Atel Uygulamaları

Transkript

Atel Uygulamaları
Doç. Dr. Onur POLAT
Bu Ünitede;
- atel uygulamaları,
- atel çeşitleri,
- atel ile stabilizasyonun nasıl sağlanacağı,
- hangi durumlarda atel uygulanacağı,
- atellemedeki esas amacın ne olduğu,
- atel uygulanacak uzvun muayenesinde nelere dikkat
edileceği,
- kaç kişi ile atel uygulanacağı,
- bu tür vakaların transportunda nelere dikkat edileceği
hakkında bilgiler verilecektir.
Sahada
çalışan
yaralanmalarına
sağlık
yapmış
personellerinin
olduğu
uzuv
müdahalenin
doğruluğu hastanın yaşam kalitesini değiştirmekte ve
hastane acil servisinde çalışan personelin iş yükünü
azaltmaktadır.
Ateller
Yaralı ekstremitenin korunması için kullanılan
bükülebilen, esneyebilen veya katı materyallerden
oluşur. Eğer yaralı kişinin hayati tehlike içeren acil bir
durumu yok ise bütün kırık, çıkık ve burkulmalarda
hastayı hareket ettirmeden önce yaralının ağrısını
azaltmak ve çıkabilecek zararları önlemek amacıyla
atel uygulanır. Böylece yaralının transportu güvenli bir
şekilde sağlanır.
• Kasların,
spinal
kordun,
periferik
sinirlerin,
damarların kırık kemik uçları tarafından daha fazla
zarar görmesinin engellenmesi,
• Kapalı kırıkların açık kırık haline dönüşümünün
engellenmesi,
• Damarlara
kemik
oluşabilecek
kan
uçlarının
basısı
akımının
sonrasında
azalmasının
engellenmesi,
• Yaralı alandaki aşırı kanamanın önlenmesi,
• Hareketle artacak olan ağrı şiddetinin azaltılması,
• Yaralı omurga sonrasında oluşabilecek paralizilerin
engellenmesi,
• Şok oluşmasının engellenmesi,
• Yağ emboli riskinin azaltılması,
• Transportun kolaylaştırılması sağlanır.
Ateller hareketi önlemeye yönelik basit tıbbi
ürünlerdir. Bundan dolayı elinizde hazır atelleriniz
yoksa dahi ortamdaki materyallerden oluşturulabilir.
Bu
bir
tahta
oluşturulmuş
parçası,
gazete,
sert
bir
battaniye,
karton,
kat
başörtüsü,
kat
hatta
yaralının kendi sağlam uzuvları da kullanılabilir. Bütün
kırık, çıkıklarda damar ve sinirsel yapılarda hasar olup
olmadığı kontrol edilir.
Bunun içinde 5P prensibinin mutlaka
değerlendirilmesi istenir.
Ağrı
Pain
Solukluk
Pallor
Uyuşukluk
Paresthesia
Nabız
Pulses
Felç
Paralysia
Atel Uygulamasında Genel Prensipler
•
Yaralı alandaki elbiselerin kesilerek bölgenin görünür hale
getirilerek yaralı alanda deformite, duyarlılık, şişme, sıyrık,
yırtılma, delinme, kanama gibi belirtiler değerlendirilir.
•
Yaralı alanın distalinde nabız, his kaybı, hareket kaybı
değerlendirilir.
•
Açık yara var ise atel uygulamadan önce alan steril bir
örtüyle kapatılır.
•
Hayati tehlike olmadığı müddetçe yaralı uzuv atellemeden
önce hareket ettirilmez.
•
Şüpheli kemik gövdesi kırıklarında kemiğin alt ve üst
eklemlerini içerecek şekilde stabilize edilir.
Atel Uygulamasında Genel Prensipler
•
Atelleme yapılırken yaralı alan en az şekilde hareket
ettirilerek elle desteklenerek stabilizasyon sağlanır.
•
Kemik gövdesinde ciddi deformite var ise elle kibarca uzuv
ekseni boyunca traksiyon (germe) yapılarak atellenir.
Özellikle yaralı ekstremitenin distalinde nabız alınamaması
ve siyanoz gözlenmesi durumunda bu oldukça önemlidir.
•
Eğer hizalama sırasında dirençle karşılaşılırsa uzuv deforme
pozisyonda atellenir.
•
Bütün şüpheli omurga yaralanmalarında baş, boyun, gövde
ekseni düz olacak şekilde sırt tahtasına yaralı sabitlenir.
