Avrupa`da Eğitime İlişkin Önemli Veriler 2012 - EACEA

Transkript

Avrupa`da Eğitime İlişkin Önemli Veriler 2012 - EACEA
Avrupa’da Eğitime İlişkin
Önemli Veriler 2012
Avrupa’da Eğitime
İlişkin Önemli
Veriler 2012
Bu belge, Eğitim, Görsel-İşitsel ve Kültür İdari Ajansı tarafından yayınlanmıştır (EACEA P9
Eurydice).
Belge, İngilizce (Avrupa’da Okullarda Dil Öğretimi Hakkında Önemli Veriler 2012), Fransızca
(Chiffres clés de l'éducation en Europe 2012) ve Almanca (Schlüsselzahlen zum
Bildungswesen in Europa 2012) dillerinde yayınlanmıştır.
ISBN 978-92-9201-321-9
doi:10.2797/14085
Ayrıca belgeye internet (http://www.eurydice.org) adresinden de ulaşılabilir.
Belge metni, Şubat 2012’de tamamlanmıştır.
© Eğitim, Görsel-İşitsel ve Kültür İdari Ajansı, 2012.
Bu yayının içeriği, dokümanın basım tarihini takiben “Eurydice Ağı”na atıfta bulunmak
şartıyla, ticari amaçlar dışında ve kısmen çoğaltılabilir.
Belgenin tümünü çoğaltma istekleri EACEA P9 Eurydice’a ulaştırılmalıdır.
Eğitim, Görsel-İşitsel ve Kültür İdari Ajansı
P9 Eurydice
Avenue du Bourget 1 (BOU2)
B-1140 Brussels
Tel. +32 2 299 50 58
Fax +32 2 292 19 71
E-mail: [email protected]
İnternet adresi: http://eacea.ec.europa.eu/education/eurydice
ÖNSÖZ
Bugün, Avrupa Birliği’nin karşılaştığı zorluklar çoktur, birbiriyle ilişkilidir ve karmaşıktır. Küresel mali ve
ekonomik krizin sosyal sonuçları tüm Üye Devletlerde hissedilmektedir. Bu bağlamda, eğitim ve
öğretim sistemleri önceliklerini tüm Avrupa vatandaşlarının hem işyerinin hem de modern yaşamın
zorluklarını ve taleplerini karşılamak için gerekli bilgi, beceri ve yetkinliklerile donatılmış olduğundan
emin olmak için ayarlaması gerekmektedir.
2010 yılında, Üye Devletler ve Avrupa Komisyonu, eğitim ve öğretimi “Avrupa 2020”de önemli bir
unsur olarak, önümüzdeki on yıl içinde, akıllı, sürdürülebilir ve kapsamlı büyüme için bir Avrupa
stratejisi dahil etmeyi, kabul etti. Bu da, Eğitim ve Öğretim (“ET 2020”) ve onun dört uzun-vadeli
hedefleri için Stratejik Çerçeve tarafından desteklenmektedir. Bu Stratejik Çerçeve, eğitim ve öğretim
alanında Avrupa işbirliği için temel oluşturmakta ve böylece daha geniş olan “Avrupa 2020”
hedeflerine ulaşma yolunda önemli bir katkı sağlamaktadır. Etkili, uyumlaştırılmış göstergelerin
uygunluğu, bu hedeflere doğru ilerlemenin izlenmesi için esastır.
Avrupa’da Eğitime İlişkin Önemli Veriler, hem Avrupa hem de ulusal düzeydeki eğitim politikası ile ilgili
tartışmalara değerli bir katkı sağlar ve stratejik çerçevedeki ilerlemeyi izlemek için yardımcı olur.
Eurydice ağı, Eurostat ve PISA uluslararası anketi yoluyla toplanan verilere dayanarak, rapor Avrupa
eğitim sistemlerinin organizasyonu ve işleyişinin geniş kapsamlı bir bakış açısını sunan
standartlaştırılmış ve kolayca karşılaştırılabilir niteliksel ve niceliksel göstergeler sağlamaktadır.
Zorunlu eğitime katılım, yükseköğretimi kazanma ve işgücü piyasasına geçiş, eğitime yatırım ve kalite
güvencesi gibi Avrupa işbirliği için özel önemi olan belirli alanları inceler ve böylece ülkelerin
eğitimdeki yaygın zorluklara nasıl cevap verecekleri konusunda bir görüş sahibi olmalarını sağlar.
3
Avrupa’da Eğitime İlişkin Önemli Veriler 2012
Avrupa, Avrupa ekonomisini yeniden canlandırmak ve akıllı, sürdürülebilir, kapsayıcı büyüme
yaratmaya yönelik 2020 stratejisine başladığından biz de bugüne kadar kaydedilen ilerlemeyi enine
boyuna tartmalıyız. Güncel, güvenilir bilgilere ek olarak, Avrupa’da Eğitime ilişkin Önemli Veriler’in bu
sekizinci baskısı 2000 yılından bu yana - Avrupa’da büyümeyi teşvik için Lizbon Stratejisinin
başlangıcı, eğitim ve öğretimde mevcut verileri sunmaktadır. Böyle bir çalışma, son on yıldaki eğitim
konularını, politikaları ve yaklaşımları büyük bir aralıkta analiz etmek ve önümüzde uzanan zorlukları
değerlendirmek için bir fırsat sunmaktadır.
Bu veri ve bilgiler çalışmasının tüm vatandaşlar için yüksek kalitede eğitim ve öğretime erişim
sağlamak ve uzun vadeli sosyo-ekonomik büyüme ve istikrar için temellerini sağlamlaştırmak için
eğitim alanındaki karar vericiler için kendi eğitim politikaları ve kurumlarının gözden geçirilmesinde ve
reformunda onlara yardımcı olacak değerli bir kaynak olarak hizmet edeceğini umuyoruz.
Algirdas Šemeta
Androulla Vassiliou
Vergilendirme, gümrük, dolandırıcılıkla
Eğitim, Kültür, Çokdillilik ve Gençliktan sorumlu
mücadele, denetim ve istatistikten sorumlu
komisyon üyesi
komisyon üyesi
4
İÇİNDEKİLER
Önsöz
3
Giriş
7
Temel Bulgular
11
Kodlar, Kısaltmalar ve Kısa adlar
17
A – BAĞLAM
19
B – ORGANİZASYON
27
Bölüm I – Yapılar
27
Bölüm II – Kalite Güvencesi
39
Bölüm III – Karar verme düzeyleri ve süreçleri
49
C – KATILIM
67
D – FİNANSMAN
87
E – ÖĞRETMEN VE İDARİ PERSONEL
109
F – EĞİTİM SÜREÇLERİ
139
Bölüm I – Öğretim süresi
139
Bölüm II – Gruplandırma ve Sınıf Mevcutları
151
Bölüm III – Değerlendirme
161
G – YETERLİK DÜZEYLERİ VE İSTİHDAMA GEÇİŞ
171
Sözlükçe, İstatistiksel Veritabanları ve Kaynakça
187
Şekiller tablosu
197
Teşekkür
201
5
GİRİŞ
Eurydice Ağı, 15 yıldan fazladır Avrupa’da Eğitime İlişkin Önemli Veriler’i çıkarmaktadır. Başlangıçta,
eğitime yönelik göstergeler olan genel bir rapor yayınlanmıştı, şu anda, ek olarak, üç tematik Önemli
Veriler raporları da (Yabancı Diller, Yenilik ve BİT ve Yükseköğretim) dağıtılmaktadır. Ayrıca,
2012/13’den itibaren, Erken Çocukluk Eğitimi ve Öğretmenler ve Okul Müdürleri’yle ilgili iki yeni
tematik Önemli Veriler raporları da geliştirilecektir.
Eurostat ile ortaklaşa yayınlanan Eğitime İlişkin Önemli Veriler genel raporu, Avrupa’daki eğitim
sistemlerinin organizasyonunu ve işleyişini açıklamak için istatistiksel verilerle nitel bilgileri
birleştirdiğinden Eurydice Ağı için benzersiz bir yayın ve en iyi üründür.
Eğitime İlişkin Önemli Veriler’in mevcut baskısı, yapıyı yeniden tanımlamış ve göstergelerin genel
sayısını azaltmıştır. Ancak, istatistiksel ve içeriksel göstergelerin son on yılda Avrupa eğitim
sistemlerindeki gelişmeleri sunan daha uzun veri zaman dizileri bulunmaktadır. Bu şekilde, rapor
Eğitim ve Öğretim 2020 için Ortak raporun yayınlanmasına eşlik edecek yararlı bir tamamlayıcı araç
oluşturmaktadır. Avrupa eğitimindeki anahatları içeren ve tüm eğitim düzeylerini dahil eden bu
kapsamlı anahat, Ortak raporda tartışılan ana konular için bir bağlam sağlayacaktır.
Raporun yapısı ve İçeriği
Bu sekizinci baskının yapısı ve göstergeleri, Eğitim ve Öğretime Yönelik Avrupa Stratejik Çerçeve
(“ET 2020”) ve önümüzdeki on yıl içinde, akıllı, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme (AB 2020) için AB
stratejisine uygun olarak seçilmiştir. Göstergelerin nihai listesi Eurydice Ağı ve Eurostat’la istişare
konusu oldu. Rapor, okul öncesi eğitim (ISCED 0), ilköğretim (ISCED 1), ortaöğretim birinci kademe
ve lise (ISCED 2-3) ve yükseköğretimle (ISCED5-6) ilgili bilgi sunmaktadır. Kamu eğitim kurumları,
göstergelerin çoğunun ana hedefidir (destek alan özel okullar hakkındaki bilginin de aynı zamanda bu
ülkelerdeki okul kayıtlarının önemli bir kısmına karşılık gelen Belçika, İrlanda ve Hollanda hariç). Bazı
göstergelerde, devlet ve özel (destek alan ve bağımsız) kurumlar hakkındaki bilgi tüm ülkeler için
verilmektedir.
Rapor, Bağlam, Yapılar, Katılım, Kaynaklar, Öğretmenler ve İdari Personel, Eğitim Süreçleri ve Kalite
Düzeyleri ve İstihdama Geçiş başlıklı yedi konu başlığına ayrılmış olarak düzenlenmiştir. Raporun
başındaki özet, okuyucuları ana bulgularla konuya hazırlar ve kısaca en belirgin acil eğilimleri sunar.
Her bölümde, bilgiler şu yapıda sunulmuştur: eğitim düzeyleri aşağıdan yukarıya doğru çıkarak, en
genel bilgiden en belirgin olana doğru giderek ve yerel yönetim düzeyinden ulusal düzeye doğru
yükselerek.
Avrupa’da Eğitime İlişkin Önemli Veriler 2012’nin bu ana cildi, Eurostat’ın sağladığı bazı zaman
serilerinin dahil edilmesi ile genişletilmiştir. Zaman serileri özellikle Avrupa’daki eğitim sistemlerinin
farklı yönlerini etkileyen gelişmeleri belirleme ve bunların mevcut durumlarını yakın geçmişteki
durumlarıyla karşılaştırarak analiz etme konusunda yardımcı olmaktadırlar. Zaman serileri özellikle
farklı eğitim kademelerindeki katılım oranları (Bölüm C), genel nüfusun eğitim düzeyi ve
yükseköğretimden mezun olan kızların sayısı ve fen ve teknoloji alanlarındaki mezunlarının sayısı ile
ilgili serilerdir (Bölüm G). Buna ek olarak, Eurydice göstergelerinin çoğu son on yıldaki eğitim yapıları
ve organizasyonundaki (Bölüm B ve F) evrimleri de sunmaktadır.
Nicel ve nitel bilgilerin birbirini tamamlayan doğası Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD)
tarafından yürütülmüş PISA 2009 uluslararası anketinin bağlamsal sorularından elde edilen girdilerle
genişletilmiştir. Bu göstergeler okullarda ve sınıflarda uygulamada olanları ortaya koyduğundan,
Eurydice’dan alınan materyali ilginç şekilde tamamlamaktadır. Bu verileri, okul özerkliği (Bölüm B),
7
Avrupa’da Eğitime İlişkin Önemli Veriler 2012
öğrencilerin ders süreleri ya da öğrencilerin gruplara ayrılma yolları (Bölüm F) gibi konulardaki resmi
öneriler ve koşullarla bağlantılı şekilde görmek mümkün olmuştur. Aynı göstergeler, kapsanmayan
alanlara odaklanarak veya Eurostat’ın sunduğu okullarla ilgili genel verilerin aksine aynı ülke içindeki
okullar arasındaki farklılıklara değinerek Eurostat tarafından toplanan istatistiksel bilgiyi de
tamamlamaktadırlar.
Kapsam
Bu Avrupa’da Eğitime İlişkin Önemli Veriler raporu, 33 Avrupa ülkesini kapsamaktadır (37 eğitim
sistemi), Yaşamboyu Öğrenme Programı kapsamında Eurydice Ağı’na katılan tüm ülkeler (20072013).
Eurostat ve OECD-PISA verileriyle ilgili olarak, sadece Yaşamboyu Öğrenme Programına katılan
ülkelerden elde edilen sonuçlar (2007-2013) verilmiştir. Belirli Eurostat veri toplama çalışmalarına
katkıda bulunmayan ülkelerin durumunda, veriler “yok” olarak gösterilmektedir. Buna karşılık, PISA
araştırmasında yer almayan ülkeler bu veri kaynaklarından hazırlanan histogram üzerinde bir çarpı ile
belirtilmiştir.
Bazı ülkelerin bölgesel temelli eğitim yapısı göz önüne alındığında, idari bölge yüzünden bölünen
veriler (özellikle Belçika ve Birleşik Krallık durumunda) mümkün olan yerlerde sunulmuştur.
Kaynaklar
Bu raporda başlıca üç bilgi kaynağı kullanılmıştır, bunlar Eurydice Bilgi Ağı ve Eurostat tarafından
koordine edilen Avrupa istatistik sistemi ve sonuncusu da uluslararası PISA 2009 anketinden elde
edilen veriler.
Eurydice bilgi toplama
Eurydice göstergeleri, birincil olarak eğitimle ilgili yasalar, ulusal yönetmelikler veya diğer resmi
belgelerden çıkartılan bilgileri sunar. Bu bilgiler, ortak tanımlara dayanarak, Eurydice Bilgi Ağı’ndaki
Ulusal Birimler (genellikle eğitim bakanlıklarında bulunur) tarafından toplanır. Daha sonra bu bilgiler
Avrupa Komisyonu Eğitim, Görselişitsel ve Kültür İdari ajansı tarafından incelenip karşılaştırması
yapılır ve Ulusal Birimler tarafından doğrulanır. Konu yerel merciler veya bireysel kuruluşlar için
incelenir ve böylece merkezi düzey yönetmelik tarafından yönetilmez, bu da Şekil’de açıkça
belirtilmiştir.
Genel olarak bu bilginin türü niteldir ve Avrupa’daki eğitimin genel görünümünü veya eğitimin yapısına
ya da işleyişine ilişkin bir dizi model veya tipik kalıplar ortaya koyar. Göstergelerden birkaçı nicel bilgi
(öğretmenlerin emeklilik yaşı veya çalışma saatleri, maaşları, öğretim saatleri vs. gibi) vermektedir.
Göstergeler, ulusal eğitim sistemleri tarafından tanımlanan farklı eğitim kademelerini kapsar. Genel
olarak Eurydice’den gelen bilgiler yalnızca kamu sektöründeki okullar için geçerlidir. Şekillerin çoğu
aynı zamanda üç ülkedeki (Belçika, İrlanda ve Hollanda) bağış alan özel (hükümete bağımlı) kurumu
da kapsamaktadır; bu ülkelerde öğrencilerin çoğunluğu bu sektörde yer alan okullara gitmektedir.
Hangi şekillerin bütün ülkelerde bağış yardımı alan özel sektörü kapsadığı başlıkta açıkça belirtilmiştir.
Eurostat ve Avrupa İstatistik Sistemi (ESS)’inde istatistiksel veri toplama
Avrupa İstatistik Sistemi (ESS) tarafından gerçekleştirilen ve bu raporda kullanılan çeşitli Eurostat veri
toplama uygulamaları aşağıdaki tabloda kısaca anlatılmıştır. Daha detaylı açıklamalar “Sözlükçe ve
İstatistiksel Araçlar” bölümünde yer almaktadır. Bu verilerin toplanması –söz konusu bilgilerin
denetimi, onaylanması ve yayınlanması için gereken istatistiksel süreçler ve usuller de buna dahildirfarklı zaman şekillerine dayanmaktadır, ayrıca referans yılları da farklıdır. Verileri okurken ve
8
Giriş
incelerken bu noktanın akılda tutulmasında yarar vardır. Bu verilerin toplanması ile sağlanan bütün
bilgiler Eurostat veritabanından Temmuz 2011’de alınmış ve finansman verilerine yönelik referans
yılları 2009/10 ve 2008’dir.
Bu farklı veri toplama sistemleri, nüfus ve bunların oluşması (Bölüm A), öğrenci katılım oranları ve
eğitim sistemine yeni kayıt olan öğrenciler (Bölüm C), eğitim harcamaları (Bölüm D), öğretim kadrosu
ve idari personel (Bölüm E) ve mezunlar ve istihdam, işsizlik ve Avrupa Birliği nüfusunun ulaştığı
eğitim düzeyleri (Bölüm G) hakkında istatistiksel bilgi sağlar.
Tüm bu Eurostat istatistiki verilere şu adresten erişilebilir:
http://epp.eurostat.ec.europa.eu/portal/page/portal/education/data/database
UOE VERİ TABANI
Ortak UOE (UNESCO İstatistik Enstitüsü/OECD/EUROSTAT) anketleri, söz konusu üç kuruluş tarafından her
yıl eğitim sisteminin temel özelliklerine ilişkin uluslararası düzeyde karşılaştırılabilir veriler toplamak amacıyla
kullanılır.
DEMOGRAFİK VERİ TABANI
Ulusal demografik veriler ulusal istatistik birimlerine yollanan yıllık anketlerin cevaplarından toplanmaktadır.
Yıllık ulusal nüfus tahminleri ya en son yapılan nüfus sayımı ya da nüfus kayıt dairelerinden toplanan veriler
esas alınarak yapılmaktadır.
İŞGÜCÜ ANKETİ (LFS)
Bu anket 1983’ten beri yıllık olarak gerçekleştirilmektedir. Avrupa Birliği’ndeki istihdam ve işsizlik
istatistiklerinin temel kaynağıdır. Anket bireylere ve hane halkına uygulanmaktadır. Sorular temel olarak
istihdam ve iş arama boyutlarını kapsamaktadır.
ULUSAL HESAPLAR VERİTABAN
Avrupa Ulusal ve Bölgesel Hesaplar Sistemi “toplam ekonomi” (örneğin bir bölge, bir ülke ya da bir grup ülke),
bunun bileşenleri ve diğer ‘toplam ekonomiler’ ile ilişkisinin sistematik ve detaylı bir tanımı için uluslararası
olarak karşılaştırılabilir bir muhasebe çerçevesidir.
The PISA 2009 uluslararası veritabanı
PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) 15 yaşına gelen öğrencilerin okuduğunu
anlama, matematik ve fen bilgisindeki okuryazarlık düzeylerini ölçmek amacıyla OECD gözetiminde
yürütülen uluslararası bir taramadır. Araştırma ortaöğretimin birinci ya da ikinci kademesinde olan 15
yaşındaki öğrencileri temsil eden örnekleme dayanmaktadır. Performans ölçümünün yanı sıra, PISA
2009 uluslararası araştırması kendi bulgularına ışık tutabilecek olan okul ve aile kapsamındaki
değişkenleri belirlemek amacıyla anketleri de içermektedir. Bu anketler PISA araştırması için okul
müdürlerine ve öğrencilere gönderilmiştir. Mevcut yayında yer alan göstergeler bu araştırmalardan
elde edilen veriler kullanılarak hazırlanmıştır. Bu göstergeler hem devlet okullarını hem de destek alan
ya da diğer tip özel okulları kapsamaktadır. İstatistiki boyutlarla ilgili ayrıntılı bilgi “Sözlükçe ve
İstatistiksel Araçlar” bölümünde verilmiştir.
Ortaklıklar ve Metodoloji
Anketler, Eurydice verisi toplamak için, Eğitim, Görsel İşitsel ve Kültür İdari Ajansı’nın (EACEA) içinde
Eurydice Birimi tarafından Eurydice Bilgi Ağı’ndaki Ulusal Birimlerle ortak bir çalışması sonucu
hazırlanmıştır. İstatistiksel olarak, EACEA içerisindeki Eurydice Avrupa Birimi aynı zamanda PISA
2009 anketindeki kapsama yönelik soru formlarının bulgularından yararlanmıştır.
Eurostat (F4 “Eğitim, Bilim ve Kültür” Birimi), istatistiksel göstergelerin hazırlanması ve üretilmesi
görevini üstlenmiştir.
9
Avrupa’da Eğitime İlişkin Önemli Veriler 2012
Rapordaki istatistiksel ve betimleyici verilere dayanan tüm analitik içerik EACEA içerisindeki Eurydice
Avrupa Birimi tarafından hazırlanmıştır. Son olarak, Eurydice Bilgi Ağı, Eurostat ve ESS’nin de işbirliği
ile bütün raporun denetimini üstlenmiştir.
EACEA içerisindeki Eurydice Avrupa Birimi, raporun nihai basımından ve yayına hazırlanmasından
sorumludur. Bu birim aynı zamanda haritaların, diyagramların ve diğer grafik materyallerinin
hazırlanması ile ilgili bütün işlerden de sorumludur. Son olarak, raporun başında ‘Başlıca Konular’
başlığı altındaki özet tamamen EACEA içerisindeki Eurydice Avrupa Birimi’nin sorumluluğudur.
Bu toplu çalışmaya bir şekilde katkıda bulunmuş herkes raporun sonundaki listede belirtilmiştir.
Toplantılar ve İçerik Sunumu
Bu rapor, politika üretenler için öneminin yanı sıra, çok geniş bir kitleyi Avrupa’daki eğitim sistemi
konusunda bilgilendirmek için hazırlanmıştır.
Raporun kolay danışılır ve herkes tarafından erişilebilir olması amacıyla içine eğitim sistemlerinin
tanımı ve karşılaştırmasından ortaya çıkan başlıca noktalara ilişkin yorumlarla desteklenmiş
histogramlar, haritalar ve diyagramlar içeren sayısız Şekiller yerleştirilmiştir.
Her nicel göstergeye ait değerler söz konusu diyagramın altındaki bir tabloda sunulmuştur. Her şeklin
açıklayıcı bir notu vardır ve ek notlarda hemen şeklin altında yer alır. Açıklayıcı not, gösterge ve şeklin
doğru anlaşılması için gereken terminoloji ve kavramsal özelliklerle ilgili bütün ayrıntıları içerir. Ülkeye
özel notlar belirli ülkelerdeki durumun önemli yönleri ile ilgili dikkate alınması gereken bilgileri sunar.
Şekillerde ve tablolarda, ülkeler Avrupa Birliği Resmi Yayınlar Bürosu tarafından belirlenen protokol
sırasına göre yer alır. Bunun anlamı söz konusu Önemli Veriler’in belirli bir çevirisine göre değil kendi
ana dillerindeki alfabetik sıralamaya göre yer alır.
Raporda kullanılan ülke isim kodları, istatistiksel kodlar ve kısaltmalar raporun başında belirtilmiştir.
Kullanılan terimler ve istatistiksel araçlarla ilgili sözlükçe raporun sonunda yer almaktadır.
Yayının sonunda ele alınan eğitim düzeyleri (ISCED 0, ISCED 1-3 ve ISCED 5-6) ve kaynağını
gösteren bir şekiller tablosu bulunmaktadır.
Elektronik Versiyon
Avrupa’da Eğitime İlişkin Önemli Veriler’in elektronik versiyonuna da Eurydice web sitesinden
(http://eacea.ec.europa.eu/education/eurydice/key_data_en.php) ücretsiz olarak erişilebilir.
10
ANA BULGULAR
Eğitime İlişkin Önemli Veriler’in mevcut baskısında son on yılda Avrupa eğitim sistemindeki gelişmeler
analiz edilmektedir. Bu yayındaki çeşitli bölümler, eğitim ve öğretimde Avrupa işbirliği (ET 2020)
öncelikli alanları kapsamasının yanı sıra önümüzdeki on yıl içinde, akıllı, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir
büyüme için daha geniş Avrupa stratejisini (AB 2020) de kapsamaktadır.
Bu Önemli Veriler raporu, eğitim sistemlerinin yapısal ve örgütsel reformlarını okulu erken terk etme
oranlarını azaltmak ve, bazı durumlarda, tüm öğrencilerin temel eğitim sertifikası almalarını
sağlamak amacıyla uygulamaya almış olduğunu göstermektedir. Bu alandaki en önemli reform, bazı
ülkelerde zorunlu eğitimin uzamasıdır. Çalışmadan çıkan bir başka örgütsel eğilim ise mali ve insan
kaynaklarını yönetmek için okulların ve yerel düzeydeki yetkililerin yüksek düzeydeki
özerklikleridir − benzer bir eğilim yükseköğretimdeki akademik personelin yönetiminde de
görülmektedir.
Kalite güvence sistemlerinin geliştirilmesi, geliştirilmiş eğitim kalitesinin ve verimliliğin stratejik
hedefini gerçekleştirmek için önemli bir koludur, dolayısıyla, Avrupa genelinde eğitimin kalitesini
giderek arttırılmaktadır. Bu değerlendirmenin odak noktası, bir bütün olarak eğitim sistemi olabilir, ya
da bireysel okullar veya öğretmenler olabilir. Ayrıca, Avrupa ülkeleri öğrenci performansına dayalı
okul sorumluluğuyla ilgili çeşitli ve zıt politikalar benimsemiştir.
Ülkelerin çoğunda, eğitime yatırım sadece ekonomik kriz öncesi 2008 yılına kadar son on yılda büyük
ölçüde değişmeden kalmıştır. Krize yanıt olarak, bazı hükümetler, mevcut finansman düzeylerinin
sistemin sürekli çalışmasını garanti etmek ve son on yılda uygulanan reformları korumak için
değiştirilmediğinden emin olmak için belirli adımlar atmıştır.
Öğretmenlerin ve okul müdürlerinin mesleki gelişimi, öğrencilerin başarılı sonuçlar alması için önemli
bir faktördür. Bu rapor, birçok ülkede öğretmenlerin eğitim ve öğretiminin iyileştirilmesi ve
öğretimleri için onlara gerekli desteği sağlamak amacında olduğunu göstermektedir. Ancak, bu
çabaların mesleğe daha uygun nitelikli insan çekmek için arttırılması ve gelecekte birçok Avrupa
ülkesinin de karşılaşabileceği öğretmen sıkıntısıyla mücadele etmesi gerektiği de açıktır.
Son olarak, 20-24 ve yükseköğretimi tamamlamış 30-34 yaş arası gençlerin oranı artmaya devam
etmiştir; ikinci grup için bu oran 2000 yılından bu yana istikrarlı bir şekilde büyümeye devam
etmektedir. Ancak, gençlerin işgücü piyasasına girişi pek çok ülkede ekonomik krizden dolayı
bir sorundur. Sonuçlar, gençlerin giderek artan sayıda buldukları istihdam türü için fazla nitelikli
olarak görünür olduğunu göstermektedir. Bu da, öğrencilere güvenilir bir eğitim ve kariyer rehberliği
yaparak işgücü piyasasının kısa ve uzun-vade ihtiyaçlarını daha etkin bir şekilde tahmin etme
ihtiyacını önermektedir ki gelişmeler gençlerin eğitim niteliklerini fiili istihdam fırsatlarıyla eşleştirebilsin.
Sonraki paragraflarda, raporun ana bulguları altı ana alanda gruplandırılmıştır:
11
Avrupa’da Eğitime İlişkin Önemli Veriler 2012
EĞİTİM YAPILARI VE ORGANİZASYON: EĞİTİME DAHA UZUN KATILIM İÇİN EĞİLİM
• Temel becerilerin kazanılmasını garanti etmek için daha uzun bir zorunlu eğitime doğru genel bir
eğilim 1980 yılından bu yana hemen hemen tüm eğitim sistemlerinde gözlenmiştir. On ülkede,
zorunlu eğitimin başlangıcı, bir yıl (ya da Letonya durumunda iki) öne çekilmiştir. Terazinin diğer
ucunda, on üç ülke, tam zamanlı zorunlu eğitimin süresini bir ya da iki yıl uzatmıştır, Portekiz ise
yeni reformları takiben üç yıl uzatmıştır (bakınız Şekil B2).
• Çocuklar giderek daha erken yaşta örgün eğitime başlamaktadır. 2000 – 2009 döneminde, AB27'de ortalama, okul öncesi veya ilköğretimde 3 yaşındaki, 4 yaşındaki ve 5 yaşındaki çocukların
katılım oranları sırasıyla %15.3, %7 ve % 6.3 artmış, 2009 yılında ise %77, %90 ve %94’e
ulaşmıştı. Okul öncesi eğitimde 3 yaşındakilerin katılımı, %95’ten daha fazla bir orana ulaşarak,
2009 yılında Belçika, Danimarka, İspanya, Fransa ve İzlanda’da neredeyse kapsamlıdır (bakınız
Şekil C2).
• Öğrencilerin eşit dağılımı, lisede genel eğitimle mesleki programlar arasında bulunmaktadır. AB-27
düzeyinde, 2000 ve 2009 yılları arasında, lisedeki tüm öğrencilerin yüzdesi olarak genel eğitimdeki
öğrencilerin oranı %5.5 artmış, 2009 yılında % 50.4’e ulaşmıştır. Bu kısmen, üniversite eğitimine
devam için mesleki sertifika gereksiniminden ziyade genel eğitim sertifikası gereksinimiyle
açıklanabilir. Mesleki eğitimdeki erkek katılımı hemen hemen tüm Avrupa ülkelerinde daha
yüksektir (bakınız Şekil C5).
• Avrupa’daki 15 yaşındaki öğrencilerin çoğu, yüksek sayıda okula gitmektedir. 2003 ile
karşılaştırıldığında, incelenen tüm ülkelerin yarısında, ortalama okul büyüklüğü 50 ila 100 öğrenci
artmıştır. Ancak, okul başına 70 öğrenciden fazla azalma Belçika (Almanca Konuşan Topluluk),
Avusturya ve Polonya’da görülebilir. Genel bir eğilim olarak, 2003 ve 2009 yılları arasında çok
büyük okulların öğrenci sayıları (bakınız Şekil B6) biraz düşmüştür.
• 2009 yılında, Avrupa genelinde, ilköğretimde öğrenci/öğretmen oranı ortaöğretimde 14:01 ve
12:1’di. 2000 yılından bu yana, bu oran ülkelerin üçte ikisinde ilköğretimde öğretmen başına
ortalama iki öğrenci ve ortaöğretimde bir öğrenci olarak azalmıştır. Aynı dönemde, sınıf
mevcutlarının üst sınır düzenlemeleri önemli ölçüde değiştirilmemişti (bakınız Şekil F8, F9 ve F10
bakınız).
• 2009’da, 17 yaşındaki Avrupalılar’ın neredeyse %90’ı, halen eğitimdeydi ve eğitimdeki eğitim
sonrası zorunlu katılım oranları son on yılda artmış veya sabit kalmıştır. 2000'de zorunlu eğitimin
bitiminden bir ve iki yıl sonra en düşük katılım oranları ile üç ülke olan Bulgaristan, Malta ve
Romanya, son on yılda en önemli gelişime sahip ülkeler arasında yer aldı. Ancak, 2009 yılında,
zorunlu eği
• timden bir yıl sonra bu ülkelerde katılım oranı halen % 80'den az idi (bakınız Şekil C6 ve C7).
12
Ana Bulgular
• 2000-2009 döneminde, AB-27’de ortalama olarak, yükseköğretim nüfusu yaklaşık %22 artmış
(%2.7 yıllık büyüme oranı), 2009 yılında yaklaşık 19.5 milyon kişiye ulaşmıştır. Avrupa Birliği’nde,
ortalama olarak, her 100 erkeğe 124 kız yükseköğretime kaydolmuştur. 2000 yılından bu yana, kız
öğrencilerin sayısı sabit bir yıllık artış oranı ile hemen hemen % 10 oranında artmıştır (bakınız Şekil
C9 ve C11).
OKULLAR VE YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI İÇİN YÜKSEK DÜZEYDE ÖZERKLİK
• Avrupa’da okul özerkliğini artırmak için genel bir eğilim olmasına rağmen, ülkeler arasında önemli
farklılıklar hala bulunmaktadır. Ülkelerin yaklaşık üçte biri finans ve insan kaynaklarının yönetimi
için okullara yüksek derecede özerklik verirken, küçük bir grup ülkede – Almanya, Yunanistan,
Fransa (ilköğretim), Kıbrıs, Lüksemburg (ilköğretim), Malta ve Türkiye – okullar bu alanda çok
sınırlıdır ya da özgürlükleri bulunmamaktadır (bakınız Şekil B13).
• Özerkliğin, diğerlerine oranla bazı bölgelerdeki okullara verilme olasılığı daha yüksektir. Okulların
genellikle sermaye harcamalarından ziyade işletimsel harcamalarını yönetmeleri için daha fazla
özerklikleri bulunmaktadır ve öğretim elemanlarının yönetimiyle ilgili kararlar okul düzeyinde
alınırken okul müdürlüğü göreviyle ilgili olanlar daha yüksek düzeydeki bir eğitim yetkilisinin
kontrolü altındadır (bakınız Şekil B13).
• Okul kabul süreci giderek daha esnek hale gelmektedir. Devlet okullarında öğrenciler genellikle
belirli bir okula tahsis edilirler, giderek artan sayıda ülkede, aileler ya kabul sürecinin başlangıcında
ya da önerilen bir okul azami kayıt kapasitesine ulaştığında alternatif bir okul isteyebilir (bakınız
Şekil B5).
• Zorunlu çekirdek müfredat, temel içerik veya ulaşılacak hedef açısından tüm ülkelerde merkezi
düzeyde tanımlanmaktadır. Ancak, okulların öğretim yöntemleri ve ders kitapları, öğrenim
etkinlikleri için öğrencilerin gruplandırılması ve iç değerlendirme ayarı seçimi gibi günlük eğitim
faaliyetlerinde çok fazla özgürlükleri bulunmaktadır (bakınız Şekil B13). Okul içinde, öğretmenler
sıklıkla öğrenci gruplandırılmasıyla ilgili kararlardan ziyade iç değerlendirme kriterlerini ve ders
kitaplarının seçiminin ayarlanmasında ve öğretim metotlarıyla ilgili kararlara dahil edilir (bakın ız
Şekil B14).
• Dersler arasında yıllık ders saatinin nasıl dağıtılacağına karar vermek için okulların artan bir
özerklikleri bulunmaktadır. Birçok ülkede, öğretim süresine ilişkin ilgili resmi öneriler, ilköğretimin
başında daha kısa bir öğrenim dönemini (genellikle ilk iki yıl için) tasarlar, sonra saat sayısı
ortaöğretimin ileri aşamalarında giderek önemli bir artış ile, zorunlu eğitim dönemi boyunca artar
(bakınız Şekil F1, F2 ve F3).
• Artan kurumsal özerklik, akademik personelin yönetiminde yükseköğretimde de görülebilir. Bununla
birlikte, ülkelerin büyük çoğunluğundaki merkezi yetkililer halen personel kategorileri ve bunların
ilgili niteliklerinin yanı sıra temel maaş düzeylerini tanımlamakla sorumludur. Bir düzine ülke veya
bölgede, bu unsurlar merkezi ve kurumsal düzeyler arasında ortaklaşa tanımlanır. Kurumlar kendi
içlerinde, akademik personelin değerlendirilmesi ve yükseltilmesinden neredeyse tamamen
sorumludur (bakınız Şekil E18).
• Merkezi ve bölgesel yetkililer, yükseköğretimdeki öğrenci sayılarını ayarlamada yükseköğretim
kurumlarıyla ortaklaşa çalışır ve birçok eyalette, kurumlar kendi öğrenci seçim işlemlerini düzenler
(bakınız Şekil E19 ve E20).
13
Avrupa’da Eğitime İlişkin Önemli Veriler 2012
TÜM ÜLKELERDE KALİTE GÜVENCE SİSTEMLERİ YÜRÜRLÜKTEDİR YA DA GELİŞME
HALİNDEDİR
• Hem okul hem de öğretmen değerlendirmesine son yıllarda çok fazla önem verilmiştir. Ülkelerin
büyük çoğunluğunda, okullar, genellikle bir müfettiş tarafından dışardan değerlendirilir ve okul
personeli ve okul topluluğunun bazen diğer üyeleri tarafından içerdiden değerlendirilir. Bireysel
öğretmen değerlendirmesi, birçok ülkede tanıtılmıştır ya da güçlendirilmiştir (Belçika [Flaman
Topluluğu], Portekiz, Slovenya ve Lihtenştayn), bazen tüm kamu kuruluşları için genel bir
performans değerlendirme sistemi çerçevesinde yapılmaktadır (bakınız Şekil B7).
• Ülkelerin çoğu kendi eğitim sistemlerinin performansını izlemek amacıyla okul değerlendirme
prosedürlerinden elde ettikleri bulgularla birlikte harici sınavlardaki öğrencilerin sonuçlarını
kullanmaktadır (bakınız Şekil B12). Avrupa ülkelerinin yarısından fazlası, öğrencilere öncelikle okul
ve eğitim sisteminin performansını izlemeyi amaçlayan ulusal sınavlar uygulamaktadır.
• Ulusal sınavlardaki okul sonuçlarının rutin yayını, çok az ülkede olmasına rağmen Avrupa’da bir
norm değildir ve diğerler ülkeler okulların bu konuya kendilerinin karar vermesine olanak sağlar.
Belçika (Fransız Topluluğu), İspanya ve Slovenya’da, resmi belgeler kendi ulusal test sonuçlarının
temelinde okulların sıralamasını yasaklamaktadır (bakınız Şekil B9).
ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE DAHA FAZLA KİŞİ ÇEKMEK İÇİN DAHA FAZLA ÇABAYA
GEREK DUYULMAKTADIR
• Yükseköğretimde Bologna reformları sayesinde, öğretmenler için asgari yeterlik eğitim süresi
değişmiştir. Çoğu ülke, artık bir okul öncesi öğretmeni ya da eşdeğeri olmak için asgari giriş
yeterliği olarak bir lisans gerektirmektedir. İlköğretim aday öğretmenleri için, asgari yeterlik artmıştır
ve dokuz ülkede yüksek lisans düzeyinde derece gereklidir ve genellikle bunu da tamamlamak beş
yıl sürer (bakınız Şekil E2).
• Yeni öğretmenler için destek tedbirleri daha yaygın hale gelmiştir. 2002/03’te, sadece 14 ülke
merkezi düzenlemeler veya öneriler kapsamında resmi yardım sunmuşken 2010/11’de, 21 ülke
yeni öğretmenler için destek tedbirlerine ilişkin merkezi düzenlemelerin var olduğunu bildirdi. Bu
tedbirler, özellikle, derslerin planlanmasıyla öğrenci değerlendirmelerine yardım etmeyi ve ilerleme
ve problemler hakkında düzenli tartışmaları içeriri (bakınız Şekil E4).
• Son PISA sonuçlarına göre, Avrupa’daki birçok öğrenci, temel derslerde (eğitim dili, matematik ve
fen bilgisi) nitelikli öğretmen eksikliğiyle öğretimin engellendiği okullarda eğitim görmektedir.
Almanya, Hollanda ve Türkiye’de, yüzdeler sadece temel dersler için değil, aynı zamanda diğer
derslerde için de yüksektir (bakınız Şekil E3).
• Birçok Avrupa ülkesinde, şu anda çalışan öğretmenlerin çoğu yüksek yaş gruplarında (40-49 ve 50
yaş üstü) bulunmaktadır. Almanya, İtalya ve İsveç’te, ilköğretimdeki tüm öğretmenlerin yaklaşık
yarısı 50 yaşın üstündedir; ortaöğretim düzeyinde ise, bu yaş grubu hemen hemen tüm ülkelerde
en güçlü şekilde temsil edilmektedir (bakınız Şekil E10 ve E11). Bu durum öğretmen eksikliklerinin
artmasına sebep olabilir ve daha nitelikli öğretmenler bu nedenle gereklidir.
14
Ana Bulgular
• Resmi emeklilik yaşı ve/veya tam emeklilik hakkı ile asgari emeklilik yaşının tüm Avrupa ülkelerinin
yaklaşık üçte birinde 2001/02 yılından bu yana artmasına rağmen öğretmenlerin çoğu bu hakka
sahip olur olmaz emekli olmaktadır. Ancak, Danimarka, Almanya, İtalya, Kıbrıs, Polonya,
Finlandiya, İsveç ve Norveç’te; Çek Cumhuriyeti, Estonya, Letonya ve Slovenya’da, öğretmenlerin
%5’inden fazlası resmi emeklilik yaşından sonra bile çalışmaya devam etmektedir (bakınız
Şekil E12).
• Yükseköğretim düzeyinde, eğitim ve öğretim alanındaki mezunların oranında önemli bir düşüş
olmuştur. Bazı ülkeler özellikle etkilenmiştir; Portekiz (%-6.7), İzlanda (%-% 6), Macaristan (%-5.2)
ve Belçika (%-4.5). Bu tür düşüşlerin nitelikli öğretmenlerin gelecekte tedarik edilmesine ilişkin için
yeni zorluklar teşkil etme olasılığı bulunmaktadır (Şekil G3).
• Tüm Avrupa ülkelerinde, öğretmenlerin mutlak maaşları son on yılda artmıştır, ancak bu artışlar her
zaman öğretmenlerin satın alma güçlerini sürdürmeleri için yeterli değildir. Bazı durumlarda, son on
yılda maaş artışları %40’tan daha yüksek olmuştur. Ancak, maaşlardaki mutlak artış, eğer yaşam
maliyeti daha hızlı yükseliyorsa, her zaman gerçek bir artışı temsil etmez (bakınız Şekil E13 ve
E14).
• Çalışma saatlerinin toplam sayısı son yıllarda değişmemesine rağmen, öğretmenlerin öğretimde
aktif olmak zorunda oldukları ortalama saat sayısı 2006/07’de haftada 18 ila 20 saatten 2010/11’de
haftada 19 ila 23 saat arasına çıkmıştır (bakınız Şekil E8).
• Devam eden Mesleki Gelişim son yıllarda önem kazanmıştır. 2002/3’te, öğretmenlerin Avrupa
ülkelerin yarısında DMG etkinliklerine katılmaları isteğe bağlı iken, şimdi 26 ülke veya bölgede
mesleki bir görev olarak kabul edilmektedir. İspanya, Fransa, Litvanya, Romanya ve Slovenya’da,
DMG katılımı, kadro ilerlemesi ve maaş artışı için bir ön koşuldur (bakınız Şekil E7).
EĞİTİMİN FİNANSE EDİLMESİ:
EKONOMİK KRİZ SÜRECİNDEKİ ANA ZORLUK
• Avrupa Birliği 2008 yılına kadar eğitim İÇİN GSYİH’sinin yaklaşık %5’ini harcamaya devam etmiştir.
Ayrıca, eğitim için toplam kamu harcamasının GSYİH yüzdesi olarak AB-27 düzeyinde 2001 ve
2008 yılları arasında sabit kalmasına rağmen, öğrenci başına harcama artmıştır (bakınız Şekil D1
ve D2).
• Öğrenci başına harcama, eğitim düzeyiyle de artmaktadır. AB’de, ortaöğretim öğrencisi (ISCED 2
ila 4) başına ortalama yıllık maliyet ilkokul öğrencisinden (ISCED 1, 5 316 EUR PPS) daha
(6 129 EUR PPS) yüksektir. AB’de yükseköğretim öğrencisi başına ortalama maliyet neredeyse
ilköğretim öğrencisinden (9 424 EUR PPS) iki kat daha yüksek olmuştur.
• Eğitime ilişkin özel finansman marjinal kalmaktadır. Öğrencilerin çoğunun devlet okullarında eğitim
aldığı göz önüne alındığında (bakınız Şekil B4), çoğu ülkedeki özel finansman oranı büyük ölçüde
eğitim odaklı okulöncesi eğitimin (bakınız Şekil D6) ve yükseköğretimin (bakınız Şekil D11)
finansmanına ilişkin politikalarla belirlenmektedir; yani eğer ücretler, bu ücretlerin düzeyiyse,
öğrenciler tarafından ödenir olup olmadığı.
15
Avrupa’da Eğitime İlişkin Önemli Veriler 2012
• Zorunlu olmayan okulöncesi eğitim gittikçe ücretsiz olarak sağlanmaktadır. Bu açıkça tüm çocuklar
için ve özellikle de düşük gelirli ailelere mensup olanlar için okul öncesi eğitime erişimi kolaylaştırır.
Ayrıca, ülkeler de genellikle zorunlu olmayan okulöncesi eğitim için ödenen ücreti aile geliri ve diğer
kriterlere göre ayarlamaktadır. Bütün bu önlemler bu düzeydeki eğitime artan katılımı açıklayabilir
(bakınız Şekil D6 ve D7).
• Ortalama olarak, Avrupa Birligi ülkeleri toplam kamu harcamalarının %6.4’ünü, doğrudan tüm
eğitim düzeylerinde öğrencilere yönelik kamu-sektörü desteği için tahsis etmektedir. Buna ek
olarak, aile yardımı ve vergi indirimi okul çağındaki çocuklu aileler için destekleyici yöntemler olarak
yaygın bir şekilde kullanılmaktadır (bakınız Şekil D9 ve D10).
• Son on yılda, giderek artan sayıda ülke, yükseköğretim öğrencileri tarafından ödenen farklı türde
ücret tanıtmıştır. Aynı zamanda, özellikle öğrenciler için hedeflenen mali desteğin sağlanması, idari
ve/veya öğrenim ücretlerini almak için evrensel programların etkilerini hafifletmiştir. Yükseköğretim
düzeyindeki öğrencilere yönelik burs ve krediler eğitime ilişkin yapılan kamu harcamalarının önemli
kısmını oluşturmakta ve %16.7’den fazlasına karşılık glmektedir (bakınız Şekil D11 ve D 12).
YÜKSEK EĞİTİMLİ KİŞİLERİN DAHA FAZLA İSTİHDAM FIRSATLARI BULUNMAKTADIR
FAKAT PEKÇOK YÜKSEKÖĞRETİM MEZUNU MEVCUT GÖREVLERİNDE GEREĞİNDEN
FAZLA NİTELİKLİDİR
• Avrupa’da 20-24 yaşında olan gençlerin %79’u, 2010 yılında lise eğitimlerini (ISCED 3) başarıyla
tamamlamıştır, bu da 2000 yılından bu yana Avrupa genelindeki yükselen eğimi teyit etmektedir
(bakınız Şekil G1). Yükseköğretim niteliklerine sahip kişilerin AB ortalama yüzdesi, 2000 yılından
bu yana tüm yaş grupları için artmıştır (bakınız Şekil G2).
• Yükseköğretim mezunlarının sayısındaki genel artışa karşın, giderek artan bir oranda, buldukları
istihdam türü için fazla nitelikli gibi görünmektedirler. Beş yükseköğretim mezununun birinden
fazlası kendi işinde gereğinden fazla niteliklidir ve bu oran 2000 yılından bu yana artmıştır (bakınız
Şekil G7).
• Buna ek olarak, yükseköğretim düzeyindeki çeşitli akademik disiplinlerde öğrenci katılımındaki
dengesizlikler devam edecek ve bazı durumlarda daha da derine inecek. 2000 yılından bu yana,
disiplinler arasındaki yükseköğretim mezunlarının dağılımında en dikkat çekici değişim, fen,
matematik ve programlamadaki mezunların oranında yaklaşık %12 ile %9 arasında azaltılmasıdır.
2006 yılından bu yana, eğitim alanındaki mezunların oranında da önemli bir düşüş tescil edilmiştir
(bakınız Şekil G3).
• Yükseköğretim mezunları, çoğu ortaöğretimden mezun olan kişiden iki kat daha fazla iş piyasasına
girmektedir. Avrupa Birligi düzeyinde, ilk önemli işe ortalama geçiş süresi, yükseköğretim
niteliklerine sahip kişiler için sadece 5 ay, lise için 7.4 ay ve ortaöğretim için ise 9.8 aydır (bakınız
Şekil G6).
• Son olarak ancak önemli olarak, 2000 yılından bu yana daralmış olmasına rağmen kadınların
aleyhine yükseköğretim mezunlarının istihdam oranlarında bir cinsiyet farkı hala devam etmektedir.
Kızlar neredeyse bütün akademik alanlarda erkeklerden sayıca üstün olmasına rağmen, hala
ortalama olarak, erkeklere göre daha fazla işsiz olmaları olasıdır (bakınız Şekil G8).
16
K O D L A R , K I S A LT M A L A R V E K I S A A D L A R
Ülke kodları
EU/EU-27
Avrupa Birliği
PL
Polonya
BE
Belçika
PT
Portekiz
BE fr
Belçika – Fransız Topluluğu
RO
Romanya
BE de
Belçika – Almanca konuşan Topluluk
SI
Slovenya
BE nl
Belçika – Flaman Topluluğu
SK
Slovakya
BG
Bulgaristan
FI
Finlandiya
CZ
Çek Cumhuriyeti
SE
İsveç
DK
Danimarka
UK
Birleşik Krallık
DE
Almanya
UK-ENG
İngiltere
EE
Estonya
UK-WLS
Galler
IE
İrlanda
UK-NIR
Kuzey İrlanda
EL
Yunanistan
UK-SCT
İskoçya
ES
İspanya
FR
Fransa
EFTA
IT
İtalya
ülkeleri
Avrupa Serbest Ticaret
Birliği
CY
Kıbrıs
IS
İzlanda
LV
Letonya
LI
Lihtenştayn
LT
Litvanya
NO
Norveç
LU
Lüksemburg
CH
İsviçre
HU
Macaristan
MT
Malta
Aday ülkeler
NL
Hollanda
HR
Hırvatistan
AT
Avusturya
TR
Türkiye
İstatistiksel kodlar
:
Veri mevcut değil
(–)
17
Uygun veri mevcut değil
Avrupa’da Eğitime İlişkin Önemli Veriler 2012
Kısaltmalar ve kısa adlar
Uluslararası konvansiyonlar
ESS
Avrupa İstatistik Sistemi
EU-27
01 Ocak 2007 tarihinden sonra Avrupa Birliği’ne katılmış 27 Üye Ülkenin verileri
Eurostat
Avrupa Topluluğu İstatistik Ofisi
GDP
Gayri Safi Yurt İçi Hasıla
ICT
Bilgi ve İletişim Teknolojisi
ISCED
Uluslararası Eğitim Standardı Sınıflandırması
PISA
Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Ajansı (OECD)
PPP
Satın Alma Gücü Paritesi
PPS
Satın Alma Gücü Standardı
18
BAĞLAM
10-19 YAŞ GRUBU AB’DEKİ GENÇLERİN SAYISINDA SÜREKLİ AZALMA GÖSTERİP EN
FAZLA ETKİLENEN YAŞ GRUBUDUR
30 yaşın altındaki nüfusun demografik trendi, Avrupa Birliği (AB-27) ülkelerinin çoğunda kaydedilen
doğum oranındaki düşüşü yansıtmaktadır. Son 25 yılda, AB-27 içinde 30 yaşın altındaki gençlerin
toplam sayısı, 1985 yılında %15.5 oranında azalarak 204.3 milyondan 2010 yılında 172.6 milyona
gerilemiştir.
Burada analiz edilen tüm yaş grupları, bu dönemde genel bir düşüş göstermektedir. En belirgin düşüş,
10-19 yaş grubunda (%22) olmuştur, bunu 0-9 yaş grubu (%16) izlemektedir, son olarak ise 20-29 yaş
grubundaki düşüş (%8.7) en düşük orana sahiptir.
20-29 yaş grubunda AB-27 nüfusunun büyüklüğü, 1985 ve 1990 yılları arasında hafif bir şekilde
artmıştır. Bu artışı 2010 yılına kadar devam eden uzun bir düşüş süreci izlemiştir. 10-19 yaş grubu,
bütün referans dönemi boyunca sürekli azalmıştır. 1985 yılından 2005 yılına kadarki düşüşten sonra,
0-9 yaş grubu son beş yıllık referans dönemi boyunca %1.9’luk küçük bir artış göstermiştir.
Sekil A1: AB-27’de 0-9, 10-19 ve 20-29 yaş gruplarında nüfusta görülen değişiklikler (1985-2010)
0-9
yaş grubu
10-19
yaş grubu
20-29
yaş grubu
1985
61 981 774
70 560 146
71 747 526
1990
59 755 140
66 069 001
73 035 161
1995
56 945 603
62 870 813
71 366 222
2000
53 277 500
61 186 120
67 608 395
2005
51 056 067
58 902 949
65 903 421
2010
52 038 210
55 045 826
65 533 037
Kaynak: Eurostat, nüfus istatistikleri (veri Temmuz 2011’den alınmıştır).
Açıklayıcı not
Sözü edilen nüfus ilgili senenin 1 Ocak tarihine dayanmaktadır. Nüfus, son nüfus sayımından bu yana oluşan nüfus
değişikliklerinin bileşkeleri tarafından düzenlenmiş olan en son nüfus sayımından gelen verilere ya da nüfus kayıtlarına
dayanmaktadır.
Bu genel eğilim, ülkeler arasındaki farklı durumları gizlemektedir (daha fazla bilgi için, lütfen bakınız
Eurostat veritabanı). 0-9 yaş grubu için, AB-27’de, 2005-2010 döneminde yıllık ortalama %0.4
oranında hafif bir artış olmuştur. 15 Avrupa ülkesinde, büyüme oranları AB-27 ortalamasından daha
yüksek bulunmuştur, bunların arasında en büyük artış İrlanda ve İspanya’daydı: sırasıyla yıllık %2.9
ve %2.8. Finlandiya dışındaki diğer tüm Avrupa ülkelerinde, aynı yaş grubunda ve döneminde, nüfus
azalmıştır. Almanya, Litvanya, Malta ve Hırvatistan’da, bu azalmalar yıllık %1.3’ü aşmıştır.
19
BAĞLAM
AB-27’de, 10-19 nüfusu 2005 ve 2010 yılları arasında yılda %1.3 oranında azalmıştır. En önemli
düşüş, yıllık %4’ün üzerinde Bulgaristan, Estonya, Letonya ve Romanya’da kaydedildi. Bununla
birlikte, bazı batı Avrupa ülkeleri 10-19 yaş gruplarında hafif bir artış bildirmiştir.
20-29 yaş grubu için AB-27 ortalaması, sadece %0.1 oranında bir azalma ile, 2005-2010 döneminde
en istikrarlı dönemiydi. Yunanistan, İspanya, Macaristan ve Portekiz gibi ülkelerde, bu nüfus grubu
yılda %2’nin üzerinde bir oranda gerilemiştir. Buna karşılık, Kıbrıs, Lüksemburg, Birleşik Krallık ve
İzlanda yılda %2’den fazla bir artış bildirmiştir.
AVRUPA NÜFUSUNUN ÜÇTE BİRİNDEN FAZLASI 30 YAŞIN ALTINDADIR
AB düzeyinde, 30 yaşın altındaki nüfus 2010 yılındaki toplam nüfusun %34.4’ünü temsil etmişti. Bu,
2007 (Eurydice, 2009a) ile karşılaştırıldığında, %0.9 oranında bir azalmaydı. Aynı dönemde, en büyük
yaş grubu (20 ve 29 yıl arasında gençler) için ortalama oran %13.3’ten % 13.1’e doğru bir düşüş
göstermektedir. 2010 yılında, 10-19 yaş grubu ise toplam nüfusun %11’ini oluşturmaktadır, bu oran
2007 yılına göre %0.6 daha azdır. Sadece 0-9 grubundakilerin oranı 2010 yılında (%10.4) 2007 yılında
(%10.3) olduğundan biraz daha yüksek olmuştur.
2010 yılında, genel olarak, 30 yaşın altındaki gençlerin oranında Avrupa ülkeleri arasındaki farklılıklar
anlamlı değildi. Birkaç ülke AB ortalamasından önemli ölçüde farklılaşmıştır. %52.2 ile, Türkiye toplam
nüfusun 30 yaşın altındaki gençlerin nüfusuna oranıyla en büyük yüzdeye sahip ülke olmuştur. Ancak,
2010 yılında bu oran 2007 yılındaki orandan %3.1 daha düşüktü. İrlanda, Kıbrıs ve İzlanda’da,
gençlerin oranı da %40’ı aşmıştı. Terazinin diğer ucunda, İtalya 2010 yılında (%29.9) 30 yaşın
altındaki gençlerin en düşük oranına sahipti, bunu Almanya (%30.9) ve Yunanistan (%31.9) takip
etmişti.
Türkiye dışında, Slovakya’da da 2007 ve 2010 yılları arasında (%2.2) gençlerin oranında belirgin bir
azalma görülmüştür, bunu Polonya ve Romanya (%1.8) izlerken İsveç’te bu oran %0.3 ile artmıştır.
2010 yılındaki en genç yaş grubunun (0-9 yaş) en yüksek oranları, toplam nüfusun %14’ünden
fazlasını oluşturduğu Türkiye, İrlanda ve İzlanda’da kaydedilmişti. Buna karşılık, Almanya’da, yüzde en
küçüktü, sadece %8.6’ya varabilmişti.
Aynı yıl, 10-19 yaş grubundaki gençlerin en yüksek oranı, yüzdenin toplam nüfusta 13’ten fazla olduğu
Kıbrıs, İzlanda, Norveç ve Türkiye’de bulunmuştur. Bulgaristan, Yunanistan, İspanya, İtalya ve
Slovenya gibi ülkelerde, bu yaş grubu toplam nüfusun %10’undan azını temsil etmiştir.
20 ve 29 yaşları arasındaki gençlerin oranı, toplam nüfusun %16’sından fazlasına karşılık geldiği
Kıbrıs, Polonya, Slovakya ve Türkiye iken Danimarka ve İtalya’da, bu grup toplam nüfusun
%12’sinden daha azına karşılık gelmiştir.
20
BAĞLAM
Şekil A2: 0-9, 10-19 ve 20-29 yaş gruplarındaki nüfusun oranı, 2010
0-9 yaş grubu
10-19 yaş grubu
20-29 yaş grubu
Total
0-9 yaş grubu
EU
BE
BG
CZ
DK
DE
EE
IE
EL
ES
FR
IT
CY
LV
LT
LU
HU
10.4
11.3
9.3
9.9
11.9
8.6
10.6
14.8
9.7
10.3
12.4
9.4
10.9
9.5
9.5
11.7
9.7
10-19 yaş grubu 11.0
11.6
9.7
10.2
12.6
10.1
10.6
12.7
9.7
9.5
12.3
9.6
13.1
10.6
12.7
12.0
11.1
20-29 yaş grubu 13.1
12.5
13.9
13.9
11.5
12.1
15.6
15.2
12.4
13.0
12.6
11.0
16.6
15.8
15.3
12.8
13.5
0-29 yaş grubu
35.4
33.0
34.0
36.0
30.9
36.8
42.7
31.9
32.9
37.3
29.9
40.5
35.9
37.6
36.5
34.3
34.4
MT
NL
AT
PL
PT
RO
SI
SK
FI
SE
UK
IS
LI
NO
CH
HR
TR
9.8
11.6
9.5
9.8
10.1
10.0
9.4
10.0
10.9
11.3
11.7
14.1
10.5
12.4
9.8
9.5
17.0
10-19 yaş grubu 12.5
12.1
11.3
12.0
10.4
11.0
9.8
12.2
11.9
12.2
12.1
14.4
11.8
13.1
11.2
11.5
17.6
20-29 yaş grubu 14.8
12.1
12.9
16.3
12.8
15.6
13.8
16.1
12.5
12.6
13.8
14.8
12.3
12.6
12.6
13.4
17.6
0-29 yaş grubu
35.8
33.7
38.1
33.3
36.6
33.0
38.2
35.4
36.0
37.6
43.3
34.6
38.1
33.6
34.4
52.2
0-9 yaş grubu
37.1
Kaynak: Eurostat, nüfus istatistikleri (veri Temmuz 2011’den alınmıştır).
Açıklayıcı not
Nüfus, referans yılı 1 Ocak tarihinde yapılan tahminlere dayanmaktadır.
Ülkeye özel not
Kıbrıs: Veriler hükümet kontrolü bünyesindeki toprakları temsil eder.
ZORUNLU OKUL YAŞI NÜFUSU 2000 – 2010 YILLARI ARASINDAKİ ÖNEMLİ BİR
DÜŞÜŞTEN SONRA TOPARLANMA GÖSTERMEKTEDİR
Eğitim sistemlerindeki insan ve malzeme kaynaklarının etkin yönetimi, ilköğretime (ISCED 1) ve
ortaöğretime (ISCED 2) gelecekteki öğrenci alımını oluşturacak 5-14 yaş grubundaki gençlerin sayısı
konusunda güvenilir bir tahmin sağlayan demografik öngörülere bağlıdır. 5-9 ve 10-14 yaş grupları için
nüfus tahminleri, özellikle bu gruplar için eğitim Avrupa ülkelerinde zorunlu olduğu göz önüne
alındığında yararlıdır (bakınız Şekil B2)
5-9 yaş grubu için, nüfusun temel eğilim değişimi üzerine yapılan öngörüler 2000-2010 yılları
döneminde %7.9’luk bir düşüş sonrası 2015 yılı itibarıyla AB-27’de yaklaşık %4.3’lük bir artış
göstermektedir. Bu eğilimin, 5 ve 9 yaş arasındaki nüfusun 2010 yılında olduğundan %5.2 daha
21
BAĞLAM
yüksek, ancak hala 2000 değerlerin altında olan, 2020 yılına kadar devam etmesi beklenmektedir.
2010 ve 2020 yılları arasında, Avrupa ülkelerinin önemli bir kısmı bu yaş grubunda %11’in üzerinde
nispeten yüksek bir büyüme beklemektedir. Aynı dönem ve yaş grubu için, en önemli düşüşün (%12.5)
beklendiği Danimarka, Almanya, Hollanda, Avusturya, ve Portekiz’de bir düşüş beklenmektedir. Bu
grup için şekiller İtalya, Macaristan ve Romanya’da stabil olacaktır.
Şekil A3: 5-9 yaş grubu için mevcut nüfus değişiklikleri ve öngörüler, 2000 - 2020
2000-2010
2010-2015
2010-2020
2000-2010
2010-2015
2010-2020
EU
-7.9
4.3
5.2
MT
-23.8
2.0
3.8
BE
-4.0
8.6
13.3
NL
0.2
-7.1
-7.8
BG
-22.5
8.7
9.9
AT
-14.9
-1.7
-2.4
CZ
-22.0
21.8
24.2
PL
-29.4
8.9
16.2
DK
-3.5
0.6
-3.3
PT
2.8
-5.7
-12.5
DE
-14.2
-5.9
-8.1
RO
-16.4
2.4
-0.3
EE
-20.3
16.9
19.8
SI
-12.2
15.9
24.3
IE
16.1
15.4
20.3
SK
-29.0
8.3
16.5
EL
-6.9
10.5
11.5
FI
-12.6
5.6
10.0
ES
17.6
9.2
6.3
SE
-17.1
12.8
19.6
FR
5.6
1.5
3.0
UK
-10.7
12.2
18.3
IT
3.2
3.3
1.0
IS
-6.2
5.4
7.6
CY
-22.8
8.8
23.2
LI
-6.1
3.1
9.1
LV
-31.2
13.2
7.6
NO
-3.4
5.5
12.5
LT
-38.0
6.4
17.9
CH
-10.8
4.8
12.5
LU
4.9
1.9
7.6
HR
:
:
:
HU
-19.2
2.0
-0.2
TR
:
:
:
Kaynak: Eurostat, nüfus istatistikleri (veri Temmuz 2011’den alınmıştır).
Açıklayıcı not (Şekiller A3 ve A4)
2000 ve 2010 verileri, nüfus istatistikleri hakkında Eurostat veri toplamadan gelmektedir. 2015 ve 2020 yılı verileri,
Avrupa Birliği Üye Devletleriyle Avrupa Serbest Ticaret Birliği ülkeleri arasındaki sosyo-ekonomik farklılıkların çok uzun
vadede kaybolacağı ana varsayımına dayanan Eurostat nüfus öngörüleridir; önemli demografik göstergelerin değerleri
böylece ülkeler arasında yakınlaşmaya göre ayarlanır. Nüfus tahminleri, gelecek yıllar için nüfus hesaplamaları yapmayı
ve en güvenilir şekilleri ortaya çıkarmayı içerir. Hesaplamalar, 1 Ocak tarihindeki nüfusa yönelik en son geçerli şekilleri
kullanarak yapılmaktadır. Genelde, önemli varsayımlar cinsiyete ve yaşa göre ölüm, doğum ve göçe ilişkin yapılır ve
yıldan yıla nüfus piramidine özel yaş tayini tekniği uygulanmaktadır. Sunulan veriler tamamen öngörüdür; sadece ana
demografik göstergeler doğrultusunda yapılan varsayımlarla ifade edildiği üzere, belirli koşullarda ortaya çıkabilecek
demografik geleceğin bir portresini çizmektedir.
Gelecekteki öngörülerdeki yüksek büyüme oranlarının tutarlı bir açıklaması için, son 10 yılda bu yaş
grubunda meydana gelen değişiklikleri dikkate almak önemlidir. Bu dönemde, orta ve doğu Avrupa
ülkelerinin çoğu Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Kıbrıs, Letonya, Litvanya, Malta, Polonya ve
Slovakya’da %20’nin üzerinde bir azalmayla 5-9 yaş toplumlarında belirgin bir düşüş yaşamıştır. Bu
ülkelerin birçoğunda, 2020 için öngörülen nüfus bir önceki on yılın düşüşünü düzeltecek ve hatta Çek
Cumhuriyeti ve Kıbrıs’ta, bu yaş grubunda 2000 yılında olduğundan daha fazla genç insan olacak.
Benzer bir eğilim, ancak daha az aşırı dalgalanmalarla birlikte, aynı zamanda 5-9 yaş grubunun
büyüklüğünün 2000 ve 2010 yılları arasında düştüğü fakat 2020 yılında 2000 yılındaki düzeyi büyük
olasılıkla yakalayacağı Finlandiya, İsveç ve Birleşik Krallık’ta görülebilir; Birleşik Krallık’ta, bu düzeyin
%5’ten daha fazla aşacağı beklenmektedir. İrlanda ve İspanya’da, 5-9 yaş arasındakilerin sayısı 2000
ve 2010 yılları arasında ciddi şekilde artmış (%16’dan fazla) ve bu eğilim İrlanda’da daha yüksek yıllık
bir büyüme fakat İspanya’da nispeten istikrarlı rakamlarla 2020 yılına kadar devam edecektir.
22
BAĞLAM
İtalya, Letonya, Macaristan ve Romanya’da 2015 ve 2020 yılı için öngörüler karşılaştırırken, 5-9
nüfusunda 2010-2015 yılları arasında bir büyüme döneminden sonra bir azalma beklenmektedir.
Uzun vadede ise, AB-27 tahminleri 2020 yılında ISCED 1 düzeyindeki öğrenci sayısının 2000 yılında
olduğundan (-%3) biraz daha düşük olacağını göstermektedir. Bu eğilim, en çok 2000 ve 2020 yılları
arasında %20’yi aşan bir düşüşün tahmin edildiği Almanya, Letonya, Litvanya ve Malta’da, ve daha az
bir ölçüde öğrencilerin sayısının %15’ten fazla azalmasının beklendiği Macaristan, Avusturya,
Polonya, Romanya ve Slovakya’da belirgindir.
Şekil A4: 10-14 yaş grubu için mevcut nüfus değişiklikleri ve öngörüler, 2000 - 2020
2000-2010
2010-2015
2010-2020
2000-2010
2010-2015
2010-2020
EU
-12.5
-1.3
3.1
MT
-13.6
-14.9
-13.2
BE
0.1
0.9
9.1
NL
2.5
2.5
-5.0
BG
-39.3
4.1
12.9
AT
-5.1
-7.7
-8.8
CZ
-29.2
3.8
26.2
PL
-31.8
-12.5
-4.6
DK
15.6
-3.7
-3.1
PT
-6.4
3.0
-2.2
DE
-15.6
-7.6
-12.8
RO
-36.7
-4.1
-1.8
EE
-42.9
5.3
23.3
SI
-24.8
-1.0
13.9
IE
-1.4
8.8
25.6
SK
-29.2
-10.2
-2.8
EL
-13.5
1.3
11.8
FI
-4.3
-3.4
1.7
ES
-2.6
10.9
21.4
SE
-11.7
5.0
16.9
FR
-1.6
1.8
3.8
UK
-6.6
-3.8
7.9
IT
0.9
4.0
7.3
IS
4.4
-3.5
3.9
CY
-12.4
-10.9
-3.0
LI
4.3
-8.4
-6.4
LV
-49.2
4.0
18.3
NO
11.2
-2.5
1.9
LT
-33.8
-17.9
-12.1
CH
-0.7
-5.3
-1.8
LU
21.6
1.2
2.3
HR
:
:
:
HU
-19.9
-4.3
-2.3
TR
:
:
:
Kaynak: Eurostat, Nüfus istatistikleri (veriler Temmuz 2011’den alınmıştır).
Açıklayıcı not
Bakınız Şekil A3.
Eurostat öngörüleri ayrıca 2020 yılı itibarıyla AB-27 genelinde 10-14 yaş grubundaki gençlerin
sayısında yaklaşık %3’lük bir artış tespit belirlemektedir fakat rakam yine de %10 civarından daha az
olacaktır.
2010-2020 dönemi boyunca, Almanya, Litvanya ve Malta 10-14 yaş arası gençlerin nüfusunda
%12’nin üzerinde önemli bir düşüş beklemektedir, bunu Avusturya (%8.8), Lihtenştayn (%6), Hollanda
ve Polonya (yaklaşık %5) izlemektedir.
Diğer uçta ise, Çek Cumhuriyeti, Estonya, İspanya ve İrlanda gibi ülkelerde, %20’den fazla bir artış
beklenirken Bulgaristan, Yunanistan, Letonya, Slovenya ve İsveç’te artış %10’un üzerinde olacaktır.
Tüm bu ülkelerde, genç nüfusun bu artışı Letonya (-%49) ve Bulgaristan’daki (-%39) en fazla
düşmelerin görüldüğü güçlü bir düşüş yaşanan on yıldan sonra gelmektedir.
23
BAĞLAM
2000 ve 2020 yılları arasında, 10-14 yaş grubundaki nüfus Danimarka, İrlanda, İspanya, Lüksemburg
ve Norveç’te %10’dan fazla artacaktır. Ancak, Danimarka, Lüksemburg ve Norveç’teki büyüme
çoğunlukla 2000-2010 yılları arasında oluşmuştur; İspanya ve İrlanda’da, bu daha önceki on yılda 5-9
nüfusundaki önceki önemli bir büyümenin sonucu olacaktır.
5-9 YAŞINDAKİ GENÇLERLE YURTDIŞINDA DOĞMUŞ GENÇLERİN ORANI TOPLAM
NÜFUSTA YURTDIŞINDA DOĞMUŞ OLNALARIN ORANINDAN DAHA DÜŞÜKTÜR
2010 yılında, Avrupa ülkelerinin çoğunda, yurtdışında doğmuş olanların nüfus oranı %10 ila %20
arasında idi. Lüksemburg yaklaşık %32 ile en yüksek oranı belirten yerdi, bunu yüzdenin 15 ila 19
arasında değiştiğini belirten Estonya, Kıbrıs, Letonya ve Avusturya izlemektedir. Ancak, AB ülkelerinin
üçte birinde bu oran %10’u aşmadı. Polonya 1.2’lik bir yüzde ile yurtdışında doğmuş kişiler olarak en
az sayı belirten ülke oldu.
Aynı yıl, verilerin alınabildiği hemen hemen tüm devletlerde, 5-9 yaşında olup yurtdışında doğmuş
gençlerin oranı aynı yaştaki toplam nüfusun %10’unun altında idi. Yüzdenin 2’yi geçmediği Çek
Cumhuriyeti, Letonya ve Polonya’da ise en düşük yüzdeler vardı. Yaklaşık yüzde 11 ve 16’lık
oranlarıyla Kıbrıs ve Lüksemburg istisnai ülkelerdi.
Şekil A5: Yurtdışında doğmuş olanların 5-9 ve 10-14 yaş gruplarındaki ve toplam nüfustaki yüzdesi,
2010
5-9 yaş
5-9 yaş
10-14 yaş
Toplam
5-9 yaş
10-14 yaş
Toplam
EU
:
:
:
MT
3.0
3.7
6.8
BE
6.6
8.4
13.9
NL
3.3
4.9
11.1
BG
:
:
:
AT
6.5
8.0
15.2
CZ
1.3
1.8
3.8
PL
0.9
0.7
1.2
DK
4.0
5.2
9.0
PT
2.2
5.7
7.5
DE
2.8
4.3
12.0
RO
:
:
:
10-14 yaş
EE
2.4
1.9
16.3
SI
4.1
4.5
12.4
IE
9.2
10.3
12.7
SK
:
:
:
EL
7.9
10.4
11.1
FI
2.9
3.0
4.3
Toplam nüfus
ES
9.3
14.7
14.0
SE
6.7
8.8
14.3
FR
3.5
4.5
11.1
UK
5.7
6.5
11.3
IT
4.6
7.2
8.0
IS
9.3
9.7
11.0
CY
11.1
15.2
18.8
LI
:
:
:
LV
1.7
1.4
15.3
NO
6.8
7.7
10.8
LT
2.9
1.2
6.5
CH
:
:
:
LU
16.2
22.4
32.5
HR
:
:
:
HU
2.2
2.2
4.4
TR
:
:
:
Kaynak: Eurostat, nüfus istatistikleri (veriler Temmuz 2011’den alınmıştır).
Açıklayıcı not
Veri kaynakları idari kayıtlar veya ulusal anketlerdir. Bazı veri kümeleri için istatistiksel tahmin metotları çoğunlukla
nüfus, göç ve hayati istatistiki verilere dayanarak uygulanmıştır. “Doğduğu ülke” doğum sırasında annenin ikamet ettiği
ülkedir (bugünkü sınırları içinde, bilgi mevcut ise) ya da, varsayılan olarak, doğumun gerçekleştiği ülkedir (bilgi mevcut
ise bugünkü sınırları içinde).Toplam nüfus içinde yurtdışında doğmuş olanların oranı 1 Ocak’ta toplam nüfusa göre
yurtdışında doğmuş olanların toplam nüfusa bölünmesi ve 100 ile çarpılması suretiyle hesaplanır.
Yurtdışında doğmuş 15 yaş altı olanların oranı 0-9 ve 10-14 yaş gruplarında toplam nüfusa göre 0-9 ve 10-14 yaş
gruplarında yurtdışında doğmuş olanların nüfusa bölünmesi ve çıkan sonucun 100 ile çarpılmasıyla elde edilir.
24
BAĞLAM
Genel olarak, yurtdışında doğmuş gençlerin biraz daha yüksek oranları 5-9 grubuna göre 10-14 yaş
grubunda tespit edilmiştir. İrlanda ve Yunanistan’da, kayıtlı rakamlar %10’un biraz üzerindeyken
İspanya ve Kıbrıs’ta rakam %15 civarındadır ve Lüksemburg’da yaklaşık %22’ye kadar yükselmiştir.
Neredeyse tüm ülkelerde, 5-9 yaşında olanlarla yaşları 10-14 olup yurtdışında doğmuş olanların oranı,
toplam nüfus içinde yurtdışında doğmuş olanların oranından daha düşüktür. Bu, göç akımları içinde
mevcut bir azalmanın sonucu olabilir. En yüksek fark Letonya ve Estonya’dadır, buralardaki rakamlar
5-9 ve 10-14 yaş gruplarında olup yurtdışında doğmuş olanların toplam nüfus içinde yurtdışında
doğmuş olanlardan altı-onbir kat arasında olmak üzere daha düşüktü. Bunun tek istisnası, yurtdışında
doğmuş olan 10-14 yaş grubundaki gençlerin oranının toplam nüfus ile karşılaştırıldığında yüzde 0.7
puanlık bir fazlalığın olduğu İspanya idi.
PEK ÇOK ÜLKEDE BEKLENEN EĞİTİM SÜRESİ SON YILLARDA BİRAZ ARTMIŞTIR
İyi eğitimli bir nüfus oluşturmak için gereken koşullardan biri, eğitim süresinin uzatılmasıdır. Eğitimin
beklenen süresi, tipik beş yaşındaki çocuğun, eğer mevcut kayıt şekilleri değişmeden kalırsa, ömrü
boyunca eğitim sistemine kayıtlı olacağı yılların sayısının bir tahminidir. Eğitimin beklenen süresi,
güncel modeller doğrultusunda, gelecek kayıt şekillerini tahmin etmek için kullanılabilir ve eğitime
katılım oranları arasında ülkeler arası bir karşılaştırma aracı olabilir (Eurydice 2009a, s. 106).
Eğitimin AB-27 ortalama süresinin (17.2 yıl) 2005-2009 tarihleri arasında değişmemesine rağmen,
Avrupa ülkelerinin çoğunda, eğitimin beklenen süresi biraz artmıştır. Bu artış Portekiz ve Türkiye’de
yaklaşık iki yıl ve Kıbrıs ve Romanya’da ise bir yılın üzerindeydi. Eğitimin beklenen süresi içinde en
önemli düşüş (yaklaşık dört yıl) Birleşik Krallık’ta olmuştur, ancak bu azalma kısmen 2006 tarihinden
sonra bildirilen verilerdeki metodolojik bir değişiklik nedeni yüzündendir. Çünkü, lise ve lise sonrası
(ISCED 3 ve 4 düzeyleri) eğitime yönelik dersler bir döneme eşitti ya da daha uzundu.
2009 yılında, eğitimin beklenen süresinin en yüksek olduğu yerler, öğrencilerin yaklaşık 20 yıl eğitimde
geçirdiği Belçika, Finlandiya, İsveç ve İzlanda idi. Bunun tersine, Lüksemburg ve Türkiye’de, eğitimin
beklenen süresi, 14 yıl civarında, en kısaydı, ancak Lüksemburg’lu öğrencilerin çoğu yurtdışında
eğitimlerine devam etmişlerdir ve bu rakamlar mevcut şekilde kayıtlı değildir.
Bu veriler, zorunlu eğitimin süresine (bakınız Şekil B2), insanların eğitimde kalma eğilimlerine (bakınız
Şekil C6), ne ölçüde, öğrenciler eğitimlerinin ya da okullarının belli yıllarını tekrardan alacaklarına,
yarı-zamanlı kayıtlara ve yetişkin eğitim programlar türlerine bakarak yorumlanmalıdır.
25
BAĞLAM
Şekil A6: 5 yaşındakiler (ISCED 0-6) için beklenen eğitim süresi, 2009
Yıllar
Yıllar
2000
Year
2000
2005
2009
2000
2005
2009
EU
16.7
17.2
17.2
MT
14.4
15.3
15.2
BE
18.6
19.6
19.6
NL
17.2
17.5
17.9
BG
14.2
15.5
15.6
AT
15.5
16.3
16.8
CZ
15.6
17.1
17.7
PL
16.4
17.8
18.1
DK
17.8
19.0
18.8
PT
16.9
16.9
18.8
DE
17.2
17.4
17.7
RO
13.9
15.3
16.6
EE
16.8
18.5
17.9
SI
16.7
17.8
18.5
2005
IE
16.3
17.4
17.3
SK
:
15.9
16.5
EL
15.0
17.7
:
FI
18.6
20.2
20.4
2009
ES
17.0
17.2
17.2
SE
19.9
20.0
19.6
FR
16.6
16.5
16.4
UK
18.9
20.5
16.7
IT
16.1
17.0
17.0
IS
17.9
19.8
19.9
CY
13.0
14.5
15.8
LI
13.5
15.8
16.6
LV
15.5
17.9
17.5
NO
17.8
18.2
18.2
LT
15.8
18.0
18.0
CH
:
16.8
17.1
LU
13.9
13.8
14.0
HR
:
14.9
15.3
HU
16.1
17.7
17.6
TR
10.4
12.4
14.4
Kaynak: Eurostat, UOE (veriler Temmuz 2011’den alınmıştır).
Açıklayıcı not
Eğitimin beklenen süresi, tipik beş yaşındaki çocuğun, eğer mevcut kayıt şekilleri değişmeden kalırsa, ömrü boyunca
eğitim sistemine kayıtlı olacağı yılların sayısının bir tahminidir. Her yaş için tek yıllık kayıt oranlarının eklenmesi bize bir
ömür boyu beklenen eğitim yılı sayısının bir tahminini verir. Mevcut kayıt şekilleri değişmeden kalırsa, bu tür bir tahmin
doğru olacaktır. Tahminler öğrenci sayısı verilerine dayanmaktadır, yani yarı-zamanlı, tam-zamanlı eğitim arasında hiçbir
ayrım yoktur.
Net kayıt oranları, belirli bir yaş veya yaş grubundaki öğrenci sayısının (ISCED 0-6’ya karşılık gelen) aynı yaştaki
kişilerin sayısına göre veya nüfus içindeki aynı yaş grubundaki sayıya bölünmesi ile hesaplanır. Yaşları “bilinmeyen”
olan öğrenciler için, net kayıt oranı, toplam nüfustaki 5-64 yaş arasındaki kişilerin bu öğrencilerin sayısına bölünmesi ve
60 (yıl) ile çarpılarak tahmin edilir.
Ülkeye özel notlar
Belçika: 2005 verileri eksiktir. Sunulan veriler 2006 yılına aittir. Veriler, bağımsız özel kurumları ve Almanca Konuşan
Topluluk verilerini içermemektedir.
Almanya: İleri yükseköğretim araştırma programları (ISCED 6. düzey) hariçtir.
Yunanistan: Veriler 2008 yılına aittir.
Kıbrıs, Malta ve Lihtenştayn: Yurtdışında eğitim gören öğrenciler dahil
edilmemiştir.
Lüksemburg: Yükseköğretimdeki çoğu öğrenci, yurtdışında eğitim görmektedir ve dahil edilmemiştir. Diğer ISCED
düzeylerine kayıtlı olan pek çok kişi de yurtdışında eğitim görmektedir ve bu yüzden nüfus verilerine dahil
edilmiştir ancak kayıt verilerine dahil edilmemişlerdir. ISCED 5. düzey durumunda ise, yaşla ilgili veriler eksiktir.
Birleşik Krallık: 2006’daki metodolojik değişimi takip eden ara zaman – yalnızca bir döneme eşit ya da daha uzun
derslere katılan öğrenciler ISCED 3 ve 4 düzeylerinde dahil edilmiştir.
26
ORGANIZASYON
BÖLÜM I – YAPILAR
ORTAÖĞRETİMİN SONUNA KADAR ORTAK ÇEKİRDEK EĞİTİM
Zorunlu eğitim için üç farklı örgütsel model Avrupa’da ayırt edilebilir. Bunlar şu şekilde tanımlanabilir;
tek yapı eğitimi (ilköğretim ve ortaöğretim birleşik); ilköğretim (ISCED 1), ardından “ortak bir çekirdek”
imkanına karşılık gelen entegre bir ortaöğretim dönemi (ISCED 2) ve ilköğretim, ardından farklı eğitim
yollarıyla gerçekleşen farklılaştırılmış ortaöğretim.
On ülkede, zorunlu genel eğitim ilköğretim ve ortaöğretim düzeyleri arasında gerekli hiçbir geçişin
olmadığı tek-yapı okullarında sağlanır. Bu durumlarda, tek yapı eğitiminin sonu, zorunlu eğitimin
sonuna denk gelir, Bulgaristan ve Slovakya’da ise zorunlu eğitim bir yıl sonra biter.
Tüm Avrupa ülkelerinin neredeyse yarısında, ilköğretimden sonra bütün öğrenciler ortaöğretim
sırasında aynı çekirdek müfredatı takip eder, örneğin 15 veya 16 yaşına kadar. Bu ülkelerin veya
bölgelerin sekizinde, ortaöğretimin sonu tam zamanlı zorunlu eğitimin sonuna denk gelir. Çekirdek
müfredat, Malta, Polonya ve Birleşik Krallık’ta 16 yaş kadar devam eder. Ancak, Belçika’da,
ortaöğretim 14 yaşında biter fakat tam-zamanlı eğitim 15 yaşına kadar zorunlu kalır.
Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Slovakya’da, zorunlu eğitim 14 veya 15 yaşına kadar tek bir yapı
içinde organize edilir, ancak 10 ya da 11 yaşından itibaren bu ülkelerdeki öğrenciler, eğitimlerinin
belirli aşamalarında, hem ortaöğretim hem de lise eğitimi veren ayrı yerlere kaydolur.
Diğer ülkelerde ise, ortaöğretimin ya başında ya da belli zamanlarında, aileler öğrenciler için bir eğitim
yolu veya belirli bir eğitim türü seçmelidir (ya da okul karar verir). Bu durum, Almanya’daki Länder’ın
çoğunda ve Avusturya’da 10 yaşından itibaren, Lihtenştayn’da 11, Lüksemburg ve Hollanda’da 12
yaşında gerçekleşir.
Almanya’da öğrenciler farklı okullara devam etse de, ilk iki yıl için tamamen uyumlu bir müfredat takip
eder ki belirli çalışma alanlarının seçimi kabul edilsin. Hollanda’da, öğrenciler genellikle ortaöğretimin
ilk iki yıl için VMBO’da üç yıl da HAVO ve VWO’da ortak bir çekirdek müfredat takip ederler. Ortak
çekirdek müfredat, eğitim düzeyinin ilgili okul türüne bağlı olarak değişmesine rağmen, her öğrenci
tarafından elde edilmesi gereken asgari becerileri belirtir. Lihtenştayn’da ortaöğretim okullarının üç
türü de aynı temel ortak müfredatı sunar fakat Realschule ya da Gymnasium’da müfredat ek unsurları
içerir.
27
ORGANIZASYON
Şekil B1: Avrupa’da ilköğretim ve ortaöğretimin (ISCED 1-2) ana modelleri, 2010/11
Farklılaştırılmış dallar/akışlar (ISCED 2)
Ortak çekirdek müfredat (ISCED 2)
Tek yapı (ISCED1+ISCED2)
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
Bu şekil Eurydice tarafından her yıl yayınlanan “Avrupa Eğitim Sistemlerinin Yapıları”ndaki bilgiyi özetlemektedir, fakat
yetişkinlere yönelik özel eğitim programlarını hariç tutmaktadır. Broşürün en son versiyonu şu adrestedir:
http://eacea.ec.europa.eu/education/eurydice/documents/tools/108_structure_education_systems_EN.pdf
Ülkeye özel notlar
Bulgaristan: Profilirana Gimnazia ve Professionalna Gimnazia/Technikum programlarının ilk yılı ana tek yapı eğitim
programının son yılına paraleldir.
Çek Cumhuriyeti, İspanya ve Slovakya: Ortaöğretim programlarına paralel olan özel müzik ve sanat eğitimi şekile
dahil edilmemiştir.
Letonya: 15 yaşında olup bir temel eğitim sertifikası (birleştirilmiş ilköğretim ve ortaöğretim) olmayan öğrenciler
bu eğitim türünü 18 yaşına kadar Profesionālās izglītības iestāde’de mesleki temel eğitim programıyla takip edebilir.
DAHA UZUN TAM-ZAMANLI ZORUNLU EĞİTİME YÖNELİK GENEL BİR EĞİLİM
Avrupa’da zorunlu tam-zamanlı eğitim en az 8 yıl sürer, ancak, ülkelerin büyük çoğunluğunda, süresi
dokuz ila on yıldır. Birçok ülkede, hatta daha da uzun sürer: Letonya, Lüksemburg, Malta ve Birleşik
Krallık’ta (İngiltere, Galler ve İskoçya) 11 yıl, Portekiz ve Birleşik Krallık’ta (Kuzey İrlanda) 12 yıl,
Macaristan ve Hollanda’da 13 yıl.
Zorunlu eğitim, çoğu ülkede ilköğretim düzeyinde (genellikle 5 ila 6 yaşındaki çocuklar için) başlar.
Bulgaristan, Yunanistan, Kıbrıs, Letonya, Lüksemburg, Macaristan ve Polonya’da, zorunlu eğitim
ilköğretim öncesi düzeye çekilmiştir ve çocukların (dört/beş veya altı yaş) okul-türü bir çevreye
alışmaları için tasarlanan okul-öncesi eğitim programlarına katılmaları gerekmektedir. Hollanda, Malta
ve Birleşik Krallık’ta, zorunlu eğitim de dört veya beş yaşlarında başlar, ama çocuklar ilköğretim
programlarına doğrudan entegre edilmiştir (yaşa göre katılım oranları hakkında daha fazla bilgi için,
bakınız Şekil C2).
28
BÖLÜM I – YAPILAR
Şekil B2: Avrupa’da zorunlu eğitim süresi 1980/81-2010/11
Yarı-zamanlı
Kaynak: Eurydice.
Ükeye özel notlar
Belçika: Zorunlu tam-zamanlı eğitim ortaöğretimin ilk aşamasını tamamlamamış 16 yaşındaki öğrenciler için son
bulur.
Hollanda: Gidilen okula bağlı olarak, ortaöğretim 15 yaşında (VWO, HAVO) veya 16 yaşında (MAVO, VBO ve
VMBO) son bulur. Zorunlu eğitim öğrenci 18 yaşına geldiğinde ya da 17 yaşında olabilecek temel bir yeterlik (VWO,
HAVO veya MBO-2 sertifikası) kazandığında okul yılının sonunda biter.
Lihtenştayn: İlköğretimin bir yılı farklı dil geçmişleri olan çocuklar için zorunludur.
Zorunlu tam-zamanlı eğitimin sonu, genellikle ortaöğretimden liseye geçişle ya da tek yapı eğitimin
sonuyla çakışmaktadır (bakınız Şekil B1). Ancak, bazı ülkelerde (Belçika, Bulgaristan, Fransa,
1
İtalya ( ), İrlanda, Hollanda, Avusturya, Slovakya, Birleşik Krallık’ta (İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda)
ve Lihtenştayn’da (Gymnasium için)), ortaöğretimden liseye geçiş, tam-zamanlı zorunlu eğitimden bir
veya iki yıl önce gerçekleşir. Macaristan, Hollanda ve Portekiz’de, zorunlu eğitim lise düzeyinin
tamamını kapsar. Belçika, Almanya ve Polonya’da, tam lise düzeyi de zorunlu eğitim kapsamına girer.
15 veya 16 yaşından sonra gençler en az iki ya da üç yıl yarı zamanlı eğitim almak zorundadır.
Çekirdek yeterliklerin edinimini garanti etmeye yönelik daha uzun zorunlu eğitime doğru genel bir
eğilim, 1980 yılından bu yana hemen hemen tüm eğitim sistemlerinde gözlenmiştir. Üstlenilmiş olan
(1)
Metin güncellenmiştir: 19 Nisan 2012.
29
ORGANIZASYON
çeşitli reformlar, okulu erken bırakma oranlarının azaltılması amacı ile zorunlu eğitimin uzamasını,
birkaç durumda ise, tüm öğrencilerin temel eğitim sertifikası almalarını sağlamayı içerir. On ülkede,
zorunlu eğitimin başlangıcı, bir yıl (ya da Letonya durumunda iki) öne çekilmiştir. Terazinin diğer
ucunda, on üç ülke tam-zamanlı zorunlu eğitimin süresini mevcut reformlardan sonra bir ya da iki yıl
ve Portekiz’de üç yıl uzatmıştır. Yarı-zamanlı zorunlu eğitim kavramı da genişletilmiştir. Belçika,
Almanya ve Polonya’da, zorunlu eğitim 1980 ile karşılaştırıldığında şu anda üç ya da dört yıl daha
uzundur. Hollanda’da, son on yıldaki zorunlu yarı-zamanlı eğitim artık öğrencilerin 18 yaşına girdiği ya
da temel bir yeterlilik elde ettiği okul yılının sonuna varılan tam-zamanlı eğitime dönüştürülmüştür.
Okul-öncesi, ilköğretim ve ortaöğretime katılım oranları hakkında daha fazla bilgi Şekil C2 ve C3’te
görülebilir.
FARKLI YAŞ GRUPLARINA YÖNELİK İMKAN ERKEN
ÇOCUKLUK EĞİTİMİ VE BAKIMIN EN YAYGIN ŞEKLİDİR
Tüm Avrupa ülkelerinde, zorunlu eğitim yaşının altındaki çocuklar için kamunun sübvanse ve akredite
ettiği erken çocukluk eğitim ve bakım (ECEC) çeşidi bulunmaktadır. ECEC hizmetleri için başlıca iki
örgütsel model Avrupa’da belirgindir: tek aşamalı ve çift aşamalı. Ancak, bazı ülkelerde her iki modelin
bir kombinasyonu da bulunmaktadır.
İlk model altında, küçük çocuklara yönelik olan imkan, ilköğretim yaşının altındaki tüm çocuklar için tek
aşamalı olarak düzenlenen birleştirici ortamlarda sunulmaktadır. Her ortamın tüm yaş gruplarındaki
çocuklara yönelik tek bir yönetim ekibi bulunmaktadır ve çocukların eğitiminden sorumlu personelin,
baktıkları çocukların yaşına bakılmaksızın, aynı nitelik ve maaş dereceleri vardır.
Slovenya, İzlanda ve Norveç, ilköğretim düzeyine kadar tüm ECEC hizmetlerini sunmak için tek
aşamalı modeli benimsemiştir. Diğer İskandinav ülkelerinde ve Yunanistan, Kıbrıs, Letonya ve
Litvanya’da, küçük çocuklara yönelik olan imkandan farklı olarak ilköğretim için birleştirici ortamları
hazırlık programları da (genellikle 5-6 yaş arası çocuklar için bir yıl sürer) bulunmaktadır. Bu hazırlık
programları ayrı ortamlarda veya ilköğretim okullarında, küçük çocuklar için aynı ortamı sağlayabilir.
Danimarka ve İspanya’da, birleştirici ortamlar (altı yaşına kadar olan tüm çocuklar için imkan
sağlayan) üç yaşındaki çocuklar (İspanya) veya üç ila altı yaş arası çocuklara yönelik olan ikili aşama
ortamları birlikte bulunmaktadır. Danimarka’da, yeni bir reform yerel yetkililerden 26 haftalıktan okul
yaşına kadar tüm çocuklar için garantili gündüz bakımı sunmalarını gerektirmektedir. İspanya’da, okulöncesi eğitim (educación infantil) bir bebeğin yaşamının ilk aylarından başlayarak okulun zorunlu hale
geldiği altı yaşına kadar, İspanyol eğitim sisteminin ilk düzeyini oluşturmaktadır. Yalnızca 0-3 yaş
çocuklar (okul-öncesi eğitimin ilk döngüsü) için okullar vardır, daha sonra hem okul-öncesinin ikinci
döngüsü hem de ilköğretimin sağlandığı okullara giderler. Sağlanan eğitimin çoğu ya kamudur ya da
destek alan eğitimdir ve Özerk Topluluklar’ın ailelerin kendi seçtikleri eğitim erişimini sağlamaları
görevleri de bulunmaktadır.
Çoğu Avrupa ülkesi, kamu tarafından finanse ve akredite edilen erken çocukluk eğitimi ve bakımının
çocukların yaşına göre bölündüğü ikinci modeli, iki aşamalı modeli izlemektedir. Politikaları
oluşturmaktan ve eğitim imkanının uygulanmasını sağlamaktan sorumlu organ genellikle aşamalar
arasında değişmektedir. Üç ve altı yaş arasındaki çocuklar genellikle ulusal eğitim sisteminin
(ISCED 0) parçasını oluşturan yapılara entegre edilmiştir. Hem Belçika’da hem de Fransa’da
(Fransa’da bazen iki yaşından itibaren), iki buçuk yaşından itibaren çocuklar okul sistemine katılır.
Zorunlu eğitimin dört yaşında başladığı Lüksemburg’ta, yerel yetkililerin Eylül 2009 tarihinden itibaren
3 yaşındakiler için okul-öncesi eğitimi sağlamak için yasal görevleri bulunmaktadır.
30
BÖLÜM I – YAPILAR
Benimsenen ECEC modeli ne olursa olsun, küçük çocuklar (üç yaşına kadar) için sağlanan eğitim
imkanı birçok ülkede yerel farklılıklara göre değişir. Genellikle yerel yönetimler, sübvansiyonlu
hizmetlerin nasıl organize edileceğine karar vermek için sorumlu olur. Yunanistan, İtalya, Avusturya,
Lihtenştayn ve hemen hemen tüm orta ve doğu Avrupa ülkelerindeki durum budur. ECEC’ye erişim ve
ödenen ücretler hakkında daha fazla bilgi, Şekil D6’da görülebilir ve aileler için mali destek önlemleri
Şekil D7’de görülebilir.
Şekil B3: Akredite edilmiş ve/veya sübvanse edilmiş Erken Çocukluk Eğitim ve Bakım imkanı,
2010/11
İlköğretim düzeyine kadar birleştirilmiş ortamlarl
(tek aşama)
Farklı yaşlar için ayrı ortamlar (ikili aşama)
Birleştirilmiş ortamlar ve okul-öncesi sınıflar
Çoğunlukla 2/3 yaşın üzerindeki çocuklar için
ortamlar
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
Kamu ve sübvansiyonlu özel sektördeki tüm tanınmış ve akredite edilmiş kurum-temelli bakım ve eğitim, eğer yaygın
olarak kullanılmamışlarsa, dahildir. Ancak, ev temelli çocuk bakımı dahil değildir. “Üniter ayarları”, genellikle 0/1 yaş ve
5/6 yaş arasındaki çocuklar içindir ve okul-öncesi çağındaki tüm çocuklar için tek bir aşamada yapılandırılmıştır. Ayrı
ayarlar, ülkeden ülkeye değişmen farklı yaş grupları için farklı eğitim imkanlarını içerir, ancak genellikle 0/1 yaştan 2/3
yaşa kadar ve 3/4 yaştan 5/6 yaşa kadar kapsar. “Okul-öncesi” sınıflar, ISCED 1 düzeyinde girmeden önce ilköğretim
okullarındaki bir yıllık eğitimi içerir. Ülkeye ve yaşa göre, organizasyon yapılarıyla ilgili ayrıntılı bilgi için, “Early Childhood
Education and Care in Avrupa: Tackling Social and Cultural Inequalities, Eurydice (2009)” raporundaki Şekil 3.2’ye
bakınız.
Ülkeye özel notlar
Yunanistan: Birleştirilmiş ortamlar Vrefonipiaki Stathmi anlamına ve okul-öncesi sınıflar Nipiagogeia
anlamına gelmektedir.
Avusturya: Diğer kuruluş türleri eğer yerel düzeyde özel ihtiyaç varsa kurulabilir.
Birleşik Krallık (ENG/WLS/NIR): Üç yaşın üzerindeki tüm çocuklar ve iki yaşın üzerindeki bazı dezavantajlı çocuklar için
tamamen finanse (ücretsiz) yerler bulunmaktadır. Kuzey İrlanda’da, diğer 2 yaşındakiler için de yerler mümkün olabilir.
Ücretsiz yerler, kamu, özel ve gönüllü ortamlar aralığında verilmekte ve şunları içermektedir: sadece ISCED 0 için ortamlar;
ilköğretim okulları (ISCED 0 ve ISCED 1 için) ve daha küçük çocuklar (birleştirici ortamlar) için ortamlar. Üç yaşın altındaki
çocuklar için erken çocukluk eğitimi ve bakımına ilişkin genel bir hak olmamasına rağmen, aileler, daha küçük çocuklar için
çocuk bakımı ödemeyi seçebilir, örneğin, çocuk üç yaşına ulaştığında, özel olarak işletilen bir kreş, aynı ortam içerisinde yarızamanlı olarak finanse edilen bir yer için uygun hale gelebilir.
Hırvatistan: Okul-öncesi nüfusun %60’ından fazlasının katıldığı okul-öncesi eğitimin ikili aşama modeline ek olarak, ilköğretime
hazırlık programları da düzenli olarak okul-öncesi programlarına gitmeyen çocuklar için bulunmaktadır. Bu programlar bir yıl
sürer (çocuklar ilköğretime başlamadan önce) ve hem okul-öncesi hem de ilköğretim okullarında organize edilir.
31
ORGANIZASYON
AVRUPALI ÖĞRENCİLERİN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU
DEVLET OKULLARINA GİTMEKTEDİR
Avrupa genelindeKİ hemen hemen tüm ülkelerde, öğrencilerin büyük bir çoğunluğu (%82) devlet
okullarına gider, ancak İrlanda, Letonya, Litvanya, Romanya ve Hırvatistan’da, tüm öğrencilerin
%98’den fazlası devlet okullarına kayıtlıdır.
Ortalama olarak, ilköğretimden ortaöğretime kadar öğrencilerin %14’ü eğitimlerini özel kurumlarda
(hem hibe destekli (hükümet-bağımlı) hem de bağımsız) alır. Özel kuruluşlardaki öğrencilerin en
yüksek yüzdesi 47.2 ve 62.7 ile özel hibe-destekli (hükümet-bağımlı) kurumların olduğu Belçika’da
(Fransız ve Flaman Toplulukları) görülmektedir. Özel hibe-destekli (hükümet-bağımlı) kurumlara
katılım İspanya, Fransa, Malta (%21 ila %26) ve Birleşik Krallık’ta (%15.8) da yaygındır.
Finansmanının %50’sinden daha azını kamu sektöründen alan bağımsız özel eğitim kurumları,
ortalama olarak, kayıtların sadece %2.9’una tekabül etmektedir. Ancak, hibe destekli (hükümetbağımlı) ve bağımsız özel kurumlar arasındaki öğrencilerin dağılımı hakkındaki güvenilir veriler tüm
ülkeler için geçerli değildir, bu rakamlar gerçeği yansıtmayabilir. Portekiz, bağımsız özel kurumlardaki
öğrencilerin en yüksek oranına (%13.4) sahiptir, bunu Kıbrıs (%12.5), Lüksemburg (%8.3), Malta (%7)
ve Yunanistan (%6.1) takip eder.
2000 ve 2009 yılları arasında, Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde, özel kurumlardaki öğrencilerin
yüzdesi yaklaşık bir ve iki kat artmış, fakat temel rakamın çok düşük olduğu dikkate alınmalıdır. Ancak,
özel kurumlarda bulunan öğrencilerin en büyük artışı İsveç’te (rakam neredeyse üç katı kadar) ve
İzlanda’da (iki katı) kaydedilmişti. 2006 yılından bu yana, özel kurumlardaki öğrencilerin oranı Avrupa
düzeyinde yalnızca yüzde 1.1’lik hafif bir artış ile hemen hemen sabit kalmıştır. Bu artış, Kıbrıs,
Macaristan, Portekiz, İsveç ve İzlanda’da özel sektördeki öğrenci sayısında devam eden yükseliş
nedeniyle büyük ölçüde olmuştur.
Açıklayıcı not (Şekil B4)
Bir kurum, eğer kamu yetkilileri tarafından doğrudan kontrol edilirse, kamu olarak sınıflandırılır. Özel kurumlar, kendi
çekirdek finansmanına bağlı olarak, ya hibe-destekli (hükümet-bağımlı) ya da bağımsız olabilir. Eğer finansmanlarının
%50’sinden fazlasını kamu yetkililerinden alırlarsa hibe-desteklidir (hükümet-bağımlı). Bağımsız özel kurumlar,
finansmanlarının %50’sinden daha azını kamu sektöründen alır.
Ülkeye özel notlar
AB: Ortalama, verilerin alınabildiği ülkelere göre hesaplanır.
Belçika (BE fr, BE nl): Veriler, bağımsız özel kurumları hariç tutmaktadır.
Yunanistan: Veriler 2008 yılından alınmıştır.
Birleşik Krallık: Devlet okulları, 16 yaşına kadar olan çocukların büyük çoğunluğunu karşılamasına rağmen, veriler daha
sonraki yükseköğretim için sağlanan yetişkin ISCED 3 imkanını da yansıtır, örneğin, devlet-bağımlı özel kurumlar.
Veriler, raporlama konusundaki uluslararası yönergelere daha yakın olmak için tasarlanmış raporlama metodolojisindeki
bir değişiklikten de etkilenmektedir.
32
BÖLÜM I – YAPILAR
Şekil B4: Devlet okullarına, yardım alan (devlete bağlı) özel okullara ve özel bağımsız ilköğretim ve
ortaöğretim okullarına (ISCED 1-3) giden öğrencilerin dağılımı, 2009
Özel
hükümet-bağımlı
Devlet
Toplam özel
EU
BE fr/
BE de
Kamu kurumları
82.0
52.8
37.3 97.7 93.7 86.5 92.9 96.3 99.4 93.9 70.0 78.5 93.1 87.5 98.8 99.1 86.7
Özel, hükümet-bağımlı
kurumlar
10.2
47.2
62.7
:
6.3
13.1
:
:
:
Özel, bağımsız kurumlar
2.9
:
:
2.3
:
0.4
:
3.7
0.6
Özel, tüm kurumlar
TOPLAM
14.1
47.2
62.7
2.3
6.3
13.5
7.1
3.7
HU
MT
NL
AT
PL
PT
RO
SI
SK
Kamu kurumları
86.9
69.4
:
91.6 93.6 82.6 98.8 98.4 91.2 93.0 89.4 78.7 91.4 95.7 95.6 94.0 98.7 97.6
Özel, hükümet-bağımlı
kurumlar
13.1
23.6
:
8.4
1.0
4.0
:
0.9
:
7.0
:
:
5.4
13.4
1.2
0.7
13.1
30.6
:
8.4
6.4
17.4
1.2
1.6
Özel, bağımsız kurumlar
Özel, tüm kurumlar
TOPLAM
BE
nl
Özel
bağımsız
BG
CZ
DK
Kaynak: Eurostat, UOE (veriler Temmuz 2011’den alınmıştır).
33
DE
EE
8.8
IE
ES
FR
IT
CY
LV
LT
LU
25.2 20.9
1.3
:
:
:
5.0
6.1
4.8
0.6
5.6
12.5
1.2
0.9
8.3
0.6
6.1
30.0 21.5
6.9
12.5
1.2
0.9
13.3
FI
SE
UK
LI
NO
CH
HR
TR
7.0
:
8.8
EL
7.0
IS
10.6 15.8
8.5
0.3
4.4
2.2
:
:
5.5
0.1
4.0
:
3.8
1.3
2.4
10.6 21.3
8.6
4.3
4.4
6.0
1.3
2.4
ORGANIZASYON
KAMU SEKTÖRÜNDEKİ ÖĞRENCİLER GENELLİKLE BELİRLİ BİR OKULA GİDER FAKAT
AİLELER ALTERNATİF OKUL TALEP EDEBİLİR
Halk arasında ve birçok durumda, özel yardım-destekli (hükümet-bağımlı) okullarda, eğitim yetkilileri,
farklı şekillerde belirli okullara öğrenci tahsis eder. Ancak, aileler bazen çocukları için tercih ettikleri
okulu ya da ilk tahsise alternatif isteyebilir. Bir okul azami kayıt kapasitesine ulaştığında, kamu
yetkilileri genellikle farklı kriterler kullanarak öğrencileri diğer okullara gönderir.
Avrupa ülkelerinin çoğunda, ailelerin yanısıra eğitim yetkilileri, değişen bir oranda dahi olsa, kamu ve
hükümet-bağımlı özel okullara öğrenci tahsisi ile ilgili kararları etkileme konumunda olabilir. Tüm
ülkelerin üçte birinde, öğrenciler genellikle kendi bölgeleri içindeki bir okula tahsis edilir, ancak aileler
bir alternatif seçebilir. Bu seçimin izin verildiği durumlarda, okullar başvuruyu reddetmeyebilir veya
kendi bölgesinde ikamet edenler üzerinde bu çocuklara öncelik vermeyebilir.
Romanya ve Estonya’da, tüm öğrencilerin ilköğretim düzeyinde yerel bir okulda yeri garantidir, ancak
boş yer varsa aileler alternatif bir okul seçebilir. Her iki ülkedeki lise düzeyinde, öğrenciler/aileler eğer
belirli şartlar yerine getirilirse bir okul seçebilir ve kabul edilebilirler. Liseye öğrenci kabulü için bazı
genel koşullar, okul sahibi (veya sonraki yetkili) veya okul müdürü tarafından merkezi düzeyde
belirlenen öğrenci değerlendirmesi de dahil olmak üzere merkezi düzeyde ve daha ayrıntılı koşullarla
ayarlanır.
Lise düzeyinde, her okulun bakanlıkla yaptığı anlaşma çerçevesinde öğrenci alımından sorumlu
olduğu İzlanda’da özel bir durum bulunmaktadır. Liseler, her eğitim dalına ilişkin belirli kabul koşulları
ayarlayabilir. Bununla birlikte, 2010 tarihinden bu yana okullar ilçe dahilinde yasal ikamete sahip
öğrencilerin en az %40’ını almak zorunda kalmıştır.
Ülkelerin bir başka üçte birinde, aileler bir okul seçer fakat eğer okulun kayıt kapasitesi çok fazla ise
kamu yetkilileri, örneğin öğrenci sayısının sınırlandırılması için kura, ailelerin işyerlerinin yakınlığı ve
okula giden kardeşlerin durumu gibi farklı kabul kriterleri uygulayarak, müdahale edebilir.
İsveç’te, öğrenci, ailesinin seçtiği okula konulmalıdır. Eğer bu durum aynı okula yerleşim için başka bir
öğrencinin yasal isteği ile çatışırsa, belediyenin öğrenciyi en yakın ikamet yerinde bulunan başka bir
okula yerleştirmesi gerekir. Hem belediye (kamu) hem de hibe-destekli bağımsız okullar öğrencinin
uygunluk durumunu kabul etmek zorundadır. Hibe-destekli bağımsız okullar, belediye okulları gibi, tüm
öğrencilere açık olmalıdır ve eğer okula fazla başvuru varsa, seçim için sadece objektif kabul
kriterlerine izin verilir, örneğin başburu önceliği ya da kardeş tercihi gibi.
Birleşik Krallık’ta (İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda), ailelerin belirli bir okul için tercih hakları
bulunmaktadır. Okullar kendi kabul kriterlerini yayınlamalıdır ve bu kriterlerin yerine getirilmesi
koşuluyla, okullar da ailelerin tercihine uymak zorunda ve okulun fiziki kapasitesi esasına göre
yayınlanan başvuru sayısına göre öğrenci kabul eder. Eğer, kontenjandan fazla başvuru varsa, okulun
aşırı-başvuru kriterlerine göre yayınlanan yerler tahsis edilir. Herhangi bir yer hakkı elde edemeyen
adaylar bir sonraki tercih ettikleri yer için düşünülür.
34
BÖLÜM I – YAPILAR
Şekil B5: Kamu sektöründe zorunlu eğitimde okul seçiminde aile/öğrenci özgürlük derecesi, 2010/11
ISCED 2
ISCED 2 ve 3
ÖĞRENCİLER coğrafik kriterlere göre kamu yetkilileri
tarafından belli bir okula gönderilir
ÖĞRENCİLER bir okula gönderilir ancak aileler bir alternatif
talebinde bulunabilir
AİLELER bir okul seçer ancak kamu yetkilileri eğer aşırı
yığılma varsa müdahale edebilir
AİLELER öğrenci sayısını düzenlemek için kamu
yetkilileri tarafından herhangi bir eylem olmadan bir okul
seçerler
Kaynak: Eurydice.
Ülkeye özel not
Belçika (BE nl): “Kayıt kapasitesinin çok fazla olması durumunda müdahale”nin dışında, yeni mevzuatta (kayıt hakkına
ilişkin kararname), kamu yetkilileri bir dizi kabul kriterleri ve kuralları uygular (örneğin, kardeşler için öncelik, ayrıcalıklı ve
ayrıcalıklı olmayan öğrenciler arasındaki doğru dengeyi koruma ihtiyacı, kapasitenin gerçek bir sorun olduğu durumlarda
takip edilecek belirli kurallar, vb)
Belçika, İrlanda, Hollanda ve Lüksemburg’ta (ortaöğretim düzeyinde), ailelerin geleneksel olarak kamu
yetkililerinden herhangi bir müdahale olmaksızın çocukları için bir okul seçme hakları bulunmaktadır,
ancak bu ülkelerin bazılarında özel düzenlemeler halihazırda tanıtılmıştır. İrlanda’da, kamu yetkilileri
belirli okullar için öğrenci seçmez ya da almaz, fakat okulların kayıt politikalarının eğitim ve eşitlik
mevzuatı ile uyumlu olmasını sağlarlar. Hollanda’da, ailenin seçim hakkı hala bulunmaktadır, fakat
büyük talep olan yerlerde, okullar kura sistemini uygulayabilir, bu da şu demektir; aileler her zaman ilk
okul tercihlerini elde edemeyebilir. Ayrıca, belediyeler (veya ilçeler) bazen posta kodu bazında okullara
öğrenci gönderir (Amsterdam’da, örneğin, bu serbest okul seçimi için aileler tarafından bir oluşumu yol
açmıştır). Ailelerin, tür kararlara mahkemede itiraz etme hakları vardır. Hollanda Belediyeler Birliği,
genellikle belediyeler pahalı olabilecek durumlarda öğrenciler için ulaşım sağlamakla yükümlü
olduğundan, serbest okul seçimi sorununu gündeme getirmişti.
Belçika’da (Fransız Topluluğu), 2010 yılındaki mevzuattan sonra, yeni kurallar artık ortaöğretime
kabulü yönetmektedir. Yeni Kararname, aşırı başvuru olan okulları uygun yerleri mümkün olduğunca
nesnel ve şeffaf bir şekilde vermelerine ve bu yerler için öne çıkan talepleri başka bir okula göndermek
için Commission Interréseaux des Inscriptions’a (CIRI) yönlendirmesine olanak sağlamayı
amaçlamaktadır.
Bu yeni şeffaf kayıt sürecinde, bazı okullardaki yerler için aşırı talebin kontrol edilmesi ve tüm ailelerin
tüm kurumlara eşit erişime ve kayıt sürecinde eşit muameleye sahip olmalarının sağlanması
amaçlanmıştır. Bu durumun aksine, diğer ülkelerde (Yunanistan, Fransa, Kıbrıs, Lüksemburg
(ilköğretim düzeyinde), Malta, Portekiz ve Türkiye), ailelerin normalde (özel bir izin durumu hariç)
çocuklarının hangi okula gidecekleri konusundaki kararlara söyliyecek birşeyleri olmaz. Ancak, yerlerin
35
ORGANIZASYON
tahsisinde, kamu yetkilileri, ailelerin ikamet veya işyeri ya da bir öğrencinin kardeşlerinin daha
önceden o okula gidip gitmediği gibi faktörleri dikkate alabilir. Fransa’da, ortaöğretim düzeyinde,
2008/09 öğretim yılından itibaren, bu genel kural ailelerin alternatif bir okul istemelerine fırsat
sağlamak için değiştirilmiştir. Ailelere yönelik bu seçenek, assouplissement de la carte scolaire olarak
bilinen reform çerçevesinde sağlanmıştır; amacı ise okullarda fırsat eşitliği ve sosyal çeşitliliği teşvik
etmekti. Aile talebi, eğer talep edilen okulda yeterli yer varsa verilir; öncelik engelli öğrenciler ve burs
alan öğrencilerindir.
Lüksemburg’ta ilköğretim düzeyinde, öğrencilerin normalde kendi belediye sınırları içinde bir okula
gitmeleri zorunludur. Eğer aileler başka bir belediyenin içinde bir okul talep etmek isterse, o belediyeye
özel bir talepte bulunulmalı ve eğer kabul edilirse, öğrencinin bulunduğu belediyenin ilgili tüm
masrafları ödemesi gerekmektedir.
AVRUPA’DA 15 YAŞINDAKİ ÖĞRENCİLERİN ÇOĞU ÇOK FAZLA ÖĞRENCİ SAYISI OLAN
OKULLARA GİDER
2009 yılında, PISA uluslararası araştırmasına göre, Avrupa’da 15 yaşındakilerin çoğu 400 ila 1000
öğrenci olan okullara gitti. En azından, bu öğrencilerin yarısı 650 kayıtlı öğrenciden daha az olan
okullardaydı. Dokuz ülke veya bölgede, büyük okullara katılım yaygındır, öğrencilerin çoğu okul başına
633 olan Avrupa ortalamasından fazla olan okullara gider. En yüksek ortalama değerleri,
Lüksemburg’ta (1310 öğrenci), Hollanda’da (984 öğrenci), Romanya’da (920) ve Birleşik Krallık’ta
(İngiltere 1062 öğrenci ve İskoçya 938 öğrenci) kaydedilmiştir. Diğer taraftan, Yunanistan, Polonya ve
Lihtenştayn’da, öğrencilerin çoğu 200-300 öğrenciden az olan okullara gitmiştir.
Okulların ortalama büyüklüğü arasındaki farklar dışında, her ülkenin içinde okul büyüklüğüne göre
dağılımının önemini vurgulamak da önemlidir. Okulların büyüklüklerindeki anlamlı farklılıklar Almanya,
İtalya, Letonya, Hollanda, Avusturya, Portekiz, Slovakya ve Türkiye’de görülebilir. Bu ülkelerde, bazı
15 yaşındaki öğrenciler toplam kayıt sayısı 100 olan okullara giderken diğerleri toplam kayıt sayısı
1000’in üzerinde olan okullara gider. Öğrenci sayılarındaki bu önemli fark, büyük ölçüde coğrafi
özelliklerle kentsel ve kırsal alanlar arasındaki farklılıklardan kaynaklanmaktadır. Kentsel ve kırsal
farklılıklar Avrupa’da okul büyüklüğü açısından en büyük fark olarak Türkiye’de görülmektedir. Burada,
en büyük okullarda (75. yüzdelik değer) en küçük okullardan (25. yüzdelik değer) 1000 fazla öğrenci
bulunmaktadır. Bakınız Şekil B6.
Tersine, okullar arasında öğrenci sayılarındaki en düşük farklılıklar, okul büyüklüğünün 25. ve 75.
yüzdelik değerler arasında 250’den fazla öğrencinin olmadığı Çek Cumhuriyeti, Yunanistan, Polonya,
Finlandiya, İsveç, İzlanda ve Norveç’te bulunmaktadır. Bu ülkelerin çoğunda, ortalama değerler
Avrupa genelindeki en düşük değerlerden bazılarıdır.
PISA 2003 ile karşılaştırıldığında (bakınız, Eğitime İlişkin Önemli Veriler 2005, Şekil B11), incelenen
ülkelerin yarısında, okulların ortalama büyüklüğü, 50 ila 100 öğrenci artarken okul başına 70
öğrenciden fazla bir azalma Belçika (Almanca Konuşan Topluluk), Avusturya, Polonya’da görülebilir.
Ortalama okul büyüklüğünün %30 (205 öğrenci) düştüğü Letonya’da daha büyük bir düşüş
kaydedilmişti. Genel bir eğilim olarak, 2003-2009 yılları arasında Avrupa’da daha büyük okullarda
öğrenci sayısı biraz düşmüştür.
36
BÖLÜM I – YAPILAR
Şekil B6: Gidilen okulun büyüklüğü bakımından 15 yaşındaki öğrencilerin dağılımı (medyan ve
yüzdelik değer açısından),2009
Yüzd. değer 25
(p)
Yüzd. değer 50
Veri toplamasına katkıda bulunmayan ülkeler
Yüzd. değer 75
EU
BE fr BE de BE nl
BG
CZ
DK
DE
EE
IE
EL
ES
FR
IT
CY
p10
198
413
318
284
191
199
128
p25
367
571
406
495
357
302
323
p50
633
696
750
620
554
418
480
LV
LT
186
99
301
135
297
:
219
380
311
410
185
447
:
444
674
575
561
258
616
:
LU
x
95
159
608
x
181
410
1022
737
x
433
624
1310
p75
969
971
836
800
781
560
640
966
775
720
354
875
:
1005
x
637
871
1578
p90
1298
1130
1189
1086
1097
686
749
1253
919
831
438
1199
:
1237
x
858
988
2034
HU
MT
NL
AT
PL
PT
RO
SI
SK
FI
SE
UK (1) UK-SCT
IS
LI
NO
HR
TR
p10
217
x
278
100
140
412
410
143
205
220
188
618
483
128
110
167
329
250
p25
340
x
482
227
202
613
668
224
340
310
318
804
710
295
134
242
430
393
p50
534
x
984
410
296
862
920
388
475
419
411
1062
938
432
159
330
620
768
p75
762
x
1362
776
449
1251
1211
659
667
560
522
1352
1112
540
740
449
775
1310
p90
1005
x
1633
1154
573
1578
1390
872
821
660
643
1551
1361
663
740
543
999
1786
UK
(p) = yüzdelik değer
Kaynak: OECD, PISA 2009 veritabanı.
37
(1)
= UK-ENG/WLS/NIR
ORGANIZASYON
Açıklayıcı not
Okul müdürlerinden Şubat 2009’da toplam okul kayıtlarını (öğrenci sayısı) belirtmeleri istendi.
Örnekleme prosedürü, okulların seçimini ve ardından 15 yaşındaki öğrencileri içermiştir. Her öğrencinin gittiği okulun
büyüklüğüne bakılmaksızın aynı seçilme olasılığını sunması amaçlanmıştı. Bu amaç için, okullar büyüklükleriyle ters
orantılı olduğu şekilde seçilebilmeleri olasılığıyla tartılmıştı. Bu da, şeklin okulların doğrudan büyüklüklerine göre dağılımı
değil de, okulun büyüklüğüne göre öğrencilerin gittikleri okul dağılımını açıklamaktadır. Anketin kullandığı örnekleme
prosedürü büyük okulların fazladan temsil edilmesine yol açmıştır. Basit örneklem okullarından türetilen değerler biraz
daha düşük olurdu.
PISA uluslararası araştırma ve yüzdelik değerle ilgili tanım hakkında daha fazla bilgi için, Terimler Sözlüğü ve
İstatistiksel Araçlar bölümüne bakınız.
Açıklık değerlerinde, şekil sadece dağılımdaki 25., 50. ve 75. Yüzdelik değerlere karşılık gelen değerleri göstermektedir.
10. ve 90. yüzdelik değerlere ilişkin değerler şeklin altındaki tabloda verilmiştir.
Ülkeye özel notlar
AB: Ortalama, uygun verilerin alınabildiği ülkelerden gelen verilerle hesaplanmıştır.
Fransa: Ülke PISA 2009’a katılmıştır, fakat okul anketini uygulamamıştır. Fransa’da 15 yaşındaki öğrenciler, iki farklı
okul türü arasında dağıtılmıştır ve bundan dolayı okul düzeyinde bir analiz tutarlı olmayabilir.
38
ORGANIZASYON
BÖLÜM II – K ALİTE G ÜVE NCES İ
OKULLARIN VE ÖĞRETMENLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ÖNEM KAZANMAKTADIR
Eğitim kalitesinin değerlendirilmesi, öğretmenlerin, okulların veya yerel yetkililerin performansını kritik
olarak analiz eden sistematik bir süreci içerir, bu da sağlanan eğitim standardını ve kaliteyi
geliştirmeye ilişkin düzenlemeler hakkındaki yargılara yol açar. Değerlendirme süreci, ayrıca tüm
eğitim sistemine kadar genişletilebilir (bakınız Şekil B12).
Ülkelerin büyük çoğunluğu, iç ve/veya dış olarak, okul değerlendirme sürecini uygular ve birçok
durumda, bireysel öğretmenlerin değerlendirilmesi için de düzenlemeler yapılır. Çoğu ülkede, okullar,
genellikle bir müfettişlik tarafından yürütülen dış değerlendirmeye tabiyken iç değerlendirme okul
personeli ve bazen de okul topluluğunun diğer üyeleri tarafından gerçekleştirilir. İç değerlendirme,
Belçika (Fransız Topluluğu) ve İrlanda (2012 yılına kadar) dışında, her yerde zorunlu veya kuvvetli bir
şekilde önerilir. Estonya’da, iç değerlendirme 2006 yılında zorunlu hale getirilmiştir. İtalya ve
Hırvatistan’da, yalnızca iç okul değerlendirmesi yer alır.
Okulların dış değerlendirmesi, eğitim ve öğretim ve/veya okul yönetiminin tüm yönleri de dahil olmak
üzere okul faaliyetleri olan geniş bir aralığı kapsar. Okulların dışardan değerlendirildiği durumlarda,
merkezi veya en üst düzeydeki eğitim yetkili departmanı genellikle sorumlu olan kurumdur. Belçika
(Flaman Topluluğu), Letonya, Hollanda, Romanya ve Birleşik Krallık’ta (İngiltere, Galler ve İskoçya),
okulun dış değerlendirmesinden sorumlu kuruluş, üst-düzey eğitim yetkilisinden bağımsız olarak
çalışır. Estonya, Fransa, Avusturya, Polonya ve Romanya’da, okulların dış değerlendirmesinden
sorumlu organlar, bölgesel veya il düzeyinde yetkililere karşı sorumludur.
Okullar ayrıca Çek Cumhuriyeti, Estonya, Litvanya, Polonya, İsveç, Birleşik Krallık ve İzlanda’da
(ilköğretim ve ortaöğretim düzeylerinde) da kendi yerel yetkilisi veya “eğitim sağlayıcısı” tarafından
değerlendirilir. Birleşik Krallık’ta, süreç içinde yerel yetkilinin temel rolü, beklenen standartların altında
performans gösteren okulları izlemektir. Macaristan’da, okulun dış değerlendirmesi için esas
sorumluluk, milli eğitim yetkilisi tarafından kurulan bir çerçeve içinde faaliyet gösteren yerel “eğitim
sağlayıcıları”nda yatmaktadır. Danimarka (ilköğretim ve ortaöğretim düzeylerinde) ve Norveç’te,
okulların dış değerlendirmesi temelde veya sadece belediyeler tarafından yürütülmektedir (bakınız
aşağıya). Danimarka, Romanya, İsveç, Birleşik Krallık ve Norveç’te, yerel yetkililerin kendileri merkezi
yönetim tarafından değerlendirilir.
Bireysel öğretmen değerlendirmesinin okul değerlendirmesine ek olarak yürütüldüğü 21 ülkede veya
bölge, genellikle okul müdürü ve/veya yönetim işlevlerinin diğer kıdemli üyeleri sorumludur.
Lihtenştayn’da, öğretmenler düzenli olarak müfettişlik tarafından değerlendirilirken Fransa ve
Türkiye'de ise, yalnızca müfettiş sorumludur. Portekiz’de, öğretmenler 2007 yılında tanıtılan kamu
yönetimi performans değerlendirme sistemi çerçevesinde bir komisyon tarafından değerlendirilir. Okul
müdürü tarafından öğretmenlerin sistematik değerlendirilmeleri 2007 ve 2009 yılları arasında
Belçika’da (Flaman Topluluğu) başladı ve yakın zamanda okul müdürleri tarafından raporlama sıklığı
arttırılarak Slovenya’da (2009 yılından itibaren) ve değerlendirme kriterlerini standartlaştırarak
Lihtenştayn’da (2008 yılından itibaren) güçlendirilmiştir.
Öğretmenler, okul dış değerlendirmesinin olduğu 12 ülkede veya bölgede bireysel olarak
değerlendirilmezler. Ancak, bu ülkelerin bazılarında, öğretmenler özel durumlarda değerlendirilebilir.
Estonya, İrlanda ve İspanya’da, öğretmenler terfi için başvurduklarında veya kariyerlerinin başında
değerlendirilir. İrlanda da, müfettişlik de ayrıca okul yönetim kurulunun talebi üzerine öğretmenleri
değerlendirir.
39
ORGANIZASYON
Yunanistan, Kıbrıs ve Lüksemburg’ta, okullar değerlendirme sürecinin odağı değildir. Müfettişlik veya
okul danışmanları tarafından yapılan dış değerlendirme, özellikle öğretmenlerle ilgilidir. Bazı okulların
dış değerlendirmesi tüm bu ülkelerde mevcut olmasına rağmen, bu sorumluluklara, sağlığa, güvenliğe,
arşivlere, vb ilişkin olarak kapsamı oldukça sınırlıdır. Bu ülkelerde okulların iç değerlendirmesi de
sınırlıdır. Yunanistan ve Lüksemburg, birkaç yıldır eğitim kalitesinin iyileştirilmesine yönelik yapılan
plan çerçevesinde iç okul değerlendirmesi için pilot projeler yürütmektedir. Belçika’nın ve Fransızca ve
Almanca konuşan toplulukları son zamanlarda, daha önce ağırlıklı olarak bireysel öğretmenlerin
üzerinde yoğunlaşan kendi değerlendirme sistemlerini (sırasıyla 2006/07 ve 2008/09’dan itibaren)
genişletmiştir. 2006’dan başlayarak, benzer bir evrim Fransa’da görülebilir (ISCED 1).
İskandinav ülkelerinde, öğretmenler bireysel olarak değerlendirilmezler veya Danimarka durumunda,
dış değerlendirmeye tabi değillerdir. İç değerlendirme (kendi kendini değerlendirme) değişen bir
dereceye kadar her yerde gerçekleşir, ancak her zaman zorunlu değildir. İzlanda dışında, okul
değerlendirme sistemleri başlıca yerel yetkililer tarafından yapılır, bunlar kendi eğitim imkanlarını
değerlendirmekten sorumludur ve merkezi eğitim yetkilileri veya kuruluşlar tarafından değerlendirilir.
Ancak, Finlandiya’da yerel yetkililerin kendi eğitim imkanlarını değerlendirmeyi düzenlemede tam
özerklikleri bulunurken, Danimarka, İsveç ve Norveç son yıllarda farklı bir yaklaşımı tanıtmıştır.
Nitekim, bu üç ülkede, yerel yetkililerin her okulu ayrı ayrı değerlendirme görevi vardır. Örneğin, 2006
yılından bu yana Danimarka’da, belediyeler kendi yetkisi altındaki tüm ilk ve ortaöğretim okulları için
dış değerlendirme sonuçlarını içeren yıllık kalite raporları üretmek zorunda kalmıştır. Ayrıca,
Danimarka Değerlendirme Enstitüsü (EVA), tüm Çocuk ve Eğitim Bakanlığı okullarının
değerlendirilmesinden sorumludur. Bu amaç için, okul örneklerini değerlendirir ve seçilen okullar
hakkında bireysel yargılarda bulunur. İsveç’te, okullar, yerel yetkililerin kendi değerlendirmesine ek
olarak, ulusal okul müfettişliği tarafından da değerlendirilir.
Şekil B7: Eğitim sisteminin değerlendirmeye tabi unsurları (ISCED 1-3), 2010/11
Başlıca okul değerlendirmesi
Başlıca bireysel öğretmen
değerlendirmesi
Okul ve bireysel öğretmen
değerlendirmesi
Yerel yetkili değerlendirmesi
Kaynak: Eurydice.
40
B Ö L Ü M I I – KA L İ T E G Ü V E N C E S İ
Açıklayıcı not
Okul değerlendirmesi, okul mensuplarının bir veya daha fazlasını kişisel olarak sorumlu tutmaksızın personelin
yürüttüğü faaliyetlere odaklanır. Bu tür bir değerlendirme okulun performansını ve sonuçlarını izlemeyi ve iyileştirmeyi
amaçlar, bulgular kişisel değerlendirme içermeyen bir raporda sunulur. Eğer okul müdürünün herhangi bir
değerlendirmesi tüm okul faaliyetlerini kapsayan bir değerlendirmenin (kendi sorumluluklarında olmayanlar dahil) parçası
olursa ve bulgular ilgili okulun kalitesini arttırmak için kullanıldığında, bu, okulun değerlendirilmesi olarak kabul edilir.
Buna karşılık, okul müdürlerinin personel ya da mali kaynakların yönetimi gibi sınırlı ve belli görevlerinin okul
kurulu/konseyi tarafından değerlendirilmesi okulun değerlendirilmesi anlamına gelmez.
Bireysel öğretmen değerlendirmesi, öğretmenlerin çalışmaları hakkında bir yargı oluşturma ve onlara rehberlik etmek
ve onların eğitimlerini geliştirmek için yardımcı olmak amacıyla kişisel sözlü veya yazılı geribildirimi içerir. Bu
değerlendirme (ki bu durumda genellikle sözel geribildirim) okul değerlendirme işlemi sırasında oluşabilir ya da
(muhtemelen öğretmenin resmi olarak değerlendirilmesine giden) ayrı ayrı yapılabilir.
Yerel yetkili değerlendirmesi, merkezi (veya üst-düzey) eğitim yetkilileri, müfettişlik veya ulusal bir eğitim kurumu
tarafından yapılabilir. Bu onların yetkisi altında coğrafi bölgede okulların kendi idaresi ile ilgili yerel yetkililerin
çalışmalarını inceler.
Ülkeye özel not
Yunanistan: Eğitim hedeflerine yönelik 3 yıllık eylem planına dayanan okulun kendi kendini değerlendirmesine ilişkin
bir pilot proje, Haziran 2010’da tanıtılmış ve 2012’de bitecektir.
Lüksemburg: Eğitimin kalitesini arttırmaya ilişkin dört yıllık plana dayalı okulun iç değerlendirmesinin tam olarak
uygulanması 2013 için planlanmaktadır.
Romanya: 2007’de tanıtılan, yerel yetkililerin değerlendirilmesi, tam bir okul müfettişliği olduğunda uygulanır.
Finlandiya: Eğitim sağlayıcıları (çoğunlukla belediyeler), kendi imkanlarının etkililiğini değerlendirmekten sorumludur ve
bunu düzenlemede tam özerkliğe sahiplerdir.
AVRUPA ÜLKELERİNİN NEREDEYSE YARISI OKUL DIŞ DEĞERLENDİRMESİ İÇİN
MERKEZİ OLARAK STANDARTLAŞTIRILMIŞ KRİTERLER KULLANIR
Avrupa ülkelerinde, okulun dış değerlendirilmesinde kullanılan prosedürler az çok standartlaştırılmıştır.
2010/11 yılında, 14 Avrupa ülkesinde, standart kriterler temelinde merkezi-düzey yetkilisi (veya bu
yönetim düzeyine karşı sorumlu olanlar tarafından) temsilcileri tarafından değerlendirilmişti.
Çoğunlukla (Eurydice, 2004) 1990’larda başlayan standartlaştırma süreci, bazı ülkelerde yeni binyılda
da devam etmiştir. Böylece, İrlanda’da standart kriterler 2010 yılından, Belçika’da (Almanca Konuşan
Topluluk) 2008 yılından ve Malta’da 2004/05 yılından bu yana kullanılmaktadır.
Değerlendirme kriterleri iki bölümden oluşur, bunlar parametre (veya değerlendirilen görevin ölçülebilir
bir yönü) ile parametrenin değerlendirildiği istenen standart (kıstas, kural, düzenleme veya yeterlik
standardı). Bir hükmün oluştuğu dayanağı (niceliksek ve/veya niteliksel) sağlar. Standart kriterler
listeleri değerlendirilmelerin oluştuğu temeli belirler. Ancak, işin farklı yönlerinde okulları
değerlendirmek için kullanılan standart kriterler, dış değerlendircilere yargıya varmaları için oluşma
şekillerinde ve serbestlik derecesinde farklılık gösterebilir. Ayrıca, standart kriterlerin kullanımı tüm
okullar hep aynı çerçeveye göre değerlendirilir anlamına gelmez. Standart kriterler, örneğin, bir
değerlendirmenin birinci aşamasında uygulanabilir; ancak risk altında olduğu belirlenen okullar için,
özellikle ilgili okulun belirli şartlarına uyarlanmış ikinci bir aşama bunu takip edebilir. Örneğin,
Hollanda’da, durum budur.
Okul değerlendirmesi için her ülke belirli standart kriterler listesi hazırlamamıştır. Bu nedenle,
değerlendirme kriterlerini belirlemek için, merkezi-düzeydeki değerlendiriciler ulusal mevzuat ve
eğitimsel hedefleri hazırlar ya da merkezi olarak kapsanacak alanların belirlenmiş listelerini ele alır.
Okul dış değerlendirmesine yönelik bazı yaklaşımlar, sadece düzenlemelere veya okul gelişim planına
uyum gibi belirli konulara odaklanır. Bununla birlikte, bir ülke dış değerlendirme için okulun
faaliyetlerini genişletirse, belirli standart kriterler listesi hazırlama eğilimindedir. Çoğu durumda, bu
listeler eğitim ve öğretim kalitesi, öğrenci öğrenme çıktıları, düzenlemelere uyum gibi okul yönetiminin
farklı alanlarını kapsar.
Birçok ülkede, okullar çoğu durumda, merkezi-düzey yetkilileri tarafından belirlenmiş standart kriterleri
kullanmak zorunda olmayan yerel veya bölgesel düzeyde değerlendiriciler tarafından değerlendirilir
41
ORGANIZASYON
(bakınız Şekil B7). Genel olarak, yerel ya da bölgesel değerlendiriciler, değerlendirme ölçütlerini
belirlemek amacıyla, ulusal mevzuatın içeriği ve yerel yetkili mercinin eğitim amaçları anlamına gelir.
Ancak, yerel veya bölgesel düzeyde yürütülen okul değerlendirmesi, merkezi yetkililer tarafından bir
dereceye kadar standartlaştırılabilir. Örneğin, 2006 yılından bu yana, Danimarka’da, belediyeler
merkezi olarak tanımlanmış bir dizi göstergeye odaklanmak zorunda kalmışken Polonya’da, 2009
yılından bu yana, bölgesel değerlendiriciler tek bir standart kriterler listesi kullanmak zorunda kalmıştır.
Ayrıca, Macaristan’da, hiç standart kriterler olmamasına rağmen, okulların ulusal öğrenci
değerlendirilmesinde tanımlanmış asgari bir eşiğe ulaşılamadığı okullarda takip edilecek standart bir
prosedür de bulunmaktadır.
İlköğretim ve ortaöğretim okullarının (ISCED 1-3) dışarıdan değerlendirilmelerine yönelik standart
kriterlerin kullanımı, 2010/11
Dış değerlendirme için standart kriterler
Dış değerlendirme için standart kriter yok
Okulların dış değerlendirilmesi yok
Veri yok
Kaynak: Eurydice.
Ülkeye özel notlar
Çek Cumhuriyeti, Litvanya, Slovakya ve Birleşik Krallık (ENG/WLS, SCT): Dış değerlendirmeye yönelik referanslar
merkezi düzeyde yürütülen değerlendirme için uygulanır.
Almanya: Müfettişler, değerlendirme kriterlerini Land’ın Eğitim Bakanlığı’ndan alınan yönergelere ve eğitim mevzuatına
dayandırırlar.
İspanya: Okul değerlendirmesi Özerk Topluluklar’ın sorumluluğundadır. Andalusia, Asturias (pilot), Balearic Islands,
Cantabria, Castile-La Mancha, Catalonia veya La Rioja gibi Topluluklar’ın bir standart kriterler listesi bulunmaktadır.
Finlandiya: Şekil B7’deki nota bakınız.
42
B Ö L Ü M I I – KA L İ T E G Ü V E N C E S İ
GİTTİKÇE DAHA FAZLA AVRUPA ÜLKESİ OKUL DIŞ
DEĞERLENDİRME SONUÇLARINI RUTİN BİR ŞEKİLDE YAYINLAMAKTADIR
Hemen hemen tüm ülkeler, belli şekillerde okul dış değerlendirme çeşitleri kullanır (bakınız Şekil B7)
ve bulgularının rutin yayını, değerlendirme raporlarında kaydedildiği gibi, Avrupa genelinde giderek
yaygın hale gelmemktedir. Uygulama, Birleşik Krallık’ta (İngiltere), 1980’lerde gerçekleştirilmiş
olmasına rağmen Avrupa’nın geri kalan kısımlarında 1990’ların sonunda başladı ve yeni milenyumun
ilk on yılı boyunca ivme kazanmıştır, Belçika (Flaman Topluluğu), Danimarka, İrlanda, Macaristan ve
Romanya’ya yayılarak son zamanlarda ise Letonya, Litvanya ve Polonya’ya da yayılmştır.
16 ülke veya bölgede, doğrudan merkezi yetkililere (çoğu durumda müfettişler) karşı sorumlu olan
değerlendiriciler tarafından yapılan okul dış değerlendirme bulguları, dış değerlendirmeden sorumlu
organın web sitesinde ya da eğitim bakanlığının web sitesinde yayınlanmaktadır. Danimarka (2006
yılından bu yana), Macaristan, İsveç ve İzlanda’da, yerel düzeyde yapılan değerlendirme sonuçları
(da) internette düzenli olarak yayınlanmaktadır. Polonya’da, bölgesel düzey değerlendiricileri 2009
yılından bu yana bulgularını yayınlamak zorunda kalmıştır.
Okul dış değerlendirme bulgularının rutin olarak yayınlanmadığı durumlarda, eğitim yetkilileri, yine de,
ailelere veya genel kamuya bilgi sağlayabilir. Örneğin, Belçika’da (Almanca Konuşan Topluluk), aileler
ve öğrenciler okulun dış değerlendirme raporunu talep etme hakkına sahiptir; Malta’da, aileler
ilköğretim ve ortaöğretim düzeylerinde okullarda iyileştirme gereken alanlar ve temel güçlükler
hakkında bilgilendirilir.
Şekil B9: İlköğretim ve ortaöğretim okullarının (ISCED 1-3) dış değerlendirilmesinden elde edilen
verilerin yayınlanması, 2010/11
ISCED 1
Bulguların rutin olarak
yayınlanması
Bulguların rutin olarak
yayınlanması yok
Yerel özerklik
Okulların dış değerlendirilmesi yok
Veri yok
Kaynak: Eurydice.
43
ORGANIZASYON
Açıklayıcı not
“Okulların dışarıdan değerlendirilmesi”nin ne anlama geldiğinin tanımı için, Şekil B7’deki açıklayıcı nota bakınız.
Okulların dış değerlendirilmelerinden gelen bulguların yayınlanması değerlendirmenin bir kısım ya da tüm
sonuçlarının yayınlanması olarak tanımlanmaktadır; okullar arası karşılaştırmalar da ortaya çıkabilir. Okul değerlendirme
sonuçlarını bir araya getiren ve genel bilgi sağlayan bir rapor bu tanıma uymamaktadır. Sonuçlar farklı şekillerde
yayınlanabilir (örneğin, okulda okuyan bir öğrencinin ailesine olduğu kadar talep üzerine başka kişilere de yazılı rapor
verilebilir ve/veya raporlar internette yayınlanabilir).
Okulların dış değerlendirilme sonuçlarının rutin olarak yayınlanması her değerlendirmeden sonra işin doğası gereği
yer alır ve resmi düzenlemeler doğrultusunda verilir. Yayın, eğer sadece belli koşullarda meydana gelirse ya da ad hoc
bir tabanda olursa, ya da eğer söz konusu sonuçlara yalnızca talep üzerine bakılacaksa rutin olarak verilmez.
Ülkeye özel notlar
Çek Cumhuriyeti, Estonya, Slovakya ve Birleşik Krallık (ENG/WLS, SCT): Şekil sadece merkezi düzeyde
yürütülen dış değerlendirmeyle ilgilidir. Yerel yetkililer tarafından yürütülen değerlendirmenin bulgularının
yayımlanmasıyla ilgili merkezi yönetmelik yoktur. Durum değişebilir.
Finlandiya: Şekil B7’deki nota bakınız.
OKUL DIŞ DEĞERLENDİRMESİ GENELLİKLE ÖĞRENCİ PERFORMANS VERİSİNE ODAKLANIR
ANCAK NADİREN MERKEZİ OLARAK TANIMLANAN DEĞERLENDİRMELERLE İLİŞKİLİDİR
Okul değerlendirmesi, okul özerkliği çerçevesinde okullar tarafından kabul edilen idari süreçlerin veya
eğitimin kalitesini, standartlara ve yönetmeliklere uygunluk, eğitim ve öğretim sürecinin çıktılarını
içeren bir dizi alana odaklanır. Okulların dış değerlendirmesinin uygulandığı ülkelerin büyük
çoğunluğunda, değerlendiriciler okul kalitesi üzerinde hüküm oluşturmak amacıyla öğrencinin
performans verilerini dikkate alır. Dış değerlendirmenin büyük ölçüde okul süreçlerine ve/veya
yönetmeliklere uygunluğun bağlı olduğu Estonya, Avusturya, Slovenya ve Slovakya’da, durum bu
şekilde değildir. Ancak, Avusturya’da, 2012/13 yılından itibaren uygulanmaya başlanacak yeni okul
denetimi çerçevesinde, okul faaliyetlerinin sonuçları dikkate alınacaktır.
Şekil B10: İlköğretim ve ortaöğretim okullarının (ISCED 1-3) dış değerlendirilmesindeki öğrenci
performans verilerinin kullanılması, 2010/11
Okul dış değerlendirilmesi için
öğrenci performans verileri
kullanılır
Okul dış değerlendirilmesi için
öğrenci performans verileri
kullanılmaz
Okul dış değerlendirmesi yok
Veri yok
Kaynak Eurydice.
44
B Ö L Ü M I I – KA L İ T E G Ü V E N C E S İ
Ülkeye özel notlar
Çek Cumhuriyeti: Şekil sadece milli okul müfettişliği tarafından yürütülen okul dış değerlendirmesiyle ilgilidir.
Almanya: Okul müfettişleri, 16 Länder’ın 5’inde öğrenci performans verisi kullanır.
İspanya: Müfettişler tarafından kullanılan öğrenci performans verisi Özerk Topluluklar’da farklılık gösterir; örneğin,
Andalusia, Asturias (pilot), Balearic Islands, Cantabria veya Catalonia’da uygulanmaktadır.
Finlandiya: Şekil B7’deki nota bakınız.
Değerlendirme sürecinde dikkate alınan en yaygın performans verileri, öğrencilerin merkezi olarak
belirlenen sınavlar ve ulusal standart değerlendirmelerde aldıkları sonuçlardır. Diğer olası çıkış
göstergeleri şunlardır: öğretmen değerlendirmesindeki öğrenci sonuçları; öğrencinin okulda ilerlemesi
üzerine veriler; uluslararası araştırma öğrenci sonuçları; daha az sıklıkla olsa da, iş piyasasındaki
çıktıları ve öğrenci veya aile memnuniyeti.
Öğrencinin performans bilgileri okul dış değerlendirmesinde dikkate alındığında, müfettişler veya diğer
dış değerlendiriciler genellikle merkezi olarak tanımlanmış kriterlere bakmaksızın verileri yorumlamada
serbesttir. Macaristan, Portekiz ve Birleşik Krallık’ta (ingiltere), bununla birlikte, okullarda çeşitli
müdahale şekillerini tetikleyen öğrenci sonuçlarına ilişkin tanımlanmış kazanım eşikleri bulunmaktadır.
Macaristan’da, ulusal değerlendirmelerde birkaç yıldır düşük performans gösteren bir okulun gelişim
için bir eylem planı hazırlaması gerekir. Portekiz’de, standartlaştırılmış testler veya öğrenci geçiş
oranlarında öğrenci sonuçları gibi alanlarda zayıf performans gösteren okulların düşük performans
gösteren çocuklar için ekstra destek dahil olmak üzere bir dizi düzeltici önlemleri uygulamaya yönelik
bir takvim tanımlaması gerekmektedir. Birleşik Krallık’ta (İngiltere), standart testler ve sınavlarda belirli
bir eşik düzeyi ya da ilerleme ölçütü kazanan öğrencilerin yüzdesi için asgari standartlar belirlenir. Bu
standartların altına düşen okullar, ek destek ve izleme için uygundur ve eğer gelişmede başarısız
olurlarsa, resmi müdahalelera tabi olabilirler.
AVRUPA ÜLKELERİNİN KÜÇÜK BİR KISMI ULUSAL SINAVLARDAKİ OKUL
SONUÇLARINI YAYINLAR
Ulusal sınavlarda okullar tarafından elde edilen birleştirilmiş öğrenci sonuçlarını yayınlama, okul
sorumluluğunu güçlendirmenin bir yolu olarak görülür ve okullar arasındaki rekabeti arttırmayla
bağdaştırılabilir. (Her ülkede kullanılan ulusal testlerin türleri hakkında daha fazla bilgi için, bakınız
Şekil F18). Avrupa ülkeleri, rutin sistematik yayından ulusal sınav sonuçları temelinde okul
sıralamasının resmi olarak yasaklanmasına kadar, bu alanda değişik ve zıt politikalar
benimsemişlerdir.
Ülkelerin üçte birinde, merkezi hükümetler okullar için ulusal sınav sonuçlarını halka duyurmayı
düzenlemektedir. Macaristan, Romanya ve Birleşik Krallık’ta, okulların tüm ailelere dağıtılan belgelerin
içinde ya da kendi web sitelerinde bilgi yayınlamak için, toplanan ulusal test sonuçlarını içermeleri
gerektirmektedir.
Merkez eğitim yetkilileri çeşitli yollarla bireysel okulların sonuçlarını yayınlayabilir. Bunlar, İsveç’te
olduğu gibi ham veriler olarak ya da İzlanda’da olduğu gibi, öğrenci nüfusunun özelliklerine bağlı
olarak belirlenen göstergelerle ya da okullar tarafından eklenen değerlerle yayınlanabilir. Hatta Birleşik
Krallık’ta (İngiltere) olduğu gibi, her iki bilgi türünü birleştirebilir. Okulların ulusal sınav sonuçlarının
açıklandığı çoğu ülkede, ilköğretim ve ortaöğretim boyunca yürütülen ve öğrenci ilerlemesi için önemli
olup olmadığı konusundaki tüm ulusal testleri içerir. Danimarka, Estonya ve Fransa’da ise, sadece
ISCED 2 (Danimarka) veya 3’ün sonunda yapılan final sınavlarının sonuçları yayınlanır, ilköğretim ve
ortaöğretimde uygulanan diğer testlerin sonuçları yayınlanmaz.
45
ORGANIZASYON
İtalya, Lüksemburg, Polonya ve Lihtenştayn’da, okulların genellikle ulusal sınavlarda okul sonuçlarının
yayınlanması konusunda özerklikleri bulunmaktadır. 17 eğitim sisteminde, okulların ulusal test
sonuçları yayınlanmaz. Bunun tersine, Belçika (Fransız Topluluğu), İspanya ve Slovenya’da, resmi
belgeler ulusal sınavlardaki sonuçların temelinde okul sıralamasını yasaklar. Ancak, İspanya’da,
Özerk Topluluklar test sonuçlarını halka duyurmaya karar verebilir.
Şekil B11: İlköğretim ve ortaöğretim okullarının (ISCED 1-3) ulusal sınavlarda aldıkları sonuçların
yayınlanması, 2010/11
ISCED 1-2
Ulusal sınavlardaki tüm okul sonuçlarının
rutin olarak yayınlanması
Okulun inisiyatifine bağlı olarak ulusal
sınavlardaki tüm okul sonuçlarının
yayınlanması
Ulusal sınavlardaki tüm okul sonuçlarının
yayını yok
Ulusal sınav yok
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
Her ülkede var olan ulusal sınav türleri hakkında bilgi için, bakınız Şekil F18.
Ülkeye özel not
Portekiz: ulusal sınavlar için, Bakanlık internette, okul okul, bireysel öğrencilerin sonuçlarını yayınlar. Öğrencinin adı
gizli kalırken, bu uygulama basının okul düzeyi verisini bir araya getirip yayınlamasına olanak vermez.
EĞİTİM SİSTEMLERİNİN İZLENMESİ İÇİN ÇEŞİTLİ BİLGİ KAYNAKLARI
KULLANILMAKTADIR
Eğitim sistemlerinin ulusal olarak izlenmesi, hedefler ve standartlarla ilişkili olarak sistem
performansını kontrol etmek için gerekli görülen değişikliklerin yapılmasına yönelik bir bilgi toplama ve
analiz etme sürecidir. Kullanılan bir dizi veri, örneğin, okul öz-değerlendirme sonuçlarını; dış sınavları
veya diğer ulusal değerlendirmeleri; özel olarak hazırlanan performans göstergelerini, veya uluslar
arası değerlendirmelerin (PIRLS, TIMSS, PISA, vb.) çıktılarını içerir.
Ülkelerin çoğu, kendi eğitim sistemlerini izlemenin bazı şekillerini uygulamaktadır. Burada eğitim
sistemlerinin kalkınmasını izlemek için iki ana araç analiz edilmektedir: öğrencilerin dış sınavlardaki
sonuçları (bakınız Şekil F18) ve okul değerlendirilme bulguları (bakınız Şekil B7). Ülkelerin büyük
46
B Ö L Ü M I I – KA L İ T E G Ü V E N C E S İ
çoğunluğu, her iki veri kaynağını da kullanır; şu anda hiçbirini kullanmayan tek ülke Avusturya’dır
(bunun da 2012/13’de değişmesi beklenmekte).
Şekil B12: Eğitim sistemlerinin ulusal olarak izlenmesi – öğrencilerin ve okulların dışarıdan
değerlendirilmelerinin sonuçlarının kullanımı, (ISCED 1-3), 2010/11
Ulusal sınavlar
Okul dış değerlendirilme
Ulusal izlemede kullanılan okul dış
Ulusal izlemede kullanılan ulusal sınavların sonuçları
değerlendirmesinden elde edilen bulgular
Ulusal izlemede kullanılmayan ulusal sınavların
sonuçları
Ulusal izlemede kullanılmayan okul dış
değerlendirmesinden elde edilen bulgular
Ulusal sınav yok
Okul dış değerlendirmesi yok
Veri yok
Veri yok
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
Ulusal izlemede kullanılan ulusal sınavların sonuçları, ulusal bir değerlendirmede belirli bir yaş grubundaki tüm
öğrenciler (veya öğrencileri temsil eden bir örnek grup) tarafından elde edilen ortalama sonuçlara dair ulusal düzeydeki
verilerin kullanımı demektir. Ulusal izlemenin yanı sıra, bu değerlendirmenin sonuçları ayrıca okul yılının sonunda
öğrencilere bir sertifika ya da sınıf geçme, bir üst eğitim düzeyine geçme, okul performansını belirleme veya öğrencilerin
öğrenme ihtiyaçlarını belirlemek için de kullanılabilir. Her ülkede yürütülen ulusal sınav türleri hakkında tam bilgi için,
bakınız Şekil F18.
Ulusal izlemede kullanılan okul dış değerlendirmenin bulguları, okullar hakkındaki bilgiyi birleştiren ulusal-düzeydeki
verilerin kullanımı demektir. “Okul değerlendirmesi”nin tanımı için, Şekil B7’deki açıklayıcı nota bakınız.
Uluslararası değerlendirme projeleri amacıyla alınan testler burada dikkate alınmamaktadır.
Ülkeye özel notlar
Çek Cumhuriyeti: Öğrenciler ilk defa 2010/11’de lise bitirme için ulusal olarak standartartlaştırılmış sınava girdi.
Diğer ulusal sınavların 2014 yılında ISCED 1 ve 2 düzeyleri için uygulanması planlanmaktadır. Ulusal sınavların
sonuçlarının ulusal izlemede kullanılacağı beklenmektedir.
Danimarka: Bireysel olarak öğrencilerin öğrenme ihtiyaçlarını belirlemek için zorunlu eğitim boyunca yürütülen ulusal
sınavlar, ulusal izlemede kullanılmamaktadır; yalnızca ortaöğretimin sonundaki final sınavları kullanılmaktadır.
Avusturya: 2 012/13’den itibaren, ulusal sınavlar tamamen uygulanacak ve sonuçları daha sonra eğitim sistemini
izlemek için kullanılacaktır.
İncelenen ülkelerin yarısından fazlasında, öncelikle öğrenci değerlendirme ve sertifikalaştırma amaçlı
tasarlanmış dış sınavların sonuçları da eğitim sisteminin durumunu incelemek için kullanılır. Genel
olarak, kullanılan sınavlar, zorunlu ya da ortaöğretim sonunda yapılan sınavlardır. Tabi ki,
ortaöğretimde sertifikalı değerlendirmenin düzenlenmesi, yer aldığı okul yılları da dahil olmak üzere,
bir ülkeden diğerine farklılık gösterir (bakınız Şekil F13-F16).
47
ORGANIZASYON
Standartlaştırılmış öğrenci değerlendirmesine dayalı ulusal izleme Avrupa’da bugün yaygındır.
Standart öğrenci değerlendirmenin kullanımda olduğu ülkelerin çoğunda (şu anda Çek Cumhuriyeti,
Almanya ve Kıbrıs dışında) sonuçlar ulusal veya merkezi eğitim sisteminin ne kadar iyi performans
gösterdiği hakkında genel bir resim vermek için birleştirilir. Çoğu ülke, bu süreci bilgilendirmek için
uygun olan tüm mevcut ulusal testlerin sonuçlarını kullanır; ancak Danimarka’da durum böyle değildir.
Avrupa ülkelerinin büyük çoğunluğu, (bakınız Şekil F18) eğitim sistemi ve okul performansının
(örneğin, her bir öğrencinin ilerlemesi üzerine kararlar almadan) değerlendirilmesinin öncelikli
amacıyla ulusal sınavları uygular. Bu sınavlar, ulusal olarak belirlenmiş değerlendirme ölçeklerine göre
öğrencilerin beceri ve/veya bilgide, farklı zamanlarda, ne kadar yetkin olduklarını ölçmeyi mümkün
kılar. Genellikle ilköğretim ve ortaöğretim düzeylerinde, fakat daha az sıklıkla lisede kullanılır. Belçika
(Fransız Topluluğu), Fransa, Macaristan, İsveç, Portekiz, Birleşik Krallık (İngiltere ve Kuzey İrlanda) ve
Norveç’te, öncelikle bireysel öğrenme ihtiyaçlarının belirlenmesini amaçlayan ulusal testlerden gelen
sonuçlar (ayrıca) eğitim sisteminin durumunu değerlendirmek için kullanılır.
Okulların dış değerlendirmelerine dair bulgular bir bütün olarak, söz konusu değerlendirmelerin düzenli
bazda yapıldığı ülkelerde çok sıklıkla eğitim sisteminin izlenmesinde kullanılmaktadır. (Şekil B7).
İstisnalar Litvanya, Macaristan ve Avusturya’dır. Ulusal izleme amaçları için, doğrudan merkezi düzey
yetkilisine karşı sorumlu olan değerlendiriciler, genel bir rapor hazırlar. Lihtenştayn’da, ulusal bir rapor
üretilmemekte, fakat eğitim yetkilileri bağımsız okullarla ilgili değerlendirme raporlarına bakarak karara
varır. Değerlendiricilerin yerel veya bölgesel düzeyde doğrudan sorumlu oldukları durumlarda, merkezi
eğitim yetkililerinin ilgili değerlendirme bulgularını kullanmasına olanak sağlayan düzenlemeler bir
ülkeden diğerine değişmektedir. Polonya’da, örneğin, bölgesel eğitim yetkilileri kendi bölgelerindeki
eğitimin durumuna ilişkin raporlar hazırlar. Danimarka’da, merkezi eğitim yetkilileri belediyeler
tarafından okulların kalitesine yönelik hazırladıkları raporları kullanır. İsveç’te, belediyeler tarafından
gerçekleştirilen değerlendirmelerin bulguları, eğitim alanında uzmanlaşmış bir ulusal kuruluş
tarafından işlenir ve akabinde merkezi eğitim yetkilileri tarafından kullanılır.
48
ORGANIZASYON
BÖLÜM III – KARAR-VERME DÜZEYLERİ VE SÜREÇLERİ
OKUL ÖZERKLİĞİ AVRUPA GENELİNDE YAYGINDIR
Okul özerkliğinin şimdilerde Avrupa’da yaygın olarak görünmesine rağmen, bu, kademeli olan bir
uygulama sürecinin sonucu olmuştur. Süreç, 1980’lerde birkaç öncü ülkede başlamış ve daha sonra
1990’larda büyük ölçüde genişlemiştir. Büyük bir çoğunlukla, bu reformlar yukarıdan aşağıya karar
verme sürecinin bir parçası olarak tanıtılmıştır (daha fazla ayrıntı için, bakınız Eurydice 2007b ve
2008).
Okul etkinliğinin çeşitli geniş alanları, okul özerkliğinin bu analizinde ele alınmış ve okulların
yönetimiyle ilgili olanların yanı sıra, örneğin, okul finansmanı ve insan kaynaklarının yönetimi, eğitim
ve öğretimi de içermektedir. Bunların arasından, müfredat, değerlendirme ve öğretim yöntemlerinin
önemli konularını kapsamaktadır.
Genel olarak, Avrupa’da hem okul özerkliği hem de özerklik sürecinin uygulanmış olduğu zaman
çizelgesine ilişkin gerekçeleri belirtmede belirgin farklılıklar bulunmaktadır (Eurydice 2007b). Bu
yüzden, 2011’de, okulların özerkliği bulunan alanlarında büyük ölçüde farklılaşması da şaşırtıcı
değildir.
Okullara finansal ve insan kaynaklarının yönetimi için verilen özerkliğin ayrıntılı analizi, bazı
ülkelerin diğerlerinden daha özerk olduğunu göstermektedir, buna benzer şekilde, özerkliğin okullara
diğerlerinden ziyade bazı faaliyet alanlarında verilmesi olasıdır.
Yaklaşık onbir ülke bu iki alanda büyük ölçüde özerklik vermektedir (Belçika, Çek Cumhuriyeti, Baltık
Ülkeleri, İrlanda, İtalya (özellikle finansal yönetim), Slovenya, Slovakya, İsveç (özel fonlar hariç) ve
Birleşik Krallık (İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda). Macaristan ve Polonya’da, buna benzer durum
vardır fakat bu ülkelerde, pek çok karar yüksek makamın onayını gerektirir ya da belirlenmiş
yönergeler doğrultusunda alınır.
Danimarka, Hollanda ve Finlandiya’da, durum daha değişkendir çünkü yetkili makamlar okullara tüm
yönetim alanlarında yetki verip vermemeyi seçebilir (Hollanda) ya da sadece bazı alanlarda
(Danimarka ve Finlandiya).
Buna karşılık, azınlık olan bazı ülkelerde, finansal ve insan kaynakları alanında okullara çok az
özerklik verilmektedir. Bu durum özellikle Almanya, Yunanistan (2010’da geçen mevzuatın
harcamaları yönetmede okullara tam özerklik verilmesine rağmen), Fransa (ISCED 1), Lüksemburg
(ISCED 1) ve Malta’da görülmektedir. Kıbrıs ve Türkiye’de, okullara bu alanlarda özerklik
verilmemektedir.
İnsan kaynakları yönetimi, karşıt özellikler ortaya çıkarmaktadır. Okul müdürünü göreve getirmeyle
ilgili kararlar çok sıklıkla eğitim yetkilisinin kontrolü altındayken öğretmenlerin yönetimiyle ilgili kararlar
genellikle okul düzeyinde ele alınır (örneğin, yeni personel alma, gelmeyen öğretmenin yerine başka
öğretmen ve öğretmenlerin görev ve sorumlulukları). Romanya’da, okulların, 2011/2’den itibaren,
öğretmen seçimine ilişkin daha fazla özerklikleri bulunmaktadır. Belçika (Flaman Topluluğu ve hibeyardımlı okullar için, Almanca Konuşan Topluluk), İrlanda, Slovenya ve Birleşik Krallık’ta (İngiltere,
Galler ve Kuzey İrlanda) okul müdürlerini seçmek için okullara tam özerklik verilmektedir. Okulların
öğretim elemanı konusunda çok fazla özerklikleri olduğunda, genellikle resmi işverendir (bakınız
Şekil B15).
49
ORGANIZASYON
Şekil B13: Eğitim ve öğretimin kaynaklarıyla özelliklerini idare etmeye ilişkin okul özerklik düzeyleri
(ISCED 1-3), 2010/11
İNSAN KAYNAKLARI
okul müdürleriyle ilgili
Okul müdürünü seçme
Okul müdürünün görev ve orumluluklarını
belirleme
öğretim personeliyle ilgili
Yeni öğretmenleri seçme
Yedek öğretmenleri seçme
Öğretmenleri görevden alma
Öğretmenlerin görev ve sorumluluklarını
belirleme
Sözleşme dışı anlaşma
yapmak için ek ücret
ödeme teklifi …
… fazla mesa
… görev ve
sorumluluklar
FİNANSAL KAYNAKLAR
Kamu fonlarının
Sermaye harcaması (taşınmaz veya taşınır)
İşletme masrafları
Bilgisayar ekipmanı alımı
Fon arttırımı ve özel fonların kullanımı
Finansman (bağış ve sponsorluk arama)
Ders-dışı faaliyetler için okul binalarının kiraya
verilmesi
Krediler
Özel
fonları
kullanma
satın almak
için
işe
için
almak
Sol
ISCED 1
taşınmazlar
taşınırlar
öğretim elemanı
personel
Sağt
ISCED 2-3
Tam özerklik
Sınırlı özerklik
Özerklik yok y
Karar-alma yetkileri yerel yetkili tarafından verilebilir
Kaynak: Eurydice.
50

