tıbbđ sekreterlđk semđnerđ - Sağlık Hizmetleri MYO

Transkript

tıbbđ sekreterlđk semđnerđ - Sağlık Hizmetleri MYO
T.C.
ULUDAĞ ÜNĐVERSĐTESĐ
Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü
TIBBĐ SEKRETERLĐK SEMĐNERĐ
Sekreterlik/Tıbbi Sekreterlik-Resmî Yazışmalar-Tıbbi Raporlama-Đletişim
“Seminer Notları”
Hazırlayan
Öğr.Gör. Fikret CEYLAN
Sağlık Hizmetleri MYO
Bursa-2010
1/49
TIBBĐ SEKRETERLĐK SEMĐNERĐ ÇALIŞMA PLANI
KONULAR:
1234-
SEKRETERLĐK VE TIP SEKRETERLĐĞĐ
RESMÎ YAZIŞMA KURALLARI
TIBBĐ KAYITLAR VE RAPORLAMA
ĐLETĐŞĐM VE BEDEN DĐLĐ
1- SEKRETERLĐK VE TIP SEKRETERLĐĞĐ
a. Sekreterlik: Tanımı ve Sekreterlik Mesleği
b. Sekreterin Genel Özellikleri
c. Sekreterlik Türleri
d. Tıbbi Sekreterlik
i. Tanımı
ii. Nitelikleri
iii. Sağlık ekibi içindeki yeri ve diğer sekreterlerden ayıran özellikler
iv. Tıbbi sekreterin personel, hasta ve hasta yakınları ile olan ilişkileri
v. Tıbbi sekreterlik türleri ve görevleri (Klinik-Poliklinik-Bölüm S.)
2- RESMÎ YAZIŞMA KURALLARI
a. Genelgenin Tanıtılması
b. Örnek Yazışma Şablonu ve açıklamaları
c. Kurum Đçi Yazışmalar
d. Kurum Dışı Yazışmalar
e. Örnek Uygulamalar
3- TIBBĐ KAYITLAR VE RAPORLAMA
a. Tıbbi Kayıtların Önemi
b. Tıbbi Kayıtların Gizlilik Niteliği
c. Tıbbi Raporlar
i. Đstirahat Raporları (Kısa Süreli, Uzun Süreli Đst. Rp., Đş Göremezlik Belgesi,
Çalışabilir Kağıdı)
ii. Sağlık Kurulu (Durum Bildirir) Raporları
iii. Đlaç ve Tıbbi Malzeme Raporları
iv. Özürlüler Kurulu Raporu
4- ĐLETĐŞĐM VE BEDEN DĐLĐ
a. Đletişim Tanımı ve Önemi
b. Đletişim Süreci ve Öğeleri
c. Đletişim Yöntemleri
d. Đletişim Engelleri, Đletişim Neden Aksar?
e. Beden Dili
i. Beden dilinin önemi
ii. Beden dili araçları ve özellikleri
f. Etkin Đletişim ve Dinleme
Öğr.Gör.Fikret CEYLAN
Sağlık Hizmetleri MYO
2/49
BÖLÜM 1
SEKRETERLĐK MESLEĞĐ
A. SEKRETERĐN TANIMI
Sekreter sözcüğü Đngilizcede secret yani gizli, sır anlamına; sekreter ise sır saklayan anlamına gelmektedir.
Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde özel veya kamu kuruluşlarında haberleşmeyi sağlayan, yazışma yapabilen,
görevli, yazman, kâtip anlamına gelmektedir. Latince Secretum sözcüğünden türetilmiştir denilmektedir.
Uluslararası Profesyonel Sekreterler Birliği sekreteri şöyle tanımlamaktadır:
Büro yeterliliklerinin kendine sağladığı üstünlüklerden yararlanarak, doğrudan emir almadan sorumluluk
alabilen, tanımlanmış yetki sınırları içinde karar verip bunları uygulayabilen bir yönetici yardımcısıdır.
Sekreter, yetkin iletişim becerileri ile donatılmış, yöneticisinin diğer ünite yetkilileri ile olan ilişkilerini
düzenleyip denetleyen, yönetim yeterliliklerine sahip kişidir.
Yapılan tüm bu tanımlar ışığında SEKRETER:
Đçinde bulunduğu kurum ya da kuruluşun amaçları doğrultusunda iletişim gücü iyi olan, sır
saklamasını bilen, büro yönetimi becerilerine sahip, bürodaki işlerin sistemli bir şekilde yapılmasını
sağlayan, temsil yeteneği olan, gerektiğinde sorumluluk alarak karar vermesini bilen kişi olarak
tanımlanabilmektedir.
Meslek Tanımı:
Sekreterlik, bir kuruluşta iletişim, belgeleme ve düzenleme görevlerini içeren bir meslek alanıdır.
1- Telefona bakmak,
2- Đç ve dış yazışmaları yapmak,
3- Ziyaretçileri ağırlamak,
4- Yazışmaları dosyalamak,
5- Ziyaretçi kayıtlarını tutmak,
6- Fatura kesmek,
7- Randevuları vermek,
8- Dış gezi organizasyonu,
9- Toplantı düzenlemek.
< ĐLETĐŞĐM GÖREVLERĐ >
< BELGELEME GÖREVLERĐ >
< DÜZENLEME(ORGANĐZASYON) GÖREVLERĐ >
B. SEKRETERLĐK MESLEĞĐNĐN ANLAMI VE ÖNEMĐ
Günümüzde sekreterlik mesleği hızla gelişen profesyonel bir meslektir. Önceleri sekreter denildiğinde akla ilk
gelen büroda sadece telefona bakan ve daktilo yazan kişi olarak bilinirken; günümüzde sekreter bürodaki
bütün işlerin sistemli bir şekilde yürütülmesini sağlayan, yöneticiden sonraki kişi durumuna gelmiştir.
Đster hizmet sektöründe, ister üretim sektöründe olsun her zaman sekretere ihtiyaç duyulmaktadır. Yönetici
örgütteki işleri planlayarak, kararlar vermekte; örgütü amaçlara uygun bir şekilde yönetmektedir. Ancak bu
yoğun yönetim görevi içinden tek başına çıkması mümkün olmamaktadır. Đşte bu durumda sekreter yöneticiyi
destekleme görevini yerine getirerek; yöneticinin başarıyı yakalamasında büyük görev üstlenmektedir.
Hasta için ilaç, ameliyathanedeki doktor için hemşire ne derece önemliyse, çağdaş yönetici için de sekreterlik
hizmetlerini içeren büro desteği o derece önemlidir.
Yönetim kadrosunun bir parçası olan sekreterin, yönetimdeki yerini alabilmesi için, sekreterlik bilgi, beceri,
alışkanlık ve davranışlarına sahip olması gerekir. Sekreter yönetim içinde olup, bir halkla ilişkiler uzmanıdır.
Her türlü iletişim, yazışma ve dosyalama işlerinde etkin bir büro görevlisidir. Her iş yerinin çalışma sistemine
göre yöneticinin ve diğer çalışanların en yakını, güvenilen, inanılan ve sır saklayan kişi olmalıdır.
o
o
o
o
o
o
Sekreterlik önemli bir meslektir. Çünkü;
Hangi kurumda olursa olsun tüm yöneticilerin sekreterleri vardır.
Sekreterin yeri, önemli işadamlarının, profesyonel yöneticilerin, devlet bürokratlarının yanıdır.
Üst düzey yöneticilerin en yakın yardımcısıdır. Yani amirini içeride, dışarıda ve her yerde temsil eden
bir şahıstır.
Sekreter, amirinin ve işyerinin amaç ve çıkarlarını kendi amaç ve çıkarlarından daima üstte tutmalıdır.
Sekreter, amirinin sağ koludur ve gerektiğinde amirini her yerde temsil edebilen kişidir.
Sekreter, bir büronun sahibidir, hostesidir.
3/49
C. SEKRETERLĐK TÜRLERĐ
Örgütler büyüdükçe görevleri de artmaktadır. Artan işlere paralel olarak iş bölümleri çoğalmakta, böylelikle
örgütün tamamında görevler uzmanlaşmış küçük birimlere verilmektedir. Đş alanlarında ihtiyaç duyulan
bilgilerde farklılaşmalar oluşmaktadır. Bu tür gelişmeler her alanda yeni iş kolları oluşturduğu gibi sekreterlik
mesleğinde de görülmeye başlanmıştır.
Teknolojinin ilerlemesi, iş hayatının uzmanlığı gerektirmesi, yeni iş kollarının ayrılması her meslekte olduğu
gibi, sekreterlik mesleğinde de mesleklerin özelliklerine göre, teknik bilgiler isteyen, farklı çalışma şartları
getirmektedir. Đş ortamının gerektirdiği mesleki bilgileri ve terimleri öğrenip uygulamak, yazışmaları
düzenlemek, evrak, karteks, dosya hazırlanışına göre farklılık arz etmektedir.
Adliye teşkilâtındaki evrak düzenlemesi, hukuki terimler, deyimler, dosyalama sistemi sekreterde hukuk
bilgisini zorunlu kılmıştır. Tıp alanındaki yazışmalar, raporların hazırlanması, dosyalanması, arşivlenmesi
veya dosya hareketliliği takip edilmelidir. Bunun için tıbbi terim, deyim ve kelimeleri anlamak, yazışmaları
yapmak, işleyişi bilmek gerekir. Bu is tıp alanında ayrı bir ihtisas isteyen sekreterlik hizmetidir.
Đş kollarındaki uzmanlaşmaya göre sekreterleri çeşitli şekillerde sınıflandırmak mümkün olmaktadır.
1)
4)
6)
9)
7)
Yönetici Sekreter
Hukuk Sekreteri
Muhasebe Sekreteri
Gayrimenkul Sekreteri
Film Sekreteri
2) Ticari Sekreter
3) Tıp Sekreteri
5) Uluslararası Organizasyon Sekreteri
7) Finans Sekreteri
8) Basın Sekreteri
10) Teknik Sekreteri
11) Bürotik Sekreter
SEKRETERĐN ÖZELLĐKLERĐ
A. SEKRETERĐN BĐLGĐ VE BECERĐ DÜZEYĐ ĐLE ĐLGĐLĐ ÖZELLĐKLERĐ
1- Türkçeyi çok iyi konuşup yazabilmek
2- Đletişim Becerisine Sahip olmak
3- Yabancı Dil Bilmek
4- Sağlıklı Đnsan Đlişkilerini Bilmek
5- Büro Otomasyon Sistemlerini Tanımak ve Kullanımını Bilmek
6- Yazışma ve Raporlama Tekniklerini Bilmek
7- Evrak Yönetimi ve Dosyalama Bilgisine Sahip Olmak
8- Hızlı Not Alma Özelliklerine Sahip Olmak
9- Đkram ve Protokol Kurallarını Bilmek
10- Büro Yönetim Tekniklerini Bilmek
B. SEKRETERĐN TUTUM VE DAVRANIŞ ÖZELLĐKLERĐ
1- Terbiyeli ve Nazik Olmak
2- Hoşgörülü ve Đyimser Olmak
3- Mantıklı Düşünmek
4- Dedikodu Yapmamak
5- Sır Saklamak
6- Soğukkanlı Olmak
7- Đnisiyatif Sahibi Olmak ve Bağımsız Karar Verebilmek
8- Açık Fikirli Olmak ve Başkalarının Fikirlerine Saygı Göstermek
9- Sorumluluk Duygusu Kazanmak
10- Özür ve Af Dilemek
12- Güler Yüzlü, Sempatik ve Ağırbaşlı Olmak
11- Mesleğini Sevmek
14- Đşine Bağlı Olmak
13- Yaratıcı Olmak
C. SEKRETERĐN DIŞ – FĐZĐKSEL ÖZELLĐKLERĐ
1- Sekreterin Dış Görünümünü Etkileyen Unsurlar:
a) Vücut Bakım
b) Temiz, Zevkli ve Sade Giyim
c) Güleryüz
d) Saçlar, Tırnaklar, Dişler
e) Cilt Bakımı ve Makyaj
f) Jimnastik ve Beslenme
2- Sekreterin Fiziki Görünümünü Bütünleyici Hareketler:
a) Yürüyüş, Oturuş ve Kalkış b) Jestler ve Mimikler
c) Selâmlaşma
d) Zerafet ve Estetik
4/49
TIP SEKRETERLĐĞĐ
A. TIP SEKRETERLĐĞĐ, SAĞLIK EKĐBĐ ĐÇĐNDEKĐ YERĐ VE TIP SEKRETERLERĐNĐ
DĐĞER SEKRETERLERDEN AYIRAN ÖZELLĐKLER
Ebeden, uzman hekime kadar uzanan sağlık zinciri halkalarının bir bölümünü de tıbbi dokümantasyon ve
sekreterlik mesleği oluşturmaktadır. Uzmanlaşma sonucu ortaya çıkan bu meslek, sağlık kuruluşlarında
hasta ile sağlık personeli arasındaki iletişimi kolaylaştırmıştır. Đşlemleri düzene koyarak bürokrasiyi en aza
indirir ve hizmetin kolay sunulmasına yardımcı olur.
Tıp sekreterliği ile ilgili yapılan çeşitli tanımlamalar bulunmaktadır. Tıbbi dokümantasyon ve arşiv konusunda
özel eğitim almış ve kendisine yasa ve yönetmeliklerle yüklenilen görevleri yapmakla sorumlu kişilere “tıbbi
sekreter” denmektedir. Bir başka tanımda ise “Sağlık hizmetlerinin verildiği kamu ve özel sağlık
kuruluşlarında sekreterlik görevini yerine getiren kişiler tıp sekreteridir” denilmektedir.
Tıp sekreteri tıp alanında hizmet veren, yöneticilerin ve hekimlerin araştırma, tahlil, tedavi sonu izleme
evrelerinde gerekli olan her türlü yazışmaların yapılmasını, dosyalanmasını sağlayan ve karışıklıklara yol
açmadan tıbbi terim, deyim ve lisana uygun olarak işleri yöneten kişidir.
Hasta hizmetlerini yerine getiren kişi (tıp sekreteri) kendi başına ve belirli bir süre içerisinde, hasta randevu,
kayıt ve dosyalama işlemlerini yapma bilgi ve becerisine sahip nitelikli elemandır.
Bir hizmet sonucunda oluşmuş belgeleri derleyip, saklayan, onları birbirinden ayırarak özelliklerini saptamak
suretiyle yeniden kullanıma sunan ve bu konularda özel eğitim almış, iyi yetişmiş tıbbi sekretere her zaman
her yerde ihtiyaç vardır.
Sağlık hizmeti veren kişilerin tıbbi dokümantasyon, arşivleme, tıbbi terminoloji, istatistik, bilgi erişim ve
literatür tarama, halkla ilişkiler konularında eğitim almış olmalıdır.
Özellikle bilgisayar teknolojisinde sağlanan gelişmeler, tıbbi sekreterlik mesleğinin icra edilmesine hız ve
kalite bakımından önemli katkılar sağlamaktadır. Tıbbi sekreterlik mesleğinde sağlanan gelişmelerin sağlık
hizmetlerinin verimliliği ve başarısı üzerinde önemli etkilere sahip olduğu ve hastane hizmetlerinde kalite
standartlarının tutturulabilmesinde meslek elemanlarının katkısının büyük olduğu görülmektedir.
Meslek elemanları, kendi görev tanımlarındaki işleri yaparak hekimlerin ve hemşirelerin profesyonel
alanlarına daha fazla zaman ayırmasını sağlarlar. Kurum yöneticilerinin gereksinim duydukları bilgileri
düzenleyerek verimlilik ve kalite artışına da katkıda bulunurlar.
Tıbbi sekreterlik yapmak için uzmanlaşmak gerekmektedir. Çünkü birçok kelime ve terimi öğrenmek
gerekmektedir. Hasta dosyasını tanımalı, kayıt, kabul ve taburcu veya ex durumunda yapılması gereken
işlemleri bilmeli, Sağlık Bakanlığına gönderilecek istatistik ve cetvelleri düzenleyebilmeli ve tıbbi yazım
tekniklerini ve raporlamayı bilmelidir. Tıbbi sekreterler sadece hastanelerde, kliniklerde, laboratuarlarda ya da
hekim yanında çalışmak zorunda değillerdir; sosyal karakterli kamu sektörüne hizmet veren kurumlarda da
çalışabilirler. Hekim yanında çalışan tıbbi sekreterler, hastaları karşılama rolü de üstlenirler.
5/49
Sağlık hizmetlerinin verildiği tüm ortamlarda insan ilişkilerinde belli düzeyde ve yoğunluk görülmektedir.
Sağlık kuruluşlarında, hasta veya hasta yakınları doktordan önce sekreterle karşılaşmaktadırlar. Bu
bağlamda, sekreterlik hizmeti ön plana çıkmaktadır. Sekreterlik hizmetinin iyi sunulması hem hasta ve
yakınlarını rahatlatır hem de doktorun işini kolaylaştırabilir.
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de gelişen ve önemi gün geçtikçe anlaşılan, özel ihtisas gerektiren önemli bir
meslek olması nedeniyle sağlık sektörünün vazgeçilmez ara insan gücüdür.
B. TIP SEKRETERĐNĐN MESLEKĐ TUTUMLARI VE ALIŞKANLIKLARI
Tıp sekreterlerinin iş hayatında uygulaması gereken mesleki tutum ve alışkanlıkları şu şekilde
sıralanmaktadır:
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Đşini sevmek,
Hastalara, hasta yakınlarına ve çalışanlara karşı saygılı olmak,
Hasta ve yakınlarına danışma hizmetlerinde yeterli bilgi vermek,
Çalıştığı ortamı temiz ve düzenli tutmak,
Ekip çalışmasının önemine inanmak,
Verilen işi doğru yapmak,
Çevre korumaya karşı duyarlı olmak,
Detaylara özen göstermek,
Đnsan ilişkilerine özen göstermek,
Đş güvenliğine dikkat etmek,
Đşyeri çalışma prensiplerine uymak,
Kaliteye dikkat etmek,
Meslek ahlakına sahip olmak,
Planlı olmak,
Sorumluluk sahibi olmak,
Günlük iş ve çalışma planı yapmak,
Đşlerin önceliklerini ayırmak, öncelik sırasına göre gerçekleştirmek,
Đşine sadık olmak, sır saklamak,
Amirleri ve çevresiyle uyumlu çalışmak,
Đş için gerekli araç ve gereçleri ve zamanı tasarruflu kullanmak, kurumun malını korumak,
Eleştirilere karşı hoşgörülü olmak,
Hastane dışında da mesleğiyle ilgili etkinliklere katılmak,
Notları düzenli tutarak ilgililere zamanında eksiksiz olarak ulaştırmak,
Çalışma saatlerine dikkat etmek,
Telefon görüşmelerinde genel kurallara dikkat etmek,
Hastane enfeksiyonlarına karşı koruyucu önlemlere uymak,
Kılık ve kıyafet yönetmeliğine uymak,
Hasta dosyalarındaki bilgileri düzenli olarak tutmak ve korumak,
Bölümü ile ilgili istatistikleri düzenli olarak tutmak, zamanında ilgililere ulaştırmak,
Kimsesiz ve yardıma ihtiyacı olan hastalarla ilgilenmek ve bölümüne bildirmek,
Sabırlı, soğukkanlı, çalışkan, dürüst, kararlı, yeniliklere açık, titiz, enerjik, temiz ve dikkatli olmak.
C. TIP SEKRETERLERĐNĐN HASTA VE HASTA YAKINLARI ĐLE OLAN ĐLĐŞKĐLERĐ
Tıbbi sekreterler, hastaları tıbbi hizmetlerin işleyişi ve hastanelerin genel işleyişi konularında
bilgilendirmelidir. Hasta veya yakını ilgili kişiyi bulamama veya ulaşmada güçlükler çektiğinde, ilk
başvuracakları kişi tıp sekreteri olmalıdır. Aynı zamanda sağlık kuruluşlarının karmaşıklaşmasıyla hastaneye
başvuran hasta ve yakınlarına muayene olacakları, resmi evraklarını nasıl tasdik ettirecekleri, laboratuvarlara
nasıl gidebilecekleri, hastalarını nasıl ziyaret edecekleri konusunda yardım etmelidirler.
Belirli bir sağlık sorununu çözmek, kontrol veya ziyaret amacıyla sağlık kuruluşlarına başvuran kişilerin
deneyim ve bilgi eksikliği nedeniyle aradığı yeri bulmakta güçlük çektiği, yanlış yerlere başvurdukları
görülmektedir. Bu durum görev yapan sağlık personelinin zamanını almakta, konsantrasyonunu bozmakta ve
verimliliği olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrıca hastaların da zaman kaybetmesine neden olmaktadır. Sağlık
kuruluşuna herhangi bir sebeple gelen insanlara doğru ve doyurucu bilgilerin verilmesi gerekmektedir.
Hasta ile ilgili bilgilerin hasımlara ya da basına verilmemesi konusunda dikkatli olması gerekmektedir. Yatan
hastaları ile görüşmek veya hasta ve hastanesi hakkında bilgi almak isteyen kişilerle irtibat kurarken temkinli
olmalı, şüpheli gördüğü kişileri gerekirse güvenliğe bildirmelidir.
6/49
Hastanelerde muayene olmak ve randevu almak için belirli formaliteler vardır. Sosyal güvencesi olan
hastalar muayene olmak için randevu almak durumundadırlar. Randevu aldıktan sonra resmi evraklarını ilgili
birime vermeleri ve dosya açtırmaları gerekmektedir. Tıp sekreteri bu işleri yaparken hastayı yönlendirmekle
birlikte, randevu dışı gelen hastalarla görüşerek gerektiğinde ilgili birimlerle görüşmesini sağlamalıdır.
Sağlık personelinin kullandığı dil, halkla iletişimin daha zayıf olmasına neden olmaktadır. Halkın sağlık
personelinin kullandığı dili anlayamaması hem tedavi işlemlerinin etkinliğini azaltmakta hem de çeşitli iletişim
sorunlarını ortaya çıkarmaktadır. Tıp sekreteri tıbbi terminolojiyi bilmesinin verdiği bir avantajla hastaya
gerekli bilgilerin verilmesine yardımcı olur. Halkı gerekli bilgilerle donatarak, onun sağlık personeli karşısında
çıkarını ve saygınlığını koruyacak bir duruma gelmesini sağlamaktadır.