ATEL ÇEŞİTLERİ
RİJİT (SERT) ATELLER
Bu tip ateller çeşitli firmalarca değişik şekillerde
üretilmiştir. Hepsinin temel amacı yaralı bölgenin ön,
arka,
yan
bölgelerine
yerleştirilerek
bölgenin
(uygun
yön
neresi
hareketliliğini
en
ise)
aza
indirgemektir.
Bunlar
metal,
atellerdir.
plastik,
kartondan
vs.
yapılmış
Sert ateller uygulanırken şu basamaklar izlenir:
• Ekipmanlar hazırlanırken kibarca yaralı bölge
desteklenir, gerekli ise düz pozisyona getirilir ve
atel uygulaması bitinceye kadar destek sürdürülür.
• Sert atel yaralı alanın altına ya da uzuv hattına
yerleştirilir.
• Atel ile uzuv arasına yumuşak pedler yerleştirip
dengeli basınç ve temas uygulandığından emin
olunur, ayrıca kemik çıkıntıları olup olmadığına
bakılır ve bağlama yapılarak güvenli atelleme
yapılır.
• Son olarak distal dolaşım ve nörolojik muayenesi
yapılır.
Bu uygulamalar sırasında ciddi çıkıklar ya da
ciddi
kemik
traksiyon
gövde
sırasında
karşılaşıldığında
kırıkları
direnç
yaralı
alan
ile
ve
karşılandığında
şiddetli
olduğu
gibi
ağrı
ile
tutulup
yumuşak rulo bandaj ile sabitlenerek taşınır, aksi
takdirde düzeltmeye çalışmak daha fazla zarara neden
olabilecektir.
ATEL ÇEŞİTLERİ
ŞEKİLLENEBİLEN ATELLER (SAM)
En
yaygın
şekillendirilebilen
kullanılan
atellerdir.
Bu
ateller
şişirilebilen
ya da
havası
alınıp
vakum haline getirilebilen fermuarlı, fermuarsız ve
vakum tipli atellerdir.
Şişirilebilen atellerde uygulama şu şekildedir:
• Yaralı bölge desteklenerek kibarca traksiyon
uygulanır. Yardımcı kişi havası boşaltılmış ateli
yaralı alanın çevresine sarar.
• Fermuar kapatılarak atel ağız ya da bir pompa ile
bölgeye basınç uygulanıncaya kadar şişirilir. Avuç
içine rulo bandaj verilerek tutması istenir.
• Nabız, motor, duyu muayenesi yapılıp transportu
sağlanır.
Fermuarsız şişme ateller kullanılıyorsa,
• Uygulayıcı önce kendi koluna ateli geçirir ve
yardımcısı üst eklemden desteklerken kendisi de
ayak ya da elden kavrar.
• Hafif traksiyon uygularken ateli kolundan kaydırarak
yaralı bölgeye ilerletir.
• Alt ve üst eklemlerin içine alındığından emin
olunduktan sonra atel şişirilir.
• Hava basıncı kontrol edildikten sonra nabız, duyu ve
motor muayene yapılır.
ATEL ÇEŞİTLERİ
VAKUM ATEL
Şekil alabilen ve sık uygulanan atellerdendir. Özellikle
pelvis yaralanmalarında ilk tercih edilen atellerdendir.
Vakum atel uygularken,
• Yaralı alanın stabilizasyonu desteklenir; gerekiyorsa
traksiyon uygularken yardımcı kişi ateli uygular.
• Yaralı bölge kibarca vakum atele yerleştirilir ve
kemerleri bağlanır.
• Emici valften hava pompa aracılığı ile dışarı çekilir
ve atel uzvun şeklini alarak sert bir yapıya döner,
sonrasında valf kapatılır.
• Distal dolaşım ve sinir muayenesi yapılarak sevk
edilir
ATEL ÇEŞİTLERİ
TRAKSİYON (GERME) ATELLER
Germe
atelleri
öncelikli
olarak
femur
gövde
kırıklarında ciddi ağrı, şişlik ve deformitelerde
uygulanır. Eğer yaralıda açık diz, ayak bileği, ayak ve
bacağın
alt
kısmının
yaralanmaları
varsa
kullanılmaması gerekir. Bu gün için piyasada
kullanılan HARE, SAGER ve KENDRİCK tipi ateller
bulunmaktadır. Bu atellerin her birinin kendine özgü
üstün özellikleri vardır. Hare tipi traksiyon ateli üst
ekstremite yaralanmalarında kullanışlı değildir. Çünkü
koltuk altı bölgesi germe kuvvetlerini tolere edemez.