Uygun değil
B Ö L Ü M I I I – K A R A R - V E R ME D Ü Z E Y L E R İ V E S Ü R E Ç L E R İ
EĞİTİM VE ÖĞRETİM
Ortak zorunlu çekirdek müfredat
Seçmeli derslerin müfredat içeriği
Öğretim yöntemlerini seçme
Ders kitaplarını seçme
Zorunlu öğrenme aktiviteleri için öğrenci
gruplandırması
Öğrencilerin dahili değerlendirilmeleri için
kriter belirleme
Sol
ISCED 1
Sağ
ISCED 2-3
Tam özerklik
Sınırlı özerklik
Özerklik yok

Uygun değil
Karar-verme yetkileri yerel yetkili tarafından verilebilir
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
Bu gösterge yerel, bölgesel ve merkezi eğitim makamları bakımından okul özerkliğinin derecesini göstermektedir.
Okullarda karar-vermeye yönelik sorumlulukların dağılımı hakkında daha fazla bilgi için, bakınız Şekil B14.
“Özerklik yok”, sürecin belirli bir aşamasında okula danışılabiliyor olunsa dahi, kararların sadece yetkili eğitim makamı
tarafından verildiği anlamına gelmektedir. “Tam özerklik” ulusal/yerel mevzuat veya düzenlemeler tarafından
oluşturulan sınırlar dahilinde okulun kararları tek başına aldığı anlamına gelmektedir. Yönergeler eğitim yetkilileri
tarafından sağlanamaz ancak okul özerkliğini sınırlamaz.
“Sınırlı Özerklik” birbirinden farklı dört durumu içermektedir:
 okullar, kararı yetkili eğitim makamı ile birlikte alır veya önerilerini onay için söz konusu makama yönlendirir;
 okullar, kararlarınıını daha önceden yetkili eğitim makamı tarafından kararlaştırılan seçenekler kümesi içinden
birini seçerek alır;
 okullar, ilgili alanlar söz konusu olduğunda özerktir, fakat, kararların kalan bölümleri söz konusu olduğunda, bu
kararlar için eğitim makamına başvurmalıdır veya özerk değildir;
 okullar, prensip olarak özerktir, ancak resmi önerileri izlemeleri için sıkı şekilde teşvik edilmektedirler.
Okulların sınırlı özerkliğe sahip olduğu durumlar hakkında daha fazla bilgi, eklerde gösterilmiştir.
“Yerel makam tarafından devredilebilen karar verme yetkileri” yerel makamların karar vermeden sorumlu oldukları
ve karar verme yetkilerini yasal olarak kendi yetkileri dahilinde okul düzeyine devretmeleri anlamına gelmektedir.
“Uygun değil”, ele alınan unsurun eğitim sisteminde mevcut olmayıp ve bu yüzden herhangi bir düzeyde okullar ya da
eğitim yetkilileri tarafından karar alınamaması anlamına gelmektedir.
Ülkeye özel notlar
Belçika (BE fr): Okul müdürlerini daha belirgin bir şekilde seçmeye ve atamaya yönelik yöntemlerini tanımlamış olan
okul müdürleri hakkındaki 2007 kararnamesinden bu yana hibe-destekli okulların okul müdürlerini seçmede daha az
özerklikleri bulunmaktadır.
Belçika (BE fr, BE de): (a) Topluluğun doğrudan sorumlu olduğu okullar ve bir bakan sorumlu yetkilidir; ve (b) devlet ve
devlet yardımı alan özel sektördeki okullar. Devlet-yardımlı sektörde, sorumlu yetkili, okul-tabanlı idari organ olarak
varsayılmaktadır.
Belçika (BE de): Okullar, belli bir düzeye kadar sermaye harcamalarına ilişkin karar verebilir; bu düzeyin üzerindeki
kararlar bakanlık tarafından alınır.
Bulgaristan: Okulların bazı işletim masraflarına yönelik özerklikleri bulunmaktadır.
Çek Cumhuriyeti: Mevzuat, okulları merkezi düzeyde belirlenen bir maaş çerçevesine göre sözleşmeli-olmayarak şart
koşulmuş görev ve sorumlulukların hakkını vermek için zorunlu kıldığı 2007 yılından bu yana okulların insan
kaynaklarıyla ilgili olarak daha az özerklikleri bulunmaktadır. İspanya: Okullar, bilgisayar ekipman alımına ilişkin kendi
kararlarını vermekte özgürdür, ancak Özerk Topluluklar genellikle tüm ağ tesisatını tasarlar ve ekipmanın en önemli
parçasını temin eder.
Fransa: Sadece teknoloji sınıfları olan ya da değiştirilmiş bir genel/mesleki yapısı (SEGPA) olan okullar özel
teşebbüslerden finansman alır.
Kıbrıs: ISCED 1 düzeyinde, okul kitaplarının seçiminde ya bir delegasyon vardır ya da özerklik yoktur.
Lüksemburg: ISCED 1 düzeyinde, okul müdürü pozisyonu bulunmamaktadır.
Malta: ISCED 3 düzeyindeki okullar (Junior College) için, durum, şekilde gösterilen bilgiden şu alanlarla ilgili olarak
farklıdır: insan kaynakları (öğretim boşluklarının seçimi ve ek maaş ödemelerini sunma dışında): sınırlı özerklik; kamu
fonlarının kullanımı: tam özerklik. Okul binaları spor aktiviteleri için kiralandığında okullar sınırlı özerkliğe sahiptir.
ISCED 3 düzeyinde, öğrenciler kitaplarını önerilen kaynak kitaplar listesinden seçmeliler ve bu düzeyin sonunda yer
alan sınavlar asgari çekirdek müfredatı oluşturur. Eğitim Müdürlüğü’nün görev kapsamına giren okulların istihdam
koşulları, merkezi olarak belirlenir, ancak okul müdürleri öğretmenlere sınıfları atama gibi belirli görevler yükleyebilir ve
öğretmenlerin görevlerini belirler.
51
ORGANIZASYON
Hollanda: Her okulun okul yönetimine veya okul müdürüne karar verme yetkileri devredebildiği kendi yetkili merci
(bevoegd gezag) vardır.
Avusturya: Allgemein bildende höhere Schule, belirlenmiş eğitim yönergeleri içinde, binaların toplumun kullanması için
kiralanmalarına ilişkin karar verebilir.
Portekiz: Okullar, yalnızca ulusal düzeydeki istihdamın dağıtılmasından sonra hala boşluk varsa personel seçebilir.
Okullar, disiplin ve atılmaya ilişkin prosedürlere başlayabilir, fakat nihai karar daha yüksek bir düzeyde alınmaktadır.
Romanya: Üniter maaşlarıyla ilgili yeni yasa yürürlüğe 2010 yılında girdiğinden bu yana, okulların öğretmenlere ek maaş
ödemeleri için herhangi bir özgürlükleri yoktur. 2011/12 itibaren, okulların öğretim boşluklarının seçimine ilişkin tam
özerklikleri
olacaktır.
Slovenya: Liselerin öğretim elemanı istihdam etmek için özel fonların kullanımında tam özerklikleri bulunmaktadır.
Slovakya: Öğretim personelinin rolleri ve görevleri ve disiplin ölçütlerine ilişkin, bazı durumlar belirlenmiş yönergelere
göre yönetilir. Okullar daha yüksek bir yetkili makamın onayıyla bazı sermaye harcamalarına karar verebilir.
İsveç: Disiplin ölçütlerinin bazı durumları belirlenmiş yönergelere göre yönetilir. Kamu fonlarının kullanımı için, yerel
yetkililer okullara en azından belli bir karar-verme yetkisi bırakmalarını gerektiren ulusal yönergeleri takip etmelidir.
Bağış arama, okul binalarının kiralanması ve taşınabilirler için fon kullanımıyla ilgili konularda okulların kendi başlarına
karar verip veremeyecekleri belediyeler arasında yetki derecesine göre değişmektedir.
Birleşik Krallık (ENG/WLS/NIR): Binaların toplumun kullanması için kiralanmalarına ilişkin, okulların binanın kamuözel ortaklıkla elde edildiği durumlarda özerklikleri bulunmamaktadır. Galler’de, okulların sermaye harcaması ya da
kazanımlar için herhangi bir özerklikleri bulunmamaktadır.
Birleşik Krallık (SCT): Yerel eğitim yetkilisi, disiplin ölçütlerinden tamamen sorumludur. Bazı durumlarda, okullar ilave
ücret ödemelerine yol açabilecek bir görevin alanını genişletebilir.
İzlanda: Yalnızca ISCED 3 düzeyindeki okulların sözleşmeli-olmayarak şart koşulmuş fazla mesai ve
görevler/sorumluluklar için ek maaş ödemelerine yönelik sınırlı özerklikleri bulunmaktadır.
Norveç: Özel fonlarla ilgili olarak, okullar yalnızca bağış alabilir.
Kamudan gelen kaynakları yönetmeye ilişkin özerklik, işletme giderleri ve sermaye harcamasından
ziyade bilgisayar ekipmanının edinilmesi ile ilgili olarak çok daha yaygındır. Ancak, okullarda bilgisayar
ekipmanları için ulusal desteğe ilişkin yeni planlar, İrlanda’da, bu alanda okul özerkliğini azaltmıştır.
Ülkelerin çoğunda, okullar, bağışlar ve sponsorlukla veya okul binalarını kiralama yoluyla özel fonları
arttırma konusunda tam özerkliğe sahiptir. Buna karşın, okul özerkliği, kredi alma yetkisi bakımından
çok daha sınırlıdır. Sadece Belçika (hibe-destekli okullar), İtalya ve Hollanda (eğer yetki verilmişse) bu
alanda tam bir özerkliğe sahiptir. Okullara genellikle taşınmazlar yerine taşınırlar için kendi özel fonları
kullanmalarına ya da personel istihdamına izin verilir.
Öğretme ve öğrenme ile ilgili konularda karar vermeye ilişkin sorumlulukların analizi, birçok eğitim
sistemi, merkezi, bölgesel veya yerel düzeyde belirlenmiş birbiriyle ilişkili amaçlarla yönlendirilirken
eğitim kurum ve kuruluşlarına bu hedeflerin nasıl başarılacağına dair büyük bir esnekliğin verilmiş
olduğunu ortaya koymaktadır.
Okullar, doğrudan eğitim sisteminin temel hedefleri yansıtan alanlarda en az özerkliğe sahiptir. Çoğu
ülke, tüm öğrencilerin kaliteli eğitime erişimi sağlamaya çalışmakta, bu nedenle, hemen hemen her
yerde, merkezi yetkililer tüm öğretmenlerin takip edeceği bir içerik-tabanlı veya hedef-odaklı çekirdek
müfredat tanımlamaktadır. Birleşik Krallık’ta (İskoçya), ancak, merkezi müfredat hedefleri eğitimin
farklı aşamalarında, belirgin öğrenc gelişimi olarak ifade edilir ve bu nedenle kuralcı değildir. Zorunlu
müfredatı idare eden prosedürlerin aksine, okulların genelde seçmeli derslerin üfredatını belirleme söz
konusu olduğunda daha fazla özgürlükleri vardır. Ancak, bu durum Norveç’i de kapsayan birkaç
ülkede şekilde değildir, Norveç’te, 2006 bilgi arttırma programı çerçevesinde, okulların seçmeli
derslerin müfredat içeriğini belirlemede zorunlu dersler için müfredat içeriğini belirlemeden daha fazla
özerklikleri yoktur.
Genellikle günlük eğitim faaliyetleriyle ilgili olarak okullara ve öğretmenlere daha fazla özerklik verilir.
Çoğu ülke, örneğin, denetimler yoluyla, öğretimi izlemek için mekanizmalar kullanmasına rağmen,
okulları öğretim yöntemlerini kullanmaları için özgür bırakır. Yunanistan, Fransa, Kıbrıs ve Türkiye’de,
merkezi yetkililer öğretim yöntemleriyle ilgili olarak okullar için yönergeler belirlemiştir. Neredeyse tüm
ülkelerde, okullar kendi ders kitaplarını seçer; Yunanistan, Kıbrıs ve Malta istisna ülkelerdir. Slovakya
dışındaki tüm ülkeler (2008’den bu yana), öğrencilerin eğitim ve öğretim için gruplandırılacağı
52
B Ö L Ü M I I I – K A R A R - V E R ME D Ü Z E Y L E R İ V E S Ü R E Ç L E R İ
dayanağın belirlenmesinde okullara en azından bazı özgürlük vermiştir. Letonya’da, öğrencileri
gruplamaya yönelik düzenlemeler 2009 yılında kaldırılmıştır. Öğretmenlerin, yaptıkları işlerin içindeki
bir başka önemli alanda, öğrenci değerlendirme kriterlerini belirleme gibi, iyi derecede özerklikleri
vardır. Yunanistan, sadece çok yakın zamanda (2010 yılında) bu uygulamayı benimsemiştir.
OKUL DÜZEYİNDE,
YÖNETİM ORGANI ÖĞRETİM YÖNTEMİNİN SEÇİMİNE ÇOK NADİR DAHİL OLUR
Tüm ülkelerde, okulların eğitim ve öğretim alanında karar-verme yetkisi vardır ve ülkelerin çoğunda,
insan kaynaklarının yönetiminde belirli yetkileri vardır (bakınız Şekil B13). Okul içinde bireylerin karar
vermesi, ilgili etkinlik türüne bağlı olarak değişir. Neredeyse tüm ülkelerde, okul yönetim organı üyesi
olma rollerinin dışında, öğretim elemanları, insan kaynakları konusunda karar vermezler, ancak
değişen derecelerde, genellikle eğitim ve öğretimle ilgili kararlara dahildirler. Yeni öğretmen seçme, ek
maaş ödemelerinin verilmesi için öğretmenin görev ve sorumluluklarını tanımlama gibi insan
kaynakları işlevlerinin okul düzeyinde yürütüldüğü ülkelerde, bunlardan tek başına okul müdürü
çoğunlukla sorumludur. Ancak, yaklaşık on ülkede, okul yönetim organının da personel yönetiminde
rolü vardır. Estonya, Macaristan, Birleşik Krallık (İskoçya) ve Hırvatistan’da, tek sorumluluk okul
müdüründe olabilir veya okul yönetimi de söz konusu belirli bir konu ile ilgili olarak duruma dahil
olabilir. Son olarak, Belçika (Flaman Topluluğu) ve Birleşik Krallık’ta (İskoçya), öğretmenler kendi
çalışma koşullarını tanımlamada rol oynayabilir.
Şekil B14: İlköğretim ve genel (ortaöğretim ve lise) ortaöğretimde (ISCED 1-3) okul karar-vericiler
2010/11
HUMAN RESOURCES
Öğretmen seçme
Öğretmenlerin görev ve sorumluluklarını
tanımlama
Şart koşulmamış görev ve sorumluluklar için
öğretmenlere ek maaş ödemesi yapılması
TEACHING AND LEARNING
Seçmeli derslerin müfredat içeriğini tanımlama
Öğretim yöntemlerini seçme
Ders kitaplarını seçme
Zorunlu öğrenim faaliyetleri için öğrencileri
gruplandırma kriterlerini belirleme
Öğrencilerin iç değerlendirme kriterlerini
belirleme
Sol
ISCED
1
Sağ
ISCED 23
Eğitim personeli
Okul önetim organı çerçeveyi belirler
School head
alone
Karar-verme yetkileri yerel yetkili tarafından
verilebilir
Kaynak: Eurydice.
53
Özerklik
yok

