Ocak - Keskinoğlu

Transkript

Ocak - Keskinoğlu
OCAK 2015 Sayı:207
Manisa Organik Üretimle Büyüyecek…
Sektörün Marka Değeri Artıyor
Son 5 yıldaki büyüme hızını her sene ortalama
yüzde 10 seviyesinde tutan Türk tavukçuluk
sektörü, bugün dünyanın en büyük 10 üreticisinden biri konumuna ulaşmıştır. 2014’te toplam 1,9 milyon ton üretim yapan Türk piliç eti
sektörünün Cumhuriyetimizin 100. yılındaki
üretim hedefi ise 3 milyon tondur. Ülkemizin
global pazardaki konumunun güçlendirilmesinin temel strateji olduğu 2023’teki ihracat
hedefimiz ise, 682,7 milyon dolar olarak gerçekleşen sektör ihracatımızı 1 milyar 250 bin
doların üzerine çıkarmak. Türk kanatlı sektörü olarak Türk piliç etinin dünyaya tanıtılması,
ihracat yapılan ülke sayısının arttırılması ve
potansiyel pazarlarda konumumuzun daha da
güçlenmesi için var gücümüzle çalışıyoruz.
Keskinoğlu olarak biz, global bir marka olmak
adına yaptığımız çalışmalarla ihracatımızı
2014’te 90 milyon dolara yaklaştırdık. İhracat alanında yaptığımız girişimler ve izlediğimiz stratejiyle birçok ülkede pazar payımızı
liderliğe varan seviyelere ulaştırdık. 2014’te
Rusya pazarının açılmasıyla Türkiye’den Rusya’ya yapılan ihracatın yüzde 50’sini tek başımıza karşılarken yine bu sene Malezya’ya
Türkiye’den ilk piliç eti ihracatını gerçekleştiren marka olduk. Bizim gelecek vizyonumuzda, ihracat yaptığımız 75 ülkede var olan
konumumuzu güçlendirerek global bir marka
olarak bilinirliğimizi arttırmak büyük önem taşımaktadır.
Bugün Manisa Akhisar’daki 1 milyon 800
bin m2 arazi üzerinde kurulu 277 adet üretim tesisinde piliç etinden zeytinyağına, yumurtadan organik gübreye kadar 10’u aşkın
alanda üretim yapan şirketimiz, iç pazarda da
her zaman sektörümüzün gönüllü öncülüğünü
üstlenmiştir. Sektörümüzün kanayan yarasına
çözüm olmak için 2013 Aralık ayında hayata geçirdiğimiz Keskinoğlu.TV’de yaptığımız
canlı üretim yayınıyla, Türk halkının en ucuz
protein kaynağı olan piliç eti hakkındaki tüm
soru işaretlerini cevaplamaya çalıştık. Diğer yandan pazarın dinamiklerini ve tüketici
trendlerini de analiz ederek, tüketicilerimize
sağlıklı yeni ürünler sunmaya devam ettik.
Markamızı olduğu kadar pazarı da geliştirecek olan konserve ürünlerimiz Doğal Tavuk
Suyu ve soya sosuyla harmanlanmış tüketime
hazır Fileto Fit ürününü Türkiye ile tanıştıran
ilk marka olduk. Bu yılda yenilikler sunmaya
devam edeceğiz.
2015 yılı hedeflerimizin arasında, 1,1 milyar
TL olan ciromuzu 1,2 milyar TL’ye, ihracatımızı
ise 100 milyon doların üzerine çıkarmak bulunuyor. Bu yılda yeni yatırımlar yapmaya devam
ederek iç piyasadaki liderliğimizi koruyacak
ve dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerleyeceğiz. Yarım asrı geride bırakmış bir
marka olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100.
yıl hedeflerini yakalaması için bize düşen görevi yerine getirmeye canı gönülden talibiz. İhracatta, Türkiye’nin gönüllü elçiliğini üstlenen
şirketimiz, taşıdığı bu sorumlulukla; 2023’te
100’ün üzerinde ülkeye ihracat yapmayı ve
ihracat rakamını da 300 milyon dolara çıkarmayı hedefliyor. Böylece global bir güç olma
yolunda emin adımlarla ilerleyen Türkiye’nin
marka değerine katkı sağlamanın onurunu da
yaşayabileceğiz.
Manisa’nın önde gelen üreticileri
ve yerel yöneticileri, şehrin organik
tarım ve hayvancılık alanında daha
etkin olması için güç birliği yaptı.
Bu amaçla Manisa Valisi Erdoğan
Bektaş ve Manisa Gıda Tarım ve
Hayvancılık İl Müdürü Hasan Çebi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen, “Manisa Organik Tarım Projesi”
toplantısının katılımcıları Keskinoğlu
Şirketler Grubu, Şenaylar Yaş Meyve
Sebze A.Ş., Bintepe Organik Zeytin
ve Zeytinyağı, Işık Tarım Organik
Kuru Üzüm ve Çamlı Besicilik Organik Büyükbaş Hayvan Yetiştiriciliği
firmaları oldu. Geçtiğimiz günlerde
gerçekleştirilen toplantının gündeminde ise, organik tarım projesi
kapsamında yapılan çalışmalar,
atılması gereken adımlar, çözüm
bekleyen konular ve üretici firmaların hedefleri ile ihtiyaçları öne çıkan
başlıklar arasındaydı.
Şirketler grubumuzu temsilen
toplantıya katılan yönetim kurulu
üyemiz Keskin Keskinoğlu, görüşmeler sonrasında paylaştığı değerlendirmede, Manisa’nın bereketli ve
verimli topraklarından güç aldığını,
ekonomisinin de yüzyıllardır tarıma
ve hayvancılığa dayalı olduğunun altı
çizdi. Keskin Keskinoğlu, “Organik
ürünler henüz ticarette büyük bir pay
sahibi olamasa da tüm dünyadaki
trende baktığınızda, pazarın büyüme
