0711 - Yemek.Name

Transkript

0711 - Yemek.Name
.
Yemek Nâme
AYLIK YEMEK KÜLTÜRÜ DERGİSİ
KASIM 2007
SOĞUK GÜNLERİN SICAK DOSTU
ÇORBALAR
ANNECİM BUGÜN
BANA NE PİŞİRDİN?
ÖĞRETMENLER GÜNÜ
KURABİYESİ
BİR SİNEMA FİLMİNİN
SERÜVENİ
RÖPORTAJ: ÖZGE
SAMANCI
AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI
YOĞURT KÜLTÜRÜ
ATEŞİN PİŞİRDİĞİ
BALIK TARİFLERİ
YEMEK SANATI
BAKLAGİLLER
GÜLNAME
YEMEK
FOTOĞRAFÇILIĞI
ALTIN ORAN
2 Yemek.Nâme
Yemek.Nâme’d
Editörden
Okuyuculardan
Yeni bir şeyler...
GülName
Kapak Konusu: Çorbalar
Şehriye Çorbası
Toyga Çorbası
Sütlü Mercimek Çorbası
Çorbalar için Milföy Kruton
Öğretmenler Günü Kurabiyesi
Ateşin Pişirdiği
Sütlü İrmik Helvası
Annecim Bugün Bana Ne Pişirdin?
Borç Çorbası
Mutfaklopedi: Tarçın
Tarçınlı Kurabiye
Röportaj: Özge Samancı
Bir Sinema Filminin Serüveni
Baklagiller
5
8
10
12
14
16
18
20
22
24
30
36
38
41
46
48
50
64
74
d e N e l e r Va r ?
Humus
Fava
Kısır
Fasülyeli Krik Krak (Biscotti)
Yemek Fotoğrafçılığı: Altın Oran
Minik Şeyler
İncirli ve Tarçınlı Kekcikler
Fındıklı Minik Kurabiyeler
Franjipan Tartolet
Kitap: Yoğurt Kültürü
Püf Noktaları
Sağlık Köşesi: Ağız ve Diş Sağlığı
Işıl Işıl Menüler
Balık Çorbası
Patates Salatası
Kağıtta Lüfer
Fırında Tahin Helvası
Yemek Sanatı
Yemek.Nâme 3
76
78
80
82
84
88
92
94
98
100
103
104
111
112
114
116
118
120
Kolay bulunsun diye yemek
tariflerini raptiyeledik.
4 Yemek.Nâme
YAZILAR
BURÇİN BİRDANE
HTTP://BURCININDENEMELERI.BLOGSPOT.COM
CEYLAN AYIK
HTTP://CEYLANAYIK.BLOGSPOT.COM
DEVLETŞAH A. ÖZCAN
HTTP://WWW.DEVLETSAH.COM
GÖKHAN YORGANCIGİL
HTTP://WWW.SIFIRDEDIGIMDE.COM
IŞIL IŞIK GÜLSAÇ
HTTP://POLILERMUTFAKTA.BLOGSPOT.COM
IŞIL SÖZER
HTTP://WWW.HANIMIS.COM
İPEK HATİPOĞLU BİÇER
HTTP://ACEMIASHCI.BLOGSPOT.COM
MELİKE TÜRKÂN BAĞLI
HTTP://GORUNMEZKENTLER.WORDPRESS.COM
MÜGE HÜNER
HTTP://HUNERLIBAYANLAR.BLOGSPOT.COM
YAŞAR BAYTAK
İLLÜSTRASYON
BENGİ GENÇER
HTTP://BENGIDIYORUM.BLOGSPOT.COM
FOTOĞRAFLAR
BURÇİN BİRDANE
CEM VEDAT IŞIK
HTTP://WWW.ISIK.NET
CEYLAN AYIK
DEVLETŞAH A. ÖZCAN
HTTP://FLICKR.COM/PHOTOS/DEVLETSAH
IŞIL SÖZER
İPEK HATİPOĞLU BİÇER
SİNAN HÜNER
TASARIM
BARIŞ ÖZCAN
İLETİŞİM
B I L G I @ Y E M E K . N A M E
EDİTÖRDEN
Yemek.Nâme 5
Kasım sayımızdan herkese merhaba;
Geçen yıl hasret kaldığımız yağmurlar yüzünü
göstermeye başladı. Havalar iyice serinledi. İşten eve
döndüğümüzde bir kase sıcak çorba arar olduk. Bu sayımızda birbirinden güzel çorbalar bulacaksınız.
Çorbaların dışında yine sonbahar ve kış aylarının
en sevilen yiyecekleri bakliyatlar Müge’nin kaleminden
sizlerle olacak. Ramazan ayı içinde başlayan balık mevsimi fiyatların biraz da düşmesiyle iyice hareketlendi.
Işıl Işıl Menülerde bu ay nefis bir balık ziyafeti var. İnsanı
mutlu eden minik şeyler Işıl’ın yorumuyla sizlerle olacak. İpek bu sayıda bizlere zevkli sofralar için değişik
yemek takımları oluşturdu... Melike yine o güzel üslubuyla ateşin pişirdiklerini anlatıyor. Öğretmeler günü
hediyesini hazırlamak için Burçin ile mutfağa girip kurabiye yapmaya ne dersiniz? Kurabiyeler pişe dursun
Özge Samancı röportajı ile tarihin sayfalarında yemeğe
çıkıyoruz. Gülname yeni maceralarıyla bu sayıda da bizimle beraber... 2 Kasım’da vizyona girecek “Sıfır Dediğimde” filminin yönetmeni Gökhan Yorgancıgil Yemek.
Nâme için filmin hikayesini yazdı.
Tüm Yemek.Nâme ekibi adına paylaşarak öğrenmenin keyfini yaşayacağınız bir kasım ayı diliyorum.
YE
Nİ
SA
YI
YA
YI
NL
AN
DI
.H
AB
ER
İN
İZ
OL
SU
N!
Ab
on
ele
re
Öz
el
6 Yemek.Nâme
Yemek.Nâme dergisine ücretsiz abone
olun, yeni sayıyı ilk siz indirin! Sadece
aşağıdaki duyuru grubuna üye olmanız
yeterli. Üye olarak diğer sürprizlerden de
ilk siz haberdar olacaksınız!
ÜCRETSİZ ABONE OLMAK İÇİN HEMEN TIKLAYIN!
http://groups.google.com/group/yemek-name
Yemek.Nâme 7
Yemek.Nâme
OKUYUCULARI
NE YER, NE
İÇER BİLİYOR
MUSUNUZ?
Biz de bilmiyoruz. Ama öğrenmek
istiyoruz. Gelin hep beraber
yemek.name/anket
adresindeki sorulardan birkaçına
cevap verip birbirimizi daha
yakından tanıyalım. Haydi tıklayın!
8 Yemek.Nâme
o k u y u
• Merhaba devletşah dergiyi nefes
almadan okuyup bitirdim resimler
harika tarifler keza öyle.Konular röpörtaj çok ama çok emek var çok
teşekkür ediyoruz.Piyasadaki dergilerden çok daha güzel seni tanıdığım içinmi acaba okurken bile
sıcaklığını hissediyorum..
ÖZLEMHAN
Ekim 2007 sayısı için
okuyucularımızdan
gelen yorumları sizlerle paylaşıyoruz. Siz
de Kasım 2007 sayısı
hakkındaki yorumlarınızı aşağıdaki
adreste bizimle
paylaşabilirsiniz.
http://yemek.name/kasim-2007
• Çok keyifli bir o kadar da başarılı bir çalışma olduğu daha kapk
resminden belli;) Sizleri yürekten
tebrik ediyorum. Başarılarınız daim
olsun…
HÜLYA
• Günaydın,
Saat 08:11.
Bir Ekim…
Dergi çıkmış..
Kapağında kokusunu buralardan
hayal edebildiğim simit resmi var.
Henüz dergim inme aşamasında
bu yüzden sadece kapağı ile idare
ediyorum :)
Bol simitli günler dilerim.
BURCU
• Merhaba,
“Mikrodalga fırında neler yapabilirim” diye bir araştırma yaparken
Yemek.Nâme 9
u c u l a r d a n
sizin sitenize rastladım. Bu kadar
detaylı hassas hazırlanmış bir siteye, yemekname dergisine emeği
geçen ekibe başarılar dilerim.
DİLEK
• Merhaba Devletşah ve Yemek.Name’de
emeği
geçen
herkes,öncelikle yine tebrik etmek
istiyorum her bir sayfasını keyifle
okuduğum derginiz mükemmel
olmuş yine. Şimdilik sadece bir göz
atayım dediğim dergi bir baktım
bitmiş bile. Ellerinize yüreğinize
sağlık. Sevgilerimle.
NAZİFE
• Öncelikle bekleyen dervişin de
erdiği gibi muradıma erdim. Hedefim ilk sıralarda indirebilmekti ama
uyukladığım için 130 küsürüncü
bir sırada indirdim. Hem de tam 18
dakikada :) Her sayfa çok özenle hazırlanmış bu kez de. Fotoğrafların
netliği insanı dehşete, hayranlığa
ve açlığa sürüklüyor :) Sanki susamlar monitörü sallasam kucağıma
dökülecek gibi… Emeği geçen her
yazara-çizere-fotoğrafçıya
kendi
adıma teşekkür ederim.
DNZ
• Sevgili Devletşah,
Sana ve emeği geçen tüm komşularımıza yürekten bir ‘aferin’ diyorum.
Bence piyasada yıllardır yayınlanan
dergilerden fazlası var eksiği yok
(aman duymasınlar). Ellerinize sağlık.
TİJEN İNALTONG
• Sevgili Devletşah,
Dergi çok hoş olmuş.Sizler bu dergileri çıkarmaya başladığınızdan
beri ben dergi almaz oldum. Sana
ve emeği geçen tüm arkadaşlara
teşekkürler. Sevgilerle..
DAMAK TAD
• Devletşah,seni bütün kalbimle
kutluyorum. Ellerin dert görmesin.
Benim çocuklar ve torunlar yanımdaydı.Onları yeni gönderdim ve
bugun ilk defa bilgisayarımı açtım.
Tekrar tekrar kutluyorum.En yakın
takipcinim.Sevgi ve selamlarımı
yolluyorum.
FATMA GENCEREN
• Bu sayı oldukça güzel olmuş bence, hele Oktay Usta’yla röportaj, bir
yemek dergisi için röportajda son
nokta…
MELİHA
10 Yemek.Nâme
Ülker Kellogg’s K-Bar
Türkiye K-Bar ile tahıl gevreği barları ile tanıştı. İçinde meyvelerin lezzeti, tahıl gevreğinin
hafifliği var. Sadece 90 kalori olması da cabası...
Şimdilik vişneli ve şeftalilisi var.
Lifalif Zengin Meyveli Müsli
Diyet yapanların diyetlerinde yer alan süt veya
yoğurtlara ekleyebilecekleri ETİ Lifalif Meyveli,
günlük lif ihtiyacının karşılanmasında oldukça
önemli bir katkı sağlıyor.
Sade Organik Ürünlerden şimdi de organik
yumurta. Organik bakliyat, salça ve meyvelerden
sonra yumurta ile segmentlerini genişletiyorlar.
Yeşil Elma programının sevilen aşçısı Oktay
Usta’nın 3. kitabı Çay Saati çıktı. Kitapta hamur
işlerinden, tatlılara, keklerden, kurabiyelere,
böreklerden salatalara birçok tarif var.
Yemek.Nâme 11
Kadınlar
Ne İster?
Siz biliyorsanız şanslısınız demektir.
Hemen [email protected]
adresine bir e-posta gönderin.
Kadınların isteyeceği ürünlerinizi bu
sayfalarda gösterelim.
12 Yemek.Nâme
Yemek.Nâme 13
14 Yemek.Nâme
ÇORBALAR
Buz gibi havalarda içimiz
titrediğinde, hasta yatağında
aklımıza ilk gelen yemektir çorba.
Kimisi bir öğünü tek başına doldurabilecek kadar besleyicidir.
Kimisi yazın bile aranılır. Yemek
olan herşeyden çorba yapılabilir.
Yemeklerde kullanılamayacak parçalar ziyan olmasın diye çorbalara
katılır. Yine bir gün önceden kalan
pilavların en güzel değerlendirilme
şeklidir çorba...
Un ve yağ ile bir meyane
hazırladıktan sonra gerisi size
kalmış. İçine ister patates atın
ister mısır. Ya da çocuklarınıza
yediremediğiniz brokoliyi,
ıspanağı...
Sofraya gelirken çorbalar da
allanıp pullanır. Bazen rendelenmiş
kaşar peyniriyle, bazen kızdırılmış
tereyağıyla, bazen de sabah
kızartılıp kalan ekmekle süslenir. Ya
da bizim yaptığımız gibi milföyden
krutonlarla süslenebilir.
Havaların soğumaya başladığı
battaniyelere sarınıp ısınmaya
çalıştığımız bugünlerde bir kase çorbayla içinizi ısıtmayı ihmal etmeyin.
