Singapur
Transkript
Singapur
1 Global olmak Artan küreselleşme bir ҫok insan`ın yoǧun tepkisini provoke (tahrik) ediyor. Zenginlerin fakirlerin üzerinde ekonomik aҫıdan egemenlik kurmaları ve yerel kültürlerin yok edilmesi ile bazıları küreselleşmenin tamamen olumsuz bir olay olduǧu görüşünü savunuyor. Fakat bu ҫok fazla olumsuz bir görüş aҫısı. Tarihsel olarak uluslararası ticaret dünya genelinde yaşam standartlarının yükseltilmesinin en önemli etkenlerinden biri haline geldi. Bunun haricinde küresel entegrasyon kültürel deǧerlerin deǧiş tokuşuna ve dünya toplumu`nun geҫen sene`ki Pakistan depremine ve 2004 yılında Asya`da gerҫekleşen tsunami gibi doǧal felaketlere tepki vermesine neden oldu. Bu baskı`da küreselleşme konusuna sıradışı bir görüş aҫısından bakmaya ҫalışıyoruz: önümüzdeki haftalar bir ҫok tartışmalar` a futbol sektörünün perspektif`i hakim olacak. Bunun haricinde Spotlight yayın ev`i de küreselleşme yolunda. Son iki sene`de Business Spotlight`ın lisanslı baskıları bulgaristan, ҫek cumhuriyet`i ve italya`da basıldı ve yakın zamanda başka ülkelerde daha fazla baskılar yayınlanacak. Bunun haricinde Spotlight`ın hem ҫin devletinde hem italya`da versiyonları var. Bütün bu baskılar yerel piyasa`nın gereksinimlerine göre uyarlandı- ve bu uyarlamalar sadece tercümanlık ve dil önerilerinde deǧil, aynı zamanda business spotlight` ın iҫerik ve pazarlama yöntemi alanlarında da yapıldı. Bu durum olması gereken durumu gösteriyor: kararlar piyasalarını en iyi şekilde bilenler tarafından yerel olarak verildi. Küresel pazarlamaya “bir ölҫü bütün ölҫülere uyuyor” yaklaşımı ҫoǧu kez bir ölҫü`nün bir başka ölҫü`ye iyi uymadıǧı basit nedeninden dolayı ҫoǧu kez başarısız kalacak. Küresel ve yerel avantajlar`ı kombine etmek veya “küreselleşmek” başarı iҫin ҫok önemli. Singapur Asya`lı başarı öyküsü Olivia Lum fakir olmanın ne demek olduǧunu biliyor. Singapur`da en varlıklı işkadını doǧduktan sonra terk edildi ve teneke ҫatı`sı olan bir kulübe`de doǧdu. 1989 yılında eski bir kimyacı olan Lum Hyflux adlı su arıtma şirketini kurmak iҫin hem arabasını hem de dairesini sattı ve aylıǧı iyi olan işini bıraktı. Hyflux güney-doǧu asya`da kendi kulvarında en büyük şirket. “Hiҫ birşeyim yoktu- ne para, ne de iş ilişkileri.” diye Lum Financial Times`e başarı yolculuǧu ile ilgili anlattı. “Fakat başarılı bir işletme kurmak istiyordum ve bu durum insanları motive eden durum.” diye anlattı. Şu an 45 yaşındaki Lum 1990`lı yılların başında işletmesini ҫin devletine kadar genişletti. Bugün ҫin piyasası Hyflux`un satışlarının yüzde ellisinin fazla`sından sorumlu.” Esnek davranabilmek iҫin yeterince küҫüǧüz ve asya`da olduǧumuzdan beri asya kültürünü anlıyoruz.” diyor kendisi. Singapur ve ҫin devletinde 600 insan ҫalıştıran şirket Dubai`de tuz arındırma cihazı yapmak iҫin sözleşmeler imzaladı ve hindistan`da endüstri proje`leri üzerinde ҫalışıyor. Geleceǧe yönelik Lum`un hedefi aҫık ve net: “Hyflux`un Singapore Airlines gibi bir marka haline gelmesini istiyorum.” Elizabeth Arden (1884-1966) Elizabeth Arden cosmetics business şirketi`nin Kanada doǧumlu kurucusu. “Sadece bir dolar deǧerinde olan bir şey alınmaya deǧer deǧil.” 127 milyon dolar Bu fiyat hindistan`lı “ҫelik üreticisi” Lakshmi Mittal`ın dünya`nın en pahalı ev`i olan evine harcamış olduǧu para. 2 Kanada: Kömür`de kan Kanada`da azalan kömür üretimi ile atlantik kanada`da bulunan nükleer santralller daha ucuz ve kolombiya` dan gelen kömür daha temiz olmaya başladı. Kömür madenlerine yer aҫmak amacı ile yerel kolombiya`lı sakinliler taşınmak zorunda kaldılar ve sendika liderleri maden işҫilerin haklarını savunmak amacı ile öldürüldükleri iҫin insan hakları eylemcileri kolombiyalı kömür`ün ҫok fazla masraf ürettiǧini söylüyorlar.” “Kanada`lı insanlar yeni kömür madenlerin aҫılması iҫin kolombiya`lı insanları öldürmeye devam etmemeleri ve ulusumuz iҫin tamamen olumsuz etkiler yaratacak şartlar altında işletilen kömür madenlerin ayakta tutulmaması gerekiyor.” diye kolombiya`lı madencilerin sendikasının başkanı Francisco Ramirez Maclean`s dergisine anlattı. 2005 yılında Nova Scotia adlı taşra kolombiya`dan 78 milyon (56 milyon avro) dolar deǧerinde olan kömür ithal etti. Novia Scotia Power şirketinin temsilcisi Margaret Murphy şirket`in kolombiya`nın madenleri hakkında daha fazla bilgi edinmeye ҫalıştıklarını söyledi. Bu olay Francisco Ramirez iҫin yeterince hızlı deǧil ve “Benim yaşamım ve kolombiya`daki yüzlerce ҫalışanların yaşamı her gün risk altında kalmaya devam edecek.” dedi. Irak: Aile`yi beslemek On iki yaşındaki Mahmoud baǧdat`taki ailesini desteklemek amacı ile aǧır şartlar altında ҫalışıyor. Okul`dan sonra yol`da gün`de bir dolar`a Pepsi satarak geҫimini saǧlıyor. Bu gelir besinleri, okul malzemelerini ve amerikan işgali sonrasında iki`ye katlanan emeklilik maaşların ödenmesine yetiyor. Kısa süre önce Mahmoud ve ailesinin yaşadıǧı küҫük daire`nin penceresini kıran bir araba patlaması gerҫekleşti. Annesi Karima Selman bir dul bayan. The Christian Science Monitor`a her ne zaman otel`e temizlik iş`i iҫin gitse korktuǧunu söyledi. Gazete amerika`nın ülke`ye girişinin üҫ sene öncesinde Methboubs hakkında yazdı. “Durumlar kötü`den ҫok daha kötü`süne gelişti.” diyor Karima Selman. Aile`nin diǧer yedi ҫocuklarından sadece bir tanesi (birisi) ҫalışıyor, böylece Methboubs fiyatҫa daha uygun bir daire arıyorlar. United Nations`in istatistiklerine göre Irak`da ortalama gelir 2003 yılının 255 $`dan geҫen sene`nin 144 $`ına düştü. Kendini eǧitmiş olan üҫ genҫ insan`dan biri`nin iş` i yok. Mahmoud işi`nin olmasından memnun, fakat bir bisiklet iҫin para biriktirmeyi de istiyor. Ingiltere: Sponsor`lar aranıyor „Bu tutuklama yerel birahane`niz tarafından gerҫekleştirildi.” Bu ticari mesaj`ı bir daha duymayacak olabilirsiniz.” Ingiliz hükümeti beledi hizmet`i sunan polis görevlilerin işletmesine sponsorluk yapılmasını istiyor. 2002 yılının Polis Reform Yasası ile sokak`larda görev alan polis görevlilerin sayısının artırılması ile polislik hizmet`i sunan yardımcı elemanlar görevlendirildi. Hizmet görevlileri tam anlamı ile polislik yetkisine sahip deǧiller, fakat insanları durdurabiliyor, arayabiliyor ve göz altına alabiliyorlar. Ingiltere`nin iҫ işleri bakanı görevlileri ҫalıştırmaktan oluşan masrafların 75 %`ni ödüyor. Geri kalan 25%`ni şu an polis makamları diǧer şirket ve kurumlar`dan ödeme ricasında bulundu. Bu finansal desteǧin karşılıǧı olarak şirket`ler tanınmışlık derecelerini görev üniformasın`daki logolarını taşımaya devam ederek artırabilirler. Bu plan`ın sayesinde şirketlerin polis işini ҫok daha fazla etkileyebileceǧinden insanların ҫoǧu endişe ediyor. Yasadışı ve hukuk incelemelerin merkez başkanı The Times`a şu sözleri dil`e getirdi: “Bu durum polis`in baǧımsızlıǧı ve bunları sponsor eden kişileri araştırma yetenekleri ile ilgili ciddi sorunlar yaratabilir.” 3 Trent: Bayanlar gecesi Endüstrileşmiş dünya`da genҫ bayanlar öncekinden ҫok daha fazla iҫki iҫiyorlar. Datamonitor adlı araştırma şirketine göre 24 yaş altı ingiliz ve amerikan bayanları 2004 yılında beş sene öncesine nazaran miktar olarak 33% daha fazla alkollü iҫecekler tercih ediyorlar. Alkollü iҫecekler üreten şirketler beyinlerinde genҫ bayanları düşünerek yeni ürünler yaratarak tepki verdiler. Bu yaratılan iҫeceklerin ҫoǧu vodka ile ҫilek ve başka meyveler gibi egzotik tatlar iҫeriyor. Bu yeni iҫeceklerin reklamları televizyonlar`da ve Glamour ile InStyle moda dergilerinde yayınlanıyor. Trend`in önemli nedenlerinden bir tanesi genҫ bayanların evli olmaları ve yaşamlarının daha sonraki geҫ dönemlerinde bir aile kurmaları. Bu arada kariyerlerine odaklanıyorlar ve yüksek gelirlerin keyfini ҫıkartıyorlar. The Wall Street Journal`ın raporuna göre Sex and the City bilinmiş televizyon programında gösterilmiş olan bekar ve ҫalışan kadınlar tarafından etkilenmiş olabilirler. Bunun dışında araştırma ingiltere`deki bayanların amerika veya avupa`nın geri kalan kısmında yaşayan bayanlara göre daha fazla iҫtiklerini gösteriyor. Bheki Mthembu 54 yaşındaki soweto`lu zulu Johannesburg`daki bir trafik lambasının yanında dilencilik yapıyor. Ilgi ҫekmek iҫin kendilerinin üretmiş oldukları kafasında kaǧıttan bir yapıtı taşıyor. Şu an ki işi: Sekiz sene`den beri dilencilik yapıyorum. Johannesburg`un zengin semtlerinde bir trafik lambası olarak ҫalışıyorum. Ҫok iyi bir yer, ҫünkü arabalar orada durmak zorundalar ve insanların paraları var. Fakat her zaman bir sürü dilenciler var. Böylece kafam`a takmak üzere kaǧıttan yapıtlar yaptım. Bu yöntem ile insanlar beni fark ediyorlar. Bazen bir yapıt satıyorum. Yaş ve aile: 54. On bir ve otuz yaşları arasında altı ҫocuǧum var. Bir eşimi ve bir ҫocuǧumu kaybettim. Ev: Ev`e varabilmek iҫin yeterince para kazanmıyorsam dışarıda yol`da uyuyorum. Aksi durumda soweto`da kardeşim ile birlikte yaşıyorum. Fakat durum ҫok zor, yeterince yer yok ve yaǧmur yaǧdıǧında ҫatı`dan su akıyor. Aylık: Kötü günlerde R 10 (yaklaşık 1,35 €) kadar az para alıyorum ve iyi günlerde R 150 kazanabilirim. Ҫoǧu kez gün`de yaklaşık R 70 alıyorum. Bir kere bir adam`a kaǧıttan bir kalp yaptım ve kendisi bana R 200 verdi. Buna inanamıyordum! Tatiller: Bütün zaman buradayım. Noel`de soweto`daki ailemin yanına gidiyorum. Ondan sonra bana güzel şeyler ikram ediliyor- buzlu iҫecekler, ҫay ve pastalar! Ҫalışma saatleri: Sabah altı`da iş`e başladıǧımda daha fazla para kazanıyorum. Hava karanlık olana kadar ben buradayım. Bu mesleǧi seҫmemin nedenleri: Genҫ iken gangster`lerin bir sürü paralara sahip olduklarını gördüm, böylece ҫaldım. Hiҫ bir zaman birilerini incitmedim, sadece ҫaldım. Üҫ sene hapis yattım. Bunun sonrasında bir daha yasadışı bir iş yapmamaya karar verdim. Bir zanaatkar (esnaf) yardımcısı olmayı tercih ederdim, fakat bir iş bulamıyorum. Ailem`de hiҫ kimsenin bir işi yok, hepsi bana baǧımlı. 4 Mesleǧimin en ҫok sevdiǧim yönü: Yiyebilmek iҫin para kazanıyorum ve ҫocuklarım yiyebiliyor. Bu işimin en güzel yönü. Mesleǧimin en az sevdiǧim yönü: Bazen insanlar bana elmalar veya başka ҫiǧnemek iҫin bir şeyler getiriyorlar, fakat bunları yiyebilmek iҫin dişlerim eksik. Ayrıca hemen yoruluyorum ve yaǧmur`dan tam olarak kaҫamıyorum, fakat bu benim iҫin o kadar önemli deǧil, ҫünkü yaǧmur`da insanlar bana acıyor ve ben daha fazla para kazanıyorum! Gerekli olan yetenekler: Insanların pencerelerini aҫmalarını saǧlamak, böylece onlar ile sohbet edebilirsiniz. Insanların ҫoǧu yasadışı olaylardan dolayı pencerelerini kilitliyor. Bu şapkaları yapıyorum, ҫünkü insanlar bunları seviyorlar. Iş`e başladıktan sonra en önemli deǧişiklikler: Bugünlerde trafik lambalarının yakınlarında bir sürü yasadışı işler görüyorum. Gangster`ler kendilerini dilenci olarak gösteriyorlar, ondan sonra arabaların pencerelerini parҫalıyorlar ve deǧerli eşyaları ҫalıyorlar veya arabaları kaҫırıyorlar. En ideal iş: Bir şeyleri boyayarak veya tamir ederek bir zanaatkar olmak istiyorum. Konuşulan diller: Bir zulu`yum, fakat biraz ingilizce konuşuyorum. Iş dışındaki önemli ilgi alanları: Boks yapmayı ve futbol oynamayı seviyorum ve mümkün olduǧunda kızkardeşimin televizyonun`da izliyorum. Hedefler ve hayaller: ҫoǧu kez lotto oynuyorum. Eǧer ҫok param olursa, eşime, anneme ve aǧabey`me uygun bir mezar taşı satın almak istiyorum. Ayrıca yaşayabileceǧim güzel bir ev`in hayalini kuruyorum. Ve orada küҫük bir kilise`nin olmasını isterdim, ҫünkü o zaman arkadaşlarıma „Dua etmeye gidelim.“ diyebilirim. Pışmanlıklar: Hiҫ bir zaman iҫin hırsız olmamayı dilerdim. Şu an ҫok dindarım ve ҫoǧu kez dua okuyorum. Hayatımdaki en önemli hedeflerim: Yemek yemek. Her gün burada durduǧumda, benim ve ҫocuklarımın yemek yiyebileceklerini biliyorum. Bunun haricinde insanları aids ile ilgili uyarmak istiyorum. Tanıdıǧım herkes aids`ten ölüyor. Bu nedenden dolayı bugün bir tabut şapkasını takınıyorum. Şapka`nın üzerinde şöyle bir yazı var: „Lütfen prezervatif kullanın. Aids öldürüyor.“ Kathrin Hauger Basmak ve koşmak Doktorlar ofis`de düzenli bir şekilde egzersiz yapmanın kalbinize iyi geleceǧini söylüyorlar. O zaman benim ve meslektaşlarımın endişelenecekleri hiҫ bir nedenleri yok: düzenli bir şekilde 30 metrelik kısa-mesafe koşumuzu yapıyoruz. Baskıcımızın koridor`un sonunda bulunan bir oda`da bulunduǧunu görüyorsunuz. Normalde oda`nın her ne zaman yanından geҫsek yazıcı ҫıkışlarını rahat bir şekilde alıyoruz. Bazen ҫok telaşlıyken ofis`den ҫıkıp, oda`da evraklarımız basılana kadar bekliyoruz. Fakat bazen iҫimizden biri kişisel veya gizli bir şey basmak zorunda. Ve bunun neler olabileceǧini sizin hayal gücünüze bırakıyorum. Işyerinde başka bir kimsenin okumasını istemediǧiniz bir şeyi düşünün. (Tabii ki tamamen hukuksal ve verimli ve iş ile ilgili olan bir şey. Merhaba şefim!) Böyle bir evrak basıldıǧında, kaybedilecek hiҫ bir zaman yok. „Basın“ tuşuna basıyorsunuz ve evraklarınız ҫıkmadan önce rüzgar gibi baskıcı odasına koşuyorsunuz. Eǧer şanssızsanız ve 5 işvereninizi koridor`da görüyorsanız, sizin ile konuşmamasını ümit ederek sizin yavaşlamanız gerekebilir ve eǧer ҫok şanssızsanız, sızın ile konuşmak isteyebilir. Ve bir başkası baskıcı odasına girip evraǧınız ile ҫıkıyorsa koridor`da uzun dakika`lar bekleyebilirsiniz. „Sanırım bu sizin.“ diye o kşi yardımsever bir şekilde size konuşacaktır, aşk mektubunu veya öz geҫmişinizi veya cinsellik alanında mevcut olan fonksiyon bozuklukları ile ilgili bir bilgi sayfası. Koşmak kalp atışlarınızı yükseltmeniz iҫin ҫok iyi, fakat doktorların önermeyeceǧi bir yol. Sevgili Bayım Istemeyerek saҫma bir şey söylediǧinizde ve bunu geri almayı dilediǧinizde yaşadıǧınız o hissi biliyor musunuz? Bu durum`u geҫenlerde bir başkasına bir email cevabı gönderdiǧimde ve ismini yanlış söylediǧimde fark ettim. Kendisine üzgün olduǧuma dair hemen bir not yazdım, ondan sonra dakikalarca kendimi suҫladım. Ismi email`in alt kısmında yazıyordu ve ben email`i tamami ile kontrol etmemiştim. Bu bir nevi teselli, fakat bu durum bir ҫok insan`ın başına geliyormuş gibi görünüyor. Benden daha önceleri email almış olan insanlardan ismimin her türlü mümkün olabilecek okunuşunu duydum. „Karin“ ve „Carolyn“ olarak ҫaǧırıldım. Fakat bu sabah`ın email`i özellikle etkileyiciydi. „Sevgili Bay Hanger“ diye başlıyordu. Şimdiye kadar hem ismimi hem de cinsiyetimi yanlış tahmin eden bir kimse tanımamıştım. Bu zavallı kişi`nin kendisini suҫlaması iҫin ne kadar ҫok zaman harcadıǧını merak ediyorum. Ben neredeydim? Iҫinizde bazen hiҫ bir zaman işinizi halledemediǧiniz hissi oluşuyor mu? Büyük ihtimal haklı olabilirsiniz. Bilim adamları ofis ҫalışanlarının işleri bölünmeden önce bir iş üzerinde ortalama olarak 11 dakika ҫalıştıklarını ortaya ҫıkarttılar. Fakat olay iş`in bölünmesinde sona ermiyor. Iş`in bölünmesinden sonra ҫalışanların daha önce yaptıkları iş`e geri dönmeleri ortalama olarak 25 dakika zaman alıyor. Hatta bazıları yaptıkları iş`i tamamen unutuyorlar. Bu ҫok endişeverici bir haber, böylece bunun ҫözümü aranması gerekiyor. Yapılması gerekenler listesi hazırlamak gibi bazı öneriler oldukҫa basit. Diǧer fikirler daha fazla „hightech“ Araştırmalar iki veya üҫ büyük bilgisayar ekranının olması ile bütün aҫık programları görebildiǧiniz ve böylece hiҫ bir zaman yaptıǧınız iş`i unutmayacaǧınız iҫin verimliliǧi artırdıǧını ortaya ҫıkarttı. Ondan sonra „biri bizi gözetliyor“ ҫözümü mevcut: meşgul olduǧunuz dönemi mesajları işlediǧiniz zamana kadar kayıt eden bir bilgisayar programı. Ilginҫ olan şu ki hiҫ kimse aҫık ve net olan aşaǧıdaki ҫözümü önermedi: Kapı`yı kilitlemek Gelen telefon görüşmelerini bir cihaz tarafından cevaplandırmak ve e-maillerinizi gün`de sadece bir kere kontrol etmek. Bu iş bölünmeleri ҫalışma yaşamının gerekli bir parҫası olduǧu ve bunlarsız hiҫ kimsenin işini yapamayacaǧı izlenimini bırakıyor ve eǧer kusuruma bakmazsanız, bir şeyleri basmam gerekiyor. En iyisi ben hızlıca koşayım. Futbol Bir oyun`dan ҫok daha fazlası Futbol dünya ekonomisini daha iyi anlamamızda yardımcı olabilir. Buna en azından Franklin Foer adlı amerikan muhabiri inanabilir. Futbol dünya şampiyonluǧuna ilişkin Carol Scheunemann kendisi ile kuramı hakkında konuştu. Ingilizce Oxford Sözlüǧü küreselleşmeyi „işletmelerin veya başka kurumların uluslararası bir etki geliştirdikleri bir süreҫ.“ olarak tanımlıyor. Eleştiriler küreselleşmenin hem iş yerlerini hem de kültürü yok ettiǧini söylüyor. 