anadolu medeniyetinde kuş evleri ve güvercinlikler

Transkript

anadolu medeniyetinde kuş evleri ve güvercinlikler
EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016
ANADOLU
MEDENİYETİNDE
KUŞ EVLERİ VE
GÜVERCİNLİKLER
Ömer Rahmi SERİM
Ankara
Haziran 2016
EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016
EURASIAN HOUSE, insanlık tarihinin kadim kültür ve medeniyetlerine ev sahipliği yapmış olan
Avrasya coğrafyasında toplumlararası etkileşimin, duyarlılığın ve dayanışmanın artırılmasını temel
hedef edinmiş, Türkiye merkezli entelektüel bir sivil toplum kuruluşudur.
EURASIAN HOUSE, kadim kültür ve medeniyetlerin temsilcisi olan Avrasyalı toplumların edebiyat,
dil bilim, sanat, şehir mimarisi, arkeoloji, felsefe, tarih, siyaset bilimi ve iktisat alanındaki entelektüel birikimlerinin daha derinlemesine incelenmesi ve tanınması amacıyla kendi coğrafyasındaki
ülkeler üzerine / arasında sivil faaliyetler gösterir. Bu kapsamda ilgili ülkelerin üniversiteleri, sivil
toplum kuruluşları, resmi kültür merkezleri ya da kültür ataşelikleri ile kurumsal; alanının önde
gelen entelektüelleriyle de bireysel düzeyde işbirliği yaparak çeşitli etkinlikler düzenler.
EURASIAN HOUSE, Avrasya bölgesinde yer alan her bir ülkenin köklü geçmişine, gelişmişlik
düzeyine, öz kültürüne ve içişlerine tam bir saygı içerisinde yaklaşarak kültürel düzeyde karşılıklı
tanıma, anlama ve etkileşim kurma sürecini perçinlemeyi amaçlar.
EURASIAN HOUSE, sadece Avrasya ülkelerini kapsayan ve Avrasya coğrafyasında işbirliğinin
gelişmesini hedefleyen bir sivil toplum kuruluşudur.
EURASIAN HOUSE, gerek Türkiye’deki, gerekse bölgedeki hiçbir siyasi düşünceyi ya da grubu temsil etmez; coğrafi anlamda Avrasya menşeli olan her türlü düşünce ve gruba eşit yakınlıkta durur.
http://www.eurasianhouse.net/
https://www.facebook.com/eurasianhouse
http://tr.linkedin.com/in/eurasianhouse
https://twitter.com/EurasianHouse
EURASIAN HOUSE çalışma konsepti çerçevesinde araştırma bölgeleri ve alanlarıyla ilintili olan, evrensel insan haklarına
aykırı bir içerik taşımayan her türlü yorum, makale, araştırma yazısı, rapor ve kitap çalışmasına açık bir yayın politikasına
sahiptir. Dolayısıyla temelini ifade ve düşünce özgürlüğünden alan bu yayın anlayışı, yayınlanan çalışmalardaki yorum
ve değerlendirmelerin tamamen yazara ait olduğu, EURASIAN HOUSE’un kurumsal görüşlerini yansıtmadığı gerçeğini
inkâr etmez.
2
EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016
ÖMER RAHMİ SERİM KİMDİR?
Lisans eğitimini Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde tamamlayan Ömer Rahmi
Serim, aynı üniversiteye bağlı Eğitim Bilimleri Enstitüsü Tarih Öğretmenliği ile Sosyal Bilimler
Enstitüsü Yeniçağ Tarihi Anabilim Dallarında yüksek lisans programlarından mezun olmuştur.
Ö. R. Serim’in bugüne kadar kaleme aldığı şiir, deneme ve tahlilleri “Edebi Pankart”, “Hafıza
Kaybı”, “İzdüşüm”, “Genç İstikbal” ve “Hece” isimli dergilerde ve Tutanak Gazetesi’nde
yayımlanmıştır.
Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında aktif görevler alan ve aynı zamanda EURASIAN HOUSE Medya
Danışmanı olan Ö. R. Serim evli ve bir çocuk babasıdır. Gazeteci olan Serim, hâlihazırda TRT
Parlamento Muhabiri olarak görev yapmaktadır.
