Transatlantik Eğilimler

Transkript

Transatlantik Eğilimler
Transatlantik Eğilimler
Temel Bulgular 2012
Transatlantik Eğilimler 2012 Ortakları
İÇİNDEKİLER
Önsöz................................................................................................................................................................................... iii
Özet 2012...............................................................................................................................................................................1
Bölüm Bir: Transatlantik İlişkiler ve Küresel Görüşler........................................................................................................7
Bölüm İki: Ekonomi ve Avro Krizi.....................................................................................................................................15
Bölüm Üç: Obama’nın İlk Dönemi ve 2012 Seçimleri.......................................................................................................25
Bölüm Dört: Transatlantik Güvenlik.................................................................................................................................31
Bölüm Beş: Rusya................................................................................................................................................................43
T R A N S AT L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R | i
Önsöz
B
u yıl, 2002 yılında Dünya Görüşleri adıyla başlangıcı yapılan Transatlantik Eğilimler araştırmasının onbirinci yıldönümüdür. Onbir yıl içerisinde Transatlantik Eğilimler, ortak dış politika sorunları, NATO’ya verilen destek, ekonomi ve farklı
dünya güçlerinin yükselişi de dahil olmak üzere pek çok transatlantik meselede ABD ve Avrupa kamuoyunun başlıca kaynaklarından biri haline gelmiştir. Araştırmalarda sağlanan veriler siyaset oluşturucular, medya mensupları, düşünce kuruluşları
ve akademisyenler gibi kendi ülkelerinde dış politika kararlarında etkili olan kişiler için çok değerli bir araç haline gelmiştir.
Orijinal bir araştırma üretmenin yanında Transatlantik Eğilimler’in bir amacı da, transatlantik topluluğun üyeleri olarak
Avrupa ve ABD’nin stratejik politika hedefleri, amaçları ve değerleri hakkındaki tartışmaları beslemektir.
Araştırmalarımızla yansıtılan bu onbir yıl, hem Avrupa hem de ABD için, ABD’nin Irak’a müdahalesi, Afganistan’da ittifakın rolü ve küresel ekonomik kriz hakkında Atlantik’in iki yakasında çok ciddi görüş ayrılıklarının ortaya çıktığı, kargaşayla
dolu yıllar olmuştur. Transatlantik ilişkileri, Avrupalıların bu sürede başkanlık yapan iki ABD Başkanı hakkındaki görüşleri
kadar iyi tanımlayan başka bir şey olamaz. George W. Bush’un dış politika yönetimine yönelik düşük destek, 2008’de Barack
Obama’nın seçilmesiyle yerini hızla coşkulu bir iyimserliğe bırakmıştır. ABD Başkanı’na yönelik bu hızlı görüş değişikliği
transatlantik işbirliğinin temellerinin güçlü olduğunu ve Avrupa kamuoyu nezdinde Başkan Bush’un popülaritesinin düşük
olmasına rağmen bu işbirliğinin zayıflamadığını ortaya koymuştur.
Bu yılki Transatlantik Eğilimler araştırmasına Rusya da dahil olmuştur ve sizlerin de verilerde fark edeceğiniz gibi çarpıcı
bir etki yaratmıştır. Rusya, Transatlantik Eğilimler’e dahil olan Batılı olmayan ilk ülkedir ve küreselleşen dünyada transatlantik ilişkilerin gün geçtikçe daha önemli hale geldiği bu zaman diliminde araştırmaya yeni bir bakış açısı ve coğrafi çeşitlilik
kazandırmıştır.
Craig Kennedy
Başkan
Marshall Fonu
T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | iii
Özet 2012
G
eçen sene boyunca Atlantik’in iki yakasında politika
Transatlantik ilişkiler: Atlantik’in iki yakasında da çoğunluk
yapıcılar hem ekonomik anlamda, hem de dış politi-
karşılıklı olumlu görüşlere sahip olmaya devam etmektedir
kada genellikle ülkelerin çoğunda ufuktaki ulusal seçimlerin
ve dünyada güçlü ABD ve Avrupa Birliği liderliğinin arzu
beklentisiyle daha da belirginleşen pek çok meydan okumayla
edildiğini ifade etmektedir. Her üç Avrupalı ve Amerikalının
karşılaşmışlardır. Bu meydan okumalar arasında beş yıldır
ikisi, iki tarafın uluslararası sorunlarda işbirliği yapacak
süregelen ekonomik karmaşanın etkisi, Orta Doğu ve Kuzey
ölçüde ortak değerlere ve çıkarlara sahip olduğuna inan-
Afrika’daki siyasi devrimlerin geleceğine dair endişeler, İran’ın
maktadır. Aynı şekilde iki taraf da, Amerikalıların ilk kez
nükleer programı, Asya ve Rusya’da gücün el değiştirmesi
tercihlerini Asya ülkeleri için kullandığı geçen seneden farklı
veya güç eksikliği, NATO’nun Afganistan’daki misyonunu
olarak, Asya ülkelerinden ziyade birbirlerinin daha önemli
bitirmeye yönelik hazırlıkları ve Suriye’de gittikçe yaklaşmakta
olduğuna dair ortak görüş yansıtmıştır. Amerikalıların ve
olan iç savaş tehlikesi sayılabilir. Transatlantik Eğilimler,
Avrupalıların yarısı Çin ile ilgili olumsuz görüşlere sahipken,
Amerika Birleşik Devletleri ile Avrupa arasındaki karmaşık
Çin’in sunduğu fırsatlar ve tehditler konusunda az da olsa
ilişkinin ve bu ülkelerin küresel güçlüklere nasıl tepki verdiği-
farklı görüşleri vardır. İran’ın nükleer silahlanma çabaları
nin genel resmini ortaya koymaktadır.
konusunda iki tarafın da endişeleri giderek artmaktadır ancak
1
Giderek tırmanan küresel meydan okumalar bağlamında
İsrail ile ilgili çok ciddi görüş ayrılığı bulunmaktadır.
araştırma birçok dikkate değer bulguyu ortaya koymakta-
Amerika Birleşik Devletleri: Kasım 2012’de yapılacak
dır. Bunların arasında dört tanesi öne çıkmaktadır: AB’de
seçimleri düşünen ABD’de yanıt verenlerin çoğunluğu,
yanıt verenlerin Avro için daha az olmakla beraber Avrupa
Demokratların adayı Başkan Barrack Obama hakkında
Birliği’ne yönelik değişmeyen desteği, AB içerisinde ciddi
olumlu görüşe sahiptir. Obama’nın Cumhuriyetçi rakibi eski
görüş ayrılıklarına rağmen ülkelerin ekonomik kurumlarına
Massachusetts valisi Mitt Romney için çoğu kişi olumsuz
ve normlarına yönelik tecrübe ettikleri hayal kırıklığı ve
görüş bildirmiştir. Çoğunluk mevcut hükümetin uluslararası
inanç kaybı, savunma açısından dile getirilen Asya’ya yönelişe
politikalarından memnun olduğunu ifade etmiştir.
karşın Amerika’nın Avrupa’yı tekrar odak noktası olarak
görmesi ve ilk defa Transatlantik Eğilimler araştırmasına dahil
olan Rusya’da yanıt verenlerin bazı önemli şekillerde Avrupalı
ve Amerikalılardan tamamen farklı görüş açılarına sahip
oldukları gerçeği.
Avrupa Birliği: Avrupa’daki kriz, Avrupa Birliği’nin bir
ekonomik topluluk olarak Avrupa Birliği’ne olan inancı yine
de ortadan kaldırmamıştır. AB’de araştırmaya katılanların
çoğunluğu, AB üyeliğinin ülkelerinin ekonomisine fayda
sağladığını belirtirken, çoğu kişi AB’nin ekonomik krizle baş
etme yöntemini de onaylamaktadır. Öte yandan araştırmanın yapıldığı tüm Avrupa Birliği ülkelerinde, Almanya hariç
1 Bu yılın araştırmasında yer alan ülkeler ABD, Türkiye,
Rusya ve Bulgaristan, Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda,
Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, İspanya, İsveç
ve Birleşik Krallık dahil 12 Avrupa Birliği ülkesidir.
Raporda AB görüşlerine atıfda bulunulduğunda sadece
araştırmaya katılmış olan 12 AB devletinin görüşleri
kastedilmektedir.
olmak üzere, çoğu kişi veya çoğunluk AB’ye ulusal bütçe ve
finansman konularında daha fazla yetki verilmesi konusunda
isteksizdir. AB için oldukça olumlu görüşler bulunmakla
beraber AB’de yanıt verenlerin çoğunluğu, Avro kullanımının
T R A N S AT L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 1
ülkelerinin ekonomisi için kötü olduğunu veya kötü olacağını
savunma harcamalarında artış olmasını desteklemektedir.
belirtmişlerdir. Avro, özellikle Avro Bölgesi dışında olup araş-
Hem AB’de, hem de ABD’deki çoğunluk hükümetlerinin
tırmaya dahil olan ülkelerde tercih edilmemekte iken, Avro
mevcut savunma harcaması düzeylerini sürdürmesini tercih
Bölgesi içindeki görüşler değişiklik göstermektedir. Ortalama
ettiklerini ifade etmişlerdir.
olarak Avrupalıların yarısı harcamaların daha da azaltılmasını
desteklemektedir. Ancak Avrupa’daki görüş dağılımı oldukça
geniştir ve olumsuz görüşlerin en güçlü olduğu yer sıkıntıyı
Müdahale, koruma sorumluluğu ve Suriye: Amerikalılar ve
Avrupalılar halen Irak ve Afganistan müdahalelerinin doğru-
yaşayan güney Avrupa ülkeleridir.
luğu konusunda görüş ayrımına sahipken, Avrupalıların ve
Liderlere destek: Amerikalıların çoğunluğu ve Avrupalıların
tadır. Atlantik’in her iki yakasında da yanıt veren üç kişiden
üçte ikisinden fazlası, ABD Başkanı Barack Obama’nın
ikisi hükümetlerin diğer ülkelerdeki sivilleri kendi hükümet-
uluslararası politikalarını onaylamaktadır. Yine de Obama’nın
lerinden dahi kaynaklansa, şiddete karşı koruma sorumluluğu
Avrupa’dan aldığı destek bazı AB ülkelerinde, özellikle Doğu
anlamına gelen “koruma sorumluluğu” ilkesinde mutabıktır.
Avrupa’da önemli ölçüde düşmüştür. Ayrıca Avrupalıların
Ancak her iki yakada da çoğunluk Suriye çatışmasından uzak
çoğunluğu, Alman Şansölyesi Angela Merkel’in Avrupa
durmak arzusundadır.
ekonomik krizindeki tutumunu desteklerken, Avrupa
Birliği içersindeki destekte ciddi bir Kuzey – Güney ayırımı
Amerikalıların çoğu Libya’da yapılan müdahaleyi onaylamak-
Rusya: Atlantik’in iki yakasındaki çoğunluğun Rusya’ya dair
görülmektedir.
görüşleri olumludan olumsuza dönmüştür. Ancak yine de
Hükümetlere destek: Transatlantik topluluk genelinde
görüş bildirirken, üç kişiden ikisi AB hakkında olumlu
çoğunluk kendi hükümetlerinin uluslararası politikalarını
düşündüğünü belirtmiştir. Aynı zamanda Ruslar içinde
onaylarken, Almanya ve İsveç dışındaki ülkeler çoğunlukla
çoğunluk veya çoğu kişi ABD ve Avrupa Birliği’nden ziyade
hükümetlerinin ekonomik politikalarını beğenmemektedir.
Asya’nın ulusal çıkarları için daha önemli olduğunu, ulusla-
Görüş ayrılığı sıkıntı yaşayan güney Avrupa ülkelerinde daha
rarası sorunlarda ABD ve AB liderliğinin istenmediğini ve
da dikkat çekicidir.
NATO’ya dair olumsuz görüş beslediklerini ifade etmişler-
Ekonomik politika: Transatlantik Eğilimler’de bu yıl ilk defa
katılanlara sistemin herkes için adil mi olduğu, yoksa sistemin
faydalarının azınlığa mı gittiği sorulmuştur. Atlantik’in iki
yakasında da büyük çoğunluk yararların pek az kişiye gittiği
şeklinde yanıt vermiştir.
Güvenlik politikası: Bazı güvenlik konularında Atlantik ötesi
bir görüş boşluğu devam etmekle beraber araştırma, ABD ve
AB arasında ileriye yönelik bir fikir birliği olduğunu ortaya
çıkarmıştır. Hem Amerika Birleşik Devletleri’nde, hem de
AB’de büyük çoğunluk Afganistan’daki birliklerin sayısının
azaltılmasını veya birliklerin çekilmesini desteklemektedir.
İttifak bünyesinde yük paylaşımına dair yaşanan Atlantik
ötesi tartışmaya rağmen, Avrupa Birliği’nde ciddi bir çoğunluk NATO’yu güvenlik için gerekli görmeye devam ettiğini
vurgulamıştır. NATO’ya yönelik ABD desteği biraz düşmüştür; ancak destek hala çoğunluk tarafından ifade edilmektedir.
AB’de sadece azınlık ABD’nin Asya’ya yönelişi nedeniyle
2 | T R A N S AT L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2
araştırmaya katılan Rusların yarısı ABD hakkında olumlu
dir. Yine de Rusların çoğu veya çoğunluğu, Rusya, ABD ve
Avrupa’nın işbirliği yapacak düzeyde ortak değerleri ve çıkarları olduğuna inanmaktadır. Çin, İran, Libya’ya müdahale
veya Suriye gibi belirli konularda ise Rusların görüşleri ABD
ve Avrupa Birliği’nde araştırmaya katılanlardan oldukça farklı
olmuştur. Ruslar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde
Rusya’nın Suriye müdahalesini veto etmesini onaylayacaklarını belirtmişlerdir. Rusların kendi kurumlarına dair görüşleri
ise oldukça karışıktır. Her üç Rus’tan ikisi (%69), diğer tüm
Rus kurumlarından fazla olarak, devlet başkanlarına güven
duyduklarını belirtmektedir.
Türkiye: Geçen sene boyunca Türklerin ABD ve AB’ye dair
görüşleri daha ılımlı hale gelmeye devam etmesine rağmen,
yine de Türklerin çoğunluğu AB ve ABD için olumsuz
görüşler beslemektedir. 2011’de olduğu gibi Türklerin çoğu,
ABD ile beraber çalışmaktansa Asya ile çalışmanın kendi
ülke çıkarları için daha önemli olduğunu düşündüklerini
söylemişlerdir.
İsveç: İsveç’in araştırmada yer aldığı bu ikinci yıl, çok sayıda
ülkelerinin ulusal çıkarları için daha önemli olduğunu
konuda İsveç kamuoyunun diğer AB ülkelerinden farklı
söylemiştir. Benzer şekilde, Amerikalıların %55’i
görüşleri olduğunu ortaya koymuştur. Diğer Avrupa ülkele-
Avrupa’nın Asya’dan daha önemli olduğuna
rine kıyasla İsveçliler hükümetlerinin dış politikalarını daha
inanmaktadır.
fazla desteklemekte ve ekonomik krizden etkilendiklerini
daha az ifade etmektedirler. Dahası İsveçliler Afganistan’daki
birliklerin mevcudiyetini ve Libya’daki müdahaleyi daha
fazla desteklemekte; ayrıca Suriye’de Birleşmiş Milletler
yaptırımıyla gerçekleşecek bir müdahaleye daha fazla destek
vermektedirler. İsveçliler arasında NATO operasyonlarına
katılım konusunda görüş ayrılığı olmakla beraber, Suriye
müdahalesine karşı çıkanların üçte ikisi böylesi bir operasyonun Birleşmiş Milletler tarafından yürütülmesi durumunda
İsveç’in katılımına onay vereceklerini belirtmişlerdir.
ARAŞTIRMANIN BAŞLICA BULGULARI
Transatlantik İlişkiler ve Küresel Görüşler:
nn AB vatandaşlarının yarısından biraz fazlası (%52)
ABD’nin güçlü bir liderlik sergilemesini desteklemektedir
ki; bu da geçen seneye göre küçük bir değişiklik anlamına
gelmektedir. Üç Amerikalıdan ikisi (%63) AB’nin de
güçlü bir liderlik sergilemesini isterken, bu eğilim yine
geçen seneye göre istikrar göstermiştir.
nn Dört Avrupalıdan üçü (%74) ABD hakkında olumlu
görüşlere sahipken, Avrupa’daki görüşler ciddi farklılıklar
göstermektedir. ABD’nin Fransa’daki derecelendirmesi
23 puanlık bir artışla %81’e ulaşmıştır. Derecelendirme
skalasının en altında yer alan Türklerin sadece %34’ü
ABD için olumlu görüş bildirmiştir (ancak 2009’daki %22
rakamına kıyasla yavaş bir artış söz konusudur).
nn Avrupa’da yanıt verenlerin üçte ikisi ve Amerikalıların
%57’si AB hakkında olumlu düşünmeye devam
etmektedir ancak Birleşik Krallık’ta ilk kez olumsuz
görüşler 14 yüzde puan artarak %49 rakamına ulaşmıştır.
AB’de %58’lik bir çoğunluk Yunanistan hakkında
olumsuz görüşlere sahiptir.
nn AB’de yanıt verenlerin neredeyse üçte ikisi (%61),
Asya’dan ziyade Amerika Birleşik Devletleri’nin
Ekonomi ve Avro Krizi
nn Halen ekonomik krizden şahsen etkilendiğini
söyleyenlerin oranı ABD’de %79 ve AB’de %65 olup,
rakamlar en keskin şekilde sıkıntı yaşayan güney Avrupa
ekonomilerinde artış göstermiştir.
nn Transatlantik çoğunluk (ABD: %52 ve AB: %56)
hükümetlerinin ekonomiyi ele alış şeklinden hoşnut
değildir. Sadece İsveç (%74) ve Almanya’da (%68)
hükümetlerinin ekonomi politikasından memnun
olanların yüzdesi eleştirenlerden fazladır.
nn Avrupalı yanıt verenler ortalama olarak Avrupalı
hükümetlerin ekonomik krize karşı harcamaları
azaltmalarını desteklerken, yarısı da (%50) harcamaların
daha da azaltılması taraftarı olduğunu vurgulamıştır.
Amerikalıların yüzde elli sekizi hükümet harcamalarının
daha da azaltılmasına destek vermektedir.
nn Avrupalı yanıt verenlerin çoğunluğu (%61) AB üyeliğinin
ülkelerinin ekonomisi için iyi olduğuna inanmaktadır.
Öte yandan, Avrupalıların çoğunluğu (%57) Avro’nun
ekonomileri için kötü olduğunu veya kötü olacağını
düşündüklerini söylemiştir.
nn Ülkelerinin Avro Bölgesi’nden çıkıp çıkmaması konusu
sorulduğunda ise, yanıt veren dört kişiden biri İspanya’da
(%27) ve Almanya’da (%26) olumlu yanıt vermiştir.
nn Avrupalıların çoğunluğu (%52) Alman Şansölyesi Angela
Merkel’in ekonomik krizle mücadele şeklini onayladığını
belirtmiştir. Ancak Merkel’e ilişkin görüşlerde Kuzey ve
Güney arasında ciddi bir fark söz konusudur.
nn AB’de yanıt verenlerin yüzde elli dördü bütçesel güçlükler
yaşayan üye devletleri desteklemeyi amaçlayan bir fona
ülkelerinin katkıda bulunmasına olumlu yaklaşmaktadır.
T R A N S AT L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 3
nn Avrupalı yanıt veren dört kişiden üçü (%76) ekonomik
nn İsveçlilerin NATO operasyonlarına katılım konusundaki
sistemlerinin herkes için adil işlemediğini düşünürken,
görüşleri eşit şekilde bölünmüştür; %47 bu operasyonları
faydaların çoğunun azınlık tarafından kullanıldığına
desteklerken, %50 karşı çıkmaktadır. Ancak operasyonun
inanmakta, Amerikalıların %64’ü de bu görüşe
Birleşmiş Milletler tarafından yürütülmesi durumunda
katılmaktadır.
İsveçlilerin %67’si buna destek vereceklerini
belirtmişlerdir.
Obama’nın İlk Dönemi ve 2012 Seçimleri
nn Başkan Obama’nın ilk görev yılı olan 2009’a kıyasla 12
puanlık bir düşüşe rağmen, araştırmaya katılan 12 AB
ülkesindeki yanıt verenlerin %71’i halen kendisinin
uluslararası siyaseti ele alış şekline onay vermektedir.
nn Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri AB ortalamasına kıyasla
Obama’ya biraz daha az destek vermektedir.
nn AB’de yanıt verenlerin yüzde yetmiş biri Obama’nın
uluslararası terörizme karşı mücadelesini onaylamaktadır.
nn Amerikalıların çoğu (%49) Cumhuriyetçi Aday Mitt
Romney için olumsuz görüş bildirirken, %44’ü olumlu
düşündüklerini belirtmiştir.
nn Avrupalılara Mitt Romney ile ilgili görüşlerinin olumlu
mu olumsuz mu olduğu sorulduğunda, %38 oranında
dikkate değer bir bölümü ya bilmediklerini, ya da yanıt
vermek istemediklerini söylerken; %39 görüşlerinin
olumsuz olduğunu söylemiştir. Yüzde yirmi üç ise
olumlu görüşe sahip olduğunu belirtmiştir.
nn Amerikalıların %57’si Demokratların mevcut temsilcisi
Başkan Barack Obama’ya dair olumlu görüş bildirirken,
Avrupalıların %82’si Başkan’a dair olumlu görüşe sahip
olduğunu söylemiştir.
