bakteri orjinli gıda enfeksiyonları

Transkript

bakteri orjinli gıda enfeksiyonları
165
BAKTERİ ORJİNLİ GIDA ENFEKSİYONLARI
Dr. Can DEMİR
Veteriner Gıda Hijyenistleri Derneği Başkanı, İstanbul
Bakteriler, uygun sıcaklıklarda kolayca üreyip hızla çoğalabilen tek hücreli organizmalardır. Bazıları metabolik aktiviteleri ile peynir, yoğurt ve turşu gibi gıdaların yapımında kullanılır. Hastalıklara neden olan bakterilere patojen bakteri adı verilir. Bunlar,
çoğalmak için riskli gıdalarda bulunan protein ve rutubet gibi besleyici maddelere ihtiyaç duyarlar. Bazı bakteriler tek başlarına hastalık oluşturmazlar ancak riskli gıdalarda çoğalma fırsatı bulurlarsa toksin salgılarlar ve bu toksinler gıdalar yolu ile insanlara geçerek gıda zehirlenmelerini oluştururlar.
Bütün bu nedenlerle gıdaların işlenmesi çok önemlidir ve yiyeceklerin hazırlanmasında hijyene ve çapraz-kontaminasyonlara dikkat edilmelidir. Gıdaya ulaşan mikroorganizma sağlıklı hayvanların genellikle bağırsaklarında bulunmaktadır.
-Et ve kanatlı hayvan etlerinin karkasları kesim esnasında kontamine olabilir.
-Taze meyve sebzeler de hayvan gübresi ile veya insan lağım pisliği ile kontamine
olmuş su ile yıkanır veya sulanırsa kontamine olabilir.
Gıda işlenmesi esnasında, kontamine olabilir.
Gıdayla uğraşan enfekte kişi ile veya hammaddeden çapraz bulaşma ile
kontaminasyon oluşabilir.
-Ellerini yıkamamış enfeksiyonlu gıda işçileri de gıdaya mikroorganizma bulaştırabilir.
-Mutfakta, mikroorganizmalar bir gıdadan diğerine aynı bıçağın, kesme tahtasının
veya diğer aletlerin yıkanmadan kullanılması ile geçmektedir.
-Tamamen pişmiş bir gıda ise çiğ gıda ile temasa geçer veya çiğ gıdadan patojen
geçerse tekrar kontamine olabilir.
Mikroorganizmalar ısı ile öldürülür. Eğer gıda iç sıcaklığı 78°C olacak şekilde birkaç
saniye ısıtılırsa, bakterilerin öldürülmesi için yeterlidir. İstisna olarak Bacillus ve
Clostridium bakterileri spor olarak adlandırılan ısıya dirençli bir yapı oluştururlar. Bu
sporlar sadece kaynama derecelerinden yüksek sıcaklıklarda yok edilebilirler. Bu nedenle konserve gıdalar basınç altında yüksek sıcaklıklara pişirilmektedir.
Bakteriler tarafından üretilen toksinler ısıya duyarlılığına göre değişir.
Yaygın gıda kaynaklı patojenler
•
E. coli enteroinvasiv suşlar
•
E. coli hücre içi patojen suşları
•
E.coli hücre içi toksijen suşları
•
E.coli O157:H7
166
•
Salmonella spp.
•
Staphylococcus aeurus
•
Clostridium perfringens
•
Bacillus cereus
•
Listeria monocytogenes
•
Clostridium botulinum
•
Campylobacter jejuni
•
Vibrio cholera
•
Yersinia enterocolitica
•
Shigella spp.
•
Streptecoccus spp.
•
Klebsiell spp.
•
Citrobacter spp.
•
Enterobacter spp.
•
Enterococcus spp.
•
Plesiomonas shigelloides
•
Aeromonas spp.
Escherchia coli
Genel özellikler
E. coli Enterobacteriaceae familyasına ait, Gram-negatif, çubuk şeklinde bir bakteridir.
E. coli insan ve hayvan bağırsaklarında doğal olarak bulunmaktadır. Aerobik ekim
metodu kullanıldığında, dışkıda bulunan baskın tür E. coli ‘dir. Normal olarak E. coli
zararlı bakteri türlerinin gelişmesini engelleyerek ve kayda değer vitamin sentezlenmesini sağlayarak, vücutta yararlı bir fonksiyona sahiptir. E. coli ‘nin bazı suşları çeşitli mekanizmalarla insanlarda hastalığa neden olmaktadır.
Hastalık belirtileri
Enteroinvasive E. coli (EIEC), bacillary dizanteri olarak bilinen hastalığa neden olmaktadır.
EPEC ile ilgili hastalığın adı çocuk ishalidir. Sulu veya kanlı ishale neden olur.
ETEC'in neden olduğu hastalığın genel adı mide iltihabıdır, buna rağmen bunun sıklıkla kullanılan takma adı turist ishalidir. En sık rastlanan klinik belirtileri arasında sulu
ishal, karın krampları, düşük derecede ateş, bulantı ve keyifsizlik yer almaktadır.
167
İlgili gıdalar
Çiğ kıyma, tavuk, hamburger eti, pastörize edilmemiş sütler. Ayrıca fekal
kontaminasyona maruz kalmış gıdalar da kuvvetli şüphelidirler.
Salgınlar genelde hamburger etlerinde ve pastörize edilmemiş sütlerde görülmektedir.
Önleme
Enterobacteria (E.coli dahil), ısıya duyarlıdır ve 70 °C‘nin üstünde ısıtma ile yok edilebilir. Çiğ veya az pişmiş gıdalar, çapraz-bulaşma (pişmiş gıdanın hammadde ile veya kontamine olmuş aletle temasa geçmesi) enfeksiyonun başlıca nedenleridir. Uygun pişirme ve gıdanın hijyenik işlenmesi enterobakteriyel enfeksiyonları yüksek oranda engelleyecektir.
Risk altındakiler
Bütün insanlar bu organizma tarafından enfeksiyona maruz kalabilir.
Escherchia coli O157H7
Genel özellikleri
E. coli insan ve hayvanların bağırsaklarında doğal olarak bulunur. Normal olarak, E.
coli zararlı bakteri türlerinin gelişmesini engelleyerek ve kayda değer vitamin sentezlenmesini sağlayarak, vücutta yararlı bir fonksiyona sahiptir. E. coli ‘nin bazı suşları,
çeşitli mekanizmalarla insanlarda hastalığa neden olmaktadır. E. coli serotipi
O157:H7 E.coli ‘nin nadir bir çeşididir ve bağırsak astarına ciddi hasarlara neden olacak güçlü toksinleri yüksek sayılarda üretmektedir. Bu toksinler [verotoksin (VT),
shiga-benzeri toksin] Shigella dysenteriae tarafından üretilen toksinin aynısıdır.
Hastalık belirtileri
E.coli O157:H7 tarafından sebep olan akut hastalığın adı hemorrhagic kolittir.
Hastalık ciddi kramplara (karın ağrıları) ve ishalle tanımlanmaktadır. İshal başta sulu
fakat daha sonra kanlı olmaktadır. Bazen de kusma gözlenebilir. Ateş düşük derecede olur veya hiç olmaz. Hastalık genellikle kendi kendini sınırlar ve ortalama 8 günde
son bulur. Bazı bireylerde ise sadece sulu ishal gözlenir.
Enfektif dozu bilinmemektedir, organizmanın insandan insana geçme kabiliyeti ve
dozu Shigella spp ile benzer olabilir (10 organizma kadar az).
İlgili gıdalar
Yetersiz pişirilmiş veya çiğ hamburgerler kayıtlı bir çok salgında gözlenmiştir. Bununla beraber E. coli O157:H7 vakaları kaba yonca filizlerinde, pastörize edilmemiş meyve sularında, kuru-tütsülenmiş salamlarda, kıvırcık salatada, koyun etinde ve lorlarda
gözlenmiştir. Kanada'daki salgında çiğ süt bir okulda zehirlenme sebebiydi.
168
Önleme
Enterobacteria (E.coli dahil), ısıya duyarlıdır ve 70 °C‘nin üstünde ısıtma ile yok edilebilir. Çiğ veya az pişmiş gıdalar, çapraz-bulaşma (pişmiş gıdanın hammadde ile veya kontamine olmuş aletle temasa geçmesi) enfeksiyonun başlıca nedenleridir. Uygun pişirme ve gıdanın hijyenik işlenmesi enterobakteriyel enfeksiyonları yüksek oranda engelleyecektir.