potansiyelinin son derece yüksek
olduğu ortada. Manisa’nın da bu
konuya odaklanması şehrin geleceği
açısından çok önemli bir adım, yerel
yöneticilerimiz üreticilere bu konuda
oldukça çözümcü yaklaşıyorlar. Biz
de Keskinoğlu olarak Manisa’nın bu
misyonuna katkı sağlamak için her
zaman göreve hazırız. Zaten yıllardır Organica gübre ürünümüzün de
katkısıyla bölgemizdeki çiftçilerimize
iyi tarımın faydalarını anlatıyoruz.
Diğer yandan da, bu alanda yeni yatırımlara hazır olduğumuzu söylemek
isterim. Örneğin, toprakları son derece verimli bir bölge olan Soma’da
organik yumurta üretimini teşvik
ederek bölge insanına alternatif bir
istihdam alanı da yaratmak isteriz.
Bu konudaki tek ihtiyacımız tarım ve
hayvan yetiştiriciliğine uygun organik
arazi yerlerine erişimin sağlanması.
Böyle bir adım atıldığı takdirde, Manisa’nın ülke ekonomisine katkısı da
artacaktır” dedi.
İsmail Keskinoğlu
İlköğretim Okulu’na Anlamlı Ziyaret
“Sosyal sorumluluk
alanında eğitimle ilgili
çalışmalarda hassasiyet
gösteren şirketler grubumuz, kurucumuzun adını
taşıyan İsmail Keskinoğlu
İlköğretim Okulu’nu geçtiğimiz günlerde ziyaret
etti.”
Sosyal sorumluluk alanında
eğitimle ilgili çalışmalarda
hassasiyet gösteren şirketler
grubumuz, kurucumuzun
adını taşıyan İsmail Keskinoğlu İlköğretim Okulu’nu
geçtiğimiz günlerde ziyaret
etti. Grubumuzun Milli Eğitim
Bakanlığı’na bağışladığı 5 okul
arasında yer alan İsmail Keskinoğlu İlköğretim Okulu’nun
Aralık ayında göreve başlayan
yeni müdiresi Tanyeli Öztürk’ü
makamında ziyaret eden
yöneticilerimiz, tüm Keskinoğlu Ailesi adına kendisine tebriklerini ilettiler.
Yönetim kurulu başkanımız Fevzi Keskinoğlu,
yönetim kurulu başkan
yardımcımız Mehmet
Keskinoğlu ve yönetim
kurulu üyemiz Keskin
Keskinoğlu’nun katılımıyla, 2014 - 2015 eğitim yılı
yarıyıl tatilinin hemen
öncesinde gerçekleştirilen
görüşmede; öğrencilerin
başarı durumlarıyla ilgili
bilgiler de alındı. Ziyaret
sonunda ise Manisa İl Milli
Eğitim Müdürlüğü’nün
hazırladığı, okul yaptıran
hayırseverlerden oluşan
“Manisa’da Eğitime Gönülden Dokunanlar Albümü”
okul idaresi tarafından
şirketimizin yöneticilerine
takdim edildi.
Şirketler Grubumuza Endüstriyel Tavukçuluk Bölümü
Öğrencilerinden Teknik Gezi
“Akhisar Meslek Yüksekokulu Endüstriyel Tavukçuluk Bölümü öğrencileri
ve öğretim görevlileri
geçtiğimiz günlerde tesislerimizi ziyaret etti.”
Akhisar Meslek Yüksekokulu
Endüstriyel Tavukçuluk Bölümü
öğrencileri ve öğretim görevlileri
geçtiğimiz günlerde tesislerimizi
ziyaret etti. Üniversitelerle iş
birliği içinde olan şirketler grubumuzu, teknik gezi kapsamında
üretim tesislerini gezen öğrenciler
işleyişimizi yerinde görme fırsatı
bulurken, sektör ile ilgili merak
ettikleri sorulara da cevap bulma
şansı yakaladılar.
Öğrencilerini iş yaşamına hazırla2
mak için lider kuruluşlara ziyaretler düzenleyen endüstriyel
tavukçuluk bölümü yetkilileri,
öğrenciler ile iş yeri temsilcilerinin buluştuğu bu etkinliğin
iş deneyimlerinin paylaşılması
bakımından yararlı sonuçlar
getireceğini söyledi.
Geziye ev sahipliği yapmaktan
mutluluk duyduklarını belirten
yönetim kurulu üyemiz Hamit
Keskinoğlu: “2003 yılında
başladığımız işbirliğimiz her
geçen yıl artarak devam ediyor.
Bölümde okuyan öğrencilere
staj imkanı sunarken, üretimden
yönetime birçok kademede iş
imkanı sağlıyoruz. Sektörümüzün
gelişiminde kalifiye insan kaynağının büyük rolü var. Bu yüzden
Celal Bayar Üniversitesi’ne
desteğimizi sürdürmeye devam
edeceğiz” dedi.
Teknik gezinin ardından da misafirlerimize 200 araçtan oluşan
Klasik araç müzesi gezdirildi.
Ravika Köyü’nde Çin Halk Cumhuriyeti
Başkonsolosunu Ağırladık
Şirketler grubumuzun kurucusu
İsmail Keskinoğlu’nun anısını
yaşatmak için butik olarak üretilmeye başlanan Ravika, bugün
dünyanın en uzak noktasındaki
ülkelere dahi ihracat yapar hale
geldi. Toplam 75 ülkeye ihracat
yapan Ravika’nın hedeflediği
pazarlar arasında, geleneksel
mutfak kültürüne son derece
bağlı olan Çin de yer alıyor.
Çin’e yaptığı zeytinyağı ihracatını her yıl istikrarlı bir şekilde
artıran Ravika, Çin pazarında
Türk zeytinyağına yönelik
artan bir ilginin de oluşmasını sağladı. Geçtiğimiz
günlerde ise bu ilginin bir
yansıması olarak, Çin Halk
Cumhuriyeti’nin İzmir’deki
ilk Başkonsolosu Su Gaochao önderliğindeki 20 kişilik
grup, Ravika Köyü’nü gezerek zeytinyağı üretimiyle
ilgili tüm aşamaları yerinde
gözlemlediler.
Keskin Keskinoğlu’nun ev
sahipliğinde gerçekleştirilen
gezide, Çinli misafirlere önce
zeytinleri dalından toplama
