OKU - Sultani

Transkript

OKU - Sultani
Ct"n{ltt, bD!U.n i1 mid i vıtın
0
fiındi $i.td~dh.
Htt tf'Y sizin, v.ıtın
""'"
•·· ' . :
G_AZ~~Et!)N ADI: T~,B\[R .:· _
~
el.\ siz in.
her şettf sl:tl.n.
Tevfik Fiktti
·s.ı11ı eı ve SORU~Lu rJuou ~u::-_
GALAT/tSARAY ılsESl AOINA,_.LIS!'
.A
MOoORO.MERALME!tCAN (TC)
ADRES: GAI.:AT.ASİ..'RAY. USESt :·, ~
Ar~hk2007
JS'ffKtAL' CW, NQ;2ı$3 .-: ., ;, ; •
BEYOCW-fSTANBU( -~
.;---- '
TELEFON: 0212 249 11 00 ; ~
;.;'YAY!N {SUR,ULU:ÇlsiLÔÖUZ, .
-
OCuı&N Ç.'\JOR ·BA1tfRAU> .
•
• ,·
.. =~N·ôq:e~MEN: ~ ....._.:
~
·~·
. ZP.Kl;NYA· ÇAK."MK
.. :rASAR.ıM:l>ERA TMnTIM'.-"ı · ~·
'.,.YÖNETiM ,YERİ: GA4TASARAY ;•'
.
Us'eşl
... •
l' ·,
·' ·
MATBAA':~OFSET''YAııIMEvt~··
• "'
,; '(AYININ' TüRQ: ~ silRi;tl":. -
,. VAYININ t.•AHIYETI: OKW.:>t·.
-,,
... ~ ·.
- .•• ... • I
,,.•'fıA.ZCJESf
'
ivi>.vıN
sOREsi:
Aı.n A'\'UK",~·
,..
I' '
":-·- .
... •
, ••
~-~.
Gtnçler, bütün ü.mid-i vatan
,-:.
şimd i sizdedir.
Her şey siı iıt,. vatan da sizin.,
her şere f sizin.
Tevfik Fikret
if1
Aralık 2007
....
~·
Galatasaray
Lisesi
Yayın
Y&ıl M0ı>0R~0ı
17..-,..,
.:ıı:
..:
24-31 Ekim 2007 ıarihleri arasında fra.ns:t'da ki
kardeş okulumuz Victor Duruy Lisesi'n<len Fransı z
öğrencilerin gelmesiyle öğrenci değişiın programı
( Echooııe) 8"'9'ki~li Fransız öğrcnc;Ucrin ı,'<:Ç1iğ;mi7.
Mayıs aytnda okuJuınu z ôğ_re·ncilerill<leıl oJuşan bir
gnıOO evloriııde ağırlamaJany!a ~layıın d0Stluğunıu7-,
lmnbul'da gcllŞtL Misaf'u1erimizi 24 Ekim Çarşanıbo
akşamı Havaa l anından karşılamamız.l a başlayan
31 Ekim
Çarşamtxı günO
okolumor..<lan
onları havaalanına b ırak ırtasıy la
sonlandı.
TOrk olisafirpe:rverllAinin d3.ha anl aınh ktl uldığı
bu seyahat, i.sunbul'un rarihi mekinlannın ve boğaz
gibi doğal güıelUk!erioin tın ı ttldtğı turistik gezileri
içeren bir progmm aracılıjıyla ve misafirleriınize
tınutaın:ıyıcaklan bir h3fta y:ı.şatmış oklu. Okul'umuı
yönetimi tarafından hazırlanan ö-1.e.nli progranlı n,
Fronsız öğrencilerin geleneklerimizi, inançl arımızı.
daına.k tadunı:ıı ve eğlence rarzımız.ı göterek Tilrk
kültürünü ıa nıma larındak i payı biiyüktür. D-amak
tad ı mız ı ve geleneksel t3tlar ı mızı beğenen
a rkadaş larımız ,
lsraobul'un gOzellik l erinde ıl
Sizlerin kendilerine karşı samiıni
büyülenmişlerdi.
ıavırl<'t r ım ızı
ve sevecen
SAORIY6 AKABAK- FiZIK
YOl\ffOV GAıtn - Mı\TEMA11K
l'RANSIZ MİSAFİRLERİMİZi AGIRLADIK ;
2007 ECHANGE HAFTASI
kalkan bir amcı n
'e/.ıl!XlJ OLA~ OCR!TME!\'lf.Jl
NtCAı1 At.."'l'A $- ~tOl>Oıt YARDIMCISI
iNCi ÔVW"i -TORK OILI vt totı):İYATI
AY'RILV# OGRmU!l\ı.HA
Si!U $1NAN':LAR-1'AR.IH
IŞlL ER'l"OZ~ - REHm.ı.Jx
ECHANGE
ptogta.m.
.Mw.t. t.!fRCı\N
gören mis0tfirlerin1i7.,
kültiirümOzde ınisa.firperverliğin çok öneınli bil' yeıi
okluğunu anL1dıJar.
ı·opkapı SJrayı,
Minjatürk, Sult:ın:ıhm<.-ı l\1t!)'Clanı,
S;ıroyı, K..-ırxılı ç.-ırşı. Aya
Hisatı gibi lst~lnbul 'un tal'ihi
Yerebatan
Sofya MO:-.esi, Rumeli
mek:ın l a rın ı gezdiler. Ka~h Ç:ırşı"y:ı hayrJn kalan
F'f'Ansı.ılar. 1'0.rk kühürOnO teınsil edc-n pek çok şey
ald ıl ar; nazar boncuk l a rı , nargileler, el işl enlesi
<:Ş<lrpl:.ır VŞ. VS.
Progra ına kaıılan öğrencilerin,
giuikleri ülke
h<tkkındaki ön ~·argılın gi<Acıildi. Öncesinde. ülkeıni;-,.
yönetim sistcın.iJllİZ ve hal kunız lıakkında pek çok
y:ınlış düşünc."tyC s.lhip okın Fr:ıoşı% ark.1d:lŞl:ın mız:ın
bu bir haft<'nul sont.ıılda bizleri ve yaşanııla n1l11zı
yak ı ndan can ı ına fırsa ıı n ı <:le.le cınl cl criy lc bu
dü.şOn<.v:lcri dcğişıi.
iki Olke hakkın<laki yanl.ş d(lşüncclerin dt17.clıik!iı)l
b<:lirgincli. i.sı:ınl>ul'da g<:lişen dostluğumu~ıın uzun
yıllar sürn1esini dile)'erek aynltln n1isafırlcrimjzi1l,
L<;fanl>u l.<l:ı gcçiR.liklcri hafıa<.la ı\ oldukça ınemnun
ol<ltıkl~ n anlaşılıyordu . Yeni yerler geııncnjn, yeni
insanlar ve farklı kültürler can ı manın verdiği
mut hıltıkhı 2007 Ech:ı ngı: progr:ıını son bu ld tı .
692 l~AZAI. YU~TMAN 10-A
t.dCHEll! FAISSOLl! - FRANSIZCA
MPH..u.ıiıt eRA1P ... 'ııtW>."$11.Cı\
1.AVJ!f:l\°Q; TOPıtA.K - Fi2:İK KiMYA
rtw.E BM'TO.'< - FizlK Kl1-1YA
Yf.Nt Gl!LEN ôGRBTMEf\'tfR
J.E\IE>.'1' BAKS1 - COC!VıFY.A
ÔM!'lR fAR\iK M (i(m - CôCR.AFYA
ı\YS\JN AKSOY - T()R.K Diı.i VE t:O.wiYATI
ABDUUAH SôZEN - MATE.\1AT1K
)fUftATGON~D\J - lr...'Gllt.i.CI!
~ıt$UT$Alf!N - l'\Glı.lıct
<;:rntı>.JKı m etı..'TAŞ - ntvoı.oJl
A.'"1ll0NY fl!ıtlWtD - f'R.A.'-?SJZC/t.
~tA.TilllD! V!MJ.UlT- F'Rı\NSJZCA
AN'l'OINS MUNIER - flRA?.'SIZCı\
P.f.lJUJ K.I AAC ... FRA.NSl:ZCA
GCltsAYOKE$ - FMN$11M\
TOLiN' SARJISRAHIMOGW - T'ORKÇt:
t.ıCDO!l YARDIMQLARI oAGıut.u.w
DIDl!t.f tıJNA • a.ıCDOıt BAŞYAJ\Oli\!CISI
il
il
1
Organıd ı r.
1
22. GELENEKSEL KULTURVE SANAT FESTiVALi
Galatasaray Lisesi Kültür ve Sanat Festivali, Galatasaray
Lisesi öğrencilerinin kulüp faaliyetlerini sergil emelerine ve
bu etkinlikleri diğer okulların kaıılımıyla 7.cnginJeyirınelerinc
orıam sağlayan; herytlın sonunda, haziran ayının ilk haftası
onbirinci sınıOar tara fından 2007 Haziran ayında 22.si
düzenlenen, dön gün boyu ncıı; söyleşiler, konserler, tiyatro
oyuı1la rı. dans ge>sterileri, film gösterimleri \'<! daha L1ir
çok aktivitenin bir arada barındığı bir o rgani?.asyondur.
22. Kültür ve Sanat FestivaJiı.nizde bunları taçlandıran
profesyonel sahne performansları: Bulutsuzluk Özlemi,
Selim Sesler, Bülent Orıaçgil, Teoman ....
Gakımsray Lisesinin temel ıaşlan
olan kulüp eıkinliklerini,
bu etkinliklerin o kulun karakterine yC>n veren ı.ari11i
gelişimini ve güncel işlevlerini, kulüp ve toplulukların
başkanları inceledi ve kaleme aldı...
AYSUN TtLGtıttN:
1.2. $1Nlf1AR- 11 f'N $1Nlf1.ARI
DltŞlNAY EJJ>fJ\1Z:
1ı n.1 SlNJFIAIJ - 11 ED Sl1'1F1 10. SlNlflAP.
T.YıYSfJ. V()CEL:
9. SlNIFLAR-HAZ.tlWK sı::-.ıFtAaı
ENVER BEl<Alı
PANSh'O~ ~t OOOJ\ YAltDtMOSI
CAHİT
sma TARANCI ŞÜR DİNLETİSİ
Cahiı Sttkı Tarancı'yı
2; Ekim 2007 tarihinde ölümünün
51. yı ldönümünde okulumuzda düzenlenen Cahil S ıtk ı
Taran cı Şiir Dinleıisi ile andık . Okt.ıluınu zurı Eclebiyat
Klübü tarafından düzenlenen dinleıinin ilk bölümünde
cahit Sııkı'nın hayatı boyunca yazdığı Otuz [leş Yaş, Gün
Eksilmesin Penceremden, Ömıiimde Sükut gibi şiirleri ve
o kuldak i can dosıu Ziya Osman Saba'ya yazdığı bir
mektubu okundu ...
Sayfa2
ô
2
@ AMBUR
.
.
11
Aralık 2007
.
Aralık 2007
.
..
ANITKABIR ZiYARETi ve 10 KASIM TORENI
Atatürk'O anma, düşü ncelerini anlama, ona hak ett iği
saygıyı gösterme günü o lan 10 Kasım'da diğer senelerden
farklı olarak bu yıl lisemiz öğrencilerinden gönüllü bir
grup, Arutkabiı'e g iderek, Aıa'mızı kab rinde ziyaret eıti.
Cuma akşamı, gece yansı, TRT binasınııı önünden kalkan
ocobüslerle yo la çıktılar. Bütün gece süren yolculuktan
sonra, sabah Ankara'ya varıldı. Kahvaltı yapan öğrenciler,
saaı 9.05'te Anıtkabir'de bir dakikalık saygı duruşunda
haıır bulundu. Ata'mn huzuruna çıkılıp, mozolesine çi~-ek
bırakddıkıan sonra Anıtkabit'de bulunan Kurtu luş Müzesi
geıildi. Anııkabir'den ayrıldıktan sonra, Atatürk Orman
Çiftliğini ziyaret eden öğrenciler, cumanesi akşamı okula
geri döndü.
··-
.
ekosistemi
.- ..
beli l'l enro iştir. Kaş
yapılan
ise
Aıa'mızı
her
yıl olduğu
gib i, bu
ıa ırıa ın l a nması yo!\ın<}.a ~
ve
sorunlatı h a kk ı ı\d:;ı Kaş
kOçük bir sohl:ıeuen sonra 4
sakinleciyle
kilomeırelik
bir dağ
$ağlanmış ve en SO!l olar.tk y-.ıı)ılan f3eledi>'(!' Uaşkanı göıilşnlesi,
i).1hkçılar röportajı ve nırizm acentasıyla YJJ)ılafı sohbet sayesioc.le
proje bu adım ını ıamamlaın~ur.
