Transatlantik Eğilimler
Transkript
Transatlantik Eğilimler
Transatlantik Eğilimler Temel Bulgular 2012 Transatlantik Eğilimler 2012 Ortakları İÇİNDEKİLER Önsöz................................................................................................................................................................................... iii Özet 2012...............................................................................................................................................................................1 Bölüm Bir: Transatlantik İlişkiler ve Küresel Görüşler........................................................................................................7 Bölüm İki: Ekonomi ve Avro Krizi.....................................................................................................................................15 Bölüm Üç: Obama’nın İlk Dönemi ve 2012 Seçimleri.......................................................................................................25 Bölüm Dört: Transatlantik Güvenlik.................................................................................................................................31 Bölüm Beş: Rusya................................................................................................................................................................43 T R A N S AT L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R | i Önsöz B u yıl, 2002 yılında Dünya Görüşleri adıyla başlangıcı yapılan Transatlantik Eğilimler araştırmasının onbirinci yıldönümüdür. Onbir yıl içerisinde Transatlantik Eğilimler, ortak dış politika sorunları, NATO’ya verilen destek, ekonomi ve farklı dünya güçlerinin yükselişi de dahil olmak üzere pek çok transatlantik meselede ABD ve Avrupa kamuoyunun başlıca kaynaklarından biri haline gelmiştir. Araştırmalarda sağlanan veriler siyaset oluşturucular, medya mensupları, düşünce kuruluşları ve akademisyenler gibi kendi ülkelerinde dış politika kararlarında etkili olan kişiler için çok değerli bir araç haline gelmiştir. Orijinal bir araştırma üretmenin yanında Transatlantik Eğilimler’in bir amacı da, transatlantik topluluğun üyeleri olarak Avrupa ve ABD’nin stratejik politika hedefleri, amaçları ve değerleri hakkındaki tartışmaları beslemektir. Araştırmalarımızla yansıtılan bu onbir yıl, hem Avrupa hem de ABD için, ABD’nin Irak’a müdahalesi, Afganistan’da ittifakın rolü ve küresel ekonomik kriz hakkında Atlantik’in iki yakasında çok ciddi görüş ayrılıklarının ortaya çıktığı, kargaşayla dolu yıllar olmuştur. Transatlantik ilişkileri, Avrupalıların bu sürede başkanlık yapan iki ABD Başkanı hakkındaki görüşleri kadar iyi tanımlayan başka bir şey olamaz. George W. Bush’un dış politika yönetimine yönelik düşük destek, 2008’de Barack Obama’nın seçilmesiyle yerini hızla coşkulu bir iyimserliğe bırakmıştır. ABD Başkanı’na yönelik bu hızlı görüş değişikliği transatlantik işbirliğinin temellerinin güçlü olduğunu ve Avrupa kamuoyu nezdinde Başkan Bush’un popülaritesinin düşük olmasına rağmen bu işbirliğinin zayıflamadığını ortaya koymuştur. Bu yılki Transatlantik Eğilimler araştırmasına Rusya da dahil olmuştur ve sizlerin de verilerde fark edeceğiniz gibi çarpıcı bir etki yaratmıştır. Rusya, Transatlantik Eğilimler’e dahil olan Batılı olmayan ilk ülkedir ve küreselleşen dünyada transatlantik ilişkilerin gün geçtikçe daha önemli hale geldiği bu zaman diliminde araştırmaya yeni bir bakış açısı ve coğrafi çeşitlilik kazandırmıştır. Craig Kennedy Başkan Marshall Fonu T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | iii Özet 2012 G eçen sene boyunca Atlantik’in iki yakasında politika Transatlantik ilişkiler: Atlantik’in iki yakasında da çoğunluk yapıcılar hem ekonomik anlamda, hem de dış politi- karşılıklı olumlu görüşlere sahip olmaya devam etmektedir kada genellikle ülkelerin çoğunda ufuktaki ulusal seçimlerin ve dünyada güçlü ABD ve Avrupa Birliği liderliğinin arzu beklentisiyle daha da belirginleşen pek çok meydan okumayla edildiğini ifade etmektedir. Her üç Avrupalı ve Amerikalının karşılaşmışlardır. Bu meydan okumalar arasında beş yıldır ikisi, iki tarafın uluslararası sorunlarda işbirliği yapacak süregelen ekonomik karmaşanın etkisi, Orta Doğu ve Kuzey ölçüde ortak değerlere ve çıkarlara sahip olduğuna inan- Afrika’daki siyasi devrimlerin geleceğine dair endişeler, İran’ın maktadır. Aynı şekilde iki taraf da, Amerikalıların ilk kez nükleer programı, Asya ve Rusya’da gücün el değiştirmesi tercihlerini Asya ülkeleri için kullandığı geçen seneden farklı veya güç eksikliği, NATO’nun Afganistan’daki misyonunu olarak, Asya ülkelerinden ziyade birbirlerinin daha önemli bitirmeye yönelik hazırlıkları ve Suriye’de gittikçe yaklaşmakta olduğuna dair ortak görüş yansıtmıştır. Amerikalıların ve olan iç savaş tehlikesi sayılabilir. Transatlantik Eğilimler, Avrupalıların yarısı Çin ile ilgili olumsuz görüşlere sahipken, Amerika Birleşik Devletleri ile Avrupa arasındaki karmaşık Çin’in sunduğu fırsatlar ve tehditler konusunda az da olsa ilişkinin ve bu ülkelerin küresel güçlüklere nasıl tepki verdiği- farklı görüşleri vardır. İran’ın nükleer silahlanma çabaları nin genel resmini ortaya koymaktadır. konusunda iki tarafın da endişeleri giderek artmaktadır ancak 1 Giderek tırmanan küresel meydan okumalar bağlamında İsrail ile ilgili çok ciddi görüş ayrılığı bulunmaktadır. araştırma birçok dikkate değer bulguyu ortaya koymakta- Amerika Birleşik Devletleri: Kasım 2012’de yapılacak dır. Bunların arasında dört tanesi öne çıkmaktadır: AB’de seçimleri düşünen ABD’de yanıt verenlerin çoğunluğu, yanıt verenlerin Avro için daha az olmakla beraber Avrupa Demokratların adayı Başkan Barrack Obama hakkında Birliği’ne yönelik değişmeyen desteği, AB içerisinde ciddi olumlu görüşe sahiptir. Obama’nın Cumhuriyetçi rakibi eski görüş ayrılıklarına rağmen ülkelerin ekonomik kurumlarına Massachusetts valisi Mitt Romney için çoğu kişi olumsuz ve normlarına yönelik tecrübe ettikleri hayal kırıklığı ve görüş bildirmiştir. Çoğunluk mevcut hükümetin uluslararası inanç kaybı, savunma açısından dile getirilen Asya’ya yönelişe politikalarından memnun olduğunu ifade etmiştir. karşın Amerika’nın Avrupa’yı tekrar odak noktası olarak görmesi ve ilk defa Transatlantik Eğilimler araştırmasına dahil olan Rusya’da yanıt verenlerin bazı önemli şekillerde Avrupalı ve Amerikalılardan tamamen farklı görüş açılarına sahip oldukları gerçeği. Avrupa Birliği: Avrupa’daki kriz, Avrupa Birliği’nin bir ekonomik topluluk olarak Avrupa Birliği’ne olan inancı yine de ortadan kaldırmamıştır. AB’de araştırmaya katılanların çoğunluğu, AB üyeliğinin ülkelerinin ekonomisine fayda sağladığını belirtirken, çoğu kişi AB’nin ekonomik krizle baş etme yöntemini de onaylamaktadır. Öte yandan araştırmanın yapıldığı tüm Avrupa Birliği ülkelerinde, Almanya hariç 1 Bu yılın araştırmasında yer alan ülkeler ABD, Türkiye, Rusya ve Bulgaristan, Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, İspanya, İsveç ve Birleşik Krallık dahil 12 Avrupa Birliği ülkesidir. Raporda AB görüşlerine atıfda bulunulduğunda sadece araştırmaya katılmış olan 12 AB devletinin görüşleri kastedilmektedir. olmak üzere, çoğu kişi veya çoğunluk AB’ye ulusal bütçe ve finansman konularında daha fazla yetki verilmesi konusunda isteksizdir. AB için oldukça olumlu görüşler bulunmakla beraber AB’de yanıt verenlerin çoğunluğu, Avro kullanımının T R A N S AT L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 1 ülkelerinin ekonomisi için kötü olduğunu veya kötü olacağını savunma harcamalarında artış olmasını desteklemektedir. belirtmişlerdir. Avro, özellikle Avro Bölgesi dışında olup araş- Hem AB’de, hem de ABD’deki çoğunluk hükümetlerinin tırmaya dahil olan ülkelerde tercih edilmemekte iken, Avro mevcut savunma harcaması düzeylerini sürdürmesini tercih Bölgesi içindeki görüşler değişiklik göstermektedir. Ortalama ettiklerini ifade etmişlerdir. olarak Avrupalıların yarısı harcamaların daha da azaltılmasını desteklemektedir. Ancak Avrupa’daki görüş dağılımı oldukça geniştir ve olumsuz görüşlerin en güçlü olduğu yer sıkıntıyı Müdahale, koruma sorumluluğu ve Suriye: Amerikalılar ve Avrupalılar halen Irak ve Afganistan müdahalelerinin doğru- yaşayan güney Avrupa ülkeleridir. luğu konusunda görüş ayrımına sahipken, Avrupalıların ve Liderlere destek: Amerikalıların çoğunluğu ve Avrupalıların tadır. Atlantik’in her iki yakasında da yanıt veren üç kişiden üçte ikisinden fazlası, ABD Başkanı Barack Obama’nın ikisi hükümetlerin diğer ülkelerdeki sivilleri kendi hükümet- uluslararası politikalarını onaylamaktadır. Yine de Obama’nın lerinden dahi kaynaklansa, şiddete karşı koruma sorumluluğu Avrupa’dan aldığı destek bazı AB ülkelerinde, özellikle Doğu anlamına gelen “koruma sorumluluğu” ilkesinde mutabıktır. Avrupa’da önemli ölçüde düşmüştür. Ayrıca Avrupalıların Ancak her iki yakada da çoğunluk Suriye çatışmasından uzak çoğunluğu, Alman Şansölyesi Angela Merkel’in Avrupa durmak arzusundadır. ekonomik krizindeki tutumunu desteklerken, Avrupa Birliği içersindeki destekte ciddi bir Kuzey – Güney ayırımı Amerikalıların çoğu Libya’da yapılan müdahaleyi onaylamak- Rusya: Atlantik’in iki yakasındaki çoğunluğun Rusya’ya dair görülmektedir. görüşleri olumludan olumsuza dönmüştür. Ancak yine de Hükümetlere destek: Transatlantik topluluk genelinde görüş bildirirken, üç kişiden ikisi AB hakkında olumlu çoğunluk kendi hükümetlerinin uluslararası politikalarını düşündüğünü belirtmiştir. Aynı zamanda Ruslar içinde onaylarken, Almanya ve İsveç dışındaki ülkeler çoğunlukla çoğunluk veya çoğu kişi ABD ve Avrupa Birliği’nden ziyade hükümetlerinin ekonomik politikalarını beğenmemektedir. Asya’nın ulusal çıkarları için daha önemli olduğunu, ulusla- Görüş ayrılığı sıkıntı yaşayan güney Avrupa ülkelerinde daha rarası sorunlarda ABD ve AB liderliğinin istenmediğini ve da dikkat çekicidir. NATO’ya dair olumsuz görüş beslediklerini ifade etmişler- Ekonomik politika: Transatlantik Eğilimler’de bu yıl ilk defa katılanlara sistemin herkes için adil mi olduğu, yoksa sistemin faydalarının azınlığa mı gittiği sorulmuştur. Atlantik’in iki yakasında da büyük çoğunluk yararların pek az kişiye gittiği şeklinde yanıt vermiştir. Güvenlik politikası: Bazı güvenlik konularında Atlantik ötesi bir görüş boşluğu devam etmekle beraber araştırma, ABD ve AB arasında ileriye yönelik bir fikir birliği olduğunu ortaya çıkarmıştır. Hem Amerika Birleşik Devletleri’nde, hem de AB’de büyük çoğunluk Afganistan’daki birliklerin sayısının azaltılmasını veya birliklerin çekilmesini desteklemektedir. İttifak bünyesinde yük paylaşımına dair yaşanan Atlantik ötesi tartışmaya rağmen, Avrupa Birliği’nde ciddi bir çoğunluk NATO’yu güvenlik için gerekli görmeye devam ettiğini vurgulamıştır. NATO’ya yönelik ABD desteği biraz düşmüştür; ancak destek hala çoğunluk tarafından ifade edilmektedir. AB’de sadece azınlık ABD’nin Asya’ya yönelişi nedeniyle 2 | T R A N S AT L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 araştırmaya katılan Rusların yarısı ABD hakkında olumlu dir. Yine de Rusların çoğu veya çoğunluğu, Rusya, ABD ve Avrupa’nın işbirliği yapacak düzeyde ortak değerleri ve çıkarları olduğuna inanmaktadır. Çin, İran, Libya’ya müdahale veya Suriye gibi belirli konularda ise Rusların görüşleri ABD ve Avrupa Birliği’nde araştırmaya katılanlardan oldukça farklı olmuştur. Ruslar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Rusya’nın Suriye müdahalesini veto etmesini onaylayacaklarını belirtmişlerdir. Rusların kendi kurumlarına dair görüşleri ise oldukça karışıktır. Her üç Rus’tan ikisi (%69), diğer tüm Rus kurumlarından fazla olarak, devlet başkanlarına güven duyduklarını belirtmektedir. Türkiye: Geçen sene boyunca Türklerin ABD ve AB’ye dair görüşleri daha ılımlı hale gelmeye devam etmesine rağmen, yine de Türklerin çoğunluğu AB ve ABD için olumsuz görüşler beslemektedir. 2011’de olduğu gibi Türklerin çoğu, ABD ile beraber çalışmaktansa Asya ile çalışmanın kendi ülke çıkarları için daha önemli olduğunu düşündüklerini söylemişlerdir. İsveç: İsveç’in araştırmada yer aldığı bu ikinci yıl, çok sayıda ülkelerinin ulusal çıkarları için daha önemli olduğunu konuda İsveç kamuoyunun diğer AB ülkelerinden farklı söylemiştir. Benzer şekilde, Amerikalıların %55’i görüşleri olduğunu ortaya koymuştur. Diğer Avrupa ülkele- Avrupa’nın Asya’dan daha önemli olduğuna rine kıyasla İsveçliler hükümetlerinin dış politikalarını daha inanmaktadır. fazla desteklemekte ve ekonomik krizden etkilendiklerini daha az ifade etmektedirler. Dahası İsveçliler Afganistan’daki birliklerin mevcudiyetini ve Libya’daki müdahaleyi daha fazla desteklemekte; ayrıca Suriye’de Birleşmiş Milletler yaptırımıyla gerçekleşecek bir müdahaleye daha fazla destek vermektedirler. İsveçliler arasında NATO operasyonlarına katılım konusunda görüş ayrılığı olmakla beraber, Suriye müdahalesine karşı çıkanların üçte ikisi böylesi bir operasyonun Birleşmiş Milletler tarafından yürütülmesi durumunda İsveç’in katılımına onay vereceklerini belirtmişlerdir. ARAŞTIRMANIN BAŞLICA BULGULARI Transatlantik İlişkiler ve Küresel Görüşler: nn AB vatandaşlarının yarısından biraz fazlası (%52) ABD’nin güçlü bir liderlik sergilemesini desteklemektedir ki; bu da geçen seneye göre küçük bir değişiklik anlamına gelmektedir. Üç Amerikalıdan ikisi (%63) AB’nin de güçlü bir liderlik sergilemesini isterken, bu eğilim yine geçen seneye göre istikrar göstermiştir. nn Dört Avrupalıdan üçü (%74) ABD hakkında olumlu görüşlere sahipken, Avrupa’daki görüşler ciddi farklılıklar göstermektedir. ABD’nin Fransa’daki derecelendirmesi 23 puanlık bir artışla %81’e ulaşmıştır. Derecelendirme skalasının en altında yer alan Türklerin sadece %34’ü ABD için olumlu görüş bildirmiştir (ancak 2009’daki %22 rakamına kıyasla yavaş bir artış söz konusudur). nn Avrupa’da yanıt verenlerin üçte ikisi ve Amerikalıların %57’si AB hakkında olumlu düşünmeye devam etmektedir ancak Birleşik Krallık’ta ilk kez olumsuz görüşler 14 yüzde puan artarak %49 rakamına ulaşmıştır. AB’de %58’lik bir çoğunluk Yunanistan hakkında olumsuz görüşlere sahiptir. nn AB’de yanıt verenlerin neredeyse üçte ikisi (%61), Asya’dan ziyade Amerika Birleşik Devletleri’nin Ekonomi ve Avro Krizi nn Halen ekonomik krizden şahsen etkilendiğini söyleyenlerin oranı ABD’de %79 ve AB’de %65 olup, rakamlar en keskin şekilde sıkıntı yaşayan güney Avrupa ekonomilerinde artış göstermiştir. nn Transatlantik çoğunluk (ABD: %52 ve AB: %56) hükümetlerinin ekonomiyi ele alış şeklinden hoşnut değildir. Sadece İsveç (%74) ve Almanya’da (%68) hükümetlerinin ekonomi politikasından memnun olanların yüzdesi eleştirenlerden fazladır. nn Avrupalı yanıt verenler ortalama olarak Avrupalı hükümetlerin ekonomik krize karşı harcamaları azaltmalarını desteklerken, yarısı da (%50) harcamaların daha da azaltılması taraftarı olduğunu vurgulamıştır. Amerikalıların yüzde elli sekizi hükümet harcamalarının daha da azaltılmasına destek vermektedir. nn Avrupalı yanıt verenlerin çoğunluğu (%61) AB üyeliğinin ülkelerinin ekonomisi için iyi olduğuna inanmaktadır. Öte yandan, Avrupalıların çoğunluğu (%57) Avro’nun ekonomileri için kötü olduğunu veya kötü olacağını düşündüklerini söylemiştir. nn Ülkelerinin Avro Bölgesi’nden çıkıp çıkmaması konusu sorulduğunda ise, yanıt veren dört kişiden biri İspanya’da (%27) ve Almanya’da (%26) olumlu yanıt vermiştir. nn Avrupalıların çoğunluğu (%52) Alman Şansölyesi Angela Merkel’in ekonomik krizle mücadele şeklini onayladığını belirtmiştir. Ancak Merkel’e ilişkin görüşlerde Kuzey ve Güney arasında ciddi bir fark söz konusudur. nn AB’de yanıt verenlerin yüzde elli dördü bütçesel güçlükler yaşayan üye devletleri desteklemeyi amaçlayan bir fona ülkelerinin katkıda bulunmasına olumlu yaklaşmaktadır. T R A N S AT L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 3 nn Avrupalı yanıt veren dört kişiden üçü (%76) ekonomik nn İsveçlilerin NATO operasyonlarına katılım konusundaki sistemlerinin herkes için adil işlemediğini düşünürken, görüşleri eşit şekilde bölünmüştür; %47 bu operasyonları faydaların çoğunun azınlık tarafından kullanıldığına desteklerken, %50 karşı çıkmaktadır. Ancak operasyonun inanmakta, Amerikalıların %64’ü de bu görüşe Birleşmiş Milletler tarafından yürütülmesi durumunda katılmaktadır. İsveçlilerin %67’si buna destek vereceklerini belirtmişlerdir. Obama’nın İlk Dönemi ve 2012 Seçimleri nn Başkan Obama’nın ilk görev yılı olan 2009’a kıyasla 12 puanlık bir düşüşe rağmen, araştırmaya katılan 12 AB ülkesindeki yanıt verenlerin %71’i halen kendisinin uluslararası siyaseti ele alış şekline onay vermektedir. nn Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri AB ortalamasına kıyasla Obama’ya biraz daha az destek vermektedir. nn AB’de yanıt verenlerin yüzde yetmiş biri Obama’nın uluslararası terörizme karşı mücadelesini onaylamaktadır. nn Amerikalıların çoğu (%49) Cumhuriyetçi Aday Mitt Romney için olumsuz görüş bildirirken, %44’ü olumlu düşündüklerini belirtmiştir. nn Avrupalılara Mitt Romney ile ilgili görüşlerinin olumlu mu olumsuz mu olduğu sorulduğunda, %38 oranında dikkate değer bir bölümü ya bilmediklerini, ya da yanıt vermek istemediklerini söylerken; %39 görüşlerinin olumsuz olduğunu söylemiştir. Yüzde yirmi üç ise olumlu görüşe sahip olduğunu belirtmiştir. nn Amerikalıların %57’si Demokratların mevcut temsilcisi Başkan Barack Obama’ya dair olumlu görüş bildirirken, Avrupalıların %82’si Başkan’a dair olumlu görüşe sahip olduğunu söylemiştir. Transatlantik Güvenlik nn Amerikalıların (%34) ve Avrupalıların (%39) çoğu güvenlik ve diplomatik ilişkiler konularında Atlantik ötesi ortaklık içerisinde dahabağımsız bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğine inanmaktadır. nn NATO, AB’de yanıt verenlerin %58’i tarafından “halen gerekli” olarak nitelendirilmektedir. Bu görüşe katılan Amerikalıların yüzdesi ise geçen seneye göre altı puanlık bir gerileme ile %56 olmuştur. 4 | T R A N S AT L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 nn Savunma harcamaları sorulduğunda araştırmanın yapıldığı 15 ülkenin 11’inde çoğunluk veya çoğu kişi mevcut harcama düzeylerinin korunmasını istemiştir. nn Amerikalılar ve Avrupalılar, Irak’taki (ABD’de yanıt verenlerin çoğu - %49 - onaylamakta, Avrupa Birliği’nde çoğunluk - %54 - onaylamamaktadır) ve Afganistan’daki (ABD’de %53 onaylamakta, Avrupa Birliği’nde %50 onaylamamaktadır) müdahalelerin doğru olup olmadığı konusunda mutabık değildir. nn Ancak Libya söz konusu olduğunda hem ABD’de (%49) hem de AB’de (%48) çoğu kişi müdahalenin doğru olduğuna inanmaktadır. nn ABD’lilerin üçte ikisinden fazlası (%68) ve AB’de yanıt verenlerin %75’i ya Afganistan’daki birliklerin azaltılmasını, ya da birliklerin Afganistan’dan tamamen çekilmesini istemektedir. nn Atlantik’in her iki yakasında çoğu kişi İran’ın nükleer programının durdurulması amacıyla askeri seçeneklere karşın ekonomik yaptırımları veya teşvikleri tercih etmektedir. Türklerin çoğu İran’ın nükleer silah sahibi olmasının kabullenilmesi gerektiğini belirtmektedir. nn Üç Amerikalıdan ikisi (%62) ve Avrupalıların %67’si kendi ülkeleri de dahil olmak üzere uluslararası topluluk üyelerinin diğer ülkelerdeki sivilleri, şiddet kendi devletlerinden kaynaklansa dahi, şiddete karşı koruması gerekliliğine (“koruma sorumluluğu” ilkesi) inanmaktadır. nn Ancak Suriye’nin durumu söz konusu olduğunda AB’dekilerin (%59), ABD’dekilerin (%55) ve Türkiye’dekilerin (%57) çoğunluğu ülkelerinin Suriye’deki çatışmadan uzak durmasını istediklerini belirtmişlerdir. Rusya nn Rusya ile ilgili görüşler bu sene Atlantik’in iki tarafında da olumludan olumsuza dönüşmüştür. nn Rusların yüzde elli ikisi Ukrayna için olumlu düşünürken, nn Rusların kendi ülkelerinin kurumlarına duydukları güvene bakıldığında %69 Devlet Başkanı’na güven duyduğunu söylerken, sadece %37 ulusal yasama organına karşı güven duyduğunu ifade etmiştir. %64 aynı şeyleri Beyaz Rusya için ifade etmiş ancak %60 Transatlantic Trends Transatlantik Eğilimler, Amerika ve Gürcistan için olusuz düşündüğünü söylemiştir. Avrupa kamuoyunu irdeleyen kapsamlı bir yıllık araştır- nn Rusya’da yanıt verenlerin yarısı (%50) ABD’ye ilişkin olumlu görüşlere sahipken, üç kişiden ikisi (%64) Avrupa Birliği hakkında olumlu düşünmektedir. nn Rusların yüzde yetmiş biri hükümetlerinin uluslararası siyaseti ele alış şeklini onaylamaktadır, ancak ekonomi politikası hakkında eşit oranda farklı görüş mevcuttur (%46). Rusların yüzde elli sekizi ekonomik krizden etkilendiklerini söylerken, dört Rus’tan üçü (%75) ekonomik sistemin sadece küçük bir azınlığın yararına olduğuna inanmaktadır. nn Diğer ülkelerdeki sivilleri, kendi ülkelerinden kaynaklansa dahi, şiddete karşı koruma anlamına gelen “koruma sorumluluğu” ilkesi konusunda Ruslar eşit oranda farklı görüşe sahiptir: %40 bu sorumluluğun Rusya’yı da kapsadığına inandığını belirtirken, %41 buna taraftar olmadığını söylemiştir. nn Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Rus Hükümeti’nin Suriye müdahalesini veto etmesi durumunda hükümete destek mi verecekleri, karşı mı çıkacakları sorulduğunda, araştırmaya katılan Rusların çoğunluğu (%54) böylesi bir vetoyu destekleyeceğini belirtmiştir. nn Bu yılın Transatlantik Eğilimler araştırmasına katılanlara Rusya’daki seçimlerin seçmenlerin iradesini yansıttığına ne ölçüde güven duydukları sorulduğunda Avrupalıların %75’i ve Amerikalıların %60’ı pek az güven duyduklarını belirtmişlerdir. nn Bu arada, araştırmaya katılan Rusların çoğu (46%) da kendi seçimlerine güven duymadıklarını söylerken, %43 madır. Araştırma, TNS Opinion tarafından 2 Haziran ile 27 Haziran 2012 tarihleri arasında Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye, Rusya ve Almanya, Birleşik Krallık, Bulgaristan, Fransa, İspanya, İsveç, İtalya, Hollanda, Polonya, Portekiz, Romanya ve Slovakya olmak üzere on iki Avrupa Birliği Üye Devleti’nde gerçekleştirilmiştir. Araştırma, Marshall Fonu (GMF) ve Compagnia di San Paolo’nun ortak bir projesidir ve Luso-Americana Vakfı, BBVA Vakfı, Communitas Vakfı, İsveç Dışişleri Bakanlığı ve Açık Toplum Vakıfları’nın desteği ile gerçekleştirilmektedir. Araştırmanın akademik danışman komitesi içinde Siena Üniversitesi (İtalya) Siyaset Bilimi Profesörü Pierangelo Isernia; Leiden Üniversitesi (Hollanda) Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü Fahri Direktörü Philip Everts, Tufts Üniversitesi (ABD) Siyaset Bilimi Doçenti Richard Eichenberg ve Compagnia di San Paolo (İtalya) Program Yöneticisi Nicoló Russo Perez bulunmaktadır. ABD Montclair Devlet Üniversitesi Siyaset Bilimi Yardımcı Profesörü ve Transatlantik Eğilimler Eski Direktörü Zsolt Nyiri ise danışma toplantılarına başkanlık etmiştir. Kendisine bu önemli projeye 2009 yılından beri önderlik ettiği için şükranlarımızı sunmak isteriz. Temel Bulgular raporunun yazarları ise Kıdemli Transatlantik Eğilimler Araştırmacısı ve Transatlantik Eğilimler Proje Lideri Constanze Stelzenmüller ve Transatlantik Eğilimler Program Uzmanı ve veri yönetimi lideri Hamutal Bernstein ile Transatlantik Eğilimler Program Asistanı Josh Raiser’dir. Yazarlar, raporda yer alan tabloların oluşturulmasında ve raporun hazırlanmasında önemli rol oynayan Siena Üniversitesi’nde doktora sonrası araştırma yapan Kaat Smets’e ve Shelly Marshall ile Benjamin Ledwon’a da değerli destekleri için şükranlarını sunmaktadır. güven duyduğunu söylemiştir. T R A N S AT L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 5 6 | T R A N S AT L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 Bölüm Bir: Transatlantik İlişkiler ve Küresel Görüşler A tlantik’in iki yakasında da devam etmekte olan ekono- bildirmişlerdir. AB içindeki en düşük düzeyde olumlu görüş mik kriz transatlantik topluluğu birleştiren bağlantıların %35 ile Birleşik Krallık ve %34 ile Polonya’dan çıkmıştır. istikrarını etkilememiştir. Zorlu küresel politika meseleleri karşısında temeli ortak değerler ve çıkarlara dayanan ABD ve Avrupa liderliğine yönelik ihtiyacın algılanmasını daha da Yine de iki kıta arasındaki ilişkileri pek az kişi “kötü” olarak yorumlarken, oran AB’de %5, ABD’de ise %7 olmuştur. pekiştirmiştir. ABD, Başkan Obama için devam eden Avrupa desteği ile birlikte uluslararası düzeyde popülerliğini korumaya devam ederken, Almanya’nın liderliği de Avrupa Birliği içinde beğeniyle karşılanmaktadır. Aynı zamanda krizden en fazla etkilenmiş olan Avrupa ülkelerinden alınan farklı yanıtlar Avrupa içerisinde giderek artan gerilime işaret etmektedir. Özellikle Yunanistan, ortak para birliğinin sürdürülebilirliği ile ilgili olarak yoğun tartışmaların odak noktası haline gelmiştir ve giderek kendini daha olumsuz bir ortam içerisinde bulmaktadır. Bu arada Çin’in yükselişi transatlantik topluluğu süregiden bir meydan okumayla karşı karşıya bırakmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri’nin Obama’nın “Asya’ya Yöneliş” siyaseti çerçevesinde bölgede daha güçlü bir mevcudiyet elde etme çabasına rağmen, Çin’in büyük bir fırsat mı yoksa büyük bir tehdit mi olduğu konusunda görüş birliği bulunmamaktadır. TRANSATLANTİK İLİŞKİLERİN DURUMU: İYİ VEYA KARIŞIK, AMA KÖTÜ DEĞİL Tüm ülkeler dikkate alındığında transatlantik ilişkilerin genel durumu hakkındaki düşünceler ülkelerde benzerlik gösterirken, AB ve ABD’de en istikrarlı düzeydedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde çoğu kişi (%44) ilişkilerin iyi olduğuna inanırken, 2010’daki %54’lük oran 10 puanlık bir düşüş göstermiştir. Yüzde kırk üç ise ilişkilerin karışık olduğuna inanmaktadır. Avrupa Birliği’nde yanıt verenler ise ilişkilerin iyi mi (%46) yoksa karışık mı (%45) olduğu konusunda benzer görüş DÜNYADA ABD’NİN GÜÇLÜ LİDERLİĞİ İÇİN İSTİKRARLI AB DESTEĞİ… AB’de araştırmaya katılanların yarısından biraz fazlası (%52), ABD’nin küresel konularda güçlü bir lider olmasını olumlu karşılamaktadır2. Aslında Barack Obama yönetiminin göreve başladığı tarihten itibaren hafif bir düşüş vardır (2009’da %55 idi), ancak destek Bush yönetiminde olandan çok daha yüksektir. ABD’nin liderlik etmesine yönelik en olumlu görüş %65 ile Hollanda’da, %62 ile Birleşik Krallık’ta ve %60 ile Almanya’da ifade edilmiştir. En büyük düşüş ise, 2011’dekinden 11 yüzde puanı gerileyerek %38 saptanan, Polonya’da yaşanmıştır ve ABD liderliğini “istemeyen” Polonyalıların yüzdesinde de 13 puanlık bir artış olmuştur. Amerikalıların %82 oranında ciddi bir çoğunluğu ise ABD’nin güçlü bir lider olmasını istemektedir. … VE ABD’NİN AVRUPA LİDERLİĞİ HAKKINDA GÖRÜŞÜ Amerikalıların çoğunluğu (%63) AB’nin de dünyada güçlü bir liderlik sergilemesini arzulamaktadır. AB ülkeleri içinde ise daha da büyük bir çoğunluk bu görüşe katılmaktadır (%70). Ancak iki rakam da bu sorunun ilk sorulduğu ve ABD’den de, AB’den de %76 yanıtının alındığı 2006 yılına göre düşüş göstermiştir. Avrupa Birliği içerisinde Almanlar AB liderliği için en büyük desteği verirken (%86), “olumsuz” görüşlerdeki en büyük artış 11 yüzde puanla İtalyanlar’da ve 8 yüzde 2 Başka şekilde belirtilmedikçe onaylayanların oranları “kuvvetle destek verenlerin” yüzdesi ile “destek verenlerin” yüzdesinin ortalaması alınarak hesaplanmaktadır. Aynı yöntem onaylamayanların oranı için de kullanılmaktadır. T R A N S AT L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 7 Tablo 1: AB - ABD İlişkileri 50 46 45 44 40 İyi 43 Karışık Yüzde Kötü 30 20 10 7 5 0 AB12 ABD S2.1 Tablo 2: AB’nin Dünya Liderliği için ABD İsteğine Karşılık ABD’nin Dünya Liderliği için AB İsteği 90 80 79 80 79 73 76 73 70 68 72 72 69 64 63 Yüzde 60 55 50 55 54 52 45 40 36 39 37 36 36 30 ABD’nin AB liderliği isteği 20 AB’nin ABD liderliği isteği 10 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 * 2002-2003 için AB7, 2004-2006 için AB9, 2007-2010 için AB11 ve 2011-2012 için AB12 kullanılmıştır. 8 | T R A N S AT L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 2011 2012 S1a, 1b puanla İngilizlerde olmuş; yüzdeler sırasıyla %24 ve %36 ve Çin (ikisi de %41) için daha az olumlu düşünmektedir. olarak saptanmıştır. Destek özellikle İran için çok daha düşüktür (%20). Araştırmaya katılan dört Türk’ten sadece biri (%26) ABD AB’de yanıt verenler de benzer şekilde ABD ve AB için liderliğini istediğini söylerken, biraz daha yüksek bir yüzde olumlu görüşlere sahiptir (sırasıyla %74 ve %67). ABD (%29) AB liderliği için olumlu görüş bildirmiştir. özellikle Romanya (84%) ve Fransa (%81) tarafından olumlu bulunurken, Fransa’daki oranda geçen seneye göre 23 puanlık ATALNTİK’İN İKİ YAKASINDA DA ÇOĞUNLUK ORTAK DEĞERLERE VE ÇIKARLARA İNANMAKTADIR Amerikalıların üçte ikisi (%63) ve Avrupalıların %66’sı Avrupa Birliği’nin ve Amerika Birleşik Devletleri’nin uluslararası sorunlarla ilgili işbirliği yapacak ölçüde ortak değerlere sahip olduklarına inanmaktadır. Fransızlar (%77) ve Almanlar (%75) bu konuda en kuvvetli görüşleri paylaşırken, Birleşik Krallık’ta bu soruya verilen olumlu yanıt biraz daha sönük olmuştur (%57). Benzer şekilde Amerikalıların üçte ikisi (%64) ve Avrupalıların %67’si Avrupa Birliği’nin ve Amerika Birleşik Devletleri’nin böylesi bir işbirliğini gerçekleştirecek düzeyde ortak çıkarlara sahip olduğuna inanmaktadır. Bu görüşe Avrupa’nın diğer ülkelerine kıyasla Fransa’da yanıt verenler daha fazla katılırken (%75), İngiltere (%54) ve Polonya (%59) bu soruya verilen olumlu yanıt skalasının en altında yer alan ciddi bir artış yaşanmıştır. Rusya’da yanıt verenlerin ABD’ye ait görüşleri bölünmüştür: %50 olumlu görüşe sahipken, %41 olumsuz düşündüğünü bildirmiştir. ABD’nin en az destek aldığı ülke ise %34 ile Türkiye olmuştur. Öte yandan, ABD’yi destekleyen Türklerin sayısı 2009 (%22) yılından beri yavaş da olsa istikrarlı şekilde artış göstermektedir. AB, birliğe 2007 yılında katılan ve en yeni üyeler olan Bulgaristan (%88) ve Romanya (%84) tarafından en olumlu şekilde algılanmaktadır. Bu ülkeleri %75 ile Almanya takip etmektedir. Diğer tüm AB üye devletlerinde üçte iki çoğunluk AB’yi olumlu bulmaktadır. Buradaki istisna AB hakkında olumlu görüş düzeyinin %46’ya düştüğü Birleşik Krallık’tır (2011’de %58 idi). Olumsuz görüşler de 14 yüzde puan artarak %49’a ulaşmıştır. Rusların yüzde altmış dördü ise AB hakkında olumlu düşündüklerini ifade ederken, çoğunluğu (%53) olumsuz görüşe sahip olan Türklerin sadece %36’sı ülkeler olmuşlardır. olumlu görüş taşıdıklarını söylemişlerdir. Türkiye’de çoğu kişi Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa AB üye devletlerinin birbirleri hakkındaki düşünceleri ise çok Birliği’nin uluslararası işbirliğini gerçekleştirecek düzeyde ortak değerlere (%45) ve çıkarlara (%47) sahip olduğunu düşünmektedir. AB VE ABD’NİN BİRBİRİNE DAİR GÖRÜŞLERİ BENZERDİR; ANCAK GÖRÜŞLER AVRUPA İÇERİSİNDE FARKLILIK GÖSTERMEKTEDİR 2012 Transatlantik Eğilimler araştırmasına katılan Amerikalılar ve AB vatandaşları birbirleri ve dünyadaki diğer ülkeler hakkında gayet istikrarlı