Uygun
değil
ORGANIZASYON
Açıklayıcı not
Şekil, verilen alanda okulun tam veya sınırlı özerkliği olsun olmasın, okul içindeki karar-vericileri anlatmaktadır (okul
özerkliğinin ölçüsü ile ilgili daha fazla bilgi için, bakınız Şekil B13).
“Eğitim personeli”, ya öğretmenler (bireysel ve/veya toplu) tek karar vericidir ya da okul müdürü aynı zamanda bu sürece
katkıda bulunabilir anlamına gelir. Okul yönetim organı iştirak etmez.
“Yalnızca okul müdürü”, okul müdürünün verilen konuyla ilgili tek karar verici olduğu anlamına gelir.
“Okul yönetim organı çerçeveyi belirler”, öğretmenin ve/veya okul müdürünün de karar-verme sürecine katkıda
bulunabilmesine rağmen, okul yönetimi kararların hangi çerçevede oluşturulacağına karar verir anlamına gelir.
Ülkeye özel notlar
Belçika (BE nl): Karar vericiler, öğretim yöntem ve ders kitaplarının seçimi, zorunlu öğrenme faaliyetleri için
öğrencilerin gruplandırılması ve öğrenci iç değerlendirme kriterlerinin belirlenmesi ile ilgili konularda okuldan okula
değişir.
Danimarka: Okul yönetim kurulu, öğretmen seçimi ve zorunlu öğrenme etkinlikleri için öğrencilerin gruplandırılmasına
yönelik kriterlerin seçimi için ilköğretim ve ortaöğretim okullarında karar-vericidir.
Hollanda: Bilgi, yaygın uygulamaya karşılık gelmektedir, ancak okul içindeki karar-vericilerle ilgili herhangi bir ulusal
düzenleme veya öneri yoktur.
Malta: ISCED 1 ve ISCED 2 için, iç değerlendirme kriterlerini belirleme konusunda herhangi bir tanımlanmış kural
yoktur. Okul müdürü, bireysel ya da toplu olarak öğretmenler yürütülebilir.
İzlanda: Sözleşmeli-olmayarak şart koşulmuş fazla mesai ve sorumluluklar için ek maaş ödemeleriyle ilgili kararvericilere ilişkin bilgi, sadece ISCED 3 düzeyindeki okullar için geçerlidir.
Türkiye: Okul müdürleri, zorunlu faaliyetler için öğrencilerin gruplandırılma yetkisini okul yönetim organına vermeye
karar verebilir.
Öğretmenlerin karar-verme konusuna, ya kendileri ya da okul mdürüyle birlikte, en çok dahil olduğu
eğitim ve öğretim alanları sıklık sırasına göre şu şekildedir: öğretim yöntemleri, iç değerlendirme
kriterleri ve ders kitaplarının seçimi. Aksine, ülkelerin çoğunda, ya okul müdürü tek başına karar alır ya
da okul yönetimi de seçmeli derslerin müfredat içeriği ve zorunlu öğrenme etkinlikleri için öğrencilerin
gruplandırılması ile ilgili konulara da katılır. Bazı ülkelerin, karar verme düzenlemeleri eğitim ve
öğretimin tüm alanları için aynı olması anlamında genel kalıpları farklıdır. Nitekim, İrlanda, Yunanistan,
İsveç, Birleşik Krallık (İskoçya), İzlanda, Lihtenştayn ve Norveç’te, okulların biraz özerkliğe sahip
olduğu eğitim ve öğretimin tüm alanlarında, kararlar ya öğretmenlerin kendileri tarafından ya da okul
müdürüyle birlikte alınır. Birleşik Krallık’ta (İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda), okul yönetim organı,
karar-vermenin tüm alanlarına da katılır.
ÖĞRETMENLER MERKEZİ HÜKÜMET KADAR SIK OLMAKLA BİRLİKTE YEREL
YETKİLİLER YA DA OKUL TARAFINDAN İŞE ALINIR
Öğretmenleri işe almaktan sorumlu idari düzey, öğretmenlerin istihdam durumları ile genellikle
yakından bağlantılıdır (bakınız Şekil E5). İrlanda, Hollanda ve Polonya dışında, memur olan
öğretmenlerin işe alımı, eğitim için en üst düzeyde makama tekabül eden merkezi veya bölgesel yetkili
makamlar (örneğin, İspanya’daki Özerk Topluluk Hükümetleri) tarafından yapılmaktadır. Avrupa’daki
ülkelerin yaklaşık üçte birinde durum bu şekildedir. Merkezi hükümetler de memur statüsüyle
(Slovenya, Lihtenştayn ve Türkiye) ya da sözleşmeli statüyle (İtalya) öğretmenlerin işvereni olabilir.
İşveren okul ya da yerel yetkili olduğunda, büyük bir çoğunlukta, öğretmenlerin sözleşmeli statüsü
bulunmaktadır. Macaristan, Hollanda ve Birleşik Krallık’ın (İskoçya) yanı sıra kuzey ülkelerinde, devlet
okullarında çalışan öğretmenlerin işvereni yerel yetkilidir. Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Baltık ülkeleri,
İrlanda, Polonya, Romanya, Slovakya ve Hırvatistan’da öğretmenleri işe almaktan okullar sorumludur.
Son olarak, öğretmenlerin işe alınma sorumluluğu, söz konusu okulun (Belçika, İsveç ve Birleşik
Krallık (İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda) kategorisine bağlı olarak değişmektedir.
Birçok durumda, öğretmenin görev yaptığı eğitim düzeyinin işe alınma yetkisi üzerinde herhangi bir
etkisi bulunmamaktadır. Sadece Malta, İzlanda ve Norveç gibi sınırlı sayıdaki birkaç ülkede lise
öğretmenlerini işe alan ilk ve ortaöğretim öğretmenlerini işe alandan farklıdır. Malta (bazı durumlarda)
54
B Ö L Ü M I I I – K A R A R - V E R ME D Ü Z E Y L E R İ V E S Ü R E Ç L E R İ
ve İzlanda’da işveren okulken Norveç’te lise öğretmenlerinin istihdamından sorumlu merci Bölge/İl
Eğitim Komitesi’dir.
İşveren, öğretmeni tayin etme sorumluluğu olan yetkili anlamındadır. Bununla birlikte, okullar işverenin
okul düzeyinde konuşlanmadığı Hollanda, Slovenya, Finlandiya, İsveç ve Birleşik Krallık’ta (İngiltere
ve Galler), bile okulların öğretmenleri işe almak için (bakınız Şekil B13) tam olarak özerkliği
bulunmaktadır. Ayrıca, Lihtenştayn’daki belediye yetkilileri, resmi işveren olmamalarına rağmen,
öğretim elemanı işe alındığında hükümete tavsiyelerde bulunabilir.
Şekil B15: İlköğretim ve genel (ortaöğretim ve lise) ortaöğretimde (ISCED 1-3) öğretmenleri işe
almaktan sorumlu idari düzeyler, 2010/11
ISCED 3
Merkezi/bölgesel hükümet
Belediye/yerel eğitim yetkilisi
Okul
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
“İşveren makam” terimi ile çalışma koşullarını belirleyerek (diğer ortaklarla işbirliği yaparak, eğer uygunsa) ve bu
koşulların yerine getirilmesini sağlayarak öğretmenlerin atanmasından doğrudan sorumluluğu olan yetkili makam
kastedilmektedir. Her ne kadar bu maksatla olan fonlar yetkili makamın bütçesinden doğrudan çıkmıyor olabilse dahi bu
terim öğretmen maaşlarının ödenmesinin sağlanmasını da kapsamaktadır. Bu konudaki sorumluluğun okulun kendi
içindeki okulun en üst yöneticisinde veya okul yönetim kurulunda (büyük bir ölçüde veya daha az ölçüde) olan kaynakları
yönetme sorumluluğundan ayırt edilmesi gerekmektedir.
Yerine geçen öğretmenlerin işe alınma ve haklarını ödeme sorumluluğu bu şeklin kapsamı dışındadır.
Birçok ülkede, merkezi hükümet eğitim için en üst-düzey yetkili makamdır. Bununla birlikte Belçika’daki dil toplulukları,
Almanya’da Länder ve İspanya’daki Özerk Toplulukların hükümetleri olmak üzere üç durumda kararın verilmesi
hükümetin bölgesel düzeyinde olmaktadır.
55
ORGANIZASYON
Ülkeye özel notlar
Belçika: Kamu kesimi okullarında çalışan öğretmenler ya kendi Toplulukları (eğitimin en üst düzeyi olan) tarafından ya
da belediyeler veya bölgeler tarafından atanabilmektedir. Özel yardım alan kesimde çalışan öğretmenlerin işe alınması
kendi yetkili makamları tarafından yapılmaktadır.
Almanya: Kariyerlerini devlet memuru olarak geçirmeyecek olan öğretmenlerin azınlığı bakımından öğretmenlerin iş
kontratlarını yapacak taraf ya Land ya da belediye olabilir.
İrlanda: Meslek okulları için, yerel meslek eğitim komiteleri, işe alma ve diğer kişisel konular da olmak üzere, istihdama
ilişkin birçok sorumluluğu elinde tutar.
Malta: Lise düzeyinde, Eğitim Müdürlüğü’nün içine giren okullardaki öğretmenlerin işe alınmasından merkezi yetkili
makam sorumludur. Junior College’daki personel, Malta Üniversitesi tarafından işe alınır.
Hollanda: Öğretmenler halk eğitimi için belediye üst düzey yetkilisi ve özel yardım alan eğitim kesimi için özel kanunla
yönetilen idari organ olan (bevoegd gezag) yetkili makam tarafından işe alınmaktadır.
Avusturya: İlköğretim düzeyinde ve temel eğitim veren ortaöğretim okullarında (Hauptschulen) çalışan öğretmenler
Länder tarafından işe alınır. Lisede (allgemein bildende hohere Schulen) çalışan öğretmenler ise merkezi hükümet
(Bund) tarafından işe alınır.
Birleşik Krallık (ENG/WLS/NIR): İşveren okulun yasal kategorisine göre değişmektedir. İngiltere ve Galler’de, bir
öğretmenin istihdam sözleşmesi, ya yerel yetkiliyle ya da okul yönetim kuruluyladır. Kuzey İrlanda’da, Eğitim ve
Kütüphane Kurulu, Devlet Yardımı alan Okullar için Katolik Konseyi ya da okul yönetim kuruludur.
EĞİTİM PERSONELİNE YÖNELİK HARCAMANIN MERKEZİ OLARAK BELİRLENMESİ EĞİLİMİ
BULUNMAKTADIR; DİĞER TÜR HARCAMALARA YEREL YETKİLİLER DE DAHİL OLABİLİR
Merkezi ve/veya yerel hükümetler, okulların tüm kamu harcamalarına ilişkin kararlar alır ve belli
kaynak türlerine harcanması gereken miktarı da belirler. Bununla birlikte bazı ülkelerde, okullar genel
bir bütçe alır ve belli kaynaklara yapılacak harcamalara ilişkin kararlar okul düzeyinde alınır. Genel fon
miktarı veya belirli bir kaynak için finansman, ya okullar arasında en uygun biçimde paylaşılmak üzere
toplam yekün olarak belirlenir ya da bir formül vasıtasıyla dağıtılır. Her okula uygulandığında, formül,
bir okulun ihtiyaçlarına ilişkin toplam fon düzeyini sağlamak için tasarlanmıştır.
Mevcut kanıtlara göre, öğretim elemanlarının finansmanına ilişkin kararların merkezi hükümetler ya
da eğitimden tam sorumlu bölgesel organlar tarafından alınma eğilimi olduğu açıkken işletimsel
kaynakların finansmanına ilişkin kararlar ise (en geniş anlamda), yerel yetkililer tarafından alınır.
Bazı ülkelerde, öğretim elemanlarına yönelik toplam kamu harcaması ya da okullara yönelik toplam
kamu harcamasıyla ilgili kararlar (okulların belirli öğeler için harcama konusunda kendi kararlarını
alabildiği yerlerde), eğitim için en üst-düzey merkezi yetkiliyle yerel düzey arasında paylaştırılır. Çek
Cumhuriyeti, Fransa, Letonya, Macaristan, Slovenya, Birleşik Krallık (Galler ve İngiltere) ve
Lihtenştayn’da durum bu şekildedir. Estonya, Romanya, Finlandiya, İsveç, Birleşik Krallık (İskoçya),
İzlanda ve Norveç’te yerel düzeyin tam sorumluluğu bulunmaktadır.
Öğretim-elemanı olmayan personelle ilgili konulardaki kararlar, 13 ülke veya bölgede
merkezileştirilmiştir. İşletme giderlerinin toplam miktarı söz konusu olduğunda, merkezi yetkililer
sadece Belçika (Fransızca ve Almanca Konuşan Topluluklar), İrlanda, Malta, Birleşik Krallık (Kuzey
İrlanda) ve Türkiye’de tek başına karar alır.
Ülkelerin çoğunda, sabit sermaye varlıkların (taşınmazlar) yanı sıra taşınırlara yönelik kamu
harcamalarının toplam tutarını belirleme sorumlulukları, yerel ve merkezi düzeydeki yetkililer arasında
bölünmüştür ya da, daha az sıklıkta, sadece yerel düzeyde alınmaktadır. Sadece Belçika, İrlanda,
Kıbrıs, Malta, Slovakya, Birleşik Krallık (Kuzey İrlanda) ve Türkiye’de, taşınmaz ve taşınırlara ilişkin
yatırımla ilgili karar verme sorumluluğu olan tek makam merkezi/en üst-düzey eğitim yetkilisidir. Bazı
ülkelerin çok bireysel uygulamaları vardır. Örneğin, Hollanda’da, bir belediyenin binalar için merkezi
hükümetten aldığı miktarın önceden belirlenmiş kriterlere dayanması gerekmektedir. Ancak,
belediyeler bu miktarı kendi takdirlerine bağlı olarak kullanabilir ve diğer bütçelerle birleştirebilir. Sonuç
olarak, belediyeler sermaye giderlerine tahsis edilecek toplam miktarı belirlerken hükümet de diğer
kaynaklara ilişkin toplam miktarı belirler
56
B Ö L Ü M I I I – K A R A R - V E R ME D Ü Z E Y L E R İ V E S Ü R E Ç L E R İ
Şekil B16: İlköğretim ve genel (ortaöğretim ve lise) ortaöğretim okulların (ISCED 1-3) belirli
kaynakları için yapılan genel kamu harcamasını belirlemeye yönelik olan karar-verme yetkilerinin
yeri, 2010/11
Öğretim elemanı personeli
Öğretim elemanı olmayan personel
ISCED 3
ISCED 3
ermaye harcamaları/taşınmazlar ve taşınırlar
Mevcut veya işletim harcamaları
ISCED 3
Yerel
ISCED 3
Merkezi/Üst düzey
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
Cari harcamalar, yıl boyunca satın alınan ve kullanılan malları ve hizmetleri kapsamaktadır. Sermaye harcamaları, bir
yıldan daha fazla süren inşaat, tadilat veya binalara (taşınmazlar) yapılan önemli tamiratların yanısıra donanım, mobilya
ve bilgisayarları (taşınırlar) içeren varlıkları kapsamaktadır. Bununla birlikte, belirli bir sabit miktarın altındaki küçük
harcamalar operasyonel giderlere dahil edilmektedir.
Belirli destek programları (etnik azınlıkların öğrencileri için eğitim eylem bölgeleri, programları gibi) bu şekile dahil
edilmemiştir.
Birçok ülkede merkezi hükümet eğitim için en üst düzey makamdır. Birçok ülkede, merkezi hükümet eğitim için en üstdüzey yetkili makamdır. Bununla birlikte Belçika’daki dil toplulukları, Almanya’da Länder ve İspanya’daki Özerk
Toplulukların hükümetleri olmak üzere üç durumda kararın verilmesi hükümetin bölgesel düzeyinde olmaktadır.
Karar-verme gücü, merkezi yetkilinin özellikle belirlenen yerel düzeydeki dört kaynak kategorisinden biri için ayrıldığı ve
fonu transfer ettiği durumda merkezi düzeyde tutulabildiği varsayılır ve yerel yetkili daha sonra genel miktara herhangi
bir değişiklik yapmadan bu fonları okullara dağıtır.
Sadece kamu kesimindeki okullar göz önünde tutulmuştur. Bununla birlikte, üç ülkede (Belçika, İrlanda ve Hollanda),
destek-alan özel okullarda öğrencilerin önemli bir miktarını kaydettiklerinden ve kamu kesimindeki okullarda eşdeğer
olarak nitelendirildiklerinden dahil edilmişlerdir.
57
ORGANIZASYON
Ülkeye özel notlar
Belçika: Belediyeler ve eyaletler, okullar için, Topluluklar tarafından tahsis edilen hibeye ek olarak, işletme kaynakları
ve taşınırlara ilişkin belli bir bütçe ayırıp ayırmamaya karar verme kendi yetkileri altındadır. Bu durum, FransızTopluluğu’nda taşınmazlar için de geçerlidir.
Bulgaristan, Estonya, Yunanistan, Letonya, Litvanya, Romanya, Slovenya ve İzlanda: Kitaplar ve/veya görselişitsel donanım veya bilgisayarlar veya bazı durumlarda, tüm eğitim malzeme ve donanıma ilişkin miktarlar merkezi
düzeyde belirlenmektedir.
Çek Cumhuriyeti: Milli Eğitim Bakanlığı, bölgesel yetkililere öğretim ve diğer eğitim maliyetlerinin yanısıra okul
hizmetleri (hizmet içi eğitim, personel eğitimi, öğrencilerin özel ilgi ve boş zaman aktiviteleri, rehberlik, yemek ve
konaklama ve okul gelişimiyle ilgili faaliyetler) için de genel bir miktar tahsis eder. Bölgesel yetkililer daha sonra bu
kaynakları okullara öğrenci ve bölgesel kişi başına düşen miktar sayısına göre dağıtır.
Almanya: Länder (en üst eğitim karar-verme düzeyi) yerel-düzey yetkililerinin taşınmazlar için fonlarını tahsis etmeleri
için kullanılan okul geliştirme planlarını yayınlar.
İspanya: İlköğretimde, taşınmazlara ilişkin sorumluluk, – okul binalarını yapan – Özerk Topluluklarla yeri sağlayan ve
okulların bakımından ve tamiratından sorumlu belediyeler arasında paylaştırılmaktadır. Ortaöğretim düzeyinde, okul
binalarına ilişkin harcamalarla ilgili tüm sorumluluk Özerk Topluluklarındır.
Fransa: Académies (okul bölgesel yetkilileri), merkezi yetkililerle işbirliği içerisinde bulunarak, öğretim personeline
ödenecek maaşlar da dahil olmak üzere okullara ayrılan kamu harcamalarının miktarını belirler.
İtalya: Yerel düzey, kendi bütçelerinden bazı operasyonel kaynaklarını (örneğin ilköğretimler için ders kitapları) kendi
bütçesinden temin etmekle sorumludur. Sermaye harcaması için, yerel düzey, uygun okul binası yapmaktan, bunların
bakımından ve bilgisayar donanımı da dahil olmak üzere, çeşitli taşınmazların satın alımından sorumludur.
Letonya: Merkezi düzey, ücretlerin miktarını ve ödenme prosedürlerini belirler ve yerel düzey, ulusal bütçeden belirli
harcama türleri için ayrılmış olan sübvansiyonları tahsis eder ve bunları yerel gelirlerle destekler.
Litvanya: Öğretim ve yönetim kadrosu, sosyal pedagoglar ve kütüphaneciler, ders kitapları ve diğer eğitim yardımlarına
ilişkin fonlar, merkezi hükümet tarafından kişi başı modeline göre tahsis edilmektedir. Diğer kaynak kategorileri (eğitim
personeli dışında kalan diğer personel, operasyonel kaynaklar, taşınır ve taşınmaz mallar) belediyelerin sorumluluğunda
kalmaktadır.
Lüksemburg: Yerel düzey ilköğretimdeki öğretim personelinden daha fazla diğer kaynaklardan sorumludur ve merkezi
düzeyin ortaöğretimde sorumluluğu bulunmaktadır.
Macaristan: Yerel yönetimlerin, yardımların dağıtımına yönelik geniş yetkileri bulunmaktadır. Yardımlar, 2007’de
tanıtılan performans göstergelerine göre belirlenmektedir.
Avusturya: İlköğretimde ve ortaöğretim birinci kademede (Hauptschulen) ve Politeknik Okullarda (Polytechnische
Schulen) yerel düzey öğretim kadrosu dışında kalan personel, operasyonel ve sermaye kaynaklarından sorumludur;
genel eğitim veren ortaöğretim okulları ve liselerde (ofallgemein bildende hohere Schulen) sorumluk merkezi düzeyde
olmaktadır.
Polonya: Öğretim kadrosu için kaynak düzeyini belirlerken, yerel yetkililer, merkezi yetkililer tarafından belirlenen miktarı
kendi gelirlerinden destekleyebilirler.
Portekiz: ISCED 1 düzeyinin ilk aşamasını sunan okullarda, yerel düzey operasyonel kaynaklarla taşınırlardan ve
sermaye kaynaklarından sorumludur.
Romanya: Yeni yapı, rehabilitasyon, konsolidasyon, yararlanma ve ana mal onarımları devlet bütçesinden ve yerel
bütçelerden karşılanmaktadır.
Slovenya: İlköğretim ve ortaöğretim okulları için, ulusal bütçeye ek olarak, belediyeler ek öğretim ve öğretim-olmayan
personeli (örneğin, herhangi bir ders için ikinci bir öğretmen, birinci yıldan itibaren bir yabancı dil öğretmeni, vb) finanse
edebilir ve bazı işletme giderleri (okul binası bakım maliyeti) için finansman sağlayabilir. Yerel düzey, merkezi düzeyin
de bazı yardımları ile taşınmazlar için finansman temin etmektedir. Eğitim Bakanlığı ihale açmakta ve yerel yatırım
programlarını duyurulmuş bulunan öncelik kriterlerine göre onaylamaktadır.
Finlandiya: Taşınmaz yatırımları için hükümetten finans temin edilmesi için projenin Eğitim Bakanlığı tarafından ulusal
finansman planının bir bölümü olarak bütçeye uygun olarak onaylanması gerekmektedir. İşletme harcamalarına ilişkin
finansman kriterleri (birim maliyetleri), Eğitim ve Kültür Bakanlığı tarafından yapılır, fakat ayrıntılı dağıtım yerel düzeyde
yapılır.
Birleşik Krallık (İngiltere/Galler//Kuzey İrlanda): Okullar gelir fonlarının çoğunu global bir miktar olarak alır. Bu fondan
farklı harcama kategorileri için fonun dağıtımından sorumludur. İngiltere ve Galler’de, bu fon, yerel yetkililer (LA’lar)
tarafından dağıtılır, karşılığında fonlarının çoğunu merkezi hükümetten alır. Galler’de, LA’lar, sağladıkları hizmetler
genelinde bu dağıtımın nasıl gerçekleştirileceğine karar verir. İngiltere’de, 2006 yılından bu yana, okullara ilişkin fonlar
korumalı bir hibe olarak LA’lardan geçtiğinden LA’ların daha az manevra kabiliyetleri bulunmaktadır. Ancak, LA’lar hala
yerel vergilendirmeden okul fonuna katkıda bulunmakta özgürdür, bu sebepten dolayı yerel düzey şekilde gösterilmiştir.
Lihtenştayn: İlköğretimde, yerel düzey operasyonel ve öğretim elemanı olmayan personel kaynaklarından sorumlu iken
öğretim personeliyle sermaye kaynaklarına ilişkin sorumluluk, yerel ve merkezi düzeylerinde paylaştırılır. Merkezi
düzeyin ortaöğretime ilişkin tam sorumluluğu bulunmaktadır.
Türkiye: Yerel idareciler, ayrıca öğretim personelinin dışında harcama için kaynak tahsis etmelidir, fakat bunlar merkezi
finansmanla karşılaştırıldığında çok küçük kalır.
58
B Ö L Ü M I I I – K A R A R - V E R ME D Ü Z E Y L E R İ V E S Ü R E Ç L E R İ
YÜKSEKÖĞRETİMDE AKADEMİK PERSONELİN
İDARESİ İÇİN DAHA FAZLA KURUMSAL ÖZERKLİK
Geçtiğimiz on yıl boyunca, birçok ülkedeki yükseköğretim kurumlarına (HEI), akademik personeli
yönetmek için daha fazla özerklik verilmiştir. Ancak, ülkelerin büyük bir çoğunluğunda, merkezi eğitim
yetkilileri hala personel kategorileri ve ilgili nitelikleri ve gerekli diğer uygunluk kriterlerini
tanımlamaktan sorumludur. Bir düzine ülke veya bölgede, bu unsurlar merkezi ve kurumsal düzeyde
ortaklaşa tanımlanmaktadır. Macaristan ve Romanya’da, bağımsız bir ajans da bu sürece dahil
olmuştur, kurumların kendilerinden ve eğitim karar-vericilerin bir bölümü yer almaktadır.
Altı ülke (Çek Cumhuriyeti, Estonya, Yunanistan, Lüksemburg, Hollanda ve Birleşik Krallık), personel
alımı açısından önemli kurumsal özerkliğe sahiptir. Çek Cumhuriyeti’nde, akademik amaçlı
yükseköğretim kurumları, personel kategorileri ve personel dağılımını tanımlayarak işe alım
kriterlerinin oluşturulması açısından özerktir. Hollanda ve Birleşik Krallık’ta, akademik personel için
tüm işe alım prosedürünün yanısıra, iş kanunu çerçevesinde, personel gelişimi ve muhafaza etme
prosedürleri de kurumların sorumluluğunundadır. Bu iki ülkedeki HEI’ler, ayrıca akademik personelin
sayısına karar vermekten ve tüm görevler için gerekli nitelik ve uygunluk kriterlerini belirlemekten
sorumludur.
Buna karşılık, mevcut pozisyonların sayısı ile ilgili kararlar, farklı bölümlere ve fakültelere atanan
personel, ülkelerin büyük çoğunluğunda, kurumların sorumluluğundadır. Merkezi karar-vericiler,
sadece Belçika (Almanca Konuşan Topluluk), Kıbrıs, Hırvatistan ve Türkiye’de, bu konulardan iki veya
daha fazlasından sorumludur.
Akademik personelin işe alımı, tüm ülkelerde halka ilan edilerek gerçekleşir (ulusal resmi gazete,
ulusal veya uluslararası basın, web siteleri aracılığıyla vb.). Bu ilanlar, kurumların kendileri tarafından
hazırlanır, ancak merkezi düzeyde belirlenen belli kriterlere uymalıdır. Halka ilan edilme yoluyla
akademik personeli işe alan ülkelerin yarısı, ayrıca rekabete dayalı sınavları düzenler. Rekabete
dayalı bu sınavları organize etme prosedürleri, merkezi düzeyde tanımlanan kriterler doğrultusunda
iken, kurumlar sınavı organize etmekten ve adayları boş yerlere atamaktan sorumludur. Daha fazla
merkezileştirilmiş yönetim prosedürleri, İtalya, Kıbrıs, Letonya ve Türkiye’de görülebilir.
İncelenen ülkelerin çoğunda, merkezi eğitim yetkilileri, birçok durumda, bireysel maaş tahsisatı ve
temel maaş ölçeklerini oluşturmaktan sorumludur. Personele yönelik düzenlemelerini ölçeğin bir
kısmından diğer kısmına taşımak, genellikle yasaya dayanır ve merkezi olarak ibraz edilmiş resmi
belgelerde belirlenmiştir. Ancak, maaş dereceleri veya merkezi düzenlemelerin olmadığı ülkelerde,
toplu görüşmeler genellikle tüm personel sınıfı için maaş düzeylerini yeniden tanımlamak üzere her iki
veya üç yılda gerçekleşir.
Akademik personelin memur veya eşdeğer istihdam statüsüne sahip olduğu ülkelerde, maaşlar
merkezi düzeyde tanımlanır. İncelenen ülkelerin yaklaşık yarısında, HEI’ler, personelinin yıllık brüt
maaşlarını ayarlar ve, bazı durumlarda, devletle kurumlar ortaklaşa karar verir.
İkramiyeler (genellikle akademik personelin hizmet süresine ve/veya performansına göre) ayrıca
birçok ülkede verilir. Ne tür ikramiye verileceğine dair kriterleri belirlemekten sorumlu
paydaşlar/organlar hakkındaki uygun bilgi, maaşları belirlemekten sorumlu olanlarınkine benzer
olduğunu ortaya koymaktadır. Sonuç olarak, maaşların devlet ve kurumlar veya sendikalar arasında
müzakere edildiği yerlerde, bu organlar ayrıca ikramiyelerle ilgili şartlar konusunda hemfikir olur; maaş
düzenlemelerini mevzuat ve resmi düzenlemelere dayandıranlar, ikramiyeleri aynı yolla düzenler.
Belçika (Fransız Topluluğu), Almanya, İtalya, Hollanda ve Hırvatistan’da, ikramiyeler veya ek
ödemeler, kurumsal düzeyde ayarlanırken temel maaşlara yönelik düzenlemeler merkezi düzeyde
tanımlanır.
59
ORGANIZASYON
Terfi kriterlerinin belirlenme sorumluluğu, ülkelerin çoğunda yükseköğretim kurumuna verilmiştir.
Ancak, akademik personelin memur olduğu ülkelerde durum karışıktır, incelenen ülkelerin yarısında,
bu kararlar merkezi düzeyde alınırken diğer yarısında kurumlar sorumludur.
Akademik personelin bireysel değerlendirilmesi, çoğu ülkede, kurumsal kalite güvence prosedürlerinin
bir parçasıdır. Merkezi yetkililer, genellikle bir kalite güvence süreci yürütmek için kurumlara zorunluluk
yükler, ancak kurumların kendileri genellikle bunun nasıl uygulanacağına karar verir. Birçok ülkede,
bağımsız ulusal kalite güvence ajansları, kendi öz-değerlendirme prosedürleri geliştirmeleri için
kurumlara destek olur ya da harici kurumsal değerlendirme yapabilir. Akademik personelin performans
yönetimine ilişkin kriterler, çoğu ülkede kurumsal düzeyde belirlenir. Ancak, merkezi düzey yetkilisi,
bazen dahil edilecek yönler hakkında genel bir rehberlik sağlar. Bazı ülkelerde, düzenli performans
incelemesi, performans ikramiyesi verilmesi veya maaş ölçeğinde ilerlemesi için temel koşullardan
biridir.
Şekil B17: Yükseköğretimdeki akademik personelin yönetimi için paydaşlar arasındaki
sorumlulukların dağılımı, 2010/11
Personel kategorileri,
derecelendirme yapıları ve
uygunluk kriterleri
Akademik personel/ff/
Uygun pozisyon sayısı
Belirli görevler için seçim
kriterleri
Maaş ölçeklerini belirleme
Bireysel temel yıllık maaş
İkramiyeler ve ek arttırımla
Atama kriterleri
Akademik personelin
değerlendirilme kriterleri
Eğitim
Yetkilileri doğrudan
Bağımsız
Ajans
Kurumsal düzey
Tüm üç düzey
Uygun değil
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
Akademik personel, hem doğrudan eğitim sürecine dahil olan kalifiye personel (öğretim elemanı ve ders verme görevi
olan araştırmacılar gibi) hem de akademik ve diğer personeli yönetme sorumlulukları olan personel demektir. İdari
personel (sekreterya, muhasebe, finansal yönetim, vb) ve sadece araştırma personeli bu nedenle dahil edilmemiştir.
Çoğu ülkede, yönetim kadrosunun ana dereceleri, örneğin, müdür/rektör/başkan ve müdür yardımcısı/rektör/rektör
yardımcısı, dekan ve bölüm başkanı. Öğretim personeli ortak dereceleri için, örneğin, profesör, öğretim görevlisi ve
asistan.
60
B Ö L Ü M I I I – K A R A R - V E R ME D Ü Z E Y L E R İ V E S Ü R E Ç L E R İ
Ülkeye özel notlar
Çek Cumhuriyeti: Merkezi yetkililer, yalnızca Üçüncül Mesleki Okullar (vyšší odborné školy – ISCED 5B) için temel
maaş ölçekleri çerçevesi oluşturur. Yükseköğretim kurumları (vysoké školy – ISCED 5A v e 6), ulusal asgari ücreti
dikkate alarak kendi iç düzenlemelerinde ödeme ölçeklerini tanımlamada özgürdürler.
Letonya: Atama kriterleri yoktur, bunun yerine, her 6 yılda bir, akademik personel yeniden seçilmelidir. O görev için
daha uygun bir aday olması halinde, o kişi atanabilir.
Avusturya: Üniversiteler Federasyonu, tüm üniversiteleri kapsayan bir şemsiye kuruluş, eğitim yetkilileriyle toplu
sözleşmeler yapmaya yetkilidir.
Romanya: Akademik personel derecelerini tanımlamaktan ve performanslarını değerlendirmekten sorumlu bağımsız
kuruluş, Ulusal Öğretim ve Araştırma Dereceleri Teyidi Konseyi’dir.
İsveç ve Norveç: Yükseköğretimdeki akademik personelin maaşları, yükseköğretim kurumlarıyla işçi sendikaları
arasındaki müzakere yoluyla ayarlanır, bu nedenle, belirli bir ikramiye veya ek artış verilmez.
Birleşik Krallık: UK-genelinde ödeme skalasını oluşturmaya yönelik merkezi bir çerçeve anlaşması vardır. Tüm ya da
nerdeyse tüm yükseköğretim kurumları tarafından kabul edilmiştir, ancak zorunlu değildir.
MERKEZİ VEYA BÖLGESEL YETKİLİLER YÜKSEKÖĞRETİMDEKİ ÖĞRENCİ SAYILARINI
BELİRLEMEK İÇİN HEI’LERLE GÜÇLERİNİ PAYLAŞTIRIR
Yükseköğretim programlarındaki yerlerin sayısına (numerus clausus) ilişkin kısıtlamalar, ya
merkezi/bölgesel ya da kurumsal düzeyde belirlenebilir. Bazı durumlarda erişim kısıtlı olmayabilir. Bu
üç seçeneğin farklı kombinasyonları bazı ülkelerde uygulanmaktadır. Belirli giriş kriterleri, eğitim
alanlarının veya programlarının bazılarına ya da tümüne uygulanabilir.
Ulusal veya bölgesel düzeyde bir sınırlama prosedürü olduğunda, eğitim yetkilileri mevcut yerleri
sınırlandırır ve birçok durumda öğrenci seçme prosedürü üzerinde doğrudan kontrol uygular. Bu tür bir
numerus clausus, yalnızca kamu bütçesi tarafından finanse edilecek yerlere uygulanabilir veya toplam
yer sayısı kadar uzatılabilir. Buna ek olarak, yerlerin sayısına ilişkin sınırlama, yükseköğretim
kurumları tarafından tüm dersler için veya yalnızca bazı özel alanlar (örneğin tıp ve sağlık) için
uygulanabilir.
Çek Cumhuriyeti, Yunanistan (sadece ilk aşama), İspanya, Kıbrıs, Portekiz, Birleşik Krallık (İngiltere
ve Kuzey İrlanda) ve Türkiye’de, üniversitenin tüm alanlarındaki yükseköğretim yerlerinin sayısı, ulusal
veya bölgesel düzeyde ayarlanır, ancak birçok durumda, istişareler yükseköğretim kurumlarıyla
önceden yapılmaktadır.
Çek Cumhuriyeti’nde, Milli Eğitim Bakanlığı (devlet HEI’leriyle yapılan müzakerelerden sonra), devlet
bütçesinden finanse edilecek öğrenci sayısı sınırını ayarlar. Devlet HEI’leri, daha fazla öğrenci kabul
edebilir, ancak eğitimlerinin standart uzunluğu bir yıldan fazla aşmadıkça Çek dilinde bir lisans
programı okuyan öğrencilerden öğrenim ücreti alamayacaklarından, kendi kaynaklarından finanse
etmek zorundadır. ISCED 5B düzeyinde programlar sunan Çek Cumhuriyeti’ndeki üçüncül mesleki
okullarının, verilen bölge içinde üçüncül mesleki eğitim yönetiminden sorumlu ilgili bölgesel yetkili
tarafından belirlenen sınırlara göre sbit öğrenci kapasiteleri vardır.
Almanya’da, eğer başvuranların sayısı belirli derslerdeki mevcut yeri aşarsa, yerler, ilgili
yükseköğretim kurumu tarafından veya ulusal/bölgesel düzeyde belirlenen seçim prosedürlerine göre
tahsis edilir. Ulusal prosedürler (özellikle tıp), ağırlıklı puan sistemine dayanmaktadır. Başvuranlara
Abitur’daki (yükseköğretime giriş için yeterlik oluşturan okul-bitirme sınavı) ortalama notlarının %20’si,
Abitur’la üniversite başvurusu için arada beklenen sürenin %20’si ve HEI’nin seçim prosedürü
sonucunun %60’ına dayanan puanlar verilmektedir. Ülke genelinde kabul işlemleri tarafından
kapsanmayan dersler için bazı yükseköğretim kurumlarına yapılan başvuruların yerel kısıtlamalar
sayısı giderek artmaktadır. Bu durumda, başvuru sorumluluğu, tamamen yükseköğretim kurumu ile
ilgilidir.
61
ORGANIZASYON
İspanya’da, Özerk Topluluklar, kurumlarla anlaşma içinde olarak devlet üniversitelerinin eğitim teklifini
planlamalıdır. Önerilen yerlerin sayısı, ders ve yerlerin genel durumu dikkate alınarak, değerlendirme
için ulusal düzeyde Üniversite Koordinasyon Kurulu’na bildirilir. Sonuçlar, Resmi Devlet Gazetesi’nde
yayınlanır. Merkezi hükümet, Üniversite Politikası Genel Konferansı ile anlaşmadan sonra, belirli
programlara kabul edilecek azami öğrenci sayısını belirler. Bu sınırlar, tüm kamu ve özel üniversiteleri
etkiler.
Kıbrıs’ta, seçim veya sınırlandırma prosedürleri ulusal düzeyde mevcuttur. Sunulan yerlerin sayısı,
devlet yükseköğretim kurumlarıyla (Kıbrıs Üniversitesi) ilgili hükümet yetkilileri (Eğitim ve Kültür
Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Planlama Bürosu) arasındaki müzakere sonucuna göre belirlenir.
Birleşik Krallık’ta (İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda), tam-zamanlı birinci aşama öğrenci sayısı üzerine
genel kontroller vardır. İngiltere’de, İngiltere Yükseköğretim Finansman Konseyi, 2008 yılından bu
yana, sınırlı kamu fonları karşısında öğrenci sayısındaki büyümeyi dizginlemekle görevlidir. Yerler,
Kuzey İrlanda’da da kontrol edilmektedir. Galler’de, referans yılı için yerlere ilişkin herhangi bir kontrol
yoktu, ancak 2011/12’den itibaren bir üst sınır getirilmiştir.
Yükseköğretim kurumlarının kendileri, açıkça tanımlanmış gereksinimler doğrultusunda dokuz
ülkede yer sınırlamaya karar verebilir. Bu gereksinimler kurumların kapasitesini veya yerlerin sayısını
sınırlamaya ilişkin merkezi olarak belirlenen kriterleri de içerebilir. Sınırlar, bazı veya tüm dersler için
ayarlanabilir. Örneğin, İrlanda’da, öğrenciler Merkez Uygulamaları Ofisi aracılığıyla neredeyse tüm
tam-zamanlı lisans programlarına başvururken, kurum, yerlerin sayısını ve kabul şartlarını belirler.
Norveç’te, kurumlar, sunacakları yerlerin sayısını belirlemekten sorumludur; yine de, belirli
zamanlarda, böyle bir bütçeleme usullerinin sırasında olduğu gibi, Hükümet ek yerleri finanse edebilir.
Hollanda’da, yüksek mesleki eğitimdeki bazı dersler için, öğrencilerin kurumlar tarafından belirlenen
özel beceri, bilgi ya da niteliklere (aanvullende eisen, yani ek gereksinimler) sahip olması gerekir.
Kontenjandan fazla başvuru olan üniversite dersleri için, yerler kura ile belirlenir. Eğer öğrenci kayıt
sayısı uygun yer sayısından daha yüksek ise, bir numerus clausus/numerus fixus tanıtılmıştır. Dersler
(opleidingsfixus, azami ders sayısı) veya kurumlar (instellingsfixus, kurumsal azami sayılar) için bir
sınır getirilebilir.
Giderek artan sayıda ülkede, her iki prosedürün bir kombinasyonu da kullanılmaktadır. Örneğin,
Letonya, Litvanya, Macaristan, Romanya ve Hırvatistan’da, kurumlar eğitimin her alan için azami yer
sayısını önerir ve eğitim yetkilileri eğitim bütçesi tarafından finanse edilecek final sayısını onaylar.
İsveç’te, HEI’ler her kurum devletten aldığı azami tutar içerisinde farklı programlar üzerine eğitim
yerlerinin sayısını ayarlamaktan sorumludur.
Lihtenştayn’da, hükümet mevcut finansal anlaşmalar veya sübvansiyonların alıcıları yoluyla tüm
alanlardaki eğitim yerlerinin sayısını sınırlayabilir. Kurum, öğrenci başına belli bir miktar aldığından
yalnızca sınırlı sayıda eğitim yeri mevcut finansal anlaşma yoluyla Lihtenştayn Üniversitesi’nde
finanse edilmektedir.
Hırvatistan’da, kurumların kendileri belirli bir derse kaydolacak toplam öğrenci sayısına karar verir.
Tam-zamanlı akademik personel sayısı, konferans salonlarının sayısı ve kapasitesi, sınıflar gibi
kriterler kullanırlar. Ancak, kamu tarafından finanse edilen yerlerin sayısı, merkezi düzeyde tanımlanır.
62
B Ö L Ü M I I I – K A R A R - V E R ME D Ü Z E Y L E R İ V E S Ü R E Ç L E R İ
Şekil B18: Yükseköğretimin birinci, ikinci ve üçüncü aşamalarındaki uygun yerlerin sayısını
belirlemekten sorumlu yetki düzeyleri, 2010/11
İkinci ve
Üçüncü
aşama
Eğitim yetkilileri doğrudan ve/veya bağımsız ajanslar
Kurumsal düzey
Çoğu eğitim alanına ilişkin yerlerin sayısı için
sınırlama, fakat belli alanlar için belirli prosedürler
Kaynak: Eurydice.
Ülkeye özel notlar
Belçika (BE de): Hemşirelik alanı için sınırsız giriş ve öğretmenlerin eğitim programları için kurumsal düzeyde
sınırlama.
Almanya: Ülke geneli kabul prosedüründe olmayan derslere kabul için çeşitli yerel kısıtlamalar mevcuttur. Bu
durumda, başvuranların kabul edilme sorumluluğu, yükseköğretim kurumunundur.
Çek Cumhuriyeti: Kamu yükseköğretim kurumları, merkezi düzeyde karar verilen sayıdan daha fazla öğrenci almayı
kabul edebilir, ancak bunlar kurumsal kaynaklardan finanse edilmelidir.
Polonya: Tıp alanındaki yerler, merkezi düzeyde belirlenmektedir.
Fransa: Tıp, diş hekimliği, eczacılık ve ebelik alanlarındaki yerlerin sayısı, yükseköğretim ve sağlık bakanlıkları
tarafından yıllık olarak belirlenir.
Letonya, Litvanya ve Slovenya: Eğitim yetkilileri, yükseköğretim kurumları tarafından sunulan öneriye dayanarak
ücretsiz (devlet destekli) yerlerin sayısını tanımlar. Bütün yükseköğretim kurumları (özel olanlar dahil), ücret-ödeyen
öğrenciler için mevcut yerlerin sayısını belirler.
Avusturya: Üniversitelerdeki uygulamalı bilimler kontenjan (birinci ve ikinci eğitim döngüsü sunan) kararı, Üniversiteler
Uygulamalı Bilimler Konseyi (Fachhochschulrat – FHR), tarafından verilir, bu, kurumların kalite güvencesi için bağımsız
bir kuruluştur. Avusturya Federal Bilim ve Araştırma Bakanlığı, sadece uygun olduğu durumlarda, bu yerlerin ne
kadarının destekleneceğine karar verir.
Finlandiya: Eğitim yetkilileri, eğitim gelişim planında eğitim alanı tarafından yerlerin toplam sayısı üzerine karar alır.
Fakülte veya altdallarındaki belirli yer sayısına kurumsal düzeyde karar verilir.
Lihtenştayn: Sadece işletme çalışmaları ve mimari programlar sunulmaktadır.
Norveç: “Samordna Opptak”, ulusal bir ajans, ilk döngüye girişten ve entegre edilmiş yüksek lisans programlarına
erişimden sorumludur
Yükseköğretime kısıtlanmadan veya açık erişim, kabul kriterleri yalnızca lisenin ya da eşdeğerinin
başarıyla tamamlanmasından sonra verildiği durumlarda olur. Bu erişim türü, Belçika, Fransa, İtalya,
Malta, Avusturya ve İzlanda gibi sadece bir kaç ülkede tüm ya da çoğu eğitim alanı için geçerlidir.
Belçika’nın Fransız Topluluğu’nda, öğrencilerin inşaat mühendisliği lisans programı ve sanat okulları
tarafından organize edilen tüm lisans programları için bir sınava girmelidir. Belçika’nın Flaman
Topluluğu’nda, öğrenciler, bazı sanatsal alanlar ve tıp ve diş hekimliği için bir sınava girmek
zorundadır.
63
ORGANIZASYON
Ülkelerin büyük çoğunluğunda, kabul için aynı koşul tüm eğitim alanlarında uygulanır. Ancak, tıp ve diş
hekimliği bazen belirli düzenlemelere tabidir. Fransa ve İtalya’da ise, üçüncül eğitime genellikle
serbest erişim vardır, ancak tıp, diş hekimliği, eczacılık ve hemşirelik alanlarındaki yerler, Milli Eğitim
Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı tarafından merkezi düzeyde tanımlanır. Avusturya’da, üniversitelerin,
yerlerin sayısının yasa ile belirlendiği tıp, diş hekimliği, “sağlık” eğitimi, veterinerlik ve psikoloji alanları
dışında sınırsız erişimi vardır. Buna ek olarak, gazetecilik ve iletişim alanında eğitim için, Federal
Hükümet, Üniversite Yasası’nda kapsanan kriterlere göre kabul edilen öğrenci sayısına karar verebilir.
PEK ÇOK ÜLKEDE, HEI’LER KENDİ ÖĞRENCİ SEÇME PROSEDÜRLERİNİ OLUŞTURUR
Tüm Avrupa ülkelerinde, yükseköğretime giriş için aranan asgari koşul, lise sertifikası veya ona denk
bir sertifikadır. Birçok ülkede buna giriş sınavının geçilmesi, kişisel başarı raporunun verilmesi veya
mülakata girilmesi gibi başka giriş işlemleri de eklenebilir.
Bu tür prosedürler, giriş sayısını sınırlandırmak için kullanılır, çünkü aday sayısı kurumun kapasitesini
aşar (bakınız Şekil B18), fakat bazı durumlarda, adayların dersin gereksinimlerini karşılamalarını temin
etmek için de olabilir (örneğin, sanat, teknik ya da tıp alanında). İşgücü piyasası koşulları, eğer bu
sektörlere elverişli olan işlerle ilgili alanlardan çok fazla ya da çok az sayıda mezun genç insan varsa
uygun yerlerin sayısını kontrol etme teşebbüslerinin de temelini oluşturabilir.
Bir grup ülkede, okul-bitirme sınavı, yükseköğretim için giriş sınavı oluşturmaktadır. Örneğin,
Macaristan’da, bir yükseköğretim kurumuna kabul için ön koşul, ayrıca lisans için bir giriş sınavı da
sayılan, ulusal lise bitirme sınavında (érettségi vizsga) başarı elde etmektir. Sınav, iki düzeyde
(standart ve gelişmiş) alınabilir.
Bazı ülkeler tarafından kullanılan ikinci seçenek, değerlendirme için ortak kriterlerle tüm devlet
üniversiteleri için ulusal bir giriş sınavı kurulmasıdır. Tüm lisans programları alımında bir gereklilik olan
bu üniversite giriş sınavının olduğu İspanya’da durum böyledir. Sadece, önceki üniversite diplomasına
sahip öğrenciler, İspanya’nın anlaşması bulunan kendi ülkelerinde üniversite giriş şartlarını yerine
getirmiş yabancı öğrenciler, eğitimlerini ilgili alanda yapıp Teknisyen derecesi (İleri Mesleki Eğitimden)
olan öğrenciler gibi özel koşullara sahip öğrenciler bu gereksinim olmadan üniversiteye girebilir.
Üniversite giriş sınavı, üniversitelerle ilgili Özerk Topluluğu yetkilileri tarafından ortaklaşa düzenlenir ve
planlanır. Her üniversite, sınavların yapılacağı yer ve tarih konusuna karar verir, bu karar her
oturumun yanı sıra öğrenci kaydı için yıllık olarak sabitlenen ulusal son başvuru tarihlerinde yapılır.
Yunanistan ve Kıbrıs’ta, rekabete dayalı benzer giriş sınavları, Eğitim ve Kültür Bakanlığı tarafından
yükseköğretim devlet kurumlarına giriş için organize edilmektedir.
Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovenya, Slovakya ve İzlanda’da, kayıtların sayısını sınırlayan ulusal
standartları dikkate alarak, kurumlar kendi öğrenci seçim işlemlerini düzenler. Çek Cumhuriyeti ve
Slovakya’da, giriş sınavları, sadece gerekli yetenek ve becerilere sahip adayların kabulü şeklinde giriş
gereksinimlerini belirleyen fakülteler tarafından doğrudan organize edilmektedir. Fakülte dekanı,
kabullere karar verir ve yükseköğretim kurumlarının rektörü, bu tür durumlardaki öğrenci kabulüne
ilişkin nihai kararı verir.
Çek Cumhuriyeti ve Slovenya’da, kurumlar kendi kabul prosedürlerini düzenler ve belli programların
belirli gereksinimleri olabilir. Örneğin, sanat, mimari ve spor alanlarında, öğrenciler bir yetenek testini
başarıyla tamamlamak zorundadır, fakat sanat akademileri, eğer çok yetenekliyse, tüm genel kabul
koşullarını yerine getirmeyen öğrencilere yer vermeye karar verebilir.
İrlanda’da, çoğu birinci döngü programları için öğrenci seçme süreci, kamu tarafından finanse edilen
yükseköğretim kurumları adına Merkez Uygulamaları Ofisi (CAO) tarafından yürütülür. Buna ek olarak,
64
B Ö L Ü M I I I – K A R A R - V E R ME D Ü Z E Y L E R İ V E S Ü R E Ç L E R İ
sosyo-ekonomik olarak dezavantajlı öğrenciler (HEAR) ve engelli öğrenciler (DARE) için özel girişimler
kapsamında üniversite sektöründe bazı yerlerin %5’ini doldurmak için imkan sağlanır.
Son olarak, ülkede, yükseköğretimin çoğu alanına normal olarak sınırsız erişim olan yerlerde, farklı
alanlar (örneğin, mühendislik, tıp, sanat, vb) için farklı sınav düzenlemeleri vardır. Belçika’da (Fransız
Topluluğu), örneğin, mühendislik ve sanat alanlarında eğitim için kurumsal düzeyde özel bir sınav
organize edilmektedir. Fransa’da, tıp eğitimine giriş için bir giriş sınavı gerekirken, mühendislik, ticaret
ya da mimarlık programları için başvuranların kurumlar tarafından düzenlenen bir giriş sınavını
geçmesi gerekmektedir. İtalya’da, bakanlık kararnamesiyle merkezi yetkililerin yer sayısı belirlediği tıp
ve sağlık çalışmaları gibi bazı eğitim alanları için, giriş sınavının prosedürü ve içeriğini de oluştururlar.
İzlanda’da, Yükseköğretim Kurumu Kanunu, yükseköğretim kurumlarına öğrencilerin bir giriş sınavını
geçmeleri veya değerlendirme geçirmeleri gibi belirli kabul koşullarını ayarlamasına izin verir.
İzlanda’da, bazı özel alanlarda giriş/devam eden eğitim için özel hükümler vardır. Örneğin, İzlanda
Üniversitesi tıp fakültesi, giriş sırasında, ilaç ve fizyoterapi öğrencileri için bir seçim prosedürü
düzenler. Birinci yarıyıl sonunda rekabete dayalı sınavlar, hemşirelik ve odontoloji fakültelerinde
yapılır. Rekabete dayalı sınavdan sonra devam etmesine izin verilen öğrenci sayısı sınırlıdır (numerus
clausus). Eczacılık veya fen fakültesine kabul edilmek için, öğrencilerin lisenin matematik, fizik ya da
fen bilimleri programından üniversiteye kayıt olmaları gerekmektedir. İzlanda’da, Sanat Akademisi’nde
drama bölümü de giriş sınavı gerektirir.
Norveç’te, üniversite ve kolej kabul hizmeti (Samordna opptak) tarafından yapılan kayıt sonrası,
başvuranın ilk tercihi (15’ten) olan yükseköğretim kurumu, başvuranın tercih ettiği tüm kurumlar adına
başvuruyu işler. İsveç’te de benzer başvuru sistemi vardır.
Hırvatistan’da, iki-aşamalı bir süreç, yükseköğretimin birinci aşamaya girişi yönetir; ilk aşama, Ulusal
Eğitim Dış Değerlendirme Merkezi (NCEEE) tarafından merkezi olarak yönetilir ve ikincisi ise
yükseköğretim kurumlarının kendileri tarafından yönetilir. NCEEE, liseden sonra devlet Matura ulusal
sınavını uygular ve bu sınavın sonuçları, ulusal eğitim sisteminin genel kalitesini izlemek için
kullanılanın dışında, kayıt için Hırvatistan’da tüm yükseköğretim kurumları tarafından kullanılır. Ancak,
bazı yükseköğretim kurumları, kendi ek giriş sınavlarını uygular, sonuçlar yer vermek için devlet
Matura sonuçlarıyla birleştirilir.
Kurumlar, genellikle yükseköğretimin ikinci ve üçüncü aşamalarına yönelik seçim prosedürlerinden,
belirli sınavları ayarlamaktan veya seçim kriterlerinin oluşturulmasından sorumludur. İspanya’da,
örneğin, üçüncü aşama için, her üniversitenin akademik komisyonu, öğrenci seçiminin yanı sıra
herhangi bir öğretim ve araştırma faaliyetleri düzenleme dahil olmak üzere doktora programlarını
tasarlamaktan ve koordine etmekten sorumludur.
65
ORGANIZASYON
Şekil B19: Yükseköğretimin birinci, ikinci ve üçüncü aşamaları için seçim sürecine katılan yetki
düzeyleri, 2010/11
İkinci ve
Üçüncü
aşama
Eğitim yetkilileri doğrudan ve/veya bağımsız
ajanslar
Kurumsal düzey
Çoğu eğitim alanı için seçim prosedürü yok,
ancak belirli alanlar için özel işlemler
Kaynak: Eurydice.
Ülkeye özel notlar
Almanya: Genel olarak, giriş koşulları karşılayan tüm adaylar seçtikleri eğitim dersi için kayıt olur. Bazı durumlarda,
üniversiteler ve Fachhochschulen’in bir dersle ilgili yeteneği belirlemek için özel başvuru prosedürleri vardır.
İrlanda: Çoğu ilk aşama programlara öğrenci seçimi, kamu tarafından finanse edilen yükseköğretim kurumları adına
Merkez Uygulamaları Ofisi (CAO) tarafından yürütülmektedir.
İtalya: Kanunla belirlenmiş bazı belirli ve sınırlı koşullarda, üniversite kurumları yerlerin sayısını sınırlayabilir ve
öğrencileri eğitimlerinin daha önceki aşamasında elde ettikleri bilgi doğrultusunda seçmelerine olanak sağlayan seçim
prosedürleri belirleyebilir.
Avusturya: Devlet üniversitelerinde, kurumsal düzeydeki seçim prosedürleri, tıp, diş hekimliği, sağlık çalışmaları,
veterinerlik ve psikoloji alanları, uygulamalı bilimler üniversiteleri tarafından belirlenir ve gazetecilik ve iletişim, müzik ve
sanatın yanısıra spor için diğer üniversiteler tarafından belirlenir.
66
K AT I L I M
GENÇLERİN TOPLAM SAYISINDAKİ DÜŞÜŞ RAĞMEN DAHA YÜKSEK KAYIT ORANLARI
Toplam nüfus içindeki örgün eğitim öğrencilerinin AB-27 ortalama oranı, 1.2 puanlık ya da hemen
hemen 1.9 milyon öğrencilik bir düşüşü temsil etmiş, 2000 yılındaki %22.7’den 2009 yılındaki %21.5’e
düşmüştür. Fakat, aynı dönemde 0-29 yaş arası gençlerin sayısı toplam nüfusa oran olarak yüzde 3
azaldığından, bu nedenle katılım oranlarında küçük bir azalma görülmektedir (bakınız Şekil A1).
Örgün eğitime en yüksek kaydı (yaklaşık %31) olan ülke İzlanda’dır, 2009 yılında 0-29 yaş grubundaki
gençlerin oranı, Türkiye dışında, diğer tüm Avrupa ülkelerinden daha yüksektir.
2000 ve 2009 yılları arasında, öğrencilerin oranındaki en dik düşüş (yaklaşık yüzde 5), 0-29 yaş
grubundaki azalma sadece aynı dönem için yaklaşık 0.7 puan olmasına rağmen, Birleşik Krallık’ta
meydana gelmişti. Bu düşüş, kısmen 2006’dan (2006’dan sonra sadece bir dönemdeki derslere eşit
veya daha uzun katılan öğrenciler ISCED 3 ve 4 düzeylerine dahildir) sonra olan metodolojik
değişikliğin ardından gelen zaman serilerinde bir kırılma olduğu gerçeği ile açıklanabilir. Estonya ve
İsveç, öğrencilerin göreceli sayısının 0-29 grubundaki gençlerin göreceli sayısından daha fazla sayıda
azaldığı diğer iki ülkeydi.
Türkiye, 2000 ve 2009 yılları arasında toplam nüfus içindeki öğrencilerin oranının en yüksek mutlak ve
nisbi artışın olduğu tek ülkedir. Bu dönemde, toplam nüfus içindeki öğrencilerin oranı yüzde 5.4
artmıştır. Bu olgunun temel nedeni, örgün eğitimin ülkede daha yaygın hale gelmiş olmasıdır.
Belçika, Danimarka, Yunanistan, Hollanda, Portekiz, Romanya, Finlandiya ve Norveç de, 0-29 yaş
grubundaki gençlerin oranının toplam nüfusa göre düşmüş olmasına rağmen, öğrencilerin sayısında
göreceli bir artış olduğunu kaydetmiştir.
Şekil C1: Okul öncesi eğitimden yükseköğretim düzeyine kadar öğrencilerin (ISCED 0-6) toplam
nüfus içindeki oranı, 2000 ve 2009
2000
2009
2000
2009
EU
22.7
21.5
MT
23.0
20.1
BE
25.8
26.6
NL
22.4
23.0
BG
19.2
17.4
AT
21.0
20.4
CZ
21.5
20.6
PL
25.9
23.4
DK
23.5
25.6
PT
22.2
22.9
DE
20.5
20.0
RO
20.4
21.1
EE
25.9
22.5
SI
22.5
21.0
IE
26.3
24.2
SK
23.8
21.7
Kaynak: Eurostat, UOE (veriler Temmuz 2011’den alınmıştır).
67
EL
18.6
19.2
FI
24.7
26.1
ES
22.2
20.6
SE
27.4
26.1
FR
24.4
23.0
UK
27.5
22.6
IT
18.7
18.6
IS
31.7
31.2
CY
22.5
21.7
LI
:
20.0
LV
23.3
21.4
NO
25.3
26.1
LT
24.5
24.1
CH
:
19.7
LU
19.0
18.9
HR
:
18.2
HU
22.2
21.4
TR
20.2
25.6
K A TI L I M
Açıklayıcı not
Okula kayıt verisi kurumların sahibinin kim olduğuna bakılmaksızın tüm eğitim sistemini kapsamaktadır. Nitelik
kazandırmaya yönelik ve standart eğitim programlarına benzer veya standart eğitim programlarının kapsamlarına benzer
konuları kapsayan yetişkin eğitim programlarının yanı sıra bütün standart eğitim programları veriye dahil edilmiştir.
Öğrenim kurumları ve öğrencilerin gereksinimlerinden bağımsız olmak üzere bütün özel eğitim programları dahil
edilmişlerdir. Tamamen iş bazlı ve resmi eğitim makamının denetimi olmayanlar hariç olmak üzere bütün çıraklık eğitim
programları dahil edilmişlerdir. Kısmi ve tam gün öğrencileri dahil edilmişlerdir.
Okula kayıtlı öğrenciler birden çok programa kayıt olsalar dahi sadece bir kez sayılmışlardır.
Ülkeye özel notlar
Yunanistan: Veri 2008 yılındandır.
Birleşik Krallık: 2006’dan sonra olan metodolojik değişikliğin ardından gelen zaman serilerinde bir kırılma - sadece bir
dönemdeki derslere eşit veya daha uzun katılan öğrenciler ISCED 3 ve 4 düzeylerine dahildir.
ÇOCUKLAR ÖRGÜN EĞİTİME GİTTİKÇE DAHA ERKEN YAŞTA BAŞLAMAKTADIR
2000-2009 dönemi için, AB-27 ortalamasında, okul-öncesi veya ilköğretime 3 yaşındaki, 4 yaşındaki
ve 5 yaşındaki çocukların katılım oranı, sırasıyla yüzde 15.3, 7 ve 6.3 artarak 2009 yılında yaklaşık
%77, %90 ve %94’e ulaştı. 6 yaşındaki çocukların katılım oranı, yaklaşık yüzde 1.5 puan azaldı ve
2009 yılında %98.5 oldu.
2009 yılında, Avrupa ülkelerinin çoğunda, çoğu çocuk üç yaşındayken zorunlu-olmayan okul öncesi
eğitime başladı. Ancak, Yunanistan, Hollanda ve Lihtenştayn’da, çoğu çocuk dört yaşında ve İsviçre
ve Türkiye’de beş yaşında başladı. Polonya ve Finlandiya’daki çocukların yaklaşık üçte biri, 6 yaşında
okul-öncesi eğitimde başladı.
Okul-öncesi eğitimde 3 yaşındakilerin katılımı, %95’i geçerek, 2009 yılında Belçika, Danimarka,
İspanya, Fransa ve İzlanda’da neredeyse tam oldu. Bu yaş grubu için katılımdaki en yüksek artışlar
(yüzde 20’den fazla), Danimarka, Almanya, Lüksemburg, Romanya, Slovenya, İsveç, Birleşik Krallık
ve Norveç’te kaydedildi. Yüzde 3.5’den hafif bir azalma İrlanda, İtalya, Malta ve Hollanda’da görüldü.
2000 ve 2009 yılları arasında çoğu ülkede, 4 yaşındakilerin katılım oranında bir artış oldu. Danimarka,
üç Baltık Devleti, Kıbrıs, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovenya, Finlandiya, İsveç ve Norveç’te, artış
yüzdesi 11’den fazla olmuştur.
5 yaşındakiler için katılım oranları, Kıbrıs, Litvanya, Letonya, Polonya, Slovenya, İsveç ve Türkiye’de,
2000 ve 2009 yılları arasında, yüzde 15’den fazla bir büyüme göstermişti. Bunun aksine, Danimarka
ve italya’da, rakam yüzde 10’dan daha fazla gerilemiştir.
Çoğu Avrupa ülkesinde, zorunlu ilköğretim (ISCED 1) başlangıç yaşı altıdır (Eurydice, 2011b). Sonuç
olarak, AB ortalamasında, 2009 yılında, 6 yaşındaki çocukların yaklaşık %57’si ISCED 1 kurumlarına
aktarılmıştır. Belçika, Yunanistan, İspanya, Fransa, Kıbrıs, Hollanda, Portekiz, Slovenya, İzlanda ve
Norveç’te, bu oran %90’dan çok daha yüksekti. Ancak, zorunlu ilköğretime başlama yaşının altı olduğu
ülkelerin bazılarında, kayıt oranı oldukça düşük oldu. Bu yüzden, Danimarka’da oran yaklaşık sadece
%2 iken, Macaristan, Romanya ve Hırvatistan’da bu oran yaklaşık %22 idi. Danimarka ve
Macaristan’daki durum şu şekilde açıklanabilir; bu ülkelerde, gerekli giriş yaşına ek olarak, öğrencilerin
ilköğretimin ilk yılına kabul edilmeden önce gelişme için gerekli düzeye ulaşmış olmaları gerekir.
Ayrıca, Macaristan’da, ailelerin bir değerlendirme sonrasında çocukları okula hazır sayılır olsa bile
bunu erteleme hakkına sahiptir. Romanya’da, resmi okul çağına ulaşma tek kabul kriteri olsa da aileler
çocuklarının kabul edilmelerinin ertelenmesini isteyebilir.
68
K A TI L I M
Şekil C2: Yaşa göre okul öncesi ve ilköğretime katılım oranları (ISCED 0 ve 1), 2009
ISCED 0
ISCED 1
Kaynak: Eurostat, UOE (veriler Temmuz 2011’den alınmıştır).
Açıklayıcı not
Okul öncesi eğitim (ISCED 0) en küçük 3 yaş grubundaki çocukların eğitim ve gelişim ihtiyaçlarını karşılamak üzere
tasarlanmıştır. Okul öncesi eğitim için eğitim konusunda özel ehliyetli personel işe alınmalıdır. Eğitim konusunda ehliyetli
kadro zorunluluğu bulunmayan, gündüz yuvaları, oyun grupları, ve gündüz bakım evleri dahil edilmemiştir. ISCED 1
programları, okuma, yazma ve matematik konularında temel eğitim ve bununla birlikte diğer konuların basit anlatımlarını
vermek üzere tasarlanmıştır.
69
K A TI L I M
Bu gösterge ISCED 0 ve 1 düzeylerine, 3 ile 7 yaş arasındaki her yaş için katılım oranlarını ve küçük yaşlarda eğitime
kayıt modellerini göstermektedir. Bazı ülkelerde, kayıt oranı %100’den fazla görünmektedir. Bunun sebebi yıl içinde
değişik tarihlerde yapılan farklı araştırmalardan elde edilen iki farklı veri grubu üzerinden hesaplanmış olmasıdır (nüfus
ve eğitim). Rakam 100’ü göstermek üzere oransal olarak aşağı doğru yuvarlanmıştır.
Nüfus verileri 1 Ocak 2009 tarihine aittir.
Ülkeye özel notlar
Belçika: Veriler, bağımsız özel kurumları ve Almanca-Konuşan Topluluk verilerini hariç tutmaktadır.
İrlanda: ISCED 0’da herhangi bir resmi eğitim imkanı bulunmamaktadır. Ancak, birçok çocuk bu düzeyde bazı eğitim
türlerine katılabilir, ancak imkan özel olarak sağlanır. 3 yaş 2 ay ve 4 yaş 7 ay arasındaki çocuklar için evrensel okulöncesi eğitim imkanı, İrlanda’da Ocak 2010’da tanıtılmıştır.
Yunanistan: Veriler 2008 yılındandır.
2000 ve 2009 yılları arasında, ilköğretime 6 yaşındaki çocukların katılım oranı AB-27 genelinde yüzde
6.3 puan artmıştır. Bu dönemde, Slovenya en büyük artışı göstermiş, bunu Almanya izlemiş; bu arada
yaklaşık yüzde 15’lik büyük bir düşüş ise Macaristan’da görülmüştür. Az sayıda ülkede, zorunlu
ilköğretim başlama yaşı yedidir (üç Baltık Devleti, Polonya, Finlandiya ve İsveç). 2009 yılında, bu
ülkeler, bu nedenle 7 yaşındakilerin %80’inden fazlasının ISCED 1’e girdiğini bildirmişti.
Çoğu Avrupa ülkesinde, 7 yaşındakilerin katılım oranı %95’i aşmıştır. Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti,
Letonya, Litvanya, Macaristan, Malta ve Romanya’da, yaklaşık %88 ile %94 arasında değişmektedir.
Yaklaşık %83 ile, bu yaş grubu için en düşük katılım oranı, Danimarka’da oluştu. 2000-2009
döneminde, katılım oranı Avrupa genelinde aşağı yukarı sabitti. Malta (neredeyse yüzde 11) ve
Bulgaristan ve Danimarka’da (neredeyse yüzde 6) önemli bir düşüş görülürken Türkiye’de, oran,
yüzde 6’dan daha fazla artmıştır.
İrlanda ve Birleşik Krallık’ta, ilköğretime 4 yaşında kaydolan çocukların yüzdesi, her iki ülkede de 5
yaşındaki çocukların %98’inden fazlasına yükselerek, sırasıyla %44 ve %31 idi. Malta’da, çocukların
yaklaşık %68’i, 5 yaşında ISCED 1’e katılmaya başladı.
Danimarka ve Estonya’da, 7 yaşındaki çocukların %15’inden fazlası okul-öncesi eğitime katılmıştır.
Benzer bir şekilde, Çek Cumhuriyeti ve Letonya’da, %8, Romanya’da %6 ve Macaristan’da %4 ile
yaklaşık rakamlar vardı. Bu çocukların okul-öncesi eğitime katılma nedenleri farklı olabilir. Estonya’da,
örneğin, çocuklar geçerli yılın 1 Ekim tarihinde 7 yaşında ise örgün eğitim başlayacaklarından zorunlu
eğitime başlama yaşına gelmemeleri nedeniyle olabilir. İlköğretimin ilk yılına kabul için bir gerekli
gelişim düzeyine ulaşamama diğer nedeni olabilir, çünkü bu durum Çek Cumhuriyeti’nde ilköğretimin
ilk yılına kabul için bir gerekliliktir. Buna ek olarak, Estonya, Letonya ve Romanya’da, çocuğun
ilköğretime kabulünün ertelenmesi ailelerin ricasıyla mümkün olabilir (Eurydice, 2011a).
Bulgaristan ve Malta’da, 7 yaşındaki çocukların yaklaşık %10’u, ne ISCED 0’a ne de ISCED 1’e kayıtlı
değildi. Letonya, Lüksemburg ve Lihtenştayn’da, bu oran yaklaşık %4 idi.
17 YAŞINDAKİ TÜM AVRUPALILARIN NEREDEYSE %90’I HALA EĞİTİM GÖRMEKTEDİR
2009 yılında, AB’de 15 yaşındakilerin neredeyse yarısı ortaöğretime (ISCED 2) kayıtlıydı ve yaklaşık
yarısı liseye (ISCED 3) kayıtlıydı. AB düzeyinde, liseye (ISCED 3) katılım 17 yaşında neredeyse
%80’e kadar artmıştır. 18 yaşındakilerın yarısından fazlası ve 19 yaşındakilerin yaklaşık dörtte biri,
hala liseye kayıtlı, ancak bu katılım oranı daha sonra 20 yaşında %12’nin altına düşer.
Birçok Avrupa ülkesinde, gençlerin yarısından fazlası 15 yaşında liseye (ISCED 3) gider. Birleşik
Krallık’ta, tüm 15 yaşındakiler, zaten 14 yaşında başlamaları düşünülür, ISCED 3’e kayıtlıdır. Belçika,
İrlanda, Kıbrıs ve Slovenya’da, hemen hemen tüm gençler 16 yaş itibarıyla bu geçişi yapmıştı.
70
K A TI L I M
Bazı ülkelerde, gençler daha büyük olana kadar ISCED 2’ye geçemez. ISCED 2’deki 15 yaşındakilerin
katılım oranları, Danimarka, üç Baltık Devleti, İspanya, Malta, Polonya, Finlandiya, İsveç, İzlanda ve
Norveç’te %90’ın üzerindeydi. Öğrencilerin %10 ila %22’si, Danimarka, Almanya, İspanya, Litvanya,
Malta, Hollanda ve Portekiz’de 17 yaşında hala ISCED 2’ye kayıtlıydı. Bu geç geçiş, bazı ülkelerde 16
yaşına veya Danimarka’da olduğu gibi 17 yaşına kadar süren ortaöğretimin uzunluğundan
kaynaklanmaktadır. Hollanda’da, tüm VMBO, ISCED 2 olarak kabul edilir. Bazı öğrenciler için ISCED
3’e geç geçişe sebep olan bir başka faktör de, öğrenciler eğer gerekli kazanım düzeylerini
karşılamamışsa bu ülkelerin bazılarında bir yıl tekrarlama zorunlulukları olmasıdır (Eurydice 2009a, s.
231).
11 ülkede rakam üçte birden fazla olsa da, Danimarka ve İzlanda dışındaki bütün Avrupa ülkelerinde,
19 yaş gençlerin yarısından azı ISCED 3’tedir. İrlanda, Kıbrıs ve Hırvatistan’da, oran yalnızca %3 idi.
Bazı ülkelerde, önemli sayıda 15 ve 16 yaşındakiler, eğitim hala bu yaşta zorunlu olsa bile, ISCED 2
veya 3’e kayıtlı değildir. Zorunlu eğitim için üst yaş sınırı Avusturya ve Lihtenştayn’da 15 ve
Bulgaristan ve Lüksemburg’ta 16’dır, ancak bu ülkelerde, 15 yaşındaki çocukların %5.5 ila %10.5’i her
iki düzeye de kayıtlı değildir. 16 yaşındakiler için, yüzde Bulgaristan, Lüksemburg ve Romanya’da
yaklaşık 15 iken, en uçta, Malta’da, yaklaşık %50 düzeyine ulaşmıştır. Malta ve Romanya’da, örgün
eğitim 16 yaşına kadar zorunludur.
Avrupa’da ortaöğretime başlama yaşı ve süreleri bir ülkeden diğerine farklılık gösterdiğinden,
yükseköğretim düzeyine geçiş tüm ülkelerde aynı yaşta olmaz.
AB düzeyinde, 18 yaşındakilerin yaklaşık %15’i, 2009 yılında yükseköğretime girmiştir. Aynı yıl, bu
düzeyde katılım 19 yaşındakilerde %31’i, 20 yaşındakilerde %36’yı aşmıştı. Her yaş grubunun
yaklaşık %4’ü, yükseköğretim olmaan lise sonrası eğitime (ISCED 4) kaydolmuştu.
Yunanistan ve Belçika, 18 yaşındakiler için sırasıyla yaklaşık %41 ve %36 oranlarında ISCED 5’e
kayıt olduğunu bildirdi. İrlanda, İspanya, Fransa, Kıbrıs, Hollanda, Portekiz, Birleşik Krallık ve
Türkiye’de de %20’nin üzerinde rakamlar bildirilmiştir. Bu ülkelerde, ortaöğretim normalde 18 yaşında
tamamlandığından bu oldukça yüksek katılım oranı şaşırtıcı değildir. 19 yaşındakiler için, örneğin
Yunanistan ve Slovenya gibi ülkeler, %50’den biraz daha fazla katılım oranı bildirdi. Bu iki ülkede ve
Litvanya’da, 20 yaşındaki gençlerin yarısından fazlası yükseköğretimdeydi. Buna karşılık, 20
yaşındakilerin nispeten düşük bir oranı, Danimarka, İzlanda ve İsviçre’de bu düzeye katılmıştı
(%20’den az).
Ülkeye özel notlar (Şekil C3)
AB: Veriler Eurostat tahminidir.
Belçika: Veriler, bağımsız özel kurumları ve Almanca-Konuşan Topluluk verilerini hariç tutmaktadır.
Yunanistan: Veriler 2008 yılındandır.
Lihtenştayn: Yurtdışında (sınır ötesi) okuyan öğrenciler dahil edilmemiştir. Bu, ISCED 3, 4, ve 5 düzeylerinde
meslek okullarının %100’ünü ve ISCED 5 ve 6 düzeylerinin %90’ına kadarını yapmaktadır.
71
K A TI L I M
Şekil C3: Ortaöğretimden yükseköğretime kadar 15-19 yaşındaki öğrencilerin katılım oranları
(ISCED 2-6), 2009
ISCED 2
ISCED 3
ISCED 4
ISCED 5-6
Kaynak: Eurostat, UOE (veriler Temmuz 2011’den alınmıştır).
Açıklayıcı not
Okula kayıt verisi kurumların sahibinin kim olduğuna bakılmaksızın tüm eğitim sistemini kapsamaktadır. Nitelik
kazandırmaya yönelik ve standart eğitim programlarına benzer veya standart eğitim programlarının kapsamlarına benzer
konuları kapsayan yetişkin eğitim programlarının yanı sıra bütün standart eğitim programları veriye dahil edilmiştir.
Öğrenim kurumları ve öğrencilerin gereksinimlerinden bağımsız olmak üzere bütün özel eğitim programları dahil
edilmişlerdir. Tamamen iş bazlı ve resmi eğitim makamının denetimi olmayanlar hariç olmak üzere bütün çıraklık eğitim
programları dahil edilmişlerdir.
Okula kayıtlı öğrenciler birden çok programa kayıt olsalar dahi sadece bir kez sayılmışlardır.
Bazı ülkelerde, kayıt oranı %100’den fazla görünmektedir. Bunun sebebi yıl içinde değişik tarihlerde yapılan farklı
araştırmalardan elde edilen iki farklı veri grubu üzerinden hesaplanmış olmasıdır (nüfus ve eğitim). Rakam 100’ü
göstermek üzere oransal olarak aşağı doğru yuvarlanmıştır.
Nüfus verileri 1 Ocak 2009 tarihine aittir.
72
K A TI L I M
ÇOĞU ÜLKEDE, 15 YAŞINDAKİLERİN %10’UNDAN AZININ GÖÇMEN GEÇMİŞİ VARDIR
PISA 2009 araştırmasına göre, AB düzeyinde, göçmen kökenli (hem birinci hem de ikinci kuşak
öğrenciler) 15 yaşındaki öğrencilerin oranı %9 idi. Belirli ülkelerde çok farklı durumları gizleyen bu
genel eğilim, toplam nüfus oranının yanı sıra, yurtdışında doğmuş 5-9 ve 10-14 nüfus gruplarının
oranlarıyla birlikte düşünülmelidir (bakınız Şekil A5)
Çoğu ülkede, 15 yaşındakilerin %10’undan daha azı göçmen kökenlidir. %1’den çok daha az bir oran
Bulgaristan, Polonya, Romanya, Slovakya ve Türkiye’de kaydedilmiştir. Buna karşılık, en yüksek oran
yaklaşık %40 ile Lüksemburg, ardından %30 ile Lihtenştayn’dır. Belçika’da (Fransızca ve Almanca
Konuşan Topluluklar), Almanya ve Avusturya’da, göçmen kökenli 15 yaşındaki öğrencilerin oranı, bu
yaştaki okul nüfusunun %15’le %22 arasında idi.
2009 yılında, Belçika (Almanca Konuşan Topluluk) ve İspanya’da, birinci nesil göçmen öğrencilerin
oranı, sırasıyla, ikinci nesil öğrencilerin oranından neredeyse 13 ve 8 kat daha fazlaydı. Her iki
durumda da, bu durum, kısmen son on yıl içindeki yeni göç akımları ile açıklanabilir. Diğer taraftan, üç
Baltık ülkesinde, birinci nesil göçmen öğrencilerin oranı, ikinci nesil öğrencilerin oranından 10 kat daha
düşüktü. Bu oranlar, yurtdışında doğmuş toplam nüfus oranlarıyla ilgili ülkelerdeki 5-9 ve 10-14 nüfus
gruplarıyla tutarlıdır (bakınız Şekil A5). Litvanya’daki ikinci nesil öğrencilerin oranının önemli olmadığı
ve %2’den az kaldığı da not edilmelidir.
Şekil C4: Göçmen geçmişi olan 15 yaşındaki öğrencilerin oranı, 2009
Birinci-nesil öğrenciler
1. nesil öğrenciler
2. nesil öğrencler
1. nesil öğrenciler
2. nesil öğrencler
EU BE fr BE de
3.9 9.8 19.4
5.4 12.3 1.5
HU MT NL
1.2
x
3.2
0.9
x
8.9
BE nl
4.6
4.5
AT
4.8
10.5
eri toplamasına katkıda
İkinci-nesil öğrenciler
BG
0.3
0.2
PL
0.03
0.0
CZ
0.8
1.4
PT
2.8
2.7
DK
2.8
5.9
RO
0.2
0.1
DE
5.9
11.7
SI
1.4
6.4
EE
0.6
7.4
SK
0.3
0.3
bulunmayan ülkeler
IE
6.8
1.4
FI
1.4
1.1
EL
ES
FR
IT
6.1 8.4
3.2
4.2
2.9 1.1
10.0 1.3
SE UK (1) UK-SCT IS
3.7 5.0
2.6
1.9
8.0 6.2
1.4
0.4
CY
x
x
LI
16.7
13.7
LV
0.4
4.1
NO
3.2
3.6
LT
0.2
1.6
HR
3.5
7.2
LU
16.1
24.0
TR
0.1
0.4
UK (1) = UK-ENG/WLS/NIR
Kaynak: OECD, PISA 2009 veritabanı.
Açıklayıcı not
PISA’da kullanılan göçmen köken üzerine dizinde şu kategoriler bulunmaktadır: (1) Yerli öğrenciler (değerlendirme
ülkesinde doğmuş öğrenciler veya ebeveynlerinden birisi o ülkede doğmuş öğrenciler; en az bir ebeveyni değerlendirme
ülkesinde doğmuş olan yurtdışı doğumlu öğrenciler de “yerli” öğrenci olarak sınıflandırılır); (2) ikinci-nesil öğrenciler
(değerlendirme ülkesinde doğan, fakat ebeveynleri başka bir ülkede doğmuş olanlar) ve (3) birinci-nesil öğrenciler
(değerlendirme ülkesinin dışında doğmuş olanlar ve ebeveynleri de başka bir ülkede doğmuş olanlar). Hem öğrenci hem
de her iki ebeveyn için, ya da tüm üç soru için eksik cevap veren öğrenciler, bu değişken için eksik değerler olarak
verilmiştir.
73
K A TI L I M
ORTALAMA OLARAK, GENEL VE MESLEK PROGRAMLARI ARASINDAKİ LİSE
ÖĞRENCİLERİ DAĞILIMI DENGELİDİR
AB-27 düzeyinde, 2000 ve 2009 yılları arasında, genel eğitimdeki öğrencilerin oranı, ISCED 3’teki tüm
öğrencilerin bir yüzdesi olarak 2009 yılında, %50.4’e ulaşarak, 5.5 puan artmıştır.
2009 yılında, Kıbrıs, Litvanya ve Macaristan’da, genel lisedeki öğrenci oranı %70’ten büyüktü ve
Estonya, İrlanda, Yunanistan, Letonya, Portekiz, Birleşik Krallık ve İzlanda’da, rakam %60’la %70
arasında değişmektedir. Buna karşılık, %60’tan daha fazla mesleki lisesinde yüksek katılım oranları
oniki ülkede bulunmuştur.
2000-2009 döneminde, genel eğitimde öğrencilerin oranındaki en yüksek artış, neredeyse %37
puanlık bir artışla Birleşik Krallık’ta olmuştur, bunu Polonya (yaklaşık 17 puan), Fransa ve Litvanya
(yaklaşık 13 puan), ardından Almanya (10 puan) izlemiştir. Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Slovenya,
Slovakya ve Türkiye de 6 puandan daha fazla bir yüzdeyle genel eğitim öğrencilerinin göreceli
sayısında bir artış kaydetmiştir.
Diğer yandan, bazı ülkelerde, mesleki eğitimdeki öğrencilerin oranı, ISCED 3’teki tüm öğrencilerin bir
yüzdesi olarak önemli ölçüde artmıştır. İrlanda, İtalya, Malta ve Portekiz’de, bu durum %30’u aşmıştır.
Macaristan ve Finlandiya’da, oran %13’ten daha fazla idi. %10’dan daha az bir artış, Belçika, Estonya,
İspanya, Avusturya, Romanya, İsveç ve İzlanda’da bulunmuştur.
Şekil C5: Lise (ISCED 3) öğrencilerinin eğitim programının türüne (genel veya mesleki) ve cinsiyete
göre dağılımı, 2009
Mesleki
Erkekler Mes.
Kızlar Mes.
Toplam Mes.
Erkekler Gen.
Kızlar Gen.
Toplam Gen
Erkekler Mes.
Kızlar Mes.
Toplam Mes.
Erkekler Gen.
Kızlar Gen.
Toplam Gen
EU
55.2
43.8
49.6
44.8
56.2
50.4
HU
30.1
18.8
24.5
69.9
81.2
75.5
MT
69.0
43.5
58.1
31.0
56.5
41.9
BE fr BE nl
62.0 79.3
62.7 78.5
62.3 78.9
38.0 20.7
37.3 21.5
37.7 21.1
NL
AT
68.9 81.7
65.1 72.3
67.1 77.3
31.1 18.3
34.9 27.7
32.9 22.7
BG
60.7
42.3
51.8
39.3
57.7
48.2
PL
57.1
36.1
47.2
42.9
63.9
52.8
Genel
CZ
78.8
67.8
73.3
21.2
32.2
26.7
PT
40.5
36.5
38.4
59.5
63.5
61.6
DK
54.2
40.6
47.3
45.8
59.4
52.7
RO
70.7
56.3
63.7
29.3
43.7
36.3
a Toplam öğrenci b Erkekler c Kızlar
DE
60.5
44.5
53.2
39.5
55.5
46.8
SI
71.4
56.9
64.3
28.6
43.1
35.7
Kaynak: Eurostat, UOE (veriler Temmuz 2011’den alınmıştır)
74
EE
43.6
22.8
33.0
56.4
77.2
67.0
SK
76.8
66.4
71.6
23.2
33.6
28.4
IE
32.4
36.4
34.4
67.6
63.6
65.6
FI
72.2
65.7
68.8
27.8
34.3
31.2
EL
38.5
22.7
30.9
61.5
77.3
69.1
SE
60.0
53.2
56.4
40.0
46.8
43.6
ES
46.2
39.8
42.9
53.8
60.2
57.1
UK
30.7
30.4
30.5
69.3
69.6
69.5
FR
49.4
39.0
44.2
50.6
61.0
55.8
IS
39.4
28.9
33.9
60.6
71.1
66.1
IT
69.6
47.9
59.0
30.4
52.1
41.0
LI
85.2
71.1
79.2
14.8
28.9
20.8
CY
21.1
4.1
12.8
78.9
95.9
87.2
NO
61.6
45.7
54.1
38.4
54.3
45.9
LV
43.1
29.2
36.1
56.9
70.8
63.9
CH
71.7
58.4
65.5
28.3
41.6
34.5
LT
33.1
19.5
26.4
66.9
80.5
73.6
HR
79.5
65.3
72.5
20.5
34.7
27.5
LU
64.6
58.0
61.3
35.4
42.0
38.7
TR
43.0
38.2
40.8
57.0
61.8
59.2
K A TI L I M
Açıklayıcı not
Bu gösterge genel ve mesleki lise eğitimine kayıt olmuş erkek ve kızların sayılarını lise eğitimindeki bütün öğrencilere
(ISCED 3) oranı olarak göstermektedir. Meslek öncesi eğitim genel eğitimin içine dahil edilmiştir (Avusturya dışında).
Okula kayıtlarla ilgili verinin toplanması kurumların sahipliğine bakılmaksızın ulusal eğitim sistemlerini kapsamaktadır.
Nitelik kazandırmaya yönelik ve standart eğitim programlarına benzer veya standart eğitim programlarının kapsamlarına
benzer konuları kapsayan yetişkin eğitim programlarının yanı sıra bütün standart eğitim programları veriye dahil
edilmiştir. Bütün özel eğitim programları dahil edilmiştir. Tamamen iş bazlı ve resmi eğitim makamının denetimi
olmayanlar hariç olmak üzere bütün çıraklık eğitim programları dahil edilmiştir.
Mesleki eğitim katılımcılarının ek bir eğitime gerek kalmaksızın doğrudan belirli mesleklere girmesini hazırlayan eğitimi
kapsamaktadır. Genel programlar belirli kategorideki meslekler için tasarlanmamış olup, program içeriğinin yüzde
25’inden daha azı teknik veya meslekidir. Meslek öncesi eğitimler en az yüzde 25 mesleki veya teknik içeriklidir, bununla
birlikte esasen katılımcılarını iş dünyasına tanıtmak için planlanmış olup belirli bir mesleki veya teknik nitelik
kazandırmaya yönelik değildirler.
Hem tam zamanlı hem de yarı zamanlı öğrenciler dahil edilmişlerdir. Tablo insan sayılarını göstermektedir.
Ülkeye özel notlar
Yunanistan: Veriler 2008 yılındandır.
Avusturya: Mesleki-öncesi ve mesleki programlardaki öğrenciler bir arada verilmiştir.
Katılım oranları cinsiyete göre analiz edildiğinde, ortalama olarak 2000 yılında, mesleki eğitimde erkek
kayıt oranı, kızların oranından yaklaşık yüzde 6 puan daha yüksekken, 2009 yılında, bu fark 11’i
geçmiştir. Mesleki eğitimde erkek katılımı, neredeyse tüm Avrupa ülkelerinde daha yüksekti. Yüzde 20
puanın üzerinde yüksek bir fark özellikle Estonya, İtalya, Malta ve Polonya’da olmuştu. Yüzde 15
puandan daha fazla bir fark Bulgaristan, Almanya, Yunanistan, Kıbrıs ve Norveç’te kaydedilmişti. Tek
istisna, cinsiyete göre dengeli bir dağılımın olduğu Belçika ve Birleşik Krallık’tı ve mesleki eğitimde
kızların katılımının erkeklerden 4 puan daha yüksek olduğu İrlanda idi.
ZORUNLU EĞİTİMİN TAMAMLANMASINDAN SONRA KATILIM AZALIR
Şekil C6, zaman içinde dört farklı noktada cinsiyete göre analiz edilmiş oranları ve toplam katılım
oranlarını gösterir: zorunlu eğitimin sonunda bir yıl önce, zorunlu eğitimin sonunda ve bir ve iki yıl
sonra. Bu şekillerin herhangi bir analizi, tüm bunlar bir ülkeden diğerine farklılık gösterdiğinden zorunlu
eğitim için üst yaş sınırının yanısıra yükseköğretime geçiş yaşını da dikkate almalıdır.
2009 yılında, Belçika, Çek Cumhuriyeti, İrlanda, Letonya, Litvanya, Polonya, Slovenya, Finlandiya,
İsveç, Lihtenştayn ve Hırvatistan’da, zorunlu eğitimin sonunda gelen yıllarda katılımda çok hafif bir
düşüş oldu. Bu ülkelerde, katılım oranları hala zorunlu eğitimin bitiminden sonraki ikinci yılda %90’ı
aştı. Belçika ve Polonya’daki yüksek katılım oranı, kısmen zorunlu tam-zamanlı eğitimi 18 yaşına
kadar zorunlu yarı-zamanlı eğitimin takip etmesi gerçeğiyle açıklanabilir. Hırvatistan’da, zorunlu
eğitimin bitiminden sonraki ikinci yılda yüksek katılım oranı olmasının nedeni, zorunlu eğitim için
nispeten düşük üst yaş sınırı olabilir (14).
Buna karşılık, Macaristan, Hollanda ve Türkiye’de, gençlerin %65’inden daha azı, zorunlu eğitimden
sonraki iki yılda eğitime kaydoldu. Birleşik Krallık’ta, bu oran yaklaşık %52 idi. Macaristan ve
Hollanda’da, zorunlu eğitim için nispeten yüksek üst yaş sınırı (18) ve bunun yükseköğretim düzeyine
geçişle çakışması, zorunlu eğitimin sonunda katılımdaki önemli düşüşü açıklayabilir. Şaşırtıcı bir
durum Malta’da görülmüştü, burada, zorunlu eğitimin sonundaki %51 katılım oranı, zorunlu eğitimin
bitiminden sonraki ikinci yılda yaklaşık %71’e yükselmişti.
75
K A TI L I M
Şekil C6: Zorunlu eğitimden sonra iki yıl daha eğitime devam edilmesindeki katılım oranları: toplam
katılım ve cinsiyete göre, 2009
Kızlar
Erkekler
Kızlar + Erkekler
Zorunlu eğitimin bitiş yaşı
Kaynak: Eurostat, UOE (veriler Temmuz 2011’den alınmıştır).
Açıklayıcı not
Bu gösterge zorunlu eğitimin sonunda her bir ülkedeki (bütün ISCED düzeylerinde) eğitime kayıt oranlarını
göstermektedir. Bütün tam zamanlı ve yarı zamanlı öğrenciler dahil edilmiştir, tablo insan sayılarını göstermektedir.
Okula kayıtlarla ilgili verinin toplanması kurumların sahipliğine bakılmaksızın ulusal eğitim sistemlerini kapsamaktadır.
Nitelik kazandırmaya yönelik ve standart eğitim programlarına benzer veya standart eğitim programlarının kapsamlarına
benzer konuları kapsayan yetişkin eğitim programlarının yanı sıra bütün standart eğitim programları veriye dahil
edilmiştir. Bütün özel eğitim programları dahil edilmiştir. Tamamen iş bazlı ve resmi eğitim makamının denetimi
olmayanlar hariç olmak üzere bütün çıraklık eğitim programları dahil edilmiştir.
Ülkeye özel notlar
Belçika: Veriler, bağımsız özel kurumları ve Almanca-Konuşan Topluluk verilerini hariç tutmaktadır.
Yunanistan: Veriler 2008 yılındandır.
Portekiz: 2009/10 akademik yılından bu yana, Portekiz, zorunlu eğitim süresini 18 yaşına kadar arttırmıştır.
Lihtenştayn: Yurtdışında (sınır ötesi) okula giden öğrenciler dahil edilmemiştir. Bu, ISCED 3, 4, ve 5 düzeylerinde
meslek okullarının %100’ünü ve ISCED 5 ve 6 düzeylerinin %90’ına kadarını yapmaktadır.
76
K A TI L I M
Zorunlu eğitimden sonraki ikinci yılda, çoğu ülkede, eğitime katılan genç kızların sayısı genç erkeklere
göre daha yüksektir. Bu eğilim, özellikle kız katılım oranlarının genç erkeklere göre yaklaşık 15 puan
daha yüksek olduğu İrlanda ve Malta’da belirgindi ve Romanya’da, bu rakam 11 puanı aşmıştı.
Buna karşılık, Bulgaristan, Avusturya, Slovenya, İsveç ve İsviçre’de, erkek katılım oranları genç kızlara
oranla biraz daha yüksekti; Türkiye’de, bu fark yaklaşık yüzde beş puandı.
Zorunlu eğitimin sonunda birinci ve ikinci yıllardan elde edilen veriler karşılaştırıldığında, cinsiyetler
arasındaki fark daha da belirgindir. Kıbrıs ise, Letonya, Macaristan, Romanya, Slovakya, İzlanda ve
Lihtenştayn’da, zorunlu eğitimin bitiminden sonra ilk yıl ile karşılaştırıldığında, ikinci yılda cinsiyetler
arasındaki katılım boşluğu, yüzde beş puan daha fazla artmıştı. İrlanda ve Malta’da, bu boşluk yüzde
13 puanı aşmıştı.
ZORUNLU-EĞİTİM SONRASI KATILIM ORANLARI SON ON
YILDA ARTTI YA DA AYNI KALDI
Son on yılda, zorunlu-eğitim sonrası katılım oranları arttı veya Avrupa ülkelerinin çoğunda sabit kaldı.
2000 ve 2009 yıllarındaki katılım oranları karşılaştırıldığında, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Litvanya,
Slovenya ve İsveç’te 2000 yılında gözlenen özellikle yavaş gerilemenin 2009 yılında sabit kaldığı
görülebilir. Ayrıca, Almanya, Finlandiya ve Norveç gibi ülkeler de, zorunlu eğitimin sonundaki bir ya da
iki yılda %90’dan fazla katılım oranı tutturdu. Diğer yandan, Estonya, İrlanda, Yunanistan, Kıbrıs,
Letonya, Polonya ve Portekiz (2009 yılından itibaren zorunlu yaş 18 yıla çıkarılmıştır) hatırı sayılır bir
ilerleme yapmış ve bugün zorunlu eğitimden sonraki birinci yıl sonunda %90’dan fazla katılıma
ulaşmıştır.
Son olarak, Bulgaristan, Malta ve Romanya, 2000 yılında, zorunlu eğitim sonrası bir ve iki yılda en
düşük katılım oranı olan üç ülke, son on yılda en ilgili gelişmeye sahip ülkeler arasında yer almakta,
ancak 2009 yılında, zorunlu eğitim sonrası birinci yılda, katılım hala %80’den azdır. Zorunlu eğitimin
sonu 18 yaş ve yükseköğretim programlarına mümkün olan tek geçiş olduğundan Macaristan bu
bakımdan özel bir durumdur.
Son on yıl boyunca İspanya, Fransa, Lüksemburg, Birleşik Krallık ve İzlanda’daki katılım değişmemiş
ve hiçbir önemli iyileşme görülmemiştir. Tüm bu ülkelerde, zorunlu eğitim sonrası iki yılda, katılım
oranı, katılımın sadece %52 olduğu Birleşik Krallık’ta, önemli bir azalma ile %60 ila %80 arasına
düşmüştür.
77
K A TI L I M
Şekil C7: Zorunlu eğitimden sonra katılım oranları eğilimleri 2000-2009
Age of
end of
compulsory
education
Kaynak: Eurostat, UOE (veriler Temmuz 2011’den alınmıştır).
Açıklayıcı not
Bu gösterge zorunlu eğitimin sonunda her bir ülkedeki (bütün ISCED düzeylerinde) eğitime kayıt oranlarını
göstermektedir. Bütün tam zamanlı ve yarı zamanlı öğrenciler dahil edilmiştir, tablo insan sayılarını göstermektedir.
Okula kayıtlarla ilgili verinin toplanması kurumların sahipliğine bakılmaksızın ulusal eğitim sistemlerini kapsamaktadır.
Nitelik kazandırmaya yönelik ve standart eğitim programlarına benzer veya standart eğitim programlarının kapsamlarına
benzer konuları kapsayan yetişkin eğitim programlarının yanı sıra bütün standart eğitim programları veriye dahil
edilmiştir. Bütün özel eğitim programları dahil edilmiştir. Tamamen iş bazlı ve resmi eğitim makamının denetimi
olmayanlar hariç olmak üzere bütün çıraklık eğitim programları dahil edilmiştir.
Ülkeye özel notlar
Yunanistan: Veriler 2008 yılındandır.
Portekiz: 2009/10 akademik yılından bu yana, Portekiz, zorunlu eğitim süresini 18 yaşına kadar arttırmıştır.
78
K A TI L I M
TÜM 20-22 YAŞINDAKİLERİN ÜÇTE BİRİ YÜKSEKÖĞRETİMDEDİR VE HEMEN HEMEN
BÜTÜN ÜLKELERDE KIZLAR ERKEKLERDEN SAYICA FAZLADIR
Yükseköğretime katılma oranı, ilgili nüfusun yaş grubuna ve öğrencilerin eğitime devam etmelerini
sağlamalarına olanak sağlayan bir ortaöğretim belgesi almak için teorik yaşa bağlıdır. 2009 yılında, AB
düzeyinde, 18 yaşındaki erkeklerin yaklaşık %13’ü ve kızların %19’u yükseköğretimde idi. Katılım
oranları, 20 yaşında erkek ve kız nüfuslarında kendi doruklarına, sırasıyla yaklaşık %30 ve %42’ye,
ulaştı. 24 yaşından sonra, katılım oranları, 35-39 yaş grubu için, erkeklerde yılda sadece %2’ye,
kızlarda %2.5’e düştü.
Eğitim sistemleri bakımından ulusal farklılıklar ve özellikle de gençlerin liseden yükseköğretim
düzeyine transferinin yanı sıra ilk eğitim derecesinin süresi, katılım oranlarında önemli dalgalanmalara
neden olur. Böylece, Belçika, İrlanda, Yunanistan, İspanya, Fransa, Portekiz ve Birleşik Krallık’ta, 18
yaşındaki erkeklerin %20’den fazlası ve kızların %30’dan fazlası yükseköğretime katılmıştı.
Türkiye’de, kız ve erkek oranları dengeliydi ve yaklaşık %23 civarında idi. 18 yaşında kız katılım
oranının, %44 ile, tepe yaptığı tek ülke Kıbrıs idi.
Yelpazenin diğer ucunda, yükseköğretime katılım oranı, hala Avusturya ve İskandinav ülkelerinde
(Danimarka, Finlandiya, İsveç, İzlanda ve Norveç) 28 yaşındaki kız ve erkek nüfusunun %10’u
aşmaktadır. İrlanda, Yunanistan ve İskandinav ülkelerinde, 30-34 yaş arasındaki nüfusun %5’inden
fazlası halen yükseköğretimdedir.
Belçika, İrlanda, Fransa, Portekiz, Birleşik Krallık, Hırvatistan veya Türkiye gibi ülkelerde, katılım oranı
20 yaşından sonra sert bir şekilde düşer ve 24 yaşındaki nüfusun %20’den azına karşılık gelir.
Finlandiya’da 24 yaşındaki tüm nüfusun %30’dan fazlası ve Danimarka, Slovenya, İsveç, İzlanda ve
Norveç’te 24 yaşındakilerin aynı oranı hala yükseköğretimde kayıtlıdır. Diğer ülkeler ile
karşılaştırıldığında, İskandinav ülkelerinde, bu oran 24 yaş ve üzeri nüfus için nispeten yüksek
düzeyde kalır. Yunanistan, Fransa ve Polonya, katılım oranları 28-30 arasında en düşük noktasına
ulaştıktan sonra tekrar yükselen ülkelerdir.
Yaşa göre, kız ve erkeklerin yükseköğretime katılım oranları pek çok ülkede benzer bir yol
izlemektedir. Hemen her yerde, Almanya, Hollanda, Avusturya, Lihtenştayn ve İsviçre dışında, genç
kız ve erkeklerin oranı en yüksek düzeyine aynı yaşta ulaşmaktadır. Bu beş ülkede erkekler arasındaki
katılım en yüksek noktasına kızlardan iki yıl sonra erişmektedir. Bunun nedenlerinden birisi erkeklerin
askerlik veya kamu hizmetlerini tamamlama yükümlülükleridir (her iki mecburi görevin de bulunmadığı
Hollanda ve Lihtenştayn hariç).
18-39 yaşları arasında, kızların katılım oranları genelde erkeklerden daha yüksektir, bu fark, özellikle
Baltık Ülkeleri, Polonya, Slovenya ve Hırvatistan’da çok belirginken Almanya, Fransa, Hollanda,
Avusturya, Birleşik Krallık, İsviçre ve Türkiye’de çok fark yoktur. Erkeklerle kız arasındaki katılım
oranları farkları, neredeyse varolmayan bir noktaya gelip yaş ile birlikte azalmaktadır.
79
K A TI L I M
Şekil C8: Yaş ve cinsiyete göre yükseköğretime katılım oranları (ISCED 5 ve 6), 2009

