Ek 1 2015 YILI ÇANKIRI ÇORAKYERLER KAZI RAPORU

Transkript

Ek 1 2015 YILI ÇANKIRI ÇORAKYERLER KAZI RAPORU
 Ek 1 2015 YILI ÇANKIRI ÇORAKYERLER KAZI RAPORU 2015 yılı Çorakyerler Kazısı, Başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere Türk Tarih Kurumu Başkanlığı ve Ankara Üniversitesi Rektörlüğünce sağlanan ödeneklerle yapılmıştır. Her üç kuruma da Çorakyerler 2015 yılı çalışmalarına maddi katkılarından dolayı teşekkür ederim. Çankırı İl Özel İdaresi, Çankırı Belediyesi, Çankırı İl Kültür Müdürlüğü ve Çankırı Müze Müdürlüğü her yıl olduğu gibi bu kazı sezonunda da ayni yardımlarda bulundular, bu kurumlara da şükranlarımı sunuyorum. Çankırı Çorakyerler 2015 yılı kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür ve Tabiat Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü’nün 22 Haziran 2015 tarih ve 121168 sayılı kazı ruhsatıyla, 23.07.2015 tarihinde başlayıp 28.09.2015 tarihinde bitirilmiştir. Başlangıçta üç gün kazı evi temizlik ve yerleştirme işlemlerinden sonra 23 haziran 2015 de arazi çalışmalarına başlandı 19 Eylül 2015 tarihinde kazı çalışmaları durdurularak, 20 Eylülden itibaren kazı evi laboratuvar çalışmalarına devam edildi. 24‐26 Eylül tarihleri arasında üç gün süreyle kazı evi laboratuvar çalışmasına ara verildikten sonra, son toparlanma çalışmaları yapılarak 28.09.2015 tarihinde 2015 yılı Çorakyerler kazı çalışmaları bu sezon için sonlandırıldı. ÇORAKYERLER KAZI ALANI Çankırı İl Merkezine yaklaşık 4 km. mesafede Çankırı‐Yapraklı Yolu üzerinde yer almaktadır. Çorakyerler Fosilli bölge Çankırı’dan Yapraklıya giden yolun kenarında olması nedeniyle, gerek hava muhalefeti gerekse inşaat sektöründen dolayı sürekli bir tahribatla karşı karşıyadır. Bu nedenle alanın korunması için bazı tedbirler alınmaktadır. Alan her yıl çalışmalar tamamlandığında çeşitli koruyucularla koruma altına alınmakta, bir sonraki yıl çalışmalara başlandığında, alan açılarak temizlendikten sonra çalışmalara başlanmaktadır. Çorakyerler fosilli bölgede, her yıl kazı çalışmaları başlatılmadan önce bir çevre düzenlemesi yapılmaktadır. 2015 yılı çalışmaları da bu doğrultuda başlatıldı. Çorakyerler Kazı alanı Çankırı Yapraklı Yolu Üzerinde Fatih Yurdu Karşısı ÇORAKYERLER KAZI HEYETİ ve İKAMET ADRESİ Çorakyerler Kazı ekibi 2015 yılı çalışmaları süresince, 2012 yılında Çankırı Valiliği tarafından Çorakyerler Kazısı için tahsis edilmiş olan, Eldivan yolu üzerinde Aşağı Yanlar köyü Abdullah Renda Mahallesinde yer alan Elektrik trafosu içerisindeki kazı evinde ikamet etmiştir. Çorakyerler Araştırma ve Kazı Evi Çorakyerler Kazı Heyeti :Çorakyerler 2015 yılı kazısı için bakanlık temsilcisi olarak Kültür ve Turizm Bakanlığınca Tekirdağ Müzesinden uzman Ali DEMİRKIRAN görevlendirilmiştir. Uyumlu çalışmalarından dolayı kendilerine çok teşekkür ederim. 2
Bakanlık Temsilcisi Ali DEMİRKIRAN (Sağda Çorakyerlerde çalışırken) 2015 yılı Çorakyerler Kazı heyeti; Başkan Prof. Dr. Ayla SEVİM EROL, Başkan Yardımcısı Araş. Gör. Alper Yener YAVUZ olmak üzere, Heyet üyeleri; Prof. Dr. Tümel Tanju KAYA, Prof. Dr. Mehmet Cihat ALÇİÇEK, Doç. Dr. Yeşim DOĞAN, Doç. Dr. Özgür BULUT, Yrd. Doç. Dr. Serdar MAYDA, Yrd. Doç. Dr. Ümit KEBAPÇI, Arş. Gör. Hakan MUTLU, Araş. Gör. Çilem SÖNMEZ, Araş. Gör. Erhan TARHAN, Kaan ÜRKER Lisans öğrencilerin; Ahmet ANKUL, Çağdaş ÖZTÜRK, Serdar YURDAGÜL, Talha KARABACAK, Uğur AYYILDIZ, Büşra ALADAĞ, Ayşegül ERSOY, Tansu TAN, Damla ÖZDEMİR, Nihan ÖNGAY, Melis Serana SOLAKOĞLU, İlayda KOÇAK’ tan oluşmuştur. Çorakyerler 2015 Yılı Kazısına Katılan Ekip Üyelerinin Bir Kısmı 3
ÇORAKYERLER KAZI EVİ VE KAZI ALANI TEMİZLİK VE ÇEVRE DÜZENLEMESİ ÇALIŞMALARI Çorakyerler kazı evi temizlik ve düzenleme çalışmalarını yapmak üzere 20.07.2015 tarihinde Çankırı iline Kazı başkanı Prof. Dr. Ayla SEVİM EROL, başkan yardımcısı Araş. Gör. Alper Yener YAVUZ, Araş. Gör Hakan MUTLU, Araş. Gör Erhan TARHAN, Araş. Gör Çilem SÖNMEZ’den oluşan ekip, kazı evi temizliği ve yerleştirilmesi için önceden gitmişlerdir. Kazı evi çevresi temizlik ve düzenleme çalışmaları 23.07.2015 tarihinden itibaren de Bakanlık temsilcisi Tekirdağ Müzesi uzmanlarından Ali DEMİRKIRAN’ın ve diğer ekip üyelerinin Çorakyerler ekibine dahil olmasıyla arazi, laboratuvar ve tadilat olmak üze üç farklı koldan 2015 yılı çalışmaları başlatıldı. Arazi İlk Açılış çalışmaları Laboratuvar düzenleme çalışmaları 4
Çorakyerler Araştırma ve Kazı Evi Tadilat çalışmaları Kazı evi ve kullanılan eşyaların temizliği ve kazı evi çevre düzenleme çalışmaları Kazı alanı ve Kazı evi ot temizleme çalışmaları Kazı Çalışmalarında Kullanılan malzemelerin temizliği ve sayımı işlemleri: Her yıl kazı çalışmaları başlarken ve bittikten sonra Kazı evinde ve arazide kullanılan tüm malzemenin sayımı ve temizliği yapılmaktadır. Bu yılki çalışmalar başlamadan önce de malzeme sayımı yapıldıktan sonra çalışmalar başlatıldı. 2015 yılı çalışmaları tamamlandıktan sonra kullanılan tüm malzemelerin sayımı yapılarak kaldırıldı. 5
