Süne - Türkiye Ziraat Odaları Birliği

Transkript

Süne - Türkiye Ziraat Odaları Birliği
SÜNE
YAZARLAR
Dr. Mümtaz ÖZKAN
Dr. Numan E. BABAROĞLU
KATKIDA BULUNANLAR
Aliye PEHLİVAN (TBMAE)
Asuman Kaplan EVLİCE (TBMAE)
Turgay ŞANAL (TBMAE)
Uzm.Ekrem KAYA (BZMAİ)
Dr. Mehmet DUMAN (DZMAİ)
Uzm. Vahdettin AKMEŞE (ABMAİ)
Dr. Çetin MUTLU (DZMAİ)
Vedat KARACA (DZMAİ)
Emre AKCİ (AZMMAE)
Mehmet SARATLI (Ankara GTHİM)
Kemal AKIN (TTAE)
Dr. Münevver KODAN (AZMMAE)
Dr. Yasemin SABAHOĞLU (AZMMAE)
Dr. Arzu AYDAR (AZMMAE)
Bu kitap; süne mücadelesi çalışmalarında emeği geçen tüm isimsiz
kahramanlara ithaf edilmiştir.
www.tarim.gov.tr
1
SÜNE
BASKI:
SES Reklam İletişim ve Baskı Hizmetleri
Kazım Karabekir Cad. Kültür Çarşısı 7/4-11
06070 - İskitler / ANKARA
Tel: 0 312 341 99 30
2
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
Bu kitap; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Gıda ve Kontrol Genel
Müdürlüğü ile Ankara Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü
tarafından hazırlanarak süne mücadelesinde çalışan teknik personeli desteklemek ve diğer tüm paydaşları bilgilendirmek amacıyla yayınlanmıştır. Kitabın tüm
yayın hakları, Fikir ve Sanat Eserleri Yasası gereğince Gıda Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı’na aittir.
İsteme Adresi:
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
Bitki Sağlığı ve Karantina Daire Başkanlığı
Eskişehir yolu 9 km. 06530 Lodumlu Çankaya/Ankara
T: 0312 258 77 11, F: 0312 258 7789
ISBN: 978-605-9175-00-5
Bu kitap Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının yayım faaliyeti
kapsamında basılmış olup ücretsiz dağıtılmaktadır.
Hiçbir surette para ile satılmaz.
www.tarim.gov.tr
3
SÜNE
ÖNSÖZ
Günümüzde tüm ülkeler
için en önemli ve stratejik konulardan biri artan nüfusun gıda
ihtiyacının zamanında yeterli
miktar ve kalitede karşılanmasıdır. Bu nedenle etkin bir
gıda güvenliği ve güvenilirliği
stratejisinin oluşturulması tüm ülkelerin tarımsal politikalarının öncelikli unsurudur. Bu açıdan gıda güvenliğinin birinci halkası olan bitkisel üretimi sınırlayan
en önemli sebeplerden biri olan zararlı organizmalarla etkin mücadele edilmesi
ve ürün kayıplarının önlenmesi son derece önemlidir. Bakanlığımızın bitki sağlığı
çalışmaları bitkisel üretim ve arz güvenliği bakımından gıda güvenliği sistemimizin en önemli bileşenlerindendir. Bitki sağlığında temel hedefimiz; ülkemizin zengin biyoçeşitliliğini ve ekosistemlerini koruyan, insan ve çevre sağlığına
duyarlı ve sürdürülebilir bir tarım için “Entegre Mücadele” prensipleri
çerçevesinde zararlı organizmalarla zamanında ve etkin mücadele yapılmasıdır.
Ülkemizde temel besin maddeleri içerisinde önemli bir yer tutmakta olan
buğday yıllara göre değişmekle birlikte 70-80 milyon da alana ekilmektedir. Bu
üretim alanlarının yarısına yakını buğdayın bölgemizdeki en önemli zararlısı olan
süne tehdidi altında olup, etkin mücadele yapılmadığında buğday üretiminde %
100’lere varan ürün ve kalite kayıplar oluşabilmektedir.
Türkiye’de süne mücadelesi çalışmaları 1928 yılından beri değişik yöntemlerle Devlet tarafından yapılmış veya desteklenmiştir. Mücadelenin ilk yıllarında
sünenin elle toplatılması, devlet tarafından para karşılığı satın alınması, geven
gibi kışladıkları bitkilerinin yakılması ve 1955 yılından itibaren geniş alanlarda
uçakla mücadele yapılması gibi çok değişik metotlar kullanılmıştır. Bakanlığımız
4
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
2006 yılında uçakla mücadelenin çevre ve insan sağlığı açısından yarattığı riskleri
göz önünde bulundurarak yasaklamıştır. Bu tarihten sonra süne tehdidi altında
bölgelere 85 milyon civarında faydalı böcek salımı, 6,4 milyon ağaç dikimi, keklik
salımı, gereksiz alanlarda ilaçlamanın engellenmesi gibi mücadele yöntemlerine
ağırlık verilmiş ve bunun neticesinde ilaçlanan alan % 50 azalarak 12 milyon
dekardan 6 milyon dekara inmiştir. Böylece ilaçlama alanı ve kullanılan ilaç miktarı azaltılmış, ayrıca buğdayda süne emgi oranı %1 civarında tutularak ülke
ekonomisine her yıl 1 milyar TL civarında katkı sağlanmıştır.
Böylesine önemli bir konuda bu mücadeleyi yıllarca yürüten ve yöneten
Bakanlığımızın değerli yönetici ve uzmanlarının büyük bir özveriyle hazırlayarak
dünya bilim literatürüne kazandırdığı bu kıymetli eserin tarım sektörünün
yararına sunularak tarihe not düşülmesi en az mücadele başarısı kadar önemlidir. Bu düşüncelerle “Süne” kitabını hazırlayarak ilgililerin istifadesine sunan
yönetici ve uzman tüm değerli çalışma arkadaşlarıma teşekkür eder, kitabın bitki
sağlığı ve tarım camiasına faydalı ve hayırlı olmasını dilerim.
Mehmet Mehdi EKER
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı
www.tarim.gov.tr
5
SÜNE
İ Ç İ N D E K İ L E R
ŞEKİLLER DİZİNİ ................ .................................................................................................9
ÇİZELGELER DİZİNİ ............................................................................................................11
GİRİŞ ................................................................................................................................17
Ι.BÖLÜM:
SÜNE’NİN TANIMI,YAŞAYIŞI, ZARAR ŞEKLİ, KONUKÇULARI ve YAYILIŞI................................25
1. SÜNE’NİN TANIMI ............................................................................................................25
2. SÜNE’NİN YAŞAYIŞI, ............................................................................................................31
3. ZARAR ŞEKLİ VE EKONOMİK ÖNEMİ ....................................................................................40
4. SÜNE’NİN KONUKÇULARI VE YAYILIŞI ..................................................................................45
ΙΙ.BÖLÜM:
SÜNE MÜCADELE YÖNTEMLERİ ve SÜRVEYLER .................................................................49
1. SÜNE’YE KARŞI UYGULANAN MÜCADELE YÖNTEMLERİ ......................................................49
1.1. KÜLTÜREL ÖNLEMLER ..................................................................................................49
1.2. FİZİKSEL VE MEKANİK MÜCADELE ...............................................................................51
1.2.1. Süne Erginlerinin Toplanılarak İmha Edilmesi ...................................................51
1.2.2. Süne’nin Kışladığı Bitkilerin Yakılması ...............................................................54
1.3. BİYOLOJİK MÜCADELE..................................................................................................55
1.3.1. Süne’nin Doğal Düşmanları ...............................................................................55
1.3.1.1. Parazitoidler .........................................................................................55
1.3.1.2. Predatörler...........................................................................................57
1.3.1.3. Hastalık Etmenleri ................................................................................59
1.3.2. Doğal Biyolojik Mücadele..................................................................................59
1.3.3. Parazitoit Üretimi ve Salımı...............................................................................61
1.3.4. Keklik Üretimi ve Salımı.....................................................................................65
1.4. KİMYASAL MÜCADELE..................................................................................................66
1.4.1. Kimyasal Mücadeleye Karar Verme Öncesi Gerçekleştirilen
Sürveyler ...........................................................................................................66
1.4.1.1. Kışlak Sürveyleri ...................................................................................66
1.4.1.1.1. Sonbahar Kışlak Sürveyleri ..................................................67
1.4.1.1.2. İlkbahar Kışlak Sürveyleri ...................................................70
1.4.1.1.3. Süne ve Kımıl’ın kışlaktan ovaya göçünün
belirlenmesi.........................................................................75
1.4.1.2. Kaba Sürvey..........................................................................................77
1.4.1.3. Kıymetlendirme Sürveyi .......................................................................78
6
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
1.4.1.4. Yumurta Parazit Sürveyi .......................................................................86
1.4.1.5. Nimf Sürveyi.........................................................................................93
1.4.2. Sürvey Aşamalarında İklim Koşullarının Süne Yoğunlukları
Üzerinde Etkileri ........ .......................................................................................97
1.4.3. Sürveyler Sonucunda Kimyasal Mücadeleye Karar Verme ve
Ekonomik Zarar Eşikleri .....................................................................................98
1.4.4. Kimyasal Mücadeleye Başlama Zamanı ve Belirlenmesi ...................................99
1.4.5. Kimyasal Mücadele Uygulamaları ...................................................................105
1.4.5.1. Türkiye’de Süne’ye karşı uygulanan kimyasal mücadele
uygulamalarının gelişimi....................................................................105
1.4.5.2. Kimyasal mücadele uygulamalarında kullanılan alet ve
makineler ..........................................................................................112
1.4.5.3. Kışlaklarda Süne’ye karşı kimyasal mücadele
uygulamalarının gerçekleştirilebilme durumu...................................114
1.4.5.4. Türkiye’de süne’ye karşı uygulanan talimat dışı kimyasal
mücadele uygulamaları .....................................................................114
1.4.5.5. Süne mücadelesinde kullanılan aktif maddelerin AB
uyum çerçevesinde son durumu .......................................................126
1.4.5.6. Süne mücadelesinin çevreye ve insan sağlığına olan
etkileri ...............................................................................................128
ΙΙΙ.BÖLÜM :
SÜNE MÜCADELESİ UYGULAMALARININ DEĞERLENDİRİLMESİ........................................133
1. SÜNE EMGİ ORANLARININ BELİRLENMESİ ........................................................................133
2. TÜRKİYE GENELİNDE BELİRLENEN SÜNE-KIMIL EMGİ ORANLARI......................................135
3. SÜNE EMGİ ORANLARININ BELİRLENMESİNDE KULLANILAN
YÖNTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI................................................................................138
4. SÜNE MÜCADELESİNİN MİLLİ EKONOMİYE KATKISI...........................................................142
ΙV.BÖLÜM:
BUĞDAY KALİTESİ VE BUNU ETKİLEYEN FAKTÖRLER İLE SÜNE EMGİ ZARARIYLA BUĞDAY
KALİTESİ ARASINDAKİ İLİŞKİ............................................................................................147
1. BUĞDAY KALİTESİ ..............................................................................................................147
2. BUĞDAY ANALİZLERİ..........................................................................................................148
2.1. FİZİKSEL ANALİZLER....................................................................................................148
2.1.1. Sağlam hububat dışındaki maddeler...............................................................148
2.1.2. Camsı tane oranı .............................................................................................151
2.1.3. Hektolitre ağırlığı.............................................................................................153
2.1.4. Tane sertliği.....................................................................................................154
2.1.5. Süne emgi zararı..............................................................................................155
www.tarim.gov.tr
7
SÜNE
2.2. KİMYASAL ANALİZLER.................................................................................................156
2.2.1. Rutubet oranı ..................................................................................................156
2.2.2. Protein oranı ...................................................................................................156
2.3. FİZİKO-KİMYASAL ANALİZLER .....................................................................................160
2.3.1. Zeleny ve SDS Sedimentasyon analizleri .........................................................160
2.3.2. Beklemeli Zeleny ve SDS Sedimentasyon analizleri.........................................160
2.3.3. Gluten analizleri ..............................................................................................161
3. BUĞDAY KALİTESİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER ......................................................................162
3.1. BUĞDAYIN TÜRÜ VE ÇEŞİDİ........................................................................................163
3.2. İKLİM KOŞULLARI VE ÇEVRENİN ETKİSİ ......................................................................163
3.2.1. Sıcaklık.... ........................................................................................................164
3.2.2. Yağış ve toprak nemi .......................................................................................165
3.2.3. Güneşlenme ve ışık yoğunluğu .......................................................................165
3.3. YETİŞTİRME KOŞULLARI..............................................................................................165
3.3.1. Ekim zamanı ....................................................................................................165
3.3.2. Sulama.... ........................................................................................................166
3.3.3. Gübreleme ......................................................................................................166
3.4. HASTALIK, ZARARLI VE YABANCI OTLAR .....................................................................168
4. SÜNE-KIMIL ZARARIYLA BUĞD AY KALİTESİ ARASINDAKİ İLİŞKİ.........................................168
5. TMO AÇISINDAN EMGİ ORANLARI VE BUĞDAY KALİTESİ
PARAMETRELERİNİN İRDELENMESİ...................................................................................172
6. TİCARET BORSALARI AÇISINDAN EMGİ ORANLARI VE BUĞDAY KALİTESİ
PARAMETRELERİNİN İRDELENMESİ....................................................................................177
V.BÖLÜM:
SÜNE MÜCADELESİ İZLEME VE YÖNLENDİRME KOMİSYONUNUN YAPISI, ÇALIŞMALARI VE
ALINAN KARARLAR.... .....................................................................................................181
VΙ.BÖLÜM:
TÜRKİYE’DE SÜNE KONUSUNDA GERÇEKLEŞTİRİLEN VE UYGULAMAYA AKTARILAN
ARAŞTIRMA SONUÇLARI.................................................................................................191
VΙΙ.BÖLÜM:
TÜRKİYE’DE SÜNE MÜCADELESİNDE KARŞILAŞILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM
ÖNERİLERİ......................... .............................................................................................197
TEŞEKKÜR.......................................................................................................................201
YAZARLARIN ÖZGEÇMİŞLERİ ...........................................................................................202
KAYNAKLAR.................... ................................................................................................204
8
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
Ş E K İ L L E R
Şekil 1
Şekil 2
Şekil 3
Şekil 4
Şekil 5
Şekil 6
Şekil 7
Şekil 8
Şekil 9
Şekil 10
Şekil 11
Şekil 12
Şekil 13
Şekil 14
Şekil 15
Şekil 16
Şekil 17
Şekil 18
Şekil 19
Şekil 20
Şekil 21
Şekil 22
Şekil 23
Şekil 24
Şekil 25
Şekil 26
Şekil 27
Şekil 28
Şekil 29
Şekil 30
Şekil 31
Şekil 32
Şekil 33
Şekil 34
Şekil 35
D İ Z İ N İ
Buğday tanesinin mikroskopik yapısı ...............................................................................19
Süne Ergini .......................................................................................................................26
Erkek –dişi ayırımı, abdominal seğment (genital segment) .............................................26
Eurygaster İntegriceps .....................................................................................................27
Eurygaster maura ............................................................................................................27
Eurygaster austriaca ........................................................................................................27
Yumurta ...........................................................................................................................28
Yumurta gelişme dönemi(çapa dönemi)..........................................................................28
Süne’nin tüm nimf dönemleri(1.-5.dönem) ve Yeni Nesil Ergin .......................................29
Yeni açılmış yumurta paketi ve 1. dönem nimfler ............................................................29
2.dönem nimfler ..............................................................................................................30
3.dönem nimf ..................................................................................................................30
4.dönem nimf ..................................................................................................................30
5.dönem nimf ..................................................................................................................30
Kışlaklardan genel görünüm ............................................................................................32
Kışlak Bitkisi-Meşe ...........................................................................................................32
Kışlak Bitkisi-Çam .............................................................................................................33
Kışlak Bitkisi-Geven ..........................................................................................................33
Kışlak Bitkisi-Kirpiotu .......................................................................................................34
Kışlak Bitkisi/Kirpi-Geven .................................................................................................34
Kışlak Bitkisi-Kekik............................................................................................................35
Kışlak Bitkisi-Ayıkulağı ......................................................................................................35
Kışlak Bitkisi-Sığırkuyruğu ................................................................................................35
Süne-Çiftleşme.................................................................................................................38
Yeni nesil ergin .................................................................................................................39
Erginlerde sokucu-emici ağız yapısının bir parçası hortum ..............................................40
Kurtboğazı Zararı..............................................................................................................41
Akbaşak Zararı..................................................................................................................42
Tanedeki Emgi Zararı........................................................................................................43
Kımıl Ergini .......................................................................................................................45
Üreticilerin süne zararından korunmak amacıyla muska yazdırıp tarlalara asması..........51
Tarlada atrapla süne toplanarak yapılan mekanik mücadele ...........................................52
Tarlalardan toplanılan sünelerin satın alınma noktalarına götürülüşü ............................52
Tarlalardan toplanılan sünelerin satın alınma işlemi........................................................52
Tarlalardan toplanılan ve satın alınan sünelerin imha edilmesi .......................................53
www.tarim.gov.tr
9
SÜNE
Şekil 36
Şekil 37
Şekil 38
Şekil 39
Şekil 40
Şekil 41
Şekil 42
Şekil 43
Şekil 44
Şekil 45
Şekil 46
Şekil 47
Şekil 48
Şekil 49
Şekil 50
Şekil 51
Şekil 52
Şekil 53
Şekil 54
Şekil 55
Şekil 56
Şekil 57
Şekil 58
Şekil 59
Şekil 60
Şekil 61
Şekil 62
Şekil 63
Şekil 64
Şekil 65
Şekil 66
Şekil 67
Şekil 68
10
Süne erginlerinin kışladığı gevenlerin yakılması...............................................................54
Süne Erginlerinin kışladığı gevenlerin yakılması...............................................................54
Yumurta parazitoitleri (Trissolcus sp.)..............................................................................56
Süne ergin İç Parazitoiti....................................................................................................57
Süne ergin ve nimf predatörü örümcek ...........................................................................58
Süne ergin ve nimf predatörü keklik ................................................................................58
Hastalık etmenleri nedeniyle ölmüş süne erginleri..........................................................59
Süne yumurta parazitoitlerinin ara konukçuları...............................................................60
Süne erginlerinin kışlaktan toplanması, erginlerin laboratuarda kültüre alınmaları........62
Trissolcus türlerinin kültürünün oluşturulması ve kitle üretimi .......................................63
Salım çantacıklarına yerleştirilen parazitoitlerinin doğada salımı ...................................64
Doğada parazitoit salım şeması .......................................................................................64
Keklik üretim merkezinden görünüm...............................................................................65
Süne sürveyi raporu .........................................................................................................80
Sürvey bilgileri işlenmiş süne sürvey raporu(Ünite şekli).................................................81
Tarlada Kıymetlendirme sürveyi yapılırken izlenmesi gerekli sayım şeması ....................82
Tarlada Kıymetlendirme sürveyinde sayımlarda çerçeve kullanımı .................................83
Parazitlenmiş süne yumurtaları (solda),parazitli ve normal süne yumurtaları (sağda)....90
Yumurta parazit sürvey çizelgesi ......................................................................................91
Nimf sürvey çizelgesi........................................................................................................94
Kimyasal mücadele zamanını belirlemek amacıyla tarlaya kurulan kafes ......................100
Türkiye’de 1955-2014 yıllarında süne’ye karşı kimyasal mücadele yapılan alan (da).....108
Yardımcı hava akımlı ve Hidrolik tarla pülverizatörleri ...................................................113
Konik huzmeli memeler için,memeler arası mesafe ve memelerin başağın üst
yüzeyinden olan yüksekliği ............................................................................................113
Buğdayda hasarlı taneler ...............................................................................................150
Unsu(A),Dönmeli(B) ve Camsı(C) buğday kesitleri .........................................................151
Yumuşak(A) ve Sert(B) buğday endosperm kesitleri ......................................................154
Sağlam ve emgi zararına uğramış un örneklerinde Zeleny ve Beklemeli
Sedimantasyon değerleri ...............................................................................................161
Süne emgili Bezostaya –1 çeşidinde gluten yayılma testi...............................................162
Normal ekmek hamuru(solda),Süne-Kımıl emgisi nedeniyle normal olmayan
ekmek hamuru(sağda) ...................................................................................................169
Polatlı Ticaret Borsasında buğday alımına esas kriterleri gösteren bir analiz çıktısı.......177
Edirne Ticaret Borsasında buğday alımına esas kriterleri gösteren bir analiz çıktısı ......177
Süne mücadelesinde kullanılmakta olan ince traktör tekerleği .....................................197
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
Ç İ Z E L G E L E R
D İ Z İ N İ
Çizelge 1
Türkiye’de 2012-2014 yıllarında serin iklim tahıllarının ekiliş, üretim,verim
ile ekiliş ve üretimdeki payları .....................................................................................20
Çizelge 2
Türkiye’de 2009-2013 yıllarındaki Buğday dışsatım ile dışalım miktarları ve
karşılıkları ...................................................................................................................20
Çizelge 3
Türkiye’de 2011-2013 yıllarında Buğdaydan işlenmiş ürünlerin dışsatım
miktarları ve karşılıkları ...............................................................................................21
Çizelge 4
Kışlak alanlarından ve tarlalardan toplanılarak imha edilen kşlamış
ergin miktarları(kg)......................................................................................................53
Çizelge 5
Kışlak alanlarında yakılan geven alanları (da) ..............................................................55
Çizelge 6
Biyolojik mücadeleye destek amaçlı gerçekleştirilen ağaçlandırma
çalışmalarında dikilen ağaç miktarları(adet)................................................................61
Çizelge 7
Parazitoit üretim merkezlerinde çoğaltılıp doğaya destek amaçlı salım
yapılan parazitoit miktarları(adet)...............................................................................65
Çizelge 8
Kışlak bitkilerinde küçük, orta, büyük ayırımına esas bitki boyutları ve m²’ye
karşılık gelen bitki adetleri...........................................................................................67
Çizelge 9
Kışlaklarda yapılan sayımlara ilişkin günlük sayım cetveli örneği ................................69
Çizelge 10 Kışlak sayım sonuçları..................................................................................................70
Çizelge 11 Trakya bölgesi illerinde toplam kışlakların ortalama süne yoğunlukları(KE/m²)..........71
Çizelge 12 Orta Anadolu Bölgesinde süne açısından önemli illerin toplam kışlaklarının
ortalama süne yoğunlukları(KE/m²) ...........................................................................72
Çizelge 13 Güneydoğu Anadolu KARACADAĞ kışlağında bitki başına ortalama süne ......................
yoğunlukları(KE/m²) ....................................................................................................73
Çizelge 14 Güneydoğu Anadolu Bölgesinde süne mücadelesi açısından önemli
bir yere sahip Adıyaman kışlaklarında sonbahar kışlak sayım sonuçları
[bitki başına ortalama süne yoğunlukları (KE/m²)]......................................................74
Çizelge 15 Trakya bölgesindeki kışlaklardan iniş seyri ..................................................................76
Çizelge 16 Orta Anadolu bölgesindeki kışlaklardan iniş seyri .......................................................77
Çizelge 17 Orta Anadolu bölgesinde Kıymetlendirme sürveyine başlama ve
bitiş zamanları .............................................................................................................84
Çizelge 18 Orta Anadolu ve Akdeniz bölgelerinde Kıymetlendirme sürveyine
başlama ve bitiş zamanları ..........................................................................................84
Çizelge 19 Trakya bölgesinde Kıymetlendirme sürveyine başlama ve bitiş zamanları..................85
Çizelge 20 Ege ve Marmara bölgelerinde Kıymetlendirme sürveyine başlama ve
bitiş zamanları .............................................................................................................85
Çizelge 21 Güneydoğu Anadolu bölgesinde Kıymetlendirme sürveyine
başlama ve bitiş zamanları ..........................................................................................86
www.tarim.gov.tr
11
SÜNE
Çizelge 22 Güney ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde Kıymetlendirme sürveyine
başlama ve bitiş zamanları ..........................................................................................86
Çizelge 23 Trakya bölgesinde Yumurta parazitoit sürveyine başlama ve bitiş zamanları..............87
Çizelge 24 Ege ve Marmara bölgelerinde Yumurta parazitoit sürveyine
başlama ve bitiş zamanları ..........................................................................................87
Çizelge 25 Orta Anadolu bölgesinde Yumurta parazitoit sürveyine
başlama ve bitiş zamanları ..........................................................................................88
Çizelge 26 Güney ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde Yumurta parazitoit sürveyine
başlama ve bitiş zamanları ..........................................................................................88
Çizelge 27 Kışlamış Ergin yoğunluklarıyla Parazitlenme oranları arasındaki ilişkiler.....................90
Çizelge 28 Türkiye genelinde bazı illerimize ait yumurta parazitoit sürvey sonuçları...................92
Çizelge 29 Trakya bölgesinde nimf sürveyine başlama ve bitiş zamanları ....................................95
Çizelge 30 Güney ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde nimf sürveyine
başlama ve bitiş zamanları ..........................................................................................95
Çizelge 31 Orta Anadolu bölgesinde nimf sürveyine başlama ve bitiş zamanları.........................96
Çizelge 32 Orta Anadolu ve Akdeniz Bölgelerinde nimf sürveyine
başlama ve bitiş Zamanları ..........................................................................................96
Çizelge 33 Ege ve Marmara bölgelerinde bölgesinde nimf sürveyine
başlama ve bitiş zamanları ..........................................................................................97
Çizelge 34 Trakya Bölgesinde kimyasal mücadeleye başlama ve bitiş zamanları........................102
Çizelge 35 Ege ve Marmara bölgelerinde kimyasal mücadeleye
başlama ve bitiş zamanları ........................................................................................103
Çizelge 36 Güney ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kimyasal mücadeleye
başlama ve bitiş zamanları ........................................................................................103
Çizelge 37 Güney ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kimyasal mücadeleye
başlama ve bitiş zamanları ........................................................................................104
Çizelge 38 Orta Anadolu Bölgesinde kimyasal mücadeleye başlama ve bitiş zamanları ............104
Çizelge 39 Orta Anadolu ve Akdeniz Bölgelerinde kimyasal mücadeleye
başlama ve bitiş zamanları ........................................................................................104
Çizelge 40 Türkiye’de 1955-2014 yıllarında Süne’ye karşı kimyasal
mücadele yapılan alan (da) .......................................................................................107
Çizelge 41 Bölgeler bazında mücadele yapılan alanlar(da).........................................................109
Çizelge 42 Trakya bölgesinde süne mücadelesi yapılan alanlar(da) ...........................................110
Çizelge 43 Süne Mücadelesinde 1955-2014 yıllarında kullanılan ilaç miktarları ........................111
Çizelge 44 Tekirdağ, Edirne, Kırklareli, Çanakkale ve İstanbul illerinin hububat ekilişlerini
etkileyen Işıklar Kışlağında sünelerin kışlaktan ovaya göç seyri(gün) ........................116
Çizelge 45 Orta Anadolu Bölgesinde hububat ekilişlerini etkileyen
Karadağ Kışlağında sünelerin kışlaktan ovaya göç seyri(gün) ....................................117
Çizelge 46 Marmara Bölgesinde yoğun olarak süne mücadelesi gerçekleştirilen bazı
illerde m²’de ort.3 ve daha fazla KE saptanan hububat ekiliş alanları(da).................118
12
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
Çizelge 47 Orta Anadolu bölgesinde yoğun olarak süne mücadelesi gerçekleştirilen bazı
illerde m²’de ort.3 ve daha fazla KE saptanan hububat ekiliş alanları(da).................119
Çizelge 48 Güney ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde yoğun olarak süne mücadelesi
gerçekleştirilen bazı illerde m²’de ort.3 ve daha fazla KE saptanan hububat
ekiliş alanları(da) .......................................................................................................119
Çizelge 49 Kışlamış ergin mücadelesi ve nimf mücadelesi yapılan yerlerdeki
emgi analiz sonuçları .................................................................................................125
Çizelge 50 Kışlamış ergin mücadelesinin parazitlenme oranları üzerine etkisi ...........................126
Çizelge 51 Hububat zararlıların mücadelesinde kullanılan,ancak AB uyum çerçevesinde
yasaklanan aktif maddeler ........................................................................................127
Çizelge 52 Orta Anadolu bölgesi illerinde süne-kımıl emgi oranları ...........................................135
Çizelge 53 Orta Anadolu bölgesi illerinde süne-kımıl emgi oranları ...........................................135
Çizelge 54 Trakya Bölgesi illerinde yıllar itibariyle süne emgi oranları .......................................136
Çizelge 55 Marmara Bölgesi illerinde yıllar itibariyle süne emgi oranları...................................136
Çizelge 56 Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerinde yıllar itibariyle süne emgi oranları .................137
Çizelge 57 Güney ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerinde yıllar itibariyle
süne emgi oranları.....................................................................................................137
Çizelge 58 Orta Anadolu Bölgesi ve Türkiye genelinde yıllar itibariyle belirlenen
emgi oranları(%) ........................................................................................................138
Çizelge 59 Ağırlık yönteminden elde edilen ortalama emgi oranlarıyla ile sayım yönteminden
elde edilen ortalama emgi oranlarının karşılaştırılmasına ilişkin veriler ...................139
Çizelge 60 Ağırlık yönteminden elde edilen sonuçlar ile sayım yönteminden elde edilen
sonuçların karşılaştırılmasına ilişkin veriler ...............................................................139
Çizelge 61 TMO ajanslarından alınan örneklerde fiziksel ve kimyasal analiz sonuçları ..............140
Çizelge 62 Süne Mücadelesinin Milli Ekonomiye Katkısı ............................................................143
Çizelge 63 Kısmen veya tamamen dönmeli tane oranına göre makarnalık
buğday sınıfları ..........................................................................................................152
Çizelge 64 Hektolitre ağırlığına göre ekmeklik ve makarnalık buğday grupları ..........................153
Çizelge 65 Türk gıda kodeksine göre; Un,Makarna ve Bulgurda bulunması gerekli
minimum protein oranları .........................................................................................157
Çizelge 66 TMO protein oranına göre ekmeklik ve makarnalık buğday grupları ........................158
Çizelge 67 Ekmeklik Buğdayda protein oranı ve süne tahribatına göre verilecek
ilave fiyat(TL) .............................................................................................................159
Çizelge 68 TS 2974/Nisan Buğday standartına göre protein oranı ve Buğday sınıfları...............159
Çizelge 69 Buğdayın çevre, çeşit ve bunların karşılıklı etkileşiminden etkilenen
kalite kriterleri ...........................................................................................................162
Çizelge 70 Toprak Mahsülleri Ofisi Buğday alım grupları............................................................163
Çizelge 71 Ekmeklik Buğday alımlarında dikkate alınan ve TSE Ekmeklik
Buğday standardında yer alan bazı alım kriterleri .....................................................173
www.tarim.gov.tr
13
SÜNE
Çizelge 72 Makarnalık Buğday alımlarında dikkate alınan ve TSE Makarnalık
Buğday standardında yer alan bazı alım kriterleri .....................................................173
Çizelge 73 Hububat alımında uygulanacak minimum kalite kriterleri ........................................174
Çizelge 74 TMO Buğday alımlarında protein oranlarıyla kalite arasındaki ilişki..........................176
Çizelge 75 TMO’nun yıllar itibariyle Buğday alımları ve kalite paremetre
değerleriyle emgi oranları ........................................................................................177
Çizelge 76 Polatlı Ticaret Borsasında yıllar itibariyle Buğday alımları ve kalite
paremetre değerleriyle emgi oranları .......................................................................178
Çizelge 77 Konya Ticaret Borsasında yıllar itibariyle Buğday alımları ve kalite
paremetre değerleriyle emgi oranları ......................................................................178
Çizelge 78 Edirne Ticaret Borsasında yıllar itibariyle Buğday alımları ve kalite
paremetre değerleriyle emgi oranları ......................................................................178
Çizelge 79 Orta Anadolu Bölgesi Ekonomik zarar eşikleri...........................................................193
Çizelge 80 Süne mücadelesinde Mülgü Diyarbakır ve Adana Zirai Mücadele Araştırma
Enstitüleri tarafından denenerek uygulamaya verilen ilaçlar ....................................194
14
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
SÜNE
GİRİŞ
www.tarim.gov.tr
15
SÜNE
16
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
GİRİŞ
Ülkemizin temel gıdası tahıl ürünleri olup, özellikle buğday ekmeğidir.
Olgunlaşmış bir buğday tanesinin yaklaşık % 14,5’u kabuk, % 2,5’u embriyo ve
% 83’ü endosprem’den oluşur (Şekil 1). Buğdayın una öğütülmesinde elde edilen
kepeğin çok önemli kısmını kabuk oluşturur. Kabuk lifli maddeler açısından;
Embriyo ise besin değeri bakımından danenin diğer kısımlarına göre, protein,
yağ, mineraller ve vitaminler bakımından daha zengindir. Endosperm ise nişasta
deposudur. Günlük beslenmemizde enerji kaynağı olarak önemli bir yer tutan
Buğday’ın 100 gramında yaklaşık olarak 71 g karbonhidrat; 12,6 g protein; 1,9 g
yağ; 12,2 g lif; 3,2 mg demir; 126 mg magnezyum; 288 mg fosfor; 363 mg
potasyum; 2,65 mg çinko ve B vitaminleri (1,2,3,5,6,9) bulunmaktadır. Bu değerler irdelendiğinde; yetişkin bir insanın demir ihtiyacının % 24’ünü, Fosfor ihtiyacının % 41’ini, Magnezyum ihtiyacının % 35’ini ve B1-B3 vitaminlerinin
ihtiyacının da % 35’ini 100 gram buğdaydan karşılamak mümkündür. Buğdaydaki
karbonhidratın çok büyük bir kısmı nişasta formunda olup, protein ise gluten
ağırlıklıdır. Nişasta enerji değeri açısından, gluten ise beslenmede protein açısından önemlidir (Mızrak,2012).
Ülkemiz insanının beslenmesinde bu denli önemli bir yer tutan Buğday,
hayvan beslenmesinde yem olarak kullanılmasının yanı sıra esas olarak gıda sektöründe de (Makarna, İrmik, Nişasta, Bulgur ve Bisküvi üretiminde) hammadde
olarak kullanılmaktadır.
www.tarim.gov.tr
17
SÜNE
Dünyada 2013 yılının verilerine göre, yaklaşık 1,5 Milyar hektar olan tarım
alanlarının 712 milyon hektar alanında (% 47’sinde) tahıllar ekilmekte ve 2,8 milyar ton da tahıl üretimi elde edilmektedir. Dünyada serin iklim tahılları (Buğday,
Arpa, Çavdar, Yulaf, Tritikale) 288 milyon hektar ekiliş alanıyla toplam tahıl ekiliş
alanının % 40’nı, 912 milyon ton üretim ile toplam tahıl üretimin % 33’nü oluşturmaktadır. Dünya nüfusunun beslemesinde önemli bir yer tutan Buğday; Dünyada 218 milyon hektar alanda ekimi yapılmakta ve bu alandan 713 milyon ton
üretim elde edilmektedir. Sıcak iklim tahılları ise (Mısır, Çeltik, Darı, Kuşyemi)
424 milyon hektar ekiliş alanıyla toplam tahıl ekiliş alanının % 60’nı; 1,8 Milyar
ton üretim ile toplam tahıl üretimin % 67’sini oluşturmaktadır (Gençtan ve
ark,2015).
Ülkemizde 2014 yılı TÜİK verilerine göre; 23,9 Milyon hektar olan işlenen
toplam tarım alanının 11,7 milyon hektarında (% 48,95’inde) tahılların ekimi yapılmakta ve 32,7 milyon ton üretim elde edilmektedir. Serin iklim tahılları toplamda 10,9 milyon hektar ekim alanı ile toplam tahıl ekilişinin % 93’nü, 25,9
milyon ton üretim ile toplam tahıl üretiminin ise % 79,20’sini oluşturmaktadır.
Ülkemizde üretimi yapılan serin iklim tahıllarının; TÜİK verilerine göre 20122014 yılındaki ekiliş, üretim, verim ile ekiliş ve üretimdeki payları aşağıda Çizelge
1.de özetlenmiştir. Çizelge 1. İncelendiğinde, 2012-2013-2014 yıllarında Buğday
ekiliş alanlarımız sırasıyla 7,5;7,7 ve 7,9 milyon hektar olurken; Buğday üretimimiz ise 20,1; 22,0 ve 19 milyon ton olarak gerçekleşmiştir (Anonymous 2014).
Ülke insanımızın beslenmesinin yanı sıra, ülke ekonomisi içinde de çok
önemli bir yeri bulunan Buğdayın dış alım-dış satım miktarları Çizelge 2’de, Buğdaydan işlenmiş ürünlerin dışsatım miktarları ise Çizelge 3.’de verilmektedir. Çizelge 2 incelendiğinde son 5 yılda Buğday dışalımımızın, dışsatımdan daha fazla
olduğu ve dışalım için yüksek miktarlarda kaynak (0,6-1,6 Milyar $) aktardığımız
ortaya çıkmaktadır. Çizelge 3 incelendiğinde ise son 3 yılda Buğdaydan işlenmiş
ürünlerin, dışsatımından 13 ila 947 milyon $ arasında gelir elde edildiği, dışsatımların özellikle un ve bisküvi’de yoğunlaştığı görülmektedir. Un dışsatımında
ise dünya 1. durumuna geldiğimizde ciddi bir övgü kaynağımızdır.