Erkekler

Kızlar
Kaynak: Eurostat, UOE (veriler Temmuz 2011’den alınmıştır).
Açıklayıcı not
Belirli yaştaki veya belirli yaş gruplarındaki kız ve erkek öğrenciler toplam nüfusta karşılık gelen yaş veya yaş
gruplarındaki erkek ve kız sayısına bölünmektedir. ISCED 5. ve 6. düzeylerdeki bütün (tam ve yarı zamanlı) öğrenciler
dahildir.
Ülkeye özel notlar
Yunanistan: Veriler 2008 yılındandır.
Almanya, Romanya ve Slovenya: Veriler ISCED 6’yı hariç tutmaktadır.
80
K A TI L I M
ÇOĞU ÜLKEDE, YÜKSEKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN SAYISI 2000’DEN
2009’A KADAR ARTMIŞTIR
2000-2009 döneminde, AB-27’de ortalama olara, yükseköğretimdeki öğrenci nüfusu, 2009 yılında
neredeyse 19.5 milyon kişiye ulaşarak, yaklaşık %22 (yıllık %2.7 büyüme oranı) civarında artmıştır.
Şekil C9: Yüksek öğretimdeki (ISCED 5 ve 6) öğrenci sayıları için endeksteki eğilimler, 2000-2009
Kaynak: Eurostat, UOE (veriler Temmuz 2011’den alınmıştır).
Açıklayıcı not
Yıllık büyüme endeksi, ilgili yılın öğrenci sayısını 2000 yılındaki öğrenci sayısına bölerek ve çıkan sonucu 100 ile
çarparak hesaplanmıştır. ISCED 5 ve 6’nın bütün tam zaman ve yarı zamanlı öğrencileri dahil edilmiştir.
2000 = 100 Lihtenştayn’ın (2002) durumu hariç olmak üzere.
Ülkeye özel notlar
Almanya: Veriler ISCED 6’yı hariç tutmaktadır.
Yunanistan: Veriler 2008 yılındandır. Kapsamdaki değişim 2005 yılındandır.
İspanya: Kapsamdaki değişim 2005 yılındandır.
Slovenya: 2000-2004 verileri, ISCED 6’yı hariç tutmaktadır.
Romanya: 2000-2004 verileri, ISCED 6’yı hariç tutmaktadır.
Lihtenştayn: Yurtdışında (sınır ötesi) okula giden öğrenciler dahil edilmemiştir. Bu, ISCED 3, 4, ve 5
düzeylerinde meslek okullarının %100’ünü ve ISCED 5 ve 6 düzeylerinin %90’ına kadarını yapmaktadır.
81
K A TI L I M
Öğrenci sayısında artış, İspanya ve Portekiz dışında, Avrupa genelindeki bütün ülkelerde tespit
edilmiştir. Bu iki ülke, sırasıyla %1.5 ve %0.2’lik küçük bir azalma kaydetmiştir. Kıbrıs ve Türkiye’de,
öğrenci sayısı hemen hemen üç kat artarken Romanya’da, rakam neredeyse iki katına çıktı. Bu
göstergenin daha net bir resmini görmek için, yükseköğretime başlayan katılımla birlikte görüntülemek
önemlidir. Böylece, 2000 yılında, Yunanistan ve Finlandiya’nın yanısıra, İspanya da en yüksek
yükseköğretim öğrenci (ISCED 5 ve 6) yüzdesine sahip ülkeyken Portekiz’deki katılım, AB
ortalamasını yüzde 2 puanla aştı. Buna karşılık, aynı yıl, Kıbrıs ve Romanya, AB-15 ortalamasının
altında yüzde 8 ve 5 puan arasında yer alan bir katılım kaydetti. Benzer durum, katılımın AB-27
ortalamasından yüzde 4.6 puan daha düşük olan Türkiye’de, 2003 yılında, bulundu.
2000 ve 2009 yılları arasında, yükseköğretimdeki öğrenci sayısının (ISCED 5 ve 6) büyüme oranı, Çek
Cumhuriyeti, Danimarka, üç Baltık ülkesi, Yunanistan, Macaristan, Malta, Hollanda, Polonya,
Slovenya, Slovakya, İzlanda ve Lihtenştayn olmak üzere, AB-27 ortalamasından daha fazlaydı. Diğer
taraftan, Belçika, Almanya, Fransa, Lüksemburg, İsveç ve Birleşik Krallık’ta, hem başlangıç katılımı
hem de öğrenci sayısının büyüme oranı, buna karşılık gelen AB-15 ve AB-27 ortalamasının altındaydı.
Çoğu Avrupa ülkesinde, en yüksek yıllık büyüme oranı, 2000 ve 2005 yılları arasında meydana
gelmiştir. Bununla birlikte, Bulgaristan, Romanya, Slovakya ve Lihtenştayn’da, en büyük artış, 20052007 yılları arasında olurken Çek Cumhuriyeti, Almanya, Kıbrıs ve Avusturya’da, öğrenci sayısındaki
en büyük yıllık artış 2007 ile 2009 yılları arasında olmuştur.
Birçok ülkede, 2000 ve 2009 yılları arasında, öğrenci sayısındaki artış sabit değildi. Böylece, önemli
bir düşüş, referans döneminin ilk beş yılında, Bulgaristan (yaklaşık %9) ve Avusturya’da (yaklaşık %6),
2005 ve 2007 yılları arasında, Yunanistan (yaklaşık %10) ve İsveç’te (%4’e yakın) ve referans
döneminin son iki yılında, İrlanda, Letonya ve Finlandiya (%4.5’ten fazla) ve Macaristan’da (yaklaşık
%11) kaydedilmiştir.
ÇOĞU ÜLKEDE, TAM ZAMANLI YÜKSEKÖĞRETİM PROGRAMINA KATILIM
ÖĞRENCİLERİN YAŞIYLA BİRLİKTE DÜŞER
Yükseköğretimdeki tam zamanlı ve yarı zamanlı öğrencilerin dağılımı, bir ülkeden diğerine değiştiği
gibi bir yaş grubundan diğerine de değişir. 2009 yılında, Avrupa’da 18-23 yaş gruplarındaki tüm
öğrencilerin yaklaşık %88’i tam zamanlı öğrenci idi. 24-29 yaş grubunda yaklaşık %73 idi ve sırasıyla
30-34 ve 35-39 yaş grubu içinde sadece yaklaşık %59 ve %51 idi.
Aynı yıl, çoğu Avrupa ülkesinde, tam zamanlı yükseköğretim programına katılım, öğrencilerin
yaşlarıyla birlikte azalmıştır. İstisnalar, 35-39 yaş grubunun tam zamanlı programa katılımının 30-34
yaş grubuna oranla 2.7 puan daha yüksek olduğu Estonya’da bulundu. Malta, Finlandiya ve İsviçre’de,
bu farklılıklar yüzde 1 puandan daha az kaldı. Buna ek olarak, Çek Cumhuriyeti, Yunanistan, Fransa,
İtalya ve Portekiz gibi ülkelerde, burada analiz edilen her yaştan tüm öğrenciler, tam zamanlı
programa kayıtlıydı.
Belçika, İspanya, Letonya, Litvanya ve Malta’da, yarı zamanlı öğrencilerin katılımında yüzde 30
puanlık ve daha fazla bir artış, 18-23 yaş grubundan 24-29 yaş grubuna geçerken tespit edildi.
Bulgaristan, Macaristan, Polonya, Slovenya, Slovakya, Birleşik Krallık ve Hırvatistan’da, 18-23 yaş
grubundan 24-29 yaş grubuna geçişin yanısıra, 24-29 yaş grubundan 30-34 yaş grubuna geçerken
yüzde 25 puandan daha fazla önemli artış tespit edilmişti.
82
K A TI L I M
Şekil C10: Yükseköğretimde yarı zamanlı öğrencilerin yaşa göre dağılımı (ISCED 5 ve 6), 2009
18-23 yaş
24-29 yaş
EU
BE
BG
CZ
DK
DE
18-23 yaş
12.4
16.2
19.2
0.0
2.5
24-29 yaş
27.3
47.9
49.9
0.0
5.9
30-34 yaş
41.4
59.8
75.4
0.0
35-39 yaş
48.5
66.6
82.2
0.0
30-34 yaş
EE
IE
EL
3.0
7.5
4.3
5.5
19.8
:
16.6
14.2
21.8
60.6
30.2
23.7
19.1
:
35-39 yaş
ES
FR
IT
CY
LV
LT
LU
HU
0.0
9.1
0.0
0.0
38.7
0.0
0.0
4.9
23.2
28.7
:
11.4
0.0
13.1
55.5
69.3
:
52.4
0.0
51.4
:
53.0
0.0
0.0
21.9
71.4
86.8
:
89.8
:
0.0
37.2
74.2
89.6
:
93.2
MT
NL
AT
PL
PT
RO
SI
SK
FI
SE
UK
IS
LI
NO
CH
HR
TR
18-23 yaş
3.4
2.1
0.0
40.3
0.0
26.8
12.7
13.6
25.2
31.1
9.0
5.9
10.0
14.8
11.1
16.2
:
24-29 yaş
56.0
16.3
0.0
69.2
0.0
41.6
43.6
55.3
42.2
45.7
45.1
18.6
26.8
27.6
24.2
57.6
:
30-34 yaş
74.7
59.4
0.0
97.2
0.0
59.6
85.2
89.1
70.4
63.1
65.9
34.1
54.1
41.6
43.8
87.6
:
35-39 yaş
74.6
77.3
:
:
0.0
60.8
89.4
92.0
69.5
68.7
74.4
42.2
73.2
49.5
42.8
89.0
:
Kaynak: Eurostat, UOE (veriler Temmuz 2011’den alınmıştır).
Açıklayıcı not
Bir ülkeden diğerine, yarı zamanlı öğrencilerin sayısını bildirirken pek çok farklılık oluşabilir. Bundan dolayı, veriler her
zaman karşılaştırılamayabilir.
83
K A TI L I M
ÇOĞU ÜLKEDE YÜSEKÖĞRETİMDE GİTTİKÇE ARTAN SAYIDA KIZ ÖĞRENCİ
2009 yılında, Avrupa Birliği’nde, ortalama olarak, yükseköğretime her yıl her 100 erkek için 124 kız
kaydolmuştu. 2000 yılından bu yana, kız öğrenciler, sabit bir yıllık artış oranı ile, neredeyse %10
oranında artmıştır.
Şekil C11: Yükseköğretime kaydolan kız öğrencilerin erkek öğrencilerle karşılaştırıldığındaki
endeksteki eğilimler (ISCED 5 ve 6), 2000-2009
Yıl 2000 = 100
Kaynak: Eurostat, UOE (veriler Temmuz 2011’den alınmıştır).
Açıklayıcı not
ISCED 5. ve 6. düzeylerdeki tüm (tam zamanlı ve yarım zamanlı) öğrenciler dahil edilmiştir. Yüksek örenime kaydolan
her 100 erkeğe karşılık gelen kız sayısının oranı, kaydolan kız öğrencilerin sayıları karşılık gelen erkek öğrenci sayısına
bölünmesi ve sonucun 100’le çarpılması ile bulunur. 2000 yılı, 100’ün başlama endeksi olmuştur.
84
K A TI L I M
Almanya, Yunanistan (2008 verileri), Hollanda ve İsviçre’de, kızların ve erkeklerin dağılımı oldukça
dengelidir. Diğer tüm ülkelerde, yükseköğretime kayıtlı her 100 erkek için 115’ten fazla kız vardı. En
yüksek kız katılımı, her 100 erkek için 150 kızın kayıtlı olduğu Estonya, Letonya, Slovakya, İsveç,
İzlanda ve Norveç’te görülebilir
Diğer yandan, Kıbrıs ve Lihtenştayn’da, yükseköğretim öğrencileri arasında kızların payı, öğrencilerin
çoğu yurtdışında eğitim aldığından ve ülke içindeki imkanlar oldukça sınırlı olduğundan, nispeten
düşüktür. Son olarak, Türkiye’de, yükseköğretime her 100 erkek için 77 kız kaydolmuştur, incelenen
bütün ülkeler içerisindeki en düşük oran. Bununla birlikte, Türkiye’deki kız katılımı, 2000-2009
döneminde, %17’lik artışla, en aktif artışlardan biri olmuştur.
Ülkelerin çoğunda, yükseköğretimde daha fazla kız olduğunun açık bir eğilimi 2000 yılından itibaren
görülebilir. Bu katılımın en önemli artışı, Çek Cumhuriyeti (99’dan 130’a), Romanya (107’den 128’e) ve
Slovakya’da (101’den 153’e) görülmüştür. %13 ila %15’lik kız katılım artışı, Almanya, Estonya,
Macaristan, Malta ve Birleşik Krallık’ta da görülebilir.
Kıbrıs dışında, Bulgaristan (-%7) ve Portekiz (-%12), yükseköğretime kız kaydının bugün 2000
yılından daha az olduğu diğer ülkelerdir.
Yükseköğretimde kızların çok sayıda temsilinin, her 100 mezun erkek için kız mezunların sayısı
üzerinde açıkça bir etkisi vardır (bakınız Şekil G4).
85
FINANSMAN
AB-27, GSYİH’SİNİN YAKLAŞIK %5’İNİ
EĞİTİME HARCAMAYA DEVAM ETMEKTEDİR
2008 yılında, eğitime yapılan toplam kamu harcamalarının oranı, Avrupa ülkelerinin pek çoğunda
GSYİH’nin %5’inden fazla idi. Danimarka, Kıbrıs ve İzlanda %7 gibi en yüksek orana sahipken Belçika
ve Malta’nın yanısıra diğer İskandinav ülkelerinde %6’dan fazla idi. Buna karşılık, Slovakya ve
Lihtenştayn’da, kamu harcamaları, GSYİH’nin %4’ünden daha azına karşılık gelmişti.
2001-2008 döneinde, AB-27’de eğitim için verilen GSYİH’nin genel oranı %5 civarında sabit kalmıştır.
Bu istikrarlı Avrupa ortalaması, dönemde önemli değişimler yaşayan bazı ülkeler arasındaki farklılıkları
gizlemektedir. Bulgaristan, Kıbrıs ve İzlanda’da, eğitime ayrılan GSYİH oranı, 2001 ve 2008 yılları
arasında %20’nin üzerinde ve aynı dönemde Malta ve İrlanda’da %30’un üzerinde artmıştır. Ayrıca
Birleşik Krallık’ta da önemli bir büyüme - %10’un üzerinde - olmuştur. Ayrıca, GSYİH yüzdesi olarak
eğitime ayrılan toplam kamu harcamalarının AB-27 düzeyinde sabit kalmasına rağmen, öğrenci
başına birim maliyet de öğrenci veya öğrenci başına eğitim yatırımının arttığını önererek artmıştır
(bakınız Şekil D2).
2001-2008 şekillerindeki istikrar da eğitimin farklı düzeylerine ilişkin yapılan harcama arasındaki
eşitsizlikleri gizler. Harcamalar, 2001-2008 döneminde GSYİH oranı olarak okul-öncesi eğitim ve
yükseköğretime %5 oranından daha fazla artmıştır. Buna karşılık, ortaöğretim harcamaları hafifçe
azalmıştır.
Eğitim düzeyine göre yapılan kamu harcamaları, ülkeden ülkeye kısmen farklılık gösterir, çünkü her
eğitim düzeyinin uzunluğunu; zorunlu eğitimin toplam uzunluğunu (bakınız Şekil B2); ve zorunlu eğitim
sonrasına katılım oranlarını (bakınız Şekil C6 ve C7) içererek eğitim sistemlerindeki yapısal
farklılıklardan etkilenmiştir. Etkiye sahip diğer faktörler, değişimler okul/öğrenci nüfusu doğrultusunda
işlediğinden okul-öncesi eğitimden yukarıya doğru sırayla eğitimin her düzeyini etkileyen, demografik
değişimleri içerir (bakınız Şekiller A1-4). Ayrıca, birçok ülkedeki verileri yorumlarken dikkatli
olunmalıdır, çünkü eğitim düzeyine göre yapılan tam harcamaları analiz etmek her zaman mümkün
değildir.
Neredeyse tüm Avrupa ülkelerinde, ortaöğretime ayrılan toplam kamu harcamaları, diğer eğitim
kademelerine yapılan harcamalardan daha fazla oranda bir GSYİH’yi temsil etmektedir, ancak
herhangi bir ülkedeki azami oran, %3.2 (Kıbrıs ve Malta)’dir. İspanya, Polonya, Slovakya, Lihtenştayn
ve Hırvatistan’da, GSYİH’nin %2 altındadır. İlköğretime yapılan toplam kamu harcamaları, %2.5
doruğuna çıktığı Kıbrıs ve İzlanda dışında, genel olarak GSYİH’nin %2’den daha azıdır.
Avrupa düzeyinde (AB-27), ilköğretim ve yükseköğretime yapılan harcamayla temsil edilen GSYİH
oranı, hemen hemen aynıdır (sırasıyla %1.1 ve %1.2). Ancak, öğrenci başına birim maliyet,
yükseköğretim düzeyinde, ilköğretim düzeyinde olduğundan çok daha yüksektir (bakınız Şekil D3).
Yükseköğretime verilen GSYİH oranı, %0.8 den %2.2’ye kadar değişerek, ülkeden ülkeye önemli
drecede farklılık göstermektedir. Sadece Danimarka ve Norveç %2’yi aşar.
87
F I N A N S MA N
Şekil D1: Eğitim düzeyine göre yapılan toplam kamu harcamalarının (ISCED 0-6) GSYİH olarak
yüzdesi, 2008
ISCED 0
ISCED 1
ISCED 2-4
ISCED 5-6
EU
BE
BG
CZ
DK
DE
EE
IE
EL
ES
FR
IT
CY
LV
LT
LU
HU
ISCED 0-6
5.1
6.5
4.6
4.1
7.8
4.6
5.7
5.6
:
4.6
5.6
4.6
7.4
5.7
ISCED 0
0.5
0.8
0.9
0.5
0.9
0.5
0.6
0.0
:
0.6
0.6
0.5
0.4
0.9
4.9
:
5.1
0.5
0.5
1.0
ISCED 1
1.2
1.5
0.9
0.6
1.9
0.6
1.5
2.0
:
1.2
1.2
1.2
2.1
1.5
0.7
1.1
0.9
ISCED 2-4
2.2
2.8
2.0
2.0
2.8
2.2
2.5
2.3
:
1.7
2.6
2.1
3.2
2.4
2.6
1.7
2.3
ISCED 5-6
1.1
1.4
0.9
1.0
2.2
1.2
1.1
1.3
:
1.1
1.2
0.8
1.9
1.0
1.0
:
1.0
MT
NL
AT
PL
PT
RO
SI
SK
FI
SE
UK
IS
LI
NO
CH
HR
TR
ISCED 0-6
6.0
5.5
5.5
5.1
4.9
:
5.2
3.6
6.1
6.7
5.4
7.6
2.1
6.5
5.4
4.3
:
ISCED 0
0.4
0.4
0.5
0.6
0.5
:
0.5
0.5
0.4
0.7
0.3
1.1
0.3
0.5
0.3
0.6
:
ISCED 1
1.4
1.3
1.0
1.6
1.4
:
2.4
0.7
1.3
1.7
1.7
2.5
0.7
1.6
1.4
1.9
:
ISCED 2-4
3.2
2.2
2.6
1.9
2.1
:
1.2
1.6
2.6
2.6
2.5
2.4
1.1
2.3
2.4
0.9
:
ISCED 5-6
1.1
1.5
1.5
1.1
1.0
:
1.2
0.8
1.9
1.8
0.8
1.5
:
2.1
1.3
1.0
:
Kaynak: Eurostat, UOE ve ulusal hesaplar istatistikleri (veriler Haziran 2011’den alınmıştır).
Açıklayıcı not
Genel olarak, kamu sektörü eğitim harcamalarını, mevcut ve sermaye harcamalardan doğrudan sorumlu olmak
(okulların doğrudan kamu tarafından finanse edilmesi), veya öğrencilere ve ailelerine mali destek vererek (kamu
bağışları ve kredileri) ve özel sektör veya kar amacı gütmeyen kuruluşların eğitim faaliyetlerini sübvanse ederek (hane
halkı veya firmalara transferler) finanse etmektedir. Eğitim kurumlarının kamu kesimi tarafından doğrudan finansmanı ve
hane halklarına veya firmalara yapılan transferler toplam kamu eğitim harcamalarına dahil edilmiştir.
88
F I N A N S MA N
Ülkeye özel notlar
AB: Tahmini rakamlar.
Belçika: Yerel yönetimlere transferler hariçtir.
Danimarka: Harcamalar, bağımsız özel kurumları içermez. ISCED 4 harcamaları, kısmen ISCED 5-6 harcamalarına
dahildir. Araştırma/geliştirme harcamaları ISCED 5-6 için geçerli değildir.
İrlanda: ISCED 1 için yerel yönetim düzeyinde kamu kurumları için bir fon bulunmamaktadır.
İrlanda, İspanya ve Portekiz: Yan hizmetler için harcamalar, ISCED 5-6 için geçerli değildir.
Kıbrıs: Yurt dışında okuyan öğrenciler için mali yardım içerir.
Lüksemburg: Yan hizmetler için harcamalar, ISCED 1 veya ISCED 2-4 için mevcut değildir. ISCED 4 için harcama
mevcut değildir.
Macaristan: Kamu kaynaklarından gelen öğrenci kredileri, ISCED 5-6 için geçerli değildir.
Malta: Özel kuruluşlara yapılan kamu transferleri, ISCED 1-6 için geçerli değildir.
Polonya: Okul-öncesi eğitim düzeyinde bakım harcamalarını içermektedir.
Portekiz: Atfedilen emeklilik harcamaları mevcut değildir. Eğitim için hükümetlerarası transferler mevcut değildir. Kamu
kaynaklarından gelen öğrenci kredileri mevcut değildir. Özel kuruluşlara yapılan kamu transferleri, ISCED 0 için mevcut
değildir. Yerel yönetim düzeyindeki harcamalar, ISCED 0-4 için geçerli değildir. Hane dışındaki özel kuruluşlara yapılan
kamu transferleri, ISCED 1-4 için geçerli değildir. Yan hizmetler için yapılan harcamalar, ISCED 0 ve ISCED 5-6 için
mevcut değildir.
Portekiz ve Norveç: Yan hizmetler için yapılan harcamalar ISCED 0 için mevcut değildir.
Slovenya: ISCED 2 harcamaları, ISCED 1 altında rapor edilir.
Slovakya: ISCED 0-1’deki burs ve diğer hibeler hariçtir. ISCED 2-4’de yerel yönetim düzeyinde ortaöğretim düzeyindeki
haneye transferler hariçtir. ISCED 5B harcamaları, ISCED 3 altındadır.
Birleşik Krallık: 1 Nisan’dan 31 Mart’a kadar olan mali yıl için GSYİH’nin ayarlanması.
İzlanda: Yan hizmetler için harcamalar mevcut değildir. Araştırma/geliştirme harcamaları, ISCED 5-6 için mevcut
değildir.
Lihtenştayn: Kamu kaynaklarından gelen öğrenci kredileri, ISCED 2-4 için geçerli değildir.
Norveç: Sadece Norveç anakara GSYİH’si göz önüne alındığında (açık deniz petrol ve uluslararası nakliye hariç),
GSYİH yüzdesi olarak eğitim harcamaları 7.3’e çıkmıştır.
Hırvatistan: Özel kuruluşlara yapılan kamu transferleri mevcut değildir. Yerel hükümetten bağımsız özel kurumlara
doğrudan yapılan harcamalar, ISCED 1-4 için geçerli değildir. ISCED 2 harcamaları, ISCED 1 altında rapor edilir.
Bağımsız özel kurumlara doğrudan yapılan harcamalar, ISCED 5-6 için geçerli değildir.
ÖĞRENCİ BAŞINA YILLIK BİRİM MALYET TOPLAMI 2000-2008 YILLARI ARASINDA
NEREDEYSE TÜM AVRUPA ÜLKELERİNDE ARTMIŞTIR
Nominal bazda, öğrenci birim maliyeti, tüm Avrupa ülkelerinde artmıştır. Kamu kurumlarında öğrenci
başına yıllık toplam birim maliyet, ortalama olarak, 2000 yılında, AB-27’de, 4 689 AVRO PPS (satın
alma gücü standartı) idi ve 2008 yılı fiyatlarında, 6 288 AVRO PPS (sabit fiyatlarda, 2008 yılında, 5
430 AVRO PPS) idi. Bu durum, nominal olarak, öğrenci başına yıllık toplam birim maliyette, 2000 ve
2008 yılları arasında, %34’lük bir artışı temsil etmektedir. Bununla birlikte, 2000-2008 yıllarında
fiyatların evrimi dikkate alındığında, öğrenci başına harcama artışı, sabit fiyatlarla, sadece %16 idi.
Diğer tüm ülkelerde, öğrenci başına reel birim maliyet artmıştı: Çek Cumhuriyeti, İrlanda, Malta ve
Slovakya’da, 1.5 faktör ve Kıbrıs’ta 1.7 faktör büyümüştü (2002 ve 2008 yılları arasında).
89
F I N A N S MA N
Şekil D2: Kamu eğitim kurumlarında (ISCED 0-6) öğrenci başına PPS AVRO (bin) olarak yapılan yıllık
harcama eğilimleri, 2000 ve 2008 (sabit fiyatlar)
2008 (d) (sabit 2000 fiyatları)
2008 (d) (sabit 2000 fiyatları)
2000
2000
EU-27
BE
BG
CZ
DK
DE
Ref. Yılları
2000
EE
IE
EL
ES
FR
IT
CY
LV
20002005
2001
LT
LU
20052008
20012007
HU
4689
5877
1244
2627
7108
4879
1796
4297
3033
4830
5899
5982
4508
1654
2227
9411
2008 (d) 5430
7518
2419
4007
7564
5578
3638
6857
4084
6973
6358
6043
8609
3594
3141
11292
3632
2008
6288
8705
2801
4641
8759
6459
4213
7941
:
8074
7363
6997
9969
4162
3637
:
4206
MT
NL
AT
PL
PT
SK
FI
SE
UK
IS
LI
NO
Ref. Yılları
2000
2003-2008
RO
SI
20002007
20032008
2495
CH
HR
TR
20012008
20022008
20002004
7788
7302
2282
982
2002
3642
5502
:
2573
4118
808
5441
1716
5010
6272
4163
5758
7849
2008 (d) 5900
6521
:
3527
4493
2220
5652
3061
6016
7017
5805
7330
7755
8893
8218
3680
1188
2008
7552
:
4085
5203
:
6545
3545
6966
8126
6722
8488
8980
10298
9517
4261
:
6832
2008(d) sabit 2000 fiyat düzeylerinde 2008’deki harcama değerleri
Kaynak: Eurostat, UOE ve ulusal hesaplar istatistikler (veriler Haziran 2011’den alınmıştır).
Açıklayıcı not (Şekiller D2 ve D3)
Kamu kurumlarındaki öğrenci başına yıllık harcama, merkezi, bölgesel ve yerel yönetim, hane halkı ve diğer özel kuruluşlar (iş
kesimi ve diğer kar amacı gütmeyen kuruluşların) tarafından, personel maliyeti, cari harcama ve semaye harcaması üzerine
öğrenci başına harcadıklarını ölçmektedir. Yıllık harcama personel harcamalarının yanı sıra cari harcamaları ve sermaye
harcamalarını kapsamaktadır.
Gösterge, toplam yıllık harcamanın tam zamanlı eşdeğer öğrencilerin toplamına bölünmesi ile hesaplanmaktadır. Yıllık harcama
rakamları, ülkeler arasındaki fiyat farklılıklarını ortadan kaldırmak için Avro’ya (AVRO PPS) dayanan satın alma gücü
standardına (PPS – bakınız Sözlükçe ve İstatistiksel Araçlar bölümü) dönüştürülmüştür. PPS 2008 rakamları, enflasyonun
etkisini ortadan kaldırmak için 2000 fiyat düzeyine düşürülmüştür. Daha fazla bilgi için, bakınız “Sözlükçe ve İstatistiksel Araçlar”
bölümü.
90
F I N A N S MA N
Ülkeye özel notlar
AB-27: Tahmini rakamlar.
Belçika: Kamu eğitim kurumlarına hane dışındaki özel kuruluşlardan yapılan ödemeler, 2008 yılında ISCED 1-4 için
geçerli değildir. 2000 – Harcamalar, Almanca Konuşan Topluluğu hariç tutar ve eğitim kurumlarına hane dışındaki diğer
özel kuruluşlardan yapılan ödemeler, Flaman Topluluğu’nda ISCED 1 ve ISCED 2-3 için mevcut değildir.
Danimarka: Araştırma/geliştirme harcamaları, 2005-2008 dönemi için mevcut değildir. ISCED 4 harcamaları, 2000-2002
için mevcut değildir.
Estonya: Referans yılları 2001 ve 2008’dir. Kamu kurumlarına uluslararası kuruluşlar ve diğer yabancı kaynaklardan
yapılan ödemeler ve kamu eğitim kurumlarına hanelerden ve diğer özel kuruluşlardan yapılan ödemeler, 2008 yılı için
geçerli değildir. Özel harcamalar, sadece kısmen 2001’e dahildir.
İrlanda: 2008 yılı için, kamu eğitim kurumlarına hane dışındaki özel kuruluşlardan yapılan ödemeler, ISCED 5-6 dışında
mevcut değildir ve hükümetin yerel düzeyde doğrudan yaptığı harcamalar, ISCED 1 için mevcut değildir.
Yunanistan: Referans yılları, 2000 ve 2005’tir. Atfedilen emeklilik harcamaları 2000 için mevcut değildir.
İspanya: Kamu eğitim kurumlarına hane dışındaki özel kuruluşlardan yapılan ödemeler, ISCED 5-6 hariç, 2008 yılı için
geçerli değildir. ISCED 5-6 araştırma/geliştirme harcamaları mevcut değildir.
Litvanya: ISCED 1 ve ISCED 2-3 (genel programlar): uluslararası kuruluşlar ve kamu eğitim kurumlarına uluslararası
kuruluşlar ve diğer yabancı kaynaklardan yapılan ödemeler ve kamu eğitim kurumlarına özel kuruluşlardan yapılan
ödemeler 2008 yılı için mevcut değildir.
Lüksemburg: Referans yılları 2001 ve 2007’dir. Yan hizmetler harcamaları, ISCED 4 ve ISCED 5-6 harcamaları, kamu
eğitim kurumlarına uluslararası kuruluşlar ve diğer yabancı kaynaklardan yapılan ödemeler ve kamu eğitim kurumlarına
hanelerden yapılan ödemeler, 2007 yılı için geçerli değildir. Atfedilen emeklilik harcamaları, ISCED 5-6’da mevcut
değildir.
Malta: 2000 – Tam-zamanlı eşdeğer kayıt, tam-zamanlı kayıta ve yarı-zamanlı kayıta karşılık geldiği varsayılarak tahmin
edilmektedir. 2005 yılından itibaren, eğitim konusundaki devlet harcamalarıyla ilgili tahminler, Bütçe Merkezi Hükümeti
Muhasebe Sistemi Bölümü’nden gelen idari verilerle devlet bağımsız eğitim kurumlarının yıllık hesaplarından gelen
verilerle desteklenmektedir.
Hollanda: Kamu eğitim kurumlarına hane dışındaki özel kuruluşlardan yapılan ödemelerle uluslararası kuruluşlarla diğer
yabancı kaynaklardan yapılan ödemeler, 2008 yılında ISCED 1-4 için geçerli değildir.
Polonya: Referans yılları, 2003 ve 2008’dir. Kamu eğitim kurumlarına, uluslararası kuruluşlarla diğer yabancı
kaynaklardan yapılan ödemelerle kamu eğitim kurumlarına hane dışındaki özel kuruluşlardan yapılan ödemeler mevcut
değildir.
Portekiz: Atfedilen emeklilik harcamaları ve yerel yönetim düzeyindeki harcamalar, mevcut değildir (2008 yılında ISCED
5-6 hariç). Kamu eğitim kurumlarına, hane dışındaki özel kuruluşlar, uluslararası kuruluşlar ve diğer yabancı
kaynaklardan yapılan ödemeler, ISCED 5-6 hariç, 2008 yılı için geçerli değildir. 2000 yılında, tam-zamanlı eşdeğer kayıt,
tam-zamanlı kayıta ve yarı-zamanlı kayıta karşılık geldiği varsayılarak tahmin edilmektedir. ISCED 0’a kayıt mevcut
değildir.
Romanya: Referans yılları, 2000 ve 2007’dir. 2000 için, tam-zamanlı eşdeğer kayıt, tam-zamanlı kayıta ve yarı-zamanlı
kayıta karşılık geldiği varsayılarak tahmin edilmektedir. 2007 yılı verileri son derece güvenilmezdir.
Slovenya: Şekildeki referans yılları: 2003 ve 2008.
İngiltere: 1 Nisan’dan 31 Mart’a kadar olan mali yıl için eğitim harcamasının ayarlanması.
İzlanda: Araştırma/geliştirme harcamaları ve yan hizmetler harcamaları ve kamu eğitim kurumlarına, uluslararası
kuruluşlarla diğer yabancı kaynaklardan yapılan ödemeler 2008 yılı için geçerli değildir. ISCED 0 harcamaları, 2000 yılı
için mevcut değildir.
Lihtenştayn: Referans yılı 2002’dir. Yükseköğretim harcaması ve kamu eğitim kurumlarına haneler ve diğer özel
kuruluşlardan yapılan ödemeler, 2008 yılı için geçerli değildir. 2002 için, tam-zamanlı eşdeğer kayıt, tam-zamanlı kayıta
ve yarı-zamanlı kayıta karşılık geldiği varsayılarak tahmin edilmektedir.
Norveç: Kamu eğitim kurumlarına, özel kuruluşlardan yapılan ödemeler, hane harcamaları dışında, ISCED 0’da 2008
yılı için geçerli değildir.
İsviçre: Referans yılları, 2001 ve 2008’dir. Kamu harcamaları, 2001 yılı için kamu eğitim kurumlarıyla ilgilidir. Kamu
eğitim kurumlarına, haneler ve diğer özel kuruluşlardan yapılan ödemeler, 2008 yılı için geçerli değildir.
Hırvatistan: Referans yılları, 2002 ve 2008’dir. Özel harcama, sadece kısmen dahil edilmiştir ve 2002 için, tam-zamanlı
eşdeğer kayıt, tam-zamanlı kayıta ve yarı-zamanlı kayıta karşılık geldiği varsayılarak tahmin edilmektedir. Kamu eğitim
kurumlarına, hane dışındaki özel kuruluşlardan yapılan ödemeler, 2008 yılı için geçerli değildir.
ÖĞRENCİ BAŞINA HARCAMA, EĞİTİM DÜZEYİYLE BİRLİKTE ARTAR
Avrupa Birliği’nde, ortaöğretim öğrencisi başına ortalama yıllık maliyet (ISCED 2-4), ilköğretim
öğrencilerininkinden (ISCED 1, 5 316 AVRO PPS) daha yüksektir (6 129 AVRO PPS). AB’de,
yükseköğretimde, öğrenci başına ortalama maliyet neredeyse ilköğretim öğrencilerininkinden için iki
kat daha yüksek olmuştur (9 424 AVRO PPS). Almanya ve Kıbrıs’ta, ilköğretimle yükseköğretim
arasında birim maliyetleri arasındaki fark, anlamlı olarak daha yüksektir; kamu-sektörü yükseköğretim
kurumlarında öğrenci başına maliyet, ilköğretimdeki öğrenciden yaklaşık 3 kat daha fazladır.
91
F I N A N S MA N
Ancak, bazı ülkeler, eğitim düzeyleri arasında nispeten küçük farklılıklar göstermektedir. Bu durum,
özellikle, yükseköğretimdeki birim maliyetin ilköğretimdeki birim maliyetle karşılaştırılabilir düzeyde
olduğu İtalya, Letonya, Slovenya ve İzlanda’da böyledir.
Ülkeler arasındaki farklılıklar, eğitim düzeyiyle birlikte genişleme eğilimindedir. Kamu sektörü
kurumlarda ilköğretimde öğrenci maliyeti, Bulgaristan’da 2 232 AVRO PPS’den Lüksemburg’taki 10
746 AVRO PPS’ye kadar değişirken, kamu-sektöründe yükseköğretim kurumlarında öğrenci maliyeti,
Letonya’da 3 474 AVRO PPS’den Kıbrıs’taki 23 103 AVRO PPS’ye kadar değişmektedir. Danimarka,
Lüksemburg, Slovenya, Slovakya ve Hırvatistan rakamları dikkatle yorumlanmalıdır, çünkü kamu
sektörü kurumlarda yıllık harcamalar, her zaman tam olarak eğitim düzeyine göre analiz edilemez.
Şekil D3: Kamu kurumlarında öğrenci başına ve eğitim düzeyine göre (ISCED 1,2-4 ve 5-6) PPS AVRO
(bin) olarak yıllık harcama, 2008
(PPS EUR x 1000)
ISCED 1
PPS EUR x 1000
ISCED 1
ISCED 2-4
ISCED 5-6
ISCED 1
ISCED 2-4
ISCED 5-6
EU
5.3
6.1
9.4
MT
5.0
7.6
9.6
BE
7.6
9.0
12.8
NL
5.6
7.6
13.4
BG
2.2
2.3
4.9
AT
:
:
:
CZ
2.9
4.8
7.1
PL
3.8
3.6
5.5
DK
8.1
8.3
13.5
PT
4.1
5.8
8.2
ISCED 2-4
DE
4.6
5.3
12.6
RO
:
:
:
EE
4.2
4.7
6.0
SI
7.2
5.5
6.5
IE
6.1
8.2
12.8
SK
3.2
3.1
5.1
ISCED 5-6
EL
:
:
:
FI
5.5
6.8
12.2
ES
6.4
8.9
10.8
SE
7.0
7.6
15.9
FR
5.2
8.7
11.6
UK
6.4
7.2
:
IT
6.6
7.1
7.2
IS
8.3
7.1
8.8
CY
7.6
10.9
23.1
LI
8.5
9.6
:
LV
4.3
4.2
3.5
NO
8.8
10.1
16.1
LT
2.8
3.5
5.0
CH
7.0
10.3
16.7
LU
10.7
16.5
:
HR
3.4
3.7
7.5
HU
3.5
3.6
5.7
TR
:
:
:
Kaynak: Eurostat, UOE ve ulusal hesaplar istatistikler (veriler Haziran 2011’den alınmıştır).
Açıklayıcı not
Bakınız Şekil D2.
Ülkeye özel notlar (bakınız ayrıca Şekil D2)
Danimarka: ISCED 2-4, ISCED 5-6 – ISCED 4 harcamaları, kısmen ISCED 2-4 ve ISCED 5-6’da dahil edilmiştir.
İrlanda ve Portekiz: ISCED 5-6 – yan hizmetler harcamaları mevcut değildir.
İtalya: ISCED 2-4 – ISCED 4 harcamaları ve kamu eğitim kurumlarına, uluslararası kuruluşlarla diğer yabancı
kaynaklardan yapılan ödemeler, mevcut değildir.
Lüksemburg: ISCED 1 ve ISCED 2-4 – yan hizmetler harcamaları mevcut değildir. ISCED 2-4 – ISCED 4 harcamaları
mevcut değildir.
Portekiz: ISCED 1 e ISCED 2-4 – yerel yönetim düzeyindeki harcamalar mevcut değildir. ISCED 2-4 ve ISCED 56 – ISCED 4 harcamaları, kısmen ISCED 3 ve ISCED 5-6’da dahil edilmiştir.
Slovenya: ISCED 2 harcamaları, ISCED 1’e dahil edilmiştir.
Slovakya: ISCED 5B harcamaları, ISCED 3’e dahil edilmiştir.
İsveç: ISCED 1 ve ISCED 2-4 ödemeleri, kamu eğitim kurumlarına, uluslararası kuruluşlarla diğer yabancı
kaynaklardan yapılan ödemeler, mevcut değildir.
Birleşik Krallık: ISCED 1 v e ISCED 2-4 – 1 Nisan’dan 31 Mart’a kadar olan mali yıl için eğitim harcamasının ayarlanması.
Norveç: ISCED 5-6 – kamu eğitim kurumlarına, uluslararası kuruluşlarla diğer yabancı kaynaklardan yapılan
ödemeler, mevcut değildir.
Hırvatistan: ISCED 1 ve ISCED 2-4 – ISCED 2 harcamaları, ISCED 1’e dahil edilmiştir.
92
F I N A N S MA N
EĞİTİMİN ÖZEL FİNANSMANI MARJİNAL KALMAKTADIR
Eğitim harcamaları, iki farklı kaynaktan finanse edilmektedir: kamu finansmanı ve özel finansman.
Kamu harcamaları, kamu sektörü (finansmanı sağlayan idari düzeye bakılmaksızın) tarafından
doğrudan yapılan bütün eğitim finansmanını kapsarken özel harcamalar, okul eğitimi ücret ve
harçlarının (ve diğer bütün ödemelerin) başta hane halkı (örneğin, öğrenciler ve aileleri) olmak üzere iş
kesimi ve kar amacı gütmeyen kuruluşlar tarafından ödenmesini kapsamaktadır.
Zorunlu eğitimin büyük ölçüde öğrenciler için ücretsiz olarak sağlandığı göz önüne alındığında, çoğu
ülkedeki özel finansman oranı, eğitim odaklı okul-öncesi eğitimle (bakınız Şekil D6) yükseköğretim
(bakınız Şekil D11) fon politikalarıyla büyük ölçüde belirlenir. Eğer ücretler öğrenciler tarafından
ödeniyorsa ve eğer ödeniyorsa, bu ücretlerin düzeyi.
Eğitime ilişkin kamu ve özel finansmanın göreli oranları, ayrıca kurumların özel fonları arttırma ve bu
fonların nasıl harcanacağının belirlenmesine ilişkin özerklik dereceleriyle bağlantılıdır (bakınız Şekil
B13). Ayrıca, hibe-destekli özel okulları finanse etmeye yönelik yöntemler ve fon miktarı (bakınız Şekil
D8), da ayrıca eğitime yapılan kamu ve özel sektör harcamaları arasındaki dengeyi etkileyebilir.
Şekil D4: Kamu ve özel kaynaklardan (ISCED 0-6) gelen eğitim harcamalarının oranları, 2008
Özel finansman
EU
86.2
13.8
MT
Kamu
95
Özel finansman g 5
Kamu
Özel finansman
BE
94.3
5.7
NL
83.6
16.4
BG
87.2
12.8
AT
90.8
9.2
CZ
87.3
12.7
PL
87.1
12.9
DK
92.2
7.8
PT
90.5
9.5
DE
85.4
14.6
RO
:
:
EE
94.7
5.3
SI
88.4
11.6
Kamu finansmanı
IE
93.8
6.2
SK
82.5
17.5
EL
:
:
FI
97.4
2.6
ES
87.1
12.9
SE
97.3
2.7
FR
90
10
UK
69.5
30.5
IT
91.4
8.6
IS
90.9
9.1
CY
82.7
17.3
LI
:
:
LV
90.1
9.9
NO
98.2
1.8
LT
90.1
9.9
CH
90.3
9.7
LU
:
:
HR
92.2
7.8
HU
:
:
TR
:
:
Kaynak: Eurostat, UOE (veriler Haziran 2011’den alınmıştır).
Açıklayıcı not
Gösterge, eğitim kurumları (özel ve kamu) için tahsis edilen kamu ve özel harcamaların oranını göstermektedir. Kamu
veya özel kesimin harcamalarının nihai oranı kamu ve özel kesim tüketicilerinin eğitim kaynakları için doğrudan eğitim
harcamalarının yüzdesine tekabül etmektedir. Toplam kamu harcamaları, kamu sektörü tarafından eğitim kaynaklarının
doğrudan satın alınmasını ve eğitim kurumlarına ve diğer özel kuruluşlara yapılan transferleri kapsamaktadır. Toplam
özel harcamalar, kurumlara yapılan eğitim ücreti ve diğer bütün ödemeleri içermektedir. Eğitim kurumlarına “diğer özel
kuruluşlar” kategorisinden gelen ödemeler ülkelerin büyük çoğunluğunda yoktur.
Ülkeye özel notlar
AB: Tahmini rakamlar.
Belçika: Veriler, bağımsız özel kurumları ve Almanca Konuşan Topluluk için verileri içermemektedir. Hane dışında kamu
kurumlarına özel kuruluşlardan yapılan ödemeler ISCED 1-4 için geçerli değildir.
Danimarka: Bağımsız özel kuruluşlara ilişkin doğrudan harcamalar hariçtir. Araştırma/geliştirme harcamaları mevcut
değildir.
Estonya: Kamu eğitim kurumlarına özel kuruluşlardan yapılan ödemeler sadece kısmen mevcuttur.
İrlanda: Yerel hükümet düzeyinde ilköğretim harcamaları mevcut değildir.
İrlanda, İspanya ve Portekiz: Hane dışında eğitim kurumlarına özel kuruluşlardan yapılan ödemeler mevcut değildir,
kamu kurumlarına ISCED 5-6’da yapılan ödemeler hariç.
Litvanya: Eğitim kurumlarına özel kuruluşlardan yapılan ödemeler ISCED 1 ve ISCED 2 ve 3’teki genel programlar için
mevcut değildir.
93
F I N A N S MA N
Hollanda: Kamu kurumlarına hane dışındaki özel kuruluşlarlardan yapılan ödemeler ISCED 0-4 için mevcut değildir.
Polonya: Eğitim kurumlarına hane dışındaki özel kuruluşlardan yapılan ödemeler mevcut değildir. Kamu finansmanı,
ilköğretim düzeyindeki çocuk bakım harcamalarını da içermektedir.
Portekiz: Kamu yükseköğretim kurumları dışında, yerel yönetim düzeyindeki harcamalar mevcut değildir.
Yükseköğretim düzeyi dışında, özel kurumlara yapılan hane harcamaları mevcut değildir. Özel kuruluşlara kamu
transferleri mevcut değildir.
Slovakya: Bağımsız özel eğitim kurumları için harcamalar mevcut değildir.
İzlanda: Yan hizmetler için harcamalar mevcut değildir.
Norveç: Haneden gelen harcamalar ISCED 1-3’i hariç tutar. Eğitim kurumlarına hane dışındaki özel kuruluşlardan
yapılan ödemeler mevcut değildir.
İsviçre: ISCED 3 meslek-öncesi ve meslek programlarındaki bağımsız özel kurumlar dışında, özel harcamalar hariçtir.
Hırvatistan: Özel kuruluşlardan bağımsız özel kurumlara yapılan ödemeler mevcut değildir.
Eğitim harcamaları, büyük ölçüde kamu kaynaklarından finanse edilmektedir. Nitekim, tüm ülkelerde,
kamu finansmanı, tüm eğitim düzeylerini birlikte ele alarak, eğitim harcamalarının en az %69’unu
karşılamaktadır. Belçika, Estonya, Malta, Finlandiya, İsveç ve Norveç’te, kamu finansman payı
yakşalık %95 civarında daha yüksektir.
Özel fon payı, bir ülkeden diğerine önemli ölçüde değişebilir, ancak bazı ülkelerde, bütün veriler
mevcut olmadığından, özel finansman oranı tam olarak tahmin edilemez. AB-27 ortalaması olarak
%13.8 ile, İsveç, Finlandiya ve Norveç’te %5’ten az olmak üzere Birleşik Krallık’ta %30’a kadar
değişmektedir. Almanya, Kıbrıs, Hollanda ve Slovakya’daki eğitim harcamalarının %14.6 ila %17.5’i
özel kaynaklardan gelmektedir. Bu gruptaki ülkeler arasında, Almanya, Kıbrıs ve Hollanda, öğrencilere
yapılan mali desteğin nispeten yüksek bir oranını gösterirken (eğitime harcanan toplam kamu
harcamasının %10 ila %14), Slovakya ve Birleşik Krallık’ta öğrencilere yapılan mali yardımın ağırlığı
nispeten düşüktür (yaklaşık %6) (bakınız Şekil D9). Özel fon payı, bir ülkeden diğerine önemli ölçüde
değişebilir, ancak bazı ülkelerde, bütün veriler mevcut olmadığından, özel finansman oranı tam olarak
tahmin edilemez. AB-27 ortalaması olarak %13.8 ile, İsveç, Finlandiya ve Norveç’te %5’ten az olmak
üzere Birleşik Krallık’ta %30’a kadar değişmektedir. Almanya, Kıbrıs, Hollanda ve Slovakya’daki eğitim
harcamalarının %14.6 ila %17.5’i özel kaynaklardan gelmektedir. Bu gruptaki ülkeler arasında,
Almanya, Kıbrıs ve Hollanda, öğrencilere yapılan mali desteğin nispeten yüksek bir oranını gösterirken
(eğitime harcanan toplam kamu harcamasının %10 ila %14), Slovakya ve Birleşik Krallık’ta öğrencilere
yapılan mali yardımın ağırlığı nispeten düşüktür (yaklaşık %6) (bakınız Şekil D9).
AB-27 düzeyinde, kamu finansmanı, 2000 yılında eğitim harcamalarının %88.5’ine karşılık
gelmekteydi, ancak sadece 2008 yılında %86.2. Bu da, özel finansman oranının, AB-27 düzeyinde
2000-2008 döneminde önemli ölçüde büyümediğini göstermektedir. Ulusal düzeyde, özel finansman
oranındaki büyük farklara ek olarak, çatışan eğilimler görülmektedir. Nitekim, 2000 ve 2008 yılları
arasında, özel fon oranı, Birleşik Krallık’ta iki katına, Slovakya’da beş katına (%3.6’dan %17.5’e) ve
Portekiz’de yedi katına (%1.4’den %9.5’e) çıkmıştır. Diğer tarafta ise, Kıbrıs’ta (2000 yılında %35’ten
2008 yılında %17’ye) ve Malta’da (2000 yılında %11’den 2005 yılında %5’e kadar) yarıya düşmüştür.
PERSONELE İLİŞKİN HARCAMA TOPLAM YILLIK EĞİTİM HARCAMASININ %70’İNDEN
DAHA FAZLASINA KARŞILIK GELİR
Kamu eğitim kurumları tarafından yapılan harcama, iki ana başlık altında ayrılmaktadır – cari ve
sermaye harcamaları. Cari harcamalar, personel ücretlerini ve personel bağlantılı giderleri ve bina
bakım ve onarımı, okul malzeme ve ekipmanı ve operasyonel mal ve hizmetler (günlük maliyet) gibi
diğer cari harcamaları kapsamaktadır. Sermaye harcamaları, bir yıldan daha uzun süren varlıklara
(inşaat, tadilat ve binaların ana tamiratı ve yeni ve değiştirilen ekipmana yapılan harcamalar) yapılan
harcamalarla ilgilidir.
94
F I N A N S MA N
Cari harcamalar, tüm ülkelerde, kamu kurumları tarafından toplam harcamanın %84’ünden fazlasına
karşılık gelir ve bu kapsamda, personel harcamaları, diğer harcamaları tüm kategorilerde
gölgelemektedir. Personel harcama düzeyini etkileyen faktörler, yıllık brüt öğretmen maaşlarının
yapısını (bakınız Şekil E13) ve farklı eğitim düzeylerindeki öğretmenlerin yaş yapısını içerir (bakınız
Şekiller E11 ve E12).
Tüm ülkelerde, personel giderleri, AB-27’de, yıllık eğitim harcamalarının ortalama olarak %70’ine
karşılık gelir. Oran, Belçika ve Portekiz’de %85’e yakınken Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve
Finlandiya’da, personel giderleri %60’dan daha azına karşılık gelir. İkinci grupta, diğer cari harcamalar,
yıllık harcamaların üçte birden fazlasını temsil eder.
Sermaye harcamaları bakımından ülkeler arasında anlamlı farklılıklar bulunmaktadır. Belçika,
Slovakya, Portekiz ve Hırvatistan gibi bazı ülkeler, neredeyse tüm kaynaklarını cari harcamalar için
tahsis eder, böylece sermaye harcamalarını %5’ten daha azla sınırlandırır. 2008 yılında, sermaye
harcamaları kamu sektörü kurumlarda yıllık toplam harcamaların %16’sını geçmedi; yüksek değerler
Bulgaristan (%14), Kıbrıs (%14.9) ve Letonya’da (%15.8) görüldü.
AB düzeyinde, sermaye harcamalarının payı, 2000 ve 2008 yılları arasında, sırasıyla %8.3 ve %8.9
olarak, sabit kalmıştır. Ancak, bazı ülkelerde, bu dönemde önemli değişiklikler yaşanmıştır. Sermaye
harcamalarının oranı, 2000 ve 2008 yılları arasında, Bulgaristan (+12 puan), Kıbrıs (+7 puan) ve
Letonya’da (+7 puan) artmıştır. Buna karşılık, Macaristan (-4 puan), Malta (-4 puan) ve İzlanda’da (-5
puan) bir azalma olmuştur.
Şekil D5: Kamu eğitim kurumlarında yıllık toplam giderlerin önemli harcama kategorileri arasında
dağılımı (ISCED 0-6), 2008
Sermaye
Sermaye
Cari-Personel
Cari-Diğer
Sermaye
Cari-Personel
Cari-Diğer
EU
8.9
70.2
20.8
MT
8.0
71.6
20.4
BE
4.1
82.3
13.6
NL
13.6
67.7
18.7
BG
14.0
60.6
25.5
AT
:
:
:
CZ
10.0
53.2
36.8
PL
8.0
60.5
31.5
DK
5.3
77.0
17.7
PT
3.5
84.2
12.3
DE
7.6
71.3
21.1
RO
:
:
:
Cari-Personel
EE
:
:
:
SI
11.1
67.2
21.7
IE
9.2
72.9
18.0
SK
4.7
57.7
37.6
EL
:
:
:
FI
7.1
59.9
33.0
Cari-Diğer
ES
12.5
70.4
17.1
SE
5.9
63.5
30.5
FR
9.5
73.6
16.9
UK
8.3
71.5
20.2
IT
5.9
74.7
19.4
IS
8.1
68.7
23.3
CY
14.9
73.0
12.0
LI
:
69.8
30.2
LV
15.8
65.9
18.3
NO
11.3
66.6
22.1
LT
9.0
71.4
19.6
CH
7.8
76.6
15.6
LU
:
:
:
HR
3.4
61.2
35.4
HU
5.8
69.0
25.2
TR
:
:
:
Kaynak: Eurostat, UOE (veriler Haziran 2011’den alınmıştır).
Açıklayıcı not
Eğitim kurumları itibariyle toplam harcama genellikle cari ve sermaye harcamaları olarak bölünebilmektedir. Cari
harcamalar kendi arasında personel harcamaları (giderleri) ve diğer car harcamalar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Maliyetin dağılımı öğretmen maaşları ve öğrenci/öğretmen oranına ve aynı zamanda kurumların kendi tesislerine sahip
olup olmadıklarına veya tesisleri kiralayıp kiralamadıklarına veya öğrencilerine verdikleri eğitimi destekleyen ders
kitapları veya hizmetler (yemekler ya da konaklama imkanları, örneğin) gibi imkanlar sunup sunmadıklarına bağlı olarak
değişmektedir.
Ülkeye özel notlar
AB: Tahmini rakamlar.
Belçika: Veriler, bağımsız özel kurumları ve Almanca Konuşan Topluluk verilerini içermemektedir. Kamu eğitim
95
F I N A N S MA N
kurumlarına hane dışındaki özel kuruluşlardan yapılan ödemeler, ISCED 1, ISCED 2-3 ve ISCED 4 için geçerli değildir.
Danimarka: Araştırma/geliştirme harcamaları mevcut değildir.
Polonya: Kamu eğitim kurumlarına, uluslararası kuruluşlar ve diğer yabancı kaynaklardan yapılan ödemelerle hane
dışında özel kuruluşlardan yapılan ödemeler mevcut değildir.
Portekiz: Yerel yönetim düzeyinde harcamalar, sadece yükseköğretim içindir. Atfedilen emeklilik harcamaları mevcut
değildir. Kamu eğitim kurumlarına, uluslararası kuruluşlar ve diğer yabancı kaynaklardan yapılan ödemelerle hane
dışında özel kuruluşlardan yapılan ödemeler sadece yükseköğretim içindir.
İzlanda: Yan hizmetler için harcamalar mevcut değildir. Kamu eğitim kurumlarına, uluslararası kuruluşlar ve diğer
yabancı kaynaklardan yapılan ödemeler mevcut değildir. Araştırma/geliştirme harcamaları mevcut değildir.
Norveç: Kamu eğitim kurumlarına, ilköğretimdeki hane harcamaları dışında, özel kuruluşlardan yapılan ödemeler
mevcut değildir,
İsviçre: Kamu eğitim kurumlarına, hanelerden ve diğer özel kuruluşlardan yapılan ödemeler mevcut değildir.
Hırvatistan: Kamu eğitim kurumlarına, hane dışında, özel kuruluşlardan yapılan ödemeler mevcut değildir.
ZORUNLU OLMAYAN OKUL-ÖNCESİ EĞİTİM
GİTTİKÇE ÜCRETSİZ OLARAK SAĞLANMAKTADIR
İncelenen ülkelerin yarısında, eğitim-odaklı okul-öncesi kamu kurumları (ISCED 0) ücretsizdir. Bu,
açıkça tüm çocuklar için ve özellikle de düşük gelirli ailelere mensup olanlar için, okul-öncesi eğitime
erişimi kolaylaştırır. Ayrıca, ülkeler de genellikle aile geliri ve diğer kriterlere göre zorunlu-olmayan
okul-öncesi eğitim için ödenen ücretleri ayarlar (bakınız Şekil D7).
Birçok ülkede, tüm (kamu veya yardım-destekli özel) eğitim-odaklı okul-öncesi eğitim kurumlara katılım
ücretsizdir. Bu ülkelerin bazılarında ise, kurumlar, özellikle belirli bir yaşın altındaki çocuklar için
(genellikle üç yaşındakiler, ISCED’a başlama yaşı olarak kabul edilen), okul-öncesi eğitimin birkaç yılı
için ücret alabilir. Örneğin, İrlanda ve İspanya’da, aileler ilk yıllarında veya okul-öncesi eğitimin ilk
aşamasında, ancak sonra değil, ödeme yapar. Çek Cumhuriyeti’nde, okul-öncesi eğitimin son yılı,
kamu kurumlarında ücretsizdir. İsveç’te, okul –öncesi (ya da okul-öncesi sınıflar) dört ve beş yaşındaki
çocukların aileleri için ücretsizdir.
Fransa, İtalya, Letonya, Portekiz ve Romanya’da, kamu sektörü imkanı ücretsizken kayıt ücretleri özel
sektörde ödenir. İrlanda, Polonya ve Birleşik Krallık’ta, boş yerler, üç ve dört yaşındaki çocuklar
(ISCED 0 düzeyine karşılık gelir) için yarızamanlı olarak sunulmaktadır ve kurumlar, ücret-ödeme
bazında ek saatler sunabilir. Kamu sektörü okullarının ailelerden ücret toplamamasına rağmen, yan
hizmetler için bazı katkılar toplanabilir. Sözgelimi, Fransa ve İtalya’da, diğer bazı ülkelerde olduğu gibi,
bu, okul yemekleri ve ulaşım için geçerlidir.
Şekil D6: Eğitim odaklı okul-öncesi kurumlarda (ISCED 0) sunulan ücretsiz ve paralı okul-öncesi
eğitim, 2010/11
Kamu kurumları
Yardım-destekli özel
kurumlar
Ücretsiz
Bazı durumlarda ücretsiz
Ödenebilir ücretler e

Uygun değil
UK (1) = UK-ENG/WLS/NIR
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
Sadece personelinin eğitimde yeterliğe sahip olmasını gerektiren “eğitim-odaklı” okul-öncesi kurumlar, şekilde
gösterilmiştir. Gündüz kreşleri, gündüz yuvaları ve oyun grupları (personelinin eğitimde yeterliğe sahip olmasını
gerektirmeyen) burada gösterilmemiştir.
Okul-öncesi kurumlara ücret-ödeme kabulü, ailelerden çocukları için bu programda yer almalarını istemeleri ve yemek
veya belirli seçmeli müfredat-dışı imkan için ödememeleri ricaları üzerine kayıt ücretiyle ilgilidir.
96
F I N A N S MA N
Ülkeye özel notlar
Çek Cumhuriyeti ve Slovakya: Kamu kurumları tarafından sağlanan okul-öncesi eğitimin sadece son yılı ücretsizdir.
Çek Cumhuriyeti’nde, sosyal yardım alan ve bakıcı yardımı alan ailelerin herhangi bir ücret ödemeleri
gerekmemektedir.
Yunanistan: ISCED 0 düzeyinde, yardım-destekli özel kurum bulunmamaktadır.
İspanya: Kamu ve hibe-destekli özel okullarda, okul-öncesi eğitimin ikinci aşamasında (3 ila 6 yaş) eğitim ücretsizdir.
Okul-öncesi eğitimin (0-3 yaş) birinci aşamasında ücret ödenir.
Fransa: Hemen hemen tüm özel okullar, yardım-desteklidir ve ücretler çok düşüktür.
Macaristan: Yerel Yönetim Yasası uyarınca, belediyelerin okul-öncesi eğitimi sağlama görevi bulunmaktadır. Ancak,
özel bir kurum, okul-öncesi eğitimini sağlama görevini bir belediyeden devralırsa (ikisi arasındaki anlaşma uyarınca),
bu imkan çocuklar için ücretsizdir
Litvanya: Ücret muafiyetine belli şartlar altında izin verilebilir, ancak şekilde bunlar dikkate alınmamıştır.
Avusturya: Dokuz Avusturya eyaletinin bazıları son yıllarda her yaştaki anaokulu çocukları için ücretleri kaldırmıştır.
Polonya: Kamu kurumlarında günde beş saat eğitim ve bakım ücretsizdir.
Romanya: Özel kuruluşlar için, veriler, 2006/07 öğretim yılı içindir.
İsveç: Dört ve beş yaşındaki çocuklar için resmi ve özel okul-öncesinin yanısıra okul-öncesi sınıflar da ücretsizdir.
Birleşik Krallık (ENG / WLS / NIR): Özel ve gönüllü ortamlar (hibe-destekli özel kurumlar), ücretsiz yarı-zamanlı yer
sağlamak için hükümettne fon alır; ayrıca ücret-ödeme bazında ek saatler sunabilir.
Birleşik Krallık (SCT): Yarı-zaman bazında üç ve dört yaşındaki çocuklar için boş yerler kullanılabilir. Aileler, ek ücret
ödeyerek bu saatleri arttırabilir. Aileler için ücretsiz olmasına rağmen, zorunlu tam-zamanlı eğitimdeki tüm beş
yaşındakilerden okul sonrası bakım için ücret talep edilebilir. Bunu yapmak için hiçbir merkezi yükümlülüğün altında
olmamalarına rağmen, üç yaşın altındaki çocukların bakımı için finansman sağlamak, yerel yönetimlerin kararıdır.
Hırvatistan: Okul-öncesi eğitimin finansmanı yerel makamların yetkisi altındadır. Bunların çoğu, ailelerden okul-öncesi
düzeyde eğitim imkanının masraflarına katkıda bulunmalarını gerektirir. Bazı yerel yetkililer (sadece birkaç olmasına
rağmen), okul-öncesi programların (yeterli fonlara sahip olduklarında) tam maliyetini karşılar ve böylece ailelerden
katkıda bulunmalarını istemez.
OKUL-ÖNCESİ EĞİTİMİ DAHA ÖDENEBİLİR HALE GETİRMEK İÇİN ÇEŞİTLİ DESTEK
MEKANİZMALARI KULLANILMAKTADIR
Sosyal dışlanmayla mücadele için tasarlanmış geniş politikalara ek olarak, zorunlu-olmayan okulöncesi eğitimin (ISCED 0) sağlanması için ücret ödenen tüm ülkelerde, ailelerin katkılarının duruma
göre ayarlanabildiği bazı mekanizma şekilleri bulunmaktadır. Üç ana kriter kullanılmaktadır: ailenin
geliri, çocuk sayısı ve aile durumu (örneğin, tek ebeveyn ile yaşayan çocuk).
Ülkelerin büyük çoğunluğunda, destek mekanizmaları merkezi düzeyde faaliyet gösterir ve aile geliri
belirleyici faktördür. Çek Cumhuriyeti, Litvanya, Polonya, Slovakya ve Türkiye tek istisna olan
ülkelerdir. Çek Cumhuriyeti’nde, kurumun okul müdürü, tüm çocuklar için aynı olan, her akademik yıl
için temel ücretleri ayarlar. Ancak, sosyal yardım alan veya bir çocuğa bakan ve bakıcı parası alanlar
ücretlerden muaf edilir. Polonya’da, aile geliri, sadece finansal zorluklar durumunda, aile katkısından
muaf kararı veren yerel yetkililer tarafından karar verilir. Slovakya’da, anaokulları, yasal vasi “maddi
yoksulluk indirimi” aldığında, zorunlu eğitimden bir yıl önce çocuklardan ücret talep etmez. Türkiye’de,
ücretler, her şehirde, il milli eğitim müdür tarafından belirlenir; aynı bölgedeki bütün öğrenciler aynı
ücreti öder.
Çoğu ülke, ücret indirimi veya muafiyeti olarak, hanede yaşayan çocuk sayısı ile aile gelirini birleştirir.
Birleşik Krallık’ta, çocuklarının ücret-ödeme bazında ek saatlere katıldığı yerde belirli bir gelir
düzeyinin altındaki aileler için vergi kredisi vardır.
Lüksemburg’ta, “çocuk bakımı hizmet belgesi” sistemi 2009 yılından beri yürürlüktedir. Bu düzenleme,
ödemeden kısmi muafiyet sağlar ve ailelere mesleki eğitim hizmetlerinden yararlanmaları için teşvik
amacıyla aile mali katkısını azaltır. Aile gelirine bakılmaksızın verilen belgeler, çocuklara haftada en az
üç saat ücretsiz bakım sağlar. Çocuk bakımı ek saatleri, ailenin gelirine ve çocuğun ailedeki yerine,
örneğin, birinci veya ikinci çocuk, bağlı olarak değişken bir saatlik ücret karşılığında mevcuttur.
Merkezi yetkililer tarafından kullanılan kriterlerden farklı kriterler, okul-öncesi eğitimi daha ödenebilir
hale getirmek için yerel düzeyde uygulanabilir. Örneğin, Estonya’da, sadece aile geliri merkezi
düzeyde ele alınır, ancak yerel yönetimler ek kriterlere de bakabilir (çocuk sayısı veya aile durumu
gibi). İzlanda’da, çoğu belediye, ailelerin medeni veya istihdam durumunu veya tam ya da yarı-zamanlı
97
F I N A N S MA N
eğitim olup olmadığını içeren ek kriterler uygular. Danimarka, Almanya ve Avusturya, belirli coğrafi
bölgelerde daha düşük ücretler uygular.
Şekil D7: Kamu ve özel yardım alan eğitim odaklı okul-öncesi kurumlarda (ISCED 0) indirim ya da
muafiyet sunarken ele alınan faktörler, 2010/11
Aile geliri
Çocuk sayısı
Aile durumu (tek ebeveyn)
Coğrafi bölge
Diğer kriterler
Ücret yok
UK (1) = UK-ENG/WLS/NIR
kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
Bu şekil, kamu ve yardım-destekli özel kurumlarda eğitim-odaklı okul-öncesi kurumlarda sunulan programlara çocukları
katılan ailelerin ödediği ücretleri ayarlamak için kullanılan kriterlere bakmaktadır.
Ülkeye özel notlar
İrlanda: Ocak 2010 yılından bu yana, 3.3 ve 4 yaş arasındaki tüm çocuklar için ücretsiz tam bir yıllık okul-öncesi eğitim
(genellikle sabahtan erken öğleden sonraya kadar) sağlanmıştır. Anne-babaların çocukları için tam gün bakım istediği
durumlarda, gelirleri ve istekleri doğrultusunda, ailelere Çocuk Destekleme Programı’ndan (CCSS) bir ölçekte
finansman temin etmek mümkündür. Bir ebeveyn bir mesleki eğitim komitesi ile ya da ulusal eğitim oragnı Fás’la bir
eğitim kursuna kaydolduğunda, ebeveyn için bir Çocuk, Eğitim ve Öğretim Programı (CETS) altında sübvanse edilen
çocuk bakımına erişimi de mümkündür.
İspanya: Kamu ve hibe-destekli özel okullarda, okul-öncesi ilköğretimin ikinci aşamasında (3 ila 6 yaş-yaş) eğitim
ücretsizdir. Okul-öncesi eğitimin (0-3 yaş-yaş) birinci aşamasında ücret ödenir. Finanse edilmeyen özel okulların birinci
ve ikinci aşamalarında, risk altındaki çocuklara “aile geliri” ve ailedeki “çocuk sayısı”yla ilgili olarak mali yardım yapılır.
Fransa: Hemen hemen tüm özel okullar, yardım-desteklidir ve ücretler çok düşüktür. Yemekler için özel katkılar aile
gelirine göre ayarlanır.
İtalya: Belediye okul-öncesi eğitime kayıtlı çocuklar için kriterler.
Avusturya: Kardeşler aynı anaokuluna gittiğinde özel katkılar ayarlanabilir.
Birleşik Krallık: Düşük veya orta düzeyde geliri olan aileler, eğer haftada en az 16 saat çalışıyorsa, Çalışma Vergi
Kredisi Çocuk Bakım Unsuru’yla maliyetin %70’ine kadar ödemek suretiyle vergi kredisi alabilir.
HEM KAMU HEM DE YARDIM-DESTEKLİ OKULLARDAKİ ÖĞRETİM PERSONELİNE
İLİŞKİN KAYNAKLARI TAHSİS ETMEKTE KULLANILAN AYNI FİNANSMAN YÖNTEMLERİ
Macaristan, Hollanda, Polonya, Finlandiya ve İsveç’te, kamu okullarıyla yardım-destekli özel okullara
tahsis edilen kamu finansmanı arasında hiçbir fark yoktur. İsveç’te, eğer öğrenci belediye tarafından
yönetilen bir okula giderse, belediye kendine mal olacak miktarı yardım-destekli okula kayıt olan
öğrenci için ödemelidir. Miktar, gelecek mali yıl bütçesine dayalı olarak, belediyenin kendi okulları için
hesapladığı miktarı aynı şekilde hesaplar. Belediye, ayrıca, normal öğretim bağlantıları olmadan
olağanüstü destekleyici önlemler talep eden bu türde bozukluğu olan öğrenciler için ek bir hibe
ödemek zorundadır.
Yelpazenin diğer ucunda ve incelenen Avrupa ülkelerinin neredeyse yarısında, özel kurumlar ya
yardım-destekli değildir - Bulgaristan, Yunanistan, Romanya ve Birleşik Krallık (İngiltere’deki
akademiler hariç) - ya da farklı hesaplama yöntemlerine veya devlet okullarının farklı düzeylerine göre
her türlü harcama için kamu fonları tahsis edilir.
98
F I N A N S MA N
Diğer ülkelerde, yardım-destekli özel okullardaki öğretim elemanlarının kamu finansmanı, devlet
okullarında olduğu gibi aynı şekilde (harcamaların diğer türleri farklı finanse edilse bile) tahsis edilir.
Estonya, Letonya ve Avusturya’da, öğretim personeli harcamaları, kamu yetkililerinin yardım-destekli
özel kurumları finanse ettiği gibi devlet okullarını da finanse ettiği tek harcama türüdür. Malta,
Slovakya ve Hırvatistan’da, hem öğretim hem de öğretim-dışı personel, ait oldukları kurumun türüne
bakılmaksızın aynı yönteme göre finanse edilmektedir. Son olarak, Belçika, Fransa (contrat
d’association ile), Portekiz ve Slovenya’da (imtiyazlı okullar için), kamu yetkilileri, sermaye harcamaları
hariç harcamaların her türü için yardım-destekli özel kurumlar ve kamu sektörü kurumları finansmanı
için aynı yöntemi uygular.
Şekil D8: Destek alan özel okullarla ortaöğretim okullarının devlet okullarıyla karşılaştırıldığında
kamu yetkilileri tarafından uygulanan finansman düzeyleri ve/veya finansman yöntemleri, 2010/11
Öğretim personeline ilişkin finansman için aynı düzeyler/yöntemler
Öğretim personeli ve
öğretim dışı personele
ilişkin aynı finansman
düzeyleri/yöntemleri
+ Sermaye harcaması
+ Cari harcama
Tüm kaynak kaategorileri için aynı hesaplama düzeyleri/yöntemleri
Tüm
kaynak
kaategorileri
düzeyleri/yöntemleri
için
farklı
hesaplama
Yardım-destekli olmayan özel okullar
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
Bir kurum şu şekilde kontrol edilip yönetildiği takdirde kamusal olarak sınıflandırılır: 1) Doğrudan bir kamu eğitim
yetkilisi veya ajans tarafından veya 2) Ya bir devlet kurumu tarafından doğrudan ya da üyelerinin çoğu ya bir kamu
yetkilisi tarafından atanan ya da kamu tarafından seçilen bir yönetim organı tarafından (Konsey, Komite, vb).
Bir kurum, eğer bir sivil toplum örgütü (bir kilise, bir sendika ya da bir işletme gibi) ya da üyelerinin çoğunun halk
tarafından seçilmediği üyelerden oluşan Yönetim Kurulu tarafından kontrol edilip yönetilirse, özel olarak
sınıflandırılabilir.
Bir hibe-destekli (hükümet-bağımlı) özel kurum, ya çekirdek finansmanının %50’sini devlet kurumlarından alan ya
da – doğrudan veya hükümet aracılığıyla – öğretim personelinin ücreti bir devlet kurumu tarafından ödenen kurumdur.
Bağımsız bir özel kurum, çekirdek finansmanının %50’sinden daha azını devlet kurumlarından alan ya da öğretim
personelinin ücretinin bir devlet kurumu tarafından ödenmediği kurumdur.
Ülkeye özel notlar
Belçika: Hibe-destekli özel kurumlar, kendi fon tahsislerini işletme maliyetleri veya öğretim personeli olmayan personelin
ücretleri için ayırır; bu durum, il ve belediyeler tarafından yönetilen okullar için de geçerlidir. Buna karşılık, Topluluklayönetilen okullar, öğretim personeli dışındaki personel için daha fazla kaynak alır.
Çek Cumhuriyeti: Sermaye harcamaları, kamu sübvansiyonları kapsamına girmez ve kurucusu tarafından yerine
getirilmelidir.
Estonya: Merkezi yönetim bütçesi, ders kitapları ve okul yemekleri gibi bazı cari harcamaları özel, devlet ve belediye
okulları için de aynı temelde finanse etmektedir.
99
F I N A N S MA N
Fransa: Şekil, contrat d’association’ı olan hibe-destekli özel kurumların çoğuna ilişkin durumu sunar. contrat simple’ı
olan özel okullarda, yalnızca öğretim elemanlarının finanse edilmesi, özel ve kamu kurumlarındaki duruma benzer, diğer
harcama kategoriler, merkezi kamu yetkilisi tarafından finanse edilmez.
Slovenya: Özel okullar, maaş ve malzeme giderleri için devlet okullarına ödenen fonların %85’ini alır; imtiyazlı özel
okullar, maaş ve malzeme giderleri için devlet okullarına ödenen fonların %100’ünü alır. Şekil, ayrıcalıklı olmayan özel
okulları göstermektedir.
Birleşik Krallık (ENG): Burada gösterilen hibe-destekli özel okullar, ücret almayabilen akademilerdir. İngiltere’nin geri
kalanında olduğu gibi, hiçbir kamu fonu almayan ücret-ödenen özel okullar da vardır.
Birleşik Krallık (SCT): Çok az sayıda özel hibe-destekli okullar, kamu yetkilileri tarafından sübvanse edilmektedir.
YÜKSEKÖĞRETİMDEKİ ÖĞRENCİLERE İLİŞKİN HİBELER VE KREDİLER EĞİTİME
YAPILAN KAMU HARCAMASININ ÖNEMLİ BİR KISMIDIR
Ortalama olarak, Avrupa Birligi ülkeleri, toplam kamu harcamalarının %6.4’ünü öğrenciler için
doğrudan kamu-sektörü desteği için ayırmıştır. Ancak, ülkeler arasında, sağlanan doğrudan
finansmanın tüm düzeylerinde önemli farklılıklar olmasının yanısıra farklı eğitim düzeylerindeki
öğrencilere ayrılan miktarlarda belirgin farklılıklar da vardır.
Bulgaristan, Danimarka, Kıbrıs ve Hollanda, Avrupa Birliği ortalamasının en az iki katını tahsis eder.
Yelpazenin diğer ucunda, Üye Devletler’in neredeyse yarısı, AB-27 ortalamasından daha azını harcar.
Burada analiz edilen rakamlar, tamamen ailelerin alabileceği desteğin gerçek düzeyini ölçmek için
değil, öğrencilere ilişkin halk desteğini yönlendirmek içindir. Örneğin, ilköğretimden liseye kadar uygun
olan vergi indirimi ve/veya aile ödenekleri burada dikkate alınmamıştır (bakınız Şekiller D10 ve D13).
İlköğretim ve ortaöğretim düzeylerinde eğitim bütün ülkelerde ücretsiz olarak sağlanırken
yükseköğretim düzeyinde eğitim ücrete tabi olabilir. Bu, ortalama olarak, Avrupa Birliği ülkelerinin
toplam kamu harcamalarının %16.7’sini doğrudan yükseköğretim öğrencilerine kamu desteği
sağlamak için harcarlarken ilköğretim, ortaöğretim ve lise sonrası yükseköğretim olmayan düzeydeki
(ISCED 1-4) öğrencilere tahsis edilen kamu desteği, eğitime ayrılan toplam kamu harcamalarının
sadece %3.7’sine karşılık geldiğini kısmen açıklamaktadır. Bu model, okuldaki öğrencilerin
yükseköğretimde olanlardan daha büyük bir destek yüzdesi aldığı Bulgaristan dışındaki tüm ülkelerde
ve okula ve yükseköğretime (ISCED 1-4 ve ISCED 5-6) doğrudan olan destek oranları arasında çok
az farkın olduğu Çek Cumhuriyeti ve Polonya’da gözlenmektedir.
İlköğretim ve ortaöğretim öğrencilerine yönelik doğrudan destek, incelenen ülkelerin yarısından daha
fazlasında %5’ten azdır. Bulgaristan (%16), Danimarka (%10) ve Almanya (%8) ile en yüksek
yüzdeleri kaydederken İtalya, Avusturya ve İsviçre’de, eğitime yapılan toplam kamu harcamalarının
%1’den azı bu düzeylerdeki doğrudan kamu sektörü desteğine adanmıştır.
Birçok ülkede, öğrenciler veya ailelerden, kayıt ve/veya okul ücreti tahsil edilir. Ayrıca, eğer
ailelerinden uzağa taşınırsa, yükseköğretim öğrencileri geçim masraflarını (örneğin, konut, vb) da
ödemek zorunda kalabilirler. Doğrudan kamu desteği, kamu yetkililerinin yükseköğretime erişimi
genişletmek için çaba harcadığı bir araçtır. Bu düzeyde, incelenen Avrupa ülkelerinin yarısından
fazlasında toplam kamu harcamalarının %12’den fazlasına karşılık gelmektedir. Polonya’nın yanı sıra
İsviçre ve Hırvatistan, sırasıyla %1.5, %2.1 ve %3.1 ile en düşük yüzdeleri kaydetmiştir. Danimarka,
Kıbrıs, Hollanda, İsveç, Birleşik Krallık ve Norveç, öğrenciler için doğrudan mali destek sağlamak için
yükseköğretime yapılan kamu harcamalarının dörtte birini veya daha fazlasını ayırır. Kıbrıs’ta, çok
yüksek düzeydeki destek (%50.9), yurt dışında çok sayıda eğitim gören öğrencilerin finansman
masrafındandır.
100
F I N A N S MA N
Şekil D9: Eğitim kademelerine göre, toplam kamu harcamalarının bir yüzdesi olarak öğrencilere
doğrudan sağlanan kamu-sektörü desteği (bağış ve krediler), genel (ISCED 0-6), öğrenciler (ISCED 14) ve yükseköğretim düzeyi (ISCED 5-6), 2008
ISCED 1-4
EU
BE
BG
CZ
DK
DE
ISCED 5-6
EE
IE
EL

