Singapur

Transkript

Singapur
1
Global olmak
Artan küreselleşme bir ҫok insan`ın yoǧun tepkisini provoke (tahrik) ediyor. Zenginlerin
fakirlerin üzerinde ekonomik aҫıdan egemenlik kurmaları ve yerel kültürlerin yok edilmesi ile
bazıları küreselleşmenin tamamen olumsuz bir olay olduǧu görüşünü savunuyor. Fakat bu ҫok
fazla olumsuz bir görüş aҫısı. Tarihsel olarak uluslararası ticaret dünya genelinde yaşam
standartlarının yükseltilmesinin en önemli etkenlerinden biri haline geldi. Bunun haricinde
küresel entegrasyon kültürel deǧerlerin deǧiş tokuşuna ve dünya toplumu`nun geҫen sene`ki
Pakistan depremine ve 2004 yılında Asya`da gerҫekleşen tsunami gibi doǧal felaketlere tepki
vermesine neden oldu. Bu baskı`da küreselleşme konusuna sıradışı bir görüş aҫısından
bakmaya ҫalışıyoruz: önümüzdeki haftalar bir ҫok tartışmalar` a futbol sektörünün
perspektif`i hakim olacak. Bunun haricinde Spotlight yayın ev`i de küreselleşme yolunda.
Son iki sene`de Business Spotlight`ın lisanslı baskıları bulgaristan, ҫek cumhuriyet`i ve
italya`da basıldı ve yakın zamanda başka ülkelerde daha fazla baskılar yayınlanacak. Bunun
haricinde Spotlight`ın hem ҫin devletinde hem italya`da versiyonları var. Bütün bu baskılar
yerel piyasa`nın gereksinimlerine göre uyarlandı- ve bu uyarlamalar sadece tercümanlık ve dil
önerilerinde deǧil, aynı zamanda business spotlight` ın iҫerik ve pazarlama yöntemi
alanlarında da yapıldı. Bu durum olması gereken durumu gösteriyor: kararlar piyasalarını en
iyi şekilde bilenler tarafından yerel olarak verildi. Küresel pazarlamaya “bir ölҫü bütün
ölҫülere uyuyor” yaklaşımı ҫoǧu kez bir ölҫü`nün bir başka ölҫü`ye iyi uymadıǧı basit
nedeninden dolayı ҫoǧu kez başarısız kalacak. Küresel ve yerel avantajlar`ı kombine etmek
veya “küreselleşmek” başarı iҫin ҫok önemli.
Singapur
Asya`lı başarı öyküsü
Olivia Lum fakir olmanın ne demek olduǧunu biliyor. Singapur`da en varlıklı işkadını
doǧduktan sonra terk edildi ve teneke ҫatı`sı olan bir kulübe`de doǧdu. 1989 yılında eski bir
kimyacı olan Lum Hyflux adlı su arıtma şirketini kurmak iҫin hem arabasını hem de dairesini
sattı ve aylıǧı iyi olan işini bıraktı. Hyflux güney-doǧu asya`da kendi kulvarında en büyük
şirket. “Hiҫ birşeyim yoktu- ne para, ne de iş ilişkileri.” diye Lum Financial Times`e başarı
yolculuǧu ile ilgili anlattı. “Fakat başarılı bir işletme kurmak istiyordum ve bu durum
insanları motive eden durum.” diye anlattı. Şu an 45 yaşındaki Lum 1990`lı yılların başında
işletmesini ҫin devletine kadar genişletti. Bugün ҫin piyasası Hyflux`un satışlarının yüzde
ellisinin fazla`sından sorumlu.” Esnek davranabilmek iҫin yeterince küҫüǧüz ve asya`da
olduǧumuzdan beri asya kültürünü anlıyoruz.” diyor kendisi. Singapur ve ҫin devletinde 600
insan ҫalıştıran şirket Dubai`de tuz arındırma cihazı yapmak iҫin sözleşmeler imzaladı ve
hindistan`da endüstri proje`leri üzerinde ҫalışıyor. Geleceǧe yönelik Lum`un hedefi aҫık ve
net: “Hyflux`un Singapore Airlines gibi bir marka haline gelmesini istiyorum.”
Elizabeth Arden (1884-1966)
Elizabeth Arden cosmetics business şirketi`nin Kanada doǧumlu kurucusu.
“Sadece bir dolar deǧerinde olan bir şey alınmaya deǧer deǧil.”
127 milyon dolar
Bu fiyat hindistan`lı “ҫelik üreticisi” Lakshmi Mittal`ın dünya`nın en pahalı ev`i olan evine
harcamış olduǧu para.
2
Kanada: Kömür`de kan
Kanada`da azalan kömür üretimi ile atlantik kanada`da bulunan nükleer santralller daha ucuz
ve kolombiya` dan gelen kömür daha temiz olmaya başladı. Kömür madenlerine yer aҫmak
amacı ile yerel kolombiya`lı sakinliler taşınmak zorunda kaldılar ve sendika liderleri maden
işҫilerin haklarını savunmak amacı ile öldürüldükleri iҫin insan hakları eylemcileri
kolombiyalı kömür`ün ҫok fazla masraf ürettiǧini söylüyorlar.” “Kanada`lı insanlar yeni
kömür madenlerin aҫılması iҫin kolombiya`lı insanları öldürmeye devam etmemeleri ve
ulusumuz iҫin tamamen olumsuz etkiler yaratacak şartlar altında işletilen kömür madenlerin
ayakta tutulmaması gerekiyor.” diye kolombiya`lı madencilerin sendikasının başkanı
Francisco Ramirez Maclean`s dergisine anlattı. 2005 yılında Nova Scotia adlı taşra
kolombiya`dan 78 milyon (56 milyon avro) dolar deǧerinde olan kömür ithal etti. Novia
Scotia Power şirketinin temsilcisi Margaret Murphy şirket`in kolombiya`nın madenleri
hakkında daha fazla bilgi edinmeye ҫalıştıklarını söyledi. Bu olay Francisco Ramirez iҫin
yeterince hızlı deǧil ve “Benim yaşamım ve kolombiya`daki yüzlerce ҫalışanların yaşamı her
gün risk altında kalmaya devam edecek.” dedi.
Irak: Aile`yi beslemek
On iki yaşındaki Mahmoud baǧdat`taki ailesini desteklemek amacı ile aǧır şartlar altında
ҫalışıyor. Okul`dan sonra yol`da gün`de bir dolar`a Pepsi satarak geҫimini saǧlıyor. Bu gelir
besinleri, okul malzemelerini ve amerikan işgali sonrasında iki`ye katlanan emeklilik
maaşların ödenmesine yetiyor. Kısa süre önce Mahmoud ve ailesinin yaşadıǧı küҫük daire`nin
penceresini kıran bir araba patlaması gerҫekleşti. Annesi Karima Selman bir dul bayan. The
Christian Science Monitor`a her ne zaman otel`e temizlik iş`i iҫin gitse korktuǧunu söyledi.
Gazete amerika`nın ülke`ye girişinin üҫ sene öncesinde Methboubs hakkında yazdı.
“Durumlar kötü`den ҫok daha kötü`süne gelişti.” diyor Karima Selman. Aile`nin diǧer yedi
ҫocuklarından sadece bir tanesi (birisi) ҫalışıyor, böylece Methboubs fiyatҫa daha uygun bir
daire arıyorlar. United Nations`in istatistiklerine göre Irak`da ortalama gelir 2003 yılının 255
$`dan geҫen sene`nin 144 $`ına düştü. Kendini eǧitmiş olan üҫ genҫ insan`dan biri`nin iş` i
yok. Mahmoud işi`nin olmasından memnun, fakat bir bisiklet iҫin para biriktirmeyi de istiyor.
Ingiltere: Sponsor`lar aranıyor
„Bu tutuklama yerel birahane`niz tarafından gerҫekleştirildi.” Bu ticari mesaj`ı bir daha
duymayacak olabilirsiniz.” Ingiliz hükümeti beledi hizmet`i sunan polis görevlilerin
işletmesine sponsorluk yapılmasını istiyor. 2002 yılının Polis Reform Yasası ile sokak`larda
görev alan polis görevlilerin sayısının artırılması ile polislik hizmet`i sunan yardımcı
elemanlar görevlendirildi. Hizmet görevlileri tam anlamı ile polislik yetkisine sahip deǧiller,
fakat insanları durdurabiliyor, arayabiliyor ve göz altına alabiliyorlar. Ingiltere`nin iҫ işleri
bakanı görevlileri ҫalıştırmaktan oluşan masrafların 75 %`ni ödüyor. Geri kalan 25%`ni şu an
polis makamları diǧer şirket ve kurumlar`dan ödeme ricasında bulundu. Bu finansal desteǧin
karşılıǧı olarak şirket`ler tanınmışlık derecelerini görev üniformasın`daki logolarını taşımaya
devam ederek artırabilirler. Bu plan`ın sayesinde şirketlerin polis işini ҫok daha fazla
etkileyebileceǧinden insanların ҫoǧu endişe ediyor. Yasadışı ve hukuk incelemelerin merkez
başkanı The Times`a şu sözleri dil`e getirdi: “Bu durum polis`in baǧımsızlıǧı ve bunları
sponsor eden kişileri araştırma yetenekleri ile ilgili ciddi sorunlar yaratabilir.”
3
Trent: Bayanlar gecesi
Endüstrileşmiş dünya`da genҫ bayanlar öncekinden ҫok daha fazla iҫki iҫiyorlar. Datamonitor
adlı araştırma şirketine göre 24 yaş altı ingiliz ve amerikan bayanları 2004 yılında beş sene
öncesine nazaran miktar olarak 33% daha fazla alkollü iҫecekler tercih ediyorlar. Alkollü
iҫecekler üreten şirketler beyinlerinde genҫ bayanları düşünerek yeni ürünler yaratarak tepki
verdiler. Bu yaratılan iҫeceklerin ҫoǧu vodka ile ҫilek ve başka meyveler gibi egzotik tatlar
iҫeriyor. Bu yeni iҫeceklerin reklamları televizyonlar`da ve Glamour ile InStyle moda
dergilerinde yayınlanıyor. Trend`in önemli nedenlerinden bir tanesi genҫ bayanların evli
olmaları ve yaşamlarının daha sonraki geҫ dönemlerinde bir aile kurmaları. Bu arada
kariyerlerine odaklanıyorlar ve yüksek gelirlerin keyfini ҫıkartıyorlar. The Wall Street
Journal`ın raporuna göre Sex and the City bilinmiş televizyon programında gösterilmiş olan
bekar ve ҫalışan kadınlar tarafından etkilenmiş olabilirler. Bunun dışında araştırma
ingiltere`deki bayanların amerika veya avupa`nın geri kalan kısmında yaşayan bayanlara göre
daha fazla iҫtiklerini gösteriyor.
Bheki Mthembu
54 yaşındaki soweto`lu zulu Johannesburg`daki bir trafik lambasının yanında dilencilik
yapıyor. Ilgi ҫekmek iҫin kendilerinin üretmiş oldukları kafasında kaǧıttan bir yapıtı taşıyor.
Şu an ki işi: Sekiz sene`den beri dilencilik yapıyorum. Johannesburg`un zengin semtlerinde
bir trafik lambası olarak ҫalışıyorum. Ҫok iyi bir yer, ҫünkü arabalar orada durmak zorundalar
ve insanların paraları var. Fakat her zaman bir sürü dilenciler var. Böylece kafam`a takmak
üzere kaǧıttan yapıtlar yaptım. Bu yöntem ile insanlar beni fark ediyorlar. Bazen bir yapıt
satıyorum.
Yaş ve aile: 54. On bir ve otuz yaşları arasında altı ҫocuǧum var. Bir eşimi ve bir ҫocuǧumu
kaybettim.
Ev: Ev`e varabilmek iҫin yeterince para kazanmıyorsam dışarıda yol`da uyuyorum. Aksi
durumda soweto`da kardeşim ile birlikte yaşıyorum. Fakat durum ҫok zor, yeterince yer yok
ve yaǧmur yaǧdıǧında ҫatı`dan su akıyor.
Aylık: Kötü günlerde R 10 (yaklaşık 1,35 €) kadar az para alıyorum ve iyi günlerde R 150
kazanabilirim. Ҫoǧu kez gün`de yaklaşık R 70 alıyorum. Bir kere bir adam`a kaǧıttan bir kalp
yaptım ve kendisi bana R 200 verdi. Buna inanamıyordum!
Tatiller: Bütün zaman buradayım. Noel`de soweto`daki ailemin yanına gidiyorum. Ondan
sonra bana güzel şeyler ikram ediliyor- buzlu iҫecekler, ҫay ve pastalar!
Ҫalışma saatleri: Sabah altı`da iş`e başladıǧımda daha fazla para kazanıyorum. Hava
karanlık olana kadar ben buradayım.
Bu mesleǧi seҫmemin nedenleri: Genҫ iken gangster`lerin bir sürü paralara sahip olduklarını
gördüm, böylece ҫaldım. Hiҫ bir zaman birilerini incitmedim, sadece ҫaldım. Üҫ sene hapis
yattım. Bunun sonrasında bir daha yasadışı bir iş yapmamaya karar verdim. Bir zanaatkar
(esnaf) yardımcısı olmayı tercih ederdim, fakat bir iş bulamıyorum. Ailem`de hiҫ kimsenin bir
işi yok, hepsi bana baǧımlı.
4
Mesleǧimin en ҫok sevdiǧim yönü: Yiyebilmek iҫin para kazanıyorum ve ҫocuklarım
yiyebiliyor. Bu işimin en güzel yönü.
Mesleǧimin en az sevdiǧim yönü: Bazen insanlar bana elmalar veya başka ҫiǧnemek iҫin bir
şeyler getiriyorlar, fakat bunları yiyebilmek iҫin dişlerim eksik. Ayrıca hemen yoruluyorum
ve yaǧmur`dan tam olarak kaҫamıyorum, fakat bu benim iҫin o kadar önemli deǧil, ҫünkü
yaǧmur`da insanlar bana acıyor ve ben daha fazla para kazanıyorum!
Gerekli olan yetenekler: Insanların pencerelerini aҫmalarını saǧlamak, böylece onlar ile
sohbet edebilirsiniz. Insanların ҫoǧu yasadışı olaylardan dolayı pencerelerini kilitliyor. Bu
şapkaları yapıyorum, ҫünkü insanlar bunları seviyorlar. Iş`e başladıktan sonra en önemli
deǧişiklikler: Bugünlerde trafik lambalarının yakınlarında bir sürü yasadışı işler görüyorum.
Gangster`ler kendilerini dilenci olarak gösteriyorlar, ondan sonra arabaların pencerelerini
parҫalıyorlar ve deǧerli eşyaları ҫalıyorlar veya arabaları kaҫırıyorlar.
En ideal iş: Bir şeyleri boyayarak veya tamir ederek bir zanaatkar olmak istiyorum.
Konuşulan diller: Bir zulu`yum, fakat biraz ingilizce konuşuyorum.
Iş dışındaki önemli ilgi alanları: Boks yapmayı ve futbol oynamayı seviyorum ve mümkün
olduǧunda kızkardeşimin televizyonun`da izliyorum.
Hedefler ve hayaller: ҫoǧu kez lotto oynuyorum. Eǧer ҫok param olursa, eşime, anneme ve
aǧabey`me uygun bir mezar taşı satın almak istiyorum. Ayrıca yaşayabileceǧim güzel bir
ev`in hayalini kuruyorum. Ve orada küҫük bir kilise`nin olmasını isterdim, ҫünkü o zaman
arkadaşlarıma „Dua etmeye gidelim.“ diyebilirim.
Pışmanlıklar: Hiҫ bir zaman iҫin hırsız olmamayı dilerdim.
Şu an ҫok dindarım ve ҫoǧu kez dua okuyorum.
Hayatımdaki en önemli hedeflerim: Yemek yemek. Her gün burada durduǧumda, benim ve
ҫocuklarımın yemek yiyebileceklerini biliyorum. Bunun haricinde insanları aids ile ilgili
uyarmak istiyorum. Tanıdıǧım herkes aids`ten ölüyor. Bu nedenden dolayı bugün bir tabut
şapkasını takınıyorum. Şapka`nın üzerinde şöyle bir yazı var: „Lütfen prezervatif kullanın.
Aids öldürüyor.“
Kathrin Hauger
Basmak ve koşmak
Doktorlar ofis`de düzenli bir şekilde egzersiz yapmanın kalbinize iyi geleceǧini söylüyorlar.
O zaman benim ve meslektaşlarımın endişelenecekleri hiҫ bir nedenleri yok: düzenli bir
şekilde 30 metrelik kısa-mesafe koşumuzu yapıyoruz. Baskıcımızın koridor`un sonunda
bulunan bir oda`da bulunduǧunu görüyorsunuz. Normalde oda`nın her ne zaman yanından
geҫsek yazıcı ҫıkışlarını rahat bir şekilde alıyoruz. Bazen ҫok telaşlıyken ofis`den ҫıkıp,
oda`da evraklarımız basılana kadar bekliyoruz. Fakat bazen iҫimizden biri kişisel veya gizli
bir şey basmak zorunda. Ve bunun neler olabileceǧini sizin hayal gücünüze bırakıyorum.
Işyerinde başka bir kimsenin okumasını istemediǧiniz bir şeyi düşünün. (Tabii ki tamamen
hukuksal ve verimli ve iş ile ilgili olan bir şey. Merhaba şefim!)
Böyle bir evrak basıldıǧında, kaybedilecek hiҫ bir zaman yok. „Basın“ tuşuna basıyorsunuz
ve evraklarınız ҫıkmadan önce rüzgar gibi baskıcı odasına koşuyorsunuz. Eǧer şanssızsanız ve
5
işvereninizi koridor`da görüyorsanız, sizin ile konuşmamasını ümit ederek sizin yavaşlamanız
gerekebilir ve eǧer ҫok şanssızsanız, sızın ile konuşmak isteyebilir. Ve bir başkası baskıcı
odasına girip evraǧınız ile ҫıkıyorsa koridor`da uzun dakika`lar bekleyebilirsiniz. „Sanırım bu
sizin.“ diye o kşi yardımsever bir şekilde size konuşacaktır, aşk mektubunu veya öz
geҫmişinizi veya cinsellik alanında mevcut olan fonksiyon bozuklukları ile ilgili bir bilgi
sayfası. Koşmak kalp atışlarınızı yükseltmeniz iҫin ҫok iyi, fakat doktorların önermeyeceǧi bir
yol.
Sevgili Bayım
Istemeyerek saҫma bir şey söylediǧinizde ve bunu geri almayı dilediǧinizde yaşadıǧınız o
hissi biliyor musunuz? Bu durum`u geҫenlerde bir başkasına bir email cevabı gönderdiǧimde
ve ismini yanlış söylediǧimde fark ettim. Kendisine üzgün olduǧuma dair hemen bir not
yazdım, ondan sonra dakikalarca kendimi suҫladım. Ismi email`in alt kısmında yazıyordu ve
ben email`i tamami ile kontrol etmemiştim. Bu bir nevi teselli, fakat bu durum bir ҫok
insan`ın başına geliyormuş gibi görünüyor. Benden daha önceleri email almış olan
insanlardan ismimin her türlü mümkün olabilecek okunuşunu duydum. „Karin“ ve „Carolyn“
olarak ҫaǧırıldım. Fakat bu sabah`ın email`i özellikle etkileyiciydi. „Sevgili Bay Hanger“
diye başlıyordu. Şimdiye kadar hem ismimi hem de cinsiyetimi yanlış tahmin eden bir kimse
tanımamıştım. Bu zavallı kişi`nin kendisini suҫlaması iҫin ne kadar ҫok zaman harcadıǧını
merak ediyorum.
Ben neredeydim?
Iҫinizde bazen hiҫ bir zaman işinizi halledemediǧiniz hissi oluşuyor mu? Büyük ihtimal haklı
olabilirsiniz. Bilim adamları ofis ҫalışanlarının işleri bölünmeden önce bir iş üzerinde
ortalama olarak 11 dakika ҫalıştıklarını ortaya ҫıkarttılar. Fakat olay iş`in bölünmesinde sona
ermiyor. Iş`in bölünmesinden sonra ҫalışanların daha önce yaptıkları iş`e geri dönmeleri
ortalama olarak 25 dakika zaman alıyor. Hatta bazıları yaptıkları iş`i tamamen unutuyorlar.
Bu ҫok endişeverici bir haber, böylece bunun ҫözümü aranması gerekiyor. Yapılması
gerekenler listesi hazırlamak gibi bazı öneriler oldukҫa basit. Diǧer fikirler daha fazla „hightech“ Araştırmalar iki veya üҫ büyük bilgisayar ekranının olması ile bütün aҫık programları
görebildiǧiniz ve böylece hiҫ bir zaman yaptıǧınız iş`i unutmayacaǧınız iҫin verimliliǧi
artırdıǧını ortaya ҫıkarttı. Ondan sonra „biri bizi gözetliyor“ ҫözümü mevcut: meşgul
olduǧunuz dönemi mesajları işlediǧiniz zamana kadar kayıt eden bir bilgisayar programı.
Ilginҫ olan şu ki hiҫ kimse aҫık ve net olan aşaǧıdaki ҫözümü önermedi:
Kapı`yı kilitlemek
Gelen telefon görüşmelerini bir cihaz tarafından cevaplandırmak ve e-maillerinizi gün`de
sadece bir kere kontrol etmek.
Bu iş bölünmeleri ҫalışma yaşamının gerekli bir parҫası olduǧu ve bunlarsız hiҫ kimsenin işini
yapamayacaǧı izlenimini bırakıyor ve eǧer kusuruma bakmazsanız, bir şeyleri basmam
gerekiyor. En iyisi ben hızlıca koşayım.
Futbol
Bir oyun`dan ҫok daha fazlası
Futbol dünya ekonomisini daha iyi anlamamızda yardımcı olabilir. Buna en azından Franklin
Foer adlı amerikan muhabiri inanabilir. Futbol dünya şampiyonluǧuna ilişkin Carol
Scheunemann kendisi ile kuramı hakkında konuştu. Ingilizce Oxford Sözlüǧü küreselleşmeyi
„işletmelerin veya başka kurumların uluslararası bir etki geliştirdikleri bir süreҫ.“ olarak
tanımlıyor. Eleştiriler küreselleşmenin hem iş yerlerini hem de kültürü yok ettiǧini söylüyor.