ve kıyaslanabilir görüşlere sahiptir. Beş Amerikalıdan dördü (%84), aynen geçen yıllarda olduğu gibi, kendi ülkesi için olumlu düşünmektedir. Amerikalıların çoğunluğu Japonya (%68), Almanya (%67), İtalya (%63) ve İspanya (%53) hakkında olumlu görüşler beslemektedir. Çoğunluk İsrail (%59) ve Avrupa Birliği (%57) için de olumlu düşünceler taşımaktadır. Amerikalılar; Yunanistan (%44), Türkiye (%43), Rusya (%42), Güney Kore ciddi farklılıklar göstermektedir. Yunanistan için derecelendirme oldukça düşükken, en fazla olumlu görüş %53 ile Bulgaristan tarafından ifade edilmiştir. AB’de %58’lik bir çoğunluk Yunanistan’a dair olumsuz görüşlere sahipken, en yüksek oran %81 ile Slovakya ve %75 ile Almanya’da göze çarpmaktadır. ALMANYA EN POPÜLER ÜLKE OLARAK ABD İLE EŞ TUTULURKEN TÜRKİYE HAKKINDA OLUMSUZ GÖRÜŞLER ARTIŞ GÖSTERİYOR Öte yandan Almanya araştırmada en popüler ülke olarak öne çıkan ABD ile eş tutulmaktadır. Almanya, AB’de yanıt verenlerin %74’ü, Amerikalıların %67’si ve Rusların %71’i tarafından olumlu karşılanırken, kendileri hakkında olumlu düşünen Almanların oranı %84’tür. Almanya’ya yönelik en olumlu görüşler %90 ile Hollanda’dan, %88 ile Bulgaristan’dan, %86 ile Romanya’dan ve %83 ile Fransa’dan T R A N S AT L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 9 DÜNYADA ALMANYA Bu yılın Transatlantik Eğilimler araştırmasında en olumlu algılanan ülke olan Almanya ABD ile eş tutulmaktadır; ancak Avrupa’nın sorunlu güney kesiminde Almanya’nın popülaritesi daha düşüktür. Benzer şekilde, AB’de çoğunluk (%52) Alman Şansölyesi Angela Merkel’in Avrupa ekonomik krizindeki tutumunu beğenmektedir, ancak yine oranlar Avrupa genelinde ciddi farklılıklar göstermekte, güney Avrupa’da ani şekilde düşmektedir. Avrupa’daki ekonomik krize rağmen dört Alman’dan üçü (%73) ülkelerinin AB üyeliğini sadakatle desteklemektedir. Araştırmanın yapıldığı Avrupa ülkeleri içinde İsveç ile birlikte Almanya kendi hükümetlerinin ekonomik politikalarını beğenen ülkeler olmuştur (Almanya’da %68 ve İsveç’te %74). Araştırmaya katılan ülkeler arasında Almanya, %53’lük bir çoğunluğun Avro’nun ekonomileri için faydalı olduğunu düşündüğü nadir ülkelerden biridir. Araştırmaya katılanların sadece %26’sı mutlak şekilde Avro’yu bırakmak istemektedir. Avrupa kurtarma fonu ile ilgili olarak kamuoyu eşit şekilde bölünmüştür: %49 desteklerken, %48 fonu reddetmektedir. Araştırmaya katılan Almanların yüzde elli üçü AB’ye ulusal ekonomik ve mali politikaların yürütülmesi için daha fazla yetki verilmesini istemektedir ki, bu da AB üye devletleri arasında Almanya’yı araştırmaya katılan çoğunluğun yetki devrini onayladığı tek ülke konumuna getirmektedir. AB’nin uluslararası alanda liderliği hakkında araştırmada en yüksek onay oranı (%86) Almanya’da saptanırken, ABD’nin liderliğini en fazla destekleyenlerden biri yine Almanya olmuştur (%60). Ayrıca dört Almandan üçü (%75) ABD ile Avrupa arasında işbirliği yapacak yeterlikte ortak değerler olduğuna inanmaktadır. İki ABD başkan adayı hakkında görüşler ise çok farklıdır: Başkan Obama’nın tercih edilirliği (%91) ve uluslarararası politikalarının beğenilirliği (%79) Almanlar arasında çok yüksekken, çoğunluk (%51) Obama’nın Cumhuriyetçi rakibi Mitt Romney hakkında olumsuz düşünmektedir. Almanların %87’si eğer mümkün olsaydı Kasım 2012 seçimlerinde Obama’ya oy vereceklerini söylemişlerdir. Son askeri müdahalelere dair Alman kötümserliği ve istikrar beklentileri eşitlenmiş ve hatta bazen Avrupa ortalamasını geçmiştir. Ancak Alman Hükümeti’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Libya müdahalesi oylamasında çekimser kalmasına ve takip eden NATO operasyonuna katılmaktan kaçınmasına rağmen araştırmaya katılan Almanların %53’ü Libya müdahalesini onaylamaktadır. Genel olarak, araştırmaya katılan Almanların %73’ü hükümetlerinin uluslararası ilşkileri ele alış şeklinden memnundur. gelmiştir. En düşük derecelendirme ise %60 ile İspanya, %55 içinde %51’dir.) Avrupa Birliği’ndeki olumlu görüşler en çok ile Portekiz ve %53 ile İtalya’da kaydedilmiştir. Çoğunluk Bulgaristan’dayken (%47), olumsuz görüşlerin en fazla olduğu olmasa da, %40 ile Portekiz ve %38 ile İspanya, Almanya için ülke İsveç olmuştur (68%). Aynı zamanda İsrail’e dair olumlu en olumsuz görüş bildiren ülkeler olmuştur. Türkiye’de ise görüşler, Rusya’da ciddi ölçüde yüksekken (%48) Türkiye’de %48 Almanya hakkında olumlu görüşlere sahipken, %38 bu tüm ülkeler içinde en düşük düzeyde olmuştur (%9). görüşe katılmamaktadır. AMERIKALILARIN VE AVRUPALILARIN ÇİN’E DAİR İSRAİL İLE İLGİLİ BELİRGİN TRANSATLANTIK FARK İsrail söz konusu olduğunda Atlantik’in iki yakasında belirgin bir görüş ayrılığı göze çarpmaktadır: Amerikalıların %59’u olumlu görüşe sahipken, Avrupa Birliği’nde bu oran sadece %34’tür. (Olumsuz görüş derecelendirmelerinde ise rakamlar tam tersine dönmüştür: Amerikalıların sadece %32’si olumsuz görüşlere sahipken, bu rakam AB’de yanıt verenler 10 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 OLUMSUZ GÖRÜŞLERİ BENZERDİR Çin ile ilişkili AB ve ABD görüşleri 2012 yılında senkronize olmuştur. ABD’de %52’lik bir çoğunluk ve AB’de araştırmaya katılanların %50’si Çin ile ilgili olumsuz görüşlere sahip olduklarını belirtmişlerdir. Atlantik’in iki yakasında da yanıt verenlerin yüzde kırk biri Çin hakkında olumlu düşündüklerini söylemişlerdir (Bu oran AB’de 2011 yılında kaydedilen %47’den altı puan gerilemiştir). Avrupa’da Çin’e dair en Tablo 3: AB ve ABD’nin Olumlu Görüşleri 34 Türkiye 36 Birleşik Krallık 76 46 ABD 84 57 Hollanda 62 50 Rusya 78 65 ABD’nin görüşü 64 İsveç 64 İspanya 64 Portekiz 67 74 67 65 Polonya AB12 68 74 67 İtalya AB12’nin görüşü 72 76 69 Fransa 81 71 62 Slovakya 72 70 Almanya 75 84 84 Romanya 68 Bulgaristan 0 10 20 30 40 50 60 88 70 Yüzde 80 90 S5.1, 5.2 olumlu görüşlere sahip olan ülke %62 ile Romanya olurken, Aynı zamanda araştırmaya katılan Avrupalıların %61’i Almanya (%35), İsveç (%34) ve Fransa (%33)skalanın en alt ABD’nin Asya ülkelerinden daha önemli olduğuna inanırken, sıralarında yer almışlardır. Türkiye’de çoğu kişi (%45) Çin’e bu oran geçen seneye göre 9 yüzde puanı daha fazladır. Ancak dair olumsuz görüşleri olduğunu söylerken, bunun tersine yine de bu soruya dair Avrupa’da çok önemli farklılıklar göze araştırmaya katılan Rusların %63’ü görüşlerinin olumlu çarpmaktadır: Almanya’da (%68) yanıt verenler ABD’nin olduğunu ifade etmiştir. önemi konusunda en empatik desteği sunarken, Almanya’yı ABD VE AB: TRANSATLANTIK İLİŞKİLER ASYA İLE İLŞKİLERDEN DAHA ÖNEMLİDİR Avrupa Birliği ülkeleri mi, yoksa Çin, Japonya ve Güney Kore gibi Asya ülkeleri mi kendi ülkelerinin ulusal çıkarları Romanya (%67), Birleşik Krallık (%64) ve Fransa (Geçen seneye kıyasla 19 yüzde puana varan artışla - %63) izlemiştir. Tam tersine Türkler (%46) ve Ruslar (%40)Asya’ya yönelik bir eğilimi daha fazla desteklemektedirler. için daha önemli sorusu sorulduğunda Amerika Birleşik Devletleri’nde çoğunluk (%55) AB’nin Asya’dan daha önemli AMERIKALILAR ÇİN İLE PAYLAŞILAN DEĞERLER VE olduğunu söylemiştir ki, bu rakam geçen senenin araştırma- ÇIKARLAR KONUSUNDA GÖRÜŞ AYRILIĞI YAŞARKEN, sındaki rakamdan 17 yüzde puan daha fazladır. AVRUPALILAR ÇİN’İN İŞBİRLİĞİ YAPMAK İÇİN FAZLA FARKLI OLDUĞUNU SÖYLEMEKTEDİR Bu kayma 2004’de kaydedilen ABD tutumuna geri dönüş Amerikalılar uluslararası sorunlarla ilgili işbirliği yapabilmek anlamına gelmektedir; çünkü 2004’de ABD’de yanıt verenlerin için ABD ve Çin’in yeterli ortak değerlere sahip olup olmadığı çoğunluğu (%54) Avrupa ülkelerini ABD’nin hayati çıkarları konusunda bölünme sergilemektedir; %46 yeterli ortak için Asya ülkelerinden daha önemli gördüğünü belirtmiştir.3 değerler olduğuna inanırken, %45 bu görüşe katılmamaktadır. Ancak Avrupalıların çoğunluğu (%55), AB ve Çin’in çok farklı değerlere sahip olmaları nedeniyle işbirliği yapmaları- 3 2004’de soru “hayati” çıkarlar olarak sorulmuşken, 2012’de “ulusal” çıkarlar olarak sorulmuştur. nın imkansız olduğuna inanmaktadır. T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 11 Tablo 4: Ulusal Çıkarlar için Daha Önemli Olan Bölge 70 2011 61 60 55 52 50 Yüzde 2012 51 40 38 37 34 30 30 20 10 0 ABD Daha Önemli Asya Daha Önemli AB Daha Önemli AB12’nin Tutumu Asya Daha Önemli ABD’nin Tutumu S13b Tablo 5: Ulusal Çıkarlar için Daha Önemli Olan Bölge 80 Asya ülkeleri daha önemlidir ABD daha önemlidir 70 68 67 64 63 60 61 59 58 57 55 54 52 Yüzde 50 49 45 40 38 31 30 27 25 40 38 33 31 30 29 27 25 23 21 20 46 43 24 12 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 ya Ru s ye rk i Tü İs ve ç ya ov ak Sl on ya an ist ar lg Po l iz te k Bu lya Po r İta ny a a İs pa nd 12 Ho lla AB ns a Fr a lık al Kr an ya şik Bi rle Ro m Al m 0 an ya 10 S13a Fransa’da yanıt verenlerin %71’i, Almanya’da %63’ü, ve AMERIKALILAR AVRUPALILARA KIYASLA ÇİN’İ ASKERİ VE EKONOMİK BİR TEHDİT OLARAK GÖRMEYE BU SENE DE DAHA FAZLA EĞILIMLIDIR ABD’de yanıt verenlerin neredeyse üçte ikisi (%59) Çin’i ekonomik bir tehdit olarak algılarken, sadece %30’u bir fırsat olarak nitelendirmektedir. Avrupalıların Çin ile ilgili görüşleri ise daha da bölünmüştür. Çoğu kişi (%45) Çin’i ekonomik bir tehdit olarak algılarken, %42 fırsat olarak nitelendirmektedir. Bu rakamlar geçen senenin tam tersidir. Hollanda ve İsveç’te yanıt verenlerin %58’i ve Birleşik Krallık’takilerin %56’sı Çin’deki fırsatları görmeye daha yatkınken, ABD’lilerin tehdit algısına en fazla katılanlar %65 ile Fransa, %54 ile Portekiz ve %51 ile İspanya olmuştur. İsveç’te %62’si değer ayrılığını en fazla vurgulayanlar olurken, Rusların %56’sı ve Romanyalıların %54’ü beraber çalışacak derecede ortak değer olduğuna inanmaktadır.Benzer şekilde Amerikalılar, ABD ve Çin’in uluslararası sorunlarda işbirliği yapacak ölçüde ortak çıkarlara sahip olup olmadığı konusunda görüş ayrılıkları yaşamaktadırlar. %46 yeterli ortak çıkar olduğuna inanırken, %47 bu görüşte değildir. Avrupalıların yüzde elli ikisi işbirliği için yeterli ortak çıkar olmadığını söylerken, sadece %39 yeterli ortak çıkarların mevcut olduğuna inandığını belirtmiştir.Ortak çıkarların mevcut olmaması konusundaki en güçlü görüş %66 ile Fransa ve %59 ile Almanya’da saptanırken, Portekiz’de yanıt veren- ABD’de çoğunluk Çin’i askeri bir tehdit olarak değerlendirirken (%51), Avrupa’da çoğunluk (%53) bu görüşe katılmamaya devam etmiştir. Avrupa Birliği içerisinde Fransa ve Birleşik Krallık, Çin ile ilgili güvenlik tehdidi açısından en çok endişe duyanlar olurken (ikisi de %44), Bulgaristan (%65), Romanya (%61), Almanya, İtalya ve İspanya (üçü de %56) Çin’den gelecek askeri bir tehditten en az endişe duyan ülkeler lerin neredeyse üçte ikisi (%60) ülkelerinin Çin ile çalışmak için yeterli ortak çıkarları olduğuna inandığını söylemiştir. Araştırmaya katılan tüm ülkeler içerisinde Ruslar Çin ile ortak değerlerin mevcudiyetine en fazla inananlar olmuşlardır (%65). Türkler ve Fransızlar %32 ile buna en az inananlardır. olmuşlardır. Tablo 6: Çin Ekonomik Tehdit mi Fırsat mı? 70 Çin ekonomik fırsat 65 60 Çin ekonomik tehdit 59 51 42 45 43 42 43 43 40 38 39 39 36 34 36 32 30 30 58 56 50 47 30 29 27 24 27 25 23 20 İs ve ç Ro m an ya Ho lla nd a Ru sy a lg ar ist an Bu lık al ye Kr rk i Tü Bi rl eş ik an ya ya Al m ov ak on ya Sl 12 Po l AB İta lya ny a iz İs pa te k Po r AB D ns 0 a 10 Fr a Yüzde 50 40 58 56 54 S14 T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 13 ABD’DE TRANSATLANTİK İLİŞKİLERE DAİR GÖRÜŞLER SİYASİ PARTİLERE GÖRE DEĞİŞMEKTEDİR Transatlantik ilişkiler ABD’de halen kuvvetle destekleniyor olmasına rağmen – ABD’lilerin %63’ü AB’nin uluslararası konularda liderlik etmesini isterken, aynı oranda Amerikalı, AB ve ABD’nin uluslararası konularda beraber hareket edecek yeterlikte ortak değerlere sahip olduğuna inanmaktadır – bu destek kendilerini Cumhuriyetçi olarak tanımlayanlar arasında daha zayıftır. AB için olumlu düşünüp düşünmedikleri sorulduğunda Cumhuriyetçi olduklarını söyleyenlerin %54’ü olumlu yanıt verirken, Demokratlar arasında bu oran %70’dir. Benzer şekilde ancak bu kadar belirgin olmamakla beraber Demokratların %72’si AB’nin uluslararası konularda lider rolü benimsemesini isterken, Cumhuriyetçilerin %66’sı bu görüşü paylaşmaktadır. Demokratların yüzde yetmiş dördü ABD ve AB’nin uluslararası konularda beraber çalışacak derecede yeterli değerlere sahip olduklarını söylerken, Cumhuriyetçilerin yüzde altmışı buna inanmaktadır. Demokratların yüzde yirmi altısı ve Cumhuriyetçilerin yüzde 40’ı buna katılmamaktadır. İlişkiler yakınlaşsın mı, aynı mı kalsın yoksa daha mı bağımsız olsun sorusuna ise Demokratların çoğu (%36) daha yakın olsun diye yanıt verirken, Cumhuriyetçilerin çoğu (%45) ABD’nin dış politikada daha bağımsız bir yaklaşım benimsemesi gerektiği şeklinde yanıt vermiştir. Partilere göre görüş ayrımı savunmada işbirliği söz konusu olduğunda göze çarpmamaktadır. Hem Demokratların (%63) hem de Cumhuriyetçilerin (%59) çoğunluğu NATO’nun hala gerekli olduğuna inanmaktadır. 14 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 Bölüm İki: Ekonomi ve Avro Krizi G eçen seneki Transatlantik Eğilimler araştırmasından yaşamaktadır ve ne işsizlik sorunu tam olarak çözülebilmiş, beri yaşanan süre hem Avro Bölgesi için, hem de ne de önemli bir büyüme gerçekleştirilebilmiştir. genel olarak küresel ekonomi için çalkantılı bir dönem olmuştur. Avrupa Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso, ATLANTİK’İN İKİ YAKASINDA DA DAHA FAZLA KİŞİ geçen Ağustos’ta egemen ülke borç krizinin Avrupa sınırları EKONOMİK KRİZDEN ETKİLENMİŞTİR ötesine yayılabileceği uyarısında bulunduğundan beri Avrupa’da bazı ekonomilerde çok ciddi kemer sıkma transatlantik topluluğun bu durumdan etkilenmemiş hiç bir rejimlerinin uygulanmasıyla iyileşme görülmeye başlanmış köşesi kalmamıştır. Acil durumun merkez üssü olarak en olmasına rağmen, ailelerinin mali durumunun çok büyük çok anılan ülke olan Yunanistan desteğin devam etme- ölçüde veya bir şekilde etkilendiğini söyleyenlerin sayısı, sini sağlamak için acılı reformları kabul etmek zorunda Transatlantik Eğilimler araştırmasının yapıldığı bir çok kalmışken; hem İtalya, hem de İspanya sıkıntı sinyalleri ülkede sorunun ilk kez sorulduğu 2009 yılından beri sürekli vermektedir. Bu esnada, Atlantik’in diğer yakasında ABD artış göstermiştir. ekonomisi, bazı iyileşme belirtilerine rağmen, duraklama Tablo 7: Ekonomik Krizden Kişisel Olarak Etkilenenler 90 89 89 80 89 86 88 83 80 80 78 82 2011 75 71 70 70 67 73 69 65 61 60 58 55 54 50 56 49 53 52 53 45 45 40 36 31 30 20 10 ve ç İs an ya Al m on ya a ns a Po l Fr a lla nd ya Ho Ru s AB 12 Kr al lık Tü rk iye D lya Bi rle şik İta AB pa ny a ya İs Sl ov ak an ya iz te k Ro m Po r lg ar ist an 0 Bu Yüzde 2012 79 S44 T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 15 Amerika Birleşik Devletleri’nde yanıt verenlerin %79’u TRANSATLANTIK ÇOĞUNLUK HÜKÜMETLERİNİN (son üç yılda saptanan en yüksek oran olan %82’nin biraz EKONOMİ POLİTİKALARINI BEĞENMİYOR altında) mali krizden kişisel olarak etkilendiklerini ifade Başkan Barack Obama’nın ABD ekonomisi için yaptıkla- ederken, etkilendiğini söyleyen Avrupalıların yüzdesi rının beğenilip beğenilmediği sorulduğunda ABD’de yanıt 2009’dan beri on yüzde puanı artarak %65’e ulaşmıştır. AB verenlerin çoğunluğu (%52) olumsuz yanıt verirken, %46 üye devletlerinin pek çoğu için rakamlar yüksek seyretmek- olumlu yanıt vermiştir. AB’de yanıt verenlerin yüzde elli tedir; hatta kimi zaman