deneyimi yaşatıldı. Ardından
yağhane gezdirildi ve zeytinin
zeytinyağına dönüş evreleri
aktarıldı. Ziyarette iki ülke
arasındaki ticari işbirliklerinin de
görüşüldüğünü aktaran Keskin
Keskinoğlu, “Çin çok büyük bir
pazar ve Türk ürünlerini de beğeniyorlar. Özellikle zeytinyağı
onlar için hala yeni bir lezzet sayılır ancak her geçen gün daha
da tercih edilir hale geliyor.
2008 yılında ihracata başladığımız Çin’e bugün yıllık 150 ton
zeytinyağı ihracatı gerçekleştiriyoruz. Önümüzdeki yıllarda Çin
ile yaptığımız ticaret hacminin
çok daha büyüyeceğine inanıyorum” dedi.
Zeytinyağı üretimiyle ilgili tüm
aşamalar hakkında detaylı bilgi
alan heyet, daha sonra pişmiş
ürün tesisini ve yaklaşık 200 aracın bulunduğu Keskinoğlu Klasik
Araç Müzesi’ni ziyaret ettikten
sonra Akhisar’dan ayrıldı.
“Çin’e yaptığı zeytinyağı
ihracatını her yıl istikrarlı
bir şekilde artıran Ravika, Çin pazarında Türk
zeytinyağına yönelik
artan bir ilginin de oluşmasını sağladı.”
Şirketler Grubumuzdan 2015’te 400 Yeni İstihdam
Türkiye’de 50 bini aşkın
noktada, dünyada ise 75
ülkede tüketiciyle buluşan sektörünün lider
markası şirketimiz, var
olan 4000 kişilik şirket
kadrosunu bu yıl 4400’e
ulaştırmayı hedefliyor. İç
pazardaki ve ihracattaki
taleplerin yükselmesi
nedeniyle, 2015’te piliç
etinden yumurtaya, zeytinyağından lojistiğe kadar
faaliyet gösterdiği birçok
alanda yüzde 10’lara
yaklaşan kapasite artışını tamamlayacak olan
şirketimiz, 2015 istihdam
planında yeni mezunlara
iş imkanı sağlayacak. 2015
istihdamının yüzde 25’lik
kısmını yeni mezunlara
ayıran şirketimiz, ilerleyen
yıllardaki yönetici kadrolarını
da bu yıl şirkete taze kan
getirecek gençlerden sağlamayı planlıyor.
Ege Bölgesi’nin en büyük
istihdam sağlayıcılarının
başında gelen şirketimiz,
2015 istihdam planında
Gıda Mühendisi, Veteriner
Hekim, Endüstri Mühendisi
ve Dış Ticaret Uzmanı öne
çıkan kadrolar arasında yer
alırken, Manisa Akhisar’da
bulunan şirket merkezi ve
üretim tesislerine ulaşım
için çalışanlarına İzmir’den
de servis imkanı sunuyor.
Farklı şehirlerden başvuru
yapıp şirkete dahil olan yeni
çalışanların yaşam düzenlerini kolay kurabilmesini de
gözeten şirketler grubumuz,
şirket lojmanında süresi 3
aya kadar uzatılabilen konaklama olanağı da sağlıyor.
“Türkiye’de 50 bini aşkın
noktada, dünyada ise
75 ülkede tüketiciyle
buluşan sektörünün lider
markası şirketimiz, var
olan 4000 kişilik şirket
kadrosunu bu yıl 4400’e
ulaştırmayı hedefliyor.”
3
ETLİK PİLİÇ YETİŞTİRMEDE İLK HAFTA BAKIMININ ÖNEMİ
Etlik Piliç Yetiştiriciliği’nde ilk hafta bakımı çok önemlidir. İlk hafta
bakımında gerekli şartların oluşturulması için çalışmalar civcivin karşılanmasından önce başlanır. Kümes hazırlığı yapılırken mevsim göz
önünde tutulmalıdır.
Kümes Hazırlığı
Altlık olarak kullanılacak malzeme
(çeltik, talaş vb.) kış aylarında m2’ye
5 kg altlık, yaz aylarında ise 3 kg
altlık serilmelidir. Kümes özellikle
soğuk kış aylarında en az 48 saat önceden ısıtılmaya başlanılmalıdır. Civciv karşılanması sırasında tabandaki
beton sıcaklığı minimum 28 derece
olmalı, kümes içerisinin sıcaklığı ise
minimum 33-34 derece olmalıdır. 48
saat önceden ısıtılmaya başlanmayan kümeslerde, ilk hafta ölümleri,
kırıklanmalar ve gramaj alımında
problemler yaşanması olağandır.
Kümes hazırlığında dikkat edilmesi
gereken konulardan bir diğeri ise
ekstra olarak kümes içerisine konulacak olan duba yemlik ve suluklardır. Hazırlanacak civciv bölmesine
her 100 adet civciv için 1 adet seyyar
yemlik ve 1 adet seyyar suluk konmalıdır. Unutmayınız ki civciv kalktığında 1 metre yürümeden yeme
ve suya kolaylıkla ulaşıyor olmalıdır.
Aksi taktirde kümeste hızla kırıklanmalar, üniformitede dalgalanmalar
gözlenir, bu durumda performansı
olumsuz yönde etkiler.
Kümes içerisinde civciv bölmesinin
%25’ini kaplayacak şekilde civciv kağıdı serilmelidir. Civciv kağıdı yemliklerin altına, her iki taraftan da sıkıştırılarak konması, civciv kağıdının
3. gün toplanırken kolay çıkarılması-
Evren Tosun
4
na yardımcı olacaktır.
Mevcut nipel hatları ve basınçları civciv
kabulünden hemen önce son kez kontrol edilmelidir. Nipeller açık olmalı ve
basınçları Chorti (Korti) tip nipeller için,
basınç boncuğu 5 santimetrede olmalıdır. Lubing tipi (daha kolay su veren)
nipellerde ise basınç daha düşük tutulmalıdır. Nipel boyu civcivin göz hizasında yani uzanmasına gerek kalmadan
kolayca içebileceği hizada olmalıdır.
Civciv Kabulü;
Civciv kabulünde, civcivler araçtan
mümkün olan en kısa sürede kümese