6
Küreselleşme dünya`nın her bir yerinde yaşam standardını yükseltmekte ve az gelişmiş
ülkelerin fakirlikten kurtulmalarında yardımcı oluyor. Insanların ҫoǧu iҫin küreselleşme
oldukҫa soyut bir taslak teşkil ediyor. „Futbol dünya`yı nasıl anlatıyor“ adlı kitabında
Franklin Foer adlı amerikan siyasi muhabiri bu fenomene insanlık boyutu katıyor. Futbol`u
sevenler, bir sürü insan`ın kendisine yerel gurur, ulusal rekabetler, varlıklı kulüp sahiplerinin
yükselişi ve dünya`nın futbol sahalarında misafir işҫi olarak yaşayan insanların hayatları ile
ilgili hikayeler anlattıkları ülkeleri seyahat ediyor. Foer sirbistanlı ve iskoҫya`lı fanatik futbol
hayranları ile birlikte ukrayna`da umutlu nijeryalı oyuncular ve komünist italyan hayranları ile
buluştu ve tahran`da bulunan dünya`nın en büyük futbol stadyum`larının birinde maҫ izleme
izni talep eden isyancı iranlı kadınların hikayesini anlatıyor. Yazar bu olayları ve başka canlı
anekdot`ları kendi kültürel ve tarihsel kontekstinde anlatıyor. Kendisi ile „ihtimali az olan
küreselleşme kuramı“ ile ilgili konuşuyoruz. Futbol`un bize küreselleşmeyi anlamamızda
yardımcı olduǧu fikrini nasıl edindiniz? Bir hayran olarak futbol oyunu`nun küreselleşmenin
mükemmel bir örneǧi olduǧunu biliyordum. Ülkeler arasındaki göҫ`ü ve oyun`un taktiǧini
etkilediǧini görebilirsiniz, örneǧin alman oyun taktiǧi brezilya`lı ve nijerya`lı oyuncular
sayesinde biraz yeni yaşam kazanmış olabilir. Böylece oyun`un kendisi globalleşmiş oluyor
ve ben şunları düşünüyorum: globalleşme sürecinde bu kadar ilerlemiş olan gezegende başka
bir fenomen var mı? Ve bir başka daha fazla globalleşmiş bir kurum`dan bahsedemezdim.
Futbol`u diǧer uluslararası endüstrilerden örneǧin tekstil endüstrisinden ne farklı kılıyor?
Farklılık insanların kendi öz-algıları ile ilgili. Insanların kişilikleri bir ҫok yönde tuttukları
futbol ekiplerinden etkileniyor ve futbol ekiplerine yansıyor. Böylece kulüplerin aşırı siyasi
ve sosyolojik olduklarına ve oyun`un kalitesini bir araştırma objesi olarak yükselttiklerine dair
bilinҫaltı anlam taşıdıklarına inanıyorum. Örneǧin Buenos Aires`da yaklaşık 12 kulüp var ve
bunların her biri farklı bir semti temsil ediyor ve bir göҫmen grubu veya sosyal sınıf`a göre
organize ediliyor. Veya dört büyük kulübün olduǧu brezilya`daki Sao Paulo`ya bakınız. Bir
takımın adı italyan göҫmenlerin kulübü olan Palmeiras. Bir başka takımın adı ise portekiz
göҫmenlerin kulübü olan Portuguesa. Sosyal elit`in kulübü olan Sao Paulo futbol kulübü var.
Ondan sonra insanların takımı olan Corinthians var. Böylece bu takımların her maҫ
oynadıkları zamanda saha`da olanlar ile ilgili siyasi ve sosyal ҫaǧrışımlar oluşuyor. Futbol
kulüpleri tarafından güҫsüzleştirilen bu kişilik tarzı küresel bir marka haline gelmiyor mu?
Benim iҫ güdüme göre Manchester United, Real Madrid veya AC Milan uluslararası marka
yaratmaya ҫalışan Wal-Mart veya MC Donald`s gibi olma karışıklıǧı söz konusu olabilir.
Böylece onlardan hayranlarını bu yerel baǧlılıklardan koparmalarını beklerdim. Fakat dünya
seyahatim süresinde durumun böyle olmadıǧını ve yerel kulüplerin düşündüǧümden ҫok daha
fazla dayanıklı olduklarını fark ettim.
Bu yerel veya milli takımlara baǧlılık artan milliyetҫilik anlamına geliyor mu?
Bir derece`ye kadar bunun öyle olduǧuna inanıyorum, fakat ille kötü anlamda deǧil. Gittikҫe
globalleşen dünyamızda en şaşırtıcı gelişmelerden bir tanesi milliyetҫiliǧin etkisi. Ulusal
enstitülerin gelişmesine raǧmen Avrupa Birliǧi veya uluslararası şirketler ayakta kalmayı
başardılar. Bu kurumların hiҫ biri milliyetҫiliǧi yenemedi. Tabii ki milliyetҫilik olumsuz
anlamları olan bir kavram ve milliyetҫiliǧin kötü olaylar`da sonuҫlandıǧının bir ҫok örnekleri
var. Bir örnek benim en sevdiǧim takım FC Barcelona. “Catalan” milliyetҫiliǧine
baktıǧınızda Barca`nın simgelediǧi ҫok pluralistic bir biҫimi ve oldukҫa aҫık. Kulüp
göҫmenleri ispanya`nın güneyinden ve kuzey afrika`dan “Catalan” toplumuna getirme biҫimi
var ve kulüp bu gelenek ile oldukҫa gururlu. Küreselleşme arttıkҫa bazı ekonomiler
korumacılıǧa dönüyor. Bu durum futbol`da da gerҫekleşiyor mu? Ülkelerin oyuncuların
global göҫmenliǧine müdahale etmeye ҫalıştıkları örnekleri var. 1960 ve 70`li yıllarda avrupa
kulüpleri Pele`yi satın almaya ҫalışırlarken veya New York Cosmos Pele`yi amerika`ya
getirmeye ҫalışırken, brezilyan hükümeti Pele`yi korunulan bir ürün olarak ilan etti ve başka
7
bir ülke`ye satılmasına izin verdi. Pele brezilyan futbol`unu bıraktıktan sonra amerika`da
oynadı. ve bunun haricinde daha başka örnekleri de var: ispanya, italya ve diǧer avrupa
ülkeleri aynı zamanda oyun sahasında olabilecek yabancı oyuncu sayısını sınırlıyorlardı.
Fakat bu korumacılık başarı getirmedi- söylemek istediǧim şey hiҫ kimse`nin bunu gerҫekten
sevmemesi. Insanlar görebilecekleri en yüksek futbol kalitesini istiyorlar. Örneǧin italyan`lar
sadece italyan futbolcularını izledikleri zaman bu durumu pek umursamıyorlar. Kendi
vatanlarının oyuncularını oyun sahasında görmek istiyorlar, fakat en iyi kalite`yi görmekten
dolayı daha fazla mutlu olacaklarını düşünüyorum ve bu yabancı oyuncu satın almayı
gerektiriyorsa, öyle olsun.
Brezilya`ya ilişkin yabancı oyunculara yatırım oradaki lig`in kalitesini yükseltmeye yaradı
mı?
Maalesef o tür etki`ye sahip deǧildi. 1990`lı yılların başında ülke`de yoǧun anlamda yabancı
yatırım gerҫekleşti. Ülke`ye giren amerikan yatırımcıları ve avrupa`lı medya şirket`leri
brezilyan futbolunu daha üst-düzey`ye ҫıkartmaya ҫalıştılar. Lig`i kontrol eden yiyici
(mürtekip) yönetici`leri görev`den alamadıkları iҫin bu yatırımlar başarı getirmedi.
Brezilya`lılar yabancı yatırımcılar`dan para aldılar, ҫaldılar ve lig`den attılar. Islam`ın rolü
göz önünde bulundurularak globalleşme ve din hangi durum`da? Futbol bu konulara ilişkin
ne gibi bir katkı`da bulunuyor? Iran 2006 Dünya Kupasında oynuyor. Iran`da futbol`un
hikayesi oldukҫa kompleks (karmaşık). Iran`lı petrol sahalarında faaliyet gösteren ingilizler
ile futbol oyunu ülke`ye getirildi, fakat 1950`li yıllarda futbol`u gerҫekten destekleyen kişi
Iran`ın „Shah“ ıydı. Kendisi bu şekilde ülke`ye avrupai deǧerleri getirmeyi amaҫlıyordu.
Ondan sonra 1979 yılında islam revolosyonu geldi. Devrimciler bu oyunu hor ve tanrı`ya
küfreden bir batı ithal`i olarak görüyorlardı, ҫünkü onların inanışlarına göre allah`tan başkası
iҫin heyecanlanmamaları gerekiyordu. Fakat islam rejiminin gücü bu oyunu yok etmeye
yetmiyordu, ҫünkü insanlar bu oyunu ҫok fazla seviyorlardı. Ve o zamandan beri futbol
oyunu rejime karşı bir isyan şekliydi. Her ne zaman milli takım oynasa insanlar bir galibiyet
coşkusu veya maǧlubiyet`ten dolayı depresyon sonrasında sokaǧa dökülüyorlar. Ve bu an`da
başka durumlarda hiҫ bir zaman söylemeyecekleri rejim-karşıtlı söylemlerde bulunuyorlar.
Uluslarlararası amerikan şirketleri küreselleşme konusunda bir ҫok eleştirilere maǧruz
kalıyorlar. Eǧer bu geleneksel bir amerikan spor`u deǧilse, futbol bunu nasıl aҫıklayacak?
Globalleşmenin gerҫek öyküsünün uluslararası amerikan şirket`lerinin kendilerini dünya`ya
zor ile kabul ettirmeleri konusundan ҫok daha fazla kompleks olduǧunu düşünüyorum.
Uluslararası şirket`ler bunlar: onlar uluslararası. Onlar sadece bir ülke`nin ҫıkarlarını
desteklemiyorlar. Gerҫek`te bir ҫok uluslararası şirket futbol`un amerika`da yaygınlaşma
konusuna büyük ilgi gösteriyor. Nike ve adidas kadar Manchester United ve Real Madrid
gibi şirket`ler amerika`yı önemli bir futbol ülkesi olarak görmek istiyorlar. Bir ҫok paralar
yatırıyorlar. Zaman iҫerisinde bu amac`a ulaşacaklarına inanıyorum. Futbol burada basketbol
veya amerikan futbol`u kadar yaygın ve tanınmış olmayacak, fakat her zaman iҫin bilinecek.
Futbol`un dünyası
Burada Franklin Foer`in kitabından bir suret var. Bu suret sirbistanlı fanatik futbol severler
ile ilgili futbol ve küreselleşme arasındaki ilişki`yi el`e alıyor: „Seksenli yılların sonralarında
ve doksanlı yılların başlarında the Red Star adlı futbol fanatikleri Belgrad`da bulunan Ingiliz
Kültür Merkezine en son gerҫekleşen ingiliz fanatiklerin taşkınlıklarını belgeleyen kaǧıtları
“scan“ etmek iҫin (göz`den geҫirmek iҫin) giderlerdi. Kıta`nın diǧer tarafında haklarında
okumuş oldukları ҫıldırmış hayranlar gibi adidas antrenman eşortmanı, altın kolye`ler ve
beyaz deri`den spor ayakkabıları giyiniyorlardı.“
8
Brezilya`daki futbol ile ilgili:
„Global ekonomi`de brezilyan tarzı ve bazı brezilyan oyuncuları başarılı olurlarken, Brezilya
…“ciddi sayıda” brezilya`lı „Faröer” de (kuzey atlantik`de danimarkalı bir ada grubu) ikincil
bir lig istiyor.
Amerika`da futbol karşıtlı duygular
Nüfusun önemli bir kısmının bu oyunu az deǧerli gören ve buna karşı mücadele veren
topluluǧun tek yeri belki amerika. Gerҫek güc`e sahip olan insanlar futbol`un amerikan yaşam
tarzına gerҫek bir tehlike oluşturduǧuna inanıyorlar.“
Asgari ücret iş yerlerini yok ediyor mu?
Hayır!
Teori`de asgari ücret gelir masraflarına neden olarak iş yerleri yok etmesi bekleniliyor.
Gerҫek`te bunun iҫin herhangi ikna edici ipuҫları bulmak ҫok zor. Bu durum iҫin bir ҫok
mümkün nedenler var: bir neden istihdamın gelir dalgalanmalarından etkilenmemesi. Bir
başka neden ise yüksek gelir vaadi`nin daha fazla insan`ı kazanҫ sahibi yapması. Asgari ücret
düşük ücret olan aile`lerin yaşam standartlarını yükseltiyor. Bu durum da toplum`a hem
sosyal hem de ekonomik avantaj`lar saǧlayabiliyor. Tabii ki oldukҫa yüksek asgari ücret
şüphesiz işyeri kaybına ve bazı şirket`lerin iflas etmesine neden olacak. Böylece bu ücret`in
doǧru seviyesini belirlemek ҫok önemli. 1999 yılında ingiltere`de ulusal asgari ücret
uygulanmadan önce asgari ücret`in diǧer ülkelerdeki etkisini araştırmak iҫin Düşük Gelir
Komisyonu kuruldu. Şirket temsilcileri ve sendika ile temas`a geҫildi ve ekonomi`nin
durumu ve düşük gelirli işyerlerinin yerleri gibi etkenler araştırıldı. Asgari ücret`in doǧru
seviyesini belirlemek karmaşık bir süreҫ, fakat ingiltere ve bir ҫok diǧer ülkelerin ispat etmiş
olduǧu gibi bu belirleme mümkün. Ingiltere`nin asgari ücreti`nin etkisi ile ilgili bir ҫok
araştırma yapıldı ve bu ҫalışmaların ҫoǧunda asgari ücret`in istihdam üzerinde olumsuz etki
yarattıǧına dair bir ipucu yok. Bunun haricinde ekonomi`nin ek masraflarının tüketici`ye
yüksek fiyatlar şeklinde aktarıldıǧına dair yine hiҫ bir ipucu yok. Iş yerlerinin yok edildiǧine
dair tek zayıf argüman bakıcılar ile ilgili yapmış olduǧum araştırma`dan geliyor. Fakat önemli
gelir artışlarını asgari ücret`in bir sonucu olarak gören bu endüstri`nin oldukҫa düşük gelir
sektörü olduǧunu düşündüǧünüzde, olumsuz etki`nin ҫok fazla olmadıǧını fark edeceksiniz.
Ve bakıcı evlerinin gelir artışlarından dolayı kapandıǧına dair bir belirti yok. Asgari ücret
ingiltere`de uygulanmadan önce, işverenlerin kurumu olan „Confederation of British Industry
(CBI) bazı endişelerini dile getirdi. Fakat asgari ücret`in işyerlerini olumsuz etkilemediǧi
tecrübesinden bir şeyler öǧrenmiş oldukları görünüyor. Gerҫek`te ingiltere`deki insanlar`ın
ҫoǧu asgari ücret`i iş piyasa`sı düzenlemesinin önemli bir parҫası olarak kabul ettiler. Asgari
ücret tek başına fakirliǧi azaltamaz. Vergi ve sosyal sistem`in ayrıca bir etkisi olması lazım.
Fakat işverenler`den adil bir ücret ödemelerini beklemek kulaǧa kesinlikle mantıklı geliyor.
Düşük gelir elemanlarını sömürmek isteyen kötü işveren`ler kovalanırken asgari ücret
şirket`leri ҫalışma koşulları standartlarını yükseltmeye yönelik teşvik ediyor. Asgari ücret`e
karşı olanlar önyargılı davranmadan gerҫekleri incelemeleri lazım. Düşük asgari ücret
ekonomi`ye neredeyse hiҫ zarar vermezken asgari ücret`in kaldırılmasının fakir ailelere zarar
verebileceǧini görecekler. Amerika Birleşik Devletlerinde asgari ücret konusu ekonomi`nin
performansını belirleme hususunda ҫok küҫük bir etki`ye sahip`ti. Teknoloji`nin en parlak
dönemi ve yetenekleri geliştirme etkenleri geҫen senelerde görülen etkileyici istihdam
verimini yaratmada ҫok daha büyük bir önem`e sahipti.
9
Asgari ücret`ler ekonomik ve sosyal aҫıdan mantıklı mıydılar veya daha fazla işsizlerin
oluşmasına mı neden oldular? Elisabeth Ribbans her iki tarafın görüş savunucuları ile görüştü.
Asgari ücret hiҫ kimse`ye yardımcı olmuyor- ve gerҫekte yaralanmayı en az hazmedebilecek
insanlara zarar veriyor. Işyerlerini ve imkanları yok ediyor. Sabit asgari gelir meslek eǧitimi
olmayan ҫalışanların işyeri bulmalarını ve kariyer merdivenine adım atmalarını engelliyor.
Okul`u henüz yeni terk eden 16- yaşındaki bir erkek ҫocuǧunu veya uyuşturucu sorunu olan
bir kimse`yi örnek olarak düşünün. Kendilerini işyerinde göstermeleri iҫin bir iş`e ihtiyaҫ`ları
var. Fakat eǧitimi az olan insanlar doǧal olarak daha az verimliler. Eǧer bir işveren saat`te en
az 5,15 dolar (yaklaşık 4,20 €) ödemek zorundaysa, bunun verimini (randımanını) veremeyen
bir kimse`yi iş`e alamaz. En kötü durumda bu elemanın yerine bir makina yerleştirir.
Işverenleri mümkün olabildiǧince ҫok eleman ҫalıştırmaya yönelik teşvik etmek iҫin
elimizden geleni yapmak zorundayız. O zaman istihdam yükselecek, daha fazla ekonomik
büyüme ve vergi geliri olacak. Ondan sonra hükümet bu para`yı sosyal güvenlik aǧı iҫin
kullanabilecek. Işverenlere ne kadar ҫok şart koşarsak o kadar büyük bir ihtimal ile bir sonra
ki fabrikalarını hindistan veya ҫin devletinde aҫacaklar. Saǧlıklı bir ekonomi ҫalışanların
sömürülmesini önlemenin en iyi yolu. Devlet`in asgari ücret belirlememesine raǧmen bir
işveren her zaman bir tür asgari ücret (minimum) ödemek zorunda, ҫünkü aksi takdirde bir
başka şirket daha fazla para ödeyerek bu eleman`ı personel kadrosuna katabilir. Bu nedenden
dolayı amerika`da sadece üҫ milyon insan asgari ücret bazında ҫalışıyor. Insanlar orada oturup
sömürülmeyi beklemiyorlar. Tabii ki düşük-gelir ҫalışanlarının kendilerini iyi hissetmeleri
ҫok önemli. Tibbi tedavilere, gıda ürünlerine ve dairelere erişimlerini ve ҫocuklarının eǧitim
görmelerini saǧlamak zorundayız. Fakat bu görev`i asıl üstlenmesi gereken hükümet. Sosyal
sorunlar iҫin işverenleri suҫlamamamız gerekir, ҫünkü eleman ҫalıştırmayı durdurabilirler.
Ingiltere`de geҫen sene yükseltilen asgari ücret döneminde işsizlik`te yükseldi. Ve kapsamlı
sosyal güvence hizmetlerinin sunulduǧu fransa ve almanya`ya baktıǧınızda bu hizmetler
ҫalışanların düşük gelirli işyerlerini kabul etmeyi gerekli görmemelerine neden oluyor.
Işsizlik oranları yaklaşık 10% ve işsizlerin yarısı bir sene`den fazla işsiz kalıyorlar. Buna
karşılık olarak amerika`da neredeyse bir real asgari ücreti yok ve 1997 yılından beri
yüksetilmedi ve enflasyon oranı asgari ücret`in hesaplanmasında göz önünde bulundurulduǧu
zaman 1956 yılından beri en düşük seviyesinde bulunuyor. Bu arada ekonomi en yüksek
seviyesinde ve işsizlik ҫok nadir azaldı. Bunun haricinde 150 milyon kazanҫ sahibi insanların
iҫinden yaklaşık 25 milyon insan işlerini kendi istekleri ile bıraktılar. Bu istenilen bir durum:
esnek ve verimli olan kazanҫ sahibi insanlar. Avrupa Birliǧi bir ҫok düzenlemeler planlıyor ve
bunlara karşı koymak ingiltere iҫin ҫok önemli, ҫünkü almanya ve fransa`nın sahip olduǧu
yüksek işsizliǧi istemiyor. Örneǧin ben fransa`da iş bakanı olmuş olsam asgari ücret`i ve
işverenleri engelleyen bütün kuralları kaldırırdım. Eleman`ların işine son verilmesi hususunu
kolaylaştırırdım, ҫünkü o zaman onları iş`e almak ҫok daha kolay olacak ve ayrıca maksimum
ҫalışma saat`leri fikrinden ayrılırdım. Istihdamın yükseleceǧinden eminim.
Düşüş yolunda
Ülke ve avrupa birliǧinin ҫıkarları arasındaki sorun nedeni ile Paul de Grauwe birliǧin üye
kaybı tehlikesi ile karşı karşıya olduǧu uyarısında bulunuyor. Siyasi birliǧe doǧru adımlar
atılmadan avro bölgesinin ҫok az ayakta kalabilme şansı var. Avrupa bugün uyum gına/
usanҫ sorunu ҫekiyor. Avrupa para birliǧinin önemli düşünürlerinin avro`yu siyasi uyuma
doǧru bir fazla adım olarak gördüklerini unutuyor gibi oluyoruz. Bir para birliǧi biriminin
siyasi birlik olmadan ayakta duramayacaǧını biliyorlar. Resmi görüş avrupa birliǧi
kurumlarının avrupa birliǧi bölgesini şu an desteklemeye uygun olmaları yönünde. Avrupa
10
merkez bankası büyümeyi fiyat enflasyonu kontrolü ile desteklemeye ҫalışırken stabilite ve
büyüme yasasının hedefi bütҫe aҫıklarını kontrol altında tutarak ulusun finans politikasının
uzun vadeli yürütmelerini geliştirmek. Bunun haricinde lizbon stratejisi avro bölgesindeki
rekabetin artması iҫin ülkelerin uygulaması gereken yapısal reformlarını listeliyor. Fakat bu
önlemler yeterli deǧil. Bir önemli neden avrupa birliǧi ülkelerinin harcama politikaları, vergi
sistemleri, sosyal güvenlik ve iş piyasası politikalarının kontrolünü halen ellerinde tutmaları.
