2013-2

Transkript

2013-2
Editörden
De¤erli Okuyucular›m›z,
Diyabet Obezite ve Hipertansiyon’da Hemflirelik” dergimizin beflinci y›l›n›n ikinci
say›s›yla sizlere yeniden merhaba diyoruz.
Bu say›m›zda da meslektafllar›m›z›n geliflmelerine katk› sa¤layacak araflt›rma
makaleleri ve diyabet, obezite ve hipertansiyon bak›m›na güncel yaklafl›m sunan
derleme makaleleri yer almaktad›r. Bu konuda bize birbirinden de¤erli meslektafllar›m›z
yard›mc› oldu.
Uzm. Diyabet Hemfliresi Selda Çelik ve Uzm. Dr. Oktay Akkufl “Diyabetli Hastalarda,
‹nsülin Enjeksiyon Uygulama Hatalar›ndan Kaynaklanan Komplikasyonlar› Etkileyen
Faktörler” konulu araflt›rma makalelerinde insülin i¤ne uçlar›na ba¤l› hastalar›n
yaflad›klar› sorunlar çok merkezli olarak de¤erlendirilmifltir. Yard. Doç. Dr. Feride Taflk›n ve
Yard. Doç. Dr. Azime Karakoç Kumsar “Diyabetli Bireylerde Kognitif Disfonksiyon” konulu
derlemede diyabetli bireylerde s›kl›kla geri planda de¤erlendirilen kognitif disfonksiyona
dikkat çekmek amaçlanm›flt›r. Yard. Doç. Dr. Azime Karakoç Kumsar ve Yard. Doç. Dr.
Feride Taflk›n “Obezitenin Güncel Tan›m›: Abdominal Obezite ve Hemflirenin Rolü” konulu
derlemede artan obezite prevalans› ile birlikte gündeme gelen abdominal obezitenin
güncel önemi ele al›nm›flt›r. Arafl. Gör. Dr. Aylin Aktafl, Hemflire Seçil Erden, Hemflire ‹lknur
Y›lmaz, Prof.. Dr. Türkinaz Atabek Aflt› ve Uzm. Dr. Esra Hatipo¤lu “Tip 2 Diyabetli Olgunun
Bir Hemflirelik Modeli Do¤rultusunda ‹ncelenmesi” konulu makalelerinde Tip 2 diyabetli
hastan›n bireysellefltirilmifl bak›m›nda bir hemflirelik modeli kullan›larak ele al›nm›fl ve
diyabet hastalar›na bak›m veren hemflirelere rehberlik edece¤i düflünülmüfltür. Yard.
Doç. Dr. Feride Taflk›n ve Yard. Doç. Dr. Azime Karakoç Kumsar “Diyabet Gelifliminde
Vitamin D Eksikli¤inin Rolü Olabilir mi?” konulu derlemede diyabetin önlenmesi ve
geliflimi ile vitamin D eksikli¤i aras›ndaki iliflki ele al›nm›flt›r. Hemflire Burcu fiahin “Diyabet
Hastalar›n›n Tedavisinde Kullan›lan ‹nsülin Uygulama Araçlar›n›n Bak›m ve Maliyet Üzerine
Etkisi” konulu araflt›rma makalesinde diyabetin maliyeti konusunda diyabet bak›m
profesyonellerine ›fl›k tutmaya çal›flt›. Ö¤r. Gör. Dr. Nurhan Özpancar ve Doç. Dr. Sezgi
Ç›nar Pakyüz “Hipertansiyonu Olan Hastalarda Vaka Yönetiminin Beden Kitle ‹ndeksi ve
Kan Bas›nc›na Etkisi” konulu araflt›rma makalesinde vaka yönetiminin etkinli¤ini gösteren
sonuçlar› meslektafllar› ile paylaflm›flt›r. Uzman diyabet hemfliresi Sultan Yurtsever,
Prof. Dr. Birsen Yürügen, Uzman Dr. Tülin Saraç, Doç. Dr. Dede fiit “Diyabet Riski Düflük ve
Yüksek Olan Hemflirelerde ‹nsülin Direnci Varl›¤›n›n Araflt›r›lmas›” konulu makalelerinde
hemflirelerde diyabet geliflme riskini ve etkileyen faktörleri incelemifllerdir.
Tüm yazarlar›m›za ve bu say›n›n haz›rlanmas›nda eme¤i geçen dan›flma kurulu
üyelerine teflekkürü bir borç biliyoruz. Gelecek say›lar›m›zda da sizlerden gelecek farkl›
de¤erlendirmeler ve araflt›rmalarla yeniden birlikte olmak üzere sa¤l›cakla kal›n...
Prof. Dr. Nermin OLGUN
Ac›badem Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi
Hemflirelik Bölümü ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›
‹STANBUL
Dergi Ad›
Hemflirelik Forumu
Diyabet, Obezite ve
‹çindekiler
1
Diyabet Hastalar›n›n Tedavisinde Kullan›lan
Hipertansiyon
‹nsülin Uygulama Araçlar›n›n Bak›m ve Maliyet Üzerine Etkisi
(Özel say›)
Burcu fiAH‹N
‹mtiyaz Sahibi ve
Genel Yay›n Yönetmeni
5
Bahattin Ç‹B‹R
Diyabetli Hastalarda, ‹nsülin Enjeksiyon Uygulama
Hatalar›ndan Kaynaklanan Komplikasyonlar› Etkileyen Faktörler
Prof. Dr. Nermin OLGUN, Uzm. Diyabet Hemfliresi Dr. Selda ÇEL‹K
Yay›n Türü
Uzm. Dr. Oktay AKKUfi
Yerel - Süreli - ‹ki ayda bir
Yönetim Yeri
Cihangir Mah. Pürtelafl Sokak
Köfle Palas Apt B Blok No: 1 D: 2
Taksim - ‹STANBUL
Tel: (0212) 661 61 46
12
www.bilmedya.com
21
Diyabetli Bireylerde Kognitif Disfonksiyon
Yard. Doç. Dr. Feride TAfiKIN YILMAZ
Yard. Doç. Dr. Azime KARAKOÇ KUMSAR, Prof. Dr. Nermin OLGUN
Obezitenin Güncel Tan›m›: Abdominal Obezite ve Hemflfliirenin Rolü
[email protected]
Yard. Doç. Dr. Azime KARAKOÇ KUMSAR
[email protected]
Yard. Doç. Dr. Feride TAfiKIN YILMAZ, Prof. Dr. Nermin OLGUN
Yay›na Haz›rl›k
Merajans Ltd. fiti.
28
Tip 2 Diyabetli Olgunun Bir Hemflfliirelik Modeli Do¤rultusunda ‹ncelenmesi
Bas›m Yeri
Arafl. Gör. Dr. Aylin AKTAfi, Yüksek Lisans Ö¤rencisi Seçil ERDEN
Özlem Grafik Matbaac›l›k
Sorumlu Hemflire ‹lknur YILMAZ, Prof. Dr. Türkinaz Atabek AfiTI
Litrosyolu 2. Matbaac›lar Sitesi
Uzman Dr. Esra HATIPO⁄LU
A Blok Kat: 5 No: 8-10
Topkap› - ‹STANBUL
Dergimizde yay›nlanan yaz›,
37
Diyabet Geliflfliiminde Vitamin D Eksikli¤inin Rolü Olabilir Mi?
Yard. Doç. Dr. Feride TAfiKIN YILMAZ
foto¤raf ve çizimlerin sorumlulu¤u
Yard. Doç. Dr. Azime KARAKOÇ KUMSAR, Prof. Dr. Nermin OLGUN
yazar›na aittir, kaynak gösterilerek kullan›labilir.
Dergimiz bas›n meslek
46
Hipertansiyonu Olan Hastalarda Vaka Yönetiminin
ilkelerine uymaktad›r.
Beden Kitle ‹ndeksi ve Kan Bas›nc›na Etkisi
Hemflirelik Forumu
Ö¤r. Gör.Dr. Nurhan ÖZPANCAR, Doç. Dr. Sezgi Ç›nar PAKYÜZ
Bilmedya Grup yay›n›d›r
ISSN 1301-9880
61
Yard. Doç. Dr. Rahflan Çevik AKYIL
Cilt 5 - Say› 2
Temmuz - Aral›k 2013
Diyabetin A¤›z Difl Sa¤l›¤›na Etkisi
65
Diyabet Riski Düflflü
ük ve Yüksek Olan Hemflfliirelerde
‹nsülin Direnci Varl›¤›n›n Araflfltt›r›lmas›
Uzm. Diyabet E¤itim Hemfl. Sultan YURTSEVER
Prof. Dr. Birsen YÜRÜGEN, Uzm. Dr. Tülin SARAÇ, Doç. Dr. Dede fiIT
Editör
Prof. Dr. Nermin OLGUN
Ac›badem Üniversitesi
Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi
Hemflirelik Bölümü
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal›/‹STANBUL
Yay›n Kurulu
Prof. Dr. Sevgi OKTAY
Diyabet Hemflireli¤i Derne¤i
Onursal Baflkan›, ‹.Ü. Florence
Nightingale Hemflirelik Fakültesi
Hemflirelikte Yönetim Anabilim
Dal› Emekli Ö¤retim Üyesi/‹ST.
Prof. Dr. Semra ERDO⁄AN
‹.Ü. Florence Nightingale
Hemflirelik Fakültesi
Halk Sa¤l›¤› Hemflireli¤i
Anabilim Dal›/‹STANBUL
Doç. Dr. fieyda ÖZCAN
Koç Üniversitesi
Hemflirelik Yüksekokulu
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal›/‹STANBUL
Arfl. Gör. Dr. Gülhan ÇOfiANSU
‹.Ü. Florence Nightingale
Hemflirelik Fakültesi
Halk Sa¤l›¤› Hemflireli¤i
Anabilim Dal›/‹STANBUL
Uz. Hemflire Dr. Selda ÇEL‹K
‹stanbul Üniversitesi ‹stanbul
T›p Fakültesi ‹ç Hastal›klar›
Anabilim Dal› Diyabet E¤itim
Hemfliresi/‹STANBUL
Uz. Hem. Feride Badur GÖRÜRGÖZ
Diyabet Hemflireli¤i Derne¤i
Yönetim Kurulu Üyesi/‹STANBUL
Uz. Hemflire Belgin BEKTAfi
Dokuz Eylül Üniversitesi
Hastanesi Diyabet E¤itim
Hemfliresi/‹ZM‹R
Uz. Hemflire Hülya DEM‹R
Yeditepe Üniversitesi Hastanesi
Diyabet E¤itim Hemfliresi/
‹STANBUL
Hemflire Gülay BAYRAK
Ondokuz May›s Üniversitesi
Sa¤l›k Uygulama ve Araflt›rma
Hastanesi/SAMSUN
Hemflire Nurdan YILDIRIM
Dr. Sami Ulus Çocuk
Hastanesi Diyabet E¤itim
Hemfliresi/ANKARA
Dan›flma Kurulu
Prof. Dr. Nuran AKDEM‹R
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›
Emekli Ö¤retim Üyesi /ANKARA
Prof. Dr. Nalan AKBAYRAK
GATA Hemflirelik Yüksekokulu ‹ç Hastal›klar›
Hemflireli¤i Anabilim Dal›/ANKARA
Prof. Dr. Hediye ARSLAN
Bilim Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu
Do¤um ve Kad›n Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal›/‹STANBUL
Prof. Dr. Hatice BOSTANO⁄LU FESC‹
Gazi Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi
Hemflirelik Bölümü ‹çi Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal›/ANKARA
Prof. Dr. Sevim BUZLU
‹stanbul Üniversitesi Florence Nightingale
Hemflirelik Fakültesi Psikiyatri Hemflireli¤i
Anabilim Dal›/‹STANBUL
Prof. Dr. Asiye DURMAZ AKYOL
Ege Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹ZM‹R
Prof. Dr. Zehra DURNA
Bahçeflehir Üniversitesi
Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi/‹STANBUL
Prof. Dr. Aynur ESEN
Ege Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹ZM‹R
Prof. Dr. Fatma ET‹ ASLAN
Ac›badem Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi
Hemflirelik Bölümü Cerrahi Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal›/‹STANBUL
Prof. Dr. Feray GÖKDO⁄AN
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›
Emekli Ö¤retim Üyesi/ANKARA
Prof. Dr. Çiçek FADILO⁄LU
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›
Emekli Ö¤retim Üyesi/‹ZM‹R
Prof. Doç. Dr. Gülten KAPTAN
Üsküdar Üniversitesi Sa¤l›k Yüksekokulu
Hemflirelik Bölümü ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal› / ‹STANBUL
Prof. Dr. Ayfer KARADAKOVAN
Ege Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹ZM‹R
Prof. Dr. Sema KU⁄UO⁄LU
Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal› Emekli Ö¤retim Üyesi/New York
Prof. Dr. Mukadder MOLLAO⁄LU
Cumhuriyet Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/S‹VAS
Prof. Dr. Hülya OKUMUfi
Do¤um ve Kad›n Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal› Emekli Ö¤retim Üyesi/‹ZM‹R
Yay›n ve Bilim Kurulundaki bütün isimler akademik ünvan ve soyad› alfabetik s›ras›yla dizilmifltir.
Prof. Dr. Mehtap TAN
Atatürk Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/ERZURUM
Prof. Dr. Ayfle YÜKSEL
Yüzüncü Y›l Üniversitesi T›p Fakültesi
Halk Sa¤l›¤› Anabilim Dal›/VAN
Prof. Dr. Birsen YÜRÜGEN
Okan Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Yüksekokulu
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹STANBUL
Doç. Dr. Aysel BADIR
Koç Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹STANBUL
Doç. Dr. Sezgi ÇINAR
Celal Bayar Üniversitesi Sa¤l›k Yüksekokulu
Hemflirelik Bölümü ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal›/MAN‹SA
Doç. Dr. Nevin HOTUN fiAH‹N
‹stanbul Üniversitesi Florence Nightingale
Hemflirelik Fakültesi Do¤um ve Kad›n Hastal›klar›
Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹STANBUL
Doç. Dr. Sevgi KIZILCI
Dokuz Eylül Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi
‹ç Hastal›klar› Anabilim Dal›/‹ZM‹R
Doç. Dr. Sakine MEM‹fi
Adnan Menderes Üniversitesi
Ayd›n Sa¤l›k Yüksekokulu ‹ç Hastal›klar›
Hemflireli¤i Anabilim Dal›/AYDIN
Doç. Dr. Nesrin NURAL
Karadeniz Teknik Üniversitesi Sa¤l›k Yüksekokulu
‹ç Hastal›klar› Anabilim Dal›/TRABZON
Doç. Dr. S›d›ka O⁄UZ
Marmara Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi
Hemflirelik Bölümü ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal›/‹STANBUL
Doç. Dr. Nimet OVAYOLU
Gaziantep Üniversitesi Sa¤l›k Yüksekokulu
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal›/GAZ‹ANTEP
Doç. Dr. Sultan TAfiCI
Erciyes Üniversitesi Atatürk Sa¤l›k Yüksekokulu
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/KAYSER‹
Doç. Dr. Serap ÜNSAR
Trakya Üniversitesi Edirne Sa¤l›k Yüksekokulu
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/ED‹RNE
Y. Doç. Dr. Zeliha TÜLEK
‹stanbul Üniversitesi Florence Nightingale
Hemflirelik Fakültesi ‹ç Hastal›klar›
Anabilim Dal›/‹STANBUL
Y. Doç. Dr. Sevim ULUPINAR
Marmara Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi
Hemflirelik Bölümü Hemflirelikte Ö¤retim
Anabilim Dal›/‹STANBUL
Yazarlara Bilgi
GENEL B‹LG‹LER
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu, konu bafll›klar› ile ilgili
araflt›rma makaleleri, derleme makaleleri, olgu sunumlar›, editöryel tart›flmalar, editöre
mektuplar, e¤itsel çal›flmalar, soru-cevaplar ve gündemi belirleyen güncel konular›
yay›nlayan bilimsel bir dergidir.
Derginin yay›n dili Türkçedir ve makaleler Türk Dil Kurumu’nun dilbilgisi ve imla
kurallar›na göre yaz›lmal›d›r. Kongre ya da sempozyumda sunulmufl ise kongrenin ad›,
tarihi ve düzenlendi¤i flehir ilk sayfada dipnot olarak belirtilmelidir.
Yay›n hakk›n›n Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu’na devri için
gelifltirilen form yazar(lar) taraf›ndan imzalanmal›d›r. Dergiye yay›nlanmak üzere
gönderilecek yaz› çeflitleri flu flekilde özetlenebilir.
a. Araflt›rma Makaleleri
Bilimsel araflt›rma sürecini tamamlam›fl ve raporland›r›lm›fl makale türüdür. Tez, bilimsel
toplant›da sunulan sözel/poster bildiri vb. bu kategori içinde yer almaktad›r.
b. Derleme Makaleleri
Uluslararas› ve ulusal kaynaklardan yararlanarak, konu ile ilgili temel tart›flmalar›n
ortaya koyuldu¤u ve yazarlar›n tart›flmalar ile ilgili görüfllerini belirtti¤i makale türüdür.
Do¤rudan ya da davet edilen yazarlar taraf›ndan haz›rlan›r.
c. Olgu Sunumlar›
Ender görülen, tan›, tedavi ve bak›m›nda farkl›l›k gösteren, bak›m kalitesini art›rmaya
yönelik yeni ve farkl› yaklafl›mlar› tart›flan makalelerdir. Yeterli say›da foto¤raflarla ve
flemalarla desteklenmifl olmal›d›r.
d. Editöryel Yorum
Yay›nlanan orijinal araflt›rma makaleleri ile ilgili, araflt›rman›n yazarlar› d›fl›ndaki o
konunun uzman› taraf›ndan de¤erlendirilmesidir. Konu ile ilgili makalenin sonunda
yay›nlan›r.
e. Editöre Mektup
Dergide daha önceden yay›mlanm›fl makaleye katk›da bulunmak amac›yla Editöre
yaz›lan mektuptur.
Yay›nlanmak Üzere Dergiye Gönderilen Yaz›larda Dikkat Edilecek Noktalar
• Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Dergisi’nin yaz›m kurallar› Amerikan
Psikoloji Derne¤i (APA) yaz›m kurallar› temel al›narak belirlenmifltir.
• Dergide yay›mlanmas› istenen metin Microsoft Word program›nda, Times New
Roman yaz› karakterinde, sayfan›n tek taraf›n›n kullan›ld›¤›, (A4) boyutlar›nda (21x29,5
cm.) beyaz ka¤›da her yan›ndan 2,5 cm. boflluk kalacak flekilde 12 punto ve 2 sat›r
aral›¤› ile yaz›lmal›d›r. 3 kopya (tablo, flekil, grafik ve foto¤raflar› ile birlikte) Yaz›lar›n 3
nüsha (2’sinde yazar isim(leri), unvan(lar) ve kurum(lar) olmayacak) lazerli ç›kt›s›na
metnin aynen yer ald›¤› bir CD ile (kritik gruplarla yürütülen çal›flmalarda) etik kurul
veya kurum izin belgelerinin fotokopileri eklenmelidir.
• Araflt›rma ve derleme makaleleri 5000 kelimeyi, editöre mektup 700 kelimeyi
geçmemelidir. Bu s›n›rlamada özet, kaynaklar, tablo, flekil, grafik ve teflekkür bölümleri
yer almaz. ‹lk sayfa hariç di¤er sayfalar numaraland›r›lmal›d›r.
• Her metnin bir bafll›k sayfas› bulunmal›; yaz›n›n Türkçe ve ‹ngilizce bafll›klar›n›,
yazarlar›n aç›k adlar›n›, unvanlar›n›, kurumlar›n›, yaz›flma yap›lacak yazar›n ad›, adresi,
telefon ve faks numaralar› ile elektronik posta adresini içermelidir.
• K›saltmalar metinde k›saltma yap›lm›fl ise ilk kullan›mda uzun flekli yaz›lmal› ve
k›salt›lm›fl flekli parantez içinde gösterilmelidir.
Makalenin Yap›s›
Makale, makalenin ad›, Türkçe ve ‹ngilizce özet, ana metin, kaynaklar, tablolar, flekil
ve grafik bölümlerinden oluflmaktad›r. Gerekli oldu¤u durumlarda (örne¤in, ölçek
gelifltirme ya da geçerlik güvenirlik çal›flmalar›nda) ekler de yer alabilmektedir. Ana
metin: a) girifl ve amaç b) gereç ve yöntem c) bulgular d) tart›flma e) sonuç ve
öneriler bölümlerinden oluflmaktad›r. Bu bölümler büyük harf ve koyu renk ile ayr› bir
sayfadan bafllanarak yaz›lmal›d›r.
Makalenin Ad›: Metnin geneli ile iliflkili olmal› ve ele al›nan konuyu yans›tmal›d›r.
Makalenin ad›n›n alt›na yazar isimleri eklenmemelidir.
Özet: Türkçe ve ‹ngilizce (Abstract) olarak yaz›lmal› ve 200 kelimeyi aflmamal›d›r.
Amaç, gereç-yöntem, bulgular ve tart›flma sonuç ve öneriler bölümlerinden
oluflmal›d›r. K›saltma kullan›lmamal› ve kaynak gösterilmemelidir.
Anahtar kelimeler: Türkçe ve ‹ngilizce özetlerin alt›nda (en az 3, en fazla 5 adet)
belirtilmelidir. Kelimeler küçük harf ile alfabetik dizine göre s›ralanmal›d›r.
Girifl: Konu ile ilgili uluslararas› ve ulusal literatüre dayal› problemin tan›m› yap›l›r. Konu
ile ilgili önceki çal›flmalar k›saca özetlenerek bu çal›flmaya neden gerek duyuldu¤u
aç›klan›r. Çal›flman›n temel hipotezi ya da ana sorunsallar› aç›k olarak belirtilir. Bir
cümle ile makalenin genel amac› belirtilmelidir.
Gereç-Yöntem: Araflt›rma tasar›m tipi, araflt›rman›n yap›ld›¤› yer ve özellikleri,
araflt›rman›n evreni ve örneklem seçimi, verilerin toplanmas›, verilerin de¤erlendirilmesi
ve araflt›rman›n s›n›rl›l›klar› bölümlerinden oluflur. Araflt›rman›n etik boyutu
aç›klanmal›d›r. Makalelerde araflt›rma ve yay›n eti¤ine uyulmal›d›r.
Bulgular: Çal›flman›n temel sonuçlar›, istatistiksel sonuçlar› ve bunlar›n anlaml› olup
olmad›¤› ile birlikte verilir. Çal›flmada kullan›lan önemlilik testleri aç›k olarak
yaz›lmal›d›r. Tablo, flekil, grafiklerin yerlerinin belirtilmesi gerekir.
Tart›flma: Sonuçlar›n anlam›, bu sonuçlar›n hangi bilgileri destekledi¤i, hangi bilgileri
çürüttü¤ü, kaynaklar ile desteklenerek gösterilir. Karmafl›k istatistikler ve bulgular
sadelefltirilerek, bulgular›n flu andaki hemflirelik bak›m›na etkileri tart›fl›l›r. Bulgular ve
tart›flma ayr› bölümler halinde yaz›lmal›d›r.
Sonuç ve Öneriler: Sonuç ve öneriler ayr› bafll›klar alt›nda, araflt›rma bulgular›na dayal›
olarak yap›lmal›d›r. Öneriler, konu ile ilgili araflt›rma yürütecek araflt›rmac›lara yol
gösterici nitelikte olmal›d›r.
Teflekkür: Bu bölüm gerekli oldu¤u durumda kullan›lmal›d›r. Araflt›rma finansal olarak
bir kurum taraf›ndan desteklendi ise, araflt›rmada anketör kullan›lmas› gibi benzeri
yard›mlar al›nd› ise bu ve benzeri durumlarda teflekkür makalenin sonunda yer
almal›d›r.
Kaynaklar
Metiin içiinde kaynak gösterrme::
• Cümle sonunda kaynak gösteriminde, yazar soyad› ve yay›n y›l› aras›nda virgül
kullan›lmal›d›r. Örne¤in, (Olgun, 2006). E¤er al›nt› belirli bir sayfadan yap›ld›ysa,
(Özcan, 2007, s. 11).
• Birden fazla farkl› kaynak kullan›ld› ise kaynaklar alfabetik dizine göre s›ralanmal›,
kaynaklar aras›na noktal› virgül konulmal›d›r. Örne¤in, (Erdo¤an, 2005; Oktay ve
Özcan, 2002).
• Al›nt› yap›lan kaynaklardan ayn› soyadl› yazarlar mevcutsa ve al›nt›n›n yay›n y›l› farkl›
ise, cümle sonunda ya da cümle içinde yazar isimlerinin bafl harfi belirtilmelidir.
Örne¤in cümle sonunda (E. Aslan 1988 s.22; H. Aslan 1987, s.421) fleklinde
belirtilmelidir.
• Befl yazara kadar bir kaynaktan al›nt› yap›ld›¤›nda, ilk kaynak gösteriminde üç yazar
belirtilip, daha sonraki cümlelerde sadece tek yazar›n soyad› “ve ark./et al”
biçiminde belirtilmelidir.
• Kaynak iki yazarl› ise cümle sonunda (Choi ve Shi, 2001) olarak, cümle içinde ise
Choi ve Shi (2001) fleklinde kullan›lmal›d›r.
• Yazar› olmayan bir kaynakta cümlenin sonuna parantez içerisinde makalenin bafll›¤›
ya da kayna¤›n girifl cümlesi ve yay›n y›l›, gerekli oldu¤u durumlarda sayfa numaras›
da belirtilmektedir. Örne¤in, (Diabetes Management, ADA, 2005).
• Kayna¤›n yazar ad› ve soyad› belirli de¤ilse, elektronik adres cümle sonunda
belirtilmelidir. Örne¤in, (www.staff.ncl.ac.uk/philip.home/t1dgch2b.htm#Empower)
Metiin sonnunnda
a kaynak gösterrme::
• Kaynaklar bölümünde kaynaklar›n s›ralanmas› yazar soyadlar›na göre alfabetik
olarak yap›lmal› ve tüm yazarlar yaz›lmal›d›r.
• Ayn› yazar›n, ayn› tarihte yay›nlanm›fl iki yay›n›ndan yararlan›ld› ise, yay›n tarihinden
sonra (a) ve (b) ibareleri ile belirtilmesi gerekmektedir. Örne¤in,
Ferrans, C.E;Povvers, M.S.(1985a) Quality of life lndex: Development and
psychometric properties, Advances in Nursing Science 8(1);15-24.
Ferrans, C.E.; Povvers, M.S. (1985 b) Psyhometric assesment of the quality of life index.
Research in Nursing and Health 15; 26-36.
• Kaynak bir dergiden al›nm›fl ise, yazar soyad› ve ad›n›n ilk harfi, bas›m tarihi,
makalenin bafll›¤›, derginin tam ad›, cilt ve say›s›, ilk ve son sayfa numaralar›
yaz›lmal›d›r. Örne¤in,
Gotzsche, P. (2000)Why we need a broad perspective on meta- analysis, BMJ 321,
585-586.
• Kurum ad› veya yazar› belli olan kitab›n kaynak gösterilmesi: Kurum ad›, ya da
yazar›n soyad›, ad›n›n bafl harfi, bas›m y›l›, makale bafll›¤›, varsa makalenin alt bafll›¤›,
kitab›n birden fazla bask›s› varsa bask› say›s›, yay›mland›¤› yer, yay›nevi mutlaka yer
almal›d›r. Örne¤in;
Whitehead, A.(1998). Science and the modern world. Free Pres, New York.
• Editörlü bir kitab›n bir bölümünden al›nt› yap›lm›fl ise, editör ve yazar›n ayr›nt›l› bilgisi
bas›m yeri verilmeli ve kaç›nc› bas›m oldu¤u belirtilmelidir. Türkçe kaynaklarda ayn›
flekilde editörü (Ed) ile k›saltarak belirtmeniz gerekmektedir. Örne¤in,
Olgun, N. (2002) Hipoglisemi ve hiperglisemi. S.Erdo¤an (Ed.), Diyabet hemflireli¤i
temel bilgiler. ‹stanbul: Yüce reklam/yay›m/da¤›t›m a.fl.
• Çeviri kitap ise:
Freud, S. (1970) An outline of psychoanalysis (J. Strachey, Trans.). New York: Norton.
(Original work published 1940).
• Internet ortam›ndan bir kitap ise,
Beers, M. H., Berkow, R. (1999). Mood disorders. In The Merck manual of diagnosis
and therapy (17th ed., sec. 15, chap. 189). Retrieve January17,2003,from
http://www.merck.com/pubs/mmanual/section15/chapter189/189a.htm
• Tezler:
Çil Ak›nc›, A. (2008). KOAH’l› hastalara uygulanan pulmoner rehabilitasyonun fiziksel
ve psikolojik parametrelere etkisi. Yay›mlanmam›fl doktora tezi, Marmara Üniversitesi
Sa¤l›k Bilimleri Enstitüsü, ‹stanbul.
• Elektronik ortamda elde edilen bir tez özeti ise,
Embar-Seddon, A. R. (2000). Perceptions of violence in the emergency department.
[Abstract]. Dissertation Abstracts International, 61 (02), 776A. Retrieved August 23,
2001, from http://wwwlib.umi.com/dissertations/fullcit
• Bildiri sunumu:
Olgun, N., Koçak Kaymaz, D. (A¤ustos 2006) To be acquired of foot caring skill to the
type 2 diabetic patients. FEND 11th Annual Conference, Kopenhag.
• Kongre kitab›nda yay›mlanan bildiri:
Olgun, N.( 2007) Diyabette vaka yönetimi. 9. Ulusal ‹ç Hastal›klar› Kongresi Kongre
Kitab›. 5-9 Eylül 2007, Antalya, 328-29.
• Elektronik ortamda kullan›lan kaynak bir üniversite ya da web sayfas›ndan al›nd› ise,
Chou, L., McClintock, R., Moretti, F., Nix, D. H. (1993). Technology and education:
New wine in new bottles: Choosing pasts and imagining educational futures.
Retrieved August 24, 2000, from Columbia University, Institute for Learning
TechnologiesWebsite:
http://www.ilt.columbia.edu/publications/papers/newwine1.html.
Tablolar, Grafikler, fiekiller
Kaynaklar bölümünden sonra, her bir tablo, grafik, flekil ayr› bir sayfada yer almal›d›r.
Her bir tablo, grafik, flekil bir sayfaya s›¤d›r›lmal›, gerekirse yaz› aral›¤› ve karakteri
küçültülmelidir. Tablo bafll›klar› koyu ve küçük harfler ile üste, grafik ve flekillerin
bafll›klar› ise alta yaz›lmal›d›r.
Önemli Not
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Formuna makale gönderilirken ekte
yer alan “Editöre Sunum Sayfas› Son Kontrol Listesi”nin doldurulmas› ve “Yay›n Haklar›
Devir Formu”nun tüm yazarlar taraf›ndan imzalanmas› gerekmektedir.
ED‹TÖRE SUNUM SAYFASI SON KONTROL L‹STES‹
Ma
akalennin Türrü
( ) Araflt›rma ( ) Derleme ( ) Olgu Sunumu ( ) Di¤er…………
1. Baflka bir dergiye gönderilmedi ( )
2. Sponsor veya ticari bir firma ile iliflkisi ( ) Yok ( ) Var …………..
3. ‹statistiksel kontrol yap›ld›
( )
4. Yay›n haklar› devir formu imzaland›
( )
5. Daha önce bas›lm›fl materyal için izin al›nd›
( )
6. Etik kurallara uygunlu¤u gereç ve yöntemde belirtildi
( )
Ka
apa
ak Sa
ayfa
as›
7. Makalenin Türkçe ve ‹ngilizce bafll›¤› yaz›ld›
( )
8. Yazarlar ve kurumlar› belirtildi
( )
9. Tüm yazarlar›n yaz›flma adresleri, ifl tel, cep tel, e-posta belirtildi
( )
Özetllerr
10. Türkçe ve ‹ngilizce özet (en fazla 200 kelime) yaz›ld›
( )
11. 3-5 aras› anahtar kelime (Türkçe-‹ngilizce) belirtildi
( )
Ya
az›m
m Diili
12. Türkçe ve ‹ngilizce dil bilgisi kurallar›na uygunlu¤u kontrol edildi
( )
Teflekkkürr
13. Makalede teflekkür edilecek kifli/kifliler varsa belirtildi
( )
(Araflt›rmaya katk› sa¤layan ve/veya *‹statistiksel yönden de¤erlendiren kiflinin ismi)
Ka
aynaklar
14. Kaynak gösterimi metin içinde ve metin sonunda belirtilen kurallara
uygun olarak yap›ld›
( )
Ta
ablo ve Resiimlerr
15. Belirtilen kurallara uygun olarak haz›rland› (en fazla 5 tablo)
( )
16. Baflka kaynaklardan al›nan flekil, resim, tablolar için yazar›ndan
Yaz›l› izin al›nd›
( )
* ‹statistik de¤erlendirmeyi yapan uzman›n onay› (makalede yer alan yazarlardan biri
de¤ilse belirtilmelidir.)
Unvan›, ad›-soyad›-çal›flt›¤› kurum:
‹mzas›
Yazarlar›n unvan›, ad›-soyad›, çal›flt›¤› kurum
‹mzas›
1) ………………………………………………………………………………………….....……………
………………………………………………………………………………………….....……………
2) ………………………………………………………………………………………….....……………
………………………………………………………………………………………….....……………
3) ………………………………………………………………………………………….....……………
………………………………………………………………………………………….....……………
4) ………………………………………………………………………………………….....……………
………………………………………………………………………………………….....……………
5) ………………………………………………………………………………………….....……………
………………………………………………………………………………………….....……………
6) ………………………………………………………………………………………….....……………
………………………………………………………………………………………….....……………
7) ………………………………………………………………………………………….....……………
………………………………………………………………………………………….....……………
8) ………………………………………………………………………………………….....……………
………………………………………………………………………………………….....……………
9) ………………………………………………………………………………………….....……………
………………………………………………………………………………………….....……………
10) ……………………………………………………………………………………….....….…………
……………………………………………………………………………………..........……………
YAYIN HAKLARI DEV‹R FORMU
Yay›nlanmas› dile¤iyle gönderdi¤imiz:
………………………………………………………………………………….................………………
…………………………………………………………………………….................……………………
bafll›kl› makalenin yazar(lar)› olarak, yaz›n›n; her türlü yay›n haklar›n›n “Diyabet,
Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik” Dergisine ait oldu¤unu, derginin belirtti¤i
yaz›m ve yay›n kurallar›na uygun oldu¤unu, makalenin daha önce yurtiçinde veya
yurtd›fl›nda Türkçe veya yabanc› bir dilde yay›nlanmad›¤›n› veya yay›nlanmak üzere
de¤erlendirme aflamas›nda olmad›¤›n›, bilimsel ve etik sorumlulu¤unun taraf›m›za ait
oldu¤unu, di¤er yazarlara ulafl›lamamas› halinde, tüm yazarlar›n çal›flmadan
haberdar olduklar›n› ve di¤er yazarlar›n sorumluluklar›n›, makalenin birinci yazar›
olarak üzerime ald›¤›m› kabul ve beyan ederim. ….../…../……..
Yazarlar›n unvan›, ad›-soyad›, çal›flt›¤› kurum
‹mzas›
1) …………………………………………………………......................……………………………….
2) …………………………………………………………......................……………………………….
3) …………………………………………………………......................……………………………….
4) …………………………………………………………......................……………………………….
5) …………………………………………………………......................……………………………….
6) …………………………………………………………......................……………………………….
7) …………………………………………………………......................……………………………….
8) …………………………………………………………......................……………………………….
9) …………………………………………………………......................……………………………….
10) ………………………………………………………......................………………………………...
Tüm yazarlar makalede belirtilen s›raya uygun olarak bu formu imzalamal›d›r.
Diyabet Hastalar›n›n Tedavisinde Kullan›lan
‹nsülin Uygulama Araçlar›n›n Bak›m ve
Maliyet Üzerine Etkisi
Burcu fiAH‹N
Antalya Medikal Park Hastanesi Diyabet Hemfliresi, ANTALYA
Özet
Diyabet hastal›¤›n›n tedavi protokolünde öncelikle hastan›n yaflam kalitesinin artt›r›lmas› ve akut, kronik komplikasyonlar›n›n önlenmesi esas al›n›r. Diyabet hastal›¤›n›n, hastalar ve kurumlar için di¤er kronik hastal›klarda oldu¤u gibi maliyet yükünü
att›r›yor olmas› da önemli bir ayr›nt›d›r. Bu çal›flman›n amac›; kurumumuzda insülin
tedavilerinde hatal› doz uygulamalar›n›n minimuma indirilmesi ve uygulama kolayl›¤› sa¤lamas› bak›m›ndan daha uygun görülen insülin kalemleri kulan›m›n›n birim maliyet hesaplamas› ve bak›m kalitesi standartlar›yla uygunlu¤unun incelenmesidir.
Anahtar sözcükler: Diyabet, insülin, insülin uygulamas›, maliyet
Summary
Main issue in the treatment of diabetes is to prevent, cronic complications and
improve the life quality of the patient. It is also important detail that diabetes has an
economic aspect and increases costs for patients and associations. The aim of this
study is to analyse cost of insulin pens, evaluate their relevance regarding quality
standards with decreased false-dosing to minimum with ease of use.
Key words: Diabet, insulin, insulin implementation, cost
Diyabetin tan›m› ve önemi
Diyabet, insülin azl›¤› veya yoklu¤u ile insülinin etkili kullan›lmamas›na ya da her
ikisinden de kaynaklanan, hiperglisemi ile karakterize, kronik bir metabolizma hastal›¤›d›r (ADA, 2013).
Diyabet yaflad›¤›m›z yüzy›l›n en ciddi sa¤l›k sorunlar›ndan biridir ve tüm dünyada
h›zla artmaya ve her geçen gün daha fazla insan› etkilemeye devam etmektedir. Büyüyen pandemi her ülkede sa¤l›k kaynaklar› harcamas›n› art›rmakta ve çal›flma ça¤›nda olan pek çok insan›n çal›flamaz duruma gelmesine ve erken ölmesine neden ol-
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 1 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
maktad›r. Diyabetin görülme s›kl›¤› toplumlar aras›nda
olan insülini, d›flar›dan sa¤lamak gerekmektedir (Diyabet
farkl›l›k göstermekle birlikte, ortak nokta insidans ve pre-
ve Yaflam, 2011).
valans›ndaki art›fl ve diyabetin olum nedenleri listesinin
üst s›ralar›nda yer almas›d›r. Diyabet otoriteleri ve sivil
‹nsülin uygulama yöntemleri ve
toplum örgütleri bir fleyler yap›lmaz ise diyabetin dünya-
yaflam kalitesi üzerindeki etkinli¤i
da çok daha fazla insan› etkileyece¤ini bildirmektedir
‹nsülin kullanan diyabetli bireylerde, metabolik kontrolün sa¤lanmas›nda en önemli faktörlerden biri, insülin te-
(IDF, 2008).
davisinin do¤ru uygulanmas›d›r (ADA, 2013).
Diyabet hastal›¤›n›n mali boyutu
Günümüzde insülin uygulamas›nda kullan›lan araçlar
Diyabet maliyeti çok yüksek bir hastal›kt›r. Kifli bafl› y›l-
enjektörler, insülin kalemleri ve insülin pompas›d›r. ‹nsü-
l›k maliyeti 1100-1200 dolar civar›ndad›r. Bu miktar›n yak-
lin kalemlerinin kullan›ma girmesiyle insülin uygulamas›
lafl›k yar›s› tedavi için yap›lan harcamalardan kaynaklan-
kolay ve pratik hale gelmifltir (Özcan fi, 2002).
maktad›r. Türkiye'de diyabet için yap›lan toplam harcama
Tekrar kullan›labilen insülin kalemi: Kullan›m›ndan
y›ll›k 1.1-2.5 milyar dolar aras›ndad›r. Komplikasyon varl›-
sonra bofl kartufllar› de¤ifltirilebilen ve i¤ne ile kullan›lan
¤›nda do¤rudan toplam maliyet 3 kat artmaktad›r. Bir
cihazd›r (Resim 1). Kullan›l›rken enjeksiyonun uygulana-
hasta herhangi bir nedenle hastaneye yat›r›ld›¤›nda ma-
bilmesi için i¤ne ucuna ihtiyaç vard›r. ‹¤ne uçlar› tek kul-
liyet 6.5 misli artmaktad›r (Altuntafl Y, 2013).
lan›ml›kt›r. Kalem i¤ne uçlar› 4,5,6,8,10 ve 12 mm boyutundad›r (Resim 2). Kiflinin kilosuna göre kullanaca¤› i¤ne
Diyabet ve insülin tedavisi
boyutu de¤iflir.
Diyabet hastalar›nda insülin tedavisi normal fizyolojik
sal›n›m› taklit etmek üzere kullan›lmaktad›r. ‹nsülin, pank-
Bir kartuflun içerisinde 3ml=300 ünite insülin bulunmaktad›r.
reas›n langerhans adac›klar›ndaki beta hücrelerinden sal-
Flakon ve insülin enjektörü: Flakonda bulunan insüli-
g›lanan bir hormondur. Temel etkisi kan flekerini düflür-
nin enjektöre çekilerek uyguland›¤› yöntemdir (Resim 4).
mektir (McGill M., Belton A., Dunning T. 2007).
Enjektörlerin ucundaki i¤nelerin uzunlu¤u standart 12.7
Diyabetli olmayan bir insanda her g›da al›m› sonras›,
pankreas al›nan besinlerin enerji haline dönüflmesini sa¤lamak için insülin üretir. Diyabetlide ise pankreas yeterli
mm'dir (Resim 3).
Bir flakonun içinde 10 ml=1000 ünite insülin bulunmaktad›r.
miktarda insülin üretmez veya üretilen insülin hedef hüc-
Bugün bir çok hastanede insülin enjektörünün i¤ne
reler (kas, ya¤ ve karaci¤er hücreleri) taraf›ndan kullan›la-
uzunlu¤unun 12.7 mm olmas›ndan dolay› uygulaman›n
Resim 1
maz. Bunun sonucunda
kas içine gitmesi sonucu ciddi hi-
vücut için hayati önemi
poglisemi tablolar› yaflanm›flt›r.
Resim 2
Lothian, ‹skoçya gibi klinik merkezlerde insülin enjektörü uygulamalar› kald›r›lm›flt›r. Ayr›ca haz›r
kalem uygulamas›na bafllamaResim 3
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 2 • Temmuz - Aral›k 2013
Resim 4
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
dan önce kaleme ait i¤ne ucunu de¤ifltirirken, yaralanma
uygulama yöntemi bu alanda kullan›lmaya devam etmifl-
riskleri konusunda hemflire e¤itimleri yap›lm›flt›r (Barrow
tir.
L, 2010).
Yatan hasta servislerinde bak›m›n kalitesini artt›rmak,
‹nsülinler ve uygulama araçlar›n›n
do¤ru doz uygulamas› yapmak, hasta taburcu olurken
maliyetinin hesaplanmas›
hastan›n kaleme adaptasyonunu sa¤lamak, hipoglisemi-
Flakon+Enjektör Maliyeti: Bir flakon insülinde toplam
leri önlemek ve insülin dozu standart›n› ayarlayabilmek
1000 ünite olarak hesapland›¤›nda Haziran ay›ndaki or-
için insülin kalem uygulamas›na 2011 Ocak ve fiubat ay-
talama maliyeti hesaplamak için;
lar›ndaki yaklafl›k 60 hemflirenin e¤itiminden sonra, Haziran ay› itibari ile bafllanm›flt›r. Tüm yatan katlardaki ser-
15.06/1000=0,01 TL, 1 ünitenin fiyat› bulunmufl olur
(Tablo 1).
vislere ilgili firmayla görüflülüp tekrar kullan›labilen insü-
Günlük bir hastaya ortalama 4 kez enjeksiyon yap›l-
lin kalemi temin edilmifltir. Afla¤›daki tablolarda Haziran
d›¤› ve her seferinde 10 ünite olarak uygulad›¤› düflünül-
ay›ndan beri hastanemizde kullan›lm›fl olan insülin say›la-
dü¤ünde bir adet insülin enjektörü: 0,07 TL oldu¤u da
r› ve birim maliyetleri mevcuttur. Yo¤un bak›mda yatan
baz al›narak;
hastalar›n alm›fl olduklar› insülin infüzyonlar›nda bu yön-
0,01x40Ü=0.4 TL Günlük insülin kullan›m maliyeti
tem uygulanmayaca¤› için, flakon ve insülin enjektörü
0,07x4
=0,28TL Günlük enjektör kullan›m maliyeti
0.4+0.28=0.68 TL Günlük uygulama maliyeti bulunTablo 1: Haziran - Aral›k 2011 10 ml’lik
kristalize flakon insülin fiyatlar›
Döneem Toplam Miktarr
Haziran
49
Temmuz
55
A¤ustos
34
Eylül
42
Ekim
42
Kas›m
47
Aral›k
56
Genel Toplam 518
Orrtalama Maliyeet Toplam Tutarr
15,06
737,94
15,06
828,30
15,06
512,04
15,06
632,52
14,95
628,07
14,92
701,27
13,39
750,18
14,56
7626,39
mufl olur.
‹nsülin kartuflu+i¤ne ucu maliyeti: Bir insülin kartuflunun içerisinde 300 ünite insülin oldu¤u düflünülürse Haziran ay›ndaki toplam maliyet;
6.41/300 = 0,02 TL Bir ünitenin maliyeti bulunmufl
olur (Tablo 2).
Günlük bir hastaya ortalama 4 kez enjeksiyon yap›ld›¤›n› ve her seferinde 10 ünite olarak uyguland›¤› hesap
edilirse;
0.02x40Ü= 0.8 TL Günlük insülin kullan›m maliyeti
0.21x4
= 0.84TL Günlük i¤ne ucu kullan›m maliye-
ti (Tablo 3)
Tablo 2: Haziran-Aral›k 2011 3 ml lik kartufl insülin fiyatlar›
Döneem Toplam Miktarr
Haziran
12
Temmuz
8
A¤ustos
12
Eylül
20
Ekim
19
Kas›m
11
Aral›k
14
Genel Toplam 184
Orrtalama Maliyeet Toplam Tutarr
6,41
76,92
6,41
51,28
6,41
76,92
6,41
128,20
6,41
121,79
6,41
66,10
6,41
74,37
6,41
1073,96
Tablo 3: Haziran-Aral›k 2011 0,6 mm lik i¤ne ucu
Döneem Toplam Miktarr
Haziran
8
Temmuz
233
A¤ustos
110
Eylül
220
Ekim
382
Kas›m
182
Aral›k
218
Genel Toplam 1353
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 3 • Temmuz - Aral›k 2013
Orrtalama Maliyeet Toplam Tutarr
0,21
1,68
0,21
48,93
0,21
23,10
0,21
46,20
0,21
80,22
0,21
38,22
0,21
45,78
0,21
284,13
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
0.8+0.84 = 1.64 TL Günlük uygulama maliyeti bu-
kurumumuzdaki maliyeti artt›rd›¤›n› görüyoruz. Diyabet
tedavisinin bak›m›nda ki temel hedef; iyi metabolik kont-
lunmufl olur.
rolün sa¤lanmas›n›n yan› s›ra hastalar›n yaflam kalitesinin
Tart›flma
yükseltilmesi olmal›d›r. Bu yüzden diyabet hastalar›n›n
Geliflmekte olan ülkelerde diyabet için yap›lan harca-
tedavisinde kullan›lan insülin ve uygulama araçlar›n›n
malar sa¤l›k bütçelerinin %2.5 ile %15 'ini oluflturmakla
maliyetini düflürmek kalitesiz ve etkisiz hasta bak›m›na,
birlikte dolayl› harcamalarda bir o kadar fazlad›r. (DCCP
hastan›n tedaviye uyumunun zorlaflmas›na ve yaflam
2006; Çosansu, 2009) Çal›flmam›zda da görüldü¤ü gibi
kalitesinin düflmesine neden olabilir.
insulin kalemlerinin birim maliyeti ortalama 1.64 TL olarak
bulunurken insulin enjektörleriyle yap›lan uygulaman›n
Kaynaklar
birim maliyeti 0.68 TL bulunmufltur.
1.
American Diabetes Association (ADA) (2013). Standards of Medical
2.
Altuntafl Y (2013). fieker hastal›¤›. http://www.tavsiyeediyorum.
3.
Barrow L (2010). Consequences of using inappropriate insulin
Haziran 2011 – Aral›k 2011 tarihleri aras›nda kullan›lan insülin enjektörü ve flakon toplam maliyeti 7626,39
TL iken insülin kartuflu ve insülin i¤ne ucu toplam maliye-
Care in Diabetes—2013. Diabetes Care 36 (Supp.1) S11-S66.
com/makale_265.htm.(Eriflim tarihi: 24.9.2013).
syringe needle lengths. Jounal of Diabetes Nursing. Vol.14, p.
ti 1358,09 TL olarak bulunmufltur. (Yo¤un bak›mda yatan ve infüzyon ile insülin verilen hastalar›n maliyet verileri de
315-317.
4.
Coflansu G (2009). Küresel tehdit: diyabet, Diyabet, Obezite ve
5.
Diyabette Hayat Kurtaran S›v›: ‹nsülin (2011). Diyabet ve Yaflam
toplam maliyete dahil edilmifltir.) Ayr›ca has-
tanemizde insülin enjektörü dummy (harta hesab›na yans›mayan) malzeme olarak kullan›lmaktad›r.
hipertansiyonda hemflirelik formu, 1(1); 1-5.
Dergisi, Say› 39, S:52-55.
6.
International Diabetes Federation (2008). Diabetes Facts and
7.
McGill M., Belton A., Dunning T. (2007). : ‹nsülin Tedavi
Figures.
Sonuç
Uygulamalar›n›n iyilefltirilmesi. Çeviren : Özcan fi., Uluslararas›
Tedavi harcamalar› ile hem hastaya hem de topluma
büyük yük getiren diyabet hastal›¤›nda, tekrar kullan›labilen insülin kalemi ve uygulama araçlar›n›n
Diyabet Federasyonu.
8.
Özcan fi (2002). ‹nsülin tedavisi uygulamalar›, Diyabet Hemflireli¤i
Temel Bilgiler, ‹stanbul: Yüce Yay›m Da¤›t›m A.fi.S.46-54.
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 4 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabetli Hastalarda, ‹nsülin Enjeksiyon
Uygulama Hatalar›ndan Kaynaklanan
Komplikasyonlar› Etkileyen Faktörler
Prof. Dr. Nermin OLGUN1, Uzm. Diyabet Hemfliresi Dr. Selda ÇEL‹K2, Uzm. Dr. Oktay AKKUfi3
1Ac›badem Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi Hemflirelik Bölümü, ‹STANBUL
2‹stanbul Üniversitesi ‹stanbul T›p Fakültesi Diyabet Poliklini¤i, ‹STANBUL
3‹stanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe E¤itim Araflt›rma Hastanesi, ‹STANBUL
Özet
Amaç: Bu çal›flmada, diyabetik hastalarda insülin enjeksiyon uygulamas› hatalar›na ba¤l› olarak ortaya ç›kan komplikasyonlar›n belirlenmesi amaçlanm›flt›r.
Materyal-Metot: Otuz iki merkezden 725 diyabetli hastaya, enjeksiyon e¤itimi, uygulama teknikleri ve komplikasyonlar› ile ilgili 26 soruluk bir anket uygulanm›flt›r.
Bulgular: Diyabetli hastalar, ortalama 60,94 ± 57,86 (5 - 372 ay) aydan beri insülin kullanmakta idi. Hastalar›n %82,6’s›na diyabet hemfliresi ve %9,5’ine de insülin kalem e¤iticisi taraf›ndan e¤itim verildi¤i saptand›. Hastalar›n %69’unun insülin kalem
i¤ne ucunu bir kez kullan›rken, %31’inin bir defadan fazla kulland›¤› ö¤renildi. Diyabetli hastalar›n %60,2’si 8 mm’lik i¤ne ucu kullan›rken, di¤er hastalar 4 (%12,3), 5
(%10,2) ve 6 (%16,5) mm’lik i¤ne uçlar›n› kullanmakta idi. ‹¤ne ucu markas›n› de¤ifltirenlerin oran› %68 olup, bu de¤ifliklikte s›ras›yla eczane, diyabet hemfliresi ve hekim
önerilerinin etkili oldu¤u bulunmufltur.
Sonuç: ‹nsülin i¤ne uçlar›na ve hatal› enjeksiyon uygulamas›na ba¤l› komplikasyonlar›n hastalarda görülme s›kl›¤›n›n seyrek olmad›¤› belirlenmifltir. Enjeksiyon uygulamas›na ve i¤ne uçlar›na ba¤l› oluflan bu komplikasyonlar›n s›kl›¤›nda, özellikle
hastalar›n enjeksiyon uygulamas› e¤itiminin düzeyi ve i¤ne ucu de¤iflimleri önemli
faktörler olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r.
Anahtar kelimeler: Diyabet, insülin, enjeksiyon, uygulama hatalar›, i¤ne ucu.
Summary
Aim: This study aimed to determine the complications that result from the erroneous administration of insulin in patients with diabetes.
Methods: A 26-item survey including questions about injection training, administration techniques, and complications was performed in 725 diabetic patients from
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 5 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
32 centers.
Results: Diabetic patients had been using insulin for a
artt›¤› görülen DM, ayn› zamanda ciddi bir mortalite ne-
mean of 60.94 ± 57.86 (5 - 372) months. It was determined that 82.6% of the patients had been trained by a diabetes nurse, and 9.5% had been trained by an insulin
pen trainer. The needle of the insulin pen had been used
once by 69%, and greater than once by 31% of patients.
Of the diabetic patients, 60.2% had used an 8 mm needle, while the remainder had used 4 mm (12.3%), 5
mm (10.2%) and 6 mm (16.5%) needles. The percentage of the patients who changed the brand of their needle was 68%, and this was mainly based on influence
from chemists, diabetes nurses, and physicians.
Conclusion: Complications due to needles and misadministration of insulin occur not rarely in diabetic patients. Especially the level of injection training and the frequent changing of needles appear to be important factors in increasing the incidence of such complications.
Key words: Diabetes, insulin, injection, misadministration, needle.
olan hastal›klar içinde diyabetin beflinci s›rada yer ald›¤›
denidir. Günümüzde birçok çal›flmada, ölüme neden
bildirilmektedir. Mortalite neden olmas› d›fl›nda diyabet,
kronik komplikasyonlara neden olarak bireye ve topluma
ciddi oranda mali yük getirmektedir. Birçok ülkede toplam sa¤l›k hizmeti harcamalar›n›n % 10’unu DM giderleri
oluflturmaktad›r
((http://www.idf.org/diabetesat-
las/5e/the-global-burden; Satman ve ark., 2013).
