YOĞUNLUK – KONUT TİPİ İLİŞKİLERİ Kentsel alanlarda temel
Transkript
YOĞUNLUK – KONUT TİPİ İLİŞKİLERİ Kentsel alanlarda temel
YOĞUNLUK – KONUT TİPİ İLİŞKİLERİ Kentsel alanlarda temel barınma işlevinin oluşturduğu konut alanlarında yaşayanlar günümüze dek kendi bulundukları toplumun yaşam düzeylerine, toplumsal değerlerine, aile yapılarına, gelenek ve göreneklerine, özetle toplumsal-ekonomik-kültürel yapılarına bağımlı olarak değişik konut tipleri ve konut yaşam çevreleri ortaya koymuşlardır. Bu konut tipleri ya da konut yaşam çevrelerinin oluşturduğu konut alanları yine toplumun bu özelliklerine göre değişik yoğunluk kalıplarını belirlemektedir. İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre konut tiplerine bağlı yoğunluk değerleri aşağıdaki çizelge : 1.4’de verilmiştir (59). Çizelge 1.4- Konut Tipi-Yoğunluk İlişkisi Konut Tipi Ayrık Evler İkiz Evler 2 Katlı sıra evler 3 katlı sıra evler 3-4 katlı ferah bloklar 4-7 katlı ferah bloklar 4-7 katlı sıkışık bloklar 10 katlı sıkışık bloklar 10 katlı paralel bloklar Yoğunluk Oda/Hektar 50-75 75-125 125-200 200-280 250-300 300-400 400 500-600 Kaynak : Gündüz Özdeş, “Yerleşme Yoğunluğu Bakımından Standartlaşma”, İTÜ, YAK. 1. Konut Paneli İstanbul, 1963, s.19. Yerel Yönetim ve Konut Bakanlığı tarafından yapılan bu araştırmadaki konut tiplerine bağlı oda yoğunluğunun anlam kazanabilmesi için bu çizelgeye koşut odada yaşayacak olan ortalama insan sayısı, konut tiplerinin oda sayılarını ve büyüklüklerini belirleyecek olan konutun mekan programı, kişi başına düşen döşeme alanı, konut tipinin yer alacağı parselin eni – boyu ve büyüklüğü, önündeki yol genişliği diğer donatı alanları v.b. gibi ayrıntının da bilinmesi gereklidir. Bu saydığımız değişkenlere göre yukarıda verilen yoğunluklar daha önce de belirttiğimiz toplumsal yapı özellikleri ile değişik değerler verecektir. A.B.D.’de yapılan bir araştırmaya göre Şekil 1.22’de verilen, konut tiplerinin çok katlı apartmanlardan tek katlı ayrık düzendeki evlere doğru, merkezden banliyölere gidildikçe düşen bir yoğunlukla konumlandıklarını şematik bir şekilde göstermektedir (60). Çizelge 1.4’de verilen değerlerdeki düşüş ile bu çalışma benzer bir yapı göstermektedir. Ancak daha önce özellikle vurguladığımız toplumların kendine özgü yapılarının oluşturdukları ya da kullandıkları konut tipleri ve konut yaşam çevreleri farklı olabilmektedir. Şekil 1.22- Yapı İmar Düzenleri Tipolojisi Kaynak : Emre Aysu, KENTSEL MEKAN BİÇİMLENMESİNDE YAPI-İMAR DÜZENLERİ TİPOLOJİSİ, TOPRAK KULLANMA İLİŞKİLERİ YİD-TİP BENZEŞİM MODELİ, AYK-GRAFİK-ABAKLARI, Y.Ü. Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, Üniversite Yayın no:217, Fakülte Yayın No : MF-ŞBP 90.027, İstanbul, 1990 (baskıya hazırlanıyor). Şekil 1.24- BD-APA/Yönetmelik için Çalıştırılan YİD-TİP Benzeşim (Simulation) Modelinin AYK-GRAFİKABAK’lardaki ilişkilerinin Davranışlarını 3 boyutlu Aksonometrik Anlatımı. Kaynak : Emre Aysu, KENTSEL MEKAN BİÇİMLENMESİNDE YAPI-İMAR DÜZENLERİ TİPOLOJİSİ, TOPRAK KULLANMA İLİŞKİLERİ YİD-TİP BENZEŞİM MODELİ, AYK-GRAFİK-ABAKLARI, Y.Ü. Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, Üniversite Yayın no:217, Fakülte Yayın No : MF-ŞBP 90.027, İstanbul, 1990 (baskıya hazırlanıyor). Şekil 1.25- BD-APA/Yönetmelik Alan-yoğunluk-katsayı, AYK-GRAFİK-ABAK’ları (5 kat). Kaynak : Emre Aysu, KENTSEL MEKAN BİÇİMLENMESİNDE YAPI-İMAR DÜZENLERİ TİPOLOJİSİ, TOPRAK KULLANMA İLİŞKİLERİ YİD-TİP BENZEŞİM MODELİ, AYK-GRAFİK-ABAKLARI, Y.