Milli Saraylar Bülteni

Transkript

Milli Saraylar Bülteni
Milli Saraylar Bülteni
Mays 2010
Devlet Bakan
ve Babakan
yardmcs
Bülent Arnç
Daire Bakanmz
Yasin Yldz’
makamnda
ziyaret ederek
tebrik etti ve
baarlar diledi
Bülent Arnç’tan Daire Bakanlmza Ziyaret
D
evlet Bakanı, Başbakan
Yardımcısı ve Meclis eski
başkanı Bülent Arınç, 5 Nisan
Pazartesi günü Daire Başkanı-
mız Yasin Yıldız’a tebrik ziyaretinde bulundu. Milli Saraylar
Dairesi Başkanlığı’nın çalışmaları hakkında bilgi alan Arınç,
Meclis Başkanlığı döneminde
başlattığı projelerin tamamlandığını görmekten memnun
olduğunu belirtti ve bundan
sonraki çalışmalar için başarılar
diledi. Arınç’a ziyaretinde RTÜK
Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun
ve RTÜK üyeleri de eşlik etti.
Genel Sekreterimizin Tanma Ziyareti
1
Nisan 2010’da TBMM Genel
Sekreterliği'ne atanan Sadettin Kalkan, Genel Sekreter Yardımcısı Sadık Yamaç’la birlikte 9 Nisan Cuma günü Milli Saraylar Daire
Başkanlığı’na tanışma ziyaretinde bulundu. Ziyaret, Daire Başkanımız Yasin Yıldız’ın Milli Saraylarla ilgili brifingi ile başladı. Ardından daire başkanlığı personeli ile tanışma toplantısına
geçildi. Genel Sekreter Kalkan, personeli bir süre dinledikten sonra incelemelerde bulunmak üzere önce Yıldız
Porselen Fabrikasına daha sonra da
Yıldız Şale ve atölyelerde incelemelerde bulundu. Ayrıca Genel Sekreter
restorasyonu süren Aynalıkavak kasrındaki çalışmaları yakından inceledi.
İletişim: www.millisaraylar.gov.tr
MS_Bulten_MAYIS_2010.indd 1
5/7/10 2:29 PM
Mays 2010
Prof. Dr. Semavi Eyice Konuumuzdu
D
aire Başkanlığımızca aylık periyodik olarak düzenlenen “Saray Söyleşisi” programının bu ayki konuğu Sanat Tarihçisi Prof. Dr. Semavi Eyice oldu. Program
daha çok soru- cevap şeklinde gerçekleşti. Dolmabahçe saray müdürü Dr. Kemal Kahraman dinleyiciler adına soru sordu ve Prof. Eyice cevaplandırdı. Türkiye’nin
duayen Sanat Tarihçisi Prof. Eyice, sanat tarihine olan
ilgisinin nasıl başladığını, II. Dünya savaşı sırasında
Almanya’daki üniversite eğitimini ve Türk üniversitelerindeki akademik çalışmaları hakkında dinleyicilere bilgi verdi.
Gerek İstanbul’daki saray, köşk ve kasırların gerekse Anadolu’daki Bizans, Selçuklu ve Osmanlı konut modellerinin genel özellikleri hakkındaki soruları da cevaplandıran Eyice, özellikle İstanbul’da 20. yüzyılın başında birçok tarihi binanın yanarak veya farklı nedenlerle yıkılarak günümüze taşınamadığından yakındı.
Program sonrası günün anısına Daire Başkanımız
Yasin Yıldız Prof. Eyice’ye bir plaket takdim etti.
Dolmabahçe’de Hac Arif
Bey Ansna Konser
T
BMM Milli Saraylar Dairesi
Başkanlığınca düzenlenen
ve İstanbul Devlet Klasik Türk
Müziği korosu ”Saray Konserleri” kapsamında Dolmabahçe
Bestekârı olarak bilinen Hacı
Arif Bey’in eserlerinden oluşan
bir konser verdi.
6 Nisan Salı günü Dolmabahçe Sarayı Medhal Salonda gerçekleşen konser Şef Birol Yayla yönetiminde, Hacı
Arif Bey’in çeşitli makamlardaki eserlerinden oluşan seçkin
bir repertuar, koro ve saz heyeti tarafından icra edildi.
Dolmabahçe Konferansnn
Konuu Mustafa Armaan di
M
illi Saraylar Dairesi Başkanlığınca periyodik olarak yapılan “Saray Konferansları”nın bu ayki konuğu tarihçi
yazar Mustafa Armağan idi.
Dolmabahçe Sarayı Medhal Salonda gerçekleşen
konferansta Son Padişahlardan Sultan Abdülaziz’den II.
Abdulhamid’e kadar olan tarihi dönem ve bu dönemin
önemli konuları tartışıldı.
Konferansta Sultan Abdülaziz’in ölümü hakkındaki son
dönemlerde ortaya çıkan belgeler ışığında, intihar mı yoksa suikast mı konusu da ağırlıklı olarak işlenen konular arasında yer aldı. Armağan, konferansın son bölümünde ise
II. Abdulhamid’in hem siyasi hem de uluslar arası alanda
uyguladığı politikalar hakkında dinleyicilere bilgi verdi.