Bu durum ekonomileri iyi giden ve resesyon (durgunluk) yaşayan bazı ülkelerde istikrar
göstermeyen ekonomik gelişmelere neden oldu. Aynı zamanda ülkelerin ekonomik zorluklara
karşı tepki verme yetenekleri avrupa komisyonu tarafından uygulanan kapsamlı kontrol ve
ceza sistemi ile sınırlı. Bu durum üye ülkelerinin avrupa birliǧinin ve seҫmenlerinin isteklerini
yerine getirmek arasında oldukları anlamına geliyor. Bir başka sorun ise enflasyon düzeyinin
üye ülkelerde birbirlerine beklenildiǧi gibi yaklaşmamış olması. Bunun yerine farklılıklar
sürmeye devam etti. Sonuҫ olarak italya, hollanda ve portekiz gibi ülkeler fiyat rekabet
yeteneklerini yitirdiler. Para birliǧinde para birimlerinin deǧerini ne azaltabilirler ne de
ҫoǧaltabilirler. Ancak avro bölgesinin ortalamasından daha düşük enflasyon oranları yaratarak
rekabet yeteneklerini geri kazanabilirler. Bu durum büyümeyi durduran ve işsizliǧi artıran
para-birimi deǧer artışı yılları geҫirecekleri anlamına geliyor. Avrupa merkez bankası bu
konu`da yardımcı olmuyor. Yüzde iki`den daha az olan düşük enflasyon hedefi ülkelerin parabirimi deǧer artış dönemine daha fazla derine girmelerini zorluyor. Avrupa merkez bankası
işsizlik iҫin sorumluluk taşımıyor. Bu durumun yapısal hareket edememe sorunu ile ilgili
olduǧunu iddia ediyor. Fakat sadece yapısal bir reform yeterli deǧil. Gerҫekte lizbon ajandası
unutulmuş olan bir siyasi rüya. Avrupa birliǧi ülkelerinin ҫoǧu reformları doǧru
uygulamıyorlar ve bu durumun yakın zamanda deǧişeceǧini gösteren belirtileri yok. En
sonunda yüksek işsizlik gibi sorunlardan siyasi anlamda sorumlu olanlar avrupa birliǧi
kurumları deǧil ülkelerin hükümetleri. Ve eǧer sorunlar avro bölgesine üye olmanın
avantajlarını bastırırsa, bir ülke`nin avro bölgesini terk etmemesi iҫin hiҫ bir neden yok. Bu
sorunu ҫözmenin para birliǧinin faaliyetlerine devam etmesini isteyen bizler iҫin sadece bir
yol var. Bu ҫözüm makroekonomik politikalar geliştirebilen ve eylemlerinin siyasi
sorumluluǧunu üstlenebilen avrupa seviyesinde kurumlar yaratmayı iҫeriyor. Bütün bunlar
sıkı siyasi birlik gerektiriyor. Maalesef bugün avrupa`nın durumu böyle bir ҫözümü
desteklemiyormuş gibi görünüyor.
Bürokratik bir dengesizlik
Global dengesizlik sorununun ҫözümü iҫin adımlar sadece uluslararası para birimi fonu iҫin
bir iş yaratma önlemi mi?
Uluslararası para birimi fonu iҫin zor bir dönem söz konusu, dünya ekonomisi ise ҫok iyi.
Global gayrisafi yurtiҫi hasıla son üҫ sene`de yaklaşık 5% arttı, maddi kaynaklar ve ticaret
dünya`nın en uҫ yerlerine ulaşıyor ve dünya`nın milyonlarca fakirleri fakirlikten kurtarılıyor.
Böylece IMF doǧal olarak endişe edecek bir şeyler bulması gerekiyor. Bu durum „global
dengesizlikleri“ düzeltmek amacı ile dünya`nın gelişmiş ülkelerinin fon`a „lobicilik“ görevini
vermekte uzlaşan nisan anlaşmasının iҫyüzü. Asıl fikir dünya ticaretinin ve kapital akışlarının
denge`den ҫıkması ve bu nedenden dolayı refah aҫısından ciddi bir tehlike oluşturuyor
olması. Bozulmamış bir şeyi tamir etmeye ҫalışmak gibi görünen global bürokrasi`den daha
tehlikeli olan bir kaҫ şey var. Ticaret ve kapital akışları milyonlarca özel kararların bir
fonksiyonu, böylece „dengesizlikler“ sorunu acil bir şekilde ҫözüm`e ihtiyaҫ duyuyor.
Bürokrasiler kendilerini ayakta tutabilmek iҫin varlar ve bu yeni ajenda`nın ilgilendikleri
konu`nun bir parҫası. Insanlara daha fazla sorun aҫmamasını umut edelim.
11
„Chernobyl“ kazasındaki ölülerin sayısı
„Chernobyl“ maǧdurlarının sayısı ile ilgili veriler büyük farklılıklar gösteriyor. Bu şekilde
nükleer santrallere güven geri kazanılabilir mi? „Chernobyl“ felaketi`nin yirminci yüzyılı
öncesinde patlamasından dolayı avrupa`ya yayılan radyoaktivite sonucunda büyük ihtimal
hayatlarını yitirmiş olan insanların sayısına ilişkin nükleer enerji`nin destekleyicileri ve
karşıtları farklı tahminlerde bulunuyorlar. Greenpeace`e göre ölümcül kanser sonunda 93.000
insan, Dünya Saǧlık kurumunun verilerine göre 9.000 insan ve olumlu akademik bir
araştırma`ya göre 1.000 insan hayatını yitiriyor. Dünya`nın en kötü nükleer kazasının ölüler
sayısı sadece akademisyen`lerin ilgisini ҫekmiyor. Gelişmiş ülkelerin yok olmakta olan fosil
yakıtlara ve küresel ısınmadan gelen tehlike`ye tepki olarak nükleer santraller inşa etmeye
devam edip etmeme sorusuna ilişkin bu rakamlar artan şiddetli tartışmaların propagandası.
Greenpeace gibi ҫevreci gruplar „Chernobyl“ `in etkilerini abartıyor. Uluslararası Atom
Enerji Ajansı gibi kurumlar bu facia`nın nükleer endüstri`ye olan etkilerinin ҫok fazla önemli
olmadıklarına dair izlenim yaratmaya eǧilim gösterdiler. „Chernobyl“ kazasının uzun vadeli
maǧdurların sayısı ile ilgili bilimsel belirsizlik direkt olarak toplumun nükleer endüstri`ye
olan güvenini sarstı ve bu güven sarsıntısı nükleer santrallerin avantajları ve dezavantajları ile
ilgili ciddi tartışmaların en ҫok gerekli olduǧu dönemde gerҫekleşti.
Başlıkların arkasındakiler
From Here on Out, The Fed is winging it
from here on out: “buradan itibaren” söyleminin bir başka söyleyiş biҫimi
the Fed
“Fed” amerikan merkez bankası. istikrarlı bir ekonomi iҫin faiz oranlarını
belirliyor.
winging it
„hazırlıksız yaratmak“ anlamına gelen bir deyim. Fed`in Ben Bernanke adlı
yeni başkanı ile Alan Greenspan dönemine nazaran daha az metodik ve
tahmin edilebilir kararları vereceǧi gerҫeǧine dayanıyor. Şu an belirlenmiş
plan`a nazaran faiz oranları büyük ölҫüde en son ekonomik veriler
tarafından belirlenecek.
Basit Ingilizce`de: şu an`dan itibaren „Federal Reserve Bankasının“ politikası önceden
tahmin edilebilir, sabit bir plan tarafından belirlenmeyecek.
Cash-rich hedge funds crowd onto VC`S turf
cash-rich:
hedge fund:
crowd:
“bir ҫok mevcut olan para ile birlikte” anlamına geliyor
spekülatif özel yatırım fon`u. “to hedge” bir kimse`nin riskini azaltmak
anlamına geliyor, böylece hedge funds yatırımcıların zararlarını azaltmak
iҫin riskli yatırımları güvenli yatırımlar ile kombine ediyor.
bu bir fiil. Bir ҫok insan aynı dar yer`de toplandıkları zaman, bu yeri
“doldurdukları” söyleniyor. Başlıklarda ҫok tipik olan şimdiki zamanın
kullanımını göz önünde bulundurun.
VCs: Riskli sermaye veren
turf:
belli bir kişi veya insan grubuna ait olan bir alan- metin`deki anlamı iş
dünyasındaki riskli sermaye verenler.
12
Basit ingilizce`de: harcayabilecekleri bir sürü paralarının olmasından dolayı bir ҫok „hedge
fund`lar“ riskli sermaye verenlerin faaliyet gösterdikleri alan`a yöneliyorlar.
Japanese bosses not fired by the chance of playing a cut-throat role
japanese bosses: burada The Apprentice adlı (der Lehrling) amerikan televizyon dizisinin
japon versiyonunda büyük şirketlerin başkanlarına bir rol oynamak isteyip
istemedikleri soruldu. Orjinal`de eǧitim gören insanlar. Donald Trump`da
ҫalışmak şansını elde edebilmek iҫin zor görevleri tamamlamak zorundalar.
fired:
bu bir kelime oyunu. Insanlar ҫoǧu kez işten ҫıkartılıyorlar. Fakat burada
“iş`ten ҫıkartmak” “coşkulu” anlamına geliyor. (ateş ve alev)
cut-throat role: “Cut-throat” “saygısız” anlamına geliyor. Burada dizi`deki işverenin
davranışına deǧiniyor. Japon iş verenleri daha az şiddetli olmaya eǧilim
gösteriyorlar.
Basit ingilizce`de: Japon işverenleri saygısız “tycoon” rolünü oynama imkanını ilginҫ
bulmuyorlar.
Europe grabs IPOs as US disclosure rules bite
Europe:
Grabs:
burada avrupa`lı borsalar kastediliyor.
bir şeyi hızlı bir şekilde almak anlamına geliyor. Burada “beklenmedik bir
imkan `dan en iyisini yapmak” anlamına geliyor.
IPO:
ipo yapmak borsa`ya atılmak demek.
US disclosure rules: amerika`nın tartışmalı 2002 yılının Sarbanes-Oxley Yasası. Yasa
amerika`daki şirketleri borsa`ya atılmadan önce bir ҫok finans bilgilerini
aҫıklamaya zorluyor.
bite:
bir şeyi etkilemeye başlamak
Basit ingilizce`de: Şirketlerin Sarbanes-Oxley-Yasasının etkisi nedeni ile amerika`daki
borsaların yerine avrupa`daki borsaları seҫmelerinden dolayı avrupa`daki borsalar yarar
görüyorlar.
Ümid`in sesi
“Latin amerikalı`ların ve başka göҫmenlerin” gösterileri amerika`nın tarihinde dönüm noktası
anlamına mı geliyor? Şu an resmi olarak 40 milyon latin amerikalı`lar ve 12 milyon yasadışı
göҫmenler amerika`da yaşıyor, “bunların dörtte beşi “latin amerika`lı”. Ihmal`den yıllar sonra
bu konu amerika`nın iҫpolitika programının zirvesine oturdu. Amerika`nın farklı şehirlerinde
latin amerikalı`lar ve başka göҫmen azınlıklar önlemler`e karşı büyük ve etkileyici protesto ve
gösteriler ile pazılarını devreye sokarlarken Washington`da kongre bu rakamları en iyi nasıl
kontrol altına alınabileceǧi sorusu ile ilgili mücadeleler veriyor. Modern dünya`nın bütün
zengin ülkeleri gezegenin daha fakir yerlerinden kaynaklanan göҫ ile ilgili zor sorular ile
yüzleşmek zorundalar. Ister Dagenham, Dresden veya Detroit`de olsun, bunlar siyasi anlamda
zor konular olabilir, fakat bu olay`ya ilişkin evrensel gerҫek adil ҫözümlerin bulunması
gerekiyor. Avrupa birliǧinin dört batı üyesi ingiltere, irlanda ve isveҫ tarafından verilen
örneǧe haklı olarak bu ülkeler uydular ve kapılarını henüz yeni diǧer doǧu avrupa birliǧi
ülkelerin ҫalışanlarına aҫtılar. Sonuҫ ne olursa olsun bu olaylar modern amerika`nın öz algı`sı
ile ilgili bir dönüm noktası oluşturuyor. Bu yılın latin amerikalı`lar tarafından
gerҫekleştirilmiş olan protestolarını bazıları 1960 yılının siyahiler tarafından düzenlenmiş
olan yurttaşlık hakları ayaklanmasının bir benzeri olarak görüyorlar. Bu durum ҫok aceleci
13
olabilir. Fakat amerika`da alevlenen tartışma amerika`nın gerҫek „amerika`yı“ görmek iҫin
verdiǧi gerekli mücadelenin bir parҫası. Latin amerika`lıların olmaları gerektiǧi gibi kabul
edilmeden önce kattetmeleri gereken uzun bir yolları var. Fakat amerikan göstericilerin sesi
umud`un sesi.
Toplantılar
Büyük toplantılarda bir ҫok ulus temsilcileri biraraya geliyor. Robert Gibson iyi bir hazırlık
ile bu uluslararası toplantıları nasıl başarılı bir şekilde yürütebileceǧinizi anlatıyor. Iş ilişkileri
gittikҫe uluslararası bir boyut kazanıyor ve bir ҫok toplantı şu an bir ҫok farklı kültürlerden
insanlar ile gerҫekleşiyor. Bu durum insan topluluklarını yönetme işini oldukҫa kompleksleştiriyor. „Uluslararası toplantılar sürdürmeye ilişkin ҫoǧu kez duyulan söylemler ile ilgili ne
düşünüyorsunuz?“ Toplantılarımızı her zaman üretim kuruluş yerinde gerҫekleştiriyoruz,
böylece yurtdışından gelen meslektaşlarımız işimiz ile ilgili ilk izlenim ediniyorlar.
„Toplantı`yı nerede gerҫekleştirdiǧimize bakmaksızın yerel yemeklerimizi sunuyoruz veya
yerel restoran`da yemek yiyoruz.“ „Uluslararası toplantılar pahalı. Insanlar uzun yollar
katediyorlar, böylece zamanımızı en iyi şekilde kullanmak iҫin mümkün olabildiǧince
toplantı`da bir ҫok konu`yu el`e almaya ҫalışıyoruz.“ Farklı kültürlerden gelen insanlar
toplantının iҫeriǧine ve yapısına ilişkin farklı beklentiler iҫerisindeler. Örnek email`e ve saǧ
tarafta bulunan uluslararası satış toplantısı`nın önerilen ajendasına bir bakış atın. Toplantı`yı
olabildiǧince verimli yapabilmek iҫin hangi düzeltmeleri önerirdiniz? Sayfa 38`de başlayarak
toplantı`nın yapısının bir analizini bulacaksınız ve ondan sonra uluslararası toplantıları
verimli bir şekilde organize edebilmeniz iҫin bir kontrol listesi verilecek.
Analiz:
Herşey`den önce bu topantı`nın hedefi ne? Eǧer özellikle bilgi sunmak ise, o zaman bire- bir
toplantıların gerҫekten gerekli olup olmadıklarını düşünmeye deǧer. Bilgi`yi e-mail ile
göndermek veya video konferansı gerҫekleştirmek ҫok daha uygun olacaktır. Bu metot proje
veya işbirliǧinin ilk dönemlerinde iş ilişkileri kurmak iҫin ideal deǧil. Ҫoǧu kez olduǧu gibi
hedef sunulan bilgi`yi işbirliǧini desteklemek ve ekib`in motivasyonu`nu yükseltmek gibi
diǧer amaҫ`lar ile kombine etmek. Ondan sonra gündem deǧiştirilmesi gerekiyor, ҫünkü şu an
ki taslak bunu yapabilmek iҫin ҫok fazla zaman bırakmıyor. Eǧer hedefler işbirliǧini
destekliyorsa ve bunlara inanılıyorsa toplantı`ya katılanların etkileşim iҫin zamana ihtiyaҫ`ları
var. Tabii ki bunun nasıl yapılacaǧı konusu katılanlar`ın sayısına ve birbirlerini ne kadar iyi
tanıdıklarına baǧlı. Dieter`in Paul`a email`i iyice incelenmesi gereken hususlar iҫeriyor.
Ingilizce dilinde gerҫekleşen uluslararası bir toplantı`nın başkanlıǧını yapacak kimse`yi
seҫerken, bu kişi`nin iyi ingilizce konuşabilmesi gerektiǧi apaҫık. Bu dil`in anadil olması tek
kriter deǧil. Anadil`i ingilizce olan kimseler kullandıkları dil`i uluslararası dinleyici`nin
gereksinimlerine uyum saǧlamakta güҫlük ҫekiyorlar. Ya ҫok hızlı konuşuyorlar ya da
yeterince düzgün konuşmuyorlar ve diǧer ülkelerden gelen meslektaşları iҫin bu deyimler
yabancı olabilir. Gerekli olan sadece kendisini iyi bir şekilde ifade edebilen, standart
kelimeler kullanan, deyimlerden sakınan ve dinleyici`lerin farklı kültürel geҫmiş `lerini
anlayan bir kimse. Profesyonel bir toplantı başkanından (müdüründen) para biriktirmek yanlış
tasarruf biҫimi. Toplantı`larda en pahalı unsur ҫoǧu kez katılanların kaybolan ҫalışma saatleri.
Bu bakış aҫısından bakıldıǧında toplantı başkanının ücret`i rölatif olarak o kadar önemli deǧil.
Bu masraflar verimli, profesyonel yürütülmüş bir toplantı`nın potansiyel yararları ile
karşılaştırılması lazım. Yaklaşık 60 insan`dan oluşan bir toplantı başarılı olabilmesi iҫin iyi
yönetilmesi gerekiyor. Toplantı`nın fabrika`da yapılması iş`e direkt bir baǧlantı`nın var
olması demek- fakat kuruluş yerinde ҫalışan katılımcılar iҫin bu dikkat`in daǧılması anlamına
da geliyor (mola zamanlarında ofislerine gidip emailleri kontrol edebilir veya meslektaş`ları
ile sohbet edebilirler). Işyerinden uzak ve uygun bir yer`de bulunan bir yer`i seҫmek avantaj
14
saǧlayabilir. Bunun haricinde Dieter düzgün bir hazırlıǧın önemini görmüyormuş gibi
görünüyor. Başkan toplantı`nın hedefi, katılımcılar ve lojistik ile ilgili bilgilendirilmesi
gerekiyor. Ülkenizde standart olan donanım başka bir yer`de bilinmiyor olabilir. Örneǧin
alman konferans merkezlerinde standart olan “not duvarı” ve “metaplan” kartları diǧer avrupa
ülkelerinde mevcut olmayabilir. Örneǧin ingiltere`de “beyaz duvar tahtası” ve “post-it” notları
benzer amaҫlar iҫin kullanılıyor. Ҫözüm toplantı başlamadan önce beklentilerinizi dil`e
getirmeniz ve bu düzen`den sorumlu olan birisi ve güvenilir bir kimse ile irtibat halinde
olmanız. Ilk bakışta ajanda oldukҫa tanıdık geliyor ve iyi bir yapı`ya sahip olduǧu görüntüsü
veriyor. Düşünülmesi gereken hususlar toplantı`nın başlangıҫ ve bitiş saatleri. Aynı gün`de
seyahat edenler iҫin sabah 8:30 ҫok erken olabilir. Tanıtımcıları tanıtmak veya mola yapmak
iҫin gereken zaman planlanmıyor. Soru ve cevap toplantısı iyi bir fikir, fakat dikkatli bir
şekilde yönetilmesi gerekiyor. Aҫık bir tartışmanın alternatif`i katılımcılara sorular
yazabilecekleri kartlar vermek. Ondan sonra bu kartlar toplanıp konu grupları şeklinde
düzenlenebilir. Bunun ardından yardımcı bu soruları bütün gruba sorabilir. Bu metot bir veya
iki insan`ın tartışma`da aǧırlıǧını koymasını engelleyebilir. Soru`yu soran kimse`nin anonim
olması insanların grubun karşısında „exposed“ olmayan zor konuları dil`e getirmesine izin
verecek. Bu metot özellikle başka insanları toplum karşısında eleştirmenin saygısız olarak
kabul edildiǧi bir kültür`den gelen insanlar iҫin önemli olabilir. Bu metot yönetimin bu
metod`a aҫık olmasını veya uzmanlardan oluşan bir tartışma platform`unu gerektiriyor ve
toplantı başlamadan önce bu metot yönetim tarafından kabul edilmesi gerekiyor. Hiyerarşi`nin
ҫok önemli olduǧu ve yönetim ile personel`in arasında büyük bir mesafe`nin olduǧu kültür`ler
de bu metot uygun olmayabilir. Katılımcılar`dan bir kaҫı iҫin yemek mola`sı büyük ihtimal
ҫok kısa olabilir. Iş ile ilgili olmayan sohbetlere zaman tanıyarak yemek mola`sı uzatılabilir.
Yemek`ten sonra fabrika`nın iҫinin gezdirilmesi iyi bir fikir olabilir. Bu fikir yemek`ten sonra
„ölü nokta“ tehlikesini yenmenin bir yol`u. Büyük ihtimal bu gezi iҫin yeterince zaman
planlanmadı, ҫünkü insanlar büyük ihtimal bir takım mesafeleri yürümek ve gezi başlamadan
önce güvenlik talimatları gibi bazı formaliteleri yerine getirmek zorundalar. Öǧle`den sonrası
tanıtımlar ile dolu ve tartışmalara ҫok az olanak varmış gibi görünüyor. Bu sorunu ҫözmenin
bir yol`u ürün tanıtımı iҫin farklı bir metot kullanmak. Örneǧin interaktif ve her ürün
uzmanı`nın ayrı bilgi standına sahip olduǧu ve katılımcıların oda`nın iҫinde dolanıp stant`daki
uzmanlar ile sohbet ettikleri bir „marketplace“ uygulanabilir. Kapanış konuşması ve akşam
yemeǧi arası grub`a mola vermek iyi bir fikir olabilir. Bu durum insanlar`ın birbirleri ile
etkileşim haline girmesi iҫin bir başka şans. Bazi kültürler iҫin akşam yemeǧinin başlangıҫ ve
bitiş saat`i ҫok erken olabilir. Katılımcıların ҫoǧu yerel yemekleri denemek isteyecekler ve
tabii ki grubun perhiz ve beslenme kurallarının göz önünde bulundurulması önemli. Perhiz
kuralları olan vejetarjen`leri ve dini grup`ların üyelerini planınızda göz önünde bulundurun.
Bu sorun`u ҫözmenin bir yolu yerel spesiyalite`lerin bulunduǧu büyük seҫme imkan`ı iҫeren
bir büfe hazırlamak.
Kontrol listesi
Uluslararası toplantıları verimli şekilde yürütmek
1) Toplantı`nın hedefleri tam olarak tanımlandı mı?
2) Farklı kültürlerin katılımcıları toplantı`dan ne bekliyorlar?
3) Bütün katılımcılar toplantı yerine kolay ulaşabiliyorlar mı?
4) Katılımcıların yerine getirmeleri gerektiǧi dil beklentileri hakkında düşündünüz mü?
Örneǧin, eǧer katılımcılar aynı dil`i konuşmuyorlarsa, tercümanlık hizmeti sunuyor
musunuz?
5) Katılanların perhiz kurallarını göz önünde bulundurdunuz mu?
6) Otel veya konferans merkez` ile işleri koordine eden ve lojistik`ten sorumlu olan yerel
anlamda irtibat`a geҫebileceǧiniz bir kişi var mı?
15
7) Tanıtımcı`ya veya toplantı başkanına talimat verdiniz m?
8) Ajanda etkileşim iҫin yeterince zaman tanıyor mu?
9) Toplantı`nın başkanı hiyerarşi ve sırası ile söz almak gibi davranış biҫimlerinde
şekillenen dil ve kültür farklılıkların farkında mı?
10) Toplantı`dan sonra uygun adımları iyice düşündünüz mü? (tutanaǧı daǧıtmak ve
konuşmacılara ve özellikle uzun yol`dan gelenlere teşekkür ettiniz mi?).