indirilmesi gerekmektedir. Civciv indirme işlemi bittikten sonra, gelen civcivin
ağırlığı tartılarak not alınmalıdır. Kasa
sayımı yapılmalı ve kasa içerisindeki
olası ölü hayvanlar sayılarak kamyon
şoförü ile birlikte tutanak altına alınarak saha sorumlusuna bilgi verilmelidir.
Civciv indirme işlemi bitmesine müteakip, kümes içerisine 30 dk boyunca
girilmemeli ve hayvanın sakinleşerek
ortama alışması beklenmelidir.
Aydınlatma;
Kümes içi aydınlatma ilk hafta m2’de
30-40 lüks olmalıdır. Eğer elinizde bir
lüksmetre ölçer alet yok ise bilmeniz
gereken, 30-40 lüks’ün gündüz dış ortam aydınlığı gibi olması gerektiğidir
yani dışarıdan kümes içerisine girdiğinizde kümesinizin size karanlık gelmemesi gerekir.
Kursak Skorlama;
Civcivler kümesinize indikten ilk 24
saat sonrasında, kursak doluluk oranları takip edilmelidir. İlk 24 saat sonunda
civciv kursakları %100 oranında dolu
ve kulak memesi kıvamında olmalı.
Eğer kursak sert ise bu civcivin yeterli
Salihli’de bulunan 20 bin kapasiteli
çiftliğinde yaptığı üretimle bu ayın
başarılı üreticileri arasında yer
aldı. Kendilerini tebrik eder, başarılarının devamını dileriz.
suya ulaşamadığının bir göstergesidir.
Eğer kursak çok yumuşak ise bu seferde sadece suya ulaşabildiğini fakat
yeterli yeme kolayca ulaşamadığının
göstergesidir. İlk 24 saat sonunda
kursak doluluğunun %100 oranında
olmadığı durumlarda, sıcaklık kontrol
edilmeli ve içeride saat başı gezinme
vasıtasıyla civcivler yeme ve suya teşvik edilmelidir.
İlk Hafta Havalandırması;
İlk hafta havalandırması minimum
havalandırmaprensibine göre yapılmalıdır. Minimum havalandırma genç
hayvanlar ve soğuk hava koşulları
için kullanılır. Bu tip havalandırmanın
amacı ihtiyaç duyulan hava sıcaklığını
korurken, zararlı gazları ve aşırı nemi
ortadan kaldırmak amacıyla kümes
içindeki zararlı durgun havayı, dışarı
atmak ve kümes içinde temiz havayı
sağlamaktır.
Civciv’in kümese girmesine müteakip,
dışarıdaki hava sıcaklığı ne olursa olsun, atık gazları ve aşırı nemi ortadan
kaldırmak ve temiz hava akışını sağlamak için minimum havalandırmaya
başlanması gerekir. Minimum havalandırma civciv fanları vasıtasıyla, zaman ayarlı fanlarla çalıştırılmalıdır.
Tüm bu şartlar sağlandığında ilk hafta
gramaj hedefi, civciv giriş gramajının
4,5 veya 5 katı kadar olması beklenmektedir. Örneğin ortalama 35 gram
gelen civcivin ilk haftayı 170-175 gr’la
tamamlanması beklenir. Unutulmamalıdırki ilk hafta kaybedilen her 1
gram canlı ağırlık, seyreltme yaşında
kaybedilecek 11,5 gr’a eşittir. Yani ilk
haftasını hedefinden 10 gram geride
tamamlayan bir sürü, seyreltmede
hedefinden 115 gr geriye düşecektir.
Bergama’da bulunan 60 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle
bu ayın başarılı üreticileri arasında
yer aldı. Kendilerini kutlar, başarılı
çalışmalarının devamını dileriz.
Mustafa Akyar
Tavuklu Şevket-i
Bostan Salatası
Hazırlanışı:
Malzemeler:
1 paket Keskinoğlu tavuk
göğsü
½ kg şevket-i bostan
5 adet çeri domates
½ adet kırmızı kapya biberi
½ adet sarı kapya biberi
4 yemek kaşığı Ravika sızma
zeytinyağı
1 adet limonun suyu ve
kabuğu
Yeşil zeytin
Tuz, karabiber
Şevket-i bostanın etli ve yapraklı kısımlarını ayırıp iyice yıkayıp
sirkeli suda bekletin. Ayrı bir
tencerede kaynatmış olduğunuz
tuzlu suya temizlenmiş şevket-i
bostanları atıp yumuşayıncaya
kadar pişirin ve piştikten sonra geniş bir salata kabına alın.
Üzerlerine doğramış olduğunuz
biber ve domatesleri yerleştirin.
Ayrı bir yerde pişirdiğiniz ızgara
tavuk göğüslerini de hazırlamış
olduğunuz salataya ilave edin.
Yeşil zeytinleri hazırladığınız salatanın üzerine yerleştirin. Son
olarak limon suyunu ve zeytinyağını gezdirip servis edin.
İç Pilav İle Doldurulmuş
Bütün Tavuk
Hazırlanışı:
Malzemeler:
1 su bardağı baldo pirinç
1 yemek kaşığı kuş üzümü
1 yemek kaşığı kuru üzüm
2 adet kuru kayısı
1 çay kaşığı toz tarçın
1 çay kaşığı toz karanfil
1 çay kaşığı toz yenibahar
1 adet kuru soğan
3 dal dereotu
3 dal taze nane
1 kutu Keskinoğlu Tavuk
Suyu
1 yemek kaşığı çam fıstığı
Tuz, karabiber
Ravika Zeytinyağı
1 çay kaşığı paprika
½ adet limon suyu
½ adet portakal suyu
Soğanı julyen doğrayın ve zeytinyağında soteleyin. Çam fıstıklarını
ve yıkanmış pirinci ekleyip,
kavurun. Tüm baharatları,
kuru meyveleri, tuz ve karabiberi ilave edin. Tavuk
suyunu ekleyin ve pişirin.
Pişen pilavı tavuğun içini
doldurmak üzere kenara alın. Paprika, limon
suyu, portakal suyu, tuz
ve karabiberi bir kasenin
