artofsound.com.tr

Transkript

artofsound.com.tr
Art of sound
03
04
08
12
13
14
Editörden
Hi-fi Nedir?
Bir Audiophile olan
Savaş Arıhan ile söyleşi
Yeni Çıkan Albümler
En Beğenilenler
The American Songbook II
editörden
editörden
Merhaba,
Öncelikle dergimize ulaştığınız için size teşekkür ederiz. Art of Sound der
dergimizin birinci sayısında sizinle ilk buluşmamızı gerçekleştiriyoruz.
Hi-Fi’a tutkuyla bağlı olan insanların hatta bazılarının çocukluklarından
bugüne kadar Hi-Fi aşkı ile yananların, şu an içeriğine göz atmak üzere
olduğunuz veya evinizde keyifle müzik dinlerken okuduğunuz dergimizin
ve dergimize adını veren ve 31 Ekim 2015 tarihinde ilk açılışını yapan Art
of Sound; Ahmet Güvenman adlı bir koleksiyonerin temellerini attığı bir
yapıdır.
Art of Sound’un kuruluşundaki temel düşünce, Hi-Fi tutkunlarına buluşup
keyif alacakları bir ortamı sunarken, yeni başlangıç yapanların da tecrübelerden feyz alacakları, ister Audophile ister başlangıç seviyesindekiler olsun
ne alacaklarından emin olacakları, ticari kaygılardan uzak bir yapıyı sektöre sunarak önder olmaktır.
Ahmet Güvenman’ın koleksiyonunun 50 parçalık küçük bir kısmı sürekli ve değişerek sergilenirken, bunun yanı sıra hem zengin ve zamanının
değerli parçaları satışa sunup, hem de günümüz teknolojisi ile üretilen bazı
önemli markaları Türk dinleyicileri ile buluşturmaktır. Elbette 2. el ürün
yelpazemizdeki her ürün sizlere sunulurken (Türkiye’de bir ilk olan) Art of
Sound kriterlerine uygun bir biçimde detaylandırılıp, tüm ayrıntıları kayıt
altına alınmış olacaktır. (Her ne kadar 2. el gibi bir tabir kullanılsa da bizim
gönlümüz bu cihazlara böyle bir isim takmaya el vermiyor).
Bu sayımızda sizlere bir audiophile olan Savaş Arıhan ile olan keyifli sohbetimizi sunmanın yanı sıra Hi-Fi ile alakalı bilinmesi gerekenleri anlatan
bir yazı dizisinin ilk bölümü ile bir başlangıç yapacağız.
Dergimizi okuduğunuz için kendimizi şanslı hissediyor, sizlere bol müzikli
günler diliyoruz.
Teşekkürler,
Art of sound
HI-FI Nedir ?
Hifi sistemleri ile ilgili genel bilgileri içeren bu yazı
dizisine mecmuamızın bu sayısı ile başlanmış olup
her sayıda bir bölüm olarak verilecek olup, sonraki
sayılarımızda devam edecektir.
HI-FI Nedir ?
Evet, bazen sistemler arasındaki fark net olabilir ama
bu demek değildir ki hepsi öyle olacak. Dinleyene,
sistem sahibine göre değişebilir. Nasıl bazı insanlar
50 liralık ve 1000 $’lık şarapların farkını anlayabiliyor
veya anlayamıyorsa, sistemin de farkına varabilir veya
varamayabilir.
İşitilebilir ses spektrumunun tamamını kapsayacak biçimde ve orijinal sinyalde bozulmalara yol açmadan yapılan ses reprodüksiyonudur. İngilizce High
Fidelity sözcüklerinin birleşmesinden oluşur. Sözcük
anlamı bir çok yerde yüksek sadakat olarak geçse
de esasen “yüksek derecede aslına uygun” demektir ve kaydedilmiş orijinal müzik performansına
olabildiğince yakın performansa işaret eder.
Amfiler ve DAC’lar, hoparlöre göre müziği daha
göze çarpmadan, inceden değiştirdiği için aradaki
fark, kulaklığınızın ve sistemin tamamının kalitesine, dinlediğinizin müziğin kaydına ve en önemlisi
kulaklarınızın gelişmişliğine bağlı olarak, çok net olabilir veya olmayabilir. Birçok kişi lastik basıncındaki
1-2 psi farklılığı söyleyemez fakat bir yarış pilotu
söyleyebilir.
