İndir - Pine Beach Club

Transkript

İndir - Pine Beach Club
Say› / Issue 9
İlkbahar / Spring 2013
www.maritim.com.tr
DÜNYA EN ÇOK
İSTANBUL’DA KAHVE
İÇMEYİ SEVİYOR
BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ
ÖZGÜR HAK
ISTANBUL IS THE BEST
CITY FOR DRINKING
COFFEE
A SUCCESS STORY
ÖZGÜR HAK
İŞVERENLERİN GÖZDESİ
“OLAĞANÜSTÜ
ÇALIŞANLARIN” EN
BELİRGİN 8 ÖZELLİĞİ
8 QUALITIES OF
REMARKABLE EMPLOYEES
"Ne güzel doğada yürümek, ne güzel
kuşlarla selamlaşmak… İnsan, işine ne kadar
gömülse de, hayata dair böyle bir mola
vermek zorunda. Yoksa ne için çalıştığının
cevabını unutabilir… Ki, bu da insanın başına
gelebilecek en büyük felaketlerden biri
sayılır."
T
am da baharın ne zaman geleceğini düşünüyordum
ki, pencerenin dışında bahçeye doğru telaşla kanat
çırpan beyaz kelebeği gördüm ve müthiş bir heyecan
duydum içimde. Hemen pencereye koşup camı açtım. Sanki
doğa aklımdan geçeni anlamış ve bana küçücük beyaz bir
cevap göndermişti. Cennete bir an önce ulaşmak için telaşla
kanat çırpar gibi uçuşan beyaz kelebek gözden kaybolunca,
yerime oturmak üzere çalışma masama döndüm. Fakat
içimden oturmak gelmiyordu artık. Ofisim de, o an
tüm cazibesini yitirmiş olduğunun bilinciyle, hüzünlere
boğulmuştu sanki. Elinden gelen tek şey, ben hızla kapıdan
çıkarken arkamdan bakmak olmuştu.
İçimdeki coşku geçer korkusuyla telaşla merdivenlerden
indim. Kapıdan çıkar çıkmaz, karşılaştığım güneşli hava
heyecanımı daha da artırdı. Karşıma çıkan ilk ağacın
gövdesine uzun uzun dokundum. Belki bana bir şeyler
fısıldar diye garip bir beklentiye kapıldım, biraz bekledim.
Kim bilir belki de fısıldamıştır… Ne güzel doğaya
dokunmak…
Bu düşünceyle adımlarımı hızlandırdım ve beyaz kelebekle
karşılaşırım umuduyla Maritim Pine Beach Resort’un özenli
eller tarafından hazırlanan benzersiz peyzajının arasında
kendimi kaybettim. Gökyüzüne ulaşan fıstık çamlarının
hemen dibinde yer alan bodur çiçekler, güneşten korunmak
için onların ılık gölgelerine sığınmış gibiler. Sanki onlar için
en güvenli limanlardan biri bu görkemli ağaçların gövdeleri.
Ne güzel doğada yürümek, ne güzel kuşlarla selamlaşmak…
İnsan, işine ne kadar gömülse de, hayata dair böyle bir
mola vermek zorunda. Yoksa ne için çalıştığının cevabını
unutabilir… Ki, bu da insanın başına gelebilecek en büyük
felaketlerden biri sayılır.
Çalışmalıyız ama yaşamak için…
Zihnimin fonunda birden peydahlanan neşeli bir şarkı
beni düşüncelerimden sıyırdı. Adımlarımı hızlandırdım.
A
t the very time I was thinking when spring would
come, when I saw the white butterfly outside of the
window while fluttering towards the garden in haste,
I felt an enormous excitement in me. I immediately run to the
window and I opened it. Nature has sent me a tiny white reply
in a manner it has understood what I had in my mind. When
white butterfly disappeared like it flutters in haste to reach the
heaven as soon as possible, I returned to my desk. But, inside
of me, I did not have the feeling to sit at my table no longer.
At that moment, it seemed like my office was also drowned
in sadness with the conscious of losing its entire attraction.
The only thing it was able was to look at my back while I was
quickly walking out of the door.
I went down from the stairs in a hurry with the fear of losing
the enthusiasm I have in myself. As soon as I got out of the
door, sunny weather I faced increased my excitement even
more. I touched so long to the trunk of the tree I first faced. I
got carried away with a strange expectation in the belief that
it may whisper something to me and I waited for a while.
Who knows, what it has whispered… How beautiful it is to
touch the nature.
With this thought, I speeded up my steps with the hope of
meeting with the white butterfly and I lost myself among
unmatched landscape of Maritim Pine Beach Resort prepared
by the careful hands. Scrub flowers taking place at the feet of
the nut pines reaching to the sky look like they have sheltered
in their warm shadows to be protected from the sun. Seems
like the trunks of these trees are one of the safest harbors for
them.
How beautiful it is to walk in the nature, how beautiful it
is to greet each other with the birds… No matter how much
a person buries himself in his work, he has to give a break
like this about the life. Otherwise, he can forget the reply for
the reason why he works… to my surprise, this is one of the
biggest disasters a person may encounter.
Yeşim KINAY DOĞAN / Editor
"How beautiful it is to walk in the nature, how
beautiful it is to greet each other with the
birds… No matter how much a person buries
himself in his work, he has to give a break like
this about the life. Otherwise, he can forget
the reply for the reason why he works… to my
surprise, this is one of the biggest disasters a
person may encounter. "
Durduğumda, bahçenin denize doğru giden yolunun
sonunda olduğumu fark ettim. Bir an duraksadım ve birden
ofise dönme zamanımın geldiğini düşündüm.
Ofisime dönmek üzere arkamı döndüğümde, gördüğüm
manzara hayretten gözlerimin büyümesine sebep olmuştur
eminim. Yanı başımda duran bir portakal ağacında küçücük
beyaz kelebekle karşılaştım. Ağacın etrafında bir tur
uçtuktan sonra, göz hizamdaki yapraklardan birine kondu
ve bana baktı, antenleriyle beni uğurluyor gibiydi.
“Sen de hoşça kal beyaz kelebek, beni bu yolculuğa çıkarıp,
işlerden biraz uzaklaşmamı sağladığın için teşekkür ederim.”
Şimdi daha büyük bir keyifle çalışabilirim.
Unutmayın bahar geldi, onu ıskalamayın!
We must work, but to live…
A cheerful song appeared in the background of my mind
glanced me off from my thoughts. I speeded up my steps.
When I stopped, I noticed that I was at the end of the road
leading to the sea from the garden. For a moment, I hesitated
and allow a sudden I thought it was time for me return to the
office.
When I turned my back to return to the office, I am sure
that the sight I saw caused my eyes get bigger because of the
astonishment. I met tiny white butterfly on the orange tree
just beside me. After flying around the tree, it landed on one
of the leaves at the level of my eyes and then looked at me, it
seemed like it was bidding me farewell with its antennas.
“Farewell to you too White Butterfly, I thank you for taking
me on this journey and keeping me away from the works a
little.”
Now I can works with more pleasure.
Do not forget that spring has come and don’t miss it!
RÖPORTAJ
INTERWIEV
HİKAYE ANLATICISI
STORYTELLER
TAR‹H
HISTORY
TARİHİ LİKYA YOLU’NDA YÜRÜMEYE NE DERSİNİZ?
HOW ABOUT TAKING A WALK ON THE HISTORICAL LYCIAN WAY?
RÖPORTAJ
INTERWIEV
BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ
ÖZGÜR HAK
A SUCCESS STORY
ÖZGÜR HAK
GASTRONOMİ
GASTRONOMY
DÜNYA EN ÇOK İSTANBUL’DA
KAHVE İÇMEYİ SEVİYOR
ISTANBUL IS THE BEST CITY
FOR DRINKING COFFEE
PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013
04
08
14
18
‹fi DÜNYASI
BUSINESS
İŞVERENLERİN GÖZDESİ “OLAĞANÜSTÜ
ÇALIŞANLARIN” EN BELİRGİN 8 ÖZELLİĞİ
8 QUALITIES OF REMARKABLE EMPLOYEES
EĞLENCE
ENTERTAINMENT
MARİTİM PİNE BEACH RESORT’TE
ÇOCUK OLMAK BİR AYRICALIK
BEING A CHILD IN MARITIM PINE BEACH RESORT
IS A PRIVILEGE
PROJE
PROJECT
KIZILAY KAN BAĞIŞI PROJESİ
RED CRESCENT BLOOD DONATION PROJECT
24
28
32
GRANTEE
TURKA Otelcilik Turizm Tic. A. fi.
IT SUPPORT
Göksel YILMAZ
EDITOR
Yeflim KINAY DO⁄AN
[email protected]
TRANSLATION OFFICE
Duru Tercüme Bürosu
GRAPHIC DESING & PRESS
Graphx & Elma Basım Yayın ve İletişim Hizmetleri San.Tic.Ltd.Şti.