Ancak her akşaın ıoplarularak Y".tpılan durtın1
değerlendirmeleri, taı:><>r ya:t..ına çalışmaları, sorun iX!lirlen1e
ve çözüm yolları a l"'Jına ~-a lı.şınalan pı·ojenin ol u şınasın<laki
esas eı.kenclir. Uu lOplanıılarda sa pıaılan su yetersizliği, Likya
Yoltı'ndaki J)ilgi!endirıne ek....-iklig.i, emleın i k l>itkiler hakkındaki
bilinçsi,.Jik, al'ıtına tesisi, !)alık çiftlikleri, yanhş avlann'la
yöntemleri gibi sorunlann ı'ledenleri aranını.ş ve L>tınla~ı ç<>züm
yollal'ı iil'etilıneye ça l ışıln11ş, ça l ı,şılmaktadır. ·ruri:t..ınin <-l<>ğ~ı v<:
kültürel mirasa saygılı bir şekilde gc li.ştiril ın<.-sin.in öncıni. l1alk
ve rurist bilinci sözü <.~lilen önemli kon1.ıl-ar<.lır. T\iın b1.ınl<\n.lan
yıl
da
me ktepte yoğun çalışmalar sonucu gerçekleştirilen bir
törenle Tevfik Fikret Salonunda andılar. Saat 9.05'i
gösterirken saygı duruşuyla başlayan tö re nimiz, İstiklal
Marşı ve öğretmenlerimizin yaptığı konuşmalarla devam
eui. Daha sonra "Atatürk ve Aydınlanma• konulu program
sergilendi. Birçok kültür kolunun da katıldığı progr.ımda
zeybek ve cango gösterisi, şiir dirdetisi, dramatizasyonlar,
canlı halk müziği d irdetisi yapıldı ve okul korosu sahne
aldı. Tören, 11. sınıfların yaptığı Atatürk ilkeleri, ülkemiz
ve şu an ki Türk gençliği üı.erine bir sorg u niteliği taşıyan
konuşmayla sona erdi.
yola çıkılarak
oluşturulacak '· Kaş
projesi• kapsoının<~•
başannın
ya kalanması amaçlanmaktadır.
Çalışmalar sadece uzak odaklı gibi görünse de lsııınbul ve
alınan l>irçok proje laslağ.ı <.la ınev<.ı.ıı lur. nu sene
tıygulanlaya konulması arnaçlanan fikirler ar.lSında bUy\ik
kaı:>Samh geri dönüşü m (C"ctın, kağıt, met:d g:ibJ tüm ımıc.klel crln
ayrı ayn t<>planarak geri <l ön üş\imlcrinin sağk~n.111:;.i:;ı), 1'f..MA
v.ı.kfıyla i1ctişiıne geçilerek )'i.i ıütülecck Ott::ık ç;thş.ı~l:.'I, öğrcnciJcrin
ekoloji ve ekolojik sonı nlar lla.kkınd<l bi l inçl cn<liri lmesiı\e
yönelik konferans, slayt gösterisi gil)i projeler t>u lunınakla <lır.
llu sayede bilinçli ekoloji kulübü üyeleri ı•eı işerek k ulülı[in
devamlılığı sağlan acaktır.
O '.aman, lise kardeşlerim kadar d ünya kardeşlerim de
lise için ele
363 Ömer Erkut BULUT 9-B
CAHİT SITKI TARANCI ŞİİR DİNLETİSİ
Mekteb-i Sultani'den 1931 yılında mezun olan Cahit
Sıtkı Tarancı, 4 Ekim 1910 tarihinde Diyarbakır'da doğdu.
İlkokulu Diyarbakır'da okuyan Cahit Sıtkı İstanbul'da
Saint Joseph Llsesinde başladığı ortaöğretimini Galatasaray
Lisesinde tamamladı. G alatasaray Lisesinde o kumaya
başlaması, çok bilgili, görgülü, irfan sahibi laik öğretmenler
elinde yetişmesi onun için bir şans olınuşnır. Fransızc-•yı
öğrendiğinden Baudelaire, Rimbaud, Mallarıni!'yi tanıdı
ve şiire karşı gerçek ve köklü denilebilecek ilk ilg isi b u
yazarları tanıması sayesinde başladı. Sonr-. isıanhul'daki
Mülkiye Mektebi'nde ve Yüksek Ticaret Okulunda ok~ıdu.
Yüksek öğren.imini Paris'te Sciences Politiques'ıe sürdürdü.
Öğrenimi sırasında Faris Radyosunda Türkçe yayınlar
spikerliği yaptı. 2. Dünya Savaşı sırasında kemin işgal
edilmesi üzerine yurda döndü. 1944 yılından başlayar-•k
Ankara'da Anadolu Ajansı, Toprak Mahsulleri Ofisi ve
Çalışma Bakanlığında çevirmen o larak çalıştı. 1954'ıe ağır
bir hastalığa yakalandı. Tü rkiye'de tedavisi sonuç
vermeyince Viyana'ya gÖIÜrüldü, 13 Ekim 1956'da o rada
bir hastanede ö ldü ve Ankara'da toprağa verildi.
projenin
yi.i rüyOşO yapıl a...-..ı.k t ikya Yolu'nun ince lc nın esi sağl a nınışııı·.
Kaş ekosisteminde büyük rolü olan endemik bitkiletiı\
inc..-elenmesi aınacıyla 13otanik ·1.ı ıJnan ı Cenk Durmu.şkal"ıya ile
birlikte eğiıici bir yürüyüş Y'!Pılm ış. slayt gösterisiyle edinilen
bilgiler ve ol uşan Sôf\ıfar paylaşı lmıj!ır. Kıış-1.irMnağzı bölgesinde
yapı l a n dalış <lenen"ıeleriyle <leniz seviyesinden yükseklerde
yap ıl a n tüm b1..ı inceleınclerin <levatn ı s1..ıaltıoda sağl a nı'!lıŞ,
~u~ıltı ekosistc1ni gözlerunişı ir. Kanolal'la y.ıp-ıla n K<:k<)va-Arx~rlai
Antik kenti yolo.ı1uğu boyunca önceki ça l ı~·ınalan ı'! de,ıa ın lılığı
Anıtkabir'e yapılan bu anma gezisine katılamayan
öğrenciler
incelenm iş,
bilgilenme amacıyla çeşitli röpon.1jla1', görtışıne l er yapılm~ıır.
ilk o larak Kaş hakkında genel bilgi edinilerek yönıeın
Cah it Sııkı Tarancı'yı 25 Ekim 2007 t<lfihinde
ölümünlln 51. yıldönilınünde okulumuzda düzenlenen
Oıhit Sıtkı Tarancı Şiir Dinletisi ile andık. Okulumuzun
Ed ebiyat Klübü ıaı-.ıfından düze nlenen d inletinin ilk
bölümünde Cahit Sıtkı'nın hayatı boyun<-a yazdığı Otuz
Beş Yaş, Gün Eksilmesin Penceremden, Ömrümde
Sükut gibi şiirleri ve okuldaki can dostu Ziya Osman
Saba'ya yazdığı bir mektubu okundu. Dinletinin ikinci
bölümünde i~e <:ahit Sıtkı Tarancı'nın o ytllarda mektepte
çıkan Akademi Dergisinde yayınlanan şiirleri o kundu.
ı 1. sınıOardan, ha?Jrlık sınıflarına kadar olan öğrencilerin
görev aldığı c.l iı'lleti, okulumuzun öğretmenleri ,
öğrencileri
ve veliler
tarafı ndan
dikkatle ve ilgiyle
izlendi.
115 Mithat Can ULUBAY
olanlar; yapılan hiçbir haıııyı
kurtarmak biz.im
affetıneyecek doğayı
elimi1..deykı::n
bu h:ııalaı<lan
l>ir an ön<..'"C h.al'(!'ketc geçll1eıniz
gerekmektedir. Ç-Onkü, biz bun ları dOşO nOrken bile
3000, dakika da ise 50 dönüm orman yok olmakıa .
sa.ııte
Galaıasaray Lisesi Go Kulübü 2003 yılında Japon u•ta 1jima
Hideo ve 124 devresinden Atilla Aktuna a~ıbeyiıııizin k<ıtıhnıyl3
çalışmalaı1na başlamJş ve geçen 4 seneck! biı\-ok ulusal tum\ıvJda
lisemizi başanyla teınsil enni.ştir. 2007 senesinde Ankarıı '<.l:.ı
dilzenlenen Tlirkiye Go ~mpiyonası'nda iki kardeşimiz ımıdalya
ödOlle ndiriln'liştir.
Bu turnuva<la biz<.len maddi ve
teşekkilrlerimizi
Ankart1. Calatasar"ylıhır
sunartz.
gil>i Ga l a ıasaf'.ıy l.jscsi
Maceınac i k K u lCıl)Ü 1'lil11
t i.lkctnıeycceğiz; l>unun yel'iı)e kulül>ümüzii ı'l b\ıgünt•
gel<'<.-eğj nde n bahsedeceğiz.
ve
öncelikle ınatcn1a1ik kulül)f.1 ınektepteki kardeşlcl'iınizi11
S()ytıt dUşlinn'le yeıe neğini ka r.a nınasını a nıaçl a mı.ş. l>tınun
yaıl ı ı'~da mateınatik sevgisi ıl i ve maıe ın acik.->el dl\.şünmeyi
aşılaıt1ayı ltecleflemiştir. l~u aınacı gel'çekleşıirıne·k için J1aflanın
Oç g\1nl1 çtl~ınalanınlZt sür<lüfn)ckteyiz. Uu çalış111alarur:ıız
S<>nu<."Unda ))er sene <lüzenlenen ulusal l>iliın <>limpiyaılanna
ve li..seler arası matematik yarış ınala rına takım l1ali ı1de
ka t ıJınaktayız.131.Lnunla yetinmeyip bu sene ilk defa ol ına k
üzere nisan ayında oku1ı.ım1.ız<.l a liseler ar.tsı ()İr matematik
yarı~ınası düzenlemeyi planlıyoruz.
Sağlam atılan ıemelle riyle sağlam
bir geleceğe o lan
iı1ancın1ızla, ~-alışınaların11za devam ediyonız...
Matemati.k Kulübü
MÜZİK KULÜBÜ
G;;)lat:ısar.ty tisesi MUzik Kulül>ü, n1ckıeh iıni z.in ad ını her
ka~ n<lığı l13şan lal'l-a en çok <l\ıyuran kul(iplcrden l>iri.
sene
Kasdav, Coverfesı gibi yanşınalard:ı daima favoriler arasında
yer :-ılıp, Galatasaray Uscsincle mi.izik ala nında yapı l-an
(alışn1a rı nın yüksek k~liıesini geniş ki ı le l ere göstern1iş l>ir
k1.1 li.iı>t i.i r.
l\1 ckıcp adın:l ka:t.an<-lığı lxış::ı.nlar bir yan::ı , ıllÜ%ik kulül>{inü
değerli kılan öğrencilere sağla<lığı fu'S3tlardır. l~unlarıı1 ilki ve
en ö ı)c ın l isi, kardeşle l'imiıi 11 kayna~ıp orı ak l>ir a111aç tığl'u ı'la
ber-Al1er vak.it 8C\-":İrebi!Jnesidiı'. Sonrnsıı1da sahneye Çlkıp ken,lini
g~1crıne. yarışn1alarda l>ecerileri sergileıne in1karu <la stınar
müzik kulill>O.
·ıa l)i i ki; k~)kJ O ve çok değerli ınüzi k insanlan yet iştirıni ş
Nlüzik Kulül)ü, bütün sosyal kulüplerin kurultı~ aınac1 olan
teı11el ve ortak işl<..ovleri da lxışanyla yerine getirir. Ağal>eyleriıniz.i,
ablaların)ızı, kardeşlerimizi canıclığımız )'erdir m\izik kulübü.
Yapnıaya çalt§'.tığımız her şeyde yanımızdac.lıt onlar, yalnızca
Orı1eğin, 1·evfik ı~ikret Salon1.ı'nda
GOKULÜBÜ
ile
13ilindiği
teınelleri 2004'tc 138 devresinden olan ağal1e)1lcriıniz: Can
Ozan Oğuz ve Emre Demirl<aya tar-dfından atıldı. l)ört seı1ede
111atc11ıatik ktıllil)linün el<le ettiği sayısız başandan ve kaydettiği
ilel'len'leden burada bal1sedi1> gazeıe11in sayfalarını
ağabeyler değil, büyüğüyle kiiçüğiiylc ıiim Galaıa:;,ı r:ıylıl:ır.
567 Ayşe Aylin KAYA 10 ll
desteğini esirgemeyen
MEKTEPTE MATEMATİK
m~'ncvi
Derneğine
bir konser <lüzenleıne>'e
katkıda bulunmuş ilerkes l>ilir bunu.
~1üıiklc uğrd Şrn :, k, gürühü (lretmekle yol-a ç ıkı ı> gclişıncye
çalı.şına k, btı esnada l>itmeye<.-ek dosı:ltık l ar kurmak.
ınckt<:bimizin değerin i anlamak, gOzel \•akit geçinnek, diJnüp
lxıkı ığıntı ı ~unan en güzel anlanmızı geçird i~in1izi göre<:cğiıniz
b<ı kuliipıe nıutl<ı olmak. Galaıasaı~ylı ol makııı· M(lıJk Kul(lbü.
578 Uatuhan Er 11 Fen A
10
& AMBUR
Arahk2007
3
( tAMBUR
•
•
••
••
Aralık 2007
••
GS AMBLEMiNiN OYKUSU
1923...