En iyi Cd player / Amfi / Hoparlör hangisidir?
Bir Hi-Fi sisteminin en önemli elemanı hangisidir?
Bu “Günümüzde en iyi otomobil hangisi?” demek gibi
birşey. Formule 1 arabaları bir yarış pisti etrafında çok hızlı şekilde dönebilir
fakat tatile veya alışverişe gittiğinizde
anlamsız kalacaktır. BMW 7 Serisi ise
en rahat otomobillerden biri olabilir
fakat off-road yapmak için anlamsızdır.
Burada varmak istediğim sonuç şudur
ki, en iyi, en üst, en mükemmel veya
her şeyi en iyi yapan bir komponent
yoktur. Tamamen dinlediğiniz müzikle
ilgilidir.
Birinci ve en önemli parçası kulaklarınızdır. Aradaki
farkı anlamıyor/anlamayacaklarsa,
donanım yükseltmenin hiçbir anlamı
yoktur.
Klasikten, rock’a, rock’tan elektroniğe,
her müzik türü farklı özelliklere ihtiyaç duyar. Örneğin elektronik müzik
dinliyorsanız, bas fazlalığı ve kalitesi,
sahne veya mikro detaylardan çok
daha önemli olacaktır. Yani bir müzik
türü için iyi olan bir hoparlör, başka
bir müzik türü için iyi olmayabilir. Piyasada “all-rounder” dediğimiz birçok
türe uyumlu/uygun hoparlör de vardır.
Bunların yanı sıra, sadece belli amfilerde iyi olan ama her amfi ile iyi olmayan
hoparlörler de vardır.
Sistemimi yükselttiğimde farkı direk
anlayacak mıyım?
Art of sound
İkinci en önemli kısım, kayıt kalitesidir. Kayıt kalitesi, Hi-Fi zincirinin en
büyük değişkenidir. Kötü bir kayıtla,
ne yaparsanız yapın, iyi bir ses
alamazsınız. İyi müzik kayıt kalitesinden bağımsız olarak iyi bir müziktir
fakat kayıt kalitesi kulaklığınız üzerinden size gerçekliği verecektir.
Diğer bir önemli nokta ise farklı
kayıtları tecrübe etmektir. Böylece
bir problemin kayıttan mı yoksa
kulaklıktan mı olduğu anlaşılabilir. En
çok denk gelinen örneği sibilanstır.
(S, Ç, Ş gibi harflerin patlaması) Bazı
kayıtlar fazlaca sibilansa sahiptir
ve her hoparlör kendini göstermektedir. Bu problem genellikle hoparlörün değil, kayıdındır. Diğer bir durum ise günümüzde kullanılan kayıt
tekniğidir. Çoğu Pop/Rock kayıtları
kapalı, ses geçirmez stüdyolarda
kaydedilmekte ve bu da gerçek sahnenin oluşmamasına etkendir. Bu
Art of sound
Amfiler ve DAC’lar, hoparlöre göre müziği daha göze
çarpmadan, inceden değiştirdiği için aradaki fark,
kulaklığınızın ve sistemin tamamının
kalitesine, dinlediğinizin müziğin kaydına ve en
önemlisi kulaklarınızın gelişmişliğine bağlı olarak,
çok net olabilir veya olmayabilir.
Atoll DAC 200 Komponent
yüzden eğer sahne hissi kusurlu, sıkışık veya yapay
geliyorsa yine hoparlörünüzü hemen suçlamayın.
İyi canlı/konser kayıtları genelde genel akustik
performansı test etmek açısından iyi olabilir. Böylece
gerçek sahneyi, mikro detayları ve ambiyansı hissini
farkedebilirsiniz.
En hatasız, gerçek hayata en yakın ses veren kulaklık
sistemi hangisidir?
High-End Hoparlörler, gerçeğe yakın ses verme konusunda Hi-Fi hoparlörlere göre daha eğilimlilerdir.
Ama en gerçek konusunda, karar vermesi imkansız.