Hasta ve yakınlarının fiziksel ve psikolojik yapısı ve beklentisi farklılık göstermektedir. Genellikle hastaneye
başvuran hasta ve yakınları sıkıntı, endişe, gerginlik, huzursuzluk veya korku duygusuyla stres içinde olan,
hatta duygusal yoksunluk ya da kriz içinde bulunan kişilerdir. Tıp sekreteri, hastaları tanıma konusunda özel
ve derinliğine çalışmalar yaparak doğru ve yeterli bilgiler elde etmelidir. Hastalar nazik, bilgili, kavgacı,
ihtiraslı, şaşkın, tartışma seven, ketum, kuşkulu, telaşlı, çekingen yapıya sahip olabilirler. Sekreter, tutum ve
davranışlarını hastaların bu özelliklerini dikkate alarak düzenlemelidir.
Tıp sekreterinin hastalara ve yakınlarına gösterdiği ilgi sonucu hastanelerde prestij sağlama, hastanenin
adını iyi yönde duyurma, daha çok hasta gelmesini sağlayarak kredi ve finans problemlerini çözme
konusunda yardımcı olacaktır. Tıp sekreteri, hastanede oluşan ya da oluşabilecek enfeksiyonlara karşı
hastaları bilgilendirmelidir. Son yıllarda hasta ziyareti yapmak isteyen ziyaretçilerin ayaklarına ve ağızlarına
taktırdıkları koruyucu maskelerin zorunluluğu konusunda gerekli bilgileri vermelidir.
Hastaya durumu hakkında bilgi verilmelidir. Bu bilgiyi verirken de karşılaşabileceği tüm durumlara kendini
hazırlamalı, her konuda ihtiyatlı olmalıdır. Durumu ağırlaşan ya da ölen hastaların yakınlarına haber vererek
gerekli işlemleri yapmalıdır. Tıp sekreterinin etkin iletişim kurabilmesi için her şeyden önce sabırlı olması ve
işini sevmesi gerekmektedir. Đletişim çatışmasına meydan vermemek için hastalara ve hasta yakınlarına
karşı oldukça saygılı olmalıdır. Böylece çalıştığı kurumun iletişim kalitesini artırmış olacaktır.
Yapılan araştırmaya göre; sekreterlerin hasta ve yakınları ile iletişimde karşılaştığı en önemli sorun
sekreterin iş yoğunluğu nedeniyle hasta ve yakınlarını yeterince dinleyememesidir.
D. TIP SEKRETERLERĐNĐN HEKĐM VE HEMŞĐRELER ĐLE OLAN ĐLĐŞKĐLERĐ
Hekimlerin bilimsel araştırmalarında tıbbi sekreter; gerek veri toplamada, gerek bunları değerlendirmede ve
gerekse yazılım işlemlerinde en büyük yardımcısıdır. Böylece hekimler hastalarına ve bilimsel çalışmalarına
daha fazla zaman ayırabilmektedirler. Tıbbi sekreter tarafından hazırlanması gereken tıbbi dokümanlar,
yazılım ve istatistik çalışmaları halen pek çok hastanede hemşireler tarafından yürütülmektedir. Oysa,
hemşireler hastaya daha iyi bakmak ve hekimlere yardımcı olabilmek amacı ile eğitilmişlerdir. Bu nedenle,
tıbbi sekreterin bu görevleri devralması sonucunda hemşireler de asli görevlerini rahatça yürütebileceklerdir.
Yapılan bir araştırmaya göre hekimlerin ve hemşirelerin sekreterler ile ilgili olarak karşılaştıkları en önemli
sorun, sekreterlerin çoğunlukla savunmacı iletişim tarzını kullanmalarıdır. Đkinci öncelikli sorun sekreterlerin
eğitim düzeylerinin yetersiz oluşu; üçüncü sıradaki önemli sorun ise sekreterlerin kişisel istek, değer yargıları
ve kültür düzeylerindeki farklılıklardır. Bir diğer sorun ise; sekreterlerin yeterince geri bildirim vermemeleri,
ekip çalışmasına katılımda isteksizlik göstermeleri ve iletişimde beden dilini kullanmamalarıdır.
E. TIBBĐ SEKRETERĐN TÜRLERĐ VE GÖREVLERĐ
1- Poliklinik Sekreteri:
Poliklinikler, ayakta muayene, tetkik, teşhis ve tedavi hizmetlerinin yapıldığı, hastaların Yataklı Tedavi
Kurumlarına ilk başvurdukları ünitelerdir. Yataklı Tedavi Kurumlarının mevcut her uzmanlık dalına ait bir
polikliniği bulunmaktadır. Poliklinik sekreteri muayene, kontrol, tetkik için gelen hastaların her türlü işlemlerini
yapmaktan sorumludur. Hastanelerde poliklinik sekreterlerinin başlıca görevleri şu şekilde sıralanır:
1- Poliklinik randevularını ve iş akışını düzenler,
2- Randevu dışı gelen hastalarla görüşür, gerektiğinde ilgili birimlerle görüşmelerini sağlar,
3- Randevulu olarak gelen hastaların eski dosyaları olup olmadığını araştırır. Hastanın eski dosyası varsa
arşivden çıkartır. Yoksa yeni hasta dosyasını düzenler, ilgili bölümleri doldurur,
4- Hasta dosyalarının muayene bölgesine gönderilmesini sağlar,
5- Muayene esnasında istenen tetkikler ile ilgili olarak hastalara bilgi verir ve ilgili laboratuarlara gönderir,
6- Tetkik raporlarının topluca polikliniğe gelmesi halinde muayene odalarına göre tasnif ederek tetkik
sonuçlarının hasta dosyalarına işler,
7- Muayenelerin tamamlanmasından sonra hasta dosyalarını arşive gönderir,
8- Muayene sonucu yatmasına gerek görülen hastaları hasta kabule gönderir,
7/49
9- Poliklinikte muayene olan hastalara ilişkin protokol defteri veya bilgisayar dosyalarının giriş ve çıkış
kayıtlarını tutar,
10- Poliklinik muayenesi esnasında belirlenen bildirilmesi zorunlu hastalıklarla ilgili gerekli yazışmaları
yapar,
11- Poliklinikteki haberleşme ve diğer yazışma hizmetleri görevini yürütür,
12- Poliklinikte kullanılacak olan ilaç, tıbbi sarf ve genel sarf malzemelerinin temini ile ilgili yazışmaları ve
malzeme temini işlemlerini takip eder,
13- Poliklinikte kullanılacak olan tıbbi ve genel demirbaşların temini ve bakım ve onarımı ile ilgili gerekli
yazışmaları yapar ve malzeme temini işlemlerini takip eder,
2- Klinik Sekreteri:
Klinik hizmetleri uzman, uzmanlık eğitimi görenler, hemşire ve eczacı, diyetisyen, fizyoterapist, psikolog gibi
branşla ilgili diğer meslek üyeleri tarafından birlikte yürütülen bir ekip çalışması olup, yatan hastaya en iyi
koşullarda, güvenilir araçlarla uygun teşhisi koyarak, bakımının ve en kısa zamanda tedavisinin sağlanması,
eğitim hastanelerinde ayrıca servis içi hasta başı eğitimlerini de gerçekleştirmeyi amaçlayan hizmetlerdir.
Klinik sekreterleri şu görevleri yerine getirmektedir.
1234567891011121314151617-
Hastaların servise kabulünü ve odalarına yerleştirilmesini sağlar,
Hasta yatış ve çıkışları ile ilgili protokol defteri veya bilgisayar dosyalarının giriş ve çıkış kayıtlarını yazar,
Günlük hasta mevcudu ve boş yataklara ilişkin belgeleri yazarak ilgili birime gönderir,
Yatan hastalara ilişkin olarak istenen tetkik ve konsültasyonlara ait takip işlemini yürütür,
Hastaların çıkış esnasında hasta dosyalarını kontrol ederek eksik belgelerin temini için ilgi uyarır,
Hasta çıkışı ile ilgili işlemleri ve gerekli yazışmaları yapar,
Hasta çıkış özetleri, ameliyat raporları ve benzeri tıbbi bilgileri deşifre veya diğer metotlarla okuyarak,
mekanik veya elektronik yazım araçları yardımıyla yazar,
Hastalık ve ameliyatlara ilişkin Uluslararası kodlamaları yapar.(Merkezi bir birimde yapılmadığı
takdirde.),
Klinik tedavisi esnasında belirlenen ihbarı mecburi hastalıklarla ilgili gerekli yazışmaları yapar,
Klinikteki haberleşme ve diğer yazışma hizmetlerini yürütür,
Klinikte kullanılacak olan ilaç, tıbbi sarf ve genel sarf malzemelerinin temini ile ilgili yazışmaları yapar ve
malzeme temini işlemlerini takip eder,
Klinikte kullanılacak olan tıbbi ve genel demirbaşların temini ve bakım onarımı ile ilgili yazışmaları yapar
ve işlemleri takip eder,
Periyodik istatistiklere ilişkin kayıtları tutar, formları doldurur ve ilgili birime gönderir,
Klinikte gerçekleştirilecek eğitim ve diğer aktiviteler için zaman planlaması yapmak,
Klinikte arşiv-istatistik hizmetlerini gerçekleştirmek,
Klinik nöbet listelerini hazırlamak ve onaylatmak,
Kliniğin genel tertip ve düzenini sağlamak,
3- Anabilim Dalı Sekreterliği:
Bir anabilim dalı sekreterinin görevleri şu şekilde sıralanmaktadır:
1- Anabilim Dalı Başkanı’nın belirlediği günler ve saatlerde hastalara randevu vermek,
2- Gelen evrakı teslim almak, gelen evrak defterine işlemek ve Anabilim Dalı Başkanı’na iletmek,
3- Giden evrakı yazmak ve Anabilim Dalı Başkanı’na imzalatarak gönderilmesi gereken yerlere personel
aracılığı ile ulaştırmak, giden evrak defterine işlemek,
4- Polikliniğin, Anabilim Dalı’nın ihtiyaçlarını belirleyerek giderilmesi için gerekli olan işlemleri yapmak,
5- Hastalara verilen rapor veya heyet raporu varsa, bunları daktilo ile veya bilgisayarla yazmak ve
imzalanmasını sağlamak,
6- Anabilim Dalı’nın yapılması gereken yazışmaları hazırlamak, Anabilim Dalı Başkanı’na imzaya sunmak,
7- Gelen evrakı ilgili dosyasına koymaya özen göstermek,
8- Anabilim Dalı Başkanı’na gelen özel yazılar varsa, bu yazıları da özel dosyasına yerleştirmek,
9- Đzne ayrılacak olan hekimlerin izin kağıtlarını Anabilim Dalı Başkanı’na imzalatmak,
10- Kongreye göreve gidecek olan hekimlerin görevlendirme yazılarını yazmak,
11- Görev veya izinden dönen hekimlerin göreve başlama yazılarını yazmak,
12- Anabilim Dalı öğrencilerinin sınav ve eğitim program evrakını dosyalamak ve gerekli mercilere iletilmesini
sağlamak,
13- Anabilim Dalı Başkanı’nın ve diğer hekimlerin telefon görüşmelerini sağlamak,
14- Anabilim Dalı Başkanı’nın odasını ve kendi odasını sabah havalandırmak,
15- Başkanın ve kendisinin masasını düzenlemek,
16- Akşam gitmeden önce ertesi günkü programı Anabilim Dalı Başkanı’na hatırlatmak.
8/49
GÖREV TANIMLARI
Türkiye Đş Kurumu Genel Müdürlüğü
MESLEK BĐLGĐ YAPRAĞI
I. MESLEK ADI:
TIBBĐ SEKRETER
Meslek Kodu 4222.05
II. MESLEK TANIMI: Tıbbi Sekreter, kendi başına ve belli bir süre içerisinde, hastaların muayeneye hazırlık,
kabul ve dosya işlemlerini yapma ile tıbbi, idari ve istatistiki dokümanları hazırlama bilgi ve becerisine sahip
nitelikli kişidir.
III. GÖREV VE ĐŞLEMLER: Tıbbi Sekreter, işletmenin genel çalışma prensipleri doğrultusunda, araç, gereç
ve ekipmanları etkin bir şekilde kullanarak, işçi sağlığı, iş güvenliği ve çevre koruma düzenlemelerine ve
mesleğin verimlilik ve kalite gerekliliklerine uygun olarak:
a)
b)
c)
d)
d)
e)
f)
g)
h)
i)
j)
k)
l)
Büro ekipmanlarını kullanıma hazır hale getirmek,
Haberleşme kayıtları tutmak,
Hastaların muayeneye hazırlık ve kabul işlemlerini yapmak,
Yatak imkânı bulunan hastanelerde hasta yatış evrakları hazırlamak,
Hasta yakınları ile irtibat sağlamak,
Hastaların yatırılmasını sağlamak ve hasta çıkış evraklarını hazırlamak gibi işlemleri yapmak,
Hasta dosyası işlemlerini yapmak,
Dokümanları yazmak,
Dokümanların onaylanmasını, kayıt defterine işlenmesini ve ilgililere ulaştırılmasını sağlamak,
Dokümanları dosyalarına yerleştirmek,
Hastalık tanılarını kodlamak,
Tanı kartlarını kodlamak ve tasnif etmek,
Periyodik istatistik formlarını doldurmak ve ilgili yerlere ulaşmalarını sağlamak,
vb. görev ve işlemleri yerine getirir.
YÖNETMELĐK:
Resmi Gazete’nin 13.1.1983 tarih ve 1927 Mükerrer sayısında yayımlanan “Yataklı Tedavi Kurumları
Đşletme Yönetmeliği”nin (Yönetmelikte Yapılan Değişikliğin Yayım Tarihi 05 Mayıs 2005 tarih ve 25806
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır)
VII. Đdari Đşlerde Çalışanların Görev ve Yetkileri başlığının “N” fıkrasında (Madde 160)
Tıbbi Sekreterin Görev ve Yetkileri şöyle ifade edilmiştir:
“Tıbbi sekreter, lise veya dengi okul mezunu daktilobilir personeldir.
Hasta müşahede kağıtlarını, tıbbi raporları ve tıbbi mesleki mektupları tabiplerin söyledikleri
şekilde ve usulüne uygun olarak daktilo ile yazar.
Tabipler tarafından teyp, pikap ve diğer kayıt cihazlarına söylenenleri deşifre eder.
Bilimsel toplantılarda konuşulanları not alır.
Gerektiğinde hasta müşahede kağıtları ve raporların örneklerini çıkartır.”
9/49
ULUDAĞ ÜNĐVERSĐTESĐ
SAĞLIK KURULUŞLARI
ORGANĐZASYON EL KĐTABI
GÖREV TANIMLARI- SEKRETER
Doküman Kodu
Revizyon No
UÜ-SK-OEK-04090
Đlk Yayın
Tarihi
15.05.2006
03
Revizyon Tarihi
15.10.2007
SIRA NO
ĐÇERĐK
1.
UÜ-SK Organizasyonundaki Yeri
2.
Görevin Kısa Tanımı
3.
Temel Görev, Yetki ve Sorumlulukları
4.
Aday Personel Görev, Yetki ve Sorumlulukları
5.
Kullandığı Cihazlar
6.
Çalışma Koşulları
7.
Nitelikleri
Sayfa
10/49
1. UÜ-SK Organizasyonundaki Yeri
Kime Bağlı : Tıbbi Dökümantasyon ve Merkezi Tıbbi Arşivden Sorumlu
Hastane Müdür Yardımcısı’na.
Kimler Bağlı : Astı yoktur.
2. Görevin Kısa Tanımı : Rapor, epikriz ve resmi yazıları bilgisayar kullanarak yazmak, telefonlara yanıt
vermek, hastaları bürokratik işlemlerle ilgili bilgilendirmek.
3. Temel Görev, Yetki ve Sorumlulukları
- Anabilim Dalı içindeki idari yazışmaları yapar.
- Hastalara ait ilaç, tıbbi malzeme, epikriz, istirahat raporlarını yazar ve imzalatır.
- Poliklinik muayene randevularını saatlere göre telefonla ve HBYS’ne kaydeder ve Merkezi Tıbbi Arşiv’den
dosya talep eder.
- Gelen telefonlara cevap verir.
- Hasta ve yakınlarının ihtiyacı halinde işlemlerle ilgili bilgi verir, yönlendirir.
- Nezaket kurallarına uygun iletişim ve davranışta bulunur.
- Öğretim üye muayeneleri ile ilgili hasta işlemleri ve dosyaların düzenlenmesini sağlar.
- Arşivde görev yapan sekreterler, adli merciler ve diğer dış kurumlara hasta bilgi ve belgelerinin iletilmesine
aracılık eder. Dosya karşılama, birleştirme, yerleştirme görevlerini yürütür.
4. Aday Personel Görev, Yetki ve Sorumlulukları
UÜ-SK’ de göreve başlayan Sekreter, işe başlama ile oryantasyon eğitimini tamamlayarak
değerlendirmeden geçene kadar, geçen süre içinde “Aday Sekreter” olarak tanımlanır ve mesleki yetkinliğe
sahip olmakla birlikte bağımsız olarak iş yapma yetkisi yoktur. Mesleki hizmetlerini Tıbbi Dökümantasyon ve
Merkezi Tıbbi Arşivden Sorumlu Hastane Müdür Yardımcısı denetimi ve eşliğinde yapar.
5. Kullandığı Cihazlar
Bilgisayar.
6. Çalışma Koşulları
Çalışma Saatleri : 08:00 -17:00 (Gereksinim halinde vardiyalı.)
7. Görevin Gerektirdiği Nitelikler
Eğitim düzeyi
: Lise ve dengi okul, tercihen Ön lisans mezunu.
(Tıbbi Dökümantasyon ve Sekreterlik Programı veya BüroYönetimi ve
Sekreterlik Bölümü mezunu.)
Sertifika ya da Belgeler : Lise ve dengi okul mezunları için bilgisayar sertifikası tercih nedenidir.
Deneyim
: Deneyimi olanlar tercih nedenidir.
Yabancı Dil
: Đngilizce tercih nedenidir.
Bilgisayar
: MS Office programlarını bilmelidir.
Diğer Özellikler
: - Diksiyonu düzgün, kolay iletişim kurabilen biri olmalı.
- Sorgulayıcı ve sorumluluk sahibi olmalı.
- Sistemli, ve titiz çalışmalı, zamanında ve doğru hizmet vermeli.
- Đkna kabiliyeti, takip etme ve araştırma yeteneği olmalı.
- Dış görünüş temizlik ve düzen konusunda dikkatli olmalıdır.
10/49
BÖLÜM 2
RESMÎ YAZIŞMALARDA UYGULANACAK ESAS VE USULLER HAKKINDA
YÖNETMELĐĞĐN ÖRNEKLERLE AÇIKLANMASI
Resmi Yazışmalarda Uygulanacak Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik, 02 Aralık 2004 tarih ve 25658 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlandı.
NÜSHA SAYISI
Yazılar en az iki nüsha düzenlenir.
Genel Evraktan geçecekse 3 nüsha olmalıdır.
1. nüsha gideceği yere
2. nüsha Genel Evraka
3. nüsha Birim Arşivine (paraflı)
BELGE BOYUTU VE YAZI ALANI
A4 (210X297 mm) (Tam Boy kağıt)
A5 (210x148 mm) (Yarım kağıt)
2,5 cm. (Her taraftan)
YAZI TĐPĐ VE KARAKTER BOYUTU
Times New Roman
12 karakter
BAŞLIK
Yazı alanının üst ortasına yerleştirilir
Başlık 3 satırı geçemez
Başlıkta;
- Amblem, logo vb.
- “T.C.” kısaltması
- Birim adı (küçük harflerle) yer alır.
- Ana kuruluş (büyük harflerle)
- Şehir adı yazılmaz.
ÖRNEKLER
T.C.
ULUDAĞ ÜNĐVERSĐTESĐ REKTÖRLÜĞÜ
Genel Sekreterlik
T.C.
ULUDAĞ ÜNĐVERSĐTESĐ REKTÖRLÜĞÜ
Öğrenci Đşleri Daire Başkanlığı
T.C.
ULUDAĞ ÜNĐVERSĐTESĐ REKTÖRLÜĞÜ
Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü
SAYI – KONU
Sayı ve Konu, yazı alanının sol üst köşesinde ve alt alta bulunur.
Sayı : Kodlar tam olarak yazılmalıdır.
(kod numaranız - dosya numaranız - evrak kayıt numaranız / genel evrak kayıt numarası.)
Konu: Mutlaka yazılmalıdır.
- (Hk., Dair, Ait v.b. yazılmaz)
- (T.C. kısaltmasını geçmemelidir.)
ÖRNEK: Bursa Valiliği-Đl Milli Eğitim Müdürlüğünün “Yabancı Uyruklu Öğrencilerin Başarı Durumları” ile ilgili
Rektörlüğümüze yazdığı yazının örneği (altta solda, Örnek1)
Örnek 1Örnek 2Sayı
: B.08.4.MEM.4.16.00.01-554/3872
Sayı
: 30.2.ULU.0.72.01.01-590/2256
Konu : Başarı Durumları
Konu : Başarı Durumları
Yukarıdaki yazıya istinaden Üniversitemiz Öğrenci Đşleri Daire Başkanlığının okulumuza gönderdiği yazı
örneği (üstte sağda Örnek2)
TARĐH
Yazı alanının sağ üstünde yer alır.
…/…/200… şeklinde yazılır. (07/02/2010)
Yazılara, postalandığı günün tarihi verilmelidir.
Tarih bilgisayarda yazılmalıdır.
11/49
SÜRE
Đvedi ve günlü yazılarda, yazı alanının sağ üst kısmına (tarihin üstüne) büyük harflerle yazılır.
Kırmızı renkli olarak basılabilir.
ÖRNEK
ĐVEDĐ
10/02/2010
GÖNDERĐLEN MAKAM
Kağıt ortalanarak, büyük harflerle yazılır.
Gönderileceği alt birim belli ise parantez içinde yazılır.