2
MS_Bulten_MAYIS_2010.indd 2
5/7/10 2:30 PM
Mays 2010
23 Nisan’da Saray
Çocuklarla enlendi
K
ocaeli Büyükşehir Belediyesinin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle çeşitli ülkelerden davet ettiği çocuklar Dolmabahçe Sarayını gezdiler.
Atatürk’ün son nefesini verdi-
ği yatağa güller bırakan ekibe Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu
da eşlik etti. Gezi sonunda Büyükşehir Belediye Başkanı çocuklarla beraber saray çıkışında hatıra fotoğrafı çektirdiler.
Milli Saraylara Ziyaretçi Akn
M
illi Saraylar Dairesi’ne bağlı kasır, köşk ve sarayların ziyaretçi sayısı artarak devam ediyor. En çok ziyaretçiyi Dolmabahçe Sarayı ağırlıyor. Bu sarayın
Şubat ayı ziyaretçi sayısı
39281 iken, Mart ayında
bu sayı 58059 olmuş.
Beylerbeyi Sarayı’nda
da 2010 yılının ilk üç
ayında geçen yılın aynı
dönemine göre yerli
ve yabancı ziyaretçi sayısında önemli artışlar
kaydedildi.
Saray Müdürü Dr. Halil İbrahim Erbay, 2010
yılı ilk üç ayında toplam ziyaretçi sayısının
28,467’ye ulaştığını, bu rakamın geçen yılın aynı dönemine göre % 39’luk bir artı-
şa tekabül ettiğini belirtti. Beylerbeyi Sarayının 2009 yılının ilk üç ayında 6,281 öğrenci ziyaretçi kayıtlara geçerken 2010’da
bu grup % 42 artarak
8,959 rakamına ulaşmış. Yabancı ziyaretçilerde ise rakam daha
çarpıcı ve iki yıl arasındaki artış % 61 oranına
ulaşıyor.
Buna göre 2009
Ocak-Şubat-Mart dönemindeki 8,110 olan
yabancı ziyaretçi sayısı
2010 yılının aynı döneminde 13,129 olarak
gerçekleşiyor. Bu artışın İstanbul’un 2010
Avrupa Kültür Başkenti olması sebebiyle tanıtım faaliyetlerinin
artması ve dolayısıyla şehrin kültürel unsurlarının daha fazla
gündeme gelmesi önemli etkenler arasında sayılmakta.
Sivil Savunma Uzmanl’ndan Hizmetiçi Eitim
M
illi Saraylar Dairesi Sivil
Savunma Uzmanlığı 2630 Nisan Tarihleri arasında Yıldız Manej konferans salonunda Milli Saraylar personeline,
yangın ve doğal afetlere yönelik periyodik hizmet içi eğitimi
düzenledi.
İki aşamalı gerçekleşen eğitimin birinci bölümünde yangın ve doğal afetlere karşı alın-
ması gereken önlemler ve bu
önlemlerin gerekliliği teorik
olarak anlatılırken ikinci bölümde ise özellikle yangın öncesi ve yangın esnasında yapılması gerekenler uygulamalı
olarak anlatıldı.
Program Daire Başkanlığı
Sivil Savunma Uzmanı Mehmet Ali Çubukçuoğlu koordinasyonunda gerçekleşti.
3
MS_Bulten_MAYIS_2010.indd 3
5/7/10 2:30 PM
Mays 2010
ve onlar da diplomaya değil yaptığım işe
baktıklarını söylemişlerdi.
- Milli Sarayların hayatınızdaki yeri nedir?
Özellikle Dolmabahçe Sarayı’nda daha
önce hiç görmediğim türden birçok mobilya ve eşya gördüm. Bu benim için
önemlidir, bu sayede ben ahşap oymacılığını daha çok sevdim. Kendimi ve mesleğimi geliştirme imkanı buldum. Sözgelimi
1999’da Deniz Müzesi’ndeki Saltanat Kayığını restore ettiğimizde Portekiz’de birincilik ödülünü almıştık.
Atölyelerimizden
Oymaclarmz
Nurettin GÜL; 1961 Siirt doğumlu Nurettin Usta, ahşap oymacılığına Kumbaracı Yokuşu’nda başladı. 9 yıl aynı atölyede
çırak, kalfa ve usta olarak çalıştıktan sonra 1981’de askerlik hizmetini yapmak üzere Kütahya’ya gitti. Askerlik dönüşünde
Kumbaracı Yokuşu’nda kendisine ait ahşap oyma atölyesi açan Nurettin Usta 6 yıl
kendi işini yaptı. 1989’da Güngör Uras’ın
tavsiyesi ile Dolmabahçe Sarayı’nda işe
başladı. O dönem ahşap oyma atölyesi
henüz açılmadığı için ilk başlarda marangoz atölyesinde işe alınmak istendi. Fakat Zeki Aybek, Nurettin Ustanın ahşap
oyma işinde maharetli olduğunu biliyordu. Zeki Aybek’in tavsiyeleri üzerine Nurettin Usta 2 ay sonra açılan ahşap oyma
atölyesinde ustabaşı olarak işe başladı. Bu
atölyede yaklaşık 17 yıl ter akıtan Nurettin
Gül 2005’te emekli oldu. Emekliliğinde de
kendisiyle çalışmak isteyen amir ve ustaları yaklaşık 5 yıl sonra Nurettin Usta’ya 36
yıl emek verdiği ahşap oyma işine Milli Saraylar atölyesinde tekrar iş başı yaptırdılar.