Çünkü yine, kayıtlar birinden diğerine değişiyor.
Örneğin iki solo piyano kaydını ele alalım. Kayıt
A’daki piyano daha koyu ses veriyor, Kayıt B’deki
ise daha açık ses veriyor diyelim. Bunun sebebi
kayıttaki işlemlerden tutun, mikrofonun markasına,
açısına, uzaklığına, boyuna, odanın büyüklüğüne,
Art of sound
odanın duvarının malzemesine ve piyanonun kendisine bağlı olabilir. Bu kadar değişken varken, bu
değişkenlerdeki en küçük bir farklılık, piyanodan
çıkan tonun farklı olmasına sebep olacaktır. Yani
şöyle toparlayacak olursak, Kayıt A ODEON’da
tam doğru çalıyorken, Kayıt B FOCAL’de tam doğru
çalıyorsa; ODEON veya FOCAL nasıl tam doğru
çalıyor diyebiliriz ki...
Ve bu örnekleme sadece solo piyano için. Bir senfonik eser dinlediğinizi düşünün bir de.
Yani bir dahaki sefere, biri A hoparlörü gitar için en
doğru dediğinde tekrar düşünün. Ve bu yorumların
sadece o kişinin o kulaklığı denerken dinlediği kayıt
ile en doğru olduğunu düşündüğünü unutmayın.
…… devam edecek
Not: Yazılar alıntı olup referans kaynaklar yazı
dizisinin sonunda açıklanacaktır.
art
Art of sound
Bir Audiophile olan
Savaş Arıhan ile söyleşi;
İlk maaşı ile DUAL hs130, sonrasında birçok cihaz kullandığını belirtiyor.
İş hayatına atıldıktan sonra bugününe kadar birçok ünlü markanın cihazını
tecrübe ettiğini söyleyen Savaş Bey hatırı sayılır bir koleksiyona sahip.
Art of sound
Savaş Arıhan kimdir sorumuza çok sade ve mütevazı bir
cevap veren Savaş Bey, gülümseyerek; her insan kadar hassasiyetlere önem veren bir müzik sever olarak tanımlıyor.
Bizde zaman kaybetmeden sorularımızı derinleştiriyoruz.
Peki, Savaş Bey, müzikle ilk tanışmanız nasıl gerçekleşti
sorusunu yönelttik, kendisi ilk müzikle tanışmasını
küçük bir anı ile bizimle paylaşıyor, ilk lambalı radyosunun içinde insanlar olduğunu sanıp içini açtığını tatlı bir
tebessüm ile bizimle paylaşıyor ama içindeki küçük küçük
insanları bulamayınca çok şaşırdığını söylüyor. 1960 ve
takibi senelerde sadece radyonun hüküm sürdüğünü ve
gerçek müzikle tanışmasının ortaokul yıllarında kuzenin
Türkiye’nin çok önemli orkestralarından birinde davul
çalarken orkestranın üye olmuş olduğu kulübe kendisinin
de üye olduğunu ve profesyonel olarak kulüpte faaliyetlere
katıldığını belirtiyor.
1967 ve 1968 yıllarında evlerde sürekli plak dinlendiğini
belirten Savaş Bey’e en sevdiği albümü sorduğumuzda;
kulağın sürekli geliştiğini ve ilk başlarda blues dinlediğini
1980 yılların başlarına gelindiğinde ise insanların klasik
ve jazz müzik dinlemeye ağırlık verdiğini belirten Savaş
Bey o dönemde kendisinin bu müziğe hiç alışamayacağını
düşünmüş ama az önce kendisinin de savunduğu alışma
döneminde geçtiğini belirtiyor. Bunların yanı sıra en son
geldiği noktanın free jazz olduğunu ve çok sevdiğini belirtiyor.
