Birinci Mithradates

Transkript

Birinci Mithradates
AKDENİz ÜNİvERSİTESi, AKDENİz DİL VE KÜLTÜRLERİNİ ARIŞTIRMA MERKEZİ
ARKEOLOJİ VE SANAT YAyıNLARı
i
ı
•
LIKYA
•
•
INCELEMELERI
I
Yayımlayanlar:
Sencer Şahin - Mustafa Adak
Ebru N. Akdoğu Arca, N. Eda Akyürek Şahin, Murat Arslan,
Nuray Gökalp, Fatih Onur, Burak Takrner ve NihaI Tüneı'in katkılarıyla
<tp
ARKEOLOJİ VE SANAT YAYıNLARı
, ,
i
ARKEOLOJİ VE SANAT YAYıNLARı
Epigrafi ve Tarihsel Coğrafya Dizisi: i
LİKYA İNCELEMELERİ i
Yayımlayan
ve Yöneten
Nezih
Başgelen
Kapak
Tasarımı
Lalehan Uysal
Baskı
Kanaat Basımevi
2002 İstanbul
ISBN: 975-6561-10-6
© 2002 Her türlü
yayın hakkı saklıdır.
Arkeoloji ve Sanat Yayınları
Hayriye Cad. Çorlu Apt. 3 i 4 Galatasaray, 80060, İstanbul
Tel.: O 212 293 03 78 (pbx) Fax: O 212 245 6838
www.arkeolojisanat·com·/[email protected]
Satış Mağazası
/ Kitabevi
Yeniçarşı, Cad. Petek Han No: 321 A 80060 Galatasaraylİstanbul
TeL.: 0212249 92 26
İ(
iÇERiK
Sencer Şahin
ÖNSÖZ
1
Sencer Şahin
PAMFİLYAlLİKYA SINIR KENTLERİ: OLBIA VE DİGERLERİ
9
Burak Takmer
L YKIA OROGRAFYASI
33
Fatih Onur
ANTİK VERİLER IŞIGINDA LYKIA'NIN HİDROGRAFY ASI
53
Nihai Tüner
L YKIA'NIN YERLEŞİM COGRAFYASINDA YENİ LOKALİZASYONLAR
63
Ebru N. Akdoğu Arca
LYKIA'LI BİR EUERGETES: OPRAMOAS
79
Nuray Gökalp
OINOANDA'DAN BİR SOY: LICINNIl
91
N. Eda Akyürek Şahin
ONİKİ TANRI'YA ADANMIŞ ADAK STELLERİ
Lykia'da Bir Geçdevir Kültü: Dodekatheoi
103
Murat Arslan
1. MlTHRIDATES - ROMA SAVAŞI
Rhodos ve Lykia'mn Durumuna Genel Bakış
115
Mustafa Adak
L YKIA VE ROMA
129
KISALTMALAR VE LİTERATÜR
137
RESİM
147
KA YNAKÇASI
RESİM D1Z1Nİ
149
ESKİÇAG DİLLERİ VE KÜLTÜRLERİ BÖLÜMÜ HAKKINDA
150
i. MITHRIDATES - ROMA
SAVAŞı:
RHODOS VE LYKIA 'NIN DURUMUNA GENEL BAKıŞ
MURAT ARSLAN
Res. 87. Pontos Kralı Mithridates
VI. Eupator
.
~
5
~
5
~
J
>ô
3
2
~
:ı
!!
:3
?l)
~
~
Pontos Kralı Mithridates VI. Eupator (M. Ö. 120-M. Ö.63), hiç şüphesiz, Roma'nın M. Ö.
I. yüzyıldaki en kuvvetli ve en tehlikeli düşmanlarından biridir. Mithridates, M. Ö. 89 yılından
M. Ö. 63 yılına, yani ölen e kadar, Roma'nın Doğu Akdeniz'deki egemenliğine karşı savaş­
mıştır l . Özellikle I. Mithridates-Roma Savaşı (M. Ö. 89-85) sırasında, Küçük Asya ve Hel~
las'ta yaşayan Hellenlerin kurtarıcısı sıfatıyla aynen ikinci bir İskender gibi ortaya atılarak 2 ,
Romalılar karşısında hiç de azımsanmayacak başarılar elde etmiş ve kısa bir süre için de olsa
Roma'nın Küçük Asya'daki hakimiyetine son vermiştir3 .
:i
o
.;
~
• Haritalar, Mitchell, Anatolia adlı kitaptaki haritalar baz alınarak tarafımızdan oluşturulmuştur.
1 Roma' nın, M. Ö. i yüzyıldaki, Sulla, Murena, Lucullus ve Pompelus gibi ö~emli gener'allerinin kumandası .
ordularla, Romalıların Küçük Asya'daki gerek müttefik krallıklar gerekse bağımsız kent devletleri
birleşerek, M. Ö. 89-63 yılları arasında, Pontos Kralı Mithridates VI. Eupator' a karşı uzun savaşlar
gerçekleştirmişlerdir. Fakat, yine de Pontos Kralı'nın azmini kıramartıışlardır. Mithridates ölene kadar Roma'nın
en tehlikeli düşmanlarından biri olmayı sürdürmüştür.' Onun ölümüyle, parçalanmak üzere olan doğu devletlerini
bir araya toplayıp Roma'ya karşı savaşmak fikri de son bulmuştur,
altındaki
2 Glew, Selling of the King, 253 vd,; McGing, Foreign Policy, 99; 103; 105 vd,; ayrıca bk. Cic. Flacc. 25. 60.
3 De Souza, Piracy, 116,
.
116
Murat Arslan
Res. 88. Genel Görünüm
Mithridates'in, M. Ö. 89 yılında, Roma'nın Küçük Asya'daki müttefiklerinden Kappadokia
Kralı I. Ariobarzaİıes'i ülkesinden uçüncü defa kovması 4 ; Bithynia Kralı IV. Nikomedes'in
ordusunu kılıçtan geçirmesis ve Roma Elçisi Manius Aquilius'un6 komutasındaki Roma ordusunu ağır bir şekilde yenilgiye uğratması7 , onun Kappadokia8, Bithynia ve Mysia bölgelerini
kolayca ele geçirmesine neden olmuştu9 . Daha sonra, M. Ö. 88 yılında, ordusunun ana bölümüyle Phrygia'ya girmesi üzerineıo, Asia Valisi Gaius Cassius Il ve Quintus Oppius l2 yöne4 Liv. perioch. 77; App. Mithr. 15; 57-58; Cass. Dio 31. 99.2; Eutr. v. 5. 1; Oros. hist. 6.2.1.
S
·
.
App. Mıthr. 18; Strab. 12.3.40 c. 562.
6 Roma Senatus'u, M. Ö. ıoı yılı consul'ü Manius Aquilius başkanlı~ındaki bir elçi heyetini, M. Ö. 90/89
Bithynia Kralı LV. Nikomedes ve Kappadokia Kralı Ariobarzanes'i tahtlanna. yeniden çıkartmakla
görevlendirerek Küçük Asya'ya göndenriişti (Liv. perioch. 74 n. 3; App. Mithr. ll; lust. 38. 3. 1-4).
yılında,
7 App. Mithr. 19; Liv. perioch. 77; aynca bk. FGH III, 434 F 22.7 (= Memnon).
8 Liv.perioch. 77; App. Mithr. 15; 57-58; Cass. Dio 31. 99. 2; Eutr. v. 5.1; Oros. hist. 6.2. i.
9 App. Mithr. 20; civ. i. 55; Strab. 12. 3. 40 c. 562.
10 App. Mithr. 20.
II Cassius'un praenomen'i (= ilk adı) tartışmalıdır. Her ne kadar Cassius'un ön ismi Appianos (Mithr. ll; 17;
24; 112) tarafından Lucius olarak verilse de Livius (perioch. 74) ve lustinus (38. 3. 4) da Cassius'un ilk adı
Gaius olarak geçmektedir. Aynca Cassius'un Nysa kentine yazdı~ı mektupta da (SIG3 II 741; lG xv-xvı 40;
Mithrillates-Roma
Savaşı
ve Lykia
117
timindeki Roma ordulan kralın karşısına çıkma cesareti dahi gösterememiş ve birbiri ardına
ordulannın büyük bir bölümünü terhis ederek Güney Phrygia'ya çekilmişlerdi 13. Bunun üzeri~e Phrygia kentleri ve kaleleri krala teslim ol muş l4; Cassius, Apameia Kybotos'u (= Dinar)
terk ederek Rhodos'a kaçınış l5 Oppius ise, Laodikeia (= Goncalı) kentindeki kısa direnişinden
sonra, hem kent hem de Romalıgeneral Mithridates tarafından teslim alınmıştır l6 . Bu şekilde
kral, kısa zamanda Roma'nın Küçük Asya'dakibütün topraklannın hakimiyetini eline geçirmişti. Mithridates bundan sonra, Lykia, Pisidia ve Pamphylia bölgelerinde hala Pontos hakimiyetine boyun eğmeyen kentleri ele geçirmek üzere bazı generallerini güneye yolladı 17.