Risk altındakiler: Hemorrhagic kolite karşı tüm insanların hassas olduğuna inanılmaktadır, fakat küçük çocuklarda ve yaşlı insanlarda daha ciddi belirtilerin sıklıkla geliştiği
gözlenmiştir.
Salmonella spp.
Genel özellikleri
Salmonella çubuk şeklindeki, hareketli (hareketsiz olan S. gallinarum and S. pullorum
hariç), spor oluşturamayan ve Gram negatif bir bakteridir. Yaygın olarak hayvanlarda
özelliklede kümes hayvanlarında ve domuzda görülür. Bu organizmanın kaynakları
su, toprak, böcekler, fabrika yüzeyleri, mutfak yüzeyleri, hayvan dışkıları, çiğ et, ve
çiğ deniz mahsulleri sadece birkaçıdır.
Hastalık belirtileri
S. typhi ve paratyphoid bakteriler septisemi'ye neden olurlar ve insanlarda tifo veya tifoya benzer bir ateşlenmeye neden olurlar. Salmonellosis'ın diğer çeşitleri hafif
semptomlara neden olur.
Akut semptomları: mide bulantısı, kusma, karın bölgesinde kramplar, ishal, ateş, ve
baş ağırısı.
Kronik sonuçlar: Akut semptomlarının görülmesinden sonra eklemlerle ilgili semptomlar 3-4 hafta sürebilir.
Başlangıç zamanı: 6 – 48 saat
Hastalık yapıcı doz: 15-20 hücre kadar az sayıdadır, ve bulaştığı kişinin yaşına ve
sağlık durumuna bağlıdır ve suş'un bağlı olduğu cinsler arasında farklılık gösterir.
Semptomların sürekliliği: Akut semptomları bir iki gün veya daha uzun sürebilir, ve
bulaştığı canlının özelliklerine, vücuda alınan doza ve suş'un özelliklerine bağlıdır.
Hastalığa neden olması: Salmonella organizmasının bağırsak lümeninden iltihaplı olan kısa bağırsak epitel hücrelerine geçmesi veya nüfuz etmesiyle hastalığa neden
olur.
İlgili gıdalar
Çiğ et, kümes hayvanları, yumurta, süt ve süt ürünleri, balık, karides, kurbağa bacağı, maya, hindistan cevizi, soslar, salata sosu, kek karışımı, krema doldurulmuş tatlı-
169
lar, yemeklerin üzerine konulan malzemeler, kurutulmuş jelatinler, yerfıstığı yağı, kakao ve çikolata.
Önlenmesi
Salmonella ısıya duyarlıdır ve iyi bir ısıtma (70 °C'nin üzerinde) ile öldürülebilir. Çiğ
veya tam olarak pişirilmemiş gıdalar ve çapraz kontaminasyon, pişirilmiş gıdaların
pişmemiş olanlarla veya kontamine olmuş maddelerle(kesme tahtası) temasda olması bulaşmanın başlıca nedenleridir. İyi bir pişirme ve gıdaların hijyenik bir şekilde muhafaza edilmesi daha fazla Salmonella bulaşmasını engeller
Komplikasyonları
S. typhi ve S. paratyphi A,B,C insanda tifo ve tifoya benzer bir ateşlenmenin olmasına neden olur. Bulaşmış olduğu birçok organda doku bozukluklarına neden olur. Tifo
ateşinin ölüm oranı %10'dur. Karşılaştırıldığı zaman bir çok salmonellosis çeşidinden
%1 daha düşüktür. S. dublin septisemik olduğu zaman yaşlılarda ölüm oranı %15 dir.
Salmonella septicaemia ileri aşamalarda her organ sistemini kontamine edebilir.
Postenteritis reactive arthritis ve Reiter sendromunun genellikle 3 hafta sonra görüldüğü kaydedilmiştir. Reactive arthritis kültürün kanıtlandığı durumlarda %2 sıklıkla
görülebilir. Septic arthritis, septisemia ile rastgelebilir ve görülebilir, tedavisi zor olabilir.
Risk grupları
Bütün yaş grupları buna maruz kalabilir, fakat semptomları yaşlılarda, bebeklerde ve
hastalıklı insanlarda daha şiddetlidir.
Staphylococcus aureus
Genel Özellikleri
S. aureus mikroskobik olarak incelendiğinde çift, kısa zincirli ve üzüm gibi salkım halinde olduğu gözlenen, kok şeklinde Gram pozitif bir bakteridir. Bazı suşları insanlarda hastalığa neden olan yüksek ısıya dayanıklı protein toksinleri üretme eğilimindedir.
Hastalık Belirtileri
Staphylococcal gıda zehirlenmesi S. aureus' un bazı suşlarının ürettiği
enterotoksinlerin sebep olduğu bir durumdur. Staphylococcal gıda zehirlenmesinin
başlangıç belirtileri bireyin toksine olan duyarlılığına, tüketilen kontamine gıda miktarına, gıda içinde alınan toksin miktarına ve genel anlamda hastanın sağlığına bağlı
olarak hızlı ve ani gelişir. En çok görülen belirtiler; mide bulantısı kusma, karın ağrısıdır. Bazı bireyler, hastalıkla ilgili bütün bu belirtileri göstermeyebilir. Zehirlenmenin
daha şiddetli olduğu durumlarda, bireyde baş ağrısı, kas krampları, kan basıncı değişiklikleri ve çarpıntı gözlemlenebilir. Genellikle, hastanın iyileşme süreci iki gündür fa-
170
kat şiddetli durumlarda bu sürecin üç gün olması hatta bazen daha fazla devam etmesi beklenebilir.
Etkin doz: 1.0 mikrogramdan daha az toksin dozu, staphylococal zehirlenme belirtilerini açığa çıkarır. Bu toksin seviyesine S. aureus populasyonunun bir gramda
100,000 i geçmesi ile ulaşılır.
İlgili Gıdalar
Staphylococcal gıda zehirlenmesinde rol alan gıdalar et ve et ürünleri; kümes hayvanları ve ürünleri; salatalar (yumurta, tuna, balık, patates ve makarna salataları gibi); fırın ürünleri (kremalı pastalar ve tartlar, çikolata); sandaviçler; süt ve günlük ürünlerdir. Hazırlanma aşamasında dikkatli bir işleme tarzı gerektiren ve bu aşamadan
sonra azar azar yükselen sıcaklıklarda tutulan gıdalar, staphylococal gıda zehirlenmesi riski altındadır.
Staphylococci, hava, toz, lağım, su, süt, gıda ve gıda aletlerinin üzerinde, çevresel
yüzeylerde insanlarda ve hayvanlarda bulunur. İnsanlar ve hayvanlar
staphylococcinin başlıca konak yerleridir. Staphylococci, genizde ve boğazda, % 50
veya daha fazla oranda sağlıklı bireylerin saç ve derisinde bulunmaktadır. Özellikle,
hastane ortamı ve hasta bireylerle temas halinde olan kişilerde daha çok gözlenir.
Gıda zehirlenmesine sebep olan gıda kontaminasyonunun asıl kaynağı gıdayı işleyen kişilerdir, aynı zamanda ekipmanlar ve çevresel yüzeyler de S. aureus ile beraber kontaminasyonun asıl kaynağı olabilirler.
İnsanlarda S. aureus kaynaklı zehirlenmenin sebebi, gıdaların yeterli sıcaklık ve soğuklukta korunmamasından dolayı, gıdada oluşan enterotoksinlerin (S. aureus bazı
suşlar tarafından) vücuda alınmasıdır.
Önlenmesi
Tam olarak bir önlem mümkün olmasa da uygun bir şekilde stoklanmış, ısıtılmış ve
pişirilmiş gıdalar genellikle güvendedir. Çapraz kontaminasyon (pişmiş gıda maddelerinin pişmemiş olanlarla veya kontamine malzemelerle (kesme tahtası)) teması en
büyük risktir. Gıdaların uygun olmayan bir şekilde işlenmesi ve depolanması bakterilerin çoğalmasına ve toksin üretimine sebebiyet verir. Az oranda pişirme toksini yok
etmeye yeterli değildir.
Risk Grupları
Bütün insanlar bu tip bakteriyel zehirlenmeye karşı hassastır. Fakat belirtilerin yoğunluğu kişiden kişiye değişiklik gösterebilir.