Konuyu biraz daha değiştirip iyi bir müzik sistemi nasıl
olmalı diye sorduğumuzda şaşırtıcı bir şekilde; Hi-fi
dünyasındaki referans alınan kişilerden olan Savaş Bey,
İyi bir sistemin kendisini müzik dinlerken uyutabilen sistem olduğunu tebessümle bize aktarıyor. Tabi bunu demesindeki gaye, iyi bir sistemin insanlar üzerindeki ruhsal
etkisini vurgulamak. Bunları söylerken estetiğinde çok
Art of sound
önemli olduğunu belirten Savaş Bey, dinleyici ile
cihazlar arasındaki görsel bağlantının en yüksek
seviyede olmasını söylüyor ve kendi cihazlarından
1959 model McIntosh 240 ve 1957 McIntos C20
sini gösteriyor ve bunların sesini Pioneer TAD 2301
aktarıyor.
Hiç zaman kaybetmeden
en çok hangi kaynaktan
müzik dinlemeyi sevdiğini
soruyoruz ve bize hemen
karşısındaki Transcriptor
hydraulic reference göstererek hassas dinlemelerini analog kaynaktan
dinlediğini belirtiyor. Bizde bu cihazın büyüsüne
hiç vakit kaybetmeden
kapılıyoruz.
Savaş Bey’e ilk aldığı
cihazı soruyoruz ve bize
ilk maaşı ile DUAL hs130
aldığını
söylüyor
ve
sonrasında birçok cihaz
kullandığını belirtiyor. İş
hayatına atıldıktan sonArt of sound
ra bugününe kadar birçok ünlü markanın cihazını
tecrübe ettiğini söyleyen Savaş Bey hatırı sayılır bir
koleksiyona sahip.
Savaş Bey’e geleneksel soruyu soruyoruz, Dijital mi
Analog mu? Meraklı insanların genellikle analog
kaynaktan vazgeçmediğini lakin kendisinin de yeri
gelince dijital kaynaklardan müzik dinlediğini
belirtiyor ama dijitalin
onun gözündeki yeri hep
analogdan aşağıda kalacak vurgusunu önümüze
sunuyor.
Savaş
Bey’e
müziği
destekleyen
çalışmaları var mı diye
sorduğumuzda,
şirket
olarak çeşitli müzik
gruplarına destekleyici
olduklarını
söylüyor
ve Şirket binasının üst
katında bir kültür sanat
merkezi
açacaklarının
da bilgisini kendisinden alıyoruz. Peki, hi-fi
Hi-fi dünyası ile yeni tanışan insanlara önerileriniz nedir diye
sorduğumuzda ise, basit de olsa bir sistem kurarak cd, plak gibi
ara yüzlere dokunmalarını ve cihazlar ile bir bağ kurulmasının
gerektiğini söylüyor. Bunların yanı sıra sık sık konserlere
gidilmesini vurgulayan Savaş Bey bu sayede insanların
enstrümanların seslerine de aşına olacağını söylüyor.
dünyası ile yeni tanışan insanlara önerileriniz nedir
diye sorduğumuzda ise, basit de olsa bir sistem
kurarak cd, plak gibi ara yüzlere dokunmalarını ve
cihazlar ile bir bağ kurulmasının gerektiğini söylüyor. Bunların yanı sıra sık sık konserlere gidilmesini vurgulayan Savaş Bey bu sayede insanların
enstrümanların seslerine de aşına olacağını söylüy-
or. Tabi bunların yanı sıra yeni başlayanlar için
mümkün olduğunca 2.el cihazlara yönlenmesini ve
bu şekilde olgunlaşmasını öneriyor.
Savaş Bey ile yapmış olduğumuz bu keyifli sohbetten çok mutluluk duyduğumuzu belirtiyor kendisine bol müzikli günler diliyoruz.
Art of sound
Yeni Çıkan Albümler
The Real... Sarah Vaughan
Artist: Sarah Vaughan
Title Of Album: The Real... Sarah Vaughan
Year Of Release: 2015
Label: Legacy Recordings
The Real... Blues
Artist: The Ultimate Colection
Title Of Album: The Real... Blues Collection
Year Of Release: 2015
Label: Sony
The Complete Columbia Albums
Collection (1959-1961)
Artist: Duke Ellington
Title Of Album: The Complete Columbia Albums Collection (1959-1961)
Year Of Release: 2015
Label: Sony
The Essential Blues Brothers
Blues denince akla ilk gelen isim olan çılgın ikili Blues Brothers 12 unutulmaz klasiğinin bir araya getirildiği “The Essential Blues Brothers” albümleri ile yeniden karşınızda. “Opening: I Can’t Turn You Loose”, “Rubber
Biscuit”, “Soul Man”, “Soul Finger”, “Funky Broadway”, “Do You Love ME”,
“Mother Popcorn”, “Messin’ With The Kid”, “Whos’s Making Love”, “Gimme
Some Lovin”, “Everybody Need Somebody To Love” ve “Going Back To
Miami” bu albümde sizleri bekliyor.