ANADOLU MEDENİYETİNDE KUŞ EVLERİ VE GÜVERCİNLİKLER
Önsöz:
“Yaratılanı severiz yaratandan ötürü…” Yunus Emre ne güzel demiş… Bu söz ecdadımıza
rehber olmuş. Ecdat bu sözden hareketle doğanın çetin şartlarında hayatını sürdürmeye çalışan
kuşlara “Kuş Evleri” yapmış. Bu merhamet abidesi mimari şaheserlerin yanı sıra Anadolu’da
“Güvercinlik” adı verilen kuşlara özgü başka yapılar da yapılmış. Biz de bu çalışmamızda
ülkemizdeki kuşlara özgü bu yapıları işlevleriyle birlikte mimarilerini de ele alarak Türk Folklor
Tarihi açısından incelemeye çalıştık. Yapılan araştırmaları belirli bir yöntem dahlinde
derlediğimiz bu çalışmamızda belki özgün bilgiler ortaya çıkaramasak da kuşlara özgü yapıları
ve güvercinlikleri bir bütün halinde okuyucunun istifadesine sunduğumuzu düşünüyoruz. Kültür
hazinemizin pek bilinmeyen bu nadide eserlerine sahip çıkılması için minik bir katkı sunabilirsek
ne mutlu bize…
Ömer Rahmi SERİM
Eurasian House Medya Danışmanı
3
EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016
Kuşlar, İslâmiyet’ten önceki devirlerden beri Türk toplumunda önemli bir yer tutmuş, Türk
kültürü ve folklorunda her zaman imgesel bir değer taşımışlardır.
Osmanlı Devleti’nde kuşlara özel mimari bir yapı türü olan Kuş Evleri’nin ortaya çıkması,
Osmanlı toplumundaki hayvan sevgisinin estetik ifadesidir. Kuş Evleri, 16. ile 19. yüzyıl arasında
örnekleri verilen, köşk, saray, cami, mescit, türbe, han, sübyan mektebi, çeşme vb. yapıların
duvarlarına oturtulan maket görünümlü minyatür yapılardır. Zarif mimarileri ile göz kamaştıran
kuş evleri koca yürekli ecdadımızın adeta küçük hediyesidir kuşlara…
Koridor, cumba biçimli çıkıntılar, sütun kabartmalarla yükselen balkonlar, ön yüzünde
pencereler, çatılar ve kubbeler bulunduğu için onlara “kuş yuvası” veya “kuş bahçesi” gibi bir
adlandırmalar yerine, insanların yaşadığı evlere benzediği için “kuş evi” hatta “kuş köşkü” ve
“kuş sarayı” isimleri verilmiştir. Serçe, saka, kırlangıç, kumru, güvercin gibi korunmaya muhtaç
kuşlar bu evleri yuva bellemiştir. Kuşlar, yaşamlarını buralarda sürdürür, soğuktan ve
tehlikelerden korunur, yavrularını buralarda beslerdi. Kuş evleri, binaların bol güneş alan ve
rüzgâr vurmayan cephelerinin ulaşılamayacak yüksekliklerine yerleştirilirdi.
4
EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016
Aslında kuş evlerinin icadı da bir hayli ilginçtir. İlk örnekleri, Osmanlı’daki taş ustalarının
tutumluluğu sayesinde ortaya çıkmıştır. Taş yontulurken köşesi kopunca, taşı atmak istemeyen
ustalar onu kullanır, böylece tüm taşlar birleştirilince ortada bir oyuk kalırdı. İşte kuş evlerinin ilk
örnekleri böyle ortaya çıkmıştır. Zamanla kuş dışkılarının cepheye değmemesi için çıkıntılı kuş
evleri yapılmış, yağmurdan korunması için ufak çatılar eklenmiştir. Çoğunluğu taştan, ahşaptan,
pek azı da tuğladan yapılan bu evlerin özellikle taştan yapılanları hariç ne yazık ki büyük bir
kısmı yok olup gitmiştir.