geçen yılın üstüne çıkmaktadır: altısı kendi hükümetlerinin ekonomik yaklaşımını beğen- Bulgaristan (geçen seneki gibi %89), Portekiz (9 puan artışla mediklerini belirtirken, %42 onayladıklarını söylemiştir. %89), Romanya (neredeyse %88’de sabit), Slovakya (5 puan En yüksek onay %74 ile İsveç’te ve %68 ile Almanya’dan artışla %83), İspanya (9 puan artışla %80), İtalya (8 puan çıkmıştır ki, bu iki ülke destekleyenlerin eleştirenlerden çok artışla %75) ve Birleşik Krallık (yedi puan artışla %73). olduğu ülkeler olmuştur. Avrupalı hükümetlerin ekonomi Rakamlar krizden daha az etkilenmiş ülkeler olan Hollanda politikalarının en fazla Avrupa’nın sıkıntılı kesiminde yer (5 puan artarak %54) ve İsveç (5 puan artarak %36) gibi alan ekonomilerinde eleştiriyle karşılaştığını görüyoruz: ülkelerde bile artış göstermiştir. Geçen sene rakamın %21 İspanya (%73), Bulgaristan (%72), düştüğü Türkiye’de ise bu yıl 14 puan artış olmuş ve rakam %69 olarak saptanmıştır. Romanya (%71), İtalya (%66) ve Portekiz (%65). Ekonomik Ekonomik krizden etkilenenlerin sayısı Fransa’da hemen David Cameron hükümetinin politikalarını beğenmemek- hemen aynı düzeyde kalırken (3 puan inerek %53), tedir. Hatta bu araştırmaya katılan - muhtemelen Almanya Polonya’da %53 ile neredeyse değişmemiş, Almanya’da da hariç - pek çok AB üye devletine göre ekonomik krizden mücadele içindeki Birleşik Krallık’ta da kamuoyunun %58’i, %45’de sabit kalmıştır. Tablo 8: Ülkenin Ekonomik Politikasına Onay 100 25 23 24 72 71 33 34 42 40 30 42 40 46 43 90 68 74 55 46 80 73 70 66 65 65 Yüzde 60 58 57 56 56 50 52 52 46 40 38 30 31 Onaylıyor 20 24 Onaylamıyor 16 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 ve ç İs an ya ye m Al rk i a ya Tü Ru s D nd lla AB Ho 12 Sl ov ak ya AB ns a Fr a al lık Kr on ya Bi rle şik iz Po l te k lya Po r İta an ya an ist Ro m ar lg Bu İs pa 0 ny a 10 S4b.2, 4a.4 İTALYANLARIN AB İLE ARASI BOZULUYOR Başbakan Silvio Berlusconi’nin istifasını ve ekonomist Mario Monti liderliğinde teknokrat bir hükümetin başa geçmesini izleyen çalkantılı yılda İtalyan kamuoyunda sadece kendi siyasi liderlerine değil, AB liderliğine yönelik rahatsızlık ve hoşnutsuzluk büyümeye başlamıştır. İtalyanların %62’si seçimlerin seçmenin isteğini yansıtmadığını söyleyerek Avrupa’daki en düşük güven oranını sergilemiştir.r. Avrupa’da ekonomik sistemlerin adilliği konusunda da İtalya en kötümser ülkeler arasında yer almıştır. %89 faydaların çoğunun küçük bir azınlığa gittiğine inanmaktadır (%90 ile Portekiz’den sonra ikinci olarak). Hükümetlerinin ekonomik gidişatından ve ekonomiye dair tutumundan da memnun değillerdir, %60, hükümetlerinin ekonomiyi ele alış şeklini desteklememektedir. AB ile ilgili görüşlerinde de olumsuzluk artmıştır. AB üyeliğine yönelik en büyük hoşnutsuzluk İtalyanlarca ifade edilirken, %40 AB üyeliğinin ekonomileri için kötü olduğunu düşündüğünü söylemiştir. Geçen seneki %23’lük orana göre büyük bir artış söz konusudur. Ayrıca %51’lik bir çoğunluk, Avro’nun ekonomileri için kötü olduğuna inanmaktadır. Benzer şekilde, yanıt veren İtalyanların %22’si AB’nin ekonomik krizdeki tutumuna şiddetli şekilde karşı çıkmaktadır (%48’lik bir bölüm ise genel olarak olumsuz düşüncede olduğunu belirtmiştir). Bu oran İspanya (%26) ve İngiltere’den (%23) sonra en düşük destektir ve %15 olan Avrupa ortalamasının da çok üzerindedir. İspanya (%63) ve Portekiz’de (%61) yanıt verenlerle birlikte ve Avrupa’daki tüm diğer ülkelerin yanıtlarından farklı olarak İtalyanların %63’ü Alman Şansölyesi Angela Merkel’in Avrupa’daki ekonomik krizi yönetmesinden memnun değildir. AB’nin beğenilirliği ise İtalya’da yanıt verenler arasında 2011’e göre 8 puan düşerek %69’a gerilemiştir. çok daha iyi sıyrılan Polonya’da bile yanıt verenlerin %65’i HÜKÜMET HARCAMASINA İLİŞKİN AB GÖRÜŞLERİNDE hükümetlerinin ekonomiyi ele alış şekline karşı çıkmıştır. BÜYÜK FARKLILIK Avrupa hükümetleri giderek artan şekilde kemer sıkma Yanıt veren dört kişiden üçünün (%71) hükümetin önlemleri yardımıyla krizle başa çıkmaya çalışmaktadır. uluslararası politikalarını desteklediği Rusya’da ise eko- Ortalama olarak, Avrupa ülkelerinde yanıt verenler bu nomik konularla ilgili politikalar hakkında görüşler ikiye önlemleri desteklemektedir. Hükümet harcamalarının bölünmüştür (%46 onaylarken, %46 onaylamamaktadır). azaltılmasını mı, mevcut düzeyde kalmasını mı, yoksa Türklerin çoğunluğu ise Recep Tayyip Erdoğan hükümeti- arttırılmasını mı tercih ettikleri şeklinde sorulan soruya, nin ekonomi politikalarını beğenmektedir (%55). AB’de yanıt verenlerin yarısı (%50) harcamaların daha da azaltılmasını tercih ettikleri şeklinde yanıt vermiştir ve ATLANTİK’İN İKİ YAKASINDA DA BÜYÜK ÇOĞUNLUK bu geçen sene ile aynı düzeydedir. Ancak ülkeler arasında EKONOMİK SİSTEMİN ADİL OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYOR göze çarpan farklılıklar vardır. Daha fazla harcama kesintisi Yanıt verenlere ekonomik sistemlerinin herkes için adil olmasını en çok destekleyenler Portekiz (%70), İtalya ve işleyip işlemediği veya sistemin faydalarının çoğunun küçük bir azınlıkça kullanılıp kullanılmadığı sorulduğunda, Avrupa’da araştırmaya katılan her dört kişiden üçü (%76) faydaların çoğunun küçük bir azınlığa gittiğini söylerken, Amerikalıların %64’ü bu görüşü paylaşmıştır. İyimserliğin daha fazla olduğu ülkelerde dahi onay oranları düşük olmuştur. En yüksek oranlar İsveç (%37), Hollanda (%35) ve ABD’de (%30) saptanmıştır. Portekiz, İtalya, Bulgaristan, Slovakya, İspanya, Polonya ve Birleşik Krallık’ta %70 ile %90 arası, faydaların küçük bir azınlığa gittiğine inanmaktadır. Fransa (ikisi de %65 - İtalya için 16 yüzde puan sıçrama ile) olmuştur. Kesintilerin artmasına en az desteği ise %26 ile Birleşik Krallık ve %21 ile İsveç vermiştir. İsveçliler (%56) ve Almanlar (%39) harcamaların mevcut düzeyde kalmasını en çok isteyenler olmuştur. İngilizlerin görüşleri ise bölünmüştür: yanıt verenlerin neredeyse üçte biri (%26) harcamaların azaltılmasını isterken, %29’i arttırılmasını, %38’i ise mevcut düzeyde tutulmasını talep etmektedir. T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 17 Tablo 9: Ekonomik Sistemin Hakkaniyetliliği Konusundaki Algı 100 54 90 90 82 77 73 64 89 76 71 75 72 50 86 85 6 6 74 72 80 70 50 Sistemin yararları azınlığa gidiyor 35 Ekonomik sistem herkes için adil 30 18 16 16 14 10 13 lya 8 lg İta Bu Po r te k iz an ya on ya Ru s Ro m ya ye Tü pa İs rk i ny a 12 AB an Bi rle ya şik Kr al lık Fr an sa D Al Ho m AB lla nd ve ç a 8 İs 0 14 ya 21 an 23 ov ak 23 20 Sl 30 ist 37 ar 40 Po l Yüzde 60 S42 Tablo 10: Hükümet Harcamaları Konusu 100 90 8 7 18 25 14 80 23 12 15 9 39 31 31 23 23 11 12 37 36 31 65 38 55 50 55 53 50 42 Harcama azalsın Mevcut harcama düzeyi korunsun 44 47 40 20 18 56 45 65 58 30 17 29 11 70 60 Yüzde 6 33 16 70 19 14 40 39 28 Harcama artsın 26 21 20 18 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 ya Ru s ve ç İs Tü rk Bi iye rle şik Kr al lık a nd la on ya an ist Po l Ho l Bu lg ar an ya Al m 12 AB an ya ya Ro m ov ak ny a Sl İs pa D AB lya İta a ns Fr a Po r te k 0 iz 10 S35 70 60 Tablo 11: AB Üyeliğine Karşılık Avro Kullanımının Ekonomi Üzerinde Etkisi (AB12) 61 İyi 57 şimdiye kadar faydalı olduğuna inandıklarını belirtmişlerdir (%73). Bu oldukça dikkate değer bir durumdur; çünkü mali güçlükler yaşayan diğer üye devletlerin desteklenmesi konuiyi olduğuna inanan Almanları, Fransızlar ve Portekizliler yakından takip etmektedir (ikisi de %69). Bulgarlar (%47) ve İngilizler (%46’dan %40’a düşerek) AB üyeliğinin ekonomileri üzerinde olumlu etkisi olduğuna en az inananlar 40 Yüzde nomisi olmayı sürdüren Almanya’dakiler AB üyeliklerinin sunda Almanya’nın rolü büyüktür. AB’nin ekonomileri için Kötü 50 olmuşlardır. İtalya (2011’e göre 17 yüzde puan artışla %40) 37 30 ve İspanya (2011’e göre 12 yüzde puan artışla %38) AB 31 üyeliğinin kötü olduğuna inananlar arasında artış görülen 20 ülkeler olmuştur. Türkiye’de yanıt verenlerin çoğu (%44), AB üyeliğinin ekonomileri için iyi olacağına inanmaktadır. 10 0 Yanıt verenlerin arasında en çok da AB’nin en güçlü eko- AB Üyeliğinin Ulusal Ekonomi Üzerinde Etkisi Avro’nun Ulusal Ekonomi Üzerinde Etkisi S37, 38a AB ÜYELİĞİNİN VE AVRONUN EKONOMİK ETKİLERİ ELEŞTİRİLİYOR … Avrupa Birliği’nde çoğu ekonomi için zor geçen bir yıla rağmen Avrupalıların neredeyse üçte ikisi, AB üyeliğini kendi ekonomileri için iyi bir şey olarak görmektedir. Ancak bu rakam 2011 yılındaki %67’ye göre 6 puan gerileyerek bu yıl %61 olmuştur. …ANCAK PEK AZ KİŞİ ORTAK PARA BİRİMİNDEN VAZGEÇMEK İSTİYOR AB üyeliğine dair bu yüksek derecelendirmelere rağmen Avro aynı destekle karşılanmamaktadır. Araştırmaya katılan AB ülkelerindekilerin sadece %37’si (Avro bölgesindekiler için) Avro kullanımının veya (Avro Bölgesi dışındakiler için) Avro kullanacak olmanın ülkelerinin ekonomisi için iyi olduğuna inanmaktadır. Geçen seneye göre dört yüzde puan artışla %57’lik bir çoğunluk Avro kullanımının kötü olduğuna veya kötü olacağına inandığını belirtmiştir. Almanya (geçen seneye göre beş yüzde puan artışla, %53), Slovakya (%54) ve Hollanda (%47) araştırmaya katılanların İSPANYOLLARIN HEM HÜKÜMETLERİ HEM DE AB İLE ARALARI AÇIK İspanya, genç işsizliğinde dramatik boyuta ulaşan rakamlarla mali krizin en sert etkilerinin görüldüğü AB üye ülkelerinden birisi olmuştur. Bu durum, Avrupa’da en yüksek oranla, dört İspanyol’dan üçünün hükümetlerinin ekonomi politikalarına karşı çıkışıyla yansıtılmıştır. İspanya’da yanıt verenlerin çoğunluğu (%58) AB üyeliğinin ülkeleri için iyi olduğunu düşünmeye devam etmesine rağmen, geçen seneki orana (%68) göre bir düşüş yaşanmıştır. Çoğunluk (%57), Avro Bölgesi üyeliğinin İspanya için kötü olduğunu söylerken, dört kişiden biri (%27) ülkelerinin Avro Bölgesi’nden çıkması gerektiğine inanmaktadır. İspanya’da AB’nin ekonomik krizi yönetmesine dair olumsuz görüşler Avrupa’daki tüm ülkelerden yüksektir (%66) ve İtalya ile birlikte İspanya, Alman Şansölyesi Angela Merkel için en olumsuz görüşlerin ifade edildiği ülkeler olmuştur (%63). Beş İspanyol’dan dördü ekonomik sistemlerinin hakkaniyetliliği konusunda kötümserken, %82 faydaların çoğunun küçük bir azınlığa gittiğine inanmaktadır. T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 19 Tablo 12: Avro’nun Ulusal Ekonomi Üzerinde Olumsuz Etkisine Dair Algı 90 89 84 80 2011 77 71 70 67 60 Yüzde 2012 54 52 50 57 58 57 53 55 54 53 52 51 46 46 49 47 45 46 45 45 40 35 30 31 31 30 20 ) (€ ya Sl ov ak an ya an ist ar Ro m ) (€ lg Bu nd lla Ho Al m an ya a (€ (€ ) ) ) lya İta Fr a ns a (€ ye rk i Tü te k iz (€ ) 12 Po r AB ) (€ ny a pa on ya Bi rle İs Po l şik Kr İs al lık 0 ve ç 10 S38a (€) Avro Bölgesi Üyeleri Tablo 13: Avro Bölgesinden Çıkmalı mı Devam mı Edilmeli? 40 Avro ekonomi için kötü ama kullanmaya devam 34 Avro ekonomi için kötü ve eski para birimine dönülmeli 33 30 30 30 Yüzde 27 20 20 26 26 21 19 19 19 17 14 10 0 Portekiz Fransa İspanya İtalya Hollanda Almanya Slovakya S38b, mutlak ülke yüzdesi için hesaplanan 20 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 çoğunun veya çoğunluğunun Avro kullanımının etkisinin AB’NİN VE MERKEL’İN EKONOMİK KRİZ MÜCADELESİ: ülke ekonomisi için olumlu olduğunu söylediği ülkeler AVRUPA’DA KARIŞIK GÖRÜŞLER olmuştur. Avrupalıların çoğu (%48) Avrupa Birliği’nin Avrupa’daki krizi ele alış şeklinden memnundur. Bulgaristan’da (%63) İspanyolların yarısından fazlası (57%), Portekizliler (%55), ve Romanya’da (%61) yanıt verenlerin neredeyse üçte Fransızlar (%52) ve İtalyanlar (%51) Avro’nun ekonomi- ikisi onaylarken, İsveç (%58) ve Almanya’da (%57) çoğun- leri için kötü olduğunu söylemişlerdir. Yanıt verenlerin luk buna katılmıştır. Ancak İspanya’da (%66) ve Birleşik çoğunun Avro’nun ekonomileri için iyi olacağına inanmayı Krallık’ta (%56) çoğunluk onaylamadığını belirtmiştir. sürdürdüğü Romanya hariç (%42), Avro Bölgesi dışında yanıt verenler giderek artan şekilde Avro’nun kendileri için Avrupalılara aynı zamanda Alman Şansölyesi Angela kötü olacağına inanmaktadır: Birleşik Krallık (12 puan Merkel’in ekonomik krizle mücadele etme şeklinden artışla %89), İsveç (17 puan artışla %84), Polonya (19 puan memnun olup olmadıkları da sorulmuştur. Çoğunluk (%52) artışla %71) ve Bulgaristan (1 puan düşüşle %45). Merkel’in eylemlerinden menundur. Merkel’i onaylayanların en fazla olduğu ülkeler Hollanda (%74), Bulgaristan Almanya’da Avro’dan memnun olmayan yüzde elli sekiz (%66), Fransa (%64), Almanya (%63) ve İsveç’tir (%61). ve Slovakya’da Avro’dan memnun olmayan %56’ya karşın, Öte yandan Merkel’i onaylamayanların oranı, ekonomik Avro’yu tamamen bırakmak isteyenlerin oranı Almanya’da krizin en sert etkilerinin görüldüğü üç ülke olan İtalya, %26 ve Slovakya’da %17’dir. Avro’nun mutlak şekilde bıra- İspanya (ikisi de %63) ve Portekiz’de (%61) en yüksektir. kılması gerektiğini düşünen ülkeler ise %27 ile İspanya, %26 Ancak Polonya ve Slovakya’da çoğunluk (sırasıyla %57 ile Almanya, %21 ile İtalya ve %20 ile Portekiz olmuştur. Tablo 14: Alman Şansölyesi Angela Merkel’in, AB’nin ve Kendi Ülkesinin AB Ekonomik Krizindeki Tutumunu Onaylayanlar 80 74 70 60 63 61 61 58 58 57 57 52 52 49 43 48 47 42 40 46 40 35 30 20 55 54 5252 42 30 35 34 34 32 33 32 26 25 24 23 27 10 ye rk i Tü lya İta ov ak Bi ya rle şik Kr al lık Po rte ki z İs pa ny a 12 Sl AB on ya Po l an ya ve ç Ro m İs an ya m a Al ns Fr a ist ar lg Bu lla nd an a 0 Ho Yüzde 64 55 40 Kendi Ülkesi AB 68 66 63 50 Alman Şansölyesi Angela Merkel 74 S4b.2, 40.1, 40.2 T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 21 Tablo 15: AB’nin Ulusal Mali İşlerde Daha Fazla Ekonomik Gözetimi Olmasını İsteyenler 90 80 AB, üye devletlerin ekonomi ve bütçe politikalarında daha fazla yetkiye sahip olmalıdır 79 75 Her üye devlet kendisi yetkili olmalıdır 70 65 Yüzde 60 59 58 58 57 57 57 56 53 53 50 49 40 38 37 31 30 20 15 18 34 31 45 43 42 40 33 21 ) (€ ) an ya (€ m Al lya İta an ya ) ny a Ro m (€ ) ya (€ pa İs an ov ak Sl lg ar ist 12 Bu a a nd lla Ho ns AB ) (€ ) (€ ) (€ Fr a iz te k on ya Bi rle Po r Po l İs şik Kr al lık 0 ve ç 10 (€) Avro Bölgesi Ülkeleri S39 ve %52) ve Birleşik Krallık’ta çoğu kişi (%47) Merkel’i İSTİKRAR FONUNA KATKI OLUMLU KARŞILANIYOR, desteklemektedir. AMA DESTEK GİTTİKÇE AZALIYOR Bütçe sıkıntısı içinde bulan üye devletlere yardım etmek AB’NİN ULUSAL BÜTÇELER ÜZERİNDE KONTROLÜ HALEN İSTENMİYOR AB’nin, üye devletlerin ekonomi ve bütçe politikaları üzerinde daha fazla yetkisi olmasını önerenler vardır. Aslında bu Brüksel’in kurtarma planları için neredeyse bir ön koşuldur. Buna rağmen araştırmanın yapıldığı tüm AB ülkelerinde yanıt verenlerin ortalama %57’si her üye devletin kendi ekonomi ve bütçe politikası üzerinde yetkisini korumasını tercih ettiğini belirtmiştir. Tek istisna, %53’lük bir çoğunluğun AB’nin bu konularda daha fazla yetkisi olması gerektiğine inanan Almanya olmuştur. Birleşik Krallık’ta (%79) ve İsveç’te (%75) yanıt verenler ülkelerinin ekonomi ve bütçe politikalarında tam kontrolü olması gerektiğine en çok destek verenler olmuşlardır. 