Çorakyerler Kazı Malzemelerin Sayımı Çorakyerler Kazı Malzemelerin Sayımı Kazı Alanın ilk açılma çalışmaları: Çorakyerler 2015 yılı çalışmaları her yıl olduğu gibi kazı evi temizliği, arazi konteyner temizliği ve etraf temizliği yapılmasının ardından, 2014 yılında zarar verebilecek dış etkenlere karşı korumak amacıyla su geçirmeyecek malzemelerle fosilli bölgeleri koruma altına alınan alan yeniden açılarak temizlendikten sonra, 2015 yılı çalışmalarına sistemli bir şekilde başlandı. Temizlenen arazide tüm alanlar 2X2 m boyutlarında karelere ayrıldıktan sonra fosil çıkarma işlemleri başlatıldı 6
Alan kareleme çalışmaları: Kazı alanı temizlenip çevre düzenlemesi yapıldıktan sonra 2015 yılı çalışmaları kareleme yapılarak başlatıldı Açılan ve Temizlenen Alanın Kareleme Çalışmaları Müze ve Kazı evi Depo ve Laboratuvar Çalışmaları Çorakyerler Kazı çalışmalarıyla birlikte Müze ve Kazı evi depolarında yer alan fosiller her yıl tekrar tekrar elden geçirilerek, dağılmamaları ve korunma amaçlı kimyasallar yardımıyla güçlendirilerek tekrar depodaki yerlerine konulmaktadır. Bunun yanı sıra müzedeki çalışmalarda aile bazında tayinleri ve morfolojik yapıları hakkında da bilimsel değerlendirmeler yapılmakta, yine müzenin deposunda korunmakta olan etraf buluntularının temizlenmesi ve tasnifi çalışmaları da gerçekleştirilmiştir. Fosillerin Sistematik Çalışmalarına Paleontoloji alanında yetkin hocalarımızla devam edilmektedir. Bu çalışmalar sırasında fosillerin biyometrik ölçümleri alındıktan sonra detaylı taksonomik ve morfolojik analizler yapılarak Çorakyerler Fosillerinin Sistematik çalışmalarına devam edilmiştir. 7
Müze Fosil Deposunda Ege Üniversitesi Paleontologlarından Prof. Dr. Tanju KAYA ve Yrd. Doç. Dr. Serdar MAYDA ile birlikte Kazı evi Deposu ve Laboratuvar Çalışması, Fosil temizleme, Restorasyon ve Arşivleme
ÇORAKYERLER 2015 YILI ARAZİ ÇALIŞMALARI
Çorakyerler 2015 yılı Kazı çalışmalarından 140 adet numaralı etütlük fosil elde edilmiştir. Kazı alanı açılarak kareleme çalışmaları yapıldıktan sonra fosil çıkarma işlemlerine başlandı. Çorakyerler omurgalı fosil yatağı milyonlarca yıllık zaman içerisinde çeşitli tektonik olaylar sonucu bloklar halinde sürüklenmeler olduğu için, bir bireye ait eklemli bütün bir iskelet bulmak mümkün olamamaktadır. Bulunan fosiller genellikle eklemli olmayan iskelet parçaları şeklinde olabilirken, bütün çene ve kafa iskeletleri de bulunabilmektedir. Bu nedenle her yıl bir önceki yıla ait buluntuların devamı bulunabilmektedir. Çorakyerler 2015 yılı kazı çalışmalarında etütlük nitelikte paleoantropoloji ve paleontoloji biliminde aile, genus 8
ve tür tanımlaması yapılabilecek 140 adet numaralı fosil buluntu ele geçti (Ek 2: 2015 Yılı Etütlük Fosil Buluntu Listesi). Genellikle tür ve genus tanımlaması yapılabilecek nitelikte olan buluntular etütlük olarak değerlendirilmiştir. Tür ve genüs tanımlaması yapılamayacak durumda olan numarasız diş ve etraf kemik parçaları fosiller ise tafonomik analizleri yapılmak üzere toplandı. Bunun yanı sıra önceki yıla ait tamamlayıcı nitelikteki fosiller laboratuvar ortamında birleştirilmeye çalışıldı Çorakyerler ekibi olarak kazı alanında karelemesi yapılan alanlardan ele geçen fosiller bir prosedür çerçevesinde açılarak çıkarılmaktadır. Kazı çalışmalarında ele geçen buluntular önce in‐situ konumunda iken fosilin üstü tamamen temizlendikten sonra, çeşitli kimyasallarla güçlendirmesi yapılmaktadır. Daha sonra numaralandırılarak eğimi ve dalımı alındıktan sonra çizimi yapılarak belgelendirilmektedir. Bu işlemlerden sonra nemli sediman içerisinden çıkarılacağı için, bu buluntuların nemini alacak ve kırılganlığını önleyecek biçimde yumuşak havlu kağıtlara ve folyolara sarıldıktan sonra sert zemine sahip kasalara konularak kazı evi laboratuvarına getirilmektedir. Fosiller kazı evi laboratuvarına taşındıktan sonra, önce kurumaları sağlanmakta daha sonra üzerleri temizlenerek restorasyonları yapılmakta ve sağlamlaştırıldıktan sonra bilimsel çalışmaya hazır hale getirilmektedir. 2015 yılı kazı çalışmalarında bu işlemler gerçekleştirildikten sonra fosiller çıkarıldı. Çok iri çıkarılamayacak boyutta olan fosiller ise alçılı bez yardımıyla çıkarıldı. Buluntuların Çiziminin yapılması Buluntuların Eğim ve Dalımının Belirlenmesi 9
Fosilin askıya alınması Fosilin Çıkarılmadan önceki görünümü Fosilin kasaya yerleştirilmesi Fosilin Alçılı Bezle çıkarılma işlemi Kazı evinin laboratuvarına taşınan fosiller, hafta içi evde nöbetçi olarak kalan öğrenciler tarafından, hafta sonları da ekibin tüm elemanlar tarafından önce sedimanları temizlenmekte, daha sonra onarılarak katologlandıktan sonra bilimsel çalışmaya hazır hale getirilmektedir. 10
Kazı Evi Laboratuvar çalışması Rihinocerotidae kafa iskeletinin temizlenmesi ve Biyometrik ölçü alınması 11
Çorakyerler Kazı Çalışmalar Çorakyerler Tente Kurma Çalışmaları 2015 Çorakyerler kazısından önemli fosillerin çıkarılması gün boyu tamamlanamamışsa akşam karanlığında da ışıklandırma yapılarak devam edildi. Her yıl olduğu gibi 2015 yılındaki çalışmalara da basının ilgisi oldukça yoğundu (Resim 12,13). Gerekli izinlerin alınmasından sonra basının çekim yapmasına izin verildi (Bu konudaki detayları www.corakyerler.com adresimizden takip edilebilir). Anadolu Ajans Çorakyerler’de 12