C.bwaray Lise:si'nin son ve on<bn bir ewclki sınılbn el ele
bir okul dergisi çıkarmakcadırlar. Bu yarı ıni.zahi, yarı ciddi
Yıl
Mcrcan'ın "Nc<lcn Galaıasaray'a Girdim?" başlıklı y:ızıd•
C.laıasaraylı'yı şöyle anlarıyor. "Bence bir G•latasaraylı
demek arkad:ışbnnı ~ka)'eı eımeyen, okuldan ınewn oldukıan
sonr:ı 2rkadaşlan n ı hatırlayan
ve koruyan kimsedir.•
Ekim L947 "Ga laıasaray•ın 4.
sayısı ... · ı. Neşriy:ıı Kcılıı
nasıl çalıştı?" ooşlıklı yazıda ağabeylerimizin ne denli >.Orluklarla
"Galaıasanıy• d ergisini çıkardığını görüyoruz. Sermayeyi
ke r'ldllerinin bulup, matbaasından yazımına kadar l''le r şeyi,
18-19 yaşlarında bu öğrencilerin yapuğı, gururla anlaıılmış
bu y:ızıda ... Devam ediyor sonra: "Bir gaye uanında ç:ılış"n
heyeı.ler ekscıi)'2 içlerinden çıkan birkaç kişinin sürükleyici
gayretleriyle ileri~...) ôyle iki arkadaşımız çıkıı ki. bunlar
işin
bü!On
ağırlığım
kendi
omuzlarına
yüklendiler(... ) Bu iki
arkadaşımız Vedaı ôz:san ile Oğuz Akrulgıı'dır. Onlan takdirle
$n2nZ. •
Yıl 1948..• O umandan bu yaruı GOi Baba efsanesi Mla
aınh. O yılda "Gabıasaray• dergisinde işlemiş Nih3t Keklik
adlı :ığııbeyimiz, Gül Babo.'yı •ktarnıış bugilnOn G2la12saraylı
ka~leıine ..• Şubat
·c.ıarasaray• dergisi ... Abdi
1948
lpekçi'nin '1ipler" adlı çalışması ... Her kare, her cOınle
mekıeıxen bir alınu ve Mla ölOmsuz!OğOnü koruy:ıcak kııdar
canlı, gerçek ...
Yıllar geçtikçe kimi durgunlaşan, kimi yeninden canlanan
Edebiyat KulUbO dokuz sayıdır da •vaıım• adlı dergiyi
çıkarmaktadtr. K.'rşıl•şıbn !Om zorlukl3ra rağmen Galatı<nraylı
öğrenciler, tamamen ke ndi çabalanyla hazırladıkları y3"ı ve
şiirlerle kend llerlne edebiyat dünyasında bir yer aramak tadır.
•Kış ve yaz pilavlarında, bir "Yalım• mutlaka ağabeylel'lınlzln
eline geçme.il• telaşıyla dergilerimiz hazırlanmaktadır.
Sene 1J)(J] ••• Eskiden "Edebi)'lll Matinele ri" denilen edebiyat
dolu ropl2nrıbr yapıldığını biliyoruz ve şimdi biz de, her
hah:& kulüp Oyeleri, her ay ıüm ~ile birlikte edebiyata
dair payl2şımbrda bulunu)'oruz, gerek şiir dinletisi, gerek
edebiyatçıbrla yaptığımız söyleşilerle ...
~p eArendikçc fark ediyoruz ki; bu duvarl:ır arasında
kimler rer dOkmOş cdebiy:ıt adıno ve nasıl değişmenıiş
Galaworaylı'nuı gaye$; Gal:ıtas:ıray'a bir şeyler buna hevesi..•
Bi1lyonıı kiJ edebiyat G2lata.saray'ın ruhundan bir ıxırça ve
bi1 de bu poıçayı k2Jıcı kJlma umuduyla bir mektup yolluyoruz
geleoek C.l•tasaraylılar'a ...
507 Tujjtxı Erel ll FenC
GALATASARAY LİS.ESi EKOLOJİ KULÜBÜ
"Çevremizi o kadar deııiştirdik ki şimdi l>u yeni çevreye
uyabilmek için ke ndimizi dejjiştirmemiz gerekiyor"
N.\'V'icr1c:r
N.\Viener'ln dOny:ımız hakkındaki bu göıüşüne kaulmamak
herhalde hiçbirimizin elinde değildir. Oüny:ı var okluj!u sürece
ins:ınlar 'ekoloji' ile iç içe yaşam sürdürmek mecburiyeıindcdlr,
eğer çevreyi kendimiz için İSteyerek ya da İStetneyerek bir
düzen çıerçcveslnden çıkarmışsak onu yine geriye
dOOdOr<lıilcek olan biziz. ÇünkO ekoloji tanım olarak, anlıbnn
biıbirlerl ve çevreleriyle ilişkilerini inceler ve bu d:ı bize onun
insanlık için hayab Ooemini gösterir. Bunun farkına varan
kişiler. kendilerini "dünya evleri"oe karşı sorumlu hisseder
ve yapmalan gerekenleri hatırlarlar. DOnya nüfusunun göz
a.rdı edilemeyecek bir kısmı ekoloji üzerindeki
sorumluluklanmııdan habetdar bile değil ve bir o kadorı
bunlan bilmesine rağmen uygularruyoısı; 0<~arn yol g&tcn.-cck
bir avuç insan bizim için oldukça önemlidir.
Bilenler çoktur, 20-30 yıl ö nce Maı·mara Denizi'nde 125 IJ1ıl ı k
tOrO yaşırken, bugün sayı 20 civarındadır. Bu da beoin
zinciriyle insanlar da dahil bir ~;ok aınlının, lxll ık ölOmlerine
yol açan sebeplerden dolayı rehlfke a lıın<b oldu#una iıareıtir.
llundan baŞ<ıı. belki de çoğumuzun bildiği nma önemsemediği
l>ir çok aynntı da mev~-Ur. OrneJıin, bir adet pil 100 metrekare
alanı veya ı toıı tcn1iz sı..ı yı..ı kirletecek öıcl liAe $3hiptir. Uir
naylon poşet 1000 yıl gibi bir süreden son"' yok o lur. O
z:ınl:ın ata1arın1ızdan miras değil. '»'Ocuklaı·ımızdan ödünç
nldıgıı1l1Z l>U dlinyayı onlara verirken utannlam:.ln1ız içiı1 ona
dikkat etn1eıniz gereklidir.
işte bu amaç doğrultusunda kurulan Galatasaray Lisesi
F.koloji Kulübü, çevre konusunda bilinçli bir toplum ol~rmak
ve doğaya verdiğimiz zararların telafısi amacıyla faaliyetlerine
)'Ön vermektedir. Temel politikomıı çevre sorunlıı.nnı ve
çOzürnlerini ekonomik ve sosy:ıl boyutlanylıı. ele almaktadır.
Kenrlcyne. sanayileşme , kirlilik g•bi ins:ının ve doianın, y:ıni
biıbirlcrinden aynlma>ı imkansız obn iki oSenin. aralarındaki
bağı kôp<lr.ı.n konulardo bilimsel çal~lor yapar.ı.k; bilinç
y:ı"ımayı hedellemckr<-yiY. Bu konudo eğitim. !Ollyal, kühürel,
sportif aktivireler vasıtasıyla bilgi ve deneyimimizi anırmayı,
kamuoyu olw;tumıak için yeıerli alı yopıya sahip olmayı
planlıyoruz.
Galatasaray Lisesi Ekoloji KulObO "çevreye duyJrl ı ıoplum"
ide-Jline hizmet e tmek amacıyla ilk o larok Kıısım 2002'de
kıınılmuşrur. Kruluşunda ı> günOmtıuı kn<br da bir çok proj<.')'e
imza atnıışrır. ilk olarak "6ojjazı kunaralım" projesiyle lsranbul
t.>0A,az ıılda k i ekolojik soru nl ar-..ı, nedenlt: ı•inc ve.: Dogaı'ı
kuııatrnak" ~11l'1acıyla yapılan çalışınalara clikk:ıt çekilmiş ve
pıojc Sakıp Sabancı Universitesinde, 5'ılnt·Joseph Usesinde
• Nice Les Assiscs )eunes Et Mediterraneen-5 (Ni~-.: Genç
Akdenizliler Otuı"Umu-5)'de sunulmuş; lleyojllu Eski Posune
Sergi Salonunda ı haftalık bir poster sergisi düzcnlenrnlştir.
Nice tes Assisses Jeunes Er Meditertannecns-6 da ise
"TOrkiye'de Balık Avcılığı ve KQ!tür Balıkçılığı• projesinin
Fr:ınsl'l.ca olarak sununmu y:ıpılmııtır. 2005 yı lında
Enclonezya'd:ı yaşanan ıs.marn! felaketinden zarar göreııler
için boŞarılan "Tsunami Felaketzedelerine Yaıdım Kampanyası"
çerçevesinde toplanan yardımlar Unicd aracılıjjıyla bölgeye
gönderilmiştir. Galatasaray Lisesi Ekoloji KulObü 2005 yılında
G•latasar•y, Saint J=ph ve Pierrc Lori l.15elerindcn gelen
25 Oj!renci, 4 öğ1ermenin katılımıyla h3yJta geçirilen EcoJeuoes
birliğinin kurucu üyesi olmuşıur. Bu s;ıye<le çevreye duy:ırlı
ögrencilerin b ir araya gelmesiyle düşünceler poyloş ı l mış ve
çevre konı..ısuncla onak bilinç olı..ı.şturm::ı Ç'Jl>as ın a 11 17.ınet
edilmişti r. ''Kaş -K<:kov-J Bölgesinde korı..ı ma altına a l ınan
<.l cnizcl alanla(' h:1kkın<la yapı l :t n f>roje 28 Mart -ı Nisan
2007'<1c ''Lcs Assasisı..:s Jcunes Et Meditcrranecns·7''de
sunularak l>üyOk b ir projenin teorik kısın ı ının:ıın l:lnın ıştır.
Galat,<S•ray !.isesi Ekoloji KulübO yapıık hırıyla kendinden
söı cuiren bir kulü ı> olmuş, böylece kul(ll>On aın<ıçla rı ndan
bir t:ı.rıesi de yerine gelmiştir. Geçen sene, bu seneki ı 2. Slntf
öğrencilerindc-n dön kişinin Fr•nsa·Nice'dc d07.cnlenen
Akdeniı ülkeleri proje programında g06terdikleri iyi performan>.
onlardan sonr.ıkiler için de bir temel nhellA:i ta$ımaktadır.
Akd<.-niz'e kıı'lSI olan her ülkenin söz sahibi oldujju bu
programda dile getirilmek için en gOzcl kıyı ilçelerimizden
biri olan "Kaş" teroh edilmiştir. Kaş hakkındaki bu proje
taslagının kesin bir nitelik ı:ıaşlrmsı için 6cnmli bir :.1dım
atılar.ık Kaş'a ekolojik amaçlı bir ııc-•i dO:.enlenmışıir. Hazlr.ın
2000Tdc gerçekl<:Ş<-n bu ııe•iye ekoloji kulübünden 9. ve
10. sınıf Öjj1<.'fl<.ilcrindenm o l°'<On gnıbumuı ve ekoloji kulübü
sorumlu öğr<.'tmcnimiz Marie-P3ulc GEN1"RIC kaıı l mışur.
11
1
'Galat~rcly Li::;<:Si Kaş Ç;ıl ı~t:ty ı" olarak adlandırd ığun ı z
l>u gc-1.iıniz bo}'Un<.'"a çeşitli f::ı~lliycrler V"JSıtasıyl~ı sualtı ve dağ
derginin adı "Kara Kcdi"dir. (0 ıamanl:ır her hafta s;tbı tSıılıkla
l>ek lenen bu dergi, şimdi mektebin mOzeslndcdlr.)
Elden ele dobş.,n, öwencilerin ''e öğretmenl erin pek sevdijjl
bu derginin karikatürlerini ruif (işadamı Tektaş) ile Şinasi (Mimar
Ş. Reşit Şahl ngiray) yaprruıkta dırl ar. Yazı l orın ı iSe o güzelim el
yazısı ile Ayetullal1 Emin te 111ize çekınektedir. Ayetullah bir
yandan yaulatı temjzc çekerken, bir yandan <l:ı clcrginin k:ıp;ık
ı~.s..ınınını Ostlenip ilk sayfasını söslemektedir.
Bir defasında Ayetullah'ın aıl<adaşlon (Su>t 0.şar, Şinasi vs)
bu k;ıpakların blrlnde basit fakat zarif çiz:iln1lş bir "G:ı.yin.Sin"
gOnnQ~er ve bu ıasanmı çok bej;oenmişlcrdir.
Suat Başar bu şeklin Galaı:asar:ıyhlık için
önemini şu cOmleylc anlalln1Şllr. "Hendesi
çizgilerle ve mua~ Olçülerlc resmedilmiş
olan bu ~u. kulQbOmcızan; yalnız kulübün
dı:Ail. bOliln G2Ja12sor.ıylılığın remzi olacal<ıJr.•
faloıt S...t lloşı(ın bu dileğjnln geıçekleşmesi
için her şeyden önce bu şckl ;n kulübün
kongresine ıcldif edilmesi gerekmekte, ancak
Aycıullah bu teklifi yap3mayacak kadar
çekingendir.
Ni11ayet resınin koı1grcye teklif edileceği
gon ge lmtşı i r. Mektebin res i ın sınıfın<l:ı kalabalık bit kongre
t<>pl anıruştır. Suat Ba şar bı..ı kongrenin Ga l atasarny'ı n en aıcşll
''C eı1 h eycca ılh kongrelerinden biri ol dt.ığunu <l öşönmckıedir.
On3 göre Galatasaray spor alanında yeni ink ı l ~pl a r yapac:ı.k,
l>irçok alanda yeni hamlelere atılacak ve meJnle.kette yeni bir
dönemin boşl •ması s:ığlay:ıcaktır.