Clostridium perfringens
Genel özellikler
Clostridium perfringens anaerobik, Gram-pozitif, spor oluşturan çubuk şeklinde bir
bakteridir. Çevrede geniş ölçüde bulunur ve sıklıkla insanların, evcil ve vahşi hayvan-
171
ların bağırsaklarında rastlanmaktadır. Organizmanın sporlarına toprakta, çamurda,
insan ve hayvan dışkılarına maruz kalan bölgelerde rastlanmaktadır.
Hastalık belirtileri
C. perfringens tarafından neden olunan ve sık rastlanan gıda kaynaklı hastalığı tanımlamak amacıyla perfringens gıda zehirlenmesi terimi kullanılmaktadır. Nadir olarak görülen fakat ciddi bir hastalık, Tip C suşu tarafından kontamine olmuş gıdanın
tüketilmesi ile ortaya çıkmaktadır. Daha sonraki hastalık enterit nekrotikanlar veya
pig-bel hastalığı olarak bilinmektedir.
Perfringens zehirlenmesinin genel formu, şiddetli karın krampları ve ishalle tanımlanmaktadır ve bu belirtiler yüksek sayıda C. perfringens bakterisi içeren gıdanın tüketiminden 8-22 saatleri içinde başlamaktadır. Genellikle hastalık 24 saat içinde son
bulur fakat bazı ciddi belirtiler 1 veya 2 hafta daha ısrar edebilir. Dehidrasyon ve diğer sorunlar sonucu birkaç ölüm rapor edilmiştir.
Nekrotik enterit (pig-bel) C. perfringens tarafından sebep olunur ve bu hastalık genelde ölümcüldür. Bu hastalık yüksek sayıda bakteri ile kontamine olmuş gıdanın tüketilmesi ile başlar. Nekrotik enteritden kaynaklanan ölümler enfeksiyondan, bağırsakların nekrosisi ve septisemi ile oluşmaktadır. Bu hastalık çok nadirdir.
Enfektif dozu: Belirtiler yüksek sayıda (108 ‘den daha fazla) vejetatif hücrenin tüketilmesi ile oluşur.
İlgili gıdalar
Bir çok örneklerde, C. perfringens zehirlenmesinin gerçek nedeni hatalı sıcaklıkla hazırlanmış gıdalardır. Pişirmeden sonra, düşük sayılarda organizma içeren gıdalar,
soğutma ve depolama esnasında, gıda zehirlenmesi yapacak seviyeye ulaşır. Et, et
ürünleri ve et suyu sıklıkla bulaşmış gıdalardır.
Kurumsal beslenme (örneğin okul kafeteryaları, hastaneler, özel bakım evleri, hapishaneler, vs.) gibi servis edilmeden önce yüksek sayıda hazırlanmış gıdanın saatlerce
bekletilmesi durumlarında perfringens zehirlenmesi oluşmaktadır.
Önleme
Tamamen önleme mümkün değildir, fakat uygun bir şekilde ısıtılmış ve pişirilmiş gıdalar güvenlidir. En büyük risk çapraz-bulaşmadır, burada pişirilmiş gıdanın hammadde ile veya kontamine olmuş araçlarla (kesme tahtası) kontağa geçmesi söz konusudur.
Risk altındakiler
Perfringens zehirlenmesinin en sık görüldüğü mağdurlar gençler ve yaşlılardır. Pigbel sendromu haricindeki durumlarda, 30 yaşın altındaki kişilerde sadece birkaç sorunla karşılaşılmıştır. Muhtemelen yaşlı kişiler uzun süreli ve ciddi belirtilere daha çok
deneyimlidirler.
172
Bacillus cereus
Genel özellikler
Bacillus cereus Gram-pozitif, fakültatif aerobik, spor oluşturan bir bakteridir. Hücreleri
büyük çubuk halindedir ve sporları spor kesesini şişirmez. Bu ve diğer özelliklerinin
yanında biyokimyasal özellikler de B. cereus varlığını ayırt etmek ve doğrulamak amacıyla kullanılmaktadır.
Hastalık belirtileri
İki farklı metabolitin neden olduğu iki tip hastalığın olmasına rağmen, B. cereus gıda
zehirlenmesi genel tanımıdır. İshal tipi hastalığa, yüksek molekül ağırlıklı proteinler
sebep olurken, kusma (emetik) tipi hastalığa düşük molekül ağırlıklı, ısıya dayanıklı
peptitlerin neden olduğu bilinmektedir.
B. cereus ‘un ishal tipi gıda zehirlenmesi semptomları Clostridium perfringens gıda
zehirlenmesi belirtilerinin benzeridir. Sulu ishalin, karın kramplarının ve ağrılarının
başlangıcı, kontamine gıdanın tüketiminden 6-15 saat sonra ortaya çıkmaktadır. Bulantı ishale eşlik edebilir, fakat kusma nadiren görülür. Birçok vakada belirtiler 24 saat
boyunca gözlenir.
Kusma tipi gıda zehirlenmesi, kontamine gıdanın tüketiminden 0.5-6 saat içinde görülen bulantı ve kusma ile tespit edilir. Bazen, karın krampları ve/veya ishal gözlenebilir. Genelde belirtilerin süresi 24 saatten azdır. Bu tip gıda zehirlenmesinin belirtileri,
gıda kaynaklı Staphylococcus aureus intoksikasyonu belirtilerine benzerdir. Gıda zehirlenmesi olaylarında sorumlu olan kuzu ve tavuk etlerinden B. subtilis ve B.
licheniformis‘in bazı suşları izole edilmiştir. Bu organizmalar, B. cereus tarafından üretilen ve kusmaya neden olan toksine benzerler ve ısıya dayanıklı toksin üretmektedirler.
Gıdalarda yüksek sayılarda (10 6 organizma/g'dan daha yüksek sayılar) B. cereus
bulunması aktif büyümenin göstergesidir ve organizmanın proliferasyonun göstergesidir ve sağlık açısından potansiyel bir tehlikedir.
İlgili gıdalar
Geniş çeşitte gıda bunların içinde, et, süt, sebze ve balık gibi gıdalar ishal tipi gıda
zehirlenmesiyle alakalıdır. Kusma tipi salgınlar, genellikle pirinç ürünleri ile alakalıdır;
bununla beraber patates, makarna ve peynir ürünleri gibi bulaşmış nişastalı gıdalar
da bu tip salgınlarla alakalıdır. Soslar, pudingler, çorbalar, güveç, börek ve salatalar
gibi gıda karışımları gıda zehirlenmeleri vakalarında sıklıkla sorumlu olmaktadır.
Önleme
Tamamen engelleme, muhtemelen imkansızdır, fakat yeterli depolanmış, ısıtılmış ve
pişirilmiş gıdalar kusturucu olmayan tipler için genelde güvenlidir. En büyük risk çap-
173
raz-bulaşma riskidir, burada pişirilmiş gıda hammadde ile veya kontamine olmuş aletlerle (kesme tahtası) kontağa geçer, kontaminasyona neden olur.
Kusma tipi hastalık genellikle yetersiz depolanmış nişastalı gıdalarla (pirinç,makarna)
alakalıdır. Uygun depolama (7 °C‘nin altında sadece birkaç gün) fazla üremeyi ve
toksin üretimini engeller.
Risk altındakiler
B. cereus gıda zehirlenmesine karşı bütün insanların hassas olduğuna inanılmaktadır.
Listeria monocytogenes
Genel özellikler
L. monocytogenes kuyruklu yapısından dolayı hareketli olarak nitelendirilen Gram
pozitif bir bakteri tipidir. İnsanların %1-10'u L. monocytogenes taşıyıcısı olabilir. Bu
bakteri türüne bazı balık ve kabuklu deniz ürünleri ve 17 kuş türünde rastlanıldığı gibi
hem vahşi hem de evcil olmak üzere en az 37 memeli hayvan türünde de rastlanılmıştır. L. monocytogenes, toprak ve diğer çevresel kaynaklarda bulunabilir. L.
monocytogenes spor oluşturmayan bakteriler için, dondurma, kurutma ve ısıtma işlemlerinin yok edici etkilerine karşı oldukça dayanıklı ve dirençlidir. Birçok L.
monocytogenes, bazı durumlara göre patojenik özellik gösterir.
Hastalık Belirtileri
Listeryoz, L. monocytogenes' in sebep olduğu genel hastalık grubuna verilen isimdir.