‹leribafl› Mevkii 5. Parsel 07252 Belek / Antalya
T +90 242 710 02 00 • F +90 242 715 25 15
ADDRESS
RÖPORTAJ / INTERVIEW
Hikaye
Anlatıcısı
Storyteller
PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013
"İnsan, hiç hikaye anlatarak hayatını geçirebilir, para kazanabilir mi?" diye bir
soru geçiyorsa aklınızdan, bilin ki bu sorunun cevabı kocaman bir “EVET.” Heidi
Holzmann, ünlü bir “Hikaye Anlatıcısı” ve “Avrupa Peri Masalları Topluluğunun”
bir üyesi. 2008 yılında “Golden Folklore Teller” ödülünü aldı. Bu yıl Ocak ayında
kendisini tesisimizde misafir etmekten büyük mutluluk duyduk. Tesisimizde kaldığı
süre içerisinde bir gün, dışarıda şiddetli bir yağmur yağıyordu ve o tüm misafirlerimizi
toplayarak, bir masal saati gerçekleştirdi. Ve herkesi perilerin var olduğu bir ülkeye
götürdü.
Heidi Holzmann is a famous German storyteller and a member of European Fairy Tales
Community. In 2008 she was nominated to the Golden Folklore Teller. In January,
2013 Mrs. Holzmann stayed at Maritim Pine Beach Resort. One day it rained and
she gathered guests of the hotel and shared with them her art. The guests were
enchanted by her fairy tales...
Sevgili Bayan Holzmann,
sizin gibi ünlü bir hikaye
anlatıcısını tesisimizde
ağırlamak bizim için bir
onur. Bize biraz kendinizden
söz eder misiniz?
Almanya’da doğdum. Babam
bir polisti. Çocukluğum
Almanya’da geçti. Fakat
17 yaşıma geldiğimde
Yunanistan’a Üniversite
okumaya gittim. Mezun
olduğumda belgeli bir Altın
Sarrafıydım. Kendime
bir dükkan açtım. Orada
hem altını işliyor, hem de
satıyordum. O dönemler
Yunanistan’a, pek çok zengin
insan geliyordu. Böylece ben
de çok kazandım. Tam 20
yıl yaşadım Yunanistan’da.
Hayatımın en maceralı
dönemiydi.
Nasıl oldu da bir “Hikaye
anlatıcısı” oldunuz?
Yunanistan’da o kadar
uzun süre yaşadıktan sonra
annemden daha fazla ayrı
kalmak istemediğime karar
verdim. Annem, Yunanistan’a
geldiğinde yeterince uzun
kalamıyordu, uzun süreli
vize vermiyorlardı. Böylece
ben de Almanya’ya dönmeye
karar verdim. Almanya’ya
geldiğimde mesleğimi
sürdürmem neredeyse
imkansızdı; çünkü burada
yeterince zengin insan
yoktu. Yapacak bir şeyler
araştırıyordum ki, bir gün
bir arkadaşım, peri masalları
Dear Mrs. Holzmann, this is
an honour for us to have a
famous storyteller as a guest
of our hotel. Could you please
tell us about yourself?
I was born in Germany, my
father was a policeman. I
spent my childhood in my
country, but when I was 17,
I went to Greece to study
at a university. I became a
goldsmith. So I made golden
things and sold them. Those
times lots of rich people came
to Greece so I earned pretty
well. I had been living in
Greece for 20 years. That was
time full of adventures.
How did you become a
storyteller?
After many years in Greece
I could not stay far from my
mother any longer, and she
could not get a visa to come
to stay with me for long. So
I had to return to Germany.
Here I could not continue
my work, as there were no
many rich people who would
be interested in gold. I tryed
to find something to do, and
once my friend asked if I
could tell fairy tales. That is
how it started. People liked
to listen to my fairy tales, I
was invited to different events
where I could tell. Soon I
was called also to go abroad
to share my stories. I was in
India, in Norway, in Turkey.
Everywhere I go I try not only
to tell stories but also gather
04-05
anlatıp anlatamayacağımı
sordu. Her şey o günden
sonra başladı.
İnsanlar, anlattığım peri
masallarını dinlemeyi
seviyorlardı. Yurtdışından
çağrılar almam çok uzun
sürmedi. Hindistan’dan
Norveç’e, oradan Türkiye’ye
pek çok ülke gezdim ve
masallarımı herkesle
paylaştım. Gittiğim her yer
bana ilham verdi ve hazır
olan masallarımın yanı sıra
yeni masallar yaratmamı
sağladı. Çoğunlukla,
nesilden nesile geçmiş
ve bugüne kadar hiç
yazılmamış hikayeleri olan
küçük köylerde anlatmayı
çok seviyorum. Onların
hikayelerini duyduğumda ise
hemen yazıyor ve anlatmaya
başlıyorum.
Kaç yıldır “Hikaye
Anlatıcılığı” yapıyorsunuz?
İnsanlara Peri Masalları
anlatalı 17 yıl olmuş bile. İşim
dolayısıyla pek çok insanla
tanışıyorum ve masallarımı
anlatırken çoğunu mutlu
ettiğimi hissediyorum. Aslına
bakarsanız, sadece çocuklar
değil, herkes peri masallarını
seviyor.
Kaç tane masal biliyorsunuz?
Şu anda yaklaşık 130 peri
masalı biliyorum. Bunları
dinlemek günlerinizi alır.
Bunun dışında 6 tane de
masal kitabım var.
Peki Türkiye’de hiç yeni bir
masala rastlama şansınız
oldu mu?
Elbette! Örneğin
Kapadokya’da, daha önce
↘
"İnsanlara
Peri Masalları
anlatalı 17 yıl olmuş
bile. İşim dolayısıyla
pek çok insanla
tanışıyorum ve
masallarımı anlatırken
çoğunu mutlu ettiğimi
hissediyorum. Aslına
bakarsanız, sadece
çocuklar değil, herkes
peri masallarını
seviyor."
PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013
new ones. I prefer to go to
some small villages, where I
can find something authentic,
some story which is transfered
from generation to generation
and which have never been
written down before. Once
found such a story, I write
it down to preserve it for
centuries and then start to
tell it.
How many years have you
been you engaged in story
telling?
It has been already 17 years
that I tell fairy tales. I meet
many people and I make them
happy by telling stories. In
fact, everyone likes fairy tales,
not only children.
How many fairy tales do you
know?
Right now I could tell about
130 fairy tales. It would take
you several days to listen to
them. Besides I have also 6
books of my fairy tales.
Did you find any new fairy
tales in Turkey?
Oh yes, in Cappadocia for
example I found 3 fairy tales
which I had never heard
before. For me to gather fairy
tales is easy, as I travel a lot.
I go usually with groups who
want to listen to fairy tales
of the country they travel
around. After Antalya I will
go to Trabzon. There I will
tell about famous Turkish
architect Sinan. Every 2 years
I go to Istanbul where I tell
stories to German community.
My aim during such travels
is to make people experience
history through stories.
↘
"It has been
already 17 years
that I tell fairy tales. I
meet many people and
I make them happy
by telling stories. In
fact, everyone likes
fairy tales, not only
children."
Do you like our hotel?
Yes, the hotel is very nice. I feel
very good here. It is so quite.
I can imagine that in summer
it is much bigger but now it
is ideal for elderly people and
those who look for pease.
How many times were
you in Turkey?
40 years ago I came
often to this region.
Then every couple
of months I went
by bus from Athens
to Adana. As such a
hiç duymadığım 3 ayrı
peri masalına rastladım.
Peri masallarını derlemek
benim için gerçekten
kolay, çünkü çok seyahat
ediyorum. Seyahatlerime
genellikle, gezerken peri
masalı dinlemek isteyen
gruplarla birlikte gitmeyi
tercih ediyorum. Örneğin,
Antalya sonrasındaki
durağım Trabzon olacak.
Orada, gelmiş geçmiş en ünlü
mimarın, Sinan’ın hikayesini
anlatacağım. Her 2 yılda
bir İstanbul’a gidiyorum.
Orada sadece benim anlatma
saatlerim için bir araya gelen
Alman bir gruba masallarımı
anlatıyorum.
Aslında, insanların
masallar üzerinden tarihi
deneyimlemelerini sağlamak
amacındayım.
Tesisimizi sevdiniz mi?
Evet, oteliniz çok güzel.
Kendimi burada çok iyi
hissettim. Öyle sessiz ki…
Ama tahmin edebiliyorum,
yaz aylarında çok daha
kalabalıktır. Fakat böylesi,
ben ve benim gibi huzur
arayan daha yaşlı insanlar
için ideal.
journey was long, I always
bought 4 seats in the back part
of the bus, so I could lie down
and sleep. In Antalya there
was no hotel at all. Then these
places were full of mystery and
adventures. Now everything
is modern here. I think people
would like to experience that
mysterious Turkey again. So
I tell stories to make them
understand the soul of this
land.