ES
ISCED 0-6
FR
IT
CY
LV
LT
LU
HU
ISCED 1-4
3.7
1.9
16.1
4.5
10.0
8.5
3.4
7.5
:
1.9
3.2
1.0
:
4.3
1.9
1.8
4.1
ISCED 5-6
16.7
13.2
6.7
4.9
28.4
18.9
7.4
12.7
:
9.9
7.4
20.2
50.9
7.1
14.1
:
14.3
ISCED 0-6
6.4
4.1
13.6
4.1
16.0
10.3
3.8
8.7
:
3.6
3.7
4.6
12.7
4.2
4.3
:
5.4
MT
NL
AT
PL
PT
RO
SI
SK
FI
SE
UK
IS
LI
NO
CH
HR
TR
ISCED 1-4
:
7.8
0.8
1.3
2.0
:
3.6
3.0
3.2
5.3
1.7
1.2
:
8.8
0.6
:
:
ISCED 5-6
:
28.9
17.4
1.5
14.9
:
23.2
17.5
14.7
25.4
31.2
22.5
:
44.1
2.1
3.1
:
ISCED 0-6
:
13.1
5.3
1.2
4.3
:
7.8
5.8
6.6
10.2
6.3
5.2
4.8
19.4
1.0
0.7
:
Kaynak: Eurostat, UOE (veriler Haziran 2011’den alınmıştır).
Açıklayıcı not
Öğrencilere mali yardım, devlet tarafından öğrencinin durumuna bağlı olarak öğrenim bağışları, krediler, aile tahsisatları
şeklinde finanse edilen fonların transferlerine tekabül etmektedir. Gösterge, öğrencilere yapılan desteği tam olarak
yansıtmamaktadır, çünkü öğrenciler özel bankalardan da kredi olarak finansal destek alabilmekte, belirli sosyal
hizmetlerden (sübvanse edilen yemekler, ulaşım, sağlık ve konaklama imkanları gibi) veya vergi muafiyetin de
yararlanabilmektedirler. Eğitim sistemlerindeki farklılıklar nedeniyle öğrenciler için olan maddi destek bir ülkeden diğerine
değişebilmektedir.
Ülkeye özel notlar
AB: Tahmini rakamlar.
Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti ve Avusturya: Öğrenciler için kamu tarafından finanse edilen herhangi bir kredi yoktur.
Danimarka: ISCED 4’teki harcamalar, kısmen ISCED 5-6 harcamalarına dahil edilir.
Estonya ve Macaristan: Kamu kaynaklarından gelen öğrenci kredileri, sadece kısmen mevcuttur.
İspanya, İrlanda ve Portekiz: Yan hizmetler için harcamalar, ISCED 5-6’da mevcut değildir.
Kıbrıs: ISCED 0-6 ve ISCED 5-6’da yurt dışında okuyan öğrencilere yönelik mali yardımı içerir.
Lüksemburg: ISCED 4 harcamaları mevcut değildir. ISCED 1-4’e ilişkin yan hizmetler harcaması ve hane dışında özel
kuruluşlara yapılan kamu transferleri mevcut değildir.
Portekiz: Kamu kaynaklarından gelen öğrenci kredileri mevcut değildir. ISCED 4 harcamaları, kısmen ISCED 5-6
harcamalarına dahildir. Yerel yönetim düzeyindeki ISCED 1-4 harcamaları ve hane dışında özel kuruluşlara yapılan
kamu transferleri mevcut değildir. Atfedilen emeklilik harcamaları, toplam harcamalara dahildir.
Slovakya: ISCED 0, ISCED 1 ve 2 için yerel düzeyde özel kuruluşlara yapılan kamu transferleri mevcut değildir. ISCED
5B harcamaları, ISCED 3 altında yer almaktadır.
İzlanda: Yan hizmetler için yapılan harcamalar mevcut değildir.
Norveç: Yan hizmetler için yapılan harcamalar ISCED 1-4 için geçerli değildir.
Hırvatistan: ISCED 0-4 düzeyleri için öğrencilere yapılan maddi destek mevcut değildir. Hane dışından ve burslar ve
diğer hibe dışında özel kuruluşlara yapılan kamu transferleri, ISCED 5-6 için geçerli değildir.
101
F I N A N S MA N
AİLE ÖDENEKLERİ VE VERGİ İNDİRİMİ OKUL-ÇAĞINDA ÇOCUĞU OLAN AİLELERİ
DESTEKLEMEDE YAYGIN ŞEKİLDE KULLANILAN YÖNTEMLERDİR
Aile ödenekleri, istisnasız bir şekilde, tüm Avrupa ülkelerinde bulunmaktadır. Genel olarak, çocuk
doğduğunda verilir ve en az zorunlu eğitimin sonuna kadar ödenir (yükseköğretim öğrencileri için
destek hakkında bilgi için bakınız Şekil D10). Zorunlu-eğitim sonrasına devam eden gençler için üst
yaş sınırı uzatılabilir. Bazı ülkelerde, yaş sınırı, belli bir eğitim düzeyinin sonuna karşılık gelmez.
İrlanda, Kıbrıs, İzlanda ve Türkiye, sadece üç eğitim düzeyinde aile indirimi sağlar ve Danimarka,
İsveç ve Finlandiya, ilköğretim için sağlar. Diğer tüm ülkeler, vergi indirimi ve/veya vergi kredisi
ve/veya eğitim bursu gibi diğer mali destek şekillerini birleştirir. Danimarka ve Norveç’te, aile indirimi
yaş sınırı 18’dir ve bu sınır, lise eğitiminin sonuna karşılık gelmez (bakınız Şekil B2).
Vergi indirim sistemleri, Avrupa ülkelerinde yaygındır ve okul-çağında çocuğu olan aileler için mali
destek sağlamada aile indirimlerini tamamlar. Bu sistemler, çocuklarının eğitim düzeyine
bakılmaksızın, örneğin, okul-öncesinden liseye kadar, ailelere genellikle uygulanır. Çok az ülke, bu
desene uymaz. İtalya ve Portekiz’de, vergi indirimi, okul-öncesinde çocuğu olan aileler için geçerli
değilken Norveç’te, çocuk bakımı, vergi indirimi için tek uygun imkandır. Birleşik Krallık’ta, çocuk
yardımı için evrensel bir sistem ve çocuk vergi kredileri için bütçe hesaplı yardım sistemi vardır.
Bunlar, doğumdan itibaren çocuklar için ödenebilir, bu yüzden okul başlangıcı açısından eğitimle
bağlantılı değildir. İleri yaş grubu için, 19 yaşa kadar olan zorunlu eğitim sonunda eğitime devam
katılımıyla bir bağlantısı vardır. Norveç’te, çocuk bakımı harcama belgesi kanıtı olan aileler yıllık vergi
indirimi alabilir.
Genel olarak, çok az ülke, hem vergi indirim düzenlemeleri hem de eğitim bursuyla aile indirimini
tamamlar. Belçika (Flaman Topluluğu) ve İspanya, okul-öncesi eğitimden ortaöğretime kadar olan
öğrenciler için eğitim bursunun sağlandığı ülkelerdir. Ülkeler, genellikle, lisedeki öğrencilere eğitim
bursu verir, ancak bazı ülkeler, bu yardımı ortaöğretim öğrencilerine (Belçika (Fransızca ve Almanca
Konuşan Topluluklar), İtalya ve Macaristan), hatta ilköğretim öğrencilerine (Fransa, Polonya, Portekiz
ve Slovakya) kadar yayar. Romanya, aile indirimiyle eğitim bursunu birleştiren tek ülkedir: 200 Euros
and the Money for High-Schoo’ programları, eğitim yılı boyunca düşük gelirli aileleri sübvanse eder.
102
F I N A N S MA N
Şekil D10: Çocukları ilköğretim ve ortaöğretimde bulunan ailelere sağlanan finansal destek türleri,
2010/11
ISCED 1
Aile indirimleri
Aile indirimleri + vergi indirimi
Aile indirimleri + eğitim bursları
Aile indirimleri + vergi indirimi + eğitim
bursları
Veri mevcut değil
ISCED 2
ISCED 3
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
Eğitim bursu, bir eğitim dersini finanse etmek için verilen bir eğitim ödülü veya öğrenci bursudur. Gösterge,
yurtdışında öğrenim öğrencilere yönelik desteği veya okul ulaşımı, yemek, ders kitapları veya malzeme veya
yatakhane maliyetlerine ilişkin özel indirimleri kapsamaz.
Aile indirimleri, belirli bir yaşa kadar çocuğu olan ailelere veya belirli koşullarda düzenli olarak yapılan ödemedir.
Ülkeye özel notlar
İspanya: Aile indirimleri, düşük gelirli ailelere ya da engelli çocuğu olan ailelere için uygulanır.
Malta: Lise eğitim bursu, ailelere değil, öğrencilere verilir. Çocuklarını özel bağımsız okullara kayıt ettiren aileler de
vergi indiriminden yararlanır. Bağımsız okullar Destek Yardımı Öğrenme hizmetleri için aileler tarafından yapılan
masraflar, devlet tarafından karşılanır. Aileler, sadece özel okullarda ödenecek ücretler için vergi indirimi alır.
Polonya: Sosyal yardım desteğine ek olarak, motivasyonla ilgili destek de (örneğin, okul sonuçları bursu, spor
başarıları bursu, vb) mevcuttur.
Portekiz: Okul Sosyal Desteği, Acção Social Escolar, mali destek ve yiyecek ve konaklama için destek vermenin
yanısıra pedagojik kaynaklara erişim de sağlayarak okul-öncesi, ilköğretim ve ortaöğretime giden çocukları
desteklemeyi amaçlamaktadır. Ortaöğretim öğrencileri de bursa başvurabilirler.
Romanya: 1-8. sınıflardaki öğrenciler için “Süt ve grisini” programı (1-8. Sınıf öğrencileri için) ve “Meyve” programı,
yerel yönetimler tarafından finanse edilmektedir. Ücretsiz ders kitapları yetim öğrencilere verilmektedir.
Birleşik Krallık: Aileler, doğumdan itibaren 16 yaşına kadar veya eğitime devam eden (yükseköğretim hariç)
öğrenciler için 19 yaşına kadar, (evrensel) çocuk yardımı ve (gelire bağlı) çocuk vergi kredisi alır.
Birleşik Krallık (ENG/WLS/NIR): Eğitim bursu (eğitim bakım yardımı veya EMA), zorunlu eğitim yaşının üzerinde ve
19 yaşın altındaki gençler içindir. Gelire bağlıdır ve alıcıların belirtilen davranış, çaba ve katılım standartlarını
karşılamaları gerekmektedir. EMA, Eylül 2011 tarihinden itibaren durdurulmuştur. Bunun yerine, en savunmasız 16-19
yaşındakiler için bir burs programı olacaktır.
103
F I N A N S MA N
Norveç: 12 yaşın altındaki çocuklar için bakım masraflarını belgeleyen aileler, bir çocuk için 25 000 NOK’a kadar ve
her ek çocuk için 15 000 NOK’a kadar yıllık vergi indirimi alabilir. Aile indirimi için yaş sınırı 18’dir. 18 yaşına kadar
çocuğu olan tüm aileler bu indirimleri alır.
Türkiye: Her çocuğunu okula kayıt yaptıran ailelere düşük bir miktar verilir.
PEK AZ AVRUPA ÜLKESİ TAMAMEN ÜCRETSİZ YÜKSEKÖĞRETİM SAĞLAR
Kamu yetkilileri, bütün Avrupa ülkelerinde yükseköğretim harcamalarına katkıda bulunur.
Yükseköğretim kurumlarına (HEI) tahsis edilen miktarlar, genellikle sadece kısmen harçları kapsar.
Çoğu ülkede, HEI’lerin bütçelerinin önemli bir kısmı öğrenciler ve ailelerine kısmen bağlıdır. Bu
ülkelerde, ilk yeterliğe (lisans düzeyi) kaydolan tam-zamanlı öğrencilerin eğitim masraflarına finansal
olarak katkıda bulunmalarıı zorunludur.
Yükseköğretime ilişkin ücretlerin iki ana türü, idari ücretler ve öğrenim ücretleridir. İdari ücretler,
öğrenciler ilk defa bir kuruma kayıt olduklarında genellikle sadece bir kez ödenen giriş ücretlerini; yıllık
olarak ödenen öğrenim ücretlerini ve sınavların organizasyonunu kapsayan mezuniyet ücretlerini
kapsar. Öğrenim ücretleri, öğretim maliyetine katkıda bulunmayı amaçlar ve genellikle idari
ücretlerden daha yüksektir. Bazı ülkelerde, sınıf tekrarı yapan öğrenciler veya eğitimlerini
tamamlamaları için gereken sabit süreden daha fazlasını alırlarsa, özel önlemler uygulanabilir.
Beş ülkede – Danimarka, Yunanistan, Malta, İsveç ve Birleşik Krallık (İskoçya) – sadece yabancı
uyruklu öğrencilerin (AB veya EEA ülkelerinden olmayanlar) lisans programlarında eğitim ücreti
ödemeleri gerekmektedir. Birleşik Krallık’ta (İskoçya), bir devlet kurumu, öğrencilerin mali durumlarına
bakmaksızın, eğer talepte bulunurlarsa ve sınıf tekrarı yapmazlarsa, resmi olarak belirlenmiş kayıt
ücretlerini öder.
Bulgaristan ve Fransa’da, bütün öğrenciler yıllık idari ücret öderken yalnızca Polonya’da, öğrenciler
ayrıca mezuniyet ücreti de öder. Bu üç ülkede, öğrenciler herhangi bir öğrenim ücreti ödemez.
Çoğu ülke, öğrenim ücreti alır ve bunların yaklaşık yarısı da idari ücret de alır. Ancak, öğrenim
ücretinin uygulandığı ülkelerin yarısından fazlasında, tüm öğrenciler bunları ödemekle yükümlü
değildir. Buna karşın, idari ücretler genellikle bütün öğrenciler tarafından ödenir.
Bulgaristan, Fransa, ve Polonya’da, herhangi bir öğrenim ücreti yoktur, ancak bütün öğrenciler yıllık
idari ücret ödemek zorundadır ve Polonya’da, öğrenciler ayrıca mezuniyet ücreti de öder.
Belçika (Almanca Konuşan Topluluk), İspanya, Lüksemburg, Hollanda, Portekiz, Birleşik Krallık
(İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda), Lihtenştayn ve Türkiye’de, bütün öğrenciler öğrenim ücreti öder
(münhasıran veya idari ücretle beraber veya herkes için zorunlu olmayabilen öğrenci derneklerine
(aşağıya bakınız) katkıda bulunmayla beraber).
Bağımsız olarak ya da öğrenim ve idari ücretlerine ek olarak, öğrenci organizasyonlarına yapılan
zorunlu bir ödeme sistemi yürürlükte olabilir. Bunlar, kültürel faaliyetler veya belirli sigorta türlerinden
ortaya çıkanlar gibi öğrenci yaşam veya hizmetle ilişkili maliyetlere katkılardır. Gerekli olduğu yerlerde,
bu ödemeler genellikle diğer ücretlerden çok daha düşüktür. İsveç, 2010 yılında zorunlu öğrenci
dernek üyeliğini ve ücretini kaldırmış ve Nisan 2008 tarihinden itibaren, öğrencilerin artık eğitimleri
sırasında almış oldukları desteğin tanınmasındaki “Mezuniyet Bağışı”nı ödemek zorundadır.
Finlandiya ve Norveç’te, öğrenciler sadece öğrenci organizasyonuna katkı öderler; başka herhangi bir
ücret yoktur.
Hedef bir kitleye mali destek sağlanması, idari ve/veya öğrenim ücretlerini almada evrensel
programların etkilerini azaltır. Örneğin, İtalya ve İspanya’da, hedeflenen öğrenciler (aile koşullarına,
gelire, engellilik durumuna göre belirlenen) bağış alır ve bazı ücretlerden muaftır.
104
F I N A N S MA N
Çek Cumhuriyeti’nde, ISCED 5A programlarındaki tüm öğrenciler kayıt ücreti, bazı hizmetler için ve
ayrıca bazı durumlarda idari ücreti öder. Ayrıca, eğer standart eğitim sürelerini 1 yıldan daha fazla
uzatırlarsa, eğer yabancı bir dilde eğitim görürlerse, eğer halihazırda bir diploma laıp aynı düzeyde
ikinci veya daha ileri bir yeterlik eğitimi görürlerse, kurumlar tarafından belirlenen öğrenim ücretini de
ödemek zorundadırlar. Yükseköğretim meslek okulundaki (ISCED 5B) öğrenciler, hükümet
kararnamesi ile belirlenen küçük bir öğrenim ücreti öder.
Bulgaristan, Estonya, Letonya, Slovenya ve Hırvatistan’da, eğitim yetkilileri, öğrenim ücretlerinin
tamamen kamu fonları tarafından karşılanacağı öğrenci sayısına ve öğrenim ücretini ödemek zorunda
olan öğrenciler için mevcut yerlerin sayısına karar verir. Son yıllarda Hırvatistan’da, tüm yeni
öğrencilere ilişkin öğrenim ücretleri, tamamen kamu fonlarından finanse edilir, ancak daha ileri
düzeyde eğitim yıllarının finansmanı, örencilerin akademik sonuçlarına bağlıdır ve bir kurumdan
diğerine değişen bir finansman modeline dayanmaktadır.
Şekil D11: Kamu ve/veya devlete-bağımlı özel sektörlerde ilk yeterlik için (ISCED 5) tam-zamanlı
öğrenciler tarafından yıllık olarak ödenen özel katkı payı çeşitleri, 2010/11
Tek seferlik kayıt ücreti
Yıllık idari ücret
Mezuniyet ücreti
Öğrenci derneklerine katkılar
Öğrenim ücretleri
Diğer
Bütün öğrenciler tarafından ödenen
P Sadece bazı öğrenciler tarafından ödenen
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
Ücretler/özel katkılar burada öğrenciler veya aileleri tarafından eğitim masraflarına resmi ve zorunlu olarak katkıda
bulunarak ödedikleri para toplamı olarak belirlenmiştir. Kayıt ücreti, öğrenim ücreti, vb şeklinde olabilir.
Ülkeye özel notlar
Belçika (BE fr): Öğrencilerin istenen yıllık miktar, kayıt ücreti ve harç ücretlerini kapsar. Temmuz 2010 yılında
Demokratikleşme ve Yükseköğretim Serbest Erişim Yasası’nın kabul edilmesinin ardından, bağış yapılan öğrenciler,
ücret ödemekten muaf tutulur. Bağış almaya uygun olmayan mazlum öğrenciler, %50’ye kadar olan indirilmiş ücret
öderler.
Danimarka, Malta ve İsveç: Sadece uluslararası öğrenciler (AB veya EEA dışındaki ülkelerden gelen) öğrenim ücreti
öder.
Almanya: 2006/07 yılından bu yana, eyaletler, eğitim masraflarına ilişkin katkı talep etmekte özgür bırakılmıştır. Daha
fazla bilgi için: http://www.studis-online.de/StudInfo/Gebuehren/tuition_fees.php
Estonya: Sübvanse edilmiş yeri olmayan öğrenciler, öğrenim ücretlerine katkıda bulunur.
İrlanda: Bütün öğrenciler, yıllık olarak öğrenci katkı ücreti, “idari ücret”, öder. Ancak, devlet hedeflenen öğrenci
(gelirine göre) adına bu ücreti öder.
Yunanistan: “Hellenic Open University” dışında lisans düzeyinde eğitim ücretsizdir.
Fransa: Bilgi, yükseköğretim ve araştırma Bakanlığı’nın sorumluluğu altında sadece yükseköğretim kurumlarını
ilgilendirmektedir. Merkezi düzeyde ayarlanan yıllık idari ücretlerine ek olarak, yükseköğretim kurumları, sporu, Service
Universitaire de Médecine Préventive et de Promotion de la Santé’den (SUMPPS) tıbbi imkanı veya Service
Universitaire d'Information et d'Orientation’ı (SUIO) finanse etmek için belirli ücretler toplayabilir.
İtalya: “Diğer” kategorisi, öğrenci refahı için bölgesel vergi anlamına gelir.
Letonya: Şekil, devlet-sübvansiyonlu yeri (tüm öğrencilerin yaklaşık dörtte üçü) olmayan öğrencilerle ilgilidir.
Sübvansiyonlu öğrencilerden ücret tahsil edilmez. Öğrencilerden mezuniyet belgeleri (sert kapak) için nispeten küçük
bir miktar alınır.
Litvanya: 2011 yılından itibaren, kayıt ücretleri artık alınmamaktadır.
105
F I N A N S MA N
Avusturya: Avrupa Birliği ülkelerinden gelen öğrencilerle aynı haklara sahip olanların öğrenim ücreti ödemeleri
gerekmemektedir. Yalnızca asgari eğitim sürelerini artı iki yarıyıl aşmaları durumunda, yarıyıl başına 363.36 Avro
öderler. Uygulamalı bilimler üniversiteleri, öğrenim ücretlerinden feragat edebilir, ancak sosyal yardım alan öğrencilerin
de öğrenim ücretleri geri ödenir.
Polonya: Yükseköğretim Kanunu’nu değiştiren ve 1 Ekim 2011 tarihinden itibaren geçerli olan 18 Mart 2011 Yasası’na
göre, kamu HEI’deki tam-zamanlı öğrenciler, bir sonraki/ikinci bir tam-zamanlı eğitim için öğrenim ücreti öderler.
Slovenya: Devlet tarafından finanse edilen yerlerde kamu yükseköğretim kurumlarının tam-zamanlı öğrencileri
tarafından ödenen diğer ücretler, eğitim programının uygulanması, saha çalışması ve profesyonel saha gezileri; aynı
dersten dördüncü kez veya daha fazla sınava girerlerse sınav masrafları ve sınav komisyon masraflarını içerir.
İsveç: Öğrenci derneğine girme ücreti ve zorunlu üyelik, 2010 yılında yürürlükten kaldırılmıştır. Nisan 2008’den bu yana,
öğrencilerin artık eğitimleri sırasında almış oldukları desteğin tanınmasındaki “Mezuniyet Bağışı”nı mezun olduklarında
ödemek zorundadır.
Birleşik Krallık (SCT): İskoç öğrencilerle diğer Avrupa Birliği ülkelerinden gelen öğrenciler için herhangi bir ücret
alınmaz, ancak İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda’dan gelen öğrencilerle uluslararası öğrenciler ücret öder.
Norveç: Hükümet-bağımlı özel sektördeki bazı kurumlarda, öğrencilerin idari giriş ücreti, yıllık kayıt ücreti ve öğrenim
ücreti ödemeleri gerekmektedir.
TÜM ÜLKELER YÜKSEKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNE YAŞAM MASRAFLARINDA
YARDIMCI OLMAK İÇİN TASLAK SAĞLAR
Yükseköğretimdeki öğrenciler ve/veya aileleri, herkes için eğitimde fırsat eşitliği ve daha spesifik
olarak, yükseköğretime erişimin genişletilmesi de dahil olmak üzere sosyal ilkelerle desteklenen bir
dizi finansal destekten faydalanabilir. Yükseköğretim öğrencilerinin ailelerinden mali açıdan bağımsız
olma ilkesi de bazı ülkelerde rol oynayabilir. Burada üç temel destek kategorisi ele alınmaktadır:
•
Yaşam maliyetlerini karşılamaları için öğrencilere kredi ya da burs şeklinde sağlanan maddi
destek;
•
İdari ücretler ve öğrenim ücretini ödemeleri için öğrencilere kredi ya da burs şeklinde ya da
muafiyet ya da indirim şeklinde sağlanan maddi destek;
•
Aile yardımı ve/veya vergi indirimi şeklinde yükseköğretimdeki öğrencilerin ailelerine sağlanan
mali yardım.
Sadece yedi ülke, yukarıda belirtilen her üç destek türünü sağlar (Almanya, Fransa, İtalya, Letonya,
Litvanya, Avusturya ve Slovakya). Ancak, bütün ülkeler, birinci yükseköğretim yeterliği için ISCED 5
düzeyi programlarına kayıtlı öğrencilerin ailelerine destek sağlamamalarına rağmen, yaşam
masraflarını karşılamak için öğrencilere finansal destek sağlamaktadır. Bu, öğrenci mali
bağımsızlığına dayanan bir modeli önermektedir. Yükseköğretime girişin ücretsiz ya da (öğrenci
yalnızca öğrenci kuruluşuna bir katkı payı öder) neredeyse ücretsiz bir grup ülkede (Danimarka, Malta,
Finlandiya, İsveç ve Norveç), mali destek yalnızca öğrencinin yaşam giderleri için verilir. Buna karşılık,
Lüksemburg, Macaristan, Romanya ve Hırvatistan’da, yaşam maliyetlerini destekleme, çok sayıda
öğrenciden öğrenim veya idari ücret alınsa bile, öğrenciler için mevcut tek destek türüdür. Hollanda,
Birleşik Krallık (İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda), İzlanda, Lihtenştayn ve Türkiye’de, geçim
masraflarına yapılan yardıma ek olarak, öğrencilere, ülkeye göre, idari veya öğrenim ücreti için destek
de verilebilir.
İkinci model, öğrencilerin ailelerine devam eden bağımlılıklarına dayanmaktadır. Aile yardımı ve/veya
vergi indirimi şeklindeki destek, ISCED 5 düzeyinde bir ilk yükseköğretim yeterliğine kayıtlı öğrenci
ailelerine sağlanır ve bu da öğrencilere yaşam masraflarında yardımcı olmak için doğrudan desteği
tamamlar.
Bazı ülkeler/bölgeler, belirli amaçlar için destek tahsis etmez, ancak ödüllendirme kriterlerini
karşılayan herhangi bir öğrenci için genel bir tam-amaçlı ödül verilir (Belçika - Fransızca ve Almanca
konuşan topluluklar, Bulgaristan, Yunanistan, İrlanda, İspanya ve Portekiz). Bunlardan, Belçika
(Almanca Konuşan Topluluk), Bulgaristan ve İrlanda, öğrencilerin ikamet statüsünü dikkate almaz.
106
F I N A N S MA N
Son olarak, çeşitli ülkeler, belirli öğrencilerin ihtiyaçlarına bağlı olarak farklı destek türleri sağlar.
İspanya’da, örneğin, öğrenciler için idari ücretler ve öğrenim ücretlerini ödemeleri için belirli destek
programı ve ayrıca ikamet ettikleri topluluktan başka bir Özerk Topluluk’ta öğrenim gören öğrenciler
için hareketlilik bağışı bulunmaktadır. Bu bağışlar, ikamet ve diğer masrafları kapsar. Son olarak,
ayrıca ikamet ettikleri Özerk Topluluk’ta öğrenim gören öğrenciler için “Genel bağışlar” denen bağışlar
da bulunmaktadır. Bu bağışlar, ikamet, malzeme, eğitim merkezine gidip gelme ve sonraki
çalışmalarda uyumsuzluk tazminatı ve iş bulmayla ilgili giderleri içerir.
Yurtdışında öğrenim görmek isteyenlere mali destek sağlanmasını ve ülkesinde verilen bağış ve
kredilerin taşınabilirliğinin garantisini içererek Avrupa genelinde öğrenci hareketliliğini teşvik etmenin
çeşitli yolları vardır. Ev sahibi ülkeler için bir başka yol, öğrencilerin ikamet statüsü ne olursa olsun,
destek vermektir.
İncelenen ülkelerin yarısı, öğrenci finansal desteği için ödüllendirme kriterleri arasında ikameti
içermez. Ancak, öğrencilerin yurtdışı yerleşikleri olsa bile, uygulanan koşullar genellikle AB ve diğer
vatandaşlar arasındaki farklı olmasına rağmen, vatandaşlığı (Belçika (Fransız Topluluğu), Almanya,
İrlanda, Yunanistan ve Letonya) içeren yeterlik kriterleri olarak ev sahibi ülkeden destek alabilirler.
Almanya’da, tüm ulusal ve yabancı öğrenciler, kurumun bulunduğu eyalette (ücretlerin ödenmesi için
destek) uygulanan düzenlemelere bağlı olarak kredi programlarına katılımı veya ücret indirimi için
uygundur. Yabancı öğrenciler, belirli koşullar altında ayrıca BAföG için de uygundur. AB ve EEA
vatandaşları, eğer Almanya’da daimi ikamet ediyorlarsa veya işçi ya da işçinin çocuğu veya eşi olarak
serbest dolaşım hakkı varsa, uygundur. 2008 yılındaki reformdan (22 BAföG-Değişiklik yasası) bu
yana, diğer yabancı öğrenciler, eğer Almanya’da halihazırda yasal olarak yaşıyorlarsa ve uzun vadede
kalmayı düşünüyorlarsa, ailelerinin önceki döneme ait asgari istihdam süresini yerine getirip
getirmediklerine bakılmaksızın, uygundur.
Şekil D12: Kamu ve/veya devlete-bağımlı özel sektörlerde ilk yükseköğretim yeterliği için (ISCED 5)
tam-zamanlı öğrencilere yönelik kamu finansal desteğin amacı, 2010/11
Yaşam giderlerini
karşılamaları için
öğrencilere sağlanan
destek
İdari ücretleri ve/veya
öğrenim ücretlerini
ödemeleri için
öğrencilere sağlanan
destek
Kapsamlı
(küresel) destek
Bütün öğrenciler
İkamet eden öğrenciler
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
Şekil, bir ilk yükseköğretim yeterliği (ISCED 5) için tam-zamanlı eğitimde devlet-sübvansiyonlu bir yere kaydolan tamzamanlı öğrencileri dikkate alır. Kapsamlı (genel) destek ya da ödül, öğrenci yaşam giderlerini kapsamaya yönelik
desteği, idari ücretlerin ve/veya öğrenim ücretlerine katkı ödemelerinden ayırmaz.
Destek tanımları için Sözlükçe’ye bakınız.
107
F I N A N S MA N
Ülkeye özel notlar
Belçika: Eğitim ve öğretimdeki öğrencilerin aileleri, kapsamlı (küresel) bir destek biçimi olarak 26 yaşına kadar çocuk
yardımı almaya devam eder. Eğer, öğrenci ailesinden ayrı yaşıyorsa, yardımı doğrudan öğrenci alır.
Çek Cumhuriyeti: Öğrencinin yerine getirmesi gereken kriterler, bir kurumdan diğerine değişir. Genellikle, kurumla
öğrencinin yaşadığı yer arasındaki mesafeyi içerir; standart eğitim süresini bir yıldan daha fazla aşıp aşmadığı; eğitim
giderlerini tamamen kendisinin ödeyip ödemediği. Yabancı öğrenciler, bazı geçim masrafı desteğinden yararlanır.
Kantin, öğrenci sayısına (vatandışlığına bakılmaksızın) bağlı olarak bir kamu destek hibesi alır. ISCED 5B düzeyinde,
öğrencilerin yaşam giderlerini kapsamaya ilişkin destek, vatandaşlık kriterini dikkate almaz. Buna ek olarak, diğer
destekler (en fazla 26 yaşına kadar sağlık sigortası, yemek, ulaşım ve kültürel faaliyetler için teşvikler) mevcuttur.
Almanya: BAföG öğrenci desteğine ek olarak, KfW-Bank (bir kamu bankası) tarafından, uygun koşullarda (düşük faiz
oranları) sunulan federal düzeyde farklı kredi programları bulunmaktadır. Ayrıca, liyakata dayalı bir destek şekli,
2010’da (Deutschlandstipendium) tanıtıldı. Geçim masraflarına ilişkin desteğin (BAföG) yarısı iadesiz ve yarısı iadelidir
(faizsiz).
Estonya: Gerçek yoksulluk içindeki öğrenciler için mali destek, sadece ikamet eden öğrencileri ilgilendirmektedir.
İrlanda: Serbest ücretler tasarısı kriterlerini karşılayıp onaylanmış yükseköğretim kurumlarında öğrenim gören tamzamanlı AB/EEA/İsviçre vatandaşlarının, devlet tarafından kendi adlarına ödedikleri lisans öğrenim ücretleri
bulunmaktadır.
Yunanistan: Taşımacılık sübvansiyonları, tüm öğrencilerin yanı sıra tüm kamu tarafından finanse edilen faaliyetler,
müzeler, vb. için kullanılabilir. Son olarak, bazı bölgesel üniversitelerde, ulaşım tüm öğrenciler için de ücretsizdir.
İspanya: Aile yapısına ve ikamet yerine ve öğrencinin eğitimne bağlı olarak yükseköğretimde çocuğu olan aileler için
vergi kolaylıkları bulunmaktadır.
Fransa: Yıllık ve arasıra yapılan eğitim ödenekleri, (örneğin, ailelerinin parçalanması, aileden kanıtlanmış bağımsızlık
ya da 26 yaşından sonra eğitime dönmek gibi), eğitimleri boyunca belirli zorluklarla karşılaşan öğrencilere yardımcı
olmak için kullanılabilir.
Letonya: Ailelere verilen destek, öğrenciler için de mümkün olabilir. Öğrencilerin eğitime, sağlık sigortasına yıllık
olarak yatırılan fonların bir kısmını alma olasılıkları bulunmaktadır.
Macaristan: Devlet tarafından finanse edilen yerler için öğrenciler.
Avusturya: Yabancı uyruklu öğrenciler, Öğrenci Destek Yasası uyarınca, belirli koşullar altında mali destek için
uygundur.
Slovenya: Kapsamlı bir destek programı bulunmaktadır: fonlar öğrencilere doğrudan verilmez, ancak konaklama ve
ulaşım (ikamet eden öğrenci) ve yemekler (tüm öğrenciler) için hizmet sağlayıcılarına verilir.
İsveç: Uluslararası öğrenciler için öğrenim ücretinin tanıtımına paralel olarak, ücret ödeyen öğrencileri hedefleyen iki
yeni burs programı tanıtılmıştır.
Norveç: Şekil, yalnızca kamu kurumlarındaki öğrencileri dikkate almaktadır. Devlet-bağımlı özel kurumlardaki
öğrencilerin öğrenim ücretlerine katkıda bulunmaları gerekmektedir ve bu öğrenciler için belirli mali destek şekilleri
mevcuttur. Kamu kurumlarında, hiçbir öğrencinin, daimi veya yabancı olsun farketmez, hiçbir tür öğrenim ücreti ödemesi
gerekmez.
108
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
ZORUNLU EĞİTİMDEKİ ÖĞRENCİLERİN ÖĞRETMENLERİNE YÖNELİK TEMEL EĞİTİM
GENELLİKLE EŞZAMANLI YOLU TAKİP EDER
Nitelikli bir okul öğretmeni olmak için tüm Avrupa ülkelerinde, adayların öğretmenlik mesleğine
katılmak için kendilerine gerekli teorik ve pratik becerileri (okul yerleştirmeleri dahil) sağlayan bir
eğitimi içererek akademik eğitim almış olmaları gerekmektedir.
Temel öğretmenlik eğitiminin iki modeli vardır. Eşzamanlı model altında, mesleki eğitim bileşeni,
genel eğitim ve/veya öğretmen adayına öğretilmesi amaçlanan konu(lar)nun eğitimini yanında en
başta sağlanmaktadır. Ardışık model altında, öğrenciler ilk önce akademik/ders eğitimlerini alır ve
akademik derecesini tamamladıktan sonra eğitim alanında mesleki bir ders alırlar. Bologna sürecinin
başlatılmasından bu yana, temel öğretmenlik eğitimi pek çok değişiklik gördü, dolayısıyla tarihsel
karşılaştırmaların dikkatle yapılması gerekir. Bu düşünceyle, 2002/03’ten (Eurydice, 2005) bu yana,
eşzamanlı modele ek olarak, öğretmen eğitiminin ardışık modelini sunan ülkelerin sayısının, eğitimin
tüm düzeyleri için arttığına da dikkat çekilebilir.
Neredeyse tüm Avrupa ülkelerinde, okul-öncesi ve ilköğretim düzeyindeki öğretmenler eşzamanlı
model altında eğitilmiştir. Bulgaristan, İrlanda, Polonya, Portekiz ve Birleşik Krallık’ta (İngiltere, Galler
ve Kuzey İrlanda), hem eşzamanlı hem de ardışık yollar kullanılabilir. İrlanda ve Polonya, eşzamanlı
modelin, okul-öncesi ve ilköğretim öğretmenleri için en yaygın model olduğunu bildirirken, Birleşik
Krallık’ta (İngiltere), ardışık model daha geneldir.
Genel ortaöğretimde durum daha karışıktır. Eşzamanlı model, Belçika, Danimarka, Almanya, Slovakya
ve Türkiye’de mümkün olan tek seçenektir. Ancak, Estonya, İspanya, Fransa, İtalya, Kıbrıs,
Lüksemburg ve Macaristan’da, ardışık model, tek eğitim yapısıdır. Her iki modelinde bulunduğu tüm
diğer ülkelerin çoğunda, eşzamanlı model bu düzeydeki eğitim için en yaygın yoldur.
Birçok ülke, genel lise öğretmenleri için her iki yolu da sunar, ancak öğretmen eğitiminin ardışık modeli
özellikle Yunanistan, Slovenya ve Norveç’te olmak üzere, çok daha yaygındır. Aynı şekilde, Birleşik
Krallık’ta (İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda), hem ortaöğretim hem de lise düzeyinde, öğretmenler
alan uzmanıdır ve ardışık model hakimdir. Eşzamanlı programlar, sadece sınırlı sayıdaki belirli dersler
için mevcuttur.
Almanya ve Slovakya’da, eşzamanlı model, tüm eğitim düzeyleri için mümkün olan tek yoldur.
Fransa’da, sadece ardışık model mevcuttur.
109
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
Şekil E1: Okul-öncesi, ilköğretim ve genel ortaöğretim için başlangıç öğretmenlik eğitiminin yapısı
(ISCED 0, 1, 2 ve 3), 2010/11
Okul-öncesi, ilköğretim
Ortaöğretim
Lise
Eşzamanlı
Ardışık
>> Yurtdışında öğretmen eğitimi
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
Eşzamanlı model, genel eğitimi ve adayların yeterli olduktan sonra öğretecekleri belirli derslerde hakimiyetlerini içerir;
öğrenciler yükseköğretimin başlangıcından itibaren öğretmenliğin mesleki kısımlarını da öğrenirler. Ardışık model
altında, öğrenciler mesleki eğitimlerine geçmeden önce akademik bir derece (lisans veya lisans + yüksek lisans) alırlar.
Ülkeye özel notlar
Belçika (BE de): Ortaöğretim düzeyi öğretmenleri için temel öğretmenlik eğitimi, Almanca-konuşan Topluluk dışında
verilmektedir. Çoğu öğretmen, Belçika’nın Fransız Topluluğu’nda eğitilmiştir.
Lüksemburg: Genel ortaöğretim için, öğretmen adayları genellikle yurtdışında yüksek lisans derecesi alır ve daha sonra
ülke içinde mesleki eğitime katılır.
Lihtenştayn: Temel öğretmenlik eğitimi, yurtdışında gerçekleşmektedir. Öğretmen adayları, çoğunlukla İsviçre ve
Avusturya’da eğitim görürler.
TEMEL ÖĞRETMENLİK EĞİTİMİ, GENELLİKLE YA LİSANS DÜZEYİNDE YA DA YÜKSEK LİSANS
DÜZEYİNDE SAĞLANIR VE 13 ÜLKEDE BİR GÖREVE BAŞLAMA AŞAMASINI TAKİP EDER
Tam nitelikli bir öğretmen olmak için gereksinimleri karşılamak amacıyla öğretmenlerin ulaşmaları
gereken yeterlik düzeyleri açısından ülkeler arasında farklılıklar vardır. Çoğu Avrupa ülkesinde okulöncesi düzeyde bir öğretmen olabilmek için asgari şart, üç ya da dört yıllık yükseköğretim düzeyi
yeterliğidir. Çoğu ülke, okul-öncesi öğretmenlerin bir lisans derecesine veya eşdeğerine sahip
olmasını gerektirir. Ancak, Çek Cumhuriyeti, Almanya, İrlanda, Malta, Avusturya ve Slovakya’da,
asgari düzeyde temel öğretmenlik yeterliği, ya lise (ISCED 3) ya da lise-sonrası yükseköğretim
110
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
olmayan eğitim (ISCED 4) düzeyidir. Tersine, Fransa, Portekiz ve İzlanda’da, bir yüksek lisans
derecesi gereklidir. Genel olarak, bir okul-öncesi öğretmeni olmak için gerekli olan asgari düzeyde
yeterlik, 2006/07 ile karşılaştırıldığında, Avrupa genelinde artmıştır (Eurydice, 2009)
Benzer şekilde, ülkelerin büyük çoğunluğu, ilköğretim aday öğretmenlerinin üç veya dört yıl süren
bir lisans derecesine veya eşdeğerine sahip olması gerektiğini belirtir. Çek Cumhuriyeti, Almanya,
Estonya, Fransa, Portekiz, Slovenya, Slovakya, Finlandiya, İzlanda ve Hırvatistan, bu kuralın istisna
ülkeleri olan on Avrupa ülkesidir, çünkü buralarda ilköğretim öğretmenlerine yönelik temel eğitim,
yüksek lisans düzeyindedir ve genellikle beş yıl sürer. 2006/07 (Eurydice, 2009) ile karşılaştırıldığında,
temel öğretmenlik eğitiminin asgari uzunluğundaki artış 2010/11 yılında birçok ülkede kaydedilmiştir.
Ülkelerin yaklaşık yarısında, ortaöğretim düzeyinde çalışmak isteyenler için, temel öğretmenlik
eğitimi lisans düzeyindedir (üç ila dört yıl) ve diğer yarısında ise, yüksek lisans düzeyindedir (genellikle
yaklaşık beş yıl). Lise öğretmen adayları için, Avrupa ülkelerinin çoğunda gerekli olan asgari yeterlik
düzeyi, bir yüksek lisans derecesidir. Asgari yeterlik düzeyinin lisans düzeyinde olduğu 11 ülke veya
bölge bunun dışındadır ve bu durum eğitiminin her düzeyindeki öğretmenler için geçerlidir.
Son olarak, eğitim ve meslekiyeterliklerin yanı sıra, öğretmenler de genellikle doğrudan kendi
yeterliklerini kazandıktan sonra, 13 ülke veya bölgede bir başlangıç eğitim aşama periyodundan
geçmelidir. Başlangıç eğitim aşaması, genellikle öğretmen adayları için yapılandırılmış bir destek
programı olarak görülür. Bazı ülkelerde, bu, genel eğitim için tüm okul düzeyindeki öğretmenler için
geçerlidir, diğerlerinde ise, sadece ortaöğretim veya ilköğretim düzeyinde bir gerekliliktir, okul-öncesi
düzey için bir gereklilik değildir. Başlangıç eğitim aşaması sırasında, yeni yeterli olmuş öğretmenler,
tüm deneyimli öğretmenlerin yükümlü olduğu görevlerin çoğunu yürütür ve çalışmaları için
ücretlendirilir. Çoğu ülke, bir öğretim diplomasının kazanılmasından önce alınan zorunlu mesleki
eğitime ek olarak bu başlangıç eğitim aşamasını sağlar.
Açıklayıcı not (Şekil E2)
Aday öğretmenler, eğitim düzeyine ve ilgili ülkeye bağlı olarak, temel öğretmenlik eğitiminin eşzamanlı veya ardışık
modelini takip edebilir (bakınız Şekil E1’deki not). Eğitim dönemi, ardışık model altında temel öğretmenlik eğitimi
başlamadan önce gerekli akademik dereceyi elde etmek için alınan zamanı içerir.
Başlangıç eğitimi aşaması, ilk öğretmenlik görevine başladıklarında yeni yeterlik almış öğretmenlere verilen
yapılandırılmış bir destek aşamasıdır. Başlangıç eğitim aşaması döneminde, bu öğretmenler deneyimli öğretmenlerin
üzerine düşen görevlerin tamamını veya birçoğunu yürütür ve yaptıkları çalışmalar için ücretlendirilirler. Normalde, bu
aşama teorik bir yönü de içerir; bir öğretmenlik diploması almadan önce alınan zorunlu mesleki eğitim için ek bir
gerekliliktir. Başlangıç eğitim aşaması, tamamen idari bir deneme süresinden farklıdır. Normalde en az birkaç ay sürer.
Ülkeye özel notlar
İrlanda: Şu anda, resmi olan başlangıç eğitim aşamasında, deneme yapılan öğretmenlerin sorumlulukları gönüllük
şeklindedir, ancak 2012 yılında zorunlu hale gelecektir.
Kıbrıs: Başlangıç eğitimi aşamasının süresi, her düzeydeki öğretmen adayları için 39 gündür.
İsveç: Öğretmen adaylarının sonbahar 2011 itibariyle başlangıç eğitiminin bir parçası olarak deneyimli bir öğretmen
önderliğinde bir okulda bir yıl başlangıç eğitim aşaması alması gerekmektedir.
Birleşik Krallık (ENG/WLS/NIR): Eğitimde Lisansüstü Sertifika (PGCE, yani ardışık yol mesleki eğitim programı), bir
yüksek lisans programı değildir, ancak bir yüksek lisans düzeyine katkıda bulunabilecek bazı yüksek lisans eğitimini
içerebilir.
İzlanda: Öğretmenler eğitimi ve öğretmenlerin istihdamına ilişkin 87/2008 no’lu kanun, nitelikli öğretmen statüsü için
öğretmen eğitiminin yüksek lisans düzeyinde olmasını öngörür, ancak bu durum 2013 yılına kadar yürürlüğe tam
girmeyecektir. Öğretmen eğitimi kurumlarının iki program (a ve b) yürüttüğü bir geçiş dönemi bulunmaktadır.
Norveç: Yüksek lisans düzeyinde beş yıllık bir eşzamanlı öğretmen eğitim programı da dahil olmak üzere, 3 yıllık bir
programa ek olarak öğretmen yeterliği için başka yollar da vardır.
111
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
Şekil E2: Okul-öncesi düzeyden lise düzeyine kadar (ISCED 0, 1, 2 ve 3) başlangıç öğretmenlik
eğitiminin gereken düzeyi ve asgari süresi ve göreve başlama zamanının uzunluğu, 2010/11
Öğretilecek
düzey:
Gereken
yeterlik:
a
Okul-öncesi
b
ISCED 3/4
düzeyi
Lisans düzeyi
eğitim
İlköğretim
c
Ortaöğretim
d
Lise
Yüksek lisans
Başlangıç
eğitim
ITE’den sonra
Yurtdışında
aşaması
ITE sırasında
Kanayk: Eurydice (19 Nisan 2012’de güncellenmiştir).
112
{
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
BAZI AVRUPA ÜLKELERİ ÇEKİRDEK DERSLER İÇİN CİDDİ NİTELİKLİ ÖĞRETMEN
SIKINTISI ÇEKMEKTEDİR
Öğretmenlerin eğitim ve öğretim sürecinde önemli rolleri vardır ve bu yüzden son derece nitelikli
öğretim elemanlarını işe almak, eğitmek ve tutmak okullar için önemlidir. Çalışılan Avrupa ülkelerinin
yaklaşık yarısı, bu alanda herhangi bir büyük sorunla karşı karşıya değildir. Ancak, mevcut öğretim
analizi, bazı ülkelerde uygun öğretmen talebinin bir sorun olduğunu ortaya koymaktadır.
En son PISA araştırması (2009) verilerine göre, katılan Avrupa ülkelerinde ortalama olarak, tüm 15
yaşındaki öğrencilerin yaklaşık %15’i, okul müdürünün, öğretime, en azından bir dereceye kadar,
okullarda nitelikli fen ve matematik öğretmenlerinin eksikliğinin engel olduğunu bildirdiğini
göstermektedir. AB ortalaması, okullarda öğrenim gören öğrencilerin %7.7’si bu derste öğretmenlerin
eksikliğini yaşadığını bildirerek eğitim dili için daha düşüktür.
Belçika (Fransız Topluluğu), Almanya, Lüksemburg ve Türkiye, öğretmen eksikliklerinden en fazla
etkilenen ülkelerdir, buralarda, okul müdürünün bunun bir sorun olduğunu bildirdiği okullarda 15
yaşındakilerin %40’ından fazlası öğretmen eksikiliğinden sıkıntı çekmiştir. Yüzdeler, Lüksemburg’daki
matematik öğretmenlerinin durumunda ve Türkiye’de her üç derste öğretmenler için yaklaşık %80 idi.
Bu ülkeleri, Belçika (Almanca Konuşan ve Flaman Toplulukları), Hollanda, Birleşik Krallık (İngiltere,
Galler ve Kuzey İrlanda), İzlanda ve Lihtenştayn takip etmiştir. Bu ülkelerde, öğrencilerin %20 ila
%40’ının nitelikli fen, matematik veya eğitim dili öğretmenlerinin eksikliğini bildirdiği okullardaki okul
müdürleri bu sıkıntıyı dile getirmiştir.
Temel derslerdeki öğretmen sıkıntısı diğer derslerle karşılaştırıldığında, (bakınız Şekil E3 veri tablosu),
Almanya, Hollanda veya Türkiye gibi bazı ülkelerde, tüm derslerde yüksek yüzdeler olduğu ortaya
çıkmaktadır, bu da ülkede genel bir öğretmen sıkıntısı olduğunu göstermektedir. Oysa, örneğin,
Belçika (Fransızca ve Almanca Konuşan Topluluklar), İrlanda ve Slovakya gibi diğer bazı ülkelerde,
öğretmen eksiği çekirdek derslerde diğer derslerde olduğundan daha vahimdir.
Şekil E3: Öğretimin çekirdek derslerde öğretmen eksikliğinden etkilendiği okullara giden 15
yaşındaki öğrencilerin yüzdesi, 2009
Matematik öğretmenleri
Fen bilgisi öğretmenleri
Veri toplamaya katkıda bulunmayan ülkeler
Kaynak: OECD, PISA 2009.
113
Eğitim dili öğretmenleri
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
Data
Matematik
öğretmenleri
Fen bilgisi
öğretmenleri
Eğitim dili
öğretmenleri
Diğer dersler
Matematik
öğretmenleri
Fen bilgisi
öğretmenleri
Eğitim dili
öğretmenleri
Diğer dersler
EU
BE
fr
BE
de
BE
nl
BG
CZ
DK
DE
EE
IE
EL
ES
FR
IT
CY
LV
LT
LU
14.6
45.6
15.6
26.3
1.2
9.0
1.9
28.4
7.4
9.6
3.8
1.1
:
16.1
x
3.1
3.4
79.3
15.5
38.7
28.5
16.9
0.7
13.6
12.8
42.2
12.1
8.7
8.4
1.2
:
12.2
x
5.7
4.8
58.5
7.7
24.4
15.6
9.8
0.1
3.6
1.7
13.8
6.4
2.7
5.5
0.9
:
10.0
x
2.6
2.5
58.2
22.4
73.1
80.4
30.7
10.5
31.4
22.1
50.7
19.0
34.8
4.8
6.3
:
22.4
x
5.4
10.9
35.7
UKSCT
IS
LI
NO
HR
TR
HU
MT
NL
AT
PL
PT
RO
SI
SK
FI
SE
UK
(1)
5.2
x
30.8
5.8
0.6
1.8
0.6
0.6
2.4
2.6
2.9
27.8
13.0
7.6
26.3
17.8
20.9
79.4
5.2
x
30.9
11.0
3.4
1.3
0.6
1.7
5.3
3.6
8.6
15.6
6.7
20.8
26.3
17.7
17.0
76.9
0.0
x
21.1
6.7
0.6
1.1
0.6
0.0
2.3
1.6
3.3
12.5
7.6
1.2
0.0
9.0
1.9
76.6
6.2
x
42.5
21.2
5.3
4.7
5.9
4.5
28.1
13.4
14.7
14.8
20.5
12.7
19.3
29.8
21.1
81.3
UK (1) = UK-ENG/WLS/NIR
Kaynak: OECD, PISA 2009.
Açıklayıcı not
Şekil, “Okulunuzun eğitim kapasitesi aşağıdaki sebeplerin herhangi birisi yüzünden engellendi mi?” sorusunun bir kısmı
olarak “nitelikli matematik öğretmen eksiği” seçeneğine müdürlerin verdiği cevapları özetlemektedir. Dört uygun
cevaptan ikisini, “bir dereceye kadar” ve “çok fazla” değerlendirip “hiç” ve “çok az” cevapları değerlendirmemektedir.
Ülkeye özel notlar
Fransa: Ülke, PISA 2009’da yer almış, ancak okul anketini uygulamamıştır. Fransa’da, 15 yaşındaki öğrenciler, iki farklı
okul türü arasında dağıtılmış ve bu nedenle okul düzeyinde bir analiz tutarlı olmayabilir.
Lüksemburg: Lüksemburg verileri, katılan okulların sayısının azlığı nedeniyle güvenilmez olabilir.
Avusturya: Bazı Avusturya okulları PISA 2009’u boykot ettiğinden, eğilimler ciddi drecede karşılaştırılabilir değildir
(bakınız OECD, 2010). Ancak, Avusturya sonuçları, AB-27 ortalamasına dahil edilmiştir.
NİTELİKLİ YENİ ÖĞRETMENLERE İLİŞKİN DESTEK TEDBİRLERİ HAKKINDAKİ
DÜZENLEMELER VEYA TAVSİYELER GİTTİKÇE YAYGINLAŞMAKTADIR
Öğretmenler, kariyerlerinin ilk yıllarında pek çok sorunla karşı karşıya olabilir. Sadece 13 ülke veya
bölgenin kapsamlı, geniş-sistemli bir başlangıç eğitim aşaması önermesine rağmen (bakınız Şekil E2
bakınız), birçok ülke mesleğe yeni gelen öğretmenlerin karşılaşabileceği zorlukları aşabilmesi ve
mesleği erken bırakma olasılığını azaltmak için yardımcı olabilecek ayrı destek tedbirleri sağlar.
Ayrıca, önemli bir hizmet kıdemi olan okul müdürü veya deneyimli bir öğretmen, bir akıl hocası,
olabilen kişi sık sık yeni öğretmenler için sorumluluk almaya atanır.
Yeni öğretmenler için destek tedbirleri, Avrupa’da giderek yaygınlaşmıştır. 2002/03’te, sadece 14 ülke,
merkezi düzenlemeler veya öneriler (Eurydice, 2005) kapsamında resmi yardım teklifi sunarken, bu
sayı 2006/07’de (Eurydice, 2009) 20’ye yükselmiştir. 2010/11’de, 21 ülke, yeni öğretmenler için destek
tedbirleri üzerine merkezi yönlendirme olduğunu bildirdi. Bu tedbiler, özellikle, düzenli ilerleme ve
sorunlarla ilgili tartışmaları ve derslerin ve öğrenci değerlendirmesinin planlanmasında yardımda
bulunmayı içerir.
Yunanistan, İspanya, Fransa, Birleşik Krallık ve Lihtenştayn’da, merkezi düzeyde düzenlemeler veya
öneriler, yeni girenler için her türlü destek tedbirinin sağlanmasını temin eder. Tersine, Belçika
(Flaman Topluluğu), Letonya, Hollanda, Finlandiya ve İsveç’te, okullar hangi tür desteği sağlayacakları
konusunda serbesttir.
114
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
Estonya ve Kıbrıs’ta, bu alanda hiçbir merkezi düzenlemeler olmamasına rağmen, anket sonuçlarına
göre, aşağıda belirtilen destek tedbirlerinin bazıları yeni öğretmenler için verilmiştir. Diğer bazı ülkeler
de, yeni öğretmenler için destek üzerine düzenlemeler veya öneriler olmadığını bildirmelerine rağmen,
uygulamada bu tür tedbirler bazı okullarda olabilir.
Şekil E4: İlköğretim ve genel (ortaöğretim ve lise) ortaöğretimde (ISCED 1, 2 ve 3) öğretmenlik
mesleğine yeni giren öğretmenlere destek hizmetlerinin türleri: düzenlemeler, tavsiyeler veya
araştırma bulguları, 2010/11
İlerleme ya da sorunlara yönelik
tartışmalar için düzenli toplantılar
Planama ve değerlendirmede yardım
Diğer öğretmenlerin sınıf faaliyetlerine
ve/veya sınıf gözlemine katılım
Belirli zorunlu eğitim
Diğer okullara/kaynak merkezlerine
ziyaretler
Sol
ISCED
1
Sağ
ISCED 2 +
3
Düzenlemeler/öneriler
var
Araştırma bulgularına göre destek
tedbirleri var
Yerel
özerklik
UK (1) = UK-ENG/WLS/NIR
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
Burada listelenen destek tedbirleri, bir öğretmenin belli gelişim ihtiyaçlarına bağlı olarak bir okuldan sağlanması
beklenen faaliyet türlerinden örneklerdir.
Ülkeye özel notlar
Danimarka: Yeni öğretmenlere ilişkin destek tedbirleriyle ilgili yönetmelikler, sadece ISCED 3’te öğretim için geçerlidir.
Estonya: Tüm destek tedbirleri, başlangıç eğitim aşamasıyla ilgili olanlar hariç, ISCED 2’de öğretim yapan yeni
öğretmenler için geçerlidir.
Malta: Özel zorunlu eğitim, sadece okul yılının başlangıcından önce düzenlenen tüm yeni öğretmenler için üç yarım
günlük kurs anlamına gelir.
PEK ÇOK AVRUPA ÜLKESİNDEKİ ÖĞRETMENLER SÖZLEŞMELİ OLARAK ÇALIŞIR
Avrupa ülkelerinde, kamu sektörü ilköğretim, ortaöğretim ve lise düzeyleri için tam nitelikli
öğretmenlerin istihdam durumu iki ana kategoriye ayrılır. İncelenen ülkelerin yarısından fazlasında,
öğretmenler, genellikle genel istihdam mevzuatına tabi açık-uçlu sözleşmeler altında istihdam
edilmektedir. Kamu sektörü çalışanları olarak, öğretmenler genellikle doğrudan okuttukları okul
tarafından istihdam edilmelerine rağmen, yerel ya da okul düzeyinde istihdam edilmektedir. Diğer
yerlerde, öğretmenler memur statüsüne sahiptir ve çoğu ülkede, hayat boyu kadrolu memur olarak
atanırlar. Memurların Almanya, İrlanda, Lüksemburg, Hollanda, Avusturya, Polonya, Portekiz ve
Türkiye’de, her iki tür memur kategorisi, kamu sektörü çalışanı olarak öğretmen kategorisiyle birlikte
bulunmaktadır.
Memur olan öğretmenler, merkezi, bölgesel veya yerel düzeyde, kamu yetkilileri tarafından istihdam
edilmektedir. Kamu veya özel sektörde sözleşme ilişkilerini düzenleyen mevzuattan ayrı olan
düzenleyici bir çerçeveyle uyum içerisinde istihdam edilmektedir. Örneğin, İrlanda gibi bazı
durumlarda, kalıcı statü elde etmemiş nitelikli yeni öğretmenler, bir okulda belli sayıda yıldan sonra,
süresiz olarak sözleşme alabilir. Yaşam için kalıcı atama kavramı, öğretmenler ancak çok istisnai
koşullarda işlerini kaybettiğinden, çok önemlidir.
115
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
Şekil E5: İlköğretim ve genel (ortaöğretim ve lise) ortaöğretimde (ISCED 1, 2 ve 3) öğretmen istihdam
statüsü, 2010/11
Memur statüsü
Kadrolu memur statüsü
Sözleşmeli statülü kamu sektörü
çalışanı
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
Burada, öğrencilerin çoğunun devlet destekli özel okullara (yani temel finansmanının yarısından fazlası kamu
bütçesinden karşılanan okullara) devam eden Belçika, İrlanda ve Hollanda dışında kamu sektöründeki tam vasıflı
öğretmenler (yani devlet tarafından finanse edilen, yönetilen ve doğrudan denetlenen okullarda çalışan öğretmenler) ele
alınmıştır.
Memur statüsü, (merkezi, bölgesel ya da yerel düzeyde) kamu kuruluşları tarafından kamu sektöründeki ya da özel
sektördeki sözleşmesel ilişkileri düzenleyen mevzuattan ayrı bir mevzuata göre istihdam edilen bir öğretmenin
statüsüdür.
Kadrolu memurlar, eğitimle ilgili üst düzey yetkili makamlara karşılık gelen uygun merkezi ya da bölgesel makamlar
tarafından ömür boyu olarak atanan memurlardır.
Sözleşmeli statüsündeki kamu sektörü çalışanı ifadesi, genel olarak yerel makamlar ya da okullar ile ilgili yetkili
makamlar tarafından istihdam ile ilgili genel mevzuata uygun olarak ve sözleşmeli bazda ve ödemeler ve koşullar
konusunda merkezi anlaşmalar olsa da olmasa da istihdam edilen öğretmenleri ifade etmektedir.
Ülkeye özel notlar
Belçika: Üç topluluğun her biri tarafından yönetilen okullarda çalışan öğretmenler memur olarak atanır. Hibe-destekli
özel sektörde çalışan öğretmenler, genel istihdam mevzuatı uyarınca istihdam olmalarına rağmen, memur statüsüne
“asimile” olarak kabul edilir.
Almanya: Bazı eyaletlerdeki öğretmenler kalıcı devlet sözleşmeleri kapsamında istihdam edilmektedir. Daha açık bir
ifadeyle, konumları memurlarınkiyle karşılaştırılabilir.
Malta: ISCED 3’de, kadrolu memurlar, Eğitim Müdürlükleri’nin sorumluluk sahasına giren bu okullar için de geçerlidir;
Junior College, Malta Üniversitesi’nin sorumluluğu altında olduğundan bu yana, Junior College’deki kamu sektörü
çalışanları sözleşmeli statüde istihdam eder.
Hollanda: Merkezi ve Yerel Hükümet Personel Yasası’na göre, kamu okullarındaki öğretmenler, memurdur. Hibedestekli özel okullardaki öğretmenler, istihdam ettikleri yasal organın kuruluyla yapılan sözleşmeyi (özel hukuk) imzalar.
Ancak, bu personel, devlet tarafından tespit edilerek, çalışma koşulları bakımından kamu sektörü personelinin statüsünü
paylaşabilir. Toplu sözleşmeler, tüm eğitim sektörünü (hem kamu hem de hibe-destekli özel okullar) kapsamaktadır.
Polonya: Öğretmen terfi skalasında 1. ve 2. kategoride olan öğretmenlerin (örneğin, stajyer ve sözleşmeli öğretmenler)
sözleşmeli statüsü vardır ve 3. ve 4. kategorideki öğretmenlerin (örneğin, atanmış ve alınmış öğretmenler) kadrolu
memurlara eşdeğer statüleri vardır.
Slovenya: Devlet okullarında çalışan öğretmenler, Devlet Memurları Kanunu’na göre memurdur, fakat devlet okulları
ayrı yasal varlıklar olarak oluştuğundan, okul müdürüyle birlikte iş sözleşmesi imzalarlar.
116
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
YÜKSEKÖĞRETİMDEKİ AKADEMİK PERSONEL ÇOĞU
ÜLKEDE SÖZLEŞMELİ ÇALIŞANLARDIR
Akademik personele ilişkin işe alım prosedürleri genellikle resmi düzenlemelere bağlı olmasına
rağmen, yükseköğretim kurumları (HEI’ler), işveren ve sözleşmelerin müzakerecileri olarak büyük
ölçüde özerktir.
Avrupa ülkelerinin çoğunda, kamu ya da devlete-bağımlı özel HEI’lerdeki öğretim elemanları, genel iş
mevzuatı (sözleşmeler kalıcı olabilir veya olmayabilir) tarafından yönetilen sözleşmelere göre
çalışmaktadır. Genel eğilim, bu istihdam durumunun giderek memur statüsünün yerini alacak gibi
göründüğünü göstermektedir. Ancak, ondört ülke veya bölgede, Almanya, Yunanistan, İspanya,
Fransa, Kıbrıs, İzlanda ve Türkiye’de olduğu gibi, öğretim elemanlarının çoğu hala devlet memuru ya
da kadrolu memurdur.
Belçika (Fransız Topluluğu) ve Avusturya’da, karışık bir yasal çerçeve (öğretim elemanları memur
veya sözleşmeli olarak işe alınır) vardır. Avusturya’da ise, uygulamalı bilimler üniversitelerindeki
öğretim elemanları (Fachhochschulen), sözleşmeli statü ile istihdam edilir.
Asistanlar gibi diğer akademik personel, Avrupa ülkelerinin büyük çoğunluğunda, sözleşmeli statü ile
kamu sektörü çalışanlarıdır. İstisnalar, asistanların memur statüsünde olduğu Macaristan, Slovenya,
Norveç’tir; ve asistanların kadrolu memur statüsünde olduğu Fransa ve Türkiye’dir.
Şekil E6: Yükseköğretimde (ISCED 5-6) akademik personelin istihdam statüsü, 2010/11
Öğretim elemanı
Memur statüsü
Kadrolu memur statüsü
Asistanlar
Sözleşmeli statüye sahip kamu sektörü çalışanı
Veri yok
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
“Öğretim elemanı” kategorisi, esas görevleri öğretim ve araştırma olan akademik personeldir. “Asistan” kategorisi,
öğretim elemanlarına öğretimle ilgili görevlerinde yardım eden kişilerdir.
117
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
DEVAM EDEN MESLEKİ GELİŞİM ÇOĞU AVRUPA ÜLKESİNDE ÖĞRETMENLER İÇİN
MESLEKİ BİR GÖREVDİR
Devam eden mesleki gelişim (CPD) yıllar içinde ciddi önem kazanmıştır. 2002/3’te, Avrupa ülkelerinin
yaklaşık yarısında CPD etkinliklerine katılmak isteğe bağlıyken (Eurydice, 2005); şimdi 24 ülke veya
bölgede mesleki bir görev olarak kabul edilir. İspanya, Fransa, Litvanya, Romanya ve Slovenya’da,
CPD katılımı, ayrıca, kadro ilerlemesi ve maaş artışı için bir ön koşuldur.
Bazı ülkelerde, öğretmenlerin açıkça CPD’ye katılmaları zorunlu değildir. Ancak, Polonya, Portekiz, ve
Slovakya’da, CPD açıkça kadro ilerlemesine bağlıdır. Portekiz’de, CPD etkinliklerine katılmama
cezalandırılabilir veya öğretmen değerlendirilmesinde olumsuz bir unsur olarak kabul edilir.
Yeni eğitim reformlarının tanıtımına bağlı olarak ve ilgili makamlar tarafından düzenlenen belirli CPD,
genel olarak, tüm ülkelerde öğretmenler için mesleki bir görevdir.
Şekil E7: İlköğretim ve genel (ortaöğretim ve lise) ortaöğretimde (ISCED 1, 2 ve 3) öğretmenlerin
devam eden mesleki gelişimlerinin statüsü, 2010/11
Mesleki görev
İlerleme için gerekli
Seçmeli
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
Devam eden mesleki gelişim, örneğin, ders-tabanlı ve pedagojik eğitimi içerebilen resmi ve resmi-olmayan eğitim
faaliyetleridir. Bazı durumlarda, bu faaliyetler, tamamlayıcı yeterliklere kadar gidebilir.
Mesleki görev: Çalışma kurallarında/sözleşmelerde/mevzuatta ya da öğretmenlik mesleği hakkındaki diğer
düzenlemelerde tanımlanan görev.
Ülkeye özel not
Malta: Kamu okullarında, CPD atama için gerekli değildir, fakat ek nitelikler atama için önemlidir. Ancak, ISCED 3’te,
Eğitim Müdürlükleri’nin sorumlulukları altında olmayan okullarda, CPD atama için gereklidir. Bu durum, akademik
personelin asistandan öğretim görevliliğine ve daha sonra da profesörlük statüsü için CPD’nin gerektiği Junior College
için geçerlidir.
118
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
ÇOĞU ÜLKE ÖĞRETMENLERİN İŞ SÖZLEŞMELERİNDE HAFTALIK ÖĞRETİM ZAMANINI
DAHA FAZLA TANIMLAR
Çoğu ülkede, öğretmenlerin iş sözleşmeleri, öğretmeleri için gerekli olan saat sayısını belirtir.
2010/11’de, Avrupa’daki öğretmenler, öğretim faaliyetlerinde, ortalama olarak, haftada 19-23 saat
arasında sözleşme imzalamışlardı – ortalamanın 18-20 saat arasında olduğu 2006/07’den biraz daha
fazla (Eurydice, 2009). Bu şekil, planlanan kırılmaları ve öğretimi içermeyen öğrencilerle diğer
sözleşme süresini kapsamaz. Her nasılsa, ülkeler arasında önemli farklılıklar vardır.
Genel olarak, ortaöğretimde/lisedeki öğretmenlerin haftalık öğretim süresi ilköğretimden daha azdır.
Sadece Bulgaristan, Danimarka ve Hırvatistan’da, ortaöğretimdeki öğretmenlerin öğretim saat sayısı
artar. Yaklaşık bir düzine ülkede, öğretmenlerin hem ilköğretim hem de ortaöğretimde aynı miktarda
saat öğretmeleri gereklidir.
Çok az ülke, ancak, istihdam sözleşmelerindeki sadece ders saatlerini tanımlar. Avrupa ülkelerinin
büyük çoğunluğunda, haftalık çalışma süresi toplam sayısı da başka bir iş sektöründeki çalışma süresi
miktarına bağlı olarak ayarlanır. Toplu sözleşme veya diğer anlaşmalarda belirtildiği gibi, bu ülkelerin
çoğunda 35 ila 40 saattir.
Onyedi ülke veya bölge de öğretmenlerin her hafta okulda olması gereken süreyi belirler. Genel
olarak, bu rakam Portekiz, İsveç, Birleşik Krallık (İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda) ve İzlanda dışında
30 saati aşmaz ve hem İzlanda’da hem de Norveç’te, sadece ilköğretim ve ortaöğretim. Çalışma
saatlerinin toplam sayısı ve öğretmenlerin okulda olması gereken zaman, eğitimin çeşitli düzeylerinde
bir dizi ülke genelinde çok benzerdir.
Ülkeye özel notlar (Şekil E8)
Belçika (BE fr): İlköğretimde öğretmenler tarafından gerçekleştirilen tüm hizmetler için toplam yıllık zaman miktarı
yılda 962 saati geçemez. Dersleri, denetleme görevlerini, toplantıları ve arkadaşlarla danışmayı (en az 60 periyoda
tekabül eden) içerir. Sadece öğretim zamanı gösterilmektedir.
Belçika (BE nl): Veriler, azami haftalık işyüküdür.
Danimarka: Okul yılı başına gün sayısı ve araların uzunluğu, bakanlık tarafından düzenlenmez, ancak bireysel
kurumların takdirine bırakılmıştır. Bu nedenle, ders saatlerinde farklılıklar olabilir.
Almanya: 40 saatlik genel zaman bütün eyaletler için ortalamayı gösterir.
Letonya: Okuldaki uygun zaman, tüm öğretmenlerin öğrencilerin eğitimine destek sağlamak için sahip olduğu haftalık
iki ödenmiş saati içerir.
Malta: ISCED 1, 2 ve 3’te, saat sayısı tam gün anlamına gelir. Junior College’daki öğretmenler için, ISCED 3’teki
okulda uygun saat 40 olup, ders saati sayısı 19’dur.
Hollanda: Sadece her yıl öğretim için gün sayısı (200) ve her yıl için toplam saat sayısı (1 659) belirtilir.
Polonya: Öğretim süresi ve toplam çalışma süresinin yanısıra, mevzuata göre, öğretmenler ilköğretim ve ortaöğretim
okullarında haftada fazladan 2 saat okulda ve lisede fazladan 1 saat okulda olmakla yükümlüdürler.
Portekiz: 1. döngü öğretmenlerin yüklerindeki öğretim unsuru, haftada 25 ders saatinden oluşur; ensino básico’nun 2.
ve 3. döngülerinde, 22 saattir ve lisede, haftada 20 saattir. Tüm öğretim eğitimin bu düzeyinde yapılır.
İzlanda: Zorunlu öğretmenler sendikası sözleşmesi, yıllık 37 haftaya dayanan öğretmenlerin haftalık iş yükünü ortaya
koymaktadır.
119
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
Şekil E8: İlköğretim ve genel (ortaöğretim ve lise) ortaöğretimdeki (ISCED 1, 2 ve 3) öğretmenlerin
haftalık iş yükleri, 2010/11
ISCED 1
Genel çalışma süresi
ISCED 2
Okulda bulunma
Kaynak: Eurydice (19 Nisan 2012’de güncellenmiştir).
120
ISCED3
Öğretim süresi
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
Şekil E8: İlköğretim ve genel (ortaöğretim ve lise) ortaöğretimdeki (ISCED 1, 2 ve 3) öğretmenlerin
haftalık iş yükleri, 2010/11
ISCED 1
Genel çalışma süresi
ISCED 2
Okulda bulunma
ISCED3
Öğretim süresi
UK (1) = UK-ENG/WLS/NIR
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
Şekilde tam zamanlı çalışan ve örneğin yönetim görevleri gibi başka görevleri olmayan bir öğretmenin durumu
gösterilmektedir. Öğretilen konu ya da öğretmenin istihdam durumu gibi spesifik faktörler ile ilişkili oldukları ya da her bir
öğretmen için öğretim saati sayısının ya da hazır bulunulması gereken sürenin belirlenmesine yönelik okul düzeyinde bir
esnekliği temsil ettikleri durumlarda, ülke içindeki değişiklikler gösterilmiştir. Henüz yeterlik kazanmamış ya da henüz
yeterlik kazanmış öğretmenlere yönelik azaltılmış süre koşulları gösterilmemiştir; hizmet süresine uygun olarak ya da
başka görevler söz konusu olduğunda saat sayısının azaltılmasına yönelik esneklik de gösterilmemiştir.
121
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
Şekilde yalnızca haftalık saat sayısına ilişkin bilgi verilmektedir. Öğretmenlerin gerçek çalışma süresi, yıllık hizmet günü
sayısına göre de değişiklik gösterebilir.
Öğretim süresi, öğretmenler tarafından öğrenci grupları ile geçirilen süreye işaret etmektedir. Bu sayı, verilen araların
süresi ya da öğrenciler ile geçirilip öğretimi içermeyen süreler kesinlikle hariç tutularak hesaplanmaktadır. Ders sayısının
her bir dersin süresi ile çarpılarak çıkan rakamın 60’a bölünmesi ile bulunur.
Okulda bulunma, öğretmenlerin okulda öğretim süresi de dahil olmak üzere ve yapmaları gereken görevler için
bulunmaları gereken zamanı ya da okul müdürü tarafından belirlenen başka bir yerde görevlerin yerine getirilmesi için
hazır bulunulması gereken süreye işaret etmektedir.
Genel çalışma saatleri; öğretim saatleri, okulda bulunulması gereken saatler ve okul dışında gerçekleştirilebilecek olan
hazırlık ve not verme etkinliklerinin süresini kapsamaktadır.
İLKÖĞRETİM VE ORTAÖĞRETİMDE KADIN ÖĞRETMENLER FAZLACA TEMSİL
EDİLİRKEN YÜKSEKÖĞRETİMDE BU KADAR DEĞİLDİR
Kadınlar, ilköğretim ve ortaöğretim düzeyindeki öğretmenlerin çoğunluğu oluşturmaktadır. 2002/03
yılından bu yana, eğitimin bu düzeylerinde kadın öğretmenlerin oranında hafif bir artış olmuştur
(Eurydice, 2009). Bununla birlikte, temsil edilmeleri, eğitim düzeyi arttıkça önemli ölçüde azalır.
2009 yılında, verilerin alınabildiği tüm Avrupa ülkelerinde, ilköğretim ve ortaöğretim öğretmenlerinin
(ISCED 1, 2 ve 3) %60’ından fazlası, kadındı. Dört ülkede – Bulgaristan, Estonya, Letonya ve Litvanya
– bu düzeydeki öğretmenlerin %80’i kadındı.
Bu durum, yükseköğretim düzeyinde (ISCED 5 ve 6) kadınların temsil edilmesiyle tezat
oluşturmaktadır. Letonya, Litvanya ve Finlandiya dışında, tüm ülkelerde, bu düzeydeki öğretmenlerin
az %50’sini kadın öğretmenler temsil etmektedir. Finlandiya’da, yükseköğretimdeki kadın
öğretmenlerin oranı 2006 yılında %47.7’den 2009 yılında %50.5’e yükselmiştir.
Bir düzine ülkede, kadınlar yükseköğretim öğretmenlerinin %40’ından daha azını oluşturur.
Yükseköğretim düzeyindeki kadın temsilindeki düşüş, ISCED 1-3 düzeyleriyle karşılaştırıldığında,
Macaristan, Malta ve Slovenya’da son derece belirgindir.
Şekil E9: İlköğretim ve ortaöğretimde (ISCED 1, 2 ve 3) ve yükseköğretimde (ISCED 5 ve 6) bayan
öğretmenlerin yüzdesi, kamu ve özel sektör birlikte, 2009
ISCED 1-3
ISCED 1-3
ISCED 5-6
ISCED 1-3
ISCED 5-6
EU
:
:
MT
71.4
30.7
BE
67.4
42.9
NL
68.4
38.7
BG
82.4
47.3
AT
70.0
33.1
CZ
73.3
48.0
PL
76.2
42.9
DK
:
:
PT
73.5
43.4
DE
66.1
38.7
RO
72.4
44.2
EE
83.2
0.0
SI
79.4
36.6
ISCED 5-6
IE
74.1
37.6
SK
78.2
43.5
EL
:
:
FI
69.5
50.5
ES
62.6
38.9
SE
68.9
44.2
FR
68.5
37.8
UK
68.6
42.6
IT
75.8
35.6
IS
72.6
48.9
CY
70.9
39.9
LI
63.1
0.0
LV
86.2
57.9
NO
67.2
41.9
LT
84.5
55.1
CH
64.6
34.9
LU
60.3
0.0
HR
73.4
41.6
HU
78.6
37.6
TR
47.7
40.7
Source: Eurostat, UOE and Labour force survey.
Açıklayıcı not
Yalnızca doğrudan ders veren öğretmenler dikkate alınmıştır. Veriler, özel eğitim alanındaki öğretmenleri ve bir sınıf
içinde bir bütün olarak öğrenciler ile, bir kaynak odasında küçük öğretmenler ile ya da düzenli sınıfın içinde ya da
dışında bire bir olarak öğrenciler ile çalışan öğretmenleri içermektedir. Kamu sektörü ve özel sektörde hem tam zamanlı
hem de yarı zamanlı çalışan öğretmenler paya dahil edilmiştir. Stajyerler ya da asistanlar dahil edilmemiştir.
122
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
Ülkeye özel notlar
Belçika: Almanca Konuşan Topluluk’ta ve bağımsız özel kurumlarda çalışan öğretmenler dahil edilmemiştir. ISCED 3,
ISCED 4’ü içerir.
İrlanda, Finlandiya ve Birleşik Krallık: ISCED 3, ISCED 4’ü içerir.
Lüksemburg: Şekil, kamu sektörüyle ilgilidir.
Hollanda: ISCED 1, ISCED 0’ı içermektedir.
Finlandiya: ISCED 5-6 düzeylerinde, akademik personel verileri, yalnızca öğretim personelini kapsar. Araştırma
personeli hariçtir. Daha önceden, araştırma personeli ayrıca ISCED 5-6 düzeylerindeki akademik personele dahildi.
İsveç: Öğretmenlik görevlerini yerine lisansüstü öğrencileri, akademik personele dahil edilmiştir.
İzlanda: ISCED 3, kısmen ISCED 4’ü içerir.
İLKÖĞRETİM ÖĞRETMENLERİNİN YÜKSEK BİR YÜZDESİ PEK
ÇOK AVRUPA ÜLKESİNDE DAHA YAŞLI YAŞ GRUPLARINDADIR
Avrupa Birliği, diğer şeyler arasında, yaşlanan bir nüfusla şekillenmiş demografik değişimlerle karşı
karşıyadır. Doğal olarak, bu durum, öğretmenlik mesleği de dahil olmak üzere, toplumdaki birçok
mesleği etkilemektedir ve bu bazı ülkelerde nitelikli öğretmen eksikliğinin nedenlerinden biri olabilir
(bakınız Şekil E3). Bu durum, önümüzdeki on yılda daha da kötüye gidebilir.
Şekil E10: İlköğretimde (ISCED 1) öğretmenlerin yaş grubuna göre dağılımı, kamu ve özel sektör
birlikte, 2009
< 30 yaş
30-39 yaş
40-49 yaş
Kaynak: Eurostat, UOE.
123
≥ 50 yaş
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
Veri
< 30
30-39
40-49
≥ 50
< 30
30-39
40-49
≥ 50
EU
:
:
:
:
MT
30.5
28.9
17.8
22.8
BE
23.3
29.3
26.6
20.8
NL
20.4
22.1
22.8
34.7
BG
2.8
24.6
46.6
26.0
AT
8.9
21.0
33.9
36.2
CZ
9.7
23.6
39.8
26.9
PL
15.3
31.3
40.0
13.4
DK
9.3
30.0
23.1
37.6
PT
11.3
33.5
27.8
27.4
DE
6.6
22.1
22.0
49.3
RO
17.5
30.6
20.0
31.9
EE
10.0
24.5
33.2
32.4
SI
9.5
32.1
40.1
18.2
IE
25.2
27.3
20.3
27.3
SK
14.0
33.2
27.3
25.5
EL
:
:
:
:
FI
11.1
30.2
30.9
27.7
ES
13.8
27.1
27.4
31.7
SE
5.0
23.1
23.8
48.1
FR
14.3
35.2
28.9
21.6
UK
25.3
27.7
21.4
25.6
IT
0.9
17.1
37.2
44.8
IS
12.2
28.5
27.9
31.4
CY
30.5
55.7
10.8
3.1
LI
12.5
23.8
35.1
28.7
LV
10.0
27.7
31.2
31.1
NO
12.1
29.9
22.2
35.7
LT
5.5
27.4
35.5
31.6
CH
17.9
23.2
25.3
33.7
LU
24.7
31.5
20.6
23.2
HR
:
:
:
:
HU
9.4
26.2
38.9
25.5
TR
:
:
:
:
Kaynak: Eurostat, UOE.
Açıklayıcı not
Yalnızca doğrudan ders veren öğretmenler dikkate alınmıştır. Veriler, özel eğitim alanındaki öğretmenleri ve bir sınıf
içinde bir bütün olarak öğrenciler ile, bir kaynak odasında küçük öğretmenler ile ya da düzenli sınıfın içinde ya da
dışında bire bir olarak öğrenciler ile çalışan öğretmenleri içermektedir. Kamu sektörü ve özel sektörde hem tam zamanlı
hem de yarı zamanlı çalışan öğretmenler dahil edilmiştir. Stajyerler ya da asistanlar dahil edilmemiştir.
Ülkeye özel notlar
Belçika: Almanca Konuşan Topluluk’ta ve bağımsız özel kurumlarda çalışan öğretmenler dahil edilmemiştir.
Lüksemburg: Şekil, kamu sektörüyle ilgilidir.
Hollanda: ISCED 0 düzeyindeki öğretmenler dahil edilmiştir.
Almanya, İtalya ve İsveç’te, ilköğretimde tüm öğretmenlerin yaklaşık yarısı 50+ kategorisindedir; diğer
bir deyişle, öğretmenlerin büyük bir kısmı emeklilik yaşına yaklaşmaktadır.
Bunu, 40-49 yaş grubunun en büyük yaş grubu olduğu diğer 10 ülke izler (Bulgaristan, Çek
Cumhuriyeti, Estonya, Letonya, Litvanya, Macaristan, Polonya, Slovenya, Finlandiya ve Lihtenştayn).
Bu grup, Bulgaristan, Polonya ve Slovenya’daki tüm öğretmenlerin %40 veya daha fazlasına karşılık
gelir.
Belçika, İrlanda, Kıbrıs, Lüksemburg, Malta ve Birleşik Krallık’ta, ilköğretim öğretmenleri, nispeten
gençtir; 30 yaşın altında veya 30-39-yaş kategorisinde olan öğretmenler %20’den fazladır.
Belçika ve Birleşik Krallık’ta, yaşa göre öğretmenlerin dağılımı oldukça dengelidir. Her yaş grubu,
kabaca öğretmenlerin yaklaşık dörtte birini oluşturmaktadır.
ORTAÖĞRETİMDEKİ ÖĞRETMENLER,
İLKÖĞRETİMDEKİ ÖĞRETMENLERDEN DAHA YAŞLIDIR
Ülkelerin çoğunda, ortaöğretimdeki öğretmenler, ilköğretimdeki öğretmenlerden daha yaşlıdır (bakınız
Şekil E10). Bu eğitim düzeyinde en güçlü olarak temsil edilen yaş grubu 50 ve üzeri grubudur.
Almanya ve İtalya’da, 50 yaş ve üzerindeki öğretmenler, tüm öğretmenlerin %50’den fazlasını
oluşturur. Tersine, 30 yaşın altındaki öğretmenlerin çok az sayıda olduğu ülkeler bu ülkeler ya da
Bulgaristan, İspanya, Avusturya ve İzlanda’dır.
Ortaöğretim öğretmenlerinin en genç olduğu ülkeler, Malta, Polonya ve Portekiz’dir. Son iki ülkede, 3039 yaş grubu, rakamsal olarak en güçlü sayıda iken Malta’da 30-39 yaş grubunda ve altında olanlar
ortaöğretim öğretmenlerinin yarısından fazlasına karşılık gelir.
124
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
Şekil E11: Ortaöğretim ve lisede (ISCED 2 ve 3) öğretmenlerin yaş grubuna göre dağılımı, kamu ve
özel sektör birlikte, 2009
< 30 yas
< 30
30-39
40-49
≥ 50
< 30
30-39
40-49
≥ 50
EU
:
:
:
:
MT
29.5
33.8
17.4
19.2
BE
16.3
24.7
26.0
33.0
NL
11.8
18.3
24.2
45.7
BG
5.5
24.3
32.0
38.2
AT
6.0
17.9
35.8
40.3
30-39 yas
CZ
10.2
21.5
31.3
37.0
PL
15.4
35.3
28.1
21.3
DK
:
:
:
:
PT
10.9
35.7
32.5
20.9
DE
3.6
20.8
24.9
50.7
RO
20.3
27.8
19.6
32.3
40-49 yas
EE
9.1
17.2
27.7
45.9
SI
7.7
30.6
33.6
28.1
IE
11.1
31.2
24.9
32.8
SK
14.6
23.9
24.6
36.9
EL
:
:
:
:
FI
8.5
24.5
29.7
37.3
ES
6.8
29.6
34.9
28.6
SE
7.7
26.1
25.1
41.1
≥ 50 yas
FR
8.7
30.5
27.8
33.0
UK
18.3
26.2
25.2
30.4
IT
0.5
10.2
31.4
57.9
IS
6.0
17.7
29.0
47.3
CY
14.5
32.1
32.7
20.7
LI
21.8
25.1
28.6
24.5
LV
8.1
19.6
30.1
42.2
NO
8.3
24.8
23.8
43.2
LT
9.8
20.9
31.5
37.8
CH
11.0
26.4
27.0
35.7
LU
19.1
26.1
27.8
26.9
HR
:
:
:
:
HU
10.2
28.1
30.8
30.9
TR
:
:
:
:
Kaynak: Eurostat, UOE.
Açıklayıcı not
Yalnızca doğrudan ders veren öğretmenler dikkate alınmıştır. Veriler, özel eğitim alanındaki öğretmenleri ve bir sınıf
içinde bir bütün olarak öğrenciler ile, bir kaynak odasında küçük öğretmenler ile ya da düzenli sınıfın içinde ya da
dışında bire bir olarak öğrenciler ile çalışan öğretmenleri içermektedir. Kamu sektörü ve özel sektörde hem tam zamanlı
hem de yarı zamanlı çalışan öğretmenler dahil edilmiştir. Stajyerler ya da asistanlar dahil edilmemiştir.
Ülkeye özel notlar
Belçika: Almanca Konuşan Topluluk’ta ve bağımsız özel kurumlarda çalışan öğretmenler dahil edilmemiştir. ISCED 4
düzeyindeki öğretmenler dahil edilmiştir.
Danimarka: ISCED 1 düzeyindeki öğretmenler dahil edilmiştir.
İrlanda, Finlandiya ve Birleşik Krallık: ISCED 4 düzeyindeki öğretmenler dahil edilmiştir.
Lüksemburg: Şekil, kamu sektörüyle ilgilidir.
İzlanda: ISCED 4 düzeyindeki öğretmenler kısmen dahil edilmiştir.
125
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
ÖĞRETMENLERİN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU MÜMKÜN OLDUĞU KADAR ERKEN EMEKLİ
OLUR
Çoğu Avrupa ülkesinde, ilköğretim veya ortaöğretim öğretmenleri fırsat buldukları an en kısa sürede
emekli olurlar. Öğretmenler, bu yüzden, gereken yıl sayısını tamamladıklarında veya tam emeklilik
hakkı için gereken asgari yaşa ulaştıklaında emekli olurlar.
Ancak, Danimarka’da, ilköğretim düzeyinde, İtalya, Kıbrıs, Polonya ve Finlandiya’da, ortaöğretim
düzeyinde ve Almanya, İsveç ve Norveç’te, hem ilköğretim hem de ortaöğretim düzeyinde,
öğretmenlerin önemli bir yüzdesi (%5’ten fazla) asgari emeklilik yaşından sonra mesleklerinde kalırlar.
Çek Cumhuriyeti, Estonya, Letonya ve Slovenya’da, öğretmenlerin %5’inden fazlası bile resmi
emeklilik yaşından sonra çalışmaya devam ederler.
2001/02’den (Eurydice, 2005) bu yana, resmi emeklilik yaşı ve/veya tam emeklilik hakkı ile asgari
emeklilik yaşının tüm Avrupa ülkelerinin üçte birinde artmış olduğunu belirtmek gerekir.
Veriler, ayrıca eğer durum diğer bütün hususlarda değişmediği takdirde, önümüzdeki yıllarda, hangi
ülkelerin öğretmen açığı sorunlarına karşı karşıya kalma riski olduğunu gösterir. 40’ın üzerinde
peşpeşe gelen yaş gruplarındaki öğretmenlerin oranının önce yükseldiği sonra da düştüğü ülkeler,
Almanya, İtalya ya da Avusturya gibi, yakın gelecekte çok büyük ölçekte öğretmen emekliliği
yaşayacaktır. Bu ülkeler için diyagramlardaki demografik çıkıntı, emekliliğe yakın yaş gruplarında aşırı
temsil olduğunu gösterir. Buna karşılık, oranların daha yaşlı gruplarda azalma eğilimi olan ülkelerde –
ilköğretim düzeyinde, Belçika, Bulgaristan, Litvanya, Macaristan ve İzlanda gibi, İspanya ve
Portekiz’de ortaöğretim düzeyinde ve Çek Cumhuriyeti, Estonya, Letonya, Polonya ve Finlandiya’da,
hem ilköğretim hem de ortaöğretim düzeyinde – emeklilikler zamanla daha eşit şekilde meydana
gelecektir.
İrlanda, Kıbrıs (ilköğretim) ve Malta, diyagramların emekliliğe yakın yaş gruplarında çok hafif bir eğim
ve düşük yüzdeyle temsil ettiği için birkaç ülke arasında yer almaktadır. Bu, bir bütün olarak kendi
öğretmen işgücünün daha eşit yaş grupları arasında yayıldığını ve oldukça genç olduğunu gösterir
(ayrıca bakınız Şekiller E10 ve E11).
Şekil E12: İlköğretimde (ISCED 1) ve ortaöğretimde (ISCED 2 ve 3) emekliliğe yakın olan yaş
gruplarındaki öğretmenlerin oranları, kamu ve özel sektör birlikte, 2009
ISCED 1
ISCED 2 + 3
ISCED 1
126
ISCED 2+3
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
ISCED 1
ISCED 2 + 3
ISCED 1
127
ISCED 2+3
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
ISCED 1
ISCED 2 + 3
Kadınlar
Resmi emeklilik yaşı
ISCED 1
ISCED 2+3
Erkekler ve kadınlar/sadece erkekler
 Tam emeklilik hakkı ile asgari emeklilik yaşı
Kaynak: Eurostat, UOE ve Eurydice.
Açıklayıcı not
Yalnızca doğrudan ders veren öğretmenler dikkate alınmıştır. Veriler, özel eğitim alanındaki öğretmenleri ve bir sınıf
içinde bir bütün olarak öğrenciler ile, bir kaynak odasında küçük öğretmenler ile ya da düzenli sınıfın içinde ya da
dışında bire bir olarak öğrenciler ile çalışan öğretmenleri içermektedir. Kamu sektöründeki ve özel sektördeki hem tam
zamanlı hem de yarı zamanlı çalışan öğretmenler dahil edilmiştir. Stajyer ya da asistanlar dahil edilmemiştir. Yaş
gruplarına göre öğretmenlerin temsiline ilişkin daha ayrıntılı bilgi Şekil E10 ve E11’de verilmiştir.
Resmi emeklilik yaşı: öğretmenlerin çalışmayı bıraktığı sınırı belirler. Belirli ülkelerde ve bazı özel durumlarda, bu yaş
sınırının ötesinde çalışmaya devam edebilirler.
Tam emeklilik hakkı ile asgari emeklilik yaşı: öğretmenlere resmi emeklilik yaşına ulaşmadan önce emekli olma
olasılığını sunar. Tam emeklilik hakları, gereken hizmet yılı sayılarına tabidir. Tam emeklilik hakkıyla bu asgari emeklilik
yaşı, tüm ülkelerde yoktur.
Ülkeye özel notlar
Belçika (BE nl): Asgari emeklilik yaşı 60 olmasına rağmen, Flaman topluluğu’nda ISCED 1-3’te öğretmenlik yapan
öğretmenler, 58 yaşında mesleği bırakmaya karar verebilir.
Çek Cumhuriyeti: Yaşlar 2011 yılıyla ilgilidir. Kadınlar için resmi emeklilik yaşı, büyütmüş olduğu çocukların sayısına
bağlıdır. 57 yaş, 5 ve daha fazla çocuğu olan kadınlarla ilgiliyken 61 yaş, çocuğu olmayan kadınlarla (bir çocuğu olan
kadınlar: 60 yaş; iki çocuğu olan kadınlar: 59 yaş; 3 veya 4 çocuğu olan kadınlar: 58 yaş) ilgilidir. Emeklilik reformlarının
son ayarlamaların göre, resmi emeklilik yaşı, kademeli olarak uzaması için belirlendi ve hiçbir azami emeklilik yaşı
belirlenmemiştir.
Macaristan: Sosyal güvenlik ve emeklilik ödeneği (1997 LXXXI) kanunu, 2009 yılında değiştirilmiştir. O zamandan beri,
aşamalı bir sistem vardır: Resmi emeklilik yaşı, kademeli olarak 62’den 65’e değişecektir (örneğin 1952 senesinden
önce doğanlar için 62 yaş uygundur ve 1957 yılında doğanlar veya daha sonra doğanlar için 65 yaş). Ayrıca, 2010
yılında yapılan kanun değişiklikleri, 1 Ocak itibariyle, 40 yıl hizmeti olan 2011 kadın, yaşları ne olursa olsun, emekli
olabilir.
Malta: Emeklilik sistemine yapılan değişikliklere göre, doğum yaşı, çalışanların emeklilik ikramiyelerini almada belirleyici
bir faktördür. Kadınlar için 1951 yılında veya daha sonra doğanlar için 1951’den 1962 veya sonrasında doğan herkes
için 65’e kadar değişmektedir.
Polonya: Veriler, 2009-2014 dönemi içindir. Öğretmenler için telafi edici önlemler hakkındaki 22 Mayıs 2009 Yasası’na
göre, öğretmenlerin tam bir hak için asgari yaşa ulaşması gereklidir. 2015 yılından itibaren başlayarak, bu yaş, 2031
yılında kadınlar için azami 59, erkekler için azami 64 yaşına kadar her iki yılda bir artacaktır.
128
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
SON ON YILDAKİ MAAŞ DÜZENLEMELERİ HER ZAMAN ÖĞRETMENLERİN SATIN ALMA
GÜCÜ İÇİN ETKİLİ DEĞİLDİ
Öğretmenlerin yasal maaşları bakımından olumlu evrim, öğretmenlik mesleği ve öğretmenlerin
satınalma gücünün çekiciliğini belirleyen en önemli faktörlerden biridir. Yasal maaş artışı, başlıca üç
faktörden kaynaklanmaktadır: eğitim sektöründeki maaşların reformları; öğretmenlerin yaşam
maliyetlerine ayarlanabilecek artış ve kamu sektöründeki maaşların genel ayarı.
Son on yılda, bütün Avrupa ülkelerinde, eğitim yetkilileri, öğretmenler için mutlak yasal maaşları
arttırdı. Bazı durumlarda, son on yıl boyunca olan bu artış, %40’dan fazla idi. Ancak, maaşların mutlak
artışı, her zaman yaşam maliyetinin daha hızlı yükselişini takip edemedi. Mevcut gösterge, 2000-2009
döneminde PPS Avro cinsinden ifade edildiği ve 2000 yılındaki fiyat düzeyleriyle ifade edildiği
dönemde öğretmenlerin yasal maaşları bakımından ülkeler arası karşılaştırılabilirliğe izin vermek için
evrimi göstermektedir. Mevcut gösterge, ülkeler arasında geniş farklılıkların olduğu öğretmenlerin
2
ücretlerinin parasal değerini karşılaştırmamaktadır ( ).
Ayrıca, bazı ülkelerdeki asgari yasal ücretlerin göreceli yüksek artışı, 2000 referans yılında, çok düşük
düzeylerde olması ile açıklanabilir, bu yüzden, mevcut gösterge dikkatle yorumlanmalıdır.
Tüm ülkelerde, Yunanistan ve Fransa dışında, sabit fiyatlarla yasal maaşlar, hem ilköğretim hem de
ortaöğretim öğretmenleri için son on yılda artmıştır. On iki ülkede, hem ilköğretim hem de lise
öğretmenlerine ilişkin maaşlarda %20’den fazla önemli bir mutlak artış kaydedildi. Benzer ilgili artış,
sadece İzlanda’da ilköğretim öğretmenleri ve İspanya’da lise öğretmenleri için de görülmektedir.
Danimarka (ilköğretim düzeyinde), Almanya, İtalya, Hollanda, Avusturya, Portekiz, Finlandiya, İsveç ve
Birleşik Krallık’ta (İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda), öğretmen maaşları, 2000 yılına benzer düzeyde
olan satınalma gücüne getirildi.
Son mali ve ekonomik krizin (2010-2011) kamu maliyesi üzerine önemli bir etkisi olmuştur. 2009/10
öğretim yılında ve özellikle de Ocak 2010 tarihinden sonra, ekonomik krizin etkisi ve kamu maliyesi
üzerindeki baskı, çok daha fazla belirginleşti ve daha fazla ülke, kamu çalışanları için maaş kesintileri
uygulamak zorunda kaldı. Başlangıçta %0.3 olarak planlanan maaş artışının 2009’da kabul edilip
Mayıs 2010 tarihine kadar yürürülükte kalması düşünüldüğü ve bütün devlet memurlarının maaşlarına
1 Haziran 2010’dan itibaren yaklaşık %5’lik genel bir kesintinin uygulandığı yer olan İspanya’daki
durum budur. İrlanda, Yunanistan ve Romanya da öğretmenlerin maaşlarının mutlak düzeyleri yanı
sıra diğer kamu çalışanlarının maaşlarını azalttı. Bu azalmanın Romanya’da çok yüksek bir etkisi
olmuştur, burada %25’lik bir azalma, bütçe dengesini yeniden sağlamak için Temmuz 2010 tarihinden
bu yana yürürlüktedir.
Letonya’da, öğretmenlerin maaşları dahil olmak üzere, 2009 yılı Eylül ayında eğitim için olan kamu
bütçesi yaklaşık %40 ile önemli bir azalmaya gidilmiştir. Ancak, 2010 yılı Ocak ayında, maaşlar için
toplam fon %37 oranında yeniden arttı ve maaş endeksleme ve ek sorumluluklar için ödüller yoluyla
maaş artışı için bir olasılık tanıtıldı. Estonya’da, diğer kamu sektörü çalışanların maaşlarına uygulanan
maaş azaltılmasına bakılmaksızın 2008/09 ve 2009/10’da öğretmenlerin maaşları değişmeden
kalmıştır.
(2)
Öğretmenlerin ve okul müdürlerinin maaşları hakkında daha fazla bilgi için, bakınız Eurydice y a y ı n ı “ T eachers' and
School Heads' Salaries and Allowances in Avrupa', 2009/10.
129
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
Şekil E13: İlköğretim ve genel (ortaöğretim ve lise) ortaöğretimdeki (ISCED 1, 2 ve 3) öğretmenler için
PPS AVRO (2000 ücretleri) olarak asgari brüt yıllık maaş eğilimleri, 2000-2009


