Full Text - Sosyal Bilimler Dergisi

Transkript

Full Text - Sosyal Bilimler Dergisi
Yıl: 2, Sayı: 3, Haziran 2015, s. 44-57
Ayşegül KOÇ1
E-ÖĞRENME VE TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNDEKİ YERİ
Özet
Bilişim teknolojilerinin yoğun olarak kullanıldığı çağımızda bilgi birikimi
sürekli artmaktadır. Küreselleşmenin etkisi ile dünyada bilginin dolaşımı artmış, bu
bilgiden en fazla yararlanma ve bu bilgiyi alma teknolojileri geliştirilmiştir.
Teknolojinin eğitim amaçlı kullanılması ile uzaktan eğitimin farklı bir sürümü olan
e-öğrenme ortaya çıkmıştır. Esnek, zengin ve etkileşimli bir yapı sunan e-öğrenme
ile bireyler yeni imkânlara kavuşmuşlardır. Farklı yerlerde yaşayan, örgün eğitime
devam edemeyen kişilere eğitim sağlaması, zaman ve mekân sınırlaması olmaması
gibi özelliklerinden dolayı e-öğrenme tüm dünyada ve Türkiye’de hızla
yaygınlaşmaktadır.
Bu çalışma alan yazın taramasına dayanmaktadır. Çalışmada öncelikli olarak
e-öğrenme tanıtılmış, e-öğrenmeye olan ihtiyaç nedenleri, avantajları ve
sınırlılıkları incelenmiştir. Sonra e-öğrenme uygulamalarında karşılaşılan sorunlar
üzerinde durulmuş ve Türk eğitim sisteminde e-öğrenmenin yeri ve Türk eğitim
sistemine sağlayacağı avantajlar çözümlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: e-öğrenme, on-line eğitim, uzaktan eğitim, internet
tabanlı eğitim, web tabanlı eğitim
E-LEARNING and ITS ROLE IN the TURKISH EDUCATION SYSTEM
Abstract
Knowledge accumulation is increased lasting in this age which knowledge
and communication technology be used. With impression of globalism, circulation
of knowledge in the world increased, technologies are developed for benefit from
this knowledge and for taking knowledge. With using technology for education, elearning which is a new version of distance education came out. With e-learning
which offers elastic, rich and interaction structure, individuals obtain new
possibilities. Because of, supply education to people who live in different places,
1
Öğr. Gör., Sinop Üniversitesi, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi ABD., [email protected]
E-Öğrenme ve Türk Eğitim Sistemindeki Yeri
who can’t continue traditional education and also no time and no place limitation
properties, e-learning becomes wide spread all over the world and Türkiye.
This paper based on the review of literature. In this paper, first, e-learning is
defined. Necessity causes of e-learning is examined, its advantages and
disadvantages are examined. Then, dwell upon e-learning application problems
and the role of the e-learning in the Turkish education system and its advantages to
Turkish education system is analysed.
Key Words: e-learning, on-line education, distance education, internet
based education, web based education
1. GİRİŞ
Bilgi çağının hayatımızı etkileyen en önemli özelliği; bilgiyi depolamak değil, bilgiyi
üretmek ve üretilmiş bilgiye en kolay ve hızlı şekilde ulaşabilme yollarını sağlamaktır (Eroğlu,
2002). Artık çağdaş toplumların gelişmişlik düzeyleri ürettikleri bilim ile ölçülmektedir. Bu da
ülkelerin çağdaş, yaratıcı, üretici bireyler yetiştirmesi zorunluluğunu doğurmuştur. Bu tür
bireyler yetiştirmenin tek yolu da eğitimdir.
Bilişim teknolojisinin hızla gelişmesi her alanda olduğu gibi eğitimde de etkili olmuştur.
Teknolojideki hızlı ve sürekli değişim yaşam boyu eğitimi zorunlu kılmıştır. Çağa ayak
uydurmak isteyen, kendini geliştirmek isteyen insanoğlu hayatının her evresinde öğrenmek,
sürekli gelişim içinde olmak zorundadır (Bulurman, 2002). Böyle bir gelişim ortamı içinde
eğitime teknolojik bir boyut kazandırma gereği günümüzün güncel konularından biri haline
gelmiştir.
İletişim teknolojilerinin varlığı ve hızla yaygınlaşan internet sayesinde, örgün eğitime
göre daha esnek olan, zaman ve mekâna bağımlı olmayan, eğitimi öğreten odaklıdan öğrenen
odaklıya çeviren, sürekli değişen ve gelişen bilginin, anında herkese sağlıklı bir şekilde
iletilebilmesi ve etkileşimli bir dönüşüm sağlanabilmesine olanak tanıyan bir eğitim şekli olan
e-öğrenme uygulamaları dünyada artan bir hızla yaygınlaşmaya başlamıştır. Eğitim artık sadece
okullarda yapılmaktan çıkmıştır. Kişi, yaşam seyrini bozmadan, istediği yerden, istediği zaman
eğitim alabilmektedir.
Ülkemizde de bu bilgi yarışında geri kalmamak, çağdaş medeniyetler seviyesine
yükselmek için, eğitim sisteminde yeniden yapılanma yollarına gidilmiş ve e-öğrenme
uygulamaları ile ilgili alt yapı çalışmaları başlamıştır.
Bu çalışmada, e-öğrenmenin gelişim süreci, geleneksel eğitime göre avantajları,
sınırlılıkları, e-öğrenime olan ihtiyaç nedenleri incelenmiş ve Türk eğitim sisteminde eöğrenmenin yeri ve Türk eğitim sistemine sağlayacağı avantajlar çözümlenmiş ve e-öğrenme
uygulamasından başarı sağlayabilmek için öneriler sunulmuştur.
2. E-Öğrenme Nedir?
Kısaca “İnternet, İntranet veya bir bilgisayar ağı bulunan platform üzerinde sunulan, web
tabanlı bir eğitim sistemi” olarak tanımlanan e-öğrenme ( http://enocta.com.tr ) öğrenen ile
öğretenin aynı ortamda ve aynı zamanda bulunmalarına gerek kalmadan, eşzamanlı veya ayrı
zamanlı, çoklu ortam yardımıyla iletişim kurdukları bir öğrenim sürecidir (Vural, 2002). Eöğrenme bireyi merkeze alan, onu bilgiye ulaşma yönünde motive eden, eğitimi öğretmen
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 2, Sayı: 3, Haziran 2015, s. 44-57
45
Ayşegül KOÇ
odaklı olmaktan çıkarıp, öğrenci merkezli eğitime çeviren bir uygulamadır. Burada amaç,
sürekli değişen ve gelişen bilginin, anında herkese sağlıklı bir şekilde iletilebilmesi ve
etkileşimli bir dönüşüm sağlanabilmesidir (Kesim, 2002).