22 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 için katkıda bulunarak bir fon oluşturmayı onaylayıp onaylamadıkları sorulduğunda Avrupalıların çoğunluğu (geçen seneye göre 6 puan düşüşle %54) böylesi bir fonu onaylarken, %42’si onaylamamıştır. Yanıt verenlerin %42’sinin onaylayıp %42’sinin karşı çıktığı Polonya, geçen seneye göre 7 puan düşüşle %31 ile Slovakya ve yine geçen seneye göre 7 puan düşüşle %36’ya gerileyen Birleşik Krallık hariç, tüm ülkelerde yanıt verenlerin çoğu bu fona destek vermiştir. Böylesi bir fonun potansiyel en büyük katkı sağlayanı olacak olan Almanya’da ise görüşler eşit şekilde bölünmüştür: %49 onaylarken, %48 böylesi bir fona ulusal düzeyde katkı yapmaya karşı çıkmaktadır. Tablo 16: Bütçe Sıkıntısı Yaşayan Ülkeler için Özel bir Yardım Fonuna Katkıda Bulunmaya Destek Verenler 70 66 65 65 60 60 59 57 56 54 49 46 42 40 36 31 30 20 ) ov ak ya (€ lık al Sl Kr şik on ya Bi rle Po l an ist ar lg Bu an ya (€ ) 12 m Al (€ iz AB ) ) te k Po r nd a (€ ve ç lla İs Ho an ya ) (€ (€) Avro Bölgesi Ülkeleri Ro m ny a pa İs a ns Fr a lya (€ (€ ) 0 ) 10 İta Yüzde 50 S41 T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 23 İNGİLİZLERİN AB HAKKINDA ŞÜPHELERİ ARTARKEN, MÜDAHALELERE KARŞI SABIRLARI AZALIYOR Bu sene İngiltere’de AB karşıtı duyguların yükselişe geçtiği gözlemlenmiştir. AB hakkında olumsuz düşünenlerin yüzdesi 14 puan artarak %49’a ulaşmıştır. İngiltere’de yanıt verenlerin sadece %40’ı, AB’nin ulusal ekonomileri için iyi olduğuna inandığını söylerken, %52 üyeliği kötü olarak değerlendirmiştir. Araştırmaya katılan diğer ülkelere kıyasla İngiltere, Çin’i ekonomik fırsat olarak en çok tanımlayan ülke olmuştur (AB ortalaması %42’ye karşın, %56). Ancak araştırmaya katılanların %44’ü, Çin’i potansiyel bir askeri tehdit olarak görmektedir (Avrupa ortalamasından beş puan fazla). İngilizlerin yüzde yetmiş üçü ekonomik krizin kendilerini kişisel olarak etkilediğini söylemiştir. Yüzde elli sekiz, hükümetin ekonomik politikalarını beğenmezken, bu oran Avrupa’nın en sıkıntılı ekonomilerindeki oranlara yaklaşmıştır. Birleşik Krallık, ülkelerinin bir kurtarma fonuna katkıda bulunmasını istemeyenlerin en fazla olduğu iki Avrupa ülkesinden biridir (Diğeri Slovakya iken; Polonya’da görüşler eşit olarak bölünmüştür). Yine yanıt verenlerin ulusal bütçe üzerinde ülkenin tam kontrolü olması gerektiği konusunda en fazla ısrar ettiği ülke de İngiltere olmuştur (%79). Ekonomik güçlüklerine rağmen Birleşik Krallık’ta araştırmaya katılanların %51’i askeri harcamaları mevcut düzeyde tutmayı isterken, üç kişiden ikisi (%64 ile Avrupa’da en yüksek oran) savaşın kimi zaman adalete erişim için gerekli olduğunu söylemiştir. İran’ın nükleer silahlar geliştirmesini engellemek için askeri müdahaleye karşı çıkan İngilizlerin sadece %37’si ise tüm diğer yollar tükenirse askeri harekatı destekleyeceklerini söylemişlerdir (%46 olan Avrupa ortalamasından 9 puan düşük). Irak ve Afganistan’daki askeri müdahalelerin doğru olup olmadığı ve bu ülkelerin istikrarına yardımcı olup olmadığı sorulduğunda İngilizler, Avrupa ortalamasına benzer şekilde şüphede kalmışlardır. Suriye müdahalesi de çekici bulunmamaktadır (%59 Birleşik Krallık’ın tamamen işin dışında kalmasını istemektedir). Hükümetlerinin 2011 Libya müdahalesini Fransa ile beraber yürütmüş olması gerçeğine rağmen araştırmaya katılan İngilizlerin sadece yarısı (%50), Libya’daki müdahalenin doğru olduğuna inanmaktadır. 24 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 Bölüm Üç: Obama’nın İlk Dönemi ve 2012 Seçimleri 2 011 Mayıs’ındaki Cumhuriyetçi Parti’deki ilk münazara ilgili giderek uzayan müzakereler sonucunda ABD’nin kredi ile ciddi bir şekilde başlayan 2012 başkanlık seçim- notunun düşürüldüğü Ağustos 2011’de tahmin edilemeye- lerinde iddialı çekişme uzun aylardır devam etmektedir, cek noktaya kadar gelen sorunlu bir ekonomiyi düzeltmekle ancak iki taraf da oldukça kutuplaşmış seçmenler karşısında meşgul olmuştur. belirgin bir ilerleme kaydetmiş değildir. Cumhuriyetçi adayların yarışı, partinin geleceğine yönelik çok farklı vizyonlar taşıyan adaylar arasında gerçekleşirken, Rick Santorum’un seçim kampanyasını askıya almasıyla adaylık yolunun Mitt Romney’e açılması gerçekleşmiş ve 10 Nisan 2012’de bu yarış sonuca ulaşmıştır. Bu esnada, Başkan Obama görevdeki ilk dönemini tanımlamak açısından gittikçe daha fazla önem kazanan, Amerika’nın gelecekteki borçlarıyla 80 MÜTTEFİKLERİN OLUMLU GÖRÜŞÜ ZAYIFLAMAYA DEVAM EDİYOR Bu yılki Transatlantik Eğilimler araştırmasının bulgularına göre, ABD Başkanı Barack Obama’nın uluslararası rolünü onaylayanların oranı ABD’de kendisinin uluslararası politi- Dünyada ABD liderliğini isteyenler 70 60 50 83 78 ABD Başkanı’nın uluslararası tutumunu onaylayanlar 64 Yüzde POLİTİKALARINI BEĞENİYOR, ANCAK BAZI AVRUPALI Tablo 17: AB’nin Dünyada ABD Liderliğini İstemesine Karşılık ABD Başkanı’na Verilen AB Desteği 90 75 71 55 55 54 2009 2010 2011 52 45 40 30 TRANSATLANTIK ÇOĞUNLUK HALEN OBAMA’NIN 36 38 39 37 36 36 18 19 20 2006 2007 2008 30 20 21 24 10 0 2002 2003 2004 2005 * 2002-2003 için AB7, 2004-2006 için AB9, 2007-2010 için AB11 ve 2011-2012 için AB12 kullanılmıştır. 2012 S1a, 3 T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 25 kalarını beğendiğini ifade eden %54’lük bir çoğunlukla sabit de onay vermemektedir (sırasıyla %48 ve %43). Yine de bu kalmıştır. Obama’nın Avrupa’daki popülerliğini halen koru- derecelendirmeler, 2008 yılında George Bush için kaydedi- masına, hatta bu popülerliğin ABD’dekinden daha güçlü len rakamlardan çok yüksektir: Fransa ve Almanya’da yedi olmasına karşın, derecelendirmesinde düşüş gözlenmiştir. kat, Türkiye’de beş kat ve Birleşik Krallık’ta dört kat. Ortalama olarak, araştırmaya katılan 12 AB ülkesinde %71, Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri ise AB ortalamasına kıyasla Obama’nın uluslararası politikaları ele alış şekline onay vermiştir. %66 ile Romanya, %55 ile Slovakya ve %51 ile Bulgaristan Yine de bazı ülkelerde Obama’nın desteklenme oranı Polonya’da ise geçen yıla göre 16 puanlık büyük bir düşüşle Amerikan seçimlerinin hemen ertesinde olduğu kadar rakam %49’a gerilemiştir. dahil olmak üzere biraz daha az destek vermektedirler. yüksek değildir. Örneğin, Obama’nın uluslararası politikalarının beğenilirliği, ABD’de 2009 yılı rakamına göre (%57) OBAMA’NIN ULUSLARARASI TERÖRİZME KARŞI sadece üç puan gerilerken, şu anda %51 olan Bulgaristan’da MÜCADELESİ EN ÇOK DESTEĞI ALMIŞTIR 21 yüzde puan, %74 olan İtalya’da 17 puan, %55 olan Barack Obama’nın genel olarak uluslararası ilişkileri Slovakya’da 16 puan, %69 olan İspanya’da 16 puan, %67 olan yürütme şeklinin beğenilmesinin ötesinde, veriler göster- Birleşik Krallık’ta 15 puan, %79 olan Almanya’da 13 puan, mektedir ki, Amerikalıların belirli uluslararası politikalara ikisi de %79 olan Hollanda ve Portekiz’de 11 puan gerile- yönelik onay oranı genel dış politika onay oranı olan miştir. Obama’nın politikalarının en az beğenildiği ülkeler %54’den çok da farklı değildir: İran ile nükleer müza- %26 ile Rusya ve %42 ile Türkiye olmuştur ki, buralarda kerelerin sürdürülmesi (%50), Rusya ile ilişkiler (%53), çoğu kişi kendisinin uluslararası politikaları ele alış şekline Tablo 18: Obama’nın Uluslararası Politikalarına Onay 100 92 90 91 90 88 80 79 79 Yüzde 85 83 81 79 74 70 2012 2009 90 69 82 72 71 71 71 67 60 66 55 50 58 57 51 54 55 50 49 40 42 30 26 20 10 26 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 Bu ve ç İs ya Ru s ye rk i Tü on ya AB D Po l ar ist an Sl ov ak ya Ro m an ya lık * 2009 için AB11 ve 2012 için AB12 kullanılmaktadır. lg Kr al AB Bi rl eş ik ny a a İs pa ns z Fr a ki a nd Po rte lla İta lya Ho Al m an ya 0 S3 Tablo 19: Politikalarına Göre ABD Başkanı Obama’ya Verilen Onay 80 AB12 70 ABD Rusya Türkiye 66 60 50 71 55 55 53 49 Yüzde 48 50 40 30 36 38 38 32 20 32 24 23 21 10 0 Rusya ile ilişkiler Afganistan’da istikrar Uluslararası terörizmle mücadele Nükleer programına dair İran ile müzakereler S4a.1, 4a.3, 4a.5, 4a.6 Afganistan’da istikrarın sağlanması (%55). Tek istisna, yanıt MITT ROMNEY ABD’DE OLUMSUZ KARŞILANIYOR, ÜÇ verenlerin üçte ikisinin onay verdiği uluslararası terörizm AVRUPALI’DAN BİRİ ROMNEY’İ TANIMIYOR politikaları olmuştur. Ortalama olarak, AB’de %71 Başkan Kasım’da yapılacak ABD başkanlık seçimindeki iki adayla Obama’nın uluslararası terörizmle mücadelesini onaylarken, ilgili görüşlerinin olumlu mu olumsuz mu olduğu sorul- bu durum ABD yönetiminin Usame Bin Ladin gibi El Kaide duğunda Amerikalıların çoğu (%49) Mitt Romeny’e dair liderlerini ortadan kaldırması başarısıyla açıklanabilir. görüşlerinin olumsuz olduğunu ifade ederken, %44 olumlu görüşte olduğunu söylemiştir. Avrupa’da ise bunun tersine Ancak Obama’nın belirli dış politikaları konusunda AB’de %23 olumlu düşündüğünü söylerken, %39 olumsuz görüşte yanıt verenlere kıyasla Türkler ve Ruslar daha eleştirel olduğunu belirtmiştir. AB’de yanıt verenlerin dikkate değer olmuşlardır. Üç Türk’ten biri (%32) ve neredeyse dört %38’lik bir bölümü (en yüksek %66 ile Polonya)4, Türkiye’de Rus’tan biri (%23) Obama’nın Afganistan’a istikrarı getirme %49’u ve Rusya’da %59’u; ya Romney’i tanımadıklarını çabalarından memnundur. Dört Türk’ten biri (%24) ve beş söylemiş, ya da yanıt vermeyi reddetmişlerdir. Bu rakam Rus’tan sadece biri kendisinin İran ile ilişkili tutumunu 2008’de Barack Obama için %14 ve John McCain için %24 beğenmektedir. Rusların yüzde otuz sekizi ve Türklerin olmuştur. Olumsuz görüşlerin en kuvvetli olduğu ülkeler %36’sı ABD Başkanı’nın Rusya ile ilişkilerini onayla- %52 ile Fransa, %51 ile Almanya, %49 ile İsveç ve %47 ile maktadır. Rusların yüzde otuz sekizi ve Türklerin %32’si Hollanda olmuştur. Obama’nın terörizmle mücadelesini desteklemektedir. 4 Araştırma, Mitt Romney’nin Temmuz 2012 tarihli Avrupa seyahatinden önce gerçekleştirilmiştir. T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 27 Tablo 20: ABD Başkan Adaylarına Dair Algı 100 90 6 38 49 3 40 7 11 82 80 70 39 Yüzde 60 57 50 40 44 Bilmiyor/ Yanıt Vermiyor Olumsuz 30 23 20 Olumlu 10 0 ABD AB12 Mitt Romney için Görüşler ABD AB12 Barack Obama için Görüşler S17.1, 17.2 BARACK OBAMA HEM ABD’DE HEM DE AVRUPA’DA AVRUPALILAR OY VEREBİLSELERDİ OBAMA’YI OLUMLU GÖRÜLMEKTEDİR SEÇERLERDI Görevdeki başkan adayı için Amerikalıların çoğunluğu Avrupalıların çarpıcı bir çoğunluğu (%75) Kasım’daki (%57) olumlu görüş bildirmekteyken, %40 olumsuz ABD seçimlerinde oy kullanabilecek olsalardı Obama’ya düşünmektedir. Buna karşılık Avrupa’da %82 Obama ile oy vereceklerini söylerken, sadece %8 oy kullanabilseydi ilgili görüşlerinin olumlu olduğunu söylerken, sadece %11 Romney’e oy vereceğini belirtmiştir. AB içerisinde Romney olumsuz düşündüğünü belirtmiştir. Başkan’a destek %93 ile en fazla desteği Polonya’dan alırken (%16), en az Fransa’da Fransa, %91 ile Almanya ve %90 ile İsveç’te en yükseklere desteklenmiştir (%2). Barack Obama’nın en kuvvetli des- ulaşırken, en düşük %54 ile Polonya’dan gelmiştir. Türklerin tekçileri ise Fransa (%89) ve Almanya (%87) olurken, en duyguları ise orta düzeydedir (%50). Üç Rus’tan sadece biri az desteği Bulgaristan (%40) ve Polonya (%35) vermiştir. (%36) Obama için olumlu düşünmektedir. Orta dereceli duygularına rağmen Türklerin %51’i mümkün olsaydı Obama’ya oy vereceğini açıklarken, %5 tercihini Romney’den yana kullanmış, yüzde kırk beş bilmediğini veya yanıt vermek istemediğini söylemiştir. Ruslar arasında %27 Obama’yı tercih ederken, %12 oyunun Romney’e olduğunu söylemiş, %62 bilmediğini veya yanıt vermek istemediğini belirtmiştir. 28 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 Tablo 21: Avrupalılar ABD Başkanı için Oy Kullanabilseydi... 100 Barack Obama Mitt Romney 90 89 87 85 82 80 79 77 75 75 73 70 63 51 50 47 40 40 35 30 27 20 16 Bu lg ya on ya Ru s ar ist ya an 5 ye an ya lya Ro m İta AB Bi 12 rle şik Kr al lık ny a pa ve ç İs 12 8 Po l 6 ov ak 9 Sl 9 rk i 8 4 İs a nd lla te k Po r an ya a m Al 5 iz 5 2 ns 0 7 Ho 10 10 Tü 11 Fr a Yüzde 60 S18b T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 29 30 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 Bölüm Dört: Transatlantik Güvenlik G eçen sene transatlantik güvenlik açısından oldukça uygun şekilde Irak’tan çekilmesiyle, Irak’taki savaşın da resmi karışık bir ilerleme kaydedilmiştir. Ekim ayında olarak sonlanmasına tanıklık etmiştir. Chicago’daki NATO Muammer Kaddafi’nin ölümü ile sonuçlanan operasyon bu Zirvesi’ne rağmen müttefikler halen ittifakın geleceğini ve güne dek NATO’nun kendi bölgesi dışında, misyonun herkesi müttefikler arasındaki yük paylaşımının kapsamını tartış- rahatsız eden kayıplar ve bedeller ödemeden gerçekleştirdiği maktadırlar. Son olarak, Arap isyanları ilerlerken ve Suriye en başarılı operasyonlardan biri olmuştur. Dahası, bu misyon giderek iç savaşa yaklaşmışken ile Batılı devletler kendilerini birleşmiş bir çabanın da ürünü değildir; çünkü Almanya çok kısıtlı seçeneklere sahip bulmaktadırlar. başta olmak üzere geleneksel müttefiklerin bazıları katılmayı reddederken, pek çoğu da herhangi bir sürdürülebilir GÜVENLİK ORTAKLIĞI GÖRÜŞLERİ KARIŞIKTIR askeri operasyon için hiç bir şekilde hazırlıklı olmadıklarını Daha önceki yıllarda olduğu gibi Transatlantik Eğilimler’de, göstermişlerdir. Geçen Aralık ayı, en son birlik ve eğiticilerin Avrupa Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri arasında 2008 yılında müzakere edilen Kuvvetler Statüsü Anlaşması’na güvenlik ve diplomatik ilişkilerde ortaklığın daha yakın mı Tablo 22: Güvenlik ve Diplomatik Konularda ABD-AB Ortaklığının Geleceği 100 15 46 46 43 90 39 26 37 34 42 33 51 35 40 33 31 80 70 29 ya te ki z 19 Sl ov ak 21 Po r 23 ve ç al an ya Bi rle ist ar lg Bu Al m an a nd lla D Ho 12 25 lık 25 İs 27 Kr 28 şik 30 Daha bağımsız bir yaklaşım olmalı AB ns a Fr a on ya Po l ny a pa İs lya İta 33 AB 34 Aynı kalmalı Daha yakın olmalı an ya 0 41 31 40 35 10 38 32 18 30 20 34 32 30 25 43 40 24 14 9 51 50 Ro m Yüzde 60 S9 T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 31 olması, aynı mı kalması, yoksa yanıt veren kişinin tarafının olduğu gibi kalmasını en çok destekleyenler Slovaklar (%41) daha bağımsız mı davranması istendiği sorulmuştur. Bu ve İsveçliler (%38) olmuştur. konuda görüşler benzer şekilde bölünmüş olmasına rağmen hem Avrupa’da (%39), hem de ABD’de (%34) çoğu kişi kendi tarafının daha bağımsız bir yaklaşım benimsemesi gerektiğine inanmaktadır. En büyük değişiklik, iki tarafın da daha yakın olmasını söyleyen Avrupalıların oranında (%33) geçen seneye göre saptanan altı puanlık düşüş olmuştur. Aslında bu ABD’de saptanan %30 rakamına benzerdir. Sorunun ilk kez sorulduğu 2004 yılına göre ABD rakamında da 30 puanlık bir düşüş olmuştur. İlişkilerin aynı düzeyde kalmasını isteyen Avrupalıların oranı ise üç puan artmış, rakam %24’e çıkmıştır. Kendi taraflarının daha bağımsız bir yaklaşım benimsemesini savunanlar arasında en yüksek yüzdeler %51 ile Portekiz, %46 ile Fransa ve İtalya, %43 ile İspanya ve %42 ile Almanya’da saptanmıştır. Romenler (%15) ve Polonyalılar bu görüşe ortaklara daha da yaklaşmasını isteyenlerin en yüksek olduğu ülkeler ise Romanya (%51), İtalya (%43) ve İspanya’dır (%40). Böylesi bir yakınlaşmayla en az ilgilenenler Slovaklar (%19), Portekizliler (%21) ve İsveçlilerdir (%23). Durumun aynen ilgili gittikçe artan kötümserliğe ve Avrupa’nın yük paylaşımına yapacağı katkıya dair devam eden tratışmalara rağmen kurum, Türkiye hariç araştırmanın yapıldığı tüm ülkelerde “halen gerekli” olarak nitelendirilmektedir. NATO üye ülkelerde yanıt veren AB vatandaşların yüzde elli sekizi böyle hissederken, buna katılan Amerikalıların sayısı altı puan düşerek %56’ya gerilemiştir. Ancak ülkeler arasında dikkate değer farklılıklar bulunmaktadır. Rakamlar Hollanda ve Birleşik Krallık’taki % geçen seneye göre 6 puan düşüş olmuştur). Geçmiş senelerde olduğu gibi Türkiye, NATO için kamuoyu desteğinin en düşük olduğu ülke olmuştur. Türklerin sadece %38’i NATO’nun hala gerekli olduğunu ifade etmiştir. 