BU TAM BİR - 212 Haber

Transkript

BU TAM BİR - 212 Haber
01 - 15 EKİM 2014
\\ www.212haber.com //
Yıl:4
Sayı: 62
Fiyatı: 1
IŞİD tam Batı’nın istediği gibi davranıyor
BU TAM BİR
TİYATRO!
+ú/$)(7 ihtiyacının ve arzusunun tüm dünyada
arttığını gören Batılı büyük
devletlerin ön almak için El
Kaide, Boko Haram, Taliban
ve IŞİD gibi örgütler kurup,
bunlara hilafet ilan ettirdiğini söyleyen Araştırmacı-Yazar Ömer Özkaya,
19’DA
Î
insan kafası kesen IŞİD’in
tam bir halkla ilişkiler oyunu sergilediğini söylüyor.
g=.$<$“Hiçbir terör örgütü bir
istihbara örgütüya da birkaç istihbarat
nün desteği olmadan bir hafta
Terö örgütleri
ayakta kalamaz. Terör
istihbarat örgütlerini
örgütlerinin uzantısıdır. O örgütün içinde
bi birkaç
meseleyi bilen
vardır. Geri
lider vard
kalanlar o örgütün
savundu
savunduğunu
iddia
ettiği her
h neyse
in
ona inanmış
kişilerdir.
lerdir” diyor.
g0(5
g=.$<$
“IŞİD neden
dünya sahnesine Türk
diplomatları
rehin almakla
çıkmıştır ve iş bu
noktaya gelinceye
kadar nasıl olmuş da
Amerikan, İngiliz, İsrail ve Türk istihbaratını atlatabilmiştir
sorusunun sorulması lazım.”
GENÇLERİMİZE
ULAŞMAMIZ
GEREKİYOR
b<b,7Z͛7EzE7Dm&dm^mZD7W,>7sE͗
Yapacağımız
3(+/ú9$1 “Aynı zamanda iletişim çağındayız.
Bunun getirdiği bazı
sıkıntılar var. Teknoloji
adeta gençlerimizi esir
almış durumda.. İşte bu
gençlerimize nasıl ulaşabiliriz, dini nasıl öğretebiliriz bunları düşünüyoruz. İmamlarımızdan,
kurs hocalarımızdan,
STK’lardan destek alacağız. İnanıyorum güzel
şeyler olacak.” ifadelerini kullandı. Î 18
ÇOK İŞ VAR
Başakşehir İlçe Müftüsü Ahmet Bilgi’nin İstanbul İl Müftü
Yardımcılığına atanmasının ardından boşalan koltuğa
Darıca İlçe Müftüsü Remzi Pehlivan getirildi. Pehlivan,
“Öğrendiğim kadarıyla henüz Kur’an kursu olmayan
bölgelerimiz varmış. Oralara da kurs yaptırmamız ve
Kur’an kurslarının sayısını artırmamız gerek.” dedi.
LUNAPARK’A GEREK YOK
KAYAŞEHİR’İN YOLLARI VAR YA!
72.ú·1ú1 muhteşem(!) projelerinden Kayaşehir’e
yolunuz düştüyse
ne demek isteğimi
anlamışsınızdır.
Muhteşem derken
Konut meselesinde Kayaşehir
TOKİ nin Bursa’da
yaptığı konutların ihtişamına
yetişemez. ‘Yeşil
Bursa’ namını
‘Beton Bursa’ ya
çeviren projenin
eline kimse su
dökemez. Ama biz
burada yollardan
bahsedeceğiz. Evet
Kayaşehir’den
bahsediyoruz.
İSTİHBARAT
İSTİHBAR
AR
ÖRGÜTLERİNİN
ÖRGÜTLE
ÖRGÜTLER
GÜTLER
R
TAŞERONU
TAŞER
TA
TAŞERON
ERON
ON
KORKU VAR, HEYECAN VAR
Kayaşehir’in kaderi büyüklerimizin ‘Bir milyonluk şehir kuracağız…’ iddiası ile başladı.
Bir milyonluk şehir kuruldu ama
sadece ismi şehir. Eksikliklerini
saymaya kalksam kitap olur. Ben sadece lunaparka olan benzerliğinden
bahsedeceğim.
%-Û.á"!452´UNáYAZÎSÎ áÎ12’DE
FOTOĞRAFÇILIK
‘İkinci baharım’ oldu
621 15 yılın bütün savaşlarında aktif görev alan,
Türkiye’nin ilk savaş
kameramanlarından
Necmettin Çıplak, çektiği fotoğraflarla fotoğrafseverlere adeta kendini
fotoğrafın içinde hissetme hazzını yaşatıyor. Î 10
Hiç bitmeyecek
eşif başlıyor
baş
şlıyor
bir keşif
h<(/(5ú1(farklı
1(farklı
alanlarda
da ufukk açan
aaça
çan
Zeytinburnu
urnu BelediBelediBele
e
yesi Bilgi
gi Evle
Evleri
eri zekâ
oyunlarının
ının yanı
yan
nı
sıra kültürel
türel ve
sanatsal etkinlikler ilee yeni bir
dönemee merhaba
diyecek.. Î 16
‘Seyircimizle beraber
BÜYÜYECEĞİZ’
%$û$.û(+ú56325Teknik Direktörü Abdullah Avcı, “Başakşehir’de 10 ile 19 yaş arasında 62 bin genç var. Gençleri ve ailelerini futbol kulübünün büyüyebilmesi için sporun
içine çekmeliyiz. Sadece seyirci gelsin, bilet
alsın görüşünde değil, aidiyet duygusunun
oluşmasından yanayız” dedi. Î 11
ŞAMPİYONLARIN
TERCİHİ BAŞAKŞEHİR
72.$7’tan kurbanlık satışı için
Başakşehir’e gelen Hüseyin Ay, madalyalı bir hayvan üreticisi. Ay, “Beykoz’da
düzenlenen hayvan besiciliği yarışmasında birinciliklerim var, madalyalarım var.
Başakşehir’e Avrupa ayarında 20 kurbanlık getirdim. En büyük kurbanlığım 1 tonun üzerinde. Gezmediğim kurban alanı
kalmadı, burası en temiz en konforlusu.”
ifadelerini kullanıyor. Î 2
Hayallerini değil,
eşyalarını
kurtul!
arını sat k
urtul!
%$/$7.h/7h5(9úbugünlerh5(9ú bugünlerde ilginç bir mezata ev sayor. ‘Özgürlük
hipliği yapıyor.
rini değil, eşyaiçin hayallerini
rtul!’ sloganıyla
larını sat kurtul!’
çık arttırmada
yola çıkan açık
ebilecek her şey
aklınıza gelebilecek
uyor. Mezatın
satışa sunuluyor.
ri arasında ise
müdavimleri
tanınmış iş adamları, sanatçıksiyoncular var. Î 15
lar özel koleksiyoncular
4
()%)-=CÿE2014
G Ü N DEM
www.212haber.com
Tatbikat nefesleri kesti
İstanbul İtfaiyesi’nin 300. kuruluş yılı münasebetiyle Başakşehir Resneli İtfaiye Eğitim Merkezi’nde düzenlenen tatbikat nefesleri kesti.
ú67$1%8/ú7)$ú<(6ú’nin 300.
kuruluş yılı münasebetiyle Başakşehir Resneli İtfaiye
Eğitim Merkezi’nde düzenlenen
tatbikat nefesleri kesti. Tatbikatı
izleyen İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Kadir Topbaş,
İstanbul İtfaiyesi’ni dünyanın
en modern ve gelişmiş teşkilatı
haline getirdiklerini söyledi.
Törene; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir
Topbaş’ın yanı sıra Başakşehir
Belediye Başkanı Mevlüt Uysal,
Ak Parti Başakşehir İlçe Başkanı Ayhan Özgürel, İBB İtfaiye
Daire Başkanı Ali Karahan,
İstanbul’un çeşitli bölgelerinden
İtfaiyeciler ve aileleri katıldı.
İstanbul İtfaiyesi’nin 300.
kuruluş yılı münasebetiyle
Başakşehir Resneli İtfaiye
Eğitim Merkezi’nde düzenlenen
tatbikat ve eğitimlere katılan
İstanbul Büyükşehir Belediye
(İBB) Başkanı Kadir Topbaş
yerel yönetici olarak İstanbul’da
güvenli bir yaşam sunmanın da
görevleri olduğunu hatırlatarak,
3 asırlık geçmişiyle İstanbul
İtfaiyesi’nin İBB’nin en önemli
kuruluşlarından biri olduğunu
söyledi.
Topbaş, ‘İstanbul İtfaiyesi’nin
teçhizattan eğitime kadar her
alanda güçlenerek performansını çok yükselttiğini aktaran
Topbaş, Türkiye’nin en gelişmiş
ilk ve tek İtfaiye eğitim merkezinde 2014 yılında 427 bin
kişiye yangınları önleme ve
müdahale eğitimleri verildiğini
söyledi. İtfaiyeciliğin fedakârlık
isteyen 7 gün 24 saat esaslı bir
meslek olduğunu, belirtti.
İTFAİYECİLERİN GÖSTERİLERİ NEFES KESTİ
Törende, gönüllü itfaiyecilik eğitimini
tamamlayan küçük itfaiyecilere sertifikalarını İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı Kadir Topbaş tarafından verildi.
Törende daha sonra İstanbul İtfaiyesi
eğitim tatbikatı yaptı. İtfaiyeciler; gözlem konteynerında yangın çıkış sebebi
tespiti, atak konteynerında gaz patlamalarına karşı eğitim, patlama konteynerında kapalı mekân yangınları ve
patlamalara karşı eğitim, yangın evinde
ise yangın merkezini bulma ve mahsur
kalanları kurtarma tatbikatları yaptı.
Alev Kartalı helikopteri de gökyüzünde
çeşitli gösteriler gerçekleştirdi. Ardından Kadir Topbaş, İstanbul İtfaiyesi’nin
300. Kuruluş yılı pastasını gönüllü itfaiyecilerle birlikte kesti ve küçük itfaiyecilere pastayı kendi elleriyle yedirdi. //
G Ü N DEM
www.212haber.com
()%)-=CÿE2014
5
ĂƔĂŬƔĞŚŝƌĞůĞĚŝLJĞƐŝŝůŐŝ7ƔůĞŵDƺĚƺƌƺǀĞ>ŝǀŝŶŐͲ>ĂďŝƌĞŬƚƂƌƺĞŬŝƌ^ĞůĕƵŬdĞŵĞů͗
‘Rol model olmak istiyoruz’
Dünyada sadece 380 tane olan Living-Lab (Yaşam Laboratuvarı), mayıs ayında Türkiye’de ilk defa Başakşehir Belediyesi tarafından yeşil sertifikalı kamu binası olarak hayata geçirildi. Başakşehir Belediyesi Bilgi İşlem Müdürü ve
Living-Lab Direktörü Bekir Selçuk Temel, “Rol model olup bu projeyi Türkiye geneline yaymak istiyoruz” dedi.
BÖYLE BİR BİNA VAAT ETTİK
Başakşehir Belediyesi’nin kurulduğu dönemlerde akıllı şehir trendinin çok fazla konuşulduğunu ve kendilerinin “Başakşehir’i teknolojik manada nasıl geliştirebiliriz vatandaşa
teknolojiyi nasıl işleyebiliriz” arayışına gir-
Bekir Selçuk Temel
A
d,/,û, mayıs ayında dönemin Avrupa Birliği Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun katılımıyla gerçekleşen Living-Lab (Yaşam Laboratuvarı), Başakşehir’de yaşayanlara ve çalışanlara hayatı kolaylaştıran teknolojik hizmetleri bulabilecekleri bir ortam yaratmayı amaçlıyor. Kuluçka merkezi, showroom, laboratuar,
konferans ve dinlenme salonu bulunan 5.Etap’taki merkez binası enerjisinin yüzde yirmisini güneş panelinden ve rüzgâr gülünden
karşılayarak aynı zamanda ‘Türkiye’nin İlk
Yeşil Sertifikalı Kamu Binası’ olma özelliği taşıyor. Bu tip merkezlerin ayakta durabilmesi için toplumla iç içe olması gerektiğini söylen Başakşehir Belediyesi Bilgi İşlem Müdürü
ve Living-Lab Direktörü Bekir Selçuk Temel,
proje kapsamında vatandaşlara, firmalara ve
öğrencilere destek olmak istediklerini belirtti.
diklerini kaydeden Temel, “Fransa’da teknokentin başında duran bir beyefendi siz eğer
vatandaşa dokunmak istiyorsanız Living-Lab
olmalısınız dedi. Bizde zaman kaybetmeden
başvuru sürecimizi başlattık. Teknolojik alt
yapı ne durumda? Teknolojik alt yapıları ne
kadar kullanıyorlar? Vatandaşla ne kadar entegreler? Ve Living- Lab olursalar neleri vaat
ediyorlar? Şeklide doküman hazırlamak zorundasınız. Biz zaten dijital imza, elektronik
arşiv, destek kart ve mobese sistemleri konusunda vatandaşların işini kolaylaştıracak sistemleri uygulamalarına başlamıştık. Son olarak kendilerine böyle bir binayı vaat ettik ve
başvuru kabulü sonrası bugünlere geldik” diye konuştu.
PROJELERİNİ TEST EDEBİLECEKLERİ ALANLAR VERİYORUZ
Öncelikli olarak vatandaşa, firmalara ve öğrencilere destek olmak istediklerinin altını çizen Temel, proje sonrası girişimcilere uygulama alanı verdiklerini belirtti. Temel konuşmasına şöyle devam etti, “İsteyen projesini
getirsin onaylandıktan sonra bizde kendisine
bütün imkânları sağlayalım. Proje bittikten
sonra girişimcilere Başakşehir sınırları içerisinde uygulamalarını test edebilecekleri alanlar veriyoruz. Son yapmış olduğumuz “Mobil
Sağlık Projesi” en güzel örneklerden bir tanesidir. Bu sayede Başakşehir’de yaklaşık 10
noktada 2,5 ayda 26 bin kişiye ulaşıldı. Bilişim dünyasında eğer yapmış olduğunuz çalışmayı düzgün test edemiyorsanız çöp olma ihtimali çok yüksek. Yazılı yapmak çok fazla bir
anlam taşımıyor, test edip ona göre yeni bilgilerle geliştirmek lazım.”
PROJELERDE ÖNCELİĞİMİZ
BAŞAKŞEHİR
Temel, Türkiye’de Living-Lab’in sadece
Başakşehir’de olmasının vizyon ve yönetim
desteği olduğunu vurguladı. Living- Lab sayı-
nın ancak yerel yönetimlerin “İlçem modern
bir şekilde gelişirken aynı zamanda teknolojik alt yapısı belli bir noktaya gelsin istiyorum” diyorsa artabileceğini söyleyen Temel,
“Her belediye bu konuya ağırlık vermeli. Başakşehir Belediyesi olarak bizim önceliğimizin sebebi akıllı şehir hedefidir. Eğer projeler
gerçekten Başakşehir vatandaşlarına dokunan bir çalışma ise onlara öncelik veriyoruz”
şeklinde konuştu.
LİVİNG- LAB SONRASI
TEKNOLOJİYE OLAN İLGİ ARTTI
Living- Lab sonrası Başakyehir’de teknolojiye olan ilginin arttığını vurgulayan Temel,
“Başakşehir’de her yıl vatandaşın teknolojiye
olan ilgisini ölçmek için yaklaşık bin kişi üzerinde anket yapıyoruz. Living- Lab olmadan önce çıkan sonuçlarda Türkiye standartlarının çok az üzerinde, Avrupa standartlarının altındayız. Livin- Lab sürecinden sonra Türkiye’nin daha üstünde, Avrupa’nın bazı
ülkeleriyle başa baş, bazı ülkelerinden öndeyiz. Teknolojiye olan duyarlılık arttığı için demek ki biz vatandaşı doğru şekilde bilinçlendirebiliyor ve vatandaşlarımızı bir şekilde buraya davet edip yeni teknolojileri kullandırabiliyoruz” açıklamasında bulundu.
GENÇLERİN UFKUNU AÇAN
PROJELER OLSUN İSTİYORUZ
‘İnovasyon Yarışması’nın tamamen farkındalık oluşturmak için yapıldığını kaydeden Temel, başvuruların 17 Ekim’e kadar devam edeceğini vurguladı. ‘İnovasyon Yarışması’nda
her yaş gurubundan başvuruları kabul edildiğini belirten Temel, “Kabul edilebilirliği ve gençlerin ufkunu açabileceğimiz projeler olsun istiyoruz. Başvurular devam ediyor
ve ciddi katılım var. Yarışmada ilk üçe girecek arkadaşlar TİM’in düzenlemiş olduğu ‘İnavasyon Haftası’nda ödüllerini bizzat sahnede alacaklar” diye konuştu.
Teknolojinin olumlu olduğu kadar olumsuz
yönlerininde çok fazla olduğuna değinen Temel, “Kendi ailemden örnek vermem gerekirse sohbet edebileceğimiz durumlarda herkesin elinde telefon oluyor. Biz bunu da düşündüğümüz için “Sosyal Sorumluluk” projelerini olabildiğince kendimize adapte etmeye çalışıyoruz. 2015’te teknolojiyle alakalı ‘Sosyal Sorumluluk’ projelerini hayata geçireceğiz. Vatandaşlara teknolojinin faydalarından ziyade zararlarını anlatacağız” ifadelerini kullandı.
2015 GENEL KURULU
BAŞAKŞEHİR’DE YAPILACAK
Her yıl düzenlenen Living-Lab Genel Kurulu
ve Yaz Okulu’nun 2015 yılında Başakşehir’de
yapılacağı müjdesini veren Temel, bunun
son derece son derece önemli olduğunu söyledi. 36 ülkeden 600 yabancının katılımıyla organize edilecek programın 4 gün süreceğini kaydeden Temel, “Bu yıl Genel Kurul Amsterdam’da yapıldı ve bizde bir sonraki kurulun ülkemizde yapılması için aday olduk. Finalde Canada ve Tayvan’ı geçerek birinci olduk. 2015’te Living- Lab Genel Kurulu ve Yaz Okulu Başakşehir’de yapılacak. Aynı
zamanda yeni başvuran Living- Lablerin kabulü buradan açıklanacak. Hazır bu ev sahipliğini yapıyorken Türkiye’ye 5-10 tane daha
Living- Lab kazandırılmasını istiyoruz” dedi.
BAŞAKŞEHİİR
R
EN FAZLA AKILLI
TELEFON
KULLANILAN İLÇE
WƌŽũĞŬĂƉƐĂŵŦŶĚĂ
dƺƌŬŝLJĞ͛LJĞƌŽůŵŽĚĞůŽůŵĂŬ
ŝƐƚĞĚŝŬůĞƌŝŶĞĚĞŒŝŶĞŶdĞŵĞů͕ĂƔĂŬƔĞŚŝƌ͛ŝŶ>ŝǀŝŶŐͲ
>ĂďŽůŵĂĚĂŶĚĂďŝƌƔĞŬŝůĚĞƚĞŬŶŽůŽũŝŬŐĞůŝƔŵĞůĞƌĞĂĕŦŬďŝƌŝůĕĞŽůĚƵŒƵŶƵďĞůŝƌƚƟ͘dĞŵĞůŬŽŶƵƔŵĂƐŦŶŦŶĚĞǀĂŵŦŶĚĂƔƵŶůĂƌŦƐƂLJůĞĚŝ͕
͞ƂLJůĞďŝƌŝŵŬąŶǀĂƌŬĞŶďƵ
ƉƌŽũĞĂůŦŶƐŦŶŶĂĚŽůƵ͛ŶƵŶ
ďŝƌĕŽŬďƂůŐĞƐŝŶĚĞƵLJŐƵůĂŶŵĂƐŦŶŦŝƐƟLJŽƌƵnj͘,ĞĚĞĮŵŝnj
ĂƐůŦŶĚĂƌŽůŵŽĚĞůŽůƵƉƉƌŽũĞLJŝdƺƌŬŝLJĞŐĞŶĞůŝŶĞLJĂLJŵĂŬ͘ĂƔĂŬƔĞŚŝƌnjĂƚĞŶŝƐƚĞĚŝŒŝďŝƌŬŽŶƵŵĚĂŝůĞƌůĞLJĞďŝůŝLJŽƌ͘͟
dm7<ƌĂƉŽƌůĂƌŦŶĂŐƂƌĞ
dƺƌŬŝLJĞ͛ĚĞĞŶĨĂnjůĂĂŬŦůůŦƚĞůĞĨŽŶŬƵůůĂŶŦůĂŶďƂůŐĞŶŝŶĂƔĂŬƔĞŚŝƌŽůĚƵŒƵďŝůŐŝŶŝǀĞƌĞŶdĞŵĞů͕ƌĞƐŵŝĂĕŦůŦƔ
ƐŽŶƌĂƐŦLJĂnjŽŬƵůůĂƌŦLJůĂϳͲϭϴ
LJĂƔŐƵƌƵďƵŶƵŝůŐŝůĞŶĚŝƌĞĐĞŬ
ƚĞŬŶŽůŽũŝŬĞŒŝƟŵŵŽĚĞůŝŽůƵƔƚƵƌŵĂLJĂďĂƔůĂĚŦŬůĂƌŦŶŦ
ĂŶůĂƴ͘dĞŵĞů͕ĕĂůŦƔŵĂůĂƌĚĂ
'ƺǀĞƌĐŝŶƚĞƉĞ͕ůƨŶƔĞŚŝƌǀĞ
bĂŚŝŶƚĞƉĞďƂůŐĞůĞƌŝŶĚĞŶŝůŐŝŶĕƂŶĞƌŝůĞƌŝŶŐĞůĚŝŒŝŶŝLJĂnj
ŽŬƵůůĂƌŦŬĂƉƐĂŵŦŶĚĂLJĂŬůĂƔŦŬϳϱϬŝůĞďŝŶƂŒƌĞŶĐŝLJĞƵůĂƔƨŬůĂƌŦŶŦďĞůŝƌƫͬͬ͘
6
G Ü N DEM
()%)-=CÿE2014
www.212haber.com
İNOVASYON
yarışması başlıyor
Başakşehir İnovasyon ve Teknoloji Merkezi (Başakşehir Living Lab),Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), İkitelli Organize Sanayi Bölgesi (İOSB) işbirliğiyle İnovasyon yarışması düzenliyor.
Y
(1ú/ú.dú projeleri olan İlköğretim, Ortaöğretim ve Üniversite öğrencilerinin katılabileceği yarışmada projelerin son teslim tarihi 17 Ekim
2014 Cuma. Yarışmada finale kalan projeler ise 17 Kasım 2014 Pazartesi günü açıklanacak.
ÖDÜLLERİ İLE DE FARKLI
BİR YARIŞMA
Katılımın ücretsiz olduğu yarışmada 3 kategori bulunuyor. İlköğretim, Ortaöğretim ve Üniversite öğrencisi kategorilerinde yarışacak yarışmacılar için hediye çekleri,
teknolojik ürünlerden oluşan hediyeler yer alıyor. Üniversite kategorisinde dereceye giren yarışmacılara
ise bu ödüllerin dışında İOSB ya da
Başakşehir Living Lab Merkezi’nde
Staj imkânı da sunulacak.
Katılımcıların birden fazla
proje ile de yarışabileceği etkinlikte; Yenilikçi fikirlere öne çıkarmak, desteklemek, ihracatçı firmalarının dünya piyasalarında rekabet gücünü
arttıracak, katma değeri yüksek, özgün tasarımlı ve yenilikçi projelere zemin hazırlamak hedefleniyor.
Gelişen ve değişen dünyanın
gelişiminde benimde bir katkım olsun diyorsanız bu yarışma tam size göre. Etkinlik
katılımcıları; daha akıllı şehirlerde yaşamak, yaşam standartlarını yükseltmek, daha
verimli günler geçirmek, daha
sağlıklı yaşamak, daha kolay
ve hızlı ulaşım sağlamak, daha akıllı ürün ve hizmet üretim yapmak, konularında geliştirdikleri fikirlerini, projelerini yarıştıracaklar. Fikir ve
projeler ise; ürün, hizmet, pazarlama ve satış, iletişim ya da
organizasyonel inovasyon alanlarından bir ya da birden
fazlasını seçebilecekler.
ER?
