Slayt 1 - kop teyap

Transkript

Slayt 1 - kop teyap
T.C.
KALKINMA BAKALIĞI
KONYA OVASI PROJESİ BÖLGE KALKINMA İDARESİ BAŞKANLIĞI
HAZIRLAYAN
Prof. Dr. Hüdai YILMAZ
Pamukkale Üniversitesi, Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu, Denizli
Çeşitler
Ülkemizde yapılan çilek yetiştiriciliğinde ağırlıklı olarak Kaliforniya
(ABD) kaynaklı çeşitler kullanılmaktadır. Ancak yerli çeşitler de
mevcuttur. Özellikle önceki yıllarda kokusu ve lezzeti nedeniyle yerli
bazı çeşitler önem kazanmaya kazanmıştır. Verimliliğin düşük olması
bu çeşitler için en önemli sorun olmasına rağmen yinede uzun bir
süre yetiştirilmişlerdir. Günümüzde bu çeşitlere sadece bazı ev ve
hobi bahçelerinde rastlanmaktadır. Bunların yerine verim düzeyi
yüksek, daha iri ve daha sert meyveleri olan yabancı kaynaklı
çeşitler yetiştirilmeye başlanmıştır.
Ülkemizde önceki dönemlerde yetiştirilen çeşitler
• Osmanlı (morfolojik kısırdır, erkek organlar
teşekkül etmemiştir)
• Arnavutköy (erkek organlar mevcuttur, ancak iyi
çiçek tozu vermezler)
• Ereğli
• Karşıyaka
• Kestel
• Mangro (Mangorya)
• Karaçilek
• Tüylü çilek (anterleri yok yada çok azdır)
Osmanlı çileği
Arnavutköy çileği
Ülkemizde ıslah edilmiş çeşitler
Ülkemizdeki yerli çeşitlerle yüksek verimli yabancı bazı çeşitlerin
melezlenmesiyle elde edilmişleridir. Yerel çeşitlerdeki güzel koku ve
lezzeti yabancı çeşitlerdeki yüksek verimlilik ile birleştirmek
amaçlanmıştır. Konarlı ve ark. (1983) Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri
Araştırma Enstitüsü tarafından ıslah edilmişlerdir. Ana olarak
Arnavutköy, baba olarak Tiago, Aliso ve Gorella çeşitleri
kullanılmıştır. Arnavutköy çeşidinin anterlerinin iyi gelişmemiş ve
kısır olması yanı sıra çok lezzetli bir çeşit olması nedeniyle ıslahta
kullanılmıştır.
Yalova 13
Yalova 14
Yalova 15
Yalova 21
Yalova 104
Yalova 15
Yabancı kaynaklı çeşitler
Ülkemizde yaygın olarak bu çeşitler yetiştirilmektedir. Zaman
zaman çeşitler değişmektedir. Özellikle Kaliforniya kaynaklı
çilekler yaygındır. Kaliforniya da ıslah edilen çeşitler iklim
benzerliği nedeniyle ülkemizde Akdeniz ve Güney Ege kıyı
bölgelerinde oldukça iyi düzeyde verim vermektedirler.
Meyve iriliği ve yola dayanımlarının da iyi olması nedeniyle
üreticiler tarafından hayli fazla ilgi görmektedir. Yaygın olan
çeşitlerin isimleri yeni çıkan çeşitler nedeniyle sürekli
değişmektedir. Çoğaltılmalarının kolay olması çeşitlerin sık
aralıklarla değişmesinin asıl nedenlerindendir. Ülkemizde
yakın zamana kadar yetiştiriciliği yaygın olan çeşitler
şunlardır: Tufts, Vista, Brio, Aliso, Tiago, Pocahontas,
Chandler, Selva, Camarosa, Fern, Oso Grande, Laguna,
Dorit, Honeoye, Lester. İsmi geçen çeşitlerden en yaygın
olarak yetiştirilenleri başta Camarosa olmak üzere Chandler
ve Fern çeşitleridir
Yeni ıslah edilen çeşitlerden
• bazıları farklı toprak koşullarına uyum
göstermeleri ile,
• bazıları çeşitli hastalık ve zararlılara mukavim
olmasıyla,
• bazıları yüksek verimliliği ile (örneğin Driscoll
Pearl çeşidi yapılan denemelerde verimliliği 1854
g/bitki olarak elde edilmiş olup bilinen en verimli
çeşittir. Bu değer dekara 10 tondan daha fazla
meyve demektir.),
• bazıları koku ve lezzetleriyle,
• bazıları ise ekstrem iklim koşullarına mukavemeti
ile öne çıkmıştır.