Böylelikle savaşın başlangıcından beri işbirliği içinde olduğu korsanlarla da yakın temasa
geçme fırsatını elde edecek ve onlara donanma kurmalan için gereken her türlü yardımda bulunabilecekti 18.
--
Kendisi ise, Maiandros Vadisi boyunca Ephesos (= Selçuk) kentine doğru ilerlemeye başladı. Pontos Kralı; yolu üzerindeki kentlerden Tralleis l9 (= Aydın) ve Maiandros üzerindeki
Magnesia20 (= Magnesia ad- Meandrum) gibi kentlerden büyük ilgi görerek ilerledi.
Anadolu'daki kentlerin büyük bir çoğunluğu Mithridates VI. Eupator'a, memnuniyetle
kapılannı açıp karşıladılar, onu içtenlikle kentlerine davet ettiler21 . Ephesos'lular, Pontos
Kralı'nın gözüne girebilmek için, kentlerinde daha önce Romalılar onuruna diktikleri bütün
heykelleri ve anıtlan yıktılar22 . KraL, Ephesos kentine geldiğinde, Pontos Donanması'nın da
Sherk, Roman Documents, 260 vd. no. 48) ön ismi Gaius olarak yazılmış olup; söz konusu kişinin M. Ö. 96 yılı
Consul'ü Gaius Cassius Longinus olduğu düşünülmektedir (Magie, Roman Rule, 208 n. 22).
12 Romalıların, Birinci Mithridates Savaşı'ndaki üçüncü generali olan Q. Oppius (App. Mithr. 17; 20),
Reinach, Mithridate Eupator, 121; F. Münzer, RE XVIIIIL (1939) 740-741, S.v. Oppius (20) da, Cilicia
propraetor'u (= daha önceden praetor'luk yapmış ey alet valisi) olarak geçmektedir. Diğer yandan, Ath. Deip. v.
47.211 vd.; 213 a; FGrH 87 F 36; n 245; III 268 (= Poseidonios 36; 41) göre, Pamphylia Bölgesi'ndeki Roma
generali [cr'tpa't11Yoç na~J.(p'\}A.iaçl; Livius'a (perioch. 78) göre, -hangi eyalet olduğu bildirilmemekle birlikteproconsul (= daha önceden consul'lük yapmış eyalet valisi); Licinianus (27) ise, onun legatus (= valinin vekili ya
da yetkili temsilcisi) olduğunu ileri sürmektedir. Görüldüğü üzere Oppius'a ilişkin bilgiler birbirleriyle
çelişmektedir. Yukanda sözünü ettiğimiz kaynaklar ışığında Oppius bizce, aynen, M. Ö. 102 yılında, Roma'nın
doğu eyaletlerini ve haydutlar ve korsanlardan anndırmak üzere gönderilen Antonius gibi praetor unvanıyla
(Liv. perioch .. 68; Cic. de Or. i. 82; aynca bk. Plut. Pomp. 24. 6), büyük bir olasılıkla, Pamphylia'da -ya da
Kilikia~ görevlendirilmiş bir Roma generaliydi. Daha detaylı bilgi için bk. Magie, Roman Rule, 283 n. 12 vd.
13
.
App. Mithr. 19; aynca bk. Welles, Royal Correspondence, 294 vd. no. 73-74; Sherk, Roman Documents,
260 vd. no. 48; McGing, Foreign Policy, 109. Küçük Asya Valisi Cassius, cesaretini tamamen yitirmiş,
tecrübesiz ordusuyla, o sıralar kendilerine doğru yaklaşmakta olan Pontos Ordusu'nun öncü birlikleriyle
karşılaşıp, IV. Nikomedes ve Aquilius'un durumuna düşmernek için, bu karan almış olsa gerektir. Diğer Romalı
general Quintus Oppius'un Güney Phrygia'daki konuşlandığı yerleşime -Laodikeia- ilişkinolarak ise bk. App.
Mithr. 20; Reynolds, Aphrodisias, 12 vd. doc. 2-3.
14 App. Mithr.
20; civ. I. 55; aynca bk. Veıı.
n. 18.3; Oros. hist. VI. 2. 5.
15 App. Mithr. 24.
16 Liv. perioch. 78; App. Mithr. 20.
17 App. Mithr. 20.
~
18 App. Mithr. 18-20; 58; 62; Liv. perioch. 77; aynca bk. Özsait, Pisidia Tarihi, 73; De Souza, Piracy, 116
vd.
19 Cic. Flacc. 25. 59; App. Mithr: 21.
20 App. Mithr. 21; aynca bk. McGing, Foreign Policy, III n. 110.
_21 Diod.37. 26; Cic. Flacc. 25.60-61; App. Mithr. 21.
22 App. Mithr. 21.
118
Murat Arslan -
kentin limanında demirlemiş olduğunu gördü. Bunun üzerine amirallerinden bazılannı çevre
adalan zapt etmek üzere görevlendirdi. Bu sırada, Küçük Asya'nın her bölgesinden gelen elçiler Mithridates'i Küçük Asya'nın kurtancısı 23, Büyük Baba24 ve Yeni Dionysos 25 gibi
unvanlarla selamladılar.
Pontos Kralı Mithridates VI. Eupator Dionysos'un bu zaferini alkışlayanlann başında
Hellen kentleri geliyordu. Söz konusu kentler bunu zorunluluktan ya da korkudan değil,
Romalıların Küçük Asya'daki sömürü rejiminden, yöneticilerin soyguncu idarelerinden ve
vergi toplayıcılannın ezici boyunduruğundan kurtulmuş olmanın verdiği içten gelen samimi
bir sevinçle Pontos Kralı'na bağlılık yemini ederek onun egemenliğini tanıyorlardI. Krala karşı
duyulan bu memnuniyet onun cömertliğiyle daha da artıyordu . Durum öyle bir hal almıştı ki, Roma yanlısı söylevIeriyle tanınan Sardeis'li (= Sart) ünlü hatip Diodoros Zonas, Küçük
Asya'daki Hellen kentlerini Pontos hakimiyetine karşı isyan ettirmeye çalıştığında,
Anadolu'daki VI. Mithridates yanlısı hareketin kısa sürede nasıl önüne geçilmez şekilde
yayıldığını gözler önüne sermişti 26 . Bu sırada Mithridates ise, Hellenleri hoşnut etmek için
hiçbir fırsatı kaçırınıyor ve gösterişli kararlar veriyordu. Örneğin, M. Ö. 94/93 yılından itibaren her dört yılda bir kutlanan Mukieia 27 festivalini düzenleyen Smyrna'lılara (= İzmir), M.
Ö. 88 yılında, söz konusu töreni tesis edebilmeleri için para yardımında bulunuyordu.
Böylelikle Mithridates, Romalılann düşmanı dahi olsa, dürüst ve şerefli bir insanın onuruna
adanan kutsal bir festivale saygısızlık etmeyip, onun devam etmesi açısından elinden geleni
yapıyordu 28 . Aynca, Ephes~s'ta dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilen Artemis
Tapınağı'nın kutsal sığınma alanının (= asylon29 ) kapsamını (= temenos 30 ) g~nişletiyordu.
ıskender'in, M. Ö. 334 yılında, bir stadion'a (= 600 Hellen adımı = 177.6~ı92.28m) çıkardığı
bu alanı Mithridates , tapınağın çatısının köşesinden attığı bir okun düştüğü yere kadar
23 Cic. Flacc. 25. 60; Diod. 37. 26.
24 Cic. Flacc. 25. 60.
25 Ath. Deip. V. 49 d = FGrH II 244 (= Poseidonios). Mithridates VI. Eupator:un Dionysos unvanını söz
_konusu savaştan önce de taşıdığına ilişkin olarak ayrıca bk.: M. Ö. yak. 1'20 yılında, App. Mithr. 10; M. Ö. 10211
yılında , Durrbach, Inscriptions de Delos, 215 vd. no. 133-134; Magie, Roman Ru1e, 1102 n. 31 ; McGing,
Foreign Policy, 90 n. 5; M. Ö. 94/93 yılında, IDelos 2039; Durrbach, Inscriptions de Delos, 223 no. 137; Magie,
Roman Rule, 1102 n. 31 ; McGing, Foreign Policy, 92 n. 18.