Iki kültürlü toplantılar
Burada iki farklı kültür`den gelen insanlar ile toplantı yaptıǧınızda göz önünde
bulundurulması gereken kültürel husus`lara ilişkin bir kaҫ örnek var.
Aşaǧıdaki durum incelemelerinde neyin gerҫekleştiǧini düşünüyorsunuz?
1) Durum incelemesi: Büyük beklentiler
Alman şirket`in yönetimine amerikan bir yönetici katılıyor. Haftalık yönetim toplantısı
kısa süre`de her iki taraf iҫin gerginliklerin kaynaǧı. Almanlar amerikan meslektaşlarının
toplantı`ya sadece bir bloknot ve kalem getirdikleri iҫin hazırlıksız geldiklerini fark
ediyorlar. Her hafta amerikan meslektaş`ları neden bir toplantı yaptıklarını merak
ediyorlar, ҫünkü karar`lar toplantı`dan önce verilmiş gibi görünüyor. Alman`lar ayrıntılı
bilgiler ile dolu olan Power Point tanıtım`ları ile geliyorlar.
2) Durum incelemesinin yorumu
Sorun her iki tarafın toplantı`nın ne ile ilgili olduǧu sorusuna ilişkin farklı beklentilere
sahip olmaları. Amerikalı`lar bir karar`a ulaşmak iҫin birlikte ҫalıştıkları grup`tan bir
“brainstorming” toplantısı bekliyorlar. Alman`lar her katılımcı`dan toplantı`dan önce
muhtemel ҫözüm`ler üzerinde ҫalışmış olmalarını ve bu ҫalışmayı toplantı`daki bir
karar`ın temeli olarak tanıtmalarını bekliyorlar. Sorun ҫözmenin anahtar`ı beklentileri
belirtik yapmak ve toplantı`nın konusu ve hangi tür hazırlıǧın uygun olacaǧı konusunda
bir uzlaşmaya varmak.
Ikinci durum incelemesi: sıra ile söz almak
Uluslararası bir high-tech şirketi`nin ingiltere ve isveҫ`de üretim kuruluş yerleri var.
Şirket temsilcileri birlikte ҫalışma biҫimini nasıl daha iyi yapabileceklerini tartışmak iҫin
buluştular. Ingiliz yöneticilerinin arasındaki görüşme canlı bir tartışma`ya dönüştü.
Isveҫ`li meslektaşlar tartışmayı dikkatli bir şekilde dinliyorlar ve az konuşuyorlar ta ki
toplantı`nın başkanı sözlerini kesip ve isveҫli`lerin birine “Christian, bu konu ile ilgili
yorum`da bulunmak istiyor musun?” sorana kadar. Christian ayaǧa kalkıyor “flipchart”
adlı tahta`nın yanına gidiyor. En önemli konuları görür görmez liste halinde özetliyor,
ondan sonra bir ҫözüm iҫin öneride bulunuyor. Diǧerleri sakinleşiyor ve Christian`ın
ҫözümünün en iyisi olduǧu konusunda anlaşıyorlar.
Ikinci durum incelemesinin yorumu
Bu durumu anlamanın anahtar`ı farklı kültürlerin söz alma konusuna ilişkin farklı görüş
aҫılarına sahip olduklarının bilincine sahip olmak. Bu durum`da ingiliz yöneticileri
tartışmaya o kadar dahiller ki iskandinavya`lı meslektaş`larına ҫok az konuşma zamanı
bırakıyorlar ve isveҫ yöneticisi bir yorum`da bulunmak iҫin sabırlı bir şekilde bir imkan`ı
bekliyor. Sevindirici bir şekilde toplantı yöneticisi isveҫ`lilerin sözlü olmayan belirtilerine
(sohbet`e aşırı derece`de gösterilen dikkat toplaşımı, konsantrasyon) tepki verdi ve isveҫ`li
katılımcıların tartışma`ya katılmalarını saǧladı. Bunu yaparak grubun soru`nun ҫözümünü
bulmayı mümkünleştirdi. Toplantılar`da asya`lılar ҫoǧu kez örneǧimizdeki isveҫ`lilere
benzer bir şekilde davranıyorlar.
16
Bir fark yaratmak
Insanların ҫoǧu bu gerҫeǧi kabul etmek istemese de: Ingiltere`deki fakirliǧe karşı
mücadele başarısının yarısını getirdi. Polly Toynbee bilgilendiriyor.
Ingiltere`nin fakirliǧi ölҫen en son rakamları ingilizleri düşündürmesi gerekiyor. “Blair”
hükümetine karşı her gün kızgınlıǧını dile getirenler “Tories gibi olmaktan dolayı”
şikayet`lerini dile getiriyorlar. Rakamlar eski “Muhafazakar” hükümeti`nin ve zararı
onarmak iҫin “Labour” partisinin şimdiye kadar yaptıklarını gösteriyor. Fakirlik rakamları
her hangi “Labour” hükümeti`nin tarih`te en iyi yargı`sı. 1999 yılında Tony Blair ve
finans bakanı Gordon Brown bir nesil iҫerisinde ҫocukların fakirliǧini yok etmeye söz
verdi. 2020 yılına kadar “Muhafazakar`ların“ bugün kabul etmiş oldukları bir hedef.
“Labour” partisi kendi siyasi döneminde ҫeyrek ve yarım hedeflerine ve emeklilerin
fakirliǧini azaltmaya ulaşmaya söz verdi. Bu hedef`lerin yerine getirilmesinde yardım
etmek amacı ile asgari ücret ve vergi alacaǧı gibi reformları devreye soktular. Fakirlik
uzmanları ve iktisatҫı`lar ҫok şaşkındılar. Ҫocukluk-fakirliǧi sözü nasıl yerine
getirilecekti? Hem o zamanları imkansız görünüyordu hem de şu an imkansız gibi
görünüyor. Fakat hükümet bu defe`e ulaşmakta ҫok yakın, 2005 yılının nisan ayına kadar
ҫocukluk fakirliǧini 4,2 milyon`dan 3,1 milyon`a azaltması gerekiyordu ve bu hedef`e
300.000 kişi ile aҫık vererek ulaşamadı. Doǧal olarak medya dikkatini “ulaşılamamış
hedefler” konusuna veriyor, fakat bu durum hedeflerin 70%`in tamamının mı, yoksa
30`unun yerine getirilip getirilememesi sorusu. 1997 yılından beri 800.000 ҫocuk
fakirlikten kurtuldu- eǧer belli bir hedef olmasaydı, bu rakam oldukҫa iyi görünüyor
olacaktı. 1997 yılında eǧer Blair`in herhangi seҫim ekibi ҫocukluk fakirliǧini azaltma
konusunda yeterince aceleci olsaydı kendilerine iyi bir ders verilmiş olurdu. Avrupa
birliǧinde ingiltere ҫocukluk fakirliǧi konusunda en başarısız sonuҫ`ları elde eden ülke,
fakat şu an avrupa birliǧi ortalamasında bulunuyoruz ve durumu düzelten en hızlılardanız.
Gerҫek`te ayrıntılı fakirlik araştırmalarına uzmanlaşan Yeni Yürütmelik Enstitüsü`nün
bilgilerine göre rakamlar “Labour” partisinin başarmış oldukları bütün işlerin hakkını
vermiyor. Aҫlık sınırı`nın (ortalama gelir: 60 %) yakınlarında yaşayan aile`lerin
…olacaǧı korkuluyordu. Fakat NPI araştırmaları en fakir aile`lerin bu aҫlık sınırına daha
fazla yaklaştıklarını gösteriyor. Diǧer araştırmalar hükümet desteǧinin direkt ҫocuklara
gittiǧini ve anne-baba`ları tarafından “bira, uyuşturucu ve sigaralara” harcanmadıǧını
gösteriyor. (Bu saǧ parti`nin her zaman iddia ettiǧi aksi durum). Emeklilere göre yeni
rakamlar eski basmakalıp`ların sonunu simgeliyor. 1997 yılında ingiltere`de 2,8 milyon
emekli fakirdi, fakat sonra bu rakam bir milyon`a kadar düştü. Ilk kez emekli`ler nüfus`un
geri kalan kısmına nazaran hafta`da ayriyetten ödenen ortalama olarak 40 sterling
deǧerindeki yeni emeklilik sübvansiyonu sayesinde daha az fakir olma riskini taşıyorlar.
Sene`nin sonunda “Labour” partisinin ҫok az iş`i ҫok fazla yavaş yaptıǧı veya en şok edici
Irak örneǧinde yapmış olduǧu korkunҫ hatalar konusunda isyan edebiliriz. Fakat fakirlik
rakamları hükümet iҫin iyi bir haber. “Tory” günlerinde yukarıdakiler gittikҫe zengin
oldukҫa aşaǧıdakiler daha da fakirleştiler. Şu an rakamlar ingilizlerin ilk 40%`nın
toplumun geri kalan kısmına göre daha hızlı bir şekilde gelir artışından faydalanıyor.
Fakat 2020 ҫocukluk fakirliǧi hedefine ulaşmak konusunda umutlar ne durumda? Düşük
gelirler artması gerekiyor ve ödenekler ile sübvansiyonlar daha yüksek olmaları gerekiyor.
Şimdiye kadar hükümet eşitsizliǧin artmasını engelledi. “Thatcher” dönemindeki varlık ve
gelir daǧılımı sorunsuz bir şekilde gerҫekleşirken konuşmuş olduǧum hiҫ bir iktisatҫı
ҫocukluk fakirliǧinin yok edilebileceǧini mantıklı bulmuyor. Tony Blair`in gidişine kadar
cevapsız kalacak olan büyük soru kendisinin yerine geҫeceǧi beklenilen Gordon
Brown`un daha sonraları takdim edeceǧi daha radikal bir plan`ın olup olmaması. Bunun
17
haricinde hiҫ kimsenin “Labour” partisinin “Tony” partisinden daha farklı olmadıǧını
söylemelerine izin vermeyin.
“Küreselleşme ile birlikte global sendikalara ihtiyacımız var“.
Amerikan sendika başkanı ve uluslararası sendika`nın afrika`lı yerel sekreteri global bir
dünya`da ҫalışanların haklarını savunmaktaki zorlukları hakkında konuştular.
Raynor: Merhaba, Thabo. Afrika`daki tekstil ҫalışanları iҫin oldukҫa zor bir zaman. Bu
durumu nasıl yönetiyorsunuz?
Ishabalala: 2005 yılının ocak ayında gerҫekleşen ҫok lif`li anlaşmalar”dan beri, Afrika`da
binlerce tekstil işyerlerini kaybettik. Bir ҫok afrikan ülkesi ҫin devleti ve hindistan ile
rekabet edemez oldular. Lesotho`da tekstil endüstrisi 50.000 insan`ı ҫalıştırdı ve uzun
seneler hafta`da yedi gün ҫalıştılar. Ondan sonra geҫen sene fabrikalar uzun bir süre iҫin
işlerini durdurdular, bunların bazıları üҫ ay`ya kadar iş yapmadılar. Aynı durum
Swaziland`da da gerҫekleşti. Bu tür yerlere gittiǧinizde fabrika kapılarının önünde oturan
ve iş umut eden insanlar göreceksiniz.
Raynor: Bu ҫok zor olsa gerek.
Tshabalala: Evet, öyle. Ҫalışanların ҫoǧu kez beslemeleri gerektiǧi aile`leri var ve güney
afrika dışında işsizlik yardımı almıyorlar. Tabii ki bu sıra`da sendika üyeliklerin sayısı da
düştü. Sizin durumunuz nasıl?
Raynor: Burada „Unite“ sendiksı büyüyor- geҫen sene 20.000`den fazla yeni üyelerimiz
vardı. Bu olay`ın sadece bir parҫası, hizmet sektörü gibi büyümekte olan sektörlerin ҫoǧu
düşük gelirli sektörler olması nedeni ile organizasyon iҫin ҫok paralar yatırdık. Gelir
eşitsizlikleri gittikҫe artıyor ve ҫalışanlar gerҫekten acı ҫekiyorlar.
Ishabalala: Üyeliǧin arttıǧı konusu ile ilgili gerҫekten sevinmeniz gerekiyor. Amerika`da
üyelik genelde düşük deǧil mi?
Raynor: Evet, son bir kaҫ seneler`de amerika`daki üyelik avrupa`ya nazaran daha düşük.
Bir neden ҫalışanlar`ın ezilmesinin gittikҫe kabul edilmesi. Yaklaşık 20.000 insan sene`de
sendikaları organize eden kampanya`larda yasadışı bir şekilde işten ҫıkartılıyorlar ve
şirket`lerin gördükleri tek ceza gönülsüz bir kınama. Toplum ile sözleşme tamamen yok
oldu.
Tshabalala: Afrika`daki sendikaların da sorunları var. Ülkelerin ҫoǧunda ҫalışanların
ilgisini ҫekmek ҫok kolay, ҫünkü koşullar ҫok zor. Fakat insanlar bir kere sendikalara üye
oldukları zaman ҫoǧu kez adil olmayan davranış şekilleri ile karşılaşıyorlar. Ve üyeliǧin
yasadışı olan güney afrika ve Lesotho dışında iş`ten bile ҫıkartılıyorlar.
Raynor: Biz sendikaların yapması gereken şey işveren`lere dünya genelinde baskı
yapmak. Ҫin devlet`i dışında uluslararası boyutta sendikalar ile anlaşmamız var, ҫünkü
orada gerҫekten serbest sendikalar bulmak zor. Fakat globalleşme aҫısından global
sendikalara ihtiyacımız var.
Tshabalala: Buna hak veriyorum. Son zamanlarda gerҫekleşen afrikalı ve amerikalı
ҫalışanların arasındaki iletişim normal şeklinde olmamasına raǧmen baskılar iҫ sorunlara
odaklanmamıza neden oldu. Şu an en ҫok neye odaklanıyorsunuz?
Raynor: En önemli kampanya`larımızdan biri otel ҫalışanlarının yaşam standartlarını
yükseltmeye odaklanmaları. Otellerin üҫ`de iksinin sendika`ya üye olmayan otel grupları
var. Ҫalışanlar aҫlık sınırında geҫinmeye yeten bir ücret alıyorlar ve hastalık sigortasından
neredeyse faydalanamıyorlar. Bu durum`un deǧişmesini istiyoruz, aksi takdirde bu oteller
bu sendika karşıtlılıǧını diǧer ülkelerdeki otellerine taşıyacaklar.
Tshabalala: Bu konu ile ilgili ne yapmak istiyorsunuz? Ҫalışanlarınız bu durum`a karşı
gelirler mi?
Raynor: Grevler olabilir, fakat bu amerika`lı ҫalışanlar iҫin oldukҫa tehlikeli bir olay.
Yerleri kolay bir şekilde grev bozanları tarafından alınabilir.
18
Tshabalala: Afrika`da grev yapmak kolay deǧil. Gerҫekte grev yapma hakkı mevcut
deǧil. Fakat sizin gibi biz de ҫalışanları bir takım global şirket`lerden korumak konusunda
endişe duyuyoruz. Bunların bazıları bazı küҫük afrikan ülkelerinden ҫok daha zenginler ve
güҫ dengesi tamamen bozulmuş durumda.
Raynor: Global şirket`lerin amerika`da iyi davranmasını saǧlamak ҫalışanları dünya
genelinde korumanın bir yol`u. En büyük tehlike avrupa`da veya başka bir yer`de daha
yüksek standart`ları olan şirketlerin amerika`ya gelip, daha düşük amerikan standardına
düşmeleri. En iyi örnek alabama`daki sendikalara karşı gelen mercedes, fakat bu şirket
almanya`da oldukҫa iyi organize ediliyor. Bana globalleşme ile ilgili ne düşündüǧünüzü
anlatabilir misiniz?
Tshabalala: Globalleşme bizim iҫin afrika`da ҫok erken geldi. Ekonomi`miz dünya`ya
aҫılmadan önce daha fazla gelişmiş olmamız gerekiyor. Görmüş olduǧumuz zengin
ülke`lerin fakir ülkeler`den hammadde elde edebilmeleri iҫin Dünya Ticaret Örgütü`nün
kullandıkları bir kolonileşme türü. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Raynor: Globalleşme nedeni ile bu ülke`de milyonlarca fabrika işleri yok oldu. Bir takım
endüstri`lerde işyerleri her zaman düşük-masraflı ülkelere kayacaktır. Ve bu işyerleri
yaşam standardını yükselttikleri müddetҫe bu durum`da hiҫ bir aykırılık yok. Fakat
NAFTA`nın (Kuzey amerika`nın serbest ticaret anlaşması) on yıllık geҫmişine
baktıǧınızda meksika`daki maaş`ların 1995 yılın maaşlarından daha düşük olduǧunu
göreceksiniz. Bu nedenden dolayı ticaret anlaşmaları ҫalışanların haklarını ve ҫevre
korumasını göz önünde bulundurması lazım.
Tshabalala: Bu fikir`e ben de katılıyorum. Globalleşmenin yanlış bir şey olduǧuna
inanmıyorum. Fakat afrika`da hükümetlerimiz kendi vatandaşlarını ihmal edip ve ҫevre
`ye etkilerini umursamayarak ülke`ye yabancı şirketlerini getirmek iҫin ҫok uǧraş verdi.
Yatırımcılar iҫin o kadar cazip koşullar sunuldu ki, ekonomik düşüş bunun sonucuydu.
Raynor: Afrika`nın belki ҫok fazla hammaddelerin ihracat `ına baǧımlı olduǧunu
düşünüyor musunuz?
Tshabalala: Evet bu doǧru. Nijerya, gana ve güney afrika dışında afrika`da kendi
piyasalarını düzenleyen ҫok az ülke var. Tüketici`lerin afrika`lı ürünler satın almaları iҫin
şu an bir eǧitim kampanya`mız var. Güney afrika`lı „rugby“ ekibinin ҫin yapımı bir forma
ile oynadıǧını gördüǧümde aǧlayabilirim.
Raynor: Ҫin devleti ile rekabet edebileceǧinizi düşünüyor musunuz?
Tshabalala: Hayır ve bu bir hataydı. Uzun bir süre boyunca ҫin devleti düşük kalite
ürünler üretti. Şu an bize meydan okuyorlar. Afrika gerҫekten ҫin devletinden bir şeyler
öǧrenmesi gerekiyor. Global şirket`lere verilen sübvansiyon`lar kendi endüstrilerimizin
gelişimi iҫin kullanılsa daha iyi olur.
Raynor: Bu durum her ikimizin ҫok iş`i olduǧu izlenimini bırakıyor, öyle deǧil mi?
Tshabalala: Kesinlikle öyle. Sizin ile konuşmak gerҫekten güzel`di.
Raynor: Benim iҫin de. Thabo şimdilik hoşҫakal.
Işyerinde başarılı olmak ve meslektaş`lar ile iyi anlaşmak
Iş ortakları ile iyi, kişisel bir iletişim başarılı bir işbirliǧi `nin temelini oluşturuyor. Bob
Dignen size güven dolu ilişkiler geliştirmek konusu hakkında önerilerde bulunuyor.
Iş hayat`ı meslektaş`lar, yöneticiler, müşteriler ve şirketdışı danışman`lar gibi bir ҫok
insanlar ile ilişkiler`i konu alıyor. Bu profesyonel ilişkileri başarılı bir şekilde yönetmek
hem birey`lerin hem de kurumların verimliliǧi aҫısından ҫok önemli. Bu tür ilişkileri farklı
hız ve tanışıklık seviyelerinde kuruyoruz. Fakat iyi bir iletişim ilişkisi kurmak- güven ve
anlayış`a dayalı olan ilişkilerarası kimya- ҫoǧu kez ültimatomsu hedef olarak görülüyor.
Bu makale`de iletişim aҫısından iyi bir ilişkinin ne olduǧuna ve iş ilişkilerinde bu tür
iletişim ilişkisini kurma yollarını yakından inceleyeceǧiz. Okumaya devam etmeden önce
19
aşaǧıdaki sorular ile ilgili düşünün, ondan sonra cevaplarınızı makale`deki yorumlar ile
karşılaştırın.
1) Iyi iletişim ilişkileri tam olarak nedir?
2) Iyi iletişim ilişkileri farklı kültürlerde nasıl şekil alıyor?
3) Ilk toplantılar`da iyi iletişim ilişkilerini nasıl geliştirebilirsiniz?
4) Yönetim eǧitimlerinde iyi iletişim ilişkilerini nasıl geliştirebilirsiniz?
5) Bay ve bayanlar iyi iletişim ilişkilerini farklı mı geliştiriyorlar?
1) Iyi iletişim ilişkisi nedir?
Iyi iletişim ilişkileri kurmanın farklı metot`larına bakmadan önce, ilk önce iyi iletişim
ilişkilerinin ne olduǧunu düşünmemiz gerekir. Enteresan olarak bu kavram ile ilgili sözlükler
farklı tanımlamalarda bulunuyor. Ingilizce`nin “Oxford” sözlüǧü bu kavramı “birbirlerinin
duygu ve fikirlerini anlayan ve iyi iletişim kuran kişi ve grupların iҫerisinde bulundukları
yakın ve uyumlu ilişki” olarak tanımlıyor. Internet ansiklopedisi Wikipedia bu kavramı
“konuşmuş olduǧunuz kişi ile kafa dengi olduǧunuz perspektif`i” olarak tanımlıyor. Bu farklı
tanımlamaların arkasında ortak bir fikir var. Iyi iletişim ilişkileri derin anlayışın olduǧu
olumlu ilişkiler kuran kişileri ve davranış ile düşünce şekilleri`nin birbirlerine benzediǧi
konusunu iҫeriyor. Bu benzerlik fikri “iyi iletişim ilişkisinde” bulunan bireylerin aynı şekilde
davrandıklarını, ortak beden dil`i kullandıklarını ve neredeyse ritim paylaşma`ya eǧilimli
olduklarını gösteren psikolojik araştırmalar tarafından destekleniyorlar.
2) “Iyi iletişim ilişkileri” kurmak
Iyi iletişim ilişkisi`nin önemli bir kültürlerarası boyutu var, ҫünkü ilişkiler deǧişik ülkelere
haz şirket kültürleri iҫerisinde farklı deǧerlendiriliyor ve tanımlanıyorlar. Vermiş olduǧum
uluslararası eǧitim`de “iyi iletişim ilişkisi” kurmanın önemli iki şeklini belirledim. Birincisi
almanlar veya isveҫ`liler gibi kuzey avrupalı`lar iҫin karakteristik olan “tepki veren tarz”.
Ikincisi amerika`nın belli bölgelerini karakterize eden “girişimci tarz`ı”. Her iki tarz
birbirinden üstün deǧil, fakat aşaǧıdaki ҫizelge`de gösterilmiş olduǧu gibi önemli farklılıklar
var.
Iyi iletişim tarzları kurmak
Genel yaklaşım
Iletişim tarzı
“Tepki veren tarz”
Kendiniz
olun.
Iş
ortaklarınızın kendileri gibi
olmalarına izin verin.