Transatlantik Güvenlik
nn Amerikalıların (%34) ve Avrupalıların (%39) çoğu
güvenlik ve diplomatik ilişkiler konularında Atlantik
ötesi ortaklık içerisinde dahabağımsız bir yaklaşım
benimsenmesi gerektiğine inanmaktadır.
nn NATO, AB’de yanıt verenlerin %58’i tarafından “halen
gerekli” olarak nitelendirilmektedir. Bu görüşe katılan
Amerikalıların yüzdesi ise geçen seneye göre altı puanlık
bir gerileme ile %56 olmuştur.
4 | T R A N S AT L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2
nn Savunma harcamaları sorulduğunda araştırmanın
yapıldığı 15 ülkenin 11’inde çoğunluk veya çoğu kişi
mevcut harcama düzeylerinin korunmasını istemiştir.
nn Amerikalılar ve Avrupalılar, Irak’taki (ABD’de yanıt
verenlerin çoğu - %49 - onaylamakta, Avrupa Birliği’nde
çoğunluk - %54 - onaylamamaktadır) ve Afganistan’daki
(ABD’de %53 onaylamakta, Avrupa Birliği’nde %50
onaylamamaktadır) müdahalelerin doğru olup olmadığı
konusunda mutabık değildir.
nn Ancak Libya söz konusu olduğunda hem ABD’de (%49)
hem de AB’de (%48) çoğu kişi müdahalenin doğru
olduğuna inanmaktadır.
nn ABD’lilerin üçte ikisinden fazlası (%68) ve AB’de
yanıt verenlerin %75’i ya Afganistan’daki birliklerin
azaltılmasını, ya da birliklerin Afganistan’dan tamamen
çekilmesini istemektedir.
nn Atlantik’in her iki yakasında çoğu kişi İran’ın nükleer
programının durdurulması amacıyla askeri seçeneklere
karşın ekonomik yaptırımları veya teşvikleri tercih
etmektedir. Türklerin çoğu İran’ın nükleer silah sahibi
olmasının kabullenilmesi gerektiğini belirtmektedir.
nn Üç Amerikalıdan ikisi (%62) ve Avrupalıların %67’si
kendi ülkeleri de dahil olmak üzere uluslararası
topluluk üyelerinin diğer ülkelerdeki sivilleri, şiddet
kendi devletlerinden kaynaklansa dahi, şiddete karşı
koruması gerekliliğine (“koruma sorumluluğu” ilkesi)
inanmaktadır.
nn Ancak Suriye’nin durumu söz konusu olduğunda
AB’dekilerin (%59), ABD’dekilerin (%55) ve
Türkiye’dekilerin (%57) çoğunluğu ülkelerinin
Suriye’deki çatışmadan uzak durmasını istediklerini
belirtmişlerdir.
Rusya
nn Rusya ile ilgili görüşler bu sene Atlantik’in iki tarafında
da olumludan olumsuza dönüşmüştür.
nn Rusların yüzde elli ikisi Ukrayna için olumlu düşünürken,
nn Rusların kendi ülkelerinin kurumlarına duydukları
güvene bakıldığında %69 Devlet Başkanı’na güven
duyduğunu söylerken, sadece %37 ulusal yasama
organına karşı güven duyduğunu ifade etmiştir.
%64 aynı şeyleri Beyaz Rusya için ifade etmiş ancak %60
Transatlantic Trends Transatlantik Eğilimler, Amerika ve
Gürcistan için olusuz düşündüğünü söylemiştir.
Avrupa kamuoyunu irdeleyen kapsamlı bir yıllık araştır-
nn Rusya’da yanıt verenlerin yarısı (%50) ABD’ye ilişkin
olumlu görüşlere sahipken, üç kişiden ikisi (%64) Avrupa
Birliği hakkında olumlu düşünmektedir.
nn Rusların yüzde yetmiş biri hükümetlerinin uluslararası
siyaseti ele alış şeklini onaylamaktadır, ancak ekonomi
politikası hakkında eşit oranda farklı görüş mevcuttur
(%46). Rusların yüzde elli sekizi ekonomik krizden
etkilendiklerini söylerken, dört Rus’tan üçü (%75)
ekonomik sistemin sadece küçük bir azınlığın yararına
olduğuna inanmaktadır.
nn Diğer ülkelerdeki sivilleri, kendi ülkelerinden
kaynaklansa dahi, şiddete karşı koruma anlamına gelen
“koruma sorumluluğu” ilkesi konusunda Ruslar eşit
oranda farklı görüşe sahiptir: %40 bu sorumluluğun
Rusya’yı da kapsadığına inandığını belirtirken, %41 buna
taraftar olmadığını söylemiştir.
nn Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Rus
Hükümeti’nin Suriye müdahalesini veto etmesi
durumunda hükümete destek mi verecekleri, karşı mı
çıkacakları sorulduğunda, araştırmaya katılan Rusların
çoğunluğu (%54) böylesi bir vetoyu destekleyeceğini
belirtmiştir.
nn Bu yılın Transatlantik Eğilimler araştırmasına katılanlara
Rusya’daki seçimlerin seçmenlerin iradesini yansıttığına
ne ölçüde güven duydukları sorulduğunda Avrupalıların
%75’i ve Amerikalıların %60’ı pek az güven duyduklarını
belirtmişlerdir.
nn Bu arada, araştırmaya katılan Rusların çoğu (46%) da
kendi seçimlerine güven duymadıklarını söylerken, %43
madır. Araştırma, TNS Opinion tarafından 2 Haziran ile 27
Haziran 2012 tarihleri arasında Amerika Birleşik Devletleri,
Türkiye, Rusya ve Almanya, Birleşik Krallık, Bulgaristan,
Fransa, İspanya, İsveç, İtalya, Hollanda, Polonya, Portekiz,
Romanya ve Slovakya olmak üzere on iki Avrupa Birliği Üye
Devleti’nde gerçekleştirilmiştir. Araştırma, Marshall Fonu
(GMF) ve Compagnia di San Paolo’nun ortak bir projesidir
ve Luso-Americana Vakfı, BBVA Vakfı, Communitas Vakfı,
İsveç Dışişleri Bakanlığı ve Açık Toplum Vakıfları’nın desteği
ile gerçekleştirilmektedir.
Araştırmanın akademik danışman komitesi içinde Siena
Üniversitesi (İtalya) Siyaset Bilimi Profesörü Pierangelo
Isernia; Leiden Üniversitesi (Hollanda) Uluslararası
Çalışmalar Enstitüsü Fahri Direktörü Philip Everts,
Tufts Üniversitesi (ABD) Siyaset Bilimi Doçenti Richard
Eichenberg ve Compagnia di San Paolo (İtalya) Program
Yöneticisi Nicoló Russo Perez bulunmaktadır. ABD Montclair
Devlet Üniversitesi Siyaset Bilimi Yardımcı Profesörü ve
Transatlantik Eğilimler Eski Direktörü Zsolt Nyiri ise danışma
toplantılarına başkanlık etmiştir. Kendisine bu önemli projeye
2009 yılından beri önderlik ettiği için şükranlarımızı sunmak
isteriz.
Temel Bulgular raporunun yazarları ise Kıdemli Transatlantik
Eğilimler Araştırmacısı ve Transatlantik Eğilimler Proje
Lideri Constanze Stelzenmüller ve Transatlantik Eğilimler
Program Uzmanı ve veri yönetimi lideri Hamutal Bernstein
ile Transatlantik Eğilimler Program Asistanı Josh Raiser’dir.
Yazarlar, raporda yer alan tabloların oluşturulmasında
ve raporun hazırlanmasında önemli rol oynayan Siena
Üniversitesi’nde doktora sonrası araştırma yapan Kaat Smets’e
ve Shelly Marshall ile Benjamin Ledwon’a da değerli destekleri
için şükranlarını sunmaktadır.
güven duyduğunu söylemiştir.
T R A N S AT L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 5
6 | T R A N S AT L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2
Bölüm Bir: Transatlantik İlişkiler ve Küresel Görüşler
A
tlantik’in iki yakasında da devam etmekte olan ekono-
bildirmişlerdir. AB içindeki en düşük düzeyde olumlu görüş
mik kriz transatlantik topluluğu birleştiren bağlantıların
%35 ile Birleşik Krallık ve %34 ile Polonya’dan çıkmıştır.
istikrarını etkilememiştir. Zorlu küresel politika meseleleri
karşısında temeli ortak değerler ve çıkarlara dayanan ABD
ve Avrupa liderliğine yönelik ihtiyacın algılanmasını daha da
Yine de iki kıta arasındaki ilişkileri pek az kişi “kötü” olarak
yorumlarken, oran AB’de %5, ABD’de ise %7 olmuştur.
pekiştirmiştir.
ABD, Başkan Obama için devam eden Avrupa desteği ile
birlikte uluslararası düzeyde popülerliğini korumaya devam
ederken, Almanya’nın liderliği de Avrupa Birliği içinde
beğeniyle karşılanmaktadır. Aynı zamanda krizden en fazla
etkilenmiş olan Avrupa ülkelerinden alınan farklı yanıtlar
Avrupa içerisinde giderek artan gerilime işaret etmektedir.
Özellikle Yunanistan, ortak para birliğinin sürdürülebilirliği
ile ilgili olarak yoğun tartışmaların odak noktası haline gelmiştir ve giderek kendini daha olumsuz bir ortam içerisinde
bulmaktadır.
Bu arada Çin’in yükselişi transatlantik topluluğu süregiden
bir meydan okumayla karşı karşıya bırakmaktadır. Amerika
Birleşik Devletleri’nin Obama’nın “Asya’ya Yöneliş” siyaseti
çerçevesinde bölgede daha güçlü bir mevcudiyet elde etme
çabasına rağmen, Çin’in büyük bir fırsat mı yoksa büyük bir
tehdit mi olduğu konusunda görüş birliği bulunmamaktadır.
TRANSATLANTİK İLİŞKİLERİN DURUMU: İYİ VEYA
KARIŞIK, AMA KÖTÜ DEĞİL
Tüm ülkeler dikkate alındığında transatlantik ilişkilerin genel
durumu hakkındaki düşünceler ülkelerde benzerlik gösterirken, AB ve ABD’de en istikrarlı düzeydedir. Amerika Birleşik
Devletleri’nde çoğu kişi (%44) ilişkilerin iyi olduğuna inanırken, 2010’daki %54’lük oran 10 puanlık bir düşüş göstermiştir.
Yüzde kırk üç ise ilişkilerin karışık olduğuna inanmaktadır.
Avrupa Birliği’nde yanıt verenler ise ilişkilerin iyi mi (%46)
yoksa karışık mı (%45) olduğu konusunda benzer görüş
DÜNYADA ABD’NİN GÜÇLÜ LİDERLİĞİ İÇİN İSTİKRARLI
AB DESTEĞİ…
AB’de araştırmaya katılanların yarısından biraz fazlası (%52),
ABD’nin küresel konularda güçlü bir lider olmasını olumlu
karşılamaktadır2. Aslında Barack Obama yönetiminin göreve
başladığı tarihten itibaren hafif bir düşüş vardır (2009’da
%55 idi), ancak destek Bush yönetiminde olandan çok daha
yüksektir. ABD’nin liderlik etmesine yönelik en olumlu görüş
%65 ile Hollanda’da, %62 ile Birleşik Krallık’ta ve %60 ile
Almanya’da ifade edilmiştir. En büyük düşüş ise, 2011’dekinden 11 yüzde puanı gerileyerek %38 saptanan, Polonya’da
yaşanmıştır ve ABD liderliğini “istemeyen” Polonyalıların
yüzdesinde de 13 puanlık bir artış olmuştur. Amerikalıların
%82 oranında ciddi bir çoğunluğu ise ABD’nin güçlü bir lider
olmasını istemektedir.
… VE ABD’NİN AVRUPA LİDERLİĞİ HAKKINDA GÖRÜŞÜ
Amerikalıların çoğunluğu (%63) AB’nin de dünyada güçlü bir
liderlik sergilemesini arzulamaktadır. AB ülkeleri içinde ise
daha da büyük bir çoğunluk bu görüşe katılmaktadır (%70).
Ancak iki rakam da bu sorunun ilk sorulduğu ve ABD’den
de, AB’den de %76 yanıtının alındığı 2006 yılına göre düşüş
göstermiştir. Avrupa Birliği içerisinde Almanlar AB liderliği
için en büyük desteği verirken (%86), “olumsuz” görüşlerdeki en büyük artış 11 yüzde puanla İtalyanlar’da ve 8 yüzde
2 Başka şekilde belirtilmedikçe onaylayanların oranları “kuvvetle
destek verenlerin” yüzdesi ile “destek verenlerin” yüzdesinin ortalaması alınarak hesaplanmaktadır. Aynı yöntem onaylamayanların
oranı için de kullanılmaktadır.
T R A N S AT L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 7
Tablo 1:
AB - ABD İlişkileri
50
46
45
44
40
İyi
43
Karışık
Yüzde
Kötü
30
20
10
7
5
0
AB12
ABD
S2.1
Tablo 2:
AB’nin Dünya Liderliği için ABD İsteğine Karşılık
ABD’nin Dünya Liderliği için AB İsteği
90
80
79
80
79
73
76
73
70
68
72
72
69
64
63
Yüzde
60
55
50
55
54
52
45
40
36
39
37
36
36
30
ABD’nin AB
liderliği isteği
20
AB’nin ABD
liderliği isteği
10
0
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
* 2002-2003 için AB7, 2004-2006 için AB9, 2007-2010 için AB11 ve 2011-2012 için AB12 kullanılmıştır.
8 | T R A N S AT L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2
2011
2012
S1a, 1b
puanla İngilizlerde olmuş; yüzdeler sırasıyla %24 ve %36
ve Çin (ikisi de %41) için daha az olumlu düşünmektedir.
olarak saptanmıştır.
Destek özellikle İran için çok daha düşüktür (%20).
Araştırmaya katılan dört Türk’ten sadece biri (%26) ABD
AB’de yanıt verenler de benzer şekilde ABD ve AB için
liderliğini istediğini söylerken, biraz daha yüksek bir yüzde
olumlu görüşlere sahiptir (sırasıyla %74 ve %67). ABD
(%29) AB liderliği için olumlu görüş bildirmiştir.
özellikle Romanya (84%) ve Fransa (%81) tarafından olumlu
bulunurken, Fransa’daki oranda geçen seneye göre 23 puanlık
ATALNTİK’İN İKİ YAKASINDA DA ÇOĞUNLUK ORTAK
DEĞERLERE VE ÇIKARLARA İNANMAKTADIR
Amerikalıların üçte ikisi (%63) ve Avrupalıların %66’sı
Avrupa Birliği’nin ve Amerika Birleşik Devletleri’nin
uluslararası sorunlarla ilgili işbirliği yapacak ölçüde ortak
değerlere sahip olduklarına inanmaktadır. Fransızlar (%77) ve
Almanlar (%75) bu konuda en kuvvetli görüşleri paylaşırken,
Birleşik Krallık’ta bu soruya verilen olumlu yanıt biraz daha
sönük olmuştur (%57).
Benzer şekilde Amerikalıların üçte ikisi (%64) ve
Avrupalıların %67’si Avrupa Birliği’nin ve Amerika Birleşik
Devletleri’nin böylesi bir işbirliğini gerçekleştirecek düzeyde
ortak çıkarlara sahip olduğuna inanmaktadır. Bu görüşe
Avrupa’nın diğer ülkelerine kıyasla Fransa’da yanıt verenler
daha fazla katılırken (%75), İngiltere (%54) ve Polonya (%59)
bu soruya verilen olumlu yanıt skalasının en altında yer alan
ciddi bir artış yaşanmıştır. Rusya’da yanıt verenlerin ABD’ye
ait görüşleri bölünmüştür: %50 olumlu görüşe sahipken, %41
olumsuz düşündüğünü bildirmiştir. ABD’nin en az destek
aldığı ülke ise %34 ile Türkiye olmuştur. Öte yandan, ABD’yi
destekleyen Türklerin sayısı 2009 (%22) yılından beri yavaş
da olsa istikrarlı şekilde artış göstermektedir.
AB, birliğe 2007 yılında katılan ve en yeni üyeler olan
Bulgaristan (%88) ve Romanya (%84) tarafından en olumlu
şekilde algılanmaktadır. Bu ülkeleri %75 ile Almanya takip
etmektedir. Diğer tüm AB üye devletlerinde üçte iki çoğunluk
AB’yi olumlu bulmaktadır. Buradaki istisna AB hakkında
olumlu görüş düzeyinin %46’ya düştüğü Birleşik Krallık’tır
(2011’de %58 idi). Olumsuz görüşler de 14 yüzde puan
artarak %49’a ulaşmıştır. Rusların yüzde altmış dördü ise AB
hakkında olumlu düşündüklerini ifade ederken, çoğunluğu
(%53) olumsuz görüşe sahip olan Türklerin sadece %36’sı
ülkeler olmuşlardır.
olumlu görüş taşıdıklarını söylemişlerdir.
Türkiye’de çoğu kişi Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa
AB üye devletlerinin birbirleri hakkındaki düşünceleri ise çok
Birliği’nin uluslararası işbirliğini gerçekleştirecek düzeyde
ortak değerlere (%45) ve çıkarlara (%47) sahip olduğunu
düşünmektedir.
AB VE ABD’NİN BİRBİRİNE DAİR GÖRÜŞLERİ
BENZERDİR; ANCAK GÖRÜŞLER AVRUPA İÇERİSİNDE
FARKLILIK GÖSTERMEKTEDİR
2012 Transatlantik Eğilimler araştırmasına katılan
Amerikalılar ve AB vatandaşları birbirleri ve dünyadaki diğer
ülkeler hakkında gayet istikrarlı ve kıyaslanabilir görüşlere sahiptir. Beş Amerikalıdan dördü (%84), aynen geçen
yıllarda olduğu gibi, kendi ülkesi için olumlu düşünmektedir.
Amerikalıların çoğunluğu Japonya (%68), Almanya (%67),
İtalya (%63) ve İspanya (%53) hakkında olumlu görüşler
beslemektedir. Çoğunluk İsrail (%59) ve Avrupa Birliği
(%57) için de olumlu düşünceler taşımaktadır. Amerikalılar;
Yunanistan (%44), Türkiye (%43), Rusya (%42), Güney Kore
ciddi farklılıklar göstermektedir. Yunanistan için derecelendirme oldukça düşükken, en fazla olumlu görüş %53 ile
Bulgaristan tarafından ifade edilmiştir. AB’de %58’lik bir
çoğunluk Yunanistan’a dair olumsuz görüşlere sahipken, en
yüksek oran %81 ile Slovakya ve %75 ile Almanya’da göze
çarpmaktadır.
ALMANYA EN POPÜLER ÜLKE OLARAK ABD İLE
EŞ TUTULURKEN TÜRKİYE HAKKINDA OLUMSUZ
GÖRÜŞLER ARTIŞ GÖSTERİYOR
Öte yandan Almanya araştırmada en popüler ülke olarak öne çıkan ABD ile eş tutulmaktadır. Almanya, AB’de
yanıt verenlerin %74’ü, Amerikalıların %67’si ve Rusların
%71’i tarafından olumlu karşılanırken, kendileri hakkında
olumlu düşünen Almanların oranı %84’tür. Almanya’ya
yönelik en olumlu görüşler %90 ile Hollanda’dan, %88 ile
Bulgaristan’dan, %86 ile Romanya’dan ve %83 ile Fransa’dan
T R A N S AT L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 9
DÜNYADA ALMANYA
Bu yılın Transatlantik Eğilimler araştırmasında en olumlu algılanan ülke olan Almanya ABD ile eş tutulmaktadır;
ancak Avrupa’nın sorunlu güney kesiminde Almanya’nın popülaritesi daha düşüktür. Benzer şekilde, AB’de çoğunluk
(%52) Alman Şansölyesi Angela Merkel’in Avrupa ekonomik krizindeki tutumunu beğenmektedir, ancak yine oranlar
Avrupa genelinde ciddi farklılıklar göstermekte, güney Avrupa’da ani şekilde düşmektedir.
Avrupa’daki ekonomik krize rağmen dört Alman’dan üçü (%73) ülkelerinin AB üyeliğini sadakatle desteklemektedir.
