1. Yıl 2. Sayı

Transkript

1. Yıl 2. Sayı
www.plusvalue.com.tr
1. Yıl 2. Sayı /
1
www.plusvalue.com.tr
2
/
1. Yıl 2. Sayı
www.plusvalue.com.tr
Kök Hücre Nedir?
Kök hücre kendini yenileme ve belli hücrelere dönüşedönüşe
bilme yeteneğine sahip hücrelerdir. Vücudumuzdaki
hücrelerin büyük kısmı farklılaşmış ve kendilerini yenileme yetenekleri çok zayıftır. Fakat kök hücreler
farklılaşmamış, gerekli olduğunda diğer hücrelere
dönüşebilme yeteneğine sahiptirler. Uyarı gelmediği
takdirde yıllarca farklılaşmadan kalabilir.
Kök hücre bağışının önemi
Kök hücre naklinde
HLA denilen doku grubu antijenlerna
inin uyumluluğuna bakılmaktadır. Bu antijenlerin
sayılarının çok fazla olması ve özelliklerinin farklı
olması nedeniyle uygun verici bulunabilmesi için yüz
binler hatta milyonlarca kişiden tarama yapılması gerekmektedir. Ayrıca HLA tiplendirmesinin zor ve pahalı
olması sebebiyle dünya üzerinde bu iş ile ilgili çalışan
merkezler işbirliği içerisinde çalışmaktadır.
Kök Hücre Bağışının iki basamağı vardır:
1. Basamak: HLA doku antijenlerinin tespiti: Bu aşamada bir tüpe sadece 10-20 ml numune alınır. Herhangi
bir hastanedeki numune vermeden bir farkı yoktur. Bu
numune laboratuarda çalışılır ve hastaların numuneleri
ile uyuşma olup olmadığı araştırılır. Bu basamakta kök
hücre alınmaz.
2. Basamak: Kök hücre verici adayı – hasta HLA antijenlerinde uyum saptandığı durumda kök hücre
bağışının yapılması.
Kök hücre bağışı iki şekilde yapılmaktadır. Bunlardan
biricisi koldaki damardan alma işlemi olup en sık kullanılan yöntemdir. İşlem öncesi damar uygunluğu
değerlendirilir. Bu yöntemde 5 gün süreyle koldan aşı
(G-CSF ) yapılarak kök hücrelerin kemik iliğinden kana
geçmesi sağlanır ve aferez cihazıyla toplama
gerçekleştirilir. G-CSF kullanımının, uzun süreli yan etkileri ile ilgili hiçbir belirti yoktur.
İkinci yöntem kemik iliğinden direk kök hücrelerin toplanması yöntemi olup genel anestezi gerektirir. Alımdan sonra operasyon yerinde ağrı, bazı hastalarda
anesteziye bağlı mide bulantısı gelişebilir. Ayrıca bütün
yaralar için geçerli olan enfeksiyon riski mevcuttur.
Kök Hücre nakli kimlere yapılır?
Kök hücre nakli en sık lösemi hastalığında uygulanmaktadır. Bunun dışında lenf düğümü kanserlerinin çeşitli
tiplerinde, yapım kusurundan kaynaklanan ağır kansızlık durumlarında ve alyuvarlardaki çeşitli hastalıklarda
da uygulanmaktadır.
Kimler kök hücre bağışçısı olabilir?
18-50 yaş arası olup sağlıklı olan her birey kök hücre
bağışçısı olabilir. Sağlıklı bireylerin yaptıkları bağışlar ile
gerçekleştirilen nakillerin başarı şansı yüksektir.
Kök Hücre Bağışı ve sonrası
Onam formunu dolduran bağışçıdan 3 tüp 10-20 ml
kan örneği alınır. Alınan bu örneklerden Türk Kızılayı
kan grubu ve enfeksiyon hastalıkları (Hepatit B, Hepatit
C, AİDS, Sifiliz) testlerini çalışır. Test sonuçları uygun
çıkan bağışçıların doku tiplemesi için alınan kan örneği
Sağlık Bakanlığının ilgili laboratuvarına gönderilir. Doku
tiplemesi yapılan bağışçının verileri Sağlık Bakanlığının
Kemik İliği Bankası veri tabanına aktarılır.
aktarılı Eğer bir hasta
ile eşleşme gerçekleşirse, bağışçıya Türk Kızılayı
tarafından ulaşılıp tekrar onayı alınır ve tekrar enfeksiyon hastalıkları testleri yapılır. Sonucu uygun çıkan
bağışçıya ileri doku tipleme testleri yapılır ve nakil için
belirlenen nakil merkezine yönlendirilir.
İleri tiplemesi testi uygun bulunan bağışçı ile iletişime
geçilmesi, tüm ulaşım ve konaklama hizmetlerinin
sağlanması, kısa ve uzun dönem sağlık durumlarının
izlenmesi Bakanlık tarafından gerçekleştirilecektir.
1. Yıl 2. Sayı /
3
6
36
40
44
YENİLİK
FRANCHISE SİSTEMİ
KAZANDIRIYOR
CENTER
ŞANS, BİLGİ VE SEZGİLERİNİ İYİ KULLANAN
BİR İŞADAMI: HÜSEYİN ÖZDİLEK
FIRSAT
ARAZİYE YATIRIMDA
VADELİ SATIŞ DEVRİ
ODAK
BALIKESİR BÜYÜRKEN
YATIRIMCISINI DA BÜYÜTÜYOR
10 GAYRİMENKUL GÜNLÜĞÜ
14 KISA KISA / EMLAKTA DÜN EMLAKTA BUGÜN
18 STRATEJİ / DOÇ. DR. MUSTAFA KURT: ‘ŞİRKETLER NEDEN BÜYÜYEMİYOR?’
20 GLOBAL EMLAK / GAYRİMENKUL YATIRIM FONLARI
22 ZOOM / HAZİRAN AYINDA KONUT SATIŞLARI ARTTI
24 BİZDEN HABERLER
32 SOSYAL SORUMLULUK
48 BAŞKAN / AHMET EDİP UĞUR: BALIKESİR YATIRIMCILARINI BEKLİYOR
52 ÖZEL KONUK / NAHİT KAYABAŞI - PAŞA ÇİFTLİĞİ’NİN DİRENİŞİ
58 YAKIN PLAN / YAŞANABİLİR SAĞLIKLI KENTLER İÇİN KENTSEL DÖNÜŞÜM
62 FORMÜL / PROF. DR. ZEYYAT SABUNCUOĞLU’NDAN ZAMANI ETKİN YÖNETME TAKTİKLERİ
66 TEKNOLOJİ HATTI / YILMAZ SATTI - ROBOTLARIN ÇAĞINI BAŞLATACAK OLAN İCAD BULUNDU
68 İŞTE SAĞLIK / UZM. DR. SAADET BİRGÜL AYDINER: HAREKET SAĞLIKTIR
70 STİL / SERKAN KOÇAK - BİR OFİSTE OLMAZSA OLMAZLAR
74 GEZİ / SURLARIN İÇİNDEN TARİH AKAN BİR İLÇE: İZNİK
80 KÜLTÜR SANAT
İmtiyaz Sahibi
Harun ÇALIMLIOĞLU
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Eda ÇALIŞAN
Genel Yayın Yönetmeni
Melek ÇALIMLIOĞLU
Alaaddinbey Mh. İzmiryolu Cd. No: 277/4 Nilüfer
calimlioglu
CalimliogluAs
calimlioglu
Yayına Hazırlayan
Brand Park
Baskı
0224 413 77 70
calimlioglu
www.calimlioglu.com.tr
Değerli okuyucularımız,
İlk sayımızın ardından sizlerden gelen birbirinden güzel yorumlar sayesinde bu sayımıza ayrı bir şevk ve keyifle çalıştığımızı belirtmek isterim. ‘Marifet iltifata tabidir. İltifatsız marifet zayidir’ der Atalarımız. Dolayısıyla beklentileri karşılayabilmiş olmanın keyfiyle daha iyisi için bu
sayıda yine çok çalıştık. İlk dergimizi çıkartırken hedefimiz, okuyucularımızı sıkmadan gayrimenkul dünyası hakkında bilgi verirken yatırım
yöntemleri ile ilgili de rehberlik edebilmekti. Bu hedefimiz doğrultusunda yeni sayımızı hazırlarken özellikle yatırımcılara sunabileceğimiz
olanaklar üzerinden gittik.
Dergimizin odak noktasına her geçen gün birbirinden özel projelere ev
sahipliği yapan Balıkesir’i aldık. Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Edip Uğur’un bizzat kendisinden dinlediğimiz projeleri ve yatırım
olanaklarıyla dosyamızın ilginizi çekeceğini düşünüyoruz.
25 yıllık tecrübesini ‘Franchise’ ile taçlandıran Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş., yenilik dosyasında franchise sistemine yer verdi. Yalova Üniversitesi İşletme Bölümü hocalarımızdan Doç. Dr. Mustafa Kurt’un yazısı ise franchise vermek ya da almak isteyenler için rehber niteliğinde
bir dosya haline geldi.
Bir diğer üstünde durduğumuz konu ise ‘Arazide Vadeli Satış’. Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. olarak bugüne kadar yapılmayanı yapmayı
kendimize düstur edindik. Buradan hareketle toprağa yatırım yapmak
isteyenlere kaçırılmaz bir fırsat sunuyoruz. Detaylarla ilgili dosyamızı
incelemenizi öneriyorum.
İlgiyle okuyacağınıza inandığımız ve her satırından fayda sağlayacağınız konularımızla sizi baş başa bırakıyoruz.
Keyifli okumalar...
Melek ÇALIMLIOĞLU
Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş.
Yönetim Kurulu Üyesi
YENILIK
www.plusvalue.com.tr
FRANCHISE SİSTEMİ KAZANDIRIYOR
F
ranchising; bir sistem ve markanın
imtiyaz hakkı sahibinin, belirli süre,
koşul ve sınırlar içinde, işin yönetim ve organizasyonuna ilişkin sürekli
disiplin ve destek sağlayarak, belirli bir
bedel karşılığında, bağımsız yatırımcılara sistem ve markasını kullandırmasına
dayanan, uzun vadeli ve sürekli bir iş
ilişkisidir. Franchising sistemi, bir imtiyaz
verme sistemidir. Girişimciler franchising
sözleşmesi çerçevesinde firmayla anlaşarak işe başlama olanağı bulabilmektedirler.
DÜNYA ÜZERİNDE,
FRANCHISING SİSTEMİ İLE
ÇALIŞAN YAKLAŞIK 60 İŞ
SEKTÖRÜ BULUNMAKTADIR
Dünya üzerinde, Franchise sistemi ile
çalışan yaklaşık 60 iş sektörü mevcuttur. Bu sektörler arasında; gayrimenkul,
otomobil kiralama, bilgisayar, perakende
satış mağazaları, eğitim, yiyecek, sağlık
ürünleri, kuru temizleme, fast-food gibi
sektörler bulunmaktadır.
Franchise sisteminin 3 ana unsuru vardır:
Sistem/marka: Franchise vermek için öncelikle ortada başarılı çalışan bir işletme,
denenmiş bir sistem, tanınmış bir marka
olmalıdır. Ancak başarısı kanıtlanmış bir
iş başkalarına satılabilir. Bireysel yatırımcı, eğer kendi olanakları ile becerebileceğinden daha fazla kazanacağına, daha
verimli çalışacağına, işinin daha başarılı ve kalıcı olacağına inanırsa böyle bir
ilişkiye girmek ister. Hiç kimse, kendi becerebileceğinden daha az kazanmak için
başkasının sistemini kullanmaz, başkasının markası için çalışmaz.
Doç. Dr. Mustafa KURT
Yalova Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim
Üyesi, Yönetim ve Strateji Danışmanı
[email protected]
ANCAK BAŞARISI
KANITLANMIŞ BİR İŞ
BAŞKALARINA SATILABİLİR.
Disiplin/destek: Franchise işinde, katı
disiplin kuralları geçerlidir. Taraflar aralarında uzun süreli bir anlaşma yapar.
Sistemin uygulama esasları net olarak
belirlenmiştir. İşi başarıya götüren çalışma kuralları kesin olarak tanımlanmıştır. Aynı markayı taşıyan her işletmede
standart ürün ve hizmet sunulur. Hizmet
kalitesini sağlamak için başlangıçta ve
sonrasında çalışanlara ve yatırımcılara
sürekli eğitim verilir. İşletme süresince
sıkı denetim uygulanır.
6
/
1. Yıl 2. Sayı
YENILIK
www.plusvalue.com.tr
Bedel: Yapılan işi “franchise” olarak adlandırmak için, franchise verenin, franchise alan yatırımcıdan bir bedel alması
şarttır. Franchise vermek bir anlamda
“sistem/marka satmak” olarak da adlandırılabilir. Dolayısıyla satılan marka veya
sistem para etmelidir. Eğer franchise
veren bunun karşılığında hiç bir bedel
talep etmiyorsa, “sistem satmıyor” demektir.
Bunların yanı sıra franchising sisteminin
avantajları şu şekildedir:
• Piyasada tanınmış ve yerleşmiş bir firmanın ismi ile işe başlamak, yatırımcı
için sıfırdan başlamaktan daha kolay ve
avantajlı olmaktadır.
• Franchisor(marka sahibi), marka, işletme ve isim hakkı yanında franchisee’ye,
eğitim, reklam, tanıtım, malzeme, promosyon gibi konularda da destek sağlamaktadır.
• Dünya piyasalarındaki yoğun rekabet
göz önüne alındığında, bu sistem ile yatırım yapmak, yatırımcılar için daha kolay
ve risksiz olmaktadır.
• Franchisee tanınmış bir marka, isim ya
da işletme hakkını alırken, ek olarak ulusal ve uluslararası bir standardı da elde
etmektedir.
• Ülke ekonomisi açısından franchising
sisteminin avantajı, sistem sayesinde ülkeye yeni ürün ve hizmetler yanında yeni
teknolojiler ve iş organizasyonlarının
gelmesidir.
• Yatırımcı franchisor’un şöhretinden
yararlanmakta, böylece avantaj elde etmektedir.
• Yeni iş alanlarının açılması, istihdam
alanlarının yaratılması sonucunu doğurmaktadır. Bu da ülke ekonomisi için
önemli bir avantaj olmaktadır.
SİZE BİR TEKLİFİMİZ VAR...
25 yıllık tecrübenin verdiği birikimle uluslararası bir firma olmak için
yeniden yapılanan Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. bu yolda kendisine eşlik
edecek temsilciler arıyor.
Bayilerine tüm birikimlerini ve sektör
tecrübelerini aktararak hem kazanan hem de
kazandıran yatırımın adresi olmak isteyen
Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. kurumsallaşma
faaliyetlerini tamamlamış uzman kadrosuyla
yenilikleri bünyesine katmaya devam ediyor.
Salt emlakçılıktan uzak duran, bu işin
danışmanlığını yapan ve sektöre örnek
olan rol modelde portföyümüzdeki tüm
araziler Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş.’ye
aittir. Yatırımlık araziler konusunda uzman
danışmanlar tarafından binlerce kilometre yol katedilerek yapılan alımlar ve
yerinde tespitler ile bu konuda dünyada emsal teşkil ediyoruz. Gayrimenkule
değil, doğru ve yatırım yapılabilir araziye kıymet veriyoruz. Yeni yapılanmamızla
birlikte bayilerimize tüm bu portföyümüzü kullanma imkânı sunuyoruz.
Bayilerimiz sadece kişilere aracılık etmekle kalmayacak, aynı zamanda dünyada
örneği olmayan bir uygulama ile ülkemizin yatırım yapılabilir tüm arazilerine de
sahip olacaklar.
Sistemimizde konut ve ticari alanlar için öncelikle hazırlanan ekspertiz raporu
hem gayrimenkul sahibine hem de alıcısına emsal teşkil ederken referans olarak
da kabul edilmektedir.
Tüm ilanlarımızın anlaşılır ve müşterilerimizin karar mekanizmasını doğru
yöneten diliyle yapılandırdığımız web sitemiz sayesinde ortak iş yapmamız artık
çok kolay. Uluslararası standartlardaki kurumsal web portalımızı bayilerimize de
açarak hızlı ve efektif sonuç almalarını sağlıyoruz.
Kurumsal ve teknolojik altyapımızı ve bu konudaki birikimimizi bu işi gönülden
yapmak isteyenlerle paylaşmak istiyoruz. Konusunda uzmanlaşmış brokerlar
yetiştirmek için bayilerimize vereceğimiz eğitimleri önemseyerek bu konudaki
altyapımızı hazırladık. Merkezimizde yer alan Eğitim Konferans salonlarımızda
konusunda uzman kişilerce eğitimler verilecek olup bu eğitimler sadece akademik
bilgiler olmayıp sahada da devam edecektir.
Saygılarımla,
Harun ÇALIMLIOĞLU
1. Yıl 2. Sayı /
7
YENILIK
www.plusvalue.com.tr
ÇALIMLIOĞLU LONDRA ÖNCESİ İLK ADIMINI
İRFANİYE’DE ATTI
Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. franchise sistemine geçmesiyle ilk bayisini İrfaniye
Mahallesi’nde açtı. Şirketin Londra’daki bayisi ise çok yakında açılacak.
A
lanında hızla büyüyen
Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. bayilik vermeye
başladı. İlk bayisini Merkez
Nilüfer İlçesi İrfaniye Mahallesi’nde açan Çalımlıoğlu
Gayrimenkul A.Ş., vereceği
diğer bayiliklerle daha çok
müşteriye ulaşmayı planlıyor. Fatih Sultan Mehmet
Bulvarı’ndaki Corner Plus İş
Merkezi’nde yapımına başlanan ofisleri ile Türkiye’nin
en büyük emlak ofisi olmaya
aday.
Bayiliğin açılışında Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Harun
Çalımlıoğlu’yla birlikte kurdele kesen Nilüfer Belediye
Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa’da ve
Nilüfer’de nüfusun hızla arttığını ve bir-
çok yeni planlama yapıldığını belirterek,
“Eskiden insanlar yatırım yapacağım derken çok dolandırıldılar. Güvenilir yatırım
şirketleri, danışmanları yoktu. Şimdilerde
ise bu işi güvenilir bir şekilde yapanlara, özellikle de Çalımlıoğlu’na teşekkür
ederim. İnsanlarımız yatırım yaparken
dikkatli olsunlar ve güvenilir şirketlere
danışsınlar” diye konuştu. İlk bayiliği verdiklerini ve daha çok bayilik vereceklerini
ifade eden Harun Çalımlıoğlu ise, “Bugün
itibariyle gücümüzü kanatlarımız tabir
ettiğimiz bayilerimizle destekliyoruz. En
iyi isimlerle çalışacağız ve en büyük işleri yapacağız. Bugün ilk bayimizi açtık.
En yakın zamanda İstanbul, Londra ve
Almanya’ya da bayilikler vereceğiz” dedi.
Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş.’ye isteyen
herkes bayilik için başvuru yapabilirken
15-18 Ekim’de İstanbul CNR’da düzenlenecek olan ’Bayim Olur Musun’ isimli
fuarda şirket yetkililerine ulaşabilirsiniz.
8
/
1. Yıl 2. Sayı
www.plusvalue.com.tr
1. Yıl 2. Sayı /
9
www.plusvalue.com.tr
4. GAYRİMENKULDE LİDERLER ZİRVESİ
Gayrimenkul ve inşaat sektörünün önde gelen firmaları IV. Gayrimenkulde Liderler
Zirvesi’nde bir araya gelerek “Gayrimenkul Sektöründe Değişim ve İnovasyon” teması ile
inşaat ve emlak piyasasını birlikte değerlendirdi.
B
u yıl dördüncüsü düzenlenen ‘Gayrimenkulde Liderler Zirvesi’ Dedeman
İstanbul Otel’de gerçekleştirildi.
Zirvede her yönüyle 2015 yılında gayrimenkul ve inşaat sektörünü etkileyen ve
etkileyebilecek gelişmeler tartışılarak,
sektörün sorunlarına çözüm önerileri sunuldu. Gayrimenkul ve inşaat sektörünün
önde gelen firmalarından Çalımlıoğlu
Gayrimenkul A.Ş. de zirvede projelerini
tanıttı.
‘TÜRKİYE’DE 2014 YILI YAPI
RUHSATLARINDA YÜZDE
13’LÜK BİR BÜYÜME;
MALZEME TEDARİKÇİLERİ
BÜYÜME ORANI İSE
NEREDEYSE TÜRKİYE
ORTALAMASININ 2
KATINDA SEYREDİYOR.
Geçen yıl inşaat sektörünün büyümesinin,
Türkiye ortalamasının gerisinde kaldığını
belirten Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. Pazarlama Müdürü Serdal Özgan, verilerin
tüm unsurlarıyla incelendiğinde anlamlı
sonuçlar yarattığına değinerek, ‘2014 yılında inşaat sektörünün büyümesi Türkiye
ortalamasının altında kaldı. Ancak sektör,
iki binden fazla alana dokunabilen lokomotif sektörlerden biri. Dolayısıyla sektörü değerlendirirken tetiklediği sektörleri
de incelemek gerekir. Türkiye’de alınan
10
/
1. Yıl 2. Sayı
2014 yılının yapı ruhsatlarına baktığımızda yüzde 13’lük bir büyüme ya da malzeme tedarikçilerine baktığımızdaki büyüme oranı
neredeyse
Tü r k i y e
ortalamasının 2 katında sayıl a b i l ece k
bir grafikle
büyüyor
olması,
2015 yılı
için inşaat
sektörünü umutlandıran
verilerden
biri olarak
göze çarpıyor. Genelde inşaat sektörünün
bu yılki büyümesi Türkiye ortalamasının
yüzde 3,5 ile yüzde 4,5 ortalaması şek-
www.plusvalue.com.tr
2014 YILINDA
YABANCILARIN
GAYRİMENKUL
SAHİPLİĞİNDE BİR ÖNCEKİ
YILA ORANLA %50’LİK
ARTIŞ YAŞANDI.
linde beklentiler olarak revize edilmiş
durumda. 2014 yılındaki satışlara baktığımızda Türkiye’nin yatay bir büyüme
seyrettiğini görüyoruz. Ancak yatay bir
büyüme seyretmesine rağmen Türkiye
rekorunun da kırıldığı bir yıl. Toplamda
1 milyon 250 bin adetlik satış rakamı bir
Türkiye rekorudur. 2015 yılı için hedef ise
bu rakamı egale etmek. Yani yüzde 5’lik
bir büyüme ile 1 milyon 250 bin gibi bir
satış hedefi ile hareket etmek gerekiyor.’
dedi.
yılını 2013 yılına göre kıyasladığımızda
yüzde 50’lik gibi bir oran artışıyla yabancılara gayrimenkul satışında bir rekor
kırılmış durumda. Bu yılki beklentilerde
yine yüzde 25 civarında bir artışla sektördeki büyümeyi devam ettiriyor olacak.’
dedi.
Gayrimenkul ve inşaat sektöründen çok
sayıda önemli konuşmacı ve konuğun yer
aldığı zirvede, “2015 yılında gayrimenkul
sektöründe kurumsal ve ekonomik hedefler, gayrimenkul sektörünün bileşenleri ve 2015 projeksiyonu, 2015 yılında
ekonomik ve siyasal gelişmelerin gayrimenkul sektörüne etkisi ve gayrimenkul
sektöründe farklılık oluşturmanın önemi”
başlıkları ele alındı.
İNŞAAT SEKTÖRÜ
2014’TE YATAY BİR BÜYÜME
SEYRETMESİNE RAĞMEN
TÜRKİYE REKORUNUN DA
KIRILDIĞI BİR YIL OLDU.
Serdal Özgan ülkemizin yurtdışı yatırımcılarının da göz bebeği konumunda olduğunu vurgulayarak her geçen yıl Türkiye’deki yabancı gayrimenkul sahiplik
oranının arttığını belirtti. Özgan ‘2014
1. Yıl 2. Sayı /
11
www.plusvalue.com.tr
‘AKILLI VE YEŞİL ŞEHİRLER’ ZİRVESİ
BURSA’DA GERÇEKLEŞTİ
Modern Şehircilik ve Kentsel Dönüşüm Zirve’sinin 3. Durağı 2017 yılı Avrupa Yeşil
Başkenti adayı olan Bursa’da gerçekleşti.
A
dana ve Antalya’nın ardından Bursa’da gerçekleştirilen zirve, Dünya
Gazetesi ve CNBC-E işbirliğinde
hayat buldu. Yeşil şehirciliğin ön planda
olduğu panelde dünyada bu konuda uygulanan yöntemler, kentsel dönüşümde
hem yeşil hem de akıllı şehirciliğe verilen
önem tartışıldı. 2017 yılı Avrupa Yeşil Başkenti olmaya aday Bursa’nın kentsel dönüşüm çalışmaları ve yatırım fırsatlarına
da dikkat çekildi.
Zirvede konuşma yapan Bursa Büyükşehir
Belediye Başkanı Recep Altepe, kentsel
dönüşümün Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden biri olması gerektiğini belirterek özel sektör devlet işbirliğinin
kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Altepe,
“Vatandaşlarımız maalesef duyarlı değil.
Bu işi devletten bekliyorlar. Devlet gelip
yapacak, dairemize karşılık daire verecek,
evler yapılırken de kiramız ödenecek, her
şey istediğimiz gibi olacak! Bu arada da
deprem olmayacak! Böyle bir dünya yok”
dedi.
Zirvenin proje ortaklarından Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan
Güldağ, kentsel dönüşüme salt deprem
olasılığı üzerinden bakılmaması gerektiğini bunun Türkiye’nin geleceğine olan
yatırım olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
12
/
1. Yıl 2. Sayı
KENTSEL DÖNÜŞÜM
TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNE
OLAN YATIRIMDIR.
Hakan Güldağ, “Kentleşmeyle iktisadi gelişme arasındaki etkileşimin çok güçlü
dinamikleri var. Bunu doğru kullanabilirsek, kazanımlar elde edebiliriz” şeklinde
konuştu.