Tip 1 diyabette tam insülin yetmezli¤i, Tip 2 diyabette
ise k›smi insülin yetmezli¤i ya da insülinin periferde etkisizli¤i söz konusudur. Bu nedenle Tip 1 diyabetliler yaflam›n devam› için tan› konuldu¤u andan itibaren insülin
kullanmak durumundad›rlar. Tip 2 diyabetliler ise k›smi insülin rezervi oldu¤u için t›bbi beslenme tedavisi, egzersiz,
oral antidiyabetik ilaçlar ve/veya bunlar›n kombinasyonu
ile bir süre insüline gereksinim duymadan yaflayabilirler;
ancak çal›flmalar, Tip 2 diyabetlilerin tan› konulmas›n› izleyen 10 y›l içinde insüline kullanmaya bafllayacaklar›n› öngörmektedir (Lebovitz, 2002; Nathan, Wright, Burden &
Paisey et al., 2002).
Tip 2 DM tedavisinde, insülin tedavisi genellikle son
Girifl
tercih olarak de¤erlendirilmektedir. Yap›lan çal›flmalarda
Günümüzde yaflam tarz›ndaki h›zl› de¤iflim ile birlikte
insülin tedavisinin, özellikle de bazal insülin sekresyonunu
geliflmifl ve geliflmekte olan toplumlar›n tümünde, Tip 2
taklit eder flekilde uygulanan yo¤un insülin tedavisinin,
Diabetes Mellitus (DM) prevalans› h›zla artmaktad›r. Ulus-
diyabetin kronik komplikasyonlar›n›n ortaya ç›kmas› ve
lararas› Diyabet Federasyonu (IDF)’na göre, 2011 y›l›nda
ilerlemesinin yavafllat›lmas›nda etkili oldu¤u gösterilmifltir
366 milyon olan diyabetli say›s›n›n 2030 y›l›nda 552 mil-
(Diabetes Control and Complications Trial-DCCT) (United
yona ulaflaca¤› tahmin edilmektedir (http://www.idf.
Kingdom Prospective Diabetes Study-UKPDS) Diyabetik
org/diabetesatlas/5e/the-global-burden; Wild, Roglic &
hastalara insülin tedavisi bafllama endikasyonu ortaya ç›-
Green et al, 2004). Ülkemizde 2010 y›l›nda 20 yafl üzeri
k›nca, zaman kaybetmeden insülin tedavisine bafllanma-
26.499 kiflinin kat›l›m› ile yap›lan TURDEP-II (Türkiye Diya-
s›, olas› komplikasyonlar›n ortaya ç›kmas› ve fliddetlenme-
bet, Hipertansiyon, Obezite ve Endokrinolojik Hastal›klar
sini önlemesi ac›s›ndan önemlidir (Lebovitz, 2002; Nat-
Prevalans) çal›flmas›nda, Türk eriflkin toplumunda diyabet
han, Wright, Burden & Paisey et al., 2002, http://www.
s›kl›¤›n›n % 13,7’ye ulaflt›¤› saptanm›flt›r. Bu çal›flman›n
diabetes.ca/documents /about-diabetes/CDA_Consmr-
sonuçlar›, 1998 y›l›nda yap›lan TURDEP-I çal›flmas› ile kar-
Guide.pdf.).
fl›laflt›r›ld›¤›nda, obezitenin % 44, diyabet s›kl›¤›n›n ise %
Diyabetik hastalara insülin tedavisi bafllan›rken, do¤ru
90 artt›¤› saptanm›flt›r (Satman, Y›lmaz, fiengül ve ark.,
ve yeterli e¤itimin verilmesi tedavi baflar›s›n› ciddi olarak
2002; Satman, Ömer, Tütüncü ve ark. 2013).
artt›rmaktad›r. Hastaya, insülin çeflitleri ve dozlar›, yap›l›fl
Epidemiyolojik çal›flmalarda, s›kl›¤›n›n ciddi oranlarda
flekli, saklanma koflullar› do¤ru olarak ö¤retilmelidir. ‹nsü-
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 6 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
lin enjeksiyon e¤itimi yap›l›rken, özellikle uygun i¤ne ucu-
olarak p≤0,05 kabul edilmifltir. Hesaplamalarda PASW
nun seçimi, do¤ru enjeksiyon tekni¤i ile uygulanmas› ve
(SPSS ver. 18) program› kullan›lm›flt›r.
bu esnada görülebilecek komplikasyonlar ile komplikasyonlara yaklafl›m ö¤retilmelidir. Diyabetli hastalarda sade-
Bulgular
ce insülin dozlar›n› ayarlamaya odaklan›p insülin enjeksi-
Otuz iki diyabet merkezinden insülin kullanan 725 ki-
yon uygulama hatalar›n› göz ard› etmek hatal› bir yakla-
fli çal›flmaya dahil edilmifltir. Hastalar›n ortalama 60.94 ±
fl›md›r ve tedavinin baflar›s›n› azaltmaktad›r. Özellikle insü-
57.86 (5 – 372 ay) ay insülin kulland›¤› saptanm›flt›r. ‹n-
lin enjeksiyon e¤itimi yetersizli¤inden kaynaklanan yanl›fl
sülin kullan›m› için gerekli hasta e¤itiminin %82,6’s›n›n di-
enjeksiyon tekni¤i, hastalar›n i¤ne uçlar›n› uygun olma-
yabet hemfliresi taraf›ndan verildi¤i saptanm›flt›r.
yan flekil ve s›kl›kta kullanmas›, ayn› i¤ne ucunun birden
Hastalara hangi i¤ne ucunu kulland›¤› soruldu¤unda
fazla kullan›m›, uygun olmayan uzunlukta i¤ne ucu kulla-
13 farkl› yan›t al›nm›flt›r. Hastalar taraf›ndan en fazla (%
n›m› vb. uygunsuz insülin enjeksiyon uygulamas› olarak
42,6) kullan›lan i¤ne ucunun “NovoFine” oldu¤u saptan-
kabul edilebilir. ‹nsülin tedavisinde, enjeksiyonun tüm ba-
m›flt›r. Ayr›ca, diyabetik hastalara tedavi sürecinde insülin
samaklar›n›n do¤ru flekilde uygulan›yor olmas› önemlidir
i¤ne ucu markas›n› de¤ifltirip de¤ifltirmedikleri sorulmufl
(http://www.diabetes.ca/documents /about-diabetes/
ve en fazla de¤iflikli¤in eczac›lar (%37,7) taraf›ndan yap›l-
CDA_ConsmrGuide.pdf.; De Coninck, Frid & Gaspar,
d›¤› görülmüfltür. ‹¤ne ucu de¤iflimi hekimler taraf›ndan
2010; Laurent, Mistretta & Bottigioli, 2007).
yap›ld›¤›nda “NovoFine”, “NovoTwist” ve “MicroFine”in
Uygunsuz insülin enjeksiyon teknikleri, i¤ne uçlar›n›n
de¤iflimde hekimler taraf›ndan daha fazla tercih edildi¤i
uygunsuz kullan›m› ve yetersiz diyabet e¤itimi gibi faktör-
görülürken,. bu verinin tersine i¤ne ucu de¤iflimi eczac›-
lerin hastalarda hem tedavi uyumsuzlu¤una hem de
lar taraf›ndan yap›ld›¤›nda “NovoFine”, “NovoTwist” ve
komplikasyonlara yol açt›¤› bilinmektedir. Bu anket çal›fl-
“MicroFine” de¤iflimde eczac›lar›n en az tercih etti¤i i¤ne
mas›nda, diyabetli hastalar›n, uygunsuz insülin i¤ne ucu
uçlar›d›r.
kullan›m› ve uygunsuz enjeksiyon uygulamas›na ba¤l› or-
Diyabetik hastalar›n insülin enjeksiyon uygulama özel-
taya ç›kan komplikasyonlar›n belirlenmesi amaçlanm›flt›r.
likleri Tablo 1’de görülmektedir. Hastalar›n % 60,2’sinin 8
mm i¤ne ucu kulland›¤›, fakat 4, 5 ve 6 mm uzunlu¤un-
Materyal ve Metot
daki i¤ne uçlar›n›n da yayg›n olarak tercih edildi¤i görül-
Çal›flmaya, 32 diyabet merkezinden toplam 725 diya-
müfltür.
betli hasta dahil edildi. Hastalara 26 sorudan oluflan bir
Hastalar›n %69’u i¤ne ucunu bir kez kullan›p atmas›-
anket diyabet hemflireleri taraf›ndan sorular›n sorulmas›
na ra¤men diyabetik hastalar›n %31’i ayn› i¤ne ucunu
yöntemiyle uyguland›. Ankette insülin kullanma süresi,
birkaç kez kulland›klar›n› ifade etmifllerdir. Ayn› i¤ne ucu-
günde kaç kere insülin uygulad›¤›, uygulama tekni¤i,
nu birden fazla kullanan diyabetik hastalar incelendi¤in-
hangi i¤ne ucunu ve ayn› i¤ne ucunu kaç kez kulland›¤›,
de, bu hastalarda t›kanma probleminin belirgin olarak
i¤ne ucunu de¤ifltirdi ise nedeni, enjeksiyon esnas›ndaki
artt›¤› görülmüfltür (p=0,03).
zorluklar ve komplikasyonlar sorguland›.
‹nsülin enjeksiyonlar› esnas›nda hastalar›n karfl›laflt›klar› problemler incelendi¤inde diyabetiklerin %50,4’ü ac›-
‹statistiksel Analiz
ma hissettiklerini belirtmifltir. Karfl›lafl›lan di¤er istenmeyen
Elde edilen verilere ait tan›mlay›c› de¤erler ortalama ±
durumlar s›kl›k s›ras›yla i¤nenin ele batmas›, a¤r›, s›z›nt›, t›-
SD, say› ve % frekanslar olarak tablolar halinde verilmifltir.
kanma ve i¤ne ucu k›r›lmas›d›r. Diyabetik hastalar›n insü-
Ayr›ca sorular aras› iliflkilerin incelenmesinde Likelihood
lin enjeksiyonlar› esnas›nda enjeksiyon bölgesinde görü-
ratio ki-kare analizi kullan›lm›flt›r. ‹statistik anlaml›l›k düzeyi
len lokal komplikasyonlar incelendi¤inde en s›k kanama
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 7 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
(%58,2) saptanm›flt›r. Kanamay›, morarma ve ac›ma gibi
mufltur. Özellikle eczac›lar›n i¤ne ucu de¤iflimini yapt›¤›
komplikasyonlar takip etmifltir (fiekil 1).
hastalarda ac›ma, a¤r›, s›z›nt›, kanama, allerji, korku, en-
Diyabetik hastalar›n tedavi sürecinde insülin i¤ne ucu
jeksiyon zorluklar› ve enjeksiyon sorunlar›n›n daha fazla
markas› de¤iflimini yapan kifliler ile ortaya ç›kan kompli-
oldu¤u görülmüfltür. Doktor ya da diyabet hemfliresi ta-
kasyonlar aras›ndaki iliflki incelenmifl ve Tablo 2’de sunul-
raf›ndan i¤ne ucu de¤iflimi yap›lan hastalarda bu komplikasyonlar belirgin olarak
Tablo 1: Hastalar›n insülin uygulama özellikleri.
Soru
Günde kaç kere enjeksiyon yap›yor?
daha az görülmekte idi.
Özellik
1
2
3
4
5
n
92
189
71
321
49
%
12,74
26,18
9,83
44,46
6,79
2
3
4
5
6
8
12
1
1
88
73
118
430
3
0,1
0,1
12,3
10,2
16,5
60,2
0,4
Bir kez
Birden fazla
493
222
69,0
31,0
Hekim
Eczane
Hemflire
Hasta
Di¤er
144
175
87
46
12
31,0
37,7
18,8
9,9
2,6
Hay›r
Evet
86
630
12,0
87,9
Hay›r
Evet
208
509
29,0
70,9
Kulland›¤› i¤ne ucunun uzunlu¤u kaç mm?
‹nsülin enjeksiyon e¤itimi
veren kifliler ile enjeksiyon s›ras›nda ortaya ç›kan komplikasyonlar aras›ndaki iliflki Tablo 3’te
görülmektedir.
‹nsülin enjeksiyon uygu-
Ayn› i¤ne ucunu kaç kez kullan›yor?
lamalar› esnas›nda özellikle e¤itim eksiklikleri nedeni ile hastalarda çeflitli
problemlerle
karfl›lafl›l-
maktad›r (Resim 1).
Tart›flma
‹¤ne ucu kim taraf›ndan de¤ifltirildi?
Enjeksiyonda insülini verdikten sonra
10 sn bekliyor mu?
‹nsülin enjeksiyonunu deriyi
s›karak/s›k›flt›rarak m› yap›yor?
Diyabetik hastalara insülin tedavisi bafllan›rken,
yeterli e¤itimin verilmesi
tedavinin baflar›s› için çok
önemlidir. Bu nedenle
hasta ya da hasta bak›m›n› sa¤layan kifliler, yeterli
ve do¤ru bilgiye sahip
e¤itmenlerce e¤itilmelidir. Bu e¤itim mutlaka sürekli olmal› ve gerekirse
ara e¤itim programlar› ile
hasta e¤itimleri pekifltiril-
Enjeksiyonu hangi aç›yla yap›yor?
Her enjeksiyon öncesi i¤ne ucunu görmek
hastada korkuya sebep oluyor mu?
Dik aç›
E¤ik aç›
Bölgeye göre
573
62
81
80,0
8,7
11,3
Hay›r
Evet
580
136
81,0
19,0
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 8 • Temmuz - Aral›k 2013
melidir. Özellikle bu konuda diyabet ekibine büyük ifl düflmektedir. Hem
insülin tedavisine bafllarken hem de kontroller esnas›nda hastalar›n de¤er-
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
lendirilmesi ve eksik ya da yanl›fl konularda hastalar› e¤it-
si taraf›ndan verildi¤i saptanm›flt›r. Çal›flmam›zda sapta-
meleri önemlidir (9). Çal›flmam›zda da, insülin kullan›m›
nan e¤itim eksikli¤i bulgular›, hastan›n takibi süresince
için gerekli hasta e¤itiminin %82,6’s›n›n diyabet hemflire-
e¤itiminin devam etmesinin çok önemli oldu¤unu ortaya
fifieekil 1: ‹nsülin enjeksiyon komplikasyonlar›.
koymufltur.
Günümüzde teknolojik imkanlar›n art›fl› ile birlikte diyabet tedavisinde de çok h›zl› ilerlemeler olmaktad›r. Ülkemizde çok de¤iflik insülin preparatlar›, enjeksiyon kalemleri ve insülin i¤ne uçlar› bulunmaktad›r. Çal›flmam›zda da hastalar›n çok farkl› insülin i¤ne uçlar› kulland›klar›n› saptad›k. Hastalar taraf›ndan en fazla (%42,6) kullan›lan i¤ne ucunun “NovoFine” oldu¤unu belirledik.
Diyabetik hastalarda deri alt› ya¤ doku kal›nl›¤›n›n de¤iflkenli¤inden dolay› farkl› uzunlukta i¤ne uçlar›n›n kullan›m› söz konusudur. Eriflkin diyabetlilerin ço¤unlukla 8
mm veya daha uzun i¤ne uçlar›n› tercih ettikleri belirtil-
Tablo 2: ‹¤ne ucu de¤iflimi önerenler ile flikâyetler aras›ndaki iliflki.
T›kanma
Ac›ma
A¤r›
S›z›nt›
Uç K›r›lma
Zorluk
Takamama
Hay›r
Evet
Hay›r
Evet
Hay›r
Evet
Hay›r
Evet
Hay›r
Evet
Hay›r
Evet
Hay›r
Evet
Hekim
n
110
33
83
61
94
49
100
44
128
16
132
12
125
18
Hay›r
Evet
Hay›r
Evet
Hay›r
Evet
Hay›r
Evet
46
98
125
19
65
76
116
27
%
76,9
23,1
57,1
42,4
65,7
34,3
69,4
30,6
88,9
11,1
91,7
8,3
87,4
12,6
Eczane
n
128
47
67
108
93
80
119
55
154
21
131
41
144
31
31,9
68,1
86,8
13,2
45,5
54,5
81,1
18,9
35
140
127
43
56
119
127
46
%
73,1
26,9
38,3
61,7
53,8
46,2
68,4
31,6
88,0
12,0
76,2
23,8
82,9
17,7
Hemflfliire
n
68
18
56
30
68
19
75
12
72
14
78
9
71
16
%
79,1
209
65,1
34,9
78,2
21,8
86,2
13,8
83,7
16,3
89,7
10,3
81,6
18,4
p
0,529
20,0
80,0
74,7
25,3
32
68
73,4
26,6
32
55
73
12
50
37
76
11
36,8
63,2
85,9
14,1
57,5
42,5
87,4
12,6
0,006
<0,0001
<0,0001
0,003
0,512
<0,0001
0,359
Sorun
Allerji
Kanama
Korku
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 9 • Temmuz - Aral›k 2013
0,012
<0,0001
0,023
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
mektedir. 4, 5 ve 6 mm uzunlu¤unda daha k›sa i¤ne uç-
nu hat›rlat›lmal› ve önemle vurgulanmal›d›r.
lar› da mevcuttur, fakat Kanada Diyabet Birli¤i yay›mlad›-
‹nsülin enjeksiyonuna ba¤l› s›k karfl›lafl›lan lokal komp-
¤› k›lavuzda özellikle Tip 1 diyabetli obez bireylerde çok k›-
likasyonlar a¤r›, morarma, kanama ve s›z›nt› olarak bildi-
sa i¤ne uçlar›n›n kullan›m›n›n güvenli olmayaca¤›n› bildir-
rilmifltir (12-14). Çal›flmam›zda, diyabetik hastalar›n insü-
mifltir. Çal›flmam›zda, hastalar›n büyük ço¤unlu¤unun 8
lin enjeksiyonlar› esnas›nda karfl›laflt›¤› lokal komplikas-
mm i¤ne ucu kulland›¤› görülmüfltür (8,11-14).
yonlar incelendi¤inde en s›k komplikasonun kanama
‹nsülin i¤ne uçlar› tek kullan›ml›kt›r. Literatürde i¤ne
(%58,2) oldu¤u saptanm›flt›r. Kanamay›, morarma ve ac›-
uçlar›n›n birden fazla kullan›lmas› halinde komplikasyon-
ma vb. takip etmifltir. Genel komplikasyonlar de¤erlendi-
lar›n daha s›k olaca¤› vurgulanmaktad›r (12-14). Özellikle
rildi¤inde i¤nenin ele batmas› ve i¤ne uç k›r›lmas› ilk s›ra-
a¤r›, istenen insülin dozunun uygulanamamas›, lipodist-
larda yer almakta idi.
rofi gibi komplikasyonlar görülebilmektedir. Hastalar›n
Özellikle i¤ne ucu de¤iflimini eczac›lar›n yapt›¤› hasta-
%31’inin ayn› i¤ne ucunu birkaç kez kulland›klar› saptan-
larda, enjeksiyon esnas›nda ac›ma, a¤r›, s›z›nt›, kanama,
m›flt›r. Ayn› i¤ne ucunu birden fazla kez kullanan hasta-
allerji, korku, enjeksiyon zorluklar› ve enjeksiyon sorunla-
larda t›kanma problemi s›k görülmüfltür. Bu nedenle insü-
r›n›n daha fazla oldu¤u görülmüfltür. Doktor ya da diya-
lin enjeksiyon e¤itimi ve diyabet takipleri s›ras›nda bu ko-
bet hemfliresi taraf›ndan i¤ne ucu de¤iflimi yap›lan hasta-
Taablo 3: ‹nsülin enjeksiyon e¤itimi verenlere göre komplikasyon s›kl›¤›.
Uç de¤iflimi
Takamama
Bölge de¤iflimi
Morarma
Kanama
Giysiden
10 sn. bekleme
Hay›r
Evet
Hay›r
Evet
Hay›r
Evet
Hay›r
Evet
Hay›r
Evet
Evet
Hay›r
Evet
Hay›r
Diyyabet hemfliresi
Kaalem e¤iticisi
Eczaane
Hekim
n
545
41
521
70
85
498
291
298
253
337
564
25
50
538
n
59
7
57
8
16
51
22
44
28
38
65
3
20
47
n
18
1
12
7
7
12
2
17
4
15
19
0
11
7
n
15
1
13
2
4
11
4
12
7
9
16
0
4
12
%
93,0
7,0
88,2
11,8
14,6
85,4
49,4
50,6
42,9
57,1
95,8
4,2
8,5
91,5
%
89,4
10,6
87,7
12,3
23,9
76,1
33,3
66,7
42,4
57,6
95,6
4,4
29,9
70,1
%
94,7
5,3
63,2
36,8
36,8
63,2
10,5
89,5
21,1
78,9
100,0
,0
61,1
38,9
%
93,8
6,3
86,7
13,3
26,7
73,3
25,0
75,0
43,8
56,3
100,0
,0
25,0
75,0
Resim 1: Uygun olmayan i¤ne ucu kullan›m›na ba¤l› cilt reaksiyonlar›.
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 10 • Temmuz - Aral›k 2013
Birden
çok seçenek
n
%
14
63,6
8
36,4
13
59,1
9
40,9
0
,0
22
100,0
12
54,5
10
45,5
4
18,2
18
81,8
21
95,5
1
4,5
1
4,5
21
95,5
p
0,004
0,001
0,002
<0,0001
0,049
0,560
<0,0001
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
larda bu komplikasyonlar belirgin olarak az görülmekte
Randomized trial on the influence of the length of two insulin pen
idi. Di¤er taraftan, eczac› taraf›ndan insülin enjeksiyon
needles on glycemic control and patient preference in obese
e¤itimi verilen diyabetlilerde ise komplikasyonlar›n anlam-
patients with diabetes. Diabetes Technol Ther. 13:737-41.
6.
Laurent A, Mistretta F, Bottigioli D, Dahel K, Goujon C, Nicolas JF,
l› derecede yüksek oldu¤u görülmüfltür. Bu durum, hem
Hennino A, Laurent PE. (2007). Echographic measurement of skin
diyabet e¤itimi verilmesi esnas›nda hem de tedavide ya-
thickness in adults by high frequency ultrasound to assess the
appropriate micro needle length for intradermal delivery of
p›lacak de¤iflikliklerde diyabet ekibinin ne kadar önemli
oldu¤unu ortaya koymaktad›r.
vaccines. Vaccine. 25:6423-30.
7.
Sonuç olarak, baz› diyabetik hastalar için hayati öneme haiz olan insülin enjeksiyonu esnas›nda istenmeyen
new goals and strategies. Cleve Clin J Med. 69(10):809-20.
8.
24;347(17):1342-9.
9.
King H. (2002). Population-based study of diabetes and risk
lamas›na ba¤l› komplikasyonlar›n hastalarda görülme s›k-
characteristics in Turkey: results of the turkish diabetes
l›¤›n›n seyrek olmad›¤› belirlenmifltir. Enjeksiyon uygula-
epidemiology study (TURDEP). Diabetes Care 25:1551-6.
10.
Tuomilehto J. TURDEP II Study Group. (2013). Twelve-year trends in
e¤itiminin düzeyi ve i¤ne ucu de¤iflimleri önemli faktörler
the prevalence and risk factors of diabetes and prediabetes in
olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r. .
Turkish adults. Eur J Epidemiol. 28:169-80.
11.
needles produced with different production techniques: "thin-wall"
Canadian Diabetes Association: 2009–10 Guide to Diabetes
needles compared to "regular-wall" needles: an open-label study.
Products and Diabetes Medications. http://www.diabetes.ca/
documents/about-diabetes/CDA_ConsmrGuide.pdf. (Eriflim tarihi:
26.07.2013).
Diabetes Technol Ther. 11:523-8.
12.
The 2008-2009 Insulin Injection Technique Questionnaire Survey:
results and analysis. J Diabetes. 2:168-79.
needles (8 mm) reduce the risk of intramuscular injections in
sites used for insulin injections: implications for needle length
recommendations. Curr Med Res Opin. 26:1519–30.
4.
http://www.idf.org/diabetesatlas/5e/the-global-burden.
(Eriflim tarihi: 26.07.2013).
5.
children with type 1 diabetes. Diabetes Care. 22:1621-5.
13.
Kreugel G, Keers JC, Kerstens MN, Wolffenbuttel BH. (2011).
Wild S, Roglic G, Green A, Sicree R, King H. (2004). Global
prevalence of diabetes: estimates for the year 2000 and projections
Gibney MA, Arce CH, Byron KJ, Hirsch LJ. (2010). Skin and
subcutaneous adipose layer thickness in adults with diabetes at
Tubiana-Rufi N, Belarbi N, Du Pasquier-Fediaevsky L, Polak M,
Kakou B, Leridon L, Hassan M, Czernichow P. (1999). Short
De Coninck C, Frid A, Gaspar R, Hicks D, Hirsch L, Kreugel G,
Liersch J, Letondeur C, Sauvanet JP, Tubiana N, Strauss K. (2010).
3.
Siegmund T, Blankenfeld H, Schumm-Draeger PM. (2009).
Comparison of usability and patient preference for insulin pen
Kaynaklar
2.
Satman I, Omer B, Tutuncu Y, Kalaca S, Gedik S, Dinccag N,
Karsidag K, Genc S, Telci A, Canbaz B, Turker F, Yilmaz T, Cakir B,
r›n s›kl›¤›nda, özellikle hastalar›n enjeksiyon uygulamas›
1.
Satman I, Yilmaz T, Sengül A, Salman S, Salman F, Uygur S, Bastar
I, Tütüncü Y, Sargin M, Dinççag N, Karsidag K, Kalaça S, Ozcan C,
nucunda, insülin i¤ne uçlar›na ve hatal› enjeksiyon uygu-
mas›na ve i¤ne uçlar›na ba¤l› oluflan bu komplikasyonla-
Nathan DM. (2002). Clinical practice. Initial management of
glycemia in type 2 diabetes mellitus. N Engl J Med.
baz› durumlar ile karfl›lafl›labilir. Bunlar› en aza indirmek
bu konuda duyarl› olmakla mümkündür. Çal›flmam›z so-
Lebovitz HE. (2002).Treating hyperglycemia in type 2 diabetes:
for 2030. Diabetes Care 27:1047-53.
14.
Wright A, Burden AC, Paisey RB, Cull CA, Holman RR; U.K.
Prospective Diabetes Study Group. (2002). Sulfonylurea
inadequacy: efficacy of addition of insulin over 6 years in patients
with type 2 diabetes in the U.K. Prospective Diabetes Study (UKPDS
57). Diabetes Care 25(2):330-6.
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 11 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabetli Bireylerde Kognitif Disfonksiyon
Yard. Doç. Dr. Feride TAfiKIN YILMAZ1, Yard. Doç. Dr. Azime KARAKOÇ KUMSAR2, Prof. Dr. Nermin OLGUN3
1Cumhuriyet Üniversitesi Suflehri Sa¤l›k Yüksekokulu Hemflirelik Bölümü ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›, S‹VAS
2Bezmialem Vak›f Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi Hemflirelik Bölümü, ‹STANBUL
3Ac›badem Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi Hemflirelik Bölümü, ‹STANBUL
Özet
Önemli bir halk sa¤l›¤› problemi olan diyabetin s›kl›¤› dünyada ve ülkemizde gün geçtikçe artmakta ve bu durum yafll› diyabetli bireylerin say›s›nda da art›fl meydana getirmektedir. Yafllanma beraberinde, günlük yaflam aktivitelerinde ve kognitif fonksiyonlarda bozulmaya neden olmaktad›r. Diyabetin de çeflitli doku ve organlarda hasara neden oldu¤u bilinmekte ve özellikle merkezi sinir sisteminde yapt›¤› hasar nedeni ile kognitif disfonksiyona yol açt›¤› bildirilmektedir. Kognitif disfonksiyonun erken saptanmas›, etkili tedavi ve
bafla ç›kma yöntemlerinin uygulanmas› diyabetli bireylerin kiflisel, mesleki ve sosyal faaliyetlerini yerine getirmesine katk› sa¤layacakt›r. Bu derleme, diyabetli bireylerde s›kl›kla geri planda de¤erlendirilen kognitif disfonksiyona dikkat çekmek amac›yla haz›rlanm›flt›r.
Anahtar kelimeler: Demans, disfonksiyon, diyabet, kognitif, yafll›l›k.
Summary
Cognitive Dysfunction in ‹ndividuals with Diabetes
Diabetes which is an important public health issue is spreading in our country and all
around the world day by day. This also causes the increase in the number of old patients
suffering from diabetes. With aging, it leads a breakdown in daily life activities and cognitive functions. It is known that diabetes causes damages in several organs and the tissue and especially it leads cognitive disfunction because of the damage made to the central neural system. The early diagnosis of the cognitive disfunction, early treatment and the
dealing methods contribute to patients’ individual, professional and social activities. This
compilation was prepared in order to take attention of the patients suffering from diabetes to the cognitive disfunction which is generally evaluated in the background.
Keywords: Dementia, dysfunction, diabetes, cognitive, elderly.
Girifl ve amaç
Diyabet, pankreastan yeterli insülin sekresyonu gerçeklefltirilemedi¤inde ya da vücut taraf›ndan insülinin etkili kullan›lamad›¤›nda ortaya ç›kan kronik bir hastal›kt›r
(http://www.idf.org/about-diabetes, Eriflim Tarihi: 22 Nisan 2013).
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 12 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Günümüzde, diyabet önemli bir toplum sa¤l›¤› proble-
lisan, görsel mekânsal oryantasyon yetene¤i, psikomotor
midir. sa¤l›k sorunu oluflturmaktad›r (Türkiye Diyabet Önle-
performans gibi çeflitli komponentler alt›nda incelenebilen
me ve Kontrol Program›, 2011). Dünya Sa¤l›k Örgütü,
soyut bir kavramd›r (Mahakaeo, Zeimer and Woodward,
dünya genelinde 347 milyon diyabetli bireyin oldu¤unu
2011). Özellikle demans varl›¤›nda kognitif fonksiyonlarda
ve diyabetten ölümlerin 2005 y›l›ndan 2030 y›l›na kadar iki
bozulma daha s›k rastlanmaktad›r (Bakar, 2002; Ebady,
kat›na ç›kaca¤›n› belirtmektedir (http://www. who.int/di-
Arami and Shafigh, 2008). Demans, genellikle vasküler de-
abetes/en/, Eriflim Tarihi: 22 Nisan 2013). Birçok ülkede
mans ve Alzhemier demans olarak s›n›fland›r›lmaktad›r. Di-
ölüme neden olan hastal›klar içinde diyabet beflinci s›rada
yabetin, hem Azheimer tipi demans, hem de demans›n
yer almaktad›r (Wild, Roglic, Green et al, 2004). Ülkemizde
ikinci büyük grubu olan vasküler demans için risk faktörü
ise Türkiye ‹statistik Kurumu Adrese Dayal› Nüfus Kay›t Sis-
oldu¤u ifade edilmekte (http://www.alz.org/docu-
temi 2008 y›l› verileri temel al›narak yap›lan hesaplamada
ments/national/FS_DiabetesAD.pdf; Ganzer and Crogan,
2010 y›l› 20-79 yafl aras› diyabetli birey say›s› yaklafl›k 3 700
2010; Y›ld›r›m, 2007) ve diyabetli bireylerde her iki demans
000, bozulmufl glikoz toleransl› birey say›s› ise 3 150 000
çeflidinin diyabetik olmayan bireylere göre görülme s›kl›¤›-
olarak belirtilmifltir (Türkiye Diyabet Önleme ve Kontrol
n›n daha fazla oldu¤u belirtilmektedir (Cukierman, Gerste-
Program›, 2011). Türkiye Hastal›k Yükü çal›flmas› 2004 y›l›
in and Williamson, 2005; Kawamura, Umemura and Hot-
verilerine göre diyabet, ulusal düzeyde ölüme neden olan
ta, 2012). Ülkemizde de huzurevindeki yafll›larla yap›lan ça-
ilk 10 hastal›k aras›nda 8. s›rada yer almaktad›r.
l›flmada, diyabetle demans aras›nda iliflki saptanm›flt›r
Diyabet zamanla kalp, göz, böbrek, damarlar ve sinir-
(Amuk, Kalkan O¤uzhano¤lu, O¤uzhano¤lu ve ark,
lerde yap›sal de¤iflikliklere yol açabilmektedir (Türkiye Di-
2009). Dokuz farkl› toplum temelli çal›flman›n irdelendi¤i
yabet Önleme ve Kontrol Program›, 2011). Diyabet ayr›-
baflka bir çal›flmada da, diyabetin hem kognitif azalmayla
ca nörolojik, psikiyatrik ve sosyal etkileri ile de hasta ve
hem de demans insidans›n›n artmas›yla iliflki oldu¤u belir-
hasta yak›nlar›nda sosyal ve nöropsikiyatrik sorunlara ne-
tilmifltir (Allen, Frier and Strachan, 2004).
den olabilmektedir (Ebady, Arami and Shafigh, 2008; Y›ld›r›m, 2007).
Diyabet, hangi yaflta olursa olsun, kognitif bozukluk ve
demans için bir risk faktörüdür (Cosway, Strachan, Dougall
T›bbi teknolojideki geliflmeler sonucu yaflam süresinin
et al, 2001; Pasquier, 2010). Literatürde diyabetin özellikle
uzamas› ve yaflam fleklindeki de¤ifliklikler nedeniyle diyabet
psikomotor yeterlilikte, yönetici ifllevlerde ve haf›zay› ölçen
s›kl›¤› gün geçtikçe art›rmakta ve bu durum yafll› diyabetli
testlerde düflüfle neden oldu¤u belirtilmektedir (Pasquier,
bireylerin say›s›nda da art›fl meydana getirmektedir. Yafllan-
2010). Bu nedenle, diyabetik hastalarda demans›n önlen-
ma beraberinde, günlük yaflam aktivitelerinde ve kognitif
mesinin, gelecekte diyabet tedavisinde en önemli konular-
(biliflsel) fonksiyonlarda bozukluklara neden olmaktad›r (Ka-
dan biri olaca¤› öngörülmektedir (Kawamura, Umemura
wamura, Umemura and Hotta, 2012). Ayr›ca, yafll› diyabe-
and Hotta, 2012). Son y›llarda yap›lan toplum temelli çal›fl-
tik bireylerde efl zamanl› görülen hastal›klardan dolay› da
malarda, yafll› diyabetik bireylerde demans riskinde art›fl
kognitif ve fiziksel disfonksiyon görülebilmektedir. Literatür-
olabilece¤i belirtilmektedir (Roberts, Geda, Knopman et al,
de diyabetin kendisinin de depresyon, fiziksel aktivitede
2008; Sinclair, Girling and Bayer, 2000).
azalma ve kognitif disfonksiyon için bir risk faktörü oldu¤u
belirtilmektedir (Bruce, Casey, Grange et al, 2003).
Diyabetli bireylerde kognitif fonksiyonlar›n de¤erlendirilmesi önemlidir. Çünkü artan yafl ve diyabet, kognitif
Kognitif disfonksiyon, yeni milenyumda yafllanan popü-
disfonksiyon için ba¤›ms›z birer risk faktörüdür (Ganzer
lasyon için en önemli sa¤l›k problemidir (Bakar, 2002). Bil-
and Crogan, 2010). Bu ba¤lamda kognitif fonksiyonlar›n
ginin ifllenmesinde görev alan ifllevlere kognitif fonksiyon-
iyi olmas›, metabolik kontrolün yükseltilmesinde ve teda-
lar denir (Do¤an, 2012). Kognitif fonksiyon haf›za, dikkat,
vi yönetiminde etkili olabilmektedir (Pasquier, 2010). Kog-
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 13 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
nitif ve fiziksel fonksiyonlardaki hasar, yafll› diyabetik birey-
de Haan et al, 2007). Literatürde bu durumun anormal gli-
ler ve aileler için önemli bir sorundur (Bruce, Casey,
koz metabolizmas› ve frontal lobda serebravasküler lezyon-
Grange, Clarnette, Almeida et al, 2003). Cukierman,
lar nedeniyle olabilece¤i (Kawamura, Umemura and Hot-
Gerstein and Williamson’›n çal›flmas›nda (2005) kognitif
ta, 2012), ancak tam olarak aç›kl›¤a kavuflturulamad›¤› be-
disfonksiyonun, diyabetin kronik komplikasyonlar› aras›n-
lirtilmektedir (Mehrabian, Raycheva, Gateva et al, 2012;
da ele al›nmas› gerekti¤i önerilmifltir.
Tüfekçio¤lu, 2012; Wessels, Lane, Gao et al, 2011).
Literatürde, ülkemizde diyabetin kognitif fonksiyonlara
Diyabet ile birlikte metabolik ve vasküler risk etkenleri-
etkisini inceleyen k›s›tl› say›da çal›flmaya rastlanmaktad›r.
nin (dislipidemi, hipertansiyon gibi) birlikte olmas›n›n, hi-
Bu derleme, diyabetli bireylerde s›kl›kla geri planda de-
perglisemi nedeniyle glikoz metabolitlerinin beyindeki
¤erlendirilen kognitif disfonksiyona dikkat çekmek ama-
potansiyel toksik etkilerinin, insülinin sinaptik plastisite,
c›yla haz›rlanm›flt›r.
ö¤renme, bellek üzerine do¤rudan etkilerinin ve insülinin
beta amiloid metabolizmas›n da oynad›¤› rolün demans
Diyabette kognitif disfonksiyon
gelifliminde etkili olabilece¤i ileri sürülmektedir (Biessels
Diyabetin çeflitli doku ve organlarda hasara neden ol-
and Kappelle, 2005). Tablo 1’de diyabetin kognitif dis-
du¤u bilinmektedir. Özellikle merkezi sinir sisteminde
yapt›¤› hasar nedeni ile kognitif fonksiyonlar› bozdu¤u da
bildirilmektedir (Köro¤lu, Aflç›o¤lu ve
Küçük, 2004). Ancak diyabetin kognitif
fonksiyonlar üzerine etkileri ile ilgili çal›flmalarda farkl› sonuçlar bulunmaktad›r (Erer, Bakar, Turan ve ark, 2007).
Diyabetin, temporal lobda yer alan
ve haf›za ile yön bulma ifllevlerinin gerçeklefltirildi¤i bölge olan hipokampusdaki nöronal yap›larda nörotransmitter
salg›lanmas› ve nörotransmitterlerin reseptörlerle kombinasyonu düzeyinde
kimyasal, yap›sal ve fonksiyonel çeflitli
bozulmalara ve nöronal apapitozise
neden olarak kognitif fonksiyonlar›
bozdu¤u bildirilmektedir (McEwen
and Magariños, 2002). Yap›lan bir çal›flmada, davran›flsal de¤iflikliklerin eflli¤inde hipokampustaki de¤iflikliklerle
diyabet aras›nda belirgin bir iliflki saptanm›flt›r (Alvarez, Beauquis, Revsin et
al, 2009).
Diyabetin ayr›ca beyinde uzun dönem komplikasyonlara neden olabilece¤i kabul edilmektedir (Biessels, Kerssen,
fonksiyon geliflimine neden olan faktörler belirtilmifltir.
Diyabetin kognitif fonksiyonlara direkt etkisinin, altta
Tablo 1: Diyabette kognitif disfonksiyon geliflimine neden olan faktörler
• Kronik hipergilisemi
• Akut hipoglisemi
• Tekrarlayan gipoglisemi
• Protein glikasyonu*
• Ya¤ metobolizmas›nda ve transferinde de¤ifliklik
Vasküler hastal›klar
• Mikrovasküler hastal›klar
• Makrovasküler hastal›klar
• Endotelyal disfonksiyon
• Enflamasyon
• Kan-beyin bariyer geçirgenli¤indeki de¤ifliklikler
• Dislipidemi
• Azalm›fl insülin duyarl›l›¤›
Endokrin faktörler
• Hiperinsülinemi
• Hipotalamus-hipofiz-adrenal kortekste dengesizlik
• Antidiüretik hormon art›fl›
• Hiperleptinemi
Sinir sistemi ile ilgili faktörler • Genetik yatk›nl›k
• Amiloid birikimi
• Oksidatif stres
• Nöral kalsiyum seviyesinde de¤ifliklik
• Depresyon
Metabolik faktörler
*Proteinlerin amino gruplar›n›n glukoz ve di¤er indirgeyici flekerlerle enzimatik
olmayan, kendili¤inden gerçekleflen tepkimesi olarak adland›r›l›r (K›l›nç, 2011).
Kaynak: McCrimmon, RJ., Ryan, CM., Frier, BM. (2012). Diabetes and cognitive dysfunction. Lancet, 379: 2291–2299.
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 14 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
yatan insülin direncine ya da kan glikoz seviyesindeki de-
¤u ifade edilmifltir (Ryan, 2005). Diyabetli bireylerde kogni-
¤iflikliklere; dolayl› etkisinin ise mikroanjiyopati ve makro-
tif fonksiyonlar›n ve haf›za durumunun 2 y›l süreli olarak ta-
anjiyopatiye ba¤l› olabilece¤i belirtilmektedir (Debling et
kip edildi¤i çal›flmada ise kognitif disfonksiyonun daha yük-
al, 2006). Diyabetli bireylerde hipertansiyon, hiperkoles-
sek oranda diyabete ba¤l› komplikasyonlarla iliflkili oldu¤u
terolemi gibi ek hastal›klar›n bulunmas› kognitif durumu
saptanm›flt›r (Wu, Haan, Liang et al, 2003).
daha da kötülefltirmektedir (Tüfekçio¤lu, 2012). Petrova,
Diyabet ile kognitif disfonksiyon art›fl› aras›ndaki iliflki-
Prokonpenko, Pronina ve ark. (2010) çal›flmas›nda diya-
de vasküler faktörler önemli rol oynamaktad›r. (Wessels,
bet ve hipertansiyonu olan kad›nlar›n %87’sinde, normo-
Lane, Gao, et al, 2011). Genellikle vasküler damar hasa-
tansif ve diyabeti olan kad›nlar›n %70’inde kognitif dis-
r›n›n, psikomotor h›z, fonksiyonel ifllevler, dikkat, haf›za
fonksiyon saptanm›flt›r. Ancak Mahakaeo, Zeimer ve Wo-
gibi frontal lobu ifllevlerinde bozukluk ve periatal loba kan
odward’›n (2011) çal›flmas›nda hipertansiyonlu tip 2 diya-
ak›m›n›n azalmas› ile iliflkili oldu¤u kabul edilir ve bu du-
betli bireylerin kognitif test puanlar›n›n hipertansiyonu ol-
rum Alzhemier ile ba¤lant›l›d›r (Kawamura, Umemura
mayan diyabetli bireylerden yüksek oldu¤u bulunmufltur.
and Hotta, 2012). Sadece Alzhemier tan›s› alan bireyler
Diyabette kognitif disfonksiyon özellikle 65 yafl›n üze-
ile diyabet ve Alzhemier tan›s›n› birlikte alan bireylerin kar-
rindeki bireylerde ortaya ç›kmaktad›r (Debling, Amelang,
fl›laflt›r›ld›¤› çal›flmada, diyabetik Alzhemierl› bireylerin di-
Hasselbach et al, 2006). Greeg ve ark. (2000) alt› y›ll›k
yabeti olmayan demans hastalar›na göre kognitif fonksi-
prospektif çal›flmas›nda, tip 2 diyabeti olan 65 yafl›n üs-
yonlar›nda anlaml› azalma saptanm›flt›r (Dom›´nguez,
tündeki 682 kad›nda kognitif disfonksiyon oran›n›n iki kat
Marschoff, Gonza´lez et al, 2012).
fazla oldu¤u bulunmufltur. Baflka bir çal›flmada, 75 yafl ve
‹leriye dönük yap›lan bir çal›flmada diyabetli bireylerde
üzeri yafll› kad›nlarda diyabetin kognitif fonksiyonlara etki-
diyabetik olmayan bireylere göre kognitif fonksiyonlar›n-
si incelenmifl ve diyabetik yafll› kad›nlar›n diyabetik olma-
da azalma risk oran› 1.5 kat ve gelecekte demans geliflme
yanlara göre kognitif fonksiyonlar›nda düflüfl saptanm›flt›r
risk oran› 1.6 olarak belirtilmifltir (Cukierman, Gerstein
(Crooks, Buckwalter and Petitti, 2003). Benzer bulgular
and Williamson, 2005). Diyabetik kontrolü iyi olan 30 di-
Debling ve ark. (2006) çal›flmas›nda da bulunmufl olup
yabetli birey ile düflük olan 30 diyabetli bireyin ve diyabe-
antidiyabetik tedavinin kognitif fonksiyonlarda bozulmay›
ti olmayan 60 bireyin kognitif fonksiyonlar›n›n karfl›laflt›r›l-
azaltabilece¤i belirtilmifltir.
d›¤› çal›flmada, diyabetli bireylerde kognitif disfonksiyon
Diyabetli bireylerde insülin direnci, insülin harabiyeti gi-
s›kl›¤›n›n›n diyabetik olmayan bireylere göre iki kat oldu-
bi insülin sal›n›m anormallikleri ve hipoglisemi, hiperglisemi
¤u ve düflük diyabetik kontrolü olan bireylerin di¤erlerine
gibi glikoz metabolizmas› bozukluklar› nedeniyle kognitif
göre kognitif fonksiyonlar›n›n azald›¤› saptanm›flt›r
disfonksiyon görülebilmektedir (Kawamura, Umemura
(Ebady, Arami and Shaf›gh, 2008).
and Hotta, 2012; Kodl and Seaquist, 2008). Baflka bir ça-
Kognitif disfonksiyon, retina anormallikleri ya da böb-
l›flmada da, kognitif disfonksiyonunun metabolizma anor-
rek hastal›¤› oldu¤u durumda da meydana gelebilmekte-
malliklerinin d›fl›nda retinopati, nöropati gibi diyabetin
dir (Kawamura, Umemura and Hotta, 2012). Tip 2 diya-
komplikasyonlar›ndan ya da iskemik kalp hastal›klar›, sereb-
betlilerle yap›lan bir çal›flmada, idrar albümin at›l›m› ile
rovasküler hastal›klar, hipertansiyon, santral obezite ve
kognitif fonksiyonlar aras›nda iliflki saptanm›flt›r (Afflar, El-
depresyon gibi diyabetle iliflkili di¤er hastal›klardan kaynak-
surer ve Eyileten, 2011).
lanabilece¤i belirtilmektedir (Wessels, Lane, Gao et al,
Kognitif fonksiyonlarda hasar›n ortaya ç›k›fl›, tip 1 ve tip
2011). Bir çal›flmada da, proliferatif retinopati, periferal nö-
2 diyabetli bireylerde baz› farkl›l›klar göstermektedir (Kawa-
ropati ve periferik damar hastal›¤› gibi komplikasyonlar›n
mura, Umemura and Hotta, 2012). Tip 1 diyabet, çocuk ve
varl›¤›n›n psikomotor yavafllaman›n en iyi belirleyicisi oldu-
adölesanlarda kognitif de¤iflikliklere iliflkilidir, fakat yafl›n ve
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 15 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
diyabet süresinin artmas›yla kognitif fonksiyonlar azal›r
sinde kognitif fonksiyonlarda azalma oldu¤u belirtilmifltir
(Ryan, 2005). Tip 1 diyabetlilerde bilginin ifllenmesi, psiko-
(Launer, Miller, Williamson et al, 2011). Toplum temelli
motor etkinlik, dikkat, zihinsel aç›kl›k alanlar›n›n büyük ölçü-
prospektif çal›flmada, kognitif fonksiyonlar; tip 2 diyabeti
de bozulmufl oldu¤u (Kodl and Seaquist, 2008); tip 2 diya-
olan 64 birey ile diyabeti olmayan ancak metabolik send-
betlilerde ise psikomotor ifllevlerin ve haf›zan›n büyük ölçü-
romu olan 83 birey ve nondiyabetik ve metabolik send-
de etkilendi¤i belirtilmektedir (Kodl and Seaquist, 2008; Ko-
romu olmayan 100 hastadan oluflan kontrol grubu ile
ekkoek, Rutten, Ruis et al, 2013). Otuz üç çal›flman›n de¤er-
karfl›laflt›r›lm›fl, tip 2 diyabeti olan bireyler ile metabolik
lendirildi¤i derlemede, tip 1 diyabetli bireylerde ö¤renme
sendromu olanlar aras›nda kognitif performans aç›s›ndan
ve belle¤in korundu¤u, mental h›z ve esnekli¤in bozuldu-
istatistiksel olarak anlaml› bir fark bulunmam›flt›r. Ayn› ça-
¤u bir kognitif etkilenmenin oldu¤u saptanm›flt›r (Brands,
l›flmada, tip 2 diyabet ile iliflkili kognitif disfonksiyonun,
Biessels, de Haan et al, 2005). Nöropsikolojik çal›flmalarda
hastal›¤›n erken safhalar›nda geliflti¤i ve muhtemelen
da, tip 1 diyabetli çocuklar›n ve adölesanlar›n çeflitli kogni-
metabolik sendrom kümelerinin risk faktörleri ile iliflkili ol-
tif fonksiyonlar›nda etkilenme oldu¤u belirtilmifltir (Debling
du¤u fleklinde yorumlanm›flt›r (van den Berg, Dekker, Nij-
et al, 2006). 10 963 orta yafll› bireylerin 6 y›l boyunca takip
pelset al, 2008). Randomize olarak gerçeklefltirilen, çok
edildi¤i çal›flmada ise, tip 2 diyabetin sürekli dikkatte, psiko-
uluslu ADDITION (Anglo–Danish–Dutch Study of Intensi-
motor h›zda, mant›ksal ak›l yürütmede, sözel ö¤renmede
ve Treatment in People with Screen-Detected Diabetes in
ve anl›k bellekte azalma ile anlaml› iliflkisi oldu¤u gösterilmifl-
Primary Care) çal›flmas›nda, tip 2 diyabetli bireylerin üç y›l
tir (Knopman, Boland, Mosley et al, 2001).
sonras›nda kognitif fonksiyonlar›nda gerileme oldu¤u
Tip 2 diyabetin patolojisinde karakteristik olan pankre-
saptanm›flt›r (Koekkoek et al, 2012).
atik langerhans adac›klar›ndaki polipeptid yap›da protein
Hastal›k yafl›n›n kognitif fonksiyona etkisi daha fazla-
olan amilinin, Alzheimer’da nöronal plak yap›s›n› olufltu-
d›r. Bir çal›flmada hastal›k yafl› befl y›l ve daha az olan di-
ran beta amiloide benzer yap›da olmas›, her iki hastal›¤›n
yabetik bireylerde kognitif bozukluk saptanmazken, has-
benzer genetik anormalitelere sahip oldu¤unu düflün-
tal›k yafl› 15 y›l ve daha fazla olan bireylerde belirgin kog-
dürmektedir (Erer ve ark, 2007). Siclair, Girling ve Ba-
nitif disfonksiyon bulunmufltur (Greeg et al, 2000). Erer
yer’in (2000) çal›flmas›nda da, tip 2 diyabetik yafll›larda,
ve ark. (2007) 48 diyabetli hasta grubu ve 20 sa¤lam bi-
kognitif fonksiyon bozuklu¤u görüldü¤ü ve bu durumun
rey ile yap›lan çal›flmas›nda, 55 yafl alt›ndaki diyabetik
diyabete yönelik düflük öz-bak›m becerileriyle ve yüksek
hastalarda, sa¤lam bireylere göre sözel ve görsel bellek
ba¤›ml›l›k durumuyla iliflkili oldu¤u belirtilmifltir. 37 tip 2
testlerinde düflük performans oldu¤u saptanm›flt›r. Ayn›
diyabetli ve 22 sa¤l›kl› bireyin dahil edilerek yap›ld›¤› ça-
çal›flmada diyabet süresinin kognitif testler üzerine etkisi
l›flmada, tip 2 diyabetin kognitif fonksiyon bozuklu¤u ile
olmad›¤› belirlenmifltir. Karfl›laflt›rmal› olarak dikkat ve k›sa
iliflkili oldu¤u bulunmufltur (Mehrabian et al, 2012). Bafl-
süreli haf›za ile ilgili nörolojik durumlar›n›n de¤erlendiril-
ka bir çal›flmada da, tip 2 diyabetli bireylerde kognitif
di¤i bir çal›flmada ad, 65 yafl ve üzeri diyabet süresi 5 y›l-
fonksiyonlar›n kötü etkilendi¤ine dair benzer sonuç bu-
dan fazla olan bireylerin diyabetik olmayan ve diyabet sü-
lunmufltur (Koekkoek et al, 2013).
resi 5 y›ldan az olan bireylere göre dikkat ve haf›za fonk-
Kognitif fonksiyonlarda azalma, diyabet öncesinde
siyonlar›nda gecikme saptanm›flt›r (Hazari, Reddy, Uzma
bafllayabilir ve zaman geçtikçe yavafl yavafl ilerler (Koekko-
et al, 2011). 1702 Afrika kökenli Amerikal› ile yap›lan bir
ek, Ruis, van den Donk et al, 2012). Kognitif disfonksi-
çal›flmada, bireylerin kognitif fonksiyonlar› 15 y›l boyunca
yon, tedaviye uyumsuzluk durumunda da ortaya ç›kmak-
takip edilmifl ve 441 yafll› diyabetik bireyin yer ald›¤› grup-
tad›r (Pasquier, 2010). Tip 2 diyabetli bireylerin yo¤un
ta bireylerin diyabetik olmayanlara göre kognitif fonksi-
kontrol alt›na al›narak yap›ld›¤› bir çal›flmada zaman içeri-
yonlar›na düflüfl saptanm›flt›r (Wessels et al, 2011). Yaflla-
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 16 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
r› 70-81 y›l aras›nda de¤iflen ve inme hikayesi olmayan
m›flt›r (Jacobson, Ryan, Cleary et al, 2011). 7027 bireyin
16 596 tip 2 diyabetli bireyin kognitif fonksiyonlar›n›n de-
kat›ld›¤› dört y›ll›k prospektif bir çal›flmada da, bozulmufl
¤erlendirildi¤i çal›flmada, tip 2 diyabetli bireylerin diyabe-
açl›k glisemisi olan bireylerin kognitif düzeyi, kan glikozu
ti olmayanlara göre tüm kognitif de¤erlendirme testlerin-
normal olan bireylere göre daha zay›f, diyabeti olan birey-
de bozulma bulunmufltur. Ayn› çal›flmada kognitif dis-
lere göre ise daha iyi bulunmufltur (Yafee, Blackwell, Ka-
fonksiyonun özellikle hastal›k süresi uzun ve tedavi alma-
naya et al, 2004). Yafll› diyabetik hastalar›n 3 y›l süreli ola-
yan bireylerde daha belirgin oldu¤u, oral antidiyabetik
rak takip edildi¤i çal›flmada da, yönetsel ifllevler, dikkat ve
kullanan bireylerde kognitif durumun diyabeti olmayan
alg›laman›n azalmas›nda HbA1c düzeyinin ba¤›ms›z risk
bireylerle benzer oldu¤u ve insülin kullanan bireylerde
faktörü oldu¤u belirtilmifltir (Umegaki, Kawamura, Kawa-
kognitif düzeyin hafif bozuk oldu¤u saptanm›flt›r (Logros-
no et al, 2011). Yurtd›fl›nda yap›lan baflka bir çal›flmada
cino, Kang and Grodstein, 2004).
da, yafll› tip 2 diaybetli bireylerde iyi glisemik kontrolün düflük kognitif disfonksiyonla iliflkili oldu¤u bulunmufltur (Ma-
Hiperglisemi ve glisemik kontrolün
hakaeo, Zeimer and Woodward, 2011). Diyabeti olma-
kognitif fonksiyonlara etkisi
yan 1983 post-menapozal kad›n hasta ile yap›lan bir çal›fl-
Hiperglisemi, nöronlarda dejenerasyona yol açan tok-
mada, HbA1c düzeyi ile demans skorlar› aras›nda anlaml›
sik etki oluflturabilmektedir (Klein and Waxman, 2003).
bir iliflki bulunmufl ve HbA1c düzeyinin demans için, bir iz-
Diyabetli bireylerde insülin sal›n›m›n›n azalmas› ya da en-
leme parametresi olarak de¤erlendirilebilece¤i öne sürül-
gellenmesi sonucu ortaya ç›kan glikoz yüksekli¤i, Alzhe-
müfltür (Yaffe K, Blackwell, Whitmer et al, 2006). Y›ld›-
mier hastal›¤›n›n patogenezinde etki göstermektedir (Do-
r›m’›n (2007) demans durumunun de¤erlendirildi¤i Mini
m›´nguez et al, 2012).