E-öğrenmenin başlıca özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz ( http://egitek.meb.gov.tr ) :
1. Öğretim sürecinin çoğunluğunda öğrenen ve öğreten ayrı yerlerde bulunur.
2. Öğrenen ile öğreteni birleştirecek ve ders içeriğini iletecek özel olarak hazırlanmış
eğitim medyası kullanılır.
3. Öğrenenle öğreten arasında iki yönlü iletişimi ve etkileşimi sağlamak için ayrıca
bilişim ve etkileşim teknolojilerinden yararlanılır.
4. Öğrenci değerlendirmesinin sağlanması için etkili bir eğitim yönetimi oluşturulur.
E-öğrenme uygulaması iki şekilde gerçekleşmektedir.
1. Senkron Eğitim
2. Asenkron Eğitim
Senkron eğitim, öğrenen ve öğretenin eşzamanlı olarak bilgisayar ortamında
buluşmalarıdır. Senkron eğitim ile bütün katılımcılar birbirleriyle doğrudan iletişim
kurabilmektedirler. Bu eğitimde sanal sınıflar oluşturulabilmekte, çift taraflı canlı uydu
bağlantıları ve telefon görüşmeleri yapılabilmekte, soru sorup, cevap alınabilmekte, tartışma
ortamları yaratılabilmektedir.
Asenkron eğitim, kişinin kendi kendine bilgisayar başında eğitim almasıdır. Bireyin kendi
öğrenme sorumluluğunu üstlendiği eğitimdir. Zamandan ve mekândan bağımsızdır. Birey
herhangi bir yerden, herhangi bir zamanda eğitim alma imkânına sahiptir. Öğrenen, öğrenme
süresini kendi ayarlar. Eğitimciye ihtiyaç yoktur. Öğrenen, önceden öğrendiklerini gözden
geçirebilmektedir.
Yapılan çalışmalar, öğrenenin, asenkron eğitim ile konunun %80’ini öğrendiğini, geriye
kalan %20’lik kısmını ise senkron eğitimle öğrendiğini göstermektedir. E-öğrenme
uygulamasının başarılı olabilmesi içi, senkron ve asenkron eğitimin birbirini destekleyecek
şekilde yürütülmesi gerekmektedir (Bulurman, 2002). E-öğrenmede çoklu ortam öğelerine
erişim öğrenenin kullanabileceği kaynakları arttırmaktadır. Bireysel olarak öğrenme
kolaylaşmaktadır. Gerek öğreten, gerekse öğrenen içeriğe ulaşma zamanını serbest
planlayabilmektedir. E-öğrenmede bir sınırlılık olarak görülen yüz yüze iletişim eksikliği de
web tabanlı öğrenme öğretme süreçleri uygun tasarımlandığında giderilebilmektedir
(Karaağaçlı, 2002).
E-öğrenmede başarı en az üç temel alanın etkin kılınmasıyla gerçekleşecektir (Onur,
2002) :
1. Teknolojik imkânların belirlenmesi ve başarılı olarak uygulanması, sistematik bir
biçimde yenilenmesi,
2. Uygun bir yöntemin saptanması,
3. Öğreten ve öğrenenler arasındaki etkileşim, destek gruplar, yöneticilerin, uzaktan
eğitimi araştırma geliştirme ve uygulama organizasyonlarının etkin kılınması.
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 2, Sayı: 3, Haziran 2015, s. 44-57
46
E-Öğrenme ve Türk Eğitim Sistemindeki Yeri
Burada unutmamamız gereken nokta, e-öğrenme uygulamasının internete yüklenen
notlardan, slayt gösterilerinden ibaret olmadığıdır. Başarılı bir e-öğrenme için, sistemlerin
geliştirilmesi aşamasında öğretim tasarımına önem verilmesi gerekmektedir. Uzmanlar (Herring
& Smaldino, 1997; Kearsley, 2000; Schrum, 1999; Simonson, Smaldino, Albright&Zuacek,
2000) e-öğrenme uygulamasına başlamadan önce ayrıntılı bir tasarım sürecinden geçilmesi
gerektiğini söylemektedir. Bir konu alanının uzmanı olmak, o konunun öğrenenler tarafından
öğrenilmesine yardımcı olacağı anlamına gelmemektedir. İyi tasarlanmış bir e-öğrenme
uygulaması öğrenenlerin (Aydın, 2002) ;
1. Kaynaklara kolay ulaşmasını,
2. Birbirleriyle ya da öğretici ile senkron ve/veya asenkron iletişim kurmasını,
3. İçerikle üst düzeyde etkileşime girmesini sağlayarak daha kalıcı bir öğrenmenin
oluşmasına yardımcı olmalıdır.
3. Ders Yönetim Sistemi
E-öğrenme uygulamalarının, eğitim sisteminin gerektirdiği bütün öğeleri, ders
materyalini, öğrenen ve öğreten arasındaki iletişim ve etkileşimi, ödev projelerini, bunlarla ilgili
geri bildirim mekanizmalarını, ölçme – değerlendirme gibi unsurları kapsaması gerekmektedir
(Özkul,2004). Öğretim tasarımcılarının hedef kitlenin öğrenmesine yardımcı olacak bu
etkinlikleri gerçekleştirmesi amacıyla Ders Yönetim Sistemi (DYS) adı verilen yazılımlar
geliştirilmiştir. DYS’nin temel amacı öğrenim programının yönetimini kolaylaştırmaktır.
Çevrim-içi bir öğrenme ortamının hazırlanması ve sunulması için gerekli olan altyapıyı sağlar.
Öğrenciye ait tüm bilgiler DYS içinde tutulmaktadır. DYS, öğrencinin aldığı dersler, derslere
katılımı, sınavların yapılması, notların saklanması gibi bir çok bilgiyi içermektedir. Öğrenen ile
öğretici ve ders materyali arasındaki etkileşimi sağlar, yönetir, izler ve raporlar. İyi bir DYS’ de
olması gereken özellikler aşağıda sıralanmıştır (Bethoney, 1999):
1. Kurulum: Kullanımını ve erişilebilirliğini arttıran özelliklerini ve ara yüz tasarımını
talimatlar hâlinde bünyesinde barındırması.