18
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
Şekil 1. Buğday tanesinin mikroskobik yapısı.
(http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=43425, Erişim tarihi: 30.03.2015)
www.tarim.gov.tr
19
SÜNE
!
!!
!!
! ! iklim
! ! tahıllarının
!!
! ! üretim,
! ! verim
!!
Çizelge 1.! Türkiye’de 2012-2014
yıllarında
serin
ekiliş,
! üretimdeki
ile ekiliş
payları
! ! ! ve
!! !!
!!
!!
&C*%
Yıllar
")/7%
"#5/'@!
D4('!
T'>/'4!
?@A?%
K#0'9!
=4%&%$'0,!
N`Q*'0%
"#5/'@!
D4('!
T'>/'4!
?@A]%
K#0'9!
=4%&%$'0,!
N`Q*'0%
"#5/'@!
D4('!
T'>/'4!
?@A^%
K#0'9!
=4%&%$'0,!
N`Q*'0%
Kaynak: TÜİK% %
$>F*Fa%
MU'O%
ZHQXNHOOO!
XHZbYHOOO!
WbRHOOO!
YNHROO!
RXHXOO!
A@-B^A-B@@%
ZHZZXHOOO!
XHZXOHOOO!
WRYHOOO!
NXHQOO!
RQHbOO!
A@-lBl-n@@%
ZHNWNHOOO!
XHZYZHOOO!
WWQHOOO!
NRHYOO!
RbHYOO!
A@-n]@-i@@%
")H1F0%
LH)F0%
MN`7O%
M>SWD'O%
XOHWOOHOOO!
XPZ!
ZHWOOHOOO!
XQY!
RZOHOOO!
XQY!
XWOHOOO!
XRQ!
WOQHOOO!
RXP!
?l-mmB-@@@%
!
XXHOQOHOOO!
XYQ!
ZHNOOHOOO!
XNW!
RPQHOOO!
XPQ!
XRQHOOO!
XQb!
WWYHOOO!
RRR!
]@-iim-@@@%
!
WNHOOOHOOO!
XbR!
PHROOHOOO!
XRX!
ROOHOOO!
XPQ!
XWOHOOO!
XXb!
WWOHOOO!
RWQ!
?B-n?@-@@@%
!
$>F*Fa1H>F%
I'GCMkO%
ZW<bX!
XP<OZ!
W<RP!
O<YQ!
O<RW!
!
ZX<Xb!
XQ<XY!
W<XY!
O<YP!
O<RR!
!
ZX<bQ!
XQ<QO!
W<OQ!
O<YP!
O<RX!
!
")H1F0DH>F%
I'GCMkO%
ZX<OY!
XQ<bP!
W<RR!
O<ZQ!
O<RY!
!
ZW<NO!
XQ<ZP!
W<WN!
O<ZZ!
O<RY!
!
ZR<RO!
Xb<RW!
W<WP!
O<YW!
O<bX!
!
!!
!!
!!
!!
!!
!! !!
!!
!!
Çizelge 2. Türkiye’de
2009-2013
yıllarındaki
Buğday
dışsatım
ile
dışalım
miktarları
!!
!! !!
ve karşılıkları
&C**')%
,CaP'1C0%
.F>1')%
,HbH)%
MN`7O%
M.F*G`7%
oO%
?@@n%
]@A-@@@%
?@A%
?@A@%
A-Al^-@@@%
?@A%
?@AA%
B-@@@%
?%
?@A?%
A@?-@@@%
?B%
?@A]%
?^n-@@@%
il%
Kaynak: TÜİK % %
,Ca'*C0%
_')>M,CaP'1C0j,Ca'*C0O%
.F>1')%
,HbH)%
.F>1')%
,HbH)%
MN`7O%
M.F*G`7%
MN`7O%
M.F*G`7%
oO%
oO%
]-]n?-@@@%
n@?% j]-@nA-@@@%
jl@A%
?-BB^-@@@%
iBB% jA-]m@-@@@%
j^B^%
^-lB^-@@@%
A-i?]% j^-l^n-@@@%
jA-i?A%
]-lAn-@@@%
A-A?B% j]-iAl-@@@%
jA-A@@%
^-@B?-@@@%
A-?mm% j]-m@]-@@@%
jA-??A%
!!
!!
!!
20
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
! !
!
!
!
!
!
!
Çizelge 3. Türkiye’de 2011-2013 yıllarında Buğday’dan işlenmiş ürünlerin dışsatım
!
!
miktarları ve!karşılıkları
Ka*H70Fa%
/)/7*H)%
=7%
.'>')7'%
86*S6)%
K)0F>%
8/P>/ZF%
86bD'G%%
4')aC*CbC%
M1`7O%
?@AA%
?@A?%
.F>1')%
,HbH)%
.F>1')%
,HbH)%
MN`7O%
M.F*G`7%
MN`7O%
M.F*G`7%
%%%%%%oO%
oO%
A-nm^-@@@%
mn?% A-nn]-@@@%
m^A%
^@^-@@@%
?mB%
B@i-@@@%
]Bm%
A??-@@@%
l@%
A?]-@@@%
in%
^n-@@@%
?i%
?l-@@@%
A^%
?mB-@@@%
i?A%%%
]Ai-@@@%
l]n%
]-ml?-@@@%
^-@^B-@@@%
!
?@A]%
.F>1')%
,HbH)%
MN`7O%
M.F*G`7%
oO%
?-A^]-@@@%
n^l%
in]-@@@%
^n^%
Ai@-@@@%
nl%
?^-@@@%
A]%
]ll-@@@%
mll%
^-iiA-@@@%
Kaynak: TÜİK %
!
!
!
!
!
! yabancı
!
!
Ülkemizin buğday
tarlalarındaki
mevcut
zararlı,
hastalık
ve
otlar;
! veya
! birlikte
!
! önemli
!
! kayıplarına
!
! olmaktadır.
!
! bestek tek
çok
ürün
neden
Günlük
!
! ! olarak !yer alan! ve aynı
! zamanda
! !
!
lenmemizde vazgeçilmez
bir kaynak
ekonomik
!
! konuma
!
! olan
! tahıllardan,
!
!
! Buğdayın üretimini
!
olarak da stratejik
bir
sahip
özellikle
! birisi de! böceklerdir.! Söz konusu
! ! böceklerden
! buğday
!
sınırlayan !faktörlerden
üretimimizi olumsuz
yönde
etkileyen
spp.),
!
!
! ana zararlılar
!
!ise Süne (Eurygaster
!
!
!
Kımıl (! Aelia rostrata
( Zabrus
- Boh.! ) Ekin! kamburböceği
!
!
! spp.
! ) !ve Bambul (Ani-!
soplia spp.)’dur.
!
!! !
!
!
!
Bilindiği gibi Süne; Güneydoğu Anadolu Bölgemizde 1950’li yıllardan beri
! !
!
!
!
!
!
!
periyodik olarak, Trakya ve Orta Anadolu Bölgemizde ise son yıllarda salgınlar
!
!
! !
!
!
! !
!
!
yaparak hububatın en önemli zararlısı durumuna geçmiştir. Süne buğdayda hem
!
! !
!
!
!
!
!
ağırlık hem de kalite yönünden önemli ürün kayıpları meydana getirebilmektedir.
!
!
!
!
!
!
!
!
!
Kalite açısından ortaya çıkan ürün kayıpları ise çok önemli boyutlardadır. Süneye
! önlemleri
!
!
!takdirde
! hububatta
!
! 100’e
!
! kadar
karşı gerekli kontrol
alınmadığı
%
!
!
!
! süne zararı
! nedevaran oranlarda! zarar oluşabileceği
de! bir gerçektir.
Sonuçta
! ! ortaya
! çıkan! bu ürün
! kayıpları,
! hem! beslenmemiz! açısından
! !
niyle buğdayda
hem
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
de ülke ekonomisi açısından geriye dönüşü olmayan ciddi sorunlar ortaya çıka!
! ! entegre
!
!
! çerçevesinde
!
racaktır. Bu nedenle
süne! mücadelesi
mücadele
ilkeleri
! mutlaka! yapılmalı
! ve ihmal edilmemelidir.
! !
!
!
bilinçli bir! şekilde
!
!
!
!
! !
!
!
!
!
!
!
www.tarim.gov.tr
21
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
SÜNE
22
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
SÜNE
SÜNE’NİN TANIMI,
YAŞAYIŞI,
BÖLÜM
1
ZARAR ŞEKLİ,
KONUKÇULARI ve
YAYILIŞI
www.tarim.gov.tr
23
SÜNE
24
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
BÖLÜM 1
SÜNE’NİN TANIMI, YAŞAYIŞI,
ZARAR ŞEKLİ, KONUKÇULARI ve
YAYILIŞI
1.SÜNE’NİN TANIMI
Süne taksonomik olarak aşağıdaki şekilde sınıflandırılmaktadır:
Sınıf : İnsecta (Böcekler)
Takım: Hemiptera
Familya: Scutelleridae
Cins: Eurygaster
Dünyada Eurygaster cinsine bağlı 15 adet süne türü bulunmaktadır.Bu türlerden 7 tanesi ülkemizde de bulunmaktadır.Bu türler Eurygaster integriceps
Put, E. maura L.,E. austriacus Schrk, E.dilaticollis Dohrn, E.hottentota F., E.schreiberi Mont ve E.testudinaria Geoff.’dır. Bu süne türlerinden Eurygaster integriceps Put.(Süne), Eurygaster maura L.(Avrupa Sünesi) ve Eurygaster austriaca
Schrk. (Yassı vücutlu Süne) türleri ülkemiz için ekonomik açıdan önemli olup
yaygın olarak bölgelerimizde bulunmaktadırlar. Diğer türlerin ise ekonomik
önemi bulunmamaktadır (Lodos, 1986).
ERGİN
Süne türlerinin erginleri genellikle toprak renginde, bazen de siyah veya
kırmızı renklerde olabilmektedir. Tüm bu renklerin yer aldığı alaca desenli renkte
olan süne erginler de doğada mevcuttur (Şekil, 2). Süne türleri familya özelliği
nedeniyle, tahtakurusu kokusunu andıran pis koku salgılarlar. Erkek ve dişi bireyler genital (abdomen) segmentlerinin farklı yapıda olmalarından ayırt edilebilirler. Ergin bireyler ters çevrilerek son abdomen segmentleri kontrol
edildiğinde; erkek bireylerde bu yapı tek bir plakadan oluşurken, dişi bireylerde
ise bu yapı 3 çift plakadan meydana gelmiştir (Şekil,3).
www.tarim.gov.tr
25
SÜNE
E. integriceps’in ergin bireyleri 10-12,5 mm (Şekil, 4 ). , E.maura’nın ergin
bireyleri ise 9-11 mm. boyundadır (Şekil, 5). E. austriaca ‘nın ergin bireyleri
(Şekil, 6) ise her iki türün erginlerinden daha büyüktür ve boyları ise 11-14 mm.’
dir. Türlerin birbirinden ayırımı fiziki görünümlerden yapılsa dahi, gerçek anlamda erkek genital organlarının incelenmesi sonucunda tür farklılıkları ortaya
konulabilmektedir. Güneydoğu Anadolu Bölgemizde hakim tür E. integriceps,
Orta Anadolu bölgemizde ise hakim tür E. maura’dır. Diğer bölgelerimizde ise
her üç tür de belirli oranlarda bulunmaktadır.
Şekil 2. Süne ergini.
Şekil 3. Erkek-dişi ayırımı, abdominal segment(genital segment).
26
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
Şekil 4. Eurygaster integriceps.
Şekil 5. Eurygaster maura.
Şekil 6. Eurygaster austriaca.
www.tarim.gov.tr
27
SÜNE
YUMURTA
Yumurtalar 1,0-1,2 mm. çapında ve küre şeklindedir. Paket şeklinde bırakıldıkları ilk zamanlar filizi yeşil renktedirler (Şekil, 7). Yumurta bırakıldıktan 3-4
gün sonra üzerinde kahverengi noktalar oluşur ve hafif esmer bir renk alır. Bu
aşamadan 5 gün sonra noktaların toplanmasıyla siyah dairemsi bir şekil alır.
Siyah dairemsi bu yapı 2 gün sonra kaybolur ve kırmızı renkli gemici çapasına
benzer bir şekil ortaya çıkar. Çapanın altında da üçgen şeklinde siyah renkli kapak
üçgeni belirir. Yumurtanın rengi sarıya döner. Bu dönem “Çapa dönemi”
(Şekil, 8) olarak nitelendirilir ve yumurta parazit sürveyi için de nirengi noktası
olarak kabul edilir. Çapa döneminden yaklaşık bir hafta sonra ise yumurtalar açılır ve nimfler çıkar.
Şekil 7. Yumurta bırakan dişi (solda), normal ve parazitli yumurta (sağda).
Şekil 8. Yumurta gelişme dönemi (çapa dönemi).
28
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
NİMF
Yumurtadan çıkan bireyler erginlere benzedikleri için ‘’Nimf’’ diye adlandırılmaktadır. Nimfler 5-6 gün aralıklarla gömlek değiştirerek 5 nimf dönemi
(Şekil, 9) geçirirler ve ‘’Yeni Nesil Ergin’’ olurlar.1.dönem nimfler çıkış yaptıkları
yumurta paketinin kabuklarının yanında toplu halde bulunurlar ve beslenmezler
(Şekil, 10). Yumurtalardan yeni çıkan nimfler, önceleri sarı yeşil renkte olup baş
kısmında kırmızımsı renkli çapa şeklinde leke vardır. Yaklaşık1 saat sonra renk
esmerleşir ve baştaki çapa kaybolur. Birinci dönem nimfler 4-6 gün sonra gömlek
değiştirerek, 2. dönem nimfler meydana gelir. İkinci dönem nimflerin tanımı mücadele açısından çok önemlidir. İkinci dönem nimflerin en belirgin ayırıcı özelliği
abdomenin yapısıdır. Abdomen açık kahverengi renkte olup üzerinde enine 2
siyah bant bulunur. Bu dönem sonunda ise nimflerin abdomeni şişer, pembemsikahverengi bir renk alır, üzerindeki enine 2 siyah bant kaybolmaz (Şekil,11).
Nimfler 2. dönemden itibaren gerek yapraklarda gerekse de süt olum dönemi
başlangıcındaki başaklardaki tanelerle beslenmeye başlarlar. Üçüncü dönemden
(Şekil,12) itibaren scutellum belirginleşir. 4. (Şekil,13). ve 5. dönem de (Şekil,14).
ise ergin bireylere benzemeye başlarlar.
Şekil 9. Süne’nin tüm nimf dönemleri (1.-5. dönem) ve yeni nesil ergin.
Şekil 10. Yeni açılmış yumurta paketi ve 1.dönem nimfler.
www.tarim.gov.tr
29
SÜNE
Şekil 11. 2.dönem nimfler (2. ve 3. dönem nimfler birlikte-sağda).
Şekil 12. 3.dönem nimfler.
Şekil 14. 5.dönem nimf.
30
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
Şekil 13. 4.dönem nimf.
2.SÜNE’NİN YAŞAYIŞI,
Süne yılda tek döl verir. Erginler bir yıllık yaşamını aktif(hareketli) ve pasif
(uyuşuk) olmak üzere 2 dönem halinde geçirirler.
PASİF DÖNEM diye adlandırılan bu zaman diliminin başlangıcında erginler
hasadı takiben hububat tarlalarından dağlık alanlara göç ederler. Yaz aylarının
bir bölümünü, Sonbahar ve Kış aylarının tamamını, İlkbaharında erken bölümünü uyuşuk halde genellikle “Kışlak” adı verilen bu dağlık alanlarda geçirirler
(Şekil, 15).
Bölgeler açısından geniş hububat ekiliş alanlarını etkileyen ana kışlaklar
mevcuttur. Güneydoğu Anadolu Bölgemizde ana kışlak olarak Karacadağ ve Adıyaman (Kımıl, Ulubaba, Nemrut, Haydaran) kışlakları bulunmaktadır. Trakya
Bölgemizde ise ana kışlaklar Işıklar dağ Silsilesi ve Istranca Dağlarıdır. Orta Anadolu Bölgemize ise ana kışlaklar Karadağ, Ekecik, Hasandağı, Çelebi ve Beynam
Kışlaklarıdır. Ege Marmara ve Akdeniz Bölgelerimizin büyük bir bölümündeki
bitki örtüsü tümüyle kışlak özelliği taşımakta ve bu bölgelerde nirengi kışlak bulunmamaktadır.
Kışlak adı verilen yükseltilerde geçirilen bu pasif dönem yaklaşık 9 ay sürmektedir. Pasif döneme hazırlık olarak erginler göç etmeden önce vücutlarında
besin maddeleri biriktirirler ve bunları yağa dönüştürürler. Erginler tüm pasif
dönem boyunca vücutlarında biriktirdikleri yağları yavaş yavaş enerjiye dönüştürerek, metabolizma faaliyetlerini en alt düzeyde sürdürmektedirler. Pasif dönemin geçirilebilmesi için en uygun kışlak yükseltileri genellikle 1200-1600 m.
civarındadır. Ancak ergin bireyler daha alt yükseltilerde de (600 m.), hatta ovada
bile kışlayabilirler. Trakya Bölgesinde tarlalarda ayçiçeği sapları içinde dahi kışı
geçirdikleri saptanmıştır. Süne erginleri kışlaklara göç ettikten sonra; kışlağın
bitki örtüsünün durumuna göre farklı bitki türlerinin yere dökülmüş yapraklarının altında ya da hava koşullarının durumuna göre bitki altındaki toprak içinde
(8-10 cm. derinlikte) gizlenirler. Kışlak bitkileri olarak Meşe (Quercus spp.)
(Şekil,16) ve Çam (Pinus spp.) (Şekil,17) ya da otsu bitkilerden Geven (Astragalus
spp.) (Şekil, 18), Kirpi otu (Acantholimon spp.) (Şekil, 19), Kirpi-Geven(Şekil, 20),
Kekik (Thymus spp.) (Şekil, 21), Ayıkulağı (Şekil, 22) ve Sığırkuyruğu (Şekil, 23)
gibi bitkiler belirlenmiştir.
www.tarim.gov.tr
31
SÜNE
Şekil 15. Ankara-Beynam kışlağından görünüm.
Şekil 16. Kışlak bitkisi-Meşe.
32
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
Şekil 17. Kışlak bitkisi-Çam.
Şekil 18. Kışlak bitkisi-Geven.
www.tarim.gov.tr
33
SÜNE
Şekil 19. Kışlak bitkisi-Kirpiotu.
Şekil 20. Kışlak bitkisi/Kirpi-Geven.
34
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
Şekil 21. Kışlak bitkisi-Kekik.
Şekil 22. Kışlak bitkisi-Ayıkulağı.
Şekil 23. Kışlak bitkisi-Sığırkuyruğu.
www.tarim.gov.tr
35
SÜNE
Pasif dönemi de kendi içinde iki farklı dönem diye ayırmak da mümkündür:
a) Yazlama Dönemi: Hasadı takiben yeni nesil erginlerin kışlaklara göç etmesiyle başlayan ve iklim koşullarına bağlı olarak değişmekle birlikte genellikle
Temmuzdan Ekim ya da Kasım aylarına kadar süren dönemdir. Bu dönemde yarı
uyuşuk durumda bulunan erginler, sıcaklığın etkisinden korunmak amacıyla kışlama yerlerindeki en üst yükseltilerde bulunmaktadırlar.
b) Kışlama Dönemi: Kışlakların yüksek yerlerinde yazlama dönemini geçiren erginler Ekim sonu-Kasım ayı başı itibariyle iklim koşullarındaki değişmelerle
(özellikle sıcaklıkların düşmesi ve havaların soğuması) birlikte daha alt yükseltilere doğru yer değiştirirler ve kışlama konumuna geçerler. Bu yer değiştirmeler
sırasında kışlak popülasyonunda % 7-9 oranında azalmalar olabilir. Kışlakta bu
tip yer değiştirmeler genellikle Güney Doğu Anadolu Bölgesi kışlaklarında ortaya
çıkmaktadır. Orta Anadolu ve Ege Bölgesi kışlaklarında bu tip yer değiştirmelere
çok sık rastlanılmaz. Diğer bir deyimle Orta Anadolu ve Ege Bölgesi kışlaklarında
yazlama ve kışlama alanları aynı alanlardır. Kışlama dönemi erken İlkbaharda
(Mart-Nisan) havaların ısınmasıyla birlikte sona erer.
AKTİF DÖNEM
İlkbaharda kışlama yerlerinde havaların ısınması ve karların erimeye başlamasıyla birlikte; ergin bireylerde metabolizma faaliyetleri hızlanır ve erginler
uyuşuk vaziyetten hareketli konuma geçerler. Bu durumda pasif dönem sona
erer ve aktif dönem başlamış olur. Sünenin neden olduğu ürün kayıplarının hububat tarımına olumsuz yansımaları açısından da bu dönem çok önemlidir. Erginler bu dönemde kışlaklarda toprak üstü sıcaklığı 15 °C ve üzerine çıkması ve
bu sıcaklığın da süreklilik arz etmesiyle birlikte tarlalara göç ederler. Kışlaktan
göç zamanı; yıllar itibariyle iklim koşullarına göre değişmek kaydıyla bölgeden
bölgeye göre de farklılık göstermektedir. Bölgeler açısından kışlaktan inişlerin
geçmiş yıllardaki zamanlamaları irdelendiğinde; İnişler genellikle Güney Doğu
Anadolu Bölgesinde Mart sonu-Nisan başında başlarken, Trakya ve Ege
Bölgelerinde Nisan ayında başlamakta, Orta Anadolu Bölgesinde ise Nisan sonuMayıs başında gerçekleşmektedir. İnişler o yıl erken ilkbahardaki iklim koşullarının durumuna göre daha erken tarihlerde ya da daha geç tarihlerde de ortaya
çıkabilmektedir. Kışlaklardan hububat tarlalarına göç olayının başlama zamanı-
36
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
nın, bölgelere göre yıldan yıla farklılık göstermesi nedeniyle, hububatın fenolojik
dönemleri de farklı olabilmektedir. Uzun yıllar yapılan gözlemler sonucunda İnişlerin başladığı tarihlerde hububatın fenolojisi; Güney-Doğu Anadolu Bölgemizde kardeşlenme-sapa kalkma, Trakya, Ege ve Orta Anadolu Bölgelerinde ise
sapa kalkma-başaklanma dönemlerindedir.
İnişler sırasında iklim koşullarının uygun gitmesi durumunda kışlaklar 710 gün içerisinde boşalabilir. Ancak inişler sırasında olumsuz iklim koşullarının
(yağış ve sıcaklıkların düşmesi gibi) ortaya çıkması durumunda inişler kesintiye
uğrar ve inişlerin süresi 20-30 güne kadar uzayabilir.
İnişler öncesi kışlakta altında gizlendiği bitki ya da bitkinin yaprakları üzerinde hareketlenmeler ve kısa uçuşlar başlar. İniş öncesi mutlak olarak güneş
ışınlarından yararlanır. İnişler genellikle günün 10-12 saatleri arasında gerçekleşmektedir. İnişler sırasında hakim rüzgar iniş istikametini belirler. Kışlaklardan
öncelikli olarak Süne-Kımıl erkek bireyleri iniş yapmaktadır. İnişlerde hububat
ve mera alanlarına dağılırlar. Genellikle iyi gelişmiş hububat tarlalarını tercih
ederler.
Pasif dönemi geçirerek İlkbaharda Hububat tarlalarına göç eden bu bireylere Kışlamış Ergin (KE) denilmektedir. Kışlamış erginler pasif dönemde vücutlarındaki besin maddelerini harcadıklarından dolayı yoğun bir beslenme
dönemine girerler ve aynı zamanda cinsel olgunluğa da ulaşırlar. Havanın açık
ve sakin olduğu günlerde beslenme yoğun bir şekilde devam ederken; kapalı,
yağışlı ve sert rüzgarların olduğu iklim koşularında beslenmezler, kök diplerinde
ya da toprak çatlaklarında gizlenirler.
Kışlamış erginler bu yoğun beslenme periyoduyla birlikte çiftleşirler
(Şekil,24) ve yumurta bırakırlar. Kışlamış erginler 1,5-2 ay boyunca çiftleşme olayını gerçekleştirirler. Dişi ve erkekler yaşamı boyunca birkaç kez birbirleriyle çiftleşme işlevini yerine getirirler. Dişiler yumurtalarını tarlaya indikten 5-6 gün
sonra bırakabilirler. Yumurta bırakma süresi dişinin yaşamı boyunca devam eder.
Bir dişi yaşamı boyunca 5-6 kez olmak kaydıyla ortalama 80 yumurta bırakır. Dişilerin uygun iklim koşulları olduğunda en fazla 150 yumurta bırakabildiği ve koşulların uygun olmaması durumunda da ortalamanın altındaki sayıda yumurta
bıraktığı saptanmıştır. Yumurta bırakılma işlevinde; dişi bireyler 12-14 adet (gewww.tarim.gov.tr
37
SÜNE
nellikle 14) ve 2-3 sıralı olan küme şeklindeki yumurtalarını genellikle hububat
yapraklarının alt yüzeylerine bırakırlar. Hububat tarlalarında yer alan yabancı
otların, özellikle tüysüz yapraklarının da alt tarafına yumurta bırakabilmektedirler. Yumurta bırakma olayı 1-2 ay devam edebilir, ancak yoğun yumurta bırakma
2-3 haftalık dönem içinde gerçekleşmektedir.
Doğada yumurta açılım süresi iklim koşullarına, özellikle sıcaklık ve orantılı
neme bağlıdır. Sıcaklık değerleri yükseldiğinde yumurtalar kısa sürede açılmaktadır. Genellikle tarla koşullarında yumurtalar 2-3 hafta içinde açılırlar.
Şekil 24. Süne-çiftleşme.
Yumurtadan çıkan nimfler 2. dönemden itibaren başaklarda tanelerde beslenmeye başlarlar. Nimfler hortumlarını bitki dokusuna sokarak, emmek suretiyle beslenirler. Nimflerin beslenmesi nimf dönemleri ilerledikçe daha
yoğunlaşır ve 5. nimf döneminde en üst noktaya ulaşır. Nimfler depoladıkları besinleri genelde gömlek değiştirirken tükettikleri için; her gömlek değiştirdikten
sonra oburca beslenirler. 5 nimf dönemi sonunda gömlek değiştirerek Yeni Nesil
Ergin (YNE) olurlar (Şekil,25). Nimf dönemleri iklim koşullarına bağlı olarak yaklaşık 30 gün sürmektedir. Diğer bir deyimle yumurtadan çıktıktan 1 ay sonra YNE
olmaktadırlar. YNE’ler bölgelere göre değişmek kaydıyla Mayıs-Haziran aylarında
38
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
hububat tarlalarında görülürler. Bu devrede hububat fenolojik olarak sarı olumsert olum dönemlerindedir. YNE’ler kışlaklara çıkmadan önce yeterli besini (yağ)
vücutlarına depo etmek zorundadırlar. Eğer bunu gerçekleştiremezlerse ya kışlağa çıkamayabilirler, ya da kışlağa çıksalar bile vücutlarındaki yağ tüm pasif dönemi boyunca yaşamsal faaliyetleri için yetmeyeceğinden, kışlaklarda doğal
ölüme giderler. YNE’ler de hortumlarını tane içerisine sokarak besin maddelerini
emerler. Eğer tane sert olum döneminde ise tükürük bezlerinden protein parçalayıcı enzimler salgılayarak taneyi yumuşatırlar ve beslenirler. YNE’ler 15-20
gün boyunca hububat tarlalarında
beslenirler. Havaların ısınması (3032 C°’nin üzerine çıkması) ve Buğday
hasadının da başlamasıyla birlikte
kışlaklara doğru göç ederler. Kışlaklara doğru göç ederken daha yüksek
konumda bulunan ve fenoloji olarak
da daha geri olan hububat ekilişlerinde de 1-2 gün süreyle beslenmelerine ve vücutlarına besin (yağ)
depo etmeye devam ederler. Bu
durum özellikle Güney Doğu Anadolu Bölgesinde gerçekleşir ve bu tip
hububat ekilişlerinde %100’lere
varan zararlar oluşabilir. YNE’lerin
tekrar kışlaklara göçü sırasında da
inişlerde olduğu gibi rüzgarın etkisi
bulunmaktadır. YNE’ler genetik şifŞekil 25. Yeni Nesil Ergin.
releme yoluyla ebeveynlerinden
aldık-ları bilgiler sonucunda geçmişte ebeveynlerinin kışladığı aynı
kışlaklara çekilirler.
www.tarim.gov.tr
39
SÜNE
3. ZARAR ŞEKLİ VE EKONOMİK ÖNEMİ
Süne’nin zarar derecesi ve şekli; zararlının biyolojik dönemlerine (nimf ve
ergin) ve yoğunluğuna, Hububatın çeşidine ve fenolojik dönemine, iklim koşullarına (özellikle sıcaklık ve yağışa) bağlı olarak değişkenlik göstermektedir.
Erginler ve nimfler sokucu-emici ağız yapılarına sahiptirler. Erginler ve
nimfler vücutlarında taşıdıkları hortumları (Şekil,26) hububatın bitki dokusuna
sokup emmek suretiyle beslenmektedirler. Süne Erginleri ve nimfleri hububat
da beslenmeleri sonucunda 3 tip zarar meydana getirmektedirler.
Şekil 26. Erginlerde sokucu emici ağız yapısının bir parçası hortum
a) Kurtboğazı zararı: Kışlaklarda kışı geçirdikten sonra hububat tarlalarına
göç eden kışlamış erginler; özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgemizde kardeşlenme dönemindeki Hububatın sap kısmını kök boğazına yakın kısımdan sokup
emmek suretiyle zarar verirler. Bu durumda besin ve su iletimini engellediği için
emilen saplar zamanla sararır ve kurur. Bu tip bitkiler başak bağlayamazlar. Kışlamış erginler tarafından yapılan bu tip zarara ‘’Kurtboğazı Zararı’’ denilmektedir
(Şekil, 27). Diğer bölgelerimizde bu tip zarar bazı yıllar nadiren oluşmaktadır.
Orta Anadolu Bölgemizde Süne Kışlamış Erginlerinden önce toplu iniş yapan
Kımıl Kışlamış Erginleri de aynı tip zararı bazı yıllar meydana getirebilmektedir.
40
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
Kılıç ve Ark.(1973), Güneydoğu Anadolu Bölgesinde 1969 yılında yaptıkları
çalışmada; m²’de 2,2 adet KE bulunması durumunda %13,7 oranında kurtboğazı
zararının oluşacağını ortaya koymuşlardır.
Şekil 27. Kurtboğazı zararı.
b) Akbaşak Zararı: Hububat tarlalarında beslenmelerine devam eden kışlamış erginler; başaklar henüz yaprak kılıfı içindeyken, çiçeklenme veya tane
bağlama dönemlerinde yine saplarda özellikle başağın altından sokup emmek
suretiyle beslenerek zarar vermektedirler. Bu durumda yine su ve besin iletimi
engellendiği için taneler oluşmaz ve başaklar beyaz bir hal alır. Tarlada yeşil başakların arasında bu tip zarar görmüş beyaz başaklara da rastlanmaktadır. Kışlamış erginler tarafından yapılan bu tip zarara ‘’Akbaşak Zararı’’ denilmektedir
(Şekil, 28). Süne ile bulaşık tüm bölgelerimizde bu tip zarara sıkça rastlanmaktadır. Aynı tip zararı Orta Anadolu Bölgemizde Kımıl kışlamış erginleri de meydana getirmektedir. Akbaşak zararı kışlamış ergin yoğunluğuna ve iklim
koşullarına göre değişmektedir. Kurak yıllarda kışlamış ergin yoğunluğunun da
fazla olması durumunda bu zarar önem kazanabilir. Ancak ülkemizin bazı bölgelerinde hububat üreticilerinin genellikle sık ekim yaptıkları göz önüne alınırsa
bu tip zarar oluşumu ekilişi seyrelterek olması gereken düzeye çekeceğinden
faydalı dahi olabilir.
www.tarim.gov.tr
41
SÜNE
Şekil 28. Akbaşak Zararı.
Kılıç ve ark.(1973),Güneydoğu Anadolu bölgesinde 1969 yılında yaptıkları
çalışmada m²’de 0,4 adet KE bulunması durumunda %1,1; m²’de 1,0-1,5 adet
KE bulunduğunda %3,6; m²’de 1,6-2,0 adet KE bulunduğunda %4,2 ve m²’de 2,12,3 adet KE bulunduğunda ise % 6,6 akbaşak zararının ortaya çıkacağını belirlemişlerdir.
Memişoğlu (1985), Orta Anadolu bölgesinde E.maura kışlamış erginleri ile
kafeslerde yaptığı denemelerde; m² ‘de ort. 16 adet KE’nin yıllara göre değişmek
kaydıyla ort. % 0,95 ila % 2,49 arasında değişen oranlarda akbaşak zararına
neden olabileceğini ortaya koymuştur.
Özkan ve ark. (2008) ,Orta Anadolu Bölgesinde E.maura kışlamış erginleri
ile kafeslerde yaptıkları çalışmalarda ise yıllara ve KE yoğunluklarına göre değişmek kaydıyla % 0,24 ila % 2,94 arasında akbaşak zararı belirlemişlerdir.
c) Tanedeki emgi zararı: Türkiye ekonomisi ve hububat yetiştiriciliği açısından en önemli zarar şekli bu zarar şeklidir. Taneler emgi yerlerinden tırnakla
bastırıldığında kırılır ya da çöker ve unsu yapı ortaya çıkar (Şekil, 29). Ülkemizde
uygulanan süne mücadelesi, bu zararın önlenmesi stratejisi üzerine programlanmıştır. Bu tip zararı 2-5.dönem nimfler ve YNE’ler hububat da süt olumdan
sert oluma kadar tanelerde yoğun bir şekilde beslenerek meydana getirmektedirler. 4.-5. dönem nimflerin ve YNE yoğunluklarının yüksek olduğu tarlalarda
mücadele yapılmaması durumunda zarar oranı % 100’lere ulaşabilmektedir.
Özellikle YNE’ler kışlağa çekilmeden önce yoğun bir şekilde beslenmek ve yeteri
42
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
kadar besini (yağ) vücutlarına depo etmek durumundadırlar. YNE’ler de hortumlarını tane içerisine sokup besin maddelerini emerler. Eğer tane sert olum döneminde ise, tükürük bezlerinden salgıladığı protein parçalayıcı enzimler
yardımıyla taneyi yumuşatırlar ve beslenirler. Bu beslenme sonucunda tanenin
ağırlığında kısmen azalmalar olabilir. Ancak tanede emgi sonucu ortaya çıkan
kalitedeki kayıplar daha önemlidir. Nimf ve YNE’lerin tanede beslenmeleri sonucunda; Buğday taneleri çimlenme güçlerini kaybedecekleri gibi, Buğday çeşidinin ekmeklik ve makarnalık olma özellikleri de ortadan kalkmaktadır.
Yüksel (1968), Laboratuar’da gerçekleştirdiği çimlendirme denemeleri sonucunda, sağlam tanelerin % 99,0; sertken E.integriceps bireyleri tarafında emilen tanelerin % 70,0 ve süt olum döneminde emilen tanelerin ise % 34,0
oranlarında çimlendiğini tespit etmiştir.
Özkan ve ark. (2014)
E.maura tarafından değişik
oranlarda zarara uğratılmış
buğday tanelerinin çimlenme güçlerine ilişkin olarak yürüttükleri çalışmalar
sonucunda, % 32,5 ila
% 43,5 arasında değişen
oranlarda çimlenme güçleri saptamışlardır.
Şekil 29. Tanedeki emgi zararı.
www.tarim.gov.tr
43
SÜNE
Yüksel (1969), Vinagradova (1961)’ya atfen, Süne (E.integriceps) nimflerinin çıkışından YNE olup kışlaklara çekilinceye değin buğday tanelerinde emgi
yaptığını; 4.-5. dönem nimf + YNE dönemlerinde 49-50 en çok 55 buğday tanesinde zarar yapabildiğini bildirmektedir. Zarar yaptığı tanelerin dağılımını ise 4.
nimf döneminde 9, 5.nimf döneminde 15 ve YNE döneminde ise 25 adet olarak
da ayrıca belirtmektedir.
Lazarov ve ark. (1969), 1966 yılında doğada Bezostaya çeşidinin ekili olduğu buğday tarlalarında yaptıkları kafes çalışmaların da 2,0 KE/m² yoğunluğunun bulunduğu kafeslerde meydana gelen nimf + YNE sayısının ve bunların
ortaya çıkardığı zararın iklim koşullarına göre değişkenlik gösterdiğini tespit etmişlerdir. Araştırıcılar 1 nimfin ergin oluncaya kadar 40-60 adet tanede zarar
meydana getirdiğini, m²’de 3, 5, 10 ve 15 nimf bulunması durumunda sırasıyla
%2,51; %3,09; %4,49 ve % 7,60 oranlarında emginin ortaya çıktığını saptamışlardır. 1 adet nimfin ise iklim koşullarına ve nimf dönemlerine göre değişmek
kaydıyla % 0,56-0,81 emgi meydana getirebileceğini de ayrıca belirtmişlerdir.