3 panelden oluşan zirvenin ilk paneli ‘Yüksekten Uçanlar’, CNBC-E Yayın Yönetmeni
Melda Yücel moderatörlüğünde Rönesans
Gayrimenkul Yatırım Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özgümüş, Sur Yapı
Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas,
NEF Yönetim Kurulu Üyesi Erden Timur,
Hafele Türkiye İcra Kurulu Başkanı Hilmi
Uytun ve Franke Güneydoğu Avrupa, Kuzey Afrika, Orta
Doğu Kafkasya
Bölge Direktörü
Özgen Özkan’ı
ağırladı.
İkinci panelin
moderatörlüğü
ise Milliyet Gazetesi Ekonomi
Müdürü Şükrü
Andaç tarafından ‘Bursa’nın
Dönüşümü’ başlığıyla yapıldı.
Gayrimenkul
Hukuku Derneği Başkanı Ali Güvenç Kiraz; İkidesign Mimarlık Kurucu Ortağı
Murat Kader; İMSİAD Başkanı Namık Ziya
Mescioğlu ve Sözüneri Mimarlık Kurucusu
Hasan Sözüneri ile yeşil şehir hedefiyle
ilerleyen Bursa’nın, kentsel dönüşüm çalışmalarıyla gelecek planları tartışıldı.
Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünde
düzenlenen üçüncü panelde ise, Bursa
Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter
Yardımcısı Bayram Vardar; Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar; Yıldırım
Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali,
Uludağ Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Doğangün
ile İlbank Genel Müdürü Turgut Dedeoğlu yer aldı. Kentsel dönüşümün finansal
boyutlarının ele alındığı bu panelde, Bursa’nın kentsel dönüşümünde ortaya çıkan
yatırım fırsatları da konuşuldu.
www.plusvalue.com.tr
BURSA’NIN GAYRİMENKUL PERFORMANSI
BALKANTÜRKSİAD tarafından düzenlenen Balkan Ticaret Fuarı kapsamında gerçekleşen
panelde Bursa ve çevresinin gayrimenkul performansı, Türkiye’nin gayrimenkul seyri ve
Balkanlardaki sivil mimari örnekleri tartışıldı.
P
anelde Reidin Avrupa İş Geliştirme
Müdürü Mete Varas, ‘Bursa Ve Çevresinin Gayrimenkul Performansı’ başlıklı sunumuyla yer alırken, Restorasyon
Anabilim Dalı Başkanı Dr. Özlem Bağrancı
ise ‘Balkanlarda Sivil Mimari Örnekler’ konulu seminer verdi.
BALKAN TİCARET FUARI İLE
BURSA’NIN GAYRİMENKUL
POTANSİYELİ MASAYA
YATIRILDI.
Panel öncesinde Bursa ve çevresinde gayrimenkul ve toprağın nabzını tutan Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Gayrimenkul Uzmanı Harun
Çalımlıoğlu, bugün Bursa’nın ne kadar
geliştiğini, büyüdüğünü gösteren
somut
örneklerden
birine daha tanık olduklarını
belirterek, Bursa’nın Türkiye
üzerindeki açılımının Balkan
Ticaret Fuarı’ndaki gayrimenkul paneliyle
daha net anlatıldığını söyledi.
Bursa’da gerçekleşen yatırımların şehri
tek vücut haline getirdiğini vurgulayan
Çalımlıoğlu, Bursa’nın büyüme hızının
gerek İstanbul’dan gelen yatırımcıların
gerekse yabancı yatırımcıların dikkatinden kaçmadığını belirtti. İstanbul’un Bursa’yı tetiklediğine işaret eden Çalımlıoğlu, “İstanbul-İzmir otoyolunun Bursa’dan
geçmesi, deniz, hava ve demir yollarının
Anadolu’ya açılan kapısı olan Bursa’da
birleşmesi, şehrimizi Türkiye genelinde
ön plana taşımıştır.
BURSA’NIN BÜYÜME HIZI
HEM İSTANBULLU YATIRIMCILAR HEM DE YABANCI
YATIRIMCILAR TARAFINDAN
DİKKAT ÇEKİYOR.
Bursa’nın büyüme hızı insanların ilgi
odağı olmaktadır. Bursa’da gayrimenkul sektörü olarak şehrin ülke genelinde
gözde yatırım şehri haline gelmesi bize
onur veriyor. Artık sadece İstanbul, Ankara, İzmir’de değil, bu yarışta Bursa’nın da
olduğu net olarak algılanacak. Bursa’nın
gelişip büyümesiyle Türkiye’nin gündemi
haline gelecek. Çok yakında Bursa dev bir
metropol olacak” dedi.
1. Yıl 2. Sayı /
13
KISA KISA
www.plusvalue.com.tr
BAKÜ FUARA HAZIRLANIYOR
Elanexpo tarafından 17-19 Aralık
2015
tarihinde
Azerbaycan’ın
başkenti Bakü’de
yapılacak
olan
gayrimenkul ve
yatırım
fuarında hazırlıklar hız
kesmeden devam
ediyor.
İnşaat sektöründen ulusal ve uluslararası markaların ağırlanacağı fuarda Avrupa,
Ortadoğu, Körfez ve Kafkas ülkelerinin
marka projeleri Azerbaycan’daki alıcılarla
buluşacak. Kafkasların Dubai’si olarak adlandırılan ve istikrarlı ekonomisiyle dikkat çeken Azerbaycan, Türkiye’den konut
alımında da ilk sıralarda yer alıyor. Projelerde özellikle Ege ve Akdeniz kıyılarını
tercih eden Azerbaycan halkı, büyükşehirlerdeki konutlarla da yakından ilgileniyor.
BEYTTÜRK İNŞAAT AL RAJHİ GROUP İLE ANLAŞTI
Körfez ülkelerinin büyük yatırımcılarıyla
büyük çaplı yatırımlar gerçekleştirerek
Türkiye’ye döviz girdisi sağlamak ve ülke
ekonomisine katkıda bulunmak” dedi.
Türk inşaat sektörünün yabancıya konut
satışında önde gelen şirketlerinden Beyttürk İnşaat, Suudi Arabistan’ın önde gelen
kuruluşlarından Al Rajhi Group ile İstanbul, Bursa ve Yalova çevresinde konut,
rezidans ve otel yatırımları konularında
14
/
1. Yıl 2. Sayı
işbirliği yapmak üzere bir mutabakat imzaladı.
Beyttürk İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı
Muhammet Uğurcan Barman, “Amacımız
sadece Türkiye’de konut satmak değil.
Al Rajhi Group’un, Suudi Arabistan’da çelik, su, ev aletleri, plastik ve ağır sanayi
alanlarında 5 ayrı iştirak ile faaliyetlerini
sürdürdüğünü belirten Abdullah Al Rajhi,
“Türkiye’de öncelikli olarak inşaat alanında yatırım yapmayı hedefliyoruz. Türkiye
gayrimenkul sektöründe dünyanın sayılı
çekim merkezlerinden biri haline geldi. Bu
nedenle uzun vadeli yatırım hedeflerimizi
Türkiye üzerinde belirledik ” dedi.
KISA KISA
www.plusvalue.com.tr
YAŞANABİLİR BİR ŞEHİR İÇİN KENTSEL DÖNÜŞÜM
Forum İstanbul 2015, ‘Kritik eşik: Açılım
ve Dönüşüm Zamanı’ temasıyla Swissotel
The Bosphorus’ta gerçekleştirildi.
Türkiye ve dünyadan önemli bilim adamları, bürokratlar ve iş dünyasının isimlerinin ağırlandığı konferansta ‘G-20 Zirvesi’,
‘Potansiyel Büyümenin Yakalanması ve
Orta Gelir Tuzağı’, ‘Büyümenin Finansmanı’, ‘Sürdürülebilir Kentleşme’, ‘Business-20’, ‘İstikrarlı Büyümede İhracat’,
‘Dijital Dönüşüm ve Türkiye’, ‘Kadın ve Liderlik’ konuları ele alındı.
Sürdürülebilir Kentleşme panelinin yönetimini üstlenen Soyak Holding CEO’su
Emre Çamlıbel, geçmişte yaşanan hızlı
kentleşmenin hâlihazırda kentsel dönüşümü zorunlu kıldığına değinerek, ‘Altyapısı eksik, plansız, yasalara aykırı bir
şekilde yapılaşmış olan kentsel alanların
bugününün
sermaye ve bilgi akışı içerisinde yeni
formlarını bulması
gereklidir. Kentsel
dönüşüm projeleri yalnızca konut
alanlarının dönüştürülmesi
değildir; aynı zamanda,
kentte günümüz
koşullarına
uymayan kent bölgelerinde
farklı
fonksiyonlar içeren
‘kentsel büyük ölçekli projeler’ geliştirilerek, bütünsel dönüşüm hedeflenmelidir” dedi.
Kentsel dönüşüm hamlesiyle 6,7 milyon
konutun önümüzdeki 20 yıl içerisinde
yenilenmesi gerektiğini belirten Emre
Çamlıbel, bu çalışmalar için gerekli kaynak ihtiyacının ise özel sektör işbirliği ile
çözülebileceğine vurgu yaptı.
UÇAN TRAMVAYA ONAY GELDİ
2014 yılından bu yana gündemdeki yerini
koruyan ‘havadan giden tramvay’ olarak
bilinen Havaray, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından oy çokluğu ile
kabul edildi.
İstanbul’un trafik keşmekeşine alternatif
ulaşım ağı ile çözüm bulunmaya çalışılırken projenin Başakşehir-Sefaköy-Halkalı’dan başlayacağı belirtiliyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım
Planlama Müdürlüğü tarafından yürütülen ve 11,60 kilometre uzunluğunda olacak projenin Sefaköy-Halkalı-Başakşehir
Havaray Projesi, Sefaköy metrobüs durağından başlayacak, Halkalı Meydanı’ndan
geçerek, Atakent, İkitelli ve Başakşehir
1. Etap Metrosu’na kadar gidecek. Proje,
Beylikdüzü İncirli Metrosu, Kirazlı Halkalı LRT Hattı ve Mecidiyeköy Mahmutbey
Metrosu ile entegre olacak.
HAVARAY NEDİR?
Özellikle Sidney’de yoğun biçimde kullanılan bir ulaşım biçimi olan Havaray, metro ve hafif raylı sistemlerin yapımının zor
olacağı dar sokak ve caddelerin bulunduğu yerleşim yerlerinde tercih ediliyor.
1. Yıl 2. Sayı /
15
KISA KISA
www.plusvalue.com.tr
KÖRFEZ ASMA KÖPRÜSÜ AYAKLANDI
İstanbul-İzmir arası ulaşım süresini 3,5
saate düşürecek olan İzmit Körfez Geçişi
Asma Köprüsü’nün kuleleri hızla yükseliyor.
Dünyadaki benzerleri ile kıyaslandığında
en büyük orta açıklığına sahip olacak 4.
asma köprü ünvanını da taşıyan köprünün kule montajı 252 metrede tamamlandı. Yap-işlet-devret modeli ile 7 yılda
bitirilmesi planlanan İzmit Körfez Geçişi
Asma Köprüsü’nün Gebze-Gemlik hattındaki çalışmanın ise Aralık 2015’te tamamlanacağı öngörülüyor.
Proje ile mevcut İstanbul-İzmir yolu 95
kilometre kısalırken yaklaşık 10 saatlik
yol 3,5 saate inerek, yılda 650 milyon dolar tasarruf yapılacak.
YATIRIMCILAR İSTANBUL’DA BİRARAYA GELDİ
Yatırımları-4G’,
‘Mega
Projeler
ve Gayrimenkul
Yatırım Fırsatları’,
‘Türkiye’de Enerji
Fırsatları ve Süreç’, ‘Televizyon
ve Eğlence Sektöründe
Büyük
Prodüksiyonlar
ve Yatırımlar’ özel
oturumları
yer
aldı.
‘İstanbul Yatırım Derneği ile Ortadoğu
Ekonomi Platformu işbirliği ile bu yıl
ikincisi gerçekleşen ‘Uluslararası Yatırım
Zirvesi’ Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik
Arap Emirlikleri’nden yatırımcıları ağırladı. İstanbul’un küresel bir yatırım merkezi haline getirilmesi amacıyla planlanan
zirvede enerji, inşaat ve teknoloji başlıkları altında ‘Küresel Yatırım’, ‘Teknoloji
16
/
1. Yıl 2. Sayı
İki gün süren zirvede Körfez yatırım fonlarını yöneten katılımcılar hükümetin üst
düzey yöneticileri ile görüşme ve Türkiye’deki fırsatları değerlendirme fırsatı
buldu.
Uluslararası Yatırım Zirvesi’nin Başkanı
Haşim Süngü, yaptığı konuşmada Körfez
fonlarının Türkiye’ye ilgisinin yüksek düzeyde olduğunu belirterek özellikle gayrimenkul, enerji ve teknoloji alanlarını
yakından izlediklerini dolayısıyla zirvenin
ana başlıklarının da bu çerçevede belirlendiğini ifade etti. İstanbul Yatırım Derneği Başkanı Mehmet Ulusoy ise zirveyle
Türkiye’nin ve İstanbul’un küresel bir yatırım merkezi haline gelmesini sağlamaya
çalıştıklarını vurguladı.
Zirvede konuşan Ortadoğu Ekonomi Platformu Başkanı Erdin Özel, Türkiye’nin siyasi duruşu ile de yatırımcılar için güvenli
liman haline geldiğini belirterek ‘2015
yılı yatırım yılı olacaktır. Önümüzdeki
günlere körfez menşeili fonlar ülkemizde büyük yatırımlara imza atacaklardır.
Çünkü bu zirve sayesinde Türkiye’deki
çok geniş yatırım fırsatlarını en yetkili, en
deneyimli isimlerden öğrenme, inceleme
fırsatı buldular.’ dedi.
KISA KISA
www.plusvalue.com.tr
FRANCHISING SEKTÖRÜ BU FUAR İLE BÜYÜYOR
Franchise ve markalı bayilik veren firmaları, girişimcileri ve yatırımcıları İstanbul’da buluşturacak olan Medya Fors
Fuarcılık organizasyonu ‘Bayim Olur
Musun?’ fuarı bu yıl 15-18 Ekim 2015
tarihlerinde CNR Fuar merkezi 5-6-7’nci
hall’lerde gerçekleşecek. Kendi eko sistemini yaratan franchising sektöründe, bu
yıl da önemli bir büyüme yaşanacağını
belirten Medyafors Fuarcılık Genel Müdürü Aycan Helvacıoğlu, ‘’2015’te 22.000
m2 alanda 400 markanın katılımı ile gerçekleşmesini beklediğimiz fuar franchise
sektörünün her geçen yıl ne kadar geliştiğinin göstergesi. Hızını arttıran markalar
2015’te de dur demeyecek. Artık Türkiye,
coğrafi konumu, kıtalar arası oluşturduğu
köprü açısından bayilik ve distribütörlük
vermek isteyen markaların öncelikli tercihi. Türkiye pazarının büyüklüğü tartışılmaz boyutlarda.’’ dedi.
Tüm sektörleri franchise çatısı altında
toplayan fuar, bu yıl da Ortadoğu, Balkanlar, ABD, Avrupa Birliği ve Türki Cumhuriyetlerden gelen yatırımcıları Türk
markalarıyla buluşturacak. Ortadoğu’nun
franchise konusunda lider kuruluşu Francorp Türk markalarıyla bir araya gelecek.
Malezya Franchising Derneği, beraberinde getireceği 10 markasıyla fuarda yerini
alacak. Avrupa piyasasına hakim, İngiliz
danışmanlık firması How 2 Franchise ın
franchise uzmanı Rod Hindmarsh da fuarda olacak.
20 yılı aşkın süredir uzman franchise danışmanları ile İngiltere’de hizmet veren
The Franchise Company Türk markaları için İstanbul’a gelecek. Ayrıca Avrupa
Franchise Federasyonu’nun (EFF) her
yıl düzenlenen toplantısı bu yıl fuar da
gerçekleşecek. Fuarda Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş.’nin standını da ziyaret edebilirsiniz.
CNR EXPO EMLAK FUARINA HAZIRLANIYOR
zip fiyatlar ve ödeme koşulları ile Emlak
2015’te sergileyecekler. Uygun faiz oranlarının finans kuruluşlarınca sunuluyor
olması, mütekabiliyet yasası ve konut satın alan yabancıların oturma izin sürelerinin artırılması konusunda atılan adımlar,
görece diğer yatırım araçlarına göre gay-
rimenkul piyasasının sunduğu avantajlar,
KDV artışına tabi olmadan yatırım yapabilme fırsatının devam ediyor olması gibi
konjonktürün getirdiği olumlu gelişmeler
doğrultusunda birçok bireysel ve kurumsal yatırımcının Emlak 2015’e ilgisinin
yüksek olması bekleniyor.
Türk gayrimenkul sektörünün liderleri,
geleceğin yaşam alanlarını, konut ve iş
merkezi projelerini 4-8 Kasım 2015 tarihleri arasında ITF Fuarcılık A.Ş. tarafından
düzenlenecek EMLAK 2015-Konut, İşyeri
Satınalma, Kiralama ve Finansman Fuarı’nda görücüye çıkaracak.
Son dönemde hızla gelişen gayrimenkul
ve inşaat sektöründen firmalar, konfor,
rahatlık ve tasarım yeniliklerini içeren
projelerini, konut ve iş merkezlerini, ca-
1. Yıl 2. Sayı /
17
STRATEJI
www.plusvalue.com.tr
ŞİRKETLERİMİZ NİYE BÜYÜYEMİYOR?
Doç. Dr. Mustafa KURT
Yalova Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim
Üyesi, Yönetim ve Strateji Danışmanı
[email protected]
T
ürkiye’nin 500 büyük sanayi firmasına baktığınızda göreceğiniz tablo
bu 500 firmanın toplam büyüklüğünün Amerika’nın ilk 5 firmasından bile
daha az değerde olduğudur. Eğitimlerimde ve MBA gruplarında sık sorduğum
bir soru var: “Sizce Türkiye’nin küresel bir
markası var mı?” Genellikle bu soruya cevap verenler bir marka değil ama millet
olarak bize mal olan bazı ürünlerden bahsediyor; döner, baklava, lokum vb. Ancak
küresel bir marka bulmak neredeyse imk
ânsız. Amerika merkezli bir ürün (çoğunlukla içecekler) ülkemizin herhangi bir
kasabasında dahi kolayca ulaşılabilirken,
çok yüksek nitelikteki kendi üretimlerimiz
neredeyse kendi bölgesi dışında ulaşılamaz durumda. Bir kaç yıl önce sektöründe
en lezzetli olarak tanımlanan bir sucuk
firmasına ve bir soda firmasına ziyaret
gerçekleştirmiştim. Her ikisinin de bir dağıtım organizasyonu yoktu ve bu malları
satmak isteyen bayiler ya da distribütör-
18
/
1. Yıl 2. Sayı
ler o şehre gelerek malları kendilerinin
nakletmeleri gerekiyordu. Niye böyle
davrandıklarını sorduğumda ise kibirli bir
cevapla karşılaşmıştım: “Biz malımızı bu
şekilde satıyoruz, zaten sınırlı üretimimiz var isteyen gelir alır.” Bu cevabı bazı
açılardan olumlu bulmak bile mümkün,
acımasız karlılık baskısının ülkemize nüfuz etmemiş olması ya da girişimcilerin
muhteris olmaması gibi yorumlar yapılabilir. Ancak Türkiye’nin dünya ölçeğinde
güçlü pozisyona sahip olması vizyonu ortaya konduğunda bu vizyon ancak güçlü
şirketlerle başarılabilecektir. Dünyanın 17.
büyük ekonomisi olmamıza rağmen hala
dünya markalarımızın olmaması sizin de
garibinize gidiyordur herhalde. Peki bu
durumun sebebi nedir diye sorduğumuzda akla gelen bir kaç sebebi sıralamak
mümkün.
man girişimcinin ve aile üyelerinin refahını artıran bir firma yeterli performansa ulaşmış kabul ediliyor. Oysa başarılı
ürünlere sahip firmalar vizyon konusunda
daha idealist olsalar hem toplumumuzun
ürettiği katma değer, hem de küresel ligde Türkiye’nin sıralaması artacaktır. Hala
dünyada döner gibi çok geniş kabul gören bir ürünümüz olmasına rağmen bunun küresel anlamda markalaştırılmamış
olması çok garip geliyor. Nitelikli ürünleri
markalaştırıp yeni pazarlara yaymak yerine küçük kalmayı kabullenmek ülkemiz
şirketlerinin büyümesini ve değerlenmesini engelliyor. Bu ise çoğunlukla başarılı
ancak küçük firmalara sahip girişimcilerin
mevcutla yetinmeleri ve mütevazi davranmalarının sonucu oluşuyor.
KÜÇÜK OLSUN BENİM OLSUN
TANIMADIĞIM YER BENİM İÇİN
RİSKTİR
Başarılı girişimcilerin temel sorunlarından biri kendileri ve firmaları için değerli
bir vizyona sahip olmamaları. Çoğu za-
Çok başarılı olmuş firmaları dahi yakından tanımaya başladığınızda yeni pazarlara ulaşma konusunda oldukça tutucu
STRATEJI
www.plusvalue.com.tr
davrandıklarını görebilirsiniz. Çoğu zaman başarılı firmaları kuran kişiler kontrol fobisine kapılarak bizzat kendisinin
kontrol edemeyeceği alanlar/bölgeler
oluşturulmasına karsı çıkıyor. Ülke içinde dahi yeni bir pazardan söz ettiğinizde
bunu firma ve kendisi için büyük risk olarak görüyor ve kontrol edemeyeceğini düşünüyor. Oysa bugün işletmecilik eğitimi
ve bu alandaki yetkin işgücü o kadar gelişti ki sizden daha akıllı kişileri firmanız
için çalıştırarak firmanızı büyütmek mümkün. Sadece etkili bir organizasyon kurup
bunu işletmeniz gerekiyor. Yeterli büyüme
eşiğine gelmişseniz bunu sizin adınıza
profesyonel bir yönetici de yapabilecektir.
Dolayısıyla başarılı bir ürüne sahipseniz
yeni pazarlara açılma konusunda cesur
davranmanız ürününüzün hızla tanınmasına, nihayetinde markalaşmasına ve
ülkemizin dünya markalarının artmasına
hizmet edecektir.
WalMart- 2 milyon
iki yüz bin personel çalıştırmasına
ve bunların anlık
olarak izleyebilmesine olanak veriyor,
bir başka şirketin
130 ülkedeki faaliyetlerinin eksiksiz
kontrolüne olanak
tanıyor, satışçıların performansının
anlık izlenebilmesini sağlıyor. Dolayısıyla teknolojiyi
firma ihtiyaçlarına
uygun tasarladığınızda büyük olmaktan korkmak için pek
bir sebep kalmıyor. Ancak başarılı aile şirketlerinde ilk veya ikinci neslin kontrolü
kaybetmek istememeleri ve yeni nesile
inisiyatif vermemeleri çoğu zaman bu
dönüşümü imkânsız kılıyor. Geçenlerde
ziyaret ettiğim başarılı bir firmanın üçüncü neslinden olan yöneticisi “Biz dünya
pazarlarında bile lider olabiliriz, ancak
dedemizin içerideki patron koltuğundan
kalkacağı günü bekliyoruz” derken aslında bu kontrol duygusunun ne kadar
güçlü olduğundan bahsediyordu. Kurucu
girişimciler tırnaklarıyla kazıyarak oluş-
turdukları firma üzerinde, belki de kendilerince haklı olarak, kontrolü bırakmak
istemiyorlar. Yeni teknolojiler ve yönetim
tekniklerini kullanma ve uygulama konusunda da muhafazakar olduklarından büyük olmak onları korkutuyor.
Dünya ölçeğinde daha güçlü bir Türkiye
için şüphesiz güçlü markalar oluşturup
bu markalarımızın sayısını artırmamız
gerekiyor. Bunun için ise geniş ve değerli
bir vizyon oluşturup tüm dünyayı pazar
olarak gören bir anlayışa ihtiyaç duyuluyor. Bu noktada ülkemizde işletmeciliğin
yeterince derinleşmemiş olması sebebiyle yol gösterici kişi ve kurumların önemi
artıyor. Ya ilgili meslek kuruluşları ve odalar ya da merkezi teşkilat bazı araçlarla
ülkemiz şirketlerinin sancısız büyümesine
destek olmalı. Bu amaçla mevcut destek
ve çatı organizasyonları etkinleştirilmeli,
tecrübeler yayılmalı ve güçlü şirketlerimizin sayısının artacağı bir atmosfer
oluşturulmalı. Ayrıca şirketlerimiz de konusunda uzman olan kişi ve kurumlardan
profesyonel danışmanlık desteği alarak
sektördeki gelişmeler karşısında fırsatları
kaçırmayacak, tehditleri ise yönetebilecek
şekilde hazır hale gelmeli.
BÜYÜME BECERİSİ
Bir çok girişimci için küçük kalmak konforlu bir yaşamın ön şartı gibi. Başarılı
firmalar küçük kalmayı tercih edip büyümek konusunda tutucu davranıyorlar.
Bu ise genellikle organizasyon kurma
konusundaki beceri eksikliğinden kaynaklanıyor. Bugün teknolojinin getirdiği
yenilikler dünyanın en büyük firmasının –
1. Yıl 2. Sayı /
19
GLOBAL EMLAK
www.plusvalue.com.tr
PİYASANIN YENİ GÖZDESİ; GAYRİMENKUL
YATIRIM FONLARI
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sermayenin dolaşım alanı genişledikçe finansal
yenilik ihtiyacı ve bununla birlikte de yatırım seçenekleri giderek artıyor. Gayrimenkul
piyasalarının gelişmesiyle yatırımcılar enflasyon ve faiz oranlarındaki dalgalanma
riskinden kaçınmak için ise yeni gayrimenkul finansmanı araçlarına gerek duyuyorlar. İşte
tam da bu noktada devreye “finans” ve “gayrimenkul” sektörünün kesişmesiyle oluşturulan
Gayrimenkul Yatırım Fonları (GYF) giriyor.