Listeryozun, klinik olarak tanısı, organizmanın kandan cerebrospinal sıvıdan ya da
olmazsa normal steril bir bölgeden alınması ile olur. Listeryozun belirtileri, septısemi,
menenjit, ensefalit ve intrauterin veya gebelerde çocuk düşmesi (2. veya 3. üçay) ya
da ölü doğumlu sonuçlanan servikal enfeksiyonları içerir. Bu tür hastalıkların başlangıcında sürekli ateş içeren grip benzeri semptomlar gözlenir. Mide bulantısı, kusma,
ishal gibi mide bağırsak belirtileri, listeryozun daha ciddi durumlarının başında gelir.
Ağır listeryoz durumlarına dair başlangıç zamanı bilinmemektedir fakat bu, birkaç gün
ile 3 hafta arasında değişebilir. Mide bağırsak semptomlarına dair başlangıç zamanı
da yine bilinmemektedir fakat 12 saatten fazla olduğu düşünülür.
L. monocytogenes 'in bulaşıcı dozu bilinmemektedir, fakat bu dozun hastanın hassasiyetine ve suşa göre değiştiğine inanılır. Çiğ ve pastorize olduğu sanılan sütlerde
toplam organizma sayısı 1000'den az bile olsa hassas insanlarda hastalığa neden
olabilir. L. monocytogenes , mide bağırsak epitel yapısına hücum edebilir. Bakteriler,
konakladığı yerin monosayt, makrofaz ve polimorfonuklear lökosayt yapısına girdiği
an septisemi adını alır ve gitgide üreyebilir. Septiseminin phagocytic hücrelerin iç çeperlerinde bulunması, beyine girişine ve gebelerde fetüse doğru bir geçişe izin verir.
174
L. monocytogenes 'in hastalık yapıcı özelliği, hayatta kalma ve phagocyctic konak
hücrelerine merkezlidir.
İlgili Gıdalar
L. monocytogenes; çiğ süt, pastorize olduğu sanılan süt, peynir, dondurma, pişmemiş
sebzeler, fermente çiğ et sosisleri, çiğ ve pişmiş kümes hayvanı etlerinin bütün tipleri
ve tütsülenmiş balık gibi gıdalarda bulunabilir. 3 °C gibi düşük sıcaklıklarda üreme
yeteneği bakterinin dondurulmuş gıdalarda çoğalmasına imkan verir.
Önlenmesi
Tam olarak bir önlem mümkün olmasa da bu bakteriler 75 °C'de öldürüldüğü için, uygun depolanmış, ısıtılmış ve pişirilmiş gıdalar güvendedir. Çapraz kontaminasyon en
büyük risktir (pişmiş olanların gıdaların pişmemiş olanlarla temas haline geçmesidir).
Risk Grupları
Listeryozun başlıca hedef grupları;
- Gebeler/fetüs- perinatal ve neonatal enfeksiyonlar
- Bağışıklık sistemi zayıflamış insanlar- Kortisosteroit, antikanser ilaçlar, graft
suspensiyon terapisi, AIDS
- Kanser hastaları- özellikle lösemi olanları
- Az da olsa diabetik, siroz, astım ve ulseratif kolit (bağırsak hastalığı) hastaları
- Yaşlılar
- Normal insanlar- bazı kaynaklar, antasit veya cimetidine kullanımına rağmen sağlıklı
ve normal insanların da risk altında olduklarını ifade eder.
Clostridium botulinum
Genel özellikler
Clostridium botulinum anaerobik, Gram-pozitif, spor oluşturan çubuk şeklinde bir bakteridir. Güçlü bir nerotoksin üretir. Sporları ısıya dayanıklıdır ve hatalı veya eksik işlenmiş gıdalarda sporları canlı kalabilir. Botulizm 7 tipi (A, B, C, D, E, F ve G) tanınmaktadır ve her bir suş tarafından üretilen antijen özelliğindeki toksinler esas alınmaktadır. A, B, E ve F tipleri insan botulizmine neden olmaktadır. C ve D tipleri çoğunlukla hayvanlarda botulizme neden olmaktadır. Bu hastalıktan çoğunlukla etkilenen hayvanlar ise yabani kümes hayvanları, kümes hayvanları, sığır, atlar ve balıkların bazı çeşitleridir. Arjantin'de G tipinin topraktan izole edilmesine rağmen herhangi
bir salgına rastlanmamıştır.
Gıda kaynaklı botulizm (yara botulzmi ve bebek botulizminden ayrı) organizmanın
gelişimi esnasında üretilen güçlü nerotoksin içeren gıdanın tüketilmesi ile oluşan ciddi bir gıda zehirlenmesidir. Toksini ısıyla değişme eğilimindedir ve 80°C'de 10 dakika
175
veya daha fazla ısıtma ile yok edilebilir. Hastalığın tekrar oranı düşüktür, fakat hemen
ve yeterli tedavi edilmezse yüksek ölüm oranına sahip olmasından dolayı hastalığa
hatırı sayılır bir alaka gösterilmelidir. Yıllık olarak kaydedilen bir çok salgının yetersiz
işlenmiş gıdalarla, ev yapımı konservelerle alakalı olduğu görülmüştür, fakat bazen
ticari üretilen gıdalarda da rastlanmıştır. Sosisler, et ürünleri, konserve sebzeler ve
deniz ürünleri insan botulizmi için en sık karşılaşılan vasıtalardır.
Doğada organizma ve sporları dağılmış durumdadır. Bunlar hem işlenmiş topraklarda
hem de orman topraklarında, akarsuların, göllerin, karasuların dibindeki tortularda,
balık ve memelilerin bağırsak sistemlerinde ve yengeç ve diğer kabukluların iç organları ve solungaçlarında bulunmaktadır.
Hastalık belirtileri
Dört tip botulizm tanınmaktadır: gıda kaynaklı, bebek, yara botilizmleri ve henüz sınıflandırılması belirlenmemiş botulizmdir. Bebek botulizmi ve belirlenmemiş botulizm
durumlarında, bazı gıdaların spor kaynağı olduğu rapor edilmesine rağmen, yara
botulizminin gıdalarla alakası yoktur.
Gıda kaynaklı botulizm, (aslında gıda kaynaklı intoksikasyon) C. botulinum tarafından
üretilen nerotoksin içeren gıdanın tüketilmesi ile ortaya çıkan hastalığın adıdır.
Bebek botulizmi, 12 aylıktan küçük bebekleri etkilemektedir ve ilk olarak 1976 yılında
tanınmıştır. Botulizmin bu tipi tüketilen C. botulinum sporlarının bebek bağırsak sisteminde koloni oluşturması ve toksin oluşturması ile meydana gelir (bağırsak kan zehirlenmesi botulizmi). Toprak, kuyu suyu, toz ve gıdalar, C. botulinum için çevresel
kaynaklardandır. Ayrıca balın bebek botulizminin, laboratuar ve epidemiolojik çalışmalarla nedenlerinden biri olduğu anlaşılmıştır. Doğrulanmış bebek botulizm vakalarının sayısının artması sağlık kuruluşlarının önemli ölçüde farkında olmalarını sağladı
ve 1976 yılından itibaren botulizm tanımlanmıştır. Şu anda uluslararası olarak tanınmaktadır ve birçok ülkelerde birçok vakalar rapor edilmektedir.
Yara botulizmi botulizmin en nadir görülen formudur. Hastalık, C. botulinum ‘un kendi
başına veya diğer mikroorganizmalarla yarayı enfekte edip, toksin üretmesiyle, daha
sonra kan dolaşımı yoluyla vücudun diğer kısımlarına ulaşması ile oluşur. Bu tip
botulizm vakalarında gıdalar yer almaz.
Botulizmin belirlenmemiş kategorisi yetişkin durumlarında oluşur ve özel bir gıdanın
veya yara kaynağı tanınamamaktadır. Bu kategori botulizm durumlarının belirlenmesi
için yetişkinlerde bağırsaklarda koloni oluşturması ve toksinin canlı içinde üretimi ile
sonuçlanması gerekmektedir. Tıbbi literatürlerde, raporlar bu botulizmin bebeklerde
görülen botulizm ile benzer olduğunu fakat bu botulizmin yetişkinlerde gözlendiğini
ortaya atmıştır. Bu durumlarda, hastaların mide-bağırsak sistemlerinin cerrahi değişiklikle ve/veya antibiyotik terapisi ile tedavi edilmesi gerekir. Bu prosedürler normal
gut florasını değiştirip, C. botulinum bağırsak sisteminde koloni oluşturmasına izin verilmesini önermektedir.