içinde karıştırın. Tavuğun
üzerine sürün. Önceden
ısıtılmış 250 derecelik
fırında 10 dakika kadar
pişirin. Daha sonra, üzerini
alüminyum folyo ile kapatarak 180 derecelik fırında bir saat pişirin. Tavuk piştikten sonra pilavı içerisine doldurup, servis edin.
5
Ali Akdal
Genç oyuncu Ali Akdal ile
oyunculuğa başlama hikayesi,
devam eden projeleri, yemek zevkleri
hakkında sizlerinde keyifle okuyabileceği
bir sohbet gerçekleştirdik.
“Klasiktir ama lisede başladı
oyunculuk sevdası, edebiyat
öğretmenlerinin farketmesi
ile. Ben de içten içe sahneye
çıktıkça büyüsüne kapıldığımı
farkettim.”
6
Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?
1991 doğumluyum, aslen Konya Beyşehirliyiz. Babam öğretmen olduğu
için gezmişiz bir hayli. 4 kardeşin de
doğum yerleri farklı, son durak Akhisar. Ben 4 kardeşin en küçükleriyim.
Ben doğar doğmaz Akhisar’a gelmişiz,
yani Akhisar ile tanışmam 5 aylıkken
falan. İlk ve orta okulu Özel Eminbey
Koleji’nde okudum, lise dönemim ise
Akhisar Anadolu Öğretmen Lisesi’nde
geçti. Sonra Marmara Üniversitesi sinema televizyon bölümüne girdim ve
İstanbul ile tanıştım. O gün bugündür
devam ediyor tanışıklığımız.
Oyunculuğa başlama hikayenizi öğrenebilir miyiz?
Klasiktir ama lisede başladı oyunculuk sevdası, edebiyat öğretmenlerinin farketmesi ile. Ben de içten içe
sahneye çıktıkça büyüsüne kapıldığımı farkettim. Lisede birkaç oyunda
oynadım sadece, imkanlar kısıtlıydı
çünkü. İstanbul’a gelince değişti tabi
fırsatlar. Üniversite boyunca tiyatro
yaptım. Hatta 3. sınıfta iki tiyatroda
birden çalışmışlığım var. Birkaç ajans
bulmuştum o zamanlar gidip kaydolmuştum. İlk işim üniversite 2. sınıfta
geldi. Açılışı “Arka Sokaklar” dizisiyle
yaptım, heyecandan uçarak. Çok sonra anladım İstanbul’da ajansa kaydolup
da arka sokaklar dizisinde oynamayan
olmadığını. Daha sonra ufak tefek
işlerle devam ettim farklı farklı dizilerde oynadım hep 1’er 2’şer bölüm,
1 sene boyunca. Sonra bir oyunculuk
yarışmasında boy gösterdim. Yarışma
beklenen ilgiyi görmese de büyük ve
hatta çok büyük tecrübeler edindim
yarışma boyuncu her anlamda. İlk düzenli işim ise Star’da yayınlanan “İşler
Güçler” dizisi oldu. Sonrasında da aynı
ekiple devam ettik, ediyoruz “Kardeş
Payı” ile.
Sanatın birçok dalında varsınız aslında
bildiğimiz kadarıyla şarkı söylüyor,
enstrüman çalıyorsunuz. Müzikle ilgili
de bir projeniz var mıdır ?
Evet aslında şarkı söylemeyi müzik
dinlemeyi çok severim oyunculuk serüveninin başlamasında da büyük katkısı
var. Lise yıllarında müzik grubumuz
vardı, eli olanın gitar çaldığı zamanlar
da… Sahne, ışıklar, alkışlar, seyirci
karşısında olmak hepsi birer zeminiydi oyunculuk sevdasının. Şu an
için müzikle ilgili bir proje yok ama
hayallerim arasında, olursa inşallah
bir single albüm yapmayı düşünüyorum yada şöyle 3-5 parçalık birşey.
Hayalim bu benim, olur inşallah.
Son yıllarda Türk filmlerinde bir
artış var. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu çok iyi bir haber tabi ki de. Yakından takip ediyorum bütün filmleri,
rakamları, gişelerini. Filmler arttıkça kaliteleri de artar zamanla diye
umuyorum. Buraya en uyan söz çok
sevdiğim bir büyüğümün de dediği
gibi “Yürümekle varılmaz lakin varanlar yürüyenlerdir” olabilir sanırım.
Yeni projelerinizden bahseder misiniz?
“Kardeş Payı”mız var hali hazırda
son hızla devam ediyoruz. Görüştüğüm birkaç sinema filmi var ama ne
olacağı henüz belli değil. Çok detay
vermeyeyim sürpriz olsun.
Oyuncu olarak örnek aldığınız, idolünüz var mıdır?
Oyunculuk anlamında tabi ki feyz
aldığım bir çok oyuncu var. Ama Haluk Bilginer’in yeri başkadır bende.
Aslında yazarlardan daha çok idolüm
var dizimizin senaristlerinden Selçuk
Aydemir, Emrah Kaman, Yılmaz Erdoğan bunların başında geliyor.
Set dışında neler yaparsınız, bir gününüzü nasıl geçirirsiniz ? Hobileriniz
nelerdir?
Çok vaktim olmuyor açıkçası set olduğu zamanlar 4-5 gün çalışıyoruz zaten
geriye kalan günlerde de sete hazırlık
ezber vs. oluyor, ya da dinlenme. Onun
dışında klasik İstanbul koşturmacaları. Arkadaşlarımla vakit geçiririm bol
bol. Kendime vakit ayırırım, bir şeyler
yazar, çizerim. Hepsi bu.
Peki, mutfakla aranız nasıl, yemek
yapıyor musunuz?
Mutfakla aram iyidir; biraz yemek seçmekle beraber sevdiğim her şeyi afiyet
ile tüketirim. Az biraz da elimden gelir
bir şeyler, aileden uzak okuyunca elden birşeyler geliyor mecburen. Aslında düşündüm de mütevazi olamayacak
kadar elimden gelen güzel yemekler
olduğunu söyler eş dost. Menemen