Araştırmanın yapıldığı Avrupa ülkeleri içinde İsveç ile birlikte Almanya kendi hükümetlerinin ekonomik politikalarını
beğenen ülkeler olmuştur (Almanya’da %68 ve İsveç’te %74). Araştırmaya katılan ülkeler arasında Almanya,
%53’lük bir çoğunluğun Avro’nun ekonomileri için faydalı olduğunu düşündüğü nadir ülkelerden biridir. Araştırmaya
katılanların sadece %26’sı mutlak şekilde Avro’yu bırakmak istemektedir. Avrupa kurtarma fonu ile ilgili olarak
kamuoyu eşit şekilde bölünmüştür: %49 desteklerken, %48 fonu reddetmektedir. Araştırmaya katılan Almanların
yüzde elli üçü AB’ye ulusal ekonomik ve mali politikaların yürütülmesi için daha fazla yetki verilmesini istemektedir
ki, bu da AB üye devletleri arasında Almanya’yı araştırmaya katılan çoğunluğun yetki devrini onayladığı tek ülke konumuna getirmektedir.
AB’nin uluslararası alanda liderliği hakkında araştırmada en yüksek onay oranı (%86) Almanya’da saptanırken,
ABD’nin liderliğini en fazla destekleyenlerden biri yine Almanya olmuştur (%60). Ayrıca dört Almandan üçü (%75) ABD
ile Avrupa arasında işbirliği yapacak yeterlikte ortak değerler olduğuna inanmaktadır. İki ABD başkan adayı hakkında
görüşler ise çok farklıdır: Başkan Obama’nın tercih edilirliği (%91) ve uluslarararası politikalarının beğenilirliği (%79)
Almanlar arasında çok yüksekken, çoğunluk (%51) Obama’nın Cumhuriyetçi rakibi Mitt Romney hakkında olumsuz düşünmektedir. Almanların %87’si eğer mümkün olsaydı Kasım 2012 seçimlerinde Obama’ya oy vereceklerini
söylemişlerdir.
Son askeri müdahalelere dair Alman kötümserliği ve istikrar beklentileri eşitlenmiş ve hatta bazen Avrupa
ortalamasını geçmiştir. Ancak Alman Hükümeti’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Libya müdahalesi
oylamasında çekimser kalmasına ve takip eden NATO operasyonuna katılmaktan kaçınmasına rağmen araştırmaya
katılan Almanların %53’ü Libya müdahalesini onaylamaktadır. Genel olarak, araştırmaya katılan Almanların %73’ü
hükümetlerinin uluslararası ilşkileri ele alış şeklinden memnundur.
gelmiştir. En düşük derecelendirme ise %60 ile İspanya, %55
içinde %51’dir.) Avrupa Birliği’ndeki olumlu görüşler en çok
ile Portekiz ve %53 ile İtalya’da kaydedilmiştir. Çoğunluk
Bulgaristan’dayken (%47), olumsuz görüşlerin en fazla olduğu
olmasa da, %40 ile Portekiz ve %38 ile İspanya, Almanya için
ülke İsveç olmuştur (68%). Aynı zamanda İsrail’e dair olumlu
en olumsuz görüş bildiren ülkeler olmuştur. Türkiye’de ise
görüşler, Rusya’da ciddi ölçüde yüksekken (%48) Türkiye’de
%48 Almanya hakkında olumlu görüşlere sahipken, %38 bu
tüm ülkeler içinde en düşük düzeyde olmuştur (%9).
görüşe katılmamaktadır.
AMERIKALILARIN VE AVRUPALILARIN ÇİN’E DAİR
İSRAİL İLE İLGİLİ BELİRGİN TRANSATLANTIK FARK
İsrail söz konusu olduğunda Atlantik’in iki yakasında belirgin
bir görüş ayrılığı göze çarpmaktadır: Amerikalıların %59’u
olumlu görüşe sahipken, Avrupa Birliği’nde bu oran sadece
%34’tür. (Olumsuz görüş derecelendirmelerinde ise rakamlar tam tersine dönmüştür: Amerikalıların sadece %32’si
olumsuz görüşlere sahipken, bu rakam AB’de yanıt verenler
10 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2
OLUMSUZ GÖRÜŞLERİ BENZERDİR
Çin ile ilişkili AB ve ABD görüşleri 2012 yılında senkronize
olmuştur. ABD’de %52’lik bir çoğunluk ve AB’de araştırmaya
katılanların %50’si Çin ile ilgili olumsuz görüşlere sahip
olduklarını belirtmişlerdir. Atlantik’in iki yakasında da yanıt
verenlerin yüzde kırk biri Çin hakkında olumlu düşündüklerini söylemişlerdir (Bu oran AB’de 2011 yılında kaydedilen
%47’den altı puan gerilemiştir). Avrupa’da Çin’e dair en
Tablo 3:
AB ve ABD’nin Olumlu Görüşleri
34
Türkiye
36
Birleşik Krallık
76
46
ABD
84
57
Hollanda
62
50
Rusya
78
65
ABD’nin
görüşü
64
İsveç
64
İspanya
64
Portekiz
67
74
67
65
Polonya
AB12
68
74
67
İtalya
AB12’nin
görüşü
72
76
69
Fransa
81
71
62
Slovakya
72
70
Almanya
75
84
84
Romanya
68
Bulgaristan
0
10
20
30
40
50
60
88
70
Yüzde
80
90
S5.1, 5.2
olumlu görüşlere sahip olan ülke %62 ile Romanya olurken,
Aynı zamanda araştırmaya katılan Avrupalıların %61’i
Almanya (%35), İsveç (%34) ve Fransa (%33)skalanın en alt
ABD’nin Asya ülkelerinden daha önemli olduğuna inanırken,
sıralarında yer almışlardır. Türkiye’de çoğu kişi (%45) Çin’e
bu oran geçen seneye göre 9 yüzde puanı daha fazladır. Ancak
dair olumsuz görüşleri olduğunu söylerken, bunun tersine
yine de bu soruya dair Avrupa’da çok önemli farklılıklar göze
araştırmaya katılan Rusların %63’ü görüşlerinin olumlu
çarpmaktadır: Almanya’da (%68) yanıt verenler ABD’nin
olduğunu ifade etmiştir.
önemi konusunda en empatik desteği sunarken, Almanya’yı
ABD VE AB: TRANSATLANTIK İLİŞKİLER ASYA İLE
İLŞKİLERDEN DAHA ÖNEMLİDİR
Avrupa Birliği ülkeleri mi, yoksa Çin, Japonya ve Güney
Kore gibi Asya ülkeleri mi kendi ülkelerinin ulusal çıkarları
Romanya (%67), Birleşik Krallık (%64) ve Fransa (Geçen
seneye kıyasla 19 yüzde puana varan artışla - %63) izlemiştir.
Tam tersine Türkler (%46) ve Ruslar (%40)Asya’ya yönelik bir
eğilimi daha fazla desteklemektedirler.
için daha önemli sorusu sorulduğunda Amerika Birleşik
Devletleri’nde çoğunluk (%55) AB’nin Asya’dan daha önemli
AMERIKALILAR ÇİN İLE PAYLAŞILAN DEĞERLER VE
olduğunu söylemiştir ki, bu rakam geçen senenin araştırma-
ÇIKARLAR KONUSUNDA GÖRÜŞ AYRILIĞI YAŞARKEN,
sındaki rakamdan 17 yüzde puan daha fazladır.
AVRUPALILAR ÇİN’İN İŞBİRLİĞİ YAPMAK İÇİN FAZLA
FARKLI OLDUĞUNU SÖYLEMEKTEDİR
Bu kayma 2004’de kaydedilen ABD tutumuna geri dönüş
Amerikalılar uluslararası sorunlarla ilgili işbirliği yapabilmek
anlamına gelmektedir; çünkü 2004’de ABD’de yanıt verenlerin
için ABD ve Çin’in yeterli ortak değerlere sahip olup olmadığı
çoğunluğu (%54) Avrupa ülkelerini ABD’nin hayati çıkarları
konusunda bölünme sergilemektedir; %46 yeterli ortak
için Asya ülkelerinden daha önemli gördüğünü belirtmiştir.3
değerler olduğuna inanırken, %45 bu görüşe katılmamaktadır. Ancak Avrupalıların çoğunluğu (%55), AB ve Çin’in çok
farklı değerlere sahip olmaları nedeniyle işbirliği yapmaları-
3 2004’de soru “hayati” çıkarlar olarak sorulmuşken, 2012’de “ulusal” çıkarlar olarak sorulmuştur.
nın imkansız olduğuna inanmaktadır.
T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 11
Tablo 4:
Ulusal Çıkarlar için Daha Önemli Olan Bölge
70
2011
61
60
55
52
50
Yüzde
2012
51
40
38
37
34
30
30
20
10
0
ABD Daha Önemli
Asya Daha Önemli
AB Daha Önemli
AB12’nin Tutumu
Asya Daha Önemli
ABD’nin Tutumu
S13b
Tablo 5:
Ulusal Çıkarlar için Daha Önemli Olan Bölge
80
Asya ülkeleri
daha önemlidir
ABD daha
önemlidir
70
68
67
64
63
60
61
59
58
57
55
54
52
Yüzde
50
49
45
40
38
31
30
27
25
40
38
33
31
30
29
27
25
23
21
20
46
43
24
12 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2
ya
Ru
s
ye
rk
i
Tü
İs
ve
ç
ya
ov
ak
Sl
on
ya
an
ist
ar
lg
Po
l
iz
te
k
Bu
lya
Po
r
İta
ny
a
a
İs
pa
nd
12
Ho
lla
AB
ns
a
Fr
a
lık
al
Kr
an
ya
şik
Bi
rle
Ro
m
Al
m
0
an
ya
10
S13a
Fransa’da yanıt verenlerin %71’i, Almanya’da %63’ü, ve
AMERIKALILAR AVRUPALILARA KIYASLA ÇİN’İ ASKERİ
VE EKONOMİK BİR TEHDİT OLARAK GÖRMEYE BU SENE
DE DAHA FAZLA EĞILIMLIDIR
ABD’de yanıt verenlerin neredeyse üçte ikisi (%59) Çin’i
ekonomik bir tehdit olarak algılarken, sadece %30’u bir fırsat
olarak nitelendirmektedir. Avrupalıların Çin ile ilgili görüşleri
ise daha da bölünmüştür. Çoğu kişi (%45) Çin’i ekonomik bir
tehdit olarak algılarken, %42 fırsat olarak nitelendirmektedir.
Bu rakamlar geçen senenin tam tersidir. Hollanda ve İsveç’te
yanıt verenlerin %58’i ve Birleşik Krallık’takilerin %56’sı
Çin’deki fırsatları görmeye daha yatkınken, ABD’lilerin tehdit
algısına en fazla katılanlar %65 ile Fransa, %54 ile Portekiz ve
%51 ile İspanya olmuştur.
İsveç’te %62’si değer ayrılığını en fazla vurgulayanlar olurken,
Rusların %56’sı ve Romanyalıların %54’ü beraber çalışacak derecede ortak değer olduğuna inanmaktadır.Benzer
şekilde Amerikalılar, ABD ve Çin’in uluslararası sorunlarda
işbirliği yapacak ölçüde ortak çıkarlara sahip olup olmadığı
konusunda görüş ayrılıkları yaşamaktadırlar. %46 yeterli
ortak çıkar olduğuna inanırken, %47 bu görüşte değildir.
Avrupalıların yüzde elli ikisi işbirliği için yeterli ortak çıkar
olmadığını söylerken, sadece %39 yeterli ortak çıkarların
mevcut olduğuna inandığını belirtmiştir.Ortak çıkarların
mevcut olmaması konusundaki en güçlü görüş %66 ile Fransa
ve %59 ile Almanya’da saptanırken, Portekiz’de yanıt veren-
ABD’de çoğunluk Çin’i askeri bir tehdit olarak değerlendirirken (%51), Avrupa’da çoğunluk (%53) bu görüşe katılmamaya
devam etmiştir. Avrupa Birliği içerisinde Fransa ve Birleşik
Krallık, Çin ile ilgili güvenlik tehdidi açısından en çok
endişe duyanlar olurken (ikisi de %44), Bulgaristan (%65),
Romanya (%61), Almanya, İtalya ve İspanya (üçü de %56)
Çin’den gelecek askeri bir tehditten en az endişe duyan ülkeler
lerin neredeyse üçte ikisi (%60) ülkelerinin Çin ile çalışmak
için yeterli ortak çıkarları olduğuna inandığını söylemiştir.
Araştırmaya katılan tüm ülkeler içerisinde Ruslar Çin ile
ortak değerlerin mevcudiyetine en fazla inananlar olmuşlardır
(%65). Türkler ve Fransızlar %32 ile buna en az inananlardır.
olmuşlardır.
Tablo 6:
Çin Ekonomik Tehdit mi Fırsat mı?
70
Çin ekonomik
fırsat
65
60
Çin ekonomik
tehdit
59
51
42
45
43
42
43
43
40
38
39
39
36
34
36
32
30
30
58
56
50
47
30
29
27
24
27
25
23
20
İs
ve
ç
Ro
m
an
ya
Ho
lla
nd
a
Ru
sy
a
lg
ar
ist
an
Bu
lık
al
ye
Kr
rk
i
Tü
Bi
rl
eş
ik
an
ya
ya
Al
m
ov
ak
on
ya
Sl
12
Po
l
AB
İta
lya
ny
a
iz
İs
pa
te
k
Po
r
AB
D
ns
0
a
10
Fr
a
Yüzde
50
40
58
56
54
S14
T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 13
ABD’DE TRANSATLANTİK İLİŞKİLERE DAİR GÖRÜŞLER SİYASİ PARTİLERE GÖRE DEĞİŞMEKTEDİR
Transatlantik ilişkiler ABD’de halen kuvvetle destekleniyor olmasına rağmen – ABD’lilerin %63’ü AB’nin uluslararası
konularda liderlik etmesini isterken, aynı oranda Amerikalı, AB ve ABD’nin uluslararası konularda beraber hareket
edecek yeterlikte ortak değerlere sahip olduğuna inanmaktadır – bu destek kendilerini Cumhuriyetçi olarak tanımlayanlar arasında daha zayıftır. AB için olumlu düşünüp düşünmedikleri sorulduğunda Cumhuriyetçi olduklarını
söyleyenlerin %54’ü olumlu yanıt verirken, Demokratlar arasında bu oran %70’dir. Benzer şekilde ancak bu kadar
belirgin olmamakla beraber Demokratların %72’si AB’nin uluslararası konularda lider rolü benimsemesini isterken,
Cumhuriyetçilerin %66’sı bu görüşü paylaşmaktadır.
Demokratların yüzde yetmiş dördü ABD ve AB’nin uluslararası konularda beraber çalışacak derecede yeterli değerlere
sahip olduklarını söylerken, Cumhuriyetçilerin yüzde altmışı buna inanmaktadır. Demokratların yüzde yirmi altısı ve
Cumhuriyetçilerin yüzde 40’ı buna katılmamaktadır. İlişkiler yakınlaşsın mı, aynı mı kalsın yoksa daha mı bağımsız
olsun sorusuna ise Demokratların çoğu (%36) daha yakın olsun diye yanıt verirken, Cumhuriyetçilerin çoğu (%45)
ABD’nin dış politikada daha bağımsız bir yaklaşım benimsemesi gerektiği şeklinde yanıt vermiştir.
Partilere göre görüş ayrımı savunmada işbirliği söz konusu olduğunda göze çarpmamaktadır. Hem Demokratların
(%63) hem de Cumhuriyetçilerin (%59) çoğunluğu NATO’nun hala gerekli olduğuna inanmaktadır.
14 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2
Bölüm İki: Ekonomi ve Avro Krizi
G
eçen seneki Transatlantik Eğilimler araştırmasından
yaşamaktadır ve ne işsizlik sorunu tam olarak çözülebilmiş,
beri yaşanan süre hem Avro Bölgesi için, hem de
ne de önemli bir büyüme gerçekleştirilebilmiştir.
genel olarak küresel ekonomi için çalkantılı bir dönem
olmuştur. Avrupa Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso,
ATLANTİK’İN İKİ YAKASINDA DA DAHA FAZLA KİŞİ
geçen Ağustos’ta egemen ülke borç krizinin Avrupa sınırları
EKONOMİK KRİZDEN ETKİLENMİŞTİR
ötesine yayılabileceği uyarısında bulunduğundan beri
Avrupa’da bazı ekonomilerde çok ciddi kemer sıkma
transatlantik topluluğun bu durumdan etkilenmemiş hiç bir
rejimlerinin uygulanmasıyla iyileşme görülmeye başlanmış
köşesi kalmamıştır. Acil durumun merkez üssü olarak en
olmasına rağmen, ailelerinin mali durumunun çok büyük
çok anılan ülke olan Yunanistan desteğin devam etme-
ölçüde veya bir şekilde etkilendiğini söyleyenlerin sayısı,
sini sağlamak için acılı reformları kabul etmek zorunda
Transatlantik Eğilimler araştırmasının yapıldığı bir çok
kalmışken; hem İtalya, hem de İspanya sıkıntı sinyalleri
ülkede sorunun ilk kez sorulduğu 2009 yılından beri sürekli
vermektedir. Bu esnada, Atlantik’in diğer yakasında ABD
artış göstermiştir.
ekonomisi, bazı iyileşme belirtilerine rağmen, duraklama
Tablo 7:
Ekonomik Krizden Kişisel Olarak Etkilenenler
90
89 89
80
89
86
88
83
80
80
78
82
2011
75
71
70
70
67
73
69
65
61
60
58
55
54
50
56
49
53 52 53
45 45
40
36
31
30
20
10
ve
ç
İs
an
ya
Al
m
on
ya
a
ns
a
Po
l
Fr
a
lla
nd
ya
Ho
Ru
s
AB
12
Kr
al
lık
Tü
rk
iye
D
lya
Bi
rle
şik
İta
AB
pa
ny
a
ya
İs
Sl
ov
ak
an
ya
iz
te
k
Ro
m
Po
r
lg
ar
ist
an
0
Bu
Yüzde
2012
79
S44
T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 15
Amerika Birleşik Devletleri’nde yanıt verenlerin %79’u
TRANSATLANTIK ÇOĞUNLUK HÜKÜMETLERİNİN
(son üç yılda saptanan en yüksek oran olan %82’nin biraz
EKONOMİ POLİTİKALARINI BEĞENMİYOR
altında) mali krizden kişisel olarak etkilendiklerini ifade
Başkan Barack Obama’nın ABD ekonomisi için yaptıkla-
ederken, etkilendiğini söyleyen Avrupalıların yüzdesi
rının beğenilip beğenilmediği sorulduğunda ABD’de yanıt
2009’dan beri on yüzde puanı artarak %65’e ulaşmıştır. AB
verenlerin çoğunluğu (%52) olumsuz yanıt verirken, %46
üye devletlerinin pek çoğu için rakamlar yüksek seyretmek-
olumlu yanıt vermiştir. AB’de yanıt verenlerin yüzde elli
tedir; hatta kimi zaman geçen yılın üstüne çıkmaktadır:
altısı kendi hükümetlerinin ekonomik yaklaşımını beğen-
Bulgaristan (geçen seneki gibi %89), Portekiz (9 puan artışla
mediklerini belirtirken, %42 onayladıklarını söylemiştir.
%89), Romanya (neredeyse %88’de sabit), Slovakya (5 puan
En yüksek onay %74 ile İsveç’te ve %68 ile Almanya’dan
artışla %83), İspanya (9 puan artışla %80), İtalya (8 puan
çıkmıştır ki, bu iki ülke destekleyenlerin eleştirenlerden çok
artışla %75) ve Birleşik Krallık (yedi puan artışla %73).
olduğu ülkeler olmuştur. Avrupalı hükümetlerin ekonomi
Rakamlar krizden daha az etkilenmiş ülkeler olan Hollanda
politikalarının en fazla Avrupa’nın sıkıntılı kesiminde yer
(5 puan artarak %54) ve İsveç (5 puan artarak %36) gibi
alan ekonomilerinde eleştiriyle karşılaştığını görüyoruz:
ülkelerde bile artış göstermiştir. Geçen sene rakamın %21
İspanya (%73), Bulgaristan (%72),
düştüğü Türkiye’de ise bu yıl 14 puan artış olmuş ve rakam
%69 olarak saptanmıştır.
Romanya (%71), İtalya (%66) ve Portekiz (%65). Ekonomik
Ekonomik krizden etkilenenlerin sayısı Fransa’da hemen
David Cameron hükümetinin politikalarını beğenmemek-
hemen aynı düzeyde kalırken (3 puan inerek %53),
tedir. Hatta bu araştırmaya katılan - muhtemelen Almanya
Polonya’da %53 ile neredeyse değişmemiş, Almanya’da da
hariç - pek çok AB üye devletine göre ekonomik krizden
mücadele içindeki Birleşik Krallık’ta da kamuoyunun %58’i,
%45’de sabit kalmıştır.
