Çalıştayın deşifrelerine ulaşmak için tıklayınız.

Transkript

Çalıştayın deşifrelerine ulaşmak için tıklayınız.
AÇILIŞ OTURUMU
SUNUCU - Saygıdeğer katılımcılarımız Gümrük ve Ticaret Bakanımız Sayın Hayati
Yazıcı salonumuza teşrif etmişlerdir. Arz ederim.
Saygıdeğer basın mensuplarına çok teşekkür ediyoruz. Sayın Bakanım, değerli
katılımcılar, saygıdeğer basın mensupları İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler ticaret
sicil teşkilatları arasında işbirliği ve tecrübe paylaşımı çalıştayına hoş geldiniz, şeref
verdiniz. Değerli konuklarımız programımıza Kuran’ı Kerim tilaveti ile başlayacağız.
Kuran’ı Kerim tilaveti için Kocatepe Camii imam hatipi Sayın Adem Kemaneci’yi
sahneye davet ediyorum.
ADEM KEMANECİ – Kur’an Tilaveti
SUNUCU - Sayın Adem Kemaneci hocama teşekkür ediyoruz. Değerli konuklarımız
açılış konuşmalarına geçiyoruz. Konuşmalarını yapmak üzere ilk olarak İslam İşbirliği
Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi Koordinasyon Ofisi temsilcisi
Sayın Selçuk Koç’u kürsüye davet ediyorum.
İSEDAK - Sayın Hayati Yazıcı Gümrük ve Ticaret Bakanı, sayın katılımcılar,
hanımefendiler, beyefendiler. Bu önemli topluluğa hitap etmek benim için çok önemli;
özellikle İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler Ticaret Sicil Teşkilatları arasında işbirliği
ve tecrübe paylaşımı çalıştayında sizlere hitap ediyor olmaktan çok mutluluk
duyuyorum. Aynı zamanda bu önemli etkinliğe ev sahipliği yaptığı için İSEDAK ofisi
ile birlikte bu çalışmaya ev sahipliği yaptığı için Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na
teşekkür etmek istiyorum. Bunun yanında sizlere Türkiye’ye geldiğiniz için hoş
geldiniz demek istiyorum. Ve buraya katıldığınız için teşekkürlerimi sunmak istiyorum.
Bildiğiniz gibi bu çalıştay daimi komitenin, 28 nci toplantısındaki kararların sonucunda
gerçekleştirilmiştir ve İSEDAK toplantısının sonucu olarak gerçekleştirilmiştir.
İSEDAK İslam İşbirliği Teşkilatının daimi komitelerinden bir tanesidir ve 57 ülkenin
ticari anlamda yaptığı çalışmalar doğrultusunda çalışmalarını yürütmektedir. İSEDAK
1984’ten bu yana yıllık toplantılar düzenlemektedir. Ve bu toplantılara ekonomi ve
ticaretten sorumlu Bakanlıkların ve Müsteşarlıkların temsilcilerinin katılımıyla
gerçekleştirmektedir. Bununla beraber küresel gelişmeler ve çabalar doğrultusunda
bu çalışmalarda İslam İşbirliği Teşkilatının göstermiş olduğu çalışmalar
değerlendirilmekte ve karara bağlanmaktadır. Ayrıca kuruluşundan bu yana İSEDAK
birçok çalışma projeleri gerçekleştirmiştir ve bunlar farklı alanlardadır. Sonuç olarak
da bunları başarıya ulaştırmıştır. İSEDAK halihazırda bir çok konuyu gündemine
taşımıştır. Ulaşımdan ticarete, tarımdan turizme, özel sektörün geliştirilmesi gibi
birçok alanda çalışmalarını sürdürmektedir.
Hanımefendiler, beyefendiler özel sektörün geliştirilmesi en önemli konulardan
biridirve birçok faaliyet bu alanda gerçekleştirilmiştir. Böylelikle de İslam İşbirliği
1
Teşkilatı üyeleri arasındaki özel sektör kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek için
birçok çalışma yapılmıştır. Ve bu çalışmalar doğrultusunda birçok toplantılar
gerçekleştirilmiştir. Geçen yıl bu kapsamda bir toplantı gerçekleştirilmiş ve özellikle
de İslam İşbirliği Teşkilatı üye ülkeleri arasındaki KOBİ’lerin geliştirilmesi ele
alınmıştır. . Kapasite geliştirmesi ve deneyim paylaşımı konusunda da bu sene birçok
çalışma yapılması beklenmektedir. Günümüzde özel sektör ekonominin ana kemiğini
oluşturmaktadır. Özellikle özel sektördeki KOBİ’ler önemli bir rol oynamaktadır.
Sosyal ve ekonomik gelişme ve istihdam yaratmada önemli rol oynamaktadır. Son
zamanlarda yapılan çalışmalarda özellikle bu alanda çalışan enstitüler şunu
önermektedir: ticaret sicillerinin gerçekleştirilmesi formal ekonominin geliştirilmesine
katkıda bulunacaktır. Diğer taraftan ise ülkeler ticaret sicil prosedürlerini geliştirerek
vergi gelirlerini ve istihdamı artırmışlardır. Yine ticaret sicilinin kolay bir şekilde
yapılmasının yararlarından bir tanesi ekonominin çeşitlendirilmesine olan katkısıdır.
Bildiğimiz gibi birçok üye ülke ağırlıklı olarak üretim ve ihracata dayalı olarak
çalışmaktadır. Ve bu çalışmalarda gerçekleştirilen prosedürlerin kolaylaştırılması yeni
girişimcilerin ortaya çıkmasını ve yeni yatırımcıların bu alana çekilmesini
sağlayacaktır. Bununla beraber birçok ülke yeni stratejiler ve politikalar oluşturmuşlar
ve halihazırdaki politikalarını geliştirmek için, yabancı yatırımı çekme ve girişimci
sayısını artırmak için değişiklikler yapmışlardır. Dünya Bankası’na göre 2013
raporlarına baktığımız zaman yapılan reformların sonucu olarak halihazırda bir işe
başlamanın 50 günden 15 güne düştüğünü görüyoruz. Bu hususta yaşanan zorluklar
çok önemli derecede azalmıştır. İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerine baktığımız ve iş
kurma süreçlerini gelişmiş ülkelerle karşılaştırdığımız zaman çok uzun süre aldığını
ve çok maliyetli olduğunu görüyoruz. Bu çalıştaya baktığımız da Ticaret Sicili
çalışmalarına ve katılımcılar arasında en iyi uygulamaların paylaşımına olanak
sağlayacaktır. Biliyorum ki saygıdeğer temsilcilerin yapacak oldukları sunumlar
buradaki çalışmalara katkıda bulunacak ve katılımcıların bilgilerini zenginleştirecektir.
Ben sözlerime son vermeden önce bu çalıştayın başarılı geçmesini diliyorum ve
teşekkür ediyorum.
SUNUCU - Sayın Selçuk Koç’a teşekkür ediyoruz. Şimdi de Türk İşbirliği
Koordinasyon Ajansı Başkanlığı temsilcisi sayın Mehmet Yılmaz konuşmalarını
yapacaklar, kendilerini kürsüye davet ediyorum. Buyurun.
TİKA - Saygıdeğer Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Hayati Yazıcı ve saygıdeğer
hanımefendiler, beyefendiler. Buraya katılmak benim için gerçekten büyük bir onur.
TİKA adına hoş geldiniz demek istiyorum. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı
Başkanlığı, Türkiye’de Türk gelişme, kalkınma yardımlarını koordine eden tek
kuruluştur. Ve bu anlamda uzun yıllara dayanan da bir işbirliği vardır. Türkiye’nin
Afganistan’a doktorlar göndermesiyle başlamıştır. 1980‘lerde ise bir momentum
kazanımı olmuştur ve Afrika sahra altı Afrika ülkelerine doktorları göndermiştir.
1992’de TİKA’nın kurulumu ile bu yardımlar daha çok artmıştır. TİKA’nın orta Asya
ülkelerine yardım bağlamında başlamıştır ve bunlar Sovyetler Birliği’nin dağılımından
sonra da kendi özerkliklerini kazanmışlardır ve TİKA bu ülkelere karşılaştıkları
2
zorluklara yardımcı olmak üzere yardım göndermeğe başlamıştır. TİKA Moğolistan,
Pakistan ve Orta Doğuda ve Afrika’daki ülkelere yardımlarını artırmıştır. TİKA’nın hali
hazırda 30 ülkede ofisleri bulunmaktadır ve program ile projeler yürütmektedir. 120
ülkeden fazla yerde de faaliyetlerini sürdürmektedir. Türkiye’nin kalkınma yardımları
konusundaki pozisyonu yeni olmasına rağmen hızlı bir şekilde gelişim
göstermektedir. 1994’te ise Türkiye’deki resmi kalkınma yardımlarında önemli bir
artış bulunmaktadır ve 2,5 milyar dolarlık bir artış olmuştur. OECD rakamlarına
baktığımız zaman Türkiye OECD ülkeleri içerisinde resmi kalkınma yardımlarını en
fazla artıran ülkelerden bir tanesi haline gelmiştir. Geçen yılki raporlara baktığımız
zaman Türkiye’nin bütün üniversitelerle ve yine NGO’larla yani hükümet dışı
kuruluşlarla çalışmaları bulunmaktadırve uzmanlarla, hükümet kuruluşları ile işbirliği
yapmaktadır. Bir donör olarak TİKA millenium kalkınma hedefleri doğrultusunda yani
Birleşmiş Milletlerin koyduğu hedefler doğrultusunda çalışmaları yürütmektedir. Paris
deklarasyonunu kabul etmiştir. Akra ajansı ve yine kalkınma çalışmalarını, kalkınma
toplantılarında kabul edilen sözleşmelere imza atmıştır. Bununla beraber UNIDO,
UNDP, FAO, UNDP gibi kuruluşlarla da işbirliği yapmaktadır. Tabii ki TİKA’nın
bunlarla yaptığı işbirliği verilecek örneklerden sadece bir tanesidir.
Saygıdeğer Bakan, saygıdeğer hanımefendiler, beyefendiler, bilindiği gibi ticaret sicil
teşkilatları arasındaki işbirliğinin yapılacak olması ifade edilmiştir. TİKA bu anlamda
da çaba gösterecektir. İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeleri ticaret teşkilatları
arasında işbirliği ve paylaşım önem arz etmektedir. Ayrıca şuna inanıyorum ki ticaret
sicil teşkilatları arasındaki işbirliği yoksulluğun azaltılmasına fayda sağlayacaktır ve
birçok alanda fayda gösterecektir. Söz konusu ticaret sicil teşkilatları arasındaki
işbirliği önemli sorunların ele alınmasına bir ortam sağlayacak ve bununla beraber
kılavuz olarak görev yapan politikaların ele alınmasına ve en iyi uygulamaların ortaya
çıkmasına fırsat sağlayacaktır. Ve umarım ki bu çalışma özel sektör aktörleri ve
hükümet aktörleri arasındaki işbirliğini geliştirecektir. Halihazırdaki ticaret sicil
teşkilatları arasındaki işbirliğinin artırılması üye ülkelerin arasındaki çalışmaları ve
işbirliğini de geliştirecektir. Teşekkür ediyorum beni dinlediğiniz için.
SUNUCU - Sayın Mehmet Yılmaz’a teşekkür ediyoruz. Saygıdeğer konuklarımız
şimdi de konuşmalarını yapmak üzere Gümrük ve Ticaret Bakanımız Sayın Hayati
Yazıcının kürsüye teşriflerini arz ederim.
GÜMRÜK ve TİCARET BAKANI HAYATİ YAZICI - Çok değerli katılımcılar,
basınımızın değerli mensupları, hepinizi en derin sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.
Türkiye’nin en güzel şehirlerinden biri olan Ankara’da böylesine önemli bir toplantıya
ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduğumu ifade etmek isterim ve bu
kapsamda yurt dışından gelen değerli katılımcılara Ankara’ya ve Türkiye’ye hoş
geldiniz diyorum.
Değerli dostlar bizler ortak bir kültürü, tarihi ve coğrafyayı paylaşan kardeş halklarız.
Daha da önemlisi bizler kendinden önce kardeşini, komşusunu düşünmesi gereken
3
bir inancın mensuplarıyız. Bu salondaki sinerji, ortak inancımızdan, tarihimizden,
gönül birliğimizden beslenmektedir. Bizim kıblemiz ortak. Peki İslam ülkelerinde kan
ve göz yaşı akarken nasıl oluyor da her birimiz yüzümüzü başka bir tarafa
çevirebiliyoruz. Önce bu coğrafyaya sonra da tüm dünya ya karşı sorumluluklarımız
yok mudur? Bu coğrafyanın kaderi tek tek ülkelerimizin kaderinden ayrı düşünülebilir
mi? Bu coğrafyanın huzuru ülkelerimizin ve dünyanın huzuru demek değil midir? Bu
gün İslam ülkeleri olarak kendi coğrafyamıza ve dünyaya en büyük borcumuz
adalettir. Artık çevremizde ve dünya da olup bitenleri doğru okuyarak, dünyada
adalet için, barış için ittifak etmenin gönül birliği ile ortak hareket etmenin vakti olduğu
idraki içinde olmalı değil miyiz? Gün ihtilafları, ayrılıkları çoğaltmanın değil, ittifakları
güçlendirmenin günüdür. Gün barış için daha fazla çaba harcama günüdür. Bizim
inancımıza göre bir insanı öldürmek, tüm insanlığı öldürmek kadar büyük bir günahtır.
Savaş zamanlarında dahi, savaşın bir ahlakı, kuralları, ilkeleri ve hukuku vardır. Bu
gün Suriye’de, Mısır’da yaşananlar insanlık adına hiçbir hukuk kuralına uygunluğu
söylenebilir mi? Suriye’de ve Mısır’da sivil halklar katlediliyor. Kadınlar, çocuklar
öldürülüyor. Bugün durup kendimize bakmanın ve bu coğrafya için, dünya barışı için,
adaleti tesis etmek için neler yapabiliriz diye sormanın zamanı değil midir? Hukukta
bir kural vardır. Geciken adalet, adalet değildir. Biraz daha beklersek korkarım ki
adalet için çok geç kalmış olacağız. Değerli dostlar dünyanın ve İslam ülkelerinin
içinde bulunduğu durum nedeniyle İslam İşbirliği Teşkilatının kuruluş sebeplerini
hatırlatma ihtiyacı duyuyorum. Bu teşkilatın temeli Kudüs’te El-Aksa mescidinin
yıkılması üzerine 1969 yılında toplanan 1.İslam Zirve Konferansında atılmıştır. 1969
da İslam İşbirliği Teşkilatının kuruluş şartnamesinde yer alan amaçlardan bazılarını
burada tekrar etmenin zaruri olduğuna inanıyorum. Bu şartnamenin amaç kısmında
kısaca şu esaslar yer alır: adalet üzerine kurulu uluslar arası barış ve güvenliği
desteklemek için gerekli tedbirleri almak; bütün Müslüman milletlerin onur,
bağımsızlık ve ulusal haklarını korumak amacıyla verdikleri mücadeleyi desteklemek;
kutsal yerlerin korunması için sarf edilen gayretleri ve Filistin halkının mücadelesi için
sağlanan desteği koordine etmek; Irk ayrımını, fark gözetmeyi bertaraf etmeye ve
sömürgeciliğin tüm biçimlerini ortadan kaldırmaya gayret etmek; İktisadi, sosyal,
kültürel, bilimsel ve diğer önemli faaliyet sahalarında üye devletler arasında işbirliğini
güçlendirmek. Kuruluş şartnamesinin amaç maddesinde özetlemeye çalıştığım bu
hedefler yer alıyor. Değerli dostlar İslam İşbirliği Teşkilatı içindeki ortaklığımız;
ekonomik, sosyal, kültürel her alanda en üst düzeyde devam etmelidir. Ülkelerimiz
arasındaki işbirliği görünürde kalan zaman zaman bir arara ya gelinen toplantılarda
hatırlanan bir ortaklık olmamalıdır. Bu noktada İslam ülkeleri olarak dünya
ekonomisindeki yerimizi kısaca değerlendirmek ve ülkelerimiz arasındaki ticari
ilişkilere temas etmek istiyorum. 2012’de dünya gayri safi milli hasılası 71 trilyon
dolardır. İslam ülkelerinin 2002 başında 1,7 trilyon dolar olan milli geliri 2012 ye
kadar yaklaşık dört kat bir artış göstermiş ve 6,2 trilyon dolara yükselmiştir.
Dünyadaki İslam İşbirliği Teşkilatı benzeri diğer birliklerin dünya milli hasılasında
aldıkları payla ilgili de birkaç rakam sizinle paylaşmak istiyorum. Asya Pasifik
Ekonomik İşbirliği (APEC) ülkeleri dünya nüfusunun % 40’ını oluşturuyorve dünya
4
hasılasının % 57’sini alıyorlar. Dünya nüfusunun % 7,2 sini oluşturan Avrupa Birliği
ülkeleri ise dünya hasılasının % 25’ini paylaşıyorlar. İslam ülkeleri 1.600.000.000
nüfusuyla dünya nüfusun % 22’sini oluştururken, dünya hasılasının sadece % 8,8’ini
alıyorlar. Yani İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi 57 ülkenin dünya üretimi içindeki payı
yaklaşık tek başına Japonya’nın ya da Almanya ile Fransa’nın toplamı kadardır.
Bunlar İslam ülkelerinin ekonomik açıdan maalesef arzu ettiğimiz pozisyonda
olmadığını gösteren rakamlar. Teşkilata üye ülkelerin kişi başına düşen milli
gelirlerine de şöyle bir göz atalım. Kişi başına milli gelir satın alma gücü paritesine
göre 2007 yılında 4870 $ iken, 2012 yılında 5850 $’a çıkmıştır. Bu rakamlar 5 senede
ortala % 20’lik bir artış demektir. Cari fiyatlarla bakarsak, kişi başına gelir 2007
yılında 2728 $ civarında iken, 2012 yılında 3982 $’ a çıkmıştır. Ancak burada dikkat
etmemiz gereken husus, en zengin İslam ülkesi ile en fakir İslam ülkesi arasında tek
başına milli gelir ölçeği itibariyle 850 katlık bir gelir dağılımı uçurumu ya da farkı
vardır. 2012 yılında kişi başına 95.000 $ gelirin düştüğü Katar en zengin İslam
ülkesi, buna karşılık kişi başına sadece ama sadece 112 $ milli gelir düşen Somali
ise en fakir İslam ülkesi. Ve bugün burada temsil edilmiyor. Değerli dostlar
Somali’deki açlık ve yoksulluk hepimizin vicdanında kanayan bir yaradır. Bu yüzyılda
Somali’de açlıktan ölen kardeşlerimizin, çocuklarımızın olması kabul edilebilir,
anlaşılabilir bir durum mudur? Tarih bizden bunların hesabini sormayacak mıdır?
Çocuklarımız bizden, bu kanın, bu ölümlerin hesabını sormayacaklar mı? Bu acıları,
kanayan yaraları durdurmanın tek yolu İslam ülkeleri arasında yani bizlerin arasında
sosyal ve ekonomik ilişkileri hızla en üst düzeye çıkartmak ve icra planına koymaktır.
Değerli dostlar, yoksulluk ve açlık tüm dünya’da en önemli sorunlardan biridir. Dünya
nüfusunun % 36 sı, yani 2.500.000.000 insan dünya bankası tarafından belirlenmiş
verilere göre günlük 2 $’lık yoksulluk sınırının altında bir para ile geçinmek zorunda.
Bu çok büyük bir rakam, dünyanın nerede ise yarısına yakın bir rakam. İslam
ülkelerinde de dünyadakine benzer biçimde toplam nüfusun % 45’i günlük 2 $ olan
yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Yani İslam ülkelerinin toplam nüfusunun
640.000.000 bu kategoride yer alıyor. İslam coğrafyasında yaşayanların % 22’si yani
neredeyse dörtte biri aşırı yoksulluk olarak isimlendirilen günlük 1,25 $ olan açlık
sınırının altındadır. Ama hemen burada ifade edeyim, Türkiye’de Allah’a hamd olsun
günlük 1 $’ın altında bir parayla yaşamak zorunda kalan tek fert bulunmamaktadır.
Ancak sadece kendi ülkemizin belli refah sınırlarına ulaşması elbette ki yeterli değil.
Dünya da en az gelişmiş ülkeler olarak sınıflandırılan 48 ülkeden 22’si düşük gelirli
gelişmekte olan ülkeler olarak bilinen 60 ülkeden 28’i, ağır şekilde borçlu, yoksul
ülkeler denilen 40 ülkeden 22’si, düşük gelirli ve yiyecek sıkıntısı çeken ülkeler olarak
sınıflandırılan 70 ülkenin 33’ü maalesef İslam coğrafyasında yer almaktadır. Bunun
yanında dünyadaki başlıca petrol ve gaz ihracatcısı olan 12 ülkenin 10’u yine İslam
coğrafyasında yer alıyor, bu çok büyük bir çelişki değil mi? Bu nedenle ülkelerimiz
arasındaki dayanışmayı geliştirmemiz ve yoksullukla mücadele etmek üzere yakın
işbirliği yapmamız daha büyük önem taşımaktadır. Bugün teknolojinin, bilimin geldiği
bu noktada hala insanın en doğal hakkı olan yaşam hakkının olmadığı coğrafyalar
bulunması, insanlık adına, Müslümanlık adına utanç vericidir. Dünya insanlık adına
5
ve barış adına büyük bir sınavdan geçiyor. Değerli dostlar birde madalyanın öte
yüzüne bakalım. Dünyamızda yılda 1,3 milyar ton gıda israf ediliyor. Bu israfın
ekonomik değer 1 trilyon dolardır. İsraf edilen veya kayba uğrayan miktar, dünya gıda
üretiminin üçte birine tekabül ediyor. Gıda kayıp ve israfının ekonomik karşılığı,
gelişmiş ülkelerde 680 milyar $, gelişmekte olan ülkeler de ise 310 milyar $’dır. Bu da
yılda yaklaşık 222 milyon ton yenilebilir ürünün zayi olması demektir. Ve bu miktar
neredeyse Sahra altı Afrika ülkelerinin yıllık toplam gıda üretimine karşılık
gelmektedir. Dünyadaki gıda kaybı ve israfın sadece dörtte birini önleyebilsek,
yetersiz beslenen 870 milyon insanın gıda ihtiyacını karşılamış olacağız. Gelişmekte
olan ülkelerde yılda 150 milyon ton buğday heba olmaktadır, 150 milyon ton. Bu
kayıp ise tüm fakir ülkelerdeki açlığı ortadan kaldırabilecek buğday miktarının 6
katına karşılık gelmektedir. Değerli dostlar İslam İşbirliği Teşkilatı olarak her alanda
yapmamız gereken çok fazla şey var. Bu noktada ülkelerimiz arasındaki ticaret
rakamlarına da bakmak istiyorum, kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum. 36,5 milyar
dolarlık dünya dış ticaret hacmini % 11,4’ünü yani yaklaşık 4,2 trilyon dolarlık kısmını
İslam işbirliği teşkilatı ülkeleri gerçekleştirmektedir. Bu hacmin yaklaşık % 17’sine
tekabül eden 725 milyar dolarlık kısmını İslam işbirliği teşkilatının grup içi ticaret
hacmi oluşturmaktadır. 2012 yılında, 18,2 trilyon dolarlık dünya ihracatının,
%12,9’unu İslam işbirliği teşkilatı üyesi ülkeler gerçekleştirmektedir. Bunun %15’i
teşkilat üyesi ülkeler arasında gerçekleşen rakama tekabül etmektedir. APEC ve
Avrupa Birliği gibi teşkilatlarına üye ülkelerin ise ihracatlarının % 65’ini birlik içindeki
ülkelerle yaptıklarını görüyoruz. Türkiye olarak 2012 yılında ihracatımızın % 36’sını,
toplam dış ticaretimizin ise % 23’ünü İslam ülkeleri ile gerçekleştirdik. Biz ülke olarak
İslam işbirliği teşkilatı üyesi ülkelerle ticaret hacmimizi artırarak devam ettirmek
yönünde kararlıyız. Ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmi neden istediğimiz noktaya
değil, bunun da araştırmasını elbette yapmalıyız. Bu konuda hemen iki temel
faktörden söz etmek istiyorum. Birincisi, teknoloji sahipliğin ve imalat endüstrisinin
gelişmemesinden kaynaklanan ürün çeşitliliğinin sınırlı olması, ikincisi ise İslam
ülkelerinin birbirine benzeyen mallarının ticaretini gerçekleştiriyor olması. Uluslar
arası enerji ajansının son verilerine göre, İslam ülkeleri dünya petrolünün %45’ini,
doğalgazın %25’ini, doğal kauçuğun %40’ını, kalayın %25’ini, hurmanın %93’ünü,
buğdayın %15’ini, pirincin %17’sini ve baharatın %39’unu üretir durumdadır. Üye
ülkelerin bir bütün olarak oluşturduğu Pazar gördüğünüz gibi aynı ürünlerde
yoğunlaşıyor. Mutlaka bu kısır döngüyü kırmalıyız. İslam İşbirliği Teşkilatının üyesi
ülkeler olarak birbirimizle daha fazla ticari faaliyette bulunmanın yollarını aramalı ve
bulmalıyız. Üretimde ürün çeşitliliğini ve karşılıklı ticaretimizi artıracak ürün
yelpazesini oluşturmalıyız. Ürün çeşitliliğini artırma konusunda KOBİ’lerin faaliyetleri
bu çalıştayın da konusu olması sebebiyle elbette ki son derece önem arz etmektedir.
Ticari faaliyetlerimizi artırmanın bir yolu olarak da KOBİ’lerin güçlenmesi ve
ülkelerimizin karşılıklı ihtiyaçlarını dikkate alarak çalışmalar yapmaları çok yararlı
olacaktır. KOBİ’ler küçük pazarlarda daha verimli olan ve müşteri taleplerinde ki
değişimlere daha çabuk uyum sağlayan bir yapıya sahipler. Daha az yatırımda daha
çok üretim ve ürün çeşitliliğini sağlamaları mümkündür. Yine bölgeler arasındaki
6
farklılıkları da esnek yapıları ve hareket kabiliyetleri itibariyle aşmaları çok daha
kolaydır. Bu bağlamda KOBİ’lerin acil çalışmalarını ve yerel özellikler taşıyan üretim
çeşitlerine yönelmeleri hem kendilerinin hem de ülkelerimizin ekonomisine son
derece büyük katkılar sağlayacaktır. KOBİ’lerin bir başka üstün yanı ise istihdam
oluşturma noktasındaki esnek yapılarıdır. Ülkemiz açısından istihdam konusunda
KOBİ’lerimizin önemli katkısı bulunmaktadır. Ekonomik kalkınmanın temel itici gücü
olan KOBİ’ler ülkelerimizdeki toplam istihdamın %77,8’ini oluşturmaktadır. Bu oran
Avrupa Birliğine üye olan ülkelerin yaklaşık 10 puan üzerinde yer almaktadır. Değerli
dostlar, bu bağlamda siz değerli katılımcıların ve uzmanların bu toplantıda yapacağı
çalışmalar inanıyorum ki ülkelerimiz açısından yeni ufuklara yol açacaktır. Çalıştayda
değerlendirilecek olan ticaret sicilleri teşkilatları arasında ki işbirliği ve iş yapma
kolaylığının sağlanması ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmine de çok büyük katkı
sağlayacaktır. Biz ülke olarak ticaret sicilleri alanındaki tecrübelerimizi, İslam İşbirliği
Teşkilatı üyesi ülkeler ile paylaşmayı büyük bir fırsat olarak kabul ediyoruz ve
gerçekten bu konuda son derece cömertiz. Çalıştayın ülkelerimiz arasında işbirliğinin
her alanda güçlenmesine vesile olmasını diliyorum. Değerli dostlar, 21 nci yüzyılın iki
temel karakteristiği vardır. Bunlardan bir tanesi hayat boyu öğrenmektir, bir diğeri de
bilgi üretmektir. Ve eminim ki bu çalıştay öğrenmek açısından ve bilgi üretimi
açısından ülkelerimize, dünya’ya büyük katkı sağlayacaktır. Bu vesile ile bir kez daha
bu çalıştayın ülkelerimizin kalkınmasına, gelişmesine, refahına, adaletin tecellisine
katkı sağlayacağı inancıyla başarılar diliyor, sizleri de muhabbet dolu saygıyla
selamlıyorum.
SUNUCU - Sayın Bakan’ımıza konuşmalarından dolayı şükranlarımız arz ediyoruz.
Hazır Sayın Bakanım da sahnede iken İSEDAK aile fotoğraf çektirmek üzere üye
ülkeler temsilcilerini ve diğer kuruluş temsilcilerini sahneye davet ediyorum. Sayın
Bakan yardımcım, Sayın Müsteşarlarım sizleri de bu fotoğrafın içerisinde görmek
istiyoruz. Sizleri de davet ediyoruz efendim. Buyurun.
OTURUM II – TİCARET SİCİL TEŞKİLATLARI ÜZERİNE SUNUMLAR
BAŞKAN - Saygıdeğer misafirler İslam İşbirliği Teşkilatı üye ülkelerinin ticaret erbabı
arasındaki işlem güvenliğini ve ticaret hacmini artırmaya yönelik olarak sicil
teşkilatları arasında bir işbirliği tesis edilmesinin bir ilk adımı olarak, 40 ülke ve 3
uluslar arası kuruluş temsilcisinin katılımıyla düzenlediğimiz çalıştayımıza hoş
geldiniz. Çalıştayımızın hayırlı başlangıçlara vesile olması için açılışın Kur’an tilaveti
ile yapılmasını uygun gördük. Ve Ankara’nın en büyük camisi olan, Kocatepe
Camisinin imam hatibi sayın Adem Kemaneci Kuran tilaveti ile başlamış oldu,
kendisine çok teşekkür ediyoruz, Allah kendisinden razı olsun. Teknik toplantımıza
7
başlamadan önce bulunduğumuz mekana ilişkin kısa bir bilgi vermek istiyorum.
Hemen çay-kahve salonun hemen dışında, zaten aldınız onları. Tuvaletler hemen
asansörün yanında. Bir üst katta hanımefendiler ve beyefendiler için birer küçük
mescit yeri ikmal edildi. Öğlen yemeğini bir üst katta restoranında yiyoruz. Bu akşam,
akşam yemeğinde de Ankara’daki en taze balıkları bulabileceğimiz bir balık
restoranın da yemek yiyeceğiz, Sayın Bakanımızın ev sahipliğinde olacak. Bu
toplantı fikrini, bu çalıştayı, bu tanışma çalıştayı fikrini ilk açtığımız zaman konuyu
hemen sahiplenen, ve desteklerini esirgemeyen Sayın Bakanımız akşam yemeğinde
bizimle birlikte olacak. Şimdi çalıştayımıza başlamak istiyoruz. Bildiğiniz gibi
ülkemizde ticaret sicili Gümrük ve Ticaret Bakanlığının kontrol ve gözetiminde,
Ticaret ve Sanayi Odaları veya Ticaret odaları bünyesinde tutulmaktadır.
Bakanlığımızda ticaret siciline ilişkin işlemlerde İç Ticaret Genel Müdürlüğü
tarafından yürütülmektedir. Şimdi konuşmalarını yapmak üzere İç Ticaret Genel
Müdürü Sayın Dursun Çoşkunçelebi’yi arz ediyorum.
İÇ TİCARET GENEL MÜDÜRÜ DURSUN COŞKUNÇELEBİ - Değerli katılımcılar
sözlerime başlamadan önce bu çalıştayda sizlerin aranızda yer almaktan duymuş
olduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Bu vesile ile tekrar hoş geldiniz diyor,
hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum.
Değerli katılımcılar hepimizin bildiği gibi 20 nci yüzyılın son çeyreğinden itibaren
yaşanan ekonomik ve siyasal gelişmeler uluslar arası ticari faaliyetlere ivme
kazandırmış ve bu alanda çok ciddi gelişmelerin yaşanmasını sağlamıştır. Yaşanan
bu gelişmeler toplumların refah düzeyinde önemli artışlar sağlamıştır. Tabi gerek
ticari faaliyetlerde yaşanan bu gelişmeleri korumak, muhafaza etmek ve gerekse
toplumların refah seviyesinde meydana gelen artışı sürdürebilir kılmak düşüncesi
ticari hayata etki eden unsurlarda da önemli dönüşümlerin ve yeni uygulamaların
yaşanmasını sağlamıştır. Hiç şüphesiz ticaret sicilleri de bu unsurların başında yer
almaktadır. Değerli katılımcılar ticaret sicili ticaret işletmelerin ticari faaliyetlerini
yürütmesinde önemli bir güven mekanizmasıdır. Bu alanda hem ulusal hem
uluslararası düzeyde çok ciddi gerek teknik gerekse uygulamaya dönük ciddi
yenilikler olmaktadır, oluşmaktadır. Bu yenilikler doğal olarak ticaret sicili
teşkilatlarında işbirliği süreçlerini ortaya çıkarmıştır. Zannediyorum bu çalıştay da bu
işbirliği süreçlerinde, iş birliği süreçlerine önemli bir örnek teşkil etmektedir diye
değerlendiriyorum.
Değerli katılımcılar ticaret sicili ticari hayatta güveni ve aleniyeti sağlamak için, ticari
işletmelerin bilgilerinin ve işlemlerinin tutulduğu resmi bir sicildir. Ülkemizde 238
nokta da, ticaret sicili hizmetleri yürütülmektedir. Bu hizmetler Ticaret Sicili
Müdürlükleri çatısı altında biraz önce çalışma arkadaşım Sıddık beyin de ifade ettiği
gibi Ticaret ve Sanayi Odaları ve Ticaret Odaları bünyesinde ama Bakanlığımızın
gözetim ve denetimi altında faaliyetlerini icra etmektedirler. Ülkemiz mevzuatına göre
ticaret sicili kayıtlarının doğru ve güvenilir tutulmasında hem Ticaret Odaları hem de
Devletimizin yani Bakanlığımızın sorumluluğu bulunmaktadır. Süreç içerisinde bu
8
sorumluluk bizleri bu kayıtların daha sağlıklı tutulması yönünde daha farklı nasıl
çalışmalar yapılabilirdüşüncesine sevk etmiş ve bu anlamda inşallah bu çalıştayda da
sizlerle daha detaylı bir şekilde paylaşacağımız bir veri tabanının oluşmasını
sağlamıştır. 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren yeni Türk Ticaret Kanunumuz
da hukuki alt yapısını ihdas ettiğimiz merkezi sicil kayıt sistemi diye
tanımlandıracağımız kısa adı MERSİS Bakanlığımız bünyesinde oluşturulmuştur.
MERSİS ticaret sicili kayıtlarının aynı zamanda tescil ve ilan edilmesi gereken
işlemlerin elektronik ortamda tutulduğu ve yine buna özgü işlemlerin yine elektronik
ortamda yapıldığı bir sistemdir. Bu noktada çok önemli bir aşamaya geldiğimizi ifade
etmek istiyorum. MERİSİS’in yani ticaret sicil işlemleri elektronik ortama aktarılması
sadece maliyetlerin örneğin haberleşme olsun, insan kaynağında süreç içinde
yaşanan azalmalar olsun gibi etkilerinin yanı sıra ticaret sicili işlemlerinin, hızlı, etkin,
verimli bir şekilde yapılmasına da imkan tanımıştır ve tanımaktadır. Geldiğimiz nokta
itibariyle biraz önce söylemiştim, ülkemizdeki ticaret sicili hizmetleri 238 noktadan
yürütülüyordu. Şu anda 238 Ticaret Sicili Müdürlüğümüz’ün, 204 adedinde tutulan
kayıtlar tamamen elektronik ortama aktarılmış durumda ve bunlardan 200 tanesinde
işlemler elektronik ortamda MERSİS üzerinden yani Merkezi Sicil Kayıt Sistemi
üzerinden yürütülmektedir. Şu anda MERSİS geldiği aşama itibariyle ülkemizin 4
büyük veri tabanından birini teşkil etmektedir ve çok ciddi bir veri alt yapısına sahiptir.
Bu veri alt yapısı sadece işletmelerimiz bakımından yani ticari hayatta güveni ve
aleniyeti sağlanması yönüyle önemli olmakla beraber aynı zamanda hem
Bakanlığımız hem de bu süreçte yer alan diğer Kamu kuruluşlar, örneğin Maliye
Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Adalet Bakanlığı gibi kuruluşların da kendi
görevleri çerçevesinde yürüttükleri hizmetlere ilişkin de önemli bir veri tabanı niteliğini
taşımaktadır. İnşallah yıl sonu itibariyle 238 Ticaret Sicil Müdürlüğümüzün de tüm
ticaret sicili kayıtlarını elektronik ortama aktarmayı ve 2014 yılının başı itibarıyla da
artık tüm ticaret sicili işlemlerinin MERSİS yani Merkezi Sicil kayıt sistemi üzerinden
yapılmasını hedefliyoruz. Burada şunu ifade edebilirim. 2010 yılının Nisan ayında
pilot uygulamasını başlamıştık. Yaklaşık 2 yıllık bir süregeçti, geldiğimiz nokta da
süreç içerisinde gerçekten çok ciddi tecrübelerimiz oluştu, inşallah çalıştayın
devamında arkadaşlarımız bu anlamda kazandığımız, edindiğimiz tecrübeleri sizlerle
paylaşacaktır ama aynı şekilde bizlerde sizlerin ülkelerindeki uygulama örneklerini bu
süreç içerisinde görmüş olacağız ve eminim ki sizlerden de bizler çok ciddi bir şekilde
faydalanmış ve yararlanmış olacağız. Ben sözlerime burada son verirken, çalıştayın
hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum ve çalıştaya katkı verecek siz değerli
katılımcılara ve bu çalıştayın oluşmasında emeği geçen başta çalışma arkadaşlarım,
mesai arkadaşlarım olmak üzere herkese teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.
BAŞKAN - Sayın Genel Müdüre biz de teşekkür ediyoruz, verdiği değerli bilgiler için.
Şimdi çalıştayımıza OECD’den katılım sağlayan Sayın Saturu Hagino’yu kürsüye arz
ediyorum. Kendisi ticaret siciller konusunda, istatistikler konusunda bilgi verecek.
OECD - Teşekkür ederim. Benim ismim Saturu Hagino. OECD’nin kıdemli
danışmanıyım. OECD bildiğiniz gibi uluslar arası bir kuruluşve 31 tane sanayileşmiş
9
ülkeyi kapsamaktadır ve Türkiye de üyelerden bir tanesidir. Beni buraya davet
ettiğiniz için Türkiye Gümrük ve Ticaret Bakanlığına teşekkür etmek istiyorum. Aslına
bakarsanız orijinal olarak ben Japonya’dan geliyorum. Bugün ben sizlere istatistik
açısından sicil konusuna değinmek istiyorum. Öncelikle OECD’nin gelişmesinden
Euro State data veri tabanından bahsedeceğim. Yine aynı zamanda istatistiki
anlamdaki sicillerden de bahsetmek istiyorum. TEC nedir?
TEC, ticari
karakteristiklere sahip kurumlar demek anlamına geliyor; yani ticaret yapan şirketler
anlamına geliyor. Bu bir tür ticaret sicile ilişkin bir tür altyapıyı sağlıyor ve uluslar
arası ticari faaliyet gösteren şirketleri kapsıyor. TEC veri tabanına bakacak olursak,
OECD tarafından erişim sağlanabiliyor. OECD Stat şeklinde giriş yapabiliyorsunuz
buna. Ve yine verinin elde edilebilirliği anlamında bakacak olursak burada
toplulaştırılmış verileri görebiliyoruz. 2003 yılına bakacak olursak 25 OECD ülkesini
kapsıyor ve yine OECD üyesi olmayan 6 ülkeyi kapsıyor. 31 tane ülke var bu TEC
kapsamında. Türkiye de yine aynı şekilde TEC’i oluşturmuş durumda; ancak Japonya
bu çalışmanın içerisinde değil halihazırda maalesef ki. Geçmişine bakacak olursak
TEC’in; 1990‘ların ortasında Eurostat bir tür çalışma gücü oluşturmuştur. Bu da
ticaret ve iş sicil yönetmelikleri arasında bir bağlantı oluşturmuştur. Ve ticari kayıt,
ticari sicil çalışmaları, yönetmeliklerine ilişkin pilot çalışmalar yapılmıştır. 2009’da da
yeni İntrestat ve Ekstrastat yönetmelikleri oluşturulmuştur ve bu da zorunlu bir
raporlama şeklini almıştır. Ve referans yıldan sonra olmak üzere18 ay sonrasında da
zorunlu hale getirilmiştir. Eurostat’ın girişimi ile TEC verileri ele alınmıştır ve bu
yapılırken de AB üyesi olmayan ülkelere bir metodolijik kılavuz hakkında bir anket
gönderdik. Tabii TEC’den bu tip bilgiler sağlanması mümkün. 17 tane tablo görmek
mümkün TEC anketlerinde. Tablo 1’de nüfusa ilişkin bilgi ister, TEC veri tabanı ile
ilgili olaraktan ve bununla ilgili bazı bilgiler vardır. Burada karşılaştırma yani iş
girişimleriyle ve ticaret ile ilgili eşleştirmeler hakkındaki bilgiyi içerir. Tablo 2’de ise
toplulaştırılmış üyeyi içerir ve ilgili faktörleri de bulundurur içinde. TEC veri tabanının
kullanımına bakacak olursak öncelikle bu ihracat ve ithalatlarla ilgili bilgileri sağlar.
Örneğin bu tablo OECD ülkelerindeki ihracatla ilgili bilgi veriyor ve bildiğiniz gibi
ihracatta herkesin yapabileceği bir iş değil. Burada ticarileşmiş örneğin daha büyük
şirketlerde 200’den fazla çalışanı varsa daha yüksek düzeyde bir eğilimi olduğunu
görüyoruz ihracat yapmaya. TEC verisi aynı zaman da 5 farklı veri setleri halinde yer
almaktadır. Mesela büyüklük sınıflarına göre, girişimlerin en yüksek, en üstteki
girişimlerin yaptıkları ticarete göre yine ortak bölgelerin ortaklıkta bulunan bölgeler
tarafından yapılan ticaret anlamında. Ticaret grupları ve ekonomik gruplar anlamında
ve yine ürünlerin çeşitliği şeklinde çeşitli gruplar altında TEC veri tabanı farklılık
göstermektedir, bölümlere ayrılmaktadır. TEC veri tabanı ücretsiz değil. Girişlere
ilişkin ve giriş ve çıkışlara ilişkin oranları kapsamalı ama kapsamıyor. Ancak bununla
beraber ekonomik sektör tarafından ve girişimciler büyüklükleri ile ilgili olaraktan bu
veriler belirlenebilir ve aynı zamanda sahiplenme durumu ile ilgili olarak bu veriler
belirlenebilir ve bununla ilgili önemli bir bilgi ise, ticari dinamiklerle ilgili konular ise
sürekli olarak ihracat yapan kişilerin belirlenmesi, firmaların belirlenmesidir. Bu ise
uluslar arası piyasalarda iş yapan firmaların bilgilerini vermektedir. Aynı zamanda
10
TEC veri tabanı sadece ticari bilgileri, ticari hizmetleri içermez. Son olarak TEC veri
tabanı tabii ücretsiz değil, heterojen bir yapıya sahip ve zincirler tarafından bu
heterejonite ortaya çıkarılmış durumdadır. Gelecekteki planlarımıza bakacak olursak
yakın bir sürede bizler raporlama yapan ülkelerin sayısını artırmayı istiyoruz ve aynı
zamanda hizmet kapasitesini artırmak istiyoruz. Uzun vadede ise istatistiki bilgi
sistemini oluşturmak istiyoruz TEC’te yani TİVA diye adlandırdığımız ticari hacimden
bahseden bir çalışmamız var ki bu da ihracat, hangi firmalar ihracat yapıyor bunu
belirliyoruz. Ve bununla global düzeyde hangi firmaların ihracat yaptığını, hangilerinin
yapmadığını bu zincirler arasında hangilerinin olup olmadığını belirlemeye
çalışıyoruz. Bununla beraber yine 5-6 Aralık 2013’te ise CPS ile ilgili olarak da bir
çalıştay gerçekleştirilecek bunu da takip etmeniz mümkün olabilir. Bu noktada ise
istatistiki anlamda iş kayıtlarından ve sicillerinden bahsetmek istiyorum. Burada bir
tanım var, burada hedef populasyon tüm yurt içi iş yapanları kapsıyoruz. Ama bunun
içerisinde tabii ki hükümet ile ilgili olanlar yok veya devlet kuruluşları yok. Bununla
beraber istatistiki bilgi hazırlanırken bu bilgiler içerisinde sahiplenme, demografik
bilgiler ve aynı zamanda sınıflandırmayı da içermeli. Bazı ülke örneklerini de
görmemiz mümkün. AB ülkeleri için baktığımız zaman bu yönetmeliğin bir yönetmelik
olduğunu görüyoruz ve bunun ortak bir çerçevesi olduğunu da görüyoruz iş sicilleri ile
ilgili olaraktan, yine ABD’de ki iş sicili ise yine farklı bir şekilde işlem gördüğünü
görüyoruz. Kanada iş sicil sistemine bakacak olursak burada 4 tane istatistiki özellik
taşıdığını görüyoruz ki bunlar girişimler için, şirket için, kuruluş için ve yerine göre
bunların belirlendiğini görüyoruz. Bazı ülkelerde ise hali hazırda bu çalışmaların
gelişmekte olduğunu görüyoruz. Mesela Japonya da bizim iş sicilimizin
gerçekleştirilmesi hali hazırda gelişim altında, geliştirilmekte ve yıl sonu itibariyle
bitmiş olacağını planlıyoruz. Yine ticari sicillerin birbirine bağlantı kurulması işi
gerçekten çok önem arz etmekte. Bazı kalite göstergeleri bulunmaktadır bununla ilgili
olarak mesela tüccarlar bu iş sicili ile eşleşiyor mu? Buna bakmak gerekiyor. Ve
bununla beraber yine ticari hacmin, ticari işlerin alanının birbiri ile eşleştirme
çalışması bulunmakta ve uluslar arası ticari sicillerin ve yine istatistiki anlamda
değerlendirmesi yapılması gerekiyor. Bununla beraber bazı göstergeler de var.
Bunlar da uluslar arası kalite, sicille ilgili bazı çalışmalar var.Ticari sicille ilişkin ticari
kapsam gibi bunun içerisinde kalite göstergeleri var ve biraz önce de bu kalite
göstergelerinden bahsetmiştim zaten. Bundan başka uluslar arası kılavuzlar,
istatistiki işletme sicilleri bu yıl erişilebilir olunacak ve görev gücü ile ilgili olarak
bununla beraber bir görev gücü oluşturulmuştur UNEC, UEROSTAT ve OECD’nin
işbirliğinde 2011’in Kasım ayında oluşturulmuştur ve geçen hafta ise Cenevre’de bu
konuya ilişkin bir çalışma yapılmıştır. Ve sanıyorum Mısır’da bu görev gücü
içerisinde yer alacak. Mısır uluslar arası kılavuzların oluşturulmasında ve iyi
uygulamalara ilişkin önerilerde bulunma çalışmasına katılacak. İstatistiki sistemlerin
oluşturulması hedeflenecek ve pratik, uygulanabilir kılavuzların oluşturulmasında
görev alacak bu ülkeler. Burada ise arka planı görüyorsunuz ancak ben hali hazırda
özünü anlatmaya çalıştım size gördüğünüz üzere. Ben aynı zamanda manuel,
istatistiki, uluslar arası ticaret hizmetlerinde de çalışıyorum. Çünkü MS, ITS 2010’da
11
çalıştım, dediğim gibi ve bunun içerisinde 41 tane bölüm bulunuyor ve burada yine
sicillerden bahsediyor. Bunun gelecek yıl elde etmeniz mümkün olacak ve bu
çalışmaya da biz yoğunluk vermiş durumdayız hali hazırda. Son olarak ta özel amaçlı
girişimlerden de bahsetmek istiyorum bu sicillerle ilgili olarak. Bununla ilgili olarak
EUROSTAT, ICB tarafından ve OECD tarafından yine bir görev gücü oluşturulmuş ve
bu görev gücü özel konuları ele almıştır. İstatistiki konulara değinmiştir ve özellikle
mesela MEIS kodlarını oluşturmak için çalışmalarda bulunmuştur. Ve yine ticari
girişimlerle ilgili olaraktan özel çalışmalarda bulunan özel girişimlere önem vermiştir.
ESP’lere bakacak olursak hali hazırda görev gücü 11 tane türde özel girişimin
olduğunu görmüştür, tescil etmiştir ve bunların bazı kodlarla, belli başlı kodlarla ilgili
çalışmalarını yürütmüştür. Ana çalışma alanlarını belirlemiştir. Ve gördüğümüz gibi
bu çalışmalar bu özel girişimlerin genellikle finansal girişimler olduğunu görüyoruz.
Mesela Shell firması olduğunu görüyoruz. Kondeyt yine fon oluşturma yine aile
şirketlerinin finansmanlarının yönetilmesi gibi çalışmalarda bulunduğunu görüyoruz.
Leasing firmaları olduğunu görüyoruz. Factoring firmaları olduğunu görüyoruz. Ve
yine sigorta firmaları olduğunu ve ESP finansal görevleri olan diğer ESP’lere
olduğunu görüyoruz. Yani özel girişim firmaları olduğunu görüyoruz. Ve bunlar genel
olarak finansal faaliyetleri olduğunu görüyoruz ve bunları finansal şirketler olarak ta
değerlendirebiliyoruz. Ancak iki tane farklı ESP var. Bir tanesi ticari şirket olarak var
ve bu şirketler bir ülkenin malını, yaşadıkları, bulundukları ülkede o ülkenin malını bir
başka ülkeye satabiliyorlar. Ve bununla beraber bunun sanayi alanlarına bakacak
olursak inissecton bölüm G 4600 olarak belirleyebiliyoruz. Bununla beraber Royal T
ve yine Lisanslama şirketi olarak görüyoruz ve bunların fikri mülkiyet hakları ile ilgili
çalışmalar yaptığını görüyoruz. Bunlar finansal olmayan şirketler olarak
belirlendiklerini görüyoruz. İmtiyaz ücretleri ile ilgilendiklerini görüyoruz. Ve yine
baktığımız zaman bölüm olarak INIS bölüm G 4600 de yer aldıklarını özür dilerim
ISIS bölüm 7400’de yer aldığını görüyoruz. Ve veri toplama açısından baktığımız
zaman şunun farkına varıyoruz ki fiziksel olarak var olamama problemi yaşadıklarını
görüyoruz. Ve bu noktada ülkelerin veri toplama merkezlerinin oluşturulması çok
önem arz etmektedir. Dolayısıyla buradaki şirketlerin bu verilerin toplanmasıyla
resmiyet kazanmaları önem arz etmektedir. Benim söylemek istediklerim bu kadardır.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Sayın Hagino’ya sunuş için çok teşekkür ediyoruz. Ticari işletmelere
yönelik, ihracat, bilgi toplama, veri toplama, veri tabanı hazırlama çalışmalarından
yurt içi ve yurt dışı ticaret istatistiklerine ilişkin OECD’deki çalışmalara hakkında
bilgiler verdi. Şimdi her ülkede geleceğe ilişkin planlar yaparken, kullanılabilir veriye
ihtiyaç var. Yani önce durum tespiti daha sonra da politika belirlemek için kullanılabilir
veriye ihtiyaç var dolayısıyla OECD çok değerli bir bilgi kaynağı olarak bu konuyu
yükledi. Çok teşekkür ediyoruz kendisine. Sorularınız varsa eğer şimdi alabiliriz. Evet
Irak’tayız.
IRAK - Allah’ın adıyla ve Resulullaha selam ederim. Başlangıçta Türk Hükümeti’ne
bu konferans, çalıştay için çok teşekkür ederim. Ki İslam İşbirliği Örgütüne tabii bu
12
çalıştay için teşekkür ederim. Aynı zamanda bütün kardeşlerime teşekkür ederim
buraya katılan herkese teşekkür ederim.
Bende bir soru var mümkünse diğer arkadaşları bilmem ama. Acaba ticaret sicil kaydı
yaparken özel sektör veya hükümet sektöründe ayrı bir sicil mi yoksa ticaret odaları
mı ayrı ayrı mı bu kaydı tutacak yani ticaret odaları mı bunu kaydı tutuyor yoksa
hükümet mi tutuyor yani İslam ülkelerinde hangi makam bu tescil kaydı tutar? Biz
Irak’ta mesela Ticaret Odaları bu kaydı tutuyordur. Ve aynı zamanda Ticaret
Bakanlığı bu ticaret odalarına yetki vererek ticaret adı, ismi kaydı tutması sicil
tutmasına yetki vermiştir. Ve aynı zamanda Ticaret odası bilahare Ticaret
Bakanlığına bilgi vermektedir. Ticaret odaları bu sicil kaydı tutarken tabii gereken
şartları temin ettikten sonra firma şartları temin ettikten sonra gerek birey veya toplum
veya ailece veya bir fabrika veya herhangi bir işletme veya grup olabilir. Bu şartlar
temin ettikten sonra kayıt eder ve bilahare Ticaret Bakanlığı’na bildirir. Biz özel
sektörde veya Irak’ta olduğu gibi özel sektörde bu Ticaret odaları tarafından kaydının
tutulmasını tercih ederiz. Bu ticari isimleri kaydederek çünkü Ticaret
Odaları
geniş bilgiler çarşılar ve pazarlar hakkında gerek dış gerek iç pazar hakkında bilgisi
vardır bu ticaret odalarının. Bu isimler çalıştığı alanda da benzer bir çalışma alanı
veya isim olması gerekir. Ve bu da ancak Ticaret Odaları bilebilir. Ve ticari isim de
ahlak değerlerine de ters düşmemesi gerekir. Ve bu ticaret ismi de dini değerleri
sömürmemesi lazımdır çünkü başka bir alanda da sömürebilir. Onun için dini isim ve
semboller taşımaması lazım. Örneğin mesela alkol satan mağazaya Maşaallah adı
vermişsin. Ayakkabı dükkanı maşallah adı vererek bu ilginç bir şey. Teşekkür ederim.
Özet olarak şunu demek istiyorum. Bu Ticaret sicil işi bu şekilde olur. Teşekkür
ediyorum size.
BAŞKAN - Çalıştayımızın sistemi gereği Sayın Saturay’a yani sunucuya ilişkin
sorularınız varsa şimdi onu alalım. Daha sonra her ülkenin kendi tecrübelerini
aktarması konusunda zamanımız olacak. Ticaret sicili dünyada çok farklı şekillerde
tutuluyor ben kendim naçizane bilgilerime dayanarak söylüyorum. Bunu Adalet
Bakanlığı’nın mahkemeler nezdinde tutulan ticaret sicilleri olduğu gibi, Devletin işte
Ticaret Bakanlığı, Sanayi Bakanlığı gibi kuruluşlarının veya Ticaret Sanayi Odalarının
tuttuğu olduğu gibi, bizzat özel şirketin tuttuğu ticaret sicilleri de var yani devletin
verdiği belirli sürelik yetkiler için 15 senelik, 20 senelik sürelerle bizzat bir sicil şirketi
bilgi istihbarat şirketinin tuttuğu siciller de var. Bu çalıştayın amacı zaten İslam İşbirliğ
Teşkilatı üyesi ülkelerdeki bir durum tespiti yapmak, bir birbirimiz tanımak, potansiyel
işbirliği alanları veya iyileştirme alanlarını tespit etmek. Ondan sonra geleceğe
yönelik perspektifler, programlar geliştirmekti. Şimdi Sayın Hagino’ya sorumuz varsa
onu alalım. Sayın Hagino’nun veya son söyleyeceği bir şeyler varsa onu alalım.
Uluslar arası kuruluşların görüşmelerinden sonra da ülke sunuşlarına geçeceğiz. Her
birimiz kendi ülkemizde sicile ilişkin bilgiler vereceğiz. Daha sonra devam edeceğiz.
Cezayir temsilcisi Buyurun.
13
CEZAYİR - Teşekkür ederim Sayın Başkan. Ben şimdi Fransızca konuşmak
istiyorum. Aslında ben bir soru soracağım. Ve bizim Cezayir’deki deneyimimize de
biraz değiniyor olacağım. Öncelikle sayın başkan izninizle size hali hazırda
önümüzde duran birtakım tanımları hatırlatmak istiyorum. Cezayir de Ticaret sicil
merkezi sadece Ticaret sicili ile ilgileniyor. Sayın konuşmacı da az önce buna
değinmişti. Bu merkez bünyesinde hem Ticaret sicili ile ilgili bütün çalışmalar
yapılıyor bunun yanında kayıtlar da alınıyor. Yani ticaret sicili dediğimiz zaman hem
kayda alınan yani kayıt üzerinde kayda alınan hem de elektronik sisteme kaydedilen
bir kayıttan bahsediyoruz. Ve hem şahıs şirketleri hem tüzel şirketler hepsinin
kayıtlarını yine aynı merkez bünyesinde yapıyoruz. Bir de tabii şirketler
konsorsiyumuz var. Şimdi bir soru ile devam etmek istiyorum. Bir KOBİ ile ilgili bilgi
almak istiyorsak işte bu konsorsiyoma başvurabiliyoruz. Çünkü konsorsiyumun elinde
de bilgiler var. Cezayir’de finansal sonuçları vesaire hepsi bu konsorsiyuma
bildiriliyor. Ticaret sicili merkezinde ise KOBİ midir? Büyük bir şirket midir? Tam
olarak onu bilmiyoruz yani ilk başta kaydını yapıyoruz. Sonra belki şirket gelişebiliyor,
büyüyebiliyor, halbuki konsorsiyum bünyesinde o şirketin bütün gelişimini biz takip
edebiliyoruz. Yani ticaret sicilini bu merkezde yapıyoruz hem de konsorsiyumla
işbirliği çerçevesinde şirketlerin bütün hayatını takip etme imkanını buluyoruz. Bu
bizim Cezayir’de uyguladığımız sistem tabii ki. Kağıt üzerinde tutuyoruz, elektronik
ortamda tutuyoruz, sürekli güncelliyoruz, gerçek zamanlı olarak bilgilere
ulaşabiliyoruz. Cezayir’deki bütün vilayetlerde, bütün bölgelerdeki ofislerimizde o
bölgedeki tüm şirketlerin bilgileri yer alıyor. Biraz tabi hızlı gidiyorum ama kısaca
tanıtmak gerekirse bizim sistemimiz bu şekilde, Türkiye’de olduğu gibi bir elektronik
sistem pilot projesini biz de başlatmış bulunuyoruz. Şu an hala pilot proje süreci
devam ediyor. Yakın zamanda projeyi gerçekleştirmeyi umuyoruz. Umarız sene
sonuna kadar biz de bu projeyi başlatabileceğiz. Evet Sayın Başkan küçük bir gözlem
yapmak istedim. Cezayir’de ulusal merkezimiz otonom bir idare sisteme sahiptir, yani
otonom bir kurumdur. Biz devlet’e bağlı değiliz ve devlet bizi finanse etmiyor yani
ajans dediğiniz zaman bazı ülkelerde ajans var, bazı ülkelerde ticaret odaları var,
bazı ülkelerde devlet’e bağlı kurumlar var. Çok teşekkürler sayın başkan tekrar. Ben
teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Bende teşekkür ediyorum. Dünya Bankası temsilcisini alacağız birazdan.