YARIŞMANIN ŞARTLARI NELĂƉŦůĂĐĂŬ
ƨƌ͘&ŝŶĂůĞ
zĂƌŦƔŵĂĐŦůĂƌĞƚŬŝŶůŝŒĞďŝƌĞLJƐĞůǀĞŐƌƵƉŚĂůŝŶĚĞŬĂƨůĂďŝůĞĐĞŬůĞƌ͘'ƌƵƉůĂƌŝƐĞĞŶ
ĨĂnjůĂϰŬŝƔŝĚĞŶŽůƵƔĂďŝůĞĐĞŬ͘zĂƌŦƔŵĂLJĂŐƂŶĚĞƌŝůĞĐĞŬŚĞƌƉƌŽũĞŝĕŝŶŬĂƨůŦŵĐŦůĂƌǁǁǁ͘ďĂƐĂŬƐĞŚŝƌͲůŝǀŝŶŐůĂď͘ĐŽŵƐŝƚĞƐŝŶĚĞŶĞĚŝŶĚŝŬůĞƌŝƉƌŽũĞǀĞďŝůŐŝĨŽƌŵƵŶƵĚŽůĚƵƌŵĂůĂƌŦŐĞƌĞŬŝLJŽƌ͘
zĂƌŦƔŵĂLJĂŬĂƨůĂŶƚĂƐĂƌŦŵůĂƌǀĞĮŬŝƌůĞƌďŝƌƂŶĞůĞŵĞ-
LJĞƚĂďŝŝƚƵƚƵůĂƌĂŬŚĞƌŬĂƚĞŐŽƌŝŝĕŝŶ;7ůŬƂŒƌĞƟŵ͕KƌƚĂƂŒƌĞƟŵ͕mŶŝǀĞƌƐŝƚĞͿϮ͘ƔĂŵĂLJĂϮϳĞƐĞƌƐĞĕŝůĞĐĞŬƟƌ͘Ϯ͘ƔĂŵĂLJĂŬĂůĂŶƉƌŽũĞůĞƌŝŶĮŶĂůĚƂŶĞŵŝŶĞŬĂĚĂƌ
ƉƌŽũĞůĞƌŝŶŝŐĞůŝƔƟƌŵĞůĞƌŝǀĞ
ĚĂŚĂĚĞƚĂLJůŦďŝƌƐƵŶƵŵŚĂnjŦƌůĂŵĂůĂƌŦŝƐƚĞŶĞĐĞŬ͘^ĞĕŝůĞŶƉƌŽũĞůĞƌŝŶŝĕĞƌŝƐŝŶĚĞŶ
ϭϬĞƐĞƌĮŶĂůĞŬĂůĂĐĂŬƨƌ͘&ŝŶĂůĞŬĂůĂŶƉƌŽũĞůĞƌŝŶŵĂ-
ŬĞƚůĞƌŝLJ
ŬĂůĂŶϭϬĞƐĞƌŝĕĞƌŝƐŝŶĚĞŶ
ϭ͕͘Ϯ͘ǀĞϯ͘^ĞĕŝůĞĐĞŬ͘zĂƌŦƔŵĂŶŦũƺƌŝƐŝŶĚĞŝƐĞƔƵŝƐŝŵůĞƌLJĞƌĂůŦLJŽƌ͘dĂŚƐŝŶPd7Zz<7͕DƵƌĂƚ<zm͕ƌƐŝŶWDh<^mZ͕zŦůŵĂnj
</Z͕ŽƌĂb,7EK)>h͕
PŵĞƌKEhZ͕ĞŬŝƌ^>h<
dD>͕7ƐŵĂŝůE<Z͕EŝŚĂƚdhE>/͕7ůŬŶƵƌ<W>E͕PnjŐƺů^h͘
Ortaöğretim ve Üniversite dallarında yarışmaya katılan ve ilk 10’a giren kişi/grup Başakşehir İnovasyon
ve Teknoloji Merkezi’ndeki Kuluçka Alanından 1 yıl boyunca ücretsiz
faydalanabilecekler. Tüm kazananlara ödülleri yanında; Başakşehir
Living Lab T-Club üyeliği, Başakşehir Living Lab’ ta projesini sergileme ve geliştirme şansı verilecek.
Tüm kategorilerde ödül kazananların eserleri 04-06 Aralık 2014 tarihlerinde TİM tarafından düzenlenen İnovasyon Haftası boyunca İstanbul Kongre Merkezi’nde sergilenecek. Dereceye girenlerin ödülleri Kongre programı kapsamında törenle verilecek.
Katılımcılar, yarışmayla ilgili detaylı bilgiyi Başakşehir İnovasyon
ve Teknoloji Merkezi’nden alabilecekler. //
En uzun
basketçi
Bağcılar için
ter dökecek
%$ø&,/$5%(/('ú<(6ú Tekerlekli Sandalye
Basketbol Takımı, transfer ettiği 2 metre
16 santim boyundaki Ömer Gürkan ve Ali
Ulu ile sözleşme imzaladı. En uzun boylu
basketçi olarak da tanınan Ömer Gürkan
ve Ali Ulu, kendilerine duyulan güveni
boşa çıkarmayacakları sözünü verdiler.
Geçtiğimiz sezon başarılı bir sezon geçirerek namağlup olarak 1. Lig’e yükselen
Bağcılar Belediyesi Tekerlekli Sandalye
Basketbol Takımı, yeni sezon hazırlıklarını
tüm hızıyla sürdürüyor.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nden 2
metre 16 santim boyundaki Ömer Gürkan
ile Beşiktaş’tan Ali Alu’yu transfer eden
Bağcılar Belediyesi Tekerlekli Sandalye
Basketbol Takımı’nın hedefi Süper Lig’e
yükselmek. 2014-2015 sezonunda güçlü
rakiplerle mücadele edecek olan Bağcılar
Belediyesi Tekerlekli Sandalye Basketbol
Takımı iç transferini tamamladı. Yeni
transferler Ömer Gürkan ile Ali Alu Bağcılar Belediyesi Engelliler Sarayı’nda düzenlenen tanışma yemeğindeki programa
katıldı. Takım arkadaşlarıyla tanışan Gürkan ve Ulu, kendilerine duyulan güvene
layık olmaya çalışacaklarını ifade ettiler.
Her iki sporcu da Bağcılar ilçesinde spora
ve sporculara verilen desteği yakından
bildiklerini bu yüzden transfer olduklarını
kaydettiler. //
www.212haber.com
G Ü N DEM
()%)-=CÿE2014
7
İŞ GÜVENLİĞİNDE
farkındalık oluşturdular
Onurkent Eğitim Kültür ve Dayanışma
Derneği, farkındalık oluşturmak için
‘Temel İş Sağlığı ve Güvenliği’ eğitim
programı düzenledi. Sınavda başarılı olanlar sertifikalarını Onurkent
Parkı’nda düzenlenen törenle Dernek
Başkanı Duran Bozkurt ve yönetim kurulu üyelerinin elinde aldılar.
O
185.(17'(51(øú’nin organize ettiği ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gereği çalışanların zorunlu olarak alması gereken ‘Temel İş Sağlığı ve Güvenliği’ eğitimini tamamlayan site görevlilerine sertifikaları Onurkent
Parkı’nda düzenlenen törenle verildi. Programa CHP Başakşehir
Belediye Başkan Adayı Özgür Karabat, CHP İlçe Başkanı Kazım Özeren ve 2.Etap Site Yönetim Kurulu Başkanı Nizamettin Özlük’te
katılanlar arasındaydı. Eğitime
katılan ve aynı zamanda A sınıfı
iş güvenliği uzmanı olan Dernek
Başkanı Duran Bozkurt, bu tür
sosyal sorumluluk projelerinin artarak devam edeceğini belirtti.
TEMEL İŞ SAĞLIĞI
VE GÜVENLİĞİ
ZORUNLUDUR
Asıl amaçlarının farkındalık yaratmak olduğunu kaydeden Bozkurt, “Hepinizin bildiği gibi 6331
sayılı İş Sağlığı Güvenliği kanunu ve ilgili yönetmeliklerine göre tüm çalışanların Temel İ.S.G. e-
ğitimi almaları yasal bir zorunluluktur. Bu zorunlu eğitimi, Onurkentimizin emektar apartman görevlisi değerli kardeşlerimize sosyal sorumluluk projesi kapsamında verdik” diye konuştu.
BU EĞİTİM SONRASI
FARK YARATACAKSINIZ
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre ülkemizde
her gün ortalama 237 iş kazasının
meydana geldiğinin altını çizen
Bozkurt, “Bu kazlarda 5 kişi yaşamını yitiriyor ve 6 kişi iş göremez
hale geliyor. Kayıt dışı verilerle bu
sayının çok daha fazla olabileceği öngörülüyor. Verdiğimiz bu eğitim sonrasında inşallah site görevlileri yaşananların farkında olacak çalışırken fark yaratacaklar.” İş Sağlığı Güvenliği üzerinde ciddi olarak durulması gereken
çok önemli bir konu olduğunu dile getiren Bozkurt, “Hepimizin amacı, sabah sağlıklı ve güvenli bir
şekilde çıktığımız evimize, akşam
sağlıklı ve güvenli bir şekilde dönebilmek olmalıdır” dedi. //
Bosnalı imamlar
Uysal’ı ziyaret etti
BOSNA HERSEK’in Bihaç bölgesinde
görev yapan 25 cami imam hatibi
Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt
Uysal’ı makamında ziyaret etti. Başakşehir Belediyesi Hizmet Binası Başkanlık
Makamı’nda gerçekleşen ziyarette, Bosnalı İmamlar Belediye Başkanı Uysal’dan
ilçe ile ilgili bilgiler aldı. İmamlar, Başkan
Uysal’ı Bosna’ya davet etti.
Uluslararası Kardeşlik, Barış ve Ahlak
Derneği (UKBA) tarafından organize edilen ziyarette Uysal, Başakşehir hakkında
bilgiler aktardı. Uysal, “Belediyemiz 2009
yılında kuruldu. Nüfusumuz o zaman 200
bindi, şimdi ise 350 bin. 5-10 yıllık süreçte ise ilçe nüfusunun 1 milyonu bulması
planlanıyor. İlçemiz İstanbul içerisinden daha planlı, daha yeşil bir bölgede
oturmak isteyen vatandaşların ilk tercihi.
İlçemizde pek çok dünya çapındaki proje
hayata geçiyor.” ifadelerini kullandı.
‘BOSNA KÜLTÜRÜMÜZÜN
BAŞLADIĞI YERDİR’
Bosnalı heyetin sorularını yanıtlayan Belediye Başkanı, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve “Kısa süre önce
Bosna’yı ziyaret ettim, pek çok bölgeyi
de gezdim, çok beğendim. Bosna
bizim kültürümüzün başlangıcıdır.
Bu manada sizlerin ziyareti bizler
için çok anlamlı. Sizleri kardeş olarak
görüyoruz. Her ne kadar dil olarak
anlaşamasak ta gönüllerimiz birdir.
Müslüman coğrafyasındaki acıların
bir an önce son bulmasını temenni
ediyorum.” dedi. Bosna’da yapılan
çalışmalar hakkında bilgiler aktaran
heyet, Belediye Başkanı Uysal’a çini
işlemeli bir plaket hediye etti. //
Köpekler mikroçip ile güvende
%$ø&,/$5%(/('ú<(6ú’nin 2007
yılından bu yana Mahmutbey
Mahallesi’nde hizmete sunduğu Hayvan Barınma ve Müşahade Merkezi, sokaklardaki
köpeklerle, sahiplendirilen
köpeklere mikroçip yerleştiriyor. Çipler, köpek sahipleriyle
ilgili bilgileri de içeriyor.
Merkez’de, Bağcılar Belediyesi
ekipleri tarafından toplanan
sokak köpeklerinin barınma,
beslenme ve sağlık bakımı ihtiyaçları karşılanıyor. Kuduz aşısı dahil bir çok sağlık hizmeti
uzman veterinerlerce yapılan
Merkez’deki köpeklerin sahiplendirmesi de devam ediliyor.
Sokak köpekleri ile sahiplendirilen köpeklerin güvenli ve
sağlıklı yaşama kavuşturulması
amacıyla mikroçip yerleştirme
projesi de hayata geçirildi. Bu
kapsamda sokak köpekleri ile
sahipli köpekler artık mikroçip ile de takip edilebiliyor.
Köpeklerin sırt bölgesindeki
iki kürek kemiği arasında deri
altına yerleştirilenmikro çipler,
köpeğin hangi mahalleden
ne zaman alındığı bilgilerini
taşıyor. Kaybolan ve çalınan
köpeklerin bulunması da mikroçip sayesinde daha kolay oluyor. Mikroçip, sahiplendirilen
köpeklerin şehir dışına çıkması
halinde de işlevini sürdürecek.
TAŞ CAMİ GÜN
YÜZÜNE ÇIKTI
Esenler’e asırlarca ibadete açık kalacak Cumhuriyet
tarihinin ikinci taş camisi yavaş yavaş gün yüzüne
çıkmaya başladı. Osmanlı mimarisine uygun
kesme taşlardan yapılan cami inşaatında çalışmalar
büyük bir titizlik ve sabırla devam ediyor.
ESENLER’e 50 - 60 yıl değil
ebediyen ayakta kalacak
bir cami yapılıyor. Esenler
Belediyesi ile Bahçelievler
Hak Vakfı’nın ortaklaşa yaptığı Cumhuriyet
tarihinin ikinci taş camisi,
Birlik Mahallesi’nde 1000
metrekarelik bir alana inşa
ediliyor. Cami, Mimar
Sinan tarafından yapılan
Tophane’deki Tarihi Kılıç
Ali Paşa Camii’nin bir
benzeri olacak. Yapımına
geçtiğimiz yıl başlanan ve
20 işçinin büyük bir titizlik
ve sabırla çalıştığı taş cami,
hızla yükselmeye devam
ediyor. Toz ve gürültüden
çevredeki vatandaşların
rahatsız olmaması için
yaklaşık bir yıldır, bir
örtü altında çalışmaların
yürütüldüğü inşaatın yükselmesiyle üstü açıldı ve
cami iskeleti gün yüzüne
çıkmış oldu. Esenlerliler’in
merakla beklediği cami,
çevre düzenlemeleriyle birlikte 3 yıl içerisinde ibadete
açılacak.
soğuklardan korunacak.
Sultanahmet Camii, Fatih
Camii, Yeni Camii, Şehzadebaşı Camii, Yavuz Selim
Camii ve Kılıç Ali Paşa
gibi uzun ömürlü olacak
Esenler’in yeni camisinde,
gelecek nesiller asırlar
boyu ibadet edebilecek.
BİNLERCE TAŞA
ŞEKİL VERİYORLAR
Caminin ana kubbesi,
1.60 cm’lik ana taşıyıcılar üzerine oturacak ve
duvar kalınlığı ise 1.20 cm
ile 1.40 cm genişliğinde
taş duvarlarla örülecek.
30x40 ebadında ve serbest
boyutlardaki bu taşların
kullanılır hale gelmesi için
taş ocaklarında ve şantiyelerde hummalı bir çalışma yürütülüyor. Camiyi
oluşturacak binlerce taş, 5
taş ustasının elinde şekilleniyor. Pencereler, kalem
işleri, orijinal detaylara
uygun olarak yapılıyor.
ASIRLARCA
AYAKTA KALACAK
OSMANLI MİMARİSİNE UYGUN
Esenler halkı arasında
‘Teneke Camii’ olarak
bilinen, tek katlı ve olası
bir deprem felaketinde
yıkılma riski bulunan Halil
İbrahim Camii’nin yerine
inşa edilen taş camide
kolon ve kiriş bulunmayacak. Cami, kurşunlu
kenetli ve zıvanalı sistemle
yapılıyor. Yapımında hiç
beton kullanılmayan cami,
“İstanbul Taşı” olarak da
bilinen 2 bin - 2 bin 500 yıl
gibi uzun bir süre ayakta
kalabilen küfeki taşından
yığma tekniğiyle yapılıyor.
Bu taşın özelliği sayesinde cami, yaz aylarında
bunaltıcı sıcaklardan, kış
aylarında ise dondurucu
Cami, Osmanlı mimarisinde yapılıyor. 3 kapılı ve
kesme taşlardan yapılacak
caminin ana kubbesinin
her iki yanında şerefeli
iki tane minaresi olacak.
Minarelerin çevresinde de
daha küçük kubbeler yer
alacak. Mimarisi ve estetiği
ile ilgi uyandıracak caminin ön ve yan cephelerinde
de kemerler yer alacak.
Esenler’e değer katacak
olan taş caminin şadırvanı,
avlusu ve çevre düzenlemeleri de camiye uygun
bir şekilde tasarlanacak.
Caminin mimari projesini,
Mimar Ahmet Tanyolaç
çizdi ve Mühendisliğini ise
Kadir Fındıklıoğlu üstlendi. //
WĞĚĂŐŽũŝŬ
<ŝŵůŝŒŝŵŝ
ĨŽƌŵĂƐLJŽŶďĞůŐĞŵŝ
ŬĂLJďĞƫŵ
ŬĂLJďĞƫŵ
HÜKÜMSÜZDÜR
HÜKÜMSÜZDÜR
&ĂƚŵĂK><
DĂŚŵƵƚĞůŝŬ
İMTİYAZ SAHİBİ
Erne Gazetecilik
ve Matbaacılık Ltd. Şti.
GENEL MÜDÜR
Halil Gölve
GENEL KOORDİNATÖR
Erol Çakır
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Abidin Koçoğlu
YAYIN DANIŞMANLARI
Necmettin Çakmak
Metin Öztürk
HUKUK DANIŞMANLARI
Av. Adem Yıldırım
Av. Ömer Geyik
GÖRSEL YÖNETMEN
Enis Ak
www.212haber.com
BÖLGESEL SÜRELİ YAYIN
Adres: Deposite AVM
A-1 Blok Kat: 3 No: 304
Başakşehir/İstanbul
Telefon: (0 212) 486 39 36
Web: www.212haber.com
e-mail: [email protected]
Baskı: İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez
Mah. 29 Ekim Cd. İhlas Plaza No: 11/
A41 Yenibosna-Bahçelievler/İSTANBUL
Tel: (212) 454 30 00
Gazetemiz basın ve meslek
ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yayınlanan köşe yazılarından
yazarları sorumludur. Reklamların
sorumluluğu reklam verene aittir.
GAZETEMİZ ÜCRETSİZ OLARAK DAĞITILMAKTADIR
8
G Ü N DEM
()%)-=CÿE2014
www.212haber.com
Bakanlıkların, kurumların
İstanbul’da plan ADİR
K
A
T
’
Ş
A
B
yapma yetkisi TOP AN
İSY
ETTİ
KALKMALI
Kentsel dönüşümü rant hesabı yada birilerine fırsat veren bir yaklaşım olarak
göremeyeceklerini belirten Topbaş, İstanbul’daki bazı yapılar ile ilgili faturaların yerel yönetimlere kesildiğini ancak bunun doğru olmadığını belirten
Topbaş, “İstanbul’a yapılan birçok yapının faturası yerel yönetimlere kesilmekte. Yerel yönetimler tarafından yapıldığı zannedilmekte. Bunların doğru
olmadığını, bunu kalkıp da her yerde
söylemek imkânımız olmuyor
YATAY MİMARİNİN
HERYERDE UYGULANMASI ZOR
Başkan Topbaş, ‘Şehrin Geleceği, Geleceğin Şehri isimli’ toplantıda
İstanbul’un yönetimi ve sorunları hakkında dikkat çeken açıklamalar yaptı. İstanbul’da kişi başına 400 metrekare alan düştüğünü ve bu alanın içinde
çeşitli sosyal ve idari alanların da bulunduğunu belirten Topbaş, bu nedenli yatay bir mimarinin her yerde uygulanmasının zor olduğunu belirtti. Topbaş, “Bu 400 metrekarede ana akslar
var, havaalanları var, statlar var, parka alanları var, sosyal donatı alanları
var. Böyle bir yoğunlukta nüfusa cevap
vermek için sizin şehrin yeşil alanlarını, ormanlarını, bölgelerini ve önemli
akslarını ortaya çıkarmak için, bu kenti insan yaşamına uygun hale getirmek
için tabii ki yatay bir mimariyi burada
yerleşimde koymak da çok kolay değil.
Bunun için belki bazı bölgelerde kaçınılmaz olarak yüksek yapılar ortaya çıkabiliyor. Ama bu yapılar ortaya çıkarken çevreye saygılı, rahatsız etmeyici,
örneklerini dünyanın çeşitli yerlerinde gördüğümüz gibi bir örneklemeleri de alabilecek tarzda olmalıydı. Maalesef birçok plancımızın da dile getirdiği plansız süreci yaşadığı için, siyasilerin idarecilerin kendi bilgileri doğrultusunda düzenlenen bir şehir yol haritası ile karşı karşıya kaldık. Bugün ortaya çıkan sonuçlar bunun sonuçları olarak önümüzde durmakta.” dedi.
İstanbul sokaklarındaki otopark
sorununa çözüm sağlayacak Apart
Park Projesi 5 ilçede başlıyor.
Bayrampaşa, Gaziosmanpaşa,
Eyüp, Sancaktepe ve Kağıthane’de
yapılacak apart parklarda sokak
sakinlerine otopark hissesi
verilmesi planlanıyor.
İstanbul
Büyükşehir
Belediye Başkanı
(İBB) Kadir
Topbaş, başta
tarihi yarımada
olmak üzere
bazı bölgelerde
yaşanan imar
yoğunluğunun
önüne geçmek
için imar
hakları transferi
uygulamasına
gidilebileceğini
söyledi.
Konuşmasında kentsel dönüşüm konusunda dikkatli olunması gerektiği
uyarısında da bulunan Topbaş, “06.25
Kentsel dönüşüm bir yerde yeni bir
yoğunluk ortaya çıkarmak anlamı taşımıyor. Bunu birçok farklı boyutlarda değerlendirmek gerekiyor. Orada
saygılı, insan odaklı bir dönüşüm ve
prensipleri ortaya koymak lazım. Yoksa orada bir rant hesabını ortaya koyan, birilerine fırsat veren ve daha da
kenti yaşanmaz hale getirecek bir dönüşümü asla kabul etmemek gerekiyor. Çünkü şunu da biliyoruz ki geti-
'$5 alanlarda çok sayıda aracın parklanmasına imkan sağlayan teknolojik
otopark çözümleri ile var olan kapasitesini her geçen gün artıran İspark, şimdi de
Apart Park Projesi ile otopark sorununa
çözüm üretmeyi hedefliyor. Proje ile ilgili
otopark alanında yeni bir dönemin başlayacağını ifade eden İspark Genel Müdürü
Mehmet Çevik, “Apart parklar özellikle
otopark anlamında yetersiz semtlerde alternatif bir çözüm olacak. Kısıtlı
alanlarda birçok aracın parklanmasına
imkan sağlayacak proje, son teknoloji ile
vatandaşların hizmetine sunulacak. Proje
sayesinde yol üstü parklanmanın da
önüne geçilecek.” dedi.
Kadir Topbaş
ú
ú67$1%8/%h<h.û(+ú5%(/('ú<(%$û.$1,ú%%.$'ú5723%$û başta tarihi yarımada olmak üzere bazı bölgelerde yaşanan imar yoğunluğunun önüne geçmek için imar hakları transferi uygulamasına gidilebileceğini söyledi. Topbaş, “Bir özeleştiri olarak söylemek istiyorum. Sayın Başbakan’ımıza
da söyledim bunu. İstanbul çok farklı bir kent, dünya mirası, 8 bin 500 yıllık geçmişi ile dünyaya karşı sorumlu
bir kentte, kent yönetiminin biraz daha farklı olması gerektiği üzerinde durdum ve özellikle bir takım bakanlıkların, kurumların İstanbul’da plan yapma yetkisinin de kalkması gerektiğini