Cinema (Licensee)
Dünyanın en iyi 3 tenorundan biri kabul edilen ve son yıllarda Türkiye’de
en çok satan yabancı albümlerin zirvesinde yer alan Andrea Bocelli, uzun
yıllardır hayalini kurduğu projesiyle müzik severlerin karşısına çıkıyor.
“Gerçekten olağanüstü bir sanatsal hazine olduğuna inanıyorum.” dediği
film müziklerinden oluşan bir albüm kaydetmenin gizli hayali olduğunu
söyleyen Bocelli, bu hayalini 15. stüdyo albümde David Foster, Humberto
Gatica ve Tony Renis prodüktörlüğünde gerçekleştiriyor.
Art of sound
En Beğenilenler
Muse – Drones
Warner Bros. (Promo Edition)
Muse topluluğunun yedinci albümü “Drones” Haziran ayının başında yayınlanmadan önce basına özel
versiyonları dağıtıldı. Albümün CD ve plak formatı da lansman gününde raflarda olacak. ALbüm Muse
meraklıları tarafından uzun zamandır merakla bekleniyordu. Bir önceki albümleri (2009) “2nd Law”da
(2012) yeni bir şeyler deneyen Muse farklı tepkiler almıştı. Elektronik müzik ile büyük orkestra müziğini harmanlayan topluluk “Live at Rome Olympic Stadium” albümünde bu iki albümden farklı bir yola doğru gitmek
istediğinin ippuçlarını vermişti.
Muse, basın bültenleri ve röportajlarında “Live at Rome Olympic Stadium” konserinden sonra yeni albümün
hazırlıklarını yapmaya başlamış. Albümlerindeki amaçlarını bugün
geldikleri nokta ile geçmişte başladıkları yer arasında bir bağlantı olarak
yorumlamışlar. Albümün kayıtları 2014 yılının sonlarında başlamış ve
kısa zamanda tamamlanmış.
Albümdeki şarkı listesi şu şekilde;
1. “Dead Inside” 4:23
2. “[Drill Sergeant]” 0:21
3. “Psycho” 5:16
4. “Mercy” 3:51
5. “Reapers” 5:59
6. “The Handler” 4:33
7. “[JFK]” 0:54
8. “Defector” 4:32
9. “Revolt” 4:05
10. “Aftermath” 5:48
11. “The Globalist” 10:07
12. “Drones” 2:51
Frank Zappa - Apostrophe
Apostrophe, Frank Zappa’nın 1974 yılında hem stereo hemde quadraphonic formatta yayınladığı çok önemli
bir albümdür. Tabii ki quadraphonic versiyon zaman içerisinde başarılı olamadıysa da, günümüzde hala talep
görüyor. Bu albümün bir diğer ilginç özelliği “Don’t Eat the Yellow Snow” şarkısının listelere girmiş olmasıdır.
Apostrophe tüm Zappa albümleri içerisinde Amerika’da en çok satan albümdür. 1973 yılında yayınlanan ve ilgi
çeken Over-Nite Sensation albümünün izinden giden Apostrophe oldukça karanlık sözlere sahiptir.
Albümün ilk yüzü belirli bir tema yörüngesinde hareket eder. “Don’t Eat the Yellow Snow” ve “Nanook Rubs
It” Nanook isimli bir eskimonun gözünden anlatır örneğin. “Rollo” şarkısının bir bölümü “St. Alphonzo’s Pancake Breakfast” şarkısı içerisinde kullanılmıştır. Anlayacağınız bir çok Zappa albümü gibi Apostrophe’da da
türlü gariplikler bolca bulunur. Zappa yine bu albümde de Over-Nite Sensation albümünün kayıtlarında olduğu
gibi dönemin standartlarının dışında şeyler denenmiş. “Excentrifugal Forz” şarkısında veya “Uncle Remus”da
önceki kayıtların üzerine ek kayıtlar yapılarak albümde yer verilmiştir.