Cihan Haber Ajans Çorakeyerler’de 2‐ÇORAKYERLER KAZI ÇALIŞMALARINA ARA VERİLMESİ: Kültür ve Tabiat Varlıklarıyla ilgili yapılacak Yüzey Araştırması, Sondaj ve Kazı çalışmalarının Yürütülmesi hakkında yönergenin ortak hükümler bölümünün 4. Maddesinin “ğ” bendinde yer alan hüküm doğrultusunda, Kazı Başkanı Prof. Dr. Ayla SEVİM EROL ve Kazı başkan yardımcısı Araş. Gör. Alper Yener YAVUZ’un, bir yıl öncesinden başvuru yaptıkları “6th European Federation for Primatology Meeting” kongresine kabul edilen Çorakyerler buluntularıyla ilgili “The dental morphology of Çorakyerler Hominoids “ isimli poster sunum ile “Description of new hominoid specimens from the Late Miocene locality of Çorakyerler, Turkey” isimli sözlü sunumları yapmak üzere 23 Ağustos‐ 1 Eylül 2015 tarihleri arasında Roma’ya gidildiği tarihlerde Çorakyerler kazı çalışmalarına ara verildi. Belirtilen tarihler arasında fosil buluntuların güvenliği açısından kazı evinde fosil buluntuların bulunduğu depo, Çankırı Müzesi arkeologları tarafından kilitlenip mühürlenmiş olup, kongre dönüşünde yeniden aynı görevlilerce açılarak çalışmalara devam edildi. 13
Çorakyerler Kazı Başkanı ve Kazı Başkan Yardımcısının Roma’da yapılan sunumlarından görünümler Hava yağışlı olduğu günlerde Çorakyerler toprağı yapışkan bir çamur ortamına dönüştüğü için yağmurlu günlerde kazı çalışmalarına ara verilerek laboratuar çalışmaları yapıldı. Yağmurlu Günlerde Alanın Durumu Çorakyerler Kazı Çalışmaları Tamamlandıktan Sonra Alanının Kapatılması Çorakyerler fosilli lokalite 28.09.2015 tarihinde, bir sonraki yıla bozulmadan gelebilmesi için, kalın sağlam naylon malzeme ile kapatılarak üzeri sedimanla örtüldükten sonra koruma altına alındı. Arazinin koruma altına alınmasından sonra Kazı evinde kanalizasyon ve su tesisatı onarım çalışmaları ve Müze depo çalışmalarıyla devam edilmiştir. 14
Çorakyerler fosil lokalitesi alanının kapatılması 2015 yılı Çorakyerler kazı çalışmaları tamamlandıktan sonra alanın kapatılmış hali 2015 yılı Çorakyerler çalışmalarının tamamlanması sonucunda, Çankırı Müzesi Müdürü ve uzmanları ile Kültür ve Turizm Bakanlığı kazı temsilcisi Fosil buluntulara ait tutanakları hazırlanıp buluntuların kontrolü yapıldıktan sonra 2015 yılı fosil buluntuları kazı evi deposuna yerleştirilerek kilitlenip mühürlenmiştir. ÇORAKYERLER KAZISI 2015 YILI BULUNTULARI Çorakyerler 2015 yılı sezonun kazı çalışmaları 2x2 metre boyutlarında ‐1‐R, ‐1‐S, 0‐R, 0‐S, 1‐R, 1‐S, 2‐R, 2‐P, 3‐P, 4‐P, 3‐O, 4‐O, 4‐P, 5‐L, 5‐M, 5‐N, 6‐L, 6‐M, 6‐N olmak üzere toplam 19 kare açmada yapıldı. Fosillerin çıkarıldığı kareler ve fosillerin dağılımı Çizim 1’de gösterildi. 2015 kazı sezonunda açılan açmaların bazılarında ufak kırıntılar halinde fosil bulunurken, diğer karelerden oldukça yoğun ve iç içe geçmiş karmaşık olarak farklı türlere ait önemli fosiller ele geçti. 15
Çizim 1: 2015 Yılı Çorakyerler Kazısında Çalışılan Kareler ve Fosil Buluntuların Dağılımı 2015 yılı Çorakyerler çalışmalarında daha önceki yıllar ele geçen türlerin yanı sıra şimdiye kadar hiç bulunmayan türlere ait fosiller buluntular ele geçti. Bu sezon ele geçen fosil buluntuların takım, aile, genus ve tür şeklinde ayırımları yapıldığında: Carnivora: Çorakyerler lokalitesinin en önemli buluntularını oluşturan ve et yiyici ve ya yırtıcılar olarak isimlendirilen carnivoralara ait bu güne kadar çok sayıda türün fosilleri bu lokaliteden ele geçti. 2015 yılı kazılarından ise mustelidae ve hyaenidae ailelerine ait bir kafa iskeleti ile bir mandibula bulundu. Carnivora Mustelidae İnsitu Kafa Resmi Carnivora (Mustelidae) Temizlenmiş Kafa 16
ÇO 3357 Carnivora insitu mandibula Carnivora temizlenmiş mandibula Carnivora buluntularından bir önceki yıla ait bir fosilin bu yıl tanımlanması sonucu Çorakyerler’de su samurunun varlığı anlaşılmıştır. Su samuru fosilinin tanımlanmasıyla birlikte Çorakyerler’lerden ele geçen fosillerin ait olduğu canlıların bir kısmının kurak yarı kurak ortam canlıları olması gerektiği, diğer bir kısmının ise sulu ormanların yer aldığı bir ortamda yaşamış olmaları gerektiği anlaşılmıştır. Yeni türlere ait buluntuların ele geçmesi çorakyerler paleoekolojik ortamının yeniden yorumlanmasına neden olmuştur. Bu buluntular ya iki farklı ekolojik ortamda yaşamışlardır ve ya farklı iki dönem fauna bu bölgede yaşamıştır. Bu bilgiler doğrultusunda Paleoekolojik değerlendirme yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Daha önceki yıllarda ele geçen fosillerden Çorakyerler lokalitesi kurak yarı kurak yer yer su birikintileri olduğu şeklinde bir ekolojik ortam tanımlanmıştı. Ancak Su samuru ormanların ve suyun olduğu bir ortamda yaşaması gerektiğinden Perissodactyla (Tek tırnaklılar) takımı içerisinde önceki yıllarda olduğu gibi Rhinocerotidae ve Equidae ailelerine mensup bir çok türün kafa iskeleti parçaları, postcranial parçalar, alt ve üst çene parçaları ile bol miktarda dişler bu yıl da ele geçen buluntular arasında yer almaktadır. Rhinocerotidae (Gergedangiller): Bu yılki çalışmalarda da yine en yoğun buluntuyu rhnocerotidae fosilleri oluşturmuştur. Lokalitede bu ailenin en yaygın görüleni Acerorhinus ? n. sp. dir. bu tür bölgenin en yaygın olan büyük omurgalılarını temsil etmektedir. Çorakyerlerde bulunan diğer bir tür Chilotherium kowalevskii olup daha az gelişmiş özelliklere sahiptir. Üçüncü tür ise Ceratotherium neumayri olup, Türkiye’de Geç Miyosen lokaliteleri içinde en yoğun bulunan ortak bir gruptur. Rhnocerotidae ailesini temsil eden 17