2. Kayıt: Kaydı kolay yapması, sistemin cevap sürati, teftiş, ödemeler, vs.
3. Yetkinlik: Öğrencinin, dersin gerekliliklerini yerine getirmesi için destek vermesi ve
getirip getirmediğini teyit etmesi; meselâ, zorunluların denetlenmesi, işaret koyabilme desteği
verilmesi, profil çıkarabilmesi, birey ve grubu takip edebilmesi, otomatik uyarı ve bilgi
verebilmesi ile net üzerinde sınav, yardım ve ders haritası gibi hizmetleri verebilmesi.
4. İdare: Kaynak çizelgesi ve çatışma çözümü desteği, profil yönetimi, öğrenci kaydı
yönetimi, ders bütçesinin takibi gibi destekleri sağlaması.
5. İşbirliği: İzlek hâline getirilmiş senkron ve asenkron iletişim desteği sağlaması.
6. Raporlama: Çeşitli rapor yaratma becerileri sağlaması.
7. Güvenlik: Erişim düzeyleri, kimlik doğrulama, gizlilik ve güvenlik duvarı desteği
sağlaması.
8. Ölçeklendirilebilme: Öğrenciler, dersler ve sunucular bazında sağladığı ölçeklendirme
derecesi.
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 2, Sayı: 3, Haziran 2015, s. 44-57
47
Ayşegül KOÇ
9. Güvenilirlik/kesintisiz hizmet: Hızla iletilebilen veri tabanı ve ağ yapısı desteği ve
büyük veri tabanları için "import/export" becerilerinin olması.
10. Üçüncü Şahıs Desteği: Müfredat yazarlığı ve biçimlendirilmesi için, rapor yaratılması
için üçüncü şahıslara destek sağlaması.
11. Amaca Uygun Ayarlama Yapabilme: Öğrenciye veya öğrenci/öğretmen gruplarına
sunulacak eğitimlerin özelliklerini ayarlayıp amaca uygun şekilde belirleyebilme.
12. Tatmin: Akademik akreditasyon gerekliliklerine uyum (yerel gereklilikler ve dünya
çapındaki gereklilikler).
Günümüzde yaygın olarak kullanılan ders yönetim platformları arasında Blackboard’s
Courseinfo, Lotus Learning Space ve WebCT sayılabilir. Ülkemizde de ODTÜ Enformatik
Enstitüsü tarafından geliştirilmiş olan Net Class yazılımı bir ders yönetim yazılımıdır.
4. E-Öğrenmeye Olan İhtiyaç Nedenleri
E-öğrenme uygulamalarına olan ihtiyaç nedenlerini şöyle sıralayabiliriz
( http://egitek.meb.gov.tr ):
1. Bireylerin farklı eğitim gereksinimi duymaları ve mevcut eğitim sisteminin bunu
karşılayamadığı durumlarda yeni olanaklar geliştirerek, bireysel, bağımsız öğrenme ile kitle
eğitiminin sağlanması,
2. Geleneksel eğitim uygulamalarındaki aksaklıkları giderici yeni seçenekler yaratılması,
3. Mevcut eğitimin dışında kalan bireylere eğitim olanağı yaratan yeni modeller
yaratılması,
4. Tüm bireylerin eğitimden eşit yararlanmasının sağlanması.
Bir konunun unutulmaması için uygulanan en etkili öğrenme yöntemi yaparak
öğrenmedir. Fakat bu öğrenme şekli her konu için mümkün olmayabilir. Bu durumda konunun
simülasyonu gerçekleştirilerek yaparak öğrenmeye yakın bir yöntem uygulanabilir. Eöğrenmenin çağdaş teknolojileri kullandığını düşünürsek, e-öğrenmede yaparak öğrenmeye çok
yakın bir yöntemin kullanılabilirliğini söyleyebiliriz (Kavrakoğlu, 2002). Ayrıca, teknolojinin
hızla ilerlemesi, yetenekli insanların azlığı, rekabetin artması, küreselleşmenin sebep olduğu
zorluklar, bilgi işçilerinin iş ortamında esnekliğe olan ihtiyacı, yaşam boyu öğrenim felsefesinin
benimsenmesi e-öğrenmeye olan ihtiyacı arttırmıştır (http://www.insankaynakları.com.tr ).
5. E-Öğrenme’nin Sağladığı Avantajlar
E-öğrenmede zaman ve mekân sınırlaması ortadan kalkmaktadır. Birey istenilen yer ve
zamanda eğitim alabilmektedir. Yaşadığı yer okula uzak olanlara, sağlık sorunlarından dolayı
veya maddi imkânsızlıklardan dolayı okula gidemeyenlere, iş yoğunluğu nedeniyle örgün
eğitime katılamayanlara, ileri yaşlarda eğitimine devam etmek isteyenlere eğitim imkânı
sağlamaktadır. Öğrenim sırasında bireyin bir işte çalışması sorun olmamaktadır. Birey kendi
hızında, iş süreçlerini ve üretimi aksatmadan eğitimine devam edebilmektedir. Kısaca, zaman,
mesafe ve sosyo-ekonomik statü engellerini ortadan kaldırarak, bireylere yaşam boyu eğitimin
üstünlüğünden yararlanma olanağı sağlamaktadır (Aytaç,2003).
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 2, Sayı: 3, Haziran 2015, s. 44-57
48
E-Öğrenme ve Türk Eğitim Sistemindeki Yeri
Eğitim kurumlarının hepsinde aynı standartlarda ve aynı kalitede eğitim
verilememektedir. Özellikle küçük yerlerde her branştan öğretmen bulunamamakta, ders
materyalleri yetersiz kalmaktadır. E-öğrenme sayesinde, uzakta bulunulan uzman öğretmenlere
ulaşması olanaklıdır. Böylece eğitimde fırsat ve imkân eşitsizliği en aza indirgenmektedir
(www.uluslararasiegitim.com) .
Ders materyallerinin uygunluğunun ve doğruluğunun gözden geçirilip gerekli
değişikliklerin daha hızlı yapılmasına imkân vermektedir. Ders materyalleri rahatlıkla ve
istenilen sıklıkta güncellenip öğrenciye gönderilmektedir. Öğrenci internet üzerindeki diğer
kaynaklara kolaylıkla yönlendirilebilmektedir. Belli bir zaman biriminde, ihtiyaç duyulan
bilgiye erişilebilmektedir. Daha hızlı ve etkin öğrenme gerçekleştirilmektedir. Karmaşık konular
hazırlanan bilgisayar canlandırmaları ile daha kolay öğrenilmektedir. Zengin işitsel ve görsel
tasarımlar yoluyla öğrenim çekici hale getirilmekte ve öğrenme arttırılmaktadır. İnteraktif bir
ortam sayesinde öğrenime katılanlar arasındaki etkileşimi arttırarak bilgi ve birikimlerin
paylaşılmasına imkân vermektedir. Elektronik öğretim öğrencilerin katılımını arttırmaktadır.