İlköğretim
Lise
NB: X axis = Referans yılları
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
Asgari yasal öğretmen maaşlarındaki eğilimin hesaplanmasında kullanılan veriler, Eğitime İlişkin Önemli Veriler 2009,
2005, 2002 veri toplamalarından ve 2011’de yayınlanan öğretmenlerin maaşlarına yönelik özel rapordandır (veri toplama
2010). Bazı ülkeler için, temsil edilen endeks verileri, raporlama metodolojisinde değişiklik nedeniyle tutarsız olabilir.
Yıllık temel yasal maaşları, ülkeler arasındaki fiyat farklarını ortadan kaldırmak için Avro’ya (PPS – bakınız “Sözlükçe ve
İstatistiksel Araçlar” bölümü) dayalı satınalma gücü standartına dönüştürülmüş ve AB-27 GSYİH fiyat endeksiyle
düşürülmüştür (taban yıl 2000).
Yıllık büyüme endeksi, ilgili yıldaki yasal maaşların AVRO SGS (Satınalma Gücü Standardı) ile dönüştürülmüş ve 2000
AB 27 fiyat endeksine indirgenmiş halinin 2000'deki yasal maaşların AVRO SGS olarak değerine bölünmesiyle çıkan
sonucun 100 ile çarpılmasıyla hesaplanır.
2000 = 100 Bulgaristan ve Slovakya için 2002 ve Türkiye için veriye esas olan 2006 durumları hariç olmak üzere.
130
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
Ülkeye özel notlar
İsveç: Herhangi bir maaş skalası veya kanuni maaş yoktur. Belirtilen asgari maaş, gerçek öğretmen maaşının daha
düşük ondalık karşılığına gelir.
Birleşik Krallık (ENG/WLS/NIR): Asgari maaşlardaki düşüş, kısmen metodoloji bildirimindeki değişimle
açıklanmaktadır. Önceki yıllara ilişkin veriler, Londra’nın içine dahildir.
Lihtenştayn: İsviçre verileri, PPS dönüşümleri ve fiyat endeksi olarak alınır.
Büyük bir grup ülkede, öğretmen maaşlarını, maaş kesintisi yapmadan veya halihazırda yürürlükte
olan maaş artışı uygulayarak, en azından 2009 düzeyinde tutmak için önemli bir çaba
gerçekleştirilmiştir. Diğer kamu sektörü çalışanları için tanıtılan ödeme dondurmalarına rağmen
2009/10 ve 2010/11’de öğretmen maaşlarına %2.3’lük bir artış uygulayarak 2008’den itibaren Okul
Öğretmenleri İnceleme Organı’nın önerilerini uygulamaya devam eden Birleşik Krallık’taki (İngiltere,
Galler ve Kuzey İrlanda) durum budur. Birleşik Krallık’taki (İskoçya) öğretmenler, 2009 yılında %2.5’lik
ve 2010’da %2.4’lük bir ücret artışı aldı ve Nisan 2011’de iki yıllık bir ödemelerin dondurulması
yürürlüğe girdi.
2009 yılında Hollanda ve Polonya’nın getirdiği reformlar, 2010 yılında da uygulanmaya devam etmiş
ve öğretmenler için bir ücret artışı olarak sonuçlanmıştı. Çek Cumhuriyeti’nde, genel olarak kamu
çalışanlarının maaşlarına ilişkin kamu kaynaklarının 2011 yılında %10 oranında kesilmiş olmasına
rağmen, öğretmenlerin yasal maaşlarına ilişkin fonlar, aksine, artmıştır. Öğretmen maaşlarını 2009’da
düzenlemeyen üç ülke Bulgaristan, İtalya ve İzlanda idi, aynı zamanda Slovakya da 2010 yılında
öğretmen maaşlarına farklı reform türleri uygulamıştır.
Bulgaristan, “kıdemli öğretmenler” ve “baş öğretmenler” için yasal maaşları %7 ila %13 arasında bir
artışla tanıttı. İzlanda da önceki ücret anlaşmasından etkilenmiş düşük maaşlı lise öğretmenleri için
planlanmış bir artış uygulamıştır. İtalya’da, maaş artışları son Ulusal Anlaşma tarafından
öngörülmüştür, ancak bunların uygulanması genel bütçe kısıtlamalarına ilişkin son kararlar yüzünden
etkilenebilir. Son olarak, Slovakya’da, Kasım 2009 tarihinden itibaren, öğretmenlerin maaşları
öğretmenlerin değerlendirilme ve ücretlendirme sistemindeki yenilikler ve fon kaynaklarındaki
değişimleri tanıtan pedagojik çalışanlara yönelik yeni Kanun uyarınca reforme edilmiştir.
ÖĞRETMEN MAAŞLARININ NİSBİ ARTIŞI AZAMİ MAAŞI ALMAK İÇİN
GEREKEN YIL SAYISIYLA İLİŞKİLİDİR
Eğer sadece hizmet yılı uzunluğu dikkate alınırsa, azami ve asgari temel yıllık maaşlar arasındaki
ilişki, kariyerleri boyunca makul bir şekilde bekleyebilecekleri maaş artışları açısından öğretmenlerin
uzun-vadeli beklentilerinin bir göstericisidir. Mevcut gösterge, azami ve asgari yasal ücretler
arasındaki farkla bu azami maaşı almaları için gereken yıl sayısını analiz eder ve böylece
öğretmenlerin maaşlarının mutlak değerlerini karşılaştırmamaktadır.
Temelde, PPS AVRO olarak ifade edilen yasal ücretlerin azami ve asgari düzeyleri genellikle iki
faktörden birinden daha az olarak farklılaşır. Danimarka, Letonya, Slovakya, Finlandiya, İsveç, İzlanda
ve Norveç’te ilköğretimdeki öğretmenler, kariyerleri boyunca yüzde 30’dan fazla maaş artışı umut
etmemeliler. Ancak, lisede, Kıbrıs, Macaristan, Hollanda, Avusturya, Portekiz ve Romanya’da, azami
yasal maaşlar, mesleklerinin başındaki maaşlarıyla karşılaştırıldığında neredeyse iki katıdır. Maaş
artış sıklığıyıla beraber, bu gerçek, öğretmenlik mesleğinin neden diğer mesleklerden daha cazip bir
kariyer olduğunu açıklayabilir. Açıkçası, bütün kariyerleri boyunca maaşları belirgin şekilde artan
öğretmenler, maaşları ilk yıllarının ötesine çok geçmeyen kişilere göre mesleği bırakma eğilimleri daha
az olabilir.
Avrupa ülkelerinin çoğunda, bir referans öğretmeninin azami temel yasal maaş elde etmek için
tamamlaması gerekten ortalama yıl sayısı, 15 ila 25 yıldır. Bununla birlikte, Çek Cumhuriyeti,
131
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
Yunanistan, İspanya, İtalya, Macaristan, Avusturya, Romanya ve Slovakya’da, azami yasal maaşı elde
etme 30 yıldan fazla sürer. Diğer yandan, Danimarka, Estonya ve Birleşik Krallık’ta, 10 yıllık mesleki
deneyimi olan bir öğretmen halihazırda azami maaş ölçeğindedir.
Her üç eğitim düzeyinde, asgari ve azami yasal maaş düzeyleri arasındaki farkla bu maaşı elde etmek
için gerekli yıl sayısı arasındaki artış düzeyi arasında olumlu bir ilişki görülebilir. Macaristan,
Avusturya, Portekiz ve Romanya’da, kuvvetli bir ilişki görülebilir. Bu ülkelerde, azami ve asgari maaş
ve bu azami maaşı elde etmek için gerekli yıl sayısı arasında çok büyük fark vardır. Aynı ilişki
Danimarka, Estonya, Letonya ve Birleşik Krallık (İskoçya) için de geçerlidir, buralarda, 13 yıllık
deneyimden az deneyime sahip öğretmenler halihazırda asgari tutardan yalnızca yaklaşık %30 daha
fazla yasal maaş alır.
Şekil E14: Genel eğitimdeki yasal maaşlın nisbi artışıyla azami maaşı elde etmek için gereken yıl
arasındaki ilişki (ISCED 1,2 ve 3), 2009/10
Azami maaşı elde etmek için gereken yıl
Yasal maaşın göreceli artışı
Yasal maaşın göreceli artışı
Azami maaşı elde etmek için gereken yıl
Veriler
Eğilimler

ISCED 1

Kaynak: Eurydice.
132
ISCED 2
−
ISCED 3
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
Ülkeye özel notlar
Bulgaristan: Öğretmenlerin statüleri, azamiyi değil, yalnızca asgari temel yasal maaşı belirler. Belirtilen değerler,
öğretmen deneyimi olmayan genç öğretmenler içindir.
Danimarka: ISCED 3’te, lisedeki öğretmenler.
Almanya: Farklı eyaletler, temel yasal maaşların tanımından sorumludur. Karmaşık ve çok çeşitli koşullar göz önüne
alındığında, yasal maaşlar için sunulan değerler, memurlar için eyaletler düzeyinde mevcut olan verilerin ağırlıklı
ortalamasını temsil eder ve ödenekleri içerir.
İspanya: Toplam tutarlar, farklı özerk topluluklarda, maaşların ağırlıklı ortalaması olarak hesaplanarak kamu
eğitimindeki ortalama maaşlara karşılık gelir. Yalnızca genel öğretmenlere ilişkin veriler gösterilmektedir.
Fransa: ISCED 2 düzeyinde, maaşlar, professeurs certifies anlamına gelir. ISCED 3’te, maaşlar, professeurs agrégés
anlamına gelir.
İtalya: Laurea/Master derecesi olan öğretmenlere ilişkin veriler.
Hollanda: ISCED 1 düzeyinde, LA kategorisindeki öğretmenler; ISCED 2’de, LB kategorisindeki öğretmenler. ISCED
3’de, LC kategorisindeki öğretmenler.
Avusturya: ISCED2 düzeyinde, Hauptschule öğretmenlerinin maaşlarına ilişkin veriler.
Finlandiya: Azami maaş tutarı, öğretmenlerin hizmet yılları ve bireysel artışlarına göre büyük ölçüde değişebilir.
Gösterilen bilgi, tahmini bir yıllık brüt temel azami ücret sunar.
İsveç: Herhangi bir maaş skalası yoktur. Bireysel öğretmen maaşları, öğretmenlerle işverenler arasındaki bireysel
anlaşmalara dayanır ve meslekteki yıl sayısıyla bağlantılı değildir. Lihtenştayn: Asgari maaştan azami maaşa geçiş için
gereken ortalama yıl sayısı hakkında bilgi yoktur.
Norveç: Asgari maaştan azami maaşa geçiş için gereken ortalama yıl sayısı hakkında bilgi yoktur.
Ancak, birkaç ülke bu eğilimi takip etmemektedir. Örneğin, Litvanya, Hollanda ve Birleşik Krallık’ta
(İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda), azami yasal maaş asgari maaştan %70 ila %90 arasında daha
fazladır ve öğretmenler bu azami maaşı sadece 10 ila 15 yıllık deneyimden sonra alabilir. Diğer
tarafta, İspanya, İtalya, Slovakya ve Türkiye’de, azami maaşlar yeni gren öğretmenlerin maaşlarından
yalnızca %40 daha yüksektir, ancak öğretmenler bunu 25 ila 35 yıllık deneyimden sonra alabilir. Son
olarak, Fransa ve Kıbrıs’ta, azami öğretmen maaşları, yeni başlayan öğretmen maaşlarının neredeyse
(ya da iki katından fazla) dır, ancak bunu elde etmeleri 20 yıl sürer.
Genel bir eğilim olarak, mevcut verilerle birçok ülkede gerçek öğretmen maaşları, azami yasal maaşa
yakın bir konumdadır. Bu durum kısmen öğretmen nüfusunun yaşlanmasıyla açıklanabilir. Danimarka,
Yunanistan, Finlandiya ve Birleşik Krallık’ta, gerçek öğretmen maaşları, temel yasal maaştan bile
yüksektir, bunun sebebi öğretmenlerin alabileceği ek ödenekler aralığı nedeniyledir. Diğer taraftan,
İtalya, Lüksemburg ve Portekiz’de, gerçek öğretmen maaşları yasal ölçeğin neredeyse ortasındadır.
Bu durum, kısmen, azami maaş ölçeğini elde etmek için gereken nispeten uzun mesleki deneyimle (25
ila 38 yıl) ve Lüksemburg ve Portekiz durumunda ise, öğretmenlerin yaklaşık %50’sinin 40 yaşın
altında olduğu gerçeği ile açıklanabilir. Ancak, öğretmenlerin çoğunun 50’den daha yaşlı olduğu
İtalya’da durum bu şekilde değildir.
MESLEKİ ÖĞRETİM DENEYİMİNE EK OLARAK,
ÇOĞU ÜLKEDE OKUL MÜDÜRÜ OLABİLMEK İÇİN ÖZEL EĞİTİM GEREKMEKTEDİR
Okul müdürleri bugün personel yönetimi, finansman ve müfredat içeriği dahil olmak üzere çok çeşitli
görevlerle karşı karşıyadır. Doğru insanların seçilmesi çok önemlidir ve bir okul müdürü gibi birisini
görevlendirirken çok farklı bir dizi kriterin dikkate alınması gerekir. Tüm Avrupa ülkelerinde, okul
müdürü olmak isteyenler için beklenen resmi gereksinimleri belirleyen düzenlemeler vardır. Hemen
hemen her yerde, mesleki öğretim deneyimi atama için temel koşuldur. Bununla birlikte, gerekli
deneyim süresi değişebilir (bakınız Şekil E16) ve birçok ülkede, bir ya da daha fazla ek koşul
uygulanır.
Yunanistan, Litvanya ve Türkiye’de, muhtemel okul müdürlerinin mesleki öğretim ve idari deneyime
sahip olmaları gerekmektedir. Litvanya’da, liderlik ve yönetim yetkinlikleri ayrıca açıkça gereklidir.
Belçika (Fransızca ve Almanca Konuşan Topluluklar), Çek Cumhuriyeti, İspanya, Fransa, İtalya,
Avusturya, Polonya, Slovenya, Slovakya ve Lihtenştayn’da, okul müdürü görevi için başvuranların
133
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
öğretmen olarak çalışmış ve müdürlük için özel eğitim almış olmaları gereklidir. Slovenya’da, okul
müdürlerinin ayrıca danışman titrleri de olmalı veya en az 5 yıllık “akıl hocası” titrleri olmalıdır.
Beş ülkede – Estonya, Malta, Portekiz, Finlandiya ve Birleşik Krallık (İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda)
– okul müdürlerinin her üç gereklilik türünü de karşılamaları gerekmektedir: mesleki öğretim deneyimi,
idari deneyim ve müdürlük eğitimi.
Dört ülke – Belçika (Flaman Topluluğu), Letonya, Hollanda ve Norveç, okul müdürü görevine
atanabilmek için tek resmi koşul, bir öğretim yeterliğine sahip olması gerektiğini şart koşar. Ancak
uygulamada, okul müdürü olanların halihazırda mesleki öğretim deneyimleri bulunmaktadır.
İsveç’te, bir okul müdürü olabilmek için tek koşul (Mart 2010 den sonra istihdam edilenler için), İsveç
Eğitim Ulusal Ajansı (NAE) tarafından düzenlenmiş özel bir eğitim kursundan geçmektir. Daha
önceden, bu kurs zorunlu değildi.
Şekil E15: İlköğretim ve genel ortaöğretimde (ortaöğretim ve lise) (ISCED 1,2 ve 3) müdürlük için
resmi olarak gereken mesleki deneyim ve eğitim, 2010/11
Mesleki öğretim deneyimi
Mesleki öğretim deneyimi + İdari deneyim
Mesleki öğretim deneyimi + Müdürlük
eğitimi
Mesleki öğretim deneyimi + İdari deneyim +
Müdürlük eğitimi
Sadece öğretim yeterliği
Sadece müdürlük eğitimi
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
Öğretmenlikte mesleki deneyim, çoğunlukla kişinin okul müdürü olarak atanmayı istediği eğitim düzeyinde bir
öğretmeni sıfatıyla mesleki olarak belli sayıda yıl çalışmış olmaktır.
İdari deneyim, örneğin müdür muavinliği görevinde okulun yönetimine ilişkin kazanılan deneyim demektir.
Müdürlük eğitimi, başlangıç öğretmenlik eğitiminin ve öğretmen olarak yeterlik kazanılmasının ardından gerçekleşen
özel eğitim demektir.
Dolayısıyla bu eğitim yalnızca hali hazırda bu şekilde yeterlik sahibi olmuş kişiler tarafından alınabilir. Koşullara bağlı
olarak bu eğitim okul müdürlüğü görevine başvurunun öncesinde veya işe alma prosedürü dahilinde ya da göreve
getirildikten sonraki bir ya da birkaç yıl içinde verilebilir. Bu eğitimin amacı, yeni görevleri yerine getirilebilecek
gelecekteki okul müdürlerini gerekli olan becerilerle donatmaktır. Bu eğitim, okul müdürlerinin hizmet içi eğitimi ya da ileri
eğitimi ile karıştırılmamalıdır.
134
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
Ülkeye özel notlar
Belçika (BE de): Topluluk tarafından yönetilen bir kuruma daimi okul müdürü kadrosuna atanmak için, yönetim
sertifikası
gereklidir.
Çek Cumhuriyeti: Öğretim deneyimi, kıdemli idari konumda ya da araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde, aynı veya
benzer bilgi gerektiren faaliyetlerdeki deneyimle yer değiştirebilir. Bu durum, tüm hibe-destekli özel sektördeki okul
müdürleri için de geçerlidir. Eğitim, sadece Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından kurulan okullar da dahil olmak
üzere devlet okul müdürleri için zorunludur.
Almanya: Müdürlük eğitimi, sadece ISCED 2 ve 3’te gereklidir.
Lüksemburg: ISCED 1’de okul müdürü yoktur.
Macaristan ve İzlanda: Bir okul müdürü olabilmek için, yönetim ek yeterliği gereklidir. Macaristan’da, sadece ikinci bir
dönem müdürlüğü üstlenen okul müdürleri için geçerlidir.
Malta: On yıllık öğretim deneyiminin yanısıra, muhtemel okul müdürlerinin Okul Müdür Yardımcılığı görevinde (bu durum
eğitim müdürlüklerinin kapsamına giren okullar için geçerlidir) asgari dört yıllık deneyime sahip olmaları gerekmektedir.
Hollanda: Merkezi yönetim kurulu (centraal school bestuur) olan daha büyük ortaöğretim okullarında, öğretim
yeterlikleri, öğretim faaliyeti gerçekleştirmeyen yönetim kurulu üyeleri için gerekli değildir.
Slovenya: Öğretim deneyimi, okul danışmanlığı iş deneyimiyle değiştirilebilir. Özel eğitim programı, son başöğretmen
sınavıyla sona erer. İstisna olarak, baş öğretmen, pozisyona atanmadan önce bir yıl içinde bu sınava girebilir.
Birleşik Krallık (ENG/WLS/NIR): İngiltere ve Galler’de, Ulusal Mesleki Müdürlük Yeterliği, tüm ilk-defa baş öğretmen
olacak kişiler için zorunludur. Galler’de, programın atanmadan önce tamamlanması gerekir. Kuzey İrlanda’da, eşdeğer
program, zorunlu olmayan Mesleki Müdürlük Yeterliği’dir.
OKUL MÜDÜRLERİNİN GENELLİKLE ASGARİ BEŞ
YILLIK ÖĞRETİM DENEYİİNE SAHİP OLMALARI GEREKMEKTEDİR
Okul müdürü olmanın şartları arasında (bakınız Şekil E15), asgari bir mesleki öğretim deneyimi süresi
yaygındır. Bu süre, Bulgaristan, Estonya, Fransa (ISCED 1’deki okul müdürleri için) ve Litvanya’da üç
yıldan Malta’da 10 yıla ve Kıbrıs’ta, sırasıyla ilköğretim ve genel (ortaöğretim ve lise) ortaöğretim
düzeyinde, 12-13 yıla kadar değişmektedir.
Çoğu ülkede, gerekli asgari süre üç ila beş yıldır. Danimarka, Almanya, Avusturya (ilköğretim ve
Hauptschule), Finlandiya, Birleşik Krallık (İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda), İzlanda, Lihtenştayn ve
Türkiye’de, öğretim deneyimi gereklidir, ancak süre öngörülmemektedir.
Son olarak, Belçika (Flaman Topluluğu), Letonya, Hollanda, İsveç ve Norveç’te, mesleki öğretim
deneyimi, okul müdürü olabilmek için bir gereklilik değildir.
Şekil E16: İlköğretim ve genel ortaöğretimde (ortaöğretim ve lise) (ISCED 1,2 ve 3) müdür olmak için
gereken asgari mesleki deneyim ve eğitim yıl sayısı, 2010/11
ISCED 1+2
Yalnızca ISCED 2
ISCED 3

Öngörülen süre yok

Gerekli değil
Kanayk: Eurydice.
Ülkeye özel notlar
Estonya: Bir kişi pedagojik yükseköğretim aldığında en az üç yıllık öğretim deneyimi gereklidir; diğer yükseköğretim
türlerini alan kişinin en az beş yıllık öğretim deneyimine sahip olması gerekir.
Kıbrıs: Gösterilen asgari düzeyden, en az beş yıl okullarda öğretmenlik yapılmış olması gerekmektedir; buna ek olarak,
ilköğretim için en az iki yıl baş öğretmen yardımcılığı ve ortaöğretim için en az iki yıl baş öğretmen yardımcılığının
yanısıra A düzeyinde en az bir yıl müdür yardımcısı olarak bulunmalıdır.
Yunanistan: 3848/2010 Kanunu’na göre, öğretmenlere okul müdürü olma hakkının verilmesi için önkoşullar, en az 8
yıllık hizmetle birlikte A düzeyine (hizmet yılına bağlı olarak) ulaşmış olmaları gerekmektedir ve üç yılı ilgili alanda olmak
üzere beş yıllık mesleki öğretim deneyimine sahip olmaları gerekmektedir.
135
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
Litvanya: Okul müdürü olmak isteyip de bir yüksek lisans derecesi ve öğretmen yeterliği olanların asgari iki yıllık
mesleki öğretim deneyimine sahip olmaları gerekmektedir.
Lüksemburg: ISCED 1’de okul müdürü yoktur.
Avusturya: İlköğretim düzeyi ve Hauptschule’de (HS), öğretim deneyimi gereklidir, ancak süre öngörülmemiştir.
Allgemeinbildende Höhere Schule (AHS) için, 6 yıllık mesleki öğretim deneyim süresi gereklidir.
Slovenya: Öğretim deneyimi, okul danışmanlığı iş deneyimiyle değiştirilebilir.
OKUL MÜDÜRÜNÜN YASAL MAAŞ TANIMI İÇİN GENELLİKLE OKUL BÜYÜKLÜĞÜ
DİKKATE ALINIR
Okul müdürleri, bir okulun veya bir grup okulun yönetiminden veya bir kurul ya da konsey gibi idari bir
organdan sorumludur. Koşullara bağlı olarak, söz konusu kişi, aynı zamanda eğitim sorumluluklarını
(öğretim görevleri içerebilir) yürütür, aynı zamanda zaman çizelgesi, müfredatın uygulanması, neyin
öğretileceğine karar verme ve kullanılacak malzeme ve yöntemler, personel yönetimi ve/veya mali
sorumluluklar gibi alanlarda kurumun genel işleyişinden sorumludur.
11 ülke veya bölgede, okul büyüklüğünün okul müdürlerinin maaşları üzerinde doğrudan bir etkisi
vardır, çünkü okula kayıt ne kadar fazlaysa, müdürün maaşı da o kadar yüksek olur. Buna karşılık,
okulların eğitim düzeyinin (okul-öncesi dışında) önemi genellikle çok azdır. On ülkede, okul
müdürlerinin temel maaşları eğitimin her üç düzeyinde de aynıdır. Birleşik Krallık’ta (İngiltere, Galler ve
Kuzey İrlanda) özel bir durum bulunmaktadır. Burada, okul müdürleri aynı kapsayıcı maaş skalasını
paylaşır, ancak bu ölçek dahilinde her müdürün kendi maaş aralığı vardır. Bu aralık, hem okulun
büyüklüğüne hem de öğrencilerin yaşlarına bağlıdır. Bu da, ortaöğretim okulu müdürlerine ilköğretim
okulu müdürlerinden daha fazla ödendiği anlamına gelir. Tek eğitim sistemi olna ülkelerde, ilköğretimle
ortaöğretim arasında ara yoktur, her iki düzey için belirtilen aynı temel maaş, aynı okul müdürüne
karşılık gelir.
Geri kalan ülkelerde, genel olarak, ilköğretimdeki okul müdürlerine ilişkin temel yasal maaş,
ortaöğretim okullarındaki, özellikle liselerdeki müdürlerden daha düşüktür. Aynı eğilim, öğretmenlerin
maaşlarının dağılımı için de geçerlidir. Buna ek olarak, tüm ülkelerde, okul müdürlerinin temel yasal
maaşları, aynı eğitim düzeyinde çalışan öğretmenlere göre daha yüksektir. Bu durum, çoğu ülkede,
okul müdürü olabilmek için belli bir süre öğretmenlik deneyiminin olması gerçeğiyle ilgilidir (bakınız
Şekil E16). Bazı ülkelerde özel eğitim almış olma yükümlülüğü gibi diğer koşullar da ilgili olabilir
(bakınız Şekil E15).
Ülkeler arasında okul müdürlerinin maaşları karşılaştırıldığında, geniş bir varyasyon görülmektedir.
İlköğretim düzeyinde, asgari maaşlar, Bulgaristan ve Macaristan’da 9 000 PPS AVRO’dan az olarak
Birleşik Krallık’ta (İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda) 100 100 PPS AVRO arasında değişmektedir.
Ortaöğretim düzeyinde, okul müdürlerinin en yüksek yasal maaşlarına Lüksemburg (115 508 PPS
AVRO), İrlanda (84 979 PPS AVRO) ve Hollanda’da (80 803 PPS AVRO) rastlanmaktadır.
Kariyerleri boyunca temel maaşlarında bir artışa ilişkin gelecek beklentileri gibi okul müdürlerinin
azami ve asgari temel maaşları arasındaki zıtlık, öğretmenlerinki kadar belirgin değildir. Kariyerleri
boyunca okul müdürlerinin maaş artışları olağanüstü olmasa da, azami maaşları, başlangıç
maaşlarının yüksek olduğu göz önüne alındığında, öğretmen meslektaşlarından daha yüksektir.
Bu temelde, PPS AVRO cinsinden ifade edilen yasal maaşların azami ve asgari düzeyleri genellikle iki
faktörün birinden daha azdır. Yunanistan, İspanya, Polonya, Slovakya, Finlandiya ve Türkiye’de,
ilköğretimdeki okul müdürleri, meslekleri boyunca yüzde 30’dan daha fazla bir maaş artışı
alamayabilir. Ancak, lisede, İrlanda ve Birleşik Krallık’taki azami yasal maaşlar, mesleklerinin
başındaki maaşlarıyla karşılaştırıldığında, iki katından daha fazla olabilir.
136
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
Şekil E17: Okul müdürlerinin PPS AVRO olarak asgari ve azami brüt yıllık maaşları (ISCED 1, 2 ve 3),
2009/10
Okul-öncesi
İlköğretim
Ortaöğretim
Asgari
Kaynak: Eurydice.
137
Azami
Lise
ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
Açıklayıcı not
Temel brüt yıllık maaş, maaş skalalarına genel artışları, (geçerli yerlerde) 13. ay ödeneği ve tatil ödenekleri vb. gibi
ödenekler de dahil ama işverenin sosyal sigorta ve emeklilik prim ödemeleri hariç olmak üzere bir işveren tarafından bir
yılda ödenen miktardır. Bu maaş diğer ödenekleri ya da mali avantajları (örneğin daha ileri yeterlikler, kıdem, fazla
mesai, ek sorumluluklar, coğrafi bölge, güç sınıflarda öğretim yapma yükümlülüğü veya barınma, sağlık ya da seyahat
giderleri ile ilişkili) içermemektedir. Gösterilen asgari maaş, yukarıda belirtilen koşullardaki okul müdürlerinin
kariyerlerinin başlangıcında aldıkları temel brüt yıllık maaştır. Azami maaş, yukarıda belirtilen koşullardaki öğretmenlerin
emekli olduktan sonra ya da hizmette belli bir yılı doldurduktan sonra aldıkları temel brüt yıllık maaştır. Azami maaş,
tamamen hizmet yılı ve/veya yaşla ilgili olarak artışları içerir.
Ülkeye özel notlar
Belçika (BE fr): a) 71 öğrenciden az olan okullar, b) 72-140 öğrenci arasında olan okullar, c) 141-209 öğrenci arasında
olan okullar, d) 210 öğrenciden fazla olan okullar.
Belçika (BE nl): a) 180 öğrenciden az olan okullar (Brüksel’de 100 öğrenciden az olan okullar), b) 350 öğrenciden fazla
olan okullar. Ortaöğretim ve lisede, okul müdürünün ders görevi olup olmamasına ilişkin farklı ölçekler vardır.
Bulgaristan: a) genel eğitim, b) büyük okullar.
Danimarka: İlköğretim ve ortaöğretim düzeyi: a) 9 tam-zamanlı çalışandan az olan okullar, b) 9 tam- zamanlı çalışandan
daha fazla olan okullar. Lise düzeyi: a) 700 tam-zamanlı öğrenciden az olan okullar, b) 700 tam-zamanlı öğrenciden
daha fazla olan okullar.
İspanya: a) Büyük okullar, b) küçük / çok küçük okullar.
Fransa: a) Lise okul müdürleri, b) Meslek liseleri okul müdürleri.
Letonya: a) 100 öğrenciden az olan okullar b) 1201 öğrenciden fazla olan okullar.
Litvanya: Okul müdürlerinin maaşları, okul-öncesi kurumlarda grupların sayısına ve ortaöğretim kurumlarında okul
büyüklüğüne, ayrıca, müdürün yeterlik kategorisine ve pedagojik uygulama (tüm düzeylerde) yıllarına bağlıdır.
Hollanda: İlköğretim düzeyi: a) 200 öğrenciden daha az olan okullar, b) 200-399 öğrenci arasında olan okullar, c) 400899 öğrenci arasında olan okullar, d) 900 öğrenciden fazla olan okullar. Ortaöğretim düzeyi: a) Okul liderleri, b) Yönetim
Kurulu Başkanı.
Avusturya: İlköğretim ve Ortaöğretim (Hauptschulen) düzeyi: a) 4 sınıftan fazla olan okullar, b) sadece 1 sınıfı olan
okullar. Lise düzeyi: a) 12 sınıftan fazla olan okullar, b) 1-3 sınıfı olan okullar.
Portekiz: 800 öğrenciden az olan okullar, b) 801-1200 öğrenci arası olan okullar, c) 1200 öğrenciden fazla olan okullar.
Finlandiya: 7-14 gruplu 32 öğrencisi olan okullar, b) 15-19 gruplu 32 öğrencisi olan okullar, c) 20 gruptan fazla 32
öğrencisi olan okullar.
Norveç: Yılda 10 tam-zamanlı çalışandan az olan okullar, b) yılda 10 tam-zamanlı çalışandan fazla olan okullar.
138
EĞİTİM SÜREÇLERİ
BÖLÜM I – ÖĞRETİM SÜRESİ
ÇOĞU ÜLKEDE ÇOCUKLAR OKULDA İLERLEDİKÇE ÖĞRETİM SÜRESİ ARTAR
Öğretim süresi, gençlerin okulda eğitim aldıkları sırada geçen zaman miktarıdır (tam tanım için,
bakınız “Sözlükçe ve İstatistiksel Araçlar” bölümü). Toplam öğretim süresi, okul yılının uzunluğu, okul
haftasının uzunluğu ve okul günündeki ders süreleri ve sayısı dahil olmak üzere birçok faktör
tarafından etkilenir. Yine de, hemen hemen tüm ülkelerde okullar tarafından sağlanacak öğretim
süresine ilişkin önerilen asgari süre için merkezi öneriler veya düzenlemeler bulunmaktadır.
Avrupa’da zorunlu eğitim döneminde okul yılının ortalama süresi, en uzun Lihtenştayn’da 200 gün
olmak üzere, Danimarka, İtalya ve Hollanda’da 185 gündür. Bulgaristan, Letonya ve Litvanya’da, okul
yılı süresi öğrencilerin yaşı doğrultusunda ilerler, Bulgaristan’da 155 günle başlar ve giderek
3
Litvanya’da ortaöğretimde 195 günü bulur ( ).
Avrupa genelinde, öğretim genellikle haftada beş güne yayılmıştır, Fransa’da haftada dört gün,
İtalya’da ise, uygulamada, birçok okul altı gün boyunca eğitim verir. Almanya’daki bazı eyaletlerde de
ayda iki cumartesi olmak üzere haftada altı gün okul vardır.
Okul derslerinin süreleri de ülkeler arasında farklılık göstermektedir. Çoğu durumda, bir ders süresi 40
ile 55 dakikadır. Bir dersin uzunluğu, Bulgaristan, Kıbrıs, Litvanya (birinci sınıf), Malta ve Türkiye’de
olduğu gibi, ilköğretimin ilk yıllarında kısa dersler sınıf veya yıl gruplarına göre değişebilir. Diğer bazı
ülkelerde, derslerin süresi okullar veya öğretmenler tarafından karar verilebileceğinden değişkendir ve
derse veya belirli faaliyetlere bağlı olarak farklılıklar meydana gelebilir.
Okul yılının ve okul haftasının süresi ve derslerin uzunluğuna ilişkin yukarıda belirtilen farklılıklar
nedeniyle, bu analiz, saat bakımından ifade edilen sınıflar için öğretim süresine ilişkin yıllık asgari
önerilerin karşılaştırmalarına dayanmaktadır.
Birçok ülkede, asgari öğretim süresi hakkındaki resmi öneriler, ilköğretimin (genellikle ilk iki yıl için)
başında daha kısa bir yoğun öğrenme dönemini sunar, daha sonra zorunlu eğitim dönemi boyunca
ortaöğretim düzeyinin daha ileri aşamalarında saat sayısında giderek artan önemli bir artış olur.
Diğer ülkelerde eğitimin her düzeyi içindeki tüm sınıflar için aynı yıllık öğretim süresi vardır. Belçika,
İrlanda, İspanya, İtalya, Kıbrıs ve Türkiye’de, yıllık öğretim süresi, ilköğretim ve ortaöğretim boyunca
aynı kalır. Bununla birlikte, iş yükü bu iki düzey arasında artar. Belçika’da (Fransız Topluluğu),
örneğin, ilköğretimde yılda 850 saatten ortaöğretimde yılda 971 saate çıkar. İspanya’da, artış yılda
875 saatten 1 050 saate çıkar.
(3)
Okul ve Akademik takvim hakkında daha fazla bilgi şu adreste blunmaktadır:
http://eacea.ec.europa.eu/education/eurydice/tools_en.php
139
EĞİTİM SÜREÇLERİ
Şekil F1: Tam-zamanlı zorunlu ilköğretim ve ortaöğretim için tavsiye edilen asgari yıllık öğretim
süresi, 2010/11

ISCED 1
Tam-zamanlı zorunlu eğitime dahil olan ISCED 2 ve 3
Esnek zaman
İki veya daha fazla okul yılı arasında dağıtılan saatlerin sayısı
Koyu kırmızı olan sınıflar zorunlu eğitime karşılık gelir
Kaynak: Eurydice.
140
B Ö L Ü M I – ÖĞRETİM SÜRESİ
Açıklayıcı not
Bu şekilde gösterilen öğretim süresi öğrencilerin kavramsal minimum ders yüküne karşılık gelmektedir ve asgari ulusal
tavsiyelere dayanmaktadır. Bilgi, sınıf başına saat olarak yıllık önerilen öğretim süresi şeklinde sunulmuş ve yıllık
öğretim günleriyle haftaların yanısıra derslerin sayısı ve süreleri de önemlidir. Tüm rakamlar diğer tam sayıya yuvarlanır.
Ulusal belgelerden toplanan veriler haftada, yılda, ders süresi (35 ila 50 dakika), olarak sunulduğunda, hesaplamalar
saat olarak yıllık standart veriyi elde etmek için yapılır. Eğlence amaçlı ya da diğer her tür teneffüslerin yanı sıra isteğe
bağlı dersler için verilen süreler hesaba katılmamıştır.
Ülkeye özel not
Ayrıntılı ülke notları ve ulusal bazda belirli bilgiler şu adreste bulunmaktadır:
http://eacea.ec.europa.eu/education/eurydice/tools_en.php#taught_time
Son olarak, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Litvanya, Hollanda, Polonya, İsveç, İzlanda ve Norveç’te,
zorunlu dersler için toplam öğretim süresi, her okul yılı için belirlenmez, ancak alternati olarak, bir
eğitim düzeyi içindeki bir aşama veya tüm bir ilköğretim ve/veya ortaöğretim için ayarlanır. Bu da,
okullara, uygun gördükleri her öğretim yılı için saat sayısını tahsis etmelerinde esneklik sağlar. Ayrıca,
Mükemmellik için son İskoç Müfredat’ı, herhangi bir yıllık toplam öğretim süresi ya da her ders için
öğretim süresi belirlemez ve okullar her ders ve öğretim yılı için ayrılan zamanı kabul etmekten
kendileri sorumludur.
DERSLER ARASINDA YILLIK ÖĞRETİM SÜRESİNİ
DAĞITMAYA İLİŞKİN GİTTİKÇE ARTAN OKUL ÖZERKLİĞİ
Belirli bir derse resmi olarak tahsis edilen öğretim süresi, her zaman öğrencilerin kullanacakları gerçek
sürenin tam bir yansımasını sağlamaz. Bir çok durumda, okulların dersler için ek süre ayırma hakları
bulunmaktadır ya da öğretim süresinin genel dağılımı içinde tamamen özerk olabilirler. Ancak,
ilköğretimde, resmi müfredatta belirtilen zorunlu dersler, ülkeler arası bir karşılaştırmayı kolaylaştıran
bir gerçek olduğunda, hemen hemen bütün ülkelerde aynıdır.
Her ders için harcanacak zamana ilişkin önerilerin bulunduğu yerlerde, toplam müfredatın bir parçası
olarak her birinin göreli oranlarını karşılaştırmak mümkündür. Eğitim dili, açıkça önerilen toplam
sürenin dörtte biriyle üçte biri arasında olan öğretim süresi bakımından en önemli konudur. Bunun tek
istisnası, resmi dilleri Almanca ve Fransızca olan sıradışı ülke Lüksemburg’tur, burada, bu diller
müfredatta yabancı dil olarak kabul edilir ve ilköğretim yılının başından itibaren öğretilir. Bu da,
yabancı dillere (%39) tahsis edilen sürenin çok yüksek oranını açıklar.
Çoğu ülkede, matematik dersi tavsiye edilen öğretim süresi açısından ikinci sırayı almaktadır. Malta,
zorunlu matematik öğretiminin eğitim dilinden oran olarak daha fazla zaman aldığı tek ülkedir (%15’le
karşılaştırıldığında %19). Malta’nın ayrıca yabancı dil öğretimine fazla zaman harcamasının kendi
sebepleri vardır, çünkü Maltaca ve İngilizcenin her ikisi de resmi dildir.
İlköğretim süresince, doğal ve sosyal bilimler birlikte alındığında bunlara ayrılan toplam süre payı
genellikle %9’la %15 arasında değişmektedir. İrlanda, Yunanistan, Portekiz, Slovenya ve İzlanda’da,
yine de, bu iki ders alanlarının payı, %22 ile temsil edilen Yunanistan’da en yüksek oranla %17’den
fazladır.
Tüm ilköğretim boyunca, beden eğitimi ve sanat da toplam öğretim süresinin ortalama %20’sini temsil
ettiğinden önemli ilgi görür. Macaristan, Slovenya ve Hırvatistan’da, yalnızca beden eğitimi yaklaşık
olarak %15 oranında temsil edilir ve Estonya ve Lihtenştayn’da, sanat toplam öğretim süresinin
sırasıyla %18’ini ve %23’ünü temsil eder.
Yabancı dil hemen hemen tüm ülkelerde zorunlu olmakla birlikte, öğretime ayrılan zamanın %10’unu
oluşturur. İstisnalar, yabancı dilin ilköğretim birinci yılından itibaren verildiği Belçika’nın Almancakonuşan Topluluğu, Lüksemburg ve Malta’dır. Ayrıca, Avusturya’da, ilk iki yıl içinde, yabancı dil
öğretimi entegre bir yaklaşımın bir parçası olarak diğer derslerle (haftada 50 dakika) ile bağlantılıdır.
141
EĞİTİM SÜREÇLERİ
İlköğretim boyunca, gittikçe artan sayıda ülke, okullara belirli dersler için sürenin tamamını veya bir
kısmını belirlemek için esneklik sağlar. Okullar, Hollanda ve Birleşik Krallık’ta bu konuda tamamen
özerkken, Belçika ve İtalya’da, ilköğretim düzeyi öğretim süresinin %90 ila %75’i okul düzeyinde
belirlenir. Almanya, İspanya ve Polonya’da, esnek zaman oranı, toplam zaman çizelgesinin üçte biriyle
yarısı arasındaki süreye karşılık gelir. İspanya’da, merkezi düzeyde kabul edilen zorunlu müfredat,
toplam öğretim süresinin %55 ila %65’ine karşılık gelir ve Özerk Topluluklar zaman çizelgesinin geri
kalanından sorumludur ve farklı derslere ek süre ayırabilir. Polonya’da, bu durum, derslerin
ilköğretimin ilk üç yıl boyunca entegre bir şekilde öğretilir olmasından kaynaklanmaktadır.
Esnek zaman
çizelgesi
Diğer
Teknoloji
Çekirdek
müfredat
seçenekleri
ICT
Dini/Ahlaki
eğitim
Sanatsal
faaliyetler
Beden Eğitimi
Yabancı Diller
Sosyal Bilimler
Doğal Bilimler
Matematik
Eğitim dili
Şekil F2: İlköğretim boyunca belirli derslere ya da ders alanlarına asgari olarak tahsis edilmesi için
önerilen yüzde, 2010/11
snek zaman çizelgesi içerisinde zorunlu ders
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
İlköğretimin tüm süresi için derslere göre yüzde oranları, bireysel zorunlu derslere ayrılan süreyi bütün dersler için
tavsiye edilen toplam ders saatlerine bölerek elde edilir. Hesaplama, resmi ulusal asgari tavsiyelere dayanmaktadır.
Siyah noktalarla belirtilen hususlar, müfredat kapsamında derslerin eğitiminin verilmesinin öngörüldüğü durumlarda
belirli derslerin ülkelerde zorunlu olduğunu göstermek için kullanılmaktadır ve bu dersler için belirlenecek süreler
konusunda hiçbir referans vermemektedir ve okulları bu dersler için ne kadar sürenin ayrılması konusunda karar vermek
için tamamen serbest bırakmaktadır. ICT için belirlenen öğretim süresi, eğer bu konu tek başına ders olarak açılmış ise
şekilde gösterilmiştir.
142
B Ö L Ü M I – ÖĞRETİM SÜRESİ
“Çekirdek müfredat seçenekleri” kategorisi, öğrencilerin zorunlu müfredat dahilinde bulunan bir ders grubundan bir ya da
daha fazla sayıda ders seçmesi gerektiğini belirtmektedir.
“Esnek haftalık ders programı” kategorisi, ya çeşitli zorunlu dersler için belirlenen sürenin sabit olarak tespit edilmediğini
ya da müfredat kapsamında öğrencilerin ya da okulun kendi isteklerine göre bu dersler için ayırabileceği belirli sayıda
ekstra saatin bulunduğunu ifade etmektedir.
Ülkeye özel not
Ayrıntılı ülke notları ve ders tahsisatına ilişkin ulusa özel bilgiler şu adreste bulunabilir:
http://eacea.ec.europa.eu/education/eurydice/tools_en.php#taught_time
YABANCI DİLLERLE BİRLİKTE DOĞAL VE SOSYAL BİLİMLER ZORUNLU
ORTAÖĞRETİMDEKİ ÖĞRETİM SÜRESİNİN %40’INI OLUŞTURUR
Çeşitli eğitim sistemleri, ya da ülkeler arasındaki farklılıklara rağmen, ortaöğretimde, farklı ders
alanlarına ayrılan öğretim süresi, ilköğretimden daha eşit dağıtılır. Ortaöğretimde, eğitim dili ve
matematiğe ayrılan sürenin oranı azalırken doğal ve sosyal bilimlere ve yabancı dillere ayrılan süre
neredeyse tüm ülkelerde artmıştır. Çek Cumhuriyeti, Almanya (Gymnasium), Estonya, Malta
(Lyceum), Romanya, Slovenya, Finlandiya ve Lihtenştayn’da, doğal bilimler tahsis edilen öğretim
süresi bakımından en fazla süreyi alan derstir.
Tüm ülkelerde zorunlu olan yabancı dile ayrılan süre oldukça fazladır. Genel olarak, öğretim süresinin
%10 ila %15’i tam-zamanlı zorunlu genel ortaeğitimde yabancı dillere tahsis edilir; ancak, Almanya,
Estonya, Fransa, Lüksemburg, Malta, İzlanda ve Lihtenştayn’da, %18’den daha fazla süre, iki ya da üç
yabancı dil eğitimine ayrılmıştır.
Bazı ülkelerde, matematiğe ayrılan mutlak saat sayısı sabit kalır. Zorunlu ortaöğretimde, matematik,
genel zaman çizelgesinin %10 ila %15’ine karşılık gelir. Almanya (Hauptschule), Fransa, İtalya ve
Türkiye’de, ancak, matematik neredeyse %20’ye ulaşarak, toplam öğretim süresinin daha yüksek bir
yüzdesini alır.
Öğretim sürelerine ilişkin tavsiyeler kapsamında sanatsal faaliyetler için tahsis edilen sürenin oranı ise
ilköğretim kademesiyle karşılaştırıldığında azalma sergilemektedir. Zorunlu genel ortaöğretime karşılık
gelen oran normalde %10 oranını aşmamaktadır. Ancak, Estonya, İtalya, Avusturya
(Allgemeinbildende Höhere Schule – Realgymnasium’un alt-bölümü) ve Lihtenştayn’da (Gymnasium)
sanatsal faaliyetlere daha fazla süre ayrılmaktadır.
Zorunlu ortaöğretimde, önerilen zaman çizelgeleri kapsamında, çoğu ülke, dersler arasında bazı
saatleri esnek olarak tahsis etme izni verir. Genel olarak, okullar bu saatleri temel dersler arasında
dağıtır veya özel çapraz-müfredat faaliyetleri veya takviye dersleriyle sağlayabilir. Ayrıca, Belçika
(Flaman Topluluğu), Hollanda, İsveç (her derste) ve Birleşik Krallık’ta, okulların zorunlu eğitimin tüm
dönemi boyunca tüm dersler için zaman ayırmayı belirlemekte tam özgürlükleri vardır. Ayrıca, çoğu
ülkede, zorunlu genel ortaöğretimdeki öğrenciler, “Çekirdek müfredat seçenekleri” öğrencilere
önceden belirlenmiş listeden belli dersleri seçmelerine olanak sağlayarak, bir noktaya kadar dersleri
seçmekte özgürdürler.
Bilgi ve İletişim Teknolojisi (ICT) ülkelerin neredeyse yarısında kendi başına bir ders olarak
okutulmaktadır, ancak toplam ders programında oldukça düşük bir orana sahiptir. Bununla birlikte, ICT
diğer derslerin kapsamına dahil edilmekte ya da teknoloji derslerinin bir kısmı olarak öğretilmektedir;
ayrıca müfredatta öğrenmeyi teşvik edecek bir araç olarak da sık sık kullanılmaktadır.
143
EĞİTİM SÜREÇLERİ
Esnek zaman
çizelgesi
Diğer
Çekirdek müfredat
seçenekleri
Teknoloji
ICT
Dini/Ahlaki eğitim
A Sanatsal
faaliyetler s
Beden Eğitimi
Yabancı Diller s
Sosyal Bilimler
Doğal Bilimler
Matematik
Eğitim dili
Şekil F3: Tam-zamanlı zorunlu ortaöğretim boyunca belirli derslere ya da ders alanlarına asgari olarak
tahsis edilmesi için önerilen yüzde, 2010/11
Esnek zaman çizelgesi içerisinde zorunlu ders
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
Bakınız Şekil F2.
Ayrıntılı ülke notları ve ders tahsisatına ilişkin ulusa özel bilgiler şu adreste bulunabilir:
http://eacea.ec.europa.eu/education/eurydice/tools_en.php#taught_time
Ülkeye özel notlar
Almanya: a) Gymnasium, b) Hauptschule.
Malta: Ortaöğretim.
Avusturya: a) Allgemeinbildende Höhere Schule (Realgymnasium’un alt-bölümü); b) Hauptschule ve Polytechnische
Schule.
İsveç: Dağılım, zorunlu eğitimin tüm süresine karşılık gelir (sınıflar 1-9).
Lihtenştayn: Oberschule.
144
B Ö L Ü M I – ÖĞRETİM SÜRESİ
EĞİTİM DİLİNİN ÖĞRETİM SÜRESİ GENELLİKLE RESMİ
ASGARİ ÖNERİLERİ TAKİP EDER
Avrupa genelinde, eğitim dili genellikle en yüksek asgari sayıda saatin önerildiği zorunlu derstir
(bakınız Şekil F2). PISA 2009 anketine katılan ülkeler için, bu resmi önerilerle 15 yaşındaki
öğrencilerin eğitim dilini öğrenmeye harcadıkları süre arasındaki ilişki tespit edilebilir. Buna ek olarak,
asgari öğretim süresi hakkında merkezi herhangi bir düzenleme olmayan ülkelerde veya belirli yıl
grupları için yıllık öğretim süresinin okulların ayarladığı yerlerde, bu ampirik veriler, okul müfredatında
dersin önemi hakkında bir fikir verir. Ankete katılan PISA öğrencileri, farklı sınıflarda olduğundan ve
Avrupa genelinde farklı eğitim sistemlerinin yapısına bağlı olarak farklı eğitim programları olduğundan,
aşağıdaki gösterge, bu yaştaki bir öğrencinin kavramsal notu için merkezi düzeyde verilen asgari
önerilerle gerçek öğretim süresini karşılaştırmaktadır.
Şekil F4: 15 yaşındaki öğrenciler için önerilen öğretim süresiyle karşılaştırıldığında eğitim diline
ilişkin yıllık öğretim süresi
Önerilen
asgari
öğretim
süresi
Esnek zaman çizelgesi (Eurydice)
Veri toplamasına katkıda bulunmayan ülkeler
Yüzdelik
değer 25
Yüzdelik değer 50
Yüzdelik
değer 75
UK (1) = UK-ENG/WLS/NIR
Kaynak: OECD, PISA 2009 veritabanı ve Eurydice.
145
EĞİTİM SÜREÇLERİ
EU
BE
fr
BE
de
BE
nl
BG
CZ
DK
DE
EE
IE
10
95
122
20
95
122
118
61
73
88
0
91
105
118
122
73
88
0
91
105
50
126
152
118
122
73
118
0
121
75
158
152
148
122
97
147
0
90
158
152
148
153
122
147
HU
MT
NL
AT
PL
56
x
68
60
20
84
x
102
50
113
x
102
75
113
x
90
141
x
(p)
10
EL
ES
FR
IT
CY
LV
LT
LU
96
79
96
105
95
66
118
x
69
111
93
95
133
118
x
69
111
105
120
93
105
127
133
148
x
93
111
124
121
131
120
105
127
166
177
x
116
138
124
0
151
131
120
158
127
166
207
x
139
138
155
PT
RO
SI
SK
FI
SE
UK
(1)
UKSCT
IS
LI
NO
HR
TR
141
116
57
85
85
90
74
106
102
106 118
152
79
101
60
141
90
141
116
115
114
85
90
112
106
136
133 118
152
79
126
116
115
114
85
90
112
142
136
133 148
152
105
126
135
90
141
116
115
114
141
90
112
142
170
159 148
152
105
177
135
120
169
231
115
114
141
120
149
177
170
159 148
152
105
202
(p) = yüzdelik
UK (1) = UK-ENG/WLS/NIR
Kaynak: OECD, PISA 2009 veritabanı ve Eurydice.
Açıklayıcı not
Öğrencilerden, haftada genellikle kaç saat okuma-yazma, matematik ve fen dersleri olduğunu göstermeleri için
gönderilen anketi cevaplamaları istenmiştir. Gerçek yıllık öğretim süresinin hesaplanması, ankette belirtilen haftalık ders
sayısını 2009 öğretim yılı içindeki ortalama bir ders saati ve hafta sayısıyla çarpılarak elde edilir. Açıklık getirmek için,
şekil sadece dağılımdaki, 25. 50. ve 75. yüzdelik değerlere karşılık gelen değerleri gösterir.
10. ve 90. yüzdelik değerlere ilişkin değerler şeklin altındaki tabloda verilmiştir.
PISA uluslararası araştırma ve yüzdelik değerlerin tanımıyla ilgili daha fazla bilgi için, bakınız Sözlükçe ve İstatistiksel
Araçlar bölümü.
Önerilen öğretim süresi, öğrencilerin kavramsal yaşının 15 olduğu sınıfta verilir.
Ülkeye özel notlar
AB: Avrupa ortalaması, katılan ülkelerin verdiği bilgilere dayanmaktadır.
Almanya: Önerilen öğretim süresi, Gymnasium için verilmiştir.
İspanya: Belirtilen öğretim süresi, merkezi düzeyde belirlenmiş eğitim diline ilişkin saat sayısını hesaba katmaktır.
Eğitim diline ayrılan süre, Özerk Topluluklar tarafından tahsis edilen süre göz önüne alındığında, %40 kadar yüksek
olabilir.
Avusturya: Önerilen öğretim süresi, Allgemeinbildende Höhere Schule (AHS) için verilmiştir.
Lihtenştayn: Önerilen öğretim süresi, Oberschule ve Realschule için verilmiştir.
Avrupa Birliği’nde ortalama olarak, tüm 15 yaşındaki öğrencilerin en az yaklaşık yarısının yılda 125
saat eğitim dili vardır ve dört öğrenciden biri, bu dersi 155 saatten fazla görür. Bu şekil, sadece beş
ülkede (Bulgaristan, Letonya, Avusturya, Slovakya ve Finlandiya) yılda 100 saat eğitimin altına düşer.
Tersine, Belçika (Fransız Topluluğu), İtalya, Lihtenştayn ve Norveç, bütün öğrencilerin yarısı için yılda
145 saatten fazla en yüksek yıllık fiili öğretim süresinin olduğunu bildirmiştir.
25. ve 75. Yüzdelik değerler arasındaki sapma, yılda genelde 30 ila 50 saat arasındadır. Ancak, dokuz
4
ülkede ( ), bu iki yüzdelik değer arasında herhangi bir sapma yoktur, bu da ortak bir program
öğrencilerin çoğunluğuna uygulandığını göstermektedir. Diğer taraftan, yılda 50 saatten fazla büyük
sapmalar Çek Cumhuriyeti, İtalya, Slovakya ve Türkiye’de görülebilir.
Genel olarak, yıllık fiili öğretim süresiyle resmi öneriler arasında karşılaştırma, hemen hemen tüm
ülkelerde, bütün öğrencilerin en az yarısı önerilen sürede öğretim saati aldığından, gerçek sürenin
öneriler doğrultusunda olduğunu göstermektedir. Tüm öğrencilerin yarısı için fiili öğretim süresi, asgari
öğretim süresine ilişkin önerilerle 20 ülkenin onunda önerileri (yılda en fazla 8 saatlik bir sapma ile)
yakından takip eder.
(4)
Belçika (Flaman Topluluğu), Yunanistan, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovenya, Finlandiya, İsveç ve Norveç.
146
B Ö L Ü M I – ÖĞRETİM SÜRESİ
15 YAŞINDAKİLERİN PEK AZI ÖDEV YAPMAK İÇİN HAFTADA İKİ
VEYA ÜÇ SAAT HARCAR
Ders çalışmak veya ödev yapmak için evde geçirilen zaman, okul-tabanlı öğrenme için tamamlayıcı
olarak görülebilir. Öğrencilerin öğretilen içeriği pekiştirmelerine ya da okulda öğrenilen becerileri
uygulamalarına olanak sağlar ve öğrencilere ek beceriler veya yeterlikleri geliştirmeleri için bir fırsat
sağlayabilir. Ödev, ayrıca sık sık ev ve okul arasındaki bağları güçlendirmek için bir yol olarak görülür.
Ödevin etkililiği ve optimum süre ve sıklığı üzerine çok fazla araştırma yapılmıştır. Hattie tarafından
yürütülen meta-analizden (2009, s. 234) elde edilen bulgular, matematik ödevinin sıklığının başarı
üzerinde olumlu etkisi olduğunu gösterirken bitirmesi daha uzun süren ödevlerin etkisinin az olduğunu
göstermiştir. Hattie, ayrıca “ders ne olursa olsun, ödev, ezberci öğrenme, uygulama veya dersin
uygulamasını içerdiğinde, etkilerin yüksek olduğu” sonucuna varmıştır.
Çoğu ülkede, merkezi eğitim yetkilileri, ilköğretim veya ortaöğretime ilişkin ödev politikası hakkındaki
belgeleri yönlendirirken yönerge sağlamaz. Genellikle, ödev politikası okulların ve öğretmenlerin
takdirine bırakılmıştır.
Bu temelde, PISA 2009 araştırmasında yer alan 15 yaşındaki öğrencilerin büyük çoğunluğunun, ders
başına evde ödev ya da çalışma ile ilgili haftada iki saatten az geçirdikleri görülebilir. Dokuz ülkede,
öğrencilerin %95’inden fazlası, analiz edilen üç dersin herbiri için (dil, matematik ve fen) haftada iki
saatten az evde çalışırlar.
Sadece dört ülkede (Estonya, Yunanistan, Romanya ve Türkiye), öğrencilerin %20’den fazlası, üç
dersin herbirinin ödevi için haftada iki saatten fazla harcarken yalnızca %10’u 4 saatten fazla harcar.
Evde farklı dersleri çalışmak için harcanan zaman karşılaştırıldığında, Romanya dışında, bütün
Avrupa ülkelerinde matematiğe nispeten daha fazla zaman ayrılmıştır. İspanya ve Portekiz’de, iki katı
kadar öğrenci, matematik ödevine dil ve fen ödevlerine ayırdığından haftada iki saatten fazla ayırır.
Matematik ödevi ile ilgili özel düzenlemelerin olduğu Yunanistan’da ilginç bir durum vardır; genel
olarak, öğrenciler Avrupa’nın geri kalanından daha sık ödev yapar ve Yunan öğrencilerin %50’den
fazlası, matematik ödevi için haftada iki saat ayırırken %15’i haftada dört saatten fazla ayırır.
Önceki PISA araştırmasından (2006) bu yana, öğrencilerin ödev faaliyetlerinde bazı önemli
değişiklikler gözlenmiştir. 2006 yılında, 15 yaşındakilerin üçte birinden fazlası, dil eğitimi ve matematik
için haftada iki veya daha fazla saat ayırmıştır. Bulgaristan, Polonya, Romanya ve Türkiye’de, bu oran
%60’dan fazla öğrenciyi ve İtalya’da %40’dan fazlasını temsil etmiştir. 2009 yılında, Bulgaristan ve
Polonya’da, yüzde 25 puan daha az öğrenci, evde ödev yapma ya da çalışma için haftada iki veya
daha fazla saat geçirmiştir. Ayrıca, PISA 2006’da, Belçika (Flaman Topluluğu), Hollanda, Polonya ve
Slovenya’daki öğrenciler, eğitim dili üzerine yaptıkları ödeve harcadıkları zamandan daha fazlasını fen
ödevine ayırdıklarını bildirdi. 2009’da, durum bu değildi; matematik ve eğitim dili dört ülke/bölgede
öğrencilerin evde daha fazla zaman geçirdiği derslerdi.
Açıklayıcı not (Şekil F5)
Öğrencilere gönderilen anketin soru formunda, öğrencilerden bir hafta içerisinde ödevler ve Fen, Matematik ve Dile
çalışma üzerine evde harcadıkları saat sayısını belirtmeleri istenmiştir. Şekilde şu kategoriler halinde gruplandırılmış beş
lası cevap bulunmaktadır: (a) hiç zaman ya da 2 saatten az, (b) iki ila 4 saat arasında ve (c) 4 saatten fazla.
Örnekleme prosedürü önce okulların, daha sonra ise 15 yaşındaki öğrencilerin seçilmesini içermektedir. Bu prosedür,
öğrencinin devam ettiği okulun boyutundan bağımsız olarak her öğrenciye seçilebilmek için aynı olasılığın sunulmasını
hedeflemiştir. Bu amaç için, okullar büyüklüklerine ters orantılı bir şekilde seçilme olasılığıyla ayarlanmıştır. Okullardan
alınan basit örneklemeden çıkan değerler, biraz daha düşük olabilir. PISA Anketi ile ilgili daha fazla bilgi için, bakınız
“Sözlükçe ve İstatistiksel Araçlar” bölümü.
147
EĞİTİM SÜREÇLERİ
Şekil F5: Evde yapılan ödev ve çalışmalar için bir haftada harcadıkları süreyi bildiren 15 yaşındaki
öğrencilerin dağılımı, kamu ve özel sektör birlikte, 2009
Hiç zaman ya
da 2 saatten az
Eğitim dili
Matematik
2 ila 4
saat arasında
Fen
4 saatten
daha
fazla
Veri toplamasına katkıda bulunmayan ülkeler
UK (1) = UK-ENG/WLS/NIR
Kaynak: OECD, PISA 2009 veritabanı.
148
B Ö L Ü M I – ÖĞRETİM SÜRESİ
Hiç zaman ya da 2 saatten
2 ila 4 sat arasında
4 saatten daha fazla
Eğitim dili
Matematik
Fen
Eğitim dili
Matematik
Fen
Eğitim dili
Matematik
Fen
EU
89.7
83.9
89.0
5.8
10.6
6.6
4.5
5.5
4.4
BE fr
89.0
82.8
89.3
6.1
10.8
7.3
4.9
6.3
3.3
BE de
97.3
94.6
97.4
1.5
4.5
1.6
1.3
0.9
1.0
BE nl
95.2
90.4
94.7
3.3
6.0
3.7
1.5
3.6
1.6
BG
89.0
84.0
86.9
5.2
10.3
7.0
5.8
5.7
6.1
CZ
89.5
85.7
86.9
6.1
9.1
7.9
4.4
5.2
5.2
DK
82.6
84.5
93.3
10.2
10.6
4.9
7.1
4.9
1.8
DE
95.1
89.9
95.9
3.3
7.3
2.7
1.6
2.9
1.4
EE
74.0
63.9
71.5
15.6
20.2
18.0
10.4
15.9
10.5
IE
96.7
94.2
96.7
1.8
3.8
1.7
1.5
2.0
1.6
EL
79.3
49.2
59.7
14.3
36.0
27.2
6.4
14.8
13.1
ES
87.5
73.6
84.0
7.1
18.0
10.3
5.4
8.4
5.7
FR
88.5
82.5
90.9
6.8
11.8
5.9
4.7
5.6
3.2
IT
81.7
74.7
85.7
8.5
15.1
8.6
9.8
10.2
5.7
CY
x
x
x
x
x
x
x
x
x
LV
89.4
81.5
88.5
6.0
12.0
5.8
4.6
6.5
5.7
LT
87.5
83.0
86.9
6.0
10.0
7.2
6.4
7.1
5.9
LU
91.8
84.5
92.0
5.1
10.4
3.7
3.2
5.1
4.4
HU
96.8
91.1
95.7
2.2
7.2
2.7
1.0
1.7
1.6
MT
x
x
x
x
x
x
x
x
x
NL
95.2
92.3
95.2
3.1
5.2
3.0
1.7
2.5
1.8
AT
97.9
93.5
98.2
1.6
5.2
1.2
0.6
1.3
0.7
PL
90.0
85.0
85.5
5.3
10.2
9.4
4.7
4.8
5.1
PT
93.0
83.2
94.2
4.9
13.2
3.8
2.1
3.7
2.0
RO
74.6
76.5
68.9
13.3
13.9
15.2
12.1
9.6
15.9
SI
93.9
87.4
90.5
3.5
7.9
5.5
2.6
4.7
4.0
SK
91.9
90.3
96.1
5.7
7.3
2.2
2.4
2.4
1.7
FI
95.3
94.4
95.3
3.5
2.9
2.9
1.3
2.6
1.9
SE
94.8
94.5
95.1
3.2
3.8
3.3
2.0
1.7
1.6
UK (1)
91.4
89.2
89.0
4.9
6.3
5.2
3.7
4.5
5.9
UK-SCT
89.7
86.7
88.4
6.8
9.2
8.0
3.5
4.0
3.5
IS
95.4
90.2
96.7
2.3
6.8
2.0
2.3
3.0
1.4
LI
97.0
94.9
95.9
1.1
3.7
3.3
1.9
1.5
0.7
NO
84.6
81.6
85.3
9.8
12.2
10.5
5.6
6.2
4.2
HR
93.0
81.8
91.2
4.0
13.3
5.3
3.0
4.9
3.5
TR
80.8
65.8
73.4
9.9
17.7
11.6
9.4
16.5
15.0
UK (1) = UK-ENG/WLS/NIR
Kaynak: OECD, PISA 2009 veritabanı.
149
EĞİTİM SÜREÇLERİ
BÖLÜM II – GRUPLANDIRMA VE SINIF MEVCUTLARI
ÇOCUKLARI GRUPLANDIRMA OKUL MODELİ OKUL-ÖNCESİ EĞİTİMDE YAYGIN BİR
UYGULAMADIR
Okul-öncesi eğitim kurumlarında (ISCED 0), çocuklar ya “okul modeli”ne ya da “aile modeli”ne göre
gruplandırılır. Birincisi, yaşlarına göre gruplandırılmış çocuklarla, ilköğretim düzenlemelerinin önceden
yaşanan küçük bir deneyimini arz eder. İkincisi, farklı yaşta çocukların aynı grupta bulunduğu, daha
çok bir “aile” düzenlemesini çağrıştırır.
Genel olarak, ülkeler ya okul modelini tercih eder ya da kurumların kendi çocuklarını nasıl
gruplandırılacağına karar vererek ikisinin bir karışımını sağlar. Kırsal bölgelerdeki okullarda sınıf
oluşturmak için yeterli çocuk bulunmayan yerlerde ikinci düzenleme ortaya çıkar (örneğin, Polonya,
Slovakya ve belli bir ölçüde İspanya). Burası ikinci düzenlemenin en sık ortaya çıkar. Sadece birkaç
ülkede (Danimarka, Almanya, Finlandiya, İsveç, Lihtenştayn, Norveç ve Hırvatistan), aile modeli
yaygındır. Tüm ülkeler okulların hangi modeli benimsemeleri gerektiğini önermez: bazı ülkelerde,
karar, yerel yetkililere veya okullara bırakılmıştır. Bu durum, okul modelinin yaygın olduğu Polonya ve
Birleşik Krallık’ta ve aile modelinin daha yaygın olarak görüldüğü İsveç ve Norveç’tedir.
Şekil F6: Okul öncesi eğitimde (ISCED 0) çocukların gruplandırılmasının başlıca yöntemleri, 2010/11
Aile modeli (karışık yaş gruplandırması)
Okul modeli (aynı yaş grupları)
Kaynak: Eurydice.
Ülkeye özel not
Avusturya: Okul ve aile modeli arasındaki seçim, yerel ihtiyaçlara bağlıdır.
151
EĞİTİM SÜREÇLERİ
OKUL-ÖNCESİ EĞİTİMDE NİTELİKLİ BİR YETİŞKİN BAŞINA AZAMİ
25 ÇOCUK İZNİ VERİLİR
Ülkelerin büyük çoğunluğu, okul-öncesi eğitim kurumlarında nitelikli bir yetişkin başına düşen çocuk
sayısını belirleyen yasal düzenlemeler yapmıştır. Bu sayı aşılırsa, ya çocukların grubu bölünür ya da
ikinci bir nitelikli yetişkin eklenir.
Bu tür düzenlemelere sahip ülkelerin yaklaşık üçte ikisinde, bir grup için üst sınır genellikle yetişkin
başına 20-25 çocuk arasında yer almaktadır. Geri kalan ülkeler, 15 çocuktan küçük gruplar oluşturur,
en küçük gruplar Finlandiya (yedi) ve Hırvatistan’da (yedi, sadece üç yaşındakiler) bulunur.
Yetişkin başına düşen aynı azami sayıda çocuk, sınırın çocukların yaşıyla birlikte arttığı az sayıdaki
ülkeler (Letonya, Slovenya, Slovakya ve Hırvatistan) dışında, genellikle tüm yaş grupları için ayarlanır.
2000 yılı verileriyle karşılaştırıldığında, yetişkin başına düşen azami çocuk sayısı, ülkelerin büyük
çoğunluğunda oldukça sabit kalmıştır. Bazı ülkelerdeki (Çek Cumhuriyeti, Estonya, İtalya, Polonya,
Portekiz, Slovenya ve Slovakya) resmi düzenlemeler, ayrıca bir veya daha fazla çocuğun özel ihtiyacı
olduğu yerde yetişkin başına düşen çocuk sayısını azaltır.
Şekil F7: Okul-öncesi eğitimde (ISCED 0) yetişkin başına düşen çocukların azami sayısı, 2010/11
Çocuk sayısı
Çocuk sayısı
3 yaş
4 yaş
5 yaş
Düzenleme yok
BE
fr
BE
de
BE
nl
BG
CZ
DK
DE
EE
IE
EL
ES
FR
IT
CY
LV
LT
LU
HU
MT
3 yaş



22
24

25
12
8
25
25

26

8
20
9
25

4 yaş



22
24

25
12
8
25
25

26

8
20
9
25
20
5 yaş



22
24

25
12

25
25

26
25
10
20
9
25

NL
AT
PL
PT
RO
SI
SK
FI
SE
UKENG
UKWLS
UKNIR
UKSCT
IS
LI
NO
HR
TR
3 yaş
8
25
25
25
20
9
20
7

13
8
13
8


18
7
20
4 yaş

25
25
25
20
12
21
7

13
8

8

20
18
9
20
5 yaş

25
25
25
20
12
22
7




8

20
18
10
20
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
Şekilde toplanan ve bildirilen bilgi, nitelikli bir yetişkinin olduğu durumda temin edilen eğitim faaliyetlerindeki saatler
sırasında nitelikli bir yetişkin başına düşen azami çocuk sayısına değinmektedir. Okul-dışı merkezler, gündüz kreşleri ve
diğer çocuk bakımı düzenlemeleri bu yüzden ele alınmamıştır.
152
BÖLÜM II – GRUPLANDIRMA VE SINIF MEVCUTLARI
Ülkeye özel notlar
Çek Cumhuriyeti: Mevzuat, nitelikli bir yetişkin başına değil, sınıf başına azami 24 çocuk olduğunu açıkça
belirtmektedir.
İrlanda: Okul-öncesi eğitim, çocukların genellikle ilköğretim kaynaştırma sınıflarında çocuk sınıflarına kaydolduğu yaşta,
beş yaşından önce durur. Dört yaşına kadar olan çocuklar için, belirtilen yetişkin başına düşen azami çocuk sayısı (8),
tam-zamanlı okul-öncesi eğitimle ilgilidir. Çocukların yarı-zamanlı okul-öncesi programlara gittiği kurumlarda, yetişkin
başına düşen azami sayı on olur.
Letonya: 2009/10’dan bu yana uygulanan yeni finansman ilkesine, “para öğrenciyi takip eder”, göre, öğrenci/öğretmen
oranı, bölgelerde 8:1, şehirlerde ise 10:1’dir. Ortalama olarak, bir öğretmen 9.1 öğrenci başına finanse edilmektedir.
Malta: Öğrenme Destek Yardımı tarafından desteklenen özel ihtiyaçları olan bir çocuğun olduğu gruplarda, grup başına
düşen 3 yaşındaki çocukların sayısı 14 olmalı ve grup başına düşen 4 yaşındaki çocukların sayısı 18 olmalıdır. 5 Yaş,
okul-öncesi eğitime girmez, ancak zorunlu ilköğretimin bir kısmını oluşturur (Şekil F8).
Avusturya: Yetişkin başına düşen önerilen azami çocuk sayısı 25’tir. Bu yönetmeliğin uygulanması, eyaletlerde
geçerlidir; bu nedenle, yetişkin başına düşen azami fiili çocuk sayısı uygulamada farklı olabilir.
Slovenya: Yetişkin başına düşen çocuk sayısı her gün dört saati kapsar. Kalan saatlerde, çocuk sayısı, 3-6 yaş
arasındaki çocuklar için 17-22’ye kadar yükseltilir.
Birleşik Krallık (ENG/WLS/NIR): Okul-öncesi eğitim, çocuklar genellikle ilköğretimin ilk yılına kaydolduğu yaşta,
dört/beş yaş öncesi biter.
Norveç: Resmi düzenlemeler, 3-6 yaş arasındaki çocuklar için pedagojik bir lider (okul-öncesi öğretmeni) başına 14-18
çocuk aralığı belirler. Yardımcı personel dahil değildir ve isteğe göre gelir.
ZORUNLU EĞİTİM BOYUNCA, SINIF MEVCUDU İÇİN EN YAYGIN ÜST SINIR 28’DİR
Ülkelerin üçte ikisi, ilköğretim ve ortaöğretim için sınıf başına düşen öğrenci sayısını belirleyen yasal
düzenlemeler yapmıştır. Bunların yaklaşık yarısında, düzenlemeler ayrıca asgari öğrenci sayısını da
içerir. Geri kalan ülkelerin sınıf mevcuduyla ilgili merkezi düzenlemeleri bulunmamaktadır.
Geçtiğimiz on yıl içinde, sınıf başına düşen resmi azami öğrenci sayısında anlamlı bir değişiklik
olmamıştır. Genel Avrupa bağlamında, sınıf mevcudu sınırları, 25 ila 35 öğrenci arasında kalmıştır. En
yüksek üst sınıf mevcudu sınırları, ilköğretim ve ortaöğretim için azami 33 sayıyla Birleşik Krallık’ta
(İskoçya) bulunmuş ve lise için 35 sayıyla İspanya ve Macaristan’da bulunmuştur. Kurulacak bir sınıf
için gerekli asgari öğrenci sayısı, hem ilköğretim hem de ortaöğretimde bir sınıfın kurulabilmesi için
sadece 10 öğrencinin gerektiği Çek Cumhuriyeti ve Romanya’da görülebilir.
2007/08 öğretim yılından itibaren, Avusturya’da, sınıf başına düşen öğrenci sayısı, ilköğretim, genel
ortaöğretim, akademik ortaöğretim ve ön-mesleki okullarda azalmıştır. Akademik ortaöğretim
okullarında (AHS), öğrenciler artık kapasite yetersizliği gerekçesiyle reddedilmeyip AHS için yeterli
olduğundan, sınır %20 oranında arttırılmıştır.
Ülkeler, öğrencilerin yaşıyla bağlantılı olarak sınıf mevcudunun üst sınırını arttırmak eğilimindedir.
Eğitim sistemlerinin çoğunda, sınıf başına düşen azami öğrenci sayısı, ortaöğretim düzeyinde
ilköğretim düzeyinde olduğundan daha yüksektir.
Genel olarak, sınıf mevcudu düzenlemeleri, müfredattaki tüm sınıf ve dersler için geçerlidir. Ancak,
bazı ülkelerde farklı düzenlemeler bulunmaktadır. Örneğin, sınıf mevcudu düzenlemeleri,
ortaöğretimde, Belçika’da (Fransız Topluluğu), din ve mezhebe-bağlı olmayan etik ders için geçerli
değildir. Polonya’da, sınıf mevcuduyla ilgili resmi düzenlemeler bulunmamasına rağmen, sınıf başına
düşen öğrenci sayısının bazı sınırları belirli dersler için belirlenmiştir. Bu dersler, öğrencilerin sayısının
öğrenme performansını etkilediği derslerdir (örneğin, uygun kişisel bilgisayar sayısının sınırlı olduğu
zorunlu ICT dersleri, zorunlu yabancı dil dersleri, laboratuar ve pratik dersler ve “Aile hayatı için
hazırlık” hakkında dersler).
153
EĞİTİM SÜREÇLERİ
Şekil F8: İlköğretim ve ortaöğretimde (ISCED 1, 2 ve 3) resmi düzenlemelere göre sınıf mevcudu
sınırları, 2010/11
Azami
Asgari

Düzenleme yok
ISCED düzeyleri:
ISCED 1
ISCED 2
ISCED 3
ISCED 1
ISCED 2
ISCED 3
min
BE
fr