söyledim. Tek yönetim, tek anlayış, tek
noktada bu yetkiler toplanmalı.” dedi.
receğiniz yoğunluk ile mevcut yaşam
alanını ciddi anlamda riske etmekte.”
ifadesini kullandı.
TARİHİ YARIMADAYA İMAR
HAKLARI TRANSFERİ
Topbaş’ın üzerinde durduğu en önemli konulardan biri de özellikle tarihi yarımada gibi imar yoğunluğunun
had safhada olduğu alanlara ilişkin yeni bir düzenleme düşüncesi oldu. Topbaş, imar hakları transferi olarak açıkladığı yöntemi şöyle açıkladı: “Bel-
ki bazı bölgelerde tarihi yarımada başta olmak üzere, yeni yoğunluklar getirme imkanınız olmadığına göre, hatta bazı noktalarda İstanbul’un mevcut
imar haklarının çok daha üzerinde yapılanmalar ortaya çıkmış olduğu için,
bu alanlarda mevcudu korumak atı bir
değer verme imkanı olmadığı yerlerde
belki de imar hakları transferi gibi bir
sistem getirmek mümkün olabilir. Bunu bir yasal düzenleme ile oradaki imar haklarını bir başka yerde kullanabilecek bir fırsat olarak, değer olarak
verilebilir.”
İSTANBUL’DA TÜNELLERDE YAŞAYAN İNSANLAR GÖREBİLİRİZ
dŽƉďĂƔ͕ƔĞŚŝƌůĞƌŝŶŐƺǀĞŶůŝŬƐŽƌƵŶůĂƌŦŶŦŝůĞŝůŐŝůŝĚĞŒĞƌůĞŶĚŝƌŵĞůĞƌĚĞĚĞ
ďƵůƵŶĂƌĂŬďŝůŝŵŬƵƌŐƵĮůŵůĞƌŝŶĞĂƨŌĂďƵůƵŶĚƵ͘dŽƉďĂƔ͕ŬŦƌƐĂůĚĂLJĂƔĂLJĂŶŝŶƐĂŶůĂƌŦŶŝŚƟLJĂĕůĂƌŦŶŦŶŬĂƌƔŦůĂŶŵĂŵĂƐŦĚƵƌƵŵƵŶĚĂďƺLJƺŬƔĞŚŝƌůĞƌŝŶ
ŐƺǀĞŶůŝŬƐŽƌƵŶƵŝůĞŬĂƌƔŦŬĂƌƔŦLJĂŬĂůĂĐĂŒŦŶŦďĞůŝƌƚĞŶdŽƉďĂƔ͕͞ŒĞƌŬŦƌƐĂůĚĂ
ƚĞŵĞůŝŚƟLJĂĕůĂƌŬĂƌƔŦůĂŶŵĂnjƐĂ͕ĚŽŒĂů
ŬĂLJŶĂŬůĂƌĚĞŶŐĞůŝŬƵůůĂŶŦůŵĂnjǀĞƉĂLJůĂƔŦůŵĂnjƐĂŐĞůĞĐĞŬƚĞďƺƚƺŶďƺLJƺŬ
ƔĞŚŝƌůĞƌĚĞĞŶďƺLJƺŬƉƌŽďůĞŵŝŶďĂƔŦŶĚĂ͕ϮϬϯϬǀĞƐŽŶƌĂƐŦŶĚĂƔĞŚŝƌůĞƌĚĞŐƺǀĞŶůŝŬƉƌŽďůĞŵŝŽƌƚĂLJĂĕŦŬĂĐĂŬ͘
ĞůŬŝďŝƌĂnjĂďĂƌƨůŦŽůĂĐĂŬĂŵĂďŝůŝŵ
ŬƵƌŐƵĮůŵůĞƌŝŶĚĞŐƂƌĚƺŒƺŵƺnjŐŝďŝ
ŝŶƐĂŶůĂƌƔĞŚŝƌůĞƌĚĞŬĂŶĂůůĂƌĚĂLJĂƔĂLJŦƉŐƂĕŵĞŶůĞƌǀĞŬĂĕĂŬůĂƌŐĞĐĞĕŦŬŦƉ
LJĂƔĂŵůĂƌŦŶŦƐƺƌĚƺƌŵĞŬŝĕŝŶďŝƌƚĂŬŦŵ
ŚĂƌĞŬĞƚůĞƌĞŐŝƌĞĐĞŬůĞƌĚŝƌ͘͟ĚĞĚŝ͘
ĂƔŬĂŶdŽƉďĂƔ͕ĞƐŬŝĚĞŶďĞƌŝĚĞǀĂŵ
ĞĚĞŶ7ƐƚĂŶďƵů͛ĚĂŬŝLJƂŶĞƟŵĂŶůĂLJŦƔŦŶŦŶĚĞŒŝƔŵĞƐŝŶĞŝůŝƔŬŝŶĚĞďŝƌƂnjĞůĞƔƟƌŝLJĂƉƨ͘7ƐƚĂŶďƵů͛ƵŶĨĂƌŬůŦďŝƌƔĞŚŝƌŽůĚƵŒƵŶƵŶĂůƨŶŦĕŝnjĞŶdŽƉďĂƔ͕
͞ŝƌƂnjĞůĞƔƟƌŝŽůĂƌĂŬƐƂLJůĞŵĞŬŝƐƟLJŽƌƵŵ͘^ĂLJŦŶĂƔďĂŬĂŶ͛ŦŵŦnjĂĚĂƐƂLJůĞĚŝŵďƵŶƵ͘7ƐƚĂŶďƵůĕŽŬĨĂƌŬůŦďŝƌ
ŬĞŶƚ͕ĚƺŶLJĂŵŝƌĂƐŦ͕ϴďŝŶϱϬϬLJŦůůŦŬ
ŐĞĕŵŝƔŝŝůĞĚƺŶLJĂLJĂŬĂƌƔŦƐŽƌƵŵůƵďŝƌ
ŬĞŶƩĞ͕ŬĞŶƚLJƂŶĞƟŵŝŶŝŶďŝƌĂnjĚĂŚĂ
ĨĂƌŬůŦŽůŵĂƐŦŐĞƌĞŬƟŒŝƺnjĞƌŝŶĚĞĚƵƌĚƵŵǀĞƂnjĞůůŝŬůĞďŝƌƚĂŬŦŵďĂŬĂŶůŦŬůĂƌŦŶ͕ŬƵƌƵŵůĂƌŦŶ7ƐƚĂŶďƵů͛ĚĂƉůĂŶLJĂƉŵĂLJĞƚŬŝƐŝŶŝŶĚĞŬĂůŬŵĂƐŦŐĞƌĞŬƟŒŝŶŝ
ƐƂLJůĞĚŝŵ͘dĞŬLJƂŶĞƟŵ͕ƚĞŬĂŶůĂLJŦƔ͕
ƚĞŬŶŽŬƚĂĚĂďƵLJĞƚŬŝůĞƌƚŽƉůĂŶŵĂůŦ͘
7ƐƚĂŶďƵů͛ĂLJĂƉŦůĂŶďŝƌĕŽŬLJĂƉŦŶŦŶĨĂƚƵƌĂƐŦLJĞƌĞůLJƂŶĞƟŵůĞƌĞŬĞƐŝůŵĞŬƚĞ͘
zĞƌĞůLJƂŶĞƟŵůĞƌƚĂƌĂķŶĚĂŶLJĂƉŦůĚŦŒŦnjĂŶŶĞĚŝůŵĞŬƚĞ͘ƵŶůĂƌŦŶĚŽŒƌƵŽůŵĂĚŦŒŦŶŦ͕ďƵŶƵŬĂůŬŦƉĚĂŚĞƌLJĞƌĚĞ
ƐƂLJůĞŵĞŬŝŵŬąŶŦŵŦnjŽůŵƵLJŽƌ͘<ĞŶƚ
ďƺƚƺŶůƺŒƺŶƺƚĞŬŽƚŽƌŝƚĞŝůĞŬĂƨůŦŵĐŦ
ĂŵĂďĞƌĂďĞƌĐĞďŝƌƔĞīĂĨLJƂŶĞƟŵĂŶůĂLJŦƔŦŝůĞŐĞůĞĐĞŒŝŶŝŚĂnjŦƌůĂLJĂďŝůŝƌŝnj͘͟
ĚĞŒĞƌůĞŶĚŝƌŵĞƐŝŶĚĞďƵůƵŶĚƵͬͬ͘
Mezun olduğu okulu ziyaret etti
&80+85%$û.$1,5(&(3
7$<<ú3(5'2ø$1’ı eşi
Emine Erdoğan, 1967
yılında mezun olduğu
Üsküdar’daki Zeynep Kamil
İlkokulu’nu ziyaret etti.
Okul bahçesinde öğrenciler
tarafından “Hoş geldin” yazısıyla karşılanan Erdoğan,
duygulu anlar yaşadı.
Erdoğan’a Üsküdar Belediye
Başkanı Hilmi Türkmen,
İstanbul İl Milli Eğitim
Müdürü Muammer Yıldız
eşlik etti. Emine Erdoğan,
ilk olarak Zeynep Kamil
İlkokulu Müdürü Feyzullah
Güler’i makamında ziyaret
ederek bilgi aldı. Daha
sonra 1- B sınıfına giren
Erdoğan, örencilerle ders
sırasına oturdu. Öğrenciler,
Erdoğan’a sevgi gösterisinde
bulundu. Emine Erdoğan,
yanında getirdiği ceviz ve
üzüm paketlerini öğrencilere vererek sağlıklı beslenmelerini önerdi. Daha
önceden hazırlık yapan
öğrenciler Emine Erdoğan’a
bir sürpriz de yaptı. Küçük
yaşta ailesi ile çektirdiği
fotoğraftan puzzle yapmaya
çalıştı. Bu sırada puzzle numaralarını karıştıran öğrenciler fotoğrafı Erdoğan’ın
yardımıyla tamamladı.
Annesi ve bir yakınının
fotoğrafını gören Erdoğan,
çok duygulandığını söyledi.
Fotoğraf öğrenciler tarafından Erdoğan’a hediye edildi.
Ziyaretin ardından okulun
bahçesine çıkan Emine Erdoğan, öğrenciler ile hatıra
fotoğrafı çektirdi. //
Otopark
sorunu
tarih
oluyor
Ulaşım master planı verilerine göre yeterli park alanı olmayan semtlerde şehrin
dokusuna uygun mekanik sistemler
kullanılarak imal edilmiş 50 metrekarelik
bir alanda 20 aracın park etmesine imkan
sağlayan teknolojik otoparklar apart
park olarak adlandırılıyor. Proje ile yol
üstüne park etmiş araçlar apart parklara
çekilerek, sokaklar temiz ve düzenli bir
görünüme kavuşacak ve trafik probleminin çözümüne katkı sağlanacak. Kısıtlı
alanlarda maksimum aracın parklanmasını sağlayan, teknolojik imkanlardan
faydalanarak personel ihtiyacını da
minimize eden sistem ile araçlar asansöre
bırakıldıktan sonra otomatik olarak boş
raflara yerleştirilecek.
İSTANBUL KART VE BİSİKLET
YOLLARI SİSTEME ENTEGRE
EDİLECEK
Sistemin kullanımını kolaylaştırmak
amacıyla apart parkların İstanbul Kart
ile entegrasyonu da sağlanacak ve araç
sahipleri ödemelerini İstanbul Kart ile
yapabilecek. Ayrıca apart park kurulan
bölgelerde bisiklet yolları düzenlemesi
yapılarak, alternatif ulaşım aracı bisikletin de etkin ve güvenli bir şekilde kullanılmasının önü açılacak. Yapılacak olan
apart parklarda öncelikli olarak sokak
sakinlerinin hissesi bulunacak. Bu hisse
sokakta ev satın alan kişiye devredilebilecek ve istenildiğinde başka birine satılabilecek. Apart parkta hissesi bulunan
kullanıcılardan aylık bir bedel alınarak,
işletmenin teknik personel, elektrik ve
bakım onarım gibi giderleri karşılanacak.
Ayrıca projeye uygun bölgelerde arsa
sahipleri kendi arsalarında apart park
kurulmasını istemesi halinde yatırımlarını kamu destekli gerçekleştirebilecek. //
KESTANE BAHÇESİ
İLK MEYVESİNİ VERDİ
%$ø&,/$5ŝůĕĞƐŝzĂǀƵnj
^ĞůŝŵDĂŚĂůůĞƐŝ͛ŶĚĞ
ŬƵƌƵůĂŶ<ĞƐƚĂŶĞĂŚĕĞƐŝ͛ŶĚĞŬŝϮϬϬŬĞƐƚĂŶĞ
ĂŒĂĐŦŶĚĂŬŝŬĞƐƚĂŶĞůĞƌďƵ
ŵĞǀƐŝŵĚĞŝůŬŵĞLJǀĞůĞƌŝŶŝ
ǀĞƌŵĞLJĞďĂƔůĂĚŦ͘&ĂƌŬůŦŵĞLJǀĞĂŒĂĕůĂƌŦŶĚĂŶ
ŽůƵƔĂŶďĂŚĕĞƉŝŬŶŝŬĂůĂŶŦ
ŽůĂƌĂŬĚĂŚŝnjŵĞƚǀĞƌŝLJŽƌ͘
mnjƺŵĂŒŦ͕<ŝƌĂnjǀĞ<ĂLJŦƐŦ
ďĂŚĕĞůĞƌŝŶŝŶĂƌĚŦŶĚĂŶ
LJĂŬůĂƔŦŬϭϭďŝŶŵĞƚƌĞŬĂƌĞ
ĂůĂŶƺnjĞƌŝŶĞŽůƵƔƚƵƌƵůĂŶ
<ĞƐƚĂŶĞĂŚĕĞƐŝ͛ŶĚĞϮϬϬ
ŬĞƐƚĂŶĞĂŒĂĐŦďƵůƵŶƵLJŽƌ͘
ϮϬϭϭ͛ĚĞŚŝnjŵĞƚĞĂĕŦůĂŶ
<ĞƐƚĂŶĞĂŚĕĞƐŝ͛ŶĚĞďŝƌ
ƐŽƐLJĂůƚĞƐŝƐ͕ǀĂƚĂŶĚĂƔůĂƌŦŶ
ƉŝŬŶŝŬLJĂƉĂďŝůŵĞůĞƌŝŝĕŝŶ
ϭϳƉĞƌŐŽůĂǀĞŚĞƌƉĞƌŐŽůĂĚĂŵĂŶŐĂůďƵůƵŶƵLJŽƌ͘
ĂŒĐŦůĂƌ͛ŦŝƐŵŝŶĞƵLJŐƵŶďŝƌ
ŚĂůĞŐĞƟƌŵĞŬŝĕŝŶϮϬϬϲ͛ĚĂ
mnjƺŵĂŒŦ͛ŶŦŬƵƌĂƌĂŬ
EŽƐƚĂůũŝĂŚĕĞůĞƌŝWƌŽũĞƐŝŶŝďĂƔůĂƴŬůĂƌŦŶŦŝĨĂĚĞ
ĞĚĞŶĂŒĐŦůĂƌĞůĞĚŝLJĞ
ĂƔŬĂŶŦ>ŽŬŵĂŶĂŒŦƌŦĐŦ͕
ƔƵŶůĂƌŦƐƂLJůĞĚŝ͗͞mnjƺŵ
ĂŒŦŵŦnj͕<ŝƌĂnjǀĞ<ĂLJŦƐŦ
ďĂŚĕĞůĞƌŝŵŝnjĚĞǀĂƚĂŶĚĂƔůĂƌŦŵŦnjůĂĚĂůŦŶĚĂŶŵĞLJǀĞ
LJĞŵĞLJĞďĂƔůĂŵŦƔƨŬ͘ƵLJŦů
ĚĂŬĞƐƚĂŶĞůĞƌŝŵŝnjŵĞLJǀĞ
ǀĞƌŵĞLJĞďĂƔůĂĚŦ͘7ŶƔĂůůĂŚ
ďŝƌůŝŬƚĞŬƵƌĂƌĂŬŚŝnjŵĞƚĞ
ƐƵŶĚƵŒƵŵƵnjďĂŚĕĞŵŝnjĚĞŬŝŬĞƐƚĂŶĞůĞƌŝĚĞďŝƌůŝŬƚĞ
ƚŽƉůĂLJĂĐĂŒŦnj͘͟
2
G Ü N DEM
()%)-=CÿE2014
Şampiyonların
tercihi Başakşehir
Başakşehir ve Bahçeşehir’de iki
farklı alana kurduğu modern
kurban satış ve kesim alanlarıyla Türkiye’ye örnek olan Başakşehir Belediyesi Türkiye’nin
her bölgesinden gelen satıcılar
satıcılardan da tam not aldı.
SATICILARA KURBAN BAYRAMI
SÜRESİNCE TEKNİK DESTEK
Kurbanlıkların yer aldığı çadırlarda satıcıların ve alıcıların rahatı içinse her şey düşünüldü. Alanlarda aydınlatma ve her çadırda su bulunuyor. Satıcıların duş alabilmesi için alanlarda
duşlarda yer alıyor. Kurban satışı yapan vatandaşlara belediye tarafından teknik destekte sağlanıyor.
Tokat’tan Kurbanlık satışı için Başakşehir’e gelen Hüseyin Ay, madalyalı bir hayvan üreticisi. Ay, neden Başakşehir tesislerini tercih ettiğini şöyle anlatıyor, “Beykoz’da düzenlenen hayvan besiciliği yarışmasında birinciliklerim var,
madalyalarım var. Başakşehir’e Avrupa ayarında 20 kurbanlık getirdim. En büyük kurbanlığım 1 tonun üzerinde.1974 senesinden bu yana
hayvancılıkla uğraşıyorum. Gezemediğim kurban alanı kalmadı, burası en temiz en konforlusu. Yatacak yerimiz var, suyumuz var. Hayvanlarımıza çok iyi bakıyorlar. Memleketimdeki satıcı
arkadaşlarıma, gelin bir temizliği, belediyeciliği
Başakşehir’de görün, diyorum.”
‘ÇADIRLARIMIZ VE KURBANLIKLAR SÜREKLİ İLAÇLANIYOR’
Başakşehir Kurban satış ve kesim alanının konforunu duyarak Türkiye’nin her bölgesinden gelen satıcılar hizmetten çok memnun.
Kurban satışı için Başakşehir Kurban satış ve
kesim alanını tercih eden Zeki Özgenç Sinop’tan
gelmiş. Kurban satış ve kesim alanını çok beğendiğini dile getiren Özgenç: “ 47 Kurbanlık
hayvan getirdim. Başakşehir Belediyesi’nin kurban alanının çok güzel olduğunu duyduğum için buraya geldim. Burada biz satıcılar için her
türlü ayrıntı düşünülmüş. Çok rahatız burada.
Hayvanlar için kurulu çadırlarımız, suyumuz, elektriğimiz bulunuyor. Hayvanlarımız ve çadırımız sürekli ilaçlanıyor. Türkiye’nin pek çok bölgesinde kurban sattım, oralarda tam bir rezillik yaşadık. Burada hayvan gübreleri bile ilaçlanıyor.”
Tosya’dan Kurban satışı için gelen Hüseyin Çalışkan ise alanı şu sözlerle anlatıyor, “Başakşehir Kurban alanının namını duyduğumuz için
geldik. Geldiğimize de değdi, temiz ve konforlu.
Ben başka başka yerlere de hayvan götürdüm.
Ama burası gibi modern tesis görmedim. Tertemiz çadırlarımızda suyumuz var. Kendimiz çadır kurmak zorunda kalmadık belediye bizim için kurulmuş çadırlar verdi. 45 tane kurbanlığım var. Veteriner hizmeti de veriyorlar, sürekli
kontroller ve ilaçlamalar oluyor.”
M
2%ú/ kesim üniteleri, sıra bekletmeyen randevu sistemi, otopark,
ambulans, veteriner, hayvan sahiplerine için duş alanı, galoş, cafe
ve mescit’i, 24 saat kamera sistemi
ile İstanbul’un en kapsamlı Kurban alanı olan Başakşehir Kurban
satış ve kesim alanları vatandaşlar
kadar alıcılarında ilk tercihi.
Başakşehir Belediyesi, Başakşehir 1. Etap Yürüyüş Yolu Altı ve
Bahçeşehir’de kurulan Modern,
Kurban satış ve kesim alanlarına
Kurbanlıklar geldi. 126 satış çadırının yer aldığı Başakşehir Kurban satış ve kesim alanında 1550
Büyükbaş, 239 küçükbaş kurbanlık alana gelirken; 13 çadırın yer
aldığı Bahçeşehir Kurban satış ve
kesim alanına ise yaklaşık 140 büyükbaş, 700 küçükbaş kurban alana geldi.
www.212haber.com
www.212haber.com
R E K L AM
()%)-=CÿE2014
9
10
G Ü N DEM
()%)-=CÿE2014
29 yıldır ulusal bir haber
kanalında
kameramanlık
yapan, son 15
yılın bütün savaşlarında aktif görev alan,
Türkiye’nin ilk
savaş kameramanlarından
Necmettin
Çıplak, çektiği
fotoğraflarla
fotoğrafseverlere adeta kendini fotoğrafın
içinde hissetme hazzını
yyaşatıyor.
ş y
Fotoğrafçılık
Çıplak, sosyal
paylaşım ağı olan
Facebook’ta kurduğu ‘Kayaşehir
Fotoğraf Grubu’
ile de fotoğraf severlerin çekmiş
olduğu fotoğrafları paylaşarak,
herkesin görmesini sağlamaya
çalıştıklarını
ifade ediyor.
‘İKİNCİ
BAHARIM’oldu
HACER TÜRKEL
2
www.212haber.com
9 YILDIR ulusal bir haber kanalında haber
kameramanlığı yapan, son 15 yılın bütün
savaşlarında aktif görev alan, Türkiye’nin
ilk savaş kameramanlarından biri Necmettin Çıplak. Geçirdiği 3 ciddi ameliyattan sonra mesleğine son 6 yıldır stüdyoda haber ve program kameramanı olarak
devam ediyor. Çektiği fotoğraflarla fotoğrafseverlere adeta kendini fotoğrafın içinde hissetme hazzını yaşatan Çıplak, fotoğrafçılık serüvenini şöyle anlatıyor:
“Ciddi ameliyatlar sonrasında 6 ay kadar hastane köşelerinde ve evden çıkmamak şartı ile hayattan tamamen kopmuştum. Yaşamın bana daha neler getireceğini mevcut durumda düşünemediğimden, sadece günü kurtarmak adına adeta
yaşam savaşı veriyordum.
Çok uzun tıp
ver
ve alternatif tıp ilimlerini de değerlendirerek birçok tedaviler sonucunda en azından kendimi dinlememe adına tekrar işe
başlama kararı aldım. İş arkadaşlarım sağ
olsunlar o dönemde çok yardımcı olup, işe devamiyetimi sağladılar.”
FOTOĞRAFÇILIK HAYATIMDA
ÇOK ÖNEMLİ BİR ROL OYNADI
Bir gün meslektaşlarımdan birinin kendisine ‘neden sen fotoğraf çekmiyorsun’ demesi ile başlayan fotoğrafçılık serüvenini
anlatan Necmettin Çıplak, “Fotoğrafçılık
hayatımda çok önemli bir rol oynadı; hani “ikinci bahar” derler ya, beni anlatmak
bakımından tam yerinde bir söz olur benim için.” diyor.
Çıplak, “Aslında fotoğrafa merakım çocukluktan başlar. Kendimi bildim bileli
her yaşımda mutlak bir fotoğraf makinesi edinmiş ve kullanmışımdır. Rahatsızlığımdan sonra bir DSLR makine ve ekipmanı alarak, önce makinemi tanımakla işe başladım ve daha sonraları da hafta içi ve sonları zaman buldukça İstanbul içi ve şehir dışı fotoğraf gruplarına katılarak, zaten yıllardır vizörden bakmanın ve
haberci olmamızın verdiği rahatlıkla devam eden serüveni bir adım daha hızlandırmış olduk; ancak şunu itiraf etmeliyim
ki, kameramanlık ile fotoğrafçılık mesleği aslında birbirine benzerlik arz etmekte
gibi görünmekle beraber, birbirinden çok
farklı meslekler. İlk zamanlar mesleğimin
avantajlarını kullandığımın bilincinde olarak rahat hareket ederken, fotoğrafçılığın çok daha farklı bir yorumlama sanatı olduğunu keşfetmeye başladım. Kamerada bir objeyi ya da hareketli bir konuyu takip ederek birkaç saniyede neler olduğunu izleyiciye aktarabilme rahatlığını,
fotoğrafçılıkta bir karede anlatmanın zorluklarını yaşamadım desem yeridir.” ifadelerini kullanıyor.
ÖYLESİNE DİYE BİR KADRAJ
YOKTUR
Fotoğrafta mimari, manzara ve olmazsa
olmazım dediği sokak fotoğrafçılığı konularına ağırlık veren Necmettin Çıplak,
en ideal kadrajı yapmanın her fotoğrafçının arzusu olduğunun altını çizerek, her-
‘KAYAŞEHİR
FOTOĞRAF GRUBU’
^ŽƐLJĂůƉĂLJůĂƔŦŵĂŒŦŽůĂŶ
&ĂĐĞŬ͛ƚĂ͚<ĂLJĂƔĞŚŝƌ&ŽƚŽŒƌĂĨ'ƌƵďƵ͛ĂĚŦĂůƨŶĚĂƉĂLJůĂƔŦŵLJĂƉĂŶƺLJĞůĞƌŝŶǀĞƚƺŵĨŽƚŽŒƌĂĨƐĞǀĞƌůĞƌŝŶĕĞŬŵŝƔŽůĚƵŒƵĨŽƚŽŒƌĂĨůĂƌŦŐƌƵƉůĂƌŦŶĚĂƉĂLJůĂƔĂƌĂŬ͕
ŚĞƌŬĞƐŝŶŐƂƌŵĞƐŝŶŝƐĂŒůĂŵĂLJĂĕĂůŦƔƨŬůĂƌŦŶŦŝĨĂĚĞĞĚĞŶEĞĐŵĞƫŶŦƉůĂŬ͕͞7ůĞƌůĞLJĞŶnjĂŵĂŶůĂƌĚĂŐƌƵďƵŵƵnjĚĂŚĂŌĂƐŽŶůĂƌŦ͕ĂŵĂĐŦ
ƐĂĚĞĐĞĨŽƚŽŒƌĂĨĕĞŬŵĞŬǀĞ
ĞŒůĞŶŵĞŬ͕7ƐƚĂŶďƵůǀĞĕĞǀƌĞƐŝŚĂƩĂƔĞŚŝƌĚŦƔŦŶĂĚĂĕŦ-
ŬĂďŝůĞĐĞŬnjĂŵĂŶŦŽůĂďŝůĞĐĞŬŬŽŵƔƵůĂƌŦŵŦnjŦŶƐĂLJŦƐŦϭϱŬŝƔŝLJĞƵůĂƔƨŒŦŶĚĂ͕<ĂLJĂƔĞŚŝƌ&ŽƚŽŒƌĂĨ'ƌƵďƵŽůĂƌĂŬ<ĂLJĂƔĞŚŝƌ͛ĚĞŶĂƌĂĕŬĂůĚŦƌĂƌĂŬ͕ƚŽƉůƵĨŽƚŽŒƌĂĨĕĞŬŵĞĞƚŬŝŶůŝŬůĞƌŝĚƺnjĞŶůĞLJĞĐĞŒŝnj͘&ŽƚŽŒƌĂĨŐĞnjŝůĞƌŝŵŝnj
ƔŝŵĚŝůŝŬƐĂĚĞĐĞŬŝƔŝďĂƔŦŶĂ
ƵůĂƔŦŵƺĐƌĞƟŽůƵƌĂŵĂďĞůŬŝŽŶƵĚĂĞůĞĚŝLJĞŝůĞĂŶůĂƔŦůŦƉŚĞƌŚĂŌĂďŝƌĂƌĂĕŝƐƚĞŶĞďŝůŝƌ͘KnjĂŵĂŶŐĞnjŝůĞƌŝŵŝnj
ƚĂŵĂŵĞŶƺĐƌĞƚƐŝnjŽůƵƌ͘͟ďŝůŐŝůĞƌŝŶŝƉĂLJůĂƔŦLJŽƌͬͬ͘
kesin gördüğü sıradan bir şeyi değil de,
göremediği, algılayamadığı farklı bir konuyu öne çıkarmak amacı ile kadraj yaptığını ve deklanşöre bastığını söylüyor.
Hedefinin bakmakla görmek arasındaki farkı, izleyiciye bir karede en iyi şekilde sunmak olduğunu vurgulayan Çıplak
şunları kaydediyor: “Ayrıntı, detay, düz
bir bakışla sadece görülen değil, kafanızdaki kompozisyona farklı bir bakış açısıyla o anı ölümsüzleştirmektir amaç. Yüzlerce fotoğrafa bakarken, işte bu falanca kişinin çalışmasıdır diyebilecek düzeyde, istikrarlı bir duruş ile sanatınızı devam ettirmek adına deklanşöre basarsınız. Öylesine diye bir kadraj yoktur, olmamalıdır.”
Doğru fotoğrafçılık her ne kadar göreceli bir kavram ise de, kurallara uymak her
zaman fotoğrafa artı değer katar sözleriyle fotoğrafçılığın püf noktalarına değinen
Necmettin Çıplak, “Doğru fotoğraf için
ne kadar çok bilinçli fotoğraf çekip, elimizi ve gözümüzü alıştırırsak o kadar tecrübemiz artar. Tabi bilinen, takip edilen güzel fotoğrafların gösterildiği sayfaları takip edip, uygulayarak bu alışkanlığı yakalayabiliriz.” diye konuşuyor.
HER YİĞİDİN YOĞURT
YİYİŞİ FARKLIDIR
Teknolojiyle birlikte fotoğraf sanatının oldukça geliştiği, her eline makine alanın kendini fotoğrafçı sandığı
günümüzde herkesin çalışma alanı,
amacı ve yaklaşımının farklı olduğuna dikkat çeken Çıplak sözlerini şöyle sürdürüyor: “Aslında güzel gelişmeler oluyor. Herkesin elinde birer
fotoğraf makinesi ile bir şey yapıyor
olması bile çok güzel; ancak, bunu
sanat için yapan da günlük yaşamında hatıra amaçlı kullananlar da var.
Bunu ayırmak lazım. Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır. Herkesin bakış
açısı, görüşü ve kadrajı farklı olabilir
ki bu fotoğrafçılık adına büyük bir
zenginliktir. Teknolojinin her şeyin
önünde koştuğu çağımızda, bu nimetleri sanat adına güzel kullanmanın yanı sıra, kim ne yapıyorsa adını
koyması gerekmektedir diye düşünüyorum. Masa başında hazırlanan,
manipüle edilmiş sanat çalışmalarının, fotoğraf adı altında yayınlanması, fotoğrafçılık adına hoş bir tanıtım