Gospodinov ve ark.(1975),Bulgaritanda 63 Buğday çeşidinde yaptığı kalite
analizleri sonucunda; Buğday tarlalarında E. İntegriceps ‘in zarar yapması durumunda hasatta emgili tane oranı % 4’ü, E. maura, E. austriaca ve A. acuminata
‘nın zarar yapması durumunda ise hasatta emgili tane oranı % 6’yı geçtiğinde
teknolojik özelliklerin bozulduğunu tespit etmişlerdir.
Tanelerdeki emgi oranına bağlı olarak ortaya çıkan ekmeklik özelliğinin bozulmasına ilişkin bu tip zarar; protein oranı düşük (11,4 den az) olan çeşitlerde
% 2 düzeyinde ortaya çıkarken, protein oranı yüksek (11,4 den fazla) olan çeşitlerde ise % 4-5 düzeyinde ortaya çıkmaktadır (Atlı 1987).
Özkan ve ark (2008) Kontrollü koşullarda (kafes çalışmaları) gerçekleştirdikleri çalışmada; yıllara, iklim koşullarına ve KE yoğunlukları ile bunlardan meydana gelen nimf + YNE sayılarına göre ürün kayıpları 8 kg/ da ila 62 kg/da
arasında değişkenlik gösterdiğini ortaya koymuşlardır. Emgi oranları ise yine aynı
faktörlerin etkisi ile % 1,20 ila % 10,37 değerleri arasında belirlemişlerdir.
Sünenin meydana getirdiği bu 3 tip zarar, aynı zamanda Orta Anadolu Bölgemizde hububatın ana zararlılarından birisi olan Kımıl ergin (Şekil,30) ve nimfleri tarafından da meydana getirilebilmektedir.
44
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
4.SÜNE’NİN KONUKÇULARI VE YAYILIŞI
Süne Buğdaygillere özelleşmiş bir zararlıdır. Süne’nin üzerinde beslendiği
bitkiler başta Buğday, Arpa, Çavdar ve Yulaf ile bunların yabani formlarıdır. Zararlı
Çavdar’ı Arpa’ya tercih etse de; Çavdar ve Arpa ekilişlerinde yapmış olduğu zararın fazla bir ekonomik önemi yoktur. Buğday ve yabani formlarını, diğer Buğdaygil bitkilerine nazaran daha fazla tercih etmektedirler.
Süne türleri Karadeniz Bölgemiz dışındaki tüm bölgelerimizdeki hububat
ekilişlerinde bulunmaktadır. Ülkemizde bölgeler açısından süne türlerinin dağılımına ilişkin olarak yapılan çalışmalar aşağıda özetlenmiştir.
Dörtbudak (1974), Güneydoğu Anadolu Bölgesinde
Diyarbakır, Urfa, Mardin, Adıyaman, Gaziantep, K.Maraş,
Hatay, Malatya, Elazığ, Erzurum, Erzincan, Ağrı, Bingöl,
Tunceli, Muş, Van, Siirt, Bitlis
ve Hakkari illerinde süne türlerini belirlemeye yönelik yaptığı
çalışma sonucunda; tüm illerde E.integriceps türünü saptamıştır. Araştırıcı, E.austriaca
türünü ise Adıyaman, Bitlis,
Van, K.Maraş, Bingöl, Tunceli
ve Erzincan illerinde belirlemiştir. E.maura türünü ise sadece Ağrı, Erzurum, Erzincan
Şekil 30. Kımıl Ergini.
ve Tunceli ilerinde bulabilmiştir. Araştırıcı sonuçta topladıkları tüm örneklerin % 95,3’nün E.integriceps,
%2,5’nun E.maura ve % 2,2’sinin ise E.austriaca olduğunu belirtmiş; ayrıca hakim
türün ise E.integriceps olduğunu da vurgulamıştır.
Dörtbudak ve ark. (1978),tarafından Orta Anadolu Bölgesinde 1973-1978
yılları arasında yürütülen çalışmalar sonucunda; E.maura ve E.austriaca türleri
saptanmıştır.
www.tarim.gov.tr
45
SÜNE
Altınayar (1981), Orta Anadolu Bölgesinde tahıl alanlarındaki yaptığı faunistik çalışma sonucunda; Konya, Ankara, Eskişehir, Çankırı, Yozgat ve Sivas illerinde E.maura, Eskişehir, Sivas, Çankırı ve Yozgat illerinde E.austriaca ve Isparta
ilinde ise E.integriceps türünü saptamıştır.
Memişoğlu(1985),Ankara ilinde yaptığı doktora çalışmasının sonucunda
E.maura ve E.austriaca türlerini saptamış, bu türlerden E.maura’nın hakim tür
olduğunu vurgulamıştır.
Kavut ve Derin (1991), Ege bölgesinde Balıkesir, Çanakkale, Uşak, Denizli
ve Muğla illerinde yürüttükleri “Süne kışlaklarının, türlerinin ve bulunuş oranlarının tespiti’’ adlı proje çalışmaları sonucunda; E.integriceps, E.maura , E.austriaca türlerini saptamışlar ve illere göre bu türlerin bulunuş oranlarını
vermişlerdir.
Öncüer ve Kıvan (1995), Trakyada Eurygaster türlerinin yayılışları ve yoğunlukları üzerinde yaptığı çalışma sonucunda; Trakya’ da E.integriceps’in %
76,54, E.austriaca’nın % 20,15 ve E.maura’nın ise 3,31 oranlarında bulunduğunu
ortaya koymuşlardır.
Koçak ve Babaroğlu (2005),Eurygaster türlerinin durumunu yeniden değerlendirmek amacıyla Afyon, Aksaray, Ankara, Çankırı, Çorum, Eskişehir, Karaman, Kırıkkale, Kırşehir, Konya, Nevşehir, Sivas ve Yozgat olmak üzere 13 ile ait
36 kışlaktan topladıkları Kışlamış Ergin Bireylerin tür tanımlamalarını yapmışlar
ve sonuçta E.maura, E.austriaca ve E.dilaticollis türlerini saptamışlardır. Bu türlerden E.maura’nın %93,7 oranıyla baskın tür olduğunu, E.austriaca’nın %6,2
oranında ve E.dilaticollis ‘in ise % 0,1 oranında bulunduğunu ayrıca vurgulamışlardır. Araştırıcılar E.maura ‘nın sürvey yapılan tüm illerde, , E.austriaca’nın Eskişehir, Karaman ve Sivas dışındaki tüm illerde, E.dilaticollis’in ise sadece Çankırı
ilinde bulunduğunu ve Orta Anadolu için ilk kayıt olduğunuda belirtmişlerdir.
Koçak ve ark. (2007), Güney Marmara illerinde yaptığı çalışmalarda, Bilecik, Bursa, Kocaeli, Sakarya ve Yalova illerinde her 3 türün (E.integriceps,
E.maura, E.austriaca) varlığını ortaya koymuşlardır. Ayrıca araştırıcılar Bursa
ilinde E. hottentota türünü ise ilk kayıt olarak bulmuşlardır.
Gözüaçık (2012), Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Adıyaman, Diyarbakır
ve Ş.Urfa illerinde 2007-2009 yılları arasında yaptığı tür tespitine yönelik çalışmalar sonucunda; E.integriceps, ve E.austriaca türlerini saptamıştır. Araştırıcı
E.integriceps türünün de en yaygın tür olduğunu da vurgulamıştır.
46
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
SÜNE
BÖLÜM
2
SÜNE MÜCADELE
YÖNTEMLERİ VE
SÜRVEYLER
www.tarim.gov.tr
47
SÜNE
48
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
BÖLÜM 2
SÜNE MÜCADELE YÖNTEMLERİ VE
SÜRVEYLER
1.SÜNE’YE KARŞI UYGULANAN MÜCADELE YÖNTEMLERİ
Ülkemizde süne mücadelesi entegre mücadele anlayışı çerçevesinde yürütülmektedir. Özellikle yumurta parazitoitlerinin etkinliğinden azami ölçüde yararlanılmaktadır. Entegre mücadele anlayışı çerçevesinde süne mücadelesinde
uygulanan mücadele yöntemleri aşağıda belirtilmektedir.
1.1.KÜLTÜREL ÖNLEMLER
Süne’ye karşı entegre mücadele anlayışı çerçevesinde yürütülen mücadelede uygulanması gerekli kültürel önlemleri aşağıdaki biçimde sıralayabiliriz:
a) Erkenci Buğday çeşitlerinin ekimini ve erken ekimi sağlamak: Bu uygulamada, yeni nesil erginlerin beslenme periyodunu tamamlamadan buğday
bitkisi olgunlaşmakta, sonuçta böcek biyolojisiyle bitki fenolojisi uyuşmamaktadır. Bu durumda yeni nesil erginler tam olarak beslenme işlevlerini tam olarak
yerine getiremedikleri ve vücutlarında yeteri kadar besin (yağ) depo edemediklerinden dolayı; kışlağa çekildikten sonra doğal ölüme gidebilmektedirler.
b) Hububat tarlalarındaki yabancı otlarla mücadelenin iyi yapılmasını
sağlamak: Kışlamış erginler tarla içindeki yabancı otların yapraklarına da yumurta bırakabilmektedir Hububatın sarardığı günlerde nimfler ve yeni nesil erginler tarla içinde hala yeşil kalabilen yabancı otlar çevresinde toplanabilmektedir. Nimf ve yeni nesil erginler hububat tarlalarındaki bu yabancı otlarla
beslenmekte, aynı zamanda su ihtiyaçlarını da gidermektedirler. Bu nedenle yabancı otlarla mücadelenin iyi yapılması durumunda nimf ve yeni nesil erginlerin
bu beslenme şansı da ortadan kaldırılmış olacaktır.
c) Hasadın geciktirilmeden zamanında yapılmasını sağlamak: Hasadın
geciktirilmesi durumunda yeni nesil erginlere daha fazla beslenme şansı verilewww.tarim.gov.tr
49
SÜNE
ceğinden; emgi oranı daha da artacak ve sonuçta ürün yemlik grubuna düşeceğinden ekonomik değerini de yitirecektir.
d) Polikültür tarıma ağırlık vermek: Özellikle yumurta parazitoitlerinin
beslenmesi ve yaşamı açısından önemlidir. Parazitoitlerin yaşamında ortam neminin çok büyük önemi vardır. Polikültür tarım parazitoitlere ortam nemi açısından bir avantaj sağlamaktadır. Bu nedenle sulama imkanı bulunan hububat
alanlarında polikültür tarıma geçilmeli, özellikle kurak yıllarda imkanlar ölçüsünde hububat tarlaları sulanmalıdır.
Ayrıca polikültür tarım, süne kışlağa çekildikten sonra yumurta parazitoitlerine uygun yaşama koşulları sağlayacak ara konukçuları olan bitki ve böcek popülasyonunun da çoğalmasına olanak vermektedir.
e) Anız yakımını önlemek: Süne yumurta parazitoitleriyle bunların ara konukçusu böceklerin de yazladığı ve kışladığı dikkate alınarak, hasattan sonra kesinlikle anız yakılmamalıdır. Anız yakma aynı zamanda topraktaki organik
maddenin tahrip edilmesine ve azalmasına da neden olmaktadır. Anız yakmanın
sonucunda, toprak yüzeyi rüzgar nedeniyle erozyona da maruz kalabilmektedir.
Ayrıca anız yakmanın sonucunda; tarla toprağındaki nemin buharlaşmayla kaybolduğu da düşünülürse; bu durum özellikle kurak bölgeler için olumsuz bir
sonuç yaratmaktadır.
f) Hububat ekişlerinin toplulaştırılması ile Arpa ve Buğday ekilişlerinin
ayrı ayrı ekiminin yapılmasını sağlamak: Toplulaştırılmış nadas-hububat alanlarının yaygınlaştırılmasını sağlamak gerekmektedir. Sonuçta hububat ekilişlerinin toplulaştırılmasıyla birlikte Arpa ile Buğday ekilişlerinin ayrı ayrı bölgelerde
yapılması sağlanarak hububat üretimi gerçekleştirilmelidir. Arpa ve buğdayların
iç içe ekilmesi durumunda, Arpaların olgunlaşması ya da hasat edilmesiyle birlikte; Arpa tarlasında bulunan süne nimf ile yeni nesil erginlerinin çevresindeki
buğday tarlalarına geçişleri olacağından ve bu bireylerin Buğdayda beslenmeleri
sonucunda da ürün kayıpları ortaya çıkacağından bu kültürel önlem de çok
önemlidir.
g) Mera alanlarının bozulmasını önlemek: Ara konukçu bitki ve böcekler
ile birlikte parazitoitler için beslenme, barınma ve üreme alanları oluşturan mera
alanları bozulmamalıdır. Gerektiğinde yeni mera alanları oluşturulmalıdır.
h) Yeşil kuşak oluşturmak ve korumak: Yumurta parazitoitlerinin barınma
ve beslenmesi açısından önemli bir kültürel tedbirdir. Hububat tarımı yanında
50
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
imkanlar ölçüsünde meyveciliğe yer verilmeli, bunun mümkün olmaması durumunda tarla kenarlarında kalın kabuklu ve nektar verebilen ağaç ya da ağaççıklara (Dut, Badem, Erik, Ahlat, Armut, Söğüt, Akasya gibi) öncelik vererek 5-10’ar
adetlik ağaççık gurupları (Yeşil kuşak) oluşturulmalıdır. Ayrıca kanal, akarsu boyunca ve hububat tarlalarının çevresinde yetişen ağaç ve ağaççıklar korunmalı;
mümkün ise bu alanlarda süne yumurta parazitoitlerinin ara konukuçusu böceklerin beslenme ve üremelerine imkan sağlayan yabancı otlar yetiştirilmeli ve
tarla kenarları kesinlikle ilaçlanmamalıdır.
1.2.FİZİKSEL ve MEKANİK MÜCADELE
Bu yöntem geçmiş yıllarda Güneydoğu Anadolu Bölgemizde yoğun bir biçimde uygulanmış; çevre açısından önemli bazı sorunları da beraberinde getirdiğinden dolayı bugün için ise terk edilmiştir. Fiziksel ve mekanik mücadele
olarak geçmiş yılarda uygulanan yöntemler; süne erginlerinin toplanılarak yok
edilmesi ile kışlak bitkilerinin yakılması şeklinde karşımıza çıkmaktadır.
1.2.1. Süne Erginlerinin Toplanılarak İmha Edilmesi
Süne mücadelesine ilişkin olarak geçmiş yıllarda hububat üreticileri bilgi
yetersizliğinden dolayı kendilerine göre çözüm üretmeye çalışmışlardır. Üreticiler
muska yazdırarak ve bunu tarlalarına asarak süne zararını önlemeye çalışmışlardır (Şekil, 31). Ayrıca hububat tarlalarında ip çekme metoduyla da mücadele
yapmaya çalışmışlardır. Devlet 1928 yılından itibaren Süne Mücadelesini gündemine almış ve köylülere kışlamış erginleri elle, kalburla yada atrapla toplatarak
fiziksel ve mekanik mücadeleyi başlatmıştır (Şekil,32). Toplanılan bu Kışlamış Ergin’ler devlet tarafından ücret karşılığı satın alınarak, açılan kireç çukurlarında
imha edilmişlerdir (Şekil,33-34-35) .
Şekil 31.
Üreticilerin süne
zararından korunmak
amacıyla muska
yazdırıp tarlalarına
asması (Melan,2008).
www.tarim.gov.tr
51
SÜNE
Şekil 32.
Tarlalarda atrapla süne
toplanarak yapılan mekanik
mücadele (Melan,2008).
Şekil 33.
Tarlalardan toplanılan
sünelerin satın alınma
noktalarına götürülüşü
(Melan,2008).
Şekil 34.
Tarlalardan
toplanılan sünelerin
satın alınma işlemi
(Melan,2008).
52
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
Şekil 35. Tarlalardan toplanılan ve satın alınan
sünelerin imha edilmesi
(Melan, 2008).
Bu amaçla kışlak alanlarından ve tarlalardan toplanılarak imha edilen kışlamış
ergin süne miktarları(kg) Çizelge 4’de verilmektedir.
!
!
! !
!
!
!
!
Çizelge 4. Kışlak alanlarından ve tarlalardan toplanılarak imha edilen
! ergin
! süne miktarları
!
!
kışlamış
(kg)
&C**')!
An?m%
An?n%
AnR@%
AnRA%
AnR?%
AnRR%
AnRT%
AnRB%
AnRf%
AnRl%
AnRm%
AnRn%
AnT@%
AnTA%
2*D/)/*H7%G/7H%
0I>1')C%h>Wi%
n@-TBB%%
T@n-mfl%%
?AT-mBB%%
%
%
./c'DH*H%a'YC*0'DC%%
%
%
T-Al?%%
RmT%%
./c'DH*H%a'YC*0'DC%%
Af@%%
./c'DH*H%a'YC*0'DC%%
?-Rnn-ATA%%
2*D/)/*H7%G/7H%
0I>1')Ch>Wi%
A-R@B-@@m%%
RT?-Bm?%%
???-RA@%%
TB-fnf%%
??-BR@%%
TmA-ATB%%
???-Anm%%
lmB-@An%%
Aff-?m@%%
A-@T?-@TB%%
BmA-TRA%%
lmB-mm?%%
Tnl-?A?%
&C**')!
AnT?%
AnTR%
AnTT%
AnTB%
AnTf%
AnTl%
AnTm%
AnTn%
AnB@%
AnBA%
AnB?%
AnBR%
AnBT%
!
!
!
%
%
%
!
%
!
%
!
www.tarim.gov.tr
!
!
!
53
!
SÜNE
1.2.2.Sünenin Kışladığı Bitkilerin Yakılması
Fiziksel mücadele anlamında kışlamış erginlerin toplanılarak imha edilmesinin yanı sıra 1939 yılından itibaren, kışlak alanlarındaki sünenin kışladığı bitkiler
özellikle gevenler alev makinesi ve gazyağı ile yakılmaya başlanılmıştır (Şekil
36,37). Bu faaliyet sonucunda kışlaklardaki kışlamış ergin popülasyonun aşağı
çekilmesi amaçlanmıştır. Ancak doğanın tahrip edilmesi ve toprak erozyonu gibi
ciddi çevre sorunları ortaya çıkınca fiziksel ve mekanik mücadele yöntemleri olarak uygulanan her iki uygulamadan da 1954 yılında vazgeçilmiştir. Kışlaklarda
yakılan geven alanları (da) Çizelge 5.’de verilmiştir.
Şekil 36.
Süne erginlerinin kışladığı
gevenlerin yakılması
(Melan,2008).
Şekil 37.
Süne erginlerinin
kışladığı gevenlerin
yakılması
(Melan,2008).
54
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
!
! Kışlak !alanlarında !yakılan !geven !alanları(da) !!
Çizelge 5.
&C**')!
,HQ*H1dH%a'>C*'7%
'*'7%hD'i!
&'>0'D'%>6**'7C*'7%W'(%
0I>1')Ch*i!
AnTA%
AnT?%
AnTR%
AnTT%
AnTB%
AnTf%
AnTl%
AnTm%
AnTn%
AnB@%
AnBA%
AnB?%
AnBR%
AnBT%
mA-T?A%
lT-?@@%
lff-l@n%
AnT-fRA%
Rl?-@T@%
?ml-@?@%
Bm-fB@%
AB?-f@@%
ART-nAR%
RT?-lmB%
Aff-@AB%
AB?-@R@%
R-RlR%
lB-?A?%
A-TAl%
mB%
Am%
TlR%
All%
%
%
%
%
n??%
?A-@?A%
n-@mAhNH7H>Hi%
%
l-RTThNH7H>Hi%
%
%
1.3. BİYOLOJİK MÜCADELE
%
%
%
1.3.1.Süne’nin
Doğal
Düşmanları
Doğadaki sünenin
yoğunluğu
üzerinde
!
!
! cansız faktörlerin
!
! (iklim koşulları) !
etkisinin yanı sıra, !canlı faktörlerden
besinle
birlikte doğal
da!büyük !
!
!
!
! düşmanların
!
etkisi bulunmaktadır. Sünenin doğal düşmanları; Yumurta Parazitoitleri, Yumurta
! !
!
!
!
!
!
!
Predatörleri, Erginlerin İç ve Dış Parazitoitleri , Ergin ve Nimf Predatörleri ile Has!
!
!
!
! ! ! !
!!
talık Etmenleridir.
! !
!
! !
!
!
1.3.1.1.Parazitoitler
Bu gurup içinde% en önemli doğal düşmanlar, yumurta parazitoitleridir. Yumurta parazitoitlerinin etkili olması ve süne popülasyonunu da baskı altına al!
!
! !
!
!
!
!
ması nedeniyle, bazı bölgelerimizde bazı yıllar kimyasal mücadele hiç
!
! bölgesinde
!
! ! yıllarında
!
uygulanmamıştır.
Buna en !güzel!örnek; !Trakya
1987-1988
!
! sonra, 1989,1990
! ve! 1991 !yıllarında !tüm bölgedeki
!
yaşanan! süne salgınından
! parazitlenme
!
!
!
! yeterli !olması ve nimf
! popülashububat ekilişlerinde
oranlarının
!
!tutması nedeniyle
!
!
! ! mücadelenin
!
! yayonunu da! baskı altında
bölgede
kimyasal
pılmamasıdır.
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
www.tarim.gov.tr
55
SÜNE
A) Yumurta Parazitoitleri:
a) Trissolcus spp. (Hym:Scellionidae)
Trissolcus semistriatus Nees(Hym:Scellionidae), T. grandis Thoms, T. simoni Mayr,T.vassilievi Mayr., T. pseudoturesis Rjachovsky, T. rufiventris Mayr.,
T.basalis Woll.,T. scutellaris Thoms., T. anitus Nixon., T. choaspes Nixon., T. festvae Victorov., T. rungsi (Voegele),T. histani (Kozlov&Hue), T. djadethsko Rjachovsky (Şekil,38).
Şekil 38. Yumurta parazitoitleri (Trissolcus spp.).
b) Telenomus spp. (Hym: Scellionidae)
Telenomus cloropus Thomson ,T. Heydeni Mayr., T. Tischleri Nixon, T.truncatus Nees
c) Ooencyrtus spp.(Hym: Encyrtidae)
Ooencyrtus pityocampae (Mercet).,O. Telenomicida (Vassiliev)
B) Ergin Parazitoitleri
Bu grup doğal düşmanlar özellikle kışlaklarda kışlayan bireylerde etkili
olmaktadırlar. Ayrıca hububat tarlalarındaki ergin bireylerde de rastlanılmaktadır.
Ergin parazitoitleri iç ve dış parazitoitler olmak üzere iki grupta toplanmaktadır.
a) İç parazitoitler(Dip: Tachinidae) (Şekil,39).
Phasia subcoleoptera L., P. Crassipennis Fabr, Heliozeta helluo (Fabr).
H.lateralis Meig. ve Gymnosoma desertorum Rohd.
56
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
Şekil 39. Süne ergin iç parazitoiti (Solda ergin, sağda larva).
b) Dış parazitoitler
Leptus sp.(acarina)
1.3.1.2.Predatörler
A) Yumurta predatörü
Balaustium miniatum Herm (Acarina)
B) Ergin ve Nimf Predatörleri
Heteropogon ornatipes Loew (Dip.Asilidae)
Machimus setibarbus (Loew )(Dip.Asilidae)
Rhinocoris punctiventris H.S. (Hym.Reduviidae)
R. colenatii Reut (Hym.Reduviidae)
Örümcekler (Araneidae) (Şekil 40).
www.tarim.gov.tr
57
SÜNE
Şekil 40. Süne ergin ve nimf predatörü örümcek.
Sığırcık, Keklik (Şekil,41).,Bıldırcın, Serçe ve Güvercin gibi kuş türü canlılarda Süne ergin ve nimflerinin doğal olarak predatörleridir.
Şekil 41. Süne ergin ve nimf predatörü Keklik.
58
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
1.3.1.3.Hastalık Etmenleri
Hastalık etmenleri özellikle kışlama alanlarında kışlayan ergin bireyler üzerinde etkili olmaktadır. Bazı yıllar hastalıklı bireylerin sayısında önemli artışlar
da kaydedilmektedir. Bu durum da mücadeleye olumlu katkı yapmaktadır. Kışlaklarda hastalık etmenlerinin süne popülasyonu üzerinde etkili olmasındaki en
önemli etken; kışlak bitkilerinin altındaki yüksek nem oranıdır. Kışlaklarda belirlenen en önemli hastalık etmenleri; Beauveria ve Aspergilus cinsine ait fungal
etmenlerdir (Şekil,42 ).
Şekil 42. Hastalık etmenleri nedeniyle ölmüş süne erginleri.
1.3.2.Doğal Biyolojik Mücadele
Doğada mevcut olan parazitlenme olayına ‘’Doğal Biyolojik Mücadele’’
adı verilmektedir. Doğada kendiliğinden oluşan bu parazitlenme oranının azalmasına yol açabilecek talimat dışı uygulamalardan (Kışlamış Ergin Mücadelesi)
ve doğanın tahrip edilmesinden özellikle ağaç ya da ağaççıkların kesiminden
mutlaka kaçınılması gerekmektedir. Doğal düşmanların (özellikle yumurta parazitotlerinin) etkinliğinin korunması ve yaygınlaştırılması amacıyla; gölet ve tarla
www.tarim.gov.tr
59
SÜNE
kenarlarında kalın kabuklu ve nektar verebilen ağaçlara öncelik vermek suretiyle
yeşil kuşaklar (en azından 5-10 adetlik ağaç kümeleri) oluşturulmalıdır. Yeşil kuşakların oluşturulması doğal düşmanların korunması, barınması ve beslenebilmesi açısından hayati önem taşımaktadır. Şimşek ve Yaşarakıncı (1986), yumurta
parazitotlerinin etkin olabilmesi için optimum sıcaklık ve neme; parazitoitlerin
yazlama ve kışlamasına imkan sağlamak amacıyla 1500-3000 m. aralıklarla ağaçlık guruplarının oluşturulmasına; süne kışlağa çekildikten sonra yumurta parazitoitlerine uygun yaşama koşulları sağlayacak ara konukçuları olan bitki ve
böcek (Şekil,43) popülasyonunun çoğalmasına olanak veren polikültür tarıma
geçilmesine; İlkbahar ve yaz ayları boyunca yeşil kalabilen bazı yabancı otların
korunmasına mümkünse bunların tarla kenarlarında şeritler halinde ekiminin
yapılmasına; uygulanan mücadele yönteminin iyileştirilerek soruna entegre mücadele çerçevesinde çözüm aranmasına bağlı olduğunu belirtmektedir. Parazitoitlerin etkinliğini artırmak amacına yönelik olarak; 2006-2010 yılları arasında
Şekil 43. Süne yumurta parazitoitlerinin ara konukçuları(Sol üst Eurydema ornatum,
sağ üst Dolycoris baccarum, Sol alt Nezara viridula,Sağ alt Graphosoma lineatum ).
60
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Çevre ve Orman Bakanlığı ortak ‘’Ağaçlandırma projesi’’ yürütmüşlerdir. Bu proje çerçevesinde süne mücadelesinin
yoğun olarak yapıldığı illerde ağaçlandırma (Akasya, Badem, Ahlat, Dut, Sarısalkım gibi ağaç dikimi) çalışmaları yapılmıştır. Son yıllarda yapılan ağaçlandırma
çalışmaları Çizelge 6’da özetlenmiştir. Çizelge 6’da yer almayan ancak Ülke genelinde bu amaca yönelik yapılan ağaçlandırma çalışmaları da mevcuttur. Örneğin Konya Şeker Fabrikası bu amaca yönelik olarak, Konya ve Ankara illerindeki
hububat tarlalarının
kenarlarında,
bir milyonun
!
!
! iki ya da üç şerit
! halinde
!
! ! üzerinde ağaç dikimini gerçekleştirmiştir.
şerit
çok-sayıda badem
! ! ! Ayrıca TİGEM’de
! halinde
! !
! !
çöğürlerini kendi işletmelerinde
dikimini
yaparak
ağaçlandırma
çalışmalarına
! !
katkıda bulunmuştur.
!
!
!
!
!
Çizelge 6. Biyolojik mücadeleye destek amaçlı gerçekleştirilen ağaçlandırma
! miktarları(adet)
!
!
!
çalışmalarında dikilen ağaç
&C**')%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?@A?%
?@AR%
?@AT%
!
5\'d%0I>1')*')Ch'DH1i%
lfl-AmR%
A-T?@-@mB%
?-A?@-m@@%
lnf-mRT%
mRR-f?n%
Rlf-RT?%
l?-lmB%
l?-@@@%
Rm-?@@%
%
%
1.3.3.Parazitoit Üretimi ve Salımı
Doğada mevcut olan doğal parazitlenmenin süne mücadelesi açısından
ümitvar olduğu bölgelerde destek amaçlı olarak parazitoit salımı da yapılmak!
tadır.
!
Ülkemizde parazitoit üretimi ve salımı çalışmalarına 1990’lı yıllarda başlanılmıştır. Bu amaca yönelik olarak Antalya Narenciye ve Seracılık Araştırma Enstitüsünde kitle üretimi yapılan Trissolcus grandis,1995 yılında Trakya’da buğday
tarlalarına salımı yapılmış, ancak salımda geç kalındığından tam başarıya ulaşılamamıştır (Akıncı,1996). Kitle üretim çalışmalarına daha sonraki yıllarda Mustafa Kemal Üniversitesinde de devam edilmiştir.
www.tarim.gov.tr
61
SÜNE
DPT destekli yürütülen ‘’Ülkesel Süne Projesi’’ çerçevesinde süne yumurta
parazitoiti (T.semistriatus) kitle üretim çalışmalarına, 2004 yılında Adana Zirai
Mücadele Araştırma Enstitüsünde başlatılmıştır. Bu çalışmalar günümüze kadar
devam etmektedir. Aynı proje çerçevesinde Ankara Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsünde de kitle üretim ve salım çalışmaları yapılmıştır.
Parazitoit üretimi ve salımı amacına yönelik olarak Adana Zirai Mücadele
Araştırma Enstitüsünün teknik desteğiyle; 2007 yılında Konya ve 2009 yılında
ise Kırklareli Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüklerinde süne yumurta
parazitoiti (T.semistriatus) kitle üretim merkezleri kurulmuştur. Bu merkezlerde
kitle üretim ve salım çalışmaları da günümüze kadar devam etmektedir.
Süne yumurta parazitoitlerinin kitle üretimi ve salım çalışmaları, aşağıda
belirtilen aşamalarda gerçekleştirilmektedir (İslamoğlu,2013).
a) Kışlaklardan ve Buğday tarlalarından sünelerin toplanması ve yumurta
elde edilmesi
Kışlaklardan ve tarlalardan toplanılan kışlamış ergin süneler, buz kutusu
içine konularak laboratuvara getirilip kontrollü koşullara (26 ±2 °C ve % 60-65
nem) ayarlı iklim dolaplarına alınarak buğday bitkisiyle beslenmeleri ve yumurta
bırakmaları sağlanmaktadır (Şekil,44). İki gün aralıklarla iklim odalarından alınan
yumurtalar, derin dondurucuda (-21 °C) en az 4 saat bekletilip embriyoları öldürüldükten sonra; mumlu karton kağıtlar üzerinde yapıştırılmış şekilde plastik
kavanozlar içinde buzdolabında depolanmaktadır.
Şekil 44. Süne erginlerinin kışlaktan toplanması(solda),Erginlerin laboratuvarda
kültüre alınmaları(sağda).
62
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
b) T.semistriatus kültürünün oluşturulması ve kitle üretimi
Erken ilkbaharda hava sıcaklıklarının 13 °C’ye ulaşmasıyla birlikte buğday
tarlarında ya da çevresinde çiçek açmış yabancı otlarda atrapla parazitoit toplanmış ve plastik torbalar içinde laboratuara getirilmiştir. Laboratuara getirilen
parazitoitler, iç kenarlarına çizgi halinde % 10 su ile seyreltilmiş bal sürülmüş
cam tüplere alınarak beslenmeleri sağlanmıştır (Şekil, 45). Laboratuardaki tüm
parazitoitlerin teşhisi yapılarak, T.semistriatus ergin bireyleri kontrollü koşullardaki inkibatörlere (26 ± 1 °C , % 60-65 nem ve 14 saat ışıklanma süresi) alınarak
derin dondurucuda bekletilen süne yumurtaları verilmiştir. Böylece T.semistriatus kültürü oluşturulmuştur (Şekil,45). Elde edilen parazitlerden her bir tüpe 1
ve 2 konulmuş ve süne yumurtası verilerek yumurtaların parazitlemeleri sağlanmıştır. Parazitlenmiş yumurtalar kontrollü koşullardaki inkibatörlere
(26 ±1 °C, % 60-65 nem ve 14 saat ışıklanma süresi) aktarılmıştır. İnkibatördeki
parazitlenme sonucu siyahlaşmış ve açılmaya yakın yumurtalar inkibatörden çıkarılarak salım çantacıklarına yerleştirilmiştir.
Şekil 45. Trissolcus türlerinin kültürünün oluşturulması ve kitle üretimi.
c) T.semistriatus’un doğaya salınması
Siyahlaşmış ve aynı zamanda açılmaya 1-2 gün kalan parazitli yumurta paketleri salım çantacıklarına yerleştirilerek buz kutularına konulmuş ve salım alanına götürülmüştür (Şekil,46). Salımlar yumurta parazit sürveyinin başlangıcında,
m²’de 1-2 KE tespiti yapılan tarlalarda dekara 1.000 adet parazit düşecek şekilde
yapılmıştır. Doğada parazitoit salımı Şekil,47’de olduğu gibi gerçekleştirilmektedir.
www.tarim.gov.tr
63
SÜNE
Parazitoit üretim merkezlerinde (Adana BMAİ; Konya - Kırklareli Gıda,
Tarım ve Hayvancılık İl Md.) parazitoit üretilerek, doğaya destek amaçlı salımı
yapılan toplam parazitot miktarları Çizelge 7.’de özetlenmiştir.
Şekil 46.
Salım çantacıklarına
yerleştirilen parazitoitlerin
doğada salımı.
Şekil 47. Doğada parazitoit salım şeması.
64
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
Çizelge 7. Parazitoit üretim merkezlerinde çoğaltılıp doğaya destek amaçlı
!
!
!
!
salınan parazitoit
miktarları
(adet)
&C**')%
?@@R%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?@A?%
?@AR%
?@AT%
!
!'*C0%a'YC*'7%1XY*'0%Y')'(I1XI1%
0I>1')Ch'DH1i%
n-AAl-@?f%
l-lB@-BAT%
B-@@@-@@@%
f-ARl-@@@%
m-m@@-@@@%
AA-lB@-@@@%%
f-@AA-?l@%
m-nB@-@@@%
T-RAm-@@@%
B-RB@-@@@%
B-n@f-@m@%
B-AAB-@@@%
!
%
1.3.4.Keklik Üretimi ve Salımı
Süne ergin ve nimflerinin doğal predatörü durumundaki kuşlardan birisi
olan
keklik,
üretim merkezlerinde (Örneğin, Bahri Dağdaş U.T.A.Enstitüsü) üre%
tilerek (Şekil,48); 2010 yılından itibaren doğaya salınmakta ve süne mücadelesine
% katkı sağlanılmaya çalışılmaktadır. Doğaya salınan keklikler açısından en
önemli sorunlar adaptasyon ve avlanma olayıdır.
%
!
!
Şekil 48. Keklik üretim merkezinden görünüm.
www.tarim.gov.tr
65
SÜNE
1.4.KİMYASAL MÜCADELE
1.4.1.Süne’ye karşı uygulanan kimyasal mücadeleye karar verme öncesi gerçekleştirilen sürveyler
Süne’de kimyasal mücadele karar verme öncesi gerçekleştirilen sürveyler
beş ana başlık altında toplanılabilir:
a) Kışlak sürveyleri
b) Kaba sürvey
c) Kıymetlendirme sürveyi
d) Yumurta parazit sürveyi
e) Nimf sürveyi
Tüm bu sürveylerde sayımlar çerçeve (kışlak sürveylerin de 1/16 m² , diğer
tüm sürveyler de 1/4 m²’lik çerçeve) yöntemiyle yapılmalıdır. Kesinlikle atrap
kullanılmamalıdır. Atrapla elde edilen sayım sonuçları yanıltıcı olabilir. Atrap’la
yapılan sayım sonuçları ile çerçeveyle yapılan sayım sonuçları karşılaştırıldığında
farklı sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Çünkü atrap sallayan kişinin tarlada süpürdüğü alan kişiden kişiye farklılıklar gösterebilir. Ayrıca süne her zaman başakta
olmadığı için, sallanan atrapın içine gelmemiş de olabilir. Bu konuya ilişkin olarak
İran’da yapılan bir çalışma da; farklı tarlalarda farklı zamanlarda yapılan sayımlarda ergin yoğunlukları (Birey sayısı/m²) çerçeve yöntemiyle sırasıyla ort. 19,6
ve 8,7 Ergin/m² ,atrap yöntemiyle ise aynı tarlalarda sırasıyla ort. 3,5 ve 1,4
Ergin/m² olarak bulunmuştur (Banks,1962).
Bu sürveylerde atrap sadece nimf sürveyinin başlangıcında ve kimyasal
mücadele öncesinde nimf dönemlerinin, nimf populasyonu içindeki dağılımının
ne durumda olduğunu ortaya koymak için kullanılabilir.