Yemek.Nâme 15
16 Yemek.Nâme
ŞEHRİYE ÇORBASI
MALZEMELER
20
DAKİKA
6
KİŞİLİK
3 adet domates
1 tatlı kaşığı salça
1,5 yemek kaşığı sıvıyağ
1 litre su
1/2 neskafe fincanı şehriye
tuz
4 adet kereviz yaprağı
HAZIRLANIŞI
1. Sıvıyağı ve salçayı kavuruyoruz.
2. Domatesleri robottan geçirip tencereye ekliyoruz.
3. Domatesler kaynayana kadar pişiriyoruz.
4. Kaynar su ilave edip, 1-2 taşım daha kaynatıyoruz.
5. Şehriyeyi ve kereviz yapraklarını ekliyoruz.
6. Şehriyeler pişince tuzunu ilave edip servis yapıyoruz.
Yemek.Nâme 17
18 Yemek.Nâme
Yemek.Nâme 19
TOYGA ÇORBASI
(YOĞURTLU YARMA ÇORBASI)
1
SAAT
8
KİŞİLİK
MALZEMELER
1 su bardağı yarma (buğday),
1 su bardağı yoğurt,
1 adet yumurta,
1 çay bardağı un,
1,5 litre süt,
2 yemek kaşığı tereyağı,
nane
kırmızı biber
tuz
HAZIRLANIŞI
1. Buğdayı bir gece önce suda bekletiyoruz.
2. Suda bekleyen buğdayı yumuşayıncaya kadar
haşlıyoruz.
3. Un, yoğurt, yumurta ve sütü iyice çırpıp, karıştırarak
kaynatıyoruz.
4. Haşladığımız yarmayı ve tuzu ilave ediyoruz.
5. Kıvam alana kadar kaynatıyoruz.
6. Bir tavada tereyağını kızdırıp, kırmızı biber ve naneyi yakıyoruz.
7. Çorbanın üzerine hazırladığımız sosu dökerek servis ediyoruz.
20 Yemek.Nâme
SÜTLÜ MERCİMEK
ÇORBASI
30
DAKİKA
4
KİŞİLİK
MALZEMELER
1/ 2 su bardağı kırmızı mercimek
1 adet iri soğan
1 yemek kaşığı domates salçası
1 su bardağı süt
1 yemek kaşığı un
2 su bardağı su
Zeytinyağı
Tuz- karabiber- kırmızı pulbiber
HAZIRLANIŞI
1. Tencerenin dibini kaplayacak kadar zeytinyağı
koyun.
2. İri doğranmış soğanları kavurun.
3. Unu ve salçayı ekleyip kokusu çıkana dek kavurmaya devam edin.
4. Mercimek, su ve baharatları da ekleyip pişmeye
bırakın.
5. Ateşten almadan 5 dakika önce sütü ekleyin.
6. Pişen çorbayı blenderdan geçirip servis edin.
Yemek.Nâme 21
22 Yemek.Nâme
10
DAKİKA
4
KİŞİLİK
ÇORBALAR
İÇİN
MİLFÖY
KRUTON
MALZEMELER
2 yaprak milföy hamuru
Sıvıyağ
Yemek.Nâme 23
HAZIRLANIŞI
1. Milföy hamurlarını küçük karelere bölün.
2. Kızgın yağda kabarıp kızarıncaya kadar pişirin.
24 Yemek.Nâme
ÖĞRETMENLER
GÜNÜ KURABİYESİ
YAZI VE FOTOĞRAFLAR:
BURÇİN BİRDANE
24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN!
BİREY OLDUĞUMUZU İLK HİSSETMEYE BAŞLADIĞIMIZ DÖNEMDE, YERİ GELDİĞİNDE AİLEMİZDEN
DAHA ÇOK BİZLERE DESTEK OLAN, YANIMIZDA
OLAN, BIKIP USANMADAN ÖĞRETEN VE ANLATAN
ÖĞRETMENLERİMİZE ARMAĞAN EDİLEN BU GÜZEL
GÜNDE, İÇİNE SEVGİMİZİ KATARAK ÇOCUKLARIMIZLA BİRLİKTE HAZIRLAYACAĞIMIZ LEZZETLİ VE ŞIK
SUNUMLU AYNI ZAMANDA EKONOMİK AÇIDAN DA
BİZLERİ ZORLAMAYACAK BU KURABİYELER ÖĞRETMENLERİMİZ İÇİN GÜZEL VE ANLAMLI BİR HEDİYE
OLACAKTIR.
Yemek.Nâme 25
26 Yemek.Nâme
ADIM ADIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ KURABİYESİ
MALZEMELER
1 adet yumurta
150 gram pudra şekeri
150 gram tereyağı (oda sıcaklığında, küp küp parçalanmış)
2 yemek kaşığı portakal suyu
3 su bardağı un
100 gram toz antep fıstığı
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı karbonat
Yemek.Nâme 27
Süslemek için 100
gram kırmızı renkli şeker
hamuru,100 gram bitter
çikolata, renkli minik
şekerlemele ve balı
hazırlayın.
1
Toz antep fıstığı hariç
malzemelerin tamamı ile hamurumuzu
yoğuruyoruz.
2
Toz fıstığımızı da
ilave ederek hamurla
bütünleştiriyoruz.
3
Rahat çalışabilmek
için hamurumuzu streç film ile
sararak 15 dakika
buzdolabında dinlendiriyoruz.
4
28 Yemek.Nâme
5
Buzdolabından çıkardığımız hamurumuzu un serpilmiş tezgahta yaklaşık
1cm kalınlığında açıyoruz.
6
Açtığımız hamur bitinceye kadar kurabiye
kalıbı ile istediğimiz
şekilde kesiyoruz.
7
Kestiğimiz kurabiye
hamurlarını yağlı kağıt
serilmiş fırın tepsisine
yerleştirerek önceden ısıttığımız 160 derece fırında
10 dakika pişiriyoruz. Fazla
kalırsa rengi değişeceği
için bu süreyi iyi ayarlamamız gerekiyor.
8
Kurabiyelerimiz pişerken
bir miktar nişasta serptiğimiz tezgahımızda şeker hamurunu mümkün olduğunca ince açıyoruz. Kurabiye
kalıbının ortasındaki kalbe
denk gelmesi açısından
aynı kalıbın orta kısmı ile
kalp şekillerini çıkartıyoruz.
Yemek.Nâme 29
Kalp şeker hamurlarını tel
ızgara üzerinde soğuttuğumuz kurabiyelerin orta
kısımlarına çok az bal
sürerek yapıştırıyoruz.
9
Benmari usulü erttiğimiz
bitter çikolatamızı yağlı
kağıttan oluşturduğumuz
sıkma torbasına koyarak
kurabiyelerin etrafına ince
çizgi çekiyoruz. Böylece
lezzetli olan kurabiyelerimiz çikolata ilavesi ile
daha da tatlanmış oluyor.
10
Çikolatalar donuncaya kadar kurabiyeleri serin bir ortamda
muhafaza ediyoruz.
11
Son olarak kurabiyelerimizi özenle kutuya
yerleştirip öğretmenlerimize hediye
ediyoruz.
12
Ateşin P
30 Yemek.Nâme
YAZI: MELİKE TÜRKÂN BAĞLI
Pişirdiği
Yemek.Nâme 31
FOTOĞRAFLAR: DEVLETŞAH
32 Yemek.Nâme
Yedi-sekiz yıl kadar önce
Amerika’da geçirdiğim aşağı yukarı bir yıllık süre içinde, memleketime ait hiçbir yiyecek maddesinin eksikliğini çok duyduğumu
hatırlamıyorum. Evet, arkadaşlarımla konuştuğumuzda ya da yazıştığımızda “Çok özledim pırasayı” diyordum, “Ah bir sucuk olsa
da yesek!” diyordum”; diyordum
ama gerçekten de hiçbir yemek
için deli divâne bir özlem duymuyor, ölüp bitmiyordum. Öte
yandan, alışmış da sayılmazdım
oranın her bir şeyine: “Frozen
yoghurt” dedikleri ne ekşi ne tatlı
olan dondurmamsı şeyi; tül gibi
beyaz, ince ve fazlaca yumuşak
olan ve bu yüzden de hiçbir zaman doygunluk hissi vermeyen
ekmekleri, bizim beyaz peynirimizin yanından bile geçemeyecek olduğu halde birtakım Türk
arkadaşların -çaresizlikten olsa
gerek- satın alıp yedikleri garip
kokulu “feta cheese”i sevmiyordum.
“Yoghurt” adı altında satılan her
türlü süt ürününü denemiş, en
yağlısından en yağsızına kadar
tatmış ve istediğim yoğurdu bulamayacağıma kanaat getirerek
bu nâfile çırpınıştan vazgeçmiştim. Kezâ, peynir konusundaki ısrarlarım da çabuk sönmüştü. Yeşil
zeytin meselesini İspanyol marka
“Goya” ile bir parça çözmüş gibiydim ama Türkiye’deyken bile
fazla pimpirikli ve titiz olduğum
siyah zeytin konusunda bir gelişme kaydedememiştim.
Buna mukabil, çarşıda pırasaya
benzeterek satın aldığım kereviz
sapını keşfetmiş olmaktan çok
memnundum. Minik muzlar ve
soyulmuş şekilde satılan minik
havuçlar, market alışverişlerimin
vazgeçilmeziydi. “Chocolate chip
cookie” (Çikolata parçalı kurabiye) yapmak için, hazır hamur alıp
çabucak mis kokulu kurabiyeler
pişirebiliyordum. Her yerde kolayca ve ucuza bulunabilen somon füme imkânı da beni gayet
memnun ediyordu.
Yine de bazı tatlara ilişkin arayışlar hiç sona ermiyordu. Bu
arayışların bir kısmı sadece tatla değil, lezzeti üreten sürecin
kendisiyle de bağlantılıydı. Türk
olan ev arkadaşımla bir gün helva yapmaya karar vermemiz de,
zannederim, bununla ilgiliydi.
Yemek.Nâme 33
HER ŞEY SANALLAŞIRKEN GERÇEK ATEŞE OLAN İHTİYACIMIZIN SONA ERDİĞİNİ KİM İDDİA EDEBİLİR?
MADDENİN TEMELİNDEKİ DÖRT UNSURDAN EN
İSYANKÂRININ SEYRİNE OLAN İŞTİYAKIMIZIN ORTADAN KALKTIĞINI?
34 Yemek.Nâme
Şimdi daha iyi fark ediyorum ki, o da ben de
helva meraklısı değildik. Ama bir evde helva
kavrulmasının, tıpkı çay demlenmesi gibi, evi
daha bir “ev” yapan şey olduğunun farkındaydık. Herhalde böyle bir sâikle olsa gerek,
Dallas’ta yaşayan bir arkadaştan târif aldıktan
ve şehrin Ortadoğu mutfağı malzemeleri için
başvurulan başlıca dükkânı olan Tangiers’dan
irmiği temin ettikten sonra helvayı yapmaya
başladık.
Helvayı yapmaya başladık, ama bir gariplik
vardı. Harareti istediğimiz gibi kontrol edemiyor, dolayısıyla irmiği tencerede çevirdiğimiz
halde, o bildiğimiz kıvamı ve ritmi yakalayamıyorduk. Sanki helva başka bir dilden konuşuyordu da biz anlayamıyorduk.
Bir anda problemin ocakla ilgili olabileceğini
fark ettik. Kullandığımız elektrikli ocak, ateşi
görünür kılan ocaklardan değildi; alevlerden
mahrumdu. Düzdü, ateşsizdi, heyecansızdı;
bize eşlik etmiyor, coşkumuza katılmıyordu.
Şekerin, yağın ve irmiğin birbirlerinin içine nüfuz edişinin cümbüşüne dair hiçbir şey söylemiyordu. Sıcağını içinde bir derin sır gibi değil,
hain bir gizli plan gibi saklıyordu. Târiflerimizin
ayrılmaz bir tâbiri olan “harlı” ateşi elektrikli
ocakta temin etmek mümkün değildi. Her şey
aynı olsa bile, ateş aynı ateş değildi. “Allah kabul etsin” kabilinden bir helvaydı yaptığımız…
Yoksa mavi alevleri görmeden hiç helva yapılır mıydı?
*****
Yemek.Nâme 35
Misafir olduğumuz bazı evlerde, kupanın içine
koyduğu suyu, mikrodalga fırında ısıtarak çay
için hazır hale getiren Amerikalıları hatırlıyorum. Ateş yüzü görmeyen suyun nasıl olup da
ısındığı bir yana, dilimi inandırsa bile gözlerimi
inandırmayan bu ısıtma sürecinin içim zevkini
tatminden nasıl da uzak olduğunu o gün bugün unutmadım. Ve yemeklerin sunuluşunda
olduğu gibi, yapılışında da sözkonusu olan ve
esasla ilişkisiz gibi görünen birtakım ayrıntıların lezzetin temellerini attığını...
*****
Her şey sanallaşırken gerçek ateşe olan ihtiyacımızın sona erdiğini kim iddia edebilir?
Maddenin temelindeki dört unsurdan en
isyankârının seyrine olan iştiyakımızın ortadan kalktığını?
Siz çocukken apartmanınızın bahçesinin bir
köşesine yerleşerek çalı çırpıyla ateş yakan kalaycıların, ateşin üzerinde kalayladıkları bakır
tencerelerde hemen o gün çilek reçeli kaynatan anneannenizin yaptığı reçelin üstüne reçel tanımıyor musunuz?
