pdf - Yusuf ileri YMM

Transkript

pdf - Yusuf ileri YMM
YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK
VE DENETİM TİC. LTD. ŞTİ.
Dr. Yusuf İLERİ
Haliç Üniversitesi
Dünya Gazetesi - 09.05.2003
MALİYE OKULU
Tarih boyunca neden bazı ülkeler güç kazanırken bazıları güç kaybetmektedir? Bu
soru, tarihi anlamak açısından olduğu kadar, yeni bir yüzyılın ilk yıllarına girmiş olan ve yeni
bir savaşın eşiğindeki günümüz dünyasını anlamak açısından da ilgi çekicidir. Çünkü
geçmişteki büyük imparatorluklar nasıl serpilip gelişmiş ve çökmüşlerse, günümüzün ve
yarının imparatorlukları da onlar gibi yükselip çökeceklerdir. Uluslar, ekonomik güç ve
eğitim arasındaki kritik ilişki üzerinde durup, bu ilişkinin yükseliş ve çöküşlerine olan etkisini
araştırıp, eğitim sistemlerini; ekonomik, toplumsal ve askeri çıkarlarına göre
ayarlamaktadırlar. Esasen eğitim politikaları, devlet ve ekonomi konusu geniş bir alan. Bu
yazıda bu kavram ve yapılara ana hatlarıyla değinerek, mesleki okullara bu kapsamda Maliye
okuluna duyulan ihtiyaca değinmeye çalışacağım.
Temel bir vatandaşlık hakkı olan eğitime, sadece ekonomik yönden değil; toplumun
politik ve kültürel yönlerden gelişmesi için de hayati derecede ihtiyaç vardır. Ne var ki eğitim
sistemi ve okulların, ekonominin ihtiyacı olan işgücü yetiştirme işlevi o kadar kök salmış bir
algılamadır ki, eğitimin diğer işlevlerini geride bırakır. Türkiye Cumhuriyeti'nin de
kuruluşunda kalkınmayı ve sanayileşmeyi hedef alan iktisat ve buna yönelik eğitim
politikaları vardır. İşte Maliye Okulu da, ulusal ekonomi ile ulusal eğitimin bu
buluşma/örtüşme döneminde açılmıştır. Bu dönemde Türkiye, nüfusuna göre dünyanın en
büyük parasız eğitim dizgesini kuran ülkelerden olmuştur. Öyle ki TÜSES bünyesinde
gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, Türkiye bütçesinden eğitime ayrılan pay, 1972 yılına
gelindiğinde gelişmekte olan ülkeler ve orta gelirli ülkeler ortalamasından yüksek iken; tarım
ve sanayiinin tasfiye edilerek, borçlanmanın vergiye tercih edildiği ve Maliye okullarının
kapandığı 1990'1i yıllara doğru, orta gelirli ülkeler ortalamasının altına inmiştir. Bir ülkenin
ekonomik geleceği ve ekonomik gücü öbür güçlerinin de anahtarıdır. Ancak ekonomide
belirli amaçları gerçekleştirebilmek için nüfusun hem niceliği hem de niteliği yönünde güçlü
olması; okul sistemi, teknik enstitüleri ve üniversitelerinin devlet örgütüne, bankacılık
sistemine, kurulan fabrikalara ve tarıma istenen elemanları gerekli sayıda ve yeterli nitelikte
yetiştirmesine bağlıdır.
Ne var ki bugün ki eğitim sistemimiz ve okul yapımız, Türkiye'nin karşılaştığı
güçlükleri yenmeye yeterli değildir. Lise ve üniversite eğitiminin önemli bir bölümü, hazır
bilgiyi ezberleyen diplomalı ancak elinden pek bir iş gelmeyen bir dizi diplomalı işsiz
yaratmaktadır. Günümüz okul sisteminin en önemli eksiklerinden biri de toplumsal hayatta,
tarım ve sanayide yani üretim ve paylaşım ile gerçek yaşamdan yaşadığı kopukluktur. Ülkede
herkes doktor, avukat, mühendis, işletmeci ve iktisatçı olmak ya da yapılmak istenmektedir.
Öyle ki sanki ülkenin bu sayılan mesleklere servis yapacak teknik ve ara elemanlara ve bu
sayılan meslekler dışında başkaca mesleklere ihtiyacı yokmuş gibi neredeyse teknik ve ara
eleman yetiştiren bütün mesleki okullar kapatılmıştır. Oysa gelişmiş ülkeler, devlet ve üretim
Darülaceze Caddesi No:33 Bilaş İş Merkezi B Blok K.3 No:43 Okmeydanı - İstanbul Tel:(0212) 210 55 88–210 00 33
(pbx) Fax:(0212) 210 60 30 E-Mail: [email protected] Web site: www.ileriymm.com
YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK
VE DENETİM TİC. LTD. ŞTİ.
sistemleri ile doğrudan ilişkili eleman yetiştiren; meslek, teknik ve sanat okulları yoluyla
kalkınmışlardır.