değildir. O da bir sanatsal çalışmadır
ancak fotoğraf değildir.”
www.212haber.com
G Ü N DEM
()%)-=CÿE2014
11
ABDULLAH AVCI: BAŞAKŞEHİR’DE AİDİYET DUYGUSUNU OLUŞTURACAĞIZ
‘Seyircimizle
beraber büyüyeceğiz’
Başakşehirspor
Teknik Direktörü
Abdullah Avcı,
“Başakşehir’de 10
ile 19 yaş arasında
62 bin genç var.
Gençleri ve ailelerini futbol kulübünün büyüyebilmesi için sporun
içine çekmeliyiz.
Sadece seyirci
gelsin, bilet alsın
görüşünde değil,
aidiyet duygusunun oluşmasından yanayız”
dedi.
BİLAL KELEBEK
ú
STANBUL Başakşehirspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, yerel basın mensuplarıyla Fatih Terim Stadyumu’nda bir araya geldi. Avcı, yerel basının önemine değinirken
kısa, orta ve uzun vadedeki hedeflerini açıkladı. Futbol kulübünün büyüyebilmesi için gençlerin ve ailelerinin sporun içine çekilmesi gerektiğini söyleyen Avcı, “Her maçımızı elbette kazanmak için oynayacağız
ama aidiyet duygusu oluşturmak bizim asıl
hedefimiz. Adım adım doğru büyüyen bir
seyirci grubu ve herkes tarafından saygıyla
anılan bir takım oluşturacağız.” dedi.
KENDİ OYUNCULARIMIZI
YETİŞTİRECEĞİZ
Aidiyet duygusunun oluşması için yerde
yerel basının kendileri için çok önemli olduğunu belirten Avcı, “Kısa orta ve uzun
vadede hedeflerimiz var. Kısa vadede stadımız, tesisimiz ve takımımızı oluşturup ayaklarımızın yere basmasını sağlamaktı.
Orta vadede elit akademimizi yani alt yapımızı oluşturacağız. Başakşehir’de 10 ile 19
yaş arasında 62 bin genç var. Onları futbolun içine çekerek okul, kişilik ve futbol eğitimini doğru almalarını sağlayarak geleceğe yatırım yapacağız. Uzun vadedeki he-
Kassam
ilk kez
Esenler’de
anıldı
)ú/ú67ú1 İslami Direniş Hareketi’nin (Hamas)
silahlı kanadı “Kassam Tugayları”nın adını
aldığı Filistin lideri İzzeddin El Kassam,
Türkiye’de ilk kez Esenler’de anıldı. Esenler
Dörtyol Meydanı’nda başlatılan “Gazze İçin
Fedakâr Ol” Yardım Çadırı’nda gerçekleştirilen programda, Gazeteci Yazar Ahmet Varol,
İzzeddin El Kassam’ın Gazzeliler için neden
önemli olduğunu ve askeri birliklerine neden
Kassam adını verdiklerini anlattı.
İLMİ VE ASKERİ YÖNDEN ÇOK
GÜÇLÜYDÜ
İzzeddin El Kassam’ın Suriye’de doğduğunu
belirten Ahmet Varol, Kassam’ın 1. Dünya savaşı zamanında Osmanlı Ordusu’na
yazıldığını söyledi. Kassam’ın her zaman
ilmi bilgisini geliştirmek için eğitim aldığını
ifade eden Varol, “O ilmi yönüyle, ümmetçilik bilincinin kaybedilmemesi için çabaladı. İtalya’nın Libya’ya, Fransa’nın Cezayir’e
saldırmasının ardından, ümmet bilinicinin
korunması için hareketler başlattı. Şam,
Fransızlar’ın eline geçinceye kadar onlara
büyük kayıplar verdirdi. Şeyh İzzettin Kassam,
sömürgeci güçlerin ve onlarla işbirliği içindeki
siyonistlerin Filistin üzerindeki oyunlarının
tehlikeli boyutlara geldiğini gördüğünden beraberindeki bazı mücahitlerle birlikte 1921’de
Filistin’e gitti. İzzettin Kassam Filistin’e varınca
Hayfa şehrine yerleşti ve burada öğrenci
yetiştirip, halkı İslâmi yönden şuurlandırmak
için vaaz ve irşad çalışmaları yaptı. Kassam
hem ilmi hem de askeri yönden çok güçlüydü.
Kassam, İngiliz sömürgeciliğine karşı silahlı
mücadele verirken 1935’te hayatını kaybetti.
Cenazesine binlerce kişi katılmış, Hamas’ın
silahlı kanadına onun adı verilmiştir” diye
konuştu. //
deflerimiz ise yarışan, yukarılarda dolanan,
Avrupa kupalarını kovalayan, kupada final
oynayan bir takım kurmak” diye konuştu.
ğil, önemli olan insana temas edip yatırım
yapmaktır ve bununla beraber büyümektir”
şeklinde konuştu.
İNSANLARIN KULÜBE DESTEK
OLMALARI GEREKİYOR
BU BİR OYUN VE SAYGI
GÖSTERMEK LAZIM
Futbolun gelişmesi için seyircinin çok önemli bir faktör olduğunu da değinen Avcı,
“Rakibini alkışlayan, Fair Play çerçevesinde
davranan bilinçli bir seyirci grubu oluşturmak istiyorsak Başakşehir’deki insanların
kulübe destek olmaları gerekiyor. Sonuçta
kazanırsın veya kaybedersin bu önemli de-
Ailelerin, oyuncularını çocuklarını alt yapıya teslim ederken kendilerinin de Avrupa’daki gibi maça gelen aile kültürüyle birleştirmek istediklerine söyleyen Avcı, bunun bir oyun olduğunu ve saygı gösterilmesi gerektiğini savundu. Stadın Başakşehir’in tanıtımı için çok önem-
li bir yatırım olduğunun altını çizen Avcı, ekim ayında İngiltere A2 milli takımın
Başakşehir’e gelerek A2 milli takımımız ile
maç yapacağını, olaya bu pencereden bakılmasını gerektiğine dikkat çekti.
KONUŞTUĞUMUZ ŞEYLERİ
YAPARAK DÜNYA MARKASI
OLDULAR
Avcı, futbolun artık bir bilim olduğunu
ondan faydalanamadığımız için Avrupa’nın
gerisinde kaldığımızı söyledi. Alex
Ferguson’un Manchester United geldiği ilk
7 sene boyunca derecesinin bile olmadığını
kaydeden Avcı, “7 sene boyunca biraz önce
konuştuğumuz şeyleri yaptılar ve 20 sene
sonunda dünya markası oldular” dedi. //
12
G Ü N DEM
()%)-=CÿE2014
www.212haber.com
LUNAPARK’A GEREK YOK
KAYAŞEHİR’İN YOLLARI VAR YA!
T
2.ú’nin muhteşem(!) projelerinden
KAYAŞEHİR’e yolunuz düştüyse ne demek isteğimi anlamışsınızdır.
Muhteşem derken Konut meselesinde
Kayaşehir TOKİ nin Bursa’da yaptığı konutların ihtişamına yetişemez. ‘Yeşil Bursa’ namını ‘Beton Bursa’ ya çeviren projenin eline kimse su dökemez.
Ama biz Burada yollardan bahsedeceğiz.
Evet KAYAŞEHİR’den bahsediyoruz.
KAYAŞEHİR’in kaderi büyüklerimizin
‘Bir milyonluk şehir kuracağız…’ iddiası ile başladı. Bir milyonluk şehir kuruldu
ama sadece ismi şehir. Eksikliklerini saymaya kalksam kitap olur.
Ben sadece lunaparka olan benzerliğinden bahsedeceğim. Korku var, heyecan
var, macera var. Daha ne olsun?
Her geçen moloz kamyonun önünde selam durup önünüzü iliklemeseniz haliniz, lunaparkta ‘Çarpışan arabalar’ pistinden aşağı kalmaz.
KORKU
Yeşil ışık yandığında sakın geçmeyin!
Yoksa bu hayatınızın son hatası olabilir.
-Geçmeyip ne yapalım peki?
Önce sağa sonra sola, sonra yine sağa bakıp ‘3 kul hu…’ okuduktan sonra geçebilirsiniz.
Bu da nereden çıktı?
Anlatayım:
Şu anda İstanbul’un birçok yerinde olduğu gibi sarı kamyonlar bu bölgede mebzul miktarda mevcut.
Ee ne var bunda?
Bir defa mebzul miktarda ortalıkta sarı kamyon dolaşıyorsa korkacaksın!..
Biz buraya boşuna mı ‘Lunaparka gerek
yok...’ diyoruz.
Lunaparkın olmazsa olmazı heyecan duyup korkmaktır.
Başka?
İstersen mevzuyu örnekle açıklıyayım:
27.08.2014 saat 18.00 civarı. Fenertepe
mevkiinde Habipler istikametinden gelip,
Kayaşehir’e girmek için sağdaki cebe girmiş yeşilin yanmasını bekliyoruz.
Nihayet yeşil yandı.
Kırmızının bizden önce yandığını söylememe gerek yok. Tam bu sırada geriden
gelen sarı kamyonun bütün hızıyla kırmızı ışık falan dinlemeden, bir yandan da
havalı kornasına basa basa bütün hızıyla
geçtiğini gördüm.
O anda kendisine yeşilin yandığını gören
sürücü sağına soluna bakmadan geçmeye kalksa ne hale geleceğini söylememe
gerek yok. Burada heyecan çok demiştim
ya, ben de heyecandan plakasını alıp teşekkür için 155 e bildiremedim. Öyle ya.
Kamyon sürücüsü insaniyetli adam…
Kornaya son haddine varıncaya kadar basa basa ‘‘Ben geliyorum haa. Kırmızı falan dinlemem. Varsa tedbirinizi alın. Yoksa ‘Eşhedüye...’ hazırlanın’’ diyor.
Adam daha ne yapsın. Suç bizde kural
mural deyip adama kaza yaptıracağız.
Durduk yerde eline kan bulaşacak.
Bu arada araçların birinde o havalı kornanın korkunç sesini duyan hamile bir
kadın olsa düşük yapar ama 1-2 aracın
pert olup birkaç kişinin Rahmeti Rahmana kavuşmasından iyidir.
Neyse.
Buradan sağ salim geçtik.
Bir dahaki sefere abdestsiz geçmeyeceğim.
Sonra?
Sonra burası TOKİ’nin muhteşem projelerinden ya!
Evet!
Hani çok katlı ve çok fazla konut üretmekle övünüyorlar ya!
Evet!
Çok kat ve çok konut olduğu doğru da,
yol ve kavşak yapmayı unutmuşlar.
Yani!
Yanisi şu:
Yol var tek şerit.
Milyon kişinin yaşayacağı siteye anayoldan tek şeritle giriliyor.
İki şeritli yolların hali ise, lunaparktaki
heyecan treni yanında otoban kalır. Dever yok, kurb standardı yok. Eğim stan-
Fesih Sayar
RENSER’DE ARACINIZ
EMİN ELLERDE
%$û$.û(+ú5’de sektörünün
önemli temsilcilerinden
olma başarısı sağlayan Renser
Renault Mais Yetkisi Servisi,
konusunda uzman, deneyimli,
eğitimli ve güleryüzlü servis
personeli ile size en iyi hizmeti
vermeyi hedefliyor. 2007 yılında
İOSB’de kurulan 28 çalışanı ve
bin 600 metrekarelik tesisiyle
Renser, müşterilerine kaporta,
boyama ve mekanik hizmeti
sunuyor. Genel Müdür Fesih Sayar, “Eğer müşterinin güvenini
kazanmış ve gerçek anlamda ona
değer verirseniz mutlaka sizi
tercih eder. Biz yıllardır bu doğrultuda hareket ediyor ve kaliteli
hizmet anlayışımızdan ödün
vermeden çalışıyoruz” dedi.
Otomotiv Sektörü’nde
“Koşulsuz müşteri mutluluğu”
anlayışıyla hizmet veren Renser
Renault Mais Yetkili Servisi’nde
müşteri memnuniyetini
sağlayan en önemli unsur,
konularında uzman, eğitimli ve
güler yüzlü personeli.
HERKESİN YAPABİLECEĞİ BİR İŞ DEĞİL
hizmeti aynı zamanda 6 taksite
bölerek müşteriye her türlü kolaylığı sağladıklarını söyledi.
Servise 2013 yılında 5 bin 154
araç girişi yapıldığını söyleyen Sayar, “Bu işe 1985 yılında
başladım ve 1997 yılında Renser
Renault servisini kurduk 2007
yılında ise İkitelli’de yerimizi
açtık. Şuan 28 çalışanımız var ve
bin 600 metre kare alanda kaporta, boyama, mekanik hizmeti
veriyoruz. Kısacası araçla ilgili
aklınıza gelebilecek her türlü
sorunu burada giderebiliyoruz.
Bu iş herkesin yapabileceği bir
şey değil. Çünkü araç tamiri
oldukça titizlik isteyen bir konu”
diye konuştu.
HEDEFİMİZ KALİTELİ
VE GÜVENİLİR HİZMET
SUNMAK
MÜŞTERİ
MEMNUNİYETİ YÜZDE
100 OLMALI
Bir arabanın en az 5-6 can
birden taşıdığını söyleyen Sayar,
“Araba servise geldiği zaman en
önemlisi son kontroldür. Biz bu
kontrolü aracın 32 noktasında
birden yapıyoruz. Çünkü bu
araçlar can taşıyor bizim için
kaliteli hizmet her zaman çok
önemlidir. Renser Renault olarak her zaman bu hassasiyetleri
göz önünde bulunduruyoruz.
Müşteri memnuniyeti yüzde
100 olmalı” ifadelerini kullandı.
Renser Yetkili Servisi olarak
yılda birkaç defa yaz ve kış kampanyaları yaptıklarını kaydeden
Sayar, ödeme seçeneklerinde
yüzde 25 indirimle verilen
“Eğer müşterinizin güvenini
kazanmış ve gerçek anlamda ona
değer verirseniz sizi tercih eder.
Bu tek başına yapılacak bir şey
değil ekip işidir. Ekibiniz sağlamsa siz en iyi işi yaparsınız”
diyen Sayar, Müşterilerimize
daha iyi hizmet verebilmek için
şuan büyüme gibi bir hedefimiz
yok. Kendi yerimiz geliştirmek
için çalışıyoruz. Hedefimiz Başakşehirlilere kaliteli, güvenilir
hizmeti sunabilmek” şeklinde
konuştu. //
dardı hak getire… Bomboş arazide o yol
akslarını nasıl olur da bu kadar kötü oturtmuşlar hayret!
Başka?
Kavşak yok! Olanlar 4-5 yolun gelip
birleştiği yerde sefer tası büyüklüğünde…
Bırakın sarı kamyonları otomobil zor döner.
Peki, nasıl çalışır bu kavşaklar?
Çalışmıyor. Türk zekâsı olmazsa burası kilit…
Nasıl yani?
Yukarda demiştim ya ‘Kayaşehir yakınsa, lunaparka gerek yok diye.
Evet!
İşte burada akrobasinin alasını seyredebilirsininiz!!! Kavşağın sefer tası büyük-
Emin
Emin
BATUR
[email protected]
eminbatur@gmail
[email protected]
em
min
in
inb
nb
batur@gmail
b
atur@gmail com
lüğünde olduğunu söylemiştim ya! Bu biraz daha büyük… Mezkur kavşak 2*3=6
geçişli olduğu için sallama çay tepsisi büyüklüğünde yapılmış. (Kavşakta sallama
çay tepsisi figürüne benzeyen bir anıt(!)
yapmışlar.) Bu kadar büyük(!) bir kavşakta trafik lambalarının hiçbir işe yaramayacağını söylememe gerek yok.
Binaenaleyh Türk zekâsı devreye girerek
işi çözmüş.
Şöyle ki:
Kırmızı yandığı anda ‘ Soldan gelene nasıl olsa henüz yeşil yanmadı’ deyip kamyonlar kendini yola atıyor.
İkinci yöntem:
Ters yola girip tilki gibi beklemek.
Bu sırada yanan lambanın rengi önemli değil.
Peki, kamyon ters yola girince karşıdan
gelen araç ne olacak?
Yeri yüksek olduğu için takip edebiliyor. Ayrıca gelirse gelsin kaportasına para
mı saydı!?.. Allah Allah.
Başka?
Diyelim ki, sola giden araç sayısı fazla
ve o şerit dolu. Kamyoncular ve diğer fırsatçılar sağa giden şeridi de kapatıyor. Işık yandığında sola çift şerit çalışıyor. Sağa gidecek sürücüler saç baş yoluyor diyeceksin. Yolsun!.. İşleri kamyoncudan
daha mı acil.. ‘Şurada devletin kalkınmasına hizmet ediyoruz!...’
Peki, kaza falan olmuyor mu?
Niye olsun ki?
Sarı kamyonun ‘Üstünlük hakkı’ na herkes riayet ettikten sonra sorun çıkmıyor.
Yalnız bir kere mutat olduğu üzere kırmızı yanmış sarı kamyon hiç hız kesmeden Kayaşehir’den Başakşehir istikametine döneyim derken… Ki, bu durumlarda yeşil yansa da karşıdan hışımla gelen
kamyonu gören sürücüler naçar durur.
Ancak bu sefer karşıdan gelen yani yol
hakkı olan da sarı kamyondu. O da bütün
gücüyle gaza bastı.
Faciayı görmemek için gözlerimi kapadım. Milimetrik mesafe ile birbirlerini sıyırıp geçtiler.
Allah görünmez kazadan korusun.
Amin!
Ama bu görünür kaza!…
Olsun. Amin de sen yine!
La havle vele…
www.212haber.com
G Ü N DEM
()%)-=CÿE2014
MHP’de üyelik
SEFERBERLİĞİ
İstanbul genelinde Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanlığı tarafından başlatılan üye
seferberliği hızla devam ediyor. Özellikle parti için demokrasinin daha fazla tabana
yayılması için yapılan üye seferberliği çalışması Başakşehir’de de aralıksız sürüyor.
İlçe Başkanı Celalettin Aykol, siyasi partilerin seçimden seçime değil bu tür
çalışmalarla da seçmeniyle ilişki kurması gerektiğini belirtti.
B
VATANDAŞIN HABERİ
OLMADAN AK PARTİ’YE
ÜYE YAPILMIŞ
Üye çalışması sırasında bazı vatandaşların haberi olmadığı halde Ak
Parti’ye üye yapılmış olduğunu gördüklerini söyleyen Aykol, “Vatandaş
bize üye olmak için geldiğinde sistemden baktığımızda AK Parti üyesi çıkıyor. Sorduğumuzda ise kendisinin bilgili olmadığını söylüyor. Bunun böyle
olması bizi son derece üzüyor. Yapılan
şey kanunsuz asla tasvip etmiyoruz” i-
Celalettin Akyol
GELİN YAŞANAN SORUNLARA HEP BİRLİKTE SAHİP
ÇIKALIM
şarak ‘Üyelik Seferberliği’ne aralıksız
devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
fadelerini kullandı. İlişkileri sıcak tutmak ve parti içi demokrasi işlevini arttırmak için hızlı bir şekilde bu kampanyaya devam ettiklerini belirten Aykol, “Şuanda çok iyi bir teveccüh var.
Değişik partilerden gelenler olduğun
gördüğümüz zaman son derece mutlu oluyoruz. Siyasi partiler aslında seçimden seçime seçmeniyle ilişki kurmamalı bu tür çalışmalar sürekli olarak yapılmalı” dedi. //
GAZZE İÇİN FEDAKÂR OL
Esenler
Belediyesi,
“Gazze İçin
Fedakâr
Ol” yardım
kampanyası
ile kardeş
şehri Gazze’ye
umut olmaya
devam ediyor.
Kampanyanın
açılışında
konuşan
Esenler Belediye
Başkanı M.
Tevfik Göksu,
Esenler’deki 27
bin binayı kapı
kapı gezerek
Esenlerliler’i
Gazzeli aileler
ile kardeş aile
yapacaklarını
söyledi.
(6(1/(5 Dörtyol
Meydanı yine önemli
bir güne ev sahipliği
yaptı. 51 gün süren İsrail
ablukası sırasında büyük
yara alan Gazze için
çeşitli organizasyonlar
düzenleyen Esenler Belediyesi bu kampanyalara
yeni birisini daha ekledi.
Esenler Belediyesi, İHH
ve İKRA Derneği ile birlikte “Gazze İçin Fedakar
Ol” adlı yardım kampanyası başlattı. Kampanyanın açılış törenine;
Esenler Belediye Başkanı
Mehmet Tevfik Göksu,
İHH Genel Başkanı
Bülent Yıldırım ve İKRA
Derneği Kurucu Başkanı
Emin Atalay, AK Parti
Esenler İlçe Başkanı
Umut Özkan, Esenler
İlçe Emniyet Müdürü
Hakan Yılmaz, Belediye
Başkan Yardımcıları,
bazı Belediye Meclis
üyeleri ve vatandaşlar
katıldı.
ASIL FEDAKÂR
ONLAR
Filistin’de yaşanan insanlık dramını anlatan
bir sinevizyon gösterimi ile başlayan programın açılış konuşmasını
yapan İKRA Derneği
Kurucu Başkanı Emin
Atalay, Esenler’de bu
tür kampanyaların her
zaman büyük katılımla
gerçekleştiğini belirterek, “Esenler kardeşlerine sahip çıkmak
için hazır. Elimizi taşın
altına koyma vakti.
4 gün boyunca bu
meydanda kalacak bu