Bilin ki, o reçele lezzetini biraz da küçük bir çocuğun, bir tencerenin kalbinin ateş ve kalayla
nasıl da aydınlandığına şahit olmuş olması veriyor.
Ve o çocuk, o tencere parlarken kendi içinin
de pırıl pırıl parlayacağı günleri kendinden
habersiz olarak hayal ediyor…
36 Yemek.Nâme
Yemek.Nâme 37
SÜTLÜ İRMİK
HELVASI
20
DAKİKA
8
KİŞİLİK
MALZEMELER
2 su bardağı irmik
1,5 su bardağı şeker
1,5 su bardağı süt
2 su bardağı su
125 gram tereyağ
1 yemek kaşığı çam fıstığı
HAZIRLANIŞI
1. Yağı eritip irmiği ve fıstığı rengi dönene dek karıştırarak kısık ateşte kadar kavurun.
2. Suyu ve sütü kaynatın.
3. Kaynar su ve sütü kavrulup esmerleşen irmiğe
ekleyin.
4. Tencerenin kapağını kapatıp mümkün olduğunda
kısık ateşte suyunu çekmesini bekleyin.
5. Ocağı kapatıp suyunu çeken irmiğe şekeri ilave edip
karıştırın.
6. 10 dakika demlenmeye bırakın.
PÜF NOKTASI
Fıstıkların rengi döndüğünde irmik tam kıvamında
kavrulmuş olur.
Helvanın tane tane olmasını istiyorsanız iri taneli irmik
kullanın.
38 Yemek.Nâme
CEYLAN AYIK
Yemek.Nâme 39
Bu ay sizlere yaklaşan soğuk havalarla birlikte yeni haftalık menümüzü sunmak istiyoruz. Bununla
birlikte hem çocuklarınızın hem de
sizin içinizi ısıtacak bol vitaminli bir
çorba tarifi vermek istiyoruz.
Büyük oğlum 3 yaşını geçti ve
artık sofraya otururken “ Bugün
bana ne yaptın ? ” diye soruyor.
Ona menüyü söylediğimde, acaba beğenecek mi diye tepkisini
heyecanla bekliyorum. Beğenirse
mutlulukla yemeğini yiyor. Ama
yeni bir şey önüne koyarsak, mutlaka uzun uzun sorular soruyor,
“İçinde ne var, neden var, neden
bunu yaptın?…”
Kış menümüzden bazı
dipnotlar...
Yeni birşey sunarken mutlaka yanına çok sevdiği bir başka yemeği
koyuyorum. O zaman bu tanışma
anı daha kolay geçebiliyor.
Kremalı çorbalara krema yerine
labne koyarak hem lezzetini hem
de besleyiciliğini arttırmak, peynir
yemeyen çocuklara bu yöntemle
Menüdeki havuçlu, patatesli tavuk yemeği zor gibi gelse de değil. Bu yemekteki sebze ve tavuk
etini (genellikle kalçadan yapıyorum) minik minik doğruyor ve bol
domates, biraz ev yapımı biber
salçası, kekik ve nane ile tatlandırıyorum. Sonrası bildiğiniz gibi.
40 Yemek.Nâme
yedirmek de mümkün. Kremalı
olmayan, bezelye, domates çorbaları gibi çorbalar da labne ile
daha farklı bir lezzete kavuşuyor.
Brokoliyi ya da ıspanağı çocuğunuza yedirmeyi başaramazsanız
kremalı ya da labneli çorba ile
sunmayı deneyin. Tabii yanında
klasik yöntemlerden faydalanıp,
yeşil çorbaya “Sihirli yeşil güç kaynağı” çorbası ya da “Peter Pan”
çorbası, ya da “Spiderman, Batman, Actionman, Barbie, Bretz...”
yemeği isimlerini takabilirsiniz.
Balık köftesi balık sevmeyen çocuklar için iyi bir öneri. Dil balığı,
levrek ya da mezgit gibi tadı çok
yoğun olmayan balıkları kullanırsanız yemesi daha kolay gelebilir.
Bu nazlı arkadaşlar için bol sebzeli
balık çorbası da yine içine deniz
mahsullerini gizleyebileceğiniz
bir yöntem olabilir. İçine biraz
portakal suyu da katarsanız, hem
kokusu hem de tatlı bir çorbanız
olur.
kızarmış bir sunumu denemenizi
öneriyorum.
Son olarak yine hatırlatıyoruz ki
hazırladığımız bu menü sadece
size fikir vermek, ilham kaynağı
olmak içindir. Elbette çocuğunuz
için en sağlıklı, dengeli ve uygun
yemekleri yine siz ve doktorunuz
karar vereceksiniz.
Dünyanın bu tarafından
vitamin deposu bir çorba:
BORÇ
1.5 yıldır Bakü’de yaşıyoruz. Rus
kültürü halâ Azerbaycan’a çok hakim. Bu sayede birçok çeşidi olan
Borç çorbasını da ilk kaynaktan
öğrenmiş oldum.
Bu çorbayı özellikle hamileler ve
de lohusalara öneriyoruz. Ayrıca
blenderdan geçirip çocuklarınıza
haftalık bütün sebze ihtiyacını bir
kasede gidermiş gibi hissedebilirsiniz. Kız anneleri biraz krema
katarak pembeleştireceği bu çorKarnıbahar, brokoli gibi sebzeleri bayı “sihirli Barbie çorbası” diye
reddeden afacanlarımız için fırın- sunabilirler.
da, bir kat bol domatesli kıyma,
bir kat patates püresi ve en üste İşte bu ilaç niyetine içilecek çok
kaşar peyniri rendesi ile nar gibi zengin çorbanın tarifi.
Yemek.Nâme 41
Borç Çorbası
MALZEMELER
2 adet orta boy pancar, soyulup
rendelenmiş
1/2 kilo (orta boy) ince doğranmış lahana
2 diş sarımsak
1 demet maydonoz, ince doğranmış
1 adet orta boy patates
1 adet büyük havuç (temizlenip
rendelenmiş)
2 adet orta boy kuru soğan
2 adet defne yaprağı
2 adet orta boy domates
1 tatlı kaşığı biber salçası
1 tatlı kaşığı domates salçası
1 litre et suyu
HAZIRLANIŞI
1. Küp küp doğranmış patatesleri etsuyuna ekleyin ve kaynatmaya
başlayın.
2. Patatesler biraz haşlanınca, ince kıyılmış lahanayı, defne yaprağını,
maydonozun yarısını ekleyin.
3. Kısık ateşte hepsini kaynatın.
4. Başka bir geniş tencerede, ince doğranmış soğanı hafif pembeleşinceye kadar zeytinyağında kavurun.
5. Domates ve biber salçalarını ekleyip, kokusu çıkana kadar karıştırın.
6. Üzerine rendelenmiş ya da küçücük doğranmış domatesleri ilave
edin.
7. Domatesler kaynayınca rendelenmiş pancar ve havuçları tencereye atıp beş dakika kadar pişirin.
8. Diğer tarafta kaynayan lahanalı karışım pişmişse, pancarlı karışıma
ekleyip hep beraber bir kaç dakika kaynatın.
9. Altını kapattıktan sonra ezilmiş sarımsakla, kalan yarım demet
maydonozu ilave edin.
10. Servisten önce defne yaprağını içinden çıkartmayı unutmayın.
42 Yemek.Nâme
Yemek.Nâme 43
BORÇ ÇORBASI İLE İLGİLİ NOTLAR
Et suyunu gerdan/kemik alıp,
soğan-havuç-patates-sarımsakmaydonoz ile haşlıyarak evde
hazırlayabilirsiniz. Haftalık olarak
hazırlayacağınız et suyunuzu başka yemeklerde de kullanabilirsiniz.
Onların adeti değil ama bu çorba-
ya kereviz de çok yakışıyor!
Bir de tabii aslında çorbanın orjinalinde tereyağı kullanılıyor. Tercih
sizin.
Yine tabii kırmızı pul biber gibi
olmazsa-olmazları da süslemek
için ekleyebilirsiniz!
44 Yemek.Nâme
PAZARTESİ
SALI
ÇARŞAMBA
PERŞEMBE
CUMA
CUMARTESİ
PAZAR
Yemek.Nâme 45
ÖĞLE
AKŞAM
Havuç/patatesli tavuk yemeği +
arpa şehriye pilavı
Labneli bezelyeli patates çorbası +
lahana sarması + arpa şehriye pilavı
Fırında yumurtalı ıspanak + sebzeli
bulgur pilavı
Etli nohut + sebzeli bulgur pilavı
Kremalı brokoli çorbası + inegöl Köfte + kabak, patates ve havuçlu püre
Sebzeli balık buğlama + öğlenki
püre
Balık köftesi + mısırlı kuskus makarna
Borç Çorbası + mısırlı kuskus makarna
Kıymalı tarhana çorbası + peynirli/
ıspanaklı sigara böreği
Kıymalı karnıbahar + renkli makarna
Izgara balık + fırında krem peynirli/
tereyağlı patates
Cumartesi kaçamağı : Ev yapımı
hamburger (sebzeli köfteli)
İrmikli domates çorbası + tavuklu,
bezelyeli, havuçlu fırın makarna
Pazar kaçamağı : Sebzeli pizza
46 Yemek.Nâme
tarçın
MUTFAKLOPEDİ
Saleplerimizin, bozalarımızın, sütlaçlarımızın süsü olan tarçın tatlılarda kullanıldığı kadar yemeklerde de kullanılıyor. Bazıları çok
hoşlanırken bazıları yanına bile
yaklaşmıyor.
Özellikle Güney Asya’da yetiştirilen ve başlangıçta yine yaygın
olarak Güney Asya’da kullanılan
tarçın baharat yollarının açılmasıyla birlikte Avrupa’ya geldi. O
dönemde tarçın ticareti yapmak
zenginlik alameti sayılıyordu.
Tarçın Defnegiller familyasından
bir ağacın kabuğunun sıyrılması
ve kurutulması ile elde edilmektedir. Bu şekilde kullanılabildiği gibi,
öğütülüp toz haline getirilmiş hali
daha çok tercih edilmektedir.
tarçın, elmalı lezzetlerin ayrılmaz
parçasıdır. Et yemeklerinde ve
tavuk yemeklerinde de kullanımı
son yıllarda doğu - Hint mutfağının yaygınlaşması ile artmıştır.
Bazı kebap çeşitlerinde ve pilavlarda da kullanılmaktadır.
Yüksek miktarlarda demir, kalsiyum, c vitamini içeren tarçının
yenilmesinin dışında koklanmasının bile faydalı olduğu söylenilmektedir. Tarçın çayı, tarçınlı sakız
gibi ürünlerin kullanılması görsel
algıyı ve dikkati arttırır.
Tip 2 diyabet hastalarının tedavisinde kullanılmaktadır. Tarçın vasıtası ile kan şekeri kontrol altında
tutulabilmektedir.
Fazla tüketildiğinde baş dönmesi,
Genellikle tatlılarda kullanılan kalp çarpıntısı ve ishal yapabilir.
Yemek.Nâme 47
48 Yemek.Nâme
TARÇINLI KURABİYE
MALZEMELER
25
DAKİKA
20
ADET
60 gram margarin
1/3 su bardağı bal
2 yemek kaşığı esmer şeker
2 yemek kaşığı pudra şekeri
1+1/4 su bardağı un
1 paket kabartmatozu
3 tatlı kaşığı tarçın
HAZIRLANIŞI
1. Bal, şekerler ve margarini bir
tencerede kısık ateşte karıştırarak eritin.
2. Ilıklaşan ballı karışımın üzerine un, kabartmatozu ve tarçını
eleyin.
3. Hamuru iyice yoğurduktan
sonra yağlı kağıt üzerinde yarım
santimetre yüksekliğinde açın.
4. Ortası delik bir kalıpla şekilli
olarak kesin.
5. Önceden 220 dereceye ısıtılmış fırında 10 dakika pişirin.
Yemek.Nâme 49
NOTLAR
Kurabiyeleri fırından çıkartınca yağlı
kağıdın uçlarından tutarak tepsiden çıkartın. Yoksa tepsinin sıcaklığı ile pişmeye devam eder.
Eğer kurabiyeler bir tepsiye sığmazsa ve
ikinci sefer de aynı tepsiyi kullanacaksanız tepsiyi mutlaka soğutun. Mesela
soğuk suya tutabilirsiniz. Bu işlemi yapmazsanız ikinci pişirdiğiniz kurabiyelerin
tabanı yanar.
50 Yemek.Nâme
RÖPORTAJ
Evvel Zaman
İçinde Yemek
Murat Belge’nin Tarih Boyunca Yemek Kültürü kitabını okurken aklıma ilk gelen sorulardan birisi “Türkiye’de yemek tarihi üzerinde çalışan birisi var mıdır” olmuştu. Biraz
araştırınca bir iki kişiye rastladım. Bunlardan
birisi Özge Samancı’ydı. Özge hanımla yağmurlu bir ekim günü buluşup uzun uzun
sohbet ettik. Bu satırlara sığmayan
birçok tarihi gerçekten bahsettik.