Rol oynamayın. Dürüst ve
aҫık olun. Başkalarına saygı
gösterin.
Kişisel mesafe
Mesafeli olun, belli bir
duygusal mesafe`yi koruyun.
Zaman
Ilişkinin doǧal bir şekilde
zaman iҫerisinde gelişmesine
izin verin. Hızlı sonuҫ`lar
iҫin baskı yapmayın.
“Girişimci” tarz
Başkalarına uyum saǧlamak
amacı ile “anlayışlı” olun ve
davranışınızı deǧiştirin.
Tarzınızı
saygılı
olma
yönünde
deǧiştirin.
Başkalarına
benzemeye
ҫalışın.
Insanlara
yakın
olun.
Coşkulu ve sıcakkanlı olun,
olumlu düşünün
Mümkün olabildiǧince hızlı
bir şekilde olumlu bir
ilişki`yi gerҫekleştirin.
20
„Tepki veren“ tarzlı bir kişi „girişimci“ tarzlı bir kimse ile buluştuǧu zaman uluslararası
ҫelenҫ oluşuyor. „Tepki verici“ iletişim kurucuları „girişimci“ iletişimciler sathi, sırnaşık ve
hızlı bir şekilde güven kazanmak iҫin davranışlarını deǧiştiren ve başka bir amaҫ takip
ederken nazik görünen kimseler olduklarını düşünebilirler. Diǧer tarafta „girişimci“
iletişimciler „tepki verici“ girişimcilerin soǧuk, uyum saǧlayamayan ve hatta kendini
beǧenmiş olan kimseler olduklarını düşünebilirler. Bunlar genellemeler, fakat insanların
uluslararası tecrübeleri ile ilgili konuştukları zaman anlatmış oldukları hisler. Farklı „iletişim
ilişkileri“ fikirlerine ilişkin duygusal davranmak önemli bir yetenek. Bir sonra ki bölümler`de
„iletişim ilişkisinin“ özellikle önemli olduǧu iki duruma bakacaǧız:
3) Iş görüşmelerinin ilk toplantı`ları
Yöneticiler ve ekip üyeleri arasındaki deǧerlendirme ve eǧitim toplantıları
Ilk toplantılar
Uluslararası düzeyde ҫalışmak ҫoǧu kez telefon veya email iletişimi iҫeriyor. Böylece bire-bir
görüşmeler gerҫekleştiǧinde gelecek işbirliklerine yönelik olumlu atmosfer yaratma aҫısından
oldukҫa önemliler. Iyi iletişim kurma süreci uluslararası bir temas şirketinizde veya
ofisinizde gerҫekleştiǧi zaman başlıyor. Aşaǧıdaki basit kurallar size yardımcı olacaktır.
•
Beden dilinizi mükemmelleştirin: Ilk görüştüǧünüz kimse`ye olumlu ve coşkulu
yaklaşın. Iş ortaǧınızın sizin yanınıza gelmesini beklemeyin.
•
Olumlu bir şekilde karşılayın. Bir gülüş ve iyi göz teması gibi nazik bir beden dilini
olumlu kelimeler ile kombine edin. Bir şeyi nasıl söylediǧiniz ҫok önemli.
•
Iyi bir evsahibi olun: Misafirlerinizin mantolarını asmayı ve iҫecek bir şeyler teklif
edin. Bu durum`ların ҫoǧu kez kötü bir şekilde idare edildiǧi şaşırtıcı.
•
Meraklı olun: Misafirlerinize gerҫekten ilgi duyduǧunuzu gösteren sorular sorun.
Anadil`i ingilizce olmayan kimseler ҫoǧu kez ingilizce dilinde ҫok az sorular
soruyorlar.
•
Iyi bilgilenmiş olun: hazırlıklı olduǧunuzu ve yeni temas ile ilgili bir şeyler bildiǧinizi
gösterin. Bu daha önceleri bir araştırma yapmak anlamına gelebilir.
•
Ortak bir „temel“ geliştirin: „Benzer olma sürecini“ başlatmak iҫin ortak hususlar
bulmaya ҫalışın. Bu ortak bir tecrübe, arkadaş veya geҫmiş olabilir.
•
Ilişkiyi ve görev`i denge`de tutmaya ҫalışın. Kendinizi ortaǧınızın tarzına hazırlayın.
Eǧer kendisi ҫok kişisel ise tarzınızın ҫok fazla görev-yönlü olmadıǧından emin olun.
Eǧer ortaǧınız aşırı derece`de görev-yönlü ise, ne ҫok hızlı davranın ne de kişisel. Dili
le ilgili daha fazla ayrıntılı bilgi iҫin her bu husus iҫin sayfa 71`deki „guide`ı
kullanabilirsiniz. Bunun haricinde her kural`ın her durum`da uygulanmadıǧını
hatırlayın- iş ortaklarınıza karşı uyum saǧlayabilmek zorundasınız.
4. Iletişim ilişkileri ve eǧitim
Bir ҫok uluslararası yöneticiler`den personel`lerine eǧitim ve deǧerlendirmeler vermeleri
bekleniyor. „Iyi iletişim ilişkileri“ bu sürec`in önemli bir parҫası. Yöneticiler eǧitmeni Jerome
Shore eǧitim ilişklerinde „iyi iletişim ilişkileri“ kurmanın beş önemli fikrini belirledi.
• Meraklı olun: ilk toplantılar`da olduǧu gibi soruların kapsamlı kullanımı eǧitim ve
deǧerlendirme durumlarında önemli. Insanların ҫoǧu kendileri ile ilgili soruları bir ilgi
indikatörü olarak görüyorlar, böylece ciddi sorular sormak güven geliştirme sürecini
başlatabilir.
• Iyi bir dinleyici olun: bireylerin soruları cevaplandırmak iҫin imkan tanıyın ve
yeterince düşünme zamanı vererek dinleyici`lere saygı gösterin.
21
•
•
•
Uyum saǧlayan bir ayna olun: konuşma hızı, beden dil`i ve nefes alma ritim`lerini
iҫeren dinleyici`lerin davranış biҫimlerini kopyalayarak veya aynası olarak
dinleyici`lerin kendilerini iyi hissetmelerini saǧlayın. Bu bir samimiyet ve güven
ortamı etkisi yaratabilir.
Konsantre olun: eǧitilen kişi`ye bütün dikkatinizi verin. Başkalarını dinlemeye ve
tepki vermeye odaklanan kişi`ler tarafından „iyi iletişim ilişkileri“ daha hızlı bir
şekilde geliştiriliyor. Bu tartışma esnasında bir kimse`nin kendi sorunlarını düşünmeyi
bırakması anlamına geliyor.
Anlayışlı olun: „iyi iletişim ilişkisi“ karşılıklı anlayışa dayalı. Eǧitim`de eǧitilenlere
onların görüşlerini ve duygularını anladıǧınızı göstermek gerekli. Bunu yapmanın bir
yolu eǧitilenlerin tecrübelerine benzeyen benzer terübeleri paylaşmak. Bunun
haricinde Shore sizin onların fikir ve motivasyonlarını anladıǧınıza dair eǧitilenlerin
kullandıkları kelimeleri tekrarlamayı ve aҫıklamayı öneriyor.
Nörodil programlanması
Nörodil programlanması (NLP) Milton Erickson adlı psikoterapist`in ҫalışmasından oluşan bir
iletişim yaklaşımı. Yönetim eǧitmenleri tarafından ҫok iyi biliniyor ve iyi iletişim ilişkisi“ `ne
göre „girişimci“ metodun hususlarını iҫeriyor. NLP diǧer kişiler ile iletişim esnasında
„zihinlerin toplantısını“ gerҫekleştirmek amacı ile bir kimse`nin kendi sözlü ve sözlü olmayan
davranışlarını kontrol eden bir sürü metodlar iҫeriyor. Iki özel metod „aynalamak“ ve
„şekillendirmek“.
• Aynalamak: “Aynalamak“ metodu ile (kopyalamak) konuşmuş olduǧunuz insanların
davranışlarını kopyalamak onları anladıǧınıza dair ve onların tarafını tuttuǧunuza dair
ve kendinizin sevilen ve güvenilen bir kişi olduǧunuza dair hissi vermek mümkün.
Insanların söylediklerini aynalayabileceǧiniz kadar el-kol hareketleri, yüz ifadeleri,
göz teması, hareketleri ve nefes alma ritimleri gibi sözlü olmayan hususları
aynalayabilirsiniz. Bu durum bilinҫsiz seviye`de „iyi iletişim ilişkisi“ kurmanızda
yardımcı olacaktır.
• Şekillendirmek: bu metod diǧer insan`ın kopyalayacaǧını umduǧunuz olumlu fikir ve
davranışları kullanmak anlamına geliyor.
Ayrıca bu metod diǧer insanların
davranmasını istediǧiniz şekilde davranmayı ve onlara söylemek istediǧiniz şeyleri
söylemeyi iҫeriyor. Bunun haricinde insanları belli zihinsel bir duruma sokmak iҫin
uygun soruları kullanmak anlamına geliyor. Şekillendirme metodu özellikle olumlu
düşünmenin veya başka kimseyi ikna etmenin ortak bir temelini yaratmaya ҫalıştıǧınız
zaman tavsiye ediliyor. Eǧer diǧer insan sizin anahtar kelimenizi kullanıyorsa ve
tarzınızı örnek alıyorsa, „iyi iletişim ilişkisi“ geliştirilmiş oluyor. „Iyi iletişim ilişkisi“
geliştirmek NLP metoduna dayanıyor.
• Insanların size söylediklerine dikkatinizi veriniz. Olumlu bir bakış aҫısı sergileyin
Dikkatli dinleyin, böylece insanlar merakınızın gerҫek olduǧunu anlayacaklar
Iletişim süreci iҫin sorumluluǧu üstlenin. Bu sürecin başarılı olmasını
saǧlayabilirsiniz. Bazı insanlar NLP`nin hususlarını manipüle edici bulmalarına
raǧmen bu teori iletişim sürecine ilişkin deǧerli anlayışlar ve kullanılabilecek pratik
stratejiler sunuyor.
5. „Iyi iletişim ilişkisi“ ve „Cinsiyet“
Amerikan dil bilimi profesörü Deborah Tannen bay ve bayanlar arasındaki iletişim
tarzlarındaki farklılıklar ile ilgili kapsamlı yazılar hazırladı. Tannen`a göre bay ve bayanlar
temel olarak farklı biҫim`lerde konuşuyorlar:
22
Bayanlar iҫin sohbet`ler, temas`lar yaratmaya ve pazarlama ilişkilerini geliştirmeyi iҫeriyor.
Bayanlar arkadaşlıklarını birbirlerine hissettiklerini ve gün iҫerisinde olanları anlatmak ile
dil`e getiriyorlar. En önemli konu benzerlikler bulmak ve tecrübeleri karşılaştırmak- „iletişim
ilişkisinin“ „girişimcilik“ tarzı. Baylar iҫin sohbet etmek herşey`den önce baǧımlılıktan
kurtulmak, pazarlık yapmak ve bir sosyal sistem`de hiyerarşik statü elde etmek. Ilgi`nin odak
noktası olabilmek iҫin ҫoǧu kez birbiri ile yarışan baylar`ın bilgilerini ve yeteneklerini ortaya
koymaya veya önemli bilgi vermeye odaklanıyorlar. Bu daha ҫok „tepki verici“ bir tarz. Bu
farklılıkların sonucu aҫık ve net yanlış anlaşılma tehlikesi ve bay ile bayan birbirleri ile
sohbet ederken „iletişim ilişkisindeki“ bozukluk. Bu durum bay ve bayan`ın farklı
algılayabilecekleri özellikle özel yaşam`da, yani ev ortamında görülebilinir. Tannen erkekler
iҫin ev ortamının tipik olarak düşünmeye ve iş`ten sonra dinlenmeye zaman sunduǧunu
söylüyor. Eş ile yaşanılan sessizlik „iletişim ilişkisinin“ mutlu durumunu gösteriyor. Tannen
ev ortamının samimi sohbet`lerin tek imkan`ı olduǧu iddiasını ileri sürüyor. Konuşmak
olay`ın bir parҫası olmanın bir yolu ve dinlemek ilgi`nin göstergesi.
„Iyi iletişim ilişkisi`nin engelleri“
Tannen tarafından anlatılan iki düşünce tarzı birbirlerinden ҫok farklı ve sadece ev ortamında
deǧil işyerinde de her iki tarafta hüsran`a neden oluyor. Aşaǧıdaki hususlar potansiyel yanlış
anlaşılmaların bir kaҫ örnekleri:
• Yardım ricasında bulunmak
Bayanlar turist olarak gezen ҫift`ler ve yol tarifine ihtiyacı olan ҫift`ler gibi büyük
ihtimal ile sorular soracaklar. Diǧer taraftan erkekler soru sormayı bir zayıflıǧın, bilgi
ve yetki eksikliǧin işareti olarak görebilirler.
• Destek sunmak: Tannen erkeklerin destek tekliflerinden dolayı endişe
duyabileceklerini söylüyor. Bu teklif`i belli bir iş`i baǧımsız bir şekilde
yapamayacaklarına dair ileri sürülmüş bir iddia olarak algılayabilirler. Bayanlar destek
teklif`lerini dayanışma ve samimiyet`in bir göstergesi olarak görebilirler.
• Sorunları tartışmak: bayan`lar sorunları ҫözüm bulmak iҫin tartışmıyorlar, daha ҫok
duyularını paylaşmak ve dinlenilmek iҫin tartışıyorlar. Erkek`ler sorunlar`dan
haberdar oldukları zaman ҫözüm sunmakta hızlı`lar ve bayanlar tavsiye`lere olumsuz
bir tepki verdikleri zaman tamamen şaşırabiliyorlar.
• Argümanlar geliştirmek: araştırma sonuҫlarına göre bir ҫok bayan iş toplantılarında
argümanlarını örnekler ile veya kişisel tecrübeler ile destekliyorlar.
Erkek
meslektaşları bu tür argümanları ҫok fazla sübjektif görüp umursamayabilirler.
6. Uluslararası „iletişim ilişksi“
Uluslararası platform`da „iletişim ilişkisi“ kurabilme yeteneǧi iş hayatında önemli bir
yetenek. Bu durum bir dizi „iletişim ilişkileri“ tarzlarını kabul etme ve tepki verme yeteneǧini
gerektiriyor: „tepki verici“ ve „girişimci“ tarzları ile erkek ve bayan tarzları. Bunun haricinde
iş arkadaş`larını cinsiyet ve kültür`e göre basmakalıp metoduna uygun bir kategori`ye sokmak
yerine „iletişim ilişki“ tarzı bireylere ve „iletişim ilişki“ tarzlarına „esnek“ davranmayı
gerektiriyor. Böylesine uluslararası bir yeteneǧi geliştirmenin yararlı bir enstrümanı
uluslararası bir „Profiler“. Bu psikometrik araҫ uluslararası platform`da başarılı bir şekilde
„iletişim ilişkisi“ kurabilmeye yetenekli olan birey`i şöyle tanımlıyor:
•
•
•
•
•
profesyonel seviye`de bir kişi ile irtibat`a geҫiyor
farklı şekillerde güven kurma yeteneǧine sahip
insan ilişkileri kurduǧunda sıcaklık ve ilgi gösteriyor
uluslararası ortaklar iҫin uygun olan davranış biҫimleri seҫiyor
„biz“ duygusu geliştiriyor
23
Gerҫek`te bir ҫok uzman „biz“ duygusunu geliştirmenin uluslararası platform`da „iletişim
ilişkisi“ geliştirmenin önemini oluşturduǧunu ve bunun uzun vadeli bireysel ve kurumsal
başarının saǧlam temeli olduǧunu düşünüyorlar.
Hayalciler
Insanların ҫoǧu kendi şirketlerinde söz sahibi olmak istiyorlar. Fakat baǧımsız ҫalışan bir
kimse olarak bir işletme kurmak ve yönetmek zor iş demek. Vicki Sussens-Messerer bu adımı
atmaya cesaret eden insanlar ile ilgili bilgi veriyor. Nicky Dobree`nin morali bugün iyi.
Fransız tatil evini modernize etme planlarını müşterileri seviyor. „Yeteneǧinizin kıymeti
bilindiǧi zaman bu ҫok harika bir durum.“ diyor 2005 yılında ingiliz dergisi Ev & Bahҫe
tarafından en iyi 100 iҫ mimar`ların iҫerisinden biri olarak seҫilen 39 yaşındaki iҫ mimar. Iki
ҫocuklu ve aktif anne beş sene önce Nicky Dobree „Tasarım“ adlı iҫ mimar tasarım şirketini
kurdu. Kendi işvereni olarak hayat`ının kontrolünü el`e alarak global trend`in bir parҫası.
Ingiliz sigorta şirket`i More Than tarafından gerҫekleştirilen araştırma`ya göre küҫük ingiliz
şirket`lerinin 70%`i „alternatif işletmeci“ olarak anılan işletmecilerin oluşturduǧu yeni bir
sınıf tarafından yönetiliyor. Amerikan işletmeci ve yazarı Barry Moltz allbusiness.com adlı
küҫük işletme forumunu şöyle özetliyor:
„Karşı karşı`ya kaldıǧımız en önemli soru „Kişisel ve mesleki hedeflerimizi anlamlı bir hayat
iҫerisinde gerҫekleştirebilir miyiz? Kendi işletmenizi işletmek ne kadar kolay? OECD`nin
küҫük ve ortaboy şirket`leri Outlook 2005`in verilerine göre yeni kurulmuş şirketlerin
yarısından az`ı beş sene`den fazla faaliyet gösteriyorlar. Cesaret, aǧır iş ve disiplin başarı iҫin
gerekli olan nitelikler. Bunun haricinde biraz ҫılgın olmanız gerekiyor. 2004 yılında Dobree
fransa`nın alp`lerinde bulunan Les Gets yerindeki 300 senelik ҫiftҫilik evini lüks bir kayak
evine ҫevirmeye karar verdi. „Bununla ilgili düşünmeye devam ettiǧim iҫin ҫok iyi
davrandıǧımı düşünüyorum.“ diyor kendisi. „Bu ҫok pahalı bir deneydi“. Kendisi ve eşi
James aslında „Ferme De Moudon“ adlı ev`i tatil ev`i olarak satın aldılar. Bu ev`i kiralamanın
maddi aҫı`dan ҫok fazla anlam vermeyeceǧini ve Nick`in kariyerini başka yön`e ҫekeceǧini
düşündüler. Dobree ev`in odunlarının görüneceǧi şekilde dış duvarlarını yıktı ve iҫini
tamamen modernize etti. Yaptıǧı işin ingiliz reality TV şov’`u “Grand Designs Abroad` u
gösterilmek üzere filmi ҫekildi. Planlarına dayanarak Dobree kayak tatil ajansı “Descent
International`ı bir küҫük dizayncı otel`i olarak işletmeye ikna etti. Dobree “bu proje duygusal
bir eǧlence treniydi” dedi. Descent`in ilk misafirlerini aǧırlamayı istemeden önce sadece
dokuz ay zamanı var`dı. Bunun haricinde her iş`i Londra`dan doǧru yapmak ayrıca zor`du.
Bir an inşaat`ҫiler ahşap kiriş attılar. “Neredeyse aǧlıyordum.” dedi kendisi. “Chalet” bir
başarıydı ve Dobree o zamandan beri “başarı yolunda” olduǧunu söyledi. 2005 yılında BIDA
(Ingiliz Iҫ Tasarım Kurumu) ve D&D (Tasarım ve Iҫ Döşeme) adlı kurumlarından
ingiltere`nin en büyük iki tasarım ödülerini kazandı. Ayrıca uluslararası platform`da en iyi
tasarımcılarını tanıtan Andrew Martin Interior Design Review`adlı ünlü dergi`de yer aldı. Ve
Fransa`nın alp`lerinde bulunan müşterileri iҫin başka lüks ev`ler tasarlayarak yeni işler
kazandıracak şekilde lüks tasarımcısı olarak alkış aldı. Fakat hayalini gerҫekleştirmek kendisi
iҫin kolay mıydı? “Hayır!” diye gülüyor.” Bu tür bir işletme sizin yaşamınız haline geliyor.
24/7 iş`i bu tamamen bir “trap” (Fass ohne Boden). En büyük stres`i yedi yaşındaki Fabian
ve altı yaşındaki Felix ile kariyerini özel yaşam ile birlikte yürütmeye ҫalışırken yaşadı.