ve değişik sunum ve soslarla makarna
bunların başında gelir.
Zeytinyağlı ve tavuklu yemeklerden
favorileriniz hangileridir?
Yetiştiğimiz topraklara bakacak olursak
“içinde zeytinyağı olan her şeyi yerim”
demem abartı olmaz sanırım. Tavukta
keza aynı, özellikle Akhisar’da olduğum
“Oyunculuk anlamında tabi ki
feyz aldığım bir çok oyuncu var.
Ama Haluk Bilginer’in yeri başkadır ben de. ”
zamanlarda tavuk çoğu zaman olur
soframızda. Favorim sanırım soslu
tavuk mangaldır.
Son olarak, Keskinoğlu ürünlerini
nasıl buluyorsunuz?
Alışveriş yaparken göz ile onaylayıp elimizin gittiği ürünler genelde
Keskinoğlu ürünleridir. Severiz,
tüketiriz, tüketmeyenlere öneririz.
7
Soğuk Havalarda Beslenmenin Önemi
Bulunmayacak Tek Şey Senin Benzerindir
Soğuk hava şartları aslında, hayatı hem eğlenceli kıldığı gibi,
aynı zamanda da zorlaştırıyor. Kar yağışı ve tatille beraber çocuklar, yaşlılar kalp hastaları, şeker ve tansiyon hastaları evde
dinlenme imkanı bularak, karın eğlenceli yanını yaşayabiliyorlar. Fakat Karla beraber başlayan eğlence ağır hava şartlarının etkisiyle kayma, düşme, kırma gibi sorunları da beraberinde getiriyor. Tüm bunların olmaması için, kaymayan
ayakkabılar, yaşlılar için mutlaka baston, özellikle çocuklar
için, kar gözlükleri, atkı, bere, eldiven ve kar şapkası gibi kıyafetler giymek, eğlenceyi zorlaştırmak yerine keyifli kılacaktır.
Özellikle uzmanlar aşırı soğukları sağlıklı geçirmenin sağlıklı
beslenmeden geçtiğini belirtiyorlar.
Soğuk hava koşullarında, solunum yolu hastalıklarına yakalanmamak için, ne çok kalın ne de çok ince giyinmemek gerekmektedir. Kalın giyinip terlemek de ince giyinmek kadar
bağışıklık
DOĞRU BESLENME ÖNERİLERİ
Hastalanmadan önce tedbir almak: Sağlıklı beslenme, özellikle C vitamininden zengin beslenme bağışıklık sistemi destekler. Vitamin kullanmak ağrı kesici gibi 3-4 saat sonra etki
edecek bir kavram değildir. Bazı bireylerin, yaşadığı çevre,
beslenme şekli, sigara ya da alkol kullanımına bağlı olarak,
vitamin ihtiyaçları değişmektedir. Kullanılan vitaminin etkisi
kısa sürede olmayacaktır. Bu sebeple kış aylarında dengeli ve
yeterli beslenme önemlidir. Besinler tarafından alınan vitamin ve minerallerin daha hızlı emildiği unutulmamalıdır.
Bitki çayları: Soğuk algınlığının en önemli şikayetleri arasında yer alan, öksürük, yüksek ateş ve kırgınlık gibi şikayetleri
ortadan kaldırmak için ilk düşünülen çözüm bitki çaylarıdır.
boğazın tahrişini önler ve tahriş olan boğazın onarılmasını
sağlamaktadır.
Yoğurt tüketilmeli: Bağışıklık sistemini kuvvetlendirip, mide-bağırsak enfeksiyonlarına karşı direnç oluşturulmasını
sağlarlar. Özellikle probiyotik yoğurt ve kefir tüketimi, enfeksiyonlara karşı koruyucu etki sağlamaktadır.
Dinç uyanmak, zengin beslenme formülü: Antioksidan vitaminler yönünden zengin besinler tüketmek gerekmektedir.
Bu soğuk havalarda zinde ve dinç uyanmak için antioksidanlardan zengin beslenmek oldukça önemlidir. Özellikle de C
vitamini…
Yaşlılar, diyabetik hastalar, kalp ve hipertansiyon hastaları,
böbrek hastaları; Üşümekten korkan bireylerin enerji olsun
diye, yüksek karbonhidratlı besinleri tüketmeleri uyuşukluk,
uyku hali, kan şekeri ve tansiyonun yükselmesine sebebiyet
verecektir. C vitamin alabilmek adına yenilen 1 kg mandalina,
şeker hastasının, kan şekerini yükselmesine neden olur. Tüm
bunları dikkate alarak sebze ve meyveden 3 er porsiyon tüketilmelidir. Şeker hastaları portakal suyu yerine portakalın
kendini yemelidirler. Biberin içindeki C vitaminin mandalina
daha çok olduğu unutulmamalıdır.
Vazgeçilmez bir vitamin, D Vitamini: Kış aylarında yeteri kadar güneş görülmemeye bağlı olarak vücutta D vitamini düşmektedir. Buna bağlı olarak bireylerin D vitaminlerini kontrol
ettirip gerekirse takviye yapmaları gerekmektedir. Düşük D
vitamini insulin direnci oluşumunda ve kalp-damar sağlığı
için oldukça önemlidir.
Ayakkabıcı, yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken sokaktaki bir çocuk onu seyretmekteydi. Okullar kapanmak üzere
olduğundan, spor ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi mallar
lüks sayılmazdı ama küçük bir dükkan için yeterliydi. Onların
en güzelini ön tarafa koyunca, çocuk vitrine doğru biraz daha
yaklaştı. Adam ona bir kez daha göz attı. Çocuk, koltuk değneği
kullanmaktaydı. Üstündeki pantolonun sol kısmı, dizinin alt
kısmından sonra boştu. Bu yüzden de sağa sola uçuşuyordu.
Çocuğun baktığı ayakkabılar, sanki onu kendinden geçirmişti.