Şinasi Ayeıullah'Un "Gayin.Sin"in resmini alıp koogreye teklif
ed=kıir. Fakat o da Ayetullah gibi çeldngendir. arka sı ralann
birinde oturup bekJernekıedit. En sonun<b Şinasi'nin yanında
(<:a.nko), s020 alıp onaya çıkmıştır ve:
kardeşlerimizden Şin..ı Reşit, kongremize
bir rozet şekli getinniş, kulübOmOzün rem~J ve l'O"lc..1.im.izin şekli
olar.ık kabul edilmesini te.klif ederiın" demiş.tir. D-Oyllk bi.r resin1
kağıdıruı çiıilmi.Ş ve sarı·kırmlzı rcnklcl'hnl:ı:c l>Oy•ınınış "'Gayin·
Sın•ı kongreye sunmuştu!. "Gayin-Sin'" k011gred~kilcrin bc~1isini
koıanınışt ı r. Ve b\ı teklif kongre<lc al k ış l :•r cş liAin <.l c k;ı.hu l
o lu nn1u ştur. Bu resim a rtık , sadece kul(ll)\111 değ il bütün
Gal;ı tasarayl ıhğın a ml,lemi olacaktır.
"Gayin·Sin" ilk de(a 192S'de k urulan 0:.1lntasar:ıy talebe
sa ndtğınLn h2wiad1ğ.1 nltktup, kaA:ıt ve ı~ rn ar:a basıl n1 ışau·. Yine
1925'de kabul edilen lise kaskeıine ve dal,. sonr. lise <:<:kctlcıinc
lşlcnmiş1Jr. En önemli sorun hu şekl in rozet haline nası l
gctirilcctj!idlr. Şekılk:t o zaman eski ipek
oc.uran Dr.
Namık
·Arkadaşlar.
genç
sinemasının k2pı.sın<bki cJOkkanlardan
birinde, ll<sim ~by ile biıtkte tuhafiye
mag..zas. açan Nihat llcdık"e verilmiş. bu
örnekler bir •ksihk eseri kaybolmuşıur.
Y'ınc aynı yıl Asbn Nih:ıt il<: Ömer Besim
orta klaşa şahip oklukbrı
spor maS;tzası
bu amhlcml rottt olarak
adın:a
haZJrlat:mışlardır.
Harf dc:.-vriminc.lcn son l"'.ı. ··cayin..Sin"
aynı forıncla GS' ye dönl\ınıOşrür. llug\in
kulbn ıbn GS :ırnblcn1i de. tıpkı ilk ''Gayin·
Sin" gibi, Ayetullah'ı n çizimidir.
Ayeu.ıllal\ Eıni n 193l'de, Dr. N a ınık is<: 1933'(.IC G:ıl;ıta s;ı r.ı ylı
k~ıklann kalplerine göçınüşlerdi r. Her ne kadar onlar a ı'a ın ı:t.llan
aynlmış olsalar da bırakııklan eser soosuıa kodar G;ıl•t""'1mylılığın
siıngesi olarak k31acaktı r.
640 liakan GiRGiN lit.A
532
F.d:ınur
KARAPINAR li7..A
KIRMIZI
8'r mektep ŞorrilnOn oonunda loıf.ıruz düşüncelerte dolu yaııa;.
ıı:t:1nıp, göılerıniı.i k2padığınıtda karanhku ne belirit? Sınıfta.
yat~kh:ınedc, koridorlarda atlığınız her adıma kim eşlik eder?
Tavındlkl klrmızı çizgiler '2.bti ki... Ne y.J-ıık ki kıılır ve erkekler
yatakhaneleri onlardan m:ahrum. Artık kimse kır1nııı çtı3ileri
sayamıyor, onlara bakar.ık hayallere dalanılyor.
Kırmııı çJıgile"' ytıkle<liSinı önem herhangi birine g:ırip gelebilir
fakat bu mektep sıralarında n geçen herkes için anlam lıdır onlar.
Her öj\tcnci. mekıebin ilk gnno.nde, yaşayaca~ı yıll ardan hılx:rslz
sınırın daki ve y;ıı :ıkhanes i ndeki kırmı7.ı çi7.gilcri s.:ıy:ır. Herkes
aynı n1erakla ınvAıl:t bakar "'e on~rı sayd1kun sonra ayı11 hey<.'Co'lnı
du y:ır l('inde bir yerlerde. 1~17.i kardeş )1".ı.pan da budur: )ı:l~dı.ğıını-:t
ort::ı.k duygulır, payl;ı.ş11klartmı7., ayrıntılar. Sır:ı.lar, kapılar, kapı
kollın, ı:>encctClcr aslı nda yaşayan tarihtir~ G-alat:ı.sar:ıy'ı n ıarihl
oln1akla bcr.abcr bireysel tarilıimi7.dir de. l~u taş binayı "'evhnlz"
y.ıpan, mektebi unutulm;ı..ı. kılan btı ~ tı ah ında y.ışadıkfarım ı ı
delil de nedir? Bu yüz.den mektep l>inasındaki her de~işiklik
kendi ııeçmi$bniıin de cJe#iıtirilmesi elemektir. Elbetıe lıu dc#jşıkler
olumlu ya da olumsuz )'Ondc olabilir.
Gcçınişrcn günumü>.ı: bir gezinti yapar.ık mimari detlşimltnn
~ ıw.1 «kılendijiıni g&-eiıiliriz. Bugilnlctde kanoın obr.ı.k
kullanılan fu.yenın eskiden devam büt05U, çd< eskidense resim
sergileri için kulbnıklığını çoğumuz bilmeyiz. Hana bu seqıik:r
o kadar On!OynıO~ ve saygın~ ki YKY ·Goloı2s:ır:ıy Sergileri"
adlı bir kiıap bile bast ırm~. Bir umanlilr sctgi s::alonu ot2rak
kulbnılan sınav s;1k>nunwı geçici ol:ırak revire dönUşcürOlmcsiySe
<&e sergiler için kutlan ılacak alandan yOk$unuz. Eskiden yapılan
ve bOyOk yayını:vle.rinin katıldığı kitap fuarlarınının tekr-JI'
cınJ;ınd ı rıl ınası, kOJtOr..s:a.nat faaliyeleriıx:leki aktiRiği11 y.ıkal;ının;ısı
öncelikle bir S3lon gtlJi boş ve geniş bir alanının varlığıyla mO ınkU ıl
olıbillr.
Geçmiı!e bugünü kıyasbın:ıkuki amoç özclcş<ın yapmak citj;il
daha Oncedcn de belirtiğim gibi yapıdaki dcjllşimi n bireylerin
hayatında bir farklılık 13rattıA1nı d:aha net bir şekilde onaya
koymaktır. Ek olaralc, ana ve Clc bin.1larcbkl bir dei!ışim s:ıdece
kOhürel faaliyetler için gereken :ıılanı etkilemez, özellikle yatılı
öğrencilerin ihtiyaçtan için kulbınıl:aaık :ılan1 d:ı etkiler. ôrnegin,
Onceleti yeınekhanenin yanında lerıihancytc bOyOk, kullanı.şb
bir çan1aşırh~ne bulunm;ı.k1ayktn gOnOmO:t.de lojn1anlar ve
ın"rnngozhcıne bul unm:ıktadıt. Yatakh:lnclcrdeki çaınaşır
n1a klneletiı1in ihtiyacı karşda n1:ıdığı dOşOnOIUl'Sc Ç'Jıl\aşırh'9 ncnin
varlığı öğrenciler açısın<.b'ın d:ıha y.ır.ırlı<lır çO ılkU yaş.:ao1 :ıl anu11ız111
!)ize yönelik o l ma s ı >•aşa111ım ı z ı ko l :ıylaştıracakktır.
nu arada,
\ı zun
vadede
gerçek l eş1iri l c:n d e;tlş i klikl<:rin
dü~nleınelcrin işlevsel ol:tnlannı
ve:
ela belirtmek gerckjr. "Oııa
Cout"'un )reniJentoesi. "Grand Coul"'Un tas)mk \'C l)al("lk1an oluşan
bir alandan halt sahaya dönüştOrülınesl spor raaliycsl~rini <:>lumlu
yönde <:tkilcmiştir. Her açıdan modcrnl~mcmlz gerekn1ektedir.
Muhimedya satonu, sobit ve )'eni Jabor:atuvatlar gibi alanlar.
göıdOgilmüz eA.itimin sadece ccoride k:alm;ım:as.ı ;çin vardırta r ,.e
6ı.enlc kullarufmalıdırlar. Pencereler onanlabıtir, Tcvfık Fikret
Sahnesi daha kuJbnlŞlı h:ıle getirilebilır, bir scıgı salonu a<ıbbilir
ki bunlar yapılmalıdır. Bu degişimler gclccejlc: yaunmclır. ôncmti
olan tüm bunlar yapdırken orijinal yapty:a Y~r:ar vcrmeolCktir,
Mek.tqxeki her nesnenin bit ruhu vardır. t.tc-.runlan pilavlarda ve
kongrelerde mektebe d<lndüren de bu ruhtur. g<'tlC.ind<11 y:ııJ.sına
ttlm GaJata.sarayhl:ann onak noktası da ...
Bu ruh bir fırça darbesinden bile "kilcncl•lir ralcıt vinçlerle dahi
yıkıl:amaz. Ôte y.ından kınnızı çizgileri bir rırçn ve blr kutu beyaz
boyayla siletek ortak kjınliğinll.zden l>il' şcylc.: r kaybel nli.ş olabilir
miyiz?
67 Sellı> 0VALl0CLU 10.E
4
0 AMBUR
Arplık 2007
9
( iAMBUR
Arahk2007
DÜNDEN BUGÜNE GALATASARAY
1968 yılında lisede çalışmaya lxt,<layan Ahan Altuğ g(inümüzde
görevini Dahiliye Şefi olarak sürdünnektedir. Liseden mezun
olmamakla birlikte Galatasaray'da en uzun süre yaşayanlardan
biri
olmuştur.
Altuğ
ile
Lisede 40.
y ılını doldurm:ı ya hazırlanan
Altan
lisenin 40 yıllık yakın tarihinde bir
ve ..,.ambut" için yayına J)azırl anan
yapılan Şöy leşinin ,
keşfin atdından kısaltılan
kısmını okuyacaksınız.
Bu söyleşi, emekli edebiyat öğreunenimjz
İncj Öz:kan'ın gönüllü o lan beş kişilik bir gnıp oluşturmasıyla
başlamış
ve GSL Kültür Sanat Merkezi eski koordinatörü
devam etmiştir.
Seıa
Sinanların desteğiyl e
Kenclilerine minnettarlığımızı bildirir, katkdanndan dolayı teşekk\lr
Galata.~aray'da iş e başlanunızla
birlikte
Beyo~u•nun
merkezi bir yerinde yaşamaya başladınız. Bu küçük
maceraları da b eraberind e getirmiş o labilir mi?
O :caman_lar ü niversite öğrenc i siydim ve bazen geceleri
kaçardıın. Tünel tarafında Suriye Pasajı'nda cemiyet vardı,
televizyonun ilk çıktığı za1nanlar gidip ınaç seyrederdim. Haua
bazen buraya, ka<layı f öğren cilerc.-l en arkadaşl~ırımla beraber
çıkardık . Geceleyin dönü.Şte okula girmek zor tabii; l>en de ön
tar.ı fc3ki pa rm aklıklardan atlardım . A_
ma yaıa kltaneye gjrme.k
için ada ın Ln olması lazı m . Ayı Ra ırıo beni çok severdi, bana
yardım ederdt
ederiz.
Öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
1946 Amasya-Merzifon doğumluyum. 196;,e Amasya Lisesini
bitirdim. istınbul'a üniver>ite hayau için 1966 senesinde gelmiş<im.
1968 yıJJn1n temmuz ayında Galatasaray Lisesine geldim ve
görevime bellelici olarak başl adun. Yaz aylarında yapacak bir
işim olmadığJ için tanıdığım memur bir arkadaşuna yardım
ederken z.amanın okuJ müdürü Muhiujn Sandıkçıoğh.ı tarafımlan
beğenilmişim. Beni memuriyet için tavsiye etmişler. Dir
arkadaş ı mın ve akrabam olan lise mezunlarından I~abur
canikJioglu'nun vasıtasıyla, daha doğrusu toıpille işe başlamı.şun1.
Sir sene hukuk faküJtesinde okı.ıdı.ı m . BaZJ öğrenci olaylarından
dolayı oradan aynJ ınak zorunda kaklım. Göreve geldiğim zaman,
iktisadi ve jdari bilimler faküllesinde -gece okulu· okuyordum.
Bu sayede gündüzleri, memur olarak işe baş"1dım. Aşağı )'\•karı
5-6 ay burada ü<:l'CISiZ çalışuktın sonra 68'in aralık ayının ~nd•
kadroya geçtim. Galatasaray'daki ilk memuri yetiın ayniyat
memurluğuydu. Ayniyat memurunun görevi okuldaki eski
demirbaş eşyaların
muhasebesini tutmaktLr.
İşe başladığınızda sanırım lisede kalmaya başladınız.
O Z.'lman.la.r lisedeki hayatına nasıldı?
Erkekler yata_k.h::.tnesinde, o dönemde merdiven allı denilen
ve içinde büyük demir bir ınetdiven o lan bir oda vardı. Biz
orada yedi kişi yatardık. Okulda sıkı bir disiplin vardı. Günümüzde
öğrencilere nasıl bir sistem uygubnıyorsa y.ı;takhanede bi7.C de
öyleydi. Öğrenciler •kşamlan saat 9.00· 9.3\)'da yatakhaneye
çıkarlardı . Yatak-hanenin de bir bekçisi vardı. J30l ün öğrenci l er
çık tıktan sonra yatak11ane kilitlenJrdi. O zamanki anahtarlar,
Anahtarcı Osman Ağa'nın demir kelepçeden anahtarlığın<ta Mılı
dururdu. Anahtarlar bugünkiler gibi eleği!; bOyük anah ıarla rdı.