1.4.1.1.Kışlak Sürveyleri
Kimyasal mücadele yapılacak alanların tahmininde yararlanılması nedeniyle kışlak sürveylerinin önemi büyüktür. Bu amaca yönelik olarak süne yoğunluklarını belirlemek amacıyla belirli kışlakların her yıl aynı nirengi noktalarında
Sonbahar ve İlkbahar Kışlak Sürveyleri ayrı ayrı gerçekleştirilir.
66
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
A
%
%
%%
!
!
!
! !
!
!
!
! ! !
!
!
!
!
!
!
!
! !
!
!
! !
1.4.1.1.1.Sonbahar
Kışlak Sürveyleri
: !
!
!
! !
!
! salSüne’nin
kışlaklardaki
popülasyon
yoğunluğunu
ve buna !bağlı olarak
!
! edebilmek
!
!
!
gının şiddetini
bir !yıl önceden! tahmin
için süneler
kışlağa çekildikten
!
!
!
! yapılan
! mücadesonra yapılmaktadır.
Bu! sürvey sonucunda
aynı zamanda
o yıl
lenin etkinliği
Sonbahar
kışlak sürveyi,
kışlakta
mey! de!ortaya
! konulabilmektedir.
!
!
!
!
dana gelen !yer değiştirmeler
sonra
Ekim-Kasım
!
! ! tamamlandıktan
!
! !genellikle
!
! !
aylarında gerçekleştirilir.
edebilecek
her
bö!
! Bölgeyi temsil
!
!
!kışlakların
!
! yıl aynı
!
!
lümlerinde
gerçekleştirilir.
Kışlağın
yükseklik
bakımından
alt,
orta
ve
yüksek
nok!
!
!
!
!
! !
! !
!
!
talarında, ya da güney ve kuzey yöneylerinde sayımlar yapılmalıdır. Kışlak
!
!
!
!
!
!
!
sayımları hakim bitki örtüsü Meşe ve Çam olduğunda 25x25 cm.=1/16 m²’lik
! ! otu, kirpi
! geven
!
! sayısı! üzerinden
!
!
çerçeveler ile kirpi
ise bitki
kesim yapılarak geçekleştirilir.!Bitki kesimi sonucunda değerlendirme, Çizelge 8’de belirtilen ölçü-
lere göre yapılmalıdır (Dörtbudak ve ark.,1991).
! !
!
!
!
!
!
!
!
!
! !
Çizelge
8.
Kışlak
bitkilerinde
küçük,
orta,
büyük
ayrımına
esas
bitki
boyutları
ve
!
!
!
%
m2’ye karşılık gelen bitki adetleri
8I1>I%
W)6E6!
4/d/>%
:)1'%
8/a/>%
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
8I1>I%_)1/G/%
4I)YI%X16%
LHQH7%
4I)YIgLHQH7%
4H>I>%
?
M)E!AT'C!
!
M)E! 0 MDH>I%
!
?
M)E!
M)E! 0 MDH>I%
?
?
A<1!
0 MDH>I% AT'C!
EI1>I%
0 MDH>I%
AT'C!
AT'C!
EI1>I%
EI1>I%
EI1>I%
L)#‚<1!
!
G'aCGC%
!
!
G'aCGC%
G'aCGC%
G'aCGC%
G<1:VC!
f`•c`!
Al%
f`•cb!
Al%
f`•c`!
?f%
f`•fh!
?f%
ce•q`!
n%
ca•b`!
l%
ce•b`!
m%
fg•cb!
AT%
qeƒ!
R%
beƒ!
R%
beƒ!
R%
ca•a`!
m%
!
Kışlaklarda belirlenen nirengi noktalarında (alt, orta, yüksek) ya da kuzey
güney yöneylerde her 15-20 adımda bir rastgele seçilen meşe ve çam alanlarında
25x25 cm.=1/16 m²’lik çerçeveler ile en az 16 sayım, kirpiotu, kirpi geven ve !
!
geven
olan alanlarda ise orta büyüklükte en az 8 bitki kesilerek sayım yapılmalıdır. Kışlak bitkilerindeki sayım sıklığı nirengi noktalarındaki bitki örtüsünün dağılımına göre değişkenlik gösterebilir. Nirengi noktalarında toplam da 20 sayım
yapılmalıdır. Bu sayımın dağılımı nirengi noktalarındaki bitki örtüsünün oranına
göre yapılmalıdır. Tüm bölgelerimizde, geçmiş yıllarda kışlaklarda yapılan gözlemler ve değerlendirmeler sonucunda; bitki örtüsünün dağılımı da dikkate alınarak tüm kışlaklarda sayım adetleri belirlenmiştir. Örneğin Ankara ilinin Bala
ilçesi sınırları içerisinde yer alan Beynam-Kuyrukçu Kışlağının; Kuzey yöneyinde
www.tarim.gov.tr
67
SÜNE
8 Meşe + 8 Çam + 4 Kekik bitkisinde sayım yapılırken, Güney yöneyinde
12 Meşe + 8 Çam bitkisinde sayım yapılmaktadır. Kırıkkale ilinin Çelebi ilçesi sınırları içerisinde yer alan Çelebi Kışlağın da ise; Kuzey yöneyinde 14 Meşe + 6
Kirpiotu bitkisinde sayım yapılırken, Güney yöneyinde 16 Meşe + 4 Kirpiotu bitkisinde sayım yapılmaktadır.
Sayımlar sırasında aşağıda belirtilen konular dikkate alınmalıdır:
a) Çerçeveler sünenin kışlamasına uygun yaprak döküntülerinin (meşe ve
çam) bulunduğu bitki kök boğazına çevresine yakın yerlere atılmalıdır. Süne
Kımıl’a nazaran örtü altında biraz daha derinde bulunabilir. Çerçeve içindeki yaprak döküntüleri ve yumuşak ise toprak 2-10 cm. derinliğe kadar karıştırılarak süne
erginleri aranmalıdır. Çerçeve içindeki yaprak döküntülerinin taranması sırasında
kısmen de olsa harekete geçerek meşelerin yapraklarının alt yüzeyine tutunan
bireylerin de olabileceği dikkate alınarak, bu örtüler dikkatli bir şekilde taranmalıdır. Sünenin rengi kahverengi olması nedeniyle, toprakta ve meşe yaprakları arasında rahatlıkla gözden kaçabilir, bu nedenle dikkatli sayım yapılmalıdır.
b) Bitki kesimi yapılmışsa, yine bitki altı ve toprak 2-10 cm. derinliğe kadar
karıştırılarak süne aranmalıdır.
c) Her sayımda kışlamış ergin bireyler, canlı (bacakları karnına doğru çekik)
ve yeni ölü olarak ayrı ayrı kaydedilmelidir. Eğer aynı kışlakta kımıl da mevcutsa
bu bireyler de sayılmalıdır. Özellikle İlkbahar sayımlarında eski ve yeni ölü bireyleri ayırmak çok önemlidir. Vücut rengi değişmemiş, bacakları sağlam ve vücudu
çok kurumamış bireyler yeni ölü olarak kabul edilmelidir. Eski yıllara ait ölülerde
bacak ve antenler ile vücut parçaları kopuk ve iç organları kurumuştur. Bu ayırıcı
kriterden hareketle eski ve yeni ölü bireyler birbirinden rahatlıkla ayırt edilebilir.
d) Bulunan değerler nirengi noktalarına göre ayrı ayrı Çizelge 9’da ki günlük
sayım cetvellerine işlenmelidir. Kışlaklardaki tüm nirengi noktalarındaki sayım
sonuçları değerlendirildikten sonra; kışlaklardaki ortalama süne ve kımıl yoğunlukları ayrı ayrı Çizelge 10’a işlenerek ilgili Araştırma Enstitülerine gönderilmelidir.
e) Ateş ya da sigara yakarak ve bunun dumanını kullanarak kesinlikle kışlak
sayımları yapılmamalıdır. Elde edilen veriler sağlıklı olmayacağı için, o kışlakta
bulunan süne ve kımıl yoğunluğu açısından da yanıltıcı sonuçlar ortaya çıkabilir.
68
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
! 9.
! Kışlaklarda
! yapılan
! sayımlara! ilişkin! günlük! sayım! cetveli! örneği!
Çizelge
F<F%
F<J$!F%
42&"%
N59F`%
O);R'!
)L<L:!
%<V<oe!
%<V<of!
%<V<oc!
%<V<oq!
%<V<ob!
%<V<oa!
%<V<oh!
%<V<og!
M)'oe!
M)'of!
M)'oc!
M)'oq!
M)'ob!
M)'oa!
M)'oh!
M)'og!
-<I:Ioe!
-<I:Iof!
-<I:Ioc!
-<I:Ioq!
NXY*'0%
0rMDH%
:9N-!
2<"%
e!
`!
e!
e!
`!
`!
`!
`!
`!
`!
`!
`!
`!
`!
`!
e!
`!
`!
e!
`!
B%
bNe$b!!
'syRPRR!
!8$&#5.%4OK<5;O%
57>')'%
8FN4F%29N"!"%
.H[HgJ'0%
3)9)!
!5&O<5#%8FN4F%5,$,F%
m%.H[Hqm%J'0%
3<;1)'!
4$!F<$#%8FN4F%5,$,F%
T%4H>I>%
ce$e`$f`eq!
!5&O.%&5^O<5#%
46(Ha%0')'(%
#:4N5%
!"#$%
4O.O<%
U5#<O%
2<"%
U5#<O%
c!
f!
c!
f!
e!
b!
q!
c!
q!
b!
`!
f!
a!
`!
q!
q!
`!
a!
e!
`!
f!
b!
e!
c!
e!
f!
`!
e!
`!
f!
`!
`!
e!
f!
`!
f!
`!
`!
e!
f!
e!
f!
`!
f!
e!
e!
e!
e!
f!
`!
`!
c!
e!
f!
e!
`!
q!
e!
`!
b!
TT%
AT%
B@%
qqNe$b!!'sy?nPRR!
eqNe$b!!'synPRR!
b`Ne$b!!'syRRPRR!
O);R'R!J)E)1B<I1:I!29<')1R1!
.LR!S<!O[;)LR!
!
>)TR!%.@?!
/[(dg!'<V<!D);R'RA`Zb!'sC}g!U)'!D);R'RA`Zb!'sC}q![#()!\[;!I<I:I!I<D:'!D);R'RA`Zb!'sC!
y!eZb!'s^9:I!)9)1L)!D);R'!;)ER9'RV(R#$!
!
!
!
www.tarim.gov.tr
!
69!
SÜNE
Çizelge 10. Kışlak sayım sonuçları
!
1.4.1.1.2.İlkbahar Kışlak Sürveyleri
Bu sürveyde amaç hububat tarlalarına iniş yapabilecek kışlamış ergin yoğunluğunu (ölü-canlı) belirlemektedir. Önceki yıllardaki iniş tarihleri de dikkate
alınarak, inişler başlamadan önce (Mart-Nisan aylarında), Sonbahar kışlak sürveylerindeki yöntemler aynen uygulanarak sayım yapılır ve aynı çizelgelere işlenir. İlkbahar ve Sonbahar sayımlarının tüm sonuçları ilgili Araştırma Enstitülerine
gönderilir.
Güneydoğu Anadolu Bölgemizdeki ana kışlak Karacadağ Diyarbakır, Şanlıurfa, Adıyaman ve Mardin İllerinin hububat ekiliş alanlarını etkilemektedir.
Trakya Bölgemizde ise ana kışlak Işıklar dağ silsilesindeki yer alan kışlaklar; Çanakkale, Edirne, Tekirdağ, Kırklareli ve İstanbul İllerini etkilemektedir. Orta Anadolu Bölgemizdeki en önemli ana kışlaklardan biri olan Karadağ ise Konya,
Aksaray ve Karaman İllerini etkilemektedir. Hasandağı ve Ekecik kışlakları ise Aksaray ile birlikte çevre iller olan Nevşehir, Kırşehir, Konya ve Niğde’nin ekilişlerinde etkili olmakdadır.
Ülkemizde yapılan ve geçmiş yıllardaki verileri de içeren kışlak sürvey çalışmaları Çizelgeler 11, 12, 13 ve 14’de özetlenmiştir.
70
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
Çizelge 11. Trakya bölgesi illerinde toplam kışlakların ortalama süne yoğunlukları (KE/m²)
&C**')%
NH>I)D'\%
F*>-%
Anml%
Anmm%
Anmn%
Ann@%
AnnA%
Ann?%
AnnR%
AnnT%
AnnB%
Annf%
Annl%
Annm%
Annn%
?@@@%
?@@A%
?@@?%
?@@R%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?@A?%
?@AR%
?@AT%
%
%
%
fP?@%
AfPf@%
%
?B@PB@%
AfAPRl%
?lP@@%
?TP@@%
??P@@%
RfP?@%
A?APB@%
TRPm@%
f?P?@%
AfRPm@%
AT?Pm@%
?BPT@%
nP@@%
ARP?B%
?nP@@%
RRP@@%
AfPB@%
AmPR@%
TBP@@%
RfP@@%
?AP@@%
?BP@@%
4C)>*')H*I%
$DI)7H%
!X7-%
F*>-%
!X7-%
F*>-%
!X7-%
ATAPR@!
f?P?A%
fRPm@%
%
TnP@?%
RfP?R%
AAPnn%
A?PR@%
%
TPR?%
A?PB@%
BPAR%
BP?f%
%
APTf%
?APfm%
RPAf%
RP?T%
%
APf?%
TmP@B%
lPAl%
lPRB%
%
?PBT%
Am@P@@%
nPA?%
nPRB%
%
AmPB@%
?AlP?B%
AAPRl%
AAPff% AfPB@%
AlPA@%
T@PfR%
RPAn%
RP?l% ATPn@%
fPR@%
B?PB@%
RP??%
RPR@%
lP@@%
fPA?%
?@P@@%
RPm@%
RPn@%
%
BPRT%
l?PB@%
BPAn%
BPR?%
%
ARP@m%
ABnPT@%
RPmn%
RPnn% AAPRf%
nPRB%
BAP@@%
?Pmm%
?PnB%
mPT@%
TPn?%
lAPT@%
TPm@%
TPn?%
fPB?%
RPRT%
AmmPT@%
BPmA%
BPnf%
lPfR%
RP@m%
??RP@@%
mPln%
nP@?% AAPA@%
AlP@R%
lBPT@%
lPAA%
lP?n% AnPB@%
??PT@%
ATP@@%
BPR@%
BPTT% AlPR@%
TPTl%
ATP?@%
RPlA%
RPm@%
TPB@%
RPfR%
RRPT@%
lPmm%
mP@m%
RPnB%
AAP?l%
RTPf@%
BPBf%
BPmm%
BPfR%
RPRf%
AnPB@%
TPnf%
BP@T%
RPll%
mPm@%
??P@@%
BP@f%
BPA?%
BPAA%
BPBm%
B@P@@%
TPnl%
BPT@%
TPmB%
RP?B%
TnP@@%
BPT@%
TPnf%
RPR@%
?PB@%
&'YC*0'DC%
TPmf%
BPRl%
?Pf@%
?Pfm%
TAPm@%
TPmf%
BPAf%
TPAm%
RPBn%
T@P@@%
TPmf%
BPAT%
RPmB%
?PB@%
%
%
%
!
www.tarim.gov.tr
71
!
SÜNE
! !
!
!
!
!
!
!
!
!
Çizelge 12. Orta Anadolu Bölgesinde süne açısından önemli illerin toplam
!
!
! (KE/m²)
kışlaklarının ortalama
süne yoğunlukları
&C**')%
Anmm%
Anmn%
Ann@%
AnnA%
Ann?%
AnnR%
AnnT%
AnnB%
Annf%
Annl%
Annm%
Annn%
?@@@%
?@@A%
?@@?%
?@@R%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?@A?%
?@AR%
?@AT%
!
57>')'%
4X7a'%
4C)[HZI)%
F*>E'Z')%
!X7E'Z')% F*>E'Z')%
!X7E'Z')% F*>E'Z')%
!X7E'Z')%
%
TAmPAR%
ATPf@%
mmP@R%
RBPm@%
l?P@@%
?fTPB@%
TnP?@%
BfPT@%
R@P?m%
BlP?@%
?@PA@%
AmPB@%
llPf@%
?lPAT%
AfP?l%
AmPm@%
?TPlf%
fTPl@%
nfPn@%
A@PB@%
AfPBR%
?TPfm%
lfPAm%
mTPB@%
ARlPRf%
ARPm@%
BBPf@%
fnPT@%
lfPmm%
AATPR@%
Af?P?@%
BmPf@%
BlPm@%
flPR@%
TnP?@%
ATlPB@%
?TBPf@%
BBPm@%
BmPl@%
RTPl@%
?@PB@%
?AlPf@%
RTBP@@%
BBPn@%
BTPf@%
AlPl@%
ATPl@%
AlRP@@%
ABBP@@%
BAPm@%
?BPl@%
AAPA@%
?RPf@%
lfP@@%
B?P@@%
?lPn@%
R@PR@%
AnPl@%
AmPT?%
A?P@@%
T@P@@%
ABPA@%
AmPn@%
mPnB%
?RPT@%
?BP@@%
nAP@@%
AnPm@%
R?PA@%
A?PmB%
RfP@@%
BRP@@%
AnnP@@%
RAPA@%
BfPR@%
?fPB@%
B@PfA%
AnBP@@%
AlBP@@%
BAPA@%
lnP@@%
RmPT@%
?@Pm@%
ABnP@@%
AB@P@@%
llP@@%
n@P@@%
ATPf@%
A@PR@%
A?TP@@%
A@fP@@%
mlP@@%
A@@P@@%
nPm@%
TP?@%
m?P@@%
B?P@@%
mlP@@%
?nP@@%
TP?@%
BPA@%
??P@@%
lBPB@%
?mPf@%
AlPR@%
BPA@%
BPR@%
?TP@@%
n?PB@%
?APf@%
AnPl@%
RPl@%
ATPA@%
fAPR@%
n?PB@%
AnPf@%
RRPn@%
A?Pl@%
ABPA@%
mBP@@%
TnPn@%
RBPn@%
?RPf@%
AAPR@%
nPf@%
RmPf@%
BlP@@%
?RPB@%
RfP?@%
mPmB%
?TPBm%
TfPB@%
TfPm@%
RmPf@%
RlP?@%
AlPm?%
ARP?R%
RnPl@%
?mPn@%
RfPB@%
R?P?@%
A@PB@%
ARPA@%
?BPl@%
?@PTl%
RAPT@%
?BPT@%
BPm@%
lP@@%
?APlB%
RfPlB%
?BP?@%
?BP?@%
BP@@%
mPBf%
R?PnB%
?RP@@%
?BPA@%
?APl@%
lPB@%
TPAm%
!
!
!
!
!
!
72
!
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
!
!
!
!
!
!
!
!
!
Çizelge 13. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa ve
!
!
!
!
!
!
Adıyaman illerinin hububat ekilişlerini etkileyen KARACADAĞ kışlağında
! ortalama
!
!
!
!
bitki başına
süne!yoğunlukları
(KE/m²)
!
!
&C**')%
4')'c'D'\%
&C**')%
4')'c'D'\%
F*>s%
!X7%
F*>-%
!X7-%
Anff%
!
?P?%
AnnA%
!
?RPA%
Anfl%
!
BfPB%
Ann?%
!
RAPA%
Anfm%
!
lBPA%
AnnR%
!
BTPB%
Anfn%
!
?RP@%
AnnT%
!
fnPA%
Anl@%
!
nPn%
AnnB%
!
ffPf%
AnlA%
!
%
Annf%
!
lnPA%
Anl?%
!
ATP?%
Annl%
!
fmPT%
AnlR%
!
@PA%
Annm%
!
TTPm%
AnlT%
!
@P?%
Annn%
!
RAPn%
AnlB%
!
@P?%
?@@@%
!
ATPf%
Anlf%
!
@Pm%
?@@A%
!
mmPn%
Anll%
!
@Pm%
?@@?%
!
fAP@%
Anlm%
!
@PR%
?@@R%
!
nlPn%
Anln%
!
@Pn%
?@@T%
!
lAP?%
Anm@%
!
mP@%
?@@B%
!
fnPA%
AnmA%
!
?fPf%
?@@f%
!
lBPB%
Anm?%
!
A?APn%
?@@l%
!
T@PB%
AnmR%
!
BfPn%
?@@m%
!
ABPB%
AnmT%
!
??PB%
?@@n%
!
?lPB%
AnmB%
!
AlP@%
?@A@%
!
RBP@%
Anmf%
!
TnPR%
?@AA%
!
RmPB%
Anml%
!
A@Pm%
?@A?%
!
R?PB%
Anmm%
!
fnPm%
?@AR%
!
RfP@%
Anmn%
!
?PB%
?@AT%
!
%
Ann@%
!
?@Pl%
?@AB%
!
%
*İlkbahar
sayımları
sadece
inişleri
takip
etmek
amacıyla
yapılmıştır.
sF*>E'Z')%G'aC0*')C%G'DHcH%I7I[*H)I%1'>IY%H10H>%'0'cCa*'%a'YC*0C[1C)%
!
!
!
!
!
www.tarim.gov.tr
!
73
!
SÜNE
!
!
!
!
!
!
!
!
Çizelge 14. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde süne mücadelesi açısından önemli olan
!
!
!
!
!
!
!
Adıyaman kışlaklarında
sonbahar kışlak
sayım sonuçları[
bitki
başına
!
! (KE/m²)]
!
!
!
!
!
ortalama süne yoğunlukları
&C**')%
4C[*'>%'DC%
Anmm%
Anmn%
4C0C*%
T?Pn%
AnPl%
=*6E'E'%
T?Pn%
?TPm%
Ann@%
AnnA%
Ann?%
AnnR%
AnnT%
AnnB%
Annf%
Annl%
Annm%
Annn%
?@@@%
?@@A%
?@@?%
?@@R%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?@A?%
?@AR%
?@AT%
fBPm%
?fPR%
ARP?%
A@PA%
?TPf%
g%
RmPR%
B@PA%
?mPR%
T?Pf%
TAPR%
RAPf%
mfPn%
m@P?%
B@PA%
B?Pm%
B?PB%
BBPA%
RmPl%
B?PA%
flP@%
RmPl%
BRPA%
l?P@%
f@Pm%
ATRPR%
ATPf%
TPB%
RPf%
BPA%
g%
?@PA%
RRPm%
BBPl%
?nP@%
f@PT%
lmPR%
RnPA%
RlPl%
ATPm%
fTPT%
l@PT%
f@PR%
RTPA%
fnPn%
A@BP?%
mnPA%
flPf%
%
ARAPB%
#H0)61% `'aD')'7%
BTPm%
TAP@%
?fPm%
AmPR%
B@PR%
A@Pf%
lP?%
BPn%
lPT%
g%
ARPT%
fBPm%
fTPm%
BnPn%
BmPR%
m@Pl%
nmPT%
lmPT%
A@BPl%
A@nPf%
A?APT%
AARPm%
BmPR%
AAmPl%
ABfPn%
ATTPn%
A@TPf%
Al@PB%
AfAPT%
B?P?%
RmP@%
AAPB%
lPA%
mPT%
g%
mP@%
TRP?%
RnPB%
RlP@%
BAPT%
fTPB%
A@mPl%
lnPl%
mTPf%
f@PR%
f@P?%
BlPA%
TmPl%
f@P?%
lRP?%
fTPA%
TBP?%
l@Pm%
fnPT%
%
%
%
%
!
74
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
!
1.4.1.1.3. Süne ve Kımılın Kışlaktan Ovaya Göçünün Belirlenmesi
Nirengi olarak seçilen bazı kışlaklarda ilkbahar kışlak sayımlarına devam
edilerek iniş seyri ve süresi saptanır.
Orta Anadolu Bölgesinde Kışlaktan ovaya göçü izlemek amacıyla, gerek
iklim koşulları gerekse bitki örtüsü yönünden farklılık gösteren o ile ait en az 2
kışlak belirlenir. Bu kışlaklarda yöneyler birbirinden belirgin olarak ayrılabiliyorsa
her iki kışlağında kuzey ve güney yöneylerinde, yoksa belirgin bir yöneyde yaklaşık olarak 2 dekarlık bir alan seçilir. Belirlenen bu alanlarda bitki örtüsüne bağlı
kalınarak 1/16 m²’lik çerçeve veya kesim yoluyla en az 20 sayım yapılacağı esas
alınarak; İlkbahar başlangıcında yağışların kesilmesini takiben Mart sonu-Nisan
başında bu alanlardaki Süne ve Kımıl yoğunluğu (canlı ve yeni ölü bireyler ayrı
ayrı) belirlenir. Canlı bireyler sayım yapılan yerdeki örtü altına bırakılır. Nisanın
2. yarısında hava sıcaklıklarının artması ve birbirini birkaç gün izleyen güneşli
günleri takiben kışlaklara yeniden çıkılarak özellikle belirlenen bu yerlerde ve
kışlağın güneş alan eteklerindeki bitki örtüsü üzerinde süne ve kımıl erginleri
aranır. Kışlakta süne ve kımıllarda hareket görülünceye kadar, iklim koşullarına
göre kışlaklara 2-3 günde bir çıkılır. Kışlak bitkileri üzerinde duran veya gezinen
bireylerin görüldüğü tarih; hareketin ilk olduğu tarih olarak kaydedilir ve belirlenen alanlarda yukarıda belirtilen yönteme göre yine sayım yapılır. Kışlakta ilk
hareketin görüldüğü kesimde aynı zamanda gölgede sıcaklık kayıtları alınır. Bu
tarihten sonra gün aşırı kışlaklara çıkılarak belirlenen bu alanlarda aynı şekilde
sayımlar yapılır. Sayımlara kışlaklarda belirlenen alanlarda süne ve kımıl yoğunluğu (m²’deki birey sayısı) sıfır düzeyine gelinceye dek, diğer bir deyimle tüm bireyler kışlağı terk edinceye kadar devam edilir.
Hareketin ilk görüldüğü ilk gün örtü üzerinde görülen bireylerin davranışları izlenerek uçup uçmadıkları, uçuyorlar ise uçuşun kısa veya uzun mesafeli
olup olmadığı izlenir. Kışlakta hareketin ilk görüldüğü ve uçuşun başladığı günlerdeki iklim verileri (Ortalama sıcaklık ve Nem değerleri) kışlakta ölçülmeli ya
da en yakın meteorolojik istasyondan alınmalıdır. Tüm gözlemler ve kayıtlar not
edilmelidir. Diğer taraftan kışlakta hareket görüldükten sonra kışlak çevresindeki
hububat ekiliş alanlarında, Süne ve Kımıl’ın ergin bireyleri aranır ve bulunduğu
tarih kaydedilir. Kışlaklarda önce güney yöneyden göç olur.
Orta Anadolu Bölgesinde kışlaktan ovaya göç çalışmaları için yukarıda belirtilen nirengi tarihleri, sünenin sorun olduğu diğer bölgeler açısından uzun yılların iniş tarihleri de dikkate alınarak öne çekilebilir. Ayrıca Güneydoğu Anadolu
www.tarim.gov.tr
75
SÜNE
Bölgesinde bazı kışlaklarda (Örneğin Karacadağ) inişlerin takibi kar üzerindeki
süne kışlamış erginlerin gün aşırı sayımı yapılarak gerçekleştirilmelidir. Bu bölgede karların erimesiyle birlikte sünelerde hareketlenmeler başlar ve kısa uçuşlar olur. Bu esnada karlar üzerinde çok sayıda süne görülür. Kar üzerindeki
süneler zamanla ovalara doğru göçerler.
Sonuçta; kışlaktan ovaya göçü izlemek için yapılan tüm çalışmaların sonuçları, iniş süresince gün aşırı olarak ilgili Koordinatör Araştırma Enstitülerine
ulaştırılmalıdır. Bölgelerimizdeki iniş tarihleri Çizelge 15. ve 16’de özetlenmiştir.
Çizelge !15. Trakya !bölgesindeki !kışlaklardan !iniş !seyri !!
&C**')%
Ann@%
AnnA%
Ann?%
AnnR%
AnnT%
AnnB%
Annf%
Annl%
Annm%
Annn%
?@@@%
?@@A%
?@@?%
?@@R%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?@A?%
?@AR%
?@AT%
NH>I)D'\%
F7I[%N')IZ*H)I%
F7I[%
G/)HGI%
hW/7i%
ec!%ob/:D!
??%
ff!%off/:D!
RA%
fe!%of`/:D!
R@%
fb%oe_/:D!
?f%
ea%oec/:D!
?m%
f`!%of`/:D!
R?%
cofg/:D!
?f%
fe/:Dof%!
A?%
_!%oea/:D!
Rm%
h!ofe/:D!
AB%
fh!%oeh/:D!
?A%
ea%o_/:D!
?T%
a!%oe_/:D!
TR%
q!/:Doe%!
?l%
fe!%oeq/:D!
?B%
_oeb/:D!
l%
qoec/:D!
A@%
e_%oec/:D!
?f%
ea!%oea/:D!
RA%
fq!%oea/:D!
?T%
e_!%oec/:D!
?f%
ff!%oec/:D!
T@%
f`!%oec/:D!
?B%
eb!%oee/:D!
?m%
eq!%oe`/:D!
?m%
4C)>*')H*I%
F7I[%N')IZ*H)I%
F7I[%
G/)HGI%
hW/7i%
eboc`%)#(!
Af%
ff!%off/:D!
RA%
eqofg/:D!
AT%
goe_/:D!
AA%
qoeq/:D!
A@%
coeb/:D!
A?%
fb!%oc`/:D!
RB%
ff!/:Dof%!
A?%
goe_/:D!
AA%
_!ofe/:D!
AR%
fh!%oeg/:D!
?A%
f`%oec/:D!
?T%
coff/:D!
An%
hof_/:D!
??%
aofc/:D!
Al%
gof`/:D!
A?%
boe_/:D!
AT%
g!%oeh/:D!
T@%
cofe/:D)1!
Am%
c`!%ofe/:D!
?R%
ce!%ofc!/:D!
?T%
q/:Doc%!
R@%
fe%ofb/:D!
RB%
eofq/:D!
?T%
fe!%oea!/:D!
?f%
%
%
!
76
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
$DI)7H%
F7I[%N')IZ*H)I%
F7I[%
G/)HGI%
hW/7i%
ea!%oq!/:D!
Am%
!
%
!
%
!
%
!
%
f`!%oea!/:D!
?l%
!
%
!
%
!
%
!
%
fe!%oef!/:D!
??%
fe!%ob!/:D!
AB%
cofb!/:D)1!
??%
qofq!/:D)1!
?@%
ce!%oe_!/:D!
?@%
f_!%oe_!/:D!
?A%
c`!%oeh!/:D!
An%
e_!%oea!/:D!
?m%
fg!%oeb!/:D!
An%
c`!%oeq!/:D!
Af%
`eoeb!/:D)1!
AB%
fg!%oec!/:D!
Al%
fa%oea!/:D!
??%
eg!%oef!/:D!
?f%
eg%of`/:D!
RR%
!
!
!
! seyri
!
Çizelge 16.! Orta Anadolu
Bölgesindeki
kışlaklardan
iniş
&C**')%
?@@R%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?@A?%
?@AR%
?@AT%
57>')'%
4X7a'%
F7I[%N')IZ*H)I% F7I[% F7I[%N')IZ*H)I% F7I[%
G/)HGI%
G/)HGI%
hW/7i%
hW/7i%
!
%
`e!oeq!%);RD!
AB%
!
%
ef!/:Doe`!%!
?l%
!
%
eh!/:Doea!%!
R@%
!
%
eb/:Doef!%!
?l%
!
%
fg/:Doef!%!
AB%
!
%
eb!/:Deb!%!
R@%
!
%
fa!/:Doeb!%!
An%
eb!/:Do`f!%!! Al%
eb!/:Do`h!%!
??%
ff!/:Doea!%!
?T%
f`!/:Doeh!%!
?l%
f`!/:Doef!%!
??%
f`!/:Doef!%!
??%
f`!/:Do!`a!%!
Af%
f`!/:Do`b!%!
AB%
eb!/:Do`b!%!
?@%
e`!ofa!/:D)1!
Af%
!!
4C)[HZI)%
F7I[%N')IZ*H)I%
`e!oef!%);RD!
f`!/:Doee!%!
fb!/:Doeb!%!
f`!/:Doeb!%!
f_!/:Doec!%!
eb!/:Doe`!%!
`e!oeb!%);RD!
eb!/:Do`a!%!!
e_!/:Doe`!%!
fb!/:Doee!%!
f`!/:Do`c!%!
eboc`!/:D)1!
F7I[%%
G/)HGI%
hW/7i%
A?%
?A%
?@%
?B%
AB%
?B%
AB%
?A%
?A%
Af%
AR%
AB%
%
%
1.4.1.2.Kaba sürvey
!
!
!
!
!
Kışlaklardan inişin
başlamasıyla
birlikte
hububat
tarlalarında
kaba !sürvey!
!
! Kaba sürveydeki
!
! amaç süne ekiplerinin
!
! çalışacakları
!
çalışmalarına
başlanır.
böl-!
gelerini tanımaları
ve o! an için tarlalarda
yoğunluğunun
ne
!
! ! kışlamış
! ! ergin
!
!
! oldu-!
ğunu ortaya koymaktır.
Bu çalışma
sonucunda
ekipler
tanımakta,
aynı!
! !
!
!
! ! bölgelerini
!
!
zamanda !süne yoğunluğun
olduğu tarlalar
da
!
! düşük ya !da yüksek
!
!
! belirlenmek! !
!
tedir. !Bu sürvey
hangi aşamada
tamamlandığında
! çalışması
!
! ! olursa
! olsun, inişler
!
!
!
!
bitirilmek
zorundadır.
!
!
!
!
!
Son yıllarda illerde süne konusunda yetişmiş eleman sıkıntısı çekilmesin!
!
!
! ve diğer
! sürvey-!
den dolayı, !mevcut elemanlardan
da! daha iyi yararlanabilmek
! ağırlık! verilmesini
! sağlamak düşüncesinden
! !
! ! hareketle bu sürvey
! !
lere daha fazla
!
!
!
!
!
!
!
yaptırılmamaktadır.
İnişlerin
tamamlanmasıyla
birlikte
doğrudan
doğruya kıy-!
! ! sürveylerine
!
!
!
metlendirme
geçilerek hububat
tarlalarında
süne sürvey! çalışma-!
!
!
!
!
!
!
!
larına başlanılmaktadır.
! Eğer !bir ilde kaba sürvey
!
!
çalışması yaptırılmak
istenirse; kıymetlendirme
sürveyinde izlenilen
takip
Bu sürveyin
kıymetlendirme
sür-!
!
! yol aynen
!
! edilmelidir.
!
!
!
veyinden 2 önemli farkı vardır:
!
!
! !
!
!
! !
!
!
! !
!
!
!
www.tarim.gov.tr
!
77 !
SÜNE
!
!
!
!
!
!
!
!
!
! Kıymetlendirme
!
! sürveyinde
! üniteyi
! oluşturan
! tarlaların
!
1.önemli
fark;
! sayım
! yapılırken; kaba
! sürveyde üniteyi oluşturan tarlaların 1/4 ‘ünde
1/3’ünde
sayım yapılmaktadır.
!
!
! !
!
!
!
!
2. önemli
fark
ise;
tarlalarda
yapılacak
sayım
adetleri
kıymetlendirme
sür!
!
! !
!
!
veyine göre daha az sayıda olmaktadır.
!
!
!
!
! yapılması
!
!
!
Kaba sürveyde
hububat
ekilişinin
alanına
göre
gerekli
sayım
!
!
!
adetleri aşağıda
verilmiştir:
`6E6E'1%H>I*I[I7I7%'*'7ChD'i%
AgAB%DH>')%%
ABgB@%%DH>')%%
B@g?@@%DH>')%%
?@@%DH>')MD'7%E/a/>%1')*'*')%
!
!
&'YC*0'GC%WH)H>*I%G'aC0%'DH1I%
RgB%G'aC0%
fgm%G'aC0%
ngA?%G'aC0%
ARgAB%G'aC0%
%
%
1.4.1.3. Kıymetlendirme Sürveyi
!
!
!
!
!
!
Bu sürvey çalışmalarına Süne Kışlamış Erginlerinin kışlaklardan hububat
!
!
!
!
!
! !
!
tarlalarına göçlerinin sona erdiği günlerde ve Zirai Mücadele Araştırma Müdür!
!
!
!
!
!
lükleri/istasyonları’nın bildireceği tarihlerde başlanılır. Ancak nirengi kışlaklardan
! edilememesi
!
!
!
! tarlada yapılan
! gözlemler! sonucunda
!
inişlerin tespit
durumunda,
!
! olduğu
!
!
! kıymetlendirme
!
!
erkek dişi oranları
birbirine yakın
durumlarda
sürveyine
!
!
!
!
başlanır. !
!
!
!
!
!
! !
!
Bu sürveyler illerde 3-4 teknik eleman tarafından oluşturulan süne ekipleri
!
! !
!
!
! !
!
tarafından gerçekleştirilir. Bu sürveyin amacı, ekiplerin sorumlu oldukları hubu!
!
!
!
! (KE/m²) belirlemektir.
!
! !sobat tarlalarında
kışlamış
ergin
yoğunluklarını
Ekipler
!
!
!