- Nurettin Usta uzun yıllar hizmet verdiğiniz kurumumuzda unutamadığınız
bir anınız var mı?
Meslek yaşamımda hiç unutamadığım
şey; 1997’de daire başkanımız Sayın İsma-
il Hakkı Celayir’in özel bir bütçe oluşturarak ahşap oyma atölyesinin tüm sıkıntı ve
ihtiyaçlarını giderdiğiydi. O günden sonra
atölyemizde büyük bir keyif ve haz duyarak işlerimizi yapmaya devam ettik. Yine
unutmamak gerekir ki son dönemlerde
de atölye sorunlarımızı gidermeye yönelik bir takım düzenlemeler yapılmaktadır.
- Ahşap oyma atölyesinin karşılaştığı
başka sıkıntılar var mıdır?
İşe ilk başladığımızda 5 – 6 kişilik bir kadromuz varken atölyemizde şu anda 4/C
statüsünde Hasan Bey ve taşeron firmadan ben varım. Diğer bir ifadeyle başka
atölyelerimizde de olduğu üzere yetişmiş
eleman eksikliği en büyük sorun.
- Nurettin Usta! Emekli olduktan sonra 5 yıla yakın başka yerlerde de çalıştınız, bizlere o dönemle ilgili ne söylemek istersiniz?
Emekli olduktan sonra İSMEK’ten hocalık
yapma teklifi geldi. Yaptığım örnek işler
beğenilmesine rağmen üniversite diplomam olmadığı için bu işe başlayamadım.
Ne acıdır ki sonraları çalıştığım MassanAcarus isimli bir Fransız firması beni
Belçika’ya götürmeyi teklif edince kendilerine diplomam olmadığımı söylemiştim
Hasan GÜL; 1969 Siirt doğumlu Hasan
Usta ahşap oymacılık işine abisi ve ustası olan Nurettin Gül ile 1977’de yaz tatillerinde atölyeye giderek başladı. 1989’da
askere gidinceye kadar abisiyle birlikte çalışan Hasan Usta 1990’dan sonra piyasada
serbest olarak çalıştı. Milli Saraylar bünyesindeki işine 1977 yılında başlayan Hasan Usta ahşap oyma atölyesinde 4/C statüsünde resmi olarak gözüken tek çalışan.
- Hasan Usta, bizlerle paylaşmak istediğiniz ve meslek hayatınızda önemli yer
tutan bir anınız var mı?
2004 yılında bir tablonun köşesini tezgahta sıkma imkanı olmadığı için elimde tutarak aslına uygun olarak oymasını yapmaya çalışırken parmaklarımın tendon bağları ve sinir uçları koptu. İyileşince
tekrar atölyeye döndüm. Rapor alıp başka birime geçme imkanım olmasına rağmen mesleğime olan bağlılığımdan ahşap oyma atölyesinde çalışmaya devam
ettim. Atölyemizdeki en önemli eksikliğin
yetişmiş usta olduğunu aşikârdır.
- Hasan Usta, Milli Sarayların sizin hayatınızdaki yeri nedir?
Dolmabahçe Sarayı’na ilk geldiğimde piyasada çalışırken yalnızca kataloglarda
görebildiğimiz nadide eserleri yerinde
görünce biraz tereddüt ettim. Ancak zamanla tereddüdüm manevi bir hazza dönüştü ve iş ufkum giderek genişledi.
- Son olarak ne söylemek istersiniz?
Uzun zamandır Milli Sarayların üyesiyiz,
çok farklı zorluklarla karşılaşsak da işimizi çok seviyor ve manevi bir huzur duyuyoruz. Bu çalışmaları yaparken atölyemize
her anlamda desteğini ve katkısını esirgemeyen müdürümüz Fatih Bey’e teşekkürü
de bir borç biliriz.
4
MS_Bulten_MAYIS_2010.indd 4
5/7/10 2:30 PM
Mays 2010
Yalova Atatürk Kökü’nde Restorasyon
Çalmalar Balad
Y
alova Atatürk Köşkü’nün restorasyonu sebebiyle köşk içinde bulunan
(mobilyalar dışındaki) tarihi eserlerin paketlenme ve nakil çalışmaları 08 Mart – 18
Mart 2010 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Gezi güzergahında ve depolarda
bulunan objeler, ilgili seksiyon sorumluları, atölye elemanları ve Ayniyat Şefliği personelinin ortak çalışması ile fotoğraflanarak ve sayım yapılarak müzecilik normlarına uygun koşullarda ambalajlanmıştır. Taşınmaya hazır hale getirilmiş olan eserler,
her bir sefer için ayrı
bir tutanak düzenlenerek ayniyat personeli ve polis eskortu
katılımı ile ve kurumumuz imkanları dahilinde ulaştırma birimi tarafından Yıldız Şale’de
Manej’e nakledilmiştir.