Osman Ağa, bOtOn öğrenciler yatakhane lerine çıktıktan sonra
önce sınıfları, ardından yatakhaneyi kilitlerdi. Aşağıda kimse
kalmasın diye nöbet.Çi hocala.n_
n h:ıri<:inde bi.r yal3khane bekçi$-i
vardı. Aynı disipline biz de uymak zorundaydık . O zamanlar
öğrenciler sabal1 6'da etüde kalkarl ardı ve kahvaltı saatine kadar
etüt olurdu. Zaten o dönemde okul saat 9'da eğitime başlıyordu .
Peki bu eğlencelerin herhangi birinde yakalandığınız
oldu mu?
Bir gece yine saat bir civarlannda parmakhklardan atladım .
Ama bir baktım ki Müdür Bey ·MuhiıtJn S3n<lıkÇJOğh,ı 4 e.şiyle
l>irlikte ınanolya ağacının altında oıuruyor; beni g:öri.ince. "'Hoş
geldin Ahan." dedi. nen u l.a11dı m ıahii cevap veteınedim. yann
sabah odasına gelınemi söyledi. Sabah odasına giu iğimde "'Ben
seninle mi uğraşacağını öğrencileı1e mi uğ~cağ.1 111? f>ılını pınını
'opla git!" diyerek kovdu beni. Odadan çıktım, ne yapa cağım
diye dOşOndüm. Yu.nlara gitsem çok o lay var o za ınan: silahlar,
anarşistler... Düşüncl iim taşındım tekrar odasına g:irdin1; hoc:ım
ded iıll ya l>c:n an:.ırşist ola~ğun y.ı da blırada kalacağun . "H:tdi
l>u seferlik affcdiyoıuın ama l>it daJ'\a adaına.• dedi....Peki h<x'am"
dcxlin1 ama aıfa<l un tabii.
ki ş ilikleri de tanımı ş o l dunuz.
Biz yatakhanede uyurduk, a.ma arada sı rada revirde de
kalırdık. Revirde mezunlann Ayı Ramo dedikleri Ramazan vard ı.
Ramo çok meşllurdu; çünkü ögrenciler onu )lep kız<.lırırd ı.
Okulda sağlık memurluğu yapardı . Meıunlonn kocı koca iğneler
vuran adam diye öğrencilere anlaıtıklan Ayı R3mo'dvr. A.kş;ımJcı rı
yatakhanede öğrencjJ er tempo tutarlard ı on_:ı Ayı Ramo"' d iye
o da Sinjrlenir ÇLkar, çocuklara bağım çağın r geri gelird i. 1'al>ii
öğrenciler LŞıkla rı kapalt.ı klanndan ki ınseyi bu bı ınaz<l ı. Sonra
M
tekrar çıkar yine ~JaıdJ Ç<)C\lklar. Böyle şamatalı geçerdi geceler,
yani eğlenceJiydi .
Bizi karakcerden karaktere, biçimden l>içime soka ı'I l>u
sahne ka1..anclırdıklarından raılasını koparıyor içiınil'.den. Her
seıle yeni bir dünyanın faı·klı yllzler1rıin oll>şumuna tanıklık
eden bu saJon.a sinmiş repliklerimiz. Susuyoruz. An la. ıacak
~-ok şeyi
var,
biı
de kuklalar...
;09 Çisi! OGUZ 11 TM!l
Eskiden,
ihtiyaçları
sanırı_m öğ renci l e rin
okul
t.arafından ka.rşılanmaya çalJşılıyordu.
bakarsan ız
görOrsOnOz,
Boyacı Şevki
Usta
vard ıı·. Çoc-ı.ıklar.
cun1anesileri kapının önün<.len kanıin e doğnı ay<ıkkabıJarını
<lizerlerdi, o da boy:ı.r boyar koy~ rdı. Oayrak tö re ni l'>icıik ıen
sonra l~ğrenciler gelir ayakkabılarını alırlardı. Yi11e başka bir
örnek <le şu ancla ebru odası olao yerin berl)(:!r olm.ısıdır. Benin1
;r,aın:ınımd;ı berber olar.ık Kürt Selim var<lı . Bütün Çoc\ı k l ar
orada ıraş olı.ı rdu. çünkü dışa rı çıkmak yasaku.
Kantin, fuaye ve orta cou r
aç &s ında n
neler
söyleyebili.r$i.n.iı?
Kanı iJ\İmiz
yine aynı k:.-ıntindi, ancak fuaye cliye l>ir Şe)' y<>kıu.
bürosu vardı. 011:1 cour e.iki<.len
üs.tünde çau da yoktu. Çat ısı 1980·1985 ydları
arasında şu an kulüpte yöneıicilik de yapan ôzkan Olcay
ıarafında11 yaptırıldı. Orası geç yaı>ıldı ç{lnkü okulun bOı011
kanallan oracla toplanınıştır. Yanj bütün tuvaleder orta cour'*'
f\ıayenio ol dt.ığ\t
lıiç kı..ılla n ılma:«lı,
yer<le <levaın
543 Gizem
gelen başanlı
ŞAHIN
11 TM!l
EDEBİYAT KULÜBÜ
1930 y ıllarına tu tunmuş Edebiyat Kulübünün kökleri,
sığlam laşmış gün g~tikçe, " Neşriyat Kolu" sevilmiş
Mekteb·i Sultani'de .. .
Ufak bir aru~tırma }'aptığımız vakit, Galatasar.ıy Lisesinin
"Ya yı n Kolı.ı" adLalt1nda işleyen Edebiyat Kt.ıltibüne clair en
eski kaynaklanınız, 1930-31 yıllannda çıkon "Akade mi" dergileri
o luyor. O yıllarda da bu dergileri son sınıflar çık:mrken, ah
devreler. ağabeylerine "macbaa yollanııı a.rşı n.lamakta'" yar<-bmcı
o luyor. işte o yıll-arda Cahit Sıtkıl ar, Ziya OsmaoJar, Hal.it
Fahriler yeıişiyor...
Cihad Uaban, Mart 1947'd e çıkan "Gala ıasııray• dergisinin
ilk sayLSında "Galarasaray Mecınu asının 1'arilli.. adlı y::ı:r.ısın<la,
6. sınıf öğl'enci!erinin ""Tiyaıro, Yayın, Müzik ve l~<:sim
kolların<l:-ın ın\1rekkep bir ıeşkilat vücuda getjrmek k-a r"Jrını..
veı'diğini a.n.latıyOt bize. Ve sonra ekJiyor. " Bir şeyler >'31>m.1_n111,
y.traıman ın zevki ile işlere nasıl sarıld ığ.ımızı , gençlik h(lsr.tnlan
ile nasıl çarp~tığın1ızı, ihıiraslarımıza nas-ıl gem vurn)ak
zaruretini duyduğumtızu bugün h31a aynı ku""•etle
hissetmekteyim." Bu azimler sonucunda ..Akademi" çıkıyor,
Cil1ad Baban 11 . sınıfa geldiğinde;: "Akademi"' gazetesinin a<.lı
°'Galatasaray" o luyor.
Cumhuriyet'in ilk yıllarında çı kan "'Akadeı11i" dergisi de
Cuınhuriyefin l1avasın.ı yeni yeni soluyor. incelerıdiğinde
Baudelaire'in batı rfızg3rı kadar, yeni kazanılmış J)ir zaferin
verdiğj milli duygı.ılar da hissedili}•or dizelerde, cümlelerde ...
Üslup açısından e le alır>ak şayet, Ahmeı Haşimlerin, Tevfık
Fikretlerin etkisinden yeni St)'nlmış, günüınüz ·ı·orkçesi n<.lc
yaz.ılmış Galacasaraylı şiirler göze çarplyor...
• Akademi•<Jen sonra 1933 y ılında birkaç sayı "Küçük
G:l laıasarayl ı" ad lı derg_iJer çıkıyor ınekt C(>tc. Bu dergilerin
l>ir köşesinde gö%(1m(1ze şu n0tlar çarpıyo"
genel olarak tüm
Büyük öl~iide böyle)1 <li. Örneğin ~iındi servisçilerin oldugı.ı
ycr<.I<:, merdivenin a l ıın<la aya kkal'>ı l>0yaeısı v:lrdı . Es.ki yıl lı kl:ır.1
değil sooyal anlamda da ülkemizin önde
kurumlarından biri olduğunun g6Sıergesidir.
yönüyle
<l cğiş i yor,
bina s ından .
Lisede kald..~Jnız dönem içinde mezunlar için
efsaneleşmiş
gösıermeye yeıiyor.
meydana geleıı
de!)işikliklerden yani GalatasarayWar için ortak hafızanın
bir parçasJ olmuş öğelerden de bahsedebilir misini-z?
Hamamla l>aşlayabiliriz .. Ct.ınta g\inleri ba)'an memur ve
öğrecınenterc h::ımam vardı . Aerl<cse okul tarafından l>irer sal.xın.
peşıema l, ıakunya ve llavlu verilirdi. E ı·kek memurlara da
cuın~ı nesi günleri saat l 'e kadar h3mam vardı; ı 'den sonra da
1"1mam öğrenc;lereydi . Banyo haftada ı gün, ı o v<.y.ı 20 d•kika
süre«:U. Haman}() Hasan F.fendi vardı, o saaı kurardı. Grup grup
gelircli öğrencilel', çalar saat çalana kadar yıkanırla.r, saat çalınca
ela diğer gn.ıp gireceği için çıka rlardı.
Bi r az d a
li se ııin
düşüncenin sonucunda çekingen adımlarla çıkmaya Jxı~Jı yon.ı %
sahneye. Oluşıu rduğumuz kadroların içinde birbirimizle,
kardeşleıimizle kurduğumuz il işkiler de iletlememi%e yardımcı
oluyor bu yolda. Birbirimize inanıyon.ıı. Ça ltşıyoı1ız. En
soılunda sahııecleki adımlanmızda kendimJzi seıbest bı.rakacak
güvene u laşıyoruz ve perde ...
Belki sanat dallanndan biri o lan ıiyatroyu seçmemiweki
amaçlardan birisi de alkışl atı sevmemizdir... Top l u l uğumuz
sene içerisinde iki kadroya aynhyor ve genellikle mayıs ayı nın
ikinci haftası düzenlenen tiyaıro g\inlerinde sergilemek üzere
iki oyun çıkartıyor. Kadrolar yılı n iJk y3rıSJndC'I oyı.ınc..'\Jluk
çalışmalan yapıp, kendilerini cğiti)tOr. ikinci yarlSında ise
sergileyecekleri oyun için hazırl anıyorl a r. Her oyun için
harcanan zaman ve emek bazılarının gözünde büyüse de
perdeler kapanıp, alkışlarla su gibi buharlaşarak Tevfık Fikret
Salonun ağır l1avasına ka!'ışan çalınlı kimli,ğ.inizin yokluğunda
hissettiğiniz l)()şh.ık, bO ıOn o e:ziyelin ne kadar tatlı olduğunu
SOBİT
Sosyal GilimJer incelenle ve Araştırma ·ıopluluğu,
köklü kulüplerinden biri o larak bugün de
sosyal bilin1lerle ilgisi o lan, ara~ırma yapınak ve son1..ı t.-'U ı1da
bir ürün onaya koymaktan l1oşJanan kardeş leriınizin hem
kendilerini gelişt irmek hem de bu kont.tlara fazla ilgi
gösterıneyenlere d e çeşi tl i aktivitelerle değişik konularda
birer pencere açmak, SOBi'r arŞi\•ine katkıda bulunarak
kültürel bir ınirasın altına imza atm.ı.k için toplanabilecekleri
l>ir kuJüp olmak özelliğini k<>rumakta<lır. SOBiı· t>ünyesincle
karc.le.şlerimizin kendiJcrini özgürce ifade edebilecekleri,
geçmişi an"1yarak, günceli yakalayabile<.-ekleri, ıopl uın önünde
konuşır.ıa l>ecerilerini ve genel kültürlerini ~rtunı'> ilgilendi.kleri
koıluhı rda deriıllen1esine l>ilgi sahil>i ol.abilecek l:xtzı nitelikleri
<.le l>öylece kaıanınakcad ı l'.
Bu açıdan i):) kfığım ızda !}Orokrac, diplon1ac, <levlec ad-an11
g.il>i ülkemiz için ö nemli ınevk i <.l e bulunan pek çok insan
yetiştirmiş ola11 ınekıebin1iz için bC>yle çok yönlü l>ir.~ulüp
<>lclukça öneınHdir. Bu ve l:>enzeri amaçlar gü<.len SOJJJ'f gil>i
kulüplerin bulunn1ası, ok ulu ınu zu11 yalnızca <lers ve sınav
ınektebimizin
. Senelik al>one, 250 kuruş
- Ahı aylık abone, l 25 kurıış
. üç •ylık al>one, 65 kuruş
. Bir sayfa ilan: 10 lira
• Yarıın sayfa ilan: 5 lira
• f)örıte bir sayfa iJa11: 3 lira
Anlıyoıı.ı.z
ki; o
yıllarda çıkan dergiler saıılıyor, ilanlar
a lınıyor, ağabeyl er kendileri
<Jergilerini çıkanyor.. .
sern1aye
arıyor,
l)uluyor ve
Nihayet 1947 yılı ile birlikle "Galatasaray" dergile ri çıkma)"•
/\1ektepten, Galatasaray Ceıniyeli'n<.len haberler <le
içeren bu c.lergilerde, o zamanlann ünJü Ga l arasarayl ı
ağabeyleriyle v~-ya ünlü edebiyatçılarla yapılmış söyk~ilere
yer verilıniş. AyrıC'd şimdi de ol<luğu gibi, öğren cil erin kendi
ya;1,ı ve şiirl eri ınevOJl ... Hatta okul öğretmenlerin<len Zeki
Ôıner Defne'nin "Galatasaray'ım, has bah\,-em l>cnim!" <liye
OOğır<lığ:ı <lizelere, okul ınü<lürferinden Ali ·ıeoman'ın yazılanna
lxışllyor.