Çok teşekkür ediyorum.
OECD - Teşekkür ediyorum sorularınız için. Ben bu sorulara kısa bir cevap verebilir
miyim? Bilmiyorum ama kim bu kayıtları tutmalı, ticaret sicilleri tutmalı diye
sorulmuştu. OECD’nin veri tabanları söz konusu olduğunda birçok ülkede verileri
toplayan devlettir ve OECD’ye yansıtan da devlettir. Ve bunun nedenlerinden bir
tanesi kayıtları yapanlar için bir zorunlu bir eleman bir faktör olmalı yani kayıt tutma
zorunlu olmalı ki böylelikle bütün verilen bütün nüfusu kapsayabilsin. Yine bir çok
OECD ülkesinde bunu zorunlu kılmak için hükümetlerin de, devletlerin de bu işin içine
katılması gerekmektedir. Ve başka ülkeler için şunu söyleyebilirim ki özellikle de
mesela ticaret odaları da gerçekten çok güçlü ve bunlarda bütün nüfus için bilgiyi
14
toplayabilirler ve bu da bu odalar için önem arz ediyor. Sanıyorum bu konu ile ilgili
olarak Dünya Bankası’ndan gelen arkadaşımızın daha detaylı bir deneyimi ve bilgisi
olabilir ve kendisi de bu konuda bir yorum getirebilir diye düşünüyorum. Burada ki
OECD’nin veri tabanının bir zayıflığı söz konusu, bu bir istatistiki veri toplama olduğu
için bazı eşikleri var. Birçok ülkede en küçük girişimler bu sistem içerisine
katılamayabiliyor. Mesela bu noktada sanıyorum ki 200, 300 yani 30.000 €’luk bir eşik
söz konusu dolayısıyla bu noktada bir çok küçük girişimciler bu istatistiki bilgilerin
devlet tarafından toplanması anlamında bu sistem içerisine giremiyorlar. Yani bu
kapsama alınmayan girişimler için özel sektör devlet işbirliğinin yapılması lazım ve bu
çok önemli. Hatta OECD ülkelerinde dahi bu çok önem arz ediyor, bununla ilgili sizin
deneyimlerinizden gerçekten çok fazla şey öğrenmemiz gerektiğini de düşünüyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Biz çok teşekkür ederiz, sunuşu için.
Saygıdeğer konuklar son yıllarda tüm dünya ülkelerinde yapılan reformların çoğu
ticari mevzuat alanında, özellikle şirket kuruluşu, şirketin iş yapma kolaylığı,
vergilendirme, ihracat prosedürleri, icra iflas kanunu, şirketin kapatılması gibi
alanlarda yoğunlaşıyor. Zannediyorum bu alandaki çalışmaların yoğunlaşmasında
Dünya bankasının son yıllarda yayınlamış olduğu 7-8 yıllık bir süreci var diye
hatırlıyorum. Doing-Business raporunun çok önemli bir rolü var. Ülkeler kendi
ülkelerinde yapılan şeylerin, faaliyetlerin görünürlüğünü görüyor orada ve uluslar
arası yabancı yatırımlar, doğrudan yabancı yatırımlarda muhakkak bir gösterge
olarak bunu dikkate alıyor. Şimdi Andrey Mikinev Dünya Bankası’ndan bu konuda bir
sunuş yapacak. Kendilerini kürsüye arz ediyorum.
DÜNYA BANKASI – Günaydın beyler ve bayanlar, kıymetli misafirler ve çalıştayın
delegeleri. Deneyimimiz ve ticaret sicili reformlarındaki eğilimleri burada size sunmak
benim için büyük bir onur.
Adım Adrei Mikhnev. Dünya Bankası için çalışıyorum. Ve işletme sicili ile ilgili
çalışmalarda bulunuyorum. Ve küresel anlamdaki yapılan çalışmalar bizim
ajandamızda, gündemimizde yer alıyor. Ve sanıyorum buradaki sunumlar sizlere bazı
düşünceleri sağlayacaktır. Ve aynı zamanda şundan da emin olmak istiyorum.
Umarım bu sunum sonucunda bir tartışma ortamı olacaktır ve OECD, İslam İşbirliği
Teşkilatı üyesi ülkeler arasında bir tartışmaya bu konuya ilişkin bir tartışmaya yol
açacaktır diye umut ediyorum.
Ticari sicilin rolü çok değişiklik göstermektedir. Birçok rolü vardır. Temel olarak
baktığımız zaman, bir kayıt oluşturmak, yeni işletmenin kayıt edilmesi. Bu ne olursa
olsun. Özel şirket olabilir veya yasal bir, yasal kimliği olan kuruluş olabilir. Ancak bu
kaydın etkin bir şekilde yapılması lazım, dolayısıyla daha fazla kayıtlı firma olsun,
ekonomik kalkınmaya katkı ve istihdam yaratsın. Ve sicil aynı zamanda bir tanıma
kaynağı olarak ta kullanılabilir, girişimler için. Bu gerçekten önemli bir nokta ve bu
noktadan baktığımızda buradaki veri, sicildeki veri doğru olmalı ve güncel olmalıdır.
15
Ve çok da önemli ticari işletmenin kaydı için önem arz etmektedir. Global, küresel
anlamda baktığımız zaman bu kayıtların yapılmasını farklı yerlere bu görevi
vermektedir. Yine bununla beraber sicillerin oluşturulması farklı hizmetlerin, devletle
olsun veya diğer paydaşlarla olsun farklı hizmetlerin oluşturulmasına yardımcı
olmaktadır. Burada şunun farkına varmalıyız. Farklı sicil şekilleri vardır. Bazı
ülkelerde siciller Ticaret odaları tarafından yapılmaktadır. Mesela Hollanda’da,
İtalya’da, Kolombiya’da bunların hepsi tüm sicil ticaret odaları tarafından
yapılmaktadır bu bir örnek. Bir başka ülkede ise ticaret mahkemeleri tarafından
yapılabilir. Mesela Avrupa’da bazı iyi örnekler Almanya ve Avusturya’da siciller ticaret
mahkemeleri tarafından yapılıyor. Yine küresel bazda baktığımız da sicil ajansları
idari ajanslardan farklıdır. Yani herhangi bir bakanlığı bağlı olmaksızın işlerini
yürütürler. Mesela İngiltere, Kanada ve Yeni Zelenda’da bunların hepsi ayrı bir
şirketlerin işini gören ayrı bir kuruluş olarak görevini yapmaktadır. Veya Avustralya
veya Pakistan’da ise bu bir güvenlik ve değişim komisyonun işidir. Ve bazı ülkelerde
ise mesela Türkiye’de bu çalışma ise Ticaret Bakanlığının uhdesinde bulunmaktadır
ve gerçekten de popüler olarak yapılan bir çalışmadır. Ve bazı ülkelerde ise Adalet
Bakanlığı tarafından gerçekleştirilmektedir. Uygulama şunu gösteriyor. Tek bir çözüm
yok. Yani bir kurumsal çözüm yok. Bu sicilin kimin tarafından yapılacağı, tutulacağına
dair. Önemli olan ülkelerde bu etkinliğin sağlanması. Ama bu noktada önemli olan
nokta sicilin yapılabilmesi için bir başlangıç noktası olması lazım, yeni kuruluşlar,
işletmeler için ve devletle etkileşim içine girmesi için ve farklı yönetmeliklerden
haberdar olması için. Dolayısıyla işletmelerin sicile açılan kapısına baktığımız zaman
bunun ilk nokta olduğunu görüyorsunuz. Mesela birisinin evine gidiyorsanız diyelim ki
orada ilk izlenim çok önemlidir. Ve burada biz evimize gelen misafire iyi bir şekilde
davranmaya çalışırız. İşte aynı şekilde bu kaydı yapan insanların da aynı şekilde
kendilerine gelenlere iyi bir şekilde davranmaları gerekir. Çünkü bu noktada; bir
yatırım, bir istihdam ve bir gelir yaratma durumu ortaya çıkar. Şimdi bakacak olursak
burada ekonomik kalkınmaya ne şekilde etki etmiş ona bakacak olursak burada
birçok çalışma yapıldığımı görüyoruz mesela bir işletmenin oluşturulması için iyi bir
ilişki oluşturması için burada özel sektörün gelişmesine ekonomik kalkınmanın
geliştirilmesine yardımcı olacaktır. Dolayısıyla daha fazla rekabetçi bir ortam piyasa
oluşturacağı için de buna önem göstermemiz lazım mesela iç piyasada daha fazla
girişim olursa, işletme olursa o zaman daha büyük bir rekabet ortamı çıkacaktır. Ve o
zaman daha kaliteli bir mal ve hizmet sağlanması söz konusu olacaktır tüketiciler için.
Ve bu grafiklere bakacak olursak eğer bazı ülkelerin gerçekten yeni işletmelerin bu
şekilde daha büyük sayıda ortaya çıktığını görüyoruz. Ve bununla beraberde gelirin
arttığını ve yasa dışı işletmelerin artık azaldığını görüyoruz. Ve aynı zamanda
grafikte, sağ taraftaki grafiğe bakacak olursak burada güçlü bir ilişki olduğunu
görüyoruz. Yine kişi başı gayri safi milli hasılanın açısından bakacak olursak burada
gerçekten bu konunun çok büyük önem arz ettiğini görüyoruz. Daha fazla işletme
olursa, kurulursa ve kayıt olursa o zaman ekonomik kalkınmanın ve gayri safi milli
hasılanın daha çok arttığını görüyoruz. Küre üzerinde yapılan küresel çalışmalara
baktığımız zaman burada çok güçlü bir ve kesin net sayılar verdiğini görüyoruz. Yani
16
iyi bir tescil rejiminin bir ekonomik kalkınmaya büyük bir katkıda bulunduğunu
görüyoruz. Mesela ülkelere özgün çalışmalara baktığımız zaman mesela
Kolombiya’da, Meksika’da yapılan çalışmalara baktığımız zaman burada Tek durak
ofislerin oluşturulduğunu görüyoruz. Veya mesela lisans çalışmalarının yapıldığını
görüyoruz Hindistan’da ve bunların yeni şirketlerin kurulmasına artışta, katkıda
bulunduğunu görüyoruz ve diğer faktörlerin daha az öneme sahip olduğunu ama
işletmelerin kaydının daha çok etkin olduğunu görüyoruz. Ve yine Meksika’da bu
yapılan reformla istihdamın arttığını görüyoruz. Ve tek durak ofislerin oluşturulmasıyla
da yine de Meksika’da neredeyse formal yani resmi istihdamda % 5’lik bir oranda
artış olduğunu görüyoruz. Bununla beraber mesela bir işletmenin 10 günlük süre
içerisinde kurulması sağlanabiliyorsa o zaman küçük kuruluşların %3 oranında bir
artış yapacağını görebilirsiniz. Aslında küçük bir rakam ancak buradaki yatırım
oranına baktığımızda bunun önem arz ettiğini görüyoruz. Yine bununla beraber
ulusal bir katkıda bulunuyor. Yani daha iyi bir sicil kaydı oluşturuluyorsa o
zaman çalışanları için katma değer sağladığını görüyoruz ve böylelikle de daha
iyi rekabet ettiğini görüyoruz. Ben katılımcılara ilişkin daha yakın bir örnek
sunmak istiyorum mesela Mısır’la ilgili bir örnek var. Tek durak ofislerinin
kurulmasıyla Mısır’da özellikle yurt içi yatırımcılar için çok önemli sayıda bir
artış oldu ve bununla beraber Yabador’da yabancı yatırımda artış olduğunu
görüyoruz ve bu sadece tek durak ofisleriyle ilgili değil ama aynı zamanda bu
tek durak ofislerinin kurulmasıyla doğrudan yabancı yatırımın arttığını
görüyoruz. Yine bununla beraber gayri safi milli hasılanın artımıyla ilgili olarak
düzenleyeceği reformların yapılmasıyla birçok şeyin arttığını görüyoruz. Her
zaman sorduğumuz bir soru var. Dünya üzerinde partnerlerimizin sorduğu bir
soru var. Ne kadar reform yapmamız gerekir ki gerçek bir değişime tanık
olabilelim? Eğer 10 günlük bir süreye indirirseniz bu herhangi bir değişiklik
yapacak mıdır veya bir tek durak ofis kurarsanız bunun sonucu ne olacaktır? Biz
gerçekte çok kapsamlı bir analiz gerçekleştirdik. Geçen yakın bir süre içerisinde
ve bu arada kırılma noktalarını bulmaya çalıştık. İşletmeler için daha hızlı bir
şekilde nasıl işletmeyi kurabilirler diye kırılma noktalarını tespit etmeye çalıştık.
Bir tür regresyon analizi yapmaya çalıştık ve farklı verileri kullandık ve buradan
bu %10’luk bir azalma mı olmalı %20, %30, %40, %50, %60, %70 gibi zaman ve
maliyetten düşüş sağlanmalı mı ki nasıl bir farklılık yaratılabilsin diye baktık.
Yani reformdan önce ve reformdan sonrasında nasıl bir durum ortaya çıkacak
diye bir değerlendirme yaptık ve bu çalışma şunu gösterdi ki en azından %40
oranında bir azalma gerçekleştirilirse başlangıç noktasında zaman ve maliyet
açısından kesinlikle burada değişeceğini ve yeni işletmelerin sayılarının
17
artacağını söyleyebiliriz. Yani bu tabi ki %20 oranında zaman ve %20 oranında
da maliyetin azaltılması anlamında yorumlanabilir ama bu gerçekten bir kırılma
noktası olarak gösterilebilir. Burada tabi fonlama da çok önemli. Daha çok
reformlar ama sadece mesela yine nakit akışı konusunda bunlar önemli. Bu da
aynı zamanda özel sektörün geliştirilmesine de çok önem arz etmektedir. Yine
burada sonuç olarak bakacak olursak işletme ortamı daha büyük reformlara
ihtiyaç duyuyor ki böylelikle daha fazla iş yapabilsin. Bu çalışma ise aynı
zamanda şöyle bir göstergeyi de gösteriyor. Daha önce kullanmadığımız bir
göstergeye sahip olduk ve bu gösterge sizin kendi ülkenizde de kolay bir
hesaplama yapılabilir. Yani bu ne demek? İşletmeye giriş yoğunluğu ve bu
gösterge yeni oluşturulan yeni girişimler kayıt olan işletmelerin sayısını
gösteriyor ve nüfusa da oranını gösteriyor ve büyük ülkelerle ve büyük
şirketlerle bunu karşılaştırıyoruz. Ve burada görebiliyoruz ki büyük yüksek gelirli
ülkelerde büyük işletmeler olduğunu görüyoruz. Ancak her yıl yüksek gelirli
ülkelerde daha fazla şirket kurulduğunu görüyoruz. Yani düşük gelirli ülkelerden
daha fazla olduğunu görüyoruz. Bu da şunu gösteriyor, bize burada bir
büyümeyle ve ülkenin zenginliğiyle bir korelasyon ilişki olduğunu görüyoruz ve
ortalamaya baktığımız zaman yüksek gelirli ülkelerde, birçok gelişmekte olan
ülkede ise bin tane de bir tane kayıt alınabiliyor. Yani resmi işlerin, resmi
kuruluşların yapılabilmesi için de bu çalışmaların, reformların gerçekleştirilmesi
gerekiyor. Şu konu enteresan, reformlardan sonra birçok ülkenin yeni
işletmelerin kaydının aslında çok büyük gelişme gösterdiğini görüyoruz. Burada
baktığımız zaman tarihsel gelişimini görüyorsunuz. Mesela sol tarafta bu kadar
büyüme görülmezken araştırma aşamasında, daha sonrasında büyümeden
sonra, reformlardan sonra özel şirketlerin büyümesinin çok dikkat çeker
düzeyde olduğunu görüyoruz. Dünya Bankası’na ne yapmaya çalışıyoruz? Bizler
ne şekilde bir işletmenin kuruluşunda nasıl kolaylaştırma gerçekleştirebiliriz?
Yine raporumuzda bunu dikkate aldık. Farklı noktalara değinmemiz gerekiyor
bu noktada. Şirketin büyümesi, kalkınması ve işini büyütmesi anlamında bir
şirketle başladığımız zaman tüm gerekli prosedürlere sicil kaydının yapılabilmesi
için gerekli tüm noktaları dikkate alıyoruz ve böylelikle resmi anlamda şirket
başlayabilsin. Dolayısıyla buradaki endeks burada toplanan bütün noktaları,
gereklilikleri içeriyor. Mesela prosedürler nedir? Bu şirketin kurulması,
yapılması ve gerçekleştirilmesi için yapılması gereken prosedürlerden
18
bahsediyoruz ve zamandan bahsediyoruz tabi aynı zamanda. Peki, bunu dünya
üzerinde nasıl yapıyoruz? Yani bu en iyi uygulamalar nerde ne şekilde? Burada
10 tane ülke görüyorsunuz ve bu ülkelerde işletmenin kurulması en kolay olan
ülkeler bir de işletmenin kurulmasının en kolay olan yer ve bu ülkeler bir
işletmenin başlatılması için gereken ücret, sermaye ile ilgili değil. Şirketin sahip
olduğu sermaye ile ilgili değil. Yani limitet şirket olması mı yoksa başka bir şirket
olması önemli değil. Yani 10 dolarlık bir sermayesi mi var yoksa 10.000 dolarlık
bir sermayesi mi var fark etmez. Limitet şirket olduğu sürece işletmenin
kurulum süreci aynı oluyor. Ancak bu gerçekten burada tek bir ücretin olması
tek bir yalın ücretin olması önemli. Birçok ülke ise işletmeler için böylesine
birleştirilmiş, tek, yeknesak bir uygulamanın olması çok önemli. Birçok İslam
İşbirliği Teşkilatı ülkeleri içinde çok önem arz edecektir eminim. Neden olmasın
böyle standart hale getirilmiş bir doküman. Böylelikle herkes aynı şekilde, aynı
türde bir dokümanı kullanaraktan kurulumu yapabilsin. Mesela mahkemelerin
farklı işlevleri var. Yani ticari sicili tutmaktansa farklı bir şekilde farklı işlerle
uğraşabilirler. Dolayısıyla noterlerin kullanılması ise yine opsiyonel olabilir. Eğer
isterseniz notere gidebilirsiniz. İşlemlerinizi orada gerçekleştirebilirsiniz. Eğer
bunu yapmak istemiyorsanız, o zaman noter olmadan bunu yapabilmelisiniz.
Yine İslam İşbirliği Teşkilatı ülkeleri arasında yapılan büyük reformlardan bir
tanesi, prosedürlerin sayılarının azaltılmasıdır. Tabi ki işletmelerin bir bankada
belli bir miktar yatırım yaparaktan, bütün bürokrasiyi takip ederekten bir
kurulum yapmasıyla işletmelerin yapılması mümkün olabilir. Ama bu herhangi
bir şekilde bir şirketin güvenilirliğine yardımcı olmuyor. Böyle bir miktar paranın
bankaya yatırılması ve bu girişime ne kadar para harcanıyor şeklinde devlet
tarafından bir görüşün sağlanması mümkün olmuyor. Ama burada tabi ki
süreçlerin açık ve şeffaf olması gerekiyor. İstatistiki amaçlar için lisanslama,
belediyeler için farklı sicillerin oluşturulması için sadece tek bir kimlik numarası
oluşturulması gerekiyor. Bu reformlar içerisinde tek bir kimlik hepsini
çözebilmeli. İlk sunumda hatırlayacağınız üzere son yıllarda birçok gelişme
yaşandığını biliyoruz ve 2005 yılında mesela 20 gün içerisinde bir işletme
kurulabilirken, mesela Amerika’da ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde bugün
itibariyle neredeyse yüzden fazla ekonomi içerisinde 20 günden daha az süre
içerisinde gerekli formaliteler yerine getirilebiliyor. Ama tabi ülkeler içerisinde
uygulamalar hala farklılığını korumaktadır. Ortalama olarak bakacak olursak,
19
eğer küresel anlamda bir işletmenin kurulması ortalama 30 gün sürüyor ve aynı
zamanda %90 civarında da bir gelir sağlanması gerekiyor. Bununla beraber 150
ekonomide 300den fazla reform yapılmış durumdadır. Ve 6 tane ekonomi de ise
son yıllarda yapılan araştırmalarda çok kolay bir şekilde işletmenin kurulabildiği
tespit edilmiştir bu raporumuzda. Bu ise ne tür reformların gerçekleştirildiğini
gösteriyor. Geçen yıl ve yakın zamanda örneğin ben OECD ülkelerinin
hangilerinin olduğuna bakmaya çalışıyorum. Mesela Gine, tek durak ofislerini
kurmuş durumdadır ki bu 6 prosedürü ortadan kaldırmış ve böylelikle 5 gün
içerisinde bir işletmenin kurulması sağlanabilmiştir. Yani kayıt, sicil işlemlerinin
kolaylaştırılması sağlanmıştır. Mesela ön denetim ortadan çıkartılmıştır ve tek
durak ofisleri ile bu kolaylaştırılmıştır. Aynı zamanda yine farklı sicil
gerekliliklerini de ortadan kaldırmıştır ancak bu daha önce sağlanan bilgilere
dayalı olarak yapılmaya başlanmıştır. Ama bu ilgili makamlara gönderilerek bu
bilgiler yapılmaya başlanmıştır. Ama tabi ki bu sağlanan bilgilerin işletmenin her
ilgili daireye veya yetkiliye gidip bu bilgileri sunması yerine ilgili olduğu ve bağlı
olduğu ticari kuruluşa bu bilgileri sağlaması yeterli olmuştur. Bu tür bilgilerin
ilgili kaynak sağlanarak iletilmesi yeterli olmuştur. Şimdi bir ülke için bir işletme
nasıl kurulur ona bakacak olursak, Kırgızistan ve Azerbaycan Cumhuriyetleri var
gördüğünüz gibi ülkeler içerisinde. Gördüğünüz gibi burada aynı zamanda
ülkenin çoğunluğunu İslam İşbirliği Teşkilatının üye ülkelerinin gerçekten
değerlendirilmesinin bu şekilde olduğunu görüyorsunuz ve 200’üncü sıralarda
yer aldığını görüyoruz genel olarak. Mesela Çad’ın gerçekten uzun bir süre daha
işletme sicil kaydı ile ilgili kat etmesi gereken bir uzun yol olduğunu görüyoruz.
Ancak bununla beraber iyi haber şu ki İslam İşbirliği Teşkilatı ülkelerinin
birçoğunun çok iyi bir gelişim gösterdiğini ilerleme gösterdiğini görüyoruz.
Genel olarak değerlendirmede, sıralamada altlarda olabilirler ancak dikkate
değer ölçüde ilerlediğini görüyoruz. Mesela Tacikistan, Yemen, Suudi Arabistan,
Mısır, Mali, Mozambik gibi ülkelerin gerçekten çok iyi bir şekilde gelişme
gösterdiğini ve sıralamada üst sıralara gelmeye başladığını görüyoruz
reformlarla beraber tabi ki. Örneğin bu ülkeler arasında işletme kurması için en
kolay işletme kurulmasının yapılabildiği ülkelerden bir tanesi Kırgızistan’dır. Tek
durak ofisleriyle bunu yapabiliyorlar ve sosyal fonu ve yine vergilendirme söz
konusu ve bunu da ikinci aşamada ise şirketi resmileştirerek yapıyorlar. Örneğin
İslam İşbirliği Teşkilatı örgütü ülkeleri arasında Azerbaycan’da sicil kaydı vergi
20
dairesinde yapılıyor. Yani farklı bir vergi toplama amaçlı olaraktan ayrı bir sicil
kaydı oluşturmuyor. Yine bir başka açıdan buradaki grafiğe bakacak olursak,
şunu görebiliyoruz ki, bir işletmenin kurulması Çad’ta neredeyse iki aydan fazla
bir süre gerektiriyor ve birçok prosedür var ve buradaki süreç gelirin %200’üne
denk geliyor. Mesela bir bankada hesap açılması, isminin kontrol edilmesi,
noter işlemleri aynı zamanda formalitelerin gerçekleştirilmesi yine Ticaret ve
Sanayi Bakanlığı’ndan yetki alınması, gazetede yayımlanması ve ekstradan
lisans ücretlerinin ödenmesi ve yine istihdam ofisinin denetimleri vs. gibi birçok
süreç var ve burada gerçekten hangisinin işe yarayıp hangisinin yaramadığını
görmemiz mümkün değil. Bunun da güzel bir örnek olduğunu görüyoruz.
Burada daha fazla süreç olduğu zaman özel sektörün büyümesini,
entegrasyonunu sağlamıyor, bütünleştirilmesini sağlamıyor. Ayrıca slaytlarda
gördüğümüz gibi. Daha az prosedür olursa, o zaman daha etkin, daha verimli bir
ortam yaratılmış oluyor. O zaman İİT ülkelerinde, üye ülkelerde ne tür olanaklar
sağlanabilir? Birincisi, hâlihazırda yapılmış olan şu, bu aslına bakarsanız
tamamıyla yeni bir şey değil. Birçok ülkede yapılmış durumda ve birbirimizden
öğrenecek tabi ki çok şeyimiz var. Tek bir ara yüzün oluşturulması prosedürler
için bu online olarak olabilir, çevrimiçi olabilir yani yeni bir yere gidersiniz
mesela, bütün bilgiler orda ve farklı ajanslardan o noktaya bilgiler gelebilir ya da
fiziksel bir tek durak ofisi olabilir. Bir noktaya gidersiniz ve orada bilgiyi tek bir
pencereden sağlayabilirsiniz ve her tarafta paylaşılabilir bu bilgi. Aynı zamanda,
burada bilginin en azami düzeye getirilmesi gerekiyor. Mesela şunu
söyleyebilirsiniz, benim ülkemde penetrasyon çok yüksek değil diyebilirsiniz. O
zaman burada online sistemi kullanıyoruz ama kimse kullanmıyor diyemeyiz.
Ama o zaman, mesela belki Bangladeş burada mı bilmiyorum ama onlar ne
yapmış? Bangladeş’te çevrimiçi sicil kaydını zorunlu hale getirmişler. Dolayısıyla
bu tarz bir yatırım internet kullanımını da yükseltmiş. Dolayısıyla bunlar
birbiriyle çok ilintili konular ve bu nokta sanıyorum ki dijital anlamda
Bangladeş’in dijital hayata kayması anlamında çok önem arz etmiştir. Burada da
en asgari düzeydeki gereklilikler nelerdir diye bakacak olursak, birçok üye ülke
için gerçekten çok büyük gerekliliklerin olduğunu görüyoruz ve buradaki
uygulamaların gelecekte bunları kullanmanız gerekmiyor. Mesela Mısır’dan
gelen meslektaşınıza sorabilirsiniz ve o diyebilir ki çok büyük gereklilikler var bir
işletme kurmak için diyebilir ve formal yani resmi ekonomiye katkıda bulunmak
21
için bunların yapılması gerektiğini söyleyebilir. Ve bazıları da şunu söyleyebilir,
mesela benim sermaye gerekliliklerim için gereklilikleri söylerseniz benim
şirketimin güvenilirliği yitebilir diyebilir ancak burada en düşük düzeydeki
sermaye gerekliliği bir kredi durumu değil aslında kredibilite değil. Yani söz
konusu firmaya nasıl davranacağınızı belirleyecek bir husus değildir bu konu.
Ancak bunları tekrar tekrar düşünmemiz lazım. Halihazırdaki duruma baktığımız
zaman her şey çevrim içi olarak gerçekleştiriliyorsa o zaman noterin de farklı bir
şekilde davranması lazım. Noter o zaman en sofistike bir araç olmalı bazı şeyleri
yapabilmek için. Yani sadece diyelim ki, ücretlerin alınması anlamında standart
hale getirilmiş bir dokümanın imzalanması anlamında görev yapıyor olmalıdır
veya mesela mutabakat zaptının yapılması için kullanıyor olması lazım.
Prosedürlerin tabi ki basitleştirilmesi gerekir. Bir işletmeyi iyi bir şekilde
yapıyorsanız o zaman bu noktada neden bu basamak gerekli diye
düşünebilirsiniz. Yine pratik bazı önerilerde bulunmak istiyorum ben. Noterlerin
rolüne bakacak olursak, şirket kurumlarında, sicillerinde. Bu neden önemli,
imzaların doğrulanması için önemli ve yine muhasebe kayıtlarını yasallaştırmak
için gereklidir. Bugünden itibaren, aslına bakarsanız, bunlar standartlaştırılabilir
ve bu noktada herhangi bir hukukçu gerekmeyebilir. Dolayısıyla, eğer bir kişinin
bir olanağı varsa, yani bir hukukçuyla çalışabilir ama zorunlu olmaz. Ben yıllar
önce çalıştığımda bir tür noter tekeli vardı ve burada gerçekten ücretler
korkunçtu ve kimse bunu değiştiremiyordu. Beş sayfalık bir doküman için yıllar
içerisinde değişen dönüşüme uğrayan bir doküman için inanılmaz ücretler
alınıyordu. Dolayısıyla birçok ülkede noter hizmetlerini opsiyonel kılan ülkeler
var ve standardize doküman kullanan ülkeler de var. Yine bir başka nokta ise,
Mozambik’ten bir meslektaşımla konuşmuştum dün bu konuyu ve birçok
ülkede konuşulan bir konudan bahsetti. Mesela bir sicil kaydı yapıldıktan sonra
o zaman orda ticari lisansı alabilmeniz lazım. O zaman burada sicil kaydı ile
ticaret lisansı arasında ne fark var? O zaman ikinci bir kayıt oluyor. Sağlanan
bilgilerin hepsi aynı bu kayıtları yapabilmek için. Ancak sanıyorum ki, burada
bizim düşünce şeklimize baktığımız zaman kayıt dediğimiz zaman tüzel kişilikten
bahsediyoruz. Yani burada bir yasal prosedürden bahsediyoruz ve belli başlı
ticari faaliyetlerden bahsediyoruz ancak buradaki uygulamaya baktığımızda
aslına bakarsanız sicil sizin ticari faaliyetlerinizi başlatma iznidir. Dolayısıyla
lisans, yetki sadece ve sadece belli başlı faaliyetler için kullanılmalıdır. Mesela
22
insan güvenliği için veya çevreyi korumak için veya sınırlı kaynakların
kullanılması için gerekli bir lisans olmalı. Örneğin tehlikeli maddelerin
kullanımıyla ilgili olabilir veya diyelim ki kumar oynanmasıyla veya tütün
satışıyla ilgili sadece ve sadece bu faaliyet mesela madencilik veya hastane veya
eczacılık gibi alanlarda lisans gerekmeli eğer böyle bir durum söz konusu
değilse, o zaman sadece sicil kaydıyla ben ticari faaliyetlerimi yapabilmeliyim.
Ve lisans iyi bir araç değil bütün işletmenizin hayatı süresince her zaman doğru
olmayacaktır. Çünkü bu denetimi yapanlar sadece aynı dokümanı imzalıyorlar,
dolduruyorlar ve aynı ücreti ödüyorsunuz. Her sene aynı şeyi yeniliyorsunuz.
Dolayısıyla bazı ülkelerde sadece sicil kaydı söz konusu dolayısıyla bu noktada
da aynı şeyi düşünmemiz lazım yani lisansın ve sicil kaydının ikisinin de gerekli
olma zorunluluğunu tekrar düşünmemiz lazım. Şimdi kayıt, sicil prosedürüne
baktığımız zaman burada bir reform olması lazım ve farklı ülkelerle
karşılaştırmak gerekiyor ve gerçekten değişmeye gerek duyan noktaların ne
olması gerektiğini düşünmemiz lazım ve süreçlerin etkin ve verimli olması lazım
ve yine iletişim ve bilgi teknolojileri ne şekilde kullanılabilir ve burada
mükerrerlik nasıl önlenebilir buna bakmak lazım ve müşteri perspektifinden
bakmak lazım. Mesela sizin ofisinize gelen kişi sizin müşterinizdir. Dolayısıyla
burada yapmanız gereken şey nedir? Bu müşteri gerçekten sizin sağladığınız
hizmetlerden memnun mu? Tatminkâr mı? Ona bakmamız lazım bu ise son bir
örnek gördüğünüz gibi bütün bu süreçlerden geçmek gerekiyor bu aslına
bakarsanız iyi bir alıştırma hangi ajansa gitmeniz lazım kuruluşa gitmeniz lazım
ve burada kurumsal çözümde de mesela Azerbaycan’da bir sicil kaydını vergi
kurumu yapıyor. Ve farklı ülkelerde ise diyelim ki odalar tarafından yapılıyor
dolayısıyla burada tek durak ofis çözümü ne olacaktır bunu düşünmek lazım. Ve
bununla beraber yetkin personelin de olması çok önemli. Biraz önce
bahsettiğimiz gibi bilgi iletişim teknolojileri çok önemli ve 21. Yüzyılda bunlar
olmadan hiçbir şey yapamayız. Olmadan bir şey yapamayız ve son olarak da
bizim organizatörlerimizin bize sağladıkları olanak doğrultusunda bir kit var.
İngilizcede sağlanmış bir kit seti hazırlandı ve bu gerçekten iyi uygulamaların
temellerini gösteriyor. Nerden başlamalı? Ne yapılması lazım? Ne şekilde
devam edilmesi lazım? Reform ne şekilde yapılabilir farklı ülkelerde? Ne şekilde
reformlar gerçekleştirmeli ve burada vaka çalışmaları nelerdir? Farklı reform
çalışmalarında neler var? Yani burada tek bir modelin herkese uygunluğunu
23
göstermiyor ancak bu kılavuzlar size bazı araçlar oluşturuyor ve burada
kullanabileceğiniz araçları sunuyor ve buradaki önemli nokta. Bu sadece
uluslararası bir reformun yapılması değil aynı zamanda bu uluslararası işbirliği
doğrultusunda yapılabilecek bir reform yani burada kooperatif bir sicil forumu
var. Birçok üye ülkeyi de bir araya getiriyor. Bu kuruluşun üyelerini bir araya
getiriyor. Ve onlar özellikle sicil kaydına odaklanaraktan çalışmalarını
yürütüyorlar. Herhangi bir sorunuz varsa memnuniyetle cevaplayabilirim.
Teşekkür ederim dinlediğiniz için.
BAŞKAN - Çok teşekkür ederiz. Andrea’ye sorusu olan var mı aramızda? Evet
buyrunuz.
SENEGAL - Mama Dounda, Senegal’den geliyorum. Hepinizi selamlıyorum Sayın
Başkan teşekkür ediyorum bana söz verdiğiniz için. Soruma geçmeden önce
Türkiye hükümetine ve bu toplantının organizatörlerine, bizi burada Ankara
şehrinde misafir ettikleri için çok teşekkür etmek istiyorum. Çok güzel bir
organizasyon hazırlanmış. Seyahatimde maalesef valizlerimi kaybettim.
Casablanca’da kaldılar Fas’ta. Bütün kıyafetlerim, her şeyim ama buna rağmen
burada olmak çok güzel ve sizlerle farklı ülkelerin deneyimlerini paylaşabiliyor
olmak çok güzel. Bizden daha ileri veya bizimle aynı olan ülkelerin deneyimlerini
dinlemek çok faydalı. Benim kısa bir sorum olacak Sayın Andrea’ye. Bu ticaret
sicilinin kayıttaki kolaylık durumu ile ilgili. Gittikçe birçok ülkede bu
kolaylaştırma süreçleri uygulanıyor ama biz henüz bir konuda bir çözüm
bulamadık. Şimdi prosedürü kolaylaştırdığınız zaman tabi ki yeni şirketler
kuruluyor ama tek kişiden oluşan şirketleri kurma işini kolaylaştırdığınız zaman.
Küçücük şirketler yani bir çanta içine sığacak şirketler kurulmaya başlıyor. Ve
bunların ciroları da 10 kişinin çalıştığı bir şirketin üzerinde olabiliyor. Şimdi bu
tür şirketlerin çoğu kayıt dışı bugün çünkü tek kişinin kurduğu küçük şirketler
ama ciroları yüksek bunları nasıl ne şekilde biz ticaret siciline kayıt olmaya
itebiliriz? Bunun biz henüz çözümünü bulamadık belki Dünya Bankası bize
bunun cevabını verebilir. Bununla ilgili acaba bir analiziniz oldu mu bir
çalışmanız oldu mu bize bir cevap verebilir misiniz? Bizler için hakikaten çok
faydalı olur çok teşekkür ediyorum.
DÜNYA BANKASI - Eğer soruyu doğru anladıysam, çok iyi duyamıyorum ama
şunu soruyorsunuz sanıyorum. Ne şekilde özel şirketlerin kurulumunu daha iyi
24
bir şekilde kolaylaştıra bilirsiniz? Aslında çok net anlayamadım soruyu yani siz
tek kişilik şirketleri kurmaktan mı bahsediyorsunuz yoksa kayıt altına
alınmasından mı bahsediyorsunuz?
BAŞKAN - Kurulan tek kişilik yani tek bir sahibi olan başka ortağı fakat çok fazla
işlem hacmine, ciroya sahip olan şirketlerin kayda zorlanması anlamında nasıl
tedbir alabiliriz? Kayda zorlanması konusunda böyle bir çalışması var mı tespiti
var mı Dünya Bankasının diye soruyor doğru anladıysam.
DÜNYA BANKASI - Evet, güzel bir soru teşekkür ediyorum. Sanıyorum ki küresel
uygulama için şöyle bir şey var. Bir olanak olabilir kişiler için. Kişiler limitet şirket
olabilir yani kişi herhangi bir borçtan sorumlu olmaz sadece şirketin işlerinden
sorumlu olur yani bir burada bu tür firmalarla ilgili çok fazla sorun görmedim
kayıt açısından baktığımızda, sicil açısından baktığımız zaman, sicillerini
oluşturmuşlar işlerini yapmışlar. Faaliyetlerini sürdürmüşler sonra durdurmuşlar
sonra yeniden başlamışlar. Aslında bu devlet için bir sorun olmamalı bu girişimci
ile ilgili olmalı çünkü itibarlarını korumak isteyen şirketler için bunlar hâlihazırda
ticari ismi sürdüreceklerdir ama başka şirketler için ise bu itibarı kullanmak
istemiyorlarsa, o zaman ticari ismi kullanmayacaklar. Bu tek kişilik şirketler
içinde, diğer şirketler için de geçerli aynı konumda olanlar var, aynı ilkeler var
yani doğru bir muhasebenin olması lazım yine vergi zorunluluklarını yerine
getirmeleri lazım. Lisanslama işlerini yerine getirmeleri lazım dolayısıyla onlara
yapılan muamele yine diğer benzer şirketlere gösterilen muameleyle aynı
olmalıdır. Onların tek faydalı gördükleri şey, zorunluluklarının, borçlarının tek
şirkete bağlı olmasıdır. Aslına bakarsanız dünya üzerindeki bu tür şirketlere
baktığımızda bunlarla ilgili çok büyük sorunlar olmadığını gördük. Ancak
isterseniz sizinle bu konuyu daha detaylı bir şekilde arada konuşabiliriz.
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Senegal’e soru için. Bir soru daha var. Yemek saati
geçti onu hatırlatayım. Hemen soruyu alalım tamam zaman geçti ama ses kaydı
da yapıyoruz bu arada ülkenizi de söylerseniz seviniriz. Ayrıca bu sorunun
cevabını da ilerde tartışacağız. Yine konuşuruz Senegal için teşekkür ederim.
Buyurunuz. Yemek saatine az kaldı söyleyin.
MORİTANYA - Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Ben Muhammed Hannini. Ticaret
müsteşarıyım. Moritanya’da Sanayi ve Turizm Bakanlığı’na da bağlıyız aynı
25
zamanda. Bu arada tabi ki her şeyden önce teşekkürlerimi sunmak istiyorum
Türk hükümetine bu güzel organizasyonu için gerçekten olağanüstü güzellikte
bir organizasyon görmekteyim burada, ben önemsiyorum. Bu arada bir katkıda
bulunmak istiyorum. Bu arada da bir soru sormak istiyorum tabi ki. Bir de
notum var ayrıca. Sorum şu. Kayıt tescilinin kolaylaştırılması ile ilgili bir soru
çünkü sanırım o durum değişiyor kuzey ve güzey arasındaki ülkeler arasında
değişim göstermektedir uygulama bakımından. Çünkü güneydeki ülkelere
baktığımızda sicille ilgili veriler, kayıtla ilgili veriler icraatlarını basitleştirilmesini
görüyoruz. Ancak gerçek sorun şurada yatmakta. İzleme sorunu yaşanmakta bu
güney ülkelerinde çünkü kaydı yapılan kurum ondan bir şey bekleniyor yani
belli bir geliri olması gerekiyor. İçinde bulunduğu ülkenin ekonomisi için belli bir
payı olması gerekir diyorlar. Çünkü o olay başlangıçtaki programın tersine
gelişim gösterebiliyor dolayısıyla izleme sorunu ve izlemenin de çok dikkatli ve
ince ayrıntılarıyla yapılması gerektiğini vurgulamamız gerekir. O ülkenin de
toplumsal dokusuyla doğru orantılı olması gerekir bu işin. Bir de notum var şu
anlamda. Bu doing business dediğimiz sistemle ilgili bir soru sormak istiyorum
aslında Kore ile ilgili bu sisteme özgü mekanizma ile ilgili soru sormak istiyorum.
Özellikle de bütün bilgilerin belli havuzda toplanması konusu çünkü şeffaflık
önemli bu arada çünkü doing business kanalıyla gelen bilgiler belli bir havuzda
biriken bilgiler diyelim ki bazıları kişisel olarak gidip bir yerden elde edilen bilgi
olabilir. Ama hiç faydasız yararsız bir bilgi de olabilir. Hatta ülkeye yararı
olmayan bilgi olabiliyor. Ama boşu boşuna o havuzda toplanmış oluyor veri
tabanında yer almış oluyor. Dolayısıyla sistemden belli bir aşamadan geçmesi
gerekir bir süzgeçten geçmesi gerekir toplanacak bilgilerin. Teşekkür ediyoruz.
BAŞKAN - -Yemek saatini hatırlatarak Andrea’nin cevabını bekliyoruz. Teşekkür
ederim sorunuz için.
DÜNYA BANKASI - Hangi ülkeden geliyorsunuz söylemediniz.
MORİTANYA - Moritanya.
DÜNYA BANKASI - Sanıyorum ki, bu soruyu doing business ile ilgili olarak
ilgileneceğim doing business’in metodolojisi ile ilgili. Doing business şunu
ölçüyor. Ekonominin performansını ölçmüyor ama neyi ölçüyor? Ülkeler için
karşılaştırılabilir verilere bakıyor yani bu şirket insanların düşüncelerine
26
bakmıyor. Kanunlarda yazılı olanlara bakıyor. Diğer araçlara benzemeksizin
mesela sanayi değerlendirmesi, mesela işlerin nasıl algılandığı ne iyi ne kötü
olduğundan farklı olarak doing business özellikle yasalardan ve hukuktan gelen
bilgileri topluyor. Tabi ki birçok ülkeye baktığımız zaman bu ülkelerde yasalarda
ele alınan konuların uygulamada olmadığını görüyoruz. Ancak burada yasalarda
uygulanmasının gerekliliğinin önemini vurguluyoruz. Metodoloji ve işletme ve
bilgi gerçekten sanki kanınızdaki bir kolesterol düzeyi gibidir yani sizin sahip
olduğunuz hastalığı yansıtmıyor. Ancak bu gerçekten burada yanlış bir şeyin
gittiğini gösteriyor bu bilgi. Çünkü diğer insanlar başka insanlarında mesela
kolesterolü olabilir onlarında daha düşük bir kolesterolü olabilir. Dolayısıyla
sizinle onlar arasındaki hastalık farklı olabilir. Dolayısıyla şunu söyleyebiliriz.
Ülkenin kendisinin karar vermesi lazım. Hangi düzeyde bu bilgiyi kullanmak
istiyor kendi politikalarını oluştururken? Veya diğer bilgileri mi kullanmak
istiyorlar politikaları oluştururken? Bu ülkeler bunlara kendi karar vermeleri
lazım. Birçok yargılamada, birçok karar vermede özel sektörde iş dünyasında
belli başlı bu kadar sofistike araçlar olmayabiliyor ve bizler bu araçların, bilginin
kullanılabilmesi için biz elimizden gelen bilgiyi sağlamaya çalışıyoruz ve
gerekenleri yapmaya çalışıyoruz bu ülkelere bu bilgiyi sağlayabilmek için. Fakat
hiçbir uygulamada devletin sorumluluğu terk etmediğini görüyoruz. Devlet
mahkemeye veriyor fakat kontrol ve mevzuat hazırlama konusunda devlet
sorumluluğunu hiçbir zaman terk etmiyor. Fakat çok önemli bir noktaya temas
etti. Ticaret sicilini kim tutarsa tutsun devletin sorumluluğunda bu ticaret sicilini
tutarken müşterilerine iyi davranmanın gerektiği yani sicili tutulan şirketlere iyi
davranmanın gerekliliğini bunların en düşük maliyetle en az zaman kaybıyla
işlemleri yapmasının öneminden bahsetti. Çünkü bazı ülkelerde bu konuda
iyileştirme yapanlar mesela tek durak ofisleriyle şirket kuruluşunu kolaylaştıran,
çabuklaştıran ülkelerde daha çabuk şirket kurulduğu ve istihdama önemli
katkılar sağladığına ilişkin veriler olduğuna değindi bunlar çok önemli. Çok
önemli bir şey var. Dünya Bankasının doing business raporunu değerlendiren
hususlarda 4 husus değerlendiriliyor ortak metodolojiye ilişkin. Bir şirket kaç
günde kuruluyor? Kaç aşamadan geçerek kuruluyor ve bu şirketin kurulması için
gereken masrafın o ülkenin kişi başı milli gelirine oranı nedir? Aynı zamanda bu
şirketin şirket kurmak için bir asgari sermaye gerekiyorsa eğer bu asgari
sermayenin yine o ülkenin kişi başı milli gelirine oranı nedir? Bunlarda da daha
27
ilerleme sağlamak için muhakkak iyi işler yapılabilir fakat tartışılan bir husus.
Bunlar şirketin kuruluş güvenliğini acaba azaltıyor mu? Burada da farklı
kavramlar devreye giriyor. Yani hangi işler hangi prosedür. Noter mi yani
sermayenin yüksek olması mı bunların güvenlikle bir ilgisi var mı yok mu yani
çok yüksek sermayeyle şirket kurulabilir. 100.000 dolar ile kurulabilir. Fakat
şirketin sahip olduğu arabanın değeri zaten 60.000 dolar olabilir. Şirketin
tuttuğu büro merkez hattının bir yerinde olabilir. 40.000 dolar yıllık kirası
olabilir ve götürebilir dolayısıyla şeffaflık muhataplarınızın, diğer şirket, diğer
kişilerin sizinle ilgili en doğru bilgiye en kısa zamanda ulaşabilmeleri ondan
sonrada sizin güvenilirliğinizi kendi değerlendirmesi önemli. Sizin ne kadar
sermaye sahibi olduğunuzu ama ne kadar borç sahibi olduğunuzu bilmediği için
önemli olmayabilir. Dolayısıyla kendi riskini kendi yaparsa, şeffaflık ve hızlı,
doğru bir erişim çok önemlidir. Ülke sıralamalarından bahsetti. Bu sıralamada
Türkiye orada görünmüyor fakat ortalarda Tunus ile Umman arasında olduğunu
ben söyleyeyim. Geride olan ülkeler için dezavantaj belki avantaja da
dönüştürülebilir. Yani herhangi var olan kökleşmiş olan bir sistemi değiştirmek
çok oluyor bazen. Bazen yenisini kurmak çok daha kolay oluyor. Dolayısıyla
dünyadaki en iyi uygulamayı tespit edip kısa sürede bunu uygulamak belki ilk
30’a ilk 10’a girmek çok zor olabilir hepimiz için ve diğer ülkeler için. Fakat en
çok vergi reformu yapan ülke sınıfına girmek ve en çok ilerlemeyi sağlamak çok
kolay olabilir. Bunu değerlendirmek lazım.
BAŞKAN – Özetlemek gerekirse Sayın Andrei’nin söylediklerini, iş yapma
aşamalarında yani iş yapma kolaylığını etkileyen noktalardan bahsetti. Burada
noterlerin öneminden, lisanslamanın öneminden bahsetti. Bunlar tartışılıyor
bazı ülkelerde o tartışma sonucunda farklı noktalara gitmişler. Yine tartışılmaya
da devam edecek. Bu çalıştayın amacı şu anda buna ilişkin bir şey değil ama ilk
birbirimizi tanıyalım. Öğleden sonraki oturumda ondan sonra farklı
uygulamalara geçilmesini değerlendireceğiz. Şimdi hepinizin katkı ve katılımına
çok çok teşekkür ediyorum. Yemeği yarım saat geciktirmiş olduk. Şu anda bir
saatimiz var. Saat iki de toplantıya başlamak üzere yemeğe geçelim. Birinci
katta hanımlar ve beyler için mescit olduğunu hatırlatıyorum. Değerli katkılarına
çok çok teşekkür ediyorum. Afiyet olsun.
28
OTURUM III – ŞİRKET KURULUŞ UYGULAMALARI
BAŞKAN - Tercümanlarımız burada mı acaba hazır mı hepsi. Tamam, ışıkları
gördük.
Saygı değer katılımcılar, tekrar hoş geldiniz öğleden sonraki oturumumuza.
Şimdi yapılacak her türlü ilişki öncelikle birbirini tanımadan başlıyor. Yani ilk
sözümüz merhaba, tanışmadan geçiyor. Bizim İslam İşbirliği Teşkilatı ülkeleri
sicilleri olarak bu çalıştayın birinci amacı birbirimizi tanımak ve daha sonraki
potansiyel iş planlarımızı değerlendirmek. Bugün, şu anda ticaret sicillerinin
teşkilatlarının tanıtımına başlayacağız. Daha önce peyderpey arada bu konulara
girdik aslında. Fakat şimdi resmi oturumda ticaret sicillerinin kendilerini kısaca
tanıtmalarını rica edelim. Alfabetik sırayla başlayabiliriz. Konuşmak istemeyen
olursa geçebilir. Önce uygunsa Cezayir’den başlayabiliriz. Uygun musunuz?
Buyurunuz efendim.
CEZAYİR - Evet, Sayın Başkan sabah kendimi tanıtmamıştım. Muhammed Hadif
benim adım. Ben ulusal, hukuki, ticari sicil merkezinin başkanıyım. Bu ikinci
oturum için başarılar diliyorum. Ben ülkem adına bütün katılımlar için son
derece zengin bir belge olan Merkezimizin belgelerini içeren Fransızca, İngilizce
ve Arapça dillerinde hazırlanan dosyayı getirdim. . Bütün bu belgeleri
inceleyebilirsiniz, burada bütün hukuki, idari belgeleri görmeniz mümkündür
ticari sicil için. Ticaret sicil ulusal merkezi tamamen kanunlar ve yönetmeliklerle
yönetilmektedir. Yani yasalar, kanun hükmünde kararnameler ve
yönetmeliklerle hareket edilmektedir. Şunu da hatırlatmak isterim, bizim
Cezayir’deki merkezimiz idari ve bağımsız bir kuruluştur ve Ticaret Bakanlığı’na
bağlıdır. Ticari sicil merkezi 1962 yılında Cezayir bağımsızlığını kazanmasından
hemen sonra kurulmuştur. 1963 yılına kadar mahkemelerin zabit memurları bu
ticari sicilleri takip ediyorlardı. 1970 yılından itibaren bir reform gerçekleştirildi.
Çünkü o zamanlarda demin de söylediğim gibi, 1962 yılında Ticaret Sicili Ulusal
Merkezi’nin başka bir adı vardı. Ve bu tanımlamasıyla ticaret sicillerinin yanı sıra
endüstriyel sanayi, mülkiyet konularıyla ilgileniyordu. Daha sonra yapılan
değişikliklerle, bir kararname ile sanayi ve mülkiyetler başka bir metine çıkarıldı.
Dolayısıyla burada faaliyetler durduruldu. O tarihten itibaren Ticari Sicil Ulusal
29
Merkezi sabahta söylediğim gibi ticari sicil kaydı işleriyle ilgilenmektedir. Aynı
zamanda ulusal merkezimiz içerisinde ticaret isimlendirmeleri yapılıyor. CNRS
adı altında yapılıyor. Bröveler de yine diğer kuruluşumuz tarafından veriliyor.
CNRS merkezimiz aynı zamanda şirketlerin, sosyal hesaplarını da oraya
sundukları bir merkezdir ve bütün operatörler şeffaflık açısı altında burada
bilgilerini paylaşıyorlar. Hiçbir gizlilik yoktur. Kişiseller, şirketler, girişimciler,
araştırmacılar herkes buraya başvurabilir. Dolayısıyla çok önemli bir görevdir bu
da. Merkezimiz aynı zamanda ekonomik faaliyetleri nomanklatörünü de
izlemektedirler. Ve bunu da yine ekonomik faaliyetler nomanklatörü tarafından
belirlenen kodlar doğrultusunda gerçekleştirmektedirler. Her zaman yine
talepler doğrultusunda kodlamalarda, sınıflandırmalarda gerektiği zaman
güncelleştirilmektedir. 1500 kişi çalışıyor Cezayir bünyesinde merkezimizde.
%60’ı memur konumundadırlar ve aynı zamanda yerel şubelerimizde var her bir
ilçede ve bölgede bu yerel şubelerimiz faaliyetlerini göstermektedirler ve aynı
zamanda adalete bağlı yemin etmiş memurlar çalışmaktadır. Neredeyse bir
hakim gibi hareket edebilmektedirler. Kuruluşumuz ve bütün kayıtlar yine
demin de söylediğim gibi kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde
gerçekleştirilir ve tamamlanır. Cezayir’de yine tüccarların resmi kayıtlarına göre
bir milyon altı yüz bin tüccarımız vardır. Bir milyon altı yüz bin tüccar
merkezimize kayıtlıdır. Yüz elli bini şirkettir ve diğer geri kalanı da şahıs
şirketleridir. Cezayir’de aynı zamanda kuruluşlar ve yabancı şirketler açısından
baktığımızda, on bin yabancı şirket Cezayir’de faaliyet göstermektedir. Bu
yabancı on bin şirketten %60’ı OECD ülkelerinden gelmiş şirketlerdir. Daha
sonra ben size takdim edeceğim bu dosyaları ve orada da bu bilgilere
erişebilirsiniz. Yani on bin faaliyet gösteren şirketin %60’ı İİT ülkelerinden
gelmektedirler. Ve istatistik açısından baktığımızda, standartlar açısından
uluslararası seviyede yapılan çalışmalara baktığımız zaman da 1.600.000 şirket
kayıtlıdır. Bu da Cezayir’in nüfusunun 38.000.000 olduğunu belirterek 1.600.000
şirket olduğunu söyleyebiliriz. Bu da tüzel veya şahıs şirketi olarak verdiğim
rakamlardır. Bu standart kabul edilebilir bir standarttır. Avrupa Birliği’nde bu
oran yirmi kişiye bir şirket düşmektedir. Evet, Sayın Başkan, hanım efendiler,
bey efendiler sizinle paylaşmak istediğim bazı veriler bunlardı. Daha sonra daha
fazla detay için sizlere vereceğim dokümanlara belgelere bakabilirsiniz.
30
Herhangi bir sorunuz olduğu takdirde bana başvurabilirsiniz. Çok teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN - Biz çok teşekkür ediyoruz Cezayir yetkilisine. Hem katıldığı için hem
de getirdiği dokümanlar için kendisine çok teşekkür ederiz. Evet, ikinci olarak
Azerbaycan.
AZERBAYCAN - Merhaba, ben Almas GULİYEVA. Azerbaycan Cumhuriyeti’nin
Vergiler Bakanlığı’nda çalışıyorum. Cumhurbaşkanımız Sayın İlhan Aliyev
tarafından 30 Nisan 2007 tarihli ferman imzalanmış. 25 Eylül 2007 tarihli karar
ile iş adamlarının faaliyet alanlarının kaydı için bir pencere ile tek bir devlet
kayıt kurumu olarak Azerbaycan Cumhuriyetinin Vergiler Bakanlığı
belirlenmiştir. Azerbaycan Cumhuriyetinde ticaret yapan tüzel kişilerin
prosedürlerinin kayıt sayısı 13’den 6’ya, harcanan zaman ise 53 günden 8 güne
sırf kaydın yaptırılmasına harcanan süre ise 3 güne kadar azaltılmıştır. Ticaret
kurumlarının kaydı Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Vergiler Bakanlığı’na bağlı olan
vergi kurumları tarafından yapılır. Tüzel kişi statüsü almak isteyen ticaret
kurumunun aynı zamanda yabancı ticaret tüzel kişinin temsilcilik ve şubesinin,
devletin ilgili kayda alınması 3 günden geç olmamak koşuluyla gerçekleştirilir.
Bir süre prosedürünün sonlandırılması için bu süre, mevcut olan zaman sınırını
göstermektedir. Pratik ise ister elden ister elektronik şekilde ibraz edilen
başvuru dilekçelerinin büyük çoğunluğunun teslim edildiği gün veya ertesi gün
icra edilir. Yerli yatırımlı limitet şirketlerinin online kayıtları ise 5-10 dakika
zarfında gerçekleştirilir. Son yıllarda Vergiler Bakanlığı tarafından ticaret
ortamlarının iyileştirilmesi yönünde gerçekleştirilmiş programlar sonucunda
Azerbaycan Cumhuriyeti’nde ticarete başlama prosedürlerinin kökten
geliştirilmesine başlanılmıştır. E-kayıt reformu Vergiler Bakanlığı tarafından
2011-2012 yıllarında gerçekleştirilmiştir. Ticari tüzel kişilerin e-kayıt sisteminin
uygulanması amacıyla 2011-2012 yıllarında bazı programlar gerçekleştirilmiştir.