Öğrenim sürekli yapılan bir aktivite haline gelmektedir.
E-öğrenme öğrenen odaklı bir eğitimdir. Öğrenmenin odağını öğretmen odaklıdan
öğrenen odaklıya çevirir. Öğrenciler, e-öğrenme ile kendi eğitimlerinden kendilerini sorumlu
hissederler (Aytaç,2003).
Kişiye özel eğitim, öğrenmede performansı arttırmaktadır. Öğrenci öğrenme hızına göre
programını düzenleyebilmektedir. Konuyu öğrenme kapasitesine göre istediği derinlikte
öğrenmekte, edindiği bilgiyi hızlı bir biçimde hayata geçirebilmektedir. Öğrenci bir seferde ne
kadar çalışmak istediğine kara verebilir, dinlenme aralarını belirleyebilir ve önceden
öğrendiklerini gözden geçirebilir. Öğrenci kendini hazır hissettiği anda öğrenmeye başlamakta,
kendi hızında eğitim almakta, bu da eğitimde verimliliği arttırmaktadır.
Daha az yönetsel iş yükü ile daha fazla kişiye ulaşma olanağı sağlamaktadır
(Aytaç,2003).
Başarı ve gelişim hem kurumsal hem de bireysel olarak daha kolaylıkla izlenebilmektedir
(Aytaç,2003).
Çalışanlar işlerinin başından ayrılmak zorunda kalmadan eğitim aldıkları için, üretim
aksamamakta ve öğrenilenler hemen uygulanmaktadır. Bilgi ve birikimlerin hızlı bir şekilde
elde edilmesi ile çalışanların hızla değişen iş dünyasına uyumu arttırılmaktadır.
Klasik sınıf öğrenimine göre daha az rahatsız edici bir ortam sunmaktadır. Çevre
değişiminin getirdiği olumsuzluklar, aileden ve iş yerinden uzak olma gibi sorunlar ortadan
kalkmaktadır. Utanganlık, konuşma güçlüğü çekme gibi özelliği olan bireyler, e-öğrenmede
daha başarılı olmaktadır ( Çukudar, Çelik, 2003:31).
6. E-Öğrenme’nin Sınırlılıkları
Teknoloji kullanımının artması bilgi alışverişini hızlandırmış ve insanların eğitime olan
ihtiyacını arttırmıştır. Bu sebeple uzmanlar, e-öğrenmenin teknik, ekonomik, pedagojik, politik
özellikleri üzerinde durmakta fakat insanlar üzerindeki duygusal, sosyolojik, psikolojik
etkilerini göz ardı etmektedirler. Klasik eğitimde, öğrenci içinde bulunduğu toplumla
etkileşime girerek toplumsal gelişimini de tamamlamaktadır. Oysa e-öğrenmede toplumsal
etkileşim oldukça azalmaktadır. Asenkron eğitim programlarında insanlar arasında bir etkileşim
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 2, Sayı: 3, Haziran 2015, s. 44-57
49
Ayşegül KOÇ
olmadığı için grup ile beraber öğrenme olmamaktadır. Grup içi destek, motivasyon arttırıcı
etkiler düşüş göstermektedir. Bu durum, bilgilerin öğrenilmesi yerine ezberlenmesi sonucunu
doğurabilir. Bu da bilgi dağarcığı geniş ama bu bilgileri nasıl kullanacağını bilmeyen insan
grubu oluşmasına sebep olabilir. Ayrıca, katılımcılar arasındaki sosyo – ekonomik farklılıklar,
geleneksel eğitimde olduğu gibi burada da etkisini gösterebilir. Bilgisayarla iletişim becerileri
olanaklar açısından düşünüldüğünde başarı farklılıklarının oluşması kaçınılmazdır (Vural,
2002).
Bunların
dışında
(http://egitek.meb.gov.tr ):
e-öğrenmenin
sınırlılıklarını
şu
şekilde
sıralayabiliriz
1. Öğrenme sürecinde karşılaşılan öğrenme güçlüklerinin anında çözülememesi ve bu
durumun ardından gelişebilecek sıkıntılar,
2. Anında yardım görememe ve sorunun giderilmemesinden kaynaklanan davranışların
gelişimi,
3. Kendi kendine çalışma alışkanlığı olmayan ve bu yeteneğini geliştirmemiş bireyler
için planlama zorluğu,
4. Çalışan bireylerin kendilerine ayıracakları vakitte ders çalışma zorunluluğu,
5. Laboratuar, atölye gibi uygulama ağırlıklı konuların işlenmesindeki sınırlılıklar,
6. Öğrenci sayısındaki fazlalık nedeni ile iletişimde sınırlılıklar,
Yine e-öğrenmede (Demir, 2002) :
1. Diğer öğrencilerden kolay destek alınamaz.
2. Merkezden destek almak pek olanaklı değildir.
3. Gerekli olan donanımı öğrenci tanımayabilir.
4. Kullanılan materyaller teknolojiyle ilişkilendirilmeden kullanılırsa yeni masraflara yol
açabilir.
7. E-Öğrenme Uygulamalarında Karşılaşılan Zorluklar
Bir eğitim yönteminin beklenen başarıya ulaşması, o eğitim yönteminin uygulandığı
kültüre bağımlıdır. Teknolojiden uzak bir toplumda e-öğrenme uygulamalarının başarılı olması
neredeyse imkânsızdır. Bunun için ilk olarak, o toplumun kültürel nitelikleri ile uygulanacak
olan eğitim yöntemi arasındaki açığı kapatmak gerekmektedir. Eğitim programının başarılı
olabilmesi için adaptasyon çalışmaları yapılmalı, gerektiğinde eğitim dili değiştirilmelidir
(Vural, 2002).
E-öğrenme uygulayan kurumların hızla artması ortaya nitelik sorununu çıkarmaktadır.
Uzaktan eğitim adı altında, en az çaba ve maliyetle, çok sayıda mezun vererek, kar elde etmek
isteyen birçok kurum ortaya çıkmıştır (Noble, 1998). Bu sorunun ortadan kaldırılabilmesi için,
çeşitli standartlar geliştirme ve yasal zorunluluklar ilan etme gibi girişimler başlamıştır. Bu
standartlara uymayan kurumlardan mezun olan öğrencilerin diplomaları geçersiz sayılmaktadır.