O anlattıkça ben şaşırdım. Doğru bildiğimiz bazı şeylerin ne
kadar yanlış olduğunu
fark edince siz de şaşıracaksınız.
Yemek.Nâme 51
52 Yemek.Nâme
D- Bize kendinizden bahseder yordum. Bizim mutfağımız için
misiniz?
de yapılabileceğini düşündüm.
Yüksek lisansımda da bu konuyu
Ö- Boğaziçi Üniversitesi Tarih bö- inceledim. Arşivde çalışıp, saraya
lümünden mezun oldum. Daha alınan yiyecek içecek malzemelesonra Paris’te Ecole Des Hautes rini okudum.
Etudes en Sciences Socialess
(EHESS) Türk ve Osmanlı Araştır- D- Gastronomi ve Mutfak Samaları bölümünde, 19. Yüzyıl İstanbul Mutfak Kültürü alanında
doktora çalışmasına başladım. Şu
sıralar bitirmek üzereyim. Kuruluşundan bu yana Yeditepe Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak
Sanatları Bölümünde Öğretim
Görevlisiyim. İstanbul Food Workshop isimli küçük bir atölyemiz
var. Orada da dersler veriyorum.
D- Yemek tarihi konusuna nasıl
girdiniz?
Ö- Üniversite son sınıfta bitirme
ödevi olarak verilen konuya itiraz
edip, yemek kültürü ile uğraşmak
istediğimi söyledim. Hoca anlayışlı çıktı. Eski bir yemek kitabını
tercüme ederek işe başladım.
Makro tarihi mikro tarihin tamamlayacağına inandığım için böyle
bir istekte bulundum. Her şeyin
tarihi araştırılabilir. Avrupa’da yemek tarihinin araştırıldığını bili-
Yağmurlu bir İstanbul gününde
liklerine yaptığımız yolculuk o ka
geçtiğini farketmedik.
Yemek.Nâme 53
natları Bölmünde de tarih dersi Ö- Yemek kültürünü prehistorik
mi veriyorsunuz?
dönemden başlayıp bugüne kadar inceliyoruz. Yani toplayıcılık,
Ö- Evet. “Yemek Tarihi” dersi veri- avcılık, balıkçılıktan başlıyoruz.
yorum.
Daha sonra ilk medeniyetlere geçiyoruz. Sümerler ne yer içer. Eski
D- Neler anlatıyorsunuz? Dersle- Mısır’da nasıl besleniyorlardı. Çin,
riniz nasıl geçiyor?
Hint, Antik Yunan, Roma, Orta
çağ Avrupası, 17. yüzyıldan itibaren Fransız Mutfağı, Orta Doğu,
Arap, Selçuklu, Osmanlı’nın çeşitli
dönemlerindeki mutfaklarından
bahsediyoruz derslerde.
e Özge Hanım’la tarihin derin-
adar keyifliydi ki zamanın nasıl
D- Amerikan mutfağı diye bir şey
var mı?
Ö- Herkesin mutfağı vardır. Ama
dersimize girmiş değil. Çok yakın
çağ... Ama domates, patates, mısır, çikolata ile eski Aztek mutfağı
var. Zaten çocuklar en çok onlardan bahsederken şaşırıyor.
D- Nasıl yani? Neye şaşırıyorlar?
Ö- Eskiden domates, patates yoktu. “Fatih Sultan Mehmet - Kanuni Sultan Süleyman hiç patates,
domates yememişti” dediğimde
şaşırıyorlar. Bütün bu sebzeler
Amerika’nın keşfinden (MS. 1492)
çok sonra Avrupa’ya ve Osmanlı’ya
54 Yemek.Nâme
geliyor. Osmanlı’ya gelişi 19.yüzyılı buluyor. Mesela önce yeşil domates kullanılıyor. Sonraları kırmızı domates yaygınlaşıyor.
D- Halbuki biz domatesi Türk mutfağının vazgeçilmez
malzemesi sanırız.
Domatessiz, salçasız yemek düşünemiyorum bile.
G- Doğru bildiğimiz
yanlışlar. Günümüz
için bu doğrudur.
Domatessiz, salçasız Türk yemeği düşünülemez.
yazacaklar. O döneme ait reçeteler bulmaya çalışıyorlar şimdi. Tabi
burada önemli olan sofrayı kurup
fotoğrafını çektiklerinde o dönemde kullanılmayan hiçbirşeyin fotoğrafta olmaması.
Sofra düzeni nasıldır? Kadın erkek
birlikte mi yiyorlar?
Yerde mi masada
“Fatih Sultan
mı yiyorlar? Bu gibi
detayları istiyorum
Mehmet, Kaonlardan.
nuni Sultan
Süleyman
hiç patates,
D- Bunun onlara
ne faydası olacak?
Ö- Executive Şef
olduklarında birisi
domates
D- Sınavlarınız,
gelip onlara “oteödevleriniz nasıl
linizde antik Mısır
yememişti”
oluyor?
temalı bir yemek
daveti vereceğiz.
ÖSınavlarımız
Her şey o döneme
normal yazılı ya da
ait olsun istiyorum”
test oluyor. Ama
dediklerinde elbetödevler biraz daha
te araştırma fırsatdeğişik. Konuyu
ları olacak. Ama bu
kavrayabilecekleri birşeyler ve- işin mantığını, o dönemin şartlarıriyorum. Mesela bu dönem her nı kavramadan bu hazırlığı yapagrup tarihsel bir dönem mutfağı- mazlar.
nın sofrasını hazırlayacak. Bunları
Yemek.Nâme 55
56 Yemek.Nâme
D- Yaparlarsa nasıl olur?
Ö- Dijital saatli Malkoçoğlu gibi
olur.
D- Biraz İstanbul Food
Workshop’dan bahseder misiniz? Nasıl başladınız bu işe? Neler yapıyorsunuz?
Ö- İstanbul’a gelen yabancılara
yemek dersi veriyoruz. Yalnızca
Türk - Osmanlı Mutfağından bahsetmek maksadıyla yola çıktık. Aslında proje ortağım, kitabı da beraber yazdığım Sharon Croxford’a
ait. Osmanlı mutfağı üzerine çalıştığım için benden yardım istedi.
Balat’ta minik bir yer açtık. Kurslar
veriyoruz. Yalnızca yemek kursu
değil bizimkisi. Yemek kültürünü de anlatıyoruz. Mesela Mısır
Çarşısı gezilerimiz var.
D- Osmanlı mutfağında
saray mutfağı ile halk
mutfağı arasında fark
var mı?
Ö- Bence var. Hem niteliksel hem de niceliksel
farklar bunlar. Tabi halk da
İstanbul ve taşra diye ay-
rılmalı. Bu üç grup da birbirinden
farklı. Halk mutfağını pek bilemiyoruz. Kayıtlarda çok rastlanılmıyor. Ancak seyahatnamelerde biraz geçiyor. Yemek türleri birbirine
benziyor. Her ikisinde de pilav var.
Börek var. Helva, baklava vs.. Fakat bunlar halk içinde her gün bu
kadar çeşitli tüketilmiyor. Her gün
tatlı yapılmıyor.
Şeker pahalı
Yemek.Nâme 57
çünkü. Bir de kadayıf yapılıyor Ege’de zeytinyağı kültürü varken
ama, saray usûlü farklı, halk usûlü doğuda hayvancılığın yoğun olfarklı oluyor.
ması et yemeklerini zenginleştirmiş.
D- Laf arasında pilav dediniz.
Pilavın Türk Mutfağındaki yeri D- Ülkelenedir?
rin
sınırı
var
ama
İstanbul’a
Ö- Pilav mutfağımızda çok önem- yemeklerin
li bir yer tutuyormuş. Şimdiki gibi yok galiba.
gelen yabangarnitür değil ana yemek olarak
tek başına servis ediliyormuş. 19. ÖEvet.
cılara yemek
yüzyılda hep son yemek olarak Çok doğru.
pilav servis ediliyor. Yanında hoşaf Yemek gibi
dersi veriyoile birlikte.
çok temel
bir ihtiyaç
ruz. Yalnızca
D- Annem hep hoşafla ya da zer- bile çok podeyle tek başına pilav yer.
litik amaçTürk - Osmanlarla, siyasi
Ö- Evet. Saray mutfağında servis amaçlarla
lı Mutfağından
şekli budur. Pilavın yanında tatlı kullanılıyor.
mutlaka olur. Yine de halk saray Aslında yebahsetmek
mutfağı arasındaki ayrıma rağ- m e k l e r i
men İmparatorluğun sınırlarının coğrafyalamaksadıyla
e n
geniş olduğu dö- ra göre sınıfnemlerde bile, landırmak
yola çıktık.
belli başlı ye- daha doğmek türleri ül- ru. Akdeniz
kenin her yerin- m u t f a ğ ı
de bulunurdu. Tabi gibi. Çünkü
o dönemki ulaşım şe- ortak ürünkilleri düşünülecek olur- ler benzer şekillerde her mutfaksa birçok yemek yöreseldi. ta yapılıyor. Biz bir isim veriyoruz,
58 Yemek.Nâme
İLGİNÇ BİLGİLER
Çatal bıçak Sultan II.
Mahmut zamanında 19.yüzyılda girmiş
kültürümüze. Ondan
önce Türk kültüründe
kaşık var. Fransa’da da
18.yüzyılda yaygınlaşmış.
İlk olarak 18.yüzyıl sonlarında yeşil domates
Osmanlı’da kullanılmaya başlanıyor. Kırmızı
domates, salça çok
sonraları kullanılmaya
başlanıyor.
Taze fasulye de 19.
yüzyılda Türk Mutfağına
girmiş.
Nohut Mezopotamya’da
ilk ehlileştirilip, ekilip
biçilen bakliyatlardan
birisi. MÖ. 7000’den bu
yana tüketiliyor.
onlar başka bir isim veriyor.
D- Evet. Çok doğru. İki ay önce
Ratatouille filmine istinaden yemeğini yapmıştım. Bizim türlünün
bir başka çeşidiydi. O şekilde kesin
Ege’de bir köyde de yapılıyordur.
Şimdi Fransız yemeği midir? Türk
yemeği midir?
Ö- Akdeniz yemeğidir. Doğrusu
böyle olmalı. Köken orjin aramak
çok doğru değil. Yemek kültürünün
sınırları yok. Yemeğin coğrafyası
var. Yemek kültürel anlamda en kolay alış verişi olan şeydir. Beğenince
yapıyorsunuz. Tabi bazı malzemelerin orjinleri bellidir. O zaman şüphe
kalmaz.
D- Yunanlıların baklavayı sahiplenmeye çalışmaları bana oldukça abes geliyor. 500 yıla yakın
Osmanlı himayesinde kaldıktan
sonra bu tatlının kendilerinin olduğunu iddia etmeleri çok garip.
Üstelik Avrupa’da benzer niteliklerde bir tatlı da yok. Baklavanın
orjini belli midir?
Ö- Göz göre göre yanlış yapılıyor.
Görülmeyen bir savaş var. Bu kadar masum bir konu nelere sahne
Yemek.Nâme 59
olabiliyor. Mesela internette girip
“baklavanın tarihi” diye aradığınızda Asurlular çıkıyor. Ne alâka?
Asur mutfağı hakkında neredeyse hiçbir şey bilinmiyor. Tabletler okunmuş bile değil. Charles
Perry’nin yazdığı bir makale vardır:
“Baklava Türk tatlısıdır.” Makalede
Orta Asya’daki yufka tekniğinden
esinlenilerek, çok katlısının yapılmış olabileceğinden bahsediliyor.
Orta Doğu mutfağına bakıyorsunuz helva, kadayıf var ama baklava yok. Demek ki bu Anadolu’da
çıkmış bir şey.
D- Türk mutfağı dünyada ne kadar tanınıyor?
Ö- Tanınmıyor. Biz kendi içimizde
her ne kadar “Türk mutfağı dünyanın en büyük 3 mutfağından
biridir” desek de malesef bilinmiyor.
Orada yaşadığım zaman daha
çok fark ettim bunu. Evet, döner
büfeleri var ama bunu Fransızların damak tadına adapte ederek
satıyorlar. Ve bir fast food ürünü.
Çoğu yerde de başka isimlerle
satılıyor. Mantının Turkish Raviolli
olarak satılması gibi. Türk lokumu,
baklava ve Türk kahvesi biliniyor.
Tek tek bireysel çabalarla Türk
mutfağının tanıtılması da zor.
Gerçi önemli ama yetersiz. Daha
sistematik şeyler yapılmalı.
Gerçi güzel şeyler de oluyor.
Amerika’da Memphis’de bu sene
Türk yılı ilan edilmiş. Bir hafta
müddetince Türk Mutfağı tanıtılacakmış. Musa Dağdeviren
(Çiya’nın aşçısı) oraya davet edildi
mesela. Ben de gideceğim. Merak var. Özellikle Amerika’da. Ama
Avrupa’da bu çok yok.
D- Türk Tarihinde oryantalizim
D- Bir mutfak dışarıda nasıl tanı- olduğu gibi mutfağında da var
nır?
mı? Yani biz kendi tarihimizi batılılıardan öğrenme gafletindeÖ- Profesyonel Türk aşçıların ya da yiz. Yemeklerimizi de onlardan
restorantların, elçiliklerin girişim- mı öğreniyoruz?
leri ile açılacak lokantalarla tanınır.