26Strab. 13.4. 9c. 628; ayrıca bk. Cic. Flacc. 24.57-25.61; Magie, Roman Rule, 215; Günaltay, Yakın Şark
IV/2,352.
.
27 M. Ö. 94/3 yılı Küçük Asya Proconsul'ü (= Valisi) Quintus Mucius Scaevola'nın publicanus'lann (= vergi
Asia eyaletlerinde yaptıkları talanı önlemesi , rüşvet yiyen magistratus'ların (= devlet memurlan)
işledikleri suçları cezalandırması ve adaletli yönetimi onun HeIIenler tarafından onurlandırılmasına ve bazı
kentlerde adına (=,Mucius [Movıdeta]) festival düzenlenmesine neden olmuştu (Diod. 37. 5; 6. 1; OGlS 437439).
toplayıcıları)
28 Cic. Verr. II. 2. 51; ayrıca bk. Magie, Roman Rule, 173 vd. n. 48 ; McGing, Foreign Policy, 112 n. 115.
29 Antikçağ' da bazı tapınakların yanlarında kutsal sığınma alanları bulunurdu. Eğer bir kişi , herhangi bir
nedenden ötürü, söz konusu alana girip tanrının heykeline dokunursa tanrının korumas ı altına girerdi. Bu
nedenle, kişilerin suçları ne olursa olsun, tapınağın kutsal sığınma alanı sınırları içinde (= asylon) onakimse
dokunamaz ve zarar veremezdi. Kutsal sığınma alanları içindeki insanlara zarar verenlerin ise, hem tanrının hem
de insanların gazabından kurtulamayacağına inanılırdl. Daha detaylı bilgi için bk. De Souza, Piracy, 69.
30 Bir duvarla sınırlanmış kutsal alan.
'v
Mithridates-Roma
Savaşı
ve Lykia
119
uzatıyordu 31 . Kral böylece, halkın olduğu kadar din adamlarının da desteğini arkasına almış
oluyordu. _
Pontos Kralı VI. Mithridates, kisa zamanda Küçük Asya'nın hakimi olmuştu. Kral
Anadolu'da ilerleyişi sırasında pek az yerde direnişle karşıla'şmış, Romalı vergi toplayıcıları
aşarcılarınağır vergileri altında ezilen halk her yerde Pontos Kralı'nı bir kurtarıcı gibi karşılamıştı 32 . Mithridates'e Küçük Asya'da direnen kentler genellikle Apameia33 , Laodikeia34 ve
Rhodos Adası 35 gibi Roma generallerinin konuşlandıkları yerleşimlerle Aphrodisias36 gibi
çevre kentleri ya da bazı bağımsız Pamphylia37 , Paphlagonia 38 , Pisidia39 ve Lykia40 bölgelerindeki kentlerdi. Söz konusu bölgeler o sıralar özgür ve özerk olduklarından, yani Roma'nın
dostu ve müttefiki [<piAOÇ KUt cru~~uxoç] olan bölgeler ve kentler arasında yer almalarından
dolayı civitas joederetae(= ittifak yapılmış devlet ya da kent) muamelesi görüyorlar ve
Romalı vergi mültezimleriyle ~öneticileri tarafından sömürülmüyorlardı. Bu bölgeler, büyük
bir ihtimalle, Roma'ya tributum (= vergi) ödeyerek onun yasalarına uyuyor ve Roma ihtiyaç
duyduğunda onu askeri. yönden - karada asker denizde gemi vererek - destekliyorlardı. Bu
bakımdan, Pontos Kralı'na karşı kendi özgürlüklerini savunmak için verdikleri savaşımlarında
aynı zamanda Roma'nın düşmanı olan krallıkla da savaşınış oluyorlardı41 . Diğer yandan, Ionia
Bölgesi'ndeki Magnesia ad Sipylum42 ile Karia kentlerinden Tabai 43 ve Stratonikeia44 gibi,
Roma'nın gücüne olan inançlarını kaybetmedikleri için, Romalılarla olan ilişkilerini ve müttefik durumlarını koruyarak Pontos Kralı'na karşıdirenen yerleşimIerin sayısı oldukça azdı45 .
31 Strab. 14.1. 23 c. 641. Söz konusu uzaklık bir stadion'dan biraz fazlaydı.
32 Diod. 37. 26; Cic. Flacc. 25.60; ayrıca bk. McGing, Foreign Policy, ıo9.
33
,J .
.
App. Mıthr. 19; ayrıca bk. Strab.12. 8.18 c. 579.
34 App. Mithr. 20. Konuya ilişkin ola;ak bk. App. civ. ı. 55; ayrıca bk. VeH. II. 18.3; Oros. hist. VI. 2. 5.
35 Liv. perioch. 78; Diod. 27. 28; App. civ. JV. 71 ;Mithr. 24-27; ayrıca bk. Sherwin-White, Roman Foreign
Policy, 124 n. ıo3 vd.;McGing, Foreign Policy, 113 n. 118; Günaltay, Yakın Şark IV/2, 362; Marek, Lykischer
Bund,9 vd.; 16 vd.
36 Reynolds, Aphrodisias, 12 vd. doc. 2-3; Sherk, Rome and the East, 70 vd. no. 59a-59b; konuya ilişkin
olarak ayrıca bk. App. Mithr. 17; 20.
37 App. Mithr. 20.
38 App. Mithr. 21. Paphlagonia'lılar Pontos Kralı'nın generaHerine uzun Süre karşı koyamadılar. Bu yüzcİen
boyun eğmek ve Pontos hakimiyetini tanımak zorunda kaldılar. Söz konusu durum, SuHa ile Mithridates arasında
M. Ö. 85 yılında yapılan Dardanos Andıaşması'nda hükme bağlanmış, Asia'yla birlikte Paphlagonia da
Mithridates'ten alınmıştır (Plut. SUL!. 22-24).
39 App. Mithr. 20.
40 App. Mithr. 20-21. Lykia'lılar gerek Pontos Kralı'nın generaHerine, gerekse bizzat kralın kendisine karşı
savaşmışlar; ayrıca, Rhodos Adası'na yardım göndermişl'erdir (App. Mithr. 24; ayrıca bk. Marek, Lykischer
Bund, 9 vd.). Bununla birlikte, elimizde Lykia' daki hangi kentlerinden direnip, hangilerinin Pontos'lular
tarafından ele geçirildiği hakkında şu an için yeterli bilgibulunmamaktadır.
41 KaHet-Marx, Hegemony, 158 vd.; ayrıca bk. Akşit, Likya, 73.
42 Liv. perioch. 81; Paus. i. 20. 5; App. Mithr. 20-21.
43 OGIS II 442; Sherk, Roman Documents, 100 vd. no. 17.
44 App. Mithr. 21.
45 Küçük Asya' da,Pontos Kralı'na karşı ayaklanan kentlerden Magnesia ad Sipylum (Liv. perioch. 81; Paus,
i. 20. 5) dış.ındakilerin Mithridates'e karşı olan savunmaları uzun ömürlü olmamış ve söz konusu yerleşimler
Pontos generalleri tarafından zapt edilmiştir. Bu bakımdan, aynen Stratonikeia örneğinde olduğu gibi,
120
Murat Arslan
PHRYGIA
;Apameia
M.ö.88
&ıaımos
Slralonikeia
e.
KARIA
PISIDIA
\ Q.,
. NiSyr~CJ .
Telo~
..,. O'/7R"',,"'
...,., Ir
AKDENiz
. Res. 89. Mithridates'in Rhodos ve Lykia seferine ilişkin genel görünüm
Mithridates, M. Ö. 88 yılının ilkbahannda, Doğu Akdeniz'deki Pontos hakimiyetini tamamlamak için Rhodos'luları kendi yanına çekmeye çalıştı. Fakat Rhodos'lular, daha önce
Romalılardı;ın iyi muamele görmedikleri halde 46 , Pontos Kralı'nın başarılarının kalıcı olma-
Mithridates'e önemli miktarda savaş tazminatıyla haraç vermek ve kentlerinde bir Pontos garnizonu
bulundurmak zorunda kalmışlardır (App. Mithr. 21).