ABZ Elan(x)
AC-Saint-Pierre
Adria
Aguedilla
Alba
Albion(x)
Alice
Alisal
Alta Vista
Ana Maria
Antea
Asia
Baeza
BG-1975 (Virtue)
BG269
BG625
BG633
BG-959 (Splendor)
Biscayne
Bish
Bolero
Brunswick
Cal Giant 3
(Galante)
Cal Giant 4
(Gloria)
Cal Giant 5
(Galexia)
Camino Real
Campinas (IAC2712)
Canterbury
Captiva
Carmela
Carmine
Charlotte
Chelsa Pensioner
Chiflon
Christina
Cigaline
Cigoulette
Cijosee
PS-4634
PS-5016
PS-5096
PS-5298
PS-592
Cilady
Ciloe
Cirafine(x)
Cirano(x)
Cireine
Civero
Civl35 (Naiad)
Civri30 (Elsinore) (x)
Clancy
Clery
Colima(x)
Dange
Demetra
Dora
DPI Rubygem
(Rubygem)
Driscoll Agoura
Driscoll Atlantis
Driscoll Bonaire
Driscoll Camarillo(x)
Driscoll Cambria
Driscoll Coronation(x)
Driscoll Destin
Driscoll El Capitan
Driscoll El Dorado
Driscoll Jubilee
Driscoll Lanai
Driscoll Malibu
Driscoll Marin
Driscoll Osceola
Driscoll Pearl
Driscoll Sanibel
Driscoll Sausalito
Driscoll Venice
Earlibrite
Elkat
Eva
Evangeline
Figaro
Filon
Flamenco
Florence
Franor
Gemma
GemStar
Granda
Guarani (IAC-5074)
Harmonie
Herut
Irma
Kilo
L’Amour
L’Authentique Orleans
La Cle Des Champs
Macarena
Madeira
Malah
Marathon
Marina
Maya
Medina
Mesabi
MNUS138 (Itasca)
Montalvo
NB-1
New Ruby
Nicola
Nora
Onda
Orleans
Ovation
Palatina
Paros
Patty
Pinnacle
Plahuelfre
Prelude
Prencesa Isabel (IAC-5277)
PS-2880(x)
Puget Summer (Schwartze)
QHI Sugarbaby (Sugarbaby)
Queen Elisa
Rebecka
Record
Rosalyne
Rosie
Roxana
Rubea
Ruby
Sabrosa
Saint-Laurent d’Orleans
San Juan
Sapphire
Saulene
Seal
Serenity
Shimei 3
Shimei 4
Siabelle
Siba
Sonora(x)
Sophie
St-Jean d’Orleans
Stolo
Strawberry Festival
Sugar Lia
Sveva
Tamar
Tamir
Tillamook
Treasure
Tudnew
US 4808
US 4809
V151
Ventana
Ventura(x)
Vikat
Wendy
Whitney(x)
Whonnock
Yael
Yuval
Meyve verme dönemlerine göre çeşitlerin sınıflandırılması
Çilekler genel olarak bir yıl içersinde meyve verme
sayılarına göre sınıflandırılma yapılmaktadır. Bitkinin yıl
içersinde kaç defa ürün vereceğini ise çiçek tomurcuğu
oluşumu için gereksinim duyduğu çevre koşulları tarafından
belirlenir.
1) Tek ürün veren çeşitler (Haziran çeşitleri-kısa gün çeşitleri)
Yılda bir defa ürün alınan çeşitlerdir. Meyve verme dönemi
dikkate alındığında “Haziran Çeşitleri”, çiçek tomurcuğu
oluşturdukları dönem dikkate alındığında ise “Kısa Gün
Çeşitleri” olarak tanımlanırlar. Bu çeşitler çiçek tomurcuğu
oluşumlarını kısa gün ve serin koşullarda gerçekleştirirler.
1) Yedi veren çeşitler
Çilek, genelde, ticari olarak kısa gün bitkisi olmasına karşın gün nötr
çeşitlerde vardır. Bu çeşitler düzenli bakım ve iyi beslenme
şartlarında yıl boyunca ürün verirler. Özellikle kış aylarında,
kontrollü şartlarda (sera, tünel, vb..) ürün vermeleri nedeniyle iyi bir
gelir getirmektedirler. Bu çeşitlerin kaynağının F. vesca ssp.
semperflorens türü olduğu bilinmektedir. Fern ve Selva çeşitleri bu
özelliği gösteren çeşitlerdir.
3) İki ürün veren (bifera) çeşitler
Yılda iki kez ürün veren çeşitler için bu tanımlama yapılmaktadır. Bu
çeşitlerin F. viridis türünden kaynaklandığı düşünülmektedir.
Özellikle uzun günlerde ve yaz ortalarında serin havalarda bu
çeşitler ürün vermektedirler. Sonbaharda üzerlerine don düşünceye
kadar ürün vermeye devam ederler. Sonbaharda koruma altına
alarak uzun bir süre meyve vermeleri sağlanabilir. Talisman, Red
Gauntlet, Early Cambridge, Abundance çeşitleri bu tip çeşitlerdir.
Daha çok serin iklime sahip olan Kuzey Avrupa ülkelerinde bu
çeşitler önem kazanmıştır. Ülkemizde bu tip çeşitler
kullanılmamaktadır.