Türkiye’ye kaç kez geldiniz?
40 yıl öncesine kadar
bu bölgeye çok sık gelip
gidiyordum. O zamanlar her
birkaç haftada bir Atina’dan
Adana’ya kadar otobüsle
geliyordum. Çok uzun bir
yolculuk olduğu için, rahat
etmek amacıyla her seferinde
otobüsün arkasındaki 4
koltuğu satın alıyordum.
Böylece yolculukta
uyuyabiliyordum da.
O zamanlar Antalya’da pek
otel yoktu. O zamanlar sizin
bulunduğunuz bu bölge
tamamen macera ve gizem
doluydu. Şimdi ise burada
her şey modern. Ama ben
yine de insanların, eski mistik
Türkiye’yi deneyimlemek
isteyeceklerini düşünüyorum.
Bu yüzden ben de insanlara
bu ülkenin ruhunu
hatırlamaları için masal
anlatıyorum.
06-07
TARİH / HISTORY
PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013
TARİHİ LİKYA YOLU’NDA
YÜRÜMEYE NE DERSİNİZ?
Bu sayımızda sizlere, Akdeniz bölgesinde yer alan ve Türkiye’nin en
uzun yürüyüş parkuru olan Likya Yolu’ndan söz etmek istiyoruz.
HOW ABOUT TAKING A WALK ON
THE HISTORICAL LYCIAN WAY?
In this issue, we would like to make mention of to you Turkey’s
longest walking-track ‘’LYCIA ROAD’’ which takes place in the
Mediterranean Region.
08-09
Ö. 2000’lü yıllarda kurulan ve
Anadolu’nun en eski uygarlıklarından
biri olan Likya, Fethiye ve Antalya körfezi
arasında kalan ve günümüzde Teke
Yarımadası olarak adlandırılan bölgede
bulunmaktadır.
M
I
Doğa ve yürüyüş tutkunlarının ilgisini
çekebilecek Likya Yolu, Akdeniz’in gizli
koylarından, yüzlerce metre yükseklikteki
gizemli kentlere uzanıyor.
LYCIA ROAD can attract the attentions of the
ones who are affected by Nature and Walking
and it extends to mysterious cities located at
the elevation of hundreds of meters from the
concealed bays of the Mediterranean.
Likya Yolu, Fethiye’den başlayıp, Akdeniz
boyunca Xanthos, Patara, Olympos ve
Phaselis gibi Likya döneminin en önemli
antik şehirlerinden geçerek Antalya’ya kadar
uzanan 509 kilometrelik bir parkurdur.
Biz bu sayımızda Likya Yolu’nun DemreKekova arasında kalan 26 kilometrelik
bölümünü anlatacağız.
Gezimiz boyunca önce modern zamanın
varlığını unutacak, tarihin ve doğanın
derinliklerine keyifle dalacaksınız.
PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013
t is presumed that Lycia was established in
about the year of 2000 B.C. in the region
taking place between Fethiye and Antalya
Gulf which is named as Teke Peninsula in
our recent days and it is one of the oldest
civilizations of Anatolia.
LYCIA ROAD is a track of 509 kilometers by
starting from Fethiye and passing from
the important cities of Lycian era such as
Xanthos, Patara (Arsinoe), Olympos and
Phaselis along the Mediterranean and
reaches Antalya.
However, in this issue, we shall recite 26
kilometer part of this course which takes
place between Demre and Kekova.
Throughout this excursion, first you will
forget about the existence of the modern
time. Then, you will dive into the depths of
history and nature.
Kekova - Demre Arasındaki Antik Şehirler
Ancient Cities between KEKOVA - DEMRE
SURA
SURA
MÖ. IV. yüzyılda izlerine rastladığımız bu küçük Likya
şehrinden geriye çok küçük bir alanı kaplayan bir akropol
kalmıştır. Şehrin, batı tarafı kalın bir duvarla çevrilmiştir.
Bu duvarlara bitiştirilmiş odalar vardır. Bu odalar ortak bir
koridora açılır. Kahinlerin, et dizili şişleri suya batırarak
kehanette bulundukları kaynak, akropolün dibindedir.
Apollon tapınağı, akropolün yanındaki derin vadinin
içindedir. Ayrıca bu harabelerde MÖ. VI. yüzyıla ait lahitler
dışında, Roma devrine ait lahitler de bulunmaktadır.
In this small Lycian city enabling us to meet her traces in 4th
century B.C., there is an Acropolis which covers a small area.
Its west side is surrounded with a thick wall. There are rooms
adhered to these walls. These rooms are opened to a common
corridor. The spring of the diviners, where they used to predict
by submerging the bottles arranged with meat into the water,
takes place at the foot of Acropolis. Apollon Temple is in the
deep valley taking place beside Acropolis. Additionally, other
than the tombs belonging to 6th century B.C., there are also
tombs belonging to Roman period in these ruins.
ANDRIAKE
Andriake kalıntıları, Limanağzı’nda tepenin eteğinde yer
alır. Bu kalıntının en büyük yapısı Plakoma adlı agoradır.
Bu agoranın üç bir yanı dükkanlarla çevrili olup, ortasında
büyük bir sarnıç bulunmaktadır. Batısında Granarium (Silo)
adı verilen, birbirine geçişli yedi odadan meydana gelen
bir hububat deposu vardır. Ayrıca üstleri yarıya kadar açık
tersaneler, depolar, gözetleme kulesi, lahitler ve iki de Bizans
kilisesi bulunmaktadır.
NOEL BABA (ST. NICHOLAUS) KİLİSESİ
529 yılındaki bir depremle yıkılan kilisenin yerine yenisi
yapılmıştır. Bu kilise de VIII. yüzyılda depremler ve Arap
akınlarıyla yıkılmış, yenilendikten sonra 1034 yılında Arap
donanmasının saldırılarıyla tekrar harap olmuştur.
1042 yılında Bizans imparatoru Konstantin tarafından
yeniden onarılmıştır. Daha sonra da defalarca onarımdan
geçen kilisedeki en önemli kalıntı, Noel Baba’ya ait olduğu
iddia edilen balık pulu desenleriyle süslü lahittir. Kilisenin
tabanındaki mozaikler ve azizlerin freskleri özellikle dikkat
çekicidir.
ANDRIAKE
Andriake remnants take place on the skirt of the hill in
Limanağazı. The biggest structure of this remnant is the agora
named Plakoma. Three sides of this agora are surrounded
with shops and there is a big cistern in the center of it. On its
west, there is a grain depot names as Granarium (Silo) and
consisting of seven rooms with engagement to each other.
Moreover, there are open shipyards with half-open tops,
depots, watch-tower, tombs and also two Byzantine Churches.
SANTA CLAUS (ST. NICHOLAUS) CHURCH
This Church was collapsed with an earthquake took place
in the year of 529 and a new one was built in its place.
This church was also come down during 8th century by the
earthquake and the raids of Arabs and it was renewed again
and then it was destroyed with the attack of Arab naval force
in the year of 1034.
In the year of 1042, it was repaired again by Byzantine
Emperor Constantine. Later on, Church has undergone
repairs several times and the most important remnant taking
place in the Church is the tomb with fish scale patterns
claimed to belong to Santa Claus. Mosaics and frescos of the
saints on the base of the Church specially draw the attention.
10-11
MYRA
MYRA
Önemli bir Likya kentidir. İsmi “Yüce Ana Tanrıçanın
Yeri” anlamına gelir. Antik kaynaklar MÖ. I. yüzyıldan
itibaren Myra’dan söz ederler. Myralıların kaya mezarları
ve bastırdıkları sikkelerden MÖ. V. yüzyıldan beri var
oldukları anlaşılmaktadır. MÖ.42’de Cesar’ı (Sezar)
öldüren Brutus, şehri vergiye bağlamıştır. Myra, özellikle
MS.II. yüzyılda gelişme göstermiş, şehre birçok yapı inşa
edilmiştir. II. Theodosis zamanında (408-450) Likya
bölgesinin başkenti olmuştur. Myra Tiyatrosu, dik bir
dağın yamacında kurulmuştur ve kayalara oyulmuştur.
Bu görkemli yapı, 108 metre çapındadır. Aşağıda 29
üstte ise 6 oturma sırasına sahiptir. Daha sonraları
arena olarak da kullanılmıştır. MÖ.IV. yüzyıldan kalma
kaya mezarları ise kitabeleri ve kabartmalarıyla Likya
Yolunun en görkemli kalıntıları arasındadır.