Bir müddet öyle durdu. Daldığı hayalden çıkıp yola koyulduğunda, adam dükkandan dışarı fırlayıp:
“Ayakkabı almayı düşündün mü? Bu seneki modeller bir harika” dedi. Çocuk, ona dönerek: “Gerçekten çok güzeller ama
benim bir bacağım doğuştan eksik.” Bence önemli değil diye
atıldı adam. “Bu dünyada her şeyiyle tam insan yok ki. Kiminin
eli eksik, kiminin de bacağı. Kiminin de aklı veya vicdanı.” Küçük
çocuk, birşey söyleyemiyordu. Adam ise konuşmayı sürdürdü:
“Keşke vicdanımız eksik olacağına, ayaklarımız eksik olsaydı.”
Çocuğun kafası iyice karışmıştı. Bu sefer adama doğru yaklaşıp:
“Anlayamadım” dedi.
“Eğer vicdanımız yoksa cennete giremeyiz. Ama ayaklar yoksa
problem değil. Zaten orda tüm eksikler tamamlanacak” dedi,
çocuğa dönerek. Küçük çocuk, bir kez daha tebessüm etti. O
güne kadar çektiği acılar hafiflemiş gibiydi. Adam, vitrini işaret
ederek baktığın ayakkabı sana yakışır, dedi.
Çocuk, başını iki yana sallayıp: “Üzerinde 30 lira yazıyor, almam
mümkün değil” dedi. “İndirim sezonunu senin için biraz öne
alırım, bu durumda 20 liraya düşer. Zaten sen bir tekini alacaksın, o da 10 lira eder” dedi adam. Çocuk biraz düşünüp:
“Ayakkabının diğer teki işe yaramaz ki” dedi.
Amma yaptın ha diye güldü adam. Onu da, sağ ayağı eksik olan
bir çocuğa satarım. Küçük çocuğun aklı, bu sözlere yatmıştı.
Adam, devam ederek: “Üstelik de öğrencisin değil mi?” diye
sordu. İkiye gidiyorum diye atıldı çocuk, üçe geçtim sayılır. “Tamam işte. 5 lira da öğrenci indirimi yapsak, geriye kalır 5 lira.
O da zaten pazarlık payı olur. Bu durumda ayakkabı şenindir,
sattım gitti!” dedi adam. Ayakkabıcı, çocuğun şaşkın bakışları
arasında dükkana girdi. İçerdeki raflar, onun beğendiği modelin aynısıyla doluydu. Ama adam, vitrinde olanı çıkarttı. Bir tabure alıp döndükten sonra, çocuğu oturtup yeni ayakkabısını
giydirdi. Ve çıkarttığı eskiyi göstererek: “Benim satış işlemim
bitti. Sen de bana, bunu satsan memnun olurum”dedi. “Şaka
mı yapıyorsunuz? Onun tabanı delinmek üzere. Eski bir ayakkabı, para eder mi?” diye kekeledi çocuk. “Sen çok cahil kalmışsın be arkadaş. Antika eşyalardan haberin yok herhalde. Bir
antika ne kadar eski ise, o kadar para tutar. Bu yüzden ayakkabın, bence en az 30-40 lira eder” dedi adam. Küçük çocuk,
art arda yaşadığı şokları üzerinden atabilmiş değildi. Mutlaka
bir rüyada olmalıydı. Hem de hayatındaki en güzel rüya. Adamın, heyecandan terleyen avuçlarına sıkıştırdığı kağıt paralara
göz gezdirdikten sonra, 10 liralık banknotu geri vererek: “Bana
göre 20 lira yeterli” dedi. Adam onu kıramayıp parayı aldı. Ve
bu arada çocuğun yanağına bir öpücük kondurdu. Her nedense
içi içine sığmıyordu. Eğer bütün mallarını bir günde satsa, böyle
bir mutluluğu bulamazdı. Çocuk, yavaşça yerinden doğruldu.
Sanki koltuk değneğine ihtiyaç duymuyordu. Sımsıcak bir tebessümle teşekkür edip:
“Babam haklıymış, sakat olduğun için üzülmene hiç gerek yok
demişti” dedi.
Kaynak: İnternet
8
Kaynak: İnternet
Son Umut
Evlilik
Öğretmen derste evliliği anlatmaktadır;
- Evet çocuklar gelinlerin evlenirken neden bembeyaz giyindiğini biliyor musunuz?
Sınıftan ses çıkmaz. Öğretmen anlatmaya devam
eder.
- Çünkü kadınlar evlenmeden önce hep o gelinliğin
hayalini kurmuşlardır. Gelinlik giydikleri gün kadınların en mutlu günüdür. Beyaz da mutluluklarını
gösterir.
Sınıfın arka sıralarından bir çocuğun sesi yükselir:
- Damatların neden siyah giydiğini şimdi anlıyorum.
Son Ada’nın Çocukları
Yönetmen:
Russell Crowe
Oyuncular:
Russell Crowe,
Cem Yılmaz,
Yılmaz Erdoğan,
Olga Kurylenko, Jai
Courtneyrgan Freeman,
ScarlettJohansson,
Min-sikChoi,
AnaleighTipton,
Mason Lee
Tür:
Dram, Savaş
Süre:97 dakika
Yapım:2014
Avustralyalı bir çiftçi olan Connor (Russell Crowe),
1919 yılında Çanakkale Savaşı’nın ardından Türkiye’ye gelir. Gelibolu’da savaşta kaybolan üç çocuğunu bulmak için arayışa koyulur. Arazide su bulma
konusunda bir usta olan Connor, oğullarına ait bir iz
bulabilmek için her şeyi yapacaktır.
Yazar:
Zülfü Livaneli
Sayfa Sayısı:
200
Basım Yeri:
İstanbul
Yayın Yılı:
2014
Dünya’nın en güzel adasında, neşeyle ve barış
içinde yaşıyorduk bir arada. Ama bir gün adaya
esrarengiz bir adam geldi... Ve her şey değişti.
Kimse yaklaşan tehlikenin farkında değildi. Zülfü
Livaneli’den genç okurlara evrensel ve zaman ötesi bir başyapıt. Barış ve özgürlük uğruna bir diktatöre karşı verilen mücadelenin hikâyesi.
9
Keskinoğlu, Sosyal Medyada Kampanyalarına ve Etkinliklerine Devam Ediyor
17
207
10
Yanlış Bilinen Doğrular
11