Mental Skor testi ile yap›lan çal›flmada da, açl›k kan glikoz
Tip 2 diyabetli bireylerde, kronik hiperglisemi ve hemo-
düzeyleri ile mini mental skor testi aras›nda, açl›k kan gli-
dinamik de¤ifliklikler, kognitif bozuklukla iliflkili küçük vas-
kozunun artt›kça mini mental skorun düfltü¤ü fleklinde ne-
küler de¤iflikliklere neden olabilmektedir (Afflar, Elsurer ve
gatif yönde iliflki saptanm›flt›r. Bu bulgulara ra¤men, Erer
Eyileten, 2011; Mehrabian et al, 2012). Diyabetli bireyler-
ve ark. (2007) çal›flmas›nda, açl›k kan glikozu yüksekli¤inin
de istendik glisemik kontrolün sa¤lanmas› ve korunmas›-
kognitif fonksiyon testleri üzerinde etkisi olmad›¤› belirlen-
n›n, tip 2 diyabette 70 yafl ve öncesinde kognitif fonksi-
mifltir. Afflar, Elsurer ve Eyileten’in (2011) çal›flmas›nda da
yonlarda olumlu etkisi bulunmaktad›r (Messier, 2005).
HbA1C de¤eri ile kognitif fonksiyonlar aras›nda iliflki bu-
Baflka bir çal›flmada, yaflam tarz› de¤iflikliklerinin, k›smen
lunmam›flt›r. Yafll› tip 2 diyabetli hastalarla yap›lan baflka
de olsa glikoz kontrolünün sa¤lanmas›yla, yafll› tip 2 diya-
bir çal›flmada da benzer sonuç elde edilmifltir (Imamine,
betli bireylerde kognitif fonksiyonlar›n azalmas›na yönelik
Kawamura, Umemura et al, 2011). Bu bulgular kan gliko-
olumlu etkisi oldu¤u belirtilmektedir (Yamamoto, Yamana-
zunun kognitif fonksiyon bozuklu¤unda de¤iflken bir fak-
ka, Takasugi et al, 2009). Convit, Wolf, Trashish ve ark.
tör oldu¤unu göstermektedir (Kawamura, Umemura and
(2003) diyabetik olan ve demans› olmayan 30 yafll› bireyi
Hotta, 2012). Ganzer ve Crogan’›n (2010) çal›flmas›nda,
içeren kesitsel bir çal›flmas›nda, kan glikoz yüksekli¤i ile ö¤-
sa¤l›k bak›m profesyonellerinin, teflhis edilen tip 2 diyabet-
renme ve haf›za için beynin anahtar bölgesi olan hipo-
li bireylerde kognitif durum de¤erlendirmesini, zaman
kampus volümünde küçülme ve kognitif performansta
geçtikçe kognitif durum ile kan glikozunu izlemeyi ve uy-
azalma saptanm›flt›r. Yaklafl›k 18 y›l boyunca tip 1 diyabet-
gun müdahalelerde bulunmay› düflünmeli önerilmifltir.
li bireylerin takip edildi¤i uzun vadeli bir çal›flmada da, glisemik kontrol düzeyi ile iliflkili motor becerileri ve psikomo-
Hipogliseminin kognitif fonksiyonlara etkisi
tor yeterlilikleri gibi kognitif fonksiyonlarda azalma saptan-
Yafll›larda hipoglisemi ile kognitif fonksiyonlar aras›nda
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 17 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
iliflkinin olmad›¤› belirtilmesine ra¤men, uzun süreli yap›-
Literatürde, insülin tedavisi alan hastalarda kognitif
lan kohort çal›flmalar›nda hipogliseminin yafll› bireylerde
azalman›n oldu¤u bildirilmektedir (Kawamura, Umemura
demans geliflimi için risk faktörü oldu¤u belirtilmektedir
and Hotta, 2012; Mogi, Umegaki, Hattori et al, 2004). ‹n-
(Kawamura, Umemura and Hotta, 2012).
sülin tedavisinin kognitif fonksiyonlarla iliflkisinin incelen-
Yafll› bireylerde hipoglisemi, önceden var olan ate-
di¤i bir çal›flmada, insüline ba¤›ml› 21 tip 1 diyabetli ve
roskleroz, organik beyin hastal›¤› ile birlikte oldu¤u du-
hiç insülin kullanmam›fl ya da 24 tip 2 diyabetli birey
rumlarda kolayca geliflir ve meydana gelen bu sinir hasa-
(13’ü en az 6 ayd›r insülin tedavisi gören, 8’i oral antidi-
r›n›n tip 1 diyabetik ya da genç diyabetik bireylere göre
yabetik kullanan ve 3’ü hiç tedavi almayan) ile 15 sa¤l›k-
yeniden onar›lmas› daha zordur (Kawamura, Umemura
l› birey çal›flmaya dahil edilmifl, çal›flma bulgular›nda insü-
and Hotta, 2012). Tip 1 diyabette kognitif disfonksiyonun
lin tedavisi alan tip 2 diyabetlilerde tepki sürelerinin uza-
birkaç kez hipoglisemiye maruz kalmas› sonucu ortaya
mas› ve mekan oryantasyonunda bozulma gibi kognitif
ç›kt›¤› düflünülmektedir (Allen, Frier and Strachan, 2004).
de¤ifliklikler oldu¤u ve tip 1 diyabetli bireylerde sa¤lam
16 y›l süren baflka bir çal›flmada da, tip 1 diyabetli birey-
bireylerle karfl›laflt›r›ld›¤›nda kognitif fonksiyonlarda de¤i-
lerde genç yaflta a¤›r hipogliseminin kognitif fonksiyonla-
fliklik olmad›¤› saptanm›flt›r (Lasselin, Laye, Barreau et al,
r› etkiledi¤i saptanm›flt›r (Asvold, Sand, Hestad et al,
2012). Ülkemizde yafll› metabolik sendromlu bireylerle ya-
2010). Baflka bir çal›flmada ayr›ca, bozulmufl glikoz tole-
p›lan çal›flmada da, diyabeti olan kat›l›mc›larda kognitif
rans›n›n, açl›k durumunda yafll› bireylerde yönetici ifllevler
disfonksiyon %30.2 olarak bulunurken, diyabeti olma-
ve haf›za performans›nda azalmaya neden oldu¤u belir-
yanlarda %19.2 olarak saptanm›fl, ancak kognitif disfonk-
tilmekte ve bu hasar›n bir glikozlu içecek içildikten sonra
siyon aç›s›ndan iki grup aras›nda istatistiksel fark buluna-
azald›¤› ifade edilmektedir (Messier, 2005).
mam›flt›r. Ayn› çal›flmada oral antidiyabetik kullan›m› ile
kognitif fonksiyonlar› de¤erlendirme testleri aras›nda da
‹nsülinin kognitif fonksiyonlara etkisi
iliflki bulunmam›fl fakat insülin kullanan hastalarda kogni-
Diyabet ile kognitif disfonksiyon aras›ndaki iliflki, insüli-
tif fonksiyonlar›n düflük oldu¤u saptanm›flt›r (Zuhur ve
nin keflfinden bu yana incelenmekte (Allen, Frier and
ark, 2011).
Strachan, 2004) ve son zamanlarda literatürde insülin dü-
Sonuç olarak; yap›lan çal›flmalar›n büyük ço¤unlu-
zeyi ve kognitif performans düflüklü¤ü aras›nda direkt ilifl-
¤unda, metabolik, vasküler, endokrin ve di¤er efllik eden
kiyi gösteren çal›flmalar yay›nlanmaktad›r. Kronik hiperin-
hastal›klardan dolay›, diyabetin kognitif disfonksiyon geli-
sülinemi ve glukoz yüklenmesi sonras› yükselen insülin
flimine neden oldu¤u belirtilmektedir. Kognitif disfonksi-
düzeyi, glukoz intolerans› ve diyabeti olmayan durumlar-
yon, diyabetli bireylerin kiflisel, mesleki ve sosyal faaliyet-
da bile azalm›fl kognitif performans›n öngörücüsü kabul
lerini olumsuz etkileyebilir. Bu ba¤lamda diyabetli bireyle-
edilmektedir (Zuhur, Karada¤, Erdinçler ve ark, 2011).
rin demans ve kognitif disfonksiyon aç›s›ndan dikkatle de-
‹nsülin ve beta-amiloid proteinin tabakas›nda bulunan
¤erlendirilmesi önemlidir. Özellikle diyabetik yafll›lara ba-
insülini parçalayan enzim, Alzhemier hastal›¤› ile tip 2 diya-
k›m veren hemflire ve di¤er sa¤l›k profesyonellerinin kog-
betin patogenezinde önemli rol oynamaktad›r. Bu enzim
nitif disfonksiyon belirtilerini tan›mas›, tespit etmesi ve uy-
beyindeki beta amiloid ve insülin yo¤unlu¤unu ayarlamak-
gun giriflimlerde bulunmas›, yafll›lar›n daha sa¤l›kl› yafllan-
tad›r (Farris, Mansourian, Chang et al, 2003). Sa¤l›kl› birey-
mas›n› ve günlük ifllevlerini ba¤›ms›zca yerine getirmesini
lerde bile insülin infüzyonu sonras› beyin omurilik s›v›s›nda
kolaylaflt›rabilir. Ayr›ca, diyabetli bireylerde bireysel yöne-
beta-amiloid düzeyi artmaktad›r (Watson, Peskind, Asthana
tim becerilerinin güçlendirilmesi, hastal›¤›n yönetimine
et al, 2003). Bu durum, insülin ve kognitif durum aras›nda-
yönelik e¤itimin artt›r›lmas› kognitif disfonksiyonun önlen-
ki direkt iliflkiyi göstermektedir (Zuhur ve ark, 2011).
mesinde ya da azalt›lmas›nda etkili olabilir.
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 18 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Kaynaklar
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
Afflar, B., Elsurer, R., Eyileten, T. (2011). The relationship between
cognitive function and ürinary albumin excretion in type 2 diabetic
patients. Türk Nefroloji Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi, 20(1):38-45.
Allen, KV., Frier, BM., Strachan, M. (2004). The relationship
between type 2 diabetes and cognitive dysfunction: longitudinal
studies and their methodological limitations. European Journal of
Pharmacology, 490: 169– 175.
Alvarez, EO., Beauquis, J., Revsin, Y., Banzan, AM., Roig, P., De
Nicola, AF., Saravia, F. (2009). Cognitive dysfunction and
hippocampal changes in experimental type 1 diabetes. Behavioural
Brain Research, 198: 224–230.
Amuk, T., Kalkan O¤uzhano¤lu, N., O¤uzhano¤lu, A., Sözeri
Varma, G., Karada¤, F. (2009). Huzurevindeki yafll›larda demans
yayg›nl›¤›, iliflkili risk etkenleri ve efllik eden psikiyatrik tan›lar.
Anadolu Psikiyatri Dergisi, 10:301-309.
Asvold BO, Sand T, Hestad K, et al. Cognitive function in Type 1
diabetic adults with early exposed to severe hypoglycemia. A
16-year follow-up study. Diabetes Care 2010; 33: 1945–1947.
Bakar M. (2002). Hafif kognitif bozukluk. Demans Dergisi, 2:97-104.
Biessels GJ, Kappelle LJ. (2005). Increased risk of Alzheimer's disease
in type II diabetes: insulin resistance of the brain or insulin-induced
amyloid pathology? Biochem Soc Trans, 33:1041-1044.
Biessels, GJ., Kerssen, A., de Haan, E., Kappelle, LJ. (2007).
Cognitive dysfunction and diabetes: Implications for primary care.
Primary Care Diabetes, 1: 187–193.
Brands, AM., Biessels, GJ., de Haan, EH., Kappelle, LJ., Kessels, RP.
(2005). The effects of type 1 diabetes on cognitive performance: a
meta-analysis. Diabetes Care, 28:726-735.
Bruce, DG., Casey, GP., Grange, V., Clarnette, RC., Almeida, OP.,
Foster, JK., Ives, FJ., Davis, TM. (2003). Cognitive impairment,
physical disability and depressivesymptoms in older diabetic
patients: the Fremantle Cognitionin Diabetes Study. Diabetes
Research and Clinical Practice, 61: 59-/67.
Convit, A., Wolf, OT., Trashish, C., Deleon, MJ. (2003). Reduced
glucose tolerance is associated with poor memory performance
and hippocampal atrophy among normal elderly. PNAS, 100:
2019-22.
Cosway, R., Strachan, MW., Dougall, A., Frier, BM., Deary, IJ.
(2001). Cognitive function and information processing in Type 2
diabetes. Diabetic Med, 18:803-810.
Crooks, VC., Buckwalter, JG., Petitti, DB. (2003). Diabetes mellitus
and cognitive performance in older women. AEP, 13(9): 612-619.
Cukierman, T., Gerstein, HC., Williamson, JD. (2005). Cognitive
decline and dementia in diabetes-systematic overview of prospecti
ve observational studies. Diabetologia, 48: 2460–2469.
Debling, D., Amelang, M., Hasselbach, B., Stürmer, T. (2006). Di
abetes and cognitive function in a population-based study of
elderly women and men. Journal of Diabetes and Its Complications,
20: 238– 245.
Do¤an, M. (2012). Multipl sklerozda kognitif etkilenmenin
de¤erlendirilmesi. Yay›mlanmam›fl Uzmanl›k Tezi, Süleyman Demirel
Üniversitesi T›p Fakültesi, Isparta.
Dom›´nguez, R., Marschoff, ER., Gonza´ lez, SE., Repetto, MG.,
18.
19.
20.
21.
22.
23.
24.
25.
26.
27.
28.
29.
30.
31.
32.
Serra, JA. (2012). Type 2 diabetes and/or its treatment leads to less
cognitive impairment in Alzheimer’s disease patients. Diabetes
Research and Clinical Practice, 98: 68-74.
Ebady, SA., Arami, MA., Shaf›gh, MH. (2008). Investigation on the
relationship between diabetes mellitus type 2 and cognitive
impairment. Diabetes Research and Clinical Practice, 82: 305-309.
Erer S, Bakar M, Turan F, Akgöz S. (2007) Diabetes Mellituslu
hastalarda kognitif fonksiyonlar›n nöropsikolojik - nörofizyolojik
testlerle de¤erlendirilmesi. Türk Nöroloji Dergisi, 13(6):400-408.
Farris, W., Mansourian, S., Chang, Y., Lindsley, L., Eckman, EA.,
Frosch, MP., Eckman, CB., Tanzi, RE., Selkoe, DJ., Guenette, S.
(2003). Insulin-degrading enzyme regulates the levels of insulin,
amyloid beta-protein, and the beta-amyloid precursor protein
intracellular domain in vivo. Proc Natl Acad Sci USA, 100: 4162-7.
Ganzer, CA.,Crogan, NL. (2010). Diabetes in African Americans:
The critical importance of cognitive assessment. Geriatric Nursing,
31(3): 223-227.
Greeg, EW., Yafee, K., Cauley, JA., Rolka, DB., Blackwell, TL.,
Narayan, KMV., Cummings, SR. (2000). Is diabetes associated with
cognitive impairment and cognitive decline among older women?
Arch Intern Med, 160: 174-80.
Hazari, MAH., Reddy, BR., Uzma, N., Kumar, BS. (2011). Cognitive
impairment in type 2 diabetes mellitus. International Journal of Di
abetes Mellitus, 1-6.
Imamine, R., Kawamura, T., Umemura, T., Umegaki, H., Kawano,
N., Hotta, M., Kouchi, Y., Hatsuda, S., Watarai, A., Kanai, A.,
Nakashima, E., Sano, T., Sakakibara, T., Nakamura, J., Hotta, N.
(2011). Does cerebral small vessel disease predict future decline of
cognitive function in elderly patients with type 2 diabetes?
Diabetes Res Clin Pract, 94: 91–99.
Jacobson, AM., Ryan, CM., Cleary, PA., Waberski, BH., Weinger, K.,
Musen, G., Dahms, W. (2011). Biomedical risk factors for decreased
cognitive functioning in type 1 diabetes: an 18 year follow-up of
diabetes control and complications trial (DCCT) cohort.
Diabetologia, 54: 233–236.
Kawamura, T., Umemura, T., Hotta, N. (2012). Cognitive
impairment in diabetic patients: Can diabetic control prevent
cognitive decline? Journal of Diabetes Investigation, 3(5): 413–423.
K›l›nç, K. (2011). Protein glikasyonu. Hacettepe T›p Dergisi, 42:95-104.
Klein, JP., Waxman, SG. (2003). The brain in diabetes: molecular
changes in neurons and their implications for end-organ damage.
Lancet Neurol, 2:548-54.
Knopman, D., Boland, LL., Mosley, T., Howard, G., Liao, D., Szklo,
M., McGovern, P., Folsom, AR. (2001). Atherosclerosis risk in
communities (ARIC) study investigators. Cardiovascular risk factors
and cognitive decline in middle-aged adults. Neurology, 56:42-48.
Kodl, CT., Seaquist, ER. (2008). Cognitive dysfunction and diabetes
mellitus. Endocr Rev, 29: 494–511.
Koekkoek, PS., Rutten, G., Ruis, C., Reijmer, Y., van den Berg, E.,
Gorter, KJ., Stehouwer, CD., Dekker, JM., Nijpels, G., Kappelle, LJ.,
Biessels, GJ. (2013). Mild depressive symptoms do not influence
cognitive functioning in patients with type 2 diabetes. Psychone
uroendocrinology, 38, 376-386.
Koekkoek, PS., Ruis, C., van den Donk, M., Biessels, GJ., Gorter, KJ.,
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 19 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
33.
34.
35.
36.
37.
38.
39.
40.
41.
42.
43.
44.
45.
46.
47.
Kappelle, LJ., Rutten, GE. (2012). Intensive multifactorial treatment
and cognitive functioning in screen-detected type 2 diabetes —
The ADDITION-Netherlands study: A cluster-randomized trial
Journal of the Neurological Sciences, 314: 71–77.
Köro¤lu, fi., Aflç›o¤lu, M., Küçük, A. (2004). S›çanlarda deneysel
diyabetin ö¤renmeye etkisi. Erciyes Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri
Dergisi, 13(3):52-58.
Lasselin, J.,Laye, S., Barreau, JB., Rivet, A, Dulucq, MJ., Gin, H.,
Capuron, L. (2012). Fatigue and cognitive symptoms in patients
with diabetes: Relationship with disease phenotype and insulin
treatment. Psychoneuroendocrinology, 37: 1468—1478.
Launer, LJ., Miller, ME., Williamson, JD., Lazar, RM., Gerstein, HC.,
Murray, AM., Sullivan, M., Horowitz, KR., Ding, J., Marcovina, S.,
Lovato, LC., Lovato, J., Margolis, KL., O'Connor, P., Lipkin, EW.,
Hirsch, J., Coker, L., Maldjian, J., Sunshine, JL., Truwit, C.,
Davatzikos, C., Bryan, RN. (2011). Effects of intensive glucose
lowering on brain structure and function in people with type 2
diabetes (ACCORD MIND): a randomized open-label substudy.
Lancet Neurol, 10: 969–977.
Logroscino, G., Kang, HJ., Grodstein, F. (2004). Prospective study
of type 2 diabetes and cognitive decline in women aged 70-81
years. BMJ, 328: 548-64.
Mahakaeo, S., Zeimer, H., Woodward, M. (2011). Relationship
between glycemic control and cognitive function in patients
withtype 2 diabetes in a hospital aged care unit. European
Geriatric Medicine, 2: 204–207.
McCrimmon, RJ., Ryan, CM., Frier, BM. (2012). Diabetes and
cognitive dysfunction. Lancet, 379: 2291–2299.
McEwen, BS., Magariños, AM., Reagan, LP. (2002). Studies of
hormone action in the hipocampal formation possible relevanceto
depression and diabetes. J Psychosoma Res, 53(4): 883-890.
Mehrabian, S., Raycheva, M., Gateva, A., Todorova, G., Angelova,
P., Traykova, M., Stankova, T., Kamenov, Z., Traykov, L. (2012).
Cognitive dysfunction profile and arterial stiffness in type 2 diabetes.
Journal of the Neurological Sciences, 322:152-156.
Messier, C. (2005). Impact of impaired glucose tolerance and type
2 diabetes on cognitive aging. Neurobiology of Aging, 26S: 26–30.
Mogi, N., Umegaki, H., Hattori, A., Maeda, N., Miura, H., Kuzuya,
M., Shimokata, H., Ando, F., Ito, H., Iguchi, A. (2004). Cognitive
function in Japanese elderly with type 2 diabetes mellitus. J
Diabetes Complications, 18: 42–46.
Pasquier, F. (2010). Diabetes and cognitive impairment: how to
evaluate the cognitive status?Diabetes & Metabolism 36: 100–105.
Petrova, M., Prokopenko, S., Pronina, E., Mozheyko, E. (2010).
Diabetes type 2, hypertension and cognitive dysfunction in middle
age women. Journal of the Neurological Sciences, 299: 39–41.
Roberts, RO., Geda, YE., Knopman, DS., Christianson, TJ., Pankratz,
VS., Boeve, BF., Vella, A., Rocca, WA., Petersen, RC. (2008).
Association of duration and severity of diabetes mellitus with mild
cognitive impairment. Arch Neurol, 65:1066-1073.
Ryan CM. (2005). Diabetes, aging, and cognitive decline.
Neurobiol Aging, 26S: 21–25.
Sinclair, AJ., Girling, AJ., Bayer, AJ. (2000). Cognitive dysfunction in
older subjects with diabetes mellitus: impact on diabetes
48.
49.
50.
51.
52.
53.
54.
55.
56.
57.
58.
59.
60.
61.
self-management and use of care services. Diabetes Research and
Clinical Practice, 50: 203–212.
Tüfekçio¤lu, Z. (2012). Vasküler risk faktörleri ile kognitif durum
aras›ndaki iliflki. Yay›mlanmam›fl Uzmanl›k Tezi, ‹stanbul Bilim
Üniversitesi, ‹stanbul.
Türkiye Diyabet Önleme ve Kontrol Program›, Eylem Plan› (20112014). Sa¤l›k Bakanl›¤› Temel Sa¤l›k Hizmetleri Genel Müdürlü¤ü,
An›l Matbaas›, Ankara.
Türkiye Hastal›k Yükü Çal›flmas› 2004. (2006). Sa¤l›k Bakanl›¤› Refik
Saydam H›fz›ss›hha Merkezi Baflkanl›¤›, Aydo¤du Ofset Matbaac›l›k,
Ankara.
Umegaki, H., Kawamura, T., Kawano, N., Umemura, T., Kanai, A.,
Sano, T. (2011). Factors associated with cognitive decline in elderly
diabetics. Dement Geriatr Cogn Disord Extra, 1: 1–9.
van den Berg, E., Dekker, JM., Nijpels, G., Kessels, RP., Kappelle, LJ.,
de Haan, EH., Heine, RJ., Stehouwer, CD., Biessels, GJ. (2008).
Cognitive functioning in elderly persons with type 2 diabetes and
metabolic syndrome: the Hoorn study. Dement Geriatr Cogn
Disord, 26: 261-269.
Watson, GS., Peskind, ER., Asthana, S., Purganan, K., Wait, C.,
Chapman, D., Schwartz, MW., Plymate, S., Craft, S. (2003). Insulin
increases CSF Abeta42 levels in normal older adults. Neurology, 60:
1899-903.
Wessels, AM., Lane, KA., Gao, S., Hall, KS., Unverzagt, FW.
Hendrie, HC. (2011). Diabetes and cognitive decline in elderly
African Americans: A 15-year follow-up study. Alzheimer’s &
Dementia, 7; 418-424.
Wild S, Roglic G, Green A, Sicree, R., King, H. (2004). Global
prevalence of diabetes: estimates for the year 2000 and projections
for 2030. Diabetes Care, 27:1047-53.
Wu, JH., Haan, MN., Liang, J., Ghosh, D., Gonzalez, HM., Herman,
WH. (2003). Impact of diabetes on cognitive function among older
Latinos. A population-based cohort study. J Clin Epidemol, 56:
686–693.
Yafee, K., Blackwell, T., Kanaya, AM., Davidowitz, N., BarretConnor, E., Kruger, K. (2004). Diabetes, impaired fasting glucose,
and development of cognitive impairment in older women.
Neurology, 63: 658-63.
Yaffe, K., Blackwell, T., Whitmer, RA., Krueger, K., Barrett Connor,
E. (2006). Glycosylated hemoglobin level and development of mild
cognitive impairment or dementia in older women. J Nutr Health
Aging, 10(4):293-5.
Yamamoto, N., Yamanaka, G., Takasugi, E., Ishikawa, M.,
Yamanaka, T., Murakami, S., Hanafusa, T., Matsubayashi, K.,
Otsuka, K. (2009). Lifestyle intervention reversed cognitive function
in agedpeople with diabetes mellitus: Two-year follow up. Diabetes
Research and Clinical Practice, 85:343-346.
Y›ld›r›m, KÖ. (2007). Diabetik ve non-diabetik hastalarda demans›
etkileyen faktörlerle birlikte mini mental test skorlar›n›n
karfl›laflt›r›lmas›. Yay›mlanmam›fl Uzmanl›k Tezi, Sa¤l›k Bakanl›¤›
Taksim E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, ‹stanbul.
Zuhur, SS., Karada¤, B., Erdinçler, DS., Altuntafl, Y. (2011)
Türkiye’deki yafll›larda metabolik sendromum kognitif bozuklukla
iliflkisi. Akad Geriatri, 3: 76-87.
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 20 • Temmuz - Aral›k 2013
Obezitenin Güncel Tan›m›:
Abdominal Obezite ve Hemflfliirenin Rolü
Yard. Doç. Dr. Azime KARAKOÇ KUMSAR1, Yard. Doç. Dr. Feride TAfiKIN YILMAZ2, Prof. Dr. Nermin OLGUN3
1Bezmialem Vak›f Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi Hemflirelik Bölümü, ‹STANBUL
2Cumhuriyet Üniversitesi Suflehri Sa¤l›k Yüksekokulu Hemflirelik Bölümü ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›, S‹VAS
3Ac›badem Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi Hemflirelik Bölümü, ‹STANBUL
Özet
Dünyada önemli bir halk sa¤l›k problemi olan abdominal obezite, son y›llarda özellikle metabolik sendrom tan›s›nda olmazsa olmaz bir k›stas haline gelmifltir. Abdominal obezitenin genel obezite tan›m›ndan fark›, sadece kilo fazlal›¤›n› ifade etmemesidir. Abdominal obezitenin belirteci olan bel çevresi kal›nl›¤›, intraabdominal organlar›n etraf›ndaki
ya¤ dokusundaki art›fl›n objektif bir göstergesidir. Ya¤ dokusu önemli bir endokrin dokudur ve ya¤ dokusundan sal›nan çeflitli moleküller, adipokinler olarak tan›mlanan hormon
grubunu oluflturmaktad›rlar. Abdominal obezite, insülin direncinde oynad›¤› anahtar rol
ile kardiyometabolik risk için önemli bir risk faktörüdür. Bu nedenle obezitenin yan› s›ra bireylerde abdominal obezitenin de de¤erlendirilmesi, bireysel faktörlerin tan›nmas›, olas›
hastal›klar›n önlenmesi toplum sa¤l›¤› aç›s›ndan önemlidir. Bu derlemede artan obezite
prevalans› ile birlikte gündeme gelen abdominal obezitenin güncel önemi ele al›nm›flt›r.
Anahtar kelimeler: Obezite, abdominal obezite.
Summary
The Current Definition of Obesity: Abdominal Obesity and Nursing Role
The difference between abdominal obesity and general obesity is that abdominal
obesity doesn’t mean only overweight. Thickness around belly which is a sign of abdominal obesity is an objective indicator of increase in fatty tissue around intraabdominal organs. Fatty tissue is an important endocrine tissue and various molecules released from fatty tissue constitute hormone group called adipokins. Abdominal obesity is a significant risk factor for cardiometabolic risk with its key role in insulin resistance. That’s why besides obesity, evaluation of abdominal obesity in individuals as
well is important for describing individual factors, preventing possible diseases and
for public health. In this compilation, the recent significance of abdominal obesity
which gains currency with increasing obesity prevalence has been discussed.
Keywords: Obesity, abdominal obesity.
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 21 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Girifl
da, beslenme al›flkanl›klar›nda ve vücut kompozisyonla-
Obezite, DSÖ taraf›ndan, “sa¤l›¤› bozacak ölçüde vücutta
r›nda ciddi bir farkl›laflma oldu¤u dikkat çekmektedir. Gü-
anormal ya da afl›r› ya¤ birikmesi” olarak tan›mlanmaktad›r.
nümüzde enerji kullan›larak yap›lan ifllerin tamam›na ya-
Dünya genelinde obezite prevalans› pek çok ülkede be-
k›n› art›k makineler taraf›ndan yap›lmaktad›r ve 21. yüzy›l
lirgin bir flekilde art›fl göstermektedir. DSÖ verilerine göre,
insan›, kaslar›n› zorunlu durumlar haricinde kullanmayan
2008 y›l›nda dünyada 200 milyon erkek ve yaklafl›k 300 mil-
ve böylece bazal metabolizmas› d›fl›nda çok enerji harca-
yon kad›n obezdir (http://www.who.int/mediacentre/facts-
mayan bireyler haline gelmifltir (Korkmaz ve Topal, 2006).
heets/fs311/en/index.html, Eriflim tarihi: 18 Nisan 2013).
Epidemiyolojik veriler, geçti¤imiz 20 y›lda, afl›r› kilo ve obezi-
Abdominal obezite
tenin ABD’nde, Avrupa’da ve pek çok geliflmekte olan ülke-
Dünyada önemli bir halk sa¤l›¤› problemi olan abdo-
lerde iki - üç kat›na ç›kt›¤›n› göstermektedir (Flegal, Carroll,
minal obezite, son y›llarda özellikle metabolik sendrom ta-
Ogden et al. 2002; Skidmore and Yarnell, 2004).
n›s›nda olmazsa olmaz bir bilefleni haline gelmifltir. Ülke-
Obezite insülin direnci, tip II diyabet, hipertansiyon, ko-
mizde abdominal obezite prevalans›, Türkiye Diyabet Epi-
roner arter hastal›¤›, hiperlipidemi, hipertirigliseridemi, me-
demiyolojisi (TURDEP I) çal›flmas› sonuçlar›na göre 20 yafl
tabolik sendrom, safra kesesi hastal›klar›, baz› kanserler (ka-
ve üzerindeki bireylerde %34,3 olup; kad›nlarda %48,4
d›nlarda endometriyum, over ve meme kanseri, erkelerde
ve erkeklerde %16,9 olarak tespit edilmifltir (Satman ve
kolon ve prostat kanseri), osteoartrit, ast›m, solunum zorlu-
ark, 2002). Obezite s›kl›¤› on iki y›l içinde %44 oran›nda,
¤u gibi fiziksel bir çok hastal›¤a neden olabilmektedir (Dixon
santral obezite %35 oran›nda artm›fl, kad›nlarda kilo 6
2010; Türkiye Obezite ‹le Mücadele ve Kontrol Program›,
kg, bel çevresi 6 cm, kalça çevresi 7cm, erkeklerde kilo 8
2010; http://www.who.int/mediacentre/factsheets/fs311/
kg, bel çevresi 7 cm, kalça çevresi 2 cm artm›flt›r (TURDEP
en/index.html, Eriflim tarihi: 18 Nisan 2013). Obezite ayr›ca,
II). Kozan ve ark. (2007) taraf›ndan yürütülen baflka bir
mental, psikososyal ve ekonomik sa¤l›¤› da etkileyerek birey-
çal›flmada da abdominal obezite prevelans› %36.2 (kad›n
lerin yaflam kalitesini düflürmektedir (Dixon, 2010).
%54, erkek %17.2) olarak saptanm›flt›r.
Obezitenin de¤erlendirilmesinde en s›k kullan›lan ant-
Abdominal obezitenin genel obezite tan›m›ndan fark›,
ropometrik yöntem beden kitle indeksi (BK‹) de¤eridir.
sadece kilo fazlal›¤›n› ifade etmemesidir. Gün içerisinde
DSÖ’ ne göre, BK‹ 25 kg/m_’nin üzerinde olanlar fazla ki-
al›nan kalorinin bir k›sm› bazal metabolizmada harcan›r-
lolu, 30 kg/m_’nin üzerinde olanlar ise obez olarak s›n›flan-
ken, kalan k›sm› fiziksel aktivite s›ras›nda harcanmaktad›r.
d›r›lmaktad›r (http://www.who.int/mediacentre/ factshe-
E¤er fiziksel aktivite azalm›fl ise, bazal metabolizma sonra-
ets/fs311/en/index.html, Eriflim tarihi: 18 Nisan 2013).
s› kalan enerji vücutta ya¤ dokusu olarak depolanmakta
Obezitenin de¤erlendirilmesinde, bel – kalça oran› (BKO)
ve böylece baz› bireylerde kilosu normal olmas›na ra¤-
da önemli bir ölçüttür. Kad›nlarda bel çevresi/kalça çevresi
men abdominal obezite geliflebilmektedir (O¤uz, 2008).
oran› 0.8’den, erkeklerde 1.0’dan yüksek olmas› obeziteyi
Günümüzde intraabdominal ya¤ dokusunun belirlen-
iflaret etmektedir (Kokino, Özdemir ve Zateri, 2006).
mesinde kullan›lan bel çevresi (BÇ) de¤erinin, BK‹ de¤e-
Obezitenin etiyolojisinde genetik, psikolojik ve çevre-
rinden daha geçerli oldu¤u ifade edilmektedir (Appel, Jo-
sel faktörler etkilidir (Erkol ve Khorshid, 2004; Newell,
nes and Kennedy-Malone, 2004; Singh, Arora, Goswami
Zlot, Silvey and Ariail, 2007). Son y›llarda, obezite ile ilifl-
and Mallika, 2009). Abdominal obezitede BÇ s›n›r de¤e-
kili hasta bireylerin say›s›ndaki art›fl, özellikle günlük ya-
ri, IDF (Uluslararas› Diyabet Federasyonu)’in 2005 k›lavu-
flam tarz› ve beslenme al›flkanl›klar›ndaki de¤iflim ile orta-
zunda, Avrupal›lar için önerilen de¤erlerin baz al›nd›¤›,
ya ç›kmaktad›r (Korkmaz ve Topal, 2006; Sattar, 2006;
kad›nlar için >80cm ve erkekler için >94cm olarak belirtil-
O’Connell, 2012). Modern insan›n, günlük yaflam tarz›n-
mektedir (Alberti et al, 2009).
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 22 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Bel çevresi kal›nl›¤›, intraabdominal organlar›n etraf›nda
Klinik uygulamada insülin direnci genellikle abdominal obe-
bulunan ya¤ dokusundaki art›fl›n objektif bir göstergesidir.
zite varl›¤› ile kendini iflaret edebilir. ‹nsülin direncinin en
Ya¤ dokusu önemli bir endokrin dokudur ve ya¤ dokusun-
önemli nedenlerinden birisi dokularda artan afl›r› ya¤d›r ve
dan sal›nan çeflitli moleküller, adipokinler olarak tan›mlanan
vücut ya¤› artt›kça direnç yükselmektedir (U¤ural, 2006).
hormon grubunu oluflturmaktad›r (O¤uz, 2008; Ritchie and
Abdominal obezite ve dislipidemi ile Tip II diyabet ge-
Connell, 2007). Sadece obez bireylerin de¤il normal ya da
liflimi aras›nda kuvvetli bir iliflki vard›r (Tamsma et al,
fazla kilolu bireylerin de BÇ ölçümü, kardiyometabolik risk ta-
2005). ‹nsülin direnci, dislipidemi, yüksek HbA1c ve yük-
fl›yan bireyleri erken saptamak ad›na oldukça etkin bir yön-
sek kan bas›nc› kardiyovasküler hastal›k (KVH) aç›s›ndan
temdir (Appel, Jones and Kennedy-Malone, 2004).
önemli risk faktörleridir ve bu kriterlerin hepsinin beslen-
‹nsülin hormonunun, organizmada kan glikozunu de-
me al›flkanl›¤›, sedanter yaflam tarz› ve genetik faktörler
po etme özelli¤i bulunmakla birlikte kas, ya¤ ve karaci¤er
ile yüksek iliflki içerisinde oldu¤u belirtilmektedir (Karmally
olmak üzere üç ana hedef dokusu vard›r. Glikozu kas do-
et al. 2012; U¤ural, 2006). Tip II diyabeti olmayan Türk
kusuna yönlendiren en önemli faktör ise harekettir. Gü-
eriflkin erkek ve kad›nlar›nda insülin direnci ile BÇ iliflkisi-
nümüzde bireylerin yaflam flekilleri de¤iflerek hem hare-
nin incelendi¤i bir çal›flmada, bireylerin insülin direnci
keti azalm›fl hem de kas/ya¤ dokusu oran› düflmüfltür.
HOMA–IR (Homeostatis Model Assessment of Insulin Re-
Bunun sonucunda, insülin glikozun daha büyük bir k›s-
sistance) ile belirlenmifl ve her iki cinsiyette de artan BÇ
m›n› ya¤ dokusu içine depo etmektedir. Y›llar geçtikçe bu
de¤erine paralel olarak HOMA–IR de¤erinde art›fl gözlen-
süreç ya¤ dokusu kitlesinin artmas›na ve insülin direnci
mifltir (Uzunlulu, O¤uz, Aslan ve Karada¤, 2009).
tablosunun daha da ciddi bir boyut almas›na neden olmaktad›r. Sonuçta, ya¤ dokusu daha da artarak pek çok
Abdominal obezitenin önlenmesi
kronik hastal›¤›n ortaya ç›kmas›nda rol oynayan abdomi-
Abdominal obezite BK‹’nin normal oldu¤u durumlarda
nal obezite geliflmektedir (Korkmaz ve Topal, 2006).
bile KVH için risk faktörü ve morbidite aç›s›ndan ba¤›ms›z
Ya¤ dokusu aktif bir doku olman›n yan›nda, adipositokin-
bir belirleyicidir (Alada¤, 2004; Türkmen ve Güven, 2010).
ler gibi insülin duyarl›l›¤›n› do¤rudan etkileyen pek çok infla-
DSÖ baflta olmak üzere pek çok uluslararas› kurulufl, tüm
matuar faktörü salg›layan güçlü bir endokrin organd›r (Bü-
dünyada beslenme al›flkanl›klar›n›n de¤ifltirilmesi, yeterli ve
yüktuncer, Köksal ve Erbafl, 2009; Ritchie and Connell,
dengeli beslenme al›flkanl›klar›n›n yerlefltirilmesi ve hareketli
2007). Abdominal bölgedeki visseral ya¤lanma, insülin di-
yaflam biçiminin benimsenmesi konusunda çeflitli program-
rencindeki dislipidemiyi aç›klamaktad›r. Ya¤ kütlesi artt›kça,
lar gelifltirerek öncülük etmekte ve dünyadaki birçok ülke ta-
adipositokinlerden salg›lanan ve insülin duyarl›l›¤›na yol
raf›ndan bu çabalar farkl› strateji ve eylem planlar› ile birey-
açan; serbest ya¤ asitler, TNF-α, IL 6, leptin, rezistin, adipo-
lere ulaflt›r›lmaya çal›fl›lmaktad›r (‹kinci ve Atak, 2010; Sellwo-
nektin, visfatin gibi birtak›m ürünler salg›lanmaktad›r (Arslan,
od, 2013). Ülkemizde de Sa¤l›k Bakanl›¤› taraf›ndan, DSÖ
2006). Adipoz dokudaki enerji deposu, artan ya¤ asitlerinin
taraf›ndan kabul edilen “Sa¤l›k 21: Herkes ‹çin Sa¤l›k” prog-
di¤er dokulara geçmesine ve perifer dokularda trigliserol de-
ram›nda obezitenin hipertansiyon, diyabet gibi hastal›klar
polar›n›n artmas›na neden olmaktad›r. Adipoz dokunun gli-
aç›s›ndan önemli bir risk faktörü oldu¤u vurgulanarak; 2020
koz dengesi üzerine olan bu iki önemli etkisi, insülin direnci
obezite prevalans›n›n azalt›lmas› hedeflenmifltir. Bu amaçla
ve metabolik sendroma neden olmaktad›r (Büyüktuncer ve
Sa¤l›k Bakanl›¤› taraf›ndan “Türkiye Obezite ile Mücadele
ark. 2009; Gören ve Fen, 2008). Bu hormonal lipolitik aktivi-
Program› ve Ulusal Eylem Plan› 2008-2012” giriflim plan› ya-
te, serbest ya¤ asitlerinin dolafl›ma sal›n›m›na neden olarak;
y›nlanm›flt›r. Haz›rlanan bu program›n amac›, ülkemizde gö-
karaci¤erde trigliserid ve çok düflük yo¤unluklu lipoprotein-
rülme s›kl›¤› giderek artan obezite konusunda toplumun bil-
lerin (VLDL-K) oluflmas›na neden olmaktad›r (U¤ural, 2006).
gi düzeyini artt›rarak, sa¤l›kl› beslenme ve düzenli fiziksel ak-
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 23 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
tivite al›flkanl›¤› kazanmalar› yönünde bireyleri teflvik etmek-
sel aktivite tempolu yürüyüflü içerebilir. Yürüyüfl 5
tir (Türkiye Obezite (fiiflmanl›k) ile Mücadele ve Kontrol Prog-
gün/hafta ve 30–60 dakika/gün olmal›, yaflam tarz› hali-
ram› [2010–2014], 2010). Abdominal obezitenin belirlen-
ne getirilmelidir. Fiziksel aktivite düzeyini art›rarak, dinlen-
mesinde kullan›lan BÇ de¤erinin yaflam tarz› de¤ifliklikleri ile
me süresini k›saltan merdiven ç›kma, bahçe iflleri ile u¤-
azalaca¤› bildirilmekte (Küçüker, Demir, Baflkal ve Kamel,
raflmak, k›sa mesafelere yürüyerek gitmek gibi aktiviteler
2008) ve yap›lmas› planlanan de¤iflikliklerin ilk basama¤›n›n,
günlük yaflam›n içine sokularak, hastan›n kendi kendini
hastan›n mevcut durumunu anlamak ve bireyin var olan ya-
denetimi sa¤lanmal›d›r (McClendon, Dunbar, Clark and
flam davran›fl› al›flkanl›klar›n› de¤erlendirmek olmas› gerekti-
Coverson, 2010; Grundy et al, 2004).
¤i vurgulanmaktad›r (Akbulut ve Rak›c›o¤lu, 2010).
Abdominal obezitenin önlenmesi
Abdominal obezitenin yönetimi
ve yönetiminde hemflirenin rolü
Abdominal obezite ya da obezite tespit edilen bireyler-
Bireyin sa¤l›k sorunlar›yla bafla ç›kabilecek davran›fl
de, ideal vücut a¤›rl›¤› ve BÇ de¤erinin sa¤lanmas› ve ko-
de¤iflikli¤ini kazanabilmesi için e¤itim ve dan›flmanl›¤a
runmas›; beslenme yönetimi, düzenli fiziksel aktivite al›fl-
gereksinimi vard›r (Kaya, 2009). Davran›fl de¤iflikli¤inin
kanl›¤› kazand›r›lmas› ve sürdürülmesi, sa¤l›¤›n korunma-
temelini oluflturan sa¤l›k e¤itimi ve dan›flmanl›k, hemflire-
s›n›, aile ve ekip ile iflbirli¤i sürecini gerekli k›lmaktad›r (Ka-
nin en önemli rollerinden biridir. Hemflire bu süreçte,
rakoç Kumsar, Taflk›n Y›lmaz ve Olgun, 2011). Obezite
sa¤l›kl›/hasta birey ile sürekli etkileflim içinde olan önemli
için birçok risk faktörü vard›r. Bafll›ca risk faktörleri sedan-
sa¤l›k profesyonelidir ve kaynak birey olma sorumlulu¤u-
ter yaflam tarz›, yanl›fl beslenme al›flkanl›klar›na ba¤l› faz-
nu üstlenmektedir (Kaya, 2009; Avflar ve Kafl›kç›, 2009).
la kalori al›m›, aile öyküsü, hormonal bozukluklar ve baz›
Bu ba¤lamda, yaflam tarz› davran›fllar›n› içeren e¤itimle-
kronik hastal›klard›r (Shepher, 2010, Lazarou and Kouta,
rin etkinli¤inin de¤erlendirildi¤i çal›flmalarda BK‹’ne para-
2010). Özellikle çevresel faktörlerin etkisiyle ortaya ç›kan
lel olarak BÇ de¤erinde de anlaml› düflüfller saptanm›flt›r
obezite ve abdominal obezitenin önlenmesi ve yöneti-
(Al›c›, 2006; Pettman, Buckley, Misan, Coates and Howe,
minde hedeflenen kilo kayb›, obezite ile iliflkili pek çok
2009; Phelan et al., 2007; Sivrikaya Karaca, 2006).
hastal›k ve sa¤l›k sorununun önlenmesi ve tedavisinde etkin bir yöntemdir (Shepherd, 2010).
Obezite ile mücadelede hemflire, tüm sa¤l›k personeli ile iflbirli¤i içinde ve sa¤l›k hizmetinin her basama¤›nda
Diyet, egzersiz ve kilo kontrolünü içeren yaflam tarz›
etkin rol almakla sorumludur. Obezitenin önlenmesi
de¤iflikli¤i obezite ve abdominal obzeite tedavisinin
uzun süreli bir halk sa¤l›¤› hedefidir. Kiflinin kendi vücut
önemli bir basama¤›d›r. Multifaktöriyal yaflam tarz› de¤iflik-
a¤›rl›¤›n›n fark›nda olmas› ve kilo kontrolünü sa¤lama so-
likleri konusunda hastan›n motivasyon kaynaklar› dikkatli-
rumlulu¤unu almas›, bu hedefin gerçekleflmesinde anah-
ce saptanmal›, yaflam tarz› seçimleri dikkate al›nmal›d›r.
tar rol oynamaktad›r. Hedeflenen kilonun kontrolü, kay-
Sa¤l›kl› beslenmeye adaptasyonda, bir seri tutum de¤iflik-
bedilen kilonun korunmas› yine baflar›l› bir obezite ve ab-
li¤i gerekmektedir. Bunu takiben; besin seçimi, yemek ha-
dominal obezite yönetiminde her zaman için temel
z›rl›¤›, d›flar›da yemek yeme, porsiyon kontrolü, ö¤ün pla-
amaçlardan olmal›d›r (Hindle and Mills, 2012).
n› ve yemek yeme al›flkanl›¤›nda bafl etmesi gereken zaaflar› ile mücadele etmek gibi davran›fl de¤iflikliklerini gerek-
Abdominal obezitenin önlenmesi
tirmektedir. (Fappa et al, 2008; Stramiello, 2009).
ve yönetiminde hemflirelik süreci
Obezitenin yönetiminde birinci y›l hedefi vücut a¤›rl›¤›n›n en az %10 oran›nda azalt›lmas›d›r. Kilo kayb› normal BK‹’ ye ulaflana kadar devam etmelidir. Düzenli fizik-
1. Tan›lama ve de¤erlendirme
Yap›lmas› planlanan de¤iflikliklerin ilk basama¤›, hastan›n
mevcut durumunu anlamak ve bireyin var olan yaflam dav-
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 24 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
ran›fl› al›flkanl›klar›n› de¤erlendirmektir (Akbulut ve Rak›c›o¤lu, 2010). Bireyin BK‹ ve bel çevresi de¤eri, 24 saatlik süre
içinde tüketilen tüm besinleri ve beslenme al›flkanl›klar›, fiziksel aktivite türü ve seviyesi, t›bbi hastal›k öyküsü, fizik muayene bulgular›, bireyin kilo al›m› ile bafllad›¤›n› belirtti¤i flikayet-
• Kilonuz hakk›nda endifleniz var m›?
• fiu an kilo vermeniz sizin için ne kadar önemli?
• Kilo verebilece¤inize inan›yor musun?
• Kilolar›n›zla mücadele edebilmeniz için hayat›n›zda
neleri de¤ifltirmeniz gerekiyor?
leri, stres ile bafl etme yöntemleri, sigara, alkol, kafein tüketi-
• fiu an kilonuz herhangi bir flekilde hayat›n›z› etkiliyor mu?
mi baflta olmak üzere kiflisel al›flkanl›klar› gibi bireyin kilo al›-
Hedefler birey ile birlikte belirlenmeli ve SMART diye k›-
m› ile iliflkili olabilecek faktörlere yönelik veriler toplanmal›d›r
salt›lan özellikleri içermelidir (Bovend’Eerdt, Botell and Wa-
(Marcel, 2013). Böylece, olumsuz davran›fllar› hastan›n fark
de, 2009):
etmesi sa¤lanarak, hedeflenen de¤ifliklikler hakk›ndaki karar-
S: Bireye özgü (specific)
lar hasta birlikte al›nabilir (Akbulut ve Rak›c›o¤lu 2010).
M: Ölçülebilir (measurable)
2. Abdominal obezite ile ilgili hemflirelik tan›lar›n›n belirlenmesi
Abdominal obezite bireyin yaflam biçimi davran›fllar›n›n
kötü yönetimi sonucunda ortaya ç›kabildi¤i gibi, bireyin
yaflam›n› etkileyebilecek bir çok sa¤l›k problemi ve iliflkili
hastal›¤› da neden olabilmektedir (Lazorou and Kouta,
2010). Hemflire, abdominal obezite ile iliflkili olan tüm risk
faktörleri ve olas› sa¤l›k sorunlar›na yönelik topland›¤› verileri de¤erlendirirken uyan›k olmal›, gerçekçi hemflirelik tan›lar›n› belirleyerek; ele alaca¤› tan›lar› birey ile paylaflmal›d›r.
3. Amaç/hedefler
Obez bireyin tedavi hedefleri belirlenirken hemflire, birey ile aç›k uçlu sorular arac›l›¤› ile iletiflim kurmal›d›r. Afla¤›da örnekleri verilen sorular hedeflerin belirlenmesinde
hemflireye yard›mc› olabilir (Shepherd, 2010):
A: Ulafl›labilir (achievable)
R: Gerçekçi (realistic)
T: Zaman›nda (timely)
Abdominal obezite BK‹’ nin artmad›¤› durumlarda bile
bir risk faktörü ve morbidite aç›s›ndan ba¤›ms›z bir belirleyicidir. Kilo verilmesi ve verilen kilolar›n yeniden al›nmamas› için ulafl›labilir hedefler ve beklentiler belirlenmelidir.
Hedef sadece kilo kayb› olmamal›, temel hedef kilonun
korunmas› olmal› ve hedefler mutlaka hasta ile birlikte belirlenmelidir. (Alada¤, 2004).
4. Hemflirelik bak›m uygulamalar›
Hemflire abdominal obezite bak›m›n›n her basama¤›nda etkin rol alabilir (Hindle and Mills, 2012). Baflar›l› bir
kilo yönetimi için önerilen beceri ve davran›fllar Tablo 1’
de özetlenmifltir.
Tablo 1: Baflar›l› bir kilo yönetimi ile iliflkili tutum ve beceriler
Beceri/teknik
Gerçekçi hedef belirleme
Kendi kendini izleme
Beslenme e¤itimi
Uyaran kontrolü
Yeme h›z›n› yavafllatma
Fiziksel aktivitenin art›r›lmas›
Stres yönetimi
Sosyal destek
Biliflsel yeniden yap›lanma
Tekrar›n önlenmesi
Tan›m/yarar
Bireyin ulafl›labilir k›sa vadeli ve uzun vadeli hedefler belirlemesini destekler
Bireye günlük besin tüketimi ve fiziksel aktivite günlükleri ile kendi kontrolüne izin verir
Bireyin sa¤l›kl› beslenme ilkelerini ö¤renmesini ve uygulamas›n› sa¤lar
Bireyin yanl›fl davran›fllar› ile bafla ç›kmas›nda etkili ipuçlar›n› ö¤renmesine olanak sa¤lar
Bireyin açl›k ve tokluk duygular›n› hissetmesine yard›mc› olur
Bireyin günlük fiziksel aktivite faaliyetlerini art›rmas›nda baflar› sa¤lar
Bireyin strese nas›l tepki verdi¤inin fark›nda olmas› ve stress ile etkin bafletme
yöntemleri gelifltirmesini sa¤lar
Aile ve arkadafllar›ndan alan›lan sosyal destek, bireyin davran›fl de¤iflikli¤ini
sürdürmesinde yard›mc› olur
Bireyin kendisi hakk›ndaki olumsuz düflence ve duygular›n›n de¤ifltirmesine yard›mc› olur
Bireyin ihmal durumlar›nda, bafla ç›kma stratejilerinin gelifltirilmesini sa¤lar.
Hindle L and Mills S (2012) Obesity: self-care and illness prevention. Practice Nursing. 23(3): 130-134
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 25 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
5. De¤erlendirme
Bak›m uygulamalar› hedeflenen sonuç kriterlerine ulafl›labilirlik aç›s›ndan de¤erlendirilerek; ulafl›lamayan hedefler
için uygulama tekrar planlanmal›d›r. A¤›rl›k kayb› ve BÇ de¤erindeki azalma bireyin beslenme al›flkanl›klar› ve fiziksel
aktivite düzeyinde meydana getirdi¤i davran›fl de¤ifliklikleri
ile birlikte de¤erlendirilmelidir. Bireylerin kazand›klar› davran›fl de¤iflikliklerinin süreklilik arz etmesi için en az iki süre takipleri önemlidir (Hindle and Mills, 2012). Bu aflamada
hemflirenin dan›flmanl›k rolü önem kazanmaktad›r.