Yerel yatırımlı limitet şirketleri ile ilgili kaydın elektronik şekilde
gerçekleştirilmesi için yasaya değişikliklerine ilişkin teklifler paketi hazırlanmış
ve hükümete sunulmuştur. 2011 yılı sonlarında Vergiler Bakanlığı önerileriyle 4
yasal madde Azerbaycan cumhuriyetinin medeni kanununa idari suçlar
kanununa tüzel kişilerin devlet kaydı ve devlet kütüğü ilgili ve devlet harcına
ilişkin kanunlarla yapılmış değişiklikler yerli yatırımlı limitet şirketlerin e31
kaydının yapılmasına olanaklar sağlanmıştır. E-kayıt 2 formda yapılır. Kaydın iki
türü var. Hızlı ve normal türlerinin özellikleri belirlenmiştir. Hızlı e-kayıt zamanı,
başvuruda bulunan bireyin bilgileri, adı, soyadı, baba adı, doğum tarihi, faaliyet
alanı, adresi doğrultusunda sistem kurucu olan tüzel kişinin ismini ve yasal
adresini belirler. Dilekçelerin verilmesiyle, sistemde derhal tüzük, kayıt bilgisi ve
kütük bilgileri hazırlanır. Bu bilgiler, vergi kurumunda elektronik şekilde
onaylanıncaya kadar sistem tarafından tüzel kişiye otomatik şekilde verilmiş.
Elektronik adresin kaydının yapılması ve vergi numarasına ilişkin ilgili bildirge
iletilir. Hızlı kayıt derhal birkaç dakika zarfında gerçekleşir ve bu zaman kaydının
yapılmasını iptal etmek imkânsızdır. Normal e-kayıt zamanı ise başvuruyu yapan
tüzel kişinin ismini, adresini otomatik şekilde belirler. Sistem tarafından
önerilen veya kendilerinin hazırladıkları tüzüğü seçebilir. Bu durumda kayıt
vergi kurumunun hukukçusunun onayı alındıktan sonra gerçekleşir. Şunu da
bildirmek gerekir ki, e-kayıt için devlet harcı alınmamaktadır.
BAŞKAN - Çok teşekkür ediyoruz. Hazır değilse Kamerun’a geçebiliriz. Biraz
sonra başlayabiliriz isterlerse. Hazır.
ÇAD - Birkaç saniye verebilirseniz bana, çünkü bilgisayarım çalışmıyor. Birkaç
saniyenizi rica ediyorum.
BAŞKAN - Eğer uzun sürecekse yan tarafa geçelim.
ÇAD - Kamerun değil Çad.
BAŞKAN - Pardon. Mustafa Bey.
ÇAD - Teşekkür ederim. Çok teşekkürler. Ben konuşmama ülkem adına Türkiye
hükümetine çok teşekkür ederek başlamak istiyorum bu buluşmayı organize
ettikleri için çünkü bu buluşma bizlere sadece ticari sicil alanında
deneyimlerimizi paylaşma imkânı vermiyor aynı zamanda ülkelerimizdeki
ekonomik hayatın da ilerlemesi için çok önemli bir fırsat. Çad ile ilgili olarak ben
size bilgi vereceğim. İİT’in üyesi bir ülke Çad ve ülkemizde ticari sicili, ticari
kuruluşlarla ilgili olarak belirlenmiş olan kanunlara tabi. Yine şirketler kanununa
bağlı ve Afrika’daki uyumlaştırma programlarıyla uyumlu bir şekilde
gerçekleşiyor. Yine şirket kurmada bir takım kolaylaştırma çalışmalarımız var.
Bugün artık şirketler ülkemizde tek bir kanuna bağlı olarak kurulabiliyor. Biz üç
32
seviyede tutuyoruz bu sicili. Yerel anlamda bir dosyamız var. Çad’da 22 bölge
var ve bu 22 bölgenin her birinde ticaret mahkemesine bağlı bürolarımız var.
Bizde birinci derece mahkemeler bakıyor ticaret siciline ve bu dosyalar yani
yerel alanda oluşturulan bu dosyalar ulusal seviyedeki merkeze gönderiliyor.
Habijan’daki merkezde, bizim Afrika birliğimize üye tüm ülkelerin bilgileriyle
birlikte tutuluyor. Ticaret sicilini tutan kurum yani biz de birinci derece
mahkemeler. Biz burada şirketlerin kaydını gerçekleştiriyoruz. Değişiklikleri
yapıyoruz. Yine kapanışlarını yapıyoruz ve bilançolarını kabul ediyoruz her yılın
sonunda. Reformlarla ilgili olarak şunu söyleyebilirim. Dünya bankasının
temsilcisinin burada olması bizim için çok iyi çünkü Çad hükümetinin atmış
olduğu adımlara rağmen 2011’den beri bir takım zorluklar yaşadık. Biz 2011’de
bu tek gişeyi oluşturduk. Yani one-stop shop’u. Şirketlerin başvurusunu
kolaylaştırmak için ve 2011’den itibaren bunu başardık. Burada, ticaret
mahkemesinde bütün bu kayıtlar tutuluyor. Yine Vergi Genel Müdürlüğü ve
Sosyal Güvenlik Kurumu Genel Müdürlüğü işin içinde ve İstihdam Kurumu ’da
işin içine giriyor. İşte bütün bunları birleştirmek adına biz bir one-stop shop
oluşturduk. Böylelikle daha önce 18 adımdan oluşan prosedürü çok
basitleştirdik. Hatta daha da devam etmek istiyoruz. Yani 18’den biz 3 adıma
kadar düşmek istiyoruz. Bunun için çabalarımıza devam ediyoruz. Bugün artık
Çad’da 10 ila 15 gün arasında şirket kurmak mümkün. Bunu da sizlerin
huzurunda hatırlatmak isterim. Mesela bütün Adalet Bakanlığı’nın basması
gereken damgayı biz tamamen elimine ettik. Başta Ticaret Bakanlığı’ndan
gelecekleri biz elimine ettik. Bütün bu prosedürü çok kolaylaştırdık ve giderek
de kolaylaştırmaya devam ediyoruz. Maliyetlerle ilgili olarak da şunu
söyleyebilirim. Reformdan önce bir şirket kurmak için 250.000-800.000 gibi bir
rakam söz konusuyken, bugün artık şahıslar 1000 frank’a kurabiliyorlar ve
anonim şirket olsun, komanditer şirket olsun, kolektif şirket olsun ve sosyal
sermayeleri ne olursa olsun 80.000 frank. Daha önce faaliyetlerine göre mali bir
aidat ödüyorlardı. Kayıt parası ödüyorlardı. 41.000 şahıs şirketleri için, 83.000
de tüzel şahıslar için kuruluş masrafı. Fransa ile işbirliğimiz sayesinde
sistemimizi 2011 Kasımından beri yenilemiş durumdayız ve elektronik sisteme
geçmiş durumdayız. Yine burada ismi, kuruluş yılı, kısaltılmış TITR’i hepsini artık
elektronik sisteme girebiliyoruz ve şu anda birkaç bölgede bu gerçekleşiyorken
bunu ülkenin geneline yaymayı düşünüyoruz. Bunu da Fransa ile yapmış
33
olduğumuz işbirliği sayesinde gerçekleştirdik. İşte bizim de deneyimlerimiz bu
şekilde. Ben çok güzel bir sunum hazırlamıştım aslında ama maalesef bunu
kaybetmiş durumdayım bilgisayarımdan kayboldu. O yüzden böyle kısa bir
sunum yapmak zorunda kaldım. Yine de teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Çok teşekkür ediyoruz. Yeterince bilgilendirici bir sunumdu zaten.
Burkina Faso müsaitse Burkina Faso ile devam edelim.
BURKİNA FASO - Teşekkürler. Ben, Eliboro Juan Cequita Pascal. Burkina
FasoSanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan geliyorum. Biz burada yine bu one-stop
shop’u oluşturmuş durumdayız. Size bu deneyimden bahsetmek istiyorum.
Burkina Faso’da ticaret sicili mahkemeler tarafından yani ticaret mahkemeleri
tarafından tutuluyor. 2008’de, ticaret mahkemeleri yani özel yetkili ticaret
mahkemeleri kuruldu. 2 tane ticaret mahkemesi kuruldu. Bagaduga’da,
Ebobılaşu’da ve bu 2 yerde ticaret mahkemeleri var ve bu ticaret mahkemeleri
ticaret sicili tutmakla yetkili. Ülkenin geri kalan kısmında da ise ticaret odaları
ilgileniyor. Ticaret kaydıyla. Durumumuz bu şekilde. Şimdi şunu söylemek
isterim ki bir şirket kuruluşu Burkina Faso’da üç aşamadan oluşuyor. Kayıttan
sonra vergi sistemine de kaydolması gerekiyor şirketin. Yani ticaret siciline de
kaydoluyor. Daha sonra vergi sistemine kaydı gerçekleşiyor ve sosyal güvenlik
sistemine kaydoluyor. Bir tüccar kartı veriliyor kendisine bu aşamaları geçtikten
sonra ve şirketler bu karta sahip olmak zorundalar; şahıs şirketleri hariç . 2006
yılından itibaren biz tek bir gişe oluşturduk bütün bu formaliteleri
basitleştirmemiz de mümkün oldu. Bu şekilde girişimciler sadece tek bir kapıyı
çalmak durumundalar. Artık tek durak ofisi bugün gerçekten bizdeki şirket
kuruluşlarını son derece kolaylaştırdı. Bagaduga’da şirket kuruluşuyla ilgili olan
bütün kurumlar işte bu tek durak ofis içerisinde temsil ediliyorlar. Burada vergi
dairesinden bir temsilci var, ticaret sicilinden bir temsilci var, yine sosyal
güvenlik kurumundan bir temsilci var. Bu şekilde tabi ki şirket kurulumunun
süresi azaldı yaklaşık 72 saatten 24 saate kadar düşmüş durumda bugün
ülkemizde. Bugün yine 10 tane bu şekilde merkezimiz var. Ülke genelinde ve
her bölgede kurulmasını istiyoruz. 13 tane bölgemiz var. 10 tane merkezimiz var
henüz. 3 tane bölge kaldı merkezlerin kurulması gereken. Onu da öngörmüş
durumdayız. Gelecekte onları da kuruyor olacağız. Hukuki temele değinecek
olursak Burkina Faso, Nora anlaşmasına bağlı bir ülkedir. Buradaki ticari sicil
34
kayıtları bu anlaşmalara bağlı bir şekilde oluşmaktadır ve genel üniform ticaret
kanunu dediğimiz kanuna uygun bir şekilde gerçekleşmektedir. Yine tüccarlık
mesleğinin icra edilmesi için çıkarılmış olan her türlü mevzuata uygun bir
şekilde gerçekleşmektedir. Bizim üniform anlaşma dediğimiz anlaşma da yine
uygun bir şekilde gerçekleşmektedir. Şahıs şirketleri limitet olarak kurulabilir,
anonim olarak, kolektif olarak, komandit şirket olarak kurulabilirler ve
profesyonel sivil toplum adı altında kurulabilirler. Şirketin kontrolüne baktığımız
zaman şunu görüyoruz. Şirket kontrolleri ticaret mahkemeleri, ticaret sicil
uygulamaları açısından ve şirketlerin genel işleyişi açısından kanunların
uygulanıp uygulanmadığını kontrol etmekle yükümlüdür. Olağan üstü genel
kurul tutanakları, bütçeler her türlü belgeler ticaret mahkemesine
sunulmaktadır şirketler tarafından ve bu şekilde şirketin faaliyetlerinin
kurallara, kanunlara uygun bir şekilde gerçekleşip gerçekleşmediği mahkemeler
tarafından kontrol edilmektedir ve bu kontrolün akabinde mahkeme şirketin
faaliyetinin sürmesine ya da kapanmasına karar verebilir. Bunların haricinde bir
de vergi dairesinin yapmış olduğu kontrol var. O da şirketin faaliyetlerini bir
nevi kontrol etmiş oluyor. Burada da şunu söyleyebiliriz ki, bizim ticari sicil
sistemimizde Nora anlaşmasına tabi olan bütün ülkelerde olduğu gibi şirketin
merkezinin belirli olması gerektiğinden kadastro referanslarını biz istiyoruz. Bu
şirketin bulunduğu yerin merkezini lokalize edebiliyoruz. Ticaret sicilinde yine
eğer, girişimci şirketini kapatmak isterse bizim sistemimizde, ticaret
mahkemesine gitmesi gerekiyor. Burada bir kapanış talebinde bulunması
gerekiyor. Şirket, faaliyetlerine son verebilir. Şirketin faaliyetleri yine bu tek
anlaşma tarafından belirlenmiş bir takım şartların yerine gelmesi durumunda da
şirketin kapatılması söz konusu olabilir. Burada uyulması gereken bir takım
adımlar var. Bu da yine ticaret mahkemeleri tarafından gerçekleştiriliyor.
Burada aslında şirketin kontrolü sistemine dahil olan bütün şirketlerin sürece
dahil olduğunu görüyoruz yani hem kontrolünde hem de feshinde rol alıyorlar.
Peki, yurt dışından gelen yatırımcılar için durum nasıl? Onları nasıl şartlar
bekliyor? Aslında ulusal şirketlerden çok farklı değil onlarında durumu.
BAŞKAN - Bazı konular gündemimize gelecek yani şirket kapanış uygulamaları,
yabancı şirketlerin kurulumunu ayrıca inceleyeceğiz. Şimdi sadece teşkilatı
tanıtmak açısından. Geçebiliriz. Çok teşekkür ederim.
35
BURKİNA FASO - Şimdi yabancıların bir yetkiye sahip olması gerekiyor kayıt
olabilmesi için. Ticaret bakanlığına başvuru yapmaları gerekiyor. Biz
reformlarımız sayesinde oturumların…
BAŞKAN - Sonraki oturumlarda herkesten aynı anda aynı konuları işleyelim ki
daha çok aklımızda kalsın diye.
BURKİNA FASO - O halde bitirdim diyebilirim. Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Evet, gündemimizde şu anda sadece ticaret sicillerini tanıtmakla ilgili
konular olduğu için, yoğun ticaret sicili tanıtmakla yetinelim. Uygunsa ayriyeten
o konuya da geçeriz. Bu arada ben bir açıklamada bulunayım. Arada bu elimdeki
kalemle ilgili arkadaşlar bazı sorular sordular. Şu arka tarafı silgi şeklinde bu silgi
olarak değil akıllı telefonları ve tabletleri kullanılmak üzere yani bu kalemlerin
arkasını böyle kullana biliyorsunuz. Onu hatırlatmış olayım.
GİNE - Evet, benim adım Alei Bebra bende bilgilendirme dokümantasyondan
sorumluyum ticaret odasında Gine Cumhuriyeti’nde. Ülkem adına Türk
hükümetine ve bütün bu toplantının gerçekleşmesine katkıda bulunanlara
teşekkür etmek istiyorum. Öncelikle, konuyla ilgili bazı sorulara cevap vermek
isterim. Öncelikle, işleyiş yapısı yani benim ülkemde kayıtla ilgili yapı ve ticari
sicilden sorumlu yapıdan bahsedeceğim. Çünkü bizim ülkemizde bir kurum
kurulmuştu. Ülkemizin Cumhurbaşkanı tarafından bir kararname çıkarılmıştı
2011 yılında ve bu kararname sonunda bir yapı oluşturuldu.Burada ticaret sicil
kayıtları yapılabiliyor. Şirketi kurmak isteyen ekonomik faaliyete geçmek
isteyenlerin ticari sicil için başvurdukları yerdir. Bu şirket kuruluşun adı Apip
Gine’dir. Ticaret ve Sanayi Bakanlığı ile iş birliği içerisinde çalışmaktadırlar ama
şu an için Apip bünyesinde faaliyet gösteriliyor. Apip Gine’yi tanıtacak olursam
aynı zamanda o yabancı yatırımların promosyonunu sağlamak için 2011 yılında
gerçekleştirildi. Görevi de, şirketlerin yasalar çerçevesinde yapmaları
gerekenlere yardımcı olmak. Yatırım yasaları ve formalitelerin kolaylaştırılması
ve şirketin kurulmasından sonraki faaliyetlerde çalışmalara katkı sağlamaktır.
Peki, bunun için neler yapıyoruz? Benimde üye olduğum ulusal yatırımlar
komisyonunun bir genel sekreterliği var ve yine bir uyuşmazlıklarla ilgili görev
yapan bir birimimiz var. Aynı zamanda bir kamu kuruluşu var mesela 1. İstinaf
mahkemesine başvurulması gerektiğinde orada belgeleri sunuyorlar yine vergi
36
ile ilgili kayıtlar, yine sosyal sigortaların işlemleri burada gerçekleştiriliyor. Evet,
bizim ülkemizin istatistiklerine bakacak olursak bana bu konuyla ilgili sorular
sorulmuştu. Ben bu soruya cevap veremedim çünkü şuan için bu yapı elektronik
bir veri tabanına sahip değil. Bu yüzden de bu yapı içerisinde ticari sicil kayıtları
ile ilgili istatistik yapamıyoruz yani istatistik ile ilgili sorunlarımız var. Ülkemizde
şirketler yaptıkları ticari faaliyetlerle karakterize oluyorlar; sanayi, ihracat,
madencilik, el sanatları gibi birçok faaliyet mevcut ve bu alanlardan yapımıza
geldiklerinde bir anonim şirket veya sınırlı sorumlu şirket kurma hakları var.
Bana yine ulusal bir şirketin kaydıyla yabancı bir şirketin kaydı arasında fark var
mı diye sordular. Bu şirketin hukuki yapısıyla bağlantılıdır. Evet, anlıyorum
buraya geri geleceğim. Evet, bayım sizi dinliyorum merak etmeyin. Gine’de
deminde size söylediğim gibi bu yapımız bu konularla ilgilenmektedir. Ekonomik
aktörlerin kayıtlarından sorumludur ama aynı zamanda 15 ülke ile beraber
anlaşmaya imza attık ve bütün yapımızı yeniden organize ettik ve Gine’deki bu
yapı Luada Anlaşması’nı imzalayan diğer üye ülkelerinki ile aynıdır yani aynı
formasyon, eğitim seviyesine sahipler. Evet, Gine’ye baktığımız zaman ticaret
kayıt merkezlerinde başlangıçta olumsuzluklar vardı ve Gine Ticaret Odası başka
bir veri tabanı yaratma kararı aldı ve buradaki yanlış bilgileri, olumsuzlukları
gidermeye çalıştı ama aslında bunlar bir değişiklik getirmediler. Bizde JeanMonnet adını verdiğimiz kendi veri tabanımızı yarattık ve bunun için bir ekip
kurduk ve bu ekip sadece RCCM seviyesinde karşılaşılan yanlışları, hataları
düzeltmekten sorumlular.
İşte burada Ticaret odasının sunumundan bir görüntü görüyorsunuz. Burada bir
takım uyuşmazlıklar sorunlar vardı, biz de bir veri tabanı kurmaya karar verdik
Jean-Monnet adını verdik
Jean-Monnet ne anlama geliyor? Yani bu bütün kayıt yönetimi aslında burada
bir kart yaratmış olduk çünkü Ticaret odası verilen PİP arasında ortaklık var.
Yani RCCM’lerin yönetimlerinden sorumlu bir yapımız var. Çünkü burada bir
takım olumsuzluklar vardı çünkü onların güvenilir bir veri tabanları yok ve bizde
Jean-Monnet adını verdiğimiz veri tabanına bazı bilgileri ekledik bu bilgileri
şimdi sizinle paylaşacağım.
Yani: bir ekonomik faaliyet gösteren şirketi kaydetmek istediğimizde hangi
bölgesel odadan geldiği, ne faaliyette bulunduğu, bağlı olduğu valilik, yine kayıt
37
numarası, RCCM’deki kayıt numarası, sosyal sigortalar numarası yer
alıyordu.Daha demin de söylediğim gibi burada yarattığımız aslında bir
sinerjiydi. Ve böylece ekonomik aktörlerin faaliyetlerini kontrol edebiliyoruz.
Burada RCCM de fark edilen eksiklikleri gidermek üzere yapılmış bir yapıdır.Ana
faaliyet alanına da giriyoruz ve bunu da afrizdat kodu ile beraber giriyoruz
çünkü afrizdatta bütün faaliyetler kodlanıyorlar ve işte bunu yarattık. Ve
afrizdatın ilkelerini uygulayarak bunu gerçekleştirdik. Bunlar genel bilgiler, daha
detaylı bilgiler için telefon numarasını, tabiiyeti ne olursa olsun bilgileri adresini
giriyoruz. İnternet sitesi, mesleği, adresi vs giriliyor ve burada şunu fark ettik bu
programın yönetilmesi bizim aynı zamanda istatistiki bilgilere sahip olmamızı da
sağlıyor. Bu yapılarda yine Dünya genelinde verileri paylaşabiliyoruz. İşte
burada sizlerle paylaşabileceğim bilgilerden bazıları bunlar. Bu program bize
aynı zamanda sicil kaydıyla ilgili bilgilerle istatistik elde etmemize fırsat veriyor.
İşte bundan da bir örnek göstereyim. Burada da gördüğünüz gibi mesela
bölgesel odanın istatistiklerini vermemi istediklerinde Gine Cumhuriyeti
genelinde bunu karşılaştırmamızı istediğinizde çünkü Gine’de 8 tane bölgesel
oda var bunları çekebiliyorsunuz. İşte burada yapıyı görebiliyorsunuz. İşte size
suna bileceğim örnekler bunlardır. Burada bizim veri tabanımızın gelişmesiyle
ilgili yaptığımız çalışmalar bunlar. Bende şimdi bu fırsattan istifade ederek
organizatörlere gerçek bir veri güvenilir bir veri tabanı kurma konusunda
yardımlarını isteyeceğiz çünkü şimdiye kadar istatistikleri tutmakta başarılı
olabildik ama bunu elektronik ortamda yapamıyoruz teşekkür ederim.
BAŞKAN - Endonezya.
ENDONEZYA - Teşekkür ederim Sayın Başkan, saygı değer delegeler İİT
ülkelerinden gelen saygı değer delegeler benim adım Dias Many. Ankara
Endonezya büyükelçiliğinden geliyorum. Benim arkadaşım da Endonezya
Ticaret Bakanlığı’ndan geliyor. Öncelikle, Türkiye hükümetine böylesine bir
etkinlik düzenlediği için teşekkür ediyoruz. Bu etkinlik gerçekten bizim
işbirliğimizi ve İİT ülkeleri arasındaki bilgi değişimi alışverişini ve bilgi paylaşımını
artırmasında etkili olacağına inanıyorum. Endonezya’daki uygulamalardan
bahsetmek istiyorum ticaret sicili konusunda.
Endonezya değerleri arasında teknoloji innovasyonu anlamında ticaret siciline
uyum sağlamıştır ve diğer Asya ülkeleri kuruluşuna üyedir. Ülkemize tek bir
38
şekilde giriş sistemi bulunmaktadır.Dolayısıyla bizim ekonomik iş birliği
çerçevesinde zorunluluklarımızı ve sorumluluklarımızı yerine getirmek açısından
2008 yılında Endonezya Ekonomik İşler Bakanlığı tarafından düzenlenen bir
çalışmaya düzenlenmiş ve bu çalışma ihracat-ithalat anlamında çalışmaların
güçlendirilmesi için düzenlenmiştir. Ve özellikle gümrük anlamında ihracatı
yapılan ve ithalatı yapılan malların düzenlenmesi anlamında çalışmalar
yapılmıştır ve 18 tane kuruluş buna katılmıştır. Merkez Bankası, Tarım Bakanlığı,
Ulaştırma Bakanlığı, Enerji Bakanlığı, Çevre Bakanlığı aynı zamanda Gümrük
Bakanlığı hayvan karantinası gibi birçok ülke kuruluşa katılmışlardır bu
çalışmaya. Endonezya’daki bu çalışmalar hizmetlerin iyileştirilmesi ve yine
gümrükteki çalışmaların iyileştirilmesi konusunda hizmet vermektedir. Aynı
zamanda bu çalışmalar verilerdeki mükerrerliği ve onların oluşturulması
konusunda zorlukları yenecektir ve yine ithalatta gerçekleşen zorlukların
üstesinden gelecektir. Bununla beraber ithalat ihracat hizmetlerinde yapılan
çalışmalarda piyasaya erişimin ve rekabetin artmasında faydalı olacaktır ve
etkinliğin verimliliğin kaynaklarda arttırılmasına yardımcı olacaktır.Aynı
zamanda bu kuruluş, girişimciliği destekleyecek güçlendirecek ve büyümeyi
gerçekleştirecektir. En önemlisi de ithalat ve ihracat anlamında iyi kamu
uygulamalarını sağlayacaktır. Ticari anlamda bakanlık kendi sistemini
kurmuştur.İnapsis olarak adlandırılan sistem online bir sistemdir. İhracat ithalat
çalışmalarını gerçekleştiren içine katan bir sistemdir ve sistem en azından 4
tane hizmet sunmaktadır. Bir tanesi lisanslandırma lisans verme, ikincisi iç
ticaret işleri, içişleri üçüncüsü tüketici hizmetleri ve dördüncüsü ise ticari
hizmetler olarak adlandırılmaktadır. İnapsis sisteminin birçok hedefi vardır.
Bizler hali hazırda bu sunumu hazırlanmıştık ve oturumdan sonra dilerseniz
delegeler istediği takdirde bu sunumu onlarla paylaşabiliriz hali hazırda 220.000
şirket bulunmaktadır sistemde kayıtlı ve hali hazırda yine küçük orta ölçekli
şirketler de bulunmaktadır. Diğer hükümet kuruluşumuzda yani orta ve küçük
ölçekte kuruluşlardan sorumlu hükümet kuruluşumuzda da kayıtlı şirketler
bulunmaktadır. Ve Endonezya’daki ticaret sicil kaydıyla durum bu şekildedir.
Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Ben teşekkür ediyorum. Bir konuyu tekrar hatırlatma ihtiyacı
hissediyorum. Her konuşmacıya bundan sonraki oturumlarda da konuşma hakkı
vermek istiyoruz. Bir seferde 15 dakika konuşmak yerine üçer dakika beşer
39
dakikalık 2 gün boyunca daha fazla etkileşim sağlamak açısından yeri geldikçe
şirket açılış uygulamalarını kapanış uygulamalarını yabancı şirket uygulamalarını
ayrı ayrı dinlersek daha çok aklımızda kalır hepimizin. Amaç zaten buydu. Hızlı
geçtiğine de teşekkür ediyorum devam edelim buyurunuz.
İRAN - Ben ve Sayın Murtaza İran’dan katılıyoruz. Şirket kurma ofisinden ilgili
departmanından buraya davet edildiğimiz için çok teşekkür ediyorum. Tüm
sistemimizde ve bu çalışmalarla ilgili şunları söylemek istiyoruz. İran sürekli
olarak yıllar boyunca aktif olarak çalışma göstermiştir ve reformlar yapmıştır
planlar gerçekleştirmiştir ve çeşitli ticari sicil kaydı ile ilgili olarak çeşitli
çalışmalar yapmıştır. Bunların kolaylaştırılması ile ilgili çalışmalarda
bulunmuştur. Tek pencereli plan yakın bir zamanda gerçekleştirilmiştir ve 50
gün önce gerçekleştirilmeye başlamıştır ve web sitesi adresi ersirket.ssr.ir
olarak verilebilir. Dokümanlarınızda bu adresi görebilirsiniz ve bu adrese
ulaşabilirsiniz. Zaman kısıtı nedeni ile başkanının söylediği üzere konuşmamı
çok uzun tutmak istemiyorum sadece şirket kurumundan bahsetmek istiyorum.
İran’da 90 yıl öncesine dayanmaktadır şirket kurulumları ve bizler bir milyon üç
yüz bin şirket kurmuş durumdayız. Varlık tüzel kişilik şekli bulunmaktadır.
Birçoğu limitet şirket şeklindedir ve yeni ortaklık bazında şirketlerdir. Herhangi
bir soru sormak isterseniz sizleri memnuniyetle cevaplayabilirim.
BAŞKAN - Çok teşekkür ediyoruz. Sizin gönderdiğiniz belgeyi arkadaşlarımızla
paylaşacağız. Zaten fotokopisini aldık paylaşacağız. Teşekkür ediyorum şimdilik
başka bir sorusu olan yoksa sıradan devam edelim. Sadece ticaret sicilinin yapısı
ile ilgili bilgiler alınmak üzere devam edelim. Nasıl tutuluyor? Kime bağlı? Hangi
bilgiler var? Devam edelim. Teşekkür ederim.
IRAK - Bismillahirrahmanirrahim. Evet, Ben Sabahattin Salihi. Avukatım, Kerkük
Ticaret Odası’nda avukatım. Iraktan geliyorum. Bende size uzun uzun anlatarak
sizi yormak istemiyorum. Tabiî ki birçok sunum bizde de var ama zamana
saygımdan dolayı herkesi de yorgun görüyorum insanları burada. 43 sayılı ve
1989 yılında çıkan bir yasa söz konusu Irak Ticaret Odalarıyla ilgili. Şuan Irak’ta
biliyorsunuz 18 tane şirket kayıt sicil merkezi vardır. 18 ticaret odası vardır. Bu
18 odada bu yetkiye sahiptir tescil etmek için yani kaydetmek için yetkilidir.
Ticaret Bakanlığı’yla beraber koordineli biçimde yürütülmektedir. Yine bu
ticaret odaları bulunduğu ülkedeki bir takım kurumlarla iş birliği çerçevesinde
40
bu anonim şirket olabilir, limitet şirket, finans şirketi olabilir ya da serbest
çalışan bir şirket olabilir. Türü ne olursa olsun dediğimiz gibi Ticaret Odaları bu
sicil kaydını yapıyor. Ticari isim diyoruz ticari adı böylece yazılmış oluyor şirketin
adı ve bu şirkette de bu ticaret yapan kişilerin adları yer almakta ve daha sonra
yapılacak değişikler de tabiî ki zamanla oda tarafından yapılmaktadır. Ben de
uzatmak istemiyorum beni dinlediğiniz için Teşekkür ederiz.
BAŞKAN - Çok net ve kısa bilgiler için çok teşekkür ederiz.
KUVEYT – Ben de Ahmet Kenderi Kuveyt’ten geliyorum yeni Ticaret Sicil
Merkezi’nin müdürüyüm. Ben de her şeyden önce herkese teşekkür ediyorum.
Herkesi selamlıyorum. Türk hükümetine teşekkürlerimi sunmak istiyorum bu
güzel misafirperverliğiniz için ve bu güzel organizasyon için değerli bir
toplantıda bulunuyoruz gerçekten. Yine bu organizasyonda emeği bulunan
herkese teşekkürlerimi sunmak istiyorum verimli bir çalıştayda bulunuyoruz şu
an. Her şeyden önce ben ticari sicilden bahsetmek istiyorum. Ticari sicilimiz
tabiî ki bir idareye bağlı. Firmalara ruhsatlar veren devlet bakanlığına bağlı bir
birimdir. Bizim idare yapımızda 7 tane merkezimiz var, başkentimizdeki dışında.
Her ilde bir merkez söz konusu bütün Kuveyt e hizmet vermek açısından. Kayıt
yerlerinde ilk önce zaten tüccar ya da işveren şirket sahibi diyelim ki elektronik
ortamda Ticaret Bakanlığı sitesine girerek zaten gerekli belgeleri ve bilgileri
önceden edinmiş oluyor zaten daha sonra bize başvuruda bulunuyor. Ancak
şirket kurma koşullarına baktığımızda gerek başkent gerek diğer illerde tek
pencere hizmeti sistemiyle uygulamalarımız devam etmekte. Sınırlı bir sermaye
söz konusu olması gerekir bir takım koşullara baktığımızda. Şirketin olacak
ortaklarından birisinden de işte bir güvenlik sorunu olmaması gerekir, borçlu
olmaması gerekiyor. Şirketin adı önemli tabi onunda belli koşulları var. Ticari
sicil sayısı da verilmektedir numara olarak ve yine ilgili bir takım birimlerden de
yazışmalar sonucunda tabi ki burada noteri çok önemsiyoruz biz çünkü bir
garanti söz konusu olması gerekir ama diğer belgelere baktığımızda ticari
sicildeki belgelere bütün belgeler açıkça çok şeffaf son derecesiyle
yapılmaktadır. Yabancı da olabilir hatta elçiliklerle bile her elçilik yabancı
kuruluşlarla gelip sorabilirler, bakabilirler. Kapılar herkese açık ve şeffaftır. Bu
ilk aşamadan bahsettim ama bizim için ticari sicil olarak iyi bir adım atmış
olmaktayız oda ticari sicilden hareketle bize komşu ülkelerle yakın olan ülkelerle
41
mal alışverişini kolaylaştırma yoluna gittik. Her ülkeye baktığımızda her ülke
kendi veri tabanını zaten oluşturmuş durumdadır. Komşu ülkeler diğer ülke
şirketlerinin bilgilerini bilmektedir bu veri tabanı sayesinde. Ben de zaman
sıkıntısı nedeniyle uzatmak istemiyorum. Ben de teşekkür ediyorum beni
dinlediğiniz için.Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Amaç tabi birbirimizin potansiyelini bilip birbirimizle iş yapabilir miyiz
diye görmek. Çok güzel bir uygulama başlatılmış bunu belki daha da
ilerletebiliriz. Çok teşekkür ederiz kısa sunuş iççin. Net bilgi sağ olun.
LÜBNAN - Suha Hassan. Lübnan’ nın kuzeyinden gelmekteyim ben tabiî ki
teşekkürlerimi sunarak başlamak istiyorum Türk hükümetine bu çalışmayı
hazırlayıp sunarak bizi davet ettiği için. Bizim ticaret sicil konusuna gelince
Lübnan olarak özetle bilgi vermek istiyorum. Bu ticari sicil tüccarlarla ilgili bilgi
edinme veri tabanı oluşturmada çok önemli noktadır. Ticari sicil konusu. Bir
kere Lübnan olarak biz daha önce yargı ile çalışmaktaydık. Her ilde Adalet
Bakanlığına bağlı bir birim vardır. Lübnan’da biliyorsunuz 6 tane il var. 6 vilayet
dolayısıyla 6 tane ticaret sicil söz konusudur. Bu Adalet Bakanlığı birimlere bağlı
olarak çalışmaktalar. Tüccarlar belgeleriyle birlikte buralara kayıtlarını
yaptırmaktadırlar. Kuruluşundan bu güne kadar baktığımızda büyük bir gelişme
kaydetmiş değiliz ama açıkça söyleyebilirim ki 2007’den itibaren yeni bir
mekanizmaya ve yeni bir otomasyona geçmiş durumdayız. Diğer illerdeki ticaret
sicil durumlarıyla başkent Beyrut’ta bir koordinasyon sistemi kurmaya çalıştık.
2007’den itibaren bu gelişmeler devam etmekte. Çok teşekkür ederim ben de
size dinlediğiniz için.
BAŞKAN – Buradan bakınca ülke isimlikleri parladığı için ülke adını göremiyorum
kusura bakmayın. Malezya buyurunuz efendim.
MALEZYA - Benim adım Iskanders Maraki. Safiye Embo da benim meslektaşım
biz ticaret komisyonundan geliyoruz Malezya’dan. Ben Malezya adına bizi davet
ettikleri ve bu etkinliği organize ettikleri için de teşekkür etmek istiyorum.
Kısacası söylemek istersek, ticaret komisyonu Malezya’daki ticaret yasası
bağlamında gerçekleştirilmiştir ve bu işletmelerin kaydıyla, kuruluşuyla
ilgilenmektedir. Komisyonun çalışmalarına bakacak olursak, şirketlerin
kurulması işletmelerin ve ortaklıkların kurulması ikinci olarak işletmelere ilişkin
42
bilgilerin sağlanması ve kamuyla bunların paylaşılması ve yine iyi iletişimin
teşvik edilmesi ve yine ticaretin sağlanması, arttırılması ile ilgili görevleri vardır
ve bununla beraber Malezya’daki İç Ticaret Bakanlığı’nın altında çalışmaktadır.
BAŞKAN - Mali.
MALİ - Adım İbrahhim Akkumare. Ben de yatırımlardan sorumlu komisyon
adına burada bulunuyorum Mali’den geliyorum. Öncelikle herkesi selamlamak
istiyorum. Türk hükümetine de bu toplantıyı gerçekleştirdiği için teşekkürlerimi
sunuyorum. Bizim ülkemizde ticari sicil tek sistemde ama yatırımcıların
destekleri ile birlik ve tabiî ki şirketlerin kurulmasıyla birlikte bakanlık diğer tüm
yetkililerle beraber bu isme yakışır bir ajans kurmaya karar verdiler ve böylece
şahıs şirketleri ve tüzel şirketlerin kurulması için yardımcı olmaya karar verdiler.
Böylece şahıs şirketleri ve tüzel şirketlerin kurulması için yardımcı olmaya karar
verdiler. Yine ticari sicil kaydı Mali’de tek durak ofisiyle birlikte yapılıyor. OSS
adı altında yine kanun çerçevesinde 1 Haziran 2009 yılından beri faaliyet
göstermekte ve faaliyet gösterme izinlerini temin etmekte.Çok kısa
değineceğim, şirket açmak için şirket açma formalitelerini kolaylaştırdık eskiden
çok daha zordu özellikle de hukuki dosyalar için. Biri yabancı şirket kurmaya
geldiğinde onlardan büyük yüklü dosya sunmalarını istiyorduk. Sicillerini
sunmalarını istiyorduk. Sicillerini vermelerini istiyorduk. Peki ama bunlar ne işe
yarar diye soruyorlardı, ama tek durak ofisi şirket kurulmasını kolaylaştırmakla
kalmıyor gerekli izinleri de sağlıyor, böylece devlet memurlarının bütün yetkin
hizmetlerin gerçekleştirilmesi için tek durak ofisinden bu izinlerin verilmesi
sağlandı. Mesela devlet veya inşaat sektöründe çalışan şirketler için artık
kolaylıklar sağlanabiliyor. Sadece ticari sicil kaydını yaptırmakla kalmıyor,aynı
zamanda yaptığımız yenilikler var çünkü bir belge veriliyor ve bu belge aynı
zamanda şirket kuran kişiye belli ayrıcalıklar sağlıyor çünkü bu sertifikayla
yatırımların promosyonu ajansı bütün bu yapılar tek bir numara altında
toplanıyor ve buna da Nina adı veriyoruz. Bu da bizim gerçekleştirdiğimiz
inovasyonlardan bir tanesi. Bu innovasyonla birlikte demin de söylediğim gibi
faaliyet gösterme izni verilebiliyor. Bu bir hafta on gün içerisinde
gerçekleştirilebiliyor. Ticari sicil kayıtları için 72 saatte hatta bazen 24 saatte
bile gerçekleştirilebiliyor çünkü bizler onlara bu kolaylığı sağlamak için
bulunuyoruz. Ben de sizlere aslında herkese doküman dağıtmak istiyordum ama
43
çok ağır oluyordu taşıyamadım ama birkaç tane örnek getirebildim. Bir tanesini
Sayın Başkan size takdim etmek istiyorum. Bunun içinde aynı zamanda bir kaset
var bütün bilgilere bu kasetten erişebilirsiniz. Girişimcileri şirket kurmak
isteyenlere sağlanan bütün avantajlar burada yer alıyor herkesin yorgun
olduğunu görüyorum onun için ilerlememiz lazım bunun için size bir kopya
sunacağım ülkemizde yaptıklarımızı buradan daha detaylı bir şekilde
görebilirsiniz teşekkürler.
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz. Moritanya.
MORİTNAYA – Ben de çok kısa olarak bahsedeceğim. Biz de Moritanya olarak
tabi ki yargıyla çalışmaktayız. Ticaret Mahkemeleri bakmakta bizde ticaret sicili
işlerine işlere. Ticaret Mahkemelerinin olmadığı yerde Asliye Mahkemeleri
bakmaktadır ticari sicil kayıtlarına. Ticari sicil şu ana kadar aktif ya da etkin bir
durumda çalışıyor diyemem, Moritanya olarak bunun da tabi ki şimdi birçok
etkeni var. Başta tabi ki maddi faktörler söz konusu; bir mekanizmaya yani bir
veri tabanı oluşmuş otomasyona geçmiş değiliz. Şu an itibariyle bir komisyon
oluşturulmuş durumda Moritanya’da. Kozmopolit bir komisyondur bu. İşte
içinde Adalet Bakanlığı çalışanları var Ticaret Bakanlığı’nın var, ekonomi işleri ve
kalkınma çalışanları var. Bu komisyonda çalışmalar hala devam ediyor. Her şeyi
gözden geçiyoruz, bir mekanizma oluşturmak için. Yani bu işleri kolaylaştıracak
teşvik edecek ticari sicil konusunu şu an bir proje olarak Moritanya’da
çalışıyoruz. Buradaki temel amacımız Moritanya’daki özel sektörü kalkındırmak
ve geliştirmek amacı da gütmektedir . Biliyorsunuz 2011 yılları sonlarına doğru
Moritanya’da malide ki ülkemizin ekonomik serbest bölge kuruldu. Sanayi
bölgesi kuruldu. Organize sanayi bölgesi kuruldu. Aynı zamanda çeşitli hizmet
alanları sektöründe olsun turizm sektöründe olsun gelişmeler göstermekteyiz
şu anda kurumsallaşma anlamında. 3 gün içerisinde bir şirket kurulabilir.
Moritanya olarak büyük bir gelişme olarak görmekteyiz biz bunu. Bu tabiî ki
komisyon çalışmaları bitirdiğinde daha büyük ve daha verimli bir Moritanya
Ticaret siciliolacaktır. Teşekkür ederim sizlere.
BAŞKAN - Fas. Buyurunuz.
FAS - Evet, ben de Fas’tan geliyorum. Herkese teşekkürlerimi sunmak istiyorum
başlangıçta. Yine ticaret ofisinden başlamak istiyorum. Bu ticaret ofisimiz
44
bilindiği gibi sanayi, ticaret, teknoloji birimleriyle birlikte çalışmakta. Ben de
uzatmak istemiyorum. Öncelikle ticari sicil Fas’ta ikiye bölünmüştür: birisi yerel
birisi de merkezi anlamda ticaret sicili. Söz konusu yerel anlamdakine
baktığımızda her ticaret mahkemesinde vardır ya da ticaret mahkemesinin
olmadığı yerde asliye mahkemeleri bakmakta bu hususa. Merkezi ticaret siciline
baktığımızda başkent de dahil olmak üzere bütün bilgileri ve belgeleri
merkezileştirme anlamında bir tek havuza dökme anlamında bir çalışmadır bu.
Aylık bazda yenilikte veri tabanı güncellemeleri yapılmakta. Dolayısıyla ticari
sicil olarak hizmetlerimize değinmek istediğimizde gelişmiş bir bilgi sistemi
uygulamaktayız. Bunun da amacı tabi ki bütün bilgileri firmayla ilgileri şirketle
ilgili bütün bilgileri otomasyon çerçevesinde detaylı biçimde tek havuzda
biriktirmek. Kuruluşa baktığımızda ise 48 saat içerisinde bir firma kurulabilir
bizim ülkemizde ve etkileşim söz konusu, istediğiniz bilgiye anında ve çok
detaylı bir biçimde ulaşabiliyorsunuz. Ayrıca elektronik hizmete de değinmek
istiyoruz bizim ofisimizde. Fas’taki ofisimizde ticaret ve mülkiyet ofisi adını
verdiğimiz kurumumuz her türlü hizmeti vermektedir. Şirketlerin kuruluşu ile
ilgili ve buna ek olarak da yine firmayla ilgili her türlü bilgilere de buradan
ulaşabiliyor. Son olarak da yasal çerçevede ticaret sicil olarak baktığımızda
Fas’ta birçok yasa uygulanmakta. Bunlardan birçoğu da tabi ki değişikliğe
uğradı. Şu an bir şirket Fas’ın her yerinde her anlamda kurulabilir durumdayız,
teşekkür ederim.
BAŞKAN - Sudan. Buyurunuz.
SUDAN – Ben de Gali Hussine. Gelir planlama ve araştırma ve bilişim genel
müdürlüğü Dış Ticaret Bakanlığından. Ben tabiî ki Türkiye Cumhuriyeti’ne
teşekkürlerimi sunmak isterim bu etkinliği düzenlediği ve bizi ağırladığı için ve
bütün katılımcılara teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Emeği olan herkese
teşekkürlerimi sunmak isterim. Ticaret siciline baktığımızda Sudan olarak ben
de çok özet olarak değinmek istiyorum. Aşamaları ya da bilgileri söylemek
istiyorum sırasıyla anlatmak istiyorum. İşlemlerimiz, kayıtla ilgili tescille ilgili
bütün şirketin bütün türlerini kapsamaktadır. Tabiî ki mülkiyetin değişimiyle
ilgili belli aşamalar söz konusudur. İzlenmesi gereken aşamalar söz konusudur.
Kayıt işlerine baktığımızda ticari vekâletler söz konusu. Aslında İngiliz sistemini
uygulamaktayız Sudan olarak. Firmaları düzenleyen 1926’dan kalma bir yasa
45
birkaç değişikliğe uğradı ama şirket kuruluşu ile ilgili bir yasadır bu. Buna
rağmen yürürlükte ve devam etmekte şu an. 1981’de bir değişiklik yapıldı, buna
ek olarak birkaç yeni madde eklendi. İşte yatırım kanunun 6. maddesinin
çerçevesinde yapılan değişiklikler söz konusu. Ticaret sicilinin kayıt işlemlerine
baktığımızda bir kere şirketin ismi söz konusu olacak her şeyden önce. Çalıştığı
yeri, ofisi, karargâh merkezi nerde olacaksa onun da yazılması gerekir limitet
midir anonim midir oda yazılacaktır. Kimler tarafından kurulacaktır, sahipleri
kimlerdir, ortakları kimlerdir, imzalar alınmaktadır. Dışarıda yapılacaksa o
ülkede bulunan Sudan elçiliğinden onay gerekmektedir. Ya da kendisi
yabancıysa Sudan’da bulunan kendi ülkesinin büyükelçisinden onay getirmek
zorundadır bize. Bunlara ek olarak ilgili komisyonlarımız vardır bizim bakanlık
bünyesinde belgelendirilme anlamında ilgili kuruluşlardan da ortaklıklara
gidilecekse yine değişik ortakların da adlarının geçmesi gerekiyor. Firmanın adı,
ticari yetkilendirmelere baktığımızda vekâletlere, yetkilere. Sudan’da bütün
vatandaşlar bu hakka sahiptir. Tabi belli bir Sudan içi Sudan dışında olsun
dağıtımcı olabilir kurucusu olabilir ticaret, tüccar olabilir. Bunlara ek olarak da
vergi muafiyeti getirmekteyiz bir takım yatırımlarda kolaylık anlamında. Yine söz
konusu aynı ülke vatandaşı bulunduğu ülkenin. Bu anlattıklarım bütün şirket
türleri için geçerlidir. Yine bütün belgeler tabiî ki bir avukat aracılığıyla
yapılabilir. Kendisi gelmeyebilir. Şirket sahibi de katılmayabilir. Ortaklıklar
giderileceği zaman ilgili makamlardan onay alması gerekmektedir. Yabancılarla
ilgili olan yerel kimselerle de ortaklığı gidilebilir aynı zamanda. İsim değişikliği
söz konusu olacaksa ilgili kurumlara başvurmaktadır. Bunları bizim
bölgelerimizdeki noktalarda merkezlerimiz üstlenmiş durumda.
BAŞKAN - Buyrunuz Mozambik.
-Teşekkürler Sayın Başkan iyi öğleden sonraları Mozambik’ten geliyorum.
Fourida Mamade Bavabai . Sanayi ve Ticaret Bakanlığında çalışıyorum ve ulusal
ticaret bölümündeyim. Ve yine sicil kaydı bölümünde çalışıyorum bu gündemin
bu bölümünde ulusal ticaret sicil departmanın yapısından bahsetmek istiyorum.
Mozambik ile ilgili olarak konuşmama başlamadan önce, öncelikle ben İslam
İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerine ve Türk hükümetine teşekkür etmek istiyorum.
Bu çalıştayın düzenlenmesinden ötürü. Yapı olarak baktığımızda bizim
ülkemizde yasal tüzel kişilik anlamında noterler var ve aynı zamanda Adalet
46
Bakanlığı sorumlu ticaret sicil anlamında. Ve lisans verme ekonomik
faaliyetlerinde lisanslandırılması anlamında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Tarım
Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı ve Ekonomik Faaliyetler Bakanlığı bulunmaktır.
Yine tek durak ofislerimiz bulunmaktadır. Ve bölgesel ve şehir üretimleri
müdürlüklerimiz var çünkü her şehirde lisans vermeye giden yükümlü veya
yetkili birimlerimiz var. Bu ticari sicil anlamında ticari sicil verilmesi anlamında
şirket kurulma anlamında yine yerel hükümet yönetim müdürlükleri
bulunmakta ve bununla beraber yerel belediyeler de var. Bu çalıştayda şunu
paylaşmak istiyorum sizinle, bizim Mozambik’te iş ortamının geliştirilmesine
ilişkin bir stratejimiz bulunmakta dolayısıyla bu stratejilerimizden bir tanesi
yasal reformun gerçekleştirilmesi. Dolayısıyla bunla ilgili iki faaliyetimiz var. Bir
tanesi firmaların kurulması, şirketlerin kurulması; diğeri ise lisanslandırılma
faaliyetlerini gerçekleştirilmesi dolayısıyla hali hazırda bu faaliyetlere ilişkin
yapıdan zaten bahsettim biraz önce. Teşekkür ediyorum bana söz verdiğiniz
için.
BAŞKAN - Nijer.
NİJER - Ticaret odası ve zanaatkârlar odası adına bu organizasyon için Türk
hükümetine teşekkür ederek konuşmama başlamak istiyorum. Ben Nesse
Usadantia. Şirketi kurma merkezi başkanıyım adı CFE. Bu kuruluş ticaret odası
bünyesinde faaliyet göstererek ulusal ve yabancı ekonomik aktörleri tüzel ve
şahıs kişilere düşük maliyetlerde ve kısa sürelerde formaliteleri tamamlayarak
yasalara ve yönetmeliklere uygun bir şekilde şirket kurmalarını yardımcı olmak
bunu yaparken sosyal, vergi ve diğer alanlarda kolaylıklar sağlamak. CFE
merkezimiz aslında tek durak ofisidir. Bütün formaliteler bu merkezde
gerçekleştirilmektedir. Bu şirket kurma merkezini kurarken aynı zamanda
şirketlerin özel sektörün kalkınmasına uygun bir ortam yaratacak koşulları
sağlamaktı ve onların ekonomik faaliyetlerini uygun çıkarlar doğrultusunda
şirketlerin ve kamu kuruluşlarının çıkarları doğrultusunda gerçekleştirilmelerini
sağlamaktı. Burada ticari sicil kaydı aynı zamanda CFE merkezimiz ile birlikte
ticaret odasına bağlıdır. Ve iş dünyası ikliminin iyileştirilmesi için Nijer
hükümetimiz bu merkezi kurdu ve maddelerinden yani kararname içerisinde
yer alan maddelerden bir tanesi şöyle diyor : “bir şirket kurmak isteyen her yapı
CFE merkezinden geçmelidir dolayısıyla bu bir zorunluluktur”. Yani şirketini
47
kurmak isteyen her kişi bizim merkezimize başvurmalıdır. Kayıt sertifikasının
ticari sicil kaydını zabıtlar imzalıyor olsa bile bizim merkezimize başvurmak
zorundalar ve bu merkez dolayısıyla sertifikayı alarak onun kaydını
gerçekleştirir. Ama bu görevi kolaylaştırmak ve sürede de bir kısaltma sağlamış
olmak için bizim merkezimiz bünyesinde bir katip bulunmaktadır ve bu katip
bütün sertifikaları orada imzalamaktadır. Merkez 8 bölgede temsil
edilmektedir. Kurumsal organizasyon açısından şunu söyleyebiliriz, Nijer, Loada
Üyesi ülkelerden bir tanesi ve burada üç tane aşama var. Bütün bölgelerde
bunlar dikkate alınıyor. Bir tane ulusal dosyamız var bu da başkentte yer alıyor.
Bütün bu dosyalar aslında adalet divanı tarafından merkezi bir sistemde
tutulmaktadır ama şunu da fark ediyoruz ki bütün bunların hepsi aslında bir
teori. Ülkelerimizin hukuki açısı bakımından baktığımızda birçok sistem
bilgisayarlaştırılmamıştır ama gerçekten sağlıklı güvenilir istatistikler
alabilmemiz için ulusal istatistik enstitüsü ile bir sözleşme imzaladık ve şirket
kurulmasıyla ilgili bütün verileri bu enstitüye gönderiyoruz. İstatistik enstitüsü
bu bilgileri işliyor. Ekonomik veriler oluşturuyor ve talep edenlerle paylaşıyor.
Ticaret odası seviyesiyle aynı zamanda bir başka dosyamız daha var bu dosya
bütün kayıtları tutmaktadır. Nijer bünyesinde bunu gerçekleştirmektedir ve
burada bütün bilgiler dosyalanmakta ve bütün bu bilgilerin tamamlandığını
söyleyebiliriz ve şu anda bilgisayar sisteminin her birimi kapsamasını bekliyoruz.
Ticaret odası bir şirket kurmak istiyor bu mekan şirketin yaratılmasıyla ilgili
bütün yapıları kapsayacak. Bu yatırım promosyon merkezleri tek durak ofisleri
bununla ilgili bütün süreçler işler vaziyette. Yılsonundan önce bu merkezimizin
faaliyete geçmesini bekliyoruz. Mali, Burkina ile de aynı zamanda işlem
yapılabilecek, merkezimiz hakkından bahsederken sözlerime son vermek ve
diğerlerinin vaktinden almak istemiyorum Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Çok teşekkür ediyoruz.
UMMAN - Bismillahirrahmanirrahim. Abdullah Salim-ül Arabi. Umman
sultanlığından geliyorum. Bizim ülkemizde ticari siciline baktığımızda çok
basittir bizim işlemlerimiz. Şöyle birkaç örnekle birkaç noktada özetleyebilirim.
Öncelikle bir şirketin türü ne olursa olsun kapılarımız açıktır. Ticari isim olması
gerekli, gerçek kişi ve tüzel kişilik söz konusu olabilir, mali sıfata baktığımızda
şirketin kendisine ait olabilir kişiye ait olabilir, anapara anlamında söylüyorum,
48
çalışanların bir dokunulmazlığı söz konusu olabiliyor. Bugün kolaylıklar
getirmekteyiz. Ticaret sicilini düzenleyen yasalar bizim ticaret sicil yasamız ve
şirketlerin kuruluşunu düzenleyen yasalarımız söz konusu. Yani iki ayrı yasaya
bağlı çalışmaktayız. Bütün işlemler normal olarak 24 saat içerisinde biter Eğer
uzama söz konusu olacaksa en fazla 1.5 gün içerisinde biter ve yine tabi ki bir
ticari davalar ile ilgilenen bir dairemiz söz konusu.
BAŞKAN – Teşekkür ederiz, Pakistan.
PAKİSTAN - Teşekkürler Sayın Başkan öncelikle Pakistan hükümetinin Türk
hükümetine teşekkürlerini sunmak istiyorum. Böylesine faydalı bir çalıştay
düzenlediği için. Ben gelir ve finansman bakanlığından geliyorum. Pakistan
güvenlik ve paylaşım komisyonu 1997’de bir yasayla kurulmuştur ve kapasite
olarak düzenleyici görevi vardır. Pakistan’daki şirketlerle ilgili sektörleri
yönetmekle yükümlüdür. Ve SSPP dediğimiz yatırım kurulu bulunmaktadır ve
bu yabancı şirketlerle ilgilenmektedir. Pakistan’a gelip iş yapmak isteyen
şirketlere yardımcı olmaktadır. Yapısıyla ilgili olarak daha detaylı bilgiyi diğer
oturumlarda verebilirim. Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Biz teşekkür ederiz. Filistin buyurun.FİLİSTİN - Hepinizi selamlıyorum.
Filistin’den geliyorum. Bende tabi ki teşekkürlerimi sunmak istiyorum Türkiye
Cumhuriyeti hükümetine. Katılımcılar olarak ise buradaki arkadaşların hepsini
selamlıyorum ve herkese merhaba diyorum. Filistin’de biliyorsunuz ticari sicili
ekonomik ulusal ekonomi bakanlığı bünyesinde tutulmaktadır. Bir özel idari
birim vardır bakanlığımızın içinde. Daha doğrusu 3 dairemiz vardır bu işle
uğraşan. Birincisi bağımsız bir kurum var, şirketleri denetleyen inceleyen. Biz
Filistin olarak aslında 6 özel şube açtık Filistin içerisinde, ana merkeze
gidilmeden yerel anlamda şirketin kurulabilmesini gerektiren kolaylıklar söz
konusu. Yine otomasyon sistemine geçmiş durumdayız interneti kullanıyoruz,
ticari sicile baktığımızda 11 ofisimiz vardır gerçek kişiler için 11 ofis gerçek
kişilere hizmet vermektedir. Tabi ki de ana merkeze dönmek üzere işler
yerelleşme anlamında yapılmaktadır. Bütün bu hizmetler aslında aşağı yukarı
bütün dünyada olduğu gibi bizde de her türlü şirket söz konusu anonim olsun,
limitet olsun, ayrı şirketler olsun yine kişi şirketleri var. Şirketin sorumluluğu
kişiye ait olan türler de var, bunların hepsi de mevcut. Filistin’de şirketin
kuruluşunda geçen süre olarak baktığımızda bütün evraklar hazırsa gerek
49
merkezde olsun gerekse yerel anlamda olsun yani bir mesai günü içerisinde
şirket kurulabilir. Teşekkür ederim size.
BAŞKAN – Teşekkürler, Tacikistan
TACİKİSTAN - Ben, Tacikistan Ekonomik Kalkınma ve Ticaret Bakanlığı’ndan
geliyorum. Tacikistan bildiğimiz gibi birçok ticari kuruluşun üyesidir. Hem
bölgesel hem de alt bölgesel anlamdaki kuruluşların üyesidir. Aynı zamanda
Tacikistan birçok bölgesel anlamda engellerle karşı karşıyadır; özellikle dış
ticaret ilişkilerinin geliştirmesi anlamında ve alt yapısının gelişmesi anlamında
problem yaşamaktadır. Birçok sektöre bağımlı olarak yaşamaktadır. Elektrik,
pamuk vs. gibi üretimi söz konusudur. Tacikistan ekonomik reformlar
gerçekleştirmiştir. Ulusal ekonomik kalkınma anlamında ekonomik işçi
geçinmesi ile ekonomik değişiklikleri değiştirme ve kalkınma anlamında
değişiklikler
yapmıştır
ve
ülkede
gerçekleştirilen
operasyonlar
önceliklendirilmiştir ve kurulumların yatırımlarının bölgeye çekilmesi anlamında
ve yeni güçlü üretimlerin yapılması için teşekküller oluşturulmuştur ve bununla
ilgili olarak da tek durak sistemi benimsenmeye çalışılmaktadır. Yeni şirketlerin
bölgeye çekilmesine çalışılmaktadır. Tacikistan’da hâlihazırda ticaret sicil
sistemi bulunmamaktadır ve uluslararası ticaret anlamında hizmet ve malların
teşvik edilmesi anlamında karşılıklı olarak ortaklıklar gözetilmektedir.