Ü. Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, Üniversite Yayın no:217, Fakülte Yayın No : MF-ŞBP 90.027, İstanbul, 1990 (baskıya hazırlanıyor). Şekil 1.26- BD-APA/Yönetmelik Alan-yoğunluk-katsayı, AYK-GRAFİK-ABAK’ları (5 kat). Kaynak : Emre Aysu, KENTSEL MEKAN BİÇİMLENMESİNDE YAPI-İMAR DÜZENLERİ TİPOLOJİSİ, TOPRAK KULLANMA İLİŞKİLERİ YİD-TİP BENZEŞİM MODELİ, AYK-GRAFİK-ABAKLARI, Y.Ü. Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, Üniversite Yayın no:217, Fakülte Yayın No : MF-ŞBP 90.027, İstanbul, 1990 (baskıya hazırlanıyor). Şekil 1.27- BD-APA/Yönetmelik Alan-yoğunluk-katsayı, AYK-GRAFİK-ABAK’ları (5 kat). Kaynak : Emre Aysu, KENTSEL MEKAN BİÇİMLENMESİNDE YAPI-İMAR DÜZENLERİ TİPOLOJİSİ, TOPRAK KULLANMA İLİŞKİLERİ YİD-TİP BENZEŞİM MODELİ, AYK-GRAFİK-ABAKLARI, Y.Ü. Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, Üniversite Yayın no:217, Fakülte Yayın No : MF-ŞBP 90.027, İstanbul, 1990 (baskıya hazırlanıyor). Şekil 1.28 –AD-APA/TAKS = 0,25 Alan-Yoğunluk-Katsayısı, AYK-GRAFİK/ABAK’ları, (5 kat) Ülkemiz koşullarında bu olguyu değerlendirdiğimizde yukarıda sıralandığımız konut tiplerinden farklı bir yaklaşımla karşılaşmaktayız. Bilindiği gibi kent mekanlarının gelişimi hernekadar imar planlarına dayalı olarak gerçekleşiyorsa da yapı tipolojisini çoğunlukla imar yönetmeliklerinin tanımladığı yapı-imar düzenleri ile belirlenmektedir. KONUT TOPRAK KULLANIMININ KATKILI (GROSS) YOGUNLUGU ÇOK KATLI APARTMANLAR AZ KATLI APARTMANLAR ve SIRA EVLER DUPLEX KONUTLAR KENT MERKEZI IS ALANI AYRIK KONUTLAR KENT ÇEVRESI MERKEZDEN UZAKLIK Şekil 1.29- Konut Tiplerinin Merkezden Uzaklığına Bağlı Olarak Şematik Nüfus Yoğunluğu ile İlişkileri. Kaynak : Marion Clawson, R. Burnell Held and Charles H. Stoddard, “Land For the Future”, John Hapkins Press, Baltimore 1960, Şekil:6, (anan.) Raymond E. Murpy, “The American City, an Urban Geography, Mc Fraw – Hill Book Company New York, 1966, s.159. Bu tipolojinin oluşturduğu konut çevrelerinin yoğunluğu ile ülkemiz kentlerinde iyelik (mülkiyet) örüntüsüne yani parselin nitelik ve niceliğine bağlı olmaktadır. Burada kısaca değindiğimiz yapı-imar düzenleri tipolojisi ve oluşturdukları yoğunluklar yalnızca konut tipleri ile yoğunluklar açısından benzerliklerinin olmadığını belirtmekle yetineceğiz. Kentbilim, planlama yazınında konut tipleri-yoğunluk ilişkisinde tartışılan konulardan biri de az katlı konut tipleri ile çok katlıların oluşturduğu değerlere yakın yoğunlukların elde edilip edilemeyeceğidir. Özellikle çok katlı yapılanmayı savunanlar, az katlı yapıların yaygın kullanmayı getireceğini, bunun ise alt yapı servis, v.b. maliyetleri arttıracağını ve inşaat maliyetlerinin de az katlılara oranla daha düşük düzeyde kalacağını ileri sürmektedir. Oysa az katlı yapılarla elde edilebilecek toplumsal faydalar yanında çok katlı yapılaşmaya oranla bazı durumlarda % 50’ye varan bir oranda ekonomi de sağlanabilmektedir. Genellikle bir algılama alışkanlığı olarak yüksek yoğunluğun düşük düzeyli yaşama koşullarını, düşük yoğunlukların ise iyi yaşama koşullarını içerdiği kanısı yaygındır (61). Ancak ülkemizde sözünü ettiğimiz yapı –imar düzenleri tipolojisi ile oluşturulan yüksek yoğunluklu iyi ve kötü koşullu konut yaşam çevreleri yasa dışı yollarla elde edilen ve başlangıçta düşük yoğunluklu, çoğunlukla kötü koşullu, konut yaşam çevreleri (gecekondular) kent mekanlarının büyük bir kısmını biçimlendirmektedir.