Traksiyon atelleri şu durumlarda
kullanılmazlar;
• Üst uzuv yaralanmalarında,
• Dizi içeren yaralanmalarda,
• Kalça ve pelvis yaralanmalarında,
• Kısmi ya da tam kopmuş uzuv varsa,
• Alt bacak, ayak ve ayak bileği yaralanmalarında.
Traksiyon (GERME ATEL) uygulamasının genel
prensipleri:
Uygulama bir vücut uzvunun belli bir yöne doğru
çekme
işlevidir.
Gövde
kırıklı
kemik
yapısının
atellenmesi için en etkili yoldur. Aşırı germe yaralı
uzva daha çok zarar verebilir. Bu yüzden uygulamanın
çok doğru yapılması gerekir. Bütün kemiksel yapıların
aynı hizaya gelmesi için uğraşmamak gerekir bu
sadece sahada doktor sorumluluğunda yapılır.
Bundan dolayı hedefiniz :
• Stabil kemik yapıların aşırı hareketini önlemek,
• Hizalanan uzvun yeterli derecede atellenmesini
sağlamak,
• Oluşabilecek
indirmektir.
sinir
damar
hasarını
en
aza
Traksiyon için uygulanacak kuvvet vücut ağırlığının
%10’unu geçmemelidir ve yön uzvun uzun ekseni
boyunca yapılmalıdır. Yaralı uzvun ( el veya ayak
olabilir) en uç kısmından sıkıca kavranarak uzuv hattı
boyunca çekmeye başlanır ve yaralanmamış uzuvla
aynı
hizaya
gelinceye
ve
de
atel
tamamıyla uygulanıncaya kadar bırakılmaz.
uygulaması
İkinci kişi uygulama boyunca yaralı alanın alt
kısmından sürekli uzvu desteklemelidir. Hastada çok
fazla
ağrı
ve
dirençle
karşılaşılır
durdurularak o pozisyonda atele alınır.
ise
uygulama
Hare Tipi Atel Uygulama Basamakları
Yaralının pantolonu kesilerek başka yaralanmaları var
mı kontrol edilir. Yaralı alanın altında dolaşım, güç
kaybı ve his kaybı olup olmadığı değerlendirilir,
Duyu ve motor muayene
Hare Tipi Atel Uygulama Basamakları
Atel yaralı olmayan uzvun yanına konularak atelin
boyu ayarlanır normal uzuvdan 30 cm. fazla uzatılır.
Kemerler (4 adet) açılır ve uyluk, diz üstü, diz altı ve
ayak bileğinin üstü olacak şekilde pozisyon verilir,
Sağlam uzuvda atel
uzunluğu ölçümü
Hare Tipi Atel Uygulama Basamakları
Yardımcı
eliyle
yaralı
eklemi
destekleyip
stabilize
ederken diğer kişi ayak bileği ve ayağa uygun kemeri
bağlar,
Uzvun desteklenmesi
Hare Tipi Atel Uygulama Basamakları
Uzuv desteklenirken ateli uygulayan kişi kibarca fazla
bir kuvvet uygulamadan eski pozisyonuna getirmeye
çalışır. Fakat mutlaka anatomik pozisyona getirmek
için uğraşılmamalıdır,
Nötral pozisyona getirilmesi
Hare Tipi Atel Uygulama Basamakları
Bu şekilde atel hastanın
kalçasının altına gelecek
şekilde yerleştirilir
Kasık bölgesine yumuşak
bir ped (yastık)
yerleştirilerek uyluk
kemeri bağlanır
Hare Tipi Atel Uygulama Basamakları
Traksiyon devam ederken
2. kişi diğer kemerleri
uygun yerlere bağlar.Eğer
uygun germe yapılmış ise
hasta rahatlayacaktır
Üst ve alt bağlantı
kemerlerinin güvenliği
kontrol edilerek yaralı
bölgenin altındaki nabız,
motor ve duyu
muayenesi yapılır
Hare Tipi Atel Uygulama Basamakları
Hasta bu haliyle sırt tahtasına yerleştirilir. Atelin
hareketsiz kalması ve oynamaması için sırt tahtasına
flaster, kemer vs. ile sabitlenerek transportu sağlanır.
Yaralı uzvun sırt tahtasına
sabitlenmesi
Sager Tipi Atel Uygulama Basamakları
Bu atelin çok hafif olması, çok az yer kaplaması, germe gücünün
ölçülebilir olması ve tek kişiyle taşınabilmesi avantajları vardır.