Fakat bu standartlar bazı uzmanlar tarafından eleştirilmektedir. Saba (2001), uzaktan eğitim için
konan standartların, yüz yüze eğitim anlayışını yansıttığını, e-öğrenmenin kendine özgü
standartları olması gerektiğini savunmaktadır. Yine uzmanlar (Crow,2000; Carson; 2002)
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 2, Sayı: 3, Haziran 2015, s. 44-57
50
E-Öğrenme ve Türk Eğitim Sistemindeki Yeri
standartların, e-öğrenme uygulaması geliştiricilerinin yaratıcılığını kısıtlamayacak bir
standartlaşma sağlaması gerektiğini belirtmektedir. Bu bağlamda standartlar üç grupta
toplanabilir (Aydın, 2002):
1. İçeriğin doğru, uygun ve tamamlanmış biçimde sunumu.
2. Öğrencilerin destek hizmetlere kolay erişimi.
3. Yeterliğe dayalı açık değerlendirme.
E-öğrenme uygulayan kurumların hızla artması sonucu ortaya çıkan diğer bir sorun da
ders haklarıdır. Bazı kurumlar ders haklarının hizmeti veren kurumda olduğunu söylerken, bazı
kesimler hakların öğretim elemanında olması gerektiğini söylemektedir. E-öğrenme veren
öğretim elemanlarının maddi açıdan desteklenmesi de ders haklarına ilişkin bir başka eğilimdir
(Saba,2001). Saba, e-öğrenme veren öğretim elemanlarına daha serbest zaman, daha yüksek
ücret, fazla olanak verilmesi gerektiğini, fakat birçok kurumun bunları sağlamadığını
söylemektedir (Aydın, 2002).
8. Türk Eğitim Sisteminde E-Öğrenme ve Sağlayacağı Avantajlar
Günümüzde internet ve çağdaş eğitim teknolojilerine yatırım yapmayan ülkeler küresel
pazarda yerlerini alamayacaklarıdır. Ülkemizin bu pazardaki yerini alabilmesi için, dünyadaki
eğitim teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak, eğitim sistemini yeniden yapılandırması
gerekmektedir. YÖK’ün çıkardığı Üniversitelerarası İletişim ve Bilgi Teknolojilerine Dayalı
Uzaktan Yüksek Öğrenim Yönetmeliği, e-öğrenmedeki en önemli kilometre taşlarından biridir.
Bu yönetmelik e-öğrenme alanında yapılacak uygulamaları kurallara bağlamıştır ve
kurumsallaşma açısından önem taşımaktadır. Türkiye’de e-öğrenim uygulamalarının
yaygınlaşamama, kalite ve standardizasyon yetersizliği, kurumsallaşamama ve marka olamama
gibi ana sorunları vardır (Çakırer, 2002). E-öğrenimin yaygınlaşamamasının temelinde yatan
etmenler arasında en önemlileri şunlardır (Türkiye Bilişim Şurası, 2004):
1. İnternet altyapısındaki eksiklikler,
2. Mevzuatın yetmezliği,
3. Bu alana özgü teşviklerin olmaması,
4. Bu alanlardaki Ar-Ge yatırımın azlığı,
5. Kamuoyu oluşturulamaması,
6. Karar vericilerin konu ile yeterince bilgilendirilmemeleri.
E-öğrenimin eğitimde uygulanmasıyla, Türk eğitim sistemine sağlayacağı başlıca
avantajları şu şekilde sıralayabiliriz ( Çakırer, 2002):
1. Ülkemizde işsizlik oranlarının artmasına karşın, nitelikli işgücünün yetersiz oluşu
dikkat çekici bir noktadır. E-öğrenim, bu konuda ihtiyaçlar doğrultusunda kurumsal ve mali
yönlerden desteklenip etkin bir biçimde uygulandığında, özellikle mesleki ve teknik eğitim
alanındaki sorunların çözümüne katkıda bulunacaktır (Türkiye Bilişim Şurası, 2002).
2. Avrupa Birliğine tam üye olma sürecindeki Türkiye’nin, genç ve dinamik nüfusu ile
ekonomik bir güç oluşturabilmesi, bireylerini eğiterek bilgi toplumuna dönüşümü ile
sağlanabilir. Bu, Türkiye’nin önündeki en önemli fırsatlardan birisidir. Bu nedenle Türkiye’nin
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 2, Sayı: 3, Haziran 2015, s. 44-57
51
Ayşegül KOÇ
genç ve eğitim olanakları bulamayan atıl nüfusunu, kurs ve sertifika programları ile üretken hale
getirebilmesi ülke kalkınmasında kritik bir önem taşımaktadır. Örneğin bu genç ve işsiz nüfusun
6 ay- 2 yıl gibi kısa sürede bilişim personeli olarak çeşitli basamaklarda değerlendirilmesi
mümkündür (Türkiye Bilişim Şurası, 2002).
3. Günümüzde insan kaynaklarına yapılan yatırım sermayeye yapılan yatırımdan daha
önemlidir. ABD’de 1998 yılında yapılan bir araştırma, 10 yıl içinde ülke genelinde çalışanların
% 74’ünün yeniden öğrenime gereksinim duyacağını ortaya koymuştur (LODİ,2002). Aynı
sorunla ülkemiz de karşılaşacağından, e–öğrenimle eğitim sisteminin niteliği yükseltilerek
eğitim kalitesinin artmasıyla birlikte eğitimde süreklilik sağlanacaktır.
4. Globalleşme süreci ve yaşanan teknolojik yenilikler ticarette uluslararası rekabetin
artmasına, bu da tüm ülkelerin nitelikli insan gücüne daha fazla ihtiyaç duymasına neden
olmuştur. E-öğrenimin eğitiminde uygulanması ülkede çalışan tüm insan gücü profilinin küresel
normlara uymasını sağlayacaktır.
5. Bilişim teknolojilerindeki hızlı gelişme eğitim sistemini derinden etkilemektedir.
Uzmanlar 21. Yüzyılda ulaştırma sisteminde nalbandın rolü ne olacaksa çağdaş eğitim
sisteminde 1000 yıllık kürsüden amfiye nutuk sistemini kullanan profesörün rolünün de o
olacağını söylemektedir. E-öğrenim, öğretmen merkezli klasik yöntemden, öğrenci merkezli,
öğretmen ve öğrenci etkileşimli yönteme yani öğrenme merkezli öğrenime geçişi sağlayacaktır.