5
EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016
Ülkemizde İstanbul, Konya, Tokat, Amasya, Kayseri, Ankara, Kastamonu, Niğde, Nevşehir,
Antakya, İzmir, Bolu, Bursa, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne ve Ağrı Doğubeyazıt’taki tarihi yapılarda
kuş evlerinin örneklerini görmek mümkündür
6
EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016
Ülkemizde kuşlara özgü bir diğer yapı türü de “Güvercinlik’lerdir”. Güvercinlik, Kuş Evi ya da
Kuşluk adı da verilen bu yapıların yukarıda örneklerini verdiğimiz Kuş Evleri’nden farkı ise daha
çok kuşların gübresi, eti, yumurtası ve tüyünden faydalanma üzerine kurulu olmasıdır.
Dünyada en erken güvercinlikler M.Ö. 8-7. yüzyıllara aittir. Bu yapılar, kayayı oyarak elde
edilen planlı yapılar olup, duvarlarında çok sayıda tünek yuvaları içerir. Hellenistik ve Roma
dönemine ait güvercin evleri genellikle kule biçimindedir. İsrail’de; Jericho, Kudüs, Herodium,
Mazar, Khirbet Abu Haf, Masada ve Khirbet Aleq gibi yerleşimlerde bulunan bu yapılar genellikle
daire planlıdır. Benzer mimariye sahip örneklere, 19. yüzyılda İsfahan’da da rastlamak
mümkündür. Bu da farklı coğrafyalarda farklı dönemlerde ortaya çıkan bu yapıların bir ihtiyacın
sonucu olduğunu doğrulamaktadır. Zira geçmişte, bağ ve bahçelerden daha lezzetli ürün elde
etmek için çok değerli olan güvercin gübresi kullanılmıştır. Hatta Osmanlılar zamanında “koğa”
adı verilen bu madde, ihraç edilen ürünlerden biri olmuştur. Bu nedenle bağ ve bahçelerde
kullanılan gübre için yabani güvercinler belli bir sisteme göre yetiştirilmeye çalışılmıştır.
Gübrenin düzenli toplanabilmesi ve birikmesini sağlayabilmek için güvercinlikler yapılmıştır.
Güvercin gübresi, içeriğindeki yoğun potasyum nitrat sebebiyle zaman zaman barut yapımında
da kullanılmıştır. Ancak güvercinliklerde beslenen kuşların sadece gübresinden değil aynı
zamanda etinden, yumurtasından ve tüyünden de yararlanılmıştır
Güvercinliklerde beslenen güvercinlerden kusurlu olanları ya da lezzetli ve pişirildiği zaman
yumuşak olduğu için uçma aşamasına gelmiş Palazları yenmiştir. Kayseri yöresine ilişkin
araştırmalar yapan Sayın Hüseyin Cömert ile TRT 1’de yayınlanan “Gesi Yöresindeki
Güvercinlikler” isimli program için yaptığımız mülakatımızda eski döneme ilişkin şu bilgiyi
paylaşmıştır; “Güvercinler senede 3 ya da 4 defa yavrulardı. Lezzetli olduğu için özellikle
palazlananları tercih edilirdi. Güvercin temizlendikten sonra kemikleriyle birlikte satırla doğranır,
kıyma haline getirilir ve sonrasında da tuz ve çeşitli baharatlar ekilerek oluşturulan et ile mantı,
özellikle tepsi mantısı yapılırdı. Güvercinin yumurtasından da yararlanılırdı. Ayrıca nadiren de
olsa tüyleri yatak, yorgan, yastık yapmak için de kullanılırdı”.
7
EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016
Tabii yabani güvercin yetiştiriciliğinde yabana atılmaması gereken bir diğer husus da
güvercinlerin ekolojik dengeye katkısıdır. Çünkü ürünlere zarar veren böcekleri yiyen güvercinler
ekolojik dengenin gizli birer kahramanlarıdırlar.
Ülkemizde farklı mimari tarza sahip üç tip güvercinlik bulunmaktadır.
1-
Kapadokya bölgesinde bunlara “güvercinlik”,
2-
Kayseri’dekilere (özellikle Gesi yöresi) “burç”,
3-
Diyarbakır yöresindekilere ise “boranhane” denilmektedir.