Renklerine göre çeşitler
Çilek (1) kırmızı meyveli ve (2)
beyaz meyveli olmak üzere iki
farklı renkte meyve veren
çeşitlere rastlanmaktadır. Beyaz
meyveli çeşitler son
zamanlarda, çilek alerjisine yol
açmadığı için, önem kazanmıştır.
Özellikle Kuzey Avrupa
ülkelerinde karşılaşılan çilek
alerjisine karşı beyaz meyveli
çeşit olan “Sofar” çeşidi
geliştirilmiştir. Kırmızı renkli
meyveler hem taze tüketim
hem de sanayi amaçlı olarak
kullanılır.
Çeşit seçiminin önemi
Çeşit seçiminde ekolojik koşullara uygun çeşitlerin
belirlenmesi önemlidir. Akdeniz kıyı bölgeleri gibi sıcak
ve nemli yerlerde yetişen çeşitlerin Doğu Anadolu ya da
İç Anadolu gibi serin ve kuru şartlara sahip bölgelerde
yetiştirilmesi çeşitli sakıncalar doğurur. Ancak fide
üreticilerinin tamamen Akdeniz şartlarına sahip
çeşitler üzerinde üretim yapması nedeniyle iç
bölgelerde aynı çeşitleri pazarlamaktadırlar. Bu yüzden
çeşit seçiminde dikkatli olunmalıdır. Çeşidin ıslah
edildiği bölge dikkate alınırsa ön bir elemeden geçirme
imkânı oluşur. Bazı adaptasyon çalışmaları ile çeşit
tespitinde kesin sonuçlara ulaşılabilir. Aksi takdirde
oldukça kötü sonuçlarla karşılaşılabilir.
Şu aralar Türkiye’de yaygınlık kazanan çeşitleri
RUBYGEM
Bu kısa gün çeşidi, erkenciliği ve
çok beğenilen tadı ile
tanınmaktadır. Parlak, iri, tatlı ve
kırmızı renkte meyvelere
sahiptir. Külleme hastalığına
hassas, Fusarium solgunluğuna
dirençlidir. Festival’den daha
erkencidir. Tat özelliği açısından
kendi sınıfındaki diğer çeşitlere
nazaran yola daha dayanıklıdır. İç
piyasa ve ihracat için tercih
edilen bir çeşittir.
FESTIVAL
Kısa gün çeşididir. Konik şekle
sahip olan meyvelerin içi açık
kırmızı, dışı ise koyu ve parlak
kırmızıdır. Meyvelerin aroması
Sweet Charlie kadar yüksek
olmasa da Camarosa’dan
yüksektir. Bu çeşidin meyve
kalitesi ve verimi Camarosa’ya
çok benzer. İlk meyvelerde şekil
bozukluğu Camarosa’dan çok
düşüktür. Külleme’ye hassas,
Antraknoz’a dayanıklı bir çeşittir.
Camarosa’dan daha erkencidir.
FORTUNA
Fortuna kısa gün çeşitleri arasından,
kış-ilkbahar dönemlerinde üretim
yapılan bölgelerde erkencilik özelliğine
sahip olduğu için seçilmiştir. Erken
sezonda verdiği, yüksek oranda büyük,
çekici ve tekdüze şekilli pazarlanabilir
meyveleri ile diğer çeşitlerden ayrılır.
Meyve büyüklüğünü ve şeklini bütün
sezon boyunca korur. İhracat için uygun
bir çeşittir. Fortuna açık bitki özelliğine
sahiptir ve meyvelerini uzun saplarda
vererek, hem döllenmeyi hem de
meyve hasatını kolaylaştırır.
ELYANA
Meyveleri orta sertlikte, konik şekilli, parlak ve açık kırmızı renktedir.
Görünüş olarak Sweet Charlie çeşidine benzeyen kısa gün çeşididir. Tatlı
meyvelere sahiptir. Yaprakları koyu renkte ve Külleme’ye karşı
dayanıklıdır.
SWEET ANN
Nötr gün çeşitleri arasında yer alan yeni bir çeşittir. Yayla ve geçit
bölgelerinde yaz boyunca meyve verir. Yuvarlak konik şekilli, iri, sert
ve parlak kırmızı meyvelere sahiptir.
SABROSA
Kısa gün çeşiti olan Sabrosa
dünyadaki tanınmış çeşitler
arasındadır. Yüksek meyve
kalitesine sahip; sert, lezzetli,
düzgün şekillidir. Sıkı meyve yüzeyi
uzun raf ömrüne olanak verir. Sık
dikim için uygun bir çeşittir. Çoğu
bitki hastalıklarına karşı dayanıklıdır
ve organik tarım için seçilebilecek
bir çeşittir. Düzgün şeklinden dolayı
paketleme ve hasatı kolaydır.
