1 PROF. DR. REMZİYE HİSAR Filmlerin ortak girişi Kız çocuğu

Transkript

1 PROF. DR. REMZİYE HİSAR Filmlerin ortak girişi Kız çocuğu
PROF. DR. REMZİYE HİSAR
Filmlerin ortak girişi
Kız çocuğu:
Anne, çok ödevim var. Bir bilim adamının hayatını araştıracağız.
Anne:
Ya... Peki bilim kadını yok muymuş? Neden bilim adamı dedin?
Kız çocuğu:
Aa gerçekten! Bakalım hiç kadın var mıymış?
Anne, buldum buldum. Hem de iki kere Nobel ödülü almış. Adı Madam
Curie'ymiş.
Anne:
Bravo! Peki sence bizim buralardan bilim kadını var mıdır?
Kız çocuğu:
Aman anne, bir iş daha çıkardın başıma!
Varmış varmış, bir sürü var. Bir tanesi Madam Curie'nin öğrencisiymiş
Yazı:
Benim Madam Curie'm
Prof. Dr. Remziye Hisar
SAHNE 1:
Sevgili çocuklar, ben Türkiye’nin ilk kadın kimyageri Remziye Hisar. Sizlerle biraz
sohbet etmek istedim; nedenini en son söyleyeceğim. (Gülümser.) Çok uzun zaman
önce;Cumhuriyetin ilanından önce doğdum. Şimdi sizleri alıp ta nerelere götüreceğim,
haydi gelin.
SAHNE 2:
Ben bir kimyager olmak istiyordum. Fen bilimlerindeki buluşları hep yabancıların
yaptığını farkettim. Ben de buluş yapabilirim diye hayal kurdum. Daha o zamanlarda
okulda, küçük sınıflara ders çalıştırıyordum. Hem okumayı hem de öğretmeyi çok
seviyordum.Bir de keşfetmeyi... Yeniyi denemek ve deneyerek öğrenmek çok hoşuma
gidiyordu.
SAHNE 3:
.
Tabii ki üniversitede kimya okudum. Çok da başarılı bir öğrenciydim. Ama bir akşam
babam, artık evlenmem gerektiğini konusunda uyardı beni. Henüz evlenmemek
konusunda inatçıydım. Üstelik Türk bir bilim kadını olma hayalim de vardı.
SAHNE 4:
N’aptım biliyor musunuz? Sınıf arkadaşlarım Bakü’ye öğretmenlik yapmaya gitmekten
bahsediyorlardı. Bakü’nün daha nerede olduğunu bile bilmiyordum ama evlenmek
yerine Bakü’ye gidip öğretmen olmayı tercih ettim.
1
SAHNE 5:
Öğretmenlik hayatıma Bakü’de başladım ve orada evlendim. Daha sonra
öğretmenliğe Türkiye’de devam ettim. Adana Kız Öğretmen Okulu'nda yaşadıklarım
hayatım için büyük bir deneyim oldu. Yoklukların içinde bile istek ve kararlılıkla çok
şey yapılabileceğini oradaki öğretmen yıllarımda öğrendim.
SAHNE 6:
Bana güç veren ve gurur duyduğum bir anım yine o yıllara ait. Atatürk ilk kez
Adana'ya geliyordu. Bütün kent hazırlık içindeydi ve bizim okulumuz da ziyaret
edecekti. Yaratıcı bir gösteri yapmak istiyorduk. Sonunda güzel bir program
hazırlamaya başardık. Programın sonunda bütün öğrenciler sahneye bedenleriyle
Atatürk yazacak şekilde yerleştiler.Atatürk'ün kız çocuklarını nasıl beğeniyle
alkışladığını hiç unutmam. Latif Hanım'ın yazdığı teşekkür mektubunu ömrüm
boyunca sakladım.
SAHNE 7:
Nasıl yaşacağıma ben karar vermek istiyordum. Bu yüzden kendi fırsatlarımı kendim
yarattım. Bir gün, Paris’teki bir öğretmen arkadaşımdan mektup aldım. Orada bilimsel
çalışmalar yapabileceğimi anlatıyordu.
SAHNE 8:
Havalara uçtum!! Hemen iki çocuğumla birlikte Paris’e gittim ve doktora çalışmalarıma
başladım.
Paris’te okumak bana çok zor geldi. Eğitimleri bizden farklı olduğu için çok
gerideydim ama vazgeçmedim ve durmadan çalıştım.Sabah yediden akşam yediye
kadar laboratuvardaydım. Hademeler artık benden bıkmışlardı çünkü laboratuvar saat
beşte kapanıyordu ama ben çalışmaya devam ediyordum. Bir süre böyle devam etti.
Tam onlara yetişmiştim ki bursumu kestiler. Parasız kaldım ve Türkiye’ ye döndüm
ama tekrar gelip çalışmamı tamamlayacağıma dair kendime söz verdim. İstanbul’da
bir lisede kimya öğretmeni olarak çalışmaya başlamıştım.
Sahne 9:
Doktoramı yarım bırakmış olmak beni çok üzüyordu. Paris’e dönmek ve doktora
eğitimimi tamamlamak istiyordum. Bir hayalim vardı! İnat ettim ve tekrar Paris’e
gitmenin yollarını aradım.
Yaptığım bilimsel çalışmaların önemini yılmadan ilgililere anlattım, sonunda ikna
oldular ve bursumu geri aldım. Böylece Paris’e döndüm ve doktora eğitimimi
tamamladım çocuklar.
SAHNE 7:
Doktora tezim çok başarılı bulundu ve Jüri Özel Ödülü’nü aldım..Böylece dünyanın en
iyi üniversitelerinden biri olan Sorbonne Üniversitesi’nden mezun olan ilk Türkiyeli
2
kadın da ben oldum. Hem de Madam Curie’den dersler almış olarak...
SAHNE 8:
Türkiye’ye döndükten sonra Doktora eğitimimin ardından İstanbul Üniversitesi’nde ve
İstanbul Teknik Üniversitesi’nde kimya bölümünde doçentlik yaptım ve ardından
profesör oldum. Ama biliyor musunuz tam 49 senede doçent olabildim.
Sevgili çocuklar, dört sene aynı ayakkabıyı giydim, yokluktan kendi elbiselerimi
kendim diktim, parasız kaldım, zorluklar yaşadım ama hiç pes etmedim.....Benim
çocuklarım yurtdışında okudular, benden daha iyi eğitim aldılar.
Kadınların sadece öğretmenlik yapabildiği gençlik günlerime dönüp baktığımda ne
çok yol aldığımızı daha iyi görüyorum. Ben, tarihten bir sesim; sesimi unutmayın; belki
bu ses başarıya ulaşmak için hala erkeklerden daha fazla çalışması gereken
hemcinslerime yol gösterici olur!
Hani derler ya “Gökten 3 elma düşmüş…” diye, ben elmalarımı kendim seçtim: Pes
etmemek, hakları savunmak ve çok çalışmak. Siz hangi elmaları seçeceksiniz?
3

Benzer belgeler

1 PROF. DR. DİLHAN ERYURT Filmlerin ortak girişi Kız çocuğu

1 PROF. DR. DİLHAN ERYURT Filmlerin ortak girişi Kız çocuğu PROF. DR. DİLHAN ERYURT Filmlerin ortak girişi Kız çocuğu:

Detaylı