türler Çorakyerler‘ den en yoğun ele geçen fosillerdir. Hemen her yıl bol miktarda kafa iskeleti ve vücut parçaları ele geçmektedir. Ergin bireylerin yanı sıra yavru bireylere ait fosillerde bulunmuştur (Resim 18‐19) ÇO 3280 Rhnocerotidae İnsitu‐Eklemli ÇO 3280 Rhnocerotidae Eklemli ekstremite ÇO 3389 Rhnocerotidae Kafa İskeleti 2015 çalışmalarında Equidae ailesine mensup Hipparionu (Atgiller) temsil eden bir çok fosil ele geçti. Hipparion olarak isimlendirilen Çorakyerler geç miyosen Atgilleri şu an için üç türle temsil edilmektedir. Ayrıntılı tür analizi çalışmalarına devam edilmektedir, bu 18
çalışmalala dördüncü bir türün de olması ihtimal dahilindedir. Çorakyerler hipparion türlerinin biri çok küçük, diğer ikisi ise daha iri olmak üzere üç farklı tür belirlendi. Buradan ele geçen türlerden biri Marage, Fransa ve Mont Luberon trolianında tanımlanmış olan Hipparion cf. Prostylum la benzerlik içerisindedir. Diğer ikisi şimdilik Hipparion Sp. A, Hipparion Sp. B olarak isimlendirilmiş olup çok yakında yayınlanmak üzere tür tayinleri analizleri yapılacaktır. Hipparion yani atgiller zaman içerisindeki morfolojik değişimi en iyi yansıtan bir tür olması nedeniyle genellikle tarihlendirme çalışmalarında referans tür olarak gösterilmektedir. Equidae ailesinin ilk temsilcileri keçi kadar büyüklükte olup Hyracotherium adıyla bilinmektedir. Bu aileye mensup türlerin boyutları günümüze gelindikçe artmış, bununla birlikte toynak sayısında azalma olmuştur. Çorakyerler fosil alanından gergedangiller gibi Hipparion yani atgillerin de fosillerine çokça rastlanmaktadır. Bu sezonda atgillere ait bulunan fosiller genellikle alt çene diş ve metapodiumlardan oluşmaktadır. Bu sezon atgillere ait fosiller arasında kafa iskeletine parçaları çok az ele geçmiştir. ÇO 3335 Equidae İnsitu palat ÇO 3335 Equidae Temizlenmiş Palat ÇO 3343 İnsitu Hipparion Metapodium ÇO 3343 Temizlenmiş Hipparion Metapodium 19
Proboscidea (Hortumlulara) 2015 sezonu çalışmalarında kırık birkaç kemik parçası dışında probiscidae (hortumlular) a etütlük fosil ele geçmedi. Ancak daha önceki yıllarda çok yoğun olmamakla birlikte hortumlulara ait diş ve çene parçaları, uzun kemikler, etraf kemikleri ve defans dişlerine ait fosiller bulunmuştur. Hortumlular olarak bilinen proboscidae takımına mensup fosiller Çorakyerler lokalitesinden diğer türlere oranla nizpeten daha az ele geçen fosilleridir. Çorakyerlerde ele geçen Proboscidea takımı 2013 yılına kadar sadece Choerolophodon pentelici olarak isimlendirilen tek bir türle temsil edilirken, 2014’te yeni buluntuların tanımlanmasıyla daha iri bir tür olan Tetralophodon longirostris’e ait buluntuların da varlığı tespit edildi. Bu türün tanımlanmasıyla Çorakyerler geç miyosen dönem paleoekolojik ortamının, erken Turoliyen dönem boyunca seyrek çalılıklı bir ortamı içeren orta nemli ve ılık bir iklimi yansıtan ormanlık alan ile suyun olduğu bir ortam ile yer yer ormanlarında bulunduğu bir biyotopun olması gerektiği anlaşılmıştır Çorakyerler örneklerinin biyometrik değerlerinin C. pentelici ölçümlerinin oluşturduğu alan içerisine düşmekte ve C. anatolicus’a ait ortalama değerden yüksek olsa da, bazı ölçümlerin Pentalophos (MN10, Yunanistan) faunası ile uyumlu olması Çorakyerler faunasında C.pentelici formlarının daha ilkel karakterde olduğunu göstermektedir. Bu veriler diğer MN11 lokaliteleri ile de uyumlu olması ve diğer fauna elemanlarını sunduğu ekolojik bulgular birlikte değerlendirildiğinde geniş gölsel bir biyotopun Çorakyerler alanına yakın bir yerde olması gerektiğini düşündürmektedir. Artiodactyla (Çift Tırnaklılar) takımından, Bovidae, Giraffidae, Suidae ailelerine mensup bir çok türün kafa iskeletleri ve boynuzları, ekstremiteler, etraf kemikleri, mandibula ve maksilla ile metapodiumlardan oluşmaktadır (Ek: Kazı resimlerinden seçilen örnekler). Buluntularla ilgili tez çalışmaları ve bilimsel çalışmalar devam etmektedir. Bovidae: Çorakyerler Bovidae’leri: Miotragocerus (Pikermicerus) sp. Tragoportax‐
Miotragocerus, Tragoportax gaudryi, Tragoportax ? sp., cf. Prostrepsiceros sp., Criotherium ? 20
sp., Majoreas cf. woodwardi., Gazella sp. ?, Oioceros rothi. (Resim 17,18), Protoryx sp., “Plesiaddax” inundatus türlerinden oluşmaktadır. Boynuzlugiller ve ya öküzgiller olarak isimlendirilen Bovidaeler, çift toynaklı ve geviş getiren bir ailedir. Günümüzde 140 türle temsil edilen bu aile sığır, koyun, keçi, manda, bizon, antilop ve ceylan gibi insanların uzun zamandır av ve ev hayvanı olarak faydalandığı birçok türü içermektedir. Çorakyerler bovidae ailesinde şimdiye kadar dokuz ayrı türü tanımlanmıştır. ÇO 3279 Bovidae İnsitu Mandibula ÇO 3279 Temizlenmiş Bovidae Mandibula ÇO 3260 Bovidae İnsitu Boynuz ÇO 3260Bovidae Temizlenmiş Boynuz 21