SABRİNA
Kısa gün çeşidi olan Sabrina yeni bir çeşittir. Düzgün, konik, sert ve
büyük meyvelere sahip bu çeşit yola dayanıklıdır. Aroması yüksek
ve sıkı yüzeylidir. Erken olgunlaşır ve düşük sıcaklıklara rağmen hızlı
renklenme gösterir. Kaliks yanıklığına töleranslıdır.
AMIGA
Kısa gün özelliğine sahip olan Amiga yeni bir çeşittir. Olgunlaşma
zamanı Camarosa'dan geçtir. Festival kadar verimli bir çeşittir. Sert
ve iyi görünümlü meyveleri, uzun şekilli ve kırmızı renklidir. İhracata
uygundur.
REDLANDS HOPE
Nötr gün çeşitleri içerisinde en iyi aroma ve lezzete sahip çok kaliteli
meyve veren bir çeşittir. Kırmızı örümcek ve Mildiyö'ye dirençlidir,
Antraknoz'a hassastır. Yayla bölgelerde yaz boyunca meyve verir.
KABARLA
İri, sert, tatlı ve parlak kırmızı meyveler veren nötr gün bir çilek
çeşitidir. Diğer nötr gün çeşitlerinden çok az bir gecikme ile meyve
vermeye başlar ve uzun süre devam eder. Yayla bölgelerde yaz
boyunca meyve verir.
Şu aralar Türkiye’de yaygınlık kazanan çeşitleri
Ekolojik İstekler
• Ticari çilek yetiştiriciliği oldukça geniş iklim sınırları içersinde
yapılmaktadır. Yüksek yaylalar, Akdeniz bölgesi, soğuk nemli
ormanlık alanlar ve ılıman iklim (subtropik) alanlar yetiştiricilik
yapılan alanlardandır. Mevcut üretimin çoğunluğu 28 0 ve 60 0
enlemler arasında yer alan ılıman ve Akdeniz iklim yapısına
sahip bölgelerden elde edilmektedir. Bu bölgelerde Temmuz
ayındaki ortalama sıcaklık 15-30 0C ile 20-40 0C arasından
değişir. Ocak ayındaki kış sıcaklıkları ise 15 C –(-20 C) ile 10 C (-40 C) arasında değişim gösterir.
• Ülkemizde hemen her bölgemizde çilek yetiştiriciliği
yapılabilir. Ancak çok soğuk bölgelerde bitkinin
korunması amacıyla bazı önlemlerin alınması gerekir.
Genel olarak -10 0C den daha düşük sıcaklıklarda çileği
korumak amacıyla önlemler alınmalıdır. Aksi takdirde
kök boğazındaki çiçek taslakları, kök boğazı ve kökler
zarar görebilir.
1. Sıcaklık
Çilek bitkisi çok geniş sıcaklık sınırları içersinde
yetiştirilebilen nadir meyve türlerindendir.
Orta Alaska’da kışın sıcaklığın -51 0C ye
düştüğü yerlerde, +46 0C sıcaklığa erişen
Kaliforniya bölgesinde doğal çilek bitkilerine
rastlanabilmektedir. Ancak kültür çeşitleri bu
kadar geniş sınırlar içersinde
yaşayamamaktadırlar.
• Genel olarak 5 0C nin altındaki sıcaklıklarda
gelişme çok ciddi olarak düşer. İlkbahar
döneminde ise sıcaklığın 0 0C nin üzerine
çıkmasıyla birlikte gelişme başlar. Hava sıcaklığı 10 0C nin altına düştüğü durumlarda bitki zarar
görmeye başlar. Böyle yerlerde bitkiyi koruyacak
önlemler alınmalıdır. Özellikle saman ve plastik ile
yapılan malçlama bu bakımdan önemlidir.
Çilek optimum olarak 20-25
0C lik sıcaklık sınırları
içersinde gelişir. Gece
sıcaklığı gündüz
sıcaklığından 5-7 0C daha
düşük olması gelişmenin
sıhhati açısından
önemlidir. Çilek çiçekleri
yaklaşık -2 0C civarında
zarar görür. Bu yüzden
erken açan çiçeklerin
korunma zorunluluğu
vardır.
Gün uzunluğu
Bitkiler fonksiyonlarını yerine getirebilmeleri
için belirli bir ışıklanma süresine ihtiyaç
duyarlar. İhtiyaç duyulan bu ışık süresine
fotoperiyod denir. Bitkiler, gün uzunluğu
açısından kısa gün (10-14 saat/gün), uzun gün
(14-16 saat/gün) ve nötr gün (gün uzunluğuna
duyarsız) bitkileri olarak üç ana gruba ayrılır.
Çilek bitkisi ticari olarak, kısa gün bitkisidir.
Ancak uzun gün bitkileri ve nötr gün bitkileri
de vardır. En yaygın olarak kısa gün çeşitleri
yetiştirilmekle birlikte, nötr gün çeşitleri de,
yetiştiricilikte kullanılmaktadır. Nötr gün
çeşitlerinin sayısı çok azdır. Uzun gün çeşitleri
ise ticari çeşit olarak kullanılmamaktadır.