Karakoç Kumsar (2012) taraf›ndan yürütülen çal›flmada, Metabolik sendromlu kad›nlarda hemflire e¤itimi ve
dan›flmanl›¤›n›n etkinli¤i de¤erlendirilmifl ve çal›flma sonunda BK‹, BÇ de¤eri ve vücut ya¤ oran› gibi vücut kompozisyon parametrelerinin istatistiksel anlaml›l›k gösterecek flekilde azalmas›; hemflire dan›flmanl›¤›n›n etkin bir
yöntem oldu¤unu kan›tlam›flt›r. Ülkemiz ve yurtd›fl›nda
yap›lan çal›flma bulgular› da hemflire e¤itimini sa¤l›kl› yaflam biçimi davran›fl› kazanmada ve kilo kontrolünde etkin bir yöntem oldu¤unu destekler niteliktedir (Hac›hasano¤lu ve Gözüm, 2010; Al›c›, 2006; U¤ural, 2006; Y›lmaz ,2003, Silva et al. 2010; Pettman, Buckley, Misan,
Coates and Howe, 2009; Dutheil et al. 2010 ).
Sonuç olarak; ülkemizde di¤er bat› toplumlar›nda oldu¤u gibi abdominal obezite prevalans› gün geçtikçe artmaktad›r. Abdominal obezite olumsuz kardiyometabolik etkileri
nedeni ile önemli bir sa¤l›k problemidir. Bu nedenle obezitenin yan› s›ra bireylerde abdominal obezitenin de de¤erlendirilmesi, erken tan›lanmas›, bireysel faktörlerin tan›nmas› ve olas› hastal›klar›n önlenmesi toplum sa¤l›¤› aç›s›ndan
önemlidir. Abdominal obezitenin ve iliflkili sa¤l›k sorunlar›n›n giderilmesinde sa¤l›kl› yaflam tarz› davran›fllar›n›n benimsenmesi ve önlenebilir risk faktörlerinin kontrolü aç›s›ndan sa¤l›k profesyonellerine önemli roller düflmektedir.
Statement of the International Diabetes Federation task force on
epidemiology and prevention; National Heart, Lung and Blood
Institute; American Heart Association; World Heart Federation;
International Atherosclerosis Society and International Association
for the study of obesity. Circulation, 120: 1640-1645.
3.
Akbulut, G., Rak›c›o¤lu, N. (2010). fiiflmanl›¤›n beslenme
4.
Akgül, M. (2005). Türk kad›nlar›nda üst kol çevresi ölçümünün
tedavisinde güncel yaklafl›mlar. Genel T›p Dergisi, 20(1): 35-42.
fazla kilo ve obezite ile iliflkisi. Yay›mlanmam›fl Uzmanl›k Tezi,
‹stanbul Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹stanbul.
5.
Al›c›, M. (2006). Obez Hastalara Uygulanan Hemflire E¤itiminin
Etkinli¤inin De¤erlendirilmesi. M.Ü. Sa¤l›k Bilimleri Enstitüsü, Yüksek
Lisans Tezi, ‹stanbul, (Dan›flman: Prof. Dr. R P›nar).
6.
Appel, SJ., Jones, ED., Kennedy-Malone, L. (2004). Central obesity
and the metabolic syndrome: Implications for primary care
providers. Journal of the American Academy of Nurse Practitioners,
16(8): 335-342.
7.
Arslan, M. (2006). Metabolik sendrom: Tan›m›, patogenezi, tan›
8.
Avflar, G., Kafl›kç›, M. (2009). Ülkemizde hasta e¤itiminin durumu.
9.
Bovend’Eerdt, T. JH., Botell, ER., Wade DT. (2009). Writing SMART
kriterleri ve bileflenleri. Türkiye Klinikleri, 2(3): 1-7.
Atatürk Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu Dergisi, 12(3): 67-73.
rehabilitation goals and achieving goal attainment scaling: a
practical gu
10.
ide. Clinical Rehabilitation, 23: 352-361.
Büyüktuncer, Z., Köksal, G., Erbafl, T. (2009). Metabolik sendrom ve
diyet. Endokrinolojide Diyalog, 6: 220-225.
11.
Dixon, JD. (2010). The effect of obesity on health outcomes.
Molecular and Cellular Endocrinology, 316: 104-108.
12.
Dutheil, F., Lesourd, B., Courteix, D., Chapier, R., Dore, E., Lac, G.
(2010). Blood lipids and adipokines concentrations during a
6–month nutritional and physical activity intervention for Metabolic
Syndrome treatment. Lipids in Health and Disease, 9: 148.
13.
Erkol, A., Khorshid, L. (2004). Obezite; predispozan faktörler ve
sosyal boyutun de¤erlendirilmesi. SSK Tepecik Hastanesi Dergisi,
14(2): 101-107.
14.
Fappa E, Yannakoulia M, Pitsavos C, Skoumas I, Valourdou S,
Stefanadis C. (2008). Lifestyle intervention in the management of
Metabolic Syndrome: Could we improve adherence issues?.
Nutrition, 24: 286-291.
15.
Flegal, KM., Carroll, MD., Ogden, CL., Curtin, LR. (2010).
Prevalence and trends in obesity among US adults, 1999-2008.
JAMA, 303(3): 235-241.
16.
Gören, B., Fen, T. (2008).Metabolik sendrom. Türkiye Klinikleri J
Med Sci., 28: 686-696.
17.
Grundy, SM., Cleeman, JI., Merz, CNB., Brewe,r HB., Clark, LT.,
Hunninghake, DB., Pasternak, RC., Smith, SC., Stone, NJ. (2004).
Kaynaklar
Implications of recent clinical trials for the National Cholesterol
1.
Education Program Adult Treatment Panel III Guidelines.
Alada¤, N. (2004).Birinci basamakta eriflkin obezitenin yönetimi.
Circulation, 110: 227-239.
Türkiye Klinikleri J Med Sci, 24: 508-517.
2.
Alberti, KGMM., Eckel, RH., Grundy, SM., Zimmet, PZ., Cleeman, JI.,
18.
Hac›hasano¤lu, R., Gözüm S. (2010). The effect of patient
Donato, KA., Fruchart, JC., James, WPT., Loria, CM., Smith, SC.
education and home monitoring on medication compliance,
(2009). Harmonizing the Metabolic Syndrome. A joint Interim
hypertension management, healthy lifestyle behaviours and BMI in
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 26 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
a primary health care setting. Journal of Clinical Nursing, 20: 692-705.
19.
21.
Syndrome. Obesity Research & Clinical Practice, 3: 221 -235.
38.
Practice Nursing, 23(3): 130-134.
20.
lifestyle modification program for individuals with Metabolic
Hindle, L., Mills, S. (2012). Obesity: self-care and illness prevention.
Cato, RK., Rothman, R. (2007). Impact of weight loss on the
Medicine Bulletin, 9(5): 535-540.
Metabolic Syndrome. International Journal of Obesity, 31: 1442-1448.
Karaca Sivrikaya, S. (2006). Tip II Diyabetes Mellitus Hastalar›na
39.
Metabolizm & Cardiovascular Diseases, 17: 319-326.
Metabolik Kontrol De¤iflkenlerine Etkisi. Atatürk Üniversitesi Sa¤l›k
Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, Erzurum, (Dan›flman: Yrd. Doç. Dr.
40.
study of diabetes and risk characteristics in Turkey: Results of the
Karakoç Kumsar, A. (2012). Metabolik Sendromlu Kad›nlarda
Turkish diabetes epidemiology study (TURDEP). Diab Care,25:
Kontrol Alt›na Almada Etkinli¤i. M.Ü. Sa¤l›k Bilimleri Enstitüsü,
24.
1551-1556.
41.
sidag K, Genc S, Telci A, Canbaz B, Turker F, Yilmaz T, Cakir B,
Karakoç Kumsar, A., Taflk›n Y›lmaz, F., Olgun, N. (2011). Obezitede
Tuomilehto J. (2013) Twelve-year trends in the prevalence and risk
güncel yaklafl›mlar. Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik
factors of diabetes and prediabetes in Turkish adults. Eur J
Forumu, 3(11): 21–29.
Epidemiol. Feb 14. PMID:23407904 [PubMed - as supplied by
publisher].
Karmally, W., Drago, L., Odegard, P., Geil, P., Malaskovitz, J.,
42.
Bask›, 1(3): 149-159.
EDUCATOR, 38(1): 124-128.
Kaya, H. (2009). Sa¤l›k hizmetlerinde hasta e¤itimi ve hemflirenin
43.
Kokino, S., Özdemir, F., Zateri, C. (2006) Obezite ve fiziksel t›p
44.
Sardinha, LB., Teixeira, PJ. (2010). Using self – determination
Korkmaz, A., Topal, T. (2006). Modern yaflam tarz› ve yeni
theory to promote physical activity and weight control: a
randomized controlled trial in women. J Behav Med., 33: 110 -122.
45.
Bülteni, 5(4): 307-316.
Syndrome: A review of emerging markers and management. Tip II
Çelik, S. (2007). Prevalence of the metabolic syndrome among
diyabetes& Metabolic Syndrome: Clinical Research & Reviews, 3:
Küçüker, C., Demir, Ö., Baflkal, N., Kamel, AN. (2008). The effect of
240-254.
46.
monthly follow up on the treatment of obesity. Obesity Rewiews,
Lazarou C., Kouta, C. (2010). The role of nurses in the prevention
McClendon, DA., Dunbar, SB., Clark, PC., Coverson, DL. (2010). An
perspective. European Journal of Internal Medicine, 16: 314-320.
48.
analysis of popular weight loss diet types in relation to Metabolic
Newell, A., Zlot, A., Silvey, K., Ariail, K. (2007). Addressing the
Genel Müdürlü¤ü, Kuban Matbaac›l›k, Ankara.
49.
obesity epidemic: A genomics perspective. Preventing Chronic
33.
34.
36.
kayb›n›n metabolik sendrom kriterlerine etkisi. Yay›mlanmam›fl
a multidisciplinary team. EDN Spring, 9(1): 26-29
Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Enstitüsü,
O¤uz, A. (2008). Metabolik sendrom. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni,
Ankara.
51.
Sellwood, L. (2013). Public health and obesity: the role of the
Uzunlulu, M., O¤uz, A., Aslan, G., Karada¤, F. (2009). Cut – off
values for waist circumference in Turkish population: Is there a
district nurse. British Journal of Community Nursing, 18(1): 26-33
threshold to predict insulin resistance? Türk Kardiyoloji Dern Arfl,
Shepherd, A. (2010). Current management strategies in the
37(6): 17-23.
treatment of obesity. Nursing Standard, 25(14): 49-56.
37.
U¤ural, A. (2006). Metabolik sendromlu yetiflkin bireylerde a¤›rl›k
O’Connell, J. (2012) Management of obesity: lessons learned from
18(2): 57-61.
35.
Türkmen, E., Güven GS. (2010). Kardiyovasküler hastal›klardan p
rimer korunma esaslar›. Hacettepe T›p Dergisi, 41:179-185.
50.
Disease, 4(2): 1-6.
Türkiye Obezite (fiiflmanl›k) ile Mücadele ve Kontrol Program›
(2010–2014). (2010). Sa¤l›k Bakanl›¤› Temel Sa¤l›k Hizmetleri
Syndrome therapeutic guidelines. MEDSURG Nursing, 19(1): 17-24.
32.
Tamsma, JT., Jazet, IM., Beishuizen, ED., Fogteloo, AJ., Meinders,
AE., Huisman, MV. (2005). The metabolic syndrome: A vascular
and management of obesity. British Journal of Nursing, 19(10): 41-47
31.
Stramiello. (2009). Weight management strategies for women.
Nursing for Women’ s Health, 13(5): 411– 417.
47.
9(3): 70.
30.
Singh, B., Arora, S., Goswami, B., Mallika, V. (2009). Metabolic
Kozan, O., O¤uz, A., Abac›, A., Erol, C., Öngen, Z., Temizhan, A.,
Turkish adults. Europen Journal of Clinical Nutrition, 61: 548–553.
29.
Silva, MN., Vieira, PN., Coutinho, SR., Minderico, CS., Matos, MG.,
yöntemleri. Balkan Medical Journal, 23(3): 47-54.
hastal›klar: Metabolik sendrom örne¤i. TSK Koruyucu Hekimlik
28.
Skidmore, PML., Yarnell, JWG. (2004). The obesity epidemic:
Prospects for prevention. QJM, 97(12): 817-825.
sorumluluklar›. Türkiye Klinikleri J Nurs Sci., 1(1): 19-23.
27.
Sattar, N. (2006). Metabolik sendrom: Güncel kriterler klinik
uygulamay› etkilemeli mi? Current Opinion in Lipidology Türkçe
nutritional management into lifestyle. The Tip II diabetes
26.
Satman I, Omer B, Tutuncu Y, Kalaca S, Gedik S, Dinccag N, Kar
Doktora Tezi, ‹stanbul, (Dan›flman: Doç. Dr. S Ç›nar).
Fitzner, K., Sherr, D., Ernst, K. (2012). Healthy eating: Incorporating
25.
Satman, I., Yilmaz, T., Sengul, A, et al. (2002). Population-based
S Ergüney).
Hemflire Dan›flmanl›¤›n›n Metabolik Sendrom Temel Bileflenlerini
23.
Ritchie, SA., Connell, JMC. (2007). The link between abdominal
obesity, metabolic syndrome and cardiovascular disease. Nutrition,
Verilen Planl› E¤itimin Hastalar›n Tutumlar›na, Iyilik Hallerine Ve
22.
Phelan, S., Wadden, TA., Berkowitz, RI., Sarwer, DB., Womble, LG.,
‹kinci, S., Atak, N. (2010). Metabolik sendrom. TAF Preventive
52.
Y›lmaz, M. (2003). Beslenme e¤itiminin obez hastalarda a¤›rl›k
Pettman, TL., Buckley, JD., Misan, GMH., Coates, AM., Howe, PRC.
kayb› üzerine etkisi. Turkish Journal of Endocrinology and
(2009). Health benefits of a 4 – month group – based diet and
Metabolism, 2: 83-85.
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 27 • Temmuz - Aral›k 2013
Tip 2 Diyabetli Olgunun Bir Hemflfliirelik
Modeli Do¤rultusunda ‹ncelenmesi*
Arafl. Gör. Dr. Aylin AKTAfi1, Yüksek Lisans Ö¤rencisi Seçil ERDEN2
Sorumlu Hemflire ‹lknur YILMAZ3, Prof. Dr. Türkinaz Atabek AfiTI4, Uzman Dr. Esra HATIPO⁄LU5
1‹stanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemflirelik Fakültesi, ‹STANBUL
2‹stanbul Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Enstitüsü Hemflirelik Esaslar› Anabilim Dal›, ‹STANBUL
3‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi Hastanesi, ‹STANBUL
4‹stanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemflirelik Fakültesi, ‹STANBUL
5‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi Hastanesi, ‹STANBUL
Özet
Diyabet, Dünya Sa¤l›k Örgütü taraf›ndan yeni bin y›l›n en önemli halk sa¤l›¤› sorunlar› aras›nda kabul edilmektedir. Dünyada de¤iflen yaflam biçimi al›flkanl›klar› sonucu her geçen gün artmakta olan diyabetli say›s›n›n, acil önlemler al›nmad›¤› takdirde
2030 y›l›nda 522 milyona ulaflaca¤› tahmin edilmektedir. Birey, aile ve toplumlarda diyabetin önlenmesi ve yönetimi, multidisipliner ekip yaklafl›m› ve uzun süreli de¤erlendirmeler gerektirmektedir. Ekip içerisinde diyabet hemfliresi; uygulay›c›, e¤itici, araflt›r›c›, yönetici rolleri ile ileri düzeyde bilgi ve becerilerini kullanarak hümanistik ve holistik
bak›m uygulamalar›n› gerçeklefltirmektedir. Tip 2 diyabetli hastan›n bireysellefltirilmifl
bak›m›nda bir hemflirelik modeli kullan›larak ele al›nm›fl bu olgu çal›flmas›n›n, diyabet
hastalar›na bak›m veren hemflirelere rehberlik edece¤i düflünülmüfltür.
Anahtar Kelimeler: diyabet, hemflirelik, bireysellefltirilmifl bak›m.
Summary
Examining a Type 2 Diabetic Case According to A Nursing Model
*Bu olgu sunumu 27-29 Eylül
2012 tarihlerinde ‹stanbul’da
yap›lan 2. Temel Hemflirelik
Bak›m› Kongresi’nde “poster
bildiri” olarak sunulmufltur.
Diabetes is accepted as one of the most important health problems by World Health Organisation. The number of diabetic patients has increased as a result of changes in life styles all around the world and it will reach 522 million if no emergency
precautions are taken. Precautions and management of diabetes among individuals,
families and communities require a multidisciplinary team approach and long-term
evaluations. Diabetes nurses, with their role in practitioner, education, research and
management, perform a humanistic and a holistic care. In the current case report
we evaluated a Nursing Model in the individualized care of a patient with Type 2 Diabetes. We aimed to guide the nurses in caring for diabetic patients.
Key words: diabetes, nursing, individualized care.
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 28 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Girifl
mada tan›lanan hemflirelik giriflimlerini kapsayan bak›m
Kronik hastal›klar içinde önemli bir yere sahip olan di-
plan›n› gelifltirir ve uygulamaya koyar (Akdemir ve Birol,
yabetin insidans› ve prevelans› giderek yükselmekte, öne-
2005; Türkmen, 2012).
mi bütün Dünya’da artmaktad›r (Düzöz ve ark., 2009;
Bu olguda Endokrinoloji Servisine yat›r›lan Tip 2 diya-
Skyler, 2007). Uluslararas› Diyabet Federasyonu‘na göre
betli hastan›n hemflirelik bak›m› ele al›nm›flt›r. Olgumuz,
(IDF, 2012), 2011 y›l›nda Dünyada 366 milyon diyabet-
servise kabulde Roper, Logan ve Tierney’in Hemflirelik
li oldu¤u ve bu say›n›n acil önlemler al›nmad›¤› takdirde
Modeli do¤rultusunda tan›land› (Roper, Logan ve Tier-
2030 y›l›nda 522 milyona ulaflaca¤› tahmin edilmektedir.
ney, 1997).
Hastan›n sa¤l›k durumuna iliflkin verileri,
Diyabet tüm dünya için oldu¤u kadar ülkemiz içinde
North American Diagnosis Association-International
potansiyel bir felakettir (Olgun, 2012). Türkiye’de “Türk Di-
(NANDA-I) hemflirelik tan›lar›na göre bireysellefltirilmifl ba-
yabet Epidemiyolojisi Çal›flmas›’n›n” (TURDEP) verilerine gö-
k›m plan›n› gelifltirildi ve uygulamaya kondu (Acaro¤lu ve
re eriflkin nüfusta diyabet ve bozulmufl glukoz tolerans pre-
ark. 2012, Birol, 2011; Carpenitto-Moyet, 2010).
valans› s›ras›yla %7,2 ve %6,7 olarak saptanm›flt›r (Satman
ve ark., 2002). Ancak bu çal›flmadan itibaren geçen 12 y›l-
Olgu
l›k süreçte TURDEP taraf›ndan yap›lan çal›flmaya göre Türk
Bir Üniversite Hastanesi Diyabet Poliklini¤i’nde 30 y›l
eriflkin toplumunda diyabet s›kl›¤›n›n %13,7’ye ulaflt›¤› gö-
önce Tip 2 diyabet tan›s› konmufl olan 70 yafl›nda erkek
rülmüfltür (Olgun, 2012; Satman ve ark., 2010).
hastan›n, son günlerde, gün içinde kan fleker seviyesinde
Tüm dünyadaki tan› konulmufl diyabetlilere bak›ld›¤›n-
ani
düflmeler
ve
yükselmeler
olmas›
nedeniyle
da bireylerin %5-10’u Tip 1 diyabet, % 90-95’i ise Tip 2 di-
17.07.2012 tarihinde kan fleker regülasyonu için ‹stanbul
yabetlidir (El-Rufaine et al, 1997; Satman, 2006). Nitekim
Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi Hastanesi ‹ç Hastal›k-
Türkiye gibi yaflam tarz›ndaki h›zl› de¤iflim ile birlikte gelifl-
lar› Anabilim Dal› Endokrinoloji Servisi’ne yat›fl› yap›ld›.
mekte olan toplumlar›n tümünde özellikle Tip 2 diyabet
Hasta 2002 y›l›nda mide kanseri nedeniyle total gast-
prevalans› h›zla yükselmekte oldu¤u belirtilmektedir (T.C.
rektomi özefagojejunostomi ameliyat› olmufl, ard›ndan
Sa¤l›k Bakanl›¤›, Temel Sa¤l›k Hizmetleri Genel Müdürlü-
kemoterapi ve radyoterapi tedavileri uygulanm›fl. 2007
¤ü, 2011). Bu aç›dan hastalar›n kendi kendine izlem ve
y›l›nda kolesistektomi ve 2011 y›l›nda koledok eksploras-
bak›m becerilerini gelifltirmelerinde hemflirelere önemli
yonu ameliyatlar› geçirmifl. Hastan›n babas› akci¤er kan-
sorumluluklar düflmektedir.
serinden, annesi periferik arter hastal›¤› nedeniyle vefat
Diyabetli hastalar›n bak›m›nda hemflirenin sorumlu-
etmifl, erkek kardeflinde ise demans ve kronik obstrüktif
luklar›; bireye özgü bak›m gereksinimlerini tan›lamak,
akci¤er hastal›¤› bulunmaktaym›fl. Alkol ve sigara kulla-
günlük yaflam›n› etkileyen sorunlar› belirlemek, bütüncül
n›m al›flkanl›¤› bulunmamaktayd›.
bir biçimde bireyi, aileyi ve di¤er önemli kiflileri bak›m pla-
‹lk diyabet tan›s› sonras›nda tedavisine oral antidiya-
n›na dahil etmek, sa¤l›k e¤itimi yapmak, bak›m/tedavide
betik ilaçlar ile bafllanm›fl ancak son 15 y›ld›r 4’lü insülin
kullan›labilecek kaynaklar›n hastaya sunulmas›na yard›m-
tedavisine geçilmifl. Hasta, servisimize kabul edildi¤inde
c› olmakt›r (Akdemir ve Birol, 2005). Hemflire, sa¤l›kl›/
bir y›ld›r mevcut olan diyabetik nefropati ve nöropati so-
hasta bireyin, ailenin ve toplumun sa¤l›¤›n›n korunmas›n-
runlar› geliflmiflti.
da ve gelifltirilmesinde, bak›m›n›n planlanmas›nda ve yü-
Hastan›n servise kabul edildi¤i s›rada yaflam bulgular›
rütülmesinde Hemflirelik Süreci’nden yararlan›r (Acaro¤-
de¤erleri normal aral›klarda idi. Servise yat›fl› yap›ld›ktan
lu, fiendir ve Kaya 2012; Türkmen, 2012). Bu amaç ile bi-
sonra tokluk kan flekeri 348 mg/dl olarak ölçüldü. Labo-
reyin kapsaml› tan›lamas›n› yapt›ktan sonra uygun hemfli-
ratuvar bulgular›nda HbA1c de¤eri %7,4 olarak görüldü,
relik tan›lar›n› koyarak, bireysellefltirilmifl hedeflere ulafl-
di¤er laboratuvar bulgular›nda sorun gözlenmedi. Klini-
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 29 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
¤e yat›fl›n›n ilk gününde hiperglisemi (348 mg/dl) ve hi-
tedir. Bireyi bir bütün olarak tan›may›, sorunu belirleyip çöz-
poglisemi (45 mg/dl) ataklar›n›n görülmesi nedeniyle in-
meyi sa¤lamakta ve hemflireli¤in temel felsefesi olan holistik
sülin tedavisindeki k›sa etkili insülin dozu, kan flekeri 200-
ve hümanistik yaklafl›mla Hemflirelik Süreci’nin gelifltirilmesi-
250 mg/dl’de 2 insülin ünite, 250-300 mg/dl’de 3 insü-
ne ve uygulanmas›na katk› sa¤lamaktad›r (Kaya, 2012).
lin ünite, 300-350 mg/dl’de 6 insülin ünite olarak uygu-
Hemflirelik uygulamalar›n›n sistemli ve bilimsel gerçeklefl-
land›. Uzun etkili insülini ise gece yatmadan önce evde
tirilebilmesi için hemflirelik sürecinin bir model/ kuram ile bir-
uygulad›¤› 6 insülin ünite dozda uygulanmaya devam
likte kullan›lmas› önemlidir. Bu flekilde verilen bak›m da bire-
edildi. Hastan›n klinikteki ilk üç gününde kan flekeri de-
yin gereksinimlerini karfl›lamada yeterli olacakt›r (Acaro¤lu
¤erlerinde yükselmelerin ve düflmelerin s›k yaflanmas› (2-
ve ark., 2012; Kaya, 2012). Bu ba¤lamda Tip 2 diyabetik bir
3 defa) nedeniyle günde 8-12 defa kan flekeri ölçümü ya-
hastan›n bireysellefltirilmifl bak›m› bir hemflirelik modeli olan
p›ld›. Hastan›n yaflam bulgular›n›n klinik takip süresince
Yaflam Modeli ile bütünlefltirilerek ele al›nm›flt›r.
normal de¤er aral›klar›nda oldu¤u gözlendi.
Tip 2 Diyabetli Olgunun
Roper, Logan Ve Tierney’in Hemflirelik Modeli
Yaflam Modeli’ne Göre ‹ncelenmesi
Hemflirelik e¤itimi ve uygulama alan›nda çok kullan›-
Yaflam Süresi
lan modellerden biri olan Roper, Logan ve Tierney’in
Yetmifl yafl›nda olan olgumuz, Dünya Sa¤l›k Örgütü s›-
Hemflirelik Modeli ilk defa 1976 y›l›nda ‹ngiltere’de Roper
n›flamas›na göre 65 yafl ve üstünde oldu¤u için yafll›l›k ve
taraf›ndan tasarlanm›flt›r (Kaya, 2012). Daha sonra Nancy
gerontolojistlere göre ise 65-74 yafl aras› oldu¤u için genç
Roper ile ayn› üniversitede çal›flan Winifred Logan ve Ali-
yafll› evresinde bulunmaktad›r (Be¤er ve Yavuzer, 2012).
son J. Tierney hemflirelik uygulama, e¤itim, yönetim,
Diyabet hastal›¤›n›n gelifliminde yafl önemli bir risk olufl-
araflt›rma ve deneyimlerini bir araya getirerek Hemflirelik
turmaktad›r (Mccloskey, 2005). Diyabetin dünyadaki insi-
Modeli’ne fleklini vermifllerdir ve model 1980 y›l›nda ya-
dans› ve prevalans› yafl art›fl›na paralel olarak artmaktad›r
y›nlanm›flt›r (fiahin, 2006).
(Wild et al., 2004). Geliflmekte olan ülkeler için diyabetli
Yaflam Modeli, karmafl›k bir olgu olan yaflam›n bafll›ca
hasta say›s›nda art›fl her yafl grubunda beklenmekle birlik-
özelliklerini belirleyerek, bireyin yaflam›n› oluflturan ö¤eler
te, 60 yafl üzerinde yaklafl›k ikiye katlanaca¤› beklenmekte-
aras›nda var olan iliflkilerin tümünü kapsamaktad›r (Ro-
dir. Geliflmifl ülkelerde ise, genç yafl gruplar›nda hafif bir
per, Logan ve Tierney, 1996; Sabuncu ve ark., 1996). Ya-
düflme olmakla birlikte, 60 yafl üzeri art›fl›n %38 olaca¤›
flam modeli yaflam›n anlam›n› ifade etme biçimidir. Mo-
tahmin edilmektedir. Bugün için Dünya’da diyabetli hasta
del birbiriyle iliflkili ve birbirini etkileyen yaflam aktiviteleri,
say›s›, en çok 45-59 yafl grubunda olmakla beraber, 2030
yaflam süresi, ba¤›ml›l›k- ba¤›ms›zl›k dizgesi, yaflam aktivi-
y›l›nda 60-79 yafl grubunda biraz daha fazla olaca¤› hesap-
telerini etkileyen faktörler ve yaflamda bireysellik olmak
lanm›flt›r (Satman ve ark., 2013). Dünyadaki tan› konulmufl
üzere befl anlaml› ö¤eden oluflur (Roper, Logan ve Tier-
bütün diyabetlilerin %90-%95’ini oluflturan Tip 2 Diyabet,
ney, 1997; fiahin, 2006).
kronolojik yaflla do¤rusal art›fl göstermektedir ve geriatrik
Roper, Logan ve Tierney’in Yaflam Modeline dayal›
olarak gelifltirdikleri Hemflirelik Modeli’nde yer alan birey-
hastal›klar grubunda beklenen yaflam süresini k›saltan en
önemli hastal›klar aras›nda say›lmaktad›r (Can, 2006).
sellefltirilmifl hemflirelik bak›m›, bak›m›n Hemflirelik Süreci
do¤rultusunda uygulanmas›n› içerir (Roper, Logan ve Ti-
Yaflam Aktiviteleri
erney, 1997).
1. Güvenli Çevrenin Sa¤lanmas› ve Sürdürülmesi
Sa¤l›k bak›m sisteminin tüm hizmet alanlar›na entegre
Olgumuz, yaflam süresinin genç yafll›l›k evresinde bu-
edilebilen bu model, bak›m da bireyin kat›l›m›n› öngörmek-
lunmas› ve kontrolsüz diyabete ba¤l› gün içinde 2-3 defa
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 30 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
geliflen hipoglisemi ve hiperglisemi ataklar› ve buna ba¤-
gunluk ile iliflkili Travma Riski
l› yorgunluk nedeniyle güvenli çevrenin sa¤lanmas›n› ve
sürdürülmesini yan›nda refakatçi olarak kalmakta olan efli
Amaç/Beklenen Hasta Sonuçlar›
ile birlikte sa¤lamaktad›r.
Hasta ve yak›nlar›n›n;
• Travma riski oluflturabilecek etmenleri bilmesi,
Enfeksiyon Riski
• Hastanede kald›¤› sürece güvenlik önlemlerini kul-
Periferik venöz kateter bulunmas›, kan flekerinin 348
mg/dl olmas› ve yetersiz beslenme ile iliflkili Enfeksiyon Riski.
lanmas›,
• Evde koruyucu önlemler al›nmas›n›n sa¤lanmas›.
Amaç/Beklenen Hasta Sonuçlar›
Hemflirelik Giriflimleri
• Hastan›n e¤itim sonras› enfeksiyonlardan korunmak
• Hasta ve hasta yak›nlar›na hipoglisemi ve yorgunlu-
için uygun önlemleri ald›¤›n› göstermesi,
• Hasta ve hasta yak›nlar›n›n enfeksiyonlardan korunmak uygun bak›m uygulamalar›n› ö¤renmesi,
• Hasta ve hasta yak›nlar›n›n enfeksiyonu önlemede
beslenmenin etkisini tan›mlamas›,
¤un riskli durumlar oldu¤u aç›klan›r.
• Hasta ve hasta yak›nlar›na hasta kabulünde güvenlik önlemleri hakk›nda bilgi verilir.
• Mümkünse hastanede hemflire bankosuna yak›n bir
odada kalmas› sa¤lan›r.
• Hastan›n hastanede kald›¤› sürede enfeksiyon belirti ve bulgular›n›n gözlenmemesi.
• Hasta ve hasta yak›n›na evde uygulanacak güvenlik
önlemleri hakk›nda bilgi verilir (Carpenitto-Moyet, 2010).
Hemflirelik Giriflimleri
2. ‹letiflim
• Hasta ve hasta yak›nlar›na; atefl, idrarda bulan›kl›k
Hastam›z evde efli ile birlikte yaflamaktad›r. Sa¤l›k ekibi
gibi enfeksiyon belirti ve bulgular› ö¤retilir.
• Hasta ve hasta yak›nlar›na, atefl ve titreme olmaks›z›n enfeksiyonun görülebilece¤i hat›rlat›l›r.
üyeleri, aile üyeleri, di¤er hastalar ve hasta yak›nlar› ile iletiflimini engelleyecek fiziksel ve emosyonel bir sorunu yoktur. Hasta iletiflim s›ras›nda, göz temas› kurmaktad›r.
• Hasta ve hasta yak›nlar›na, el y›kama teknikleri ö¤retilir.
• Hasta ve hasta yak›nlar›na enfeksiyonu önlemede
Bilgi Eksikli¤i
‹nsülin tedavisini istendik biçimde do¤ru yerine getire-
beslenmenin etkisi anlat›l›r.
• Hastan›n 4 saatte bir yaflam bulgular› izlenir.
medi¤inin gözlenmesi ile bulgulanan diyabet hastal›¤› ve
• Enfeksiyona yatk›nl›¤a neden olan diyette protein
komplikasyonlar› hakk›nda Bilgi Eksikli¤i: ‹laçlar ve tedavi
ve kalori al›m›n›n azalmas› durumu izlenir.
yönetimi hakk›nda
• Anoreksiya, halsizlik, mental durumda de¤iflme, hipotermi… vb. bulgular yönünden takip edilir.
Amaç/Beklenen Hasta Sonuçlar›
• Hasta nazokomiyal enfeksiyonlardan korunur.
• Hastal›k sürecini ve tedavi seçeneklerini aç›klayabilmesi,
• Hasta deri ve üriner sistem enfeksiyon belirtileri yö-
• Kulland›¤› ilac›n etkisini tedavi edici etkisini bilmesi.
nünden incelenir.
• Kendi kendine insülin uygulayabilmesi/ilaçlar›n›
• Zorunlu olmad›kça intravenöz vb. uygulamalar ter-
do¤ru ve güvenli bir flekilde alabilmesi.
cih edilmez (Birol, 2011; Carpenitto-Moyet, 2010).
Hemflirelik Giriflimleri
Travma Riski
Hasta ve yak›nlar›na;
Günde 2-3 defa hipoglisemi ata¤› geliflmesi ve yor-
• Diyabet, diyabet tedavisi ve diyabetin akut ve kronik
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 31 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
komplikasyonlar› hakk›nda multidisipliner ekip anlay›fl› ile
Ancak ifltahs›zl›k ve yutma güçlü¤ü flikayetleri nedeniyle
bilgi verilir.
diyetine dikkat edememekte, beden gereksiniminden da-
• Hastan›n diyabetik oldu¤unu belirtir bir kart› yan›n-
ha az beslenmektedir. Son 10 günde 2 kilo kaybetmifl,
serviste yatt›¤› tarihte Beden Kitle ‹ndeksi: 16.25 kg/met-
da tafl›mas› sa¤lan›r.
• Kendi kendine kan flekeri ölçebilmesi ve insülin kale-
rekare olarak saptand›.
minin kullan›m›, insülin uygulamas›n›n tekni¤ine uygun
ve do¤ru dozda uygulayabilmesi için e¤itim verilir, k›sa ve
Beslenmede De¤ifliklik: Beden
uzun vadede izlemleri yap›l›r (Birol, 2011; Carpenitto-Mo-
Gereksiniminden Daha Az Beslenme
yet, 2010; Olgun, 2012).
Serum albümin de¤erlerinin düflük olmas› (3.12 g/
dl), 2kg/10 günde kilo kayb› ve hastan›n ifltahs›zl›¤›n› ifa-
Tan›mlanan Rejime Uymada Güçlük
de etmesi ile bulgulanan, yemek iste¤inde azalma ve yut-
2-3 defa/y›lda diyabete iliflkin hastanede yatma, nöro-
ma güçlü¤ü ile iliflkili Beslenmede De¤ifliklik: Beden Ge-
pati ve nefropati geliflmesi ile bulgulanan yaflam biçimi
reksiniminden Daha Az Beslenme.
al›flkanl›klar›nda uzun süreli de¤ifliklik gereklili¤i ile iliflkili
Amaç/Beklenen Hasta Sonuçlar›
Tan›mlanan Rejime Uymada Güçlük
• Hastan›n metabolik gereksinimine ve günlük fizik akAmaç/Beklenen Hasta Sonuçlar›
tivitesine göre düzenlenen besinleri yemesi,
• Hastan›n tan›mlanan rejime uymak için istek göstermesi.
• Hastan›n yemek yeme iste¤ininin artt›¤›n› ifade etmesi.
Hemflirelik Giriflimleri
Hemflirelik Giriflimleri
• Sa¤l›kl› yaflam biçimi davran›fllar› hakk›nda konuflma-
• Her gün ayn› saatte, ayn› tart› ve ayn› giysilerle kilo
ya cesaretlendirilir.
takibi yap›l›r.
• Hastaya diyabeti nas›l alg›lad›¤›, bak›m/tedavisi ve
sonuçlar›ndan beklentileri incelenir.
• Hasta yetersiz beslenme belirti bulgular› aç›s›ndan
takip edilir.
• Yaflam biçimi aç›s›ndan önerilen de¤iflimleri yap›p
yapmad›¤› kontrol edilir.
• Hasta yemeklerden önce istirahat etmesi için desteklenir.
• Tan›mlanan rejime uyman›n yararlar›n› ve riskleri
hakk›nda bilgi verilir (Carpenitto-Moyet, 2010).
• Hasta ve hasta yak›nlar›na diyetine uygun ve kolay
yutulacak besinler hakk›nda bilgi verilir.
• Yemeklerden önce ve sonra a¤›z hijyenin sa¤lanma-
3. Solunum
s› için destek olunur.
Hastam›z›n kabuldeki solunum h›z› 20/dk’d›r. Solunu-
• Hastan›n ifltah› az oldu¤u için yemeklerden önce s›-
mun derinli¤i yüzeyel olup solunum ritmi düzenlidir. Has-
v› almas› k›s›tlan›r ve yemeklerden bir saat önce ve bir sa-
ta taraf›ndan solunum aktivitesi ile ilgili sorun ifade edil-
at sonra s›v› almamas› sa¤lan›r.
• Diyetisyen ile iflbirli¤i yap›larak, günlük kalori ve uy-
memektedir.
gun besin gereksinimlerine göre beslenmesi sa¤lan›r.
4. Beslenme
• Yetersiz beslenme için laboratuvar sonuçlar› takip
Hastam›z a¤›z yolu ile beslenmektedir. Hastaneye bafl-
edilir (Birol, 2011; Carpenitto-Moyet, 2010).
vurdu¤unda boyu 169 cm ve kilosu 48 kg’d›r. Olgumuzun Diyabetik diyete uygun olarak günde 3 ara 3 ana
Aspirasyon Riski
ö¤ün olmak üzere 6 ö¤ün beslenmesi gerekmektedir.
Yutmada bozulma ile iliflkili Aspirasyon Riski
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 32 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Amaç/Beklenen Hasta Sonuçlar›
• Hasta ve yak›nlar›na diyareyi önlemek için gerekli
• Hastan›n aspire etmeksizin beslenmesi,
uygulamalar aç›klan›r (Birol, 2011; Carpenitto-Moyet,
• Hastan›n aspirasyonu azaltacak beslenme yöntemle-
2010).
‹drar Boflalt›m›: Hasta günde 8-9 defa idrar›n› yapmak-
rini bilmesi.
ta oldu¤unu ifade etti. ‹drar›n görünümü berrak ve renHemflirelik Giriflimleri
gi aç›k sar›d›r. Ald›¤› ç›kard›¤› s›v› takibinde günlük ald›¤›
• Hastaya yeme¤e fazla zaman ayr›lmas› ve her lok-
s›v› miktar› 1300ml iken ç›kard›¤› s›v› miktar› 2000ml’dir.
man›n yutuldu¤undan emin olunduktan sonra beslenS›v› Volüm Eksikli¤i
meye devam edilmesi hat›rlat›l›r.
• Hastaya aspirasyonu azaltacak dik oturma, kolaylafl-
Yetersiz s›v› al›m›, afl›r› terleme, deri turgorunda azal-
t›r›c› yutma teknikleri, dikkatini odaklama yöntemleri hak-
ma ve deride kuruluk ile bulgulanan diyare ile iliflkili S›v›
k›nda bilgi verilir.
Volüm Eksikli¤i
• Yemeklerden önce ve sonra a¤›z bak›m› yapmas›
Amaç/Beklenen Hasta Sonuçlar›
için destek olunur (Birol, 2011).
• Yeterli miktarda s›v› almas›n›n sa¤lanmas›,
5. Boflalt›m
• Dehidratasyon belirti ve bulgular›n›n olmamas›.
Ba¤›rsak Boflalt›m›: Olgumuz, günde 8-10 defa defekasyona ç›kt›¤›n› ve gaitan›n sulu ve k›vams›z oldu¤unu
Hemflirelik Giriflimleri
belirtmifltir. Hastan›n diyaresi devam etmektedir.
• Her gün ayn› saatte, ayn› tip giysilerle günlük olarak
kilo takibi yap›l›r.
Diyare
• Ald›¤› – ç›kard›¤› s›v› takibi yap›l›r.
Hastan›n günde 8-10 defa ve sulu defekasyon yapt›¤›-
• Yeterli miktarda s›v› al›m›n›n amac› ve s›v› almay› sa¤-
n› ifade etmesi, sulu ve k›vams›z defekasyon gözlemlenmesi ile bulgulanan geçirdi¤i cerrahi operasyonlara sekonder emilim bozuklu¤u ile iliflkili Diyare
layan yöntemler hakk›nda bilgi verilir.
• Günlük s›v› al›m› planlanarak, hasta s›v› al›m›na teflvik edilir.
• Deri turgoru, deri ve mukoz membran bütünlü¤ü
Amaç/Beklenen Hasta Sonuçlar›
aç›s›ndan de¤erlendirilir.
• Hastan›n normal s›kl›kta ve k›vamda defekasyon ya-
• Laboratuvar bulgular› (serum elektrolitleri, kan-ürenitrojen, kreatinin, hematokrit ve hemoglobin…vb.) de-
pabilmesi.
¤erlendirilir (Birol, 2011; Carpenitto- Moyet, 2010).
Hemflirelik Giriflimleri
• Süt ürünleri, ya¤ ve yüksek posal› besinlerden kaç›n›l›r.
6. Kiflisel Temizlik ve Giyinme
Hastam›z mevsime uygun giyinmifl ve giysilerinin görü-
• Beslenmede yar› kat› besinlerden (yo¤urt, püre..vb.)
bafllanarak yavafl yavafl kat› besinlere geçirilir.
• Ald›¤› ç›kard›¤› s›v› takibi ve laboratuvar bulgular›,
elektrolit dengesizli¤i riski aç›s›ndan izlenir.
nümü temizdir. Deri turgoru azalm›fl ve derisi kurudur. Hastane ortam›nda olmas› nedeniyle banyo yapmakta isteksiz
oldu¤unu belirtmifltir. Afl›r› terleme nedeniyle giysilerinin
gün içinde 2-3 defa de¤ifltirildi¤i efli taraf›ndan belirtilmifltir.
• Günlük kilo kontrolü yap›l›r.
• Diyetisyen ile iflbirli¤i yap›larak alaca¤› g›dalar belirlenir.
Deri Bütünlü¤ünde Bozulma Riski
Afl›r› terleme, periferik vasküler de¤ifliklik ile iliflkili Deri
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 33 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
• Hastan›n dinlenmesi sa¤lan›r.
Bütünlü¤ünde Bozulma Riski
• Hastan›n dinlenmesine yönelik bireysel tercihleri beAmaç/Beklenen Hasta Sonuçlar›
lirlenip (sessiz, kalabal›k olmayan ortam, uygun s›cakl›k)
• Deri bütünlü¤ünün devaml›¤›n›n sa¤lanmas› ve sür-
uygulanmaya çal›fl›l›r.
• Hastan›n yaflam›na yorgunlu¤un etkilerine iliflkin
dürülmesi.
duygular›n› ifade etmesine izin verilir.
Hemflirelik Giriflimleri
• Hastaya enerjisini koruma yöntemleri ö¤retilir.
• Deri her gün gözlenerek temiz ve kuru tutulmas›
• Önemli uygulamalar› enerjinin en yüksek oldu¤u sa-
sa¤lan›r.
atlerde yapmas› için planlamalar yap›l›r (Birol, 2011; Car-
• Hasta ve yak›nlar›na deri sa¤l›¤›n›n korunmas› için
penitto-Moyet, 2010).
gerekli önlemler ö¤retilir.
• Hastan›n yeterli s›v› al›m› sa¤lan›r.
9. Çal›flma ve E¤lenme
• Diyetisyen ile iflbirli¤i yap›larak protein, vitamin ve
Olgumuz, serbest meslek sahibidir. ‹leri yafl, geçirdi¤i
mineral yetersizli¤ini önlemek için uygun diyet düzenlenir
total gastrektomi özefagojejeunostomi operasyonu ve y›l-
(Birol, 2011; Carpenitto- Moyet, 2010).
da 2-3 defa diyabete iliflkin hospitalizasyon nedeniyle 10
y›ld›r çal›flmamaktad›r. Hasta zaman›n› genellikle efli ile
7. Vücut S›cakl›¤›n›n Kontrolü
birlikte evde geçirmektedir. Kendisini iyi hissetti¤i zaman-
Olgumuzun vücut s›cakl›¤› 36.6 °C’dir. Hastay› takip et-
larda çocuklar›n› ve torunlar›n› ziyaret ederek zaman ge-
ti¤imiz sürede vücut s›cakl›¤› normal de¤erlerde izlenmifltir.
çirdi¤ini belirtmifltir.
8. Hareket
10. Cinselli¤i ‹fade Etme
Hastan›n hastaneye yat›fl› yap›lmadan önce sedanter
Hastan›n k›yafetlerini cinsiyetine uygun seçti¤i gözlemlen-
bir yaflam tarz› vard›r. Hareket etmesini engelleyen fizik-
mifltir. Cinsellik ile ilgili konularda sorun ifade etmemektedir.
sel/mental bir engeli yoktur. Ancak hasta düzenli egzersiz
yapmamakta ve hareket ederken vücut mekani¤ine dik-
11. Uyku ve Dinlenme
kat etmemektedir. Hastan›n yürürken sendeledi¤i ve uy-
Olgumuzun gün boyunca uyuklad›¤› gözlemlenmifl-
kulu oldu¤u gözlemlenmifltir. Hasta kendisini sürekli yor-
tir. Hasta, gece boyunca s›k s›k idrara ç›kmas›ndan ve kan
gun hissetti¤ini ifade etmifltir.
flekerinin s›k takip edilmesi nedeniyle uykusunun sürekli
bölündü¤ünü ve yeterince uyuyamad›¤›n› belirtmifltir.
Yorgunluk
Hastan›n yürürken sendelemesi, yorgun oldu¤unu
Uyku Düzeninde Bozulma
sözel olarak ifade etmesi ile bulgulanan enerji üretiminde
Hastan›n yorgun oldu¤unu ifade etmesi, uykulu gö-
azalma, beslenme eksikli¤i, tetkiklerin devam etmesi ile
rünmesi ve gündüzleri uyuklama ile bulgulanan gece s›k
iliflkili Yorgunluk
s›k idrara ç›kma ve diyabetin yak›ndan izlem süreci sonucu
uykunun bölünmesi ile iliflkili Uyku Düzeninde Bozulma.
Amaç/Beklenen Hasta Sonuçlar›
• Hastan›n kendini yorgun hissetmedi¤ini belirtmesi.
Amaç/Beklenen Hasta Sonuçlar›
• Uykusuzluk belirtilerinin azald›¤›n›n gözlenmesi,
Hemflirelik Giriflimleri
• Hastan›n normal uyku düzeninin sa¤lanmas› ve sür-
• Yorgunluk nedenleri belirlenmeye çal›fl›l›r.
dürülmesi.
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 34 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Hemflirelik Giriflimleri
r› taraf›ndan sosyal ve ekonomik anlamda desteklenmek-
• Uyumaya elveriflli gürültüsüz, sakin bir ortam haz›r-
te ancak t›bbi takiplerini aksatmaktad›r.
lan›r.
• Hastaya uygulanacak ifllemler uyku periyodunu böl-
Ba¤›ml›l›k-Ba¤›ms›zl›k Dizgesi
Olgumuz, yaflam süresinin erken yafll›l›k evresinde ol-
meyecek flekilde düzenlenir.
• Hastan›n hastaneye oryantasyonuna yard›mc› olu-
mas›, diyabet hastal›¤›na ba¤l› geliflen hipoglisemi ve hiperglisemi ataklar› ve bunlara ba¤l› oluflan yorgunluk ne-
nur.
• Hasta ile birlikte gündüzleri için bir aktivite program›
deniyle güvenli çevrenin sa¤lanmas› ve sürdürülmesi,
beslenme, kiflisel temizlik ve giyinme, boflalt›m ve hareket
planlan›r.
• Gece s›v› al›m› k›s›tlan›r ve gece yatmadan önce id-
aktivitelerini gerçeklefltirebilmesinde sorunlar›n oldu¤u ve
ba¤›ms›zl›¤›n›n azald›¤› görülmektedir. Hasta bu aktivite-
rar yapmas› sa¤lan›r.
• Hastan›n uyuma öncesi yapt›¤› banyo al›flkanl›¤›n›
leri gerçeklefltirirken yard›ma gereksinim duymaktad›r ve
yar› ba¤›ml›d›r.
yapmas› sa¤lan›r (Birol, 2011).
12. Ölüm
Yaflamda Bireysellik
Olgunun, 10 y›l önce mide kanseri öyküsünün olma-
Hemflirelik Modelinin bu ö¤esinde; her insan›n tüm
s› ve bu nedenle geçirmifl oldu¤u cerrahi operasyonlar
yaflam aktivitelerini gerçeklefltirdi¤i, fakat her bir bireyin
nedeniyle ve diyabete iliflkin s›k s›k hastaneye yatmas›n-
yaflam aktivitelerini farkl› olarak gerçeklefltirdi¤i vurgula-
dan dolay› aile üyeleri endifleli olduklar›n› ve ölüm korku-
n›r. Yaflam Aktiviteleri’ni gerçeklefltirmede her insan›n bi-
su yaflad›klar›n› belirtmifllerdir.
reyselli¤i, bulundu¤u yaflam evresine, ba¤›ml›l›k/ba¤›ms›zl›k derecesine göre belirlenir ve ayr›ca çeflitli biyofizyo-
Yaflam Aktivitelerini Etkileyen Faktörler
lojik, psikolojik, çevresel, sosyo-kültürel, politiko-ekonomik
Biyofizyolojik Faktörler: Hastan›n 70 yafl›nda olmas›,
faktörlerin etkisine göre biçimlendirilir (Kaya, 2012). Tip 2
30 y›ld›r devam eden diyabet hastal›¤›, gün içinde 2-3
Diyabetik olgumuzun bireyselli¤i, yaflam süresinin erken
defa geliflen hipoglisemi ve hiperglisemi ataklar›, geçirdi-
yafll›l›k evresine, güvenli çevrenin sa¤lanmas› ve sürdürül-
¤i cerrahi operasyonlar, yutma güçlü¤ü, ifltahs›zl›¤› ya-
mesi, beslenme, kiflisel temizlik ve giyinme, boflalt›m ve
flam aktivitelerini olumsuz etkilemektedir.
hareket aktivitelerini yar› ba¤›ml›, di¤er aktivitelerini ba-
Psikolojik Faktörler: Uzun süren hastanede yatma sü-
¤›ms›z olarak gerçeklefltirebilmesine göre belirlendi ve ya-
reçleri olgumuz ve yak›nlar›n› mutsuz etmektedir. Diyeti-
flam aktivitelerini etkileyen faktörlere göre biçimlendirildi.
ne iliflkin bilgi eksikli¤i ve diyetine özen göstermeyen tu-
Bu do¤rultuda olgumuza özgü bak›m›n›n planlanmas›n-
tum içinde olmas›, hastanede kald›¤› sürede stresli ve en-
da ve yürütülmesinde, Roper, Logan ve Tierney’in gelifl-
difleli olmas› yaflam aktivitelerini etkilemektedir.
tirdikleri Hemflirelik Modeli kullan›larak gerçeklefltirildi.
Sosyo-kültürel Faktörler: Hastan›n ve ailesinin dini
inanc› ve sahip oldu¤u kültürel özellikler yaflam aktivitele-
Sonuç
rini, bak›m ve tedavisini olumsuz etkilememektedir.
Olgumuza klinikte yat›fl›n›n oldu¤u 36 gün boyunca
Çevresel Faktörler: Hastane ortam›n›n fiziksel koflullar›na al›flk›n olmama ve hospitalizasyonun uzun sürmesi yaflam aktivitelerini etkilemektedir.
Yaflam Modeli do¤rultusunda haz›rlanan Hemflirelik
Bak›m Plan› uyguland›.
Hemflirelik bak›m plan›nda öncelikli sorun olarak bes-
Politiko-ekonomik Faktörler: Hastan›n geliri gideri ile
lenme al›flkanl›¤› ve aspirasyon riski ele al›nd›. Multidisip-
dengeli olup, sa¤l›k sigortas› vard›r. Evde ailesi/ akrabala-
liner ekip anlay›fl›yla sa¤l›k profesyonelleri taraf›ndan
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 35 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
diyeti düzenlendi, beslenme ve aspirasyonu azaltacak
beslenme yöntemleri hakk›nda bilgi verildi. Taburculukta,
8.
olgumuzun günde 8-10 defa sulu ve k›vams›z olan
defekasyon s›kl›¤›nda azalma oldu¤u ancak diyarenin
9.
devam etmekte oldu¤u görüldü ve buna ba¤l› s›v› elektrolit dengesizli¤i riskinin devam etti¤i görüldü.
10.
‹nsülin tedavisinin tekni¤ine uygun olarak uygulanmad›¤›n› saptad›¤›m›z hastada do¤ru flekilde ve do¤ru
dozda uygulanmas›n›n etkisiyle kan flekeri seviyesi normale yak›n de¤erlerde izlenmeye baflland›. Günde 8-12
defa yap›lan kan flekeri ölçümlerinde kan flekeri
11.
12.
seviyesinin normale yak›n de¤erlerde izlenmesiyle insülin
tedavisi tekrar planlanarak evde güvenli uygulanmas›
gereken insülin dozlar› ayarland›. Ayarlanan insülin dozlar› sonras›nda kan fleker seviyesinin normale yak›n
de¤erlerde izlenmesiyle kan flekeri ölçüm s›kl›¤› günde 7
defa olacak flekilde planland›. Hastam›z kan fleker
Roper, N., Logan, W., Tierney, A.J. (1997). The Roper Logan
Tierney Model of Nursing. Churchill Livingstone. Elsevier.
14.
Roper N., Logan W., Tierney, A.J. (1996). The Elements of Nursing
A model for nursing based on a model of living, (4th ed.). Churchill
Livingstone, Harcourt Brace and Co., Edinburgh.