69 62 60 Yüzde NATO’nun Afganistan’daki misyonunun nihai başarısıyla Tablo 23: NATO Ülke Güvenliği için Hala Gereklidir 80 50 İKEN, ABD’DE ŞÜPHE ARTIYOR 71’den , Polonya’daki % 45’e kadar değişmektedir (Polonya’da en az katılanlar olmuştur. Kendi taraflarının transatlantik 70 NATO’YA DAİR GÖRÜŞLER AVRUPA’DA İSTİKRARLI 62 60 57 56 53 52 61 60 60 59 55 62 61 60 59 62 62 58 56 55 44 40 35 30 38 35 37 38 2011 2012 30 20 AB ABD Türkiye 10 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 *2002-2003 için AB7, 2004-2006 için AB9 ve 2007-2012 için AB11 kullanılmaktadır (İsveç hariç). 32 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 2010 S11 POLONYALILAR GELENEKSEL İTTİFAKLAR HAKKINDA GİDEREK DAHA ÇOK ŞÜPHE DUYUYOR 1999 yılından beri NATO üyesi ve İran ve Afganistan askeri müdahalelerinin aktif bir katılımcısı olmasına rağmen Polonyalılar, bu yıl giderek artan şekilde hem NATO hem de Birleşmiş Milletler’den şüphe etmeye başlamışlardır. NATO’nun güvenlikleri için hala gerekli olup olmadığı sorulduğunda, Avrupa’da en düşük oranla ve geçen seneye göre altı puan düşüşle, yanıt verenlerin sadece %45’i gerekli olduğunu söylerken, %40 artık gerekli olmadığına inandığını söylemiştir ki, bu rakam İspanya’dan sonra Avrupa’daki en yüksek rakamdır. Buna geçmiş dönemdeki müdahalelere ilişkin olumsuz düşünceler eşlik etmektedir. Irak’a yapılan müdahalenin doğru olup olmadığı sorulduğunda, %55 doğru bulmadığını söylerken, sadece %26 onay vermiştir ki, bu Avrupa’nın en düşük oranıdır. Aynı durum, Afganistan için de geçerlidir. Polonyalıların %55’i müdahaleye onay vermezken, %27 onaylamıştır. Aynı hisler gelecekteki müdahaleler için de geçerlidir. Birleşmiş Milletler tarafından öngörülen, ulusların sivilleri kendi hükümetlerinden dahi kaynaklansa şiddete karşı koruma sorumluluğu olup olmadığı sorulduğunda, Avrupa’da en düşük oranla Polonyalılar (%42) bu sorumluluğu kabul ederken, %35’i bu sorumluluğa karşı çıkmıştır (Avrupa’da en yüksek oran). %65’in Suriye müdahalesini onaylamadığı dikkate alınırsa bu düşüncelerin pratiğe de dönüştüğü söylenebilir. Birleşmiş Milletler’in müdahaleye liderlik etmesi durumunda dahi, %71 olumsuz pozisyonunu koruyacağını belirtmiştir. KAMUOYU SAVUNMA HARCAMALARI YERİNE GENEL tercih ettikleri sorulduğunda çoğu yanıt veren, harcamaları HÜKÜMET HARCAMALARINI KISMAK İSTEMEKTEDİR genel olarak ya azaltmayı, ya da mevcut durumda sürdürmeyi Hükümetlerinin genel olarak harcamaların düzeyini mevcut tercih etmiştir. Aslında araştırmanın yapıldığı 15 ülkenin durumda mı tutmasını, arttırmasını mı, yoksa azaltmasını mı 11’inde çoğunluk veya çoğu kişi hükümet harcamalarının Tablo 24: Hükümet Harcamalarının Azaltılmasına karşılık Savunma Harcamalarının Azaltılması 80 Hükümet harcamaları azalsın 65 65 60 56 58 55 55 50 45 52 53 50 47 45 40 45 42 40 39 38 32 30 39 34 30 37 28 26 25 21 21 20 17 20 16 13 ya Ru s ve ç İs an Po lo ny a Ho lla nd a Tü rk Bi iye rle şik Kr al lık ist ar an ya lg Bu 12 m Al AB AB D Sl ov ak ya İs pa ny a Ro m an ya a lya İta Fr an s 0 te ki z 10 Po r Yüzde Savunma harcamaları azalsın 70 70 S35, 36a T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 33 azaltılmasını istemektedir. Ancak, savunma harcamaları ABD’NİN ASYA’YA “YÖNELİŞİNE” KARŞIN SAVUNMA sorulduğunda, 15 ülkenin 11’inde çoğunluk veya çoğu kişi HARCAMASINDA DEĞİŞİKLİK YOK mevcut düzeyi olduğu gibi sürdürme taraftarıdır. ABD hükümeti’nin yeni aldığı Doğu Asya’da askeri harcamaların artırılması ve Avrupa’daki ABD birliklerinin azaltılması Ortalama olarak, araştırmanın yapıldığı AB ülkelerindeki- kararı ışığında Transatlantik Eğilimler, ülkelerde yanıt veren- lerin %50’si hükümet harcamalarının azalmasını isterken, lerin yarısına hükümetlerinin harcama düzeyini azaltmasını %31 mevcut düzeyde kalmasını istemekte, %15 ise harca- mı, sabit tutmasını mı, artırmasını mı tercih ettiklerini maların artmasını tercih etmektedir. Ancak soru savunma sormuştur. Bu hatırlatmaya rağmen, AB’de yanıt verenlerin harcamaları ile ilgili olarak sorulduğunda; %39 harcamaları %50’si harcamanın genel olarak aynı düzeyde kalmasını ister- azaltmak isterken, %46 mevcut düzeyde kalmasını ve sadece ken, %37 azaltılmasını talep etmiştir. %11 artmasını istemektedir. İtalya’da (%56) ve İspanya’da (%52) çoğunluk savunma harcamalarının azaltılmasını talep AMERIKALILARIN IRAK VE AFGANİSTAN HAKKINDA etmektedir. GÖRÜŞLERİ AVRUPALILARDAN BİRAZ FARKLI, ANCAK İKİ TARAF DA LİBYA MÜDAHALESİNİN DOĞRU OLDUĞU Buna benzer bir örüntü ABD’de de göze çarpmaktadır. KONUSUNDA MUTABIK Amerikalıların yüzde elli sekizi hükümet harcamalarının Yanıt verenlerden her şeyi dikkate alarak Irak, Afganistan ve azaltılmasını, %23 aynı kalmasını ve %14 arttırılmasını Libya müdahalelerinin doğru olup olmadığı sorusuna yanıt istemektedir. Ancak konu savunma harcamaları olduğunda vermeleri istenmiştir. sadece %32 azaltılmasını isterken, %45 aynı kalmasını, %20 de savunma harcamalarının artırılmasını talep etmektedir. 2003 yılından 2012 yılına kadar ABD önderliğinde bir koalisyonun müdahale ettiği Irak için, ABD’de çoğu kişi Tablo 25: ABD’nin Asya’ya Yönelişi Işığında Savunma Harcamaları Nasıl Olmalı? 100 35 8 40 5 53 3 47 4 62 10 8 50 46 80 17 51 44 70 11 19 62 52 53 48 56 54 50 48 25 20 19 Bi 34 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 lık 16 al ns a Ro m an ya Bu lg ar ist an Po lo ny a Fr a 2 AB 1 nd a la 29 Harcamalar artırılsın Ho l an ya m ya Harcamalar aynı seviyede kalsın Sl ov ak İta an ya İs p Po rte ki z 10 lya Harcamalar azalsın Al 20 30 Kr 34 30 ye 37 rk i 38 şik 40 rle 42 40 0 27 12 Tü Yüzde 60 12 İs ve ç 90 5 40 6 S36b müdahalenin doğru olduğunu belirtirken (%49 doğru, %45 Son olarak, 2011 yılında Birleşik Krallık ve Fransa’nın yanlış), AB’de çoğunluk bu görüşe katılmamıştır (%54 yanlış, önderliğindeki Batı koalisyonunun tartışmalı bir şekilde %38 doğru). İsveç (%56) ve Bulgaristan (%55) araştırmanın müdahalede bulunduğu Libya için ABD’de (%49) ve AB’de yapıldığı 12 AB üyesi devlet arasında dengeli bir çoğunluğun çoğu kişi (%48) müdahalenin doğru olduğuna inandığını Irak müdahalesini onayladığı ülkeler olmuştur. Müdahalenin söylemiştir. Libya müdahalesinin en fazla onay aldığı ülkeler yanlış olduğunu düşünenler en çok Rusya’da (64%), İspanya’da İsveç (%68), Fransa ve Hollanda olmuştur (ikisi de %58). (%59), Almanya’da (%58) ve Türkiye’dedir (%56). Hükümetlerinin müdahalenin onaylanmasına dair BM Güvenlik Konseyi kararındaki çekimser tutumuna ve takip Batı müdahalesinin 2001 yılında Taliban’ı devirmek için baş- eden misyona katılmayı reddetmesine karşılık, araştırmaya latıldığı ve 2014 yılı itibarı ile NATO birliklerinin çekilmeyi katılan Almanların %53’ü Libya müdahalesini onaylamakta- planladığı Afganistan için ABD’de çoğunluk (%53) müda- dır. Birleşik Krallık’ta ise yanıt verenlerin sadece yarısı (%50) halenin doğru olduğunu söylerken, AB’de yanıt verenlerin müdahalenin doğru olduğuna inanırken, en düşük onay yarısı (%50) doğru olmadığını düşünmektedir. Irak’ta olduğu oranları aslında Romanya’dadır (%24). Türk hükümetinin gibi yine İsveç (%62) ve Bulgaristan (%56), araştırmanın askeri operasyona katılmış dahi olmasına rağmen sadece yapıldığı 12 AB üyesi devlet arasında dengeli bir çoğunlu- Türkiye’de (%54) ve Rusya’da (%61) çoğunluk Libya müdaha- ğun Afganistan müdahalesini onayladığı ülkeler olmuştur. lesini doğru bulmadıklarını belirtmiştir. Müdahalenin yanlış olduğunu düşünenler en çok Rusya’da (62%), Türkiye’de (%57), Polonya’da (%55), Almanya’da (%53) ve Birleşik Krallık’tadır (%52). Tablo 26: Müdahalelerin Doğru Olduğunu Düşünenler 70 68 60 Irak 62 58 56 58 Afganistan 555656 53 50 50 49 49 49 47 45 49 48 46 40 42 39 4242 42 37 37 38 Libya 48 46 40 42 41 40 30 31 31 29 28 28 27 26 26 24 23 20 20 19 15 10 12 11 ya Ru s ye rk i Tü an ya ya Ro m Sl ov ak on ya z lya Po l İta te ki 12 Po r AB ny a D pa İs AB lık al Kr an ya Bi rle şik Al m ta n a ris nd lg a Bu lla Ho Fr a ns a 0 İs ve ç Yüzde 53 S32.1, 32.2, 32.3 T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 35 100 1 16 2 14 90 80 Tablo 27: Afganistan’daki Birlikler Konusunda Ne Yapılmalı? 2 16 21 16 2 21 2 23 2 18 22 21 21 8 11 37 26 24 18 61 55 50 2 45 2 34 53 52 51 50 23 12 50 44 40 43 43 39 24 16 35 30 26 ye rk i ve ç İs ya a ov ak nd Sl lla an ya Ho iz Ro m te k D AB Po r İs pa ny a an ist ar lg m an ya Bu lık 22 Artırılsın S34a, 34b Bi rle şik Kr al 12 AB lya İta a ns Fr a Po l 0 on ya 10 Mevcut düzeyde kalsın Azaltılsın Tümü geri çekilsin Al 20 Tü Yüzde 4 23 26 22 62 2 34 5 22 33 26 70 60 2 26 2 22 BİRLİKLERİN AFGANİSTAN’DAN ÇIKMASINI İSTEYEN %24 olurken, tüm birliklerin çekilmesini isteyenlerin yüzdesi AMERİKALILARIN VE AVRUPALILARIN SAYISI GİDEREK 2011’den beri dokuz puan artarak bu yıl %44’e ulaşmıştır. ARTMAKTADIR Afganistan’daki NATO operasyonun başarısı hakkındaki Avrupa’da yanıt verenlerin çoğunluğu (%53) hükümetlerinin kötümserlik ve 2014 yılında birliklerin çekileceğinin açıklan- tüm birliklerini çekmesini isterken, %22 birlik seviyesinin ması ile beraber, birliklerin çekilmesine dair Atlantik’in iki azaltılmasını istemiş, %21 birlik düzeyinin aynı tutulmasını ve yakasındaki görüş ayrılığının azaldığı gözlemlenmektedir. pek azı da (%2) hükümetlerinin daha fazla birlik gönderme- AB’de yanıt verenlerin yarısından fazlası (%53) tüm birliklerin sini talep etmiştir. çekilmesini isterken, giderek artan sayıda Amerikalı da buna katılmaktadır (2011’de %35 iken, bu yıl %44). Araştırmaya katılan dört Avrupalıdan üçü (%75) ya birliklerin toptan çekilmesini, ya da azaltılmasını desteklemektedir ki, bu neredeyse araştırmaya katılan Amerikalıların verdiği yanıtlarla Avrupa’da münferit ülkeler bu AB ortalamalarını çoğunlukla yansıtmaktadırlar çünkü, ülkelerin her birinde kuvvetli bir çoğunluk birliklerin ya azaltılmasını, ya da çekilmesini tercih etmektedir. Afganistan’a yollanan birlikleri sağlayan benzerdir (%68). NATO’daki ilk altı ülke olan Almanya (%51), Birleşik Krallık Afganistan’da birliklerin artırılmasını isteyen Amerikalıların çoğunluk birliklerin tamamen geri çekilmesini tercih etmek- sayısı 2009’da %30 iken, bu yıl %5’e gerilemiştir. Birliklerin tedir. Skalanın diğer ucunda yer alan İsveç’te ise %45, birlik aynı sayıda tutulmasını isteyenler ise 2009’da %32 iken, bu yıl düzeyinin aynı şekilde sürdürülmesini istemektedir. Polislerin %22’ye düşmüştür. Afganistan’daki birlik sayısının azaltıl- eğitimi için Afganistan’a eğitici yollamış olan Hollanda’da masını isteyen Amerikalıların sayısı yedi puan gerileyerek %51, ya eğiticilerin çekilmesini ya da azaltılmasını iste- (%52), İtalya (%55), Fransa (%61) ve Polonya (%62)’da mektedir. Birliklerin tamamen çekilmesini tercih edenlerin 36 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 sayısı 2011’den beri 15 yüzde puanı artarak %39’a ulaşırken, (%72). ABD’nin Irak operasyonunda baş müttefiki olan birliklerin azaltılmasını isteyenlerin sayısı 19 puan düşerek Birleşik Krallık’ta bile yanıt verenlerin %57’si istikrar için çok %12 olmuştur. az umudu olduğunu söylemiştir. Libya’da istikrar beklentilerine bakılırsa Avrupalıların çoğun- AFGANİSTAN, LİBYA, IRAK, MISIR VE SURİYE’DE luğu (%55) ve Amerikalıların çoğu (%47) kötümser olmaya İSTİKRAR İÇİN İYİMSER OLANLAR AZ devam etmiştir. Libya’nın istikrara kavuşmasına dair en iyim- Geçen senenin araştırması, Afganistan’daki beklentilere dair ser olan ülkeler ise İsveç (2011’de %59 iken, %48’e gerileyerek) soruda ABD iyimserliğinin tersine döndüğünü göstermiş- ve İtalya’dır (%46). En kötümser yanıtlar ise Fransa (%69), tir. Bu sene de Amerikalıların çoğunluğu (%56) kötümser İspanya (%65) ve Almanya’dan (%61) gelmiştir. kalırken, %38 iyimserdir (Bu soru 2009 yılında Transatlantik Eğilimler tarafından ilk kez sorulduğunda %56 iyimserken, Mısır’da istikrar için araştırmaya katılan Amerikalıların yarısı %39 kötümser kalmıştır). Öte yandan, AB kamuoyunun (%50) iyimser olduklarını ifade ederken, Avrupalılar eşit güçlü bir çoğunluğu bu sorunun araştırmada ilk defa şekilde bölünmüştür; %45 iyimserken, %46 kötümserdir. sorulduğu 2009 yılından beri Afganistan konusunda pek de İsveç, Mısır’ın istikrarı hakkında en iyimser düşünen ülkedir iyimser değildir (2009; %63 ve 2012; %70). Fransa (%84) ve (%55). Bu konuda en kötümser olanlar Fransızlar (%55) ve Almanya (%81) en yüksek düzeyde kötümserliğin görüldüğü Slovaklar (%54) olmuştur. ülkeler olmuştur. Suriye’ye ilişkin kötümser görüşler daha da fazladır. ABD’de Irak’ta istikrar beklentileri sorulduğunda araştırmaya katılan çoğunluk (%55) ve Avrupalıların üçte ikisi (%69) Suriye’de Avrupalıların üçte ikisi (%64) ve Amerikalıların yarısı (%50) istikrarın sağlanmasına yönelik beklentilerinin kötümser olumsuz görüşler ifade etmiştir. Kötümserliğin en fazla olduğunu söylemişlerdir. Romenler en iyimser olanlardır olduğu ülkeler Almanya (%76), İspanya (%75) ve Fransa’dır Tablo 28: İstikrar Beklentilerinde İyimserlik 60 AB12 50 Yüzde 40 ABD 50 45 45 43 38 36 34 30 29 25 20 21 10 0 Mısır Libya Irak Afganistan Suriye S33.1, 33.2, 33.4, 33.5 T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 37 (yine de %38 gibi düşük bir düzeyde). Fransızlar (%84) ve (%34) ekonomik teşviklerin sunulmasını tercih ederken, Almanlar (%79) Suriye için en kötümser düşünenlerdir. Amerikalıların çoğu (%32) ekonomik yaptırımların uygulanmasını tercih etmektedir. AB’de ve ABD’de yanıt verenlerin çoğunluğu, bu seçeneklerden birini tercih ederken seçimin BEŞ AMERİKALI’NIN DÖRDÜ İRAN’IN NÜKLEER SİLAH hangisi olması gerektiği konusunda benzer düzeyde görüş SAHIBI OLMASINDAN ENDİŞELENİYOR ayrılığı mevcuttur. İran’da muhalefeti desteklemeyi tercih Beş Avrupalının dördü (geçen seneye göre 5 puan artışla eden Amerikalıların yüzdesi 2010’da %25’ten 2012’de %10’a %80) ve Amerikalılar (üç puan artışla %79), İran’ın nükleer düşmüştür. Bu da aynı seçenek için ifade edilen AB destek silah sahibi olmasından endişe ettiklerini belirtmişlerdir. düzeyi ile benzerlik göstermektedir (%13). Rusya’da yanıt verenlerin %61’i İran konusunda endişelendiğini belirtmiştir. Geçmiş senelerde olduğu gibi Türkiye, İran’ın nükleer silah edinmesinden en az endişe eden ülke olmuştur. Türklerin sadece %48’i bu olasılıktan rahatsızlık duyarken, bu Hem araştırmanın yapıldığı AB ülkelerinde (%6), hem de Amerika Birleşik Devletleri’nde (8%) başka seçenekler mevcut iken İran’ın nükleer silah sahibi olmasına pek az destek oran yine de geçen seneye göre on puan artmıştır. verilmiştir. Türklerin çeyreği (%27), nükleer İran’ı kabullen- AB VE ABD İRAN’DA ASKERİ HAREKATTANSA ve Türkiye’de (%4) pek az kişi tüm diğer seçeneklere karşın YAPTIRIMLARI TERCİH EDİYOR askeri harekatı tercih edeceğini söylemiştir. menin en iyi seçenek olduğunu ifade etmiştir. AB’de (%7) ABD ve AB’de endişe düzeyi aynı olmasına rağmen, İran’ın Rusya’da yanıt verenlerin çoğu (%33) ekonomik teşvikleri nükleer silahlanmasının nasıl engelleneceğine dair görüş- tercih etmektedir. Onları, %18 ile ikinci büyük grup olan ler farklılık göstermektedir. AB’de yanıt verenlerin çoğu Tablo 29: İran’ın Nükleer Programına Karşı Alınabilecek Önlemlere Destek 40 AB12 Türkiye ABD Rusya 35 34 33 30 32 28 27 Yüzde 25 20 20 18 18 16 15 10 13 12 13 10 10 6 5 8 7 4 5 6 0 Ekonomik teşviklerin teklif edilmesi