6 Küreselleşme dünya`nın her bir yerinde yaşam standardını yükseltmekte ve az gelişmiş ülkelerin fakirlikten kurtulmalarında yardımcı oluyor. Insanların ҫoǧu iҫin küreselleşme oldukҫa soyut bir taslak teşkil ediyor. „Futbol dünya`yı nasıl anlatıyor“ adlı kitabında Franklin Foer adlı amerikan siyasi muhabiri bu fenomene insanlık boyutu katıyor. Futbol`u sevenler, bir sürü insan`ın kendisine yerel gurur, ulusal rekabetler, varlıklı kulüp sahiplerinin yükselişi ve dünya`nın futbol sahalarında misafir işҫi olarak yaşayan insanların hayatları ile ilgili hikayeler anlattıkları ülkeleri seyahat ediyor. Foer sirbistanlı ve iskoҫya`lı fanatik futbol hayranları ile birlikte ukrayna`da umutlu nijeryalı oyuncular ve komünist italyan hayranları ile buluştu ve tahran`da bulunan dünya`nın en büyük futbol stadyum`larının birinde maҫ izleme izni talep eden isyancı iranlı kadınların hikayesini anlatıyor. Yazar bu olayları ve başka canlı anekdot`ları kendi kültürel ve tarihsel kontekstinde anlatıyor. Kendisi ile „ihtimali az olan küreselleşme kuramı“ ile ilgili konuşuyoruz. Futbol`un bize küreselleşmeyi anlamamızda yardımcı olduǧu fikrini nasıl edindiniz? Bir hayran olarak futbol oyunu`nun küreselleşmenin mükemmel bir örneǧi olduǧunu biliyordum. Ülkeler arasındaki göҫ`ü ve oyun`un taktiǧini etkilediǧini görebilirsiniz, örneǧin alman oyun taktiǧi brezilya`lı ve nijerya`lı oyuncular sayesinde biraz yeni yaşam kazanmış olabilir. Böylece oyun`un kendisi globalleşmiş oluyor ve ben şunları düşünüyorum: globalleşme sürecinde bu kadar ilerlemiş olan gezegende başka bir fenomen var mı? Ve bir başka daha fazla globalleşmiş bir kurum`dan bahsedemezdim. Futbol`u diǧer uluslararası endüstrilerden örneǧin tekstil endüstrisinden ne farklı kılıyor? Farklılık insanların kendi öz-algıları ile ilgili. Insanların kişilikleri bir ҫok yönde tuttukları futbol ekiplerinden etkileniyor ve futbol ekiplerine yansıyor. Böylece kulüplerin aşırı siyasi ve sosyolojik olduklarına ve oyun`un kalitesini bir araştırma objesi olarak yükselttiklerine dair bilinҫaltı anlam taşıdıklarına inanıyorum. Örneǧin Buenos Aires`da yaklaşık 12 kulüp var ve bunların her biri farklı bir semti temsil ediyor ve bir göҫmen grubu veya sosyal sınıf`a göre organize ediliyor. Veya dört büyük kulübün olduǧu brezilya`daki Sao Paulo`ya bakınız. Bir takımın adı italyan göҫmenlerin kulübü olan Palmeiras. Bir başka takımın adı ise portekiz göҫmenlerin kulübü olan Portuguesa. Sosyal elit`in kulübü olan Sao Paulo futbol kulübü var. Ondan sonra insanların takımı olan Corinthians var. Böylece bu takımların her maҫ oynadıkları zamanda saha`da olanlar ile ilgili siyasi ve sosyal ҫaǧrışımlar oluşuyor. Futbol kulüpleri tarafından güҫsüzleştirilen bu kişilik tarzı küresel bir marka haline gelmiyor mu? Benim iҫ güdüme göre Manchester United, Real Madrid veya AC Milan uluslararası marka yaratmaya ҫalışan Wal-Mart veya MC Donald`s gibi olma karışıklıǧı söz konusu olabilir. Böylece onlardan hayranlarını bu yerel baǧlılıklardan koparmalarını beklerdim. Fakat dünya seyahatim süresinde durumun böyle olmadıǧını ve yerel kulüplerin düşündüǧümden ҫok daha fazla dayanıklı olduklarını fark ettim. Bu yerel veya milli takımlara baǧlılık artan milliyetҫilik anlamına geliyor mu? Bir derece`ye kadar bunun öyle olduǧuna inanıyorum, fakat ille kötü anlamda deǧil. Gittikҫe globalleşen dünyamızda en şaşırtıcı gelişmelerden bir tanesi milliyetҫiliǧin etkisi. Ulusal enstitülerin gelişmesine raǧmen Avrupa Birliǧi veya uluslararası şirketler ayakta kalmayı başardılar. Bu kurumların hiҫ biri milliyetҫiliǧi yenemedi. Tabii ki milliyetҫilik olumsuz anlamları olan bir kavram ve milliyetҫiliǧin kötü olaylar`da sonuҫlandıǧının bir ҫok örnekleri var. Bir örnek benim en sevdiǧim takım FC Barcelona. “Catalan” milliyetҫiliǧine baktıǧınızda Barca`nın simgelediǧi ҫok pluralistic bir biҫimi ve oldukҫa aҫık. Kulüp göҫmenleri ispanya`nın güneyinden ve kuzey afrika`dan “Catalan” toplumuna getirme biҫimi var ve kulüp bu gelenek ile oldukҫa gururlu. Küreselleşme arttıkҫa bazı ekonomiler korumacılıǧa dönüyor. Bu durum futbol`da da gerҫekleşiyor mu? Ülkelerin oyuncuların global göҫmenliǧine müdahale etmeye ҫalıştıkları örnekleri var. 1960 ve 70`li yıllarda avrupa kulüpleri Pele`yi satın almaya ҫalışırlarken veya New York Cosmos Pele`yi amerika`ya getirmeye ҫalışırken, brezilyan hükümeti Pele`yi korunulan bir ürün olarak ilan etti ve başka 7 bir ülke`ye satılmasına izin verdi. Pele brezilyan futbol`unu bıraktıktan sonra amerika`da oynadı. ve bunun haricinde daha başka örnekleri de var: ispanya, italya ve diǧer avrupa ülkeleri aynı zamanda oyun sahasında olabilecek yabancı oyuncu sayısını sınırlıyorlardı. Fakat bu korumacılık başarı getirmedi- söylemek istediǧim şey hiҫ kimse`nin bunu gerҫekten sevmemesi. Insanlar görebilecekleri en yüksek futbol kalitesini istiyorlar. Örneǧin italyan`lar sadece italyan futbolcularını izledikleri zaman bu durumu pek umursamıyorlar. Kendi vatanlarının oyuncularını oyun sahasında görmek istiyorlar, fakat en iyi kalite`yi görmekten dolayı daha fazla mutlu olacaklarını düşünüyorum ve bu yabancı oyuncu satın almayı gerektiriyorsa, öyle olsun. Brezilya`ya ilişkin yabancı oyunculara yatırım oradaki lig`in kalitesini yükseltmeye yaradı mı? Maalesef o tür etki`ye sahip deǧildi. 1990`lı yılların başında ülke`de yoǧun anlamda yabancı yatırım gerҫekleşti. Ülke`ye giren amerikan yatırımcıları ve avrupa`lı medya şirket`leri brezilyan futbolunu daha üst-düzey`ye ҫıkartmaya ҫalıştılar. Lig`i kontrol eden yiyici (mürtekip) yönetici`leri görev`den alamadıkları iҫin bu yatırımlar başarı getirmedi. Brezilya`lılar yabancı yatırımcılar`dan para aldılar, ҫaldılar ve lig`den attılar. Islam`ın rolü göz önünde bulundurularak globalleşme ve din hangi durum`da? Futbol bu konulara ilişkin ne gibi bir katkı`da bulunuyor? Iran 2006 Dünya Kupasında oynuyor. Iran`da futbol`un hikayesi oldukҫa kompleks (karmaşık). Iran`lı petrol sahalarında faaliyet gösteren ingilizler ile futbol oyunu ülke`ye getirildi, fakat 1950`li yıllarda futbol`u gerҫekten destekleyen kişi Iran`ın „Shah“ ıydı. Kendisi bu şekilde ülke`ye avrupai deǧerleri getirmeyi amaҫlıyordu. Ondan sonra 1979 yılında islam revolosyonu geldi. Devrimciler bu oyunu hor ve tanrı`ya küfreden bir batı ithal`i olarak görüyorlardı, ҫünkü onların inanışlarına göre allah`tan başkası iҫin heyecanlanmamaları gerekiyordu. Fakat islam rejiminin gücü bu oyunu yok etmeye yetmiyordu, ҫünkü insanlar bu oyunu ҫok fazla seviyorlardı. Ve o zamandan beri futbol oyunu rejime karşı bir isyan şekliydi. Her ne zaman milli takım oynasa insanlar bir galibiyet coşkusu veya maǧlubiyet`ten dolayı depresyon sonrasında sokaǧa dökülüyorlar. Ve bu an`da başka durumlarda hiҫ bir zaman söylemeyecekleri rejim-karşıtlı söylemlerde bulunuyorlar. Uluslarlararası amerikan şirketleri küreselleşme konusunda bir ҫok eleştirilere maǧruz kalıyorlar. Eǧer bu geleneksel bir amerikan spor`u deǧilse, futbol bunu nasıl aҫıklayacak? Globalleşmenin gerҫek öyküsünün uluslararası amerikan şirket`lerinin kendilerini dünya`ya zor ile kabul ettirmeleri konusundan ҫok daha fazla kompleks olduǧunu düşünüyorum. Uluslararası şirket`ler bunlar: onlar uluslararası. Onlar sadece bir ülke`nin ҫıkarlarını desteklemiyorlar. Gerҫek`te bir ҫok uluslararası şirket futbol`un amerika`da yaygınlaşma konusuna büyük ilgi gösteriyor. Nike ve adidas kadar Manchester United ve Real Madrid gibi şirket`ler amerika`yı önemli bir futbol ülkesi olarak görmek istiyorlar. Bir ҫok paralar yatırıyorlar. Zaman iҫerisinde bu amac`a ulaşacaklarına inanıyorum. Futbol burada basketbol veya amerikan futbol`u kadar yaygın ve tanınmış olmayacak, fakat her zaman iҫin bilinecek. Futbol`un dünyası Burada Franklin Foer`in kitabından bir suret var. Bu suret sirbistanlı fanatik futbol severler ile ilgili futbol ve küreselleşme arasındaki ilişki`yi el`e alıyor: „Seksenli yılların sonralarında ve doksanlı yılların başlarında the Red Star adlı futbol fanatikleri Belgrad`da bulunan Ingiliz Kültür Merkezine en son gerҫekleşen ingiliz fanatiklerin taşkınlıklarını belgeleyen kaǧıtları “scan“ etmek iҫin (göz`den geҫirmek iҫin) giderlerdi. Kıta`nın diǧer tarafında haklarında okumuş oldukları ҫıldırmış hayranlar gibi adidas antrenman eşortmanı, altın kolye`ler ve beyaz deri`den spor ayakkabıları giyiniyorlardı.“ 8 Brezilya`daki futbol ile ilgili: „Global ekonomi`de brezilyan tarzı ve bazı brezilyan oyuncuları başarılı olurlarken, Brezilya …“ciddi sayıda” brezilya`lı „Faröer” de (kuzey atlantik`de danimarkalı bir ada grubu) ikincil bir lig istiyor. Amerika`da futbol karşıtlı duygular Nüfusun önemli bir kısmının bu oyunu az deǧerli gören ve buna karşı mücadele veren topluluǧun tek yeri belki amerika. Gerҫek güc`e sahip olan insanlar futbol`un amerikan yaşam tarzına gerҫek bir tehlike oluşturduǧuna inanıyorlar.“ Asgari ücret iş yerlerini yok ediyor mu? Hayır! Teori`de asgari ücret gelir masraflarına neden olarak iş yerleri yok etmesi bekleniliyor. Gerҫek`te bunun iҫin herhangi ikna edici ipuҫları bulmak ҫok zor. Bu durum iҫin bir ҫok mümkün nedenler var: bir neden istihdamın gelir dalgalanmalarından etkilenmemesi. Bir başka neden ise yüksek gelir vaadi`nin daha fazla insan`ı kazanҫ sahibi yapması. Asgari ücret düşük ücret olan aile`lerin yaşam standartlarını yükseltiyor. Bu durum da toplum`a hem sosyal hem de ekonomik avantaj`lar saǧlayabiliyor. Tabii ki oldukҫa yüksek asgari ücret şüphesiz işyeri kaybına ve bazı şirket`lerin iflas etmesine neden olacak. Böylece bu ücret`in doǧru seviyesini belirlemek ҫok önemli. 1999 yılında ingiltere`de ulusal asgari ücret uygulanmadan önce asgari ücret`in diǧer ülkelerdeki etkisini araştırmak iҫin Düşük Gelir Komisyonu kuruldu. Şirket temsilcileri ve sendika ile temas`a geҫildi ve ekonomi`nin durumu ve düşük gelirli işyerlerinin yerleri gibi etkenler araştırıldı. Asgari ücret`in doǧru seviyesini belirlemek karmaşık bir süreҫ, fakat ingiltere ve bir ҫok diǧer ülkelerin ispat etmiş olduǧu gibi bu belirleme mümkün. Ingiltere`nin asgari ücreti`nin etkisi ile ilgili bir ҫok araştırma yapıldı ve bu ҫalışmaların ҫoǧunda asgari ücret`in istihdam üzerinde olumsuz etki yarattıǧına dair bir ipucu yok. Bunun haricinde ekonomi`nin ek masraflarının tüketici`ye yüksek fiyatlar şeklinde aktarıldıǧına dair yine hiҫ bir ipucu yok. Iş yerlerinin yok edildiǧine dair tek zayıf argüman bakıcılar ile ilgili yapmış olduǧum araştırma`dan geliyor. Fakat önemli gelir artışlarını asgari ücret`in bir sonucu olarak gören bu endüstri`nin oldukҫa düşük gelir sektörü olduǧunu düşündüǧünüzde, olumsuz etki`nin ҫok fazla olmadıǧını fark edeceksiniz. Ve bakıcı evlerinin gelir artışlarından dolayı kapandıǧına dair bir belirti yok. Asgari ücret ingiltere`de uygulanmadan önce, işverenlerin kurumu olan „Confederation of British Industry (CBI) bazı endişelerini dile getirdi. Fakat asgari ücret`in işyerlerini olumsuz etkilemediǧi tecrübesinden bir şeyler öǧrenmiş oldukları görünüyor. Gerҫek`te ingiltere`deki insanlar`ın ҫoǧu asgari ücret`i iş piyasa`sı düzenlemesinin önemli bir parҫası olarak kabul ettiler. Asgari ücret tek başına fakirliǧi azaltamaz. Vergi ve sosyal sistem`in ayrıca bir etkisi olması lazım. Fakat işverenler`den adil bir ücret ödemelerini beklemek kulaǧa kesinlikle mantıklı geliyor. Düşük gelir elemanlarını sömürmek isteyen kötü işveren`ler kovalanırken asgari ücret şirket`leri ҫalışma koşulları standartlarını yükseltmeye yönelik teşvik ediyor. Asgari ücret`e karşı olanlar önyargılı davranmadan gerҫekleri incelemeleri lazım. Düşük asgari ücret ekonomi`ye neredeyse hiҫ zarar vermezken asgari ücret`in kaldırılmasının fakir ailelere zarar verebileceǧini görecekler. Amerika Birleşik Devletlerinde asgari ücret konusu ekonomi`nin performansını belirleme hususunda ҫok küҫük bir etki`ye sahip`ti. Teknoloji`nin en parlak dönemi ve yetenekleri geliştirme etkenleri geҫen senelerde görülen etkileyici istihdam verimini yaratmada ҫok daha büyük bir önem`e sahipti. 9 Asgari ücret`ler ekonomik ve sosyal aҫıdan mantıklı mıydılar veya daha fazla işsizlerin oluşmasına mı neden oldular? Elisabeth Ribbans her iki tarafın görüş savunucuları ile görüştü. Asgari ücret hiҫ kimse`ye yardımcı olmuyor- ve gerҫekte yaralanmayı en az hazmedebilecek insanlara zarar veriyor. Işyerlerini ve imkanları yok ediyor. Sabit asgari gelir meslek eǧitimi olmayan ҫalışanların işyeri bulmalarını ve kariyer merdivenine adım atmalarını engelliyor. Okul`u henüz yeni terk eden 16- yaşındaki bir erkek ҫocuǧunu veya uyuşturucu sorunu olan bir kimse`yi örnek olarak düşünün. Kendilerini işyerinde göstermeleri iҫin bir iş`e ihtiyaҫ`ları var. Fakat eǧitimi az olan insanlar doǧal olarak daha az verimliler. Eǧer bir işveren saat`te en az 5,15 dolar (yaklaşık 4,20 €) ödemek zorundaysa, bunun verimini (randımanını) veremeyen bir kimse`yi iş`e alamaz. En kötü durumda bu elemanın yerine bir makina yerleştirir. Işverenleri mümkün olabildiǧince ҫok eleman ҫalıştırmaya yönelik teşvik etmek iҫin elimizden geleni yapmak zorundayız. O zaman istihdam yükselecek, daha fazla ekonomik büyüme ve vergi geliri olacak. Ondan sonra hükümet bu para`yı sosyal güvenlik aǧı iҫin kullanabilecek. Işverenlere ne kadar ҫok şart koşarsak o kadar büyük bir ihtimal ile bir sonra ki fabrikalarını hindistan veya ҫin devletinde aҫacaklar. Saǧlıklı bir ekonomi ҫalışanların sömürülmesini önlemenin en iyi yolu. Devlet`in asgari ücret belirlememesine raǧmen bir işveren her zaman bir tür asgari ücret (minimum) ödemek zorunda, ҫünkü aksi takdirde bir başka şirket daha fazla para ödeyerek bu eleman`ı personel kadrosuna katabilir. Bu nedenden dolayı amerika`da sadece üҫ milyon insan asgari ücret bazında ҫalışıyor. Insanlar orada oturup sömürülmeyi beklemiyorlar. Tabii ki düşük-gelir ҫalışanlarının kendilerini iyi hissetmeleri ҫok önemli. Tibbi tedavilere, gıda ürünlerine ve dairelere erişimlerini ve ҫocuklarının eǧitim görmelerini saǧlamak zorundayız. Fakat bu görev`i asıl üstlenmesi gereken hükümet. Sosyal sorunlar iҫin işverenleri suҫlamamamız gerekir, ҫünkü eleman ҫalıştırmayı durdurabilirler. Ingiltere`de geҫen sene yükseltilen asgari ücret döneminde işsizlik`te yükseldi. Ve kapsamlı sosyal güvence hizmetlerinin sunulduǧu fransa ve almanya`ya baktıǧınızda bu hizmetler ҫalışanların düşük gelirli işyerlerini kabul etmeyi gerekli görmemelerine neden oluyor. Işsizlik oranları yaklaşık 10% ve işsizlerin yarısı bir sene`den fazla işsiz kalıyorlar. Buna karşılık olarak amerika`da neredeyse bir real asgari ücreti yok ve 1997 yılından beri yüksetilmedi ve enflasyon oranı asgari ücret`in hesaplanmasında göz önünde bulundurulduǧu zaman 1956 yılından beri en düşük seviyesinde bulunuyor. Bu arada ekonomi en yüksek seviyesinde ve işsizlik ҫok nadir azaldı. Bunun haricinde 150 milyon kazanҫ sahibi insanların iҫinden yaklaşık 25 milyon insan işlerini kendi istekleri ile bıraktılar. Bu istenilen bir durum: esnek ve verimli olan kazanҫ sahibi insanlar. Avrupa Birliǧi bir ҫok düzenlemeler planlıyor ve bunlara karşı koymak ingiltere iҫin ҫok önemli, ҫünkü almanya ve fransa`nın sahip olduǧu yüksek işsizliǧi istemiyor. Örneǧin ben fransa`da iş bakanı olmuş olsam asgari ücret`i ve işverenleri engelleyen bütün kuralları kaldırırdım. Eleman`ların işine son verilmesi hususunu kolaylaştırırdım, ҫünkü o zaman onları iş`e almak ҫok daha kolay olacak ve ayrıca maksimum ҫalışma saat`leri fikrinden ayrılırdım. Istihdamın yükseleceǧinden eminim. Düşüş yolunda Ülke ve avrupa birliǧinin ҫıkarları arasındaki sorun nedeni ile Paul de Grauwe birliǧin üye kaybı tehlikesi ile karşı karşıya olduǧu uyarısında bulunuyor. Siyasi birliǧe doǧru adımlar atılmadan avro bölgesinin ҫok az ayakta kalabilme şansı var. Avrupa bugün uyum gına/ usanҫ sorunu ҫekiyor. Avrupa para birliǧinin önemli düşünürlerinin avro`yu siyasi uyuma doǧru bir fazla adım olarak gördüklerini unutuyor gibi oluyoruz. Bir para birliǧi biriminin siyasi birlik olmadan ayakta duramayacaǧını biliyorlar. Resmi görüş avrupa birliǧi kurumlarının avrupa birliǧi bölgesini şu an desteklemeye uygun olmaları yönünde. Avrupa 10 merkez bankası büyümeyi fiyat enflasyonu kontrolü ile desteklemeye ҫalışırken stabilite ve büyüme yasasının hedefi bütҫe aҫıklarını kontrol altında tutarak ulusun finans politikasının uzun vadeli yürütmelerini geliştirmek. Bunun haricinde lizbon stratejisi avro bölgesindeki rekabetin artması iҫin ülkelerin uygulaması gereken yapısal reformlarını listeliyor. Fakat bu önlemler yeterli deǧil. Bir önemli neden avrupa birliǧi ülkelerinin harcama politikaları, vergi sistemleri, sosyal güvenlik ve iş piyasası politikalarının kontrolünü halen ellerinde tutmaları. Bu durum ekonomileri iyi giden ve resesyon (durgunluk) yaşayan bazı ülkelerde istikrar göstermeyen ekonomik gelişmelere neden oldu. Aynı zamanda ülkelerin ekonomik zorluklara karşı tepki verme yetenekleri avrupa komisyonu tarafından uygulanan kapsamlı kontrol ve ceza sistemi ile sınırlı. Bu durum üye ülkelerinin avrupa birliǧinin ve seҫmenlerinin isteklerini yerine getirmek arasında oldukları anlamına geliyor. Bir başka sorun ise enflasyon düzeyinin üye ülkelerde birbirlerine beklenildiǧi gibi yaklaşmamış olması. Bunun yerine farklılıklar sürmeye devam etti. Sonuҫ olarak italya, hollanda ve portekiz gibi ülkeler fiyat rekabet yeteneklerini yitirdiler. Para birliǧinde para birimlerinin deǧerini ne azaltabilirler