Mayıs - Keskinoğlu

Transkript

Mayıs - Keskinoğlu
MAYIS 2015 Sayı:211
Kuş Gribi
Çeşitli Uzakdoğu ülkelerinde, Kuzey Amerika’da ve Avrupa’da yaygın olarak görülen
kuş gribi virüsü göçmen kuşların yol güzergahında bulunan ülkemizde de görülmüştür. Kuş Gribi’nin görülme riskini artıran
en önemli etmen açıkta yapılan kanatlı
yetiştiriciliğidir. Ülkemizde de bu şekilde
yapılan yetiştiriciliğin bu hastalığın yayılma potansiyelini arttırdığı ise bilinen bir
gerçektir. Bugüne kadar ülkemizde görülen tüm kuş gribi vakaların ortak noktası,
her biri münferit olaylardan ibaret olup,
serbest dolaşım olan hayvanlarda yaşanmış olmasıdır.
Entegre tesislerde, denetimli bir şekilde
yapılan tavuk yetiştiriciliğinde ise bu hastalığın yaşanması mümkün değildir. Çünkü entegre tesislerde bulunan kümeslerin
dışarıyla teması minimum düzeye indirilmiş, biyogüvenlik önlemleri maximum seviyelerde uygulanmaktadır. Hayvanlar her
gün düzenli olarak veteriner kontrolünden
geçmekte, kümesler düzenli olarak dezenfekte edilmektedir. Ayrıca T.C. Gıda, Tarım
ve Hayvancılık Bakanlığımız bu konudaki
tedbirleri düzenli olarak uygulamakta ve
tüm entegre tesislerdeki uygulamalarını
ve denetimlerinin en üst seviyelere çekmektedir. Bu nedenle ülkemizdeki hiçbir
entegre tesisde kuş gribi vakasının görülmesi mümkün değildir.
Keskinoğlu olarak; uluslararası normlara
göre üretim yapılan tesislerimizde, uzman
veteriner hekim ve gıda mühendisleri gözetiminde; ham maddeden yeme, kümesten
kesime, paketlemeden sevkiyata kadar
olan tüm süreçte kalite ve hijyen standartları eksiksiz uygulanmaktayız. Tesislerimizde bulunan kümeslere giren havanın neredeyse ameliyat ortamına uygun şekilde
sterilize edilmesinden tutun da üretim alanına giriş yapmadan önce tüm çalışanların
ilk olarak duş alıp ardından biyogüvenlik
önlemlerine uygun kıyafet giymelerine kadar ki tüm süreç sıkı bir şekilde denetlenmektedir. Şirketimizin %100 seviyede koruduğu kalite ağı ve biogüvenlik önlemleri
sayesinde, Manisa Akhisar’da bulunan tesislerimizde hiçbir risk söz konusu değildir.
Beyaz et sektöründe Türkiye’nin güvenilir
markası olmanın öneminin bilincinde olarak, bu tür beklenmeyen durumlara tüm
teknik altyapısı ile hazır olan şirketimizde,
bugüne kadar hiçbir vaka görülmemiştir ve
tavizsiz uyguladığımız tedbirler sayesinde
ise tüketicimize ulaşan ürünlerimizde her
hangi bir hastalık bulunmamaktadır
Şu anda dikkat edilmesi gereken önemli
noktalardan başında ise, Türkiye’de son
yıllarda serbest dolaşım ya da köy tavuğu adı altında satışa sunulan piliç eti ve
yumurta ürünleri gelmektedir. Özellikle bu
dönemde tüketicilerimizin, yeterince tanıyıp bilmediği markalara ya da markasız
ürünlere kesinlikle itibar etmemeleri büyük önem taşımaktadır.
İsmail Keskinoğlu, Ölümünün 14.
Yıldönümünde Kabri Başında Anıldı
Şirketler grubumuzun kurucusu
ve ebedi başkanı merhum İsmail
Keskinoğlu, ölümünün 14. yıldönümünde, Manisa’nın Akhisar ilçesine
bağlı Kayalıoğlu Mahallesi’ndeki
kabri başında anıldı. Sami Ersöz
Kabristanı’nda yaklaşık 400 kişilik
bir grubun katıldığı törende Keskinoğlu Ailesi’nin üyelerinin yanı
sıra merhum İsmail Keskinoğlu’nun
dostları ile şirket çalışanlarımız da
hazır bulundu.
Törende Keskinoğlu Ailesi adına
konuşan ve tüm ailenin duygularını dile getiren Keskin Keskinoğlu;
“Şirketimizin kurucusu dedem
İsmail Keskinoğlu, aramızdan ayrılalı 14 sene oldu. Geçtiğimiz yıl da
babaannem Zeliha Keskinoğlu’nu
kaybetmiştik, her ikisine de Allah’tan rahmet diliyorum. Dedemin
101 yıllık yaşamı boyunca bitmek
bilmeyen enerjisi, çalışma azmi ve
bunun yanında da mütevazı yaşam
biçimi çocuklarına ve biz torunlarına her zaman örnek oldu. Şimdi
biz torunları olarak, bize bıraktığı
bu yaşam felsefesini kendi çocuklarımıza öğreterek onun yürüdüğü
yolda ilerliyoruz. Her birinizi ailemizden bir parça olarak gördüğüm
siz değerli çalışanlarımıza da, bizleri
bu günümüzde yalnız bırakmadığınız için teşekkürleri sunarım” dedi.