15.
Sabuncu, N., Babada¤, K., Taflocak, G. ve Atabek, T. (1996).
Hemflirelik Esaslar›. Aç›kö¤retim Fakültesi Yay›nlar› No: 225,
Eskiflehir, 13-17.
16.
fiahin, O.A. (2006). Hemflirelik bak›m›n›n de¤erlendirilmesi ile ilgili
bir çal›flma. Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri
Enstitüsü, ‹stanbul, 21-26.
17.
Satman, I., ‹mamo¤lu, fi., Y›lmaz, C., Ayvaz, G., Çömlekçi, A. (2013).
Türkiye’de ve Dünya’da Diyabet, Türkiye Endokrinoloji ve
Metabolizma Derne¤i (TEMD) Diabetes Mellitus Çal›flma ve E¤itim
Raporu; Özgün Ofset, ‹stanbul, 7-13.
18.
Satman, I., Y›lmaz, T., fiengül, A ve ark. (2002). Population- based
study of diabetes and risk characteristics in Turkey. results of the
Turkish diabetes epidemiology study (TURDEP). Diabetes Care,
25(9), 1551-1556.
19.
Satman, I., Alagöl, F., Ömer, B. ve ark (2010), TURDEP-II
Sonuçlar›n›n Özeti, http://www.istanbul.edu.tr/itf/
attachments/021_turdep.2.sonuclarinin.aciklamasi.pdf,
Eriflim tarihi:03.11.2012
20.
Satman, I. (2006). Diabetes mellitus epidemiyolojisi. fi. ‹mamo¤lu,
(Ed.), Diabetes Mellitus içinde (27-52). Deomed Medikal Yay›nc›l›k,
‹stanbul.
21.
Skyler, J.S. (2007). Diyabet atlas›. (3. Bask›). (K. Taflç›lar ve B. ‹kitimur,
Çev.). Tenedoks Yay›nc›l›k ve Org. San.Tic. Ltd. fiti., ‹stanbul.
22.
T.C. Sa¤l›k Bakanl›¤›, Temel Sa¤l›k Hizmetleri Genel Müdürlü¤ü
(2011). Türkiye Diyabeti Önleme ve Kontrol Program› Eylem Plan›.
Ankara, 816.
Türkmen, E. (2012). Kronik Hastal›klar ve Önemi. ‹çinde: Kronik
hastal›klar ve bak›m. Ed. Z. Durna. Nobel T›p Kitabevleri. Nobel
Matbaac›l›k. ‹stanbul, 37-49.
Taburculukta ilaçlar›n kullan›m›, insülin tedavisi, kendi
kendine kan flekeri ölçümü, beslenme, egzersiz, ayaktan
takip hakk›nda e¤itim uyguland›. Bu olgu sunumundaki
bireysellefltirilmifl hemflirelik bak›m›n›n diyabetli hastalara
bak›m veren hemflirelere rehberlik edece¤i düflünülmektedir.
Kaynaklar
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
Acaro¤lu, R., fiendir, M., Kaya, H. (2012). Hemflirelik Süreci.
Hemflirelik Esaslar› Uygulama Rehberi. Gözden Geçirilmifl 2. Bask›,
‹stanbul Medikal Sa¤l›k ve Yay›nc›l›k Hiz. Tic. Ltd. fiti. ‹stanbul, 8-20.
Akdemir, N., Birol, L. (2005). ‹ç hastal›klar› ve Hemflirelik Bak›m›.
Geniflletilmifl 2. Bask›. Sistem Ofset. Ankara.
Birol, L. (2011). Hemflirelik Süreci Hemflirelik Bak›m›nda Sistematik
Yaklafl›m. 10. Bask›. Etki Matbaac›l›k Yay›nc›l›k Ltd. fiti. ‹zmir.
Be¤er, T., Yavuzer, H. (2012). Yafll›l›k ve Yafll›l›k Epidemiyolojisi. Klinik
Geliflim, 25: 1-3
Can, S. (2006). Diyabetli yafll›lar›n bak›m gereksinimleri ve
karfl›laflt›klar› güçlüklerin belirlenmesi. Yüksek Lisans Tezi, Abant ‹zzet
Baysal Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Enstitüsü, Bolu, 13-14.
Carpenitto-Moyet, L.J. (2010). Handbook of Nursing Diagnosis.
13th Edition. Lippincott Wiliams Wilkins. Hemflirelik Tan›lar› El Kitab›
(2012). Çeviren: F. Erdemir. Nobel T›p Kitabevleri Ltd.fiti. ‹stanbul.
Düzöz, G.T., Çatalkaya, D. ve Demir Uysal, D. (2009). Tip 2
Diabetes Mellitus’lu hastalar›n öz-bak›m gücünün de¤erlendirilmesi.
Yeni T›p Dergisi, 26, 210-213. Eriflim: 10.04.2013.
Kaya, N. (2012). Roper, Logan Ve Tierney’in Hemflirelik Modeli.
Hemflirelik Esaslar› Uygulama Rehberi. Gözden Geçirilmifl 2. Bask›,
‹stanbul Medikal Sa¤l›k ve Yay›nc›l›k Hiz. Tic. Ltd. fiti. 1-7.
Mccloskey B (2005). Diabetes in the Elderly. Belinda P. C(Ed).
Complete Nurse’s Guide to Diabetes Care. American Diabetes As
sociation, 311-318.
Olgun, N. (2012). Diyabet (Tip 2) ve Bak›m. ‹çinde: Kronik
hastal›klar ve bak›m. Ed. Z. Durna. Nobel T›p Kitabevleri. Nobel
Matbaac›l›k. ‹stanbul, 291-333.
13.
regülasyonun sa¤lanmas› üzerine taburculu¤u planland›,
tokluk kan flekeri 151 mg/dl olarak taburcu edildi.
http://www.yenitip.org/pdf/tip2_diyabet.pdf.
El-Rufa›e et al.,(1997). Sexual dysfunction among type 2 diabetic
men: acontrolled study, Journal of Psychosomatic Research, Vol.43,
No.6, 605-612
International Diabetes Federation (2012). IDF Diabetes Atlas, (5th
Ed.). http://www.idf.org/diabetesatlas/5e/the-global-burden,
Eriflim tarihi: 15.04.2013
23.
24.
Wild, S., Roglic G, Green A, Sicree R, King H. (2004). Global
prevalence of diabetes. Diabetes Care, 27(15),1047-1053.
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 36 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet Geliflfliiminde Vitamin D
Eksikli¤inin Rolü Olabilir Mi?
Yard. Doç. Dr. Feride TAfiKIN YILMAZ1, Yard. Doç. Dr. Azime KARAKOÇ KUMSAR2, Prof. Dr. Nermin OLGUN3
1Cumhuriyet Üniversitesi Suflehri Sa¤l›k Yüksekokulu Hemflirelik Bölümü ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›, S‹VAS
2Bezmialem Vak›f Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi Hemflirelik Bölümü, ‹STANBUL
3Ac›badem Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi Hemflirelik Bölümü, ‹STANBUL
Özet
Günümüzde önemli bir sa¤l›k sorunu oluflturan diyabet, insülin eksikli¤i ya da insülin fonksiyon bozukluklar› nedeniyle organizman›n karbonhidrat, ya¤ ve proteinlerden yeterince yararlanamad›¤›, sürekli t›bbi bak›m gerektiren kronik bir metabolizma
hastal›¤›d›r. Diyabet gelifliminde çevresel ve genetik faktörler ile birlikte insülin direnci
rol oynamaktad›r. Son zamanlarda yap›lan birçok çal›flmada, insülin direnci ve diyabet
geliflimi ile vitamin D eksikli¤i aras›nda iliflki oldu¤u rapor edilmektedir. Vitamin D kemik, barsak, böbrek ve paratiroid bezler üzerine gösterdi¤i fizyolojik etkilerle kalsiyum
ve fosfor metabolizmas›n› düzenlemekte, ayn› zamanda beyin, prostat, meme, kolon,
pankreas ve immün hücreleri içeren çeflitli dokularda bulunan vitamin D reseptörleri
ile iskelet sistemi d›fl›nda bir tak›m ifllevler de üstlenmektedir. Vitamin D eksikli¤inin,
pankreas beta hücrelerinde insülin sal›n›m›n› azaltt›¤› ve insülin direncine katk›da bulunarak diyabet patogenezinde rol oynad›¤› bildirilmektedir. Bu derlemede, diyabetin
önlenmesi ve geliflimi ile vitamin D eksikli¤i aras›ndaki iliflki ele al›nm›flt›r.
Anahtar Kelimeler: Diyabet, gestasyonel diyabet, tip 1 diyabet, tip 2 diyabet, vitamin D.
Summary
The Role of Vitamin D Deficiency in The Development of Diabetes Can Be?
Diabetes which is constitute an important health problem is a chronic metabolic
disorder that requires constant medical care and can not enough benefit from carbohydrates, fats and proteins of organism due to insulin deficiency or insulin
dysfunction. Insulin resistance along with environmental and genetic factors in the
development of diabetes plays a role. Recently, many studies is reported to be relationship between insulin resistance and the development of diabetes with vitamin D
deficiency. Vitamin D regulates calcium and phosphorus metabolism with physiological effects demonstrated on bone, intestine, kidney, and parathyroid glands, but it
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 37 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
can also provide nonskeletal actions because vitamin D
receptors have been found in various tissues including
the brain, prostate, breast, colon, pancreas, and immune cells. It has been reported of vitamin D deficiency is a
role the pathogenesis of diabetes mellitus as reduce insulin secretion in pancreatic beta cells and contribute to insulin resistance. In this review article, the relationship between the development and prevention of diabetes with
vitamin D deficiency were examined.
Keywords:Diabetes mellitus, gestational diabetes,
type 1 diabetes, type 2 diabetes, vitamin D.
Wood, 2011; Sung, Liau, Lu etal, 2012). Bu derlemenin
amac›, diyabet geliflimi ile vitamin D eksikli¤i aras›ndaki
iliflkiyi incelemektir. Çal›flman›n, diyabetin önlenmesinde,
vitamin D düzeyinin de de¤erlendirilmesi aç›s›ndan sa¤l›k profesyonellerine faydal› olaca¤› öngörülmektedir.
Vitamin D
Halk dilinde günefl vitamini olarak bilinen vitamin D
(Holick, 2008; Martin and Campbell, 2011), birden fazla
sistemi etkileyen steroid bir hormondur (Florez and Troen, 2011, Lim, Kim, Chio et al, 2013). Klasik vitaminlerden farkl› olarak vücutta sentezlendi¤inden dolay› hormon olarak adland›r›lmaktad›r (Ar›k, 2008; Jameson and
Girifl
Weetman, 2004; Özcan, 2009).
Diyabet, insülin eksikli¤i ya da insülin etkisindeki de-
Vitamin D kemik, barsak, böbrek ve paratiroid bezler
fektler nedeniyle organizman›n karbonhidrat, ya¤ ve pro-
üzerine gösterdi¤i fizyolojik etkilerle kalsiyum ve fosfor
teinlerden yeterince yararlanamad›¤›, sürekli t›bbi bak›m
metabolizmas›n› düzenlemekte (Jameson and Weetman,
gerektiren, kronik bir metabolizma hastal›¤› olarak tan›m-
2004), ayn› zamanda beyin, prostat, meme, kolon, pank-
lanmaktad›r (Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Der-
reas ve immün hücreleri içeren çeflitli dokularda bulunan
ne¤i, 2011). Amerika Birleflik Devletlerinde beflinci ölüm
vitamin D reseptörleri ile iskelet sistemi d›fl›nda bir tak›m
nedeni ve önemli bir morbidite nedeni olan diyabet (Pit-
ifllevler de üstlenmektedir (Sung et al, 2012).
tas, Lau, Hu et al, 2007) ülkemizde ulusal düzeyde ölü-
Organizmada vitamin D, günefl ›fl›¤› veya ultraviyole
me neden olan ilk 10 hastal›k aras›nda 8. s›rada yer al-
›fl›n› etkisiyle deride yap›lan vitamin D3 (kolekalsiferol) ve
maktad›r (Türkiye Hastal›k Yükü Çal›flmas›, 2006).
günefle maruz kalan bitkilerle ve yiyeceklerle al›nan vita-
Diyabet gelifliminde virüsler, toksinler, emosyonel
min D2 (ergokalsiferol) olmak üzere iki temel flekilde bu-
stres, yanl›fl beslenme al›flkanl›¤›, yetersiz fiziksel aktivite
lunmaktad›r (Kurflun, 2008; Martin and Campbell, 2011).
gibi çevresel faktörler ve genetik faktörler (riskli doku
D2 ve D3 vitaminin her ikisi de ayn› yolla metabolize ol-
gruplar›) rol oynamaktad›r (Türkiye Endokrinoloji ve Me-
duklar›ndan, vitamin D olarak ortak bir isimle adland›r›l-
tabolizma Derne¤i, 2011). Diyabet gelifliminde di¤er bir
maktad›r (Özkan ve Döneray, 2011).
faktör olan insülin direnci, organizman›n insülinin etkisine
Ya¤da eriyen bir vitamin olan vitamin D için günlük ih-
karfl› tepkisiz kalma durumunu ifade etmektedir (Gören
tiyac›n çok az miktar› do¤al g›dalarla karfl›lan›rken, %90-
ve Fen, 2008; O¤uz, 2008). Obez ya da fazla kilolu bi-
95’i vücudun en büyük organ› olan deriden günefl ›fl›nla-
reylerde genellikle açl›k kan glikozu artmakta ve pankreas
r›n›n (mor ötesi) etkisiyle karfl›lanmaktad›r (Ar›k, 2008; Ja-
beta hücreleri artan kan glikozunu kompanse etmek üze-
meson and Weetman, 2004). Vitamin D bal›k, yumurta,
re insülin sentezini art›rmaktad›r. Bu süreç sonras›nda or-
güçlendirilmifl süt, bal›k ya¤› gibi besinlerde bulunmakta-
talama kan glukozu normal seviyelerde korunmufl olmak-
d›r (Kavaric, Vuksanovic, Bozovic et al, 2013). Çocuklar
tad›r (Karmally, Drago, Odegard et al, 2012).
ve yetiflkinler günefl ›fl›¤› ile karfl›laflmad›klar›nda, günde
Son zamanlarda yap›lan çal›flmalarda, insülin direnci
ve buna ba¤l› olarak diyabet geliflimi ile vitamin D eksikli¤i aras›nda iliflki oldu¤u rapor edilmektedir (Maxwell and
en az 1000 Ü vitamin D’ye gereksinim duymaktad›r (Holick, 2008).
Günümüzde vitamin D’nin serum de¤erini belirlemek
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 38 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
ve eksikli¤ini de¤erlendirmek amac›yla biyokimyasal ola-
maktad›r (Holick, 2008; Maxwell and Wood, 2011; Özsa-
rak 1,25(OH)2D ve 25(OH)D vitamini testleri kullan›lmak-
r›, 2012). Vitamin D eksikli¤ine neden olan di¤er faktör-
tad›r. Serum 25(OH)D vitamin seviyesi mor ötesi ›fl›nlar ile
ler ise, miad›nda olmayan do¤umlar, koyu cilt, fliflmanl›k,
artarken, endokrin sistem taraf›ndan s›k›ca kontrol edilen
yafll›l›k, vejetaryan diyet, obezite (Pearce and Cheetham,
1,25(OH)2D vitamin de¤erleri etkilenmemektedir (Ar›k,
2010), kültürel ya da dini uygulamalar, yaflan›lan yerin
2008). Serum 25(OH)D vitamin de¤erleri en uygun labo-
co¤rafi konumu (Maxwell and Wood, 2011), emilim bo-
ratuvar test olarak kabul edilmekte olup, aylar öncesin-
zuklu¤u (inflamatuar barsak hastal›¤›, çölyak hastal›¤›,
den eksiklik durumunu göstermektedir (Holick, 2013).
gastrektomi/barsak cerrahisi, pankreatik yetmezlik), kara-
Tablo 1’de serum 25(OH)D de¤erlerinin temel al›nd›¤› vi-
ci¤er hastal›klar› (siroz, alkolik karaci¤er hastal›¤›), ilaçlar
tamin D düzeyleri gösterilmifltir.
(antikonvülsanlar ve rifampin), hipoparatiroidi, böbrek
Vitamin D eksikli¤i, serum 25(OH)D vitamin de¤erinin
20 ng/ml ‘den az olmas› durumudur (Holick, 2008). Ço-
yetmezli¤i ve nefrotik sendrom olarak belirtilmektedir (Rane, Stewart and Rouan, 2006).
cuklar›n ve yetiflkinlerin %30-50’sinden fazlas›nda, vita-
Vitamin D eksikli¤i birçok akut ve kronik hastal›kla ilifl-
min D eksikli¤i görülebilmektedir (Sung et al, 2012). Vita-
kilidir (Holick, 2013; Florez and Troen, 2011; Kavaric et
min D eksikli¤i çocuklarda raflitizm, yetiflkinlerde kemik
al, 2013). Yap›lan çal›flmalarda, serum 25(OH)D vitamin
a¤r›s› (osteomalazi) fleklinde ortaya ç›kmaktad›r (Boucher,
düzeyinin, diyabet, kardiyovasküler hastal›klar, kanser,
2011). Dünya genelinde son derece yayg›n bir sa¤l›k so-
otoimmün hastal›klar, enfeksiyon ve nörokognitif disfonk-
run olup (Boucher, 2011; Holick, 2013) asl›nda herkes
siyon gibi çeflitli hastal›klarla iliflkili oldu¤u belirtilmektedir
risk alt›ndad›r (Kavaric et al, 2013; Holick, Binkley, Bisc-
(Kavaric et al, 2013; Mitri, Muraru and Pittas, 2011; Pear-
hoff-Ferrari et al, 2011). Vitamin D eksikli¤inin Afrikan
ce and Cheetham, 2010). Bu nedenle, bu tür hastal›kla-
Amerikal›larda, Hispanik/Meksikal› Amerikal›larda, Güney-
r›n önlenmesinde ve tedavisinde vitamin D takviyesinin
do¤u Asyal›lar ile Orta Do¤u bölgelerinde yaflayan halk-
yap›lmas› ileri sürülmektedir (Florez and Troen, 2011). Bu
ta yüksek oranda oldu¤u bildirilmektedir (Maxwell and
ba¤lamda sa¤l›k profesyonellerinin, vitamin D eksikli¤inin
Wood, 2011).
istenmeyen sa¤l›k sonuçlar›n›n fark›nda olmas› son dere-
Ultraviyole B ›fl›nlar›n›n yer yüzeyine ulaflmas›n› engel-
ce önemlidir (Holick, 2013)
leyen herhangi bir neden veya insan derisine geçiflini engelleyen herhangi bir durum (Özkan ve Döneray, 2011)
Diyabet ve vitamin D iliflkisi
ve diyetle yetersiz al›m, vitamin D eksikli¤i ile sonuçlan-
Vitamin D, kalsiyum/fosfor dengesi ve kemik metabolizmas› üzerindeki klasik etkilerinin yan› s›ra
(Arkan Gümüfl, Y›lmaz, Oktan ve ark, 2013),
Tablo 1: Vitamin D düzeyi s›n›flamas›
immün sistem fonksiyonlar›, kanserin önlen25(OH)D Vitamini
(ng/ml)
<20
20-32
32-100
>100
>150
25(OH)D Vitamini
(nmol/L)
<50
50-80
80-250
>250
>325
De¤erlendirme
Eksiklik
Yetersizlik
Yeterlilik
Fazlal›k
.Zehirlenme
Kaynak: Grant, WB., Holick, MF. (2005). Benefits and requirements of vitamin
D for optimal health: A review. Altern Med Rev, 10: 94-111.
mesi, glikoz ve ya¤ metabolizmas› ile kardiyovasküler sa¤l›¤›n korunmas›nda önemli
roller oynamaktad›r (Kavaric et al, 2013). Vitamin D’nin insülin duyarl›l›¤›na ve sal›n›m›na katk›da bulundu¤u ve promonosit hücrelerde insülin reseptörlerini art›rd›¤› belirtilmektedir (Ahmad, Chowdhury and Boucher, 2013). Benzer flekilde vitamin D’nin
hem do¤rudan (vitamin D reseptirü aktivas-
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 39 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
yonu ile) hem de dolayl› (kalsiyum dengesinin düzenlen-
Vitamin D eksikli¤i, pankreas beta hücrelerinde insülin
mesi ile) olarak, insülin direnci ve pankreasta bozulmufl
sal›n›m›n› azaltmakta ve insülin direncine katk›da buluna-
beta hücre fonksiyonu boyutunda, diyabet patofizyolojisi
rak diyabet patogenezinde rol oynamaktad›r. Vitamin D,
ile iliflkili birçok mekanizmada etkili oldu¤u düflünülmek-
çevre dokularda insülin direncini ve kan glikozundaki ar-
tedir (Mitri, Muraru and Pittas, 2011).
t›fl sonucu afl›r› insülin sal›n›m› azaltmakta ve insülin du-
Vitamin D, pankreas›n endokrin fonksiyonu ile insülin
yarl›l›¤›n› art›rmaktad›r (Chiu, Chu, Go et al, 2004). Bilge,
sentez ve sekresyonunda ayarlay›c› role sahiptir (Coflkun,
Yaflar Bilge ve Yorulmaz’›n (2013) belirtti¤ine göre, yap›l-
2011; Florez and Troen, 2011). Hem hayvan hem de in-
m›fl çal›flmalarda vitamin D düzeyindeki eksiklik, bozul-
san çal›flmalar›nda, vitamin D eksikli¤inin bozulmufl insü-
mufl glukoz tolerans› ve artm›fl diyabet prevalans› ile iliflki-
lin sal›n›m›, insülin direnci ve diyabet ile önemli iliflkisi ol-
lidir. Bir çal›flmada, vitamin D eksikli¤inin beta hücre ifllev-
du¤u belirtilmektedir (‹yidir ve Alt›nova, 2012). Vitamin D
lerine olumsuz etkisi ile birlikte, 25O HD düzeyleri ile in-
eksikli¤i ile beta hücre disfonksiyonu aras›ndaki iliflki sa¤-
sülin duyarl›l›¤› aras›nda pozitif iliflki gösterilmifltir (Chiu et
l›kl›, diyabetli ve diyabetik olmayan bireylerin tümünde ra-
al, 2004). Bu çal›flmalar›n aksine Özcan’›n (2009) çal›flma-
por edilmektedir (Zhang, Qiu, Hu et al, 2008).
s›nda diyabet, glukoz tolerans bozuklu¤u veya bozulmufl
Vitamin D eksikli¤i, diyabet ile sonuçlanan insülin di-
açl›k glukozu tan›s› alan bireylerde vitamin D düzeyi ile
rencinde önemli rol oynamaktad›r. Vitamin D eksikli¤inin
beta hücre fonksiyonu ve insülin direnci aras›ndaki iliflki
insülin direncindeki potansiyel rolünün, vitamin D 1 alfa-
incelenmifl ve çal›flma sonucunda vitamin D düzeyinin di-
hidroksilaz geni, vitamin D reseptörü, vitamin D ba¤lay›-
yabet, prediyabet, insülin direnci, insülin sensitivitesi, in-
c› protein içeren gen poliformizleri ile inflamasyon ve vi-
sülin sekresyonu ve glukoz sekresyonu ile iliflkisi olmad›¤›
tamin D’nin glikoz dengesini de¤ifltirmek için di¤er mole-
saptanm›flt›r. Randomize kontrollü baflka bir çal›flmada
küler fonksiyonlar (düflük kalsiyum düzeyi, parathormon
da, yüksek doz vitamin D takviyesinin insülin sal›n›m›, in-
seviyesi ve obezite) ile iliflkili oldu¤u öne sürülmektedir.
sülin duyarl›l›¤› ve diyabet gelifliminde önemli bir etkisi ol-
Bu nedenle vitamin D eksikli¤inin tek bafl›na ya da di¤er
mad›¤› bulunmufltur (Davidson, Duran, Lee et al, 2013).
faktörlerin etkisi ile insülin direncini etkiledi¤i belirtilmekte-
Vitamin D eksikli¤inin diyabet patogenezinde rolü ola-
dir (Sung et al, 2012). Ayr›ca, dokulardaki vitamin D’nin
bilece¤ine dair ileri sürülen mekanizmalar›n yan›nda, ye-
göstergesi olan 25(OH)D3 düzeyini etkileyen faktörlerin
terli diyabet regülasyonunun sa¤lanamamas›nda da vita-
de, ayn› zamanda diyabet riski ile iliflkili oldu¤u ifade edil-
min D eksikli¤inin rolü olabilece¤i belirtilmektedir (Tabak,
mektedir (Boucher, 2011).
Demircio¤lu, Cenik ve ark, 2013). Keskin’in (2012) çal›fl-
Klinik olarak, vitamin D’nin glikoz ve insülin dengesi ile
mas›nda vitamin D eksikli¤i diyabetli bireylerin %78’ inde
iliflkili oldu¤u gösterilmifltir. Gözlemsel çal›flmalarda, dü-
saptanm›fl, ancak vitamin D düzeyleri ile HbA1c de¤erle-
flük vitamin D düzeyi ile diyabet ve metabolik sendrom
ri aras›nda anlaml› bir iliflkiye rastlanmam›flt›r. Tabak ve
aras›nda anlaml› iliflki belirlenmifltir (Kavaric et al, 2013;
ark. (2013) çal›flmas›nda da, 349 diyabetli hastan›n
Pittas et al, 2007). Çeflitli hücresel, preklinik ve gözlemsel
%90’›nda vitamin D düzeyleri düflük bulunmufl ve bu dü-
çal›flmalarda da, vitamin D'nin hem tip 1 diyabet hem de
flük de¤erlerin diyabet yafl›, bel çevresi, HbA1c düzeyleri,
tip 2 diyabet patogenezinde rolü oldu¤u ileri sürülmekte-
mikrovaskuler komplikasyonlar ve nefropati ile anlaml›
dir (Güngör, 2012). Yap›lan bir çal›flmada, yüksek serum
düzeyde iliflkisi bulunmam›flt›r.
25(OH)D konsantrasyonu ile iliflkili diyabet riskinde %55,
Diyabetten korunma çal›flmalar› kapsam›nda vitamin
kardiyovasküler hastal›k riskinde %33 ve metabolik send-
D deste¤i çeliflkili sonuçlar vermektedir. Vitamin D ve
rom riskinde %51 azalma oldu¤u saptanm›flt›r (Parker,
analoglar› diyabet ile iliflkili komplikasyonlar›n tedavisi ve
Hashmi, Dutton et al, 2010).
önlenmesi aç›s›ndan güçlü potansiyel adaylar olarak gö-
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 40 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
rülmektedir (Güngör, 2012). Vitamin D tedavisi, normal
vitamin D düzeylerinde yetersizlik ve %15’inde eksiklik
bireyler ile tip 1 ve tip 2 diyabetli bireylerde insülin duyar-
saptanm›flt›r. Janner, Ballinari, Mullis ve ark. (2010) çal›fl-
l›l›¤›n› ve glisemik kontolü art›rmaktad›r. Vitamin D düze-
mas›nda da tip 1 diyabetli çocuk ve adölesan bireylerde
yinde 25-75 nmol/L art›fl, insülin duyarl›l›¤›n› %60 oran›n-
vitamin D eksikli¤i oran› %60.5 olarak bulunmufltur ve ay-
da art›rd›¤› belirtilmektedir (Aljabri, Bokhari ve Khan,
n› çal›flmada bu oran›n k›fl aylar›nda %84.1’e yükseldi¤i
2010). Talaei, Mohamadi ve Adgi’nin (2013) çal›flmas›n-
belirlenmifltir. Günefli bol olan Florida’da yaflayan 415 ki-
da, 100 tip 2 diyabetli hastaya sekiz hafta boyunca hafta-
fli ile yürütülen bir çal›flmada, kat›l›mc›lar›n 46’s› yeni tan›
da 50.000 Ü oral olarak vitamin D3 verilmifl, öncesinde
tip 1 diyabetli, 153’ü kontrol vakas›, 110’u takipli tip 1 di-
yap›lan de¤erlendirmede kat›l›mc›lar›n %24’ünde vitamin
yabetli ( ≥5 ay tan›dan itibaren) ve 106’s› birinci derece
D eksikli¤i saptanm›fl, vitamin D al›m› sonras›nda açl›k
akrabalar›nda diyabeti olan bireylerden oluflturulmufl ve
plazma glikozunda önemli azalma görülmüfl ve vitamin D
gruplar aras›nda serum 25(OH)D3 düzeyleri aras›nda
takviyesinin insülin direncini azaltabilece¤i belirtilmifltir.
fark saptanmam›fl, ancak tüm kat›l›mc›lar›n serum
Aljabri, Bokhari ve Khan’›n (2010) vitamin D eksikli¤i olan
25(OH)D3 düzeyleri düflük bulunmufltur (Bierschenk, Ale-
12 yafl›n üstünde 20 tip 1 diyabetli bireyle yapt›klar› çal›fl-
xander, Wasserfall et al, 2009). Ülkemizde yap›lan Mut-
mada ise kat›l›mc›lara vitamin D takviyesi yap›lm›fl ve 12
lu’nun (2011) çal›flmas›nda ise 80 tip 1 diyabetli bireyde
hafta sonras›nda glisemik kontrol üzerine olumlu etkisi ol-
vitamin D eksikli¤i/yetersizli¤i oran› %47.4 olarak saptan-
du¤u gözlenmifltir.
m›fl ve bu oran›n di¤er çal›flmalara göre düflük olmas›n›,
vitamin D eksikli¤inin tip 1 diyabet için güçlü bir risk fak-
Tip 1 diyabet ve vitamin D
törü olmad›¤› fleklinde yorumlam›flt›r.
Tip 1 diyabette, pankreas›n beta hücrelerinde ciddi
Tip 1 diyabet ile vitamin D aras›ndaki iliflkiyi destekle-
insülin eksikli¤ine neden olan haftalar veya aylarca sü-
yen ekolojik verilerde, tip 1 diyabetin mevsimsel olarak
ren otoimmün süreçler sonucunda ortaya ç›kan hasar
bafllang›ç zaman›n›n daha çok k›fl aylar›nda yüksek oldu-
söz konusudur (Boucher, 2011; Zipitis and Akobeng,
¤u, yaz aylar›nda ise daha düflük oldu¤u belirtilmifltir
2008).
(Hyppönen, 2010).
Son y›llarda yap›lan çal›flmalarda, vitamin D eksikli¤i ile
Günümüzde, gebelik, emzirme, bebeklik ve çocukluk
tip 1 diyabetin s›kl›¤› ve ciddiyeti aras›nda ilifli oldu¤u ve
döneminde yeterli vitamin D düzeyinin tip 1 diyabeti ön-
vitamin D takviyesinin tip 1 diyabet geliflme riskini azaltt›-
lemeye yard›mc› oldu¤una dair kan›tlar vard›r (Martin
¤› belirtilmektedir (Mutlu, Yefliltepe Mutlu, Özsu ve ark,
and Campbell, 2011) ve vitamin D al›m›n›n artt›r›lmas›-
2011; Aljabri, Bokhari ve Khan, 2010). Vitamin D eksikli-
n›n, tip 1 diyabetin önlenmesinde umut verici oldu¤u ka-
¤inin, insülin direncine ve beta hücre hasar›na neden ol-
bul edilmektedir (Hyppönen, 2010). Finlandiya’da yap›-
du¤u ve insülin üretimini art›rmak için vitamin D’nin ge-
lan do¤um odakl› kohort çal›flmas›nda, 1966 y›l›nda do-
rekli oldu¤u rapor edilmektedir (Aljabri, Bokhari ve Khan,
¤an ve 1977 y›l›na kadar takip edilen 10.366 çocu¤a, bir
2010).
yafl›na kadar günde 2000 Ü vitamin D verilmifl ve tip 1 di-
Tip 1 diyabetli bireylerde vitamin D eksikli¤i prevalan-
yabet geliflme riskinin %78 azalt›ld›¤› belirtilmifltir (Hyppö-
s› %15-90.6 olarak belirtilmektedir (Aljabri, Bokhari ve
nen, Laara, Reumanen et al, 2001). Baflka bir çal›flmada,
Khan, 2010). Borkar, Devidayal Verma ve Bhalla, (2010)
birçok Avrupa ülkesinde yap›lm›fl olan randomize kontrol
çal›flmas›nda, tip 1 diyabet tan›s›n› yeni alm›fl olan çocuk-
ve gözlemsel çal›flmalar incelenmifl ve sonuç olarak, ço-
lar›n %58’inde vitamin D eksikli¤i saptanm›flt›r. Svoren,
cuklukta D vitamini takviyesi alanlarda tip 1 diyabet geli-
Volkening, Wood ve ark. (2009) 128 genç tip 1 diyabet-
fliminin %29 oran›nda azald›¤› gösterilmifltir. (Zipitis and
li bireylerle yapt›klar› çal›flmas›nda, kat›l›mc›lar›n %61’inde
Akobeng, 2008).
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 41 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Tip 2 diyabet ve vitamin D
yabet patogenezinde ba¤›ms›z bir risk faktörü olabilece¤i
Tip 2 diyabet, insülin direncindeki art›fl nedeniyle insü-
ifade edilmifltir.
lin sal›n›m›n›n yetersiz olmas› durumudur. Tip 2 diyabet
Tip 2 diyabetli bireylerde vitamin D eksikli¤i görülme
geliflimine pankreas›n beta hücre fonksiyonunda hasar,
s›kl›¤› yüksektir (Shehab, Al-Jarallah, Mojiminiyi et al,
insülin duyarl›l›¤› ve sistemik enfeksiyon katk› sa¤lar (Sung
2011). Kavaric ve arkadafllar›n›n (2013) çal›flmas›nda da
et al, 2012).
vitamin D eksikli¤inin sa¤l›kl› bireylere göre tip 2 diyabet-
Son 10 y›lda yap›lan çal›flmalarda, iskelet sistemi has-
li bireylerde son derece yayg›n oldu¤u belirtilmifltir. Pittas,
tal›klar› d›fl›nda vitamin D eksikli¤inin tip 2 diyabet gelifli-
Sun, Manson ve arkadafllar›n›n (2010) yapt›¤› çal›flmada,
minde rol oynad›¤› rapor edilmektedir (Florez and Troen,
tip 2 diyabet tan›s›n› yeni alm›fl 608 kad›n hastan›n vita-
2011; ‹yidir ve Alt›nva, 2012; Kayaniyil, Vieth, Retnakaran
min D düzeyleri kontrol grubuna göre düflük bulunmufl
et al, 2010). Ancak, tip 2 diyabet riskinin art›fl›nda düflük
ve yüksek 25(OH)D3düzeyinin düflük tip 2 diyabet riski ile
25(OH)D vitamin düzeyinin mekanizmas› tam anlafl›lama-
iliflkili oldu¤u saptanm›flt›r. Avustralya’da yap›lan baflka bir
m›flt›r (Lim et al, 2013). Bu geliflimde rol oynayan sorum-
çal›flmada, bafllang›çta diyabetik olmayan 5200 vaka 5 y›l
lu mekanizmalar›n insülin direncinde art›fl, beta hücre dis-
izlenmifl ve diyabet geliflen 199 hastan›n vitamin D düze-
fonksiyonu, inflamasyonun derecesi ve endotelyal dis-
yinin geliflmeyenlere göre daha düflük oldu¤u saptanm›fl-
fonksiyon oldu¤u öne sürülmektedir (Florez and Troen,
t›r. Ayn› çal›flmada her 25(OH)D3 düzeyindeki 25 nmol/L
2011; Talaei, Mohamadi and Adgi, 2013). Kayaniyil ve
art›fl›n, açl›k kan glikozu, trigliseridler, hipertansiyon,
ark. (2010) çal›flmas›nda tip 2 diyabet riski alt›nda olan
magnezyum, diyabetik aile öyküsü, sigara içme, fiziksel
712 bireyde, vitamin D’nin tip 2 diyabet patogenezinde
aktivite, etnik köken, mevsim, bel çevresi ve yafl için ar›n-
önemli rol oynad›¤› ve serum 25(OH)D3 düzeyi ile tip 2
d›r›lm›fl diyabeti %24 oran›nda azaltt›¤› belirlenmifltir
diyabet riski olan bireylerin hem beta hücre fonksiyonun-
(Gagnon, Lu, Magliano et al, 2011). Bilge, Yaflar Bilge ve
da hem de insülin direnci aras›nda ba¤›ms›z iliflki oldu¤u
Yorulmaz’›n (2013) çal›flmas›nda, bireylerin %93.8’inde
belirlenmifltir. Norveç’de kat›l›mc›lar›n 11 y›l boyunca iz-
vitamin D eksikli¤i bulunmufl ve vitamin D eksikli¤inin in-
lendi¤i bir çal›flmada da, 25(OH)D3 düzeyleri ile sonra-
sülin tedavisi alan bireylerin tamam›nda ve oral antidiya-
dan Tip 2 diyabet geliflimi aras›nda ters iliflki oldu¤u belir-
betik kullananlar›n %92.3’unde saptand›¤› belirtilmifltir.
lenmifltir (Grimnes, Emaus, Joakimsen et al, 2010). Mitri,
Coflkun’un (2011), tip 2 diyabetli bireylerde vitamin D dü-
Muraru ve Pittas’›n (2011), 8 gözlemsel ve 11 randomize
zeylerini belirlemek ve vitamin D düzeyleri ile glisemik
kontrollü çal›flmay› inceledikleri meta-analiz çal›flmas›nda,
kontrol aras›ndaki iliflkiyi de¤erlendirmek amac›yla yapt›k-
vitamin D’nin tip 2 diyabet gelifliminde rol oynad›¤› belir-
lar› çal›flmada, tip 2 diyabetli bireylerin %53'ünde vitamin
tilmektedir. Baflka bir meta analiz çal›flmas›nda, 21 pros-
D eksikli¤i ve yetersizli¤i saptanm›fl ve HbA1c≤7 olan bi-
pektif çal›flma incelenmifl ve çeflitli topluluklarda serum
reylerde vitamin D düzeylerinin daha yüksek oldu¤u be-
25(OH)D3 düzeyi ile tip 2 diyabet riski aras›nda ters iliflki
lirlenmifltir.
oldu¤u belirtilmifltir (Song, Wang, Pittas et al, 2013). Lim
Kalsiyum ilavesi olan ya da olmadan vitamin D kullan›-
ve ark (2013) çal›flmas›nda, obezite, hipertansiyon, disli-
m› ile elde edilen kan›tlar, sadece yüksek riskli tip 2 diya-
pidemi, aile öyküsü gibi tip 2 diyabet için bir ya da birden
bet gelifliminin (glikoz intolerans›) önlenmesinde vitamin
fazla risk faktörü olan diyabetik olmayan 1080 birey çal›fl-
D’nin önemli bir rolü olabilece¤ini göstermektedir (Florez
maya dahil edilmifl, kat›l›mc›lar›n %62.1’inde 25(OH)D3
and Troen, 2011; Pittas, Harris, Stark et al, 2007). Pittas,
düzeyinde yetersizlik belirlenmifl ve çal›flma sonucunda
Dawson-Hughes, Li ve arkadafllar›n›n (2006) yapt›klar›
25(OH)D3 düzeyindeki eksikli¤in tip 2 diyabet geliflimini
prospektif bir çal›flmada, diyabet öyküsü bulunmayan
3.4 kat artt›rd›¤› ve vitamin D metabolizmas›n›n tip 2 di-
83.779 kad›n›n 20 y›ll›k izlemini takiben, de¤iflik dozlarda
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 42 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
vitamin D ve kalsiyum takviyesi yap›lm›fl ve çal›flma sonu-
yindeki düflüfller istatistiksel olarak anlaml› bulunmufltur.
cunda tip 2 diyabet riskini azaltmada vitamin D al›m›n›n
Baflka bir çal›flmada ise, 741 gebenin %70.6’s›nda vita-
önemli rol oynad›¤› belirtilmifltir.
min D eksikli¤i bulunmufltur. Ayn› çal›flmada gestasyonel
diyabetli gebelerin vitamin D eksikli¤i s›kl›¤›n›n, normal
Gestasyonel diyabet ve vitamin D
glisemik de¤erine sahip olan gebelerden daha yüksek ol-
Gestasyonel diyabet, ilk kez gebelik esnas›nda ortaya
du¤u belirlenmifltir (Maghbooli et al, 2008). Lau ve ark.
ç›kan glikoz intolerans› olarak tan›mlanmaktad›r (Magh-
(2011) 147 gestasyonel diyabetli gebe ile yapt›klar› çal›fl-
booli, Hossein-Nezhad, Karimi et al, 2008).
mada, üçüncü trimesterde kat›l›mc›lar›n 25(OH)D3 düze-
Vitamin D eksikli¤i çeflitli etnik gruplarda ve birçok ül-
yi ile HbA1c ve açl›k kan glikozu aras›nda ters iliflki saptan-
kede gebe kad›nlarda yayg›n bir sorun olmaya devam et-
m›flt›r. Arkan Gümüfl ve arkadafllar›n›n (2013) D vitamini
mekte olup; hem anne hem de bebek aç›s›ndan uzun va-
düzeyleri ile gestasyonel diyabet geliflimi aras›ndaki iliflkiyi
dede olumsuz sonuçlar meydana getirebilmektedir (Alza-
inceledikleri çal›flmada ise, gestasyonel diyabetli gebeler
im and Wood, 2013; Lau, Gunton, Athayde et al, 2011).
ile sa¤l›kl› gebeler aras›nda D vitamini düzeyleri aç›s›ndan
Literatürde D vitamin yetersizli¤inin gebelikte plasental
istatistiksel olarak anlaml› bir fark saptanmam›flt›r. Özsa-
fonksiyonlar, glikoz dengesi ve inflamatuar süreç üzerine
r›’n›n (2012) çal›flmas›nda da, 139 gebede vitamin D ek-
etkilerinin oldu¤u bildirilmektedir. Birçok çal›flmada ma-
sikli¤inin yayg›n görüldü¤ü ancak vitamin D eksikli¤i ile
ternal vitamin D düzeyi <50 ng/ml olan bireylerde, pre-
gestasyonel diyabet aras›nda iliflkisi olmad›¤› belirlenmifl-
eklampsi, düflük do¤um a¤›rl›¤› erken do¤um ve gestas-
tir.
yonel diyabet geliflim riskinde art›fl oldu¤u belirtilmektedir
Sonuç olarak; son zamanlarda yap›lm›fl çal›flmalarda
(Arkan Gümüfl ve ark, 2013). Bir meta analiz çal›flmas›n-
vitamin D eksikli¤inin diyabet geliflimi için risk faktörü ol-
da, gebelikte D vitamini al›m›n›n pankreas otoimmunite-
du¤u belirtilmesine ra¤men, baz› çal›flmalarda vitamin D
sini azaltt›¤› gösterilmifltir (Zipitis and Akobeng, 2008).
eksikli¤i ile diyabet geliflimi aras›nda iliflki saptanmam›fl ve
Gebelikte glikoz dengesine yönelik vitamin D’nin rolü
vitamin D’nin insülin sal›n›m› ve insülin duyarl›l›¤›na ba¤-
ve gestasyonel diyabet geliflimine yönelik var olan bilgiler
l› diyabet geliflmesinde etkisi tam olarak aç›kl›¤a kavufltu-
yetersiz ve çeliflkilidir (Özsar›, 2012; Zhang et al, 2008).
rulamam›flt›r. Bu ba¤lamda, vitamin D düzeyinin diyabet
Baz› çal›flmalarda gebelikte ve postpartum dönemde vita-
geliflimine yönelik mekanizmas› ve etkisini belirlemek
min D düzeyinde azalma oldu¤u rapor edilmektedir. Epi-
amac›yla daha fazla çal›flmaya ihtiyaç vard›r. Ayr›ca, diya-
demiyolojik çal›flmalarda da, gestasyonal diyabet geliflen
betin önlenmesi ve diyabet geliflen bireylerde hastal›¤›n
kad›nlarda, vitamin D eksikli¤inin yayg›n olabilece¤ini be-
kontrol alt›na al›nmas› süreçlerinde, vitamin D düzeyleri-
lirtilmektedir (Alzaim and Wood, 2013). Zhang ve ark.
nin de de¤erlendirilmesinin, sa¤l›k profesyonellerine yol
(2008) 953 gebe kad›n›n dahil edildi¤i prospektif kohort
gösterici olaca¤›n› düflünmekteyiz.
çal›flmas›nda, erken gebelikte (~16 hafta) annenin serum
25(OH)D3 düzeyi ve gestasyonel diyabet geliflme riski
Kaynaklar
aras›nda iliflki belirlenmifltir. Halilo¤lu, ‹lter, Aksungar ve
1.
cancer: Could vitamin D provide the link? Journal of Diabetes and
ark. (2011) çal›flmas›nda, 30 sa¤l›kl› gebenin her trimestirde ve postpartum dönemde (do¤umdan 6 hafta son-
Its Complications, 27:184–190.
2.
ra) 25(OH)D3 düzeylerine bak›lm›fl ve ilk trimesterde
48±18 nmol/L; ikinci trimesterde 39±18 nmol/L; üçüncü
trimesterde 28±22 nmol/L ve postpartum dönemde
17±11 nmol/L de¤erleri elde edilmifl ve vitamin D düze-
Ahmad, S., Chowdhury, TA., Boucher, BJ. (2013). Diabetes and
Aljabri, KS., Bokhari, SA., Khan, MJ. (2010). Glycemic changes after
vitamin D supplementation in patients with type 1 diabetes mellitus
and vitamin D deficiency. Ann Saudi Med, 30(6):454-458.
3.
Alzaim, M., Wood, RJ. (2013). Vitamin D and gestational diabetes
4.
Arkan Gümüfl, T., Y›lmaz, M., Oktan, MA., Çalan, M., Bayraktar, F.
mellitus. Nutrition Reviews, 71(3):158–167.
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 43 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
(2013). Gestasyonel diyabette D vitamini düzeyleri. 49. Ulusal
Diyabet Kongresi, 17-21 Nisan 2013, Antalya, 180.
5.
Ar›k, S. (2008). Hashimoto tiroiditinde 25 hidroksi D vitamini ve
paratiroid hormon düzeyi. Yay›mlanmam›fl uzmanl›k tezi, Sa¤l›k
6.
pregnant women? Eur J Obstet Gynecol Reprod Biol, 158:24–27.
20.
Diabetes Reports, 8:393-398.
21.
Hanley, DA., Heaney, RP., Murad, MH., Weaver, CM. (2011).
Bierschenk, L., Alexander, J., Wasserfall, C., Haller, M., Schatz, D.,
Evaluation, treatment, and prevention of vitamin D deficiency: an
Atkinson, M. (2009). Vitamin D levels in subjects with and without
Endocrine Society clinical practice guideline. J Clin Endocrinol
Metab, 96(7):1911-1930.
22.
32(11):1977-1979.
Bilge, U., Yaflar Bilge N., Yorulmaz, G.(2013). Vitamin D eksikli¤i ve
tip 2 diabetes mellitus iliflkisi. 49. Ulusal Diyabet Kongresi, 17-21
23.
cohort study. Lancet, 358:1500-1503.
24.
diabetes. Pediatr Diabetes, 11(5):345-350.
Metabolism, 12:737–743.
25.
Chiu, KC., Chu, A., Go, VL., Saad, MF. (2004). Hypovitaminosis D is
associated with insülin resistance and _ cell dysfunction. Am J Clin
26.
Nobel Matbaac›l›k, ‹stanbul, s:2060-2075.
27.
karfl›laflt›r›lmas›. Yay›mlanmam›fl uzmanl›k tezi, Düzce Üniversitesi T›p
type 1 diabetes. Swiss Medical Weekly, 3;140.
Davidson, MB., Duran, P., Lee, ML., Friedman, TC. (2013).
28.
Fitzner, K., Sherr, D., Ernst, K. (2012). Healthy eating: Incorporating
and hypovitaminosis D. Diabetes Care, 36:260–266.
nutritional management into lifestyle. The Tip II diabetes
Florez, H., Troen, BR. (2011). Do vitamin D levels influence the risk
EDUCATOR, 38(1):124-128.
29.
V., Radojicic, Z., Pekic, S., Popovic, V. (2013). Body weight and
Gagnon, C., Lu, ZX., Magliano, DJ., Dunstan, DW., Shaw, SE.,
waist circumference as predictors of vitamin D deficiency in patients
Zimmet, PZ., Sikaris, K., Grantham, N., Ebeling, PR, Daly, RM.
with type 2 diabetes and cardiovascular disease. Vojnosanitetski
2 diabetes after 5 years: results from a national, population-based
Pregled, 70(2):163–169.
30.
HC., Perkins, BA., Harris, SB., Zinman, B., Hanley, AJ. (2010).
study). Diabetes Care, 34:1133-1138.
Association of vitamin D with insulin resistance and beta-cell
Gören, B., Fen, T. (2008). Metabolik sendrom. Türkiye Klinikleri J
dysfunction in subjects at risk fort ype 2 diabetes. Diabetes Care,
33(6):1379-1381.
Grant, WB., Holick, MF. (2005). Benefits and requirements of
31.
Grimnes, G., Emaus, N., Joakimsen, RM., Figenschau, Y., Jenssen,
T., Njølstad, I., Schirmer, H., Jorde, R. (2010). Baseline serum 25-
19.
iliflkisinin de¤erlendirilmesi. Ankara Medical Journal, 12(3): 124-125.
32.
Kurflun, ÖS. (2008). fiiflman çocuklarda D vitamini düzeyleri ve
hydroxyvitamin D concentrations in theTroms ø Study 1994-95 and
insülin direnci ile iliflkisinin araflt›r›lmas›. Yay›mlanmam›fl uzmanl›k
risk of developing type 2 diabetes mellitus during 11 years of
tezi, Trakya Üniversitesi T›p Fakültesi, Edirne.
33.
follow-up. Diabet Med, 27:1107-1115.
18.
Keskin, A. (2012). Tip 2 diyabetes mellitus’lu hastalarda 25
hidroksivitamin D düzeyi ile HbA1c ve vücut kitle indeksi aras›ndaki
vitamin D for optimal health: A review. Altern Med Rev, 10: 94-111.
17.
Kayaniyil, S., Vieth, R., Retnakaran, R., Knight, JA., Qi, Y., Gerstein,
prospective study (The Australian Diabetes, Obesity and Lifestyle
Med Sci, 28:686-696.
16.
Kavaric, S., Vuksanovic, M., Bozovic, D., Jovanovic, M., Jeremic,
Soc, 59(10):1957-1959.
(2011). Serum 25-hydroxyvitamin D, calcium intake, and risk of type
15.
Karmally, W., Drago, L., Odegard, P., Geil, P., Malaskovitz, J.,
High-dose vitamin D supplementation in people with prediabetes
of diabetes mellitus and play a role in healthier aging? J Am Geriatr
14.
Janner, M., Ballinari, P., Mullis, PE., Flück, CE. (2010). High
prevalence of vitamin D deficiency in children and adolescents with
Fakültesi, Düzce.
13.
Jameson, JL., Weetman, AP. (2004). Tiroid bezi hastal›klar›. (Çeviri
editörü: Y. Sa¤l›ker). Harrison ‹ç Hastal›klar› Prensipleri (15. Edisyon).
Coflkun, H. (2011). Tip 2 diyabetes mellitus hastalar›nda vitamin d
düzeyleri, vitamin d seviyesi ile kan glukozu kontrolündeki etkinli¤in
12.
‹yidir, ÖT., Alt›nova, AE. (2012). Vitamin D ve diabetes mellitus.
Turkish Journal of Endocrinology and Metabolism, 16:89-94.
Nutr, 79:820-825.
11.
Hyppönen, E. (2010). Vitamin D and increasing incidence of type
1 diabetes-evidence for an association? Diabetes, Obesity and
Boucher, B. (2011). Vitamin D In sufficiency and diabetes risks.
Current Drug Targets, 12:61-87.
10.
Hyppönen, E., Laara, E., Reunanen, A., Jarvelin, MR., Virtanen, SM.
(2001). Intake of vitamin D and risk of type 1 diabetes: a birth-
Borkar, VV., Devidayal Verma, S., Bhalla, AK. (2010). Low levels of
vitamin D in North Indian children with newly diagnosed type 1
9.
Holick, MF. (2013). The D-lightful vitamin D for health. J Med
Biochem, 32:1–10.
Nisan 2013, Antalya, 178.
8.
Holick, MF., Binkley, NC., Bischoff-Ferrari, HA., Gordon, CM.,
Bakanl›¤› Göztepe E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, ‹stanbul.
type 1 diabetes residing in a solar rich environment. Diabetes Care,
7.
Holick, M. (2008). Diabetes and the vitamin D connection. Current
Lau, SL., Gunton, JE., Athayde, NP., Byth, K., Cheung, NW. (2011).
Güngör, N. (2012). Vitamin D ve diyabet. Turkiye Klinikleri J Pediatr
Serum 25-hydroxy vitamin D and glycated haemoglobin levels in
Sci, 8(2):91-96.
women with gestational diabetes mellitus. Med J Aust,
194:334–337.
Haliloglu, B., Ilter, E., Aksungar, FB., Celik, A., Coksuer, H., Gunduz,
T., Yucel, E., Ozekici, U. (2011). Bone turn over and maternal
34.
Lim, S.,Kim, MJ., Choi, SH., Shin, CS., Park, KS., Jang, HC., Billings,
25(OH) vitamin D3 levels during pregnancy and the postpartum
LK., Meigs, JB. (2013). Association of vitamin D deficiency with
period: should routine vitamin D supplementation be increased in
incidence of type 2 diabetes in high-risk Asiansubjects. Am J Clin
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 44 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Nutr, 97:524-530.
35.
Diabetes Care, 30:980–986.
Maghbooli, Z., Hossein-Nezhad, A., Karimi, F., Shafaei, AR., Larijani,
49.
B. (2008). Correlation between vitamin D3 deficiency and insülin
vitamin D and calcium in type 2 diabetes. A systematic review and
resistance in pregnancy. Diabetes/Metabolism Research and
36.
meta-analysis. J Clin Endocrinol Metab, 92(6): 2017-2029.
50.
Reviews, 24(1):27–32.
Martin, T., Campbell, K. (2011). Vitamin D and diabetes. Diabetes
incident type 2 diabetes in women. Diabetes Care, 33:2021-2023.
Maxwell, CS., Wood, RJ. (2011). Update on vitamin D and type 2
51.
diabetes. Nutrition Reviews, 69(5):291–295.
38.
52.
peripheral neuropathy in Type 2 diabetes? Diabet Med, 29(1):43-49.
Mutlu, A. (2011). Tip 1 diyabet tan›s› alan çocuklarda d vitamini
42.
Manson, JE., Hu, FB. (2013). Blood 25-Hydroxy Vitamin D Levels
and Incident Type 2 Diabetes: A meta-analysis of prospective
Mutlu, A., Yefliltepe Mutlu, G., Özsu, E., Cizmecio¤lu, FM., Hatun,
studies. Diabetes Care, 36(5):1422-1428
54.
insulin resistance. Journal of Biomedicine and Biotechnology, 1-11.