Çalışmalar,
Obje
Restorasyon Müdürü, Ayniyat Şefi ve Seksiyonlar Birimi Sorumlusu nezaretinde üç grup halinde yürütülmüştür. Her grupta, ilgili seksiyon sorumlusu, ayniyat görevlisi
ve atölye personeli görev almıştır.
Sorumlu olduğu eser grubunun
çalışmasını ve naklini tamamlayan personelin İstanbul’a dönüşü
ve yeni başlayacak olan grubun
Yalova’ya gidişi sağlanarak bir disiplin içinde söz konusu çalışma
tamamlanmıştır.
Her eser grubunun ihtiyacı
doğrultusunda, kimi büyük obje
sökülerek parça parça paketlenmiş, kimi
obje ise olduğu haliyle ambalajlanmıştır.
Kırılacak eserler her zaman olduğu gibi
fazlaca itina gerektirmiştir. Oldukça kalabalık bir ekiple ve soğuk hava şartlarında
sürdürülen çalışmaların son derece hassas, özenli ve süratli bir şekilde halledilmesi hedeflenmiş ve sonuca ulaşılmıştır.
Her ne kadar soğuk hava koşulları etkisini sürdürdü ise de bir o kadar keyifli, bir o
kadar uyumlu ve bir o kadar dostane çalışma ortamı elde edilmiş ve fotoğraflarda
da görüldüğü gibi hatıralarda ve kurumumuz hafızasında yerini almıştır.
Kristal Merdiven Salonunda Restorasyon Sürüyor
D
olmabahçe Sarayı Kristal merdiven salonunda restorasyon öncesinde yapılan incelemelerde tonozun kurşun
çatı onarımından önceki dönemde su almasından, ahşap taşıyıcı elemanların zaman
içerisinde bozulmasından ve çevresel koşullardan kaynaklanan hasarlar tespit edilmiştir. Bazı kısımlarda sıva tabakasında çatlaklar ve bağdadi çıtaları ile sıva tabakası arasında boşluklar oluşmuş, kalemişi bezemeler yüzeyden ayrılarak yer yer dökülmüştür.
Restorasyonda ahşap taşıyıcı elemanlar
onarılmış, bağdadi sıva enjeksiyon ve özel
ankraj çubukları ile sağlamlaştırılmıştır. Benzer biçimde çatlak kısımlar da doldurularak
takviye edilmiştir. Yüzeyden ayrılan boya tabakaları reçine ile yapıştırılmış ve bezemelerin döküldüğü yüzeyler tesviye edilmiştir.
Kalemişi bezeme ve altın varaklı kısımların
estetik tümlemesine devam edilmektedir.
5
MS_Bulten_MAYIS_2010.indd 5
5/7/10 2:30 PM
Mays 2010
Milli Saraylar Mays Takvimi
Mayıs 1843
Mayıs 1843
05 Mayıs 1870
Eski Beşiktaş Sarayı’nın yıkılmasından sonra Dolmabahçe Sarayı
inşaasına başlandı. Sarayın baş kalfası Hassa kalfalarından
Karabet Kalfa’ydı. Sarayın inşaat ve diğer masrafları için ilk
yıllarda haftada 100.000 kuruş, son yıllara doğru ise 250.000
kuruş ayrılmıştı. Nikoğos Kalfa babası Karabet’e yardımcı olarak
inşaa faaliyetinde görev aldı. Sarayın inşaatının tamamlanmasına
yakın Karabet’in maaşı 10.000 oğlu Nikoğos’un ise 4.000 kuruşa
ulaştı. İnşaatın bitimine yakın Serkiz Balyan da Dolmabahçe
Sarayı’nın mimari ekibi içinde ayda 1.000 kuruş maaşla görev
aldı. Dolmabahçe Sarayı, Tanzimat devrinde inşa edilen saraylar
içinde Avrupa sanatından en yoğun etkilenen saltanat sarayı
olma özelliğini de taşıyacaktı1.
Dolmabahçe Veliaht Dairesi’nin inşasına başlandı. Dolmabahçe
Sarayı ile eşzamanlı olarak inşa edilen veliaht dairesi Osmanlı
Devlet’inin tarihinde bir veliaht için sultan sarayının yanında
inşa edilen ilk saray / müstakil daire olma özelliği taşır. Veliahtlar,
Tanzimat Döneminde ana sarayla aynı mimari ve imkânlara
sahip bir binada serbestlik içinde yaşar oldular.
30 Mayıs 1876
20 Mayıs 1885
Sultan Abdülaziz, başını Midhat Paşa ile Serasker Hüseyin Avni
Paşa’nın çektiği bir grup asker-sivil yüksek devlet görevlisinin
ittifakıyla Dolmabahçe Sarayı kuşatılarak tahttan indirildi ve
önce Topkapı Sarayı’nda III. Selim dairesine, ardından da Çırağan
Feriye’de kendisine tahsis edilen bir daireye ailesiyle birlikte
yerleştirildi.