Tören, İsmail Keskinoğlu’nun kabri
başında okunan dualarla sona erdi.
İzmir - Akhisar karayolu üzerinde
bulunan Keskinoğlu Şirketler Grubu’nun merkez tesisleri önünde ise
gün boyunca lokma yapılarak halka
dağıtıldı.
Şirketimiz,Grubunda Ege Bölgesi’nin İhracat Birincisi Oldu
“Gerçekleştirdiği ihracatlarla Türkiye’yi uluslararası arenada temsil
eden şirketler grubumuz,
2014’te yaptığı piliç eti,
ileri işlem ürünleri ve
yumurta ihracatıyla, Ege
Su Ürünleri ve Hayvansal
Mamuller İhracatçılar Birliği tarafından grubunda
en çok ihracat gerçekleştiren firma olarak ödül
aldı.”
Gerçekleştirdiği ihracatlarla
Türkiye’yi uluslararası arenada temsil eden şirketler
grubumuz, 2014’te yaptığı
piliç eti, ileri işlem ürünleri
ve yumurta ihracatıyla, Ege
Su Ürünleri ve Hayvansal
Mamuller İhracatçılar Birliği
tarafından grubunda en çok
ihracat gerçekleştiren firma
olarak ödül aldı.
Şirketimiz adına ödülü Ege
Su Ürünleri ve Hayvansal
Mamuller İhracatçıları Bir-
liği Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı Bedri Girit’ten
alan Keskin Keskinoğlu,
“Ege Bölgesi’nin gelişme
sürecinde bir payımız olmasından dolayı çok mutluyum. Bölge firmaları olarak
Türkiye ihracatında payımız
her geçen gün artıyor,
Egeli firmaların ihracatta
çok daha büyük başarılara
imza atacağına inanıyorum.
Keskinoğlu olarak 2014’te
toplam 88 milyon dolarlık
ihracat gerçekleştirdik. Bu
yılsonunda ihracatımızı 100
milyon dolara çıkarmayı
hedefliyoruz. Amacımız Egeli
bir marka olarak Türkiye’yi
bütün dünyada gururla temsil
etmektir” dedi.
Şirketler grubumuzun başlıca
ihracat gerçekleştirdiği ülkeler
arasında; Amerika, Almanya, Abu Dhabi, Azerbaycan,
Angola, Arnavutluk, Bosna
Hersek, Bahreyn, Benin,
Birleşik Arap Emirlikleri, Çin,
Danimarka, Dubai, G.Afrika,
Gine, Gürcistan, Hong Kong,
Irak, İngiltere, İsviçre, İsrail,
İsveç, Japonya, Katar, Kanada, Kıbrıs, Kosova, Kuveyt,
Malezya, Maldivler, Mayotte
Adaları, Makedonya, Norveç,
Nijerya, Rusya, Singapur, Suudi Arabistan, Soçi, Özbekistan,
Tacikistan, Ukrayna, Türkmenistan, Yemen ve KKTC yer
alıyor.
Keskinoğlu Üniversite Öğrencilerine Destek Vermeye Devam Ediyor
“Ege Üniversitesi İktisadi
ve İdari Bilimler Fakültesi’nde düzenlenen 18.
Uluslararası İktisat Öğrencileri Kongresi şirketler
grubumuzun da desteği
ile gerçekleşti.”
Ege Üniversitesi İktisadi ve
İdari Bilimler Fakültesi’nde
düzenlenen 18. Uluslararası İktisat Öğrencileri Kongresi şirketler grubumuzun
da desteği ile gerçekleşti.
İktisat Öğrencileri Kongresi’ne alanında lider firmalar ve konuşmacıların yanı
2
sıra şirketler grubumuz da
katılım sağladı.
Ana temasının “Yeşil Ekonomi, Yeşil Enerji ve Yeşil
Üretim” olan kongre hakkında değerlendirmelerde
bulunan yönetim kurulu
üyemiz Esin Keskinoğlu
Onaran: “Bu organizas-
yonlar sayesinde öğrenciler,
firmaları yakından tanıma
fırsatı bulurken bir yandan
da mezun olduktan sonra
karşılaşabilecekleri iş olanakları ve çalışmak isteyebilecekleri şirketlerle ilgili
bilgi sahibi olabiliyorlar. Öte
yandan firmalar, bu organizasyonlar yoluyla kendilerini
tanıtma fırsatı yakalarken;
başarı sırlarını ve başarıya
giden yolda belirledikleri
temel değerleri de öğrencilerle paylaşabiliyorlar” dedi.