ÇO 3397 Bovidae Kafa iskeleti Giraffidae: 2015 yılı kazı sezonunda GirrafidaeÇorakyerler zürafagilleri üç tür olarak belirlenmiştir. Bunlardan birincisi Bohlinia cf. Attica, ikincisi Palaeotragus cf. Roueni olarak belirlenmiştir. Üçüncüsü ise P. expectans, P. coelophrys and P. Quadricornis türlerine boyut olarak yakın olmakla birlikte henüz tam olarak tanımlanamadı. Zürafaların atalarının temsilcileri zürafagiller olarak bilinen bu aile, alçak taçlı buruşuk mineli yanak dişlerine sahiptirler. Türler basit yapılı deriyle örtülü ossicone olarak değerlendirilen boynuzlara sahiptirler. Çorakyerlerde Paleotragus cf P. ve Samotherium olmak üzere iki türü mevcuttur. Bunlar Anadolu geç miyoseninde paleotragus, samoterium, bohlinia ve giraffa cinsleriyle temsil edilmektedir. Çorakyerler 2015 sezonu girffidae buluntuları az sayıda olup bilek kemiklerinden oluşmaktadır (Resim 28‐29) 22
ÇO 3377 Giraffidae İnsitu Mandibula ÇO 3377Giraffidae Temizlenmiş mandibula ÇO 3332 Girrafidae İnsitu Tibia ÇO 3332 Giraffisae Temizlenmiş Tibia Suidae: Domuzgiller olarak bilinen bu grup, Microstonyx majör türü temsil edilmektedir. Başlangıçta Sickenberk ve ark. (1975) buradan ele geçen türü Listriodon olarak önermişti. Ancak Listrodon bir orta Miyosen türü olduğu için muhtemelen bir hata yapılmış olmalıdır. Çorakyerler Suidae türü microstoniks olmalıdır. Çorakyerlerde Suidae ailesi Microstonyx major cf. erymanethius türüyle temsil edilmekte ve bovidae, hipparion ve rhinociretiaelere oranlar daha az ele geçmektedir. (Resim 30‐31 ) ÇO 3300 Suidae İnsitu Palat ÇO 3300 Suidae Temizlenmiş Palat 23
Çorakyerlerde bu yıl ilk kez oklu kirpi fosili ele geçmiştir. Tanımlaması ve türü henüz kesin olarak belirlenmeyen bu fosil bir maksilla parçasıyla temsil edilmektedir. ÇO 3259 insitu Rodent Maksilla parçası ÇO 3259 Temizlenmiş Rodent Son birkaç yıldır atık sediman yıkama çalışmaları yapılmıyordu. Ancak bu sezon fosillerin çevresinden çıkan sedimanlarda gözle görülebilecek düzeyde mikro fosillerin gözlemlenmesi sonucu atık toprak yeniden eleklerde yıkanmaya başlandı. Eleklerden üste kalan malzeme mikroskop altında ayıklandığında oldukça önemli mikrofosiller çıktı. Analizleri ve sistematiği yapılmaya devam edilmektedir. Mikro fosillerin bulunduğu sediman ve ayıklanmış mikro fosiller 2015 yılı Kazı Heyetinde bulunan Jeolog Prof. Dr. Cihat ALÇİÇEK çevreyi jeolojik açıdan tekrar gözden geçirmiş olup bazı analizlerin yapılması için ön çalışmalar yapmıştır. 2016 kazı 24
çalışmaları programına konulacak olan bu analizlerin yapılması sonucu paleoekoloji ve tarihlendirme konusunda daha kesin bilgiler verilebilecektir. Jeolog Prof. Dr. Cihat ALÇİÇEK ve Kazı Başkan yardımcısı Araş. Gör Alper Yener YAVUZ Her geçen yıl ele geçen yeni buluntularla Anadolu paleoekolojisi daha ayrıntılı olarak şekillenmektedir. Çorakyerler buluntularının detaylı minerolojik analizlerinin tamamlanmasıyla da Orta Anadolu Paleofauna Paleoflora ve Paleoekoloji ile ilgili bilgiler zenginleşerek Anadolu coğrafyasına ilişkin daha doğru bilgiler sağlanacaktır. MÜZE VE KAZI EVİ DEPOLARINDA YAPILAN ÇALIŞMALARA İLİŞKİN RAPOR Çorakyerler 2015 yılı çalışmalarının bir diğer bölümü Prof. Dr. Ayla SEVİM EROL, Araş. Gör Alper Yener YAVUZ; Prof. Dr. Tanju KAYA ve Yrd. Doç. Dr. Serdar MAYDA ile birlikte Müze ve Kazı evi depolarında yapılan çalışmalarda taksonomik ve sistematik çalışmalara devam edildi. Bu çalışmalar sonucunda Çorakyerler fosilleri ile ilgili yeni bilgiler elde edilmiştir. 25
Çankırı Müzesi fosil deposu çalışmaları (Tanju Hoca, Serdar Hoca İle) 1‐Carnivora (Et yiyiciler/ Yırtıcılar) Lokaliteye ilişkin yapılan ilk çalışmalarda elde edilen veriler Çorakyerler carnivorları hakkında önemli bilgi vermektedir. Hem müze hem de kazı evi deposunda bulunan Çorakyerler fosil örnekleri üzerinde kazı çalışmaları süresince biyometrik analizler yapılarak fosil buluntular farklı açılardan değerlendirilmiştir. Çorakyerler Faunasında mevcut örneklerin sunduğu morfolojik ve biyometrik veriler ışığında, Çorakyerler et yiyiciler faunasında Geç Miyosen (Geç Vallesiyen‐Turoliyen, MN 9‐12)’de Greko‐İran Biyoprovensi’nde bilinen 3 farklı aileye ait türlerin varlığı tespit edildi. Bu aileler: Mustelidae, Hyaenidae ve Felidae olarak belirlenmiştir. 1.1.Mustelidae Ailesi Çorakyerler fosil Mustelidae (Sansargiller olarak bilinmektedir) bulguları Anadolu’dan yaşıt Erken‐Orta Turoliyen (MN11‐12) lokalitelerine göre daha fazla takson ile Çorakyerler faunasında temsil edildiği tespit edilmiştir. İncelenen örneklerin hepsi in‐situ (yerliyerinde) kafatası ve çenelere aittir. Mustilidae ailesine mensup üç farklı genusa ait fosil buluntuların olduğu belirlendi. Bunlar arasında yer alan su samuru örneğinin ayrı bir genus ve tür olarak tanımlanması uygun bulunmuştur. 1.1.1. Promephitis sp. : Buluntu numaraları : Kafatası 18 ÇO 520; Sol alt çene 18 ÇO 04‐747, sağ alt çene 18 ÇO 04‐748, Üst M1 18 ÇO 04 891 : Türkiy’de bu türün benzerleri MN 12 ye 26
tarihlendirilen Küçükyozgat, Akkaşdağı, MN 11 e tarihlendirilen Afyon‐Garkın ile Karadeniz’in kuzeyinde birçok lokalitede bulunduğu bilinmektedir. Çorakyerler örneklerinin biyometrik değerlerinin sunduğu veriler detaylı sistematik çalışmalar bitirilene kadar Promephitis sp. altında tanımlanması uygundur. ÇO 747‐748 numaralı fosil 1.1.2.