Tacikistan’da bunların teşvik edilmesi söz konusudur. Projeler yapılmaktadır.
Tacikistan da uluslararası topluma ihracat olanakları sunmak üzere ihracattan
sorumlu bir yetkili oluşturulmuştur. Bu genel müdür 273 tane ülkeye teşvikte
bulunmuştur. Ürünlerin şirketlerin isimleri yaptıkları işler ve ürünler anlamında
ve sayıları anlamında belirlemeler yapılmıştır ve potansiyelleri belirlenen
şirketler seçilmiştir. İhracatçılar, ihracatçı genel müdürlüğüne ilgili ürünlerle ve
bu seçilen firmalar hakkında başvuruda bulunabilir. Ulusal ekonomik hakkında
bilgi almak mümkün olabilmektedir. Projemiz ise uluslararası anlamda ihracatın
artırılması anlamında yurtdışına hizmetin sağlanması ve malların satılması
konusunda çaba gösterilmektedir. Ve bu genel müdürlüğe ilişkin olaraktan
İngilizce ve Rusça dillerinde bu web sitesine erişmek ve hizmetler hakkında bilgi
almak mümkün olabilir.
50
BAŞKAN - Teşekkür ederiz. Tayland.
TAYLAND - Teşekkür ederim Sayın Başkan benim adım Diapa ve yanımdaki
meslektaşım Sayın Yabia Tayland Kalkınma Bakanlığıve Ekonomi Bakanlığından
geliyoruz. Öncelikle teşekkür ediyoruz bizi davet ettiğiniz için. Tayland İİT
gözlemci ülkeleri arasında yer almaktadır ve bu toplantının bir parçası olmaktan
da mutluluk duyuyoruz. Ticaret sicilinden bahsetmek gerekirse, Ticaret
Bakanlığı uhdesinde tutulmaktadır. Limitet ve anonim şirketler konusunda
çalışmalar gösteren yetkililerimiz bulunmaktadır ve aynı zamanda ticaret odası
bu konulardan sorumludur. Yapılan başvurularda işletme sicili ile ilgili birime
başvurulmalıdır. Bizim ilgili ofislerimiz ülke genelinde bulunmaktadır ve ticaret
sicili, kalkınmayla bağlı olarak bilgisayar sistemleri ve otomatik sistemleri
kullanmaya başlanmıştır. Aynı zamanda bizler de verilerin diğer yetkililerle
paylaşılması konusunda bağlantısı kurulması konusunda çalışmalar
yürütüyoruz. Gelir departmanı ile sosyal güvenlik ve aynı zamanda çalışmanın
korunması gibi bakanlıklarla ilgili birimlerle bilgi paylaşımı yapıyoruz ve yine
tescil çalışması ve ticari işlemlerin lisanslandırılması konusunda da çalışmaları
yapmaktadır. Benim verebileceğim bilgiler şimdilik bu kadar.
BAŞKAN – Gayet yeterli ve öz oldu, teşekkür ederiz.
TOGO - Teşekkür ederim ben Planga Agaleso. İç Ticaret Departmanı Ticaret ve
Promosyon Tanıtım Bakanlığı’ndan geliyorum. Togo hükümeti ve başkanı adına
sizlere bu etkinliği gerçekleştirdiğiniz için teşekkür etmek istiyorum. Özellikle de
organizasyon üyelerine bu güzel etkinliği gerçekleştirdikleri için teşekkür etmek
istiyorum. Şimdi kısaca sizlere kendi yapımızı ve işleyişimizi anlatmak istiyorum.
Öncelikle Togo Batı Afrika’da küçük bir ülkesidir. Ve Atlantik okyanusunda 3
ülkeye sınırı vardır. 6 milyon nüfusu ve 600 Km kare üzerinde toprağı
bulunmaktadır. Prosedürleri ve şirketlerin kurulumunu kolaylaştırmak için bir
kararname yayınlandı ve bu kararname aynı zamanda daha önceki mevcut bir
kararnameye değişiklik getirerek bir şirket kurma merkezi gerekliliğini getirdi.
CFE adını verdiğimizi şirket kurma merkezi ticaret odasıyla bağlantılıdır. Şimdi 9
prosedürden 3 prosedüre işleyişe geçtik ticari sicil kaydı aşamasında bu
kolaylıklar sağlandı. Aynı zamanda sosyal sigortalar açısından bilgilerde
paylaşılıyor ve 2011 yılında yayınlanan bir rapora göre 48 saat içerisinde bir
şirketin kurulması mümkün olabiliyor. Bu da alınmış karara eklenen 7 madde
51
sayesinde mümkün olabiliyor. Ve bunu da Togo bünyesinde
gerçekleştirebiliyoruz o zamandan beri artık bir şirket kurulması için tek bir kart
veriliyor ve bu kart üzerinde 3 numara yer alıyor.BAŞKAN - Detaylarla ilgili
olarak ileriki oturumlarda konuşacağız. Sicillerle ilgili söylecek ekstra bilgi varsa
ifade ediniz yoksa sonraki oturumlara bırakabilirsiniz.TOGO - Evet, birazcık
kaldı. Bir şirketin ticari sicil kaydı için 3 düzenlememiz var. Öncelikle hakların
ihlal edilmeyeceğine dair bir garanti sunmak gerekiyor ve şu anda Togo’da 20
binden daha fazla bireysel şirketin kaydı gerçekleştirildi . 4 binden fazla tüzel
şirket kaydı yapıldı. Bunun içinde şirket kurma formalitelerini yerine getirmek,
bir mağaza veya bir büro adresi vermek, rekabet kurallarına ve bununla ilgili
yasalara uymak gerekiyor. Aynı zamanda yine şirketin çalışanlarını sosyal
sigortaya bildirmesi gerekiyor. İşte kısaca ticari sicil kaydı ile ilgili Togo’dan
paylaşacağım bilgiler bunlar çok teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Çok teşekkür ediyoruz.
KKTC - Ben olgun yetişmiş KKTC’den den gelmekteyim. Önce herkese merhaba
diyerek başlayayım. Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’ne çok teşekkür
ediyoruz bizi buraya davet ettiği için ve bize bu alanı sağladığı için. KKTC’de
şirketler kaydı Ekonomi Bakanlığına bağlıdır. KKTC’deki tüm şirketler tek elden
burada tescil ediliyor. Mali şirketler, yabancı şirketler, kolektif ortaklıklar, adi
ortaklıklar ve tek kişi şirketler olarak tescil ediliyor. Ayrıca yasalarımızı
düzenlemek için bir çalışma başlattık. Avrupa birliğiyle birlikte şu anda onun
sonuna geldik. Ayrıca yarı otomatik sistem var, hem manuel olarak çalışıyor
hem bilgisayarla. Bugünlerde yine Türksat ile bir işbirliği içindeyiz ve yakın
zamanda tam otomatik olarak bütün bilgiler, bilgisayarlar, bütün çıktılar orada
olacak şimdilik yapımız bu kısa tutayım dedim çok teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkürler. Türkiye
TÜRKİYE - Teşekkür ediyorum. Türkiye Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret
Genel Müdürlüğünden katılıyorum. İsmim Osman Karımış. Herkesi saygıyla
selamlıyor ve hoş geldiniz diyorum. Bizim ülkemizde ticaret sicili 1995 yılına
kadar ticaret mahkemeleri bünyesinde tutulmaktaydı. 1995 yılından itibaren ise
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı gözetim ve denetiminde ticaret odaları veya ticaret
ve sanayi odaları bünyesinde kurulan ticaret sicili müdürlükleri tarafından
52
tutulmaktadır. Şu anda ülkemizde yerel düzeyde faaliyet gösteren 238 ticaret
sicili müdürlüğü bulunmaktadır. Yakın bir zamanda bu tek elden elektronik
ortamda ve tek bir ortamda ticaret sicilinin tutulması için MERSİS isimli bir proje
geliştirilmiştir. Projenin yılsonuna kadar tamamlanması planlanmaktadır.
Ticaret sicilinde özet olarak şahıs işletme ve şirketlerin kuruluşları ile bu
şirketlerin sözleşmelerine ilişkin değişiklik işlemleri ve şirketlerin silinme
tasfiyeye terkin işlemleri yürütülmektedir. Yine tescil ve ilan edilen hususlar
kâğıt ve elektronik ortamda Türkiye ticaret sicil gazetesinde ilan edilmektedir.
Yine bu ilanlara www.ticaretsicil.gov.tr sitesinden erişilmektedir. Ülkemizde de
kaydedilen şirket türleri limitet anonim kolektif şirketler komandit şirketler gibi
şirket türleri kayıt olabilmektedir. Bu kadar teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Uganda UGANDA -Hanımefendiler, beyefendiler. Uganda’dan size
sevgi ve saygılar getirdim. Robert Mugabe benim ismim. Ben Uganda kayıt
hizmetleri bürosunda çalışıyorum. Parlamentoya bağlı bir ofistir ve sektörün
geliştirilmesi için çalışmaktadır. Birçok genel müdürlüğü bulunmaktadır. İş
geliştirme kayıt gibi ki bu zaten şirketlerin kayıtlarından sorumludur. Çeşitli
genel müdürlükleri bulunmaktadır. Uganda kayıt birimi başkentte
bulunmaktadır. Ancak bizim hizmetlerimiz hâlihazırda yarı otomatik şekilde
yapılmaktadır. Tamamen bu faaliyetlerin otomatikleştirilmesine yönelik
projelerimiz devam etmektedir. Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkür ederim. Halihazırda öngördüğümüz süreyi aştık. 15
dakikalık bir ara verelim sonra devam ederiz.
OTURUM IV – ŞİRKET İZLEME UYGULAMALARI
BAŞKAN - Aradan sonra kurulmuş şirketlerin sonraki süreçte ticaret sicil
teşkilatları tarafından nasıl izlendiği, ne gibi kolaylıklar sağlandığı ve sorunlar
yaşandığı üzerine bir fikir paylaşım ortamı oluşturmayı hedefliyoruz. İlk olarak
buyurun Cezayir.
CEZAYİR - Yani ekonomik faaliyette bulunmak isteyen üretim veya hizmet
toptan veya perakende sektöründe çalışmak isteyenler için herhangi bir
53
kısıtlama yoktur. Uygulama alanında böyle bir kısıtlama yok. Faaliyetin
kendisiyle ilgili bir kısıtlama yok. Elbette burada istisnalar var ve bu sadece
bizim ülkemizde değil. Sayın Adrea bunu sabahki konuşmasında dili getirmişti.
Cezayir’de şu anda 140 tane faaliyet yönetmeliklere sahip. Bunlar lisanslara ve
özel izinlere ihtiyaç duymaktadırlar. Bir şirketin kurulması aşamasında ve ticari
sicil kaydı aşamasında bazı koşulların yerine getirilmesi, önceden yapılması
gerekiyor. Yani ticaret sicil kaydı ajansına gittiğiniz zaman oradaki operatörlerle
bu işlemlerin gerçekleştirilmesi gerekiyor. Sayın Andrea buna sabah
değinmiştir: bazen hijyenle, güvenlikle veya adetlerle ilgili gereklilikler
olabiliyor. Öncesinde bunların sunumlarının yapılması gerekiyor. Kodlamaya
baktığımız zaman çok da fazla zorluk çektiğimiz işler değil. Yaklaşık 10 yıldır
uygulanan formaliteler bunlar aslında. Sabah reformlara değinmedik. Bu
reformlar bütün faaliyet alanlarını etkilemiştir. Şirketlerin kayıtlarını da ile şirket
kuruluşunu da etkilemiştir. Bugün şirket kuruluşu derken sabah da belirtildiği
gibi Sayın Andrea buna değinmişti Çevresel olaylar da var. Bugün çok sayıda
ülkede karışıklıklar olabiliyor. Bazen kurumlar arasında da karışıklıklar olabiliyor.
Ticaret sicil kaydı konusunda bizim ülkemizde sorunla karşılaşmamaktadır. Çok
sayıda operatör ve kurumun bulunduğu bir ortam söz konusu. Dolayısıyla
ticaret sicili ulusal merkezine geldiklerinde çok kalabalık yoksa işlemler hızlıca
gerçekleştiriliyor mesela başkenti 24 saat beklemek gerekiyor ve diğer
bölgelerde 1.5 gün beklemek gerekiyor. Dolayısıyla şirket kurmak için
formaliteler kolaylaştırılmış, istenen belgeler zorunlu belgeler değil. Bizdeki
tarifelerde 2004 den beri sabit fiyatlardır. Dolayısıyla bunla ilgili bir sorunla
karşılaştığımızı söyleyemeyiz ve yine sürelerle ilgili sorun yaşamamaktayız.
Bunun için tabi ortamın uygun olması gerekiyor bazı zamanda şirket
kurucularının da kendi açılarından çaba sarf etmelerinin de önemini
belirtmeliyiz. Bazen herkesin karşılaştığı sorunlar olabiliyor bazen sistemde
süreçte yavaşlama olabiliyor çünkü kendilerinden istenen belgeleri mesela
mekan kiralamasını bekliyorsunuz. O kiralanacak mekana 6 aydan daha fazla
sürede kiralıyor. Dolayısıyla bu tür sorunlardan kaynaklanan zorluklar olabiliyor.
Ama biz Cezayir’de bu anlamda kalkınmış olduğumuzu söyleyebiliriz. Ticari sicil
kayıtlarında, şirket kurulumu kolayca yapılıyor. Noterler aracılığıyla da
yapılabilir çünkü noterlerle bir sözleşmemiz var birkaç ay önce böyle bir
sözleşme imzaladık her şey yolunda gidiyor. Yine bilgi elektronik ortamda
54
paylaşılabiliyor bilgisayar ve iletişim açısından veri tabanların internet
üzerinden paylaşılması sıkça rastladığımız bir olay. Son bir noktada şirket
kurulumlarında tek durak ofisleri var. Yaklaşık 48 tane il eyaletimiz var ve bunlar
bu vilayetlerde, tek durak ofisleri faaliyet gösteriyor demin bunlara da
değinilmiştir. Burada temsilcilikler var ve verginin, gümrüğün temsilcileri ve
diğer yerel yönetimlerin temsilcikleri var burada. Yönetmeliğe bağlı bir takım
faaliyetler gerekirse buralara başvuruyorlar, ayrıca tek durak ofisleri var. Bu tek
durak ofisleri 48 vilayetimizde mevcut bulunmaktadırlar. Burada operatör işleri
gerçekleştirilen kişi yine merkeziyetçi tek durak ofisleri olabiliyor. Burada da
bunu uzak mesafeden de gerçekleştirebiliyorlar. İşte Sayın Başkan sizlere
aktarmak istediğim buydu. Teşekkür ederim.
BAŞKAN – Teşekkürler Cezayir. Lütfen devam edelim. Eğer bir şey eklemek
isterseniz, ekleyebilirsiniz. Diğer ülkelerden de katkılarını bekliyoruz. Şirket
kuruluşları hakkında konuşamayan ülkelerin deneyimlerini de merak
etmekteyiz. Çad, sanırım siz bu konudaki hususları zaten dile getirmiştiniz,
buyurun Gine.GİNE - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan, sadece eklemek
istediğim bir nokta var. Şirketin kurulumu 72 saati aşmamaktadır yine de en
fazla 3 gün sürer. Anonim bir şirket olsun ya da ekonomik çıkarlı bir grup olsun
sınırlı sorumlu şirket olsun veya bir şube olsun veya bir bireysel şirket olsun bir
belge sunuyorsunuz ve bunu çoğaltabiliyorsunuz gerekli kişilere sunuyorsunuz.
Ben bunla ilgili belgeleri sizlere dağıtacağım burada yer alan fiyatlar Gine frankı
olarak belirtilmiştir. Ama bu şirket kurulumu ile ilgili gerekli bilgilerin yer aldığı
belgeyi herkese takdim etmek istiyorum. Onlara daha fazla bilgi verebilmek için
de eğer Gine’ye yatırım yapmak isteyenler varsa bizimle irtibata geçebilirler
teşekkür ederim.
BAŞKAN - Biz teşekkür ederiz.
ENDONEZYA - Teşekkür ederim Sayın Başkan. Aslında Endonezya’da şirket
kurulumuyla ilgili olarak bir çok aşama var. Bir şirketin yapması gereken bir çok
aşama var. Bir tanesi danışma işi, istişare ve bu istişareyi yapmak için
Endonezya’da ticaret odaları var ve bu işi yapmak için gereklilikleri sunuyor.
Girişimciler ismi belirlemek zorundalar ve yine İnsan Hakları ve Adalet
Bakanlığına başvurması gerekiyor. Bu ismi kullanması için. Daha sorun sicil
olayından sonra İnsan Hakları ve Adalet Bakanlığından onay alması gerekiyor ve
55
ayrıca hükümetten devletten bir onay alması gerekiyor ve daha ise sonrasında
vergi numarası alması lazım. Finans Bakanlığı, Adalet ve İnsan Hakları
Bakanlığının buna onay vermesi lazım ve bununla beraber diyelim ki mesela bu
ticari bir faaliyet olacaksa o zaman Ticaret Bakanlığı onayının alması gerekiyor.
Ve “inatrade” Denilen kuruluşta ticari bir lisanslandırma ve sicil yapılıyor ve yine
ihracat ve ithalat için bir lisans veriliyor ve bu elektronik lisanslama sistemi
hizmetlerin online ve manuel olarak yapılmasına olanak sağlıyor.
Lisanslandırılması için şirket başvuru bilgisini online olarak doldurabiliyor, web
sitesine başvurabiliyor ve gerekli dokümanları doldurduktan sonra şirket bu
belgeleri doğrulanması gerekiyor. Bu belgelerle onaylanmış oluyor ve şirket
kurulmuş oluyor teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Irak. Buyurun.
IRAK - Çok teşekkür ediyorum. Bir şey söylemek istiyorum sadece bir açıklama.
Bizde iki aşama var, yani şirketin kaydı, Irak’ta şirketin tescil işi için. İki aşama;
bir kere kendi ticari ismini ticaret odalarında yapar. Orda kendine isim
rezervasyonu yaptırır adeta. Sonra Ticaret Bakanlığına gidip oradan da şirketin
oluşumunu yapar. Burada zaten 3 ay gibi bir süre içerisinde yapılması gerekir. 3
ay içerisinde eğer o kişi gidip de o ismi belirlenmezse o zaman yapılacak
rezervasyon iptal olur. Ve devlet odasına tekrar döner ve gerekli bütün belgeleri
kayıt belgelerini getiriyor bakanlıktan, Ticaret Bakanlığından. Orada gelip ticaret
ismini tespit ettirir ticaret odasında, başka bir şirkette gelip ismini almasın diye
teşekkür ederim.
BAŞKAN - İran. Buyurun.
İRAN - Evet, şimdi benim benim sıram değil mi? Teşekkür ederim. Tekrar
bağışlayan Allah’ın adıyla. Kısaca şunu söylemek istiyorum. İran’da şirket kurma
aşamalarını şu şekilde söyleyebiliyorum daha önce de bahsetmiştim. Bu
aşamalar çok kolay ancak bazı engeller olabiliyor. Mesela izinlerin alınması,
lisansların alınması gibi prosedürler olabiliyor. Ancak genel olarak baktığımız
zaman bir şirketin sicile kayıt olması ismin seçilmesiyle başlıyor ve uzmanlar
tarafından bu ismin incelenmesi geliyor.Arkasından ise devlete harçlar ödeniyor
ve yine üçüncü aşamada uzmanlar tarafından şirket kayıt ofisi tarafından
yetkililer tarafından bu şirket inceleniyor. Daha sonrasında da ilanlarla ilgili
56
aşama geliyor. Buradaki ilan taslağı başvuran kişiler tarafından onaylanmak
üzere ilgili makama sunuluyor ve bu ilan daha sonra yayınlanmak üzere ilgili
makama gönderiliyor.
BAŞKAN – Onaylayacak otoritededen bahsettiniz. Hangi kurum bu?
İRAN - Tüm bu ilanları yayınlayacak resmi kuruluş gazete. . Gazetenin haricinde
tüm şirketler bilgileri isteğe bağlı olaraktan yayınlayabilir. Şirketler bu
onaylanan şirketlerin isimlerini yayınlanıyor ve bunları web sitesini sizlere
verebilirim buradan görebilirsiniz; www.ilenc.ir den görebilirisiniz. Yine zamanın
kısıtı nedeniyle herhangi bir soru varsa daha sonra cevaplayabilirim
hizmetinizde olacağım.
TÜRKİYE - Teşekkür ederim Sayın Başkan. İkinci aşama hakkında bir şey sormak
istiyorum. Bu hükümetin harçlarından bahsetmiştiniz bu harçlar nelerdir veya
görevleri nelerdir?
İRAN - En asgari düzeydeki sermayenin yanı sıra limitet şirketlerin 1 milyon riyal
olması gerekiyor yani en minimum düzeydeki harç bu. Her şirket 4000 riyal
ödemesi lazım isim seçme konusunda isim seçerken, bu devlete verilen bir harç.
Bundan başka yarım dolar da yine sicil kaydı işlemi için ödeniyor. Bunların hepsi
gayri safi milli hasılaya oranla çok düşük. Yani neredeyse 0 diyebiliriz. Bütün bu
harçlar neredeyse 0. Bunları, yalnız bu kuruluşu yapabilmek için ellerinden
gelen en düşük düzeyde harç veriyorlar.
BAŞKAN - Bir soru daha var galiba.
TÜRKİYE - Sayın başkan bir önerim olacaktı benim mümkünse şirketlerin
kayıtlarından sonra şirketlere ilgili ofisler tarafından hangi belgenin verildiği
yani kendilerinin ispatı için nasıl bir işlem yapıldığına dair bilgi verirlerse
katılımcılar, kendi ülkelerinde o şirket kendini bankada veya diğer kamu
kurumlarında veya elektrik işlemini yaptırırken kendilerini nasıl tanıtıyor? Bu
işlem için nasıl bir belge oluşuyor? Gazetedeki ilan mı yoksa ilgili ofis tarafından
kendisine bir belge mi veriliyor yoksa online olarak bir yere bağlanıp onun
varlığının ispatı için oradan bir sorgulama mı yapılıyor? Buna ilişkin bir bilgi de
verirlerse çok sevineceğiz. Çok teşekkür ederim.
57
BAŞKAN - Bundan sonraki sunuşlarda şirketin kurulduğunu ispat eden belge ne
ise o konuda da bir bilgi rica ederiz teşekkür ederiz. Buyurun. Irak.
IRAK - Teşekkür ederimtekrar sözü bana verdiğiniz için. Belgelere baktığımızda
kuruluş için gerekli belgeler: bankadan bir yazı, bankada şu kadar sermayesi var.
Irak bankası olması gerekli bunun. Sermayesinin, ana parasının tespiti için bir
yazı. Bu tespit edildikten sonra ana para ticari şirket olsun müteahhitlik şirketi
olabilir yatırım şirketi olabilir ya da özel, serbest çalışan bir şirket olabilir.
Bankadan bize şu kadar sermayesi var diye bir yazı getirmesi gerekiyor. Bu
yazıyı getirdikten sonra şirketin merkezini bize göstermesi gerekir. Nerededir?
Nerede kurulacak? Kendi mülkü müdür? Kira mıdır? Kira ise kontratını
getirecektir noterden onaylı bir kontrat getirecektir; şuradan şöyle bir yer
kiraladım diye. Daha sonra bu da bittikten sonra uyruk kelimesine geçilir. Eğer
Iraklı ise Irak kimliğini ibraz etmek zorundadır. O bölgede oturduğunu
göstermek zorundadır bize. Şurada oturuyorum diye. Daha sonra istediği ismin
rezervasyonunu yapar ve bu isim artık ona ait olur. Adresi belirlenir ve yeni
adresi de ya da bu adresi bütün kurumların nezdinde genelleştirilir. Bütün
kurumlara, mesela Maliye Bakanlığına başvuracağı zaman adresi oraya gitmiş
olacaktır.
BAŞKAN - Kurulduktan sonra şirkete bir belge veriyor musunuz?
IRAK - Evet, ticari isim kayıt belgesi adı altında bir belge veriyoruz. Bu resmi bir
belgedir, onaylıdır. Hatta onu bir çerçeveye koyup asabilir şirket merkezinde.
Yine müteahhitlik şirketi kurmak istiyorsa o zaman başka bakanlığa başvurması
gerek. Ticaret bakanlığına değil başka bakanlığa gitmesi gerekir. Yine kendi
müteahhitlik firmasının olduğunu kanıtlamak için, göstermek için, ispat etmek
için yine onun da hukuk müşaviri olması gerekir, muhasebecisi olması gerekir,
işte 2 tane mühendis çalıştırması gerekir özellikle müteahhitlik firması ise bütün
bunlar gereklidir tabi ki.
BAŞKAN - Teşekkür ederiz. Sonraki ülkelerden Kuveyt, ilave bir şey varsa
buyurun.
KUVEYT - Ben meslektaşımın sorusuyla ilgili Kuveyt olarak aslında bizde
elektronik bir belge var. Firma ile ilgili bütün belgeler var. Etkinliği, faaliyeti, adı,
58
ortaklarının adı, imza yetkisi kimdedir. Bütün bu detayların bir belgesi vardır.
Otomasyon anlamında ortaya konmuştur. Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Biz teşekkür ederiz. Lübnan.
LÜBNAN - Lübnan olarak yine bizde de belirli kurum şirketle ilgili yetki sahibi
kimdedir? İmza sirküleri kimdedir? Kişilerin adları nelerdir? Çalışanları
kimlerdir? Bütün bunları kapsayan bir belge vardır bizde. Ve dediğimiz gibi 24
saati aşmaz aslında şirketin kuruluş süresi ama bu şirketin türüyle ilgilidir. Bu
belgeleri saymamı ister misiniz efendim gerekli belgeleri? Bir kere kişi kendisi
zaten genel sekreterliğe başvurur ticaret sicil genel sekreterliğine ruhsatı
isteyenlerin kimlik bilgileri kişi ve kişilerin noterden onaylı olacak yeni bir firma
kuracaksa yeni bir form dolduracaktır. Gerekli harçlar ödendikten sonra zaten
kuruluş olacak şirket. Ama limitet şirketler için baktığımızda kişilere ait
şirketlerden farklıdır tabi ki de belli bir ulusal bankadan sermaye göstermesi
gerekecektedir. Bunlara ek olarak bir de kuruluş tutanağı adı altında bir tutanak
sunması gerekmektedir. Biz şu kişilerle şirket kurmak istiyoruz, bu da ilgili
makamların nezdinde onaylanacak ve bankadan gelecek yazıyla birlikte yine
firmanın şirketin merkeziyle ilgili kira mıdır,kendi mülkü müdür, oranın belge
belediyesinden onaylı bir belge olacaktır.Tapu anlamında ya da kira kontratı
anlamında teşekkür ederim.
BAŞKAN - Biz çok teşekkür ederiz. Buyurun.
LİBYA – Selamunaleyküm. Abdülhakim Abıcreha. Libya’dan katılıyorum Ekonomi
Bakanlığından. Libya olarak şirketlerin kuruluşu iki aşamada gerçekleşmektedir.
Bir kere şirket ticaret sicilinde kaydı yapıldıktan sonra ilgili bakanlıktan ruhsat
almakta. Ticari sicil çok basit bir işlemdir, sadece isim konusu olur. İnternet
aracılığıyla da yapılabilir ya da doğrudan gelip ofise başvurarak da olabiliyor
şahsen. İsim alındıktan sonra belirlendikten sonra sözleşmeyle notere gidip
bunu belgeler. Ona bir yazı kuruluş sözleşmesi ana tüzüğü gibi maddeleri
noterde bunlar belirlendikten sonra aynı günde geri bize gelip bunlarla bir gün
içerisinde kurabilir. İkinci aşamada ise ruhsat konusu söz konusudur. Ruhsat işi
yapacağı yerin ruhsatıyla ilgili bir ruhsattır bu. Çünkü bazı etkinlikler sanayi
olabiliyor ilgili bakanlığın ya da firmanın onayını gerektirecek bazı işlemler
59
olabiliyor. Mesela fabrika ise Sanayi Bakanlığı olur. İşlemler basittir dediğim gibi
harçlarda semboliktir zaten. Libya’da kısaca bunları söylemek isterim ben.
BAŞKAN - Malezya.MALEZYA - Ben Malezya’dan geliyorum. Malezya’da bir
şirket kurulumu çok hızlı olmaktadır ve sadece bir gün sürer. Anonim şirketini
hızlı bir şekilde kurabilirsiniz. Bir online site vardır. Ve burada şirket başvurusu
yapılır. Bir şirketi kurmak ismi seçmekle başlar ve online olarak yapılır daha
sonrası bu şirketle ilgili dokümanlar ilgili genel sekreterliğe gönderilir. Elektronik
olarak ilgili belgeler gerekli yerlere ulaştırılır ve zabıt tutulur. Daha sonrasında
gün sonunda kurulmuş olduğuna ilişkin bir sertifika elde edilir. Malezya’da da
en asgari düzeyde bir sermaye gereksinimi de yoktur. Marko Oppo diye bir
online site var. Buradaki şirketlerle ilgili olaraktan mesela burada çalıştırdıkları
kişilerle ilgili belgelerin olması gerekir, güvenlikle ilgili bilgiler olması gerekir
çünkü ve yine gelirlerle ilgili beyanların olması gerekir ve bu yapılan çalışmaların
hepsi bir günde bitmektedir.
BAŞKAN - Mali.
MALİ - Çok kısa olacağım izin verirseniz. Önce bir şirketin kurulması için tek
durak ofisi sistemimiz var. Bir dizi formalite var. Bir şahıs detaylı belirtilen
belgelerle gişeye başvurmalıdır. Bir oturum sertifikası sunmalıdır, bir kimlik
kopyası vermelidir. Ve yine bir adli sicil kaydını sunması gerekiyor, aynı
zamanda bir yemin etmesi gerekiyor. Aynı zamanda buradaki işlemler daha
sonra dosyasıyla ve kaydıyla ilgili işlemlerin yapılması için gerekli zaman
tanınıyor. Burada dolayısıyla adli sicil kaydının kontrol edilmesi gerekiyor daha
sonra aslında anlatılanlara bakılınca aynı prosedürleri uyguladığımızı
söyleyebilirim. Yani önce şirketin idari belgelerinin sunulması gerekiyor aynı
zamanda bir kimlik belgesi kopyası sunulması gerekiyor eğer bunu da
veremiyorsa oturum izninin verilmesi gerekiyor özellikle bir yabancı söz
konusuysa elbette burada ticari işlemlerle ilgili bir takım kontrollerin yapılması
gerekiyor çünkü ticaret sicil kaydının verilebilmesi için bu belgelere ihtiyacımız
var, ulusal kurumumuz yine adını verdiğimiz kurum ticari sicil kaydını
gerçekleştiriyor ve ondan sonrada dosya kapanmış oluyor. Elbette bunun
maliyeti değişebiliyor. Ülke frankına göre para birimine göre 8400 den 10000 e
kadar çıkabiliyor. Bütün noter masrafları da dahil tabi. 500 ile 800 bin Gine
frankı mali frankı olarak değişmektedir. Aslında her şey çok kolay kendisinden
60
çok fazla bir şey istemiyoruz; bir tüzük var tıpkı Türkiye’de olduğu gibi.
Kendisinden yabancı bir şirket varsa Türkiye’de kurulmuş bir tutanak vermesini
istiyoruz aynı zamanda, aynı gün içerisinde şirket kurulabilir. Ama bir sınırlı
sorumlu şirketle ilgili sunulan belgeleri kendisinden bekliyoruz evet bu kadar.
BAŞKAN - Moritanya.
MORİTANYA - Çok kısa olarak belgelerimiz şunlardı. Lübnanlı bayan
hanımefendinin söylediği bütün belgeler bizde de aynı şey geçerlidir. İki
penceremiz var bizim. Bir tanesinden kayıt için birkaç gün süre var serbest
bölgeler içinde bir gün içinde kayıt yaptırabiliyoruz. Serbest bölgelerin hem
ruhsat hem de kaydı için bir gün yetiyor.
BAŞKAN - Fas.
FAS - Teşekkürler Sayın Başkan. Ben Fransızca konuşmak istiyorum. Şirketlerin
kuruluşu Fas’ta çok kısa bir şekilde açıklanabilir. Öncelikle ticaret sicil kayıtları
yapılıyor. Akabinde statüsü belirleniyor. Kayıt parası 230 dirhemdir. Daha sonra
sermayenin bloke edilmesi gerekiyor bankada, bu limitet şirketler için geçerli
değil. Yeni reformdan sonra bunun akabinde yine ödeme yapılıyor. Kayıt
gerçekleşiyor, girişimci patent kayıt yapıyor böylelikle bir vergi numarası
kendisine veriliyor. Böylelikle ticaret sicili oluşmuş oluyor ve yine bunların
toplamı yaklaşık 48 saat sürüyor. Yani kayıtın başından sonuna kadar 48 saat
sayabiliriz. Daha sonra da ticaret sicil gazetesinde açıklanıyor. Şirketin kurulumu
burada bölgesel yatırım merkezimiz var bütün bunlar bölgesel yatırım
merkezinde yapılabiliyor. Bütün idari birimler yani ticaret mahkemesi ticari sicil
merkezi mesela sınai haklar merkezi hepsi bunların temsilcileri var merkez
içerisinde halledilebiliyor, teşekkürler.
BAŞKAN - Irak’tan bir soru var. Buyurun.
IRAK - Benim bir sorum var, bir limitet şirket kurumuyla ilgili, şimdi Fas’ta bir
şirket kurulursa eğer Bomako’da bir şube açmak istiyorsa eğer sermaye
belirlememişse biz ona Bomako’da şube açamayız çünkü mutlaka bir sermayeyi
bloke etmiş olması belirlemiş olması gerekiyor aksi taktirde açamayız.
BAŞKAN – Şubelerle ilgili hususlara yarın değineceğiz. Başka bir sorunuz var
mı?Irak. Buyurun.
61
IRAK - Çok teşekkür ederim. Bu belgeler konusunda Sayın Başkan benim bir
önerim var aslında ne dersiniz bilmiyorum. Kardeşlerimizde burada onaylarlarsa
bilmiyorum, bir komisyon oluşturalım burada. Gerek buradaki kardeşlerimizden
ya da gelecekteki günlerde bir komisyon oluşturalım ki iç tüzükleri kayıtları
şirket oluşum şirket kurma kayıtlarını ve isimlendirme sistemlerini İslam ülkeleri
arasında ortak bir tek bir sistem oluşturalım ne dersiniz? Bunu da ortak
bildiride, sonuç bildirgesinde de bunu yayınlayalım isterseniz öneri olarak. Yani
bir şirket kurulması için prosedürlerin birleştirilmesinden yanayım ben.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN – İş hacmini artırması açısından güzel bir teklif bu. Değerlendirelim
daha sonra. Şimdi müsadenizle devam edelim. Sudan. Buyrunuz.SUDAN - Ben
de teşekkür ediyorum bu fırsatı verdiğiniz için bana tekrar ikinci kez. Şunu
vurgulamak istiyorum bu ticaret sicil kayıtları bizde Adalet Bakanlığı’na bağlıdır.
Tabi ki de ithalat ihracat birimleri söz konusu burada bir müdahale söz konusu.
Şunu söylemek istiyorum aslında, bütün kardeşlerimiz dinledik ama öneriler
değişik oluyor ama ben aslında birçok ülke arasında anladığım kadarıyla
dinlediğim kadarıyla ortak noktalarımız söz konusu benzerlikler var çok ortak
noktalar var dolayısıyla tek bir dil oluşturmanın çok da zor olmayacağını
düşünüyorum ben. Ama yabancıların etkinliklerine gelince yabancı şirketlerin
ülkemizdeki…
BAŞKAN - Yabancı şirketler konusunu yarın konuşacağız.
SUDAN - Peki efendim peki ben önden gitmiş oldum kusura bakmayın.
BAŞKAN - Teşekkür ederim. Buyurun.
MOZAMBİK - Teşekkür ederim, şirketin kurulmasıyla ilgili Mozambik’te öncelikle
şunu söylemek istiyorum bir anayasamız var. Noter vasıtasıyla bir gün sürüyor
şirket kurulumu. Bunu takiben, şirketin ismi rezerve ediliyor ve kurulumlar
arkasından da sicil kaydı var ve tüm limitet şirketler veya anonim şirketler
herhangi bir asgari düzeyde sermaye gereksinimi olmuyor, bir gün sürüyor ve
bu kaydın geçerliği sonsuz oluyor. Şirketin kaydı yapıldıktan sonra, ticari
faaliyetler, ekonomik faaliyetler için lisans söz konusu oluyor, lisansının 8 ve 10
gün içerisinde alınması gereken ticari/ekonomik faaliyetler söz konusu oluyor
ve geçerliliği ise 1 ile 5 yıl arasıyla değişkenlik gösteriyor. Lisansların geçerlilik
62
süresi değişkenlik gösterebiliyor. Ticari lisanslar ise hizmetler için olabiliyor veya
perakende çalışmalar için olabiliyor veya 8 gün içinde gerçekleştirebiliyor
çıkabiliyor. Ve iki yıl için geçerli olabiliyor ve bununla beraber yabancı dış
ticaretle ilgili bir lisans söz konusu yabancı operatörlerin iş yapması ilgili olarak
bir lisans var. Bu lisans da 3 ila 6 gün içerisinde lisans çıkabiliyor ve geçerlilik
süresi ile ithalatlar için 1 yıl ihracatçılar için ise 1 yıl ya da farklı olabiliyor.
Bununla beraber yine bir vergi numarasını verilmesi söz konusu oluyor ve bu bir
gün sürüyor. Lisans konusundaki çalışmaları basitleştirmiş durumdayız ve bu
ekonomik faaliyetler için lisanslandırma süreci mikro ve küçük şirketler için
basitleştirmiş durumda ve en fazla 1 gün içerisinde bu tür lisansları almak
mümkün olabiliyor. Ve süresiz de bir geçerliliği var. Bu kayıtlarla ilgili ne
yapıyoruz bakacak olursak; ticari sicil olan bir şirketin kurulması için bir form var
ve o formun doldurulması lazım. Yerel yasal tüzel kişiliği olan şirketin isminin,
adresinin, şirketin yerinin, sermaye miktarının, ana binasının yerinin nerde
olduğu ve yine ilgili hitap ettiği alan vs. gibi konulara ilişki bilgileri vermesi
gerekiyor. Bunla beraber şirketin hesap numaralarına ihtiyaç var ve ortaklara
ilişkin sahiplere ilişkin pasaportları kimlik kartları ve ikamet kâğıtları, ikamet
belgeleri vs yabancı olanlar için gerekiyor. Bunun da Mozambik
konsolosluğundan alınması gerekiyor. Ve ticari lisanslar için ise üç numaralı bir
lisans gerekiyor.
BAŞKAN - Yabancı şirket uygulaması yarın konuşacaktık.
MOZAMBİK - Ben detaylandırmıyorum, genel olarak durum böyle, genel
çalışma bu şekilde. Başvuru formu kullanmamız gerekiyor ve şirketin isimlerini
ve şirketlere ortak tüm kişilerin isimlerini belirtmemiz gerekiyor. Tüzel kişi
kontratlarına ihtiyaç var ve yine Maliye Bakanlığı tarafından onayların verilmesi
gerekiyor. Maliye Bakanlığı tarafından da vergi numarasının verilmesi gerekiyor.
Ve bütün bunlar şirket kurulumu için yapılması gereken prosedürler, teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkürler Mozambik. Nijer buyurun lütfen.
NİJER - Evet, Nijer açısından bir şirketin açılmasıyla ilgili birimde aynı
prosedürlere sahip olduğumuzu söyleyebilirim. Mali’yle karşılaştırdığımızda.
Sadece, yabancı kişilerin şirketlerinin kurulmasında bir farklılık gösteriyor özel
63
yatırımcılar ulusal konseyin alması gereken bir karar var. 24 saatte şirket
kurulabiliyor en fazla 48 saat olabiliyor. Eğer burada katip ile bir sorun olursa
vergi kimlik numarası en fazla 1 gün sürebiliyor. Sosyal sigortalarda kayıt yine
bir gün sürüyor ve aynı günde bunların hepsinin yapabiliyoruz. Yani bir
deklarasyonda bulunabiliriz ve yine çalışmaların teftişle ilgili talepte bulunabilir.
Yine sosyal sigortalar kurumuna kayıt yapılıyor ve yine iş teftişiyle ilgili
çalışmaların hepsi 1 gün içinde yapılabiliyor. Tüzel kişilerin şirketleriyle ilgili
şunu ekleyebiliriz noter zorunluluğu geliyor. Yani burada eklemek istediklerim
sanırım bu kadardı teşekkür ederim.
BAŞKAN - Biz teşekkür ederiz. Umman.
UMMAN - Abdullah Arabi. Umman sultanlığından geliyorum. Umman’daki
firmalarla ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. Ortaklıklar söz konusu bizde yani
ticaret sicilinde kaydı olmayan ortaklıklardır bunlar. Onlarda böyle bir
sistemimiz söz konusu. Bu tür firmalara yönelik belli amaçlar çerçevesinde belli
hedefler gerçekleştirildi. Buradaki amaç şirketler yasası çerçevesinde
yapılmakta ve şirketler yasası herkesi korumaktadır. Paylaşım şirketi diyoruz
bunlara; ticaret sicilinde kaydı olmayanlara. Kayıt zorunluluğu getirmeyen
firmalardır bunlar. Buna ek olarak bunun içinde öbür taraftan baktığımızda yine
1 gün içerisinde ticaret sicil kaydı yaptırabiliyorsunuz, firmayı da
kurabiliyorsunuz öbür anlamda.
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz. Buyurun.
PAKİSTAN - Teşekkür ederim Sayın başkan. İlk olarak şirketin kurucusu bir isim
belirlemesi gerekir ve bu belirlenen isim veri tabanına işlenir ve tek olduğundan
emin olunur. Halihazırda başka kişi tarafından kullanılmıyor olduğu tespit edilir.
Bu açıklığa kavuşturulduktan sonra genel olarak birkaç saat sürer zaten bu ve
sadece 5-10 dolar arasında bir maliyeti vardır. İkinci aşamada ise şirketin
kurucusunun belli dokümanlar hazırlaması gerekir. Mesela mutabakat zaptı
veya zabıtlar gibi yine kurucuların aynı zamanda müdürlerin isimlerinin ve
sekreterlerinin ve bölgenin veya şirketin sicilini beyan etmesi gerekir ve bu
noktada yapılacak işin hangi işlerle ilgileneceğinin hepsinin yazılmasına gerek
yok çünkü yüzlerce olabilir. Ancak ana alanlar yazılmalıdır. Daha sonra
dokümanların online olarak güncellenmesi gerekir ve aslına bakarsanız elden
64
işlem yürütülmesi teşvik edilen, istenen bir durum değildir. Araştırma, inceleme
2 gün sürer ve kuruluş 36 saat içerisinde tamamlanmış olur eğer her şey
yolunda giderse. Şirket özel şirket olarak, kamu şirketi olarak veya küçük bir
şirket olarak kayıt edilebilir. Hatta kar amacı gütmeyen şirketler dahi bir şirket
olarak kayıt altına alınabilir. Birkaç noktayı söylemek gerekirse Pakistan’ın
herhangi bir öncelik vergi numarasına ihtiyaç yoktur ön koşul olaraktan.
BAŞKAN – Teşekkür ediyoruz. Filistin.
FİLİSTİN - Hepinizi selamlıyorum her şeyden önce. Biz de Lübnan’daki, Kuveyt,
Moritanya’daki arkadaşlarımızla aynı yasaları, aynı kuralları uygulamaktayız.
Kayıt işine baktığımız zaman da sicil olarak şu aşamalardan geçmektedir. İlk
olarak bir kere isim arıyorsunuz. İnternette arıyorsunuz bu ismi, aynısı var mı
yok mu diye emin oluyorsunuz. 2 hafta süre tanıyorsunuz. 2 hafta içerisinde
eğer başvurmazsa firma o isme, başka bir firma başvurusuna o isim verilebilir.
Yine bir avukata başvurarak, kuruluş sözleşmesi hazırlaması gerekir. Ortakları
belirlemesi gerekir. İmza sirküleri ortaya koyacak. Bütün bunlar yapıldıktan
sonra. Zaten bizde istek-talep formu hazırdır. Şirket kurma talep formu adı
altında. Yasamız zaten yetki vermiştir. Noter huzurunda yapılacaktır bir imza ya
da firmaların ilgili makamları nezdinde. Şahsen katılına bilir. Gerçek ve tüzel
kişiler olabilir şirket kurucuları. Aynı şey geçerlidir. Resmi belgeler ortaya
konulması gerekmektedir. Harçlara baktığımızda çok sembolik basit harçlarımız
var. Bir kuruluş için İsrail parası ile 87 şekel diyoruz biz. 250 şekel ödeniyor kayıt
harçlarına. 84 şekel de diğer belgeler için. Bütün bu prodesür hazırlandığı
durumda bir mesai günü içerisinde şirketi kurabilirsiniz ya da mesai bitimine
yetişmezse de ertesi güne kalabilir. Yani 24 saat içerisinde olabilir. Bu
kurulduktan sonra firmaya bir belge verilir. Şirket kayıt, sicil belgesi diye bir
belge verilir. Özel şirket midir? Anonim midir? Adı, numarası, adresi ve
sermayesi yazılıdır. İşte şu kanuna göre ortakları şunlardır. İmza yetkisi, genel
müdür, yönetim kurulu başkanı şudur diye. Yine vergi numarası verilir aynı gün
içerisinde. Yani firma isim aldığında, kayıt olduğunda o zaman kendini başka bir
kuruma, bakanlığa kanıtlamak zorunda değildir. Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Biz teşekkür ederiz. İlave bir husus başka varsa devam edelim.
65
SENEGAL - Teşekkür ediyorum sayın başkan. Ben Mamadou NDaou.
Senegal’den geliyorum. Ticaret Bakanlığı’nın 1 numaralı teknik
danışmanlarındanım. Şu ana kadar söylenenlere ilaveten, şunu belirtmek
isterim. Benzerlikler olsa dahi Sayın Başkan, bunların temel bir sebebi olduğunu
söylemem gerekiyor. Çünkü bazı Fransızca konuşulan Afrika ülkelerinde,
Afrika’da iş hukuku uyumlaştırılması sisteminde ortak çalışmışlardı ve bunun
için de ortak bir belge ortaya çıkmıştır. Bu da ticari şirketlerin haklarını
yönetmektedir, yönetmelik altına almaktadır, düzenlemektedir. Bu da şirket
kuruluşlarında uygulanmaktadır. İş Hakları Antlaşması ile ilgili ortaya çıkan bu
belge 8 tür şirket belirlemektedir. Bunlar bir kişilik sınırlı sorumlu şirketler,
anonim şirketler, katılımcı şirketler ve yine ekonomik çıkar guruplarının olduğu
şirketler. Bütün bunların hepsi de farklılıklar gösterse bile ülkelere göre, burada
istenen formalitelerin farklı olmasından kaynaklanır ama kabaca şunu
söyleyebilirim Sayın Başkan, şu ana kadar söylenenleri dikkate alacak olursak,
en azından Senegal durumunda, 2007 yılından bu yana yatırım promosyonu ve
yatırım ve ihracatın desteklenmesine yönelik bir ajans kurduk ve bunun için 58
günden 48 saate geçtik bir şirket kurulumu aşaması için dolayısıyla bu ajans
bütün formaliteleri bir yere topladı. Aynı zaman konuyla ilgili bütün idari
birimlerde bu merkez bünyesinde toplandı mesela vergi departmanı. Bütün
tüzüklerin kaydını geçiriliyor. Aynı zamanda sicil dairesi kayıtlarını geçiriyor.
Linea aslında ticari sicil kaydı numarasıdır şirketlerin ve derneklerin. İkinci idari
birim de aslında sicil dairesidir. Bu da Adalet Bakanlığı’na bağlıdır ve bölgesel
mahkemelere bağlıdır. Yine emlak alanında kredilerle ilgili de çalışmalar yapar.
Bu birimde ülkedeki şirket ve derneklerin bir fihristi de oluşturur. Burada da
yine sosyal sigorta numarası belirlenir ama bu iki noktanın haricinde Senegal’de
aynı zamanda bir başka formalite daha var; o da sosyal sigortalara kayıtla
beraber bunun yayınlanması. Yani bu bir resmi gazetede olabilir. Şirketin resmi
kuruluşunun ilan edilmesi gerekiyor. Çünkü bu yayınlandıktan sonra bu yasal
ilanlara yer veren gazeteler var şirketin kurulduğunu belirten. Bu aynı zamanda
aynı ismi seçmek isteyen başka şirketleri de bir anlamda bilgilendirir nitelikte
oluyor. Burada söylemek istediğim özellikle demin değindiğim gibi 2 prosedürle
ilgili. Aslında basitleştirilmiş bir uygulama var bu da 48 saat süre alıyor. Çünkü
gerçekten de söz konusu şirketler olduğu zaman şirketlerin yaptıkları girişimlere
baktığınızda noter belgesi gerekiyor. Noterin geçerlilik ve kayıtla ilgili
66
çalışmalara yapması gerekiyor aynı zamanda sermaye belirtilmesi gerekiyor,
yatırılması gerekiyor, bankalara başvurması gerekiyor. Bankaya para
yatırıldıktan sonra noter işlemleri yapılıyor, bütün bunların sonunda şirket bir
linea numarasına sahip oluyor. Yani ticaret sicil kayıt numarası. Daha sonra bu
numarayla aslında bütün ihalelere katılabilecek. Aynı zamanda bir vergi ve
numarası olacaktır. Böylece şirketin mevcudiyeti var olduğu süre boyunca
yapılacak bütün değişiklikler bu numarayla gerçekleştirilecek ama aynı zamanda
bu numarayla, kayıt numarasıyla ve yine vergi dosyaları tamamlandığında
uluslararası ihalelere katıldığında bu vergi kayıt numarası ile sisteme
başvuracak. Aslında bu çok kısa bir sürede gerçekleştirilen ticari sicil kaydı bu
şekilde yürüyor. Aslında sürecin 48 saat olduğu söyleniyor. Ama bu sürecin
başlamasından önce bir takım formalitelerin yerine getirilmesi gerekiyor çünkü
bu herkese verilen bir hak değil. Teknik bir çalışma bu da ülkeden ülkeye
değişiklik gösterebilir ve bununla gerçekleştirilecek olanlar teknisyenlerdir ama
genel olarak bakacak olursak bu prosedürler yürürlüğe girdikten sonra 48
saatlik o süre. Yani APEX, bu çalışmalardan sorumlu ajans, dosyayı aldıktan
sonra 48 saat içerisinde şirket kurulmuş oluyor. İşte bu yüzden de Senegal’in
bütün bu iş dünyasındaki sıralaması son derece yukardadır. Uzunca konuştum
ama sabahki yokluğumu bir şekilde gidermek istedim.
BAŞKAN - Teşekkür ederim Siera Lion aramıza katıldı bir aksaklık yaşandı. Yeni
geldi. Arzu ederse şimdi konuşabilir veya yarın sabah tamamen konuşturalım
Siera Lion’u. Tacikistan ilave edeceğiniz bir husus var mı? Tayland ilave.
TAYLAN - Sınırlı sorumlu şirketlerle ilgili olarak Tayland’ta şirketlerde burada
minimum veya maksimum sermaye gerekliliği söz konusu değil ancak burada
ortaklara ilişkin payların eşit olması gerekiyor. Yine kayıt tescil sistemine
bakacak olursak burada iki bölümde oluyor bir tanesi rezervasyon sürecidir.
İsim rezervasyonu yapılıyor ve sicil kaydı yapıldıktan sonra burada isim seçiliyor
ve seçilen ismin diğer şirketlerle aynı olmaması gerekiyor. Eğer bu isim
kullanılacaksa, rezervasyonu tescile gönderiyor ve burada kullanılan isim ulusal
güvenliğe, ahlaka veya kamu çıkarlarına ters düşüp düşmediğine bakıyor.
Buradaki tescil merkezi 20 dakika içerisinde bunu sonuca ulaştırıyor,
değerlendirmesini yapıyor. Yine şirket kurulumuyla ilgili resmi dokümanlara
gelecek olursak burada direktörlerin isimleri, sermaye miktarı ve ana merkezin
67
nerde olacağı ve şirkete ilişkin bilgiler gerekiyor bu şirketin kurulumu için
dokümanlar anlamında ve yine vergi kimlik numarası veya kimlik numarası gibi
bazı bilgilere ihtiyaç duyuluyor. Bu gerekli belgeler elde edildikten sonra söz
konusu şirketin kaydının yapılması ve kurulumunun yapılması söz konusu olmuş
oluyor. Eğer limitet şirket ise 1 saat içerisinde bu kurulum yapılabiliyor. Bununla
beraber, eğer anonim şirket ise, aynı zamanda kurucusunun isminin de yer
alması gerekiyor kayıtlarda ve bununla beraber limitet şirket en az limitet veya
başka bir şirkete bağlı olaraktan çalıştırdıkları kişi sayısının da belli olması
gerekiyor. Teşekkürler.
BAŞKAN - Togo, ilave hususunuz varsa dinliyoruz.
TOGO - Teşekkürler sayın başkan sadece iki noktaya değinmek istiyorum şirket
kurulumu Togo’da, Nijer ve Mali sistemlerine çok benziyor. Ben şunun da altını
çizeyim. Dosya oluşturmadan bahsedeyim. Bir şirket kurmak isteyen kişi kimlik
kartı bir pasaport fotoğrafı ile birlikte bir dosya oluşturmak zorunda. Statüsünü
belirlemek zorunda şirketin, bu da noter tarafından yapılan bir şey ve akabinde
ticaret sicil gazetesinde yayınlanıyor. Şirketin faaliyetiyle ilgili olarak başka
kontratlar da istenebilir. Yine mesleğiyle ilgili olarak kişinin diplomasının bir
fotokopisini de dosyaya koymak gerekiyor. Tutar ödenir. 34400 franktır tutar
şirket kaydı için. Şirket kurulduktan sonra şirkete tek bir kart verilir. Biz buna
şirket kurulumu tek kartı diyoruz ve bu kart üzerinde 3 tane numara yer alıyor
bunlardan bir tanesi RCCM numarası dediğimiz ticaret sicil numarası, vergi
numarası ve sgk numarası. Evet, bu şekilde şirket kurulmuş oluyor Togo’da.
Teşekkür ederim sayın başkan.
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti.
KKTC - Evet, sanırım süremiz dolmak üzere ben de bir şeyler söyleyeyim çok
uzun tutmayım. Ülkemizde şirketler veya ortaklıklar, ticari unvanlar veya
yabancı şirketler hepsi de önce bir isim üzerine anlaşmaya varırlar işte
şirketlerin ismi onaylanıyor ondan sonra, kurulacak olan yabancı şirketler için
yarın konuşacağız. Onları yarına bırakıyorum. Diğerleri için istenen belgeler
şirketin adresi nerde olacak, yönetim kurulu üyelerini kimler oluşturacak, bir de
yemin belgesi vardır buna ilaveten ana sözleşme hazırlıyorlar. Burada yer alan
bilgiler, şirketin ne iş yapacağı, sermayesi ne olacak, ortakları kimlerdir ve ne
68
kadar pay adeti olacağıdır. Bir noterden veya herhangi bir makamdan onay
gerekmiyor. Kurucuların kimlik kartları veya pasaportlarını görmemiz halinde
uygundur. Harç olarak, yaklaşık 300-400 tl aralığında bir harç ödeniyor. Limitet
şirketler için tek kişi veya adi ortaklıklar için tek bir form vardır onu
dolduruyorlar. Onlar için de yaklaşık 100 Tl civarında bir harç ödeniyor. Bunları
yabancılar kuramıyor sadece vatandaşlar kuruyor. Onların da kimlik belgesi
görülmesi yeterlidir. Yani kısaca böyle teşekkür ederim.
BAŞKAN - Çok teşekkür ediyoruz. Fazla bir kaybımız olmadı. Türkiye. Bir sunuş
hazırlamıştık. Buyrunuz. Kısa olabilirse yeterince. Teşekkür ederiz.
TÜRKİYE - Merhabalar. Öncelikle sizi saygıyla selamlıyorum daha önce
arkadaşım size Türkiye’deki ticari sicil hakkında kısa bir bilgi vermişti. Ben bu
kısımda, sicillerin sicil kayıtlarının ülkemizde elektronik ortamda, merkezi
yapıda tutulması amacıyla geliştirilen merkezi sicil kayıt sistemi, kısa adıyla
MERSİS projesi hakkında bilgi vermek istiyorum. Çok fazla zamanınızı
almayacağım kısa bir sunum hazırladık zaten. Sunumun içeriği bu şekilde.
MERSİS’in amaçları, aşamaları, MERSİS’e erişim ve MERSİS’te yer alan
bilgilerden kısaca bahsedeceğim. Daha sonra MERSİS iş süreçlerinde
bahsettikten sonra şu andaki durumumuzu ve mersis ile ilgili kazanımlarımızı
anlatacağım. Ülkemizde e-devlet dönüşüm süreci bilgi toplumu hizmetlerinin
gereklerini yerine getirmesi amacıyla yürütülen e-devlet projeleri esasında
gördüğümüz şema şeklinde planlanmış. Bu aşamada 4 tane temel omurga veri
tabanının oluşturulması öngörülmüş. Diğer tüm yerel ve genel uygulamaların bu
veri tabanlarıyla bilgi alışverişi sağlamasıyla işlem görmesi öngörülmüş. Buna
göre, MERNİS olarak adlandırılan şekilde gördüğümüz, Merkezi Nüfus İdare
Sistemi ulusal adres veri tabanı tapu ve kadastro bilgi sistemi ve son olarak da
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü bünyesinde
yürütülmekte olan merkezi sicil kayıt sistemi projeleri ve bunların veri
tabanlarının oluşturulması ön görülüyor. Dolayısıyla, MERSİS aslında ülkemizde
e-devlet dönüşüm sürecinin de en önemli parçasıdır. Neden önemli? Çünkü çok
fazla paydaşı var ve çok fazla uç kullanıcısı var. Diğer veri tabanlarıyla
karşılaştırdığımızda daha büyük bir veri tabanı olduğunu rahatlıkla
söyleyebiliriz. MERSİS’in amaçları nedir? Peki, neden oluşturuldu MERSİS? En
önemli amacı tabi ki sicil işlemlerinin değişen ve gelişen çağın ihtiyaçlarına
69
uygun olarak etkin ve verimli bir şekilde geliştirilmesi sicil işlemlerinin tek bir
merkezde belli bir standartta modern bir şekilde elektronik ortamda yapılması.
Bununla birlikte az önce söylediğim gibi bilgi toplumu hizmetlerinin yerine
getirilmesi şirket kuruluş ve işleyiş süreçlerinin basitleştirilmesi. Bu alanda
güvenin sağlanması ve Türkiye özelinde Türk Ticaret Kanunu ilkelerinin
sağlanması olarak özetleyebiliriz. Projenin 2 aşamada yürütülmesi ön görülmüş.