Myra is an important city of Lycia. Its name means “the
Place of Almighty Mother Goddess”. Ancient sources
mention Myra starting from 1st Century B.C. From the
rock tombs of Myrians and from the coins minted, it is
understood that they exist since at least from the 5th
century B.C. In the year of 42 B.C., Brutus who killed
Caesar has imposed tax on the city. Myra has made
progress especially in the 2nd century A.D. and many
structures were constructed in the city. During the time
of Theodosius II (408-450) it has become the capital of
Lycia region. Myra Theater was established on the hillside
of a steep mountain and it was carved in the rocks. This
spectacular structure has 108 meters diameter. It has 29
sitting rows below and 6 rows on top part. Later on, it
was also used as arena. And, rock tombs from the 6th
century B.C. were built by carving from the rocks. With
the epigraphs and embossments, it is among the most
magnificent remnants of LYCIA ROAD.
KEKOVA- DEMRE (26 KİLOMETRE)
Eğer Likya Yolu’nda yürümeye karar verdiyseniz ve
Kekova- Demre parkuruna geldiyseniz, Kekova’dan
sonra tekrar Likya Yolu’na devam etmek için bir önceki
etapta geride bıraktığınız tabelaya yeniden dönmeniz
gerekiyor. Bu etap 26 Kilometre gözüküyor ancak 22.
kilometresinden sonra asfaltta ilerleyebilirsiniz. Biz
yine de size bu yolu, dolmuş ya da otostopla aşmanızı
öneriyoruz. Tabelanın işaret ettiği gibi kara yönünde
ilerlediğinizde birkaç köy evinden geçeceksiniz. Bu
evlerin hemen yanı başında bir kuyu göreceksiniz. Sonra
karşınıza geniş bir düzlük gelecek. Makilerin arasından
kıvrılarak ilerleyen patika, bir süre sonra karşınıza küçük
bir koy çıkaracak. Bu koy boyunca ilerleyin, küçük bir
iskeleye geleceksiniz.
PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013
KEKOVA- DEMRE (26 KILOMETERS)
If you have decided to walk on LYCIA ROAD and you
have come to KEKOVA- DEMRE track, in order to
continue LYCIA ROAD after Kekova, it is required to turn
again to the signboard you left behind in the first stage.
This stage seems to be 26 kilometers; however you can
proceed on asphalt after its 22nd kilometer. At any rate,
we recommend you to pass over this road with Dolmush
(collective taxi) or Hitchhiking. As pointed out from the
signboard, when you proceed toward the land side, you
will pass through a few villages. Just at the doorstep of
these houses, you will see a well. Then, you will see a wide
level area in front of you. Pathway advancing among the
scrubs by wriggling will make you see a small village after
some time. Proceed along this village and you will come to
a small seaport.
12-13
RÖPORTAJ / INTERVIEW
BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ
A SUCCESS STORY
ÖZGÜR HAK
PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013
Özgür Hak, 1977’de Konya’nın Yunak
ilçesinde doğmuş. Aslan burcu olan Özgür
Bey, disiplininin burcundan kaynaklanıyor
olabileceğini düşünüyor. Bugün 5 yıllık evli ve
beş buçuk aylık bir kız bebeği olan Özgür Hak,
1998 yılında Üniversiteyi bitirdikten sonra,
çeşitli iş deneyimleri sonunda 2003 yılında
MARITIM Pine Beach Resort’te garson olarak
işe başlıyor. Başarılı çalışma performansı ve
özverileri sayesinde yükselerek Özgür Hak,
bu gün meslek hayatına Restoran Şefi olarak
devam ediyor.
İşte MARITIM Pine Beach Resort Restoran Şefi
Özgür Hak’ın kısa öyküsü.
1
977’de Konya’da
doğan Özgür Hak,
üniversiteye kadar burada
okumuş. Üniversite için
Balıkesir’e giden ve Balıkesir
Üniversitesi Turizm Otelcilik
Bölümü’nde okumaya
başlayan Özgür Bey, 1998
yılında okulu bitirir bitirmez,
Antalya’da bir otelde turizm
sektörüne adım atıyor.
Burada bir yıl kadar
çalıştıktan sonra İstanbul’a
gidiyor ve bir yıl da bir balık
restoranda garson olarak
çalışıyor.
2002 yılında Balıkesir’e geri
dönen Hak, 1,5 yıl boyunca
bir tatil köyünde restoran
kaptanı olarak görev alır.
Tüm bu deneyimlerinin
↘
"Bana kalırsa
olmazsa olmaz
güler yüzlü olmaktır.
Bu olmazsa, misafirin
önüne ne koyarsanız
koyun hiçbir anlamı
kalmaz."
ardından, 2003 yılında
Antalya’ya gelen ve Maritim
Pine Beach Resort’te garson
olarak çalışmaya başlayan
Özgür Hak, prensipli çalışma
şekliyle kendini hemen
fark ettirir ve bir yıl sonra
Restoran Kaptanlığına
yükselir. Özgür Bey, son bir
yıldır tesisimizde Restoran
Şefi olarak görevini başarıyla
sürdürmektedir.
Sizce yiyecek & içecek
konusunda misafirleri
memnun etmenin en önemli
kuralı nedir?
Bana kalırsa olmazsa olmaz
güler yüzlü olmaktır. Bu
olmazsa, misafirin önüne
ne koyarsanız koyun hiçbir
anlamı kalmaz. Bunun
dışında yemeğin sunumunu
yaparken, işinize ve misafire
olan saygınızı hissettirmeniz
çok önemli.
Özgür Hak was born in the year of 1977 in
Yunak Borough of Konya. Mr. Özgür is Leo and
he thinks it is possible that his discipline may
be able to be generated from his horoscope.
Today, Özgür Hak is married for 5 years
and he has a daughter born only five and a
half months ago. After graduating from the
University in the year of 1998, in the end of
various work experiences, he starts working
in MARITIM Pine Beach Resort in the year of
2003 as a waiter. He has become promoted
by the courtesy of his successful working
performance and self devotions and continues
as the Restaurant Chief.
Here is the short story of MARITIM Pine Beach
Resort Restaurant Chief Özgür HAK.
Ö
zgür Hak was born in the
year of 1977 in Yunak
Borough of Konya and he was
educated here until he started
his University education.
During his University period,
he first started in Balıkesir
University and by this means
he has moved to Balıkesir.
Mr Özgür had education
in Balıkesir University
Tourism Hotel Management
Department and he has
obtained the chance of doing
his vocation as soon as he was
graduated and in the year of
1998, he stepped in tourism
sector in a hotel taking place
in Antalya.
↘
"As far as I am
concerned, the
After working in Antalya
throughout one year, he works
in Istanbul for one year in a
Fish Restaurant.
In the year of 2002, he
returns to Balıkesir and he
assumes duty in a holiday
village during 1,5 year as the
restaurant captain.
Following all these working
experiences, Mr Özgür comes
to Antalya in the year of 2003
and starts to work in Maritim
Pine Beach Resort as the
Waiter. Right after one year,
he succeeds to make himself
aware by the others with the
way he works and he becomes
promoted to Restaurant
Captainship. During the last
one year, he continues his
works with success in our
facility as Restaurant Chief
most important subject In your opinion, what is the
Toplantılarınızda
çalışanlarınıza neler
öğütlersiniz?
is the “Smiling Face.”
Öncelikle işini severek
yapan insanlarla çalışmaya
özen gösteriyoruz. Bu
alt yapı olduktan sonra
biz üzerine ekliyoruz.
matter what you place
Without having it, no
in front of the guest,
it does not create a
meaning."
most important rule to please
the guests in the topic of foods
and beverages?
As far as I am concerned,
the most important subject is
the “Smiling Face.” Without
having it, no matter what you
place in front of the guest, it
does not create a meaning.
14-15
Örneğin, işinin ve iş yeri
sorumluluklarını ve misafir
memnuniyetinin koşulsuz
önemini vurguluyorum. Tüm
çalışanlarımızın kendilerine
ve çalışma arkadaşlarına
saygılı olmaları gerektiğini
her toplantımızda belirtiriz.
Genellikle çalışanlarımıza
karşı bir ağabey, bir baba
gibi hoşgörü içerisindeyiz.
Ancak bu onların hatalarını
görmeyeceğiz anlamına
gelmiyor. Özellikle misafire
yönelik olası bir olumsuz
hareket, çoğu zaman hoş
görülemez, sert uyarılara
sebep olur. Bir de işletmeye
bilinçli olarak zarar verilmesi
durumunda sıkıntı çıkar.
Bu işletmede çalışmanın
sizin için anlamı nedir?
Ben Turizm ve Otelcilik
Okulu mezunuyum ve bu
mesleği severek, bilinçli bir
şekilde seçtim. Pek çok yerde
çalıştım ama bu işletmede
büyüdüm. Burada çalışırken
hayatımı düzenledim,
yükseldim, evlendim.
Buradayken kendime gerçek
bir hayat kurdum. Bu yüzden
burası benim için ayrı bir
önem taşıyor.
Eğer turizmci olmasaydınız,
hangi mesleği seçerdiniz?