Abdülaziz’in hal’edilip V. Murad’ın tahta çıkarıldığı günün sabahı
olaydan haberi olmadan top seslerine koşan ve Beylerbeyi’ndeki
yalısından kayıkla Dolmabahçe Sarayı’na gelen Cevdet Paşa vezir
odasında geçirdiği dakikaları şöyle hikaye etmektedir: “Sarayı
Hümayunu pek ıssız vaziyette gördüm ve hemen vezir odasına
gittim ki kimse yoktu. Şu ahvale nazaran Sultan Abdülaziz’in
füc’eten vefat eylemiş olduğuna zahib oldum. Biraz sonra Kemal
Paşa vezir odasına geldi. Ondan sordum. Erkenden Babı Seraskirede
biat olduğunu haber verdi. Ya cenaze alayı ne nasıl olacak dedim.”4
Sultan Murad tahta geçti. Mabeyn dairesinin orta kat sofasında
yaşanan en heyecanlı zamanlar, şüphe yok ki Sultan Aziz’in hal’i
ve V. Murad’dın cülusu günleridir. O günlerde bu büyük salonu,
vezirlerin, kumandanların, ülemanın kalabalığı doldurmuştu5. V.
Murad’ın biat töreni Dolmabahçe Sarayı Muayede Salonu’nda
gerçekleşti, bu biat töreni Topkapı dışında gerçekleşen ilk biat
olma özelliği de taşımaktadır.
V. Mehmed Reşad’ın tahta çıktı.
4 Nisan 1918
Sultan Abdülaziz’in oğlu Halife Abdülmecid Dolmabahçe
Sarayı Veliahd Dairesini kullanmaya başladı. Resim çalışmalarını
yapmak için burada bir resim atölyesi kuruldu.
9 Mayıs 1918
Avusturya İmparatoru ve Macaristan Kralı Charles ile eşi
İmparatoriçe Zita Sultan V. Mehmed Reşad’ı ziyaret etti.
12 Mayıs 1925
Milli Saraylar Müdürlüğü teşkilatına dair talimatname yayınlandı.
Bu talimatnameyle Milli Saraylar Müdüriyeti Maliye Vekâleti’ne
bağlı bir kurum oldu.
Afgan Kralı onuruna verilecek ziyafette kullanılmak ve iade
edilmek üzere Dolmabahçe Sarayı’ndaki yaldızlı gümüşlü ziyafet
takımları Ankara’ya gönderildi9.
2 Mayıs
Mayıs
Afgan Kralı Amanullah Han Dolmabahçe Sarayı’nda ağırlandı.
Afgan Kralı Amanullah’a Haremin ikinci sofasından koridora
geçilince baştaki oda hazırlandı ve burada misafir edildi. Cephesi
denize, bir tarafı sarayın sol terasına, mukabili de Beşiktaş’a
bakan oda, altı pencere ile aydınlatılmıştır. Dolmabahçe
Mabeyninde Fransova Josef için kurulan karyola bu defa sarayın
Cümle dairesinde Kral Amanullah için kuruldu. Amanullah Han
Osmanlı padişahlarının muhteşem Harem dairesinde misafir
edilen ilk erkek yabancı oluyordu.
24 Mayıs
Dolmabahçe Sarayı elektrik tesisatı kabloları (0.5 mm lik kablolar
0.8 mm olarak) değiştirildi10
Mayıs 1930
Başbakan Şükrü Kaya’nın açılış konuşması ile başlayan
Uluslararası Turizm İttihadı Kongresi Dolmabahçe Sarayı’nda
yapıldı11.
19 Mayıs
Dolmabahçe Sarayı Hususi dairede altı kişilik bir asansör
yaptırılması kararı TBMM Başkanlık Divanı kararı ile alındı. İhale
bedeli 4689 lira oldu12. Asansörün yapım işi Vertheim, Stiegler ve
Şintler firmalarından teklif istenmiş, Şintler firması diğerlerinden
600 lira fazla fiat vermesine karşılık otomatik olması, motorunun
sessizliği, asansör kabinin de sarayın mimarisine uygun olması
dolayısıyla ihaleyi almıştır13.
Atatürk, Dolmabahçe’ye geldi.
27 Mayıs
28 Mayıs
Atatürk, otomobille Dolmabahçe’den Florya’ya geçti, aynı gece
Dolmabahçe’ye dönerken bir fenalık geçirdi.
31 Mayıs
Atatürk, Dolmabahçe Sarayı’nda Başbakan Celal Bayar’ı kabul
etti.
İstanbul Valisi Lütfi Kırdar Dolmabahçe’de İnönü Stadyumu’nun
temelini attı.
Dolmabahçe Sarayı rıhtımı demir parmaklık ve taş ayakları
yapıldı ve demir parmaklıkların boyanmasına başlandı.
Pakistan İslam Cumhuriyeti Başbakanı Benazir Bhutto
Dolmabahçe Sarayı’nı ziyaret etti.
İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Akbar Haşimi Rafsanjani
ve eşi Dolmabahçe Sarayı’nı ziyaret etti.
19 Mayıs 1940
26 Mayıs 1942
26 Mayıs
Sultan Murad’ın seraskerlikte başlayıp Dolmabahçe’de devam edilen cülus töreninde
Topkapı Sarayı’ndaki tarihi tahtın getirtilmesi mümkün
olmadığından Sultan Murad ecdadının tahtına hiç oturamamıştır.