176
Enfektif dozu: çok düşük miktarda (birkaç nanogram) toksini hastalığa neden olmaktadır. Toksini doğada bulunan en güçlü toksinlerden biridir.
Vakaların, 4 saat ile 8 gün arasında değişmesine rağmen, gıda kaynaklı botulizmin
başlangıç belirtileri, toksinli gıdanın tüketiminden 18-36 saatleri arasında ortaya çıkmaktadır. İntoksikasyonun erken belirtileri, belirgin halsizlik, zayıflık ve baş dönmesidir, genelde bu belirtiler çift görme, konuşma ve yutkunmada zorluk çekme ile devam
etmektedir. Nefes alıp vermede zorluk, diğer kasların zayıflığı, ağrılı şişmeler ve kabızlık da genel belirtileri arasında yer almaktadır.
Bebek botulizminin klinik belirtileri normal gelişme periyodundan sonraki kabızlıktan
ibarettir. Daha sonrasında zayıf beslenme, uyuşukluk, zayıflık, toplanmış ağız salgısı,
feryat etme veya değişik ağlamalarla devam etmektedir. Kafa kontrol kaybı göze
çarpmaktadır. Tavsiye edilen tedavisi başta desteklenmiş bakımdır.
Antimikrobiyal tedavi tavsiye edilmemektedir.
İlgili gıdalar
Botulizmde yer alan gıdaların tipi, gıdaların muhafazasına ve değişik bölgelerdeki
yeme alışkanlıklarına göre değişkenlik gösterir. Herhangi bir gıdada toksin üretimine
yardım edecek, sporlarının canlı kalmasını sağlayacak şekilde işlenmesi, tüketimden
önce yeterli şekilde ısıtılmamış olması botulizm ile alakalıdır. Asidik olmayan (pH
4.6'nın üzerinde) hemen hemen her gıda C. botulinum ‘un gelişmesini ve toksin üretmesini destekleyebilir. Botulinal toksini, konserve mısır, biber, yeşil fasulye, çorba,
pancar, kuşkonmaz, mantar, olgun zeytin, ıspanak, ton balığı, tavuk ve tavuk ciğeri
ve ciğer kafa ve hafif öğle yemeği etleri, jambon, sosis, doldurulmuş patlıcan, ıstakoz
ve tütsülenmiş ve tuzlanmış balık gibi gıdalarda rastlanmıştır.
Önlenme
Tamamen önleme mümkün değildir. Bütün ticari olarak konservelendirilmiş ve muhafaza edilmiş gıdalar normal olarak tüketim için güvenlidir (hepsi sterilize edilmiştir veya çok asidiktir veya koruyucu eklenmiştir). Taze ürünler tehlike içermezler. Toksin
75-80 °C'de yok edilebilir, bu yüzden yeterli ısıtılmış ve pişirilmiş gıdalar güvenlidir.
Risk altındakiler
Gıda kaynaklı intoksikasyona karşı bütün insanların hassas olduğu inanılmaktadır.
Campylobacter jejuni
Genel özellikler
Campylobacter jejuni gram-negatif, ince, kavisli ve hareketli çubuk şeklinde bir bakteridir. Mikroaerofilik organizmadır, yani az miktarda oksijene ihtiyaç duymaktadır. Nispeten hassastır ve çevresel strese karşı duyarlıdır (örneğin %21 oksijen, kurutma, ısıtma, dezenfektanlar, asidik ortamlar). Mikroaerofilik olmasından dolayı optimum ü-
177
reme koşulları için %3-5 oksijene ve %2-10 karbondioksite ihtiyaç duyar. Bu bakteri
şimdilerde önemli bir enterik patojen olarak bilinmektedir. 1972'den önce, dışkıdan
izolasyon yöntemleri geliştirildiğinde, koyun ve sığırlarda düşük ve bağırsak iltihabına
neden olduğuna ve hayvanlar için patojen olduğuna inanılıyordu.
Avrupa'da C. jejuni bakteriyel ishal hastalığının baş nedeni olmuştur. Shigella spp. ve
Salmonella spp birleşiminden bile daha fazla hastalığa neden olmaktadır.
Amerika'da ve Avrupa'da sağlıklı bireyler tarafından C. jejuni ‘nin taşınmamasına
rağmen, sıklıkla sağlıklı sığır, tavuk, kuş ve hatta sineklerden izole edilmektedir. Bazen de akarsu ve havuz gibi klorlanmış su kaynaklarında bulunmaktadır.
C. jejuni ‘nin patojenik mekanizmalarından dolayı, halen daha çalışmalar sürmektedir, patojenik suşların patojenik olmayan suşlardan ayırt edilmesi son derece zordur.
Bununla beraber, tavuklardan izole edilenlerin patojen olduğu gözlenmiştir.
Hastalık belirtileri
C. jejuni 'nin neden olduğu hastalığa campylobacteriosis denir. Bu hastalıklar ayrıca
campylobacter mide iltihabı veya bağırsak iltihabı olarak da bilinmektedir.
C. jejuni enfeksiyonu ishale neden olabilir, bu ishal sulu veya yapışkan olabilir ve kan
(genellikle esrarengiz) içerebilir vede fekal lekosit (beyaz hücreler) içerebilir. Diğer
belirtileri sıklıkla, ateş, karın ağrısı, bulantı, baş ağrısı ve kas ağrısıdır. Çoğunlukla
hastalık, kontamine gıdanın veya suyun tüketiminden 2-5 gün sonra ortaya çıkar.
Genellikle hastalık 7-10 günde son bulur, fakat kötüye gitme olayları da seyrek değildir (yaklaşık durumların %25'i). Çoğu enfeksiyon kendi kendine son bulur ve antibiyotikle tedavi edilmezler. Bununla beraber, eritromisin ile tedavi enfeksiyonlu insanın
bakteriyi dışkısıyla atma süresini kısaltır.
C. jejuni ‘nin enfektif dozu son derece azdır. İnsan beslenme çalışmaları 400-500
bakterinin bazı bireylerde hastalığa neden olduğunu göstermiştir, fakat bazı kişilerde
ise çok daha fazla sayıda bakteri gerekmektedir. Gönüllü insanlarda beslenme çalışmaları göstermiştir ki, insan vücudunun hassaslığı da bir miktar enfektif dozu etkilemektedir. C. jejuni ‘nin patojenik mekanizması halen daha tamamen anlaşılmış değildir, fakat ısıya duyarlı ve ishale neden olan toksin üretmektedir. Ayrıca C. jejuni istilacı bir organizma da olabilir.
İlgili gıdalar
C. jejuni sıklıkla çiğ tavuğu kontamine eder. Araştırmalara göre perakende olarak satılan tavukların %20-100'ü kontamine olmuştur. Birçok sağlıklı tavuğun bağırsak sisteminde bu bakteriyi taşıması artık şaşırtıcı bulunmamaktadır. Çiğ süt de enfeksiyon
kaynağıdır. Çiftliklerde sıklıkla bakteri, sağlıklı sığırlar ve sinekler tarafından taşınmaktadır. Klorlanmamış sular da enfeksiyon kaynağı olabilmektedir. Bununla beraber, tavuğun uygun biçimde pişirilmesi, sütün pastörizasyonu ve içme suyunun klorlanması ile bakteri öldürülebilir.
178
Önleme
Tamamen engelleme, muhtemelen imkansızdır, fakat yeterli depolanmış, ısıtılmış ve
pişirilmiş gıdalar genelde güvenlidir. En büyük risk çapraz-bulaşma riskidir, burada
pişirilmiş gıda hammadde ile veya kontamine olmuş aletlerle (kesme tahtası) kontağa
geçer ve kontaminasyona neden olur.
Risk altındakiler
Herkes C. jejuni enfeksiyonu olabilmesine rağmen, 5 yaşın altındaki çocuklar ve genç
yetişkinler (15-29) daha sıklıkla bu enfeksiyondan muzdarip olabilirler.
Vibrio cholerae
Genel özellikler
Patojenik özellik gösteren iki çeşit V. cholerae vardır. Koleraya sebep olan başlıca tip
V. cholerae O1, diğer tipler ise O1-olmayanlar olarak bilinmektedir.
V. cholerae O1 Asiatic veya epidermic kolera'dan sorumludur. Kolera genellikle tropik
bölgelerde görülmekte; bununla birlikte Avrupa ve Kuzey Amerika'da seyrek görülmektedir. Kolera genellikle kirli sularda veya kirli sulardaki kabuklu hayvanlar veya
balıklardan kaynaklanmaktadır.