Maliye Okulu, başta Maliye Bakanlığı olmak üzere ekonomik ve mali alanının
ihtiyaçlarına uygun nitelikte eleman ve ara yönetici yetiştirmek amacıyla yatılı olarak Maliye
Bakanlığının bünyesinde kurulmuş, bir meslek okuludur. Okulun kurulduğu 1924 döneminin
özellikleri, açılışına gününe Maliye Bakanının katılımı ve Başbakanın ziyaretleri okula verilen
önemi ortaya koymaktadır. Maliye okulunu kuranlar; köy çocuklarını devletin ve ekonominin
hizmetine sunmayı amaçlar iken, köylüyü karanlıktan kurtarmayı da amaçlamış ve bunun için
de uyandırıcı bir eğitim uygulamasına girişmişlerdi. Devlete en ucuza mal olan eğitim
sistemini planlamış ve gerçekleştirmişlerdi. Bu bağlamda Maliye okulları, ulusal bağımsızlık
ilkesinin ayrılmaz bir parçası olarak eğitimde ve ekonomide bağımsızlığın gerçek örneği
oldular. Bu okul, kendisine atfedilen bu önemin ve üstlendiği fonksiyonların bilincinde olarak
yetiştirdiği ve ülkenin dört bir yanına gönderdiği kadrolarla; Türkiye Cumhuriyeti’nin
kuruluşuna harç koymuş, bu ülkenin ekonomik ve sosyal düzeninin yeniden üretilmesi
sürecinde etkin rol almış; cumhuriyetin gelişme ve büyümesine katkı sağlamış ve bu dönemde
üstlendiği işlevleri başarıyla yerine getirmiştir.
Okulun müfredatı; esas olarak ve başta Vergi Teorisi, Vergi Politikaları, Vergi Usul Hukuku
ve istisnasız bütün maddi vergi yasaları, Vergi Daireleri İşlem Yönergesi, Bütçe ve
Hazırlanması, Muhasebe-i Umumiye Kanunu, Harcırah Kanunu, Devlet İhale Kanunu, Milli
Emlak Mevzuatı(devlete ait taşınır ve taşınmaz malların idaresi), Emekli Sandığı Kanunu gibi
mali yasalar olmak üzere genel muhasebe (bir bakıma bugünkü tek düzen hesap sistemi) ve
devlet muhasebesi derslerinden oluşmaktaydı. İktisadi düşünce (ve genel olarak mikro, makro
iktisat), hukukun temel kavramları (ve Anayasa, İdari Yargı Hukuku, Ceza Hukuku, Borçlar,
Miras, Ticaret ile Şirketler Hukukunun genel hükümleri), Devlet Memurları Kanunu, o zaman
ki ismiyle Maliye Vekalet’i Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun keza bu okuldaki mesleki
eğitimin önemli ve tamamlayıcı bir unsurunu oluşturmaktaydı. Lise eğitimi veren diğer
okullarla ortak dersler ise; Türkçe ve matematik olmak üzere coğrafya, tarih, beden eğitimi ve
yabancı dil derslerinden oluşmaktaydı. Okulun eğitim kadrosuna gelince; mesleki ders
hocaları Maliye Bakanlığı’nın genel müdür, genel müdür yardımcıları, daire başkanları, teftiş
kurulu başkan ve yardımcıları ve diğer maliye müfettişleri, keza başta hesap uzmanı kurulu
başkan ve yardımcıları olmak üzere hesap uzmanlarından müteşekkil bir kadrodan oluşan
konularını gerçekten de en iyi bilen bu ülkenin iyi yetişmiş ve tecrübeli maliyecilerinden
oluşmaktaydı. Bu denli nitelikli bir mesleki eğitimin daha orta eğitim döneminde yani 16
yaşlarında iken verildiğine ve bu eğitimi alanların okulun bitiminde hemen sonra en az altı yıl
boyunca Maliye Bakanlığı’nda zorunlu hizmete tabii tutuldukları dikkate alınırsa, okuldaki
eğitimin ne kadar etkili ve yararlı bir şekilde ete ve kemiğe büründüğü çok daha iyi anlaşılmış
olunacaktır. Bu yönleriyle bakıldığında bu okulları Köy Enstitülerine benzetmek mümkündür.