!
rumlu oldukları
bölgelerde
sürvey
çalışmalarını
10 gün içerisinde
tamamlamalıdır. Çalışmalarını bu süreye göre planlamalıdır. Bir ekibin 75.000!
!
!
!
!
!
100.000 dekar alanda sürvey çalışması yapması gerekmektedir. Bu sınır aşıldı! !
!
! !
!
!
!
!
ğında ekipler çalışmalarında zorlanabilirler.
!
!
!
!
!
!
!
Çalışmalarda
köylerde
hububat
ekilişlerinin
konumlarına
göre
üniteler
!
! !
!
!
!
!
oluşturulur ve krokileri çizilir. Bu amaçla gerek krokilerin çizilebileceği gerekse
sürvey sonuçlarının işlene
bileceği
matbuu
!
!
! ! formlar !(Şekil,49)
! Zirai
! ! Mücadele
!
Araştırma Enstitü/İstasyonu
Müdürlükleri
ile
Bakanlık
tarafından
düzenlenmiş
!
!
!
!
!
!
!
!
ve süne çalışmalarının yürütüldüğü illere dağıtılmıştır.
!
!
! !
!
!
!
!
!
!
78
!
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
Sürveylerde Ünite kavramı; bir köydeki toplu ya da parça parça hububat
ekilişlerini ifade etmektedir (Şekil,50). Köyün bütün hububat ekiliş alanları üniteler içinde yer almalıdır. Köyün ekiliş alanlarının durumuna göre 5-6 ünite dahi
oluşturulabilir. Kıymetlendirme sürveyi çalışmalarında aşağıdaki konulara dikkat
edilmelidir:
a) Kıymetlendirme sürveyi sonuçları daha sonra gerçekleştirilecek yumurta
parazit sürveyi ve nimf sürveylerine temel teşkil edeceğinden, sürvey çalışmaları
titizlikle gerçekleştirilmelidir. Kapalı veya yağış öncesi, yağmurdan sonraki zamanlarda süneler ekin sapları dibinde, yabancı otların altında ve toprak içinde
gizleneceği için böyle durumlarda yapılacak sürveylerden elde edilen veriler sağlıklı olmayacaktır Bu nedenle iklim koşullarının sürvey için olumsuz olduğu durumlarda sürvey yapılmamalıdır.
b) Sürvey yapılacak tarlada çalışmalara başlarken tarla kenarlarından
20 m. içerden girilmelidir. Bunun nedeni tarla kenarlarındaki ekinler ekimdeki
işlemden dolayı daha sık ve gelişmiş olduklarından; bu gibi yerlerde kışlamış
ergin yoğunluğu açısından bir yığılma olabilir. Bu nedenle kenar etkisini ortadan
kaldırmak gerekir. Tarla kenarlarından içeri girdikten sonra her 75 m.’de (adım
hesabıyla) bir durularak ¼ m²’lik çerçevelerle sayım yapılır (Şekil 51,52). Çerçevenin tesadüfen konulduğu noktada çerçeve içindeki bitkiler, çerçevenin kenarından başlanılarak merkeze doğru toprak yüzeyi ile bitkilerin sapları, sapların
arası ve toprakla sapların birleştiği kısımlar, hatta 1-2 cm. toprak derinliği dikkatli
olarak aranır.
Çerçeve içinde kışlamış ergin süne bulunmuşsa sayısı rakamla (örneğin 2),
bulunmamışsa yine rakamla (örneğin 0) sürvey sonuçlarının işlendiği formlara
kaydedilir. Tarlada sürveyler sonunda tarlanın bitimin ulaşılınca 50 m. sağa ya
da sola kayılarak sürvey çalışmalarına devam edilir. Sürvey çalışmalarında Bir
ünitede birden fazla hububat ekiliş mevcut ise; toplam Hububat tarlalarının en
az 1/3’ ünde; örneğin ünitede de toplam 9 hububat tarlası var ise en az 3’ünde
sayım yapılmalıdır. Sürveyler de hububat ekilişinin alanına göre sayım yapılmalıdır.
www.tarim.gov.tr
79
Şekil 49. Süne sürvey raporu
SÜNE
80
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
www.tarim.gov.tr
81
Şekil 50. Sürvey bilgileri işlenmiş süne sürvey raporu (Ünite şekli)
SÜNE
!
!
!
!
! gerekli sayım
!
!
Şekil 51. Tarlada Kıymetlendirme
sürveyi yapılırken
izlenmesi
şeması.
!
Kıymetlendirme
! sürveyinde
! hububat
! ekilişinin
! alanına
! göre
! yapılması
! gerekli
sayım
adetleri
verilmiştir:
!
!
! ! ise aşağıda
!
!
`6E6E'1%H>I*I[I7I7%'*'7ChD'i%
AgAB%DH>')%%
ABgB@%%DH>')%%
B@g?@@%DH>')%%
?@@gm@@%DH>')%%
m@@%DH>')MD'7%E/a/>%1')*'*')%
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
! Genel! Müdürlüğü
!
!
82 ! Gıda ve Kontrol
!
!
!
!
&'YC*0'GC%WH)H>*I%G'aC0%'DH1I%
mgA?%G'aC0%
A?gAf%G'aC0%
Afg?T%G'aC0%
?TgR?%G'aC0%
R?gT@%G'aC0%
!
!
!
!
!
!
!
!
! !
!
!
!
!
!
!
!
Şekil 52. Tarlada Kıymetlendirme sürveyinde sayımlarda çerçeve kullanımı.
c) Ünite sayısının fazla olması durumunda; eğer tek bir krokide üniteler
sağlıklı olarak ifade edilemiyorsa birden fazla kroki çizilebilir.
d) Krokilerde üniteler ayrı ayrı belirtilmeli ve sınırlandırılmalıdır.
e) Ünite içinde kaç tane hububat tarlası(Buğday+Arpa) varsa hepsi ayrı ayrı
gösterilmeli; tarlaların birbirine, köye ve yollara olan uzaklıklar yaklaşık olarak
m. cinsinden belirtilmelidir.
f) Ünite içinde hangi tarlalarda sayımlar yapıldıysa o tarlaların içleri taranarak belirtilmeli, sayım yapılmayan tarlalar boş bırakılarak diğerlerinden ayırt
edilmelidir.
g) Ünite içindeki sayım yapılan ya da yapılmayan tüm tarlaların alan genişlikleri dekar (da.) olarak belirtilmelidir.
www.tarim.gov.tr
83
!
!!
!
!
!
! ! !
!
!
!
!
! !! !
!
!
!
!
!
!! !
! !
S Ü N !E
!!
!
!
!
! !
!
!
!
!
!
!
!!
! ! ! !! !
!
!
!
!
!
!
!
h) Ünitelerin içinde yer aldığı köy krokilerinde yollar, akarsular, enerji hat!
! !
! !
! ! !
!
! !
!
!
ları gibi nirengi noktaları da ayrıca belirtilmelidir.
!
! !
!
!
!
!
!
!
! !
Bölgelerimizde
kıymetlendirme
sürveyine başlama ve bitiş tarihleri Çizelge
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
! !
!
17.,18.,19.,20,21. ve 22.’de özetlenmiştir.
! Orta
! Anadolu
! ! Bölgesinde
!
!
!
! ve bitiş! zamanları
!
!
Çizelge 17.
kıymetlendirme
sürveyine
başlama
!
%
&O<<59%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?A@?%
?@AR%
?@AT%
57>')'%
8'[-%N-%
8I1I[%N-%
eq$`b!
fg$`b!
eg$`b!
f_$`b!
eg$`b!
f_$`b!
ea$`b!
fa$`b!
ef$`b!
fb$`b!
eg$`b!
`q$`a!
ee$`b!
ff$`b!
eg$`b!
`c$`a!
ea$`b!
`q$`a!
`h$`b!
fa$`b!
`b$`b!
fa$`b!
F**H)%
4X7a'%
8'[-%N-%
8I1I[%N-%
ec$`b!
fq$`b!
eg$`b!
fg$`b!
eg$`b$!
fg$`b!
ea$`b!
fb$`b!
ea$`b!
fb$`b!
eg$`b!
f_$`b!
e`$`b!
fe$`b!
eg$`b!
c`$`b!
ea$`b!
c`$`b!
`h$`b!
fe$`b!
`f$`b!
eq$`b!
4C)[HZI)%
8'[-%N-%
8I1I[%N-%
e`$`b!
fa$`b!
f`$`b!
f_$`b!
eg$`b!
f_$`b!
ea$`b!
fb$`b!
e`$`b!
fc$`b!
f`$`b!
f_$`b!
e`$`b!
f`$`b!
eg$`b!
ce$`b!
ea$`b!
ce$`b!
`h$`b!
fc$`b!
eq$`b!
fa$`b!
!
!
!
! !
!
!
!
!
!
! ! ! ! ! !
!
!
!
!
Çizelge 18. Orta Anadolu ve Akdeniz Bölgelerinde kıymetlendirme sürveyine
!
!
!
!
başlama ve bitiş zamanları
%
&O<<59%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?A@?%
%?@AR%
?@AT%
$G>I[HZI)%
8'[-%N-%
8I1I[%N-%
e`$`b!
fb$`b!
ef$`b!
fc$`b!
ef$`b!
fc$`b!
e`$`b$!
fa$`b!
`h$`b!
fe$`b!
f`$`b!
c`$`b!
e`$`b!
fe$`b!
f`$`b!
`f$`a!
f`$`b!
`e$`a!
`h$`b!
ff$`b!
`g$`b!
eg$`b!
F**H)%
&X(W'1%
8'[-%N-%
8I1I[%N-%
eq$`b!
fg$`b!
f`$`b!
`f$`a!
eg$`b!
fg$`b!
eb$`b!
fb$`b!
`h$`b!
fc$`b!
eg$`b!
f_$`b!
e`$`b!
f`$`b!
eg$`b!
fg$`b!
ea$`b!
c`$`b!
`a$`b!
f`$`b!
`h$`b!
fc$`b!
!
!
84
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
8'[-%N-%
fa$`q!
fh$`q!
`e$`b!
c`$`q!
fg$`q!
`b$`b!
fg$`q!
`a$`b!
`h$`b!
fq$`q!
fe$`q!
!
!
86)D6)%
8I1I[%N-%
`b$`b!
`a$`b!
ef$`b!
`_$`b!
`_$`b!
ec$`b!
`a$`b!
ee$`b!
eh$`b!
eh$`b!
c`$`b!
!
!
!!
!!
!!
!!
!!
!! !!
!!
!!
Çizelge 19. Trakya bölgesinde
kıymetlendirme sürveyine başlama ve bitiş zamanları
%
&O<<59%
!!
?@@T%
%?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?A@?%
?@AR%
?@AT%
!!
NH>I)D'\%
8'[*'0'%
8I1I[%N-%
N-%
fa$`q!
`b$`b!
fb$`q!
`h$`b!
fq$`q!
`q$`b!
fc$`q!
`f$`b!
fe$`q!
`c$`b!
fh$`q!
`_$`b!
fh$`q!
`h$`b!
`a$`b!
ea$`b!
fh$`q!
`h$`b!
fq$`q!
`h$`b!
eb$`q!
fb$`q!
F**H)%
$DI)7H%
8'[*'0'%N-%
8I1I[%N-%
fa$`q!
fb$`q!
fb$`q!
fg$`q!
fe$`q!
fh$`q!
fa$`q!
`f$`b!
fh$`q!
fq$`q!
fe$`q!
`b$`b!
`q$`b!
`b$`b!
`c$`b$!
`a$`b!
ee$`b!
`c$`b!
ef$`b!
`h$`b!
`q$`b!
`c$`b!
4C)>*')H*I%
8'[*'0'%N-%
8I1I[%N-%
fh$`q!
ff$`q!
fa$`q!
fh$`q!
fa$`q!
fh$`q!
f_$`q!
`h$`b!
c`$`q!
f_$`q!
eq$`q!
`a$`b!
e`$`b!
`a$`b!
`h$`b!
`_$`b!
e_$`b!
e`$`b$!
e_$`b!
ee$`b!
`q$`b!
fq$`q!
!
!! Ege
!! ve!! Marmara
!!
!!
!!
!!
!!
Çizelge 20.
Bölgelerinde
kıymetlendirme
sürveyine
başlama
ve !
bitiş zamanları
!!
!!!!
%
&O<<59%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?A@?%
?@AR%
?@AT%
J'7'>>'*H%
8'[*-%N-%
8I1I[%N-%
fa$`q!
`a$`b!
fe$`q!
c`$`q!
f`$`q!
c`$`q!
f`$`q!
`q$`b!
fe$`q!
c`$`q!
f`$`q!
`f$`b!
ff$`q!
`g$`b!
f_$`q!
eh$`b!
fb$`q!
`b$`b!
fq$`q!
`a$`b!
`h$`q!
fe$`q!
F**H)%
8'*C>HGI)%
8'[*'0'%N-%
8I1I[%N-%
ea$`q!
`b$`b!
f`$`q!
`c$`b!
eh$`q!
fh$`q!
ec$`q!
fh$`q!
ea$`q!
fg$`q!
ec$`q!
fh$`q!
ec$`q!
fh$`q!
`c$`b!
eh$`b!
c`$`q!
eb$`b!
ff$`q!
`h$`b!
eq$`q!
`f$`b!
!!
86)G'%
8'[*'0'%N-% 8I1I[%N-%
!
!
eb$`q!
c`$`b!
fq$`q!
e`$`b!
fq$`q!
`q$`b!
fe$`q!
`b$`b!
f`$`q!
`f$`b!
e_$`q!
`q$`b!
ff$`q!
`q$`b!
fq$`q!
`q$`b!
fq$`q!
`c$`b!
eb$`q!
fb$`q!
!!
!!
!!
!!
www.tarim.gov.tr
!!
85
SÜNE
! !
!
!
!
!
! !
!
!
!
!
!
!
Çizelge 21. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde kıymetlendirme sürveyine
!
!
başlama ve bitiş zamanları
%
&O<<59%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?A@?%
?@AR%
?@AT%
,Ia')E'>C)%
8'[*-%N-%
8I1I[%N-%
fe$`q!
!
fe$`q!
!
fq$`q!
!
`_$`b!
!
eq$`q!
!
fh$`q!
!
eb$`q!
!
fb$`q!
!
fb$`q!
!
f`$`q!
f`$`q!
eq$`q!
c`$`q!
F**H)%
K'7*C6)e'%
8'[*'0'%N-%
8I1I[%N-%
!
!
!
!
fe$`q!
c`$`q!
fg$`q!
`a$`b!
eq$`q!
f`$`q!
fh$`q!
`c$`b!
e_$`q!
fg$`q!
fa$`q!
`e$`b!
fq$`q!
`c$`b!
e_$`q!
f_$`q!
eq$`q!
fq$`q!
!
!
!
!
5DCa'0'7%
8'[*'0'%N-%
8I1I[%N-%
!
!
!
!
ff$q!
!
!
!
!
!
!
!
eq$`q!
`f$`b!
fa$`q!
`a$`b!
fh$`q!
`h$`b!
ff$`q!
`f$`b!
eq$`q!
fe$`q!
! !
! !
!
!
!
!
! Güney
!
!
!
!
!
!
Çizelge 22.
ve! Güneydoğu
Anadolu
Bölgelerinde
kıymetlendirme
sürveyine
! bitiş
!
!
!
başlama ve
! ! zamanları
!
!
%
&O<<59%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?A@?%
?@AR%
?@AT%
L'(I'71HY%
8'[*-%N-%
8I1I[%N-%
`_$`q!
ff$`q!
ea$`q!
fh$`q!
eg$`q!
fh$`q!
f`$`q!
c`$`q!
e`$`q!
e_$`q!
eb$`q!
fg$`q!
eb$`q!
fb$`q!
ff$`q!
`q$`b!
f`$`q!
c`$`q!
eb$`q!
`f$`b!
eq$`q!
fa$`q!
F**H)%
4-.')'[%
8'[*'0'%N-%
8I1I[%N-%
fe$`q!
`c$`b!
f`$`q!
`f$`b!
eg$`q!
fh$`q!
ea$`q!
fh$`q!
eg$`q!
c`$`q!
eh$`q!
c`$`q!
e`$`q!
fe$`q!
eb$`q!
f_$`q!
fq$`q!
`q$`b!
eb$`q!
c`$`q!
eh$`q!
fg$`q!
!
!
!
!
.')DI7%
8'[*'0'%N-%
8I1I[%N-%
e_$`q!
fb$`q!
e_$`q!
fb$`q!
e_$`q!
fb$`q!
`e$`b!
`h$`b!
eq$`q!
fe$`q!
eg$`q!
`b$`b!
e_$`q!
fa$`q!
fq$`q!
c`$`q!
fc$`q!
f_$`q!
e_$`q!
fb$`q!
eq$`q!
f`$`q!
!
!
1.4.1.4.Yumurta parazit sürveyi
%
%
%
%
% sürvey sonuçları
%
Kıymetlendirme
değerlendirilerek, köy bazında kışlamış
ergin yoğunlukları (KE/m²)
ortaya
sonuçlarına
!
! konulur.! Kıymetlendirme sürvey
!
!
!
!
!
!
!
! gerekti!
göre; öncelikle 0,8 KE/m² ve üzerindeki alanlardan başlamak kaydıyla,
!
!
!
!
!
!
!
!
! (0,5 KE/m²
!
!
!
!
ğinde! daha !alt yoğunluklara
ve! daha alt)kadar
inmek suretiyle
yu!
!
!
!
! !
!
!
!
murta parazit
sürveyi
yapılır.
parazit
!
!
! Yumurta
!
! ! sürveyi’ne
! doğadaki yumurtaların
!
!
!
!
! !
!
! !
!
!
!
!
! !
!
! !
!
!
!
!
86
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
!
!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!! !!
!!
!!
!!
!
!!
!!
% 20-30’u
çapa dönemine
(kahverengi
yuvarlak leke!tamamen kaybolmuş,
çapa
!!
!! !! geldiğinde
!!
!!
!! içerisinde
!! !! !! tamam!!
!
gelişmiş,
kapak !üçgeni
beyaz)
başlanır
ve 1!! hafta
!!
lanması gerekmektedir.
Bölgelerimizde yumurta parazit sürveyine başlama ve
bitiş tarihleri Çizelge 23, 24, 25 ve 26’da verilmektedir.
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!! !!
!!
!
Çizelge 23. Trakya bölgesinde
yumurta parazit sürveyine başlama ve bitiş zamanları
!
%
&O<<59%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?A@?%
?@AR%
?@AT%
NH>I)D'\%
8'[*-%N-%
8I1I[%N-%
eh$`b!
fa$`b!
eh$`b!
fh$`b!
ff$`b!
f_$`b!
ee$`b!
e_$`b!
e_$`b!
fh$`b!
eg$`b!
f_$`b!
eq$`b!
fc$`b!
fa$`b!
`b$`a!
eq$`b!
fq$`b!
ee$`b!
eg$`b!
`g$`b!
eq$`b!
F**H)%
$DI)7H%
8'[*'0'%N-%
8I1I[%N-%
eh$`b!
fg$`b!
eg$`b!
fc$`b!
ff$`b!
fg$`b!
`_$`b!
eh$`b!
e_$`b!
fg$`b!
eb$`b!
fq$`b!
ef$`b!
e_$`b!
fq$`b!
ce$`b!
eb$`b!
fq$`b!
`_$`b!
ea$`b!
`g$`b!
eb$`b!
4C)>*')H*I%
8'[*'0'%N-%
8I1I[%N-%
f`$`b!
fg$`b!
eg$`b!
fh$`b!
ff$`b!
fg$`b!
eb$`b!
f`$`b!
e_$`b!
fa$`b!
f`$`b!
fb$`b!
eg$`b!
fc$`b!
fh$`b!
`f$`a!
eq$`b!
ff$`b!
ec$`b!
f`$`b!
`g$`b!
eh$`b!
!! !! !! !!
!!
!!
!!
!!
!!
!! !!
Çizelge 24. Ege ve !Marmara Bölgelerinde
yumurta
parazit
sürveyine
başlama
ve
!!
!
bitiş zamanları
%
&O<<5
9%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?A@?%
?@AR%
?@AT%
J'7'>>'*H%
8'[-N-%
8I1I[%N-%
ef$`b!
f`$`b!
ef$`b!
e_$`b!
ef$`b!
e_$`b!
ee$`b!
fe$`b!
`g$`b!
ea$`b!
eg$`b!
fg$`b!
eq$`b!
fq$`b!
fq$`b!
`f$`a!
ee$`b!
ff$`b!
ec$`b!
fe$`b!
ef$`b!
fe$`b!
F**H)%
8'*C>HGI)%
8'[*'0'%N-%
8I1I[%N-%
eh$`b!
fh$`b!
fc$`b!
f_$`b!
ff$`b!
fg$`b!
eb$`b!
ff$`b!
`h$`b!
eh$`b!
eb$`b!
fg$`b!
ef$`b!
e_$`b!
fh$`b!
`g$`a!
eq$`b!
`e$`a!
ec$`b!
fq$`b!
ef$`b!
fc$`b!
86)G'%
8'[*'0'%N-% 8I1I[%N-%
!
!
eh$`b!
c`$`b!
fc$`b!
`c$`a!
ee$`b!
fe$`b!
`b$`b!
eh$`b!
`b$`b!
eg$`b!
e`$`b!
fc$`b!
fc$`b!
`c$`a!
`h$`b!
eh$`b!
`g$`b!
eh$`b!
c`$`q!
e`$`b!
!!
!!
www.tarim.gov.tr
87
SÜNE
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!
Çizelge 25. Orta Anadolu !Bölgesinde yumurta parazit sürveyine başlama ve bitiş zamanları
%
&O<<59%
?@@R%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?A@?%
?@AR%
?@AT%
4X7a'%
8'[-%N-%
8I1I[%N-%
fg$`b!
`q$`a!
fg$`b!
`f$`a!
`f$`a!
`h$`a!
`e$`a!
`a$`a!
c`$`b!
`c$`a!
f`$`b!
`e$`a!
`e$`a!
`a$`a!
f`$`b!
fg$`b!
`c$`a!
`_$`a!
`c$`a!
ee$`a!
fq$`b!
fg$`b!
e_$`b!
c`$`b!
F**H)%
$G>I[HZI)%
8'[*'0'%N-%
8I1I[%N-%
fe$`b!
fh$`b!
fa$`b!
c`$`b!
`e$`a!
`a$`a!
f_$`b!
ce$`b!
c`$`b!
`f$`a!
fh$`b!
`q$`a!
`e$`a!
`h$`a!
fq$`b!
ce$`b!
`c$`a!
e`$`a!
`q$`a!
ee$`a!
fq$`b!
c`$`b!
fe$`b!
fg$`b!
4C)[HZI)%
8'[*'0'%N-% 8I1I[%N-%
ee$`b!
ce$`b!
ce$`b!
`_$`a!
`c$`a!
`_$`a!
`e$`a!
ef$`a!
c`$`b!
`h$`a!
c`$`b!
`a$`a!
`q$`a!
e`$`a!
fq$`b!
c`$`b!
`c$`a!
ff$`a!
`f$`a!
e`$`a!
fg$`b$!
`h$`a!
fg$`b!
`g$`a!
! !
! !!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
Çizelge! 26.!Güney !ve Güneydoğu
Anadolu
Bölgelerinde
yumurta
parazit
sürveyine
!
!
!
!
! ! ve! bitiş zamanları
!
başlama
%
&O<<59%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?A@?%
?@AR%
?@AT%
L'(I'71HY%
8'[-%N-%
8I1I[%N-%
fa$`q!
`f$`b!
`f$`b!
`_$`b!
`e$`b!
`h$`b!
`h$`b!
ec$`b!
fb$`q!
`e$`b!
`e$`b!
e`$`b!
fh$`q!
`b$`b!
`_$`b!
eh$`b!
`f$`b!
ee$`b!
`c$`b!
e`$`b!
fg$`q$!
`h$`b!
F**H)%
,Ia')E'>C)%
8'[*'0'%N-%
8I1I[%N-%
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
ff$`b!
`e$`a!
`_$`b!
!
o!
o!
5DCa'0'7%
8'[*'0'%N-% 8I1I[%N-%
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
f_$`q!
`q$`b!
e`$`b!
eb$`b!
`g$`b!
ec$`b!
f_$`q!
`h$`b!
fg$`q!
`h$`b!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
!!
Yumurta parazit
sürveyi’nin
ünite
bazında
yapılması
esastır.
Ancak
para!!
!!
!!
!! !! sayısının
!! düşük olduğu
!!
!!
zitlenmenin düşük
olduğu
bölgelerde,
ya da!! yumurta
yıl!! kabul
!!
!!
!! Yumurta!! parazit sürveyi
!!
!! her !!köy ya
!!
larda!! her köy!! bir !!ünite
edilebilir.
için,
!! ünitenin
!! !! farklı
!!
!!
!!
!! tesadüfi
!! !!
!! en az 20
!!
da
ekiliş!! alanlarından(en
az 3 tarladan)
olarak
!! !! paketi
!! !! toplanır.
!! Bu amaç
!!
!! !!
!! olarak
!! tarlada!! her 50!! ya da 75
!!
yumurta
için sistematik
!! !! !! !! !!
!! !!
!!
!! !!
!!
!!
!!
!!
88
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
!!
m.’de bir noktada durulur ve durulan bölgede oturularak çevredeki tüm hububat
ve yabancı otların tüm aksamları (yaprak, sap ve başak) dikkatlice taranarak, bulunan yumurta paketleri toplanır. Eğer yumurta paketleri tesadüfi olarak toplanmaz, tarlada yürüyerek toplanılmaya çalışılırsa öncelikli olarak siyahlaşmış
parazitli yumurta paketleri göze çarpacağı için bu yumurta paketleri toplanır ve
sonuçta sağlıklı olmayan yanıltıcı parazitlenme oranları bulunur. Her köy ya da
üniteler için ayrı ayrı toplanılan yumurta paketleri kağıtlarının üzerine yaprağı
ile birlikte yapıştırılır, ya da her köy ya da ünite için ayrı bir zarfa konulur. Toplanılan yumurta paketleri normal oda koşullarında 5 gün bekletildikten sonra, bu
konuda yetişmiş personel tarafından değerlendirilir. Yumurta paketlerinde bulunan yumurta sayıları üzerinden değerlendirme aşağıdaki gibi yapılır:
*Yumurta paketinde bulunan tüm yumurtalar PARAZİTLİ (tam kahverengi
veya siyah renge dönüşmüş olanlar) (Şekil 53),
* Yumurta paketinde bulunan tüm yumurtalar NORMAL (çapa döneminde
veya beyaz açılmış olanlar),
*Yumurta paketinde bulunan yumurtaların bir kısmı NORMAL bir kısmı
ise PARAZİTLİ
Tüm bu yumurtalardan öncelikle tüm yumurtalar daha sonra parazitli yumurtalara sayılarak kaydedilir ve sayım yapılan yumurtalar atılır. Ancak bir yumurta paketinde bulunan yumurtaların bir kısmı veya tamamı ŞÜPHELİ ise (filizi
yeşil renkte veya üzerlerinde kahverengi küçük noktacıklar belirmiş, parazitli ya
da normal olup olmadıkları henüz belli olmayanlar) böyle yumurta paketleri taşıdıkları yumurtaların tümünün durumları belli oluncaya kadar kaplarında bekletildikten sonra toplam ve parazitli yumurtalar sayılır ve ait oldukları ünitelere
ilave edilerek her ünite için toplam ve parazitli yumurta sayıları ayrı ayrı belirlenmektedir.
www.tarim.gov.tr
89
SÜNE
Şekil 53.
Parazitlenmiş süne
yumurtaları (solda),
parazitli ve
normal süne
yumurtaları (sağda).
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
! !
!
!
!
!
!
! !
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
! !
!
!
!
!
Tüm sayım sonuçlarına göre o ünite ya da köy için toplam parazitli yumurta
! ! !
!
!
!
!
!
!
sayısı, toplam yumurta sayısına oranlanarak; o köy ya da ünite için parazitlenme
!
!
! Sürveyi
! !Çizelgesi’ne (Şekil! 54) kaydeoranları bulunur
ve!Süne Yumurta
Parazit
! parazitlenme
!
!
! göre nimf! sürveyine! geçilmesi gerekli
!
dilir. Sonuçta
oranlarına
köy!
!
!
!
!
!
!
ler belirlenir. Ayrıca KE yoğunluklarıyla parazitlenme oranları arasındaki ilişkiler
de dikkate alınarak mücadele çalışmaları yönlendirilir. Bu ilişki aşağıdaki Çizelge
!
27’de belirtilmektedir.
!
! yoğunluklarıyla
!
!
!
!
!
Çizelge 27.! Kışlamış
ergin
parazitlenme
oranları
arasındaki
ilişkiler
4$j0r%
@Pm%
AP@%
APB%
^')'(I1*H70H%
X)'7Chki%
T@%t%
B@%t%
l@%t%
./c'DH*H%%
D6)606%
&'YC*0'(%
&'YC*0'(%
&'YC*0'(%
!
90
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
!
!
5dC>*'0'%
A-gR-,_7H0%7I0e*H)H%>')[C%0/c'DH*H%
a'YC*0'(-% LH)H>1I\I7DH% 7I0e% G/)QHaI%
a'YC*')'>% T-gB-% ,_7H0q&#$M*H)H%
>')[C%0/c'DH*H%a'YC*'EI*I)%
!
!
!
!
!
!
!
www.tarim.gov.tr
91
Şekil 54. Yumurta parazit sürvey çizelgesi
SÜNE
!
!
!
!
! Çizelge
!
Ülkemizde yapılan
parazitlenme
sürveylerine
ilişkin bazı
veriler
28’!
! ! !
!
de özetlenmiştir.
Çizelge !28. Türkiye !genelinde !bazı !illerimize !ait !yumurta !parazit !sürvey !sonuçları !
&O<<5
9%
Anml%
Anmm%
Anmn%
Ann@%
AnnA%
Ann?%
AnnR%
AnnT%
AnnB%
Annf%
Annl%
Annm%
Annn%
?@@@%
?@@A%
?@@?%
?@@R%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?@A?%
?@AR%
?@AT%
YILLAR
%
NH>I)D'\%
A?P@B%
f@PA@%
fnPA@%
%
%
%
TAPf@%
T?Pf@%
B?PA@%
TRPBf%
R?PBB%
R@Pn?%
BAPTB%
BmPBB%
RRPAA%
ARPl?%
?TP??%
BBP?B%
fBPAl%
RAPfT%
RBPf@%
TTP?@%
RnPm@%
AmPR@%
RfP?@%
RAPnR%
?BPA@%
TAPl?%
$DI)7H%
A@PT@%
mmPT@%
nAPl@%
%
%
TlP@B%
BBP@@%
lTP@B%
fnPBB%
flPl@%
BfPT@%
BBPRT%
llPmn%
lBPR@%
BBPl@%
BfPfR%
flPRT%
m?P@@%
lBP@@%
B?P@@%
fRP@@%
TnP@@%
BmPB@%
llPRR%
fAPmR%
flPTA%
RlP@@%
BRPT@%
4C)>*')H*I%
??Pn@%
m?Pm@%
mTPm@%
mmPB@%
llPRl%
BBPn@%
BmPml%
l?PfB%
mTP?m%
lBPBB%
BTPlA%
BmP?f%
llP?@%
lRPm@%
l?Pn@%
BmPl@%
f?PR@%
llPR@%
lnPn@%
BTPB@%
l@PR@%
fmPm@%
lfP?@%
llPm@%
f?PR@%
fmPA@%
fTPn@%
lnP?@%
F<<$9%
4X7a'% 86)D6)%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
lBP@@%
%
m@P@@%
%
m@P@@%
%
mBP@@%
%
T@P@@%
%
T@P@@%
%
?@P@@%
%
T?P@@%
%
RmP@@%
%
BTP@@%
llPTA%
RAP@@%
lBP?R%
?fPf@%
l?Pl@%
R?Pn@%
RmPBR%
RmPl@%
lTP@@%
TBPlm%
lnPAA%
T@PRn%
ffPAA%
TmP@@%
fBPl@%
TRP@@%
ffPBl%
RlP@@%
RlP?l%
$G>I[HZI)%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
Rf-m@%
R?-@@%
?n-B@%
RT-@@%
AmPfn%
?RP@@%
?nP@@%
T@P@@%
T?P?@%
T?P@@%
??Pm@%
L-571HY%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
?mP@@%
RTPl@%
RTPf@%
?lPf@%
?APn@%
?mPf@%
?fPTA%
AnPRT%
RAPlR%
RAPn@%
RnP@@%
%
%
%
%
92
!
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
!
1.4.1.5.Nimf Sürveyi
Kıymetlendirme ve yumurta parazit sürveyleri birlikte değerlendirilerek,
nimf sürveyi yapılacak hububat alanları belirlenir. Kimyasal mücadeleye geçilmeden önceki son sürvey çalışması nimf sürveyi’dir. Nimf sürveyi, kıymetlendirme sürveyi ve yumurta parazit sürveyi gibi sistematik bir sürvey şekli değildir.
Süne Nimf sürveyleri genelde 2. dönem ağırlıklı olduğunda yapılmalıdır. Birinci
dönem ağırlıklı nimf sürveyi yapılması durumunda nimfler yumurta kabuğu çevresinde toplu halde bulunması nedeniyle bir çerçeve içinde 10-12 adet 1. dönem
nimf sayılabilir. Bu sayım sonuçları da yanıltıcı olabilir.
Kimyasal mücadele zamanı yaklaştığından, köylerdeki nimf yoğunluklarını
belirlemeye yönelik örneklemeler hızlı bir şekilde yapılmalıdır. Nimf sürveyi ile
Kimyasal mücadele zaman zaman iç içe geçebilir. Nimf sürveyi sonucunda kimyasal mücadeleye karar verilen köylerde mücadele çalışmalarına başlanırken,
diğer köylerde ise nimf sürvey çalışmalarına devam edilebilir. Nimf sürveyi geniş
hububat ekilişlerinin bulunduğu alanlarda mobil şekilde yapılmaktadır. Bu geniş
alanlar birden fazla köye de ait olabilir. Geniş hububat ekilişlerinin bulunduğu
alana girilir, mobilize olarak her 500 m. ya da her 1 km.’de durarak sağlı sollu
buğday ekilişlerine çok sayıda teknik elemanla girilir. Her teknik eleman birbirinden bağımsız ve mesafeli olarak ¼ m²’lik çerçevelerle sayım yaparak nimf yoğunluğunu belirler. Tüm elemanların nimf sayım sonuçları birleştirilir. En fazla
ve en düşük değerler göz ardı edilerek o bölgenin(köy ya da köylerin) nimf yoğunluğu ortaya konulur(Şekil 55).Nimf sürvey sonuçlarına göre ‘’Ekonomik Zarar
Eşik’’ değerleri de dikkate alınarak o köyde kimyasal mücadele yapılıp yapılmayacağına karar verilir.
Parazitlenme nedeniyle mücadele dışı bırakılan alanlarda ya da arpa ve
mercimek hasadıyla birlikte çevresindeki buğday tarlalarında nimf yoğunluğunun
artış riskine karşın; 4.-5.dönem nimf +YNE’ yoğunluğunu belirlemek amacıyla da
nimf sürveyleri gerçekleştirilebilir. Bu sürvey sonuçlarına bağlı olarak ‘’Ekonomik
Zarar Eşik’’ değerleri de dikkate alınarak mücadele önerilebilmektedir.
www.tarim.gov.tr
93
SÜNE
Şekil 55. Nimf sürvey çizelgesi
94
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
!
!
!
! !
!
!
! !
! sürveyine
!
!
! ! tarihleri
! Çizelge
! 29, 30,! 31,!
Bölgelerimizde
nimf
başlama
ve
bitiş
! ! ! !
!
!
! !verilmektedir.
!
!
32! ve !33’de
! !
!
!
!
!
! !
!
!
! Trakya
!
!
! sürveyine
!
!
! zamanları
!
!
Çizelge 29.
bölgesinde
nimf
başlama
ve! bitiş
%
&O<<59%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?A@?%
?@AR%
?@AT%
!
!
NH>I)D'\%
8'[*-%N%
8I1I[%N%
ce$`b!
e`$`a!
fg$`b!
e`$`a!
f_$`b!
e`$`a!
e_$`b!
`b$`a!
fh$`b!
`f$`a!
fa$`b!
ce$`b!
fq$`b!
`c$`a!
`a$`a!
e`$`a!
fh$`b!
`b$`a!
f`$`b!
fb$`b!
fh$`b!
`f$`a!
F**H)%
$DI)7H%
8'[*'0'%N%
8I1I[%N%
ce$`b!
ee$`a!
fg$`b!
e`$`a!
f_$`b!
e`$`a!
eg$`b!
`b$`a!
fh$`b!
`a$`a!
fa$`b!
f_$`b!
fq$`b!
ce$`b!
`h$`a!
e`$`a!
fb$`b!
`b$`a!
f`$`b!
fc$`b!
f`$`b!
ce$`b!
4C)>*')H*I%
8'[*'0'%N%
8I1I[%N%
ce$`b!
ec$`a!
ce$`b!
e`$`a!
f_$`b!
e`$`a!
fq$`b!
`b$`a!
fh$`b!
`b$`a!
fh$`b!
`a$`a!
fa$`b!
`b$`a!
`a$`a!
ee$`a!
fg$`b!
`b$`a!
fe$`b!