İ
lk olarak İsviçre ve Almanya’da düzenlenen GYF’ler bugün Avusturya, Çek
Cumhuriyeti, Finlandiya, Fransa, Almanya, Macaristan, İrlanda, Lüksemburg,
Portekiz, Slovakya, İspanya ve İngiltere’de yoğun biçimde kullanılan yatırım
enstrümanlarından biri haline geldi.Gay-
20
/
1. Yıl 2. Sayı
rimenkul Yatırım Fonları, kanun hükümleri uyarınca yatırımcılardan katılma payları karşılığında toplanan paralarla, pay
sahipleri adına inançlı mülkiyet esasına
göre gayrimenkuller veya gayrimenkule
dayalı haklardan oluşan bir portföyü işletmek için SPK tarafından yetkilendiril-
miş portföy yönetim şirketleri tarafından
kurulabilen tüzel kişiliği olmayan bir
malvarlığı birliğidir.
SPK Tebliğine göre; GYF’ler; alım satım
karı veya kira geliri elde etmek amacıyla;
arsa, arazi, konut, ofis, alışveriş merkezi,
GLOBAL EMLAK
www.plusvalue.com.tr
otel, lojistik merkezi, depo, park, hastane
ve benzeri her türlü gayrimenkulü satın
alabilir, satabilir, kiralayabilir, kiraya verebilir ve satın almayı veya satmayı vaat
edebilir. Oluşan kazançtan katılımcılarına
kar payı dağıtabilir. Özellikle gayrimenkuldeki aşırı stoğu eritebilecek en önemli
araçlardan biri olan GYF’ler müteahhit
karlarını da makul seviyelere çekerek sektöre önemli bir katkı sağlayacak.
Yatırım konusunda özellikle en üst segmentteki grubun tekelindeki sermayenin
orta segmente de dağıtılması ve alternatif yatırım araçlarının üretilebilmesi açısından GYF’ler dikkat çekiyor.
YATIRIM KONUSUNDA
ÖZELLİKLE EN ÜST SEGMENTTEKİ GRUBUN TEKELİNDEKİ SERMAYENİN
ORTA SEGMENTE DE DAĞITILMASI VE ALTERNATİF YATIRIM ARAÇLARININ ÜRETİLEBİLMESİ AÇISINDAN
GYF’LER DİKKAT ÇEKİYOR.
GAYRİMENKUL YATIRIM
FONLARININ DİĞER YATIRIM
ARAÇLARINA GÖRE NE
AVANTAJI VAR?
• GYF’ler kurum vergisinden muaftır.
• Elde edilen gelirlerde stopaj ve gelir
vergisi avantajı sağlar.
• Tüzel kişiliği olmasa da özel düzenleme
ile tapuda mülkiyet sahibi olabilirler.
• Konuttan, arsaya, otele, AVM ya da hastaneye kadar farklı alanlarda yatırımda
bulunabilirler.
• Kira sertifikası, gayrimenkul sertifikası
gibi araçlara da yatırım yapabilirler.
• SPK denetiminde yürütüldüğü için özellikle yabancı yatırımcılar açısından risksiz,
avantajlı ve güvenilir bir yöntemdir.
GAYRİMENKUL YATIRIM
FONLARI TÜRÜ ÖNEMLİ
OLMAKSIZIN YATIRIM YAPABİLSE DE YAPI KULLANMA İZNİ ALINMAMIŞ OLAN
GAYRİMENKULLERE YATIRIM YAPAMAZLAR.
NE YAPAMAZLAR?
• Proje geliştirme, proje kontrol, mali fizibilite, yasal izinlerin takibi ve buna benzer hizmetler veremezler.
• Otel, hastane, alışveriş merkezi, iş merkezi, ticari parklar, ticari depolar, konut siteleri, süpermarketler ve bunlara benzer
nitelikteki gayrimenkulleri ticari maksatla işletemez ve bu amaçla personel istihdam edemezler.
• Sürekli olarak kısa vadeli gayrimenkul
alım satımı yapamazlar.
• Altına, kıymetli madenlere ve diğer emtialara ve bunlara dayalı vadeli işlem sözleşmelerine yatırım yapamazlar.
• Portföydeki sermaye piyasası araçlarını
açığa satamazlar, kredili menkul kıymet
işlemi yapamazlar ve sermaye piyasası
araçlarını ödünç alamazlar.
• Türev araçları kullanarak fon portföyüne korunma amacını aşan işlemler yapamazlar. Türev araçlar nedeniyle maruz
kalınan açık pozisyon tutarı fon toplam
değerinin %20’sini aşamaz.
• Yurtdışında gayrimenkul alım, satım ve
kiralama faaliyetinde bulunamazlar.
Kaynak: www.gyf.com.tr
1. Yıl 2. Sayı /
21
ZOOM
www.plusvalue.com.tr
HAZİRAN AYINDA KONUT SATIŞLARI %19.1 ARTTI
Türkiye genelinde konut satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre %19.1 artarken
toplamda 110 bin 657 adet satış gerçekleşti. Satışlarda Türkiye’nin gayrimenkul cenneti
İstanbul 21.612 konut satışı ile birinciliği kimseye kaptırmayarak %19,5’lik bir payın da
sahibi oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u, 12.869 konut satışı (%11,6) ile Ankara, 7.364
konut satışı (%6,7) ile İzmir izledi. Konut satış sayısının düşük olduğu iller sırasıyla 10
konut ile Ardahan, 13 konut ile Hakkari, 50 konut ile Bayburt oldu.
İPOTEKLİ KONUT
SATIŞLARI 2015
HAZİRAN AYINDA
40.503 OLARAK
GERÇEKLEŞTİ
Türkiye genelinde ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %26,5
oranında artış göstererek 40.503 oldu.
Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %36,6 oldu. İpotekli satışlarda İstanbul 8.911 konut satışı ve %22 pay
ile ilk sırayı aldı. Toplam konut satışları
içerisinde ipotekli satış payının en yüksek
olduğu il %51,8 ile Artvin oldu.
70.154 KONUT EL
DEĞİŞTİRDİ
Diğer konut satışları Türkiye genelinde
bir önceki yılın aynı ayına göre %15,2
oranında artarak 70.154 oldu. Diğer konut satışlarında İstanbul 12.701 konut
satışı ve %18,1 pay ile ilk sıraya yerleşti.
İstanbul’daki toplam konut satışları içinde diğer satışların payı %58,8 oldu. Anka22
/
1. Yıl 2. Sayı
ZOOM
www.plusvalue.com.tr
ra 7.506 diğer konut satışı ile ikinci sırada
yer aldı. Ankara’yı 4.730 konut satışı ile
İzmir izledi. Diğer konut satışının en az
olduğu il, 7 konut ile Ardahan oldu.
KONUT
SATIŞLARINDA
51.202 KONUT İLK
DEFA SATILIRKEN
İSTANBUL BU
ALANDA YİNE BAŞI
ÇEKTİ
Türkiye genelinde ilk defa satılan konut
sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre
%20,1 artarak 51.202 oldu. Toplam konut
satışları içinde ilk satışın payı %46,3 oldu.
İlk satışlarda İstanbul 9.760 konut satışı
ile en yüksek paya (%19,1) sahip olurken
İstanbul’u 5.373 konut satışı ile Ankara ve
3.190 konut satışı ile İzmir izledi.
İKİNCİ EL KONUT
SATIŞLARINDA
59.455 KONUT EL
DEĞİŞTİRDİ
Türkiye genelinde ikinci el konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %18,2
artış göstererek 59.455 oldu. İkinci el konut satışlarında da İstanbul 11.852 konut
satışı ve %19,9 pay ile ilk sıraya yerleşti.
İstanbul’daki toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı %54,8 oldu. Ankara 7.496 konut satışı ile ikinci sırada yer
aldı. Ankara’yı 4.174 konut satışı ile İzmir
izledi.
YABANCILARA
2015 YILI HAZİRAN
AYINDA 2.256
KONUT SATIŞI
GERÇEKLEŞTİ
Yabancılara yapılan konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %32,5 artarak
2.256 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında, Haziran 2015’te ilk sırayı 718
konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul ilini
sırasıyla 610 konut satışı ile Antalya, 198
konut satışı ile Aydın, 125 konut satışı ile
Bursa, 123 konut satışı ile Yalova ve 92
konut satışı ile Sakarya izledi.
1. Yıl 2. Sayı /
23
BIZDEN HABER
www.plusvalue.com.tr
YAZA MERHABA PİKNİĞİ
Çalımlıoğlu Gayrimenkul Anonim Şirketi’nin her sene düzenlediği geleneksel yaza
merhaba pikniğinin bu sene 25.si düzenlendi. 14 Haziran 2015 Pazar günü Çalımlıoğlu
Gayrimenkul A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanına ait Özlüce’de bir çiftlikte organize edilen
yaza merhaba pikniği, şirket çalışanları ve ailelerinden oluşan yaklaşık 140 kişilik katılım
ile gerçekleşti.
D
üzenlenen etkinlikte
etler mangalda pişirilirken köy kadınları
tarafından açılan gözlemeler ve yoğurulan ekmekler
gün boyu taş ocaktan servis
edildi.
Çalışanların yoğun ve başarılı geçen 2014-2015 kış
döneminin yorgunluğunu
atma fırsatı bulduğu organizasyonda aileler çocukları
ile birlikte doğal bir gün geçirmenin tadını çıkartırken
oynanan oyunlar ile de eğlenceli saatler yaşadılar.
Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. Yönetim
Kurulu Başkanı Harun Çalımlıoğlu yaptığı
konuşmada Çalımlıoğlu Gayrimenkul’un
bir işletmeden öte bir aile, bir kültür haline geldiğini, tüm birimlerin ve personelin uyum ve birlik içinde çalıştıklarını,
gerçekleştirilen projelerle diğer firmalara
örnek teşkil ettiklerini vurguladı.
Bursa’da, Türkiye’de, son olarak da uluslararası platformda büyük başarılara imza
atmak, her gün farklı fikir ve projeler üreterek sektöre yeni bir soluk kazandırmak,
mutlu gelecekleri garantilemeniz için güven veren yatırımlar yaptırarak danışanlarının yanında olmak için sürekli çalıştıklarını belirten Çalımlıoğlu, ekibiyle gurur
duyduğunu belirtti.
24
/
1. Yıl 2. Sayı
BIZDEN HABER
www.plusvalue.com.tr
ÇALIŞANLAR YOĞUN
VE BAŞARI DOLU
GEÇEN KIŞ DÖNEMİ
YORGUNLUĞUNU
PİKNİKLE
ÜZERLERİNDEN ATTI.
Yardımcısı Melek Çalımlıoğlu’na personelin yoğun ilgi ve sevgisi etkinlik boyunca
göze çarptı. Üstün beceri ve deneyiminin
yanında personel iletişimi konusunda da
çok başarılı olduğu gözlenen Harun Çalımlıoğlu, yaptığı konuşmayla coşkulu anlar yaşattı.
Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Harun Çalımlıoğlu ve Yönetim Kurulu Başkan
1. Yıl 2. Sayı /
25
BIZDEN HABER
Tüm personelin eksiksiz katıldığı etkinlikte Çalımlıoğlu, ekibinin firma için büyük
önem taşıdığını ve Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. kadrosu ile çözüm ortaklığı
yapmaktan çok memnun olduklarını dile
getirdi.
Kaliteli hizmet vermekle birlikte, personel motivasyonu ve bütünleşmesi için
çeşitli organizasyonlar gerçekleştirmeye
devam edeceklerini belirten Çalımlıoğlu
Gayrimenkul A.Ş. Halkla İlişkiler ve İK Yöneticisi Eda Çalışan tüm katılımcılara teşekkür konuşmasının ardından yarışmaların birincilerine ödülleri teslim ettikten
sonra etkinlik sona erdi.
26
/
1. Yıl 2. Sayı
www.plusvalue.com.tr
www.plusvalue.com.tr
BIZDEN HABER
1. Yıl 2. Sayı /
27
BIZDEN HABER
www.plusvalue.com.tr
ÇALIMLIOĞLU’NDA TEKNE TURU MOLASI
Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. şirket çalışanlarını iş stresinden uzaklaştırmak için
günübirlik tekne turu düzenledi.
B
u yıl ikincisi düzenlenen Çalımlıoğlu
Gayrimenkul A.Ş. tekne turuna yaklaşık 60 kişilik personel katılırken
yoğun iş temposu ve iş stresinden uzaklaştırmak için düzenlenen tur Güzelyalı
Marina’dan kalkan iki tekne ile gerçekleştirildi.
Firma çalışanları Bursa’nın en çok tercih
edilen sahil koylarından Fıstıklı, Narlı ve
Kumla’yı tekne ile gezerek mavi yolculuğun tadını çıkartma fırsatı yakaladı. Gün
boyu denize girip güneşlenen ekip zaman
zaman dans ederek ve balık tutarak da
eğlenceli saatler geçirdi.
28
/
1. Yıl 2. Sayı
www.plusvalue.com.tr
BIZDEN HABER
Çalımlıoğlu Gayrimenkul
A.Ş. Halkla İlişkiler & İK
Yöneticisi Eda Çalışan teknede yaptığı açıklamada
“Çalımlıoğlu’nun kalbi çalışanlarıdır ve 25 yıllık başarılı geçmişinin arkasında çalışan motivasyonu,
sürekli gelişen iç iletişim
ve güçlü takım ruhu yatar.
Çalışanlarımızın, gerçekleştirilen aktiviteler ile iş
dışında da birlikte vakit
geçirmesi, farklı departmanlarda görev yapan
personel ile kaynaşması
açısından bu turu düzenledik. Bu doğrultuda tüm
Çalımlıoğlu Gayrimenkul
A.Ş. ailesi için renkli ve
dinamik sosyal faaliyetler
düzenleyerek dayanışmanın itici gücüyle faaliyetlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz.” dedi.
1. Yıl 2. Sayı /
29
BIZDEN HABER
www.plusvalue.com.tr
ÇALIMLIOĞLU GAYRİMENKUL A.Ş.’NİN
BALKANTÜRKSİAD ÇIKARMASI
Balkan Rumeli Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (BALKANTÜRKSİAD) 13. Sinerji
Toplantısı ve geleneksel iftar programı Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. sponsorluğunda
Bursa protokolünün yoğun katılımıyla gerçekleşti. Programın açılış konuşmasını yapan
BALKANTÜRKSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Aytuğ Onur, “İstikrar ve denge iş dünyasının
can suyudur. Hepimizin her zamankinden daha çok güven ve istikrara ihtiyacı olduğu bir
gerçektir.” dedi.
Y
aptığı sinerji toplantılarıyla Bursa’nın nabzını tutmaya devam
eden BALKANTÜRKSİAD, 13. Sinerji Toplantısını Ramazan ayının bereketinin aynı sofrada paylaşıldığı iftar
yemeği ile birlikte düzenledi. Merinos
AKMM Büyük Teras’ta geniş bir katılımla gerçekleşen programa Bursa Vali Yardımcıları Ahmet Hamdi Usta ve İbrahim
Avcı, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan
Vekili Atilla Ödünç, CHP İl Başkanı Zafer
Yıldız, CHP Bursa Milletvekilleri Lale Karabıyık, Orhan Sarıbal, Erkan Aydın; MHP
Milletvekilleri Kadir Koçdemir ve Tevfik
Topçu, BTSO Meclis Başkanı Remzi To-
30
/
1. Yıl 2. Sayı
BIZDEN HABER
www.plusvalue.com.tr
puk, BALKANTÜRK Eğitim Vakfı Başkanı
Naci Şahin, programın onur konuğu ünlü
Tasavvuf Yazarı Cemalnur Sargut başta
olmak üzere çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve iş ile spor dünyasının
önemli isimleri katıldı.
Hizmet için varız
Mürşit Kavurmacı’nın seslendirdiği tasavvuf ezgileri ile renklenen gecede hep
beraber dualar eşliğinde iftar açıldı. Yemeğin ardından ev sahibi olarak programın açılış konuşmasını yapan BALKANTÜRKSİAD Başkanı Aytuğ Onur, laf değil
iş üretme misyonuyla yola çıktıklarını
belirtti. BALKANTÜRKSİAD’ın ilkleri yapmaya ve bu yolda örnek olmaya devam
edeceğini söyleyen Onur, “Bursa’da, ülke
genelinde ve Balkanlarda gündem oluşturan faaliyetlere imza atan BALKANTÜRKSİAD, ilkleri yapmaya ve bu yolda
örnek teşkil etmeye devam etmektedir.”
dedi.
30 yeni üye…
Konuşmaların ardından gecenin onur
konuğu ünlü tasavvuf yazarı Cemalnur Sargut konuklara hitap etti. Manevi atmosferde gerçekleşen sohbetinde
Sargut, günün anlam ve önemi ile ilgili
çeşitli menkıbeleri ve hikâyeleri dinleyicilerle paylaştı. İnsan olarak yapılan
her işte doğruluğu ve dürüstlüğü temel
almak gerektiğini vurgulayan Sargut,
“Komşuluğu da, iş adamlığını da en doğru ve dürüst bir şekilde yapmalıyız.” dedi.
Sargut’un konuşmasının ardından BALKANTÜRKSİAD Başkanı Aytuğ Onur tarafından Cemalnur Sargut’a hediye verildi.
Rol Modellere İhtiyacımız Var
Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. Yönetim
Kurulu Başkanı Harun Çalımlıoğlu yaptığı konuşmasında: “Bizlere sözleriyle
değil yaptıklarıyla örnek teşkil edecek
rol modellere ihtiyacımız var. Geliştirdiği iş fikirleri ve işadamlarına ışık tutması sebebi ile BALKANTÜRKSİAD da
Bursa için rol modellerden birisi olmuştur. Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. olarak
manevi haz ve lezzetin zirve yaptığı bu
kutlu ayda, katkılarımızla 13.’sü düzenlenen Sinerji toplantısı ve iftar yemeğinde
sizlerle bir arada bulunmaktan büyük bir
memnuniyet duyuyoruz.” dedi.
1. Yıl 2. Sayı /
31
SOSYAL SORUMLULUK
www.plusvalue.com.tr
HUZUREVİ’NE HUZUR DOLU ZİYARET
Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. çalışanları, Bursa Büyükşehir Belediyesi Kaplıkaya Huzurevi
sakinlerini bayramda yalnız bırakmadı.
H
uzurevi sakinleriyle bayramlaşmak
için ziyarette bulunduklarını dile
getiren Çalımlıoğlu Gayrimenkul
A.Ş. Halkla İlişkiler ve İK Yöneticisi Eda
Çalışan “Sosyal refah ve sosyal hizmet
programlarının iyileştirilmesi, toplumların sosyal yönden güçlendirilmesini
amaçlayan politikaların saptanması ve
buna ilişkin ’standartların’ tanımlanması
önemli bir konu. Bayram ziyaretleri bizim
için özellikle büyüklerimizin hayır dualarını almak için yaptığımız ziyaretlerdir.
Ramazan Bayramı ziyaretimize bu sebeple özellikle yaşlılarımızdan başladık, sosyal devlet olmanın en güzel örneğini burada görüyoruz. Burada her düşünceden
büyüklerimiz var; bizleri kendi evlatları
gibi karşıladılar.” dedi.
32
/
1. Yıl 2. Sayı
ÇALIMLIOĞLU
GAYRİMENKUL A.Ş.
ÇALIŞANLARI SOSYAL
SORUMLULUK
PROJELERİNE
HUZUREVİ
ZİYARETİYLE HIZ
KESMEDEN DEVAM
EDİYOR.
www.plusvalue.com.tr
SOSYAL SORUMLULUK
Burada kalan yaşlılar ile bayramlaşan
Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. çalışanları,
huzurevi sakinlerinin ellerini öpüp büyükleriyle tek tek sohbet etti.
1923 doğumlu Huriye Mengi 15 senedir
huzurevinde yaşadığını, Bursa Büyükşehir Belediyesi Kaplıkaya Huzurevi Basın
ve Halkla İlişkiler departmanından Seval
Aydın başta olmak üzere tüm huzur evi
çalışanlarının kendilerine çok iyi baktıklarını, huzurevinde bir aile gibi yaşadıklarını dile getirdi.
Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. çalışanlarını yanlarında görmekten büyük mutluluk
duyduklarını dile getiren huzurevi sakinleri sadece bayramlarda değil hiçbir zaman unutulmamayı temenni etti.
Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. Yönetim
Kurulu Başkanı Harun Çalımlıoğlu ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melek
Çalımlıoğlu, huzurevi sakinlerine ihtiyaçları doğrultusunda pijama, çamaşır, hasta
bezi, kolonya ve çikolata hediye etti.
1. Yıl 2. Sayı /
33
SOSYAL SORUMLULUK
www.plusvalue.com.tr
BAŞARILI ÖĞRENCİLERE ÇALIMLIOĞLU’NDAN ÖDÜL
Bursa’da başarılı öğrenciler, Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş. tarafından dizüstü bilgisayar,
tablet ve fotoğraf makinesi ile ödüllendirildi.
2
014-2015 eğitim ve öğretim yılında
dünya genelinde yapılan yarışmalarda dereceye giren öğrenciler için
Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde ödül
töreni düzenlendi. Törende çeşitli branş
ve kategorilerde başarılı olarak derece
elde eden ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri dizüstü bilgisayar, tablet ve fotoğraf
makinesi ile ödüllendirildi.
Başarılı öğrenciler ödüllerini İl Milli Eğitim Müdürü Veli Sarıkaya ve Çalımlıoğlu
Gayrimenul A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
Harun Çalımlıoğlu’nun elinden aldı. Bursa’nın okul sporlarında lisanslı sporcu
sayısıyla ilk sıralarda yer aldığını belirten
Sarıkaya, “Öğrencilerimizin çok çalışarak,
emek vererek elde ettiği başarılar bizleri
mutlu etti. Öğrencilerimizi ve bu başarıda
emeği geçenleri tebrik ediyoruz. Maksadımız başarılı öğrencileri teşvik etmek.
Temennimiz bu başarıların artarak devam
34
/
1. Yıl 2. Sayı
etmesidir. Hayırseverlerimizden okullarımızın yapımı ve onarımıyla ilgili des-
tekler alıyoruz. Ancak bu desteği eğitim
öğretime içeriden direk bir destek olarak
görüyoruz.
Eğitimde
bir metot
vardır; iyi
örnekleri sunarak
başarıyı
artırma
metodu. Bu
ödüllendirme de diğer öğrencilerimize
güzel bir
örnek teşkil edecek.”
dedi.
Başarılı öğrencileri tebrik
eden Harun
Çalımlıoğlu
www.plusvalue.com.tr
SOSYAL SORUMLULUK
ise, “Bu çocuklar bizim evlatlarımız. Memleketimizin yarınlarını
bu gençlerimize teslim edeceğiz.
Onların gelişimine katkı sağlamak bizlerin asli vazifesidir.
Gençlerimizi teşvik etmek ve onlara destek olmak istedik. Başarılarından dolayı hepsini tekrar
kutluyorum.” diye konuştu.
ÖDÜLLENDİRİLEN
ÖĞRENCİLER DİĞER
ÖĞRENCİLERE DE
ÖRNEK TEŞKİL EDEREK ONLARI MOTİVE
EDECEKTİR.
Konuşmaların ardından ödül
alan öğrenciler ile İl Milli Eğitim
Müdürü Veli Sarıkaya ve Çalımlıoğlu Gayrimenul A.Ş. Yönetim
Kurulu Başkanı Harun Çalımlıoğlu, toplu anı fotoğrafı çektirdi.
1. Yıl 2. Sayı /
35
RÖPORTAJ
www.plusvalue.com.tr
YATIRIMLARIYLA HER DÖNEM TAKİP EDİLEN
KARARLARINDA ŞANS, BİLGİ VE SEZGİLERİNİ İYİ
KULLANAN BİR İŞADAMI
HÜSEYİN ÖZDİLEK
Bursa’dan sonra Eskişehir, Yalova, Kocaeli ve İstanbul’a da Özdilek markasını altın
harflerle kazıyan Hüseyin Özdilek için sadece çok çalışkan demek haksızlık olur. Akılcı
düşünce tarzı, analiz yeteneği ve tecrübesini yatırımlarına da yansıtan Özdilek, binaların
değil insan kaynaklarının projelerine değer kattığına inanarak bu yönde her geçen gün
kurumunu güçlendirmek için canla başla çalışıyor. Gözlemlerini tecrübeleriyle birleştiren
ve yatırım yaptığı yerlerin de değerini hızla artıran projeleriyle Türkiye’nin en değerli
işadamlarından biri olan Hüseyin Özdilek’le dünden bugüne gayrimenkul yatırımlarını,
gelecek hedeflerini ve okuyucularımıza altın değerindeki yatırım önerilerini sorduk.
H
üseyin Bey, söz konusu
yatırım olduğunda bilgi
mi daha önemlidir yoksa
şans mı?
Kesinlikle bilgi daha önemlidir.
Bilgi olmadan yatırım yapılacak
bölgenin değer artışı yaşayıp
yaşamayacağını bilemezsiniz.
Bu bilgi birikimine sahip olamazsanız netice alamazsınız.
Bunun yanında babadan, dededen bir arsa kalmış, aradan
yıllar geçmiş ve arsanız değerlenmişse bu da sizin şansınızdır. Sizin 30 sene önce aldığınız
arsa aynı arsa olabilir ama Bursa aynı Bursa değil. Değişiyor,
gelişiyor… Sizin aldığınız arsa
da değerleniyor, imara açılıyor
buna şans diyebiliriz. Bu arsayı
öngörünüzden dolayı almanız
bilgi, ama başka sebeplerden
36
/
1. Yıl 2. Sayı
RÖPORTAJ
www.plusvalue.com.tr
Genelde gayrimenkul yatırımlarında tercihiniz nedir?
Biz alışveriş merkezi ve oteller yapıyoruz.
En son İstanbul’da aldığımız arsada alışveriş merkezi, otel ve iş merkezi yaptık.