İşte okul mezunları bu meslek eğitimin sonucu olarak Türkiye’nin vergi gelirlerini toplamada
ve vergi incelemelerinde görev almışlar, Türkiye bütçelerinin hazırlanmasında etkin
olmuşlardır. Özel sektörde; özellikle küçük ve orta boy işletmelerin yapılanmalarında yararlı
roller almışlardır. Bir Danıştay başkanının ifadesiyle, ta İtiraz ve Temyiz komisyonlarından
başlayarak Danıştay dahil Türkiye’de vergi yargısı oluşumunun ve sisteminin temel
aktörleridirler. Haciz ve ipotek altına alınmak istendiğimiz bu süreçte, bu nitelikli mesleki
eğitimi bütün yönleri -seçkin yönetici ve değerli eğitim kadrosu- ile beraber daha geniş bir
Darülaceze Caddesi No:33 Bilaş İş Merkezi B Blok K.3 No:43 Okmeydanı - İstanbul Tel:(0212) 210 55 88–210 00 33
(pbx) Fax:(0212) 210 60 30 E-Mail: [email protected] Web site: www.ileriymm.com
YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK
VE DENETİM TİC. LTD. ŞTİ.
şekilde incelenmesi ve bir an evvel ülke ekonomisi ve eğitimine tekrar kazandırılması
yaşamsaldır.
Peki ama şimdi ne oldu da ülkenin sosyal dokusuna ve ekonomik yapısına uygun, bu yapıyla
bütünleşmiş olan ülkenin kuruluş ve gelişme dönemine son derece yararlı hizmetler sunan, bu
okullar kapatılmaktadır? Ve okulun son dönemlerdeki yaklaşık üç yüz mezununun halen
atamasının yapılmamasını; ülkemizin kaynak kaybı ve yetiştirdiği değerlerinin en önemlisi
olan ve en çok ihtiyaç duyulan yetişmiş insanı heba etmesi dışında bir olguyla açıklamak
mümkün müdür? Herhalde reel ekonomi makro ekonomik reformların ağırlığı altında
parçalanıp, oldukça istikrarsız bir mali sistemle bütünleşirken, bu okullara ihtiyaç kalmadığı
düşünülmektedir. Üstelik reform söylemi altında hukuksallıktan uzaklaşmış, sistemsizliğe ve
istikrarsızlığa dönüştürülmüş bir mali mevzuatın uygulamada olduğu bir süreçte. Vergi
yasaları dahil olmak üzere ekonomik ve mali alanla ilgili mevzuat anarşik bir kurguyla parça
bütün ilişkisi kurulmadan sık sık değiştiği için devletin denetimi imkansız hale gelmiş iken.
Öyle ki konusu hiç önemli değil; bütçe, eğitim, orman veya maden olabilir: herhangi bir
yasada hiç ilgisi ve tutarlılığı olmadığı halde bir mali yüke ve vergi hükmüne rastlamak
mümkünken. Bu aşamada bütün diğer gelişmiş ülkelerde olduğu gibi -ve esasen ülkemizin
“tarımda dünyada kendi kendine yeter olabilen yedi ülkeden biri” haline geldiği ve
sanayileşme çabaları içinde olduğu planlı dönemlerde uygulandığı şekilde- hazineyi tekrar
içine alan, bütçe dışı fonların tasfiyesiyle bütçe birliğini sağlamış ve nihayet bütün bu işler
için kendisine teknik ve ara eleman sağlayacak olan Maliye okulunu da kapsayan güçlü bir
Maliye Bakanlığına duyulan ihtiyaç ortadayken. Mesleki eğitimin ancak ulusal dilde
verileceği; gelir dağılımının ise, yoksul kesimlerin aleyhine bozulduğu için yatılı olmasına
daha fazla ihtiyaç varken...
Türkiye, eğitimsizliğin yada ulusal ekonomiden kopuk eğitim sisteminin yarattığı sorunlar
nedeniyle bir uçuruma doğru hızla sürüklenmektedir. Ülkenin sanayii ve tarımını yeniden
inşası ve bozulan dengelerinin kurulması ekseninde, sanat ve yaşamsal çalışmalarını
yaratmaya; bugün ki eğitimin gücü yetmeyeceği için, AKP’nin seçim bildirgesinde önem
vereceğini ifade ettiği, mesleki ve teknik eğitime Maliye okullarını açarak başlaması ve bu
okulları kurumsallaştırması doğru bir başlangıç olacaktır.
Darülaceze Caddesi No:33 Bilaş İş Merkezi B Blok K.3 No:43 Okmeydanı - İstanbul Tel:(0212) 210 55 88–210 00 33
(pbx) Fax:(0212) 210 60 30 E-Mail: [email protected] Web site: www.ileriymm.com