Mesleğimi çok seviyorum
ama, ikinci bir seçeneğim
olsaydı, Hukuk Fakültesinde
okuyup Avukat olmak
isterdim.
İnsanlar küçükken ne olmak
istersin diye sorduklarında,
yaşıtlarım doktor derken
ben, Avukat olmak istediğimi
söylerdim. O yaşta elbette
bir avukatın ne iş yaptığını
bilmiyordum ama onların
toplum içerisinde saygı
gördüklerini duymuştum.
PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013
Apart from that, while doing
the presentation of the meal,
it is important that you must
make the guest feel your
respect for the work you do
and for the guest you serve.
What do you advise to your
employees in your meetings?
In the first place, we take
pains to work with the
persons who do their works
with the love they put in
it. Then we add on it after
having this infrastructure. For
example, I emphasize then to
have the awareness of their
work and work place and
well as unconditional guest
satisfaction. In our meetings,
we additionally indicate that
all our employees must have
respect for themselves and for
their colleagues. In general,
we have the attitude of having
tolerance for our employees
like a big brother and a father;
however, this does not mean
that we shall not see their
faults. Specially, a negative
behavior for the guest is not
tolerated most of the time and
causes stern warning. And
also, in the event of causing
harm for the enterprise, leads
to trouble.
What does it mean to you to
work in this enterprise?
I am the graduate of Tourism
and Hotel Management and I
have selected this profession by
loving it and by being aware.
I have worked in many places,
but I was grown up in this
enterprise. I arranged my life,
I got promoted and also got
married while I worked in this
enterprise and I established a
real life for myself while I was
here. For these reasons, this
place has a special importance
for me.
↘
"Ben Turizm ve Otelcilik Okulu
mezunuyum ve bu mesleği severek,
↘
"I am the graduate of Tourism and Hotel
Management and I have selected this
bilinçli bir şekilde seçtim. Pek çok yerde
profession by loving it and by being aware. I
çalıştım ama bu işletmede büyüdüm. Burada
have worked in many places, but I was grown
çalışırken hayatımı düzenledim, yükseldim,
up in this enterprise. I arranged my life, I got
evlendim. Buradayken kendime gerçek bir
promoted and also got married while I worked
hayat kurdum. Bu yüzden burası benim için
in this enterprise and I established a real life
ayrı bir önem taşıyor."
for myself while I was here. For these reasons,
this place has a special importance for me."
Which profession would you
choose if you didn’t become
tourism professional?
I love my vocation so much,
but if I had the second option,
I would want to educate in a
Faculty of Law and would like
to become a Lawyer.
Boş zamanlarınızda neler
yapmayı seversiniz?
Ben futbolu çok severim ve
bir Fenerbahçe fanatiğiyim.
Eskiden amatör olarak
Konya Akşehir Spor’da
futbol oynamışlığım var. Bu
yüzden kızım doğana kadar
boş zamanlarımı hep maç
izleyerek, futbol oynayarak
geçirdim. Ben maç izlerken
eşim de çoğu zaman, gönüllü
olmasa da bana eşlik ederdi.
Ama son 5 aydır, her boş
anımı kızımla geçirmeye
çalışıyorum. Bu da benim
için en az Fenerbahçe kadar
fanatik bir duygu.
Son Okuduğunuz kitap?
Mustafa Müftüoğlu’ndan
“Yalan Söyleyen Tarih
Utansın” adlı kitap.
Genellikle bu tür tarihi
ve kişisel gelişim kitapları
okurum.
Gelecekle ilgili hedefiniz
nedir?
İnsanın hayatı içerisinde
herkesin bir hedefinin
olmasının önemli olduğunu
düşünüyorum.
Benim hedefim, mümkün
olduğunca adil ve saygın
bir yönetici olabilmek. Tabii
bu ancak bilginiz arttığında
olabilir. Ben de bilgi ve
deneyimlerimi mümkün
olduğunca çeşitlendirmeye
çalışıyorum.
During my childhood, when
people asked me what I
would like to be, while the
ones having the same age
said ‘Doctor’, I was willing to
become Lawyer. At that age,
of course I did not know what
a lawyer was doing, but I
heard that they were respected
within the community.
What do you like to do
during your leisure times?
I am a fanatic of Fenerbahçe
and I love football so much.
Previously, I have played
in Konya - Akşehir Sport
as amateur. For this reason,
until my daughter was born,
I spend my leisure times by
watching the games and by
playing. While I was watching
the games, my spouse used
to accompany me although
it was not so voluntary. But,
for the last 5 months, I try to
spend my every leisure time
with my daughter. This is also
a fanatic feeling for me like the
one I have for Fenerbahçe.
What is the last book you
have read?
From Mustafa Müftüoğlu,
the book named “Liar History
Must Be Ashamed”.
Generally, I read this kind
of historical and personal
development books.
What is your aim related
with the future?
Within the life of human, I
think it is important that each
individual must have aim.
My aim is, as far as possible,
to become a fair and respectful
director. Of course, this can
only happen when you have
your knowledge increased.
I am trying to vary my
knowledge and experiences as
much as possible.
16-17
GASTRONOMİ / GASTRONOMY
PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013
Dünya, en çok
İstanbul’da
kahve içmeyi
seviyor
Istanbul is the
best city for
drinking coffee
A
merikan U.S News gazetesinin yaptığı
araştırmaya göre, kahve severlerin
tercih ettiği 5 şehir.
B
est cities for coffee lovers, according
to the research of American U.S
News.
“Kahve, uygar dünyanın en favori
içeceğidir.” Bu söz, Amerika Birleşik
Devletleri‘nin üçüncü başkanı Thomas
Jefferson tarafından 1800’lü yıllarda
söylenmişti.
Thomas Jefferson once called coffee "the
favorite drink of the civilized world." And
this founding father wasn't far off the
mark. This caffeinated beverage imparts
energy, promotes productivity, and
delights taste buds across the globe.
Bugün baktığımızda ise kafein içeren,
enerji veren ve verimliliğe katkı sağlayan
bu içecek dünyanın dört bir yanına
yayılmış, herkes tarafından biliniyor
ve eski başkanı haklı çıkarıyor. Ancak
gerçek kahve severler, her kültürün
ayrı bir kahve karışımı olduğunu bilir.
Bu bilince sahip olan kahve tiryakileri,
dünyada kahve içmenin en keyifli olduğu
5 şehir belirlemişler.
But to be a true coffee hot spot, a city has
to do more than just house java drinkers.
The places listed below are passionate
about the brew; they've created a unique
culture around it; and some of them have
even invented their own distinct coffee
blends. Because coffee is not just a jolt
of caffeine, it's an experience. So, with
these qualifications in mind, here are the
best places to stop and savor the perfect
cup of joe.
18-19
İstanbul, Türkiye
Istanbul, Turkey
İstanbul kafelerinde en çok çay tercih
ediliyor. Fakat Türkiye’nin zengin içerikli,
koyu kıvamlı kahvesi, dünya çapındaki
tüm kahve severlere ve kahve kültürlerine
ilham olmuş, en iyi kahveler arasında
yerini almıştır. Bu yüzden Türk kahvesinin
yapılışını anlatmazsak önemli bir konuyu
ıskalamış oluruz.
Tea (çay) is the beverage of choice in
Istanbul's cafés. But because Turkey's rich,
black coffee has lent such inspiration to
other coffee-loving cities, we'd be remiss
if we didn't include the country's cultural
capital on our list.
Önce bir cezve alınır ve içerisine içilecek
fincan ölçüsünde soğuk su eklenir.
Arkasından tamamen öğütülmüş zengin
aromalı, koyu kıvamlı Türk kahvesi atılır
ve karıştırıldıktan sonra bol köpüklü
olması için kısık ateşte köpürene kadar
pişirilir. İsteğe göre şeker de atılabilir.
Seattle, ABD
To make a rich, flavorful Turkish coffee,
baristas roast and grind beans into a fine
meal. The beans are boiled with water
and sometimes sugar in a cezve (pot),
and afterwards it will be poured into a
small cup. There's no sieve, so the grounds
are allowed to settle before being served.
Bottoms up!
Seattle, USA
Seattle’ın dünyanın en çok tercih edilen
kahve içme noktalarından biri olması
pek de sürpriz sayılmaz. Çünkü, kahve
sektörünün ünlü dünya devi Starbucks
burada doğdu.
It's probably no surprise that Seattle
features one of the best coffee cultures in
the world: The java titan, Starbucks, got
its start here. Back in 1971, the flagship
coffeehouse opened its doors in Pike Place
Market.
Geçmişe dönüp 1971’e baktığımızda
Amerikan kahve sektörünün amiral
gemisi Pike Place Market’in de bir Seattle
kuruluşu olduğunu görüyoruz.