Alışveriş merkezini Özdilek konseptiyle
açtık. Sinemaları ve marketi de biz çalıştırıyoruz. Bunun yanında 142 kiracımız
var. 5 yıldızlı bir otelimiz de hizmet veriyor. Kurumsallığa önem verdiğimiz için
bunlar da sorunsuz şekilde ilerliyor.
Gayrimenkul yatırımlarında asıl önemli
olan nedir?
Gayrimenkul yatırımlarında şehir merkezlerinde satış fiyatları olarak oldukça
yüksek. Ancak yatırım yapılacak bölgenin
ilerde hızlı gelişme göstereceğine inanıyorsanız, altıncı hissinize güveniyorsanız
bu bölgelerde yatırım yapmakta fayda
var.
aldıysanız ve arsanız değerlendiyse bu
da şansınızdır. Yatırım, bilgisiz olmaz. Bilgisiz yatırımın sonunda kesinlikle hesapsızlık vardır. Mantıklı hareket edebilmek
için bilgiyi kullanmanız gerekir.
ALIŞVERİŞ MERKEZİ
AÇARKEN, KONUMUNA,
SOSYO-EKONOMİK
DÜZEYİNE, COĞRAFİ
YAPISINA VE EĞİTİM
SEVİYESİNE BAKARAK
DEĞERLENDİRME
YAPIYORUZ
Gayrimenkul yatırımlarında genelde bilgiyi nasıl almayı tercih ediyorsunuz, kendi
ekibiniz içindeki danışmanlarla mı yoksa
bir danışmanlık şirketiyle mi çalışıyorsunuz?
Danışmanlık şirketi kanalıyla yaptığımız
yatırımlar da var, bizzat benim gözlemleyerek yaptığım yatırımlar da var. Biz
alışveriş merkezi açarken, konumuna,
sosyo-ekonomik düzeyine, coğrafi yapısına ve eğitim seviyesine bakarak değerlendirme yapıyoruz. Bunun sonucunda
fayda-maliyet analizine bakarak arsayı
alıp yatırıma başlıyoruz. Siz buna altıncı
his diyebilirsiniz ama ben bunu tecrübe
olarak değerlendiriyorum. Birçok bilgiye
kitaplardan ulaşabilirsiniz ama duayen
olarak nitelendirilmek için 30-40 yıllık
bir tecrübe gerekir. Bu tecrübede hata
payını düşürüyor.
Söz konusu Özdilek olunca, yatırım yapılan
bölgede de bir cazibe oluşturduğunu söyleyebiliriz. Bursa’daki örneklerini sıralayın
desek hangi yatırımlarınızı sayarsınız?
Kesinlikle ilk sırada Geçit Özdilek’i söyleyebilirim. Bizim alışveriş merkezimizin arkasında boş bir arazi vardı. Bugün
o bölgeye gittiğinizde ise lüks konutlar
görüyorsunuz. 7-8 yıl gibi bir sürede, 100
bin liraya satılan daireler bugün 350400 bin liraya alıcı buluyor. Bunda bizim
oluşturduğumuz cazibenin de katkısı var.
Çünkü Özdilek işini severek ve isteyerek
yapıyor. Amatör ruhla ama profesyonel
bir şekilde çalışıyoruz. Bunu da kurumsallaşmış, Özdilek’e inanmış 6500 kişilik
bir ekiple başarıyoruz.
Bursa’nın büyüme akslarıyla ilgili Bursa’yı
yaşayan biri olarak, bu değişimi görmüş
müydünüz?
1. Yıl 2. Sayı /
37
RÖPORTAJ
www.plusvalue.com.tr
Hüseyin Özdilek, beyaz yaka bir
personel olsaydı, birikimlerini
nasıl değerlendirirdi? Nasıl bir
yatırım modeliyle birikimlerini
büyütmeyi düşünürdü?
Dünyada üç çeşit ülke var. Geri kalmış
ülke, gelişmekte olan ülke ve gelişmiş
olan ülke! Geri kalmış ülkelerin çok çaba
sarf etmeleri lazım, siyasilerin egoistçe
davranmaması lazım, eğitime önem verilmeli, cumhuriyetle yönetilmeli, toplumcu olunması lazım, bilgi toplumu
olunması lazım, demokrasiyi iyi hazmetmiş olmaları lazım… Bunlar da kolay
olmuyor. Ülkemizde genç nüfus fazla,
askere gidiliyor, evleniliyor, ihtiyaç artıyor. Tarım ve sanayide eleman ihtiyacı
oluyor. Bu eleman ihtiyacı büyük şehirlerde kalifiye elamana doğru bir eğilim
gösteriyor. Bursa da bu konuda bir ivme
ile hareket ediyor. Gelişen Bursa’nın gelişimini sürdüreceği ve bugünlere geleceği öngörülüyordu. İpek Yolu’yla başlayıp
tekstil ve sanayi ile Bursa’nın gelişimine
ciddi katkılar sağlanmıştır. Sanayileşen
şehirlerin nüfusunun artması ve gelişmesi normaldir.
Hüseyin Özdilek, beyaz yaka
bir personel olsaydı kesinlikle
kazandığı kadar harcamazdı.
Ayağını yorganına göre uzatırdı.
Evde de çalışması gereken tüm
bireylerin çalışmasını isterdi. 16
yaşına gelmiş gençlerin yaz tatilinde bir baltaya sap olmasını
ve oradan eve para getirmesini
isterdi. Tırnağınız varsa başınızı
kaşıyabilirsiniz. Çekirdek ailede
her bireyin bir şeyler yapması gerekir.
Yaşam standartlarınızın yüksekliği tamamen çalışmanıza bağlı. 1 kilo et ile karnınızı doyurabilirsiniz, domates ekmekle
de karnınızı doyurabilirsiniz ama canınız
et yemek isteyebilir. Canınız çekiyorsa
çalışacaksınız. Bunun bir bedeli var, bedelini herkes ödemek zorundadır. Anneden babadan kalsa bile çalışacaksanız.
Size kalana ekleme yapamıyorsanız,
kaybolmaya mecbursunuz. Bizim insanlarımız yanlış yapıyor. Kredi kartlarına
yükleniyor, lükse yöneliyor. Sonuç olarak
da yaşam standartları düşüyor. İhtiyaçlar
doğrultusunda hareket edilmeli. Önce ev
alınmalı, daha sonra araba düşünülmeli,
araba tüketim yatırımıdır. Önce kiradan
kurtul, ev al sonra borçlanmadan git bir
araba al.
Peki, evini aldı, arabasını aldı ve para biriktirmeye de başladı. Bu birikimi nasıl değerlendirsinler?
GEÇİT ÖZDİLEK BÖLGENİN
MEVCUT DEĞERİNİ
ARTIRMA KONUSUNDA ÇOK
ÖNEMLİ BİR ROL ÜSTLENDİ
38
/
1. Yıl 2. Sayı
Kesinlikle gayrimenkule yatırım yapsınlar. Ev de olabilir, kiralık dükkân da olabilir, arazi de olabilir. Bunların hepsini bir
bütün olarak değerlendirmeli ve bütçesine göre hareket etmeli. Bunları yaparken
de borca fazla girilmemeli. Hırs, mantığın önüne geçmemeli. Doğru yatırımlar-
la yolunuza devam edin, sonra akrabaya
yardımı, komşulara yardımı, ihtiyaç sahiplerine yardımı esirgemeyin. İmkânlarınızı aşan hareketlerden uzak durun.
YAŞAM
STANDARTLARINIZIN
YÜKSEKLİĞİ TAMAMEN
ÇALIŞMANIZA BAĞLI. 1
KİLO ET İLE KARNINIZI
DOYURABİLİRSİNİZ,
DOMATES EKMEKLE
DE KARNINIZI
DOYURABİLİRSİNİZ
AMA CANINIZ ET
YEMEK İSTİYORSA
ÇALIŞACAKSINIZ.
Finans yöneticileri yatırımlarınızı bir sepet
şeklinde değerlendirin diyor. Siz bu konuyla ilgili neler düşünüyorsunuz?
Finans yöneticileri döviz bazında kredi
kullanırken, Dolar ve Euro’yu eşit parçalar şeklinde almak isterler. Böylelikle
riski azaltmış olurlar. Ticaret kumar değildir, ticaret mantık ve hesap işidir. Küçük yatırımcıya benim söyleyeceğim şey,
evlerinin dışında gelir getirici başka bir
ev ya da başka bir gayrimenkule yatırım
yapabilirler. Kendi bütçelerini zora sokmamaları gerekir. Zaten olması gereken
de budur.
RÖPORTAJ
www.plusvalue.com.tr
Küçük yatırımcı genelde döviz ve altına yönelir. Hüseyin Özdilek döviz ve altın yatırımı hakkında neler düşünüyor?
Ben döviz ya da altına yatırım yapmam.
Ben kazandığımı sürekli işime yatırırım.
Özdilek, devamlı borçludur. Ancak kısa
vadede borcumuz ciromuzun %20’sini
geçmez. Uzun vadeli borçlar da sürekli
bir proje sonucunda oluşur. Örneğin; İstanbul projesi. Borcumuz var evet ama
karşılığında da gelir getirici unsurlarımız
var. Bunun yanında da istihdam olarak
ülke ekonomisine ciddi bir katkı sağlıyoruz. İstanbul’da yaptığımız proje toplam
6500 kişiye istihdam sağlayacak. Bunlar
güzel şeyler, bunlara vesile olmak güzel
şeyler. Yoksa bizim de yediğimiz 3 öğün
1400 kaloridir…
HÜSEYİN ÖZDİLEK:
BEN ALTINA
YATIRIM YAPMAM.
BEN KAZANDIĞIMI
İŞİME YATIRIRIM.
Hayatınızda yaptığınız en iyi yatırım neydi? Bu yatırımdan böyle bir gelir beklemiyordum dediğiniz bir yatırımınız oldu mu?
Ben bir yatırıma öncelikle nitelik olarak
bakarım. En büyük yatırımı yapın, en iyi
mühendisler ve mimarlarla çalışın eğer
o yapıyı sevk ve idare edecek, aidiyet
duygusuyla hareket eden çalışanlarınız
yoksa o yatırımın niteliği yoktur. Bunların olmadığı takdirde başarının yakalanması mümkün değildir. Önce kurumsal-
laşma başarıyı getirir. Kurumsallaşma da
firma kültürüyle olur. Firmalarında çalışanlarına karşı sorumluluğu vardır. Maaşını vaktinde ödemek, kayıt içinde kalmak, fazla mesaisini gününde ödemek
ve sosyal haklarını gününde ödemek,
eğitmek gibi birçok konuya dikkat edilmeli. İşletmenin gelişmesi için her adımı
doğru atmanız gerekir, bundan sonrasını
da Allah’a bırakmak gerekir. Çalışanlar da
elindeki işin kıymetini bilecek. Bizden gidip, geriye dönmek isteyen çok kişi oldu.
Bunu ben tek başıma yapmıyorum 1250
tane yöneticimizle birlikte yapıyoruz. Biz
yöneticilerimizi dışardan almayız, kendimiz yetiştiririz. Özdilek perakende sektöründe bir okuldur. İstanbul’a yatırım
yaptığımızda, “Bu kadar alışveriş merkezi
arasında nasıl iş yapacaksınız?” dediklerinde biz de onlara kuyumcular çarşısında kuyum satılır dedik. Herkes işini iyi
yaparsa ortaya bir cazibe merkezi çıkar.
İzmir, Antalya, İstanbul ve her seferinde
alışveriş mantığının üstüne koyarak devam
ettiniz. Nasıl bir anlayışla hareket ediyorsunuz?
Şu anda 15 noktada var Özdilek. Eskişehir, Yalova, Kocaeli’de Özdilek var. Şimdi
Bursa’da Alaaddinbey’e yapıyoruz. Orada
60 bin m² bir alan üzerinde, 30 bini alışveriş merkezi, 30 bini otopark olacak. Güzel işler yapıyoruz, 500 kişiye istihdam
sağlayacağız. O bölge de gelişti, böyle
bir yatırıma ihtiyaç vardı. Parayla satın
alamayacağınız duyguları biz yaptığımız
işlerle yaşıyoruz. İstihdam oluşturmaya
yönelik her yatırımı takdir ederiz, rekabetten korkmayız. Bizim insanımızı en iyi
sevk ve idare edecek olan yine yerli markalardır, böyle olmak zorundadır. Yabancı
sermaye bizim bölgemizde bizden iyi iş
yapıyorsa ortada bir sıkıntı vardır.
1. Yıl 2. Sayı /
39
FIRSAT
www.plusvalue.com.tr
ARAZİYE YATIRIMDA VADELİ SATIŞ DEVRİ
Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş., toprağa yatırım yapmak isteyenlere vadeli satış kampanyası
başlattı. Haziran ayında başlayan kampanya çerçevesinde dönümü 3 bin 500 liradan
başlayan araziler, 700 lira taksitle satılıyor.
Ç
alımlıoğlu Gayrimenkul
A.Ş.,
toprağa yatırım
yapmak isteyenlerin
karşısına kaçırılmaz bir
fırsatla çıkıyor. Özellikle metropol şehirlerde
yatırımların çoğunun
toprak ağırlıklı olduğunu belirten Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkanı Harun Çalımlıoğlu,
‘Araziyi ister ekin, ister
bina yapın, isterseniz
alın-satın. Toprağa yatırım yapmak her daim
kazandırır ve güven
getirir. ‘ dedi. Eskiden
yatırımları yalnızca üst
düzey sanayiciler, işadamları ve imkân sahibi insanların yapabildiğine değinen Çalımlıoğlu bugün ise
memurdan esnafa, avukattan doktora, imkânları dar olandan orta ve üst segmente
kadar her kesimden yatırımcının toprak
odaklı yatırımlardan yana karar aldığını
belirtti.
Yatırımcının alırken de satarken de kazanmasını ön planda tuttuklarını, bu sebeple
de ‘Vadeli Satış’ kampanyasını geliştirdiklerini belirten Harun Çalımlıoğlu, şunları
kaydetti: “Ülkemiz dünya standartlarındaki projeleri üzerinde taşıyan, büyüyen
ve hızla gelişen bir ülke. Biz uzmanlarımız
ile birlikte bu gelişimin takipçisi oluyor ve
gelişen kentlerin nabzını tutuyoruz. Güney Marmara’nın yıldızı olan Balıkesir de
bunlardan biri. Balıkesir; sanayi, ulaşım,
sağlık, turizm gibi çok amaçlı projeleri
hayata geçirmesiyle vazgeçilmez bir kent
40
/
1. Yıl 2. Sayı
ÇALIMLIOĞLU GAYRİMENKUL A.Ş., DÖNÜMÜ 3 BİN 500
LİRA OLAN ARAZİLERİ 700 LİRA TAKSİTLE VERİYOR
haline gelmeye başladı. Dolayısıyla proje bazlı büyük yatırımlar ile büyüyen bir
kentte alacağınız bir arazinin kaybettirme
olasılığı yoktur.”
HARUN ÇALIMLIOĞLU:
‘PROJE BAZLI BÜYÜYEN
KENTLERDEKİ
YATIRIMLARDA ARAZİNİN
KAYBETTİRME OLASILIĞI
YOKTUR.’
YATIRIMCIYA FIRSAT
DÖNEMİ
Yatırımcıların vadeli satışta Balıkesir arazileri ile büyük oranda kâr marjı elde edeceklerini vurgulayan Harun Çalımlıoğlu
vadeli satış ile her kesimden yatırımcıya
kapılarını açtıklarını belirtti. Çalımlıoğlu,
“Dönümü 3.500 TL’den başlayan fiyatlarla
arazileri almak isteyen yatırımcılardan sadece yüzde 20 oranında bir peşinat alıyoruz. Bu da 700 lira gibi makul bir ödeme.
Gerisini yatırımcının arzusuna göre 12
aya varan vadeler ile taksitlendiriyoruz.
Haziran ayında başlayan kampanyayı yoğun ilgiden dolayı uzattık. Kampanya fırsatını yatırımcıların kaçırmamasını öneriyorum” dedi.
www.plusvalue.com.tr
YATIRIMDA KREDİYLE EV Mİ? TAKSİTLE ARAZİ Mİ?
Yatırımcılar için en önemli soruların başında gelen ev mi arsa mı ikileminde konut kredisi
ilk bakışta cazip gibi görünse de ekonomik ve avantajlı yatırım için tüm değişkenler
birlikte ele alınmalıdır. Gelin krediyle ev almak mı yoksa taksitle arazi almak mı daha
akılcı, tüm avantaj ve dezavantajları ile birlikte karar verelim...
Türkiye’de, doğru lokasyonda ve uygun fiyatla alınmış bir arazi, uzun vadede tüm yatırım enstrümanlarının toplamından daha fazla getiri sağlar.
Enflasyonist bir ortamdayız ve ev fiyatları her sene değişkenlik
gösteriyor. Yeni yaşam alanları kuruluyor, şehir batıya kayıyor.
Yaşamın yeni başladığı lokasyonlar hem altyapı hem de inşaat
kalitesiyle prim yapmaya başlıyor. Bu alanların doluluk oranlarının yükselmesi hatta %100’e ulaşması durumunda 10 sene
önce alınan evin değeri, satın alınan zamanki değerinde olmuyor. Üstelik satın alınan konut geçen bu zamanda artık 10 yaşına
ulaşmış oluyor.
Konutta, satın alma işleminden sonra beklenti bitmekte ya da
yavaşlamaktadır.
Konutların yıpranma payı yaşam devam ettiği için daha yüksektir. Kiracı çıktıktan sonra evin ciddi bir şekilde elden geçirilmesi,
bakım maliyetlerinin karşılanması gerekir.
Arazide bu vergilerin hiçbiri yoktur.
Arsa ve arazide ise beklenti daima yüksektir.
Aldığınız arazinin, arsaya dönüşmesi diğer bir
değişle imar uygulaması gelecek dönemde
alacağınız katma değeri yükseltir, beklentinizi
Arazi ise; zamana yenilmez. Yaşam yoğunlu- artırır.
ğunun artması beklenen bölgelerdeki arsa Konut alınırken ödenen masraf bedelleri yüksektir.
yatırımları yeni projeler ile gelecek vaat eder.
Doğru lokasyonda toprağa yapılan yatırım, za- Arazide masraf bedelleri minimize edilmiştir.
man içinde değer artışı ile kendini öder duruHer sene konut, çevre, temizlik, çöp vs. vergileri ödenir.
ma gelir.
Binada sizin aldığınız dairenin eşdeğerinde birçok konut bulunabilir.
Arazi yıllara göre deformasyona uğramayacağı için size ekstra bir bakım maliyeti çıkart- Alınan araziden bir tane daha bulmanız
mümkün değildir. Arazi parseli tektir ve bir
maz.Tam tersi yıllandıkça değerlenir.
eşi daha üretilemez. Yani alınan arazi dünyaKiracı evi boşalttığında hemen yeni bir kiracı bulunamayabilir
da sadece sizde vardır.
ve ev boş kaldığı için kira getirisi kesilebilir.
GYODER verilerine göre 2010-2015 yılları
arasında konut fiyatları yatırımcısına %56.2
değer kazandırırken doğru lokasyonda alınan
bir arazi, yatırımcısına konuttan çok daha fazlasını kazandırmaktadır.
Bütün bu verilerin ve temel ihtiyacın dışında tamamen yatırıma
yönelik olarak satın alınan konutun, uzun vadede bir arazi kadar
prim yapması elbette mümkün olmayacaktır. Konut yatırımcıları, özellikle kredili alımlarda ödenen faiz yükü de dikkate alındığında, zaten sınırlı olan primi çoğu zaman faiz bedeli olarak
ödemek zorunda kalmaktadır.
1. Yıl 2. Sayı /
41
KISA KISA
www.plusvalue.com.tr
DOĞRU ARSA YATIRIMI NASIL YAPILIR?
Erkan Koçer
Çalımlıoğlu Gayrimenkul A.Ş.
Arazi Uzmanı
Tarla, arsa, arazi vb. nitelikli bir gayrimenkul satın almak toplumda “uzun
vadeli yatırım” olarak kabul edilir. Genel
algı “Bu yatırımların getirisinin çok olduğu ancak çocukların hatta torunların faydalanabileceği” yönünde. Amerikan yazar
Willa Cather’in da dediği gibi “Toprak geleceğe aittir.” Ancak bilinçli yapılan bir yatırım ile kısa vadede ve daha fazla kazanç
sağlamak mümkün. Alınan araziden elde
edilecek rant için körlemesine bir zaman
akışından öte o bölgedeki gelişim süreci
önem taşımaktadır. Arazi yatırımlarının
getirisinin yüksek olması o arazinin çevre
gelişimi ile doğru orantılıdır.
Yatırım için borsa, döviz, altın, mevduat ya da farklı bir yatırım enstrümanını değil de toprağı tercih edenler için ilk
olarak şunu söyleyebilirim: Para bir malı
alırken kazanılır, satarken değil. Gerçek
yatırımcı yaklaşımı budur. Parasının para
kazandırmasını isteyen yatırımcı için en
önemli konu alınacak yerin m2 birim fiyatıdır. Alınacak yer imara açılmış bir yerse
yani arazi değil arsa ise m2 birim fiyatı
zaten yüksektir ve yatırım için daha büyük bütçe gerektirir. Arazi yatırımı henüz
gelişimini tamamlamamış yerlerden yapılmalıdır. Aksi halde alınacak yer zaten
42
/
1. Yıl 2. Sayı
maksimum getiriye ulaşmış demektir. Bu
sebeple konu zaten imara açılmış, belirli
bir doygunluğa ulaşmış yerlerden değil,
projelerin olduğu bölgelerden yer almak
olmalıdır. Bu yaklaşımda da ne yolun ne
de diğer alt ve üst yapının önemi yoktur.
Zaten tüm alt, üst yapı gelecektir. Tarlaların alan ve şekilleri değişecek arsaya
dönüşecektir. Büyük yatırımcılar dağ başlarında binlerce dönüm arazi kapatmaktadırlar. Bu konuyu netleştirdikten sonra
sorunuzu arazi olarak yanıtlayabilirim.
Ülkemizde yer alan tarihi ve güzelliklere sahip ender bulunan alanların
korunması çok önemli. Doğal değerlerin
korunması ve sonraki kuşaklara olduğu
gibi aktarılması amacı ile sit alanları yatırım için uygun değildir. Alınan tarlanın sit
alanı içerisinde bulunmamasına özellikle
dikkat edilmelidir.
Satışa sunulan tarlanın taşma alanı
içinde olmamasına yani dere yatağına yakın olmamasına dikkat edilmeli. Özellikle
su havzası bulunmayan tarlalara koruma
bandında bulunduğu için imar izni verilmeyebilir. Bu konuda yeterli bilgiye sahip
olmayanlar tarlanın koruma bandında
olup olmadığını tarlanın bulunduğu bölgenin bağlı olduğu su idaresi ile görüşerek gerekli bilgiyi edinebilir.
Tarladan doğalgaz boru hattı geçmemesi,
yüksek gerilim hatlarına yakın olmaması
ve yerin orman arazisi olmaması da tarlanın değeri için önem taşıyacak diğer
unsurlardır.
Son olarak satın alma yapılmadan önce
ilgili belediyeden ve tapu dairesinden
tarlanın üzerinde her hangi bir şerh olup
olmadığının araştırılması yapılmalı, üzerinde şerh bulunan tarlalardan uzak durulmalıdır.
• Arazi yatırımının püf noktaları
Öncelikle en başta bahsettiğim o geleneksel algıdan, arazi yatırımının uzun
vadede kazandıran bir yatırım aracı olduğu fikrinden, uzaklaşmak gerekir. Ce-
sur olmak gerek demiyorum. Çünkü iyi
bir yatırımcı kazanmak için risk almanın
gerekliliğini bilir. Tabi burada kast ettiğim
akılcı bir risk.
Hükümetlerin ve özel teşebbüslerin
hareketlerini takip etmek, yeni kararlar ve
yeni projeler hakkında bilgi edinmek, reel
gelişmeleri kovalamak işin en önemli püf
noktalarındandır. Ekonomideki trendlerle
ilgilenmeyen bir yatırımcı bu alandaki en
değerli unsuru teğet geçmiş sayılır.
Arazide doğru yatırım için; arazi almak istediğiniz kentin hızlı bir büyüme
seyrediyor olması, bölgenin göç alma
durumu, almak istediğiniz arsanın yatırım
teşviki alan arsalarına olan yakınlığı, ulaşım projelerine olan konumu daha birçok
püf noktası sayabilirim.
Arsa yatırımı yapmak kârlı olduğu kadar riskli bir iştir, tabi işin uzmanı değilseniz. Ya değindiğim bir çok konuya hakim
olmak ya da mutlaka güvenilir bir arsa
yatırım uzmanından danışmanlık hizmeti
almak durumundasınız.
•
Bursa’nın arsada yıldızı parlayacak
bölgeleri
Türkiye’nin en çok göç alan illerinden
birisi Bursa. Karacabey arazilerinin çok
kazandıracağını söylemiştik. Bu araziler
2010 – 2015 yılları arasında yatırımcısına
% 500 değer kazandırdı. Şimdi zaman Yenişehir dönemi... Bütün projeleri, ulaşım
ve sanayi gelişmelerini, yakından takip
ediyoruz. Otomotiv Test Merkezi, Yüksek
Hızlı Tren, Körfez Geçişi, Otomobil Fabrikası, Ar-ge, Boğazköy Barajı, Organize Sanayi Bölgesi, Marmara Port Serbest Şehir
Projesi Yenişehir’in kaderini değiştirecek.
Yenişehir’e yatırım yapan yatırımcılar kısa
bir süre sonra gelişmeleri bizzat yaşayacak ve toprağın yatırımcısına ne kadar
kazandırdığını çocukları değil, kendileri
görecekler.
www.plusvalue.com.tr
KISA KISA
1. Yıl 2. Sayı /
43
ODAK
www.plusvalue.com.tr
BALIKESİR BÜYÜRKEN, YATIRIMCISINI DA
BÜYÜTÜYOR...