bağış merkezi sizlerin
yardımlarını bekliyor.
Gazzeli kardeşlerimiz
bizlerin yardımlarını
bekliyor. Şimdi asıl
fedakârlığı yapan Gazzeli kardeşlerimiz için
bir olma ve harekete
geçme zamanı” dedi.
Zeytinburnu
Stadyumu artık
Ermeni Vakfı’nın!
Zeytinburnu Stadyumu’nu da içine
alan 42 bin metrekarelik arazi Vakıflar
Genel Meclisi’nin kararıyla Yedikule
Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı’na verildi
<('ú.8/( Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı, mahkeme kararıyla Zeytinburnu’ndaki 42 bin
metrekarelik arazinin sahibi oldu. Zeytinburnu Stadyumu’nu da içinde barındıran
arazi, bölgenin en değerli taşınmazı. Vakıf
Başkanı Bedros Şirinoğlu, araziye 338 milyon
lira değer biçildiğini söyledi. Zeytinburnu
Stadyumu’nu da içine alan 42 bin metrekarelik arazi Vakıflar Genel Meclisi’nin kararıyla
Yedikule Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı’na verildi. Ancak bu karara Zeytinburnu Belediyesi
karşı çıktı. Belediye, arazinin Ermeni vakfına
iadesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle yargıya başvurdu. Yedikule Surp Pırgiç
Hastanesi Vakfı Başkanı Bedros Şirinoğlu ise,
hukuki sürecin vakfın lehine sonuçlandığını
söyledi.
$û$.û(+ú5Milliyetçi Hareket Partisi İlçe Başkanlığı üyelik seferberliği ile harekete geçti. Vatandaşların yoğun
ilgi gösterdiği çalışma mahalle teşkilatlarının da desteğiyle her geçen gün
büyüyor. İl Başkanı Mehmet Bülent
Karataş öncülüğünde İstanbul’un bütün ilçelerinde aralıksız yürütülen çalışmada hedef 1 milyon üye.
MHP’ye gönül vermiş ve bir yasal manisi bulunmayan herkesi partiye üye olmaya davet eden Başakşehir İlçe
Başkanı Celalettin Aykol, siyasi partilere üye olmanın sorunlara hep birlikte sahip çıkmada önemli bir etken olduğunu belirtti. “Önceliğimiz ilçemize ve insanlarımıza faydalı olmaktır”
diyen Aykol, “Partimize yeni bir ivme
kazandırmak için İl Başkanımız Mehmet Bülent Karataş önderliğinde hızlı
bir şekilde yeni üyeliklerin yapılması,
demokrasinin daha fazla tabana yayılması ve kongrelerde üye sayısının arttırılması hedefiyle yola çıktık. Tüm ilçelerle birlikte toplam 1 milyon hedefimiz var. Yapmış olduğumuz pankart
çalışmasıyla bunu vatandaşlarımıza
duyurmak istedik. Mahalle birim teşkilatlarımıza mahalle sakinlerine olu-
13
Milliyet gazetesinin haberine göre, davaya
bakan mahkemenin belediye aleyhine ‘süre
aşımı’ kararı verdiğini kaydeden Şirinoğlu,
“Söz konusu arazi için 3 yıl önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yüz yüze konuşmuştuk.
İlk etapta 2 bin metrekarelik arsa, Erdoğan’ın
talimatıyla bize verilmişti. Erdoğan, kalan
arsanın iadesi için, ‘Hak yerini bulacak.
Arsanın sizin yeriniz olduğunu biliyorum’
demişti. Ancak Zeytinburnu Belediyesi ile
arazi itilafı yaşanınca konu yargıya taşınmıştı. Vakıflar Genel Meclisi geçtiğimiz Ocak
ayında lehimize karar vermişti. Zeytinburnu
Belediyesi de, 60 günlük itiraz süresinden
sonra bu karara itirazda bulunmuştu. Mahkeme zaman aşımıdan dolayı 42 bin metrekarelik arazi için nihai kararı vermiş oldu.
Mahkemeden adil ve hakkımız olan kararın
çıkacağına inanıyordum” dedi.
OTEL VEYA AVM
Araziyi en verimli şekilde kullanmak istediklerini söyleyen Şirinoğlu, arsaya 338 milyon
lira değer biçildiğine de dikkat çekerek, “Plan
tadilat kararları ve emsal değerleri biliyoruz.
Arsamız için plan tadilatı konusunda zorluk
çıkarılmayacağını düşünüyoruz. Yönetim
kurulu olarak proje konusunu düşünüp karar
vereceğiz. Kuvvetle muhtemel iş merkezi,
AVM, otel ve konut yapılması gündeme gelecektir. Araziden elde edeceğimiz gelir hastane ve cemaatin ihtiyaçları için kullanacak”
diye konuştu. Öte yandan Ermeni Vakfı’na
iade olunan 338 milyon lira değerindeki
arazinin bünyesinde İBB’ye ait Zeytinburnu
spor Kompleksi, Zeytinburnu Belediyesi’ne
ait Zeytinburnu Stadyumu, açık otopark ile
boş alanlar yer alıyor. //
Şoförün soygun
yalanı tutmadı
10 BİN İNSAN PERİŞAN
7,,'ĞŶĞů
ĂƔŬĂŶŦƺůĞŶƚ
zŦůĚŦƌŦŵĚĂƐĞŶůĞƌ
ĞůĞĚŝLJĞƐŝ͛ŶĞŬĂŵƉĂŶLJĂLJĂǀĞƌĚŝŬůĞƌŝ
ĚĞƐƚĞŬƚĞŶĚŽůĂLJŦƚĞƔĞŬŬƺƌĞĚĞƌĞŬ͕͞ŝƌŬŽŶƵĚĂďŝƌ
ƐĞǀĂƉďĂƔůĂƴLJƐĂŶŦnjŽŬŦLJĂŵĞƚĞŬĂĚĂƌŐŝĚĞƌ͘ĂƔŬĂŶŦŵŦnjďƂLJůĞŚĂLJŦƌůŦ
ĕĂůŦƔŵĂLJĂǀĞƐŝůĞŽůĚƵ͕ůůĂŚLJŽůƵŶƵ
ĂĕŦŬĞƚƐŝŶ͟ĚĞĚŝ͘'ĂnjnjĞ͛ĚĞƔƵĂŶϭϬ
ďŝŶŝŶƐĂŶŦŶƉĞƌŝƔĂŶŚąůĚĞŽůĚƵŒƵŶƵ
ďĞůŝƌƚĞŶzŦůĚŦƌŦŵ͕͞ŽŬĨĂnjůĂŝŶƔĂĂƚ
ǀĞŐŦĚĂŵĂůnjĞŵĞƐŝŶĞŝŚƟLJĂĕǀĂƌ͘
7ŶƐĂŶůĂƌďƵŵĂůnjĞŵĞůĞƌŝďƵůĂŵĂĚŦŬůĂƌŦŝĕŝŶĞǀůĞƌŝŶŝLJĞŶŝĚĞŶŝŶƔĂĞĚĞŵŝLJŽƌůĂƌ͘ƵLJĂƌĚŦŵůĂƌ͕'ĂnjnjĞ͛ŶŝŶŝŵĂƌŦ
ǀĞŽƌĂĚĂŬŝŝŶƐĂŶůĂƌŦŶƚĞďĞƐƐƺŵƺŶĞ
ǀĞƐŝůĞŽůĂĐĂŬ͟ƔĞŬůŝŶĚĞŬŽŶƵƔƚƵ͘
GAZZE İÇİN 27 BİN KAPI
ÇALACAĞIZ
WƌŽŐƌĂŵĚĂŬŽŶƵƔĂŶƐĞŶůĞƌĞůĞĚŝLJĞĂƔŬĂŶŦDĞŚŵĞƚdĞǀĮŬ'ƂŬƐƵ
ŝƐĞ͕'ĂnjnjĞŝůĞƐĞŶůĞƌĞůĞĚŝLJĞƐŝ͛ŶŝŶ
ŬĂƌĚĞƔƔĞŚŝƌŽůĚƵŒƵŶƵĚŝůĞŐĞƟƌĞƌĞŬ
ŚĞƌnjĂŵĂŶ'ĂnjnjĞ͛ŶŝŶƐŽƌƵŶůĂƌŦŶĂ
ŬĞŶĚŝƐŽƌƵŶůĂƌŦŐŝďŝLJĂŬůĂƔƨŬůĂƌŦŶŦ
ĚŝůĞŐĞƟƌĚŝ͘<ƵƌďĂŶĂLJƌĂŵŦ͛ŶĚĂŶ
ƐŽŶƌĂ'ĂnjnjĞŝĕŝŶLJĂƉĂĐĂŬůĂƌŦ
ĕĂůŦƔŵĂĚĂŶĚĂƐƂnjĞĚĞŶ'ƂŬƐƵ͕
͞ƐĞŶůĞƌ͛ĚĞϮϳďŝŶďŝŶĂǀĂƌ͘<
WĂƌƟƐĞŶůĞƌ7ůĕĞĂƔŬĂŶůŦŒŦ͛ŶŦŶĚĂ
ŬĂƚŬŦůĂƌŦLJůĂƂnjĞůďŝƌĞŬŝƉŬƵƌĂĐĂŒŦnj͕
ŬĂƉŦŬĂƉŦĚŽůĂƔĂĐĂŒŦnj͘;'ĂnjnjĞ͛ĚĞŬŝ
ďŝƌďŝŶĂLJůĂŬĂƌĚĞƔŽůŵĂŬŝƐƚĞƌŵŝƐŝŶŝnj͍ͿĚŝLJĞĐĞŒŝnj͘ƺŶŬƺďŝůŝLJŽƌƵnjŬŝ͕
ŵĂnjůƵŵůĂƌĂďŝƌĞůĂƴŒŦŶŦnjĚĂůůĂŚ
ŽŶƵŶďĞƌĞŬĞƟLJůĞŽŶƵďŝŶLJĂƉĂĐĂŬ͟
ĚŝLJĞŬŽŶƵƔƚƵ͘
GAZZE SOKAKLARINI
TEMİZLİYORUZ
'ĂnjnjĞƐŽŬĂŬůĂƌŦŶŦƐĞŶůĞƌ
ĞůĞĚŝLJĞƐŝ͛ŶŝŶĕƂƉŬĂŵLJŽŶůĂƌŦŶŦŶ
ƚĞŵŝnjůĞĚŝŒŝŶŝŝĨĂĚĞĞĚĞŶĂƔŬĂŶ
'ƂŬƐƵ͞ŝnjŝŵŝĕŝŶ'ĂnjnjĞ͛ŶŝŶƂŶĞŵŝ
ĕŽŬďƺLJƺŬ͘ŝnj'ĂnjnjĞŝůĞŬĂƌĚĞƔ
ƔĞŚŝƌŽůŵĂŬŝĕŝŶLJŽůĂĕŦŬĂƌŬĞŶ͕
ŽƌĂŶŦŶƚƺŵƐŽƌƵŶůĂƌŦŶĂ͕ŝŚƟLJĂĕůĂƌŦŶĂĕĂƌĞŽůĂďŝůŵĞLJŝĚƺƐƚƵƌĞĚŝŶĚŝŬ͘
ƵŐƺŶĚĞďƵƌĂĚĂƐĞŶůĞƌŚĂůŬŦŶŦŶ
LJĂƌĚŦŵƐĞǀĞƌůŝŒŝŶŝŐƂƐƚĞƌĞĐĞŬďŝƌ
ŬĂŵƉĂŶLJĂLJĂŝŵnjĂĂƨLJŽƌƵnj͘dƺŵ
ŚĂůŬŦŵŦnjĚĂŶďƵŬĂŵƉĂŶLJĂŵŦnjĂ
ĚĞƐƚĞŬďĞŬůŝLJŽƌƵnj͟ĚĞĚŝͬͬ͘
ú67$1%8/’da işadamı Kaan K.’nin özel
şoförlüğünü yapan Nihat K., kendisini
bekleyen patronunun yanına telaşlı bir
şekilde gelerek kimliği meçhul bir kişi
tarafından kaçırıldığını söyledi. Nihat K.,
araçta beklediği sırada kapıyı açıp içeri
giren kar maskeli ve silahlı kişinin, içinde
40 bin lira olan zarfı otomobilden alarak
kaçtığını anlattı. Şoför Nihat K. patronu
Kaan K. ile birlikte İstanbul Emniyeti
Asayiş Şube Müdürlüğü’ne giderek silahlı
ve kar maskeli kişiden şikâyetçi oldu. Saldırganın ortalama 1.85 ile 1.95 boylarında
ve yaklaşık 80 ile 90 kilo ağırlığında olduğunu, sağ elinin üzerinde yıldız dövmesi
bulunduğunu söyleyen Nihat K., hırsızın
kendisini otobanın kenarında yerini tam
olarak bilemediği boş bir araziye götürdüğünü ileri sürdü. İddiaları araştıran ve
bölgedeki tüm güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyen polis, Nihat K.’nin anlattıklarının asılsız olduğunu belirledi. Polisin
yeniden ifadeye çağırdığı Nihat K., kamera kayıtları izletilmek istenince gerçeği
anlattı. İçinde 40 bin lira olan zarfı otoban
kenarındaki bir çam ağacının dalları
arasına sakladığını itiraf eden Nihat K. bir
takım ailevi problemleri olduğu için böyle
bir hataya düştüğünü söyledi. Polis para
dolu zarfı söylenen yerden alıp işadamına
teslim ederken Nihat K. hakkında “suç
uydurma” gerekçesiyle yasal işlem yapıldı.
Nihat K., savcılıkça serbest bırakıldı. //
14
G Ü N DEM
()%)-=CÿE2014
www.212haber.com
Geri dönüşümden
elde edilen 500 bin
defter dağıtıldı
DEFTERLERİ HABABAM SINIFI DAĞITTI
Esenler’de geri dönüşümden
elde edilen 500 bin defter,
Hababam Sınıfı filmi
oyuncularından Ahmet
Arıman (Hayta İsmail) ve
Tuncay Akça’nın (Bacaksız)
da katıldığı bir törenle
öğrencilere dağıtıldı.
E
İkitelli’de açılan Fuar Çarşı,
mobilyadan beyaz eşyaya, küçük
ev aletlerinden ev tekstiline
kadar olan geniş ürün yelpazesini
müşterilerinin beğenisine
sunuyor. Fuar Çarşı Yönetim
Kurulu Başkanı Ertuğrul Güney,
insanların aklında soru işareti
kalmaması için satışta spot
mantığıyla hareket ettiklerini
fakat ikici el veya ikinci kalite
ürünlerle hiçbir alakalarının
olmadığını söyledi.
6(1/(5%(/('ú<(6ú geleneği bozmadı ve 5 yıldır olduğu gibi bu yıl da geri dönüşümden elde ettiği 500 bin defteri Esenlerli öğrencilere dağıttı. Geri Dönüşüm Tesisleri’nde tamamen
çöpten ayrıştırılarak elde edilen defterlerin Esenler’deki 80 bin öğrenciye dağıtılması amacıyla Kemer
İlkokulu’nda düzenlenen programa; okul müdürleri, öğretmenler,
veliler ve çok sayıda öğretmen katıldı.
TEKERLEKLİ SANDALYE,
DEFTER, YAĞ
Geri dönüşüm tesislerinin çalışma
sistemini anlatan sinevizyon gösterimiyle başlayan program, Dilara Çocuk Tiyatrosu oyuncularının
geri dönüşümün faydalarını anlatan
gösterileriyle devam etti. Tiyatrocular gösterilerinin sonunda protokole
geri dönüşümden elde edilen defterleri hediye etti.
Programda konuşan Esenler Belediye
Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, belediye olarak kendilerine emanet edilen doğaya sahip çıkabilmek adına büyük emek
sarf ettiklerini belirterek, “Arzu ediyoruz
ki, kullanmış olduğumuz her şey geri dönüşüme dahil olsun. Çünkü şunu çok iyi
biliyoruz, yeryüzünde yaratılan her şeyin
mutlaka bir dönüşümü vardır. Bu açıdan
biz Esenler’de kullandığımız her ürünü
geri dönüşüme tabi tutarak hem ekonomiye kazandırmaya, hem de doğanın daha hızlı tahrip olmasını engellemeye çalışıyoruz” diye konuştu.
HEDEF 1.500 DERSLİK
Programın açılış konuşmasını yapan
Esenler İlçe Milli Eğitim Müdürü Bayram Ercan, “Esenler’de derslik sayısını 800’den 1.250’ye çıkardık, hedefimiz 1.500 dersliğe ulaşmak” dedi. Ercan, Geri Dönüşüm Projesi ile öğrencilere çevre bilinci aşılayıp defter dağıttığı için Esenler Belediyesi’ne teşekkür etti.
Esenler Belediyesi olarak geri dönüşümden tekerlekli sandalye, yağ, deterjan ve
defter elde ettiklerini söyleyen Göksu,
“Geri dönüşümle 2.200 tekerlekli sandalye, 1.500 fakire deterjan, 1.500 fakire yağ
yardımında bulunduk” dedi.
HABABAM SINIFI SAHNEDE
Programda Türk sinemasının unutulmazlarından Hababam Sınıfı filmi oyuncularından Ahmet Arıman (Hayta İsmail) ve Tuncay Akça (Bacaksız) da Esenlerli öğrencilerle bir araya geldi. İkili sahnedeki yerlerini alarak öğrencilere keyifli dakikalar yaşattı. Hababam Sınıfı’nın
İLÇENİN YAKLAŞIK 6 KATI
‘Bacaksız’ı Tuncay Akça, tıpkı yıllar
önceki gibi kahkahalarıyla protokolü ve öğrencileri eğlendirdi. İkili, “Bizim zamanımızda teknoloji böyle ge-
lişmemişti. Geri dönüşüm tesisleri
yoktu, keşke olsaydı da filmlerimizde bunun da mesajını vermiş olsaydık” dedi.
Esenler Kaymakamı Yüksel Ünal da,
“Esenler’de 5 yıldır ilçe nüfusunun yaklaşık 6 katı defter dağıtılıyor” diye konuştu. Ünal, Esenlerliler’in de geri dönüşüme destek verdiğini aktaran Ünal, bu durumdan gurur duyduğunu belirtti. //
Kahvaltımı yaptım,
KUYYAD
meyvem çantamda
<ƵLJƵŵĐƵŬĞŶƚ
KONGRE İLANI
%$û$.û(+ú5 Toplum Sağlığı
zĂƔĂƚŵĂzĂƌĚŦŵůĂƔŵĂ
Merkezi ve Başakşehir Belediyesi
ǀĞĂLJĂŶŦƔŵĂ
Sağlık İşleri Müdürlüğü tarafından
ortak yürütülen “Kahvaltımı yaptım
ĚĞƌŶĞŒŝŵŝnjŝŶŽůĂŒĂŶ
meyvem çantamda” projesi, ilköğŬŽŶŐƌĞƐŝ
retim 1. ve 2. sınıflara bir seminerle
Güvercintepe Tepe İ.Ö.O
ϭϱŬŝŵϮϬϭϰĕĂƌƔĂŵďĂ anlatıldı.
konferans salonunda gerçekleşen
seminerde sabah kahvaltısının öneŐƺŶƺƐĂĂƚϭϭ͘ϬϬ͛ĚĂ
ĚĞƌŶĞŬŵĞƌŬĞnjŝŵŝnjĚĞ minden bahsedildi.
BAŞARI İÇİN
LJĂƉŦůŵĂŬƚĂĚŦƌ͘
KAHVALTI ŞART
zĞƚĞƌůŝĕŽŒƵŶůƵŬ
ƐĂŒůĂŶĂŵĂĚŦŒŦƚĂŬĚŝƌĚĞ
ϮϮŬŝŵϮϬϭϰĂƌƔĂŵďĂ
ŐƺŶƺƐĂĂƚϭϭ͘ϬϬ͛ĚĂ
ĚĞƌŶĞŬŵĞƌŬĞnjŝŶĚĞ
LJĂƉŦůĂĐĂŬƨƌ͘ĞŒĞƌůŝ
ƺLJĞůĞƌŝŵŝnjĞĚƵLJƌƵůƵƌ͘
Adres: Kuyumcukent
AVM Elmas Sok. No: 152
zĞŶŝďŽƐŶĂͲĂŚĕĞůŝĞǀůĞƌͬ7^d͘
7(/*60
Güne sağlıklı başlamak, gün içerisinde yorgunluk hissetmemek, derslerde daha dikkatli ve başarılı olmak
için en önemli öğünün kahvaltı
olduğunu anlatan yetkililer, çeşitli
gıdaları çocuklara göstererek hangi
besin gruplarına ait olduğuyla ilgili
sorular sordu. Et, süt, tahıl ürünleri
ve sebze-meyveler gibi gıdaların sağlıklı bir beslenme çantasında olması
gerektiğinin önemi vurgulandı.
Protein, kalsiyum, fosfor gibi vücut
gelişimi için olmazsa olmaz vitaminlerde anlatılırken, seminer sonunda
tüm çocuklara elma dağıtıldı. //
Evini
yenilemek
isteyenlerin
yeni adresi
Başakşe
Belediyes hir
i,
eğitim öğ yeni
ret
dönemin im
in
açılmasıy
beslenme la,
, sa
hijyen ko ğlık,
nu
seminerle lu
re
başladı.
352)'5(6)(1'(5.25.0$= başta
olmak üzere birçok seçkin davetlinin
katılımıyla açılışı gerçekleşen Fuar
Çarşı, hizmete girdi. İç mimarisi
ve nezih koridorları ile bir AVM’de
olması gereken her şeyi içerisinde
barındıran Fuar Çarşı, mobilyadan
beyaz eşyaya, küçük ev aletlerinden ev
tekstiline kadar geniş ürün yelpazesiyle müşterilerini bekliyor.
ARADAKİ FARK NET
OLARAK YÜZDE 50
Açılış öncesi kendisiyle konuştuğumuz Fuar Çarşı Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Güney, Fuar Çarşı’nın
25 bin metre kare alana kurulduğunu
ve içerisinde 50 mağazanın olduğunu
söyledi. Amaçlarının daha üst guruba
hitap etmek olduğunu belirten Güney
konuşmasına şöyle devam etti; “Birinci yerimiz TÜYAP Fuar Merkezi’nin
hemen yanında. İkinci bir yer olarak
burayı kurduk. Toplam 25 bin metre
karelik bir alan, ofis, ev mobilyası,
halı, aydınlatmadan beyaz eşyaya kadar her türlü hizmeti müşterilerimize
sunuyoruz. Amacımız uygun fiyatlara
aldığımız ürünleri uygun fiyatlarla
müşteriyle buluşturmak.” Ürünlerinin tamamen sıfır, garanti ve faturalı
olduğunu kaydeden Güney, “Spot
mantığıyla satışta hareket ediyoruz
ama ikici el veya ikinci kalite ürünlerle uzaktan yakından alakamız yok.
Mobilyada MASKO ile aramızdaki
fark net olarak söylüyorum minimum
yüzde 50, fazlası var eksiği yok” şeklinde konuştu.
10 MİLYON TL’LİK YATIRIM
Binanın daha önce atıl bir vaziyette
olduğunu ve 10 yıllığına kiralayarak
yeniden hizmete açtıklarını vurgulayan Güney, “Burası daha önce atıl
vaziyette bir binaydı. Bize böyle bir
şey teklif edildi ve birkaç defa görüşme sonrası sözleşme imzalayarak
burayı 10 yıllığına kiraladık ve seçkin
esnaflarımızla doldurduk” ifadelerini
kullandı. Yatırım maliyetinin yaklaşık 10 milyon TL olduğunu söyleyen
Güney, “Bir şeyi bozup tekrar yapmak
gerçekten çok zor. Özellikle kaliteli
ve garantili ürün arayan tüketiciler
için burası iyi bir adres. Ümraniye,
Bahçelievler, Beylikdüzü ve Avcılar
bölgesinden gelen müşterilerimiz
var. Bunda en önemli ekten ismimiz
ve mobilya merkezine yakın olmamız. Orayı gezen her tüketici buraya
geldiğinde aynı üründeki fiyat farkını
ve kaliteyi gördüğü için gönül rahatlığıyla alışverişini yapıp memnun bir
şekilde ayrılıyor” dedi.
G Ü N DEM
www.212haber.com
()%)-=CÿE2014
()%
)-=CÿE2014
15
Hayallerini değil, eşyalarını
SAT KURTUL!
Murat Asilcan
Balat Kültür Evi bugünlerde ilginç bir mezata ev sahipliği
ipliği yapıyor. ‘Özgürlük
‘Özzgürlük
için hayallerini değil, eşyalarını sat kurtul!’ sloganıyla yola çıkan açık arttırmada
arrttırmada
aklınıza gelebilecek her şey satışa sunuluyor. Mezatın müdavimleri arasında
araasında ise
tanınmış iş adamları, sanatçılar, özel koleksiyoncular
siyoncular var.
“Sat kurtul”, Cumartesi günleri insanların gelip son derece keyif aldığı, işine yarayan objeleri çok uygun
fiyata temin ettikleri bir proje.” diyen Murat Asilcan, “Sat kurtul aynı
zamanda İstanbul’da bir fenomene
dönüşerek, diğer mezatların içinden sıyrılıp hak ettiği noktaya geldi. Başlayalı yaklaşık bir buçuk yıl
oldu ama kısa zamanda ulusal basında da büyük ses getirdi.” diyor.
HACER TÜRKEL
H
(5&80$57(6ú Balat Kültür Evi’nde toplanan sanatsever, koleksiyoner ve meraklılardan oluşan müdavimler, hem kahvelerini yudumlayıp hem de ‘Sat Kurtul’ isimli mezatta antika parçaya açık arttırma yoluyla sahip olabiliyorlar. Açık arttırma usulüyle yapılan mezatta, teklif alındıktan sonra eşya salona gösterilerek satış gerçekleştiriliyor; en son fiyatı veren kişi eşyayı alıp gidiyor. Henüz paketleri açılmamış hediyelik
eşyalar bile bazen 1 TL’ye bazen 50 TL’ye bazen 800 TL’ye satılabiliyor.
Mezatların çok heyecanlı ve çekişmeli geçtiğine değinen Asilcan,
“Satışlar teklif usulüyle açıldığı için objeler çok uygun fiyatlarla alıcı buluyor. İnsanlar adeta kapışıyor. Bu mezatın özelliklerinden biri de ihtiyacı olan insanların, aradıkları ürünü burada çok ucuza alma şansı yakalıyor olmaları. Aynı