1 Mayıs
23 Mayıs 1881
30 Mayıs
Gece Dolmabahçe Sarayı rıhtımından İstanbul’a ayak bastırılan
Mithat Paşa sorgulanmak üzere Yıldız Sarayı bahçesine
götürüldü6.
1) bkz. BOA.HH.d. 933 , safer 1271
2) Ylmaz Öztuna, Büyük Türkiye Tarihi, Cilt 8,
3) Tarihi Odalar, Sf. 38 devamna bak
4) Tarihi Odalar, Sf. 7
5) Tarihi Odalar, sf. 3
6) Ylmaz Öztuna, Büyük Türkiye Tarihi, Cilt 8,
II. Mahmud’un eşi, Sultan Abdülaziz ile Şehzade Nizameddin’in
annesi, II. İkbal Pertevniyal Hanım – Efendi (sonradan Valide
Sultan) Dolmabahçe Sarayı’nda öldü7.
Abdülaziz Han’ın oğlu Yusuf İzzeddin Efendi Cavidan Hanım
Efendi ile Dolmabahçe Sarayı’nda evlendi8.
27 Nisan 1909
Dolmabahçe Sarayı’nda Sultan V. Murad’ın kızı Hadice Sultan
doğdu2.
29 – 30 Mayıs 1876 Abdülaziz idaresinin kötü olduğunu düşünen, meşruti bir
idare kurulmasını isteyenler sabaha karşı Dolmabahçe Sarayı’nı
harbiye talebeleriyle, askeri birliklerle kuşattılar. Dolmabahçe
Caddesi süngülü askerlerle doldu, subaylar yer yer yapılacak
işin büyüklüğünü, padişahın kötü idaresini anlatıyorlardı. Bu
sırada hareketin başında olan genç bir mirliva (Harbiye Mektebi
Komutanı Süleyman Paşa), büyük bir cesaretle Veliahd dairesinin
sokak tarafındaki kapısından içeri girmiş ve yanındaki iki bölük
askere valiahd bahçesinde mevki aldırmıştı3. Süleyman Paşa,
dairesinden zorlukla aldığı Veliaht Murad Efendi’yi kaçırdı.
30 Mayıs 1876
05 Mayıs 1883
Macaristan Meclis Başkanı György Szabad Dolmabahçe Sarayı’nı
ziyaret etti.
7) Babakanlk Devlet Arivleri, Say: 6515, Fon Kodu: 30..18.1.1, Yer No: 28.26..10.
8) 681
9) Babakanlk Devlet Arivleri, Dosya: A1, Fon Kodu: 30..1.0.0, Yer No: 1.6..8.
10) MSHHA.CMH.1718_001
11) MSHHA.CMH.1718_005
12) Türkiye Kronolojisi (1938 – 1945), Gotthard Jaeschke (çev. Gülaye Koçak),Türk Tarih Kurumu Yaynlar, Türk Tarih Kurumu Basmevi Ankara 1990, sf. 28
13) 186
Kaynak: Milli Saraylar Dairesi Arşiv Servisi
6
MS_Bulten_MAYIS_2010.indd 6
5/7/10 2:30 PM
Mays 2010
2010 Mayıs ayında TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığınca
organize edilen sosyal ve kültürel etkinliklerle ilgili bilgiler
aşağıdadır.
1- Periyodik yayınlarımızdan
“Milli
Saraylar”
dergisinin yeni sayısı yayınlandı.
2- 18 Mayıs Salı
günü Dolmabahçe Sarayı Medhal Salonda saat
17:00’de Prof. Dr.
Ali Akyıldız’ın konuk olduğu “Saray Konferansları”
etkinliği düzenlenecek
3- 8- 22 Mayıs
tarihleri arasında
Dolmabahçe Sarayı İdari Bina Alt
Kat Salonda Nebahat Ünlütürk ün “7. Kişisel Hat ve Tezhip” sergisi
açılacak.
4- “Saray Konserleri” nin bu ayki konuğu Türk Sanat
Müziği Sanatçısı Meral UĞURLU. Solo konser, Dolmabahçe Sarayı Medhal salonda 24 Mayıs Pazartesi
günü saat 19:00’da gerçekleşecek.
Personel Haberleri
Dolmabahçe Sarayı Eğitim Sorumlusu Celil Cengiz’in
abisi İsmail Cengiz 20 Nisan 2010 günü vefat etmiştir. Merhuma Allahtan rahmet yakınlarına baş sağlığı dileriz.
Milli Saraylar Daire Başkanlığı Teknik Başkan Yardımcılığında Görevli Tamer Düzcü’ nün amcası Nurettin Düzcü
17 Nisan 2010 günü vefat etmiştir. Merhuma Allahtan rahmet yakınlarına baş sağlığı dileriz.
İdari İşler Şube Müdürlüğüne bağlı Geçici Personel
Şefi Mahmut Özdemir Marmara Üniversitesi Araştırma ve
Uygulama Hastanesinde başarılı bir ameliyat geçirmiştir.
Geçmiş olsun dileklerimizi iletir, sağlıklı günler dileriz.