Türkiye’nin en kalabalık 17. şehri olan Balıkesir, bir yanı Marmara’ya açılırken diğer
yanının Ege Denizi ile birleştiği, doğanın cömert davrandığı iklimiyle tarıma ve turizme
hayat katarken; ticaret merkezlerine olan yakınlığı ile de stratejik önemini koruyor. Fark
katan projelerle her yönden güçlendirilen Balıkesir, halkına konforlu bir yaşam sunarken
yatırımcılar tarafından da dikkatle inceleniyor.
CUNDA’YA 60
METRELİK İSKELE
Tatil noktalarına kolay ulaşım...
K
onumu gereği Batı Anadolu’da deniz yollarının kesişme noktasında
yer alan Cunda adasına kurulacak
iskele ile Altınoluk, Akçay/Güre, Burhaniye, Gömeç, Ayvalık arasında gemiyle
yolcu taşımacılığı yapılabilecek. Trafiğin
denize ineceği bu alanlarda yaşayanlar
ve ziyaretçiler bir yandan deniz ulaşımının konforunu yaşarken diğer yandan hız
kazanacaklar.
SARIMSAKLI
PLAJINA YENİ
GÖRÜNÜM
Güney Marmara’nın en ünlü plajı
iyileştiriliyor...
Balıkesir’in yaklaşık 30 kilometre uzunluğundaki sahil bandında yer alan dünyaca
ünlü Sarımsaklı Plajı büyük projeler planlanarak farklı ve daha modern bir görünüme kavuşturulacak. Sarımsaklı Plajı’nda
denizin daha verimli kullanılması hedeflenerek ziyaretçilerin rahat edebileceği
bir ortam haline getirilecek.
BALIKESİR’İN
ÇELEBİ LİMANI
Yatırımlarla büyüyor...
Bandırma limanı konumu itibarı ile ülkenin en önemli limanlarından biri olmanın
yanında tüm ülkeye uzanan demiryolu
bağlantısı ile kombine taşımacılıkla her
türlü yükün elleçlenebileceği bir liman.
İstanbul’dan sonra Marmara Denizi’nin en
büyük ikinci limanı, Türkiye’nin ise; en büyük beşinci limanı olma özelliğini taşıyan
Çelebi Limanı’nın ilçenin lojistik üssü haline gelmesi planlanıyor .
44
/
1. Yıl 2. Sayı
Tasarlanan projeye göre; organize sanayi
bölgesini teğet geçen demiryolu ile karayolu üzerinde ve OSB içerisinde lojistik park; deniz kıyısında ise 1500 metre
uzunluğunda liman inşa edilecek.
ODAK
www.plusvalue.com.tr
AYVALIK–CUNDA
ARASINA 240
METRELİK KÖPRÜ
YAPILACAK
Her mevsim güvenli...
...
Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip
Uğur, Ayvalık’ı Cunda’ya bağlayan karayolunun yerine köprü yapılacağını, 240 metre uzunluğundaki köprünün inşasının çok
yakında başlayacağını bildirdi.
Bu köprü ile turizm cenneti Ayvalık’ın
Cunda Adası ile bağlantısı her mevsim
daha güvenli olacak.
BARAJ PROJELERİ
Tarıma tam destek...
Balıkesir için ’50 yıllık rüya’ olarak nitelendirilen ve Güney Marmara’da 310 bin
dekarlık alanın sulanmasının hedeflendiği ‘Manyas Ovası Sulama Projesi’ kapsamında 110 bin dekarlık alan daha sula-
maya açılmış olacak. 2019 yılı itibariyle
de toplam sulama hedefine ulaşılacak.
Çiftçilerin sulama sistemi ile mevcut gelirlerinde 5 katı artış yaşaması bekleniyor.
1999 yılında hizmete giren ve geçen yıl
elektrik üretimine başlanan Manyas Barajı’nda 46.5 milyon kW/saat enerji üretimi
gerçekleştiriliyor. Aralık 2013’te hizmete
giren Ergili Pompa Sulaması ise 34.110
dekar araziyi sularken yine proje kapsamında hayata geçirilen Tahirova sulaması
ile 48.900 dekarlık alan sulanabiliyor.
ÇAY DERESİ
REKREASYON
PROJESİ
Halkın nefes alacağı bir ortam inşa
ediliyor...
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ile Devlet
Su İşleri arasında ihalesi yapılan ve 5 Aralık 2014 tarihinde Balıkesir Bölge Müdürü
Erol Şenöz ve yüklenici firma tarafından
imzalanan Çay Deresi Islahı Projesi’nde
son hamle olarak kazmayı vurmak kaldı.
Derenin suyu çekildiği zamanda Ankara’dan gelecek olan özel araçlarla ağaçlar
kökleriyle sökülüp başka bir alana dikilecek. Bir sonraki adım ise Gençlik Merkezi’nden itibaren başlayacak çalışma ile
sebze-meyve hali ve karayolu kaldırılacak.
Yapılacak rekreasyon çalışması ile halkın
yeşillikler içinde dinlenip spor yapabileceği, eğlenebileceği, yürüyüş parkurlarının yer aldığı bir alan haline getirilecek.
Tamamen yaya yolunun bulunacağı alan
kentin nefes alan bir yeri haline getirilecek.
1. Yıl 2. Sayı /
45
ODAK
www.plusvalue.com.tr
ÇOCUK KÖYÜ
PROJESİ
Güçlü gübre ve yem sanayisi ile tarım alanında üstünlüğe sahip.
Tohumculuk sektörü için uygun doğal koşullar tarımda avantaj sağlıyor.
Tarım ve hayvancılık üretiminde Türkiye’de ön sıralarda yer alıyor.
Ayvalık ve Edremit Körfezi zeytinyağı sektörünün lideri konumunda...
Güney Marmara’nın En Büyük
Çocuk Eğlence Merkezi
Çay Deresi Projesi’nde dikkat çeken bir
diğer yenilik ise Güney Marmara’nın En
Büyük Çocuk Eğlence Merkezi iddiası
ile yola çıkılan Çocuk Köyü... Balıkesir’in
mega projelerine daha sonra dahil edilen
“Çocuk Köyü” için 6 milyon TL’lik bir bütçe
talep edildi. Gerçekleştirilecek tesiste, çocukların eğitiminden, eğlencesine kadar
her şey düşünülecek. Güney Marmara’nın
en büyük çocuk eğlence merkezi olacak
“Çocuk Köyü”nde “tuby jump” ekipmanı
sadece çocuklara değil, yetişkinlere de
adrenalin hücumu yaptıracak.
ri, çocuk eğlence alanları, spor alanları,
kongre ve fuar merkezi gibi birçok fonksiyonu içinde barındıracak.
Kongre ve Fuar Merkezi’nin bölgesel fuarlara ev sahipliği yapması da yine bu alanı
önemli kılan etkenlerden biri olacak .
TELEFERiK
Turistlerin buluşma noktası...
200 metre aralıklı direkler vasıtasıyla
yapılacak teleferik ile halk, Balıkesir’deki
meşhur Çamlık tepesini ziyaret edebilecek.
Çamlık turistlerin de uğrak yeri olduğundan bu proje ile turizmin de canlandırılması amaçlanıyor.
Çamlık bölgesine ise 360 derece dönebilen kafeterya, çay-kahve evleri ve restoranlar yapılarak gelenlerin keyifli ve eğlenceli vakit geçirmesi sağlanacak.
ÇOK AMAÇLI PROJE
Hayata geçirilecek projenin sonucunda,
tasarlanan alan balo, gala, düğün gibi etkinlikler için de kullanılacak.
TARIM VE
HAYVANCILIKTA;
240.000 m2 ‘lik Alanda Büyük
Ürün çeşitliliği
Organizasyonlar
doyuran bir il...
240.000 m2’lik bir alana projelendirilen
Çay Deresi Islah Projesi; ticaret birimle-
46
/
1. Yıl 2. Sayı
ile
Türkiye’yi
Ilıman iklim şartlarına sahip olmasından
dolayı ürün çeşitliliği ile dikkat çekiyor.
DENİZ YOLU
ULAŞIMINDA;
Balıkesir, Ege Denizi ve Marmara Denizi’ne kıyısı bulunması nedeniyle ulusal ve
uluslararası yük ve yolcu taşımacılığında
önemli bir işleve sahiptir.
Bandırma bölge için deniz ticaretinde
önemli bir potansiyel... Gelişmiş ve donanımlı limanı ile Marmara Bölgesi’nin denize açılan kapısı konumunda yer alıyor.
İstanbul-Bandırma arasındaki hızlı feribot ve deniz otobüsü seferleri ile iki saat
gibi kısa bir sürede İstanbul’a ulaşmak
mümkün oluyor.
ODAK
www.plusvalue.com.tr
TURiZMDE;
HAVA YOLU
ULAŞIMINDA;
Doğal yaşam, kaplıca, deniz gibi çeşitli
alternatifler ile dört mevsim turizmde
faaliyet gösteren Balıkesir, 291 kilometrelik sahil şeridi ile 18 adet mavi bayraklı plajı içinde barındırıyor .
Kaz Dağları Milli Parkı, Kuş Cenneti Milli
Parkı ve Ayvalık Adaları Tabiat Parkı turizmin önemli noktaları arasında yer alıyor .
Adalar kenti Balıkesir ‘de bulunan Sarımsaklı Plajı Türkiye’nin en uzun plajı olması
yönüyle yerli ve yabancı turistlerin ilgisini
çekiyor.
Sörf, yelken, dalış sporları gibi faaliyetler
için uygun koylara sahip, yelken kulüpleri tarafından yapılan faaliyetler ile kıyı
şeridinde yapılan çeşitli dalış etkinlikleri
bulunuyor.
Konut fiyatlarının
%10 arttığını, Kiralık daire fiyatlarının % 12 arttığını,
Peki Neden!
Termal Proje kapsamında Sındırgı termal su ile
ayda 90 TL’ye ısınıyor.
SANAYİDE;
Doğal taş rezervlerine sahiptir.
Türkiye’nin en zengin madenleri Bigadiç
ve Sındırgı bölgelerinde yer almaktadır.
Türkiye’de Balıkesir bor rezervinde ilk
sıralarda olup %60’ı Bigadiç’den karşılanmaktadır.
Türkiye’nin mermer rezervinde ikinci sırasında olup mermer ocaklarının % 27’sine
sahiptir.
2012 Aralık-2014
Aralık Reidin verilerine göre; Bigadiç nüfusunun
%153 arttığını,
Biliyor muydunuz?
Balıkesir Merkez Havaalanı, Balıkesir
Koca Seyit Havaalanı olmak üzere sivil
havacılıkta kullanılan iki adet havaalanına sahip.
Balıkesir’in Edremit ilçesinde bulunan
Balıkesir Koca Seyit Havaalanı 2010 yılında tamamlanan çalışmalarla havaalanı
uluslararası uçuş standartlarına uygun
hale getirildi.
Yılda 120.000 yolcu kapasitesiyle yalnız
sivil kategoride hizmet vermekte olan
hava limanı, yüksek turizm sezonu olan
yaz aylarında oldukça faal...
MADENCİLİKTE;
BALIKESİR
Balıkesir; merkezde 2 , Bandırma ‘da 1 ve
Gönen ‘de 1 adet olmak üzere toplamda 4
organize sanayi bölgesine sahip.
Burhaniye’de bulunan Zeytin İhtisas Organize Sanayi Bölgesi ile gıda sanayisinde güçlü bir etkisi var.
Makine, teçhizat, kimya, plastik, maden,
demir-çelik, elektrik-elektronik, ağaç ve
orman ürünleri, deniz ticareti ile her alanda geniş üretim yelpazesine sahip.
TR22 Bölgesi, sanayinin geliştiği doygunluk sonrası dışa yönelimlerin olduğu
kentlerin ortasında yer alıyor.
Yeraltı maden zengini
Sındırgı. ..
Çanakkale-Balıkesir-Antalya-Otoyol Projesi...
Balıkesir Koca Seyit
Havalimanı ile dünyaya
açılıyor ...
Körfezray Projesi ...
1. Yıl 2. Sayı /
47
www.plusvalue.com.tr
BALIKESİR YATIRIMCILARINI BEKLİYOR
Tarım, hayvancılık, madencilik, termal sular, dağ-deniz turizmi, tarih, ulaşım kolaylığı...
Hangi noktasına bakarsanız bakın Balıkesir adeta her yerinden bir proje çıkartabilecek
potansiyele sahip. Bir ilin zenginlik ölçütü için yeterli gibi görünse de Balıkesir
Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, bu zenginliği gerçek bir değere
çevirmenin savaşında. Çünkü Uğur’a göre işlenmeyen her şey yok olmaya mahkum. O
yüzden de Balıkesir’i büyütme odaklı politikaları ile proje üstüne proje üreterek üstelik
de bunu sözde kalmadan hemen icraata geçirerek yapıyor. Uzun yıllar siyasette aktif
rol oynayan Ahmet Edip Uğur’un projelerini anlatırken duyduğu heyecan ise aslında bir
kente gönül vermenin tam da nasıl olabileceğinin karşılığı.
B
alıkesir’in dinamiklerine en hakim
kişi olarak sizden Balıkesir’i dinleyebilir miyiz? Balıkesir hangi yönlerden öne çıkıyor?
Balıkesir 18 bin kilometrekare alanda,
bir tarafı Ege diğer tarafı Marmara 300
km kıyı şeridi olan geniş coğrafyada bir
ilimiz. Balıkesir 20 ilçesi, tarımı, hayvancılığı, turizmi, madenleri, termal suları
ile Türkiye’nin en verimli illerinden biri.
Marmara ve Ege bölgesi Türkiye’deki
üretimin %75’ini yapıyor. Balıkesir de bu
eksenin tam ortasında 18 bin kilometrekare alanda tüketim ve hammadde merkezlerine yakın bir yerde konumlanıyor.
Bildiğiniz gibi bir malı üreteceğiniz zaman en önemli konu hammadde temini,
dolayısıyla bunu temin ederken de satarken de en kısa yoldan ulaşmalısınız ki
ticaretiniz anlam kazansın. İşte Balıkesir
bir yanı Marmara diğer yanı Ege’ye açılan yollarıyla ‘gold ring’ diye tabir edilen
tüm yolların kavşağında yer alıyor. Türkiye’nin Avrupa’ya yapacağı ihracat ve
Avrupa’dan Türkiye’ye yapılan ithalatın
en kısa yolu zaman ve maliyeti en düşük
biçimde Balıkesir üzerinde Ege, Akdeniz,
İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’ya
ulaşım sağlanıyor. Balıkesir’de kurulan
BALO Projesiyle beraber lojistik merkez
48
/
1. Yıl 2. Sayı
www.plusvalue.com.tr
üzerinden Bandırma-Tekirdağ- Avrupa’da
herhangi bir yere ortalama 4 günde, düşük bir maliyetle ihraç malını ulaştırabiliyorsunuz.
TÜRKİYE’NİN AVRUPA’YA
YAPACAĞI İHRACAT VE
AVRUPA’DAN TÜRKİYE’YE
YAPILAN İTHALATIN
EN KISA YOLU;
ZAMAN VE MALİYETİ
EN DÜŞÜK BİÇİMDE
BALIKESİR ÜZERİNDEN
GERÇEKLEŞİYOR
Altın madeni, bor kaynakları, mermer, demir, molibden, bakır, krom, çinko, kömür
açıkçası aklınıza gelen bütün madenler
Balıkesir’de bulunuyor.
Tarım ürünleri açısından yine oldukça
verimli üretim yapılabilen alanlara sahip.
Zeytin zaten en önemli kaynaklarından
biri ve 825 bin dekar alanda hem Ege
tarafında hem de Marmara bölümünde
zeytin üretiliyor. Bu zeytinler yağlık zeytin diye tabir ettiğimiz ve dünyanın en
güzel zeytinyağını meydana getiren zeytinler olarak biliniyor.
Hayvancılıkta yine Balıkesir’de bir milyona yakın süt üretimi var. Bu da Türkiye’de üretilen sütün tek başına %20’sini
karşılıyor.
Termal su kaynaklarımız Sındırgı, Bigadiç’ten başlıyor, Balıkesir merkez, Su-
surluk, Manyas, Gönen’e kadar uzanıyor.
Ege’de Edremit ve Havran’da da bulunuyor. Dolayısıyla bu alanda bir marka
olmak için ciddi hedeflerimiz var. Çünkü
bu zenginliğin su üstüne çıkartılması
gerekiyor. Mesela Sındırgı’daki termal
su saniyede 190 litre 95 derece su çıkartıyor. Yine Emendere kaplıcaları sedef hastalığını geçiriyor, başka kaynaklar
mideye, romatizmaya şifa olan özellikler
taşıyor yani sağlık turizmi için bulunmaz
bir kaynak. Ancak tesis konusunda ciddi
bir sıkıntı var. Yatırımcıların bu alanlara
dikkat kesilmelerini istiyoruz.
TERMAL ZENGİNLİĞİMİZE
DEĞER KATACAK TESİSLER
YAPILMASI GEREKİR
Gelişen Kentler Zirvesi’nin sonuncusu
Balıkesir’de yapıldı. Yatırımcılara Balıkesir’i tanıtmak için neler yapıyorsunuz?
Biz Balıkesir’i her yönüyle ele alarak
iyi planlamak, iyi organize etmek istiyoruz. Geçtiğimiz aylarda 2 gün boyunca devam eden GYODER Gelişen
Kentler Zirvesi’nde hem kara hem
deniz yoluyla yatırımcılarımızı Balıkesir’e getirdik, Balıkesir’i tanıttık,
anlattık. Şimdi de dünyanın en büyük
gayrimenkul fuarı olan MIPIM fuarına hazırlık yapıyoruz. Orada global
yatırımcılarla buluşmayı hedefliyoruz.
Zincir otellerle görüşmelerimiz devam ediyor, Balıkesir’i bir yanıyla turizm cenneti diğer yanıyla da kongre
turizminin başkenti yapmak istiyoruz.
Uluslararası mermer sempozyumunu açtık. Marmara mermerine ismini
veren 2 bin yıllık mermerler buradan
çıkartılıyor. Avrupa’da kiliselere gidiyorsunuz; baktığınızda hepsi Marmara mermerleri. Ermenistan’dan
Makedonya’dan, Türkmenistan’dan,
Özbekistan’dan heykeltıraşlar geldi,
üniversite hocalarımız var onlar modelleri işliyorlar. İstiyoruz ki, mermerimizi daha çok kişiye ulaştıralım ve
katma değeri yüksek ürünler üretelim.
Mesela Büyükşehir Belediye’si olarak
büyük bir mermer atölyesi yapacağız.
Mermer işlemeyi atölyemizde insanlara öğretelim istiyoruz. Hediyelik
eşyalar, biblo yapımı öğretilsin; bizim
değerimize ürettikleriyle bizim halkımız sahip çıksın...
1. Yıl 2. Sayı /
49
www.plusvalue.com.tr
BALIKESİR’İ BİR YANIYLA
TURİZM CENNETİ DİĞER
YANIYLA DA KONGRE
TURİZMİNİN BAŞKENTİ
YAPMAK İSTİYORUZ.
Halihazırda devam eden ve bizim de
odak dosyamızda bahsettiğimiz projeler ne durumda?
Çay deresi ıslahımız var, kongre merkezleri rekreasyon çalışmalarımız var. Türkiye’nin en
büyük çocuk eğlence merkezini yapıyoruz. Eylül ayı gibi de
açılışını yapacağız. Örneklerine ancak yurt dışında sınırlı
sayıda rastlayabileceğiniz hem
çocuk hem de yetişkinlerin
kullanabileceği
trambolin
parkını Balıkesir Büyükşehir
Belediye’si olarak yapıyoruz.
Projemiz toplamda 5 bin metrekare alana sahip, 17,5 metre
yüksekliğinde özel hava temizleyicileri var. Bu sayede yazın serin kışın sıcak bir ortam
sunabilen bir yer olacak. Buranın Balıkesir’in cazibe merkezi olması yolunda önemli
bir mihenk taşı olacağına inanıyoruz. Bandırma Limanı’nı
Rotterdam Limanı yapmayı
hayal ediyoruz. Metal ve kimya sanayicilerinin olduğu, yılda 20-25 milyar dolar ihracat
yapan ithalat ve ihracat limanı ile lojistik merkez olmasını
planlıyoruz. Bu konuyla ilgili
danışmanlık bilgileri alınıyor
ve sanayicilerle görüşmeler
yapılıyor. Kongre merkezi yapı50
/
1. Yıl 2. Sayı
yoruz. Bu merkezimizde tiyatro salonları,
konser yerlerimiz ve her türlü etkinliği
yapabileceğimiz sosyal yaşantının da
sağlanacağı “İstanbul’da olsaydım şöyle
olurdu” demeyeceği bir ortam yaratarak
insanların birçok ihtiyacını karşılamayı
planlıyoruz.
Balıkesir’i gayrimenkul açısından değerlendirmenizi istesek? Şu anki mevcut nüfus ve konut durumu nedir?
1999 depreminden sonra 3. Bölge deprem kuşağındayken Balıkesir biranda 1.
Bölge’ye yükseldi. Eski binalar ise bu
anlamda bizim için sıkıntı teşkil ediyor.
Balıkesir için kentsel dönüşüm bu an-
lamda bir zorunluluk. Nüfusu dengeli bir
seyir izliyor, gelen memurlar yaşaması
kolay ve sakin bir şehir olduğu için kalıcı yerleşimlerini Balıkesir’de kuruyorlar.
Dolayısıyla gayrimenkul anlamında burada yapılacak çok şey var.
Sebzesi bol, meyvesi bol, turistik birçok
yeri var, havası temiz, her tarafı ayrı bir
güzellik. Yatırımların ardından hedefimiz
2050 yılında 5 milyon nüfuslu bir Balıkesir. Şu anda kış nüfusu 1 milyon 200
bin, yaz nüfusu ise 3,5 milyon oluyor. Bir
de özellikle İstanbul gibi yüksek fiyatların döndüğü bir piyasadan bahsetmiyoruz Balıkesir’de, o yüzden yatırımcılar
açısından dikkat çekici bir ilgi olduğunu
söyleyebiliriz.
www.plusvalue.com.tr
1. Yıl 2. Sayı /
51
ÖZEL KONUK
www.plusvalue.com.tr
PAŞA ÇİFTLİĞİ’NİN DİRENİŞİ
250 yıllık tarihi ile eski Bursa’nın en değerli, en özel parçalarından biri, Paşa Çiftliği.
Acemler ile Hürriyet arasındaki bölgede, Bursa’nın akciğeri konumunda. Sıradışı, modern
bir zirai işletme. Paha biçilmez bir mücevher. Yakın geçmişe kadar 3.000 dekar olan
çiftliğin arazisi, bitmeyen kamulaştırmalarla 1.100 dekara inmiş durumda. Ömrünü
çiftliğe adayan 89 yaşındaki Ali Muhittin Dinçsoy, Bursa kent tarihinde sembolleşmiş bu
aile mirasını vakur bir direnişle korumaya çalışıyor.
Nahit Kayabaşı
D
ünyanın en hızlı büyüyen 300 metropolü içinde 4. sıraya yükselen
Bursa’nın orta yerinde, Acemler’de
bir çiftlik… Evet, Acemler’de! Adını bir
zamanlar semtte yaşayan İran tüccarlarının mezarlığından alan Acemler, yakın
tarih Bursa’sının en gözde mesire yerlerinden biriydi. 1960’lara kadar bu özelliğini korudu. Şimdi orta yerinden İzmir
yolu ve hafif raylı tren geçiyor olsa da,
Acemler, kentin ender yeşil alanlarından
biri olma özelliğini koruyor. Daha doğrusu korumaya çalışıyor. Tabii, bu tablonun
en büyük parçası olan Paşa Çiftliği sayesinde.
ve dünya centilmeni Ali Muhittin Dinçsoy’un yıllardır sürdüregeldiği ödünsüz
koruma mücadelesinin de adı…
Çiftliğin 2,5 asırlık tarihi, Bursa kent tarihinin de özel değer taşıyan parçalarından
birini oluşturuyor. Çünkü Türkiye’de bir
benzeri olmayan bu çiftlik, bir yanıyla eski
yeşil Bursa’yı yaşatan son kale, bir yanıyla
da ranta karşı çevreci duyarlılığının sembolü olarak yaşıyor kentin belleğinde.
Çiftliğin Bursa kamuoyunda bu saygın
Katmerli yeşil dokusu ile tabiat ananın
Bursalılara zümrüt bir armağanına benzeyen Paşa Çiftliği, önünden geçerken,
Bedri Rahmi’nin dizelerini hatırlatıyor
insana: “Yeşile de deli gönül yeşile / Kara
sevda katmer katmer açıla / Muhabbet bir
ekin ekip yeşertmek / Yeşertmeyen ateş
alev tutuşa”…
Eski Bursa’nın Sembolü
Paşa Çiftliği, işte bu “yeşertmek” fiili içine girebilecek her şeyin en güzelinin can
bulduğu toprakların adı. Aslında yalnızca o toprakların değil, 2,5 asra uzanan
bir tarihin, köklü bir aile geçmişinin, at
sevgisinin, arsız istimlak kavgalarının
52
/
1. Yıl 2. Sayı
1930’larda Paşa Çiftliği
imajla anılıyor olması, aile mirasını geleceğe taşımaya çalışan Ali Muhittin Dinçsoy’un mücadelesinden kaynaklanmakta.
Onun bu vakarlı mücadelesinin içinde,
arazi sahibi olmanın çok ötesinde derinleşmiş duygular olduğu seziliyor aslında.