“Bütün gün iş`i düşünmek yerine onlar ile olmayı tercih ederdim.“ Dobree normal bir iş`e geri
dönmek iҫin hayal kurmaz. “Bir şeyi ne zaman ve nasıl yapacaǧıma dair talimat almaktan
nefret ediyorum. Şu an işimin her kısmı ile ilgili kontrol sahibiyim. Ve o kadar yaratıcı bir
iş`ki bir insan hayatında kaҫ kez yeteneklerini bu şekilde ortaya koyabilir? “Yaratıcılık bu işin
sadece 20%`ni oluşturuyor. Dobree`nin görüşüne göre başarı keyif aldıǧı işletme yönetiminin
diǧer 80%`ninden geliyor. Iҫ tasarım şirketinde ҫalışmış olduǧu bir önceki işinde projelerin
nasıl yürütülmesi gerektiǧini, ürünlerin nasıl sipariş verilmesi gerektiǧini, bütҫe yönetimi ve
24
biraz pazarlama öǧrendi. Her işletmeci bu tür iş yetenekleri ile iş`e başlamaz. Iş`e
başladıǧımızda işletme ile veya ürünlerimiz ile ilgili hiҫ bir fikrimiz yoktu. 1970`li yıllarda
almanya`ya taşınan 54-yaşındaki ingiliz Neil Reen ve 54- yaşındaki Sina Nagl adındaki iş
ortaǧı Barnhouse adlı biyo-tahılürünleri işletmesini 1979 yılında münih`teki evlerinde yapmış
oldukları kıtır tahıl`lar ile başladılar. Bugün Barnhouse uluslararası ödüller kazanan, 28 insan
ҫalıştıran ve yaklaşık 10 milyon avro deǧerinde olan bir üretici. Reen ve Nagl`ın hedefleri
“geҫimlerini bir ideal iş`ten kazanmak.” Arkadaşları ҫıldırmış olduklarını düşündüler ve
Reen`in babası oǧlu`nun hiҫ bir zaman başarılı olamayacaǧını söyledi. Fakat o zamanları
almanya`da sadece bir avuҫ dolusu organik-besin dükkanları var`dı. “Düşürdüǧünüz zaman
koridor`da parҫalanan ekmek dahi olsa herhangi organik ürünü elde etmekten mutluydular.”
diyor Reen. “Sadece organik olmayan, aynı zamanda tadı iyi olan bir besin üretmeye karar
verdik.” Bugün iş`e yaramaya devam eden ҫok basit bir prensip`ti. Reen kendisini doǧuştan
işletmeci olarak görmüyordu, fakat kendisinin “eski moda” olarak adlandırdıǧı prensipleri
saǧlam bir iş kurmak iҫin uyguluyordu. Ilk prensip Nagl ile kurmuş olduǧu ortaklıǧa
baǧlanmak. “Ortaklıklar ile oldukҫa dikkatli olmanız gerekiyor. Ҫoǧu kez başarı
getirmiyorlar.” diyor kendisi. Ikinci prensip uyanık olup piyasa`da olup bitenleri takip
etmek.” Dobree`nin durumunun aksine Reen`in herhangi bir pazarlama tecrübesi yoktu, bütün
bildiklerini pratik iş hayatında öǧrendiǧini söyledi. Hiҫ bir zaman bir uzman`a başvurmadı:
“ҫoǧu kez saҫmalıyorlar.” Vermiş olduǧu en önemli mesaj her zaman kendinizi pazarlamak
zorunda olduǧunuz. “Eǧer sonuҫta para kazandıǧınızı ve dinlenebileceǧinizi düşünüyorsanız,
o zaman yanlış sektör`desiniz.” Büyük ihtimal Reen ve Nagl`ın vermiş oldukları en iyi
kararlardan birisi kazandıklarından daha fazla para harcamamaları. ”Başlangıҫ`ta parasız
olmak ve kredi ҫekebileceǧimiz bir banka bulamamız gerҫek bir avantaj`dı.” diyor Reen
geҫmişe bakarak. “Sipariş aldıǧımızda, bazı tahıl ürünlerini ҫok hızlı bir şekilde
hazırlıyorduk.” Elde edilen kazancı işletmeye yeniden yatırıyorduk.” 10 yıl sürdü kenara
koyabilecekleri para`yı biriktirene kadar ve münih`in doǧusunda Mühldorf`da kendi
fabrika`larını kurabilmeleri 20 yıl zaman aldı. Barnhouse şu an borҫsuz bir şekilde maddi
anlamda oldukҫa saǧlam. “Bir işletme kurmak iҫin ҫok fazla para`ya ihtiyacınız yok.” diyor
Reen. “Müşterileri etkileyen şey “zeki” görünen ofisler deǧil, daha ҫok sizin işiniz.” Güney
afrika, Johannesburg`da Melrose Place Guest Lodge işletmesini yürüten Sue Truter küҫük
işletme öǧrenme sürecinden geҫen bir başka işletmeci. 50 yaşındaki işletmeci hiҫ bir zaman
uykusuz gecelerinin olmadıǧını söyledi. “Bana göre başarılı olmak iҫin kendinize ve herşeyin
iyi gideceǧine inanmanız gerekiyor.” 1998 yılında Truter`ın eş`i kendisini terk ettiǧinde,
aniden faturaları ödemek zorundaydı. “Sahip olduǧumuz yaşam standardını yitirmek
istemiyordum.” diyor kendisi. Johannesburg`un iyi bir ҫevresinde bulunan rahat bir
pansiyon`dan. Kendisi ve eşi`i bir onarma (yenileme) şirketine sahiplerdi, böylece inşaat ve
işletmenin ne olduǧunu biliyorlardı. O zamanları güney afrika`da artan turizm nedeni ile bir
ҫok insan evlerini pansiyon`a ҫevirdi. Truter on bir yaşındaki Claire ve dokuz yaşındaki
Michelle adlı kızları ile asıl ev`de kiralamak üzere beş yatak odası yaratarak bir kaҫ küҫük
deǧişiklikler ile bahҫe`deki küҫük kulübe`ye taşındı. “Bir şeyi başlattıǧınızda nasıl sona
ereceǧini hiҫ bir zaman bilmiyorsunuz.” diyor kendisi. Bugün 22 oda kiralıyor ve 22 işyeri
yarattı. Başarısının sırrı neydi? Truter`ın ilk yapmış olduǧu şey diǧer pansiyon sahipleri ile bir
işbirliǧi kurmak. “Öneriler paylaşıyoruz ve eǧer kapasitemiz aşıldıysa pansiyon müşterilerini
kendi aramızda pansiyonlara yerleştiriyoruz.” Truter`in asıl ilgi alanı müşteri memnuniyeti.
Müşterilere özel ҫaba harcayarak bir ҫok yeniden sipariş veren müşterileri oldu. Kanada`dan
gelen bir iş seyahat`ҫisi müşterilerinden birinin kendisine yaklaşık 70 başka müşteri
kazandırdıǧını tahmin ediyor. Bunun haricinde Truter bu iş`e uzun vadeli bakıyor “Beş oda
kiralamak ile faturalarımı ödeyebildim. Fakat o aşamada durmak ҫok fazla anlam vermezdi,
ҫünkü büyüme iҫin büyük bir potansiyel var`dı. Bir kere bir işletme kurduǧunuz zaman bütün
risk`lerini göz`e alacaksınız. “En büyük sorun durmanız gerektiǧi zamanı bilmek.” Tehlike
ҫok fazla büyüyebiliyor ve bunun sonucunda işletmenizin kontrolünü kaybedebiliyor
25
olmanız.” diyor kendisi. Truter, Reen ve Dobree bir iş imparatorluǧunun kurucuları deǧiller.
Fakat üstlenmeleri gereken ҫok önemli rolleri var. OECD`nin raporuna göre üye ülkelerinin
95%`inin bütünü küҫük işletmeler ve özel sektor`ün işyerlerinin üҫ`de ikisini sunuyorlar.
Globalleşmenin dünya ekonomisini denge`den düşürmesinden dolayı yok olan geleneksel iş
yerleri ile küҫük işletmeler gittikҫe önem kazanıyorlar. Ve işlerini kendi tarzlarına uygun
sürdürmeye devam edecekler. “Benim iҫin işim tamamen sanat demek.” diyor Dobree. “Bu iş
ile para kazanabilmek ile bana ayrıcalık tanındıǧını düşünüyorum.”
Kendi işletmenizi yönetmek ile ilgili on koca-karı masalı
1) Başarı büyümek ve ҫok para kazanmak demek.
2) Baǧımsız ҫalışmak ҫok fazla zamana sahip olduǧunuz anlama geliyor.
3) Kendi işletmenizi yürütmek ҫok kolay.
4) Bir işletme kurabilmeniz iҫin bir ҫok para`ya ihtiyacınız var.
5) Sadece doǧuştan işletmeci olanlar başarılı olacaklar.
6) Müşterileri etkilemek iҫin “lüks” görünen ofislere ihtiyacınız olacak.
7) Risk üstlenmemeniz gerekir.
8) Bir kere müşteri kazandıǧınızda, pazarlamayı durdurabilirsiniz.
9) Işletmeyi nasıl yürüteceǧinize ilişkin fikir daha önemli.
10) Dikkatli olmak eski-moda.
Adrian Furnham: yönetim psikolojisi ile ilgili
Başkaları ile temas kurmak (birlikte ҫalışmak, networking) son zamanlar`da yöneticiler iҫin
arzu edilen, hatta gerekli bir iş aktivitesi olan bir faaliyet haline geldi. Sosyal ilişkiler
geliştirmek (networking) girişimci reklamcılıǧın yeni bir biҫimi olarak pazarlamanın yeni bir
dal`ı olarak görülmeye başlandı. Fakat bir işbirliǧi olanaǧı ne demek? Konferanslar, uzman
konuları ile ilgili toplantılar ve fuar`lar işbirliǧi kurmak iҫin uygun yerler olarak görülüyor.
Fakat bunu akşam partileri veya kilise toplantılarında yapabilir misiniz veya yapmanız gerekir
mi? Bu durum imkan saǧlayıcı, yoksa yakışıksız bir durum mu? Ve sosyal ilişkiler neyi
kapsıyor? Bir sosyal ilişkiler becerileri kursuna gitmeniz gerekir mi? Networking iş haytında
ilerlemek iҫin sosyal temaslar geliştirmek ve korumak anlamına geliyor. En iyi işverenlerde iş
bulmak iҫin “doǧru” okul`a veya üniversite`ye giden yeterince şanslı insanlar orada kurmuş
oldukları temas`ları kolayca kullanabilirler. Bu “elit-okul-üniversitelerin mezunlarının
“ilişkiler aǧası referanslar tavsiye yazıtlarında ve iyi önerilerde bulunuyor.” O kadar fazla
şanslı olmayan kişiler alternatif ҫözümler bulmak zorunda olabilirler. Rotary kulübü, Lions
kulübü ve bunun gibi diǧer kurumlar networking iҫin ideal yerler olabilirler. Golf kulübü ve
yönetici`lerden oluşan bir birlik potansiyel anlamda yararlı olabilecek insanlar ile tanışmak
iҫin imkanlar sunuyor. “Sosyal ilişkiler” arayış gezisinde atılması gereken bir ҫok adımlar var.
Ilk adım hedefinizi belirlemeniz. En ҫok kim size yardımcı olabilir ve bu insanlar nerede
bulunabilinirler? Büyük ihtimal ile hangi etkinliklere giderler ve hangi örgütlerin üyeleri
olabilirler? Istediǧiniz temas`ları farklı amaҫ`lardan dolayı farklı gruplarda kategorize
edebilirsiniz. Bir kere listenizi hazırladıǧınız zaman, ev ödevinizi yapma zamanınız gelmiştir.
Ne tür insan sizin hedef grubunuza ait ve hedefleri nelerdir? Bir sonraki adım iҫin özel
yeteneklere ihtiyacınız var. Hiҫ tanımadıǧınız insanlar ile bir sohbet`i başlatabilme ve kendi
hedeflerinize uygun bir şekilde yönetebilmelisiniz. Bu arada üslubunuz da önemli: nazik,
bilgi-verici ve ilgi-ҫekici olması gerekir. Herşey`den önce insanlar`dan yardım talep etmek
yerine yardım sunmaya daha, meraklı olduǧunuzu göstermeniz lazım. Bunun haricinde dikkat
ҫekmek iҫin daha farklı yollar da var. Konferanslar`da kendi isteǧiniz ile bir konuşma
yapabilir veya dinleyicilere zeki sorular sorabilirsiniz. Ayrıca özel bir masa`da oturabilmek
26
iҫin izin isteyebilirsiniz. Ondan sonra insan`ların vizite kartlarını deǧiş-tokuş etmeleri iҫin
öneride bulunabilirsiniz. Bütün bunların hepsi bir tür „speed dating“ olabilir: kendinizi
tanıtmanız iҫin sadece bir kaҫ dakika`ya sahipsiniz. Fakat ondan sonra her zaman gelen bir
email oluyor, sosyal ilişkiler konusunda sinik olmak ҫok kolay. Ve eǧer bir kimse`nin yapmış
olduǧu iş kendini „pazarlamak“ ise networking `i yanlış „amerikan“ tarzında arkadaşlık
„taslamak“ olarak görmek ҫok kolay. Fakat bu durum daha kötü `ye gidebilir. Sosyal ilişkiler
kurslarında insanlar kendilerini bir marka gibi görmeleri iҫin motive ediliyorlar. Seҫmiş
oldukları marka imajına göre giyinmeleri, düşünmeleri ve konuşmaları öneriliyor. Uzunmesafe uҫuş`u, ayin töreni ve hatta okul etkinliǧi gibi her sosyal faaliyet`i bir kimse`yi adres
kitabına eklemeye yarayan bir imkan gibi görmeleri iҫin kamҫılanıyorlar. Bu etkinliklerin her
birinden biraz fazlası olabilir.
Aydın bir ışık
General Electric (GE) en büyük veya en hızlı büyüyen global şirket deǧil. Fortune 2006
anketine göre işadamı ve işkadınlarının en ҫok hayran kaldıkları bir şirket. „Iyi ve kötü
yıllarda GE diǧerlerin yapmayı umdukları şeyi istisnasız bir şekilde yapıyor.“ diye dergi
yazıyor. Yüz sene`yi aşkın bir süre iҫin GE yöneticilerin düşünmesine izin verdi. 1892
yılından 1912 yılına kadar şirket`in genel başkanı olan Charles Coffin GE`nin en önemli
ürününün yöneticilerin yetenekleri olduǧunu belirleyen bir ana prensip (kılavuz) geliştirdi.
1930 yıllarında şirket „iş yeri emekliliǧi“ `ni ve kar-bazlı ek ödemeleri hayat`a geҫirdi.
1950`li yıllarda beş cilt`ten oluşan GE yöneticilerine yönelik ayrıntılı kılavuz şeklindeki ünlü
„mavi kitaplarını“ üretti. Bunun haricinde ilk olarak stratejik planlama ve liderlik gelişimi
alanında ҫalışmalar yaptı ve Six Sigma adlı kalite kontrol sistemini kullanan ilk şirket`lerden
biriydi. Bir önceki yönetici `nin geliştirmiş olduǧu düzen`i bozarak her CEO kendi „izini“
bırakıyor. „GE şirket ҫalışanların ҫoǧu geҫmişten bir şeyler öǧreniyorlar, fakat bir o kadar da
geҫmiş`e dair saǧlıklı bir saygı eksikliǧine sahipler.“ diyor şu an ki işvereni Jeffrey R. Immelt.
Kısaca
Harvard işletme fakültesinde görev alan profesör Joseph L. Badaracco jr. literatür kullanarak
işletme etiǧi konusunda ders veriyor. „Bize gerҫekten şimdiye kadar yazılmış olan en
etkileyici durum incelemelerinin bazılarını sunuyor.“ diye geҫenlerde Harvard Business
Review dergisine anlattı. Alman şirketi SAP`nin CEO`su Henning Kagermann ve ingiliz
perakendeci şirket`i Tesco`nun CEO`su Terry Leahy amerikan finans dergisi Barron`ın
dünya`nın en ҫok saygı gören 30 CEO`su 2006 tarihli listesine giren yedi avrupa`lı işverenden
ikisi`lerdi. Fransa ve Singapur`da bulunan INSEAD, Business Week dergi`si tarafından en iyi
amerikan-olmayan iktisat okul`u olarak adlandırıldı. Ardından ingiltere`de bulunan London
Business School, ispanya`da bulunan IESE Business School ve isviҫre`de bulunan IMD
geliyor. George Soros adlı yatırımcı ve mesen`in Kaoru Kurotani`nin ҫizgi-kitap
biyografi`sinin orjinal japon versiyonu`nun şu an ingilizce tercümesi mevcut. George Soros:
Kaoru Kurotani`nin resimli biyografisi dünya`nın en güҫlü yatırımcı`sının biyografisi.
Ne okuduǧum
Güney afrika`nın Johannesburg kentinde bulunan Gemini şirket danışmanlıǧının başkan
temsilcisi Stephen Asbury. Jorge A. Vasconcellos e Sa „Strategy Moves“ kitabı ile strateji
gelişimi ile ilgili bazı yeni fikirler sunuyor. Uzun zamandan beri kullanmış olduǧumuz
Michael Porter`in Beş Güҫ modeli`nin haricinde farklı rekabet durum`larının opsiyonlarını
inceliyor. Kaliforniya`daki Claremont Graduate Üniversite`sinde görev alan yönetim guru`su
27
Peter F. Drucker ile birlikte okuyan portekiz yazar şu an Lizbon Teknik Üniversite`sinde
profesör olarak görev alıyor. Bunun haricinde büyük şirket`lerin danışmanlıǧını yapıyor.
Kitabı ekonomi dünyasını iyice inceleyerek nasıl rekabet`te güҫlü olunabileceǧini, ne zaman
saldırılması veya savunulması gerektiǧini ve bir piyasa`ya ne zaman girilmesi veya geri
ҫekilmesi gerektiǧini anlatıyor. Iҫeriǧi ayrıntılı ve iddialı- zaman iҫerisinde stratejik
düşüncenizi şekillendirecek bir metin.
Will Keith Kellogg kim di?
Will Keith Kellogg (1860-1951) öǧretmenleri tarafından „zor-anlayan“ bir kişi olarak
adlandırılıyordu. Fakat asıl sorun kendisinin miyop ve bu nedenden dolayı tahta`yı göremez
olmasıydı. Michigan eyaleti`nin Battle Creek şehrinde doǧan Kellogg bir sanayici ve mesen
oldu. Bunun haricinde amerikalı`ların kahvaltı alışkanlıklarını deǧiştirdi. Baba`sının şirket`i
tarafından üretilen sopa`ları satmak iҫin okul`u on dört yaşında bıraktı. Dört sene amerika`nın
önde gelen Battle Creek Sanatorium adlı ılıca kurumu`nun başkanı Dr. John Harvey Kellogg
adlı aǧabey`si ile birlikte ҫalışmaya başladı. Dr. John yemenin hastalıklara neden olacaǧına
inanan saǧlıklı-besin öncüsüydü. Ilk Kellogg`s Cornflakes ürünleri iki kardeş tarafından ılıca
kurumu`nun hastaları iҫin üretildi. Ondan sonra bu kahvaltı ürün`ü katalog yolu ile satıldı.
1900 yılında Sanitas Besin şirketinde uygulanan bir ticaret türü haline geldi. 1906 yılında
W.K. Kellogg şirket`i Battle Creek Toasted Cornflakes şirketini (sonraları Kellogg şirket`i) tek
başına kurdu, ҫünkü aǧabey`si ürün`ün piyasa potansiyelini görmemişti. Ҫekingen olmasına
raǧmen Kellogg ҫok zeki bir işadamıydı. O zamanları amerikalı`lar pişmiş, aǧır kahvaltılar
yiyorlardı. Kellogg sadece saǧlıklı deǧil aynı zamanda pratik olan büyük ҫap`taki reklam`dan
faydalandı. Şirket kısa süre`de Kellogg ismi altında başka kahvaltı ürünlerini üretti. Amerika
dışı ilk Kellogg fabrikaları 1914 yılında Kanada, Ontario ve on sene sonra avustralya,
Sydney`de kuruldu. 1938 yılında Manchester`de ingiliz fabrikası kuruldu. Kellogg zamanının
en varlıklı erkeklerinden birisi haline geldi. Püriten bilinci para`yı kendisine harcamaya izin
vermedi. „Başıma gelebilecek her tür mal varlıǧını iyi deǧerlendirmeye ҫalışıyorum.“ diye bir
kere bir söylem`de bulundu. 1930 yılında Kellogg mal varlıǧının büyük bir bölümünü
oluşturan 66 milyon $ yatırım yaparak W.K. Kellogg vakfı`nı kurdu. Neredeyse (91 yaşında)
gerҫekleşen ölüm günü`ne kadar vakfın saǧlık ve eǧitim alanındaki destekleyici ҫalışmaları ile
ilgili bilgi topladı. Zor-kazanılmış bir servet ile bütün nesillere insanlık hizmet`i sunmayı
amaҫlayan vizyon`u kendisine yaşamının sonuna kadar mutluluk verdi.
Bilgisayar suҫları
Bilgisayar suҫluların yeni bir nesli internet aǧına gittikҫe tehlikeli virüsler koyuyorlar.
Bilgisayar suҫu ve virüs polisi ile ilgili Bobbie Johnson bilgi veriyor. Moskova`nın kuzeybatısında bulunan siyah kule`nin iҫerisinde genҫ bilgisayar programcılarının oluşturduǧu ekip
derin bir konsentrasyon iҫerisinde. Bir önceki yaşam da bu bina soǧuk savaş`ın ortasında bir
nükleer araştırma cihazıydı. Şu an farklı bir „güҫ“ mücadelesine ev sahipliǧi yapıyor. Her gün
virüs-karşıtlı Kaspersky laboratuvar`ın ekip ҫalışanları ҫoǧu kez on veya 20 yaşlarında olan ve
„aǧaҫkakan“ olarak bilinen 12 saatlik vadiye`lerde „malware“ veya „crimeware“ adlı
dünya`nın en zararlı bilgisayar virüs`lerinin şifrelerini ҫözmeye ve yok etmeye ҫalışıyorlar.
Her gün 200`den fazla şifre iҫin bir ҫözümü araştırıyorlar ve geliştiriyorlar, fakat bu gittikҫe
zorlaşan bir görev. Şubat aylarının başlarında dünya genelinde binlerce bilgisayar Kama Sutra
adlı virüs tarafından zarar`a uǧradı. Email ve bilgisayar işbirliklerin iҫine giren „kendiliǧinden
yayılan solucan“ ve „virüs ile aşılanmış“ bilgisayar`ların dosyalarını silmeye ҫalışırken
binlerce dolar zarar aҫtıǧı tahmin ediliyor. Sadece bir hafta öncesinde Kaspersky
laboratuvarından ҫok fazla uzaǧında olmayan rus borsa`sı bir virüs saldırısından sonra bir
saatliǧine kapatılmak zorundaydı. „Crimeware“ ve saldıranların saҫtıkları tehlike dünya
28
genelinde hem hükümetler hem de infaz kurumları tarafından kayıt edildi. Kama Sutra
saldırmadan kısa süre önce ingiltere bilgisayar suҫ yasalarını güҫlendirmek iҫin planlar ilan
etti ve tam olarak „hacking“ iҫin en yüksek hapis cezasını beş sene`den on sene`ye yükseltip
„şifre ҫözüm yazılımı“ gibi „hacking enstrümanlarını“ yasadışı iş olarak aҫıkladı.
„Saldırgan`lar artık bilgisayar`lara zar vermekten ҫok onlara el koymak istiyorlar.“ diyor
Eugene Kaspersky. „Sadece bir bilgisayarın zarar verildiǧi direkt saldırılar`da bulunmaya
başladılar.“ Kaspersky bir bilgisayar suҫlusu`nun zihnini diǧerlerinden ҫok daha iyi biliyor.
On beş sene`den beri virüsleri ve yaratıcıları anlamaya ҫalıştı. Şirket`i müşterilerin
güvenliǧini hedef bilen bir ҫok antivirüs ve internet güvenlik şirket`lerinden bir tanesi.
Gittikҫe büyüyen bir savaş. FBI tarafından sunulan rakamlara göre bilgisayar kullanıcıların
yaklaşık 90%`nı bilgisayar güvenlik sorunlarını yaşadılar. 2005 yılında yayınlanan bir rapor`a
göre global „cybercrime“ sektörü uluslararası yasadışı uyuşturucu ticaretin`den daha deǧerli
olabilir. Virüs ve solucanları „Zombies“`lere ҫevirerek bilgisayar suҫluları binlerce
bilgisayar`ları kontrol edebilirler. Ondan sonra şahıs`ların kimlik bilgi`lerini ҫalıp kompleks
dolandırıcılık ve şantaj işlerine karıştırıyorlar, yıǧınlar ile reklam mail`leri gönderiyorlar,
website`lere saldırıyorlar veya koruma-parası şantajında bulunuyorlar. Internet güvenlik
şirket`i Sophos internet ile baǧlantılı olan korunmamış bir bilgisayar`ın 12 dakika iҫerisinde
aşılanma tehlikesi 50%. Virüslerin genҫ`ler tarafından geliştirildiǧi „hacking“ `in ilk günlerine
nazaran bu durum ҫok daha farklı. Amjad ve Basit Farooq Alvi tarafından geliştirilen brain
adlı ilk yaygın virüs`den bu yana yirmi sene geҫti. Brain zararsız bir deney olarak başlamıştı,
fakat amerikan işletmelerini de bir o kadar şok etmişti. Bundan önce virüs`lerin olmasına
raǧmen iş dünya`sı güvenlik konseptini anlamadı. Sonuҫ olarak Brain paniǧe sebep verdi.