ne de ҫoǧaltabilirler. Ancak avro bölgesinin ortalamasından daha düşük enflasyon oranları yaratarak rekabet yeteneklerini geri kazanabilirler. Bu durum büyümeyi durduran ve işsizliǧi artıran para-birimi deǧer artışı yılları geҫirecekleri anlamına geliyor. Avrupa merkez bankası bu konu`da yardımcı olmuyor. Yüzde iki`den daha az olan düşük enflasyon hedefi ülkelerin parabirimi deǧer artış dönemine daha fazla derine girmelerini zorluyor. Avrupa merkez bankası işsizlik iҫin sorumluluk taşımıyor. Bu durumun yapısal hareket edememe sorunu ile ilgili olduǧunu iddia ediyor. Fakat sadece yapısal bir reform yeterli deǧil. Gerҫekte lizbon ajandası unutulmuş olan bir siyasi rüya. Avrupa birliǧi ülkelerinin ҫoǧu reformları doǧru uygulamıyorlar ve bu durumun yakın zamanda deǧişeceǧini gösteren belirtileri yok. En sonunda yüksek işsizlik gibi sorunlardan siyasi anlamda sorumlu olanlar avrupa birliǧi kurumları deǧil ülkelerin hükümetleri. Ve eǧer sorunlar avro bölgesine üye olmanın avantajlarını bastırırsa, bir ülke`nin avro bölgesini terk etmemesi iҫin hiҫ bir neden yok. Bu sorunu ҫözmenin para birliǧinin faaliyetlerine devam etmesini isteyen bizler iҫin sadece bir yol var. Bu ҫözüm makroekonomik politikalar geliştirebilen ve eylemlerinin siyasi sorumluluǧunu üstlenebilen avrupa seviyesinde kurumlar yaratmayı iҫeriyor. Bütün bunlar sıkı siyasi birlik gerektiriyor. Maalesef bugün avrupa`nın durumu böyle bir ҫözümü desteklemiyormuş gibi görünüyor. Bürokratik bir dengesizlik Global dengesizlik sorununun ҫözümü iҫin adımlar sadece uluslararası para birimi fonu iҫin bir iş yaratma önlemi mi? Uluslararası para birimi fonu iҫin zor bir dönem söz konusu, dünya ekonomisi ise ҫok iyi. Global gayrisafi yurtiҫi hasıla son üҫ sene`de yaklaşık 5% arttı, maddi kaynaklar ve ticaret dünya`nın en uҫ yerlerine ulaşıyor ve dünya`nın milyonlarca fakirleri fakirlikten kurtarılıyor. Böylece IMF doǧal olarak endişe edecek bir şeyler bulması gerekiyor. Bu durum „global dengesizlikleri“ düzeltmek amacı ile dünya`nın gelişmiş ülkelerinin fon`a „lobicilik“ görevini vermekte uzlaşan nisan anlaşmasının iҫyüzü. Asıl fikir dünya ticaretinin ve kapital akışlarının denge`den ҫıkması ve bu nedenden dolayı refah aҫısından ciddi bir tehlike oluşturuyor olması. Bozulmamış bir şeyi tamir etmeye ҫalışmak gibi görünen global bürokrasi`den daha tehlikeli olan bir kaҫ şey var. Ticaret ve kapital akışları milyonlarca özel kararların bir fonksiyonu, böylece „dengesizlikler“ sorunu acil bir şekilde ҫözüm`e ihtiyaҫ duyuyor. Bürokrasiler kendilerini ayakta tutabilmek iҫin varlar ve bu yeni ajenda`nın ilgilendikleri konu`nun bir parҫası. Insanlara daha fazla sorun aҫmamasını umut edelim. 11 „Chernobyl“ kazasındaki ölülerin sayısı „Chernobyl“ maǧdurlarının sayısı ile ilgili veriler büyük farklılıklar gösteriyor. Bu şekilde nükleer santrallere güven geri kazanılabilir mi? „Chernobyl“ felaketi`nin yirminci yüzyılı öncesinde patlamasından dolayı avrupa`ya yayılan radyoaktivite sonucunda büyük ihtimal hayatlarını yitirmiş olan insanların sayısına ilişkin nükleer enerji`nin destekleyicileri ve karşıtları farklı tahminlerde bulunuyorlar. Greenpeace`e göre ölümcül kanser sonunda 93.000 insan, Dünya Saǧlık kurumunun verilerine göre 9.000 insan ve olumlu akademik bir araştırma`ya göre 1.000 insan hayatını yitiriyor. Dünya`nın en kötü nükleer kazasının ölüler sayısı sadece akademisyen`lerin ilgisini ҫekmiyor. Gelişmiş ülkelerin yok olmakta olan fosil yakıtlara ve küresel ısınmadan gelen tehlike`ye tepki olarak nükleer santraller inşa etmeye devam edip etmeme sorusuna ilişkin bu rakamlar artan şiddetli tartışmaların propagandası. Greenpeace gibi ҫevreci gruplar „Chernobyl“ `in etkilerini abartıyor. Uluslararası Atom Enerji Ajansı gibi kurumlar bu facia`nın nükleer endüstri`ye olan etkilerinin ҫok fazla önemli olmadıklarına dair izlenim yaratmaya eǧilim gösterdiler. „Chernobyl“ kazasının uzun vadeli maǧdurların sayısı ile ilgili bilimsel belirsizlik direkt olarak toplumun nükleer endüstri`ye olan güvenini sarstı ve bu güven sarsıntısı nükleer santrallerin avantajları ve dezavantajları ile ilgili ciddi tartışmaların en ҫok gerekli olduǧu dönemde gerҫekleşti. Başlıkların arkasındakiler From Here on Out, The Fed is winging it from here on out: “buradan itibaren” söyleminin bir başka söyleyiş biҫimi the Fed “Fed” amerikan merkez bankası. istikrarlı bir ekonomi iҫin faiz oranlarını belirliyor. winging it „hazırlıksız yaratmak“ anlamına gelen bir deyim. Fed`in Ben Bernanke adlı yeni başkanı ile Alan Greenspan dönemine nazaran daha az metodik ve tahmin edilebilir kararları vereceǧi gerҫeǧine dayanıyor. Şu an belirlenmiş plan`a nazaran faiz oranları büyük ölҫüde en son ekonomik veriler tarafından belirlenecek. Basit Ingilizce`de: şu an`dan itibaren „Federal Reserve Bankasının“ politikası önceden tahmin edilebilir, sabit bir plan tarafından belirlenmeyecek. Cash-rich hedge funds crowd onto VC`S turf cash-rich: hedge fund: crowd: “bir ҫok mevcut olan para ile birlikte” anlamına geliyor spekülatif özel yatırım fon`u. “to hedge” bir kimse`nin riskini azaltmak anlamına geliyor, böylece hedge funds yatırımcıların zararlarını azaltmak iҫin riskli yatırımları güvenli yatırımlar ile kombine ediyor. bu bir fiil. Bir ҫok insan aynı dar yer`de toplandıkları zaman, bu yeri “doldurdukları” söyleniyor. Başlıklarda ҫok tipik olan şimdiki zamanın kullanımını göz önünde bulundurun. VCs: Riskli sermaye veren turf: belli bir kişi veya insan grubuna ait olan bir alan- metin`deki anlamı iş dünyasındaki riskli sermaye verenler. 12 Basit ingilizce`de: harcayabilecekleri bir sürü paralarının olmasından dolayı bir ҫok „hedge fund`lar“ riskli sermaye verenlerin faaliyet gösterdikleri alan`a yöneliyorlar. Japanese bosses not fired by the chance of playing a cut-throat role japanese bosses: burada The Apprentice adlı (der Lehrling) amerikan televizyon dizisinin japon versiyonunda büyük şirketlerin başkanlarına bir rol oynamak isteyip istemedikleri soruldu. Orjinal`de eǧitim gören insanlar. Donald Trump`da ҫalışmak şansını elde edebilmek iҫin zor görevleri tamamlamak zorundalar. fired: bu bir kelime oyunu. Insanlar ҫoǧu kez işten ҫıkartılıyorlar. Fakat burada “iş`ten ҫıkartmak” “coşkulu” anlamına geliyor. (ateş ve alev) cut-throat role: “Cut-throat” “saygısız” anlamına geliyor. Burada dizi`deki işverenin davranışına deǧiniyor. Japon iş verenleri daha az şiddetli olmaya eǧilim gösteriyorlar. Basit ingilizce`de: Japon işverenleri saygısız “tycoon” rolünü oynama imkanını ilginҫ bulmuyorlar. Europe grabs IPOs as US disclosure rules bite Europe: Grabs: burada avrupa`lı borsalar kastediliyor. bir şeyi hızlı bir şekilde almak anlamına geliyor. Burada “beklenmedik bir imkan `dan en iyisini yapmak” anlamına geliyor. IPO: ipo yapmak borsa`ya atılmak demek. US disclosure rules: amerika`nın tartışmalı 2002 yılının Sarbanes-Oxley Yasası. Yasa amerika`daki şirketleri borsa`ya atılmadan önce bir ҫok finans bilgilerini aҫıklamaya zorluyor. bite: bir şeyi etkilemeye başlamak Basit ingilizce`de: Şirketlerin Sarbanes-Oxley-Yasasının etkisi nedeni ile amerika`daki borsaların yerine avrupa`daki borsaları seҫmelerinden dolayı avrupa`daki borsalar yarar görüyorlar. Ümid`in sesi “Latin amerikalı`ların ve başka göҫmenlerin” gösterileri amerika`nın tarihinde dönüm noktası anlamına mı geliyor? Şu an resmi olarak 40 milyon latin amerikalı`lar ve 12 milyon yasadışı göҫmenler amerika`da yaşıyor, “bunların dörtte beşi “latin amerika`lı”. Ihmal`den yıllar sonra bu konu amerika`nın iҫpolitika programının zirvesine oturdu. Amerika`nın farklı şehirlerinde latin amerikalı`lar ve başka göҫmen azınlıklar önlemler`e karşı büyük ve etkileyici protesto ve gösteriler ile pazılarını devreye sokarlarken Washington`da kongre bu rakamları en iyi nasıl kontrol altına alınabileceǧi sorusu ile ilgili mücadeleler veriyor. Modern dünya`nın bütün zengin ülkeleri gezegenin daha fakir yerlerinden kaynaklanan göҫ ile ilgili zor sorular ile yüzleşmek zorundalar. Ister Dagenham, Dresden veya Detroit`de olsun, bunlar siyasi anlamda zor konular olabilir, fakat bu olay`ya ilişkin evrensel gerҫek adil ҫözümlerin bulunması gerekiyor. Avrupa birliǧinin dört batı üyesi ingiltere, irlanda ve isveҫ tarafından verilen örneǧe haklı olarak bu ülkeler uydular ve kapılarını henüz yeni diǧer doǧu avrupa birliǧi ülkelerin ҫalışanlarına aҫtılar. Sonuҫ ne olursa olsun bu olaylar modern amerika`nın öz algı`sı ile ilgili bir dönüm noktası oluşturuyor. Bu yılın latin amerikalı`lar tarafından gerҫekleştirilmiş olan protestolarını bazıları 1960 yılının siyahiler tarafından düzenlenmiş olan yurttaşlık hakları ayaklanmasının bir benzeri olarak görüyorlar. Bu durum ҫok aceleci 13 olabilir. Fakat amerika`da alevlenen tartışma amerika`nın gerҫek „amerika`yı“ görmek iҫin verdiǧi gerekli mücadelenin bir parҫası. Latin amerika`lıların olmaları gerektiǧi gibi kabul edilmeden önce kattetmeleri gereken uzun bir yolları var. Fakat amerikan göstericilerin sesi umud`un sesi. Toplantılar Büyük toplantılarda bir ҫok ulus temsilcileri biraraya geliyor. Robert Gibson iyi bir hazırlık ile bu uluslararası toplantıları nasıl başarılı bir şekilde yürütebileceǧinizi anlatıyor. Iş ilişkileri gittikҫe uluslararası bir boyut kazanıyor ve bir ҫok toplantı şu an bir ҫok farklı kültürlerden insanlar ile gerҫekleşiyor. Bu durum insan topluluklarını yönetme işini oldukҫa kompleksleştiriyor. „Uluslararası toplantılar sürdürmeye ilişkin ҫoǧu kez duyulan söylemler ile ilgili ne düşünüyorsunuz?“ Toplantılarımızı her zaman üretim kuruluş yerinde gerҫekleştiriyoruz, böylece yurtdışından gelen meslektaşlarımız işimiz ile ilgili ilk izlenim ediniyorlar. „Toplantı`yı nerede gerҫekleştirdiǧimize bakmaksızın yerel yemeklerimizi sunuyoruz veya yerel restoran`da yemek yiyoruz.“ „Uluslararası toplantılar pahalı. Insanlar uzun yollar katediyorlar, böylece zamanımızı en iyi şekilde kullanmak iҫin mümkün olabildiǧince toplantı`da bir ҫok konu`yu el`e almaya ҫalışıyoruz.“ Farklı kültürlerden gelen insanlar toplantının iҫeriǧine ve yapısına ilişkin farklı beklentiler iҫerisindeler. Örnek email`e ve saǧ tarafta bulunan uluslararası satış toplantısı`nın önerilen ajendasına bir bakış atın. Toplantı`yı olabildiǧince verimli yapabilmek iҫin hangi düzeltmeleri önerirdiniz? Sayfa 38`de başlayarak toplantı`nın yapısının bir analizini bulacaksınız ve ondan sonra uluslararası toplantıları verimli bir şekilde organize edebilmeniz iҫin bir kontrol listesi verilecek. Analiz: Herşey`den önce bu topantı`nın hedefi ne? Eǧer özellikle bilgi sunmak ise, o zaman bire- bir toplantıların gerҫekten gerekli olup olmadıklarını düşünmeye deǧer. Bilgi`yi e-mail ile göndermek veya video konferansı gerҫekleştirmek ҫok daha uygun olacaktır. Bu metot proje veya işbirliǧinin ilk dönemlerinde iş ilişkileri kurmak iҫin ideal deǧil. Ҫoǧu kez olduǧu gibi hedef sunulan bilgi`yi işbirliǧini desteklemek ve ekib`in motivasyonu`nu yükseltmek gibi diǧer amaҫ`lar ile kombine etmek. Ondan sonra gündem deǧiştirilmesi gerekiyor, ҫünkü şu an ki taslak bunu yapabilmek iҫin ҫok fazla zaman bırakmıyor. Eǧer hedefler işbirliǧini destekliyorsa ve bunlara inanılıyorsa toplantı`ya katılanların etkileşim iҫin zamana ihtiyaҫ`ları var. Tabii ki bunun nasıl yapılacaǧı konusu katılanlar`ın sayısına ve birbirlerini ne kadar iyi tanıdıklarına baǧlı. Dieter`in Paul`a email`i iyice incelenmesi gereken hususlar iҫeriyor. Ingilizce dilinde gerҫekleşen uluslararası bir toplantı`nın başkanlıǧını yapacak kimse`yi seҫerken, bu kişi`nin iyi ingilizce konuşabilmesi gerektiǧi apaҫık. Bu dil`in anadil olması tek kriter deǧil. Anadil`i ingilizce olan kimseler kullandıkları dil`i uluslararası dinleyici`nin gereksinimlerine uyum saǧlamakta güҫlük ҫekiyorlar. Ya ҫok hızlı konuşuyorlar ya da yeterince düzgün konuşmuyorlar ve diǧer ülkelerden gelen meslektaşları iҫin bu deyimler yabancı olabilir. Gerekli olan sadece kendisini iyi bir şekilde ifade edebilen, standart kelimeler kullanan, deyimlerden sakınan ve dinleyici`lerin farklı kültürel geҫmiş `lerini anlayan bir kimse. Profesyonel bir toplantı başkanından (müdüründen) para biriktirmek yanlış tasarruf biҫimi. Toplantı`larda en pahalı unsur ҫoǧu kez katılanların kaybolan ҫalışma saatleri. Bu bakış aҫısından bakıldıǧında toplantı başkanının ücret`i rölatif olarak o kadar önemli deǧil. Bu masraflar verimli, profesyonel yürütülmüş bir toplantı`nın potansiyel yararları ile karşılaştırılması lazım. Yaklaşık 60 insan`dan oluşan bir toplantı başarılı olabilmesi iҫin iyi yönetilmesi gerekiyor. Toplantı`nın fabrika`da yapılması iş`e direkt bir baǧlantı`nın var olması demek- fakat kuruluş yerinde ҫalışan katılımcılar iҫin bu dikkat`in daǧılması anlamına da geliyor (mola zamanlarında ofislerine gidip emailleri kontrol edebilir veya meslektaş`ları ile sohbet edebilirler). Işyerinden uzak ve uygun bir yer`de bulunan bir yer`i seҫmek avantaj 14 saǧlayabilir. Bunun haricinde Dieter düzgün bir hazırlıǧın önemini görmüyormuş gibi görünüyor. Başkan toplantı`nın hedefi, katılımcılar ve lojistik ile ilgili bilgilendirilmesi gerekiyor. Ülkenizde standart olan donanım başka bir yer`de bilinmiyor olabilir. Örneǧin alman konferans merkezlerinde standart olan “not duvarı” ve “metaplan” kartları diǧer avrupa ülkelerinde mevcut olmayabilir. Örneǧin ingiltere`de “beyaz duvar tahtası” ve “post-it” notları benzer amaҫlar iҫin kullanılıyor. Ҫözüm toplantı başlamadan önce beklentilerinizi dil`e getirmeniz ve bu düzen`den sorumlu olan birisi ve güvenilir bir kimse ile irtibat halinde olmanız. Ilk bakışta ajanda oldukҫa tanıdık geliyor ve iyi bir yapı`ya sahip olduǧu görüntüsü veriyor. Düşünülmesi gereken hususlar toplantı`nın başlangıҫ ve bitiş saatleri. Aynı gün`de seyahat edenler iҫin sabah 8:30 ҫok erken olabilir. Tanıtımcıları tanıtmak veya mola yapmak iҫin gereken zaman planlanmıyor. Soru ve cevap toplantısı iyi bir fikir, fakat dikkatli bir şekilde yönetilmesi gerekiyor. Aҫık bir tartışmanın alternatif`i katılımcılara sorular yazabilecekleri kartlar vermek. Ondan sonra bu kartlar toplanıp konu grupları şeklinde düzenlenebilir. Bunun ardından yardımcı bu soruları bütün gruba sorabilir. Bu metot bir veya iki insan`ın tartışma`da aǧırlıǧını koymasını engelleyebilir. Soru`yu soran kimse`nin anonim olması insanların grubun karşısında „exposed“ olmayan zor konuları dil`e getirmesine izin verecek. Bu metot özellikle başka insanları toplum karşısında eleştirmenin saygısız olarak kabul edildiǧi bir kültür`den gelen insanlar iҫin önemli olabilir. Bu metot yönetimin bu metod`a aҫık olmasını veya uzmanlardan oluşan bir tartışma platform`unu gerektiriyor ve toplantı başlamadan önce bu metot yönetim tarafından kabul edilmesi gerekiyor. Hiyerarşi`nin ҫok önemli olduǧu ve yönetim ile personel`in arasında büyük bir mesafe`nin olduǧu kültür`ler de bu metot uygun olmayabilir. Katılımcılar`dan bir kaҫı iҫin yemek mola`sı büyük ihtimal ҫok kısa olabilir. Iş ile ilgili olmayan sohbetlere zaman tanıyarak yemek mola`sı uzatılabilir. Yemek`ten sonra fabrika`nın iҫinin gezdirilmesi iyi bir fikir olabilir. Bu fikir yemek`ten sonra „ölü nokta“ tehlikesini yenmenin bir yol`u. Büyük ihtimal bu gezi iҫin yeterince zaman planlanmadı, ҫünkü insanlar büyük ihtimal bir takım mesafeleri yürümek ve gezi başlamadan önce güvenlik talimatları gibi bazı formaliteleri yerine getirmek zorundalar. Öǧle`den sonrası tanıtımlar ile dolu ve tartışmalara ҫok az olanak varmış gibi görünüyor. Bu sorunu ҫözmenin bir yol`u ürün tanıtımı iҫin farklı bir metot kullanmak. Örneǧin interaktif ve her ürün uzmanı`nın ayrı bilgi standına sahip olduǧu ve katılımcıların oda`nın iҫinde dolanıp stant`daki uzmanlar ile sohbet ettikleri bir „marketplace“ uygulanabilir. Kapanış konuşması ve akşam yemeǧi arası grub`a mola vermek iyi bir fikir olabilir. Bu durum insanlar`ın birbirleri ile etkileşim haline girmesi iҫin bir başka şans. Bazi kültürler iҫin akşam yemeǧinin başlangıҫ ve bitiş saat`i ҫok erken olabilir. Katılımcıların ҫoǧu yerel yemekleri denemek isteyecekler ve tabii ki grubun perhiz ve beslenme kurallarının göz önünde bulundurulması önemli. Perhiz kuralları olan vejetarjen`leri ve dini grup`ların üyelerini planınızda göz önünde bulundurun. Bu sorun`u ҫözmenin bir yolu yerel spesiyalite`lerin bulunduǧu büyük seҫme imkan`ı iҫeren bir büfe hazırlamak. Kontrol listesi Uluslararası toplantıları verimli şekilde yürütmek 1) Toplantı`nın hedefleri tam olarak tanımlandı mı? 2) Farklı kültürlerin katılımcıları toplantı`dan ne bekliyorlar? 3) Bütün katılımcılar toplantı yerine kolay ulaşabiliyorlar mı? 4) Katılımcıların yerine getirmeleri gerektiǧi dil beklentileri hakkında düşündünüz mü? Örneǧin, eǧer katılımcılar aynı dil`i konuşmuyorlarsa, tercümanlık hizmeti sunuyor musunuz? 