Çakıl Taşına Bile Âşık
1926 doğumlu Ali Bey’in gözünde, çiftlikteki her şeyin ayrı bir değeri var. O,
çiftliğin köklü geçmişine, eski Bursa ile
ÖZEL KONUK
www.plusvalue.com.tr
anlam kazanan varlığına, toprağında
yaşayan her şeyine âşık. Çiftlikteki her
şeyi canından bir parça olarak gördüğü,
gözlerinden okunuyor Ali Bey’in. Bir çakıl
taşı, bir böcek, bir fidan, bir kuş, kulübesindeki Kangal köpeği, ahırdaki safkan
yarış atları, çimenlerde dolaşan tavus
kuşu, dal ucundan sarkan bir meyve, gölgesinde dinlendiği ulu çam ağaçlarının
reçineli kokusu… Bütün bunlar Ali Bey’in
hayatının renkleri, 80 yılı aşkın emeğinin
varlığa bürünmüş değerleri ve her sabah
uyandığında tazelenen çiftlik aşkının yüreğinden toprağa damlayışı… Kendini bileli beri bu aşkla yaşıyor Ali Bey. Aslında,
bir aşk daha var bu aşkın içinde. 27 yıl
önce sade bir nikâhla hayatını birleştirdiği Berrin Hanım’a olan aşkı. Ona duyduğu katışıksız sevgi, saygı. Göründüğü
kadarıyla Ali Bey’in hayatını, benliğini
dolduran bu iki aşk; onun bencillikten
arınmış büyük çabasının, bazı kimselerce
“inat” sanılan dik duruşunun tükenmeyen kaynağı…
İstimlak Üstüne İstimlak
5 yaşından beri çiftlik hayatının içinde
olan, öğrenim yılları dışında bütün ömrünü çiftlikte geçiren 89 yaşındaki Ali
Muhittin Dinçsoy, Paşa Çiftliği’ni korumaktan yorgun düşmüş olsa da, bu yoldaki yürüyüşünü son nefesine kadar sürdürmekte kararlı görünüyor.
Yerel yönetimlerin “faydasız, gereksiz,
manasız” olarak nitelediği istimlak uygulamalarından çok canı yanmış Ali
Bey’in. Çeşitli dönemler içinde dilim dilim eksilmiş çiftliğin arazisi. İlk istimlak,
genişçe bir alana konumlandırılan Kışla
için yapılmış. Ardından Belediye Otobüs
İşletmesi, Veledrom ve Acemler’deki Trafik Müdürlüğü için yapılan kamulaştırmalar. Daha sonra Bursa-İzmir-Mudanya
karayolu için, BUSKİ için, kanalizasyon
için, yağmur ve pissu kolektörü için, DSİ
isale hattı için kamulaştırılmış çiftlik
toprakları. 90’lı yıllarda başlayıp Hikmet
Şahin döneminde gerçekleştirilen Acemler Köprülü Kavşağı
için yapılan kamulaştırma ise
aylarca gazete manşetlerine
çıkmış, kamuoyunda hararetli
tartışmalara konu olmuştu. Bu
kamulaştırma sırasında siyasetten güç alan yerel yönetimin
dayatmacı tavırları nedeniyle
Ali Bey’in AİHM’e başvurduğu
ve hâlâ sonuç beklediği bilinmekte. Son olarak Timsah Arena için yapılan kamulaştırma
ile gündeme gelen Paşa Çiftliği’ni önümüzdeki yıllarda nasıl
bir kaderin beklediği, hiç değilse bugünkü haliyle korunup
korunamayacağı ise, ne yazık ki
bilinmiyor.
“Enayi” Diyenler Oldu
Bugün 3 milyonluk Bursa’nın
kalbinde yer alan Paşa Çiftliği,
Ali Muhittin Dinçsoy
hem modern bir zirai işletme
olmanın gereklerini yerine getirerek, hem tarihsel kimliğini
Çiftlik Nasıl Korunacak?
koruyarak direniyor! Elbette, bütün ömrünü çiftliğe vakfetmiş olan Ali Muhittin “Ben buraya âşığım” diyen Ali Muhittin
Dinçsoy’un granit gibi sağlam duruşu
Dinçsoy, çiftliği en güvenceli biçimde
var bu direnişin ardında. Büyük firmalakorumanın yollarını uzun zamandır araşrın cazip rant önerilerini her defasında
tırıyor olsa da, henüz bir yol bulabilmiş
elinin tersiyle iten, bu yüzden ünlü
değil. Üzerinde çalıştığı çözümlerden
işadamlarınca bile “Enayi” sayılmayı sibiri, vakıf kurmak. Ama, bu konuda da
neye çeken Ali Bey, “Bir ömür boyu süren kaygıları var. Anlatıyor:
kişisel çabam olmasaydı, bugün Paşa
Çiftliği’nden bir karış toprak kalmazdı
“En doğrusu, en koruyucusu, en güvenilir
geriye, çoktan devasa binalar yükselmiş
olanı vakıf deniyor ama tam güvenemiolurdu” diyerek özetliyor mücadelesini.
yorum. Atatürk Orman Çiftliği de vakıftı.
Buyurun, ne hale getirildi! Bu memleketBirinci derece doğal SİT alanı olması, te neye güveneceğiz bilmiyorum. Vakıf
Paşa Çiftliği’nin geleceğini kurtarmaya işini realize etmeye çalışıyoruz. Berrin
yeter mi, bilinmez. Bilinen şu ki, yakın Hanım’ın benden sonra davamı devralageçmişe kadar 3.000 dekar olan çiftli- cağına inancım tam. Çok kişinin arzusu
ğin arazisinin, ardı arkası kesilmeyen benim hayata veda etmemdir ama heristimlak uygulamalarıyla önce 2.000, ar- kes bilsin ki, hayatta olduğum sürece
dından 1.600, son kamulaştırmalarla da mücadelemi sürdüreceğim. Emanetçisi
1.100 dekara indiği.
olduğum bu toprakları Bursalılar adına
korumayı borç biliyorum. Doğup büyü-
1. Yıl 2. Sayı /
53
ÖZEL KONUK
www.plusvalue.com.tr
düğüm şehrime, milletime, vatanıma hizmet etmek istiyorum. Gözümü kapayıncaya kadar elimden gelen her şekliyle bu
çalışmama devam etmek arzusundayım.
Ama Allah bu imkânı ne kadar süre için
sağlar, bu O’nun takdiridir.”
Centilmen Şövalyenin Farkı
Yıllar önce, Bursalı aydınlar tarafından
“nesli tükenmiş bir Osmanlı değil, neslinin tükenmemesi için direnen bir Cumhuriyet kuşağı temsilcisi, mücadelesi ile
bir şövalye, davranışları ile tam bir centilmen” olarak nitelenmişti Ali Muhittin
Dinçsoy.
Bu sözlere daha çok şey eklenebilir belki
ama, onun asıl farkının; Paşa Çiftliği gibi
bir mirası bireysel çıkardan uzak, toplumsal yarar gözeten kararlı mücadelesi, direnişi ile koruyarak adını Bursa kütüğüne,
kentin tarihsel belleğine yaşarken yazdırmış olmasında saklı olduğu söylenebilir.
Bursa’yı sevenlerin gözünde o, bu onuru
gerçekten hak ediyor…
Ali Muhittin Dinçsoy
Ali Bey’in annesi Adalet Hanım ile babası Mehmet Muhittin Dinçsoy
ÇİFTLİK, ATATÜRK’ÜN
HEDİYESİ Mİ?
Paşa Çiftliği, 2,5 asırdır Dinçsoy ailesinin
tapulu malı. Çiftliğin aileye “Atatürk’ün
hediyesi” olduğu yönündeki söylenti,
çirkin bir şehir efsanesinden başka bir
şey değil. Bu dedikodulardan son derece
rahatsız olan Ali Muhittin Dinçsoy, şöyle
aydınlatıyor konuyu: “Çok kimse çiftliği
Atatürk’ün hediyesi sanıyor. Tamamen
uydurma. Bunun iki güzel delili vardır.
Bir, Atatürk hangi tarihte vefat etti! İki,
çiftliğin eski tapuları, tapu
dairesinde mevcuttur. Kimin böyle bir merakı varsa
gider bakar. 1922 yılında
vefat etmiş amcamızın
‘Paşa Çiftliği Mutasarrıfı’
yazılı kabir taşı vardır Muradiye’de. Emirsultan’daki
büyük mazı altında yatan
anneannemin kabir taşındaki ‘Paşa Çiftliği Sahibesi’
ibaresi de merak edenlerce
okunabilir. Atatürk çok sevdiğimiz, saydığımız, değer
verdiğimiz bir insan olmasına rağmen çiftliğe bir
defa bile ayağını basmamıştır. İsmet Paşa geldi, Recep Peker geldi, Şükrü Kaya
geldi, Celal Bayar geldi.
Yani eskiler hep gelirlerdi.
Ama Atatürk’ün çiftliğimize
adım atmışlığı söz konusu
değildir.”
Fotoğraflar: Aykut Güngör
54
/
1. Yıl 2. Sayı
ÖZEL KONUK
www.plusvalue.com.tr
TOPRAK AŞKIYLA YAŞIYOR…
Ali Muhittin Dinçsoy’un hayatının merkezinde Paşa Çiftliği olması, onun toprağa olan aşkıyla açıklanabilir belki. O,
üzerinde yaşadığı toprakla bütünleşmiş,
toprakla var olmuş bir tarımcı, çevreci. 5
yaşından beri çiftliğin her işini yaptığı
için toprağın dilini çok iyi anlıyor, ruhuna dokunabiliyor. Kopmaz bir bağ oluşmuş toprakla arasında. Bir şairin dizelerindeki gibi, “Ne ben topraktan ayrı / Ne
toprak benden uzak / Geçsin yılın her ayı /
Ayaklarımda toprak” dercesine, yürekten
bağlı toprağına Ali Bey. “Toprak aşkınızı
nasıl anlatırsınız?” diye sorduğumda, şu
yanıtı veriyor sakince:
“Beyefendi, toprakla olan ilişki insanı
hayata bağlar. Eğer ben bu yaşımda, bu
hastalığımla elan daha çalışmaya gayret ediyorsam bunu toprakla olan gönül bağıma borçluyum, oradan doğuyor.
Bugün bir yeşil, bir çiçek, bir ağaç, bir
meyve, bir çim, her şey benim için çok
değerli. Onun için ben bu çiftlikten hiç
kopmak istemedim ve elimden gelen
her kuruşu buraya yatırım olarak yaptım ve yapıyorum. Hiçbir zaman kalkıp
da, dostlarımın önerdiği gibi, ‘yeter artık
yapma ne olursa olsun’ anlayışını kabul
etmedim. Bunu evvela ebeveynime karşı bir saygısızlık olarak değerlendiririm.
Çünkü ebeveynimin de burada büyük
hizmetleri olduğunu unutmadım. Onlara layık olmak benim görevim.”
Toprağın bir yatırım aracı olarak değerlendirilişi konusunda ise görüşünü
şu sözlerle ortaya koyuyor Ali Bey: “O
konu ayrı efendim. Bugün mesela İzmir
yolunda Karacabey, Kemalpaşa taraflarında, Yalova’nın yeni yol tarafında arazi
alanlar yarın öbür gün daha değişik fiyatlarla satıp kâr etme amacıyla çalışıyorlar. Ama benim öyle bir amacım yok.
Ben toprağı işlemek, topraktan feyiz
almak, toprağa mümkün olduğu kadar
sahip olabilmek arzusuyla kendini hazırlamış bir insanım. Hiçbir zaman bir
spekülasyonu
düşünmedim, o yola girmedim. Bu
nedenledir ki elime geçen
her kuruşu hep buraya, çiftliğe harcıyorum. Benim herhangi bir yerde bir göz oda
yazlığım yok, kotram yok,
yatım yok, uçağım yok, helikopterim yok, ama hiçbir
zaman neden yok demiyorum. Olmasını da arzu eden
bir kimse değilim. Şimdi
benim helikopterim olsa ne
yapacağım? Buradan araziye çıkarken helikopterle mi
çıkacağım!”
Ali Bey, torunu Ali ile...
Bu samimi değerlendirmenin ardından, “Sizde derin
bir toprak aşkı olduğu seziliyor. Yanılıyor muyum?” diye sorduğumda, yanıtı
net oluyor Ali Bey’in: “Hayır efendim, yanılmıyorsunuz. Zaten bu aşk olmasa bu
külfet çekilmez beyefendi. Ben rahatsızlığım nedeniyle çok erken yatıyorum,
saat bazen 19.00’da, bazen 20.00’de. Sabahleyin 05.30’da kendimi yorgun hissediyorum ve zor kalkıyorum. Kim beni
mecbur ediyor? Hiç kimse…”
“Belki bu toprak aşkı” diye araya girdiğimde, doğruluyor beni. “Tabii. Bu toprak
aşkı mecbur ediyor. Yoksa ben de öğleye
kadar uyumayı bilir, uyuyanlar gibi yapabilirdim ama içime sindiremem. Ve
bana düşen görevleri yerine getirmemiş
olurum.”
“Elinizde olsa, çiftliğin toprağını, arazisini genişletmek ister miydiniz?” diye
soruyorum. Bu kez coşkuyla yanıtlıyor
Ali Bey: “Hem de nasıl! Hem de nasıl!..
Eskiden gece yarılarına kadar çalışarak
kendi başıma toprağı işliyordum. Ekimi, planı her şeyiyle. İçimde ukdedir ki,
böyle bir 4 bin dekarlık arazide kendim
traktörün üzerine çıkayım, 6-7 soklu, 8
soklu büyük pulluklarla düz araziyi işleyeyim, ekimde bulunayım, hasatta bulunayım falan. Çok arzu ettiğim şeydir.
Ama artık traktör de kullanmıyorum,
ata da binemiyorum. Gene de Allah’ıma
şükrediyorum.”
YAŞAMAK İÇİN YAŞATMAK…
Ali Muhittin Dinçsoy ve
eşi Berrin Hanım
Ali Muhittin Dinçsoy, dünyadaki bütün
canlılara, varlıklara sevgiyle bakan, hayatın özünün sevgi olduğuna inanan,
hümanist bir adam. Onun bazen “Kibar
Ali” lakabıyla anılmasının nedeni de
1. Yıl 2. Sayı /
55
ÖZEL KONUK
www.plusvalue.com.tr
Ali Bey, çiftlik evinin önünde
bu olmalı. Hayat felsefesini soruyorum,
şöyle özetliyor: “Beyefendi, dünyada iki
kural var. Ya yaşamak için öldüreceksiniz
veya yaşamak için yaşatacaksınız. Ben
ikinci teoriyi kendime hedef seçmişimdir. Bir kediyi ocak başına kovalarsanız
gelir bir anda sizi tırmalar. Haklıdır ama
yaşatmazsanız, dost yerine düşman edinirseniz, bir gün onun da size aynı fenalığı yaptığını görürsünüz. Ben daima,
yaşamak için yaşatmak gerekir kuralına
sahibim. Benim hayat felsefem o. Hiçbir
zaman, çamura batmış bir kimseye bir
tekme de ben atayım da büsbütün batsın diyemem. Buna benim ne aklım, ne
vicdanım müsaade etmez. Ben yürürken
yolumun üzerinde bir karınca görürsem
ya geçmesini beklerim veya yolumu değiştiririm. Hiçbir zaman karıncayı ezip
gezmem. Bazen karınca evlere gelir, ben
rica ederim, aman öldürmeyin, camı açın
dışarıya koyun derim.”
56
/
1. Yıl 2. Sayı
HİPOTERAPİ MERKEZİ
KURUYOR
Ali Muhittin Dinçsoy, şu günlerde hem
telaşlı, hem tatlı bir heyecan içinde. Çevreci, korumacı özelliğinin yanı sıra “at
sevgisi” ile de tanınan ve 1976’da Bursa
Atlı Spor Kulübü’nü kuran Dinçsoy, şimdi
de modern bir “hipoterapi merkezi” ile
yeni bir hizmet sunmaya hazırlanıyor
Bursalılara. Çiftlik içindeki tesisi tamamlanmak üzere olan bu merkezde pony
atları ile lösemili, prematüre ve spastik
çocukların tedavileri sağlanacak.
Hipoterapi, at üstünde egzersiz sayesinde beden kaslarını çalıştırmayı hedef
alan başarılı bir tedavi türü. Ali Bey, şöyle
dile getiriyor heyecanını: “Bugün dünyada, hastanelere dahi ufak pony atları götürüyorlar, hastalar o atlarla ilgilenerek
bir nevi terapi sağlıyorlar. Kendi hastalıklarını, üzüntülerini, sıkıntılarını unutuyorlar onlarla ilgilenerek. Bütün dünya-
da revaçta olan bir şey. Biz de böyle bir
hizmeti halkımıza, şehrimize, milletimize
vermek için çaba içindeyiz. Dış ülkelerden ufak pony atları ithal ediyoruz. Bir
büyük köpek kadar atlar. Hasta çocuklarımız günün muayyen saatlerinde ücretsiz
olarak bu terapiden yararlanacak. Diğer
çocuklar da ufak bir ücretle ata binecek.”
Hipoterapi merkezinin yanında bir de
kafeterya hizmeti sunacaklarını belirten
Ali Bey, “Gelen aileler de bu kafeteryada
çaylarını kahvelerini içerek çocuklarını
bekleyebilecekler. Rahat etmeleri için
her şeyi hazırlıyoruz” diyor.
Bir projesi daha var Ali Muhittin Dinçsoy’un. Mutlular Mahallesi’nde LÖSEV’e
bir arsa bağışında bulunduğunu, orada da
yalnızca lösemili çocukların ücretsiz olarak
tedavilerinin yapılacağını belirtiyor. Çalışmaları sabırsızlıkla izleyen Ali Bey,“Memleketimize, milletimize ne kadar hizmetimiz
olabilirse o kadar mutlu oluruz. Dünyada
her şey para kazanmak değil, biraz da hizmet etmektir. Biz o yöndeyiz” diyor.
www.plusvalue.com.tr
1. Yıl 2. Sayı /
57
YAKIN PLAN
www.plusvalue.com.tr
YAŞANABİLİR, SAĞLIKLI KENTLER İÇİN
KENTSEL DÖNÜŞÜM
Sağlıklı ve yaşanabilir kentler olgusunun temeline oturan ‘Kentsel Dönüşüm’ hızlı
artan nüfus, ihtiyaçlardaki değişiklikler ve deprem bölgesi olmanın zorunluluğuyla
ülkemiz açısından da gündemin ilk sıralardaki yerini her daim koruyor. Hızlı büyümenin
getirdiği en temel sorunlardan biri olarak karşımıza çıkan yaşanabilir kentler yaratma
arzusu çok zaman eskiyi at yeniye geç tarzında olsa da dünyadaki örnekler eskiyi atmak
yerine konsept anlamında bile olsa kentin kimliğine sadık kal, günün ihtiyaçlarına
göre şekillendir biçiminde uygulanıyor. İyi ya da kötü örnekler bu anlamdaki bakış
açımızı doğrudan etkilese de doğru planlanmış bir kentsel dönüşüm Türkiye için bir
güzelleştirme hareketinden çok daha büyük anlamlar içeriyor.
T
ümce anlamıyla ekonomik, sosyal
ve mekânsal sebeplerle sorunlu
alanların yıkılarak yeniden yapıl-
ması, canlandırılması ve sağlıklı hale getirme süreci olarak tanımlanan kentsel
dönüşüm özellikle doğal afet durumun-
58
/
1. Yıl 2. Sayı
da yaşanabilecek olası senaryolar açısından uzmanlarca günümüz standartlarına
uygun biçimde yeniden yapılandırma
olarak değerlendiriliyor. Dünyada ve ülkemizde kentlerin gerek ekonomik ve
sosyal yönlerden gerekse doğal afetler
nedeniyle
uzun vadede
değişime ve
yenilenmeye
ihtiyaç duyduğu aşikar.
Kaçak yapılaşma, plansız
bir şehirleşme ve ülkemizin deprem
bölgesi
olması gerçeği
hem yasa yapıcılar nezdinde hem de
toplum açısından bazı
soru işaretleri ile de olsa
gündemdeki
işlerliğini
kaybetmiyor.
NEDEN KENTSEL DÖNÜŞÜM?
• Doğal afetlerde doğrudan etkilenecek
bölgeleri yeniden yapılandırarak güçlendirmek için,
• Kurulduğu zamanda kent dışında olan
ancak hızlı büyüme ile kentin merkezinde
kalan kullanımı halk sağlığını etkileyecek
çalışma alanlarının kaldırılması için,
• Kent içinde kalan niteliksiz ve sağlıksız
yaşam alanlarının temizlenmesi için,
• Kentin yaşam kalitesini artıran aynı
zamanda ekonomik anlamda da kalkındıracak projelere ev sahipliği yapması için,
• Kentin verimli kullanılmasına yönelik
gereksiz yayılmaları önleyici çözümler
sunması için,
• Tarihi mekanlar ve doğal koruma alanlarının iyileştirilme ihtiyacından dolayı
kentsel dönüşüm ülkemiz için her daim
gündemde olması gereken konulardan
biridir.
YAKIN PLAN
www.plusvalue.com.tr
için günümüzdeki ‘kentsel dönüşüm’ anlamından farklı biçimde değerlendirildiğini de söylemek mümkün. Günümüzde
ise odak noktası daha çok doğal afet risklerini azaltmak ve sağlıklı kentsel yaşam
alanları oluşturmak üzerine kurulu.
GEÇMİŞ DÖNEMDE
UYGULANAN KENTSEL
DÖNÜŞÜM PROJELERİ
KÜÇÜK KENTLERDEN
BÜYÜK KENTLERE GÖÇ
EDENLERE YER AÇMA
STRATEJİSİYLE YAPILDIĞI
İÇİN GÜNÜMÜZDEKİ
‘KENTSEL DÖNÜŞÜM’
ANLAMINDAN
FARKLI BİÇİMDE
DEĞERLENDİRİLMİŞTİR.
Dünyada dönüşüm kavramının ortaya
atıldığı ilk yıllarda daha çok kentin yenilenmesi ve yeşil alan stratejileri üzerine
uygulanan çalışmalar 60’lı yıllarla birlik-
te şekil değiştirerek kentsel iyileştirme
üzerine yoğunlaşılmış, dönüşümde sadece fiziksel düzenlemeler değil toplumsal
yönü de projelere yansıtılmıştı. 80’lerde
ekonomik yönden kalkındırıcı projeler
üzerine çalışılırken, 1990’lı yıllar kamu ve
özel sektör ortaklıklarıyla yeniden canlandırma yöntemi ile dönüşüm kayda değer gelişmeler göstermişti.
Ülkemize gelindiğinde ise 80’li yılların
sonunda atağa geçen küçük şehirden
büyük şehre göç, çarpık yapılaşmanın
ve sosyal çeşitliliğin zirve yaptığı yıllar
olarak tarihe geçerek dönüşüm tartışmalarını fitilliyor. Dolayısıyla ülkemizde
dönüşüm anlamında ilk önemli hareket
de bu yıllara denk gelir. 1980’li yılların sonlarında Ankara Dikmen
Vadisi’nde uygulanan ilk
kentsel dönüşümü dünyadaki örneklerine nazaran gecikmiş bir yaklaşım olarak görebiliriz.
Ancak bu zamana kadar
uygulanan
çalışmalar
yeni gelenlere yer açma
stratejisiyle
yapıldığı
DÜNYANIN EN AKTİF
DEPREM BÖLGELERİNDEN
BİRİNDE YER ALAN
ÜLKEMİZDE DEPREME
YOL AÇAN 15.000
KM’Sİ ANA AKS OLMAK
ÜZERE TOPLAM
24.500 KİLOMETRE
UZUNLUĞUNDA CANLI FAY
HATTI BULUNMAKTADIR.
Dünyanın en aktif deprem bölgelerinden
birinde yer alan ülkemizde depreme yol
açan 15.000 km’si ana aks olmak üzere
toplam 24.500 kilometre uzunluğunda
canlı fay hattı bulunmakta. O yüzdendir
ki ülkemizdeki afet riskinin yüksekliği
kentsel dönüşümü adeta zorunlu kılıyor.
Ülkemizde halihazırda uygulanan kentsel
dönüşüm sisteminde dünyadaki başarılı
uygulamaların analizi ve bizimle benzer
1. Yıl 2. Sayı /
59
YAKIN PLAN
sıkıntıları yaşayan İspanya, Kore, Güney
Amerika gibi ülkelerin uygulamaları incelenerek projeler yaşama geçirilmekte.
Ancak hala birçok şehirde gerçekleştirilen
dönüşüm çalışmaları hem evini dönüşüme emanet edenleri hem de çevre halkını
memnun etmekten oldukça uzak görünüyor.
Anayasa’nın, 56. Maddesi sağlıklı bir
çevrede yaşama hakkının üstüne vurgu
yaparken 57. Maddesi bu konudaki yükümlülüğün devlette olduğuna atıfta bulunuyor. Her ne kadar yasaların bu konuda
net çizgileri olsa da doğru planlanmamış
ve bölge için kalkınma sağlamamış bir
kentsel dönüşüm rant kavgasından öteye
gidemiyor. Afet riskini bir yana koyarsak
kentsel dönüşüm denildiğinde salt bina
yapmak değil yaşam alanı konseptiyle
her ayrıntısı düşünülmüş alanlara ihtiyaç
olduğu gerçeği kamuoyunca da kabul görüyor.
www.plusvalue.com.tr
Kentsel
dönüşümün
kısa vadeli ihtiyaçları
karşılamasını engelleyebilmesi açısından ise
mimar, mühendis, şehir
planlamacıları, peyzaj
mimarları, ekonomistler, sosyologlar gibi
toplumun hem sosyal
hem de ekonomik ihtiyaçlarını bilen kişilerce planlanması sadece
bugün değil gelecek
dönemde de kente yapılacak en büyük katkılardan biridir. Çünkü günümüz Türkiye’si
için kentsel dönüşüm bir tercih değil zorunluluk meselesi.
Ülkemiz açısından gelinen noktaya bakıldığında şehirleşmenin ana unsurlarından olan altyapı, ulaşım, sosyal yaşam
alanları, binaların şehrin zeminine uygun
tasarlanması gibi birçok etken aktif rol
oynamakta. Dolayısıyla kentsel dönüşüm
bu kriterlerden uzaklaştığında aynılaşmış
binalar, yerlerinden edilen ve şehrin farklı
noktalarına taşınan adeta tecrit edilmiş
bir halk ve artan sorunlarla birlikte yakın
zamanda ihtiyaçlara cevap veremez hale
gelecektir.