O¤uz, A. (2008). Metabolik sendrom. Klinik Psikofarmakoloji
55. Svoren, BM., Volkening, LK., Wood, JR., Laffel, LM. (2009).
Bülteni, 18(2): 57-61.
Significant vitamin D deficiency in youth with type 1 diabetes
Özcan, C. (2009). Vitamin D düzeyinin prediyabet ve diyabet ile
mellitus. J Pediatr, 154(1):132-134.
56.
GY. (2013). Diabetes mellitus tan›s› ile izlenen hastalarda D vitamini
Özkan, B., Döneray, H. (2011). D vitamininin iskelet sistemi d›fl›
düzeyleri. 49. Ulusal Diyabet Kongresi, 17-21 Nisan 2013, Antalya, 217.
57.
& Metabolic Syndrome, 5:8.
58.
mellitus ve komplikasyonlar›n›n tan›, tedavi ve izlem k›lavuzu. TEMD
Parker, J., Hashmi, O., Dutton, D., Mavrodaris, A., Stranges, S.,
Diabetes Mellitus Çal›flma ve E¤itim Grubu, 5. Bask›, BAYT Bilimsel
and cardiometabolic disorders: systematic review and meta
Araflt›rmalar Bas›n Yay›n ve Tan›t›m Ltd. fiti. Ankara.
59.
Türkiye Hastal›k Yükü Çal›flmas› 2004. (2006). Sa¤l›k Bakanl›¤› Refik
analysis, Maturitas, 65(3): 225–236.
Saydam H›fz›ss›hha Merkezi Baflkanl›¤›, Aydo¤du Ofset Matbaac›l›k,
Pearce, SH., Cheetham, TD. (2010). Diagnosis and management of
Ankara.
60.
vitamin D deficiency. BMJ, 340.
Zhang, C., Qiu, C., Hu, FB., David, RM., Van Dam, RM., Bralley, A.,
Pittas, AG., Dawson-Hughes, B., Li, T., Van Dam, RM., Willett, WC.,
Williams, MA. (2008). Maternal plasma 25-hydroxyvitamin D
Manson, JE., Hu, FB. (2006). Vitamin D and calcium intake in
concentrations and the risk for gestational diabetes mellitus.
relation to type 2 diabetes in women. Diabetes Care, 29:650-656.
48.
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derne¤i (2011). Diabetes
Askeri T›p Akademisi Haydarpafla E¤itim Hastanesi, ‹stanbul.
Kandala, NB., Clarke, A., Franco, OH. (2010). Levels of vitamin D
47.
Talaei, A., Mohamadi, M., Adgi, Z. (2013). The effect of vitamin D
on insülin resistance in patients witht ype 2 diabetes. Diabetology
Özsar›, L. (2012). Vitamin D eksili¤i ile fibroblast growth faktör (FGF)
Yay›mlanmam›fl uzmanl›k tezi, Genelkurmay Baflkanl›¤› Gülhane
46.
Tabak, Ö., Demircio¤lu, UB., Cenik, F., Temel, A., Sak, ‹., Dumanl›,
Fakültesi, Ankara.
23 düzeyleri ve gestasyonel diyabetes mellitus iliflkisi.
45.
Sung, CC., Liao, MT., Lu, KC., Wu, CC. (2012). Role of vitamin D in
type 1 diabetes. J Clin Res Pediatr Endocrinol, 3(4):179-183.
etkileri. Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Dergisi, 54: 99-119.
44.
Song, Y., Wang, L., Pittas, AG., Del Gobbo, LC., Zhang, C.,
uzmanl›k tezi, Kocaeli Üniversitesi T›p Fakültesi, Kocaeli.
iliflkisi. Yay›mlanmam›fl uzmanl›k tezi, Ankara Üniversitesi T›p
43.
53.
durumu ve klinik baflvuru özellikleri ile iliflkisi. Yay›mlanmam›fl
fi. (2011). Vitamin D deficiency in children and adolescents with
41.
Shehab, D., Al-Jarallah, K., Mojiminiyi, OA., Al Mohamedy, H.,
Abdella, NA. (2012). Does Vitamin D deficiency play a role in
Nutrition, 65:1005–1015.
40.
Rane, PV., Stewart, RW., Rouan, GW. (2006). A case of vitamin D
deficiency. Clinical Vignette, 6(8):371-372.
Mitri, J., Muraru, MD., Pittas, AG. (2011). Vitamin D and type 2
diabetes: a systematic review. European Journal of Clinical
39.
Pittas, AG., Sun, Q., Manson, JE., Dawson-Hughes, B., Hu, FB.
(2010). Plasma 25- hydroxyvitamin D concentration and risk of
Spectrum, 24(2): 113-118.
37.
Pittas, AG., Lau, J., Hu, FB., Dawson-Hughes, B. (2007). The role of
Pittas, AG., Harris, SS., Stark, PC., Dawson-Hughes, B. (2007). The
PLoS ONE, 3(11):3753.
61.
Zipitis, CS., Akobeng, AK. (2008). Vitamin D supplementation in
effects of calcium and vitamin D supplementation on blood
early childhood and risk of type 1 diabetes: A systematic review and
glucose and markers of inflammation in nondiabetic adults.
meta-analysis. Arch Dis Child, 93(6):512-517.
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 45 • Temmuz - Aral›k 2013
Hipertansiyonu Olan Hastalarda
Vaka Yönetiminin Beden Kitle ‹ndeksi ve
Kan Bas›nc›na Etkisi
Ö¤r. Gör.Dr. Nurhan ÖZPANCAR1, Doç. Dr. Sezgi Ç›nar PAKYÜZ2
1Nam›k Kemal Üniversitesi Sa¤l›k Yüksekokulu Hemflirelik Bölümü, TEK‹RDA⁄
2Celal Bayar Üniversitesi Sa¤l›k Yüksekokulu Hemflirelik Bölümü, MAN‹SA
Özet
Amaç: Araflt›rma; hipertansiyonu olan hastalara hemflire taraf›ndan uygulanan vaka yönetiminin, verilen e¤itimin beden kitle indeksi ve kan bas›nc›na etkisini de¤erlendirmek amac›yla yap›ld›.
Gereç-yöntem: Araflt›rma randomize kontrol gruplu ve deneysel olarak planland›.
Bu araflt›rma, rastlant›sal yöntemle seçilen toplam 60 hipertansiyonlu hasta ile fiubat
2012-Ocak 2013 tarihleri aras›nda gerçeklefltirildi. Hipertansiyonlu hastalar deney ve
kontrol olmak üzere iki gruba ayr›ld›. Deney grubuna bireysel olarak e¤itim verildi ve
vaka yönetimi uyguland›. Kontrol grubuna ise herhangi bir müdahalede bulunulmad›. Deney ve kontrol grubundaki bireyler ile yap›lan ilk izlem ve 6 ay sonras› son izlemde kilo ve kan bas›nc› ölçümleri yap›ld›. Veriler çal›flman›n bafl›nda ve sonunda
Hasta Tan›lama ve Takip Formu, Hipertansiyonda Vaka Yönetimi Modeli-Ortak Bak›m
Protokolü kullan›larak topland›. Verilerin grup içi ve gruplar aras› istatistiksel de¤erlendirilmesinde Independent Samples t, Mann Whitney U, Paired Samples t, Wilcoxon
Signed Ranks ve ki-kare testleri kullan›ld›.
Bulgular-tart›flflm
ma: ‹lk izlem ve son izlem aras›nda vücut a¤›rl›¤› ve beden kitle indeksi aç›s›ndan kontrol grubunda anlaml› fark bulunmazken (p>0.05), deney grubunda
anlaml› fark bulundu (p<0.001).‹lk izlem ve son izlem aras›nda kontrol grubunda sistolik ve diyastolik kan bas›nc›aç›s›ndan anlaml› fark bulunurken (p<0.01, p<0.05), deney grubunda bu fark daha ileri düzeyde anlaml› bulundu (p<0.001, p<0.001).
Sonuç-öneriler: Deney grubu hastalar›nda hipertansiyon ile ilgili verilen e¤itim ve
uygulanan vaka yönetimi sonras› beden kitle indeksi, sistolik ve diyastolik kan bas›nc›
ilk izleme göre son izlemde anlaml› flekilde azalma gösterdi. Bu bulgulara göre; hipertansiyonlu hastalarda beden kitle indeksi ve kan bas›nc›n› azaltmak için hasta e¤itimi ve vaka yönetimi modelinin kullan›lmas›n› önerebiliriz.
Anahtar Kelimeler: Hemflire e¤itimi, hipertansiyon, vaka yönetimi
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 46 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
ABSTRACT
Effect of Case Management to Patients with
Hypertension on Body Mass Index and Blood Pressure
Objective: This study was conducted as randomized control study to evaluate the
effect of training and case management provided by nurse to patients with hypertension on body mass index and blood pressure.
Materiel-method: The study was performed with randomly selected total 60 patients with hypertension between February 2012 and January 2013.The patientswith
hypertension were divided into two groups as controland experimental group. Training and case management was provided to experimental group. Control group
did not receive any interventions. Weight and blood pressures of control and experimental group were measured in the first and after six months in the last follow-up.
Data was collected by using Patient Identification and Follow-up Survey and Model
of Case Management for Hypertension–Shared Care Protocols. Independent Samples t, Mann Whitney U, Paired Samples t, Wilcoxon Signed Ranks and chi square test
were used for statistical analysis of intra-inter group data.
Results: It was found that there was significant difference between first and last
follow-up for weight and body mass index in the experimental group (p<0.001,
p<0.001) while there was no significant difference between first and last follow-up
for blood pressures and body mass index in the control group (p>0.05). There was
significant difference between first and last follow-up for systolic and diastolic blood
pressure in the control group (p< 0.01, p< 0.05), but there was higher significant
difference between first and last follow-up for systolic and diastolic blood pressure in
the experimental group (p< 0.001, p< 0.001) than the control group.
Conclusion: Body mass index, systolic and diastolic blood pressure of the experimental group decreased significantly inthe last follow-upaccording to the first followup after implemented the training on case management of hypertension.According
to these results, we suggest that training and case management modeluse of decreasingbody mass index and blood pressure of patients with hypertension.
Key words: Nurse education, hypertension, case management.
Girifl ve amaç
Günümüzde kronik hastal›klar aras›nda hipertansiyon önemli bir yer tutmaktad›r.
Dünya nüfusunun 3.5 milyar›n›n eriflkin nüfusu (20 yafl üstü) temsil etti¤i ve ortalama hipertansiyon prevalans›n›n %20 oldu¤u kabul edilirse, tüm dünyada yaklafl›k
700 milyon insan›n hipertansif oldu¤unu söylemek mümkündür (Dereli ve Baybek,
2009).Ülkemizde, eriflkin nüfusta yaklafl›k 15 milyon hipertansif birey oldu¤u (prevalans %31.8), bunlar›n %40’›n›n kan bas›nc› yüksekli¤inin fark›nda oldu¤u, %31’inin
antihipertansif tedavi ald›¤› belirtilmektedir (Altun, Ar›c›, Nergizo¤lu, 2005).
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 47 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Hipertansiyonun oluflumunda, yafl, cinsiyet, ›rk, ailede
(Uzun, Kara ve Yokuflo¤lu, 2009). Tedavinin uzun süreli
hipertansiyon öyküsü olmas›, hiperkolestrolemi, diabetes
olmas›, birden fazla ilaç kullan›m›ndaki zorluk, ilaçlar›n
mellitus, obezite, koroner kalp hastal›¤› veya di¤er ate-
yan etkileri, ilaçlar›n pahal› olmas› çok say›da davran›fl› de-
rosklerotik damar hastal›¤›n›n bulunmas›, sigara tüketimi,
¤ifltirmede ve kontrole gelmedeki zorluklar hastan›n teda-
tuz ve alkol tüketiminin fazla olmas›, stres, kiflilik yap›s›, se-
viye uyumunu azaltan faktörler olarak belirtilmektedir
danter yaflam tarz› ve çevresel faktörler gibi risk faktörleri
(Cingil, Delen ve Aksuo¤lu,2009, Dereli ve Baybek,
rol oynamaktad›r (Goldman and Aus›ello, 2011).
2009).
Hipertansiyon, kardiyovasküler hastal›klara yol açan,
Hipertansiyonu olan hastan›n bak›m›nda en önemli
ancak önlenebilen önemli bir sorundur. Tedavi edilmez-
görev hemflirelere düflmektedir (Hac›hasano¤lu, 2009b).
se koroner, serebral, renal ve vasküler hastal›klar için ma-
Hipertansiyonu olan hastan›n bak›m›nda amaç; yan etki-
jör risk faktörü olup yaflam süresini k›saltmaktad›r (‹zzo
siz ve az maliyet ile kan bas›nc›n› düflürme ve kontrol al-
and Black, 2004, Zipes, L‹bby and Bonow,2008).Hiper-
t›nda tutma üzerine odaklanmal›d›r. Hemflireler, bu ama-
tansiyon tedavisinde nonfarmakolojik ve farmakolojik ol-
ca ulaflmak için hastan›n ilaçlar› önerildi¤i gibi kullanma-
mak üzere iki tip yaklafl›m vard›r. Nonfarmakolojik yakla-
s›, önerilen yaflam tarz› de¤iflikliklerini gerçeklefltirmesi ve
fl›mda yaflam biçimi de¤iflikli¤i hedeflenmektedir. Farma-
hastal›¤›n sürecini izleme, ilaçlar›n ya da hastal›¤›n komp-
kolojik tedavide ise diüretikler, beta blokerler, anjiotensin-
likasyonlar›n›n de¤erlendirilmesi için düzenli sa¤l›k kont-
konverting enzim (ACE) inhibitörleri, kalsiyum antagonist-
rollerine gelmesi konusunda hasta ve ailesini destekleme-
leri, alfa blokerler ve anjiotensin II reseptör blokerleri gibi
li ve gerekli e¤itimi vermelidir (Oakeshott, Kerryand Aus-
ilaç gruplar› kullan›lmaktad›r (Zipes et al, 2008).
tin, 2003, Schroeder, Faheyand Hollinghurst, 2005).
Hipertansiyonda, hastal›¤›n nonfarmakolojik ve far-
Hipertansiyonun tedavisi uzun bir süreç oldu¤u için,
makolojik yaklafl›mlarla kontrol alt›na al›nabilmesi, bireyin
sa¤l›kl› yaflam biçimi davran›fllar›n›n gelifltirilmesi ve sür-
tedaviye ve yaflam biçimindeki de¤iflikliklere uyum sa¤la-
dürülmesi uzun süreli destek ve dan›flmanl›¤› kapsayan
may›, kronik durumla yaflamay›, semptomlar› kontrol alt›-
vaka yönetimini gerektirir (‹ncirkufl ve Nahcivan, 2011).
na almay›, semptomlarla ve yetersizliklerle yaflamay› ö¤-
Hekim, eczac›, hemflire ve diyetisyen gibi farkl› disiplinler-
renmesini gerektirir.Tüm dünyada ve ülkemizde kan ba-
deki personelin ortak yaklafl›m› ile ve hastan›n tedavi yö-
s›nc› kontrolünün %25’in üzerine ç›kar›lamamas›nda rol
netimine kat›l›m› ile en iyi kan bas›nc› kontrolü sa¤land›¤›
oynayan en önemli faktörlerden birisi hastan›n tedaviye
belirlenmifltir (Hac›hasano¤lu, 2009a, Mert, Özçakar ve
uyumsuzlu¤udur (Hac›hasano¤lu, 2009a). Bu konuda
Kuruo¤lu, 2011, Uzun ve ark, 2009).
hem hasta hem de sa¤l›k ekibi sorumlu olabilir. Uyumsuz-
Vaka yönetimi; kaynaklar› etkin bir flekilde kullanarak
luk, ilaç tedavisine ba¤l› kalmamak ve reçetesini yazd›r-
hasta bak›m› hizmetlerini iyilefltirmek ve bak›m kalitesini
mamak ile bafllayabilir (Karakurt ve Kara,2007). Uyumsuz-
yükseltmek amac›yla gelifltirilen bir sistemdir (Dafl, 1999).
lukla ilgili olarak hastalar ya iyi takip edilmediklerinden ya
Genel bir tan›m olarak vaka yönetimi; bireylerin sa¤l›k ba-
da iyi anlat›l›p ö¤retilmedi¤inden tedaviyi do¤ru alamaz-
k›m gereksinimlerini karfl›lamak için sa¤l›¤›n de¤erlendiril-
lar, kendilerini iyi veya aksine kötü hissettiklerinden ilaç al-
di¤i, gereken aktivitelerin planland›¤›, uyguland›¤› ve iz-
man›n yarar›na inanmazlar, yeterli dozda almay› unutur-
lendi¤i multidisipliner bir sistemdir. Vaka yönetiminin
lar ya da yan etkileri nedeniyle bilinçli olarak ilaçlar›n› al-
amac›, düflük maliyetle kaliteli bir sa¤l›k bak›m hizmeti
mazlar. Ayr›ca, kontrollere düzenli gitmemek, sigara iç-
sunmakt›r. Dolay›s›yla, kaynak kullan›m›n›n etkili hale ge-
mek, fiziksel aktivite yetersizli¤i, fazla kalori al›m›, ya¤ ve
tirilmesi ve standardize edilmesi, bütüncül ve sürekli bir
sodyumdan zengin diyet gibi sa¤l›ks›z al›flkanl›klar› sür-
bak›m sa¤lanmas›, bireyin öz-bak›m gücünün yükseltil-
dürmek uyumsuzlu¤un yayg›n ve önemli flekilleridir
mesi, ekip iflbirli¤i, hastalar›n hastanede yat›fl süresinin k›-
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 48 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
salt›lmas› ve sa¤l›k hizmetlerini sunanlar ile alanlar›n
Araflt›rma Merkezi Genel Dahiliye ve Kardiyoloji Poliklinik-
memnuniyetinin art›r›lmas› vaka yönetiminde önemli
leri’nde, en az 6 ayd›r hipertansiyon tan›s› ile tedavi-takibi
olan noktalard›r (Dafl, 1999).
devam eden ve antihipertansif ilaç tedavisi kullanan has-
Hipertansiyonlu hastada vaka yönetiminde amaç,
talar oluflturdu. Örneklem büyüklü¤ü ise n=60 olarak be-
hastan›n kendi kan bas›nc› kontrolünü sa¤lamas› ve izle-
lirlendi. Herhangi bir nedenle çal›flmaya devam etmeyen
mesi al›flkanl›¤›n› kazand›rarak önerilen yaflam biçimi de-
ya da edemeyen bireylerde düflünülerek araflt›rmaya 40
¤iflikliklerini dikkate almas›n› sa¤lamakt›r. Hipertansiyonu
deney ve 40 kontrol olmak üzere 80 hasta ile baflland›;
olan hastada vaka yönetimi ekip liderli¤ini hemflirenin
ancak araflt›rma 30 deney ve 30 kontrol olmak üzere 60
yapt›¤›, sa¤l›k bak›m profesyonellerinin uyumlu bir ekip
hasta ile tamamlanabildi.
halinde çal›flmas› ile mümkündür. Hipertansiyonu olan
hastada etkin bir vaka yönetimi sonucunda, gelecekte
Araflt›rma hipotezleri
kronik sa¤l›k sorunlar›na neden olabilecek obezite, afl›r›
Ho: E¤itim alan ve vaka yönetimi uygulanan hipertan-
alkol tüketimi, sigara kullanma, sedanter yaflam flekli, sa¤-
siyonu olan hastalarda kan bas›nc›ve beden kitle indek-
l›ks›z diyet ve stres gibi risk faktörlerini ve sa¤l›k sorunlar›-
sinde de¤iflim olmaz.
n› kontrol alt›na alarak kan bas›nc›n› kontrol alt›nda tutulabilir (Chummun, 2011, Tokem, Taflç› ve Y›lmaz, 2013).
H1: E¤itim alan ve vaka yönetimi uygulanan hipertansiyonu olan hastalarda kan bas›nc›ndaazalma olur.
Sonuç olarak; bireylerin sa¤l›kl› yaflam biçimi de¤ifliklik-
H2: E¤itim alan ve vaka yönetimi uygulanan hipertan-
leri konusunda bilgilendirme ve bireysel yaflam üzerinde
siyonu olan hastalarda beden kitle indeksinde azalma
pozitif etki sa¤laman›n gerekti¤i günümüzde hemflirelere
olur.
önemli sorumluluklar düflmektedir (Bengtson and Drevenhorn,2003, Oakeshott, Kerryand Austin, 2003). Bu
Veri toplama araçlar›
nedenle, hemflirenin hipertansiyonu olan hastan›n teda-
Araflt›rma verileri; Hasta Tan›lama ve Takip Formuve
viye uyumunu art›rmak için hekim ve diyetisyen gibi tüm
Hipertansiyonda Vaka Yönetimi Modeli- Ortak Bak›m Pro-
sa¤l›k personelleri ile iflbirli¤i içinde çal›flmas› gerekmekte-
tokolü kullan›larak topland›.
dir. Bu süreçte hemflire hastaya en yak›n sa¤l›k eleman›
olarak vaka yöneticisi görevini üstlenmelidir.
Hipertansiyonlu hasta tan›lama ve takip formu: Araflt›rmac› taraf›ndan, ilgili literatür taranarak haz›rlanan ve uz-
Bu araflt›rma, hipertansiyonu olan hastalara hemflire
man görüflüne sunularak son flekli verilen bu form sosyo-
taraf›ndan verilen e¤itimin ve uygulanan vaka yönetimi-
demografik özellikleri, hastal›¤a iliflkin özellikleri, kan ba-
nin beden kitle indeksi ve kan bas›nc›na etkisini de¤erlen-
s›nc›, beden kitle indeksi, ödem takibi, açl›k kan flekeri,
dirmek amac› ile yap›ld›.
kan elektrolitleri ve lipid profili gibi metabolik kontrol de¤iflkenlerini, albüminüri ve hipertansiyonu olan bireyin
Gereç ve yöntem
günlük yaflam al›flkanl›klar›n› belirlemek üzere haz›rlanm›fl
Bu araflt›rma, deneysel ve randomize kontrollü bir ça-
olup, aç›k ve kapal› uçlu olmak üzere toplam 33 soru bu-
l›flmad›r. Araflt›rma, Nam›k Kemal Üniversitesi Sa¤l›k Uy-
lunmaktad›r.
gulama ve Araflt›rma Merkezi Genel Dahiliye Poliklini¤i ve
Hipertansiyonda vaka yönetimi modeli - ortak bak›m
Kardiyoloji Poliklini¤i’nde, hipertansiyon tan›s› ile en az 6
protokolü: Hipertansiyonu olan hasta takibinde vaka yö-
ayd›rtedavi-takibi devam eden hastalar üzerinde fiubat
netimi tekni¤i kullan›ld›. Vaka yönetiminde kullan›lmak
2012-Ocak 2013 tarihleri aras›nda gerçeklefltirildi.
üzere araflt›rmac› taraf›ndan hipertansiyonu olan hasta
Araflt›rman›n evrenini, fiubat 2012-Ocak 2013 tarihle-
ortak bak›m plan› ve hipertansiyon bak›m protokolü (Cli-
ri aras›nda Nam›k Kemal Üniversitesi Sa¤l›k Uygulama ve
nical pathway) ve bak›m izlem cetveli oluflturuldu. Uz-
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 49 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
man görüflüne sunulduktan sonra forma son flekli verildi.
hekim taraf›ndan araflt›rmac›n›n isminin ve e¤itim salonu-
Bu formda hasta takibi için, genel de¤erlendirmeye, labo-
nun yerinin yaz›l› oldu¤u bir ka¤›t verilerek araflt›rmac›ya
ratuar tetkiklerine, t›bb› tedaviye, hipertansiyon yönetimi-
yönlendirildi. Araflt›rman›n uygulama izin yaz›lar›n›n al›n-
ne ve hastal›¤a uyumuna iliflkin de¤iflkenler ile e¤itim ko-
mas›n›n ard›ndan kurum birim sorumlular› ve çal›flanlar›
nu bafll›klar› yer almaktad›r. Her bölümde 3 ayr› tarih sü-
ile araflt›rman›n kapsam›, günleri, uygulama flekli, kendi-
tunu bulunmaktad›r. Böylece hem araflt›rmac› hem de
lerinden nas›l bir destek beklendi¤i konular›nda ön gö-
hasta ilk muayene, birinci kontrol (3 ay sonra), ikinci kont-
rüflme yap›ld›. Ayr›ca merkezdeki diyetisyenle görüflülerek
rol (6 ay sonra) sonuçlar›n› görerek üzerinde yorum yapa-
çal›flma hakk›nda bilgi verildi, hipertansiyonu olan hasta-
bilmekte ve takibini kolayca yönlendirebilmektedir. De-
larda vaka yönetiminin önemi konusunda fikir birli¤i sa¤-
ney grubuna vaka yönetim modeli ve ortak bak›m proto-
lanarak diyetisyen çal›flmaya dahil edildi. Araflt›rman›n ya-
kolü formu kullan›l›rken kontrol grubunda bu form kulla-
p›ld›¤› polikliniklerde internet ve telefon sistemi ile rande-
n›lmad›.
vu verildi¤i için, hastalar›n randevu alamama nedeni ile
Genel de¤erlendirme: Hastalar›n boy ölçümü ilk mu-
gelmelerini engellemek için, internet ve telefon randevu-
ayene s›ras›nda poliklinikte ayakkab›s›z olarak ölçüldü.
su alamayan hastalar›n kay›tlar› hekim ve kay›t görevlisi ile
Vücut a¤›rl›¤›n›n ölçümü için hastalar diyetisyene yönlen-
iflbirli¤i sa¤lanarak yap›ld›.
dirilerek diyet poliklini¤inde bulunan dijital tart› ile ayak-
Araflt›rman›n örneklemini oluflturan 60 hipertansiyon-
kab›s›z kilo ölçümü yap›ld›. Beden kitle indeksleri (BK‹) vü-
lu hasta deney (Grup 1) ve kontrol grubu (Grup 2)’ na ay-
cut a¤›rl›¤›n›n (kg) boyun (m) karesine bölünmesi ile elde
r›ld›. Afla¤›daki belirtildi¤i gibi her iki gruba üç görüflme
edildi. Hastalar›n kan bas›nçlar› araflt›rmac› taraf›ndan,
yap›ld›.
daha önceden kalibrasyonu yap›lm›fl haval› manometre
ile hastalar en az 15 dakika dinlendikten sonra ve oturur
‹lk görüflme
pozisyonda kan bas›nc› ölçüm tekni¤ine dikkat edilerek
Deney ve kontrol grubu hastalar›na araflt›rmac› tara-
sa¤ koldan ölçüldü. Kalp at›m h›z›, sa¤ radyal arterden 1
f›ndan araflt›rman›n amac› ve içeri¤i aç›kland› ve çal›flma-
dakika say›larak de¤erlendirildi. Hipertansiyon yönetimi
ya kat›lmaya gönüllü olan hastalara hasta bilgilendirme
ve hastal›¤a uyum: Antihipertansif ilaç tedavisi, beslenme
ve onam formu dolduruldu. Tan›lama formu hastalara
tedavisi, egzersiz tedavisi, sigara kullan›m›, kendi kendine
yüz yüze birebir okunarak araflt›rmac› taraf›ndan doldu-
izlem konu bafll›klar›na iliflkin soru ve de¤erlendirmeler ile
ruldu. Boy, kilo ölçümü, BK‹’nin hesaplanmas›, kan bas›n-
hasta takibine ve e¤itimine yön verildi.
c› ölçümü, kalp at›m h›z›n›n de¤erlendirilmesi tekni¤e uy-
Uygulama: Araflt›rma Nam›k Kemal Üniversitesi Sa¤l›k
gun bir flekilde yap›ld›. Hekim taraf›ndan biyokimya ve
Uygulama ve Araflt›rma Merkezi Genel Dahiliye Poliklini¤i
tam kan say›m› için kan istemi, albüminüri için idrar iste-
ve Kardiyoloji Poliklini¤i’nde, hipertansiyon tan›s› ile en az
mi yap›ld›.
6 ayd›r tedavi-takibi devam eden 30 deney ve 30 kontrol
Kontrol grubu için diyetisyenle görüflülerek, sadece ki-
olmak üzere toplam 60 hasta ile gerçeklefltirildi. Haftan›n
lo takibi yapmas› konusunda bilgilendirildi. Hastalar›n kilo
2 ya da 3 günü araflt›rmac› hastane seminer salonunda
takibi izlem formuna kaydedildi.
haz›r bulundu. Hasta yo¤unlu¤unun fazla olmas› ve çal›-
Deney grubuna, yap›lan ön de¤erlendirme sonunda,
flan ekip üyesi say›s›n›n da yetersiz olmas› nedeniyle hi-
vaka yönetimi için araflt›rmac› taraf›ndan haz›rlanan Hi-
pertansiyonu olan hasta grubuna yap›lamayan e¤itim,
pertansiyonda Vaka Yönetimi Modeli- Ortak Bak›m Proto-
dan›flmanl›k ve vaka yönetimini yapmak üzere planlanan
kolüformu dolduruldu. Ayr›ca diyetisyenle iflbirli¤i yap›la-
araflt›rmam›z için hekimlerle iflbirli¤i sa¤land›. Çal›flman›n
rak deney grubu hastalar›n›n kilo ölçümü, yak›n takibi ve
uygulanabilmesi için, çal›flma kriterlerine uyan hastalara
kilo vermesine iliflkin bilgilendirmesi konusunda destek is-
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 50 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
tendi. Hastalara diyetisyenin bilgisine sunulmak üzere bir
Deney grubu için vaka yönetimi kapsam›nda hastala-
bilgilendirme ka¤›d› verilerek randevu almadan diyetis-
r›n hipertansiyon bak›m protokolü de¤erlendirildi, bak›m
yenle görüflmeleri sa¤land›. Her hasta görüflmesinden
izleme cetvelinin ikinci k›sm›dolduruldu ve hastalar›n hi-
sonra diyetisyenle yüz yüze görüflülerek hasta hakk›ndaki
pertansiyon yönetimine iliflkin de¤erlendirilmeleri yap›ld›.
de¤erlendirmeleri izlem formuna kaydedildi.
Hastalara diyetisyenin bilgisine sunulacak bir bilgilendir-
Ön de¤erlendirme s›ras›nda; “ilaçlar›n yan etkileri yü-
me ka¤›d› verilerek randevu almadan, kilo takibi ve kilo
zünden ilac›m› kullanmak istemiyorum” “birden fazla hi-
vermelerine iliflkin diyetisyenle görüflmeleri sa¤land›. Her
pertansiyon ilac›m var, birini alsam birini almay› unutuyo-
hasta görüflmesinden sonra diyetisyenle yüz yüze görü-
rum” gibi ilaç uyumsuzlu¤unu ifade eden hastalar için
flülerek hastan›n kilo vermesine iliflkin durumu birlikte de-
hekimiyle görüflülerek tedavi takibi sa¤land›.
¤erlendirildi. ‹laç tedavisine iliflkin s›k›nt› yaflayan hastalar
Hastalara vaka yönetimi analizleri sonucunda bireysel
için hekimden görüfl al›n›p hasta yönlendirildi. Tedaviye
olarak, her hastan›n ihtiyac› do¤rultusunda hipertansiyon
uyumlu devam eden, kilo veren, kan bas›nc›nda düflüfller
e¤itimi yap›ld›. Buna göre; hipertansiyonun tan›m›, ne-
saptanan hastalara olumlu geri bildirimlerde bulunuldu
denleri, risk faktörleri, önemi, istenmeyen yan etkileri, ilaç
ve hastalar motive edildi. Herhangi bir olumlu de¤iflim
tedavisi, yaflam tarz› de¤ifliklikleri (beden a¤›rl›¤›n›n nor-
göstermeyen hastalar ile nedenlerine yönelik tekrar görü-
male indirilmesi, düzenli fiziksel egzersiz, tuz k›s›tlamas›,
flüldü, hipertansiyon e¤itimi tekrar hat›rlat›ld› ve önemi
diyet, sigara-alkol kullan›m›), kan bas›nc› takibi ve önemi-
vurguland›. ‹kinci görüflme verileri analiz s›ras›nda kulla-
ni içeren hipertansiyon e¤itimi verildi ve gevfleme egzer-
n›lmad› sadece vaka yönetiminin gidiflini de¤erlendirmek
sizleri ö¤retildi. Gevfleme egzersizlerini araflt›rmac› önce
için ölçümler yap›ld›.
kendi yaparak hastaya gösterdi ve sonra hastan›n yapmas›n› sa¤lad›.
Üçüncü görüflme için 3 ay sonra tüm hastalar ve araflt›rmac› için uygun olan gün ve saatte randevu verildi.
E¤itim sonunda hastalara araflt›rmac› taraf›ndan haz›rlanan hipertansiyon e¤itim kitap盤› verildi. ‹kinci görüfl-
Randevu tarih ve saati bir ka¤›da not edilerek hasta yan›na verildi.
me için 3 ay sonra hasta ve araflt›rmac› için uygun olan
Üçüncü görüflme: Randevu gününden 1 gün önce
gün ve saatte randevu verildi. Randevu tarih ve saati bir
tüm hastalar telefon ile aranarak randevu tarihleri ve sa-
ka¤›da not edilerek hasta yan›na verildi. Ayr›ca hastalar›-
atleri hat›rlat›ld›. Görüflme s›ras›nda çeflitli nedenlerle ge-
n›n her hangi bir sorusu olunca kolayl›kla ulaflabilmesi
lemeyece¤ini belirten hastalar›n ayn› hafta içinde gelebi-
için araflt›rmac›n›n iletiflim bilgileri de hastalara verildi.
lecekleri bir baflka güne randevular› ertelendi. Benzer fle-
‹kinci görüflme: Randevu gününden 1 gün önce tüm
kilde hastalar›nda araflt›rmac›y› aray›p randevu günü çe-
hastalar telefon ile aranarak randevu tarihleri ve saatleri
flitli nedenlerle gelemeyece¤ini belirtmesi üzerine ayn›
hat›rlat›ld›. Görüflme s›ras›nda çeflitli nedenlerle geleme-
hafta içinde gelebilecekleri bir baflka güne randevular› er-
yece¤ini belirten hastalar›n ayn› hafta içinde gelebilecek-
telendi.
leri bir baflka güne randevular› ertelendi. Benzer flekilde
Üçüncü görüflmede deney ve kontrol grubundaki
hastalar›nda araflt›rmac›y› aray›p randevu günü çeflitli ne-
tüm hastalar›n›n kan bas›nçlar› ölçüldü, kalp at›m h›zlar›
denlerle gelemeyece¤ini belirtmesi üzerine ayn› hafta
hesapland›, kilo takibi yap›ld›. Biyokimya ve tam kan say›-
içinde gelebilecekleri bir baflka güne randevular› ertelen-
m› için kan, albüminüri için idrar istemleri için poliklinik
di.
hekimleri ile görüflülerek istemlerin yap›lmas› sa¤land›.
‹kinci görüflmede deney ve kontrol grubundaki hasta-
Deney grubuna, diyetisyenin bilgisine sunulmak üze-
lar›n kan bas›nçlar› ölçüldü, kalp at›m h›zlar› hesapland›,
re bir bilgilendirme ka¤›d› verilerek randevu almadan, ki-
kilo takibi yap›ld› ve izlem formuna kaydedildi.
lo takibi ve kilo vermelerine iliflkin diyetisyenle görüflmele-
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 51 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
ri sa¤land›. Her hasta görüflmesinden sonra diyetisyenle
lerin bulundu¤u katta yap›lamad›. Bu durum araflt›rmac›-
yüz yüze görüflülerek hastan›n kilo vermesine iliflkin duru-
n›n hasta takiplerinde s›k›nt› yaratt›. Hekim taraf›ndan
mu birlikte de¤erlendirildi. Hasta tan›lama formunda has-
araflt›rmac›ya yönlendirilen hastalar›n baz›lar› araflt›rmac›-
tal›¤a iliflkin de¤iflkenler araflt›rmac› taraf›ndan hastalara
ya ulaflamad›. Bu nedenle araflt›rmac›n›n hedefledi¤i has-
tekrar soruldu ve de¤erlendirildi. Vaka yönetimi için has-
ta say›s›na ulaflmas› planlad›¤›ndan daha uzun bir sürede
talar›n hipertansiyon bak›m protokolü de¤erlendirildi, ba-
gerçekleflti.
k›m izleme cetvelinin üçüncü k›sm› dolduruldu ve hastalar›n hipertansiyon yönetimine iliflkin de¤erlendirilmeleri
Araflt›rman›n etik yönü
yap›ld›.
Çal›flma öncesi Nam›k Kemal Üniversitesi Sa¤l›k Araflt›r-
Etik ilkeler aç›s›ndan kontrol grubuna da son görüfl-
ma ve Uygulama Merkezi Giriflimsel Olmayan Klinik Arafl-
mede teke-tek hipertansiyon e¤itimi verildi ve gevfleme
t›rmalar Etik Kurulu’ndan etik onay al›nd›. Marmara Üni-
egzersizleri ö¤retildi. Gevfleme egzersizlerini araflt›rmac›
versitesi Sa¤l›k Bilimleri Enstitüsü taraf›ndanNam›k Kemal
önce kendi yaparak hastaya gösterdi, sonra hastan›n
Üniversitesi Sa¤l›k Araflt›rma ve Uygulama Merkezi Genel
yapmas›n› sa¤lad›. E¤itim sonunda hastalara araflt›rmac›
Dahiliye ve Kardiyoloji poliklinikleri için gerekli kurum izni
taraf›ndan haz›rlanan hipertansiyon e¤itim kitap盤› veril-
al›nd›. Çal›flmaya kat›lacak her hastaya araflt›rman›n ama-
di.
c›, içeri¤i, yöntemi, zaman› ve süresi konular›nda bilgi veÜçüncü görüflmede tüm hastalara çal›flman›n sonlan-
rilerek; kat›l›m›n gönüllülük esas›na dayand›¤› aç›kland›.
d›¤›, art›k randevu verilmeyece¤i konusunda bilgi verildi.
Araflt›rmay› b›rakma haklar› oldu¤u ve bu durumun kurumdan hizmet almas›na olumsuz bir etkisi olmayaca¤›
Verilerin istatistiksel de¤erlendirmesi
belirtildi. Çal›flmaya kat›lmay› kabul ettikleri takdirde kimlik
Çal›flmada elde edilen verilerin istatistiksel analizleri
bilgilerinin ve özel bilgilerinin di¤er sa¤l›k personeli ve
için, SPSS 17.0 program› kullan›ld›. Veriler, frekans ve or-
baflkalar›yla paylafl›lmayaca¤› konusunda güvence veril-
talama±standart sapma (SS) ile gösterildi. Normal da¤›l›m
di. Hastalardan bu aç›klamalar›n da yer ald›¤› ve araflt›r-
gösteren parametrik verilerin iki grup aras› karfl›laflt›rmala-
mac› taraf›ndan haz›rlanan “Hasta Bilgilendirme ve
r›nda Independent Samples t test, normal da¤›l›m göster-
Onam Formu” al›nd›.
meyenlerin karfl›laflt›rmalar›nda ise Mann Whitney U testi
Çal›flma tamamland›¤›nda Helsinki Deklerasyonu
kullan›ld›. Normal da¤›l›m gösteren parametrik verilerin
prensiplerine göre hasta haklar› göz önünde bulunduru-
grup içi karfl›laflt›rmalar›nda Paired Samples t testi, normal
larak kontrol grubuna da deney grubuna verilen “hiper-
da¤›l›m göstermeyenlerin karfl›laflt›rmalar›nda ise Wilco-
tansiyon e¤itimi ve e¤itim kitap盤›” verildi.
xon Signed Ranks testi kullan›ld›. Parametrik olmayan verilerin karfl›laflt›r›lmas›nda ki-kare testi kullan›ld›.
Bulgular
Araflt›rma bulgular›na göre hastalar›n yafl ortalamas›
Araflt›rman›n s›n›rl›l›klar›
deney grubu için 54.50±11.14 y›l, kontrol grubu için
Araflt›rman›n yap›ld›¤› merkezde hipertansiyon polikli-
51.83±10.29 y›ld›r. Hastalar›n cinsiyet da¤›l›m›na bak›ld›-
ni¤inin olmamas›, hipertansiyon hastalar›n›n genel dahi-
¤›nda her iki grupta da kad›n hastalar›n oran›n›n daha
liye ve kardiyoloji polikliniklerinde tedavi edilmesi hiper-
yüksek oldu¤u veilkokul mezunu olan hastalar›n oranlar›-
tansiyon hastalar›n›n kay›t alt›nda ve takipte tutulmamas›
n›n %50 den fazla oldu¤u görüldü. Her iki grupta da
araflt›rman›n s›n›rl›l›klar›n› oluflturdu.
hastalar›n ço¤unlu¤unun çal›flmad›¤›, tamam›na yak›n›-
Ayr›ca merkezde polikliniklerin çok yo¤un olmas›, oda-
n›n sosyal güvencesinin oldu¤u bulundu. Deney ve kont-
lar›n›n küçük olmas› nedeniyle hasta e¤itimleri poliklinik-
rol grubundaki hipertansiyonu olan hastalar›n sosyode-
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 52 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
mografik özelliklerine bak›ld›¤›nda; cinsiyet, yafl, e¤itim
‹lk izlem ve son izlem aras›nda vücut a¤›rl›¤› ve beden
durumu, medeni durum ve çal›flma durumu aç›s›ndan
kitle indeksi aç›s›ndan kontrol grubunda istatistiksel olarak
her iki grup aras›nda istatistiksel olarak anlaml› fark bulun-
anlaml› fark bulunmazken (p>0.05), deney grubunda is-
mad› (p>0.05), (Tablo 1).
tatistiksel olarak anlaml› fark bulundu (p<0.001), (Tablo
Hipertansiyon tan› süresi deney grubu için 7.06±5.89
3). ‹lk izlem ve son izlemde deney ve kontrol grubu ara-
y›l, kontrol grubu için 8.00±5.85 y›l olup iki grup aras›n-
s›nda vücut a¤›rl›¤› ve beden kitle indeksi aç›s›ndan ista-
da hipertansiyon tan› süresi aç›s›ndan anlaml› fark yoktur
tistiksel olarak anlaml› fark yoktu (p>0.05), (Tablo 3).
(t1= 0.615 ve p= 0.541). Her iki grupta da hastalar›n ço-
‹lk izlem ve son izlem aras›nda deney grubunda sisto-
¤unlu¤unun hipertansiyona iliflkin diyet yapmad›¤›, hi-
lik kan bas›nc› ve diyastolik kan bas›nc›aç›s›ndan istatistik-
pertansiyona iliflkin belirti sorun yaflad›¤› ve tansiyonunun
sel olarak anlaml› fark bulundu (p<0.001, p<0.001),
yükseldi¤ini fark etti¤i görüldü. Hipertansiyon d›fl›nda
(Tablo 4).‹lk izlem ve son izlem aras›nda kontrol grubun-
baflka hastal›¤›n varl›¤›, hipertansiyon ilac› d›fl›nda baflka
da sistolik kan bas›nc› ve diyastolik kan bas›nc›aç›s›ndan
ilaç kullan›m›, diyet yapma, alkol ve sigara kullan›m›, çay-
istatistiksel olarak anlaml› fark bulundu (p<0.01, p<0.05),
kahve tüketimi, hipertansiyona iliflkin belirti sorun olma
(Tablo 4).‹lk izlemde, deney ve kontrol grubu aras›nda
durumu, tansiyonunun yükseldi¤ini fark etme durumu,
sistolik kan bas›nc› ve diyastolik kan bas›nc›aç›s›ndan ista-
ailede hipertansiyonu olan birey olma durumu ve kan ba-
tistiksel olarak anlaml› fark bulunmazken (p>0.05), son
s›nc›n› kendi ölçme durumu aç›s›ndan her iki grup aras›n-
izlemde sistolik kan bas›nc› ve diyastolik kan bas›nc›aç›s›n-
da istatistiksel olarak anlaml› fark bulunmad› (p>0.05),
dan iki grup aras›nda anlaml› fark bulundu (p<0.01),
(Tablo 2).
(Tablo 4).
Tablo 1: Sosyodemografik özellikler aç›s›ndan deney ve kontrol grubu aras›ndaki farklar (n=60)
Sosyodemografik Özellikler
Yafl (y›l)
Cinsiyet
E¤itim Durumu
Medeni Durum
Çal›flma Durumu
Gelirin Gideri
Karfl›lama
Durumu
Deney Grubu
(n=30)
n
%
54.50±11.14
51.83±10.29
Erkek
Kad›n
Okur- yazar
‹lkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
Evli
Bekar
Çal›fl›yor
Çal›flm›yor
Karfl›l›yor
K›smen karfl›l›yor
Karfl›lam›yor
10
20
2
15
3
6
4
29
1
5
25
26
3
1
33.3
66.7
6.7
50
10
20
13.3
96.7
3.3
16.7
83.3
86.7
10.0
3.3
Kontrol Grubu
(n=30)
n
%
t1=0.962
p=0.340
9
30
21
70
3
10
17
56.7
3
10
4
13.3
3
10
28
93.3
2
6.7
6
20
24
80
18
60
11
36.7
1
3.3
Not: Ki-Kare testi ve IndependentSamples testi kullan›ld›.*p<0.05
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 53 • Temmuz - Aral›k 2013
Anlaml›l›k
X2 = 0.077
p = 0.781
X2 = 0.868
p = 0.929
X2 = 0.351
p = 0.554
X2 = 0.111
p = 0.739
X2 = 6.026
p = 0.049*
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Tat›flma
56±12 y›ld›r (Uzun ve ark, 2009). Mu¤la’da yap›lan bir
Hipertansiyonun görülme s›kl›¤› 40 yafl›ndan sonra
çal›flmada da hastalar›n yafl ortalamas› 51.0±9.9 y›ld›r (Ir-
daha da artmaktad›r (Altun ve ark, 2005). Araflt›rmam›z-
mak, Düzöz ve Bozyer, 2007).
da hastalar›n yafl ortalamas› deney grubu için
Ülkemizde hipertansiyon konusunda, Türk Kardiyoloji
54.50±11.14 y›l, kontrol grubu için 51.83±10.29 y›ld›r
Derne¤i taraf›ndan 1990-2000 y›llar› aras›nda yap›lan,
(Tablo 1). Yurt içi ve yurt d›fl› yap›lan benzer çal›flmalarda
TEKHARF çal›flmas›nda önemli sonuçlar ortaya ç›km›flt›r.
yafl ortalamalar› çal›flmam›za benzer nitelik tafl›maktad›r.
TEKHARF çal›flmas›nda 10 y›ll›k süreç içinde Türkiye gene-
Avustralya’da 2005-2010 y›llar› aras›nda hipertansiyon
linde, yafltan ba¤›ms›z olarak ortalama sistolik ve diyasto-
yönetimine iliflkin yap›lan retrospektif çal›flmada yafl orta-
lik kan bas›nc›n›n erkeklerde +4.4/+2.7 mmHg, kad›nlar-
lamas› 54±18 y›ld›r (Carrington, Jennings and Stewart,
da +6.4/+4.2 mmHg yükseldi¤i belirlenmifltir. Kan bas›n-
2013). Ülkemizde hipertansiyonlu bireylerin tedavi ve ya-
c›ndaki bu art›fl erkeklerde 40, kad›nlarda ise 50 yafl›ndan
flam biçimi de¤iflimine uyumunu de¤erlendirmek için ya-
sonra belirginleflmektedir. Eriflkin toplum on y›ll›k yafl di-
p›lan benzer bir çal›flmada hastalar›n yafl ortalamas›
limleri ile cinsiyete göre de¤erlendirildi¤inde, hipertansi-
Tablo 2: Hastal›k durumuna iliflkin de¤iflkenler aç›s›ndan deney ve kontrol grubu aras›ndaki farklar (n=60)
Hastal›k Durumuna
‹liflkin De¤iflkenler
HT D›fl›nda
Baflka Hastal›k
HT D›fl›nda Baflka
‹laç Kullanma
Diyet Yapma
Alkol Kullan›m›
Sigara Kullan›m›
Çay Kahve
Tüketimi
HT ‹liflkin Belirti
Sorun Durumu
Tansiyonunun Yükseldi¤ini
Fark Etme Durumu
Ailede HT Olma
Durumu
Kan Bas›nc›n› Kendi
Ölçme Durumu
Evet
Hay›r
Evet
Hay›r
Evet
Hay›r
Evet
Nadiren
Hay›r
Evet
Hay›r
1-2 Fincan
3-5 Fincan
6-10 Fincan
Evet
Hay›r
Evet
Hay›r
Evet
Hay›r
Evet
Hay›r
Deney Grubu
(n=30)
n
%
9
30.0
21
70.0
15
50
15
50
9
30
21
70
3
10
3
10
24
80
3
10
27
90
11
36.7
13
43.3
6
20.0
20
66.7
10
33.3
24
80
6
20
20
66.7
10
33.3
19
63.3
11
36.7
Kontrol Grubu
(n=30)
n
%
13
43.3
17
56.7
13
43.3
17
56.7
9
30
21
70
1
3.3
3
10
26
86.7
5
16.7
25
83.3
6
20
20
66.7
4
13.3
21
70
9
30
26
86.7
4
13.3
21
70
9
30
20
66.7
10
33.3
Not: Ki-Kare testi ve Independent Samples testi kullan›ld›.
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 54 • Temmuz - Aral›k 2013
Anlaml›l›k
X2 = 1.148
p = 0.284
X2 = 0.268
p = 0.605
X2 = 0.000
p = 1.000
X2 = 1.080
p = 0.583
X2 = 0.577
p = 0.448
X2 = 3.355
p = 0.187
X2 = 0.077
p = 0.781
X2 = 0.480
p = 0.488
X2 = 0.077
p = 0.781
X2 = 0.073
p = 0.787
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
yon s›kl›¤›n›n yaflla birlikte artt›¤› ve her yafl diliminde ka-
l›ç, 2013, Uzun ve ark,2009)’ü kad›nlardan oluflmaktad›r.
d›nlarda erkeklerden daha s›k görüldü¤ü saptanm›flt›r
Yurt içi ve yurt d›fl› yap›lan benzer çal›flmalarda da kad›n
(Onat, Yaz›c› ve Eryonucu, 2002). PATENTçal›flmas›n›n
hastalar›n oran› erkek hastalardan daha yüksek bulun-
her aflamas›nda kad›n hastalar›n oran› erkek hastalardan
mufltur (Arslantafl, Ayranc› ve Unsal, 2008, Da Costa, Bar-
yüksek bulunmufltur (Altun ve ark, 2005). Çal›flmam›z›n
cellos, Sclowitz, 2007, Erem, Hac›hasano¤lu ve Kocak,
aksine, Finlandiya’da 25-64 yafl grubunda hipertansiyon
2009, Erkek, Özgür ve Gümüfl, 2006, Irmak ve ark
hastalar› ile yap›lan bir çal›flmada araflt›rmaya kat›lan has-
2007,Stein, Bradshaw, Norman, 2008). Araflt›rmada da
talar›n ço¤unlu¤unu (%52,1) erkek hastalar oluflturmufl-
hastalar›n cinsiyet da¤›l›m›na bak›ld›¤›nda her iki grupta
tur (Kastarinen, Antikainen, Peltonen, 2009). Yurt d›fl›nda
da kad›n hastalar›n oran›n›n daha yüksek oldu¤u görül-
yap›lan benzer çal›flmalarda da erkek hastalar›n oran› ka-
dü (Tablo 1). Bu bulguya göre, sa¤l›k ekibi, hipertansiyon
d›n hastalardan daha yüksek bulunmufltur (Fernandez,
taramalar› ve izlemleri konusunda ileri yafl grubu ve kad›n
Murphy, Aventin, 2007, Yadav,Boddula, Genitta,
hastalar› daha yak›ndan izlemesi gerekmektedir.
2008).Ülkemizde yap›lan çal›flmalarda; hipertansiyonlu
Ülkemizde yap›lan araflt›rmalarda, hipertansiyonu
hastalar›n %58.7-63(Do¤an, Toprak ve Demir, 2012, K›-
olan hastalar›n ço¤unlu¤unu ilkokul mezunlar›ndan olufl-
Tablo 3: ‹lk izlem ve son izlemde vücut a¤›rl›¤› ve beden kitle indeksi aç›s›ndan gruplar aras› ve grup içi farklar (n=60)
Metabolik
De¤iflflkkenler
Vücut
A¤›rl›¤› (kg)
BKI (kg/m2)
Deney Grubu
Kontrol Grubu
Anlaml›l›k
Deney Grubu
Kontrol Grubu
Anlaml›l›k
‹lk ‹zlem
Ort±SS
84.62±13.59
81.98±14.68
t1=0.723
31.90±4.28
31.33±5.44
t1=0.453
p=0.652
Son ‹zlem
Ort±SS
81.08±13.17
81.01±14.92
t1=0.020
30.57±4.36
30.91±5.61
t1=-0.265
p=0.792
Anlaml›l›k
t2=7.153 p=0.000***
t2=1.758 p=0.089
p=0.472 p=0.984
t2=7.408 p=0.000***
t2=1.856 p=0.074
Not: Independent Samples testi ve Paired Samples testi kullan›ld›. ***p<0.001
Tablo 4: ‹lk izlem ve son izlemde sistolik ve diyastolik kan bas›nçlar› aç›s›ndan gruplar aras› ve grup içi farklar (n=60)
Sistolik Kan
Bas›nc› (mm/Hg)
Deney Grubu
Kontrol Grubu
Anlaml›l›k
Diyastolik Kan
Bas›nc› (mm/Hg)
Deney Grubu
Kontrol Grubu
Anlaml›l›k
‹lk ‹zlem
Ort±SS
136.16±17.60
141.33±19.95
U=380.50
p=0.296
Son ‹zlem
Ort±SS
117.50±9.80
129.66±15.80
U=227.00
p=0.001**
87.66±10.88
89.83±14.41
U=362.00
p=0.182
77.50±9.44
84.50±12.05
U=236.50
p=0.001**
Anlaml›l›k
Z=-4.26 p=0.000***
Z=-2.676 p=0.007**
Z=-3.80 p=0.000***
Z=-2.196 p=0.028*
Not: Wilcoxon Signed Ranks testi ve Mann-Whitney U testi kullan›ld›.*p<0.05,**p<0.01, ***p<0.001
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 55 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
tu¤u belirlenmifltir (Cingil ve ark, 2009,Erkek ve ark,
araflt›rmaya kat›lan hastalar›n tuzsuz yemek yemeye al›fla-
2006, K›l›ç, 2013). Baflka bir araflt›rmada kan bas›nc› kont-
mad›¤› için tuzu k›s›tlamad›¤› (%19.6) bildirilmifltir (Tokem
rol alt›nda olmayanlar›n e¤itim düzeylerinin ilkokul/orta-
ve ark, 2013). Yap›lan baflka bir çal›flmada ise; yemekler-
okul, kontrol alt›nda olanlar›n ise a¤›rl›kl› olarak orta-
de tuzu normal ya da az kulland›¤›n› belirtenlerde %32.1
okul/lise mezunu oldu¤u saptanm›flt›r (Arpac›, Kardeflo¤-
olan hipertansiyon prevalans›n›n, tuzu fazla kulland›¤›n›
lu, Yi¤iner, 2008). Araflt›rmam›zda, literatüre paralel ola-
ifade edenlerde %52.7’ye yükseldi¤i belirtilmifltir (Öztürk
rak her iki grupta da ilkokul mezunu olan hastalar›n oran-
ve ark, 2011). Tuz al›m›n›n hipertansiyon nedeni oldu¤u
lar›n›n %50 ve daha fazla oldu¤u görüldü (Tablo 1). Ay-
ya da var olan hipertansiyonun fliddetini artt›rd›¤› ve hi-
r›ca deney ve kontrol grubu aras›nda e¤itim durumu aç›-
pertansiyonun kontrolünde tuz k›s›tlamas›n›n gereklili¤i
s›ndan istatistiksel olarak anlaml› fark yoktu (p>0.05),
bilinmektedir (Kawano, Tsuchihashi, Matsuura, 2007).