Ekonomik yaptırımların uygulanması Mevcut hükümete muhalif olanların desteklenmesi 38 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 Askeri harekat düzenlenmesi İran’ın nükleer silah sahibi olmasının kabul edilmesi S21 TÜRKLER BATI’NIN POLİTİKALARINI HALA BEĞENMİYOR Erdoğan hükümetinin ekonomi politikalarına yönelik %55’lik yüksek onay oranı, AB üye devletlerinde genel olarak görülen olumsuz görüşlerle ciddi bir tezat oluşturmaktadır. Yine de Türkler, ekonomik krizden kişisel olarak etkilendiklerini daha çok ifade eder hale gelmişlerdir (%69). Bu rakam 2011’de 21 puan düşmüş olmasına rağmen, bu yıl 14 puan artmıştır. Türkiye’de yanıt verenler araştırmaya katılan tüm diğer ülkelere kıyasla, Rusları bile geçerek, Asya’nın kendi ulusal çıkarları için ABD’den daha önemli olduğunu söylemişlerdir (%46). Araştırmanın yapıldığı diğer ülkelerin tersine Türkiye’de yanıt verenler, kendi hükümetlerinin uluslararası politikalarına görece daha az destek vermektedir (sadece Polonya ve İspanya’dan fazla olarak, %51). Türkler, Obama yönetiminin uluslararası politikayı ele alış şeklini de daha az desteklemektedir (sadece %42 onaylamaktadır). Yine de yanıt verenlerin %51’i mümkün olsa Kasım seçimlerinde Obama’ya oy vereceğini belirtirken, Romney’i tercih edenlerin oranı %5’tir. Suriye’deki iç savaş Türkiye için birinci derece güvenlik riski teşkil etmektedir. Araştırmanın gerçekleştirildiği Haziran 2012’de üç Türk’ten sadece biri (%32) ülkelerinin Suriye’ye müdahale etmesi gerektiğini düşünürken, %57 Türkiye’nin bu işin tamamen dışında kalmasını istemiştir. Türkler araştırmanın yapıldığı diğer ülkelere göre NATO’yu en az destekleyenler olmuştur. Sadece %38, NATO’nun gerekli olduğunu düşünmektedir. Aynı şekilde, İran’ın nükleer silah sahibi olmasından en az rahatsızlık duyan ülke de Türkiye’dir. Yine de 2011 yılına göre 10 puan artışla, %48 bu konuda endişeli olduğunu ifade etmiştir. Türklerin sadece %4’ü diğer olası çözümlere karşı askeri harekatı tercih etmektedir. İran’ın nükleer silahlanmasını engellemek için askeri olmayan tüm yolların tüketilmesi durumunda askeri harekata karşı çıkanların %50’si askeri harekattansa nükleer İran’ı tercih edeceklerini söylemiştir. ekonomik yaptırımları tercih edenler izlemektedir. Yüzde on Askeri harekatı onaylayanlara, kendi ülkelerinin uçaklarını üç ise nükleer İran’ı kabulleneceğini ifade etmektedir. İran’a karşı yapılacak hava saldırılarında kullanıp kullanmayacaklarına veya kendi ülkelerinin birliklerini yollayıp BAŞKA ÇARE KALMAZSA İRAN’DA GÜÇ KULLANILIR MI? ABD’de ve AB’de yanıt verenlerin pek azı çok sayıda politika seçeneği arasında askeri harekatı tercih ederken, durumun bağlamını değiştirmek çok farklı sonuçları beraberinde getirmiştir. İran için askeri olmayan bir seçeneği tercih edenlerden bir sonraki soruda tüm askeri olmayan seçeneklerin tüketildiğini varsaymaları istenmiştir. Daha sonra kendilerinden nükleer İran ile askeri harekat arasında bir seçim yapmaları talep edilmiştir. Bu senaryoda Avrupalıların çoğu (%46) ve Amerikalıların çoğunluğu (%57) güç kullanımını tercih etmiştir. Almanya’da (%54), Türkiye’de (%50), Rusya ve Birleşik Krallık’ta (ikisi de %49), Hollanda’da (%43) ve Polonya’da (%42) yanıt verenlerin çoğu veya çoğunluğu bu şartlar altında askeri harekattansa nükleer İran’ı kabul edeceklerini söylemişlerdir. Ancak bu soruya olumsuz yanıt verenlerin veya “bilmiyorum” diyenlerin sayısı da çok yüksek olmuş, hatta Bulgaristan’da yanıtların çoğunu oluşturmuştur (%39). yollamayacaklarına verecekleri destek sorulmuştur. İran’a karşı askeri harekatı onaylayan Amerikalıların %84’ü ve Avrupalıların %52’si kendi ülkelerinin savaş uçaklarının kullanılmasını kabul edeceğini söylemiştir. Ancak AB’deki görüşler çok çeşitlidir. Yine de en yüksek onay oranları %71 ile Birleşik Krallık, %63 ile Hollanda, %60 ile İsveç’te tespit edilmiştir. Rusya’da da %64 onaylamaktadır. Olumsuz görüşlerin en yüksek olduğu ülkeler ise Bulgaristan (%62), Almanya (%59), Polonya (%57), Slovakya ve Türkiye’dir (ikisi de %55). İran’a karşı askeri bir harekatın gerçekleştirilmesi için kendi ülkelerinin askeri birliklerinin kullanılması seçeneği konusunda askeri harekatı onaylayan Amerikalıların %56’lık bir çoğunluğu olumlu düşünmektedir. Ancak askeri harekatı onaylayan Avrupalıların çoğunluğu (%55) buna katılmamaktadır. Bu noktada Avrupa’da yine çok farklı duygular mevcuttur. En yüksek onay oranları Birleişk Krallık (%57) ve Hollanda’dadır (%51). En az onaylayanlar ise Almanlar T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 39 (%65), Bulgarlar ve Romenler (ikisi de %59), ayrıca Fransa ve SURİYE’YE MÜDAHALE ATLANTİK’İN İKİ YAKASINA DA Polonya olmuştur (ikisi de %57). Türkiye ve Rusya’da askeri ÇEKİCİ GELMİYOR harekatı destekleyenlerin çoğunluğu, ülkelerinin birliklerinin Bu soruyla ilişkili olarak Transatlantik Eğilimler, teori ve pra- gönderilmesini kabul etmektedir (%52). tikte ciddi farklılık olduğunu ortaya koymuştur. Ülkelerinin Suriye çatışmasına müdahale edip etmemesi veya tamamen bunun dışında mı kalması gerektiği sorulduğunda; AB’de KORUMA SORUMLULUĞU ATLANTİK’İN İKİ YAKASINDA (%59), ABD’de (%55) ve Türkiye’de (%57) çoğunluk ülke- DA KABUL GÖRÜYOR lerinin tamamen bunun dışında kalmasını istediklerini Bu soruda yanıt verenlere, Birleşmiş Milletler’in uluslararası söylemiştir. Yanıt veren üç kişiden sadece biri (AB - %33, topluluğun üyelerine (kendi ülkeleri de dahil) diğer ülke- ABD - %35 ve Türkiye - %32) müdahaleyi onaylamaktadır. lerdeki sivilleri, kendi hükümetlerinden kaynaklansa dahi, Bu grup içinde en yüksek onay Fransa (%45) ve İsveç’te (%44) şiddete karşı koruma sorumluluğu getiren kararı hatırlatılmış saptanmıştır.5 ve yanıt verenlerden bu ilkeye katılıp katılmadıklarını belirtmeleri istenmiştir. Atlantik’in iki yakasında da üç kişiden ikisi …ANCAK BİRLEŞMİŞ MİLLETLER DEVREYE GİRERSE bu ilkeyi onaylamıştır. AB’deki oran ABD’ye göre biraz daha AMERİKALILAR VE İSVEÇLİLER FİKRİNİ DEĞİŞTİREBİLİR yüksektir (AB %67, ABD %62). İsveç (%81), Fransa (%76), Hükümetlerinin Suriye çatışmasından uzak durmasını tercih Portekiz (%75), İtalya (%72) ve İspanya (%71) en yüksek, edenlere, Suriye’deki müdahalenin Birleşmiş Milletler tara- Polonya (%42) en düşük oraların olduğu ülkelerdir. Türkiye’de fından destekleneceği söylendiğinde daha önce müdahaleye (%42’ye karşın, %39) ve Rusya’da (%40’a karşın, %41) koruma karşı çıkan Amerikalıların yarısı (%51) fikirlerini değiştire- sorumluluğuna destek konusundaki görüşler eşit olarak ceğini belirtmiştir. Daha önce karşı çıkan İsveçlilerin yüzde bölünmüştür. 5 Bu ve takip eden soru Rusya’da sorulmamıştır. Tablo 30: Sivillerin Şiddete Karşı Korunması Sorumluluğuna Onay 90 80 81 76 75 72 70 71 69 67 67 66 64 60 62 62 Yüzde 56 50 42 40 42 40 30 20 on ya Ru sy a ye Po l rk i ya Tü an ov ak Sl ar ist AB D lg Bu an ya an ya Ro m m 12 40 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 Al AB Bi ny rle a şik Kr al lık Ho lla nd a lya İs pa İta te ki z ns a Po r Fr a 0 İs ve ç 10 S27 ÖZELLİKLE BİRLEŞMİŞ MİLLETLER’İN YÜRÜTECEĞİ BİR MÜDAHALEYİ İSVEÇ KUVVETLE DESTEKLİYOR Uzun yıllardan beri İsveç, askeri bağlantısızlık politikası ile bilinmektedir. Avrupa’da araştırmaya katılan ancak NATO üyesi olmayan tek ülke olarak İsveç’te yanıt verenlere ülkelerinin NATO’nun askeri operasyonlarına katılmasını destekleyip desteklemedikleri sorulmuştur. İsveç’in aslında adeta bir NATO müttefiki gibi davranmasına rağmen 80 70 Tablo 31: İsveçlilerin, BM Yaptırımı ile Düzenlenecek Bir Operasyona Güçlü Desteği Destekleyenler Yüzde 47 Ancak Birleşmiş Milletler operasyonları bağlamında askeri harekatlara katılım sorulduğunda, yanıt veren sadece %30 katılıma karşı çıkmıştır. Yine de İsveçlilerin %69’u, NATO’ya katılmaya karşı çıkarken, sadece %24 50 Yine İsveç, Suriye müdahalesini en fazla destekleyen ülke olmuştur (%44; %45 ile Fransa’dan sonra). 30 30 20 Müdahaleye karşı çıkanlar arasında %71, Birleşmiş Milletlerin yetkilendirmesi söz konusu olması durumunda fikrini değiştireceğini belirtmiştir. Dahası İsveçliler geçmiş müdahalelerin de yerinde olduğuna 10 0 ile İsveçliler neredeyse eşit düzeyde bölünmüştür. bunu desteklemektedir. 50 40 İsveç’in katılımını destekleyen %47 ve karşı çıkan %50 İsveçliler’in %67’si olumlu düşündüğünü belirtirken, Karşı Çıkanlar 67 60 bu konuda bir uzlaşma yoktur. NATO operasyonlarına inanmaktadır. %56 Irak, %62 Afganistan ve %68 Libya NATO askeri operasyonlarına katılım BM yaptırımıyla NATO askeri operasyonlarına katılım S12a, 12b için bunu ifade etmiştir. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da İsveçliler hükümetlerinin dış politikayı ele alış şekline en çok desteği veren ülkeler arasındandır (%74). yetmiş biri de fikrini değiştirmiştir. Genel olarak Avupalılar leti elde etmek için savaşın bazen gerekli olduğunu düşünen arasında müdahaleye daha önce karşı çıkan %59 ise, BM AB (%34) ve ABD (%74) vatandaşları arasında 40 puanlık katılımından pek de etkilenmemiştir. Birleşik Krallık’ta bir fark vardır. Savaşın bazen gerekli olduğuna inanların %64 müdahaleye karşı çıkanların görüşleri ise, BM desteği olması ile AB içinde en yüksek olduğu Birleşik Krallık, AB’nin geri durumunda, eşit düzeyde bölünmüştür, %46 onaylarken, %47 kalanına kıyasla bu konuda ABD’ye en çok benzeyen ülke karşı çıkmaktadır. Aynısı Portekiz için de geçerlidir (%47). olmuştur. Müdahaleye karşı çıkan Türklerin yüzde yetmiş altısı daha önceki pozisyonlarını korumuştur. Aynı şey Bulgarlar (%73), Ancak tüm bu farklılıklara rağmen konu savaşın gerekçe- Polonyalılar (%71), Romenler (%79), Slovaklar (%70) ve lendirilmesi olduğunda, AB ve ABD görüşlerinin birbirine Almanlar (%65) için de geçerlidir. yaklaştığı bazı güvenlik politikaları mevcuttur. Libya’daki tartışmalı uluslararası müdahalenin onaylanması hakkında bile GÜÇ KULLANIMI: ATLANTİK’İN İKİ YAKASINDA İLKEDE ABD’de (%49) ve Avrupa’da (%48) çoğu kişi bunun yapılması AYRILIK; POLİTİKADA BENZERLİK gereken doğru şey olduğuna inandıklarını belirtmişlerdir. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa güç kullanımı konu- Bu bulgular göstermektedir ki, Amerikalılar ve Avrupalılar sunda uzun zamandır aynı görüşte olmamışlardır. Yinelenen soyut durumlarda savaşın adalet için kullanılıp kullanılama- araştırmalar değerlerdeki bu farklılığın çok derin olduğunu yacağı konusunda çok farklı görüşlere sahip olsalar da, gerçek ve gündelik olaylara ve değişen güvenlik ortamlarına rağmen güvenlik konuları söz konusu olduğunda ortak bir bakış pek de değişmeyeceğini ortaya koymuştur. 2012 yılında ada- açısına sahip olabilirler. T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 41 Tablo 32: Bazen Adalet için Savaş Gereklidir 100 90 84 80 78 70 74 78 Türkiye AB ABD 82 77 74 75 71 74 Yüzde 60 50 40 49 47 42 48 36 41 30 35 35 33 34 29 20 32 27 23 35 34 27 10 0 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2002-2006 için AB7, 2004-2006 için AB9, 2007-2010 için AB11 ve 2011-2012 için AB12 kullanılmıştır. 42 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 2011 2012 S43.2 Bölüm Beş: Rusya D mitry Medvedev’in dört senelik görev süresini yüzdesi 50 iken, 13 puan düşüşle bu sene %37’ye gerilemiş- tamamlamasının ardından Vladimir Putin’in tekrar tir. Avrupa’daki olumsuz görüşler 2011’de %39’dan, bu yıl 16 başkanlık koltuğunu devralması, dikkatlerin Rusya’ya puan fırlayarak %55’e ulaşmıştır. Avrupa içerisinde Rusya yönelmesine neden olmuştur. Kendisinin 4 Mart seçimle- hakkında olumlu düşünenlerin çoğunluğu oluşturduğu rini kazanacağı genel olarak öngörülmüş olmasına rağmen ülkeler sadece Bulgaristan (%78) ve Slovakya’dır (%64). Putin’in zaferi, geçen sene Aralık ayında Duma seçimle- Olumsuz derecelendirmelerin en yüksek olduğu ülkeler rinde zayıf bir Birleşik Rusya Partisi’nin boy göstermesini ise İsveç (%68), Fransa (%64) ve Almanya olmuştur (%63). takiben ortaya çıkan ve aylar süren usulsüzlük iddalarından Türkiye’de de çoğunluk Rusya hakkında olumsuz düşün- sonra gelmiştir. Şeffaflığa dair sorular hem ulusal, hem de mektedir (53%). Rusya’nın güçlü bir küresel lider olmasını uluslararası düzeyde tartışmaları tetiklemiştir. isteyip istemedikleri sorulduğunda, Avrupalıların %67’si Aynı zamanda Rusya, Çin ile beraber, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Suriye rejimini hedefleyen yaptırımlara karşı çıkmaya devam etmiştir. Bu pozisyon diğer oy sahibi üyelerle ciddi sürtüşmeler yaşanmasına neden olmaktadır. Bu yılki Transatlantik Eğilimler araştırması, Rusya’nın dahil olduğu ilk araştırmadır ve hem Rusya’nın transatlantik topluluğu oluşturan diğer ülkelerden ne kadar farklı olduğunu, hem de bazı bakımlardan ne kadar benzer olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca araştırmada yer alan diğer ülkelerce Rusya’nın nasıl algılandığını da göstermektedir. RUSYA’YA İLİŞKİN GÖRÜŞLER ATLANTİK’İN İKİ YAKASINDA DA OLUMSUZLAŞIRKEN, AVRUPA’DA DAHA KÖTÜDÜR buna karşı çıkarken, %25 olumlu olacağını belirtmiştir. Amerikalıların bu soruda görüşleri neredeyse ikiye bölünmüştür: %45 olumlu olacağını düşündüğünü söylerken, %43 buna karşı çıkmaktadır (Araştırmaya katılan Rusların %69’u güçlü Rus liderliğini isterken, %20 bu görüşe katılmamaktadır). RUSLAR, UKRAYNA VE BEYAZ RUSYA’YI SEVIYOR AMA GÜRCİSTAN’I SEVMIYOR Ruslara Ukrayna ile ilgili görüşleri sorulduğunda, %52 olumlu düşündüğünü belirtirken, %39 buna katılmamıştır. Beyaz Rusya hakkında %64 olumlu düşünürken, %27’nin düşünceleri olumsuzdur. Bu ilişki Gürcistan söz konusu olduğunda tersine dönmüştür; çünkü araştırmaya katılan Rusların %27’si olumlu görüş ifade ederken, %60 olumsuz düşündüğünü söylemiştir.6 Yanıt verenlere, bazı ülkeler hakkında ne ölçüde olumlu RUSLAR AB VE ÇİN’İ ABD’YE TERCİH EDİYOR AMA EN düşündükleri sorulan bir dizi soru içerisinde olumlu görüş- ÇOK ALMANYA’YI BEĞENİYOR lerde en önemli düşüş Rusya’ya dair transatlantik görüşlerde Ruslara diğer ülkeler hakkındaki görüşleri sorulduğunda, olmuştur. ABD çoğunluğunun görüşü ilk kez olumludan olumsuza kayarken, Rusya hakkında olumlu düşünen Amerikalıların oranı altı puan gerileyerek %42 olmuştur (2011’de %48, 2010’da %51). Avrupa’daki görüşler ise daha da kötülemiştir. 