Benzer belgeler

Şubat - Keskinoğlu

Şubat - Keskinoğlu indirilmesi gerekmektedir. Civciv indirme işlemi bittikten sonra, gelen civcivin ağırlığı tartılarak not alınmalıdır. Kasa sayımı yapılmalı ve kasa içerisindeki olası ölü hayvanlar sayılarak kamyon...

Detaylı

Nisan - Keskinoğlu

Nisan - Keskinoğlu Endüstriyel Tavukçuluk Bölümü öğrencileri ve öğretim görevlileri geçtiğimiz günlerde tesislerimizi ziyaret etti. Üniversitelerle iş birliği içinde olan şirketler grubumuzu, teknik gezi kapsamında ü...

Detaylı

Şirketler Grubumuz Filipinler`e İhracata Hazırlanıyor Yumurtadan

Şirketler Grubumuz Filipinler`e İhracata Hazırlanıyor Yumurtadan liderliğe varan seviyelere ulaştırdık. 2014’te Rusya pazarının açılmasıyla Türkiye’den Rusya’ya yapılan ihracatın yüzde 50’sini tek başımıza karşılarken yine bu sene Malezya’ya Türkiye’den ilk pili...

Detaylı

Mayıs - Keskinoğlu

Mayıs - Keskinoğlu Bergama’da bulunan 60 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle bu ayın başarılı üreticileri arasında yer aldı. Kendilerini kutlar, başarılı çalışmalarının devamını dileriz.

Detaylı

Ağustos - Keskinoğlu

Ağustos - Keskinoğlu 2014’te 90 milyon dolara yaklaştırdık. İhracat alanında yaptığımız girişimler ve izlediğimiz stratejiyle birçok ülkede pazar payımızı liderliğe varan seviyelere ulaştırdık. 2014’te Rusya pazarının ...

Detaylı

Tavvuk Restoran`da Geleneksel İftar Yemeği

Tavvuk Restoran`da Geleneksel İftar Yemeği Bergama’da bulunan 60 bin kapasiteli çiftliğinde yaptığı üretimle bu ayın başarılı üreticileri arasında yer aldı. Kendilerini kutlar, başarılı çalışmalarının devamını dileriz.

Detaylı

Ekim - Keskinoğlu

Ekim - Keskinoğlu OCAK 2015 Sayı:207

Detaylı

Haziran - Keskinoğlu

Haziran - Keskinoğlu Rusya pazarının açılmasıyla Türkiye’den Rusya’ya yapılan ihracatın yüzde 50’sini tek başımıza karşılarken yine bu sene Malezya’ya Türkiye’den ilk piliç eti ihracatını gerçekleştiren marka olduk. Bi...

Detaylı