Yaralanmaların hepsinde olduğu gibi gerekli güvenlik
önlemleri alıp yaralının aciliyetini değerlendirdikten sonra hayati
bir sıkıntı yok ise; yaralı alanın dolaşım, motor ve duyu
muayenesi yapılır.
Duyu ve motor muayene
Sager Tipi Atel Uygulama Basamakları
Topuk hattından itibaren
atel boyutu ayarlanır
Atel uygulamadan önce
uyluk kemeri uzvun iç
kısmından ayarlanır
Sager Tipi Atel Uygulama Basamakları
Uyluk bölgesinin kemeri
bağlanır
Ayak bileği kemeri bilek
kemiği çıkıntısının
üstünden olacak şekilde
bağlanır
Sager Tipi Atel Uygulama Basamakları
Ayak topuğuna doğru
traksiyon kablosu çekilir.
Uygulanacak kuvvet
yaralının ağırlığının %10’u
kadardır
Motor ve duyu muayenesi
yapılarak transportu
sağlanır
Uygun olmayan atel uygulamalarının
tehlikeleri
• Sinir, doku ve kan damarlarına bası oluşabilir.
• Atel uygulamak için ısrarcı olmak yaşamı tehlikeye
sokarak transportu geciktirebilir.
• Uç kısımların kanlanmasında azalmalar olabilir.
• Yaralı alan daha da genişleyebilir.
• Eklem ya da kemiklere aşırı güç uygulanması kas,
sinir, damarsal yapılarda ölümcül sorunlar yaratabilir
Transport
Yaralının uzvu yeterli şekilde atellenince yaralı
transporta hazırdır. Sırt tahtası ya da sedye ile
transportu sağlanır. Transport sağlanırken kesinlikle
aşırı hızdan kaçınılır. Transport süresince yaralı uzuv
aralıklarla nabız, motor ve duyu yönüyle muayene
edilir.
Transport
Yaralı alanın altında nabız alınamayan vakalar ise
eğer hastaneye ulaşım zamanı birkaç dakikalık süre
ise yaralıya vereceği zarar ya hiç yoktur ya da çok
azdır. Fakat bir saatten fazla bir sürede acil servise
ulaşılacaksa bu tür vakaların helikopterle taşınması
gerekir. Distal dolaşımın bozulduğu vakalar için
mutlaka medikal merkeze haber verilerek uygun
girişim için hazır olmaları sağlanmalıdır.
ÜST BÖLGE KAS İSKELET
YARALANMALARI
Köprücük kemiği ve kürek kemiği yaralanmaları;
Köprücük
kemiği
yaralanmaları
sık
karşılaşılabilen yaralanmalar içerisindedir. Özellikle
çocuklarda kol üzerine düşmeler, göğüs yaralanmaları.
Vücudun ön tarafından dikey olarak kola uygulanan
darbeler bu kırıkları yapabilir. Kürek kemiği deri altı
kemik olduğundan kırık lokalizasyonu, noktasal ağrı
ve hassasiyet belirgindir.
Köprücük kemiği hattı boyunca ana damar, sinir,
toplardamarlar geçtiğinden hassas bölgedir. Eğer
yaralının hayati tehlikesi yok ise yaralı oturur
pozisyonda 8 (sekiz) bandaj uygulanarak taşınır.
Kürek kemiği kırıklarının oluşabilmesi için ön arka
doğrultuda çok yüksek oranda güç gerekir. Dolayısıyla
sahada bu tür güce maruz kalınması sonucu hayatı
tehdit eden solunum, dolaşım, bilinç vs. yönünden
bulgular olacağından ancak yaralının hayati tehlikeleri
kontrol altına alındıktan sonra müdahale edilecek
kırıklardır
Saha şartlarında atel uygulaması ile ilgili
karşımıza genelde köprücük kemiğinin kürek kemiğine
bağlandığı eklemde ayrılma ya da çıkıklarla karşılaşılır.
Futbol, hokey oyuncularının çarpışma, omuz üstüne
düşmeleri sonucunda meydana gelmektedir. Ağrı ve
duyarlılık
ortak
şikâyettir.
Bu
tip
kırıklarda
stabilizasyon askı ve sargı şeklinde yapılır. Asmaktaki
amaç yaralı alanın yerçekimine karşı koyma kuvvetini
artırarak taşıdığı yükü azaltmaktır.