5) Katılanların perhiz kurallarını göz önünde bulundurdunuz mu? 6) Otel veya konferans merkez` ile işleri koordine eden ve lojistik`ten sorumlu olan yerel anlamda irtibat`a geҫebileceǧiniz bir kişi var mı? 15 7) Tanıtımcı`ya veya toplantı başkanına talimat verdiniz m? 8) Ajanda etkileşim iҫin yeterince zaman tanıyor mu? 9) Toplantı`nın başkanı hiyerarşi ve sırası ile söz almak gibi davranış biҫimlerinde şekillenen dil ve kültür farklılıkların farkında mı? 10) Toplantı`dan sonra uygun adımları iyice düşündünüz mü? (tutanaǧı daǧıtmak ve konuşmacılara ve özellikle uzun yol`dan gelenlere teşekkür ettiniz mi?). Iki kültürlü toplantılar Burada iki farklı kültür`den gelen insanlar ile toplantı yaptıǧınızda göz önünde bulundurulması gereken kültürel husus`lara ilişkin bir kaҫ örnek var. Aşaǧıdaki durum incelemelerinde neyin gerҫekleştiǧini düşünüyorsunuz? 1) Durum incelemesi: Büyük beklentiler Alman şirket`in yönetimine amerikan bir yönetici katılıyor. Haftalık yönetim toplantısı kısa süre`de her iki taraf iҫin gerginliklerin kaynaǧı. Almanlar amerikan meslektaşlarının toplantı`ya sadece bir bloknot ve kalem getirdikleri iҫin hazırlıksız geldiklerini fark ediyorlar. Her hafta amerikan meslektaş`ları neden bir toplantı yaptıklarını merak ediyorlar, ҫünkü karar`lar toplantı`dan önce verilmiş gibi görünüyor. Alman`lar ayrıntılı bilgiler ile dolu olan Power Point tanıtım`ları ile geliyorlar. 2) Durum incelemesinin yorumu Sorun her iki tarafın toplantı`nın ne ile ilgili olduǧu sorusuna ilişkin farklı beklentilere sahip olmaları. Amerikalı`lar bir karar`a ulaşmak iҫin birlikte ҫalıştıkları grup`tan bir “brainstorming” toplantısı bekliyorlar. Alman`lar her katılımcı`dan toplantı`dan önce muhtemel ҫözüm`ler üzerinde ҫalışmış olmalarını ve bu ҫalışmayı toplantı`daki bir karar`ın temeli olarak tanıtmalarını bekliyorlar. Sorun ҫözmenin anahtar`ı beklentileri belirtik yapmak ve toplantı`nın konusu ve hangi tür hazırlıǧın uygun olacaǧı konusunda bir uzlaşmaya varmak. Ikinci durum incelemesi: sıra ile söz almak Uluslararası bir high-tech şirketi`nin ingiltere ve isveҫ`de üretim kuruluş yerleri var. Şirket temsilcileri birlikte ҫalışma biҫimini nasıl daha iyi yapabileceklerini tartışmak iҫin buluştular. Ingiliz yöneticilerinin arasındaki görüşme canlı bir tartışma`ya dönüştü. Isveҫ`li meslektaşlar tartışmayı dikkatli bir şekilde dinliyorlar ve az konuşuyorlar ta ki toplantı`nın başkanı sözlerini kesip ve isveҫli`lerin birine “Christian, bu konu ile ilgili yorum`da bulunmak istiyor musun?” sorana kadar. Christian ayaǧa kalkıyor “flipchart” adlı tahta`nın yanına gidiyor. En önemli konuları görür görmez liste halinde özetliyor, ondan sonra bir ҫözüm iҫin öneride bulunuyor. Diǧerleri sakinleşiyor ve Christian`ın ҫözümünün en iyisi olduǧu konusunda anlaşıyorlar. Ikinci durum incelemesinin yorumu Bu durumu anlamanın anahtar`ı farklı kültürlerin söz alma konusuna ilişkin farklı görüş aҫılarına sahip olduklarının bilincine sahip olmak. Bu durum`da ingiliz yöneticileri tartışmaya o kadar dahiller ki iskandinavya`lı meslektaş`larına ҫok az konuşma zamanı bırakıyorlar ve isveҫ yöneticisi bir yorum`da bulunmak iҫin sabırlı bir şekilde bir imkan`ı bekliyor. Sevindirici bir şekilde toplantı yöneticisi isveҫ`lilerin sözlü olmayan belirtilerine (sohbet`e aşırı derece`de gösterilen dikkat toplaşımı, konsantrasyon) tepki verdi ve isveҫ`li katılımcıların tartışma`ya katılmalarını saǧladı. Bunu yaparak grubun soru`nun ҫözümünü bulmayı mümkünleştirdi. Toplantılar`da asya`lılar ҫoǧu kez örneǧimizdeki isveҫ`lilere benzer bir şekilde davranıyorlar. 16 Bir fark yaratmak Insanların ҫoǧu bu gerҫeǧi kabul etmek istemese de: Ingiltere`deki fakirliǧe karşı mücadele başarısının yarısını getirdi. Polly Toynbee bilgilendiriyor. Ingiltere`nin fakirliǧi ölҫen en son rakamları ingilizleri düşündürmesi gerekiyor. “Blair” hükümetine karşı her gün kızgınlıǧını dile getirenler “Tories gibi olmaktan dolayı” şikayet`lerini dile getiriyorlar. Rakamlar eski “Muhafazakar” hükümeti`nin ve zararı onarmak iҫin “Labour” partisinin şimdiye kadar yaptıklarını gösteriyor. Fakirlik rakamları her hangi “Labour” hükümeti`nin tarih`te en iyi yargı`sı. 1999 yılında Tony Blair ve finans bakanı Gordon Brown bir nesil iҫerisinde ҫocukların fakirliǧini yok etmeye söz verdi. 2020 yılına kadar “Muhafazakar`ların“ bugün kabul etmiş oldukları bir hedef. “Labour” partisi kendi siyasi döneminde ҫeyrek ve yarım hedeflerine ve emeklilerin fakirliǧini azaltmaya ulaşmaya söz verdi. Bu hedef`lerin yerine getirilmesinde yardım etmek amacı ile asgari ücret ve vergi alacaǧı gibi reformları devreye soktular. Fakirlik uzmanları ve iktisatҫı`lar ҫok şaşkındılar. Ҫocukluk-fakirliǧi sözü nasıl yerine getirilecekti? Hem o zamanları imkansız görünüyordu hem de şu an imkansız gibi görünüyor. Fakat hükümet bu defe`e ulaşmakta ҫok yakın, 2005 yılının nisan ayına kadar ҫocukluk fakirliǧini 4,2 milyon`dan 3,1 milyon`a azaltması gerekiyordu ve bu hedef`e 300.000 kişi ile aҫık vererek ulaşamadı. Doǧal olarak medya dikkatini “ulaşılamamış hedefler” konusuna veriyor, fakat bu durum hedeflerin 70%`in tamamının mı, yoksa 30`unun yerine getirilip getirilememesi sorusu. 1997 yılından beri 800.000 ҫocuk fakirlikten kurtuldu- eǧer belli bir hedef olmasaydı, bu rakam oldukҫa iyi görünüyor olacaktı. 1997 yılında eǧer Blair`in herhangi seҫim ekibi ҫocukluk fakirliǧini azaltma konusunda yeterince aceleci olsaydı kendilerine iyi bir ders verilmiş olurdu. Avrupa birliǧinde ingiltere ҫocukluk fakirliǧi konusunda en başarısız sonuҫ`ları elde eden ülke, fakat şu an avrupa birliǧi ortalamasında bulunuyoruz ve durumu düzelten en hızlılardanız. Gerҫek`te ayrıntılı fakirlik araştırmalarına uzmanlaşan Yeni Yürütmelik Enstitüsü`nün bilgilerine göre rakamlar “Labour” partisinin başarmış oldukları bütün işlerin hakkını vermiyor. Aҫlık sınırı`nın (ortalama gelir: 60 %) yakınlarında yaşayan aile`lerin …olacaǧı korkuluyordu. Fakat NPI araştırmaları en fakir aile`lerin bu aҫlık sınırına daha fazla yaklaştıklarını gösteriyor. Diǧer araştırmalar hükümet desteǧinin direkt ҫocuklara gittiǧini ve anne-baba`ları tarafından “bira, uyuşturucu ve sigaralara” harcanmadıǧını gösteriyor. (Bu saǧ parti`nin her zaman iddia ettiǧi aksi durum). Emeklilere göre yeni rakamlar eski basmakalıp`ların sonunu simgeliyor. 1997 yılında ingiltere`de 2,8 milyon emekli fakirdi, fakat sonra bu rakam bir milyon`a kadar düştü. Ilk kez emekli`ler nüfus`un geri kalan kısmına nazaran hafta`da ayriyetten ödenen ortalama olarak 40 sterling deǧerindeki yeni emeklilik sübvansiyonu sayesinde daha az fakir olma riskini taşıyorlar. Sene`nin sonunda “Labour” partisinin ҫok az iş`i ҫok fazla yavaş yaptıǧı veya en şok edici Irak örneǧinde yapmış olduǧu korkunҫ hatalar konusunda isyan edebiliriz. Fakat fakirlik rakamları hükümet iҫin iyi bir haber. “Tory” günlerinde yukarıdakiler gittikҫe zengin oldukҫa aşaǧıdakiler daha da fakirleştiler. Şu an rakamlar ingilizlerin ilk 40%`nın toplumun geri kalan kısmına göre daha hızlı bir şekilde gelir artışından faydalanıyor. Fakat 2020 ҫocukluk fakirliǧi hedefine ulaşmak konusunda umutlar ne durumda? Düşük gelirler artması gerekiyor ve ödenekler ile sübvansiyonlar daha yüksek olmaları gerekiyor. Şimdiye kadar hükümet eşitsizliǧin artmasını engelledi. “Thatcher” dönemindeki varlık ve gelir daǧılımı sorunsuz bir şekilde gerҫekleşirken konuşmuş olduǧum hiҫ bir iktisatҫı ҫocukluk fakirliǧinin yok edilebileceǧini mantıklı bulmuyor. Tony Blair`in gidişine kadar cevapsız kalacak olan büyük soru kendisinin yerine geҫeceǧi beklenilen Gordon Brown`un daha sonraları takdim edeceǧi daha radikal bir plan`ın olup olmaması. Bunun 17 haricinde hiҫ kimsenin “Labour” partisinin “Tony” partisinden daha farklı olmadıǧını söylemelerine izin vermeyin. “Küreselleşme ile birlikte global sendikalara ihtiyacımız var“. Amerikan sendika başkanı ve uluslararası sendika`nın afrika`lı yerel sekreteri global bir dünya`da ҫalışanların haklarını savunmaktaki zorlukları hakkında konuştular. Raynor: Merhaba, Thabo. Afrika`daki tekstil ҫalışanları iҫin oldukҫa zor bir zaman. Bu durumu nasıl yönetiyorsunuz? Ishabalala: 2005 yılının ocak ayında gerҫekleşen ҫok lif`li anlaşmalar”dan beri, Afrika`da binlerce tekstil işyerlerini kaybettik. Bir ҫok afrikan ülkesi ҫin devleti ve hindistan ile rekabet edemez oldular. Lesotho`da tekstil endüstrisi 50.000 insan`ı ҫalıştırdı ve uzun seneler hafta`da yedi gün ҫalıştılar. Ondan sonra geҫen sene fabrikalar uzun bir süre iҫin işlerini durdurdular, bunların bazıları üҫ ay`ya kadar iş yapmadılar. Aynı durum Swaziland`da da gerҫekleşti. Bu tür yerlere gittiǧinizde fabrika kapılarının önünde oturan ve iş umut eden insanlar göreceksiniz. Raynor: Bu ҫok zor olsa gerek. Tshabalala: Evet, öyle. Ҫalışanların ҫoǧu kez beslemeleri gerektiǧi aile`leri var ve güney afrika dışında işsizlik yardımı almıyorlar. Tabii ki bu sıra`da sendika üyeliklerin sayısı da düştü. Sizin durumunuz nasıl? Raynor: Burada „Unite“ sendiksı büyüyor- geҫen sene 20.000`den fazla yeni üyelerimiz vardı. Bu olay`ın sadece bir parҫası, hizmet sektörü gibi büyümekte olan sektörlerin ҫoǧu düşük gelirli sektörler olması nedeni ile organizasyon iҫin ҫok paralar yatırdık. Gelir eşitsizlikleri gittikҫe artıyor ve ҫalışanlar gerҫekten acı ҫekiyorlar. Ishabalala: Üyeliǧin arttıǧı konusu ile ilgili gerҫekten sevinmeniz gerekiyor. Amerika`da üyelik genelde düşük deǧil mi? Raynor: Evet, son bir kaҫ seneler`de amerika`daki üyelik avrupa`ya nazaran daha düşük. Bir neden ҫalışanlar`ın ezilmesinin gittikҫe kabul edilmesi. Yaklaşık 20.000 insan sene`de sendikaları organize eden kampanya`larda yasadışı bir şekilde işten ҫıkartılıyorlar ve şirket`lerin gördükleri tek ceza gönülsüz bir kınama. Toplum ile sözleşme tamamen yok oldu. Tshabalala: Afrika`daki sendikaların da sorunları var. Ülkelerin ҫoǧunda ҫalışanların ilgisini ҫekmek ҫok kolay, ҫünkü koşullar ҫok zor. Fakat insanlar bir kere sendikalara üye oldukları zaman ҫoǧu kez adil olmayan davranış şekilleri ile karşılaşıyorlar. Ve üyeliǧin yasadışı olan güney afrika ve Lesotho dışında iş`ten bile ҫıkartılıyorlar. Raynor: Biz sendikaların yapması gereken şey işveren`lere dünya genelinde baskı yapmak. Ҫin devlet`i dışında uluslararası boyutta sendikalar ile anlaşmamız var, ҫünkü orada gerҫekten serbest sendikalar bulmak zor. Fakat globalleşme aҫısından global sendikalara ihtiyacımız var. Tshabalala: Buna hak veriyorum. Son zamanlarda gerҫekleşen afrikalı ve amerikalı ҫalışanların arasındaki iletişim normal şeklinde olmamasına raǧmen baskılar iҫ sorunlara odaklanmamıza neden oldu. Şu an en ҫok neye odaklanıyorsunuz? Raynor: En önemli kampanya`larımızdan biri otel ҫalışanlarının yaşam standartlarını yükseltmeye odaklanmaları. Otellerin üҫ`de iksinin sendika`ya üye olmayan otel grupları var. Ҫalışanlar aҫlık sınırında geҫinmeye yeten bir ücret alıyorlar ve hastalık sigortasından neredeyse faydalanamıyorlar. Bu durum`un deǧişmesini istiyoruz, aksi takdirde bu oteller bu sendika karşıtlılıǧını diǧer ülkelerdeki otellerine taşıyacaklar. Tshabalala: Bu konu ile ilgili ne yapmak istiyorsunuz? Ҫalışanlarınız bu durum`a karşı gelirler mi? Raynor: Grevler olabilir, fakat bu amerika`lı ҫalışanlar iҫin oldukҫa tehlikeli bir olay. Yerleri kolay bir şekilde grev bozanları tarafından alınabilir. 18 Tshabalala: Afrika`da grev yapmak kolay deǧil. Gerҫekte grev yapma hakkı mevcut deǧil. Fakat sizin gibi biz de ҫalışanları bir takım global şirket`lerden korumak konusunda endişe duyuyoruz. Bunların bazıları bazı küҫük afrikan ülkelerinden ҫok daha zenginler ve güҫ dengesi tamamen bozulmuş durumda. Raynor: Global şirket`lerin amerika`da iyi davranmasını saǧlamak ҫalışanları dünya genelinde korumanın bir yol`u. En büyük tehlike avrupa`da veya başka bir yer`de daha yüksek standart`ları olan şirketlerin amerika`ya gelip, daha düşük amerikan standardına düşmeleri. En iyi örnek alabama`daki sendikalara karşı gelen mercedes, fakat bu şirket almanya`da oldukҫa iyi organize ediliyor. Bana globalleşme ile ilgili ne düşündüǧünüzü anlatabilir misiniz? Tshabalala: Globalleşme bizim iҫin afrika`da ҫok erken geldi. Ekonomi`miz dünya`ya aҫılmadan önce daha fazla gelişmiş olmamız gerekiyor. Görmüş olduǧumuz zengin ülke`lerin fakir ülkeler`den hammadde elde edebilmeleri iҫin Dünya Ticaret Örgütü`nün kullandıkları bir kolonileşme türü. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Raynor: Globalleşme nedeni ile bu ülke`de milyonlarca fabrika işleri yok oldu. Bir takım endüstri`lerde işyerleri her zaman düşük-masraflı ülkelere kayacaktır. Ve bu işyerleri yaşam standardını yükselttikleri müddetҫe bu durum`da hiҫ bir aykırılık yok. Fakat NAFTA`nın (Kuzey amerika`nın serbest ticaret anlaşması) on yıllık geҫmişine baktıǧınızda meksika`daki maaş`ların 1995 yılın maaşlarından daha düşük olduǧunu göreceksiniz. Bu nedenden dolayı ticaret anlaşmaları ҫalışanların haklarını ve ҫevre korumasını göz önünde bulundurması lazım. Tshabalala: Bu fikir`e ben de katılıyorum. Globalleşmenin yanlış bir şey olduǧuna inanmıyorum. Fakat afrika`da hükümetlerimiz kendi vatandaşlarını ihmal edip ve ҫevre `ye etkilerini umursamayarak ülke`ye yabancı şirketlerini getirmek iҫin ҫok uǧraş verdi. Yatırımcılar iҫin o kadar cazip koşullar sunuldu ki, ekonomik düşüş bunun sonucuydu. Raynor: Afrika`nın belki ҫok fazla hammaddelerin ihracat `ına baǧımlı olduǧunu düşünüyor musunuz? Tshabalala: Evet bu doǧru. Nijerya, gana ve güney afrika dışında afrika`da kendi piyasalarını düzenleyen ҫok az ülke var. Tüketici`lerin afrika`lı ürünler satın almaları iҫin şu an bir eǧitim kampanya`mız var. Güney afrika`lı „rugby“ ekibinin ҫin yapımı bir forma ile oynadıǧını gördüǧümde aǧlayabilirim. Raynor: Ҫin devleti ile rekabet edebileceǧinizi düşünüyor musunuz? Tshabalala: Hayır ve bu bir hataydı. Uzun bir süre boyunca ҫin devleti düşük kalite ürünler üretti. Şu an bize meydan okuyorlar. Afrika gerҫekten ҫin devletinden bir şeyler öǧrenmesi gerekiyor. Global şirket`lere verilen sübvansiyon`lar kendi endüstrilerimizin gelişimi iҫin kullanılsa daha iyi olur. Raynor: Bu durum her ikimizin ҫok iş`i olduǧu izlenimini bırakıyor, öyle deǧil mi? Tshabalala: Kesinlikle öyle. Sizin ile konuşmak gerҫekten güzel`di. Raynor: Benim iҫin de. Thabo şimdilik hoşҫakal. Işyerinde başarılı olmak ve meslektaş`lar ile iyi anlaşmak Iş ortakları ile iyi, kişisel bir iletişim başarılı bir işbirliǧi `nin temelini oluşturuyor. Bob Dignen size güven dolu ilişkiler geliştirmek konusu hakkında önerilerde bulunuyor. Iş hayat`ı meslektaş`lar, yöneticiler, müşteriler ve şirketdışı danışman`lar gibi bir ҫok insanlar ile ilişkiler`i konu alıyor. Bu profesyonel ilişkileri başarılı bir şekilde yönetmek hem birey`lerin hem de kurumların verimliliǧi aҫısından ҫok önemli. Bu tür ilişkileri farklı hız ve tanışıklık seviyelerinde kuruyoruz. Fakat iyi bir iletişim ilişkisi kurmak- güven ve anlayış`a dayalı olan ilişkilerarası kimya- ҫoǧu kez ültimatomsu hedef olarak görülüyor. Bu makale`de iletişim aҫısından iyi bir ilişkinin ne olduǧuna ve iş ilişkilerinde bu tür iletişim ilişkisini kurma yollarını yakından inceleyeceǧiz. Okumaya devam etmeden önce 19 aşaǧıdaki sorular ile ilgili düşünün, ondan sonra cevaplarınızı makale`deki yorumlar ile karşılaştırın. 1) Iyi iletişim ilişkileri tam olarak nedir? 2) Iyi iletişim ilişkileri farklı kültürlerde nasıl şekil alıyor? 3) Ilk toplantılar`da iyi iletişim ilişkilerini nasıl geliştirebilirsiniz? 4) Yönetim eǧitimlerinde iyi iletişim ilişkilerini nasıl geliştirebilirsiniz? 5) Bay ve bayanlar iyi iletişim ilişkilerini farklı mı geliştiriyorlar? 1) Iyi iletişim ilişkisi nedir? Iyi iletişim ilişkileri kurmanın farklı metot`larına bakmadan önce, ilk önce iyi iletişim ilişkilerinin ne olduǧunu düşünmemiz gerekir. Enteresan olarak bu kavram ile ilgili sözlükler farklı tanımlamalarda bulunuyor. Ingilizce`nin “Oxford” sözlüǧü bu kavramı “birbirlerinin duygu ve fikirlerini anlayan ve iyi iletişim kuran kişi ve grupların iҫerisinde bulundukları yakın ve uyumlu ilişki” olarak tanımlıyor. Internet ansiklopedisi Wikipedia bu kavramı “konuşmuş olduǧunuz kişi ile kafa dengi olduǧunuz perspektif`i” olarak tanımlıyor. Bu farklı tanımlamaların arkasında ortak bir fikir var. Iyi iletişim ilişkileri derin anlayışın olduǧu olumlu ilişkiler kuran kişileri ve davranış ile düşünce şekilleri`nin birbirlerine benzediǧi konusunu iҫeriyor. Bu benzerlik fikri “iyi iletişim ilişkisinde” bulunan bireylerin aynı şekilde davrandıklarını, ortak beden dil`i kullandıklarını ve neredeyse ritim paylaşma`ya eǧilimli olduklarını gösteren psikolojik araştırmalar tarafından destekleniyorlar. 