5.44 pm : BLUEBERRY den gruplar halinde inen mürettebat vakur

Transkript

5.44 pm : BLUEBERRY den gruplar halinde inen mürettebat vakur
5.44 pm : BLUEBERRY den gruplar halinde inen mürettebat vakur adımlar ile iskele üzerinde yürüyerek, kıyıda, çam ormanı içinde yer alan Eğlence Merkezi’ ne yaklaşıyordu. İskeleye bağlı diğer tekne erbabının gözleri BLUEBERRY ekibindeydi. Pek çoğu ecnebi olan gözlemciler içlerinden ‘ Bunlar olsa olsa Denizler Hakimi Barbaros Hayrettin Paşa’ nın torunları olmalılar ‘ diye düşündüler. Nitekim, gecenin ilerleyen saatlerinde, tahminlerinde yanılmadıklarını anlayacaklardı. Fethiye’li Gara Mustufaa Gaptan’ ın talimat ve emirleri doğrultusunda Eğlence Merkezi Protokol Müdürü, ekibe mekanın en muhkem masasını ayırmıştı. Uzun ziyafet masası, hemen otantik taş şömine ile sahne arasında yer almaktaydı. Akşamın alaca karanlığında, sağlıklı çam ormanı ile billur gibi denizin kucaklaştığı ortam huzur vermekteydi. Komodor FEW ‘ in, çevrede dönüp duran servis elemanına , hafifçe bir başını öne eğerek verdiği işaret sonucunda masa enva mezeler ile dolup taştı. Bardaklar dolup dolup boşalmaya başlamıştı. 6.57 pm : Eğlence Merkezi ilerleyen saatlerde Animasyon Ekibi’ ni devreye sokuyordu. Henüz daha menüdeki ana yemeğe geçmeden ve kafalar pek de süslenmeden, Aşık Dayı sazı ile masanın baş köşesindeki yerini almıştı. İlk parçayı dinledikten sonra da, “ Dayı,daha olmamışız. Sen bi zaamet biraz istirahat et. Gecenin ilerleyen saatlerinde daa seninle çok işimiz var. Çak bakalım bi yudum şuradan..” şeklinde onore edilip Aşık Dayı’ nın nazikçe sahne arkasına, kızağa alınması sağlandı. Ayrıca sazına mukayyet olması tembihlendi. Masadaki yiyecek içecek hızla tükenmekte, boş tabaklar toplanmakta, dolu tabaklar servis edilmekte, boşalan bardaklar doldurulmaktaydı. Cemoş ise isabetli bir yerseçimi yapmış, masanın köşesinde rüzgaraltı noktasında konuşlanmıştı. Birbiri ardına tellendirdiği sigaraların dumanı, masayı etki alanı içine almamakta, sadece atmosferi kirletmekteydi. Ovuz ve Al’ ın özlemini çektiği, kebap türündeki yemekler bulunmasa dahi, menüden memnun oldukları anlaşılıyordu. Genel olarak, bu gece de sphagetti veya çorbaya talim etmek zorunda kalmayan BLUEBERRY mürettebatı aslında “ Felekten Bir Gece “ çalmaktaydı. 7.42 pm : Akşamın ilerleyen saatleri başlamıştı. Sohbet ve yarenlik de aynı hızda ilerlemekteydi. Etraftaki boş masaların yavaş yavaş dolduğu, şen şakrak seslerin arttığı bir ortama girilmekteydi. Ancak her masanın sanki kendi çevresinde camdan bir barikat var gibiydi. Kimsenin konuşması, sesi sedası yan masaya ulaşmıyor, kimse kimseyi rahatsız etmiyordu. Açıkcası, bundan tüm masalardaki kişilerin gerçek birer denizci olduğu sonucu çıkıyordu. Denizciler aslında hiç de öyle sus pus oturacak kimseler degildi. Ancak herşeyin bir zamanı ve zemini vardı. Ana yemekler servis edildiğinde, açlıklar bastırılmış, kafalar da süslenmiş püslenmişti. 