Tablo 8:
Ülkenin Ekonomik Politikasına Onay
100
25
23
24
72
71
33
34
42
40
30
42
40
46
43
90
68
74
55
46
80
73
70
66
65
65
Yüzde
60
58
57
56
56
50
52
52
46
40
38
30
31
Onaylıyor
20
24
Onaylamıyor
16 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2
ve
ç
İs
an
ya
ye
m
Al
rk
i
a
ya
Tü
Ru
s
D
nd
lla
AB
Ho
12
Sl
ov
ak
ya
AB
ns
a
Fr
a
al
lık
Kr
on
ya
Bi
rle
şik
iz
Po
l
te
k
lya
Po
r
İta
an
ya
an
ist
Ro
m
ar
lg
Bu
İs
pa
0
ny
a
10
S4b.2, 4a.4
İTALYANLARIN AB İLE ARASI BOZULUYOR
Başbakan Silvio Berlusconi’nin istifasını ve ekonomist Mario Monti liderliğinde teknokrat bir hükümetin başa geçmesini izleyen çalkantılı yılda İtalyan kamuoyunda sadece kendi siyasi liderlerine değil, AB liderliğine yönelik rahatsızlık
ve hoşnutsuzluk büyümeye başlamıştır. İtalyanların %62’si seçimlerin seçmenin isteğini yansıtmadığını söyleyerek
Avrupa’daki en düşük güven oranını sergilemiştir.r. Avrupa’da ekonomik sistemlerin adilliği konusunda da İtalya en
kötümser ülkeler arasında yer almıştır. %89 faydaların çoğunun küçük bir azınlığa gittiğine inanmaktadır (%90 ile
Portekiz’den sonra ikinci olarak). Hükümetlerinin ekonomik gidişatından ve ekonomiye dair tutumundan da memnun
değillerdir, %60, hükümetlerinin ekonomiyi ele alış şeklini desteklememektedir.
AB ile ilgili görüşlerinde de olumsuzluk artmıştır. AB üyeliğine yönelik en büyük hoşnutsuzluk İtalyanlarca ifade
edilirken, %40 AB üyeliğinin ekonomileri için kötü olduğunu düşündüğünü söylemiştir. Geçen seneki %23’lük orana
göre büyük bir artış söz konusudur. Ayrıca %51’lik bir çoğunluk, Avro’nun ekonomileri için kötü olduğuna inanmaktadır. Benzer şekilde, yanıt veren İtalyanların %22’si AB’nin ekonomik krizdeki tutumuna şiddetli şekilde karşı
çıkmaktadır (%48’lik bir bölüm ise genel olarak olumsuz düşüncede olduğunu belirtmiştir). Bu oran İspanya (%26)
ve İngiltere’den (%23) sonra en düşük destektir ve %15 olan Avrupa ortalamasının da çok üzerindedir. İspanya (%63)
ve Portekiz’de (%61) yanıt verenlerle birlikte ve Avrupa’daki tüm diğer ülkelerin yanıtlarından farklı olarak İtalyanların
%63’ü Alman Şansölyesi Angela Merkel’in Avrupa’daki ekonomik krizi yönetmesinden memnun değildir. AB’nin beğenilirliği ise İtalya’da yanıt verenler arasında 2011’e göre 8 puan düşerek %69’a gerilemiştir.
çok daha iyi sıyrılan Polonya’da bile yanıt verenlerin %65’i
HÜKÜMET HARCAMASINA İLİŞKİN AB GÖRÜŞLERİNDE
hükümetlerinin ekonomiyi ele alış şekline karşı çıkmıştır.
BÜYÜK FARKLILIK
Avrupa hükümetleri giderek artan şekilde kemer sıkma
Yanıt veren dört kişiden üçünün (%71) hükümetin
önlemleri yardımıyla krizle başa çıkmaya çalışmaktadır.
uluslararası politikalarını desteklediği Rusya’da ise eko-
Ortalama olarak, Avrupa ülkelerinde yanıt verenler bu
nomik konularla ilgili politikalar hakkında görüşler ikiye
önlemleri desteklemektedir. Hükümet harcamalarının
bölünmüştür (%46 onaylarken, %46 onaylamamaktadır).
azaltılmasını mı, mevcut düzeyde kalmasını mı, yoksa
Türklerin çoğunluğu ise Recep Tayyip Erdoğan hükümeti-
arttırılmasını mı tercih ettikleri şeklinde sorulan soruya,
nin ekonomi politikalarını beğenmektedir (%55).
AB’de yanıt verenlerin yarısı (%50) harcamaların daha da
azaltılmasını tercih ettikleri şeklinde yanıt vermiştir ve
ATLANTİK’İN İKİ YAKASINDA DA BÜYÜK ÇOĞUNLUK
bu geçen sene ile aynı düzeydedir. Ancak ülkeler arasında
EKONOMİK SİSTEMİN ADİL OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYOR
göze çarpan farklılıklar vardır. Daha fazla harcama kesintisi
Yanıt verenlere ekonomik sistemlerinin herkes için adil
olmasını en çok destekleyenler Portekiz (%70), İtalya ve
işleyip işlemediği veya sistemin faydalarının çoğunun
küçük bir azınlıkça kullanılıp kullanılmadığı sorulduğunda,
Avrupa’da araştırmaya katılan her dört kişiden üçü (%76)
faydaların çoğunun küçük bir azınlığa gittiğini söylerken,
Amerikalıların %64’ü bu görüşü paylaşmıştır. İyimserliğin
daha fazla olduğu ülkelerde dahi onay oranları düşük
olmuştur. En yüksek oranlar İsveç (%37), Hollanda (%35)
ve ABD’de (%30) saptanmıştır. Portekiz, İtalya, Bulgaristan,
Slovakya, İspanya, Polonya ve Birleşik Krallık’ta %70 ile %90
arası, faydaların küçük bir azınlığa gittiğine inanmaktadır.
Fransa (ikisi de %65 - İtalya için 16 yüzde puan sıçrama ile)
olmuştur. Kesintilerin artmasına en az desteği ise %26 ile
Birleşik Krallık ve %21 ile İsveç vermiştir.
İsveçliler (%56) ve Almanlar (%39) harcamaların mevcut
düzeyde kalmasını en çok isteyenler olmuştur. İngilizlerin
görüşleri ise bölünmüştür: yanıt verenlerin neredeyse
üçte biri (%26) harcamaların azaltılmasını isterken, %29’i
arttırılmasını, %38’i ise mevcut düzeyde tutulmasını talep
etmektedir.
T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 17
Tablo 9:
Ekonomik Sistemin Hakkaniyetliliği Konusundaki Algı
100
54
90
90
82
77
73
64
89
76
71
75
72
50
86
85
6
6
74
72
80
70
50
Sistemin yararları
azınlığa gidiyor
35
Ekonomik sistem
herkes için adil
30
18
16
16
14
10
13
lya
8
lg
İta
Bu
Po
r
te
k
iz
an
ya
on
ya
Ru
s
Ro
m
ya
ye
Tü
pa
İs
rk
i
ny
a
12
AB
an
Bi
rle
ya
şik
Kr
al
lık
Fr
an
sa
D
Al
Ho
m
AB
lla
nd
ve
ç
a
8
İs
0
14
ya
21
an
23
ov
ak
23
20
Sl
30
ist
37
ar
40
Po
l
Yüzde
60
S42
Tablo 10:
Hükümet Harcamaları Konusu
100
90
8
7
18
25
14
80
23
12
15
9
39
31
31
23
23
11
12
37
36
31
65
38
55
50
55
53
50
42
Harcama
azalsın
Mevcut
harcama
düzeyi korunsun
44
47
40
20
18
56
45
65
58
30
17
29
11
70
60
Yüzde
6
33
16
70
19
14
40
39
28
Harcama
artsın
26
21
20
18 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2
ya
Ru
s
ve
ç
İs
Tü
rk
Bi
iye
rle
şik
Kr
al
lık
a
nd
la
on
ya
an
ist
Po
l
Ho
l
Bu
lg
ar
an
ya
Al
m
12
AB
an
ya
ya
Ro
m
ov
ak
ny
a
Sl
İs
pa
D
AB
lya
İta
a
ns
Fr
a
Po
r
te
k
0
iz
10
S35
70
60
Tablo 11:
AB Üyeliğine Karşılık Avro
Kullanımının Ekonomi Üzerinde
Etkisi (AB12)
61
İyi
57
şimdiye kadar faydalı olduğuna inandıklarını belirtmişlerdir
(%73). Bu oldukça dikkate değer bir durumdur; çünkü mali
güçlükler yaşayan diğer üye devletlerin desteklenmesi konuiyi olduğuna inanan Almanları, Fransızlar ve Portekizliler
yakından takip etmektedir (ikisi de %69). Bulgarlar (%47)
ve İngilizler (%46’dan %40’a düşerek) AB üyeliğinin ekonomileri üzerinde olumlu etkisi olduğuna en az inananlar
40
Yüzde
nomisi olmayı sürdüren Almanya’dakiler AB üyeliklerinin
sunda Almanya’nın rolü büyüktür. AB’nin ekonomileri için
Kötü
50
olmuşlardır. İtalya (2011’e göre 17 yüzde puan artışla %40)
37
30
ve İspanya (2011’e göre 12 yüzde puan artışla %38) AB
31
üyeliğinin kötü olduğuna inananlar arasında artış görülen
20
ülkeler olmuştur. Türkiye’de yanıt verenlerin çoğu (%44),
AB üyeliğinin ekonomileri için iyi olacağına inanmaktadır.
10
0
Yanıt verenlerin arasında en çok da AB’nin en güçlü eko-
AB Üyeliğinin Ulusal
Ekonomi Üzerinde
Etkisi
Avro’nun Ulusal
Ekonomi Üzerinde
Etkisi
S37, 38a
AB ÜYELİĞİNİN VE AVRONUN EKONOMİK ETKİLERİ
ELEŞTİRİLİYOR …
Avrupa Birliği’nde çoğu ekonomi için zor geçen bir yıla rağmen Avrupalıların neredeyse üçte ikisi, AB üyeliğini kendi
ekonomileri için iyi bir şey olarak görmektedir. Ancak bu
rakam 2011 yılındaki %67’ye göre 6 puan gerileyerek bu yıl
%61 olmuştur.
…ANCAK PEK AZ KİŞİ ORTAK PARA BİRİMİNDEN
VAZGEÇMEK İSTİYOR
AB üyeliğine dair bu yüksek derecelendirmelere rağmen
Avro aynı destekle karşılanmamaktadır. Araştırmaya katılan
AB ülkelerindekilerin sadece %37’si (Avro bölgesindekiler
için) Avro kullanımının veya (Avro Bölgesi dışındakiler
için) Avro kullanacak olmanın ülkelerinin ekonomisi için
iyi olduğuna inanmaktadır. Geçen seneye göre dört yüzde
puan artışla %57’lik bir çoğunluk Avro kullanımının kötü
olduğuna veya kötü olacağına inandığını belirtmiştir.
Almanya (geçen seneye göre beş yüzde puan artışla, %53),
Slovakya (%54) ve Hollanda (%47) araştırmaya katılanların
İSPANYOLLARIN HEM HÜKÜMETLERİ HEM DE AB İLE ARALARI AÇIK
İspanya, genç işsizliğinde dramatik boyuta ulaşan rakamlarla mali krizin en sert etkilerinin görüldüğü AB üye ülkelerinden birisi olmuştur. Bu durum, Avrupa’da en yüksek oranla, dört İspanyol’dan üçünün hükümetlerinin ekonomi
politikalarına karşı çıkışıyla yansıtılmıştır.
İspanya’da yanıt verenlerin çoğunluğu (%58) AB üyeliğinin ülkeleri için iyi olduğunu düşünmeye devam etmesine rağmen, geçen seneki orana (%68) göre bir düşüş yaşanmıştır. Çoğunluk (%57), Avro Bölgesi üyeliğinin İspanya için kötü
olduğunu söylerken, dört kişiden biri (%27) ülkelerinin Avro Bölgesi’nden çıkması gerektiğine inanmaktadır.
İspanya’da AB’nin ekonomik krizi yönetmesine dair olumsuz görüşler Avrupa’daki tüm ülkelerden yüksektir (%66) ve
İtalya ile birlikte İspanya, Alman Şansölyesi Angela Merkel için en olumsuz görüşlerin ifade edildiği ülkeler olmuştur
(%63). Beş İspanyol’dan dördü ekonomik sistemlerinin hakkaniyetliliği konusunda kötümserken, %82 faydaların
çoğunun küçük bir azınlığa gittiğine inanmaktadır.
T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 19
Tablo 12:
Avro’nun Ulusal Ekonomi Üzerinde Olumsuz Etkisine Dair Algı
90
89
84
80
2011
77
71
70
67
60
Yüzde
2012
54
52
50
57
58
57
53
55
54
53
52
51
46
46
49
47
45
46 45
45
40
35
30
31 31
30
20
)
(€
ya
Sl
ov
ak
an
ya
an
ist
ar
Ro
m
)
(€
lg
Bu
nd
lla
Ho
Al
m
an
ya
a
(€
(€
)
)
)
lya
İta
Fr
a
ns
a
(€
ye
rk
i
Tü
te
k
iz
(€
)
12
Po
r
AB
)
(€
ny
a
pa
on
ya
Bi
rle
İs
Po
l
şik
Kr
İs
al
lık
0
ve
ç
10
S38a
(€) Avro Bölgesi Üyeleri
Tablo 13:
Avro Bölgesinden Çıkmalı mı Devam mı Edilmeli?
40
Avro ekonomi için
kötü ama
kullanmaya devam
34
Avro ekonomi için kötü
ve eski para birimine
dönülmeli
33
30
30
30
Yüzde
27
20
20
26
26
21
19
19
19
17
14
10
0
Portekiz
Fransa
İspanya
İtalya
Hollanda
Almanya
Slovakya
S38b, mutlak ülke yüzdesi için hesaplanan
20 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2
çoğunun veya çoğunluğunun Avro kullanımının etkisinin
AB’NİN VE MERKEL’İN EKONOMİK KRİZ MÜCADELESİ:
ülke ekonomisi için olumlu olduğunu söylediği ülkeler
AVRUPA’DA KARIŞIK GÖRÜŞLER
olmuştur.
Avrupalıların çoğu (%48) Avrupa Birliği’nin Avrupa’daki
krizi ele alış şeklinden memnundur. Bulgaristan’da (%63)
İspanyolların yarısından fazlası (57%), Portekizliler (%55),
ve Romanya’da (%61) yanıt verenlerin neredeyse üçte
Fransızlar (%52) ve İtalyanlar (%51) Avro’nun ekonomi-
ikisi onaylarken, İsveç (%58) ve Almanya’da (%57) çoğun-
leri için kötü olduğunu söylemişlerdir. Yanıt verenlerin
luk buna katılmıştır. Ancak İspanya’da (%66) ve Birleşik
çoğunun Avro’nun ekonomileri için iyi olacağına inanmayı
Krallık’ta (%56) çoğunluk onaylamadığını belirtmiştir.
sürdürdüğü Romanya hariç (%42), Avro Bölgesi dışında
yanıt verenler giderek artan şekilde Avro’nun kendileri için
Avrupalılara aynı zamanda Alman Şansölyesi Angela
kötü olacağına inanmaktadır: Birleşik Krallık (12 puan
Merkel’in ekonomik krizle mücadele etme şeklinden
artışla %89), İsveç (17 puan artışla %84), Polonya (19 puan
memnun olup olmadıkları da sorulmuştur. Çoğunluk (%52)
artışla %71) ve Bulgaristan (1 puan düşüşle %45).
Merkel’in eylemlerinden menundur. Merkel’i onaylayanların en fazla olduğu ülkeler Hollanda (%74), Bulgaristan
Almanya’da Avro’dan memnun olmayan yüzde elli sekiz
(%66), Fransa (%64), Almanya (%63) ve İsveç’tir (%61).
ve Slovakya’da Avro’dan memnun olmayan %56’ya karşın,
Öte yandan Merkel’i onaylamayanların oranı, ekonomik
Avro’yu tamamen bırakmak isteyenlerin oranı Almanya’da
krizin en sert etkilerinin görüldüğü üç ülke olan İtalya,
%26 ve Slovakya’da %17’dir. Avro’nun mutlak şekilde bıra-
İspanya (ikisi de %63) ve Portekiz’de (%61) en yüksektir.
kılması gerektiğini düşünen ülkeler ise %27 ile İspanya, %26
Ancak Polonya ve Slovakya’da çoğunluk (sırasıyla %57
ile Almanya, %21 ile İtalya ve %20 ile Portekiz olmuştur.
Tablo 14:
Alman Şansölyesi Angela Merkel’in, AB’nin ve Kendi Ülkesinin AB
Ekonomik Krizindeki Tutumunu Onaylayanlar
80
74
70
60
63
61
61
58
58
57
57
52
52
49
43
48
47
42
40
46
40
35
30
20
55
54
5252
42
30
35
34 34
32
33
32
26
25
24
23
27
10
ye
rk
i
Tü
lya
İta
ov
ak
Bi
ya
rle
şik
Kr
al
lık
Po
rte
ki
z
İs
pa
ny
a
12
Sl
AB
on
ya
Po
l
an
ya
ve
ç
Ro
m
İs
an
ya
m
a
Al
ns
Fr
a
ist
ar
lg
Bu
lla
nd
an
a
0
Ho
Yüzde
64
55
40
Kendi Ülkesi
AB
68
66
63
50
Alman Şansölyesi
Angela Merkel
74
S4b.2, 40.1, 40.2
T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 21
Tablo 15:
AB’nin Ulusal Mali İşlerde Daha Fazla Ekonomik Gözetimi Olmasını İsteyenler
90
80
AB, üye devletlerin ekonomi ve
bütçe politikalarında daha fazla
yetkiye sahip olmalıdır
79
75
Her üye devlet kendisi
yetkili olmalıdır
70
65
Yüzde
60
59
58
58
57
57
57
56
53
53
50
49
40
38
37
31
30
20
15
18
34
31
45
43
42
40
33
21
)
(€
)
an
ya
(€
m
Al
lya
İta
an
ya
)
ny
a
Ro
m
(€
)
ya
(€
pa
İs
an
ov
ak
Sl
lg
ar
ist
12
Bu
a
a
nd
lla
Ho
ns
AB
)
(€
)
(€
)
(€
Fr
a
iz
te
k
on
ya
Bi
rle
Po
r
Po
l
İs
şik
Kr
al
lık
0
ve
ç
10
(€) Avro Bölgesi Ülkeleri
S39
ve %52) ve Birleşik Krallık’ta çoğu kişi (%47) Merkel’i
İSTİKRAR FONUNA KATKI OLUMLU KARŞILANIYOR,
desteklemektedir.
AMA DESTEK GİTTİKÇE AZALIYOR
Bütçe sıkıntısı içinde bulan üye devletlere yardım etmek
AB’NİN ULUSAL BÜTÇELER ÜZERİNDE KONTROLÜ
HALEN İSTENMİYOR
AB’nin, üye devletlerin ekonomi ve bütçe politikaları
üzerinde daha fazla yetkisi olmasını önerenler vardır.
Aslında bu Brüksel’in kurtarma planları için neredeyse bir
ön koşuldur. Buna rağmen araştırmanın yapıldığı tüm AB
ülkelerinde yanıt verenlerin ortalama %57’si her üye devletin kendi ekonomi ve bütçe politikası üzerinde yetkisini
korumasını tercih ettiğini belirtmiştir. Tek istisna, %53’lük
bir çoğunluğun AB’nin bu konularda daha fazla yetkisi
olması gerektiğine inanan Almanya olmuştur. Birleşik
Krallık’ta (%79) ve İsveç’te (%75) yanıt verenler ülkelerinin ekonomi ve bütçe politikalarında tam kontrolü olması
gerektiğine en çok destek verenler olmuşlardır.
22 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2
için katkıda bulunarak bir fon oluşturmayı onaylayıp onaylamadıkları sorulduğunda Avrupalıların çoğunluğu (geçen
seneye göre 6 puan düşüşle %54) böylesi bir fonu onaylarken, %42’si onaylamamıştır. Yanıt verenlerin %42’sinin
onaylayıp %42’sinin karşı çıktığı Polonya, geçen seneye göre
7 puan düşüşle %31 ile Slovakya ve yine geçen seneye göre
7 puan düşüşle %36’ya gerileyen Birleşik Krallık hariç, tüm
ülkelerde yanıt verenlerin çoğu bu fona destek vermiştir.
Böylesi bir fonun potansiyel en büyük katkı sağlayanı olacak
olan Almanya’da ise görüşler eşit şekilde bölünmüştür: %49
onaylarken, %48 böylesi bir fona ulusal düzeyde katkı yapmaya karşı çıkmaktadır.