ÇO 520 numaralı fosil Sivaonyx n.sp. Örnek Materyal: Buluntu numaraları, 18 ÇO 2282 Sol alt çene, 18 ÇO 2056 Sağ alt çene. Çorakyerlerden ele geçen bu buluntular, Anadolu’da Turoliyen yaşlı ilk bulgular olması açısından Çorakyerler faunasının en önemli fosilleri arasında yer almaktadır. İri bir su samuruna ait olan bu örnekler “Sivaonyx” oluşturur (MAYDA, 2015). ÇO 2282 numaralı fosil ÇO 2056 numaralı fosil 1.1.3. Parataxidae maraghana: Buluntu, ÇO 05 1214 alt çene ve ÇO 2212, Kafatası Bu örnek Asya kökenli bir takson olup genelde Maragha (iran) ve Sisam (Yunanistan) kayıtlarından bilinir (Koufos, 2009). Türkiye’de Erken Turoliyen (MN11) lokalitesi olan 27
Karacahasan’da da çok iyi korunmuş kafa iskeleti parçaları mevcuttur (MAYDA 2014). Çorakyerler örneği hem biyometrik açıdan hem de morfolojik özellikleriyle Parataxidae maraghana ile benzerlikler göstermekle birlikte bazı morfolojik farklılıklar da görülür. Ancak bu şimdilik varyasyon olarak değerlendirilmiştir. Bu örneğin bu çalışmada tanımlanmasıyla Çorakyerler faunasındaki ilk kaydı gerçekleştirilmiş oldu. ÇO 2212 numaralı fosil ÇO 1214 numaralı fosil 1.2. Hyaenidae Ailesi: Çorakyerler’de bulunmuş ve Sırtlangiller olarak bilinen bu aileye ait Anadolu’dan çağdaşı Erken‐Orta Turoliyen (MN11‐12) lokalitelerine kıyasla daha az sayıda olması nedeniyle karakteristik fosiller olduğu anlaşıldı. Bunun nedeni de bu faunanın daha kapalı bir ekolojiyi temsil etmesidir. Bu dönem yapılan çalışmalar sonucunda bu aileye ait incelenen örneklerin tümünün 2 farklı cinse ait diş ve çenelerden oluştuğu görülmüştür. Bunlar arasında koşucu bir form olan Lycyaena cinsi Anadolu’da az çok az sayıda bilinen bir form olması açısından faunada bulunması ayrı bir önem arz etmektedir. 1.2.1.Adcrocuta eximia : Hyaenidae Ailesi temsil eden Çorakyerler örnekleri, ÇO 1417 Sol alt çene, ÇO 3153 Üst Çene, 18 ÇO 1127 Sağ alt çene, 18 ÇO 1746 Sol üst küçük azı. Bu aileye mensup iri sırtlan cinsi olan Adcrocuta kemik kırıcı özelliğe sahip diş ve çene yapısı sayesinde Savan‐Step biyotopunun dominant leşcisi olarak bilinmektedir. Bu genus “A.eximia” ismiyle tek bir türle temsil edildiği ve bu genusun en yaşlı buluntusu Valesiyen (MN9) ’de Yunanistan’ın “Ravin de la Plui” lokalitesinden bilinmektedir, “Adcrocuta e.leptoryncha“ isminde bir tür olarak tanımlanmıştır (MAYDA 2015). 28
Çorakyerler Müze ve depo çalışmalarında Çorakyerler iri sırtlan bulgularının tek bir taksona işaret etmiş olduğu belirlendi ve biyometrik veriler ve morfolojik özelliklerden yararlanarak tüm örneklerin Adcrocuta eximia olarak tanımlanması uygun görülmüştür (MAYDA 2015). 18 ÇO 1417 numaralı fosil ÇO 3153 numaralı fosil 1.2.2. Lycyaena sp., ÇO 1996 Sol alt çene : Çorakyerler Lycyaena cinsi Hyaenictis ve Chasmaporthetes cinsleri ile ilişkili olduğu bilinmektedir (MAYDA 2015). Bilinen vücut iskelet bölümleri bu türün koşucu özelliklerine sahip olduğu büyük azılarında küçülme ve küçük azılarında büyüme eğilimi olduğu gözlenir. Lycyaena chaeretis (Gaudry): Turoliyen (MN 11–12) yaşlıdır. Yunanistan, İspanya, Ukrayna ve Türkiye (Sivas)’dan bilinir. Werdelin ve Solounias (1991), Çin’den bilinen Lycyaena dubia ile sinonim olabileceğini ortaya atmıştır (Gül,2014; Turner vd., 2008). Çorakyerlerin bu türü morfolojik olarak da Pikermi örneklerine çok benzemektedir. Bu açıdan örnek sayısı artana kadar tek bir örnek ile faunada bulunan bu sırtlan formu Lycyaena cf. chaeretis olarak tanımlanmanması uygundur (MAYDA 2015). 29
ÇO 1996 numaralı fosil 1.3.