ÖRNEKLER
ULUDAĞ ÜNĐVERSĐTESĐ REKTÖRLÜĞÜNE
(Öğrenci Đşleri Daire Başkanlığı)
16059 Görükle Kampüsü-BURSA
REKTÖRLÜK MAKAMINA
(Öğrenci Đşleri Daire Başkanlığı)
BURSA VALĐLĐĞĐNE
(Đl Sağlık Müdürlüğü)
Sayın Prof.Dr.Kemal OYMAK
Yıldız Mah. Güneş Apt. 15/5
06340 Yenişehir/ANKARA
ĐLGĐ
Yazı alanının soluna “küçük harflerle” yazılır.
Đkinci satıra geçerken “ilgi” kelimesinin altı boş bırakılır.
“tarihli ve sayılı” ibaresi kullanılır.
Tarih ve kodlar tam olarak belirtilir.
Tarih sırasına göre yazılır.(Eski tarihli olandan başlanır.)
Đlgi birden fazla ise; a), b), c), …. şeklinde sıralanır.
ÖRNEK 1:
Đlgi : a) 13/04/2004 tarihli ve B.02.0.ĐGB.542/263 sayılı yazı,
b) 28/09/2004 tarihli ve B.02.0.DĐB.482-03/281 sayılı yazı,
c) 30/09/2004 tarihli ve B.05.0.PGM.0.06.00.02-03-9804 sayılı yazı.
ÖRNEK 2:
Đlgi: 24.09.2009 tarihli ve B.30.2.ULU.0.72.01.01-401/23775 sayılı yazınız
METĐN
Türkçe Sözlük ve Đmla Kılavuzuna uyulur.
Paragraflara 1.25 cm. içeriden başlanır. (7 harf)
Paragraf yapılmadığı zaman, bir satır aralığı boşluk bırakılır.
Noktalama işaretleri arasına bir vuruş boşluk bırakılır.
Sayılar rakamla ve/veya yazıyla yazılabilir. (Yazılar parantez içinde)
Önemli sayılar her iki şekilde yazılmalıdır.
Büyük sayı grupları üçlü gruplara ayrılarak (sağdan sola doğru) nokta konur. (22.465.660)
Kesirleri ayırmak için virgül kullanılır. (25,33)
Zorunlu kısaltmalar, ilk kullanıldığı yerde parantez içinde açık yazılarak gösterilir.
Alt makamlara “rica ederim”
Üst ve aynı düzey makamlara “arz ederim”
Üst ve alt makamlara dağıtımlı yazılarda “arz ve rica ederim” yazılacaktır.
12/49
ĐMZA
Makam sahibinin adı- soyadı ve unvanı yazı alanının en sağına yazılır.
Đmza, ad ve soyadın üzerinde bırakılan boşluğa atılır.
Elektronik ortamda güvenli elektronik imza kurallarına uyulur.
Đmzalayanın adı küçük soyadı büyük harflerle yazılır.
Unvanlar küçük harflerle yazılır.
Akademik unvanlar ismin önüne küçük harflerle ve kısaltarak yazılır.
ÖRNEK 1: (Yetkili Makam)
(Đmza)
Prof.Dr.Mete CENGĐZ
Rektör
ÖRNEK 2: (Yetki Devri Halinde)
(Đmza)
Prof.Dr.Eray ALPER
Rektör a.
Rektör Yardımcısı
ÖRNEK 3: (Vekalet Halinde)
(Đmza)
Prof.Dr.Doğan ŞENYÜZ
Rektör V.
ÖRNEK 4: (Đki Yetkilinin Đmzası Halinde)
(Đmza)
Adı Soyadı
Müdür Yardımcısı
→
(Đmza)
Adı Soyadı
Müdür
ÖRNEK 5: (Đkiden Fazla Đmza Halinde)
(Đmza)
Adı Soyadı
Rektör
(Đmza)
Adı Soyadı
Rektör Yardımcısı
(Đmza)
Adı Soyadı
Daire Başkanı
ONAY
ONAY 1 :
Đlgili birim tarafından teklif edilir.
Yetkili makam tarafından onaylanır.
ÖRNEK 1
.................................... MAKAMINA
…………………………………………………………………………………………………………..
................................................................................olurlarınıza arz ederim.
Đmza
Ergin DEMĐRCĐ
Genel Sekreter
OLUR
/ /2010
( Đmza )
Prof.Dr.Mete CENGĐZ
Rektör
13/49
ONAY 2 :
Teklif edenle, onaylayan makamlar arasında makamlar varsa, onay makamına en yakın yetkili “Uygun
görüşle arz ederim” ifadesiyle onaya katılır.
ÖRNEK 2
............................... MAKAMINA
........................................................................................................................................................................
..........................................................................................................................................
................................................................................................................................................................
......................
Đmza
Nebihat POLATDEMĐR
Daire Başkanı
Uygun görüşle arz ederim
/ /2010
(Đmza)
Ergin DEMĐRCĐ
Genel Sekreter
OLUR
/ /2010
(Đmza)
Prof.Dr.Mete CENGĐZ
Rektör
EK / EKLER
Đmza bölümünden sonra yazılır.
Fazla sayıda ise numaralandırılır.
Liste şeklinde ise ayrı sayfa yapılır.
Eklerin nerelere gönderildiği veya gönderilmediği DAĞITIM bölümünde ayrıca gösterilir.
ÖRNEK 1:
ÖRNEK 2:
ÖRNEK 3:
EKLER :
1- Yazı Örneği (…. sayfa)
2- Yönetmelik (…. sayfa)
3- Disket (…. adet)
EK: Liste (2 sayfa)
EK:
Yazı Örneği (3 sayfa)
DAĞITIM
Ek yoksa, DAĞITIM eklerin yerine yazılır.
Gereğini yerine getirecekler ile bilgi edinmesi istenenler ayrı ayrı belirtilebilir.
EKLER’in nerelere gönderildiği DAĞITIM’da görülebilir.
ÖRNEKLER
1- Genel Dağıtım:
DAĞITIM :
Akademik ve Đdari Birimlere
2- Gereği- Bilgi:
DAĞITIM :
Gereği :
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına
Bilgi :
Bursa Valiliğine
14/49
3- Ekleri Açıklayan Dağıtım:
DAĞITIM:
Adalet Bakanlığına
Đçişleri Bakanlığına (Ek-1 konulmadı)
Dışişleri Bakanlığına ( Ek konulmadı)
Ulaştırma Bakanlığına (Ek-2 konulmadı)
PARAF
Yazının kurumda (birimde) kalan nüshası paraflıdır.
En fazla 5 kişi tarafından paraf edilir.
Adres bölümünün hemen üstünde ve yazı alanının solunda yer alır.
Unvanlar kısa yazılabilir.
Tarih, el yazısı ile paraflayan tarafından atılır.
KOORDĐNASYON
Diğer Birimlerle işbirliği yapılarak hazırlanan yazılarda uygulanır.
ÖRNEK
…./…./2005
…./…./2005
…./…./2005
…./…./2005
…./…./2005
Bilgisayar Đşl.
Şef
Daire Bşk.
Genel Sek. Yrd.
Genel Sek.
: S.KILIÇ
: H.YALÇIN
: N.POLATDEMĐR
: U.OKAN
: N.ÇELĐK
(.....)
(….)
(.....)
(.....)
(.....)
Koordinasyon:
…./…./2005
Yapı Đşl. ve Tek. Dai. Bşk.: M. KAÇAROĞLU(…)
ADRES
Yazıyı gönderen kurum ve kuruluşun iletişim bilgilerini içerir.
Yazı alanının sınırları içinde yazılır.
Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü
Tlf: 0 224 442 82 00/40 hat
E-mail: [email protected]
ÖRNEK
16059 Görükle Kampusu/BURSA
Fax+Tlf: 0 224 442 80 04
web: www.uludag.edu.tr
[email protected]
[email protected]
GĐZLĐ YAZILAR:
Çok Gizli, Gizli, Özel ve Hizmete Özel olarak düzenlenir.
Belgenin üst ve alt ortasında kırmızı renkli olarak belirtilir.
ÖRNEK
ÇOK GĐZLĐ
T.C.
XXX XXXXX XXXXXX
SAYFA NUMARASI
Yazı alanının sağ altına yazılır.
Toplam sayfa sayısının kaçıncısı olduğunu gösterecek şekilde verilir.
ÖRNEK:
1/9,
2/7,
5/32 (Otuziki sayfalık yazının beşinci sayfası gibi)
ASLINA UYGUNLUK ONAYI
Bir yazıdan örnek çıkartılacağı zaman kullanılır.
Örneğin uygun bir yerine “ASLININ AYNIDIR” ifadesi yazılarak, mühürlenir.
Aslının aynıdır.
(Mühür-Đmza)
Adı SOYADI
Unvan
15/49
ÖRNEK RESMÎ YAZI ŞABLONU:
ÇOK GĐZLĐ
T.C.
BAŞBAKANLIK
Đdareyi Geliştirme Başkanlığı
 (Gizlilik Derecesi)
(iki satır aralığı)
(Acelelik derecesi) ĐVEDĐ
15/07/2004
Sayı : …………………..
Konu : …………………………………..
………………
(iki – dört satır aralığı)
……………………………………..BAKANLIĞINA
(Đki satır aralığı)
Đlgi: a) ………………………………………………………………………………………
…………………………………………..
b) …………………………………………………………………..
c) ……………………………………………………………………………………….
(Đki satır aralığı – Đlgi yoksa 3 satır aralığı)
……………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………………………………………………………………
……..
……………………………………………………………………………………………………………………
………………………………………………………………………….
……………………………………………………………………………………………………………………
…………………………………………………….
(Đki – dört satır aralığı)
(Đmza)
Adı SOYADI
Unvan
(Uygun satır aralığı)
EKLER:
1- Yazı örneği (…. sayfa)
2- Yönetmelik (…. sayfa)
(Uygun satır aralığı)
DAĞITIM:
Gereği:
……………………………
………………………………..
Bilgi:
……………………………….
………………………….
(ikinci sayfadaki parafe bölümü)
08/09/2004
Uzman : X.XXXXX (Paraf)
…/09/2004
Şef
: X.XXXXXX (Paraf)
…/09/2004
Md.Yrd.: X.XXXXXXXXX (Paraf)
ÇOK GĐZLĐ
Meşrutiyet Cad. 24/5-6 Yenişehir 06640 ANKARA
Telefon: ( 0 312) 419 97 26 Faks: (0 312) 418 81 90
e-posta: idare@basbakanlık.gov.tr Elektronik Ağ: www.basbakanlık.gov.tr
Ayrıntılı bilgi için irtibat: H.KARA Uzman
16/49
ÖRNEK 1: OKULUMUZA GELEN BĐR RESMĐ YAZIDAN KOPYA EDĐLMĐŞTĐR. Üzerinde herhangi bir
değişiklik yapılmamıştır.
T.C.
ULUDAĞ ÜNĐVERSĐTESĐ
REKTÖRLÜĞÜ
Personel Daire Başkanlığı
Sayı : B.30.2.ULU.0.70.71.01.205/10526
Konu : Fikret CEYLAN’ın
Öğr.Gör. olarak atanması.
15/05/2006
MĐLLĐ EĞĐTĐM BAKANLIĞI
Personel Genel Müdürlüğüne
ANKARA
Đlgi: Milli Eğitim Bakanlığı’nın 03.04.2006 tarih ve B.08.0.PGM.0.23.05.02.59-30976 sayılı
yazısı.
Bakanlığınız Bursa Osmangazi Ticaret Meslek Lisesi Büro Yönetimi ve Sekreterlik Grubu
Öğretmeni Fikret CEYLAN’ın, Üniversitemiz Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu
1. dereceli öğretim görevlisi kadrosuna, 2547 Sayılı Kanunun 31. maddesi uyarınca 2 yıl
süreyle naklen atanmasının uygun görüldüğüne ilişkin kararname örneği ekte gönderilmektedir.
Bilgilerinizi ve adı geçene tebliği ile görevinden ayrılış tarihinin bildirilerek, üç adet maaş
nakil ilmuhaberi ve özlük dosyasının Rektörlüğümüze gönderilmesi hususunda gereğini rica
ederim.
Prof.Dr.Mustafa YURTKURAN
Rektör
EKLERĐ:
1- Kararname (1 adet)
DAĞITIM:
- Milli Eğitim Bakanlığına,
- Bursa Đl Milli Eğitim Müdürlüğüne.
Tlf: 0 224 442 82 00/40 hat Fax+Tlf: 0 224 442 80 04 Adres: P.K. 16059 Görükle-Bursa
E-mail: [email protected]
[email protected]
[email protected]
17/49
T.C.
ULUDAĞ ÜNĐVERSĐTESĐ
TIP FAKÜLTESĐ DEKANLIĞI
20/03/2006
CERRAHĐ TIP BĐLĐMLERĐ BÖLÜM BAŞKANLIĞI’NA
17-20 Mayıs 2006 tarihleri arasında Leipzig/Almanya’da
DAC 2006 kongresine oturum başkanı olarak katılmak istiyorum.
düzenlenecek
olan
Bu tarihler arasında dersim, seminerim, öğrencim yoktur. Yolluk, gündelik ve yevmiye
verilmeksizin görevlendirilebilmem için gereğini bilgilerinize saygılarımla arz ederim.
Yerime bakacak Öğretim Üyesi; Prof.Dr.Berin ÖZCAN’dır.
Prof.Dr.Oya KUTLAY
Anesteziyoloji ve Reanimasyon
Anabilim Dalı Başkanı
(Kongreye katılmak için izin yazısı-Orijinal yazıdan kopya edilmiştir)
T.C.
ULUDAĞ ÜNĐVERSĐTESĐ TIP FAKÜLTESĐ
CERRAHĐ TIP BĐLĐMLERĐ BÖLÜM BAŞKANLIĞI
ANESTEZĐYOLOJĐ VE REANĐMASYON ANABĐLĐM DALI
Sayı: 2508-14/xxx
Konu: Göreve Başlama hk.
13/03/2006
ULUDAĞ ÜNĐVERSĐTESĐ TIP FAKÜLTESĐ DEKANLIĞI’NA
Bölümümüze bağlı Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Prof.Dr.Adı SOYADI 06-07 Mart 2006 tarihleri arasında Hindistan’ın Ludhiana şehrinde
düzenlenmiş olan Anesthesiology Reviews kursuna konuşması olarak katılarak, 13/03/2006
tarihinde görevine başlamıştır.
Gereğini bilgilerinize saygılarımla arz ederim.
Prof.Dr.Oya KUTLAY
Anesteziyoloji ve Reanimasyon
Anabilim Dalı Başkanı
Prof.Dr.Nusret KORUN
Cerrahi Tıp Bilimleri
Bölüm Başkanı
(Göreve Başlama Yazısı-Orijinal yazıdan kopya edilmiştir)
18/49
T.C.
ULUDAĞ ÜNĐVERSĐTESĐ
SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA
MERKEZĐ MÜDÜRLÜĞÜ
AMELĐYATHANE
08/02/2010
Sayı : 2508-14/024
Konu: Ameliyat Masası Bataryası
U.Ü SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZ MÜDÜRLÜĞÜ’NE
Ameliyathanede kullanılmakta olan SCHĐMĐTZ marka OPx600 model, 160752 envanter,
151530 seri numaralı ameliyat masasına ait 2 adet 12 V – 16 A yeni batarya gerekmektedir.
Gereğinin yapılmasını bilgilerinize arz ederim.
Prof. Dr. Aysun YILMAZLAR
Ameliyathane ve Merkezi Sterilizasyon
Ünitesi Sorumlusu
Ek: 1 adet ( FR-TYG-34 )
(Orijinal yazıdan kopya edilmiştir. Herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.) – Yanlışları işaretleyiniz
19/49
T.C.
ULUDAĞ ÜNĐVERSĐTESĐ
SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA
MERKEZĐ MÜDÜRLÜĞÜ
BEYĐN VE SĐNĐR CERRAHĐSĐ ANABĐLĐM DALI BAŞKANLIĞI
Sayı : 14/166
Konu: Malzeme Alımı Hk.
Bursa, 08.02.2010
U.Ü. Sağlık Uygulama ve Araştırma
Merkezi Müdürlüğüne,
Kliniğimizde opere edilecek olan aşağıda bilgileri verilen hastalar için ekte sunulan
UÜ-SK Hizmet, Mal Yada Malzeme Satın Alma Đstem Formu’nda belirtilen malzemelere
acil ihtiyaç vardır.
Bilgilerinizi ve gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.
Prof.Dr.Ender KORFALI
Beyin ve Sinir Cerrahisi
Anabilim Dalı Başkanı
Eki
: 1 adet UÜ-SK Malzeme Sipariş Đstem Formu
SIRA ADI SOYADI
NO
1
AYHAN
YILMAZ
PROTOKOL KURUMU
NO
FUAT 781889
SSK
TANISI
CERRAHĐ PROSEDÜR
HĐDROSEFALĐ
ŞANT TAKILMASI
(Orijinal yazıdan kopya edilmiştir. Herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.) – Yanlışları işaretleyiniz
20/49
T.C.
ULUDAĞ ÜNĐVERSĐTESĐ
Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü
Sayı : B.30.2.ULU.0.H1.00.00/15126
Konu: Adı SOYADI
21/12/2009
SOSYAL GÜVENLĐK KURUMU BAŞKANLIĞINA
Bursa Sosyal Güvenlik Đl Müdürlüğü
(Osmangazi Merkez Müdürlüğü)
BURSA
Đlgi: 01.12.2009 tarih ve 1346789 sayılı yazınız.
Đlgi yazınıza konu olan, sigortalılarınızdan Adı SOYADI hakkında istemiş olduğunuz
bilgiler, Merkezimiz Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı tarafından hazırlanarak ekte
gönderilmiştir.
Gereğini bilgilerinize rica ederim.
Prof.Dr.Macit GÜLTEN
Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü
Başhekim
EK: 1 Sayfa
17.12.2009 11:03
..../..../2009
Başhekimlik Yazı Đş.M.
Hastane Başmüdürü
N.ÖZTÜRK (Paraf)
F.DURMAZ (Paraf)
Uludağ Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Görükle Kampüsü 16059 BURSA
Tel: 0224 2950000 Fax: 0224 2950099 E-mail: [email protected]
21/49
BÖLÜM 3
TIBBĐ KAYITLAR VE RAPORLAMA
I.
TIBBĐ DOKÜMAN VE DOKÜMANTASYONUN TANIMI - ÖNEMĐ
Đnsan sağlığı ile ilgili olarak yapılan çalışmalardan elde edilen bilgileri düzenli bir şekilde
kapsayan belgelere “TIBBĐ DOKÜMAN”, bu belgelerin bilimsel kurallara uygun olarak toplanması,
yeniden düzenlenmesi, saklanması ve gerektiğinde hizmete sunulması ile ilgili işlemlerin tümüne
de “TIBBĐ DOKÜMANTASYON” adı verilmektedir.
“Tıbbi dokümantasyon; birey, toplum, sağlık personeli ve sağlık yönetimi ile ilgili
dokümanların ve dokümanlarda kayıtlı bilgilerin derlenmesi, analiz edilmesi, düzenlenmesi,
işlenmesi, saklanması ve duyurulması hizmetlerinin bütünüdür”.
Sağlık kayıtları bir sağlık kurumunun en önemli hazinesidir. Kaybolan bir eşya, pahalı bile
olsa, yerine konabilir. Oysa kaybolan bir hasta dosyası hiçbir zaman aynı bilgilerle yerine konamaz.
Sağlık kayıtları içerisindeki bilgiler hasta ile ilgili gerçek durumu yansıttığından herhangi bir
ders kitabından daha yararlı bir dokümandır. Sağlık kayıtları gerçek bir laboratuar ve kitaplıktır.
Tıbbi Dokümanların Önemi
Tıbbi dokümanlar gerek bireylere yönelik sağlık hizmetinin doğru bir biçimde ve zamanında
verebilmesi, gerek bu hizmeti veren kişilerin eğitilmesi ve gerekse sağlık hizmetinin planlanması
açısından büyük önem taşımaktadır. Bu dokümanları bireylerin kendi sağlıklarıyla ilgili bilgileri
yaşamları boyunca bilmeleri ve gerekli hallerde kullanmalarını, bireylere yanlış tanı konması ya da
hatalı tedavi uygulanması durumunda başvurulabilmesini, hastalıkların tanı ve tedavisini, bulguların
takibini, sağlık hizmetlerinin planlı yürütümünü, organizasyon ve verilecek hizmetin kontrol
edilmesini ve sağlık
alanında yapılacak
bilimsel çalışmaların gerçekleştirilmesini
kolaylaştırmaktadır.
Tıbbi dokümanlar; hastalar, hastaneler, hekimler, adli tıp, halk sağlığı ve tıbbi araştırmalar
açısından büyük önem taşımaktadır.
II.
TIBBĐ VERĐLERĐN GĐZLĐLĐK NĐTELĐĞĐ
Yataklı Tedavi Kurumları Đşletme Yönetmeliği’nin 7 maddesine göre; “Poliklinik
muayenelerinde gizlilik prensiblerine riayet esastır. Burada, halkın gelenek ve ahlak kurallarına saygı
gösterilir. Hastalar teker teker muayene edilir. Muayene esnasında poliklinik odasında tıp ve yardımcı
tıp meslekleri personelinden başka kimsenin bulunmaması gerekir. Ancak hasta isterse ailesinden
biri veya bir yakını bulunabilir.” denilmektedir. Hastalara, sağlık çalışanlarına verilen kişisel ve özel
bilgilerin gizli kalacağı garanti edilmelidir. Bundan dolayı her ülkenin hastaları bu hakkını garanti
edecek yasalara sahip olması arzu edilir. Sağlık bakımından karmaşıklığı ve hiyerarşik
örgütlenmesi yüzünden gizli olarak verilen bilgilerin kayıtları kaçınılmaz olarak bilgilerin verildiği
personel tarafından da görüleceği gerçeği kabul edilmelidir.
Örneğin hemşireler, doğru hemşirelik bakımı vermek için hastanın öyküsünü bilmeye
gereksinim duyacaklardır. Toplum sağlığı hemşireleri ev ziyaretleri yapabilmek için hastaların
isimlerini ve adreslerini bilmek gereksiniminde olacaklardır. Memurlar hastanın doğru kliniğe
başvurduğunu görmek veya son tanıları kodlamak için bazı bilgileri bilmeye gereksinim
duyacaklardır. Diğer personel de doğru tedaviyi vermek için hasta hakkında bilgi sahibi olma
gereksinimi duyacaklardır.