Sadece bazı ev ve hobi bahçelerinde yer aldığı
bildirilmektedir.
Çilekte kol oluşumu uzun gün şartlarında meydana
gelmektedir. Kısa gün şartlarından çıkan bitkiler
uzun gün şartlarına girdiklerinde, yaprak
koltuklarındaki tomurcuklar kol oluşumunu
sağlayacak olan tomurcuklara dönüşür. Ancak
burada sadece gün uzunluğu değil sıcaklığında
etkili olduğu ifade edilmektedir. Yazın kol
oluşumunun artmasının nedeni bunlardır. Uzun
gün şartları kol oluşumunu teşvik ederken çiçek
tomurcuğu oluşumunu baskı altına alır. Ancak
günler kısalmaya ve sıcaklık düşmeye
başladığında durum tersine döner. Gözler artık
çiçek tomurcuklarına dönüşmeye başlar.
• Verimlilik düzeyi üzerine etkili olan gövde (kök
gövdesi, ana taç) kardeşlenmesi kısa gün
koşullarında gerçekleşmektedir. Bu koşulların
uzun sürmesi daha fazla kardeşlenmeyi de
sağlamaktadır. Kısa gün koşullarının serin iklim
koşulları ile birleşmesi kardeş oluşumunu
artırmaktadır.
Donlar
Çileklerde özellikle ilkbahar geç
donları ile sonbahar erken donları
etkilidir. Kışın oluşan donlar, bitki
dinlenme döneminde olduğu için,
pek etkili olmaz. İlkbahar geç
donları ilk açan çiçeklerin yada
yeni tutmuş meyvelerin zarar
görmesine yol açabilir.
Sonbahar erken donları, bitkiyi
soğuğa hazırlıksız yakalaması
nedeniyle önemlidir. Çilek gövdesi
(kök gövdesi, ana taç) nin
zararlanması takip eden
dönemdeki ürün miktarında
azalmalara yol açabilir.
Sisler
Hava neminin yoğunlaşması nedeniyle oluşan
sisler, özellikle çiçeklenme döneminde zarara
neden olabilirler. Çiçek tozlarının taşınmasını
ve döllenmesini engelleyebilme potansiyeli
vardır. Böyle dönemlerde arı yada böcek
hareketi de azalacağı için kusurlu meyvelerin
oluşumu gerçekleşebilir. Şekil bozukluğu olan
meyvelerin fazlalığı ürün fiyatında düşmelere
de neden olur.
Dolular
Dolular mekanik ve fizyolojik zararlara yol açma riskine
sahiptir. Çileğin otsu ve geniş yapraklı olması nedeniyle
fiziksel zarar şiddetli olur. Özellikle yaprakların
parçalanması, çiçeklerin kopması en önemli fiziksel
zararlardandır. Parçalanan bitki kısımları nedeniyle
hastalık ve zararlıların etkinliği artar. Bitki kendini
toparlayabilmek için büyük bir enerji harcamak
zorunda kalır.
Dolular sadece fiziksel olarak değil, aynı zamanda soğuk
zararına neden olarak fizyolojik zararlanmalar da yol
açar. Bitkinin kenarlarında biriken dolular gövdeyi (kök
gövdesi, ana taç) dondurarak, gövde üzerinde ve öze
doğru kurumalara ve bozulmalara yol açar.
Rüzgarlar
Çilek bitkisi otsu yapıda ve alçak boylu olması dolayısıyla
rüzgarın mekanik zararından pek fazla etkilenmez.
Ancak aşırı hızlı esen rüzgarlar zaman zaman mekanik
zarara yol açabilir. Toprakta nem sorunu bulunan ve
düzenli sulanamayan bölgelerde rüzgarlar toprağın
daha hızlı kurumasına da yol açar. Böylelikle bitkilerde
geçici solgunluk baş gösterir. Şayet bu durum uzun
sürerse susuzluk nedeniyle bitkiler çok şiddetli zarar
görür.
Aşırı olmadığı sürece rüzgarın olumlu etkise vardır. Hava
sirkülasyonunu sağlaması yanında polenlerin
yayılmasını ve nem kaybını teşvik eder.
Aşırı rüzgar alan bölgelerde çilek bahçesi kurarken rüzgar
kıran perdelerde yapılmalıdır.
Yer ve yöney
Çilek oldukça yüksek bölgelerde yetişebilme özelliğine sahip
olsa da 800 m nin altındaki yüksekliklerde daha iyi gelişme
gösterir. Deniz seviyesinden yükseklik arttıkça bitkiler daha
bodur gelişir ve meyveler geç olgunlaşır.