E-öğrenim, öğrenmeyi sadece okul içinde tutmayıp okul dışında da devam etmesini
sağlayacaktır. Geçmişte öğretmenler, bilgiyi öğreten ve bilgi deposu olarak bilinirdi. Yeni
teknolojik gelişmelerin sayesinde öğretmen sadece bilgi deposu olarak görülmekten
kurtulmuştur. Bilgi, bilişim teknolojileri yardımıyla oluşturulacak eğitim sisteminde öğretmenin
sağlayacağı alternatif seçeneklerden edinebilecek ve öğrenebilecektir. Fakat öğrenenin hangi
bilgiyi ne kadar öğrenmesi gerektiğini öğretmen belirleyecektir (Hamzaçelebi, Ofluoğlu, 2000).
6. E-öğrenim ülkemizdeki eğitim kurumları arasında işbirliğinin gelişmesini ve
aralarındaki koordinasyonu sağlanacaktır. Böylece mevcut kaynakların rasyonel şekilde
kullanılmasını ve sektörde entegrasyon ve koordinasyonun gerçekleştirilmesini sağlayarak
sinerji etkisi ortaya çıkacaktır.
7. Türkiye de nüfusun genel eğitim eksikliğinin, ekonomik verimliliği olumsuz yönde
etkilemesi, üniversite-sanayi işbirliğinin yetersiz oluşu, kalifiye eleman yetersizliği gibi
faktörler, ülke kalkınmasını olumsuz yönde etkilemektedir. Genç ve dinamik nüfusun doğru
eğitim politikaları ile yönlendirilmesi, Türkiye’nin rekabet gücüne olumlu katkıda bulunarak
ülke kalkınmasını sağlayacaktır.
8. E-öğrenim uygulamaları çok daha fazla maliyet avantajı, yüksek kalitede öğrenme
imkânları sağlamakta ve çağdaş eğitimde standart oluşturmaktadır. ABD’de yapılan bir
araştırmaya göre bilgisayar destekli eğitim, klasik sınıf eğitimine kıyasla % 30 daha az
maliyetle ve % 40 daha az zaman kullanarak, % 30 daha etkin eğitim sağlamaktadır. Örneğin,
turizm sektöründe otel ve konaklama hizmeti veren Wyndham International şirketi, dünyanın
200 noktasında bulunan 7 bin 500 çalışanına yeni rezervasyon sistemi ve SAP eğitimi vermek
amacıyla 2001 yılında kurduğu e-öğrenim sistemiyle yaptığı yatırımdan 5 ayda % 329’luk bir
geri dönüş sağlamıştır (Bt Haber Gazetesi, 2002).
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 2, Sayı: 3, Haziran 2015, s. 44-57
52
E-Öğrenme ve Türk Eğitim Sistemindeki Yeri
9. Türkiye’de coğrafi olarak farklı bölgelerde görev yapan tüm çalışanlara, her hangi bir
konuda verilebilecek bir öğrenim için internet veya intranet üzerinden sunulan e-öğrenim en iyi
çözümü oluşturmaktadır. E-öğrenimin maliyet, etkin öğrenim yöntemi, mekân ve zaman
avantajlarından yararlanılarak, önemi her geçen gün artan bilginin önemiyle eğitim politikasında
bütünlük sağlanacaktır.
10. E-öğrenimin uygulanmasıyla, eğitim kurumları ile reel sektöründe faaliyet gösteren
işletmelerle entegrasyonu sağlandığı gibi, eğitim kurumlarının öncelikle Avrupa Birliği’ne ve
dünyadaki eğitim kurumlarına entegrasyonu sağlanacaktır. Yapılan bilgi alışverişi, sinerji
etkisiyle eğitimin niteliğini de artıracaktır.
11. Ülkelerin gelişmelerini sağlamak için eğitime ve öğretime önem vermelerinin
gerekliliği kaçınılmazdır. Türk eğitim kurumları ülkeye bilgi çağı ve bilgi toplumu gereklerini
sağlayan bireyler yetiştirmelidir. Araştırmalar göstermektedir ki, günümüzde birçok işletme işe
aldıkları mezunları yeniden eğitme gereği duymaktadır. E-öğrenim işletmelerin bu ihtiyacını da
ortadan kaldırmaktadır.
12. Türk eğitim sisteminin sorunlarından fırsat eşitsizliğini ve eğitimin giderek paralı hale
gelmesini e-öğrenim maliyet avantajlarıyla önleyerek, okullarda bilgi öğreten eğitim
modelinden bilgiye erişimi ve kullanmayı öğreten eğitim modeline geçişimizi sağlayacaktır.
13. Türk eğitim sisteminde çağdaş eğitim teknolojilerinin uygulanması, eğitiminin katma
değerini artırarak eğitimin marjinal verimliliğini yükseltecektir. Yükselen eğitim kalitesiyle
birlikte eğitimin niteliği de yükselerek, uluslararası standartlar yakalanabilecektir.
9. Sonuç
Çağımızda bilgi sürekli bir değişim ve gelişim içindedir. Toplumlarda ise eğitim açığı
giderek artmaktadır. Bu açığı kapatmada e-öğrenme önemli bir çözüm olarak görülmektedir. Eöğrenmede zaman ve mekân sınırlaması olmaması eğitimi yaşam boyu sürekli eğitim haline
dönüştürmektedir.
E-öğrenme, gelişmiş ülkelerde daha çok yetişkinler tarafından tercih edilmektedir. İş
yerleri için de kârlı bir uygulamadır. Çalışanlar uzun süre işlerinden ayrı kalmamakta, böylece
üretimde aksama engellenmektedir. Kişiler duyarak, görerek ve etkileşimli araçları kullanarak
daha etkin öğrenebilmektedir. Yeni bir uygulama olmasından dolayı tartışmalar hala devam etse
de, e-öğrenme uygulayan kurumlar olumlu sonuçlarla karşılaşmaktadır.
Bu uygulamalarda başarılı olabilmek için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır.
Bu hususlar aşağıda belirtilmiştir:
1. Etkin bir e-öğrenme uygulaması geliştirmek için ilk olarak iyi bir planlama yapmak
gerekmektedir. Bu planlamanın, konu uzmanı, pedagoji uzmanı, yönetici, teknik ekip gibi
birçok kişinin katılımı sağlanarak yapılması gerekir.
2. Dersin içeriği ve pedagojik yapısı belirlendikten sonra kullanılacak teknoloji
belirlenmelidir.