Bir hastaya ait kişisel bilgilerin bir raporda yayınlanması gerekiyorsa; ayrıntı, tanıtıcı verileri
basmak için hasta tarafından izin verilmedikçe tanımlayıcı bilgiler kodlanmış düzenekte verilmelidir.
Hasta Hakları Yönetmeliği’nin (Resmi Gazete, Tarih: 01.08.1998; Sayı: 23420) Bilgilerin
Gizli Tutulması konulu 23. maddesi şöyledir:
Madde 23- Sağlık hizmetinin verilmesi sebebiyle edinilen bilgiler, kanun ile müsaade edilen haller
dışında, hiçbir şekilde açıklanamaz.
Kişinin rızasına dayansa bile, kişilik haklarından bütünüyle vazgeçilmesi, bu hakların başkalarına devri
veya aşırı şekilde sınırlanması neticesini doğuran hallerde bilginin açıklanması, bunları açıklayanın hukuki
sorumluluğunu kaldırmaz.
Hukuki ve ahlaki yönden geçerli ve haklı bir sebebe dayanmaksızın hastaya zarar verme ihtimali bulunan
bilginin ifşa edilmesi, personelin ve diğer kimselerin hukuki ve cezai sorumluluğunu da gerektirir.
22/49
Araştırma ve eğitim amacı ile yapılan faaliyetlerde de hastanın kimlik bilgileri, rızası olmaksızın
açıklanamaz.
III.
TIBBĐ KAYITLAR
A. TIBBĐ KAYITLARIN ÖNEMĐ:
Doktorlar, tıbbi kayıt sistemlerine özel olarak katkıda bulunan kişilerdir. Katkıları bazen özel
bir alanda gerekli bilgi, tutum ve beceri eksiklikleri nedeniyle, (olması) gerektiği kadar etkin
olamamaktadırlar.
Tıbbi kayıtlar hakkında örgün bir öğrenme deneyimi ile tıp öğrencilerini de donatarak
bunların tıp uzmanları, genel pratisyenler, epidemiyolojistler (bulaşıcı ve salgın hastalıklar uzmanı),
halk sağlığı yöneticileri olarak kendi gelecek uygulamalarında güvenilir kayıtların değerini ve
kullanımlarını daha iyi anlayacağı ümit edilmektedir.
Ulusal, bölgesel ve yerel düzeydeki yöneticiler, hangi tıp ve sağlık hizmetlerinin sağlamış
oldukları hastalıklar için yaş ve cinsiyetle kaç hastanın tedavi edilmiş olduğunu veya tedaviye
gereksinimi olacağını bilmek zorundadırlar.
Hastaların tıbbi kayıtları, her iki amaç için bir iletişim aracı ve yönetime bir veri kaynağı
olacaktır. Dolayısıyla her hastane, klinik, poliklinik ve diğer sağlık kuruluşlarının yatarak veya
ayakta tedavi gören hastalar için tıbbi kayıtlar tutmaya gereksinimi vardır.
B. TIBBĐ RAPORLAR:
Tıbbi sekreterlerin yerine getirdikleri temel görevlerden birisi de rapor yazma ve hasta
dosyalarının düzenlenmesidir. Bu nedenle sekreterlerin raporların özelliklerini, hasta dosyalarının
düzenlenmesini ve arşivlerin fonksiyonlarını iyi bilmeleri gerekmektedir.
Rapor; bir konuda yapılan inceleme ya da soruşturmanın sonucunu (karar) içeren yazılı
belge anlamına gelmektedir.
Tıbbi konularda bir hekim ya da bir kurul tarafından düzenlenen raporlardır. Tıbbi rapor, bir
muayene, inceleme ya da bir soruşturma hakkında sonuç ve kararı içeren yazılı bir belge olarak
ifade edilmektedir.
Bir başka tanımla ile rapor, hekimin bir kişinin sağlığı, bedeni veya akli durumu hakkında
düzenlediği yazılı sonuç bildirisidir. Muayene edilen, incelenen kişi veya materyal hakkında hekimin
elde ettiği sonucun bir kişi veya yetkili bir yere bildirilmesidir.
1. Raporların Nitelikleri:
Đnsan sağlığı, bedeni ve akli durumu hakkında rapor vermeye sadece hekim yetkilidir.
• Tıbbi raporların tıp prensiplerine dayalı, deontoloji kurallarına uygun ve yasal kavramlar göz
önünde tutularak yazılması gerekmektedir.
• Yöntemine uygun düzenlenmeyen raporlar eksik ve yetersiz kalmakta ve rapor yardımıyla
yapılacak işlerin aksamasına ve gecikmesine neden olmaktadır.
• Tıbbi raporlar doğru, yansız ve gerekçeli olmalıdır.
• Tıbbı raporlar hakkında bir tereddüt olursa ya da raporlarda bir eksik bulunursa raporu veren
hekimlerden bir açıklama istenebileceği gibi aynı konuda başka bir hekimin de düşüncesi
sorulabilir.
• Adli raporlar ayrı bir önem taşımaktadır. Davalarda taraflar arasında anlaşmazlık esastır. Bir
rapor taraflardan birinin lehine olursa, diğerinin aleyhine sayılmaktadır.
Bu nedenle tıbbi raporlara itiraz edilebilmektedir. Raporlar hakkında bir tereddüt olursa kanaat
verici olmayan ve aynı konuda birbirleri ile çelişki gösteren raporlar hakkında ADLĐ TIP
MECLĐSĐ’nin düşüncesi sorulur.
2. Rapor Türleri:
Tıp uzmanlık dallarının özelliklerine göre raporların çeşitleri değişebilmektedir. Genel olarak
tıbbi raporların kullanılacağı yerlere ve veriliş amacına göre tasnif edilmesi daha uygun olmaktadır.
Tıbbi raporlar tek ya da birkaç hekim tarafından ortak verilmiş olabileceği gibi,
Resmi, özel bir sağlık kurumu ve Sağlık Kurulu Raporları şeklinde de düzenlenebilmektedir.
Rapor grupları arasında; yaralananlar, zehirlenenler, hastalananlar hakkında, ölü
muayenesi ve otopsi raporları şeklinde özellikler gösteren tipleri de bulunmaktadır.
23/49
Bir hastalık ya da sağlık durumunun periyodik olarak seyrini gösteren yazılı belgeler, bir
hastalık ve ölüm ihbarı yapılan yazılı belgeler bulunmaktadır. Hastanelerde müşahede kağıtları,
hasta ilaç tabelaları, bir hastalık hakkında teşhise yardımcı yazılı belgelerdir.
Tıbbi raporlar başlıca üç gruba ayrılmaktadır. Her üç raporun da sonuçlarına göre kesin ya
da geçici olmak üzere iki aşaması olabilir.
a) Tıbbi Raporlar: Tıbbi konularda bir hekim ya da kurul tarafından düzenlenen raporlardır.
Bunlar;
SAĞLIK RAPORU: Bir memuriyete girerken, resmi ve özel bir işe alınırken ihtiyaç duyulan
raporlardandır. Devlet memuru olmak için adayların bir sağlık kurulu tarafından muayene
edilerek durumlarının bir raporla saptanması gerekmektedir. Đşe girme, sigorta ve evlilik gibi
durumlarda düzenlenir. Sağlık Kurulu Raporları klinik ve laboratuar muayenelerine ait raporlarla
kesin sonuçlar aldıktan sonra düzenlenir.
HASTALIK RAPORLARI: Tıbbi şikayet ve rahatsızlığı bulunan kişilerin hastalık durumunu ve
istirahat gerektirip gerektirmediğini açıklayan raporlardır. Đstirahat raporu da denilen bu
raporlarda belirtilen süreler, kişinin tıbben iyileşmesi için geçmesi gereken süreyi ifade eder.
Hastalanan devlet memurları, kamu görevlileri ve işçiler için ya da bir hizmeti belirli bir süre
içinde yapmakla yükümlü kimseler hakkında,bir göreve tayin edilen kimselerin hastalanmaları
halinde düzenlenmektedir. Kişinin hastalığı ve rahatsızlığı geçene kadar süre istirahat etmesi
gerektiği belirtilir.
ĐDARĐ RAPORLAR: Sağlık ve hastalık durumunu belirleyen idari amaçlı raporlardır.
ÖLÜM RAPORLARI: Ölüm ruhsatiyesi, gömme izni kağıdı için gereklidir. Hekim bulunan
yerlerde gömme izni hekime aittir. Köylerde bu görevi şüpheli durum yoksa muhtar yapar.
Hekim ölüm raporunu cesedi muayene ederek yazar.
b) Adli-Tıbbi Raporlar: Adli makamlarca hekimden istenen ve kişinin durumunu tespit ederek,
sorulan soruları yanıtlayan, hekimin görüş ve kanaatini bildiren raporlardır. Cinayet ve kaza
gibi, adli olaylardan zarar gören ya da ceza sorumluluğu ve medeni haklarını kullanma
ehliyetinin tayini için resmi bilir kişiler ya da bilir kişi tayin edilen kurumlar ve hekimler tarafından
adli raporlar yazılmaktadır. Hastalar ve yaralıların muayene ve tedavileri için hastanelere sevk
edilmeleri halinde hastane hekimleri de tanık bilir kişi sıfatı ile adli rapor verebilmektedir.
Konularına göre adli raporlar Yaralanma raporları, Cinsel Suçlar ile ilgili raporlar, Adli Psikiyatri
konuları ile ilgili raporlar, Yaş tayini raporları, Keşif ve Otopsi rp. sayılabilir.
c) Tıbbi-Bilimsel Raporlar: Değişik tıbbi-bilimsel konular (Radyoloji, Biyokimya vs) ve
araştırmalar sonucunda düzenlenirler. Tıbbi araştırma ve inceleme sonuçlarını belirleyen ve
hekimlerin yararlanması için düzenlenen raporlardır. Bilimsel raporlarda da karar ve bir sentezi
içeren sonuç bölümü bulunmaktadır. Klinik muayene ve müşahedeler hakkında laboratuvar
incelemesine ait bilimsel otopsilerden sonra düzenlenen raporlar bu tip raporlardır.
Resmi ve özel her türlü raporun bir örneği ya da özeti hasta muayene defterinde ya da poliklinik
defterinde belirtilmelidir.
3. Raporların Hazırlanması:
Resmi raporlar matbu başlıklı kağıtlara yazılmaktadır.
Laboratuvar tetkik muayene raporlarında, yapılacak muayene ve incelemelerin neler olduğu
basılı kağıtta gösterilmektedir.
Đdrar, kan muayenesi gibi raporlarda matbu yerlere artı ve eksi işaretleri konmakta ya da
bulgulara ait miktarlar yazılmaktadır.
25/5/2007 tarih ve 26532 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Sağlık Uygulama Tebliğinde
yer alan 3.3. maddesindeki Đstirahat Raporları başlığı şu şekilde açıklanmıştır:
Đstirahat raporları: 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tabi çalışan sigortalılar için, Kurumla
sözleşmeli/anlaşmalı sağlık kurum ve kuruluşu hekimlerince, hastanın muayenesi sonucu gerekiyorsa
Kurum mevzuatı çerçevesinde istirahat belgesi düzenlenebilir. Ayaktan müracaat eden sigortalılara
istirahat raporu verilmesi gereken hallerde, tek hekim tarafından bir defada en çok 10 gün istirahat
verilebilir ve bir defa tekrarlanabilir. 20 günden fazla istirahat verilmesi gerekiyorsa sağlık kurulunca
24/49
rapor verilir. Sağlık kurulunun ilk vereceği istirahat süresi, sigortalının tedavi altına alındığı tarihten
başlamak üzere 6 ayı geçemez. Ancak tedaviye devam edilmesi halinde “malullük halinin önlenebileceği
veya önemli oranda azalacağı” sağlık kurulu raporu ile tespit edilirse bu süre uzatılır.
Söz konusu istirahatın 10 güne kadar olan kısmı ile ikinci 10 güne kadar olan kısmı Tebliğ eki
yeniden düzenlenen “Đş Göremezlik Belgesi” (EK-11/B) açıklama bölümünde belirtilen esaslara göre
düzenlenir ve onaylanır.
Sözleşmeli sağlık kurum ve kuruluşları hekimlerince yapılan muayeneleri sonucu istirahatlı
bırakılmalarına gerek görülmeyen veya ayakta 20 günü aşmayan müddetle tedavileri sağlanıp da iş
görebilecek duruma gelen sigortalılar için müdavi hekimlerce, işyerlerine ibraz etmeleri ve iş göremezlik
ödeneğinin ödenebilmesi bakımından Tebliğ eki “Çalışabilir Kâğıdı” (EK-11/A) düzenlenecektir.
Đstirahat, sağlık kurulu raporu ile verilmişse sigortalının çalışıp, çalışamayacağı veya kontrol
muayenesi yapılıp, yapılmayacağı hususu sağlık kurulu raporunda belirtilecektir. Söz konusu çalışabilir
kâğıtları, protokol numarası ve tarihi kaydedilerek sigortalılara verilecektir.
Sağlık kurum ve kuruluşlarınca, geçici iş göremezlik belgesinin üçüncü (son) nüshası, vizite
kâğıdına bağlı olarak bir liste ekinde yazı ile vizite kâğıdında belirtilen işyeri sicil numarasının il-ilçe kodu
ile işyerinin adresi göz önünde bulundurularak, bağlı bulunduğu ilgili devredilen SSK sigorta il/ sigorta
müdürlüklerine gönderilmesi gerekmektedir.
Yurtdışı sigortalıları için yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde düzenlenen istirahat raporlarının
bir sureti sigortalıya verilecek, bir sureti ise devredilen SSK sigorta il/sigorta müdürlüğüne yazı ekinde
gönderilecektir.
Yine aynı tebliğde raporların düzenlenmesini açıklayan 9.madde şöyledir:
Sağlık raporlarının düzenlenmesi:
Uzman hekim raporlarının düzenlenmesi
Đlgili tek uzman hekim tarafından düzenlenecek olup başhekimlik mührü ve ıslak imza onayının
bulunması zorunludur.
Sağlık kurulu raporlarının düzenlenmesi
Đlgili daldan üç uzman hekimin katılımıyla, aynı daldan üç uzman hekim bulunmaması halinde ise
ilgili dal uzmanı ile birlikte öncelikle bu uzmanlık dalına en yakın uzmanlık dalından olmak üzere
başhekimin seçeceği diğer dallardan uzman hekimlerin katılımı ile en az üç uzman hekimden oluşan sağlık
kurullarınca düzenlenir. Sağlık kurulu raporlarında başhekimlik mührü ve ıslak imza onayının bulunması
zorunludur. Đstisnai sağlık kurulu raporlarına ait düzenlemeler Tebliğde ayrıca belirtilmiştir.
25/5/2007 tarih ve 26532 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Sağlık Uygulama Tebliğinde
yer alan reçete ve ilaç kullanım raporlarını düzenleyen 12.maddesinin bir kısmı ise aşağıdadır:
(12. Reçete ile ilaç kullanım raporu ve ilaç yazım ilkeleri):
Đlaç bedellerinin Kurum tarafından ödenebilmesi için, reçete yazımında ve rapor düzenlenmesinde
aşağıda belirtilen hususlar uygulanacaktır.
(12.1.3. Đlaç kullanım raporlarının düzenlenmesi)
Đlaç kullanım rapor formatları konusunda Sağlık Bakanlığı düzenlemelerine uyulacaktır.
Đlaç kullanım raporlarının düzenlenmesinde, Tebliğin 9 uncu maddesi dikkate alınacaktır. Bu
raporlar, Tebliğde yer alan istisnalar saklı kalmak kaydıyla 9.1 inci madde doğrultusunda uzman hekim
tarafından düzenlenecek olup 9.2 nci maddeye göre düzenlenen sağlık kurulu raporları da geçerli kabul
edilecektir.
20/02/2008 tarihinde yürürlüğe giren Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) sigortalıları ve hak
sahiplerine yönelik sağlık hizmeti ile ilgili yeni düzenlemelere göre hazırlanan “Sağlık BakanlığıSosyal Sigortalar Kurumu Sağlık Hizmetleri Protokolü” nün 6.maddesinde istirahat raporları ve iş
göremezlik belgeleri ile ilgili açıklamalar aşağıda gösterilmiştir.
(Madde 6. Đstirahat Raporu)
6.1. Sigortalılara tedavilerinin gerektirdiği istirahat raporu tanzim edilirken hekim, bir defada en çok 10
gün istirahat verebilir ve bunu bir defa tekrarlayabilir. Tek hekimden iki defa istirahat almış olan
sigortalının tedavisine devam edilmesi gerektiği taktirde, sigortalı sağlık kuruluna sevk edilir. Sağlık
Kurulu’nun ilk vereceği istirahat süresi sigortalının tedavi altına alındığı tarihten başlamak üzere 6 (altı)
ayı geçemez.
25/49
6.2. Geçici iş göremezlik belgeleri ilgili sağlık tesislerince SSK Đl Müdürlüğü/Sigorta Müdürlüğü’ne liste
halinde olarak bildirilir.
4. Raporların Onaylanması ve Kaydı:
Sağlık Kurulu Raporları, başhekim tarafından raporlardaki imzalardan sonra mühür
basılarak onaylanır. Özel raporlar Hükümet Hekimi tarafından imzayı tanıma şeklinde onaylanarak
mühürlenir.
IV.
TIBBĐ RAPORLARIN YAZILMASI UYGULAMALARI
A. ĐLAÇ KULLANIM RAPORLARI:
9 Şubat 2005 tarihinde 25722 sayılı Resmî Gazetenin Mükerrer sayısında yayımlanan 2005
yılı Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatı’nda yer alan Tedavi Yardımlarıyla ilgili 12’nci maddenin
4’ncü fıkrası aşağıdaki gibidir:
12.4. Ayakta Tedavide Kullanımı Sağlık Kurulu Raporuna Bağlı Đlaçlar
Bu Talimata ekli (EK-2/C) sayılı listede yer alan ilaçların, ayakta tedavilerde kullanımı durumunda
reçetelere yazımı sağlık kurulu raporuna bağlıdır. Bu sağlık kurulu raporu, hastanın-hastalığın adı, ilacın
adı ve dozu, uygulama planı ve süresi ile hastayı tedavi eden birimin ve uzman hekimin adını da ayrıca
kapsar. Preparatın maksimum dozu belirtilerek maksimum dozu aşmamak kaydıyla düzenlenen rapor
tedavi süresi boyunca geçerlidir. Bu süre her hal ve takdirde iki yılı geçemez.
Yukarıda belirtilen listede yer almakla birlikte (EK-2) sayılı Hasta Katılım Payından Muaf Đlaçlar
Listesinde yer almayan ilaçlardan hasta katılım payı alınacak, (EK-2) liste kapsamında olanlardan ise
sağlık kurulu raporunda belirtilmesi kaydıyla hasta katılım payı alınmayacaktır.
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından 25/5/2007 tarih ve 26532 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan Sağlık Uygulama Tebliği’nin 12.nci maddesinde “Reçete ve Đlaç Kullanım
Raporlarının Düzenlenmesi” başlığında şu açıklamalar yapılmıştır:
Madde 12- Reçete ile ilaç kullanım raporu ve ilaç yazım ilkeleri
(12.1.3. Đlaç kullanım raporlarının düzenlenmesi)
Hasta katılım payı muafiyeti için düzenlenen ilaç kullanım raporlarında, teşhis ve ICD-10 kodu yer
alacaktır. Teşhislerde ve etken madde isminde kısaltma yapılmayacaktır.
Đlaç kullanım raporları, Tebliğde özel düzenlemeler hariç olmak üzere en fazla iki yıl süre ile
geçerlidir. Tebliğin yürürlük tarihinden önce Kurum bilgisayar kayıtlarına süresiz olarak girilen tüm
raporlar, Tebliğin yürürlük tarihinden itibaren 2 yıl süre ile geçerli kabul edilir.
Raporlarda dikkat edilecek hususlar:
1- Rapor bilgileri eksiksiz olmalıdır.
2- Teşhisler SUT’de Ek 2’de geçen teşhisler olmalıdır. ICD 10 kodunun sadece kod
olarak yazılması yeterlidir. Teşhislerde kısaltma yapılamaz.
3- Etken madde mutlaka yazılmalıdır. Kombine etken madde içeren preparatlarda etken
madde kombine şekilde ( + ) ile yan yana yazılmalıdır. Miligram ve doz (belirtilmesi gereken
ilaçlar dışında) belirtilmesine gerek yoktur. Etken madde isimlerinde kısaltma yapılamaz.
Örnek: Losartan+hidroklorotiyazid, budesonid+formoterol……..
4- Rapor süresi, SUT ‘da özel olarak belirtilen ilaçlar için yazılmalıdır.
Örnek: Antidepresan, antipsikotik, ek-2/c de geçen ilaçlar….………
5- Hekim imza-kaşe hanesinde mutlaka ıslak imza ve kaşe olmalıdır. Başhekim mühür ve
imzası olmalıdır.
6- Raporda rapor bilgileri, etken madde, kullanım dozu, ICD-10 kodu ve tedavi şemasında
düzeltme yapılabilir. Düzeltmeler raporu düzenleyen hekim tarafından yapılıp Đmza-kaşe basılır,
başhekim mühür ve imzası ile onaylanır. Teşhislerde hiçbir şekilde düzeltme ekleme yapılamaz.
7- Tek hekim tarafından çıkarılan ilaç kullanım raporları Sağlık Bakanlığı’nın 13.02.2007 de
yürürlüğe giren rapor formatına birebir uymalıdır.