Bunun için üçgen bandaj veya bu tip bir atelle
ön kol ve dirsek desteklenerek yaralının boynundan
geçirilerek asılır. Tamamıyla stabilizasyon gerekli ise
sargı bezi ile kol yaralının göğüs duvarına çepeçevre
sarılarak sabitlenir. Dolaşım, duyu ve güç muayenesi
yapılarak transportu sağlanır.
Omuz çıkıkları;
Omuz çıkıkları son derece ağrılı olgulardır
dolayısıyla
yaralının
stabilizasyonu
sağlanırken
dirençle karşılaşılabilir. Bazı hastalarda koltukaltı
sinirine ya da damarlara bası yaparak uyuşukluklara
sebep olabilir. Hasta hangi pozisyonda rahat ediyorsa
o şekilde atelleme yapılır. Kol ve gövde arası havlu,
yastıkçıklar gibi yumuşak eşyalarla doldurulup ağrı
azaltılır.
Daha sonra dirsek 90 derecelik açıyla gövdeye
doğru getirilir. Bu haliyle ön kol ve bilek ağırlığı
azaltılarak vücuda sabitlenir daha sonra omuz bölgesi
kuşak halinde çepeçevre vücuda sabitlenir. Çıkığı
yerine oturtmaya çalışmak gibi bir hareket yapılmaz
aksi takdirde damar, sinir, ligament yaralanmasına
sebep olunabilir. Çıkığı yerine oturtmak medikal
gözetim altında olması gerekmektedir.
Kol kemiği kırıkları;
Kol kemiği kırıkları üst bölgenin, orta hattın ya
da uç kısımların kırığı şeklinde karşımıza çıkar. Üst
bölge daha çok yaşlı insanlarda düşmeye bağlı
oluşurken, orta hat kırıkları gençlerde ve daha çok
şiddete maruz kalınma sonucu ortaya çıkmaktadır.
Atele almadan önce kemik yapıları uzvun hattı
boyunca bir el ile kırık alanı desteklenerek diğer el ile
kemiğin her iki distal çıkıntıları (lateral ve medial
condiller) dirseğe doğru kibarca çekilerek düzeltilir. Ön
kol, atelleme öncesinde sargı veya askı ile sabitlenir.
Kırık alan göğüs duvarı atel olarak kullanılarak göğse
sabitlenir ve sargı ile hareketsiz hale getirilir. Üst kol
bölge kırıklarında rotator cuff etkilenebileceğinden
kolun medial hareketi engellenir.
Orta şaft kırıklarında radial sinir etkilenerek
parmak ve bilek bölgesinde uyuşma izlenebilir. Uç
kırıklarda ulnar ve median sinir etkilenebilir. Bu
durumda hiçbir düzeltme girişiminde bulunmaz o
haliyle stabilize edilerek taşınır. Bu işlemler yapılırken
hastanın ağrısının artması ya da traksiyona direnç
göstermesi durumunda işlem bırakılarak öylece atele
alınır ve yumuşak atellerle desteklenir. Bu kırıklarda
kolun ön kısmında kompartman sendromu gelişebilir.
Dirsek yaralanmaları;
Bu bölgenin yaralanmalarında kırık ve çıkığı
ayırmak görüntüleme olmadan oldukça zordur. Bölge
damar ve sinir yönüyle oldukça zengindir dolayısıyla
uygun bir merkeze götürülene kadar özellikle aşırı
maniplasyonlardan kaçınmak gerekir.
Humerus uç kırıkları;
Genellikle zorlu rotasyonlara bağlı olarak oluşan
genellikle
çocuklarda
görülen
kırıklardır.
Kırık
bölgesinin yakınında damar ve sinirler bulunduğundan
bu yapılar etkilenebilir ve ciddi yaralanmalar oluşur.
Dirsek çıkıkları;
Bu bölge çıkıkları genelde sporcularda, yeni
yürümeye başlayan çocukların kollarından tutup
kaldırmak, çekmek sonucunda oluşabilmektedir.
Dirsek çıkması kolun hareketlerinde şiddetli ağrı
oluşturmaktadır.
Dolayısıyla
hareket
ettirmek
mümkün değildir. Kırıklarında şişmenin yanı sıra
morluk ve yırtılmalar izlenebilir.
Dirsek yaralanmalarında tedavi;
Bütün dirsek yaralanmaları çok ciddi sonuçlar
yaratabilir bu yüzden yönetimi çok dikkatli yapılmalıdır.