Galiba en çok Londra’da tanınıyor. Ö- Bazı yerlerde Humus’u Lübnan
Fransa’da kesinlikle tanınmıyor. yemeği olarak görüyoruz. Hal-
60 Yemek.Nâme
Özge Samancı ve Sharon
Croxford’un birlikte kaleme aldıkları
“XIX. Yüzyıl İstanbul Mutfağı” kitabı
Türkçe ve İngilizce
olarak yayınlandı.
Yemek.Nâme 61
62 Yemek.Nâme
buki nohut ilk Mezopotamya’da
ehlileştirilmiş. Tarihi çok eski. Orta
doğu’dan oraya gitmiş olması
gerekir. Biz onların yemeği gibi
davranıyoruz. Piyasadaki birçok
Osmanlı mutfağı kitabı yabancılar tarafından yazılmış. Ben de bir
yabancıyla çalışıyorum. Ama benden bu konuda destek istedi. Bu
konuda bizim daha çok inceleme
yapmamız lazım. Tarifleri standartlaştırmakta geç kalmışız.
da buluştuk. Çok önemli bir konu.
Ölçüleri doğru verip, düzgün anlatıldığında hiçbir reçete şaşmaz.
Ancak malzeme değişikiliklerini
de bildirmek kaydıyla. Un yoğunluğu gibi.
D- “19. Yüzyıl’da İstanbul Mutfağı” isimli kitabınızdan da bahseder misiniz?
Ö- O yüzyılda yazılmış yemek kitaplarından seçilmiş tarifler var
D- Türk Mutfağında tariflerin içinde. Türkçe baskısında tariflerin
kaybolmasının bir sebebi de orijinallerine de yer verdik.
bence ölçüler galiba... Kulak memesi kıvamı, aldığı kadar...
D- Siz yemek kitaplarında neye
dikkat edersiniz?
Ö- Bu konuda en iyi çalışmayı Kız
Meslek Liseleri yapmış. İlk kurul- Ö- Ben fotoğraf pek aramam.
dukları yıllarda tarifleri bardakla, Ama çoğu kişi fotoğrafönemli dikaşıkla kayıt altına almışlar. Her- yor. Ben tarifin gerçekten uygulakesin evinde bulunacak bir şeyle nabilir olup olmadığına bakarım.
yapmılar. Ama bu yabancılar için Yazılan mantıklı mıdır, ona bakafarklı anlamlar ifade ediyor. Biz rım. Kendi kitabımda da ona dikfincan dediğimizde yabancının kat ettim zaten. Doğru anlatıma,
aklına kocaman bir şey geliyor. uygulanabilirliğe.
Halbuki biz minik Türk kahvesi
fincanını kast ediyoruz. Kitap ça- D- Vakit ayırdığınız için çok telışmasında biz en çok bu konu- şekkür ederim.
da takıldık. Sharon elinde cuplar,
table spoonlar. Ben göz kararı... En Ö- Benim için bir keyifti. Saatin
sonunda ölçelim gibi orta nokta- nasıl geçtiğini anlamadım.
Yemek.Nâme 63
64 Yemek.Nâme
BİR SİNEMA
FİLMİNİN
SERÜVENİ
gökhan yorgancıgil
SIFIR DEDİĞİMDE filminin yönetmeni
Her şey anlatacak bir hikayenizin olmasıyla başlar derler. Bizim de bir hikayemiz vardı. Yıllar önce yaşanmış, kahramanları belirsiz, yeri ve zamanı belirsiz.
Üstelik de yarım bir öykü. En heyecanlı
yerinde yarım kalmış bir öykü.
Yemek.Nâme 65
66 Yemek.Nâme
H
er şey anlatacak bir hikayenizin olmasıyla başlar
derler. Bizim de bir hikayemiz
vardı. Yıllar önce yaşanmış, kahramanları belirsiz, yeri ve zamanı belirsiz. Üstelik de yarım bir
öykü. En heyecanlı yerinde yarım kalmış bir öykü.
Ama bir şey olur ve herkesi bir
korku kaplar, olayın ve oyunun
üstü kapatılır unutulur gider. Ta
ki bize gelene kadar. “Ya devam
etselerdi?” İşte bu soru kafamızı
kurcalar durur.
Birkaç kafadar arkadaş bir başka
arkadaşlarına yardımcı olmak
için kendilerini bir hipnoz oyununun içinde buluverirler. Hani
şu soğuk kış günlerinde ateşin
başında heyecanla anlatılan arkadaş öyküleri gibi bir şey bu…
şinde koşan sekiz cin fikirli genç
adam bir tretman grubu kurar.
Öncelikli plan “senaryo”dur. Gerisi Allah kerim.
2004 yılının son aylarında “ya
devam etselerdi” sorusunun pe-
Aylarca düzenli olarak toplanılır.
Sonunda herkesin ikna olduğu
Yemek.Nâme 67
bir tretman üzerinde anlaşılır.
Bu arada Kültür Bakanlığı’ndan
senaryo yazımı desteği alınmıştır. Şimdi artık elde bitmiş
bir senaryo, kafalarda ise “nasıl
yapılır” sorusu vardır. Bitmiş bir
senaryo film olmak ister.
açılacaktır. Sinopsis paylaşıma
açılır, uzun uzadıya öykü üzerine tartışılır. O güne kadar bir
yapım şirketinin kapısından
içeri adımını atmamış çok sayıda insan yapımcı, yönetmen
ve senaristle iletişim kurma imkanı bulur. Her katılımcı kendi
Mayıs 2005’te bir weblog açı- katma değerinin ne olabilece-
Birkaç kafadar arkadaş bir başka arkadaşlarına yardımcı olmak için kendilerini bir hipnoz oyununun içinde buluverirler.
Hani şu soğuk kış günlerinde ateşin başında heyecanla anlatılan arkadaş öyküleri gibi bir şey bu… Ama bir şey olur ve
herkesi bir korku kaplar, olayın ve oyunun üstü kapatılır unutulur gider. Ta ki bize gelene kadar. “Ya devam etselerdi?”
İşte bu soru kafamızı kurcalar durur.
lır. Wordpress kullanılır. Amaç
daha önce yapılmayan bir şeyi
yapmaktır. Bir sinema filminin
bütün aşamalarını paylaşıma
açmak… Bir senaryonun sinema filmi olabilmesi için gereken tüm aşamalar tartışmaya
ğini düşünür.
İnternet, daha doğrusu web 2.0
paradigması, “Mahkum” adlı bu
projenin her aşamasına adeta
sızar. Bir yandan reel yapımcılar
gibi finans imkanları reel dün-
68 Yemek.Nâme
Yemek.Nâme 69
70 Yemek.Nâme
yada kovalanırken, bir yandan
da sanal ortamda paylaşımcı paradigma ile her katılımcı
eteğindeki katma değerlerini
projeye sunmak için formüller arar. Proje bir inanç dalgası
oluşturmuştur. Ardından Kültür
Bakanlığı’ndan yapım desteği de alınır. Bu destek çevresel
inançları pekiştirir, reel dünyada ve sanal dünyada katılımlar
geometrik bir artış yaşanır.
Gel zaman git zaman proje
bir yapım takvimi oluşturacak
kadar olgunlaşır. Görkem Yeltan, Oktay Kaynarca, Hazım
Körmükçü, ve Damla Tokel en
önemli karakterleri canlandırmak üzere projeye dahil olurlar. Reklam dünyasının başarılı
görüntü yönetmeni Doğan Sarıgüzel de projeye katılır. Özge
Özder, Özhan Carda ve Semih
Sergen’in de katılımlarıyla projede “Motor!” denilecek aşamaya gelinmiştir artık…
Çekimler gün günWeblog’umuz
üzerinden paylaşıma sunulur.
Set fotoğrafları her gün yayına
sunulunca ister istemez çekim
ekibi için de yepyeni bir macera
başlamış olur. Gündüz çalış, akşam web üzerinde kendini gör!
Yapım kadrosu, çekim ekibi ve
web katılımcıları ilk kez aynı
platformda bir sinema filminin
set fotoğrafları sayesinde tartışır tanışırlar.
Çekimler biter, sıra kurguya gelir. Dağıtım şirketiyle yapılan
anlaşmanın ardından projenin
adının “Sıfır Dediğimde” olmasına karar verilir. Kurgu tamamlanır. Filmin web sitesi açılır. Ama weblog mahkum.net
üzerinden yayına, paylaşıma
devam edecektir.
Sıfır Dediğimde’nin web 2.0
macerası filmin tamamlanmasıyla sona ermediği gibi, filmin
gösterime girmesiyle de sona
ermeyecek. Film baştan sona
internet üzerinde geliştirildi,
gösterimin ardından da internet üzerinde devam edecek.
Çünkü filmin senaryosundaki
pek çok gizem bugünden web
ortamına yerleştirildi. Filmi sinemada izleyen bir seyirci, konusu olan, başı sonu olan bir
Yemek.Nâme 71
72 Yemek.Nâme
Yemek.Nâme 73
film izleyecek. Ama biraz dikkatli izleyicinin aklına, filmin
öyküsünde bazı ilginç noktalar
takılacak. Çünkü yazım aşamasından itibaren arkaplandaki
büyük resmin sadece bir kısmını beyazperdeye aktarmanın,
mevcut öykünün doğasına
daha uygun olduğu düşünüldü. Meraklı bir internet kullanıcısı iseniz sadece sizin için
çekilmiş videolara, sadece sizin
için yazılmış metinlere, bilgi
okyanusu içinde rastlamanız
mümkün. Web ile bütünleşik
yapısıyla da Türkiye’de bir ilk
Sıfır Dediğimde.
Algı ve hayal dünyamızın kapılarını birlikte aralayacağımız
bir öykü, karakterlerin gerçek
hayat öyküleri ve amaçlarıyla ilgili ipuçları, resmi ve gayri
resmi web metin ve görselleri
olarak meraklısını bekliyor olacak. Filme ait büyük ve şaşırtıcı
gerçek interaktif ortamda gün
yüzüne çıkacaktır.
İlgili siteler (şimdilik):
www.mahkum.net (weblog)
www.sifirdedigimde.com
74 Yemek.Nâme
BAKLAGİLLER
Yazı: Müge Hüner Fotoğraflar: Sinan Hüner*
Yemek.Nâme 75
Bakliyatlar her türlü yemek için o kadar zengin seçenekler sunuyor ki bize açıkçası ne yapacağıma karar
verirken epey düşündüm. Çeşit çeşit sıcak yemekler,
soğuk zeytinyağlılar ve salataların yanı sıra harika
mezeler de yapılıyor bakliyatlar ile ve hatta tatlılar.
Şöhretleri dünyaya yayılmış, geleneksel mutfağımızın
bakliyatlı mezelerine yer vereceğiz bu sayımızda… Bir
de yenilikçi mutfağımızdan beğeneceğinizi umduğumuz kuru fasulyeli krik krak var.
*Kaşık içinde baklagiller fotoğrafı Corbis.
76 Yemek.Nâme
HUMUS
MALZEMELER
2 su bardağı haşlanmış
nohut
1 su bardağı tahin
1/2 su bardağı zeytinyağı
2 adet limon
3 çay kaşığı kimyon
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı kırmızı biber
HAZIRLANIŞI
1. Nohutlar bir gece önceden tuzlu,
ılık suda ıslatılır.
2. Ertesi gün bol suda haşlanıp,
süzülür ve kabukları soyulur.
3. Soyulan nohutlar robotta çekilir.
4. Ayrı bir kapta tahin, limon suyu,
kimyon, kırmızı biber ve tuz karıştı-
rılır.
5. Nohutlar sosa
eklenerek iyice karıştırılır.
6. Karışıma zeytinyağı eklenerek,
son kez karıştırılır.
7. Karışım çok koyu olursa biraz ılık
su ile açılır.
Yemek.Nâme 77
NOT
Servis yaparken üzerine kıyılmış maydanoz, yeşil zeytin
ve dilimlenmiş domatesler ile süsleyebilirsiniz.
Kızartılmış pastırmanın üzerine humus koyup, sıcak
sıcak servis ederek nefis bir lezzet elde edebilirsiniz.
78 Yemek.Nâme
FAVA
MALZEMELER
2 su bardağı kuru iç bakla
1 orta boy soğan
1 çay bardağı zeytinyağ
1 çay kaşığı tuz
1,5 çay kaşığı şeker
HAZIRLANIŞI
1. Baklayı 4 su bardağı su ve 1 çay kaşığı tuz ile yumuşayıncaya kadar haşlayın. Suyunu tamamen çekmemesi için
sürekli karıştırarak, kontrol edin.
Yemek.Nâme 79
2. Ayrı bir tencerede küçük kuşbaşı
şeklinde doğradığınız soğanları zeytinyağı ile kavurun.
3. Soğanlar kavrulunca, baklaları ve
şekeri ekleyin.
4. Arada karıştırarak on dakika kadar
pişirin. Pişirme sırasında karışım çok
koyu (hamur kıvamında) olursa bir
miktar ılık su ekleyin. Karışımın akışkan
bir bulamaç kıvamında olması gerekir.