2011’de Ruslar için olumlu düşünenlerin Avrupa ve ABD’deki görüşlere kıyasla dikkat çekici oldukları ortaya çıkmıştır. AB’de dört kişiden üçüne karşılık (%74) Rusların yarısı (%50), ABD hakkında olumlu düşü6 Rusya’nın komşularıyla ilişkili sorular sadece Rusya’da sorulmuştur. T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 43 Tablo 33: Rusya’ya Dair Olumlu Görüşler 90 88 80 2012 2011 84 78 70 Yüzde 64 61 60 59 58 56 52 50 43 40 50 50 44 50 43 38 37 48 48 41 37 32 31 30 42 42 40 33 33 32 31 23 20 ya Ru s ve ç İs ye rk i Tü lya İta on ya Po l an ya D m AB Al pa ny Bi rle a şik Kr al lık 12 İs AB an ya a ya ns Ro m Fr a iz ov ak Sl te k nd Po r an Ho ist ar lg Bu lla 0 a 10 S5.4 nürken, üç Rus’tan ikisi Avrupa Birliği hakkında olumlu neredeyse yarısı (%45) Amerika Birleşik Devletleri ve düşünmektedir (64%). Araştırmaya katılan Rusların yüzde Rusya’nın uluslararası sorunlarla ilgili işbirliği yapacak altmış üçü Çin için olumlu düşüncede olduğunu söylerken, derecede yeterli ortak değerlere sahip olduklarını söyle- Amerikalı ve Avrupalıların %41’i bu görüştedir. Yüzde mektedir. Ancak yüzde otuz dokuz, ABD ve Rusya’nın sahip altmış bir Türkiye için olumlu görüş dile getirirken, bu oran olduğu değerlerin çok farklı olduğunu, bu nedenle işbirliği Avrupalılar için %42, Amerikalılar içinse %43 olmuştur. yapmanın imkansız olduğunu düşünmektedir (Yüzde Rusların yüzde otuz yedisi İran için olumlu duygular bes- onyedi konuyu bilmediklerini söylemiş veya yanıt vermek lerken, Avrupalıların sadece %12’si ve Amerikalıların %20’si istememiştir). Benzer şekilde, araştırmaya katılan Rusların buna katılmaktadır. İsrail’in beğenilirlik derecesi bakımın- yarısından fazlası (%52) ABD ve Rusya’nın uluslararası dan Ruslar, %48 ile Avrupalıların (%34) ve Amerikalıların sorunlarda işbirliği yapacak derecede ortak çıkarlara sahip (%59) ortasında yer almaktadır. Ruslar için Almanya’nın olduğunu düşünmektedir. Yüzde otuz sekiz buna katılmaz- beğenilirliği ise (%71) AB ortalamasına (%74) ve ABD’ye ken, %11 konuyu bilmediklerini söylemiş veya yanıt vermek (%67) benzerdir. Üç Rus’tan ikisi (%65) Japonya için istememiştir. Avrupalıların (%66) ve Amerikalıların (%68) ifade ettiği desteğe katılmaktadır. RUSLAR ABD LİDERLİĞİNDEN HOŞLANMIYOR AMA YETERLİ DERECEDE ORTAK ÇIKARLAR VE DEĞERLER OLDUĞUNA İNANIYOR Araştırmaya katılan Rusların üçte ikisi (%64) ABD’nin küresel liderliğini istememektedir. Yine de Rusların 44 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 Ufuktaki ABD seçimlerinin Rusya ile ABD arasındaki ilişkileri etkileyip etkilemeyeceği sorulduğunda, %31 Mitt Romney kazanırsa işlerin değişmeyeceğine inandığını söylemiştir. %48, bilmediğini veya yanıt vermek istemediğini söylerken, çoğunluk (%51) Barack Obama’nın kazanması durumunda işlerde bir değişiklik olmayacağına inandığını söylemiştir. Tablo 34: Rusya’nın Dünyaya Dair Görüşleri 80 Olumlu 70 65 64 63 60 61 53 50 Yüzde Olumsuz 71 50 48 45 41 40 35 30 30 19 30 26 24 20 37 21 10 0 Almanya Japonya AB Çin Türkiye Güney Kore ABD İsrail İran S5.1, 5.3, 5.7, 5.8, 5.9, 5.10, 5.12, 5.13 RUSLARIN AB LİDERLİĞİNE DAİR GÖRÜŞLERİ olduğunu söylemiştir; ancak çok yüksek oranda kişi (%36) KARIŞIKTIR AMA ABD İLE OLDUĞUNDAN DAHA bilmediğini veya yanıt vermek istemediğini söylemiştir. FAZLA ORTAK DEĞERLER VE ÇIKARLAR OLDUĞUNA İNANMAKTADIRLAR Avrupa ortalamasına daha benzer şekilde Rusların çoğu Rusların AB’nin küresel liderliği hakkında duyguları daha (%39) Çin’in ekonomik tehditten ziyade ekonomik fırsat karışıktır, %44 olumsuz düşüncedeyken, %37 olumlu olduğuna inandıklarını söylemişlerdir ancak %30, Çin için yaklaşmaktadır. Rusların yüzde altmışı AB ve Rusya’nın fırsat değil, tehdit demiştir. Rusların çoğu (%46) Çin’in uluslararası sorunlarla ilgili işbirliği yapacak derecede askeri bir tehdit olmadığını söylerken, %33 buna katıl- yeterli değerlere sahip olduklarını söylemekteyken, sadece mamıştır. Araştırmaya katılan Rusların yarısından fazlası %22 buna katılmamaktadır (Yüzde on sekiz bilmediğini (%56), Çin ve Rusya’nın uluslararası sorunlarda işbirliği veya yanıt vermek istemediğini belirtmiştir). Benzer şekilde, yapacak derecede ortak değerlere sahip olduğunu düşün- neredeyse üç Rus’tan ikisi (%63) AB ve Rusya’nın uluslara- mektedir. Ancak yüzde yirmi üç, Çin ve Rusya’nın sahip rası sorunlarda işbirliği yapacak derecede ortak çıkarlara olduğu değerlerin çok farklı olduğunu, bu nedenle işbirliği sahip olduğunu düşünmektedir. yapmanın imkansız olduğunu düşünmektedir. Yüzde yirmi bir buna katılmazken, %14 konuyu bilmediklerini söylemiş RUSLAR ÇİN’İ HEM TEHDİT, HEM FIRSAT OLARAK veya yanıt vermek istememiştir. GÖRMEKTE; AMA İŞBİRLİĞİ İÇİN GENİŞ TABAN OLDUĞUNU DÜŞÜNMEKTEDİR RUSLARIN NATO İLE İLGİLİ DUYGULARI KARIŞIKTIR Bu araştırmada Avrupalıların (%30) tersine yanıt veren Transatlantik Eğilimler araştırmasında yanıt verenlere Rusların çoğu (%40), Çin, Japonya veya Güney Kore gibi NATO’yu ne derece beğendikleri sorulmuştur. Rusların Asya ülkelerinin Rusya için ABD’den daha önemli olduğunu yüzde elli yedisi transatlantik ittifakın askeri kanadı için ifade etmişlerdir. Yüzde yirmi dört, ABD’nin daha önemli olumsuz düşündüğünü belirtmiştir. Yüzde yirmi bir NATO T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 45 Tablo 35: Rusya’nın Paylaştığı Değerler ve Çıkarlar 100 11 17 90 80 18 15 21 14 38 39 21 22 22 23 Bilmiyor/ Yanıtlamıyor 70 Yüzde 60 40 Öyle farklıdır ki uluslararası konularda işbirliği imkansızdır 56 52 50 65 63 60 50 45 Uluslararası sorunlarda işbirliği yapabilecek yeterliliktedir 30 20 10 0 Ortak Değerler Ortak Çıkarlar Ortak Değerler ABD ile Ortak Çıkarlar Ortak Değerler AB ile Ortak Çıkarlar Çin ile S6a, 6b, 7a, 7b, 8a, 8b için olumlu düşünceleri olduğunu söylemiştir. Yüzde yirmi diğer seçeneklerin tüketilmiş olması durumunda askeri iki bilmediğini veya yanıt vermek istemediğini söylemiştir. harekatı destekleyip desteklemeyecekleri sorulduğunda, Rusya ile NATO arasında güvenlik ve diplomatik ilişki- neredeyse yarısı (%49) İran’ı nükleer silahlarıyla kabullene- ler konusundaki ortaklığın daha yakın olması mı, aynı cekleri şeklinde yanıt vermiştir. Rusya’da yanıt verenlerin kalması mı, yoksa Rusya’nın daha bağımsız bir yaklaşım mı yüzde altmış beşi İsrail’in İran’a karşı askeri harekata geçme- benimsemesi gerektiği sorulmuştur. Rusların çoğu (%36) sini kabul etmeyeceklerini söylemiştir. ülkelerinin daha bağımsız bir yaklaşım benimsemesini tercih etmiştir. Yüzde otuz ilişkilerin aynı kalmasını isterken, %21 daha yakın olmasını istediğini belirtmiştir. RUSLAR HEM TEORİDE, HEM UYGULAMADA MÜDAHALELERDEN ŞÜPHE DUYMAKTADIR, ANCAK “KORUMA SORUMLULUĞU” KONUSUNDA GÖRÜŞLER RUSLAR İRAN KONUSUNDA DAHA AZ BÖLÜNMÜŞTÜR ENDİŞELENMEKTEDİR: NEREDEYSE YARISI DİĞER Rusların yüzde elli dokuzu savaşın kimi zaman adalet SEÇENEKLER OLMAZSA NÜKLEER İRAN’I KABUL için gerekli olduğu tezine inanmadıklarını söylemişlerdir. ETMEYE HAZIRDIR Geçmişte Batılıların gerçekleştirdiği askeri müdahaleler Araştırmaya katılan Rusların neredeyse üçte ikisi (%61) hakkında araştırmaya katılan Rusların %64’ü, Irak’taki İran’ın nükleer silah sahibi olmasından endişe duyduğunu müdahaleyi doğru bulmazken, %56 Irak’ta istikrarın söylerken, bu rakam beş yanıt verenden dördünün endişe sağlanmasından şüphe duyduğunu belirtmiştir. Yüzde duyduğu Amerika ve AB’den daha düşük olmuştur. Rusların altmış iki aynı şeyi Afganistan için ifade ederken, %58 yüzde otuz üçü ekonomik teşvikleri desteklediğini ifade Afganistan’ın gelecekteki istikrarı için karamsardır. Yüzde ederken, sadece %18’i ekonomik yaptırımları kabul etmek- altmış bir Libya için endişelenirken, %53 Libya’nın istikrarı tedir. Askeri olmayan yöntemler kullanmak isteyenlere tüm konusunda karamsardır. Rusların yüzde kırk biri, Rusya 46 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 ile Arap ayaklanmalarının yaşandığı ülkelerin ilişkilerinin RUSLAR HÜKÜMETLERİNİN ULUSLARARASI aynı kalacağına inandığını söylemiştir. Yüzde yirmi bir POLİTİKALARINI BEĞENİYOR, ANCAK EKONOMİK ilişkilerin kötüye gideceğine inanırken, sadece %11 daha iyi POLİTİKALAR KONUSUNDA ANLAŞAMIYOR olacağına inanmaktadır. Rusların “koruma sorumluluğu” Rusların yüzde yetmiş biri, kendi hükümetlerinin ulusla- ilkesine dair görüşleri bölünmüştür, %40 bu sorumluluğun rarası politikalarını beğenmektedir. Ancak hükümetlerinin Rusya’yı da içine aldığına inandığını söylerken, %41 böyle ekonomi politikası hakkında görüşler eşit şekilde bölün- düşünmemektedir. müştür (%46). Rusların yüzde elli sekizi ekonomik krizden etkilendiğini söylerken, %38 etkilenmediğini söylemiştir. Rusların çoğu (%44), hükümetin mevcut harcama düze- RUSLAR SURİYE VETOSUNU DESTEKLİYOR yinden memnun olduğunu ifade ederken, yüzde yirmi, Rus hükümetinin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde harcamalarda azalma olmasını tercih edeceğini, %18 ise Suriye’ye yapılacak bir müdahaleyi veto etmesini destek- artış istediğini belirtmiştir. Yüzde kırk üç, savunma harca- leyecekleri mi, yoksakarşı mı çıkacakları sorulduğunda; malarının mevcut düzeyde sürdürülmesini isterken, %34 Rusların açık bir çoğunluğu (%54) böyle bir vetoyu des- savunma harcamalarında artışı destekleyeceğini belirtmiş, tekleyeceğini söylemiştir. Yüzde yirmi bir karşı çıkacağını sadece %13 savunma harcamalarının azaltılması taraftarı belrtirken, %26 bilmediğini veya yanıt vermek istemediğini olmuştur. Avrupa’da bu oran %39’dur. Dört Rus’tan biri söylemiştir. (%75) ekonomik sistemlerinin küçük bir azınlık yararına işlediğine inandığını söylemiştir. Tablo 36: Rusya’da Farklı Kurumlara Duyulan Güven 80 70 69 67 65 62 60 56 46 41 40 37 36 30 20 en to M ah Ad ke al m et el Si er st ve em i la m is Pa r er ab ne th te r İn Po l rı la ka yn ak ze te l Ga be Te le viz yo n ha er ri rle se Ki li iye ke r As 0 şk an 10 Ba Yüzde 50 S45.1, 45.2, 45.3, 45.4, 45.5, 45.6, 45.8, 45.9, 45.10 T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 47 ABD VEYA AB’DE RUS SEÇİMLERİNE GÜVEN AZDIR, South Eastern Europe concurred that their own elections RUSLAR ABD SEÇİMLERİNE KENDİLERİNİNKİNDEN did not reflect the will of the voters: Italy (62%), Spain DAHA ÇOK GÜVENMEKTEDİR (54%), Romania (51%), and Bulgaria (49%). Bu yılın Transatlantik Eğilimler araştırmasında yanıt verenlere Rusya’daki seçimlerin seçmenlerin iradesini yansıttığına ne ölçüde güvendikleri sorulduğunda; dört Avrupalı’dan üçü (%75) çok az güvendiğini söylerken, Amerikalıların yüzde altmışı bu görüşü ifade etmiştir. Ruslara ABD seçimlerinin ABD seçmenlerinin görüşlerini yansıttığına ne kadar güvendikleri sorulduğunda ise; çoğu (%47) çok güvendiğini söylerken, %31 sonuca çok güvenmediğini söylemiştir. Aynı soru kendi ülkelerindeki seçimler için sorulduğunda araştırmaya katılan Rusların çoğu (%46) güvenmediğini söylerken, %43 seçimlerin Rus seçmenlerin isteğini yansıttığına inanmadığını belirtmiştir. Ancak Güney ve Güney Doğu Avrupa ülkelerinde de çoğunluk veya çoğu kişi ülkelerindeki seçimlerin seçmenlerin isteğini yansıtmadığını söylemektedir: İtalya (%62), İspanya (%54), Romanya (%51) ve Bulgaristan (%49).43% answered that they felt their elections did reflect the will of Russian voters. However, majorities or pluralities in much of Southern and 48 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 RUS KURUMLARINA GÜVEN KARIŞIKTIR Transatlantik Eğilimler Ruslara belli başlı Rus kurumlarına duydukları güvenin derecesini sormuştur. Yüzde altmış dokuz devlet başkanına güven duyduğunu söylerken, %27 bu görüşe katılmamıştır. Yüzde altmış yedi askeriyeye güven duyduğunu belirtirken, %29 karşı çıkmıştır. Yüzde altmış beş Ortodoks kilisesine güven duyduğunu belirtmiş, %27 katılmamıştır. Yüzde altmış iki televizyon haberlerine güvenirken, %34 güvenmediğini söylemiştir. Yüzde elli altı gazetelere güvendiğini, %36 güvenmediğini söylerken, yüzde kırk altı internet haber kaynaklarına güven duyduğunu, %29 buna katılmadığını, %25 bilmediğini veya yanıt vermek istemediğini söylemiştir. Yüzde otuz yedi yasama organına (Duma) güvenirken, %57 güvenmediğini ifade etmiştir. Sadece %36 mahkeme sistemine güvendiğini söylemiştir (%59 karşı çıkmıştır). Araştırma Yöntemi A raştırma anketi TNS Opinion tarafından, Bulgaristan, Avrupa Ortalamalarına Dair Notlar: Polonya, Slovakya, Romanya, Rusya ve Türkiye haricinde (bu Zaman içerisinde araştırmaya yeni Avrupa ülkeleri dahil ülkelerde telefon penetrasyonu daha düşük olduğundan yüz yüze edilmiştir. Yeni ülkelerin eklenmesi Avrupa çapındaki ortalamaları görüşmeler yapılmıştır) tüm ülkelerde Bilgisayar Destekli Telefon değiştirmişse de, istatistiksel açıdan önemli bir değişiklik Mülakatı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Münhasıran cep telefonu yaratmamıştır. Bu nedenle, sunumun daha kolay olabilmesi için kullanıcılarının yoğun olduğu İtalya, İspanya, Portekiz ve ABD gibi çok sayıda farklı ortalamalar tek bir ortalamanın parçasıymış gibi ülkelerde hem ev, hem de cep telefon numaraları dahil edilmiştir. değerlendirilmiştir. Daha önceki yıllar için AB’ne ait ortalamaları belirtildiğinde, 2002-2003 için AB7, 2004-2006 için AB9, 2007-2010 Her bir ülkede, rastgele seçilen 18 yaş ve üstü yaklaşık 1000 erkek ve için AB11 ve 2011 ve 2012 için AB12 kullanılmıştır. kadın ile görüşme yapılmıştır.1 Görüşmeler, 2 Haziran ile 27 Haziran 2012 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın yapıldığı 15 ülkenin her birindeki ulusal örnekleme dayalı sonuçların %95 oranında güvenilir olduğu ve örnekleme ve rastgele hatalara bağlı hata payının artı eksi üç yüzde puanı olduğu söylenebilir. AB örnekleminin toplamına dayanan sonuçlar için ise hata marjı, artı/eksi bir yüzde puanıdır. Örneklemeye bağlı hataların yanında, soruların yazılış tarzı ve araştırmanın gerçekleştirilmesinde ortaya çıkan fiili zorluklar da sonuçlar açısından hataya veya sapmaya neden olabilir. Geçen senelerin raporlarıyla tutarlılığı sağlayabilmek üzere 2010 yılından önce ilk kez sorulan eğilimle ilgili sorular için ortalama- Avrupa Ortalamalari Tablosu AB7 20022003 Birleşik Krallık, Fransa, Almanya, Hollanda, İtalya, Polonya ve (2003) Portekiz AB9 20042006 AB7 ile aynı + Slovakya ve İspanya AB11 20072010 AB9 ile aynı + Bulgaristan ve Romanya AB12 20112012 AB11 ile aynı + İsveç Genel Kapsam Yıl Kapsam Avrupa Kapsamı 2002 ABD + E6 Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Polonya, Birleşik Krallık ağırlıklandırılmıştır.2 2003 ABD + E7 Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Polonya, Birleşik Krallık, Portekiz Verilerin işlenmesi tamamlandığında, araştırma ile ilgili ver- 20042005 ABD + E10 Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Polonya, Birleşik Krallık, Portekiz, Türkiye, Slovakya, İspanya ABD + E12 Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Polonya, Birleşik Krallık, Portekiz, Türkiye, Slovakya, İspanya, Bulgaristan, Romanya 2011 ABD + E13 Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Polonya, Birleşik Krallık, Portekiz, Türkiye, Slovakya, İspanya, Bulgaristan, Romanya, İsveç 2012 ABD + E13 + Rusya Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Polonya, Birleşik Krallık, Portekiz, Türkiye, Slovakya, İspanya, Bulgaristan, Romanya, İsveç lar, her bir ülkedeki erişkin nüfusun büyüklüğüne bağlı olarak ağırlıklandırılmıştır. 2010 veya takip eden yıllardan itibaren sorulan yeni sorular için sonuçlar, örneklemin nüfusun yaş, cinsiyet, eğitim ve bölge gibi karakteristiklere uyumlu olması için yine iler Connecticut Üniversitesi, Roper Kamuoyu Araştırmaları Merkezi (Roper Center for Public Opinion Research), Michigan Üniversitesi Üniversitelerarası Siyasi ve Sosyal Araştırmalar Konsorsiyumu (Inter-University Consortium for Political and Social 20062010 Research - ICPSR) ve GESIS Leibniz Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne (GESIS-Leibniz Institute for the Social Sciences) teslim edilmiş ve akademisyen ve diğer ilgili tarafların kullanımına açılmıştır. Araştırma yöntemine dair daha detaylı bilgiye www.transatlantictrends.org adresinden ulaşabilirsiniz. 1 Rusya’da 1500 kişilik daha büyük bir örneklem seçilmiştir. 2 2010 yılından önce sorulan soruları: S1a, 1b, 3, 5.1, 5.2, 6a, 9, 11, 14, 15, 22, 33.1, 34a, 43.1, 43.2, 44), 2010 yılından önce sorulmayan sorular: 1c, 2, 4, 6b, 7a, 7b, 8, 12, 13, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 23, 24, 25, 27, 28, 30, 31, 32, 33.2, 33.3, 33.4, 33.5, 34b, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 2, 45. www.transatlantictrends.org Marshall Fonu (GMF) ve Compagnia di San Paolo’nun ortak bir projesidir ve Luso-Americana Vakfı, BBVA Vakfı, Communitas Vakfı, İsveç Dışişleri Bakanlığı ve Açık Toplum Vakıfları’nın desteği ile gerçekleştirilmiştir.