V. cholerae (O1 olmayan) insanlarda ve bazı maymunlarda enfeksiyona sebep olmaktadır. V. cholerae O-1 ile ilişkili olmasına rağmen rapor edilen V. cholerae (O-1
olmayan) kaynaklı hastalıklar koleradan daha az şiddetlidir. Patojenik ve Patojenik
olmayan her iki tür organizmanın normal yaşam alanları deniz ortamları ve haliç alanlarıdır. Eskiden bu organizma non-cholera vibrio (NCV) ve nonagglutinable vibrio
(NAG) olarak bilinmekteydi.
Hastalık belirtileri
Kolera, V. cholerae tarafından kaynaklanan bir enfeksiyon adıdır.
Asiatic koleranın semptomları; sulu diyare veya akut diyare olmak üzere hafif şiddetli
veya ağır şiddetli olarak görülebilmektedir. Hastalığın başlangıcı ani olur; kuluçka periyodu 6 saat ile 5 gün arasında değişmektedir. Karın krampı, bulantı, kusma, su
kaybı, ve şok; şiddetli sıvı ve elektrot kaybından sonra ölüm gerçekleşebilmektedir.
Hastalığın sebebi; canlı bakterilerin vücuda alınmasıyla ince bağırsağa tutunmaları
ve burada kolera toksininin üretimidir. İnce bağırsağa tutunan bakterilerce üretilen
toksin sulu diyareye sebep olmaktadır.
Gönüllü kişiler üzerinde yapılan araştırmalara göre; bir milyon organizmanın alınması
hastalık için yeterli bir enfeksiyon doz olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca antiasit kullanımı bu hastalık için gerekli enfeksiyon dozun belirgin şekilde düşmesine sebep
olmaktadır.
179
Hasta insanların %25'inde görüldüğü gibi V. cholerae (O1 olmayan) ‘nın semptomları;
diyare, karın krampları, humma belirtileri ile ilişkili, kusma ve bulantıdır. Hastalığa yakalanan kişilerin yaklaşık % 25'inin dışkılarında mukus ve kan tesbit edilmiştir. Bazı
durumlarda diyare hastalığı takip eden 6-7 gün içerisinde çok şiddet gösterebilmektedir. Her ne kadar bir enterotoksinden şüphelenilse de, organizmanın hastalığa nasıl
neden olduğu anlaşılamamıştır. Organizma hasta kişilerin incebağırsağına tutunduğu
zaman ve belki de daha sonra hastalığa sebep olmaktadır.
Yüksek miktarlarda (bir milyondan daha fazla) organizmanın alınması hastalık için
yeterli enfeksiyon doz oluşturur.
İlgili gıdalar
Kolera genellikle düşük seviyede sanitasyon uygulamalarından yayılmakta ve bu da
su kaynaklarının kontamine olmasına neden olmaktadır.
Bu açıkça fakir Güney Amerika topluluklarında yayılma mekanizmasıdır.
Avrupa ve A.B.D.' de deki tam sanitasyon uygulamaları salgın koleranın neredeyse
kökünün kurumasına neden olmuştur. Ara sıra görülen vakaların sebebi ise, lağım
yoluyla kirletilen kara sularından toplanan kabuklu hayvanların çiğ olarak tüketilmesidir. Kolera, kabuklu deniz ürünlerinden de bulaşabilir çünkü bu ortamlar V. cholerae
O1'in yaşam alanıdır.
Kara sularından toplanan kabuklu hayvanlar çoğunlukla V. cholerae serogrup (O1olmayan) barındırmaktadır.
Kabuklu deniz hayvanlarının çiğ, tam pişmemiş veya pişmiş tüketilmesi, tekrardan kirlenmiş olmaları hastalığa neden olabilmektedir.
Önlenmesi
Kötü hijyen, kirlenmiş sular ve hijyenik olmayan gıda işleme metotları başlıca nedenlerdir. Suyun uygun ısıtılması (kaynatma) ve tam sanitasyon V. cholerae' dan kaynaklanan hastalıkları büyük ölçüde engellemektedir.
Risk popülasyonu
Tüm insanlar enfeksiyona yakalanmaya müsaittirler; fakat zayıf veya zarar görmüş
bağışıklığa sahip, mide asidi düşük, veya kötü beslenen bireyler hastalığa daha açıktır.
Çiğ kabuklu deniz hayvanı tüketen tüm bireylerde organizmaların neden olduğu
diyare görülebilmektedir.
Yersinia enterocolitica
Genel özellikler
Y. enterocolitica gram negatif ve küçük düz çubuk şeklindeki bakterilerdir ve genellikle kliniklerde örneğin yaralardan, yüzden, tükürükten, mezenterik lenf bezlerinden
180
izole edilmektedir. Bununla birlikte sağlıklı insanlarda bulunmamaktadır. Y.
Pseudotuberculosis insanların hastalıklı bölgelerinden izole edilmektedir.
Her iki organizma da sıkça domuz, kuş, kunduz, kedi ve köpeklerden izole edilmektedir, fakat yalnızca Y. enterocolitica doğada ve gıdalarda saptanmıştır. Örneğin; havuz, göl, dondurma, süt, et gibi. İzole edilenlerin çoğunun patojen olmadığı tespit edilmiştir.
Hastalık belirtileri
Y. enterocolitica 'nın neden olduğu hastalığa yersiniosis adı verilir
Yersinia cinsi içerisinde üç patojenik tür bulunmaktadır. Bunlardan sadece Y.
enterocolitica ve Y. pseudotuberculosis mide iltihabına yol açar. Bu güne kadar Y.
pseudotuberculosis' in gıdalardan bulaşan salgınlarla ilgili olarak rapor edilmiş çok az
vaka bulunmaktadır. Bunlardan biri; Japonya 'da Y. pseudotuberculosis ile kontamine
olmuş su ve gıdaların insanlarda enfeksiyona neden olduğu bildirilmiştir.
Yersiniosis, çoğu defa hafif bir ateş ve mide ağrısı ile beraber diyare ve/veya kusma
ile kendini belli etmektedir. Ayrıca karın krampları ve yüksek ateş de belirleyici semptomlardır. Yersinia ise mezenterik lenfadenit yaparak apandisite benzeyen bir durum
oluşturmaktadır. Fakat diğer bölgelerdeki enfeksiyonlara da yol açabilmektedir; yaralarla idrar uzuvlarına bulaşması gibi.
Enfeksiyon dozu bilinmemektedir.
Genellikle gıdalarla veya içeceklerle bulaşmakta ve tüketimden 24 - 48 saat sonra
hastalık ortaya çıkmaktadır.
İlgili gıdalar
Etler (domuz, kuzu, sığır..vb), istiridye, balık ve çiğ süt Y. enterocolitica suşlarının bulunabileceği muhtemel gıdalardır. Organizma geniş bir yaşam alanında bulunabilmektedir örneğin toprak, su, domuz, kunduz, sincap gibi. Çevrede bu kadar çok yerde bulunabilmesi tükettiğimiz gıdalara bulaşma riskine sahiptir, fakat tam olarak
kontamine ettiği gıdalar bilinmemektedir. Yetersiz sanitasyon, sterilizasyon (gıda işlenirken) ve uygunsuz depolama gibi etkenler de kontaminasyona neden olur.
Önlenmesi
Yersinia ısıya duyarlıdır ve 70 °C'nin üzerindeki sıcaklıklarda yaşayamaz. Çiğ veya
tam pişmemiş gıdalarla veya çapraz kontaminasyon (zararlı etkenlerin gıdalara dolaylı yoldan bulaşmasıdır) enfeksiyona neden olmaktadır. Yeterli pişirme ve uygun
hijyenik koşullarda enfeksiyon büyük ölçüde engellenmektedir.
Risk grupları
Hastalığa özellikle, büyük çocuklar, zayıf kişiler, yaşlı ve terapi uygulanan kişiler daha
duyarlıdır.
181
Shigella spp.