8
EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016
Yabani güvercinin yerel ismi Diyarbakır’da “Boran’dır”. Bu nedenle güvercin evine
“Boranhane” ismi verilmiştir. Kayseri’deki burçlar ise kesme taştan yapıldığı ve kale burçlarını
andıran yapısından ötürü bu ismi almıştır. Kapadokya güvercinlikleri kayalara oyulmuş odacıklar
şeklinde iken, Diyarbakır boranhaneleri ise kerpiçten yapılma binalar biçimindedir.
Kapadokya bölgesinde güvercinliklere Uçhisar civarındaki vadilerde, Göreme-Kılıçlar ve
Güllüdere mevkilerinde, Ürgüp-Üzengi vadisinde, Ortahisar-Balkan Deresi Vadisinde, Nevşehir
yakınlarındaki Çat vadisinde ve Soğanlı Vadisindeki yüksek kotlarda yoğun olarak
rastlanmaktadır.
Bu güvercinliklerin tarihi çoğunlukla 19. yüzyılın sonları, 20. yüzyılın başlarına dayanmakla
birlikte, 18. yüzyılda yapılmış örneklere rastlamak da mümkündür. Kapadokya’daki
güvercinliklerin pencere açıklıkları etrafındaki süslemelerde yer alan haç motifi, yapıların
tarihinin çok eskilere dayandığının bir kanıtı olabileceği gibi eski Hristiyan dönemlerden kalma
yapıların daha sonra güvercinliğe dönüştürülmüş olabileceği ihtimalini de taşımaktadır. Ancak
Anadolu’da Güvercin yetiştiriciliğinin M.Ö. 3000 kadar gittiği göz önünde bulundurulursa
Güvercinliklerin de eş zamanlı olarak oluşmaya başladığı düşünülebilir. Bu da haliyle ilk ihtimali
güçlendirmektedir.
9
EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016
Kayalara oyulmuş bir oda şeklinde olan güvercinliklerin içi 5-10 m2 büyüklüğündedir. Odanın
dış cephesi güvercinler için giriş kapısı görevini gören oldukça dar 4–5 delikten oluşmaktadır.
Odaların içinde duvarlarda kuşların yumurtlaması için açılmış uygun büyüklükte çeşitli oyuklar
(nişler) yapılmıştır. Yine oda içinde duvardan duvara uzayan ahşap tünekler yer almaktadır.
Böylece yerde biriken gübrenin toplanması kolaylaşmaktadır. Güvercinlikler vadi seviyesinden
oldukça yükseklerde kayalar üzerine inşa edilmişlerdir. Böylece güvercinlerin insan ve diğer
canlılardan fazla rahatsız olmamalarına özen gösterilmektedir.
Diyarbakır yöresinde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan boranhanelerin son örnekleri
ise Karaçalı (Tilalo) Köyü’nde yer almaktadır. Zira burada sadece 2 tane boranhanenin kaldığı
söylenmektedir. Tabi ki bunda yapay gübre kullanımının yaygınlaşmasıyla beraber güvercin
gübresine olan ihtiyacın azalması kadar bu yapıların kerpiçten yapılmış olmalarının rolü de göz
ardı edilmemelidir.
10
EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016
Dış duvar yüzeylerinde, çatıya yakın ve yüksek bir konumda, çeşitli yönlere bakan
güvercinler için giriş delikleri bulunmaktadır. İçinde uzunluk eksenindeki duvarlara dik bir
biçimde binen 1,5 – 2 metre aralıklarında iki farklı yükseklik seviyesinde ahşap sırıklar dizilir. Bu
sırıklar, üzerine bindikleri duvarların dış kısmına kadar ulaşır. Bu sırıklar, hem iç duvarlarda asılı
duran kulplu sepetlerden oluşan güvercin yuvalarına güvercinlerin kademeli erişimini
sağlamakta, hem de yüksek kerpiç duvarları birbirine birçok noktadan bağlayarak dayanımlarını
arttırmaktadır.
11
EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016
Kayseri’nin Gesi yöresinde yer alan güvercinlikler ise "burç" adı verilen kule tipi taş yapılardır.
Bu tip güvercinlikler yurt dışında benzerleri bulunmakla birlikte ülkemizde sadece bu yörede
vardır. Ancak Gesi Bağları güvercinliklerinde bulunan yeraltı odası tamamen ülkemize özgüdür.