DÜNYADA KENTSEL DÖNÜŞÜM...
Hiroşima – Danbara
Kenti Kentsel
Dönüşümü
Trafalgar Meydanı
Kentsel Dönüşüm
Projesi (İngiltere)
Dünyanın ilk atom bombasının atıldığı
Hiroşima’da 13 kilometrekarelik bir alanın tamamen yıkılması kentin yeniden
tasarlanmasını da zorunlu hale getirdi.
Hiroşima Kentsel Dönüşümü Projesi’nin
başarılı örnekler arasında sayılmasının en
önemli nedeni ise güzelliğinin yanı sıra
üretici bir şehir nasıl yaratılır sorusunun
cevabını vermiş olması. Danbara projesi ise yine sadece fiziksel bir oluşumun
Trafalgar Savaşı’nın anısına yapılan Trafalgar meydanı trafik yollarıyla çevrili bir
ada şeklinde düzenlenmiş olmasından
kaynaklı yaya ulaşımını zorlu hale getirdiğinde dönüşüm zorunlu hale gelmiştir.
Dönüşüm sayesinde meydanın kamusal
alan olarak düzenlenmesi, organizasyon
ve eğlence mekanları donatılması bu bölgenin ziyaret gücünü de artırmıştır.
60
/
1. Yıl 2. Sayı
ötesinde kültürel ve endüstriyel anlamda
çekici bir kent yaratmanın mümkün olduğunu göstermiştir.
YAKIN PLAN
www.plusvalue.com.tr
La Defense Kentsel
Dönüşüm Projesi
(Fransa)
Yüksek binaların yaygınlaştırılması, geleneksel yol dokusunun kaldırılması ve yaya
ile oto yolunun birbirinden ayrıştırılması
amacıyla başlanan La Defense projesinde
%70 kamu, %30 özel sektör ortaklığı göze
çarpıyor. Projenin en önemli odak noktası
ise bittiğinde ekonomik açıdan gelecek
olan gelirin kendi kendine finanse edebilmesi. Paris’in tarihi kent merkezine alternatif üretilen projede eski merkez ile
bağlantı kopmazken kentsel dönüşümle
gerçek bir kent merkezi yaratmanın mümkün olduğunu görebilirsiniz.
Solidere ( Beyrut
Tarihi Kent Merkezi)
Kentsel Dönüşüm
Projesi (Lübnan)
Savaşın ardından Lübnan’ı yeniden yaratma fikriyle yola çıkılan projede odak
noktası sadece fiziksel değil aynı zamanda sosyal yapının da hasarlı olmasından
kaynaklı dönüşümün çok yönlü sürdürülmesiydi. Kenti birbirine bağlamanın
sosyal bağı artırmanın da en iyi yolunun
doğru planlanmış kent merkezi olduğunu
düşünen yetkililer doğu ile batıyı birbirine bağlayan hem ticaret hem de kültürel
aktivitelerle kenti merkeze çekmeyi planladılar. Bu kapsamda tarihi binalar restore
edilirken yaya
ve oto yolları,
kültürel aktivite
alanları, ticaret
merkezleri ve
şehrin
dokusunu yansıtan
detaylar
ile
1994-2004 ilk
fazı, 2005-2020
ikinci fazı gerçekleşecek olan
uzun soluklu
olan
kentsel
dönüşüm projesinin tamamlanmasına az
bir süre kaldı.
DÜNYANIN EN İYİ
KENTSEL DÖNÜŞÜM
ÖRNEKLERİNİN ODAK
NOKTASI, DÖNÜŞÜMDE
FİZİKİ ŞARTLARIN YANINDA
EKONOMİK, SOSYAL,
KÜLTÜREL DOKULARI DA
DÖNÜŞÜME KATMASIDIR.
%70 KAMU, %30 ÖZEL
SEKTÖR ORTAKLIĞININ
GÖZE ÇARPTIĞI LA
DEFENSE PROJESİ
BİTTİĞİNDE EKONOMİK
AÇIDAN GELECEK OLAN
GELİR İLE KENDİ KENDİNE
FİNANSE EDEBİLİYOR
OLACAK.
Rio Kenti Gecekondu
Sağlıklaştırma
Programı (Brezilya)
Brazilya’nın ikinci büyük kenti Rio De Janerio, özellikle çarpık yapılaşmanın ve
gecekonduların bulunduğu bir yer. Üstelik
bu yer kentin en değerli arazilerinde yer
almasına rağmen altyapı sorunları sebebiyle sağlıksız ortamıyla dikkat çekiyordu.
Program çerçevesinde öncelikle altyapı,
kanalizasyon, su, elektrik ve çöpler ile ilgili
sorunlar çözülürken ikinci aşamada meydanlar, spor faaliyetleri için alanlar, çocuk
bakım merkezleri gibi sosyal imkânlar
artırıldı. Projenin tek sıkıntılı noktası ise
kişisel alanlara müdahale edilmemesi, bu
alanda bir yatırım yapılmamasıydı.
1. Yıl 2. Sayı /
61
FORMÜL
www.plusvalue.com.tr
ZAMANI ETKİN YÖNETME TEKNİKLERİ
Tanrının insanlara hediye ettiği en büyük servet zamandır. Zaman, herkesin eşit olarak
sahip olduğu, fakat aynı şekilde kullanamadığı eşsiz bir kaynaktır. Zaman, para gibi
kazanılamaz, hammadde gibi depolanamaz, ikram edilemez ve durdurulamaz. Zamanın
yerini alabilecek başka hiçbir kaynak da yoktur.
Zaman akıp giden, durdurulamaz bir kaynaksa tek çare onu ekonomik kullanmak, yani
planlamaktır. Zamanı etkin kullanmak yaşam ve iş kalitesini artırmak demektir.
Zamanını iyi kullanamayan yöneticiler, belirtilen sürelerde işlerini tamamlayamaz, acil
işlerin üst üste çakışması gibi nedenlerden dolayı bunalır ve bunun bir sonucu olarak
işlerde verimlilik ve kalite düşüklüğü kaçınılmaz olur.
ZAMAN TUZAKLARINA NASIL DÜŞÜLÜR?
datmanın bir sonucudur. Önemsiz şeylerle vakit geçirerek, tıpkı
kar küreğinin önünde bir dağ
gibi biriken karlar misali birbirinin üstüne yığılır, durur. Erteleme ve oyalanma alışkanlığının en önemli sebeplerinden
biri, başarısızlık korkusudur.
Prof. Dr Zeyyat Sabuncuoğlu
Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi İşletme Bölümü
“Zamanımı daha iyi kullanmak istiyorum,
ama bunun için bile zaman bulamıyorum.”
şeklinde yakınan yöneticilerin sayısı bir
hayli çoktur. Oysa, yapılan araştırmalarda
bu tür yakınan yöneticilerin %70 inin zamanı doğru ve planlı kullanmayan yöneticiler olduğu saptanmıştır. Zaman tuzaklarından bir bölümü şöyle özetlenebilir:
-Hedeflerin belirsizliği: Nereye gideceğinizi bilmiyorsanız rüzgarın götürdüğü
limana yanaşırsınız. Kurumlar için stratejik planların yapılması ve hedeflerin
belirlenmesi zaman yönetiminin en kritik
noktasıdır.
-Erteleme ve oyalanma:
Erteleme genellikle, kendi kendimizi al62
/
1. Yıl 2. Sayı
-Dağınık masa:
Dağınık bir masa, iyi bir dosyalama sisteminin olmayışı
önemli zaman tuzaklarıdır.
“Dağınık Masa” hastalığı, gelen
her türlü yazılı evrakı, masanın
üzerine depolama isteğinden
kaynaklanır.
- Bürokrasi ve kırtasiyecilik: Bir
kurumda hiyerarşik basamakların fazlalığı, yazılı iletişime aşırı yer verilmesi, biçimsel kuralların katı olarak uygulanması
bürokrasiyi kaçınılmaz kılmaktadır.
-Aşırı sosyal ilişkiler:
Bazı kişiler sosyal ilişkilere ağırlık verir,
en verimli çalışma saatlerini kapsayan
sabahın ilk saatlerini sohbet ve dedikodu
ile geçirmeyi tercih ederler. Bunlar kendi
zamanlarını öldürmekle kalmazlar, aynı
zamanda başkalarının da etkin çalışma
saatlerini çalarlar.
-Kararsızlık :
“En kötü karar dahi kararsızlıktan iyidir.”
denmesine rağmen bazen yöneticiler,
kararsız kalmakta ve seçim yapmakta
zorlanmaktadırlar. Bir işten başka bir işe
atlamak ve görevleri yaparken kararsızlık
içinde olmak, yöneticinin en önemli zaman tuzaklarından biridir.
FORMÜL
www.plusvalue.com.tr
-Mükemmeliyetçilik: “Daha iyi, iyinin düşmanıdır.” denir. Bazı insanlar çok titiz ve
kılı kırka yararak çalışırlar. Mükemmelin
peşinde koşmak bir ideal olarak güzel
karşılanabilir. Ancak aşırı mükemmeliyetçi bir eğilim aşırı zaman kaybını kaçınılmaz kılacaktır.
-Açık Kapı Politikası:
Her zaman görüşülebilir biri olmak, yöneticinin başarısını garantilemez. Tam
tersine, randevusuz ziyaretçilere cesaret
vererek onun gününü böler. Özellikle bazı
yöneticiler “herkese, her zaman kapım
açık” diyerek çalışanlara sempatik görünmek ister. Örneğin, yeni seçilen belediye
başkanlarından bazıları “açık kapı” politikası izliyorum diyerek kapısını sökme
gibi uygulamalar yapmaktadırlar. Plansız
türde yapılan bu tür davranışlar aslında
bir takım işlerin aksamasına neden olmaktadır.
-Önceliklerin belirsizliği:
Yöneticiler, genellikle kendileri için öncelikli olmayan işlere odaklandıklarında asıl
işlerini etkileyecek olan konulara zaman
ayıramazlar.
-Gereksiz ve uzun telefon görüşmeleri:
Telefonun gereksiz kullanımı, zaman kaybının da temel kaynağıdır. Bir araştırmada, yöneticilerin günde en az bir saatini,
telefona ayırdığı görülmüştür.
-Beklenmeyen ziyaretçiler:
Yapılan araştırmalar, tipik bir yöneticinin
günde en az üç buçuk saatini ziyaretçilere
ayırdığını ortaya çıkarmıştır. Beklenmedik
bir ziyaretçi ondan hoşlansanız da hoşlanmasanız da zaman programınızın akışını bozar.
-Yetki devrinden kaçınma:
Organizasyon belli bir büyüklüğe ulaştığında, etkili bir yönetici aynı zamanda etkili bir yetki devredici olmak durumundadır. İşlerin en azından bir kısmını astlarına
devretmeyen yönetici biriken işler altında ezilir, her işe yeterince zaman ayırama-
manın sıkıntısını yaşar ya da kendisine
ayırması gereken zamanı tırtıklamış olur.
reksiz ve uzun toplantılar klasik zaman
katilleridir.
-Gereksiz toplantılar:
Toplantılar, her düzey yöneticinin sık
sık yerine getirmek zorunda olduğu en
önemli görevlerinden birisidir. Ancak ge-
ZAMAN
TUZAKLARINDAN
KURTULMANIN
YOLLARI
-İletişim araçlarını doğru seçin ve doğru
kullanın:
Burada öncelikle başta telefon, ajanda,
cep bilgisayarı, faks, ses kayıt cihazı kullanmayı ve özellikle bilgisayar ve internetten geniş ölçüde ve hızlı biçimde yararlanmayı önermek gerekir.
-İyi bir sekreterle çalışın:
Verimli bir yönetici olmanın sırrı sekreterin elindedir. Bir yöneticiye hiç kimse iyi
bir sekreter kadar zaman kazandıramaz.
1. Yıl 2. Sayı /
63
FORMÜL
www.plusvalue.com.tr
-İşlerinizi ertelemekten kaçının:
Ertelemecilikten ve baskı altında çalışmaktan kurtulmak için; hoşlanmadığınız
işi önce yapın, ertelenmesi muhtemel işi
parçalara ayırın ve kendinize bir bitirme
tarihi koyun.
-Önceliklerinizi belirleyin:
Etkili yönetim, önemli işlere öncelik vermektir. “Öncelikli” saydığımız şey, acil
olandır. Günlük planlama ve yapılacak
işler listeleri, bizi aslında acil işleri önceliklerine göre sıralamaya ve yapmaya
odaklandırır. Yapılacak işlerin önceliğe
göre sıralanması için en güzeli basit bir
kart kullanmaktır. Bir karta o gün yapılacak işler önem sırasına göre dizilir ve biten işin üstü çizilir. O gün kalan iş varsa,
ertesi günün kartına geçilir. Bu yöntem
cep telefonlarının not bölümünde de
düzenlenebilir.
-Masanızı düzenli tutun: Dağınık ve depo
olarak kullanılan masa yerine; düzenli
temiz bir masa ile dosyalama sistemi kurulmalıdır. Masa üzerinde sadece şu malzemeler bulunmalıdır: Kurşun, tükenmez
renkli kalemler ve üç dosya! Kırmızı Dosya: Acil işler dosyası, Sarı Dosya: Önemli
işler dosyası, Yeşil Dosya: Ayrıntılı işler
dosyası.
-Etkin bir iletişim ağı kurun: İnsanlar arasındaki etkileşimi sağlayan araç, iletişimdir. Doğru bilginin doğru zamanda, doğru
kişilere ve birimlere iletilmesi söylemden
eyleme geçişi hızlandıracak, gereksiz geri
dönüşler olmaksızın karar süreçlerini
olumlu yönde etkileyecektir. Böylelikle
kurum içinde kurulan pozitif iletişim sistemi hem insan ilişkilerinin gelişmesine,
hem de etkin bir zaman yönetimine yardımcı olacaktır.
-Toplantıları verimli
hale getirin: Toplantılar, yöneticinin
işlerinin
ayrılmaz
bir parçasıdır. Toplantıda zaman kaybetmenin
önüne
geçmek için uzmanlarca önerilen şu altın kurallara uymak
gerekir; katılanların
sayısını sınırlandırın, sadece gerekli
kişileri toplantıya
çağırın, toplantı için
uygun zamanı seçin,
uygun bir yer seçin,
64
/
1. Yıl 2. Sayı
toplantı yapmadan önce amacı iyi saptayın, gündemi hazırlayın ve toplantıyı zamanla sınırlayın.
-Yetkilerinizi gerektiği kadar devredin:
Yöneticiler yapmak zorunda oldukları
görevlerin bir kısmını astlarına devrederek kendilerinin daha önemli konularla
ilgilenebilmeleri için zaman ayırmalıdır.
Aksi halde, bir elemanın yapması gereken
işleri yönetici yapmak durumunda kalır
ki bu da işlerin yığılmasına, yöneticinin
bunalmasına ve zaman darlığı nedeniyle yeterince inceleme fırsatı bulmaması nedeniyle doğru olmayan kararların
alınmasına yol açar. Ayrıca elemanların
yetişmesine fırsat yaratılmamış olur. Yetki
devri yapılmayışı personelin özgüvenini
de olumsuz etkiler.
Görüşmelerinizde randevu sistemine geçin:
Gerek ziyaretçiler, gerekse personel ile
görüşmeler mutlaka bir randevu sistemine bağlanmalıdır. Görüşme gün ve saatlerinin belirlenmesi önemli ölçüde zaman
kayıplarını önler.
Zamanın sizi değil, sizin zamanı yönettiğiniz bir çalışma yaşamı dileğiyle….
www.plusvalue.com.tr
FORMÜL
1. Yıl 2. Sayı /
65
www.plusvalue.com.tr
ROBOTLARIN ÇAĞINI BAŞLATACAK OLAN İCAT
BULUNDU
3D Printer hakkında haberlerle karşılaşmayanınız yoktur. Ben biraz daha günümüze ve
önümüzdeki yıllara da bakmanızı istiyorum. Hepimizin aklına 3D Printer deyince plastik
tarak ya da süs eşyaları geliyorsa gördükleriniz 5 yıl öncesine ait teknolojinin ürünleridir.
Oysa ben son gelişmelerin ne kadar umut verici, aynı zamanda da korkutucu olduğundan
bahsetmek istiyorum. Bilmemiz gerekir ki dünya için dönüm noktası sayılabilecek olan bu
cihazlar sayesinde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
bir kısmı bu printerlarla basılabilecek. Bu
teknolojinin hala gelişme aşamasında
olduğunu düşünürsek bu printerlar ile
ileride ne tür işlerin başarılabileceğinin
farkına varabiliriz.
Yılmaz SATTI
İnovatif girişimci / Uix
Sadece 3D Printerlardan oluşan sanayiler
kurulursa uçaklar dakikalar içinde tek
bir makinadan sıfır personel, sıfır yedek
parça ve en maliyetli olan parça nakliyesinden kurtulmuş olacaklar. Peki sizce az
önce bahsettiğim villayı yapmak ne kadar
zaman alır dersiniz. Bu konuda eminim
dünyada da kendimize bir sıralama elde
edebiliriz. Ama yine bu asla 24 saat olmayacaktır. 3D printer ile 24 saatte bir
villa basıldı.
DÜNYANIN YAZICIDA
BASILMIŞ İLK SUNİ ORGANI
BİR HASTAYA TAKILDI.
ÇİNLİ HASTANIN SORUNLU
OMURUNUN YERİNE
ÜÇ BOYUTLU YAZICIDA
BASILAN KUSURSUZ BİR
OMUR YERLEŞTİRİLDİ.
3
D Printerları bu kadar cazip kılan en
önemli özellik var olan teknolojilerle yapılması imkânsız ya da makul
olmayan bir şeyi elde edebilme imkânı.
Bilgisayarda herhangi bir program aracılığıyla üç boyutlu hale getirilen her türlü
eşya ve nesne artık yeni üretilecek bir kalıba ihtiyaç duymadan üretilebiliyor.
Çalışma prensibi olarak plastik tonerlerle
başlayan printerlar en son organik bir
kulak, çalışır vaziyette bir silah, 3 katlı bir
villa ve bir Boeings 787-9 uçağının parçalarının bir bölümünü basmayı başarabildi.
Ve son aldığımız haberlere göre bir kaç
yıl içinde bu uçağın parçalarının %80’lik
66
/
1. Yıl 2. Sayı
3D Printer sayesinde bu villa 24 saatte basılabildi.
www.plusvalue.com.tr
Yakın gelecekte bolca kullanacağımız 3d printerları artık biraz
tanıdınız. Şimdi 2014 ve 2015’de
gerçekleşen bir kaç örnekle tanışmaya ne dersiniz?
İlk olarak materyal ve eşya yapımında
kullanılan 3D yazıcılar tıp sektöründe
kullanımının ardından hayvan protezlerinin yapımında da kullanılmaya başlandı.
Gagası kırılmış olan kartala yeni bir gaga
üretildi. Protezin üretimi için 3D yazıcı
teknolojisi kullanıldı. Protez aynı zamanda kartalın doğal estetiklikte görünmesini de sağlıyor. Yeni protez gaga, gerçeğinin yerini tutmasa da kartalın avlanıp
beslenmesini sağlayacak kadar güçlü.
ABD 3D PRİNTERLARIN
İLERİYE DÖNÜK
BAŞARISINA OLAN
İNANCIYLA BU ALANDA
YATIRIMLARINA HIZ
KAZANDIRDI.
Peki, biraz daha ileriye bakmaya ne dersiniz. İhtiyacınız olan bir ürünün zaman
ve mekan kavramı olmadan internetten
sadece modelini satın alıp evinizden çıkmadan o ürünü basma fikri uzak gelse de
aslında bize sadece bir kaç yıl kadar yakın.
Örneğin yeni bir saat modeli gördünüz.
Markadan sadece modeli satın alacağız
ve evimizdeki printer bize saatin aynısını dakikalar içinde oluşturacak. Bu gece
3:00’de veya bir davete katılmanıza 1 saatten az vaktiniz kaldığında bile İsviçre’de
o gün satışa çıkmış bir saati elde etmenizi
sağlayacak. Burada sınır yok; saat, araba,
cep telefonu, mobilya, giysiler, ilaçlar ve
organlar evet doğru duydunuz organlar
ilk basılan hatta normal kulaktan daha iyi
duyduğu tespit edilen kulaktan sonra bir
omur 3D Printerla basılarak bir hastaya
yeni bir hayat verdi.
Dünya her yeniliği olduğu gibi bu alandaki yenilikler konusunda da ülkemize nazaran çok daha agresif atılımlar yapıyor.
Teknolojinin hiçbir aşamasını kaçırmak
istemeyen ABD’de 3D Printerların ileriye dönük başarısına olan güven oldukça
fazla, hatta bu yazıcılar sayesinde üretim
alanında devrim olacağı ve Çin’e duyulan
ihtiyacın ortadan kalkacağı düşünülüyor.
Başkan Barack Obama’nın üretim keşiflerinin yapılacağı merkez ağlar üzerine
önerdiği 1 milyar dolarlık bahsi, bu durumu en iyi şekilde gösteren örnek olarak
verilebilir.
Teknoloji o kadar parlak ki bırakın ABD’nin
üretim şeklini etkilemeyi, birçok endüstride bulunmaz bir fırsat sunduğuna inanılıyor. Bunlar başlıca; uzay araştırmaları,
savunma, tıp olarak belirlenmiş.
İnsan Kulağı
Suyla etkileşimde çözülmeyen hidrojel,
insan kalçasından alınan hücreler ve gümüş nano parçacıklarla basıldı. Şu anda
insana takılamıyor. Sebebi ise sinir uçlarına ve damarlara henüz bağlayamamak.
İnsan böbreği basıldı
Silah basıldı. (BBC basıldı ve X-Ray aramalarından geçildi)
Bisiklet basıldı (Hollanda)
Nasa yeni nesil ağır roketi için basılmış
parçaları test etmeye başladı (Kasım
2012)
Özel bir şirket basılacak ilk roket için yarışma başlattı.
Boeing 787 Dreamliner üretilirken 30
farklı parça yazıcıda basılarak kullanıldı.
(Firma 15 yıl içinde uçakların %85’ini yazıcılardan basmayı planlıyor.)
24 saatte basılabilen villa
Solid Concepts adlı şirket yararı kadar
yanlış kullanılırsa bir o kadar da zararı
olacak olan bu teknoloji ile lazer sinterleme yapılarak paslanmaz çelikten, 50 atış
yapan bir silah üretti.
1. Yıl 2. Sayı /
67
www.plusvalue.com.tr
HAREKET SAĞLIKTIR
Günün büyük çoğunluğunu geçirdiğimiz ofisler gerek yanlış ofis mobilyaları gerekse
oturma yanlışlarından dolayı hayatı kabusa çevirebiliyor. Hareketsiz bir vücut kas
ve iskelet sistemine zarar verirken, vücut ağrıları strese ve kendini sürekli yorgun
hissetmeye neden oluyor.
B
irçoğumuz şiddetli ve kesintisiz
ağrı yaşamadan ise bu durumu maalesef ki ciddiye almıyoruz. Dolayısıyla hastalarımızın büyük bölümü son
aşamaya gelene kadar herhangi bir önlem almadan hayatlarına devam ediyor.
Oysa ofiste yapabileceğimiz ve çok az
zamanımızı alan bazı hareketler sayesinde yaşam kalitemizi artırdığımız gibi
işe odaklanma yeteneğimizi de harekete
geçirerek hem vücudumuzu hem de zihnimizi uyandırabiliriz.
Uzm. Dr. Saadet Birgül Aydıner
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
www.sbaydiner.com
www.facebook.com/sbaydiner
www.twitter.com/SBAydiner
68
/
1. Yıl 2. Sayı
Ofis egzersizleri ile ilgili önerilerden
önce bazı kontrolleri yapmamızda ise
fayda var. Hayat kalitemizi düşüren risk
faktörlerinden bazılarını kaldırmamız
bile değişimi tüm vücudumuzda kendini
hissettirecektir.
Kontrol listesi:
Koltuğunuzun yüksekliği dirsekleriniz
masada kalacak biçimde mi ayarlı?
Koltuğunuzun bel destek ayarı var mı?
Koltuğunuz kol destekli mi?
Monitörünüz göz hizanızda mı?
Ayaklarınız rahat biçimde yerde mi?
Mouse pad ergonomik mi?
Masanızdaki düzen birincil, ikincil ve
üçüncül ihtiyacınıza göre mi düzenlendi?
www.plusvalue.com.tr
Kontrol listesinde bulunan soruların
hepsi evet ise gün içinde sadece birkaç
dakika harcayarak birçok hastalığın önüne geçebilirsiniz.
Tüm egzersizlerin yanı sıra hareketinizi
maksimum seviyeye çekmek de yine sizin elinizde. Ofiste her ihtiyacınız olan
şeyi masada bulundurmak yerine ara ara
yerinizden kalkarak gidip almak, asansör
yerine merdiven kullanmak, otobüsten
bir durak önce inerek eve yürümek gibi
oldukça basit ama hayatınıza tad katacak detaylarla vücut ağrılarınız azalırken yaptıklarınız psikolojik olarak da sizi
rahatlatacaktır. Tüm önerilere rağmen
geçmeyen ağrılara sahipseniz en kısa
zamanda bir ‘Fizik Tedavi Uzmanından’
destek almanız hastalığınızın seyrini
ilerlemeden önlemek açısından ciddiye
alınması gereken bir durumdur.
Unutmayın hareket sağlıktır, sağlık ise
yaptığınız her ne ise size mutlulukla
yapmanız için size gerekli enerjiyi verir.
Sağlıkla kalın...
OFİS EGZERSİZLERİ
1 Ellerinizi omuz hizasında
birleştirerek iyice gerdirin.
2 Ellerinizi bu sefer başınızın
üstünde gererek vücudunuzdan
uzaklaştırmaya çalışın.