(Tablo 1). Bu durum verdi¤imiz e¤itimin ve uygulad›¤›-
Baflka bir araflt›rmada; hipertansiyon ile tuz miktar› aras›n-
m›z vaka yönetim modelinin etkinli¤ini de¤erlendirme
daki iliflki tan›mlanm›fl ve tuz miktar› 1.76 g/gün’ün alt›n-
ad›na önemlidir.
da al›nd›¤›nda hipertansiyon görülmezken, yaklafl›k 10
Araflt›rmada hastalar›n, hipertansiyon tan› süresi de-
g/gün tuz al›nd›¤›nda prevelans %20 oldu¤u bildirilmifl-
ney grubu için 7.06±5.89 y›l, kontrol grubu için
tir. Bu bilgiler do¤rultusunda, tuzun hipertansiyona ne-
8.00±5.8 y›ld›r (Tablo 2).Yap›lan bir araflt›rmada; ortala-
den olan minimal etki dozunun yaklafl›k 1.76 g/gün ol-
ma hipertansiyon tan› süresi6.3±5.7 y›l (Cingil ve
du¤u bildirilmektedir (Tekol, 2006). Bu bulgular; hiper-
ark,2009) olarak bildirilmifltir. E¤itim program›n›n, hiper-
tansiyonu olan hastalara tuz k›s›tl› diyetin önemi ve nas›l
tansiyonlu hastalar›n yaflam tarz› ve ilaç tedavisi uyumu-
uygulanaca¤› hakk›nda bilgi verilmesinin gereklili¤ini gös-
na etkisini araflt›rmak için yap›lan bir araflt›rmada hiper-
termektedir. Polikliniklerde hasta say›s›n›n fazlal›¤› ve za-
tansiyon tan› süresi 4.39±4.96 y›l olarak bildirilmifltir (Ir-
man k›s›tl›l›¤› nedeni ile hekim taraf›ndan verilemeyen bu
mak ve ark,2007). Hipertansiyon tan› süresi yap›lan çal›fl-
e¤itimlerin, uzman hemflireler taraf›ndan verilmesine ihti-
malarda farkl›l›k göstermektedir.
yaç duyulmaktad›r. Yine ayn› flekilde, polikliniklerde hasta
Hipertansiyondaetkili en önemli faktörlerden biri diyet-
e¤itimi yapacak hemflirelerin olmay›fl›, hipertansif hastala-
le fazla miktarda tuz al›m›d›r (Conen, Ridker, Buring,
r›n e¤itim ve izlemlerinde yetersizli¤e dolay›s› ile tedavide
2007, Rossi, Nuzzo, Origliani, 2008, Yurdakul ve Aytekin,
baflar›s›zl›¤a neden olmaktad›r. Özellikle polikliniklerde,
2010). Hipertansiyonlu bireylerde yap›lan çal›flmalarda
hipertansiyonu olan hastalar›n e¤itim ve takibini yapacak
ço¤unlu¤unun diyetine uyumunun istendik düzeyde ol-
uzman hemflirelerin istihdam edilmesi önerilmektedir.
mad›¤› ortaya ç›km›flt›r (Ahn, Zhao, Smith, 2011, Appel,
Ailede var olan hipertansiyon öyküsünün göz ard›
2009, Öztürk, Aykut, Günay, 2011, Uzun ve ark, 2009).
edilmemesi gerekti¤i ve bireylerde ileride geliflebilecek hi-
Yapt›¤›m›z araflt›rmada; hastalar›n ço¤unlu¤unun hiper-
pertansiyonun önemli habercilerinden biri oldu¤u ifade
tansiyona iliflkin diyet yapmad›¤›, hipertansiyona iliflkin
edilmektedir (Kaplan, 2005). Yap›lan bir çal›flmada; ailede
belirti sorun yaflad›¤› ve tansiyonunun yükseldi¤ini fark
hipertansiyon öyküsü varl›¤› ve hipertansiyon görülme
etti¤i görüldü. Ayr›ca araflt›rma bulgular›na göre hastala-
s›kl›¤› aras›nda anlaml› bir iliflki bulunmufltur (Do¤an ve
r›n ço¤unlu¤unun birinci derece akrabalar›nda da hiper-
ark,2012). Ailesinde hipertansiyon öyküsü olan (ebeveyn-
tansiyon oldu¤u saptand› (Tablo 2).
lerden her ikisinde ya da sadece birinde) ve olmayan ai-
Yap›lan bir çal›flmada araflt›rma bulgular›m›za paralel
lelerin çocuklar›n›n kan bas›nc› izlenmifl veailesinde hiper-
olarak kat›l›mc›lar›n ço¤unlu¤unun (%93.6) tuzlu beslen-
tansiyon öyküsü olmayan ailelerin çocuklar›n›n kan ba-
di¤i ve hipertansiyon için özel bir diyet yapmad›¤› belir-
s›nçlar› en düflükken, her iki ebeveyninde hipertansiyon
lenmifltir (Günal ve Günal,2010). Baflka bir araflt›rmada
öyküsü bulunan çocuklar›n kan bas›nc› ise en yüksek bu-
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 56 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
lunmufltur (Goldstein, Shapiro, Guthrie, 2006). Yap›lan
r›n›n kilo verme, egzersiz yapma ve diyet yapma aç›s›n-
çal›flmalarda; kat›l›mc›lar›n %42.9'unun evinde ve çekir-
dan durumlar› vaka yönetimi formu ile de¤erlendirildi.
dek ailesinde hipertansiyon hastas› oldu¤u (Oskay, Ön-
Her hastan›n ihtiyac›na iliflkin e¤itimler verildi ve yönlen-
süz, Topuzo¤lu, 2010), ailelerinde hipertansiyon olma-
dirmelerde bulunuldu. Deney grubu hastalar›n›n kontrol
yanlarda %32.3 olarak saptanan kan bas›nc› yüksekli¤i
muayenelerinde “güne gidince akl›ma siz geldiniz hamur
oran›, aile hikayesi pozitif olanlarda %37.3 olarak bildiril-
ifli yemedim ve çal›flmam›zdan bahsettim”, “art›k evde ço-
mifltir (Öztürk ve ark,2011). Yap›lan di¤er bir çal›flmada
cuklar›m›n ve eflimin istemesine ra¤men hamur ifli yapm›-
ise araflt›rma sonuçlar›m›za paralel olarak kat›l›mc›lar›n
yorum”, “siz söyledikten sonra az az s›k s›k yemeye baflla-
%70’inin ailesinde de hipertansiyonlu birey saptanm›flt›r
d›m”, “komflular›m›zla birlikte haftada befl gün yürüyoruz”
(Günal ve Günal,2010). Araflt›rma sonuçlar›m›z literatür
ve “inflallah kilo vermiflimdir” gibi ifadeler kullanmas› da
bilgilerini destekler niteliktedir.
çal›flman›n etkinli¤ini de¤erlendirmek aç›s›ndan önemli-
Artm›fl vücut a¤›rl›¤› s›kl›kla artm›fl kan bas›nc› ile birlik-
dir.
tedir ve BK‹’nin yüksek olmas› ile kan bas›nc› yüksekli¤i
‹lk izlemde ve son izlemde deney ve kontrol grubu
aras›nda anlaml› iliflki bulunmufltur (Do¤an ve ark, 2012,
aras›nda vücut a¤›rl›¤› ve beden kitle indeksi aç›s›ndan is-
Günal ve Günal,2010, Öztürk ve ark, 2011).Obezite, vo-
tatistiksel olarak anlaml› fark yoktu (p>0.05), (Tablo 3).
lüm art›fl› ve periferik direnç art›fl› nedeniyle kan bas›nc›n›
Gruplar›n vücut a¤›rl›¤› ve BK‹ aç›s›ndan benzer olmas›,
yükselten faktörlerden birisidir (Kaplan, 2005). Hipertansif
deney grubuna verilen e¤itimin ve uygulanan vaka yöne-
hastalar›n en az 1/3’ü-2/3’ü obezdir. Obezlerde ise hiper-
timi modelinin etkinli¤ini de¤erlendirme aç›s›ndan önem-
tansiyon görülme olas›l›¤› üç kez fazlad›r. BK‹ art›kça da
lidir.
hipertansiyon görülme olas›l›¤› artar (Appel, 2009, Kara-
Hipertansiyonu olan hastalarda kan bas›nc›n›n kontro-
kurt ve Kara, 2007, Kaya, 2003). Yaklafl›k 10 kilo kayb›
lünü sa¤lamada sa¤l›k profesyonelleri taraf›ndan hiper-
sonras›nda sistolik kan bas›nc›nda ortalama 6 mmHg, di-
tansiyon e¤itiminin verilmesi ve vaka yönetimi modelinin
yastolik kan bas›nc›nda ise ortalama 4,6 mmHg düflme
uygulanmas› oldukça önemlidir. Yap›lan bir derlemede
oluflmaktad›r. Bir meta analizde ortalama 5 kg kayb›, or-
hipertansiyon hastalar›n›n kan bas›nc›n›n hekim ve hem-
talama sistolik kan bas›nc›n›n 4,4 mmHg düflmesiyle iliflki-
flirenin yer ald›¤› ekip ile kontrol alt›na al›nabilece¤ini vur-
li bulunmufltur (Neter, Stam, Kok, 2003). Ayr›ca sebze-
gulam›flt›r. Ekibin içinde hemflirenin temel rolü e¤itim ve
meyveden zengin ya¤ oran› düflük, potasyum, magnez-
izlemdir (Norby, Stroebe, Canzanello, 2003). Araflt›rmada
yum, kalsiyum içeren DASH diyetinin sistolik kan bas›nc›-
deney grubu hastalar›na hipertansiyona iliflkin e¤itim ve-
n› yaklafl›k 10 mmHg düflürdü¤ü bilinmektedir. Yüksek
rildi¤i ve vaka yönetimiyle yak›n takip edildi¤i için kontrol
dozlarda (>3 mg/gün) omega- 3 çoklu doymam›fl ya¤
grubu hastalar›na göre daha ileri düzeyde anlaml› düflüfl-
asidi takviyesinin kan bas›nc› düflüflüne yard›m etti¤i bilin-
ler saptand›. Araflt›rma sonuçlar› literatür bilgileri ile para-
mesine ra¤men ilaç olarak kullanmak yerine bal›k tüketi-
lellik göstermektedir.
minin art›r›lmas› daha ak›lc› gözükmektedir (Mancia, De
Backer, Dominiczak, 2007, Neter et al, 2003).
‹lk izlemde, deney ve kontrol grubu aras›nda sistolik
kan bas›nc› ve diyastolik kan bas›nc›aç›s›ndan istatistiksel
Araflt›rmam›zda, deney grubu hastalar›na hipertansi-
olarak anlaml› fark bulunmazken (p>0.05), son izlemde
yon ile ilgili verilen e¤itim ve yak›n takip sonras› vücut
sistolik kan bas›nc› ve diyastolik kan bas›nc›aç›s›ndan iki
a¤›rl›¤›nda ve beden kitle indeksinde anlaml› düflüfl oldu.
grup aras›nda anlaml› fark bulundu (p<0.01), (Tablo 4).
Araflt›rmada deney grubu hastalar›n›n kilo ve beden kitle
Bu durum, hipertansiyonu olan hastalara verdi¤imiz e¤i-
indeksleri vaka yönetimi kapsam›nda araflt›rmac› ve diye-
timin ve uygulad›¤›m›z vaka yönetim modelinin kan ba-
tisyen taraf›ndan yak›n takip edildi. Deney grubu hastala-
s›nc›n› azaltmada etkili oldu¤unu göstermektedir.
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 57 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Yurt d›fl›nda yap›lan bir çal›flmada, sa¤l›k profesyonel-
indeksi ve kan bas›nc›na etkisini de¤erlendirmek amac› ile
lerine hipertansiyon yönetimine yönelik bak›m kalitesini
yap›lan bu araflt›rmada; deney ve kontrol grubunu olufl-
art›ran plan uygulanm›fl ve bu plan do¤rultusunda birin-
turan hastalar aras›nda tan›t›c› özellikler ve hastal›k duru-
ci basamak sa¤l›k kurulufllar›nda çal›flan sa¤l›k profesyo-
muna iliflkin de¤iflkenler aç›s›ndan anlaml› fark olmad›¤›,
nelleri taraf›ndan verilen bak›m›n hipertansiyon kontrolü-
deney grubunu oluflturan hastalarda verilen e¤itim ve
nü art›rmada etkili oldu¤u bulunmufltur (Fernandez et al,
uygulanan vaka yönetimi sonras›nda, vücut a¤›rl›¤›, BK‹,
2009). Hipertansiyonlu hastalar›n kan bas›nc›n›n yöneti-
sistolik kan bas›nc› ve diyastolik kan bas›nçlar›nda anlam-
mi ile ilgili yap›lan çal›flmada, hastalara ilk izlemlerinden
l› düflüfller oldu¤u belirlendi.
sonra ilaçlar ve yaflam tarz› de¤iflikli¤i ile ilgili e¤itim veril-
Bu bulgulara dayanarak; hipertansiyonun yönetimin-
mifl ve hastalar›n antihipertansif ilaçlar› gözden geçirilmifl-
de hemflire taraf›ndan verilen e¤itimin ve uygulanan va-
tir. 6 ayl›k izlemden sonra hastalar›n sistolik ve diyastolik
ka yönetimi modelinin etkin bir yöntem olarak kullan›labi-
kan bas›nçlar› aras›nda istatistiksel olarak anlaml› fark bu-
lece¤i sonucuna var›ld›. Hastanelerde, hipertansiyon has-
lunmufltur (Kengne, Awah, Fezeu, 2009). Yurt d›fl›nda
talar›n›n takip ve tedavisinin yap›labilece¤i “Hipertansiyon
yap›lan 33 randomize kontrollü çal›flmayla yap›lan siste-
Poliklini¤i”nin kurulmas› ve bu poliklini¤in sorumlusu ola-
matik incelemeye göre; hemflireler taraf›ndan tasarlanan
rak multidisipliner ekip ile sürekli iflbirli¤i içinde olan iç
giriflimler ile hedef kan bas›nc› de¤erlerine ulafl›lm›flt›r. Ay-
hastal›klar› hemflireli¤i alan›nda uzmanl›¤›n› alm›fl hemfli-
r›ca, ayn› derlemede hemflire odakl› ekip taraf›ndan yap›-
relere yer verilmesi, poliklinikte hasta izlemlerini daha et-
lan vaka yönetiminin hipertansiyon kontrolünü içeren
kin yapabilmek için vaka yönetim modeli, ortak bak›m
kardiyovasüler risk faktörlerin yönetimini artt›rmada etkili
protokolü ve izlem çizelgesinin kullan›lmas› önerilmekte-
oldu¤unu bulan çal›flmalardan bahsedilmifltir (Carter,
dir.
Bosworth, Green, 2012). Baflka bir çal›flmada hipertansiyon hastalar›na e¤itim verilmifl ve hastalar›n talepleri do¤-
Kaynaklar
rultusunda bireysellefltirilmifl dan›flmanl›k yap›lm›flt›r. Has-
1.
andlifestylechanges as correlatestochanges in self-reported
talar›n sekiz hafta sonraki kan bas›nçlar›nda ilk ölçümlere
diagnosis of hypertensionamongolderChineseadults. Journal of
göre istatistiksel olarak anlaml› düflüfl bulunmufltur (Park,
Changand Kim, 2012). Ülkemizde 245 hipertansiyonlu
theAmericanSociety of Hypertension, 5(1):21–30.
2.
Hypertension and Renal Diseases. (2005). Prevalence, awareness,
ilgili bilgi düzeyleri düflük bulunmufl ve hipertansiyonu
treatment and control of hypertension in Turkey (thePatenTstudy) in
kontrol etmede baflar›s›z olduklar› sunucuna var›lm›flt›r
2003. Journalof Hypertension, 23(10):1817-1823.
3.
Appel JL, on behalf of the American Society of Hypertension Writing
Group. (2009). ASH positionpaper: Dietary approaches to lower
evde hastal›k yönetimlerine iliflkin bilgi ve uygulamalar›-
blood pressure. Journal of the American Society of Hypertension,
n›n belirlenmesi amac›yla yap›lan bir araflt›rmada, bireylerin ilaçlar›n› düzenli kullanma, fiziksel aktivitede bulunma,
Altun B, Ar›c› M, Nergizo¤lu G, Derici Ü, Karatan O, Turgan Ç,
Sindel fi, Erbay B, Hasano¤lu E, Ça¤lar fi, the TurkishSociety of
hastalar ile yap›lan çal›flmada, hastalar›n hipertansiyonla
(Oskay ve ark, 2010). Hipertansiyon tan›s› olan bireylerin
Ahn S, Zhao H, Smith ML, Ory GM, Phillips CD. (2011). BMI
3(5):321–331.
4.
Arpac› M, Kardeflo¤lu E, Yi¤iner Ö, Öz-men N, Cingözbay› BY,
Cebeci BS. (2008). Sosyo-ekonomik düzeyi farkl› bölgelerde
kan bas›nc›n› kontrol alt›na alma /izleme, ya¤ ve tuz tüke-
bulunan iki sa¤l›k oca¤›nda takip edilen hipertansiyon hastalar›n›n
timini azaltma yönünden desteklenmeye gereksinimleri
tedaviye uyum süreci ve de¤iflik özelliklerinin karfl›laflt›r›lmas›. TSK
oldu¤u sonucuna var›lm›flt›r (Tokem ve ark, 2013).
Koruyucu Hekimlik Bülteni TAF PrevMedBull, 7(4):333-338.
5.
Arslantafl D, Ayranc› U, Unsal A, Tozun M. (2008). Prevalence of
hypertension among individuals aged 50 year sandoverandits
Sonuç ve öneriler
impact on health related quality of life in a semi-rural area of
Hipertansiyonu olan hastalara hemflire taraf›ndan verilen e¤itimin ve uygulanan vaka yönetiminin beden kitle
western Turkey. ChinMed.Journal, 121:1524-1531.
6.
Bengtson A, Drevenhorn E. (2003). The nurse's role and skills in
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 58 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
hypertension care: a review, The Journal for Advanced Nursing
7.
49(1):13-18.
21.
Practice, 17(5):260-268.
Carrington MJ, Jennings GL, Stewart S. (2013). Pressure points in
primary care: blood pressure and management of hypertension in
etkileyen faktörler. TAF PrevMedBull,8(2): 167-172.
22.
532050 patients from 2005 to 2010. Journal of
8.
Carter BL, Bosworth HB, Green BB. (2012). The hypertension team:
9.
etkisi. Hacettepe Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu Dergisi, 39-47.
24.
Chummun H. (2011). The management of hypertension:the
Cingil D, Delen S, Aksuo¤lu A. (2009). Karaman il merkezinde
fiti.. ‹stanbul, p.231-337.
25.
de¤erlendirme ölçe¤i-hasta formu’nun Türkçe versiyonunun
bilgilerinin incelenmesi. Türk Kardiyoloji Derne¤i Arflivi, 37(8):
geçerlik ve güvenirli¤i. Dokuz Eylül Üniversitesi Hemflirelik
Yüksekokulu Elektronik Dergisi, 4(1):102-109.
Conen D, Ridker PM, Buring JE, Glynn RJ. (2007). Risk of
ed, Çeviren:Canbek E, Turgut Yay›nc›l›k ve Ticaret A.fi..
‹stanbul, p.1-237.
27.
Da Costa JS, Barcellos FC, Sclowitz ML, Sclowitz IK, Castanheira M,
Noel C, Jula A, Salomaa V, Jousilahti P, Nissinen A, Vartiainen E,
Cardiol, 88:59-65.
Tuomilehto J. (2009). Prevalence, awareness and treatment of
Dafl Z. (1999). Vaka yönetimi ve bak›m protokolü. Cumhuriyet Üniv.
hypertension in Finland during 1982-2007. Journal of
Hypertension, 27(8): 1552- 1559.
Dereli F, Baybek H. (2009). Yeflilyurt sa¤l›k oca¤› bölgesindeki
PrevMedBull, 8 (1):53-58.
29.
Kaya A. (2003). Obezite ve hipertansiyon. Turkish Journal of
30.
Kawano Y, Tsuchihashi T, Matsuura H. (2007). Report of the
Endocrinology and Metabolism 2:13-21.
Do¤an N, Toprak D, Demir S. (2012). Hypertension prevalence and
working group for dietary salt reduction of the japanesesociety of
risk factors among adult population in Afyonkarahisar region:
hypertension: assessment of salt ›ntake in the management of
hypertension. Hypertension Research, 30:887-893.
a cross-sectional research. Anadolu Kard Derg,12:47-52.
16.
Erem C, Hac›hasano¤lu A, Kocak M, De¤er O, Topbafl M. (2009).
31.
Primary health care for hypertension by nurses in ruraland urban
factors among Turkish adults: Trabzon Hypertension Study. J
sub-saharanafrica. The Journal of Clinical Hypertension,
11(10):564-572.
Erkek N, Özgür G, Gümüfl AB. (2006). Hipertansiyon tan›s› alan
32.
33.
Dergisi, 10(2):9-18.
19.
34.
Mancia G, De Backer G, Dominiczak A, Cifkova R, Fagard R,
research group. (2009). A quality improvement plan for
Germano G. (2007). Guidelines for the management of arterial
hypertension control: the INCOTECA Project
hypertension: The Task Force for the Management of Arterial
(Interventionsforcontrol of hypertension in catalonia).
Hypertension of the EuropeanSociety of Hypertension (ESH) and of
BMC Public Health,89:1-9.
the European Society of Cardiology (ESC). EurHeart J, 28:1462-
Goldman L, Aus›ello D. (2011). CecilMedicine. Cilt 1, 23th ed,
Çeviren: Ünal S, Günefl T›p Kitabevleri Ltd. fiti.. Ankara, p.430-
1536.
35.
Mert H, Özçakar N, Kuruo¤lu E. (2011). Multidisipliner bir özel
450.Goldstein IB, Shapiro D, Guthrie D. (2006). Ambulatory blood
çal›flma modülü araflt›rmas›: Hipertansiyon hastalar›n›n tedaviye
pressure and family history of hypertension in healthy men and
uyumlar›n›n incelenmesi. Türk Aile HekDerg,15(1):7-12.
women. American Journal Hypertension,19:486-491.
20.
fark›ndal›¤›, kontrolü ve etkileyen faktörler. TAF PrevMedBull,
12(1):79-86.
Fernandez RV, Murphy RM, Aventin OC, Martinez LM, Martinez NA,
De Lamo GP, Siso AF,Manresa JP, Simo JMB andthe INCOTECA
K›l›ç M. (2013). Birinci basamak sa¤l›k kurulufllar›na baflvuranlarda
hipertansiyon prevalans›,
hastalar›n sürekli öfke ve öfke ifade tarzlar›. Cumhuriyet Üniv. HYO
18.
Kengne AP, Awah PK, Fezeu LL, Sobngwi E, Mbanya JC. (2009).
Prevalence of prehypertension and hypertension andassociated risk
PublicHealth31:47-58.
17.
Kastarinen M, Antikainen R, Peltonen M, Laatikainen, T, Barengo,
factors in adults: a population-based study in Pelotas. Arq Bras
bireylerin arteriyal kan bas›nc› durumlar›n›n belirlenmesi. TAF
15.
Karakurt P, Kara M. (2007). Hipertansiyon ve evde bak›m. Atatürk
Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu Dergisi,10(1):97-104.
28.
HYO Dergisi, 3(2):11-17.
14.
Kaplan NM. (2005). ClinicalHypertension. Klinik Hipertansiyon 10th
pressure or blood pressure regression: prospective cohort study.
Olinto MT. (2007). Hypertension prevalence and its associated risk
13.
26.
cardiovascular events among women with high normal blood
BMJ, 335:432.
12.
‹ncirkufl K, Nahcivan NÖ. (2011). Kronik hastal›k bak›m›n›
yaflayan hipertansiyon hastalar›n›n ilaç kullan›m durumlar›n›n ve
551- 556.
11.
Izzo JL, Black HR. (2004). Hypertension Primer. Primer
Hipertansiyon 3th ed, Çeviren: Kazanc› G, Nobel T›p Kitabevleri Ltd.
impact of nurse-led clinics. Nurse Prescribing, 9(2):68-74.
10.
Irmak Z, Düzöz GT, Bozyer ‹. (2007). Bir e¤itim program›n›n
hipertansiyonlu hastalar›n yaflam tarz› ve ilaç tedavisi uyumuna
the role of the pharmacist, nurse, and teamwork in hypertension
therapy. The Journal of Clinical Hypertension,14(1):51-65.
Hac›hasano¤lu R. (2009b). Hipertansiyon yönetiminde hemflirenin
sorumluluklar›. F›rat Sagl›k Hizmetleri Dergisi, 4(12):153-164.
23.
Hypertension,31:1265–1271.
Hac›hasano¤lu R. (2009a). Hipertansiyonda tedaviye uyumu
36.
Neter JE, Stam BE, Kok FJ, Grobbee DE, Geleijnse JM. (2003).
Günal SY, Günal A‹. (2010). Antihipertansif ilaç kullan›m›na ra¤men
Influence of weight reduction on blood pressure: A meta analysis of
baflar›s›z kan bas›nc› kontrolünü etkileyen nedenler. Ege T›p Dergisi,
randomized controlled trials. Hypertension, 42:878-84.
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 59 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
37.
Norby SM, Stroebe RJ, Canzanello VJ. (2003). Physician-nurse team
approaches to Improve blood pressure control. TheJournal of
FamilyPractice, 22:144–151.
45.
ClinicalHypertension, 5(6):386-392.
38.
and treatment of hypertension in South Africans: the first
Oakeshott P, Kerry S, Austin A, Cappuccio F. (2003). Is there a role
for nurse-led blood pressure management in primary care?
demographic and health survey. S AfrMed J, 98: 376-380.
46.
FamilyPractice, 20: 469–473.
39.
47.
Dern Kardiyovasküler Hemflirelik Dergisi,4(5):30-40.
Oskay EM, Önsüz MF, Topuzo¤lu A. (2010). ‹zmir’de bir sa¤l›k
48.
oca¤›nda baflvuranlar›n hipertansiyon hakk›ndaki bilgi, tutum ve
(2009). The assessment of adherence of hypertensive individuals to
treatment and life style chang recommendations. Anadolu
Öztürk A, Aykut M, Günay O, Gün ‹, Özdemir M, Ç›t›l R, Öztürk Y.
Kardiyoloji Dergisi,9:102-109.
49.
(2008). Prevalence& risk factors of pre-hypertension&
Park YH, Chang H, Kim J, Kwak JS. (2012). Patient-tailored self-man
hypertension in an affluent north Indian population. Indian J
singhome. Journal of Clinical Nursing, 27:710-722.
MedRes, 128:712-720.
50.
Yurdakul S, Aytekin S. (2010). Kad›nlarda hipertansiyon. Türk
Kardiyoloji Derne¤i Arflivi,38(1):25-31.
Rossi R, Nuzzo A, Origliani G, Modena MG. (2008). Metabolic
syndrome affects cardiovascular risk profile and response to
44.
Yadav S, Boddula R, Genitta G, Bhatia V, Bansal B, Kongara S.
prevalans› ve etkileyen faktörler. Erciyes T›p Dergisi, 33(3):219-228.
agement intervention for older adults with hypertension in a nur
43.
Uzun fi, Kara B, Yokuflo¤lu M, Arslan F, Y›lmaz MB, Karaeren H.
görüfllerinin de¤erlendirilmesi. ADÜ T›p Fakültesi Dergisi, 11(1):3 – 9.
(2011). Kayseri ilinde30 ve üzeri yafl grubunda hipertansiyon
42.
Tokem Y, Taflç› E, Y›lmaz M. (2013). Hipertansiyon tan›s› olan
bireylerin evde hastal›kyönetimlerinin incelenmesi. Türk Kardiyol
Kardiyoloji Derne¤i Araflt›rmas›, 30(11):60-65.
41.
Tekol Y. (2006). Is systemic hypertension only a sign of chronic
sodium chloride intoxication?.MedicalHypotheses,67:630-638.
Onat A, Yaz›c› M, Eryonucu B, Uyarel Y. (2002). TEKHARF 2002 y›l›
taramas›n›n ölüm ve koroner olaylara iliflkin sonuçlar›. Türk
40.
Stein K, Bradshaw D, Norman R, Laubscher R. (2008). Determinants
51.
Zipes DP, L‹bby P, Bonow RO, Braunwald E. (2008). A Textbook of
treatment in hypertensive postmenopausal women. Hypertension,
Cardiovascular Medicine. Kalp Hastal›klar› Cilt 1, 7th ed, Çeviren:
52:865-872.
Aslanger E, fiirino¤lu I, Nobel T›p Kitabevleri Ltd. fiti.. ‹stanbul,
Schroeder K, Fahey T, Hollinghurst S, Peters TJ. (2005). Nurse-led
p.959-989.
adherence support in hypertension: a randomized controlled trial.
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 60 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabetin A¤›z Difl Sa¤l›¤›na Etkisi
Yard. Doç. Dr. Rahflan Çevik AKYIL
Adnan Menderes Üniversitesi Söke Sa¤l›k Yüksekokulu, AYDIN
Özet
Diyabet birçok a¤›z hastal›klar› ve sorunlar› ile iliflkili ve önemli bir sa¤l›k problemidir.
Diyabetin güvenli yönetimi sa¤l›k bak›m ekibi üyeleri aras›nda etkili çal›flmay› gerektirir.
Bu makalede, diyabet ve buna ba¤l› a¤›z içinde geliflen komplikasyonlar ve multidisipliner yaklafl›mla tedavisinin önemi vurgulanm›flt›r.
Anahtar kelimeler: Diyabet, a¤›z, difl, sa¤l›k
Summary
Diabetes is an important health care problem and a number of oral diseases and
disorders have been associated with diabetes mellitus. Safely managing the patient
with diabetes requires effective communication among multiple health care providers.
In this paper, it was emphasized that the identification of diabetes and its oral complications and multidisciplinary approach for its treatment is important.
Key words: Diabetes, oral, teeth, health
Girifl
Diyabet (diabetes mellitus) insülin eksikli¤i veya sal›n›m›n azl›¤› veya her iki nedenle kandaki glikoz miktar›n›n artmas›yla karakterize olan, karbonhidrat, protein ve ya¤ metabolizmas›nda bozukluklara yol açan, kronik bir metabolizma hastal›¤›d›r. (Barnes et al, 2010)
Diyabet dünyada s›k görülen ve görülme s›kl›¤› da giderek artan bir sa¤l›k problemidir. Avrupa’da yaklafl›k 60 milyon insan› etkiledi¤i, dünya çap›nda y›lda yaklafl›k 3.4
milyon insan›n ölümünden sorumlu oldu¤u bildirilmektedir. Bu ölümlerin %80’ni düflük ve orta gelirli ülkelerde görülmektedir. Dünya Sa¤l›k Örgütü (WHO) 2005-2030
y›llar› aras›nda bu ölümlerin ikiye katlanaca¤›n› ön görmektedir. (http://www.euro.who.int/en/health-topics/noncommunicable-diseases/diabetes/diabetes) Türkiye’de ise Satman ve arkadafllar› taraf›ndan yap›lan “Turkish Diabetes Epidemiology
Study (TURDEP) II” verilerine göre diyabet prevelans› %13,7’dir (http://www.turkendokrin.org/files/file/TURDEP_II_2011.pdf).
Kan glikoz seviyesinin art›fl›na ba¤l› olarak devreye giren patolojik mekanizmalar retinopati, nefropati, nöropati, makrovasküler hastal›klar, yara iyileflmesinde komplikasyonlara neden olmaktad›r. Löe (1993) peridontal hastal›klar› yukar›daki komplikasyonlara ek
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 61 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
olarak diyabetin alt›nc› komplikasyonu olarak önermektedir.
Difl etlerinin sa¤l›¤› genel sa¤l›¤› da etkilemesi aç›s›nda
oldukça önemlidir. A¤›z vücudun k›s›mlar› içersinde fizyopatolojik aç›dan erken belirti veren uyar› sistemi olarak düflünülebilinir (Voda, 2010).
S›kl›kla peridontal hastal›klar difl kayb›na neden olur. Plak
difl çürüklerinin ve peridontal hastal›klar›n bafll›ca nedenidir.
(Özbay›r ve Ç›nar, 2011) Diyabetli hastalarda immün sistemin aktif olarak çal›flmamas›, diyabete yatk›n fliflman bireylerdeki zengin ya¤ dokusunun inflamasyona yatk›nl›¤›, kapiller
damarlar›n bozulmas› ile difl etlerinin yeterince kanlanamamas› sonucu oral sa¤l›¤›n bozuldu¤u düflünülmektedir.
(Abiko and Selimovic 2010; Löe 1993;Taylor and Borgnakke 2008) Yap›lan araflt›rmalarda diyabetli hastalarda difl kay›plar›, plaklar ve periodontal flikâyetlerin s›k görüldü¤ü bulunmufltur (Demmer et al. 2008;Tanw›r et al. 2009) Yine diyabetli hastalarda oral lezyonlar›n diyabetli olmayan hastalardan daha fazla geliflti¤i tespit edilmifltir (Saini et al. 2010).
Diyabetli bireylerde a¤›z ve diflflllerde görülen bulgular
Uzun dönemde görülebilecek mikrovasküler hastal›klara ba¤l› oral komplikasyonlar aras›nda; kserostomi, periodontal hastal›klar, difl çürükleri, oral enfeksiyonlar (kandidiyazis), liken planus ve yara iyileflme süresinde uzama say›labilir. Periferal nöropatiye ba¤l› görülebilecek oral komplikasyonlar ise; dil ve a¤›z yan›klar›na varan a¤›z da his kayb›, de¤iflmifl tat hissidir. (Lamster et al. 2008, Matthews
2002, Ship 2003).
Kserostomi (A¤›z kurulu¤u)
Tükürük baflta flekerli g›dalar olmak üzere difl sa¤l›¤›
için zararl› olabilecek maddeleri dilüe etmek, diflin mineral
dengesini korumak, içerdi¤i kimyasal ve biyolojik maddeler ile anti mikrobik etki sa¤lamak görevlerinin yan› s›ra çi¤neme, solunum ve sindirim yolar›n›n nemlenmesini sa¤layarak rahat konuflma da katk› sa¤lamaktad›r.
Diyabette a¤›z kurulu¤u majör belirtiler aras›nda yer
al›r. Ancak ileri yafl, anksiyolitikler, antikolinerjik, antihipertansif türevi çeflitli ilaçlar da kserostomiye sebep olabilece¤inden a¤›z kurulu¤u tan›lanmas› güç bir durumdur.
Diyabetli hastalarda kuru çatlam›fl dudaklar ve dil, an-
gular flelozis, a¤›z köflelerinde çatlakl›klar sessiz belirtilerdir
(Stegeman 2005). Bunun yan› s›ra tat alma duyusunda de¤iflme, a¤›zda ekflime, difl çürümelerinde art›fl ve nefeste
kötü koku olabilir. (D’Aiuto and Benedetti 2008; Ship
2003; Voda 2010).
Difl çürü¤ü
Diyabetli hastalarda difl çürüklükleri ile ilgili çal›flmalar yap›lm›fl ancak aralar›nda spesifik bir iliflki bulunamam›flt›r. Tip 1
diyabetli hastalarda s›n›rland›r›lm›fl karbonhidratlar›n al›m› dolayas›yla difl çürütücü g›dalar›n tüketiminin azalmas› anlam›na
gelmekteyken, yüksek kalorili, karbonhidrattan zengin beslenme kökenli fliflmanl›k nedenli Tip 2 diyabetlilerde difl çürütücü
g›dalardan zengin bir beslenme al›flkanl›¤› mevcuttur. Üstelik
tükürük salg›s›n›n azalmas› da her iki grup için difl çürü¤ü ihtimalini art›rabilir (Gillis 2011,Lamster et al. 2008).
Lichen planus
Diyabetli hastalarda s›kl›kla geliflen oral enflamatuar bir
hastal›kt›r. Bazen mukoz memranda erozyon veya irritasyona neden olabilen ve plak veya kabarc›k fleklinde beyaz
çizgili görünümü ile karakterizedir. Erozif formda olanlar›
a¤›z kanseri için risk oluflturur. Gelifliminde oral hipoglisemik ajanlar›n ve antihipertansif ilaçlar›n da etkili olabilece¤i düflünülmekle beraber tam olarak sebebi bilinmeyen
kortikosteroid ile tedavi edilebilen bir lezyondur (D’Aiuto
and Benedetti 2008; Lalla and Ambrosio 2001).
Oral enfeksiyonlar (Kandidiyazis)
Kandidiyazis; bask›lanm›fl immün sistem veya diyabet
gibi hastal›klarda geliflen f›rsatç› bir enfeksiyondur. Eriflkin
diyabetli hastalar›n oral mukoza yüzeyinde ve ç›kar›labilir
protezlerinde mantar enfeksiyonu oldukça yayg›nd›r. Kandida enfeksiyonunun kardinal belirtisi olan Candida pseudohyphae glisemik kontrolü sa¤lanmam›fl diyabet, sigara
ve protez kullan›m› ile iliflkilidir. Tükürük sal›n›m›n›n hipofonksiyonu diyabetli eriflkinleri kandidaya yatk›n hale getirir. Normal flora hasar gördü¤ü için mantar h›zla geliflerek
dil, yumuflak damak ve mukoza hastal›¤›na neden olur.
Hastan›n a¤z›nda beyaz plaklar, ülserler, k›zar›kl›k, de¤iflmifl tat duygusu mevcuttur. Bireyler lezyonlar› yumuflak, s›-
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 62 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
cak ve a¤r›l› olarak tan›mlar (D’Aiuto and Benedetti 2008;
Özbay›r ve Ç›nar 2011; Ship, 2003).
Peridontal hastal›klar
Diyabet kollejen yap›m›n› azaltarak ve nötrofil fonksiyonunu bozarak peridontal hasar›n artmas›na yol açar ve peridonsiyumu etkiler. Kronik enflamasyon olan peridontitisin
diyebetin patogenezisine katk›da bulundu¤u ve glisemik
kontrolü etkiledi¤i dolay›s›yla k›s›r bir döngüye sebep oldu¤u bulunmufltur. Peridontal tedavinin glisemik kontrol üzerine etkisini araflt›ran bir çal›flmada tedavinin HbA1c düzeyinde bir azalma sa¤lad›¤› gösterilmifltir. Hastalarda flifl, kanamal›, k›rm›z› ve çekilmifl difl etleri, a¤›zda kötü koku ve tat
görülen bulgulardand›r (Gurav and Jadhav, 2011; Demmer R et al., 2010; Darré et al., 2008; D’Aiuto and Benedetti, 2008; Lamster et al., 2008; Preshaw et al., 2012).
A¤›z ve dil yan›klar›
Orofasiyal sinir bozuklu¤u, a¤›z ve dil yan›klar› diyabet
ile iliflkilendirilir. Periferal nöropatinin oral hijyeni bozdu¤u
bildirilmektedir. Bu durum diyabetik retinopatiye ba¤l› görme sorunlar› ile birlikte görme uyumsuzlu¤unun oluflmas›
ve günlük a¤›z ve protez hijyeninin tam sa¤lanamamas› ile
gerçekleflmektedir. Tan›lamas› zor bir durum olmas›na ra¤men a¤›zda parestezi, kar›ncalanma, iyileflmeyen yaralar,
a¤›z ve dilde yanma bulgusu tan› konmam›fl diyabetli vakalar için önemli bulgular aras›nda yer al›r (Lamster et al.,
2008; Ship, 2003; Stegeman 2005).
mifl tat hissi
De¤iflflm
Tat alma duyusunun metabolik ve endokrin hastal›klardan etkilendi¤i bilinmektedir. A¤›z sa¤l›¤› aç›s›ndan tat hissinin de¤iflmesi diyabetli hastalar› kötü flekilde etkileyen kritik bir bileflkedir. Tükrük disfonksiyonun bu durumu tetikledi¤i düflünülmektedir. Diyabetli hastalarda azalm›fl tat alg›s› afl›r› yemek yeme ve obezite geliflmesinde etkili olabilmektedir. (Ship, 2003).
A¤›z içinde geciken yara iyileflflm
mesi
A¤›z mukozas›; alt›nda kapiller kollojenler ve fibroblastlar
içeren skuamoz epitelyum katman› ile kapl›d›r. Diyabetli
hastalar vasküler sirkülasyonun azalmas›na yol açan sklerotik vasküler sorunlar yaflarlar. Vasküler sirkülasyonun azalmas› hipoksiye neden olur. Hipoksi de bafllang›ç inflamatuar reaksiyonun bask›lanmas›na ve oksidan serbest radikallerin artmas›na yol açarak yara iyileflmesinin gecikmesine neden olur. Serbest radikaller vaskülarizasyonu inhibe eden
hücre içinde ileri glikozillenme ürünlerinin (AGE; advanced
glycosylation end products) desteklenmesi ve kan flekerindeki azalmaya ba¤l› olarak da sal›n›rlar.
Diyabetli bireylerde bozulmufl vaskülarizasyon, immün
sistem de¤ifliklikleri, büyüme faktörleri, stres gibi de¤ifliklikler yara iyileflme mekanizmas›n› bozar ve difl eti travmalar›,
protez vuruklar› sonucunda oluflan yaralanmalar ve peridontitis gibi vakalar›n iyileflme sürelerini de olumsuz yönde
etkiler. Ayr›ca bu durum hastalara a¤›z içinde yap›lan ve
çene kemiklerini de kapsayan müdahalelerde kemik iyileflmesinin de etkilenmesi söz konusu olaca¤›ndan daha da
bir önem kazanmaktad›r (Abiko and Selimovic 2010; Cawson and Odell, 2008).
Diyabetli bireylerde a¤›z difl sa¤l›¤› yaklaflfl››mlar›
Diyabetli bireylerde enfeksiyona e¤ilimin artm›fl olmas›,
yara iyileflmesinin yavafl olmas› gibi nedenlerden dolay› difl
etlerinin sa¤l›¤› da hastal›¤›n kontrolü ile yak›ndan iliflkilidir.
Diyabetli hastalarda difl ve difleti enfeksiyonlar› engellenemedi¤inde ve oral hijyenin iyi olmad›¤› hastalarda ketoasidoz ve sepsise kadar varabilecek problemlerle karfl›lafl›labilir.
Hastan›n a¤z›nda kötü a¤›z hijyeni, difl kay›plar› ve a¤r› nedeniyle geliflebilecek sorunlar beslenme yetersizli¤ine ve
gastrointestinal flikayetlerin ortaya ç›kmas›na sonucunda da
diyabet kontrolünün bozulas›na neden olabilir. Bunun yan›
s›ra sosyal ve ekonomik sorunlarla birlikte hastada yaflam kalitesi de olumsuz yönde etkilenir.
A¤›z içi bulgular diyabet için erken tan› koydurucu niteliktedir. Çok yüksek say›da hastaya ulaflan ve a¤›z içinde
mesle¤ini icra etmekte olan difl hekimleri tan› konmam›fl diyabetli hastalar›n belirlenmesinde önemli bir rol oynayabilir ve belkide bu tür hastalar›n ilk tan›s›n› koyabilirler. (Akyil
RÇ, Milo¤lu O, Olgun N et al., 2013; Bensch , Braem, Van
Acker et al., 2003; Taylor GW, 2001).
Böylelikle hastan›n a¤›z ve genel sa¤l›¤›n›n gelifltirilme-
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 63 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
sini sa¤layabilir ve diyabet komplikasyonlar›n›n geliflme ihtimalini azaltabilirler (Li, Williams, Douglass, 2011).
Ayr›ca diyabet tan›s›na sahip hastalar›n gerek a¤›z sa¤l›klar›n›n devaml›l›¤› gerekse diyabetin sistemik etkileri konusunda hastan›n bilgilendirilmesi ve e¤itilmesinde de difl
hekimleri önemi roller üstlenebilirler. Ancak yap›lan araflt›rmalar difl hekimlerinin hastalar› diyabet konusunda e¤itebilecek yeterli bilgi seviyesine sahip olmad›klar›n› göstermektedir (Greenberg, Glick, Frantsve-Hawley, 2011; Patton, Ashe, Elter, Southerland et al., 2006).
Bu nedenle diyabetin yönetiminde hekim, hemflire, difl
hekimi, diyetisyen ve di¤er sa¤l›k ekip üyelerinden oluflan
sa¤l›k bak›m ekibinin kolloboratif olarak çal›flmas› oldukça
önemlidir. Bu ekibin hastadan alaca¤› ç›kt›lar glisemik, kan
ve tansiyon de¤erleri, diyabet komplikasyonlar›n›n takibi,
sa¤l›k bak›m maliyeti, yaflam kalitesi ve hasta memnuiyeti olmal›d›r (Cawson and Odell 2008; Lamster et al.2008; Terci
2001; Tokgöz 2004; Warren-Boulton 2013).
12.
Kaynaklar
21.
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
AbikoY.,Selimovic D. (2010).The Mechan›sm of Protracted Wound
Heal›ng On Oral Mucosa In D›abetes. Rev›ew. Bosn›an Journal of
Bas›c Med›cal Sc›ences 10 (3): 186-191.
Akyil R.Ç., Milo¤lu O., Olgun N. Bayrakdar ‹.S, A Comparison Of
Three Different Diabetes Screening Methods .Pakistan Medical
Journal (Article ‹n Press).
Barnes J.P., Smeltzer S.C., Bare B.G.(2010). Burunner and
Suddarth’s Textbook of Medical-Surgicial Nursing. Newyork,
Lippincott.
Bensch L., Braem M., Van Acker K., Willems G. (2003).Orthodontic
treatment considerations in patients with diabetes mellitus. Am J
Orthod Dentofacial Orthop123(1):74-8.
Cawson R.A,Odell E.W. (2008). Cawson’s Essentials of Oral
Patholgy and Oral Medicine .Elsevier Limited.
Demmer R., Jacobs D., Desvar›eux M.( 2008). Periodontal Disease
and Incident Type 2 Diabetes. Diabetes Care 31: 1373–1379.
D’Aiuto F.,Benedetti M.M.(2008). Oral health in people with
diabetes: why should we care?Diabates Voice 53(2):33-35.
Demmer R., Desvar›eux M., Holtfreter B., Jacobs D.R., Wallaschofsk
H., Nauck M., Kocher V¨olzke H.(2010).Periodontal Status and A1C
Change. Diabetes Care 33:1037–1043.
Darré LJ., Vergnes N.,Gourdy P., Sixou M., (2008).Efficacy of
periodontal treatment on glycaemic control in diabetic patients: A
meta-analysis of interventional studies. Diabetes & Metabolism 34:
497–506.
Gillis M. R. Nutrition: The Diabetes – Oral Health Connection.
http://www.diabetes.ca/for-professionals/des/nominations 2011.
Greenberg B.L., Glick M., Frantsve-Hawley J., Kantor M.L. (2010)
Dentists' attitudes toward chairside screening for medical conditions.
Journal of the American Dental Association 141(1): 52-62.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
19.
20.
22.
23.
24.
25.
26.
27.
28.
29.
30.
31.
32.
Gurav A., Jadhav V. (2011). Periodontitis and risk of diabetes
mellitus. Journal of Diabetes 3: 21–28.
Lalla V.R.,D’Ambrosio J.A. (2001).Dental Manegment
Considerations fort the patient with Diabetes Mellitus. JADA
131:1425-1431.
Lamster I.B., Lalla E., Borgnakke W.S, George T.W. (2008).
Diabetes Mellitus The Relationship Between Oral Health and
Diabetes Mellitus. JADA 139( 5):19-24.
Li S., Williams P.L., Douglass C.W. (2011). Development of a clinical
guideline to predict undiagnosed diabetes in dental patients. J Am
Dent Assoc 142(1), 28-37.
Löe H.(1993).Periodontal disease: the sixth complication of diabetes
mellitus. Diabetes Care 16(1):329-334.
Matthews D.C. (2002).The Two-Way Relationship Between
Diabetes and Periodontal Disease. Journal of the Canadian Dental
Association 68(3):161-164.
Özbay›r T.Ç›nar S. (2011).A¤›z ve Üst Gastrointestinal Sistem
Hastal›klar› Karadakovan A, Aslan F.E.(Eds). Dâhili ve Cerrahi
Hastal›klarda Bak›m. Adana: Nobel Kitapevi.
Patton L.L., Ashe T.E., Elter J.R., Southerland J.H., Strauss
R.P.(2006)Adequacy of training in oral cancer prevention and
screening as self-assessed by physicians, nurse practitioners, and
dental health professionals. Oral surgery, oral medicine, oral
pathology, oral radiology, and endodontics 102(6):758-764.
Preshaw P.M., Alba A.L., Herrera D., Jepsen S., Konstantinidis A.,
Makrilakis K., Taylor R. (2012). Periodontitis and diabetes: a
two-way relationship. Diabetologia 55:21–31.
Ship J.A. (2003).Diabetes and oral health: an overview JADA
134:4-10.
Stegeman C.A. (2005).Oral Manifestations of Diabet. Home
Healthcare Nurse 23( 4):233-242.
Saini R., Al-Maweri A., Saini D., Ismail M.N., Ismail A.R.(2010).Oral
Mucosal Lesions in Non oral Habit Diyabetic Patients and
Association of Diyabetes Melitus with Oral Lesions .Diabetes
Res.Clin Pract 89(3);320-326.
Taylor G.W., Borgnakke W.S., (2008).Periodontal disease:
associations withdiabetes, glycemic control and complications. Oral
Dis 14(3):191-203.
Taylor G.W. (2001).Bidirectional interrelationships between
diabetes and periodontal diseases: an epidemiologic perspective.
Ann Periodontol 6(1):99-112.
Tanw›r F., Altamash M., Gustafsson A.( 2009).Effect of diabetes on
periodontal status of a population with poor oral health. Acta
Odontologica Scandinavica 67: 129-133.
Terci A. (2001).‹ç Hastal›klar› Difl Hekimleri ve Ö¤rencileri ‹çin. Ege
Üni.Difl Hek.Fak Yay›n›.
Tokgöz M. (2004)Difl Hekimli¤i ve Sistemik Hastal›klar.‹stanbul.
Voda C.S. Promote oral health in patients with diabetes.
Nursing2010- November http://www.Nursing2010.com.
Warren-Boulton E.( 2013)Redesigning the Health Care Team
Diabetes Prevention and Lifelong Management. A program of the
National Institutes of Health and the Centers for Disease Control
and Prevention.National Diabates Education Program. NIH
Publication No. 13-7739 NDEP-37 Last Reviewed February.
http://www.turkendokrin.org/files/file/TURDEP_II_2011.pdf
eriflim tarihi 23.10.2013.
http://www.euro.who.int/en/health-topics/noncommunicable
diseases/diabetes/diabetes eriflim tarihi 23.10.2013.
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 64 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet Riski Düflflü
ük ve Yüksek Olan Hemflfliirelerde
‹nsülin Direnci Varl›¤›n›n Araflfltt›r›lmas›
Uzm. Diyabet E¤itim Hemfl. Sultan YURTSEVER1, Prof. Dr. Birsen YÜRÜGEN2
Uzm. Dr. Tülin SARAÇ3, Doç. Dr. Dede fiIT1
1Ba¤c›lar E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi ‹ç Hastal›klar› Klini¤i, ‹STANBUL
2Okan Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Yüksek Okulu, ‹STANBUL
3Ba¤c›lar E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Biyokimya Laboratuar›, ‹STANBUL.
Özet
Amaç: Bu çal›flma bir e¤itim ve araflt›rma hastanesinde çal›flan hemflirelerde; diyabet risk düzeylerinin belirlenmesi ve insülin direnci varl›¤›n›n araflt›r›lmas› amac› ile yap›ld›.
Yöntem: Tan›mlay›c› olarak planlan›p uygulanm›fl olan bu çal›flman›n evrenini,
Ekim 2011–Haziran 2012 tarihleri aras›nda ‹stanbul Ba¤c›lar E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi’nde çal›flan 418 hemflire, örneklemini ise 338 hemflire oluflturmaktad›r. Verilerin toplanmas›nda, Diyabet Geliflim Riski Anketi (FINDR‹SK) ve insülin direnci ölçüm
yöntemi olan Homeostatik Model Assessment Insulin Resistance (HOMA-IR) kullan›ld›.
Çal›flma verileri de¤erlendirilirken tan›mlay›c› istatistiksel metotlar›n Frekans, Yüzde,
Ortalama, Standart sapma yan› s›ra niteliksel verilerin karfl›laflt›r›lmas›nda Pearson analizi, Ki-Kare ve Fischer’s Exact Ki- Kare testleri kullan›ld›. Sonuçlar %95 güven aral›¤›nda, p<0,05 anlaml›l›k düzeyinde de¤erlendirildi.
Bulgular: Araflt›rmam›za kat›lan diyabeti olmayan hemflirelerin %41,1’nde
(n:139) insülin direnci varl›¤› ve %21,6’s›nda (n:73) Bozulmufl Açl›k Glikozu (BAG) oldu¤u saptanm›flt›r. Kat›l›mc›lar›n sadece %42,6 ‘s›n›n Beden Kitle ‹ndeksi (BKI) normal aral›kta olup, %34,6’s›n›n afl›r› kilolu, %22,8’inin ise obez grupta oldu¤u ve araflt›rmam›za kat›lan hemflirelerin %83,4’ünün 45 yafl alt›nda olmas›na ra¤men diyabet
riski tafl›ma durumlar›na göre sadece %17,8’inin düflük diyabet riski tafl›d›¤› saptanm›flt›r.