zamanda insanlar kurtulmak istedikleri eşyaları burada getirip satabiliyor. Bunun dışında TV, buzdolabı, yatak odası takımı, koltuk takımı, vs. bunların da fotoğraflarını çekip ihtiyacı olan insanlara satışını temin edebiliyoruz.” şeklinde
konuşuyor.
Amerikalıların kullanmadıkları televizyon,
buzdolabı, kitap, obje, komidin, bisiklet, vs.
gibi eşyaları, Pazar günleri garajlarının önüne koyup ihtiyacı olan diğer insanlara satma amacıyla başlayan bir akım “Sat Kurtul ”
(GARAGE SALE). Bu akımı Türkiye’de hayata geçiren akıllı girişimci Murat Asilcan,
her Cumartesi günü saat 14.00’da Balat Kültür Evinde “Sat Kurtul” mezatı gerçekleştiriyor. Antikseverlerden ve koleksiyonerlerden
büyük ilgi gören mezatta kitap, çizgi roman,
efemera, fotoğraf, hat, yazı, tablo, resim, obje, tesbih, bisiklet, oyuncak, el işi, kumaş,
bilgisayar, dvd, para, plak, pul, vb. satılıyor.
KALİTELİ MALLAR GELİYOR
Ertuğrul Peker
Çok güzel bir çalışma.
Gerçekten kaliteli mallar geliyor. Burayı eşime
dostuma tavsiye ediyorum. İyi vakit geçirmek
ve antik eşyaları alıp satmak için tam uğranılacak yer. Merak için geliyorum. İyi insanlarla tanışıyorum, dostluklar
kuruyorum. Murat’ı zaten çok severim. Ben aynı zamanda ressamım;
resimlerim var. Ankara’dayken sergi açıyordum ama İstanbul’da
muhitim olmadığı için
açmıyorum. 84 yaşındayım; artık uğraşamıyorum. Hanım da artık yaşlandın, uğraşma diyor.
NE VARSA ESKİLERDE VAR
Ahmet Karabulut
Bu kültürel bir meslektir. Bunu seven, bilen insanlar koşuyorlar. Son
zamanlarda gençlerin taleplerini de
görüyorum. Şimdiki eşyalar kullan
at eşyası; iki yıl ancak kullanabiliyorsun. Paran boşa gidiyor. Devamlı kredi kartı borcu ödüyorsun; fakat
eski eşyada bir mobilyayı alıp bakımını yaptırdığın zaman hem değer
kazanıyor hem de paran çöpe gitmiyor. Ben yıllarca gençlere hep bunu aşılamaya çalıştım. Benim antika
dükkânım var. Bu benim baba mesleğim; severek kaldım bu işte. Burayı da sevdiğim için yardıma geliyorum. Son derece güzel bir yer. Şurada 6-7 saat çalışsam yine yorulmam.
Burada çalıştığım zaman kendimi
çok rahat hissediyorum. İyi takipçi
ve koleksiyonerler geliyor. Onların,
nadide bir parçayı gördüğü zaman
kapışmaları benim çok hoşuma gidiyor. Bir heyecan veriyor bana. Ben
gençlere diyorum ki eskilerin peşini
bırakmayın. Ne varsa eskilerde var.
KURBAĞA OBJELERİ BENİM ÇOCUKLUĞUMDA VARDI
Nüvit Tüzel
Amaç bir şeyler almak değil, insanları bir araya toplamak. Türkiye’nin
çeşitli yerlerinden inanılmaz objeler gelmiş ve fiyatları 1 liradan başlıyor. Burada herkes mutlu. Alışveriş insanların ruhunda var. Bu da
lüzumsuz ve pahalı bir alışveriş değil. İnsanlar hem kendini tatmin ediyor hem de güzel objeler alıyor,
eşine dostuna hediye ediyor. Güzel şeyler oluyor. Ürünlerin büyük
bir kısmı kaliteli. Herkesin geçmiş
dönemde kullandığı şeyler. Müzayedeyle beraber gündeme geliyor.
Mesela yüzlerce kurbağa satılıyor.
Kurbağa objeleri benim çocukluğumda vardı. Şimdi yine gündeme
gelince birkaç kurbağa aldım. Yapılan iş güzel.
İYİ Kİ DE AÇILMIŞ DİYORUM
Melek Midilli
Benim 20 yıldır
dükkânım var. Buradan
uygun bir şeyler alabilirsem kendi dükkânımda
satmaya çalışıyorum. Eğer çok beğendiğim ucuz
bir şeyler bulursam eşi-
me dostuma hediye ediyorum. Bu ikinci gelişim.
Gelip gidiyoruz; eğlenceli
oluyor. Güzel bir ortamda keyifli dakikalar geçiriyoruz. Murat’ı da çok
eskiden beri tanırım. İyi
ki de açılmış diyorum. //
Mezata antikaseverler, koleksiyenerler, kitapseverler, ikinci ele
meraklı olan insanlar katılıyor.
Kimisi pul, kimisi kitap koleksiyonu yapıyor, kimisi plak, tablo,
kimisi de antika obje topluyor.
Ünlü simalar da geliyor mezata.
Örneğin merhum Murat Göğebakan da müdavimlerinden biriymiş. Yine Ediz Hun, heykeltıraş Maria Dimitrova Kılıçlıoğlu Baraz, Tahsin Öztiryaki, ünlü
galeristlerden Yahşi Baraz, ünlü antikacı Uğur Batur ve daha
birçok ünlü ‘Sat Kurtul’u takip
ediyor. Bir aile mezatı havasında geçen Sat Kurtul’dan katılımcılar mutlu bir şekilde ayrılıyor.
“Sanırım antika severler bizi sinerjimizden dolayı çok benimsediler” sözlerine yer veren Murat Asilcan, “Dürüstlük ilkelerimizin başında gelir. İnsanları
mümkün olduğunca mutlu etmeye çalışıyoruz. Birtakım kriterlere bağlı ve sadık kaldığımız
için insanlar “Sat Kurtul”u takip
ediyor.” ifadelerini kullanıyor.
16
G Ü N DEM
()%)-=CÿE2014
www.212haber.com
Hiç bitmeyecek
bir keşif başlıyor
Zeytinburnu Belediyesi Bilgi Evleri çocuklar ve gençler için düzenlediği aktivitelere, eylül ve ekim aylarında yepyeni çalışmalarla devam edecek. Birbirinden çeşitli
aktivitelerle üyelerine farklı alanlarda ufuk açan Bilgi Evleri bu sefer zekâ oyunlarının yanı sıra kültürel ve sanatsal etkinlikler ile yeni bir döneme merhaba diyecek.
G
(/(&(øú1626<$/ sanatsal ve kültürel bilince sahip bireylerini yetiştirmek amacıyla yeni dönemde
pek çok etkinliği bünyesinde barındıracak olan Bilgi Evleri; gitar,
bağlama, keman, drama, zekâ oyunları, temel resim, yağlı boya
ve halk oyunları atölyeleriyle üyelerinin her alanda gelişimine destek verecek. Çocukların ve gençlerin gelişimlerinin yalnızca okuldaki etkinliklerle sınırlı kalmaması gerektiğini düşünen ve farklılıkların her açıdan zenginlik olduğunu kavrayan, bu yönde hizmet veren Bilgi Evleri geleceğimizin aydınlık yarınlarına gerçekleştireceği etkinliklerle kapılarını
aralayacak.
Bu kapsamda gerçekleştirilecek
olan atölye çalışmaları için ön kayıtlara 15 Eylül- 04 Ekim tarihleri arasında alınacak olup çalışmalara 4, 5, 6, 7, ve 8. sınıf öğrencisi üyelerimiz başvurabilecek. Her
üye yalnızca bir çalışmaya başvuruda bulunacak ancak beklenenden fazla ön kayıt olması halinde o bölüm için yetenek sınavı
düzenlenecek ve başarılı olanlar
kaydedilecek. Atölye çalışmaları
haftada bir gün 45’er dakikalık 2
ders olarak gerçekleşecek.
Duyguların tercümanı olan enstrümanların; bir düşünceyi beden diliyle ifade etme noktasında dramanın, günlük hayatta pratik zekânın, görsel anlamda renk-
Eve mahkûm
olmayın!
İstanbul’da kültürün ve sanatın öncelikli merkezlerinden biri haline gelen Zeytinburnu, bir yandan
kültür-sanat gündemindeki yerini korumaya çalışırken, bir yandan da geleceği inşa ediyor. Her yıl çeşitli branşlarda binlerce mezun veren Zeytinburnu
Kültür Sanat Merkezi’ne 6. dönem kayıtları başladı.
ƚƂůLJĞĕĂůŦƔŵĂůĂƌŦŝĕŝŶ
ŵƺƌĂĐĂĂƚĞĚŝůĞďŝůĞĐĞŬ
ďŝůŐŝĞǀůĞƌŝǀĞƚĞůĞĨŽŶ
ŶƵŵĂƌĂůĂƌŦ͗
lerin ahenginin önemini algılayan bilinçli bireyler yetiştirmek maksadıyla açılan atölyelerimiz
meraklılarıyla buluşmayı bekliyor. Bilgi Evleri’nde açılacak atölye çalışmaları hakkında bilgi sahibi olmak için bulunduğunuz yerdeki
Bilgi Evinize gitmek
yeterli olacaktır.
ĞƔƚĞůƐŝnj͗Gitar, Keman, Zekâ
KLJƵŶůĂƌŦͲϬϮϭϮϲϳϵϲϰϮϳ
^ƺŵĞƌ͗ĂŒůĂŵĂ͕<ĞŵĂŶ͕
ĞŬąKLJƵŶůĂƌŦ
ϬϮϭϮϲϲϱϲϱϮϮ
zĞŶŝĚŽŒĂŶʹ'ƂŬĂůƉ͗ Gitar,
Temel Resim, Drama
ϬϮϭϮϱϱϴϭϳϲϲ
sĞůŝĞĨĞŶĚŝ͗ĞŬąŽLJƵŶůĂƌŦ͕
,ĂůŬKLJƵŶůĂƌŦ͕ĂŒůĂŵĂ͕
zĂŒůŦŽLJĂ͕ƌĂŵĂ
ϬϮϭϮϱϰϲϰϲϮϮ
zĞƔŝůƚĞƉĞ͗ĞŬąKLJƵŶůĂƌŦ͕
Gitar, Drama
ϬϮϭϮϲϳϵϲϭϯϲ
ĞLJƟŶďƵƌŶƵ<ƺůƚƺƌǀĞ^ĂŶĂƚ
DĞƌŬĞnjŝ͗Piyano, Ebru
ϬϮϭϮϰϭϱϱϴϱϴͬͬ
)$5./, mimari tarzı ile dikkat çeken ZKS, tiyatronun,
sinemanın, müziğin, geleneksel ve modern sanatların
her rengini Zeytinburnu
halkının ayağına getirmeye
devam ediyor. Öncelikli
hedefi kültür ve sanatla içi
içe nesiller yetiştirmek olan
merkez, adım adım hedefine yürüyor. Merkez, 15
yaş üstü ve yetişkinler için
düzenlediği kültür sanat
kurslarının 6. dönem ön
kayıtlarına başladı. Ekim
2014’de başlayacak ve Mayıs
2015’te sona erecek kursların sonunda katılımcılar
MEB onaylı sertifika almaya
hak kazanacak. Zeytinburnu
Kültür ve Sanat Merkezi’nde
gerçekleşecek kurslarda bu
yıl bağlama, diksiyon, ebru,
fotoğrafçılık, gitar, halk
oyunu, hüsn-i hat, karikatür, keman, minyatür, ney,
Osmanlı Türkçesi, piyano,
temel resim, Türk Müziği,
tiyatro, tezhip, yağlıboya,
yazarlık kursları verilecek.
Zeytinburnu’nun dünya
kültürü ile buluştuğu merkez olmaya devam edeceğini
belirten Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın,
“İlçemizi her mevsim, her
gün işleyen, ilerleyen bir
kültür-sanat havzası olarak
düşünüyoruz ve faaliyetlerimizi bu yaklaşımla halkımıza sunuyoruz. Gerçekleştirdiğimiz alt-yapı atılımlarıyla
Zeytinburnu’nun çehresini
değiştirdik. Artık sadece
altyapıyı değiştirmekle
kalmıyoruz. Kültür sanat
merkezimizdeki etkinliklerle Zeytinburnu’nun karakterine, ruhuna da dokunuyoruz” dedi.
Ön kayıtları 15 Eylül-15
Ekim tarihleri arasında devam edecek kurslar hakkında detaylı bilgi almak için
0212 415 58 58 numaralı
telefonu arayabilir, Zeytinburnu Kültür ve Sanat
Merkezi’ne giderek başvuruda bulunabilirsiniz. //
www.212haber.com
G Ü N DEM
()%)-=CÿE2014
17
Kendi acılarını unutup
yardıma koşuyorlar
Başakşehir’de ikamet eden Suriyeli ailelerin
çocuklarının eğitim faaliyetlerine devam edebilmesi için İkram Derneği tarafından 2013
yılında açılan El Aksa Okulları, yeni döneme
8 Eylül’de başladı. Yönetim Kurulu Başkanı
Suheyl Neser, “Kendi ülkemi ve halkımı düşünmek zorundayım. Yeterli değil ama çorbada bizimde tuzumuz olsun istiyoruz” dedi.
BİLAL KELEBEK
ú
.5$0'(51(øú’nin Türkiye’de açmış
olduğu ilk eğitim kurumu olma özelliği taşıyan El Aksa Okulları, yeni eğitim ve öğretim dönemine hızlı bir giriş yaptı. Başakşehir Olimpia Kültür Merkezi’nin ikinci katında 2
bin metre kare alanda Suriyeli ailelerin çocuklarının eğitim faaliyetlerine
devam etmesi için açılan okul, geçen
yıl 700 öğrenciye karne heyecanı yaşattı. İlk yılın kendileri açısından çok
zor geçtiğini söyleyen İkram Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı Suheyl Neser, “Elhamdülillah ilk yılımızı geride
bıraktık ve çok zor bir dönem oldu.
Dersleri zayıf olanlara iki üç haftalık
yoğunlaştırılmış kurs vererek hepsini
geçirdik” ifadelerini kullandı.
MALİ AÇIDAN BÜYÜK
ZORLUKLAR ÇEKTİK
Geçen sene okulun yarısının tek kuruş ücret ödemeden okulu bitirdiğini kaydeden Neser, “Bu sene aynı
zorlukları yaşamamak için değişiklik yaptık. Geçen sene neredeyse okulun yarısı tek kuruş ücret ödemeden
okulu bitirdi. Ama biz neredeyse bit-
mek üzereydik. Öğretmen maaşlarını bu zamana kadar ödeyemedik. Mali açıdan zorluklar çektik şuana kadar
da bundan kurtulmuş değiliz. Yeni
bir yıl dedik ve Allah’a Şükür okulun
eksiklikleri giderdik ve Eylül ayının
8’inde eğitime başladık” diye konuştu.
TEDBİRLERİMİZİ
ÖNCEDEN ALDIK
Şuana kadar 300 öğrencinin yeni kayıt yaptırdığını belirten Neser, “Geçen yıl Başakşehir’de Suriyeliler için
açılan tek okulduk. Fakat bugün bizim haricimizde 4 tane daha okul daha var. Mevcut ister istemez düştü.
Şimdiye kadar 300 öğrencinin kayıt
yaptırması bizim için büyük bir başarı. Okul harçlarını öğrenci başına çok
az yükselttik çünkü kendimizi garanti altına almak istiyoruz. Geçen sene dernekler, vakıflar bize yardım eder diyerek bu işe girdik fakat iş hiçte umduğumuz gibi olmadı. 10 tane
yardımcı oluruz diyen dernekten belki 2 tanesi söz verdiği rakamın çok altında yardımda bulundu. Ama bu sene hiçbir sıkıntı yaşamayacağız çünkü tedbirlerimizi önceden aldık” diye konuştu.
AİLELERİN YOL PARALARI
DAHİ YOK
SADECE EĞİTİM ANLAMINDA YARDIM ETMİYORUZ
EĞƐĞƌ͕ďŝƌƂŒƌĞŶĐŝŶŝŶŬĞŶĚŝůĞƌŝŶĞĂLJůŦŬŵĂůŝLJĞƟŶŝŶϭϲϬd>ĐŝǀĂƌŦŶĚĂŽůĚƵŒƵŶƵďĞůŝƌƚĞƌĞŬŬŽŶƵƔŵĂƐŦŶĂƔƂLJůĞĚĞǀĂŵĞƫ͕͞ŝƌƂŒƌĞŶĐŝŶŝŶĂLJůŦŬŵĂůŝLJĞƟϭϲϬd>͘ƵLJŦůƚĂŵĂŵĞŶƺĐƌĞƚƐŝnjƂŒƌĞŶĐŝŽůŵĂLJĂĐĂŬĂŵĂŶĞƟĐĞƐŝŶĚĞŬŽůĂLJůŦŬƐĂŒůĂLJĂĐĂŒŦnj͘ϮϮƚĂŶĞLJĞƟŵŝŵŝnjǀĞϮϱƚĂŶĞƚĂŵĂŵĞŶLJŽŬƐƵůĂŝůĞŵŝnj
ǀĂƌ͘LJŶŦnjĂŵĂŶĚĂ7ŬƌĂŵĞƌŶĞŒŝŵŝnjŝůĞĞǀůĞƌĞnjŝLJĂƌĞƚĞĚĞŐŝĚŝLJŽƌƵnj͘ŽŬLJŽŬƐƵůďŝƌĂŝůĞLJŝŐƂƌƺŶĐĞĕŽĐƵŒƵŶƵŚĞŵŽŬƵůĂĂůŦLJŽƌƵnj
ŚĞŵĚĞŐŦĚĂǀĞŐŝLJĞĐĞŬLJĂƌĚŦŵŦLJĂƉŦLJŽƌƵnj͘
^ĂĚĞĐĞĞŒŝƟŵĂŶůĂŵŦŶĚĂĚĞŒŝůŝŶƐĂŶŝŽůĂƌĂŬ
ĞůŝŵŝnjĚĞŶŐĞůĚŝŒŝŶĐĞŝŶƐĂŶůĂƌĂLJĂƌĚŦŵĞƚŵĞLJĞĕĂůŦƔŦLJŽƌƵnj͘͟
ŬĂƌĂŶůŦŬŽůĂĐĂŬƨƌ͘ŝnjĚĞŬĂƌĂŶůŦŒŦůĂŶĞƚůĞŵĞĚĞŶďƵƌĂĚĂďŝƌŵƵŵLJĂŬĂůŦŵŝƐƚĞĚŝŬ͘ůůĂŚ͛Ă
bƺŬƺƌŽŶƵĚĂďĂƔĂƌĚŦŬ͘ƺƚƺŶďƵLJĂƉŦůĂŶůĂƌŦŶLJĞƚĞƌůŝŽůŵĂĚŦŒŦŶŦŚĞƉŝŵŝnjďŝůŝLJŽƌƵnj͘ŵĂĞŶĂnjŦŶĚĂŶďƵĕŽƌďĂĚĂďŝnjŝŵĚĞƚƵnjƵŵƵnjŽůƐƵŶŝƐƚĞĚŝŬ͟ƔĞŬůŝŶĚĞŬŽŶƵƔƚƵ͘
Şahintepe, Altınşehir, Güvercintepe mahallelerinde yaklaşık 5 bine yakın Suriyeli ailenin olduğu bilgisini veren Neser,
geçen sene bu bölgelerden kendilerine
bir tane bile öğrencinin gelmediğini belirtti. Neser konuşmasına şöyle devam
etti, “Bunun nedenini araştırmak için
bölgeye gittiğimizde birçok ailede ‘Okula öğrencileri bedava alsanız bile gönderecek yol paramız yok’ cevabıyla karşılaştık. Parası olan veya bu konuda yardım etmeyi düşünen bütün vatandaşlara okulumuzu bedava takdim ediyorum.
Öğrencisini getirsin eğitimini burada
yaptırsın. Şahintepe’de veya Altınşehir’de
bir okul açmak için en az 150 bin dolara ihtiyaç var. Oralarda okul yapmak için o kadar para harcamanıza gerek yok
buyurun gelin kapımız size her zaman
açık. Çocuklarımız okusun diye elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya çalışanlara destek oluyoruz.”
ARTIK REJİMİN GİTMESİ LAZIM
YAPILANLARIN YETERLİ
OLMADIĞINI BİLİYORUZ
ĂƔĂŬƔĞŚŝƌŚĂůŬŦŶŦŶ^ƵƌŝLJĞůŝĂŝůĞůĞƌĞLJĂƌĚŦŵ
ĞƚŵĞLJĞĕĂůŦƔƨŒŦŶŦƐƂLJůĞLJĞŶEĞƐĞƌ͕ĂŵĂĕůĂƌŦŶŦŶƟĐĂƌŝŬĂnjĂŶĕŽůŵĂĚŦŒŦŶŦ^ƵƌŝLJĞůŝĂŝůĞůĞƌŝŶĕŽĐƵŬůĂƌŦŶĂĞŒŝƟŵĂŶůĂŵŦŶĚĂŬĂƚŬŦƐĂŒůĂŵĂŬŽůĚƵŒƵŶƵǀƵƌŐƵůĂĚŦ͘ŝƌ^ƵƌŝLJĞǀĂƚĂŶĚĂƔŦŽůĂƌĂŬŬĞŶĚŝƺůŬĞƐŝŶŝǀĞŬĞŶĚŝŚĂůŬŦŶŦĚƺƔƺŶŵĞŬnjŽƌƵŶĚĂŽůĚƵŒƵŶƵŶĂůƨŶŦĕŝnjĞŶEĞƐĞƌ͕͞^ĂǀĂƔďĞŬůĞŶĚŝŒŝŶĚĞŶĚĂŚĂĨĂnjůĂƐƺƌĚƺǀĞϱ͘LJŦůŦŶĂĚŽŒƌƵŐŝĚŝLJŽƌ͘ŒŝƟŵŝϱ
LJŦůŬĞƐŝŶƟƐŝŶĞƵŒƌĂLJĂŶďŝƌĕŽĐƵŒƵŶŐĞůĞĐĞŒŝ
Suheyl Neser
Bütçede geçen yıl 300 bin dolar açık verdiklerini kaydeden Neser, “Biz buna zarar demiyoruz. Allah’a Şükür sağdan soldan borç alarak, Suriye’deki kendi zeytinliğimi satarak bu açığı kapattık. İkinci
yılımıza güçlü ve planlı bir şekilde başladık. Giderlerimizi asgariye indirdik. Geçen sene o kadar masraf ettikten sonra
eğitim kesintiye uğramasın diye korku içerisinde 5 öğretmene ihtiyacımız varsa
biz 6 tane aldık. Tecrübe kazandık ve geçen yıl 51 maaşlımız vardı bu sene 37’ye
indirdik. Suriyelilerin dışında okulumuza Iraklı, Mısırlı, Filistinli ailelerin çocuklarıda geliyor. Rejim artık eski haline gelip Suriye’nin egemenliğine hâkim
olacak durumda değil değişmesi lazım”
dedi. //
18
G Ü N DEM
()%)-=CÿE2014
www.212haber.com
‘Yapacağımız çok iş var’
B
$û$.û(+ú5İlçe Müftüsü Ahmet Bilgi’nin İstanbul İl Müftü Yardımcılığına atanmasının
ardından boşalan koltuğa Darıca İlçe Müftüsü
Remzi Pehlivan getirildi. Kendisine hoş geldin
ziyaretinde bulunduğumuz yeni müftümüz
Remzi Pehlivan, Başakşehir’de yapılacak çok işin olduğunu söyledi.
Başakşehir İlçe Müftüsü Remzi Pehlivan, “Başakşehir arazi olarak da iş hacmi olarak da büyük bir ilçe. İşimizin zor olduğunu düşünüyorum ama inşallah arkadaşlarımızın da katkısıyla, halkımızın desteğiyle hizmetimizi yapacağız.” sözlerine yer vererek, “Yapılacak çok iş
var. Öncelikle ilçenin ihtiyacı nedir onları tespit ettikten sonra o yöne ağırlık vermemiz lazım. Öğrendiğim kadarıyla henüz Kur’an kursu olmayan bölgelerimiz varmış. Oralara da
kurs yaptırmamız ve Kur’an kurslarının sayısını artırmamız gerek.” dedi.
‘BİNALAR YÜKSELDİKÇE,
MANEVİ DEĞERLERİMİZ AZALIYOR’
Öncelikli görevlerinin irşad hizmetleri olduğunu, bunu da imam-hatiplerle, Kur’an kursu
hocalarıyla birlikte sürdürmeye çalıştıklarını
söyleyen Pehlivan, “Başakşehir bana çok farklı geldi. Burada çok yüksek binalar var. Onuncu, on beşinci kattaki insana ulaşmak gerçekten zor. Binalar yükseldikçe manevi değerlerimiz azalıyor. Geçen gün camide 80 yaşlarında bir hacı efendiyle konuşurken, ‘Oğlum beni
kandırdı, buraya getirdi. Burada ne komşuluk,
ne arkadaşlık, ne de dostluk var. Camiden eve,
evden camiye gidiyorum. Kimse merhaba demiyor, kimseyle konuşamıyorum’ diye bir serzenişte bulundu. Bunlar maalesef çağımızın
gerçekleri.” şeklinde konuştu.
Pehlivan, “Aynı zamanda iletişim çağındayız.
Bunun getirdiği bazı sıkıntılar var. Teknoloji
adeta gençlerimizi esir almış durumda. Herkesin elinde cep telefonu ve bilgisayar var. Şimdi
gençler ellerinde telefon, kulaklarına kulaklığı