3 Başınızı hafifçe öne, arkaya,
yanlara doğru eğerek gerdirin.
4 Ellerinizi belinize koyup kürek
kemiklerinizi bir birine yaklaştırın,
ardından uzaklaştırın.
5 Parmaklarınızın her birini
gerdirerek aç/kapa yapın, yavaşça
sallayarak bırakın.
6 Ayak bileklerinizi zorlamadan hafif
biçimde dairesel hareketlerle çevirin.
7 Ayaktayken belinizi hafifçe sağ, sol
ve arkaya doğru esnetin.
***Hareketler seri halde
ve 3 set halinde yapılması
gerekmektedir. Gün içinde 3-4 kez
tekrarlayabilirsiniz.
1. Yıl 2. Sayı /
69
STIL
www.plusvalue.com.tr
BİR OFİSTE OLMAZSA OLMAZLAR
İdeal bir ofis, yüksek motivasyon ve doğru kararları beraberinde getirir. Bu açıdan ofis
dizaynı oldukça detaylı ve iyi değerlendirilmelidir. Çalışanların evlerinden daha fazla
zamanı ofis alanlarında geçirdiğini düşünürsek çalışan psikolojisini çok iyi analiz etmek
gerekir.
M
evcut ofisinizi yenilerken veya
sıfırdan yeni bir ofis tasarlarken
dikkat etmeniz gereken faktörler
arasında kalite, maliyet ve süreç uyumu
çok iyi planlanmalıdır. Kullanılan tüm yapı
malzemeleri, objeler, görsel elemanlar ve
hareketli mobilya üniteleri birbirleri ile
bütünlük ve uyum içerisinde tasarlanmalıdır. Bütçeyi en efektif şekilde kullanmak
yoğun bir bilgi birikimi ve profesyonellik
gerektirir. Estetik kaygısız fonksiyonel bir
ofis veya fonksiyonel kaygısız estetik bir
ofis başarısız bir tasarım örneğidir.
Serkan KOÇAK
SK Mimarlık
Ofis içerisinde yapılan işin niteliğine ve
çalışılan departmanların birbirleri ile
olan gizliliğine bağlı olarak çeşitli bö-
lümlemeler yapılır. Bölümlemelerde kullanılan malzemenin özelliğine göre farklı
departmanlar arasında gürültü kargaşası
önlenir, doğal aydınlık seviyesinin en ölü
alanlara kadar iletilmesi sağlanır ve sağlıklı bir iş ortamı yaratılır.
ESTETİK KAYGI
GÜDÜLMEYEN BİR OFİS DE,
FONKSİYONEL OLMAYAN
OFİS KADAR BAŞARISIZ BİR
TASARIM ÖRNEĞİDİR.
AYDINLATMA
Ofis aydınlatması en çok önem verilen tasarım kriterlerinin başında gelir, çalışma
ortamı için gerekli aydınlatma seviyesi
projelendirilir, fonksiyonel olarak çözüme
ulaşan aydınlatma projesi estetik değerlerle birlikte firmanın görsel olarak temsili demektir. Ofis çalışanları, müşteriler ve
ziyaretçilerin ruhsal hallerini etkileyen en
önemli unsurdur. Ofis ortamları loş değil
aydınlık olmak zorundadır. Bu sayede algı
açık olur ve insanlar uyku haline geçerek
gevşemezler. Ofis sekreterya ve bazı yönetim odalarında müşterilerin ilk algısını
pozitif yönde etkilemek için özel dizayn
aydınlatma objeleri kullanılmalıdır.
70
/
1. Yıl 2. Sayı
STIL
www.plusvalue.com.tr
mez. Öncelikle devamlı
taze hava sağlanması,
ortam havasının sürekli
yenilenmesi, sıcaklık ve
nemin konfor seviyesinde tutulması, yangın ve
patlama tehlikelerinin
azaltılması, kirleticilerin ortadan kaldırılması
ya da seyreltilmesi ve
ortamlarda istenmeyen
hava akımlarının oluşmasını engellemek üzere (Örneğin, pis kokuların yayılması), birçok
durumda ortamlara veya
dış havaya karşı ortamın
negatif basınç (vakumlu havalandırma) veya
pozitif basınç (basınçlı
havalandırma) altında
tutulmasının sağlanması hedeflenir.
YER DÖŞEMESİ
Konforlu bir ofis ortamı
için yer döşemesi olarak seçilecek malzeme genel tasarım konseptine uygun,
bakımı kolay, steril, kolay temizlenebilir,
uzun ömürlü ve ses emici özelliklere sahip olmalıdır. Döşeme malzemesi olarak
mermerin ve granitin başarılı bir dizayn
ile kullanılması, özel mekanlarda taş ve
masif ahşap ürünleri kombinasyonu çok
üst seviye bir görsellik katacaktır.
OFİSLERDE KULLANILAN
TAŞ VE MASİF AHŞAP
ÜRÜNLERİ KOMBİNASYONU
ÜST SEVİYE GÖRSELLİK
KATAR.
ASMA TAVAN
Bir diğer önemli konu ise asma tavan tasarımıdır. Mekânın havalandırma sistemi,
klima sistemi ve elektrik tesisatı kablo kanalları gibi görünmeyen gizli kahramanlarını estetik ile buluşturacağımız son
noktadır. Dizaynın çok dikkatli ve iyi bir
şekilde koordine edilmesi gerekir, genel
OFİS DİZAYNININ
EN ÖNEMLİ
PARÇALARINDAN BİRİ
OLAN AYDINLATMALARDA
LOŞ ORTAMLAR, ALGIYI
KAPATARAK UYKU HALİ
YARATIR.
HAVALANDIRMA
Havalandırma sistemi bir ofis için olmazsa
olmazlarındandır, faydaları saymakla bit1. Yıl 2. Sayı /
71
STIL
www.plusvalue.com.tr
olarak uygulamada yaşanacak problemlerin birçoğu bu koordinasyon eksikliğinden kaynaklanır. Malzeme olarak kullanılabilecek birçok alternatif mevcuttur.
Karar ise genel mekân konseptine uygun
olarak verilir.
Dünyada yaygın modern ofis dizaynlarında tektonik tavan yani gizli kahramanlarımızı (havalandırma, elektrik tavaları...)
açığa çıkartmak tercih ediliyor, ülkemizde
72
/
1. Yıl 2. Sayı
de ileride bu tip konseptlerin yaygınlaşacağı düşünülüyor.
Ofisinizin tarzı, yaptığınız iş ve kişisel
tarzınız, mekânın oluşmasını doğrudan
etkileyen faktörlerdir. Mekânınızın genişliğine göre mobilya seçiminde bulunmak,
kullanışlı bir ofisin altın kuralları arasında yer alır. Fakat görsellikten önce konfor
gelmektedir. Konforlu bir ofis mobilyası
sayesinde yoğun iş stresini hafifletebilirsiniz. Sağlam ve kullanışlı seçilen mobilyalar, çalışanların
üretkenliğini arttırdığı gibi,
ekip çalışmasını da teşvik
eder. Sekreter bankosu, yönetim odası ve toplantı odası
gibi göz önünde olan mekânlar için özel tasarım mobilya
ürünleri tercih edilmelidir.
Mekânın kurgusu mobilya
ile bütünleşmelidir. Şunu da
unutmayalım ki kalite detaylarda gizlidir.
SAĞLAM VE KULLANIŞLI
SEÇİLEN MOBİLYALAR,
ÇALIŞANLARIN
ÜRETKENLİĞİNİ ARTTIRDIĞI
GİBİ, EKİP ÇALIŞMASINI DA
TEŞVİK EDER
Depolama alanları mekânda kesinlikle
kurgulanmamalıdır. Ofisin düzeni ve aranan dosya veya eşyaların istenildiğinde
bulunabilmesi, ofisinizin doğru depolama
seçeneklerine sahip olması ile gerçekleşir. Bu sayede depolanmış olan malzemelerin ehemmiyeti ve güvenliği sağlanmış
olacaktır.
www.plusvalue.com.tr
洀攀琀搀漀漀爀
㐀㐀㐀 㘀 㜀㄀㘀
1. Yıl 2. Sayı /
73
.
GEZI
www.plusvalue.com.tr
SURLARIN İÇİNDEN
TARİH AKAN BİR İLÇE:
İznik çini demek...
Buram buram tarih kokan sokaklarında,
geçmişe ışık tutan yapıların ayakta
kalmaya direnmesi demek,
Su demek,
Göl demek,
7
53 metrekareye sığdırdığı onlarca
meziyetiyle Bursa’nın şirin ilçesi İznik’i neresinden anlatsak hep bir
şeyini eksik bırakacağız hissini bırakıyor
insanda. Bazı yerler vardır ki fotoğrafla,
yazıyla kolaylıkla anlatırsın, oysa bazı yerler de vardır ki hani bam teline dokunan
insanın... İşte onu yaşamak gerek... İznik
de öyle bir ilçe, yaşamadan, dokunmadan
anlaşılmayan; yüzyıllık ruhsal dokunuşu
74
/
1. Yıl 2. Sayı
Gümüş balığının evi demek,
Yol kenarındaki ağaçlara tırmanmadan
koparılabilen, sulu meyveler demek,
İznik zeytin demek,
İznik doğa demek,
En el değmemişinden...
sadece o havayı teneffüs edenlere sunan,
iki dağ arası vadiye sıkışmış; gölünden,
ağacından, surlarından tarih akan bereketli toprakların anavatanı.
Helikare, Antigoneia, Nikea, Nicea ya da
İznik her bir ismiyle tarihin tozlu sayfalarından süzülen İznik’teki ilk yerleşimin
M.Ö. 2500 yıllarında olduğu düşünülüyor.
Makedonya İmparatoru Büyük İskender’in
generali Antigonus tarafından alındığı
için bir dönem Antigoneia adıyla anılsa
da zamanla Rumca sur içindeki anlamındaki -is ekiyle İsnikea, son olarak da bugün kullanılan İznik adını alır. İznik’i her
noktasıyla keşfetmek istiyorsanız zamanınızı iyi planlamanızı öneriyoruz. Lakin
gördüğünüz her şey sizi büyüleyecek ve
İznik’te zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız bile...
.
GEZI
www.plusvalue.com.tr
ADIM ADIM İZNİK
İZNİK GÖLÜ
Türkiye’nin 5. büyük gölü olma özelliğini
taşıyan İznik Gölü manzarası ile seyredenleri etkilerken, birbirinden özel balıklarıyla da mideleri kuşatıyor. Antik çağda
Askania adıyla anılan tatlı su gölünün
özellikle güney ve kuzey kıyıları bahçeli
restoranlara ev sahipliği yaparken, misafirlerini ağırlamayı zevk bilen işletmeleriyle de gönlünüzü fethedecek.
İZNİK BAZİLİKASI
Göl kıyısının 20 metre açığında 2014 yılında keşfedilen bazilika Archaeological
Institude Of Amerika tarafından 2014
yılının en önemli 10 keşfi arasında gösteriliyor. İznik Gölü kıyısında öldürülen
Aziz Neophytos adına yapılan bazilikanın,
İznik Gölü’nün sularına İS 740 yılındaki
depremle gömüldüğü tahmin ediliyor.
Antik kaynaklar ve bazilikanın mezarlarından birinin açık kapağı ise naaşın daha
sonra taşındığını kanıtlar nitelikte. Bu yaz
başlanan sualtı incelemeleri ile gizemi
çözülmeye çalışılan bazilika özellikle ha-
vadan fotoğraflarla çok net biçimde görüntülenebiliyor.
İZNİK ÇİNİLERİ
Dünya sanat tarihi açısından da kıymet
gören çini sanatı, 7. yüzyıla Uygurlar’a kadar dayansa da yükseliş dönemi Anadolu
Selçukluları ile başlar. Özellikle minare
ve türbelerde firuzeden, kobalt mavisine,
mora kadar geniş renk yelpazesiyle 13.
yüzyılın başlarından itibaren de yaşamın
her alanında yoğun biçimde kullanılmaya başlanmış. Selçukluların
İznik’te
h ü k ü m
sürdüğü
yıllarda
üretilen
mimarilerde bu
izlerin en
eşsizlerini görmek
mümkün.
İznik özellikle
14.
yüzyıldan
17. yüzyıla
kadar çini üretiminde merkez olarak kabul edilirken özellikle 16. yüzyıl İznik Çinileri’nin dünyada da tanınmaya başladığı
dönemdir.
Bugün çininin anavatanı olan İznik’te elin
değdiği her yerde birbirinden eşsiz çinileri örneklerini görmek mümkün. Oldukça zahmetli bir yapım süreci olan çininin
hikayesi yarı değerli kuvars elementinin
öğütülüp taş haline getirilmesi ve şekillendirilmesi ile başlıyor. Fırınlama-boyama-sırlama-fırınlama-soğutma işlemlerinin ardından da doğanın binbir tonunu
yansıtan son halini alıyor. Çinilerin en
önemli özelliklerinden biri ise boyalarının
doğal olması, bu konuda maalesef yeterli
kaynak günümüze ulaşmamış dolayısıyla
hala mercan kırmızısının nasıl elde edildiği çözülemeyen sırların içinde. Özetle
her şeyi el emeği, her şeyi özgün, her şeyi
doğal ve kıymetli...
İznik’te hüküm sürmüş Anadolu Selçuklular ile zirveye oturan çini sanatı doğal
olarak buranın ekmeği, suyu... Bugüne taşınan tüm mimari eserlerde çinilerin birbirinden özel renk ve desenlerine şahitlik
edebilirsiniz. Günümüzde çini sanatı tekrar canlandırılmaya çalışılsa da, eski üretim performansı olmayan İznik’te küçük
çini atölyelerini ziyaret edebilirsiniz.
1. Yıl 2. Sayı /
75
.
GEZI
www.plusvalue.com.tr
İZNİK KALESİ
M.Ö. 258’li yıllara dayanan Roma İmparatorluğu döneminde yapılan İznik Kalesi
düşman saldırıları sonrası ciddi bir onarımdan geçerek bugünkü halini almıştır.
İstanbul, Yenişehir, Lefke ve Göl kapıları
bulunan kale surların direncini artırmak
için 114 yuvarlak planlı burç yapılmıştır.
Lefke ile İstanbul kapısı surlarında M.Ö. 3.
yüzyıla ait kabartma savaş tasvirlerini de
görebilirsiniz.
YEŞİL CAMİ
Osmanlı devrinde yapılan ilk camilerden
olan Yeşil Cami, adını minaresindeki yeşil
çinilerden alırken, mekanı tek kubbe altında toplama esasına dayanan Osmanlı
Cami mimarisinin de ilk örneklerinden
biri olarak dikkat çekiyor. Kare plan şemasıyla sekizgen kasnağa oturan kubbeleri
ve içindeki Bizans, Selçuklu esintileri ile
tarihe tanıklık eden Yeşil Cami, yeşil çinilerin hakimiyetinde sarı, firuze ve mor
renklerin muhteşem uyumu ile görülmeye değer bir eser olarak İznik’in sembolü
kabul edilmektedir.
Yeşil Cami
AZİZ TRYPHONOS
KİLİSESİ
SU KEMERLERİ
(AQUADUCTS)
Bizans İmparatoru 2. Theodors Laskaris’in
Aziz Tryohonos onuruna 13. yüzyılda yaptırdığı kilise özellikle büyük kubbesi, granit sütunlar ve yer döşemelerinde kullanılan mozaikleriyle dikkat çekiyor.
Doğu yönünden kente gelen ve Lefke Kapı’nın dışında biten su yolları, M.S. VI. yüzyılda İmparator Jüstinien tarafından yaptırılmış ve su kemerleri antik dönemden
yakın geçmişe kadar kentin su ihtiyacını
karşılamış. Havuz Başı-Lefke Kapı arasındaki su yolu günümüze kadar tüm
güzelliğiyle gelmiştir.
SANSARAK
KANYONU
Sansarak Kanyonu
76
/
1. Yıl 2. Sayı
Osmanlı ordusuna at yetiştirilmesi sebebiyle sarı kısrak denilen yer
daha sonra Sansarak olarak anılmaya başlanmış. Özellikle trekking
parkurları arasında en zorlularından
biri olan kanyon, doğa yürüyüşçülerinin de uğrak yeridir. Ormanın derinliklerinde kamp yaparak el değmemiş bu cennette harika bir hafta
sonu geçirmek istiyorsanız burası
tam size göre.
www.plusvalue.com.tr
1. Yıl 2. Sayı /
77
.
GEZI
www.plusvalue.com.tr
İZNİK AYASOFYA
MÜZESİ
İznik’in merkezinde tam da meydanda
Ayasofya Müzesi ve Camii ile karşılaşıyorsunuz. Ayasofya, surların çevrelediği
dört kapıdan da gelenin aynı noktada
birleştiği stratejik bir yere konumlandırılmış. Daha önce 1. Konsül’ün de yapıldığı
İznik, Hristiyanlık ile ilgili kararların
alındığı 7. Konsül’ü de Ayasofya’da
gerçekleştirmiş. Dolayısıyla yabancı
turistlerin sıklıkla ziyaret ettiği yerlerden
biri. Restorasyon sonrası aslına uygun
olmadığı gerekçesiyle tepki gören yapı
bu çalışmanın ardından müze olarak
kullanılsa da 2011 yılında cami olarak
ibadete açılmıştır. Kaynaklara göre 850
yıl Ayasofya Kilisesi, Ayasofya Müzesi
ve 600 yıl Orhan Camii olarak 3 isimle
anılan da tek yer olarak geçiyor.
Ayasofya’nın ismindeki çok çeşitlilik, depremlere ve zamana direnemeyen yapının
el değişimleriyle farklı mimari anlayışları
harmanlamasına neden oluyor. Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinin izlerini yapıda görmek mümkün.
Nilüfer Hatun (İznik Müzesi)
NİLÜFER HATUN
İMARETİ
(İZNİK MÜZESİ)
1388 yılında I. Murat tarafından annesi
Nilüfer Hatun anısına inşa ettirilmiş ve
Osmanlı mimarisinde ilk kez ters T plan-
lı olarak yapılmış imareti örneğidir. Yapı,
Kurtuluş Savaşı sırasında Yunan istilasıyla
büyük hasarlar almış, 1960 yılından sonra
restore edilen Nilüfer Hatun İmareti aynı
yıl müze olarak tarih severlerin hizmetine
açılmıştır.
KOİMESİS TES
THEOTOKOS
(KOİMESİS KİLİSESİ)
Bizans resim sanatında önemli bir yere
sahip olan Koimesis Kilisesi’nin Piskopos
Hyakinhos tarafından yaptırılan kilise, Hz.
Meryem’in ölümü, göğe yükselmesi anlamı taşıyor. Doğu Roma İmparatoru Theodore Lasgaris’in Bizans İmparatorluğu’nu
kurduğu, kapalı Yunan haçı planında tasarlanan kilise, aynı zamanda İznik Doğu
Roma İmparatorluğu’nun da merkez kilisesi olarak ilan edilmiş.
Günümüze kalan parçaları ise maalesef
ki çok az. Özellikle depremler, savaşlar ve
değişen himayelerin ardından günümüze kalan sadece kilisenin temeli, narteks
duvarlardan çok azı ile döşeme parçaları.
78
/
1. Yıl 2. Sayı
.
GEZI
www.plusvalue.com.tr
ANTİK ROMA
TİYATROSU
Kuzeybatı Anadolu’nun ayakta kalan ve
en görkemli arkeolojik yapıtı olan tiyatro, Roma İmparatoru Trajanus döneminde M.S. 111–12 yılları arasında Bithynia
Prokonsülü (Valisi) Plinius’un çabalarıyla
yapılmıştır. 13. yüzyılda toplu mezarlığa
dönüştürülmüş, daha sonra da burada
seramik fırınları yer almıştır. Seyirci Bölümünün (cavea) bir kısmı günümüze kadar
gelebilmiş.
KIRGIZLAR TÜRBESİ
İznik’in Türkler tarafından işgal edilmesinde yardımları dokunan Kırgız Türkleri’nin anısına Orhan Gazi tarafından
yapılan türbe, özellikle kalem işi süslemeleriyle farklı bir tarza ev sahipliği yapmakta.
YAPMADAN GELME!
• Bir çini alınacak,
• Gölün kenarında balık yenilecek,
• Kültürün ruhu doyurmasına izin verilecek,
• Zeytin alınacak,
• Dalından bir meyve kopartılacak.
1. Yıl 2. Sayı /
79
KÜLTÜR SANAT
www.plusvalue.com.tr
SİNEMA
SPECTRE
Vizyon Tarihi: 6 Kasım 2015
Yönetmen: Sam Mendes
Oyuncular: Daniel Craig, Christoph
Waltz, Monica Bellucci...
Tür: Aksiyon , Casusluk
Ülke: İngiltere , ABD
İ
lk filmin başarısının ardından ikinci film için kolları sıvayan
Avengers ekibi bu filme bütün kahramanları dahil ediyor; bu
kez Thor, Iron Man, Kaptan Amerika ve Hulk’ın yanısıra Hawkeye, Nick Fury ve Black Widow da maceraya katılıp sürprizini
koruyan beklenmeyen düşmanlara karşı savaşıyor. Bu kez hiç
olmadığı kadar aksiyonlu bir macerayı vadeden film, her bir
kahramanın kişisel yaşamına ve aralarındaki ilişkilere vurgu
yapmayı hedefliyor. Iron Man, barışın sağlanması için bekletilen bir sistemi yeniden başlatmak ister fakat işler hiç de umduğu gibi gitmez. Bunun üzerine Thor, Kaptan Amerika, Hulk, Nick
Fury, Black Widow ve Hawkeye yeniden bir araya gelir.
AÇLIK OYUNLARI ALAYCI KUŞ BÖLÜM 2
Vizyon Tarihi: 20 Kasım 2015
Yönetmen: Francis Lawrence
Oyuncular: Jennifer Lawrence, Josh Hutcherson,
Liam Hemsworth
Tür: Macera , Dram , Bilimkurgu
Ülke: ABD
K
atniss Everdeen, uzaklardaki kasabasının yıkıma uğradığını öğrendiği an
durumu görmek için evine geri döner. ‘Açlık oyunlarını’ kazananların kaldıkları yer hariç tüm kasaba otorite tarafından yerle bir edilmiş, bu felaket
ortamında görebildiği tek canlı şey ise kedi Buttercup olmuştur. Katniss, Buttercup’ı da alıp 13. Bölge’ye gider. 13. Bölge’nin yöre halkı yeraltında gizlenerek
yaşamakta, hükümet tarafından kullanılan nükleer silahların yıkıcı etkilerinden
korunmaya çalışmaktadır. Katniss’in Devrim kampanyalarını güçlendirmesinin
önündeki tek engel hükümet tarafından hile amaçlı tutulan Peeta’dır...
Despot yönetim Capitol ve savaş yorgunu Panem arasında geçen sivil savaşı
ele alan film, ilk filmi büyük ilgiyle karşılanan The Hunger Games serisinin dördüncü filmi. Seri, ilk filmin ardından yönetmen koltuğunda bir değişime giderek I Am Legend filminin yönetmeni Francis Lawrence’ın denetimine bırakıldı.
80
/
1. Yıl 2. Sayı
KÜLTÜR SANAT
www.plusvalue.com.tr
KİTAP
KONSER
SOSYAL MEDYA SANATI
İ
sterseniz bir ürün veya hizmet sunun, isterseniz bir marka olarak kendinizi konumlandırın, sosyal medyanın
başarıyı belirleyen unsurların başında geldiği artık bir
gerçek.
SELÇUK BALCI
BURSA AÇIKHAVA TİYATROSU
12 EYLÜL 2015
Apple’ın popüler marka imajının oluşmasında büyük katkıları olan ve iş dünyasında tüm sosyal medya platformlarının kullanımına öncülük eden Guy Kawasaki ve meslektaşı Peg Fitzpatrick’in bu konuda söyleyecek çok sözü
var. Yazarlar son kitapları olan Sosyal Medya Sanatı’nda
okuyanı zamandan, çabadan ve paradan tasarruf ettirecek pratik bir kullanım kılavuzu sunuyor.
KARAR VERDİM
H
epimizin karar verirken tereddütler yaşadığı, kararsız
kaldığı, zorlandığı anlar vardır. İster çok kararlı, ister
kararsız biri olun, hem iş hem de özel hayatınızda
daha sağlıklı kararlar verebilmek için yapabilecekleriniz
var. Lale Saral Develioğlu karar vermeyi balonla yapılan
bir yolculuğa benzeterek hem kararlarımızı etkileyenleri
fark etmemize hem de karar yolculuğuna çıkmak için cesaret toplamamıza yardımcı oluyor. Seneler geçtikçe çoğalan tecrübelerin ustalıkla aktarımı… “Tüm yöneticiler için
okunması gereken bir rehber niteliğinde olduğunu düşünüyorum.” Mehmet Emin Karamehmet
BEN SATIŞ DANIŞMANIYIM
B
enim adım satış danışmanı. İş dünyasının en önemli
kişisi benim. Şirketimin marka yüzüyüm. Ben tasarımcıların tasarladığı, tedarikçilerin getirdiği, belki de
milyonlarca kişinin yapım aşamasında emek verdiği ürünleri, tam da ihtiyacı olan kişilerin kullanımına sunarım. Firmamın başarısında, kârlılığında ve temsilinde mihenk taşıyım. Ürün ne kadar güzel olursa olsun, satılmazsa ne işe
yarar ki? Ben üretici ile o ürüne ihtiyaç duyan arasındaki
köprüyü kuran kişiyim! Bu noktada o kadar önemliyim ki,
bir müşterimin firmaya olan güvenini yerle bir edebilirim!
CEM ADRİAN
HAYAL KAHVESİ
18 EYLÜL 2015
SELAMİ ŞAHİN
JOLLY JOKER
3 EKİM 2015
1. Yıl 2. Sayı /
81
www.plusvalue.com.tr
82
/
1. Yıl 2. Sayı
www.plusvalue.com.tr
1. Yıl 2. Sayı /
83

Benzer belgeler