Bunlar birinci aşamada, sermaye şirketleri, şahıs şirketleri, kooperatifler
bununla birlikte yabancı şirketlerin Türkiye şubeleri ve dernek ve vakıf
işletmelerinin sisteme dahil edilmesi. Şu anda yürütülen proje planına göre, bu
yıl itibariyle bu kısım tamamlanıyor. İkinci aşamada ise gerçek ve tüzel
ekonomik birimlerin tamamımın sisteme dahil edilmesi ön görülüyor. MERSİS’e
nasıl ulaşacağız? Şirket kurmak isteyen ya da şirket işlemlerini yaptırmak
isteyen gerçek ve tüzel kişiler ya gtb.gov.tr ki bakanlığımızın internet adresi.
Oradaki e-işlemler sekmesinden ya da direk olarak mersisgumrukticaret.gov.tr
üzerinden girebiliyorlar kullanabiliyorlar. Ticaret sicil müdürlüklerimiz ise
oluşturulan ticaret sicilinin modülüne tsm-mersisgümrükticaret.gov.tr adresi
üzerinden erişebiliyorlar. MERSİS’te hangi veriler var? MERSİS’te şuan da
geleneksel ortamda işler nasıl yürüyorsa MERSİS’te de aslında öyle yürüyor.
Sadece elektronik ortama aktarılmış dolayısıyla geleneksel işleyişte hangi
kayıtlar varsa MERSİS veri tabanında da bu kayıtlar var. Temel olarak veri
tabanlarına bakarsak unvan, adres bilgileri, şirket bilgileri, ortakları, sermaye
bilgileri, sermaye yine payları, iştigal konusu, türü, işletme organları, yönetim ve
denetim mekanizmalarında kimler yer alıyorsa bunlar.
BAŞKAN - Bunlar standart bilgiler. Biraz daha hızlı geçersek.
TÜRKİYE - Tamam. MERSİS ile birlikte gerçek ve tüzel kişileri tek bir anahtar
numara verilmekte. Bu numarayla birlikte şirket işlemleri kolaylıkla
sağlanabilmektedir. Bu numara herkes için ayırt edici bir numaradır. Neler
gerçekleştiriliyor? Şirketlerin kurulumu, bilgi güncellemesi, şube kuruluşları,
iflas başvuruları, birleşme, bölünme gibi işlemler. Bununla birlikte genel kurul
işlemleri yine bu sistem üzerinden gerçekleştirilebiliyor. Çevrim içi olarak işlem
yapılabiliyor, onaylanabiliyor ve arşivlenebiliyor. Süreçler MERSİS ile birlikte
hızlanıyor. Bürokrasi azalıyor ve hızlı ve güvenilir işlem yapılabiliyor. Bunu da o
zaman kısaca anlatıyım. Şöyle ara yüzden biraz bahsedeyim. Bu örnek bir ara
70
yüz. Sisteme kullanıcı adı şifre ya da e-imza ile giriş sağlanabiliyor. Giriş
yaptıktan sonra 3 tane seçim var. Bunlardan birini seçmek durumundayız bu da
ya kuruluş işlemi yapacağız ya değişiklik işlemi ya da mevcut başvuruların
takibini sağlayabileceğiz. Dolayısıyla ben bir örnek olması açısından kuruluş
kısmıyla alakalı bir ara yüz göstermek istiyorum. Burada kuruluşu seçtiğimizde
şirket türlerine göre oluşturulan linkler var. Herhangi birini seçtiğimizde bir
sonraki ara yüze yönlendiriliyoruz. Anonim şirket örneğin kurmak isteyelim.
Anonim şirket ekranına geldiğimizde esas sözleşmeyi hazırlamamız gerekiyor.
Esas sözleşme ile alakalı şirket ortaklarından başlayıp şirketin unvanı, adresi v.s
temel bilgileri burada dolduruyoruz. Bu aşamadan sonra artık, noter tasdiki
aranıyor. Noterler birliği ile kurulan entegrasyonla oluşturduğumuz ana
sözleşme noter ekranına düşüyor. Verilen takip numarası ile herhangi bir notere
giderek burada noter tasdiki alıyoruz. Tasdiklenen analiz sözleşmeleri tescil
amacıyla ticari sicil müdürlüğü ekranına düşüyor ve burada tescil işlemi
gerçekleştiriliyor. Daha sonra da, şu anda yok ama Türkiye Ticaret Sicili
gazetesinde entegrasyonu da sağlandıktan sonra elektronik ortamda ilan işlemi
de gerçekleştiriliyor.
BAŞAN - Kaç gün sürüyor acaba şirket kuruluşu? Yani ne kadar sürüyor şirket
kuruluşu MERSİS üzerinde?
TÜRKİYE - Yani notere gitme süresi ne kadarsa o kadar. Dolayısıyla esas
sözleşmenin doldurulması 5 dakika sürerse, noter de hemen kapımızın yanında
ise 6 dakika diyebiliriz.
BAŞKAN - Anlaşıldı. Çok teşekkür ediyoruz. Bu aşamadan sonra şirketin kuruluşu
Ticaret sicil gazetesinde ilan ediliyor. Ona ilişkin de bir sunuş hazırlanmıştı.
Ticaret sicil gazetesi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından
yayınlanmaktadır. Hemen onu da yapalım affınıza sığınarak. Buyurun.
Türkiye Odalar ve orsalar Birliği - Sayın Başkan, öncelikle herkesi saygıyla
selamlıyorum. Ben sunumu İngilizce hazırlamıştım dolayısıyla İngilizce devam
edeceğim izin verirseniz. Son konuşmacı olduğum için de 1 saat kadar falan
konuşmayı planlıyorum. Hepinize hoş geldiniz demek istiyorum. Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği adına hoş geldiniz demek istiyorum. Bütün burada
katılımcıları dinlemek gerçekten benim için büyük bir onur oldu teşekkür
71
ediyorum herkese. Sunumun içine bakacak olursak, burada gördüğünüz gibi üç
ana başlık olacak. Türkiye ticari sicil gazete müdürlüğü ne yapar. Online ticaret
sicili ve yine hizmetlere bakacağız. Eğer gazetenin bütün süreç içerisinde nerede
olduğunu görmek isterseniz, daha öncede bahsedildiği gibi, ticaret sicil 238
müdürlük tarafından gerçekleştirilen bir çalışma ve TOBB kuruluşları tarafından
gerçekleştirilmektedir ve bu odalar başvuruları kontrol eder ve değerlendirir ve
daha sonra TOBB’a gönderilir ve TOBB’un gazetesi yani sicil gazetesi
departmanına gönderilir ve burada gerekli incelemeler yapılır. Ve bunun ilanı
yayın evine gönderilir basılmak üzere basıldıktan sonra başka bir kontrol,
gözetim yapılır ve şirketlerin uygun bulunması halinde şirketlerin ilanı kendileri
tarafından yayınlanır veya buradaki ilgili birim tarafından yayınlanır. Bu
elektronik ortamda gönderilir ve fiziksel kopyalar gazetenin abonelerine de
gönderilir. Türkiye Ticaret Sicil gazetesi TOBB tarafından 21 Şubat 1957’den
beri yayınlanmaktadır. 1957’den bu yana 3 milyondan fazla sayfa ve 13
milyondan fazla da ilan yer almıştır. Ve söz konusu bu ilanı yapmak için zorunlu
zaman süresi 10 gündür. Ancak şimdi 2 iş günü içerisinde olmak zorundadır.
Eğer iş yüküne ilişkin bazı sayılara bakacak olursak. 2012 yılında günlük
ortalama gazete sayfa sayısı bakacak olursak 783’tü. Ortalama bir gazetedeki
ilan sayısı 2000 den fazla idi. 2013 e geldiğimizde ise daha yasalardaki
değişikliğe ilişkin daha yoğun olmuş durumda. İlk 6 aylık dönemde 406000 den
fazla ilan yer almış durumdadır. Yine TOBB altındadır Türkiye ticari sicil gazetesi.
Bunun görevlerine bakacak olursak, yine ticari metinlerin, bu metinlerin
uygunluğuna bakmak uygun olanların yayınlanması, ilanların uygun olup
olmadığına bakılması ve yine bununla beraber, hem bakanlıkta yapılan hem de
TOBB tarafından yapılan gerekli çalışmalar MERSİS ile iletişimli olarak
gerçekleştirilmektedir.
Yine
proje
kapsamında
e-arşiv
çalışması
yürütülmektedir. E-arşiv içerisinde bütün gazeteleri arşivlemekteyiz ve bunları
eksi ilana endeksliyoruz ve yine şirketlerin de arşivlenmesi de devam
etmektedir. 18 farklı türde tüzel kişilik bulunmaktadır ve bunların hepsini
endekslemekteyiz ve 98 farklı alanda bunları endeksleme ve aynı zamanda
şirket ismi, paylaşılan isimleri, ortakların isimleri şeklinde listelemekteyiz. Yine
yayınlan gazeteler kamuya da elektronik olarak yayınlanmaktadır ve ücretsiz
olarak dağıtılmaktadır. Ve yine web sitesine bakacak olursak 2004 itibariyle tüm
elektronik ilanlara ulaşabilirsiniz ve yine bu ilanın içerisinde yayın tarihi.
72
Şirketlerin kurulum tarihleri ve yine ilanlara ilişkin her türlü detayı bulmak
mümkündür. Hâlihazırda, 466.000 den fazla üyemiz var ve günlük olarak bir
milyondan fazla sayfa şeklinde yayınlanmaktadır. Yine TOBB 2010’dan bu yana
kurulan ve kapatılan şirketlerin listelerini de vermektedir. İstatistik bilgilerde
bulunmaktadır ve aylık düzeyde yayınlanmaktadır ve yine ticari faaliyetler
doğrultusunda faaliyet alanları ve dağıtımlarına göre kapatılan şirketler,
kapanan şirketler ve bununla beraber kurulan kooperatifler ve yine de söz
konusu şirketlerin şubelerinin hangileri olduğu ve yine bununla beraber diğer
bilgiler de yer almaktadır. Teşekkür ediyorum dinlediğiniz için. Eğer sorunuz
olursa cevaplamaktan memnuniyet duyarım.
BAŞKAN - Çok teşekkür ediyoruz. Uganda ilave edecek husus var mı?
UGANDA - Uganda da ticari kuruluşların kuruluşu hâlihazırda tanıtılmıştı. Şirket
kuruluşu yine ismin belirlenmesi ile başlıyor ve burada bir teste maruz kalıyor
isim ve isim kabul edilirse eğer o zaman başvuru yapan kişi diğer dokümanları
sunması gerekiyor ve burada tabi ki ilgili mutabakat zaptı isteniyor ve burada
abonelikle ilgili bilgiler isteniyor ve yine bu dokümanların iletilmesi eve ilgili
harcın ödenmesinden sonra, 2 gün öncesinden lisans hazırlanıyor. Lisans
hazırlandıktan sonra, iş sahibinin ikinci bir lisan istemesi gerekiyor iş faaliyetine
göre örneğin madencilik yapıyorsa veya petrolle uğraşıyorsa o zaman bu
konuların çevre ile ilgili olmasından dolayı çevre bakanlığı vs. gibi ilgili
kurumlara da başvurması gerekecektir. Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - 15 dakikalık bir gecikme ile kusura bakmayın. Dünya bankasından
Andrea Mekhinev. 5 dakikalık bir konuşma yapmak istiyor. Ona da biraz
sabrınızı zorlayarak izin vereyim sonra dağılıyoruz Buyrunuz.
DÜNYA BANKASI - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Ben bütün
meslektaşlarımızı dinlerken şunu fark ettim. Ne kadar büyük deneyime sahibiz
farklı ülkeler olarak. Dolayısıyla, birbirimizden bir çok şey öğrenmemiz
mümkün. Bu ise, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın böyle bir çalıştay
düzenlemesinin ne kadar faydalı olduğunu gösteriyor. Umarız tek bir çalışma
olmayacaktır çünkü gördüğünüz gibi bu gerçekten çok önemli bir konu. Şunu
söylemek istiyorum. Bütün her ülkeye uyacak şekilde tek bir çözüm yok.
Ülkelerin birbirlerine benzer şekilde alt Sahra bölgesinde Afrika ülkelerinin farklı
73
bir sözleşme çerçevesinde uygulamaları olsa da benzer sorunların, benzer
çözümlerin olduğunu görüyoruz. Her sistemin kendine özgün olduğunu
görüyoruz ama bunu söyledikten sonra önümüzdeki zaman içerisinde iyi ülke
uygulamaları, iyi ilkeler kolay bir şekilde kullanılabilir. Buradaki nokta şu,
kendinize şunu sormamız gerekiyor burada her prosedürün amacı nedir? Bir
çok prosedür anlatıldığını duyduk, bazı ülkelerde o prosedür yok. O zaman
meslektaşımıza şunu sorabiliriz: neden bu prosedür sizde var da bizde yok? Eğer
bu prosedür bizde olmazsa o zaman daha iyi bir iş ortamına mı yol açacak;
yoksa daha mı kötüleştirecek diye sorabiliriz. İşte burada aslına bakarsanız
öğrendiğimiz, alışkın olduğumuz şekilde görevlerimizi yerine getiriyoruz,
işlerimizi yapıyoruz. Dolayısıyla bunu sormak zor olacaktır ama asıl başlangıç
noktası farklı bir şekilde düşünürsek eğer bu gerçekten gerekli mi değil mi diye
bu soruyu sormamız lazım. Örnek vermek gerekirse burada herkes isim rezerve
edilmesinin öneminden bahsetti, kayıt verme aşamasında. Burada isim
vermeyeceğim, bir ülke var onlar daha da ileri giderek şunu yapmışlar. İsim
belirlenmeden, verilmeden önce hadi bunu yayınlayalım ve iki ay boyunca
bekleyelim ve herhangi bir kişinin itirazı olmazsa o zaman alalım demişti.
Düşüne biliyor musunuz bütün dokümanlarınızı hazırlıyorsunuz ama orda bir
sıra oluşuyor ve isim için 2 ay boyunca bekleniyor. Birisi kalkıp bu isim bana ait
değil diye söyleyecek veya söylemeyecek ondan sonra bu iş gerçekleşecek.
Geçen yıl boyunca herhangi bir tek bir olay yaşadınız mı? Birisi gerçekten
buradan yayınlanan isme karşı çıktı geçen yıl dediler. Sadece 1 olay olmuş. Ama
bu gerçek bir olay da değildi. Dolayısıyla buradaki neden böyle bir kayıt işlemi
yapmak için iki ay boyunca beklemeniz gerekiyor. Ertelemeniz gerekiyor. O
zaman böyle bir şey yapılması gerekmiyor. Yani bunu örnekleyebilirsiniz. Başka
bir konu ise innovasyon ile ilgili. Beni gerçekten çok etkiledi mesela Rusya’ya
gittiğimde neden sizin kayıt sisteminizde bu kadar çok aynı ismi taşıyan şirket
var diye sorduğumda bana şöyle dediler çünkü bizim için buradaki belirleme işi
numaralara göre yapılıyor dolayısıyla mesela şirketinizin ismi “Rainbow” olabilir
ve sizin komşu şirketinizin adı da “Rainbow” olabilir. Burada trade marka haline
getirirseniz, yani bir ticari marka haline getirirseniz o zaman özgün hale geliyor
ancak şirket ismi aldığında herhangi bir rakam olarak kullanılıyor. Buradaki isim
çok önem arz etmiyor. Ve burada önemli olan şey şu, işletmelerde isim önemli
ve bu ismin bu şekilde verilmesi gerekiyor. Başka bir nokta ise özellikle son
74
sunum ilgili ilanlarla ilgili, birçok ülkede reform yapılmış olan bir konu bu. En
önemli, en kolay şeylerden bir tanesi ilanın ortadan kaldırılmasıdır.
Hâlihazırdaki teknoloji ile aslına bakarsanız güncel bilginin online olarak web
sitesinde olması lazım. Yani şirketin ne zaman kurulduğu, neden kayıt altına
alındığı, kimler kurucuları, mühürlerini ve ne şekilde işlediğini görmek mümkün
oluyor dolayısıyla buradaki geleneksel uygulama şirketin doğuşu artık herkesin
istediği şekilde olmalı yani web sitesine yapılması daha kolay olacaktır. Yine
başka bir nokta şu, değinmek istediğim, herkes tek durak ofislerinden bahsetti
ve birçok ülkede tek durak ofisi var ve Fransızca konuşulan ülkelerde Giché
Unique deniliyor. Dolayısıyla burada tek durak ofisleriyle ilgili olaraktan size
isterseniz adresini verebilirim buradaki tek durak ofislerinin başarısı şu, zaman
eğer ortadan kaldırılırsa, tek durak ofislerine hiç ihtiyaç duymazsınız işte asıl
orda başarı sağlamış olursunuz. Yani herhangi bir kolaylaştırıcıya ihtiyaç
duymazsınız. Yeni Zelanda’da mesela 15 dakikada online olarak kuruluş
yapabiliyorsunuz. Burada tek durak ofisleri yok çünkü ihtiyaçları yok o tek durak
ofislerine. Bir şirketi, işletmeyi kurmak için bütün bilgileri online olarak girişi
yapıyorsunuz ve her türlü yetkili otoriteden bu bilgiler online olarak
paylaşılabiliyor. Sonuç olarak şunu söyleye biliriz ki dünya kadar bilgi ve örnek
verilebilir çok zengin örnekler verilebilir. Bu tür çalıştayda işte bu anlamda çok
önem arz ediyor. Bitişte uygulamalarımızı ortaya koyabileceğimiz olanaklar
sunduğu için önem arz ediyor. Ve son nokta şu, kayıt tescil gerçekten bir hizmet
işidir ve özel sektöre sunulan bir hizmet işidir. Bu bir kontrol etme mekanizması
değildir. Eğer bu hizmet şirkete veriliyorsa devlet tarafından bunun nasıl etkin
ve verimli olabileceğini gözlemlememiz lazım ve bakmamız lazım.
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz dünya bankası yetkilisi Sayın Andrea’ye.
Çalıştayımızı bir 20-25 dakikalık gecikme ile kapattık. Hepinize sabrınız ve
anlayışınız için çok çok teşekkür ediyorum. Kısa bir anons yapayımondan sonra
bitireyim. Bu akşam biliyorsunuz yemeğe gideceğiz yemek için saat 18:45’te
lobide hazır olmanızı rica edeceğim. Yani bir saatten biraz daha az bir vaktimiz
var. Yedide arabaların hareket etmesi gerekiyor yetişmemiz için. Kıyafet
konusunda sayın bakanım katılacak ben böyle kalacağım fakat siz casual
giyinebilirsiniz. Geleneksel kıyafetlerinizi giyinebilirsiniz. Rahat kıyafetler giyin
lütfen. Ayrıca yarın kapanışı yapacağız biliyorsunuz. Eğer yarın gidecek
konuğumuz varsa girişteki kayıt masasına lütfen uçak saatini bir teyit etsin.
75
Transfer konusu herhangi bir sıkıntı yaşamaması açısından herkesin istiyoruz
ama özellikle yarın gidecekler açısından çok önemli. Kayıt, transfer saatinin
doğru olup olmadığını bir teyit etmesini rica ediyoruz. Çok teşekkür ederiz. İyi
akşamlar diliyoruz.
OTURUM V – ŞİRKET KAPANIŞ UYGULAMALARINDA TİCARET SİCİLLERİ
BAŞKAN: Şirket kurulma süreçlerini anlattı. Şimdi şirket kapanışı ve tasfiyesi ile
ilgili konuları konuşacağız.
FAS: Dün hangi belgelerin verilmesi gerektiği konusunda bilgi vermemiştim.
Önce onu söylemem gerekiyor. Hatırlatmam gerekir ki biz Cezayir’de ticaret
sicili vermiyoruz. Bu ticaret sicil merkezi tarafından tutuluyor. O bölgedeki
yetkin hâkim tarafından imzalanan kayıtlardır bunlar.Yani medeni devletlerde
olduğu gibi,tıpkı doğum sertifikası belgesinin verilmesi gibi yapılıyor. Burada
bugünün konusuna değinecek olursak, Cezayir’de bizler her bir tüccara veya her
bir şirkete bir ticari sicil belgesi veriyoruz. Bu aynı zamanda standart bir
belgedir. İçeriği ile de standart bir belgedir. Bu benim için önemli çünkü bugün
bizler şirket tasfiyesinden ve kapatılmasından bahsedeceğiz. Sayın başkan
aslında bununla ilgili farklı ülkelerde kullanılan kavramlar arasında bir bağlantı
kurulmasını isterim. Çünkü Cezayir’de bir şirketin ilk defa sicil kaydı yapıldığında
bir belge veriliyor. Cezayir’de faaliyetlerin sonlandırılması halinde de bir belge
sunuluyor. Fesih tebliği yapılıyor. Burada artık faaliyet durduğu zaman, bizim
merkezimiz bazı formaliteleri(mevzuatın yönetmeliklerini) yerine getiriyor. Yani
bir anlamda o şirketin ölüm belgesini ona tebliğ etmiş oluyor. Şirket kapanışları
ile ilgili Cezayir’de 3 tür süreç var. Öncelikle idari kapanışlar var, buda zamanla
sınırlılar. Yani yerel bir şirketin yada tüccarın şirketini kapatmasından önce
hizmet kontrolünün yapılması gerekiyor. Mesela bazı tüccarlar, ticari sicil
kaydında belirtilmeyen faaliyetleri yerine getiriyor olabilirler. Kontrol servisleri
bunu tespit ediyor. Eğer kaçakçılık varsa güvenlik güçleri de devreye girebiliyor.
Böyle durumlarda geçici bir kapanış olabiliyor. İdari bir kapanış oluyor. 1 ay, 2
ay, 3 aylık bir süreyle kapatılıyor. Tekrar edildiğinde hâkimler devreye giriyor ve
o zaman ticari sicil kaydının fesih tebliği yapılıyor. İdari kapanışla ilgili yapılan
işlemler bunlar. Diğer prosedüre gelecek olursak, o da istek üzerine yapılan
kapanış.Yani şirket sahibi / tüccar kapanış talebinde bulunuyor.O zaman fesih
tebliğini istiyor. Fesih istek doğrultusunda olduğunda dün anlattığım
76
formalitelerle ilgili dosya takdim ediliyor. Son derece basit bir dosya. Bir form
doldurmak, talepte bulunmak gerekiyor.Ticari sicil dairesine belgenin
orijinallerini vermek gerekiyor. Bunu merkeze teslim ediyorsunuz. Yani şirket
kurulduğu zaman verilen ticari sicil kaydının orijinalini yine fesih talebinde
bulunduğunuzda vermeniz gerekiyor. Bu fesih 24 saat içinde gerçekleştiriliyor.
Yani bir ticari fesih tescili yapılırken işlemler tamamlandığında o iş kapanmış
oluyor yani o tüccar artık faaliyetlerini durdurmuş oluyor. Ya da bir tüccarın
ölümü söz konusu olursa yine bazı formaliteler var, hâkim bu formaliteleri
yerine getiriyor. Sonra mirasçılar paylaşımı gerçekleştiriyorlar ondan sonra
noter kararının ardından gerekli işlemler yapılıyor.Sonrasında şirket faaliyetini
sürdürebilir.Eğer bir mirasçı varsa bütün mirasçıların karar verdiği bir kişi başına
gelir. Ya da tamamen kapatılabilir. Başka durumlarda var yani. Yine iflas söz
konusu olduğunda tasfiye olabilir. Burada da ticari sicil hizmetlerini veren
kurum belgeleri talep ediyor. Bu belgelerin teslim edilmesi sonrasında fesih
işlemleri yapılıyor. Evet, tekrarlamak gerekirse bir tane fesih olabiliyor. İdari
tasfiye söz konusu olabiliyor. Ve her durum için çok önemli nokta hiçbir idari
birim, bizim ticari sicil merkezimiz de dâhil, ticari sicilin feshini
gerçekleştiremiyor. Yani bunu adli yollardan geçmesi gerekiyor. Hiçbir idari
birim bunu feshedin diyemez. Evet, tekrar size hatırlatmak istiyorum. Bütün
modaliteler, uygulamalar size takdim ettiğim broşürde yer alıyor. Elbette
burada yine hukuki açıdan neler yapılması gerektiğine detaylıca değiniliyor.
Şimdi burada birkaç tane istatistiğe de yer vermek istiyorum, çünkü bunların
önemli olduğunu düşünüyorum. Şunu da ilave etmek isterim; 2009 yılından beri
bazı kolaylıklar sisteme dâhil edildi. 2009'dan önce bir şirketin fesih edilmesi
için resmi belgelerin sunulması gerekiyordu. Bu belge vergi dairesi tarafından
veriliyordu. Vergilerini tamamen ödemiştir diyordu. 2009 yılına kadar vergi
dairesine bu belgeleri sunmadan fesih edilmesi mümkün değildi. 2009 yılına
kadar tüccarların ve özellikle şirketlerin borçlanması durumunda, onların ticari
sicilin feshi söz konusu olmasa bile, borçlanmalarından dolayı tasfiye edilmeleri
söz konusu olabiliyordu. Ama daha sonra bir takım tartışmalar yapıldı, hükümet
bir karar aldı ve bu mevzuata dâhil edilerek bir mali kanun çıkartıldı ve vergiler
ile ilgili şöyle bir karar alındı. Sadece bir belge sunuyorsunuz, vergi borcunuz
olduğunu gösterebiliyor ama vergilerinizi ödemeye devam ediyorsunuz.Fesih
talebinde de bulunabiliyorsunuz. 300.000 tane şirketin aslında borçlu olduğu,
77
vergilerini ödeyemediği ama aynı zamanda ticari sicil fesih tebliği alamadığını
tespit etmiştik. Çünkü orda tebliğ gerçekleştirmeden yeni bir şirket
açamıyorsunuz. Dolayısıyla hükümet bu kararı aldı ve 3 yıl içerisinde bunu
gerçekleştirebildik. Burada da istatistikleri görebilirsiniz. 250.000 tane şirketin
feshi gerçekleştirildi. Hemen ertesi günü yeni bir faaliyete başlayıp yeni bir
şirket kurulması mümkün oldu. 2012 yılının istatistikleri sizlere verdiğim
dosyalarda da yer alıyor burada şahıs ve tüzel kişiler açısından dikkate
aldığımızda 15000 den biraz daha fazla 95000 den biraz daha fazla şirketin feshi
gerçekleştirildi. Özellikle şahıs şirketleri çoğunluğu oluşturmaktadır. Burada
Cezayir’de şirketlerin yaratılması ile ilgili belirli bir dinamik olduğunu
söyleyebiliriz. Bir şirket tasfiye edildiğinde, aynı oranda iki şirket kurulabiliyor.
Şirket demografilerine baktığımızda faaliyetlerin durdurulması, şirketin tasfiye
olması durumunda iki üç tanesi onun yerini alıyor. Evet hanımefendiler,
beyefendiler söyleyeceklerim bunlar. Eğer sorunuz varsa cevaplamaktan
memnuniyet duyarım.
BAŞKAN: Çok teşekkür ediyoruz. Kısa bir soru sormak istiyorum. Tasfiyesi
gerçekleşen şirketlerin artan mal varlığının ortaklara dağıtılması için belirli bir
bekleme süresi var mı? Veya diğer herhangi bir alacaklının alacağını bildirmesi
için belirli bir bekleme süresi var mı ülkenizde?
FAS: Elbette bir süre var Cezayir’de. Evet ticari sicil merkezi bu konularla
ilgilenmez ama takip eder. Öncelikle bir şirket tasfiye edildiğinde bizim
istatistiklerimizin bir parçasıdır ama artık bizim merkezimiz tarafından
yönetilmez. Elbette tasfiyeciler bu konularla ilgileniyorlar. Her bir kamu şirketi
mesela özelleştirme reformu çerçevesinde büyük kamu şirketleri gerçek
anlamıyla tasfiye edildiğinde size şunu temin edebilirim ki 10 yıl önce kapatılmış
şirketler vardı . Tasfiyeciler her zaman oradalar çünkü aktiflerin bulunması
gerekiyor. Kamu şirketleri için süreler çok daha uzun ama KOBİ'ler küçük
şirketler oldukları için bir yıl kadar bir zaman alabiliyor. Bir örnek vereyim. Gıda
ürünleri ithalatı yapan büyük bir monopol tekel şirket vardı. 1997 yılında
kapatılmıştı. Ve tasfiye süreci bugüne kadar devam ediyordu. Çünkü alacaklıları
bulmak gerekiyordu. Onun için süreç hala devam ediyor. Umarım sorunuza
cevap verebilmişimdir.
BAŞKAN: Çok teşekkür ediyorum. Devam edelim.
78
AZERBEYCAN: Merhaba ben kısa kent etmek isterdim. Azerbaycan
Cumhuriyetinde kurumun kapanması 3 türde oluyor. Kurucuların kararıyla,
yargı kararıyla, müflisleşme yani iflas zamanı, kurumun kapanması ile bilgili
gazetede yayınlanan etkiliyor bundan sonra kapanma için karar kabul edilmiş
kurumun kurucusu kurucuları kaydıyatı yapan organa dilekçe takdim ediyor,
kapanma zamanı kaydı aparan organa tüzük, cüzdan, mühür tefvir veriliyor. Bu
kadar. Teşekkürler. Çok teşekkür ediyoruz.
BAŞKAN: Burkina Faso
BURKİNA FASO: Teşekkürler. Günaydın. Burkina Fasa’da bir şirketin kapatılması
tek yasa OHADA tek yasası ile belirlenen şartlar dahilinde gerçekleşiyor. Yani
tek bir prosedürümüz var OHADA tek yasasını imzalayan diğer ülkelerdeki gibi
gerçekleşiyor bu süreç. Şirket sahibi kendisi gönüllü bir şekilde şirketini
kapatmak isteyebilir. Kapatma işlemi yine hukuki bir kararla gerçekleşiyor
olabilir. Gönüllü olduğu zaman kapatma işlemi o zaman şirket sahibi Asliye
Hukuk Mahkemesine başvurur ve bir kapanış deklarasyonu sunar Mahkemeye.
Eğer bir şahıs şirketi ise kendisine bir belge verilir, şirketin kapatıldığında dair.
Eğer şirket Tüzel kişiliğe sahip ise o zaman ortakların birlikte kapanış talebinde
bulunması gerekir ve bir tasfiye işlemi başlar.Vergi borcunun olmadığına dair
kanıt sunmaları gerekir. Ancak bu şekilde bir kapanış talebinde
bulunabilirler.Aslında biraz karmaşık görünüyor ama şahıs şirketleri için gayet
basit.Tüzel kişiliğe sahip şirketler için biraz daha karmaşık.Bizde şirket
kapatılması ile ilgili söyleyebileceklerim bunlar. Teşekkürler.
BAŞKAN: Kısa bir soru sorayım. OHADA sürecinden bahsedildi. OHADA süreci
ülke içindeki bir OHADA Tek süreci midir? Yoksa birçokuluslu, uluslararası bir
süreç midir? Bir anlaşma mıdır? Uluslararası bir şey midir? Öyleyse kaç kişi buna
taraftır? Hangi ülkeler taraftır?
BURKİNA FASO: Yaklaşık 18 ülkenin imzaladığı bir anlaşma. Afrikada' ki
Frankofon ülkeler imzaladı. Teşekkür ederiz. Çat
BAŞKAN: Çat
ÇAT: Teşekkürler bana tekrar söz verdiğiniz için Sayın Başkan ben şirket
kapanışlarının Çat’ta nasıl gerçekleşeceğine geçmeden önce OHADA alanındaki
79
ülkeler ile ilgili bilgi vereyim. 17 idi daha sonra Kongo Demokratik Cumhuriyeti
de katıldı 18 olduk. Frankofon ülkelerin haricinde Gine Viso, Gine , Ekvatoral
Gine’de var. Şirketlerin kapatılması ile ilgili olarak söyleyebileceklerim şunlar.
Burkina Faso’dan meslektaşımın da söylediği gibi bu tek anlaşma dediğimiz Act
Uniform’a uygun bir şekilde gerçekleşir bizde de şirket kapanışları. Şirketin
kapanışı gerçek kişi, Tüzel kişi ayrımına göre değişmektedir. Gerçek kişiler söz
konusu olduğunda üç prosedürümüz var. Önce şirket sahibi başvurur, iki ay
içerisinde yani faaliyetlerine son verdikten sonra iki ay içerisinde şirketin
kapanışı için başvurur. Şirket sahipleri eğer gönüllü bir şekilde kapatmak
istiyorlarsa üç ay içerisinde ticaret sicilinden şirketlerin silinmesi için başvuruda
bulunabilirler. Ve bunun haricinde bir hukuki karar nedeniyle, mahkeme kararı
ile de kapanışını kapanışı gerekiyor olabilir. Kısaca bilgi vermek gerekirse burada
şirketin kuruluşu ile ilgili belgeleri sunmak lazım. Burada bütün ortakların
şirketin kapanışına dair taleplerini, hukuki kararı, mahkeme kararını sunuyor
olmaları lazım. Burada da iki prosedür var aslında. Yani tasfiye süreci var. Yani
kapanış talebinden sonra tasfiye süreci başlıyor. Şirketin aktifleri ve pasifleri
inceleniyor. Şirketin borçları neler? Bunlar anlaşıldıktan sonra tasfiye sürece
başlıyor. Kısaca aslında söyleyebileceklerim bunlar. Teşekkürler.
BAŞKANMerci Çat.
GİNE: Teşekkürler Sayın Başkan. Benden önce de söz alan meslektaşlarımın da
söylediği gibi Gine Cumhuriyeti’nde de şirketin kapanışı ya da tasfiyesi süreci
Act Üniform yani Tek anlaşmaya uygun bir şekilde gerçekleşiyor. Gerçek kişiler
için çok basit bir sürecimiz var. Benden önceki meslektaşlarımın da söylediği
gibi herhangi bir fark yok. Tüzel kişiler söz konusu olduğunda, tek bir şey belki
ekleyebilirim. Yönetim kurulu bizde ticaret mahkemesi olmadığı için
başvurmuyor. Ama Asliye Hukuk Mahkemesine, Bölge Mahkemesine
başvuruyorlar. Yani bunlar her bölgede var. Bölge mahkemeleri sorumlu bu
kapanış sürecinden. Yönetim kurulu Ticaret Mahkemesine bir yazı yazıyor,
şirketlerini kapatmayı istediklerini ifade ediyor ve bu yazı Bölge Mahkemesine
iletiliyor. Mahkemede buna uygun olarak karar alınıyor. Şirketin tasfiyesi daha
sonra gerçekleşiyor. Gine’de en azından bu böyle gerçekleşiyor. Teşekkürler.
BAŞKAN: Ben bir şey ilave edeceğim. Gerek şirketin kendi kararı ile
kapatılmasında, gerek borçlarını ödeyememe dolayısıyla iflasında bu tasfiye
80
sürecini yürütmek üzere bir heyet veya bir kişi görevlendiriliyor mu? Şirket
kendi borçlarını kendi tespit edip, alacaklarını tahsil edip ödüyor mu? Yoksa
Mahkemenin belirlediği bir kişimi bu işleri yürütüyor. Kim yürütüyor? Hem
iflasta, hem de kendi isteği ile kapanmada.
GİNE: Yok yönetim kurulu içerisinde yani şirketin içerisinde karar alınıyor.Her
şirkette finansmanını kontrol eden bir kişi oluyor. Genellikle bu kişi oluyor zaten
seçilen kişi ama yönetim kurulu kendi içinde seçiyor o kişiyi.
BAŞKAN: Şirketin kendi kendini kapatmaya verdiği zaman oluyordur. Yoksa
şirketten alacağını tahsil edemediği için başvuran üçüncü kişilerin talebi üzerine
mahkeme kararına istinaden şirketin iflas kararı verildiği zamanda mı yine
yönetim kurulu kendisi tasfiye ediyor alacaklarını herhangi bir malvarlığını
kaçırma, saklama öyle bir şey yok mu?
GİNE: Şimdi tasfiye süreci ile ilgilenecek olan kişiyi mahkeme kararı ile
kapanıyor olsa dahi yargıç seçmiyor yani, sadece şirket içinde o kişiyi seçiyorlar
ve yetkili mahkemeye bildiriliyorlar o kişinin kim olduğunu.
BAŞKAN: O zaman mahkemenin onayı var, mahkeme kabul ediyor bu kişiyi,
onaylıyor. Kesinlikle çok doğru evet şimdi bu bilgi mahkemeye sunuluyor. Yani
yönetim kurulu bu bilgiyi veriyor. Şu ya da bu kişiyi seçtik diye mahkemeye
bildiriliyor. Nitekim mahkeme onaylıyor yani ve zaten kapatma kararını veren
de mahkeme. Acaba anlaşılabildi mi?
BAŞKAN: Teşekkürler anladım. Şimdi Mallar söz konusu olduğunda gönüllü bir
tasfiye söz konusu olabilir ya da hukuki bir tasfiye söz konusu olabilir. Gönüllü
bir tasfiye ise herhangi bir sorun yok, herkes zaten kapatılmasını istiyor, mallar
dağıtılıyor. Eğer mahkeme kararı ile tasfiye ediliyorsa o zaman mahkemedir
belirleyen tasfiye edecek olan kişiyi, bizde öyle en azından. Şimdi yani yönetim
kurulu içinde karar alıyor. Yani bir araya geliyorlar ve karar veriyorlar tamam
tasfiye edelim diyorlar ama tabi mahkeme kararı ile de kapanıyor olabilir şirket,
sonuçta ikisi farklı teşekkürler. Endonezya
ENDONEZYA: Saygıdeğer başkan teşekkür ediyorum bana söz verdiğiniz için.
Şirketlerin kapanması ile ilgili bilgi verdiğiniz için özellikle teşekkür ediyorum.
Endonezya’da şirketlerin kendini kapatması ile ilgili çok çeşitli bilgiler ve
81
sebepler var. Bu şirketler iflasa bağlı olarak veya mahkemelerin kararıyla
kapanabilir. Endonezya’da bu süreçler öncelikle işletme sahiplerinin şirketleri
kapatmayı karar vermesiyle başlatılmış oluyor. Daha sonra tasfiye geliyor ve
tasfiye, tasfiyeyi gerçekleştiren kişi şirket tarafından belirlenen tasfiyeci kişi
tarafından gerçekleştiriliyor. Tasfiye edildikten sonra Adalet ve İnsan Hakları
Bakanlığına bu bilginin verilmesi lazım ve bunun gazetede yayınlanması lazım.
İnsan Hakları ve Adalet Bakanlığı burada tüzel kişiliğin ortadan kalktığını ve
kapatıldığını ifade ediyor ve Endonezya cumhuriyeti içerisinde bunu yayınlıyor.
Ve üçüncü aşamada ise ilgili birimlere bu şirketlerin kapatıldığına dair ve hangi
tür faaliyetleri kapattığına dair bilgiler veriliyor. Son aşamada ise şirketin vergi
numarası Maliye Bakanlığından silinmiş oluyor. Bu süreç ise şirket tamamıyla
bütün vergi yükümlülüklerini yerine getirdikten sonra yapılabiliyor. Bu yaklaşık
altı aylık bir süre alacaktır. Vergi mükellefi olan kişinin 6 aylık süreç içerisinde
borçlarını ödeyip bunu vergi numarasının kaldırılması mümkün olur. Ve
Endonezya da süreç bu şekilde işliyor. Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN: Bir soru geldi bu arada. Gerçi Cezayir’den aldık o cevabı ama Tasfiye
için bir asgari süre var mı? O şirketin durumuna göre değişiyor herhalde
Cezayir’in belirttiği gibi bir de alacaklıların hakları ne kadar süreyle korunuyor?
Yani bu konuda bilgi verecek olursak mesela benim bu şirketten alacağım var
diyelim, tasfiye kuruluna başvurmam için belirli bir süre var mı? Bu konuda bilgi
verirsek seviniriz. Teşekkür ederiz.
ENDONEZYA: Bu mahkemenin vereceği bir karar çünkü bu tasfiyeyi
gerçekleştiren kişi tüm bilgileri mahkemeye sunacak ve söz konusu kişi
alacaklarını bilgi verecek bu doğrultuda mahkeme karar verecektir.
İRAN: Şirketlerin kapanması ile ilgili önce şunu söylemek istiyorum ki diğer
ülkelerin delegelerinin ifade ettiği aynı uygulamalar bizim ülkemizde de geçerli.
Bir şirketin kapatılması isteğe bağlı olabilir veya mahkeme kararı ile olabilir.
Ancak buradaki uygulamalar sistem açısından bakacak olursak bir meclis
kararının ve meclis karar sonucunda yazılan yazının ilgili birime gönderilmesi ile
gerçekleşebilir.
Kişiler elektronik formları doldurarak internet kapama
isteklerini ilgili birime iletebilirler. Biraz önce bahsettiğim gibi bu adrese
başvurabilirler. Daha sonra bir inceleme sonucunu buradan bir mesajla cevap
82
alıyorlar, web sitesinden gönderiliyor. Bununla beraber öncelikle başvuru kabul
ediliyor. Kapama başvurusu belli bir tarihte yayınlanıyor ve ikinci aşamada belli
başlı yönetmelikler doğrultusunda bilgiler dolduruluyor. Üçüncüsünde ise
deklarasyonunuz veya başvurunuz doğru değilse buna itiraz edilebiliyor.
Şirketlerin kapanması başka başvurularla karşılaştırdığımız zaman söz konusu
yasa ve yönetmeliklerle bağlantılıdır. İran yasaları doğrultusunda yine
mahkemeler de şirketlerin kapanmasına karar verebilirler. Şirketin
kapanmasında tasfiye kurulu oluşturulur ve bu tasfiye kurulu birliğin aldığı karar
doğrultusunda ve şirketin şekline bağlı olarak bir denetim sürecinden geçer.
Şirketin durumu ve özellikle de şirketin borçları incelenir. Şirketlerin bu
borçlarının kapanmasından sonra şirketin durumu ilgili gazetelerde yayınlanır.
Ve burada şunu söylemek önemlidir. ve kimlik numarası aslına bakarsanız
ortadan kalkmaz. Gerekli temyiz ve denetim yapılması açısından şirketin
geçmişi ve kimlik numarası ortadan kaldırılmaz.
BAŞKAN: Teşekkür ediyorum. Kuveyt
KUVEYT - Şirketin kapatılması konusunda bir anlaşma olur ve bu şirketin
kapatılma kararı alınır ve 75 oranında tarafların onayıyla bu şirketin tasfiyesine
karar verilir. Sonuçta ticari sicilde de bir kararın alınması ve tasfiye edilmesi söz
konusu olur. İkinci halde bir yargı kararıyla şirketin tasfiyesi söz konusu olur.
Mahkeme bu şirketin tasfiyesi ile ilgili birilerini görevlendirir ve mahkeme
kararıyla bildirilir. Tabii ki katkıların, payların ayrıştırılması ve özellikle bu şirket
gelirlerinin paylaştırılması meselesi de gündeme alınır ve bu anonim şirketler de
bu böyledir. Diğer özel şirketlerde bu sorun daha basit olarak çözülür. Taraflar
2-3 kişi olunca bir sorunun kapatılmasında anlaşıyorlarsa bu şirket eğer borcu
yoksa kapatılır ve tescil edilir. Fakat borçlar varsa bu gazetelerde önce şirketin
kapatılması ilan edilir. Ardından borçların dağıtılması ve tasfiye edilmesi
sağlanır.
LÜBNAN – Bismillahirrahmanirrahim. Başkana teşekkürlerimizi iletiriz. Başta
ifade etmek istedim. Bir şirketin kapatılması ile ticari isminin silinmesi arasında
fark var. çünkü her şirket ticaret ismine sahip olmayabilir. Bazıları ferdi olarak
bir fabrika sahibi olabilir ama bu şirket olmayabilir, dolayısıyla ticari ismin
83
sicilden silinmesi bir istem üzerine gerçekleşir. Bir şirket sahibinin yada özel
faaliyet sahibinin önceki ismi kapatılır ve istemesi halinde yeni bir sicil, ticari
sicil alabilir. Bu yabancılar açısından da oturum boyunca sağlanabilir. Bunun
sonunda oturum bitmesi halinde bitirilir ve ülkeyi terk eder. Özellikle bir
şirketin kara listeye girmesi halinde de şirketin kapatılması, ticari isminin
silinmesi gerçekleşir. Eğer fabrika veya işletmeyse bunun üretiminin
durdurulması sağlanır. Aynı şekilde bir ticari ismin kapatılmasıyla, silinmesi,
ticari sicilden silinmesi bunun tadil edilmesi sağlanabilir. Bu beyan edilecek
haller ile ilgili olur. Mesela bir gıda şirketinin yeni bir üretim alanına ilişkin süt
ürünleri ile ilgili eğer birüretim yapacaksa bu eklenebilir ve gıda maddelerinin
üretimine ilişkin bir şirket unvanını kazanır. Ayrıca ticari isimin başka birisine
devri sağlanabilir.
Orada başka bir sorun var onu iletmek isterim. Çok yönlü şirketlerin
kapatılmasıyla ilgili. Lübnan’da bir şirketin kapatılmasıyla bir sicil ticari sicilin
kapatılması arasında bir fark var. Bu sosyal kurumlar ve belediye tarafından
belirlenmiş olan bir beyanın yargıya iletilmesi sonucu ve bu basında ilan
edildikten on gün sonra eğer bir itiraz yoksa bu kararın alınması gerçekleşir.
Ancak bir şirketin kapatılması meselesinde bu bir kararla ya da iflası halinde söz
konusu borçları nedeniyle kapatılır. Bu hallerde noter huzurunda ve yargının
istemiyle gerçekleşir. Bunlarda resmi prosedür yerine getirilerek ulusal sosyal
yardımlaşma sandığının isteği üzerine gerçekleşir ve ticari sicille ilgili yönetimin
kararıyla sağlanır. Teşekkürler.
LİBYA – Günaydın Libya’da; bizimde Kuveyt ve Lübnan’a yakın şekilde bu
tarafların istemi ya da şirketin iflası halinde bu yargı kararıyla gerçekleşir ve
tasfiye edilir. Şirketin idaresi toplanır ve bu karar alınır. Karar basında ilan edilir,
bunun tasfiyesi gerçekleşir. Bu şirketin tasfiyesinin borçları ya da borçları ile
ifade edilir ve ticari sicile iletilir. Bu ticari sicilde 3 ay bekletilir. Bundan başka bir
icraat ya da itiraz varsa beklenir. Bunun sonunda şirket, itiraz yoksa kapatılır.
Teşekkürler.
MALEZYA - Ben bu Çalıştay’da ilk defa konuşacağım. İsmim Safiye Bonba.
Malezya’dan katılıyorum. Şirketlerin Malezya’da kapatılması ile ilgili olarak iki
aşamamız var, birincisi şirketin kapatılması, ikincisi ise şirketin isminin ortadan
kaldırılması. Şirketin kapatılması, mahkeme kararıyla olan yargı kararıyla
84
gerçekleşen bir durum. Bu keyfi veya isteğe bağlı olarak bir kapatma olabilir.
İsteğe bağlı olarak kapanma ise ikiye ayrılmaktadır. Birincisi kurucular
tarafından ikincisi ise kredi verenler tarafından kapanması anlamındadır.
Burada bir yönetici iflas kararı verirse o zaman borçlarını ödeyemiyorsa on iki
aylık süre içerisinde karar verdikten sonra ödeme yapamıyorsa o zaman
kapanmayı isteyebilir. Bununla beraber kredi verenler, kreditörler borçlara ve
yükümlülüklerine bağlı olarak şirket faaliyetlerine devam edemez, dolayısıyla
kreditörler şirketin kapanmasına karar verebilirler. Karşılaştırma yapmak
gerekirse, yargı kararına bakacak olursak yargı kararı doğrultusunda
kapanmayla karşılaştırma yapacak olursak, bir dilekçe verilir mahkemeye ve bu
kreditörler tarafından şirketin kreditörleri tarafından verilebilir. Böylelikle yargı
tarafından kapama söz konusu olduğu zaman bir dilekçe gönderilir ve yargıç
durumu gözlemledikten sonra, dinledikten sonra şirketin kapanması
başlayacaktır. Sonrasında da temel olarak bir tasfiye yapacak kişi olacaktır ve bu
kişi burada varlıkları, alacakları belirleyecek ve bildirecektir. Temel olarak bu
tasfiye yapacak olan kişi şirketin bu alacaklarından ve borçlarından sorumlu
olacaktır ve bunları belirleyecektir. Burada şirketin kreditörleri tarafından bu
borçlara ilişkin bir kanıt göndermesi gerekecektir. Daha sonrasında kreditör
dağıtımı olmadan önce şirketin alacaklarının ve varlıklarının dağıtımı söz konusu
olacaktır. Şirketin varlıklarının satışından sonra bu dağıtım olacaktır. Bütün
bunların iyi bir şekilde gerçekleşmesinden sonra şirkete ilişkin olarak tasfiyeyi
gerçekleştirecek olan kişi, ilgili kağıtları, dokümanları hazırlayacaktır. Tasfiye için
ve şirketin tasfiye edilmesi isteğine bağlı olarak kapatılmasına ilişkin tasfiyesi üç
ay içerisinde gerçekleştirilecektir. Yapılan toplantılar son toplantıları takiben üç
ay içerisinde gerçekleştirilecektir. Yargı kararıyla yapılan kapama da ise yine
benzer bir süreç olacaktır. Ancak kapanmaya ilişkin olarak yine yargıya gidip,
kapanma kararının alınması gerekecektir. Eğer şirket herhangi bir faaliyet
üretmiyorsa, operasyonları durdurduysa o zaman burada ticari sicili de ortadan
kaldırılacaktır. Ama isteğe bağlı olarak daha sonra da tekrar ticari bir sicil alması
mümkün olabilecektir.
MALI – Evet ben de Mali’den geliyorum. Ohada alanı çerçevesinde söz almak
istiyorum. Ben de burada küçük bir açıklık getirmek istiyorum, formla ilgili.
Özellikle şahıs ve daha sonra da tüzel, kişilere değineceğim. Çünkü öncelikle bir
formun doldurulması gerekiyor bunun mahkemeye verilmesi gerekiyor. Çünkü
85
bu formla beraber ticaret sicil kaydı yapılabiliyor. Ancak böylece faaliyete
geçebiliyor. Eğer bu fabrika da faaliyetlerini durdurmak isterse kendi isteği
üzerine o zaman tekrar mahkemeye formla beraber başvuruyor ve burada bir
doğrulama yapılıyor. Burada başvurudaki A harfi M harfi ile değiştiriliyor.
Elbette burada bazı masraflarda yapılması gerekiyor ve bu kapanış işlemi
başlayabiliyor. Mesele bir ölüm veya iflas söz konusu ise gerçek kişilerde böyle
yapılıyor. Ama tüzel kişilerde sadece yargı kararı gerekmiyor, dostane bir
anlaşmada söz konusu olabilir. Burada toplu bir prosedüre başvurulabilir ama
her zaman böyle kolay olmuyor. Mesela bir iflas durumunda eğer tüzel kişilikte
sorunu dostane bir şekilde çözebiliyorsanız tercih ediliyor. Ama adli yola
başvuruluyorsa tamamen adli yollardan işlemlerinizi devam ettirmeniz
gerekiyor. Öncelikle alacaklıların listesinin hazırlanması gerekiyor. Bu çok
önemli. Alacaklı listesi hazırlandıktan sonra şirketin mahkemeye başvuru
statüsü dikkate alınıyor. Tüzüklere bakılıyor, burada bir hakim dosyayı inceliyor
ve burada hesaplardan sorumlu komiserle beraber çalışmalar yapıyor ve
alacaklılarla ilgili çalışmaları yapıyor. Mirasçılar var ise onları da inceliyor. Bütün
bu çalışmalar yapıldıktan sonra o zaman çözüme ulaşabiliyorsunuz. İşte bizim
Uhada bölgesinde sürecin yapılış şekli böyledir. Öncelikle alacaklıların listesinin
hazırlanması gerekiyor. Bu en önemli nokta ve bu da sadece mahkemeyle
beraber gerçekleştirilebiliyor. Ondan sonra bir belge veriliyor. Bu da resmi
gazetede ya da özel gazetelerde yayınlanıyor. Teşekkür ederim.
MAURITANIA - Zamanım olursa Moritanya ile ilgili bu şirketleri ve alınacak
tasfiye ile ilgili icraatları ve ticari sicil ile ilgili gelişmeleri aktarmaya çalışacağım.
Bu Cezayir ile yakın bir şekilde sürdürülmektedir. Bir müessesenin tasfiyesi
özellikle bir seneyi geçmeyecek şekildedir. Alınacak tasfiye icraatları konusunda
bu tasfiye ile ilgili sorunlarla ilgili değişiklikler var. Onları izah etmeye
çalışacağım.
SUDAN Bismillahirrahmanirahim. Sudanda şirketlerin tasfiyesi ve kapatılması,
şirketin içinden geçtiği süreç ile ilgili zamansal bir süreç alır. Büyük şirketler ve
özellikle anonim şirketlerde bu eğer özel şirket yada genel şirket veya devlet
şirketi ise de değişiklikler değişir. Bu tasfiyeler tabii ki kuruluş sürecinden daha
fazla sürüyor. Her halükarda bu alınan icraatlar şirketin durumuna bağlı olarak
zamansal bir süreç alır. Özel sorumluların huzurunda bu şirketin özel şirket,
86
genel şirket ya da devlet şirketi olması itibariyle sınıflandırılır ve kapatma kararı
ya da içinden geçtiği zor süreçten kaynaklı bir kapatılma ise bu kapatılma ile
ilgili sorumlular bu şirketin bütün evraklarını gözden geçirir. Dosyayı
inceledikten sonra yerine getirdikleri görevlerle görevleri ne kadar yerine
getirdiğine karar verir. Sudan da şirketin kapatılması oldukça uzun süreç
almaktadır. Büyük bir şirket ve bir devlet şirketi içerisinde birden fazla anonim
şirket olması itibariyle bunun kapatılması çok uzun bir süreç almıştı. Sudanın
içinde bulunduğu bir süreç ile ilgili olarak kapatılması kararı alındı.Tedrici olarak
bir çok şikayetin gelmesi ve şirketin ortaklarının şikayetleri sonucunda bir dava
açmaları ve şirketin içindeki birçok yolsuzluk nedeniyle bu şirketin kapatılma
kararı alındı. Bir kamu şirketi olması itibarıyla bu bir örnek.. İkinci bir süreçte
yine kamu sorunları ile ilgili şirketlerin mutlak surette çok açık ve net çalışması
ve bütün ortaklarına yönelik bütün icraatların şeffaf olması gerekir. Gerek resmi
görevliler gerekse ortaklar bu haklarının alınması ya da gaspı halinde yine
bununla ilgili davalar açılıyor ve şirketin kapatılmasına ilişkin kararlar
alınabiliyor. Tabi resmi gazetede ilan edildikten sonra gerekli icraatlar
alınmaktadır. Uzun bir araştırma gerçekleştikten sonra görevlendirilen
müfettişler , kanuni müfettişler ve adliyeden insanların huzurunda gerçekleşir.
Teşekkürler.
FAS – Şirket kapatılışına ilişkin bizim tüzel kişilik ile ilgili bir çalışmamız var. Farklı
formlarımız yok, kuruluştaki formun aynısı sadece beş tane bölüm doldurulması
gerekiyor. 25 ile 27 arasında değişen bilgilerin doldurulması gerekiyor. Birinci
bilgi, kapanmaya ilişkin ne tür bir talep var bunun belirlenmesi gerekiyor. İkinci
nokta ise tüzel kişiliğin anlaşması ile ilgilidir. Üçüncüsü ise şirketin temsilcisi ile
ilgili bilgiler. Burada şirketi temsil etmeye yetkilendirilmiş kişinin bilgilerinin
verilmesi gerekmektedir. Dördüncüsü, kapanış tarihi, kapama nedenleri ile
şirketin sermayesi ve bununla beraber ortakların paylarından bildirilmesi
gerekiyor. Bu bilgiler doldurulduktan sonra tüm ortakların imzasıyla
gerçekleşmesi gerekiyor. Lisanslanmaya gelecek olursak lisansa sahip olan tüzel
kişilik bir mektupla bir yazıyla Maliye Bakanlığına başvurur. Aynı zamanda
Çalışma Bakanlığına başvurur. Bu şekilde ortadan kaldırma, şirketin kapanması
mümkün kılınmış olur. Teşekkür ediyorum
87
NİJER- Sayın Başkan. Bir şirketin kapatılması ile ilgili, Ohada üyesi ülkelerinin
anlattıklarına benzer sistemler bizim ülkemizde de mevcut. Ancak burada tek
bir şey ekleyebileceğim. Nijer’de genelde bir şirket tasfiyesi söz konusu
olduğunda, özellikle gerçek kişi şirketleri kendileri bir hükümsüzlük beyanı
istediklerinde kendileri gitmiyorlar. Çok sayıda şirket kendilerini oraya
gitmeden, ticari sicil kaydına kendilerini takdim etmeden bu kapatma
işlemlerini yapmışltır. Aslında sorun sadece vergi açısından kendini
gösterebiliyor. Burada hükümsüzlük beyanı bir fesih tebliği verilmesi gerekiyor.
Fakat tüzel kişiler de bunu yapmak zorundalar. Çünkü yönetim kurulunun
kararına uymaları gerekiyor. Diğer söylenenlere ilaveten söyleyebileceklerim
bunlardır. Teşekkür ediyorum.
UMMAN - Bireysel müesseselerle ilgili, bu müessesenin ticaret siciline
kaydolması ve kapatılmasıyla diğerleri arasında bir fark var. Pay sahibi
ortakların bir kararı ve bu şirketin amaçları uğruna kuruluşu arasında bir
farklılıklar ve hedeflerinden farklı bir hareket içerisine girmesi halinde bu şirket
sahipleri ve pay sahipleri arasında bir karar alınır ve bu kararda tabii ki yargıya
intikal eder. Bu resmi gazetede ilan edildikten sonra ve talepleri ilan edildikten
sonra altı ay içerisinde bu şirketlerin kapatılması kararı yargıca alınır. Daha
sonra ortakların onayı halinde bu şirketin tasfiyesi resmi gazete de bir kez daha
ilan edildikten sonra ticari sicilden tamamıyla silinir. Fakat bu ortaklardan
herhangi birisinin bir dava açması ve karışıklık halinde yeniden bu yargı süreci
başlatılabilir. Tasfiye kararlarının alınmasında zaman zaman ortaklar arasında
birçok sorun yaşanmaktadır. Teşekkürler.
BAŞKAN - Dışarıdaki masada lütfen uçuş saatlerinizi bir teyit edin. Çünkü bugün
transferde bir sorun yaşamayalım. Gecikme olmasın diye, dün çok az
misafirimiz ayrılma saatini belirtmiş, biliyoruz fakat bir teyit etmekte her zaman
fayda var. Çözemeyeceğimiz bir sıkıntı oluşmasın. Çay kahve arasına çıkalım.