But the green mermaid isn't the only
reason the Emerald City's coffee scene is
unique. The city is peppered with a host
of indie coffeehouses, many of which are
PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013
Fakat Seattle’ın kahve konusunda tercih edilir
olmasının nedenleri sadece bunlar değil. Aynı
zamanda Seattle’a özgü biberli Hint kahvesi
de bu şehri kahve açısından çekici kılıyor.
Daily Beast gazetesinin haberine göre bu
şehirde 35 kahve dükkanı var ve her biri yılda
ortalama 100.000 kişi ağırlıyor. Bu da ülke
ortalamasının çok üstüne eşdeğer.
Tel Aviv, İsrail
İsrail’in sahil kenti olan Tel Aviv kafeleri, yaz
aylarında buzlu kahve, kışın ise sıcak kahve
servis ediyor. Fakat şunu unutmamalısınız,
İsrail’in sıcak kahvesi Amerikan kahvesinden
çok yoğun kıvamlı ve zengin aromalı Türk
Kahvesine benziyor. Eğer daha hafif, sütlü
bir kahve tercih ediyorsanız Espresso sipariş
etmelisiniz.
Hangisini seçerseniz seçin, bilin ki Tel Aviv
kahve kültürüne bayılacaksınız.
Tel Aviv’in gece plajları ve o plajlara dizilmiş
kafelerin görüntüsü bile insana güzel bir gezi
yapmış duygusunu vermek için yeterli.
Melbourne, Avustralya
Melbourne, Avustralya’nın kahve başkentidir.
Burada bulunan tüm kahve dükkanları
ve kafeler dünya çapında bilinen Java
kahvesini sunuyorlar. Avustralyalılar
demleme kahvelerini o kadar çok seviyorlar
ki, “Melbourne Kahvesi” diye bir yayınları
da mevcut. Bu yayın, şehrin tüm kahve
dükkanlarına ve kafelerine adanmış bir yayın.
Melbourne kahve dükkanlarının müşterileri
gibi renkli olduklarını ilk bakışta fark
edebilirsiniz. Kafeleri geniş ve kalabalıktır.
Buralarda klasik İtalyan kahvesi ile Tiramisu
güzel bir ikili oluşturuyor ve Melbourne
Üniversite patronlarının vazgeçilmezi haline
geliyor.
Havana, Küba
Havana, Kafe Cubano’nun keyfine
varabileceğiniz bir yer. Kafe Cubano,
iyisinden bol şeker ile espresso karışımından
oluşuyor. Sonuç, şekerli kahve eşliğinde,
kafeinden bir yumruk. Eğer Cubano’nun
içimi size sert geliyorsa, daha yumuşak bir şey
deneyebilirsiniz, Cortadito mesela. Cortadito,
üzerine süt serpiştirilmiş espressodur.
Kahve zevkinizi, müthiş manzaralı kafelerle
pekiştirebilirsiniz. Bunlara en iyi örnek açık
hava kafeleridir ki bunların başında Café
de las Infusiones yer almaktadır. Çünkü
kahvenin geldiği yer (kökeni) iyi kahve
içicileri için çok önemlidir. Bu kafenin
müdavimleri bilir ki, burada verilen kahve
orijinal olarak Escambray ve Sierra Maestra
dağlarından gelmektedir.
locally owned. According to the Daily Beast,
there are a wowing 35 coffee shops per 100,000
Seattleites—the highest ratio of coffee shops to
residents in the entire country.
Tel Aviv, İsrael
Israel's coastal city brims with cafés that pour
ice-café (iced coffee) in the summer and botz
(hotcoffee) in the winter. But bear in mind that
an Israeli hot coffee is more like a Turkish coffee
than an American one, meaning that it's dark,
intense, and very rich.To order a milkier brew,
you'll need to ask for an espresso.
Whatever you choose to sip, you'll no doubt fall
in love with the Tel Avivian café culture. Just
like the city's laid-back beaches, the cafés in Tel
Aviv impart a mellow, hip vibe. Plus, many of
these small shops spill out onto sidewalk patios,
so there will also be ample opportunity for
people-watching
Melbourne, Australia
Melbourne serves as Australia's coffee capital,
and as such, the city boasts a host of coffee
shops that serve up world-renowned cups of
java. The Aussies love their brew so much
that there's even a publication, the Melbourne
Coffee Review, dedicated to the thoughtful
comparison of the city's many coffee shops.
You'll find that Melbourne's coffee spots are
as varied and eclectic as their clientele. For
instance, the Proud Mary shop sits inside
a converted warehouse and provides colddripped coffee to a cool, quirky crowd, while the
Lygon Street Café serves an Italian-style cup
paired with tiramisu to Melbourne University
patrons.
Havana, Cuba
Havana, Cuba is the place to enjoy a café
cubano, an espresso shot infused with demerara
sugar. (And with travel restrictions waning,
experiencing authentic Cuban coffee isn't as
difficult as it used to be.) The result is a small,
sweet coffee packed with a punch of caffeine. If
the flavor is too intense for you, try a gentler
cortadito, an espresso topped with milk.
You can savor these aromatic brews in a
number of cafés, some with open-air seating
like the famous Café de las Infusiones. Because
"origin" is very important to all coffee lovers,
you'll be happy to know that many of these
coffeehouses grind beans that are sourced
directly from the country's Escambray and
Sierra Maestra mountains.
20-21
Akdeniz'in eşsiz doğasının çarpıcı renklerinin ve
kokularının enfes birleşimini sunuyoruz...
We offer you a delightful combination of stunning
colours and magnificent scents rising from the unique
nature of the Mediterranean.
22-23
İŞ DÜNYASI / BUSINESS
İŞVERENLERİN GÖZDESİ “OLAĞANÜSTÜ
ÇALIŞANLARIN” EN BELİRGİN 8 ÖZELLİĞİ
8 QUALITIES OF REMARKABLE EMPLOYEES
Bir şirket, çalışanlarıyla büyür ve onu büyük
yapan “olağanüstü çalışanlarıdır.”
Here's what makes a great employee
remarkable.
“Olağanüstü çalışanlar” güvenilir, bağlı,
proaktif, çalışkan, büyük liderler ve büyük
takipçilerdir. Onlar kolayca tanımlanan ama
zor bulunan nitelikleri konusunda geniş
bir yelpazeye sahiptirler. Fakat yine de
sadece bunlardan bazıları bir üst aşamayı
zorlayabiliyor. Bazı çalışanların niteliklerinin
performansları üzerinde yeterince etkili
olmaması da ayrıca dikkat çekicidir.
Great employees are reliable, dependable,
proactive, diligent, great leaders and great
followers... they possess a wide range of
easily-defined—but hard to find—qualities.
Bakalım “Olağanüstü çalışanların” en
belirgin 8 özelliği neymiş.
Here are eight qualities of remarkable
employees:
A few hit the next level. Some employees
are remarkable, possessing qualities that
may not appear on performance appraisals
but nonetheless make a major impact on
performance.
İş tanımlarını yok sayarlar
They ignore job descriptions
Şirket ne kadar küçük olursa,
çalışanların çıkarlarını
düşünmeleri o oranda
artar, hızlı karar verir ve
başkalarının görev alanına ya
da pozisyonuna aldırış etmeden
harekete geçerler. “Olağanüstü
çalışanlar” bu huylarını, küçük
ya da büyük ölçekli şirket
ayrımı yapmadan, her daim
otaya koyarlar. Eğer önemli
bir müşterinin projesiyle ilgili bir
sıkıntı olursa, “Olağanüstü çalışanlar”
bunu kendilerine söylenmese bile
hisseder ve kimseye sormadan, kendi işleri
olmamasına rağmen çözüm üretirler.
The smaller the company, the more important it
is that employees can think on their feet, adapt
quickly to shifting priorities, and do whatever it
takes, regardless of role or position, to get things
done.
Eksantriktirler
“Olağanüstü çalışanlar”
çoğunlukla biraz farklıdırlar.
İlginç, genellikle saygısız
ve sıra dışı oldukları için
mutludurlar. Onlar biraz
tuhaf, kendine özgü
görünürler ama kesinlikle
iyi anlamda bir tuhaflıkları
vardır. Sıra dışı kişilikler, işleri
biraz daha iyiye doğru sarsabilir,
işleri daha eğlenceli hale getirebilirler
PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013
When a key customer's project is in jeopardy,
remarkable employees know without being
told there's a problem and jump in
without being asked—even if it's not
their job.
“Olağanüstü çalışanlar” genellikle sıra dışı kişiliklerdir ve oldukça eğlencelidirler… Ta ki
eğlenceli olmadıkları ana kadar. Ne zaman ki ortaya, meydan okunacak büyük bir sorun
gelir, o zaman bu kişilikler, keyifli hallerini bir yana bırakarak tüm ciddiyetlerini toplar ve
yaratıcı çözümler bulmak üzere çoktan işe koyulur ve ekibe katılır.