Daire Başkanımız Yasin Yıldız’ın bir oğlu dünyaya gelmiştir. Asaf Ekrem adı verilen bebeğe hoş geldin der, ailesini tebrik ederiz.
Dr. H. brahim Erbay’dan
Personele Kahvalt
B
eylerbeyi Sarayı’na yeni
atanan saray müdürü Dr.
Halil İbrahim Erbay’ın göreve
başlaması nedeniyle saray personeli ile tanışma kahvaltısı düzenledi. Oldukça neşeli ve sohbetli bir ortamda geçen kahvaltıya saray çalışanlarının ta-
mamı katıldı. Saray müdürü Dr.
Halil İbrahim Erbay kısa bir teşekkür konuşması yaparak çalışanlara iyi dilek ve temennilerini paylaştılar. Personel arasında bu tür etkinliklerin daha sık
yapılması arzusu da dile getirilen konular arasında yer aldı.
Topkap Saray Saat Koleksiyonu
Tamir Ediliyor
D
ünyanın en önemli beş
mekanik saat koleksiyonu arasında gösterilen Topkapı Sarayı Saat koleksiyonu
saat ustalarımız Recep Gürgen ve Şule Gürbüz tarafından tek tek tamir edilerek çalışır hale getiriliyor.2007 yılında
Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı İlber Ortaylı’nın isteği üzerine T.B.M.M Genel Sekreterliği ve Kültür Bakanlığı arasında iki saat ustasının Topkapı
Sarayı’nın da saatlerini onarması için bir protokol imzalandı.Daha sonra Milli Saraylar Daire Başkanlığı ve Topkapı Sarayı Müzesi Başkanlığı arasında ikinci bir protokol imzalanarak saat ustaları Recep Gürgen ve Şule Gürbüz’ün haftanın
iki günü (Perşembe-Pazar) kurulacak olan Topkapı Sarayı Saat
Atölyesi’nde çalışmalarının startı verildi.Topkapı Sarayı müdürlük binası üst katta bulunan bir oda saat atölyesi haline getirilmek üzere hazırlandı.2007 temmuz ayından bu yana süren çalışmalarda saray koleksiyonuna ait Osmanlı saatleri başta olmak
üzere 17.yüzyıldan başlayan mekanik saat tarihinin en gelişkin
örnekleri tek tek elden geçirildi.Tamir edilen saatler önümüzdeki
aylarda iklimlendirmesi ve vitrin düzeni hazırlanan bir mekanda
açılacak saat seksiyonunda daimi olarak sergilenecektir.
7
MS_Bulten_MAYIS_2010.indd 7
5/7/10 2:30 PM
Mays 2010
Tarih’ten Notlar: Fahrettin Gün
Koca Nianc Mustafa Paa’dan bir dizi ‘nasihat’
I
. ve II. Meşrutiyet dönemleri ile
Cumhuriyet’in ilk yıllarında yaşayan fikir
adamlarımızdan biri olan M. Ali Aynî, otuz
beş civarında telif ve tercüme eseriyle ve
birçok makalesiyle Türk düşüncesine katkı yapmış bir münevverdir.
M. Ali Aynî’nin bu eserlerinden biri
“Türk Ahlâkçıları” başlığını taşır. Söz konusu eserinde Aynî, Türk ahlâkçılarının
önde gelen isimlerinden Âşık Paşa, Hacı
Hüseyinoğlu Musa, Eşrefoğlu Abdullah,
Kınalızâde Ali Çelebi, Birgivi, Koca Nişancı Mustafa Paşa, Abdüllatif, Ebülfazıl Mehmed, Sururî Çelebi gibi bilgeleri ve eserlerini inceler, onlardan iktibaslar yapar.
Aynî, Koca Nişancı Mustafa Paşa’yı incelerken, “Nasihat ve Pend Babından
ondan bazı nasihatler aktarır. Mustafa
Paşa’nın nasihatleri oldukça düşündürücü, bir o kadar da ders verici mahiyettedir.
Mustafa Paşa’nın kullandığı lisan ise, biraz
ağdalı ama çok da cezbedicidir.
İsterseniz, Koca Nişancı Mustafa Paşa’nın
bu nasihatlerini birlikte dinleyelim:
“Daima rahmedici ol, sen dahi rahmete lâyık olasın.
“Ulema ile otur, ulema meclislerini ganimet bil.
“İki haslet mü’minin kalbinde cem olmaz: Buhl ile kötü huy. Sözü çok olanın yalanı çok olur.
“Dünyanın fenasını unutma, daima geçen ahvali fikr eyle, senden önce gelenler
nice oldu? Ol gidenlerin diyarlarına nazar
eyle kimler elindedir? Dostlardan kesildiler, müfarekat eylediler. Darı gurbete nuzul
ettiler, halleri nedir bilir misin? Yakında sen
dahi ol yoldasın. Tedarik eyle gözünü aç.
“Bir daracık mağaraya girsen gerektir
ki kabirdir, anda olacak ahvali unutma.
“Bir kimse ile dostluk etmek istersen
tecrübe için onu gazaba getir, ol gazab
sebebi ile haktan çıkmaz ise eteğine sıkı
yapış.