2) “Iyi iletişim ilişkileri” kurmak Iyi iletişim ilişkisi`nin önemli bir kültürlerarası boyutu var, ҫünkü ilişkiler deǧişik ülkelere haz şirket kültürleri iҫerisinde farklı deǧerlendiriliyor ve tanımlanıyorlar. Vermiş olduǧum uluslararası eǧitim`de “iyi iletişim ilişkisi” kurmanın önemli iki şeklini belirledim. Birincisi almanlar veya isveҫ`liler gibi kuzey avrupalı`lar iҫin karakteristik olan “tepki veren tarz”. Ikincisi amerika`nın belli bölgelerini karakterize eden “girişimci tarz`ı”. Her iki tarz birbirinden üstün deǧil, fakat aşaǧıdaki ҫizelge`de gösterilmiş olduǧu gibi önemli farklılıklar var. Iyi iletişim tarzları kurmak Genel yaklaşım Iletişim tarzı “Tepki veren tarz” Kendiniz olun. Iş ortaklarınızın kendileri gibi olmalarına izin verin. Rol oynamayın. Dürüst ve aҫık olun. Başkalarına saygı gösterin. Kişisel mesafe Mesafeli olun, belli bir duygusal mesafe`yi koruyun. Zaman Ilişkinin doǧal bir şekilde zaman iҫerisinde gelişmesine izin verin. Hızlı sonuҫ`lar iҫin baskı yapmayın. “Girişimci” tarz Başkalarına uyum saǧlamak amacı ile “anlayışlı” olun ve davranışınızı deǧiştirin. Tarzınızı saygılı olma yönünde deǧiştirin. Başkalarına benzemeye ҫalışın. Insanlara yakın olun. Coşkulu ve sıcakkanlı olun, olumlu düşünün Mümkün olabildiǧince hızlı bir şekilde olumlu bir ilişki`yi gerҫekleştirin. 20 „Tepki veren“ tarzlı bir kişi „girişimci“ tarzlı bir kimse ile buluştuǧu zaman uluslararası ҫelenҫ oluşuyor. „Tepki verici“ iletişim kurucuları „girişimci“ iletişimciler sathi, sırnaşık ve hızlı bir şekilde güven kazanmak iҫin davranışlarını deǧiştiren ve başka bir amaҫ takip ederken nazik görünen kimseler olduklarını düşünebilirler. Diǧer tarafta „girişimci“ iletişimciler „tepki verici“ girişimcilerin soǧuk, uyum saǧlayamayan ve hatta kendini beǧenmiş olan kimseler olduklarını düşünebilirler. Bunlar genellemeler, fakat insanların uluslararası tecrübeleri ile ilgili konuştukları zaman anlatmış oldukları hisler. Farklı „iletişim ilişkileri“ fikirlerine ilişkin duygusal davranmak önemli bir yetenek. Bir sonra ki bölümler`de „iletişim ilişkisinin“ özellikle önemli olduǧu iki duruma bakacaǧız: 3) Iş görüşmelerinin ilk toplantı`ları Yöneticiler ve ekip üyeleri arasındaki deǧerlendirme ve eǧitim toplantıları Ilk toplantılar Uluslararası düzeyde ҫalışmak ҫoǧu kez telefon veya email iletişimi iҫeriyor. Böylece bire-bir görüşmeler gerҫekleştiǧinde gelecek işbirliklerine yönelik olumlu atmosfer yaratma aҫısından oldukҫa önemliler. Iyi iletişim kurma süreci uluslararası bir temas şirketinizde veya ofisinizde gerҫekleştiǧi zaman başlıyor. Aşaǧıdaki basit kurallar size yardımcı olacaktır. • Beden dilinizi mükemmelleştirin: Ilk görüştüǧünüz kimse`ye olumlu ve coşkulu yaklaşın. Iş ortaǧınızın sizin yanınıza gelmesini beklemeyin. • Olumlu bir şekilde karşılayın. Bir gülüş ve iyi göz teması gibi nazik bir beden dilini olumlu kelimeler ile kombine edin. Bir şeyi nasıl söylediǧiniz ҫok önemli. • Iyi bir evsahibi olun: Misafirlerinizin mantolarını asmayı ve iҫecek bir şeyler teklif edin. Bu durum`ların ҫoǧu kez kötü bir şekilde idare edildiǧi şaşırtıcı. • Meraklı olun: Misafirlerinize gerҫekten ilgi duyduǧunuzu gösteren sorular sorun. Anadil`i ingilizce olmayan kimseler ҫoǧu kez ingilizce dilinde ҫok az sorular soruyorlar. • Iyi bilgilenmiş olun: hazırlıklı olduǧunuzu ve yeni temas ile ilgili bir şeyler bildiǧinizi gösterin. Bu daha önceleri bir araştırma yapmak anlamına gelebilir. • Ortak bir „temel“ geliştirin: „Benzer olma sürecini“ başlatmak iҫin ortak hususlar bulmaya ҫalışın. Bu ortak bir tecrübe, arkadaş veya geҫmiş olabilir. • Ilişkiyi ve görev`i denge`de tutmaya ҫalışın. Kendinizi ortaǧınızın tarzına hazırlayın. Eǧer kendisi ҫok kişisel ise tarzınızın ҫok fazla görev-yönlü olmadıǧından emin olun. Eǧer ortaǧınız aşırı derece`de görev-yönlü ise, ne ҫok hızlı davranın ne de kişisel. Dili le ilgili daha fazla ayrıntılı bilgi iҫin her bu husus iҫin sayfa 71`deki „guide`ı kullanabilirsiniz. Bunun haricinde her kural`ın her durum`da uygulanmadıǧını hatırlayın- iş ortaklarınıza karşı uyum saǧlayabilmek zorundasınız. 4. Iletişim ilişkileri ve eǧitim Bir ҫok uluslararası yöneticiler`den personel`lerine eǧitim ve deǧerlendirmeler vermeleri bekleniyor. „Iyi iletişim ilişkileri“ bu sürec`in önemli bir parҫası. Yöneticiler eǧitmeni Jerome Shore eǧitim ilişklerinde „iyi iletişim ilişkileri“ kurmanın beş önemli fikrini belirledi. • Meraklı olun: ilk toplantılar`da olduǧu gibi soruların kapsamlı kullanımı eǧitim ve deǧerlendirme durumlarında önemli. Insanların ҫoǧu kendileri ile ilgili soruları bir ilgi indikatörü olarak görüyorlar, böylece ciddi sorular sormak güven geliştirme sürecini başlatabilir. • Iyi bir dinleyici olun: bireylerin soruları cevaplandırmak iҫin imkan tanıyın ve yeterince düşünme zamanı vererek dinleyici`lere saygı gösterin. 21 • • • Uyum saǧlayan bir ayna olun: konuşma hızı, beden dil`i ve nefes alma ritim`lerini iҫeren dinleyici`lerin davranış biҫimlerini kopyalayarak veya aynası olarak dinleyici`lerin kendilerini iyi hissetmelerini saǧlayın. Bu bir samimiyet ve güven ortamı etkisi yaratabilir. Konsantre olun: eǧitilen kişi`ye bütün dikkatinizi verin. Başkalarını dinlemeye ve tepki vermeye odaklanan kişi`ler tarafından „iyi iletişim ilişkileri“ daha hızlı bir şekilde geliştiriliyor. Bu tartışma esnasında bir kimse`nin kendi sorunlarını düşünmeyi bırakması anlamına geliyor. Anlayışlı olun: „iyi iletişim ilişkisi“ karşılıklı anlayışa dayalı. Eǧitim`de eǧitilenlere onların görüşlerini ve duygularını anladıǧınızı göstermek gerekli. Bunu yapmanın bir yolu eǧitilenlerin tecrübelerine benzeyen benzer terübeleri paylaşmak. Bunun haricinde Shore sizin onların fikir ve motivasyonlarını anladıǧınıza dair eǧitilenlerin kullandıkları kelimeleri tekrarlamayı ve aҫıklamayı öneriyor. Nörodil programlanması Nörodil programlanması (NLP) Milton Erickson adlı psikoterapist`in ҫalışmasından oluşan bir iletişim yaklaşımı. Yönetim eǧitmenleri tarafından ҫok iyi biliniyor ve iyi iletişim ilişkisi“ `ne göre „girişimci“ metodun hususlarını iҫeriyor. NLP diǧer kişiler ile iletişim esnasında „zihinlerin toplantısını“ gerҫekleştirmek amacı ile bir kimse`nin kendi sözlü ve sözlü olmayan davranışlarını kontrol eden bir sürü metodlar iҫeriyor. Iki özel metod „aynalamak“ ve „şekillendirmek“. • Aynalamak: “Aynalamak“ metodu ile (kopyalamak) konuşmuş olduǧunuz insanların davranışlarını kopyalamak onları anladıǧınıza dair ve onların tarafını tuttuǧunuza dair ve kendinizin sevilen ve güvenilen bir kişi olduǧunuza dair hissi vermek mümkün. Insanların söylediklerini aynalayabileceǧiniz kadar el-kol hareketleri, yüz ifadeleri, göz teması, hareketleri ve nefes alma ritimleri gibi sözlü olmayan hususları aynalayabilirsiniz. Bu durum bilinҫsiz seviye`de „iyi iletişim ilişkisi“ kurmanızda yardımcı olacaktır. • Şekillendirmek: bu metod diǧer insan`ın kopyalayacaǧını umduǧunuz olumlu fikir ve davranışları kullanmak anlamına geliyor. Ayrıca bu metod diǧer insanların davranmasını istediǧiniz şekilde davranmayı ve onlara söylemek istediǧiniz şeyleri söylemeyi iҫeriyor. Bunun haricinde insanları belli zihinsel bir duruma sokmak iҫin uygun soruları kullanmak anlamına geliyor. Şekillendirme metodu özellikle olumlu düşünmenin veya başka kimseyi ikna etmenin ortak bir temelini yaratmaya ҫalıştıǧınız zaman tavsiye ediliyor. Eǧer diǧer insan sizin anahtar kelimenizi kullanıyorsa ve tarzınızı örnek alıyorsa, „iyi iletişim ilişkisi“ geliştirilmiş oluyor. „Iyi iletişim ilişkisi“ geliştirmek NLP metoduna dayanıyor. • Insanların size söylediklerine dikkatinizi veriniz. Olumlu bir bakış aҫısı sergileyin Dikkatli dinleyin, böylece insanlar merakınızın gerҫek olduǧunu anlayacaklar Iletişim süreci iҫin sorumluluǧu üstlenin. Bu sürecin başarılı olmasını saǧlayabilirsiniz. Bazı insanlar NLP`nin hususlarını manipüle edici bulmalarına raǧmen bu teori iletişim sürecine ilişkin deǧerli anlayışlar ve kullanılabilecek pratik stratejiler sunuyor. 5. „Iyi iletişim ilişkisi“ ve „Cinsiyet“ Amerikan dil bilimi profesörü Deborah Tannen bay ve bayanlar arasındaki iletişim tarzlarındaki farklılıklar ile ilgili kapsamlı yazılar hazırladı. Tannen`a göre bay ve bayanlar temel olarak farklı biҫim`lerde konuşuyorlar: 22 Bayanlar iҫin sohbet`ler, temas`lar yaratmaya ve pazarlama ilişkilerini geliştirmeyi iҫeriyor. Bayanlar arkadaşlıklarını birbirlerine hissettiklerini ve gün iҫerisinde olanları anlatmak ile dil`e getiriyorlar. En önemli konu benzerlikler bulmak ve tecrübeleri karşılaştırmak- „iletişim ilişkisinin“ „girişimcilik“ tarzı. Baylar iҫin sohbet etmek herşey`den önce baǧımlılıktan kurtulmak, pazarlık yapmak ve bir sosyal sistem`de hiyerarşik statü elde etmek. Ilgi`nin odak noktası olabilmek iҫin ҫoǧu kez birbiri ile yarışan baylar`ın bilgilerini ve yeteneklerini ortaya koymaya veya önemli bilgi vermeye odaklanıyorlar. Bu daha ҫok „tepki verici“ bir tarz. Bu farklılıkların sonucu aҫık ve net yanlış anlaşılma tehlikesi ve bay ile bayan birbirleri ile sohbet ederken „iletişim ilişkisindeki“ bozukluk. Bu durum bay ve bayan`ın farklı algılayabilecekleri özellikle özel yaşam`da, yani ev ortamında görülebilinir. Tannen erkekler iҫin ev ortamının tipik olarak düşünmeye ve iş`ten sonra dinlenmeye zaman sunduǧunu söylüyor. Eş ile yaşanılan sessizlik „iletişim ilişkisinin“ mutlu durumunu gösteriyor. Tannen ev ortamının samimi sohbet`lerin tek imkan`ı olduǧu iddiasını ileri sürüyor. Konuşmak olay`ın bir parҫası olmanın bir yolu ve dinlemek ilgi`nin göstergesi. „Iyi iletişim ilişkisi`nin engelleri“ Tannen tarafından anlatılan iki düşünce tarzı birbirlerinden ҫok farklı ve sadece ev ortamında deǧil işyerinde de her iki tarafta hüsran`a neden oluyor. Aşaǧıdaki hususlar potansiyel yanlış anlaşılmaların bir kaҫ örnekleri: • Yardım ricasında bulunmak Bayanlar turist olarak gezen ҫift`ler ve yol tarifine ihtiyacı olan ҫift`ler gibi büyük ihtimal ile sorular soracaklar. Diǧer taraftan erkekler soru sormayı bir zayıflıǧın, bilgi ve yetki eksikliǧin işareti olarak görebilirler. • Destek sunmak: Tannen erkeklerin destek tekliflerinden dolayı endişe duyabileceklerini söylüyor. Bu teklif`i belli bir iş`i baǧımsız bir şekilde yapamayacaklarına dair ileri sürülmüş bir iddia olarak algılayabilirler. Bayanlar destek teklif`lerini dayanışma ve samimiyet`in bir göstergesi olarak görebilirler. • Sorunları tartışmak: bayan`lar sorunları ҫözüm bulmak iҫin tartışmıyorlar, daha ҫok duyularını paylaşmak ve dinlenilmek iҫin tartışıyorlar. Erkek`ler sorunlar`dan haberdar oldukları zaman ҫözüm sunmakta hızlı`lar ve bayanlar tavsiye`lere olumsuz bir tepki verdikleri zaman tamamen şaşırabiliyorlar. • Argümanlar geliştirmek: araştırma sonuҫlarına göre bir ҫok bayan iş toplantılarında argümanlarını örnekler ile veya kişisel tecrübeler ile destekliyorlar. Erkek meslektaşları bu tür argümanları ҫok fazla sübjektif görüp umursamayabilirler. 6. Uluslararası „iletişim ilişksi“ Uluslararası platform`da „iletişim ilişkisi“ kurabilme yeteneǧi iş hayatında önemli bir yetenek. Bu durum bir dizi „iletişim ilişkileri“ tarzlarını kabul etme ve tepki verme yeteneǧini gerektiriyor: „tepki verici“ ve „girişimci“ tarzları ile erkek ve bayan tarzları. Bunun haricinde iş arkadaş`larını cinsiyet ve kültür`e göre basmakalıp metoduna uygun bir kategori`ye sokmak yerine „iletişim ilişki“ tarzı bireylere ve „iletişim ilişki“ tarzlarına „esnek“ davranmayı gerektiriyor. Böylesine uluslararası bir yeteneǧi geliştirmenin yararlı bir enstrümanı uluslararası bir „Profiler“. Bu psikometrik araҫ uluslararası platform`da başarılı bir şekilde „iletişim ilişkisi“ kurabilmeye yetenekli olan birey`i şöyle tanımlıyor: • • • • • profesyonel seviye`de bir kişi ile irtibat`a geҫiyor farklı şekillerde güven kurma yeteneǧine sahip insan ilişkileri kurduǧunda sıcaklık ve ilgi gösteriyor uluslararası ortaklar iҫin uygun olan davranış biҫimleri seҫiyor „biz“ duygusu geliştiriyor 23 Gerҫek`te bir ҫok uzman „biz“ duygusunu geliştirmenin uluslararası platform`da „iletişim ilişkisi“ geliştirmenin önemini oluşturduǧunu ve bunun uzun vadeli bireysel ve kurumsal başarının saǧlam temeli olduǧunu düşünüyorlar. Hayalciler Insanların ҫoǧu kendi şirketlerinde söz sahibi olmak istiyorlar. Fakat baǧımsız ҫalışan bir kimse olarak bir işletme kurmak ve yönetmek zor iş demek. Vicki Sussens-Messerer bu adımı atmaya cesaret eden insanlar ile ilgili bilgi veriyor. Nicky Dobree`nin morali bugün iyi. Fransız tatil evini modernize etme planlarını müşterileri seviyor. „Yeteneǧinizin kıymeti bilindiǧi zaman bu ҫok harika bir durum.“ diyor 2005 yılında ingiliz dergisi Ev & Bahҫe tarafından en iyi 100 iҫ mimar`ların iҫerisinden biri olarak seҫilen 39 yaşındaki iҫ mimar. Iki ҫocuklu ve aktif anne beş sene önce Nicky Dobree „Tasarım“ adlı iҫ mimar tasarım şirketini kurdu. Kendi işvereni olarak hayat`ının kontrolünü el`e alarak global trend`in bir parҫası. Ingiliz sigorta şirket`i More Than tarafından gerҫekleştirilen araştırma`ya göre küҫük ingiliz şirket`lerinin 70%`i „alternatif işletmeci“ olarak anılan işletmecilerin oluşturduǧu yeni bir sınıf tarafından yönetiliyor. Amerikan işletmeci ve yazarı Barry Moltz allbusiness.com adlı küҫük işletme forumunu şöyle özetliyor: „Karşı karşı`ya kaldıǧımız en önemli soru „Kişisel ve mesleki hedeflerimizi anlamlı bir hayat iҫerisinde gerҫekleştirebilir miyiz? Kendi işletmenizi işletmek ne kadar kolay? OECD`nin küҫük ve ortaboy şirket`leri Outlook 2005`in verilerine göre yeni kurulmuş şirketlerin yarısından az`ı beş sene`den fazla faaliyet gösteriyorlar. Cesaret, aǧır iş ve disiplin başarı iҫin gerekli olan nitelikler. Bunun haricinde biraz ҫılgın olmanız gerekiyor. 2004 yılında Dobree fransa`nın alp`lerinde bulunan Les Gets yerindeki 300 senelik ҫiftҫilik evini lüks bir kayak evine ҫevirmeye karar verdi. „Bununla ilgili düşünmeye devam ettiǧim iҫin ҫok iyi davrandıǧımı düşünüyorum.“ diyor kendisi. „Bu ҫok pahalı bir deneydi“. Kendisi ve eşi James aslında „Ferme De Moudon“ adlı ev`i tatil ev`i olarak satın aldılar. Bu ev`i kiralamanın maddi aҫı`dan ҫok fazla anlam vermeyeceǧini ve Nick`in kariyerini başka yön`e ҫekeceǧini düşündüler. Dobree ev`in odunlarının görüneceǧi şekilde dış duvarlarını yıktı ve iҫini tamamen modernize etti. Yaptıǧı işin ingiliz reality TV şov’`u “Grand Designs Abroad` u gösterilmek üzere filmi ҫekildi. Planlarına dayanarak Dobree kayak tatil ajansı “Descent International`ı bir küҫük dizayncı otel`i olarak işletmeye ikna etti. Dobree “bu proje duygusal bir eǧlence treniydi” dedi. Descent`in ilk misafirlerini aǧırlamayı istemeden önce sadece dokuz ay zamanı var`dı. Bunun haricinde her iş`i Londra`dan doǧru yapmak ayrıca zor`du. Bir an inşaat`ҫiler ahşap kiriş attılar. “Neredeyse aǧlıyordum.” dedi kendisi. “Chalet” bir başarıydı ve Dobree o zamandan beri “başarı yolunda” olduǧunu söyledi. 2005 yılında BIDA (Ingiliz Iҫ Tasarım Kurumu) ve D&D (Tasarım ve Iҫ Döşeme) adlı kurumlarından ingiltere`nin en büyük iki tasarım ödülerini kazandı. Ayrıca uluslararası platform`da en iyi tasarımcılarını tanıtan Andrew Martin Interior Design Review`adlı ünlü dergi`de yer aldı. Ve Fransa`nın alp`lerinde bulunan müşterileri iҫin başka lüks ev`ler tasarlayarak yeni işler kazandıracak şekilde lüks tasarımcısı olarak alkış aldı. Fakat hayalini gerҫekleştirmek kendisi iҫin kolay mıydı? “Hayır!” diye gülüyor.” Bu tür bir işletme sizin yaşamınız haline geliyor. 24/7 iş`i bu tamamen bir “trap” (Fass ohne Boden). En büyük stres`i yedi yaşındaki Fabian ve altı yaşındaki Felix ile kariyerini özel yaşam ile birlikte yürütmeye ҫalışırken yaşadı. “Bütün gün iş`i düşünmek yerine onlar ile olmayı tercih ederdim.“ Dobree normal bir iş`e geri dönmek iҫin hayal kurmaz. “Bir şeyi ne zaman ve nasıl yapacaǧıma dair talimat almaktan nefret ediyorum. Şu an işimin her kısmı ile ilgili kontrol sahibiyim. Ve o kadar yaratıcı bir iş`ki bir insan hayatında kaҫ kez yeteneklerini bu şekilde ortaya koyabilir? “Yaratıcılık bu işin sadece 20%`ni oluşturuyor. Dobree`nin görüşüne göre başarı keyif aldıǧı işletme yönetiminin diǧer 80%`ninden geliyor. Iҫ tasarım şirketinde ҫalışmış olduǧu bir önceki işinde projelerin nasıl yürütülmesi gerektiǧini, ürünlerin nasıl sipariş verilmesi gerektiǧini, bütҫe yönetimi ve 24 biraz pazarlama öǧrendi. Her işletmeci bu tür iş yetenekleri ile iş`e başlamaz. Iş`e başladıǧımızda işletme ile veya ürünlerimiz ile ilgili hiҫ bir fikrimiz yoktu. 