S. sonnei, S. flexneri, S. boydii, S. dysenteriae
Genel özellikler
Shigella' lar Gram- negatif, hareketsiz, spor oluşturamayan çubuk şeklindeki bakterilerdir. Shigella'nın neden olduğu hastalıkların (Shigellosis) sayısı bugüne kadar kaydedilen gıda kaynaklı hastalıkların %10' undan daha azdır. Shigella hayvanlarda nadiren görülür, maymun ve şempanzeler hariç ana olarak bir insan hastalığıdır. Bu organizmalar sıklıkla insan dışkısı karışmış olan sularda bulunurlar.
Hastalık belirtileri
Shigellosis (bacillary dysentery).
Semptomlar--Karın ağırısı; kramplar; ishal; ateş; kusma; dışkıda kan, irin ve sümük;
idrar zorluğu.
Başlangıç zamanı--12 ile 50 saat.
Bulaşma dozu-- 10 hücre kadar azdır. Bulaşacagı canlının yaşına ve şartlarına bağlıdır. Shigella spp.'ları oldukça bulaşıcıdırlar ve bunlar dışkının ağız ile alınmasıyla bulaşırlar.
Bu hastalık kuvvetli shigella organizmasının bağırsak mukozasının epitelya hücrelerine bağlanması ve içine nüfuz etmesi ile ortaya çıkar. Istiladan sonra, hücre içinde
çoğalırlar ve komşu hücrelerede yayılarak dokunun parçalanmasına neden olurlar.
Bazı suş'ları enterotoksin ve Shiga toksinler (E.coli 0157:H7'nin verotoksinlerine çok
benzeyen) üretirler.
İlgili gıdalar
Salatalar(patates, tonbalığı, karides, makarna ve tavuk), pişirilmemiş sebzeler, süt ve
süt ürünleri ve kümes hayvanları. Bu gıdaların kontaminasyonu genellikle dışkı-ağız
yoluyla olmaktadır. Dışkı bulaşmış sular ve gıda dağıtıcılarının gıdaları uygunsuz şekilde muhafaza etmeleri kontaminasyonların sık rastlanan nedenleridir.
Önlenmesi
Shigella ısıya duyarlıdır ve iyi bir ısıtma (70 °C 'nin üzerinde) ile öldürülebilir. Çiğ veya tam olarak pişirilmemiş gıdalar ve çapraz kontaminasyon, pişirilmiş gıdaların pişmemiş olanlarla veya kontamine olmuş maddelerle(kesme tahtası) temasda olması
bulaşmanın başlıca nedenleridir. İyi bir pişirme ve gıdaların hijyenik bir şekilde muhafaza edilmesi daha fazla Shigella bulaşmasını engeller
Risk grupları
Bebekler, yaşlılar, ve hastalıklı insanlar bu hastalıgın en şiddetli semptomlarına müsaitlerdir, fakat bütün insanlar bu hastalığa karşı hassastırlar.
182
Streptococcus spp.
S. pyogenes
Genel özellikler
Streptococcus cinsi, hareketli olmayan, çift yada sarmal yapıda microaerofilik kok
şeklinde Gram-pozitif bir bakteridir. Streptococcus cinsi antijenik, hemolitik ve fizyolojik özelliklerin kombinasyonu sonucu A, B, C, D, F ve G grupları olarak tanımlanır. A
ve D grupları gıda yolu ile insanlara geçebilir.
Grup A: 40 Antijenik tipi olan bir tür (S. pyogenes ) .
Grup D, Enterococcus cinsi olarak tekrar adlandırılmıştır.
Hastalık Belirtileri
Streptococcus spp., diğer pyogenic ve septicemic enfeksiyonlarda olduğu gibi boğaz
ağrısına ve kızıl hastalığına neden olur.
Boğaz ağrısı, yutkunurken acı hissetme, bademciklerde iltihap, yüksek ateş, baş ağrısı, mide bulantısı, kusma, hastalığın başlangıcındaki 1-3 gün arasında ara sıra deride kızarıklık oluşması hastalığın belirtileridir. Hastalığın bulaşıcı dozu muhtemelen
düşüktür. (1,000 organizmadan daha az)
İlgili Gıdalar
Süt, dondurma, yumurta, buharda pişirilmiş istakoz, jambon, patates salatası, yumurta salatası, krem karamel, prinç pudingi, karides salatası gibi gıdalarda bulunur. Hemen hemen bütün durumlarda, gıda maddelerinin hazırlama aşamasından tüketim
aşamasına gelene dek, saatlerce oda sıcaklığında bekletilmesine izin verilmektedir.
Gerekli hijyenin sağlanamaması ve pastörize edilmemiş sütün kullanımı bu bakterilerin gıda içerisine girmesine imkan sağlar.
Önlenmesi
Ham veya az pişmiş gıdalar ve çapraz kontaminasyon (pişmiş olan gıdaların, pişmemiş olan çiğ gıdalarla temas halinde olması) enfeksiyonun başlıca nedenleridir. Gıdaların uygun pişirilme yöntemleri ve hijyenik olarak işlenmesi ile Streptococcus enfeksiyonları büyük bir oranda önlenebilir.
Risk Grupları
Bütün bireyler bu bakteriye karşı hassastır. Bu konuda herhangi bir yaş veya ırk sınırlaması yoktur.
Diğer enterobacteria: Klebsiella, Citrobacter, Enterobacter species
Genel özellikler
Bu çubuk şeklindeki enterik (bağırsak) bakterinin akut ve kronik mide-bağırsak hastalıklarına neden olduğundan kuşkulanılmaktadır. Organizmalar, ormanlar ve tatlı sular
183
gibi doğal çevrede bulunmasının yanı sıra çiftlik ürünü sebzelerde de normal
mikroflora olarak bulunabilmektedir. Hiçbir hastalık belirtisi göstermeyen sağlıklı bireylerin dışkılarında da bulunabilir. Patojenlerin, patojen olmayan suşlarına oranı ise
bilinmemektedir.
Hastalık belirtileri
Bu cins tarafından sebep olan bazen ve tek tük oluşan hastalığın adı mide iltihabıdır.
Akut mide iltihabı kusma, bulantı, ateş, üşüme, karın ağrısı ve sulu ishal gibi iki veya
daha fazla belirtisinin kontamine olmuş gıdanın tüketiminden 12-24 saat içinde ortaya
çıkmasıyla tanımlanmaktadır. Kronik ishal hastalığı ise dizanterik belirtiler tarafından
tanımlanmaktadır: pis kokulu, sümük içerme, gaz ve karın şişkinliğiyle birlikte ishalli
dışkı. Kronik hastalık aylarca devam edebilir ve antibiyotik tedavisine gerek duyulabilir.
Enfektif dozu--bilinmemektedir. Hem akut, hem de kronik hastalıklarının sebebi
enterotoksinlerden kaynaklanmaktadır. Bu organizmalar, diğer patojenlerden
mobilizeable genetik elementi elde ederek, seçici olarak öldürücü hale gelebilir. Örneğin, E. coli ‘nin ısıya dayanıklı toksinin özdeşi olan patojenik Citrobacter freundii
'nin toksini, hasta çocukların dışkılarından izole edilmiştir.
İlgili gıdalar
Bu bakteriler, süt ürünlerinden, çiğ kabuklu deniz hayvanlarından ve taze çiğ sebzelerden elde edilmiştir. Bu organizma, ekim üretilen topraklarda, kabuklu hayvan yetişen sularda ortaya çıkmaktadır ve bu nedenle bunlar sağlığa zararlıdır.
Önleme
Enterobacteria (E.coli dahil), ısıya duyarlıdır ve 70 °C‘nin üstünde ısıtma ile yok edilebilir. Çiğ veya az pişmiş gıdalar, çapraz-bulaşma (pişmiş gıdanın hammadde ile veya kontamine olmuş aletle temasa geçmesi) enfeksiyonun başlıca nedenleridir. Uygun pişirme ve gıdanın hijyenik işlenmesi enterobakteriyel enfeksiyonları yüksek oranda engelleyecektir.
Risk altındakiler
Bu bakterilerin patojenik formlarına karşı bütün insanlar hassas olabilir. Süresi uzamış hastalık, çok genç kişilerde sıklıkla gözlenmiştir.
Enterococcus spp.
E. faecalis, E. faecium
Genel özellikler
Enterococcus cinsi Gram-pozitif, mikroaerofilik, kok (yuvarlak) bakterilerden oluşmaktadır ve hareketli değildirler vede zincir veya çift halinde bulunurlar. Cins, antijenik,
184
hemolitik ve fizyolojik özelliklerin kombinasyonuyla tanımlanmaktadır ve eskiden
Streptococcus (D grup streptococci) cinsinin bir parçasıydı.