Tablo 16:
Bütçe Sıkıntısı Yaşayan Ülkeler için Özel bir Yardım Fonuna Katkıda
Bulunmaya Destek Verenler
70
66
65
65
60
60
59
57
56
54
49
46
42
40
36
31
30
20
)
ov
ak
ya
(€
lık
al
Sl
Kr
şik
on
ya
Bi
rle
Po
l
an
ist
ar
lg
Bu
an
ya
(€
)
12
m
Al
(€
iz
AB
)
)
te
k
Po
r
nd
a
(€
ve
ç
lla
İs
Ho
an
ya
)
(€
(€) Avro Bölgesi Ülkeleri
Ro
m
ny
a
pa
İs
a
ns
Fr
a
lya
(€
(€
)
0
)
10
İta
Yüzde
50
S41
T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 23
İNGİLİZLERİN AB HAKKINDA ŞÜPHELERİ ARTARKEN, MÜDAHALELERE KARŞI SABIRLARI AZALIYOR
Bu sene İngiltere’de AB karşıtı duyguların yükselişe geçtiği gözlemlenmiştir. AB hakkında olumsuz düşünenlerin
yüzdesi 14 puan artarak %49’a ulaşmıştır. İngiltere’de yanıt verenlerin sadece %40’ı, AB’nin ulusal ekonomileri için
iyi olduğuna inandığını söylerken, %52 üyeliği kötü olarak değerlendirmiştir. Araştırmaya katılan diğer ülkelere kıyasla
İngiltere, Çin’i ekonomik fırsat olarak en çok tanımlayan ülke olmuştur (AB ortalaması %42’ye karşın, %56). Ancak
araştırmaya katılanların %44’ü, Çin’i potansiyel bir askeri tehdit olarak görmektedir (Avrupa ortalamasından beş
puan fazla).
İngilizlerin yüzde yetmiş üçü ekonomik krizin kendilerini kişisel olarak etkilediğini söylemiştir. Yüzde elli sekiz, hükümetin ekonomik politikalarını beğenmezken, bu oran Avrupa’nın en sıkıntılı ekonomilerindeki oranlara yaklaşmıştır.
Birleşik Krallık, ülkelerinin bir kurtarma fonuna katkıda bulunmasını istemeyenlerin en fazla olduğu iki Avrupa ülkesinden biridir (Diğeri Slovakya iken; Polonya’da görüşler eşit olarak bölünmüştür). Yine yanıt verenlerin ulusal bütçe
üzerinde ülkenin tam kontrolü olması gerektiği konusunda en fazla ısrar ettiği ülke de İngiltere olmuştur (%79).
Ekonomik güçlüklerine rağmen Birleşik Krallık’ta araştırmaya katılanların %51’i askeri harcamaları mevcut düzeyde
tutmayı isterken, üç kişiden ikisi (%64 ile Avrupa’da en yüksek oran) savaşın kimi zaman adalete erişim için gerekli
olduğunu söylemiştir. İran’ın nükleer silahlar geliştirmesini engellemek için askeri müdahaleye karşı çıkan İngilizlerin
sadece %37’si ise tüm diğer yollar tükenirse askeri harekatı destekleyeceklerini söylemişlerdir (%46 olan Avrupa
ortalamasından 9 puan düşük). Irak ve Afganistan’daki askeri müdahalelerin doğru olup olmadığı ve bu ülkelerin
istikrarına yardımcı olup olmadığı sorulduğunda İngilizler, Avrupa ortalamasına benzer şekilde şüphede kalmışlardır.
Suriye müdahalesi de çekici bulunmamaktadır (%59 Birleşik Krallık’ın tamamen işin dışında kalmasını istemektedir).
Hükümetlerinin 2011 Libya müdahalesini Fransa ile beraber yürütmüş olması gerçeğine rağmen araştırmaya katılan
İngilizlerin sadece yarısı (%50), Libya’daki müdahalenin doğru olduğuna inanmaktadır.
24 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2
Bölüm Üç: Obama’nın İlk Dönemi ve 2012 Seçimleri
2
011 Mayıs’ındaki Cumhuriyetçi Parti’deki ilk münazara
ilgili giderek uzayan müzakereler sonucunda ABD’nin kredi
ile ciddi bir şekilde başlayan 2012 başkanlık seçim-
notunun düşürüldüğü Ağustos 2011’de tahmin edilemeye-
lerinde iddialı çekişme uzun aylardır devam etmektedir,
cek noktaya kadar gelen sorunlu bir ekonomiyi düzeltmekle
ancak iki taraf da oldukça kutuplaşmış seçmenler karşısında
meşgul olmuştur.
belirgin bir ilerleme kaydetmiş değildir. Cumhuriyetçi adayların yarışı, partinin geleceğine yönelik çok farklı vizyonlar
taşıyan adaylar arasında gerçekleşirken, Rick Santorum’un
seçim kampanyasını askıya almasıyla adaylık yolunun
Mitt Romney’e açılması gerçekleşmiş ve 10 Nisan 2012’de
bu yarış sonuca ulaşmıştır. Bu esnada, Başkan Obama
görevdeki ilk dönemini tanımlamak açısından gittikçe daha
fazla önem kazanan, Amerika’nın gelecekteki borçlarıyla
80
MÜTTEFİKLERİN OLUMLU GÖRÜŞÜ ZAYIFLAMAYA
DEVAM EDİYOR
Bu yılki Transatlantik Eğilimler araştırmasının bulgularına
göre, ABD Başkanı Barack Obama’nın uluslararası rolünü
onaylayanların oranı ABD’de kendisinin uluslararası politi-
Dünyada ABD
liderliğini isteyenler
70
60
50
83
78
ABD Başkanı’nın
uluslararası tutumunu
onaylayanlar
64
Yüzde
POLİTİKALARINI BEĞENİYOR, ANCAK BAZI AVRUPALI
Tablo 17:
AB’nin Dünyada ABD Liderliğini İstemesine Karşılık
ABD Başkanı’na Verilen AB Desteği
90
75
71
55
55
54
2009
2010
2011
52
45
40
30
TRANSATLANTIK ÇOĞUNLUK HALEN OBAMA’NIN
36
38
39
37
36
36
18
19
20
2006
2007
2008
30
20
21
24
10
0
2002
2003
2004
2005
* 2002-2003 için AB7, 2004-2006 için AB9, 2007-2010 için AB11 ve 2011-2012 için AB12 kullanılmıştır.
2012
S1a, 3
T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 25
kalarını beğendiğini ifade eden %54’lük bir çoğunlukla sabit
de onay vermemektedir (sırasıyla %48 ve %43). Yine de bu
kalmıştır. Obama’nın Avrupa’daki popülerliğini halen koru-
derecelendirmeler, 2008 yılında George Bush için kaydedi-
masına, hatta bu popülerliğin ABD’dekinden daha güçlü
len rakamlardan çok yüksektir: Fransa ve Almanya’da yedi
olmasına karşın, derecelendirmesinde düşüş gözlenmiştir.
kat, Türkiye’de beş kat ve Birleşik Krallık’ta dört kat.
Ortalama olarak, araştırmaya katılan 12 AB ülkesinde %71,
Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri ise AB ortalamasına kıyasla
Obama’nın uluslararası politikaları ele alış şekline onay
vermiştir.
%66 ile Romanya, %55 ile Slovakya ve %51 ile Bulgaristan
Yine de bazı ülkelerde Obama’nın desteklenme oranı
Polonya’da ise geçen yıla göre 16 puanlık büyük bir düşüşle
Amerikan seçimlerinin hemen ertesinde olduğu kadar
rakam %49’a gerilemiştir.
dahil olmak üzere biraz daha az destek vermektedirler.
yüksek değildir. Örneğin, Obama’nın uluslararası politikalarının beğenilirliği, ABD’de 2009 yılı rakamına göre (%57)
OBAMA’NIN ULUSLARARASI TERÖRİZME KARŞI
sadece üç puan gerilerken, şu anda %51 olan Bulgaristan’da
MÜCADELESİ EN ÇOK DESTEĞI ALMIŞTIR
21 yüzde puan, %74 olan İtalya’da 17 puan, %55 olan
Barack Obama’nın genel olarak uluslararası ilişkileri
Slovakya’da 16 puan, %69 olan İspanya’da 16 puan, %67 olan
yürütme şeklinin beğenilmesinin ötesinde, veriler göster-
Birleşik Krallık’ta 15 puan, %79 olan Almanya’da 13 puan,
mektedir ki, Amerikalıların belirli uluslararası politikalara
ikisi de %79 olan Hollanda ve Portekiz’de 11 puan gerile-
yönelik onay oranı genel dış politika onay oranı olan
miştir. Obama’nın politikalarının en az beğenildiği ülkeler
%54’den çok da farklı değildir: İran ile nükleer müza-
%26 ile Rusya ve %42 ile Türkiye olmuştur ki, buralarda
kerelerin sürdürülmesi (%50), Rusya ile ilişkiler (%53),
çoğu kişi kendisinin uluslararası politikaları ele alış şekline
Tablo 18:
Obama’nın Uluslararası Politikalarına Onay
100
92
90
91
90
88
80
79
79
Yüzde
85
83
81
79
74
70
2012
2009
90
69
82
72
71
71
71
67
60
66
55
50
58
57
51
54
55
50
49
40
42
30
26
20
10
26 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2
Bu
ve
ç
İs
ya
Ru
s
ye
rk
i
Tü
on
ya
AB
D
Po
l
ar
ist
an
Sl
ov
ak
ya
Ro
m
an
ya
lık
* 2009 için AB11 ve 2012 için AB12 kullanılmaktadır.
lg
Kr
al
AB
Bi
rl
eş
ik
ny
a
a
İs
pa
ns
z
Fr
a
ki
a
nd
Po
rte
lla
İta
lya
Ho
Al
m
an
ya
0
S3
Tablo 19:
Politikalarına Göre ABD Başkanı Obama’ya Verilen Onay
80
AB12
70
ABD
Rusya
Türkiye
66
60
50
71
55
55
53
49
Yüzde
48
50
40
30
36
38
38
32
20
32
24
23
21
10
0
Rusya ile
ilişkiler
Afganistan’da
istikrar
Uluslararası
terörizmle mücadele
Nükleer programına
dair İran ile müzakereler
S4a.1, 4a.3, 4a.5, 4a.6
Afganistan’da istikrarın sağlanması (%55). Tek istisna, yanıt
MITT ROMNEY ABD’DE OLUMSUZ KARŞILANIYOR, ÜÇ
verenlerin üçte ikisinin onay verdiği uluslararası terörizm
AVRUPALI’DAN BİRİ ROMNEY’İ TANIMIYOR
politikaları olmuştur. Ortalama olarak, AB’de %71 Başkan
Kasım’da yapılacak ABD başkanlık seçimindeki iki adayla
Obama’nın uluslararası terörizmle mücadelesini onaylarken,
ilgili görüşlerinin olumlu mu olumsuz mu olduğu sorul-
bu durum ABD yönetiminin Usame Bin Ladin gibi El Kaide
duğunda Amerikalıların çoğu (%49) Mitt Romeny’e dair
liderlerini ortadan kaldırması başarısıyla açıklanabilir.
görüşlerinin olumsuz olduğunu ifade ederken, %44 olumlu
görüşte olduğunu söylemiştir. Avrupa’da ise bunun tersine
Ancak Obama’nın belirli dış politikaları konusunda AB’de
%23 olumlu düşündüğünü söylerken, %39 olumsuz görüşte
yanıt verenlere kıyasla Türkler ve Ruslar daha eleştirel
olduğunu belirtmiştir. AB’de yanıt verenlerin dikkate değer
olmuşlardır. Üç Türk’ten biri (%32) ve neredeyse dört
%38’lik bir bölümü (en yüksek %66 ile Polonya)4, Türkiye’de
Rus’tan biri (%23) Obama’nın Afganistan’a istikrarı getirme
%49’u ve Rusya’da %59’u; ya Romney’i tanımadıklarını
çabalarından memnundur. Dört Türk’ten biri (%24) ve beş
söylemiş, ya da yanıt vermeyi reddetmişlerdir. Bu rakam
Rus’tan sadece biri kendisinin İran ile ilişkili tutumunu
2008’de Barack Obama için %14 ve John McCain için %24
beğenmektedir. Rusların yüzde otuz sekizi ve Türklerin
olmuştur. Olumsuz görüşlerin en kuvvetli olduğu ülkeler
%36’sı ABD Başkanı’nın Rusya ile ilişkilerini onayla-
%52 ile Fransa, %51 ile Almanya, %49 ile İsveç ve %47 ile
maktadır. Rusların yüzde otuz sekizi ve Türklerin %32’si
Hollanda olmuştur.
Obama’nın terörizmle mücadelesini desteklemektedir.
4 Araştırma, Mitt Romney’nin Temmuz 2012 tarihli Avrupa seyahatinden önce gerçekleştirilmiştir.
T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 27
Tablo 20:
ABD Başkan Adaylarına Dair Algı
100
90
6
38
49
3
40
7
11
82
80
70
39
Yüzde
60
57
50
40
44
Bilmiyor/
Yanıt Vermiyor
Olumsuz
30
23
20
Olumlu
10
0
ABD
AB12
Mitt Romney için Görüşler
ABD
AB12
Barack Obama için Görüşler
S17.1, 17.2
BARACK OBAMA HEM ABD’DE HEM DE AVRUPA’DA
AVRUPALILAR OY VEREBİLSELERDİ OBAMA’YI
OLUMLU GÖRÜLMEKTEDİR
SEÇERLERDI
Görevdeki başkan adayı için Amerikalıların çoğunluğu
Avrupalıların çarpıcı bir çoğunluğu (%75) Kasım’daki
(%57) olumlu görüş bildirmekteyken, %40 olumsuz
ABD seçimlerinde oy kullanabilecek olsalardı Obama’ya
düşünmektedir. Buna karşılık Avrupa’da %82 Obama ile
oy vereceklerini söylerken, sadece %8 oy kullanabilseydi
ilgili görüşlerinin olumlu olduğunu söylerken, sadece %11
Romney’e oy vereceğini belirtmiştir. AB içerisinde Romney
olumsuz düşündüğünü belirtmiştir. Başkan’a destek %93 ile
en fazla desteği Polonya’dan alırken (%16), en az Fransa’da
Fransa, %91 ile Almanya ve %90 ile İsveç’te en yükseklere
desteklenmiştir (%2). Barack Obama’nın en kuvvetli des-
ulaşırken, en düşük %54 ile Polonya’dan gelmiştir. Türklerin
tekçileri ise Fransa (%89) ve Almanya (%87) olurken, en
duyguları ise orta düzeydedir (%50). Üç Rus’tan sadece biri
az desteği Bulgaristan (%40) ve Polonya (%35) vermiştir.
(%36) Obama için olumlu düşünmektedir.
Orta dereceli duygularına rağmen Türklerin %51’i mümkün
olsaydı Obama’ya oy vereceğini açıklarken, %5 tercihini
Romney’den yana kullanmış, yüzde kırk beş bilmediğini
veya yanıt vermek istemediğini söylemiştir. Ruslar arasında
%27 Obama’yı tercih ederken, %12 oyunun Romney’e
olduğunu söylemiş, %62 bilmediğini veya yanıt vermek
istemediğini belirtmiştir.
28 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2
Tablo 21:
Avrupalılar ABD Başkanı için Oy Kullanabilseydi...
100
Barack Obama
Mitt Romney
90
89
87
85
82
80
79
77
75
75
73
70
63
51
50
47
40
40
35
30
27
20
16
Bu
lg
ya
on
ya
Ru
s
ar
ist
ya
an
5
ye
an
ya
lya
Ro
m
İta
AB
Bi
12
rle
şik
Kr
al
lık
ny
a
pa
ve
ç
İs
12
8
Po
l
6
ov
ak
9
Sl
9
rk
i
8
4
İs
a
nd
lla
te
k
Po
r
an
ya
a
m
Al
5
iz
5
2
ns
0
7
Ho
10
10
Tü
11
Fr
a
Yüzde
60
S18b
T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 29
30 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2
Bölüm Dört: Transatlantik Güvenlik
G
eçen sene transatlantik güvenlik açısından oldukça
uygun şekilde Irak’tan çekilmesiyle, Irak’taki savaşın da resmi
karışık bir ilerleme kaydedilmiştir. Ekim ayında
olarak sonlanmasına tanıklık etmiştir. Chicago’daki NATO
Muammer Kaddafi’nin ölümü ile sonuçlanan operasyon bu
Zirvesi’ne rağmen müttefikler halen ittifakın geleceğini ve
güne dek NATO’nun kendi bölgesi dışında, misyonun herkesi
müttefikler arasındaki yük paylaşımının kapsamını tartış-
rahatsız eden kayıplar ve bedeller ödemeden gerçekleştirdiği
maktadırlar. Son olarak, Arap isyanları ilerlerken ve Suriye
en başarılı operasyonlardan biri olmuştur. Dahası, bu misyon
giderek iç savaşa yaklaşmışken ile Batılı devletler kendilerini
birleşmiş bir çabanın da ürünü değildir; çünkü Almanya
çok kısıtlı seçeneklere sahip bulmaktadırlar.
başta olmak üzere geleneksel müttefiklerin bazıları katılmayı reddederken, pek çoğu da herhangi bir sürdürülebilir
GÜVENLİK ORTAKLIĞI GÖRÜŞLERİ KARIŞIKTIR
askeri operasyon için hiç bir şekilde hazırlıklı olmadıklarını
Daha önceki yıllarda olduğu gibi Transatlantik Eğilimler’de,
göstermişlerdir. Geçen Aralık ayı, en son birlik ve eğiticilerin
Avrupa Birliği ile Amerika Birleşik Devletleri arasında
2008 yılında müzakere edilen Kuvvetler Statüsü Anlaşması’na
güvenlik ve diplomatik ilişkilerde ortaklığın daha yakın mı
Tablo 22:
Güvenlik ve Diplomatik Konularda ABD-AB Ortaklığının Geleceği
100
15
46
46
43
90
39
26
37
34
42
33
51
35
40
33
31
80
70
29
ya
te
ki
z
19
Sl
ov
ak
21
Po
r
23
ve
ç
al
an
ya
Bi
rle
ist
ar
lg
Bu
Al
m
an
a
nd
lla
D
Ho
12
25
lık
25
İs
27
Kr
28
şik
30
Daha
bağımsız bir
yaklaşım
olmalı
AB
ns
a
Fr
a
on
ya
Po
l
ny
a
pa
İs
lya
İta
33
AB
34
Aynı
kalmalı
Daha
yakın
olmalı
an
ya
0
41
31
40
35
10
38
32
18
30
20
34
32
30
25
43
40
24
14
9
51
50
Ro
m
Yüzde
60
S9
T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 31
olması, aynı mı kalması, yoksa yanıt veren kişinin tarafının
olduğu gibi kalmasını en çok destekleyenler Slovaklar (%41)
daha bağımsız mı davranması istendiği sorulmuştur. Bu
ve İsveçliler (%38) olmuştur.
konuda görüşler benzer şekilde bölünmüş olmasına rağmen
hem Avrupa’da (%39), hem de ABD’de (%34) çoğu kişi kendi
tarafının daha bağımsız bir yaklaşım benimsemesi gerektiğine inanmaktadır. En büyük değişiklik, iki tarafın da daha
yakın olmasını söyleyen Avrupalıların oranında (%33) geçen
seneye göre saptanan altı puanlık düşüş olmuştur. Aslında bu
ABD’de saptanan %30 rakamına benzerdir. Sorunun ilk kez
sorulduğu 2004 yılına göre ABD rakamında da 30 puanlık
bir düşüş olmuştur. İlişkilerin aynı düzeyde kalmasını isteyen
Avrupalıların oranı ise üç puan artmış, rakam %24’e çıkmıştır.
Kendi taraflarının daha bağımsız bir yaklaşım benimsemesini
savunanlar arasında en yüksek yüzdeler %51 ile Portekiz, %46
ile Fransa ve İtalya, %43 ile İspanya ve %42 ile Almanya’da
saptanmıştır. Romenler (%15) ve Polonyalılar bu görüşe
ortaklara daha da yaklaşmasını isteyenlerin en yüksek olduğu
ülkeler ise Romanya (%51), İtalya (%43) ve İspanya’dır (%40).
Böylesi bir yakınlaşmayla en az ilgilenenler Slovaklar (%19),
Portekizliler (%21) ve İsveçlilerdir (%23). Durumun aynen
ilgili gittikçe artan kötümserliğe ve Avrupa’nın yük paylaşımına yapacağı katkıya dair devam eden tratışmalara rağmen
kurum, Türkiye hariç araştırmanın yapıldığı tüm ülkelerde
“halen gerekli” olarak nitelendirilmektedir. NATO üye
ülkelerde yanıt veren AB vatandaşların yüzde elli sekizi böyle
hissederken, buna katılan Amerikalıların sayısı altı puan
düşerek %56’ya gerilemiştir.
Ancak ülkeler arasında dikkate değer farklılıklar bulunmaktadır. Rakamlar Hollanda ve Birleşik Krallık’taki %
geçen seneye göre 6 puan düşüş olmuştur). Geçmiş senelerde olduğu gibi Türkiye, NATO için kamuoyu desteğinin
en düşük olduğu ülke olmuştur. Türklerin sadece %38’i
NATO’nun hala gerekli olduğunu ifade etmiştir.