Afiyet olsun. Değerli Konuklar! Uygunsanız başlayalım. Aramızda katılımıyla,
verdiği bilgilerle çalıştayımızı zenginleştiren Dünya Bankasından Andrey
Mikinev’i moderasyon konusunda yardımcı olmak üzere, daha fazla katkı
sağlayacağı düşüncesiyle buraya arz ediyorum.
ANDREI MIKHNEV (BAŞKAN) – Evet, iyi öğleden sonraları demek istiyorum ve
tekrar hoş geldiniz demek istiyorum. Gördüğüm kadarıyla halen
88
meslektaşlarımız geliyor. Bir önceki oturumu henüz bitirmemiştik. Şirketlerin
kapatılma uygulamaları ile ilgili sanıyorum bir sonraki delege Pakistan kendi
deneyimlerinden bahsedecek, kendi ülkelerinde uygulanan deneyimlerden
bahsedecek.
PAKISTAN - Sayın Başkan teşekkür ediyorum. Kısa bir şekilde şirket kapatma
prosedürlerinden bahsedeceğim.. Pakistan’da iki tane şekil var. Bir şirketin
kapatılabilmesi için iki aşama var. Bir tanesi mahkeme kararı ile, ikincisi ise keyfi
olarak veya isteğe bağlı olarak kapatma. Birincisi, mahkeme kararı ile yapılan
kapatma, zorunlu bir kapama. Şirket mahkeme tarafından kapatılabilir ve bir
dilekçe ile sonucu bu olabilir. Eğer şirketin bir tür kararı varsa şirketin
kapatılmasına ilişkin olarak bu yapılabilir. İkincisi, bir genel kurul toplantısı
yapıldıktan sonra genel kurulda bir karar alınır ve bunun doğrultusunda bir
kapama gerçekleştirilir. Üçüncüsü, yapılan çalışmalarda faaliyetlerin hiçbiri
başlangıçtaki amaçlara uygun değilse kapanma gerçekleşebilir. Dördüncüsü,
şirketteki çalışan sayıları, şirket sahiplerinin sayıları azaltılırsa o zaman
kapanmaya karar verilebilir. Beşincisi ise şirket borçlarını ödeyemiyorsa
kapanabilir. İkinci metotta yani isteğe bağlı kapatmada ise şirketin sahipleri bu
isteği yapabilir, kapanmayı gerçekleştirebilir. Bu kapatma bir mutabakat zaptı
ile gerçekleştirilir Özel bir karar alınarak isteğe bağlı olarak, gönüllü olarak şirket
kapatılabilir. Bu karar isteğe bağlı olarak alınan karar doğrultusunda ilgili
yetkililere gönderilir ve şirket kapatılır. Yine bununla beraber bununla ilgili
detaylar biraz önce ifade etmiş olduğum web sitesinden elde edilebilir.
www.sscp.gov.pk.
BAŞKAN –Teşekkür ediyorum. Buradaki noktalardan bir tanesi gerçekten ilgi
duyduğum bir konu. Sizin kısa sunumunuzda bunu duymuştuk. Ancak diğer
katılımcılardan bunu duymadık. Yani burada sicil kaydının gerçek görevi nedir?
Bazı katılımcılar sadece mahkeme prosedürü ile ilgili olarak değil, aynı zamanda
ticaret sicil yetkilisinin, kuruluşunun buradaki rolünden bahsedebilirlerse iyi
olur. Bazı şirketler belli süre aktif olmayabilir. Burada bir araç olmalı ve iyi bir
şekilde bir izleme sistemi olmalı ve bu şirket tekrar sicil kaydı yaptırabilmeli.
Burada paylaşılması gereken konulardan bir tanesi de bu. Ama şimdi devam
edelim isterseniz. Bunu daha sonra ele alabiliriz.
89
FİLİSTİN Herkese Günaydın. Ben birkaç şey eklemek istiyorum. Özellikle Lübnan
ve Umman temsilcilerinin konuşmaları ile ilgili. Şirketin tasfiyesi ile ilgili.
Gönüllü tasfiyeler ve mecburi tasfiyeler. Kanun bunu açıklamış. Bu şirketleri
gözetleme heyetine gönderilir. Bu şirketin yüzde yetmiş beş oranındaki
kararıyla iletilir veya şirketin sahipleri tarafından direk iletilir. Bu mecburi
tasfiyeler direk mahkemeler üzerinden yapılır. Diğer bir taraftan eğer bu
katılımcılar arasındaki anlaşmazlıklardan kaynaklı olarak bu şirketin artık
amaçlarından sapmış olması ve ortaklarının bu konuda zarar görmesi halinde
bununla ilgili karar alınır ve şirketler gözleme heyetine iletilir. Bu şirketlerin
tasfiyesi ile ilgili görevlendirilen bir müfettiş şirketin dosyasını takip eder. Bunu
gerek mahkemeden veya şirket tasfiye kararı ile ilgili süreci izler. Mahkemeden
istenen mecburi şirket tasfiyesi ile ilgili ise şirketin zararları kendi bütçesinin
yarısından fazlasını aşması durumunda bu mahkeme mecburen bununla ilgili
karar alır ve şirketin tasfiyesi sağlanır. Teşekkürler.
SENEGAL Teşekkürler Sayın Başkan. Ben sizlere öncelikle bir noktadan
bahsetmek istiyorum. Ohada ülkelerini biz 18 olarak söyledik. Ancak aslında
Ohada anlaşmasını imzalanmış olan 17 ülke var.. 15 Frankofon ve 2 ingilizce
konuşan ülke, Ekvatoryal Gine ve Gine Biso var. Ohada da batı Afrika ekonomik
ve parasal birliği üye ülkelerden oluşuyor. Bu açıklamayı yaptıktan sonra şunu
da ifada etmek isterim ki daha önce söz alan meslektaşlarımın söylediklerini
tekrar etmeyeceğim. Sadece tek bir noktaya değineceğim. Afrika’daki iş dünyası
ile ilgili yasaların yeknesak hale getirilmesi söz konusu. Ohara ile birlikte biz de
aynı kurallara tabiyiz ülkemizde. Bu yeknesak anlaşmanın yani Oharanın 201 ve
202 nci maddelerinde şirketlerin kapanması inceleniyor. Burada yedi tane
kapatma biçimi var. Senegal ile ilgili şunu söyleyebilirim. Bir şirketin feshi
şirketin faaliyetlerinin sona ermesinden sonra en son gerçekleşecek olan etap.
Daha önce şirketi kurtarmak için bir takım yollardan geçilebilir. Çünkü
şirketlerin hayatta kalması bizim amacımız, hemen kapatmak değil. Bu nedenle
prosedürümüz bize bir memur belirlenmesini, şirketin muhasebe kayıtlarının
incelenmesini ve kapatılmasından önce kurtarılıp kurtarılamayacağının
araştırılmasını mümkün kılıyor. Bu araştırmanın sonucunda ancak şirketin
kapatılmasına ya da kapatılmamasına karar veriliyor. Ohara Anlaşmasının 200
üncü maddesinde şirketin kapatılmasıyla ilgili düzenlemeler var. Mesela belirli
bir süre için kurulmuş ise şirket ve o şirket o süreci aşmışsa kapatılması söz
90
konusu olabiliyor. Bir şirketin kapatılmasının ikinci nedeni şu olabilir. Örneğin
belli bir amaç için kurulmuş olursa ve o amaç artık ortadan kalkarsa ya da belli
bir nedene bağlı olarak kurulduysa o neden ortadan kalkarsa yine şirket
kapatılabilir. Şirketin sözleşmesi feshedilmiş olabilir, iptal edilmiş olabilir yani
şirket sözleşmesinin iptali de kapatılması için geçerli nedenlerden biri olarak
kabul edilir. ortakların kararıyla şirket kapatılıyor olabilir, tüzükte bunu ifade
etmiş olabilirler. Yine mahkeme kararıyla şirketin kapatılması söz konusu
olabilir. Ortaklar arasında bir anlaşmazlık olabilir ya da şirketin normal bir
şekilde faaliyetlerine devam etmesi mümkün olmuyor olabilir. Yine mahkeme
kararıyla şirketin tasfiyesi söz konusu olabilir. Bu şekilde bir karar söz konusu
olduğunda şirket kapatılır. Yani ortaklarda tüzüklerinde şirketin kapatılmasıyla
ilgili şartları belirlemiş ve bu nedenle anlaşarak şirketi kapatıyor olabilirler ya da
mahkeme kararıyla da şirket kapatılıyor olabilir. Bu feshin etkileri nelerdir?
Ohada anlaşmasının 201 inci maddesinde o da inceleniyor. Bundan da kısaca
bahsetmek isterim. Şirketin kapatılması üçüncü şahıslara karşı, ticaret sicil
gazetesinde açıklandıktan sonra ancak bir etki yaratır. Yani bu kapatılma
kararının mutlaka ticaret sicilinde yayınlanmış olması gerekiyor. Ohara
Anlaşmasının 202 nci maddesinde ise şirket fesih kararının şirketin kurulmuş
olduğu bölgedeki resmi ilanların yayınlanabildiği gazetelerde yayınlandıktan
sonra geçerli hale gelir ve ticaret sicilinden silinir. , Ticaret sicilinden silinmesi
kararı yeterli değil, bu fesih kararının mutlaka bir resmi gazetede ya da resmi
ilanları yayınlayabilen özel gazetelerde yayınlanmış olması gerekiyor ve mutlaka
kararın kapatılma kararının yayınlanıyor olması gerekiyor. Şirketin kapatılma
kararı ticaret sicilinin de değiştirilmesini gerektiğinden bu anonsun mutlaka
yayınlanması gerekiyor ve gerekli birimlere bu şekilde bu bilginin gitmesi
gerekiyor. Yani ticaret gazetesindeki beyan, ilan son derece önemli. Şahıs
şirketleri söz konusu olduğunda, yani tek bir kişinin sahibi olduğu şahıslarda
şirketin varlıkları bu kişiye geçiyor ve tasfiyeye gerek olmuyor. Sayın Başkan
benim diğer arkadaşlarımın söylediklerine eklemek istediğim bunlardı. Son bir
nokta olarak şunu ifade edebilirim. Ohara Anlaşmasında 17 ülke var, Afrikada ki
17 ülke imzalamış durumda. Gerçekten paylaşılması çok ilgi çekici olan noktalar
var bu anlaşmada. Diğer ülkelerle bunu paylaşmaktan dolayı mutluyuz. Diğer
ülkeler içinde faydalı olabileceğini düşünüyoruz. Üzerinde mutabakata
vardığımız konular bu şekilde, bu anlaşmayla. Teşekkürler.
91
BAŞKAN - Teşekkür ederim. Sanıyorum ki bir sonraki delege ile devam
edeceğiz. Hâlihazırda yine zamanımız olacak, dolayısıyla bu sefer bu taraftan
başlamak istiyorum. Uganda‘dan başlayalım. Yabancı şirketlerden bahsediyor
olacağız bir sonraki oturumumuzda. Dolayısıyla zaman için çok acele ediyor
olmayacağız. Ancak şimdi bir başka deneyimi dinliyor olacağız. Teşekkür
ediyorum.
SIERRA LEONE Birçok ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de aynı. Bir başvuru
yapıldığı zaman, bir şirketin kapatılması söz konusu olduğu zaman, bu genellikle
paydaşlar tarafından yapılıyor. Denetçiler normal olarak işin içerisine girmiş
oluyorlar. Bununla birlikte sonuçlar kendini gösteriyor. Ancak şirket isteğe bağlı
olarak veya iflasa bağlı olarak kapatmaya gidebiliyor. Eğer herhangi bir şekilde
bir iflas söz konusu ise o zaman bu sicil kaydı kapsamının dışında oluyor. Çünkü
iflas konusu sicil kaydının dışında ele alınması gereken bir konu ve aslına
bakarsanız bu zabıtlarda ortaya konulan bir uygulama oluyor. Normal olarak
borçların kapatılması ve borçların ortaklara dağıtılması gereken paylar oluyor.
Bu başvuru yapıldıktan sonra şirket ticari sicilden kaldırılmış oluyor. İşletmenin
2007 yılında bu tür bir işleme tabii tutulması söz konusu olmuştur. Şirketler
ticaret sicillerini 2007 itibariyle de kaldırma şansları olmuştur. Bununla beraber
bazı yönetmelikler de var. Bunlar oldukça hacimli yönetmelikler tabii. Bir çok
nedene bağlı olarak ticari sicilin, ticaret sicilde ismin kaldırılması ve şirketin
ticari sicil kaydının kaldırılması öngörülmüştür. Eğer herhangi bir taraf bu kararı
kabul etmiyorsa, tatmin olmadıysa o zaman bu alınan kararı temyize gidebilir.
Dolayısıyla, özellikle ortaya çıkan farklılık budur ve bunu da sizlerle paylaşmak
istedim.
TAYLAND - Teşekkür ederim bana söz verdiğiniz için. Şirketlerin kapanması ile
ilgili Tayland’da şöyle bir çalışma var. Çalışma şu şekilde. Şirketlerin üç tane
kapanma sebebi var. Birincisi yasal nedenler. Şirket belirli bir süre için kuruluysa
ve görevini doldurduysa o zaman kapatılabilir. İkinci neden ortakların isteği. Bu
idari yargı kararı ile olabilir. Mesela burada ortaklar üçten az olursa ve bir sene
boyunca veya daha fazla bir süre herhangi bir çalışma yapmamışsa o zaman
kapanabilir. Ticaret sicili için iki süreç vardır. Şirketin faaliyetlerinin
durdurulması ile ilgili olarak ticaret sicilinden kaldırılması ve bunun tasfiye
edilmesi. Birinci aşamada şirketin faaliyetlerinin durdurulmasına ilişkin olarak
92
tasfiye gerçekleştiren kişi neden şirketin kapatılması gerektiğine ilişkin bilgi
sunması gerekir. Bunun yine gazetede yayınlanması gerekir. Yine alacaklılara da
bunun bildirilmesi gerekir. Hatta birinci aşamada yapılsa dahi, birinci aşamada
bunlardan bahsedilse dahi yine tasfiye yapacak kişi tarafından söz konusu olan
borçların kapatılması gerekir. Tasfiyeyi yapacak olan kişi tarafından ilgili
makamlara başvurularak tasfiye kararının alınması konusunda talepte
bulunulur. Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN – Teşekkür ederim. Sanıyorum Togo’dan bir temsilci var. Size şunu
sormak istiyorum. Ülkenizde bazı komşularınızla, batı Afrika’daki bazı
komşularınızla karşılaştırıldığınızda farklı uygulamalar var mı? Bunu öğrenmek
istiyorum. TOGO: Teşekkür ediyorum, sayın Başkan. Aynı konulara tekrar
değinmeyeceğim ama bir şeyi netleştirmek istiyorum Togo ile ilgili, bir ihlal
sonrası tasfiye söz konusu olduğu zaman Ticaret Bakanlığı Jandarma eşliğinde
duruma müdahale eder. Belgelere el koyar. Söz konusu şirket ile ilgili işlemler
başlatılır, dosyalar gerekli yerlere gönderilir ve formaliteler gerçekleştirilir. Daha
sonra da fesih tebliği, hükümsüzlük beyanı verilir. Sadece bu konuda bir açıklık
getirmek istemiştim yoksa geri kalan her şey batı Afrika ülkelerinde anlatıldığı
benzer şekilde yapılmakta.
BAŞKAN: Teşekkür ederim öncelikle.
Cumhuriyetine söz vermek istiyorum.
Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs Türk
KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ: asalar İngiliz döneminden kalan yasalar
olduğu için şirket kapanışları açısından Pakistan, Tayland gibi ülkelerin
yasalarına benzer yasalardır,. Ülkemizde şirket kapanışları dört şekilde
uygulanmaktadır. Birincisi mahkeme tarafından tasfiye edilme, diğeri gönüllü
olarak tasfiye edilme, bir üçüncüsü mahkeme gözetiminde tasfiye edilme,
sonuncusu da faaliyette bulunmayan şirketlerin sicilden çıkartılması şeklinde.
Dolayısıyla mahkeme tarafından tasfiye dört şekilde olabiliyor. Örneğin şirketin
iflasını açıklaması gibi bir karar, diğeri kuruluş genel kurul raporunun kayda
sunulmaması halinde yine mahkeme karar alır, bir diğeri şirketin kuruluşundan
itibaren bir yıl içinde işe başlamaması halinde ki bu özellikle halka açık şirketler
içindir yine mahkeme karar alabiliyor. Ve üye sayısının yasal sayının altına
düşmesi halinde mahkeme kararından tasfiye edilebiliyor. Gönüllü tasfiye ise iki
şekilde yapılıyor. Bir üyelerin gönüllü tasfiyesi, diğeri alacaklıların gönüllü
93
tasfiyesi şeklinde. Üyelerin gönüllü tasfiyesi ise üç kısımda incelenebiliyor.
Şirket tüzüğünde bir süre belirtilmişse o süre sonunda artık şirket ömrünü
tamamlamış oluyor dolayısıyla üyeler tarafından tasfiyesi isteniyor. Ayrıca özel
bir karar alırsa üyeler, ortaklar yine sicilden çıkabiliyor. Bir diğeri de şirketin,
yükümlülüklerden ötürü yine tasfiyesi sağlanabiliyor. Birde alacaklıların gönüllü
tasfiyesi var, burada direktörlerin borç ödeyebilme beyanını yapmadıkları
durumlarda şirketin ortakları tasfiye kuralları gereğince tasfiye yapılırken
belirtilen süre içerisinde borçlarını ödeyemeyecek durumda olduğunun
anlaşılması üzerine alacaklılar gönüllü tasfiye kurallarını uygular.., Mahkeme
gözetimine bağlı olarak tasfiyede herhangi bir şirketin gönüllü olarak tasfiye için
bir karar aldığı durumlarda eğer yükümlülüklerin yerine getirilmediği anlaşılırsa
mahkeme gönüllü tasfiye kurallarını burada uygular. Sonuncu olarak da
faaliyette bulunmayan şirketlerin sicilden çıkartılması, buda birkaç şekilde
yapılıyor. Şirketlerin bu kaydı herhangi bir şirketin faaliyette bulunmadığına dair
bir bilgi alırsa, şirkete bir mektup gönderiyor, bir ay bekleniyor cevap alınmazsa
on dört gün sonra tekrar aynı mektubu gönderiyor, yine cevap alınmazsa resmi
gazetede bir duyuru yapıyor, üç ay sonrada sicilden çıkarabiliyor. Birde
ortakların istemi üzerine, şirketin faaliyette olmadığını, aktif-pasifinin
kalmadığını, üçüncü şahıslara da borcu yoktur diye şirketlerin bu kaydını bir
bildirim yapıyor ve sicilden kaydı silinmesi isteniyor. Bu durumda resmi gazete
de yayınlanıyor, yine üç ay bekleniyor, cevap alınmazsa, herhangi bir itiraz
gelmezse sicilden çıkarıyor. KKTC’deki uygulama böyle teşekkür ediyorum.
BAŞKAN- Teşekkür ediyorum. Sanıyorum Moritanya’dan bir soru var. Dilerseniz
soruyu sorabilirsiniz. Buyurun lütfen.
Teşekkür ediyorum sayın Başkan. Ben Togo delegesinin söylediklerine atıfta
bulunarak Ticaret Bakanlığı yetkilileri ile ilgili söylediği noktaya değineceğim.
Burada yükümlülükler Ohada anlaşması ile uygun mudur? Çünkü birinci bir
aşama var, burada geçiş süreci ve disiplin süreci var acaba burada Ticaret
Bakanlığı ve Jandarma gerekli koşulları, önlemleri alıyor mu, yoksa yetkililer,
buraya müdahale mi ediyorlar? Soru için teşekkür ederim.
Bir ihlal söz konusu olduğunda o zaman birinci aşamada şöyle oluyor. İdari
belgelerin çekilmesi gerekiyor, geri alınması gerekiyor. Yani tasfiye sürecine
94
başlamadan evvel bu belgelerin alınması gerekiyor ve kapatılması gerekiyor,
benim söylemek istediğim buydu.
BAŞKAN: Türkiye’ye söz vermek istiyorum. Buyurun Lütfen.
TÜRKİYE:Teşekkür ediyorum Başkan. Ülkemizde Anonim ve Limited şirketler
bakımından tasfiye sürecini kısaca aktarmaya çalışacağım.
Öncelikle
sebeplerine baktığımız zaman esas sözleşmede şirketin bir süresi veya bir sona
erme sebebi öngörülmüş olabilir. Bu sürenin dolması veya sebebin
gerçekleşmesi durumunda şirket sona ermekte yada işletme konusu belirlenmiş
olabilir bu gerçekleşmiş olabilir bu durumda şirketin devamına ihtiyaç
bulunmayabilir ya da işletme konusunun gerçekleşmesi imkansız hale gelmiş
olabilir. Bu durumda da bir sona erme gerçekleşmekte. Bunun dışında genel
kurul kararıyla gönüllü bir şekilde şirketin sona erme kararı alınabilir ya da
mahkeme tarafından iflasına karar verilebilir. Bir de kanunda görülen diğer
haller söz konusu. Bunlara baktığımızda da organların eksikliği ve
tamamlanamaması da olabilir. Yine genel kurul toplantılarının da yapılamaması
bir diğer sona erme sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır. Sona erme
durumunda, şirket sona erdiği zaman yönetim kurulunun bunu tescil ve ilan
ettirmesi gerekmektedir. Şirket organlarının tasfiye yetkileri amacıyla sınırlı
olmak üzere şirket tasfiyesinin sonuna kadar tüzel kişiliğini korumaktadır.
Yönetim kurulu tasfiye işlerini yürütecek tasfiye memurlarını belirlemekte ve
bunları tescille ilan ettirmektedir. Tasfiye memurlarının en az bir tanesinin Türk
Vatandaşı olması ve yerleşim yerinin Türkiye’de olması gerekmektedir. Tasfiye
memurları görevine başladığı zaman öncelikle şirketin durumunu incelemekte
ve buna ilişkin envanterli bilanço düzenleyip, envanterli bilançoyu da genel
kurulun onayına sunmaktadır. Onay sonrasında ise şirket envanterinde bulunan
bütün mallara, defterlere, belgelere el koymaktadır. Bu süreçte eğer alacaklılar
bilinmiyorsa alacaklıların hakları açısından, sicil gazetesinde veya internet
sitesinde birer hafta ara ile üç ilan yapılmaktadır. Eğer adresleri biliniyorsa bu
kişilerin taahhütlü mektupla alacaklarını bildirmeleri istenmektedir. Tasfiye
sürecinde borçlar ödendikten ve pay bedelleri verildikten sonra kalan mal
varlığı pay sahiplerine payları oranında dağıtılmaktadır. Ancak üçüncü ilandan
bir yıl geçmedikçe kalan mal varlığı dağıtılamamaktadır. Ama mahkeme
tehlikenin mevcut olmadığına karar verirse bu bir yılın beklenmesine gerek
95
bulunmamaktadır. Tasfiyenin sona ermesi durumunda gene sona ermenin
tescili ilanı gerçekleşmektedir. Bunun dışında eğer mal varlığına başlamamış
olursa bu durumda da tasfiyeden geri dönülebilme imkanı da bulunmaktadır.
Teşekkürler.
BAŞKAN:Uganda’dan herhangi bir açıklama var mı?
UGANDA:Teşekkür ederim sayın Başkan. Pakistan’dan çok farklı değil Uganda
da Burada öncelikle ticari sicil şirketin kapatılması ile ilgili olarak bir karar alması
lazım Aynı zamanda resmi olarak bunu bildirmesi lazım ve sürecinde başından
sonuna kadar denetlenmesi lazım Burada kapatma kararı talimatı da şirket
tarafından alınan karar doğrultusunda gelmelidir. Ve yine bu işlemlerin
sonuçlandırılması da ticaret sicil kaydı tarafından yapılmalıdır. Sanıyorum
burada şirketlerin kapatılmasına ilişkin olarak farklı prosedürler hakkında
gerçekten çok ilginç bir tartışma oluyor
BAŞKAN: Evet bir soru vardı sanıyorum Cezayir’den bunu, sorunuzu sorarsanız
onu öncelikle cevaplayalım.
CEZAYİR: Teşekkürler sayın Başkan. Ben bir bilgiyi tamamlamak istiyorum. Daha
önce ifade edilen bir mesele ile ilgili olarak. Ticaret sicil belgesi ticaret sicil
merkezi tarafından verilmiyor. Ticaret sicil merkezi ticaret sicilini yani
yargıçların verdiği kararı tutuyor. Ticaret sicili alınan kanat halinde verilen
ticaret sicilini tüccarların mutlaka tutması, koruması gerekiyor ki aktivitelerine
devam edebilsinler. Ulusal Ticaret sicil merkezimiz, gerek mahkeme kararıyla
gerek gönüllü olarak bir şirket faaliyetlerine son verdiği zaman, ticaret sicilini
siliyor. Şimdi biz şirket sahibinden Orijinal belgesini getirmesini istiyoruz. Yani
kendi orijinal kopyasını istiyoruz. Ve onlar bu dokümanı getirdikten sonra biz o
ticari sicil kaydını sildikten sonra kendilerine bir resmi kapanış belgesi veriyoruz.
Böylelikle ticaret sicilinin silindiğine dair kendisine bir belge verilmiş oluyor. Bu
şekilde ticaret sicili, kaydı silinmiş oluyor. Eş zamanlı olarak konu ile ilgili olarak
SGK’yı bilgilendiriyoruz ve yetkili tüm birimler bu şekilde yani şirketin sicil
kaydının silindiği ile ilgili olarak bilgilendirilmiş oluyor. Yani bizim ulusal ticaret
sicil merkezimizin kapatma işlemindeki görevi açıkcası bu. Ulusal ticaret sicil
merkezi veya diğer kurumlar gönüllü bir kapatma söz konusu olduğunda ticaret
sicilini silebiliyor ama bu mahkeme kararıyla da yapılabiliyor. Şirket kapatma söz
96
konusu olduğunda diğer bir noktaya da deyineyim. Birkaç rakam vermiştim
daha önce size Cezayir’de yılda yaklaşık yılda 80.000- 90.000 civarında şirket
kapatılıyor. Bir şirket kapatıldığı zaman iki-üç şirket yerine açılıyor. Yani
şirketlerin ölüm oranı bu şekilde. Bu rakamlara erişebilmek için yaklaşık 30.000
dolar maliyetli bir analiz gerçekleştirdik. Şirketlerin ölüm oranı nedir onu detaylı
bir şekilde araştırıyoruz ve özellikle de şirketlerin kapanış nedenleri nedir onları
da inceliyoruz ve bu konu ile ilgili çok daha sağlıklı istatistiklere ulaşmaya
çalışıyoruz. Teşekkürler.
BAŞKAN: Öncelikle Moritanya’dan bir soru var sonra ÇAD’dan sanıyorum.
Buyurun Lütfen.
ÇAD: Cezayir’li arkadaşım eşzamanlı olarak SGK, İstatistiki kuruluşlar ve vergiyle
ilgili kuruluşların bilgilendirildiğini söyledi bunu on-line olarak mı yapıyorsunuz?
Nasıl yapıyorsunuz acaba bu bilgilendirmeyi? Bir de şirketin kapatılmasının
gerçek nedenlerini araştırıyorsunuz sanıyorum. Sayın delegenin de söylemiş
olduğu gibi şirketleri kapanmaya iten nedenler nedir? Bunu araştırmak
hakikaten çok önemli. Ve bu oranların bilinmesi tabi çok önemli. Özellikle de
kapatılan bir şirketin yerine iki-üç şirket doğuyorsa bu rakamı biliyorsak diğer
rakamları da tabiî bilmek ilgi çekici olur.
CEZAYİR: Bilgi aktarımı ile ilgili sorunuzla ilgili olarak ulusal ticaret sicil
merkezimiz ay sonlarında bir karar yayınlıyor, bir belge yayınlıyor. Bu belge
içerisinde yeni şirketlerin kurulması, şirketler de meydana gelen değişiklikler ve
kapanan şirketlerin bilgileri yer alıyor. Her ayın sonunda böyle detaylı bir
belgeyi ulusal ticaret sicil merkezimiz 48 bölgedeki bürolarından bütün bilgileri
alıyor ve bunları on-line olarak yayınlıyoruz web sitemizde. İkinci konu ile ilgili
olarak evet araştırmaya devam ediyoruz. Bizim başlattığımız çalışma tabiî ki çok
ilgi çekici bir çalışma bize çok önemli istatistiki bilgiler veriyor olacak, şirketlerin
kapatılmasının nedenleri neler? Bunları araştırıyor olacağız. Bunları biliyor
olacağız, bu araştırmanın sonunda. Çok sayıda kurum hakikaten bunun
nedenlerini bilmiyor, ticaret sicil merkezi dahi. Şirket sahibindeki formda neden
kapatıyorsunuz diye bir soru sorsak dahi, söylemiyor bazen şirket sahibi.
Teşekkürler.
97
BAŞKAN: Sanıyorum bir soru vardı. Ve sanıyorum bu sorulan soruya da verilmiş
olan cevap doğrudan cevaptı. Şimdi ÇAD’dan gelecek soruyu biz almak istiyoruz.
ÇAD: Teşekkürler sayın Başkan. Ben bir açıklama yapmak istiyorum. Formla ilgili
olarak, şimdi Ohara anlaşmasında üç tane form var gerçek kişiler için ve tüzel
kişiler için üç tane ayrı form var. Bir şirket bir kişi gibi aslında yani bir kişiliği var.
Doğuyor, gelişiyor ve yok oluyorlar sonra şimdi doğum noktasında, kurulum
aşamasında bir form dolduruluyor gerçek kişi de olsa peodi isimli bir form
dolduruluyor ve kuruluş ile ilgili bütün bilgiler yer alıyor. Eğer şirket ile ilgili bir
değişiklik yapılmak istenirse mesela amacı, kaydı, sermayesi ile ilgili değişiklikler
olabilir. P2 formunu dolduruyor gerçek kişiler, N2 formunu da tüzel kişiler
dolduruyor. Yine şirket kapatılması söz konusu olduğunda başka bir form var bu
sefer P4 ve N4 yani gerçek kişiler için P4, tüzel kişiler için N4 formu
dolduruluyor. Yani toplamda Ohara anlaşmasında toplam altı form var
doldurulması gereken üçü gerçek kişiler için üçü tüzel kişiler için teşekkürler.
BAŞKAN: Teşekkür ediyorum. Gerçekten çok enteresan ilgi çekici bir tartışma
oldu zamanlama açısından biraz geciktik ancak birkaç noktaya değinmek
istiyorum bu tartışmalardan elde ettiğim birkaç noktaya değinmek istiyorum ve
bunları belirttikten sonra bir sonraki oturuma geçmek istiyorum. Sanıyorum
şirketlerin kapatılması aynen kuruluşunda yaşanan problemlerle üç aşağı beş
yukarı aynı şekilde ve yine ticari sicil kayıtları var ve bu süreçlerde çok büyük
önem arz ediyor. Ve şunu duyduğumdan çok memnunum. Süreçlerde,
çalışmalarda, işlemlerde benzerlik var birçok ülke arasında. İşletmenin
kuruluşunda ve kapatması aşamasında ve şunu anlamak çok önemli. Bir
işletmenin kurulmasına olan yaklaşım ve bunun etkin ve verimli hale getirme
işleme aynı şekilde kapatmada da olmalı bazen işletmelerin kapatılması
gerekiyor ve olabilecek en kısa sürede bu işin özüne inilmesi lazım,. Buradaki en
etkin yöntem ve varlıkların dağıtımı, bertarafı çok önem arzediyor. Ve son
olarak şunu söylemek istiyorum ki bu şirketin kapatılması ile başlangıcı kim
yaparsa yapsın alacaklıları olsun, şirket sahibi olsun fark etmez, en önemli şey
burada prosedürlerin, süreçlerin çok iyi bir şekilde tanımlanmış ve şeffaf olması
lazım ve her iki tarafında bu süreci bilmesi gerekir. Alacaklılar veya şirket
sahipleri tarafından yapılacak olan bu çalışmalara ilişkin tabii ki bir çıkar söz
konusu,bir kazanım söz konusu ancak şirketlerin kapatılması söz konusu
98
olduğunda belli süre için aktif değilse, bir şekilde herhangi bir nedenden dolayı
kapatılması gerekiyorsa burada aktif yada proaktif bir şekilde sicil kaydına ilişkin
bir işlem yapılması gerekiyor. Yani ticari sicil de bu şekilde işlemlerin görülüyor
olması muhakkak ekonomiye katkıda bulunması lazım. Şimdi bu oturumu
burada kapatmak istiyorum.
OTURUM VI – YABANCI ŞİRKETLERE İLİŞKİN TİCARET SİCİLİ UYGULAMALARI
BAŞKAN - Sonraki oturuma geçmek istiyorum burada bir sonraki oturumun
gerekliliklerden bahsedeceğiz. Yabancı şirketlerin ve bunların şubelerinin veya
ortak girişimlerle ilgili şirketlere yönelik olarak bir oturum olacak ve sanıyorum
ülkeler arasında burada farklı uygulamalar olacak ve burada farklı uygulamaları
sanıyorum duyacağız ve her delegeden bunu duyacağız. Sanıyorum şimdi
Uganda ile başlayalım. Bu taraftan başlayalım ve Cezayir’e kadar da devam
edelim dilerseniz evet Uganda delegesi sizinle başlayalım.
UGANDA: Sayın Başkan tekrar teşekkür ederim. Uganda’da yabancı şirketler
tabii ki var ve onların ticari sicil ile ilgili olarak Uganda da bir branc’leri yani bir
şubeleri olabiliyor. Ve bunlar ortaklık yapabiliyorlar Ugandalılarla ve bununla
beraber en son kategori ile başlamak istiyorum. Belli başlı gereklilikler yok,
ülkeye gelebilirsiniz, pasaportunuzla kendi kimliğinizi tanıtabilirsiniz ve hangi
alanda iş yapmak istediğinizi belirleyebilirsiniz ve burada bir mal edinme söz
konusu olabilir ve burada Uganda dışında kurulan bir şirket olabilir ve bir ofis
kuruyor olabilir. Ugandalı bir şirketin dışarıda bir ofis kurması söz konusu
olabilir, bir şube kurabilir bunun için kendi ülkesinden ilgili operasyon
sertifikasına sahip olması lazım ve kendi ülkesinde kuracağı şirketler gibi gerekli
dokümanlara sahip olması lazım. Direktörler farklı ülkelerden olabilir. Aynı
zamanda adreslere ilişkin doküman isteriz, bir form isteriz, bir şirket kurma
konusunda bir doküman isteriz Uganda’da. Uganda’ya gelmeden önce bu işi
yapacağınıza dair resmi dokümanlarınızı hazır etmeniz gerekir. Bu dokümanlarla
bir gün içinde yabancı şirket kurulur, bir sertifika veririz, onlar burada kayıtlı
hale gelirler. Delegelerin sunum yapılırken özellikle bu konuda sunumlarında
herhangi bir sınırlama olup olmadığına dair bilgi vermesi faydalı olacaktır diye
düşünüyorum ticari kuruluşların, işletmelerin kurulması ile ilgili olaraktan
99
yabancı kuruluşların ülkelerinde herhangi bir sınırlama varsa
gerekçelerinden de bahsedebilirlerse iyi olur.
bunların
BAŞKAN: Şimdi Türkiye ile devam edelim lütfen.
TÜRKİYE: Değerli katılımcılar öncelikle hepinizi saygı ile selamlıyorum. Ben
İstanbul Ticaret Odasında hizmet veren İstanbul Ticaret sicil müdürlüğü yetkilisi
olarak bugün sizlere Türkiye’de ticaret siciline ilişkin çok kısaca bilgi verdikten
sonra yabancı sermayeleri uygulamaları hakkında açıklama yapacağım. Türkiye
de ticaret sicili Gümrük ve Ticaret Bakanlığının gözetim ve denetimi altında
odalar bünyesinde hizmet vermektedir. Ticaret sicil müdürlüklerinin görevlerine
kısaca değinecek olursak, öncelikli olarak sicil kayıtlarını incelemeye açık
bulundurma görevleri bulunmaktadır. Bu son derece önemli ve altı çizilmesi
gereken bir nokta zira ilgisi olsun olmasın herkesin ticari sicil kayıtlarını
inceleme ve bu kayıtlardan bilgi ve belge alma hakkı bulunmaktadır. Bir diğer
görevi ticari işlerde güveni sağlama ve doğruluğu sağlama, başvuruların gerçeğe
uygunluk araştırmasını yapma, mevzuata aykırılıklara engel olma olarak
özetlenebilir. Ticaret sicilini şahıs firmaları ve şirketlerin ticari faaliyete
başlamaları halinde kayıtları faaliyetin devamı sırasında kayıtlarında meydana
gelen değişiklikler örneğin sermaye, adres, ortak ve yetkili gibi. Bu değişiklikler
ile ticari faaliyetin sona ermesi halinde kaydın silinmesi işlemi mevzuatın
öngördüğü usulle gerçekleşir. Ticari sicilinin kuruluş ve yapısı ile şirketler
hukukuna yeni düzenlemeler getiren yeni Türk Ticaret Kanunumuz 1 Temmuz
2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü ülkemizdeki
238 sicil müdürlüğü arasında işlem hacmi en yoğun olan müdürlüktür. Ticaret
sicil dosyalarımızı sicil numarası bazında kağıt ortamında sakladığımız gibi
elektronik ortamda da saklıyoruz. Bu sayede İstanbul’un farklı hizmet
noktalarında işlem yapma imkanına sahip olabiliyoruz. Çok kısaca günlük işlem
sayılarımızı da tabloda gösteriyorum burada sadece kuruluşlara değineceğim.
Günde asgari 160 şirket kuruluşu gerçekleştiriyoruz. Açıklık ilkesi gereğince
biraz önce bahsettiğim sicil kayıtlarının açık olması ilkesi gereğince web
sayfaları üzerinden de firmaların güncel bilgilerine ulaşma imkanı sağlıyoruz.
Yani sicil numarası, unvanı, sermayesi, yetkilileri, ortakları ve sicile yapılan
başvurularda dahil olmak üzere tüm güncel bilgilere web sayfa üzerinden
erişim imkanı bulunmaktadır. Ayrıca yine web sayfasının sicil işlemlerini
100
kolaylaştırmak açısından bunu bütün ticaret sicil müdürlüğümüz ve Bakanlık
web sayfası sağlıyor. Sicilde gereken evraklar, dikkat edilmesi gereken noktalar,
istenen formlar ve karar örneklerine de yer veriyoruz. Yabancı sermaye
işlemlerine geçtiğimizde, öncelikle söylenmesi gereken şu; yabancı yatırımcılar
tarafından Türkiye’de doğrudan yabancı yatırım yapılması serbesttir. Yabancı
sermayeli bir şirket kurmak veya Türkiye’de kurulu bir şirkete ortak olmak ya da
Yurt dışındaki bir işletmenin Türkiye de şube açması mümkündür. Yabancı
sermayeli şirket kuruluşların da öncelikle şirket türlerine değinmek istiyorum.
Bunlar Ticaret Kanunumuz gereği Anonim, limited, Komandit ve Kollektif
şirketlerdir. Kollektif ve Komandit şirketler şahıs şirketleri olup, ortakların
sorumlulukları sınırsızdır. Limited ve Anonim şirketler ise sermaye şirketleridir
ve kural olarak sorumlulukları ortakların koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile
sınırlıdır. Uygulama da en çok tercih edilen şirket türleri, anonim ve limited
şirketlerdir. Yabancı uyruklu gerçek veya tüzel kişi Türkiye’de herhangi bir izin
gerekmeksizin ve kısıtlama olmaksızın şirket kurabilmekte ve bu şirketin bütün
ortaklarının ve yetkililerin tamamının yabancı uyruklu olması da mümkün
bulunmaktadır. Yani ülkemizde yabancı sermaye ye uygulanan prosedür ve
kurallar, Türk vatandaşlarına uygulan prosedür ve kurallarla aynıdır. Şirket
sermayeleri nakdi veya ayni olabilir. Anonim ve Limited şirketlerde nakdi
sermayenin dörtte birinin tescilden önce, kalanın ise yirmi dört ay içerisinde
ödenmesi gerekir. Anonim şirketler asgari 50.000 sermaye ile kurulur, 50.000
Türk lirası sermaye ile, limited şirketleri ise asgari 10.000 Türk lirası sermaye ile
kurulur. Sadece bir kişi ile de anonim ve limited şirket kurmak mümkündür.
Ancak şirket unvanlarında, şirketin türünün ve faaliyet konusunun gösterilmesi
zorunludur. Anonim şirketlerde yönetim kurulu tek bir üyeden oluşabilir elbette
birden fazla da üye olabilir. Tüzel kişiler yönetim kurulu üyesi olabilirler ancak
bu durumda adlarına imza atacak gerçek kişiyi belirlemeleri gerekir. Yönetim
kurulu üyelerinin pay sahibi olma zorunluluğu bulunmamaktadır. Limited
şirketlerde şirket ortaklarından en az birinin müdür olarak atanması gerekir.
Tüzel kişiler müdür olarak atanabilir ancak yine burada da tüzel kişinin adına
imza atacak gerçek kişiyi belirlemesi gerekir. Kısaca mevzuat hakkındaki bu ön
açıklamadan sonra şirket kuruluşlarında, yabancı sermayeli şirket kuruluşlarında
istenen evrakı kısaca saymak istiyorum. Öncelikle şirket ortakları veya
vekillerince imzalanan ve bu imzaların noterde onaylandığı ana sözleşme,
101
örnekleri web sayfalarında yer alan yetkililerce imzalanmış bazı formlar, şirket
yetkililerin noterde şirket unvanı altında düzenlenmiş imza beyannameleri,
anonim şirketlerde pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyesinin, limited
şirketler de ise pay sahibi olmayan müdürün görevi kabul ettiğine ilişkin
beyanları ve özel izne tabi bazı anonim şirketlerde örneğin bankacılık gibi bu
özel izin yazılarının ibrazı halinde ticaret sicil müdürlüğüne başvurulduğu gün
kuruluş işlemi tamamlanmaktadır. Şirket kuruluşu dışında yabancı sermayenin
Türkiye’de mevcut bir şirketin hisselerini devralması da mümkündür. Limited
şirketler de hisse devrinde şirket ana sözleşmesinde aksine bir düzenleme yoksa
şirket genel kurulunun bu hisse devrini kabul etmesi ve hisse devrinin ticaret
siciline tescil ettirilmesi gerekir. Anonim şirketler de ise genel kurulunun kabulü
zorunluluğu bulunmadığı gibi ticaret siciline tescil edilmeksizin hisse devri
gerçekleşmektedir. Son olarak yabancı sermaye ile ilgili merkezi yurt dışında
bulunan bir işletmenin Türkiye’deki şube açılışından bahsetmek istiyorum.
Merkezi yurt dışında bulunan bir şirket Türkiye’de şube açmak istediğinde
kısaca şu evrakları sicil müdürlüğümüze ibraz etmesi gerekir. Merkezi
işletmenin güncel sicil kayıtlarını içeren belge ve şirket sözleşmesinin noter
onaylı örneği ve Türkçe çevirisi, merkezin yetkili organı şube açmaya ilişkin
kararı ve bu kararda şube yetkilisinin de belirlenmesi gerekir. Şube yetkilisinin
yetkilerinin kapsamına ilişkin vekaletname ayrıca merkez yetkililerince
imzalanmış bulunan ve merkez firmanın ünvanı, türü, işletme konusu,
sermayesi, tabi olduğu hukuk gibi bilgileri içeren bir beyanın verilmesi
gerekiyor. Ayrıca ticari işletmenin merkezinin bulunduğu kaynak ülke
hukukunun şube açacak işletme için tescilde aradığı şartların yerine getirildiğini
ve gerekli belgeleri gösteren ilgili makamdan alınmış yazı ve varsa kaynak ülke
hukukunda şube açılışı için gerekli olan diğer evraklar, şube yetkilisinin noterde
onaylanmış imza örneği ve yerleşim yeri Türkiye’de olan yetkili için ikamet izni.
Son olarak yabancı sermaye işlemleri ile ilgili belirtilmesi gereken husus, yurt
dışından gelecek olan bütün belgelerin noter onaylı veya Türk konsolosluğu
tarafından onaylanmış ve Türkçe tercümeli olarak sicil müdürlüklerine ibrazı
gerekmektedir. Teşekkür ederim.
BAŞKAN: Teşekkür ediyorum. Ancak bir soru var. Sanıyorum bu sunum tüm
delegelere verilecektir değil mi? Dolayısıyla detayları daha rahat bir şekilde
görülebilecektir, bu şekilde dağıtılırsa.
102
BAŞKAN: Oturma iznine sahip olmayan herhangi bir yabancı nasıl bir şirket
kurma imkanına sahip olabilir?
TÜRKİYE:. Sadece yabancı ülkede bulunan şirketin, Türkiye’de şube açması
durumunda yerleşim yeri Türkiye’de olan tam yetkili bir vekilin olması gerekir.
Ancak siz şirket kurmak istediğinizde ikameti Türkiye’de olan bir yetkili
belirleme zorunluluğunuz yok. Veya mevcut bir şirketten hisse devri almak
istediğinizde de böyle bir zorunluluk yok.
BAŞKAN: Şimdi ben yabancıyım, gelip burada bir şirket açmak istiyorum.
Benden ikamet istediğiniz zaman ben nasıl şirket açarım. Önce sana ikamet izni
verecekler ondan sonra iş izni alacaksınız. İkamet olmadan nasıl şirketi
kuracaksınız?
TÜRKİYE: Doğrudan yabancı yatırımlar kanunu isimli bir mevzuatımız
yanılmıyorsam 2004 yılında yürürlüğe girdi. O kanundan önceki uygulamalarla
sonraki uygulamalar farklı. Bu kanun yürürlüğünden sonra böyle bir zorunluluk
yok. Ben İstanbul ticaret sicil müdürü olarak her gün onlarca yabancı sermayeli
şirket tescili yapıyorum ve ben böyle bir belge aramıyorum. Şirketin ortaklarının
tamamı yabancı uyruklu olabiliyor ve o ortaklarının adresleri ana sözleşmede
yurt dışı adresi olarak gösterilmiş olabiliyor. Konu çok net. Sağ olun. Teşekkür
ederim.
BAŞKAN: Moritanya’dan bir soru var sanıyorum.
MORİTANYA: Her şeyden önce bu açıklamaya teşekkür ediyoruz. İki sorumuz
var. Evet şimdi Türkiye’de bu kabul edildi dediniz kanun, Ticaret kanunu ile ilgili
bir sorum var. Acaba bunun bir kopyasını Fransızca olarak alabilir miyiz? Bu
mevcut mudur?. Ticaret kanunumuzu gözden geçiriyoruz. Sözleşme, akitlerle
ilgili kanunumuzu gözden geçiriyoruz. Bizim için çok faydalı olacaktır sizin
ticaret kanununuzu incelemek, sizin bu alandaki deneyiminizden faydalanmak
isteriz.
TÜRKİYE: Fransızca olarak benim elimde yok. İngilizce ve Fransızca olarak
yakında hazır olacaktır. Bir şey ilave etmek isterim. Bütün kanunun Fransızcaya
tercümesi yok. Bir kısmının İngilizceye tercümesini yaptırdık. Fakat Türkiye’de
şirket kuruluşuna, şirket işlemlerine ilişkin İstanbul Ticaret Odasının hazırladığı
103
yayını ulaştırırız. Ama iletişim kurarsak, her alanda istişare ile katkı sağlamaya
çalışırız.
BAŞKAN: Bir soru daha var sanıyorum. Sorunuzun herkese hitap etmesini rica
edeceğim. Eğer daha sınırlı bir soru ise daha sonra belki konuşabiliriz.
CEZAYİR: Hanımefendi bu güzel sunum için çok teşekkür ediyorum. Ben
Türkiye’de ikamet etmeyen ama burada temsilcilikleri olan yabancı şirketlerin,
irtibat büroları olan şirketlerin durumunu merak ediyorum. Cezayir’de de var
böyle şirketler. Yani şirketlerini burada temsil etmek isteyen şirketlerin, bu
durumda statüleri nasıl oluyor? Nasıl bir süreç işliyor.? Teşekkür ederim.
TÜRKİYE: Türkiye’de ticari faaliyet yürütmeyecek sadece irtibat ofisi olarak
çalışacak, ticari siciline kayıt olmaksızın Hazine Müsteşarlığından izin almak
kaydıyla ofis açmaları mümkün. Onun prosedürü daha kolay, daha sade. Sadece
Müsteşarlığın istediği belgelerle müracaat edilmesi yeterli.
BAŞKAN: Teşekkürler. Şimdi bir sonraki delegeyle devam edeceğiz., Kuzey Kıbrıs
Türk Cumhuriyeti ile devam edeceğiz.
KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ: Tekrar Merhaba. Ülkemiz küçük olduğu için,
yabancı sermaye kısıtlaması vardır. Öncelikle şunu söyleyeyim. Yabancıların
KKTC’de üç şekilde müdahil oldukları durumlar var. Bir tanesi şube şeklinde yani
kendi ülkelerinde kurulmuş şirketlerini KKTC’ye getirmekle ilgili. Bir diğeri yeni
şirket kuruluşu ile ilgili ki burada tamamen yüzde yüz yabancılar da ortak
olabiliyor veya yerli birisiyle de olabiliyor. Bir diğeri de kurulmuş herhangi bir
şirkete ortak olabiliyorlar. Burada dikkat ettiğimiz noktalardan bir tanesi
yabancı kişilerin veya tüzel kişilerin KKTC’de şirket kurarken sermayelerinin en
az 100.000 Amerikan doları karşılığı TL olması gerekiyor. Burada yabancıya
düşen pay, herhangi bir bankada, KKTC’de kurulmuş herhangi bir bankada bloke
edilmesi, kurulduktan sonra o paranın serbest bırakılmasıdır. Yabancı şube
dediğimiz olayda herhangi bir sermaye söz konusu değildir. Kendileri isterse
onu beyan edip getirebiliyorlar, ama orada serbesttir. Yine ortaklıklarda
herhangi bir yabancının ülkemizde kurulu bir şirkete girerken yine sermayesi
ödenmiş olması gerekiyor. Burada istenilen belgeler şöyle sıralayabiliriz. Yeni
kurulacak şirketlerde işte ana sözleşme, tüzük olayı var. Üç tane formumuz
vardır. İşte adresini belirten, bir tanesi kuruluş beyannamesi bir diğeri de
104
yönetim kurulu üyeleri ki bu yönetim kurulu üyeleri hepsi yabancıda olabiliyor.
Yine şahıslardan, yabancılardan pasaport, nüfuz cüzdanı isteniyor. Birde
yönetim kurulu üyesi veya üyeleri kimler olacaksa onlardan KKTC’deki vergi
dairesinden vergi güvenilirlik belgesi isteniyor. Yeni kurulu şirketlerde birde
Ekonomiden sorumlu bakanın onayı gerekiyor. Tabii ki bu kanunlar şu anda
değişmek üzeredir. Bunlar kaldırılmak üzeredir. Yabancı şube dediğimiz
denizaşırı şirketlerde de bakanlar kurulu kararı gerekiyor yalnız buda değişmek
üzeredir. Çok kısa bir süre sonra tamamen kaldırılacak ve serbest olacak. Yine
üç tane formumuz var orada yönetim kurulu üyeleri kimler olacak, adresi
nerede olacak? Ve kuruluş beyannamesi. İstediğimiz belgeler işte, kendi
ülkesinde ki ana sözleşmesi tüzüğünü istiyoruz artı yönetim kurulu üyelerinin
listesi nedir, hissedarlar listesi nedir, birde karar istiyoruz. Kararda KKTC’de
hangi maksatla bir şube açılacağına dairdir. Bunlar geldikten sonra Bakanlar
Kurulu’na havale ediyoruz. Oradan onay çıktıktan sonra şirket tescil ediliyor,
kendilerine tescil belgesi veriliyor. Hisse yeni bir kurulmuş bir şirkete hissedar
olmak için hisse senedi gerekiyor. Yine kişilerin pasaportu veya nüfus cüzdanı
yönetim kurulu kararı gibi yine burada da ilgili Bakan’ın onayı gerekiyor.
Biliyorum bunlar birazcık şey sanki geri kalmış gibi ama maalesef eskiden gelen
yasalar, hepsi değişecek teşekkür ediyorum.
BAŞKAN:Teşekkür ederim. Ben bir başka ricada bulunmak istiyorum sonraki
gelecek olan delegelerden. Bu prosedürler özellikle yabancı şirketlerle ilgili
olarak, web sitelerinde herhangi bir şekilde bu konularla ilgili olarak bilgi
veriliyorsa o zaman diğer delegeler bunları web sitelerinden öğrenebilir mi?
Bunu da belirtmelerini rica edeceğim. Böylelikle yabancı kurumlarla ilgili daha
detaylı bilgi web sitesinden elde edilebilir. Şimdi Togo ile devam ediyoruz.
TOGO: Teşekkür ediyorum sayın Başkan. Togo’da yabancı yatırımın üç özelliği
var. Öncelikle yeni kuruluşlar bir yabancı şirket kurmak istiyorsa bir dosya
sunması gerekiyor. Ve bunun içinde aynı zamanda bir oturma izni sunması
gerekiyor. Buda polis merkezinden alınması gereken bir oturma izni olmalı. Bu
oturma izni kendisine temin edilmiş olmalı bunun haricinde aslında ödenmesi
gereken miktarda aynı sadece 5.000 Frank’lık bir fazlalık var. Mesela bir yerli
şirket 4.400 Frank ödeyecekse, yabancı şirkette benzer bir rakam ödeyecektir.
Bir Togo vatandaşı 1.850 öderken, yabancılarda 6.250 Frank ödemesi gerekiyor
105
yani 5.000 Frank’lık bir fark var bir şirkette buraya tabii tüzükleri de eklemek
gerekiyor. Tıpkı Togo’luların yaptığı gibi bir noter tarafından yazılmış olması
gerekiyor. Bu da yeni şirket kuruluşları ile ilgili gerekli belgeler. Bir ikinci
kategori daha var oda şubeler. Yani mesela Türkiye’de mevcut bir şirket var, ve
bu şirket ikinci bir faaliyeti de Togo’da sürdürmek istiyor yatırım bu şirketten
yapılıyor ama Togo’ya yerleşmek için tıpkı yepyeni bir şirket kurarmış gibi
hareket ediyorsunuz. Sadece yabancı şirket tarafından yatırım yapılıyor burada
dosyada pasaportun kopyası, oturma izni, oturma belgeleri sunulması
gerekiyor. Üçüncü bir kategori daha var burada da yine temsilcilikten farklı
olarak bir şube açılacak olursa ana şirketin tüzükleri buraya dahil edilmeli.
Kısaca sizlere takdim edebileceğim yabancı şirketlerin yatırım koşulları
bunlardır. Eğer sorularınız varsa daha detaylı açıklayabilirim. Teşekkürler.
BAŞKAN: Teşekkür ediyorum. Tayland.
TAYLAND: Teşekkür ederim sayın Başkan. Tayland’da yabancı şirketlerin
kuruluşları 1999 sayılı kanuna dayalıdır. Ve bu yasaya göre eğer yabancının
yüzde onbeş oranında bir payı varsa o zaman bu şekilde bir kuruluş
yapılabilir..Yerli şirketlerle yabancı şirketler arasında kayıtlı ilgili bir fark
bulunmamaktadır. Bununla beraber 1999 sayılı yasaya göre bazı iş alanlarında
yabancıların faaliyette bulunabilmeleri için Bakanlar Kurulunun onayıyla Ticaret
Bakanlığından izin ya da Yabancı Yatırım Komisyonu onayıyla İş Geliştirme
Departmanından izin almaları gerekmektedir.1999 sayılı yasaya göre işletmeler
iki gruba bölünebilir. Birinci grup iş alanlarında yabancılar, faaliyette
bulunamazlar. İkincisi ise ulusal güvenliğe aykırı faaliyetlerde bulunamazlar.
Örneğin mesela yine sağlığa zararlı ürünler ve finansal anlamda otelcilik
işletmesi ile ilgili çalışmalar yapamazlar. Bununla beraber minimum düzeyde
sermaye gereksinimi de bulunmaktadır. 3.000.000baht’lık bir sermaye ye
ihtiyaç duyulmaktadır. Eğer listenin dışında bir işletme kurulması söz konusu
ise o zaman 2.000.000 baht’lık bir yatırım gerekir. Yine yabancılar Tayland’da
şube açmak istiyorlarsa yine aynı gereklilikler söz konusudur. Bununla beraber
ekstradan başka dökümanlara da ihtiyaç duyulmaktadır. Yani işletmeci veya iş
sahibinin bir mahkeme kararı getirmesi gerekir. Web sitemizde başvuru ile ilgili
olaraktan bu bilgiler yer almaktadır. Biraz önce verdiğimiz adreste bulabilirsiniz.
Çok teşekkür ediyoruz.
106
BAŞKAN: Sierra Leone’yi dinliyoruz.
SİERRA LEONE: Teşekkür ediyorum. Sayın Başkan. Yabancı yatırımlarla ilgili 2007
yılında kabul edilen anlaşmaya dayalı olarak, yabancı yatırımı söz konusu
olmaktadır. Şirketlerin kurulmasıyla ilgili olarak şirket paydaşlarının isimleri,
bunların milliyeti, ve adresleri vesaire gibi bu yasanın öngördüğü özel
dökümanlar var. ve İstenen yasal dökümanlar bunlardır. . Bununla beraber bu
şirketlerin belli başlı özelliklere sahip olmaları gerekir. Bunların içerisinde yine
aynı şekilde paydaşların, iş sahiplerinin, yönetim kurulu bireylerinin hepsinin
bilgilerinin yer alması lazım. , Sicil kaydı için yabancı yatırımlı şirketler bunların
onaylı kopyalarını veriyorlar. Yine şirketten sorumlu olan kişinin adresini
veriyorlar. Sierra Lione’de olacak olan kişinin ismini ve yerel adresi veriyorlar.
Yeni direktörlerin isimlerinin ve adreslerinin yer aldığı bir liste sunuyorlar. Bu
bilgilerin Onaylanmış bir kopyasını da sunuyorlar. Bu abonelerin veya
paydaşların imzalarının noter onaylı olması gerekiyor. Bu dokümanlar çok
büyük önem arz etmektedir ve bu şekilde gönderilmesi gerekmektedir. Aynı
zamanda yerel şirketlerde yer alan yabancılarda söz konusu oluyor. Böyle
olduğu zamanda yabancı paydaş veya ortağın yine noter onaylı bir imza
sirkülerinin olması gerekiyor. Yabancı şirketlerin ana ofisleri ülkemizde
olabiliyor veya şube açabiliyorlar. Ancak bunlarla ilgili olarak bahsedilen
dokümanları sunmaları gerekiyor. Yine ticaret kanununa veya işletme
kanununa göre resmi olarak kayıtlı olmayan işletmeler faaliyet gösteremiyorlar.