`f$`a!
f_$`b!
ef$`a!
! !
! !
!
!
!
!
!
!
! Güney
!
!
!
!
! sürveyine
!
!
Çizelge 30.
ve! Güneydoğu
Anadolu
Bölgelerinde
nimf
başlama
ve !
!
!
bitiş zamanları
!
!
%
&O<<59%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?A@?%
?@AR%
?@AT%
L'(I'71HY%
8'[-%N%
8I1I[%N%
`g$`b!
c`$`b!
e`$`b!
fg$`b!
`b$`b!
fa$`b!
eb$`b!
fa$`b!
`f$`b!
eg$`b!
ee$`b!
ce$`b!
`a$`b!
fq$`b!
ea$`b!
`h$`a!
eq$`b!
`q$`a!
`g$`b!
`b$`a!
`b$`b$!
fa$`b!
F**H)%
,Ia')E'>C)%
8'[*'0'%N%
8I1I[%N%
eq$`b!
!
ec$`b!
!
e_$`b!
!
fe$`b!
!
`_$`b!
!
f`$`b!
!
ef$`b!
!
fb$`b!
!
fc$`b!
`e$`a!
`_$`b!
!
f`$`b!
fh$`b!
!
!
K'7*C6)e'%
8'[*'0'%N% 8I1I[%N%
!
!
!
!
`_$`b!
fe$`b!
eh$`b!
ff$`b!
eb$`b!
fq$`b!
eb$`b!
ff$`b!
`b$`b!
fq$`b!
ea$`b!
ff$`b!
eb$`b!
ff$`b!
ec$`b!
fq$`b!
fc$`b!
c`$`b!
!
!
!
!
!
!
www.tarim.gov.tr
!
!
95!!
SÜNE
! !
!
!
!
!
!
! !
!
!
! Orta
! Anadolu
!
!
! sürveyine
!
!
! zamanları
!
!
Çizelge 31.
Bölgesinde
nimf
başlama
ve! bitiş
%
&O<<59%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?A@?%
?@AR%
?@AT%
%
%
57>')'%
8'[-N%
8I1I[%N%
e`$`a!
ff$`a!
`a$`a!
f`$`a!
`h$`a!
f`$`a!
`h$`a!
f`$`a!
fg$`b!
fq$`a!
`b$`a!
ff$`a!
fg$`b!
eh$`a!
`b$`a!
`a$`h!
`h$`a!
fh$`a!
fg$`b!
fe$`a!
fh$`b!
fa$`a!
F**H)%
4X7a'%
8'[*'0'%N%
8I1I[%N%
e`$`a!
f`$`a!
e`$`a!
fe$`a!
`g$`a!
fe$`a!
`q$`a!
fe$`a!
ce$`b!
f`$`a!
`a$`a!
ff$`a!
fg$`b!
eh$`a!
e`$`a!
f_$`a!
`g$`a!
fa$`a!
f_$`b!
eq$`a!
f_$`b!
`a$`a!
4C)[HZI)%
8'[*'0'%N% 8I1I[%N%
e`$`a!
eg$`a!
`g$`a!
fh$`a!
`c$`a!
eh$`a!
`e$`a!
ec$`a!
c`$`b!
eh$`a!
`g$`a!
fa$`a!
fg$`b!
ea$`a!
e`$`a!
`a$`h!
`q$`a!
fe$`a!
c`$`b!
e`$`a!
`e$`a!
fq$`a!
! !
!
! !
!
!
!
!
!
! Orta
!
!
!
!
! sürveyine
!
!
Çizelge 32.
Anadolu
ve! Akdeniz
Bölgelerinde
nimf
başlama
ve !
!
bitiş zamanları
!
%
&O<<59%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?A@?%
?@AR%
?@AT%
$G>I[HZI)%
8'[-%N-%
8I1I[%N-%
e`$`a!
e_$`a!
ec$`a!
ea$`a!
ef$`a!
fe$`a!
`q$`a!
ec$`a!
`c$`a!
fe$`a!
`h$`a!
eb$`a!
ce$`b!
eh$`a!
eb$`a!
fq$`a!
ef$`a!
eb$`a!
c`$`b!
e`$`a!
`q$`a!
ec$`a!
F**H)%
&X(W'1%
8'[*'0'%N-%
8I1I[%N-%
!
!
eb$`a!
fc$`a!
e`$`a!
f`$`a!
`b$`a!
fb$`a!
`a$`a!
f`$`a!
!
!
`f$`a!
ee$`a!
ec$`a!
fq$`a!
eq$`a!
fb$`a!
`c$`a!
eq$`a!
`_$`a!
f`$`a$!
!
!
!
!
86)D6)%
8'[*'0'%N-% 8I1I[%N-%
!
!
`h$`a!
e`$`a!
`b$`a!
`_$`a!
c`$`b!
`q$`a!
f_$`b!
`c$`a!
`q$`a!
`_$`a!
fa$`b!
`f$`a!
eb$`a!
ff$`a!
ee$`a!
e_$`a!
fh$`b!
`h$`a!
`b$`a!
ea$`a!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
96
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
!
!
! Ege
! ve! Marmara
!
!
! sürveyine
!
!
! zamanları
!
!
Çizelge 33.
Bölgelerinde
nimf
başlama
ve! bitiş
%
&O<<59%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?A@?%
?@AR%
?@AT%
J'7'>>'*H%
8'[-N%
8I1I[%N%
fb$`b!
`h$`a!
fh$`b!
`c$`a!
fa$`b!
`e$`a!
fq$`b!
ce$`b!
fc$`b!
c`$`b!
fg$`b!
eq$`a!
fq$`b!
`a$`a!
`f$`a!
eb$`a!
fb$`b!
ef$`a!
fe$`b!
`h$`a!
ff$`b!
ce$`b!
F**H)%
8'*C>HGI)%
8'[*'0'%N%
8I1I[%N%
ce$`b!
`a$`a!
`e$`a!
`h$`a!
`f$`a!
`g$`a!
fb$`b!
`c$`a!
fa$`b!
`c$`a!
`e$`a!
ec$`a!
fa$`b!
`a$`a!
`a$`a!
ea$`a!
ce$`b!
e`$`a!
c`$`b!
f`$`a!
f_$`b!
ef$`a!
86)G'%
8'[*'0'%N%
8I1I[%N%
!
!
ce$`b!
ee$`a!
f_$`b!
e`$`a!
ff$`b!
`a$`a!
fq$`b!
`g$`a!
fe$`b!
`q$`a!
fa$`b!
`h$`a!
`g$`a!
eg$`a!
fq$`b!
`g$`a!
fc$`b!
`g$`a!
fe$`b!
c`$`a!
%
%
%
%
%
%
1.4.2. Sürvey Aşamalarında İklim Koşulların Süne Yoğunlukları
%
Üzerinde Etkileri
%
Kışlamış erginlerin
beslenme,
çiftleşme
ve! yumurta
bırakma
işlevlerini
ge-!
!
!
!
!
!
!
çirdiği dönemlerde
(Nisan-Mayıs
ayları)
serin, !yağışlı !geçmesi!
!
!
! iklim! koşularının
!
durumunda;
erginler
genellikle
kök
diplerinde
gizlenmektedirler.
Bu durumda
!
!
!
!
!
!
! !
beslenme, çiftleşme ve yumurta bırakma işlevleri tam olarak gerçekleşmemek!
!
! !
!
!
!
!
!
tedir. Bırakılan yumurta sayısı normal koşullara göre daha az olmakta ve genellikle
!
!
!
!
!
!
!
! !
buğdaygillerin kök diplerindeki yapraklara yumurta bırakılmaktadır. Yumurta sa! olması
!
!
! yakın
!
! yumurta parazit
!
yısının az
ve genelde
kök diplerine
bırakılması
sür-!
! yönde! etkilemekte
! ! ve ekiplerin
! ! o köy !ya da! ünitede !yeterli!
veyini de olumsuz
!
!
!
! ! Sonuçta yumurta
!
! sayısına bağlı!ola-!
sayıda yumurta
toplamasını
engellemektedir.
rak nimf! ve !YNE yoğunluğunu
yönde
Ayrıca
kuvvetli!
!
!
! da olumsuz
!
! etkilemektedir.
!
!
ve darbeli yağış !alınması durumunda
özellikle
yumurtadan
yeni
çıkan
1.dönem
!
!
!
!
!
! !
!
nimfler üzerinde
olumsuz
etki
yapmakta
nimf
yoğunluğunu
azaltmaktadır.
! !
!
!
!
!
! !
!
işlevlerini
ge-!
! Kışlamış! erginlerin beslenme,
!
!çiftleşme ve yumurta
!
! bırakma
!
!
çirdiği dönemlerde
kurak geçmesi
duru!
! (Nisan-Mayıs
!
! ayları)
! iklim koşularının
!
!
munda ise; KE’ler yaşamlarını devam ettirme içgüdüsünden hareketle normal
!
!
!
! !
koşullara göre daha
fazla yumurta
bırakabilmektedirler.
Bu !durumda! düşük KE!
yoğunluklarında
bile beklenilenden
!
!
!daha fazla
! sayıda
! yumurta! bırakılmasından
!
!
dolayı yüksek
nimf
yoğunluklarıyla
karşılaşılabilmektedir.
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
! !
!
www.tarim.gov.tr
!
97 !
SÜNE
1.4.3. Sürveyler Sonucunda Kimyasal Mücadeleye Karar Verme ve
Ekonomik Zarar Eşikleri(EZE)
Tüm Sürvey sonuçları göz önünde bulundurularak ve sonuçta nimf sürvey
sonuçlarına göre kimyasal mücadele yapılıp yapılmayacağına karar verilir. Geçmiş
yıllarda ülkemizde yapılan çalışmalar sonucunda EZE değerleri şu şekilde belirlenmiştir:
Yüksel (1968), Güneydoğu bölgesinde ilkbaharda m²’de 2 adet KE tespit
edilmesi durumunda; bunlardan meydana gelecek nimflere karşı mücadele yapılması gerektiğini bildirmektedir.
Kılıç (1988), Türkiye’de süne mücadelesinin genel olarak 1.-3. dönem nimflere karşı uygulandığını ve m²’de 0,8 adet KE ve yüksek yoğunlukların bulunduğu
alanların nimf mücadele programına alınması gerektiğini belirtmekte ve
1.-3. dönem nimflere karşı mücadele bitirilemediği durumlarda m²’de 10 adet
ve üzerinde nimf + YNE yoğunluğu bulunan tarlalarda mücadele yapılmasının
gerektiğini de vurgulamaktadır.
Şimşek (1998), Türkiye’de süne mücadelesinin esas olarak 1.-3. dönem
nimflere karşı uygulandığını, mücadelenin tamamlanamaması durumunda
4.-5. dönemde nimf mücadelesinin yapılması gerektiğini vurgulayarak; nimf sürveyleri sonucunda mücadele eşiği (10 nimf/ m²) ve üzerinde belirlenen alanlarda
kimyasal mücadele yapılması gerektiğini belirtmektedir.
Canhilal (2004), Güney ve Güneydoğu bölgesinde yaptığı çalışmalar sonucunda Süne (E.integriceps) için EZE değerinin; Ekmeklik Buğday çeşitleri için
8,1 nimf/ m², Makarnalık Buğday çeşitleri için ise 9,2 nimf/ m² olması gerektiğini
bildirmektedir.
Özkan ve ark. (2008), Orta Anadolu Bölgesinde yaptıkları çalışmalar sonucunda; ekstrem koşulların (özellikle ilkbahar aylarında mevsim normallerinin
üzerinde yağış alınması yada kuraklık olayları gibi) dışında; Orta Anadolu bölgesi
koşullarında m2’deki başak sayısı, başaktaki tane sayısı ile m2’deki süne
nimf + YNE sayısı parametreleriyle ilintili olarak ve bugün için uygulamada baz
olarak alınan % 3,5 kabul edilebilir üst emgi sınırı da dikkate alınarak; Ekonomik
Zarar Eşiğinin (EZE) 7 nimf/m2 olarak uygulanmasının doğru olacağını ortaya koymuşlardır.
98
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
Kimyasal mücadele baz olarak alınması gerekli nimf yoğunlukları (nimf
sayısı/m²), Süne’nin Ekonomik Zarar Eşiklerini belirlemeye yönelik olarak ülkemizin
farklı bölgelerinde yürütülen proje çalışmaları sonucunda bölgeler bakımından
farklı bulunmuştur. DPT destekli yürütülen süne eşik projeleri çalışmaları sonucunda bölgeler bazında yeniden belirlenen Ekonomik Zarar eşiklerine (EZE) göre;
a) Orta Anadolu Bölgesinde Süne mücadelesinde uygulanacak Ekonomik
Zarar Eşik değerinin 7 nimf/m² olarak uygulanmasına, Ancak süne mücadele zamanına kadar Buğday verimini olumsuz yönde etkileyen kuraklık ve benzeri şartların yaşanması durumunda eşik değerinin o yıl için skalalara göre revize
edilmesine,
b) Ege, Güneydoğu Anadolu, Marmara, Akdeniz Bölgelerinde Süne mücadelesinde uygulanacak Ekonomik Zarar Eşik değerinin geçmiş yıllarda olduğu
gibi 10 nimf/m² olarak uygulanmasına devam edilmesine, karar verilmiştir
Nimf sürvey sonuçlarının da bölgeler bazında yukarıda belirtilen bu değerlere göre değerlendirilip mücadeleye karar verilmesi gerekmektedir.
1.4.4. Kimyasal Mücadeleye Başlama Zamanı ve Belirlenmesi
Ülkemizde süne mücadelesi 1.-3. dönem nimflere karşı yapılmaktadır. Kimyasal mücadele bu zamanlamaya göre yönlendirilmektedir. Mücadelede gecikilmesi durumunda, ya da parazitlenme nedeniyle mücadele dışı bırakılan
alanlarda kimyasal mücadele yapılma zorunluluğu ortaya çıkarsa 4.-5.dönem
nimf + YNE’lere karşı’da mücadele önerilebilmektedir. Aynı durum Arpa hasadıyla birlikte buğday tarlalarına geçen nimflerin yoğunluğunun EZE üzerine çıkması durumunda da söz konusudur. Ancak çayır meraların kurumasıyla birlikte
arpa ve mercimek hasadından sonra burada yaşamlarını devam ettirmekte olan
yeni nesil erginlerin kışlağa çekilmesi sırasında henüz süt olum dönemindeki
buğday tarlalarında toplanması halinde; yoğunluk belirlenmesine gerek duyulmaksızın bu tarlalar da hemen ilaçlanmalıdır. O dönemde bu tip tarlalar sürekli
olarak kontrol altında tutulmalıdır. Kıymetlendirme, yumurta parazit ve nimf sürveyleri sonucunda kimyasal mücadele yapılmasına karar verilen hububat ekilişlerinde sağlıklı olarak ilaçlama zamanını da belirlemek esastır. Bu amaca yönelik
olarak aşağıda belirtilen çalışmaları yapmak gerekmektedir:
www.tarim.gov.tr
99
SÜNE
a) Önce çalışma yapılacak il, mikro klima ve benzer özelliklerine göre ayrı
ayrı gruplandırılmalıdır. Çünkü nehir vadileri, ovalar ve yaylalardaki hububat ekilişleri, bitki fenolojisi ve buna bağlı olarak süne biyolojisi açısından farklılıklar
gösterebilir.
b) Farklı özellikleri taşıyan hububat ekilişlerinde kışlamış ergin sünelerin
yumurtalıkları sürekli kontrol edilmelidir. Dişi bireyler kırılarak, içinde yeşil renkte
yumurtaların oluşup oluşmadığı belirlenir. Eğer yeşil renkte yumurtalar oluşmuşsa, bu dişinin olgunluğa geldiğini gösterir. Bu amaçla en az 20 dişi birey kontrol edilir. Dişilerin % 50’sinden fazlasının yumurta bırakmaya hazır olduğu güne
kadar dişilerde kontrole devam edilir. Süneler yumurta bırakma olgunluğuna
geldiği sırada tarlalardan toplanılan en az 100 birey (50 adet dişi + 50 adet erkek)
farklı özellik taşıyan buğday ekilişlerinde 0,5X0,5X1,0 m.’lik kafeslerin içerisine
bırakılır (Şekil,56).
Şekil 56. Kimyasal mücadele zamanını belirlemek amacıyla tarlaya kurulan kafes.
100
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
Kafeslerin kenarları böceklerin kaçışını engellemek amacıyla toprakla örtülür. Kafesler 3 gün sonra gün aşırı kontrol edilmeye başlanır. Kafeslerde en az
15 yumurta paketi bulunduğunda kafesler kaldırılarak yumurtaların bulunduğu
noktalar kazık çakılarak ya da beyaz ip bağlanarak işaretlenir. Doğada bu yumurtaların embriyonik gelişmeleri izlenilerek çapa dönemi sağlıklı olarak saptanır.
Tarla koşullarında çapa döneminden 5-6 gün sonra yumurtalar açılarak nimfler
çıkabilmektedir. Bu durumda yumurtalar izlenilerek ilk yumurtadan nimflerin çıkışı doğru bir şekilde saptanır. İlk nimf çıkışından yaklaşık 5-6 gün sonra 2. dönem
nimfler doğada görüleceği için bu tarih o bölgedeki süne mücadelesinin başlangıç tarihi olarak kabul edilebilir. Kimyasal mücadeleye başlama zamanı olarak,
2. dönem nimflerin doğada görülmesi parametresinin dikkate alınmasının nedeni ise Süne nimflerinin 2. dönemden itibaren beslenmeye başlamalarıdır.
c) Kafeslerde yumurtaların durumu izlenirken, aynı zamanda çevredeki
tarlalarda yeni bırakılmış yumurtalarda işaretlenerek izlenir ve kafesteki yumurta
gelişimiyle karşılaştırılabilir.
d) Süne mücadelesinin 2.dönem nimfler görüldüğünde başlaması esastır.
Ancak yumurta parazit sürveyi sonuçlarına göre parazitlenmenin ümitvar olduğu
bölgelerde ya da geçmiş yıllarda parazitlenme açısından uygun olan bölgelerde
ise; 2. dönem nimflerin popülasyondaki payı % 40 olduğunda kimyasal mücadele başlatılmalıdır. Bilimsel çalışmalar sonucunda; bu dönem de 2. döl yumurta
parazitoitlerinin yumurtalarını süne yumurtalarının içine bıraktığı, süne yumurta
kabuğunun da parazitoitleri süne mücadelesinde kullanılan ilaçlardan koruduğu
ortaya konulmuştur.
Bölgelerimizde kimyasal mücadeleye başlama ve bitiş tarihleri Çizelge 34,
35, 36, 37,38 ve 39’da özetlenmiştir.
www.tarim.gov.tr
101
!
!
3
SÜNE
!
!
!
!
!
! !
!
!!
!
!
!
! !
!
!
!
!
! Trakya
!
!
!
!
!
! zamanları
!
!
Çizelge 34.
bölgesinde
kimyasal
mücadeleye
başlama
ve! bitiş
%
&O<<59%
Anml%
Anmm%
Anmn%
Ann@%
AnnA%
Ann?%
AnnR%
AnnT%
AnnB%
Annf%
Annl%
Annm%
Annn%
?@@@%
?@@A%
?@@?%
?@@R%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?A@?%
?@AR%
?@AT%
NH>I)D'\%
8'[*-%N%
8I1I[%N%
F**H)%
$DI)7H%
8'[*'0'%N%
8I1I[%N%
4C)>*')H*I%
8'[*'0'%N%
8I1I[%N%
`f$`a$!
ef$`h$!
`f$`a$!
fe$`a$!
4I0-0/c-a'YC*0'DC%
4I0-0/c-a'YC*0'DC%
4I0-0/c-a'YC*0'DC%
ef$`a!
`c$`h!
`h$`a!
fg$`a!
fa$`b!
ef$`a!
ce$`b!
eb$`a!
fg$`b!
ea$`a!
`f$`a!
fe$`a!
`_$`a!
fq$`a!
c`$`b!
ef$`a!
`h$`a!
eq$`a!
fh$`b!
`_$`a!
fg$`b!
eq$`a!
fq$`b!
`_$`a!
`b$`a!
eb$`a!
`g$`a!
ec$`a!
`e$`a!
ee$`a!
fe$`b!
`a$`a!
c`$`b!
`a$`a!
f_$`b!
!
!
`h$`a!
`g$a!
f`$`a!
fg$b!
ee$`a!
fb$b!
`c$`a!
fg$b!
ec$`a!
`f$`a!
`_$`h!
`a$`a!
fb$`a!
4I0-0/c-a'YC*0'DC%
4I0-0/c-a'YC*0'DC%
4I0-0/c-a'YC*0'DC%
c`$`b!
c`$`a!
`f$`a!
fa$`a!
fb$`b!
e`$`a!
fh$`b!
`c$`a!
fa$`b!
`c$`a!
4I0-0/c-a'YC*0'DC%
4I0-0/c-a'YC*0'DC%
f_$`b!
`g$`a!
`q$`a!
`h$`a!
fa$`b!
`b$`a!
fa$`b!
e`$`a!
fa$`b$!
`f$`a!
4I0-0/c-a'YC*0'DC%
4I0-0/c-a'YC*0'DC%
c`$`b!
`b$`a!
eg$`b!
`e$`a!
c`$`b!
`a$`a!
fa$`b!
`b$`a!
fq$`b!
fg$`b!
`h$`a!
ef$`a!
fb$`b!
`b$`a!
f`$`b!
ce$`b!
fc$`b!
`c$`a!
`b$`a!
`b$`h!
`f$`a!
fh$`a!
4I0-0/c-a'YC*0'DC%
4I0-0/c-a'YC*0'DC%
4I0-0/c-a'YC*0'DC%
`h$`a!
fa$`a!
`h$`a!
fc$`a!
f_$`b!
`h$`a!
`f$`a!
e`$`a!
`f$`a!
ef$`a!
`f$`a!
ef$`a!
ee$`a$!
e_$`a!
ce$`b!
`h$`a$!
4I0-0/c-a'YC*0'DC%
4I0-0/c-a'YC*0'DC%
`e$`a!
ef$`a!
c`$`b!
`g$`a!
ec$`a!
e_$`a!
4I0-0/c-a'YC*0'DC%
4I0-0/c-a'YC*0'DC%
ce$`b!
`h$`a!
`e$`a!
ea$`a!
f_$`b!
e`$`a!
fb$`b!
ee$`a!
e`$`a!
fc$`a!
ce$`b!
eb$`a!
ff$`b!
`h$`a$!
`f$`a!
ea$`a$!
!
!
102
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
! !
! !
!
!
!
!
!
Çizelge 35. Ege ve Marmara bölgelerinde kimyasal mücadeleye başlama ve
!
! ! bitiş! zamanları
!
!
!
!
!
!
!
!
?99<#!
JP77.4!
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?A@?%
?@AR%
?@AT%
!
M)1)II)9<!
3)V$!B!
3:(:V!B!
`h$`a$f``q!
eg$`a$f``q!
`c$`a$f``b!
e`$`a$f``b!
`e$`a$f``a!
eq$`a$f``a!
ce$`b$f``h!
eq$`a$f``h!
c`$`b$f``g!
ef$`a$f``g!
fg$`b$f``_!
eq$`a$f``_!
e`$`a$f`e`!
ea$`a$f`e`!
`f$`a$f`ee!
eb$`a$f`ee!
fb$`b$f`ef!
ef$`a$f`ef!
fe$`b$f`ec!
`h$`a$f`ec!
`f$`a$f`eq!
fe$`a$f`eq!
!
!
!
30#D)!
3)V9)')!B!
3:(:V!B!
!
!
4I0a'G'*%0/c-a'YC*0'DC%
4I0a'G'*%0/c-a'YC*0'DC%
4I0a'G'*%0/c-a'YC*0'DC%
e`$`a$f``g! eh$`a$f``g!
e`$`a$f``_! e_$`a$f``_!
ee$`a$f`e`! e_$`a$f`e`!
4I0a'G'*%0/c-a'YC*0'DC%
f_$`b$f`ef! e`$`a$f`ef!
f_$`b$f`ec! e`$`a$f`ec!
4I0a'G'*%0/c-a'YC*0'DC%
!
!
!
!
!
! !
!
!
!
!
! !
!
!
!
!
Çizelge 36. Güney ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde kimyasal mücadeleye
! zamanları
!
!
başlama ve! bitiş
&O<<59%
!
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?A@?%
?@AR%
?@AT%
!
3)9RI<D:#!
3)V9)')!B!
3:(:V!B!
`q$`a$f``q!
f`$`a$f``q!
4I0a'G'*%0/c-a'YC*0'DC%
`b$`a$f``a!
eg$`a$f``a!
`f$`a$f``h!
eh$`a$f``h!
ce$`b$f``g!
ea$`a$f``g!
e`$`a$f``_!
fh$`a$f``_!
4I0a'G'*%0/c-a'YC*0'DC-%
eb$`a$f`ee!
fh$`a$f`ee!
ff$`a$f`ef!
`h$`h$f`ef!
c`$`b$f`ec! eb$`a$$f`ec!
4I0a'G'*%0/c-a'YC*0'DC%
!
!
F**H)%
L'(I'71HY%
,Ia')E'>C)%
8'[-%N%
8I1I[%N%
8'[*'0'%N%
8I1I[%N%
ee$`b$f``q! eh$`a$!f``q! e_$`b$!f``q!
o!
e`$`b$f``b!
e`$`a$f``b! eh$`b$f``b!
o!
ef$`bf``a!
`_$`a$f``a! ff$`b$f``a!
o!
e_$`b$f``h!
`g$`a$f``h! fb$`b$f``h!
o!
`g$`b$f``g!
`q$`a$f``g! `_$`b$f``g!
o!
eq$`b$f``_!
`q$`a$f``_! f`$`b$f``_!
o!
`g$`b$f`e`!
ce$`b$f`e`! ec$`b$f`e`! eb$`a$f`e`!
ea$`b$f`ee!
ec$`a$f`ee! fb$`b$f`ee! fh$`a$f`ee!
eq$`b$f`ef!
`h$`a$f`ef! fc$`b$f`ef! f_$`af`ef!
`g$`b$f`ec!
`_$`a$f`ec! fq$`b$f`ec! fe$`a$f`ec!
`a$`b$f`eq!
c`$`b$f`eq! f`$`b$f`eq! ec$`a$f`eq!
!
!
K'7*C6)e'%
8'[*'0'%N%
8I1I[%N%
e`$`b$!f``q! f`$`a$!f``q!
ec$`b$f``b! fe$`a$f``b!
e`$`b$f``a! fb$`a$f``a!
eq$`b$f``h! ef$`a$f``h!
fa$`b$f``g! e`$`a$f``g!
ec$`b$f``_! `c$`h$f``_!
`b$`b$f`e`! fc$`b$f`e`!
fc$`b$f`ee! `q$`a$f`ee!
eh$`b$f`ef! ff$`a$f`ef!
eh$`b$f`ec! eq$`a$f`ec!
eb$`b$f`eq! f`$`a$f`eq!
!!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
www.tarim.gov.tr
103
!
!
SÜNE
!
!
! !
!
!
!
Çizelge 37. !Güney
Anadolu
kimyasal! ! mücadeleye
! ve Güneydoğu
! !
! Bölgelerinde
!
!
!
!
!
!
!
başlama ve bitiş zamanları
!
! !
!
!
?@@T%
5DCa'0'7%
8'[*'0'%N%
8I1I[%N%
!
!
F**H)%
.')DI7%
4-.')'[%
8'[*'0'%N% 8I1I[%N%
8'[*'0'%N% 8I1I[%N%
`g$`b$f``q! fg$`a$f``q! eh$`b$f``q! ee$`a$f``q!
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?A@?%
?@AR%
?@AT%
!
!
!
!
!
`h$`b$f`e`!
fq$`b$f`ee!
eg$`b$f`ef!
`g$`b$f`ec!
ec$`b$f`eq!
ef$`b$f``b! fa$`a$f``b!
e`$`b$f``a! fg$`a$f``a!
eb$`b$f``h! fb$`a$f``h!
fh$`q$f``g! ef$`a$f``g!
ff$`b$f``_! ef$`a$f``_!
`_$`b$f`e`! `e$`a$f`e`!
4I0-0/c-a'YC*0'DC%
4I0-0/c-a'YC*0'DC%
4I0-0/c-a'YC*0'DC%
eq$`b$f`eq! `e$`a$f`eq!
&O<<59%
%
%
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
F**H)% !
4X7a'%
8'[*'0'%N%
8I1I[%N%
`h$`a$f``q! `e$`h$f``q!
ee$`a$f``b! `h$`h$f``b!
e`$`a$f``a! ff$`a$f``a!
`b$`a$f``h! fa$`a$f``h!
c`$`b$f``g! fh$`a$f``g!
`_$`a$f``_! fa$`a$f``_!
fg$`b$f`e`! fb$`a$f`e`!
e`$`a$f`ee! `g$`h$f`ee!
e`$`a$f`ef! `a$`h$f`ef!
`e$`a$f`ec! fe$`a$f`ec!
`a$`a$f`eq! fh$`a$f`eq!
57>')'%
!
8'[*'0'%N%
8I1I[%N%
ec$`a$f``q! `b$`h$f``q!
ef$`a$f``b! `b$`h$f``b!
`g$`a$f``a! c`$`a$f``a!
fg$`b$f``h! fb$`a$f``h!
ce$`b$f``g! fa$`a$f``g!
`g$`a$f``_! `c$`h$f``_!
fg$`b$f`e`! ff$`a$f`e`!
ea$`a$f`ee! ee$`h$f`ee!
`g$`a$f`ef! `c$`h$f`ef!
fg$`b$f`ec! fc$`a$f`ec!
`c$`a$f`eq! fh$`a$f`eq!
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?A@?%
?@AR%
?@AT%
!
!
f`$`b$f``b! ec$`a$f``b!
eb$`b$f``a! ce$`b$f``a!
eq$`b$f``h! `g$`b$f``h!
ff$`b$f``g! `a$`a$f``g!
eg$`b$f``_! e`$`a$f``_!
fe$`b$f`e`! `g$`a$f`e`!
fa$`b$f`ee! e`$`a$f`ee!
fe$`b$f`ef! `g$`a$f`ef!
eh$`b$f`ec! `b$`h$f`ec!
4I0-0/c-a'YC*0'DC!
!
!
!
! !
!
!
!
!
!
!
4C)[HZI)%
8'[*'0'%N%
8I1I[%N%
e`$`a$f``q! `f$`h$f``q!
e`$`a$f``b! `c$`h$f``b!
`a$`a$f``a! `b$`h$f``a!
`e$`a$f``h! c`$`a$f``h!
c`$`b$f``g! c`$`a$f``g!
`_$`a$f``_! `c$`h$f``_!
c`$`b$f`e`! fb$`a$f`e`!
eb$`a$f`ee! ee$`h$f`ee!
`h$`a$f`ef! fb$`a$f`ef!
`e$`a$f`ec! f`$`a$f`ec!
`c$`a$f`eq! `e$`h$f`eq!
!
!
! !
Çizelge 39. Orta
Anadolu
ve Akdeniz Bölgelerinde kimyasal mücadeleye başlama ve
!
!
bitiş
zamanları
!
&O<<59%
!
!
!
!
!
!
!
!
!
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?A@?%
?@AR%
?@AT%
F**H)%
$G>I[HZI)%
&X(W'1%
8'[*'0'%N%
8I1I[%N%
./c'DH*H%a'YC*0'DC!
./c'DH*H%a'YC*0'DC!
./c'DH*H%a'YC*0'DC!
ef$`a$f``h!
`_$`a$f``g!
e`$`a$f``_!
`f$`a$f`e`!
8'[*'0'%N%
eq$`a$f``q!
e_$`a$f``q!
./c'DH*H%a'YC*0'DC!
./c'DH*H%a'YC*0'DC!
fb$`a$f``h!
`q$`h$f``g!
c`$`a$f``_!
fb$`a$f`e`!
ef$`a$f``h!
`q$`a$f``g!
`g$`a$f``_!
`f$`a$f`e`!
ea$`a$f`ee!
eb$`a$f`ef!
`c$`a$f`ec!
`q$`a$f`eq!
./c'DH*H%a'YC*0'DC!
fb$`a$f`ef!
`c$`a$f`ec!
ea$`a$f`eq!
8I1I[%N%
`f$`h$f`ef!
fg$`a$f`ec!
`e$`h$f`eq!
f`$`a$f``h!
fa$`a$f``g!
fc$`a$f``_!
fe$`a$f`e`!
fh$`a$f`ee!
ff$`a$f`ef!
eg$`a$f`ec!
fc$`a$f`eq!
86)D6)%
8'[*'0'%N%
8I1I[%N%
./c'DH*H%a'YC*0'DC!
./c'DH*H%a'YC*0'DC!
./c'DH*H%a'YC*0'DC!
./c'DH*H%a'YC*0'DC!
./c'DH*H%a'YC*0'DC!
./c'DH*H%a'YC*0'DC!
ce$`b$f`e`!
104
`h$`a$f`e`!
./c'DH*H%a'YC*0'DC!
./c'DH*H%a'YC*0'DC!
./c'DH*H%a'YC*0'DC!
./c'DH*H%a'YC*0'DC%
%
!
!
Çizelge 38. Orta Anadolu! bölgesinde kimyasal mücadeleye başlama ve bitiş zamanları
&O<<59%
!
!
!
!
!
!
c`$`a$f`e`!
c`$`a$f`ee!
`a$`h$f`ef!
eq$`a$f`ec!
`f$`a$f`eq!
!
!
Gıda ve Kontrol
Genel
%
% Müdürlüğü
%
%
%
%
%
%
%
1.4.5.KİMYASAL MÜCADELE UYGULAMALARI
1.4.5.1. Türkiye’de Süne’ye Karşı Uygulanan Kimyasal Mücadele
Uygulamalarının Gelişimi
Devlet tarafından fiziksel mücadele şeklinde 1928 yılında başlatılan süne
mücadelesi 1955 yılından itibaren sistematik bir biçimde kimyasal mücadele çalışmalarına dönüştürülmüştür. Süne’ye karşı ilaç denemeleri 1950 yılından itibaren Diyarbakır Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsünde başlatılmıştır. Aynı
Enstitü tarafından 1954 yılında Şanlıurfa ve Diyarbakır illerinde sıvı ve toz ilaçlarla
gerçekleştirilen denemelerden elde edilen sonuçlara göre; 1955 yılından itibaren
de yer aletleri ve uçakla sistematik bir biçimde süne’ye karşı kimyasal mücadele
uygulamalarına başlanılmıştır. Ülkemizde 1955 yılından günümüze değin sistematik biçimde süne’ye karşı uygulanan kimyasal mücadele şu aşamaları geçirmiştir:
1. AŞAMA (1955-1986 dönemi): Bu dönemde ağırlıklı olarak toz ilaçlar
kullanılarak yer aletleri ve uçakla süne’ye karşı kimyasal mücadele uygulamaları
yapılmıştır. Mücadele devlet mücadelesi (tüm girdilerin devlet tarafından karşılanması) şeklinde gerçekleştirilmiştir.
2. AŞAMA (1987-2005 dönemi): Süne mücadelesinde en fazla değişimin
yaşandığı dönem bu dönemdir. Öncelikli olarak 1986’dan itibaren, yer aletleri
ve uçakla yapılan süne mücadelesinde toz ilaçların yerini sıvı ilaçlar almaya başlamış ve sıvı ilaçların mücadeledeki ağırlığı giderek artmıştır. Yine bu dönemde
ağırlıklı olarak uçakla ULV sistemi (doğrudan ilaç uygulaması-en düşük hacim uygulaması) devreye girmiş, ancak zaman içerisinde çevre ve insan sağlığı açısından
sakıncaları ortaya çıkınca bu uygulamadan da 1996 yılında vazgeçilmiştir. 2000’li
yılların başından itibaren de, süne mücadelesinde kademeli olarak uçakla mücadelenin kaldırılması ve yer aletlerine geçiş süreci başlatılmıştır. Yer aletlerine
geçiş nedenleri olarak aşağıdaki olumsuzlukları sayabiliriz:
a) Ülkemizde süne mücadelesi yapılan çoğu alanlarda topografik yapının,
uçakla süne mücadelesine uygun olmaması,
b) Uçakla yapılan mücadelede kullanılan ilaçların iklim koşullarının etkisiyle
havada askıda kalarak ve hedef alanların dışına sürüklenerek; su kaynaklarının
ve toprağın kirlenmesine, hedef dışı kültür bitkilerinde (Ayçiçeği, Pamuk, Şekerpancarı gibi) fitotoksite ve kalıntı bırakması,
www.tarim.gov.tr
105
SÜNE
c) En önemli neden ise uçakla yapılan süne mücadelesinin insan ve çevre
sağlığı açısından ortaya çıkan olumsuzlukların ciddi boyutlarda olması,
2005 yılına kadar süne mücadelesi Devlet Mücadelesi (tüm girdilerin devlet tarafından karşılanması) şeklinde yürütülmüş, bu tarihten itibaren ise Devlet
Yardım Mücadelesine dönüştürülmüştür. Bu mücadele şeklinde, ilaç+alet katkısı
devlet tarafından karşılanmakta, üreticiler ise işgüçlerini kullanarak tarlalarını
ilaçlamaktadırlar.