Organizasyona katılan öğrenciler, şirketler grubumuzun kurduğu stantta birbirinden lezzetli ürünlerimizi
tatma fırsatı bulurken; şirket
yetkililerimizden ürünlerimiz ve şirketler grubumuzla
ilgili genel bilgiler aldılar.
Ravika’nın Kalitesi Gümüş Madalya İle Taçlandırıldı
Zeytinyağının Oscar’ı olarak
adlandırılan, Zeytindostu Derneği tarafından bu yıl 8’incisi
düzenlenen Ulusal Natürel Sızma
Zeytinyağı Kalite Yarışması’nın
ödül töreni geçtiğimiz günlerde Akhisar Belediye Meclisi
Salonu’nda geniş bir katılımla
gerçekleşti. Doğallığı ve korunan
besin değeriyle zeytinyağının
en makbulü olan sızma kategorisindeki yarışmada şirketler
grubumuz, Akhisar yöresine özel
Domat cinsi zeytinden ürettiği
erken hasat sızma zeytinyağı Ra-
vika ile ilk kez katıldığı yarışmada Gümüş Madalya kazandı.
Ravika’nın yakaladığı her başarıda en büyük payın Keskinoğlu’nun kurucu iradesi İsmail
Keskinoğlu’na ait olduğunun
altını çizen Keskin Keskinoğlu
“Dedem İsmail Keskinoğlu,
benim çocukluğumda her yere
zeytin ağacı diker, ‘bu ağaçların
kıymetini ilerde anlayacaksınız’
derdi. Dedemin yıllar evvel
diktiği fidanlardan, tohumlardan ve doğduğu köyden hayat
bulan Ravika, bugün Türkiye’yi
dünyanın birçok ülkesinde gururla
temsil ediyor. Ravika’nın bu ödüle
layık görülmesi bizim için çok değerli.
Başta Zeytindostu Derneği olmak üzere emeği geçen herkese Keskinoğlu
ailesi adına teşekkürlerimi sunarım”
dedi.
Yarışmanın değerlendirme sürecinde,
Bursa Gıda ve Yem Kontrol Merkez
Araştırma Enstitüsü’nün ev sahipliğinde; kurumun akredite duyusal analiz
laboratuvarının yanı sıra, Zeytindostu
Tadım Paneli, Ulusal Zeytin ve Zeytin
Konseyi Tadım Paneli, Aydın Ticaret
Borsası Tadım Paneli, Ayvalık Ticaret
Odası Tadım Paneli ve Zeytin ve
Zeytincilik Araştırma İstasyonu tadım
panellerinden panelistler analizlerde görev aldı. Yarışma jürisinde Ege
Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi ve
İstanbul Üniversitesi’nden profesörler
de yer aldı. Ödül töreni ise, Manisa Valisi Erdoğan Bektaş, AK Parti
Manisa Milletvekili Uğur Aydemir,
Akhisar Kaymakamı Kaan Peker,
Akhisar Belediye Başkanı Salih Hızlı,
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları
Birliği Başkanı Gürkan Renklidağ, Zeytindostu Derneği Başkanı Abidin Tatlı,
Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper
Alhat, dernek yönetimi ve çok sayıda
davetlinin katılımıyla gerçekleşti.
“Zeytinyağının Oscar’ı
olarak adlandırılan, Zeytindostu Derneği tarafından
bu yıl 8’incisi düzenlenen
Ulusal Natürel Sızma
Zeytinyağı Kalite Yarışması’nın ödül töreni geçtiğimiz
günlerde Akhisar Belediye
Meclisi Salonu’nda geniş
bir katılımla gerçekleşti.”
Şirketler Grubumuzun Zeytinyağı Markası Ravika
5. Olivtech Fuarı’nda Geniş Ürün Gamıyla Göz Doldurdu
“Şirketler Grubumuz,
16 – 19 Nisan tarihleri
arasında Fuar İzmir’de
bu yıl 5.’si düzenlenen
sektörünün tek ihtisas
fuarı olan Zeytin, Zeytinyağı ve Teknolojileri
Fuarı’na Ravika’nın geniş
ürün gamıyla katıldı.”
Şirketler Grubumuz, 16 – 19
Nisan tarihleri arasında Fuar
İzmir’de bu yıl 5.’si düzenlenen sektörünün tek ihtisas
fuarı olan Zeytin, Zeytinyağı
ve Teknolojileri Fuarı’na
Ravika’nın geniş ürün gamıyla katıldı. Ravika fuarda;
erken hasattan, organiğe,
çeşniliden soğuk sıkıma,
sirkeli ürünlerden riviera ve
sızmaya varana kadar 50’nin
üzerinde ürün gamını tanıttı.
Fuarda tadımı yaptırılan Ravika, ziyaretçilerdende tam
not almayı başardı.