26/49
ULUDAĞ ÜNĐVERSĐTESĐ SAĞLIK KURULUŞLARI
ĐLAÇ KULLANIMI VE HASTA KATILIM PAYINDAN MUAF
ĐLAÇ RAPORU
KARDĐYOLOJĐ ANABĐLĐM / BĐLĐM DALI
FR-ENY-81-411
Sayı: 4635
Tarih: 24/09/2008
RAPOR
Hastanın Adı Soyadı: ADI SOYADI
T.C. Kimlik Numarası: 10987654321
Sosyal Güvencesi / Kurumu: Emekli Sandığı
Sicil No: 24.534.190.1
ICD – 10 Kodu: I25.0+E03.*+E78.4+I50.*
Muayene Tarihi: 24/09/2008
Bilgi Đşlem No: 23456
Poliklinik: Kardiyoloji
Protokol Defter No: 4635
TANI(LAR): Koroner arter hastalığı+Hipotroidi+Hiperlipidemi (LDL Kol:188 mg/dl)+
Konjektif kalp yetmezliği
ĐLAÇ(LAR): Trimetazidin HCI (Vastarel 20 mg) 3x1
Đsosorbid dinitrate (Đsordil 10 mg) 4x1
Asetilsalisilik asit (Coraspin 300 mg) 1x1
Carvedilol (Dilatrend 6.25 mg) 2x1
Thyroxine sodium (Tefor tb) 1x1
Atorvastatin (Lipitor 40 mg) 1x1
Furosemid (Desal 40 mg) 1x1
Hastanın yukarıda belirtilen hastalığı ile ilgili sıralanan etken maddeli ilaçların 2 (Đki) yıl süre ile kullanması gerekmektedir.
Prof.Dr.O.Akın SERDAR
Sorumlu Öğretim Üyesi
Kardiyoloji Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi (A-2508-2215)
Adres: P.K.16059 Görükle / BURSA
Web: http://suam.uludag.edu.tr
Prof.Dr.Macit GÜLTEN
Sağlık Uygulama ve Araştırma
Merkez Müdürü
Başhekim
Tel: 0224 ………..
Fax: 0224 ………….
e-mail: [email protected]
Bu doküman Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü’ne aittir. Başkaları tarafından kullanılamaz ve çoğaltılamaz.
M.K/E.Korkmaz
27/49
ULUDAĞ ÜNĐVERSĐTESĐ SAĞLIK KURULUŞLARI
ĐLAÇ KULLANIMI VE HASTA KATILIM PAYINDAN MUAF
ĐLAÇ RAPORU
KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABĐLĐM DALI
FR-ENY-81-312-P
Sayı: 2855
Tarih: 10/09/2008
Hastanın Adı Soyadı : ADI SOYADI
T.C. Kimlik Numarası: 2223334445556
Sosyal Güvencesi / Kurumu: BAĞ-KUR
Sicil No
ICD – 10 Kodu
: 668899102233
: N 97.0
Muayene Tarihi : 10/09/2008
Bilgi Đşlem No
: 123456
Poliklinik
:
KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM
Protokol Defter No: 13055
TANI(LAR):
Primer Đnfertilite
Kontrollü ovarian hiperstimülasyon+Đntrauterin inseminasyon
2.Siklus
ĐLAÇ(LAR):
1. Gonal F 1050
2. Gonal F 450
3. Pregnyl 5000ü
1x150
1x150
1x2
1 kutu (Follitropin alfa)
1 kutu (Follitropin alfa)
2 kutu (Gonadotropine chorionic)
Hastanın yukarıda belirtilen hastalığı ile ilgili sıralanan etken maddeli ilaçlarını …1 AY… süre ile
kullanması gerekmektedir.
Prof.Dr.Candan CENGĐZ
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi
(Dip. No: 71 AA 055)
Prof.Dr.Gürkan UNCU
Kadın Hastalıkları ve
Doğum Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi
(Dip. No: 87555)
Prof.Dr.Osman
DEVELĐOĞLU
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi
(Dip. No: 19999-222)
Prof.Dr.Macit GÜLTEN
Sağlık Uygulama ve Araştırma
Merkez Müdürü
BAŞHEKĐM
AÇIKLAMA:
* Tebliğ’deki “Hasta katılım payından muaf ilaç listesinde (Ek-2) uygun olmayan tanı ve ilaç eşleşmelerinde
hastaya reçete edilen ilaçlar, katkı payından muaf olmayacaktır.
** Đlaçların etken madde ismi yazılacaktır.
Adres: P.K.16059 Görükle / BURSA
Web: http://suam.uludag.edu.tr
Tel: 0224 295 25 41 - 42
Fax: 0224 …………
e-mail: [email protected]
Bu doküman Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü’ne aittir. Başkaları tarafından kullanılamaz ve çoğaltılamaz.
28/49
B. SAĞLIK RAPORU (ĐSTĐRAHAT):
20/02/2005 tarihinde yürürlüğe giren genelgenin 6 ncı maddesi şöyledir:
6. Đstirahat Raporu
6.1. Sigortalılara tedavilerinin gerektirdiği istirahat raporu tanzim edilirken hekim, bir defada en çok 10
gün istirahat verebilir ve bunu bir defa tekrarlayabilir. Tek hekimden iki defa istirahat almış olan
sigortalının tedavisine devam edilmesi gerektiği taktirde, sigortalı sağlık kuruluna sevk edilir. Sağlık
Kurulu’nun ilk vereceği istirahat süresi sigortalının tedavi altına alındığı tarihten başlamak üzere 6 (altı)
ayı geçemez.
6.2. Geçici iş göremezlik belgeleri ilgili sağlık tesislerince SSK Đl Müdürlüğü/Sigorta Müdürlüğü’ne liste
halinde olarak bildirilir.
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından 25/5/2007 tarih ve 26532 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Sağlık Uygulama Tebliği’nin 3’ncü maddesinde “Sağlık kurum ve kuruluşlarına
müracaat ve işlemler” başlığında Đstirahat Raporlarının Düzenlenmesi ile ilgili şu açıklamalar
yapılmıştır:
(Madde 3.3. Đstirahat raporları)
506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tabi çalışan sigortalılar için, Kurumla sözleşmeli/anlaşmalı
sağlık kurum ve kuruluşu hekimlerince, hastanın muayenesi sonucu gerekiyorsa Kurum mevzuatı
çerçevesinde istirahat belgesi düzenlenebilir. Ayaktan müracaat eden sigortalılara istirahat raporu
verilmesi gereken hallerde, tek hekim tarafından bir defada en çok 10 gün istirahat verilebilir ve bir defa
tekrarlanabilir. 20 günden fazla istirahat verilmesi gerekiyorsa sağlık kurulunca rapor verilir. Sağlık
kurulunun ilk vereceği istirahat süresi, sigortalının tedavi altına alındığı tarihten başlamak üzere
6 ayı geçemez. Ancak tedaviye devam edilmesi halinde “malullük halinin önlenebileceği veya önemli
oranda azalacağı” sağlık kurulu raporu ile tespit edilirse bu süre uzatılır.
Söz konusu istirahatın 10 güne kadar olan kısmı ile ikinci 10 güne kadar olan kısmı Tebliğ eki
yeniden düzenlenen “Đş Göremezlik Belgesi” (EK-11/B) açıklama bölümünde belirtilen esaslara göre
düzenlenir ve onaylanır.
Sözleşmeli sağlık kurum ve kuruluşları hekimlerince yapılan muayeneleri sonucu istirahatlı
bırakılmalarına gerek görülmeyen veya ayakta 20 günü aşmayan müddetle tedavileri sağlanıp da iş
görebilecek duruma gelen sigortalılar için müdavi hekimlerce, işyerlerine ibraz etmeleri ve iş göremezlik
ödeneğinin ödenebilmesi bakımından Tebliğ eki “Çalışabilir Kâğıdı” (EK-11/A) düzenlenecektir.
Đstirahat, sağlık kurulu raporu ile verilmişse sigortalının çalışıp, çalışamayacağı veya kontrol
muayenesi yapılıp, yapılmayacağı hususu sağlık kurulu raporunda belirtilecektir. Söz konusu çalışabilir
kâğıtları, protokol numarası ve tarihi kaydedilerek sigortalılara verilecektir.
Sağlık kurum ve kuruluşlarınca, geçici iş göremezlik belgesinin üçüncü (son) nüshası, vizite
kâğıdına bağlı olarak bir liste ekinde yazı ile vizite kâğıdında belirtilen işyeri sicil numarasının il-ilçe kodu
ile işyerinin adresi göz önünde bulundurularak, bağlı bulunduğu ilgili devredilen SSK sigorta il/ sigorta
müdürlüklerine gönderilmesi gerekmektedir.
Yurtdışı sigortalıları için yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde düzenlenen istirahat raporlarının
bir sureti sigortalıya verilecek, bir sureti ise devredilen SSK sigorta il/sigorta müdürlüğüne yazı ekinde
gönderilecektir.
29/49
ULUDAĞ ÜNĐVERSĐTESĐ SAĞLIK KURULUŞLARI
HASTA ĐSTĐRAHAT RAPORU
NÖROLOJĐ ANABĐLĐM DALI / BĐLĐM DALI
FR-ENY-80-433
Sayı: 2508-13/3344
Hastanın Adı Soyadı: Adı SOYADI
T.C. Kimlik Numarası: 102030405060
Sosyal Güvencesi / Kurumu: SSK
Sicil No: 1001199409779
ICD – 10 Kodu: G35*
Tarih: 05/08/2008
Muayene Tarihi: 28/07/2008
Bilgi Đşlem No: 334455
Poliklinik / Klinik: Nöroloji
Protokol Defter No: 1234
Giriş – Çıkış Tarihleri:28/07/2008
TANI(LAR): Relapsing-remitting tip Multipl Skleroz
AMELĐYAT / TEDAVĐ / MÜDAHALE:
Son 2 yılda 5 atak. En son 1 ay önce atak. Nörolojik muayenesi; sol kol 4/5, sol bacak 2/5,
sağ bacak 3/5. DTR yüksek. Patolojik refleks +/+. Solda derin duyu yok.
KARAR: Hastaya istirahat bitimi sonunda muayeneye gelme kaydı ile 28/07/2008 tarihinden
itibaren 30 (otuz) gün süre ile istirahat verilmiştir.
Prof.Dr.Ö.Faruk TURAN
Nöroloji Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi
(Dip. No: 81.T.0010)
Prof.Dr.Mehmet ZARĐFOĞLU
Nöroloji Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi
(Dip. No: A-02-12345)
Adres: P.K.16059 Görükle / BURSA
Web: http://suam.uludag.edu.tr
Uzm.Dr.Özlem
Prof.Dr.Macit GÜLTEN
TAŞKAPILIOĞLU
Sağlık Uygulama ve Araştırma
Nöroloji Anabilim Dalı
Merkez Müdürü
Öğretim Görevlisi
Başhekim
(Dip. No: 62877-8788)
Tel: 0224 ……….
Fax: 0224 ………….
e-mail: [email protected]
FT/GG
Bu doküman Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü’ne aittir. Başkaları tarafından kullanılamaz ve çoğaltılamaz.
30/49
ULUDAĞ ÜNĐVERSĐTESĐ SAĞLIK KURULUŞLARI
HASTA ĐSTĐRAHAT RAPORU
ORTOPEDĐ VE TRAVMATOLOJĐ ANABĐLĐM DALI
FR-ENY-80-317-P
Sayı: 2504/14-1234
Hastanın Adı Soyadı: ADI SOYADI
T.C. Kimlik Numarası: 01098765432
Sosyal Güvencesi / Kurumu: Uludağ Üniversitesi
Rektörlüğü
Sicil No: B-1550-2345
ICD – 10 Kodu: S72-0
Tarih: 08/09/2008
Muayene Tarihi: 08/09/2008
Bilgi Đşlem No: 12345
Poliklinik / Klinik: Ortopedi ve
Travmatoloji Anabilim Dalı
Protokol Defter No: 12345
Giriş – Çıkış Tarihleri: Poliklinik
TANI(LAR): Opere sağ femur boyun kırığı
AMELĐYAT / TEDAVĐ / MÜDAHALE: Đmplant çıkarma
KARAR: Hastanın 08/09/2008 tarihinden itibaren 2 (iki) hafta istirahati ve sonunda kontrolü
uygundur.
DR.ADI SOYADI
UNVAN/KAŞE/ĐMZA
BAŞHEKĐM
MÜHÜR/KAŞE/ĐMZA
Prof.Dr.Gayyur KURAP
Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi
(Dip. No: 659-123456)
Prof.Dr.Macit GÜLTEN
Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü
Başhekim
Adres: P.K.16059 Görükle / BURSA
Web: http://suam.uludag.edu.tr
Tel: 0224 ……….
Fax: 0224 ………….
e-mail: [email protected]
Bu doküman Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü’ne aittir. Başkaları tarafından kullanılamaz ve çoğaltılamaz.
31/49
T.C.
ULUDAĞ ÜNĐVERSĐTESĐ
SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZĐ MÜDÜRLÜĞÜ
ORTOPEDĐ VE TRAVMATOLOJĐ ANABĐLĐM DALI
FR-ENY-82-317-P
Sayı : 2508/14-2699
Konu: Đstirahat Raporu
01/09/2008
556677 nolu dosya ile müracaat eden ADI SOYADI isimli hasta Ortopedi ve Travmatoloji
Kliniğinde muayene ve tedavi edilerek kendisine gerekli tavsiyelerde bulunulmuştur.
Giriş-Çıkış Tarihleri
Konulan Tanı
Tedavi
Karar
: Poliklinik
: Sol el 3.parmakta doku defekti
: Full thickenss greft
: Hastanın 20/5/2008 – 01/07/2008 tarihleri arasında istirahati ve
sonunda kontrolü uygundur.
Prof.Dr.Tufan KALELĐ
Ortopedi ve Trav. A.D.
Öğretim Üyesi
Dip. No: 009/12345
Prof.Dr.Gayyur KURAP
Ortopedi ve Trav. A.D.
Öğretim Üyesi
Dip. No: 1234/6789
Uzm.Dr.M.Sadık BĐLGEN
Ortopedi ve Trav. A.D. Uzmanı
Dip. No: 4567/12345
Bu rapor Sağlık Bakanlığı Tedavi Kurumları Genel Müdürlüğünün 1 Şubat 2003 tarih ve 25011 sayılı Resmi
Gazetede yayımlanan 2003 Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatı’nın 13/5. maddesine uymaktadır.
TASDĐK OLUNUR
PROF.DR.MACĐT GÜLTEN
SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZ MÜDÜRÜ
BAŞHEKĐM
AO/FD
32/49
EK-11/A
ÇALIŞABĐLĐR KÂĞIDI
SAĞLIK KURUM/KURULUŞ ADI
……………………………………………
…………………………………………….
Poliklinik Defter Sıra No:
Seri:
No:
SĐGORTALININ
Sicil No
Adı ve Soyadı
Viziteye çıktığı tarih ve saat
:
:
:
YAPILAN ĐŞLEMLER
Tahlil
Tedavi
Sevk
Tedavisinin bittiği tarih ve saat
Çalışabileceği tarih
:
:
:
:
:
MÜDAVĐ HEKĐM
(Đmza-Kaşe)
Kısa Vad. Sig. Kod. No: 07.1000.005.00
33/49
ULUDAĞ ÜNĐVERSĐTESĐ SAĞLIK KURULUŞLARI
SAĞLIK RAPORU FORMU
NÖROLOJĐ ANABĐLĐM / BĐLĐM DALI
FR-ENY-84-433
Sayı: 2508-13/45678
Hastanın Adı Soyadı: Adı SOYADI
Cinsiyeti: ERKEK
T.C. Kimlik Numarası: 109876543210
Doğum Tarihi: 20/01/1939
Baba Adı: Mehmet
Đlgi: 17/06/2008 tarih ve 11641 sayılı yazınız.
Tarih: 06/08/2008
Muayene Tarihi: 01/07/2008
Poliklinik / Klinik: Nöroloji
FOTOĞRAF
Protokol Defter No: 1234
Bilgi Đşlem No: 456789
Giriş – Çıkış Tarihleri: 01/07/2008
Şikayeti – Hikayesi: Sol tarafında güçsüzlük.
3 yıl önce mide operasyonu sonrası nöbet geçiren ve sol tarafında güçsüzlük gelişen hasta solunum
arresti gelişmesi sebebiyle entübe edilerek YBÜ de takip edilmiş. Sağ el dominant olan hasta
malülen emeklilik raporu için müracaat etti.
Fizik Muayene: Şuur açık, kooperasyon kısıtlı, oryante, orta derecede kognitif yetmezlik var. IR
+/+, göz hareketleri serbest, sol nazolabial oluk hafif silik, solda 2/5 kas gücünde hemiparezi, sol el
parmaklarında fleksiyon kontraktürü, solda DTR ler hiperaktif, solda babinski (+), duyu ve
serebellar muayenesi kooperasyon kısıtlığından dolayı değerlendirilemedi.
Laboratuvar Bulguları: Rutin kan tetkikleri: normal
Karotis arter doppler USG: Sağ ICA normal, sol ICA da 3.5 mm’lik plak.
Vertebral arter doppler USG: Toplam debi 180 ml/dk olup vertebrobaziler yetmezliği
desteklemektedir.
NPT: MMSE: 15/30, planlama bozuk.
Kraniyal MR: - Sağ hemisferde özellikle supraventriküler derin beyaz cevher ve kortikal yapılarda
belirgin olmak üzere her iki hemisferde difüz atrofi, periferik sulkuslarda genişleme. Serebral derin
beyaz cevher içerisinde yaygın gliozis alanı (aterosklerotik zeminde gliotik değişiklikleri temsil
edebilir.)
Tanı: Serebrovasküler hastalıklarda beynin vasküler sendromları, Vasküler demans. (G46* , F01*)
Karar (Sonuç ve Kanaat): Mental duruma göre özürlülük: Orta: Günlük yaşam aktivitelerinin
birçoğu için yönlendirme ve destek gerektirecek derecede bozulma: %50
Ayakta durabilme, yürüme ve hareket bozuklukları: Ağır: Yardım, mekanik destek veya yardımcı
cihaz olmaksızın ayağa kalkamıyor: %60
Tek üst ekstremite bozukluğu (Nondominant ekstremite): Ağır: Etkilenmiş ekstremiteyi kendine
bakım veya günlük aktivitelerinde kullanamıyor: %45 (Toplam: %89)
Sonuç: Mehmet oğlu, 1939 doğumlu Adı Soyadı’nın arızasının çalışma gücünde toplam %89
oranında kayba sebep olup, durumunun malülen emeklilik için uygun olduğu kanaatini bildirir
rapordur.
Prof.Dr.Mehmet ZARĐFOĞLU
Nöroloji Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi
Dip. No: AA-00-1234
Prof.Dr.Ö.Faruk TURAN
Nöroloji Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi
Dip. No: 1234-456
Adres: P.K.16059 Görükle / BURSA
Web: http://suam.uludag.edu.tr
Uzm.Dr.Özlem
TAŞKAPILIOĞLU
Nöroloji Anabilim Dalı
Öğretim Görevlisi
Dip. No: 1989-111
Prof.Dr.Selim Giray NAK
Sağlık Uygulama ve Araştırma
Merkez Müdür
Başhekim V.
Tel: 0224 ……….
Fax: 0224 ………….
e-mail: [email protected]
Bu doküman Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü’ne aittir. Başkaları tarafından kullanılamaz ve çoğaltılamaz.
ET/MZ/GG
34/49
D. ÖZÜRLÜ SAĞLIK KURULU RAPORU:
16 Temmuz 2006 Tarihli Resmi Gazete’de (Sayı: 26230) yayımlanarak yürürlüğe giren
ÖZÜRLÜLERE VERĐLECEK SAĞLIK KURULU RAPORLARI HAKKINDA YÖNETMELĐĞĐN
YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA DAĐR YÖNETMELĐK’te yer alan bazı bölümler aşağıda
gösterilmiştir:
Raporların Düzenlenmesi
Madde 6-Sağlık kurulu raporu düzenlenebilmesi için, özürlülerin kamu kurum ve kuruluşlarınca resmi yazı ile
gönderilmesi veya doğrudan raporu verecek olan hastanenin baştabipliğine müracaat etmeleri gerekir.
Bu Yönetmelik hükümlerine göre alınmış olan sürekli raporlar ile süreli raporların kontrol süresi dolmadan tekrar rapor
istenmesi durumunda, mükerrer rapor tanzimini önlemek maksadıyla, ilgililerden daha önce sağlık kurulu raporu alıp
almadıklarına ilişkin beyan istenir. Đlgilinin beyanı üzerine veya bir başka şekilde, evvelce rapor verilmiş olduğunun
tespiti halinde tekrar rapor verilmez.
Özürlüler için düzenlenecek sağlık kurulu raporu Ek-1’de yer alan rapor formuna göre poliklinik muayene tarihi,
poliklinik kayıt numarası yazılmak suretiyle, bulgular ve teşhis ayrıntılı olarak yazılıp imza edilir. Yapılan tetkiklere dair
bilgiler bu forma eklenir. Kurul, buna göre özürlü kişiyi bizzat görerek karar verir ve özür oranını 7’nci maddede
belirtilen esaslara göre belirler.
Đstihdam amacıyla verilecek raporlarda, ayrıntılı teşhis ve özür durumuna göre çalışma gücü kaybı oranının
yazılmasıyla birlikte, özürlünün çalışıp çalışamayacağı ile kişinin sağlığına etkisi dikkate alınarak çalışamayacağı işlerin
niteliği belirtilir.
Özel eğitim okullarına kabul için verilecek raporlarda, ayrıntılı teşhis ve çalışma gücü kaybı oranı yazılır. Herhangi bir
yorum yapılmaz.
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağlı bakım ve rehabilitasyon merkezlerine alınacak özürlüler için,
ayrıntılı teşhise yer veren rapor düzenlenir.
Kurul Kararlarının Kaydı
Madde 9-Kurul kararlarının kaydı için sağlık kurulu raporu verebilecek her hastanede ayrı bir sağlık kurulu defteri
kullanılır. Kurul üyeleri deftere kaydedilen rapor suretlerini de imza ederler. Kararlara muhalefet edenler raporun
kurumda kalan nüshasına ve bu deftere gerekçeli olarak muhalefet şerhini yazarak imza ederler. Đlgiliye verilecek veya
kurumuna gönderilecek rapor nüshaları kurula katılan bütün üyeler tarafından muhalefet gerekçesi yazılmaksızın
imzalanır. Kararın oy birliği veya çoğunlukla verildiği, raporların karar bölümüne mutlaka yazılır.
Sağlık kurulu kararları çoğunlukla alınır. Oyların eşit olması halinde, kurul başkanının bulunduğu taraf çoğunlukta
sayılır.