Burçlara göre daha eski olduklarına kesin gözüyle bakılan ve Bizans döneminden kaldıkları
tahmin edilen Güvercin Odaları, bir ev odası büyüklüğünde olup, kaya içine oyulmuştur.
Güvercin odasının duvarlarında güvercinlerin yuvalık olarak kullanmaları amacıyla açılmış
oyuklar bulunmaktadır. Odanın tavanında ise güvercinlerin odaya girip çıkabilmeleri için yaklaşık
1 metre çapında bir delik yer almaktadır. Güvercin odası yeraltında olduğu için dışarıdan
bakıldığında görülmez. İnsan girişi yeraltından açılmış bir tünelle sağlanır. Tünel, 5 – 10 metre
uzunluğunda olup, bir insanın sığabileceği genişliktedir. Tünel çok belirgin olmayan bir kapı ile
ya da taştan bir kapak ile dışarı açılmaktadır.
12
EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016
Kayseri’de Talas, Tavlusun, Derevenk, Gesi, Gürpınar, Kayabağ (Darsiyah), Efkere, Güzelköy
(Nize), Mancusun, Ispıdın, Vekse, Ağırnas gibi yerlerde, çeşitli dönemlerde yüzlerce güvercinlik
inşa edilmiştir. Gesi’de 10. yüzyıl başlarında yerleşim başlamış, o dönemlerden itibaren de
güvercinlerin güvenli olarak yuvalayıp, çoğalmaları ve tarla ile bağlarının verimini artıran
gübreleri bırakmaları için bu Güvercinliklerin yapıldığı tahmin edilmektedir.
13
EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016
“Burç” adı verilen kule tipi güvercinliklere gelince; burçlar, 2-3 metre genişliğinde ve
zeminden 3-4 metre, oda tabanından ise 7-8 metre yüksekliğinde kule benzeri odacıklar şeklinde inşa edilmiştir. En üstteki taşlar yatay döşenerek ve basamaklı bir yapı oluşturularak
kuşların konmaları kolaylaştırılmıştır. Güvercinler kulenin üzerindeki boşluktan içeri girer ve
aşağıdaki odaya inerler. Bazı bacaların üst bölümleri basamaklar şeklinde kademelenirken, bazı
bacaların ise tek yönde eğimli yapıldığı görülmektedir. Genellikle silindir veya kare planlı olan
bu kule¬lerin üstleri güvercinlerin girebileceği şekilde açık bırakılmıştır. Alt tarafından
güvercinlik sahibinin yiyecek vermek ve gübre toplamak ama¬cıyla girmesine olanak sağlayan
küçük bir kapısı bulunan yapıların içinde güvercinlerin yuva yap¬malarını kolaylaştırmak
amacıyla nişler (oyuklar) oluştu¬rulmuştur. 20-30 cm. derinliğindeki güvercin yuvaları, gübre
düşüşü sırasında alttaki yuvanın kirlenmesine engel olacak biçimde, kaydırılmış aks üzerinde yer
almaktadır.
14
EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016
Duvarlardaki nişler içinde yer alan kayaya oyma çanaklar ve derin tekneler kuşların su
ihtiyacını karşılamakla birlikte yıkanmasını da sağlar. Güvercinlerin sık sık su içmesi yedikleri
hububat tanelerini sindirmesi açısından önemlidir. Dolayısıyla su çanak ve teknelerinin, kuşların
yuvayı benimsemesi açısından ayrı önemi vardır. Güvercin yemi olarak da genellikle çemen otu,
delice otu, bezelye, mercimek kullanılmıştır.
Hazneye dışarıdan kısa ve sonunda kapı bulunan bir tünel yardımı ile geçilir. Hırsızlık
olaylarına ve güvercinleri sansarlara karşı korumak amacı bunda etkili olmuştur. Kapıdan sonra
birkaç basamakla haznenin zeminine ulaşılır. Haznenin tabanına biriken gübreler yılda bir kez
çuvallarla toplanıp dışarı taşınır. Zamanı gelince de bağ ve bahçelere serpilir.
Ayrıca bazılarında yem depolamaya ayrılan serin ve karanlık küçük mekânlar ve buralara ait
kapılar yer alır. Güvercinlerin tünemesi için de ahşap hatıllar ve tünek yuvaları vardır.