Ravika zeytinyağının biberli,
naneli, kekikli, limonlu,
fesleğenli, truff mantarlı
gibi özellikli çeşitlere yoğun
ilgi gösterildiğini belirten
yönetim kurulu üyemiz Hamit Keskinoğlu “Türkiye’de
şu anda kişi başı tüketim
1,8 litre seviyelerinde. Biz
bunu 3 litrelere çıkarmak
için var gücümüzle çalışıyoruz. Katıldığımız fuarlarda ve
düzenlediğimiz etkinliklerde
zeytinyağının insan beslenmesinde önemini anlatıyoruz.
Tüketicinin de gösterdiği ilgiye
bakacak olursak önümüzdeki 5
yıl içinde bu rakamı yakalayabilmeyi hedefliyoruz” dedi.
Türkiye’nin 9 ilinden 206 markanın katıldığı fuar, çok sayıda
yerli ve yabancı ziyaretçiyi
ağırladı.
3
*Basit olmalı
*Sürekli veya sürekliye yakın bir aydınlatma idealdir
*7 günlük yaşa kadar 23 saat aydınlık 1 saat karanlık uygulanmalı
*7 günlük yaştan itibaren 4-6 saat
karanlık uygulanmalı
Broilerde sürekli yapılan genetik seçim, zamanla daha fazla canlı ağırlık
ve yem dönüşüm oranında iyileşme
ile sonuçlandı. Ancak, hızlandırılmış
büyüme oranları ile ilişkili olarak vücut boşluğunda artan yağ depolanması, metabolik hastalıkların yüksek
oranda görülmeye başlaması, görsel
anomaliler, iskelet bozuklukları ve
dolaşım sorunları dahil olmak üzere
birçok istenmeyen özellikleri daha
yoğun olarak ortaya çıkardı. Bu sorunların yanı sıra oluşan mali zararlar, ilgili sorunları en aza indirerek
verimliliği en üst düzeye çıkaracak
yönetim tekniklerine ilginin artmasına yol açtı.
Kanatlı üretiminde ışık önemli bir
parametredir. Mevcut durumda,
aydınlatma programlarının oldukça
fazla, çeşitli (dalga boyu, şiddeti ve
süresi) ve kümes hayvanı üreticilerinin her birinin kendine has özelliklerde cihazları ve kümes hayvanlarına uygulanabilirliği sorun teşkil
etmektedir. Broiler verimliliğini ve
sağlığını etkileyen, ışıklandırma
süresindeki potansiyel değişim oldukça fazla sorgulanmaktadır. Bazı
aydınlatma programları, broiler
gelişimini yavaşlatarak, erken dö-
Emin Gök
4
AYDINLATMA
nemde hayvanın kas kütlesindeki yığılmanın önüne geçmek ve fizyolojik
olgunluğa ulaşmasına izin vermek gibi
amaçlar taşımaktadır. Bu derlemenin
amacı, broiler üretimi için aydınlatma
programı araştırmalarını güncellemek
ve gelecekteki ışıklandırma araştırmalarına yön vermektir.
AYDINLATMA ŞİDDETİ: Broiler davranışları, ışık yoğunluğundan şiddetli
etkilenir. Genellikle, parlak ışık aktivite artışı ile gagalamayı teşvik ederek
kanibalizme yol açabilirken, düşük yoğunluklardaki ışık saldırgan eylemleri
kontrol edebilir. Üreticiler, modern
elektronik sistemleri kullanarak, büyütme sırasında kısa süreler için ışık
yoğunluğunu arttırmak suretiyle piliçlerin egzersiz yapmasını sağlayarak,
iskelet sistemi ve metabolik bozuklukları azaltmaya çalışmaktadır.
IŞIK SÜRESİ: Aydınlatma süresi, yani
foto periyod, broiler performansını
etkileyen ışığın ikinci önemli yönüdür.
Işık yönetimi ile ilgili araştırmaların
çoğu, bu faktör üzerinde odaklanmıştır. Farklı ışık süresi rejimleri uygulanmış ve yıllar boyunca test edilmiştir.
Tavuk ve piliçler için en uygun aydınlatma süresi programını tanımlamak
için yapılan girişimler, hayvan yaşına
büyük ölçüde bağlıdır. Ancak, bugüne
kadarki sonuçlar, en az 4 saat kesintisiz karanlık dönemin verilmesi gerektiğini göstermiştir; ancak uyku gereksinimleri büyüme döneminin belli
kısımlarında daha yüksek olabilir.
Bigadiç’de bulunan 55 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle bu
ayın başarılı üreticileri arasında
yer aldı. Kendilerini tebrik eder,
başarılarının devamını dileriz.
Yaş
(gün)
0-7
8-28
29-Kesim
Işık
Işık Süresi
Yoğunluğu (A=Işık, K=Karanlık)
(lux)
(Broiler)
30-40
10-15
3-5
23.0A: 1.0K
20.0A: 4.0K
23.0 A: 1.0K
KARANLIK: Broiler aydınlatma programları, bir dizi karanlık şeklinde
karakterize edilebilir ve karanlık dönemler her 24 saat döngüsünde yer
almaktadır. Araştırma, broiler gelişimi
ve sağlığı için karanlığın önemli olduğunu göstermiştir.