Çilek dikilecek arazinin %2-3 düzeyinde meyilli olması hava
sirkülasyonu ve su drenajı için oldukça uygun şartlar
sağlayacaktır
Güney yönlerde bitkiler daha erken gelişmeye başlayacakları
için ilkbaharda geç gelen donlardan daha fazla etkilenebilir.
Kuzey eğilimli arazilerde bitkilerin gelişmeye başlaması geç
olur. Ancak geç ilkbahar donlarından etkilenme riski çok
azdır.
Güney yöneye göre kuzey yöneyde 7-10 günlük bir geç
olgunluk ortaya çıkar.
Geniş çapta bir yetiştiricilik yapılacaksa, işçi ve pazarlama
sorunu düşünülmelidir. Büyük çaplı çilek bahçesi
kurmadan önce aşağıdaki konular dikkate alınmalıdır;
• Kolay işçi bulunabilir mi ayrıca işçilik maliyeti nedir?
• Taze tüketim amaçlı bir üretim yapılıyorsa yeteri
büyüklükte pazar var mıdır, çilek pazara sürüldüğünde
yeteri kadar talep olur mu?
• Pazara çilek sunan üretici sayısı, yada çilek pazarlama
döneminde piyasada çileğin bulunma durumu nedir ?
• Pazar için üretim fazla olacaksa, bu ürünün
işlenebilmesi için gerekli sanayi kuruluşu var mıdır?
• Ürünün pazara veya sanayi kuruluşuna ulaştırılabilmesi
için taşıma maliyeti hangi düzeydedir?
• Toprak istekleri
•
Çilek, 4 ile 8.5 pH düzeyleri arasındaki topraklarda yaşayabilir. Yeterli
organik madde varsa 5.0 – 7.0 pH arasında da iyi gelişme gösterir.
Ancak en iyi gelişme imkanı veren toprak pH sı 6.0 ile 6.5 arası
düzeydir.
Çilek kumlu çakıllı topraklardan ağır killi topraklara kadar geniş bir
aralıkta yetiştirilebilir. Ancak, çileğin yüzlek köklü bir bitki olması
(köklerinin yaklaşık %90 nı toprağın ilk 15 cm lik derinliğinde yer alır)
nedeniyle iyi drenaja sahip, kumlu ve organik maddece zengin
topraklarda çok iyi sonuçlar verir.
Çileğin kökleri taban suyuna karşı çok hassastır. Kısa süreliğine su içinde
kalan kökler bile çok hızlı bir şekilde ölür.
Çilek yetiştirilecek arazi üzerinde önceden çilek yetiştiriciliği yapılmış
ise toprak fumigasyonu mutlaka yapılmalıdır. Aksi takdirde bitkiler
çok hızlı bir şekilde hastalığa yakalanabilir. Hatta bazı hastalıklar tüm
bahçenin elden çıkmasına bile yol açabilir.
Çilek toprak tuzluluğuna karşı en hassas türler arasında yer almaktadır.
2 mmhos/cm den daha fazla iletkenliğe sahip yada 960 ppm den
daha fazla suda çözünebilir tuz içeren topraklarda çilek bitkileri
tuzdan etkilenmeye başlar.
Tuz zararının çilek te oluşturduğu belirti
Tuzlu topraklarda şunlara dikkat
edilmelidir;
• Toprağa sadece gerekli olan
besin maddeleri verilmelidir.
• Su kaynağı mutlaka düşük
seviyede tuza sahip olmalıdır.
• Toprak nemi yeterli düzeyde ve
sürekli sağlanmalıdır
• Hayvansal gübreler kullanılırken
gübre içersindeki bitki kalıntıları
temizlenmelidir.
• Yağmurlama sulama kullanarak
toprağın yıkanması sağlanabilir
• Toprak testleri ile tuz seviyesi
düzenli olarak kontrol altında
tutulmalıdır.
Fizyoloji ve çevre
ilişkileri
Çiçek oluşumu
Diğer bitkilerde olduğu gibi çilekte de çiçek tomurcuklarının
oluşumu üzerine gün uzunluğunun (fotoperiyod) önemli bir
etkisi bulunmaktadır.
Elsanta ve Korona çilek çeşitlerinde, kısa gün koşulları altında, sıcaklığın çilek çiçeği
oluşumu üzerine oransal etkisi (Sonsteby and Heide; 2006).
Çiçek tomurcuğu oluşumu üzerine yapılan kimyasal
araştırmalar, karmaşık bir sürecin varlığına işaret
etmektedir. Bununla birlikte oksinin çiçek tomurcuğu
ayrımı üzerine önemli etkisinin olduğu belirlenmiştir.
İçsel oksin düzeyindeki artış çiçek tomurcuğu
oluşumunu engellediği, buna karşın düşük düzeydeki
oksin içeriğinin ise çiçek tomurcuğu oluşumunu teşvik
ettiği bildirilmektedir. Genç yapraklarda üretilen IAA in
çiçek tomurcuğu oluşumunun sağlandığı meristem
dokularına taşınımı ile bu dokulardaki IAA düzeyi artışa
geçer. Artan IAA, bu dokularda, çiçek tomurcuğu
oluşumunu sağlayacak olan diğer faktörlerin(
karbonhidratlar, amino asitler VS.) birikmesine yol açar.