Dolayısıyla yabancı sermayeli şirketlerin de bir kaydının olması gerekiyor.
İkamet belgesiyle veya çalışma belgesi ile ilgili olarak şunu söyleyebiliriz ki
Sierra Leone’de bir ikamet izni olması gerekiyor ve çalışma izni ve ikamet
belgesi alması gerekiyor ki bu kişiler iş yapabilsinler. Bu arada minimum
sermaye ve işler arasında da herhangi bir ayrım söz konusu değil. Teşekkür
ediyorum beni dinlediğiniz için.
BAŞKAN: Teşekkür ediyorum. Şunu söylemek istiyorum, bu oturumu 1’e kadar
uzatacağız. Daha sonra 1’de yemeğe çıkıyor olacağız. Herkesin uygulamalarını
sunma fırsatı olmasından emin olmak istiyorum. Eğer bitiremesek 2’den sonra
devam edeceğiz. Dolayısıyla şimdi Senegal’le devam etmek istiyoruz. Ve
Delegeye şunu sormak istiyorum özellikle hangi düzeyde yabancı katılımının ve
şirket kurulumunda ne tür uygulamalar var ondan bahsetmenizi rica edeceğim.
107
SENEGAL: Sayın Moderatör, Sayın Başkan. Ohada ‘nın öngörmüş olduğu şartlar,
yani yabancı şirket kurulumu ve yabancı sermaye ile ilgili birtakım düzenlemeler
var ama bunun yanında Senegal ile ilgili bir takım özel düzenlemeler de var.
Burada yabancı sermayeyi çekmek için yaptığımız düzenlemeler var. Çok fazla
zamanımız olmadığı için hızlı gitmeye çalışacağım. Benim meslektaşlarım da
zaten eklemeler yapacaklardır Ohada ile ilgili olarak. Şimdi Ohada anlaşmasında
öngörülmüş olan bir takım zorunla şartlar var. Yabancıların şirket kurması ile
ilgili olarak. Yabancılardan bir adli sicil kaydı isteniyor. Yani kendi geldiği
ülkedeki adli sicil kaydını biz görmek istiyoruz. Orada kurmuş olduğu şirket
batmış mı? İflas etmiş mi? Etmemiş mi? Onu anlamaya çalışıyoruz. Yine noter
den belgeler, banka belgeleri yine noter onaylı, ana tüzük, şirketin ana tüzüğü,
ticaret sicilinin kaydı ve şirketler kütüğü kaydını istiyoruz. Adresinine ve resmi
gazetedeki ilana ihtiyacım oluyor açılış için. Senegal’de biraz süreci
kolaylaştırmak için birtakım değişiklikler yaptık biz düzenlemelerde. Yatırım
ajansımız aslında bütün bu formalitelerle ilgileniyor. Sicil kaydı ve sermaye
belgesi ve noter belgeleri dışında bütün süreçle yatırım ajansımız ilgileniyor.
Şirket kurmanın bir ücreti var 10.000 Frank gerçek kişiler için, 25.000 Frank’ta
ticari, fikri, sinai haklar kurumuna yapılacak olan 25.000 Frank’lık bir ödeme var.
Ticari aktivite söz konusu değilse eğer, yani 10.000 Frank Fikri, sinai haklar
yönetiminden sorumlu kuruma ödeniyor. Birde anonim şirketle ilgili ve limited
şirketlerle ilgili bir takım uygulamalarımız var biraz farklılık gösteren. Şimdi
Ohada bölgesinde şöyle bir düzenleme var. Ülkeye gelen şirketin Ohada
anlaşmasında belirlenen şirket tiplerine uyması gerekiyor. Yani Ohada
bölgesinde bir şirket kurmak için yani doğası ne olursa olsun herhangi bir şirket
kurmak için ve uyruğuda ne olursa olsun kurucu kişilerin Ohada anlaşmasına
göre kurulacak şirketin ya kolektif şirket ya komandit şirket ya limited şirket
yada anonim şirket veya katılım ortaklığı yada ekonomik çıkar grubu türleri
altına kurmasını istiyor. İşte Ohada’nın tanımış olduğu şirket tipleri bunlar ve
uyruğu ne olursa olsun şirketi kuran kişinin şirketin tipi, türü mutlaka bu
türlerden birine uymak durumunda. Anonim şirket ve Limited şirket arasında
kayıt masrafları ile ilgili bir fark var. Anonim şirketler ve Limited şirketler için
25.000 Frank ve 10.000.000 Frank gibi düşünün yani Euro olarak ne yapıyor
bilmiyorum ama 10.000.000 Frank. Ve bu kayıt ücreti sermayenin yüzde biri.
Eğer 10.000.000 Frank’ın üzerinde bir sermaye söz konusu ise yüzde biri. Birde
tabi noter masrafları var. Limited şirketler için 350.000 Frank, Anonim şirketler
içinde 670.000 Frank gibi bir rakam. Şimdi bunlar Ohada ile düzenlenmiş olan
kurallar. Biz bu adli sicil haricinde herhangi bir fark gütmüyoruz, bizim
ülkemizde şirketlerin kurumu ile ilgili olarak. Senegal’de belirlediğimiz bir
sınırlama var. Belirli meslekler ile ilgili özellikle ulaşım ve fırıncılık alanlarında bu
alanlarda sadece Senegalliler aktivite yapabilirler, faaliyet sürdürebilirler,
108
yabancılar bu alanlara giremez. Son olarak sayın başkan şunu da ifade etmek
isterim ki, şubelerle ilgili de bir takım düzenlemelerimiz var Ohada’da
şubelerin 2 yıllık bir süresi oluyor. 2 senenin sonunda şirketin şubesinin başka
bir şekil alması gerekiyor. Yani şube statüsünden çıkması gerekiyor. Bununla
ilgili birtakım düzenlemeler var. Ohada içerisindeki taraflar ulusal otoritenin bu
şubenin kurulumunu, kurulum süresini sonsuz olarak ta belirleyebilir. Yani eğer
üye ülkeyi Ohada ya üye ülke istiyorsa şubenin süresini sonsuz olarak ta
belirleyebilir. Teşekkür ediyorum. Sayın Başkan.
BAŞKAN:Teşekkür ederim. Şimdi Filistin’e geçmek istiyorum. Ve delegeye kısa
bir sunum yapmasını rica ediyorum ki ve böylelikle herkese sunum fırsatı vermiş
olabilelim.
FİLİSTİN: Filistin’de yabancıların yatırımları iki şekilde olur. Birincisi birey olarak
ulusal yönetim ticaret bakanlığına bir talepte bulunur. Yerel bir şirketle ortaklık
halinde çalışabilir, şirket kurabilir. Fakat Yabancı bir şirket tesis edilmek
isteniyorsa şunları iletmesi gerekiyor. Her şeyden önce kendi şirketinden, ana
şirketinden bir yapacak bu talepleri iletecek ve bir evrakların olması gerekiyor.
Bu da ilgili formları doldurduktan sonra Bakanlara iletilir. Ve bunlar kabul
edildikten sonra bunun aslında aynısı usüle uygun bir şekilde parafe edilmiş
olan dış ilişkiler, Dış işleri bakanlığından ve kendi elçiliğimizden onaylı belgeler
alınır, iletilir. Diğer bir taraftan aynı şirketin ana ülkedeki şirketin bütçesinin
ibraz edilmesi gerekiyor. Ve biz iletildikten sonra bu ticaret sicilinde kendisine
bir numara Filistin’de faaliyet göstermek üzere bir izin verilir. Tabii ki bu Filistin
içerisinde selahiyetleri o temsilcisi belirlenmesi gerekiyor. Tabii ki elektronik
ortamda da ve İngilizce de belirlenmiş olan internet üzerinden ona iletilir.
Teşekkür ederiz.
Yani bir bütçe belirlenecek ve ne tür bir bütçe sunulması gerekiyor? Ne tür bir
bütçeden bahsediyorsunuz? Bütçe sunulmasından bahsettiniz. Bu bütçe nasıl
olmalı?
Belirli bir nedenden dolayı tercüme durdu. Tekrar edebilir misiniz? Lütfen
sorunuzu. Sorunuzu lütfen tekrarlar mısınız? Pakistan’a isterseniz. Pakistan ile
devam edelim. Ve daha sonrasında sanıyorum bu soru bir daha sorulacaktır.
Şimdi
Pakistan
ile
devam
edelim
isterseniz.
Teşekkür ederim sayın başkan. Yabancı şirketlerin kurulumu Pakistan’da yerel
şirketlerle birlikte olabiliyor veya kendi başına olabiliyor. Öncelikle yabancı
şirket yatırım kuruluşuna gitmesi gerekiyor ve durumunu anlatması gerekiyor
109
aslına bakarsanız bu sınırlı bir durum değil ama sadece güvenlik amacıyla bu
şirketin kontrol edilmesi gerekiyor. Yani bu uygun mudur? Değil midir?
Pakistan’a gelip gelmemesi ve yine yatırım kurulu Pakistan’da bu kurulumun
olup olmamasında karar veriyor ve otuz gün içerisinde Pakistan’da bu işlerin
incelemesini yapan komisyona gitmesi gerekiyor yabancı şirketin ve bu şirketin
bir ofis mi olacak? Şube mi olacak ve ne olacağına dair,şirketin ne olacağına dair
belirleme yapıyoruz ve bağımsız bir şekilde çalışması konusunda neler
yapılabilir ona bakıyoruz ve burada önemli adımlar atılması gerekiyor. Tabii bir
tanesi ismin bulunması, söz konusu ismin belirlenmesi ve istiyoruz ki ismin
yanıltıcı olmaması lazım ve uygunsuz olmaması gerekiyor ve yine kültürel
değerlere zarar vermiyor olması gerekiyor. Ve istediğimiz dokümanlar ise
yabancı şirketlerden istediğimiz dokümanlara bakacak olursak bunlar
onaylanmış belgeler, bunlar ana sözleşmeler ve yine ve şirketin herhangi bir
genel sekreterliği varsa genel sekreterliği ile ilişkin bilgiler yine hizmeti
gerçekleştirecek olan Pakistan’da hizmet verecek olan kişilere ilişkin bilgiler ve
otorizasyon yani yetkilendirme mektubu ve bununla beraber yabancı şirketin
bu yetkiyi verdiği kişiye vermiş olduğu yetki belgesi ve bununla beraber 250
dolarlık bir ücret karşılığında normal bir şirket için 250 dolar ama başka bir
şekilde yapılacak olan şirket için 500 dolar’lık bir ödeme yapması gerekiyor
sanıyorum çok önemli ki farklı ücretler var ücretlerin on-line yapılması ve
manuel olarak yapılan başvurularda farklılıklar olabiliyor. Çünkü on-line başvuru
olduğu zaman daha az kaynak oluyor destekleyici yardım anlamında aynı
zamanda insanları internet kullanmaya teşvik ediyor dolayısıyla ücret daha ucuz
oluyor. Biraz önce ifade ettiğimiz üzere 250 dolarlık başvuru manuel, online
yapılınca 500 dolar ise on-line olmayan başvurular için. Şimdi şu anda yabancı
dokümanlar için Arapça’dan başka dile yapılacak çevirilerde onaylı olup
olmaması, noter tasdikli olup olmaması konusunda bir çalışma var mı? Onu
sormak istiyorum.
BAŞKAN : Şimdi bu arayı ben bazı anonslar yapmak için kullanmak istiyorum.
Bugün saat:14.00’e kadar odalarınızı boşaltmanız gerekiyor, lobiye bagajlarınızı
bırakabilirsiniz. Bununla beraber şunu ifade etmek istiyorum öğleden sonraki
sunumlar da dahil olmak üzere bütün sunumlar ve fotoğraflar usb lere
yüklenerek sizlere verilecektir. Yarın otel’den ayrılma saati ise 14.00’dir.
Lobi’ye bagajlarınızı bırakabilirsiniz. Transfer otelden gerçekleştirilecek. Bundan
sonra ise uçuş saatinize göre bunu ayarlamış olabilirsiniz.Şimdi Umman ile
110
devam edelim. Ve ben tekrar sorumu tekrarlamak istiyorum çeviri
yapılmadıysa. Burada yabancı dillerde noter tasdikli veya tasdikli çeviri olup
olmadığına dair bir gereklilik var mı? Bunu sormak istiyorum.
UMMAN : Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Ortak bir kuruluş anlaşmasından
bir suret istenir ki bu şirket ortak olup olmadığına emin olmak için aynı
zamanda tercümesini de istiyoruz tasdikli tercümesi bu tercüme Umman
ülkesinde olabilir ki bu daha tercih edilir. Devam edebilir miyim? Umman’da
yatırım yapmak için kanunen ticari işletmeler Umman vatandaşları ile işbirliği
yapabilir. Onlar 70.000 Dolar olmalıdır. Umman’lı ortağın daha fazla hissesi
olması gerekiyor. Eğer 70’den fazla ortak olursa o halde direk Bakanın onayı
gerekiyor. Eğer bu şartlar olursa yüzde yüz yabancı yatırımcı yatırım ortak
kurabilir oda bakanlık onayı gerekiyor. Oda o proje sanayi alanında ve özellikle
Umman’da az gelişmiş sektörlerde olması gerekiyor.
Aynı zamanda körfez ülkeleri yardımlaşma konseyi arasında eş zamanlı bir
sözleşme vardır. Yabancı yatırımcılar Umman aynı zamanda Amerika ile birlikte
bir anlaşması var. Oda vatandaş gibi aynı şartlarla şirket kurabilir Amerikalılar,
körfez ülkeleri.
Bu arada, Körfez Ülkeleri Dayanışma Anlaşması yanı sıra ABD ile Anlaşma
uyarınca, yabancı uyruklu şirket kurmak için izin verilir.
BAŞKAN : Teşekkür ederim. Nijer.
NİJER : Teşekkür ederim Sayın Başkan Nijer’de çok az farklılık var. Yabancı bir
şirketin ticari sicil kaydıyla yerli bir şirketin ticari sicil kaydı arasında çok az
farklılıklar bulunuyor. Öncelikle bir faaliyet izni olması gerekiyor, yabancılar için
bu faaliyet izni eskiden vardı ama artık Nijer’de bu uygulanmıyor. Yabancı bir
firma eğer Nijer’de yatırım yapmak istiyorsa, yine ortakların medeni belgelerini
sunması gerekiyor, yine noter tasdikli kaydı sunması gerekiyor. Orada mevcut
olmayan ortakların temsilcilerin isimlerinin belirtilmesi gerekiyor, yine aynı
şekilde bir kira kontratı olması gerekiyor. En az 10.500 Frank tutarında olmalı.
Yine bir faaliyet izni daha önce söylediğim gibi. Ama talepte bulunan kişinin
medeni hali, kimlik bilgilerinin sunulması gerekiyor. Aynı zamanda şirketin
tüzüklerinin birer kopyası temin edilmeli. Ve yine kira kontratı ile ilgili damga
pulu masrafları da oluyor. Bunlar da 10.500 Frank civarındadır. Aslında bu bizim
kendi şirketlerimize uyguladığımız vergilerle aynıdır. Bu sabitlenmiş bir fiyattır.
6.500 Frank sayfa başınadır. Teşekkür ederim. Evet bitirdim Sayın Başkan.
BAŞKAN: Teşekkür ediyorum. Şimdi artık bir kısa ara verelim 1 saat boyunca ve
öğle yemeği sırasında mevkidaşlarınızla konuşmanızı tavsiye ederim ve
111
sanıyorum saat:14.00 de geri gelmiş olacağız. Kulaklıklarınızı çıkarmadan önce
çıkış yapmayı unutmayın diye hatırlatma yapmak istiyorum. Bugün ayrılacak
olan katılımcılar için lütfen otelden çıkış yapmayı unutmayın. Bugün çıkış
yapacak olanlar yani bugün gidecek olanlar Check out yapıyor değil mi? Evet.
BAŞKAN: Şimdi geç kalmamak üzere başlamayı öneriyorum. Bir sonraki
konuşmacı Mozambik’ten olacak ve yabancı şirketlerin kuruluşundan
bahsedecek.
MOZAMBİK: Teşekkür ederim. İyi öğleden sonraları. Mozambik’te farklı
uygulamalar var ulusal şirketlerin ve yabancı şirketlerin kurulması ile ilgili
olarak. Yabancı şirketlerden beklenen dokümanların yabancı bir şirketin
kurulması aşamasında istenmesi söz konusu ve Mozambik’te istenen belgeler
şu şekilde: Pasaport, iş vizesi, ikametgah adresi veya ikametgah belgesi ve
bununla beraber Mozambik’te ekonomik faaliyette bulunabileceğine dair bir
yetki belgesi ve bununla beraber sicil kaydını yapan ofisin beklediği belgeler de
yine bu belgelerle sayacağım belgeler doğrultusunda gerekmektedir. Ticari
sicilinin bulunması, ticari sicil dokümantasyonunun olması ve bunların
fotokopilerinin olması ve kendi ülkesinden getirdiği fotokopiler gerekiyor. Ve
söz konusu firmanın temsilcisinin Mozambik’te bir temsilcisinin bulunduğuna
dair bunu onaylayan belge, gösteren belge ve ilgili düzenlemelerin de
Mozambik’te açılacak olan şubeye ilişkin gerekli belgelerin olması lazım. Ve yine
ikamet belgesi bu yabancılar için gerekiyor. Ve aynı zamanda ticari sicil veya
ticaret yapabileceğine ilişkin olarak Mozambik’te yapabileceği ekonomik
faaliyetlere ilişkin bir dokümantasyon gerekiyor. Ve söz konusu alanları da
denetleyen bir yetkili makamdan da onay gerekmekte mesela yapılacak faaliyet
tarımsal bir faaliyet ise veya bir madencilik ise yine otoritelerden de yetki
belgesi gerekiyor. Yine tüzel kişiliklerin ilgili yetkililer tarafından belirlenecek
vergiyi ödemeleri gerekmektedir. Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN : Teşekkürler. Doğrudan doğruya noktaya atış şeklinde bir açıklama
yaptınız. Ve herhangi bir belli başlı soru varsa bu soruları araya bırakalım. Ama
tüm dinleyicilerin ve konuşmacıların yararlanacağı bir soru olursa lütfen o
soruları şimdi yöneltelim. Teşekkür ediyorum sunumunuz için. Şimdi Sudan’a
geçiyoruz.
SUDAN : Teşekkürler. Biz 1981 kanununa göre yabancı şirketlerin kuruluşu ve
çalışmasına ilişkin kanun gereğince bir çalışma bizde oldukça kolaylıklar
sağlamaktayız. Tabii ki bu hem Araplar düzeyinde gerek uluslar arası düzeyde ki
ittifaklara dayanan anlaşmalar gereğince ciddi kolaylıklar sağlamaktadır.
112
Şirket kurulurken elçilikten getirdiği evraklar beraberinde bu evraklar gereğince
Sudan’da çalışma alanlarına ilişkin düşüncelerini ve alanlarını açıkladıktan sonra
gerekli bütün evraklar hazırlandıktan sonra kuruluşunu yapıp çalışmalarına
başlayabilir. Şüphesiz ki bunlar kanunlar gereğince yapılan çalışmalar. Genel
ticaret alanında ise yerelle yabancılar arasında belirli farklar var. Bunlara da ikili
ilişkiler gereğince kolaylıklar sağlanıp, çalışmalar yapılır. Bu ek ücretler ve
istenilen özgür tabii para girişi üzerinde yapılacak.
BAŞKAN : Moritanya mı var? Fas mı? Yoksa Moritanya mı?
Evet şimdi Fas’a söz vermek istiyorum. Siz kendi deneyiminizden bahsetmek
isterseniz nasıl yabancı firmalar ülkenizde kuruluş yapıyorlar?
FAS : Türk firmalar aynı bizim vatandaşlarımız için gereken belgelerin aynısını
alıyor aynı prosedür, aynı icraat, aynı kanunlar, aynı belgeleri istiyorlar.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN : Söylediğiniz şey şu. Aynı şekilde hem yerelde hem de yabancılar için
aynı prosedürler uygulanıyor. Doğru mu?
FAS : Evet.
BAŞKAN : Şimdi bir sonraki katılımcıya geçiyoruz Mali var lütfen devam edelim.
MALİ : Evet bizim ajansımızda etkinliklerin tanıtımı için yapılan çalışmalar çok
daha basit, öncelikle bizim kanunlar çerçevesinde gerekenleri yerine
getirdiğimizi belirtmem gerekiyor. Şunu da belirtmek istiyorum. Evet bir şirket
kurulum açısından çıkan masraflar bir ülkeden diğerine farklılık gösterebiliyor.
Gerçek kişiler için masraflar 8.400 ile 9.000 frank arasında değişebiliyor. Ama
şirketler tüzel kişiler için masraflar şöyle bilmiyorum şu anda tabi yerel para
birimi ile aktarmak durumundayım. Ama bütün masraflar dahil 5.800 Frank
gerekiyor bir anonim şirket için ama burada tabi bizde Mali’de minumum bir
sermaye olması gerektiğini söylemiştik bu bir anonim şirket için 10.000 ediyor.
Evet şunu da belirtmek gerekiyor. Eğer bir şube açılacaksa yani başka bir ülkede
açılmış bir şirketin şubesi açılacaksa o zaman yabancı yatırımcılara aynı
ayrıcalıklara sahip oluyorlar. Kendi ülkemizdeki yatırımcılarla aynı ayrıcalıklara
sahip oluyorlar. Yani burada bir farklılık ve bir karmaşıklık doğuracak durum
yok. Bütün bu süreçler tamamlandıktan sonra ve hazırlanmış ve kaydı yapılmış
bütün belgeler sunulduktan sonra Nina adını verdiğimiz bir belgemiz var bu da
aslında tek bir tanımlayıcı kimlik belgesi ve bunu da yine çalışma birimlerine
iletiliyor, departmanlarına iletiliyor ve böylece Mali’deki bu belgeyi hazırlamış
113
oluyorsunuz. Evet yabancı şirketlerin kurulumu ile ilgili sizlere aktarmak
istediklerim bu kadar. Teşekkür ederim.
BAŞKAN : Teşekkürler. Bitti herhalde. Bitti mi sözünüz? Söyleyecek başka bir
şeyiniz var mı? Evet şimdi Moritanya hazırsa tekrar Moritanya’ya geri dönmek
istiyorum ben.
MORİTANYA : Evet iyi öğleden sonraları diliyorum. Ben bu sıramı şu anda
kullanmak istemiyorum. Çünkü çok yakın zaman da ülkemde yeni bir yatırım
yasası yürürlüğe girdi ve koşulları kolaylaştıran bir yasa. Yeni şirketlerin erişimi
ve kurulması ile ilgili kolaylaştırıcı hükümler içeriyor ve dolayısıyla bende şu
anda söylenenleri dinlemeyi tercih ediyorum. Çok teşekkür ederim.
BAŞKAN : O zaman bu yeni yasa umarız bir çok dilde sağlanacaktır ve erişilebilir
olacaktır ve böylelikle bizimde bilgimiz olabilecektir diye umut ediyoruz. Şimdi
Malezya ile devam edelim.
MALEZYA : Teşekkür ederim Sayın Başkan. Malezya’da bir yabancı firmanın
kurulabilmesi için ya kendi başına bir anonim şirket olması lazım ki burada bu
şirket bir yerel firma olarak muamele görecektir. Ve buradaki kayıt, sicil kayıt
şeklide ülkedeki, dün meslektaşımın anlattığı şekildeki prosedürlerin takibi
şeklinde olacaktır. Ve yine Malezya’da yabancı bir sermayenin varlığı bir şube
açılmasıyla veya ofis açması yoluyla olabilir. Ve yine sicil kaydı açısından
baktığımız zaman temel olarak öncelikle ismin belirlenmesi lazım ve bunun
bildirilmesi gerekir ki böylelikle kayıt yapılabilsin ve bu yabancı şirket için
önerilen ismin kendi menşei ülkesinde ise halihazırda kayıtlı olması lazım ve
bununla beraber tabii ki kayıt dokümanlarının sicil kayıt dokümanlarını olması
lazım ve beş tanedir bunlar. Bir tanesi bu kayıt belgesinin kendi menşei
ülkesindeki, orijinal ülkesindeki, ana ülkesindeki kayıtlı sicil faaliyet belgesinin
kopyası isteniyor. İkinci olarak ise yine onaylı bir şekildi şirketin ana sözleşmesi
ve yine ana kuruluş kurallarını belirleyen bir doküman olması lazım, ana
sözleşme eğer İngilizce de değilse bunun tercüme edilmesi lazım. Yine aynı
zamanda kendi menşei ülkesinde yer alan genel direktörlerin ve direktörlerin
ilgili görevlilerin isimlerinin yer alması lazım. Yine dördüncü olarak bir
vekaletname olması lazım ve beşinci olarak ta Malezya’da da iş yapabileceğine
ilişkin bir doküman olması gerekiyor. Ve bu yabancı şirketin Malezya’da bir
yönetim şirketi olabilir bu şirket ve aynı zamanda bir ajans olabilir kılavuzlar
açısından bakacak olursak bu yabancı şirketin Malezya’da kurulmasına ilişkin
olarak bakacak olursak sicil kaydının yapılması açısından bizim web sitemizde
söylediğim şu an da söylemiş olduğum web sitesinden (www.ssm.com.my)
daha detaylı bilgi elde etmeniz mümkün olabilir. Teşekkür ediyorum.
114
BAŞKAN : Sanıyorum biz bu oturumu yaklaşık 15.00’te bitirmeyi planlıyoruz.
Dolayısıyla saygıdeğer delegeler kısa bir şekilde doğrudan doğruya hedefe
varacak şekilde bilgi verebilirlerse çok sevinirim. Sanıyorum şimdi Lübnan’da
Libya’da söz.
LÜBNAN : Selamünaleyküm. Biz Lübnan’da yabancılar için oluşturulan kanun
gereğince bu işletme kanunu gayet ciddi kolaylıklar yanı sıra birtakım gümrüksel
muafiyetler de getirmektedir. Bu şirket tabii kendi belgelerini, resmi belgelerini
onaylatıp mutlaka sunması gerekiyor.Aynı zamanda bir kuruluş parası gereği,
ödeneği gereği belirli bir meblağları sunması lazım. Bu da kanunun emrettiği
kadardır. Bu şirketin oluşturulması Ticaret Bakanlığının onayıyla sonuçlanır.
Lübnan’da hiçbir şubesi olmaksızın yabancı şirketler Lübnan’da çalışabilir. Bu
şirketler özgürce herhangi hiçbir gözetim altında olmaksızın her türlü çalışmayı,
serbestliyi söz konusudur. Bir takım siyasi ve güvenlik nedeniyle bu özellikle
kara listeye alınan şirketler bunun haricinde tutulmaktadır. Ancak bu gerek
ithalat ve ihracat faaliyetlerinde bu şirketler özgürce çalışma yapabilirler. Şu
belgelerin gerekliliği mutlaka olmalıdır. Bu belgeler kendi ülkesine menşeinde
var olan belgelerin tasdiki mutlaka bunun ve Lübnan Dışişleri Bakanlığından
mutlak surette onaylanması gerekiyor. Bunun haricinde bu şirkete ait bütün
çalışmaları ve hedeflerini Arapçaya çevirterek onaylatması, bunun yanı sıra bir
avukatın tutulması bu şirket adına şirket avukatının olması gerekiyor artı mutlak
surette eğer bu şirket sözcüsünün mutlaka Lübnan’da bir oturuma sahip
olmalıdır. Teşekkürler.
BAŞKAN : Çok net bir şekilde açıkladınız. Teşekkür ediyoruz. Şimdi Kuveyt ile
devam ediyoruz.
KUVEYT : Rahim olan Allahın adıyla, özetle şunu söylemek istiyorum. Kuveyt’de
üç durum vardır, şirketler için. Bir mutlak yüzde yüz yabancı şirket, çalışanlar da
yüzde yüz yabancı. Veya Kuveyt ortaklı bir yabancı şirket veya bir şahıs yabancı
bulunan bir şirket Kuveyt şirketi ile ortaklığı kurmak için bu bilgileri rahatça
elektronik veya internet yoluyla elde edebilir. Veya Kuveyt içinde birkaç yerden
elde edebilir. Giriş şartları ikamet oturma ikameti şart değildir. Kuveyt’in
dışında bile olsa yetkili kılacağı bir kişi bile Kuveyt’de bir şirket kurabilir. Ancak
pasaportun suretini vermesi lazım veya güvenlik kaydı bulunmamak lazım
gerekiyor ki Kuveyt’de çalışabilsin. Ama şirket konusunda, şirketin durumu yani
aktif bir firma olduğunu ve ticari kayıt sicili de vermesi lazım ama dolayısıyla
ilgili bakan bu dosyayı inceler ve onay çıktıktan sonra o çalışma vizesi Çalışma
Bakanlığından verilir. Gerek ziyaret gerek çalışma vizesi verilir ki yabancı
Kuveyt’e girer ve diğer işlemlerini resmi işlemlerini tamamlayabilir. Körfez
115
ülkeleri Kuveyt’te herhangi bir şirketin şubesini açabilirler. Ancak Kuveyt devleti
diğer Arap körfezlerle birlikte Birleşik Arap Emirlikleri ile birlikte bir Kuveyt
içinde herhangi bir şirketin bir büro açabilir veya bir şube açabilir. Kısaca bunu
söylemek istiyorum. Teşekkür ederim.
BAŞKAN : Yararlı bilginin iletilmesi çok önemli şimdi Kuveyt’te aynı zamanda
yabancı şirketlerin sadece kayıtlı olduklarına dair bir doküman sunmalarının
haricinde şirket sahiplerine belirtme zorunlulukları var mıdır? Gösterme
tanıtma zorunlulukları var mıdır?
KUVEYT : Tabii ki bu Ticaret Bakanı bu şirketin isteğini kabul ettikten sonra
gereken belgeleri sorar o zamandaki şirketin müdürü istenilir. Ticaret
Bakanlığından onay çıktıktan sonra bu müdür adı gerekiyor. Ve adı isteniyor. Ön
kayıt Bakanlıktan vize çıktıktan sonra gereken formaller ve formaliteler istenilir.
Bunlardan biri de şirketin Müdürünü istiyoruz.
BAŞKAN : Şimdi Kırgız Cumhuriyetini geçiyoruz ve Irak’a geçiyoruz oradan.
IRAK : Bütün dinlediğim arkadaşlar ki bu şirket tescil ettirmek birbirine benziyor.
Yani birçok Arap ülkesi de biraz az farkla birlikte ortak noktaları vardır. Özellikle
körfez ülkeleri Kuveyt ile bizi aynı kategoride sayabilirsiniz. Ancak son
zamanlarda şirket çeşitleri çok sayıda oldu. Onun için Irak’ta yatırım yapmak için
bir sürü alanlar yeni açıldı. Düşünün ki sivil kuruluşlar hükümet şirketleri ile
birlikte iş yapabilir ve o yüzden özel sektörle birlikte devlet olabilir. Hatta iki
ülke arasında, özel sektör arasında veya özel sektör iki ülke arasında işbirliği
yapabilir. Özellikle petrol yatırımları ve sigorta şirketleri hatta çok sayıda amaçlı
şirketler meydana geldi. Onun için birçok Arap ülkelerinde çok amaçlı firmalar
meydana geldi. Özellikle Irak’ta yabancı yatırımlara kapılar açılınca çok sayıda
şirketler oldu. Özellikle deniz ulaşımı konusunda birçok gemi mesela birçok
ülkede sayıldı. Bazı gemiler mesela Türkiye’de, Malezya’da var başka ülkelerde
var kayıtlıdır. Onun için çok ortaklı ülkeler vardır. Çok yatırımcı ülkeler vardır.
Özellikle son zamanlarda bütün herkesin herkese açık bir alan haline getirildi ve
bütün yabancı şirketlerin çalışmaları için, yatırım yapmaları için ciddi kolaylıklar
sağlamıştır. Orada sivil, halk şirketleri var bu şirketlerin faaliyetleri devam
ediyor. Benim önerilerim, bu şirketlerin kuruluş şekilleri resmi bir biçimde
istenilen tüm belgelerinin bu İslam İşbirliği Teşkilatı’na iletilmesi ve bu
kanunların ortaklaştırılmasına hizmet edecek şekilde bunların düzenlenmesini
öneriyorum. Bu tabii ki İslam İşbirliği Teşkilatı bu önerileri değerlendirecek ve
belki de bu yabancı şirket faaliyetlerinin kolaylaştırılması ve yakınlaştırılması için
ciddi bir çaba sunmuş olacaktır. Teşekkürler.
116
İSEDAK : Teşekkür ederim Sayın Başkan. Bu seneki İSEDAK Bakanlar Toplantısı
doğrudan yabancı yatırım çalışmalarına odaklanacaktır ve 18-21 Kasım
tarihlerinde İstanbul’da yapılacaktır.Bu toplantıda ne şekilde doğrudan yabancı
yatırımlar geliştirilebilir ve iyileştirilebilir bu konu ele alınacaktır ve sanıyorum ki
bu noktada bir çalışmada gerçekleştirilecektir, ön çalışmada gerçekleştirilecektir
Ankara’da ve İSEDAK koordinasyon ofisinin ilgili taraflarla çalışması sonucu
gerçekleştirilecektir. Ve bu çalıştay doğrudan yabancı yatırım farklı alanlarda
teşvikler, avantajlar ve yabancı firmalar için teşvikler ve avantajlar sağlama
konusunda çalışma yapacaktır.
BAŞKAN : Bahsetmiş olduğunuz konu gerçekten çok faydalı oldu, özellikle bu
yabancı yatırım konusu bahsetmiş olduğunuz nitelikte daha çok ele alınacaktır.
Şimdi izninizle İran ile devam ediyoruz.
İRAN : Teşekkür ediyorum. İran İslam Cumhuriyetinde yabancı firmaların
kuruluşunun kolaylaştırılması için birçok önlem alınmıştır. Bizim ilgili ofisimizde
sicil kaydıyla ilgili olaraktan özel bir birimimiz bulunmaktadır ki bu gelen yabancı
yatırımlara ilişkin, yabancı başvuruları değerlendirmektedir. Diğer tüzel
kişiliklerde olduğu gibi yabancı yatırımcılarda başvurularını elektronik ortamda
formlarını doldurarak yapabilirler. Ve biraz önce bahsetmiştim, sözünü
etmiştim, adresini vermiştim bu web sitesinin. Ve yine başka bir kuruluş İran’da
yabancı yatırım kuruluşu olarak adlandırmaktadır. Ve birkaç dakika önce sayın
oturum başkanı bu kuruluşun görevlerinden söz etmişti. Bu kuruluşun bir kurulu
var ve ilgili birimlerden gelen üyeleri var ve diğer bununla ilgili kuruluşlar bu
kuruma yardımcı oluyor ki böylelikle de yabancı yatırımcılara yardımcı olmuş
oluyor ve bu noktada yabancı yatırımcılara bir kimlik numarası veriliyor ve bu
kimlik numarasını almak zorundalar yabancı yatırımcılar ve ön kayıt işlemlerine
de başlamış oluyorlar, web sitesi vasıtasıyla bunu yapmış oluyorlar. Ve bu
noktada önemli bir nokta daha var. O da şu. İran’da yabancı yatırımcılar yüzde
yüz oranında kendi sermayelerini ortama getirebiliyorlar ülkemizde yani
herhangi bir ortaklık, yerel ortaklık sahip olma zorunlulukları yok. Burada başka
husus ise, ben atladım bunu daha önce ifade etmeyi ama şunu söylemek
isterim. Yatırımcının sahip olduğu dokümanlar var, sahip olması gereken
dokümanlar var ve bunlarda diğer ülkelere benziyor. Sadece bir dakika
içerisinde eğer izin verirseniz sizlere bir öneride bulunmak istiyorum. Ve bu
117
önerim fikri mülkiyet hakları ile ilgili olacaktır. Fikri mülkiyet uygulamalarındaki
deneyimlere baktığımız zaman biz bu noktada bir protokol veya bir taslak,
sözleşme önerisinde bulunmak istiyoruz. Bir konvansiyon hazırlayalım diyoruz,
fikri mülkiyet anlamında. Bu konvansiyon veya sözleşme veya protokol olarak
adlandıracağımız çalışma İslam İşbirliği Teşkilatı üyeleri tarafından hazırlanabilir.
Dolayısıyla bir yatırımcı, bir yabancı şirket bir yatırım yapmak isterse İslam
İşbirliği Teşkilatı üye ülkelerinde o zaman bir standart durum olacaktır. Yani o
zaman diğer başka yerlere gidip de ayrı ayrı kayıtlar yapmayacaktır, tek bir
standart uygulama olacaktır. İran halihazırda böyle bir taslağı hazırlamak için
hazırdır ve bununla ilgili olarak ta bir model sunmaya hazırdır. Çok teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN : Gerçekten bu çok güzel ve ilginç bir öneri ve sanıyorum ki
değerlendirilecektir bu sonradan sonraki gelen toplantılar da dikkate alınacak
bir öneri olacaktır. Ve İslam İşbirliği çalışmalarında dikkate alınacaktır. Ben şunu
söylemek isterim aslına bakarsanız, AB’de böyle bir çalışma yapmak gerçekten
çok zor bir çalışma yani AB’de bir Avrupalı girişimcinin standartize edilmesi çok
zor olabilir. Özellikle sadece AB üye ülkeleri içinde değil ama gruplar oluşturmuş
olan ülkeler için böyle bir standardizasyon gerçekleştirmek zor olabilir. Ama
bildiğim kadarıyla bir örnek söylemek gerekirse Avusturalya ile Yeni Zelanda
arasında bir sistem var. Otomatik olarak birbirlerini tanıyan bir sistem var.
Dolayısıyla Yeni Zelanda’dan bir şirket Avustralya da bir işletme açmak istiyorsa
o zaman herhangi bir doküman sunması gerekmiyor. Çünkü elektronik kayıt
sistemi söz konusu ve bu kayıt sistemleri birbirlerine bağlantılı ve hali hazırda
Avustralya’daki ilgili otoritelerde, yetkililerde Yeni Zelandalı şirket hakkındaki
bilgiler mevcut. Sanıyorum ki bu konuyu hali hazırda değil ancak devam eden
etkinliklerde bunu tartışabiliriz diye düşünüyorum.
Şimdi Endonezya ile devam edelim.
ENDONEZYA : Teşekkür ederim Sayın Başkan. Endonezya da yabancı şirketlerin
kurulumu için üç adım izlenmesi gerekiyor. Öncelikle hazırlık aşamasında
sermaye yatırımlarını tescil ettirmeleri gerekiyor ve aynı zamanda bu aşamada
bir organizasyon gerçekleştirmesi lazım ve tek durak hizmetinin gerçekleşmesi
gerekiyor. Ve burada yatırımı koordine eden kurul tarafından gerçekleştirilmesi
gerekiyor. İkinci olarak ise yatırımcıların kendi şirketlerini tüzel kişilik olarak
118
tesis etmeleri gerekiyor ve bununla beraber İnsan Hakları ve Adalet
Bakanlığından onay almaları gerekiyor ve bunların hepsi yapıldıktan sonra üç
aşama elde edildikten sonra ve başarıldıktan sonra oluşturma için gerekli
tesislerin kurulması lazım ve lisanslandırma yapılması gerekiyor, sermaye
yatırımı yapılması için. Burada eğer yatırımcının herhangi bir mali tesise ihtiyacı
yoksa veya olanaklara ihtiyacı yoksa o zaman bu noktada bölgesel bir lisans elde
ediyor. Bu lisans tek durak ofisleri tarafından veriliyor. Ancak bir mali araca
ihtiyaç duyuyorlarsa o zaman burada Ticaret Bakanlığı’na başvurmaları
gerekiyor. Aynı zamanda da tek durak sistemleri ile bu çalışmalar yürütülmekte.
Üçüncü olarak eğer alt yapı hazırsa üretim yapmak için veya operasyonlar için o
zaman şirketin bir tür işletme yetkisine sahip olması gerekiyor lisansa sahip
olması gerekiyor ve Endonezya da ki tek durak ofisi veya tek pencere ofisleri
vasıtasıyla bunu yapması gerekiyor. Sanıyorum ki bu yabancı yatırım tek durak
ofisleri vasıtasıyla bu çalışmalar gerçekleştiriliyor Endonezya’da. Teşekkürler
Sayın Başkan.
BAŞKAN : Teşekkürler. Ben Gine’den katılımcıya söz vermek istiyorum. Buyurun.
GİNE : Teşekkürler Sayın Başkan. Gine Cumhuriyeti OHADA anlaşmasına bağlı
diğer ülkeler gibi buradaki düzenlemelere uymaktadır. Ve yabancı şirketlerin,
şubelerinin açılması ile ilgili olarak da çok basit bir süreç söz konusudur.
Birazdan sayacağım belgelerin sunulması gerekmektedir. Yatırım ajansımıza
sunulması gerekiyor bu dokümanların. Evet belgeler sırasıyla şunlar. Şube ya da
bağlantı ofisi söz konusu olduğunda kayıtları ana sözleşme Fransızca dilinde.
Temsilci ile ilgili bilgiler, kendisinin kimlik belgesi, kimliği olabilir ya da
pasaportu da olabilir. Kişinin yine şirket temsilcisinin iki tane fotoğrafı, yine
temsilcinin adli sicil belgesi, ana sözleşmenin kuruluş sözleşmesi yani ana
sözleşme yani ana şirketin sözleşmesinin bir kopyasının mutlaka sunulması
gerekiyor. Ve birde tabi bir takım masraflar var karşılanması gereken. Vergi
dairesine kaydının yapılması gerekiyor şirketin. Ticaret Siciline kayıt olması
gerekiyor. Ticaret sicil gazetesinde duyurunun çıkması gerekiyor ve idari bir
takım masraflar var. Yaklaşık 73-75 Euro gibi toplam bir masrafı var. Birde kayıt
masrafı var. Kayıt masrafı da şirketin ana sözleşmesine göre değişiyor, kayıt
ücreti şirkete göre değişiyor. Mesela anonim şirket ise farklı, bir ortaklık ise
farklı. Çok teşekkürler.
119
BAŞKAN : Biz de teşekkür ediyoruz. Evet Çad ile devam edelim lütfen.
ÇAD : Teşekkürler Sayın Başkan. Diğer meslektaşlarım tarafından zaten OHADA
bölgesi ile ilgili bütün bilgiler verilmiş durumda. Sadece bir iki konuyu
netleştirmek istiyorum OHADA ile ilgili ve ÇaD ile ilgili. ÇaD ile ilgili olarak şunu
söyleyebilirim. Senegal’li dostum adli sicil olayından bahsetti. Yani kişinin geldiği
ülkedeki adli siciline ihtiyaç var dedi. Yine OHADA da bir de bir yemin lazım,
yani adli sicilini istiyoruz birde kişi yemin ediyor ve 72 günlük de bir süreç var. O
süreç başlatıldıktan sonra o kişinin mutlaka bu süreçte gerekli olan belgeleri
sağlamış olması gerekiyor. Çok fazla bir farklılık yok yabancılar için. Tek fark
yabancılar şirket açmak istediklerinde ikametgaha sahip olmak durumundalar.
Ama bunun bir takım istisnaları da var. Çad’la mesela ikili anlaşma imzalamış
ülkeler için bu ikametgah şartı aranmıyor. Sadece bazı ülkelerin Çad’la ticari
anlaşmaları yok o zaman işte ikametgah şartı aranıyor. İkili anlaşma olduğu
zaman belgelerle ilgili olarak gerekse maliyetlerle ilgili olarak herhangi bir fark
yok yabancılar için.
BAŞKAN : Size iki şey sormak istiyorum. Delegeler şunu bahsetmişlerdi. Küçük
bir soru sormak istiyorum. Birçok delege şundan bahsetti. Adli sicil kaydından
bahsettiler. Bu adli sicil kaydı için kriter nedir? Hiçbir zaman yargılamaya maruz
kalmamış insan mı rahatlıkla iş açabilir ülkede? Yoksa bu kişi bir yatırımcı olarak
ülkesinde eğer yargılama gördüyse hüküm giymiş bir insansa eğer o zaman sizin
ülkenizde yine de iş yapabilir mi? Yani burada ki kriter nedir? Kişi hüküm giymişgiymemiş olma ihtimali veya bu konu nasıldır?
ÇAD : Şimdi bazı kişiler mesela ticaretten men edilmiş olabiliyorlar. O yüzden
işte biz temiz bir sicil, adli sicil istiyoruz. Bu yabancı kişinin adli sicilini sunması
için 72 gün lazım yani adli sicili sunmadan önce 72 gün süresi var 72 gün süreyi
de alabilmesi için bir yemin etmesi gerekiyor. Yani OHADA bölgesindeki tüm
ülkelerde bu geçerli.
BAŞKAN : Şimdi Burkina Faso ile devam edelim.
BURKİNA FASO : Teşekkürler. Burkina Faso’da açıkcası şartlar insanların
uyruklarına göre değişmiyor. Yabancılar Burkina Faso’lularla aynı şartlara tabi,
aynı belgeleri sunuyorlar. Gerçek olsalar, tüzel kişi de olsalar dokümanlar,
sunulacak dokümanlar aynıdır. Tek şart burada Ticaret Bakanlığından yabancı
120
kişinin bir talepte bulunması gerekiyor, bir yazı yazması gerekiyor. Onun
haricinde formaliteler aynı.
Şimdi ben şunu söylüyordum. Burkina Faso’da yabancılar şirketlerini Burkina
Faso’lularla aynı şartlara tabii olarak kurabiliyorlar. Yani ikametgah istemiyoruz,
tamamen Burkina Faso’lular hangi belgeleri sunuyorsa yabancılarda bizim
ülkemizde aynı belgeleri sunuyorlar. Arada herhangi bir fark yok. Tek bir fark
var daha doğrusu. Yabancılardan biz Bakanlığa bir yazı yazmasını istiyoruz. Yani
faaliyetin başlatılabilmesi için Bakanlığa bir mektup yazmaları gerekiyor. Ve bu
kişi tek durak ofise gidiyor, bir kişi belirliyor şirket temsilci o tek kişi gidiyor bu
mektubunu sunuyor yaklaşık zaten iki haftalık bir süre içerisinde Bakanlıktan
yetki veriliyor. Ve daha sonra şirket kurulum süresi başlıyor. Ticaret Mahkemesi
tarafından süreç başlatılıyor. Bir daha yabancının kalkıpta Ticaret Mahkemesine
gitmesi de gerekmiyor. Yani Burkina Faso’lularla tamamen aynı süreç burada da
geçerli. Teşekkür ederim.
BAŞKAN : Şimdi Azerbaycan’ı atlıyoruz. Ve Cezayir’e geçiyoruz.
CEZAYİR : Teşekkürler Sayın Başkan. Cezayir’de ben şimdi son söz alan kişiyim.
Bir dakika daha fazla konuşabilirsem çok teşekkür ederim. Çünkü bizim
sistemimiz buraya kadar konuşmuş olan arkadaşların bahsettiği sistemlerden
biraz farklı her şeyden önce Cezayir’de bizim iki tür yabancı yatırımımız oluyor.
Türkiye’de olduğu gibi bizde de bir yabancı şirketlerin temsil ofisi var. Bunlar
tüccarlar değil bunlar temsil ofisleri, şubeler sadece idari anlamda işlev
görüyorlar yani yabancı şirketi temsil ediyorlar sadece bir lezyon ofisi bunlar
yani ticari faaliyet gerçekleştirmiyorlar ülkemizde. Sanayi alanında faaliyet
gösteren, ya da ticaret alanında faaliyet gösteren şirketler de var tabii ki. Ticaret
sicili ile ilgili olarak formaliteler tamamen Cezayirlilerle aynı yani bütün
dokümanlar aynı. Sayın Başkan bu soruyu sormuştunuz siz. Mesela adli sicilden
bahsetmiştiniz. Biz de istiyoruz. Tüm tüccarlardan ya da şirket temsilcilerinden
adli sicil belgesini istiyoruz. Hatta bununla ilgili bir yasamız da var. Ticari
faaliyetlerle ilgili yasa. Adli sicilde 14 tane şart var. Mesela yolsuzluk yapıldıysa
herhangi bir ihlal yapıldıysa kabul edilmiyor o şirket kurulumu yani belli şartlara
bağlı adli sicil değerlendirmemiz. Bir takım prensiplere bağlı işte fonların kötüye
kullanılması, yolsuzluk, uyuşturucu kaçakçılığı, kara para aklama gibi
faaliyetlerde bulunduysa daha önce şahıs tabii ki şirketin açılmasına izin
121
verilmiyor. Bu durum böyle.Sunulacak olan belgeler ile ilgili, doğum belgesi
yabancı kişinin doğum belgesi, adli sicil belgesinin Arapçaya çevrilmesini
istiyoruz oradaki konsolosluk bunu yapabilir. Ülkemizdeki konsolosluk bunu
yapabilir. Ticaret siciline kayıt ise Cezayirlilerle ayın sürece tabi. Finans yasamız,
2009’da çıkan finans kanunumuz bir takım şartları da beraberinde getirdi.
Yabancı bir yatırım projesi eğer ürün ve hizmet üretimini öngörüyorsa yatırım
ajansına mutlaka yapılacak yatırımın içeriğinin deklare edilmesi gerekiyor. Bu
yasa burada kuruluş sözleşmesinde yani Cezayir’de kurulacak şirketin kuruluş
sözleşmesinde sermayenin yüzde elli birinin Cezayirlilere ait olması lazım, yüzde
kırk dokuzu ancak yabancılara ait olabilir eğer üretim söz konusu ise. İthalat,
ihracat yapmak söz konusu ise biraz daha az esnek bir durum söz konusu. Ana
sözleşmede mutlaka sermayenin, ana sermayenin yüzde otuzunun Cezayirli
olması, yüzde yetmişinin ise yabancılara ait olması gerekiyor. Yani çok
serbest.Şimdi bu şartları söyledikten sonra, tüzüğün notere mutlaka
onaylatılması mutlaka gerekiyor. 51’e 49 sayılı yasa bunları öngörüyor. Bu
formaliteler yapıldıktan ve ana tüzük oluştuktan sonra yabancı şirket ticaret
siciline Cezayirliler nasıl kayıt oluyorsa aynı şekilde kayıt oluyor herhangi bir fark
yok. Şunu da söyleyeyim. Yabancı bir şirket Cezayir de yüzde yüz bir sermaye ile
yerleşemez mutlaka Cezayirli bir ortağı olması gerekiyor. Yine yabancı yatırımlar
ortaklıkla gerçekleşebilir. Bütün yatırımların Ulusal Yatırım Konseyi tarafından
incelenmesi gerekir. Bu analiz mecburidir. Yani bu bir mini hükümet gibi
düşünün. Ortaklığa tabi dahi olsa bu proje yine de böyle bir analiz sürecinden
geçmesi gerekiyor Cezayir’de. Faaliyetlerle ilgili olarak yine yabancılar için de
aynı şartlar geçerli herhangi bir istisna yok. Bankalar ve finans şirketleri için
biraz farklar var. Burada artık bakanlık karar vermiyor, merkez bankası ancak
yabancı bir bankanın gelip yerleşmesi ile ilgili karar alabiliyor. Çok kısaca ve çok
hızlı bir şekilde yine devam edecek olursam sayın başkan hanımefendiler,
beyefendiler birkaç istatistiki rakam sunmak istiyorum sizlere kısıtlamalarla ilgili
olarak, bütün düzenlemeler kesinlikle yatırım sayısını azaltmadı. Mesela en son
Renault geldi ülkemize 20.000 aracın montajını gerçekleştirmek için Cezayir’de
tesisini kurdu. Yüzde elli biri Cezayirlilere ait yüzde kırk dokuzu Renault’a ait bu
şirketin. Evet şu anda yaklaşık 10.000 yabancı şirket var faaliyetlerine devam
eden bunların yüzde yetmişi tüzel şirketler, yüzde otuzu gerçek şirketler.
Yaklaşık 10.000 şirket var dediğim gibi bunlardan 6.300 tüzel şirket ki bunlar
122
arasında İslam İşbirliği Teşkilatına üye ülkelerden çok sayıda şirket var
ülkemizde yine hizmet sektöründe yine çok sayıda yabancı şirket var. Sinai
üretimde, sanayi üretiminde yine yetmiş üç, yüzde yetmiş üç oranında şirket
var. İthalat, ihracatta yüzde yirmi iki oranında, yine Türk şirketler söz konusu
olduğunda, şu anda ülkemizde yaklaşık 580 adet Türk şirketi var ve yabancı
şirketlerin yüzde beşini oluşturuyorlar. Teşekkürler sayın Başkan ve
hanımefendiler ve beyefendiler.
BAŞKAN : Çok teşekkür ederim, çok bilgilendirici bir konuşma idi. Ve gerçekten
güzel bir tartışmalı ve herkes deneyimini paylaşmak istiyor. Ancak bir sonraki
oturuma devam etmemiz lazım. Ara vermeden, birkaç noktaya değinmek
istiyorum bu oturuma ilişkin özetleme yapmak istiyorum. Birçok katılımcıdan
duyduğumuz üzere üç ana durum söz konusu. Bu yabancı katılımı ile ilgili
olarak, ekonomiye katılımlarla ilgili ve ticaret sicillerle ilgili. Birincisi yüzde yüz
yabancı yatırımlı şirketler o söz konusu ülkede kalabiliyorlar ve bu şirketlerin
çoğunluğu yüzde yüz yabancı sahiplenme söz konusu olabiliyor ve yerel
şirketlerin yanında yer alabiliyor ve ikinci konusu ise ortak girişim yani yerel ve
yabancı sermaye ile oluşturulan girişimler söz konusu ve burada delegeler hali
hazırda bu konulara ilişkin bazı vakaları sundular ve burada bazı ünitelere bağlı
olaraktan bu tür ortaklıklar oluşturulabiliyor. Ve belli alanlarda sanayi veya
ihracat alanlarında çalışmalar yapılabiliyor. Üçüncü durum ise gerçekten bir ofis
açma yabancı şirketin ofisine veya şubesini açması olabiliyor ama bu durum
biraz daha farklılık gösterebiliyor. Genel olarak dört durum var. Bu tabii ki İİT’de
çok yaygın bir durum değil ancak Off-shore şirketlerin kurulması yani sizin
ülkenizde şirket var ama bu denizler ötesinde, deniz açığında bir işleyişi var.
Ama genel olarak gördüğüm kadarıyla bu güzel bir uygulama yani çok fazla bir
süreç çok fazla ve farklılık göstermiyor yani işlerin kurulumu veya yerel sermaye
olsun, yabancı sermaye olsun farklılık göstermiyor. Ancak süreçler açısından
baktığımızda hali hazırda yine sicil kayıtları üzerinden gidiliyor ve aynı sayıda
dokümanları gerektiriyor. Ve az ya da çok aynı zamanı gerektiriyor. Dolayısıyla
burada yine sicil kaydı dediğimiz zaman, ticaret sicil kaydı dediğimiz zaman
yerel bir işi veya şirketin kurulması, kapatılması veya bir şirketin kayıt altına
alınması, sermaye, yabancı sermaye gerçekten çok büyük önem arz ediyor. Sizin
aktif katılımınız için çok teşekkür ediyorum. Ve bir sonraki oturumla devam
123
etmek istiyoruz. Ve burada birkaç tane de özel sunum olacak burada tekrar çok
teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Teşekkürler Andre.
Bundan sonraki bölümde iki sunuşumuz var sadece. Hemen arkasından kapanış
oturumu ve katılım sertifikalarının verilmesine gececeğiz. Uygun görürseniz bir
15 dakikalık kısa bir çay-kahve arası verelim. 15 dakika sonra başlayalım, çünkü
diğerleri kısa, öyle başlayalım. Bir 15 dakika. Teşekkürler.
OTURUM VII - GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI İLE
AVRUPA BİRLİĞİ TÜRKİYE DELEGASYONU SUNUMLARI
BAŞKAN - Saygıdeğer katılımcılar son oturumumuza hoş geldiniz. Bu oturumda
uluslararası uygulamalar tecrübeler hakkında sizlerden bilgi alacağız. Avrupa
Birliği Türkiye Delegasyonu şirketler hukuku sektör sorumlusu Sayın Umut İlkay
Kavlak AB’deki ticaret sicillerine ilişkin en son direktif hakkında bilgiler verecek,
katkısı için şimdiden çok teşekkür ediyoruz. Buyurun efendim.
AB TÜRKİYE DELEGASYONU - Teşekkür ederim. Merhaba hepiniz hoş geldiniz.
Umarım yararlı bir toplantı olmuştur. Ben de bu konuda uzun yıllardır
çalışmakla birlikte ilk defa Türkiye‘de ticaret sicilleri ile ilgili bir toplantıya
katılıyorum. Benim içinde yararlı olacak oldu bile. Merkezi sicillerin, ticaret
sicillerinin ve şirket sicillerinin bağlantılılandırılmasına ilişkin 2012 ye 17 sayılı
AB yönergesi hakkında konuşacağım. Bu yönerge çok yeni bir yönerge, geçen yıl
yürürlüğe girdi 7 Temmuz 2012’de. Üye ülkeler iç hukuklarına aktarmış değiller
dolayısıyla henüz tam anlamıyla uygulaması da başlamadı. Ama yine de elimden
geldiğince son durumu anlatmaya çalışacağım. Size dediğim gibi geçen yıl
yürürlüğe girdi 13 Haziran 2012 tarihli ticaret sicillerini de içeriyor ama aslında
bütün sicilleri ilgilendiren bir işbirliği söz konusu ve yani tapu sicilleri de dahil
bunun içerisine ve ama yani diğer siciller arasındaki işbirliği açısından örnek
oluşturacağı söyleniyor. Burada amaç Avrupa Birliği ülkeleri arasında ticaret
sicilleri ile ilgili bilgi akışını ve değişimini sağlamak diğer üye ülkelerde araştırma
yapılabilmesine imkan sağlamak; bu amacın aracı ise Avrupa merkezi platformu
veya Avrupa genel platformu diyebileceğimiz bir arayüz üzerinden ulusal siciller
arasındaki bilgi paylaşımının etkinleştirilmesi; ulusal sicillerden de e –adalet
124
portalına bilgi aktarımını ve araştırmayı mümkün kılacak bir akışın sağlanması.