IŞIK RENGİ: Renk, ışığın üçüncü önemli yönüdür. Işığın değişik dalga boyları,
broiler performansına değişken etki
gösterir. Floresan lambaların yaygın
olarak kullanılan türlerinden hiçbiri, kayda değer miktarda ultraviyole
A ışığı yaymaz (UVA, 320-400 nm).
Gün ışığı içinde, 400 ile 700 nm dalga boyları arasında nispeten eşit bir
dağılım vardır. Kanatlılar, gözleri (retinal foto reseptörler) ve beyinde ışığa
duyarlı hücreler (Ekstra retinal foto
reseptörler) aracılığıyla ışığı algılarlar.
Kırmızı ışık tüy gagalama ve yamyamlığı artırırken; Mavi ışığın, kanatlılar
üzerinde sakinleştirici bir etkisi vardır.
Mavi-yeşil ışık tavuk büyümesini uyarırken; Turuncu-kırmızı ışık üremeyi
uyarmaktadır. Farklı dalga boylarında
ışığın, retina üzerinde farklı uyarıcı etkileri vardır ve büyüme ve gelişmeyi
etkileyecek davranış değişikliklerine
neden olabilir.
Bigadiç’de bulunan 85 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle bu
ayın başarılı üreticileri arasında
yer aldı. Kendilerini kutlar, başarılı
çalışmalarının devamını dileriz.
Emin Bay
Acılı Tavuk Köfte
Hazırlanışı:
Piliç göğüs etini kıyma haline getirin. Kıyma
haline gelmiş tavuk, ezilmiş sarımsak, acı toz
kırmızı biber, tuz ve karabiberi derin bir kabın
içerisinde karıştırın. Elinizle şekil verin. Önce
un, sonra çırpılmış yumurta ve son olarak galeta ununa bulayın. Kızgın yağda kızartıp, servis edin.
Malzemeler:
1 paket Keskinoğlu Piliç Göğüs Eti
2 adet Keskinoğlu Yumurta
1 çay bardağı un
1 çay bardağı galeta unu
1 çay kaşığı toz kırmızı biber
2 diş sarımsak
Tuz, Karabiber
Ravika Zeytinyağı
Ege Otları Salatası
Hazırlanışı:
Malzemeler:
100 g cibes otu
100 g hindiba otu
100 g şevket-i bostan otu
100 g turp otu
2 adet havuç
3 adet domates
2 adet soğan
2 diş sarımsak
1 kahve fincanı pirinç
½ bardak portakal suyu
4 yemek kaşığı Ravika zeytinyağı
1 bardak su
Tuz
Bir tencere, hindiba, cibes, şevketi bostan ve turp otlarını haşlayın. Ayrı bir tavada zeytinyağını
kızdırın ve doğramış olduğunuz
soğanları 5 dakika soteleyip
içine sarımsak, rendelenmiş
havuç ve pirinci de ilave edip
pirinçler kavruluncaya kadar
karıştırmaya devam edin. Pirinçler kavrulunca içine doğranmış domates ve portakal
suyunu da ilave edip 15 dakika orta ateşte pişirin. Pişen
karışımı haşlanmış otlarla
birlikte geniş bir kaba alıp
üzerine zeytinyağını gezdirip
servis edin.
5
Zift
“Aslında oturup da planladığımız bir müzik tarzı yok
diyebiliriz. Biz en baştan beri
içimizden geldiği gibi müzik
yapmaya çalışıyoruz.”
Öncelikle biraz müzik grubunuzdan bahseder misiniz?
Zift 90’lı yılların başında İstanbul’da
kuruldu. İlk başlarda İstanbul’daki
mekanlarda cover parçaları çaldık.
Daha sonra bir dönem hepimiz
kendi yolumuza gittik, bazılarımız
yurt dışına yerleşti. 2000’li yılların
ortalarında tekrar bir araya geldiğimizde artık olgunlaştığımızı ve
bir albüm yapmamız gerektiğini
gördük. Cantek Batur (vokal), Olay
Andaç (gitar), İlker Göçmen (bas
gitar) ve Barış Samir (davul)‘dan
oluşan ekibimize klavyecimiz Yavuz
Yurtgüder’in katılmasıyla kadromuz
son halini aldı.
Grup üyelerinin biraraya geliş
hikayesini anlatır mısınız?
Biraraya gelişimiz epey eski bir
hikaye. Cantek ile Barış lise arkadaşı. Lisede kurdukları gruba, İlker
6
ve Olay’ın katılışı ise üniversite
yıllarına denk geliyor.
Hedeflediginiz müzik tarzı nedir
ve bunu uygulayabiliyor musunuz?