„Yirmi sene önce görmüş olduǧumuz şey teknik konularını tutkulu bir şekilde işleyen insanlar
ve bir fikrin hayat`a geҫirilebileceǧinin kanıtını saǧlayan virüsleri yaratan insanlar.“ diyor
virüs-karşıtlı yazılımlar üreten Mc Afee şirketi`nin güvenlik uzmanı Sal Viveros. „Ilk yedi
veya sekiz sene iҫin bunları gerҫekleştiren gerҫekti. Fakat eǧlence maksatlı yapılan iş`lerin
günleri geҫmiş`te kaldı. Bazı uzmanlar şu an zararlı yazılımların sadece 5%`nin genҫ`ler
tarafından yazıldıǧını söylüyorlar. Geri kalan kısmı sayısı gittikҫe artan profesyonel bilgisayar
suҫluları tarafından üretiliyor. „Yatak odasında pizza yiyen bir ҫocuk gibi bir ҫok insan
1990`lı yıllarda virüs yazar`ı imaj`ları ile yol`da kaldılar.“ diyor Sophos`dan Graham Cluley
adlı bir uzman. „Gerҫek`te ҫok daha fazla ciddi ve hain`ler.“ Viveros bu görüş`e katılıyor. „Şu
an para`nın iş`in iҫinde olduǧu durum`da tehlike gittikҫe artıyor. „Broadband“ internet`in
yaygın bir şekildeki hayat`a geҫirilişi bilgisayar suҫluların her zaman hedefleri olabilir.“
Rusya ҫoǧu kez bu tür aktiviteler iҫin suҫlanıyor ve ciddi sayıdaki bilgisayar uzmanları ve
yasadışı işler işleyen insanlar güҫlü bir „underground“ (yeraltı toplumu) kurmak iҫin
birleştiler. Fakat ҫin devleti ile brezilya gibi ülkeler de bilgisayar suҫluları ile bilindik ülkeler
ve ingiltere ile amerika`da son zamanlarda „hacking“ olayları gerҫekleşti. Ocak ayında Los
Angeles`den gelen yirmi yaşındaki bir genҫ sonradan en yüksek fiyat`ı teklif edene kiraladıǧı
yüzbinlerce bilgisayar`ların kontrolünü el`e geҫirdiǧini itiraf etti. Kaspersky bilgisayar
suҫluların faaliyet biҫiminin deǧişmesinin başka yan etkileri olduǧunu söyledi. „Geҫmiş`te
olduǧu gibi global epidemiler yok. Sadece yerel epidemiler var“. Seneler öncesinde virüs
epidemileri düzenli bir şekilde haberler`de yer alıyordu. Şu an bilgisayar suҫluları daha
başarılı olmalarına raǧmen medya`da yeterince ilgi görmüyorlar. Bazı uzmanlar bu durumun
tasasızlık (dikkatsizlik) yarattıǧını söylüyorlar. „Saat on haberlerinde spiker`ler virüsler
hakkında konuşmadıkları zaman, sokaktaki insan bu virüsleri hiҫ düşünmez”. diyor Cluley.
„Fakat biz daha az taşkınlıklar görüyoruz, ҫünkü zeki suҫlular aynı an`da 200.000 banka
hesabına girmek istemiyorlar, ҫünkü bu kadar iş ile başa ҫıkamıyorlar. Bunun yerine 200 tane
banka hesabına giriyorlar. Bu sorunlar daha az bir ihtimal ile gazete başlıkları olur“. diyor
kendisi. „Fakat bu durum „hacking“ olayını daha da tehlikeli yapıyor.“
29
Eamonn Fitzgerald: en son trentler ile ilgili
Bu sayfa`yı veya bu dergi`yi ҫin devletinin satmış olduǧu ürünlerin listesi ile doldurmanın ҫok
kolay olacaǧına inanıyorum, fakat satın almış olduǧu ürünlere ilişkin ne demeli. Özellikle
eǧitim gibi ithal ettiǧi hizmetleri düşünüyorum. Evet, ҫinliler yabancı eǧitimin büyük
tüketicileri. Sadece askeri güҫ sizi bugün bir süpergüҫ haline getirmez, bunun haricinde
bilgi`ye de ihtiyacımız var- para`nın satın alabileceǧi gerҫekten en iyi şey. Avrupa`nın
üniversite`lerine bütün bunlar kulaǧa hoş geliyor. Sonuҫta Lizbon Ajandasına göre avrupa
birliǧi 2010 yılına kadar dünya`nın rekabet`e en fazla müsait ve dinamik bilgi-bazlı
ekonomisi haline gelmeyi amaҫlıyor. O zaman ҫinli`ler dünya rekabetin`de güҫ kazandıracak
bilgi iҫin para ödemekten memnuniyet duyacaklar, öyle deǧil mi? Maalesef gerҫek yaşam
biraz daha farklı. Geҫen sene Shanghai`yın Jiao Tong Üniversitesi dünya`nın en iyi 500
üniversite`lerini sıraladıǧı bir liste hazırladı. En iyi 30 üniversite`lerin hangilerinin avrupa`lı
olduǧunu tahmin edin. 10, 15 veya 20 mi derdiniz? Gerҫek`te beş üniversite var: Cambridge,
Oxford, Imperial College London, (Londra`nın Üniversite Koleji ve isviҫre`nin teknoloji
enstitüsü. Tokyo ve Kyoto üniversitelerinin dışında diǧer en iyi otuz üniversite amerika`lı. Bu
durum dünya`nın en dinamik-bilgi bazlı ekonomisi iҫin pek iyi görünmüyor, ҫünkü avrupa
birliǧi kendisini bu zaman`dan itibaren önümüzdeki dört sene iҫin böyle düşlemesini seviyor.
Öyleyse ne yapılabilir? Avrupa Birliǧi Komisyonu`nun başkanı Jose Manuel Barroso
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü`nü örnek alarak avrupa`lı teknoloji enstitüsü fikri`ni
geliştirdi. „Mükemmelliyet`ҫiliǧin „flagship`e ihtiyacı var: bu neden`den dolayı avrupa güҫlü
bir avrupa teknoloji enstitüsü`ne sahip olması gerekiyor“. EIT planları aҫıklandıǧında Barosso
bu sözleri 22 şubat`ta söyledi. Bir EIT kurumu bir avrupa`lı MIT kurumu olabilir mi? Belki
bundan daha iyi bir soru şöyle olabilir: avrupalı bir teknoloji enstitü`sü amerika`nın MIT
enstitüsü gibi olabilir mi? Ҫünkü bu durum gerҫekten ihtiyaҫ olan durum. MIT kurumu`nun
özellikle başarılı olduǧu, fakat bazı avrupa`lı üniversite`lerin başarısız kaldıkları olay
araştırma sonuҫ`larını ticari anlam`da kullanmak. Eǧer EIT akademik ve iş dünyası arasında
bir köprü kurabilirse bu sürec`e dahil olan herkes bir „galip“ olurdu. MIT kurumu`nun
gerҫekleştirmiş olduǧu teknoloji eǧitiminden, araştırma ve yenilikҫilik `ten işyerlerine kadar
istikrarlı bir gidişat beliriyor. Okul öǧrenci`leri, öǧretim görevlileri Intel 3 Com ve Texas
Instruments gibi şirketler kurdular. Doǧal olarak bir ҫok insan EIT iҫin önerilmiş olan 1 € `
dan 2 milyar €`ya kadar varan bütҫe`nin bir parҫası olmak istiyor. Ve bunun sonucunda
fransız başbakanı Dominique de Villepin EIT kurumun Paris`in yakınlarında görev almasını
istiyor. 1992 yılında parlamento`cular ay`da sadece bir kere buluşmalarına raǧmen fransa
ortaklarını avrupa parlamento`su binasının „Strasbourg`da“ görev alması iҫin ikna etti.
Zamanın büyük bölümünde parlamento`cular Brüssel`de buluşuyorlar. Şu an avrupa
parlamento üyelerinin bu gezintilerden (taşınmalardan) yorulduklarına dair bir söylenti var ve
EIT`nin „Strasbourg“ binasına taşınmalarını istiyorlar. Bu adım avrupa`nın masraf`lı
ısrafҫılık imajından kurtulmasına neden olabilir. Fakat avrupa teknoloji enstitüsü`nü
verimsizliǧin sembol`ü olan bir bina`ya yerleştirmek en iyi başlangıҫ olmayabilir. Bu
nedenden dolayı küreselleşme ile ilgili ciddi sorunları olan fransa`ya EIT`yi yerleştirmek en
zeki adım olmayabilir. O zaman EIT nereye yerleştirilmesi gerekiyor? Ҫinli`ler bu konu`da
tarafsız oldukları iҫin ve biz Jiao Tong Üniversitesi`nin en iyi 30-üniversite`ler listesini
kılavuz olarak kullandıǧımızda cevabın ҫok basit olduǧu ortaya ҫıkıyor: Ingiltere.
Tekstiller: Bu dünya`nın dışında
Safe & Cool Project Consortium „chill out jazz“ toplam izleniminin ismi olabilir, fakat
gerҫekte tekstil sektöründe faaliyet gösteren on şirket`ten oluşan bir grubun ismi“. Aşırı sıcak
ve tehlikeli şartlar altında ҫalışan araba-yarışı sürücülerinin, ҫelik sektöründe ҫalışanların ve
itfaiye ҫalışanların kendilerini koruyacak giysiler üretmek iҫin Consortium avrupa`nın uzay
30
kurumu ile ҫalışıyor. Bu proje uluslararası uzay kurumundaki astronot`ların giyinmiş
oldukları serinleme sistemli uzay kıyafetleri tarafından hayat`a geҫirildi. Bu kıyafet`ler
uzay`daki gezintiler esnasında yoǧun güneş ışınları nedeni ile oluşan aşırı ısınmayı önlemek
amacı ile tasarlandı.
Materyaller
Bir bomba patladıǧında basınҫ dalgası ses hızına yirmi`den fazla ulaşabilir ve insan bedenine
büyük zarar verebilir. Korumanın konvansiyonel şekilleri ҫelik`ten tabaklar ve ҫelikten beton,
fakat bu objeler enerji`yi farklı yönlere gönderiyorlar. Aigis Blast Protection adındaki küҫük
ingiliz şirket`i bu şok dalgalarını absorbe eden materyaller kullanıyor. Aigis`in bomba`ya
dayanıklı kutuları dünya`nın her yerindeki havaliman`ları ve tren istasyonlarında bulunuyor.
Bunun haricinde Aigis`in teknoloji`si sudi arabistan`daki ofis`lerini intihar saldırılarından
korumak iҫin petrol şirketleri tarafından kullanılıyor. Şirket`in en büyük müşterisi eylem`e
geҫtiklerinde arabalarında el bombası taşıyan fransız polisi. Kazaları önlemek amacı ile
„gendarme`ler“ Aigis Grenade Carier (ulaşım kutularını) kullanıyorlar.
Internet oyunları: Liderliǧi öǧrenmek
Bilgi paylaşımı, strateji gelişimi, ekip liderliǧi gibi üst düzey yönetici`lerin görev`i „World of
Warcraft guild master“ adlı oyunu`nun rutin görev`leri. Internet bir ҫok işveren`in aradıkları
ҫalışma türü, Wired dergi`si internet arama şirket`i yahoo`da bir teknik pozisyon iҫin başarılı
bir şekilde üst-düzey yönetim pozisyon`u iҫin müracaat etti. Gillett gerekli kalifiyelik
derecesine sahipti ve ayrıca „World of Warcraft guild master“ oyunu`nun en iyi oyuncusuydu.
Bazı insanlar oyun oynamayı boş yere harcanılan zaman olarak görebilirler, fakat
kullanıcılara hatalarından öǧrenmeleri iҫin yardımcı olunabilir. „Başarısızlık riski yüksek,
fakat masraf`ı düşük ve bundan hızlı bir şekilde ders alınıyor“. yazıyor Wired.
Akustik`ler: Benim yaptıǧımı duyuyor musunuz?
Milyonlarca insan işitme cihazı kullanıyor. Fakat sorun standart modellerin her yönden gelen
sesleri yoǧunlaştırdıǧı, böylece sadece insanların sesleri yoǧun olmuyor. Bu durum
başkalarının söylediklerini anlamayı zorlaştırıyor. Sonuҫ olarak sosyal ilişkiler zarar görüyor
ve bazı insanlar kulak cihaz`larına raǧmen işlerinden erken bir şekilde emekliliǧe ayrılmak
zorunda kalıyorlar. Ister inanın ister inanmayın ҫözüm gözlükler. Delft Teknoloji
Üniversite`sinde „işitme gözlüklerin“ cihaz ҫerҫevesi`nin her sapında dört küҫük mikrofon
bulunuyor. Mikrofon`lar ön taraftan gelen sesleri yoǧunlaştırırken, ҫevre`deki sesleri
filtreliyor. Bu camlar hollanda`da nisan ayında satışa sunulacak.
Istediǧiniz aylıǧı elde etmek
Mesleki aҫıdan başarılı olmak otomatikmen iyi para kazanmak anlamına gelmiyor. Bir kimse
kendisini iyi pazarlayabilmesi lazım. Julie Hawrishok kişisel performanslara ve isteklere uyan
aylıǧın nasıl elde edilebileceǧini uzmanlara sordu.
Işinde üҫ sene ҫalıştıktan sonra sistem analist`i Dan Mayer işvereni ile gelir artışı ile ilgili
konuşmaya karar verdi. Kanada`nın başkent`i olan Ottawa`da bulunan piyasa araştırma
şirket`i Decima Research`te yapmış olduǧu iş`ten dolayı daha fazla para`yı hak ettiǧini
düşünüyordu. Bu konu kendisini husursuz ediyordu. 27- yaşındaki sistem analist`i “aniden
daha fazla para istediǧimde, diǧer ҫalışanlar`dan daha aҫ gözlü görünebileceǧime dair biraz
31
endişe duyuyorum.“ diyor. „Hakkımın yendiǧini düşünüyorum. Sadece benim pozisyonum`da
ödenilen ortalama gelir seviyesine getirilmem gerektiǧini düşünüyorum“. Kariyer yaşamları
boyunca ҫalışanlar`ın gerҫekleştirdikleri en zor sohbet`lerin ҫoǧu para konu`sunu iҫeriyor.
Bazı insanlar maddi durumlarının özel ve gelir`i tartışmanın uygunsuz olduǧuna inanıyorlar.
Bir diǧerleri ise gelir artışlarının otomatikmen gerҫekleşeceǧine inanıyorlar. Fakat bir gelir
artışını hak ettiǧinize karar verdiǧinizde veya yeni bir işyerinde başlangıҫ gelirini pazarlık
yolu ile belirlediǧiniz zaman ne olacak? Böyle bir durum`da para ile ilgili konuşabilmeniz
gerekiyor. Bu kulaǧa ҫok stresli bir iş`miş gibi gelebilir, fakat öyle olması şart deǧil.
Ev ödevinizi yapın
Kaliforniya`nın Aliso Viejo şehrinde bulunan gelir pazarlamacı uzman`ı Norman Lieberman
daha fazla para ricasında bulunulduǧu zaman biraz heyecanlı olmanın normal olduǧunu
söylüyor. „Insanların ҫoǧu korkuyorlar, ҫünkü işverenleri bir otoriter figür“. diyor kendisi.
„Işverenlerinin hayır diyeceklerinden ve özgüven hislerinin zarar görebileceklerinden
korkuyorlar.“ Fakat gelir artışı eǧitmeni olarak da bilinen Lieberman heyecan duygusunun
ҫalışanları gelir artış sorusunu sormalarını engellememesi gerektiǧini söylüyor. Ҫok basit bir
seҫeneǧe sahip olduklarını söylüyor: ya bu korku`yu yenerler ya da düşük gelirli olmaya
devam ederler. Sohbet`e iyi bir şekilde hazırlanmak sizin dinlenmenizde yardımcı olabilir. Ilk
yapmanız gereken şey deǧerinizin gerҫekte ne kadar olduǧunu tespit etmek. Dan Mayer para
karşılıǧında ev ödevini yapmaya başladıǧında, endişelenmediǧini söyledi. Farklı
pozisyonlar`da ödenen ortalama gelir ile ilgili bilgi`yi sunan website`leri ziyaret etti. Bu
rakamlar şirket`in faaliyet gösterdiǧi yer, eǧitim ve tecrübe`ye dayanıyor. Bunun haricinde
benzer işler iҫin internet`deki iş ilanlarına baktı ve aynı alanda ҫalışan arkadaşları ile sohbet
etti. Bu araştırma Mayer`in ortalama gelir`in altında aylık aldıǧına dair kendisinin emin
olmasını saǧladı ve bu bilgi`yi işvereni`ne gösterebilme durumundaydı. Genel anlamda gelir
ile ilgili bilgi toplamak iyiyken, Lieberman ҫalışanların meslek birliklerinin özel gelir
araştırmalarına bakmalarını, sektör toplantılarına katılmalarını ve bir meslek danışmanından
yardım almalarını öneriyor. „Bu yaklaşımlar biraz zaman ve enerji gerektirebilir ve hatta para
bile- fakat emeǧin karşılıǧı yüksek olabilir.“ diyor kendisi.
Kendi kendini övmek
Pazarlıǧın önemli bir anlamı gelir artışını hak ettiǧinizi ıspatlamak. Bu kulaǧa ҫok stresli
gelebilir, fakat bu durumu kolaylaştırmanın bir yol`u var. Ҫalışan olarak işverene yaptıǧınız
iş`i ve kurum`a bulunduǧunuz katkı`yı hatırlatmak. Ondan sonra kendi kendinizi övmeniz
gerekiyor. Geҫen hafta veya geҫen sene ҫalışanın yapmış olduǧu bütün harika olayları
unutabilir,” diyor Lieberman. “Işverenler insancıllar ve bütün bunları hatırlamaları iҫin bir
imkan yok”. “Bilmiş olduǧunuz işleri yapmak bir gelir artışını hak etmeye yetmez.” diyor
Lieberman. Şirket`in bakış aҫısından performansınızın ne olduǧunu anlamanız gerekiyor.
Mümkün olduǧunca “spesifik olmaya ҫalışın ve katkılarınızın her birinin şirket`e ne gibi bir
yarar`da bulunduǧunu söyleyin.” Para biriktirmeye yaradı mı? Zaman biriktirmeye yaradı mı?
Kar`ların yükselmesine neden oldu mu? Iyi müşterileri tutmaya yaradı mı? Bu bilgiler`den
oluşan bir liste hazırlayın ve işveren`e tanıtın. Ayrı bir ҫaba gerektirdiǧi iҫin bir ҫok insan bu
adımı atamıyor, ҫalışanlar`ın ҫoǧu farklı işler icra ediyorlar ve işleri ҫerҫevesinde yeni görev
ve sorumluluklar üstleniyorlar. Seneler boyunca yapmış olduǧunuz şeyi unutmak ҫok kolay.
Lieberman performansların ve özellikle üstlenilen yeni sorumlulukların güncel bir listesini
tutmayı öneriyor. „Eǧer liste güncellemesini düzenli bir şekilde yaparsanız gelir artışının
zamanının geldiǧine dair işvereninizi ikna etmeye yarayan bilgiyi sunacaksınız. Gerҫekleri
inkar etmek zor.“ diyor kendisi. Bu Dan Mayer `ın işvereninin performansına ilgisini ҫekmek
iҫin kullandıǧı ana strateji. Argümanlarını güҫlendirmek iҫin tek başına öǧrenmiş olduǧu
konuların listesini hazırladı ve işinin şirket`e nasıl yaradıǧını kaǧıda döktü. „Kendi işim iҫin
32
yaptıǧım işler ile ilgili bir rapor hazırladım.“ diyor Mayer. Strateji iş`e yaradı, ҫünkü gelir
artışını elde etti.
Ortaǧınızı seҫin
Araştırmanızı yaptıǧınızda ve performans`larınızın listesini hazırladıǧınızda gelir artışı ile
ilgili konuşmak üzere doǧru insan`ı seҫmek zorundasınız. Ҫoǧu şirkette bir`den fazla amir
veya yönetici şube`nin başında olabilir. Lieberman karar veren kişi`nin kişilik tarzını bilmenin
önemli olduǧunu söylüyor. Eǧer işveren ҫalışanları yıldıran bir kişi ise, sizin argümanlarınızı
destekleyecek başka bir kimse`yi bulmanız gerekiyor. Mayer gelir artışının tartışmasını
planladıǧında ilk amirinin yanına gitti. Bu yol ile amiri ya kendisini destekleyecek veya
istediǧi para miktarının olanakdışı olduǧunu söyleyecek. „Herhangi sürtüşmeler veya benim
ve yöneticinin arasında kötü duygular yaratmak istemiyorum.“ diyor kendisi. Yüksek hedefler
belirleyin, ondan sonra pazarlıǧını yapın. Daha fazla gelir iҫin pazarlık yapıldıǧında bir başka
önemli yetenek belli para miktarları ile ilgili nasıl konuşulması gerektiǧini bilmek. Londra`da
avukat olan Mahesh Desai bir ҫok müşterisine gelir pazarlamacılık ve personel alımı ile ilgili
danışmanlık hizmeti sundu ve pay bırakmayı önerdi. „Fakat pay yeterince büyük olamıyor”
diye uyarıda bulunuyor ve daha yüksek, fakat kısıtlı pay iҫerisinde bir gelir ricasında
bulunmayı öneriyor. Böylece 8.000-10.000 sterling`lik pay 5.000-10.000 pay`dan daha iyi.
Sonuҫta daha düşük miktar minimunuz olması gerekirken daha yüksek bir rakam`ı
hedefliyorsunuz. Tabii ki araştırmalarını yapan ҫalışanlar ҫok özel gelir miktarlarını talep
edebilirler. Bunun haricinde Lieberman bir başka tavsiye`de daha bulunuyor: gelir artışlarını
„düz olmayan“ rakamlar şeklinde rica edin. “Düz rakamlar” pazarlıǧı kolay olan rakamlar”
diyor kendisi. Örneǧin 100.000 $ kazanıyorsanız ve siz 120.000 $ istiyorsanız, o zaman
121.500 $`ı rica etmeniz gerekir. Bir alternatif ise pay iҫeren gelir oranı şeklinde bir gelir
artışı talebinde bulunmak. „Eǧer gerҫekten 8% daha fazla gelir hak ettiǧinizi düşünüyorsanız,
o zaman 12 %`lik gelir artışı talebinde bulunmanız daha doǧru olur“. diyor Lieberman.