5. Pişen karışımı el blenderı ile pürüzsüz hale getirin.
6. Hafifçe ıslattığınız bir kaba döküp bir
gece buzdolabında bekletin.
7. Servis yaparken üzerine ince kıyılmış
dereotu serpin.
80 Yemek.Nâme
KISIR
MALZEMELER
3 su bardağı köftelik
bulgur
1 çay bardağı zeytinyağı
3 adet orta boy domates
1 adet orta boy soğan
1 demet maydanoz
5-6 dal taze soğan
1 çay kaşığı toz kırmızı
biber
1 çay kaşığı kimyon
5-6 dal nane
1-2 adet sivri biber
1 yemek kaşığı domates
salçası
1 yemek kaşığı biber
salçası
3-4 yaprak marul
1 adet limon
Nar ekşisi
HAZIRLANIŞI
1. Bulguru rendelenmiş iki domates ile
karıştırın ve yarım saat kadar bekletin.
2. Salçaları, kimyonu ve toz biberi ekleyip, bulgurlar yumuşayıncaya kadar
yoğurun.
3. Kuru soğanı minicik doğrayın.
4. Nar ekşisi, limon suyu ve tuz ekleyerek karıştırın.
5. Bulgurlu karışıma ekleyerek biraz
daha yoğurun.
6. Ayrı bir kapta çok ince doğradığınız
taze soğan, sivri biber, maydanoz,
nane, marulu ve minik minik doğradığınız domatesi zeytinyağı ile karıştırın.
7. Salatayı da bulgurlu karışıma
ekleyip, istediğiniz şekilde süsleyerek
servis edin.
Yemek.Nâme 81
82 Yemek.Nâme
FASULYELİ KRİK KRAK (BİS
SCOTTİ)
Yemek.Nâme 83
MALZEMELER
1 su bardağı haşlanmış
kuru fasulye
1 su bardağı şeker
1/2 su bardağı ceviz
60 gram margarin
1/2 paket kabartma tozu
2 yemek kaşığı süt
2 adet yumurta
HAZIRLANIŞI
1. Fasulyenin kabuklarını
soyun ve süt ile robottan
geçirin.
2. Diğer malzemeleri de
ekleyerek, çok sulu kek
kıvamında bir hamur elde
edin.
3. Yağlı kağıt serdiğiniz 26
cm.lik bir tepsiye yayın.
4. Önceden 160 dereceye ısıtılmış fırında 1 saat
pişirin.
5. Fırından çıkarıp kaşıkla
parça parça tersini çevirin.
6. Daha sonra ikinci defa
175 derecede yaklaşık
30-35 dakika kızarana
kadar pişirin.
7. Biraz ılınınca yağlı kağıdı çıkarın.
84 Yemek.Nâme
YEMEK FOTOĞRAFÇILIĞI
DERSLERİ BÖLÜM 4
Gözümüze güzel görünen, orantılı nesnelerin bir ortak noktası
olduğunu hiç düşündünüz mü?
Peki bu ortak noktanın bir sayı olduğunu düşündünüz mü? 1,618
rakamı hoşlandığımız birçok şeyin şifresi.
Altın Oran
elde edersiniz. Bu işlem insan vücudunun her parçasına uygulandığında aynı sonucu vermektedir.
Tabi ki bu oran yalnızca insanlarla
sınırlı değildir. Salyangoz kabuklarından tutun da piramitlere kadar
birçok şeyde bu orana rastlıyoruz.
Çiçek yapraklarının dizilişinde, keGözünüz ile çeneniz arasındaki lebeklerin kanatlarında ve gözümesafeyi, üst dudağınız ile gözü- müze güzel görünen daha birçok
nüz arasındaki mesafeye bölerse- şeyde...
niz yaklaşık 1,618 rakamını elde
edersiniz. Ya da dirseğiniz ile par- İnsana kusursuz görünen bu formak ucunuza kadar olan mesafeyi mül “Altın Oran” olarak anılmaktaölçerseniz ve bu rakamı bileğiniz dır. Göz nizamının oranı da diyeile dirseğinizin mesafesine bö- biliriz.
lerseniz, yine aynı rakamı 1,618’i Mimaride de çok sık kullanılan bu
Yemek.Nâme 85
Kompozisyonlarınızda kadrajınızı hayali olarak 9 parçaya bölün ve objenizi
sağdaki-soldaki ya da alttaki üstteki çizgilerin üstüne yerleştirmeye çalışın.
Yukarıdaki gibi elmayı tam ortaya yerleştirmek yerine karşı sayfadaki gibi
sağ taraftaki çizginin üstüne yerleştirmek daha ilgi çekici olacaktır.
oran insan gözüne en hoş gelen
dikdörtgenin uzun ve kısa kenarları arasındaki orandır. Fotoğraflarımızın da bir dikdörtgen olduğunu düşünürsek biz altın oranın
mimarideki kullanımına yakın bir
şekilde bundan faydalanacağız.
yerleştirecek olursanız göze hoş
görünmez. Göz altın orana olan
alışkanlığı ile çevresindekileri algılamaya çalışır. Uygun görünüm
için fotoğrafını çekeceğiniz nesneyi yönüne de dikkat ederek 1.
ya da 3. satır - sütuna yerleştirmeniz gerekir. Bu işleme fotoğrafçılık
Yapmanız gereken makinanızın da 1/3 kuralı denilmektedir.
vizöründen baktığınızda üç yatay ve üç dikey çizgi hayal edip, Kareyi dolduran tabaklardan tufotoğrafınızı dokuz eşit dikdört- tun da genel sofra planlarının
gene bölmek. Bu dikdörtgenler hepsinde bu formül kullanıldığınaltın orana eşit olmasa da yakın da başarılı fotoğraflar elde edilir.
sayılmaktadır. Şimdi sırada fotoğ- Önemli olan vurgulanmak istenirafını çekeceğiniz nesneyi yerleş- len objenin altın dikdörtgenlertirmek var. Fotoğrafı tam merkeze den birisinde yer almasıdır.
86 Yemek.Nâme
1/3 kuralı fotoğraftaki net alan bulanık alan oranında da kullanılabilir.
Fotoğrafın altında toplam alanın 1/3’ü kadar bir
bölüm net geri kalan kısım flu. İnsan gözü hemen
kendisine yakın olan objeye odaklanıyor.
Fotoğrafın tam ortası netlen
üstteki flu alanlar gözü raha
ndiği için alttaki ve
atsız edebilir.
Yemek.Nâme 87
Bu kez fotoğrafın üstteki 1/3’lük bölümü net.
Ancak bakış yönüne göre bir terslik olduğu için
ilk kompozisyon daha iyi.
m
ş
i
e
n
y
n
i
l
k
e
r
YAZI VE FOTOĞRAFLAR
IŞIL SÖZER
90 Yemek.Nâme
Ufacık tefecik içi dolu turşucuk… Tek lokmalık minik tatlıları her daim sevmişimdir.
Yapmasını da, sunmasını da,
yemesini de tercih ederim.
Yemek.Nâme’nin bu sayısında bu çok sevdiğim minikleri
yazmak istedim. Pek de keyif
aldım az sonra okuyacağınız
reçeteleri hazırlarken, fotoğraflarken ve yerken.
Bu minik tatlıların tek dezavantajı büyük (bütün)
hallerine nazaran biraz daha fazla el oyalıyor
olmaları olabilir. Ama avantajları saymakla bitmez.
Yerken çatal bıçak gerektirmiyor olması özellikle
kalabalık davetlerde tercih ediliyor olmalarının ana
nedeni. Sizlerin de başına gelmiştir, muhakkak.
“Ay o dilim bana fazla, onun yarısını koy bana”“Biz
Nuriye ile bu dilimi paylaşalım” benzeri cümlelerle
karşılaşmışsınızdır. Minik porsiyonlu tatlılar yaptığı-
Yemek.Nâme 91
nızda bu dertten kurtulmuş olacaksınız. “Acaba
bu tart yeterli gelecek mi” endişeniz de ortadan
kalkacak. Misafir sayınıza göre adet belirleme
kolaylığı da sizleri bekliyor. Ayrıca sunumu
itibari ile de sofralarınıza şıklık ve zenginlik
katacaktır. Sanırım yeterince ikna edici oldum.
Ben minik şeyler için sevdiğim 3 tarifi kullandım.
Sizler de klasik kek veya tart tarifinizi kullanarak
kendi miniklerinizi yapabilirsiniz.
Tariflere geçmeden önce sizlere bir öğrencimden öğrendiğim pratik bir bilgiyi aktarayım.
Ben ufak kekleri 24’lük minik topkek kalıbında
pişirdim. Evinde minik kalıbı olanlar zaten böyle
kekler yapıyordur, olmayanlar da hiç üzülmesin.
Sadece alüminyum folyo kullanarak istediğiniz
ebatta kalıp yapabilmeniz mümkün. Tek yapmanız gereken evinizdeki küçük bir bardağı
kendinize model yapmak. Seçtiğiniz bardağın
arkasını çevirerek folyoyu kap şeklinde sarın.
Daha sonra bardaktan ayırın, istediğiniz kalıp
adedi kadar işlemi tekrarlayın. Hazırladığınız kek
hamurunu bu tek kullanımlık kalıplara dökerek
pişirebilirsiniz.
92 Yemek.Nâme
Yemek.Nâme 93
İNCİRLİ VE TARÇINLI
KEKCİKLER
MALZEMELER
(12 adet muffin veya 24 adet minik muffin için)
180 gr un
1 tatlı kaşığı kabartma tozu
1 tatlı kaşığı tarçın
1 çimdik tuz
1 adet yumurta
160 ml süt
90 gr esmer şeker
75 gr tereyağı
10-12 adet kuru incir (minik minik doğranmış)
HAZIRLANIŞI
1. Fırınınızı 180 dereceye ayarlayın ısınsın.
2. Bir kabın içine un, kabartma tozu, tarçın ve tuzu
birlikte eleyin.
3. Başka bir kapta yumurta, süt, şeker ve yağı birlikte
çırpın.
4. Kuru karışımı yumurtalı karışıma ekleyin ve tahta
bir kaşık veya spatula yardımı ile iki karışımı birbirine
yedirin.
5. Minik minik doğradığınız incirleri de ekleyin ve
hazırladığınız kalıplara (yarısını dolduracak kadar)
paylaştırın.
6. 15-20 dakika kadar pişirin. Kürdan testi yardımı ile
piştiğinden emin olduğunuzda fırından çıkarın ve 5
dakika kalıp içinde dinlendirdikten sonra keklerinizi
tel bir ızgara üzerine alın ve soğutun.
94 Yemek.Nâme
FINDIKLI MİNİK
KURABİYELER
MALZEMELER
(40 adet minik kurabiye için)
100 gr tereyağı
1 adet yumurta
3 yemek kaşığı tepeleme toz fındık
2 yemek kaşığı mısır nişastası
1 çay kaşığı karbonat
50 gr pudra şekeri
Aldığı kadar un (yumuşak ama ele yapışmayan bir kıvam olacak)
Damla çikolata
HAZIRLANIŞI
1. Yumurta, yağ ve şekeri birlikte çırpın.
2. Geri kalan malzemeyi ekleyip yoğurun.
3. Dilerseniz minik kalıplarla keserek, dilerseniz elinizde minik
toplar yaparak önceden ısıtılmış (175-180) derece fırında üzerleri hafif kızarana kadar pişirin.
4. Ben üzerlerine birer damla çikolata koyarak pişirdim. Siz
fındık koyabilir ya da boş bırakabilirsiniz.
gibi
Siz de çayınızı ve kahvenizi benim
ik bir
şekersiz içenlerdenseniz yanına min
. Bu
kurabiye muhakkak arıyorsunuzdur
Ben 1–2
tarif tam da böyle durumlar için.
keserek
cm çapında minik çiçekli kalıp ile
az
hazırladım ama elinizle leblebiden bir
ibüyük bir yuvarlak yaparak da pişireb
ao
lirsiniz. Hamurun yarısını ayırıp, kak
siniz.
ekleyerek iki çeşit de hazırlayabilir
Yemek.Nâme 95
96 Yemek.Nâme
Yemek.Nâme 97
Franjipan, Avrupa pastacılığın-
mevsim meyveleri ile meyveli
da özellikle tartlarda kullanılan
tartöletler yapabilirsiniz. Ya da
badem veya fındık ile hazır-
200 ml kremayı ısıtıp içinde
lanan bir dolgu malzemesine
200 gr bitter çikolata eriterek
verilen isimdir. Hafif yumuşak
çikolatalı ganaş hazırlayabilir,
sakızımsı bir yapısı vardır, bugü- tartöletleriniz için harika bir
ne kadar denemeyenler varsa
dolgu elde edebilirsiniz. Veya
hemen mutfağa koşup hazır-
aşağıda tarifini verdiğim franji-
lıklara başlasınlar. Alışagelinen
pan dolgu ile birlikte pişirip çay
krema dolgulu tartöletlerden
saatlerinde misafirlerinize ikram
farklı olarak bu dolgu, tart ta-
edebilirsiniz.
banı ile birlikte pişer. Lakin ben
biraz kolaya kaçtım ve fotoğ-
Sevdiğiniz bir tart tabanı tarifini
rafta gördüğünüz tartöletler
bu sefer minik kalıplarda ha-
için hazır taban kullandım. Son
zırlayın. Kalıba yaydıktan sonra
zamanlarda büyük marketlerin
franjipan dolguyu da üzerine
pastacılık malzemeleri satan re-
koyun ve birlikte pişirin. Ya da
yonlarında bu hazır tart taban-
benim gibi hazır taban alın ve
larını görür olduk. Elbette kendi yine franjipan dolgu ile birlikte
hazırladığınız tabanların yerini
pişirin. Hazır taban kullandığı-
tutmaz ama kimi durumlarda
nızda 15 dakika, kendi tabanı-
cankurtaran vazifesi gördükleri
nızı yaptığınızda 30 dakika gibi
kesin. Minik tartöletlerin içine
kısa bir sürede tartöletleriniz
pastacı kreması hazırlayarak
hazır olacaktır.