Aslında oturup da planladığımız
bir müzik tarzı yok diyebiliriz. Biz
en baştan beri içimizden geldiği
gibi müzik yapmaya çalışıyoruz.
Daha sonra yaptıklarımızı dinlediğimizde ise genel bir karakter
olduğunu görüyoruz. Bu bizim
içimizden gelen, samimi bir müzik.
Tasarlanmış, yapay bir ürün değil
ortaya çıkan.
Bugüne kadar gerçekleşen projeleriniz içerisinde size en çok keyif
veren hangisiydi?
Şu ana kadar bir albümümüz yayınlandı, şu anda ikinci albüm üzerinde çalışıyoruz. Diğer taraftan biz
sanki canlı performanslarda daha
çok kendimizi buluyoruz. Bize en
çok keyif veren projeler de kalabalık seyirci topluluğu önünde
çaldığımız konserler diyebiliriz.
Gerçekleşmekte olan ve planladığınız projeleriniz hakkında bilgi
verir misiniz?
Bahsettiğimiz gibi yeni albümümüz üzerine çalışmalarımız
sürüyor. Bu sefer işi biraz daha
ağırdan alıyoruz.
Grup üyeleri müzik haricinde
nelerle uğraşıyor?
Hepimizin müzik dışında işleri
var, maalesef Türkiye’de sadece
müzik yaparak yaşamak çok zor.
Örneğin Yavuz ve Barış kurumsal
dünyada çalışan profesyoneller.
İlker çevirmenlik yapıyor. Cantek’in yazılım üreten bir şirketi
var. Olay ise müzik aletleri ithalatı
yapıyor.
Grup üyelerinin mutfakla araları
nasıl?
Bu konu aramızda sık sık atıştığımız bir konu, iyi ki sordunuz. Hepimiz farklı yerlerden geldiğimiz
için farklı zevklerimiz var. Örneğin
İlker tam bir Adana’lı olarak
kebap kültürünün temsilcisi.
Cantek sağlığına çok dikkat ettiği
için her türlü organik yemeklerle arası çok iyi diyebiliriz. Olay
biraz gurme mutfağına meraklı.
Barış’ı ise her gün sokaklardaki
pilav arabalarının ve midyecilerinin yanında görebilirsiniz. Zevkler bu kadar farklı olunca da bir
araya geldiğimizde hiç birimiz
mutfağa girmiyor doğal olarak.
“Biz canlı performanslarda daha
çok kendimizi buluyoruz. Bize en
çok keyif veren projeler de kalabalık seyirci topluluğu önünde çaldığımız konserler diyebiliriz.”
Yemek için tercih ettiğiniz mekanlar var mıdır?
Bu soruyu Barış’a sorarsak bizi
mutlaka bir pilavcıya götürecektir. Ama şaka bir kenara, bir
araya geldiğimizde en sık yaptığımız şey bir ocak başına gitmek
oluyor. İlker bu konuda bize yol
gösteriyor.
Keskinoğlu hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Her türlü gıda ürünlerinde
markaya büyük önem veriyoruz,
Keskinoğlu güvendiğimiz bir
marka olduğu için her zaman ilk
tercihlerimiz arasında yer alıyor.
7
SEDEF HASTALIĞI
Sedef hastalığı, her yaşta ortaya çıkabilen ve sık görülen kronik seyirli bir deri hastalığıdır. Toplumda her yüz kişiden ikisinde sedef hastalığı bulunur. Hastalık sıklıkla, deride zemini
kırmızı, üzeri kalın grimsi-beyaz parlak pullanan plakalarla
kendisini gösterir. Toplumumuzda sedef hastalığı, deride beyaz lekelerin oluşumuyla seyreden vitiligo (ala) hastalığıyla
karıştırılmaktadır. Ancak bu iki hastalık birbirinden tamamen farklıdır ve sedef hastalığının, derideki melanosit adlı
pigment hücrelerinin ölmesi sonucu oluşan vitiligo ile hiçbir
ilgisi yoktur.
Sedef Hastalığı Neden Oluşur ?
Sedef Hastalığının nedeni bilinmemektedir. Hastalık bir deri
hastalığı olmakla beraber aslında bağışıklık sistemi tarafından oluşturulmaktadır. Günümüzde hastalığın oluşma nedeni konusundaki kabul gören görüş şu şekildedir:
Bazı ilaçlar, çeşitli bakteri ve virüsler, derinin tahrişi veya
güneş yanıkları sonucu açığa çıkan proteinler bağışıklık sistemimizin önemli elemanları olan akyuvarları uyarmaktadır.
Bu durumda aktifleşerek tepki veren akyuvarların ürettiği
çeşitli maddeler epidermis denilen üstderi tabakası hücrelerinin aşırı çoğalmasına ve deri damarlarının genişlemesine
neden olmaktadır. Bunun sonucunda normalden 4-8 kat fazla deri hücresi oluşmaktadır. Aşırı hücre üremesi nedeniyle
üstderi hücreleri normal biçimde olgunlaşıp atılamamakta
ve deride kızarma pullanma oluşmaktadır.