15
EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016
16
EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016
Gesi yöresindeki bazı güver¬cinlikler içine güneş gi¬rebilecek şekilde hepsi bir yöne
bakmaktadır. Böylece güvercinlerin soğuktan etkilenmeleri¬nin önüne de geçilmeye çalışılmıştır.
Bazılarının da ağızları vadi içine bakacak şekilde doğu-batı yönünde yerleştirilmişlerdir. Böylece
vadinin bir tarafındakiler sabah, diğer tarafındakiler ise akşam güneşini almaktadırlar. Böyle bir
yerleşim sayesinde güvercinlerin soğuktan etkilenmelerini en aza indirmenin amaçlandığı
anlaşılmaktadır.
Kayseri üzerine araştırmalar yapan Sayın Hüseyin Cömert, TRT 1’de yayınlanan “Gesi
Yöresindeki Güvercinlikler” isimli program kapsamında verdiği mülakatta sırf Mancusun, Ispıdın,
Vekse, Efkere, Darksiyak ve Nize köylerinde toplam 400 civarında güvercinlik bulunduğunu
belirtmiştir. Ortalama her güvercinlikte 100-150 arasında güvercin olduğu hesap edilirse, sadece
Gesi yöresinde 60 bin civarında güvercinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu basit hesap, yöredeki
kuş varlığının geçmişte ne kadar fazla olduğunu göstermesi açısından kayda değer bir örnektir…
Benzer şekilde yöre halkından 80 yaşındaki İbrahim Okur amcayla yaptığımız mülakattan
edindiğimiz bilgiye göre; özellikle Güvercin Odalarının yapımında zeminin Erciyes’in volkanik
tüflerinden oluşması kolaylık sağlamıştır. Çünkü yumuşak kayaç yapı rahatlıkla oyulabilmiştir.
İbrahim amca bize güvercin gübresinin ne kadar kıymetli olduğunu anlatırken zamanında Ürgüp
yöresindeki üzüm bağlarına bile at ve eşeklerle güvercin gübresi götürüldüğünü söylemiştir.
Ülkemizde son yarım asırdır suni gübre kullanımının yaygınlaşması sonucu güvercin gübresi
ihtiyacı son bulmuş ve güvercinlikler de işlevini yitirmiştir. Böylece güvercinlik kullanımı hızla
azalırken, artan bir şekilde kullanılan tarım ilaçları da güvercinlerin zehirlenmesine ve
azalmasına yol açmıştır. Dolayısıyla Kapadokya, Diyarbakır ve Kayseri/Gesi yöresindeki güvercin
varlığı da bir hayli azalmıştır. Artık, bağ ve bostanlarda güvercin gübresi kullanılmayınca ne
Diyarbakır karpuzu eskisi gibi büyük ve lezzetli, ne de Gesi ve Ürgüp bağlarında yetişen üzümler
sulu ve leziz olabilmektedir.
17
EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016
KAYNAKÇA:
-
Erman GÜVEN, “Şehr-i İstanbul” , Valilik Dergisi Sayı:4, 2005
24 Ocak 2014 tarihli TRT 1 Sabah Aktüel Programı, Muhabir: Ömer Rahmi Serim
http://tarihvemedeniyet.org/2014/05/kus-evleri.html
http://www.trendmekan.com/mekan/185/0
http://arsiv.ntv.com.tr/news/332944.asp?cp1=1
http://turkishstudies.net/Makaleler/203859777_18%C3%87ora%C4%9FanKarakayaNilay-trh-335-358.pdf
http://www.turkishtumblers.com/TGYB/PigeonHouseDiyarbakir.pdf
18
EURASIAN HOUSE / DOSYA NO:11 / YIL: 2016
19

Benzer belgeler

Dökümanı İndir - Eurasian House

Dökümanı İndir - Eurasian House EURASIAN HOUSE, insanlık tarihinin kadim kültür ve medeniyetlerine ev sahipliği yapmış olan Avrasya coğrafyasında toplumlararası etkileşimin, duyarlılığın ve dayanışmanın artırılmasını temel hedef ...

Detaylı