1970`li yıllarda almanya`ya taşınan 54-yaşındaki ingiliz Neil Reen ve 54- yaşındaki Sina Nagl adındaki iş ortaǧı Barnhouse adlı biyo-tahılürünleri işletmesini 1979 yılında münih`teki evlerinde yapmış oldukları kıtır tahıl`lar ile başladılar. Bugün Barnhouse uluslararası ödüller kazanan, 28 insan ҫalıştıran ve yaklaşık 10 milyon avro deǧerinde olan bir üretici. Reen ve Nagl`ın hedefleri “geҫimlerini bir ideal iş`ten kazanmak.” Arkadaşları ҫıldırmış olduklarını düşündüler ve Reen`in babası oǧlu`nun hiҫ bir zaman başarılı olamayacaǧını söyledi. Fakat o zamanları almanya`da sadece bir avuҫ dolusu organik-besin dükkanları var`dı. “Düşürdüǧünüz zaman koridor`da parҫalanan ekmek dahi olsa herhangi organik ürünü elde etmekten mutluydular.” diyor Reen. “Sadece organik olmayan, aynı zamanda tadı iyi olan bir besin üretmeye karar verdik.” Bugün iş`e yaramaya devam eden ҫok basit bir prensip`ti. Reen kendisini doǧuştan işletmeci olarak görmüyordu, fakat kendisinin “eski moda” olarak adlandırdıǧı prensipleri saǧlam bir iş kurmak iҫin uyguluyordu. Ilk prensip Nagl ile kurmuş olduǧu ortaklıǧa baǧlanmak. “Ortaklıklar ile oldukҫa dikkatli olmanız gerekiyor. Ҫoǧu kez başarı getirmiyorlar.” diyor kendisi. Ikinci prensip uyanık olup piyasa`da olup bitenleri takip etmek.” Dobree`nin durumunun aksine Reen`in herhangi bir pazarlama tecrübesi yoktu, bütün bildiklerini pratik iş hayatında öǧrendiǧini söyledi. Hiҫ bir zaman bir uzman`a başvurmadı: “ҫoǧu kez saҫmalıyorlar.” Vermiş olduǧu en önemli mesaj her zaman kendinizi pazarlamak zorunda olduǧunuz. “Eǧer sonuҫta para kazandıǧınızı ve dinlenebileceǧinizi düşünüyorsanız, o zaman yanlış sektör`desiniz.” Büyük ihtimal Reen ve Nagl`ın vermiş oldukları en iyi kararlardan birisi kazandıklarından daha fazla para harcamamaları. ”Başlangıҫ`ta parasız olmak ve kredi ҫekebileceǧimiz bir banka bulamamız gerҫek bir avantaj`dı.” diyor Reen geҫmişe bakarak. “Sipariş aldıǧımızda, bazı tahıl ürünlerini ҫok hızlı bir şekilde hazırlıyorduk.” Elde edilen kazancı işletmeye yeniden yatırıyorduk.” 10 yıl sürdü kenara koyabilecekleri para`yı biriktirene kadar ve münih`in doǧusunda Mühldorf`da kendi fabrika`larını kurabilmeleri 20 yıl zaman aldı. Barnhouse şu an borҫsuz bir şekilde maddi anlamda oldukҫa saǧlam. “Bir işletme kurmak iҫin ҫok fazla para`ya ihtiyacınız yok.” diyor Reen. “Müşterileri etkileyen şey “zeki” görünen ofisler deǧil, daha ҫok sizin işiniz.” Güney afrika, Johannesburg`da Melrose Place Guest Lodge işletmesini yürüten Sue Truter küҫük işletme öǧrenme sürecinden geҫen bir başka işletmeci. 50 yaşındaki işletmeci hiҫ bir zaman uykusuz gecelerinin olmadıǧını söyledi. “Bana göre başarılı olmak iҫin kendinize ve herşeyin iyi gideceǧine inanmanız gerekiyor.” 1998 yılında Truter`ın eş`i kendisini terk ettiǧinde, aniden faturaları ödemek zorundaydı. “Sahip olduǧumuz yaşam standardını yitirmek istemiyordum.” diyor kendisi. Johannesburg`un iyi bir ҫevresinde bulunan rahat bir pansiyon`dan. Kendisi ve eşi`i bir onarma (yenileme) şirketine sahiplerdi, böylece inşaat ve işletmenin ne olduǧunu biliyorlardı. O zamanları güney afrika`da artan turizm nedeni ile bir ҫok insan evlerini pansiyon`a ҫevirdi. Truter on bir yaşındaki Claire ve dokuz yaşındaki Michelle adlı kızları ile asıl ev`de kiralamak üzere beş yatak odası yaratarak bir kaҫ küҫük deǧişiklikler ile bahҫe`deki küҫük kulübe`ye taşındı. “Bir şeyi başlattıǧınızda nasıl sona ereceǧini hiҫ bir zaman bilmiyorsunuz.” diyor kendisi. Bugün 22 oda kiralıyor ve 22 işyeri yarattı. Başarısının sırrı neydi? Truter`ın ilk yapmış olduǧu şey diǧer pansiyon sahipleri ile bir işbirliǧi kurmak. “Öneriler paylaşıyoruz ve eǧer kapasitemiz aşıldıysa pansiyon müşterilerini kendi aramızda pansiyonlara yerleştiriyoruz.” Truter`in asıl ilgi alanı müşteri memnuniyeti. Müşterilere özel ҫaba harcayarak bir ҫok yeniden sipariş veren müşterileri oldu. Kanada`dan gelen bir iş seyahat`ҫisi müşterilerinden birinin kendisine yaklaşık 70 başka müşteri kazandırdıǧını tahmin ediyor. Bunun haricinde Truter bu iş`e uzun vadeli bakıyor “Beş oda kiralamak ile faturalarımı ödeyebildim. Fakat o aşamada durmak ҫok fazla anlam vermezdi, ҫünkü büyüme iҫin büyük bir potansiyel var`dı. Bir kere bir işletme kurduǧunuz zaman bütün risk`lerini göz`e alacaksınız. “En büyük sorun durmanız gerektiǧi zamanı bilmek.” Tehlike ҫok fazla büyüyebiliyor ve bunun sonucunda işletmenizin kontrolünü kaybedebiliyor 25 olmanız.” diyor kendisi. Truter, Reen ve Dobree bir iş imparatorluǧunun kurucuları deǧiller. Fakat üstlenmeleri gereken ҫok önemli rolleri var. OECD`nin raporuna göre üye ülkelerinin 95%`inin bütünü küҫük işletmeler ve özel sektor`ün işyerlerinin üҫ`de ikisini sunuyorlar. Globalleşmenin dünya ekonomisini denge`den düşürmesinden dolayı yok olan geleneksel iş yerleri ile küҫük işletmeler gittikҫe önem kazanıyorlar. Ve işlerini kendi tarzlarına uygun sürdürmeye devam edecekler. “Benim iҫin işim tamamen sanat demek.” diyor Dobree. “Bu iş ile para kazanabilmek ile bana ayrıcalık tanındıǧını düşünüyorum.” Kendi işletmenizi yönetmek ile ilgili on koca-karı masalı 1) Başarı büyümek ve ҫok para kazanmak demek. 2) Baǧımsız ҫalışmak ҫok fazla zamana sahip olduǧunuz anlama geliyor. 3) Kendi işletmenizi yürütmek ҫok kolay. 4) Bir işletme kurabilmeniz iҫin bir ҫok para`ya ihtiyacınız var. 5) Sadece doǧuştan işletmeci olanlar başarılı olacaklar. 6) Müşterileri etkilemek iҫin “lüks” görünen ofislere ihtiyacınız olacak. 7) Risk üstlenmemeniz gerekir. 8) Bir kere müşteri kazandıǧınızda, pazarlamayı durdurabilirsiniz. 9) Işletmeyi nasıl yürüteceǧinize ilişkin fikir daha önemli. 10) Dikkatli olmak eski-moda. Adrian Furnham: yönetim psikolojisi ile ilgili Başkaları ile temas kurmak (birlikte ҫalışmak, networking) son zamanlar`da yöneticiler iҫin arzu edilen, hatta gerekli bir iş aktivitesi olan bir faaliyet haline geldi. Sosyal ilişkiler geliştirmek (networking) girişimci reklamcılıǧın yeni bir biҫimi olarak pazarlamanın yeni bir dal`ı olarak görülmeye başlandı. Fakat bir işbirliǧi olanaǧı ne demek? Konferanslar, uzman konuları ile ilgili toplantılar ve fuar`lar işbirliǧi kurmak iҫin uygun yerler olarak görülüyor. Fakat bunu akşam partileri veya kilise toplantılarında yapabilir misiniz veya yapmanız gerekir mi? Bu durum imkan saǧlayıcı, yoksa yakışıksız bir durum mu? Ve sosyal ilişkiler neyi kapsıyor? Bir sosyal ilişkiler becerileri kursuna gitmeniz gerekir mi? Networking iş haytında ilerlemek iҫin sosyal temaslar geliştirmek ve korumak anlamına geliyor. En iyi işverenlerde iş bulmak iҫin “doǧru” okul`a veya üniversite`ye giden yeterince şanslı insanlar orada kurmuş oldukları temas`ları kolayca kullanabilirler. Bu “elit-okul-üniversitelerin mezunlarının “ilişkiler aǧası referanslar tavsiye yazıtlarında ve iyi önerilerde bulunuyor.” O kadar fazla şanslı olmayan kişiler alternatif ҫözümler bulmak zorunda olabilirler. Rotary kulübü, Lions kulübü ve bunun gibi diǧer kurumlar networking iҫin ideal yerler olabilirler. Golf kulübü ve yönetici`lerden oluşan bir birlik potansiyel anlamda yararlı olabilecek insanlar ile tanışmak iҫin imkanlar sunuyor. “Sosyal ilişkiler” arayış gezisinde atılması gereken bir ҫok adımlar var. Ilk adım hedefinizi belirlemeniz. En ҫok kim size yardımcı olabilir ve bu insanlar nerede bulunabilinirler? Büyük ihtimal ile hangi etkinliklere giderler ve hangi örgütlerin üyeleri olabilirler? Istediǧiniz temas`ları farklı amaҫ`lardan dolayı farklı gruplarda kategorize edebilirsiniz. Bir kere listenizi hazırladıǧınız zaman, ev ödevinizi yapma zamanınız gelmiştir. Ne tür insan sizin hedef grubunuza ait ve hedefleri nelerdir? Bir sonraki adım iҫin özel yeteneklere ihtiyacınız var. Hiҫ tanımadıǧınız insanlar ile bir sohbet`i başlatabilme ve kendi hedeflerinize uygun bir şekilde yönetebilmelisiniz. Bu arada üslubunuz da önemli: nazik, bilgi-verici ve ilgi-ҫekici olması gerekir. Herşey`den önce insanlar`dan yardım talep etmek yerine yardım sunmaya daha, meraklı olduǧunuzu göstermeniz lazım. Bunun haricinde dikkat ҫekmek iҫin daha farklı yollar da var. Konferanslar`da kendi isteǧiniz ile bir konuşma yapabilir veya dinleyicilere zeki sorular sorabilirsiniz. Ayrıca özel bir masa`da oturabilmek 26 iҫin izin isteyebilirsiniz. Ondan sonra insan`ların vizite kartlarını deǧiş-tokuş etmeleri iҫin öneride bulunabilirsiniz. Bütün bunların hepsi bir tür „speed dating“ olabilir: kendinizi tanıtmanız iҫin sadece bir kaҫ dakika`ya sahipsiniz. Fakat ondan sonra her zaman gelen bir email oluyor, sosyal ilişkiler konusunda sinik olmak ҫok kolay. Ve eǧer bir kimse`nin yapmış olduǧu iş kendini „pazarlamak“ ise networking `i yanlış „amerikan“ tarzında arkadaşlık „taslamak“ olarak görmek ҫok kolay. Fakat bu durum daha kötü `ye gidebilir. Sosyal ilişkiler kurslarında insanlar kendilerini bir marka gibi görmeleri iҫin motive ediliyorlar. Seҫmiş oldukları marka imajına göre giyinmeleri, düşünmeleri ve konuşmaları öneriliyor. Uzunmesafe uҫuş`u, ayin töreni ve hatta okul etkinliǧi gibi her sosyal faaliyet`i bir kimse`yi adres kitabına eklemeye yarayan bir imkan gibi görmeleri iҫin kamҫılanıyorlar. Bu etkinliklerin her birinden biraz fazlası olabilir. Aydın bir ışık General Electric (GE) en büyük veya en hızlı büyüyen global şirket deǧil. Fortune 2006 anketine göre işadamı ve işkadınlarının en ҫok hayran kaldıkları bir şirket. „Iyi ve kötü yıllarda GE diǧerlerin yapmayı umdukları şeyi istisnasız bir şekilde yapıyor.“ diye dergi yazıyor. Yüz sene`yi aşkın bir süre iҫin GE yöneticilerin düşünmesine izin verdi. 1892 yılından 1912 yılına kadar şirket`in genel başkanı olan Charles Coffin GE`nin en önemli ürününün yöneticilerin yetenekleri olduǧunu belirleyen bir ana prensip (kılavuz) geliştirdi. 1930 yıllarında şirket „iş yeri emekliliǧi“ `ni ve kar-bazlı ek ödemeleri hayat`a geҫirdi. 1950`li yıllarda beş cilt`ten oluşan GE yöneticilerine yönelik ayrıntılı kılavuz şeklindeki ünlü „mavi kitaplarını“ üretti. Bunun haricinde ilk olarak stratejik planlama ve liderlik gelişimi alanında ҫalışmalar yaptı ve Six Sigma adlı kalite kontrol sistemini kullanan ilk şirket`lerden biriydi. Bir önceki yönetici `nin geliştirmiş olduǧu düzen`i bozarak her CEO kendi „izini“ bırakıyor. „GE şirket ҫalışanların ҫoǧu geҫmişten bir şeyler öǧreniyorlar, fakat bir o kadar da geҫmiş`e dair saǧlıklı bir saygı eksikliǧine sahipler.“ diyor şu an ki işvereni Jeffrey R. Immelt. Kısaca Harvard işletme fakültesinde görev alan profesör Joseph L. Badaracco jr. literatür kullanarak işletme etiǧi konusunda ders veriyor. „Bize gerҫekten şimdiye kadar yazılmış olan en etkileyici durum incelemelerinin bazılarını sunuyor.“ diye geҫenlerde Harvard Business Review dergisine anlattı. Alman şirketi SAP`nin CEO`su Henning Kagermann ve ingiliz perakendeci şirket`i Tesco`nun CEO`su Terry Leahy amerikan finans dergisi Barron`ın dünya`nın en ҫok saygı gören 30 CEO`su 2006 tarihli listesine giren yedi avrupa`lı işverenden ikisi`lerdi. Fransa ve Singapur`da bulunan INSEAD, Business Week dergi`si tarafından en iyi amerikan-olmayan iktisat okul`u olarak adlandırıldı. Ardından ingiltere`de bulunan London Business School, ispanya`da bulunan IESE Business School ve isviҫre`de bulunan IMD geliyor. George Soros adlı yatırımcı ve mesen`in Kaoru Kurotani`nin ҫizgi-kitap biyografi`sinin orjinal japon versiyonu`nun şu an ingilizce tercümesi mevcut. George Soros: Kaoru Kurotani`nin resimli biyografisi dünya`nın en güҫlü yatırımcı`sının biyografisi. Ne okuduǧum Güney afrika`nın Johannesburg kentinde bulunan Gemini şirket danışmanlıǧının başkan temsilcisi Stephen Asbury. Jorge A. Vasconcellos e Sa „Strategy Moves“ kitabı ile strateji gelişimi ile ilgili bazı yeni fikirler sunuyor. Uzun zamandan beri kullanmış olduǧumuz Michael Porter`in Beş Güҫ modeli`nin haricinde farklı rekabet durum`larının opsiyonlarını inceliyor. Kaliforniya`daki Claremont Graduate Üniversite`sinde görev alan yönetim guru`su 27 Peter F. Drucker ile birlikte okuyan portekiz yazar şu an Lizbon Teknik Üniversite`sinde profesör olarak görev alıyor. Bunun haricinde büyük şirket`lerin danışmanlıǧını yapıyor. Kitabı ekonomi dünyasını iyice inceleyerek nasıl rekabet`te güҫlü olunabileceǧini, ne zaman saldırılması veya savunulması gerektiǧini ve bir piyasa`ya ne zaman girilmesi veya geri ҫekilmesi gerektiǧini anlatıyor. Iҫeriǧi ayrıntılı ve iddialı- zaman iҫerisinde stratejik düşüncenizi şekillendirecek bir metin. Will Keith Kellogg kim di? Will Keith Kellogg (1860-1951) öǧretmenleri tarafından „zor-anlayan“ bir kişi olarak adlandırılıyordu. Fakat asıl sorun kendisinin miyop ve bu nedenden dolayı tahta`yı göremez olmasıydı. Michigan eyaleti`nin Battle Creek şehrinde doǧan Kellogg bir sanayici ve mesen oldu. Bunun haricinde amerikalı`ların kahvaltı alışkanlıklarını deǧiştirdi. Baba`sının şirket`i tarafından üretilen sopa`ları satmak iҫin okul`u on dört yaşında bıraktı. Dört sene amerika`nın önde gelen Battle Creek Sanatorium adlı ılıca kurumu`nun başkanı Dr. John Harvey Kellogg adlı aǧabey`si ile birlikte ҫalışmaya başladı. Dr. John yemenin hastalıklara neden olacaǧına inanan saǧlıklı-besin öncüsüydü. Ilk Kellogg`s Cornflakes ürünleri iki kardeş tarafından ılıca kurumu`nun hastaları iҫin üretildi. Ondan sonra bu kahvaltı ürün`ü katalog yolu ile satıldı. 1900 yılında Sanitas Besin şirketinde uygulanan bir ticaret türü haline geldi. 1906 yılında W.K. Kellogg şirket`i Battle Creek Toasted Cornflakes şirketini (sonraları Kellogg şirket`i) tek başına kurdu, ҫünkü aǧabey`si ürün`ün piyasa potansiyelini görmemişti. Ҫekingen olmasına raǧmen Kellogg ҫok zeki bir işadamıydı. O zamanları amerikalı`lar pişmiş, aǧır kahvaltılar yiyorlardı. Kellogg sadece saǧlıklı deǧil aynı zamanda pratik olan büyük ҫap`taki reklam`dan faydalandı. Şirket kısa süre`de Kellogg ismi altında başka kahvaltı ürünlerini üretti. Amerika dışı ilk Kellogg fabrikaları 1914 yılında Kanada, Ontario ve on sene sonra avustralya, Sydney`de kuruldu. 1938 yılında Manchester`de ingiliz fabrikası kuruldu. Kellogg zamanının en varlıklı erkeklerinden birisi haline geldi. Püriten bilinci para`yı kendisine harcamaya izin vermedi. „Başıma gelebilecek her tür mal varlıǧını iyi deǧerlendirmeye ҫalışıyorum.“ diye bir kere bir söylem`de bulundu. 1930 yılında Kellogg mal varlıǧının büyük bir bölümünü oluşturan 66 milyon $ yatırım yaparak W.K. Kellogg vakfı`nı kurdu. Neredeyse (91 yaşında) gerҫekleşen ölüm günü`ne kadar vakfın saǧlık ve eǧitim alanındaki destekleyici ҫalışmaları ile ilgili bilgi topladı. Zor-kazanılmış bir servet ile bütün nesillere insanlık hizmet`i sunmayı amaҫlayan vizyon`u kendisine yaşamının sonuna kadar mutluluk verdi. Bilgisayar suҫları Bilgisayar suҫluların yeni bir nesli internet aǧına gittikҫe tehlikeli virüsler koyuyorlar. Bilgisayar suҫu ve virüs polisi ile ilgili Bobbie Johnson bilgi veriyor. Moskova`nın kuzeybatısında bulunan siyah kule`nin iҫerisinde genҫ bilgisayar programcılarının oluşturduǧu ekip derin bir konsentrasyon iҫerisinde. Bir önceki yaşam da bu bina soǧuk savaş`ın ortasında bir nükleer araştırma cihazıydı. Şu an farklı bir „güҫ“ mücadelesine ev sahipliǧi yapıyor. Her gün virüs-karşıtlı Kaspersky laboratuvar`ın ekip ҫalışanları ҫoǧu kez on veya 20 yaşlarında olan ve „aǧaҫkakan“ olarak bilinen 12 saatlik vadiye`lerde „malware“ veya „crimeware“ adlı dünya`nın en zararlı bilgisayar virüs`lerinin şifrelerini ҫözmeye ve yok etmeye ҫalışıyorlar. Her gün 200`den fazla şifre iҫin bir ҫözümü araştırıyorlar ve geliştiriyorlar, fakat bu gittikҫe zorlaşan bir görev. Şubat aylarının başlarında dünya genelinde binlerce bilgisayar Kama Sutra adlı virüs tarafından zarar`a uǧradı. Email ve bilgisayar işbirliklerin iҫine giren „kendiliǧinden yayılan solucan“ ve „virüs ile aşılanmış“ bilgisayar`ların dosyalarını silmeye ҫalışırken binlerce dolar zarar aҫtıǧı tahmin ediliyor. Sadece bir hafta öncesinde Kaspersky laboratuvarından ҫok fazla uzaǧında olmayan rus borsa`sı bir virüs saldırısından sonra bir saatliǧine kapatılmak zorundaydı. „Crimeware“ ve saldıranların saҫtıkları tehlike dünya 28 genelinde hem hükümetler hem de infaz kurumları tarafından kayıt edildi. Kama Sutra saldırmadan kısa süre önce ingiltere bilgisayar suҫ yasalarını güҫlendirmek iҫin planlar ilan etti ve tam olarak „hacking“ iҫin en yüksek hapis cezasını beş sene`den on sene`ye yükseltip „şifre ҫözüm yazılımı“ gibi „hacking enstrümanlarını“ yasadışı iş olarak aҫıkladı. „Saldırgan`lar artık bilgisayar`lara zar vermekten ҫok onlara el koymak istiyorlar.“ diyor Eugene Kaspersky. „Sadece bir bilgisayarın zarar verildiǧi direkt saldırılar`da bulunmaya başladılar.“ Kaspersky bir bilgisayar suҫlusu`nun zihnini diǧerlerinden ҫok daha iyi biliyor. On beş sene`den beri virüsleri ve yaratıcıları anlamaya ҫalıştı. Şirket`i müşterilerin güvenliǧini hedef bilen bir ҫok antivirüs ve internet güvenlik şirket`lerinden bir tanesi. Gittikҫe büyüyen bir savaş. FBI tarafından sunulan rakamlara göre bilgisayar kullanıcıların yaklaşık 90%`nı bilgisayar güvenlik sorunlarını yaşadılar. 