46 Roma, M. Ö. 168
yılında, Makedonia Kralı Perseus'u yenm~sinden sonra Rhodos'un sadakatinden
şüphelenerek onlara, M. Ö. 188 yılında, ' Apartıeia Andıaşması'yla bağışlamış oldukları Karia ve Lykia
bölgelerini ellerinden almışlardı. Romalılar, M. Ö. 146 yılında, Korinthos'u tahrip ettikten sonra, Delos Adası'nı
serbest liman ilan etmişler ve böylelikle Rhodos'un ekonomisini
44-45; App. Mithr. 62; Syr. 44).
çökertrnişlerdi(Polyb.
.
28. 16; 30. 5. 12; Liv.
Mithridates-Roma Savaşı ve Lykia
121
dığına inandıklanndan
Mithridates'le müttefik olmayı kabul etmediler47. Rhodos'lulan Roma
taraftan bir siyaset izlemeye iten nedenlerden birincisi, geçmiş deneyimlerinden edindikleri
tecrübeler sayesinde, Roma'nın kendi saflannı bırakarak düşmanlanyla birleşenleri ve hatta
tarafsız kalanlan er ya da geç şiddetli bir şekilde cezalandıracağını bilmeleriydi. İkincisi ise, o
sıralar eski Küçük Asya Proconsul'ü Cassius'un, Manius Aquilius'un elçi heyetinden Mallius
Malthinus 48 ve beraberlerindeki birçok Romalının Rhodos'ta bulunmasıydı. Aynca, Delos
Adası'nda olduğu gibi, Rhodos'ta da önemli ölçüde Romalı ikamet ediyordu. Bunlar,
Rhodos'lulan eski müttefikleri Roma'dan aynımamaya teşvik ediyorlardı49 .
Bu nedenlerden kral, Ege Denizi'nde hakimiyetini kabul etmeyen bazı adalar ve Rhodos'a
karşı yelken açmak üzere önemli miktarda savaş gemisi ve kuşatma araçlantıın yapımına baş­
laaı 50 . Böylelikle, Roma'nın Doğu Akdeniz'deki en güçlü donanmaya sahip adasını kontrol
altına alacak 5I , gerek Küçük Asya'daki katliamdan kurtulan Romalılann sığındığı gerekse
Lykia gibiS 2 , Pontos karşıtı güçlerin desteklediği son üs konumundaki adayı ele geçirerek
Anadolu'daki hakimiyetini pekiştirecekti. O sıralar Pontos, Karadeniz ve Akdeniz'in en güçlü
donanmasına sahipti. Aynca kral, Rhodos ve Romalılann AKdeniz'deki azı lı düşmanlan
korsanlan 53 da kendi yanına çekmeyi bilmişti.
Mithridates, M. Ö. 88 yılının yazında, Ephesos kentinde Rhodos'a karşı düzenleyeceği
seferin hazırlıklannı büyük ölçüde tamamlayıp, Kos (= İstanköy) Adası'na doğru yelken açtı.
Ada halkı Pontos Kralı'nı büyük bir ilgi ve sevinçle karşıladı. Daha sonra da adalannda
bulunan Mısır Kralı X. Ptolemaios i. Aleksandros'un oğlunu, değerli sanat eserlerinden oluşan
paha biçilmez eşyalar ve önemli miktarda parayla beraber Mithridates'e teslim etti54. Kral ise,
47 Roma, M. Ö. II.
yüzyıldaki askerı başarıları sayesinde Akdeniz Dünyası'nın bir numaralı gücü haline
geııruşti. Rhodos'lular M. Ö. II. yüzyılda Romalıların, Seleukos Kralı III. Seleukos'u Küçük Asya'da bozguna
uğrattıktan
sonra nasıl aşağıladığını, Makedonia, Kartaca ve Pergamon kraıııklarını nasıl elde ettiğini, Heııas ve
ne şekilde istila ettiklerini biliyorlardı . çünkü Roma'nın söz konusu kraıııklarla yaptığı savaŞlardan
bazılarında onun müttefiki olarak birlikte çarpışmışlardı (Arslan, Galatlar, 197 vd.).
48 lust. 38. 3. 4; 4.4; ayrıca bk. Sherwin-White, Roman Foreign Policy, 119 n. 88. Appianos (Mithr. 11), M.
Ö. 90/89 yılında, Manius Aquilius'un başkanlığında Bithynia Kralı LV. Nikomodes ve Kappadokia Kralı i.
Ariobarzanes'i tekrar tahtlarına çıkarmak üzere Küçük Asya'ya gönderilen heyet üyelerinden bahsedilir; (Mithr.
19) da Aquilius haricindeki üyelerin o sıralar Cassius'la birlikte olduklarından söz ederken, kuııandığı çoğul
ifadelerden'söz konusu komisyonun en az üç kişiden oluştuğu ortaya çıkmaktadır. Ancak Appianos, bu kişilerden
hiçbirinin adını zikretmez. lustinus (38. 3. 4; 4, 4) ise, Aquilius'un yanındaki komisyon üyelerinden sadece
Mallius Malthinus'un adını verir, Fakat o dönemde Malthinus cognomen'ini (= lakap) taşıyan bir Romalı
aristokrata rastlanmamaktadır. Bu bakımdan söz konusu kişinin Marius'un, M. Ö. 1081107 yılındaki, askeri
tribunus'u (= komutan) ve M. Ö. 101 yılında consul'luğu paylaştığı, Titus Manius Maİıcinus olduğu
düşünülmektedir (Saıı. lug. 73. 7; Cic. de Or. 2. 196). Konuya ilişkin olarak ayrıca bk. Sherwin-White, Roman
Foreign Policy, 119 n. 88.
49 Liv. perioch. 78; ayrıca bk. Günaltay, Yakın Şark IV12, 362.
Numidia'yı
50 Sherwin-White, Roman Foreign Policy, 124 n. 103 vd.; McGing, Foreign Policy, 113 n. 118.
51 De Souza, Piracy, 118.
52 App. Mithr. 20-21; 24; ayrıca bk. Marek, Lykischer Bund, 9 vd . .
53 Kallet-Marx, Hegemony, 229 vd.; ayrıca bk. De Souza, Piracy, 116 vd.
54 Xl. Ptolemaios II. Aleksandros'un anneannesi III. Kleopatra, yak. M. Ö. 102 yılında, genç prensi önemli
miktarda parayla birlikte Kos'lulara emanet etmişti. Ayrıca, kendisine ait, değerli sanat eserleri, kıymetli taşlar
ve ziynet eşyalarından oluşan mücevheratı bütün hazinesiyle birlikte Kos Adası'na yoııarnıştı (App. Mithr. 23;
--
122
Murat Arslan
bu değerli rehineyi, kra1iyet hazineleriyle birlikte Pontos'a gönderdi55 . Ayrıca, Yahudi
bankerler tarafından adadaki kutsal tapınaklarda saklanan 800 talanton 56 paraya da el koydu 57 .
. Kos Adası'ndan elde ettiği büyük miktardaganimetle tatmin olan kral, adadaki Asklepion
Tapınağı'nın kutsal alanına (= asylon) saygı gösterdi. Kos'luların tapınağın temenos duvarları
içine sığınan Romalıları katletmemiş olmalarından dolayı onları cezalandırmadı 58 . Khios
Adası'ndan gelen müttefiklerinin de donanmasına katılmasıyla, M. Ö. 88 yılının yazında,
Mithridates memnuniyet içinde Kos'u terk ederek Rhodos'a doğru yelken açtı 59 .
i
Rhodos'lular ise, bu sırada adalarında bulunan Romalıların ve Lykia'lı müttefiklerinin de
yardımıyla, kentlerinin savunma duvarlarını sağlamlaştırınış, limanlarını tahkim etmiş, kuvvetli donanmalarını elden geçirmiş ve inşa ettikleri savaş makinelerini kentlerinin stratejik
açıdan önemli noktalarına yerleştirmişlerdi. Ayrıca Rhodos Adası, hem Küçük Asya'daki katliamdan kurtulan. İtaliklerin, hem de Anadolu'daki Pontos hakimiyetine karşıt güçlerin toplandığı bir üs durumundaydı. Eski Küçük Asya Proconsul'ü Gaius Cassius'un da aralarında
bulunduğu önemli miktardaki Romalı mültecinin yanı sıra, Telmessos (= Fethiye) ve
Lykia'nın birçok kentinden gelen askerlerle 60 , Khairemon'un 61 oğulları gibi, Roma yanlısı _
Hellenler bu adada konuşlanmışlardı 62 . Ayrıca, Lykia Birliği kentleri, gerekkendilerini büyük
bir tehdit altında hissettikleri, gerekse Rhodos'lularla aralarındaki symmakheia (= müttefiklik)
andıaşması uyarınca Patara'lı (= Gelemiş) Artapatos'un oğlu amiral Kreinolaos önderliğinde
115; 117; civ. I. 102; Ioseph. Ant. ı 3. 349). Konuya
n. 93 vd.