3. Etkin bir eğitim için öğretmen ve öğrenci arasındaki iletişimin ve etkileşimin
sağlanması gerekmektedir.
4. Öğretmenlere, e-öğrenme ve teknolojik araçlar hakkında gerekli eğitim verilmelidir.
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 2, Sayı: 3, Haziran 2015, s. 44-57
53
Ayşegül KOÇ
5. Öğrencilerinin, öğrenme etkinliklerini ölçebilmeleri için geri besleme mekanizmaları
oluşturulmalıdır.
Dünyada yaşanan hızlı değişime uyum sağlayabilmek için eğitim sistemi yeniden
yapılandırılarak çağın gereklerine uygun olarak gerçekleştirilmelidir. Türk eğitim sisteminde eöğrenimin uygulanması çağdaş, nitelikli eğitime geçişimizi sağlayacaktır. Böylece okullarda
bilgi depolayan eğitim modelinden, bilgiye erişimi ve kullanmayı öğreten eğitim modeline geçiş
sağlanacaktır. Çağdaş eğitim teknolojilerinin eğitim sistemimizde kullanılması eğitimin
kalitesini ve niteliğini yükselterek uluslararası standartları yakalamamızı sağlayacaktır.
KAYNAKLAR
Aydın, H. (2002). Uzaktan Eğitimin Geleceğine İlişkin Eğilimler. Açık ve Uzaktan
Eğitim Sempozyumu Web Sitesi: http://aof20.anadolu.edu.tr, 23–25 Mayıs 2002,
Eskişehir.
Aytaç,
T.
(2003,Ocak).
Geleceğin
Öğrenme
Biçimi:
E-Öğrenme.
<http://yayim.meb.gov.tr/yayimlar/sayi35/aytac.htm>. (2004,Eylül 5)
Bethoney, H. (1999). PC Week Shoot Out: "Learning Management Systems".
<http://www.zdnet.com/eweek/stories/general/0,11011,2391382,00.html>
(1999,Kasım).
Bulurman, B.(2002). On-line Eğitim.<http://www.isguc.org/arc_view.php?ex=56>.(2004,
Temmuz 16)
Carson,
D.G (2002). The role of technology in quality education.
<http://hcl.chass.ncsu.edu/sscore/garson2.htm> (2002, Mayıs 1). (İçinde: Aydın,
H. (2002). Uzaktan Eğitimin Geleceğine İlişkin Eğilimler. Açık ve Uzaktan
Eğitim Sempozyumu Web Sitesi: http://aof20.anadolu.edu.tr, 23–25 Mayıs 2002,
Eskişehir.)
Crow, S. (2000). Accreditation of online institutions. <http://ts.mivu.org/default.asp?
show=article&id=663> (2002, Mayıs 1). (İçinde: Aydın, H. (2002) Uzaktan
Eğitimin Geleceğine İlişkin Eğilimler. Açık ve Uzaktan Eğitim Sempozyumu
Web Sitesi: <http://aof20.anadolu.edu.tr>, 23–25 Mayıs 2002, Eskişehir.)
Çakırer, M. (2002). Bilgi Toplumunda E-öğrenim (E-learning) Ve Türkiye’de
Uygulamasının Avantajları. Açık ve Uzaktan Eğitim Sempozyumu Web Sitesi:
<http://aof20.anadolu.edu.tr>, 23-25 Mayıs 2002, Eskişehir.
Çukudar, S. Çelik, S (2003). İnternete Dayalı Uzaktan Öğretim ve Üniversite
Kütüphaneleri. Doğuş Üniversitesi Dergisi, 4 (1) 2003, 31–42 ss.
Demir, M. (2002) Uzaktan Eğitimde Teknoloji Kullanımının Kullanımın Yasal
Boyutları. Açık ve Uzaktan Eğitim Sempozyumu Web Sitesi:
<http://aof20.anadolu.edu.tr>, 23–25 Mayıs 2002, Eskişehir.
Eğitimde Dönüşüm: E- Öğrenim, Siemens Business Services, BT Haber Gazetesi Eki,
s.3
Ağustos 2002.
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 2, Sayı: 3, Haziran 2015, s. 44-57
54
E-Öğrenme ve Türk Eğitim Sistemindeki Yeri
E-learning nedir? < http://enocta.com.tr/kaynaklar-makale> (2002, Ekim 15).
Eroğlu, E.(2002). Uzaktan Eğitimde Bütünsel Kalite. Açık ve Uzaktan Eğitim
Sempozyumu Web Sitesi: <http://aof20.anadolu.edu.tr>, 23–25 Mayıs 2002,
Eskişehir.
Gürol, M. Sevindik. T.(2004). Uzaktan Eğitimin Teknoloji Boyutu. XIII. Ulusal Eğitim
Bilimleri Kurultayı, 6–9 Temmuz 2004 İnönü Üniversitesi, Eğitim Fakültesi,
Malatya
Herring, M. & Smaldino, S. (1997). Planning for interactive distance education: A
handbook. Washington DC: AECT Publications. (İçinde: Aydın, H. (2002)
Uzaktan Eğitimin Geleceğine İlişkin Eğilimler. Açık ve Uzaktan Eğitim
Sempozyumu Web Sitesi: <http://aof20.anadolu.edu.tr>, 23–25 Mayıs 2002,
Eskişehir.)
Hamzaçelebi, C, Ofluoğlu, G. (2000). Bilgi Teknolojileri ve Eğitim. Kalkınmada Anahtar
Verimlilik Dergisi, Milli Prodüktivite Merkezi, Sayı:135, s.4, Mart 2000.
Karaağaçlı, M. (2002). Web Eğitim Ve Web İletişimde Yetişen Yeterlilikler. Açık ve
Uzaktan Eğitim Sempozyumu Web Sitesi: <http://aof20.anadolu.edu.tr>, 23–25
Mayıs 2002, Eskişehir.
Kavrakoğlu, İ. (2002). E-öğrenmenin Önemi Ve Yöntemi. Human Resources Dergisi,
Sayı:9, Eylül 2002, s:42 (İçinde: Çakırer, M. Bilgi Toplumunda E-öğrenim (Elearning) Ve Türkiye’de Uygulamasının Avantajları. Açık ve Uzaktan Eğitim
Sempozyumu Web Sitesi: <http://aof20.anadolu.edu.tr>, 23–25 Mayıs 2002,
Eskişehir.)