An unusual personality is a lot of fun... until it isn't. When a major challenge pops up or
a situation gets stressful, the best employees stop expressing their individuality and fit
seamlessly into the team.
ve bulundukları ruhsuz binalara hareket ve ruh
katarlar. Farklı olmaktan korkmayan insanlar, genellikle
statükoya meydan okurlar, sınırları zorlarlar ve sonunda
en iyi fikirlerle karşınıza gelenler yine onlardır.
Onlar ne zaman reddetmeleri gerektiğini bilirler
“Olağanüstü çalışanlar” genellikle sıra dışı kişiliklerdir
ve oldukça eğlencelidirler… Ta ki eğlenceli olmadıkları
ana kadar. Ne zamanki ortaya, meydan okunacak büyük
bir sorun gelir, o zaman bu kişilikler, keyifli hallerini
bir yana bırakarak tüm ciddiyetlerini toplar ve yaratıcı
çözümler bulmak üzere çoktan işe koyulur ve ekibe
katılır. “Olağanüstü çalışanlar“ ne zaman oynamaları, ne
zaman ciddi olmaları, ne zaman saldırıp ne zaman
geri çekilmeleri ve ne zaman saygısız ne zaman
uyumlu davranmaları gerektiğini çok iyi ayırt
edebilirler. Bu tür davranışları dengelemek
aslında çok zor. Fakat onlardan birkaçı bunu
kolaylıkla yapabiliyor.
Onlar açıkça över
Patron tarafından övülmek iyi hissettirir, denk
bir pozisyondaki çalışandan övgü almak acı
verir; özellikle siz ona bir adım aşağıdan
bakıyorsanız. Olağanüstü çalışanlar
ise başkalarının katkılarını
They’re eccentric...
The best employees are often a little different: quirky,
sometimes irreverent, even delighted to be unusual.
They seem slightly odd, but in a really good way.
Unusual personalities shake things up, make work
more fun, and transform a plain-vanilla group
into a team with flair and flavor.
People who aren't afraid to be different
naturally stretch boundaries and challenge
the status quo, and they often come up with
the best ideas.
But they know when to dial it back.
An unusual personality is a lot of
fun... until it isn't. When a major
challenge pops up or a situation gets
stressful, the best employees stop
expressing their individuality and fit
seamlessly into the team.
Remarkable employees know when to
play and when to be serious; when to be
irreverent and when to conform; and
when to challenge and when to back
off. It’s a tough balance to strike, but
a rare few can walk that fine line with
ease.
They publicly praise...
Praise from a boss feels
good. Praise from a peer
feels awesome, especially
when you look up to
that person.
Remarkable
employees recognize
the contributions of
others, especially in
group settings where
the impact of their
words is even greater.
24-25
↘
"Herkes
çalışanlarının
işle ilgili sorunlarını
paylaşmasını
ister, fakat bazı
sorunların kişisel
çözülmeleri daha
iyidir. “Olağanüstü
çalışanlar”, sorunlara
farklı açılardan
bakabilecek
kapasitededirler."
dikkate alır. Özellikle de
kendi cümlelerinin büyük
etkiler yarattığı grupların
katkılarını dikkate alır ve
başkalarına da överler.
Onlar şikayetlerini kişisel
yapar
Herkes çalışanlarının işle
ilgili sorunlarını paylaşmasını
ister, fakat bazı sorunların
kişisel çözülmeleri daha
iyidir. “Olağanüstü çalışanlar”,
sorunlara farklı açılardan
bakabilecek kapasitededirler.
Bu yüzden bir sorunu grup
içerisinde çözmeyi bazen
uygun görmeyip doğrudan
patron ya da müdürüyle
çözeler ve çoğu zaman da, bu
konuyu ortalıkta açmayıp,
zaman kaybettiren bir ağız
dalaşını önledikleri için bu
davranışından dolayı övgü
alır.
Onlar, kimse konuşmak
istemediğinde,
konuşanlardır
Bazı çalışanlar toplantı
sırasında konuşmaya
heveslidirler, bazıları ise özel
konuşmaya daha havesliler.
Çalışanlarımdan biri bir
gün bana, potansiyel işten
çıkarmalar hakkında soru
sordu. Ben de kendisine
“Neden soruyorsun? Bu
işlerin nasıl yürüdüğünü
iyi biliyorsun“ dedim. O da
bana, “ Evet, ben biliyorum
ama diğerleri bilmiyor.
PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013
↘
"We all want
employees to
bring issues forward,
but some problems
are better handled
in private. Great
employees often
get more latitude to
bring up controversial
subjects in a group
setting because their
performance allows
greater freedom.
And they privately complain.
We all want employees to
bring issues forward, but some
problems are better handled in
private. Great employees often
get more latitude to bring up
controversial subjects in a
group setting because their
performance allows greater
freedom.
Remarkable employees come
to you before or after a
meeting to discuss a sensitive
issue, knowing that bringing it
up in a group setting could set
off a firestorm.
They speak when others won’t
Some employees are hesitant
to speak up in meetings. Some
are even hesitant to speak up
privately.
An employee once asked me
a question about potential
layoffs. After the meeting I
said to him, “Why did you ask
about that? You already know
what's going on.” He said, “I
do, but a lot of other people
don't, and they're afraid to
ask. I thought it would help if
they heard the answer from
you.”
Remarkable employees have
an innate feel for the issues
and concerns of those around
them, and step up to ask
questions or raise important
issues when others hesitate
Merak ediyorlar ama
sormaya da korkuyorlar.
Konuyla ilgili açıklamayı
sizin ağzınızdan duysalar
çok iyi olur kanısındayım”
dedi. Olağanüstü çalışanların,
çevrelerindeki kişilerin
sorunları ve endişeleri
konusunda doğuştan gelen
bir ilgileri vardır, kimseye
kayıtsız kalamazlar. Soru
sormayı ya da başkaları
tereddüt ederken önemli
konuları gündeme getirerek
hızlandırmayı severler.
Başkalarının yanlışlarını
kanıtlamayı severler
“Olağanüstü çalışanların”
kişisel motivasyonları
genellikle, kendilerinin
performansından şüphe
edenlerin yanıldığını
gösterme çabasıyla ayakta
durur. Üniversite diploması
olmayan, bir erkek çalışan
ya da liderlik potansiyeli
olmadığı söylenen bir
kadın çalışan çoğunlukla
başkalarının eksikliklerini
ya da yanlışlarını kanıtlamak
için müthiş bir istek duyarlar.
Eğitim, zeka, yetenek ve
beceri bir iş için önemlidir
ama başarı güdüsü en kritik
noktadır. “Olağanüstü
Çalışanlar” derin ve çok daha
kişisel bir başarı güdüsü
tarafından yönetildikleri için,
işlerini iyi yapmaları gerektiği
fikri onlarda yaşamsal bir
hırstır.
They like to prove others
wrong
Self-motivation often springs
from a desire to show that
doubters are wrong. The kid
without a college degree or
the woman who was told
she didn't have leadership
potential often possess a
burning desire to prove other
people wrong.
Education, intelligence, talent,
and skill are important, but
drive is critical. Remarkable
employees are driven by
something deeper and more
personal than just the desire to
do a good job.
They’re always fiddling
Some people are rarely
satisfied (I mean that in a
good way) and are constantly
tinkering with something:
Reworking a timeline,
adjusting a process, tweaking
a workflow.
Great employees follow
processes. Remarkable
employees find ways to make
those processes even better, not
only because they are expected
to… but because they just
can't help it.
Her zaman umursamaz
görünürler
Bazı insanlar çok ender
memnun olurlar (bunu iyi
anlamda kullanıyorum) ve
sürekli bir şeylere müdahale
ederler: Zaman çizelgelerini
elden geçirmek, bir süreci
yeniden ayarlamak ya da bir
iş akışına çomak sokmak
gibi. “Süper çalışanlar”
süreçleri izlerler, onlar cicidir.
“Olağanüstü çalışanlar” ise
bu süreçleri daha iyi bir hale
getirmenin yolunu bulurlar,
bunu, onlardan beklendiği
için değil, kendilerine engel
olamadıkları için yaparlar.
26-27
EĞLENCE / ENTERTAINMENT
PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013
Barış KIVIÇ
Eğlence Müdürü
Entertainment Manager
Maritim Pine
Beach Resort’te
Çocuk Olmak Bir
Ayrıcalık
Being a Child
in Maritim Pine
Beach Resort is a
Privilege
28-29
Tesisimiz, aile turizmi alanında uzun yıllar faaliyet göstermiş ve bu konuda geniş bir
deneyim yelpazesine sahip olmuştur. Bu geniş deneyim zaman içerisinde göstermiştir
ki, aileler en çok, çocuklarını oyalayabilecek, güvenli tesisleri tercih ediyor. Bu bilgiler
ışığında, tesisimiz çocuklara yatırım yapma zorunluluğunu keşfederek, bu yıl çocuklar
konusunda öncekinden çok daha büyük yatırımlara imza attı.