ilişkin
olarak
55 App. Mithr. 23; 115; civ. I. 102; Ioseph. Ant. 14. i i 2;
Ancient Cos, 138 n. 296. .
ayrıca
bk. Sherwin-White, Ancient Cos, 138
ayrıca bk. App. Mithr. 117; Sherwin-White,
.56 25. 86 kg. ağırlığındaki ağırlık ölçüsü. Antikçağ' da gen~ııikle para tartmak için kuııanılırdı ve bir talanton
olarak 60 mna, 6.000 gümüş drakhma ya da 36.000 obolos'a eşitti .
yaklaşık
57 Ioseph. Ant. 14. 112; ZPE 21, 183-188; ayrıca bk. Sherwin-White, Ancient Cos, 138 n. 297 ; 249 vd.
58 Tac. ann. 4. 14; ayrıca bk. Sherwin-White, Ancient Cos, 133 vd. M. Ö. 88 yılı ilkbaharında Pontos Kralı
. Vi. Mithridates'in emriyle Küçük Asya'nın her yerinde aynı günde Romalılara karşı etnik bir temizlik yaşandı.
Tarihe Ephesos Akşamı olarak geçen söz konusu katliam sırasında, Romalıların büyük bir ço ğunluğu daha ne
olduğunu anlamadan boğazlandılar. Galeyana gelmiş halk, toga giyen ve Latince konuşan ne çocuk, ne annebaba, ne de köle için ayrıcalık yaptı. İtalik kanı taşıyan herkesi öldürdüler. Katliamdan kurtulmak amacıyla ;:
tapınakların sığınma alanlarına -asylon- ve tanrı heykeııerine sığınan insanları da acımasızca katlederek kutsal
yerlerin masumiyetini bozdular. O sıralar Pontos Kralı VI.Mithridates'in hakimiyeti altındaki bölgelerde, kan
dökülmedik ne bir kent, ne bir tanrı tapınağı ne de bir konuk ocağı kaldı. Konuya ilişkin olarak bk. FGH 434 F
22. 9 (= Memnon); Cic. imp. ,en: Pomp . 7; Flacc. 25. 60; Leg. Man . 7; ll; Liv. perioch. 78; Plut. Sull. 24. 4;
App. Mithr. .22; Cass. Dio 31. 101. i; 33.109.8-9; Vel!. 11.18. 1-2; Va!. Max. 9. 2; Flor. ep it. I 40. 6; Eutr. V. 5.
2; 3. 76. 3; Oros. hist. VI. 2. 2. Daha detaylı bi(gi için ayrıca bk. Mommsen, Rome, III. 278; Magie, Roman Rule,
216 vd. n. 36; Brunt, Man Power, 224 vd.; Günalta,y, Yakın Şark IV12, 355 vd.; Mitchell, Anatolia, 30; Bean,
Ege Bölgesi, 15; Kallet-Marx, Hegemony, 153 vd.; Arslan, Galatlar, 136 n. 512.
59 Liv. perioch. 78 .
60 App. Mithr. 24.
61 Mesogis (= Cevizli) Dağları eteklerindeki bir Karia kenti olan Nysa'da (= Sultanhisar) yaşayan bu zengin
Heııen: i. Mithridates-Roma Savaşı sırasında, M. Ö. 88 yılında, Laodikeia'da konuşlanan Roma ordusunun erzak
ihtiyacını karşılamak üzere 60.000 modii (Modius -i : Roma'da tahıl ölçme birimi; i modius= 8.75 kg. Bu ölçüye
göre, 60.000 modii= 525 ton) ağırlığında hububat yardımında bulundu. Konuya ilişkin olarak .bk. Sherk, Roman
Documents, 260 v.d. no. 48; 1984,72 vd. no. 60; Bagnail - Derow, Documents, 89 vd. no. 49; McGing, Foreign
Policy, 109. Khairemon'un ailesine ilişkili olarak ayrıca bk. Strab. 14. 1. 42 c. 649; SIG3 I 741; Welles, Royal
Correspondence, 294 vd. no. 73-74.
62 Welles, Royal Correspondence, 295 vd. no. 74.
! i!i !ii i!i!!I! il! !
Mithridates- Roma Savaşı ve Lykia
123
bir sava~ . filosunu Mithridates'e karşı Rhodos saflarında savaşması için gönderdiler63 .
Rhodos'lular öncelikle Kreinolaos komutasındaki Lykia'lıları Kos Adası'nı gözedemekle napaqıuA.açav'ta oE ımı Krorov noA.tv - görevlendirdileı:64 . Böylelikle, krahn donanmasının
- demir attığı' ve Rhodos'a saldırmak üzere son hazırlıklarını tamamladığı Kos limanındakiana
karargahına ilişkin daha detaylı bilgi topla~aya başladılar65 .
Rhodos'lular, Pontos Kralı VI. Mithridates'in donanmasıyla üzerlerine doğru yelken açtığı
haberini - Lykia'lı müttefiklerinden? - aldıkları zaman, amiralleri Damagoras'ı Rhodos donanmasının hafif ve hızlı teknelerinden oluşan bir filoyla, kralı karşılamak üzere gönderdiler.
Daha sonra da, kralın adalanndaki konumunu zorlaştırmak amacıyla kentin çevresinde onun
faydalanabileceği her şeyi tahrip ederek, kente çekildiler66 . Damagoras'ın amacı, Mithridates'in Rhodos kuşatması için mühimmat ve asker taşıyan nakliye gemilerine zarar vermek
veya batırmak ve beklenen Pontos saldırısını geciktirmek ya da sekteye uğratmak olsa gerekti.
Mithridates'in Kos'tan, Rhodos'a doğru yelken açarken takip edeceği en kolay rota, Knidos (=
Deveboynu) Burnu'yla Nisyros ve Telos adaları arasındaki Karia sahilleri boyunca uzanıyor­
du67 • Bu bakımdan Damagoras, Ralikarnassos (= Bodrum) Yarımadası'nın açıklarında mevki
almıştı'. Böylelikle hem Kos Körfezi içinde sıkışma hem de Pontos donanması tarafından
çevrilme tehlikesine karşı filosunu güvence altına aldı. Söz konusu durum Rhodos'lulara bir
yandan açık denize kaçabilme olanağı sağlarken diğer yandan da kralın Rhodos'a gitmesini
geciktirmiş oluyordu. Bu nedenle çarpışma için, ~os ile Kalimnos adaları arasında,
Ralikarnassos Yarımadası'nın ucunda, Myndos (= Gümüşlük) Geçidi olarak adlandırılan boğaz seçildi68 .
. Savaş Rhodos filosunun , kralın donanmasına cepheden ve sol kanattan saldırmasıyla
Rhodos donanması sayı bakımından çok az olmasına rağmen, savaştıkları sulan iyi
tanımaları, deniz tecrübeleri, taktik bilgileri, tam donanımlı gemileri ve iyi eğitilmiş mürettebaşladı.
63 Marek, Lykischer Bund, 9 vd.; 16 vd. Patara'da bulunan ve Marek
bölümler aşağıda verilmiştir:
KpeıvoAaov
tarafından yayımlanan yazıta ait ilgili
'Ap·t(X1t<x-
4 tO'll TIatapea toV aL.pegevta Ert' autrov
atpanıYov aUtOKpatOpa Erti tTlç rtqı.<p9eicrrıç
'Poo{oıç a'll~~aXtaç UrtO tOı> KoıVOı>
trov A'IlKtroV eiç tov Evatavta rtoA.e~ov
8
rtPOç ~acrıMa Mı9pıMnıv Tr(rımX~evov
64 Söz konusu fiil - rtapa<p'llA.aaaro - burada korumaktan ziyade aynen Appianos'un (Mithr. 26) Rhodos
kuşatması sırasında surlar üzerindeki nöbetçilerin gözetlemesine ilişkin olarak kulbindığı - ol. rtpo<pUA.aKeç
aL.a9o~evoı - gibi Patara yazıtında da - rtapa<p'llA.açavta oe KaL. Koorov rtoAıv - ifadesi Kos Adası'nın Lykia'lılar
tarafından korunmasından ziyade gözetIendi ği anlamında kullanılmı Ş olsa gerektir. Konuya ilişkin olarak bk.