Kearsley, G. (2000). Online education: Learning and teaching in cyberspace. Belmont,
CA: Wadsworth. (İçinde: Aydın, H. (2002) Uzaktan Eğitimin Geleceğine İlişkin
Eğilimler. Açık ve Uzaktan Eğitim Sempozyumu Web Sitesi:
<http://aof20.anadolu.edu.tr>, 23–25 Mayıs 2002, Eskişehir.)
Kesim, M. (2002). Herkes İçin Her Yerde, Her Zaman Etkin Öğrenim E-öğrenme. Açık
ve Uzaktan Eğitim Sempozyumu Web Sitesi: <http://aof20.anadolu.edu.tr>, 23–
25 Mayıs 2002, Eskişehir.
LODİ, A. (2002). Uzaktan Eğitim ve Uydu İletişim Teknolojileri, BT Haber Gazetesi,
Uzaktan Eğitim Eki. Sayı: 353, 21–27 Ocak 2002, s.10.
Noble, D.F. (1998). Digital diploma mills: The automation of higher education. Educom
Review, 33(3), 22–25. (İçinde: Aydın, H. (2002) Uzaktan Eğitimin Geleceğine
İlişkin Eğilimler. Açık ve Uzaktan Eğitim Sempozyumu Web Sitesi:
<http://aof20.anadolu.edu.tr>, 23–25 Mayıs 2002, Eskişehir.)
Onur,N. (2002). Bilgi Toplumuna Geçiş Sürecinde Uzaktan Eğitim Olanaklarının Yapısal
Engelleri. Açık ve Uzaktan Eğitim Sempozyumu Web Sitesi:
<http://aof20.anadolu.edu.tr>, 23–25 Mayıs 2002, Eskişehir.
Özkul, Ali E.(2004). E-öğrenme ve Mühendislik Eğitimi, <http://dergi.emo.org.tr
/altindex.php?sayi=419&yazi=220 >, (2004, Eylül 10)
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 2, Sayı: 3, Haziran 2015, s. 44-57
55
Ayşegül KOÇ
Pithamber R. Polsani (2002). E-learning and the Status of Knowledge in the Information
Age. International Conference on Computers in Education (ICCE’02)
Saba, F. (2001). Professor says distance education will flop unless universities revamp
themselves. Chronicle of Higher Education, 47(42), A33. (İçinde: Aydın, H.
(2002) Uzaktan Eğitimin Geleceğine İlişkin Eğilimler. Açık ve Uzaktan Eğitim
Sempozyumu Web Sitesi: <http://aof20.anadolu.edu.tr>, 23–25 Mayıs 2002,
Eskişehir.)
Schrum, L. (1999). Trends in distance learning: Lessons to inform practice. In Branch,
R.M. & Fitzgerald, M.A (Eds.). Educational media and technology yearbook, 24,
11–16. (İçinde: Aydın, H. (2002) Uzaktan Eğitimin Geleceğine İlişkin Eğilimler.
Açık ve Uzaktan Eğitim Sempozyumu Web Sitesi:< http://aof20.anadolu.edu.tr>,
23-25 Mayıs 2002, Eskişehir.)
Simonson, M. , Smaldino, S. , Albright, M. & Zvacek, S. (2000). Teaching and learning
at a distance: foundation of distance education. Upper Saddle River, NJ: Merrill
Prentice Hall. (İçinde: Aydın, H. (2002) Uzaktan Eğitimin Geleceğine İlişkin
Eğilimler. Açık ve Uzaktan Eğitim Sempozyumu Web Sitesi:
<http://aof20.anadolu.edu.tr>, 23–25 Mayıs 2002, Eskişehir.)
Türkiye Bilişim Şurası Sonuç Raporu, T.C. Başbakanlık Müsteşarlığı, Ankara, 10-12
Mayıs 2002, s.513. (İçinde: Çakırer, M. (2002) Bilgi Toplumunda E-öğrenim (Elearning) Ve Türkiye’de Uygulamasının Avantajları. Açık ve Uzaktan Eğitim
Sempozyumu Web Sitesi: <http://aof20.anadolu.edu.tr>, 23–25 Mayıs 2002,
Eskişehir.)
Türkiye Bilişim Şurası Sonuç Raporu, T.C. Başbakanlık Müsteşarlığı, Ankara, 10-12
Mayıs 2002, s.515,531. (İçinde: Çakırer, M. (2002) Bilgi Toplumunda E-öğrenim
(E-learning) Ve Türkiye’de Uygulamasının Avantajları. Açık ve Uzaktan Eğitim
Sempozyumu Web Sitesi: <http://aof20.anadolu.edu.tr>, 23–25 Mayıs 2002,
Eskişehir.)
Türkiye Bilişim Şurası Sonuç Raporu, T.C. Başbakanlık Müsteşarlığı, Ankara, 10-11
Mayıs 2004, s-369.
Türkoğlu, R.(2001, Nisan 3). Online Eğitim, < http://www.teknoturk.org > (2004,
Temmuz 10).
Uzaktan Eğitim Nedir? < http://www.uluslararasiegitim.com/uzak/uenedir.asp > (2004,
Temmuz 10).
Uzaktan Eğitim. < http://egitek.meb.gov.tr/kapaklink/uzaktanegitim/uzaktanegitim.html>
(2005,Haziran 30).
Vural, N. (2002). Uzaktan Eğitimde E-pedogoji. Bilişim Zirvesi Bildirileri TBD (İçinde:
Çakırer, M. Bilgi Toplumunda E-öğrenim (E-learning) Ve Türkiye’de
Uygulamasının Avantajları. Açık ve Uzaktan Eğitim Sempozyumu Web Sitesi:
<http://aof20.anadolu.edu.tr>, 23–25 Mayıs 2002, Eskişehir.
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 2, Sayı: 3, Haziran 2015, s. 44-57
56
E-Öğrenme ve Türk Eğitim Sistemindeki Yeri
Vural, H. (2002) Uzaktan Eğitim Programlarına Genel Bir Bakış. Açık ve Uzaktan Eğitim
Sempozyumu Web Sitesi: <http://aof20.anadolu.edu.tr>, 23–25 Mayıs 2002,
Eskişehir.
Yeni Ekonomi Ve E-learning. <http://www.insankaynakları.com.tr> (2002,Ekim15)
(İçinde: Çakırer, M. Bilgi Toplumunda E-öğrenim (E-learning) Ve Türkiye’de
Uygulamasının Avantajları. Açık ve Uzaktan Eğitim Sempozyumu Web Sitesi:
<http://aof20.anadolu.edu.tr>, 23–25 Mayıs 2002, Eskişehir.)
57
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 2, Sayı: 3, Haziran 2015, s. 44-57

Benzer belgeler