3. AŞAMA (2006-günümüze kadar olan dönem): 2006’dan itibaren tüm
ülke genelinde uçakla gerçekleştirilen süne mücadelesi uygulamasına son verilmiş ve süne mücadelesinde tüm bölgelerde yer aletlerine geçilmiştir. Yine bu
dönemde devlet yardım mücadelesi (ilaç + alet katkısı devlet tarafından karşılanması) şeklinde yürütülen süne mücadelesi ise; 2009 yılı üretim sezonundan
itibaren bugün ki uygulama şekli olan YÖNETİMLİ ÇİFTÇİ MÜCADELESİ şekline
dönüştürülmüştür. Bu uygulama şeklinde; üretici tüm girdileri (İlaç+Alet) kendi
imkanlarıyla karşılamakta ve devletin teknik desteği yardımıyla da tarlasında yer
aletleriyle ilaçlama yapmaktadır.
Süne salgın (epidemi) özelliği taşıyan önemli bir zararlıdır. Genellikle beş
altı yılda bir salgın karekterli yoğunluk artışları görülebilmektedir.
Ülkemizde uygulanan süne mücadelesinin 1955 ila 1987 yılları arasındaki
döneminde, Güneydoğu Anadolu bölgemizin dışındaki bölgelerde süne yoğunluğunun mücadele eşiğinin altında olması nedeniyle kimyasal mücadele yapılmamıştır. Süne 1987 yılından itibaren Trakya, Orta Anadolu ve Ege bölgelerinde
sorun olmaya başlamıştır. Türkiye’de Süne’ye karşı sistematik olarak kimyasal
mücadelenin başlatıldığı 1955 yılından günümüze kadar kimyasal mücadele yapılan alanlar Çizelge 40 ve Şekil 57’de özetlenmiştir. Bölgeler bazında mücadele
yapılan alanlar ise Çizelge 41 ve 42 de verilmektedir. Ayrıca Süne Mücadelesinde
1955-2014 yıllarında kullanılan ilaç miktarları ise Çizelge 43’de özetlenmektedir.
106
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
!
!
!
!
!
!
!
Çizelge 40. Türkiye’de 1955-2014 yıllarında Süne’ye karşı kimyasal mücadele
!
!
!
!
yapılan alan (da)
&C**')%
AnBB%
AnBf%
AnBl%
AnBm%
AnBn%
Anf@%
AnfA%
Anf?%
AnfR%
AnfT%
AnfB%
Anff%
Anfl%
Anfm%
Anfn%
Anl@%
AnlA%
Anl?%
AnlR%
AnlT%
AnlB%
Anlf%
Anll%
Anlm%
Anln%
Anm@%
AnmA%
Anm?%
AnmR%
AnmT%
AnmB%
Anmf%
Anml%
Anmm%
Anmn%
Ann@%
AnnA%
Ann?%
AnnR%
AnnT%
AnnB%
=d'>%
???-AT@%
BTA-RT@%
fBT-T?@%
TB?-RfB%
R?-@f@%
@%
@%
@%
@%
@%
@%
@%
ARn-nnB%
A-@nB-BR?%
A-BBl-nln%
?-TAl-BBf%
A-B?A-?n?%
BRf-Ann%
AlR-Af@%
@%
@%
@%
Rm-mTT%
A@m-@lf%
mm-?mT%
?B?-nm@%
?-RBn-@lf%
T-RTR-Tnf%
B-fl?-?Rn%
B-@lf-m@R%
T-n?B-Tlm%
T-l@m-Bn?%
T-T?R-BRA%
B-n?f-f@A%
l-??B-lnA%
mBA-RRn%
B-A?f-?ll%
B-RnB-fm?%
n-@lA-TnA%
AR-BfT-mRm%
A@-nnB-Bf?%
F*'d*'7'7%'*'7hD'i%
&H)%5*H1I%
?T-TfT%
Rn-T?@%
RB-AfT%
Rm-Rlf%
T@n-BA@%
l-nRl%
m-Amn%
l-@l?%
B-m@@%
R-mTn%
mB-mA@%
RT-BRR%
Bl-?l?%
fmT-lmA%
lTf-AAR%
l@n-l@A%
A?n-lnR%
AA-TA@%
T-@m?%
n@%
@%
Af@%
R-BA@%
?-ff@%
Bf-TAA%
lB-n?T%
Afm-nmB%
R??-lTl%
AlR-l?A%
AAT-Rm?%
BT-TmT%
ff-Rl@%
lA?-l@T%
f@n-AAn%
AAl-TTl%
lR-fB@%
n@-T@T%
Tl@-?@?%
RRl-?lm%
A-AnA-TmA%
nBm-?nR%
NXY*'0%
?Tf-f@@%%
Bm@-lf@%%
fmn-BmT%%
Tn@-lTA%%
TTA-Bl@%%
l-nRl%%
m-Amn%
l-@l?%%
B-m@@%%
R-mTn%%
mB-mA@%%
RT-BRR%%
Anl-?fl%%
A-lm@-RAR%%
?-R@T-@n?%%
R-A?l-?Bl%%
A-fBA-@mB%
BTl-f@n%
All-?T?%
n@%%
g%%
Af@%%
T?-RBT%%
AA@-lRf%%
ATT-fnB%%
R?m-n@T%%
?-B?m-@fA%%
T-fff-?TR%%
B-mTB-nf@%%
B-AnA-AmB%
T-nln-nf?%%
T-llT-nf?%%
B-ARf-?RB%%
f-BRB-l?@%%
l-RTR-?Rm%%
n?T-nmn%
B-?Af-fmA%
B-mfB-mmT%
n-T@m-lfn%
AT-lBf-RAn%
AA-nBR-mBB%
!
www.tarim.gov.tr
!
!
107
SÜNE
!
!
Çizelge 40’ın
devamı
!
&C**')%
Annf%
Annl%
Annm%
Annn%
?@@@%
?@@A%
?@@?%
?@@R%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?@A?%
?@AR%
?@AT%
=d'>%
A@-Rml-AfA%
m-nmf-@Tn%
AB-TRl-mmn%
A?-nmT-RR@%
l-RRR-fTm%
n-?nR-nRn%
n-@nB-BnT%
m-TR@-l@T%
T-nml-ffA%
mRR-RRR%
@%
@%
@%
@%
@%
@%
@%
@%
@%
F*'d*'7'7%'*'7hD'i%
&H)%5*H1I%
A-ARl-lBT%
lTB-lfm%
mAB-?@?%
llR-BfA%
fnf-nlT%
A-m?l-RTm%
B-m?l-Tfm%
A@-Rnm-??l%
n-@BR-?B?%
l-mAl-Amm%
n-BRl-@fR%
AR-Rnn-fmm%
A?-AAT-All%
A?-RlT-nA@%
A@-mlm-BA?%
f-nB?-BT?%
A@-RBB-@TA%
n-@?B-Blm%
f-Tf@-?AR%
NXY*'0%
AA-B?T-nAB%%
n-lRA-mAl%%
Af-?BR-@nA%%
AR-lBl-mnA%%
m-@R@-f??%%
AA-A?A-?ml%%
AT-n??-n??%%
Am-m?m-nRA%%
AT-@T@-nAR%%
m-fB@-B?A%%
n-BRl-@fR%
AR-Rnn-fmm%
A?-AAT-All%
A?-RlT-nA@%
A@-mlm-BA?%
f-nB?-BT?%
A@-RBB-@TA%
n-@?B-Blm%
f-Tf@-?AR%
!
!
Şekil 57. Türkiye’de 1955-2014 yıllarında Süne’ye karşı kimyasal mücadele yapılan alan (da).
! !
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
108
!
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
!
Çizelge 41.
! Bölgeler bazında
!
!mücadele! yapılan! alanlar(da)
!
&O<<59%
AnmB%
Anmf%
Anml%
Anmm%
Anmn%
Ann@%
AnnA%
Ann?%
AnnR%
AnnT%
AnnB%
Annf%
Annl%
Annm%
Annn%
?@@@%
?@@A%
?@@?%
?@@R%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?A@?%
?@AR%
?@AT%
8_*WH*H)%
L/7HaDX\6%
57'DX*6%
T-nln-nf?%
N)'>a'%
g%
:)1'%
57'DX*6%
g%
L/7Ha%
57'DX*6%
g%
$WH%
.')0')'%
g%
g%
NXY*'0%
hD'i%
T-nln-nf?%
T-llT-m@m%
g%
g%
g%
AlT%
g% T-llT-nf?%
A-B@?-mff% R-f?R-Bln%
g%
g%
g%
n-ln@% B-ARf-?RB%
?-RfR-RRl% R-fRl-flB%
m@-@@@%
?TA-TB?%
R-lB@%
?@n-B@f% f-BRB-l?@%
f-A@T-RAl%
A-RRR%
RTB-?lf%
fAf-flT%
A@A-Aff%
AlT-Tl?% l-RTR-?Rm%
BTA-mA?%
g%
Al-RB@%
RB?-BBn%
AR-ARR%
ARB%
n?T-nmn%
T-?Bl-@n@%
g%
BR-?mA%
n@A-Bll%
T-lRR%
g% B-?Af-fmA%
R-n@?-RfB%
n?m-TRT%
AnR-mln%
mRT-?Rf%
A-l@@%
B-?B@% B-mfB-mmT%
?-RfT-nn?% T-nTn-?nn% A-@Bn-BBT%
B?m-RRR%
A-B?A%
B@B-@mn% n-T@m-lfn%
T-R?m-Tln% B-@fB-@lA% R-TmB-fmm%
RfR-fmR%
Bmm-@@@%
n?B-Rnm% AT-lBf-RAn%
B-m@R-BRn% A-lR@-f?l% R-@??-Tfn%
B?@-Bml%
?m@-m@@%
BnB-mRR% AA-nBR-mBB%
l-BRB-BTn% ?-@Tl-RlB%
n?R-m?R%
B?T-RR?%
fn-l?T%
T?T-AA?% AA-B?T-nAB%
B-mAA-BAR% ?-?lR-Aff%
lTl-lRT%
m?l-RmA%
Rm-@AR%
RT-@A@% n-lRA-mAl%
n-fAn-nTR% T-AmA-nf?%
Bn-?lA% ?-ATB-lR?%
?Tf-AmR%
g% Af-?BR-@nA%
n-TTR-?Rn% ?-f?@-B?R%
T@@-nnf%
?l@-fff%
nR?-ART%
A@@-RRR% AR-lBl-mnA%
f-ATl-?mR%
?Rm-@fB%
ln@-TA@%
B@B-nAT%
?BA-nB@%
nl-@@@% m-@R@-f??%
B-BfR-lfn%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%
m??-ARf% R-@?l-ATf%
mfB-R?@%
f@?-BmR%
?T@-RRR% AA-A?A-?ml%
f-AmR-mlA% R-Bl?-nnn% ?-n@@-@nf%% A-@fA-fR?% A-@@B-?mT%
Ann-@@@% AT-n??-n??%
m-Bml-fB?% T-mll-@mR% ?-Rl?-nR@%
mAR-BTn% A-mTT-Bfn%
RRR-ATm% Am-m?m-nRA%
m-BRT-ln?% A-@Tn-l@@% ?-f?l-ATA%
BAn-?Bm% A-Aff-Tnn%
ATR-B?R% AT-@T@-nAR%
l-l?f-nfT%
Am-fl@%
RTm-AAA%
Tmm-TT?%
fm-RTT%
g% m-fB@-B?A%
f-nlm-Tnl% A-ARR-lB@%
A@l-@Af%
BRl-m@@%
Bm@-@@@%
g% n-BRl-@fR%
l-mlA-lfA% A-mll-mfl% ?-@?B-fRR%
fAf-Anf%
nnl-@??%
AA-?@n% AR-Rnn-fmm%
T-AlR-TB?% ?-?nn-nR@% R-Bf@-@fl%
TRT-mR@% A-T@T-AR@%
?TA-lfm% A?-AAT-All%
R-nfn-nBl% R-R?m-nRn% R-@fA-nBl%
B@B-@mn% A-Ann-?f@%
R@n-l@m% A?-RlT-nA@%
T-B@n-mfA% ?-RTB-Bmn% R-?BT-BAl%
RBl-ARA%
R@@-RAn%
AAA-@nB% A@-mlm-BA?%
R-RRn-?BB% A-?nl-@BR% A-R?n-AnT%
RTl-nn@%
TBl-B@@%
AmA-BB@% f-nB?-BT?%
T-ABT-RlB% ?-@?l-TmB% ?-flA-BRR%
Rfn-RT?%
B@B-@@@%
f?l-R@f% A@-RBB-@TA%
?-ffT-nn@% R-A@T-nTl% ?-@RB-nRT%
?n?-T@@%
RRR-@B@%
BnT-?Bl% n-@?B-Blm%
?-Aln-ATB% A-mRA-RAT% A-nRm-fl@%
AnB-BBl%
g%
RAB-B?l% f-Tf@-?AR%
!
!
!
!
!
!
www.tarim.gov.tr
109
!
SÜNE
!
!
!
!
!
!
Çizelge 42. Trakya bölgesinde
süne
mücadelesi
yapılan
alanlar(da)
&C**')%
Anml%
Anmm%
Anmn%
Ann@%
AnnA%
Ann?%
AnnR%
AnnT%
AnnB%
Annf%
Annl%
Annm%
Annn%
?@@@%
?@@A%
?@@?%
?@@R%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?@A?%
?@AR%
?@AT%
NH>I)D'\%
A-mB?-AnR%
A-n?f-Tlm%
g%
g%
g%
?nl-??B%
?-T?m-nnf%
?-l@m-mRR%
A-@AA-fff%
A-B@l-@@@%
A-TlT-fnm%
?-?nR-n@@%
A-Rln-fn@%
fR-f@@%
Rll-?Rl%
?-A@m-@@@%
?-?Al-@@@%
Blm-T@@%
AR-fl@%
fRl-BR@%
nfl-m@@%
mm@-Anl%
A-TA@-nTB%
A-Tnl-nmR%
lAB-fm@%
A-RRB-?nf%
A-T?R-l?B%
nA@-m@@%
$DI)7H%
A-AfR-AAl%
mm?-RRn%
g%
g%
g%
Bn@-A@n%
?-@?R-RTB%
A-fAR-@@@%
BBT-@@@%
?nm-Rl?%
g%
A-@@n-@@@%
BlT-Tff%
T?-?nn%
?Rm-fff%
lRR-R@@%
A-@RB-@@@%
g%
g%
TfT-@@@%
BTm-Tfl%
lBm-RRl%
A-R?B-B@T%
TAT-?@@%
ARl-nB@%
?@R-A@@%
nfT-@@@%
Bf?-@@@%
4C)>*')H*I%
f@?-T@m%
m?n-l@m%
g%
g%
g%
TA-@@@%
Rn?-RRR%
BTR-@@@%
Af?-fff%
Afm-@@@%
BBA-m@@%
l@T-@@@%
Tmf-@@@%
g%
g%
Rmf-fff%
nfA-lB@%
mm-fff%
g%
g%
?T-@@@%
R@f-@@@%
Anm-RT@%
nT-@@f%
mf-R?R%
AR?-Rmn%
RmA-R??%
TB-fAT%
FG1'7E6*%
g%
g%
A-RRR%
g%
g%
g%
A@T-ffB%
?@@-mBm%
?-?nB%
lR-fTm%
?Tf-ffm%
AlB-@f?%
Am@-?Rf%
ARA-Tff%
?@f-?mR%
RTB-@RR%
RnR-RRR%
Rm?-fRT%
B-@@@%
?R?-?Al%
RTl-f@@%
RBB-?@@%
RnT-AB@%
RRn-T@@%
RBl-R@@%
RBf-l@@%
RRB-n@@%
RAR-@@@%
NXY*'0hD'i%
R-f?R-BmT%
R-fRl-fRB%
A-RRR%
g%
g%
n?m-TRT%
T-nTn-?nn%
B-@fB-@lA%
A-lR@-f?l%
?-@Tl-RlB%
?-?lR-Aff%
T-AmA-nf?%
?-f?@-B?R%
?Rm-@fB%
m??-ARf%
R-Bl?-nnn%
T-mll-@mR%
A-@Tn-l@@%
Am-fl@%
A-ARR-lB@%
A-mll-mfl%
?-?nn-nR@%
R-R?m-nRn%
?-RTB-Bmn%
A-?nl-@BR%
?-@?l-TmB%
R-A@T-nT@%
A-mRA-RAT%
5dC>*'0'%
$YIDH0Ihfi%
$YIDH0IhBi%
%
%
%
%
$YIDH0Ih?i%
$YIDH0IhAi%
%
%
%
$YIDH0IhTi%
%
%
%
$YIDH0Ihli%
$YIDH0IhRi%
%
%
%
%
%
$YIDH0Ihmi%
%
%
%
%
%
!
!
!
!
!
!
!
!
110
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
!
Çizelge 43.
! Süne!Mücadelesinde! 1955-2014
! yıllarında
! kullanılan
! ilaç
! miktarları
!!
&C**')%
AnBB%
AnBf%
AnBl%
AnBm%
AnBn%
Anf@%
AnfA%
Anf?%
AnfR%
AnfT%
AnfB%
Anff%
Anfl%
Anfm%
Anfn%
Anl@%
AnlA%
Anl?%
AnlR%
AnlT%
AnlB%
Anlf%
Anll%
Anlm%
Anln%
Anm@%
AnmA%
Anm?%
AnmR%
AnmT%
AnmB%
Anmf%
Anml%
Anmm%
Anmn%
Ann@%
AnnA%
Ann?%
AnnR%
AnnT%
AnnB%
Annf%
./c'DH*H%
&'YC*'7%
5*'7%hD'i%
fq$aa`!!
bg$`ha!!
ag$_b_!!
q_$`hb!!
qq$ebh!!
h_q!!
ge_!!
h`h!!
bg`!!
cgb!!
g$bge!!
c$qbc!!
e_$hfa!!
ehg$`ce!!
fc`$q`_!!
cef$hfa!!
eab$e`g!
bq$hae!
eh$hfq!
_!!
o!!
ea!!
q$fcb!!
ee$`hc!!
eq$qa_!!
cf$g_`!!
fbf$g`h!!
qaa$afq!!
bgq$b_b!!
beb$eeg!!
q_h$__a!!
qhh$q_a!!
bec$afc!!
abc$bhq!!
hcq$cfb!!
_f$q__!
bfe$aah!
bga$bgg!
_qe$qhh!
e$qhb$acf!
e$e_b$cgb!!
e$ebf$q_e!!
VX)06*'GaX7%QH%X)'7*')C7'%W_)H%>6**'7C*'7%I*'d%
46**'7C*'7%I*'d%
.I>1')*')Ch>Wj*i%
.I>1')C%h4Wj*i!
NX(%
!CQC%
=<S%
.I>1')C%h>Wi% :)'7C% .I>1')C%h*i% :)'7C% .I>1')C%h*i% :)'7C%
hki%
hki%
hki%
c$```!!
q$h!!
ae$faa!!
_b$c!!
o!!
`$`!!
fT-??f%
o!!
`$`!! f`c$eab!! e``$`!!
o!!
`$`!!
?@R-AfB%
fc`$eab!! e``$`!!
o!!
`$`!!
o!!
`$`!!
?R@-AfB%
e$ef`$ffa!!
__$a!!
q$bfb!!
`$q!!
o!!
`$`!!
A-A?T-lBA%
__f$qce!!
__$b!!
q$bfb!!
`$b!!
o!!
`$`!!
nnf-nBf%
ef$ab`!!
h_$g!!
c$f``!!
f`$f!!
o!!
`$`!!
AB-mB@%
ef$`b`!!
_`$`!!
e$cfb!!
e`$`!!
o!!
`$`!!
AR-RlB%
eq$c__!! e``$`!!
o!!
`$`!!
o!!
`$`!!
AT-RRn%
ee$a``!! e``$`!!
o!!
`$`!!
o!!
`$`!!
AA-f@@%
ee$gh`!! e``$`!!
o!!
`$`!!
o!!
`$`!!
AA-ml@%
ea$h_b!! e``$`!!
o!!
`$`!!
o!!
`$`!!
Af-lnB%
af$hgq!!
gh$e!!
_$fhq!!
ef$_!!
o!!
`$`!!
l?-@Bm%
q``$fq`!!
_f$h!!
ce$cfc!!
h$c!!
o!!
`$`!!
TRA-BfR%
c$_ge$bhe!! e``$`!!
o!!
`$`!!
o!!
`$`!!
R-nmA-BlA%
q$qqh$_q`!!
__$f!!
cq$ghg!!
`$g!!
o!!
`$`!!
T-Tm?-mAm%
b$qgc$`bc!!
_g$h!!
a_$gqq!!
e$c!!
o!!
`$`!!
B-BB?-mnl%
f$_ca$qea!
__$h!
g$abe!
`$c!
o!
`$`!
?-nTB-@fl%
_q`$_ca!
__$_!
e$ab`!
`$e!
o!
`$`!
nT?-?mf%
qeh$hb`! e``$`!
o!
`$`!
o!
`$`!
TAl-lB@%
eg`!! e``$`!
o!
`$`!
o!
`$`!
Am@%
o!!
`$`!!
o!!
`$`!!
o!!
`$`!!
g%
qg`!! e``$`!!
o!!
`$`!!
o!!
`$`!!
Tm@%
ab$`q`!! e``$`!!
o!!
`$`!!
o!!
`$`!!
fB-@T@%
fhb$be`!! e``$`!!
o!!
`$`!!
o!!
`$`!!
?lB-BA@%
cqa$aa`!! e``$`!
o!!
`$`!!
o!!
`$`!!
RTf-ff@%
hqq$qhb!! e``$`!
o!!
`$`!!
o!!
`$`!!
lTT-llB%
b$cqe$f`b!!
__$f!!
qb$aq`!!
`$g!!
o!!
`$`!!
B-Rmf-mTB%
g$_ag$cqf!!
_h$a!! ffc$hha!!
f$q!!
o!!
`$`!!
n-An?-A@@%
e`$abg$``_!!
_b$g!! qag$gga!!
q$f!!
o!!
`$`!! AA-A?f-mlB%
eh$bb_$_a`!!
_g$b!! fhc$ahb!!
e$b!!
o!!
`$`!! Al-mRR-fRB%
h$`hc$aaf!!
__$e!!
ae$geg!!
`$_!!
o!!
`$`!!
l-ARB-Tm@%
q$a_c$h_`!!
_c$e!! cqa$cqg!!
a$_!!
o!!
`$`!!
B-@T@-ARm%
acg$ah`!!
ah$c!! fqf$eha!!
fc$g!!
g_$hqb!!
m-n%%
A-@AB-BnA%
ac$ae`!!
_$`!!
_g$`fq!!
ec$g!!
bqh$qb`!!
hh$f!!
l@n-@mT%
qf$eeb!!
c$h!!
qg$ghb!!
q$c!! e$`q`$q``!!
_f$`!!
A-ARA-Rn@%
fc$_fq!
cq$_!
f$bab!
c$g!
qe$_``!
ae$c!
fm-Rmn%
f`$_h`!
f$c!
ea$_a_!
e$_!
gba$ggb!
_b$g!
mnT-m?T%
cb$qhb!
q$b! qq$e`eo!
b$a!
h`c$g`h!
g_$_!
lmR-RmR%
hq$ccg!
a$h!
ce$f_c!
f$g!
__g$gce!
_`$b!
A-A@T-Tf?%
cc$bcq!
e$g!
qh$feb!
f$b! e$hh_$ghe!
_b$h!
A-mf@-f?@%
ca$_g`!!
f$a!
ba$eqf!
c$_! e$ceq$chg!
_c$b!
A-T@l-B@@%
o!!
`$`!! eee$cbb!!
e`$`!!
__a$cg`!!
_`$`!!
A-AB?-TnA%
!
!
www.tarim.gov.tr
111
SÜNE
!
!
!
!
!
!
!
!
Çizelge 43’ün
!! devamı. Süne Mücadelesinde 1955-2014 yıllarında kullanılan ilaç miktarları
&C**')%
./c'DH*H%
&'YC*'7%
5*'7hZ'i%
Annl%
Annm%
Annn%
?@@@%
?@@A%
?@@?%
?@@R%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?@A?%
?@AR%
?@AT%
_hc$ege!!
e$afb$c`_!!
e$chb$hg_!!
g`c$a`f!!
e$eef$efg!!
e$q_f$f_f!!
e$ggf$g_c!!
e$q`q$`_e!!
gab$`bf!!
_bc$h`a!
e$cc_$_ga!
e$fee$qeh!
e$fch$q_e!
e$`gh$gbe!
a_b$fbq!
e$`cb$b`q!
_`f$bbh!
aca$fge!
VX)06*'GaX7%QH%X)'7*')C7'%W_)H%>6**'7C*'7%I*'d%
.I>1')*')Ch>Wj*i%
NX(%
!CQC%
=<S%
.I>1')C%h>Wi% :)'7C% .I>1')C% :)'7C% .I>1')C%h*i% :)'7C%
hki%
h*i%
hki%
hki%
ea$bbb!
e$q!!
hg$qhq!!
a$g!! e$`bf$hqb!!
_e$g!!
qa$bcg!!
q$`!! eqb$_ab!!
ef$b!! _ha$cf`o!!
gc$b!!
q`$qb`!!
c$b!!
hb$bfb!!
a$q!! e$`bh$ag`!!
_`$e!!
o!!
`$`!
bq$bqh!!
b$_!!
gaa$beg!!
_q$e!!
q$aqb!!
`$h! ee_$feq!
eh$q!!
ba`$q_f!!
ge$_!!
eb`!!
`$f!! ec`$`he!!
eq$q!!
hh`$bb`!!
gb$b!!
o!
@-@%% eqq$hfa!!
ee$c!! e$ecg$eb`!!
gg$h!!
o!
`$`!! ecb$qbe!!
eb$c!!
hqg$eb`!!
gq$h!!
o!
`$`!! eeh$fec!!
qg$q!!
efb$```!!
be$a!!
o!
`$`! eqc$`a_! A@@-@%
o!
@-@%
o!
`$`! f``$__a! e``$`!
o!
`$`!
o!
`$`! ege$heq! e``$`!
o!
`$`!
o!
`$`!!! egb$```! e``$`!
o!
`$`!
o!
`$`! eac$```! e``$`!
o!
`$`!
o!
`$`! e`q$```! e``$`!
o!
`$`!
o!
`$`! ebb$```! e``$`!
o!
`$`!
o!
`$`! ecb$cgc! e``$`!
o!
`$`!
o!
`$`!
_a$_`c! e``$`!
o!
`$`!
46**'7C*'7%
I*'d%
.I>1')C%
h4Wj*i!
A-ATl-llT%
A-Afm-m?R%
A-AlR-fBB%
n?A-@fB%
fmT-RBA%
n@@-llA%
A-?m?-mlf%
mmR-f@A%
?T?-?AR%
ATR-@fn%
?@@-nnf%
AmA-lAT%
AmB-f?T%
AfR-Alm%
A@T-?lB%
ABB-R?B%
ARB-RmT%
nf-n@R%
%
%
1.4.5.2. Türkiye’de Süne’ye Karşı Uygulanan Kimyasal Mücadele Uygulamalarında Kullanılan Alet ve Makineler
%
Süne mücadelesinde yer aletlerine geçişle birlikte tüm dünyada olduğu gibi
%
ülkemizde
de hidrolik tarla pülverizatörleri ve yardımcı hava akımlı hidrolik tarla
pülverizatörleri
süne mücadelesinde kullanılmaya başlamıştır (Şekil,58). Hidrolik
%
tarla pülverizatörleri genellikle traktöre asılır veya çekilir tipte olup traktör kuyruk
%
milinden
hareket almaktadırlar. Asılır tip pülverizatörler monokültür tarım yapılan
işletmeler için uygundur. Depo hacimleri 300-1500 l, iş genişlikleri 9-24 m ara%
sındadır. Süne mücadelesinde pülverizatör üzerinde kullanılacak, tavsiye edilen
%
meme
tipi konik hüzmeli memedir. Konik hüzmeli memeler ile insektisitlerle zararlı mücadelesinde 150-300 l/ha uygulama hacmi ve 5-8 bar çalışma basıncı de%
ğerleri referans değerler olarak kabul edilmektedir. Bum üzerinde memeler arası
mesafe
50 cm ve memelerin bitki üst yüzeyinden olan yüksekliği, konik hüzmeli
%
memenin açısına bağlı olarak, 40-60 cm aralığında olmalıdır (Şekil, 59).
!
!
112
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
Şekil 58. Yardımcı hava akımlı(solda) ve hidrolik(sağda) tarla pülverizatörleri.
Şekil 59.
Konik hüzmeli
memeler için
memeler arası
mesafe ve memelerin
başağın üst yüzeyinden
olan yüksekliği.
Süne mücadelesindeki ilaç uygulamaları sırasındaki hava sıcaklığı ve rüzgar
hızı ilacın hedefe ulaştırılabilmesi konusunda önemli rol oynamaktadır. İlaç uygulamaları 30 oC’nin altındaki sıcaklıklarda yapılmalıdır. Bu değerin üzerindeki yüksek
hava sıcaklıklarında yapılan uygulamalar sonucunda buharlaşma yoluyla damlalar
hedefe ulaşamamakta ve bu da düşük biyolojik etkinliğe neden olmaktadır. Ayrıca
yine buharlaşma etkisi ile operatör solunum ve cilt yolu ile ilaca maruz kalmakta
ve insan sağlığı açısından da riskler ortaya çıkmaktadır. Düşük rüzgar hızları ilaç
damlalarının taşınmasında yararlı olabilmektedir. Ancak belirli bir rüzgar hızı değerinin üzerinde kalan hızlarda yapılacak ilaçlamalarda, sürüklenme yoluyla büyük
ilaç kayıpları oluşmakta, hedefe yeterince ulaşılamadığından etkili bir uygulama
gerçekleşmemekte ve sürüklenen ilaç damlaları, yaşam alanları ve su kaynakları
açısından, hem insan hem de çevre sağlığı için büyük risk oluşturmaktadır.
www.tarim.gov.tr
113
SÜNE
Hidrolik tarla pülverizatörleri ile 0-6 m/s aralığındaki rüzgar hızlarında farklı damla
çapları ile ilaçlama yapılabilmektedir. 6 m/s’den büyük hızlarda ise ilaçlama ancak
özel ekipmanlarla mümkün olmaktadır. Yardımcı hava akımlı pülverizatörler ile
8-9 m/s rüzgar hızlarında güvenli ilaçlama yapılabilmektedir.
İyi bir ilaçlama tekniğine ulaşmanın en önemli basamaklarından biri efektif
bir kalibrasyon metodu uygulamaktır. Doğru ve efektif bir kalibrasyon metodu
ile; yetiştirilen üründe daha yüksek verim ve kalite, birim alana atılan ilaç + su
miktarında (ilaç normu) azalma, daha az ilaç kullanımı, çevre kirliliğine yol açan
olumsuz uygulamalarda azalma, zamandan tasarruf, operatör sağlığının daha
çok korunması, biyolojik etkinliğin artması ve ilaç kayıplarının azalmasını sağlayan uygulamalara ulaşılabilmektedir. Tarla pülverizatörlerinin doğru bir şekilde
kalibrasyonunun yapılmasına ilişkin olarak Zirai Mücadele Teknik Talimatları Cilt
1.’in “Zirai Mücadele Alet ve Makineleri, Kullanımı, Ayarları ve Bakımı’’ bölümünde yer alan “Tarla Yüzey İlaçlamalarında Kalibrasyon’’ talimatından yararlanılabilir.
1.4.5.3. Kışlaklarda Süne’ye Karşı Kimyasal Mücadele Uygulamalarının
Gerçekleştirilebilme Durumu
Hububatın en önemli zararlısı durumunda olan süneye karşı uzun yıllar
yapılan çalışmalar sonucunda; kışlaktan ovaya göç olduktan sonra 1.-3. Dönem
nimflere karşı mücadele yapılmasının en uygun mücadele şekli olduğu belirlenmiştir. Zararlının kışlama yerlerinin çok yıllık ve çalımsı bitki ve orman ağaçlarıyla
kaplı olması, böceğin bu kışlama alanlarında 4-5 cm. hatta kış şartlarının durumuna göre 10-12 cm. derinliğinde bitki örtüsünün altında toprak içinde gizlenmesi nedeniyle kışlama alanlarında mücadele çalışmalarında başarı
sağlanamamıştır. Unutulmamalıdır ki bu alanlar başta kuşlar olmak üzere çok
sayıda canlıları da barındırmaktadır. Böyle bir uygulama; bu canlılar üzerinde de
istenmeyen olumsuz etkiler yaratacaktır. Bu nedenlerden dolayı bu gün için Dünyanın hiçbir ülkesinde süne’ye karşı kışlama alanlarında kimyasal mücadele uygulaması yapılmamaktadır.
1.4.5.4. Türkiye’de Süne’ye Karşı Uygulanan Talimat Dışı Kimyasal
Mücadele Uygulamaları
Süne mücadelesinde talimat dışı olarak uygulanan en önemli mücadele
şekli ‘’Kışlamış Ergin’’ mücadelesidir. Talimat dışı bu uygulama; Trakya bölgesinde Tekirdağ, Edirne, Kırklareli ve İstanbul illerinde; Güney ve Güneydoğu Ana-
114
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
dolu Bölgelerimizde ise Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa, Adıyaman ve Gaziantep
illerinde, talimatta önerilmemesine rağmen son yıllarda bazı çiftçiler tarafından
yapıldığı gözlemlenmektedir. Bu uygulama doğrudan Kışlamış Ergin (KE) mücadelesi şeklinde yapıldığı gibi, aynı zamanda insektisit+fungusit yada yabancıot
ilacı+insektisit uygulaması şeklinde de yapılabilmektedir. Bu konuya ilişkin olarak
geçmiş yıllardaki gelişmeleri gözden geçirmek yararlı olacaktır.
Bu mücadele şekli 1984 yılında yürürlüğe giren eski “Hububat Zararlıları
Teknik Talimatı”nda yer almaktadır. Ancak 2008 yılında yürürlüğe giren ve en
son teknik talimat durumunda olan “Zirai Mücadele Teknik Talimatı” Cilt 1’de
Tahıl Zararlıları bölümünde ise yer almamaktadır. Eski Talimatımızda yer alan ve
belirli koşullar oluştuğunda ancak Süne kışlamış ergin popülasyon’unu aşağıya
çekmek için önerilen bu uygulamanın gerçekleştirilebilmesi için bir dizi koşulun
yerine gelmesi gerekmektedir. Bu koşullar şöyle sıralanabilir:
a) Kışlaktan ovaya göç 12-13 günü geçmemelidir (ilk 7-8 günde % 70 iniş),
b) Erginlerin tamamının kışlaktan ovaya göç etmesi gerekmektedir,
c) Dişi’lerin yeterince yumurta bırakmamış olması gerekmektedir,
d) Yukarıdaki koşullara ilaveten; Kışlaktan ovaya inişle birlikte gerçekleştirilecek kaba sürveylerde m²’de ortalama 2 ve daha fazla KE saptanan tarlalarda
yapılacak kıymetlendirme sürveylerinin sonucunda m²’de ortalama 3 ve daha
fazla KE saptanan tarlalar ancak kışlamış ergin kimyasal mücadele programına
alınır.
Yukarıdaki koşulların yerine getirilmemesi durumunda, bu mücadele şekli
başarısız olmakta ve sonuçta süne popülasyon yoğunluğu aşağıya çekilememektedir. Sonuçta aynı tarlalarda mutlak suretle nimf mücadelesi gerekli olmaktadır.
KE mücadelesi özellikle salgın yıllarında populasyonu kırmak amacıyla
yapılması düşünülen bir yöntemdir. Bu alanlarda mutlak suretle 2. Bir mücadele
olarak nimf mücadelesi gerekmektedir. Çünkü yukarıdaki şartlar gerçekleşse bile
uygulamada kışlaklardan ilk inen kışlamış ergin dişiler mutlaka yumurta bırakmış
olmaktadırlar. Süne mücadelesinde kullanılan ilaçların yumurtalara etkisi (ovisit
etki) olmadığından nimf mücadelesi kaçınılmaz olmaktadır. Yukarıdaki şartların
bölgeler bazında ne derece yerine geldiği konusu irdelendiğinde durum daha iyi
anlaşılacaktır.
www.tarim.gov.tr
115
SÜNE
a) “Kışlaktan ovaya göç 12-13 günü geçmemelidir (İlk 7-8 günde % 70
iniş)’’ koşulunun irdelenmesi:
Süne mücadelesinin yapıldığı tüm bölgelerimizde bu koşul bazı ekstrem
yıllar hariç gerçekleşmemektedir. Tüm bölgelerimizde iklim koşullarının çok uç
!
! seyrettiği
! (inişler
! sırasında
!
! sıcaklıkların mevsim
! !
!
!
!
noktalarda
normalleri
üzerinde
yüksek
sünelerin
! ! olması)
! ! bazı yıllar hariç;
!
! kışlaktan tarlara göç seyri yaklaşık olarak 20-30 gün sürmektedir. Bu durum aşağıdaki Çizelge 44 ve 45’de özetlenmeye
!
!
!
!
! !
!
!
çalışılmıştır.
!
!
!
!
!
!
!
Çizelge 44. Tekirdağ, Edirne,
Kırklareli,
Çanakkale
ve
İstanbul
illerinin
hububat
! !