şa hit olat>il i yorı..ı z.
Çı kan <lergilerde Galaıasaray ıaııe
tane işlenirkcıl, Gockıtı.L'iarJy
l.ise.si öğı-encileti çalışınası olcluğu her sayfada l">ı;ığınyor
adeta ... Öyle ki, konu başlıklanna göz ~urı~11l)1%da, "Galal;L~~ıy,
l)ün ve l3t1gün" (Nadir Nadi). "l-::ski Galaıasaraylılar ı\ılckıcı)fC
Yaptıkları MuzJplikleri Anlatıyorl", "Gah\lasaraylılığ:a l)air"
(A<.lil Giray) g il}i yazı l arı okuınadan geçemiyonız. l·hlua sayısı
Lx:lli <>!mayan bir '"Galatasaray" <lergisin<le n1üdürüınüz Mcl".tl
ô
8
@ AMBUR
Tabü hemen önce kendim bu atölyenin }'Oiuntı u.ıttum, bir
süre ıakip ettiğim derslerden sonra kendisinin Liseye gelme:;inin
fay<blı olacağına kanaat getirince de teklifimizi yaptık. O da
kabul etti. Ancak çok Slk seyahat ettiği sebebiyle gelemeyeceği
g\inler için l.lemen partneri olan Vanessa Cauch ve asistanını
önerdi. Biz de kabul ettik ve 2002 yılı da bu ~kilde g~i.
Useler arası yarışma ve festivallerde toplulu.!< kendinJ
ne zaman göstermeye başladı? Nerelerde etkinlik
gösterdi? Deteceler elde etti m.i? EttiySe ne gibi dereçeier,
nerelerde elde edildi? Diğer okullann toplulukları ile
ne gibi illşk.Uer kuruldu?
Açıkçası
Lisedeki Tango Dans Topluluğunun ana hedefi
hiçbir zaman yarışmalar olmadı. Zaten Lisede bu etkinlik
başladığında diğer okulla.rın gündeminde bile Tango yoktu.
Biz Lise olarak, yine te k başımıza bir iş y.ıpıyorduk. Güzel
olan y.ını şu ki, Türkiye'de -istanbul'da Tangonun yeniden
canlanmasına paralel bir dönemde GalatasarJy lisesi'nde de
Tango Topluluğu kurulmuş o luyordu.
O tarihte şimdi dans gruplanyla ünl~ üniversitelerde dah.i
tangodan bahis yoktu.
Çok iyi dansçılar yetişti bu sürede. Kimileri kendilerin i
keşfettiler, kimileri utangaçlıklannı kırdılar, kimileri Müdürleriyle
<bns edebildiler.
Bizim hedeflerimiz arasında özellilde Bener Ağabey'in hay.ıli
olan bir tango orkestrası kurabilmek vardı . Böylece kendi
okul oıkesuamwn c-.ınlı çalabileceği milongalar yap<1bilecekı.ik.
Bu gerçekleşmedi ama ilk kez geçen sene 2W7, 3 Mayı.~ı 'nda
Tevfik Fikret Salonu'n<b Mezunlara da açık bir Tango Dans
Gecesi düzenleyebildik. Dile.tim bu tUr eıkinl ikler s izlerin
çabalarıyla sürer.
Ve söıünu ettiğim Tango Orkesırasını da ku.rmak sizlere
nasip olUI.
Sanırım yapıJmı.ş
en önemli eıkinliklerden biti, tango
adımlarından oluşan bir dans ıiyatı'OSU sahneledik -çojlul
kon~yorum zira oyunu sahneye ben koydum ama, kuıgusunu
he r şeyini çocuklar (135) y.ıpular·. 30 dakikalık bir gösteriydi
ve biz bu gösteriyle 19 Mayıs Gençlik Haftası sebebiyle MuhSin
Erruğ,rul
Sahnesinde, okul koromuzla \ re yine Lise M0<lern
Dans Topluluğumuzla bitlikte sahne aldık. Öyle zannediyoıum
ki bu çok ö nemli bir deneyim olmuştu.
Hemen eklemeliyim, o yıllarda ~imcliki Şato binasında eski
Oub de Français'nin yerine kocaman bir dans salonu yaptlmışu .
Parke döşeli aynalı bir salonda bir buçuk yıl kadar çok güıel
çal~malar y.ıptldı. Sonra o mekan •ınıflar:ı çevrildi ve ilköğreıirn
okulumuz taşlndı.
Kulübün etkinlikleri GSl.fesre ne zaman dahil o ldu?
GSLFest haricind e okul içi hangi etkinliklere katıldı?
Hangi etkinlikleri organi::ıe etti?
Tam bu söylediğin gibi bir kronoloji olmadı aslında . Henüz
1·2 ytllık bir toplulukken, evvela Aralık Pilavı arifelerinde
y.ıpılan 50. Yıl Yemeklerinde özel gösteriler sunmaya başladı
çocuklar. Sonra, 10 Kasunlarda, festiva llerde ve kendileı·i için
tertip e<lilmiş milongalarda bu gösteri.l erine devam elıiler.
Bütün btınlar içinde sıra yarışmalara da geldi ell:>eıce.
Zamanla, kendilerini geliŞtiren öğrencile ı·imiz bu ctansı hiç
bilmeyenlere hocahk eımeye başladılar. Bu alaylı eğitim
anlayışı zaten Lisenin kökhl geleneklerinden biridir.
Tango başlangıçta eleştiril~. Ama sonra bu etkinliğe sahiı>
çıkanlar, bu dansın sevilmesini sağladılar. "Ta ngocular" diye
bir grupron söz edilir oldu okulda, tıpkı SOBIT gibi kendi
ismini yerleştirdi. Tangocular, '"'TiyaıtOC\llat"Ja, "Müzikçiler"le
berabel' çalıştılar. Tangocu olmayanlar, ıangoculann kooümlcrini
diktiler, maky.ıjlannı yaptılar.
<""'
Aralık 2007
@ AMBUR
5
Aralık 2007
Okulumuzun duruşu, bakışı ve amaçları açJSından
Tango Topluluğu nasıl bir anlam ifade eder, önemi nedir?
İşlevi nedir, ne olınaltd.ıt? Gelecekte hedefleri neler
olmalıdtr?
Tango bir d il gibidir. Öğrenilir, icra edilir ama tek kişilik
değildir. Dolayısıyl.a s izi her zaman bir onama sürükler ya da
çeker. OOnyan_ın her yerinde cangonun adınıları aynı olduğu
07..ere, bu dansı ögrendiğinizde, tanımadığınız insanlarla ortak
bir dil yak-al31nış otursunt.ız.
Lisemiz, karına e~time geçmeden anlatıldığına göre, o yıllarda
dans çok önemli bir sosyalleşme aracıymış, Lisedeki öğrenciler,
kendi ar:ılannda b<ı dansı bilenlerden öğrenerek oonslı gecelere
katJlırtarmış.
Bunu bana 50. yıl yemeğine gelen bir ağ.ıbeyimiz anlatmıj<ı
ve söt_.lerini <le şöyle biti rmişıi :
"Şu an Tevfik Fikrel'ıeyun, en sevdiğim yer, sınıf aıkadaşlanm
y.ınrmda, ~m masada oıuruyor... (Berabel' dans ettiği öğrenciyi
işaret ederek) ben yıllar sonra, bu yaşımda bu latif küçük
J)anıınla dans edecken. günlerce dans öğre neceğiz diye
koridorlarda etütlerden kaçıp dans edişimizi hatırlıyonım."
Gelecek hedeOerine gelirsek, benim bir şeyler söylemem
doğru olmaz. Neıicede her dönem kendi bakış açıları
çerçevesinde ''e de kurumsal taıihjn farkında olarak hedeflerini
koymalıdır. ~10him olan, size burada verilemeye çalışılan
ô7.gllr iradenizj oı1aya çıkarıp, kullanabilmenizdir.
Konumuz ıango y.ı da edebiyaı olsun, bu söylediğim değjşme-1..
iş sizde başlıyor ve )'ine sizde bitiyor..•
368 Baturalp ASLAN 11 TMB
GSLTI
bakar. Çok pis kokardı eskiden. Ama şimdi öyle değil. Fuıl.>ol
da çok iyi değildi; çiın yoknı, (Opraktı. Dizlerimiz kanardı
hep. Ama eski mezunlar alışıktı . Her pazar mezonlar gelir m(IÇ
salı-ası
yarxtrlardı .
Diller fulkl dejlişimler açısından neleri ekleyebilirsiniz?
Den geldiğiın zaman mOdOtün Jojmaııı okulu11 içincle değil,
bahçedeydi. 1970 senesinde yanlış hatırlamıyorsam ~1uzaJfer
Kuş.uloğlu, lojmanı okulun içine yaptırdı . Müdür lojmanı şin1di
bahçedeki yemekhanenin yan tar.ı:fındaydı. ama daha sonra
l>ir Calata~lrdyl ı topluın ön\in(IC etkili bir şekilde v'Oct.ıdunu,
j<."Stlerini kt.ıl lanar.:tk konıışma yapma yetisine ve l)ll öıgüvene
sahiı) olına lıclır. Tabi ki gUııilmüzde bu a.m aç Galatasaray
l isesi öğrencileı·iniı\ tiyatro topluluğunun l>ir parçası oln1ay·ı
istco\elerinde J)Ck göz önünde bulundurdt.ıkları bir sebep
de~il. Çoğuınuz ıiyatı•onuı\ l>iziın lÇin ifade ettjği birkaç sıcak
Tevfik Fikre• kullaruma açık
ıruydı?
Ben oranın ögte ı\d]el'e açık olduğunu hiç görmedim. Zate ı\
eskiden de açık değilm iş çünkü orada öğrenc·ilere yönelik
kitaplar yok. Eski kitaplaJ var, örneğin Ttirk hikayecilerinin eski
yazıyla yJZd ıkla_rı r<>ınanlar, Fransııc:ı <.-oğ.rafya kitapl a rı vardı r.
Bu k\itüphane hiç değişmemiştir; dolaplar, sandalyeler hep
aynıdır. Zaten sadece araştırmacılara açıktır.
yık ıl d ı.
Bahs ettiğiniz
Yemekhanenin yanındaki lojroan.lar haldanda bUgi verir
ınistoi:z.?
Şu
an bahçede olan yeıl1eklıaneniı1 üst ka tı eskiden de
yemekhaneydi ama alt katı koğu.,.~u. Şu an lojn1anlann oldt.ığo
yerde üç tane koğuş vardı . Bir koğuşta ya.şlı hademeler, bir
koğuşıa genç hademeler ve diğerinde de aşçılar kalıyordu. Daha
sonra o biıu depreme dayan ı ksız diye yeı\ilendi. Terzihane ve
çamaşırl\ane de vatd ı. Bunlar hep yemekhanenin oradaydı.
Burada çoc1.ıkla rın e lde yıkayacağı Ç"dmaşır tekneJeri vardı. Aynı
ıamandı aşağı yukarı l00-150 kiloluk çamaşır makineleri vaı"dı.
Yat ı lı öğrenci leri n çamaşır t0rbalan vardı ve hetkes torbasının
üzerine numarasını ya da ad_ını ya~rdı . Çamaşı.rl a rı torbalara
koyar getirir, çamaşırhaneye verirdi. Çaırr.ışırcı ç:amaşırl:an yı kar,
yukandaki terzilı."lneye götüıiir, orada da sökükler var nıı diye
kontrol edilirdi. Sözü edilen çamaşırlar, daimi öğrencilerin
çamaşırlarıdır.
"Tevfik Fikret Salomı"...Eğer bir tarihi milat almak
zorundaysak; bu kesinlikle ...mescidin üzerine g!ivu.r işi salon
yapda ınaz, kurulaınaz" gjbi bir takım itirazlara karŞ ı.o o
zamanlar okul mü<lüri.i oh•mk görevde bulı..ınan Tevf'ıJc Fikret'i.n,
l>üyük Y'dngından sonra. ~u an kendi ad ını taşıyan ..79"
nom~rah salOn\ı inşa ettirmesi olm-alıdır.
Şüpltesiı l1er G-Jl:acasarayh solu ınuşrur bu salonun llavasını
ve her b iri nde ayrı bir etki yaratını.ş11r bu tenefüs, ao\a
aralannda bazıları vardır ki evleri olaı'ak l)enimsedikleri bu
mektebin o koskoca salonun\l kendi düı)yaları olarak görıneyi
kabul euni.şl erdir.
Her insan için kolay <legildir sallneye adıın atınak; ilk önce
çaba, disiplin ve özveri gerektirir. Bahsedilen özveri hiç de
küçümsenecek bir şey değildi~ çünkü bu diğerlerine oranla
küçük <llyeblleceğimiz, bizim için vazgeçilemez olan sahne<1e
kendi kişiliğinizi b ir keı\ara koyup başkalannınkini çalma
cesaretine ve onlan tek.rar kendileriyle yüzleştirme yeteneğine
sahip olmanız gerekmektedir. Sahne size >'Unduğu özgürlüklerle,
yaşatahil eceği farkJı deneyimlerle gözünü boy;.ır insan ın,
dolayısıyla bu zevki tadan l1erkcsin üzerinde gör\ilebilccek
derin fakal estetjk yaralar açmayı başannı.Şur. işte bir
Galatasaraylının hayatındaki eıkilerini de bu nokta<b keşfcımeye
l>aşlarız tiyatronun.