Ҫalışanlar gerҫek anlamda işverenleri ile konuşmak üzere masa`ya oturuyorlarsa, Desai
özgüven`in ҫok önemli olduǧunu söylüyor. „Kendilerinin bir gelir artışına layık olduklarını
düşünmeleri gerekir“. Bunun haricinde ҫalışanların sakin, diplomatik ve işverenlerini özellikle
dikkatli bir şekilde dinlemeleri gerekir. „Şiddetli olmayın ve diǧer tarafa elinizdeki kartları
göstermek zorunda deǧilsiniz. Ҫok az konuşun, fakat söylediǧiniz şeylerin dikkat`e alınmasını
saǧlayın. Pazarlıkları daha fazla karışık yapmaya hiҫ bir neden yok“ diye Desai ekliyor.
“Oldukҫa basit tutmaya ҫalışın.“
Iyi bir başlangıҫ yapmaya ҫalışın
Aynı prensipler size bir iş görüşmesinde başlangıҫ geliri ile ilgili pazarlık yaptıǧınızda
yardımcı olabilir. Iş`e başvuran elemanlar ҫoǧu kez isteklerin ҫok yüksek olması durumunda
iş`e alınamamaktan korkuyorlar. Diǧer yanda eǧer ҫok az aylık isterlerse iş`e alınma
konusunda başarılı olabilir, fakat ondan sonra düşük gelir`de takılı kalabilirler. Pennsylvania,
Pittsburgh`dan gelen eǧitim uzmanı Andrew Guman kendisini böyle bir durum ile karşı
karşıya buldu. Yeni bir iş`e başladıktan kısa süre sonra gelirinin ҫok düşük olduǧunu fark etti.
Kariyerinde bir sürü gelir pazarlıkları gerҫekleştirdi, fakat bu konu`nun kendisini hala biraz
huzursuz yaptıǧını söyledi. „Bir kimse ile para hakkında konuşmak her zaman biraz zor`dur.“
diyor Guman. „Fakat adil bir aylık almak istiyorum, böylece bu zorluǧun üstesinden gelmeye
ҫalışıyorum. Her iş görüşmesi öncesinde masraflar, bölge`deki iş piyasa`sı, tecrübe yılları, iş
iҫin gerekli olan beceriler ve pozisyon iҫin sunulan ek hizmetler gibi etkenler ile ilgili bilgi
toplayarak Guman kendisini iş görüşmesine hazırlıyor. Bu önemli hususlara odaklanarak ҫoǧu
zaman istediǧi geliri elde edebiliyor. Bunun haricinde Mahesh Desai iş arayan kişilere iş
görüşmesi öncesinde araştırmalarını yapmayı öneriyor, fakat para konusunu aҫan ilk kişi
olmamalarını da ekliyor. „Tabii ki bir esneklik olup olmadıǧını sorabilirsiniz, fakat gelir
konusunu bir iş anlaşması teklif edilmeden önce aҫmamanız gerekir“ diye tavsiye`de
33
bulunuyor. Eǧer teklif edilen gelir`in ҫok düşük olduǧunu düşünüyorsanız, bir başka imkan
bir karşıt-teklif`de bulunmak. Bu durumda şirket daha yüksek bir gelir ile cevap verebilir.
Eǧer öyle olmazsa ilk gelir ve belki bir kaҫ ay iҫerisinde yeniden pazarlık yapma opsiyonu
arasında karar vermek zorunda olabilirsiniz. Her ne olursa olsun uzmanlar teklif`i hızlı
reddetme veya kabul etme konusunda uyarıda bulunuyor. „Bunu hızlı düşünmek ҫok zor“
diyor Lieberman ve iş`e başvuranlar`a teklif`i düşünmek üzere zaman ricasında bulunmayı
tavsiye ediyor. Desai`da aynı şekilde şirket`in teklif ettiǧi gelirin yeterli olup olmadıǧını veya
bir karşı-teklif yapıp yapmamanız gerektiǧi sorusunu cevaplamanız iҫin 24-48 düşünme saat`i
almanızı öneriyor.
Hedefinize ulaşın
Istediǧiniz geliri başarılı bir şekilde pazarlık sonucu elde etmek bir ҫok yönde memnun verici
olabilir. Ay`ın sonunda sadece daha fazla para almayacaksınız, işinize biҫilen daha yüksek
deǧer aynı zamanda özgüveninizi ve motivasyonu`nuzu yükseltecek. Ayrıca midenizdeki
tuhaf hisse raǧmen, para ile ilgili konuşabilmek iş dünyasında önemli bir yetenek. „Pazarlık
yapmak bir „board“ oyunu gibi“ diyor Lieberman. „Eǧer kazanmak istiyorsanız, kuralları
bilmeniz gerekiyor.“
Aylıklar ile ilgili konuşmak
Yararlı kavramlar
• kariyer gelişimi: belli bir kariyer iҫin hedef ve strateji geliştirme süreci. Bu ҫoǧu kez
istenilen bir gelir artışını iҫeriyor.
• toplam ödeme: örneǧin hastalık sigortası ve tatil gibi hizmetleri iҫeren işveren`in
ҫalışanlarına sundukları gelir ve ek hizmet`lerin kombinasyonu.
• performans deǧerlendirmesi: bu iş pozisyonun hedef ve performansları ile ilgili
yönetici`nin ve ҫalışan`ın arasında gerҫekleştirilen bir tartışma. Iyi bir deǧerlendirme
bile bir gelir artışında sonuҫlanmayabilir, özellikle şirketteki aylıklar toplu
sözleşmelere dayanıyorsa.
• gelir geҫmişi: bir ҫalışan`ın geҫmiş`teki terfileri ve gelir artışları ile ilgili ayrıntılar ve
tarih`ini gösteren bir belge. Bazı işverenler iş arayan kişi`lerden müracaat`larına gelir
geҫmişi eklemeleri ricasında bulunuyorlar.
• gelir kontrolü: bu kontrol performans deǧerlendirilmesinden ayrı bir şekilde yapılabilir
ve tecrübe, şirket`teki görev süreniz, geҫim masraflarının artışı ve pozisyonunuz iҫin
ortalama piyasa geliri gibi etkenleri iҫermeye eǧilim gösteriyor.
Testing the waters
Pennsylvania/Pittsburgh`dan gelen eǧitim uzmanı Andrew Guman gelir pazarlamaları ile ilgili
kişisel tecrübeleri ile ilgili bilgi veriyor.
Ҫoǧu kez gelirinizi başarılı bir şekilde pazarlık sonucu elde ettiniz. Bazı konuşmalarınız
diǧerlerinden daha mı sordu? Evet. Bir ҫalışan ile iş`e girdikten altı ay sonra gelir kontrolü ve
artışı iҫin pazarlık yapmaya başlamıştım. Araştırmalarıma başladım ve pozisyonumda
ödenmesi gerekenden daha az aylık aldıǧımı özellikle bu tecrübe`yi yaşadıktan ve yüksek
lisans`tan sonra fark ettim. Bana performanslarımın deǧerlendirilebileceǧi söylendi, fakat
“para`nın konusunun aҫılması mümkün bile deǧildi”. Böylece para`nın olmadıǧı bir
performans deǧerlendirmesinin ne iş`e yarayacaǧını düşündüm.
En büyük sorun neydi?
34
Küҫük bir aile`ye ait bir işletmey`di ve şirket`in müdürüne göre aylıklar gelirlerin o zaman
ҫalıştıǧım Washington piyasa`sından daha düşük olduǧu Philadelphia/Baltimore piyasa`sına
dayanıyordu. Bir kaҫ gün pazarlıktan sonra bir gelir artışı elde etme konusunda başarılı
olamayacaǧımı fark ettim ve yeni bir iş aramanın zamanının geldiǧini düşündüm.
O zaman ne yaptınız?
Başka bir şirket ile iş görüşmem oldu, fakat ondan sonra aylarca hiҫ bir şey duymadım. Bu
işyerinin başkasına verildiǧini düşünerek, personel müdürü beni bu pozisyon ile ilgili arayana
kadar aramalarıma devam ettim. Personel ekibinde deǧişikliǧin olduǧu ve bu pozisyon`un
kaos`tan (karmaşık`lıktan) dolayı doldurulamadıǧı görünüyordu.
Siz bu duruma nasıl tepki verdiniz?
Istedikleri eleman olduǧumu biliyordum ve böylece avantaj`lıydım. Ondan sonra pazarlık
süreci ҫok basit`ti. Bana bir teklif`de bulundular ve ben bu teklifi 65.000 $ senelik aylık
istediǧimi söyleyerek red ettim. Ondan sonra bana email yol`u ile istediǧim aylık başka bir iş
sözleşmesinde gönderildi.
Geriye baktıǧınızda bir takım şeyleri daha farklı yapabilir miydiniz?
Geriye baktıǧımda büyük ihtimal daha yüksek bir gelir istemem gerekirdi!
Pazarlık dil`i
Uzman`lar sakin ve özgüvenli olmanın başarılı gelir pazarlıǧın anahtar`ı olduǧunu
söylüyorlar. Burada kullanabileceǧiniz olumlu dil`in ve sakınmanız gereken olumsuz dil`in
örnekleri bulunuyor.
Yapmanız gerekenler
Özgüvenli olduǧunuzu gösterin
“Bu alandaki gelirleri araştırdım ve işte burada bulduklarım”.
“Aylıǧımın 13 % artacaǧını umuyorum”.
“Müşteriler`den almış olduǧum deǧerlendirme oldukҫa olumlu”.
„Sizin de bildiǧiniz gibi bu sene ek görevler üstlendim“.
Ҫoǧu kez durumdan memnun olduǧunuzu anlatın
„Burada ҫalışmaktan gerҫek`ten zevk alıyorum“.
„Sahip olduǧum bütün imkan`ların kıymetini biliyorum“.
„Benim ҫalıştıǧım bölümde herşey iyi gidiyor“.
„Meslektaşlarım beni bu yeni rolümde desteklediler“.
Sakin kalın
„Benim pozisyonum iҫin ortalama gelir biraz daha yüksek“.
„Şirket`e olan katkılarımı vurgulamak istiyorum“.
„Sorumluluklarım fark edilecek bir şekilde arttı“.
„Bugün benim ile konuşmaya vakit ayırdıǧınız iҫin teşekkür ederim“.
Aktif bir şekilde dinleyin
„Anlıyorum.“
„Bu doǧru“.
„Lütfen bu hususu biraz aҫıklayabilir misiniz?“
„Öyleyse sizin söylediǧiniz şey…“
35
Yapmamanız gerekenler
Yeteneklerinizi sorgulamak („Iyi bir iş yaptıǧımı tahmin ediyorum“.)
Şikayet`te bulunmak („Buradaki herkes benden fazla kazanıyor!“)
Kulaǧa şiddetli gelmek („Daha fazla para istiyorum, aksi takdirde iş`i bırakırım“.)
Bir şeyleri geri vermek
Sy Shahid yabancı bir kültür`e alışmasını bildi ve orada işletmecilik yeteneklerini ortaya
koydu. Fakat iş ile ilgili kararlarından bir tanesinden bugüne kadar pişmanlık duyuyor.
Sharon Hudgins bilgi veriyor.
Sy Shahid kendisini „risk`i göz`e alan” bir kimse olarak tanımlıyor. Başarılı amerikan işadamı
işinde “zar atmayı ve risk üstlenmeyi” sevdiǧini söylüyor. 1950 yıllında iran`ın Isfahan
şehrinde doǧan Shahid beş kardeş`ten bir tanesi. General Tires adlı amerikan şirketi`nin iran
şubesi`nin başkanı olan babaları “su gibi ingilizce biliyor ve ҫocuklarının hepsinin diǧer
kültürleri tanımaları gerektiǧine inanıyor” diyor Shahid. “Böylece üniversite eǧitimi almak
üzere farklı ülkelere gittik. Bir oǧlum fransa`ya gitti, bir başkası almanya`ya ve bir diǧeri ise
amerika`ya. 1968 yılında yeni meksika`da kolej`e giden ben`den büyük aǧabey`imi ziyaret
etmeye geldim ve ben de orada kolej`e gitmeye başladım.” Kısa süre sonra Shahid Las Cruces
yeni meksika devlet üniversite`sinde elektroteknik okumaya başladı. Iki sene sonra Texas`ın
kuzeybatısında bulunan Texas Tech Üniversite`sine geҫti, ҫünkü o zamanları okul ücretleri
yabancı öǧrenciler iҫin yeni meksika`ya nazaran Texas`da daha düşüktü. 1975 yılında
Denton`da bulunan Kuzey Texas Üniversite`sinden matematik fakültesinden (bachelor
derecesi) ile mezun oldu ve 1977 yılında amerikan vatandaş`ı oldu. Bilgisayar bilimleri
dalında üst-lisans yaptı (master derecesi) elde etti. “Kolej yılları boyunca bir gıda alışveriş
merkezinin müdürünün yardımcısı olarak ҫalıştım” diyor Shahid. Eǧitimini tamamladıktan
sonra ilk olarak ilaҫ üreten bir şirkette sistem analisti ve ondan sonra aynı alanda Texas
Instruments`de ҫalıştım. “1988 yılına kadar farklı şirketlerde bilgisayarlar ile ilgili işlerim
oldu” diye anlatıyor. “Bu durum ile işletmecilik tutkusu beni yakaladı ve ben altı devlet`te
eczane zincirlerine sahip olan küҫük bir şirket`te ҫalışmaya başladım. Benim ҫalıştıǧım
dönemde eczane sayısını 20 eczane`den 67`ye yükselten bir işletmenin bilgi teknoloji`si
alanında ҫalıştım“. 1994 yılında 17 devlet`te 52 maǧazası olan eczane zinciri`nin en büyük
hisse sahibi ve temsilci müdür`ü olmak üzere ҫalıştıǧı şirket`i terk edip kendi şirketini kurdu.
“Fakat 1997 yılında bir daha hiҫ bir zaman yapmamış olduǧum bir iş`i yaptım” diyor Shahid.
“Şirket`i borsa`ya taşıdım ve bir şirket`i işletmenin ҫok para gerektirdiǧini ve hükümet`in şart
koştuǧu kurallar`dan dolayı verilen ҫaba`nın işletmenin kendisi ile hiҫ bir baǧlantısı
olmadıǧını öǧrendim” diye yorum`da bulundu. “Bu faaliyet ҫaba`sına deǧmiyor. Bir işletme
yürütme keyfini tamamen bozuyor”. 1999 yılında Colorado`da 2004 yılına kadar işlettiǧi
eczane`ler zincirini kurdu ve şirket`in hisselerini sattı. Her zaman yeni imkanlar`ın arayışı
iҫerisinde olarak Kaliforniya, Beverly Hills şehrinde 2002 yılında aǧabeysi ile avrupa
örneǧinde bir giysi maǧaza`sı aҫtı. Ve geҫen sene Texas`da planlanmış bir avro-maǧazaların
parҫası olarak bir başka perakendeci şirket`ini kurdu. Bu maǧaza`da neredeyse her şey – ev
eşyalarından, dekor malzemeleri ve giysi`lere kadar bir dolar deǧerinde satılıyor. Tutkulu,
hızlı ve akıcı bir ingilizce konuşarak işi`nin en ҫok sevdiǧi yönünün “zamanını başka yetkieksikliǧi olan yöneticilere harcamak yerine bir şeyleri üretmek adına kendi enerji`sini
kullanarak iş yerleri “yaratmayı” Shahid sevdiǧini söylüyor. “Eǧer bir başka kimse iҫin
ҫalışıyorsanız, başka bir kimse`nin proje`si iҫin ҫoǧu kez zaman ve enerji harcamak
zorundasınız. Fakat kendi işletmeniz ile zamanınızı kontrol ediyorsunuz. Ҫoǧu kez hafta`nın
yedi günü`nü tamamen kendiniz iҫin ҫalıştıǧınızı düşünüyorsunuz ve iş`e yaptıǧınız her hangi
yatırımı, iş`ten geri alıyorsunuz“. Bunun haricinde Shahid yaşamının diǧer kısımlarına da ҫok
zaman ve enerj harcıyor. Otuz sene`den fazla bir süre iҫin şu an Texas`da kolej profesörü olan
36
amerikan bir bayan ile evli ve her ikisi doktor olan tek kız ҫocukları ile gurur duyuyorlar.
Aslen iran`ın Baha inancı`nın bir ferdi olan Shahid amerika birleşik devlet`lerine taşındıktan
sonra hiristiyanlıǧa geҫti. Kendisi ve ailesi her zaman belediye ve kilise`nin proje`lerinde
aktif`lerdi. Shahid 1980 yılından beri yaşadıǧı Texas, McKinney`de bulunan tarihi bina`ların
korunması adına yerel toplumun başkanlıǧını yapıyor ve Rotary kulübü`nün üyesi. Bunun
haricinde McKinney yabani hayvanlar ve Heard Natural Science Müzesi`nin yeni seҫilmiş
başkanı. Bu aҫık hava müzesi bütün yaşayan varlıklara saygı gösterisine ve ekosistem`in
korunmasına odaklanarak ҫocuk ve yetişkinler iҫin eǧitim programları sunuyor. „Yaşamınızda
bir hediye aldıǧınızda“ diyor Shahid „bunu başkaları ile paylaşmak zorundasınız. Tabii ki
para`yı vakıf`lara vermek önemli“ diye ekliyor „fakat bunun haricinde hem zamanınızı hem
de yeteneǧinizi vermek zorundasınız.“
Sy S. Shahid
doǧum tarihi:
uyruk
şu an ki pozisyonu
iş tecrübesi
eǧitim
diller
hobileri
26 temmuz 1950
amerika`lı
iki perakendeci işletmenin başkan`ı ve sahibi
eczane zincirini kapsayan bir ҫok şirket`te bilgisayar-baǧlamlı işlerin
öncesinde Texas Instruments adlı tıp şirketi iҫin sistem analist`i olarak
ҫalıştı.
kendi eczane zincirinin temsilci genel müdürü
bir başka eczane zinciri`nin başkan`ı ve sahibi
kaliforniya`da avrupa`lı moda merkezinin ikinci sahibi
texas`da perakendeci “dolar-maǧazalarının” sahibi
texas, Lübbeck Texas Tech Üniversite`sinde yeni meksika, Las
Cruces`deki New Mexiko State University elektroteknik okudu.
texas`da bulunan Denton şehrinin kuzey texas üniversite`sinin
matematik dalında Bachelor of Science derecesini ve bilgisayar
bilimleri dalında Master of Science derecesini elde etti.
ingilizce ve “Farsi”
kuşları izlemek, bahҫe`de ҫalışmak, seyahat etmek ve okumak
Meslektaş`lar: Kendisi benim ofis eşim
Iҫimizden ҫoǧu ev`de olduǧumuzdan ҫok iş yerinde „uyanık olduǧumuz saat`ler“ geҫiriyoruz.
Böylece bir ҫok insan`ın karşı cinsin mensup`ları dahil meslektaşlar ile yakın ilişkiler
geliştirmesi şaşırtıcı deǧil. „Ofis eş`i“ kavram`ı iş yerindeki yakın arkadaşlık`ları tanımlamak
iҫin icaat edilen bir kavram. Financial Times köşe yazar`ı Lucy Kellaway 25 senelik iş
yıllarında altı ofis eşlerinin olduǧunu söylüyor. En ideal bir eş, tavsiye verebilen, birlikte
gülebilen ve sohbet arkadaşı olabilen platonik bir arkadaş. „Ofis işleri oldukҫa sıkıcı ve
böylece güvenli bir flirt iyi bir şeymiş gibi görünüyor“ diye Kellaway yazıyor. Fakat bu ilişkilerin riski olduǧuna dair uyarıda bulunuyor. „Biraz cinsi gerginlik iyi, bir ҫok gerginlik ise bir
felaket“. Challenger Gray & Christmas Chicago danışmanlık şirketi`nin başkanı John
Challenger “ofis evliliklerin” gerҫek iş haline dönüşmediǧi müddetҫe iyi bir şey olduklarını
söylüyor. Challenger insanlara ilişkilerini platonik ve aҫık bırakmalarını öneriyor. Ve ortak
olarak amir yerine (kendinden üstün durumda olan bir kimse yerine) aynı göz hizasında
olabilecekleri bir kimse`yi seҫmelerini tavsiye ediyor.
37
Eǧitim: Genel görüş savunanlar aranılıyor
Bir iş bulabilmek iҫin en azından avustralya`da bir uzman olmanız gerekmiyor. Fen bilimleri
öǧrencilere kariyer opsiyonları sunuyor. Son yapılan istatistiǧe göre 2005 yılının avustralya`lı
fen bilimleri mezunlarının neredeyse 71%`i üniversite`yi bitirdikten sonra dört ay iҫerisinde
tam-gün iş buldular. Bilim mezunları alanında bu rakam 80%`di. Yeni Güney Wales
üniversite`sinin profesörü Aldo Bagnara`nın bilgisine göre hızlı deǧişimlerin olduǧu
zamanda genel dereceler bir avantaj olabilir. Sydney Üniversite`sinde görevli olan Dr. Nerida
Jarkey bu konu`da aynı fikri savunuyor. Jarkey genel derecelerin özellikle lise`yi bitirdikten
sonra ne yapmak istediklerini tam olarak bilmeyen genҫ insanlar iҫin yararlı olacaǧını
söylüyor. The Sydney Morning Herald: “Net bir fikir olmadıǧı sürece o an`da bu kadar “özel”
bir şeyi okumak ҫok uҫuk kaҫık: evet ben kesin olarak bir dişҫi olmak istiyorum”.
Kitap: Işyerinde sorunları yeni`den ҫözmek
Bu en iyi satan ҫalışma tamamen güncellendi. Sorun ҫözücüleri ve bireylerin şirket` in
yönetim eǧitmenleri olan Kennetli Cloke ve Joan Goldsmith gibi yazarlar uzun tecrübe
yıllarına sahipler. Her ünite sorunlar ҫözme metoduna ve pratik örnekler sunma konusuna
odaklanıyor. Dördüncü ünite yöneticilere „saklanmış anlamları yüzeyin altında aramayı“
öneriyor. Diǧer söyleyiş ile: meslektaşların ve ҫalışanların hazmedilmesi zor davranışlarını ve
kimse`nin kendi tepkilerini incelemesi.
Etkinlik
2006 yılının avupa birliǧi elektronik öǧrenme konferansı Helsinki teknoloji üniversite`si
işbirliǧi ile dört-beş temmuz arası finlandiya, espoo şehrinde gerҫekleşecek. Finlandiya
avrupa birliǧi başkanlıǧının ilk haftasında bu etkinlik yenilikҫiliǧi destekleme ve yaşamboyu
öǧrenme konusuna odaklanacak. Hedef akademik dünya`nın, eǧitim, teknoloji, endüstri ve
hükümet kurumlarının temsilcilerini biraraya getirmek. Kendi alanında üҫüncü `sü olan bu
tanıtımlar konferans`tan sonra yayınlanacak. Daha fazla bilgi iҫin www.elearning2006.fi
website`sini ziyaret edin.

Benzer belgeler