“Cahilin lisanı kalbi önündedir, gönlüne her ne gelirse söyler.
“Adam dört nesne ile ulu olur: Edeb,
sıdk, iffet, emanet.
Konferans
Prof. Dr. Ali Akyldz
Padiah Kzlarnn
Hayat
Tarih: 18 Mayıs 2010 Salı
Saat: 17:00
Yer: Dolmabahçe Sarayı
Medhal Salon
8
TBMM Milli Saraylar
Daire Başkanlığı adına:
Yasin YILDIZ
MS_Bulten_MAYIS_2010.indd 8
Yayın Kurulu Adına
Editör:
İlhan KOCAMAN
Yayına Hazırlayan:
Murat
KÜÇÜKKARAKAŞLI
“Akil ile taş taşımak yektir, cahil ile beraber bal yemekten.
“Yoldaşın daima teslim ve riza olsun,
ne yerde olursan Allah ile ol. Her işte onu
yar eyle, biganelik etme.
“Gamlı ve muhtaç olan adamların gönüllerini al şad eyle ki sen dahi o halde
olabileceğini hatırla.
“Ömür uzunluğu istersen gönül incitme.
“Büyük caddeyi bırakıp sapa yoldan
gitme...
“Üç kimsenin işi kâmil olur: Biri âdil, birisi ehli rıza, birisi sabır.
“Mürüvvet üç türlüdür: Belâya sabır, nimete şükür, kudret zamanında cerayimi
af.
“Üç nesne cehle delildir: Sebepsiz gazab, dost ile düşman ve hak söz fark olunmaya.
“Bir hâkimden sordular: Zenginlik nedir? Eyitti: Kanaat... *”
* Geniş bilgi için Bkz. Mehmet Ali Aynî, Türk Ahlâkçıları,
Marifet Basımevi, İstanbul 1939, ss. 159–174.
Saç aarmalarna kar
en etkili ilaç...
S
ultan Hamid’in doktoru Atıf
Hüseyin Bey’in saçları ağarmaya başlar. Bu durum Sultan
Abdülhamid’in dikkatini çeker
ve ona şu sihirli formülü tavsiye eder:
“Sizin yaşınız o kadar ileri değil, fakat saçınız neden ağarmış?
Geçen gün soracaktım. Nazar-ı
dikkatimi celb etti. Beyazlanmaması için size zararsız ve kolay
hazırlanan bir ilaç tarif edeyim.
Benim çok tecrübem var. Hâlâ
kullanırım. On iki sene kadar evvel bana biri tarif etmiş idi. Hani!
Çıra yok mu? Çam ağaçlarından
yapıyorlar. Kaynatmalı. Suyuyla saçlarını başlarını yıkamalı.
Çünkü bu durum saçları, bıyıkları, sakalı tabii renginde muhafa-
Grafik Tasarım:
Mehmet
MİYASOĞLU
za ettiriyor. Ağarmasını engelliyor. Çam ağaçlarının hassası pek
çok şeye karşı iyidir! İşitmişsindir. Kastamonu tarafında verem
pek görülmezmiş. Bana anlatmışlar idi. O civarda veremli hastaları çam ormanlarına götürüyorlarmış… Çamların altında bir
ay, iki ay kalırmış. Aynı zamanda çamların dallarını keserler ve
içindeki sakız gibi bir madde çıkarmış. Onu da hastalar ağızlarına alıp emerlermiş. Hastalık ileri
derecede değilse hasta şifa bulurmuş.”
İşte Padişahın Atıf Hüseyin’e
anlattığı formül böyle.
* M. Metin Hülagu, Sultan II. Abdülhamid’in
Sürgün Günleri, (Hususi Doktoru Atıf Hüseyin
Bey’in Hatıratı, Pan Yayıncılık, İst. 2007, s. 83.
Adres: TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı,
Baskı:
Dolmabahçe Sarayı, Beşiktaş, İSTANBUL.
Renk Matbaası
Tel: 212 236 90 00 - Faks 212 227 66 73
0212 612 11 27
www.millisaraylar.gov.tr
5/7/10 2:30 PM

Benzer belgeler

Milli Saraylar Bülteni

Milli Saraylar Bülteni Gerek İstanbul’daki saray, köşk ve kasırların gerekse Anadolu’daki Bizans, Selçuklu ve Osmanlı konut modellerinin genel özellikleri hakkındaki soruları da cevaplandıran Eyice, özellikle İstanbul’da...

Detaylı

Meclis Baükan×ndan Japon Konuùuna Yemek

Meclis Baükan×ndan Japon Konuùuna Yemek Sekreterliği'ne atanan Sadettin Kalkan, Genel Sekreter Yardımcısı Sadık Yamaç’la birlikte 9 Nisan Cuma günü Milli Saraylar Daire Başkanlığı’na tanışma ziyaretinde bulundu. Ziyaret, Daire Başkanımız...

Detaylı

Sofra Takımları Koleksiyonu

Sofra Takımları Koleksiyonu şa tekabül ettiğini belirtti. Beylerbeyi Sarayının 2009 yılının ilk üç ayında 6,281 öğrenci ziyaretçi kayıtlara geçerken 2010’da

Detaylı