Raporun Tasdiki Ve Verilişi
Madde 11-Raporların usulüne uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği, formdaki bilgilerin tam olarak doldurulup
doldurulmadığı kontrol edilerek, gerekiyorsa eksik ve yanlışlıklar düzeltildikten sonra, rapor üç nüsha olarak düzenlenir
ve baştabip tarafından tasdik edilir.
Müracaat şekline göre raporun aslı ilgili kişiye veya raporu isteyen kuruma verilir. Đkinci nüshası raporu tanzim eden
hastane tarafından bağlı bulunduğu il sağlık müdürlüğüne gönderilir. Üçüncü nüshası da raporu veren sağlık kurulunda
saklanır.
Vergi Đndirimine Esas Raporlar
Madde 12- 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre, sakatlık indirimine esas olmak üzere düzenlenen
raporlarda 11’nci maddeye göre kişiye verilmesi gereken nüsha, raporu düzenleyen sağlık kuruluşu tarafından
işverenin bulunduğu yerdeki il defterdarlığına gönderilir.
Sakat ve Malullere Verilecek Raporlar
Madde 15- 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması
Hakkında Kanun’un 1’nci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince verilecek sağlık kurulu raporlarında da bu
Yönetmeliğin özür durumuna göre çalışma gücü kaybı oranlarına ilişkin hükümleri uygulanır.
35/49
ULUDAĞ ÜNĐVERSĐTESĐ
SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZĐ
ÖZÜRLÜ SAĞLIK KURULU RAPORU
FR-ENY-186
KĐŞĐSEL BĐLGĐLER:
Adı Soyadı
: Adı SOYADI
T.C. Kimlik No : 098765432102
Baba Adı
: Örnek
Doğum Yeri, Yılı: Orası/ 01.01.1986
Müracaat Tarihi: 02.07.2008
: 08.07.2008
Rapor Tarihi
Muayeneye Gönderen: A. Çalıştığı Kurum
 Đş Kurumu
B. Kişisel Müracaat
FOTOĞRAF
Rapor Numarası: 3456
Mühür
ÖZRE ĐLĐŞKĐN BĐLGĐLER:
Sistemler
Özre ilişkin Klinik Bulgular, Radyolojik Tetkikler ve Laboratuvar Bilgileri
ORANI %
Kulak Burun
Boğaz Sistemi
Zihinsel, Ruhsal,
Davranışsal Boz.
Deri
Hematopoetik
Sistem
Talasemi Major tanısıyla hasta 22 yıldır izlenmekte ve düzenli tedavi
almaktadır. Transfüzyonlara bağımlıdır.
70
22 yaşında erkek hasta. Talasemi major, Kronik HCV (Hepatit C Virus),
HCV’ye bağlı kompanse aktif Kronik KC (Karaciğer) Hastalığı (+). Fizik
muayenesinde; Sarılık (+) (Đndirekt bilirubin hakimiyeti mevcut. Sık kan
transfüzyonu olan hasta) Splenektomiye ait operasyon skarı (+) Talasemik
görünümü mevcut. Asit yok. Patolojik siroz tanısı (+).
30
Kardiyovasküler
Sistem
Görme Sistemi
Sindirim Sistemi
Kadın
Hastalıkları ve
Doğum
Ürogenital
Sistem
Endokrin Sistem
Solunum Sistemi
Yanıklar
Onkolojik
Hastalıklar
Sinir Sistemi
Kas Đskelet
Sistemi
ÖZÜRLÜ SAĞLIK KURULU RAPORUNUN SONUCU:
Teşhis: Talasemi Major + HVC’ye Bağlı Kronik
Karaciğer Hastalığı
Özür Durumuna Göre Vücut Fonksiyon Kaybı Oranı: %79
(yüzdeyetmişdokuz)
Ağır Özürlü: …… Evet ….. (Evet/Hayır)
Çalıştırılamayacağı Đş Alanları:
Sürekli:

Raporun Geçerlilik Süresi:
Sayfa 1
36/49
RAPORUN KULLANIM AMACI (EVET/HAYIR VEYA DEĞERLENDĐRĐLMEDĐ ŞEKLĐNDE
MUTLAKA BELĐRTĐNĐZ):
SONUÇ
H sınıfı ehliyet alabilir.
Değerlendirilmedi
Özel tertibatlı araç
kullanabilir.
Akülü araç kullanması
gereklidir.
Đşitme cihazı kullanması
gereklidir.
Diğer: Đş ve Đşçi Bulma
Değerlendirilmedi
Değerlendirilmedi
Değerlendirilmedi
SONUÇ
……………..ortezi/protezi
kullanması gereklidir.
…………… yardımcı cihazı
kullanması gereklidir.
Tekerlekli sandalye kullanması
gereklidir.
Özel eğitim amaçlı
değerlendirilmesi uygundur.
Değerlendirilmedi
Değerlendirilmedi
Değerlendirilmedi
Değerlendirilmedi
Kurumuna Sunulmak Üzere + Özürlü Kimlik Kartı Almak
NOT: Tüm vücut fonksiyon kaybı oranı %40 ve üzerinde bulunanlar özür durumuna ilişkin bilgilerini Nüfus Cüzdanlarına
işletebilmek, özürlü aylığı alabilmek ve vergi indiriminden faydalanabilmek için ilgili kurumlara başvuruda bulunabilirler.
Ayrıca ağır özürlü olduğu bu rapor ile belgelendirilenler sayılan hakların yanı sıra bakım hizmetlerinden yararlanabilmek
amacıyla ilgili kurumlara başvurabilirler.
ONAY:
Uzm.Dr.Ahmet Tarık EMĐNLER
Gastroenteroloji Bilim Dalı
Doç.Dr.Oğuz BASUT
KBB Anabilim Dalı
Yrd.Doç.Dr.Türkay KIRDAK
Genel Cerrahi Anabilim Dalı
Uzm.Dr.Meral YILDIZ
Göz Hastalıkları Anabilim Dalı
Uzm.Dr.Saygın EKER
Psikiyatri Anabilim Dalı
Prof.Dr.Rıdvan ALĐ
Đç Hastalıkları Anabilim Dalı
Hematoloji Bilim Dalı
KURUL BAŞKANI
Yrd.Doç.Dr.Şüheda ÖZÇAKIR
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon
Anabilim Dalı
Uzm.Dr.Özlem TAŞKAPILIOĞLU
Nöroloji Anabilim Dalı
Prof.Dr.Macit GÜLTEN
Uludağ Üniversitesi
Sağlık Uygulama ve Araştırma
MERKEZ MÜDÜRÜ
Oybirliği Đle Karar Verilmiştir.
AÇIKLAMALAR:
1. Değerlendirilecek özür; özürlü sağlık kurullarının teşkili için zorunlu olan uzmanlık dalları dışında kalan bir dalda ise, özürlü sağlık
kurulu raporu vermeye yetkili hastane kadrosunda bulunması halinde ilgili dal uzmanının da kurulda bulunması sağlanır. Örneğin;
özürlü sağlık kurulu raporu vermeye yetkili sağlık kuruluşundan özürlü sağlık kurulu raporu talep eden kanserli hastaların; hastane
kadrosunda bulunması halinde öncelikli tıbbi onkolog, bulunmadığı durumlarda radyasyon onkoloğu tarafından değerlendirilmesi
sağlanır.
2. Özür durumuna göre çalıştırılamayacağı iş alanı bölümüne sadece özür durumuna göre iş alanları genel olarak belirtilmelidir.
Örneğin; görme özürlü için “görmesini gerektiren iş alanlarında çalıştırılamaz” şeklinde belirtilmelidir.
3. Özürlü sağlık kurulunda diğer ilgili uzmanların da bulunması halinde, mükerrer özürlü kurulu raporlarını önlemek amacıyla mümkünse
tek özürlü sağlık kurulu raporu ile özürlülerin kullanabileceği hakların tamamı belirtilir. Raporun kullanım amacı bölümüne, bireyin
özür grubuna uygun hakları değerlendirilerek, yapılan değerlendirmeler, sonuç bölümünde “Evet”, veya “Değerlendirilmedi” şeklinde
mutlaka yazılır ve boş bir seçenek bırakılmaz.
4. Özel eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinden yararlanmak isteyen kişiler için verilecek raporlarda sadece; ayrıntılı teşhis ile tüm vücut
fonksiyon kaybı oranı yazılır ve raporun sürekli olup olmadığı ile süreli raporlarda kontrol süresi mutlaka belirtilir.
Sayfa 2
37/49
E. AMELĐYAT RAPORU:
UÜ-SK AMELĐYAT RAPORU
Dok.Kodu : FR-HAB-20
Đlk Yay.Tarihi : 15 Mart 2006
Rev. No
Rev. Tarihi
: 02
Hastanın Adı Soyadı
Cinsiyeti
Doğ.Tar./Yaş
: Kadın
: 30/10/1960 / 48
: PROF.DR. GÜRKAN UNCU
Cerrah
: UZM.DR.KEMAL ÖZERKAN
Asistan(lar)
: DR.BERAY KIRAN
: 15 Şubat 2007
Hasta Protokol No:
Kimlik No:
Tarih:
: Adı Soyadı
Sorumlu Uzman Hekim
Sayfa
1/1
00424344
4567891012
09/10/2008
Farklı AD Operasyona Katılan Öğretim Üyesi
Cerrah
: DR.ADNAN ORHAN
Anestezi Ekibi
:
Hemşire(ler)
:
Preoperatif Tanı
: MYOMA UTERĐ+ACS-H
Postoperatif Tanı
: MYOMA UTERĐ+ACS-H
Asistanlar
Cerrahi Uygulama
: 620540-HĐSTEREKTOMĐ, ABDOMĐNAL+SALPĐNGO-OOFEREKTOMĐ
Cerrahi Uygulama Bölge, Taraf ve Seviyesi
:
Kullanılan implant ve Protez
:
Çıkarılan Materyaller
:
Ulaşılan Bulgular
:
Kullanılan Kan ve Kan Ürün Miktarı
….. ünite
Kanama Miktarı
…. ml
Ameliyat Başlangıç ve Bitiş Zamanları
1300
1400
Bitiş Tarihi 09/10/2008
Frozen Sonucu(*)
Stoloji / Patoloji Raporu(**)
Anestezi
ANESTEZĐ BAKIMI
Ameliyat Notu(***)
Genel anestezi altında uygun saha temizliğini takiben pfannestiel insizyonla batına girildi.
SĐTUS: uterus normal cesametteydi… Sol USO mevcuttu… Uterus önde mesane ile yapışıklık gösteriyordu. Sağ over ve tuba doğaldı.
Diğer batın içi organlarda özellik yoktu.
OPERASYON: Uterusun öndeki mesane ile olan yapışıklıkları künt ve keskin diseksiyonlarla ayrıldı. Bilateral round ligamentler klempe
eksize suture edildi. Visseral periton plika vezika uterina hizasından disseke edilerek uterus serozasına ulaşıldı. Sağ IP ligaman klempe
eksize suture edildi. Visseral periton arkada insize edilerek, bilateral uterin arterler prepare, klempe eksize suture edildi. Bilateral
sakrouterin ligamentler ve kardinal ligamanlar kısım kısım klempe eksize suture edildi. Cuff’a ulaşıldı. Piyes çıkarıldı. Visseral
peritonizasyon uygulandı. Cuff sirküler sütüre edilerek kapatıldı. Batın anatomik katlarına uygun kapatıldı. Perop komplikasyon
gelişmedi.
Rapor Onay Tarihi
09/10/2008 14:14
Uzman Đmza, Kaşesi
(*) Varsa doldurulacaktır, (**) Rapor alındığında Ameliyat Raporuna eklenecektir. (***) Ameliyat notu ameliyat yapan cerrah tarafından yazılır.
Bu doküman Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü’ne aittir. Başkaları tarafından kullanılamaz ve çoğaltılamaz.
Uludağ Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi, Görükle Kampüsü, 16059, Bursa
Tel: 224 2950099
[email protected]
38/49
G. DOĞUM RAPORU:
(ÖRNEK-1) Yazılmış örneklerden alınmıştır.
ULUDAĞ ÜNĐVERSĐTESĐ TIP FAKÜLTESĐ
KADIN DOĞUM KLĐNĐĞĐ
FR-ENY-55-02
Tarih: 24/09/2008
Sayı: 14/540
DOĞUM RAPORU
ADI SOYADI 19/09/2008 tarihinde Saat 18:30’da kliniğimizde
CANLI bir ERKEK bebek doğurmuştur.
Bilgilerinize sunulur.
Dosya No
: 556677
Kısım No
: 456
TC Kimlik No : 23456789012
Dr. Neşe SOLAK
(ÖRNEK-2)
T.C.
ULUDAĞ ÜNĐVERSĐTESĐ TIP FAKÜLTESĐ
KADIN-DOĞUM KLĐNĐĞĐ
Sayı: 14/244
09/05/2005
DOĞUM RAPORU
NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜNE
Adı SOYADI adlı hastamız 07/05/2005 tarihinde saat 21:50’de kliniğimizde canlı bir KIZ
bebek doğurmuştur.
Bilgilerinize sunulur.
(ĐMZA)
Dr.Adı SOYADI
Dosya No
Kısım No
T.C. Kimlik No
: 3245678
: 678
: 445800930099
39/49
RADYOLOJĐ RAPORLARINDAN BĐR ÖRNEK
RADYOLOJĐ ANABĐLĐM DALI
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi
Görükle Kampusü, 16059 BURSA
Tel: (0-224) 442 81 10 Fax: (0-224) 442 81 42
e-mail: [email protected]
Rapor Tarihi: 24/11/2005
Hasta No
Hasta Adı Soyadı
Tetkik
Đsteyen Bölüm
Tanı
Đşlem Tarihi ve Saati
Đşlem No
: 00354565
: Adı SOYADI
: Tüm Abdominal US
: DERMATOLOJĐ KLĐNĐĞĐ
:
: 24/11/2005 10:45
: 909595
ABDOMĐNAL US:
Karaciğer boyutu normal, konturu düzenli, parankim ekojenitesi hafif derecede yağlanma ile uyumlu
olacak şekilde artmıştır. Đntrahepatik safra yollarında dilatasyon saptanmamıştır.
Ana vasküler yapılar doğaldır. Safra kesesi izlenemedi (opere).
Dalak boyutu normal, konturu düzenli, parankim ekojenitesi homojendir.
Her iki böbrek boyutu, konturu, parankim kalınlığı ve ekojenitesi ile toplayıcı sistemi doğaldır. Sağ
böbrek üst polde 10 mm çapında bir adet basit kortikal kist izlenmiştir.
Orta hat yapıları yoğun gaz nedeni ile değerlendirilememiştir.
Mesane yeteri kadar dolu olmamakla birlikte izlenebildiği kadarıyla doğal görünümdedir.
Prostat mesane dolu olmadığı için değerlendirilememiştir.
Not: Bu raporda yer alan bilgiler Anabilim Dalı’mızın izni olmadan kullanılamaz.
Dr. Serpil Ellergezer
(Hazırlanmış rapordan kopya edilmiştir)
40/49
NÜKLEER TIP RAPORLARINDAN BĐR ÖRNEK
T.C.
ULUDAĞ ÜNĐVERSĐTESĐ TIP FAKÜLTESĐ
NÜKLEER TIP ANABĐLĐM DALI
RENAL SĐNTĐGRAFĐ RAPORU
04.04.2008
HASTANIN ADI
PROTOKOL NO
RADYOFARMASÖTĐK AJAN
TEKNĐK
ENDĐKASYON
ĐSTEYEN KLĐNĐK
: Adı SOYADI
: 234567
: Tc99m – MAG3
: 8 mCi radyofarmasötiğin ve furosemidin i.v. verilmesi
ile dinamik renal sintigrafik görüntüleme.
: Renal TX verici adayı.
: Đç Hastalıkları Anabilim Dalı
BULGULAR: Her iki böbreğin perfüzyonu ve fonksiyonları normal sınırlar içindedir.
YORUM: Diüretikli dinamik böbrek sintigrafisinin sonuçları sol böbrek toplayıcı sisteminde
dilatasyon ile uyumludur.
Dr.Neşe GÜNEŞ / Prof.Dr.Eray ALPER
41/49
BÖLÜM 4
ĐLETĐŞĐM
Sevdiği işi yapan,
ömür boyu çalışmazmış.
“Ne yaparsanız yapın, ne isterseniz isteyin, başarılı olmak başkalarıyla ilişki kurmayı ve onları etkilemeyi
gerektirir.”
TANIM VE ÖNEMĐ
Đletişim; duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her yolla başkalarına aktarılmasıdır. Kısaca
“kaynağın, mesajını anlaşılabilir biçimde hedefe iletmesidir.”
Daha genel ve kapsamlı bir tanım yapmak istenildiğinde; “bilgi, düşünce, tutum, duygu ve davranışların bir
kişi, grup ya da örgüt tarafından diğer kişi/kişiler veya grup/gruplara uygun semboller kullanarak
aktarılmasıdır”.
Đki yönlü bir süreç olarak iletişim; “haberi, düşünceleri paylaşma ya da değiş tokuş etkinliği; bilgi, haber,
düşünce ya da görüş alışverişidir.”
Bireyler ve kurumlar arasında bazı hallerde tek yönlü iletişimin uygulandığı görülür. Bunun nedeni, zaman
kaybını önlemek, çift yönlü işleterek maliyeti arttırmamak, kolay anlaşılabilir nitelik taşıyorsa karşı tarafa
güvenmek olabilir. Ancak, iletişim tek yönlü kaldığı sürece yanlış anlaşma ve anlaşılma riskini her zaman
taşır.
Đletişim esnasında ilk yedi saniyede konuştuğumuz kişi hakkında ilk izlenimler başlar. Sıkı bir tokalaşma,
güler bir yüz ve tatlı bir ses tonuyla karşılama yapılmasıyla iletişime gizli bir güç katılır ve iletişim başlar.
Đletişim insan vücudundaki kan damarları ve kan dolaşımı gibidir. Kanın ulaşmadığı yerler kangren olur ve
sistemden kopar veya sistemi ortadan kaldırır.
Yöneticiler zamanlarının %75’ini iletişime harcar. Bunun;
%9
Yazışma
ve
% 30 Konuşma
> Mesaj Gönderme
% 16 Okuma
ve
% 45 Dinleme
> Mesaj Alma
Đletişim becerilerimizin yaptığımız iş açısından ne kadar önemli olduğunu göz önünde bulundurursak ve
iletişimin sosyal hayatımızın temel taşı olduğunu, iş yerlerinde kurulan iletişimin oldukça nitelikli olduğunu
varsaymamız gerekir.
Yurt dışında yapılan bir araştırmaya göre; çalışanların %90’ından fazlası iş yerindeki iletişimin
güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyor. Aynı araştırma iş yerinde geçen konuşmaların yarısı yanlış
anlaşılmalara ve karışıklığa sebep olduğunu gösteriyor. Zayıf iletişim yüzünden ortaya çıkan problemlere
sanırım hiçbirimiz yabancı değiliz.
Đletişimde amaca ulaşmak için;
- Ne söylemek istiyorum?
- Ne zaman söylersem, karşımdaki kişinin iletişim kaynakları açık olur?
- Nerede hangi ortamda iletişimi başlatmam yerinde olur? Sorularını cevaplandırınız.
Đyi iletişim kurabilmenin yolu diyalog sırasında üstlenilen “anlatan ve anlayan” rollerinden geçiyor. Bir
konuşma sırasında normal şartlarda “anlatan” ve “anlayan” rolleri değişebilir; değişmelidir de. Fakat her iki
katılımcı da aynı anda “anlatan” rolünü üstlenmeye kalktığı zaman sorun çıkıyor ve iletişim kurulamıyor.
Đletişim kurmadaki en büyük sorunumuz dinlemekle ilgili. Anlatan rolünde oldukça başarılıyken, anlayan
rolünde pek başarılı olamıyoruz. Diyalog, monolog’un tersine, en üretken ve faydalı konuşma biçimi olarak
tanımlanır. “Etkileşim iki taraflıdır; beraber dans eden ya da müzik yapan insanlar gibi.” Bunun
gerçekleşebilmesi için dört temel koşul gerekiyor:
a) Đnsanlar sırasını beklemeliler. Đletişimi öldüren en önemli faktör, bir insanın karşısındakine hiç fırsat
vermemesidir. Đletişim kurmaya çalışırken; konuşulacak konuları belirleyen ve sürekli konuşan bir
insandan daha zararlı bir şey yoktur.
b) Đnsanlar birbiriyle bağlantı kurmalılar. B konuştuğunda A’nın biraz önce söylediği şeyle bir bağlantılı
olmalıdır.
c) Đnsanlar birbirlerine açık fikirli yaklaşmalıdırlar. Đnsanlar alıcılarını kapatıp konuşmaya girerlerse, o
konuşmadan hiçbir şey çıkmaz. Karşınızdakinin fikirlerini kabul etmek zorunda değilsiniz, fakat
başkalarının fikirlerine değer vermek, en azından başka bakış açıları edinebilmek ve gelişmek için
gereklidir.
d) Đnsanlar ortak bir amaç çevresinde toplanmalılar. Konuşmada en yüksek verimi alabilmek için,
herkesin ortak bir amaç çevresinde birleşmiş olması gerekir.
42/49
ĐLETĐŞĐM SÜRECĐ VE ÖĞELERĐ
Đletişim olgusu en az iki kişiyi gerekli kılar. Bunlardan birisi mesajı gönderen verici (kaynak) rolü oynar. Diğeri
mesajı çözümleyip algılayan alıcı (hedef) rolündedir. Đki kişi arasında oluşan bu süreçte; verici, mesaj, kanal
ve geri bildirim olmak üzere beş temel öğe vardır.
KAYNAK 
Kodlama (Mesaj) <-----
KANAL Kodaçma (Mesaj) GERĐ BĐLDĐRĐM (FEED-BACK)
<-----
HEDEF

Kaynak: Đletişimin başlatıcısıdır. Kaynak; konuşan, yazan, çizen, beden dilini, mimiklerini kullanan herhangi
bir kişi ya da grup olabilir. Kaynak olmadan iletişim kurulamaz. Đletişimde en önemli sorumluluk kaynağa
aittir. Çünkü iletişim sürecini başlatan ve mesajı kodlayarak gönderen odur. Göndericinin saygınlığı ve
güvenirliği yüksek ise bu kaynaktan gelen iletişim daha kolay kabul edilmektedir.