98 Yemek.Nâme
FRANJİPAN TARTOLET
FRANJİPAN DOLGU İÇİN
GEREKEN MALZEMELER
200 gr fındık
2 adet yumurta
150 gr tozşeker
50 gr tereyağı (oda ısısında)
HAZIRLANIŞI
1. Fındık ve tozşekeri mutfak robotunda birlikte toz
haline getirin. Birlikte çekilmesinin sebebi fındığın
toz haline gelirken çıkaracağı yağın şeker tarafından
emilmesini sağlamak.
2. Daha sonra geri kalan malzemeyi ekleyip, yumuşak, homojen bir karışım halini alana kadar mikserle
çırpın.
3. Hazırlanan dolguyu tart tabanlarına doldurup
önceden180 dereceye ısıtılmış fırında üzerleri hafif
kızarana kadar pişirin.
Yemek.Nâme 99
100 Yemek.Nâme
YOĞURT
KÜLTÜRÜ
Devletşah
Yoğurt deyip geçiyoruz... Bizim için o kadar doğal bir yiyecek
ki. Bebekliğimizden
ölene kadar bizimle. Yemeğini, içeceğini, tatlısını yapıyoruz.
Ama yine de yoğurt deyip
geçiyoruz. Yoğurt hakkında
bir kitap yazılsa kaç sayfa olurdu
diye soracak olsalardı “taş çatlasın
100 sayfa olur” derdim. Artun Ünsal
uzun ve detaylı bir araştırmadan sonra
Türkiye’nin yoğurtlarını bir kitapta toplamış.
Hem de 378 sayfalık dev bir kitapta. Okudukça
insanı yoğurt müptelası yapan bir kitap. İçinde yok
yok... Sütün nasıl yoğurt olduğundan, yoğurdu yapan
bakterilere, Selçuklu zamanındaki yoğurtlardan sanayi
tipi yoğurtlara kadar birçok konudan bahsedilmiş. Yöresel
yoğurtları o bölgenin en meşhur yoğurtçularının, ev kadınlarının dilinden aktarmış. Çam kozalağıyla, enginarın tüylü bölümüyle yoğurt mayalamak gibi şeyleri okudukça şaşırmaktan, tadını
Yemek.Nâme 101
hayal etmekten kendimi alamıyorum. Kanlıca yoğurdunun sırrını okuyup evde yapabilir miyim hevesine kapılıyorum. Keş dışında kurutulmuş
peynirler olduğunu görüp merak ediyorum. Manda sütünden yapılmış
bir yoğurdun tadına bakıp bakmadığımı hatırlamaya çalışıyorum. Bir
bahçem olsa ineklerim, mandam, koyunlarım olsa kendi yoğurdumu kendim yapsam diye hayaller kuruyorum. Türkiye’de
senede 2 milyon ton yoğurt tüketildiğini, kişi başına 30
kg ile dünya birincisi olduğumuzu okumak Türkiye
bir yoğurt ülkesi ve Türklerin milli yiyeceğinin
yoğurt olduğu gerçeğini kavramamı sağladı. Yoğurdu yalnızca İskender kebabın
ve mantının yanında yiyen ben kitabı okurken kalkıp bir kase yoğurdu kaşıklamaktan, daha
sonra da yoğurdumu
mayalamaktan
kendimi alamadım.
102 Yemek.Nâme
Hadi siz de deneyin...
1 litre süt (pastörize ya da çiğ süt olabilir) 85 - 90 C kaynatılır. 5-10 dakika karıştırılarak suyu uçurulur. Ilınınca (42 - 45
C’de) 1 yemek kaşığı yoğurt ile mayalanır. Yoğurt kabının
kapağı kapatılıp bir beze sarılır. Oda hararetinde akşamdan sabaha yoğurt olur. Kapak açılır yoğurt havalandırılır,
dinlendirilir. 1-2 saat sonra buzdolabına konulup saklanır.
100 kilo sütten kaç kilo yoğurt çıkar?
Türkiye’deki ortalama randımanlara göre, 100 kilo çiğ
sütten 35 ilâ 90 kilo arasında kese yoğurdu veya ayranlık
yoğurt kıvamında yoğurt elde edilebiliyor. Ancak 100 kilo
sütten ne kadar “düz yoğurt” üretildiği çeşitli etmenlere
göre değişiyor: Örneğin, yoğurdun randımanı kullanılan
çiğ sütteki yağ ve yağsız kuru madde oranı gibi, son ürün
yoğurdun içerdiği yağ ve yağsız kuru maddeye bağlıdır.....
Sonuçta, 100 kilo inek sütünden nihai ürün olarak 75 kilo
yoğurt çıktığını söyleyebiliriz.
Yemek.Nâme 103
PÜF NOKTALARI
Kirlenen aynalarınızı 2 ölçü
su, 1,5 ölçü sirke ile hazırlayacağınız karışıma batıracağınız
gazete kağıdı ile ovarak temizlerseniz pırıl pırıl parlayacaktır.
Lahana pişirirken çıkan kötü
kokuyu engellemek için tencerenize bir elmanın soyduğunuz
kabuklarını ekleyin.
104 Yemek.Nâme
SAĞLIK KÖŞESİ
AĞIZ VE DİŞ
SAĞLIĞI
Yaşar Baytak
DİŞ HEKİMİ
Yemek.Nâme 105
MERHABALAR,
AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI ÜLKEMİZDE NE YAZIK Kİ BİRAZ İHMAL EDİLEN
BİR KONU. GENELLİKLE, DÜZENLİ OLARAK YILDA BİR DEFA KONTROL
ETTİRMEK YERİNE, DİŞLERİMİZLE İLGİLİ ÇOK CİDDİ BİR SORUN YAŞAYINCA ÇALIYORUZ DİŞ HEKİMLERİNİN KAPISINI.
AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI İLE İLGİLİ, BAZI KİŞİLERİN ÇOK İYİ BİLDİĞİ BAZILARININ İSE BİLMEDİĞİ YADA YANLIŞ BİLDİĞİ KONULARA AÇIKLIK
GETİRMEK İSTEDİM BU AY YEMEK.NAME’DE…
Bildiğiniz üzere ağız sağlığının ile fırçalamalıyız. Dişlerimizle birtemel kuralı dişlerimizi düzenli ve likte mutlaka dilimizi de dil fırçadoğru şekilde fırçalamak.
ları ile fırçalayalım ki aynı şekilde
mikrop oluşumunu engellemiş
Çikolata, şeker gibi tatlı yiyecekler olalım. Diş fırçasının ulaşamadığı
ve asitli içeceklerin, çok hızlı mik- noktaları da temizlemeyebilmek
rop üretme özelliği olduğundan, için diş ipi kullanmamız yararlı
hızlıca ağız ortamından uzaklaştı- olacaktır.
rılmaları gerekir. Oluşan mikroplar sadece dişlerimizi çürütmekle Gün içinde ağzımızda ortalama
kalmaz, vücudumuzda ki hemen 2 lt. tükürük salgılanmaktadır, tüher bölgenin iltihaplanmasına yol kürüğün koruyucu bir etkisi buaçarak zarar verebilir. Bu nedenle lunmaktadır. Gece uyku sırasında
dişlerimiz fırçalamamız gerekir.
ağız tükürük salgılamadığından,
dişlerimizi gece yatmadan fırçaDişlerimizi, diş etlerinden diş bi- lamamız özellikle önemlidir.
timine doğru, yani üst dişlerimizi
yukarıdan aşağı, alt dişlerimizi de Halk arasında yaygın olarak, kulaşağıdan yukarı olacak şekilde landığımız diş macunlarının sıkher gün yemeklerden sonra ve lıkla değiştirilmesi gerekir gibi
3 dakikadan az olmamak kaydı bir inanış vardır. Ancak bu inanış
106 Yemek.Nâme
yersizdir. Alıştığımız bir macunu
istediğimiz sürece kullanabiliriz.
Piyasada çok çeşitleri bulunan
diş macunlarının hepsinin temel
maddesi olan florun yanı sıra
farklı özellikleri de bulunduğundan, bu özelliklerden yararlanmak adına zaman zaman farklı
DOĞRU BESLENMENİN DİŞLERİMİZ ÜZERİNDE ETKİSİ SANILDIĞINDAN FAZLADIR. ÇOCUKLARDA YETİŞME DÖNEMİNDE
ALINAN YOĞURT, SÜT, PEYNİR
GİBİ KALSİYUM İÇEREN GIDALAR
DİŞLERİN SAĞLIKLI GELİŞİMİ İÇİN
ÇOK ÖNEMLİ İKEN, YETİŞKİNLERDE İSE C VİTAMİNİ İÇEREN
GIDALAR DİŞLERİMİZİN SAĞLIĞI
İÇİN ÖNEM KAZANMAKTADIR.
ELMA, ARMUT VE AYVA GİBİ LİFLİ
YİYECEKLERİN ISIRARAK YENMESİ DİŞLERİMİZİN TEMİZLİĞİ İÇİN
AYRICA MASAJ ETKİSİ YARATACAĞINDAN ÇOK YARARLIDIR.
rilen fırça tipi; “orta sert”tir. Diş
eti sorunu yaşayan kişilerin ise
yumuşak diş fırçalarını, sigara kullanan kişilerin ise sert fırçaları tercih etmesi gerekir. Diş fırçalarını
mutlaka 2 veya en geç 4 ay içinde
yenisi ile değiştirmeliyiz.
Diş beyazlatma işlemi; diş hekimleri tarafından, hidrojen peroksit
veya potasyum karbamit içeren
ürünler uygulanarak, 1 saat içinde muayenehanede yapılabildiği
gibi hasta evinde 2 hafta içinde
kendisi de yapabilir. Doğru ellerde yapılan bu tedavinin hiçbir
yan etkisi yoktur. Diş minelerine
zarar verdiği ve dişin dokusunu
bozarak sürekli yapılması gerekeceği inanışı doğru değildir.
Diş telleri ile ilgili bilinen bir yanlış da, bu tedavilerin yalnızca çocukken yapıldığıdır. Ortodontik
tedavi günümüzde hemen her
yaşta başarı ile uygulanmaktdır,
diş macunlarını kullanmak fayda- 6 ay ile 1,5 yıl arasında değişen
lıdır. Diş beyazlatma özelliği olan bu tedaviden sonra ortalama 1,5
macunların yine bilinenin aksine yılda dişlere koruyucu aparey tadiş minelerine bir zararı yoktur… kılmakta ve tedavinin geriye gitmesi engellenmektedir.
Macun kadar fırça seçimide mühimdir. Yetişkinlerde sıklıkla öne- Doğru beslenmenin dişlerimiz
Yemek.Nâme 107
108 Yemek.Nâme
DİŞLERİMİZİ, DİŞ ETLERİNDEN DİŞ BİTİMİNE DOĞRU, YANİ ÜST DİŞLERİMİZİ
YUKARIDAN AŞAĞI, ALT DİŞLERİMİZİ
DE AŞAĞIDAN YUKARI OLACAK ŞEKİLDE HER GÜN YEMEKLERDEN SONRA
VE 3 DAKİKADAN AZ OLMAMAK KAYDI
İLE FIRÇALAMALIYIZ. DİŞLERİMİZLE BİRLİKTE MUTLAKA DİLİMİZİ DE
DİL FIRÇALARI İLE FIRÇALAYALIM Kİ
AYNI ŞEKİLDE MİKROP OLUŞUMUNU
ENGELLEMİŞ OLALIM. DİŞ FIRÇASININ
ULAŞAMADIĞI NOKTALARI DA TEMİZLEMEYEBİLMEK İÇİN DİŞ İPİ KULLANMAMIZ YARARLI OLACAKTIR.
Yemek.Nâme 109
üzerinde etkisi sanıldığından fazladır. Çocuklarda yetişme döneminde alınan yoğurt, süt, peynir
gibi kalsiyum içeren gıdalar dişlerin sağlıklı gelişimi için çok önemli iken, yetişkinlerde ise C vitamini
içeren gıdalar dişlerimizin sağlığı için
önem kazanmaktadır.
Elma, armut ve
a y v a
gibi lifli
yiyeceklerin
ı s ı ra ra k
yenmesi
dişlerimizin
temizliği için
ayrıca masaj etkisi yaratacağından
çok yararlıdır.