2005 yılında yayınlanan bir rapor`a göre global „cybercrime“ sektörü uluslararası yasadışı uyuşturucu ticaretin`den daha deǧerli olabilir. Virüs ve solucanları „Zombies“`lere ҫevirerek bilgisayar suҫluları binlerce bilgisayar`ları kontrol edebilirler. Ondan sonra şahıs`ların kimlik bilgi`lerini ҫalıp kompleks dolandırıcılık ve şantaj işlerine karıştırıyorlar, yıǧınlar ile reklam mail`leri gönderiyorlar, website`lere saldırıyorlar veya koruma-parası şantajında bulunuyorlar. Internet güvenlik şirket`i Sophos internet ile baǧlantılı olan korunmamış bir bilgisayar`ın 12 dakika iҫerisinde aşılanma tehlikesi 50%. Virüslerin genҫ`ler tarafından geliştirildiǧi „hacking“ `in ilk günlerine nazaran bu durum ҫok daha farklı. Amjad ve Basit Farooq Alvi tarafından geliştirilen brain adlı ilk yaygın virüs`den bu yana yirmi sene geҫti. Brain zararsız bir deney olarak başlamıştı, fakat amerikan işletmelerini de bir o kadar şok etmişti. Bundan önce virüs`lerin olmasına raǧmen iş dünya`sı güvenlik konseptini anlamadı. Sonuҫ olarak Brain paniǧe sebep verdi. „Yirmi sene önce görmüş olduǧumuz şey teknik konularını tutkulu bir şekilde işleyen insanlar ve bir fikrin hayat`a geҫirilebileceǧinin kanıtını saǧlayan virüsleri yaratan insanlar.“ diyor virüs-karşıtlı yazılımlar üreten Mc Afee şirketi`nin güvenlik uzmanı Sal Viveros. „Ilk yedi veya sekiz sene iҫin bunları gerҫekleştiren gerҫekti. Fakat eǧlence maksatlı yapılan iş`lerin günleri geҫmiş`te kaldı. Bazı uzmanlar şu an zararlı yazılımların sadece 5%`nin genҫ`ler tarafından yazıldıǧını söylüyorlar. Geri kalan kısmı sayısı gittikҫe artan profesyonel bilgisayar suҫluları tarafından üretiliyor. „Yatak odasında pizza yiyen bir ҫocuk gibi bir ҫok insan 1990`lı yıllarda virüs yazar`ı imaj`ları ile yol`da kaldılar.“ diyor Sophos`dan Graham Cluley adlı bir uzman. „Gerҫek`te ҫok daha fazla ciddi ve hain`ler.“ Viveros bu görüş`e katılıyor. „Şu an para`nın iş`in iҫinde olduǧu durum`da tehlike gittikҫe artıyor. „Broadband“ internet`in yaygın bir şekildeki hayat`a geҫirilişi bilgisayar suҫluların her zaman hedefleri olabilir.“ Rusya ҫoǧu kez bu tür aktiviteler iҫin suҫlanıyor ve ciddi sayıdaki bilgisayar uzmanları ve yasadışı işler işleyen insanlar güҫlü bir „underground“ (yeraltı toplumu) kurmak iҫin birleştiler. Fakat ҫin devleti ile brezilya gibi ülkeler de bilgisayar suҫluları ile bilindik ülkeler ve ingiltere ile amerika`da son zamanlarda „hacking“ olayları gerҫekleşti. Ocak ayında Los Angeles`den gelen yirmi yaşındaki bir genҫ sonradan en yüksek fiyat`ı teklif edene kiraladıǧı yüzbinlerce bilgisayar`ların kontrolünü el`e geҫirdiǧini itiraf etti. Kaspersky bilgisayar suҫluların faaliyet biҫiminin deǧişmesinin başka yan etkileri olduǧunu söyledi. „Geҫmiş`te olduǧu gibi global epidemiler yok. Sadece yerel epidemiler var“. Seneler öncesinde virüs epidemileri düzenli bir şekilde haberler`de yer alıyordu. Şu an bilgisayar suҫluları daha başarılı olmalarına raǧmen medya`da yeterince ilgi görmüyorlar. Bazı uzmanlar bu durumun tasasızlık (dikkatsizlik) yarattıǧını söylüyorlar. „Saat on haberlerinde spiker`ler virüsler hakkında konuşmadıkları zaman, sokaktaki insan bu virüsleri hiҫ düşünmez”. diyor Cluley. „Fakat biz daha az taşkınlıklar görüyoruz, ҫünkü zeki suҫlular aynı an`da 200.000 banka hesabına girmek istemiyorlar, ҫünkü bu kadar iş ile başa ҫıkamıyorlar. Bunun yerine 200 tane banka hesabına giriyorlar. Bu sorunlar daha az bir ihtimal ile gazete başlıkları olur“. diyor kendisi. „Fakat bu durum „hacking“ olayını daha da tehlikeli yapıyor.“ 29 Eamonn Fitzgerald: en son trentler ile ilgili Bu sayfa`yı veya bu dergi`yi ҫin devletinin satmış olduǧu ürünlerin listesi ile doldurmanın ҫok kolay olacaǧına inanıyorum, fakat satın almış olduǧu ürünlere ilişkin ne demeli. Özellikle eǧitim gibi ithal ettiǧi hizmetleri düşünüyorum. Evet, ҫinliler yabancı eǧitimin büyük tüketicileri. Sadece askeri güҫ sizi bugün bir süpergüҫ haline getirmez, bunun haricinde bilgi`ye de ihtiyacımız var- para`nın satın alabileceǧi gerҫekten en iyi şey. Avrupa`nın üniversite`lerine bütün bunlar kulaǧa hoş geliyor. Sonuҫta Lizbon Ajandasına göre avrupa birliǧi 2010 yılına kadar dünya`nın rekabet`e en fazla müsait ve dinamik bilgi-bazlı ekonomisi haline gelmeyi amaҫlıyor. O zaman ҫinli`ler dünya rekabetin`de güҫ kazandıracak bilgi iҫin para ödemekten memnuniyet duyacaklar, öyle deǧil mi? Maalesef gerҫek yaşam biraz daha farklı. Geҫen sene Shanghai`yın Jiao Tong Üniversitesi dünya`nın en iyi 500 üniversite`lerini sıraladıǧı bir liste hazırladı. En iyi 30 üniversite`lerin hangilerinin avrupa`lı olduǧunu tahmin edin. 10, 15 veya 20 mi derdiniz? Gerҫek`te beş üniversite var: Cambridge, Oxford, Imperial College London, (Londra`nın Üniversite Koleji ve isviҫre`nin teknoloji enstitüsü. Tokyo ve Kyoto üniversitelerinin dışında diǧer en iyi otuz üniversite amerika`lı. Bu durum dünya`nın en dinamik-bilgi bazlı ekonomisi iҫin pek iyi görünmüyor, ҫünkü avrupa birliǧi kendisini bu zaman`dan itibaren önümüzdeki dört sene iҫin böyle düşlemesini seviyor. Öyleyse ne yapılabilir? Avrupa Birliǧi Komisyonu`nun başkanı Jose Manuel Barroso Massachusetts Teknoloji Enstitüsü`nü örnek alarak avrupa`lı teknoloji enstitüsü fikri`ni geliştirdi. „Mükemmelliyet`ҫiliǧin „flagship`e ihtiyacı var: bu neden`den dolayı avrupa güҫlü bir avrupa teknoloji enstitüsü`ne sahip olması gerekiyor“. EIT planları aҫıklandıǧında Barosso bu sözleri 22 şubat`ta söyledi. Bir EIT kurumu bir avrupa`lı MIT kurumu olabilir mi? Belki bundan daha iyi bir soru şöyle olabilir: avrupalı bir teknoloji enstitü`sü amerika`nın MIT enstitüsü gibi olabilir mi? Ҫünkü bu durum gerҫekten ihtiyaҫ olan durum. MIT kurumu`nun özellikle başarılı olduǧu, fakat bazı avrupa`lı üniversite`lerin başarısız kaldıkları olay araştırma sonuҫ`larını ticari anlam`da kullanmak. Eǧer EIT akademik ve iş dünyası arasında bir köprü kurabilirse bu sürec`e dahil olan herkes bir „galip“ olurdu. MIT kurumu`nun gerҫekleştirmiş olduǧu teknoloji eǧitiminden, araştırma ve yenilikҫilik `ten işyerlerine kadar istikrarlı bir gidişat beliriyor. Okul öǧrenci`leri, öǧretim görevlileri Intel 3 Com ve Texas Instruments gibi şirketler kurdular. Doǧal olarak bir ҫok insan EIT iҫin önerilmiş olan 1 € ` dan 2 milyar €`ya kadar varan bütҫe`nin bir parҫası olmak istiyor. Ve bunun sonucunda fransız başbakanı Dominique de Villepin EIT kurumun Paris`in yakınlarında görev almasını istiyor. 1992 yılında parlamento`cular ay`da sadece bir kere buluşmalarına raǧmen fransa ortaklarını avrupa parlamento`su binasının „Strasbourg`da“ görev alması iҫin ikna etti. Zamanın büyük bölümünde parlamento`cular Brüssel`de buluşuyorlar. Şu an avrupa parlamento üyelerinin bu gezintilerden (taşınmalardan) yorulduklarına dair bir söylenti var ve EIT`nin „Strasbourg“ binasına taşınmalarını istiyorlar. Bu adım avrupa`nın masraf`lı ısrafҫılık imajından kurtulmasına neden olabilir. Fakat avrupa teknoloji enstitüsü`nü verimsizliǧin sembol`ü olan bir bina`ya yerleştirmek en iyi başlangıҫ olmayabilir. Bu nedenden dolayı küreselleşme ile ilgili ciddi sorunları olan fransa`ya EIT`yi yerleştirmek en zeki adım olmayabilir. O zaman EIT nereye yerleştirilmesi gerekiyor? Ҫinli`ler bu konu`da tarafsız oldukları iҫin ve biz Jiao Tong Üniversitesi`nin en iyi 30-üniversite`ler listesini kılavuz olarak kullandıǧımızda cevabın ҫok basit olduǧu ortaya ҫıkıyor: Ingiltere. Tekstiller: Bu dünya`nın dışında Safe & Cool Project Consortium „chill out jazz“ toplam izleniminin ismi olabilir, fakat gerҫekte tekstil sektöründe faaliyet gösteren on şirket`ten oluşan bir grubun ismi“. Aşırı sıcak ve tehlikeli şartlar altında ҫalışan araba-yarışı sürücülerinin, ҫelik sektöründe ҫalışanların ve itfaiye ҫalışanların kendilerini koruyacak giysiler üretmek iҫin Consortium avrupa`nın uzay 30 kurumu ile ҫalışıyor. Bu proje uluslararası uzay kurumundaki astronot`ların giyinmiş oldukları serinleme sistemli uzay kıyafetleri tarafından hayat`a geҫirildi. Bu kıyafet`ler uzay`daki gezintiler esnasında yoǧun güneş ışınları nedeni ile oluşan aşırı ısınmayı önlemek amacı ile tasarlandı. Materyaller Bir bomba patladıǧında basınҫ dalgası ses hızına yirmi`den fazla ulaşabilir ve insan bedenine büyük zarar verebilir. Korumanın konvansiyonel şekilleri ҫelik`ten tabaklar ve ҫelikten beton, fakat bu objeler enerji`yi farklı yönlere gönderiyorlar. Aigis Blast Protection adındaki küҫük ingiliz şirket`i bu şok dalgalarını absorbe eden materyaller kullanıyor. Aigis`in bomba`ya dayanıklı kutuları dünya`nın her yerindeki havaliman`ları ve tren istasyonlarında bulunuyor. Bunun haricinde Aigis`in teknoloji`si sudi arabistan`daki ofis`lerini intihar saldırılarından korumak iҫin petrol şirketleri tarafından kullanılıyor. Şirket`in en büyük müşterisi eylem`e geҫtiklerinde arabalarında el bombası taşıyan fransız polisi. Kazaları önlemek amacı ile „gendarme`ler“ Aigis Grenade Carier (ulaşım kutularını) kullanıyorlar. Internet oyunları: Liderliǧi öǧrenmek Bilgi paylaşımı, strateji gelişimi, ekip liderliǧi gibi üst düzey yönetici`lerin görev`i „World of Warcraft guild master“ adlı oyunu`nun rutin görev`leri. Internet bir ҫok işveren`in aradıkları ҫalışma türü, Wired dergi`si internet arama şirket`i yahoo`da bir teknik pozisyon iҫin başarılı bir şekilde üst-düzey yönetim pozisyon`u iҫin müracaat etti. Gillett gerekli kalifiyelik derecesine sahipti ve ayrıca „World of Warcraft guild master“ oyunu`nun en iyi oyuncusuydu. Bazı insanlar oyun oynamayı boş yere harcanılan zaman olarak görebilirler, fakat kullanıcılara hatalarından öǧrenmeleri iҫin yardımcı olunabilir. „Başarısızlık riski yüksek, fakat masraf`ı düşük ve bundan hızlı bir şekilde ders alınıyor“. yazıyor Wired. Akustik`ler: Benim yaptıǧımı duyuyor musunuz? Milyonlarca insan işitme cihazı kullanıyor. Fakat sorun standart modellerin her yönden gelen sesleri yoǧunlaştırdıǧı, böylece sadece insanların sesleri yoǧun olmuyor. Bu durum başkalarının söylediklerini anlamayı zorlaştırıyor. Sonuҫ olarak sosyal ilişkiler zarar görüyor ve bazı insanlar kulak cihaz`larına raǧmen işlerinden erken bir şekilde emekliliǧe ayrılmak zorunda kalıyorlar. Ister inanın ister inanmayın ҫözüm gözlükler. Delft Teknoloji Üniversite`sinde „işitme gözlüklerin“ cihaz ҫerҫevesi`nin her sapında dört küҫük mikrofon bulunuyor. Mikrofon`lar ön taraftan gelen sesleri yoǧunlaştırırken, ҫevre`deki sesleri filtreliyor. Bu camlar hollanda`da nisan ayında satışa sunulacak. Istediǧiniz aylıǧı elde etmek Mesleki aҫıdan başarılı olmak otomatikmen iyi para kazanmak anlamına gelmiyor. Bir kimse kendisini iyi pazarlayabilmesi lazım. Julie Hawrishok kişisel performanslara ve isteklere uyan aylıǧın nasıl elde edilebileceǧini uzmanlara sordu. Işinde üҫ sene ҫalıştıktan sonra sistem analist`i Dan Mayer işvereni ile gelir artışı ile ilgili konuşmaya karar verdi. Kanada`nın başkent`i olan Ottawa`da bulunan piyasa araştırma şirket`i Decima Research`te yapmış olduǧu iş`ten dolayı daha fazla para`yı hak ettiǧini düşünüyordu. Bu konu kendisini husursuz ediyordu. 27- yaşındaki sistem analist`i “aniden daha fazla para istediǧimde, diǧer ҫalışanlar`dan daha aҫ gözlü görünebileceǧime dair biraz 31 endişe duyuyorum.“ diyor. „Hakkımın yendiǧini düşünüyorum. Sadece benim pozisyonum`da ödenilen ortalama gelir seviyesine getirilmem gerektiǧini düşünüyorum“. Kariyer yaşamları boyunca ҫalışanlar`ın gerҫekleştirdikleri en zor sohbet`lerin ҫoǧu para konu`sunu iҫeriyor. Bazı insanlar maddi durumlarının özel ve gelir`i tartışmanın uygunsuz olduǧuna inanıyorlar. Bir diǧerleri ise gelir artışlarının otomatikmen gerҫekleşeceǧine inanıyorlar. Fakat bir gelir artışını hak ettiǧinize karar verdiǧinizde veya yeni bir işyerinde başlangıҫ gelirini pazarlık yolu ile belirlediǧiniz zaman ne olacak? Böyle bir durum`da para ile ilgili konuşabilmeniz gerekiyor. Bu kulaǧa ҫok stresli bir iş`miş gibi gelebilir, fakat öyle olması şart deǧil. Ev ödevinizi yapın Kaliforniya`nın Aliso Viejo şehrinde bulunan gelir pazarlamacı uzman`ı Norman Lieberman daha fazla para ricasında bulunulduǧu zaman biraz heyecanlı olmanın normal olduǧunu söylüyor. „Insanların ҫoǧu korkuyorlar, ҫünkü işverenleri bir otoriter figür“. diyor kendisi. „Işverenlerinin hayır diyeceklerinden ve özgüven hislerinin zarar görebileceklerinden korkuyorlar.“ Fakat gelir artışı eǧitmeni olarak da bilinen Lieberman heyecan duygusunun ҫalışanları gelir artış sorusunu sormalarını engellememesi gerektiǧini söylüyor. Ҫok basit bir seҫeneǧe sahip olduklarını söylüyor: ya bu korku`yu yenerler ya da düşük gelirli olmaya devam ederler. Sohbet`e iyi bir şekilde hazırlanmak sizin dinlenmenizde yardımcı olabilir. Ilk yapmanız gereken şey deǧerinizin gerҫekte ne kadar olduǧunu tespit etmek. Dan Mayer para karşılıǧında ev ödevini yapmaya başladıǧında, endişelenmediǧini söyledi. Farklı pozisyonlar`da ödenen ortalama gelir ile ilgili bilgi`yi sunan website`leri ziyaret etti. Bu rakamlar şirket`in faaliyet gösterdiǧi yer, eǧitim ve tecrübe`ye dayanıyor. Bunun haricinde benzer işler iҫin internet`deki iş ilanlarına baktı ve aynı alanda ҫalışan arkadaşları ile sohbet etti. Bu araştırma Mayer`in ortalama gelir`in altında aylık aldıǧına dair kendisinin emin olmasını saǧladı ve bu bilgi`yi işvereni`ne gösterebilme durumundaydı. Genel anlamda gelir ile ilgili bilgi toplamak iyiyken, Lieberman ҫalışanların meslek birliklerinin özel gelir araştırmalarına bakmalarını, sektör toplantılarına katılmalarını ve bir meslek danışmanından yardım almalarını öneriyor. „Bu yaklaşımlar biraz zaman ve enerji gerektirebilir ve hatta para bile- fakat emeǧin karşılıǧı yüksek olabilir.“ diyor kendisi. Kendi kendini övmek Pazarlıǧın önemli bir anlamı gelir artışını hak ettiǧinizi ıspatlamak. Bu kulaǧa ҫok stresli gelebilir, fakat bu durumu kolaylaştırmanın bir yol`u var. Ҫalışan olarak işverene yaptıǧınız iş`i ve kurum`a bulunduǧunuz katkı`yı hatırlatmak. Ondan sonra kendi kendinizi övmeniz gerekiyor. Geҫen hafta veya geҫen sene ҫalışanın yapmış olduǧu bütün harika olayları unutabilir,” diyor Lieberman. “Işverenler insancıllar ve bütün bunları hatırlamaları iҫin bir imkan yok”. “Bilmiş olduǧunuz işleri yapmak bir gelir artışını hak etmeye yetmez.” diyor Lieberman. Şirket`in bakış aҫısından performansınızın ne olduǧunu anlamanız gerekiyor. Mümkün olduǧunca “spesifik olmaya ҫalışın ve katkılarınızın her birinin şirket`e ne gibi bir yarar`da bulunduǧunu söyleyin.” Para biriktirmeye yaradı mı? Zaman biriktirmeye yaradı mı? Kar`ların yükselmesine neden oldu mu? Iyi müşterileri tutmaya yaradı mı? Bu bilgiler`den oluşan bir liste hazırlayın ve işveren`e tanıtın. Ayrı bir ҫaba gerektirdiǧi iҫin bir ҫok insan bu adımı atamıyor, ҫalışanlar`ın ҫoǧu farklı işler icra ediyorlar ve işleri ҫerҫevesinde yeni görev ve sorumluluklar üstleniyorlar. Seneler boyunca yapmış olduǧunuz şeyi unutmak ҫok kolay. Lieberman performansların ve özellikle üstlenilen yeni sorumlulukların güncel bir listesini tutmayı öneriyor. „Eǧer liste güncellemesini düzenli bir şekilde yaparsanız gelir artışının zamanının geldiǧine dair işvereninizi ikna etmeye yarayan bilgiyi sunacaksınız. Gerҫekleri inkar etmek zor.“ diyor kendisi. Bu Dan Mayer `ın işvereninin performansına ilgisini ҫekmek iҫin kullandıǧı ana strateji. Argümanlarını güҫlendirmek iҫin tek başına öǧrenmiş olduǧu konuların listesini hazırladı ve işinin şirket`e nasıl yaradıǧını kaǧıda döktü. „Kendi işim iҫin 32 yaptıǧım işler ile ilgili bir rapor hazırladım.“ diyor Mayer. Strateji iş`e yaradı, ҫünkü gelir artışını elde etti. Ortaǧınızı seҫin Araştırmanızı yaptıǧınızda ve performans`larınızın listesini hazırladıǧınızda gelir artışı ile ilgili konuşmak üzere doǧru insan`ı seҫmek zorundasınız. Ҫoǧu şirkette bir`den fazla amir veya yönetici şube`nin başında olabilir. Lieberman karar veren kişi`nin kişilik tarzını bilmenin önemli olduǧunu söylüyor. Eǧer işveren ҫalışanları yıldıran bir kişi ise, sizin argümanlarınızı destekleyecek başka bir kimse`yi bulmanız gerekiyor. Mayer gelir artışının tartışmasını planladıǧında ilk amirinin yanına gitti. Bu yol ile amiri ya kendisini destekleyecek veya istediǧi para miktarının olanakdışı olduǧunu söyleyecek. „Herhangi sürtüşmeler veya benim ve yöneticinin arasında kötü duygular yaratmak istemiyorum.“ diyor kendisi. Yüksek hedefler belirleyin, ondan sonra pazarlıǧını yapın. Daha fazla gelir iҫin pazarlık yapıldıǧında bir başka önemli yetenek belli para miktarları ile ilgili nasıl konuşulması gerektiǧini bilmek. Londra`da avukat olan Mahesh Desai bir ҫok müşterisine gelir pazarlamacılık ve personel alımı ile ilgili danışmanlık hizmeti sundu ve pay bırakmayı önerdi. „Fakat pay yeterince büyük olamıyor” diye uyarıda bulunuyor ve daha yüksek, fakat kısıtlı pay iҫerisinde bir gelir ricasında bulunmayı öneriyor. Böylece 8.000-10.000 sterling`lik pay 5.000-10.000 pay`dan daha iyi. Sonuҫta daha düşük miktar minimunuz olması gerekirken daha yüksek bir rakam`ı hedefliyorsunuz. Tabii ki araştırmalarını yapan ҫalışanlar ҫok özel gelir miktarlarını talep edebilirler. Bunun haricinde Lieberman bir başka tavsiye`de daha bulunuyor: gelir artışlarını „düz olmayan“ rakamlar şeklinde rica edin. “Düz rakamlar” pazarlıǧı kolay olan rakamlar” diyor kendisi. Örneǧin 100.000 $ kazanıyorsanız ve siz 120.000 $ istiyorsanız, o zaman 121.500 $`ı rica etmeniz gerekir. Bir alternatif ise pay iҫeren gelir oranı şeklinde bir gelir artışı talebinde bulunmak. „Eǧer gerҫekten 8% daha fazla gelir hak ettiǧinizi düşünüyorsanız, o zaman 12 %`lik gelir artışı talebinde bulunmanız daha doǧru olur“. diyor Lieberman. Ҫalışanlar gerҫek anlamda işverenleri ile konuşmak üzere masa`ya oturuyorlarsa, Desai özgüven`in ҫok önemli olduǧunu söylüyor. „Kendilerinin bir gelir artışına layık olduklarını düşünmeleri gerekir“. Bunun haricinde ҫalışanların sakin, diplomatik ve işverenlerini özellikle dikkatli bir şekilde dinlemeleri gerekir. „Şiddetli olmayın ve diǧer tarafa elinizdeki kartları göstermek zorunda deǧilsiniz. Ҫok az konuşun, fakat söylediǧiniz şeylerin dikkat`e alınmasını saǧlayın. Pazarlıkları daha fazla karışık yapmaya hiҫ bir neden yok“ diye Desai ekliyor. “Oldukҫa basit tutmaya ҫalışın.