Mesaj: Düşünce, duygu veya bilginin kaynak tarafından kodlanmış biçimi olarak tanımlanan mesaj bir şeyi
aktarmayı, iletmeyi isteyen kaynağın ürettiği sözel, görsel veya işitsel simgelerden oluşmuş somut bir
üründür. Kaynaktan alıcıya gönderilen bir uyarı, bilgi, görüş ya da davranışın, kaynak tarafından, semboller
kullanılarak kodlanması mesaj adını alır. Burada mesajın dili alıcı tarafından zorlanmaksızın anlaşılabilir,
açık, net ve kesin bir nitelik taşıması gerekir. Bu nedenle mesajı hazırlayan verici, alıcının algılaması, zeka
ve kültür gibi özelliklerine özen göstermelidir. Mesaj, alıcı tarafından kodaçma işlemi sonunda anlam kazanır.
Kodaçma ise algılanan bir uyarının yorumlanarak anlamlı bir biçime sokulmasıdır. Mesaj böylece anlamsız
işaretler ya da bir takım ses dalgaları toplamı olmaktan çıkıp, anlam kazanır.
Kanal: Mesajın alıcıya iletildiği yol ya da araçlardır. Kaynak mesajını hedefe ulaştırmak için bir kanala ihtiyaç
duyar. Mesajın kaynaktan hedefe ulaşmasını sağlayan bu kanala araç denir. Bunlar yazılı, sözlü, sözsüz
veya görsel-işitsel araçlar olabilir. Đletişim kanalları beş duyumuza bağlı olarak da sınıflandırılabilir (Görme,
duyma, dokunma, tatma, koku alma). Hedef kod açmayı bu beş duyudan bir ya da birkaçını kullanarak
gerçekleştirebilir. Örneğin bir mesaj görülebilir, işitilebilir, dokunabilir.
Alıcı: Đletişim sürecinin son aşaması alıcıdır. Đletişim sürecinin oluşmasına sebep olan kişi ya da gruptur. Alıcı
gelen mesajı kendi anlayış yeteneğine biraz da çıkarlarına uygun biçimde değerlendirir. Alıcının başarı şansı
önyargılardan uzak ve objektif mesajı değerlendirmesine bağlıdır. Ayrıca iyi bir dinleyici olmalıdır.
Geribildirim: Đletişim sürecinin tamamlanması için hedeften geri bildirim dediğimiz cevap beklenir. Hedef
alıcının kaynağın ilettiği mesaja verdiği cevap olarak adlandırılır. Burada, dikkati çeken en önemli nokta
rollerin değiştiğidir. Bu kez alıcı verici durumuna dönüşürken, verici de alıcı rolünü oynamaktadır. Geribildirim
olarak nitelenen bu ikinci aşamada, birinci aşamada görülen tüm güçlüklerin ortaya çıkabileceğini
unutmamak gerekir. Yüz yüze iletişimde geri bildirim alma daha kolaydır ve gecikmesiz olarak geri besleme
alınır. Ancak alıcı ve kaynak birbirlerinden uzak ortamda olup kitle iletişim araçlarını kullanmayı
gerektiriyorsa, geri besleme çeşitli bilimsel araştırma şekilleri ile gecikmeli olarak alınır.
ĐLETĐŞĐM YÖNTEMLERĐ
1- Sözlü iletişim
2- Sözsüz iletişim
3- Yazılı iletişim
4- Elektronik iletişim
1- Sözlü Đletişim: Sözlü iletişim, konuşma dili olarak da adlandırılabilir. Dil bir simgeleştirme sürecidir ve
simgesel kodlarımızın temellerini oluşturur. Konuşma bireysel, dil ise toplumsal ve kültürel bir olgudur.
Sözlü iletişim, yüz yüze görüşmeler, toplantılardaki konuşmalar, sözlü brifingler, halka hitaplar, sözlü
sunumlar, telefonla yapılan görüşmeler ve eğitim kursları, konferanslar, resmî konuşmalar, kurmay
toplantılar, komiteler, oryantasyon programları gibi birçok biçimde yapılır.
Sözlü iletişim biçimlerine bakıldığında yüz yüze iletişim ve teknolojik araçlarla iletişim şeklinde iki farklı
iletişimsel buluşma biçimi söz konusudur.
2- Sözsüz Đletişim: Görme, konuşmadan önce gelmiştir. Başka bir anlamda da görme, sözcüklerden önce
gelmiştir. Yüz yüze yapılan bir iletişimde, uyumu ve dolayısıyla güveni, çeşitli yollarla gerçekleştirebiliriz.
Bunlar, sözlerimiz, beden dilimiz ve ses tonumuz. Sözsüz iletişim beden dilimizle verdiğimiz mesajlardır. Bu,
bir durum karşısında bedenin kendi duruşunu kodlayarak sunuşudur. Beden dilimiz, jestler, mimikler, oturuş,
duruş gibi çeşitli tavırlarla kendini ortaya koyar. Đnsanlar arası iletişimde bireyin duruma ilişkin
değerlendirmelerini taşıyan bu arcılara sözsüz mesajlar denir. Sözsüz mesajlarla taşınan bu anlatım biçimine
de sözsüz iletişim denir.
Sözsüz iletişim; kaynak sözlü bir mesaj gönderdiği zaman da, onu hisleriyle, duygularıyla ve vücut
hareketleriyle pekiştirmek amacıyla kullanılır. Sözsüz iletişim çoğu kez hedef üzerinde sözlü iletişimden daha
fazla etki bırakır. Đnsanlar iletmeye çalıştıkları mesajı iletmede, beden dilini kullanır. Gözleriyle, yüz
kaslarıyla, ağız hareketleriyle sözlü mesajlarını destekler. Hatta vücudun duruşu, bize kelimelerin
söylediklerinden daha fazla şeyler söyler.
3- Yazılı Đletişim: Sözün anlam kazanışı yazıyla, yazının bulunuşu da sözün kalıcılığını ve ispatını belirleyen
bir güçtür. Yazı bir tespit, bir belirlemedir; sözü kalıcı kılandır. Söz uçar, sesler uçar, yazı kalır.
Uzak mesafelerle haberleşme gereksinimi, yazılı iletişimi ön plana çıkarmıştır. Gazete, dergi gibi iletişim
ürünleri, geniş kitlelere ulaşarak kitlesel bir görünüm kazanmıştır. Günümüzde kağıdın yanı sıra faks modem
kanalıyla etkileşimli olarak gönderen ve alan bilgisayarlar da yazılı iletişimde kullanılmaya başlanmıştır.
43/49
Diğer yandan ortam, zaman ve mekan gibi öğelerin sözlü iletişime getirdiği sınırlılıklar da yazılı iletişimle
aşılır ve okuyucuya, yazının içeriği üzerinde derinlemesine düşünebilme imkânı sağlar.
4- Elektronik Đletişim: Bilişim teknolojisinin gösterdiği önemli gelişmeler, insanların iş ve özel hayatının
hemen her aşamasında kullanılır olmasıyla, yeni bir anlayış, yaklaşım ve davranış biçimi kendini
hissettirmeye başlamıştır. Bilgisayar teknolojisi ve internet alanındaki gelişmeler zaman ve mekan kavramını
ortadan kaldırmış, çok uzak yerlerde bulunan insanlar kurulan bağlantı sayesinde çok yakın ilişkiler içine
girmeye başlamışlardır.
Dünyanın farklı ülkelerinde ve işletmelerinde görevli insanlar video-konferans sistemiyle toplantılara
katılmakta ve aynı işletmede çalışan insanlar gibi zaman ve mekan farklılığını ortadan kaldırarak birlikte iş
yapmaktadırlar. Đnteraktif iş toplantıları, sanal tasarım, sanal ameliyat, bilgi otoyolu, siber uzay, dijital yaşam
gibi olaylar günümüze damgasını vuran uygulamalar haline gelmiştir.
ĐLETĐŞĐM ENGELLERĐ:
Etkin ve sağlıklı bir iletişim sürecinin kurulmasını engelleyen pek çok faktör vardır. Etkili ve mükemmel bir
iletişimin gerçekleşmesi her zaman söz konusu değildir. Zira, kişiler arasındaki iletişimler, bilinçli ya da
bilinçsiz olarak ortaya çıkan bir takım eğilimlerle tarif edilmekte, bozulmakta ve yanlış yorumlanmaktadır. Bu
olumsuzlukları gidermek için aşağıda belirtilen engelleri tanımak gerekir:
1- Đletişimin Unsurları Açısından Đletişim Engelleri
Bir iletişim ilişkisinde olmazsa olmaz denebilecek bazı unsurlar vardır. Bu unsurlar; bilgi, duygu ve düşünce
alışverişinde son derece önemli rol oynayan kaynak, mesaj ve alıcıdır. Etkili ve kaliteli bir iletişim bu unsurlar
çerçevesinde ve bu unsurların taşıyacağı özellikler kapsamında mümkün olabilmektedir.
a) Kaynağın Taşıması Gereken Özellikler: Kaynak bir birey olabileceği gibi bir grup, kurum, kuruluş ya da
toplum olabilir. Kaynak durumundaki kişi bilgisi, deneyimleri, geçmişi, fiziksel durumu gibi faktörlerden alıcılar
üzerinde güven uyandıramıyorsa, iletişim sürecinin kaliteli olması oldukça zordur. Kaynak göndereceği
mesaj konusunda bilgili olmalı, kodlamayı alıcıların kültür-eğitim-bilgi seviyesine göre başarıyla yaparak
doğru kanalları seçerek alıcıya ulaştırabilmelidir.
b) Alıcının Taşıması Gereken Özellikler: Đletişimde alıcının görevi, kendisine gönderilen mesajı gönderildiği
şekilde ve gönderiliş amacına uygun olarak alıp değerlendirmektir. Alıcı;
- Gönderilen mesajı alacak güçte olmalı veya algılama engeli olmamalıdır.
- Đletişime arzulu olması ve istemesi de aynı şekilde önemlidir.
- Kaynağın gönderdiği mesaja kayıtsızca ve mesajda algılayamayacağı şekilde görüş farklılıkları varsa,
iletişim gerçekleşse bile kaliteli bir iletişim olmayacaktır.
c) Mesajın Taşıması Gereken Özellikler:
- Dikkat çekici olmalıdır
- Ortak dil ile oluşturulmalıdır
- Hedefte güdülenme oluşturmalıdır
- Sözcüklere boğulmamalıdır
- Açık ve net olmalıdır
- Đletişime uygun kodlanmalıdır
- Hedefin değer yargılarına dikkat edilmelidir.
2- Đletişimde Rol Oynayan Teknik Engeller
Đletişim engelleri arasında teknik engelleri, mesaj, iletişim araç ve kaynaklarının kötü seçimi, kullanımı ve
yürütülmesi olarak sıralanabilir.
a) Mesaj ile Đlgili Engeller: Mesajın belirsizlikler içermesi en önemli engeldir. Mesaj iyi hazırlanmamışsa veya
çok fazla gereksiz bilgilerle donatılmışsa istenen amaca ulaşılamaz.
b) Đletişim Kanal ve Araçlarıyla Đlgili Engeller: Đletişim sürecinde kullanılan kanal ve araçların kötü seçimi ve
aynı şekilde kötü kullanımı kaliteli iletişimin önemli teknik engellerinden biridir.
c) Gürültü Engelleri: Mesajın kodlanmasından çözülmesine kadar iletişimin kötü işlenmesine ya da tümüyle
engellenmesine neden olan bütün unsurlar gürültüdür. Örneğin trafik, daktilo veya bir toplantıyı kesen telefon
zili olabilir. Gürültü bir mesajın yanlış algılanmasına veya algılanmamasına neden olacak pek çok olumsuz
sonuç doğurabilmektedir.
3- Đletişim Kalitesinde Rol Oynayan Psiko-Sosyal Engeller
Đletişimin psiko-sosyal engelleri çoğunlukla duygu, düşünce, değer yargılarının ve yetişilen sosyo-kültürel
ortamın farklılığından kaynaklanmaktadır. Bu duygu, düşünce ve değer yargılarındaki farklılık tıpkı fiziksel
uzaklığa benzer bir “psikolojik uzaklığa” neden olmaktadır. Bu psikolojik uzaklık ise, iletişimin bir kısmının
süzülmesine veya yanlış yorumlanmasına yol açarak iletişimi tümüyle engelleyebilmektedir.
Đletişimi bir tür güçlükler içine sokabilecek psiko-sosyal engelleri şöyle sıralayabiliriz:
a) Görüş farklılıkları
b) Sosyo-kültürel farklılıklar
c) Algılama farklılıkları
d) Güven Eksiklikleri
e) Dil
44/49
Sekreterlikte Önemli Bir Konu: Telefonla Đletişim
:
Telefon, günümüzde çok yaygın bir şekilde kullanılmasına karşın, kullanımında çeşitli sorunlarla
karşılaştığımız bir iletişim aracıdır. Kendisini görmediğimiz biri ne duygularımızı ifade etmemiz çok
güçtür. Yüz yüze görüşmelerde tek bir jest ya da yüz ifadesi birçok şey anlatabilmemize olanak
sağlamasına karşın, telefon la kurduğumuz sözlü iletişimde bu olanaktan yoksun olmak önemli bir
eksiklik olarak karşımıza çıkmaktadır. Telefon görüşmeleri sırasında dikkat edilmesi gereken
konuları, telefonu açma ve telefona yanıt verme olmak üzere iki başlık al tında inceleyebiliriz.
Telefonu açmak: Bir kişiye telefon la iletişim kurmadan önce, ne söyleyeceğimizi belirlemek ve bunun
için bir plan yapmak gerekir. Ne söylemek istediğimizi açıkça bildiğimizde, karşımızdaki kişi bizi daha
iyi anlayacaktır. Konuşacağımız birden fazla konu varsa, bunların önem ve öncelik sırasına göre bir
listesini yapmak yerinde olur. Böylece, söylememiz gereken bir konuyu unutmaktan ve hatırlamaya
çalışırken anlamsız sözler etmekten kendimizi korumuş oluruz. Telefonu kapattıktan sonra önemli bir
konunun atlanmış olduğunu fark etmekten da ha tatsız bir şey olamaz. Görüşme sırasında alıntı
yapılması gereken belgeler, raporlar varsa, konuşma sırasın da bunları el altında bulundurmak da
iletişimimizi kolaylaştıracaktır.
Telefon açıldığında önce kendimizi tanıtmalıyız. Karşımızdaki kişinin bizi sesimizden tanımamızı
beklemek son derece yanlıştır. Örneğin, sık sık görüştüğümüz bir çalışma arkadaşımızı aradığımızda
bile “Merhaba ben Haluk, ben Burcu” şeklinde söze başlamak gerekir. Yakın ilişkimiz olamayan birini
aradığımızda da “Ben Haluk Gürgen, Ferruh Uztuğ ile görüşebilir miyim” şeklinde başlamak yerinde
olacaktır.
Telefona yanıt vermek: Telefona yanıt verirken, arayan biz olduğumuz zaman ki kadar etkili
konuşmak gerekir. Telefonun yanında bir not defteri bulundurmak iyi olur. Konuşurken bazı notlara ve
verilere başvurmamızı gerektirecek bir telefon beklediğimizde, bunları el altında bulundurmak gerekir.
Konuşurken önemli noktaları not almak, konuyu toparlamamıza ve aldığımız bilgileri özetlememize
ayrıca verdiğimiz sözleri unutmamamıza yardımcı olacaktır.
Telefon çaldığında hemen ve kibar bir şekilde yanıt vermek gerekir. Çünkü arayan kişi için, defalarca
çalan zilin sesini dinlemek kadar sıkıcı bir şey olamaz. Yanıt verirken de kendimizi hemen tanıtmaya
dikkat etmeliyiz. Hepimiz zaman zaman başkalarına gelen telefonlara yanıt veririz. Böyle durumlarda
arayan kişinin adını, arama zamanını ve mesajı doğru bir şekilde kaydetmeyi unutmamalıyız. Bizi
arayanlarla görüşemediğimizde, fazla zaman geçirmeden o kişileri aramak da telefonla iletişimin
önemli kuralları arasında yer alır. Ayrıca, arayanları bizim de aynı sıra içinde aramamız doğru olur.
Telefonla kurduğumuz sözlü iletişimin daha iyi bir şekilde gerçekleşmesini sağlayacak bazı önemli
noktaları da şu şekil de açıklayabiliriz:
- Telefonla kurduğumuz iletişimde de cana yakın olmak önemlidir. Telefonda konuşurken, karşıdaki
kişiye kendimizi sesimizle gösteririz. Birçok durumda, karşımızdaki kişi bizimle ilgi izlenimini,
söylediğimiz şeylerden ve bunları nasıl söylediğimizden yola çıkarak oluşturur. Yüz yüze
görüştüğümüz birine gülümsediğimiz gibi, telefonda konuşurken de tebessüm etmeyi ihmal
etmemeliyiz.
- Telefon görüşmelerinde kibar/ nazik olunmalıdır. Bu, özellikle öfkeli, kızgın bir kişi ya da vatandaşla
telefon görüşmesi yaparken daha da önemli olmak tadır. Kibar birine karşı kızgınlığı sürdürmek
güçtür. “Size nasıl yardımcı ola bilirim?” ya da ” Aradığınız için teşekkür ederim” gibi basit bir söz,
karmaşık, zor bir iletişim sorununun yaşanmasını engelleyecektir.
- Telefonda, normal bir hızda konuşulmalıdır. Konuştuğumuz kişinin bizim sözsüz mesajlarımızı
alamadığı için bizi anlamak için daha fazla çaba içinde olacağını unutmamak gerekir. Hızlı ve
sözcükleri yutarak konuştuğumuzda, karşımızdaki kişinin bizi anlaması zorlaşacaktır.
Telefon görüşmelerini daha etkin bir şekilde gerçekleştirmek için yukarıda açıkladıklarımızı şu şekilde
listeleyerek özetleyebiliriz:
1. Çabuk yanıt verin: Gecikme, “umurumda değil” anlamına gelebilir.
2. Kendinizi tanıtın: Kim olduğunuzu ve çalıştığınız kurum ve biriminiz söyleyin.
3. Not alın: Telefonun yanında bir defter ve kalem bulundurun.
4. Tartışmaya girmeyin: Kendinizi olduğu kadar kurumunuzu da temsil ettiğinizi unutmayın.
5. Notlarınızı el altında tutun: Zaman harcamayın. Beklediğiniz telefonlarda gerekecek notları hazır
bulundurun.
6. Açı seçik konuşun: Hızlı ya da sözcükleri yutarak konuşmayın
7. Konuşmayı uygun bir şekilde sona erdirin: Görüşmeyi özetleyin, anlaşmaya vardığınız noktaları
tekrar edin, telefonu kapatmadan önce veda edin.
8. Konuşmanın devamını getirin: Daha sonra yapılacak işleri saptadıysanız, sözlerinizi yerine getirin.
9. Sizi arayanları siz de zaman geçirmeden arayın.
45/49
Sıra Sizde
Feyzullah Arslan’ın Polisin Hatıra Defterinden adlı kitabında yer alan Polis telsizinde yaşanan,
aşağıdaki örnekleri dikkate alarak; güvenlik güçlerinin telsiz ya da telefonla iletişimde etkinliği
artırmadaki önceliklerini belirleyiniz.
Merkez: “Mevkiiniz”
4566: “Cumhuriyet Caddesi”
Merkez. “Tam mevkiiniz
4566: “Arabadayız Merkez”
4512: “Merkez hırsız kaçıyor”
Merkez: “Anlaşıldı, nereden nereye kaçıyor”
4512: “Şuraya doğru kaçıyor”
Merkez: “Biri 4512′den telsizi alsın, adam gibi tarif etsin”
5452: “Bahse konu aracı aldık, inceliyoruz, tamam”
Merkez: Araç alkollü mü?”
5452: “Olumsuz efendim, araç dizelmiş”
TELEFON KONUŞMALARINDAN (DOĞRU) ÖRNEKLER
- Đyi akşamlar, Seka Holding, ben Dilara. Nasıl yardımcı olabilirim?
- Seka Holding Günaydın… Kimin aradığını söyleyeyim efendim?
- Ahmet bey şu anda ofiste değil. Not bırakmak isterseniz ben alayım, kendisi döner dönmez aradığınızı
iletirim.
- Ahmet Bey şu anda ofis dışında. Konuyu öğrenebilirsem sizi ilgili başka bir departmanla görüştürebilirim.
- Efendim, Ahmet Bey şu anda toplantıda, yaklaşık iki saat sonra biteceği düşüncesindeyim. Dilerseniz
notunuzu alayım, kendisine mutlaka iletirim.
- Kemal Bey, Evet, bugün üçüncü arayışınız… Emre Bey bugün çok yoğun sanırım. Sizi aramaya fırsatı
olmadı. Ben tekrar hatırlatacağım.
- Evet notumu aldım Serpil Hanım. Sizi 286 66 86 numaralı telefondan arayacağız (teyit)
- Erhan Bey’in telefon görüşmesi biraz uzun süreceğe benziyor, dilerseniz biz sizi bitince arayalım?
- Kusura bakmayın. Sizi bekletiyorum ama kendisi yerinde değil, bulmaya çalışıyorum.
- Rica etsem, Ali Bey’e Ayşe Hanım’ın acil olarak telefon beklediğini iletebilir misiniz? Teşekkür ederim, ben
kiminle görüştüm?
TELEFON KONUŞMALARINDA (YANLIŞ) ÖRNEKLER
- Ahmet Bey yok, daha sonra arayın.
- Ahmet Bey toplantıda, ne zaman biteceğini bilmiyorum. Kendisini görürsem söylerim.
- Ahmet Bey’in aradığını söyleyin. Tamam (Klik)…
- Alo… Kimsiniz?
- Aaaa! Ben söyledim sizi aramadı mı?
- Ay! Ne yapabilirim? Sizi aramıyorsa benim suçum ne?
ĐLETĐŞĐM VE BEDEN DĐLĐ
“Đki insan arasındaki en kısa iletişim gülümsemektir.”