Vücut sıcaklığının çok altında
veya çok üstünde, yani çok sıcak
ve çok soğuk gıdalardan kaçınmak gerekir. Bu şekilde alınan
gıdalar, diş minelerine zarar verebilir.
6 yaş öncesi çocuklarda, tetrasiklin
grubu antibiyotiklerin kullanımı
dişlerde renklenme oluşabilmektedir. Antibiyotik kullanımında bu
durum dikkate alınmalıdır. Ayrıca
süt dişleri ve süren daimi dişlerin
çürümeye eğilimi vardır . Bu nedenle çocuklarda koruyucu dolgu dediğimiz bir işlemin
yapılmasında yarar
vardır. Ağız sağlığının bozulması sadece
dişlerimizin
çürümesine
yol açmaz,
diş etlerimizin iltihaplanmasına ve
hatta sindirim
ve kan dolaşımı
yoluyla vücudun
diğer
organlarında; mide, akciğerler,
bronşlar,
yemek
borusu, dil, yutak, bademcikler ve sinüslerde de
iltihaplanmaya
y o l
açabilir.
Hissedilen her ağız
kokusu
sadece ağızdan gelmez, az önce
belirttiğimiz organların birinde oluşan
iltihaplanma
110 Yemek.Nâme
sonucu oluşan mikroorganizmaların çıkardığı gazlar bizlere hoş
olmayan kokular olarak ulaşır. Bu
nedenle diş ve diş etlerinde bir
sorun yoksa ağız boşluğuna açılan diğer organlarımızda bu sorunun çözümünü aramalıyız. Her
yıl mutlaka diş hekiminin kontrolünden geçmeli ve detaylı diş
temizliği yaptırılmalıdır. Genellikle 16-36 yaş aralığında çıkan 20
yaş dişleri yarattığı ağrı nedeniyle
pek çok kişinin korkulu rüyasıdır.
Bu durumda yapılacak işlem dişin
cerrahi müdahale ile alınmasıdır.
Çocuklarda ise yapılacak kontroller ile 20 yaş dişlerinin henüz çıkmadan alınması bazı durumlarda
yararlı olabilir, diş dizilimi çok düzgün bir ağızda, 20 yaş dişlerinin
sürerken itmesi nedeniyle çapraşıklıklar oluşabilir veya aralıklı diş
dizilimine sahip kişilerde düzgün
bir görüntü oluşmasını da sağlayabilir. Bu nedenle erişkinlik öncesi uzman bir doktor tarafından
20 yaş dişlerinin kontrol edilmesi
çok yararlıdır.
Son olarak; diş tedavilerinde son
zamanlarda sıkça kullanılan iki
gelişmeden de bahsetmek isterim. İmplantlar ve Zirconyum
protezler.
Bilindiği gibi eksilen bir dişin yerine yeni bir diş yapılması gerektiğinde, sağındaki ve solundaki
sağlam dişlerin kesilmesi suretiyle köprü dediğimiz işlem yapılır
ve sabit protez grubu eklenirdi.
Oysa şimdi çekilen sorunlu dişin
yerine titanyum alaşımlı vidalar
takılabiliyor ve 3 ila 6 ay arasında bekleniyor. Titanyum vücutla
uyumlu bir madde olduğu için
bu süre içinde ağıza entegre oluyor ve üzerine sabit bir kuron ya
da köprü takılabiliyor. Böylelikle
hem diğer sağlam dişlere dokunulmamış, hem de ağzımızda
doğal bir malzeme ile çalışılmış
oluyor.
Metal çekirdekli kuron ve köprülerin yerini özellikle ön grup protezlerde zirconyum çekirdekli sabit protezler almaya başlamıştır.
Bu malzemenin doğal oluşu ve
doğal renk verme konusundaki
üstünlükleri tercih edilmelerinde
büyük rol oynamaktadır.
Işıl Işıl Menüler
Yemek.Nâme 111
Tarifler: Işıl Gülsaç Fotoğraflar: Cem Vedat Işık
Balık mevsimindeyiz. Omega 3 bakımından
zengin
balığı, bol ve ucuz
bulunduğu bu mevsimde bol bol tüketmekte fayda var. Balık
yemeyi sevmeyenler
için çorbası iyi bir başlangıç olabilir. Eh tabi
yemeğin sonunda balık
midemizde yüzmesin
diye helva yemek şart.
112 Yemek.Nâme
Yemek.Nâme 113
BALIK ÇORBASI
MALZEMELER
30
DAKİKA
4
KİŞİLİK
1 kg kırlangıç, kefal, iskorpit ya da lipsos balığı
1 adet büyük boy soğan
1 adet kereviz (yapraklarıyla birlikte)
1 adet patates
1 adet havuç
2-3 adet defne yaprağı
2 adet yumurta sarısı
1 adet limon
Tuz
Tane karabiber
HAZIRLANIŞI
1. Balıklar ayıklayıp yıkanır, özellikle karınlarındaki kanlı
bölümleri iyice temizlenir.
2. Derin bir tencereye balık parçaları konup haşlanır.
3. Pişen balıklar tencereden alınarak küçük parçalara
ayrılır ve kılçıkları ayıklanır.
4. Balık suyunun içine kereviz, patates, havuç, defne
yaprağı, kereviz yaprakları, tane karabiber eklenerek
sebzeler pişirilir.
5. Sebzeler iyice ezildikten defne yaprakları alınarak
karışım blenderdan geçirilir.
6. Çorbanın kıvamına göre sıcak su eklenebilir.
7. Bir kasede iki yumurta sarısı ve limon çırpılarak terbiye hazırlanıp tuz ve karabiberle çorbaya eklenir.
8. Bir taşım daha ateşte tutulduktan sonra sıcak servis
yapılır.
114 Yemek.Nâme
Yemek.Nâme 115
PATATES SALATASI
MALZEMELER
45
DAKİKA
4
KİŞİLİK
4 adet patates
1 adet büyük kırmızı soğan
1 adet büyük turp
½ demet maydanoz
1 tutam taze nane
2 yemek kaşığı süzme yoğurt
3 yemek kaşığı krema
1 adet limonun suyu
Tuz
Karabiber
Zeytinyağı
HAZIRLANIŞI
1. Patatesleri haşlayıp kabuklarını soyalım.
2. Küp küp doğrayalım.
3. Patatesler sıcakken limon suyunu, zeytinyağı ve baharatları ekleyip karıştıralım.
4. Ayrı bir kasede süzme yoğurdu ve kremayı iyice karıştırıp soğuyan patateslerin üzerine ekleyelim.
5. Yeşillikleri, soğanı ve turpu da ekleyip servis edelim.
116 Yemek.Nâme
PÜF NOKTASI
Taze balıkların gözü parlak,
solungaçları kırmızı, eti sıkı
ve pulları serttir. Suda bekletilen balıkların süzgeçleri beyaz ve eti yumuşaktır. Pulları
kolay çıkar. Yağlı ve sararmış
balıklar bayat balıklardır.
Yemek.Nâme 117
KAĞITTA LÜFER
MALZEMELER
40
DAKİKA
2
KİŞİLİK
2 adet lüfer
2 adet kabukları soyulmuş domates
2 adet yeşil biber
100 gram dilimlenmiş mantar
2 diş kıyılmış sarımsak
1 adet limon (soyulmuş, dilimlenmiş)
1 adet defne yaprağı
100 gram tereyağı
1 tutam maydanoz
Tuz
Karabiber
40x40 aluminyum folyo
HAZIRLANIŞI
1. Lüferin karnını yararak ayıklayın. Soğuk su ile yıkayıp
iyice temizleyin.
2. Folyo kağıdını açıp içerisine önce dilimlenmiş limonları
ve dilimlediğiniz domateslerin yarısını dizin.
3. Üzerine temizlenmiş lüferleri yerleştirin.
4. Son olarak kalan domates ve limon dilimlerini, maydonozu, sarımsağı, defne yaprağını, tereyağını, tuzunu,
biberini atın.
5. Folyo kağıdını kenarları hava almayacak şekilde katlayıp kapatın.
6. Önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında 25 dakika pişirin. Sıcak olarak servis edin.
118 Yemek.Nâme
FIRINDA
TAHİN
HELVASI
MALZEMELER
500 gram sade
tahin helvası
½ adet limonun suyu
1 adet havuç
Ceviz içi
HAZIRLANIŞI
1. Helvayı çatalla
iyice ezip üzerine
limon suyunu
sıkın.
2. Rendelediğiniz
havucu ekleyin.
3. Isıya dayanıklı
bir fırın kabına
koyup üzerini ceviz içi ile süsleyin.
4. 175 derecedeki
fırında üzeri pembeleşene kadar
pişirin.
4
KİŞİLİK
20
DAKİKA
Yemek.Nâme 119
120 Yemek.Nâme
e
yemek
sanatı
YAZI VE FOTOĞRAFLAR:
İPEK HATİPOĞLU BİÇER
Yemek takımlarıyla
uğraşmak bir dert.
Eksilen parçalar, yenilerini bulamamak,
renk-desen yakalayamamak... Açıkcası bu nedenle ben
takım halinde olan
şeylerden çok hoşlanmıyorum. Bunun
yerine kendi takımlarımı kendim oluşturuyorum. Üstelik çok
eğlenceli oluyor.
Bir kaç küçük detayı göz önünde tutarak siz de rahatlıkla kendi takımlarınızı oluşturabilirsiniz:
Düz beyaz porselen, düz cam, sade
formlar birbirleriyle rahatlıkla kullanılabilir. Renkli parçalarla rahatlıkla birleştirilebilir. Ahşap, krom gibi
Yemek.Nâme 121
nacak, yaratıcılığınız sofranıza yansıyacaktır. Bu
şekilde parçaları takım
olarak kullanmak zorunda da değilsiniz. Dilediğiniz parçayı dilediğiniz
yerde kullanın. Bakın ne
değişik sunumlar çıkacak
ortaya.
Resimdeki kompozisyondaki her parça farklı mağazalardan, farklı zamanlarda alındı. Hepsinin de
fiyatları oldukça makul.
Çok farklı şekillerde bir
araya gelebiliyorlar.
Bu yazımda, fotoğraftaki parçalardan birini ne
kadar farklı şekillerde değerlendirebileceğimi denedim.
Sonuç benim için gerçekten şaşırtıcı oldu.
malzemelerden yapılmış parçalarla kombinlenebilir. Beğendi- Fotoğrafta objemiz “MİNİK CAM
ğiniz parçalardan altı ya da sekiz KASE” olarak yer alıyor. Paşabahçe
Mağazalarında tanesi 1.75 YTL ye
adet almanız yeterli.
satılıyor (6 adet, 10.50 YTL). 8 cm
Bu şekilde oluşturacağınız kombi- çapında, 5,5 cm yüksekliğinde.
nasyonlar oldukça hesaplı olacak,
eksilen parça rahatlıkla tamamla- Bakın bu minicik kase kaç değişik
şekle giriyor.
122 Yemek.Nâme
1
1. Kahvaltı soframız için şık bir reçel seti,
2
2. Hatta güzel bir servis tabağı ya da sepetin içerisinde, kahvaltı setinin kendisi,
3. Komposto, hoşaf ya da cacık kasesi
4. Muhallebi, keşkül ya da supangleleriniz için (porsiyon miktarı çok makul)
3
4
Yemek.Nâme 123
124 Yemek.Nâme
e
yemek
sanatı
5
6
5. Kuruyemiş kasesi
6. Doğumgünü masalarının şekerleme
ya da bonbonları için,
7. Cips ya da atıştırmalıklar tepsisinde
dip sos kabı,
8. Kurdeleler, peçeteler ve minik süslerle sıradan muffinler bir anda ilginç
ikramlara dönüşebilir.
7
8
Yemek.Nâme 125
10
9. Şekerlik, hatta çay servislerinizde
kesme şekerlik
10. Dondurma kasesi,
9
11. Meyva salatalarınızın servisinde,
11
126 Yemek.Nâme
e
yemek
sanatı
Yemek.Nâme 127
Hiç birini yapamadıysanız bile, içine
bir minik mum koyup yakın, keyfinize bakın:)
Yaratıcılığınızla dolu sofralar dilerim
hepinize...
13
12
12. Meyvalı jöle ikramlarınızda,
13. Tek kişilik salata ya da aperatif
sunumlarınızda
14. Tek porsiyonluk pasta ikramı
(sevimli değil mi?)
15. Tiramisuyu da tek kişilik porsiyonlarla hazırlayabilirsiniz.
14
15
Forum
Yemek.Nâme dergisini
Yemek.Nâme
dergisini
Konuşan, tartışan,
pay
Konuşan, tartışan,
pay
bekliy
bekliy
FORUM.NAME
İÇİN
http://yemekFORUM.NAME
İÇİN
http://yemek-
m.Nâme
in artık bir forumu var!
in artıkokuyucularımızı
bir forumu var!
ylaşan
ylaşan
yoruz. okuyucularımızı
yoruz.
N
HEMEN TIKLAYIN!
N-name/forum
HEMEN TIKLAYIN!
-name/forum
130 Yemek.Nâme