Marek, Lykischer Bund, LO no. 1; 19.
65 Lykia Birliği' nin Patara'lı Artapates'in oğlu Kreinolaos komutasındaki Lykia filosunun iki amacı vardı.
Bunlardan birincisi, Rhodos donanmasını Mithridates'e karşı verdiği savaşta güçlendirmek, ikincisi ise,
düşmanın Kos Adası'ndaki karargahım dikkatli bir şekilde gözetlemekti. Marek, Lykischer Bund, 10; 19.
66 App. Mithr. 24.
67 Strab. 14.2. 15 c. 656; 19 c. 657.
68 App. N(ithr. 24; civ. 4. 7L.
124
Murat Arslan
batlan bakımından Pontos donanmasından üstündü 69 . Fakat kralın amiral gemisi quinqueremis'ten (= beş sıra kürekli gemi) Pontos donanmasının kanatlan genişleterek düşmanı çembere alma emri vermesi üzerine, Rhodos filosu çevrilerek imha edilme. tehlikesiyle karşı
. karşıya kaldı. Bunun üzerine savaşı bırakarak, hafif ve süratli gemileriyle hızla geti çekildiler.
Kralın takibi, bu sulan iyi bilen Rhodos filosunu yakıdamaya yetmedi. Sonunda Damagoras
komutasındaki savaş gemileri, Rhodos'un güvenli limanına sığındı ve kentin kapılan kapatıldı.
Böylece, Rhodos'lulann söz konusu deniz harekatının stratejik gayesine vanldı. Kralın
Rhodos'a ulaşması az bir süre de olsa geciktirilmiş ve düşman donanmasının gücü hakkında
bir fikir elde edilmişti. Bu bakımdan, Mithridates, Rhodos sahillerine geldiğinde, kent, Romalı
ve Lykia'lı müttefikleriyle birlikte kralı kuvvetli surlannın ardında karşılamaya hazırdı70 .
Rhodos'lulann başkenti adayla aynı adı taşıyordu. Kent coğrafikonumu itibariyle, Küçük .
Asya'nın güney kıyısındaki Loryma (= Bozburun) Yanmadası'nın karşısında; adanın ise, doğu
bumundaydı. Deniz sulannın oydu ğu iki doğal koy ve kayalık bir sahil üzerinde tahkimli bir
kaleye sahipti. Kapatılabilen limanlar ve tersaneler hem kuvvetli bir sur hem de kalın
zincirlerle korunuyor; aynca savaş makineleriyle destekleniyordu. Kente ait dış limanlardan
bazılan ise, gizli tutuluyor ve buralara kimsenin girmesine izin verilmiyordu. Kent yollan, su
sistemi, silah ve erzak depolannın yerleşim düzeni açısından ideal bir plana göre inşa
edilmiştP1. Diğer bir değişle Rhodos, gerek savaş gemilerini imal, teçhis ve tamir ettiği tersaneleri, gerek gemi inşaatı açısından lüzumlu kereste, katran, keten, ip gibi ham maddeleri
stokladığı erzak depolan, gerekse donanmasını ve mürettebatını kapatılabilen limanlar ve
tahkimli surlar içinde ikmal ettiği istinat noktalanyla ideal bir kara üssüne sahipti.
Bu yüzden Mithridates önce, liman ağzına demirleyerek, kent yakınlannda kamp kurdu .
. Daha ~onra da liman tarafından kente girmek için çeşitli denemelerde bulundu. Fakat, kısa
süre sonra, yaptığı işin yararsızlığını kendi de anladı ve kenti hem karadan hem de denizden
kuşatarak Küçük Asya'daki ağır silahlı askerlerin gelmesini beklemeye başladı. Bu arada
Rhodos'lularla çarpışmaya devam ediyordu. Çünkü Rhodos'lular kentlerindeki Romalı ve
Lykia'lı müttefikleriyle, bir yanda!! kendilerini surlardaki askerleriyle savunurken, diğer yandan dahızlı gemilerine ve tecrübeli denizcilerine güvenerek donanmalannı her an düşmana
saldıracakmış gibi hazırda bekletiyor ve her fırsatta bir yarma harekatı düzenleyerek Pontos
gemilerine saldınyorlardı 72 . Böylelikle yavaş yavaş kralın kuvvetlerini yıpratmaya başladılar.
Her ne kadar kral, Rhodos limanının ağzını ağır yük ve savaş gemileriyle kapayarak kenti abluka altına almış olsa da, bazen ters esen rüzgarlar bazen de tecrübesiz adamlannın disiplin
dışı davranışlan, kuşatmanın Rhodos'lular tarafından zaman zaman yanımasına neden
oluyordu. Aynca kral, uç sıra kürekli süratli teknelerini (= trieres73 ['tpırıprıç)) uzun süre
denizde tutamıyordu. Çünkü, söz konusu tekneler basit bir biçimde, yalnızca kürek çekme ve
69.
.
27. 28.
70 App. Mithr. 24.
Dıod~
71 Strab. 14.2.5-13 c. 652-655;
ayrıca bk. Günaltay, Yakın Şark IVI2, 363 vd.
72 App. Mithr. 24-55.
73 Trieres, M. Ö. Vi. yUzyllın ikinci yarısındl\n itibaren uzun bir süre en çok kullanılan savaş gemisi
yeni bir tekne türüdür. Bu tekneye Latince'de triremis adı verilmekteydi. Kelime anlamı itibariyle
üç sıra kürekli demek olan söz konusu hızlı savaş gemilerini, o çağın destroyerleri olarak kabul edebiliriz.
Konuya ilişkin ayrıntılı bilgi için ayrıca bk. Landels, Mühendislik, 157 vd.
niteliğindeki
Mithridates-Roma
Savaşı
ve Lykia
125
düşman
gemilerine burunlanndaki ağır tunç mahmuzlanyla çarpma işlevleri açısından donatılmış ve dengesiz olma pahasına hız için tasarlanmış savaş gemileriydi. Bu açıdan iyi hava
ve sakin denize bağımlıydılar. Bu durum, trieres'lerle uzun süreli bir deniz kuşatmasını
neredeyse olanaksız kılıyordu. Zira bu teknelerde subay kamaralan, mürettebat için savaş görev yerleri, yiyecek deposu ya da mutfak yoktu. Bu yüzden trieres1erin denizde uzun süre
kalmalan imkansızdı. Rhodos gibi bir kentin deniz kuşatmasında, Pontos trieres'lerinin günde
en az bir defa ikmal için dönebilecekleri yakın bir kara üssüne ihtiyaçlan vardı 74.
Diğer yandan, nitelikli mürettebat eksikliği Pontos donanması açısı~dan en önemli
sorundu. Donanmadaki eğitilmiş mürettebatın azlığı kısa süre içinde kendini çeşitli şekillerde
gösterdi. Çünkü, savaş gemileri ne kadar iyi tasarlanmış ya da sayı bakımından ne kadar çok
olurlarsa olsunlar, amaca uygun, iyi eğitilmiş ve morali yüksek mürettebata ihtiyaçlan vardı.
Teknenin hızı ve manevra kabiliyeti kaptanın, dümencinin ve tüm gemi mürettebatın ortak
uyumu soıiucunda ortaya çıkıyordu. Bunun yanı sıra, yalnızca birkaç insanın bile yanlış kürek
çekmesi, bütün bir sıranın uyumunu bozarak geminin manevra yeteneğinin ve hız denetiminin
bozulmasına neden oluyordu. Bu bakımdan, Pontos dönanması sayıca üstün olmasına rağmen
süratli, manevra kabiliyeti yüksek, deneyimli ve iyi eğitilmiş gemicilerden oluşan Rhodosfilolan tarafından sıksık tuzağa düşürüıüyordu 75 . Rhodos trieres1eri burunlanndaki ağır tunç
mahmuzlanyla Pontos savaş gemilerine şiddetle çarparak ya teknelerini batınyor ya da bir
takım kancalar vasıtasıyla kendilerini düşman teknelerine bordo bordoya yapıştırdıktan sonra
onlan yedeklerine alarak limanlanna götürüyordu 76 . Bu arada zaman geçiyor ve yaz yerini
sonbahara bırakıyordu. Yine bu çeşit çarpışmalardan birinde Pontos müttefiklerinden üç sıra
kürekli bir Khios savaş gemisi şaşınp, yanlış bir manevra yaparak Mithridates'in beş sıra kürekli amiral gemisini (= quinqueremis) mahmuzladı. Kralın gemisinde önemli hasara yol açan
bu tuhaf kaza, Mithridates'in neredeyse Rhodos'lular tarafından esir alınmasına neden
oluyordu77.