“Beden zihnin ve kalbin aynasıdır”
Önemi:
Sözsüz iletişimin bilinen en popüler öğesi beden dilidir. Kişilerle yüz yüze iletişimde beden dilinin çok önemli
bir rolü vardır. Bu ilişkiler içerisinde hiçbir söz etmesek bile bedenimiz konuşur. Kişiler konuşurken, dinlerken
veya bunların dışında sözsüz mesaj iletirken mutlaka bedenlerini iletişime katarlar ve kullanırlar. Beden dili
herkesin kullandığı ortak dildir. Çoğu zaman bilinçaltından kaynaklanır ve bu yüzden de çok dürüsttür.
Karşınızdaki kişinin mutlu ya da özgün olduğunu jest ve mimiklerinden anlayabilirsiniz. Yüz kaslarının bir
anlam ifade eden ya da anlam oluşturmak için kullanımı, mimikleri, diğer bir deyişle yüz ifadesini; baş, el, kol,
ayak, bacak hareketleri ya da bedenin tümünü kullanmak jestleri oluşturur.
Örneğin, gözler, baş, yüz mimikleri, eller, kollar, bacaklar, vs. Bu organlar bazen doğru, bazen yanlış
kullanılır ve iletişime farklı anlam ve yorumlar katarlar. Bedenin yanlış kullanılması ise iletişime zarar verebilir
veya yanlış anlaşılmalara yol açabilir. Đnsanların yüz yüze kurdukları ilişkide, kelimeler %10, ses tonu %30,
beden dili %60 önem taşır.
Söylenceye göre; insanlar dış yapılarına göre karşılanır, kafa yapılarına göre uğurlanırmış.
Beden dili sayesinde karşımızdakinin düşüncelerini anlayabiliriz. Đnsanlarla daha iyi ilişkiler kurabilmek için
beden dilini iyi kullanmak ayrıca karşımızdakinin yansıttığı kişiliği olduğu gibi kabul edip ona göre seçim
hakkı tanıyarak iletişimi daha da geliştirebiliriz.
46/49
Sözel olarak anlattıklarımızdan çok aslında ne söylediğimizi bedenimizle anlatırız. Bu nedenle beden dili
iletişimin öğeleri arasında en önemli unsurlardandır. Bunu doğru kullandığımızda mesleğimizde, iş ve özel
hayatımızda daha başarılı ve huzurlu oluruz.
Beden Dili Unsurları:
• Susma: Đsteme ve gerekli olduğu durumlar dışında bireye çoğu kez sıkıntı ve bazen acı veren
olgudur. Susmanın ya da sessiz kalmanın değişik nedenleri vardır. Her susmanın iletişimde değişik
yorumlara ve sonuçlara yol açabilecek, kendine özgü bir anlamı vardır. Bazen kızgın olduğumuz için
dişlerimizi sıkarak, bazen karşımızdakilerin iletileri dikkatimizi çektiği için susarız. Bazı durumlarda
sıkıldığımız zaman susar başka yerlere bakarız. Bazen de söyleneni anlamadığımız için susar dinleriz. Bazı
durumlarda suskunluğumuzun kaynağı onayladığımızı, bazılarında ise onaylamadığımızı gösterir. Bazen de
huzur için sessiz kalmayı tercih ederiz.
• Baş ve Yüz Jestleri: Đnsan vücudunun en dikkati çeken yeri yüz, yüzde en çok dikkati çeken yer ise
gözlerdir. Ancak yüz ifadelerini anlamak o kadar kolay değildir, çünkü yüz karmaşık bir iletişim sistemi
oluşturur. Yüzde, yüzlerce ifade saklıdır. Yüz ifadelerini anlama zorluğunun ikinci nedeni de, yüz ifadelerinin
hızla değişmesidir. Her mimik ayrı anlam ifade eder. Neşe, üzüntü, heyecan, kızgınlık, sinirlilik, mutluluk,
iğrenme, şaşkınlık vs. yüz ifadelerine olduğu gibi yansır. Neşeli ve mutlu ifadelerin en iyi ağız ve gözle,
kızgın ifadelerin kaş ve dudak biçimiyle, hayret ve sürpriz gibi dışarıya açık ifadelerle, anılara dalma gibi içe
dönük ifadelerin ise en iyi gözle belirtildiği ortaya çıkmıştır. Gözün kendisi başlı başına bir mesaj kaynağıdır.
• Göz Đlişkisi: Đletişimde gözlerin rolü yadsınamaz. Beden dili içinde en önemli organ gözlerdir. Korku,
öfke, heyecan, neşe, şaşkınlık, ilgi, sevgi gibi duygu ve davranışlar gözlerden kolaylıkla anlaşılabilir.
Kişiler arası iletişim ilk önce gözlerle başlar. Göz teması önemli bir araçtır. Hiç kurulmayan göz teması
kendine güvensizliğe ve aşırı göz kırpma yoğun kaygının habercisi olabilir. Kayan ve bir noktaya odaklanan
gözler, kişinin düşündüğünü ya da bir şey hatırlamaya çalıştığını gösteriyor olabilir. Karşınızdaki insanın size
ilgi duyması, sizi dinleyip dinlemediği ya da anlayıp anlamadığı gözlerle kolaylıkla anlaşılabilir.
Bir insanın göz bebekleri, bir şeyi beğendiği veya bir şeye değer verdiği zaman büyür. Tersi alındığında, yani
göz bebeklerinin küçülmüş hali ise ilgisizliği ya da yalan söylemeyi ifade eder.
Gözleri doğru kullanmasını bilmek gerekir. Karşınızdakine dik dik, hiç göz kırpmadan bakmak değil
konuşurken veya dinlerken sürenin ¾ ünü göz teması ile geçirmektir. Ancak iletişim sırasında göz kaçırmak
veya başka yere bakmak ilgisizlik, saygısızlık ya da psikolojik problemleri çağrıştırır.
• Sesin Rengi ve Müziği: Sözlü iletişimde konuşan bireylerin seslerinin tonu, ritmi, yükselip alçalması,
monotonluğu, tınısı gibi duyguları aksettiren ve çoğu kez sözlerin anlamına ışık tutan sözsüz iletişimin
öğeleridir. Ses tonu yalan söylerken ya da korkumuzu saklarken bizi ele vereceği gibi, söylediklerimizi
doğrulayan bir tanıklıkta yapabilir. Konuşmada sesin rengini ve müziğini oluşturan bireyin kişiliğinin bir
parçası olsa bile kültürel boyutu yadsınamaz.
• Gülme-Gülümseme: Gülme veya gülümseme ülkeden ülkeye değişmeyen evrensel bir beden dili
aracıdır. Dünyanın her tarafında insanların konuştuğu tek ortak dil gülmedir. Gülme;
-Evrensel ve ortak dildir, -En etkili iletişim aracıdır,
-Stres atma aracıdır,
-Halkla ilişkilerin anahtarıdır.
Çinliler, “Gülmesini bilmiyorsanız, dükkan açmayın” demişlerdir.
• El-Kol Jestleri: Đnsanlar konuşurken çoğu zaman el ve kol jestleri yaparak iletişim becerisini artırırlar.
El ve kol jestleri konuşmaya daha canlı ve enerjik bir görüntü verir. Aşırı kullanılması da rahatsızlık uyandırır
ve iletişimi olumsuz etkiler.
• Ayak ve Bacak Jestleri: Ayak ve bacaklar bedenin konuşan organlarından bir diğeridir. Ayaklarla
farkına varmadan birçok mesaj verilir. Bacakların oturuş pozisyonundaki hali de, yere basış şekli de
mesajlarla yüklüdür.
• Baş Hareketleri: Baş duruşunun ve hareketinin ne kadar büyük bir rol oynadığı çok şaşırtıcıdır. Başın
küçük hareketi dahi, kişiler arası ilişkileri büyük ölçüde etkilemektedir. En yaygın olarak kullanılan iki tanesi
onay için baş sallama ve reddetmek için başı yana sallama olarak söylenebilir. Onay için başı sallama
hareketi çoğu kültürde “Evet” veya “Onay” anlamına gelen olumlu bir harekettir. Genellikle “Hayır” anlamına
gelen kafayı yana sallama hareketinin de doğuştan geldiği iddia edenler olduğu gibi bunun insanların ilk
öğrendikleri hareket olduğunu iddia edenler de vardır.
Üç temel baş pozisyonu vardır: Birincisinde baş yukarıda olup duydukları konusunda notr bir tavra sahip
birisinin pozisyonudur. Baş genellikle hareketsiz olup arasıra ufak eğilme hareketleri yapabilir. Bu konumda
eli yanağa götürme değerlendirme hareketleri sık kullanılır.
Kafa bir yana eğildiğinde bu kişinin ilgilenmeye başladığı anlamına gelir. Başlarını yana eğip eli çeneye
götürme değerlendirme hareketlerini yaparak öne eğildiklerini görürseniz onlara ulaşabiliyorsunuz demektir.
Baş aşağı eğikken tavrın olumsuz hatta yargılayıcı olduğunu gösterir. Eleştirel değerlendirme hareket
gruplarında genellikle baş aşağıya eğiktir ve karşınızdakinin başını kaldırmasını veya yana eğmesini
sağlayamazsanız bir iletişim sorunuyla karşı karşıya kalabilirsiniz.
• Beden Duruşu: Đlişkide olduğu kişiyi doğrudan karşısına alan ve dik bir beden duruşuna sahip bir kişi,
mesajında güvenli bir özellik katmış olacaktır. Karşımızdaki ile aramızdaki mesafe, ellerimizin dokunuşu veya
uzanması gibi bedenin duruşu, sadece hangi yana eğildiği veya yüzün hangi yöne baktığıyla
47/49
sınırlanmamaktadır. Omuzların dik ya da çökük oluşu, kolların açık ya da kapalı oluşu, ayakların açıklığı ya
da kapalılığı, bacakların üst üste atılmış olması, ayrık ya da bitişik durması da birer mesaj oluşturur.
• Mesafe Ayarlama: Her insanda bir kişisel mekan algısı vardır. Kişisel mekan, insanın kendi
gövdesinin derinin yüzeyi ile sınırlanmadığı düşüncesine dayanır. Psikolojik mekan algısını yansıtan bu
düşünce, izin verilmedikçe bir başkasının giremeyeceği, bireyin gövdesini çevreleyen, kendisi için belirgin
olan bir sınırla çizilmiş, özel bir alan anlayışından kaynaklanır. Bu alana zorla girmek saygısızlık, kışkırtma ya
da saldırı olarak değerlendirilir. Đnsanlar birbirleri ile ilişkilerini esas olarak dört bölgede düzenlerler.
a) Mahrem Alan: Đnsanın psikolojik korunma sınırıdır. 0-25 cm.lik alana sadece özel duygusal ilişkiler
olan insanlar alınır. Bunlar aile bireyleri, yakın arkadaşlar olabilir. Bu kişiler dışında herhangi bir
kişinin bu mesafeyi aşması kişide rahatsızlık yaratır.
b) Kişisel Alan: Đki arkadaşın konuşurken korudukları 25 cm ile 1 metre arasında değişen uzaklıktır. Đş
yerinde, davetlerde birbirini tanıyan arkadaş kabul eden kimseler birbirlerinden bu uzaklıkta dururlar.
c) Sosyal Alan: 1 m. ile 2,5 m. arası mesafedir ve toplantılarda, davetlerde, iş yerlerinde, birbirini az
tanıyanlar arasında korunur. Đş ortamında bu mesafenin korunması büro araçları, masalar, koltuklar,
çiçek veya çeşitli aksesuarlar yardımcı olur.
d) Genel Alan: 2,5 m.den daha uzak mesafedir. Topluma açık yerler örnek olarak gösterilebilir.
Tanışılmayan kişilerle arada bulunması istenen mesafedir ve bozulması halinde kişide rahatsızlık
yaratır.
Kişilere olan yakınlık derecesine göre ve şartlar elverdiğince mesafeyi doğru ayarlamak gerekir. Bu hem
bizim için hem de karşıdaki insanın daha rahat iletişim kurabilmesi açısından önem taşır.
• Giyim Kuşam ve Fiziksel Görünüm: Đnsanların bireylerle ne tür iletişimleri kuracaklarını belirleyen
faktörlerden birisi de fiziksel görünümlerdir. Tanıdığımız bir insanla kuracağımız iletişimi, o gün üzerinde
giymiş olduğu elbise bizi fazla etkilemez. Fakat ilk defa karşılaştığımız insanla konuşmaya başlamadan önce,
kıyafetini, boyunu, kilosunu algılayabiliriz. Karşımızdaki insanın fiziksel görünümü, en azından iletişime nasıl
başlayacağımızı belirlemede etkili olur.
Đnsanlar yeni karşılaştıkları birisinin dış görünüşüne kısa bir süre baktıktan sonra zihnimizde bir kalıba
yerleştirerek ona, “efendi, bey, beyefendi, dayı, amca, hemşerim, bacı, bayan, hanımefendi” demeye karar
veririz.
Fiziksel görünüm, konuşmayı başlatan kişi için ipucu olmanın yanı sıra, kendisine hitap eden kişi için de
önemlidir. Đnsanlar kendilerini nasıl tanımlıyorsa, başkalarının da kendilerine öyle hitap etmesini isterler.
Đnsanların kıyafetlerinden hangi statüye ait olduğunu da anlayabiliriz ve iletişimimizi ona göre kullanmaya
çalışırız. Kişiler arası iletişimde giyinmenin önemi büyüktür. Yerine, zamanına uymayan giyim çok değerli
nice sözün üstünkörü dinlenmesine ve yanlı olarak algılanmasına neden olur. Önemli olan giyimimizin
karşımızdakini etkilediğini bilmek ve etkinin toplumun hangi kesiminde etkili olacağının önceden bilinçli
olarak belirlemektir.
Beden dilini görünüş, kıyafet ve renklerin de tamamlamasıyla etkinlik artırılır. Özellikle kırmızı bir kravat,
erkeklerde otoriter güç ve işini bilir bir yapı sergiler.
• Saldırganlık Hareketleri: Saldırgan bir tavır belirtmek için kullanılan en yaygın hareketlerden biri olan
eller kalçada pozisyonudur. Bazı gözlemciler buna hazır olma adını vermişlerdir. Erkekler bu hareketi yaygın
olarak kadınların yanında saldırgan, baskın bir erkek tavrı göstermek için yaparlar.
Kişinin tavrını doğru değerlendirmek için elleri kalçaya götürme hareketinden hemen önceki durum ve
hareketleri de dikkate almak gerekir. Örneğin saldırgan poza geçildiğinde ceketin önü açık ve ceket kalçalara
doğru geriye itilmiş durumda mı yoksa ilikli mi? Ceketin önü kapalı olarak hazır olma saldırgan bir kızgınlığı
gösterirken; ceketin önü açık ve geriye itilmiş durumda ise doğrudan saldırgan bir pozdur. Ayrıca bu poz
ayakları yere düzgün bir aralıkla yerleştirerek veya hareket grubuna sıkılmış yumrukları ekleyerek
güçlendirilebilir.
• Başlangıç Pozisyonu: Bir konuşma veya görüşmeyi sona erdirme arzusunu gösteren hazır olma
hareketleri her iki el de dizlerin üzerinde olarak öne eğilme veya her iki elle de sandalyeyi kavrayarak öne
eğilmedir. Bir konuşma sırasında bu hareketlerden biriyle karşılaşmanız durumunda öncülüğü ele alıp
konuşmayı sizin bitirmeniz daha akıllıca olabilir. Bu da psikolojik bir avantaj elde ederek kontrolü elinizde
tutmanızı sağlar.
• Gözbebekleri: Gözler vücudun odak noktası olduklarından ve gözbebekleri de bağımsız hareket
ettiğinden gözlerin tüm insan iletişim işaretleri arasında en açıklayıcı ve doğru bilgileri verdiği söylenmektedir.
Belli ışık durumlarında, kişinin ruh hali ve tavrı olumludan olumsuza veya olumsuzdan olumluya geçerken
gözbebekleri küçülür veya büyür. Heyecanlanan birisinin gözbebekleri normal büyüklüklerinin dört katına
çıkabilir. Tam tersine kızgın, olumsuz bir hali gözbebeklerinin minik boncuk gözler ya da yılan gözleri olarak
bilinen şekilde küçülmesine yol açar. Gözler ile ilgili olarak ayrıca “Bakış Türleri” hakkında da şunları
söyleyebiliriz: Yüz yüze iletişimde dört çeşit bakış türü vardır. Bunlar; Đş bakışı, Sosyal bakış, Yan bakış ve
Mahrem bakıştır.
Araştırmalar beyne iletilen bilgilerin %87’sinin gözler, %9’unun kulaklar ve %4’ünün de diğer duyular
aracılığıyla iletildiğini göstermiştir.
Diğer beden dili araçları: x Oturmak Đçin Seçilen Yer
x Bakım ve Makyaj
x Ayakların Kullanımı
x Oturma Biçimi
x Kullanılan Aksesuarlar
48/49
ETKĐN ĐLETĐŞĐM VE DĐNLEME
Beden dili hareketlerinin önemi kadar etkili bir dinleme de iletişimde önemlidir. Karşımızdaki kişiyle eşit
mesafede olmak ve anlatılanları dinlediğimizi ifade edebilmek için aralarda yorum yapmak kişiyi
önemsediğimiz gösterir.
Sağlıklı ve etkin bir iletişimin iyi dinleyiciler ile kendi duygularını samimi ve dürüst ifade eden kişilere ihtiyacı
vardır.
Etkin Dinleyicinin Özellikleri:
+ Söylenenlere ilgi gösterir.
+ Gerçek sorunun ne olduğunu duyana kadar yargıda bulunmaz.
+ Konuştuğu kişi ile göz teması kurar.
+ Söylenenleri anlayıp anlamadığını kontrol eder, başıyla dinlediğini belirtir.
+ Sırasını bekler, anladığını düşündüğünün hemen üstüne atlamaz.
+ Daha önemlisi etkin dinleme sonucu karşımızdaki kişinin yaşayacağı rahatlık, onun bizim vereceğimiz
öneriye uyum gösterme ihtimalini artırır.
Bu nedenle sonucu (olumlu) artırmak için;
+Karşımızdaki şikâyetlerini veya onu huzursuz eden konuları söylerken onun yüzüne bakarak dinlemek,
+Uygun aralıklarla başını sallamak ve “anlıyorum”, “evet” gibi ilgiyi gösteren kısa geri bildirimlerde bulunmak,
+Daha uzun boşluklarla karşımızdaki kişinin söylediğini tekrarlamak, kısa notlar tutmak.
Đyi bir dinleyici olmak için temel ilkeler:
1- Susun: Đyi bir dinleyici olmanın temeli “susma”yı becerebilmeye dayanır.
2- Konuşanı Rahatlatın: Karşınızdaki kişide konuşabileceği duygusunu uyandıran bir atmosfer yaratın.
3- Dinlemek istediğiniz gösterin: Đlgi duyduğunuzu gösterin. Karşı çıkmak yerine anlamak için dinleyin.
4- Dikkat dağıtıcı özellikleri uzaklaştırın: Elinizde anahtarlık sallamak, kağıtları karıştırmak gibi dikkat dağıtıcı
davranışlardan kaçının.
5- Karşınızdaki kişiye empati gösterin: Kendinizi karşınızdakinin yerine koyun ve onun ne hissettiğini
anlamaya çalışın.
6- Zaman tanıyın: Karşınızdakinin sözünü kesmeyin, kendisini ifade etmesine imkân verin.
7- Öfke ve olumsuz duygularınızı kontrol edin: Kızgın bir insan çoğunlukla karşısındakini yanlış anlar ve
kendini güç durumda bırakacak tepkiler verir. Bu sebeple hemen karşılık vermeyin.
8- Soru sorun: Soru sormak konuşan kişiye ilgi duyduğunuzu gösterir ve onu konuşmayı sürdürmek
konusunda cesaretlendirir.
9- Yargılayıcı olmayın: Eleştirici ve tartışmacı bir tutum, konuşanı savunucu olmaya yöneltir ve öfkelendirir.
Unutmamak gerekir ki, iki kulağımız, bir ağzımız vardır. Bu da dinlemenin konuşmaktan daha önemli
olduğunu ortaya koymaktadır. (Söz gümüş ise Sükût altındır.)
Etkin Dinlemenin Engelleri:
1- Đlgisiz Davranış: Konuşmacının yeterli ilgiyi uyandıramaması dinleyicide ilgisizliğe yol açabilir. Örneğin,
sürekli okuyorsa, çok cansız ve isteksiz konuşuyorsa ya da konuşmanın içeriği dinleyicide pek ilginç
gelmiyorsa ilgisiz davranışlar ortaya çıkabilir.
2- Görüntüde Dinleme: Konuşma yapan kişiye karşı dinliyormuş gibi rol yapmak aslında dinlememektir. Bu
konuşmacının pasifliğinden kaynaklanabileceği gibi dinleyicinin kafasının başka konulara takılmasından da
ileri gelebilir.
3- Dinlerken Başka Şeylerle ilgilenme: Konuşmacıya bakmamak, telefona bakmak, bir kitaba göz atmak,
oturmak, kalkmak, konuya konsantre olmamak gibi davranışlar gösterilebilir.
4- Seçerek Dinleme: Bazı dinleyiciler konuşmanın sadece kendi ilgilerini çeken bölümünü seçerek dinlemek,
diğer bölümünü ise pas geçmek şeklinde bir davranış gösterebilirler.
5- Uzun Notlar Tutma: Etkin dinlemeyi azaltan bir neden de dinleyicinin uzun notlar tutmasıdır.
6- Önyargılı Dinleme: Konuşmacı ne söylerse söylesin dinleyici belirli bir görüşe saplanmış ise, dinlediği
şeyler onun üzerinde pek etki yaratmaz.
7- Tuzak Kurucu Dinleme: Bu kişiler seslerini hiç çıkarmadan dinleme eğilimindedirler. Çünkü
dinlediklerinden yararlanarak karşılarındakini zor duruma düşürecek fırsatı ararlar.
8- Gürültülü Ortam: Fiziksel ortam gürültü ve parazit oluşturuyorsa dinleyici mesajların tamamını alamaz
veya yanlış anlaşılma olabilir.
49/49

Benzer belgeler