takıp yürüyorlar. Önlerinden kaçmasanız size
çarpacaklar. İşte bu gençlerimize nasıl ulaşabiliriz, dini nasıl öğretebiliriz bunları düşünüyoruz. Neler yapabiliriz diye bu konuda arkadaşlarımızla ekipler oluşturacağız, bunun hazırlığına başladık. İmamlarımızdan, kurs hocalarımızdan, STK’lardan destek alacağız. İnanıyorum güzel şeyler olacak.” ifadelerini kullandı.
Başakşehir İlçe Müftüsü
Ahmet Bilgi’nin İstanbul
İl Müftü Yardımcılığına
atanmasının ardından
boşalan koltuğa Darıca
İlçe Müftüsü Remzi
Pehlivan getirildi.
Pehlivan, “Öğrendiğim
kadarıyla henüz
Kur’an kursu olmayan
bölgelerimiz varmış.
Oralara da kurs
yaptırmamız ve Kur’an
kurslarının sayısını
artırmamız gerek.” dedi.
BAYRAMLARI ASIL MECRASINDAN UZAKLAŞTIRIYORUZ
zĂŬůĂƔĂŶ<ƵƌďĂŶďĂLJƌĂŵŦLJůĂŝůŐŝůŝŽůĂƌĂŬ͕͞<ƵƌďĂŶďĂLJƌĂŵŦŶĚĂǀĂƚĂŶĚĂƔŦŵŦnjŦŶŬƵƌďĂŶŝďĂĚĞƟŶŝŚĞŵŚŝũLJĞŶŝŬŬƵƌĂůůĂƌĂŚĞŵĚĞĚŝŶŝŬƵƌĂůůĂƌĂƵLJŐƵŶďŝƌƔĞŬŝůĚĞLJĞƌŝŶĞŐĞƟƌŵĞůĞƌŝŶŝ͕ďƵŶƵŶŝĕŝŶ
ĕĂďĂƐĂƌĨĞƚŵĞůĞƌŝŶŝƂŶĞƌŝLJŽƌƵŵ͘͟ŝĨĂĚĞůĞƌŝŶĞLJĞƌǀĞƌĞŶZĞŵnjŝWĞŚůŝǀĂŶƔƂLJůĞĚĞǀĂŵĞĚŝLJŽƌ͗͞^ŽŬĂŬƚĂ͕LJĞƔŝůĂůĂŶ-
ůĂƌĚĂǀĞƉĂƌŬůĂƌĚĂŬƵƌďĂŶŬĞƐŝŵŝĚŽŒƌƵĚĞŒŝů͘^ĂŒůŦŬĂĕŦƐŦŶĚĂŶĚŽŒƌƵŽůŵĂLJĂŶ
ƔĞLJĚŝŶĞŶĚĞĚŽŒƌƵĚĞŒŝů͘sĂƚĂŶĚĂƔŦŵŦnjŦŶĚĞǀůĞƟŶďƵŬŽŶƵĚĂŚĂnjŦƌůĂĚŦŒŦŬĞƐŝŵ
LJĞƌůĞƌŝŶĚĞƵLJŐƵŶďŝƌƔĞŬŝůĚĞŬĞƐƟƌŵĞůĞƌŝŶŝƚĞŵĞŶŶŝĞĚŝLJŽƌǀĞŬĞƐŝůĞĐĞŬŬƵƌďĂŶůĂƌŦŶŦŶŬĂďƵůƺŶƺƔŝŵĚŝĚĞŶĞŶĂďŦůůĂŚƚĂŶŶŝLJĂnjĞĚŝLJŽƌƵŵ͘^ĂŒůŦŬ͕ƐŦŚŚĂƚǀĞĂ-
ĮLJĞƚŝĕĞƌŝƐŝŶĚĞƐĞǀĚŝŬůĞƌŝLJůĞďĞƌĂďĞƌŚƵnjƵƌŝĕĞƌŝƐŝŶĚĞŐƺnjĞůďŝƌ<ƵƌďĂŶĂLJƌĂŵŦ
ŐĞĕŝƌŵĞůĞƌŝŶŝĚŝůŝLJŽƌƵŵ͘͟ŝƌĕŽŬŝŶƐĂŶŦŶ
ďĂLJƌĂŵůĂƌŦƚĂƟůŽůĂƌĂŬĚĞŒĞƌůĞŶĚŝƌĚŝŒŝŶĞ
ĚĞŒŝŶĞŶWĞŚůŝǀĂŶƔƵŶůĂƌŦŬĂLJĚĞƫ͗͞KLJƐĂďĂLJƌĂŵ͖ĚŽƐƚůĂƌŦŵŦnjůĂďƵůƵƔŵĂŵŦnjǀĞ
ĂŶŶĞͲďĂďĂůĂƌŦŵŦnjŦŶĞůŝŶŝƂƉƺƉĚƵĂĂůŵĂŵŦnjŐĞƌĞŬĞŶďŝƌŵĞǀƐŝŵĚŝƌ͘ŝƌĂnjďƵ-
ŶĂĚŝŬŬĂƚĞƚŵĞŬůĂnjŦŵ͘^ŽŶnjĂŵĂŶůĂƌĚĂ
ďĂLJƌĂŵůĂƌŦĂƐŦůŵĞĐƌĂƐŦŶĚĂŶƵnjĂŬůĂƔƨƌŦLJŽƌƵnj͘ƂLJůĞůŝŬůĞŬƺůƚƺƌƺŵƺnjĚĞŶƵnjĂŬůĂƔŦLJŽƌƵnj͘<ƺůƚƺƌƺŵƺnjĚĞŶƵnjĂŬůĂƔŵĂŬĚĞŵĞŬŬŝŵůŝŒŝŵŝnjĚĞŶƵnjĂŬůĂƔŵĂŬĚĞŵĞŬƟƌ͘7ŶƐĂŶŬŝŵůŝŬƐŝnjLJĂƔĂLJĂŵĂnj͘KŶƵŶŝĕŝŶ
ďŝnjŝŵŬŝŵůŝŒŝŵŝnjŝŽůƵƔƚƵƌĂŶĚŝŶŝĚĞŒĞƌůĞƌŝŵŝnjĞƐĂŚŝƉĕŦŬŵĂŵŦnjůĂnjŦŵ͘͟
www.212haber.com
G Ü N DEM
()%)-=CÿE2014
19
IŞİD tam Batı’nın istediği gibi davranıyor
BU TAM BİR TİYATRO!
YENİ İTTİFAKLAR
İÇİNE GİRMEMİZ
ENGELLENİYOR
Batılıların, tüm dünyada bir hilafet teşkilatına
duyulan ihtiyacın arttığını gördüğüne dikkat
çeken Araştırmacı-Yazar Ömer Özkaya, son
günlerde kafa kesme videolarıyla dünya gündemine oturan IŞİD’in bir ön alma operasyonu
olarak sahneye konulduğunu söylüyor.
HACER TÜRKEL
U
ZUN YILLAR PKK ile mücadele eden Türkiye, birkaç ay önce IŞİD diye yeni bir
örgütle tanıştı. 46 dışişleri mensubumuzu rehin alarak dünya gündemine oturan IŞİD, geçtiğimiz günlerde iki Amerikalı gazeteci ile bir İngiliz yardım kuruluşu görevlisinin boğazını keserek öldürdü. Çektiği boğaz kesme videolarıyla dünyaya korku salan IŞİD, akıllara videoların gerçek mi yoksa kurgu mu olduğu sorusunu getirirken, sürpriz bir
kararla geçtiğimiz günlerde 101 günlük
esaretin ardından Türk rehineleri serbest bıraktı.
Kafa keserek gündemi dolduran bu örgüt (IŞİD) kim? Ne zaman ve nasıl ortaya çıktı? Elemanlarını nereden buluyor? Nasıl ikna ediyor? Neden Türk rehineleri alarak gündeme gelmek istedi? İslam-terör-hilafet üçlüsünün bir araya getirilmesinin ardındaki gerçek
ne? IŞİD’in Türkiye’ye yansımaları nasıl olur? Türkiye’nin de IŞİD’e bir desteği var mı? Ortadoğu’dan PKK’ya kadar
her konuda derin araştırmalarını paylaşan Araştırmacı-Yazar Ömer Özkaya ile IŞİD örgütü üzerine gerçekleştirdiğimiz özel röportajda tüm bu sorular cevap buluyor.
Kim bu IŞİD? Nereden çıktı?
Kalıcı mı, geçici mi?
Biz PKK’yı bitirdik derken IŞİD’i, askeri vesayeti bitirdik derken paralel yapıyı çıkardılar. Yani karşı tarafta numara bitmiyor. Felsefede bir soru vardır ya:
‘Nasıl oluyor da oluyor?’ Bizim asıl bunu düşünmemiz lazım. Bu şöyle oluyor: “Yabancı güçler, ülkenin yabancısı olduğu ve beğenmediği ideolojilerle değil, tam tersine en beğendiklerinizle gelirler.” Örneğin bu ülkede geçer
akçe ‘A’ ideolojisi ise onunla gelirler size; hiçbir zaman onun zıddıyla gelmezler. Hatta o değerlerin savunucusu olurlar ve mevcut iktidarın o değerleri tahrip ettiğini; bu iktidarı devirirseler o değerleri daha iyi savunacaklarını ileri sürerler. Nitekim bunun tarihte örnekleri var. Abdülhamid’i devirenler, yürüyüş yaparak sarayın önüne geldiklerinde bir görevli padişah adına sorar: ‘Ne
istiyorsunuz evlatlarım?’ diye. Onlar da:
‘Daha fazla şeriat istiyoruz’ derler. Bunun gibi işte…
Tam PKK’yı bitirdik, bir çözüme bağladık derken 46 dışişleri mensubumuz IŞİD diye bir örgüt tarafından rehin alındı. Düşünmemiz gereken bir şey de
şu: PKK’yı bitirdik derken IŞİD’i ortaya çıkaranlar, acaba bir sonraki adım için neyi hazırlıyorlar? Batı bu tür oyunları kurgulamada çok mahir. Bu ruhunda var. Batı medeniyeti şeytanın dostluğunu kazanmış. Devamlı şeytanla irtibatlı halde. Bunun alternatifini oluştururken, eğer sizin rahmanla bir irtibatınız yoksa, şeytana karşı galip gelmeniz çok zor. Bu mevcut sisteme alternatif iddiasında olanların, onlar gibi yaşayarak bu sistemin alternatifini üretmeleri mümkün değil. Önce oturmasıyla,
kalkmasıyla, her hal ve hareketiyle yeni bir insan, yeni bir medeniyet ortaya
koymaları lazım.
AKILLI ROBOTLAR
DÖNEMİ GELİYOR
Bu tür sıkıntılardan kurtulmak istiyorsak yeni bir küresel nizam inşa etmeliyiz. İşte o da yeni bir insanla mümkün;
aksi halde karşı tarafa galip gelemeyiz. Edmayo diyor ki: “Doğu’nun savaşı
kaybetmesinin sebebi, inancının zayıflığı ya da güçsüzlüğü değil, Batı’nın sahasında Batı’nın silahlarıyla savaşmasıdır.”
Dolayısıyla bizim batıya karşı yeni bir
alan tanımlaması yapmamız gerek. Mesela Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’un
fethinde gemileri karadan yürütmesi gibi, İngilizlerin İpek Yolu’nu tasfiye etmek için Süveyş Kanalı’nı açması da yeni bir alan tanımlamasıdır. Şimdi Batı
bize karşı yeni bir alan tanımlaması ya-
pıyor ve uluslar arası mücadele giderek
bizim silahlarımızın geçmeyeceği
ği bir alana; uzaya taşınıyor. Cidden filmlerde
mlerde
gördüğümüz akıllı robotlar dönemi
nemi geliyor. Bunun önemli denemelerii yapılıyor ve ciddi mesafeler kat edildi.i.
Türkiye’nin
Ortadoğu projesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye normal olarak
geliştikçe,
rakipleri, düşmanları ve
TERÖR ÖRGÜTLERİ
İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİERİNİN UZANTISIDIR
Özelde IŞİD’e gelirsek, hiçbir terör
rör örgütü bir ya da birkaç istihbarat örgütünün desteği olmadan bir hafta ayakta
kalamaz. Terör örgütleri istihbarat
rat örgütlerinin uzantısıdır. O örgütün
n içinde
meseleyi bilen birkaç lider vardır.
ır. Geri
kalanlar o örgütün savunduğunu
u iddia ettiği her neyse ona inanmış kişilerdir;
fakat onlar yaptıkları eylemlerin
n aslında
neye hizmet ettiğini bilmezler. ideolojideolojisi neyse ona hizmet ettiğini zannederler
nederler
ve bunun için de kullanılırlar.
dostları değişecek. Biz
güçlendikçe önümüz kesilmek istenecek. Bunu normal karşılamalı ama karşı önlemini
de almalıyız. Mesela şimdi bizim
müttefiklerimizi
bir hizaya sokuyorlar. Yeni ittifaklar içine girmemiz engelleniyor. Mesela Türkiye Çin’le savunma sanayi alanında bir
işbirliği anlaşması imzaladı, Batı kıyameti kopardı. Bu kıyametin sebebi Çin’e Türkiye’den gidecek 3 milyar
dolar değil. Mesele; sen başka bir ittifak peşinde misin? Bunu sorguluyorlar. Türkiye’nin Ortadoğu’daki müttefiklerinden birisi Mısır’da Muhammed
Mursi idi. Mursi’yi askeri bir darbeyle devirdiler. Tüm dünyada demokrasiyi yaygınlaştırmak istiyoruz diyenler,
Mısır’daki darbeye darbe diyemediler.
Mısır’daki darbeye darbe diyemeyenlerin varlığı eğer hala bizi uyandırmıyorsa bu bir ahmaklıktır.
Aralık 1992 CIA’ya ait bir belgede
de özetle: “Biz Kuzey Irak’ta bir devlet kursak
bile burası bir haftadan fazla yaşamaz;
şamaz;
çünkü uluslar arası sulara (Akdeniz’
eniz’e)
çıkışı yok, ellerinde sofistike silahlar
ahlar
yok ve sınırlarına dair uluslar arası
rası güvence yok.” sözleri yer alıyor. 92 tarihli CIA belgesinde orada bir Kürtt devleti kurulsa dahi bu üç sebeple yaşamaz
şamaz
denilen sorunların IŞİD, PKK, PYD üünü gözerinden yavaş yavaş çözüldüğünü
rika, İnrüyoruz. Son bir ay içinde Amerika,
D’i gerekgiltere, Fransa ve Almanya IŞİD’i
b
çe yapıp Kuzey Irak’a silah vermeye başladılar.
Hilafet ihtiyacının ve arzusunun tüm
dünyada arttığını gören Batılı büyük
devletler ön almak için El Kaide, Boko
Haram, Taliban ve IŞİD gibi örgütler
kurup, bunlara hilafet ilan ettiriyorlar
ve bu örgütler sanki bir tiyatro çevirir
gibi, böyle üç-beş kamerayla da çekilmiş şekilde arkada La ilahe illallah yazan, Peygamberimizin mührünün ve
kelime-i şehadetin olduğu bir bayrağı asarak insan kesiyorlar. Bu tam bir
halkla ilişkiler oyunu. Bizim hayallerimiz dahi onların ne gibi oyun ve yalan
çevirebileceğine yetmiyor.
İSLAM’LA TERÖR BİR
ARAYA GETİRİLİYOR
Nasıl geliştiler? Bir anda mı
büyüdüler?
Her tarafta bütün yapılanları, bütün
konuşmaları ve faaliyetleri kaydedenler nedense IŞİD’ten habersizler. IŞİD
sanki bir anda hayalet gibi ortaya çıktı
ve ıslık çalarak Kuzey Irak’a doğru yöneldi, oradan merkezi Irak hükümetini tehdit etti. Şimdi ise Esad yönetimini tehdit ediyor. Neredeyse Irak ordusu
önünde hiç durmadı filan; ancak ellerindeki silahlara baktığımız zaman Amerikan Hummer’ları, uçaksavarlar, uçaklar ve çok iyi yetişmiş insanlar görüyoruz… IŞİD, Batılı gizli servislerin
bir ürünü. Çok iyi eğitilmişler. Kameralar karşısında oyun nasıl oynanır onu çok iyi öğrenmişler. İslam-terör-hilafet; bu üçü bir araya getiriliyor. Batılılar, tüm dünyada, özellikle Türk ve İslam âleminde bir hilafet teşkilatına duyulan ihtiyacın arttığını gördükleri için
bir ön alma operasyonu olarak IŞİD’i
sahneye koydular.
Herkesin merak ettiği bu örgüt elemanlarını nereden buluyor? Nasıl ikna ediyor?
Bütün örgütlerde örgütün ne yapacağına ve
ne yapmayacağına karar vermek üzere bir
beyin takımı vardır. Bunlar bağlı oldukları
birimlerle irtibat halindedirler. Tabi genelde
halk bunları sorgulamadığı için olduğu gibi
kabul ediyor. IŞİD örgütünün ileri sürdüğü
şeylere inanmış gençlerin Irak’ın, Suriye’nin
dağlarında ne yaptığının da çok bir önemi
yok. Onlar sadece bu büyük oyunda küçük
piyonlar. Doğrusu eleman çok. İnternette bu
sebeple hukuk yok. İnternetteki forumlar,
yabancı gizli servislerin eleman bulması için
çok verimli bir tarla. Chat odaları, Twitter
hesapları, vs. Bir de bu örgütlerin ciddi ciddi
iddia ettikleri gibi savundukları ideoloji uğruna mücadele ettiğini zannediyor gençler.
Belki ömrü anlamaya yetiyor, belki yetmiyor ama ne yazık ki Afrika’da, Ortadoğu’da,
Türk dünyasında ciddi miktarda insanımız
maalesef bu yolda kullanılıyor.
Türkiye, IŞİD üzerinden bir savaşa mı sürülmek isteniyor? IŞİD’in
Türkiye’ye yansımaları nasıl olur?
Türkiye, aslında PKK, paralel yapı veya IŞİD’in ne olduğunu biliyor ve bunlarla değil, bunların arkasındaki akılla mücadele ediyor. ‘IŞİD neden dünya sahnesine Türk diplomatları rehin
almakla çıkmıştır ve iş bu noktaya gelinceye kadar nasıl olmuş da Amerikan, İngiliz, İsrail ve Türk istihbaratını
atlatabilmiştir?’ sorusunun sorulması
lazım. Bence bu süreçte Türkiye’nin etkili olması istenmiyor. Ben Türkiye’nin
bir savaşa gireceğini zannetmiyorum.
Türkiye’yi çeşitli oyunlara çekmek için
çaba gösteriyorlar ama Türkiye bu oyunlara gelmedi.
Türkiye tehdidin farkında mı?
Ben farkında olduğu kanaatindeyim.
IŞİD’le ne yapılmak istendiğinin farkında olan başka ülkeler de var. Eğer oyunu bozmaya gücün yetmiyorsa yapabileceğin şey, bu süreçten olabildiğince
az tahribatla kurtulmaktır. Sanıyorum
Türkiye de bunu bu şekilde düşünüyor.
YENİ DÜNYA 2025’E
E KADAR ŞEKİLLENECEK
ŞE
EKİLLENECEK
KƌƚĂĚĂďŝƌƉĞƚƌŽůƐĂǀĂƔŦ
ǀĂƌ͘ƵŶĚĂŶĚŽůĂLJŦďŝƌĕŽŬƺůŬĞŶŝŶƐŦŶŦƌůĂƌŦŶŦŶĚĞŒŝƔĞĐĞŒŝ
ƐƂLJůĞŶŝLJŽƌ͛͘ŶŝŶďƵƌĂĚĂŬŝ
ƌŽůƺŶĞĚŝƌ͍
7ďŶͲŝ,ĂůĚƵŶ͛ƵŶ͚<ƵƔĂŬůĂƌ͛ƚĞͲ
ŽƌŝƐŝŶĞŐƂƌĞŚĞƌLJƺnjLJŦůĚĂ
ďŝƌLJĞŶŝďŝƌĚƺŶLJĂŬƵƌƵůƵLJŽƌ͘
'ĞƌŝLJĞĚŽŒƌƵďĂŬƨŒŦŵŦnjĚĂ͕
ϭϳϭϱ͗7ƐƉĂŶLJĂsĞƌĂƐĞƚ^ĂǀĂƔͲ
ůĂƌŦŶůĂƔŵĂƐŦ͕ϭϴϭϱ͗sŝLJĂŶĂ
ŬŽŶŐƌĞƐŝ͕ϭϵϭϱ͗ϭ͘ƺŶLJĂ^ĂͲ
ǀĂƔŦ͕ϮϬϭϱ͙bƵĂŶĚĂů<ĂŝĚĞ͕
dĂůŝďĂŶ͕/b7͕ƉĂƌĂůĞůLJĂƉŦ͕ǀƐ͘
ŝďĂŶ͕/b7͕ƉĂƌĂůĞůLJĂƉŦ͕ǀƐ͘
ůĞůLJĂƉŦ͕ǀƐ͘
Ɛ͘͘
ďƵŶůĂƌŝƔŝŶƂƌƚƺƐƺ͘ƺƚƺŶĚƺŶͲ
ŶůĂƌŝƔŝŶƂƌƚƺƐƺ͘ƺƚƺŶĚƺŶ
ŶͲ
LJĂĚĂLJĞŶŝďŝƌĚƺŶLJĂŬƵƌƵůƵͲ
ĚĂLJĞŶŝďŝƌĚƺŶLJLJĂŬƵƌƵůƵͲ
LJŽƌǀĞďŝnjĚĞďƵŶƵŶLJĂŶƐŦŵĂͲ
ƌǀĞďŝnjĚĞďƵŶƵ
ƵŶLJĂŶƐŦŵĂĂͲ
ůĂƌŦŶŦǀĞƐĂŶĐŦůĂƌŦŶŦLJĂƔŦLJŽƌƵnj͘
ŦŶŦǀĞƐĂŶĐŦůĂƌŦŶŦLJĂƔŦLJŽƌƵnjnj͘
ƺƚƺŶďƵŽůƵƉďŝƚĞŶůĞƌŬƵͲ
ƚƺŶďƵŽůƵƉďŝƚĞĞŶůĞƌŬƵͲ
ƌƵůŵĂŬƚĂŽůĂŶLJĞŶŝĚƺŶLJĂŶŦŶ
ŵĂŬƚĂŽůĂŶLJĞŶŝĚƺŶLJĂŶŦŶ
Ŷ
ƐĂŶĐŦůĂƌŦ͘'ĞƌŝLJĞďĂŬƨŒŦŵŦnjͲ
ŶĐŦůĂƌŦ͘'ĞƌŝLJĞďĂĂŬƨŒŦŵŦnjͲ
ĚĂ͕ŚĞƌLJƺnjLJŦůŦŶŝůŬĕĞLJƌĞŒŝŶŝŶ
͕ŚĞƌLJƺnjLJŦůŦŶŝůŬŬĕĞLJƌĞŒŝŶŝŝŶ
ŝŶ
ďŝƌƐŽŶƌĂŬŝLJƺnjLJŦůŦŶŝŶƔĂĞĚŝůͲ
ƐŽŶƌĂŬŝLJƺnjLJŦůŦŶ
ŶŝŶƔĂĞĚŝůͲͲ
ĚŝŒŝLJƺnjLJŦůŽůĚƵŒƵŶƵŐƂƌƺLJŽͲ
ŒŝLJƺnjLJŦůŽůĚƵŒƵŶ
ŶƵŐƂƌƺLJŽ
ŽͲ
ƌƵnj͘zĞŶŝĚƺŶLJĂĂƔĂŒŦLJƵŬĂƌŦ
nj͘zĞŶŝĚƺŶLJĂĂƔĂĂŒŦLJƵŬĂƌŦ
ϮϬϮϱ͛ĞŬĂĚĂƌƔĞŬŝůůĞŶĞĐĞŬ͘
Ϯϱ͛ĞŬĂĚĂƌƔĞŬŝůůůĞŶĞĐĞŬ͘
IŞİD TAM BATI’NIN
İSTEDİĞİ GİBİ DAVRANIYOR
Türkiye bazı ülkelerce IŞİD’E
fon sağlamakla suçlanıyor. Gerçekten iddia edildiği gibi Türkiye’nin
de IŞİD’e bir desteği var mı?
Kanaatime göre geçmişte Türkiye
bunlara, Esad’a karşı bir faaliyet içinde bulunabilir düşüncesiyle destek vermiş olabilir. (Unutmayalım
ki büyük devletler zaten böyle çalışır.) İşte o destekler birtakım kayıtlara alınmış olabilir; ses kaydı, video kaydı gibi. Sonra da bunları açıklarız şeklinde şantaj yapıyor olabilirler. Genelde Batılı büyük gizli servisler, var olan oluşumları lağvetmek yerine onu ele geçirip kullanmaya bakarlar. IŞİD de başlangıçta
samimi kişilerce kurulmuş olabilir;
ancak bugün itibariyle yaptığı her
şey, Türkiye’ye de İslam’a da hizmet
etmiyor. IŞİD tam Batı’nın istediği gibi davranıyor. Mesela Taliban,
El Kaide, 11 Eylül saldırısı olmasaydı Amerika Afganistan’a, Irak’a giremezdi. Bu olayları gerçekleştirenlerin kimliğine ve ne dediğine değil,
bu olaylardan kimlerin istifade ettiğine bakarsak işte o zaman gerçek
faili buluruz.
Yine Başta Wall Street Journal olmak üzere, İngiliz Guardian, The Times, New York Times ve
Independent gibi gazetelerde yer
alan haber, analiz ve makalelerde ‘Türkiye’nin Kocaeli, İstanbul,
Ankara ve Konya gibi birçok farklı noktasından IŞİD’e minibüslerle militan gittiği yönünde iddialar
gündeme geldi. Siz bu durumu nasıl okuyorsunuz?
Gidebilir. Adapazarı’ndaki bir
genç, ben Hollanda’ya gidiyorum diye Hollanda’ya gider, ordan
Afganistan’a gider, oradan da Irak’a
geçer ve IŞİD’e katılır. Ne yapabiliriz ki? Almanya’dan, İngiltere’den de
gidiyor gençler. Yani Türkiye’den gidince problem de İngiltere’den gidince niye problem değil?
Kafa kesen kişi İngiliz aksanıyla konuşuyor. IŞİD’in İngiltere ile
nasıl bir bağlantısı olabilir?
IŞİD’in, İngiltere-Amerika-İsrail ortak operasyonu olduğu kanaatindeyim. O kesen kişi Rusça da konuşabilirdi. Bunun üzerinden bir yere
varamayız; fakat o ses cidden kesen
kişiye mi ait yoksa ayrıca seslendirildi mi? Orada başka ne gibi oyunlar oynanıyor bilmiyoruz.
Peki, neden başka bir dil değil
de İngilizce konuşuyor?
Tüm dünya rahatça anlasın diye. Bu
tam bir tiyatro. Her açıdan düşünülmüş hatta o görüntü tek kameradan
değil, çok profesyonelce birkaç açıdan çekilmiş. Yani şov yapmışlar.
11 Eylül’de yaşanan bazı olaylar
sonradan anlaşıldı ki aslında sanal
görüntüymüş. Baş kesme olaylarını da bu şekilde düşünebilir miyiz?
Olabilir. Kendi kulelerine uçaklarla saldıranlar için böyle 2-3 kişi kesmek zor değil.
WĞŬŝ͕dƺƌŬŝLJĞďƵŶĚĂŶŶĂƐŦů
ĞƚŬŝůĞŶĞĐĞŬ͍
dƺƌŬŝLJĞƵnjƵŶLJŦůůĂƌŚĂŬŬŦŶĚĂŬĂƌĂƌ
ǀĞƌŝůĞŶďŝƌĚĞǀůĞƚŽůĚƵ͘dƺƌŬŝLJĞĂƌͲ
ƨŬƂŶƺŵƺnjĚĞŬŝĚƂŶĞŵŬĂƌĂƌǀĞͲ
ƌĞŶĚĞǀůĞƚůĞƌĚĞŶďŝƌŝƐŝŽůŵĂŬŝƐƟͲ
LJŽƌǀĞďƵŶƵŶŝĕŝŶŵƺĐĂĚĞůĞĞĚŝLJŽƌ͘
,ĂŬŝŵŐƺĕůĞƌĚĞďƵŶĚĂŶƌĂŚĂƚƐŦnj͖
ĚƺnjĞŶůĞƌŝŶŝŶĚĞǀĂŵŦŶĚĂŶLJĂŶĂůĂƌ͘
7ƔƚĞďƵŶƵĚĂů<ĂŝĚĞ͕dĂůŝďĂŶ͕/b7͕
W<<ǀƐ͘ŐŝďŝĕĞƔŝƚůŝƂƌŐƺƚůĞƌůĞĚĞͲ
ǀĂŵĞƫƌŵĞŬƉĞƔŝŶĚĞůĞƌ͘ƵŶůĂƌĂ
ŝŶĂŶĂŶ͕ďƵŶůĂƌŦŶŝĚĞŽůŽũŝůĞƌŝŶŝďĞͲ
ŶŝŵƐĞLJĞŶŝŶƐĂŶůĂƌĚĂŶĞLJĂnjŦŬŬŝŝƔͲ
ƚĞďƵŽƉĞƌĂƐLJŽŶůĂƌĚĂďĂƐŝƚďŝƌĞƌ
ƉŝLJĂĚĞŽůĂƌĂŬŬƵůůĂŶŦůŦLJŽƌůĂƌͬͬ͘