Daima distal duyu ve nabız muayenesi belli aralıklarla
yapılarak transportu sağlanmalıdır. Eğer hastanın nabzı
dolgun ve his kusuru yok ise bulunduğu pozisyonu
koruyarak el bileğini destekleyerek kolun her iki tarafına
yastıklı tahta ateller uygulanması ve yumuşak rulo
bandajlar sabitlemek için yeterli olur. Fakat atelin omuz
ekleminden el bilek eklemine kadar uzunluğundan emin
olunmalıdır. Bu tür yaralanmalar için en uygun ateller SAM
tipi atellerdir. Bu ateller uzuv yapısına uygun şekil
verilebilen
türden
olmaları
dolayısıyla
kolay
uygulanabilmektedirler.
Soğuk, soluk el, zayıf ya da olmayan nabız
durumunda damarsal hasar düşünülür, hemen doktor
tarafından ileri bakımının yapılması gerekecektir. Bu
durumda eğer hastaneye uzaklığınız 10-15 dakika ise
bulunan pozisyonda destekleyerek hemen transportu
sağlanır, aksi takdirde eldeki dolaşımı düzenlemeye
çalışmak gereklidir. Yani uzuvda nabız alınamıyorsa kibarca
kemiğin uzun ekseni boyunca deformiteyi azaltıcı elle
traksiyon uygulanır. Bu manevra dolaşımı düzeltebilir, aşırı
maniplasyonları kesinlikle denemeyiniz bu hastaya daha
çok zarar verecektir. Eğer bir kez deneme sonrasında nabız
yok ise hastanın en rahat ettiği pozisyonda atelleyerek
transportu sağlanmalıdır; Eğer nabız oluştuysa uzun bir
traksiyon ateline alınır ve sürekli dolaşım kontrolü yapılarak
hasta taşınır.
Ön kol kırıkları;
Bu bölgede iki kemik bulunmaktadır (radius,
ulna). Bütün yaş gruplarında özelliklede çocuk ve
yaşlılardaki en sık kırıklardır. Genellikle ikisi birden
kırılırlar, bu durumda görüntü uzamış el görüntüsünü
alırken izole radius kırıklarında el bileği çatal sırtını
andıran bir şekle dönüşür ki özel olarak COLLES kırığı
ismi verilir. Bu kırıklar el bileği ve dirsek eklemini içine
alacak şekilde atele alınarak transportu sağlanır.
Colles kırığı atellemesi
El bileği ve el yaralanmaları;
Bu bölge kemik sayısı, bağlar, damar yapılarının
geçiş hatları, sinir hatları açısından oldukça zengin ve
dar alanlarda işlev yapmakta olduklarından son
derece hassas bir örtüye sahiptir dolayısıyla en basit
incinmelerin
dahi
bir
doktor
tarafından
değerlendirilmesi ve tedavisi gerekir.
El ve el bileği yaralanması atellemesi
Pelvis kırıkları;
Pelvis oldukça kuvvetli kaslarla korunan bir
bölgedir. Bu nedenle bölgenin kırıkları genellikle
yüksek kuvvetlere maruz kalınması sonrasında ortaya
çıkar. En sık motorlu taşıt kazaları, yüksekten
düşmeler ve indirekt kuvvetlerin diz ve bacak kemiği
üzerinden pelvise yansımaları sonucu oluşabilir. Bazen
de yaşlı insanlarda kemik yapısının güçsüzlüğüne bağlı
olarak basit düşmeler de pelvis kırıklarına neden
olabilir.
Bu kırıkların en önemli özelliği hayatı tehdit edici
boyutlara hemen gelebilmesidir. Büyük damarların
yaralanması her zaman göz önünde bulundurulur
çünkü boşluk alana çok fazla kanama yaparak hastayı
bir anda şoka sokabilir, ayrıca mesane, uretra
yapılarının yırtılmalarına neden olabilir. Bu nedenle
hemen müdahale ve transportu gereken kırıklardandır.
Sahada çalışan personelin bütün travma vakalarında
hastaya yaklaşırken bacakların pozisyonunu izlemesi
istenir. Bacaklarda kısalık, uzunluk, içe veya dışa
dönme
gibi
deformiteler
pelvis
kırığını
akla
getirmelidir.
Muayene ederken;
• Yan sıkıştırma dediğimiz pelvis kemiğinin yan
çıkıntılarından (crista iliaca) her iki elin ayası ile bir
el sabit destek olacak şekilde diğer el ayası ile içe
doğru kibarca bastırılmalıdır
• Elin parmakları ile iç yüzeyinden aşağı doğru
kibarca basınç uygulanmalıdır
• Bir elin ayası ile pelvis alt ekleminin (symphis
pubis) palpasyonu yapılmalıdır.