69
62
60
Yüzde
NATO’nun Afganistan’daki misyonunun nihai başarısıyla
Tablo 23:
NATO Ülke Güvenliği için Hala Gereklidir
80
50
İKEN, ABD’DE ŞÜPHE ARTIYOR
71’den , Polonya’daki % 45’e kadar değişmektedir (Polonya’da
en az katılanlar olmuştur. Kendi taraflarının transatlantik
70
NATO’YA DAİR GÖRÜŞLER AVRUPA’DA İSTİKRARLI
62
60
57
56
53
52
61
60
60
59
55
62
61
60
59
62
62
58
56
55
44
40
35
30
38
35
37
38
2011
2012
30
20
AB
ABD
Türkiye
10
0
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
*2002-2003 için AB7, 2004-2006 için AB9 ve 2007-2012 için AB11 kullanılmaktadır (İsveç hariç).
32 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2
2010
S11
POLONYALILAR GELENEKSEL İTTİFAKLAR HAKKINDA GİDEREK DAHA ÇOK ŞÜPHE DUYUYOR
1999 yılından beri NATO üyesi ve İran ve Afganistan askeri müdahalelerinin aktif bir katılımcısı olmasına rağmen
Polonyalılar, bu yıl giderek artan şekilde hem NATO hem de Birleşmiş Milletler’den şüphe etmeye başlamışlardır.
NATO’nun güvenlikleri için hala gerekli olup olmadığı sorulduğunda, Avrupa’da en düşük oranla ve geçen seneye göre
altı puan düşüşle, yanıt verenlerin sadece %45’i gerekli olduğunu söylerken, %40 artık gerekli olmadığına inandığını
söylemiştir ki, bu rakam İspanya’dan sonra Avrupa’daki en yüksek rakamdır. Buna geçmiş dönemdeki müdahalelere
ilişkin olumsuz düşünceler eşlik etmektedir. Irak’a yapılan müdahalenin doğru olup olmadığı sorulduğunda, %55
doğru bulmadığını söylerken, sadece %26 onay vermiştir ki, bu Avrupa’nın en düşük oranıdır. Aynı durum, Afganistan
için de geçerlidir. Polonyalıların %55’i müdahaleye onay vermezken, %27 onaylamıştır.
Aynı hisler gelecekteki müdahaleler için de geçerlidir. Birleşmiş Milletler tarafından öngörülen, ulusların sivilleri kendi
hükümetlerinden dahi kaynaklansa şiddete karşı koruma sorumluluğu olup olmadığı sorulduğunda, Avrupa’da en
düşük oranla Polonyalılar (%42) bu sorumluluğu kabul ederken, %35’i bu sorumluluğa karşı çıkmıştır (Avrupa’da en
yüksek oran). %65’in Suriye müdahalesini onaylamadığı dikkate alınırsa bu düşüncelerin pratiğe de dönüştüğü söylenebilir. Birleşmiş Milletler’in müdahaleye liderlik etmesi durumunda dahi, %71 olumsuz pozisyonunu koruyacağını
belirtmiştir.
KAMUOYU SAVUNMA HARCAMALARI YERİNE GENEL
tercih ettikleri sorulduğunda çoğu yanıt veren, harcamaları
HÜKÜMET HARCAMALARINI KISMAK İSTEMEKTEDİR
genel olarak ya azaltmayı, ya da mevcut durumda sürdürmeyi
Hükümetlerinin genel olarak harcamaların düzeyini mevcut
tercih etmiştir. Aslında araştırmanın yapıldığı 15 ülkenin
durumda mı tutmasını, arttırmasını mı, yoksa azaltmasını mı
11’inde çoğunluk veya çoğu kişi hükümet harcamalarının
Tablo 24:
Hükümet Harcamalarının Azaltılmasına karşılık Savunma Harcamalarının Azaltılması
80
Hükümet harcamaları azalsın
65
65
60
56
58
55
55
50
45
52 53
50
47
45
40
45
42
40
39
38
32
30
39
34
30
37
28
26
25
21
21
20
17
20
16
13
ya
Ru
s
ve
ç
İs
an
Po
lo
ny
a
Ho
lla
nd
a
Tü
rk
Bi
iye
rle
şik
Kr
al
lık
ist
ar
an
ya
lg
Bu
12
m
Al
AB
AB
D
Sl
ov
ak
ya
İs
pa
ny
a
Ro
m
an
ya
a
lya
İta
Fr
an
s
0
te
ki
z
10
Po
r
Yüzde
Savunma harcamaları azalsın
70
70
S35, 36a
T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 33
azaltılmasını istemektedir. Ancak, savunma harcamaları
ABD’NİN ASYA’YA “YÖNELİŞİNE” KARŞIN SAVUNMA
sorulduğunda, 15 ülkenin 11’inde çoğunluk veya çoğu kişi
HARCAMASINDA DEĞİŞİKLİK YOK
mevcut düzeyi olduğu gibi sürdürme taraftarıdır.
ABD hükümeti’nin yeni aldığı Doğu Asya’da askeri harcamaların artırılması ve Avrupa’daki ABD birliklerinin azaltılması
Ortalama olarak, araştırmanın yapıldığı AB ülkelerindeki-
kararı ışığında Transatlantik Eğilimler, ülkelerde yanıt veren-
lerin %50’si hükümet harcamalarının azalmasını isterken,
lerin yarısına hükümetlerinin harcama düzeyini azaltmasını
%31 mevcut düzeyde kalmasını istemekte, %15 ise harca-
mı, sabit tutmasını mı, artırmasını mı tercih ettiklerini
maların artmasını tercih etmektedir. Ancak soru savunma
sormuştur. Bu hatırlatmaya rağmen, AB’de yanıt verenlerin
harcamaları ile ilgili olarak sorulduğunda; %39 harcamaları
%50’si harcamanın genel olarak aynı düzeyde kalmasını ister-
azaltmak isterken, %46 mevcut düzeyde kalmasını ve sadece
ken, %37 azaltılmasını talep etmiştir.
%11 artmasını istemektedir. İtalya’da (%56) ve İspanya’da
(%52) çoğunluk savunma harcamalarının azaltılmasını talep
AMERIKALILARIN IRAK VE AFGANİSTAN HAKKINDA
etmektedir.
GÖRÜŞLERİ AVRUPALILARDAN BİRAZ FARKLI, ANCAK
İKİ TARAF DA LİBYA MÜDAHALESİNİN DOĞRU OLDUĞU
Buna benzer bir örüntü ABD’de de göze çarpmaktadır.
KONUSUNDA MUTABIK
Amerikalıların yüzde elli sekizi hükümet harcamalarının
Yanıt verenlerden her şeyi dikkate alarak Irak, Afganistan ve
azaltılmasını, %23 aynı kalmasını ve %14 arttırılmasını
Libya müdahalelerinin doğru olup olmadığı sorusuna yanıt
istemektedir. Ancak konu savunma harcamaları olduğunda
vermeleri istenmiştir.
sadece %32 azaltılmasını isterken, %45 aynı kalmasını, %20
de savunma harcamalarının artırılmasını talep etmektedir.
2003 yılından 2012 yılına kadar ABD önderliğinde bir
koalisyonun müdahale ettiği Irak için, ABD’de çoğu kişi
Tablo 25:
ABD’nin Asya’ya Yönelişi Işığında Savunma Harcamaları Nasıl Olmalı?
100
35
8
40
5
53
3
47
4
62
10
8
50
46
80
17
51
44
70
11
19
62
52
53
48
56
54
50
48
25
20
19
Bi
34 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2
lık
16
al
ns
a
Ro
m
an
ya
Bu
lg
ar
ist
an
Po
lo
ny
a
Fr
a
2
AB
1
nd
a
la
29
Harcamalar
artırılsın
Ho
l
an
ya
m
ya
Harcamalar
aynı seviyede
kalsın
Sl
ov
ak
İta
an
ya
İs
p
Po
rte
ki
z
10
lya
Harcamalar
azalsın
Al
20
30
Kr
34
30
ye
37
rk
i
38
şik
40
rle
42
40
0
27
12
Tü
Yüzde
60
12
İs
ve
ç
90
5
40
6
S36b
müdahalenin doğru olduğunu belirtirken (%49 doğru, %45
Son olarak, 2011 yılında Birleşik Krallık ve Fransa’nın
yanlış), AB’de çoğunluk bu görüşe katılmamıştır (%54 yanlış,
önderliğindeki Batı koalisyonunun tartışmalı bir şekilde
%38 doğru). İsveç (%56) ve Bulgaristan (%55) araştırmanın
müdahalede bulunduğu Libya için ABD’de (%49) ve AB’de
yapıldığı 12 AB üyesi devlet arasında dengeli bir çoğunluğun
çoğu kişi (%48) müdahalenin doğru olduğuna inandığını
Irak müdahalesini onayladığı ülkeler olmuştur. Müdahalenin
söylemiştir. Libya müdahalesinin en fazla onay aldığı ülkeler
yanlış olduğunu düşünenler en çok Rusya’da (64%), İspanya’da
İsveç (%68), Fransa ve Hollanda olmuştur (ikisi de %58).
(%59), Almanya’da (%58) ve Türkiye’dedir (%56).
Hükümetlerinin müdahalenin onaylanmasına dair BM
Güvenlik Konseyi kararındaki çekimser tutumuna ve takip
Batı müdahalesinin 2001 yılında Taliban’ı devirmek için baş-
eden misyona katılmayı reddetmesine karşılık, araştırmaya
latıldığı ve 2014 yılı itibarı ile NATO birliklerinin çekilmeyi
katılan Almanların %53’ü Libya müdahalesini onaylamakta-
planladığı Afganistan için ABD’de çoğunluk (%53) müda-
dır. Birleşik Krallık’ta ise yanıt verenlerin sadece yarısı (%50)
halenin doğru olduğunu söylerken, AB’de yanıt verenlerin
müdahalenin doğru olduğuna inanırken, en düşük onay
yarısı (%50) doğru olmadığını düşünmektedir. Irak’ta olduğu
oranları aslında Romanya’dadır (%24). Türk hükümetinin
gibi yine İsveç (%62) ve Bulgaristan (%56), araştırmanın
askeri operasyona katılmış dahi olmasına rağmen sadece
yapıldığı 12 AB üyesi devlet arasında dengeli bir çoğunlu-
Türkiye’de (%54) ve Rusya’da (%61) çoğunluk Libya müdaha-
ğun Afganistan müdahalesini onayladığı ülkeler olmuştur.
lesini doğru bulmadıklarını belirtmiştir.
Müdahalenin yanlış olduğunu düşünenler en çok Rusya’da
(62%), Türkiye’de (%57), Polonya’da (%55), Almanya’da (%53)
ve Birleşik Krallık’tadır (%52).
Tablo 26:
Müdahalelerin Doğru Olduğunu Düşünenler
70
68
60
Irak
62
58
56
58
Afganistan
555656
53
50
50 49 49
49
47
45
49
48
46
40
42
39
4242
42
37
37
38
Libya
48
46
40
42
41
40
30
31
31
29 28
28
27
26
26
24 23
20
20
19
15
10
12
11
ya
Ru
s
ye
rk
i
Tü
an
ya
ya
Ro
m
Sl
ov
ak
on
ya
z
lya
Po
l
İta
te
ki
12
Po
r
AB
ny
a
D
pa
İs
AB
lık
al
Kr
an
ya
Bi
rle
şik
Al
m
ta
n
a
ris
nd
lg
a
Bu
lla
Ho
Fr
a
ns
a
0
İs
ve
ç
Yüzde
53
S32.1, 32.2, 32.3
T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 35
100
1
16
2
14
90
80
Tablo 27:
Afganistan’daki Birlikler Konusunda Ne Yapılmalı?
2
16
21
16
2
21
2
23
2
18
22
21
21
8
11
37
26
24
18
61
55
50
2
45
2
34
53
52
51
50
23
12
50
44
40
43
43
39
24
16
35
30
26
ye
rk
i
ve
ç
İs
ya
a
ov
ak
nd
Sl
lla
an
ya
Ho
iz
Ro
m
te
k
D
AB
Po
r
İs
pa
ny
a
an
ist
ar
lg
m
an
ya
Bu
lık
22
Artırılsın
S34a, 34b
Bi
rle
şik
Kr
al
12
AB
lya
İta
a
ns
Fr
a
Po
l
0
on
ya
10
Mevcut
düzeyde
kalsın
Azaltılsın
Tümü geri
çekilsin
Al
20
Tü
Yüzde
4
23
26
22
62
2
34
5
22
33
26
70
60
2
26
2
22
BİRLİKLERİN AFGANİSTAN’DAN ÇIKMASINI İSTEYEN
%24 olurken, tüm birliklerin çekilmesini isteyenlerin yüzdesi
AMERİKALILARIN VE AVRUPALILARIN SAYISI GİDEREK
2011’den beri dokuz puan artarak bu yıl %44’e ulaşmıştır.
ARTMAKTADIR
Afganistan’daki NATO operasyonun başarısı hakkındaki
Avrupa’da yanıt verenlerin çoğunluğu (%53) hükümetlerinin
kötümserlik ve 2014 yılında birliklerin çekileceğinin açıklan-
tüm birliklerini çekmesini isterken, %22 birlik seviyesinin
ması ile beraber, birliklerin çekilmesine dair Atlantik’in iki
azaltılmasını istemiş, %21 birlik düzeyinin aynı tutulmasını ve
yakasındaki görüş ayrılığının azaldığı gözlemlenmektedir.
pek azı da (%2) hükümetlerinin daha fazla birlik gönderme-
AB’de yanıt verenlerin yarısından fazlası (%53) tüm birliklerin
sini talep etmiştir.
çekilmesini isterken, giderek artan sayıda Amerikalı da buna
katılmaktadır (2011’de %35 iken, bu yıl %44). Araştırmaya
katılan dört Avrupalıdan üçü (%75) ya birliklerin toptan
çekilmesini, ya da azaltılmasını desteklemektedir ki, bu neredeyse araştırmaya katılan Amerikalıların verdiği yanıtlarla
Avrupa’da münferit ülkeler bu AB ortalamalarını çoğunlukla
yansıtmaktadırlar çünkü, ülkelerin her birinde kuvvetli
bir çoğunluk birliklerin ya azaltılmasını, ya da çekilmesini
tercih etmektedir. Afganistan’a yollanan birlikleri sağlayan
benzerdir (%68).
NATO’daki ilk altı ülke olan Almanya (%51), Birleşik Krallık
Afganistan’da birliklerin artırılmasını isteyen Amerikalıların
çoğunluk birliklerin tamamen geri çekilmesini tercih etmek-
sayısı 2009’da %30 iken, bu yıl %5’e gerilemiştir. Birliklerin
tedir. Skalanın diğer ucunda yer alan İsveç’te ise %45, birlik
aynı sayıda tutulmasını isteyenler ise 2009’da %32 iken, bu yıl
düzeyinin aynı şekilde sürdürülmesini istemektedir. Polislerin
%22’ye düşmüştür. Afganistan’daki birlik sayısının azaltıl-
eğitimi için Afganistan’a eğitici yollamış olan Hollanda’da
masını isteyen Amerikalıların sayısı yedi puan gerileyerek
%51, ya eğiticilerin çekilmesini ya da azaltılmasını iste-
(%52), İtalya (%55), Fransa (%61) ve Polonya (%62)’da
mektedir. Birliklerin tamamen çekilmesini tercih edenlerin
36 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2
sayısı 2011’den beri 15 yüzde puanı artarak %39’a ulaşırken,
(%72). ABD’nin Irak operasyonunda baş müttefiki olan
birliklerin azaltılmasını isteyenlerin sayısı 19 puan düşerek
Birleşik Krallık’ta bile yanıt verenlerin %57’si istikrar için çok
%12 olmuştur.
az umudu olduğunu söylemiştir.
Libya’da istikrar beklentilerine bakılırsa Avrupalıların çoğun-
AFGANİSTAN, LİBYA, IRAK, MISIR VE SURİYE’DE
luğu (%55) ve Amerikalıların çoğu (%47) kötümser olmaya
İSTİKRAR İÇİN İYİMSER OLANLAR AZ
devam etmiştir. Libya’nın istikrara kavuşmasına dair en iyim-
Geçen senenin araştırması, Afganistan’daki beklentilere dair
ser olan ülkeler ise İsveç (2011’de %59 iken, %48’e gerileyerek)
soruda ABD iyimserliğinin tersine döndüğünü göstermiş-
ve İtalya’dır (%46). En kötümser yanıtlar ise Fransa (%69),
tir. Bu sene de Amerikalıların çoğunluğu (%56) kötümser
İspanya (%65) ve Almanya’dan (%61) gelmiştir.
kalırken, %38 iyimserdir (Bu soru 2009 yılında Transatlantik
Eğilimler tarafından ilk kez sorulduğunda %56 iyimserken,
Mısır’da istikrar için araştırmaya katılan Amerikalıların yarısı
%39 kötümser kalmıştır). Öte yandan, AB kamuoyunun
(%50) iyimser olduklarını ifade ederken, Avrupalılar eşit
güçlü bir çoğunluğu bu sorunun araştırmada ilk defa
şekilde bölünmüştür; %45 iyimserken, %46 kötümserdir.
sorulduğu 2009 yılından beri Afganistan konusunda pek de
İsveç, Mısır’ın istikrarı hakkında en iyimser düşünen ülkedir
iyimser değildir (2009; %63 ve 2012; %70). Fransa (%84) ve
(%55). Bu konuda en kötümser olanlar Fransızlar (%55) ve
Almanya (%81) en yüksek düzeyde kötümserliğin görüldüğü
Slovaklar (%54) olmuştur.
ülkeler olmuştur.
Suriye’ye ilişkin kötümser görüşler daha da fazladır. ABD’de
Irak’ta istikrar beklentileri sorulduğunda araştırmaya katılan
çoğunluk (%55) ve Avrupalıların üçte ikisi (%69) Suriye’de
Avrupalıların üçte ikisi (%64) ve Amerikalıların yarısı (%50)
istikrarın sağlanmasına yönelik beklentilerinin kötümser
olumsuz görüşler ifade etmiştir. Kötümserliğin en fazla
olduğunu söylemişlerdir. Romenler en iyimser olanlardır
olduğu ülkeler Almanya (%76), İspanya (%75) ve Fransa’dır
Tablo 28:
İstikrar Beklentilerinde İyimserlik
60
AB12
50
Yüzde
40
ABD
50
45
45
43
38
36
34
30
29
25
20
21
10
0
Mısır
Libya
Irak
Afganistan
Suriye
S33.1, 33.2, 33.4, 33.5
T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 37
(yine de %38 gibi düşük bir düzeyde). Fransızlar (%84) ve
(%34) ekonomik teşviklerin sunulmasını tercih ederken,
Almanlar (%79) Suriye için en kötümser düşünenlerdir.
Amerikalıların çoğu (%32) ekonomik yaptırımların uygulanmasını tercih etmektedir. AB’de ve ABD’de yanıt verenlerin
çoğunluğu, bu seçeneklerden birini tercih ederken seçimin
BEŞ AMERİKALI’NIN DÖRDÜ İRAN’IN NÜKLEER SİLAH
hangisi olması gerektiği konusunda benzer düzeyde görüş
SAHIBI OLMASINDAN ENDİŞELENİYOR
ayrılığı mevcuttur. İran’da muhalefeti desteklemeyi tercih
Beş Avrupalının dördü (geçen seneye göre 5 puan artışla
eden Amerikalıların yüzdesi 2010’da %25’ten 2012’de %10’a
%80) ve Amerikalılar (üç puan artışla %79), İran’ın nükleer
düşmüştür. Bu da aynı seçenek için ifade edilen AB destek
silah sahibi olmasından endişe ettiklerini belirtmişlerdir.
düzeyi ile benzerlik göstermektedir (%13).
Rusya’da yanıt verenlerin %61’i İran konusunda endişelendiğini belirtmiştir. Geçmiş senelerde olduğu gibi Türkiye, İran’ın
nükleer silah edinmesinden en az endişe eden ülke olmuştur.
Türklerin sadece %48’i bu olasılıktan rahatsızlık duyarken, bu
Hem araştırmanın yapıldığı AB ülkelerinde (%6), hem de
Amerika Birleşik Devletleri’nde (8%) başka seçenekler mevcut iken İran’ın nükleer silah sahibi olmasına pek az destek
oran yine de geçen seneye göre on puan artmıştır.
verilmiştir. Türklerin çeyreği (%27), nükleer İran’ı kabullen-
AB VE ABD İRAN’DA ASKERİ HAREKATTANSA
ve Türkiye’de (%4) pek az kişi tüm diğer seçeneklere karşın
YAPTIRIMLARI TERCİH EDİYOR
askeri harekatı tercih edeceğini söylemiştir.
menin en iyi seçenek olduğunu ifade etmiştir. AB’de (%7)
ABD ve AB’de endişe düzeyi aynı olmasına rağmen, İran’ın
Rusya’da yanıt verenlerin çoğu (%33) ekonomik teşvikleri
nükleer silahlanmasının nasıl engelleneceğine dair görüş-
tercih etmektedir. Onları, %18 ile ikinci büyük grup olan
ler farklılık göstermektedir. AB’de yanıt verenlerin çoğu
Tablo 29:
İran’ın Nükleer Programına Karşı Alınabilecek Önlemlere Destek
40
AB12
Türkiye
ABD
Rusya
35
34
33
30
32
28
27
Yüzde
25
20
20
18
18
16
15
10
13
12
13
10 10
6
5
8
7
4
5
6
0
Ekonomik teşviklerin
teklif edilmesi
Ekonomik
yaptırımların
uygulanması
Mevcut hükümete
muhalif olanların
desteklenmesi
38 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2
Askeri harekat
düzenlenmesi
İran’ın nükleer
silah sahibi
olmasının kabul
edilmesi
S21
TÜRKLER BATI’NIN POLİTİKALARINI HALA BEĞENMİYOR
Erdoğan hükümetinin ekonomi politikalarına yönelik %55’lik yüksek onay oranı, AB üye devletlerinde genel olarak
görülen olumsuz görüşlerle ciddi bir tezat oluşturmaktadır. Yine de Türkler, ekonomik krizden kişisel olarak etkilendiklerini daha çok ifade eder hale gelmişlerdir (%69). Bu rakam 2011’de 21 puan düşmüş olmasına rağmen, bu
yıl 14 puan artmıştır. Türkiye’de yanıt verenler araştırmaya katılan tüm diğer ülkelere kıyasla, Rusları bile geçerek,
Asya’nın kendi ulusal çıkarları için ABD’den daha önemli olduğunu söylemişlerdir (%46).