Benzer belgeler

Zehirleniyoruz

Zehirleniyoruz transferler Ömer Gürkan ile Ali Alu Bağcılar Belediyesi Engelliler Sarayı’nda düzenlenen tanışma yemeğindeki programa katıldı. Takım arkadaşlarıyla tanışan Gürkan ve Ulu, kendilerine duyulan güvene

Detaylı

Komşum aç yatmayacak

Komşum aç yatmayacak \\ www.212haber.com //

Detaylı

Başakşehir sevdamız

Başakşehir sevdamız ‘İkinci baharım’ oldu 621 15 yılın bütün savaşlarında aktif görev alan, Türkiye’nin ilk savaş kameramanlarından Necmettin Çıplak, çektiği fotoğraflarla fotoğrafseverlere adeta kendini fotoğrafın iç...

Detaylı

`iyi ki olmuş` diyor

`iyi ki olmuş` diyor %$û$.û(+ú56325Teknik Direktörü Abdullah Avcı, “Başakşehir’de 10 ile 19 yaş arasında 62 bin genç var. Gençleri ve ailelerini futbol kulübünün büyüyebilmesi için sporun

Detaylı

Yürüyüşe Devam!

Yürüyüşe Devam! %-Û.á"!452´UNáYAZÎSÎ áÎ12’DE

Detaylı

Kafanız karışmasın

Kafanız karışmasın d,/,û, mayıs ayında dönemin Avrupa Birliği Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun katılımıyla gerçekleşen Living-Lab (Yaşam Laboratuvarı), Başakşehir’de yaşayanlara ve çalışanlara hayatı kolaylaştıran teknolo...

Detaylı