Pelvis kırığı muayenesi
Kalça çıkıkları;
Bacak kemiğinin pelvis kemiğine oturduğu kafa
kısmının çıkması olarak tarif edilir. Bu bölgede, özellikle
trafik kazalarında dize gelen darbenin indirekt yansıması
sonucu çıkık meydana gelebilir. En sık görülen şekli
posterior çıkıklardır. Bu çıkıklar, bacak kemiğinin başının
hemen arkasında bulunan siyatik sinirin basısına neden
olabileceğinden
kişinin
bütün
alt
ekstremitesinde
uyuşukluk, güç kaybı izlenebilir; vakaların bir kısmında
düşük ayak deformitesi gelişir. Oldukça ağrılıdır ve hareket
ettirilmeye direnç çok fazladır. Kesinlikle, çıkık yerine
oturtulmaya çalışılmaz. Bulunduğu pozisyonda tespit edilip
yastıklarla desteklenerek ve hastanın uzvu sırt tahtasına
sabitlenerek transportu sağlanır.
Uyluk (Femur) kemiği kırıkları;
Bu kırıklar uyluk kemiğinin üst bölgesinde
meydana geldiğinde genelde kalça kırığı olarak
adlandırılır. Aslında oluşan kırık uyluk kemiği boyun
kırıklarıdır. Genellikle yaşlılarda özellikle kemik erimesi
olan kadınlarda basit düşmelere bağlı ortaya
çıkabilmektedir. Gençlerde şiddetli bir fiziksel travma
sonucu ortaya çıkar çünkü kas kitlesi ve gücü
açısından son derece kuvvetli bir yapıya sahip
bölgedir.
Yer
değiştirmiş
boyun
kırıklarında
karakteristik olarak yaralı uzuv sağlam uzva göre
daha kısa ve dışa dönük gözlenir.
Eğer yer değiştirmemiş boyun kırığı varsa bu
deformite izlenmez hasta tipik olarak yürüyemez ve
uzvunu hareket ettiremez, çünkü aşırı bir ağrı ve kasılma
vardır.
Hastanın
yaşı
ve
yaralanmanın
ciddiyeti
uygulayacağımız atelin şeklini belirtir. Gençlerde traksiyon
ateli uygulanırken; yaşlılarda traksiyon ateli gerekmez
stabilize edilip yastık ve battaniyelerle desteklenerek kişi
sırt tahtasına yatırılır, yaralı uzuv tahtaya sabitlenerek
transportu sağlanır. Bu tür kırıklar hayatı tehdit edebilen
durumda ise atelleme için zaman harcanmaz, bir an evvel
uygun merkeze monitör eşliğinde, oksijen desteği ve sık
sık vital bulgular değerlendirilerek transportu sağlanır.
Uyluk kemiği cisim (şaft) kırıklarında ciddi deformite
meydana gelir. Kemik uçları sinir ve damarlarda ciddi
yaralanmalar yapabilirler. Bundan dolayı periyodik olarak
damar ve sinir yapılarını değerlendirmek gereklidir. Kapalı
kırıklar, 500-1000 cc kan kaybına neden olurken; açık
kırıklar, çok daha fazla sıvı kaybına neden olacağından,
mutlaka yara bölgesinin üstündeki elbiselerin kesilerek
alanın gözlenmesi gerekir. Aksi takdirde hipovolemik şok
gelişebilecektir. Açık yara üstü steril bir örtüyle
kapatıldıktan ve kanama kontrolü yapıldıktan sonra dolaşım
değerlendirilir. Soğuk, soluk, nabızsızlık varsa uzvun uzun
ekseni
boyunca
traksiyon
uygulanarak
dolaşımın
düzeltilmesi sağlanır.
Diz kırıkları;
Diz bölgesi uyluk kemiğinin alt ucu, bacak
kemiğinin üst ucu ile diz kapağından (patella)
oluşmaktadır. Hassasiyet, şişlik, yer değiştirme kırık
olabileceğini düşündürür. Bu durumda eğer distal
bölgede yeterli dolaşım var, belirgin deformite yok ise,
diz düz bir şekilde atele alınarak taşınır. Eğer yeterli
dolaşım ve belirgin deformite var ise, bulunduğu
konum korunarak atele alınır. Yaralı alanın altında
nabız ve motor muayenesi yapılır.