Araştırmanın yapıldığı diğer ülkelerin tersine Türkiye’de yanıt verenler, kendi hükümetlerinin uluslararası politikalarına görece daha az destek vermektedir (sadece Polonya ve İspanya’dan fazla olarak, %51). Türkler, Obama
yönetiminin uluslararası politikayı ele alış şeklini de daha az desteklemektedir (sadece %42 onaylamaktadır). Yine de
yanıt verenlerin %51’i mümkün olsa Kasım seçimlerinde Obama’ya oy vereceğini belirtirken, Romney’i tercih edenlerin oranı %5’tir.
Suriye’deki iç savaş Türkiye için birinci derece güvenlik riski teşkil etmektedir. Araştırmanın gerçekleştirildiği
Haziran 2012’de üç Türk’ten sadece biri (%32) ülkelerinin Suriye’ye müdahale etmesi gerektiğini düşünürken, %57
Türkiye’nin bu işin tamamen dışında kalmasını istemiştir. Türkler araştırmanın yapıldığı diğer ülkelere göre NATO’yu
en az destekleyenler olmuştur. Sadece %38, NATO’nun gerekli olduğunu düşünmektedir. Aynı şekilde, İran’ın nükleer
silah sahibi olmasından en az rahatsızlık duyan ülke de Türkiye’dir. Yine de 2011 yılına göre 10 puan artışla, %48
bu konuda endişeli olduğunu ifade etmiştir. Türklerin sadece %4’ü diğer olası çözümlere karşı askeri harekatı tercih
etmektedir. İran’ın nükleer silahlanmasını engellemek için askeri olmayan tüm yolların tüketilmesi durumunda askeri
harekata karşı çıkanların %50’si askeri harekattansa nükleer İran’ı tercih edeceklerini söylemiştir.
ekonomik yaptırımları tercih edenler izlemektedir. Yüzde on
Askeri harekatı onaylayanlara, kendi ülkelerinin uçaklarını
üç ise nükleer İran’ı kabulleneceğini ifade etmektedir.
İran’a karşı yapılacak hava saldırılarında kullanıp kullanmayacaklarına veya kendi ülkelerinin birliklerini yollayıp
BAŞKA ÇARE KALMAZSA İRAN’DA GÜÇ KULLANILIR MI?
ABD’de ve AB’de yanıt verenlerin pek azı çok sayıda politika
seçeneği arasında askeri harekatı tercih ederken, durumun
bağlamını değiştirmek çok farklı sonuçları beraberinde
getirmiştir. İran için askeri olmayan bir seçeneği tercih edenlerden bir sonraki soruda tüm askeri olmayan seçeneklerin
tüketildiğini varsaymaları istenmiştir. Daha sonra kendilerinden nükleer İran ile askeri harekat arasında bir seçim
yapmaları talep edilmiştir. Bu senaryoda Avrupalıların çoğu
(%46) ve Amerikalıların çoğunluğu (%57) güç kullanımını
tercih etmiştir. Almanya’da (%54), Türkiye’de (%50), Rusya
ve Birleşik Krallık’ta (ikisi de %49), Hollanda’da (%43) ve
Polonya’da (%42) yanıt verenlerin çoğu veya çoğunluğu
bu şartlar altında askeri harekattansa nükleer İran’ı kabul
edeceklerini söylemişlerdir. Ancak bu soruya olumsuz yanıt
verenlerin veya “bilmiyorum” diyenlerin sayısı da çok yüksek
olmuş, hatta Bulgaristan’da yanıtların çoğunu oluşturmuştur
(%39).
yollamayacaklarına verecekleri destek sorulmuştur. İran’a
karşı askeri harekatı onaylayan Amerikalıların %84’ü ve
Avrupalıların %52’si kendi ülkelerinin savaş uçaklarının
kullanılmasını kabul edeceğini söylemiştir. Ancak AB’deki
görüşler çok çeşitlidir. Yine de en yüksek onay oranları
%71 ile Birleşik Krallık, %63 ile Hollanda, %60 ile İsveç’te
tespit edilmiştir. Rusya’da da %64 onaylamaktadır. Olumsuz
görüşlerin en yüksek olduğu ülkeler ise Bulgaristan (%62),
Almanya (%59), Polonya (%57), Slovakya ve Türkiye’dir (ikisi
de %55).
İran’a karşı askeri bir harekatın gerçekleştirilmesi için kendi
ülkelerinin askeri birliklerinin kullanılması seçeneği konusunda askeri harekatı onaylayan Amerikalıların %56’lık bir
çoğunluğu olumlu düşünmektedir. Ancak askeri harekatı
onaylayan Avrupalıların çoğunluğu (%55) buna katılmamaktadır. Bu noktada Avrupa’da yine çok farklı duygular
mevcuttur. En yüksek onay oranları Birleişk Krallık (%57)
ve Hollanda’dadır (%51). En az onaylayanlar ise Almanlar
T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 39
(%65), Bulgarlar ve Romenler (ikisi de %59), ayrıca Fransa ve
SURİYE’YE MÜDAHALE ATLANTİK’İN İKİ YAKASINA DA
Polonya olmuştur (ikisi de %57). Türkiye ve Rusya’da askeri
ÇEKİCİ GELMİYOR
harekatı destekleyenlerin çoğunluğu, ülkelerinin birliklerinin
Bu soruyla ilişkili olarak Transatlantik Eğilimler, teori ve pra-
gönderilmesini kabul etmektedir (%52).
tikte ciddi farklılık olduğunu ortaya koymuştur. Ülkelerinin
Suriye çatışmasına müdahale edip etmemesi veya tamamen
bunun dışında mı kalması gerektiği sorulduğunda; AB’de
KORUMA SORUMLULUĞU ATLANTİK’İN İKİ YAKASINDA
(%59), ABD’de (%55) ve Türkiye’de (%57) çoğunluk ülke-
DA KABUL GÖRÜYOR
lerinin tamamen bunun dışında kalmasını istediklerini
Bu soruda yanıt verenlere, Birleşmiş Milletler’in uluslararası
söylemiştir. Yanıt veren üç kişiden sadece biri (AB - %33,
topluluğun üyelerine (kendi ülkeleri de dahil) diğer ülke-
ABD - %35 ve Türkiye - %32) müdahaleyi onaylamaktadır.
lerdeki sivilleri, kendi hükümetlerinden kaynaklansa dahi,
Bu grup içinde en yüksek onay Fransa (%45) ve İsveç’te (%44)
şiddete karşı koruma sorumluluğu getiren kararı hatırlatılmış
saptanmıştır.5
ve yanıt verenlerden bu ilkeye katılıp katılmadıklarını belirtmeleri istenmiştir. Atlantik’in iki yakasında da üç kişiden ikisi
…ANCAK BİRLEŞMİŞ MİLLETLER DEVREYE GİRERSE
bu ilkeyi onaylamıştır. AB’deki oran ABD’ye göre biraz daha
AMERİKALILAR VE İSVEÇLİLER FİKRİNİ DEĞİŞTİREBİLİR
yüksektir (AB %67, ABD %62). İsveç (%81), Fransa (%76),
Hükümetlerinin Suriye çatışmasından uzak durmasını tercih
Portekiz (%75), İtalya (%72) ve İspanya (%71) en yüksek,
edenlere, Suriye’deki müdahalenin Birleşmiş Milletler tara-
Polonya (%42) en düşük oraların olduğu ülkelerdir. Türkiye’de
fından destekleneceği söylendiğinde daha önce müdahaleye
(%42’ye karşın, %39) ve Rusya’da (%40’a karşın, %41) koruma
karşı çıkan Amerikalıların yarısı (%51) fikirlerini değiştire-
sorumluluğuna destek konusundaki görüşler eşit olarak
ceğini belirtmiştir. Daha önce karşı çıkan İsveçlilerin yüzde
bölünmüştür.
5 Bu ve takip eden soru Rusya’da sorulmamıştır.
Tablo 30:
Sivillerin Şiddete Karşı Korunması Sorumluluğuna Onay
90
80
81
76
75
72
70
71
69
67
67
66
64
60
62
62
Yüzde
56
50
42
40
42
40
30
20
on
ya
Ru
sy
a
ye
Po
l
rk
i
ya
Tü
an
ov
ak
Sl
ar
ist
AB
D
lg
Bu
an
ya
an
ya
Ro
m
m
12
40 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2
Al
AB
Bi
ny
rle
a
şik
Kr
al
lık
Ho
lla
nd
a
lya
İs
pa
İta
te
ki
z
ns
a
Po
r
Fr
a
0
İs
ve
ç
10
S27
ÖZELLİKLE BİRLEŞMİŞ MİLLETLER’İN YÜRÜTECEĞİ BİR MÜDAHALEYİ İSVEÇ KUVVETLE DESTEKLİYOR
Uzun yıllardan beri İsveç, askeri bağlantısızlık politikası ile bilinmektedir. Avrupa’da araştırmaya katılan ancak NATO
üyesi olmayan tek ülke olarak İsveç’te yanıt verenlere ülkelerinin NATO’nun askeri operasyonlarına katılmasını
destekleyip desteklemedikleri sorulmuştur. İsveç’in aslında adeta bir NATO müttefiki gibi davranmasına rağmen
80
70
Tablo 31:
İsveçlilerin, BM Yaptırımı ile
Düzenlenecek Bir Operasyona
Güçlü Desteği
Destekleyenler
Yüzde
47
Ancak Birleşmiş Milletler operasyonları bağlamında
askeri harekatlara katılım sorulduğunda, yanıt veren
sadece %30 katılıma karşı çıkmıştır. Yine de İsveçlilerin
%69’u, NATO’ya katılmaya karşı çıkarken, sadece %24
50
Yine İsveç, Suriye müdahalesini en fazla destekleyen
ülke olmuştur (%44; %45 ile Fransa’dan sonra).
30
30
20
Müdahaleye karşı çıkanlar arasında %71, Birleşmiş
Milletlerin yetkilendirmesi söz konusu olması durumunda fikrini değiştireceğini belirtmiştir. Dahası
İsveçliler geçmiş müdahalelerin de yerinde olduğuna
10
0
ile İsveçliler neredeyse eşit düzeyde bölünmüştür.
bunu desteklemektedir.
50
40
İsveç’in katılımını destekleyen %47 ve karşı çıkan %50
İsveçliler’in %67’si olumlu düşündüğünü belirtirken,
Karşı Çıkanlar
67
60
bu konuda bir uzlaşma yoktur. NATO operasyonlarına
inanmaktadır. %56 Irak, %62 Afganistan ve %68 Libya
NATO askeri
operasyonlarına
katılım
BM yaptırımıyla
NATO askeri
operasyonlarına katılım
S12a, 12b
için bunu ifade etmiştir. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da
İsveçliler hükümetlerinin dış politikayı ele alış şekline en
çok desteği veren ülkeler arasındandır (%74).
yetmiş biri de fikrini değiştirmiştir. Genel olarak Avupalılar
leti elde etmek için savaşın bazen gerekli olduğunu düşünen
arasında müdahaleye daha önce karşı çıkan %59 ise, BM
AB (%34) ve ABD (%74) vatandaşları arasında 40 puanlık
katılımından pek de etkilenmemiştir. Birleşik Krallık’ta
bir fark vardır. Savaşın bazen gerekli olduğuna inanların %64
müdahaleye karşı çıkanların görüşleri ise, BM desteği olması
ile AB içinde en yüksek olduğu Birleşik Krallık, AB’nin geri
durumunda, eşit düzeyde bölünmüştür, %46 onaylarken, %47
kalanına kıyasla bu konuda ABD’ye en çok benzeyen ülke
karşı çıkmaktadır. Aynısı Portekiz için de geçerlidir (%47).
olmuştur.
Müdahaleye karşı çıkan Türklerin yüzde yetmiş altısı daha
önceki pozisyonlarını korumuştur. Aynı şey Bulgarlar (%73),
Ancak tüm bu farklılıklara rağmen konu savaşın gerekçe-
Polonyalılar (%71), Romenler (%79), Slovaklar (%70) ve
lendirilmesi olduğunda, AB ve ABD görüşlerinin birbirine
Almanlar (%65) için de geçerlidir.
yaklaştığı bazı güvenlik politikaları mevcuttur. Libya’daki tartışmalı uluslararası müdahalenin onaylanması hakkında bile
GÜÇ KULLANIMI: ATLANTİK’İN İKİ YAKASINDA İLKEDE
ABD’de (%49) ve Avrupa’da (%48) çoğu kişi bunun yapılması
AYRILIK; POLİTİKADA BENZERLİK
gereken doğru şey olduğuna inandıklarını belirtmişlerdir.
Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa güç kullanımı konu-
Bu bulgular göstermektedir ki, Amerikalılar ve Avrupalılar
sunda uzun zamandır aynı görüşte olmamışlardır. Yinelenen
soyut durumlarda savaşın adalet için kullanılıp kullanılama-
araştırmalar değerlerdeki bu farklılığın çok derin olduğunu
yacağı konusunda çok farklı görüşlere sahip olsalar da, gerçek
ve gündelik olaylara ve değişen güvenlik ortamlarına rağmen
güvenlik konuları söz konusu olduğunda ortak bir bakış
pek de değişmeyeceğini ortaya koymuştur. 2012 yılında ada-
açısına sahip olabilirler.
T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 41
Tablo 32:
Bazen Adalet için Savaş Gereklidir
100
90
84
80
78
70
74
78
Türkiye
AB
ABD
82
77
74
75
71
74
Yüzde
60
50
40
49
47
42
48
36
41
30
35
35
33
34
29
20
32
27
23
35
34
27
10
0
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2002-2006 için AB7, 2004-2006 için AB9, 2007-2010 için AB11 ve 2011-2012 için AB12 kullanılmıştır.
42 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2
2011
2012
S43.2
Bölüm Beş: Rusya
D
mitry Medvedev’in dört senelik görev süresini
yüzdesi 50 iken, 13 puan düşüşle bu sene %37’ye gerilemiş-
tamamlamasının ardından Vladimir Putin’in tekrar
tir. Avrupa’daki olumsuz görüşler 2011’de %39’dan, bu yıl 16
başkanlık koltuğunu devralması, dikkatlerin Rusya’ya
puan fırlayarak %55’e ulaşmıştır. Avrupa içerisinde Rusya
yönelmesine neden olmuştur. Kendisinin 4 Mart seçimle-
hakkında olumlu düşünenlerin çoğunluğu oluşturduğu
rini kazanacağı genel olarak öngörülmüş olmasına rağmen
ülkeler sadece Bulgaristan (%78) ve Slovakya’dır (%64).
Putin’in zaferi, geçen sene Aralık ayında Duma seçimle-
Olumsuz derecelendirmelerin en yüksek olduğu ülkeler
rinde zayıf bir Birleşik Rusya Partisi’nin boy göstermesini
ise İsveç (%68), Fransa (%64) ve Almanya olmuştur (%63).
takiben ortaya çıkan ve aylar süren usulsüzlük iddalarından
Türkiye’de de çoğunluk Rusya hakkında olumsuz düşün-
sonra gelmiştir. Şeffaflığa dair sorular hem ulusal, hem de
mektedir (53%). Rusya’nın güçlü bir küresel lider olmasını
uluslararası düzeyde tartışmaları tetiklemiştir.
isteyip istemedikleri sorulduğunda, Avrupalıların %67’si
Aynı zamanda Rusya, Çin ile beraber, Birleşmiş Milletler
Güvenlik Konseyi’nde Suriye rejimini hedefleyen yaptırımlara karşı çıkmaya devam etmiştir. Bu pozisyon diğer
oy sahibi üyelerle ciddi sürtüşmeler yaşanmasına neden
olmaktadır.
Bu yılki Transatlantik Eğilimler araştırması, Rusya’nın dahil
olduğu ilk araştırmadır ve hem Rusya’nın transatlantik topluluğu oluşturan diğer ülkelerden ne kadar farklı olduğunu,
hem de bazı bakımlardan ne kadar benzer olduğunu ortaya
koymaktadır. Ayrıca araştırmada yer alan diğer ülkelerce
Rusya’nın nasıl algılandığını da göstermektedir.
RUSYA’YA İLİŞKİN GÖRÜŞLER ATLANTİK’İN İKİ
YAKASINDA DA OLUMSUZLAŞIRKEN, AVRUPA’DA
DAHA KÖTÜDÜR
buna karşı çıkarken, %25 olumlu olacağını belirtmiştir.
Amerikalıların bu soruda görüşleri neredeyse ikiye bölünmüştür: %45 olumlu olacağını düşündüğünü söylerken,
%43 buna karşı çıkmaktadır (Araştırmaya katılan Rusların
%69’u güçlü Rus liderliğini isterken, %20 bu görüşe
katılmamaktadır).
RUSLAR, UKRAYNA VE BEYAZ RUSYA’YI SEVIYOR AMA
GÜRCİSTAN’I SEVMIYOR
Ruslara Ukrayna ile ilgili görüşleri sorulduğunda, %52
olumlu düşündüğünü belirtirken, %39 buna katılmamıştır.
Beyaz Rusya hakkında %64 olumlu düşünürken, %27’nin
düşünceleri olumsuzdur. Bu ilişki Gürcistan söz konusu
olduğunda tersine dönmüştür; çünkü araştırmaya katılan
Rusların %27’si olumlu görüş ifade ederken, %60 olumsuz
düşündüğünü söylemiştir.6
Yanıt verenlere, bazı ülkeler hakkında ne ölçüde olumlu
RUSLAR AB VE ÇİN’İ ABD’YE TERCİH EDİYOR AMA EN
düşündükleri sorulan bir dizi soru içerisinde olumlu görüş-
ÇOK ALMANYA’YI BEĞENİYOR
lerde en önemli düşüş Rusya’ya dair transatlantik görüşlerde
Ruslara diğer ülkeler hakkındaki görüşleri sorulduğunda,
olmuştur. ABD çoğunluğunun görüşü ilk kez olumludan
olumsuza kayarken, Rusya hakkında olumlu düşünen
Amerikalıların oranı altı puan gerileyerek %42 olmuştur
(2011’de %48, 2010’da %51). Avrupa’daki görüşler ise daha
da kötülemiştir. 2011’de Ruslar için olumlu düşünenlerin
Avrupa ve ABD’deki görüşlere kıyasla dikkat çekici oldukları ortaya çıkmıştır. AB’de dört kişiden üçüne karşılık
(%74) Rusların yarısı (%50), ABD hakkında olumlu düşü6 Rusya’nın komşularıyla ilişkili sorular sadece Rusya’da
sorulmuştur.