Tevfik Fikrc.."t'i bu salonu inşa ettirmeye yönl(:nc.H.ren sel:>ebin,
günümüzde de Galatasaray Lisesi Tiyatro Toplt.ıluğu'nun en
önemli an1açla ı1ndan l>iri J1aline gel<;liğini Söylcınek mümkün:
a.ma uzun bir ınasa vardı. Şimdi kullandığım1z kütüphaneye ise
aşağı yukarı 80'1erden beri öğrencilerin girişine izin veriliyor.
Dahiliye Şefliğinde çalışman ız dışında farklı bir
memuriyette de bulundunuz mu?
1960-1969 yıllannda k\itüphane memt.ı ru olan Celal Kıvılcım
abi ıniı vardı. O emekli olacak diye onun yanına k-Otüphaneciliği
öğrenmesi iç.in birini vereceklerdi. Muzatl'et Kuşuloğlu'nun yeni
geldiği senelerde · benim ikinci müdürüm olt.ı yor- beni onun
yanın.'\ verdiler. Kütüphanenin eAA.i kütüphane dediğiıniı bölümii,
bir de onun yanındaki koridor vardı. Şimdi dışarıda Tevfik
fik reı 'in resıni var. Orasıydı kUtüı>hanenin kapıs ıyd ı .
Şu an adı Sedat Simavi olan kütüphane var mıydı?
Sedat Simavi Kütüphanesi eskiden kitaı) deposuydu. Ayııı
zamanda şu an çah~na yet'lerinin olduğu l>Ölüın oııikinci suıı.fların
ça hşma yeriydi. Pencere olan ken1erli duvar küliiphanenin
büy\itüleceğj zan1ao yıkı.ldı ve kapı yapıldı.
ne zaman öğrenci alınmaya başladJ?
hem o işi y:ıp ı yordum hem de öğle
sıatlarinde kütliphaneyi açıp öğrencileri içeri alıyorduın. ilk
deJa öğrenci l eri kütüp1uneye ben aldun. ilen bekar olduğ1.ıın
için okulda kaldığım s.\ire l>0yuna.t kütüphaneyi açık l1.1tn1aya
çalı.şıyor<l um. Ora<kı. öğrencilerin ;ıraştırma y.ıpmatan için damak
Kütüphaı\eye
Asıl işim ayn ı yattı,
kitabı nasıl
Orıaköy'ün
• kız bölümü· kiıaplığı da buraya bağlıydı. Yani
kütüphanesiyle bu ranın kütüpl1anesi aynı demirbaşta
sayılıyo rdu. Ş i mdi ise kitap sayı_mız 100 OOO'i aşmıştır.
oranın
Taner Kütüphanesi ne durumdaydı?
Orası onbirlerin okuıtla salonuydu, aynı zamanda okul-a aylık
ya cb: haftalık gelen mecmualar oraya konurdt.ı. O zamanlar çok
iyi oku)':ln çocuklar vardı. ômeğin yazar Tuğrul Şavkay ve Rel1a
Bilge beıtim yanuna gelirler aynı zamanda da bana yardım
Halduıı
ederlerdi.
Kl<aplar nasıl temin ediliyordu?
Kitapları okul alı r ya da nıezonlarımız bağı şlar. Bt.ı ar.ılar
n1ezunlarımııın muaızam derecede kitap bağışladığ ı n ı
söyleyebilirim. Bir de bizim Cela l etıin Kişmir abimiz var, arada
sırada kitap foarlarına gider yeni Ç1kmış kitaplan n(){ ahr sonra
da vakır vasıtasıyle biz o kitapları satın a lırLz .
Su durun1da
Yi ğ i t
Okur Kfitilphanesi en
)•eı'li
kfüüphanenı.lz öıell.iğ.inl taşıyor.
Yiğit
Okur eskiden sınL(tı. Orayı tamamen Yiğit Abi yapur<lı.
Bu sınıfla ilgiJi ~>ir 41.nnnı da a.nlatabiliriın . Bu sın.ılı n totvanı Sün:kJi
akard ı . Demek ki o zamaı'llar ihtiyaç varmış k i l)una rağıneıt
kullanılıyormuş. 1983 senesinde Kenan Evren'in okulu ziyaJ'el
ettiği z:ınıand:t, okt.ılu tertiş e<.leeeğ.i.nclen bir sıntr h3ıırbnını.ştı,
öğrenciler de ona göre haıırl.:'lrunışlardı. O %3.ntanki n1üclürümOı
Süreyya GOnay aldı Kenan Evren'i oraya gôtOrecekti aına 11e
old\ıysa Kenan Evı'eı\ dümdüz yürüdü l>U SLntf.ı. giccli. Her yerde
ayak izi vardı; Kenan Evren şok oldu. ·rabii Sürt'Y)'a Bey de l~ı
<>laya çok bozuldu ve ~'Ok ınahçup oldu.
Yazları
Kütüphaneler nasıl bir sistemle çalışıyordu? Yal<laşık
kaç kitap mevcuttu?
Ben kütüphaneyj Celal Kıvılcım'dan devir aldığıında aşağı
yukarı 50 000 kadar kirap vard ı. Ama öğrenciler kiitüı>lıaneye
alınmıyordu . Dışarıda i>ir kapı vardı. orAya bir 111asa konur,
öğrenci dışarda sıray.ı girip kiıap ister ve kitap oradan verilirdi.
Şinldi amerikan sistem_
i dedikleri onlu sisten\ var. O güı~kü
kOtlip!ıane siStemini -oıılu sisteme Celal l3ey zamanında geçihniştl·
ben devaın ettirip can\an1ladım.
bu kütüphane 50 000 tane
alıyordu?
da okulda
bir anlam.da
fazlasuu da görüyorSUnuz.
bulunduğ·unuzdan
öjjıencUerin gördüğü şeylerden
Yani daha çok binaya ve okulun öğrencilere haurlannı.'\Sına
dair uğraşılar. Peki yazlan okulun dununu nosıldı ve neler
yapılıyordu?
Şin1d i anlat:ıcaklarıın Ca.lat:ısaray' ı
oJmayan l)ir
anlatan tarih
şeydir dolayıs ı yla bunl a rı
kitaplarında
çok az k i şi bilir. Yaz
geldiği zaınan şimdi 12. sınıflann yatakhanesi olan y<.-r boşaluhrdı
ve tll\~Jetlerin karşısın~ki )>atakhaneye (10.yataklune) t,ı ;;.aktan
gelip yatağını götürc.:meyen öğrenci lerin yat.akları konurdtı .
Yataklara 1-xı.l ya yapılırdı. Or-.tya ve;sUyer <ler<.lik. ÇOnk(i öğrenci ler
aynı zamanda, yaw.k larını karyola lannı yaz için teslim <.-derlerdi.
Bu ~!eri Ahmeı Ağa (Ahmet lçokay) y.ıpardı. Ahıneı Ağ.1nın bir
defteri varclı; nelerin cı11a net alıoclığı nı o yazırdt ve kar;jılığıocla
nınkbuı verirdi işin <.-'flıer<.~ın t::ırJfı şu: 12. sı.nıfl{lrın y::ıtakh:ın<.-si
boşaltıld ığı ıaman oray.ı hallaç gclircli. 1-ıallaç l>ir y~lya lx:t~ıeyen
ô
6
@ AM RUR
Aralık 2007
""'
lJAMBUR
7
Ara lık 2007
DOSYA: GALATASARAY'DA KÜLTÜR VE SANAT TOPLULUKLAR!
t0kına kh
bir a l eıci r, onunJa yaıa.klar dövülür ve pamuklar tiftik
yap~ır. Hallaç geldiği zaman biz bir, bir buçuk ay yaıakhancde
çal ıŞlrd ık. Aynı zamanda onların dik i ş mak inaları olur<iu.
adlı
iki harı n sahibi olan AhınCl l>ey<.li. l)i?J Okulun perS<>neli
ol c.luğu ınuz için t~nıy<>rdu ; l>iz ele devaınlı :>iıı<:mada)'d ı k .
mekte pte çallŞ man ı ı sonucu n da
göz le mlediğiniz ve y an lış olduğu ııu dii ş ündiiğünüz
uygulamaL-ıra ra.stlanuşınızdır. BunLua örnek ve re bilir
Uzu n
Bu işlerle siz mi ilgileniyordunuz?
Bu işlerle bilhassa ben çok ilgilendim. lleşikıaş'ıa Süıneroonk'u>
depolan vardı. şimdi &hçeşehir Onivet'$itesi oldu. Dili o zamanki
müdür görevlendirirdi ve ayniyatç1 ol d~ığv mdan bc.n gi<lerdim.
Dahiliye şefi ol-a.na kadar yaklaşık 10 sene l)•niyatçılık yapıın'l.
Sümerbank'tan kumaş a lır, o kumaşlarla bir ıatafıan yat.ak yOzU
yapar; bir rar.ıftan da yarak.lan döver, kabartır, il açlardık . Çünkü
o Utn3nlar okulda mutlaka her yaı. çıkan ıahtak\ınıları vardı .
Koridorlar dışında, stnıflar da dahil her yer ahşaptı. Haua fa reler
bile çıkardı tah taların arasul.dan. Yatakla r )'az l arı o şek ilde
ha:artanır ve okul başladığı zaman dajmi yanhl<ıro teslim edilirdi.
Bu arada daimi yat ılı n ın her türlü ihtiya<: ı okul tarafından
karşılanırdı. Yani daimi yatıhlarLn yatakları. okuluıl<lu. lstanl>ullu
ya tılıl ar yataklannı kendileri alırl a r ve yaz.Jan da götürürlerdi.
Bu anıda yine her yaı bakır kaplar kalaylanır ve bunun içiıı de
o kula ka l aycı gelirdi. Grand <:our'daki eski bin:ının birinci
bölilmü de kalayhaneydi.
Yazları ge rçekleşen
v e b i_ze
anlata:bUeceğ.ioiz baş ka
u~ılanruz var ıwydı?
Yaılan lisenin grand cour'u sinemaya kiralı.k
verilirdi.
ı\itı tfağın
o l duğu tarafta büyük bir perde ve kale d ireğin i n arkasındn
sinema dairesi vardı. Tabii o şimdi yı kı l dı . Am3 yazlık si nc ın~
o luyordu orası. Sinenladan bir buçuk iki saat evvel baş l aya ıı
eğlenceler de otuyordu. O zamanın meşhurları; Ajda Pekkan'tar,
Berkant'lar bural•ra çok gelmişıir. Yine kom«lyenler gelir ond:ın
sonra da bir veya iki film oynar ve saat yarımda, birde falan
biterdi.
Herhalde bu yazlık slneınadAn en çok yararlananlar da
sizler olmuşsunuzdur.
Biz geçemeyelim diye okulun muıfağından şimdiki lojmanlann
olduğu yere doğnı bir kapı ya p ılıyordu . Ama bilC1çi biıi, ok<1lun
personeliyiz diye alıyordu. Fakat rahmetli mOdür\imOz ı\1uh i uin
Bey her gece gelmemizi istemiyordu. Harca onun ispiyoncusu
Ali Dayı diye amOOrcı bir çavuş vardı. Sinema)'3 gittiysek bizi
müdür beye ispiyonluyordu, müdür bey de bütün bekar çoru klan
odasına diziyordu ve azarlıyordu . Oir daha gjtmeyecek.siniz
diyordu ama biz yine gidiyorduk. işi dalla da Slkılaşc,r<Jı~ı zan'lan
şu an.k i 8.ya takhaneye-yacak l arın yığıld ığ ı ye r~ gicler, orda
yacaklann üsrüne yatardık . Onlann boyu iki metreye geliyordu
ve boylacı ü.sc üste olduğu zaman aşağıdaki şovu veya filıni
rahaıça seyre<liyorduk. Eğer görüıse Ali Dayı bunu bile söylüı•ordu.
Biz de o görn1esin diye ış ık faJan y3 km3zdık. Aslı nda ınüclün1n
kerıdjsi şovu , eşiyle bitlikte biyoloji laboraruvanndan seyrederdi.
Ben şa hid im, abartıSlZ her a kşaın seyrediyordu a nla 1>i%inl
gitmemizi istemiyordu. Daha sorua 197Q..197l 'de kif'J.ya verilıne
işl emleri durduruldu ve bir <laha da kiraya veriJmc.'"<.li. A<.lı c.Ja
Galatasaray yazl ık si neınası ydı.
Sinemanm işleunecıs; kirocfj ve oas ıl bir dü.-~o lçlnde
işliyordu tüın bunlar?
Sinemanın girişi haırıamın yanlndan ınüstakiJ giriş $klinde)•di.
O ı.amanbr 1ojmanJannın okluğu yerde Çöplük vardı ve sinenı:.•cı
oraya seyyar bir giriş koyard" 7-8 meıre yüksekliğinde bir k>pı.
O za ınanlar grand cour'uıı bu büyük kapısı yokru ve sadece
ötek; küçük kapw vardı. lşletnıecisj 1'aksinl'de l'igal ve l'igadelli
Galatasaray Lisesi'ni ·rlitkiye 'ni ıl ön<le gelen e~i ıi ın
l)iri kılan; hiç ş.iiplıesiz, ten1elini ytizyıtlard:ııl
bu yana süren geleneğin oluşturduğu "'Galataşaraylılık" ıır.
kurumlarından
yılla.r b\ı
misin.il.?