Bacak kemikleri kırığı;
Bacak kemikleri Tibia (kaval kemiği) ve Fibula
(kamış kemiği) adı verilen yan yana iki kemikten
oluşmaktadır. Kaval kemiği diz ve ayak bileği ile
beraber vücudun ağırlığının taşınmasından sorumlu
bir yapıdır. Bu yapının kırıkları genellikle beraber
olmaktadır, genellikle dönme ve bükülme gibi ciddi
deformiteye neden olmaktadır. Deri altına çok yakın
olması nedeniyle de yaygın olarak açık kırıklara neden
olmaktadır.
İzole tibia kırıklarında traksiyon atellerine gerek
yoktur. Uzun rijit bacak atelleri ayaktan, uyluğa kadar
uzatılarak uygulanır. Elinizde vakum atelleri varsa
uygulama ve uzvun güvenliği açısından tercih edilirler
(Şekil 6-A, B). Ciddi deformiteler var ise kibarca
uygulanan basit uzunlamasına traksiyon sonrasında
atele alınır. Fakat amaç kırık yapıları anatomik
pozisyonuna
tamamıyla
getirmeye
çalışmak
olmamalıdır. Eğer pozisyon düzeltilemiyorsa o haliyle
atele alınarak medikal kontrol sağlanarak güvenli
transportu sağlanır.
Bacak kırığı atellemesi
Ayak bileği yaralanmaları;
Her yaş grubunda görülebilen basit burkulmalardan,
çok ciddi kırıklara kadar gidebilir. En sık görülen ciddi
yaralanmalar bilek üzerine bükme tarzında uygulanan
kuvvetler sonrasında oluşmaktadır. Bu tür vakalarda kırık
ve çıkıklar beraberdir. Yapılacak tedavi diğer yapılarda
olduğu gibi; yani önce açık yara var ise üstünü kapat,
distal damar ve sinirsel muayeneni yap, büyük deformite
var ise topuğa doğru kibarca traksiyon uygula sonrasında
rijit, havalı ya da vakum ateli dize gelecek kadar uzatarak
sabitlemeyi yaparak transportunu sağlamak şeklindedir.
Ayak yaralanmaları;
Ayak kemiği yaralanmaları ve kırıkları en sık
düz bir pozisyonda topuk üzerine düşmeler sonrasında
oluşmakta, topuk kemiği, tarak kemikleri hatta
lumbar omurlarda kırıklara yol açabileceğinden,
sadece ayağa odaklanmamak, mutlaka hastanın
omurgasında hassasiyet ve şişlik olup olmadığını da
değerlendirerek transportunu sırt tahtasıyla yapmak
gerekir.
Yastık atel, hava atelleri ya da rijit yastıklı
atellerle ayak bileği ve topuğu içine alacak, parmaklar
açıkta kalacak şekilde, zeminden 15 cm yükseklikte
desteklenerek taşınmasına özen gösterilmelidir.
Boyun ateli;
Baş boyun kısmını ilgilendiren bütün çarpma,
düşme, darp gibi olaylar aksi ispat edilene kadar
boyun travması kabul edilirler. Hayatı ve yaşamın geri
kalan zamanının konforunu belirlemesi açısından da
oldukça önemlidir. Bu sebeple boyun ateli dediğimiz
boyunlukların uygulaması oldukça önemlidir.
Boyunluk takılırken dikkat edilmesi gereken
hususlar şunlardır;
• Boyunluk iki kişiyle takılır.
• Boyun nötral pozisyona getirilerek takılır.
• Eğer nötral pozisyona getirirken direnç veya ağrıyla
karşılaşılırsa o haliyle bırakılıp boyun bütün
yönleriyle desteklenerek transportu sağlanır.
• Uygun boyunluk seçilir, takmadan önce ayarlanır.
• Boyunluk, stabilize eden kişinin komutları
doğrultusunda takılır.
• Acele edilmez.
NOT:
Atel uygulaması boyun ve pelvis ateli haricinde
hiçbir zaman öncelikli girişim değildir.
Olay yeri ve ekibin güvenliğinden emin olunduktan;
yaralının bilinç, hava yolu, solunum, dolaşım bulguları
değerlendirildikten sonra her hangi bir hayati tehlikesi
bulunmuyor ise işlem olay yerinde gerçekleştirilir.
Aksi halde olay yerinde zaman geçirilip yaralının
hayatı tehlikeye atılmış olur.
İLGİNİZE TEŞEKKÜR EDERİM