Felidae Ailesi: Kedigilller ailesi olarak bilinen Çorakyerler fosil Felidae (Kedigiller) bulguları Anadolu’dan yaşıt Erken‐Orta Turoliyen (MN11‐12) lokalitelerine kıyasla az sayıda olmasına karşın iyi korunmuş örnekler ile temsil edilmelerinden ötürü ayrı bir önem teşil etmektedir. Kapalı bir ortama işaret eden fauna ile uyumlu olan fosil felid örnekleri tek bir cins, Machairodus, ile temsil edilmesine karşın az sayıda köpek dişlerinden bazılarının boyut olarak daha küçük bir felidin de varlığını bu son çalışmada anlaşılmıştır (MAYDA 2015). Bu sezon yapılan Çalışma neticesinde incelenen örneklerin tümünün MAchairodus cf. Aphanistu’a ait in‐situ kafatası ve alt çenelerden oluştuğu görülmüştür. Çorakyerlerden ele geçen bu örnek Anadolu’da Valesiyen‐Turoliyen’de az sayıda lokaliteden bilinen bir örnektir. 1.3.1.Machairodus cf. Aphanistus: Buluntu no ÇO 2400, Sağ alt çene Çorakyerler’de bulunmuş olan kafatası ve çenesi ile diğer bir bireye ait izole sağ alt çene ile izole alt köpek dişi bu türe ait fosillerdir. Benzerleriyle karşılaştırıldığında Çorakyerler örneklerinin boyutça daha gelişmiş bir yapı sunduğu da görülmektedir. Bu açıdan Çorakyerler örnekleri Türkiye’den bilinen Erken Turoliyen lokalitelerinde Kemiklitepe‐D ve Mahmutgazi (MN11) örnekleri ile benzerlikler sunduğu söylenebilir (MAYDA 2015). 30
ÇO 10 2400 numaralı fosil 2‐Çorakyerler Bovıdae’leri Çorakyerler Lokalitesinden en yoğun olarak ele geçen Bovidae’ler Anadolu’da paleomemeli lokasyonları takson ve populasyon zenginliğinin yanı sıra büyük‐küçük memelilerin birlikteliğiyle bilinen en yoğun fauna içeriğine sahiptir. Özellikle, Bovidae familyası Geç Miyosen yaşlı memeli fosil lokalitelerinde çok sayıda genus ve tür ile temsil edilmektedir. Çankırı Müzesinde bu dönem yürüttüğümüz çalışmamızda iri Bovidae formalarından Criotherium sp. İle Plesiaddax inundatus bu çalışmalar sırasında sistematik açıdan tanımlanmıştır. Bu örneklerin dışında sprial boynuzlu antiloplardan Oioceros rothi ve Majoreas woodwardi türlerinin faunanın en zengin bovid popülasyonunu oluşturduğu anlaşılmıştır. Gazella türlerinin faunada çok az sayıda bulunması, açıklık alanların lokalite çevresinde yoğun olmadığını göstermektedir. Ayrıca az sayıda alt çene örnekleri arasında Tragoportax ssp. Örnekleri de bulunmaktadır. 31
2.1 Plesiaddax inundatus Buluntu, ÇO 2754 Sağ alt çene ve ÇO 2899; ÇO 3051 Sol alt çene Her üç örnek de türün karakteristik morfolojisini sunmaktadır. Kısa premolar sırası ve hipsodontisi gelişmiş uzun molarları Garkın lokalitesinden bilinen Plesiaddax inundatus ile çok benzerdir. Bu çalışma neticesinde bu türün faunadaki varlığı kesinlik kazanmıştır (MAYDA 2015) ÇO 2754 numaralı fosil ÇO 3051 numaralı fosil 2.2. Criotherium argalioides Buluntu, ÇO 10 2421 ve ÇO 1049‐b Kafatası Çorakyerlerde şimdiye kadar 4 kafatası ve az sayıda alt ve üst çene parçası ile fauanada yer alan bu iri bovid örneği Orta Turoliyen faunalarında bilinmeyen ve özellikle Erken Turoliyen’i karakterize eden bir cins olması açısından biyokronolojik açıdan önemli bir buluntudur (MAYDA 2015). Örnek üzerindeki çalışmamız henüz tamamlanmamıştır. Eldeki öncel verilerin ışığında Çorakyerler örneklerinin bu cinse ait bilinen iki tür içerisinden tip tür olan Criotherium argalioides ile morfolojik ve biyometrik açıdan benzediği görülmüştür. Bu nedenle Çorakyerler örnekleri bu tür altında toplanması uygun bulunmuştur (MAYDA 2015). Çorakyerler örnekleri türün Anadolu’daki ilk gerçek kaydını da oluşturmaktadır. ÇO 2421 ÇO 1049‐b 32
3‐Gıraffıdae (Zürafagiller) Bu sezon yapılan çalışmalarla Çorakyerler faunasında 4 farklı zürafa türü olduğu belirlendi.ç Bunlar: Palaeotragus cf. rouenii, P.cf.quadricornis, Bohlinia cf. attica ve Samotherium sp. Şeklinde kayıtlanmıştır (MAYDA 2015). Yürüttüğümüz bu son çalışmada bu türle içerisinde Bohkinia hariç diğer formlara ait çene ve diş fosilleri tespit edilmiştir. Samotherium sp. olarak daha öncesinde tanımlanan örneklere göz önünde alındığında yeni bulgular arasında yer alan alt ve üst çene örneklerinin Samotherium boissieri olarak tanımlanabileceği anlaşılmıştır. Erken Turoliyen’in Greko‐İran Biyoprovensinde sıklıkla bulunan bu iri bir zürafa türü faunada ilk defa tanımlanmış ve faunaya Erken Turoliyen yaşının verilmesini de desteklemiştir (MAYDA 2015). 3.1 Samotherium boisseri Buluntu ÇO 502 Üst M1‐2, ÇO 2600 alt sağ‐sol çene : Çorakyerler samotherium örnekleri tipik Samotherium türlerinde gözlenen morfolojiye sahiptir. Ülkemizdeki en eski Samotherium bulgusu Dinar‐Akçaköy (MN9) den bilinmektedir (MAYDA 2015). Bu genusun Anadolu’daki yayılımı Turoliyen’de artarak devam etmiştir. ÇO 502 numaralı fosil ÇO 2600 numaralı fosil 3.2. Palaeotragus quadricornis : Buluntu , ÇO 1036 alt sol çene; ÇO 1801 üst sağ çene Samotherium’dan boyut olarak çok daha küçük olan fakat daha yaygın diğer bir Geç Miyosen zürafası Palaeotragus’dur. Bu dönem içerisinde Anadolu’da 30’dan fazla lokalitede kayıdı bulunmaktadır. En geniş yayılımına Orta Turoliyen’de ulaşmıştır. Çorakyerler’de en yaygın bulunan zürafa türü olan P. quadricornis çok sayıda çene ve etraf kemiği ile kayıtlanmıştır. Samotherium boisseri’ye oranla daha küçük boyutlu olup P.rouneii’den ise çok daha iridir (MAYDA 2015) 33