8.39 pm : Cumartesi Gecesi’ nin vermiş olduğu eğlence dürtüsü ile, artık yavaş yavaş hareketlenerek, saza, söze , şarkıya, türküye, sirtakiye, hora tepmeye gelindiği işaretleri ve sinyalleri alınmaktaydı. Aşık Dayı’ nın sahne alma vaktinin geldiğine kanaat getirildi. Dayı yine masa başına oturarak neşeli türküler çığırmaya başladı. Birkaç türkü sonra, sazı Aşık Dayı’ nin elinden kaparak Saz Üstadı, aynı zamanda eski Dz.Zabiti Talad‐i İstanbulli ye devretmeyi düşünüyordum ki, Talad‐ i Aşık Dayı’ nın yeni bir parçaya geçmesine fırsat vermeden çevik bir hareket ile yerinden fırlayıp, çok hakim olduğu bir enstrüman olan Saz’ı kaptı. Kısa ve ani bir sessizlikten sonra, ortalık alkıştan inliyordu. “ Gaydırıguppak Eminem…..” türküsü ile ne yan masa ne şu masa ne bu masa kaldı. Başta Aşık Dayı olmak üzere, İngiliz’i, Avusturalya’lısı, Alman’ ı , tüm çevre masa sakini millet hemen piste fırladı….Hep bir ağızdan Gaydırıguppak Eminem türküsü ile kolkola, elele hora tepilmeye başlandı. Fethiye’li Gara Mustufaa Gaptan ise ‘ Harmandalı ‘ oyunu ile sahneye tam hakimdi. Kendisine yan masa komşumuz Avusturalya’li Richard ve ailesi, İngiliz Mark ve ailesi eşlik ettiler. Uzunca bir süre masasında oturan kalmamış, cümle alem piste fırlamıştı. 9.56 pm : Doğum günüme daha iki gün var iken , BLUEBERRY ekibinin nazik tebrikleri ve doğum günü hediyelerini takdimleri karşısında çok heyecanlanmıştım. Komşu masa kaptanları Richard ve Mark ile ailelerine de hitap ederek, arkadaşlık ve dostluğumuzun nereden ve nasıl kaynaklanarak bugüne geldiğine dair kısa ve özlü bir konuşma yaptım. Yabancı dostlarımız bu söylevim karşısında sadece ‘ Wowwww….’ dediler ve gıpta ile bizleri süzdüler. Bundan cesaret alarak ‘ Ne Mutlu Türküm Diyene’ demeyi düşünürken, sonradan yeri olmadığı kanısına vararak vaz geçtim. Richard ve Mark uykuları gelen aile bireylerini teknelerine gönderdikten sonra masamıza gelerek, kendi dostuklarının nasıl oluştuğunu ve ne yaptıklarını ne ettiklerini anlattılar. Uzun bir mesafeyi deniz yolu ile kat etmiş olduğumuzdan, kafaları da yeteri kadar süslemiş bulunduğumuzdan dolayı, göz kapaklarımız ağırlaşmaya başlamıştı. Orman ve deniz çoktan uykuya çekilmişlerdi. BLUEBERRY bizi merak etmiş olabilirdi. Dostlarımızla vedalaşarak teknemize döndük. 

Benzer belgeler

Yarış I - Doğuş Grubu Kupası

Yarış I - Doğuş Grubu Kupası Şamandıra 1 – Şamandıra 2 – Şamandıra 1 – Şamandıra 2 – Şamandıra 1 FINISH (İZ KAYASI) Dönüş şamandıraları iskelede Toplam : ~ 9 d.m.

Detaylı

D-Marin Göcek Kupası

D-Marin Göcek Kupası Şamandıra 1 – Şamandıra 2 – Şamandıra 3 – Şamandıra 1 – Şamandıra 3 – Şamandıra 1 FINISH (IZ KAYASI) Dönüş şamandıraları iskelede Toplam : ~ 10,5 d.m.

Detaylı