BE
de

BE
nl

16
10

17





15
12




max



22
30
28
29
24

25
25

26
25

24
26
26
min



18
10

26





18
12


18

max
24


26
30
28
30
24

30
30

27
25

30
28
30
min



18


19





27
12


18

max



26
30

19


30
30
25

30
28
35
BG
CZ
DK
DE
EE
IE
EL
ES
FR
IT
CY
LV
LT
LU
HU
35

UKSCT

IS
LI
NO
HR
TR

12

14
15
33

24

28
30
MT
NL
AT
PL
PT
RO
SI
SK
FI
SE
min


10

24
10




UK
(1)

max
30

25

28
25
28
25



min


20

24
10







12

14
15
max
30

25

28
30
28
28



33

24

28
30
min


20

24
10
16






12

20
15
max
25

30

28
30
32
30



30

24

28
30
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
Birçok ülke, özel ihtiyaca sahip öğrenci olduğunda, sınıf başına azami öğrenci sayısını ayarlamasına rağmen, şekilde bu
durum gösterilmemiştir.
Ülkeye özel notlar
Belçika (BE fr): Düzenlemeler, ortalama bir sınıf mevcudu şart koşar, azami değerleri değil.
Bulgaristan ve Malta: Veriler, 2006/07 yılına aittir ve ve sadece ilköğretim için geçerlidir.
Çek Cumhuriyeti: Resmi düzenlemelere göre, azami sınıf mevcudu yabancı dil dersleri için 24’e düşürülmüştür.
Almanya: ISCED 3 için belirtilen asgari ve azami sayıları, sınıf başına düşen asgari ve azami ortalamalardır.
Estonya: ISCED 1 ve 2’de üst sınır, okul sahibiyle okul müdürü ve okul yönetimi arasında yapılan anlaşmaya göre sınıf
başına düşen öğrenci sayısı azami iki öğrenciyle aşılabilir. Benzer şekilde, bir sınıf oluşturmak için gereken asgari
öğrenci sayısı da azaltıabilir.
154
BÖLÜM II – GRUPLANDIRMA VE SINIF MEVCUTLARI
İrlanda: Sınıf mevcuduyla ilgili herhangi bir resmi öneri uygulamada olmamasına rağmen, çoğu ortaöğretim okulundaki
laboratuvar ve uygulamalı sınıflar için 24 öğrenci kabul edilmiştir.
İspanya: Sınıf başına düşen asgari öğrenci sayısı ulusal düzeyde belirlenmemiş olsa da, genellikle her Özerk Topluluk
tarafından ayarlanır.
Lüksemburg: Sınıf mevcudu her komünde öğrenci başına haftalık ders miktarı esas alınarak hesaplanır.
Macaristan: Resmi yönetmeliklere göre, sınıf başına düşen azami öğrenci sayısı bazı durumlarda %30 arttırılabilir.
Malta: İlköğretim ve ortaöğretimde, Bireysel Eğitim İhtiyaçları bildirisiyle öğrencisi olan sınıflarda, öğrenci sayısı 26’yı
geçmemelidir. Lisede, Bireysel Eğitim İhtiyaçları bildirisiyle öğrencisi olan sınıflarda (9-11. sınıflar), öğrenci sayısı 21’i
geçmemelidir.
Slovenya: İki dilli okullarda (Slovence / Macarca) ve eğitim dilinin İtalyanca olduğu okullarda, zorunlu eğitimin her
düzeyindeki sınıf mevcutları, genel düzenlemelerde belirlenenden daha küçüktür.
Slovakya: 1 Eylül’de altı yaşına ulaşan çocuklar için tasarlanmış sıfır derecenin belirlenmesi için bir koşul olarak
öngörülen, ancak okul olgunluğuna ulaşmamış veya sosyal açıdan dezavantajlı yerden geldikleri için ilköğretimin birinci
sınıf eğitim programını başaramayanlara ilişkin asgari 8 öğrenci şart koşulmuştur.
Birleşik Krallık (ENG/WLS/NIR): Azami sınıf mevcudu 30, sadece 5-7 (İngiltere ve Galler) veya 4-8 (Kuzey İrlanda)
yaşındaki öğrenciler için geçerlidir.
Birleşik Krallık (SCT): İlköğretim 1. sınıf için, sınıf başına düşen azami öğrenci sayısı 25’tir ve ilköğretim 2-3. sınıflar
için 30’dur. Tabloda belirtilen sayı, 4-7. sınıflar içindir.
Lihtenştayn: Bildirilen rakamlar, Realschule ve Gymnasium (ISCED 2) için geçerlidir. Oberschule için, (ISCED 2),
sınıflar aşağıdaki gibi oluşturulmuştur: 30 öğrenciye kadar, azami iki sınıf; 48 öğrenciye kadar, azami üç sınıf; 49
öğrenciye kadar, azami dört sınıf.
ÖĞRENCİ/ÖĞRETMEN ORANI, ÇOĞU ÜLKEDE
İLKÖĞRETİM VE ORTAÖĞRETİM ARASINDA DÜŞER
2009’da Avrupa genelinde, ortalama öğrenci öğretmen oranı ilköğretim okullarında 14:1, ortaöğretim
okullarında 12:1 idi. Öğrenci/öğretmen oranı, toplam öğrenci sayısının toplam öğretmen sayısına
bölünmesiyle (tam bir tanım için bakınız Şekil F9’daki not) bulunur ve tek bir sınıfta birlikte öğretilen
öğrenci sayısı anlamına gelen sınıf mevcuduyla karıştırılmamalıdır (bakınız Şekil F8). Birçok eş
zamanlı çalışan öğretmenin bir sınıfın sorumluluğunu paylaşma veya özel eğitim ihtiyaçları olan
öğrencilerin desteklenmesinden sorumlu uzman öğretmenler, sınıf mevcudunu etkilemeden
öğrenci/öğretmen oranını etkileyen faktörler arasındadır.
İlköğretim düzeyinde, en düşük oran olan 9:1, Danimarka, Litvanya, Malta, İzlanda ve Lihtenştayn’da
bulundu. Türkiye, 22:01 ile en yüksek değeri sundu. Ortaöğretimde, ülkelerin çoğunda
öğrenci/öğretmen oranı 10:1 ve 15:01 arasındayken, ülkeler arasında büyük farklılıklar bulunmaktadır.
Ortaöğretimde en düşük oran (6:1), Malta’da bulunurken, Lüksemburg 18:1 bir ortalama ile en yüksek
oranı sunmuştur. Lise düzeyinde, Portekiz ve Lihtenştayn, 10:1’in altında oran olan tek ülkelerken,
Estonya, Finlandiya ve Türkiye’de oran 16:1 bir ortalamanın üzerindedir.
2000 yılından bu yana, öğrenci/öğretmen oranı, ilköğretimde öğretmen başına iki öğrenci ve
ortaöğretimde bir öğrenci ortalamayla ülkelerin üçte ikisinde azalmıştır. İlköğretimde, en büyük düşüş
Malta (-10) ve Türkiye’de (-8) bulunmuştur. Geri kalan azınlık ülkelerde ise, oran, 2000 ve 2009 yılları
arasında ilköğretimde artmıştır. Ortaöğretimdeki en büyük düşüş (-6) ile Slovenya ve Kıbrıs’ta ve
Letonya ve Litvanya’da (-5) bulunmuştur. Polonya ve Birleşik Krallık, oranın lise düzeyinde en çok
azaldığı ülkelerdir.
155
EĞİTİM SÜREÇLERİ
Şekil F9: İlköğretimde (ISCED 1) öğrenci/öğretmen oranı, 2000-2006-2009
2000
2006
2009
2000
2006
2009
BE fr BE de BE nl
:
:
22
12
:
13
12
:
13
HU
MT
NL
11
19
17
10
14
15
11
9
16
BG
17
16
17
AT
:
14
13
CZ
21
17
18
PL
13
11
10
DK
11
11
10
PT
12
11
11
DE
20
19
17
RO
:
17
16
EE
15
14
16
SI
13
15
17
IE
21
19
16
SK
18
19
18
EL
13
11
:
FI
17
15
14
ES
15
14
13
SE
13
12
12
FR
20
19
20
UK
21
20
20
IT
11
11
11
IS
13
11
10
CY
18
17
15
LI
:
10
9
LV
18
12
11
NO
:
11
11
LT
17
11
10
HR
:
18
15
LU
:
11
12
TR
31
27
23
Kaynak: Eurostat, UOE.
Açıklayıcı not (Şekiller F9 ve F10)
Öğrenci/öğretmen oranı belli bir eğitim düzeyindeki öğrencilerin sayısı aynı düzeyde çalışan tam zamanlı eşdeğer
öğretmenlerin sayısına bölünerek elde edilir. Bu öğretmenler, sadece sınıf öğretmenlerini değil aynı zamanda destek
öğretmenlerini, uzman öğretmenleri ve küçük gruplu çocuklarla ya da bireylerle, sınıfta çocuklarla çalışan her türlü diğer
öğretmeni kapsar. Öğretimden başka görevler verilen personel (müfettişler, ders vermeyen okul müdürleri, başka bir
kurumda görevlendirilmiş öğretmenler) ve okullarda öğretmenlik alıştırması yapan öğretmen adayları dahil edilmezler.
Ülkeye özel notlar
Danimarka: ISCED 2, 2006 ve 2009 yılları için ISCED 1’e dahildir.
Lüksemburg: Öğretmenlere ilişkin 2006 ve 2009 verileri, okul-düzeyindeki idari personeli içerir. Veriler, sadece kamu
sektörü içindir.
Hollanda: ISCED 1, ISCED 0’ı içermektedir.
Portekiz: 2000 yılı için tahmini değerler. Tam zamanlı eşdeğeri öğretmenlere ilişkin veriler mevcut değildir. Tüm
öğretmenler, paydaya dahil edilmiştir.
Finlandiya: 2006 yılında yöntemdeki değişiklikler.
İzlanda: ISCED 1, ISCED 2’yi içerir.
Lihtenştayn: 2006 ve 2009 verileri, yalnızca kamu sektörüyle ilgilidir.
Norveç: 2000 yılı için, ISCED 1, ISCED 2’ye dahildir. 2006 ve 2009 yılları için, ISCED 2, ISCED 1’e dahildir.
156
BÖLÜM II – GRUPLANDIRMA VE SINIF MEVCUTLARI
Şekil F10: Ortaöğretimde (ISCED 2-3) öğrenci/öğretmen oranı, 2000-2006-2009
ISCED 2
ISCED 3
ISCED 2
BG
CZ
DK
DE
EE
IE
EL
ES
FR
IT
CY
LV
LT
LU
HU
2001
:
:
:
13.0
14.5
10.3
15.7
11.2
15.1
9.8
:
13.9
9.9
15.1
13.2
12.7
9.1
11.2
2006
7.9
:
10.9
12.3
12.3
:
15.5
12.3
:
8.0
12.5
14.1
10.4
11.6
10.5
8.5
:
10.2
14.9
2009
BE fr BE de BE nl
7.6
:
8.6
12.5
11.5
:
15.1
15.7
:
:
10.1
10.0
10.2
8.7
7.6
18.4
10.8
MT
NL
AT
PL
PT
RO
SI
SK
FI
SE
UK
IS
LI
NO
CH
HR
TR
2001
9.9
:
9.8
13.1
9.9
14.8
13.3
14.5
10.9
12.4
17.5
:
:
10.9
:
:
(-)
2006
9.3
:
10.4
12.6
8.3
12.2
10.2
13.7
9.7
11.4
16.7
:
7.3
10.3
:
12.8
(-)
2009
6.5
:
9.6
12.9
7.6
12.2
7.9
14.0
10.1
11.3
16.1
:
8.5
9.9
:
11.0
(-)
ISCED 3
BE fr BE de BE nl
BG
CZ
DK
DE
EE
IE
EL
ES
FR
IT
CY
LV
LT
LU
HU
:
11.3
13.1
13.3
13.7
10.3
15.1
11.3
11.0
10.9
10.4
13.6
13.2
:
9.1
12.5
:
:
11.7
11.9
:
14.3
13.3
14.6
8.3
7.8
9.7
11.9
12.7
11.7
:
9.0
12.3
:
10.1
12.0
12.2
:
13.9
16.8
12.6
:
9.3
9.6
11.8
10.2
11.5
:
9.2
12.8
NL
AT
PL
PT
RO
SI
SK
FI
SE
UK
IS
LI
NO
CH
HR
TR
2001
:
:
2006
10.2
2009
10.3
MT
2001
18.1
17.1
9.9
16.8
8.0
13.3
13.8
12.9
17.0
16.6
18.9
10.9
:
8.9
:
:
17.2
2006
14.3
15.8
11.3
12.7
7.5
15.7
14.0
14.2
15.8
13.8
11.4
10.8
11.4
9.8
:
11.8
15.8
2009
15.8
16.1
10.2
12.0
7.7
14.4
14.3
15.1
16.6
13.2
12.3
10.9
8.1
9.4
:
10.9
16.9
Kaynak: Eurostat, UOE.
Açıklayıcı not (Şekiller F9 ve F10)
Öğrenci/öğretmen oranı belli bir eğitim düzeyindeki öğrencilerin sayısı aynı düzeyde çalışan tam zamanlı eşdeğer
öğretmenlerin sayısına bölünerek elde edilir. Bu öğretmenler, sadece sınıf öğretmenlerini değil aynı zamanda destek
öğretmenlerini, uzman öğretmenleri ve küçük gruplu çocuklarla ya da bireylerle, sınıfta çocuklarla çalışan her türlü diğer
öğretmeni kapsar. Öğretimden başka görevler verilen personel (müfettişler, ders vermeyen okul müdürleri, başka bir
kurumda görevlendirilmiş öğretmenler) ve okullarda öğretmenlik alıştırması yapan öğretmen adayları dahil edilmezler.
157
EĞİTİM SÜREÇLERİ
Ülkeye özel notlar
Belçika: ISCED 3, 2006 ve 2009 yılları için ISCED’ü içerir. 2001 yılı için, ISCED 3, ISCED 2 ve 4’ü içerir.
Çek Cumhuriyeti: 2009 yılı için, ISCED 3, ISCED 4 ve ISCED 5B’yi içerir.
Danimarka: ISCED 2, ISCED 1’e dahildir.
Estonya: 2009 yılı ve ISCED 2 için, sadece genel programlar ele alınır. ISCED 3, ISCED 2 ve 4’teki meslek
programlarını içerir.
İrlanda: ISCED 3, ISCED 2 ve 4’ü içerir. 2001 yılı için, ISCED 2, ISCED 3 ve 4’ü içerir.
İspanya: 2001 yılı için, ISCED 3, ISCED 2 ve 4’ü içerir.
Litvanya: ISCED 3, ISCED 2’nin içinde yer alır.
Lüksemburg: 2009 yılı için, ISCED 2, ISCED 3’teki bağımsız özel kurumlardan öğretmenleri içerirken ISCED 2, devletbağımlı özel kurumlardan öğretmenleri içerir. 2001 ve 2006 yılları için, ISCED 2, ISCED 3’e dahildir, veriler sadece kamu
sektörü içindir ve öğretmenlerle ilgili veriler, okul düzeyindeki idari personeli içerir. 2001 yılı için ISCED 3, ISCED 2’nin
içinde yer alır.
Macaristan: Tam-zamanlı eşdeğer öğretmenlerin hesaplanması, geçmiş yıllara göre 2001 yılında geliştirilmiştir.
Hollanda: ISCED 3, ISCED 2 ve 4’ü içerir.
Portekiz: 2001 yılı için veriler tahmini değerlerdir. Tam-zamanlı eşdeğer öğretmenlere ilişkin veriler mevcut değildir.
Tüm öğretmenler paydaya dahildir.
Finlandiya: 2001 yılı için, ISCED 3, ISCED 4 ve 5 mesleki ve teknik programları içerir. 2006 ve 2009 yılları için, ISCED
3, ISCED 4’ü içerir. 2006 yılında, yöntemde değişiklikler olmuştur.
Birleşik Krallık: 2001 ve 2006 yılları için, ISCED 3, ISCED 4’ü içerir. 2009 yılı için, ISCED 3, ISCED 4’ü içerir (genel
özel-bağımlı programlar hariç).
İzlanda: ISCED 2, ISCED 1’e dahildir. 2009 yılı için, ISCED 4, kısmen ISCED 3’e dahildir. 2001 ve 2006 yılları için,
ISCED 4’teki öğretmenler, kısmen ISCED 3’te yer almaktadır.
Lihtenştayn: Veriler, yalnızca kamu kurumlarıyla ilgilidir.
Norveç: Veriler, yalnızca kamu sektörüyle ilgilidir. 2006 ve 2009 yılları için, ISCED 3, ISCED 4’ü içerir. 2001 yılı için,
ISCED 1, ISCED 2’ye dahildir ve ISCED 4’teki öğretmenler ISCED 3’e dahil edilmiştir.
15 YAŞINDAKİLERİN ÇOĞU RESMİ AZAMİ SAYIDAN DAHA AZ SAYIDA
ÖĞRENCİYLE SINIF PAYLAŞIR
Ortalama olarak, Avrupa’da ortaöğretimde sınıf başına 25 ila 28 öğrenci bulunmaktadır.
Gerçek sınıf mevcudu, ülkelerin çoğundaki yönetmeliklerle belirlenen azami tutarın altındadır. Sınıflar,
sadece Estonya, Macaristan, Avusturya, Slovenya, Slovakya ve Türkiye’de resmi yönetmeliklerde
belirtilen sınırı aşarak ortaya çıkabilir.
En küçük sınıflar, azami sayıya ilişkin herhangi bir resmi yönetmeliğin olmadığı ülkelerde (Belçika,
Danimarka, Letonya, Finlandiya ve İzlanda) bulunur. Diğer yandan, büyük sınıfların bir kısmı (30
öğrenciden fazla) resmi bir sınıf mevcudunun üst sınırının tanımlandığı ülkelerde daha sıktır.
Sınıf mevcutları, ülkeler arasında büyük ölçüde değişir. Aralık, 16 ila 30 öğrenci olan bir sınıftaki
öğrencilerin çoğunluğunun bulunduğu Estonya, Avusturya ve Birleşik Krallık’ta (İskoçya) en büyüktür.
Buna karşılık, Danimarka, Slovenya ve Finlandiya, sınıf başına düşen öğrenci dağılımı bakımından
daha homojendir.
Sınıf mevcudunun, öğrenci/öğretmen oranından (öğretmen başına düşen öğrenci sayısı) farklı
olduğunu akılda tutmak önemlidir. Genelde, sınıf mevcudu rakamları, bir sınıfta birden fazla
öğretmenin çalışabilmesinden dolayı, öğrenci/öğretmen oranından daha yüksektir (bakınız Şekil 9’daki
not). İki gösterge arasında herhangi bir ilişki kurulamamıştır. Ancak, çok az durumda (Belçika’nın
Fransız Topluluğu, İtalya ve Lihtenştayn’da), düşük bir öğrenci/öğretmen oranına küçük sınıf
mevcutları eşlik etmektedir.
158
BÖLÜM II – GRUPLANDIRMA VE SINIF MEVCUTLARI
Şekil F11: Resmi olarak önerilen ya da şart koşulan azami sınıf mevcuduyla karşılaştırıldığında 15
yaşındaki öğrencilerin sınıf mevcudu dağılımları, 2009
Veri toplamasına katkıda bulunmayan ülkeler
Yüzdelik değer 25 Yüzdelik değer 50 Yüzdelik değer 75
Azami sınıf mevcuduna ilişkin resmi düzenleme yok
Sınıf mevcuduna ilişkin resmi düzenlemelere göre azami sayı
(p)
EU
BE fr BE de BE nl
BG
CZ
DK
DE
EE
IE
EL
ES
FR
IT
CY
LV
LT
LU
p10
16
12
12
12
17
18
14
18
13
15
17
12
19
15
x
10
15
15
p25
20
17
15
15
20
20
17
22
18
20
20
18
24
18
x
16
20
19
p50
25
21
19
18
24
25
20
26
23
24
23
23
29
21
x
20
25
22
p75
28
24
21
22
26
29
22
29
29
27
26
27
33
24
x
25
28
25
p90
31
26
23
24
27
30
24
30
32
30
27
30
35
27
x
27
30
26
HU
MT
NL
AT
PL
PT
RO
SI
SK
FI
SE
IS
LI
NO
HR
TR
p10
19
x
17
13
17
16
13
22
17
15
15
18
16
12
11
15
19
15
p25
26
x
21
16
20
20
22
27
20
17
19
22
20
16
13
20
24
22
p50
30
x
25
22
23
24
27
30
25
20
21
27
25
20
17
24
28
27
p75
34
x
28
26
26
26
29
32
29
22
25
30
30
23
20
28
30
31
p90
36
x
30
29
28
28
30
33
31
24
27
30
30
26
22
30
32
39
UK (1) UK-SCT
(p) = Yüzdelik değer
Kaynak: Eurydice ve OECD PISA 2009 veritabanı.
UK (1) = UK-ENG/WLS/NIR
Açıklayıcı not
Öğrencilerden kendilerine gönderilen ankette ortalama olarak, eğitim dili sınıflarına kaç öğrencinin katıldığını
belirtmeleri istendi. Açıklık getirmek için, şekil sadece dağılımdaki 25., 50. ve 75. yüzdelik değerlere karşılık gelen
değerleri göstermektedir.
10. ve 90. yüzdelik değerlere ilişkin veriler, şekilde tabloda verilmiştir.
PISA uluslararası anketi ve yüzdelik değerin tanımı hakkında daha fazla bilgi için, bakınız “Sözlükçe ve İstatistiksel
Araçlar” bölümü.
Azami sınıf mevcuduna ilişkin düzenlemeler ya da yönetmelikler Şekil F8’den alınmıştır.
159
EĞİTİM SÜREÇLERİ
BÖLÜM III – D E Ğ E R L E N D İ R M E
SINIF TEKRARINA ÇOĞU AVRUPA ÜLKESİNDE İZİN VERİLMEKTEDİR
Ülkeler, okul yılı sırasında sorunlarla karşılaşabilen bireysel öğrencilere yardım şekillerinde farklılık
gösterir. Yürürlükteki mevzuata göre, öğrencilere genellikle akranlarını yakalamalarında yardımcı
olmak için ek destek ve etkinlikler sunulmaktadır. Ancak, okul yılının sonuna kadar hala belirlenen
hedefleri karşılamada başarısız olurlarsa, bunu tekrarlamaları gerekebilir – bu süreç, sınf tekrarı olarak
bilinir.
Şekil F12: Mevcut düzenlemelere göre ilköğretimde (ISCED 1) sınıf tekrarı, 2010/11
Otomatik ilerleme
Sınıf tekrarına izin verilir
Sınıf tekrarının uygulanmasına ilişkin kısıtlamalar
vardır
Sınıf tekrarına ilişkin belirli düzenleme yoktur
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
Sınıf tekrarı uygulanmasına ilişkin kısıtlamalar, tekrar işlemindeki belirli sınıfların hariç tutulmasını ve öğrencilerin
ilköğretim dersleri için bir sınıfı tekrar edebilecekleri sayı sınırını içerir.
Ülkeye özel notlar
Almanya: 1. sınıfın sonunda sınıf tekrarına bazı eyaletlerde izin verilmez.
Polonya: Öğrenciler, ilköğretim 1. sınıftan 3. sınıfa kadar otomatik olarak ilerler, ancak ilköğretim 4 ila 6. sınıflarda sınıf
tekrarına ilişkin herhangi bir kısıtlama yoktur.
Slovenya: Öğrenciler birinci sınıftan altıncı sınıfa kadar her yıl bir diğerine otomatik olarak geçer, ancak kötü okul
notları, hastalık ve ailelerin isteği ve okulla anlaşma olduğu takdirde, diğer sebeplerden dolayı okul değiştirmeden dolayı
bir sınıfı tekrar edebilirler. Öğretmenler Meclisi, aileleri kabul etmiyorsa bile, üçüncü sınıftan altıncı sınıfa kadar
kaydolmuş bir öğrenci, düşük okul notları nedeniyle, bir yılı tekrar etmesi gerektiğine karar verebilir.
Lihtenştayn: Otomatik ilerleme olmasına rağmen, sınıf tekrarı, istek üzerine ve sadece beş yılda bir kere mümkündür.
161
EĞİTİM SÜREÇLERİ
İlköğretimde sınıf tekrarına izin vermeyen çok az sayıda ülke vardır, bunlar Bulgaristan, İrlanda, Kıbrıs,
Lüksemburg, İzlanda, Lihtenştayn ve Norveç’tir. Bulgaristan’da, öğrenciler otomatik olarak 1-4.
sınıflarda ilerler ve öğrenme güçlüğü durumunda destek alabilir. Norveç’te, düzenlemeler, bütün
öğrencilerin zorunlu eğitimin her yılında otomatik olarak ilerleme hakları olduğunu belirtir. İzlanda’da,
Ulusal Müfredat Rehberi, zorunlu düzeydeki çocukların okul yılının sonunda bir sınıftan diğerine
otomatik olarak ilerleyebileceklerini açıkça belirtmektedir. Lihtenştayn’da, mevzuat, ilköğretimde
otomatik ilerleme olduğunu temin eder.
Birleşik Krallık’ta, çocukların her yıl yeni bir yaşa bağlı gruba ilerlemeleri gerektiği konusunda herhangi
bir özel düzenleme ve okulların nasıl organize edilmesi gerektiği konusunda herhangi bir yasal
düzenleme yoktur. Ancak, düşük kazanım düzeyindeki öğrencilerin, yıl tekrarından ziyade,
farklılaştırılmış öğretim ve ek destek yoluyla ele alınması gerektiği konusunda bir beklenti vardır.
Performans düzeyleri farklı olan çocuklar, normal olarak kendi sınıflarında eğitim görür ve istisnai
durumlar haricinde sonraki sınıfa otomatik olarak ilerlerler.
Birçok Avrupa ülkesinde, sınıf tekrarı teorik olarak mümkün olmakla birlikte, istatistiksel veriler,
uygulamada, ülkeler arasında büyük farklılıklar olduğunu göstermektedir (Eurydice, 2011). Sınıf tekrarı
sürecinin erken kullanımını önlemek amacıyla, bazı ülkelerde bu uygulamayı sınırlayıcı düzenlemeler
bulunmaktadır. Düzenlemeler, örneğin, ilk birkaç yıl uygulanmasın diye ilköğretimin birinci sınıfında
sınıf tekrarına kısıtlama getirebilir. Öğrencilere ilk yıl veya ilköğretimde sınıf tekrarının yaptırılmadığı
Avusturya ve Portekiz’de ve bazı eyaletlerde 1. sınıfın sonunda sınıf tekrarının izin verilmediği
Almanya’da durum bu şekildedir. Diğer kısıtlamalar, sınıf tekrarının sıklığını azaltma ya da öğrencilerin
okul kariyerlerinin belli aşamalarında (örneğin, bir aşamanın sonu gibi) uygulanmasını kısıtlamayı
hedeflemektedir.
ORTAÖĞRETİME İLERLEME NADİREN BİR İLKÖĞRETİM DİPLOMASI GEREKTİRİR
Zorunlu eğitimin düzenlenmesi, Avrupa genelinde yaygın olarak değişir. Bir grup ülkede, öğrenciler,
tek bir yapı sisteminde, zorunlu eğitimin tümünü ya da neredeyse tümünü tamamlar. Diğer bir grup
ülkede ise, çoğunlukla, tüm öğrencilerin aynı temel dersi almalarını sağlayan ortaöğretimin
başlangıcındaki “ortak çekirdek” müfredatının olduğu, ilköğretim ve ortaöğretim olmak üzere iki ardışık
düzey vardır. Eğitim sisteminin organizasyonu ve yapısına bağlı olarak, bazı ülkelerde, öğrencilerin
sonuçlarının ilköğretimden ortaöğretime geçişe ilişkin düzenlemeler üzerinde bir etkisi olabilir.
Zorunlu eğitimin tek bir yapı oluşturduğu 14 Avrupa ülkesinde, ortaöğretime ilerleme geçiş olmadan
oluşur. Bu yüzden, eğer öğrenciler bir önceki gereksinimleri yerine getirmişse, bir sonraki yıla ilerler.
Bulgaristan’da, zorunlu eğitimin tek bir yapı içinde gerçekleşmesine rağmen, öğrencilerin beşinci
sınıfta kaydolmadan önce dört yıllık ilköğretimden sonra ilköğretimi bitirme diplomlarının olması
gerekmektedir.
İrlanda, İspanya, Fransa, İtalya, Malta, Portekiz ve Romanya’da, ortaöğretime kabul için öğrencilerin
ilköğretimin son sınıfını başarıyla tamamlamış olmaları gereklidir. Birleşik Krallık’ta, ortaöğretime
kabul, çocukların uygun yaşa ulaşmasıyla oluşur.
Beş ülkede – Almanya, Lüksemburg, Hollanda, Avusturya ve Lihtenştayn – ortaöğretime geçiş, bir
sınıf veya okul konseyinin kararına bağlıdır.
Son olarak, ilköğretim ve ortaöğretimin ayrı olduğu bir başka grup ülkede, öğrencileri bir sonraki
düzeye geçirme kararı genellikle öğrencilerin ilköğretimi bitirme diplomasına sahip olup olmamalarına
bağlıdır. Belçika, Yunanistan, Kıbrıs, Litvanya ve Polonya’da, okul yılındaki çalışmalarına göre verilir.
162
BÖLÜM III – D E Ğ E R L E N D İ R M E
Şekil F13: Ortaöğretim birinci kademeye (ISCED 2) kabul koşulları, 2010/11
İlköğretimi bitirme diploması
gerekmektedir
Sınıf/okul konseyinin kararına bağlı
olarak eğitim rehberliği ve kararı
İlköğretimin başarıyla
tamamlanması/uygun yaşa gelme
Geçiş olmaksızın tek yapının devam
etmesi
Kaynak: Eurydice.
Ülkeye özel notlar
Belçika (BE fr): İlköğretim diploması, bu eğitim düzeyinin sonunda, standartlaştırılmış harici bir sınava (Certificat
d'études de base - CEB) göre verilir. Ancak, okullar, bu sınavı geçememiş olsa bile, öğrencilerin genel başarılarına göre
bu diplomayı almalarına karar verebilir.
Belçika (BE de): İlköğretimin altıncı yılının sonunda ilköğretim diploması almamış öğrenciler ve/veya en az 12 yaşında
olan öğrenciler, hala bu diplomayı alabilecekleri ortaöğretimin ilk aşamasına kabul edilebilirler.
İspanya: 12 yaşında ilköğretimi başarıyla tamamlamamış öğrenciler, otomatik olarak ilerledikleri durumlarda,
ilköğretimde bir sınıf tekrarı yapmamışlarsa, sınıfı tekrar edebilir.
Polonya: İlköğretimin sonunda, öğrenciler, seçici işlevinden ziyade tanılayıcı işlevi olan bir harici sınavı almak
zorundadır. Ancak, alınan sonuç ne olursa olsun, bu sınava girme, ilköğretimin tamamlanması ve ortaöğretime kabul için
gereklidir.
ZORUNLU EĞİTİMİN SONUNDA VERİLEN DİPLOMALAR GENELLİKLE
FİNAL SINAVLARINA DAYANMAKTADIR
Öğrenciler, genellikle ortaöğretimin sonunda veya tam-zamanlı zorunlu eğitimin tamamlanmasından
sonra bir diploma alırlar. Çoğu Avrupa ülkesinde, bu durum, liseye geçişe karşılık gelir.
Dokuz ülke veya bölgede, eğitimin bu aşamasındaki diploma, dahili olarak yapılan sınavlarla verilir,
başka bir 12 ülkede, dahili ve harici sınavların bir kombinasyonu dikkate alınır. İrlanda’da, diploma,
tamamen harici bir final sınavına dayanarak verilir.
Buna karşılık, yaklaşık bir düzine ülkede, diploma yalnızca öğrencilerin yıl içinde almış oldukları
notlara ve çalışmalarına göre verilir.
163
EĞİTİM SÜREÇLERİ
Şekil F14: Genel ortaöğretimin birinci kademesinin (ISCED 2) veya tam zamanlı zorunlu eğitimin
sonunda sertifikaya dayalı değerlendirme, 2010/11
Final notu sadece yıl içindeki notlara ve çalışmalara
dayanır
Final notu yıl içindeki çalışmalara ve dahili bir final
sınavına dayanır
Dahili değerlendirmeyle harici (veya harici olarak
doğrulanan) bir final sınavını birleştiren final notu
Final notu sadece harici bir final sınavına dayanır
Kaynak: Eurydice.
Bir final sınavı düzenlendiğinde, bu sınav en az bir yazılı bölüm içerir. Bazen sınavlar, yazılı ve/veya
sözlü, okul dışında bir ekip tarafından derlenir ancak genellikle okul tarafından verilir. Sadece Belçika,
Yunanistan, İtalya, Kıbrıs, Hollanda, İzlanda ve Lihtenştayn’da, sınavın tam sorumluluğa sahip olan
yazılı sınav okulda hazırlanır.
Sertifikanın sene boyunca olan notlar ve çalışma veya okul tarafından yapılan bir sınav bazında
verildiği durumlarda, öğretmenler genellikle sertifika üzerinde yazan nottan sorumludur. Birkaç ülkede,
öğretmenler tarafından verilen nota ya harici bir not eklenir (Almanya, Fransa, Litvanya ve Portekiz) ya
da bir dış merci tarafından tespit edilen kriterler temelinde kararlaştırılır (Estonya, İspanya, Letonya,
Hollanda, Avusturya ve İsveç). İrlanda, Malta ve Romanya’da, final notu okul dışından sınav
yetkililerince verilir. Birleşik Krallık’ta (İngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda), final notu, okul dışından sınav
yapıcılar tarafından verilir. Dahili değerlendirmenin de katkıda bulunabilmesine rağmen, harici
organizasyon, herhangi bir dahili değerlendirmenin kontrolünden ve verilen genel nottan sorumludur.
164
BÖLÜM III – D E Ğ E R L E N D İ R M E
Şekil F15: Genel ortaöğretimin birinci kademesinin (ISCED 2) veya tam zamanlı zorunlu eğitimin
sonunda sertifikaya dayalı değerlendirmenin özellikleri, 2010/11
YAZILI/SÖZLÜ bir sınav olduğunda, aşağıdakiler tarafından hazırlanır:
okul (dahili olarak)
harici doğrulamayla okul
harici organ/yetkili
Yazılı
Sözlü
Final notu aşağıdakiler tarafından verilir:
öğrencilerin öğretmenleri, kendi
kriterlerine dayanarak
öğretmenler, ancak harici bir not
tarafından
öğretmenler, harici bir organ
tarafından tanımlanan kriterlere
dayanarak
harici sınav yapıcılar
UK (1) = UK-ENG/WLS/NIR
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
“İç değerlendirmeyi ve harici (veya haricen doğrulanan) bir final sınavını birleştiren final notu” kategorisinde, iç
değerlendirme okul için bir final sınavı veya sene boyunca alınan notların veya yapılan çalışmaların değerlendirilmesi
anlamına gelebilir.
Ülkeye özel notlar
Belçika (BE fr): Zorunlu eğitimin sonra ermesinden bir yıl sonra ulaşılan, ortaöğretimin ikinci aşamasının bitiminde
diploma verilir.
Belçika (BE nl): Okulların öğrencileri değerlendirmede büyük ölçüde özerklikleri bulunmatadır. Sınavların yapılıp
yapılmamasına ve eğer yapılcaksa, yazılı veya sözlü olmasına, karar verebilirler. Mevzuat, sadece öğrencilerin final
hedeflerine ulaşmaları gerektiğini belirtir. Öğrencilerin başarılı olup olmadığının değerlendirilmesi, okulun veya sınıf
konseyinin kararıdır.
Estonya: Sözlü sınavlar, yalnızca diller ve bazı derslerin uygulamalı bileşenleri için geçerlidir, örneğin, fen, sanat, vb.
İrlanda: Derslerin bazı unsurları (okul yılı boyunca tamamlanan proje çalışması), öğrencilerin harici sınavda elde ettiği
final notu için sayılır. Bu iş için alınan notlar, çoğu durumda, okulda yürütülen çalışmalar için harici sınav görevlisi
tarafından verilir.
Letonya: Eğitim programlarının azında, sınavın bir kısmı, devlet dilinde (Letonyaca) sözlüdür ve Ulusal Eğitim Merkezi
tarafından belirlenir.
Malta: İki farklı sınav vardır: Biri, Eğitim Müdürlükleri’nin Merkezi Eğitim Değerlendirme Birimi tarafındanmerkezi olarak
Form 5’in sonunda (ortaöğretimin son yılı) yapılır ve diğeri ise Malta Üniversitesi MATSEC Kurulu tarafından yapılan
Ortaöğretim Sınav Diploması (SEC).
Slovenya: Zorunlu eğitimin sonunda, öğrenciler anadillerinde ulusal (harici) sınavlar ve matematik ve Bakan tarafından
belirlenen bir derste sınavlara girerler. Sınavlar, Ulusal Sınav Merkezi tarafından düzenlenir. Sonuçlar öğrencilerin
notlarını etkilemez; bilgileri hakkında sadece ek bilgi sağlar ve diplomalarında yazılır.
Birleşik Krallık (ENG/WLS/NIR): Sözlü sınavlar, sadece modern diller gibi bazı dersler için geçerlidir. Harici yeterlikler,
tek-ders temeline göre yapılır. Hükümet tarafından düzenlenmiş olan bağımsız organlar tarafından onaylıdır.
Değerlendirme tabloları farklılık gösterebilir, ancak her zaman harici değerlendirmeyi içerir. Bazıları da harici olarak iç
değerlendirmeyi içerir.
165
EĞİTİM SÜREÇLERİ
LİSE EĞİTİMİNİN SONUNDA, DİPLOMALAR HARİCİ SINAVLARA DAYANARAK
VERİLMEKTEDİR
Bütün ülkelerde, liseyi tamamlayan ve belirlenen koşulları yerine getiren öğrencilere diploma verilir.
Lise diplomaları, normalde yükseköğretime kabul için asgari bir koşuldur.
Altı ülkede – İspanya, Macaristan, Polonya, Slovakya, İsveç ve Türkiye – diploma sadece, genel
ortaöğretimin son yılı veya yıllarındaki sürekli değerlendirme temelinde verilir. Macaristan, Polonya ve
Slovakya’da, lisenin sonunda, iki diploma verilir: birisi, okul yılının sonundaki çalışmalarda alınan
notlara göre, ikincisi ise final sınavı şeklinde verilir.
Böylece, Avrupa ülkelerinin çoğunda, diploma, final sınavının bazı çeşitlerini izler. Çoğu durumda,
dahili ve harici değerlendirmenin bir kombinasyonu esas alınmaktadır. Ancak, Belçika, Finlandiya,
İzlanda ve Lihtenştayn’da, diploma, yalnızca dahili bir sınava göre verilirken İrlanda, Fransa, Malta,
Romanya, Slovenya ve Hırvatistan’da, tamamen harici bir final sınavına göre verilir.
Şekil F16: Lise (ISCED 3) sonunda sertifikaya dayalı değerlendirme, 2010/11
Final notu sadece yıl içindeki notlara ve çalışmalara
dayanır
Final notu yıl içindeki çalışmalara ve dahili bir final
sınavına dayanır
Dahili değerlendirmeyle harici (veya harici olarak
doğrulanan) bir final sınavını birleştiren final notu
Final notu sadece harici bir final sınavına dayanır
Kaynak: Eurydice.
Çoğu ülkede, final sınavı, yazılı ve sözlü olarak iki kısım halinde yapılır. Bulgaristan, Yunanistan,
Kıbrıs, Litvanya, Portekiz, Finlandiya ve Hırvatistan’da, sadece yazılı sınavlar alınır. Bu eğitim
düzeyinde, yazılı sınav, genellikle okulun harici bir organı tarafından derlenir veya kurum tarafından
verilebilir ve Avusturya ve Lihtenştayn’daki gibi, harici olarak doğrulanabilir.
Final sınavının iki bölümden (yazılı ve sözlü) oluştuğu çoğu ülkede, bu bölümler aynı şekilde organize
edilmektedir, ya okul içinde ya da harici bir kuruluş tarafından. Hollanda’da, final sınavı iki sınavdan
oluşmaktadır: öğretmen tarafından yapılan ve değerlendirilen sözlü ve/veya yazılı dahili bir sınav
(schoolexamen), harici bir kuruluş tarafından yapılan ve harici kuruluş tarafından belirlenen
standartlara göre öğretmenler tarafından değerlendirilen yazılı bir harici sınav (centraalexamen).
166
BÖLÜM III – D E Ğ E R L E N D İ R M E
Çoğu ülkede, final notu, okul içinde öğrencilerin hangi notu almaları gerektiğine karar veren
öğretmenler tarafından verilir. Öğretmenler, kendi inisiyatifleri doğrultusunda sertifika verilip
verilmeyeceğine ya da harici olarak belirlenmiş kriterler doğrultusunda ya da öğrencilerin notlarını
harici bir nota göre değerlendirerek karar verirler. Birçok ülkede, final notu sadece bir sınav kurumu
veya okul dışından kişiler tarafından verilir. Bu durum, İrlanda, Fransa, Litvanya, Lüksemburg, Malta,
Romanya, Slovenya, Birleşik Krallık (İskoçya) ve Hırvatistan’da geçerlidir. Birleşik Krallık’ta (İngiltere,
Galler ve Kuzey İrlanda), final notu, okul dışından sınav yapıcılar tarafından verilir. Dahili
değerlendirmenin de katkıda bulunabilmesine rağmen, harici organizasyon, herhangi bir dahili
değerlendirmenin kontrolünden ve verilen genel nottan sorumludur.
Şekil F17: Lise (ISCED 3) sonunda sertifikaya dayalı değerlendirmenin özellikleri, 2010/11
YAZILI/SÖZLÜ bir sınav olduğunda, aşağıdakiler tarafından hazırlanır:
okul (dahili olarak)
harici doğrulamayla okul
harici organ/yetkili
Yazılı
Sözlü
Final notu aşağıdakiler tarafından verilir:
öğrencilerin öğretmenleri, kendi
kriterlerine dayanarak
öğretmenler, ancak harici bir not
tarafından
öğretmenler, harici bir organ
tarafından tanımlanan kriterlere
dayanarak
harici sınav yapıcılar
UK (1) = UK-ENG/WLS/NIR
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
Harita, lise aşamasının sonundaki, yükseköğretime geçiş hakkı veren belgeli değerlendirmeyi göstermektedir. İki
diplomanın verildiği ülkeler için, eğer bir diploma tek başına yükseköğretime kabul sağlamasa bile, harita için kategori
seçilirken her ikisi de dikkate alınmıştır.
“Dahili değerlendirmeyi ve harici (veya haricen doğrulanan) bir final sınavını birleştiren final notu” kategorisinde, dahili
değerlendirme okul için bir final sınavı veya yıl veya birkaç yıl içerisinde alınan notların veya yapılan çalışmaların
değerlendirilmesi anlamına gelebilir.
Ülkeye özel notlar
Belçika (BE nl): Okulların öğrencileri değerlendirmede büyük ölçüde özerklikleri bulunmatadır. Sınavların yapılıp
yapılmamasına ve eğer yapılcaksa, yazılı veya sözlü olmasına, karar verebilirler. Mevzuat, sadece öğrencilerin final
hedeflerine ulaşmaları gerektiğini belirtir. Öğrencilerin başarılı olup olmadığının değerlendirilmesi, okulun veya sınıf
konseyinin kararıdır.
Estonya: Sözlü sınavlar, yalnızca diller ve bazı derslerin uygulamalı bileşenleri için geçerlidir, örneğin, fen, sanat, vb.
İrlanda: Derslerin bazı unsurları (okul yılı boyunca tamamlanan proje çalışması), öğrencilerin harici sınavda elde ettiği
final notu için sayılır. Bu iş için alınan notlar, çoğu durumda, okulda yürütülen çalışmalar için harici sınav görevlisi
tarafından verilir.
167
EĞİTİM SÜREÇLERİ
Yunanistan: Millet Meclisi’ne gönderilen düzenlemeye göre, gündüz lise üçüncü sınıf öğrencilerinin 2010 yılı okul yılı
için Ulusal Yunan sınavlarına girmeden ortaöğretimi bitirme diploması alma seçenekleri vardı. Öğrenciler, ilgili öğretim
derneği tarafından belirlenen derslerde genel lise üçüncü sınıf tüm derslerinde okul düzeyinde incelenmiştir.
Letonya: Lisedeki yabancı dil sınavının bir kısmı sözlüdür ve Ulusal Eğitim Merkezi tarafından ayarlanır.
Macaristan, Polonya ve Finlandiya: Bu düzeyde, iki farklı diploma elde edilebilir.
Malta: Sözlü sınavlar, dil ve bazı derslerin uygulamalı bileşeni için mevcuttur, örneğin, fen, sanat, vb. Birleşik Krallık
(ENG/WLS/NIR): Yazılı sınavların dışında, uygulamalı değerlendirmeler olabilir. Sözlü sınavlar sadece modern diller gibi
belirli dersler için geçerlidir. Harici yeterlikler, tek-ders temelinde alınır. Hükümet tarafından düzenlenmiş bağımsız
organlarca onaylıdır. Değerlendirme düzenleri farklılık gösterir, ancak her zaman harici değerlendirmeyi içermektedir.
Bazıları da dışarıdan moderator iç değerlendirme içerir. Bazıları, harici olarak düzenlenen dahili sınavları da içerebilir.
GCSE’ler (16 yaş), çoğu ders için kontrollü iç değerlendirmeyi içerir; bu değerlendirme, denetlenmiş koşullar altında
alınan değerlendirmedir ve ya harici olarak dışarıdan ayarlanır ve dahili olarak belirlenir ya da dahili olarak ayarlanır ve
harici olarak belirlenir. A düzeyleri (18 yaş), çoğu ders için harici olarak değerlendirilir, fakat aynı zamanda bazı harici
olarak ayarlanan dahili değerlendirmeyi de içerebilir.
ULUSAL SINAVLAR ÖĞRENCİLERİ DEĞERLENDİRMEK VE OKULLARI VE EĞİTİM
SİSTEMLERİNİ İZLEMEK İÇİN AVRUPA’DA YAYGIN ŞEKİLDE KULLANILMAKTADIR
Standart testlerin ulusal olarak uygulanan ve merkezi olarak belirlenen sınavlar olarak tanımlanan
öğrencilerin ulusal olarak sınava alınması, Avrupa genelinde öğrenci değerlendirmesinde yaygın
olarak kullanılan bir durumdur (Eurydice, 2009). Ulusal testler, genel olarak üç türe ayrılır. Belirli bir
eğitim aşamasının sonunda öğrencilerin kazanımı özetleyen ve okul kariyerleri üzerinde önemli bir
etkisi olan ulusal testler. Bu testler, genellikle tüm öğrenciler için zorunludur. Ülkelerin yaklaşık üçte
ikisinde, öğrencilerin okul kariyerleri hakkında karar alma, en az bir ulusal testin temel amacıdır.
Ulusal sınavların ikinci türü, okulları veya bir bütün olarak eğitim sistemini izleme ve değerlendirme
ana hedefi olan sınavları içeren sınavlardan oluşur. Genel olarak, okulları izlemeye yönelik sınavlar,
çoğu zaman öğrenciler için zorunlu iken, bir bütün olarak sisteme odaklanan sınavlar, ya seçmelidir ya
da temsili bir örneklemle alınır. Avrupa ülkelerinin yarısından fazlası, bu tür sınavları uygular.
Ulusal sınavların üçüncü türünün temel amacı, öğrencilerin özel öğrenme ihtiyaçlarını tespit ederek
öğrenme sürecini desteklemektir ve ya zorunludur ya da isteğe bağlıdır. Oniki ülke veya bölge, bu
türde ulusal sınav düzenler.
Bazı ülkeler, ağırlıklı olarak bir tür ulusal sınav düzenler. Örneğin, Çek Cumhuriyeti, Almanya,
Hollanda, Slovakya, Birleşik Krallık (Galler) ve Türkiye’de, tüm ulusal sınavların öğrencilerin okul
kariyerleri hakkında karar vermelerine yardımcı olma gibi bir temel amacı vardır. Genellikle, bu tür
sınavlar, eğitimin daha sonraki aşamalarında, örneğin ilköğretimin sonunda, ortaöğretim de veya
ortaöğretimin sonunda ve lisenin sonunda uygulanır. Okulları ve/veya eğitim sistemlerini izlemeye
ilişkin ulusal sınavlar, Belçika (Flaman Topluluğu), İspanya, Lüksemburg ve İzlanda’da düzenlenen tek
tür sınavlardır. Belçika (Fransız Topluluğu), Danimarka, Malta, Birleşik Krallık (İngiltere) ve
Lihtenştayn’da, çoğu ulusal sınav, bireysel öğrenme ihtiyaçlarını belirleme amacı güder. Ulusal
sınavların son iki türü, eğitimin hemen başında düzenlenir, çoğu zaman zorunlu eğitimin sonrasında
değil.
Ulusal sınavların organize edildiği okul yılı sayısı, ülkeler arasında önemli ölçüde değişir. Örneğin,
Danimarka, Malta, Birleşik Krallık (İngiltere) ve Norveç’te, zorunlu eğitimin neredeyse her yılı için
ulusal sınavlar geliştirilmiştir. Buna karşılık, birçok ülke çok daha az sayıda okul yılında sınav uygular.
Belçika (Flaman Topluluğu), İspanya, Kıbrıs ve Slovakya’da, ulusal sınavlar, sadece iki okul yılında
düzenlenir; Almanya’da, sadece tek bir ulusal sınav yapılır.
İrlanda, Fransa, Letonya, Litvanya, Portekiz ve Norveç’te, iki ulusal sınav aynı öğretim yılında
yapılabilir.
168
BÖLÜM III – D E Ğ E R L E N D İ R M E
Şekil F18: Uygulandıkları yıllardaki ulusal sınav türleri ve okullar, 2010/11
Öğrencilerin okul kariyerleri
hakkında karar verme
Okulları ve/veya eğitim
sistemlerinin izleme
Kaynak: Eurydice.
Açıklayıcı not
Şekilde, her ulusal sınavın sadece başlıca hedefi belirtilmiştir.
169
Bireysel öğrenme
ihtiyaçlarını tanımlama
Artalan geçmiş:
Zorunlu eğitim
EĞİTİM SÜREÇLERİ
Ülkeye özel notlar
Belçika (BE nl): 2010/11 öğretim yılında, iki ulusal değerlendirme, ilk aşamanın sonunda ve ortaöğretimin ikinci
aşamasının sonunda gerçekleşti. Diğer okul yıllarında, iki diğer değerlendirme, farklı ders ve/veya farklı öğrenci grupları
(örneğin, ilköğretim ve ortaöğretimin sonu) için düzenlenebilir.
Bulgaristan: Yabancı dil eğitimi için özel okulların 8. yılındaki öğrenciler de harici ulusal değerlendirmeleri alır.
Avusturya: İki yeni ulusal sınav, yakında hayata geçirilecektir: 4. ve 8. sınıftaki bütün öğrenciler için zorunlu
Bildungsstandards (2012/13’den başlayarak) ve yeni lise final sınavları (2013/14’den itibaren).
Portekiz: Bireysel öğrenci ihtiyaçlarını belirlemeye yönelik ulusal sınavlar (Testes Intermédios), zorunlu değildir; okullar,
bunları uygulamaya karar vermede özerktir.
Slovakya: Ulusal sınavın, okulları ve eğitim sistemini izlemek gibi başka bir eşit derecede önemli hedefi vardır.
İsveç: Ortaöğretim düzeyinde, öğrencilerin okul kariyerleri hakkında karar vermelerine yönelik zorunlu ulusal sınavlar,
10, 11 ve 12. sınıflarda, öğrencinin dersleri bitirmesine bağlı olarak, İsveççe, İngilizce ve matematik derslerinde
gerçekleşir.
Norveç: Çoğu okul yılında, farklı amaçlarla ayrı ulusal sınavlar, farklı dersler için gerçekleşir.
170
YETERLİK DÜZEYLERİ VE İSTİHDAMA GEÇİŞ
EN AZINDAN BİR LİSE YETERLİĞİ OLAN GENÇLERİN
ORANI BÜYÜMEYE DEVAM ETMEKTEDİR
Avrupa 20-24 yaşlarındaki gençlerin %79’u 2010 yılında lise (ISCED 3) eğitimlerini başarıyla
tamamlamıştır. Bu, 2000 yılından bu yana olan Avrupa genelinde gösterilen olumlu eğilimin bir
teyididir.
Aslında, ülkelerin büyük çoğunluğu, son on yılda en az bir lise yeterlik tutan gençlerin sayısında artış
olduğunu bildirmiştir. Bu artış, Portekiz (+%15.5) ve Malta’da (+%12.4) iki haneli rakamlara ulaşmıştır
ve bunları +9.2 ile Bulgaristan yakından takip etmiştir. Bu veriler, özellikle Portekiz ve Malta’da lise
eğitimlerini başarıyla tamamlayan 20-24 yaşlarındaki gençlerin en düşük sayılara sahip ülkeler
arasında olduğu gerçeğini göz önünde bulundurarak teşvik etmektedir.
Şekil G1: En az liseyi (ISCED 3) tamamlamış 20-24 yaş grubundaki nüfusun oranı, 2010
2000
2010
EU
BE
BG
CZ
DK
DE
EE
IE
EL
ES
FR
IT
CY
LV
LT
LU
HU
2000
76.6
81.7
75.2
91.2
72.0
74.7
79.0
82.6
79.2
66.0
81.6
69.4
79.0
76.5
78.9
77.5
83.5
2010
79.0
82.5
84.4
91.9
68.3
74.4
83.2
88.0
83.4
61.2
82.8
76.3
86.3
79.9
86.9
73.4
84.0
MT
NL
AT
PL
PT
RO
SI
SK
FI
SE
UK
IS
LI
NO
CH
HR
TR
2000
40.9
71.9
85.1
88.8
43.2
76.1
88.0
94.8
87.7
85.2
76.7
46.1
:
95.0
77.7
:
:
2010
53.3
77.6
85.6
91.1
58.7
78.2
89.1
93.2
84.2
85.9
80.4
53.4
:
71.1
82.3
95.3
51.1
Kaynak: Eurostat, İşgücü Anketi (veriler Temmuz 2011’den alınmıştır).
Ülkeye özel notlar
Bulgaristan ve İsveç: 2001’den sonra arayan giren diziler.
Danimarka, Lüksemburg, Macaristan ve Malta: 2003’den sonra arayan giren diziler.
Almanya: 2005’ten sonra arayan giren diziler.
Letonya ve Litvanya: 2002’den sonra arayan giren diziler.
Lüksemburg ve Malta: 2010 için geçici veriler. Netherlands: 2010 için sonra arayan giren diziler. Norveç: 2006’dan
sonra arayan giren diziler.
Ancak, yükseköğretim düzeyinde, birkaç ülke (Danimarka, İspanya, Lüksemburg, Finlandiya ve
Norveç) 20-24 yaş grubundaki mezunların oranında bir düşüş yaşamıştır.
Bazı ülkeler, Avrupa ortalamasının üzerinde yüzdeler bildirmiştir: Çek Cumhuriyeti, Polonya, Slovenya
ve Slovakya’da, 20-24 yaşlarındaki on kişiden dokuzu en az bir lise yeterliğine sahiptir. En yüksek
düzey, rakamın bu yaş grubu için %95’in üzerinde olduğu Hırvatistan’da bulunmuştur.
171
Y E TE R L İ K D Ü Z E YL E R İ V E İ S T İ H D A MA G E Ç İ Ş
Yine de, bazı ülkeler hala gençlerin lise eğitimlerini başarıyla tamamlamalarını sağlamada güçlüklerle
karşılaşmaktadır. Portekiz, Malta, İzlanda (son yıllardaki hızlı ilerlemesine rağmen), İspanya (düzey
2000 yılından bu yana azalmıştır) ve Türkiye’de durum budur. Bu ülkelerde, bir lise yeterliğine sahip
olan 20-24 yaşlarındaki bireylerin payı %60’ı zor aşar.
DAHA GENÇ YAŞ GRUPLARINDAKİ KİŞİLERİN BİR YÜKSEKÖĞRETİM
YETERLİĞİNE SAHİP OLMA OLASILIKLARI DAHA YÜKSEKTİR
Yükseköğretim yeterliğine sahip kişilerin AB ortalamasının yüzdesi, 2000 yılından bu yana söz konusu
her yaş grubu için artmıştır (bakınız Şekil F4, Eğitime İlişkin Önemli Veriler, 2009). En yüksek artış,
neredeyse %7’lik pozitif bir değişimle, 35-39 yaş grubunda görülmektedir.
Yükseköğretim yeterliklerine sahip gençlerin yüzdesindeki artışa rağmen, ülkeler arasında önemli
farklılıklar bulunmaktadır. Bazılarında, (Danimarka, İrlanda, Kıbrıs, Lüksemburg, Finlandiya, İsveç ve
Norveç) yükseköğretim yeterliğine sahip olan 30-34 yaşındakilerin oranı %45’in epey üzerinde iken
bazılarında (İtalya, Malta, Romanya ve Türkiye) %20’nin altındadır.
Geçmiş yıllardaki eğilim doğrultusunda, yükseköğretim yeterliğine sahip kişilerin yüzdesi, yaş arttıkça
azalır, bu yüzden daha yaşlı kişilerin gençlere oranla yükseköğretimlerini tamamlamış olma olasılıkları
daha azdır. Genç ve yaşlı kuşaklar arasındaki boşluğun zamanla genişliyor olması da ilginçtir. Diğer
bir deyişle, gittikçe artan sayıda genç kişiler yükseköğretimi tamamlarken daha az sayıda yaşlı kişilerin
bu yeterlikleri vardır. Ortalama olarak, 2000 ve 2011 yılları arasında, fark yaklaşık %4 oranında
büyümüştür. Özellikle, İrlanda, Lüksemburg ve Polonya nesiller arasındaki değişkenin en büyük
olduğu ülkelerdir.
Şekil G2: 24-64 yaş aralığında yükseköğretim diplomalasına sahip (ISCED 5 ve 6) nüfusun yüzdesi,
2010
24-29 yaş
30-34 yaş
35-39 yaş
40-44 yaş
45-49 years
Kaynak: Eurostat, İşgücü Anketi (veriler Temmuz 2011’den alınmıştır).
172
50-54 yaş
55-64 yaş
Y E TE R L İ K D Ü Z E YL E R İ V E İ S T İ H D A MA G E Ç İ Ş
EU-27
BE
BG
CZ
DK
DE
EE
IE
EL
ES
FR
IT
CY
LV
LT
LU
HU
24-29 yaş
31.6
42.2 24.8 24.3 36.1 20.6 36.1 45.7 31.3 36.8 41.7 20.8 50.2 34.3 46.9 39.5 25.0
30-34 yaş
33.6
44.4 27.7 20.4 47.1 29.8 40.0 49.9 28.5 40.6 43.5 19.8 45.1 32.3 43.8 46.1 25.7
35-39 yaş
30.1
41.7 24.7 15.9 43.2 28.3 32.7 46.2 25.3 38.1 38.7 17.9 40.8 28.1 36.8 46.4 19.7
40-44 yaş
25.9
37.2 24.1 16.8 37.2 28.0 33.6 38.1 26.5 32.4 29.0 13.7 33.5 24.3 27.0 36.8 18.3
45-49 yaş
23.6
33.2 22.3 17.1 28.4 26.6 38.3 31.7 23.5 27.8 23.0 12.3 29.6 25.3 27.5 30.3 18.4
50-54 yaş
21.7
28.5 22.3 14.7 30.6 26.5 38.8 27.7 21.0 23.1 20.5 11.7 30.4 23.4 27.5 25.2 18.2
55-64 yaş
19.1
25.6 19.2 11.5 24.7 25.4 30.7 21.5 15.8 17.8 18.3 10.7 22.5 21.9 23.1 25.3 16.5
MT
NL
AT
PL
PT
RO
SI
SK
FI
SE
UK
IS
LI
NO
CH
HR
TR
24-29 yaş
24.8
37.6 17.2 38.3 25.5 22.5 25.4 25.9 29.8 36.5 39.1 28.5
:
40.5 34.2 25.2 17.9
30-34 yaş
18.6
41.4 23.5 35.3 23.5 18.1 34.8 22.1 45.7 45.8 43.0 40.9
:
47.3 44.2 22.6 15.5
35-39 yaş
17.4
34.7 22.7 26.8 18.6 14.5 29.7 16.7 47.7 40.6 40.4 41.9
:
44.6 40.2 17.7 12.3
40-44 yaş
14.0
31.0 19.2 19.6 13.5 12.3 23.7 15.1 44.0 33.8 34.8 35.6
:
37.2 37.0 16.1 10.4
45-49 yaş
9.1
29.6 19.5 16.7 10.6 10.7 21.4 15.3 41.3 30.4 33.8 31.1
:
35.3 34.3 17.6
50-54 yaş
8.6
29.9 17.6 13.7 10.2 10.9 18.5 14.0 36.6 29.5 32.2 30.0
:
31.7 32.5 14.7
8.8
55-64 yaş
7.5
25.9 16.5 12.9
:
27.4 28.1 17.4
7.4
8.9
8.5
16.3 12.7 30.1 27.5 27.5 22.5
7.9
Kaynak: Eurostat, İşgücü Anketi (veriler Temmuz 2011’den alınmıştır).
EĞİTİM VE ÖĞRETİM ALANINDA DAHA AZ SAYIDA MEZUN
2009 yılında, sosyal bilimler, hukuk ve işletme mezunları, tüm mezunların %35’inden fazlasıyla,
Avrupa’daki mezunların en büyük kısmını temsil etmiştir. Buna karşılık, sağlık ve sosyal yardımda,
mezunların %15.4’ü bulunmaktayken mühendislik ve beşeri bilimlerde sırasıyla %12.8 ve %11.6’lık bir
yüzde vardı. Bazı ülkelerde (Bulgaristan, Kıbrıs, Letonya, Romanya ve Lihtenştayn), sosyal bilimler,
hukuk ve işletme mezunlarının oranı %50’nin üzerinde iken çok az ülkede (Almanya, İsveç ve
Finlandiya) bu oran %25’ten daha düşüktü. Genel olarak, en düşük oranın olduğu mezunlar, tarım ve
veterinerlik bilimleridir (%1.67).
Ülkeler içinde, belirli alanlardan mezun olanların oranı, 2006 yılından bu yana görülen en önemli
değişim, eğitim ve öğretim alanından mezun olanların oranındaki düşüştür, buna karşın sağlık ve
sosyal yardım alanında, bir parça da hizmetlerde, yükseliş görülmüştür. Bu genel eğilim, ülkelerin
büyük çoğunluğu için geçerli iken, Portekiz -%6.7, İzlanda -%6, Macaristan -%5.2 ve Belçika -%4.5
gibi ülkelerde, eğitim alanında önemli kayıplar göstermektedir. Bu tür düşüşlerin, bu ülkelerdeki nitelikli
öğretmenlerin gelecekte talep edilmeleri için zorluklara neden olması muhtemeldir.
Sağlık ve sosyal yardım disiplinlerindeki mezunlarındaki en önemli artışlar, Almanya, İrlanda, İtalya,
Letonya, Hollanda ve Polonya’da bulunur. Ayrıca, mühendislikte olanların oranı, 2006 ve 2009 yılları
arasında, %20 ile düşerken sosyal bilimler, hukuk ve işletme alanlarında olanların oranı %23’ten daha
fazla arttığı Lihtenştayn’daki mezunların tekrar dağılımını da dikkate almak gerekir.
2000 yılında yükseköğretim mezunlarının dağılımıyla karşılaştırıldığında (bakınız Şekil F15, Eğitime
İlişkin Önemli Veriler, 2002), mevcut veriler en önemli değişkenin bilim, matematik ve bilgisayar
mezunlarının payında olduğunu göstermektedir. Son on yılda, bu yüzde, en büyük düşüşün
kaydedildiği İrlanda (-%10), Fransa (-%5) ve İzlanda’da (-%6), Avrupa düzeyinde %12’den %9’a
gerilemiştir.
173
Y E TE R L İ K D Ü Z E YL E R İ V E İ S T İ H D A MA G E Ç İ Ş
Şekil G3: Eğitim/mesleki eğitim alanlarına göre yükseköğretim mezunları (ISCED 5 ve 6), 2009
A
B
C
D
E
F
G
H
A
B
C
D
E
F
G
H
A
Eğitim ve öğretim
B
Beşeri bilimler ve
sanat
C
Sosyal bilimler, ticaret
ve hukuk
D
Fen, matematik ve
bilgisayar
E
Mühendislik, imalat ve
inşaat
F
Tarım ve veterinerlik
bilimi
G
Sağlık ve refah
H
Hizmetler
EU
BE
BG
CZ
DK
DE
EE
IE
EL
ES
FR
IT
CY
LV
LT
A
9.5
13.5
6.4
15.0
7.5
9.4
8.1
10.7
8.1
13.4
1.5
6.1
11.4
11.1
12.7
LU
:
13.0
B
11.6
11.5
6.5
7.0
14.4
16.5
11.4
16.6
12.9
9.0
10.3
16.8
9.2
7.6
7.5
:
11.7
C
35.6
32.5
52.1
34.9
28.6
22.5
38.9
31.4
30.0
26.4
41.6
34.4
50.6
53.2
43.7
:
40.5
D
9.2
5.8
3.9
9.8
7.6
12.5
8.9
11.0
10.9
9.0
10.6
7.1
8.2
4.9
5.1
:
6.3
E
12.9
11.1
14.9
15.0
12.0
12.3
10.5
10.9
14.0
16.6
15.6
15.2
5.5
8.4
16.0
:
8.5
F
1.7
2.7
1.7
3.7
2.1
1.6
2.1
1.1
4.1
1.7
1.5
1.9
0.1
0.9
1.9
:
2.0
G
15.4
21.3
6.8
9.7
24.9
22.5
11.0
13.7
11.6
15.9
14.9
15.5
5.6
7.8
9.8
:
9.6
H
4.2
1.5
7.7
4.8
2.9
2.9
9.2
4.6
8.4
8.0
4.0
3.0
9.4
6.1
3.3
:
8.5
MT
NL
AT
PL
PT
RO
SI
SK
FI
SE
UK
IS
LI
NO
CH
HR
TR
A
12.8
13.7
13.3
16.1
6.2
1.8
7.8
16.3
6.4
15.5
11.0
20.6
-
17.4
9.9
4.5
14.6
B
16.1
9.0
9.1
8.2
8.3
7.7
6.2
6.3
14.1
6.3
16.2
11.1
0.5
8.7
7.9
11.1
7.2
C
40.6
37.5
33.4
43.6
29.4
53.4
48.1
31.7
23.9
24.0
30.9
39.8
78.3
28.6
37.3
40.0
40.7
D
9.4
6.2
10.6
6.8
7.0
4.4
4.4
7.6
7.6
7.3
12.8
6.5
-
7.2
8.6
9.3
7.9
E
5.6
7.8
18.1
8.8
19.6
17.3
13.4
13.0
20.6
16.9
9.1
8.0
14.6
8.0
13.0
15.1
13.1
F
0.8
1.3
1.6
1.7
1.9
2.0
2.5
2.3
2.0
1.2
0.9
0.4
-
1.0
1.7
2.8
5.6
G
13.3
18.9
10.1
9.0
21.2
10.0
7.5
17.3
19.8
25.9
17.8
12.1
6.6
24.5
14.8
6.7
5.8
H
1.2
5.5
3.9
5.7
6.5
3.4
10.0
5.6
5.6
2.9
1.3
1.5
-
4.5
6.7
10.4
5.1
Kaynak: Eurostat, UOE (veriler Temmuz 2011’den alınmıştır).
Ülkeye özel notlar
Belçika: Flaman Topluluğu’na ilişkin veriler, üniversite olmayan yükseköğretimdeki ikinci yeterlikleri hariç tutar.
Yunanistan: Veriler, 2008 yılından alınmıştır.
İtalya: Veriler, ISCED 5A ikinci dereceleri ve ISCED 6’yı hariç tutar.
174
HU
Y E TE R L İ K D Ü Z E YL E R İ V E İ S T İ H D A MA G E Ç İ Ş
MEZUN KIZLARIN SAYISI DOĞAL VE UYGULAMALI BİLİMLER
DIŞINDA ERKEKLERİN SAYISINDAN FAZLADIR S
Son yıllardaki eğilim doğrultusunda, kızlar erkeklerden birçok akademik alanda sayıca fazladır; eğitim
ve öğretimde yaklaşık %80; sağlık ve sosyal bilimlerde %76; beşeri bilimlerde %69 ve sosyal bilimler,
hukuk ve işletmede %62. Daha az bir ölçüde, hizmetler alanında daha fazla (%52) kız mezun vardır.
Eğitim ve öğretim, yine de, Estonya, İtalya, Romanya ve Hırvatistan’da %90’ın üzerinde olup en güçlü
olmaya devam ettikleri alandır.
Şekil G4: Eğitim/mesleki eğitim alanlarına göre kızların aldığı yükseköğretim yeterliklerin (ISCED 5 ve
6) oranı, 2009
A
B
C
D
E
F
G
H
A
B
C
D
E
F
G
H
Kaynak: Eurostat, UOE (veriler Temmuz 2011’den alınmıştır).
A
Eğitim ve öğretim
B
Beşeri bilimler ve
sanat
C
Sosyal bilimler, ticaret
ve hukuk
D
Fen, matematik ve
bilgisayar
E
Mühendislik, imalat ve
inşaat
F
Tarım ve veterinerlik
bilimi
G
Sağlık ve refah
H
Hizmetler
175
Y E TE R L İ K D Ü Z E YL E R İ V E İ S T İ H D A MA G E Ç İ Ş
EU
BE
BG
CZ
DK
DE
EE
IE
EL
ES
FR
IT
CY
LV
LT
LU
HU
A
78.7
76.0
74.5
78.5
72.5
75.9
93.3
74.2
76.1
82.2
74.4
92.0
86.0
88.6
81.3
:
78.2
B
68.5
60.9
69.0
69.3
64.7
73.1
79.6
63.2
79.9
61.2
71.3
72.5
74.2
80.2
77.9
:
73.9
C
61.8
57.8
66.2
66.9
52.7
52.5
75.1
56.3
64.5
63.0
61.3
55.3
57.2
75.2
74.2
:
71.5
D
40.3
33.1
55.0
38.9
35.5
43.7
44.7
43.5
47.1
35.4
36.0
52.8
45.7
38.7
37.5
:
35.3
E
26.2
24.0
32.7
25.8
37.1
18.4
35.6
17.9
37.8
27.7
23.4
31.7
24.1
27.9
28.0
:
23.9
F
48.2
47.8
46.3
57.5
52.4
39.7
53.4
46.3
54.2
47.3
40.3
42.9
:
48.5
54.1
:
50.7
G
76.2
74.8
74.4
83.1
80.4
77.8
91.5
82.4
71.1
77.0
73.1
68.6
60.0
91.2
85.2
:
81.2
H
52.4
56.8
51.6
48.1
21.6
54.3
61.8
46.3
30.7
54.3
47.4
50.4
58.7
60.3
50.0
:
62.4
MT
NL
AT
PL
PT
RO
SI
SK
FI
SE
UK
IS
LI
NO
CH
HR
TR
A
79.4
81.1
81.8
78.0
85.2
94.5
86.8
78.2
83.6
78.8
75.8
83.4
-
73.9
71.8
93.6
54.6
B
60.3
56.7
65.8
76.1
60.9
68.9
70.9
66.0
74.0
59.1
61.7
64.8
-
58.7
60.9
75.4
53.1
C
59.9
52.4
57.5
68.2
63.4
66.7
70.0
68.6
68.0
63.1
55.2
61.6
28.9
56.0
46.9
69.2
47.9
D
32.1
21.1
32.9
44.0
55.9
50.2
36.0
41.9
46.0
43.4
37.6
38.6
-
36.5
28.3
46.8
42.4
E
28.1
18.7
18.9
33.6
29.4
32.8
21.7
31.1
22.8
27.9
21.4
35.3
25.8
24.5
13.8
26.2
22.8
F
13.0
51.7
40.6
56.3
55.1
36.0
58.6
42.8
59.1
66.4
62.0
26.7
-
61.4
41.5
51.2
56.8
G
72.8
75.2
68.7
73.0
78.5
69.5
82.3
85.8
85.6
82.6
77.9
85.4
21.4
82.4
76.9
74.0
65.4
H
74.3
53.4
57.5
54.9
46.4
51.6
48.2
45.4
75.9
70.6
58.7
84.6
-
42.0
41.1
31.8
27.5
Kaynak: Eurostat, UOE (veriler Temmuz 2011’den alınmıştır).
Ülkeye özel notlar
Belçika: Flaman Topluluğu’na ilişkin veriler, üniversite olmayan yükseköğretimdeki ikinci yeterlikleri hariç tutar.
Yunanistan: Veriler, 2008 yılından alınmıştır.
İtalya: Veriler, ISCED 5A ikinci dereceleri ve ISCED 6’yı hariç tutar.
Buna karşılık, tarım ve veterinerlik bilimleri, doğal bilimler, matematik ve bilgisayar, ve en önemlisi,
mühendislik, hala erkek mezunların çoğunlukta olduğu alanlardır. Mühendislikte, kız öğrenciler
tarafından başarılı olarak tamamlanan yükseköğretim, AB ortalama rakamından (dörtte bir) oldukça
düşüktür. En düşük oranlar, Almanya, İrlanda, Hollanda, Avusturya ve İsviçre’de (%20’nin altında)
bulunurken Danimarka, Estonya, Yunanistan, Polonya ve İzlanda’da kızlar mühendislik mezunlarının
toplam sayısının yaklaşık üçte birini oluşturur. Fen bilimleri, matematik ve bilgisayar alanlarında,
yükseköğretimden mezun olan kızların payı, İtalya, Portekiz ve Romanya’da ya %50’ye eşittir ya da
biraz üzerindedir.
Ancak, güncel veriler 2000 yılının verileriyle karşılaştırıldığında, (bakınız Şekil F15, Eğitime İlişkin
Önemli Veriler, 2002), mühendislik (+%6) ve tarımda (+%5), kız mezunlarının oranında olumlu bir
eğilim görülmüştür. Özellikle, Letonya (+%11), Malta (% 15) ve İzlanda (+%11), mühendislik, üretim ve
inşaat alanında yükseköğretimi tamamlayan kızların oranında önemli bir artış olduğunu belirtmiştir.
Buna karşılık, bilim, matematik ve bilgisayar ve hizmetler alanı, son on yılda kızların katılımında bir
düşüş olduğunu göstermiştir.
176
Y E TE R L İ K D Ü Z E YL E R İ V E İ S T İ H D A MA G E Ç İ Ş
YÜKSEKÖĞRETİM YETERLİKLERİ İYİLEŞTİRİLMİŞ İSTİHDAM FIRSATLARINA YOL AÇAR
Yükseköğretim yeterliğine sahip olma, işe girmek için daha elverişlidir. Ortalama olarak, 25 ve 39 yaş
arası yükseköğretim mezunlarının %86’sı, buna karşılık, lise yeterliği olanların %78’i ve daha düşük
düzeyde yeterliği olanların %60’ı çalışmaktadır. Bu, daha yaşlı kişiler (40-64 yaş grubu) için daha da
doğrudur, çünkü yükseköğretim mezunlarının %37’sinin, ortaöğretime kadar yeterliği olanlardan iş
sahibi olma olasılıkları daha fazladır.
Şekil G5: Yaş grubuna (25-39; 40-64) ve almış olduğu eğitime göre istihdamdaki kişilerin yüzdesi,
2010
Düşük (ISCED 0-2)
Orta (ISCED 3-4)
25-39
40-64
Kaynak: Eurostat, İşgücü Anketi (veriler Temmuz 2011’den alınmıştır).
177
Yüksek (ISCED 5-6)
Y E TE R L İ K D Ü Z E YL E R İ V E İ S T İ H D A MA G E Ç İ Ş
Düşük
Orta
Yüksek
Düşük
Orta
Yüksek
EU
BE
BG
CZ
DK
DE
EE
IE
EL
ES
FR
IT
CY
LV
LT
LU
HU
25-39
59.9
57.6
44.9
48.7
67.3
56.6
53.1
43.7
67.7
59.3
61.0
60.0
79.0
57.4
41.5
79.8
43.8
40-64
51.4
46.3
39.5
41.1
61.3
54.7
38.7
47.8
54.6
49.8
53.9
47.0
61.4
39.1
23.1
54.8
34.7
25-39
77.5
81.9
77.6
79.9
83.2
80.1
73.2
67.2
72.2
69.8
80.9
73.2
82.9
72.7
67.4
82.6
74.2
40-64
70.3
69.7
68.3
70.8
76.9
74.5
65.8
65.7
61.7
68.2
70.8
72.1
74.0
62.6
62.2
66.2
60.6
25-39
85.6
90.2
86.6
79.5
88.3
88.7
81.6
82.8
80.1
79.6
88.2
73.5
86.7
82.4
88.0
87.6
80.3
40-64
82.4
78.9
82.0
87.2
84.6
86.1
78.8
79.0
80.0
79.9
78.8
83.0
82.8
80.1
85.7
82.4
77.0
MT
NL
AT
PL
PT
RO
SI
SK
FI
SE
UK
IS
LI
NO
CH
HR
TR
25-39
65.3
70.1
64.1
52.1
76.0
60.6
61.6
24.2
60.1
62.8
57.0
70.7
:
65.7
73.9
55.4
50.3
40-64
41.8
58.7
53.3
36.0
64.7
51.5
48.7
31.6
53.7
65.9
55.6
79.3
:
63.0
67.5
40.5
41.9
25-39
86.4
87.5
85.6
75.7
82.0
75.6
83.2
74.9
78.0
84.7
78.2
76.1
:
84.5
84.3
73.3
65.1
40-64
75.4
76.2
73.3
59.7
76.5
63.5
66.3
66.3
71.8
82.5
76.0
86.1
:
79.8
79.6
57.6
50.9
25-39
92.3
92.3
88.2
87.9
87.5
88.1
90.8
80.7
85.0
87.6
88.7
87.6
:
90.8
88.4
83.9
80.1
40-64
75.4
83.6
84.1
79.9
82.3
81.5
83.9
84.0
83.6
88.5
82.3
90.3
:
89.8
88.3
75.8
68.0
Düşük (ISCED 0-2)
Orta (ISCED 3-4)
Yüksek (ISCED 5-6)
Kaynak: Eurostat, İşgücü Anketi (veriler Temmuz 2011’den alınmıştır).
Açıklayıcı not
Gösterge istihdam oranı, iş sahibi olanların sayısının verilen yaş grubundaki toplam nüfusa bölünmesiyle hesaplanır, her
defasında kazanılmış eğitimin her üç türünde: düşük, orta veya yüksek.
Yükseköğretim ve daha alt yeterliğe sahip olanlar arasında istihdam oranlarındaki yayılım, özellikle
bazı ülkelerde belirgindir. Slovakya’daki gençler arasında, istihdamda olan yükseköğretim
mezunlarının oranı, ortaöğrenimini en iyi şekilde tamamlayanlardan %57 oranında daha yüksektir, bu
oran, Bulgaristan’da %42, İrlanda’da %39 ve Litvanya’da %47’dir. Buna karşılık, Yunanistan, İtalya,
Kıbrıs, Lüksemburg, ve Portekiz, farklı eğitim düzeyine sahip bireyler arasında daha az farklılık
göstererek, iki yaş grubu arasında istihdam oranları arasındaki en düşük değişkeyi göstermektedir.
İki yaş grubu arasında istihdam oranları göz önüne alındığında, eğitim düzeyine bakılmaksızın,
gençlerin büyüklerinden ziyade istihdam etme olasıklılarının biraz daha yüksek olduğu sonucuna
varılabilir. Ortalama olarak, 2010 yılında iş sahibi olduklarını söyleyen 25-39 yaşındakilerin yüzdesi,
40-64 yaşındakilerin yüzdesinden 7 daha fazladır. İki yaş grubu arasındaki en büyük farklar, düşük
eğitim düzeyi olan grupta belirgindir. Bazı istisnalar vardır: Çek Cumhuriyeti, İtalya, Slovakya, İsveç,
İzlanda ve İsviçre’de, iş sahibi olan yaşlıların oranı, ya 40 yaşındakilere eşittir ya da altındakilerden
daha yüksektir.
YÜKSEKÖĞRETİM MEZUNLARI EN FAZLA ORTAÖĞRETİM YETERLİĞİNE SAHİP
KİŞİLERDEN İKİ KAT DAHA HIZLI BİR ŞEKİLDE İLGİLİ BİR İŞ BULURLAR
En yüksek yeterlik düzeyinin okuldan işe geçiş süreci üzerinde belirgin bir etkisi vardır. Avrupa Birliği
düzeyinde, ilk önemli işe (araştırmada en az 3 ay süreli bir iş olarak ölçülen) ortalama geçiş süresi,
2009 yılında, tüm eğitim düzeyleri için 6.5 aydı ve lise düzeyi için 7 aya yakındı. Yükseköğretim
yeterliğine sahip kişilerde bu süre sadece 5 aydı fakat daha düşük yeterliğe sahip kişilerin iki katıydı
(9.8 ay).
Bütün ülkelerde, yükseköğretim düzeyine sahip kişiler sadece ortaöğretim yeterliğine sahip kişilerden
daha hızlı bir şekilde ilk işlerini bulurlar. Fark özellikle, en fazla ortaöğretim düzeyine olan kişiler ilgili
bir iş bulmak için yükseköğretim mezunlarından ortalama olarak bir yıla daha ihtiyaçlarının olduğu
Bulgaristan, Polonya ve Slovakya’da özellikle önemlidir.
Belçika, Fransa, Lüksemburg, Finlandiya ve Norveç’te, geçiş süreleri tüm eğitim gruplarında, AB
düzeyine yakındı veya biraz altındaydı. Bu aynı zamanda Portekiz ve Malta’daki durumdu, bu
178
Y E TE R L İ K D Ü Z E YL E R İ V E İ S T İ H D A MA G E Ç İ Ş
ülkelerde, en fazla ortaöğretim düzeyiyle eğitimi bırakan büyük nüfuslu gruplar vardı (bakınız
Şekil G1).
Geçiş süresinin ortalama uzunluğu, Danimarka (4.4 ay), Hollanda (3.5 ay), İsveç (4.4 ay), Birleşik
Krallık (3.5 ay) ve İzlanda (3.3 ay) gibi ülkelerde tüm eğitim düzeyleri için, 6.5 ay olan AB düzeyiyle
karşılaştırıldığında, 4 aydan daha kısaydı. Danimarka hariç, aynı ülkelerde ortaöğretim de dahil olmak
üzere tüm eğitim düzeylerinde durum böyleydi.
Bazı Doğu ve Güney Avrupa ülkelerindeki gençler 2009 yılında ortaöğretim ve lise düzeyleri için AB
ortalamasından daha uzun geçiş süreleri ile karşı karşıya kalmıştır. Bu özellik, özellikle Slovakya (24.3
ay), Bulgaristan (21.5 ay), Polonya (17 ay), Kıbrıs (15.7 ay), Slovenya (14.9 ay) ve Romanya’da (12.5
ay) en fazla ortaöğretim yeterliğine sahip kişiler için bildirilmiştir.
Yunanistan, İspanya, İtalya ve Türkiye’de, geçiş dönemleri yükseköğretim de (İspanya’da 8.1 aydan
Yunanistan’da 13.1 aya kadar) dahil olmak üzere tüm eğitim düzeyleri için daha uzundur.
Şekil G6: Kazanılmış eğitim düzeyiyle eğitimden istihdama ortalama geçiş süresi, 2009
Aylar
Aylar
En fazla ortaöğretim kazanımıyla t
(Months) EU
Lise kazanımı t
Yükseköğretim kazanımı
BE
BG
CZ
DK
DE
EE
IE
EL
ES
FR
IT
CY
LV
LT
LU
HU
En fazla ortaöğretim
9.8
7.6
21.5
10.6
8.4
:
8.1
5.9
15.1
10.2
9.6
13.6
15.7
10.1
8.9
8.5
10.9
Lise
7.4
5.4
11.7
4.6
3.6
:
4.8
5.1
13.9
8.8
6.6
10.5
13.7
6.7
5.1
5.7
6.4
4.0
Yükseköğretim
5.1
5.3
4.1
3.1
3.8
:
2.8
4.1
12.2
7.0
4.6
9.8
4.8
3.7
3.0
4.2
MT
NL
AT
PL
PT
RO
SI
SK
FI
SE
UK
IS
LI
NO
CH
HR
TR
En fazla ortaöğretim
7.5
6.4
12.0
17.0
6.7
12.5
14.9
24.3
7.6
4.3
6.4
6.7
:
9.4
:
:
11.3
Lise
7.0
3.3
4.9
9.0
5.7
12.0
9.8
6.3
6.5
5.1
3.3
2.1
:
5.6
:
:
10.3
Yükseköğretim
2.6
3.0
3.7
3.6
4.7
7.3
4.6
3.5
3.5
3.6
3.0
2.1
:
4.1
:
:
7.3
Kaynak: Eurostat, İşgücü Anketi –bu amaç için düzenlenmiş modül (veriler Temmuz 2011’den alınmıştır).
Açıklayıcı not
Eğitimden işe geçiş süresi, son defa örgün eğitimi bırakırken olan zamanla ilk işe başlanılan tarihten en az 3 aylık zaman
arasındaki fark olarak hesaplanır. Sonuçlar, ilk önemli işe sahip olanlara değinmektedir. Gösterge, belli bir eğitim
düzeyine ulaşmış olan 25-64 yaş grubundaki istihdam edilen kişi sayısının aynı yaş grubundaki toplam nüfusa
bölünmesiyle hesaplanır.
Çoğu sonuç, geçiş olaylarının tarihlerindeki sorunları hatırlamayı önlemek için son 5 yıl içinde örgün eğitimi bırakan
kişilerin cevaplarına dayanmaktadır. Bu durum, özellikle “ilk iş tarihi”ne verilen hayır cevaplarının oranının bu eşiğin
ötesinde anlamlı olduğu Birleşik Krallık’ta yüksekti. 5 yıllık süre de, ülke başına örneklem büyüklüğü göz önüne
alındığında en uygun eşik değeri olduğu görülür. Bazı ülkelerde, zorunlu askerlik veya toplum hizmeti, geçişin daha uzun
olan ortalama süresine katkıda bulunur. Özellikle, Bulgaristan (1.2 ay), Yunanistan (4.3 ay), Kıbrıs (2.6 ay) ve Avusturya
(1.5 ay) için durum budur. Diğer ülkelerde, bu durumlar için ya az kişi vardır ya da hiç yoktur.
Ülkeye özel notlar
AB: Geçişler toplamı, Almanya olmadan hesaplanmıştır.
Almanya ve İsviçre: İlk iş ile ilgili bilgiler, Almanya ve İsviçre’de karşılaştırılabilir şekilde toplanmamıştı.
179
Y E TE R L İ K D Ü Z E YL E R İ V E İ S T İ H D A MA G E Ç İ Ş
İDARİ GÖREVLERDEKİ YÜKSEKÖĞRETİM MEZUNLARININ ORANI AB ÜYE
DEVLETLERİNİN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞUNDA DÜŞMÜŞTÜR
Farklı meslek gruplarında bir yükseköğretim derecesine sahip kişilerin istihdam yüzdesi
karşılaştırıldığında, yüksek yetkinlik (yöneticiler ve profesyoneller) gerektiren mesleklerden temel
beceriler (zanaat işçileri, makine operatörleri ve diğer basit düzeydeki meslekler) gerektiren
mesleklere geçerken sabit bir düşüş görülebilir. Yine de, yükseköğretimi tamamlamış yöneticiler ve
profesyonellerin Avrupa ortalama yüzdesinin 50’den biraz fazla olduğunu belirtmek de ilginçtir; daha
düşük eğitim düzeyine sahip adayların olduğu geçirgen bir işgücü piyasasının varlığı, bu kişilerin çok
yetenekli pozisyonlara da erişebileceğini düşünülmektedir. Bu rakamın kısmen, daha düşük eğitim
yeterliğine sahip daha yaşlı yöneticilerin veya profesyonellerin genç meslektaşlarından daha çok
olmasıyla açıklanabilmesi de muhtemeldir (yukarıda Şekil G2’de bildirildiği üzere).
Bazı ülkeler, yönetici ve profesyonel olarak çalışan yükseköğretim eğitimli kişilerin oranını Avrupa
ortalamasının üzerinde göstermektedir. Lüksemburg, Macaristan, Malta, Romanya, Slovenya ve
İzlanda’da, yükseköğretimlerini tamamlamış ve yönetici olarak çalışan kişilerin yüzdesi, 70’e eşit ya da
daha yüksektir. Buna karşılık, İspanya (her iki cinsiyet için), Danimarka, Fransa, Kıbrıs ve Norveç
(kadınlar için), yükseköğretim yeterliğine sahip kişilerin büyük bir çoğunluğunun yönetici mesleklerden
çok diğer meslek kategorilerinde çalıştığını göstererek %50’nin altında bir yüzde bildirmiştir. Bu
farklılıklar mevcut raporun sınırları içinde olamaz. Ancak, olası nedenler bireylerin kişisel beceri ve
yeteneklerinin yanı sıra örgün eğitim niteliklerinin de tanınmasına olanak sağlayan işgücü piyasasının
yapısını içermektedir. Buna ek olarak, bazı ülkeler, yaygın ve mesleki eğitimi destekleyen kapsayıcı bir
işgücü piyasası politikaları ile, geleneksel olmayan yolları üstlenen kişileri ödüllendirebilir. Ayrıca, boş
yerlerin sınırlı durumu, yüksek eğitimli adayları yönetim pozisyonlarına ve serbest mesleklere
erişimlerini basit bir şekilde engelliyor olabilir.
Çeşitli mesleki kategorilerde istihdam eden kişilerin cinsiyet dağılımı göz önünde bulundurulduğunda,
ülkelerin çoğunda, erkeklerin biraz daha fazla yaygınlığı görülse de, yöneticiler ve profesyoneller
arasındaki denge oldukça adildir. Birkaç istisna bulunmaktadır: erkekler kadınlardan Estonya’da %13,
Letonya’da %8, Malta’da %10, Finlandiya’da %21 ve Hırvatistan’da %14 oranında fazladır. Diğer
çalışan gruplarda, kadınlar ve erkekler arasındaki farklar, yeterlikle iş düzeyi arasındaki uyumda
görülür. Teknik ve yardımcı meslekler arasında ve hizmet sektöründe, kadınlar erkeklerden daha fazla
örgün eğitim düzeylerinin altındaki işleri kabul etme eğilimindedir. Avrupa genelinde, bu sektörlerde
çalışan tüm kadınların %20 ila %25’i yükseköğretimlerini tamamlamıştır. Buna karşılık, erkekler el ile
ilgili ve basit mesleklerde sıklıkla daha kalifiyeli gibi görünmektedirler. Ortalama olarak,
yükseköğretime sahip kişilerin %10’u, el zanaatı, makine operatörü gibi ve bu tür bir eğitim
gerektirmeyen diğer mesleklerde çalışmaktadır.
2001 (Eurydice, 2002) verileri ile karşılaştırıldığında, sezgiye karşı bir eğilim tespit edilebilir: yönetici ve
profesyonel olarak çalışan yükseköğretim mezunlarının payı, bir önceki baskıda olan 15 AB üyesi
ülkenin çoğunda azalmıştır. 2007 yılında elde edilen veriler de böyle bir eğilimi onaylamaktadır. Azalma,
özellikle İtalya (%8) ve Birleşik Krallık’ta (%16) belirgindir, bu ülkelerde sırasıyla %8 ve %16 oranında
daha az yükseköğretim mezunu yüksek kalifiye gerektiren mesleklerde çalışmaktadır. Bu eğilim, son on
yılda Avrupa’daki yükseköğretim mezunlarının sayısındaki devamlı büyüme göz önünde alındığında
özellikle beklenmeyen bir durumdur (bakınız Şekil G2). Bu türde beklenmedik sonuçları açıklamak için
farklı varsayımlar geliştirilebilir. Mevcut çalışmanın kapsamı daha ileri bir spekülasyona izin vermiyor olsa
da, bir olasılık da boş yerlerin sayısının zamanla azalması ve yaşlı çalışanlar (genellikle yükseköğretimi
tamamlamış olma olasılıkları az) tarafından boş bırakılan yerlerin dolmaması olabilir. İkinci bir bakış
açısı, nesiller arasındaki düşük bir kayıp olacağını - boş yerlerin çoğunlukla yaşlı çalışanlarla, daha az
olarak da genç çalışanlarla dolmuş olacağı - yönetim pozisyonlarında yükseköğretim mezunlarının
oranındaki düşüşün faktörlerden biri olarak önermektedir.
180
Y E TE R L İ K D Ü Z E YL E R İ V E İ S T İ H D A MA G E Ç İ Ş
Şekil G7: Mesleki sınıflandırma ve cinsiyete göre istihdamdaki yükseköğretim mezunları (ISCED 5 ve
6), 25-64 yaş grubu, 2010
Profesyoneller ve
yöneticiler
Teknisyenler ve
yardımcı
Erkekler
Kadınlar
Kaynak: Eurostat, İşgücü Anketi (veriler Temmuz 2011’den alınmıştır).
181
Tezgahtarlar,
hizmet ve satış
çalışanları
El sanatları
çalışanları,
makine
operatörleri s
Y E TE R L İ K D Ü Z E YL E R İ V E İ S T İ H D A MA G E Ç İ Ş
EU
BE
BG
CZ
DK
DE
EE
IE
EL
ES
FR
IT
CY
LV
LT
LU
HU
Profesyoneller
Erkekler
60.2 65.2 59.8 64.3 59.0 57.9 73.5 61.5 64.2 46.7 57.9 62.3 53.5 72.3 68.0 84.1 75.4
ve
Kadınlar
52.5 63.1 59.0 61.1 41.2 51.8 59.7 58.6 62.2 47.1 42.5 47.7 41.3 64.4 66.9 83.2 69.2
yöneticiler
TOPLAM
56.3 64.2 59.1 62.9 49.5 55.3 59.4 59.8 62.9 46.9 49.8 54.7 47.1 64.2 64.8 82.0 71.3
Teknisyenler ve
Erkekler
19.3 15.5 16.6 28.0 24.9 18.7 15.4 10.4 15.3 20.1 24.5 24.1 21.5 22.3 14.8 15.9 13.8
yardımcı
Kadınlar
25.5 11.7 22.8 30.7 45.8 30.0 20.0
profesyoneller
TOPLAM
22.4 13.5 20.3 29.2 35.7 23.3 17.2 10.1 17.3 20.7 29.5 28.4 20.4 20.7 18.2 15.9 16.3
Tezgahtarlar, hizmet ve
Erkekler
10.4 14.2 12.6
5.0
9.2
5.9
0.0
7.8
kalifiye tarım
Kadınlar
19.0 22.9 15.6
7.1
11.5 15.3 14.9 29.2 16.2 26.0 20.0 16.0 33.9 14.2 11.7
0.0
12.2
çalışanları
TOPLAM
8.5
0.0
9.9
19.6 21.2 34.1 32.5 19.6 21.4 21.4 16.8 18.6
16.2 14.7 14.2
9.5
9.4
15.0
0.0
14.7 18.7 14.4
5.9
10.6 11.3 11.4 23.0 15.6 20.2 15.1 12.9 24.5 11.1 11.0
El sanatları çalışanları ve Erkekler
10.1
5.1
10.9
2.8
6.9
2.1
10.3
19.0
8.1
4.3
10.0
5.4
11.2
0.0
2.9
makine operatörleri
Kadınlar
2.9
2.3
2.7
1.1
basit meslekler
TOPLAM
6.5
3.6
6.2
2.0
2.0
5.7
3.4
3.7
5.2
0.0
0.0
0.0
0.0
4.3
12.3
5.6
4.0
7.9
4.0
6.1
0.0
MT
NL
AT
PL
2.1
FI
SE
UK
IS
LI
NO
CH
HR
TR
15.0 11.1 11.9
5.9
1.5
2.9
5.3
2.4
4.2
10.1 12.0
7.1
PT
RO
SK
SI
Profesyoneller
Erkekler
85.8 69.1 58.1 65.4 74.3 79.6 79.9 62.7 69.1 59.0 61.4 83.0
:
52.4 57.6 73.8 57.7
ve
Kadınlar
75.2 64.6 63.9 65.8 62.1 73.6 73.8 57.5 47.7 50.8 47.4 80.7
:
36.8 47.3 59.4 56.8
yöneticiler
TOPLAM
77.9 66.8 60.1 65.7 66.1 75.3 75.6 59.4 57.1 54.2 54.5 78.7
:
43.4 53.8 64.1 57.4
Teknisyenler ve
Erkekler
14.2 18.3 17.6 16.6 17.4
12.9 28.8 18.1 25.9 17.0 17.0
:
36.7 21.0 26.2 12.8
yardımcı
Kadınlar
24.8 19.0 18.7 16.9 24.5 16.6 17.3 33.9 31.6 35.6 24.1 14.7
:
51.9 34.4 29.8 17.6
profesyoneller
TOPLAM
17.2 18.6 17.9 16.8 21.5 13.0 15.3 31.2 25.7 31.2 20.5 15.1
:
44.0 26.1 27.6 14.5
Tezgahtarlar, hizmet ve
Erkekler
0.0
8.1
8.3
9.4
5.3
6.4
6.6
11.8
0.0
:
7.3
kalifiye tarım
Kadınlar
0.0
15.3 15.5 16.4 13.4
9.8
8.9
8.6
18.3 11.9 25.9
4.6
:
11.4 15.8 10.8 23.7
çalışanları
TOPLAM
5.0
11.4 12.4 14.3 11.3
9.9
7.3
7.5
13.2 10.1 18.8
6.2
:
9.9
12.7
8.2
23.3
El sanatları çalışanları ve Erkekler
0.0
4.6
14.7
6.4
0.0
1.4
1.9
2.1
6.2
7.5
9.8
0.0
:
3.6
10.4
0.0
6.4
makine operatörleri
Kadınlar
0.0
1.0
1.9
0.9
0.0
0.0
0.0
0.0
2.3
1.7
2.6
0.0
:
0.0
2.4
0.0
1.8
basit meslekler
TOPLAM
0.0
3.2
9.6
3.3
1.1
1.8
1.8
1.8
4.0
4.4
6.2
0.0
:
2.7
7.4
0.0
4.8
9.7
11.5
9.6
7.5
10.9
0.0
23.0
Kaynak: Eurostat, İşgücü Anketi (veriler Temmuz 2011’den alınmıştır).
Açıklayıcı not
Meslekler, burada Uluslararası Çalışma Örgütü (Cenevre, 1990) tarafından başlatılan ve Eurostat İşgücü Anketi’nde
(bakınız “Sözlük ve İstatistiksel Araçlar” bölümü) kullanılan Uluslararası Standart Meslek Sınıflaması’na (ISCO-88) göre
tanımlanmıştır. Eurostat tarafından kullanılan Uluslararası Standart Meslek Sınıflaması (ISCO-88), 2000 yılında daha
sonraki yıllarla karşılaştırılamayan verilerden elde ederek, 2001 baharında revizyon uğramıştır.
Yüzdeler, istihdam edilen nüfus bazında hesaplanmış ve paydada “cevap vermeyenler” ve “silahlı kuvvetler” kategorisi
(ISCO kod 0) dikkate alınmamıştır. Kategori başına toplam istihdam, sadece mevcut verilerle hesaplanır.
182
Y E TE R L İ K D Ü Z E YL E R İ V E İ S T İ H D A MA G E Ç İ Ş
AYNI YETERLİĞE SAHİP KADINLARLA ERKEKLER ARASINDAKİ İŞSİZLİK DÜZEYİNDEKİ
DEĞER FARKI AZALMAKTADIR
Kadınların, ortalama olarak, aynı eğitim düzeyine sahip erkeklere göre daha fazla işsiz kalma
olasılıkları vardır. Ancak, istihdam düzeyleriyle cinsiyetler arasındaki fark, tüm eğitim düzeyleri
arasında, 2007 yılındaki %1.5 ortalamadan şu anki %0.3 ortalamasına doğru önemli ölçüde
azaltmıştır.
Şekil G8: Kazanılmış eğitime ve yaşa göre 25-64 yaş grubundaki işsizlik oranları, 2010
Düşük (ISCED 0-2)
Orta (ISCED 3-4)
Erkekler
Source: Eurostat, Labour Force Survey (data extracted July 2011).
183
Kadınlar
Yüksek (ISCED 5-6)
Y E TE R L İ K D Ü Z E YL E R İ V E İ S T İ H D A MA G E Ç İ Ş
Düşük
Orta
Yüksek
Düşük
Orta
Yüksek
EU
BE
BG
CZ
DK
DE
EE
IE
EL
ES
FR
IT
CY
LV
LT
LU
HU
14.1
12.7
21.5
24.1
9.5
18.4
32.3
23.2
10.2
23.8
12.7
8.1
9.2
29.4
39.8
:
24.9
Kadınlar 14.4
14.0
22.0
21.8
7.6
13.3
:
11.3
14.9
26.0
13.2
11.2
4.6
24.1
33.9
:
22.2
TOPLAM
14.2
13.2
21.7
22.7
8.6
15.9
27.7
19.5
11.8
24.7
12.9
9.1
7.2
27.6
37.4
4.1
23.5
Erkekler
7.6
5.7
8.4
5.1
6.8
7.5
17.8
16.9
9.2
16.0
6.4
5.0
4.3
21.2
22.7
2.7
9.5
Kadınlar
8.1
7.7
8.2
7.6
5.5
6.3
18.2
9.3
17.0
19.2
8.1
7.4
5.7
15.8
17.9
4.7
9.5
TOPLAM
7.8
6.6
8.3
6.2
6.2
6.9
18.0
13.7
12.6
17.4
7.2
6.1
4.9
18.7
20.5
3.6
9.5
Erkekler
4.7
4.0
4.5
2.5
5.2
3.0
12.2
7.9
6.6
9.6
4.8
4.4
4.1
10.9
8.1
2.9
4.5
Kadınlar
5.2
4.1
4.2
2.5
4.4
3.3
7.2
5.9
10.9
11.3
5.0
6.6
5.0
9.2
5.9
4.5
3.8
TOPLAM
4.9
4.0
4.3
2.5
4.8
3.1
9.1
6.8
8.7
10.5
4.9
5.6
4.5
9.9
6.8
3.6
4.1
MT
NL
AT
PL
PT
RO
SI
SK
FI
SE
UK
IS
LI
NO
CH
HR
TR
Erkekler
7.4
5.5
9.7
15.8
10.6
7.5
12.1
42.5
11.6
10.8
11.5
7.8
:
6.7
7.2
11.8
10.0
Kadınlar
8.9
5.8
5.6
16.9
13.2
3.8
10.0
39.2
11.7
12.0
9.0
6.5
:
3.9
7.5
11.3
7.1
TOPLAM
7.8
5.7
7.3
16.3
11.8
5.7
11.2
40.8
11.6
11.3
10.3
7.2
:
5.4
7.4
11.6
9.2
Erkekler
:
3.3
3.7
8.2
7.6
6.8
6.6
11.4
8.0
5.3
6.7
7.3
:
2.8
4.1
8.7
8.2
Kadınlar
:
3.6
3.3
10.0
11.8
6.5
7.3
13.4
6.9
5.9
5.4
7.0
:
1.9
4.1
11.6
17.9
TOPLAM
:
3.4
3.5
8.9
9.7
6.7
6.9
12.3
7.5
5.6
6.2
7.2
:
2.4
4.1
9.9
10.1
Erkekler
:
2.8
2.1
4.0
5.5
4.3
3.9
5.1
4.6
4.7
3.8
:
:
1.7
2.5
7.3
5.5
Kadınlar
:
2.5
2.5
4.4
6.8
3.9
4.2
4.7
4.2
3.9
3.0
:
:
1.8
3.6
6.8
9.9
TOPLAM
:
2.7
2.3
4.2
6.3
4.1
4.1
4.9
4.4
4.3
3.4
3.5
:
1.8
2.9
7
7
Erkekler
Düşük (ISCED 0-2)
Orta (ISCED 3-4)
Yüksek (ISCED 5-6)
Kaynak: Eurostat, İşgücü Anketi (veriler Temmuz 2011’den alınmıştır).
En düşük eğitimli grupta, her iki cinsiyet için işsizlik oranı daha yüksek olmasına rağmen, erkekler ve
kadınlar arasındaki AB ortalamasının farklılığı, orta ve yüksek eğitim düzeyleri olan gruplarda biraz
daha yüksektir. En geniş boşluk, lise, lise sonrası, yükseköğretim olmayan, yeterliklere (ISCED 3 veya
4) sahip kişilerin olduğu Yunanistan ve Türkiye’de görülebilir, bu ülkelerde işsiz kadınların oranı
erkeklerden %8 ve %9 daha fazladır.
İşsizlik oranlarıyla ilgili cinsiyet farkı, yükseköğretim mezunları için daha az önemlidir. Ülkeler
genelinde, sadece işsizlik düzeyleri düşük değil, aynı zamanda işsiz kadın ve erkeklerin oranları daha
da eşittir. Ancak, birkaç ülkede istisnalar göze çarpmaktadır. Estonya, İrlanda, Yunanistan, İspanya,
Letonya ve Türkiye, önemli bir farkla, cinsiyetler arasındaki işsizlik düzeylerinde geniş farklılıklar
ortaya koymuştur: Estonya ve İrlanda’da, erkekler kadınlara göre daha sık işsizken, diğer tüm
ülkelerde, kadınlar iş piyasasında daha az tercih edilmektedir.
İki ilginç genel eğilime dikkat çekilebilir. İlki, yüksek işsizlik düzeyleriyle daha fazla derecede cinsiyet
eşitsizliği arasında güçlü bir ilişki ortaya koymaktadır. Eğitim düzeyleri arasında, en yüksek işsizlik
düzeylerine sahip ülkeler, kadınlarla erkekler arasındaki geniş farklılıklar olduğunu bildirmiştir. Bu
eğilim, eğitim düzeyleriyle birlikte daha belirgin hale gelir; daha düşük eğitimden daha yüksek eğitim
düzeylerine taşınma, yüksek işsizlik oranları ve geniş bir cinsiyet farkı arttıkça ülkeler arasındaki
tesadüf. Örneğin, Estonya, İrlanda, Yunanistan, Litvanya, İspanya ve Türkiye, istihdamda erkek ve
kadınlar arasında daha ciddi dengesizliklerle birlikte AB ortalamasının üzerinde işsizlik düzeyleri
göstermektedir. Bu durum, düşük vasıflı işlerde erkek ve kadınlar benzer işsizlik oranlarından
etkilenirken, cinsiyet eşitsizliğinin genellikle orta ve yüksek düzeyde vasıf gerektiren işlerde daha
belirgin olduğunu gösteriyor olabilir.
İkinci eğilim, cinsiyetler arasındaki değişkenin en yüksek düzeyde bildirildiği ülkelerde kadın ve erkek
arasındaki dengeyle ilgilidir. Orta ve alt yeterlik düzeyleri için kadınlar işsizlikte erkeklerden daha az
etkilenir gibi görünürken, yükseköğretim için tam tersi doğrudur. Düşük ve orta öğretim düzeylerinde,
sadece Almanya, İrlanda, Letonya, Litvanya kadınlara göre erkeklerde daha yüksek işsizlik düzeyleri
184
Y E TE R L İ K D Ü Z E YL E R İ V E İ S T İ H D A MA G E Ç İ Ş
gösterirken sadece Yunanistan ve Türkiye kadınların çok olduğunu bildirmiştir. Ancak, yükseköğretim
mezunları arasında, erkeklerin işsiz olma durumu kadınlardan daha düşüktür, Estonya ve İrlanda buna
tek istisna ülkelerdir. Yüksek eğitimli kadınlar, Yunanistan, İspanya ve Türkiye’de en yüksek işsizlik
düzeyine tabidir. Bu nedenle, cinsiyet dengesizliğinin olduğu ülkelerde, eğitim düzeyi yüksek olan
kadınların erkeklere göre işsizliğe karşı daha savunmasız olduğu anlaşılmaktadır.
YÜKSEK EĞİTİM DÜZEYLERİ MUHTEMELEN DAHA KALICI İSTİHDAMA YOL AÇAR
Ortalama olarak, Avrupa Birliği’nde, 25-64 yaş arası çalışanların %10 ila %15’i arasında, geçici
sözleşmeler bulunmaktadır. Bu genel rakam, ülkeler arasındaki büyük farklılıkları gizler. Geçici
istihdamın en düşük oranları Estonya, Litvanya, Malta ve Romanya’da kaydedilmişken en yüksek
oranlar da İspanya, Polonya ve Portekiz’de kaydedilmiştir. Bu ülkelerde, toplam işgücünün dörtte biri,
belirli-süreli sözleşmelerle istihdam edilmektedir.
Yukarıda tartışıldığı gibi, farklı istihdam sektörleri arasında, yükseköğretim mezunlarının farklı
dağılımında olduğu üzere (bakınız Şekil G7), Avrupa ülkelerindeki kayıtlı geçici istihdam
düzeylerindeki farklılıkların nedenlerini araştırmak bu raporun kapsamı dışındadır. Ancak, son yıllarda,
çeşitli ülkelerde, sözleşmelerin türlerinde ve uzunluklarında arttırılmış esneklik sağlayan işgücü
piyasası reformlarının getirilmesi muhtemelen önemli bir rol oynamıştır.
Şekil G9: Kazanılmış eğitim düzeyine göre geçici istihdam, 25-64 yaş grubu, 2010
Düşük eğitim (ISCED 0-2)
Ortaöğretim (ISCED 3-4)
Yükseköğretim (ISCED 5-6)
EU
BE
BG
CZ
DK
DE
EE
IE
EL
ES
FR
IT
CY
LV
LT
LU
HU
Düşük
14.4
7.8
15.6
15.5
5.8
12.7
:
8.2
17.0
26.4
12.3
11.9
24.3
16.5
:
5.0
19.7
Orta
9.5
5.0
2.9
6.6
4.9
7.9
3.3
6.0
10.3
22.0
10.5
8.8
10.4
7.0
2.8
4.0
8.0
Yüksek
10.2
6.2
1.5
6.3
7.2
9.7
:
6.7
8.3
18.7
9.8
12.3
9.4
2.0
:
6.7
4.6
MT
NL
AT
PL
PT
RO
SI
SK
FI
SE
UK
IS
LI
NO
CH
HR
TR
3.5
13.4
5.0
41.7
18.5
2.9
13.2
27.0
9.4
10.9
3.3
5.7
:
6.3
5.9
11.2
17.0
Orta
:
11.7
3.3
25.4
19.3
0.8
12.1
4.1
12.0
8.4
3.9
9.9
:
3.8
4.3
9.9
4.2
Yüksek
:
12.0
8.9
16.1
25.6
0.7
11.9
2.2
12.5
11.2
6.0
9.6
:
6.6
8.8
7.3
1.7
Düşük
Kaynak: Eurostat İşgücü Anketi (veriler Temmuz 2011’den alınmıştır).
Açıklayıcı not
Düşük eğitim kategorisinde, en az lise (ISCED 0-2) olmadan tüm çalışanlar dahildir. Ortaöğretim kategorisinde, lise veya
yükseköğretim olmayan eğitim sonrası (ISCED 3-4) ile tüm çalışanlar dahildir. Yükseköğretim kategorisinde,
yükseköğretim (ISCED 5-6) ile tüm çalışanlar dahildir.
185
Y E TE R L İ K D Ü Z E YL E R İ V E İ S T İ H D A MA G E Ç İ Ş
Geçici çalışanların oranı, elde edilen eğitim düzeyinin artmasıyla birlikte azalır. Orta ve yüksek eğitim
düzeyleriyle çalışanların daha düşük düzeyde eğitimlerini tamamlamış çalışanlara oranla daha kalıcı
sözleşmeler elde etmeleri olasıdır. Bu nedenle, özellikle işsizliğin artan düzeyleri bağlamlarında, daha
düşük eğitim düzeylerinin, iş arayanları iş belirsizlikleri ve dalgalanmalarını tecrübe etmeleri için daha
yatkın hale getirdiği söylenebilir.
Avrupa Birliği’nin sekiz ülkesi, bu genel eğilime istisnadır ve geçici istihdam sözleşmelerinin sıklığının,
yükseköğretim düzeyine sahip kişiler için daha yüksek olduğu durumlar vardır.
186
S Ö Z L Ü K Ç E , İ S T A T İ S T İ K S E L A R A Ç L A R VE
K AY N A K Ç A
I. Sınıflandırmalar
Uluslararası Standart Eğitim Sınıflandırması (ISCED 1997)
Uluslararası Standart Eğitim Sınıflandırması (ISCED), eğitimle ilgili istatistiklerin uluslararası düzeyde
derlenmesine elverişli bir araçtır. İki adet çapraz sınıflandırma değişkenini içerir: genel/mesleki/meslek
öncesi oryantasyonu ve eğitim/işgücü piyasası yönlenmesi gibi ek boyutları da içeren eğitim düzeyleri
5
ve alanları. Mevcut sürüm olan ISCED 97 ( ), yedi ayrı eğitim düzeyini öngörmektedir. Ampirik olarak
ISCED, eğitim programlarının eğitim düzeylerine tahsis edilmesine yardımcı olabilecek çeşitli kriterler
bulunduğunu varsaymaktadır. İlgili eğitimin düzeyine ve tipine bağlı olarak, ana ve yan kriterler
arasında hiyerarşi içeren bir derecelendirme sistemi kurulmasına ihtiyaç duyulmaktadır (tipik giriş
yeterliği, minimum giriş şartları, minimum yaş, personel yeterliği vs.).