Avrupa Komisyonu teknik gerekliliklerle ilgili çalışmayı yapmak üzere
yetkilendirildi. Avrupa parlamentosu ve konseyi tarafından Avrupa Birliği
çapında şirketlerin ve şubelerinin özgün kodları olacak sistem içerisinde. Bu son
yönerge ile aslında önceki bu alandaki düzenlemelere değişiklikler getirildi ve
eklemeler yapıldı. Daha önce şirket tescili ile ilgili Avrupa Birliği yönergesine
yeni maddeler eklendi. Daha önce yürürlükte bulunan sınırı aşan şirket
birleşmeleri yönergesi değiştirildi. Ve başka ülkede faaliyet gösteren yabancı
şirketlerin şube açabilmesine ilişkin yönergede de değişiklikler oldu. Getirilen
sistem az önce de söylediğim gibi üye ülke sicillerinin Avrupa merkezi platformu
üzerinden ki bu platform Avrupa komisyonu tarafından kamu ihalesi kurallarına
uygun olarak belirlenen bir üçüncü tarafça yapılacak. Komisyon şu anda ihale
şartnamesinin hazırlığı ile ilgili çalışmaları sürdürmekte ve üye ülkelerle bununla
ilgili görüşmeler yapmakta. Ekim ayı içerisinde böyle bir görüşme yapılacak.
Bağlantı noktası olarak Avrupa düzeyinde hizmet sağlayacak olan e-adalet
portalı kullanılacak ve üye ülkeler aslında yine de kendi bağlantı noktalarını
seçimlik olarak belirleyebilirler. Bu platforma yüklenecek bilgilerden bahsetmek
istiyorum. Şirket belgelerinin elektronik kopyaları üye ülkeler bu belgeleri sicile
alındığından itibaren 21 gün içerisinde kaydetmek durumundalar. Muhasebe
kayıtları finansal raporlama kayıtları bundan muaf arama sistemi bu belgeleri
açıklayan bazı standart işaretler ile birlikte bütün AB dillerinde erişilebilir olacak
buradaki önemli ayrıntı üye ülke sicillerinin diğer dillerde de erişilebilir olması
değil oluşturulacak sistemin yani araştırmayı yapmak istediğinde herhangi bir
ülkeden Avrupa birliği üyesi ülkeden veya dışarıdan da aslında araştırmayı
yapmak isteyen kişinin kendi dilinde nerden bağlanıyorsa o dilde bu programı
uygulayabilir kullanabilir olması esas. Diğer türlü zaten bütün belgelerin bütün
dillere çevrilmesi imkansız bir şey şubelere ilişkin kayıtların elektronik kopyaları
da burada olacak şirketin kurulması sona ermesi sicilden terkini iflası gibi hukuki
sonucu olan her türlü bilgiler gecikmeksizin sisteme yüklenmeli sınırı aşan
birleşmelerde. Yeni şirket tescil olur olmaz eski şirketin terkini bilgileri de
eklenmeli üye ülkelerdeki e-adalet portalına ki bilgilerin güncelliğini de temin
etmeli. Aslında bu işbirliği ile yakın gelecekte bütün resmi sicillerin birbirleriyle
birbirlerini görür ve birbirleriyle bilgi değişimine elverişli olması hedefleniyor.
Çünkü mahkemeler de erişebilecek, işte tapu da erişebilecek bu sicillere bir
125
kısım bilgilere ücretli erişilebilir olsa da bazı bilgilerin mutlaka her koşulda
ücretsiz sağlanması esası kabul edilmiş durumda. Yabancı şirketlerin şubeleriyle
ilgili bilgiler bakımından şubenin kayıtlı olduğu sicil idaresi gecikmeksizin ana
şirketin sona ermesiyle ilgili her türlü bilgiye erişebilmeli burada. Aslında
bilindiği üzere bütün hukuk kuralları deneyimlerin sonucunda oluşturulur. Şöyle
şeyler yaşandığı için bir ülkede ana şirketin tasfiyesine rağmen ortadan
kalkmasına rağmen şubesinin ticari faaliyetine davam etmesinin çeşitli
sakıncalar doğurabilmesi hukuki güvenliği tehdit eder olmasından dolayı
şubelerle ilgili ayrıntılı hükümler var. Şubelerde bu yüzden sicilden
gecikmeksizin silinebilmeli ana şirketin sona ermesi şirketin nevi değiştirmesi
birleşme, ayrılma veya şirket merkezinin başka bir ülkeye taşınması gibi bir
nedenle oluyorsa yani bir formalite işlemi ise şube silinmeyecek. Şubelerinde
ana şirketler gibi özgün kodlarla tanımlanması söz konusu bir tür kimlik
numarası gibi ya da pasaport numarası gibi siciller arasındaki bağlantı da
kullanılacak özgün kodlar şirketin yazışmalarında ticari evrakında kullanılmak
zorunda değil yine. Avrupa Komisyonu bu şubelerle ilgili IT altyapısını ve
kodların kullanımını tanımlayan teknik şartları kabul edecek ve hazırlayacak
kodlar en azından sicil ülkesini, kaynak yerel sicili şirketin veya şubenin sicil
numarasını ve ayırt edici diğer bilgileri içerecek bu sistemin finansmanı nasıl
olacak peki. Avrupa komisyonu merkezi platformun oluşturulmasından
sorumlu. Şu anda zaten bir uygulama belgesi hazırlanıyor. Ve ondan sonra
önümüzdeki sene sanıyorum ihalelendirme çalışmaları başlayacak. Üye ülkeler
sisteme bağlantı için gerekli masrafları karşılayacaklar ve temel bilgiler az
öncede söylediğim gibi ücretsiz sunulacak. Şirketin adı ve türü, tescil ofisi ve
ülkesi şirket sicil numarası bunlar mutlaka ücretsiz erişilebilecek. Diğer bilgiler
için üye ülkeler ücret alabilirler ama bu ücret kesinlikle idari masrafları
geçemeyecek. Ana şirket sicili ile şube sicili şube sicili arasındaki bilgi değişimi
sicil idareleri için ücretsiz olacak. Sicil idareleri için diye dikkat çekmek isterim:
07 Temmuz 2014 e kadar geçen sene kabul edilmişti dediğim gibi iki senelik bir
kabul süresi iç hukuka aktarma süresi belirlendi. Üye devletler iç hukuka
yönergeyi aktarmalılar. Komisyonunun şartname için harekete geçmesi gereken
son tarihte 07 Temmuz 2015. Ama gelecek sene itibariyle bu çalışmaların tam
olarak başlanması daha doğrusu teknik şartnamenin hazır olması öngörülüyor.
Yani kısaca toparlarsak merkezi bir veri tabanından bahsetmiyoruz. Ama
126
merkezi bir Avrupa komisyonunun üstlendiği bir platform üzerinden veri
paylaşımını öngörüyoruz. Aslında bu veri paylaşımı bu günde mevcut gönüllülük
esasına göre zaten mevcuttu fakat bu düzenleme ile kendilerini bağlamış
oldular. Ve hem üye devletlere hem Avrupa komisyonuna ödevler yüklendi.
Yerel sicillerin işleyişi devam edecek platform vasıtasıyla da iletişim söz konusu
genel araştırma kamuya açık olan ve platforma erişim e-adalet programı
üzerinden olacak. Galiba ben slaytları ilerletmeyi unuttum özür diliyorum sizden
. Çok böyle bir özetle belki bir şey söylersem Avrupa birliği delegasyonundan
geliyorum söylemiştim Brüksel’den değil. Yani bu konu ilk defa çalışılıyor bu
şekilde TİKA’’ya ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na ve İslam İşbirliği Teşkilatı’na
teşekkür ederim. Yanı ben de şirketler hukuku sektöründe uzun yıllardır
çalışıyorum ama benim içinde böyle bir toplantı ilk. Önümüzdeki günlerde zaten
geçen yıl bizim yeni ticaret yasamız kabul edildi bildiğim kadarıyla Gümrük ve
Ticaret Bakanlığı’nın hazırladığı. Online şirket tescili sistemi de yüzde sekseksen
oranında operasyonel oldu. Bu konuda daha fazla çalışma yapılması için gerekli
işbirliğini Avrupa Birliği Delegasyonu olarak hazırız, onu belirtmek isterim son
olarak henüz uygulaması olmayan düzenleme olduğu için pratik sorulara yanıt
verebilir miyim bilmiyorum ama soru kısmında başka şeyler sorulursa merak
edilirse hazırlamaya yanıtlama hazırım.
BAŞKAN - Biz çok teşekkür ediyoruz. Avrupa birliğinde tek pazarın ve ülkeler
arası ticaretin artırılması ve üye ülke refahlarının katkı sağlaması açısından çok
önemli katkılar sağlayacak bir direktif uygulamasını göreceğiz fakat biz eminiz
katkı olacağından çünkü başka uluslarda örnek oluyor. Şimdi ticaret sicil
teşkilatları arasındaki uluslar arası işbirlikleri konusunda bir sunuşumuz var
çalıştayımızın emektarlarından gizli kahramanlarından Sn. Şenol Sancak hepiniz
onun ismini hepimizden daha çok biliyorsunuz o sunuşunu yapacak bekliyoruz.
İÇ TİCARET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ - Teşekkür ederim Sayın Başkan ve saygıdeğer
delegeler. Normalde bu oturum 1,5 saatlik ve Umut hanımla benim
sunumumun olduğu bir oturum olacaktı, o yüzden kısa zamanda anlatmaya
çalışacağım umarım anlaşılabilirliğinden bir şey kaybetmez sunumumu beş
parçaya bölmüştüm. ilk kısmında uluslarararsılaşma kavramından
bahsedeceğim. Bu kavramı çok fazla yani şimdi çabuk geçeceğim ama hani
Kavramın ilk ortaya çıkmasından daha sonra gelişiminden bahsedeceğim çünkü
127
kavram 80’ lif yıllarda tanımlanıyor ve ondan sonra sürekli birçok şeyi kapsam
dahiline alarak genişliyor ve daha çok alanı içine alıyor daha sonra COMCEC
stratejisinden bahsedeceğim ama buda çok öz olacak çünkü sadece uluslar
ararsılaştırma ve uluslar arası ticaretle ilişkin bir iki hususunu söyleyeceğim.
Dünya örneklerinden bahsedeceğim ama burada işte dünya örneği diye
bahsettiğim CRF, ECRF ve İACCA kuruluşlarından bahsedeceğim ama bunlarında
nasıl işlediklerine veya üyelik yapılarına falan değinmeyeceğim. Sadece kuruluş
süreçlerinden ve üye sayılarını söyleyeceğim. Çünkü bunu zaten bir sonraki
amaçları ve katkıları bölümüne geçiş için kullanacağım bu bölümü yine ifade
ettiğim gibi dördüncü bölümde amaçları ve katkılarına değineceğim ki çünkü
biliyorsunuz bu önemli bizde bu çalıştaysa bu doğrultuda bir sonuç elde etmeye
çalıştık en azından umarım başarılı olmuşuzdur son kısımda da buna
değineceğim. Uluslararacılaştırmaya geçersem ilk seksenlerde bazı firmaların
uluslar arası işlemlerini artırmalarını sağlayan süreç olarak tanımlanıyor. Bu
daha ilk tanımlanma zamanları sonrasında OECD doksanlarda bir işletme ulusal
sınırların ötesinde rekabet etmeye çalıştığında ortaya çıkan süreçtir diyor
bundan sonra kavram az önce de bahsettiğim gibi sürekli genişleyerek bir çok
şeyi içine alıyor işte işletmenin uluslar arası arenada başarılı olması bunun içine
giriyor yani başarı bir parametre olarak kullanılıyor daha sonra kavramın
gerçekleştirildiği durum, çevre, lokasyon yine araştırmalara konu oluyor
uluslararasılaştırmaya üzerine yapılan araştırmalar genişledikçe daha sonra
uluslar arası ticaret, piyasa giriş, KOBİ’lerin uluslar arası ticaretteki yeri gibi
konularda yine kavramın dahiline giriyor. Bunlar bahsettiklerim daha sonra
aslında bu çalıştayı düzenlediğimiz temanın KOBİ’ler üzerine olması ve bu
çalıştayın bu kapsamda değerlendirmemiz aslında tam da bu nedenle
gerçekleşiyor. Çünkü ikibinli yıllardan sonra hızla artan uluslararası ticarette
ihracat ekonomisi de oldukça önemli bir yer tutuyor. Belki KOBİ’ler’in buradaki
payı çok küçük ama zaten amaçları da ihracat ekonomisinde bir yer
edinebilmektir.Bu aslında günümüz dünyasında mevcut teknolojik gelişmeyle
sağlanabilir. Bu kolaylık KOBİ’lere sağlanabilir daha sonra teknolojik gelişme
uluslararası ulaşım maliyetlerini azaltma ve ticari engellerin kaldırılmasıyla da
bu sağlanabilir. Sağlanabilir. KOBİ’lerin uluslar arası ticarette yer almasının
sağlanabilmesine rağmen şu anda KOBİ’lerin uluslararası ticaretteki payına
baktığımız zaman yurt içindeki ticaretle çok ters olduğunu görüyoruz. Çünkü
128
ülkelerimize bakınca yüzde doksanların üzerinde üretimlerin istihdamda bir payı
varken uluslararası ticarette KOBİ’lerin çok daha az bir hacme sahip olduğunu
görüyoruz. Bu anlamda bu çalıştayın KOBİ’lerin artan önemi, Kobiler teması
çerçevesinde gerçekleştirilmesini anlamlı buluyorum. Peki KOBİ’lerin ihracat
ekonomilerinde bu kadar yer almasının istenmesi ve KOBİ’ler açısından neden
bu kadar önem arz ettiğine bakarsak ne kadar çok dünya ticaretine entegre
olurlarsa riski o kadar azaltan bir döneme gelmiş bulunmakta olduğumuzu
göreceğiz. Küreseleşmeden dolayı çünkü artık ulusal ekonomiler çok fazla
uluslar arası ekonomiye duyarlı hale geldiğinden bir ekonomi uluslararası
ticarette ihracat ekonomisinde ne kadar çok yer alırsa o kadar fazla esnek bir
yapıya sahip olması gündeme geliyor. Yine bu çerçevede hani bahsettiğim gibi
ülkelerin gelişmişlik stratejileri artık uluslararası ticaret ve buda ticari
serbestleşme, ticareti kolaylaştırma, geliştirme ve finansmanı erişimi geliştirme
noktasında ülkeler bir araya geliyor ve çalışıyorlar çünkü artık gelişmişlik
endeksi bunun üzerine kuruluyor. Ve bu noktada çift taraflı bölgesel veya işte
ülkelerarası çeşitli bir araya gelişler oluyor ve bu gelişlerle ülkeler kendi
ekonomilerinin gelişmelerini katkı sunmayı sağlıyorlar ki zaten İSEDAK stratejisi
de bu amaçla hizmet eden bir uluslararası kuruluşun bir komitesi peki İSEDAK
hani bu uluslararasılaşma ve uluslararası ticaretin geliştirilmesi yönünde ne gibi
amaçlar güdüyor oluşuna bakarsak zaten üye ülkelerde deneyim ve teknik bilgi
paylaşımını kolaylaştırarak ticaret ile ilgili kurumsal gelişmeyi ve insan
kapasitesini artırmayı amaçlamaktadır. Amaçlarının arasından bir tanesi
dolayısıyla bu yönde hizmet eden kurumlardan bir tanesine şimdi ye kadar
anlattıklarıma bakarsak ilk başta bahsettiğim uluslararasılaşma kavramı daha
sonrasında KOBİ’lerin bu uluslararasılışma ve uluslararası ticaret diye yer
alması ihtiyacını ve İSEDAK stratejisinde olduğu gibi ticareti kolaylaştırma
amacının bizi getirdiği noktaya bakarsak iyi işleyen, uyumlaştırılmış, zaman
tasarrufu eden ve böylece işletmeler üzerinde herhangi bir yük oluşturmayan
kamu kurumlarını ve ajanslarının sonucuna bizi çıkarıyor. Şimdiye kadar
anlattıklarım böylesi amaçlara ulaşmak için işte bu ülkeleri çatısı altına getiren
kurumlar oluyor. Ekonomik anlamda ticaret sicilleri teşkilatı anlamında bu
ülkeleri bir araya getiren kuruluşlara bakınca bunlar CRF, ECRF ve IACC oluyor.
CRF’e bakarsak ilk başta 1999 yılında asya pasifik işletme sicilleri forumu olarak
kurulmasına ve yıllık olarak toplanmasına 2013 yılında karar veriliyor. Daha
129
sonra 2005te corporate register form olarak adı değiştiriliyor ve bölgesel
özellikten çıkarılarak genel bir isim veriliyor. Şu anda 48 ülkesi var. Aramızda bu
kuruluşa üye ülkeler de var. En son toplantısında 53 ülkeden 185 katılımcı
katılım sağladı. ECRF’ye bakarsak yine bahsettiğim gibi bunların sadece
kuruluşundan ve üye sayılarından bahsedip geçeceğim. İspanya Cumhuriyeti
tarafından davet edilmesi ve bunun üzerine bir toplantı yapılması sonrasında bu
teşkilat kuruluyor 1998 yılında ilk toplanma oluyor, 2000 yılında kuruluyor 32
üyesi var. 2013 yılında bu üç kuruluşun üye ülkelerini de içine alan bir rapor
hazırladılar. Bu hazırlanan rapor, 2003 yılında ECRF tarafından hazırlandı. IACC
ise daha çok Amerika tarafındaki ülkelerin üye olduğu Amerika kıtasındaki
ülkelerin üye olduğu bir kuruluş. İlk 1978 yılında kuruluyor ve bugünkü adını
2002 yılında alıyor. Bahsettiğim gibi altı kanatta iki federal ajans ve 44 Amerika
kıtası devletinin üye olduğu bir kuruluş. 2013 yılındaki ECRF raporunda yer
alıyor. Peki bu kuruluşlar bir araya gelerek yaptıkları çalışmalarla neye hizmet
ediyorlar? Ben sunumda en çok bence önemli olan kısım olarak burayı
düşünüyorum. İşbirliğine gelirsek yani bu anlamda anlatacağım ilk husus işbirliği
hakkında yaptıkları düzenlemeler üzerine oluyor. Buradaki düzenlemeler hem
siciller tarafından uygulanan düzenlemeler olabiliyor hem de sicilleri bir şekilde
etkileyecek diğer üst düzey kanunlar çerçevesinde de olabiliyor. Bunlar ticaret
kanununda oluyor daha genel kanunlar, yönetmelikler, tüzükler de olabiliyor.
Burada sadece ticaret sicilleri ile dediğim gibi doğrudan ilgili olmak zorunda
değil. Daha sonra teknik ve pratik süreçlerin idaresi anlamında bir işbirliği alanı
var. Bildiğiniz gibi süreçler ülkelerin uluslararası ticarete aynı zamanda bir engel
oluşturabiliyorlar. Bu kapsamda ülkeler bu süreçleri nasıl yönetecekleri
konusunda
işbirliği
yapabilmekte
kendi
süreç
ve
sistemlerini
geliştirebilmektedirler. Kaldırdıkları prosedürleri ve kanunları artık
gerektirmeyen eski uygulamalar alanında da işbirliği yapabilmektedirler. Yine
diğer işbirliği alanı ise özellikle mesela burada gerçekleştirilen çalıştayın verdiği
en önemli sonuçlardan birinin bu olduğunu düşünüyorum. Birbirlerini
tanımalarını sağlıyorlar her birinin sorumluluk alanını, görev alanını, çalışma
alanını birbirlerini tanıyorlar ve bu noktada kendilerine artı yönde dersler
çıkarıp veya kendi eksikliklerini görebiliyorlar. Ve daha fazla irtibat sağlayacak
bir fırsatı yakalıyorlar.Bu sayede buradaki çalıştay veya bu toplantı bu
kuruluşların toplantıları çok kısa süreli 2 günlük, 1 haftalık olabiliyor fakat
130
bunun devamının olabilmesi gerekiyor. Bunun içinde daha fazla irtibat büroları
irtibatın sağlanması hizmet eden bir işbirliği oluyor. İşbirliği paylaşım ve
planlama diye bahsettiğim üç seçenek birbiriyle alakasız değil. aslında
Tamamen birbirinden çok kesin hatlarla ayrılamayan alanlar bu işbirliği ve
tanışma sonrası eksikleri görmeye fazlalıklarını ayıklamaya ve sonrasında
Çalıştay toplantıları sonrasında yeni teknolojilerin tanıtımı oluyor burada da
mesela merkezi ve online sicil sistemi olan birçok ülke bahsetti. Bu noktada
birbirlerine yeni teknolojilerin paylaşımından bahsediyorlar ve bilgilere daha
kolay erişimin nasıl mümkün olacağı hususunu paylaşıyorlar. Yine zaten böylesi
teknolojik ve elektronik sistemlerin kurulması basitleştirmeyi beraberinde
getiriyor. Bunun sonucunda da planlamalara gidiyorlar hem bu sistemleri REC
sistemleri için birbirleriyle yapacakları işbirlikleri doğrultusunda hem daha
sonraki çalışmalar için planlama yapıyorlar ve böylece hem gelecek nesil
girişimcilerin ihtiyaçlarına yönelik hem de sonraki ekonomik duruma yönelik
birbirlerinin ihtiyaçlarını da görüp bu nokta da potansiyel çözümler
sunabiliyorlar. Sonuç olarak ben bu workshop’ın bu kurumların hizmet ettiği
amaçlar doğrultusunda bir amaç sunacağını düşünerek böyle bir şey
çerçevesinde çalıştığımızı umuyorum. Umarım bu noktada aynı şekilde hizmet
etmiştir ve o şekilde de sonuçlanacaktır. Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Ben de Şenol Bey’in gerek çalıştayın başından sonuna kadar, her
adımındaki çok özverili katkıları için ve sunuşundaki değerli bilgiler için teşekkür
ediyoruz.
OTURUM VIII – GENEL DEĞERLENDİRME VE KAPANIŞ
BAŞKAN - Şimdi ara vermeden kapanış oturumuna devam edelim diye
düşünüyoruz. Bu çalıştayı organize ederken gerek yurt içi gerekse uluslararası
ticarette çok önemli olan ticaret sicilleri arasında işbirliği ve ticaret sicillerinin
konuşulmasını amaçladık. Kendi adıma pek çok ortak yönümüz olduğunu
düşünüyorum. Üye ülkelerin pek çoğunda işbirliğine uygun bir alt yapı olduğunu
gördüm. Mesela Cezayir de, Azerbaycan da bunu gördüm. Bazı üye
ülkelerimizde şu anda belki bilgi paylaşımına uygun olmayan altyapı olabilir
fakat geliştirilebileceğini ve geliştirmeye müsait olduğunu da gördük. Kendi
131
adıma yeni bilgiler edindim. Mesela Ohada süreci hakkında bilgi yoktu. Bu
ülkelerin işbirliği sürecinde olduğunu görüyoruz. Avrupa Birliği içerisindeki
refahın ve ticaretin artırılması için siciller arası işbirliğinin zorunlu hale
getirildiğini görüyoruz. Kendi açımdan veya dünya çapında genel olarak hiçbir
kimse açısından Amerika’nın yeniden keşfedilmesine ihtiyaç yok. Dolayısıyla iyi
uygulamaları görerek bunlardan örnek alarak kendi aramızda da işbirliğini
geliştirebileceğimizi düşündüm. Gene kendi adıma hiçbir konuda birbirimize
herhangi bir empozede bulunmadan fakat birbirimizle bu konuyu tartışmaya ve
bu konudaki işbirliğine devam etmemizin gerekli olduğunu düşündüm. Şimdi
sizlerin de görüşünü almak istiyoruz. Biz bu çalıştayı başlattık faydalı oldu mu?
Biz sizleri burada misafir etmekten mutluyuz. Sizlerin kısaca görüşünü aldıktan
sonra genel bir toparlama yaparak sonuçlar hakkında kısa bir bilgi vermek
istiyorum. Şimdi görüşünü belirtmek isteyen varsa buyursun. İlk başta
Moritanya söz almak istiyor. Buyurunuz.
MORİTANYA: Öncelikle yine COMCEC’in almış olduğu bu insiyatiften dolayı hem
Türk hükümetine hem de COMCEC’e bizleri burada iki gün boyunca bir araya
getirdiği için teşekkür etmek istiyorum. Çünkü ben birçok bilgi paylaşımına tanık
oldum, deneyim paylaşımlarını gördük ama deminki sunumla birlikte bir
öneride bulunmak istiyorum. Bu fırsatı ve bu bilgi paylaşımını iki gün boyunca
paylaştıklarımızı daha da sağlamlaştırmak adına bu daha da sağlamlaştırmak
adına organizatörlerin belki bir ticari sicil merkezi ağı kurabileceklerini önermek
isterim. Ve bu ağ sayesinde farklı merkezler arasındaki işbirliği güçlendirilmekle
kalmayıp aynı zamanda İslam ülkeleri arasında da bir platform kurulmasını
sağlayacak ve burada teknik usuller, kayıtlar,içerikler ile ticaret merkezlerinin
perspektiflerini birbirimize sunması açısından fayda sağlayacaktır diye
düşünüyorum. Teşekkür ederim.
BAŞKAN: Çok teşekkür ediyoruz. Cezayir.
CEZAYİR: Sayın Başkan ben de Moritanyalı meslektaşımın ardından
organizatörleri tebrik etmek istiyorum. Özellikle Sayın Bakan ve Bakanlığın tüm
çalışanlarını tebrik etmek istiyorum. Gerçekten de bütün bu başlangıçtan yani
bize yapılan davetten şu ana kadar birçok şeyin kolaylaştığını söyleyebilirim.
Çalışmalarımız gerçek bir bütünlük içerisinde ilerlemiştir. Bu tabii ki
organizasyonla ilgili görüşlerimdir. Bir de şimdi sunumlar ve deneyimlerimizin
132
paylaşımlarına gelecek olursak bugün birbirimizi tanıdık.Çalışmalarımız henüz
başlamadı. Moritanyalı meslektaşımın da söylediği gibi bugün bir başlangıç
noktasıydı biz birbirimiz tanıdık. Sorumlu delegeler olarak ve ticari sicil
sorumluları olarak EET bünyesi ülkeler arasında bir tanışma oldu ve bunu daha
da fazla zenginleşebiliriz. Dediğimiz gibi bu bir başlangıç noktası ve aynı öneride
bulunacağım. Bir federasyona kadar gitmek gelmese de bile öncelikle iletişimde
kalmamız gerekiyor. Ortak bir konu noktası üzerinde iletişimimizi sürdürmeliyiz
ve bu işbirliğini daha da sağlamlaştırmamız gerekiyor gerçekten tekrar her şey
için çok teşekkür ediyoruz ve bütün katılımcıların yaptıkları sunumlar için her
birine ayrıca teşekkür ederim çünkü hepsi son derece zengin bilgilerle doluydu.
Çok teşekkür ediyoruz.
BAŞKAN:İlave görüşü eklemek isteyen temsilcimiz var mı? Irak.
IRAK: Bismillahirrahmanirahim. Allah’ın adıyla başladık, inşallah bu sonuç
oturumunu Allah’ın adıyla bitiriyoruz. Yüce Allah’tan son oturumun başarılı
olmasını dilerim. Türkiye Cumhuriyeti bu semineri düzenlediği için çok teşekkür
ederim. En azından birbirlerimizin ticari sicil kanunlarını tanıdık. Olumlu
yönlerini gördük ve gerçekten çok verimli bilgiler elde ettik. Gerek Afrika
ülkeleri gerek İslam işbirliği teşkilatı arasında gerekse Avrupa birliği arasında.
Ben şunu da temenni ederdim bütün İslam ülkeleri ve birer temsilci olmasını da
isterdim. Katar ve Birleşik Arap Emirliklerinden temsilci olmasını dilerdim, gerçi
bütün İslam ülkeleri birer temsilci gönderseydi buraya daha iyi olurdu ben şimdi
şunu da vurgulamak istiyorum altını çizmek istiyorum. İslam ülkelerinin
kanunlarını, yönetmeliklerini birleştirmesi gerekiyor yani tek bir çerçeve olması
lazım tek yönetmelik olması lazım çünkü bütün kardeşler birbirlerinin nasıl
iletişim kurabileceğini, nasıl yatırım yapacağını, malların trafiğini nasıl meydana
geleceğini ve gerek yabancı gerek yerel yatırımların nasıl olacağını bilebilmeleri
bakımından. Keşke bir tek bir kanun veya yönetmelik ile mümkün olsa. İslam
ülkelerine ve umarım gelecek toplantılarımızda görüşmelerimizde böyle bir
sonuca varmış oluruz inşallah.
KUVEYT: Başlangıçta bütün üyelere içten teşekkür ediyorum. Gerçekten içten
söylüyorum özellikle ticaret sicili konusunda çok bilgi aldık.. İki önerim var:
Birinci öneri iki kelimeden ibarettir. Devamlı iletişim halinde olalım. Bu birinci
öneri, herhangi bir şey yaptığımız zaman birbirimizi haberdar ederek iletişim
133
devam etsin yani bu çalıştaydan sonra ne olacak bunun devam etmesi lazım.
Aramızda iletişimi kesmeyelim özellikle yabancı yatırımcı firmalar hakkında. Bu
konuda her bir ülkeden gelen her arkadaşıma sesleniyorum. İkinci önerim ise,
ticari sicil adı belirlenmesi ile ilgili. Yani özellikle Arap ülkelerinde Allah kelimesi
ticari isim alanında kullanılıyor. sokuyor Bence Allah kelimesini bu ticari
isimlerden, adlardan uzak tutsak daha iyi olur. Çünkü ticari isim ticaretle alakalı
her şey olabilir. Allah adı evraklardan kırtasiyelerdenbürokrasiden, uzak, ticari
addan uzak kalsın. Herhangi bir ticari addan geçmemesi lazım bunu
öneriyorum. Herkese teşekkür ediyorum sağ olun.
UMMAN : Misafirperverliğiniz için çok çok teşekkür ederim. Ve bu yüksek
yardımlaşma için ayrıyetten teşekkür ederim. Bir hususa değinmek istiyorum.
Bu çalıştayda ticari işlemleri daha hızlandırmak için ve hızlı olmak için engelleri
hiç ele almadık. Özellikle bürokrasi ve terörün beslenmesi konularında
mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Malların aklanması gibi pek çok olumsuz
yönü var. Bu engeller üzerinde hiç durmadık. Öte yandan idari gereklilikler
mesela şirketin isimlerini yani ticaret sicili yönetmeliklerindeki bazı şartlar
bence eksik. Eğer bu hususları baştan ele almazsak, sonrasında değiştirilmesi
oldukça zor olacaktır. BAŞKAN: Çok teşekkür ediyoruz Umman’a başka iletişim
almak isteyen Senegal af edersiniz Senegal
SENEGAL : Teşekkür ederim Sayın Başkan. Ben de diğer delege arkadaşlarım gibi
Türk Hükümetine, TİKA ve diğer organizatörlere bu son derece ilginç buluşmaya
katkılarından dolayı teşekkür etmek istiyorum.Evet sonuçlara doğru yaklaşırken
belki bir noktaya değinmek gerekir. Burada mevcut meslektaşlarımızı dikkate
alarak buradaki konuşmalara katılan herkesin bir listesi oluşturulabilir. Ve
böylece herkes kendi memleketine döndüğünde hangi ülkeden hangi
meslektaşımız Ankara’daki toplantıda yer alıyordu bilebiliriz. Böylece elde
etmek istediğimiz bilgiyi kimden talep edeceğimizi daha net bir şekilde bilebiliriz
ve de bu bütün idari karmaşanın içine girmeden direkt olarak o kişiye
ulaşmamızı sağlayacaktır. Sanırım organizatörler bunu bize sağlayabilirler, belki
bize sunulacak belgelerin ekinde katılımcıların iletişim bilgileri, toplantıya
katılanların bilgileri bize takdim edilebilir. Bu değinmek istediğim noktalardan
bir tanesi. Bir ikinci nokta da gerçekten birbiriyle çelişen, buluşan, birbiriyle
özdeşleşen uygulamalar olduğu gibi birbirinden farklı uygulamalar da var. Her
134
birini uyumlaştırmak aynı kod altına toplamak mümkün olmasa da uluslararası
hukukta en çok tercih edilen devletin hükmü diye bir şey vardır. Bu ne
demektir; yani bir ülkeye bir avantaj sağlanıyorsa eğer EET üyesi ülkelerden
dışında bir ülkeye avantaj sağlanıyorsa formaliteler bütün o üye ülkelere
uygulanmalıdır. Belki bu da bizim dayanışmamızı gösterecek ilk aşama olabilir.
Ve üçüncü bir nokta da şudur. Bizde farklı platformların olduğunu biliyoruz.
Yine ortak noktaları var burada bugün dinlediklerimizden hareketle uniform act
hükümleri ile ilgili benzerlikler olduğunu gördük. Özellikle Ohada için bunu
söyleyebilirim. Belki burada son derece faydalı bilgiler duyduk, bunları bir
çalışmanın temelini oluşturacak şekilde değerlendirebiliriz. Özellikle ticari sicille
ilgili, ama aynı zamanda, yatırımlar ve uygulamalar özellikle EET içerisindeki
uygulamalar konusunda değerlendirebiliriz. Evet Sayın başkan, sizlere aktarmak
istediğim birkaç nokta buydu ama aynı zamanda da kişisel olarak da şunu
söylememe izin verin organizatörlerin benim valizlerimi bulmak için yaptıkları
katkılardan dolayı çok teşekkür etmek isterim, valizlerime biraz önce kavuştum.
BAŞKAN: Çok teşekkür ediyoruz. İlave var mı? Evet Sudan Buyurun
Hanımefendi.
SUDAN : Bismillahirrahmanirrahim. Kardeşlerimin söylediklerine ek olarak başta
bu çalıştayı örgütleyen bütün dostlarıma çok teşekkür ediyorum ve burada tabii
ki sonuç itibariyle bu ilişkilerimizin devamını diliyorum. Ayrıca biz bu farklı
ülkelerden sunmuş oldukları bütün sunumlardan önemli öğretiler olduğunu
düşünüyorum. Ve biz özellikle tabi burada katılan tüm üyelerin adreslerinin,
elektronik adreslerinin iletilmesi ve birlikteliğimizin devamı için çalışmalar
yapılmasını dileyerek yeniden önemli buluşmalarda buluşmak üzere teşekkür
ediyoruz.
DELEGE: Selamunaleyküm ben Türkiye Hükümetine ve halkına teşekkürlerimi
iletirim. Ayrıca bu kongreyi düzenleyen herkese teşekkürlerimi iletiyorum.
Kuveyt’ten arkadaşımızın ifade ettiği gibi biz bu çalışmaların devamını sağlamak
üzere çalışma yaparken ben ayrıca bu örgütleme komisyonundan bizim ortak
ulaştığımız ortak noktalara mutlak surette bütün herkese ulaşacak şekilde
yazılmasını, ticari sicil temsilcileri olarak her noktada aynı düşünmediğimizi ve
farklar olmakla birlikte bunları birleştirmek aynılaştırmak için bu sonuç kararları
135
da ve kimi farklıkları da ifade edecek şekilde yazılıp iletilmesini istiyoruz.
Teşekkürler.
FAS: Sizlere teşekkürlerimi iletiyorum ve Türkiye Devletine teşekkür ediyorum
ayrıca bütün çalışanlara şükürlerimi iletiyorum. Burada diğer arkadaşlarımızın
da ifade ettiği gibi aramızda elektronik bir ortamın oluşturulmasını ve ağın
oluşturularak bütün burada konuşulanları, deneyimleri, bilgileri ve genel ticari
sorunları içerecek şekilde iletilmesini temenni ediyorum. Biz İslam işbirliği
teşkilatı olarak bu deneyimleri ve bilgileri paylaşmaktan ötürü hepinize
teşekkürlerimi iletiyorum.
BAŞKAN: Kendisine teşekkür ediyoruz. Oturumumuzu da toparlamak üzereyiz.
Devam edeceğiz. Başka katkı sağlamak isteyen, görüşünü belirtmek isteyen,
COMCEC ofisinden Murat Bey’in görüşlerini alalım.
İSEDAK: Birbirimiz hakkında bilgi alışverişinde bulunmak bizim için iyi bir olanak
sundu. Ve tabii ki böyle bir iletişim listesi oluşturacağız. Ve katılımcıların isim
listesini yazacağız. Ve her katılımcının da iletişim numarasını koyacağız.
Böylelikle de katılımcılar birbirleriyle e-mail vasıtasıyla iletişimde
bulunabilecekler. Aynı zamanda bu çalıştay bir fırsat sundu. Yani ikili işbirliği
oluşturmak üzere ticaret sicil ofisleri ile ilgili olarak da ikili görüşmelerin
sağlanması, ikili ilişki kurulması anlamında teknik işbirliği projeleri yaratılmasına
da katkı da bulundu. Bu çalıştay İSEDAK’ın himayesinde gerçekleştirildi ve
İSEDAKın bazı ilgili kuruluşları da var kurulmuş olan halihazırda ve bakanlar
oturumu bu çalıştay’ın yapılmasına karar verdi ve gelecekte bir ihtiyaç
duyulursa özel alanlarda, özel noktalarda ve ihtiyaç duyulan noktalarda veya
sorunların bulunduğu alanlarda böyle bir ihtiyaç duyulursa yapılmasına karar
verilecektir. Bazı üye ülkeler gelecekte de buna benzer çalıştaylara ev sahipliği
yapmak isteyebilirler. Böylelikle üyeler tekrar bir araya gelebilirler ve
deneyimlerini, bilgilerini paylaşabilirler ve belirlenecek belli başlı konularda
deneyim ve bilgi alışverişinde bulunabilirler. Teşekkür ediyorum.
BAŞKAN: Bu çalıştayı düzenlerken gerçekten ilk amacımız zaten doğru kişilerin
katılmasını sağlamaktı, direk temas her zaman doğru ve kısa sürede sonuç
alınmasını sağlıyor bunun için çok uğraştık, cevap almada baya gecikmeler oldu
bazı aksaklıklar oldu fakat büyük oranda bu amacımıza ulaştık . Bizim amacımız
136
yokuştan aşağıya doğru bir kartopu yuvarlamak idi. Ve bu kartopu yuvarlandı
gittikçe de büyüyeceğinden eminim şu anda pek çok ülke temsilcisi
meslektaşımızın belirttiği gibi bu bilgi paylaşımın artırılmasına bir ticaret sicili
ilgilileri arasında bir network kurulmasına yani doğrudan temas sağlayacak bir
network kurulmasına yönelik öneriler var. Hemen hemen herkes bu iletişimin
devam ettirilmesinde hemfikir. Aramızda bazı engeller olabilir yani karşılıklı
ülkeler arasındaki sınır ötesi şirketlerimizin sınır ötesi hareketliliğini artırma
konusunda engeller olabileceğinden bahsedildi. Şirket kuruluşuna ve ya da
Yabancı bir şirketin o ülkede faaliyette bulunmasına engel olabilen
durumlardan bahsedildi. Bu mesela Malezya temsilcimizin bir sonraki
toplantının konusu olarak önerisi idi. Biz bunu takiben toplantıların yapılmasını
arzu ediyoruz. Ve böyle bir öneri gelmesinden de çok mutlu olduk. Ne öğrendik
veya ne kararlar aldık şimdi sonuç raporunda şunları açıkca belirtebiliriz diye
düşünüyorum. Biz diyebiliriz ki etkin bir ticaret sicili hem yurt içi hem de
uluslararası ticaret için çok önemlidir. Bu konuyu ilk defa ele alan bir çalıştay
organizasyonu olmasıyla bu çalıştayı, bu katılımı ve aramızda kurulan diyalogu
çok önemsiyoruz, buna önem veriyoruz. İkincisi bu alandaki organizasyonlar
veya toplantıların devam etmesi yönünde herkesin ortak dileğini gördük ve pek
çoğumuzda da aramızda en azından bilgi paylaşımını sağlayabilecek çok kısa
sürede sağlayabilecek teknik altyapının var olduğunu gördük bu çok önemliydi
umut vericiydi. Teknik altyapısı uygun olmayan üye ülkelerin veya
kardeşlerimizin doğrudan bu sistemlerinin geliştirilmesi gerektiğini gerek kendi
aramızda gerek uluslararası finanslarla bunların geliştirilmesi gerektiğinde
mutabıkız ve bu konuda kapasitenin geliştirilmesi ve teknik işbirliğinin
ilerletilmesi amacıyla uygulanabilir sağlam projeler geliştirilerek bunların
İSEDAK’a sunulması konusunda bir mutabakat sağladık diye düşünüyoruz.
Hepinizin çok değerli katkıları için çok teşekkür ediyorum. Bir kısa bir örnek
verebilirim ki mesela çok basit bir şekilde İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerinin
birbirinde kaç tane şubesi var, bunu çok basit bir şekilde kendimiz tespit
edebiliriz veya kaç tane şirketimiz var veya ana şirketteki ana şirketler hala faal
mi? Bunun Avrupa birliği içerisinde de diğer ülkelerde de önemli bir sorun
olduğunu biliyoruz. Bir ülkede kurulan bir şirketin başka bir ülkede bir şube
açıldıktan sonra ana ülkedeki şirketin kapandığı fakat şubelerin devam ettiğini
ve binlerce annesiz, babasız yani ebeveyinsiz şirketlerin faaliyette bulunduğunu
137
biliyoruz. Bu ikili olarak işte Hollanda ile İngiltere arasındaki çalışmalarda ortaya
çıkartılıyor ve bunlara tedbir alınıyor. Veya Almanya ile İngiltere arasındaki
çalışmalarla kaç bin tane şirketin bu durumda olduğu ortaya çıkartılıyor veya
tedbir alınıyor durum düzeltilmeye çalışılıyor? Bu konuda istenen bilgileri veya
daha gerekli değişiklikleri biz resmi makamlar arasında doğrudan paylaşabilir
miyiz? Bunun sağlayacağı yararlar nelerdir bunları değerlendirebiliriz diye
düşünüyorum. Şunu Şahsen hepinizin çalıştayın başarısı hakkında övgü dolu
sözleriniz bana bir Türk atasözünü hatırlattı onu sizinle burada paylaşmak
isterim nedir bu atasözü diyor ki: ‘güzellik bakan gözden gelir’ eğer ortada bir
başarı varsa bu başarı sizlerin katılımı, iyi niyetli ve değerli katkılarınız
sayesindedir hatalarımızı görmememiz sayesindedir. Bizler sadece ekibimizle
beraber lojistiği hazırladık, lojistiği hazırlamaya çalıştık elimizden geldiğince. Bu
konuda fikri ilk açtığımız zaman bize desteğini esirgemeyen Sayın Bakanımıza,
Bakan Yardımcımıza, Müsteşarımıza, Genel Müdürümüze ve gerçekten büyük
özveri içerisinde gece gündüz demeden mesai saat mefhumu dinlemeden
çalışan ekip arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. TİKA ve COMCEC ofisine de
tecrübelerini ve değerli katkılarını esirgemedikleri için ve her an yanımızda
oldukları için ayrıca çok teşekkür ediyorum. Diğer taraftan Sayın Andre Mikinev
Sayın Satur Hagino ve Sayınİlkay Kavlak şahsında Dünya bankasına, OECD’ye ve
AB Türkiye Delegasyonuna teşekkürü bir borç biliyorum. Tercümanlarımıza çok
teşekkür ediyorum. Çok değerli ve değerli katkıları için ayrıca organizasyon
firmasını da teşekkürü ihmal etmemek lazım. Gerçekten bu duygularla çok
mutluyuz biz. Hoş bir sonuç oluştu. Sayın Bakanımıza da buraya katıldığı için
bizlere cesaret verdiği için teşekkür ediyoruz. Kendisini bir sunuş, sizlere hitap
etmek üzere kürsüye arzu ediyorum uygun görürse çok teşekkür ediyoruz
tekrar hepinize.
BAKAN YARDIMCISI FATİH METİN - İşbirliği ve tecrübe paylaşımı çalıştayında siz
kıymetli üye ülke temsilcileri ile bir araya gelmekten duyduğum memnuniyeti
ifade ediyor sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Allah’ın bereketi ve
selamı, rahmeti üzerinize olsun, esselamünaleyküm. Bu çalıştayın
düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyor, çalıştayımıza katılan çok
değerli dostlarımıza bir kez daha Türkiye’ye hoş geldiniz diyorum. Burada alınan
kararların, çıkan sonuçların bütün İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler için
hayırlara vesile olmasını Cenabı Allah’tan niyaz ediyorum. Son dönemde
138
ülkelerimizin dünya ekonomisi içinde sahip bulundukları ağırlığın artması ile
İslam ülkelerinde yaşanan hızlı değişimi de dikkate alacak olursak geleceğin
dünyasında geçmişe kıyasla çok daha etkin bir konumda bulunmamız
mümkündür. Bu amaçla İslam İşbirliği Teşkilatı üyeleri arasındaki ticaretin
geliştirilmesi ülkelerimizin zenginleştirilmesine büyük katkı sağlayacaktır. Bu
vesile ile İslam ülkeleri arasında ticari bağların daha da gelişmesine katkı
sağlayacağına inandığım bu çalıştayın açılış oturumuna ve Sayın Bakanımızın da
teşrifleriyle sizlerin onuruna düzenlenen akşam yemeğine bizzat katıldım.
Yoğun iş programımız sebebiyle üzülerek çalıştayın diğer bölümlerine
katılamadık ancak oturum sonuçlarını arkadaşlarımızdan aldık bundan dolayı da
çok memnun olduk.Sizlerin de bildiği gibi önemli bir uluslararası yapılanma olan
İslam İşbirliği Teşkilatının temelinde üye ülkeler arasındaki ekonomik işbirliği ve
dayanışmayı güçlendirmek yer alıyor. Bu çerçevede üye ülkelerin modern
ticaret sicili oluşturma deneyimlerini, birikimlerini ve iyi uygulama örneklerini
burada paylaşmaları da büyük önem arz ediyor. Çalıştay boyunca genel olarak
ülkelerin ticari hayatlarında ticaret sicillerinin taşıdığı öneme binaen ticaret
sicilleri teşkilatlarının oluşumu, yapısı, işleyişi ile hızlı ve güvenilir bir ticari hayat
için yapılması gerekenleri hep birlikte burada değerlendirildiğini görüyoruz. Bu
kapsamda çalıştayda ticaret sicilinin önemi ele alındı ve ticaret sicili
uygulamalarında uluslararası trendlerle özellikle İslam İşbirliği Teşkilatı üyeleri
üye ülkelerine ilişkin olmak üzere işletme tescilinin önemi ortaya konuldu. Bu
konuda yaşanan sorunlara değinildi. Malumunuz olduğu üzere, ülkelerin ticaret
sicili teşkilatları arasında işbirliğinin tesis edilebilmesi bu alandaki uygulamaların
nasıl yürütüldüğünün bilinmesi ile doğru orantılıdır. Bu çerçevede çalıştayda
katılımcı ülkeler şirket kuruluş ve kapanış işlemleriyle yabancı ortaklı şirketler ve
yabancı şirketlere yönelik sicil uygulamalarını paylaşmış oldu. Ve İslam İşbirliği
Teşkilatı üyesi ülkelerdeki ticaret sicili süreçleri hakkında da aydınlatıcı bilgiler
edinildi. Bizler de gerek ticaret sicili uygulamalarına gerekse de inşallah yıl
sonuna kadar tüm ülke çapında uygulanacak olan bizim kısaca MERSİS
dediğimiz Merkezi Sicil Kayıt Sistemine ilişkin bilgileri sizlerle paylaşarak bu
işbirliğine katkıda bulunduğumuzu umuyoruz. Değerli misafirler, ticaret ve
teknoloji alanındaki gelişmelerin ülkelerin ticari hayatını önemli düzeyde
etkilediğini biliyoruz. Ticaret hayatının temel unsuru olan, tacirlere ilişkin
bilgilerin ve bunların yürüttüğü faaliyetlerdeki değişimlerin kaydedilmesi,
139
hukuki yararların korunması, ticaret hayatında güvenin oluşması ve kamuya açık
olan bilgilere ulaşılmasının sağlanması amacıyla ticaret sicili bilgileri farklı
şekilde tutulmaktadır. Teknoloji alanında yaşanan gelişmeler bu süreci olumlu
yönde etkilemektedir. Kayıtların elektronik ortamda tutulması ve işlemlerin
elektronik ortamda yapılması günümüzde yaygınlaşan bir uygulamadır. Bu
kapsamda ticaret sicili işlemlerinin elektronik ortamda yapılabilmesine imkan
veren uygulamaların bilgiye kolay ulaşma, aleniyet, güvenilirlik, ispat ve bazı
hakların korunması ile ülkelerarası işbirliği ile de ciddi katkı sağlayacağı bir
gerçektir. Bu çalıştay İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerde ticaret sicilleri
arasında diyalogun artırılmasıyla araştırma ve işbirliğini teşvik etmesi açısından
büyük önem taşımaktadır. Bu tür organizasyonlar sayesinde sağlanan tanışma
ve karşılıklı bilgi alışverişi eminim ki ülkelerimiz ticari hayatına çok olumlu
katkısı olacaktır. Zaten bu katkının da ne kadar önemli ölçüde burada
sağlandığını biraz önce kapanışı yapan Sıddık Bey’in beyanlarıyla da çok net
olarak görmüş olduk ve bundan çok memnun oldum. Sıddık Bey’in kapanış
bölümündeki tespitleri ve ileriye dönük değerli katılımcıların teklifiyle oluşan bu
işin devamını sağlayan birlikteliklerin ve işbirliği teşkilatı adına uygun olarak bu
işbirliğinin devamını sürdürülebilir kılmak ve bu uyumu ticaret sicilinde özellikle
sağlayarak diğer alanlara da taşımak en büyük umudumuzdur, ümidimizdir.
İnşallah bunu sizlerle beraber hep beraber sağlayacağımıza inanıyorum.
Sözlerime son verirken tüm üye ülke temsilcilerine bütün üye ülkelere,
temsilcilerine İslam İşbirliği Teşkilatının tüm bağlı ve ilgili kuruluşlarının
çalışanlarına ve diğer kuruluşlardan Dünyanın diğer örgütlerinden gelen
katılımcılara çok teşekkür ediyorum. Şahsım ve ülkem adına da şükranlarımı arz
ediyorum. Bir kez daha sizleri aramızda görmekten duyduğum memnuniyeti
ifade ediyor, bu çalıştayda alınan kararların İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler
arasındaki ekonomik ilişkilerin ve halklarımızın refahı için hayırlı sonuçlar
doğurmasını cenabı haktan niyaz ediyorum, en kalbi duygularımızla hepinizi
tekrar selamlıyorum Allaha emanet olun, esselamünaleyküm.
BAŞKAN: Sayın Metin’ e çok teşekkür ediyoruz. Sayın Bakan yardımcımız ülke
temsilcilerine sertifikalarını ve hediyelerini takdim edecekler.
Ülke temsilcilerinden anons yaparak Azerbaycan ile başlamak istiyoruz.
Azerbaycan temsilcisini sahneye davet ediyoruz, sertifika ve hediyesini almak
140
üzere. Çok teşekkür ediyoruz Azerbaycan’a ve uğurluyoruz. Sırada Burkina Faso
temsilcisi, Burkina Faso temsilcisini sahneye davet ediyoruz. Buyurun. Sıradaki
ülkemiz birazdan Filistin olacak. Çok teşekkür ediyoruz. Filistin üyesi buyurun.
Alkışlarımızla uğurluyoruz. Sırada Gine var, Gine temsilcisini sahneye davet
ediyoruz. Gine’yi uğurlarken, Kırgızistan temsilcisini sahneye davet ediyoruz,
sertifikasını ve hediyesini almak üzere. Sayın Bakan’ım Kırgızistan sıradaki
ülkemiz. Evet Kırgızistan’ı da alkışlarla uğurlarken sıradaki ülkemiz Libya, Sayın
Bakanımızdan sertifika ve hediyesini almak üzere Libya temsilcisini sahneye
davet ediyoruz. ine . Ülkemiz Libya sayın Bakanım. Çok teşekkür ediyoruz. Libya
temsilcisini alkışlarla uğurluyoruz. Ve Lübnan davet edeceğimiz ülke. Lübnan
temsilcisini sahneye davet ediyoruz. Buyurun. Alkışlarımız Lübnan için. Ve
sıradaki ülkemiz Mali. Mali temsilcisini sertifikasını ve hediyesini almak üzere
sahneye davet ediyorum. Mali’yi alkışlarla uğurluyoruz. Moritanya’yı davet
ediyoruz şimdi de. Moritanya temsilcisini sahneye davet ediyoruz. Buyurun.
Teşekkürler. Mozambik temsilcisini davet ediyoruz şimdi de sahneye.
Mozambik teşekkür ediyoruz. Ve Nijer’i davet ediyoruz, Sayın Bakanım. Evet
Nijere de teşekkür ediyoruz. Alkışlarımızla Pakistan temsilcisini sahneye davet
ediyoruz,sertifikasını ve hediyesini almak üzere hemen Pakistan’ın arkasından
da Senegal’,i davet edeceğiz sahneye hediyesini almak üzere Pakistan’a çok
teşekkür ediyoruz. Ve Senegal’i davet ediyoruz, alkışlarımızla. Senegal’in hemen
ardından da hatırlatalım Sierra Lone temsilcisini davet edeceğiz. Teşekkürler
Senegal. Sierra Lone temsilcisini davet ediyoruz şimdi de sahneye, Ardından
Sudan’ı hatırlatalım, davet edeceğimiz ülke çok teşekkür ediyoruz ve
uğurluyoruz. Sudan’ı davet ediyoruz şimdi de Sudan temsilcisini sahneye davet
ediyoruz. Bir sonraki ülkemizde Tacikistan hemen hatırlatalım. Çok teşekkür
ediyoruz Sudan’ı uğurluyoruz. Tacikistan’ı sahneye davet ediyoruz. Bir sonraki
ülkemiz Togo olacak, Togo’yu da bu arada sahneye yavaş yavaş alalım çok
teşekkür ediyoruz. Tacikistan’a ve uğurluyoruz Togo ile devam ediyoruz. Togo
temsilcisini davet ediyoruz. Birazdan da Uganda temsilcimiz sahnede olacak,
teşekkürler Togo, Uganda’yı davet ediyoruz, Uganda temsilcisi, az sonra da
Cezayir’i sahneye davet edeceğiz. Çok teşekkürler Uganda. Cezayir temsilcisini
sahneye davet ediyoruz, sertifikasını ve hediyesini almak üzere. Endonezya’yı
davet ediyoruz yine çok teşekkür ediyoruz. Endonezya temsilcisini sahneye
davet ediyoruz. Fas sıradaki ülkemiz, Fas’ı davet ediyoruz. Ardından Irak
141
temsilcisini sahneye alacağız. Sayın Bakanım Fas temsilcisi, Fas temsilcisi şu
anda sertifikasını ve hediyesini alıyor. Irak temsilcisini de davet ediyoruz
alkışlarınızla, İran’ı da davet edelim efendim. Evet Irak temsilcisine de çok
teşekkür ediyoruz. Bu arada Sayın Bakanım’a bir rozet takdim ediyorlar Irak
temsilcisi. Çok teşekkür ediyoruz ve Irak temsilcisini de alkışlarla uğurluyoruz.
İran’la devam edeceğiz. İran temsilcisini sahneye alıyoruz. İran temsilcisini de
alalım sahneye isterseniz. Sıradaki ülkemiz İran Sayın Bakanım. Kuzey Kıbrıs
Türk Cumhuriyetini sahneye davet ediyorum. Çok teşekkür ediyoruz İran’a ve
uğurluyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti şu anda sahnede Sayın Bakanım.
Ardından Malezya temsilcisini sahneye davet ediyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyetine çok teşekkür ediyoruz. Malezya’yı sahneye davet ediyoruz.
Malezya Sayın Bakanım. Ardından Tayland sıradaki ülkemiz. Tayland temsilcisini
de sahneye davet ediyoruz. Tayland’dan iki temsilcimiz sahnede. Endonezya
sıradaki ülke. Endonezya temsilcisini de sahneye davet ediyoruz, sertifikasını ve
hediyesini almak üzere. Endonezya Sayın Bakanım. Ardından da Kuveyt sıradaki
ülkemiz olacak. Kuveyt temsilcisini de sahneye davet ediyoruz. Kuveyt’in hemen
ardından Çat temsilcisini sahneye davet edeceğiz. Kuveyt temsilcisine Sayın
Bakan yardımcımız hediyesini ve sertifikasını takdim ediyorlar. Çat temsilcisini
sahneye davet ediyoruz. İran sıradaki ülkemiz olacak, İran temsilcimiz buyurun
efendim. İran’ın hemen ardından Umman temsilcisini sahneye davet ediyoruz.
İran efendim. Ve İranın ardında Umman temsilcisini sahneye davet ediyoruz.
Çok teşekkür ediyoruz İran’a. Uluslararası kuruluşlar temsilcilerini şimdi de
sahneye davet etmek istiyorum. Dünya Bankası temsilcisi Andrey Mikev
buyurun efendim Dünya bankası temsilcisi, sırada OECD temsilcisi var Sayın
Haginov çok teşekkür ediyoruz. Dünya bankası OECD temsilcisi Sayın Haginov
ve Avrupa Birliği Delegasyon temsilcisi Sayın Umut KAVLAK sayın Umut Kavlak’ı
da sahneye davet ediyoruz. Bu arada hediyeler konusunda son olarak dilerseniz
Sayın Bakanım hediyeyi merak edenler olabilir açılmış haliyle sayın Umut
Kavlak’a sayın Bakanım anlatırsanız efendim. Sıddık bey zannedersem anlatacak
böyle davet edeyim isterseniz. Şöyle çok önemli bir Türk-İslam sanatı olan su
üzerine çok güzel sanat eserleri yapılan bir ebru sanatıdır. Buradaki Lale
motifine bir taraftan baktığınız zaman Yüce Allah’ın ismi yazıyor. Allah yazılı bir
lale motifidir. Güzel günlerde hatırlamanız dileği ile hepinize tekrar teşekkür
142
ediyoruz. Lale aynı zamanda Osmanlı figürlerinde mutluluk, aşk ve tevhidi ifade
eden bir figür olarak çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Teşekkür ederiz.
Çok teşekkür ediyoruz. Türkiye’den teknik katılımcılar da sertifikalarını
alacaklar. Sertifika almak üzere Mustafa Efe’yi sahneye davet ediyorum, Saffet
Aras Uygur, Gamze Bozkurt, Serkan Elmas, Nazmi Küçükyağcı, Alican Kahya,
Merve Ceren Baykal, Gökhan Mirahmetoğlu ve Elif Müftüoğlu nu sertifikalarını
almak üzere sahneye davet ediyorum. Çok teşekkür ediyoruz. Böylece
çalıştayımızın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Sayın Bakanım başta olmak üzere,
tüm üye ülke katılımcılarına da şükranlarımızı sunuyoruz. Evet toplu halde bir
aile fotoğrafı diyelim almak üzere sahneye davet ediyoruz hep birlikte, tüm
katılımcılarımızı davet ediyoruz. Bakanlık çalışanlarını da dilerseniz bu fotoğraf
çekiminin ardından sahneye davet edeceğiz.
143

Benzer belgeler