi
bütün ücretleri de iade etmek
zorunda kalacağız. Bu zararın
hesabını kim verecek?” diyen
Erkal, açıklamasına şöyle devam
ediyor: “Başbakan OHAL’in
bir şey değiştirmeyeceğini, normal hayatımıza devam edeceğimizi söylemişti. İfadesi tam
olarak şöyle, ‘Devlet kendisine OHAL ilan etti, millete
değil.’ Sonuç bu mu olmalıydı?” Deneyimli tiyatrocunun
açıklaması, “Birlik ve beraberliğin en gerekli olduğunu bu
dönemde tiyatrodan korkmak,
yasaklamak değil, tam tersine sanatın birleştirici gücünden yararlanmalıyız” sözleriyle noktalanıyor.
10 Ağustos itibariyle Dostlar Tiyatrosu’nun girişimleri sonucunda yasak kaldırıldı.
Genco Erkal sosyal medya üzerinden, “Bu muhteşem haberi
herkes duysun: Dostlar Tiyatrosu Kadıköy Lisesi bahçesindeki oyunlarına devam ediyor!
Katkıda bulunan herkese teşekkürler” açıklaması yaptı.
dan faydalanmalarını sağlamaya
dönük çalışmalar yapılacak. Türkiye’de Kürtçe yayıncılık son 10
yılda önemli bir ivme yakalanmış
olsa da, Kürtçe edebiyatın yerel
ve uluslararası alandaki görünürlüğünün kısıtlı olması, hem üreten hem de okuyucu kesim için
sorun olmaya devam ediyor.
anam, babam, kardeşlerim, tüm sülalem feda olsun.
Biz bu hizmeti sokakta bulmadık ki birkaç ‘Pakrudin’
dönme yüzünden bırakalım” şeklinde karşılık verdi.
Bahsi geçen Pakrudin, 885-1045 yılları arası Doğu
Anadolu’da hüküm sürmüş eski bir Ermeni hanedanlığı olan Pakraduniler! Tarih sahnesinden kopup
deforme edilmiş bir isimle küfür haline geleceklerini
tahmin edemezlerdi herhalde. Ama bu zamanın ve
bu toprağın vatandaşı olan bizler açısından nedense
tahmin etmek hiç güç değil. Şimdinin iki ezeli düşmanı da, devlet adına konuştuklarını varsayanlar da
söze Ermenisiz başlayamıyor. Bir nevi şartlı refleks.
Tam da bu sebeple ben darbenin ucundan döndüğümüz bir dönemin otomatik olarak demokrasiye tahvil edilemeyişinin en kuvvetli kanıtını, bu
tarihi ve modası hiç geçmez Ermeni refleksinde buluyorum. Geriye kalıyor takvimin her gününü inatla yinelenen sorulara dönüştürmek ve demokrasiyi
başka yerlerde aramak: “Av. Ramazan Demir ve Av.
Ayşe Acinikli mesleki faaliyetleri nedeniyle … gündür tutsak. ÖHDli avukatlara özgürlük… Sağ aldınız, sağ istiyoruz. 27 Mayıs’ta gözaltına alındı. Hurşit Külter nerede?..”
[email protected]

Benzer belgeler

PDF del capitolo - OpenEdition Books

PDF del capitolo - OpenEdition Books Çelik, Aydan. “Ömer Durmaz İle İstanbul’un 100 Grafik Tasarımcısı ve İllüstratörü Adlı Kitabı Üzerine.” Toplumsal Tarih no. 212 (Ağustos 2011): 74–80. Çetin, Mahmut. Dersaadet Sözlüğü. İstanbul: İs...

Detaylı