ÇO 1036 numaralı fosil ÇO 1801 numaralı fosil 3.3. Palaeotragus rouenii :, Buluntu, ÇO 2794 Alt sol çene Tüm Erken‐Orta Turoliyen’in en yaygın zürafası olan bu tür, Çorakyerler’de çok az sayıda fosil ile temsil edilmektedir. Bunlar arasında yer alan alt çene örneği türün karakteristiğini yansıtması açısından önemli bir örnektir (MAYDA 2015). ÇO 2794 numaralı fosil 4‐SUIDAE Müze ve depo çalışmaları sırasında Çorakyerler domuz fosillerinin tek bir türe, (Microstonyx major) işaret ettiğini anlamış bulunmaktayız. Boyut açısından yaşıt faunalara kıyasla daha iri olan bu tür çok sayıda kafatası ve çene kemikleri ile faunada temsil edilmektedir. Tüm örneklerin incelenmesi neticesinde ikinic bir domuz türü faunada belirlenmedi. 34
5‐ PROBOSCIDEA (Hortumlular): Çorakyerler iki türü tanımlandı 5.1 Choerolophodon pentelici: Choerolophodon Türkiye’nin Geç Miyosen yaşlı faunalarında çok yaygın olarak bulunmasına karşın, Avrasya’da çok az bulunan bir cinstir. Choerolophodon Choerolophodon Türkiye’de Geç Miyosen yaşlı Sinap ve Gökdere; Afyon‐Garkın ve Kınık (MN11); Çanakkale‐Gülpınar (MN12); Konya‐Kayadibi (MN11), Uşak‐Kemiklitepe (MN10‐12) ve Eşme‐Akçaköy (MN9), Orta Miyosen yaşlı (Kütahya‐Sofça) faunalarında bulunmuş olup Miyosen dönem sonunda cinse ait kayıt bulunmamıştır (MAYA 2015). ÇO 1470 numaralı fosil ÇO 2693 numaralı fosil Choerolophodon molarları diğer Gomphotheridae türlerine nazaran daha brakyodont yapıdadır. Bunodont tip molarlara sahip olan cinsin sahip olduğu choerodonti yapısı ve seman gelişimi ile hem sert hem de yumuşak besinler ile beslenmeye (Mixed‐feeder) adapte olduğunu göstermektedir (MAYDA 2015). Bu tip diyete sahip C. pentelici’nin, açık alanlarla çevrelenmiş koruluk (otluk alanlardan ayrılan nispeten kısa boylu ağaç vejetasyonu, woodland) bir ekolojiyi tercih ettiği öngörülebilir. 5.2. Tetralophodon longirostris : Çorakyerler proboscidea nın diğer bir türüdür. Şimdiye kadar bu türe ait sadece ÇO 3066 numaralı üst birinci azı dişi ele geçti. Tetralophodon gövdesi günümüz fillerine oranla daha uzundur ve omuz yüksekliği 2‐2.6 m arasındadır. Uzun bir hortum, küçük kulaklar, öndekilerin, arkadakilerden hafifçe daha uzun olduğu kolon benzeri ön ayaklar bu türün özellikleri arasındadır. Alt ve üst çenede 2 adet uzun defansa sahip olması çağdaş faunalardan bilinen Choerolophodon ssp. lerden kolaylıkla ayırt 35
edilmesini sağlar. Aynı zamanda ön molarların “Trilophodon” formdaki Choerolophodon ssp. lerin aksine daha gelişmiş bir yapı sunar ve dört lophdan oluşur (MAYDA 2015) . Tetralophodon’un sunduğu paleoekolojik verilerin ışığında, Çorakyerler yöresinde erken Turoliyen boyunca seyrek çalılık alanları içeren ağaçlıklı orta nemli ve ılık orman formunda bir biyotopun var olduğu söylenebilir. Önceki yıllara ait fosil bulgular üzerinde yapılan detay analizler sonucunda, Çorakyerler faunasının Anadolu Paleontolojisi açısından önemli bir referans lokalitesi olduğu daha da önem kazanmıştırr. Fauna elemanlarının Avrupa ve Asya’da bulunan benzer taksonlar ile karşılaştırılması sonucu faunanın sunduğu biyostratigrafik yaş verileri Çorakyerler faunasının Geç Miyosen (Erken Turoliyen, MN11 ortası , ~ 8 Milyon sene) yaşında olduğunu ve bölgede daha kapalı ormanlık alanlarına işaret eden bir biyotopun görüldüğünü destekleyen bulgular elde edilmiştir. Müze deposundaki önceki ve bu yıl ki fosiller üzerinde yapılan detay çalışmalardan faunada daha önce bilinmeyen taksonlardan sırasıyla: 1.
Parataxidae maraghana 2.
Lycyaena sp. 3.
Samotherium boisseri 4.
Criotherium argalioides Türlerinin taksonomik tayini yapılarak Çorakyerler faunasına katılmıştır (MAYDA ve KAYA ile 2015 yılı çalışmaları sonrası). Çorakyerler faunasının sistematik çalışması halen devam etmek olup tanımlanan bu yeni türlerin ışığında bölgelerin korelasyonu, biyostratigrafisi ve biyokronolojisinin oluşturulması ile paleoklimatolojisi, paleobiyocoğrafyası ve paleocoğrafyasının aydınlatılmasına katkı sağlanacak çalışmalara devam edilecektir. Çorakyerler fosilleri ile ilgili detay analizler yapılarak yayın çalışmaları sona doğru yaklaşırken, bir yandan da kazı çalışmaları ile Fosilli alan büyük oranda güvenlik altına alınmıştır. Ancak bu na rağmen, lokalitenin Çankırı‐Yapraklı yolu üzerinde bulunması bu bölgenin her an yok olmakla karşı karşıya olduğu bir gerçektir. Bu nedenle ileriki yıllarda kazı 36
çalışmalarına devam edilmesi ve yeni buluntularla çevreye ilişkin jeolojik, paleoekolojik vefauna çeşitliliğine ilişkin detay bilgilerin elde edilmesi açısından oldukça önemlidir. Dünyada eşine ender rastlanabilecek bir fosil lokalitesi olan Çorakyerler gün geçtikçe dünya literatüründe daha da önem kazanmaktadır. Yıllardır kazı çalışmaları yapmamıza rağmen halen oldukça yoğun fosiller çıkmaya devam etmektedir. Bu nedenle 2016 yılında da kazı çalışmalarına devam edilmesi planlanmaktadır. Prof. Dr. Ayla SEVİMEROL Çorakyerler Kazı Başkanı 37