resmi daire kavramı ve işyurtları - İşyurtları Kurumu Daire Başkanlığı
Transkript
resmi daire kavramı ve işyurtları - İşyurtları Kurumu Daire Başkanlığı
Ankara /Eylül / 2009 RESMİ DAİRE KAVRAMI VE İŞYURTLARI Resmi ya da özel herhangi bir sorumluluğu bulunan kişinin, malî veya idarî yönden kendisini ya da temsil ettiği kurumu zor durumda bırakabilecek herhangi bir uygulamaya meydan vermemesi için, işlemlere esas olan mevcut yasal düzenlemeleri iyi bilmesi ve bunlarda meydana gelen değişiklikleri de mutlaka takip etmesi gerekmektedir. Bu konuda kayıtsız kalınarak, mevcut uygulamalara devam edilmesi hâlinde, önemli miktarda kamu zararı oluşmasına sebebiyet verildiği görülmekte ve bu durum ilgilileri çok zor durumda bırakabilmektedir. Bu nedenle; Yasada yapılan bir değişikliğin uygulamaya yansıtılmaması sebebiyle, işyurdu işlemlerinde çeşitli sorunların yaşanmasına sebebiyet veren ve yazımızın da konusunu oluşturan "Resmi Daire" kavramını bu bağlamda ele alarak tekrar değerlendirmenin yaralı olacağı düşünülmektedir. Buna göre; Resmi Daire tanımı, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun 8 inci maddesinde yapılmıştır. Bu tanım, özellikle vergi mükellefiyeti veya vergi tevkifatı bakımından yüklediği sorumluluklar dikkate alındığında büyük önem arz etmektedir. Bu açıklamalar ışığında, işyurtları bakımından "Resmi Daire" kavramını incelerken, konuyu 04/06/2008 tarihinden önceki ve sonraki dönem olarak ele alarak değerlendirmek uygun olacaktır. 04/06/2008 tarihinden önce, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun 8 inci maddesinde "Resmi Daire" tanımı şöyle yapılmıştır: "Resmi daire: Madde 8 - Bu Kanunda yazılı resmi daireden maksat, genel ve katma bütçeli daire ve idarelerle, il özel idareleri, belediyeler ve köylerdir. Bu dairelere bağlı olup ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmeler resmi daire sayılmaz." Bu tanıma baktığımızda, özel bütçeli idarelerin "Resmi Daire" tanımı içinde yer almadığı görülmekte ve buna bağlı olarak da ceza infaz kurumları işyurtlarının "Resmi Daire" sayılamayacağı anlaşılmaktadır. Bu tespitin bir sonucu olarak; resmi daire sayılmayan işyurtları tarafından yapılan her türlü mal ve hizmet alımlarına ait hakediş ödemeleri sırasında herhangi bir tevkifat yapılması söz konusu olmayacak, ancak; resmi kurumlara verilen beyannameler veya bildirgeler için belirtilen tutarlarda Damga Vergisi ödemesinde bulunulacaktır. Yukarıda belirttiğimiz uygulamaları değiştiren ve bugünkü işlemlerimize esas olan 04/06/2008 tarihinden sonraki dönemi incelediğimizde ise, önceki uygulamalarımızla tamamen zıtlık teşkil eden bir durumla karşı karşıya olduğumuz görülmektedir. Şöyle ki; 04/06/2008 tarihli ve 5766 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle; 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun 8 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "genel ve katma bütçeli daire ve idarelerle" ibaresi "genel ve özel bütçeli idarelerle" şeklinde değiştirilmiştir. Buna göre fıkra metni aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir. "Resmi daire: Madde 8 - Bu kanunda yazılı resmi daireden maksat, genel ve özel bütçeli idarelerle , il özel idareleri, belediyeler ve köylerdir." Kanunda yapılan değişikliği dikkate aldığımızda, değişiklik öncesinde "Resmî Daire" tanımı içinde özel bütçeli idareler yer almazken, değişiklik sonrasında, özel bütçeli idarelerin de tanım kapsamına alındığı görülmekte ve bunun sonucu olarak özel bütçeli bir kuruluş olan işyurtlarının da resmî daire olarak kabul edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Resmî daire sayılıp sayılmama esasına bağlı olarak farklılık gösteren uygulamalar karşısında doğru hareket tarzı belirlenebilmesi için, mevcut yasal düzenlemeleri mutlaka dikkate almamız gerekmektedir. Yapılan değişikliğe bağlı olarak ortaya çıkan bu durumu, mevzuat açısından tekrar değerlendirdiğimizde, önceki uygulamalardan tamamen farklı bir uygulamanın söz konusu olduğu, yapılan yeni düzenlemeyle idareye yeni bazı görevlerin yüklendiği görülmektedir. Buna göre; 488 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin bir ve ikinci fıkralarında Damga Vergisi mükellefinin kimler olduğu gösterilmiştir. "Mükellef: Madde 3 - Damga Vergisinin mükellefi kağıtları imza edenlerdir. Resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların Damga Vergisini kişiler öder. Bu dairelere bağlı olup ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmeler resmi daire sayılmaz." Ayrıca; 488 sayılı Kanun ekinde yer alan (1) sayılı tabloda "Damga Vergisine Tabi Kağıtlar", (2) sayılı tabloda ise "Damga Vergisinden İstisna Edilen Kağıtlar" belirlenmiştir. 488 sayılı Kanun'un 3 ve 8 inci maddelerindeki ilgili fıkralar ile ( 1 ) ve ( 2 ) sayılı tablolar dikkate alınarak birlikte değerlendirildiğinde aşağıda belirtilen tespitlerde bulunulmaktadır. - İşyurtları tarafından yapılacak mal ve hizmet alımlarına ait hakediş ödemeleri sırasında, karşı taraf resmî daire değilse, resmî dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların Damga Vergisi'ni kişiler öder hükmü uyarınca, binde 7,5 oranında damga vergisi tevkifatı yapılmasında zorunluluk bulunmaktadır. Burada önemli olan husus karşı tarafın resmi daire olup olmadığıdır. - Resmî dairelerin birbirleriyle yapmış oldukları işlemler sırasında kullanılan kağıtlar ise ( 2 ) sayılı tabloda belirtildiği üzere istisnalar kapsamında yer aldığından, karşılıklı ödemeler ya da verilen beyannameler veya bildirgeler sırasında Damga Vergisi ödenmesi söz konusu olmayacaktır. Sonuç olarak; 04/06/2008 tarihinden önce resmî daire kapsamında bulunmayan işyurtları, 04/06/2008 tarihli ve 5766 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesiyle, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun 8 inci maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklik sonucunda kapsam dahiline alındığından, uygulamanın da yeni düzenlemeye göre yapılmasında mecburiyet bulunmaktadır. Bu nedenle; Yukarıdaki açıklamalar ışığında konu bir kez daha değerlendirilerek, vergi kaybı ve işyurdu zararına sebebiyet veren hatalı uygulamalara son verilmelidir.
Benzer belgeler
Resmi Daire sayılmayan kurumların hakediş ödemelerinde damga
yapılıp yapılmayacağı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır. 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tablodaki yazılı kağıtların damga vergisine tab...
Detaylı