Sedef hastalığı uzun süreli; çoğu zaman yaşam boyu sürebilen bir hastalıktır. Hastalık, her hastada farklı ve kişiye özgü
bir seyir göstermektedir. Bir başka deyişle her hastanın sedefi farklıdır. Bazı hastalarda az sayıda plaka oluşur ve hiçbir
zaman artmaz. Hastaların % 70’inde hastalık bu şekilde bölgesel ve hafif olarak kalır ve yayılmaz. Bazen hastalık hafif
olarak başlar ve zamanla dağılır. Her üç hastadan birinde bu
şekilde yayılmış ve daha şiddetli sedef görülür.
Sedef hastalığı, zaman zaman alevlenme ve yatışma dönemleriyle gider. Alevlenmeye neden olan etkenler; ruhsal stres,
ağız-boğaz bölgesinin bazı enfeksiyonları, birtakım ilaçlar,
derinin tahriş edilmesi ve kontrolsüz yoğun güneş ışığına
maruz kalmamalıdır.
SEDEF HASTALIĞININ TEDAVİSİ
Sedef Hastalığının tedavisinde amaç hastalığın belirtileri
olabildiğince yok etmek veya azaltmak, hastalığın neden
olabileceği dahili sorunları önlemek ve yarattığı psikolojik
rahatsızlığı gidermektir. Bu amaçla kullanılan birçok farklı
yöntem vardır. Ayrıca hastalık üzerinde yoğun araştırmaların yürütüldüğü ve sürekli yeni tedavilerin geliştirildiği bir
hastalıktır. Mevcut tedavi yöntemleri hastalığı kökten yok
edemese de belirtileri etkili bir şekilde azaltabilir ya da kaybedebilirler.
Tedavi kararı verirken hastalığın şiddeti, yaygınlığı, hastanın
yaşam kalitesine olan etkisi ve kişinin genel sağlığıyla ilgili
özellikler göz önünde bulundurulur. Hastalık hafif ve bölgesel olduğunda sürülen ilaçlar kullanılır. Hastalık daha yaygın
veya şiddetli ise ya da sürülen ilaçlara yanıtsızsa ultraviyole
tedavisi (PUVA, Dar Bant UVB, Excimer Lazer/Işık) uygulanabilir. Bu tedavilerin yetersiz kaldığı durumlarda ağızdan
alınan, iğne ya da serum şeklinde verilen tedaviler uygulanabilir.
Kaynak: İnternet
8
ESKİ BİR LETONYA MASALI
“Çok eski zamanlardan birinde kötü bir âdet varmış. Yaşlılar artık iyice ihtiyarlayıp iş yapamaz duruma geldiklerinde ormana götürülür, orada yırtıcı hayvanlara bırakılırmış.
Böylece zaten az olan yiyeceklerin, çalışan gençlere yetmesi sağlanmaya çalışılırmış. İhtiyarları belli bir yaştan
sonra evde tutmak yasak olduğundan kimse yaşlı anne
babasını evde gizleyemez, komşusu görüp ihbar edecek
diye korkarmış.
İşte bir gün yaşlılardan birini oğlu ormana götürüp bırakmak istemiş. Kış mevsimiymiş. İhtiyar, oğul ve küçük torun
beraberce ormana gitmişler. İhtiyarı bırakmış dönüyorlarmış ki, küçük torun oyuncak kızağını dedesinin yanında
unuttuğunu fark etmiş. Babasına dönüp almalarını söylemiş. Babası umursamayınca da : “Kızağımı almalıyım, yoksa sen yaşlandığında seni neyle ormana götürüp bırakacağım” demiş. Oğul o an anlamış ki, ihtiyar babasının kaderi,
yaşlandığında kendi kaderi de olacak. Dönüp babasının
ellerini çözmüş. Alıp eve geri getirmiş. Samanlıkta saklayıp
her gün ona gizlice yemek vermeye başlamış.
Bir süre sonra köyde hayvanlar arasında bir hastalık yayılmış. Hayvanlar birbiri arkasından ölüyormuş. İhtiyar oğluna şöyle demiş: “Hastaları iyilerden ayır. Onlara şu, şu
otlardan ilaç hazırla. Sağlıklılara da şöyle şöyle yap.’’ Oğlan
ihtiyar babasının dediklerini yapmış. Gerçekten de onun
hayvanları arasında ölüm azalmış. Çoğu kurtulmuş.
Bayram geldiğinde her sene olduğu gibi, o sene de köy
halkı kurbanlar kesmeye başlamış. İhtiyar oğluna şu öğüdü
vermiş: “Köyde hayvan çok azaldı. Senin de fazla hayvanın
yok. Bu sene kurban kesme.” Gerçekten de bir iki ay içinde
bütün köy tarlalarda çalıştırılacak hayvan sıkıntısı çekmeye
başlamış. Ama ihtiyarın öğüdünü dinleyen gencin hayvanı
varmış.