Sonuç: ‹nsülin direnci diyabet riski düflük olan bireylerde de görülebilir ancak diyabet riski yüksek olan kat›l›mc›larda daha fazla insülin direnci varl›¤› görülmüfltür.
Düflük diyabet riskli hemflirelerin sadece %17’sinde insülin direnci tespit edilmifl iken
yüksek riskli olan hemflirelerin ise %53,4’ünde insülin direnci saptanm›flt›r.
Anahtar Kelimeler: Diyabet riski, FINDRISK, hemflire, Homa -IR, insülin direnci
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 65 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Summary
Research Of The Presence Of Insulin Resistance ‹n
The Nurses Having Low And High Diabetes Risk
Aim: This research was carried out among nurses working in one of the Training
and Research Hospitals in Turkey for the purpose of determining the levels of diabetes risk and searching the presence of insulin resistance
Method: The universe of the research has been formed by 418 nurses in Ba¤c›lar Education and Resarch Hospital while the sampling group has been formed by
338 nurses. In data collection, Participant Information Form, Risk of Developing Diabetes Questionnaire (FINDRISK) and Homeostatic Model Assessment Insulin Resistance (HOMA-IR), one of the methods of calculating the insulin resistance, were
used. Statistical package programme 17 was used for statistical analysis. A P value
<0,05 was considered significant.
Result and Conclusion: Insulin resistance and impaired fasting glucose were observed in 41.1% (n:139) and 21.6% (n:73); respectively. Only 42,6% of participants
had normal Body Mass Index (BMI) while 34,6% were overweight and 22,8% were
obese. Although 83,4% of nurses were younger than 45 years, only 17,8% of them
had lower diabetes risk. Individuals with low diabetes risk may exhibit insulin resistance however IR is more frequent in individuals with high diabetes risk. Insulin resistance was observed only in 17% of the nurses with low diabetes risk, and in
53.4% of the nurses with high diabetes risk.
Key Words: Diabetes risk, FINDRISK, Homa –IR, insulin resistance, nurse
Girifl
Yaflam boyu süren ve kal›tsal yönü a¤›r basan, ciddi komplikasyonlarla seyreden,
kronik bir hastal›k olarak tan›mlanan Diabetes Mellitus (DM); yaflam koflullar›n›n iyileflmesi, hayat süresinin uzamas›, yafll› nüfusun artmas›, insülinin keflfi ve tedavi olanaklar›n›n geliflmesi gibi etkenlerle dünyada varl›¤› ve yayg›nl›¤› giderek artan, insan topluluklar›n› etkileyen bir sorundur (Karaca, 1998).
Yaflam tarz›ndaki h›zl› de¤iflim ile birlikte geliflmifl ve geliflmekte olan toplumlar›n tümünde özellikle Tip 2 diyabet prevelans› h›zla yükselmektedir (Zimmet, 2001). 2009
sonu itibar› ile tüm dünyadaki diyabet nüfusu 285 milyon iken, 2012 y›l›nda 371 milyondan daha fazla oldu¤u belirlenmifl olup 2030 y›l›nda 552 milyona ulaflmas› beklenmektedir (IDF, 2013 http://www.idf.org/diabetesatlas, http://www.idf. org/diabetesatlas/5e/the-global-burden). Bunun bafll›ca nedenleri nüfus art›fl›, yafllanma ve
kentleflmenin getirdi¤i yaflam tarz› de¤iflimi sonucu obezite ve fiziksel inaktivitenin artmas›d›r (David, 2007; Scobie, 2010; T.C S.B Temel Sa¤l›k Hizmetleri 2011).
Diyabet, yaflam süresini befl ile on y›l aras›nda k›saltmaktad›r. Pek çok ülkede yap›lan çal›flmalar (Da Qing, DPP, DPS), diyabetin yaln›zca sa¤l›kl› yaflam tarz› de¤ifliklikleri
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 66 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
ile %44-58 oran›nda risk azalmas›n› sa¤layarak önlenebile-
göreceli bir insülin eksikli¤i sonucunda ortaya ç›kmaktad›r
ce¤ini veya en kötümser tahminle geciktirilebilece¤ini gös-
ve insülin direncinin Tip 2 diyabetin alt›nda yatan etken
termifltir (IDF, 2007; TC S.B Temel Sa¤l›k Hizmetleri, 2011).
oldu¤u kabul edilmektedir. Her ne kadar obezite ile iliflki-
Türkiye Diyabet Epidemiyoloji Çal›flmas› (TURDEP-1) ve
li diyabette, s›kl›kla mevcut olsa da insülin direnci Tip 2 di-
Amerikan Ulusal Sa¤l›k ve Beslenme Çal›flmas›-3’de (Nat›-
yabeti olan her hastada ortaya ç›kmamaktad›r. Özellikle
onal Health and Nutr›t›on Examinat›on Survey–3
daha zay›f vücuda sahip bireylerde insülin direnci daha
(N.H.A.N.E.S-3); diyabetli bireylerin %30-50’ sinin henüz
nadir olarak görülmektedir (Fast Facts, 2010).
tan› konulmam›fl vakalar olduklar›n› göstermektedir. Diyabetin kifliye ve topluma yükünü azaltmak için hastal›¤›n
Tip 2 Diyabetin Önceden Tahmininde
olabildi¤ince erken dönemde tan›nmas› ve uygun flekilde
‹nsülin Direnci ve Bozulmufl ‹nsülin Sekresyonu
tedavi edilmesi gerekmektedir (TC S.B Temel Sa¤l›k Hiz-
‹nsülin karaci¤erde glukoneogenezi ve glikojenolizi in-
metleri, 2011).
hibe ederek hepatik glukoz üretimini bask›lar. Ayn› za-
Tip 2 diyabet eriflkin toplumda en yayg›n görülen me-
manda kas ve ya¤ dokusuna al›n›m›n› ve burada enerji
tabolizma hastal›¤›d›r. Geliflmifl ülkelerde toplumun %5-
kayna¤› olarak depolanmas›n› sa¤lar. ‹nsülin direnci geli-
10‘ u Tip 2 diyabetlidir. Genellikle orta- ileri yafl hastal›¤›
flen ortamda, insülinin karaci¤er, kas ve ya¤ dokusunda-
olarak kabul edilmekle beraber, son y›llarda daha genç
ki bu etkilerine karfl› direnç geliflir ve gerek hepatik glikoz
yafllarda Tip 2 diyabet vakalar› görülmeye bafllam›flt›r. Tip
ç›k›fl›nda art›fl (hepatik insülin direnci) gerekse kas ve ya¤
2 diyabetli olgular›n % 85’ i kilolu veya obezdir. Hetero-
dokusu içine al›namayan glikoz (periferik insülin direnci)
jen bir hastal›k olan diyabetin bu formunda, iki metabolik
ile kanda hiperglisemi geliflir. Hiperglisemiyi kompanse
defekt söz konusudur. ‹nsülinin etkisi veya sekresyonu
etmek için beta hücresinden daha fazla insülin sal›n›m›
azalm›flt›r. Di¤er taraftan insülin etkisindeki bozukluk ne-
gerçekleflir. Fakat beta hücresi de fonksiyonlar›n› kaybet-
deniyle insülin direnci geliflmifltir. ‹nsülin sekresyonu da
meye bafllay›nca, insülin sal›n›m eksikli¤i ve sonuçta diya-
insülin direncini kompanse etmekten uzakt›r. Yaflam tar-
bet geliflir. Buradan da anlafl›laca¤› gibi insülin direnci ile
z›ndan kaynaklanan düzensiz ve dengesiz beslenme ile
bafllayan preklinik ve BGT dönemi, insülin sekresyonunun
birlikte, fizik aktivite azl›¤› gibi çevresel faktörler hastal›¤›n
azalmas› ile diyabetle sonuçlan›r (‹mamo¤lu, 2009; Tip 2
ortaya ç›k›fl›n› h›zland›rmaktad›r. Ço¤u olguda hastal›k ta-
Diyabet, 2004).
n› konulmadan y›llarca önce bafllam›flt›r.
‹nsülin direnci; Endojen veya ekzojen insüline karfl› bi-
Tipik durum ise, diyabet geliflmesi bak›m›ndan risk al-
yolojik yan›ts›zl›kt›r. Genetik faktörler, fetal malnütrisyon,
t›nda bulunan kiflilerin ve asemptomatik diyabetlilerin,
fiziksel inaktivite, obezite ve yafl›n ilerlemesi insülin diren-
yüksek risk alt›nda olduklar›n›n fark›nda olmamas›d›r. Tip
cine neden olur. Sa¤l›kl› popülasyonda % 25, bozulmufl
2 diyabet geliflmesinden önce genellikle, aralar›nda Bo-
glukoz tolerans›nda % 60 ve Tip 2 diyabet olanlarda %
zulmufl Açl›k Glukozu (BAG), dislipidemi ve insülin diren-
60-75 oran›nda insülin direnci görülür. Bu direnç, öglise-
cinin yer ald›¤›, çeflitli metabolik bozukluk durumlar› orta-
miyi sa¤layabilmek için hiperinsülinemiyle karfl›lanmaya
ya ç›kmaktad›r. Bu tür metabolik anormallikler bulunan
çal›fl›l›r. ‹nsülin direnci genelde hiperinsülinemiyle birlikte-
hastalar›n hepsinde diyabete ilerleme olmamakla birlikte,
dir, fakat her zaman hiperglisemiyle birlikte seyretmez. Hi-
hastal›klar›n geliflme riski önemli ölçüde daha yüksektir
perglisemi, insülin direncinin ileri evresidir. Alt›n standart
(‹mamo¤lu, 2009).
tan› yöntemi, öglisemik insülin klemp testidir. Pahal› ve
zahmetli bir test olup, klinik pratikte kullan›lmaz. Klinik
‹nsülin Direnci
pratikte en s›k kullan›lan yöntem HOMA formülüdür (Çe-
Tip 2 diyabet, s›kl›kla insülin direnciyle ba¤lant›l› olarak
tinkalp, 2002; Metabolik Sendrom Klavuzu, 2009). Tip 2
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 67 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
diyabet gelifliminde insülin direnci önemli rol oynamakta-
ji ve Metabolizma Derne¤i taraf›ndan refere edilen “FIND-
d›r. Yap›lan prospektif çal›flmalar, insülin direncinin Tip 2
RISK” Tip 2 Diyabet Risk De¤erlendirme Formu olarak ül-
diyabet gelifliminden 10-20 y›l önce bulundu¤unu ve Tip
kemizde yayg›n olarak kullan›lmaktad›r (Lindstrom,
2 diyabet gelifliminin en önemli ön bulgusu oldu¤unu
2003).
göstermektedir.
Erken tan› ile diyabete yönelik fark›ndal›¤› gelifltirmeye
Beden Kitle ‹ndeksi (BK‹): Qutelet ‹ndeks
çal›flan bu çal›flma; insülin direnci varl›¤›n›n araflt›r›lmas›,
Kilogram cinsinden a¤›rl›¤›n, metre cinsinden boyun
insülin direnci varl›¤›n›n erken dönemde tespiti ile diya-
karesine bölünmesiyle elde edilen beden kitle indeksi
bet geliflmesinin önlenmesi ya da geciktirilmesi, diyabet
(BK‹) en s›k kullan›lan obezite tan› yöntemidir (Seidell,
risk düzeylerinin belirlenmesi ve diyabet risk düzeyi düflük
1987). Qutelet taraf›ndan ilk kez 1835 y›l›nda tan›mlanan
ve yüksek olan hemflirelerde insülin direnci varl›¤›n›n kar-
bu indeks boy ve a¤›rl›k ölçümlerinden yararlan›larak he-
fl›laflt›r›lmas› amac›yla planlan›p uygulanm›fl bir çal›flmad›r.
saplan›r (Aplegate, 2001; Yorganc›, 2005). A¤›rl›k (kg) /
Boy (m)2 formülü ile hesaplan›r. Genel olarak BK‹’nin 30
Gereç-yöntem
kg/m2 üzerinde bulunmas› obezite kriteri olarak kabul
Araflt›rman›n Tipi: Araflt›rma tan›mlay›c› olarak planlan-
edilmektedir. Yüksek BK‹ de¤eri diyabet insidans› ve pre-
d› ve gerçeklefltirildi.
valans› ile iliflkilidir (Aplegate, 2001; Yorganc›, 2005).
Araflt›rman›n Evren ve Örneklemi: Çal›flman›n evrenini, Ekim 2011 –Haziran 2012 tarihleri aras›nda ‹stanbul
Homa-IR (Homeostasis model assesment)
Ba¤c›lar E¤itim ve Hastanesi’nde çal›flan 418 hemflire, ör-
‹nsülin Direnci Testi
neklemini ise 338 hemflire oluflturmaktad›r.
Sa¤l›kl› kiflilerde veya insülin direnci olmayanlarda HOMA testi de¤erinin 2.5_in alt›nda olmal›d›r. 2,5 ve üstü
Araflt›rman›n örneklem seçiminde
de¤erler ise insülin direnci varl›¤›n› düflündürür. Bazal in-
afla¤›da yer alan kriterler dikkate al›nm›flt›r:
sülin ve bazal glukoz seviyelerinin kullan›ld›¤› HOMA yön-
• Diyabet tan›s› almam›fl olmas›,
teminde;
• Geçirilmifl gestasyonel diyabet tan›s› almam›fl olmas›,
Açl›k insülin (μU/ml) X Açl›k glukozu (mmol/L) x 0.0555
• Kan flekerini yükseltici ya da düflürücü ilaç kullan›m›
HOMA-IR = ------------------------------------------------------------------------------
öyküsü tafl›mamas›,
22,5
• Çal›flmaya kat›lmaya gönüllü ve istekli olmas›.
denklemi kullan›larak insülin direnci hesaplanmaktad›r.(http://tipdizini.turkiyeklinikleri. com/tr/47411 )
Veri Toplama Araçlar›
Verilerin toplanmas›nda afla¤›da belirtilen form ve
testler kullan›lm›flt›r:
Araflt›rman›n Uygulanmas›
Araflt›rman›n uygulanmas›nda gerekli izinler al›nd›ktan
Hasta Bilgi Formu: Literatür bilgisi ›fl›¤›nda, araflt›rma-
sonra Ba¤c›lar E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi’nde çal›flan,
c› taraf›ndan gelifltirilen ve kat›l›mc›lar›n sosyo demografik
araflt›rma kriterlerine uyan ve araflt›rmaya kat›lmay› kabul
özellikleri ve hastal›k geçmifli ile ilgili sorular› kapsayan
eden hemflireler; çal›flman›n amac› ve yöntemi konusun-
formdur.
da bilgilendirilmifltir.
Diyabet Geliflim Riski Anketi – FINDRISK: Bu anket Erifl-
‹lk olarak hastane içi baflhekimlik toplant›s›na kat›lan
kinlerde 10 y›ll›k Tip 2 diyabet riskini de¤erlendirmektedir.
33 hemflire üzerinde pilot uygulama yap›lm›fl olup, bu ki-
Bu yöntemle, Tip 2 diyabette 10 y›ll›k risk %85 do¤ruluk
flilerde araflt›rmaya dahil edilmifltir, daha sonra kurumda
derecesiyle tahmin edilebilmektedir. Türkiye Endokrinolo-
aktif olarak çal›flan bütün birimler planl› bir flekilde ziyaret
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 68 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
edilerek kat›l›mc›lar ile birebir kiflisel görüflme yap›ld›ktan
Bulgular
ve anketler doldurulduktan sonra ayn› günün ertesi saba-
Çal›flmadan elde edilen bulgular;
h› ya da kat›l›mc› hemflirenin bir sonraki çal›flma gününün
Kat›l›mc›lar›n %80,5’ i (n:272) kad›n, %22,8’i (n:77)
sa¤l›k meslek lisesi, %14,5’i (n: 49) önlisans, %55,3’ü
sabah›nda tekrar ziyaret edilmifltir.
Üç ay boyunca her sabah mesai saatinin bafllamas›n-
(n:187) lisans ve %7,4’ü (n:25) yüksek lisans mezunudur.
dan bir saat önce kuruma gelinerek ilgili birimlerdeki ka-
FINDRISK anketine göre; kat›l›mc›lar›n %42,6’s›n›n
t›l›mc› hemflireler ziyaret edilip açl›k kanlar› araflt›rmac› ta-
(n:144) BKI <25 kg/m2, %34,6’s›n›n
(n:117) 25-30
raf›ndan al›nm›fl ve ilk 20 dakika içinde Ba¤c›lar E¤itim ve
kg/m2 aras›nda, %22,8’inin (n:77) ise >30 kg/m2 ol-
Araflt›rma Hastanesi merkez laboratuvar›na araflt›rmac› ta-
du¤u, bel çevresi ölçüm de¤erlerine göre; %26,9’unun
raf›ndan elden teslim edilmifltir.
(n:91) bel çevresi erkeklerde 94 cm’nin, kad›nlarda ise 80
Çal›flmam›zda kullan›lan Tip 2 Diyabet Geliflim Riski an-
cm’nin alt›nda, %50,9’unun (n:172) erkeklerde 94-102
ketinde, 64 yafl üstünde olmak en yüksek puana sahip
cm, kad›nlarda 80-88 cm aras›nda, %22,2’sinin (n: 75)
olan maddedir, ancak en yüksek yaflta olan kat›l›mc›m›z
ise erkeklerde 102 cm’nin kad›nlarda ise 88 cm’nin üze-
54 yafl›nda oldu¤u için 45 yafl alt›nda olan kat›l›mc›lar ve
rinde oldu¤u, %90,5 ‘inin (n:306) ekseri günlerde iflte
45 yafl üstünde olan kat›l›mc›lar olarak iki gruba ayr›lm›flt›r.
veya bofl zamanlar›nda ço¤unlukla günde en az 30 dakika egzersiz yapmad›¤› ve egzersiz yapmayan hemflirele-
Verilerin ‹statistiksel Analizi
rin %15,7’sinin (n: 47) düflük diyabet riski tafl›d›¤›, egzer-
Çal›flmada elde edilen bulgular de¤erlendirilirken,
siz yapan hemflirelerin ise
• Çal›flma verileri de¤erlendirilirken tan›mlay›c› istatis-
yabet riski tafl›d›¤›, kat›l›mc›lar›n %50,3’ünün (n: 170) her
tiksel metotlar›n (Frekans, Yüzde, Ortalama, Standart sap-
gün sebze-meyve tüketmedi¤i, %90,8’inin (n: 307) kan
ma) yan› s›ra niteliksel verilerin karfl›laflt›r›lmas›nda ise Pe-
bas›nc› yüksekli¤i nedeni ile ilaç kullanmad›¤› veya yüksek
arson Ki-Kare ve Fischer’s Exact Ki- Kare testleri kullan›ld›.
tansiyon bulunmad›¤›, %30,5’inin
• Sonuçlar %95 güven aral›¤›nda, p<0,05 anlaml›l›k
%40,7’sinin (n:11) düflük di-
(n: 103) geçmiflte
(hastane kontrolü veya hastal›k s›ras›nda) kan flekerinin
yüksek veya s›n›rda oldu¤u, %13’ünün (n:44) diyabetli
düzeyinde de¤erlendirildi.
yak›n› olmad›¤›, %23,7’sinin (n:80) ikinci derece yak›nlarAraflt›rman›n Etik Yönleri
da diyabetli oldu¤u, %63,3’ünün (n:214) birinci derece
• Araflt›rman›n ilgili kurumda yap›labilmesi için Ba¤c›-
yak›nlarda diyabetli bireyler oldu¤u, birinci ve ikinci dere-
lar E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Baflhekimli¤i’nin ve ‹s-
ce yak›nlar›nda diyabet olmayan hemflirelerin %90‘›n›n
tanbul ‹l Sa¤l›k Müdürlü¤ü’nün yaz›l› izni ile Etik Kurul izin-
(n:36) düflük, %10’unun (n:4) hafif diyabet riski tafl›d›¤›,
leri çal›flmaya bafllan›lmadan önce al›nm›flt›r.
ve birinci derece yak›nlar›nda diyabet olanlar›n
• Çal›flmaya kat›lacak hemflirelere çal›flman›n amac›,
yararlar› ve kendisinden ne beklendi¤i aç›klanarak bilgilendirilmifl izin al›nm›flt›r.
• Çal›flmaya kat›lacak hemflirelere çal›flmaya kat›lma ya
da kat›lmamaya karar vermede özgür olduklar›, bilgi vermeyi reddetme hakk›na sahip olduklar› aç›klanarak istekli
ve gönüllü olma ilkesi ile otonomi ilkesine ba¤l› kal›nm›flt›r.
• Çal›flmaya kat›lan hemflirelere verdikleri bireysel bilgilerin baflkalar›na aç›klanmayaca¤› konusunda güvence
verilerek gizlilik ilkesine ba¤l› kal›nm›flt›r.
%1,9‘unun (n:4)
düflük, %11,9’unun (n:25) hafif,
Tablo 1: Diyabet risk düzeyi de¤erlendirilmesi
Diyabet Riski
Düflük
Hafif
Orta
Yüksek
Çok yüksek
Toplam
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 69 • Temmuz - Aral›k 2013
ise
N
58
55
62
130
21
338
%
17,8
16,9
19,0
39,9
6,4
100,0
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
%20,5’inin (n:43) orta, %56,2’sinin (n:118) yüksek,
%22,2’sinin
(n:57) orta, %34,6’s›n›n
(n:89) yüksek,
%9,5’inin (n:20) ise çok yüksek diyabet riski tafl›d›¤› sap-
%5,1’inin (n:13) çok yüksek diyabet riski tafl›d›¤›, BAG
tand›. Kat›l›mc›lar›n diyabet risk düzeylerine iliflkin bulgu-
görülen hemflirelerin ise %11,6’s›n›n (n:8) düflük,
lar de¤erlendirildi¤inde; %17,8’inin (n:58) düflük,
%10,1’inin (n:7) hafif, %7,2’sinin (n:5) orta, %59,4’ünün
%16,9’unun (n:55) hafif, %19’unun (n:62) orta,
(n:41) yüksek, %11,6’s›n›n (n:8) çok yüksek diyabet riski
%39,9‘unun (n:130) yüksek ve %6,4‘ünün (n: 21) ise çok
tafl›d›¤› tespit edildi (Tablo 2).
Kat›l›mc›lar›n %41,1’inde (n:139) insülin direnci varl›-
yüksek diyabet riski tafl›d›¤› tespit edildi.
Kat›l›mc›lar›n BAG olma durumu ile diyabet riski aras›n-
¤›, %21,6’s›nda (n: 73) ise BAG oldu¤u tespit edilir iken;
da istatistiksel olarak anlaml› iliflki bulundu (x2=22,604;
BAG olan hemflirelerin %94,5’inde de (n:69) insülin di-
p=0,000<0,05).
görülmeyen
hemflirelerin
renci varl›¤› oldu¤u (Tablo 3) ve birinci ve ikinci derece
düflük, %18,7’sinin
(n:48) hafif,
yak›nlar›nda diyabet olan hemflirelerin ise %70,5’inde in-
BAG
%19,5’inin (n:50)
sülin direnci varl›¤› oldu¤u tespit
Tablo 2: BAG olma durumu ile diyabet riskinin karfl›laflt›r›lmas›
BAG
G1 ilee Diyabeet riski karrfl›laflt›rrmas›
Diyabet riski
Düflük
Hafif
Orta
Yüksek
Çok yüksek
BAG yok
n
%
50 19,5
48 18,7
57 22,2
89 34,6
13 5,1
BAG var
n
%
8
11,6
7
10,1
5
7,2
41 59,4
8
11,6
edildi.
Kat›l›mc›lar›n insülin direnci varl›-
P
¤› ile diyabet riski aras›nda istatis-
x2=22,604
p=0,000
tiksel olarak anlaml› iliflki bulunmufltur (x2=32,732; p=0,000
<0,05). ‹nsülin direnci olan kat›l›mc›lar›n
%53,4’ünün (n:71)
yüksek diyabet riski tafl›d›¤› sap-
1BAG: Bozulmufl Açl›k Glikozu
tanm›flt›r (Tablo 4).
Kat›l›mc›lar›n yafla göre
Tablo 3: BAG ile insülin direnci (HOMA-IR) varl›¤›n›n karfl›laflt›r›lmas›
BAG1 ve karflfl››laflfltt›rmas›
Bozulmufl açl›k glikozu (BAG)
HOMA-IR2
yok
var
diyabet risk faktörleri ve
insülin direnci varl›¤›na
HOMA-IR yok
n
%
195 73,6
70 26,4
HOMA-IR var
n
%
4
5,5
69 94,5
P
x2=109,643
p=0,000
1BAG: Bozulmufl Açl›k Glikozu
2HOMA-IR: Homeostatik Model Assessment Insulin Resistance
göre da¤›l›mlar› tablo
5’te oldu¤u gibi 45 yafl
üstünde olan hemflirelerin %66,1’inde (n: 37) insülin
direnci
varl›¤›,
%41,1’inde (n:23) bozulTablo 4: Kat›l›mc›lar›n HOMA-IR varl›¤› ile diyabet riskinin karfl›laflt›r›lmas›
HOMA-IR ve Diyabet Riski
Diyabet riski
Toplam
Düflük
Hafif
Orta
Yüksek
Çok yüksek
HOMA-IR yok
n
%
41
21,2
41
21,2
46
23,8
59
30,6
6
3,1
193 100,0
‹nsülin direnci var
n
%
17
12,8
14
10,5
16
12,0
71
53,4
15
11,3
133
100,0
P
mufl açl›k glikozu varl›¤›
ve
sadece
%5,7’sinin
(n:3) düflük diyabet riski
tafl›d›¤› saptanm›flt›r (Tab-
x2= 32,732
p= 0,000
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 70 • Temmuz - Aral›k 2013
lo 5).
Tart›flma
Çevresel ve genetik nedenlerle ortaya ç›kan insülin direnci diyabet orta-
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
ya ç›kmadan y›llar öncesinde belirginleflir. E¤er bireyin
yapt›¤› çal›flmada obeziteye ba¤l› olarak bireylerde insülin
çevresel ve genetik olarak beta hücre yetmezli¤ine yol
direnci geliflti¤ini ve BK‹ artt›kça insülin direnci göstergesi
açacak alt yap›s› var ise y›llar içerisinde beta hücresinin in-
olan HOMA düzeylerinde de artma gözlendi¤ini belirt-
sülin salg›lama yetene¤i azal›r, yükselen kan flekerleri ile
mifltir. Terekeci (2002) normoglisemik obez olgularda in-
beraber BAG, BGT ve diyabet geliflir (Türk Diyabet Y›ll›¤›,
sülin direnci ve açl›k insülinini anlaml› derecede yüksek
2009). Buradan da anlafl›laca¤› gibi insülin direnci ile bafl-
bulmufltur.
layan dönem, insülin sekresyonunun azalmas› ile diya-
Bizim çal›flmam›zda araflt›rmaya kat›lan hemflirelerin
betle sonuçlan›r (Tip 2 Diyabet, 2004; ‹mamo¤lu, 2009).
%41,1’nde (n:139) insülin direnci varl›¤›, %21,6’s›nda
Kern ve arkadafllar›n›n (2001) yapt›¤› çal›flmada obe-
(n:73) bozulmufl açl›k glikozu oldu¤u ve kat›l›mc›lar›n sa-
zite (BK‹) ve insülin direnci aras›nda güçlü bir iliflki oldu-
dece %42,6 ‘s›n›n BKI normal aral›kta olup, %34,6 s›n›n
¤u saptanm›fl ve BK‹ 20’den 30’a yükseldi¤inde diyabet
afl›r› kilolu, %22,8’inin ise obez grupta oldu¤u saptanm›fl-
riskinin 11 kat artabilece¤i gösterilmifltir. Koyuer’in (2005)
t›r.
Tablo 5: Hemflirelerin Diyabet Risk Faktörlerinin Yafla Göre Da¤›l›m›
Kan bas›nc› yüksekli¤i
‹nsülin Direnci
Sebze meyve tüketim durumu
Egzersiz yapma durumu
Bozulmufl Açl›k Glikozu Olma
BKI
Bel çevresi
Diyabet riski
Glukoz Da¤›l›m›
Ailede DM Varl›¤›
Hay›r
Evet
Yok
Var
Hergün de¤il
Hergün
Hay›r
Evet
Yok
Var
<25kg/m2
25-30kg/m2
>30 kg/m2
0 puan
3 puan
4 puan
Düflük
Hafif
Orta
Yüksek
Çok yüksek
100'ün alt›
100-125
126 üzeri
Hay›r
Evet
<45 yafl (n=282)
n
%
261
92,6
21
7,4
180
63,8
102
36,2
146
51,8
136
48,2
254
90,1
28
9,9
232
82,3
50
17,7
131
46,5
99
35,1
52
18,4
87
30,9
150
53,2
45
16,0
55
20,1
52
19,0
60
22,0
97
35,5
9
3,3
238
84,7
42
14,9
1
0,4
211
74,8
71
25,2
>45 yafl (n=56)
n
%
46
82,1
10
17,9
19
33,9
37
66,1
24
42,9
32
57,1
52
92,9
4
7,1
33
58,9
23
41,1
13
23,2
18
32,1
25
44,6
4
7,1
22
39,3
30
53,6
3
5,7
3
5,7
2
3,8
33
62,3
12
22,6
37
66,1
18
32,1
1
1,8
24
42,9
32
57,1
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 71 • Temmuz - Aral›k 2013
P
χ2=6,078
p=0,014
χ2=17,253
p=0,000
χ2=1,486
p=0,223
χ2=0,423
p=0,515
χ2=15,032
p=0,000
χ2=20,123
p=0,000
χ2=41,320
p=0,000
χ2=51,422
p=0,000
χ2=11,349
p=0,003
χ2=22,533
p=0,000
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Erken metabolik de¤ifliklikleri oluflturan bozulmufl BAG
ha yüksek oldu¤unu belirtmifltir (Uluda¤, 2009).Serenli
ve BGT’den diyabete geçifl ço¤u kez y›llar sürebilir. Çal›fl-
ve ark. (2009) yapt›¤› çal›flmada ailelerinde diyabet öykü-
malar prediyabetik kiflide izole BAG bulunmas› halinde ta-
sü olanlarda insülin direnci varl›¤› daha fazla görülmüfltür
kip eden 10 y›l içinde diyabet geliflme riskinin % 10-15
(Serenli, 2009).
düzeyinde oldu¤unu göstermektedir (Satman, 2009; TC
S.B Temel Sa¤l›k Hizmetleri, 2011).
Bizim çal›flma bulgular›m›z literatür bilgilerini destekler
nitelikte sonuçlanm›flt›r. Araflt›rmaya kat›lan hemflirelerin
Bizim çal›flmam›zda bozulmufl açl›k glikozu ile insülin
ailelerinde (birinci ve ikinci derece yak›nlar›nda) diyabet
direnci aras›nda istatistiksel olarak anlaml› iliflki bulunmufl-
bulunmas› ile insülin direnci aras›nda istatistiksel olarak
tur (x2=109,643; p=0,000<0,05). Bozulmufl açl›k glikozu
anlaml› iliflki bulunmufltur (x2=13,507; p=0,001<0,05).
olan hemflirelerin %94,5’nde (n: 69) insülin direnci varl›-
Ailelerinde diyabet öyküsü olmayan hemflirelerin
¤› tespit edilmifltir. Sonuçlar›m›z yap›lan çal›flmalarda ol-
%29,5’nde (n:13) insülin direnci varl›¤› saptan›rken, ikin-
du¤u gibi hiperglisemi ilerledikçe insülin direncinde a¤›r-
ci derece yak›nlar›nda diyabet olanlar›n %27,5’nde
laflma görüldü¤ünü desteklemektedir.
(n:22), birinci derece yak›nlar›nda diyabet olanlar›n ise
‹çli ve arkadafllar›n›n (2002) yapt›¤› çal›flmada insülin
%48,6 ‘s›nda (n: 104) insülin direnci varl›¤› saptanm›flt›r.
direnci ölçümünün diyabetik olmayan hastalarda erken
Bu bulgular ve yap›lan çal›flmalar bize, Tip 2 DM'li olgula-
dönem risk ön belirleyicisi olarak yüksek riskli alt gruplar›n
r›n birinci derece akrabalar›n›n Tip 2 DM ve kardiovaskü-
erken belirlenmesinde kullan›lmas› gerekti¤ini belirtmifltir
ler hastal›klar aç›s›ndan yak›n olarak izlenmesi gerekti¤ini
(‹çli, 2002).
göstermektedir.
Bizim çal›flmam›zda araflt›rmaya kat›lan diyabeti olmayan hemflirelerin insülin direnci ile diyabet riski aras›nda
Kat›l›mc›lar›n diyabet risk düzeylerinin ve
istatistiksel olarak anlaml› iliflki bulunmufltur (x2=32,732;
risk faktörlerine iliflkin bulgular›n tart›fl›lmas›
p=0,000<0,05). ‹nsülin direnci olmayan hemflirelerin
Bu bölümde çal›flma popülasyonunda diyabet risk
%30,6’s› (n: 59) yüksek, %3,1’i (n: 6) çok yüksek diyabet
faktörlerinin da¤›l›m› ve diyabet geliflim riski anketi ile ilgi-
riski tafl›mas›na ra¤men, insülin direnci olan hemflirelerin
li bulgular tart›fl›lm›flt›r.
ise %53,4’ü (n:71) yüksek, %11,3’ü (n: 15'i) çok yüksek
Tip 2 diyabet gelifliminde risk faktörleri de¤ifltirilebilir
diyabet riski tafl›makta idi. Bu sonuçlar da bize literatür
ve de¤ifltirilemez risk faktörleri olarak ikiye ayr›lmaktad›r.
do¤rultusunda insülin direnci yüksek olan bireylerin diya-
De¤ifltirilebilir risk faktörleri aras›nda; obezite, fiziksel akti-
bet riskinin de yüksek oldu¤unu ve diyabet riski yüksek
vite azl›¤›, sigara - alkol kullan›m›, düflük lifli g›dalar ve afl›-
olan bireylerde ise insülin direncinin daha s›k görülebile-
r› doymufl ya¤lar ile beslenme yer almaktad›r. De¤ifltirile-
ce¤ini göstermifltir.
mez risk faktörleri aras›nda ise etnik köken, yafl, cinsiyet,
Diyabet gelifliminde genetik yatk›nl›¤›n da önemli rol
oynad›¤› çeflitli kaynaklarda belirtilmifltir (‹mamo¤lu,
aile öyküsü, hipertansiyon ve dislipidemi öyküsü yer almaktad›r (‹mamo¤lu, 2009).
2009).Tip 2 diyabet genetik ve çevresel faktörlerin belirle-
Coflansu’nun 2001 y›l›nda yapm›fl oldu¤u eriflkinlerde
di¤i bir hastal›kt›r ve birinci derece yak›nlar›nda Tip 2 di-
diyabet risk düzeylerinin belirlenmesi bafll›kl› çal›flmas›nda
yabeti olan kifliler hayatlar›n›n ileriki dönemlerinde % 30-
diyabet risk testinden ald›klar› puana göre de¤erlendir-
40 oran›nda hastal›¤a yakalanma riski tafl›rlar.
mesinde olgular›n %75,7’sinin yüksek risk, %22,2‘sinin
Uluda¤ (2009), yapt›¤› çal›flmada elde edilen en
ise düflük risk grubunda oldu¤unu saptam›flt›r.
önemli sonuçlara göre birinci derece akrabalar›nda diya-
Çal›flmam›zda kulland›¤›m›z FINDR‹SK anketine göre
bet olanlar›n rastgele bak›lan kan flekeri düzeylerinin, bi-
araflt›rma kapsam›ndaki hemflirelerin gelecek on sene
rinci derece akrabalar›nda diyabet olmayanlara göre da-
içinde diyabet risk düzeyleri; %17,8’si düflük, %16,9’u
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 72 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
hafif, %19’u orta, %39,9’u yüksek, %6,4’ü çok yüksek di-
diyabet geliflme riskini % 38 artt›rd›¤›n› saptam›fl ve ya-
yabet riski tafl›maktad›r.
flam tarz› de¤iflikli¤i ile prediyabetik sürecin olumlu yönde
Araflt›rmaya kat›lan hemflirelerin %82,2’sinin 45 yafl al-
de¤iflece¤ini bildirmifltir (Ayd›n, 2009).
t›nda oldu¤unu göz önünde bulundurarak sadece
Çal›flmam›zda kat›l›mc›lar›n %57.4’ünün BKI’si 25
%17.8’inin (n: 58) diyabet riskinin düflük olmas›, bize
kg/m2’nin üzerinde bulunmufltur (Tablo 6.1.3). Yafl ile
FINDRISK anketine göre araflt›rmaya kat›lan hemflirelerin
beden kitle indeksi karfl›laflt›r›ld›¤›nda ise istatistiksel olarak
önümüzdeki on y›l içerisinde büyük bir k›sm›n›n tüm dün-
aralar›nda anlaml› iliflki bulunmufltur (x2=20,123;
yada görülme s›kl›¤› giderek artmakta olan ve önemli bir
p=0,000<0,05). Yafl› 45 yafl alt›nda olan hemflirelerin
halk sa¤l›¤› sorunu olan diyabete yakalanaca¤›n› göste-
%53,5’inin fazla kilolu ve obez grupta oldu¤u saptan›r
rir.
iken, yafl› 45 yafl üstü olan hemflirelerin ise %76,8’ inin
Tip 2 diyabet için yafllanman›n bir risk faktörü oldu¤u
fazla kilolu ve obez grupta oldu¤u saptanm›flt›r.
çeflitli kaynaklarda aç›klanmaktad›r. 45 yafl›n üstünde di-
Tanko ve arkadafllar›n›n (2003) yapt›klar› bir çal›flmada
yabet riskinin bafllad›¤› ve bu riskin yafl ilerledikçe artt›¤›
bel çevresi ile insülin direnci aras›nda do¤ru orant› oldu-
bildirilmektedir (Kahn, 2008). Demir (2009) yapt›¤› çal›fl-
¤u belirtilmifltir (Tanko ve ark., 2003). Bu çal›flma bizim
mada HOMA-IR de¤erinde yaflla do¤ru orant›l› olarak ar-
çal›flmam›zdaki bulgular ile paralel olup sonuçlar›m›z› des-
t›fl saptam›flt›r (Demir, 2009).
teklemektedir.
Yap›lm›fl olan bu çal›flmalarda insülin direncinin 45 yafl
Fiziksel inaktivite; Tip 2 diyabet ve kardiyovasküler has-
üstü olan grupta daha yüksek bulunmufl olmas› bizim ça-
tal›klar› da kapsayan bir çok kronik hastal›k için risk faktö-
l›flma sonuçlar›m›z ile benzerlik göstermektedir. Çal›flma-
rüdür. Güz ‘ün (2010) yapt›¤› çal›flmada egzersiz yapan
m›zda araflt›rmaya kat›lan hemflirelerde yafl ile insülin di-
grubun HOMA-IR ile hesaplanan insülin direncinde an-
renci aras›nda istatistiksel olarak anlaml› iliflki bulunmufltur
(x2=17,253; p=0,000<0,05). Yafl› <45 olan hemflirelerin
laml› azalma izlenmifltir (Güz, 2010).
% 36,2’sinde (n:102) insülin direnci varl›¤› saptan›rken;
ekseri günlerde iflte veya bofl zamanlar›nda ço¤unlukla
yafl› >45 olan hemflirelerin %66’s›nda (n: 37) insülin di-
günde en az 30 dakika egzersiz yapma durumlar› de¤er-
renci oldu¤u tespit edilmifltir.
lendirildi¤inde %90,5’i (n: 306) egzersiz yapmad›¤›n›,
Bizim çal›flmam›zda araflt›rmaya kat›lan hemflirelerin
Çal›flmam›zda 45 yafl alt›nda olan hemflirelerin
%9,5’inin ise (n: 32) egzersiz yapt›¤›n› ifade etmifltir (Tab-
%20,1’inin düflük diyabet riski bulunmufl ve 45 yafl üstü
lo 6.2.3). Artan fiziksel aktivite, yüksek riskli bireylerde Tip
hemflirelerin ise sadece %3’ünün düflük diyabet riski alt›n-
2 diyabet insidans›n› büyük oranda azaltabilmektedir.
da olmas› yüksek riskli grubun ço¤unlukta oldu¤unu gös-
Sa¤l›¤›n korunmas› ve iyilefltirilmesi için tüm sa¤l›kl› yetifl-
termektedir. Diyabetin de¤ifltirilemeyen risk faktörleri ara-
kinler haftada befl gün minumum 30 dakika orta yo¤un-
s›nda olan yafl faktörü 45 yafl üstünde olan bireyler için
luklu aerobik (dayan›kl›l›k) fiziksel aktivite ya da haftada üç
diyabet riskini artt›rmas› beklenen bir durum iken; 45 yafl
gün minumum 20 dakika daha fliddetli yo¤unlukta aero-
alt›n›n ço¤unlukta oldu¤u çal›flma grubumuzda yüksek
bik fiziksel aktivite yapmal›d›rlar (Bonora et al, 1998).
düzeyde diyabet riskinin ço¤unlukta olmas›, önümüzdeki
Beslenme al›flkanl›klar›n›n düzenlenmesi ve sa¤l›kl›
y›llarda diyabetli sa¤l›k personeli say›s›n›n giderek artaca-
beslenme diyabetin de¤ifltirilebilir risk faktörleri aras›nda
¤›n› düflündürmektedir.
yer almaktad›r. Sa¤l›kl› beslenme al›flkanl›klar› kazanarak
Ayd›n (2009), bizim çal›flmam›zda da kulland›¤›m›z
diyabet geliflim riski düzeyimizi düflürebilir, diyabetin ge-
FINDRISK anketi ile yapt›¤› çal›flmada beden kitle indeksi
liflmesini geciktirebilir ya da önleyebiliriz. BAG ve BGT
(BKI) de¤iflimini diyabet geliflimi ile iliflkili olan tek faktör
‘den Tip 2 DM’ ye ilerleme, belirgin kilo al›m› ve insülin
olarak görmüfltür. BKI düzeyindeki her bir kg/m2 art›fl›n
sekresyonunda daha fazla azalma ve insülin direnci ile ka-
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 73 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
rekterizedir. Beslenme e¤itimi, davran›fl modifikasyonu ve
Diyabetin önlenmesi, erken tan›s› ve komplikasyon-
egzersizi içeren yaflam tarz› de¤ifliklikleri yoluyla obezite-
lar›n›n önlenmesine yönelik davran›fl de¤iflikli¤inin sa¤-
nin geriye döndürülmesi, diyabete ilerlemenin önlenme-
lanmas› için fark›ndal›k çal›flmalar›na daha fazla ihtiyaç
si için önemli bir basamakt›r (Anna et al, 2008).
vard›r. Diyabet önemli bir halk sa¤l›¤› sorunudur, tan›
Ayd›n (2009), Tip 2 diyabetin önlenmesinde düflük
ya¤l› ve yüksek lifli beslenmenin egzersiz ile birlikte öne-
konulmam›fl diyabetlilerin saptanmas› gereklidir ve diyabetin preklinik dönemi önemsenmelidir.
mini araflt›ran çal›flmas›nda bafllang›çta prediyabetik sü-
Sonuç olarak bir halk sa¤l›¤› sorunu haline gelen
reçte bulunan kiflilerin normal glikoz tolerans durumuna
diyabetin önlenmesi, bu hastal›kla ilgili yükü azaltacakt›r.
dönebilece¤ini veya sürecin daha hafif evrelerine gerileKaynaklar
yebilece¤ini belirtmifltir (Ayd›n, 2009).
Araflt›rmaya kat›lan hemflirelerin sebze ve meyve tüke-
1.
Tip 2 Diyabet: Ortaya Ç›kan Bir Epidemik Hastal›k?, Endocrinology,
tim s›kl›klar›na göre da¤›l›mlar›; %50,3’ü (n: 170) hergün
sebze-meyve tüketmedi¤ini, %49,7’si ise (n: 168) hergün
Diabetes & Obesity. 15: 123-127.
2.
sebze-meyve tüketti¤ini belirtmifltir. Çal›flma bulgular›m›zda 45 yafl alt›nda olan hemflirelerin sadece %20,1’inin
3.
flündürmektedir.
Ayd›n FK. (2009) Prediyabetik Bireylerde Yaflam Tarz› De¤iflimi ile
Klinik Diyabetin Önlenmesi: ‹nflamatuar Belirteçlerin Prediktif De¤eri
ve Önemi, ‹stanbul Üniversitesi T›p Fakültesi, ‹ç Hastal›klar› Anabilim
risk faktörleri aras›nda olan sa¤l›ks›z beslenme, uygun olegzersiz yapmamalar›n›n çok büyük katk›s› oldu¤unu dü-
Applegate L. (2001) Özp›nar H. Beslenme ve Diyet Temel ‹lkeleri,
‹stanbul Medikal Yay›nc›l›k, Aryan Bas›m, ‹stanbul, ss:161-188.
düflük diyabet riski tafl›mas›nda; diyabetin de¤ifltirilebilir
mayan beslenme al›flkanl›klar›n› sürdürmeleri ve düzenli
Anna MG., Cali and Sonia Caprio. (2008) Gençlerde Prediyabet ve
dal› Uzmanl›k Tezi, ‹stanbul, (Dan›flman: Prof. Dr. ‹lhan Satman).
4.
Bonora E., Kiechl S., Willeit J. (1998) Prevelance of ‹nsul›n
5.
Coflansu ,G. (2001). Eriflkinlerde diyabet risk faktörlerinin
Resistance in Metabolic Disorders: the Bruneck Study, Diabetes.
belirlenmesi.Yükseklisans tezi, ‹stanbul Üniversitesi / Sa¤l›k Bilimleri
Çal›flma sonucumuzdaki yüksek diyabet riski ve insülin
direnci varl›¤›n›n ço¤unlukta olmas›n›; fazla kilolu grubun
Enstitüsü,‹stanbul.
6.
Program›nda Hastaya Vermesi Gereken Bilgiler. Ed: Y›lmaz C.
s›kl›kta olmas›, bel çevresi ölçümlerinin normal s›n›rlarda
olan grubunun az›nl›kta olmas›, düzenli egzersiz yapma
Çetinkalp fi., Y›lmaz C. (2002) Diyabet Hemfliresinin E¤itim
Diyabet Hemfliresi El Kitab›. Asya T›p Yay›nc›l›k, ‹zmir, s: 55-73.
7.
David S., Bell., H., MD&James H., Okeefe., JR., MD & George L.,
oranlar›n›n ve sebze meyve tüketim durumlar›n›n düflük
Bakr›s MD. (2007) Diyabet Genel Bak›fl Ed: H. Karpuz. Diyabetik
olmas›na ve genetik yatk›nl›¤a ba¤lamaktay›z.
Hipertansiyon El Kitab›. ‹stanbul: Mavi ‹letiflim Dan›flmanl›k, ss:3-7.
8.
Demir D. (2009) Metabolik Sendrom, Tip 2 Diyabetes Mellitus ve
Sa¤l›kl› Bireylerin Sosyodemografik, Antropometrik ve Biyokimyasal
Sonuç ve Öneriler
Özelliklerin Karfl›laflt›r›lmas›, Dicle Üniversitesi T›p Fakültesi Uzmanl›k
BKI’ni düflürmeye yönelik yaflam tarz› ve beslenme al›flkanl›klar›n›n de¤ifltirilmesini insülin direnci tespit edilen ve
Tezi, Diyarbak›r, (Dan›flman: Yrd. Doç. Dr. P. Gamze Erten Bucaktepe).
9.
Güz G. (2010) Tip 2 Diyabetes Mellitus Hastalar›nda Egzersizin
HbA1c, ‹nsülin Direnci ve Koroner Ak›m Üzerine Etkileri, ‹stanbul
edilmeyen, özellikle diyabet riski tafl›yan (ve hatta risk tafl›-
Üniversitesi T›p Fakültesi Uzmanl›k Tezi, ‹stanbul, (Dan›flman: Prof.
mayan) tüm bireylere önerilmelidir.
Dr. Hüseyin Oflaz).
Diyet ve yaflam tarz› de¤iflimi ile kilo verme prediyabet
için çal›flmalarla da desteklenen ilk basamak tedavi seçe-
10.
K., 3. Bask› Egemen Matbaac›l›k, s:26-29.
11.
nekleridir. Bu de¤ifliklikler yo¤un olmal› ve yaflam boyu
devam ettirilmeli, düzenli olarak takip edilmeli ve uzman
‹çli A., Gök H., Altunkeser BB., Özdemir K., Gürbilek M., Gederet
YT., Sökmen G. (2002) Diyabetik Olmayan Akut Koroner
Sendromlarda Erken Dönem Yeni Bir Risk Önbelirleyicisi Olarak.
Global bir sa¤l›k krizinin önlenmesi için flu anki yaflam
kalori oranlar›nda radikal bir ayarlama yap›lmal›d›r.
Internat›onal Diabetes Federat›on (2007) World Diabetes
Foundat›on. Diabetes Atlas, 4 th Ed›t›on, Brussels.
12.
diyabet ekibi taraf›ndan kontrol edilmelidir.
tarz› ak›mlar›n›n toksik etkileri hesaplanmal› ve harcanan
Fast Facts (2010), Diabetes Mellitus, Scobie L.N., Katherine Samaras
Anadolu Kardiyoloji Dergisi, ss: 194-201.
13.
‹mamo¤lu fi.(2009) Diabetes Mellitus Mult›disipliner Yaklafl›mla Tan›,
Tedavi ve ‹zlem, Deomed Medikal Yay›nc›l›k, ‹stanbul, ss.54-73.
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 74 • Temmuz - Aral›k 2013
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
14.
Karaca S. (1998) Atatürk Sa¤l›k Meslek Lisesi Hemflirelik Bölümü Son
23.
Antiatherogenic Effect in Elderly Women, 107: 1626-31.
Hakk›ndaki Bilgi Düzeylerinin ‹ncelenmesi. Atatürk Üniversitesi
24.
Hemflirelik Yüksekokulu Dergisi. 1(1): 114.
15.
25.
Endocrinol Metab, p: 745-755.
‹ndeksi, Serum Leptin Düzeyleri ‹le ‹liflkisi, GATA - Haydarpafla E¤itim
Koyuer EY. (2005), Obez Tip 2 Diyabetli Hastalarda ‹nsülin Direnci
Hastanesi - ‹ç Hastal›klar› Anabilim Dal›, Uzmanl›k Tezi, ‹stanbul,
ile IL-6, CRP ve Fibrinojen ‹liflkisi, S.B. fiiflli Etfal E¤itim ve Araflt›rma
(Dan›flman: Doç. Dr. M. Emin Önde).
Hastanesi Uzmanl›k Tezi, ‹stanbul, (Dan›flman: Uz. Dr. Nezaket Eren).
17.
26.
27.
Metabolik Sendrom Klavuzu. (2009) Bayt Bilimsel Araflt›rmalar Bas›n
28.
Bulunan ve Bulunmayan Nondiyabetik Bireylerin Kardiyovasküler
Satman ‹., ‹mamo¤lu fi., Y›lmaz C. (2009) TEMD Diabetes Mellitus
Hastal›k Risk Faktörleri Yönünden Karfl›laflt›r›lmas›, Süleyman Demirel
Çal›flma Grubu. TEMD Diabetes Mellitus ve Komplikasyonlar›n›n
Üniversitesi, T›pta Uzmanl›k Tezi, (Dan›flman: Yrd. Doç. Dr. Kurtulufl
Öngel).
29.
Bas›n Yay›n Tan›t›m Ltd. fiti. Ankara.
21.
Yorganc› E. (2005) Obez, Tip-2 Diyabetli Hastalarda ‹nsülin Direnci
ile Il-6, Crp ve Fibrinojen ‹liflkisi,fiiflli Etfal E¤itim ve Araflt›rma
Scobie N & Samaras, (2010) K. Fast Facts: Diabetes Mellitus 3.
Bask›. Ed: U¤urel, fi. Egemen Matbaac›l›k. s: 5-30.
Hastanesi T›pta Uzmanl›k Tezi, ‹stanbul, ( Dan›flman: Uz.Dr. Nezaket
Seidell JC., Deurenberg P. (1987) Obesity and Fat Distribution, in
Eren).
Relatin to Health. Current ‹nsights and Recommendations. World
22.
Uluda¤ HY. (2009) Birinci Derece Akrabalar›nda Tip 2 Diyabet
Yay›n ve Tan›t›m Ltd. fiti, Ankara, ss: 8-9.
Tan›, Tedavi ve ‹zlem Klavuzu. 4. Bask›, Bayt Bilimsel Araflt›rmalar
20.
Türk Diyabet Y›ll›¤› 2008-2009 (2009) Ed: Ba¤r›aç›k, N. Türk
Diyabet Cemiyeti ve Türkiye Diyabet Vakf›, ss 7-33.
725–731.
19.
Tip 2 Diyabet (2004) Eds: Goldstein B., Wieland, D. Deomed
Yay›nc›l›k, 2. Bask›, ‹stanbul.
Lindstrom J., Tuomilehto J. (2003) The Diabetes Risk Score:
A Practical Tool to Predict Type 2 Diabetes Risk. Diabetes Care; 26:
18.
Terekeci MH. (2002), Normoglisemik Obez Olgularda HipofizAdrenal Aks Hiperaktivasyonu ve ‹nsülin Direnci, Beta Hücre
Expression in Human Obesity and ‹nsülin Resistance . Physiol
16.
T.C. Sa¤l›k Bakanl›¤› Temel Sa¤l›k Hizmetleri Genel Müdürlü¤ü
(2011), Ankara.
Kern PA., Subramanian R., Chunling LI., Linda W., Gouri R. (2001)
Adipose Tissue Tumor Necrosis Factor and ‹nterlleukin-6
Tanko LB., Bagger YZ., Alexsandersen P., Larsen PJ., Christiansen C.
(2003) Peripheral Adiposity Exhibits an ‹ndependent Dominant
S›n›f Ö¤rencilerinin Diabetes Mellitus Hastal›¤› Ve Hemflirelik Bak›m›
30.
Zimmet P., Williams J., Courten M. (2001) Diagnosis and
Rev Nutr Diet 50: 57-97.
Classification of Diabetes Mellitus. Eds: J.A.M. Wass., S.M. Shalet., E.
Serenli Ö, Çak›r A, Koç K, Demirel E, Gökçel A. (2009), Özel Bir
Gale., S. Amiel. Oxford Textbook of Endocrinology and Diabetes.
Oxford, New York, Oxford University Press p:1635-1646.
Hastanede Diyabet Poliklini¤ine Baflvuran Hastalarda ‹nsülin
Direncini Etkileyen Faktörlerin Araflt›r›lmas›, 45. Ulusal Diyabet
Kongresi, Antalya.
31.
http://tipdizini.turkiyeklinikleri.com/tr/47411(‹ndirilme
Tarihi:20.06.2011)
Cilt 5 • Say› 2 • Sayfa 75 • Temmuz - Aral›k 2013

Benzer belgeler