Birikim düzeyleri belirli bir miktarın üzerine geçmesiyle
doku vejetatif gelişmeden çiçek tomurcuğu gelişimine
geçiş yapar. Gün uzunluğu ve sıcaklığın genç
yapraklarda IAA üretimi üzerine etkili olduğu
sanılmaktadır.
Meyve tutumu ve gelişimi
Çilek meyvelerinin olgunlaşmasında
meyve yüzeyinde yer alan
akenlerin önemli etkisi vardır.
Düzgün şekilli ve yeterli iriliğe
erişmiş bir çilek meyvesi için
yumurtalıkların en az %30
döllenmiş olması gerekir. Kötü
şekilli ve küçük meyvelerin
oluşumunda döllenme
sorunlarının yanı sıra akenlerin
soğuktan zarar görmesi, hastalık
ve zararlıların etkisi olabilir. Tüm
bu etkenler IAA sentezinde
düzensizlere yol açarak meyve
gelişiminde sorunlara neden
olurlar.
Çilek çiçeklerinde dişi organların döllenebilmesi için
böcek varlığına ihtiyaç vardır. Bal arıları
tozlanmaya yardımcı en önemli böcektir.
Tozlanmada böcek etkinliğinin %90 ı bal arıları
tarafından gerçekleştirilmektedir. Bal arılarının
etkinliği meyve şekli ve gelişimi üzerinde önemli
etkiye sahiptir.
Akenlerin ürettiği oksinlerin meyve iriliğini arttırdığı
bilinmektedir. Yapılan çalışmalarda akenleri
çıkartılmış küçük ve yeşil meyvelerin gelişemediği
belirlenmiştir.
Çileğin renklenmesi üzerine
güneşlenmenin ve sıcaklığın
etkisi vardır. Ancak sıcaklığın
etkisi güneşlenmeden daha
fazladır. Sıcaklığın yüksek olması
renklenmenin de daha hızlı
oluşmasını sağlar. Çilek henüz
%10 düzeyinin altında renk
oluşumuna sahip olduğunda, 29
0C lik sıcaklık ile 48 saat içersinde
tam rengini alabilir. Sıcaklık
derecesindeki düşüş
renklenmede düzensizlikler ve
gecikmeler ortaya çıkmasına yol
açar. Örneğin 18 0C lik bir
sıcaklıkta %90 renk oluşumuna
ancak 96 saatten sonra
ulaşılabilir. 13 0C de ise
renklenmenin nerdeyse hiç
oluşmadığı yada çok az oluştuğu
belirlenmiştir.
Kol (stolon) oluşumu
Kol oluşumunda yüksek sıcaklık ve uzun gün
koşullarının teşvik edici etkisinin bulunduğu uzun
zamandan beri bilinmektedir. Şayet bir çilek
bitkisinin kol üretmesi bekleniyorsa, mutlaka
yüksek sıcaklık (14 °C den daha yüksek) ve uzun
gün (10 saat/gün den daha uzun) koşullarına
maruz kalmaları gerekir. Sıcaklık ve gün uzunluğu
değerleri asgari koşullardır. Değerlerin yükselmesi
üretilen kol ve dolayısıyla fide sayısını da
arttıracaktır.
Kolları almak (kesmek) kısa gün ve gün nötr tiplerin
her ikisinde de kök gövdesi gelişiminde
kardeşlenmeyi teşvik eder ve hızlandırır.
Gövde (kök gövdesi, ana taç) gelişimi ve kardeşlenme
Çilek bitkisinin tüm organlarının bağlı oldu organdır.
Çiçekler, kollar, yapraklar ve kökler gövde ile birbirlerine
bağlıdırlar. Yapılan çalışmalar çiçek salkımı, dolayısıyla,
çiçek sayısı ve meyve sayısı üzerine gövde sayısının
önemli bir etkisinin olduğunu göstermiştir. Bu açıdan
değerlendirildiğinde gövde sayısı öncelikli verim
bileşeni olarak kabul edilir.
Çilek gövdelerinin kardeşlenmesi, tıpkı kısa gün
bitkilerindeki çiçek tomurcuğu oluşumunda olduğu gibi,
kısa günlerde ve serin koşullarda gerçekleştiği
belirlenmiştir. Bu dönem kol oluşumundan sonraki
dönemi ifade eder. Bu yüzden, sonbahar döneminde
serin ve kısa gün koşullarının uzun sürmesi gövde
kardeşlenmesinin yeterli sayıda oluşmasına imkan verir.