kara kuvvetleri, ellerindeki nakliye gemileri trieres'ler eşliğinde Rhodos
Adası'na doğru yelken açtılar. Fakat Kaunos (= Dalyan) açıklannda şiddetli bir fırtınaya
yakalanarak, Rhodos sahillerine doğru sürüklenmeye başladılar. Kasırganın etkisiyle sular
üzerinde oraya buraya dağılan Pontos gemilerini gören Rhodos'lular ise, mürettebatın ve askerlerin şaşkınlığından yararlanarak bütün güçleriyle onlara saldırdılar. Çünkü, Pontos Kralı
için, gerek asker desteği gerekse savaş mühimmatı taşıyan bu tekneler aşın derece yüklenmişti. Teknelerdeki aşın kalabalığa bir de şiddetli fırtına ve panik eklenince kaptanlar gemileri
rotalannda tutmayı başaramadılar. Rhodos'luİar Pontos Kralı'na gönderilen nakliye
gemilerinin bir bölümünü kolaylıkla ele geçirdiler, diğer bir bölümünü ise, ya hızlı savaş
Bu
sırada kralın
74 Landels, Mühendislik, 164 vd.
75 Halkçı bir yönetim sistemine sahip olan Rhodos Adası'nda yoksul halkın erzak eksiklikleri varlıklı
böylelikle hem yoksul kişi yiyeceğini sağlar hem de kentte, özellikle
donanmanın kuvvetlenmesi açısından yetenekli mürettebat hiçbir zaman eksik olmazdı (Strab. 14. 2. 5 c. 653).
vatandaşlar tarafından tamamlanır;
76 Diod. 27. 28 ; App. Mitiir. 25-26. Üç sıra kürekli tekneler deniz savaşı sırasında mahmuzlanarak
delindiklerinde, savaş gemisi olarak tamamen yararsız hale gelmelerine rağmen diğer tekneler tarafından
rahatlıkla yedeklerine. alınarak çekilebiliyor ve onarılabiliyordu (Thuk. 2. 83-92; daha detaylı bilgi için bk.
Landels, Mühendislik, 163).
77 App. Mithr. 25 . Kralozaman bu olayı önemsememiş gibi görünse de, daha sonradan Khios'lulardan
bunun hesabını sormuştur (App. Mithr. 46-47).
126
Murat Arslan
gemileriyle mahmuzlayıp
lanna çekildiler78.
batırdılar
ya da
yaktılar
ve
yaklaşık
400
kişiyi
esir alarak liman-
Böylelikle kralın, Rhodos kuşatması önemli ölçüde sekteye uğratıldı. Söz konusu durum
Mithridates üzerinde ters tepki yaptı. Kral, bir yandan kent üzerindeki kuşatmayı daha da
şiddetlendirirken diğer yandan da surlara çıkmak için devasa büyüklükte bir savaş makinesinin (= sambuke79 [craf..l~uK1l]) inşasına başladı ve onu iki geminin üzerine monte etti. Daha
sonra da Rhodos surlannın daha alçak olduğu Zeus Atabyrios Tapınağı'nın yer aldığı tepeden,
kente,gece karanlığında baskın yapmayı kararlaştırdı. Bu amaçla ordus,unun bir kısmını
gemilere yükledi. · Plan, kralıiı gecenin karanlığında liman tarafından gemiler ve sambuke'yle
saldınrken, kara ordusu düşmanın şaşkınlığından yararlanarak önemli kuvvetlerle müdafaa
edilmediği haber verilen Atabyrios Tepesi'ndeki alçak surlara sessizce tırmanacaklardı. Fakat,
Rhodos'lu nöbetçiler sessizce yaklaşan Pontos kuvvetlerini fark ettiler. Hücum başladığında
ise, buranın birçok birlik tarafından güçlü bir şekilde savunulduğu ve karşı tarafın tuzağına
düştükleri anlaşıldı 80 .
Fakat kral, şafakla birlikte hem karadan hem de denizden geniş kapsamlı bir saldınya
Rhodôs'lular ve müttefikleri özellikle denizden Isis Tapınağı'nın yer aldığı duvarlara
doğru yaklaşmakta olan heybetli sambuke'yi gördükleri zaman dehşete düştüler. Sambuke
üzerinde aynı zamanda çalışabilen birçok savaş makineleri yer almaktaydı. Bu bakımdan
Rhodos donanmasının bütün çabalan kentlerine doğru ilerleyen bu yüzen kuleyi durdurmaya
yetmedi. Pontos askerleri ve tekneler sambuke 'nin muazzam cüssesinden yararlanarak surlara
kadar rahatça ilerliyor ve duvarlara tırmanmaya çalışıyorlardı. Böylelikle kr~, kara kuvvetleri,
donanması ve sambuke eşliğinde bütün gücüyle Rhodos surlanna hücum etti. Rhodos'lular bu
sefer Pontos saldınsını geri püskürtemediler. Fakat, bu sırada beklenmedik bir şeyoldu.
Rhodos duvarlan önlerine gelen sambuke'nin devasa kütlesi kendi ağırlığına daha fazla
dayanamayıp çöktü 81 .
başladı.
Bütün çabalanna rağmen bu girişimin de boşa çıkması ve kış mevsiminin yaklaşmış olması
nedeniyle Mithridates, iyi müdafaa edilen kente karşı ikinci bir saldın teşebbüsünde bulunmadı. Bunun üzerine, Rhodos donanmasını ve ada halkını serbest bırakmamak üzere ada
çevresinde bir Pontos filosu bıraktıktan sonra, Lykia'nın güney kıyılanna doğru yelken açtı 82 .
Çünkü Lykia'lılar savaşın başından beri hem Mithridates VI. Eupator'un hakimiyetini tanı­
mayarak, onun generalleriyle çarpışmışlar83 hem de kendisine karşı savaşan RhoCıos Adası'na
yardım göndermişlerdi 84 . Patara, Rhodos'tan sonra bölgedeki en önemli ikinci limandı.
Aynca, Küçük Asya'daki en önemli ikinci donanma ve asker gücü Lykia Birliği'nin elinde
78
App. Mithr. 26:
79 Bazen sur duvarlanna çıkmak için inşa edile~ kuleye, bazen de bir gemiden diğerine geçmek için
kullanılan köprüye verilen ad. Daha detaylı bilgi için bk. Polyb. 8. 4. 6; Plut. Marc. 15; App. Mithr. 26-27.
80 App. Mithr. 2.6.
81 App. Mithr. 27.
82 App. Mithr: 27; aynca bk. Liv. perioch 78; Magie, Roman Rule, 218 vd.; Sherwin-White, Roman Foreign
. Policy, 125; Günaltay, Yakın Şark IV/2, 364 vd.
83
App. Mithr. 20-21.
.
84 App. Mithr. 24; aynca bk. Marek, Lykischer Bund, 9 vd.; Arslan, Sulla, 33.
Mithridates-Roma
Savaşı
ve Lykia
127
~
olup, Patara söz konusu birliğin en önemli limanıydı 85 . Bu yüzden Mithridates önce, Pontos
hakimiyetine karşı direnen Patara kentini hem karadan hem de denizden kuşattı. Kısa süre
sonra, savaş makineleri ve mancınıklar yapmak üzere Ksanthos (= Kınık) yakınlanndaki
Letoon (= Kumluova) kutsal alanında Tannça Leto'ya adanmış ağaçlan kesmeye başladı.
Kesim işine ancak rüyasında tannça tarafından durması eırtredilince son verdi. Daha sonra da
gerek abluka altındaki kent,gerekse Pontos egemenliğine halen boyun eğmemiş Lykia yerleşimlerine karşı savaşması için komutanlarından Pelopidas'ı Pontos ordusunun ve donanmasının bir bölümüyle birlikte burada bıraktı. Pontos donanmasının ana bölümü ise,
Pergamon ve Propontis'e (= Marmara Denizi) doğru yelken açtı. Çünkü Mithridates, bu sefer
de Romalıların Hellas'taki eyaletlerini ele geçirmeyi düşünüyordu. Kendisi ise, M. Ö. 88/87
yılı kışını geçirmek amacıyla Karia Bölgesi üzerinden, yeni kraliyet başkenti Pergamon'a
doğru yola çıktı 86 .