İlkbahara doğru köyde artık ekmek yapacak tahıl bile kalmamış. Ama asıl sorun, tohumluk olarak kullanabilecek
kadar bile tahıl olmamasıymış. Tarlaya ne serpeceklerini,
gelecek senenin mahsülünü nasıl hazırlayacaklarını bilemiyorlarmış. İhtiyar bu konuda da oğluna öğüt vermiş:
“Yavrum, ahırın çatısı samanla doldurulmuştur. Onları çıkar, yeniden döv. Oradan tohumluk buğday çıkarabilirsin.”
Oğlan, ihtiyar babasının dediği gibi yapmış. Köyde tohumluğu olan tek aile onlar olmuş. Bütün köy halkı bu gencin
büyücü olduğunu düşünmeye başlamış. Öyle ya, herkesin
işi kötü giderken, bu evde garip bir şekilde kötülüklere bir
çare bulunuyormuş. Evi gözlemeye başlamışlar.
Sonunda da gerçek anlaşılmış, ihtiyar babanın hala yaşadığı ortaya çıkmış. Köylüler genci krala şikayet etmiş. Kral
önce yasalarını hiçe sayan gence kızmış. Ama olup bitenleri dinledikten sonra iyi ve yerinde bir öğüdün çok şeyi
değiştirebileceğini kabul edip, ihtiyarlarla ilgili yeni bir kanun çıkarmış.
“Bundan böyle çocuklar, anne ve babalarına yaşlılıklarında
bakacaklar. Onların gönlünü hoş tutacaklar. Çünkü onların
hayat deneyimlerinden her zaman için öğrenebilecekleri
şeyler var.”
Kaynak: İnternet
Aşkı Bulunca
Hesap
Recep, elinde bir listeyle bakkal Necati’ye gider:
– Bakkal amca: kilosu 7 liradan 8 kilo şeker, 5 liradan
9 kilo pirinç, 8 liradan 10 kilo un kaç lira eder? Bakkal
Necati şaşkınlıkla cevap verir:
– Senin söylediğin fiyatlardan satmıyoruz şekeri, pirinci, unu. Bir de sen o kadar ağır yükü nasıl götüreceksin ki demiş. Recep cevap vermiş :
– Sen ağırlıklarına bakma Necati amca, fiyatlarının
toplamını söyle. Bu benim matematik ödevim.
Trendeki Kız
Yazar:
Paula Hawkins
Sayfa Sayısı:
360
Basım Yeri:
İstanbul
Yayım Yılı:
2015
Yönetmen:
Lulu Wang
Oyuncular:
Jack Huston,
Brit Marling,
Lambert Wilson,
Alexander Fehling,
Tom Schilling,
Nikolai Kinski
Tür:
Komedi, Dram,
Duygusal
Süre: 94 Dakika
Yapım: 2015
Bir yanlış anlama sonucu, eserleri eskisi kadar ilgi görmeyen bir ressam olan Liam Price’ın öldüğü ile ilgili dedikodular çıkar. Bu haberle eserlerin satışlarının patladığını gören Liam, gerçeği söylemek yerine “Liam’ın erkek
kardeşi” kimliğinde hayatını sürdürmeye karar verir. Fakat
intihar eden ressam hikâyesini ilgi çekici bulan güzel gazeteci McKenzie, Liam’ın peşine düşecek; aşk ikisinin de
planlarını alt üst edinceye kadar oyun devam edecektir.
Rachel her gün aynı trene binip aynı çifti izliyordu.
Çiftin başına gelenleri bütün ülke duyduktan sonra, hayatlarına dâhil olmaya karar verdi. Nefesleri
kesen bir roman. En dikkatli okurlar bile, Hawkins
olayları teker teker açığa çıkarıp, aşkın ve takıntının
şiddetle olan kaçınılmaz bağını ortaya koyarken şaşırmaktan kendilerini alamayacaklar. Trendeki Kız,
her şeyi anladığınızı düşündüğünüz an sizi farklı bir
sürprizle karşılıyor.
9
Keskinoğlu, Sosyal Medyada Kampanyalarına ve Etkinliklerine Devam Ediyor
17
211
10
Yanlış Bilinen Doğrular
11

Benzer belgeler

Mayıs - Keskinoğlu

Mayıs - Keskinoğlu *7 günlük yaşa kadar 23 saat aydınlık 1 saat karanlık uygulanmalı *7 günlük yaştan itibaren 4-6 saat karanlık uygulanmalı Broilerde sürekli yapılan genetik seçim, zamanla daha fazla canlı ağırlık v...

Detaylı

Mart - Keskinoğlu

Mart - Keskinoğlu Üretim” olan kongre hakkında değerlendirmelerde bulunan yönetim kurulu üyemiz Esin Keskinoğlu Onaran: “Bu organizas-

Detaylı