“ Iyi bir başlangıҫ yapmaya ҫalışın Aynı prensipler size bir iş görüşmesinde başlangıҫ geliri ile ilgili pazarlık yaptıǧınızda yardımcı olabilir. Iş`e başvuran elemanlar ҫoǧu kez isteklerin ҫok yüksek olması durumunda iş`e alınamamaktan korkuyorlar. Diǧer yanda eǧer ҫok az aylık isterlerse iş`e alınma konusunda başarılı olabilir, fakat ondan sonra düşük gelir`de takılı kalabilirler. Pennsylvania, Pittsburgh`dan gelen eǧitim uzmanı Andrew Guman kendisini böyle bir durum ile karşı karşıya buldu. Yeni bir iş`e başladıktan kısa süre sonra gelirinin ҫok düşük olduǧunu fark etti. Kariyerinde bir sürü gelir pazarlıkları gerҫekleştirdi, fakat bu konu`nun kendisini hala biraz huzursuz yaptıǧını söyledi. „Bir kimse ile para hakkında konuşmak her zaman biraz zor`dur.“ diyor Guman. „Fakat adil bir aylık almak istiyorum, böylece bu zorluǧun üstesinden gelmeye ҫalışıyorum. Her iş görüşmesi öncesinde masraflar, bölge`deki iş piyasa`sı, tecrübe yılları, iş iҫin gerekli olan beceriler ve pozisyon iҫin sunulan ek hizmetler gibi etkenler ile ilgili bilgi toplayarak Guman kendisini iş görüşmesine hazırlıyor. Bu önemli hususlara odaklanarak ҫoǧu zaman istediǧi geliri elde edebiliyor. Bunun haricinde Mahesh Desai iş arayan kişilere iş görüşmesi öncesinde araştırmalarını yapmayı öneriyor, fakat para konusunu aҫan ilk kişi olmamalarını da ekliyor. „Tabii ki bir esneklik olup olmadıǧını sorabilirsiniz, fakat gelir konusunu bir iş anlaşması teklif edilmeden önce aҫmamanız gerekir“ diye tavsiye`de 33 bulunuyor. Eǧer teklif edilen gelir`in ҫok düşük olduǧunu düşünüyorsanız, bir başka imkan bir karşıt-teklif`de bulunmak. Bu durumda şirket daha yüksek bir gelir ile cevap verebilir. Eǧer öyle olmazsa ilk gelir ve belki bir kaҫ ay iҫerisinde yeniden pazarlık yapma opsiyonu arasında karar vermek zorunda olabilirsiniz. Her ne olursa olsun uzmanlar teklif`i hızlı reddetme veya kabul etme konusunda uyarıda bulunuyor. „Bunu hızlı düşünmek ҫok zor“ diyor Lieberman ve iş`e başvuranlar`a teklif`i düşünmek üzere zaman ricasında bulunmayı tavsiye ediyor. Desai`da aynı şekilde şirket`in teklif ettiǧi gelirin yeterli olup olmadıǧını veya bir karşı-teklif yapıp yapmamanız gerektiǧi sorusunu cevaplamanız iҫin 24-48 düşünme saat`i almanızı öneriyor. Hedefinize ulaşın Istediǧiniz geliri başarılı bir şekilde pazarlık sonucu elde etmek bir ҫok yönde memnun verici olabilir. Ay`ın sonunda sadece daha fazla para almayacaksınız, işinize biҫilen daha yüksek deǧer aynı zamanda özgüveninizi ve motivasyonu`nuzu yükseltecek. Ayrıca midenizdeki tuhaf hisse raǧmen, para ile ilgili konuşabilmek iş dünyasında önemli bir yetenek. „Pazarlık yapmak bir „board“ oyunu gibi“ diyor Lieberman. „Eǧer kazanmak istiyorsanız, kuralları bilmeniz gerekiyor.“ Aylıklar ile ilgili konuşmak Yararlı kavramlar • kariyer gelişimi: belli bir kariyer iҫin hedef ve strateji geliştirme süreci. Bu ҫoǧu kez istenilen bir gelir artışını iҫeriyor. • toplam ödeme: örneǧin hastalık sigortası ve tatil gibi hizmetleri iҫeren işveren`in ҫalışanlarına sundukları gelir ve ek hizmet`lerin kombinasyonu. • performans deǧerlendirmesi: bu iş pozisyonun hedef ve performansları ile ilgili yönetici`nin ve ҫalışan`ın arasında gerҫekleştirilen bir tartışma. Iyi bir deǧerlendirme bile bir gelir artışında sonuҫlanmayabilir, özellikle şirketteki aylıklar toplu sözleşmelere dayanıyorsa. • gelir geҫmişi: bir ҫalışan`ın geҫmiş`teki terfileri ve gelir artışları ile ilgili ayrıntılar ve tarih`ini gösteren bir belge. Bazı işverenler iş arayan kişi`lerden müracaat`larına gelir geҫmişi eklemeleri ricasında bulunuyorlar. • gelir kontrolü: bu kontrol performans deǧerlendirilmesinden ayrı bir şekilde yapılabilir ve tecrübe, şirket`teki görev süreniz, geҫim masraflarının artışı ve pozisyonunuz iҫin ortalama piyasa geliri gibi etkenleri iҫermeye eǧilim gösteriyor. Testing the waters Pennsylvania/Pittsburgh`dan gelen eǧitim uzmanı Andrew Guman gelir pazarlamaları ile ilgili kişisel tecrübeleri ile ilgili bilgi veriyor. Ҫoǧu kez gelirinizi başarılı bir şekilde pazarlık sonucu elde ettiniz. Bazı konuşmalarınız diǧerlerinden daha mı sordu? Evet. Bir ҫalışan ile iş`e girdikten altı ay sonra gelir kontrolü ve artışı iҫin pazarlık yapmaya başlamıştım. Araştırmalarıma başladım ve pozisyonumda ödenmesi gerekenden daha az aylık aldıǧımı özellikle bu tecrübe`yi yaşadıktan ve yüksek lisans`tan sonra fark ettim. Bana performanslarımın deǧerlendirilebileceǧi söylendi, fakat “para`nın konusunun aҫılması mümkün bile deǧildi”. Böylece para`nın olmadıǧı bir performans deǧerlendirmesinin ne iş`e yarayacaǧını düşündüm. En büyük sorun neydi? 34 Küҫük bir aile`ye ait bir işletmey`di ve şirket`in müdürüne göre aylıklar gelirlerin o zaman ҫalıştıǧım Washington piyasa`sından daha düşük olduǧu Philadelphia/Baltimore piyasa`sına dayanıyordu. Bir kaҫ gün pazarlıktan sonra bir gelir artışı elde etme konusunda başarılı olamayacaǧımı fark ettim ve yeni bir iş aramanın zamanının geldiǧini düşündüm. O zaman ne yaptınız? Başka bir şirket ile iş görüşmem oldu, fakat ondan sonra aylarca hiҫ bir şey duymadım. Bu işyerinin başkasına verildiǧini düşünerek, personel müdürü beni bu pozisyon ile ilgili arayana kadar aramalarıma devam ettim. Personel ekibinde deǧişikliǧin olduǧu ve bu pozisyon`un kaos`tan (karmaşık`lıktan) dolayı doldurulamadıǧı görünüyordu. Siz bu duruma nasıl tepki verdiniz? Istedikleri eleman olduǧumu biliyordum ve böylece avantaj`lıydım. Ondan sonra pazarlık süreci ҫok basit`ti. Bana bir teklif`de bulundular ve ben bu teklifi 65.000 $ senelik aylık istediǧimi söyleyerek red ettim. Ondan sonra bana email yol`u ile istediǧim aylık başka bir iş sözleşmesinde gönderildi. Geriye baktıǧınızda bir takım şeyleri daha farklı yapabilir miydiniz? Geriye baktıǧımda büyük ihtimal daha yüksek bir gelir istemem gerekirdi! Pazarlık dil`i Uzman`lar sakin ve özgüvenli olmanın başarılı gelir pazarlıǧın anahtar`ı olduǧunu söylüyorlar. Burada kullanabileceǧiniz olumlu dil`in ve sakınmanız gereken olumsuz dil`in örnekleri bulunuyor. Yapmanız gerekenler Özgüvenli olduǧunuzu gösterin “Bu alandaki gelirleri araştırdım ve işte burada bulduklarım”. “Aylıǧımın 13 % artacaǧını umuyorum”. “Müşteriler`den almış olduǧum deǧerlendirme oldukҫa olumlu”. „Sizin de bildiǧiniz gibi bu sene ek görevler üstlendim“. Ҫoǧu kez durumdan memnun olduǧunuzu anlatın „Burada ҫalışmaktan gerҫek`ten zevk alıyorum“. „Sahip olduǧum bütün imkan`ların kıymetini biliyorum“. „Benim ҫalıştıǧım bölümde herşey iyi gidiyor“. „Meslektaşlarım beni bu yeni rolümde desteklediler“. Sakin kalın „Benim pozisyonum iҫin ortalama gelir biraz daha yüksek“. „Şirket`e olan katkılarımı vurgulamak istiyorum“. „Sorumluluklarım fark edilecek bir şekilde arttı“. „Bugün benim ile konuşmaya vakit ayırdıǧınız iҫin teşekkür ederim“. Aktif bir şekilde dinleyin „Anlıyorum.“ „Bu doǧru“. „Lütfen bu hususu biraz aҫıklayabilir misiniz?“ „Öyleyse sizin söylediǧiniz şey…“ 35 Yapmamanız gerekenler Yeteneklerinizi sorgulamak („Iyi bir iş yaptıǧımı tahmin ediyorum“.) Şikayet`te bulunmak („Buradaki herkes benden fazla kazanıyor!“) Kulaǧa şiddetli gelmek („Daha fazla para istiyorum, aksi takdirde iş`i bırakırım“.) Bir şeyleri geri vermek Sy Shahid yabancı bir kültür`e alışmasını bildi ve orada işletmecilik yeteneklerini ortaya koydu. Fakat iş ile ilgili kararlarından bir tanesinden bugüne kadar pişmanlık duyuyor. Sharon Hudgins bilgi veriyor. Sy Shahid kendisini „risk`i göz`e alan” bir kimse olarak tanımlıyor. Başarılı amerikan işadamı işinde “zar atmayı ve risk üstlenmeyi” sevdiǧini söylüyor. 1950 yıllında iran`ın Isfahan şehrinde doǧan Shahid beş kardeş`ten bir tanesi. General Tires adlı amerikan şirketi`nin iran şubesi`nin başkanı olan babaları “su gibi ingilizce biliyor ve ҫocuklarının hepsinin diǧer kültürleri tanımaları gerektiǧine inanıyor” diyor Shahid. “Böylece üniversite eǧitimi almak üzere farklı ülkelere gittik. Bir oǧlum fransa`ya gitti, bir başkası almanya`ya ve bir diǧeri ise amerika`ya. 1968 yılında yeni meksika`da kolej`e giden ben`den büyük aǧabey`imi ziyaret etmeye geldim ve ben de orada kolej`e gitmeye başladım.” Kısa süre sonra Shahid Las Cruces yeni meksika devlet üniversite`sinde elektroteknik okumaya başladı. Iki sene sonra Texas`ın kuzeybatısında bulunan Texas Tech Üniversite`sine geҫti, ҫünkü o zamanları okul ücretleri yabancı öǧrenciler iҫin yeni meksika`ya nazaran Texas`da daha düşüktü. 1975 yılında Denton`da bulunan Kuzey Texas Üniversite`sinden matematik fakültesinden (bachelor derecesi) ile mezun oldu ve 1977 yılında amerikan vatandaş`ı oldu. Bilgisayar bilimleri dalında üst-lisans yaptı (master derecesi) elde etti. “Kolej yılları boyunca bir gıda alışveriş merkezinin müdürünün yardımcısı olarak ҫalıştım” diyor Shahid. Eǧitimini tamamladıktan sonra ilk olarak ilaҫ üreten bir şirkette sistem analisti ve ondan sonra aynı alanda Texas Instruments`de ҫalıştım. “1988 yılına kadar farklı şirketlerde bilgisayarlar ile ilgili işlerim oldu” diye anlatıyor. “Bu durum ile işletmecilik tutkusu beni yakaladı ve ben altı devlet`te eczane zincirlerine sahip olan küҫük bir şirket`te ҫalışmaya başladım. Benim ҫalıştıǧım dönemde eczane sayısını 20 eczane`den 67`ye yükselten bir işletmenin bilgi teknoloji`si alanında ҫalıştım“. 1994 yılında 17 devlet`te 52 maǧazası olan eczane zinciri`nin en büyük hisse sahibi ve temsilci müdür`ü olmak üzere ҫalıştıǧı şirket`i terk edip kendi şirketini kurdu. “Fakat 1997 yılında bir daha hiҫ bir zaman yapmamış olduǧum bir iş`i yaptım” diyor Shahid. “Şirket`i borsa`ya taşıdım ve bir şirket`i işletmenin ҫok para gerektirdiǧini ve hükümet`in şart koştuǧu kurallar`dan dolayı verilen ҫaba`nın işletmenin kendisi ile hiҫ bir baǧlantısı olmadıǧını öǧrendim” diye yorum`da bulundu. “Bu faaliyet ҫaba`sına deǧmiyor. Bir işletme yürütme keyfini tamamen bozuyor”. 1999 yılında Colorado`da 2004 yılına kadar işlettiǧi eczane`ler zincirini kurdu ve şirket`in hisselerini sattı. Her zaman yeni imkanlar`ın arayışı iҫerisinde olarak Kaliforniya, Beverly Hills şehrinde 2002 yılında aǧabeysi ile avrupa örneǧinde bir giysi maǧaza`sı aҫtı. Ve geҫen sene Texas`da planlanmış bir avro-maǧazaların parҫası olarak bir başka perakendeci şirket`ini kurdu. Bu maǧaza`da neredeyse her şey – ev eşyalarından, dekor malzemeleri ve giysi`lere kadar bir dolar deǧerinde satılıyor. Tutkulu, hızlı ve akıcı bir ingilizce konuşarak işi`nin en ҫok sevdiǧi yönünün “zamanını başka yetkieksikliǧi olan yöneticilere harcamak yerine bir şeyleri üretmek adına kendi enerji`sini kullanarak iş yerleri “yaratmayı” Shahid sevdiǧini söylüyor. “Eǧer bir başka kimse iҫin ҫalışıyorsanız, başka bir kimse`nin proje`si iҫin ҫoǧu kez zaman ve enerji harcamak zorundasınız. Fakat kendi işletmeniz ile zamanınızı kontrol ediyorsunuz. Ҫoǧu kez hafta`nın yedi günü`nü tamamen kendiniz iҫin ҫalıştıǧınızı düşünüyorsunuz ve iş`e yaptıǧınız her hangi yatırımı, iş`ten geri alıyorsunuz“. Bunun haricinde Shahid yaşamının diǧer kısımlarına da ҫok zaman ve enerj harcıyor. Otuz sene`den fazla bir süre iҫin şu an Texas`da kolej profesörü olan 36 amerikan bir bayan ile evli ve her ikisi doktor olan tek kız ҫocukları ile gurur duyuyorlar. Aslen iran`ın Baha inancı`nın bir ferdi olan Shahid amerika birleşik devlet`lerine taşındıktan sonra hiristiyanlıǧa geҫti. Kendisi ve ailesi her zaman belediye ve kilise`nin proje`lerinde aktif`lerdi. Shahid 1980 yılından beri yaşadıǧı Texas, McKinney`de bulunan tarihi bina`ların korunması adına yerel toplumun başkanlıǧını yapıyor ve Rotary kulübü`nün üyesi. Bunun haricinde McKinney yabani hayvanlar ve Heard Natural Science Müzesi`nin yeni seҫilmiş başkanı. Bu aҫık hava müzesi bütün yaşayan varlıklara saygı gösterisine ve ekosistem`in korunmasına odaklanarak ҫocuk ve yetişkinler iҫin eǧitim programları sunuyor. „Yaşamınızda bir hediye aldıǧınızda“ diyor Shahid „bunu başkaları ile paylaşmak zorundasınız. Tabii ki para`yı vakıf`lara vermek önemli“ diye ekliyor „fakat bunun haricinde hem zamanınızı hem de yeteneǧinizi vermek zorundasınız.“ Sy S. Shahid doǧum tarihi: uyruk şu an ki pozisyonu iş tecrübesi eǧitim diller hobileri 26 temmuz 1950 amerika`lı iki perakendeci işletmenin başkan`ı ve sahibi eczane zincirini kapsayan bir ҫok şirket`te bilgisayar-baǧlamlı işlerin öncesinde Texas Instruments adlı tıp şirketi iҫin sistem analist`i olarak ҫalıştı. kendi eczane zincirinin temsilci genel müdürü bir başka eczane zinciri`nin başkan`ı ve sahibi kaliforniya`da avrupa`lı moda merkezinin ikinci sahibi texas`da perakendeci “dolar-maǧazalarının” sahibi texas, Lübbeck Texas Tech Üniversite`sinde yeni meksika, Las Cruces`deki New Mexiko State University elektroteknik okudu. texas`da bulunan Denton şehrinin kuzey texas üniversite`sinin matematik dalında Bachelor of Science derecesini ve bilgisayar bilimleri dalında Master of Science derecesini elde etti. ingilizce ve “Farsi” kuşları izlemek, bahҫe`de ҫalışmak, seyahat etmek ve okumak Meslektaş`lar: Kendisi benim ofis eşim Iҫimizden ҫoǧu ev`de olduǧumuzdan ҫok iş yerinde „uyanık olduǧumuz saat`ler“ geҫiriyoruz. Böylece bir ҫok insan`ın karşı cinsin mensup`ları dahil meslektaşlar ile yakın ilişkiler geliştirmesi şaşırtıcı deǧil. „Ofis eş`i“ kavram`ı iş yerindeki yakın arkadaşlık`ları tanımlamak iҫin icaat edilen bir kavram. Financial Times köşe yazar`ı Lucy Kellaway 25 senelik iş yıllarında altı ofis eşlerinin olduǧunu söylüyor. En ideal bir eş, tavsiye verebilen, birlikte gülebilen ve sohbet arkadaşı olabilen platonik bir arkadaş. „Ofis işleri oldukҫa sıkıcı ve böylece güvenli bir flirt iyi bir şeymiş gibi görünüyor“ diye Kellaway yazıyor. Fakat bu ilişkilerin riski olduǧuna dair uyarıda bulunuyor. „Biraz cinsi gerginlik iyi, bir ҫok gerginlik ise bir felaket“. Challenger Gray & Christmas Chicago danışmanlık şirketi`nin başkanı John Challenger “ofis evliliklerin” gerҫek iş haline dönüşmediǧi müddetҫe iyi bir şey olduklarını söylüyor. Challenger insanlara ilişkilerini platonik ve aҫık bırakmalarını öneriyor. Ve ortak olarak amir yerine (kendinden üstün durumda olan bir kimse yerine) aynı göz hizasında olabilecekleri bir kimse`yi seҫmelerini tavsiye ediyor. 37 Eǧitim: Genel görüş savunanlar aranılıyor Bir iş bulabilmek iҫin en azından avustralya`da bir uzman olmanız gerekmiyor. Fen bilimleri öǧrencilere kariyer opsiyonları sunuyor. Son yapılan istatistiǧe göre 2005 yılının avustralya`lı fen bilimleri mezunlarının neredeyse 71%`i üniversite`yi bitirdikten sonra dört ay iҫerisinde tam-gün iş buldular. Bilim mezunları alanında bu rakam 80%`di. Yeni Güney Wales üniversite`sinin profesörü Aldo Bagnara`nın bilgisine göre hızlı deǧişimlerin olduǧu zamanda genel dereceler bir avantaj olabilir. Sydney Üniversite`sinde görevli olan Dr. Nerida Jarkey bu konu`da aynı fikri savunuyor. Jarkey genel derecelerin özellikle lise`yi bitirdikten sonra ne yapmak istediklerini tam olarak bilmeyen genҫ insanlar iҫin yararlı olacaǧını söylüyor. The Sydney Morning Herald: “Net bir fikir olmadıǧı sürece o an`da bu kadar “özel” bir şeyi okumak ҫok uҫuk kaҫık: evet ben kesin olarak bir dişҫi olmak istiyorum”. Kitap: Işyerinde sorunları yeni`den ҫözmek Bu en iyi satan ҫalışma tamamen güncellendi. Sorun ҫözücüleri ve bireylerin şirket` in yönetim eǧitmenleri olan Kennetli Cloke ve Joan Goldsmith gibi yazarlar uzun tecrübe yıllarına sahipler. Her ünite sorunlar ҫözme metoduna ve pratik örnekler sunma konusuna odaklanıyor. Dördüncü ünite yöneticilere „saklanmış anlamları yüzeyin altında aramayı“ öneriyor. Diǧer söyleyiş ile: meslektaşların ve ҫalışanların hazmedilmesi zor davranışlarını ve kimse`nin kendi tepkilerini incelemesi. Etkinlik 2006 yılının avupa birliǧi elektronik öǧrenme konferansı Helsinki teknoloji üniversite`si işbirliǧi ile dört-beş temmuz arası finlandiya, espoo şehrinde gerҫekleşecek. Finlandiya avrupa birliǧi başkanlıǧının ilk haftasında bu etkinlik yenilikҫiliǧi destekleme ve yaşamboyu öǧrenme konusuna odaklanacak. Hedef akademik dünya`nın, eǧitim, teknoloji, endüstri ve hükümet kurumlarının temsilcilerini biraraya getirmek. Kendi alanında üҫüncü `sü olan bu tanıtımlar konferans`tan sonra yayınlanacak. Daha fazla bilgi iҫin www.elearning2006.fi website`sini ziyaret edin.