Bu sırada, her ne kadar Karia'nın kıyı kentleri - Kaunos 87 , Knidos 88 ve Kos89 - Pontos
hakimiyetini kabul etmiş olsalar da, bölgenin iç kesimlerindeki kentlerden bazıları Stratonikeia90 , Tabai91 - hiHii Pontos Kralı'na karşı direniyordu. Bunun üzerine kral, büyük bir
ihtimalle Telmessos üzerinden Physkos'a (= Marmaris) kadar sahil şeridini izledikten sonra,
Karia'nın iç kısımlarından Pergamon'a giden yolu izlemiştir92 . Stratonikeia'nın Pontos Kralı'na
karşı olan savunması uzun ömürlü olmamış ve kuşatılan kent, Mithridates IV. Eupator tarafından güç kullanılarak işgaledilmiş ve Pontos Krallığı'nın hakimiyetine boyun eğmediği
için cezalandınlmıştır. Bu yüzden Stratonikeia, krala karşı önemli miktarda savaş tazminatıyla
haraç vermek ve kentlerinde bir Pontos garnizonu bulundurmak zorunda kalmıştır93 . Tabai
kenti de Pontos Kralı'na karşı gelmiş; fakat, ~onunda o da bir şekilde Mithridates'e boyun
eğmiştir94 . Kral daha sonra Stratonikeia'da gördüğü, Philopoimenos'un Monima adlı güzel
kızıyla evlenmiş ve onu da yanına alarak, Hellas'a düzenleyeceği yeni seferin hazırlıklannı
tamamlamak üzere Pergamon'a gitmiştir95 .
Sonuç olarak, i. Mithridates-Roma Savaşı (M. Ö. 89-85) sırasında, Mithridates VI.
Eupator'un generallerine direnen; Pontos Kralı'yla çarpışan Rhodos Adası'na yardım gönderen
ve bizzat kralın kendisine karşı savaşan Lykia Bölgesi'ndeki hangi kentlerin Mihthridıites ta85 Marek, Lykischer Bund, 16 vd.; aynca bk. Strab. 14.3.3 c. 665; 6 c. 666.
86 App. Mithr. 27; aynca bk. Sherwin- White, Roman Foreign Policy, 125.
87 Pluto Luc. 3. 3; aynca bk. App. Mithr. 23.
88 Pluto Luc. 3. 3.
89 App. Mithr. 23; P1ut. Luc. 3. 3.
90 App. Mithr. 21; OGlS II 441; Sherk, Roman Documents, ıo5 vd. no. 18.
91 0GlS II 442; Sherk, Roman Documents, 100 vd. no. 17.
92 CMAM Patara-Pergamon yolu.
93 App. Mithr. 21; aynca bk. Sherk, Roman Documents, 1 LO vd. no. 18; Hiln, Mithridates, 168 vd.
94 Karia'nın Phrygia sınınnda yer alan Tabai'ın, her ne kadar krala karşı gelen kentlerden biri olduğu
biliniyor olsa da, onun ne zaman kral tarafından ele geçirildiği kesin değildir. Ancak kent, ya Mithridates'in
Laodikeia'yı kuşattığı sırada, aynen Aphrodisias gibi, Roma Generali Oppius'u desteklediği için ele geçirilmiş
ya da kral Stratonikeia'Yi işgal ettiği sırada Tabai kentini de boyunduruğu altına almıştır. Konuya ilişkin olarak
aynca bk. OGlS II 442; Magie, Roman Rule, 234 vd.; Robert, Cme, 97 vd. no. -S; Sherk, Roman Documents,
101 no. 17.
95 App. Mithr. 21; 27.
128
Murat Arslan
rafından
ele geçildiğine dair şu an için yeterli bilgiye sahip değiliz. Appianos'un konuya
ifadelerinden 96 Pisidia, Lykia ve Pamphylia'nın Pontos Kralı'na karşı savaştıklan
bilinmekte; fakat, söz konusu bölgelerden hangi kısımlann Mithridates tarafından işgal
edildiği ve kralın generallerinin bu bölgelerde nerelere kadar ilerlemiş olduklan kesin olarak
bilinmemektedir. Ancak, Lykia'ya gönderilmiş olan generallerin, bölgenin kuzeyindeki dağlık
bölgeleri Pamphylia Ovası'nı çevreleyen dağlara kadar istila etmiş oldukları
düşünülmektedir97 . Aynı şekilde, Pisidia'nın müstahkem kentlerinden Termessos da Roma'ya
gağlı kalarak Pontos kralına karşı direnmiş gibi gözükmektedir. Mithridates Kibyra kentini ele
geçirdikten sonra Termessos kontrolündeki Yenice Boğazı'ndan geçerek Pamphylia'ya girmiş
gibi gözükmektedir98 . Mithridates'in bu geçiş esnasında, Termessos'un egemenlik alanını istila
ederek önemli miktarda insanı esir almış olduğu, daha sonra Roma halkı tarafından çıkartılan
lex Antonia de Termessibus 99 adlı bir kararnameyle (= plebiscitum lOO) açıklığa kavuşmuştur ıoı . Bu kararnameye göre Mithridates, Termessos'lu tutsaklan serbest bırakmak
zorunda kalmış ve kentin tam bağımsızlığını kabul etmiştir. Lykia Bölgesi ise, Romalılar tarafından dostlan (<ptj.ouç) olarak selamlanmış ve onlara da bağımsızlıklan bahşedilmiştir 102 .
Hatta, Lykia'lılann Kibyratis'teki Moagetes Hanedanlığı'nın ortadan kalkması üzerine, bir tetrapoUs ıo3 teşkil eden kentlerden Balboura, Bubon ve Oinoanda'yı, M. Ö. 82 yılında, Lykia ,
Birliği'ne dahil etmelerine izin verilmiştir. Bu şekilde Lykia'lılar, Pontos Kralı'na karşı
savaştıklan ve Roma'nın yanında yer aldıklan için, özgürlüklerini devam ettirmekle kalmayıp,
pir 'de bu şekilde egemenlikleri altında bulunan toprakları da kuzey yönünde
ilişkin
genişletmişlerdir ıo4 .
96 App. Mithr. 20-21; 24; 27.
97 CIL 1589; Akşit, Likya, 88 n. 249.
98 Özsait, Pisidia Tarihi, 73; Çelgin, Tennessos Tarihi, 111.
99 Alınan bu kararname ya da yasaya Tennessos kenti için çıkanimış özel bir kanun yahut kararname gözüyle
bakıldığından dolayı söz konusu isimle adlandırılmıştır. Büyük bir kısmı kayıp olan söz konusu yasanın kapsamı
ve içeriğine ilişkin şimdiye kadar çeşitli fikirler ortaya atılmıştır. Daha detaylı bilgi için bk. Heberdey, RE V A.
1. (1934),749 v.d, s.v. Termessos; Özsait, Pisidia Tarihi, 76 vd.; Bean, Güney Kıyılan, 109; Çelgin, Tennessos
Tarihi, 113 n. 414. Yasanın tarihine ilişkin olarak ise bk. Heberdey, RE VA. 1. (1934),749, S.v. Termessos;
TAM III 1,4; Özsait, Pisidia Tarihi, 76 vd.; Jones, Cities, 130; Auloek, Münzen n, 46; Bean, Güney Kıyılan,
109; Çelgin, Tennessos Tarihi, 116 n; 425; Arslan, Sulla, 34 vd.
100 Roma'da ele geçen bu bronz levha için bk. CIL I (2) 2. 589; TAM III 1,4 vd.; aynea bk. Çelgin,
Termessos Tarihi, 113 n. 412.
101 Akşit,Likya, 88 n. 249; Çelgin, Tennessos Tarihi, 111 n. 404.
102 App. Mithr. 61. Daha detaylı bilgi için bk. App. Mithr. 20; 24; 27; CIL I 589; TAM n 899; Magie,
Roman Rule, 1385 n. 42; Hiln, Mithridates, 146 vd.; 162 n. 98.
103 Kibyratis, Balboura, Bubon ve Oinoanda kentlerinin oluşturduğu (dört kentlik) konfederasyon. Aynea bk.
Strab. 13. 4. 17 e. 631.
104
Strab. 13. 4. 17 e. 63 i; aynea bk. Mommsen, Rome III, 295; Arslan, Sulla, 33.

Benzer belgeler

Sulla`nın Küçükasya Politikası

Sulla`nın Küçükasya Politikası Bithynia tahtına geçirmiştir. Fakat, Roma'yla muhtemel bir savaşın yaklaştığını anlayan Mithridates, Partlar ve Galatlarla anlaşmıştır ls • Roma, M.ö. 89 yılında büyük bir olasılıkla, Asia Eyaleti'...

Detaylı