ISCED 0: Okul-Öncesi Eğitim
İlköğretime başlamadan önce organize ders sürecinin ilk aşaması olarak tanımlanmaktadır. Okul ya da
merkez odaklı olup, en az 3 yaşındaki çocuklar için geliştirilmiştir.

ISCED 1: İlköğretim
Bu düzey 5 ila 7 yaşları arasında başlar, tüm ülkelerde zorunludur ve genellikle dört ila altı yıl sürer.

ISCED 2: Ortaöğretim birinci kademe
Bu düzey genellikle zorunlu eğitimin sonu ile birlikte başlar. Giriş yaşı tipik olarak 15 ya da 16‘dır. Giriş
yeterlikleri (zorunlu eğitimin sonu) ve diğer minimum giriş şartları genellikle gereklidir. Dersler çoğunlukla,
ISCED 2. düzeye kıyasla daha konu ağırlıklıdır. ISCED 3. düzeyin tipik süresi iki ila beş yıldır.

ISCED 3: Ortaöğretim ikinci kademe (Lise)
Bu düzey genellikle zorunlu eğitimin sonu ile birlikte başlar. Giriş yaşı tipik olarak 15 ya da 16‘dır. Giriş
yeterlikleri (zorunlu eğitimin sonu) ve diğer minimum giriş şartları genellikle gereklidir. Dersler çoğunlukla,
ISCED 2. düzeye kıyasla daha konu ağırlıklıdır. ISCED 3. düzeyin tipik süresi iki ila beş yıldır.

ISCED 4: Ortaöğretim sonrası yüksek okul harici öğretim
Bu programlar, ortaöğretim ve yükseköğretim arasındaki sınırda yer alır. ISCED 3 mezunlarının bilgi
düzeyini genişletme amacına yöneliktirler. Tipik örnekler olarak öğrencileri 5. düzeydeki derslere ya da
doğrudan işgücü piyasasına girmeye hazırlayan programlar gösterilebilir.

ISCED 5: Yükseköğretim (birinci aşama)
Bu programlara girmek için genellikle ISCED 3. ya da 4. düzeyin başarılı şekilde tamamlanması
gerekmektedir. Bu düzey, büyük ölçüde teorik tabanlı olan akademik yüksek öğretim programlarını (A
tipi) ve genellikle A tipi programlardan daha kısa olan ve işgücü piyasasına girişi hedefleyen mesleki
yüksek öğretim programlarını (B tipi) içermektedir.

ISCED 6: Yükseköğretim (ikinci aşama)
Bu düzey, ileri araştırma yeterliğine ulaştıran yüksek öğretim çalışmaları (Ph.D. ya da doktora) için
ayrılmıştır.
Uluslararası Standart Meslek Sınıflandırması, 1988 (ISCO-88)
Eurostat'ın Sınıflandırmalar Sunucusu’na (RAMON) bakınız: http://europa.eu.int/comm/eurostat/ramon
(5)
http://www.uis.unesco.org/ev.php?ID=3813_201&ID2=DO_TOPIC
187
Avrupa’da Eğitime İlişkin Önemli Veriler 2012
II. Tanımlar
Aktif nüfus (ekonomik bakımdan aktif nüfus/işgücü): İşgücü anketinde yer alan tanıma göre,
çalışan ve işsiz kişilerin toplamı.
Temel brüt yıllık maaş: İşveren tarafından yıl içerisinde ödenen tutar; buna ikramiyeler, zamlar ve
geçim maliyeti ile ilgili çeşitli ödenekler, (varsa) artı bir maaş ikramiye ve ücretli izinler dahildir;
maaştan işverenin ödediği sosyal sigorta primleri ve emeklilik katkı payları kesilir. Bu maaşta
kaynağında vergilendirme ya da başka herhangi bir vergi düzenlemesi veya mali yardımlar ve ek
ödemeler (örneğin diğer yeterlikler, kıdem, fazla mesai ya da ek zorunluluklar, coğrafi konum veya
karma veya problemli sınıflara der verme zorunluluğu, barınma, sağlık ya da seyahat masrafları ile
ilgili) dikkate alınmaz.
Sermaye harcaması: Bir yıldan daha uzun ömürlü olan öz varlıklara yönelik harcamalar. Binaların
inşaatı, yenilenmesi ya da önemli onarım işleriyle birlikte yeni ekipman ya da ekipmanın
değiştirilmesiyle ilgilidir. (Çoğu ülkenin ekipman için küçük miktarda gider, belli miktardaki gider
eşiğinin altında, sermaye harcamasından daha az, rapor ettiği anlaşılmaktadır).
Merkezi düzey: Merkezi düzey, en üst eğitim düzeyidir. Ülkelerin büyük çoğunluğunda ulusal (devlet)
düzeyinde yer almaktadır. Bazı ülkelerde, bölgeler (Topluluklar, Länder, vb) eğitimle ilgili her alanda
yetkindir. Belçika, Almanya ve Birleşik Krallık’ta, her bölgenin kendi eğitim bakanlığı vardır.
Merkezi Yönetmelikler / öneriler: Eğitim kurumları için yönergeleri, yükümlülükleri ve/veya önerileri
içeren çeşitli resmi belgeler. Yönetmelikler, düzeni sağlamak için kamu yetkilileri tarafından belirlenen
kanunlar, kurallar ya da diğer düzenlerdir. Öneriler, eğitim ve öğretim için özel araçların, yöntemlerin
ve/veya stratejilerin kullanımını öneren resmi belgelerdir. Zorunlu bir uygulaması yoktur.
Cari ya da işletme harcamaları: Devam eden yıl içerisinde kullanılan mallar ve hizmetlere yönelik
harcamalar, örneğin, eğitim hizmetlerinin üretimini devam ettirmek için her yıl yenilenmesi gereken
harcamalar. Belirli bir gider eşiğinin altında kalan ekipman parçalarına yönelik küçük harcamalar da
ayrıca mevcut harcama olarak rapor edilmektedir. Bu, personel ve işletim harcamalarını da
içermektedir.
Eğitim amaçlı okul öncesi kurumlar ya da ortamlar: Personelin (bir grup çocuktan sorumlu)
kurumlar eğitim bakanlığına bağlı olsun ya da olmasın burada belirtilen eğitim yeterliliklerine sahip
olması gereken kurumlar ya da ortamlar.
Çalışan kişiler: İşgücü anketinde yer alan tanıma göre, referans haftası içerisinde (bir saat gibi kısa
bir süre bile olsa) para ya da kazanç karşılığında herhangi bir iş yapmış olan ya da o sırada
çalışmayan ancak geçici olarak gitmedikleri bir iş sahibi olan kişiler. Aile içerisinde çalışanlar da
dahildir.
Avrupa İstatistik Sistemi (ESS): AB Üye Ülkeleri, İzlanda, Lihtenştayn, Norveç ve İsviçre’de resmi
istatistikleri toplayan Eurostat ve İstatistik Enstitüsü, bakanlıklar, organlar ve merkez bankalarından
oluşmaktadır.
Ücretler / özel katkılar, öğrenciler ya da aileleri tarafından resmi ve zorunlu olarak kendi eğitim
masraflarına katkı için ödenen para toplamıdır. Kayıt ücreti, öğrenim ücreti, vb şeklinde olabilir.
188
S ö z l ü k ç e , I s t a t i s t i k s e l A r a ç l a r ve K a y n a k ç a
•
•
•
Mezuniyet ücreti: Mezuniyetten önce verilen ve bir sertifika ya da diploma
verilmesine ilişkin ödenen ücret.
Kayıt ücreti: Öğrencilerin ilk kayıtları için olan ücret.
Öğrenim ücreti: Bir ülkeden diğerine farklılık arz eden kavramları kapsamaktadır. Bazı
ülkelerde yalnızca öğrenciler tarafından ödenen ücretler anlamına gelmektedir. Yine bazı
ülkelerde ise yüksek öğretim kurumları tarafından üstlenilen ve tüm öğrenciler veya
öğrencilerin çoğunluğu adına yetkili resmi makam tarafından karşılanan eğitim maliyeti
anlamına gelmektedir. Bu yayında, bu iki durumdan ikincisi ücretsiz eğitimle aynı şey olarak
algılanmaktadır.
Öğrencilere yönelik maddi destek: UOE anketinde yer alan tanıma göre, bunun bir tarafta bursları
ve diğer destekleri, diğer tarafta ise öğrenci kredilerini kapsadığı anlaşılmaktadır. Birinci kategori teorik
olarak katı anlamı ile bursları, daha geniş anlamı ile bursları (bağışlar, ödüller vs.), öğrenciler için ayni
ya da nakdi cinsten temin edilen her türden özel desteğin değerini (ücretsiz seyahat ya da toplu
taşımada indirim gibi) ve ayrıca aile indirimlerini ve veliye bağımlı durumda olan öğrenciler için vergi
indirimlerini içermektedir. Vergi avantajları dahil değildir. İkinci kategori ise kredileri içermektedir; bu
kredilerin burada brüt tutarı dikkate alınmaktadır (yani önceki yıllardan kredi alanlardan gelen geri
ödemeler düşülmemektedir).
Esnek zaman çizelgesi: Ya çeşitli zorunlu derslere tahsis edilmesi gereken sürenin sabit olarak
belirlenmediği ya da bunlara tahsis edilen süreye ek olarak müfredatta öğrencilerin veya okulun
istediği derse ayırabileceği belirli ders saatlerinin öngörüldüğü anlamına gelir.
Gayri safi yurtiçi hasıla (GDP-GSYİH): Ülkede yerleşik üretim birimlerinin yürüttüğü üretim
etkinliğinin nihai sonucu.
Gayri safi milli gelir (GNI-GSMH): GSYİH eksi yerleşik birimler tarafından yerleşik olmayan birimlere
ödenecek temel gelir, artı yerleşik birimler tarafından dünyanın geri kalanından alınacak temel gelir.
Küçük açık ekonomilerde büyüyen GSYİH ve GNI farkını yansıtır, bu farkın nedeni üretim tesislerini
orada kuran denizaşırı şirketler tarafından uygulanan büyük ve giderek artan kar iadeleridir.
İşgücüne dahil olmayan kişiler: İşgücü anketinde yer alan tanıma göre, çalışan ya da işsiz olarak
sınıflandırılmayan kişiler.
Bağımsız ajans: Bu ajans, öğrencilerin yükseköğretim kurumlarına seçilmelerinin ya da kamu
fonunun yükseköğretim kurumlarına dağıtımının bazı kısımlarını açıkça idare etmek amacıyla
kurulmuş bir kamu ajansı olabilir. Ayrıca, devredilmiş yetkileriyle yasal bir özel kuruluş da olabilir.
Bağımsız demek, bu arada, ne kamu yetkililerin ne de yükseköğretim kurumlarının bu kuruluş
tarafından karar verilen ödenekleri etkileyememesi demektir.
Okulların iç değerlendirmesi: Okul topluluğu üyeleri, yani okul etkinliklerine doğrudan katılım
gösteren kişiler veya gruplar (ör. okul yöneticisi, öğretmenler, idareciler ve öğrenciler) veya bunlar ile
doğrudan ilgili olan kişilerce (ör. aileler ya da yerel topluluk temsilcileri) tarafından yapılan
değerlendirme.
Başarılı şekilde tamamlanan düzey: İşgücü anketinde yer alan tanıma göre, sertifikasyonun söz
konusu olduğu durumlarda bir sertifika veya diploma alma ile ilgili ifade. Sertifikasyonun olmadığı
durumlarda ise, başarılı tamamlama tam devam ile ilişkilendirilmelidir. En yüksek düzeyi belirlerken,
hem genel hem de mesleki eğitim dikkate alınmalıdır.
189
Avrupa’da Eğitime İlişkin Önemli Veriler 2012
Eğitim ve öğretim için kaynakların ve görüşlerin yönetiminde okulların sınırlı özerkliği
(ISCED 1-3), 2010/11 (Şekil B13’teki ülke notlarını tamamlayan ulusal bilgi).
Belçika (BE fr): ISCED 2 ve 3 düzeylerinde, okullar Topluluk yetkilileri tarafından belirlenen bir dizi
seçmeli ders arasından seçmelidir.
Çek Cumhuriyeti: Okulların, merkezi düzeyde belirlenen bir ücret çerçevesine göre sözleşmeyle ilgili
olmayan öngörülen görev ve sorumlulukların hakkını vermek için mevzuatın bu durumu okullar için zorunlu
hale getirdiği 2007’den bu yana insan kaynaklarıyla ilişkili olarak pek az özerkliği olmuştur.
Estonya: Okulların, sadece ulusal müfredatta belirlenen din ve milli savunma dersleri dışında, seçmeli
derslerin müfredat içeriğiyle ilgili tam özerklikleri bulunmaktadır. Öğrencilerin yaşları ve destek hizmetlerine
ihtiyaçları, ayrı gruplara yerleştirilip yerleştirilmeyeceklerini belirlemede temel ölçüttür. Okulun beşinci yılından
itibaren beden eğitimi dersleri için kız ve erkek öğrencilerin ayrılması gerektiği önerilmektedir. Okulların yeterli
mali kaynaklara sahip olduğu durumlarda, gruplar, diğer dersler (örneğin dil gibi) için sınıflar içinde
oluşturulabilir. Okullar özel eğitim ihtiyaçları olan öğrenciler için farklı gruplar veya sınıflar oluşturabilir.
Öğretmenler, kendi ders kitaplarını ulusal düzeyde belirlenen bir listeden seçmek zorundadır.
İrlanda: Okul müdürlerinin görev ve sorumluluklarına belirli bir ölçüde okul tarafından karar verilir ancak
bazı işlevleri ve özel görevleri yine de kanun belirler (öğrenmeyi teşvik etme; öğrencileri değerlendirme,
öğrencilere ve ailelerine sonuçları bildirme; ve okulla toplum arasındaki ilişkiyi ilerletme).
Yunanistan: ISCED 1 ve 2 düzeylerinde öğretmenlere öğretim yöntemlerini seçme konusunda okul
danışmanları rehberlik eder ve destekler.
İspanya: Okul müdürlerinin seçilmesi okul ve eğitim yetkililerinin temsilcilerinden oluşan bir komite
tarafından yürütülür. Öğretmenlerin görev ve sorumluluklarının yanısıra zümre başkanı olma koşulları gibi
durumlar kanunda tanımlanmışken örneğin ders verme ve okul kütüphanesi gibi görevlerin dağıtımı
konusundaki kararlar okul düzeyinde alınmaktadır. Sermaye harcaması için, okullar masraflarını önerir fakat
eğitim yetkilileri bunu onaylar ve fon ayırır.
Fransa: Ortaöğretim okulları, iki haftaya kadar gelmeyen öğretmenlerin yerine başka bir öğretmen getirmeye
karar vermede özerktir.
Macaristan: Diğer kazanımlar koruyucu organ tarafından önerilen yıllık bütçeden finanse edilebilir. Amaç
beyan edilmeli ve miktar bütçe içinden ayrılmalıdır. Yıllık kazanımları hesaplama, okul müdürünün
sorumluluğundadır ve koruyucu tarafından onaylanır. Okul müdürü, çalışanların haklarını yerel hükümetle
uyum içerisinde yerine getirir (örneğin, yerel yetkili merci okul müdürü tarafından işe alınacak öğretmen
sayısını belirler).
Macaristan, Polonya ve United Kingdom (ENG/WLS/NIR): Öğretmenlerin ve/veya okul müdürlerinin temel
görev ve sorumluluklarını kanun belirler fakat okul düzeyinde daha sonra belirgin hale getirilebilir.
Malta: ISCED 2 düzeyindeki okulların yan donanımları (yazıcı ve tarayıcı) almak istediklerinde sınırlı
özerklikleri bulunmaktadır fakat bilgisayar ya da dizüstü alamazlar. ISCED 3 (Yüksekokul) düzeyinde, “sınırlı
özerklik”, kararların Malta Üniversitesi tarafından onaylanması gerektiği anlamına gelmektedir.
Romanya: Yedek öğretmenin seçimine ilişkin okul özerkliği, ne kadar süreliğine bağlı olarak değişir. Okul
müdürleri, kamu fonlarının kullanımı için eğitim yetkililerine karşı sorumludur. Okulların finansörlük
durumunda şehir okul müfettişinin dahil olmasına rağmen özel fon aramada tam özerklikleri bulunmaktadır.
Slovenya: Yerel konseylerin (kurucular) toplum kullanımı için binaların kiralanmasına ilişkin kendi planlarını
hazırlama hakları bulunmaktadır. Binaların din dersleri için kullanıldığı durumlarda, Milli Eğitim Bakanlığı onay
vermelidir. Yatırım, kurucu-belediye ve/veya kamu finansman organı (Milli Eğitim Bakanlığı, Maliye Bakanlığı)
tarafından onaylanmaktadır. Özerklik, finansın kaynağına (devlet, belediye veya okul) bağlıdır. Öğretmenler
önceden hazırlanmış bir listeden ders kitaplarını seçmekte özgürdürler. Aynı işlemler, (ISCED 1, 2 ve 3)
kamu veya özel fonlardan finanse edilen öğretmen kadrosu için de geçerlidir. Okullar, öğretmen boşluğunu
Bakanlık tarafından onaylandıktan sonra yayınlayabilir. Eğitim ve Spor Bakanlığı, bilgisayar donanım ve
yazılımını ortak olarak finanse etmek için okulları ihaleye davet eder. Bakanlık, kurumların bu durumu dikkate
alması ve daha sonra karar vermesi için bir dizi seçeneği inceler. Diğer yandan, okulların diğer bilgisayar
donanımlarını satın almada tam özerklikleri bulunmaktadır.
Birleşik Krallık (ENG/WLS/NIR): Seçmeli derslerin içeriğiyle ilgili olarak, sınavı olmayan derslerde bu durum
okulun takdirine kalmıştır, fakat 14-18 yaşları arasındaki gençler için dışardan yeterlik almaları
beklenmektedir ve yalnızca onaylı yeterlikler okullarda öğretilebilmektedir.
İzlanda: Belli bir miktara kadar, bilgisayar donanımı kazanımları onay için belediyelere gönderilmelidir.
Lihtenştayn: ISCED 2 ve 3 düzeylerindeki okulların, yalnızca küçük projeleri finanse etmek için özel fonları
arttırma ve kullanmada özerklikleri bulunmaktadır (CHF 3 000 altındaki); bunun üstündekiler içinse,
özerklikleri sınırlıdır ya da yoktur.
Türkiye: Ders kitapları okullara ücretsiz verilir fakat ek kitap almaya karar verebilirler.
Eğitim sisteminin izlenmesi: Bu türden izlemenin birden fazla amacı vardır; bunlar arasında sistemin
yakından incelenmesi, kalitesi hakkında rapor verilmesi ve performansını artıracak şekilde adapte
olmasının sağlanması yer almaktadır. Ulaşmaya çalışması gereken standartların ve hedeflerin ve
ayrıca gereken şekilde adapte olabilmesi için lazım gelen düzenleyici mekanizmaların açık şekilde
tanımlanmış olduğu varsayılabilir. Okul düzeyinde ya da yerel, bölgesel veya ulusal düzeylerde
190
S ö z l ü k ç e , I s t a t i s t i k s e l A r a ç l a r ve K a y n a k ç a
gerçekleşebilir. İlgili düzeye ve hangi ülke olduğuna bağlı olarak farklı referans kriterleri kullanılabilir.
Bunlar okul geliştirme (ya da eylem) planları, okulun kendi üzerinde yaptığı değerlendirmenin
sonuçları, dış incelemeler, özel olarak hazırlanmış performans göstergeleri, yetkinlik eşiklerinin
tanımlanması ya da nihai şartlar, ulusal ya da uluslararası değerlendirmeler (PIRLS, TIMSS, PISA vs.
dahil) ya da uzmanlar veya özel makamlar ile çalışma (örneğin, bir reformu izlemek için kurulmuş bir
konsey) ile ilgili olabilir.
Yarı-zamanlı çalışma: UOE anketinin tanımı uyarınca, tam gün iş yükünün %90’ından daha düşük
olan iş yükü. Her düzeyde yarı-zamanlı çalışma dikkate alınmaktadır.
Özel okullar/kurumlar: Bir kurum sadece şu şekillerde özel olarak kabul edilir: 1) hükümete-bağlı
olmayan bir kuruluş tarafından kontrol edilip yönetiliyorsa (örneğin, bir kilise, bir sendika ya da ticari bir
kurum) ya da 2) yönetim kurulunun çoğu üyesi bir kamu kuruluşu tarafından seçilmemişse.
Yardım alan (devlete-bağlı) özel okul/kurum: Çekirdek fonunun ya %50 ya da daha fazlasını devlet
kurumlarından alan ya da öğretim elemanlarının ücretlerini bir devlet kuruluşunun ödediği – ya
doğrudan ya da devlet yoluyla – okullar/kurumlardır.
Bağımsız özel okullar/kurumlar: Çekirdek fonunun %50’sinden daha azını devlet kurumlarından
alan ve öğretim elemanlarının ücretlerinin herhangi bir devlet kuruluşunun ödemediği
okullar/kurumlardır.
Devlet okulları/kurumları: Bir kamu eğitim yetkili merci tarafından doğrudan ya da dolaylı olarak
yönetilen okullar/kurumlar. Bir kurum eğer şu şekillerde kontrol edilip yönetilirse bir devlet
okulu/kurumu olarak sınıflandırılabilir: 1) Bir kamu eğitim yetkili merci tarafından doğrudan ya da 2)
ya doğrudan üyelerinin çoğununun ya bir kamu yetkili merci tarafından onaylandığı ya da kamu
imtiyazı tarafından seçilen bir devlet kuruluşu ya da yönetim kurulu (Konsey, Komite, vb) tarafından.
Kamu mali desteği: UOE anket tanımına uygun olarak, bu, bir maddi destekleri ve diğer yardımları
kapsarken diğer yandan öğrenci kredilerini kapsayan destek olarak anlaşılmaktadır. İlk kategori teorik
olarak, katı anlamda hibeleri, daha geniş anlamda ise (bağışlar, ödüller, vb), öğrencilere nakit ya da
ayni olarak sunulan herhangi bir özel yardımın (örneğin ücretsiz seyahat veya toplu taşıma araçları
için indirimli fiyat) yanı sıra aile yardımları ve bakmakla yükümlü oldukları çocukları olan öğrenciler için
vergi muafiyeti gibi maddi desteği içerir. Vergi avantajları dahil değildir. İkinci kategori, kredilerden
oluşmaktadır ki burada brüt tutardan bahsedilmektedir (önceki yıllardan kalan, borçlular tarafından
yapılan ödemeler düşülmeden).
Satın alma gücü paritesi (PPP): Ulusal bir para birimi cinsinden ifade edilen ekonomik göstergeleri
farklı ulusal para birimlerinin satın alma gücünü eşitleyen yapay bir para birimine dönüştüren bir para
birimi dönüşüm kuru. Başka bir deyişle PPP, Satın Alma Gücü Standardı (PPS) adı verilen yapay bir
ortak para birimine dönüştürme sürecinde ülkeler arasındaki fiyat düzeyi farklılıklarını ortadan kaldırır.
Satın alma gücü standardı (PPS): Avrupa Birliği’nde ülkeler arasındaki fiyat düzey farklılıkları
ortadan kaldırılacak şekilde uzamsal karşılaştırmalar yapmak amacıyla ekonomik toplamlar hacmini
ifade etmek için kullanılan yapay ortak referans para birimi. PPS cinsinden ekonomik hacim toplamları,
bunların ulusal para birimlerindeki orijinal değerleri ilgili PPP’ye bölmek suretiyle elde edilir. Dolayısıyla
PPP tüm ülkelerde aynı mal ve hizmet hacmini satın alırken, farklı ülkelerde aynı hacimde mal ve
hizmet almak için fiyat düzeylerine bağlı olarak farklı miktarlarda ulusal para birimlerine ihtiyaç
duyulmaktadır.
191
Avrupa’da Eğitime İlişkin Önemli Veriler 2012
Okul: Bir okul yöneticisi veya bir yönetim organı tarafından temsil edilen tüzel kişi. Okul yönetim
organının bu bağlamda kabul edilebilmesi için okul düzeyinde yerleşik olması şarttır. Ancak yine de
okul dışından kimseler içerebilir; mesela yerel topluluğu temsil eden kişiler.
Eğitim Beklentisi: Mevcut kayıt örüntülerinin değişmeden kalması durumunda 5 yaşındaki tipik bir
çocuğun okulda kayıtlı kalacağı tahmini yıl sayısı. Her yaş için tek yıllık net kayıt oranları (yıl cinsinden
ifade edilir) eklediğimizde bu yaşları kapsayan dönem için tahmini bir değer elde ederiz (yıl cinsinden).
Tüm yaşlar için tek yıllık net kayıt oranlarını eklediğimizde bir ömür boyunca beklenen tahmini eğitim
yılı sayısını elde ederiz. Bu türden tahmini değer, mevcut kayıt örüntüleri değişmeden kalırsa kati
olacaktır. Tahmini değerler sayım verilerine dayanmaktadır, yani yarım gün ve tam gün çalışmalar
arasında bir ayrım gözetilmemektedir.
Tek yapılı sistem: Eğitim, zorunlu okul döneminin başından sonuna kadar kesintisiz bir şekilde verilir;
ilköğretim ve ortaöğretim arasında geçiş yoktur; genel eğitim tüm çocuklar için aynı şekilde
uygulanmaktadır.
Öğrencilerin ders süresi: Ulusal minimum tavsiyelere dayalı olan ulusal minimum öğrenci iş yükü.
İlköğretimin ya da tam gün zorunlu genel ortaöğretimin her bir yılı için iş yükü, ortalama minimum
günlük yük, yıl içerisindeki öğretim günlerinin sayısı ile çarpılmak suretiyle hesaplanmaktadır.
Dinlenme amaçlı ya da her türden diğer teneffüsler ve ayrıca seçmeli derslerde geçirilen süreler
dikkate alınmamaktadır. Minimum ders süresinin toplam yıllık miktarları alt alta toplanmak suretiyle
ilköğretimin ya da tam gün zorunlu genel ortaöğretim için saat cinsinden toplam minimum iş yükü elde
edilmektedir. Bu değerler, her iki düzeye tekabül eden yıl sayısına bölünmektedir.
Vergi indirimi: Vergi indirimi vergiye tabi gelirin azaltılması yoluyla verilmiştir. Vergi azaltımının bir
şekli, bir kişinin gelirinin belirli bir oranda vergiye tabi değilken, götürü vergi indirimi veya vergi
indirimidir. Bu durum, vergi mükellefinin vergi dilimini değiştirebilir, çünkü kişi vergiden muaf belli bir
gelir elde edebilir ki bu da şu demektir, sadece bu tutarın üstündeki gelir vergilendirilebilir. Vergi
indiriminin bir başka şekli de belirli giderlerin (örneğin, krediler için ödenen faiz, eğitim giderleri, vb)
vergiye tabi gelirlerden mahsup edilebildiği zaman ortaya çıkan durumdur.
Toplam kamu eğitim harcaması: Eğitim kurumları, hane halkı ve firmalara doğrudan transfer edilen
kamu kaynaklarını içeren, eğitimle ilgili toplam kamu harcamaları. Genel olarak devlet sektörü eğitim
harcamalarını okulların cari ve sermaye harcamaları için doğrudan sorumluluk üstlenmek (okulların
doğrudan kamu finansmanına tabi olması) ya da öğrencilere ve ailelerine mali destek sağlamak
(devlet bursları ve kredileri) ve özel iş sektörünün veya sivil toplum kuruluşlarının eğitim etkinliklerini
sübvanse etmek (hane halkına ve firmalara aktarım) suretiyle finanse etmektedir. Yüksek öğretime
yönelik direkt kamu finansmanı, yüksek öğretim kurumlarının fonlarının hem eğitim hem de AR-GE
etkinlikleri için ayrılmış genel bütçelerden sağlandığı belirli ülkelerde araştırma ve geliştirme
harcamalarını içerebilir.
İşsiz kişiler: İşgücü anketinde yer alan tanıma göre, yaşları 15 ila 74 arasında bulunan ve referans
haftası içerisinde a) işsiz olan, yani işi olmayan veya ücretli bir işte (bir saat ya da daha uzun bir süre)
veya serbest meslek sahibi olan, b) şu anda çalışabilecek durumda olan, yani referans haftayı izleyen
iki hafta sona ermeden önce ücretli bir işte ya da serbest meslekte çalışabilecek durumda olan ve c)
aktif şekilde iş arayan, yani referans haftası ile birlikte sona eren dört haftalık dönem içerisinde ücretli
bir iş bulmak ya da serbest meslek işi kurmak için spesifik girişimlerde bulunmuş olan ve ayrıca daha
sonra başlamak üzere iş bulanlar, yani en fazla üç ay içerisinde çalışmaya başlayacak olanlar.
İşsizlik oranı: İşgücünün yüzdesi olarak ifade edilen işsiz kimseler.
192
S ö z l ü k ç e , I s t a t i s t i k s e l A r a ç l a r ve K a y n a k ç a
III. Veritabanları
UOE veritabanı
UOE veri toplama aracı, UNESCO, OECD ve Eurostat’ın, idari kaynakları kullanarak eğitim
sistemlerinin temel özellikleri hakkında uluslararası düzeyde karşılaştırılabilir verileri yıllık bazda
müştereken toplayabilmesi yoluyla elde edilen bir araçtır. Veriler ISCED 97 sınıflandırmasına göre
toplanmakta ve kayıtları, yeni girişleri, mezunları, eğitim personelini ve eğitim harcamalarını
kapsamaktadır. Spesifik ayrıntılar arasında eğitim düzeyi, cinsiyet, yaş, müfredat tipi (genel, mesleki),
çalışma biçimi (tam gün/yarım gün), kurum tipi (resmi/özel), araştırma alanı ve uyruk yer almaktadır.
2010 UOE koleksiyonu için kullanılan ve bu yayına dahil edilen verilerin de alındığı metodoloji ve
anketlere Eurostat Temel ve Mesleki Eğitim ve Kültür İstatistikleri Internet sitesinden (2)
6
erişilebilmektedir ( ).
Demografi Veritabanı
Eurostat, ulusal istatistik kurumlarına gönderilen yıllık bir ankete verilen cevaplardan ulusal demografik
veriler toplamaktadır. Yıllık ulusal nüfus tahminleri, ya en güncel nüfus sayımına ya da nüfus
kayıtlarından alınan verilere dayanmaktadır.
Topluluk İşgücü anketi (LFS)
1983’ten bu yana her yıl yapılmakta olan İşgücü Anketi, Avrupa Birliği’nde istihdam ve işsizlik ile ilgili
istatistiklerin ana kaynağı durumundadır. Bu örnek araştırma, bireyleri ve hane halklarını hedef
almaktadır. Sorular temel olarak istihdam ve iş arama hususlarının özellikleri ile ilgilidir. Bu araştırma
ayrıca, araştırma öncesindeki dört hafta içerisinde iştirak edilen genel ve mesleki eğitim çalışmaları ile
ilgili sorular ve ISCED 97 sınıflandırmasına göre ulaşılan eğitimin düzeyi hakkında bilgiler de
içermektedir. LFS’de kullanılan kavramlar ve tanımlar, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından
1982 yılında düzenlenen 13. Çalışma İstatistikçileri Konferansı’nda kabul edilen tavsiyelerde yer alan
kavram ve tanımlara dayanmaktadır.
1897/2000 (EC) sayılı Komisyon Yönetmeliği’nde, Avrupa Birliği içerisindeki istatistiksel verilerin
karşılaştırılabilirliğini artırmak amacıyla işsizliğin kati bir tanımı yapılmaktadır. Bu tanım, Uluslararası
Çalışma Örgütü’nün tavsiyeleri ile de tutarlıdır. Aşağıdaki tanımların tamamı, 15 yaşında ve üzerinde
olup da özel hane halkı içerisinde yaşayan bireyler için geçerlidir.
Çeşitli ülkeler için maksimum referans dönemi eşitliği elde etmek ve Temel Veriler içerisinde yer alan
verilerin tutarlılığını devam ettirmek için, bu sürümde referans yılın ikinci çeyreğine ait verilere yer
verilmiştir (Nisan-Haziran). İngiltere ve İrlanda’ya ait sonuçlar referans yılın bahar dönemine ait veriler
iken, Fransa ve Avusturya verileri ilk çeyreğe aittir. LFS’den alınan istatistiklere ait referans dönemi
2010 yılıdır.
Tüm araştırmalar gibi, LFS de bir nüfus örneğine dayalıdır. Dolayısıyla bulguları örnekleme
koşullarından ve bunlarla ilişkili hatalardan etkilenebilir. Bu sürümde yer alan ulusal veriler, Eurostat
tarafından tavsiye edilen en yüksek güvenilirlik eşiklerine uygundur. Yeterli bir güvenilirlik eşiğine
uymayan veriler yok sayılmış (:) işareti ile gösterilmiştir.
(6) http://epp.eurostat.ec.europa.eu/portal/page/portal/education/introduction
193
Avrupa’da Eğitime İlişkin Önemli Veriler 2012
Ulusal Hesaplar Veritabanı
Avrupa Ulusal ve Bölgesel Hesaplar Sistemi (kısaca 'ESA 1995', 'ESA' ya da kimi zaman 'sistem'
olarak da bilinir), bir 'toplam ekonominin' (yani bir bölge, ülke ya da ülkeler grubu), bileşenlerinin ve
diğer 'toplam ekonomiler' ile olan ilişkilerinin sistematik ve ayrıntılı bir şekilde açıklanması amacına
yönelik uluslararası düzeyde karşılaştırılabilir bir hesaplama çerçevesidir.
Bu sürümde Ulusal Hesaplar ile ilgili olarak yer alan verilerin referans yılı 2008’dir.
OECD PISA 2009 Veritabanı
Performansı ölçmenin yanı sıra, PISA araştırması bulguları açığa çıkaracak okul ve aile bağlamlı
değişkenleri tespit etmeye yönelik anketler de içermektedir. Bu anketler, PISA araştırması süresi
içerisinde okul yöneticilerine ve öğrencilerine gönderilmiştir. Bu yayında yer alan göstergeler diğer
anketlerden elde edilen cevaplar kullanılarak hazırlanmıştır.
•
Örnekleme prosedürü çerçevesinde, okullar ve sonrasında öğrenciler seçilmiştir. Devam ettiği
okulun yerine ya da büyüklüğüne bakılmaksızın her öğrenciye eşit seçilme olasılığı sağlayacak
şekilde yapılmasına gayret gösterilmiştir. Bu amaçla, örnekleme öncesinde okullar ağırlıklı olarak
değerlendirmeye tabi tutulmuş ve seçilme olasılıklarının büyüklükleri ile ters orantılı olması
7
sağlanmıştır ( ). Şekillerin yorumlanmasında bu prosedürün sonuçları, açıklama notlarında
belirtilmektedir.
•
Verilerin ülkenin tüm nüfusuna uygulanacak şekilde alındığı durumlarda, standart hata analizi
(örnekleme ile ilgili hataların ölçülmesi) gibi bazı çok katı şartlara uyulması hayati önem
taşımaktadır; bunun sonucunda da iki veri kalemi arasındaki algılanabilir bir fark istatistiksel
anlamda önemsiz sayılabilir.
•
Anket cevap oranı da dikkate alınmıştır. Verinin güvenilirliğini olumsuz etkileyecek kadar düşük ise,
bunlar şekillere değil bunların altındaki ilave bir nota dahil edilmektedir. Belirli bir soru ve ülkede
cevap oranın çok düşük olması durumunda, bu ülkeye ait verilerin eksik olduğu söylenir.
(7)
PISA’da, küçük okullar (hepsinin seçilmesi durumunda aynı seçilme olasılığına sahip olacak
35 tane 15 yaşında öğrenci bulunan okullar) yeterince temsil edilebildikleri (bu kategorideki
okulların %5’inden fazlası) ülkelerde ayrı olarak örneklenmiştir.
194
S ö z l ü k ç e , I s t a t i s t i k s e l A r a ç l a r ve K a y n a k ç a
IV. İstatistiksel Terimler
Korelasyon katsayısı: İki değişken arasındaki ilişki derecesi; buna ait değerler -1 ila +1 sınırları
arasında değişiklik arz edebilir. Korelasyon katsayısının eksi değerleri iki değişken arasında ters bir
ilişki olduğunu gösterir: Bir değişkene ait değerler azalırken diğer değişkene ait değerler artar.
Örneğin, bir bireyin yaşı ile geriye kalan ömrü arasındaki varyasyon katsayısı -1’dir. İki değişkene ait
değerler aşağı yukarı aynı anda arttığında ya da azaldığında, korelasyon katsayısı artıdır. Örneğin, bir
bireyin büyüklüğü ile aynı bireyin ayağının büyüklüğü arasında artı korelasyon söz konusudur. Bir
korelasyon -1 ya da +1’e ne kadar yaklaşırsa, iki değişken arasındaki ilişki de o kadar kuvvetli
olacaktır. 0 değerine sahip bir korelasyon katsayısı, iki değişken arasında herhangi bir ilişki
bulunmadığı anlamına gelir.
Desil: Bu değer, verilerin tamamını eşit frekansa sahip on gruba böler.
Medyan/Ortanca: Bir dağılım içerisinde tam ortada yer alan değer, bu sayının yukarısındaki ve
aşağısındaki değerlerin sayısı birbirine eşittir.
Yüzdelik değer: Birden yüze kadar olan ölçek üzerinde bulunan bir değer; bu değere eşit ya da bu
değerin altında olan dağılım yüzdesini gösterir. Orta sayıyı tespit etmek çok kolaydır: 50. yüzdelik
değer. Örneğin, teste katılan insanların aldığı skorların %90’ından daha büyük olan en küçük test
skorunun 90. yüzdelik değerde olduğunu söyleyebiliriz. Kısaca açıklamak gerekirse yüzdelik değerler,
belirli bir istatistiksel veri kümesini ya da frekans dağılımını 100 bölüme ayıran 99 değerdir ve
bunlardan her biri aynı (ya da hemen hemen aynı) sayıda birey içerir.
Standart sapma: Bu değer, ortalama değer ile ilgili olarak bir dağılım içerisindeki dağılmayı ya da
aralığı ölçer.
Standart hata: Bir nüfus parametresinin örnekleme dağılımının standart sapması. Örnekten elde
edilen nüfus parametresi tahmini ile ilişkili belirsizlik derecesinin ölçüsüdür. Aslında, örnekleme
işleminin rastgele olması nedeniyle, daha fazla ya da daha az farklı sonuçların elde edilebileceği farklı
bir örnek almış olabilirsiniz. Varsayalım ki, belirli bir örnek üzerinden düşünürsek, tahmini nüfus
ortalaması 10 idi ve bu örnek ile ilişkili standart hata iki birim idi. Daha sonra, kendinizden %95 emin
bir şekilde nüfus ortalamasının 10 artı ve 10 eksi iki standart sapmaları arasında, yani 6 ile 14
arasında olacağına hükmedebilirsiniz.
195
Avrupa’da Eğitime İlişkin Önemli Veriler 2012
V. Kaynakça
Eurydice (2011a), Grade Retention during Compulsory Education in Europe: Regulations and
Statistics. Brussels: ECAEA/Eurydice.
Eurydice (2011b), Structure of European Education Systems 2010/11: Schematic Diagrams, Brussels:
ECAEA/Eurydice.
Eurydice (2009a), Key Data on Education in Europe 2009. Brussels: ECAEA/Eurydice.
Eurydice (2009b), National Testing of Pupils in Europe: Objectives, Organisation and Use of Results,
Brussels: ECAEA/Eurydice.
Eurydice (2009c), Early Childhood Education and Care in Europe: Tackling Social and Cultural
Inequalities, Brussels: ECAEA/Eurydice.
Eurydice (2008), Levels of Autonomy and Responsibilities of Teachers in Europe, Brussels: Eurydice.
Eurydice (2007a), Key Data on Higher Education in Europe, Brussels: Eurydice.
Eurydice (2007b), School Autonomy in Europe: Policies and Measures, Brussels: Eurydice.
Eurydice (2005), Key Data on Education in Europe, 2005. Brussels: Eurydice.
Eurydice (2004), Evaluation of Schools providing Compulsory Education in Europe. Brussels:
Eurydice.
Eurydice (2002), Key Data on Education in Europe 2002. Brussels: Eurydice.
Hattie, J., 2009. Visible Learning: a Synthesis of Over 800 Meta-Analyses Relating to Achievement.
London: Routledge.
European Commission, 2011. Commission Staff working Document. Progress Towards the Common
European Objectives in Education and Training. Indicators and Benchmarks – 2010/2011.
Brussels: European Commission.
European Commission, 2009. Commission Staff Working Document. Progress Towards the Lisbon
Objectives in Education and Training, Indicators and Benchmarks – 2009. Brussels: European
Commission.
European Commission, 2008. Communication from the Commission to the Council and the European
Parliament. Improving competences for the 21st Century: An Agenda for European
Cooperation on Schools. COM(2008) 425 final. Brussels: European Commission.
European Commission, 2007. Communication from the Commission to the Council and the European
Parliament. Improving the Quality of Teacher Education. COM(2007) 392 final. Brussels:
European Commission.
OECD, 2010. PISA 2009 Results: Learning Trends: Changes in Student Performance since 2000
(Volume V). Paris: OECD Publishing.
196
Ş E K İ L L E R TA B L O S U
Şekiller
Kaynaklar
P.
A – KAPSAM
Şekil A1:
AB-27’de 0-9, 10-19 ve 20-29 yaş gruplarında nüfusta görülen değişiklikler (1985-2010)
Eurostat, nüfus
istatistikleri
19
Şekil A2:
0-9, 10-19 ve 20-29 yaş gruplarındaki nüfusun oranı, 2010
Eurostat, nüfus
istatistikleri
21
Şekil A3:
5-9 yaş grubu için mevcut nüfus değişiklikleri ve öngörüler, 2000 - 2020
Eurostat, nüfus
istatistikleri
22
Şekil A4:
10-14 yaş grubu için mevcut nüfus değişiklikleri ve öngörüler, 2000 - 2020
Eurostat, nüfus
istatistikleri
23
Şekil A5:
Yurtdışında doğmuş olanların 5-9 ve 10-14 yaş gruplarındaki ve toplam nüfustaki yüzdesi, 2010
Eurostat, nüfus
istatistikleri
24
Şekil A6:
5 yaşındakiler (ISCED 0-6) için beklenen eğitim süresi, 2009
Eurostat,UOE
26
B – ORGANİZASYON
Bölüm I – Yapılar
Şekil B1:
Avrupa’da ilköğretim ve ortaöğretimin (ISCED 1-2) ana modelleri, 2010/11
Eurydice
28
Şekil B2:
Avrupa’da zorunlu eğitim süresi 1980/81-2010/11
Eurydice
29
Şekil B3:
Akredite edilmiş ve/veya sübvanse edilmiş Erken Çocukluk Eğitim ve Bakım imkanı, 2010/11
Eurydice
31
Şekil B4:
Devlet okullarına, yardım alan (devlete bağlı) özel okullara ve özel bağımsız ilköğretim ve
ortaöğretim okullarına (ISCED 1-3) giden öğrencilerin dağılımı, 2009
Eurostat,
UOE
33
Şekil B5:
Kamu sektöründe zorunlu eğitimde okul seçiminde aile/öğrenci özgürlük derecesi, 2010/11
Eurydice
35
Şekil B6
Gidilen okulun büyüklüğü bakımından 15 yaşındaki öğrencilerin dağılımı (medyan ve yüzdelik
değer açısından), 2009
OECD,
PISA 2009
veritabanı
37
Şekil B7:
Eğitim sisteminin değerlendirmeye tabi unsurları (ISCED 1-3), 2010/11
Eurydice
40
Şekil B8:
İlköğretim ve ortaöğretim okullarının (ISCED 1-3) dışarıdan değerlendirilmelerine yönelik standart Eurydice
kriterlerin kullanımı, 2010/11
42
Şekil B9:
İlköğretim ve ortaöğretim okullarının (ISCED 1-3) dış değerlendirilmesinden elde edilen verilerin
yayınlanması, 2010/11
Eurydice
43
Şekil B10:
İlköğretim ve ortaöğretim okullarının (ISCED 1-3) dış değerlendirilmesindeki öğrenci performans
verilerinin kullanılması, 2010/11
Eurydice
44
Şekil B11:
İlköğretim ve ortaöğretim okullarının (ISCED 1-3) ulusal sınavlarda aldıkları sonuçların
yayınlanması, 2010/11
Eurydice
46
Şekil B12:
Eğitim sistemlerinin ulusal olarak izlenmesi – öğrencilerin ve okulların dışarıdan
değerlendirilmelerinin sonuçlarının kullanımı, (ISCED 1-3), 2010/11
Eurydice
47
Şekil B13:
Eğitim ve öğretimin kaynaklarıyla özelliklerini idare etmeye ilişkin okul özerklik düzeyleri, (ISCED
1-3), 2010/11
Eurydice
50
Şekil B14:
İlköğretim ve genel (ortaöğretim ve lise) ortaöğretimde (ISCED 1-3) okul karar-vericiler 2010/11
Eurydice
54
Şekil B15:
İlköğretim ve genel (ortaöğretim ve lise) ortaöğretimde (ISCED 1-3) öğretmenleri işe almaktan
sorumlu idari düzeyler, 2010/11
Eurydice
55
Şekil B16:
İlköğretim ve genel (ortaöğretim ve lise) ortaöğretimde okulların (ISCED 1-3) belirli kaynakları için Eurydice
yapılan genel kamu harcamasını belirlemeye yönelik olan karar-verme yetkilerinin yeri, 2010/11
57
Şekil B17:
Yükseköğretimdeki akademik personelin yönetimi için paydaşlar arasındaki sorumlulukların
dağılımı, 2010/11
Eurydice
60
Şekil B18:
Yükseköğretimin birinci, ikinci ve üçüncü aşamalarındaki uygun yerlerin sayısını belirlemekten
sorumlu yetki düzeyleri, 2010/11
Eurydice
63
Şekil B19:
Yükseköğretimin birinci, ikinci ve üçüncü aşamaları için seçim sürecine katılan yetki düzeyleri,
2010/11
Eurydice
66
Bölüm II – Kalite Güvencesi
Bölüm III – Karar-verme Düzeyleri ve Süreçleri
197
Avrupa’da Eğitime İlişkin Önemli Veriler 2012
Şekiller
Kaynaklar
P.
C – KATILIM
Şekil C1:
Okul öncesi eğitimden yükseköğretim düzeyine kadar öğrencilerin (ISCED 0-6) toplam nüfus
içindeki oranı, 2000 ve 2009
Eurostat,
UOE
67
Şekil C2:
Yaşa göre okul öncesi ve ilköğretime katılım oranları (ISCED 0 ve 1), 2009
Eurostat,
UOE
69
Şekil C3:
Ortaöğretimden yükseköğretime kadar 15-19 yaşındaki öğrencilerin katılım oranları (ISCED 2-6), Eurostat,
2009
UOE
72
Şekil C4:
Göçmen geçmişi olan 15 yaşındaki öğrencilerin oranı, 2009
OECD, PISA 2009
veritabanı
73
Şekil C5:
Lise (ISCED 3) öğrencilerinin eğitim programının türüne (genel veya mesleki) ve cinsiyete göre
dağılımı, 2009
Eurostat,
UOE
74
Şekil C6:
Zorunlu eğitimden sonra iki yıl daha eğitime devam edilmesindeki katılım oranları: toplam katılım
ve cinsiyete göre, 2009
Eurostat,
UOE
76
Şekil C7:
Zorunlu eğitimden sonra katılım oranları eğilimleri 2000-2009
Eurostat,
UOE
78
Şekil C8:
Yaş ve cinsiyete göre yükseköğretime katılım oranları (ISCED 5 ve 6), 2009
Eurostat,
UOE
80
Şekil C9:
Yüksek öğretimdeki (ISCED 5 ve 6) öğrenci sayıları için endeksteki eğilimler, 2000-2009
Eurostat,
UOE
81
Şekil C10:
Yükseköğretimde yarı zamanlı öğrencilerin yaşa göre dağılımı (ISCED 5 ve 6), 2009
Eurostat,
UOE
83
Şekil C11:
Yükseköğretime kaydolan kız öğrencilerin erkek öğrencilerle karşılaştırıldığındaki endeksteki
eğilimler (ISCED 5 ve 6), 2000-2009
Eurostat,
UOE
84
D – FİNANSMAN
Şekil D1:
Eğitim düzeyine göre yapılan toplam kamu harcamalarının (ISCED 0-6) GSYİH olarak yüzdesi,
2008
Eurostat, UOE ve
Ulusal Hesaplar
88
Şekil D2:
Kamu eğitim kurumlarında (ISCED 0-6) öğrenci başına PPS AVRO (bin) olarak yapılan yıllık
harcama eğilimleri, 2000 ve 2008 (sabit fiyatlar)
Eurostat, UOE ve
Ulusal Hesaplar
90
Şekil D3:
Kamu kurumlarında öğrenci başına ve eğitim düzeyine göre (ISCED 1,2-4 ve 5-6) PPS AVRO
(bin) olarak yıllık harcama, 2008
Eurostat, UOE ve
Ulusal Hesaplar
92
Şekil D4:
Kamu ve özel kaynaklardan (ISCED 0-6) gelen eğitim harcamalarının oranları, 2008
Eurostat,
UOE
93
Şekil D5:
Kamu eğitim kurumlarında yıllık toplam giderlerin önemli harcama kategorileri arasında dağılımı
(ISCED 0-6), 2008
Eurostat,
UOE
95
Şekil D6:
Eğitim odaklı okul-öncesi kurumlarda (ISCED 0) sunulan ücretsiz ve paralı okul-öncesi eğitim,
2010/11
Eurydice
96
Şekil D7:
Kamu ve özel yardım alan eğitim odaklı okul-öncesi kurumlarda (ISCED 0) indirim ya da muafiyet Eurydice
sunarken ele alınan faktörler, 2010/11
98
Şekil D8:
Destek alan özel okullarla ortaöğretim okullarının devlet okullarıyla karşılaştırıldığında kamu
yetkilileri tarafından uygulanan finansman düzeyleri ve/veya finansman yöntemleri, 2010/11
Eurydice
99
Şekil D9:
Eğitim kademelerine göre, toplam kamu harcamalarının bir yüzdesi olarak öğrencilere doğrudan Eurostat,
sağlanan kamu-sektörü desteği (bağış ve krediler), genel (ISCED 0-6), öğrenciler (ISCED 1-4) ve UOE
yükseköğretim düzeyi (ISCED 5-6), 2008
101
Şekil D10:
Çocukları ilköğretim ve ortaöğretimde bulunan ailelere sağlanan finansal destek türleri, 2010/11
Eurydice
103
Şekil D11:
Kamu ve/veya devlete-bağımlı özel sektörlerde ilk yeterlik için (ISCED 5) tam-zamanlı öğrenciler
tarafından yıllık olarak ödenen özel katkı payı çeşitleri, 2010/11
Eurydice
105
Şekil D12:
Kamu ve/veya devlete-bağımlı özel sektörlerde ilk yükseköğretim yeterliği için (ISCED 5) tamzamanlı öğrencilere yönelik kamu finansal desteğin amacı, 2010/11
Eurydice
107
198
Şekiller Tablosu
E – ÖĞRETMENLER VE İDARİ PERSONEL
Şekil E1:
Okul-öncesi, ilköğretim ve genel ortaöğretim için başlangıç öğretmenlik eğitiminin yapısı (ISCED
0, 1, 2 ve 3), 2010/11
Eurydice
110
Şekil E2:
Okul-öncesi düzeyden lise düzeyine kadar (ISCED 0, 1, 2 ve 3) başlangıç öğretmenlik eğitiminin
gereken düzeyi ve asgari süresi ve göreve başlama zamanının uzunluğu, 2010/11
Eurydice
112
Şekil E3:
Öğretimin çekirdek derslerde öğretmen eksikliğinden etkilendiği okullara giden 15 yaşındaki
öğrencilerin yüzdesi, 2009
OECD, PISA 2009
veritabanı
113
Şekil E4:
İlköğretim ve genel (ortaöğretim ve lise) ortaöğretimde (ISCED 1, 2 ve 3) öğretmenlik mesleğine
yeni giren öğretmenlere destek hizmetlerinin türleri: düzenlemeler, tavsiyeler veya araştırma
bulguları, 2010/11
Eurydice
115
Şekil E5:
İlköğretim ve genel (ortaöğretim ve lise) ortaöğretimde (ISCED 1, 2 ve 3) öğretmen istihdam
statüsü, 2010/11
Eurydice
116
Şekil E6:
Yükseköğretimde (ISCED 5-6) akademik personelin istihdam statüsü, 2010/11
Eurydice
117
Şekil E7:
İlköğretim ve genel (ortaöğretim ve lise) ortaöğretimde (ISCED 1, 2 ve 3) öğretmenlerin devam
eden mesleki gelişimlerinin statüsü, 2010/11
Eurydice
118
Şekil E8:
İlköğretim ve genel (ortaöğretim ve lise) ortaöğretimdeki (ISCED 1, 2 ve 3) öğretmenlerin haftalık Eurydice
iş yükleri, 2010/11
120
Şekil E9:
İlköğretim ve ortaöğretimde (ISCED 1, 2 ve 3) ve yükseköğretimde (ISCED 5 ve 6) bayan
öğretmenlerin yüzdesi, kamu ve özel sektör birlikte, 2009
Eurostat, UOE ve
İşgücü anketi
123
Şekil E10:
İlköğretimde (ISCED 1) öğretmenlerin yaş grubuna göre dağılımı, kamu ve özel sektör birlikte,
2009
Eurostat,
UOE
124
Şekil E11:
Ortaöğretim ve lisede (ISCED 2 ve 3) öğretmenlerin yaş grubuna göre dağılımı, kamu ve özel
sektör birlikte, 2009
Eurostat,
UOE
125
Şekil E12:
İlköğretimde (ISCED 1) ve ortaöğretimde (ISCED 2 ve 3) emekliliğe yakın olan yaş gruplarındaki
öğretmenlerin oranları, kamu ve özel sektör birlikte, 2009
Eurostat, UOE ve
Eurydice
126
Şekil E13:
İlköğretim ve genel (ortaöğretim ve lise) ortaöğretimdeki (ISCED 1, 2 ve 3) öğretmenler için PPS
AVRO (2000 ücretleri) olarak asgari brüt yıllık maaş eğilimleri, 2000-2009
Eurydice
130
Şekil E14:
Genel eğitimdeki yasal maaşlın nısbi artışıyla azami maaşı elde etmek için gereken yıl arasındaki Eurydice
ilişki (ISCED 1,2 ve 3), 2009/10
132
Şekil E15:
İlköğretim ve genel ortaöğretimde (ortaöğretim ve lise) (ISCED 1,2 ve 3) müdürlük için resmi
olarak gereken mesleki deneyim ve eğitim, 2010/11
Eurydice
134
Şekil E16:
İlköğretim ve genel ortaöğretimde (ortaöğretim ve lise) (ISCED 1,2 ve 3) müdür olmak için
gereken asgari mesleki deneyim ve eğitim yıl sayısı, 2010/11
Eurydice
135
Şekil E17:
Okul müdürlerinin PPS AVRO olarak asgari ve azami brüt yıllık maaşları (ISCED 1, 2 ve 3),
2009/10
Eurydice
137
F – EĞİTİM SÜREÇLERİ
Bölüm I – Öğretim Süresi
Şekil F1:
Tam-zamanlı zorunlu ilköğretim ve ortaöğretim için tavsiye edilen asgari yıllık öğretim süresi,
2010/11
Eurydice
140
Şekil F2:
İlköğretim boyunca belirli derslere ya da ders alanlarına asgari olarak tahsis edilmesi için önerilen Eurydice
yüzde, 2010/11
142
Şekil F3:
Tam-zamanlı zorunlu ortaöğretim boyunca belirli derslere ya da ders alanlarına asgari olarak
tahsis edilmesi için önerilen yüzde, 2010/11
144
Şekil F4:
15 yaşındaki öğrenciler için önerilen öğretim süresiyle karşılaştırıldığında eğitim diline ilişkin yıllık OECD, PISA 2009
öğretim süresi
veritabanı
145
Şekil F5:
Evde yapılan ödev ve çalışmalar için bir haftada harcadıkları süreyi bildiren 15 yaşındaki
öğrencilerin dağılımı, kamu ve özel sektör birlikte, 2009
148
199
Eurydice
OECD, PISA 2009
veritabanı
Avrupa’da Eğitime İlişkin Önemli Veriler 2012
Bölüm II – Gruplandırma ve Sınıf mevcutları
Şekil F6:
Okul öncesi eğitimde (ISCED 0) çocukların gruplandırılmasının başlıca yöntemleri, 2010/11
Eurydice
151
Şekil F7:
Okul-öncesi eğitimde (ISCED 0) yetişkin başına düşen çocukların azami sayısı, 2010/11
Eurydice
152
Şekil F8:
İlköğretim ve ortaöğretimde (ISCED 1,2,3) resmi düzenlemelere göre sınıf mevcudu sınırları,
2010/11
Eurydice
154
Şekil F9:
İlköğretimde (ISCED 1) öğrenci/öğretmen oranı, 2000-2006-2009
Eurostat, UOE
156
Şekil F10:
Ortaöğretimde (ISCED 2-3) öğrenci/öğretmen oranı, 2000-2006-2009
Eurostat, UOE
157
Şekil F11:
Resmi olarak önerilen ya da şart koşulan azami sınıf mevcuduyla karşılaştırıldığında 15
yaşındaki öğrencilerin sınıf mevcudu dağılımları, 2009
Eurydice ve OECD,
PISA 2009
veritabanı
159
Bölüm III – Değerlendirme
Şekil F12:
Mevcut düzenlemelere göre ilköğretimde (ISCED 1) sınıf tekrarı, 2010/11
Eurydice
161
Şekil F13:
Ortaöğretim birinci kademeye (ISCED 2) kabul koşulları, 2010/11
Eurydice
163
Şekil F14:
Genel ortaöğretimin birinci kademesinin (ISCED 2) veya tam zamanlı zorunlu eğitimin sonunda
sertifikaya dayalı değerlendirme, 2010/11
Eurydice
164
Şekil F15:
Genel ortaöğretimin birinci kademesinin (ISCED 2) veya tam zamanlı zorunlu eğitimin sonunda
sertifikaya dayalı değerlendirmenin özellikleri, 2010/11
Eurydice
165
Şekil F16:
Lise (ISCED 3) sonunda sertifikaya dayalı değerlendirme, 2010/11
Eurydice
166
Şekil F17:
Lise (ISCED 3) sonunda sertifikaya dayalı değerlendirmenin özellikleri, 2010/11
Eurydice
167
Şekil F18:
Uygulandıkları yıllardaki ulusal sınav türleri ve okullar, 2010/11
Eurydice
169
Şekil G1:
En az liseyi (ISCED 3) tamamlamış 20-24 yaş grubundaki nüfusun oranı, 2010
Eurostat,
İşgücü anketi
171
Şekil G2:
24-64 yaş aralığında yükseköğretim diplomalasına sahip (ISCED 5 ve 6) nüfusun yüzdesi, 2010
Eurostat,
İşgücü anketi
172
Şekil G3:
Eğitim/mesleki eğitim alanlarına göre yükseköğretim mezunları (ISCED 5 ve 6), 2009
Eurostat
174
Şekil G4:
Eğitim/mesleki eğitim alanlarına göre kızların aldığı yükseköğretim yeterliklerin (ISCED 5 ve 6)
oranı, 2009
Eurostat
175
Şekil G5:
Yaş grubuna (25-39; 40-64) ve almış olduğu eğitime göre istihdamdaki kişilerin yüzdesi, 2010
Eurostat,
İşgücü anketi
177
Şekil G6:
Kazanılmış eğitim düzeyiyle eğitimden istihdama ortalama geçiş süresi, 2009
Eurostat, İşgücü
anketi, geçici modül
179
Şekil G7:
Mesleki sınıflandırma ve cinsiyete göre istihdamdaki yükseköğretim mezunları (ISCED 5 ve 6),
25-64 yaş grubu, 2010
Eurostat,
İşgücü anketi
181
Şekil G8:
Kazanılmış eğitime ve yaşa göre 25-64 yaş grubundaki işsizlik oranları, 2010
Eurostat,
İşgücü anketi
183
Şekil G9:
Kazanılmış eğitim düzeyine göre geçici istihdam, 25-64 yaş grubu, 2010
Eurostat,
İşgücü anketi
185
G – YETERLİK DÜZEYLERİ VE İSTİHDAMA GEÇİŞ
NB:
Eurostat, İş gücü anketi: Veriler Temmuz 2011’den alınmıştır
Eurostat, UOE: Veriler Temmuz 2011’den alınmıştır
Eurostat, nüfus istatistikleri: Veriler Temmuz 2011’den alınmıştır
Eurostat, Ulusal Hesap İstatistikleri: Veriler Haziran 2011’den alınmıştır
200
TEŞEKKÜR
EĞİTİM, GÖRSEL-İŞİTSEL VE KÜLTÜR İDARİ AJANSI
P9 EURYDICE
Avenue du Bourget 1 (BOU2)
B-1140 Brussels
(http://eacea.ec.europa.eu/education/eurydice)
Genel editör
Arlette Delhaxhe
Yazarlar
Stanislav Ranguelov (Koordinasyon)
Isabelle De Coster, Sogol Norani, Giulia Paolini
Tasarımı ve grafikler
Patrice Brel
Üretim koordinatörü
Gisèle De Lel
EUROSTAT (Eğitim, Bilim ve Kültür)
Eurostat veritabanlarından göstergeleri temin edenler
Lene Mejer, Sylvain Jouhette, Paolo Turchetti, Marta Beck-Domzalska,
Sorin-Florin Gheorghiu, Eric Gere
DIŞ UZMANLAR
Arnaud Desurmont (Bölüm D – Finansman’ın ortak yazarı)
Christian Monseur (PISA veritabanının ortaöğretim analizinde destek)
201
Avrupa’da Eğitime İlişkin Önemli Veriler 2012
EURYDICE ULUSAL BİRİMLERİ
Eurydice-Informationsstelle des Bundes
Project Management Agency
Part of the German Aerospace Center
EU-Bureau of the German Ministry for Education and
Research
Rosa-Luxemburg-Straße 2
10178 Berlin
BELGIQUE / BELGIË
Unité francophone d’Eurydice
Ministère de la Communauté française
Direction des Relations internationales
Boulevard Léopold II, 44 – Bureau 6A/008
1080 Bruxelles
Contribution of the Unit: Joint responsibility with officials from
the Ministry
Eurydice-Informationsstelle der Länder im Sekretariat der
Kultusministerkonferenz
Graurheindorfer Straße 157
53117 Bonn
Contribution of the Unit: Brigitte Lohmar
Eurydice Vlaanderen / Afdeling Internationale Relaties
Ministerie Onderwijs
Hendrik Consciencegebouw 7C10
Koning Albert II – laan 15
1210 Brussel
Contribution of the Unit: experts: Isabelle Erauw (Division for
Policy Preparation), Liesbeth Hens (Division for Higher
Education Policy), Chama Rhellam (Division for Secondary
Education Policy), Veronique Adriaens (Division for
Elementary Education), Karl Wauters (Division for
Elementary Education), Ann Van Driessche (Department
Staff Services), Els Vermeire (inspector at the Inspectorate),
Sabine Meuwis (Division for Labour Conditions Policy)
EESTI
Eurydice Unit
SA Archimedes
Koidula 13A
10125 Tallinn
Contribution of the Unit: Officials from the Ministry of
Education and Research: Kadri Peterson (head of
department), Kristi Ploom (analyst), Vilja Saluveer (chief
expert), Heli Aru (adviser)
ÉIRE / IRELAND
Eurydice-Informationsstelle der Deutschsprachigen
Gemeinschaft
Agentur für Europäische Bildungsprogramme VoG
Gospertstrasse 1
4700 Eupen
Contribution of the Unit: Stéphanie Nix
Eurydice Unit
Department of Education & Skills
International Section
Marlborough Street
Dublin 1
Contribution of the Unit: Kevin Mc Carthy (Senior Inspector);
Catherine Hynes (Early Years Policy Unit); Laura Casey,
Anne Marie Grenham, Aoife Conduit, Brian Power (Higher
Education Section)
BULGARIA
Eurydice Unit
Human Resource Development Centre
15, Graf Ignatiev Str.
1000 Sofia
Contribution of the Unit: Irina Vaseva, Svetomira Kaloyanova
(National Eurydice experts)
ELLÁDA
Eurydice Unit
Ministry of Education, Lifelong Learning and Religious Affairs
Directorate for European Union Affairs
Section C ‘Eurydice’
37 Andrea Papandreou Str. (Office 2168)
15180 Maroussi (Attiki)
Contribution of the Unit: Lina Minousi, Maria Spanou,
Athina Plessa Papadaki
ČESKÁ REPUBLIKA
Eurydice Unit
Centre for International Services of MoEYS
Na Poříčí 1035/4
110 00 Praha 1
Contribution of the Unit: Marcela Máchová, Simona
Pikálková; experts: Pavel Šimáček (Ministry of Education,
Youth and Sports), Michaela Kleňhová (Ministry of
Education, Youth and Sports), Marta Jurková (Ministry of
Education, Youth and Sports), Věra Šťastná (Charles
University in Prague), Michal Karpíšek (Czech Association of
Schools of Professional Higher Education)
ESPAÑA
Unidad Española de Eurydice
Instituto de Formación del Profesorado, Investigación e
Innovación Educativa (IFIIE)
Ministerio de Educación
Gobierno de España
c/General Oráa 55
28006 Madrid
Contribution of the Unit: Flora Gil Traver, Natalia Benedí
Pérez (scholar), Mª Esther Peraza San Segundo (scholar)
DANMARK
Eurydice Unit
Danish Agency for International Education
Bredgade 36
1260 København K
Contribution of the Unit: Joint responsibility
FRANCE
Unité française d’Eurydice
Ministère de l'Éducation nationale, de l’Enseignement
supérieur et de la Recherche
Direction de l’évaluation, de la prospective et de la
performance
Mission aux relations européennes et internationales
61-65, rue Dutot
75732 Paris Cedex 15
Contribution of the Unit: Nadine Dalsheimer-Van Der Tol;
expert: Pierre Fallourd
DEUTSCHLAND
Eurydice-Informationsstelle des Bundes
Project Management Agency
Part of the German Aerospace Center
EU-Bureau of the German Ministry for Education and
Research
Heinrich-Konen-Str. 1
53227 Bonn
202
Teşekkür
HRVATSKA
MALTA
Ministarstvo znanosti, obrazovanja i športa
Donje Svetice 38
10000 Zagreb
Contribution of the Unit: experts from the Ministry of Science,
Education and Sports: Marija Ivanković, Zdenka Čukelj,
Luka Juroš
Eurydice Unit
Research and Development Department
Directorate for Quality and Standards in Education
Ministry of Education, Employment and the Family
Great Siege Rd.
Floriana VLT 2000
Contribution of the Unit: Joint responsibility
ÍSLAND
NEDERLAND
Eurydice Unit
Ministry of Education, Science and Culture
Office of Evaluation and Analysis
Sölvhólsgötu 4
150 Reykjavik
Contribution of the Unit: Margrét Harðardóttir;
expert: Rósa Gunnarsdóttir
Eurydice Nederland
Ministerie van Onderwijs, Cultuur en Wetenschap
Directie Internationaal Beleid / EU-team
Kamer 08.022
Rijnstraat 50
2500 BJ Den Haag
Contribution of the Unit: Joint responsibility
ITALIA
NORGE
Unità italiana di Eurydice
Agenzia Nazionale per lo Sviluppo dell’Autonomia Scolastica
(ex INDIRE)
Via Buonarroti 10
50122 Firenze
Contribution of the Unit: Alessandra Mochi;
expert: Gianna Barbieri (Ufficio di statistica settore
istruzione, Ministero dell'Istruzione, dell'Università e della
Ricerca – MIUR)
Eurydice Unit
Ministry of Education and Research
Department of Policy Analysis, Lifelong Learning and
International Affairs
Kirkegaten 18
P.O. Box 8119 Dep.
0032 Oslo
Contribution of the Unit: Joint responsibility
KYPROS
ÖSTERREICH
Eurydice Unit
Ministry of Education and Culture
Kimonos and Thoukydidou
1434 Nicosia
Contribution of the Unit: Christiana Haperi;
expert: Makrides Gregory (President THALES Foundation)
Eurydice-Informationsstelle
Bundesministerium für Unterricht, Kunst und Kultur
Abt. IA/1b
Minoritenplatz 5
1014 Wien
Contribution of the Unit: Joint responsibility
LATVIJA
POLSKA
Eurydice Unit
State Education Development Agency
Vaļņu street 3
1050 Riga
Contribution of the Unit: Joint responsibility;
experts: Edgars Grīnis (Ministry of Education and Science),
Agnese Rusakova (University of Latvia) and Anita
Švarckopfa (Central Statistical Bureau of Latvia)
Eurydice Unit
Foundation for the Development of the Education System
Mokotowska 43
00-551 Warsaw
Contribution of the Unit: Anna Smoczyńska and
Magdalena Górowska-Fells, in cooperation with experts from
the Ministry of National Education
PORTUGAL
LIECHTENSTEIN
Unidade Portuguesa da Rede Eurydice (UPRE)
Ministério da Educação
Gabinete de Estatística e Planeamento da Educação
(GEPE)
Av. 24 de Julho, 134 – 4.º
1399-54 Lisboa
Contribution of the Unit: Teresa Evaristo, Carina Pinto
Informationsstelle Eurydice
Schulamt
Austrasse 79
9490 Vaduz
Contribution of the Unit: Informationsstelle Eurydice
LIETUVA
ROMÂNIA
Eurydice Unit
National Agency for School Evaluation
Didlaukio 82
08303 Vilnius
Contribution of the Unit: Joint responsibility
Eurydice Unit
National Agency for Community Programmes in the Field of
Education and Vocational Training
Calea Serban Voda, no. 133, 3rd floor
Sector 4
040205 Bucharest
Contribution of the Unit: Veronica – Gabriela Chirea
in cooperation with experts from:

Ministry of Education, Research, Youth and Sports
o
Ion CIUCA, Director,
o
Maria DORNEAN, Director,
o
Doru DUMITRESCU, general inspector,
o
Tania Mihaela SANDU, Director

Romanian Agency for Quality Assurance in School
Education
LUXEMBOURG
Unité d’Eurydice
Ministère de l’Éducation nationale et de la Formation
professionnelle (MENFP)
29, Rue Aldringen
2926 Luxembourg
Contribution of the Unit: Mike Engel
MAGYARORSZÁG
Eurydice National Unit
Ministry of National Resources
Department for International Relations in Education
Szalay u. 10-14
1055 Budapest
Contribution of the Unit: Joint responsibility
o
203
Gabriela Alina PARASCHIVA, expert
Avrupa’da Eğitime İlişkin Önemli Veriler 2012
SCHWEIZ/SUISSE/SVIZZERA
SVERIGE
Foundation for Confederal Collaboration
Dornacherstrasse 28A
Postfach 246
4501 Solothurn
Eurydice Unit
Department for the Promotion of Internalisation
International Programme Office for Education and Training
Kungsbroplan 3A
Box 22007
104 22 Stockholm
Contribution of the Unit: Joint responsibility
SLOVENIJA
Eurydice Unit
Ministry of Education and Sport
Department for Development of Education (ODE)
Masarykova 16/V
1000 Ljubljana
Contribution of the Unit: Joint responsibility
TÜRKIYE
Eurydice Unit Türkiye
MEB, Strateji Geliştirme Başkanlığı (SGB)
Eurydice Türkiye Birimi, Merkez Bina 4. Kat
B-Blok Bakanlıklar
06648 Ankara
Contribution of the Unit: Osman Yıldırım Ugur,
Dilek Guleçyuz, Bilal Aday
SLOVENSKO
Eurydice Unit
Slovak Academic Association for International Cooperation
Svoradova 1
811 03 Bratislava
Contribution of the Unit: Joint responsibility Eurydice Unit
with colleagues from the Ministry of Education.
UNITED KINGDOM
Eurydice Unit for England, Wales and Northern Ireland
National Foundation for Educational Research (NFER)
The Mere, Upton Park
Slough SL1 2DQ
Contribution of the Unit: Sigrid Boyd
SUOMI / FINLAND
Eurydice Finland
Finnish National Board of Education
P.O. Box 380
00531 Helsinki
Contribution of the Unit: Matti Kyrö and Kristiina Volmari
Eurydice Unit Scotland
Learning Directorate
Information, International, Intelligence and Perfomance
Team
Area 2C South
Victoria Quay
Edinburgh
EH6 6QQ
Contribution of the Unit: Scottish Eurydice National Unit
EUROSTAT İLETİŞİM NOKTALARI
Avrupa Komisyonu – Eurostat
Birim F4: Eğitim İstatistikleri
Ofis adresi: Bech Buidling B3/434, 5 rue Alphonse Weicker, L-2721 Lüksemburg
Bu raporu hazırlamada yer almış olan ulusal iletişim noktaları
BELGIQUE / BELGIË
ČESKÁ REPUBLIKA
Ministère de la Communauté française
Observatoire de l'enseignement supérieur
Rue Lavallée 1
1080 Bruxelles
Contribution: Nathalie Jauniaux
Czech Statistical Office
Na Padesatém 81
100 82 Prague 10
Contribution: Jaroslaw Novak
Institute for information on Education
Senovázné nám. 26
P.O.Box 1,
110 06 Prague 1
Contribution: Vladimir Hulik
Flemish Ministry for Education and Training
Departmental Staff
Koning Albert II-laan 15
1210 Brussels
Contribution: Ann Van Driessche
DANMARK
BULGARIA
Ministry of Education
Education Statistics
Sejrøgade 11
2100 København Ø
Contribution: Peter Bohnstedt Anan Hansen
National Statistical Institute of Bulgaria
Education and Culture Statistics
2, P. Volov street
1038 Sofia
Contribution: Stoyan Baev and Svilen Kateliev
Statistics Denmark
Sejrøgade 11
2100 København Ø
Contribution: Henrik Bang
204
Teşekkür
DEUTSCHLAND
KYPROS
Standing Conference of the Ministers of Education and
Cultural Affairs of the Länder in the Federal Republic of
Germany
Referat IV C: Statistics, Forecasts, Data on Education,
Science and Culture
Taubenstr. 10
10117 Berlin
Contribution: Andreas Albrecht and Martin A. Schulze
Statistical Service of the Republic of Cyprus
Statistics of Education
Michalakis Karaolis Street
1444 Nicosia
Contribution: Demetra Costa
LATVIJA
Central Statistical Bureau of Latvia
Social Statistics Department
Lacpleša St. 1
1301 Riga
Contribution: Anita Svarckopfa
Statistisches Bundesamt
Gustav-Stresemann-Ring 11
65189 Wiesbaden
Contribution: Christiane Krueger-Hemmer
LIECHTENSTEIN
Office of Economic Affairs
Statistics Division
Aulestrasse 51
9490 Vaduz
Contribution: Franziska Frick
Federal Ministry of Education and Research
Referat 115
Contribution: Eveline Dr. Von Gaessler
EESTI
Statistics Estonia
Population and social statistics department
15 Endla Str.
15174 Tallinn
Contribution: Rain Leoma
LIETUVA
Statistics Lithuania
Education and Culture Statistics Unit
Gedimino av.29,
01500 Vilnius
Contribution: Gaile Dapsiene
ÉIRE / IRELAND
Central Statistics Office Ireland
Department of Education and Science
Marlborough Street
Dublin 1
Contribution: Nicola Tickner
LUXEMBOURG
STATEC
Labour Market and Education Statistics
B.P. 304
2013 Luxembourg
Contribution: Jean Ries
ELLÁDA
National Statistical Service of Greece
Piraeus 46 and Eponiton Street
18510 Piraeus
Contribution: Andromahi Piperaki and Nena Papadopoulou
Ministère de l’Éducation nationale et de la Formation
professionnelle
Service des Statistiques et Analyses
29, rue Aldringen
2926 Luxembourg
Contribution: Jérôme Levy
ESPAÑA
Ministerio de Educación y Ciencia
Oficina de Estadística
Plaza del Rey 6
28004 Madrid
Contribution: Jesus Ibáñez Milla
MAGYARORSZÁG
Hungarian Central Statistical Office
Living Condition, Labour Market and Education Statistics
Department
Keleti Károly u. 5-7
1024 Budapest
Contribution: Katalin Janak
FRANCE
Ministère de l’Enseignement supérieur et de la Recherche
61 rue Dutot
75015 Paris
Contribution: Cedric Afsa
MALTA
National Statistics Office Malta
Labour Market and Education Statistics Unit
Lascaris
Valletta VLT 20000
Contribution: Erika Scerri and Joslyn Magro Cuschieri
HRVATSKA
Central Bureau of Statistics of the Republic of Croatia
Education and Culture Statistics Department
Branimirova 19-21
10 002 Zagreb
Contribution: Matija Skegro Vdović
NEDERLAND
Statistics Netherlands
Education Statistics
P.O Box 24500
2490 HA Den Haag
Contribution: Dick Takkenberg
ÍSLAND
Statistics Iceland
Education and Culture Statistics
Borgartuni 21a
00150 Reykjavik
Contribution: Asta M. Urbancic
Ministerie Onderwijs, Cultuur en Wetenschap
Directie Kennis
IIPC 5200
P.O. Box 16375
2500 BJ Den Haag
Contribution: Linda Slikkerveer
ITALIA
ISTAT – National Institute of Statistics
Education, Training and Labour Division
Viale Oceano Pacifico 171
00144 Roma
Contribution: Liana Verzicco
205
Avrupa’da Eğitime İlişkin Önemli Veriler 2012
NORGE
SLOVENSKÁ REPUBLIKA
Statistics Norway
Division for Education Statistic
Oterveien 23
2225 Kongsvinger
Contribution: Terje Risberg
Statistical Office of the Slovak Republic
Staré grunty 52
842 44 Bratislava
Contribution: Gabriel Kuliffay
SUOMI / FINLAND
ÖSTERREICH
Statistik Austria
Guglgasse 13
1110 Wien
Contribution: Wolfgang Pauli
Statistics Finland
Education Statistics
P.O. Box 4B
00022 Statistica Finland
Contribution: Mika Tuononen
POLSKA
SVERIGE
Central Statistical Office
Social Surveys' Division
Al. Niepodleglosci 208
00925 Warszawa
Contribution: Ewelina Kielinska
Statistics Sweden
701 89 Örebro
Contribution: Kenny Petersson and Mikael Schollin
TÜRKIYE
Turkish Statistical Institute
Social Statistics Department, Education Statistics Team
Türkiye İstatististik Kurumu Başkanlığı
Eğitim İstatistikleri Takımı, 6.Kat
Necatibey Cad. No:114
06100 Çankaya/Ankara
Contribution: Fatima Tarpis
PORTUGAL
Statistics Portugal
Department of Demographic and Social Statistics /
Knowledge and Information
Av. Antonio José de Almeida 1
1000-043 Lisboa
Contribution: Mario Baptista
UNITED KINGDOM
ROMÂNIA
Department for Education (DfE)
Strategic Analysis: International Evidence
Bay M-R, Level 5
2 St Paul's Place
125 Norfolk Street
Sheffield S1 2FJ
Contribution: Anthony Clarke and Steve Hewitt
National Institute of Statistics
Direction of Social Services Statistics
Boulevard Libertatii nr. 16, sector 5
Cod 050706 Bucharesti
Contribution: Georgeta Istrate
SCHWEIZ/SUISSE/SVIZZERA
Swiss Federal Statistical Office
Espace de l'Europe 10
2010 Neuchâtel
Contribution: Emanuel von Erlach
SLOVENIJA
Statistical Office of the Republic of Slovenia
Vožarski Pot 12
1000 Ljubljana
Contribution: Tatjana Skrbec
206
EACEA; Eurydice; Eurostat
Avrupa’da Eğitime İlişkin Önemli Veriler
2012 Baskısı
Brüksel: Eurydice
2009 – 208 p.
(Önemli Veriler)
ISBN 978-92-9201-321-9
doi:10.2797/14085
207
Eurydice Ağı Avrupa eğitim sistemleri ve politikalarına dair bilgiyi ve
bunların analizlerini sağlamaktadır. 2011 itibariyle AB Hayat Boyu
Öğrenme programına katılan 33 ülkenin (AB üye ülkeleri, EFTA ülkeleri,
Hırvatistan ve Türkiye) hepsinde bulunan 37 ulusal birimden oluşmakta ve
yayınlarını ve veritabanlarını tasarlayan Brüksel’deki Eğitim, Görsel, İşitsel ve
Kültür İcra Ajansı tarafından koordine edilmekte ve yönetilmektedir.
Eurydice Ağı temel olarak Avrupa Birliği kurumlarındakilerin yanı sıra
ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde eğitimsel politika oluşturmayla ilgilenenlere
hizmet etmektedir.
Öncelikle eğitimin
tüm düzeylerde Avrupa’da
yapılandırılış ve organize ediliş biçimine odaklanmaktadır. Yayınlarının çıktısı
genel olarak ulusal eğitim sistemlerinin tanımlarına, belirli konulara yönelik
karşılaştırmalı çalışmalara ve göstergelerle istatistiklere ayrılabilmektedir.
Bunlar Eurydice web sitesinde ücretsiz veya istek üzerine basılı olarak
mevcut durumdadır.
İnternette EURYDICE–
http://eacea.ec.europa.eu/education/eurydice
EC-AF-12-001-TR-C
TR

Benzer belgeler