Albümün şarkı listesi şu şekildedir;
Side one
No. Title Length
1. “Don’t Eat the Yellow Snow”
2:07
2. “Nanook Rubs It” 4:38
3. “St. Alfonzo’s Pancake Breakfast” 1:50
4. “Father O’Blivion” 2:18
5. “Cosmik Debris” 4:14
Side two
No. Title Writer(s) Length
1. “Excentrifugal Forz” 1:33
2. “Apostrophe’” Frank Zappa, Jim
Gordon and Jack Bruce 5:50
3. “Uncle Remus” Frank Zappa and
George Duke 2:44
4. “Stink-Foot” 6:33
Art of sound
The American
Songbook II
Album Info: İlki çok tutulan albümün ikincisi hemen bir yıl sonra
yayınlandı. Kendini `Cazın Askeri`
olarak tanımlayan alto saksofonist Phil
Woods tam bir caz veteranı, yaşayan
efsanesi. Ellili yıllardan bu yana cazın
içinde olan büyük müzisyen uzun süreli
işbirliği içindeki müzisyen dostları davulcu Bill Goodwin ve basçı Steve
Gilmore ile dile kolay tam 30-35 yıldır
birlikte çalıyorlar. İki farklı albüm olarak
yayınlanan çalışmanın ilki olan bu
kayıtta piyanoda Bill Charlap ve trompette Brian Lynch üçlüye eşlik ediyor. Caz standartlarının nefes kesen
yorumları için bu albüm cazsever için
adeta acil çıkış kapısı gibi bir albüm.
Tracklist / Liste:
01 Suddenly it`s Spring (07:50)
02 Careless (06:52)
03 Last Night When We Were Young (05:38)
04 I Remember You (05:37)
05 I`ll Take Romance (06:47)
06 Bewitched, Bothered and Bewildered
(05:19)
07 Yesterdays (06:41)
08 Come Rain or Come Shine (06:05)
09 Watch What Happens (06:50)
10 Night and Day (08:27)
Musicians / Müzisyenler:
Phil Woods: Saxphone
Brian Lynch: Trumpet
Bill Charlap: Piano
Steve Gilmore: Bass
Bill Goodwin: Drums
Art of sound
Art of sound
Puanlama Kriterleri:
10/10
= MÜKEMMEL; Hiç kullanılmamış gibi / Fabrika çıkış görüntüsünde
Mint
9/10
= HARİKA;
Excellent;
8/10
= ÇOK İYİ;
Very Good;
7/10
= İYİ;
Good;
6/10
= İYİ GİBİ;
Fair;
5/10
= ORTA;
Average;
4/10
= KÖTÜ;
Poor;
2/10
Zero Scratches; Very Light Use; Looks Nearly New
Mükemmel ön panel, diğer kısımlarda ise önemsiz kullanım izleri
Perfect Front; Minor Flaws Elsewhere
Özenle kullanılmış, yakından görülebilen bir kaç ufak kullanım izi
2-3 Minor Scratches; Used but Cared For
Kullanılmış gözükür, 1 büyük veya 3-4 ufak çizik,
1 Big or 3-4 Small Scratches; Looks used
Oldukça kullanılmış, sağda solda birçok çizik
Multiple Scratches; Looks Very Used
Rough Shape Cosmetically but Works Well
Kozmetik olarak kötü görünür ve bazı fonksiyonları çalışmayabilir
Rough Shape - Mostly Works Ok
= ÇOK KÖTÜ; Kozmetik olarak kötü görünür veya tamir gerektirebilir
Very Poor;
1/10
Sıfır çizik, çok az kullanılmış, kozmetik olarak yeniye yakın
= YIPRANMIŞ; Kozmetik olarak vasat, ancak fonksiyonel olarak iyi çalışır
Mediocre;
3/10
Perfect / Factory Fresh Appearance
= HURDA;
Scrap;
AS-IS Sale
Ancak yedek parça olarak veya tamir edilerek kullanılabilir
Parts / Repair Only
Art of sound
Art of sound