T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 43
Tablo 33:
Rusya’ya Dair Olumlu Görüşler
90
88
80
2012
2011
84
78
70
Yüzde
64
61
60
59
58
56
52
50
43
40
50
50
44
50
43
38
37
48
48
41
37
32
31
30
42
42
40
33
33
32 31
23
20
ya
Ru
s
ve
ç
İs
ye
rk
i
Tü
lya
İta
on
ya
Po
l
an
ya
D
m
AB
Al
pa
ny
Bi
rle
a
şik
Kr
al
lık
12
İs
AB
an
ya
a
ya
ns
Ro
m
Fr
a
iz
ov
ak
Sl
te
k
nd
Po
r
an
Ho
ist
ar
lg
Bu
lla
0
a
10
S5.4
nürken, üç Rus’tan ikisi Avrupa Birliği hakkında olumlu
neredeyse yarısı (%45) Amerika Birleşik Devletleri ve
düşünmektedir (64%). Araştırmaya katılan Rusların yüzde
Rusya’nın uluslararası sorunlarla ilgili işbirliği yapacak
altmış üçü Çin için olumlu düşüncede olduğunu söylerken,
derecede yeterli ortak değerlere sahip olduklarını söyle-
Amerikalı ve Avrupalıların %41’i bu görüştedir. Yüzde
mektedir. Ancak yüzde otuz dokuz, ABD ve Rusya’nın sahip
altmış bir Türkiye için olumlu görüş dile getirirken, bu oran
olduğu değerlerin çok farklı olduğunu, bu nedenle işbirliği
Avrupalılar için %42, Amerikalılar içinse %43 olmuştur.
yapmanın imkansız olduğunu düşünmektedir (Yüzde
Rusların yüzde otuz yedisi İran için olumlu duygular bes-
onyedi konuyu bilmediklerini söylemiş veya yanıt vermek
lerken, Avrupalıların sadece %12’si ve Amerikalıların %20’si
istememiştir). Benzer şekilde, araştırmaya katılan Rusların
buna katılmaktadır. İsrail’in beğenilirlik derecesi bakımın-
yarısından fazlası (%52) ABD ve Rusya’nın uluslararası
dan Ruslar, %48 ile Avrupalıların (%34) ve Amerikalıların
sorunlarda işbirliği yapacak derecede ortak çıkarlara sahip
(%59) ortasında yer almaktadır. Ruslar için Almanya’nın
olduğunu düşünmektedir. Yüzde otuz sekiz buna katılmaz-
beğenilirliği ise (%71) AB ortalamasına (%74) ve ABD’ye
ken, %11 konuyu bilmediklerini söylemiş veya yanıt vermek
(%67) benzerdir. Üç Rus’tan ikisi (%65) Japonya için
istememiştir.
Avrupalıların (%66) ve Amerikalıların (%68) ifade ettiği
desteğe katılmaktadır.
RUSLAR ABD LİDERLİĞİNDEN HOŞLANMIYOR AMA
YETERLİ DERECEDE ORTAK ÇIKARLAR VE DEĞERLER
OLDUĞUNA İNANIYOR
Araştırmaya katılan Rusların üçte ikisi (%64) ABD’nin
küresel liderliğini istememektedir. Yine de Rusların
44 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2
Ufuktaki ABD seçimlerinin Rusya ile ABD arasındaki
ilişkileri etkileyip etkilemeyeceği sorulduğunda, %31 Mitt
Romney kazanırsa işlerin değişmeyeceğine inandığını söylemiştir. %48, bilmediğini veya yanıt vermek istemediğini
söylerken, çoğunluk (%51) Barack Obama’nın kazanması
durumunda işlerde bir değişiklik olmayacağına inandığını
söylemiştir.
Tablo 34:
Rusya’nın Dünyaya Dair Görüşleri
80
Olumlu
70
65
64
63
60
61
53
50
Yüzde
Olumsuz
71
50
48
45
41
40
35
30
30
19
30
26
24
20
37
21
10
0
Almanya
Japonya
AB
Çin
Türkiye
Güney Kore
ABD
İsrail
İran
S5.1, 5.3, 5.7, 5.8, 5.9, 5.10, 5.12, 5.13
RUSLARIN AB LİDERLİĞİNE DAİR GÖRÜŞLERİ
olduğunu söylemiştir; ancak çok yüksek oranda kişi (%36)
KARIŞIKTIR AMA ABD İLE OLDUĞUNDAN DAHA
bilmediğini veya yanıt vermek istemediğini söylemiştir.
FAZLA ORTAK DEĞERLER VE ÇIKARLAR OLDUĞUNA
İNANMAKTADIRLAR
Avrupa ortalamasına daha benzer şekilde Rusların çoğu
Rusların AB’nin küresel liderliği hakkında duyguları daha
(%39) Çin’in ekonomik tehditten ziyade ekonomik fırsat
karışıktır, %44 olumsuz düşüncedeyken, %37 olumlu
olduğuna inandıklarını söylemişlerdir ancak %30, Çin için
yaklaşmaktadır. Rusların yüzde altmışı AB ve Rusya’nın
fırsat değil, tehdit demiştir. Rusların çoğu (%46) Çin’in
uluslararası sorunlarla ilgili işbirliği yapacak derecede
askeri bir tehdit olmadığını söylerken, %33 buna katıl-
yeterli değerlere sahip olduklarını söylemekteyken, sadece
mamıştır. Araştırmaya katılan Rusların yarısından fazlası
%22 buna katılmamaktadır (Yüzde on sekiz bilmediğini
(%56), Çin ve Rusya’nın uluslararası sorunlarda işbirliği
veya yanıt vermek istemediğini belirtmiştir). Benzer şekilde,
yapacak derecede ortak değerlere sahip olduğunu düşün-
neredeyse üç Rus’tan ikisi (%63) AB ve Rusya’nın uluslara-
mektedir. Ancak yüzde yirmi üç, Çin ve Rusya’nın sahip
rası sorunlarda işbirliği yapacak derecede ortak çıkarlara
olduğu değerlerin çok farklı olduğunu, bu nedenle işbirliği
sahip olduğunu düşünmektedir.
yapmanın imkansız olduğunu düşünmektedir. Yüzde yirmi
bir buna katılmazken, %14 konuyu bilmediklerini söylemiş
RUSLAR ÇİN’İ HEM TEHDİT, HEM FIRSAT OLARAK
veya yanıt vermek istememiştir.
GÖRMEKTE; AMA İŞBİRLİĞİ İÇİN GENİŞ TABAN
OLDUĞUNU DÜŞÜNMEKTEDİR
RUSLARIN NATO İLE İLGİLİ DUYGULARI KARIŞIKTIR
Bu araştırmada Avrupalıların (%30) tersine yanıt veren
Transatlantik Eğilimler araştırmasında yanıt verenlere
Rusların çoğu (%40), Çin, Japonya veya Güney Kore gibi
NATO’yu ne derece beğendikleri sorulmuştur. Rusların
Asya ülkelerinin Rusya için ABD’den daha önemli olduğunu
yüzde elli yedisi transatlantik ittifakın askeri kanadı için
ifade etmişlerdir. Yüzde yirmi dört, ABD’nin daha önemli
olumsuz düşündüğünü belirtmiştir. Yüzde yirmi bir NATO
T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 45
Tablo 35:
Rusya’nın Paylaştığı Değerler ve Çıkarlar
100
11
17
90
80
18
15
21
14
38
39
21
22
22
23
Bilmiyor/
Yanıtlamıyor
70
Yüzde
60
40
Öyle
farklıdır ki
uluslararası
konularda
işbirliği
imkansızdır
56
52
50
65
63
60
50
45
Uluslararası
sorunlarda
işbirliği
yapabilecek
yeterliliktedir
30
20
10
0
Ortak
Değerler
Ortak
Çıkarlar
Ortak
Değerler
ABD ile
Ortak
Çıkarlar
Ortak
Değerler
AB ile
Ortak
Çıkarlar
Çin ile
S6a, 6b, 7a, 7b, 8a, 8b
için olumlu düşünceleri olduğunu söylemiştir. Yüzde yirmi
diğer seçeneklerin tüketilmiş olması durumunda askeri
iki bilmediğini veya yanıt vermek istemediğini söylemiştir.
harekatı destekleyip desteklemeyecekleri sorulduğunda,
Rusya ile NATO arasında güvenlik ve diplomatik ilişki-
neredeyse yarısı (%49) İran’ı nükleer silahlarıyla kabullene-
ler konusundaki ortaklığın daha yakın olması mı, aynı
cekleri şeklinde yanıt vermiştir. Rusya’da yanıt verenlerin
kalması mı, yoksa Rusya’nın daha bağımsız bir yaklaşım mı
yüzde altmış beşi İsrail’in İran’a karşı askeri harekata geçme-
benimsemesi gerektiği sorulmuştur. Rusların çoğu (%36)
sini kabul etmeyeceklerini söylemiştir.
ülkelerinin daha bağımsız bir yaklaşım benimsemesini tercih etmiştir. Yüzde otuz ilişkilerin aynı kalmasını isterken,
%21 daha yakın olmasını istediğini belirtmiştir.
RUSLAR HEM TEORİDE, HEM UYGULAMADA
MÜDAHALELERDEN ŞÜPHE DUYMAKTADIR, ANCAK
“KORUMA SORUMLULUĞU” KONUSUNDA GÖRÜŞLER
RUSLAR İRAN KONUSUNDA DAHA AZ
BÖLÜNMÜŞTÜR
ENDİŞELENMEKTEDİR: NEREDEYSE YARISI DİĞER
Rusların yüzde elli dokuzu savaşın kimi zaman adalet
SEÇENEKLER OLMAZSA NÜKLEER İRAN’I KABUL
için gerekli olduğu tezine inanmadıklarını söylemişlerdir.
ETMEYE HAZIRDIR
Geçmişte Batılıların gerçekleştirdiği askeri müdahaleler
Araştırmaya katılan Rusların neredeyse üçte ikisi (%61)
hakkında araştırmaya katılan Rusların %64’ü, Irak’taki
İran’ın nükleer silah sahibi olmasından endişe duyduğunu
müdahaleyi doğru bulmazken, %56 Irak’ta istikrarın
söylerken, bu rakam beş yanıt verenden dördünün endişe
sağlanmasından şüphe duyduğunu belirtmiştir. Yüzde
duyduğu Amerika ve AB’den daha düşük olmuştur. Rusların
altmış iki aynı şeyi Afganistan için ifade ederken, %58
yüzde otuz üçü ekonomik teşvikleri desteklediğini ifade
Afganistan’ın gelecekteki istikrarı için karamsardır. Yüzde
ederken, sadece %18’i ekonomik yaptırımları kabul etmek-
altmış bir Libya için endişelenirken, %53 Libya’nın istikrarı
tedir. Askeri olmayan yöntemler kullanmak isteyenlere tüm
konusunda karamsardır. Rusların yüzde kırk biri, Rusya
46 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2
ile Arap ayaklanmalarının yaşandığı ülkelerin ilişkilerinin
RUSLAR HÜKÜMETLERİNİN ULUSLARARASI
aynı kalacağına inandığını söylemiştir. Yüzde yirmi bir
POLİTİKALARINI BEĞENİYOR, ANCAK EKONOMİK
ilişkilerin kötüye gideceğine inanırken, sadece %11 daha iyi
POLİTİKALAR KONUSUNDA ANLAŞAMIYOR
olacağına inanmaktadır. Rusların “koruma sorumluluğu”
Rusların yüzde yetmiş biri, kendi hükümetlerinin ulusla-
ilkesine dair görüşleri bölünmüştür, %40 bu sorumluluğun
rarası politikalarını beğenmektedir. Ancak hükümetlerinin
Rusya’yı da içine aldığına inandığını söylerken, %41 böyle
ekonomi politikası hakkında görüşler eşit şekilde bölün-
düşünmemektedir.
müştür (%46). Rusların yüzde elli sekizi ekonomik krizden
etkilendiğini söylerken, %38 etkilenmediğini söylemiştir.
Rusların çoğu (%44), hükümetin mevcut harcama düze-
RUSLAR SURİYE VETOSUNU DESTEKLİYOR
yinden memnun olduğunu ifade ederken, yüzde yirmi,
Rus hükümetinin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde
harcamalarda azalma olmasını tercih edeceğini, %18 ise
Suriye’ye yapılacak bir müdahaleyi veto etmesini destek-
artış istediğini belirtmiştir. Yüzde kırk üç, savunma harca-
leyecekleri mi, yoksakarşı mı çıkacakları sorulduğunda;
malarının mevcut düzeyde sürdürülmesini isterken, %34
Rusların açık bir çoğunluğu (%54) böyle bir vetoyu des-
savunma harcamalarında artışı destekleyeceğini belirtmiş,
tekleyeceğini söylemiştir. Yüzde yirmi bir karşı çıkacağını
sadece %13 savunma harcamalarının azaltılması taraftarı
belrtirken, %26 bilmediğini veya yanıt vermek istemediğini
olmuştur. Avrupa’da bu oran %39’dur. Dört Rus’tan biri
söylemiştir.
(%75) ekonomik sistemlerinin küçük bir azınlık yararına
işlediğine inandığını söylemiştir.
Tablo 36:
Rusya’da Farklı Kurumlara Duyulan Güven
80
70
69
67
65
62
60
56
46
41
40
37
36
30
20
en
to
M
ah
Ad ke
al m
et el
Si er
st ve
em
i
la
m
is
Pa
r
er
ab
ne
th
te
r
İn
Po
l
rı
la
ka
yn
ak
ze
te
l
Ga
be
Te
le
viz
yo
n
ha
er
ri
rle
se
Ki
li
iye
ke
r
As
0
şk
an
10
Ba
Yüzde
50
S45.1, 45.2, 45.3, 45.4, 45.5, 45.6, 45.8, 45.9, 45.10
T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2 | 47
ABD VEYA AB’DE RUS SEÇİMLERİNE GÜVEN AZDIR,
South Eastern Europe concurred that their own elections
RUSLAR ABD SEÇİMLERİNE KENDİLERİNİNKİNDEN
did not reflect the will of the voters: Italy (62%), Spain
DAHA ÇOK GÜVENMEKTEDİR
(54%), Romania (51%), and Bulgaria (49%).
Bu yılın Transatlantik Eğilimler araştırmasında yanıt verenlere Rusya’daki seçimlerin seçmenlerin iradesini yansıttığına
ne ölçüde güvendikleri sorulduğunda; dört Avrupalı’dan
üçü (%75) çok az güvendiğini söylerken, Amerikalıların
yüzde altmışı bu görüşü ifade etmiştir. Ruslara ABD
seçimlerinin ABD seçmenlerinin görüşlerini yansıttığına
ne kadar güvendikleri sorulduğunda ise; çoğu (%47) çok
güvendiğini söylerken, %31 sonuca çok güvenmediğini
söylemiştir. Aynı soru kendi ülkelerindeki seçimler için
sorulduğunda araştırmaya katılan Rusların çoğu (%46)
güvenmediğini söylerken, %43 seçimlerin Rus seçmenlerin isteğini yansıttığına inanmadığını belirtmiştir. Ancak
Güney ve Güney Doğu Avrupa ülkelerinde de çoğunluk
veya çoğu kişi ülkelerindeki seçimlerin seçmenlerin isteğini
yansıtmadığını söylemektedir: İtalya (%62), İspanya (%54),
Romanya (%51) ve Bulgaristan (%49).43% answered that
they felt their elections did reflect the will of Russian voters.
However, majorities or pluralities in much of Southern and
48 | T R A N S A T L A N T İ K E Ğ İ L İ M L E R 2 0 1 2
RUS KURUMLARINA GÜVEN KARIŞIKTIR
Transatlantik Eğilimler Ruslara belli başlı Rus kurumlarına
duydukları güvenin derecesini sormuştur. Yüzde altmış
dokuz devlet başkanına güven duyduğunu söylerken, %27
bu görüşe katılmamıştır. Yüzde altmış yedi askeriyeye
güven duyduğunu belirtirken, %29 karşı çıkmıştır. Yüzde
altmış beş Ortodoks kilisesine güven duyduğunu belirtmiş,
%27 katılmamıştır. Yüzde altmış iki televizyon haberlerine
güvenirken, %34 güvenmediğini söylemiştir. Yüzde elli
altı gazetelere güvendiğini, %36 güvenmediğini söylerken,
yüzde kırk altı internet haber kaynaklarına güven duyduğunu, %29 buna katılmadığını, %25 bilmediğini veya yanıt
vermek istemediğini söylemiştir. Yüzde otuz yedi yasama
organına (Duma) güvenirken, %57 güvenmediğini ifade
etmiştir. Sadece %36 mahkeme sistemine güvendiğini söylemiştir (%59 karşı çıkmıştır).
Araştırma Yöntemi
A
raştırma anketi TNS Opinion tarafından, Bulgaristan,
Avrupa Ortalamalarına Dair Notlar:
Polonya, Slovakya, Romanya, Rusya ve Türkiye haricinde (bu
Zaman içerisinde araştırmaya yeni Avrupa ülkeleri dahil
ülkelerde telefon penetrasyonu daha düşük olduğundan yüz yüze
edilmiştir. Yeni ülkelerin eklenmesi Avrupa çapındaki ortalamaları
görüşmeler yapılmıştır) tüm ülkelerde Bilgisayar Destekli Telefon
değiştirmişse de, istatistiksel açıdan önemli bir değişiklik
Mülakatı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Münhasıran cep telefonu
yaratmamıştır. Bu nedenle, sunumun daha kolay olabilmesi için
kullanıcılarının yoğun olduğu İtalya, İspanya, Portekiz ve ABD gibi
çok sayıda farklı ortalamalar tek bir ortalamanın parçasıymış gibi
ülkelerde hem ev, hem de cep telefon numaraları dahil edilmiştir.
değerlendirilmiştir. Daha önceki yıllar için AB’ne ait ortalamaları
belirtildiğinde, 2002-2003 için AB7, 2004-2006 için AB9, 2007-2010
Her bir ülkede, rastgele seçilen 18 yaş ve üstü yaklaşık 1000 erkek ve
için AB11 ve 2011 ve 2012 için AB12 kullanılmıştır.
kadın ile görüşme yapılmıştır.1 Görüşmeler, 2 Haziran ile 27 Haziran
2012 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir.
Araştırmanın yapıldığı 15 ülkenin her birindeki ulusal örnekleme
dayalı sonuçların %95 oranında güvenilir olduğu ve örnekleme ve
rastgele hatalara bağlı hata payının artı eksi üç yüzde puanı olduğu
söylenebilir. AB örnekleminin toplamına dayanan sonuçlar için ise
hata marjı, artı/eksi bir yüzde puanıdır. Örneklemeye bağlı hataların
yanında, soruların yazılış tarzı ve araştırmanın gerçekleştirilmesinde
ortaya çıkan fiili zorluklar da sonuçlar açısından hataya veya sapmaya neden olabilir.
Geçen senelerin raporlarıyla tutarlılığı sağlayabilmek üzere 2010
yılından önce ilk kez sorulan eğilimle ilgili sorular için ortalama-
Avrupa Ortalamalari Tablosu
AB7
20022003
Birleşik Krallık, Fransa, Almanya,
Hollanda, İtalya, Polonya ve (2003)
Portekiz
AB9
20042006
AB7 ile aynı + Slovakya ve İspanya
AB11
20072010
AB9 ile aynı + Bulgaristan ve Romanya
AB12
20112012
AB11 ile aynı + İsveç
Genel Kapsam
Yıl
Kapsam
Avrupa Kapsamı
2002
ABD + E6
Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda,
Polonya, Birleşik Krallık
ağırlıklandırılmıştır.2
2003
ABD + E7
Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda,
Polonya, Birleşik Krallık, Portekiz
Verilerin işlenmesi tamamlandığında, araştırma ile ilgili ver-
20042005
ABD + E10
Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda,
Polonya, Birleşik Krallık, Portekiz,
Türkiye, Slovakya, İspanya
ABD + E12
Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda,
Polonya, Birleşik Krallık, Portekiz,
Türkiye, Slovakya, İspanya,
Bulgaristan, Romanya
2011
ABD + E13
Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda,
Polonya, Birleşik Krallık, Portekiz,
Türkiye, Slovakya, İspanya,
Bulgaristan, Romanya, İsveç
2012
ABD + E13
+ Rusya
Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda,
Polonya, Birleşik Krallık, Portekiz,
Türkiye, Slovakya, İspanya,
Bulgaristan, Romanya, İsveç
lar, her bir ülkedeki erişkin nüfusun büyüklüğüne bağlı olarak
ağırlıklandırılmıştır. 2010 veya takip eden yıllardan itibaren sorulan
yeni sorular için sonuçlar, örneklemin nüfusun yaş, cinsiyet,
eğitim ve bölge gibi karakteristiklere uyumlu olması için yine
iler Connecticut Üniversitesi, Roper Kamuoyu Araştırmaları
Merkezi (Roper Center for Public Opinion Research), Michigan
Üniversitesi Üniversitelerarası Siyasi ve Sosyal Araştırmalar
Konsorsiyumu (Inter-University Consortium for Political and Social
20062010
Research - ICPSR) ve GESIS Leibniz Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne
(GESIS-Leibniz Institute for the Social Sciences) teslim edilmiş ve
akademisyen ve diğer ilgili tarafların kullanımına açılmıştır.
Araştırma yöntemine dair daha detaylı bilgiye www.transatlantictrends.org adresinden ulaşabilirsiniz.
1 Rusya’da 1500 kişilik daha büyük bir örneklem seçilmiştir.
2 2010 yılından önce sorulan soruları: S1a, 1b, 3, 5.1, 5.2, 6a, 9, 11, 14,
15, 22, 33.1, 34a, 43.1, 43.2, 44), 2010 yılından önce sorulmayan sorular: 1c, 2, 4, 6b, 7a, 7b, 8, 12, 13, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 23, 24, 25, 27, 28,
30, 31, 32, 33.2, 33.3, 33.4, 33.5, 34b, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 2, 45.
www.transatlantictrends.org
Marshall Fonu (GMF) ve Compagnia di San Paolo’nun ortak bir projesidir ve Luso-Americana Vakfı, BBVA
Vakfı, Communitas Vakfı, İsveç Dışişleri Bakanlığı ve Açık Toplum Vakıfları’nın
desteği ile gerçekleştirilmiştir.

Benzer belgeler