Aslın<b bcniın k:ılxı llcncı·ncc.Uğjnı l>i~y v:ır,
sizinle !X')'i<ışmak
i.:;ıiyonı m . Şimdi şfıin l.>lı .-;Jnav salonl:ınruz c.'Ski<.k.'11 )f(.:01(.:kJl;ı.ncytli .
Ma<lem l>u <>kul, tarihine l >ıı kadar dilşktin~ neden kaldın1 ı yor
bu }'azıtan? Örneğin 3. ye111ekhaıle ya%sın oraya, altına da
l>iln1em kaçıncı sı nav salonu )"'Ji'.Sınlar. 13eniın odanın kapı.suxla
halen "'Dahiliye Şefi .. y.ızıl ı ki l.x:n ÇLk::ıntırına<lırn.
Lisenin tar ihi hakkında 40 ytllı.k bir keşfin ardından,
heJ:'lıalde s orabileceğimiz. so.ruyu tahmin ed ebili yo.I:'·
sunıwl ltr. Bu okulun meztınu olmamakla birlikte b u oktılun
atmosferinde yoğwı olarak y.ışaduuz. Sizin için Galatasaray
n e ifade ediyor ?
Gahıt(tSaroy l)cniın i~·i n iter şeye.l i r. Görcl üğü ın , yaşad ığım,
evim, sığınağını ve l>uradan l'>:ışk:ı l>ir şey t>ilınec.l iği ın l>ir yc~li r.
Belki de l istele en uzun sOre kal ın ı ş o lanlardan t>irisiyin1.
Bi l miyo nın1, çok ela önen1li değil . Anla 40 y ıl çarpı 24 saat
Galatasaray'<la J)a:r, ı şcy l <: ri anl:ı tın:rk için yctcrli<.lir c.liyc
dOşOnOyoruın.
; ı C<:tcn :\ı~h:ın
563 Oitı zh:ın ~kır
247 Ozan "Can Karahan
Y<ıyı n:ı
528 H:ış:ı 11 C.1n KU l:ıhç:ı~l u
571 f::n1 inı.~ n Fi<l~n
1raz.ırlayan~ 563 Oğuzh:ln {.akıt
Calatasaf'J.ylılık'ın oluşumtı, gelişimi
''e var otuştıııun
ise, ancak ve ancak sosyal ve kültürel etkinlikJerin
bu gelenek eır•fmda şekillenmesi; yeni, yeıkin ve çok yönlü
Galatasaraylı bireyler )'aratması·yla mümkün olın\ıştur. KühOr,
sa nat ve spor etkinlikleriı1in Galatasaray Lisesinde lnı de11li
büyük bir önem taşımasını sağlayan. ve Jisemi;-J eınsallerin<leıl
ayıran önemli elkenlerde11 biri, kuşkusuz; eıkiılliklerin
organizasyonundaki amatör ruh ve öğrencilere sağlanan özgür
onamdır. Galatasaraylı, eserinin b~ıaıl sona kendisine aiı
olmasıyla gurur duyar. llu yolla şek illenen ve her geçen yıl
daha geniş bir yelpazeye yayılan kultlp faaliyetlerinin en
temel işlevle rin<len biri de, Galatasar.ly LlS<..:.Si'ne özgü,
öğrcncj leri a f'JSında k i özel bağları gc lişli rmektir. Kulüplercle
büyükıen küçüğe, ağ'•beyden karde*" aktanlan bu nıh,
Galatasaraylılığı n e n temel unsurla rından biridir. Bütün bıı
etkinliklerin sergilenmesi için, bir~'Oğu gelenekselleşn1iş, Ç<>k
çcşitU organi7.asyonlar düzenlenir: Şi ir Dinletileri, Dans FestiV"Jli,
Tiyatro Günleri, Öğrenci Konserleri ''e yıl sonun<la h~tziran
ayının iJk haftası <lüzenlcnen Galatasar.ı1.y Lisesi Kültür ve
San-at Festivali.
Galatasaray Lisesi KOhür ve Sanat F'<:.'Slivali, G-aJa t~ ı<t}' Lisesi
öğtenci l etin i.n kulii ı> etkinliklerini sergilemelerine ve 1:>\ı
e'kinliklerl diğer oku lları.n katıl un ı yl a zenginleştirmeleri ne
orcam sağlayan; her >•ılın son\ın<la, haz.iran ayının ilk l\a(tası
onbirinci sınıOaı· tarafından 2007 Haziran ayınc;la 22.si
dü%en l eıle111 döıt gi.in boyunca; sÖyleşl le r, kon...;crier. tiyatl'O
oyuıılan, dans gösterileri, film gösıeriınleri ve <lal1a bir çok
akıiviteniıl biı· amda banıldığı l>ir orgaı1iıasyondur. 22. ({(ilt(ir
ve Sanat Fescivali'ınizde l:>unları taçla_ndıf'dn proresyo.nel sahne
perforn1ansları: Bulut.SuzJuk özJenli, Selin1 Sesler, Bülent
Orcaçgil, Teoınan....
Galatasaray Lisesinin temel ta~lan olaıl kulüp etkil'ıliklerini,
bu etkinlikJerin okulun karakterine yön veren ıaril1i gelişimini
ve güncel i§levJerini, kulüp ve toph.ıluklann ~anlan inceledi
ve kaleıne alclı.
devamı
368 13aıuralp 1\Sl.llN
;09 Çisi! oGuz
TANGO KULÜBÜ
1983 ll<>tonik
Galatasaray Lisesinin "' 133tı'ya açılan pencere·· niteliği, yeni
k(iltlir ögelerine açık Ol\LŞU ve çok yönlü öğrenci profili
lxığlamında varoluşu ile önemli yer tu ı;ın Tango Topl u l uğunun
tarihi \1c işlevi ile ilgHi; oku l unluıd:t f nkıl{lp Tarihi ve s~1nat
·ıa ril\i öğreurıen liği, geçı iğiJn i ı yJI <l•l Kültür Sanat Merke:d
Koorinatöl'lôğil yapıruş1 kı..ılüb(in kun.ı<.'\ıstı (124) Sc:'f.:.l Sin;ınl~r
ile röporıaj yaptık .
Tango kulübü ilk ne zan>an faaliyete geç ti? Fiklr k.irne
aitti, hangi devrenin çalışmaları ile uygulamaya kond u?
l3u sorula!'a vereceğim yan ıt biraz ge ı1iş olacak zirn,
yüklü bir hikaye ve l>en l>u vesileyle )) ti ıarilıi ıl kayıt
1983 Grand Co<1r
h ika)ıe
a h ına
alınması fırsatını cleğerlendirmek i:ı.1iyoru.n1.
lisede Tango Dans derslerinin b~laması 1999 yıl ı nda o ldu.
fiki r bana aitti zira o •~•ril1lerdc ben (Tanj tı Yı l<lının ·cıan)
lango dersleri alıyordtım. Dir süre sonra ıango <lcrslerini lise
hüny<.-sine ~-ımayı düşündüın. Dunun için ik.i şey gerckiyordtı ;
iclari izin almak ve de ı rıaddi o larak destek l>tı l nıak. l3u iki
kon\lda önce o döneın in Müdür\i Erdoğ;ın Hoca (Teziç) ile
konuşı.um.
Parasal destek için de
Va kı( Genci
Sekreteri Dener
Ağabey (Akbaş)
ile gorüşıüın. H~r ikisi de ikna oldular ve
bana ıeslim ettiler.
lk:ni.m aklımda olan sadece cl<lns derslerinin liseye tJş1nması
cleğildi. 1'ütk · Fr.:ıns\Z öğretmenlerin, öğrencilerin, hatta okul
perso ıle li n i n de kaıılab ile<;eği bir dans <lersi ortamı
yaracabilınekti. Amacı_ da okul içinde farklı kontunlarda olan
k işilerin b irlikte orcak bir etkinlikle l>tılunmaların ı sağlarnak,
L)u kişileri l)i tbiı'leriyl c a lışık olmadı kları dolayısıyla öntx.-xlcn
l<l n1111laıımarnış scarülen:leykeo karşı kaışı y.1 getirmekti. Netitecle
d..ı nsı n l>i rleştirici bir yan ı var<lı .
Otı işi n doğr1.ı lı..ığuna inanara.k langoyla ilgili her şeyi
Ostlendi ıtl . Başlangıç için kend i girdiğim sınıfl3 r<la tangonun
tanıtımın ı yapt ıın . O sene Lisedeki beş tane sekizinci sı nıfın
İnkılaı> Tarihi dersine giriyoc<luıtl. iki günde kon\ıyu :.:ınJau1ğun
beş sınıftan seksen ki.şi isinl yazdırdı.
Ama seksen kişilik bir dans dersinin yapılal>ilmesi de
pratikte çok zor olacaktı. Bu <lunım<la ditıer sınıOarda dtıyuru
yapn1aktan ''azgeçtinl. ÖğretJl1enler odasında, Vakıf çalış.1.nllrı
ve okul personeliyle bizzat konuştuın. İkna ruıianınul ardından,
iki İngilizce öğretınenin1iz - ki bir ca nesi lisede okurken
hocam olmuş olan Özden Hanıın'dı (Çetin), diğeri Zeynep
Hanım (Özkan), Maıemaıik Öğretmenlerimizden David Cerisc,
Guiltauıne Fraz.ier, Frank Macllarinow, Mll<.llir Yardı nıcı ların<lan
Dcni7. Sc7.cr (120), Başak Çifıçioğlu (123), İlker Kara (124),
Rel1berlik Seıv~i"ncl en Işı l Ertüziin, ben ve \'akıf Genel
Sekreteri Bener Akbaş'ın da katıl ımıyJa <.lerslere IY.tşlad ı k .
ilk dersler t:aın C\ırctın:.ıy<h. Ama umtıt ettjğim şey o1uyor<lu,
öğre ncile r başta kendi oralarınd;ı eş olmaı<a çalışırl arken, bir
kaç ders sonra öğretmenleriyle de dans euneye alışı ılar. Tabii,
öğretmenle r de öğrencileriye...
Şimdi geriye OOkınca bu ilk <lerslcre gelmiş herkese l>üyfık
bir teşekk \ir borcumuz olduğ\ınu düşünü}'Onım. Çünkü onlar
l)u cesaretli adıın ı fttmasalard ı , tango dersleri sıracl an bir
eıkinlik olarak kalacak belki de hemen unuıu l acakıı.
l)u
işi
Yapı.lan ilk çalışmalarda l7Jeneı> yöntem neycı;? (llk
eğitmenle? Bir ıaugo okuluyla? ...)
Deısleıi Tanju YıkLnın'dan alıyorduk. Hen(!' o ~!ara kendisi
b\ıgünkü kadar meşhur ohnarnıştı. O }'ılın soı1uı"lcla 1"la%.iran
Pilavı'na bir gösteri llazlflamaslnı istedik. Ne var ki onca emekJe
yarılan çalışmalar sonuru yukanda isimlerini saydığım hocılardan
ı,.,,ıannın <la kaııl<lığı gösterinin ıel< bir şarkdık (l.a Cumparsiıa)
ve ~'Ok l>a.'iit l>ir taf7.da olınası etkinligin öneıniıli gölgel<.."'(fi.
G<Sısteri sonnı.sı l)eklentilerimizin ka~ılanmaınış olınası ·r::ı nju
Bey ile yollarımJZln ayrLl masına sel>ep <>ldu.
yıl, bu defa okul içinde diğer sınıflardaki <>ğreılcilcriıl de
katılmasıyla yenkleı1 ~-alışınalara başlac!Jk. BWilangıçtaki 80 kişi
criıniş ~'ne.ık 30-35 kişilik bir gnıp dc..>\-"3m k<trarı aln1*11. Yeni
Ertesi
hoca <lf'J.yış:ım ız bir sure ·ranjtı lk:y'd en ınizaç olarak çok fari<J ı
olan kardeşi Toner Yıldınm'ın gelmesiyle tıtelendi. Ancık
dcvaınlıJtk ol UŞtı.ıramaylnC-J. dersleri bir Süre ben üstleoc.B11l. KL<;;t
bir ~-ın\an sonr.ı da konuk hocalar getinncye b~~lclık. Leınan
Yılınaz (1 J6). Ayşegül lleıil haııa fransa'dan dönem dönem
lsıanbul'a workshop y:ıpmaya gelen ime<! Clıeman bunlardan
Ş\ı an ismini ilk J)atırladıklanm.
Öle yandan henüz gelişmekte olan ı·ango Dansı, istanbtıl'cla
l>azıları için ciddi l>ir gelir ka}rnağı ohışrurırıaya lxı.şlaırıışu.
Lise<teki derslerin l>u eğilin1e sahiı> hocalanıl dikkatini çekciği.ni
göıi.i}'or ancak l)U kontıda titiz <.lavran.ıyoccl uk.
2001 yılında, Tango camiasında beklenmeyen bir şey oldu.
Dtinyada Arjantin 'lang0S1.ınun on ın<..'Şhur <.lans !locasında n biri
sayı lan ve kendi isıniylc k:ıl>u l (..'<.lilıniş clans a<lunlann ıo yaraııcı
Metin Yazır, bir ~iire iÇin tstanbul'a geldi. Buracla l>ir c>kul açtı
ve st(id)'OO.ında son d<!rc'CC makul üer<1k'f<l deıs vem>eye başladı.

Benzer belgeler

OKU

OKU öncelikle ınatcn1a1ik kulül)f.1 ınektepteki kardeşlcl'iınizi11

Detaylı