Hastalık belirtileri
Stafilokoksik intoksikasyona benzer klinik belirtiler görülmektedir.
İshal, karın krampları, bulantı, kusma, ateş, üşüme, baş dönmesi 2-36 saatte gözlenir. Şüpheli gıdanın tüketimine bakılarak, enfektif dozu muhtemelen yüksektir (107
organizmadan daha çok).
İlgili gıdalar
Gıda kaynakları içerisinde sosis, süt tozu, peynir, köfte, etli börek, puding, çiğ süt ve
pastörize sütler yer almaktadır. Gıda zincirine girişi proses esnasında ve/veya zayıf
ve sağlıksız gıda hazırlanmasında gerçekleşmektedir.
Önleme
Zayıf hijyen, iyi işlenmemiş gıda ve çapraz-bulaşma (pişmiş gıdanın, hammadde ile
veya kontamine olmuş aletlerle (kesme tahtası) kontağa geçmesi) başlıca enfeksiyon
nedenleridir. Uygun pişirme ve hijyenik işleme Enterococcus enfeksiyonlarını yüksek
oranda engelleyebilir .
Risk altındakiler
Bütün bireyler hassastırlar. Herhangi bir yaş veya ırk hassasiyeti bulunmuş değildir.
Plesiomonas shigelloides
Genel özellikler
P. shigelloides çubuk şeklinde Gram-negatif bir bakteri olup tatlı su, tatlı su balığı kabuklu deniz ürünleri ve sığır, keçi, domuz, kedi, köpek, maymun, akbaba, yılan ve
kurbağanın da içinde bulunduğu birçok hayvan tipinde gözlenmektedir.
Birçok insanda P. shigelloides enfeksiyonlarının su kaynaklı olduğu düşünülür. Bu
organizma tropikal kökenlidir ve içme suyu, işlenmiş su veya ısıl işlem görmeden tüketilen gıdaların durulanmasında kullanılan suda bulunabilir. P. shigelloides konaklamış oldugu canlıda her zaman hastalığa sebebiyet vermez fakat sindirim sisteminin
bulaşıcı olmayan bir bireyi gibi geçici olarak barınabilir. Bu bakteri ishal olan hastaların dışkısında gözlenebildiği gibi aynı zamanda sağlıklı bireylerde de görülebilir. (% 23.2 oranında)
P. Shigelloides insan hastalıklarının belirli bir nedeni olarak değerlendirilmemektedir,
fakat ishal ile olan ilişkisi ve zehirleyici özelliği kendisini hastalığın baş etkeni olarak
gösterebilir.
185
Hastalık Belirtileri
Gastroenteritis (mide-bağırsak yangısı) P. shigelloides bakterisinin neden olduğu bir
hastalıktır.
Birçok P. shigelloides bakteri suşu sıcak bölgelerde yaşayan insanların ishal dışkılarında görülür ve mide-bağırsak hastalıklarıyla ilişkilidir. Enfeksiyonların, Amerika ve
Avrupada nadiren gözlenmesinin sebebi ise P. shigelloides bakteri tipinin bu bölgelerde hastalıkların oluşumunu sınırlayan bir yapıya sahip olmasıdır.
Gastroenteritis (mide-bağırsak yangısı) hastalığında genellikle ateş, titreme, karın ağrısı, mide bulantısı, ishal veya kusma belirtileri baş gösterir. Bu belirtiler kirlenmiş yiyecek veya suyun tüketiminden 20-24 saat sonra gözlenebilir. İshal sulu ve kansızdır.
Şiddetli durumlarda ishal yeşilimsi-sarı renginde, köpüklü ve az miktarda da olsa kanlıdır. Hastalık süreci sağlıklı insanlarda 1-7 gün arasında değişebilir
En az bir milyon organizmadan fazla olması bu bakterinin bulaşıcı dozunun oldukça
yüksek olduğuna işaretdir.
İlgili Gıdalar
Birçok P. shigelloides enfeksiyonları yaz aylarında görülür ve tatlı suyun (nehir, dere
gölcük v.b.) çevresel kaynaklı kirliliği ile bağlantılıdır. Pis su ve deniz ürünlerinin çiğ
tüketilmesi ile bu organizma salgın durumlarda olağan şekilde yayılır.
Önlenmesi
Bu bakterinin tam olarak önlenmesi mümkün değildir, bununla beraber çiğ deniz ürünleri ve su tüketiminden kaçınılması enfeksiyon riskini azaltabilir.
Risk Grupları
Bütün insanlarda bulaşıcı özellik gösterebilir. Özellikle bebek, çocuk ve kronik hastalarda bu durum uzun süreli ve daha ağır şekilde görülür.
Aeromonas sp
A. hydrophila A. caviae, A. sobria
Genel özellikler
Aeromonas hydrophila bütün tatlı su ve acı sularda bulunan bir bakteri türüdür. A.
hydrophila ‘nın bazı suşları balıklarda hastalığa neden olabilir ve insanlarda açık yaralardan dolayı veya fazla miktarda organizma bulunan gıda veya suyun tüketilmesinden dolayı enfeksiyonlara neden olabilir ve bunlar hem suda hem karada yaşayabilirler. Diğer Aeromonas türleri hakkında pek fazla bir şey bilinmemektedir, fakat diğer cinslerde suda yaşayan ve insanlara hastalık bulaştıran mikroorganizmalardır.
186
Hastalık belirtileri
A. hydrophila sağlıklı bireylerde mide iltihabına veya bireylerde bozulan bağışıklık
sistemi ile septisemiye veya çeşitli habisliklere neden olabilir.
A. caviae ve A. sobria insanlarda bağırsak iltihabına veya bağışıklık sistemi tam olarak çalışmayan kişilerde septisemiye veya habisliklere neden olabilmektedir.
Günümüzde A. hydrophila ‘nın insan mide iltihabının nedeni olup olmadığı konusunda münakaşalar bulunmaktadır. Organizmayı insanlar için patojen yapan birçok özelliğe sahip olmasına rağmen, gönüllü insan beslenme çalışmalarında, çok büyük hücre sayılarında (mesela 10 11) bile, insanlarda hastalık ortaya çıkarmada başarısız
olmuşturlar. İshalli bireylerin dışkılarında bulunması ve bilinen diğer enterik patojenlerin bulunmaması durumunda, hastalıklarda bazı rollere sahip olduğu ileri sürülmüştür.
Aynı şekilde, A. caviae ve A. sobria “patojen varsayılan” olduğu ve ishal hastalıkları
ile alakalı olduğu düşünülmektedir, fakat henüz kanıtlanmamıştır.
Mide iltihabının iki farklı tipi A. hydrophila ile alakalıdır: sulu (pirinç ve su) ishalle kolera benzeri hastalık ve kanlı ve sümüklü dışkı kaybı ile dizanterik hastalığıdır. Bu organizmanın infektif dozu bilinmemektedir, fakat SCUBA dalgıçlarının çok su almamaları durumunda bile hasta oldukları görülmüştür ve A. hydrophila bu kişilerin dışkılarından izole edilmiştir. Vücutta baştan başa organizmanın yayıldığı genel enfeksiyon
temelde olan hastalıkla (septisemi) birlikte olduğu gözlenmiştir.
İlgili gıdalar
A. hydrophila sıklıkla balık ve kabuklu deniz ürünlerinde bulunmaktadır. Ayrıca kırmızı et (kıyma, domuz eti, kuzu eti) ve kümes hayvanlarının marketlerde satılan modellerinde bulunmaktadır. A. hydrophila ‘nın öldürücülük mekanizması hakkında az şey
bilinmektedir ve bütün suşlarının patojen olmadığı varsayılmaktadır.
Önleme
Tamamen önleme, genelde imkansızdır, fakat yeterli depolanmış, ısıtılmış ve pişirilmiş gıdalar genellikle güvenlidir.En büyük risk çapraz-bulaşma riskidir. Pişirilmiş gıda;
hammadde, kesme tahtası gibi kontamine olmuş malzemeler veya kirli su ile
kontamine olabilir.
Risk altındakiler
Genelde küçük çocuklarda sıklıkla gözlenmesine rağmen mide iltihabına bütün insanların hassas olduğu düşünülmektedir. Bağışıklık sistemi zayıflamış veya habislik altında olanlar ciddi enfeksiyonlara karşı çok daha hassastırlar.

Benzer belgeler