Yaprak gelişimi
Kısa gün ve gün nötr bitkilerin her
ikisinde de yaprak oluşumu sezonun
tamamı boyunca devam eder. Yaprak
üretimi sonbaharda sıcaklık 9 °C’nin
altına düştüğünde kesilir ve yazın 30
°C’nin üzerine çıkan sıcaklıklarda
büyük oranda yavaşlar ve 35 °C’nin
üzerinde tamamen durur. Yüksek
sıcaklıklara maruz kalan bitkiler, serin
şartlarda gelişenlere göre daha küçük
bir taca sahip olurlar ve bu verim
düşüşlerine yol açabilir. Aynı şekilde
çok düşük sıcaklıklara maruz kalan
bitkilerde de küçük taç oluşumu
gözlenir. Çeşitlere göre değişmekle
beraber çileklerin gelişimi için
optimum sıcaklıklar 15 ile 26 °C
arasındadır.
Kök gelişimi
Kökler sıcaklığın serin olduğu ilkbahar ve sonbaharda
oldukça bol miktarda gelişir. Kuvvetli kök gelişimi,
toprak sıcaklığının 7–23 °C sınırları arasında oluşur,
fakat bu sınırların düşük kısmında en fazla gelişme
ortaya çıkar. 7-13 °C sıcaklık çilek kök gelişinin en iyi
sınır değerlerdir. Sıcak bölgeler için ıslah edilen
çeşitlerde kök sıcaklığının daha yüksek (32 °C) olması
durumunda bile kök gelişiminin sürdüğü belirlenmiştir.
Kök sistemi, sadece meyvelenme süresince biokütlesi
azalan bir dokudur. Kökler, sonbaharda yaprakların
oluşumlarının ve gelişimlerinin durduğu dönemden
sonra da gelişmeye devam eder ve toprak donuncaya
kadar faaliyetlerine sürdürür.
Çilek bitkisinde bazı organların gelişimi üzerine gün uzunluğunun etkisi (Hancock; 1999)
Çileklerde çiçek tomurcuğu oluşumu ve vejetatif gelişme üzerinde hava sıcaklığının etkisi
(Hancock; 1999)
Dinlenme ( dormancy )
Bir dinlenme periyodu, çileklerde, kısa günleri ve
düşük sıcaklık dönemini kapsar. Etkin olan kısa
gün periyodu 4-6 haftadır. Soğuklama ihtiyacı
(-1, -10 °C) bitkinin dinlenme dönemini
kırmayı sağlayacak özellikte olmalıdır, özellikle
0°C civarındaki sıcaklıklar daha etkili sonuçlar
verir. Farklı bölgelere adapte olmuş çeşitlerin
soğuklama ihtiyaçları da birbirinden farklılıklar
gösterir. Sıcak iklime adapte olan bitkilerin
soğuklama ihtiyaçları da düşük olur.
Soğuğa Dayanıklılık
Bitkiler tam olarak sertleştiklerinde, en dayanıklı
çeşitlerin taçları (kök gövdeleri) – 40 ile - 46 °C
arasındaki sıcaklıklara dayanım gösterebilirler,
fakat daha sıcak iklimlerde gelişen bu bitkiler -10
°C’den daha düşük sıcaklıklarda dayanamazlar.
Henüz çevreye alışamamış bitkiler, kök gövdesi
sıcaklığı 1 veya 2 saatten daha uzun süre -3 °C’ye
maruz kalırsa genellikle ölür. Tüm çeşitlerde,
bitkiler sonbaharda tam olarak dinlenmeye
geçmeden önce veya ilkbaharda bitki gelişiminin
başladığı dönemden sonra ani sıcaklık düşmesi
sonucu çeşitli zararlanmalar ortaya çıkar.
Çilek bitkilerini kış soğuklarına alıştırma
Düşük sıcaklıklarda canlı kalmayı ve yeniden gelişebilme
yeteneği elde etmede, soğuk şartlara alışma önem
kazanır. Çilekler geç yaz mevsiminde günlerin kısalmaya
başladığı dönemde soğuğa alışmaya başlarlar. Kısa gün
şartları, tek başına, -2 veya -3oC ye tolerans
geliştirmeye yeterli olur. Daha fazla tolerans geliştirmek
için düşük sıcaklıklara maruz kalmak zorundadır.
Gündüz 10oC, gece ise 0oC civarındaki sıcaklık
dereceleri bu bakımdan önemlidir. Soğuk şartlara
dayanıklılıkta fotosenteze de ihtiyaç vardır. Tüm
bunlardan sonra, kış koşullarına girmeden önce
malçlanmış bitkiler kışa girdiklerinde
zorlanmayacaklardır.

Benzer belgeler

PDF ( 22 ) - DergiPark

PDF ( 22 ) - DergiPark (Hatay) ilçesinde yapılan bir araştırmada Dorit, Camarosa, Selva, Sweet Charlie, Seascape, Pajaro, Chandler, Tudla ve Muir çilek çeşitlerini verim ve meyve kalite özellikleri bakımından incelendiği...

Detaylı