Bizi seçen tüm çocuklu ailelere teşekkürümüzün bir ifadesi olarak, her yaştaki çocuklar
için farklı ve güvenilir eğlence mekanları inşa ettik. Ayrıca bebekler için de daha geniş
bir konsept yarattık.
Our facility has been active in the field of Family Tourism for long years and it has
obtained a wide range of experience in this topic. This broad experience has shown
in time that the families mostly prefer secure facilities where it becomes possible to
amuse and distract their children. In the light of these information and our facility has
discovered the compulsion of making investment for t he children and it has appended
its signature for the investments for the children by being more than the one before.
As the expression of our thanks to all the families with children who select us, we created
different and reliable amusement sites for the children in every age. Besides, we created
a wider concept for the babies as well.
Çocuklar Dünyanın En Büyük Serveti
“Children are the biggest treasury of the world’’
Her yıl yüzlerce çocuğum oluyor, onları mutlu görmek
bana huzur veriyor. Umarım bu yıl yüzlerce çocuğuma ilave
olarak, kendi çocuğum da olur, baba olur ve servet sahibi
olurum.
Each year I am having hundreds of children and seeing them
happy is giving me tranquility. I hope that this year, as the
addition to my hundreds of children, I also have my own child
and I become the father and become the owner of the treasury.
Çocukları beklenti ve beğenilerini kazanmaya çalışmaktan
çok zevk alırım. Ekibimiz bu prensiple kuruldu.
Programlarımız bu doğrultuda hazırlandı.
I get so much pleasure to have the expectations and likings
of the children. Our team was established with this principle.
Our programs were prepared in this direction. Children plan
their holidays down to the last detail. They think of what
they will do with a big preparation and relish so that they
can spend their times full with amusement. It is difficult to
address their likings. But, when they have a good time and
make plenty of friends, it becomes difficult for them to give
up. Most of the time, parents have their own wishes stay in the
background. They prefer a secure environment where their
children wish, have fun, learn new things and long for.
Çocuklar, tatillerini en ince ayrıntısına kadar planlarlar.
Büyük bir hazırlık ve hevesle, zamanlarını dolu dolu
geçirmek için neler yapabileceklerini düşünürler. Zordur
onların beğenilerine hitap etmek. Fakat, bir de iyi vakit
geçirip, bolca arkadaş edinirlerse vazgeçmeleri zor olur.
Çoğu zaman ebeveynler kendi isteklerini ikinci plana
iterler. Çocuklarının istedikleri, eğlendikleri, yeni şeyler
öğrendikleri ve özledikleri güvenli bir ortamı tercih ederler.
Tam da bu yüzden, bu yıl Pino Kids Kingdom’da çocuklar
için, çok zaman ve emek harcanarak yeni, büyük yatırımlar
yapıldı.
Bu yıl çocuklarımıza sezon boyunca haftalık program
dahilinde spor, el becerisi, sanat, eğlence, dans, müzik,
aksiyon programları ve sahne gösterileri hazırlandı.
Mayıs - Ekim ayları arası her Pazartesi çocuk karnavalı,
her Perşembe Madagascar ve Shrek Çocuk Gösterileri,
her Cumartesi Arılar ve Pino Partisi gerçekleştirilecek
aktivitelerden sadece birkaçı. Program dahilinde
ayırdığımız yaş grupları, kendi yaşıtları ile her gün farklı
deneyimler kazanacak, ebeveynlerine gün sonunda çok şey
anlatacaklardır.
PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013
It is therefore exactly for this reason, this year in Pino Kids
Kingdom there were new and big investments done for the
children by spending too much time and endeavour.
This year, we prepared sports, handcrafts, arts, entertainment,
dance, music, action programs and stage shows for our
children throughout the season within weekly program.
Between May and October, each Monday we have Kids
Carnival and Madagascar and Shrek Kids Show every
Thursday, Bees and Pino Party every Saturday are only a
few of the activities to be realized. Age groups we separated
within the program will gain different experiences every day
with their peers and they will have too much to talk about in
the end of t he day.
En hassas grubumuz olan bebeklerimiz için
yenilenmiş uyku ve oyun odalarımızda, temiz
ve huzurlu bir ortamda eğitimli bakıcılarımız
hazır olacaklar. Çalışma saatleri dışında
toplantınız, özel bir akşam yemeğiniz ya da
eğlence planınız varsa ücretli bebek bakıcılık
hizmetimizden faydalanabileceksiniz.
Bebek arabası, bebek telefonu ve bebek
mutfağı hizmetleri ile valiz yükünüz
hafifleyecek, ihtiyacınız olan her şeyi otel
içerisinde temin edebileceksiniz.
Çocukluk evrelerini bitirmiş, yetişkin
olma yolunda emin adımlarla ilerleyen
genç arkadaşlarımız içinde farklı alan ve
programlarımız bulunmaktadır. Tesisimizin
Botanik bölümünde oluşturacağımız
yeni Teenage Club alanımızda buluşup,
zamanlarının çoğunu oradaki Su parkı,
havuz tırmanma duvarı, mini golf, trambolin,
masa tenisi, masa oyunları, segway ve play
station’la geçirecek, akşamları karaoke, quiz
show, turnuva ve kendilerine özel partilerle
eğlenecekler.
↘
"En hassas
grubumuz olan
bebeklerimiz için
yenilenmiş uyku ve
oyun odalarımızda,
temiz ve huzurlu bir
ortamda eğitimli
bakıcılarımız hazır
olacaklar."
↘
"Our babies
is our most
sensitive group
and our renewed
sleeping and game
rooms will be ready
Our babies is our most sensitive group and our
renewed sleeping and game rooms will be ready
in clean, peaceful environment6 together with
our trained nursemaids. Outside of working
hours, if you have meeting, special dinner or
entertainment plan, you can take advantage of
our baby sitting service on pay.
With baby carriage, baby telephone and
baby kitchen services your luggage load will
get lighter and you will be able to procure
everything you need within the Hotel.
As for our young friends who have completed
their childhood stages and proceeding with
confident steps to become adults, we have
different areas and programs.
In our Teenage Club area to be established
in Botanic section of our facility, they will
meet and they will spend most of their times
Aquapark, Pool Climbing Wall, Mini Golf,
Trampoline, Table Tennis, Table Games,
Segway, Play Station taking place there and
during the evenings, they will have fun with
Karaoke, Quiz Show, Tournament and Special
Parties for themselves.
Evet, artık tüm çocuklar, yeniliklerimizi
öğrendiklerine göre, tesisin keyfini çıkarmaya
başlayabilirler.
in clean, peaceful
İyi tatiller.
together with our
Yes, since all kids have learned our novelties
now, they can start enjoy the facility in the way
they like.
trained nursemaids."
Happy Holidays!
environment6
30-31
PİNE BEACH RESORT’TEN BİR
SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ
DAHA
ANOTHER SOCIAL RESPONSIBILITY
PROJECT FROM MARITIM PINE
BEACH RESORT
Kızılay Kan
Bağışı Projesi
Red Crescent Blood
Donation Project
Büyük bir gururla söylenilirim ki,
tesisimizin insana ve yaşadığı çevreye
olan duyarlılığı parmakla
gösterilecek durumda.
Geçtiğimiz Şubat ayında
tesisimizin İnsan Kaynakları
Departmanı’nın organize ettiği
Kan Bağışı Kampanyası tüm
çalışanlarımızın kan vermek
konusundaki katılımıyla
renklendi.
Ast üst demeden herkes,
özellikle bu kampanya
için hazırlanmış
olan salonlarımıza
başvurup, kanlarını hiç
görmedikleri ihtiyaç
sahiplerine gönüllü
olarak, karşılığında
hiçbir talepte
bulunmadan verdiler.
Dileriz, tesisimizde
yaşanan bu
duyarlılık tablosu,
tüm ülkemize
örnek oluşturur
ve bundan
sonra herkesin
katılımına neden
olur.
PINE BEACH MAGAZINE / İLKBAHAR - SPRING / 2013
Here I can say with great
honor that our facility’s
sensitivity for the
human and environment
is the kind to be of
distinction.
During Last February,
Blood Donation
Campaign organized
by our facility’s
Human Resources
Department has
become enlivened with
the participations of our
entire employees to give
their bloods.
Without considering the
pecking system of the
facility, they all gave their
bloods without demanding
anything by applying our
salons prepared especially
for this campaign and for the
persons they never saw and who
were in need of blood.
We wish that this sensitivity
table encountered in our facility
composes a sample for the
whole country and causes the
participations of everybody from
now on.
Düşlediğiniz kadar mutlu, eğlenceli ve
unutulmaz bir tatil deneyimi...
An unforgettable holiday experience...
Happiness and fun, as much as you dream

Benzer belgeler

İndir - Pine Beach Club

İndir - Pine Beach Club RED CRESCENT BLOOD DONATION PROJECT

Detaylı