!
ekilişlerini etkileyen Işıklar kışlağında sünelerin kışlaktan ovaya göç seyri(gün)
&C**')%
Ann@%
AnnA%
Ann?%
AnnR%
AnnT%
AnnB%
Annf%
Annl%
Annm%
Annn%
?@@@%
?@@A%
?@@?%
?@@R%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?@A?%
?@AR%
?@AT%
F*>%I7I[%N')IZI%
ec!%.4B!
ff!%.4B!
fe!%.4B!
fb!%.4B!
ea!%.4B!
f`!%.4B!
`c!/?O./!
fe!/?O./!
`_!%.4B!
`h!/?O./!
fh!%.4B!
`b!%.4B!
`a!%.4B!
`q!/?O./!
fe!%.4B!
`_!/?O./!
`q!/?O./!
e_!%.4B!
ea!%.4B!
fq%.4B!
e_!%.4B!
ff!%.4B!
f`!%.4B!
eb!%.4B!
eq!%.4B!
F7I[*H)I7%1'0'0*'7DC\C%1')IZ%
`b!/?O./!
ff!/?O./!
f`!/?O./!
e_!/?O./!
ec!/?O./!
f`!/?O./!
fg!/?O./!
`f!%.JPO!
ea!/?O./!
fe!/?O./!
f`!/?O./!
`_!/?O./!
e_!/?O./!
`e!%.JPO!
eq!/?O./!
eb!/?O./!
ec!/?O./!
ec/?O./!
ea!/?O./!
ea!/?O./!
ec!/?O./!
c`!/?O./!
ec!/?O./!
ee!/?O./!
e`!/?O./!
!/)H%hW/7i%
??%
RA%
R@%
?f%
?m%
R?%
?f%
A?%
Rm%
AB%
?A%
?T%
TR%
?l%
?B%
l%
A@%
?f%
RA%
?T%
?f%
T@%
?B%
?m%
?m%
!
!
!
!
!
!
!
!
!
Genel
!
! Müdürlüğü
!
!
116 Gıda ve Kontrol
!
! !
! !
!
!
! !
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
Çizelge 44 incelendiğinde son 25 yıllık periyodda; iniş süresinin 12-13 gün
olma koşulunun sadece 1997, 2005 ve 2006 yıllarında gerçekleştiği ortaya çıkmaktadır. Genelde inişler uzun sürede tamamlanabilmektedir. İnişlerin 43 günde
! çizelge
! 44 incelendiğinde
!
! anlaşılmaktadır.
!
! !
!
!
tamamlandığı bile
!
!
!
!
!
!
!
Çizelge 45. Orta Anadolu Bölgesinde Konya, Karaman ve Aksaray’ın hububat ekilişlerini
!
!
etkileyen Karadağ kışlağında sünelerin kışlaktan ovaya göç seyri(gün)
&C**')%
?@@@%
?@@A%
?@@?%
?@@R%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?@A?%
?@AR%
?@AT%
F*>%I7I[%N')IZI%
fh!/?O./!
`a!/?O./!
c`!/?O./!
`e%.JPO!
ef!/?O./!
eh!/?O./!
eb!/?O./!
fg!/?O./!
eb!/?O./!
fa!/?O./!
eb!/?O./!
f`!/?O./!
f`!/?O./!
f`!/?O./!
e`!/?O./!
F7I[*H)I7%1'0'0*'7DC\C%1')IZ%
f`!%.JPO!
`b!%.JPO!
eq!%.JPO!
eq!%.JPO!
e`!%.JPO!
ea!%.JPO!
ef!%.JPO!
ef!%.JPO!
eb!%.JPO!
eb!%.JPO!
h!%.JPO!
eh!%.JPO!
ef!%.JPO!
b!%.JPO!
fa!/?O./!
!/)H%hW/7i%
?R%
R@%
AB%
AB%
?l%
R@%
?l%
AB%
R@%
An%
??%
?l%
??%
AB%
Af%
!
Çizelge 45 incelendiğinde
ise Orta
önemli! bir kışlak
! !
! !Anadolu
! Bölgesinde
!
!
olan Karadağ’da inişlerin süresi 15 ila 30 gün arasında değişmektedir.
!
!
!
!
! ! ! !
!
!
!
b) “Kışlaktan ovaya inişle birlikte gerçekleştirilecek kaba sürveylerde
%
%
%
%
m²’de ort.2 ve daha fazla
KE% saptanan
tarlalarda
yapılacak %kıymetlendirme
%
% sonucunda
%
% m²’de
% % ort.3 ve daha
%
% saptanan% tarlalar ancak
sürveylerinin
fazla KE
%
%
% alınır’’
% koşulunun
%
% irdelenmesi
% %
%
KE Kimyasal mücadele
programına
% % genelinde
% yaklaşık
% olarak 40 Milyon
%
%
! ekilişinde! kıyTürkiye
dekar
hububat
metlendirme sürveyi gerçekleştirilmektedir. Bu alanın 30 milyon dekarlık bölümü
!
!
!
!
!
!
potansiyel tehlike altındadır. Yıllar itibariyle Kıymetlendirme sürveyi sonucunda
!
!
! !
! !
!
m²’de ort.3 ve daha fazla KE saptanan hububat ekiliş alanları (da) Çizelge 46,47
!
!
!
!
!
!
ve 48’de !özetlenmiştir.
!
%
% %
%
% %
%
%
%
!
! !
!
!
!
!
www.tarim.gov.tr
117
!
%
%
%
!
!
!
%
SÜNE
!
!
!
!
!
!
!
!
!
Çizelge 46. Marmara
Bölgesinde
yoğun
olarak
süne
mücadelesi
gerçekleştirilen
bazı
%
%
! !
!
! !
!
!
!
%%
illerde m²’de ort.3 ve daha fazla KE saptanan hububat ekiliş alanları(da)
&C**')%
NH>I)D'\%
AnnR%
AnnT%
AnnB%
Annf%
Annl%
Annm%
Annn%
?@@@%
?@@A%
?@@?%
?@@R%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?@A?%
?@AR%
?@AT%
g%
BAn-lRB%
?-TT@%
g%
g%
g%
g%
g%
R-@@@%
RRf-T?@%
g%
g%
g%
?-@@@%
l@@%
T-A@@%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
`6E6E'1%H>I*I[%'*'7*')C%hD'i%
$DI)7H%
4C)>*')H*I% J'7'>>'*H% 8'*C>HGI)% FG1'7E6*%
?BR-nB@%
g%
%
%
%
g%
g%
%
%
%
AR-B@@%
g%
%
%
%
g%
g%
%
%
%
g%
g%
%
%
%
g%
g%
%
%
%
B?-m@@%
l-f@@%
%
%
%
g%
g%
%
%
%
f-@@@%
g%
%
%
%
g%
?T-B@@%
%
%
%
RTm-ll?%
g%
%
%
%
g%
g%
%
%
%
g%
g%
%
%
%
g%
g%
%
%
g%
g%
g%
%
%
g%
RR-B@@%
g%
%
%
g%
ff-?B@%
g%
%
%
g%
RT-@@@%
%
AT-B@@%
T-fA?%
g%
Am-?@@%
g%
A?-R@@%
g%
g%
g%
g%
A@-?A?%
g%
g%
RT-@@@%
g%
l-BR?%
g%
g%
T-B@@%
g%
T-?B@%
g%
g%
!
!
!
!
!
!
!
118
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
%
%
! !
!
! !
!
!
!
!
!
!
!
!
%%
!
!
%
! !
!
! !
!
Çizelge 47. Orta Anadolu bölgesinde yoğun
olarak% süne mücadelesi
gerçekleştirilen
! ve! daha fazla KE
%% saptanan hububat ekiliş alanları(da)
bazı illerde m²’de ort.3
!
!
&C**')%
AnnR%
AnnT%
AnnB%
Annf%
Annl%
Annm%
Annn%
?@@@%
?@@A%
?@@?%
?@@R%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?@A?%
?@AR%
?@AT%
!
57>')'%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
l-@@@%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
`6E6E'1%H>I*I[%'*'7*')C%hD'i%
4X7a'% $G>I[HZI)% 4C)[HZI)% &X(W'1%
g%
g%
%
g%
g%
f-fmB%
%
g%
g%
f-@@@%
%
g%
g%
g%
%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
?-nB@%
g%
g%
T-B@@%
g%
g%
g%
R-l?B%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
?-B@@%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
g%
!
!
! !
!
!
!
!
!
!
Çizelge 48. Güney ve Güneydoğu
Anadolu
Bölgelerinde
yoğun
olarak
süne
!
!
!
%
%
! !
!
!
!
! !
! illerde m²’de
!
!
!
!
!
mücadelesi
gerçekleştirilen
bazı
ort.3
ve
daha
fazla
!
!
!
!
%%
KE saptanan hububat! ekiliş alanları(da)
!
!
%
%
! !
!
!
!
!
!
!
%%
&C**')%
`6E6E'1%H>I*I[%'*'7*')C%hD'i%
?@A@%
?@AA%
?@A?%
?@AR%
?@AT%
,Ia')E'>C)% K'7*C6)e'% 5DCa'0'7% L'(I'71HY% 4-.')'[%
g%
%
%
%
g%
g%
g%
A?A-RB@%
g%
g%
g%
g%
?B-?@@%
g%
g%
g%
%
%
g%
g%
g%
%
%
%
g%
!
!
!
!
!
www.tarim.gov.tr
119
!
SÜNE
Çizelgeler incelendiğinde; Kıymetlendirme sürveyi sonucunda m²’de ort.
3 ve daha fazla KE saptanan hububat ekiliş alanları (da) bölgelere göre değişmek
kaydıyla; epidemi yılları hariç 10.000-120.000 da arasında değişmektedir.
Epidemi yıllarında ise bu alan 500.000-600.000 dekar arasında değişmektedir.
Son yıllarda Türkiye genelinde 6-19 Milyon dekar alanda süne mücadelesi gerçekleştirilmektedir. Bu durumda KE mücadele eşiği m²’de ortalama 3 ve daha
fazla KE olarak alındığında ve bu alanlarda kimyasal mücadele yapıldığı varsayıldığında diğer alanların (ekilişlerin yaklaşık % 90’ı) durumu ne olacaktır. Ayrıca
Kıymetlendirme + Yumurta parazitoit + Nimf sürveyleri süzgeç görevi görmekte
ve bu sürveyler neticesinde mücadele yapılacak alanlar sağlıklı olarak belirlenmektedir. Bu sürveylerin sonuçları beklenmeksizin geniş alanlarda eşik kavramı
gözetilmeksizin KE mücadelesi yapılması ‘’Koruyucu İlaçlama’’ yapılması anlamını taşımaktadır.
Ülkemizde KE Mücadelesi ile ilgili olarak geçmiş yıllarda yapılan toplantılar
ve bu toplantılarda alınan kararlar ile bu konuda yayınlanmış bildiriler, proje raporları ve teknik raporlar aşağıda kronolojik sıralamaya göre özetlenmeye çalışılmıştır:
A) Tekirdağ’da 1988 yılında yapılan “Süne simpozyumunda’’ Uzm. A. Ulvi
KILIÇ’ın sunduğu “Türkiye’de Süne Mücadelesinin Esasları’’ isimli bildiride
(Kılıç, 1988) Kışlamış Ergin Mücadelesine ilişkin olarak şu ifadeler yer almıştır:
“Kıymetlendirme sürveyi sırasında süne yoğunluğu m²’de ort.3 ve daha
fazla olduğu yerlerde kimyasal mücadele önerilmektedir. Ancak mücadele dişilerin yumurtlama dönemine girmeden önce yaklaşık 1 hafta içinde bitirilmesi
gerektiğinden en yüksek yoğunluk gösteren yerlerde ve çok dar alanlarda yapılabilmektedir. Olumsuz hava koşulları nedeniyle ilaçlamalar üreticiler tarafından
yer aletleriyle yapıldığı, aynı sahalarda nimf döneminde tekrar ilaçlama yapmak
gerekebileceği için KE mücadelesi yaygınlaştırılamamaktadır. Nitekim bugüne
kadar ülkemizde KE mücadelesi pek çok yıl yapılmamış ve kullanılacak ilaçlar
üzerinde durulmamıştır. Halen sadece Fenthion 50 EC etkili madde içeren ilaç
önerilmektedir.’’
Yazar notu: Fenthion 50 EC etkili madde içeren ilaçlar AB ile uyum çerçevesinde insan ve çevre sağlığı açısından sakıncalar taşıdığından Bakanlık tarafından 31.08.2011 tarihinde uygulamadan kaldırılmıştır.
120
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
B) Trakyada 1988 yılında Süne Teknik Koordinatör olarak görevlendirilen
Uzm. A.Ulvi KILIÇ’ın hazırladığı “1988 yılında Trakya’da yapılacak süne mücadelesi için Bakanlıkça görevlendirilen koordinatör ve İl Araştırma sorumlularının
mahallinde yaptıkları çalışmalar hakkında Rapor’’da ise Kışlamış Ergin Mücadelesine ilişkin olarak aşağıdaki tespitleri yer almıştır:
a) Kışlamış Ergin Mücadelesi: Lebaycide 50 EC (Fenthion 50 EC) ilacı ile
m²’de ortalama 5 ve daha fazla KE yoğunluğu bulunan sahalarda mücadele yapılması ve uygulamanın 5-6 gün içinde bitirilmesi il Müdürlüklerine bildirildi. Uygulamalar Tekirdağ ve Kırklareli illerinde 4 Mayıs 1988 tarihinde başladı. Bu
illerde Kışlaktan inişlerin % 90’a ulaştığı tarih 20 Nisan olarak belirlenmişti. Bu
tarihten yaklaşık 20 gün sonra KE mücadelesi yapıldı. Aynı alanlar sürekli kontrol
edilerek gerektiğinde nimf mücadelesi programına alındı.
b) Kışlamış Erginlere Tatbikat Denemesi: Tekirdağ ili merkez incek köyünde Mayıs ayının başında m²’de ortalama 5,3 KE yoğunluğu bulunan yaklaşık
10 da’lık bir buğday tarlasında Lebaycide 50 EC (Fenthion 50 EC) ilacı ile tatbikat
denemesi yapıldı. Deneme sonucunda % 93,3 etkinlik belirlendi. Ancak ilaçlama
sonrası buğdayın üst yapraklarının uç kısımında başlayan ve yarısına kadar
devam eden sararmalar görüldü. İlacın fitotoksik olduğu görüldü. Bunun ilacın
Atomizörlerle yüksek konsantrasyonda (dekara 12 litre ilaç+ su) atılmasından
kaynaklandığı tahmin edildi. Çünkü geçmiş yıllarda KE’lere karşı yapılan biyolojik
etkinlik denemelerinde adi tazyikli sırt pülverizatörü kullanılmış ve düşük konsantrasyonda (dekara 50-60 litre ilaç + su) ilaç atılmıştı. Böylece Fenthion etkili
madde içeren Lebaycide 50 EC formülasyonlu ilacın, Süne Kışlamış erginlerine
karşı yer aletleriyle yüksek konsantrasyonda bir başka ifade ile atomizörlerin kullanılması sakıncalı olduğu anlaşılmış oldu.
c) Trakya bölgesinde Süne Kışlamış Ergin mücadelesi ile hububat da yabancı ot mücadelesinin birleştirilmesi konusu:
Yapılan gözlem ve incelemeler sonucunda; 1988 yılında Trakya’da süne
mücadelesinin başlaması gereken tarihlerde hububat da yabancı otlara karşı yapılması gereken mücadelenin bitirilmesi gerekiyordu. Dolayısıyla hububat da kışlamış ergin mücadelesiyle yabancıot mücadelesinin birlikte yani kombine
yapılmasının mümkün olmadığı anlaşıldı.
www.tarim.gov.tr
121
SÜNE
C) Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğünde
17.11.1993 tarihinde “Edirne, Çanakkale, Kırklareli ve Tekirdağ illeri süne
hazırlık toplantısı’’ yapılmış ve 1994 yılına dönük olarak bir dizi karar alınmıştır.
Toplantıda KE mücadelesine ilişkin alınan karar şöyledir:
“Tekirdağ ili hububat alanlarında KE süne Mücadelesinin popülasyonun
en az % 70’nin ovaya göçünün 1 haftada tamamlanması kaydıyla ile m²’de
3 ve üzerinde KE yoğunluğu olduğu yerlerde Teknik talimat esaslarına uyulması
ve il Müdürlükleri denetiminde yer aletleriyle yapılması, mücadele masraflarının
Tekirdağ il Özel idaresi ve çiftçiler tarafından karşılanması şartıyla yapılmasına’’
karar verilmiştir.
Yazar Notu: 1994 yılında Tekirdağ kışlaklarından inişler 16 Mart tarihinde
başlamış ve 13 Nisan tarihinde sonlanmıştır ve yaklaşık 28 gün sürmüştür. Bu
durum kışlamış ergin mücadelesine ilişkin olarak Teknik talimat da yer alan koşula (Kışlaktan ovaya göç 12-13 günü geçmemelidir-İlk 7-8 günde % 70 iniş) uymamaktadır. Bu durum ve yukarıda toplantıda alınan kararlar dikkate alınmamış
ve yaygın olarak KE mücadelesi yapılmıştır. Sonuçta KE mücadelesi yapılan alanlarda tekrar nimf mücadelesi yapılması zorunda kalınmış ve parazitlenme ise
olumsuz yönde etkilenmiştir. 1994 yılında Tekirdağ ilinde yaklaşık olarak 2,7 Milyon dekar hububat ekilişi ilaçlanmış ve bu değer 25 yıllık süne mücadelesi geçmişi olan Tekirdağ için en üst değer olarak kayıtlara geçmiştir.
D) Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğünde
12-15 Mart 1996 tarihlerinde “Süne Toplantısı’’ yapılmıştır. Bu toplantının gündem maddelerinden birini de “Kışlamış Ergin Mücadelesi’’ oluşturmaktaydı.
Toplantı sonucunda bu konuyla ilgili olarak aşağıdaki karar alınmıştır;
“Eski Süne Zirai Mücadele Teknik talimatında belli şartlar oluştuğu zaman
Kışlamış Ergin Mücadelesi yapılması tavsiye edilmekte idi. Ancak genellikle bu
şartların oluşmadığı ileri sürülerek uygulamada Kışlamış Ergin Mücadelesi yapılmamaktaydı. Kasım 1993 tarihinde yapılan toplantıda talimat da belirtilen
şartlara uyulmak kaydıyla Tekirdağ ilinde Kışlamış Ergin mücadelesinin yapılması
uygun görülmüştü. Bu doğrultuda 1994 yılında Tekirdağ’da bazı köylerde Kışlamış Ergin mücadelesi yapılmıştır. Ancak 1995 yılında “Süne Zirai Mücadele teknik
talimatını” redakte eden komisyon Kışlamış Ergin mücadelesini Talimat’tan çıkartmıştır.
122
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
Yukarıda kısaca belirtildiği gibi tartışmalara neden olan bu konu değişik
yönleriyle tekrar görüşülmüş ve 4’e karşı 9 oyla bundan sonra kışlamış ergin mücadelesi yapılmaması kararlaştırılmıştır.
E) Ülkemizde KE’lere karşı yapılan ilaç denemelerine ilişkin geçmiş yıllarda
araştırma amacıyla yapılan çalışmalar aşağıda özetlenmiştir.
a) Diyarbakır Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü tarafından 1963-1973 yılları arasında yürütülen “Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Süne
(E.integriceps)’nin biyolojisi, Ekolojisi ve Epidemiyolojisi ile daha uygun kimyevi mücadele yöntemlerinin araştırılması’’ isimli projede kışlamış erginlere karşı
yer aletleri ve uçakla ilaç denemeleri yapılmıştır. Bu denemelerde KE’lere karşı
yapılan mücadeleye rağmen yaşayan erginlerin bırakacağı yumurtalardan çıkan
nimfleri etkileyecek olan uzun tesirli + kısa fakat ani ölüm tesirli ilaçlar da seçilmiştir. Bu çalışmalar sonucunda denemeye alınan ilaçlardan sadece Fenthion 50
EC etkili madde içeren preperatlar 180 ml/da ve Fenthion % 3 Toz madde içeren
preperatlar ise 3 kg/da dozlarında uygulamaya verilmesi kararlaştırılmıştır.
b) Diyarbakır Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü tarafından yürütülen “Güneydoğu Anadolu Bölgesinde hububat’da zararlı Süne (E.integriceps) haşeresi
ile yabancı otlara karşı kombine mücadele imkanlarının araştırılması’’ isimli
projede KE mücadelesi + yabancı ot mücadelesinin birlikte yapılıp yapılamayacağı
araştırılmıştır. Araştırma sonucunda bu durumun ancak yabancı ot mücadele periyodunun ancak son günlerinde mümkün olabileceği ortaya konulmuştur.
c) Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Süne (E.integriceps)’nin KE’lere karşı
kimyasal mücadele olanakları adlı proje dışı bir çalışmada bazı ilaçlar KE’lere
karşı denenmiş ve sonuçta Lambda-Cyhalothrin etkili madde içeren preperat
75ml/da dozda etkili bulunduğu belirtilmektedir.
Yazar Notu: Deneme bir arpa tarlasında gerçekleşmiş olup 4.-5. Dönem
nimf sayımları yapılmamıştır. Arpa tarlasında yapılan denemelerde; KE’ler bir
süre beslendikten sonra buğday tarlalarına geçecekleri için risk vardır. Ayrıca adı
geçen ilaç için yüksek oranda bir doz seçilmiştir. Aynı ilaç hububat zararlılarından
Süne’nin 1.-3. ve 4.-5.dönem nimfler+ Yeni nesil Erginlere karşı 20 ml/da; Hububat hortumlu böceğine karşı 25 ml/da; Kımıl’ ın KE + 1.-5.dönem nimf+YNE’lerine
karşı 50 ml/da dozlarda ruhsatlı iken Süne KE’lerine karşı 75ml/da dozda etkili
bulunduğu belirtilmektedir. Ayrıca yapılan bu denemede parazitoitlere olan yan
etkiler de araştırılmamıştır.
www.tarim.gov.tr
123
SÜNE
F) Yurt dışında KE’ lere karşı yapılan ilaç denemelerinde; faydalılara özellikle yumurta parazitoitlerine olan yan etkiler ile sonuçta nimf popülasyonuna
ve emgi oranlarına etkisi de araştırılmıştır. Yapılan çalışmalara ilişkin sonuçlar
aşağıda özetlenmiştir:
a) Burov ve ark. (1970) tarafından Rusya’da yapılan bir çalışma sonucunda;
KE mücadelesinde etkili ilaçlar bulunduğu, ancak bu durumun nimflere karşı yapılan mücadeleyi ortadan kaldırmadığı ve KE mücadele yapılan alanlarda yeniden nimf mücadelesi yapılmak durumunda kalındığı ortaya konulmuştur. Ayrıca
KE mücadelesinin faydalı böcekler üzerinde olumsuz etki yaptığı da vurgulanmıştır.
b) Kamenokova (1971) tarafından Rusya’da Krasnador ve Rostov bölgelerinde buğday ekili alanlarda uçakla gerçekleştirilen KE denemelerinde parazitlenme oranının %42,9’dan % 8,6’ya düştüğü belirlenmiş; ayrıca KE mücadelesi
yapılan alanlarda yumurta parazitoitlerinin bıraktığı yumurta sayısının da şahit
alanlara göre yarı yarıya azaldığı da ortaya konulmuştur
c) Malysheva (1975) tarafından Rusya’da Krasnador bölgesinde helikopterle gerçekleştirilen KE denemelerinde yumurta parazitoitlerine olumsuz etkiler
saptanmıştır.
d) Novozhilov ve ark. (1973) tarafından yine Rusya’da yapılan çalışmalar
sonucunda; KE mücadele yapılan alanlarda yeniden nimf mücadelesi yapmak
durumunda kalındığı ortaya konulmuş ve aynı zamanda 2. dönem süne nimflerinin popülasyondaki payının % 40 olduğunda yapılacak tek bir nimf mücadele
uygulamasıyla da yumurta parazitoitlerinin korunabileceği saptanmıştır.
e) Bulgaristan’da Lazarov ve ark. (1969) tarafından yürütülen “Bulgaristan’da Buğdaygillerde zarar yapan Scutelleridae ve Pentatomidae (Hem.)
familyalarına bağlı türlerin biyoekolojisi ve mücadelesi üzerinde araştırmalar’’
isimli çalışma sonucunda; KE mücadelesinin tek başına bir çözüm olmadığı; mutlaka aynı yerde nimf mücadelesinin de yapılması gerektiği ortaya konulmuştur.
Burada ayırıcı parametre olarak emgi oranlarına yansımalar dikkate alınmıştır
(Çizelge 49). Araştırıcılar bu çalışmaların ardından “Tarladaki zarar oranının nimf
ve ergin yoğunluğuna bağlı bulunduğunu vurgulayarak; sadece KE’lere karşı
yapılan ilaçlamalardan sonuç alınmasının imkansız olduğunu” belirtmişlerdir.
Aynı araştırıcılar KE mücadelesinin parazitoit faunası üzerinde etkisi üzerinde de çalışmalar yapmışlardır. Bu çalışmanın sonucunda KE mücadelesi yapı-
124
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
lan alanlarda parazitoitlerin olumsuz etkilendiği, parazitlenme oranlarının
% 0,6’lara kadar gerilediği ve aynı alanda kalan ergin ve nimflerin yine zarar yapabildikleri ortaya konulmuştur. Araştırıcılar sonuç olarak KE’lere karşı yapılan
Kimyasal mücadelenin parazitoit faunasını etkilediğinden ve doğal dengenin de
! bozulmasından
!
! dolayı;
! nimflere
! ! karşı yapılacak
!
! mücadelenin
!
!
!
en uygun
yöntem
olduğunu
bir tarlada
m²’de 3-4 KE olmasına
! vurgulamışlardır.
!
! Aynı
! araştırıcılar
!
!
karşın m²’de 2 parazitoit ergini olması durumunda kimyasal mücadeleye gerek
!
!
! !
!
!
!
!
!
!
olmadığını
da ortaya
koymuşlardır.
! ve nimf mücadelesi yapılan yerlerdeki emgi analiz sonuçları
Çizelge 49. Kışlamış Ergin
=aW6*'0'%&H)I%
^*HQ7H!e!
f!
c!
q!
b!
a!
h!
g!
_!
e`!
NX*E6>I7!e!
S')7'e!
=)'W'!e!
f!
c!
q!
4I0a'G'*%./c'DH*H%
4$%
#I0e%
&'YC*DC%
&'YC*0'DC%
&'YC*DC%
&'YC*DC%
&'YC*DC%
&'YC*0'DC%
&'YC*DC%
&'YC*DC%
&'YC*DC%
&'YC*0'DC%
&'YC*DC%
&'YC*DC%
&'YC*DC%
&'YC*DC%
&'YC*DC%
&'YC*DC%
&'YC*DC%
&'YC*DC%
&'YC*DC%
&'YC*DC%
&'YC*DC%
&'YC*0'DC%
&'YC*DC%
&'YC*0'DC%
&'YC*DC%
&'YC*0'DC%
&'YC*DC%
&'YC*0'DC%
&'YC*DC%
&'YC*0'DC%
&'YC*DC%
&'YC*0'DC%
k%$0WI%X)'7C%
AfPm@%
@Pf@%
?@P?@%
RPm@%
AmPm@g??Pf@%
@PT@gAP?@%
@PT@%
APm@%
?Pm@%
?Pf@%
?AP@@%
A?P@@%
AAP@gRBPT@%
AfP@@g?@P@@%
?AP@@g??P@@%
??P@@%
!
Yazar Notu: Çizelge 49 incelendiğinde KE Mücadelesinin tek başına yapıl%
% oranları
%
% %
% % ilaveten
%
dığı bütün %bölgelerde
emgi
yüksek çıkmakta;
KE mücadelesine
%
%
%
% ise emgi
% oranları düşük
% % çıkmıştır. Bunun
%
Nimf% mücadelesi
de yapılan
bölgelerde
nedeni
meydana
gelen
% ise, %KE mücadelesinin
% % bırakılan% yumurtalara
% ve%bunlardan
%
%
%
nimflere
% etkisinin
% olmamasıdır.
%
% %
%
%
% %
%
%
% tarafından
%
%
%
Rosca
ve ark.(1996)
Romanya’da
KE mücadelesinin
parazitlenme oranları üzerine etkisine ilişkin yapılan çalışmaların sonuçları Çizelge
!
!
!
!
!
!
!
50.’de özetlenmeye
çalışılmıştır.
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
www.tarim.gov.tr
125
!
SÜNE
! Kışlamış
!
!
!
!
!
!
!
!
Çizelge 50.
Ergin
mücadelesinin
parazitlenme
oranları
üzerine
etkisi
8_*WH%
8)'I*'%
U'*')'GI%
,'bI%
L'*'1I%
LI6)WI6%
S'*H'%
:*1%
N6*6'%
UX7G1'7I'%A%
UX7G1'7I'%?M%
UX7G1'7I'%R%
NH*HX)0'7%A%
NH*HX)0'7%?%
U'*')'GI%A%
U'*')'GI%?%
4$%./c'DH*HGI%
&'YC*0'DC%
&'YC*0'DC%
&'YC*0'DC%
&'YC*0'DC%
&'YC*0'DC%
&'YC*0'DC%
&'YC*0'DC%
&'YC*0'DC%
&'YC*DC%
&'YC*DC%
&'YC*DC%
&'YC*DC%
&'YC*DC%
&'YC*DC%
&'YC*DC%
^')'0H1)H*H)%
&606)1'%
^')'(I1*H70H%
G'aCGCj0r%
X)'7Chki%
?B-m%
mnPA@%
??-T%
mBPR@%
Bm-T%
nBP?@%
?A-@%
m@P@@%
fT-T%
mfPn@%
?T-n%
nTPT@%
Am-n%
n?Pf@%
?B-?%
l?P?@%
:)1'*'0'!
mfPn@%
AA-?%
mPT@%
A@-f%
RPB@%
AB-m%
ARP@@%
T-?%
@P@@%
A?-f%
A?PB@%
m-B%
A?P@@%
AT-?%
nPA@%
:)1'*'0'!
mPR@%
!
Araştırıcılar yaptıkları çalışmalar sonucunda; KE mücadelesinin yumurta
!
!
!
!
verimini azalttığını
ve parazitlenme
oranlarını
da Ort.! % 86,90’dan
% 8,30’a! kadar
!
! saptamışlardır.
! !
!
! !
!
! !
düşürdüğünü
!
!1.4.5.5.Süne mücadelesinde
!
!kullanılan aktif maddelerin AB uyum çerçevesinde son durumu
%
%
%
%
%
%
%
Ülkemizde
AB
uyum
çerçevesinde,
insan
sağlığı
ve
çevre
açısından
olumsuz
% %
%
etkileri olan pek çok aktif maddenin uygulamada kullanımı yasaklanmıştır. Bu
durum Hububat
mücadelesinde
! !Zararlılarının
!
!
! kullanılan
! ! aktif maddeleri
!
!de etkilemiştir.
Hububat
zararlılarının
genelinde
ve
süne
mücadelesi
uygulamalarında
!
!
!
!
!
!
!
!
!
yasaklanan aktif maddeler Çizelge 51.’de özetlenmeye çalışılmıştır.
! !
!
!
!
!
!
!
! !
!
!
!
! !
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
126
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
!
Çizelge 51. Hububat Zararlıların mücadelesinde kullanılan ancak AB uyum
çerçevesinde yasaklanan aktif maddeler
www.tarim.gov.tr
127
SÜNE
1.4.5.6. Süne Mücadelesinin Çevreye ve İnsan Sağlığına Olan Etkileri
Ülkemizde gerçekleştirilen tüm mücadele uygulamalarında olduğu gibi,
süne mücadelesinin de bilinçsizce yapılması durumunda; insan sağlığı ve çevre
açısından olumsuz durumlar ortaya çıkmaktadır. Önemli olan süne mücadelesini;
doğru yerde, doğru zamanda ve doğru mücadele yöntemleriyle gerçekleştirmektir.
Süne mücadelesinde uçakla mücadeleden yer aletlerine geçiş süreciyle
birlikte çevre ve insan sağlığı açısından önemli kazanımlar elde edilmiş olsa bile,
eğer süne mücadelesi bilinçsizce ve talimat dışı uygulanırsa (birden fazla ilaçlama, kışlamış ergin mücadelesi gibi) çevre ve insan sağlığı açısından aşağıda belirtilen olumsuzluklar da ortaya çıkabilir:
a) Toprak Kirliliği
Süne mücadelesinde kullanılan insektisitlerin uygulama alanlarında toprağa dökülmesi ya da ilaçlama sırasında sürüklenmesi sonucunda toprakta birikebilir ve sonuçta toprak yapısıyla, toprakta yaşayan canlılar üzerinde olumsuz
etkiler ortaya çıkabilir. Bu etkileri aşağıdaki gibi gruplandırabiliriz;
*Toprak mikro organizmalarına olan olumsuz etkileri
* Toprak makro organizmalarına olan olumsuz etkileri
*Toprak yapısının değişimine olan olumsuz etkileri
* Toprak PH’sının değişimine olan olumsuz etkileri
b) Su Kirliliği
Süne mücadelesinde uygulanan insektisitlerin uygulama alanları içinde
bulunan su kaynaklarına(göl, gölet, dere, ırmak, çay) bulaşması su kirliliğine
neden olmaktadır. Bu kirlenme sularda yaşayan makro ve mikroorganizmalar
üzerinde olumsuz etkiler yapmaktadır. Ayrıca bu su kaynaklarından su ihtiyacını
karşılayan evcil ve yabani hayvanlarda olumsuz yönde etkilenmektedir. Kirlenmiş
su kaynaklarının tarımda sulama suyu olarak kullanılması da yeni alanların kirlenmesine yol açmaktadır. Ayrıca toprakta biriken kimyasallar zaman içinde yıkanarak yeraltı sularına karışabilmektedir.
c) Floraya etkileri
Süne mücadelesinde kullanılan insektisitler bilinçsizce kullanıldığında
gerek yabani flora gerekse hububat ekilişleri arasındaki ya da yakınlarındaki kül-
128
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
tür bitkilerinde kalıntı sorununu ortaya çıkarmaktadır. Bu durumda yabani flora
üzerinde beslenen evcil ya da yabani hayvanlar ile kültür bitkilerini tüketen
insanlar üzerinde de istenmeyen olumsuz etkiler ortaya çıkabilir.
d) Faunaya olan etkileri
*Hububat agroekosistemindeki zararlılara etkisi: Süne mücadelesinde
kullanılan insektisitler bilinçsizce kullanıldığında; Süne dışındaki zararlıların populasyonu üzerinde olumlu ya da olumsuz etkiler yaratabilir ve sonuçta yeni
sorunlar ortaya çıkabilir.
*Hububat agroekosistemindeki doğal düşmanlara etkisi: Süne mücadelesinde kullanılan insektisitler bilinçsizce kullanıldığında; Süne ve diğer zararlıların doğal düşmanları üzerinde olumsuz etkiler yaratabilmektedir. Aynı zamanda
tarla içindeki veya kenarlarındaki ara konukçular ve polifag predatörlerde önemli
derecede olumsuz yönde etkilenmektedir.
*Yabani hayata etkileri: Süne mücadelesinde kullanılan insektisitlerin bilinçsizce kullanılması durumunda; kuş ve yılan popülasyonlarında azalmalar ortaya çıkabilir. Bunun sonucunda ise fare popülasyonunda artışlar kaydedilebilir.
*Balarısı ve ipekböceklerine etkisi: Süne mücadelesinde kullanılan insektisitlerin bilinçsizce kullanılması durumunda; Balarıları ve ipekböcekleri de olumsuz yönde etkilenmektedir. Süne mücadelesi yapılan hububat alanları
yakınlarındaki arı kovanları mutlak suretle uzaklaştırılmalıdır. Yine süne mücadelesi yapılan hububat alanları yakınlarındaki dut ağaçlarının yaprakları kesinlikle
ipekböceklerinin beslenmesi amacıyla verilmemelidir.
e) İnsanlara olan etkileri
*Uygulayıcılara olan etkileri: Süne mücadelesinde doğrudan görev alan
insanlar (İlaçlamayı yapanlar, ilaçları hazırlayanlar gibi) eğer gerekli korunma
tedbirlerini(maske, eldiven gibi) almazlar ise; ilaçların değme yada buhar etkilerinden dolayı cilt, göz ve solunum organlarında ciddi sorunlar yaşayabilirler.
*Tüketicilere olan etkileri Süne mücadelesinde kullanılan insektisitlerin
bilinçsizce kullanılması durumunda, eğer ilaçların etki süreleri de çok uzun bir
süre ise ilaç kalıntısı problemi yaşanabilir. Bugün için uygulamaya verilen ilaçların, etki süreleri açısından buğday bitkisinde bir kalıntıya yol açmaları söz konusu
değildir
www.tarim.gov.tr
129
SÜNE
130
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
SÜNE
SÜNE MÜCADELESİ
UYGULAMALARININ
DEĞERLENDİRİLMESİ
BÖLÜM
3
www.tarim.gov.tr
131
SÜNE
132
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
BÖLÜM 3
SÜNE MÜCADELESİ
UYGULAMALARININ
DEĞERLENDİRİLMESİ
1. SÜNE MÜCADELESİ UYGULAMALARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
Türkiye’de süne mücadelesi çalışmalarının sonuçları öncelikli olarak sünekımıl emgi oranlarının belirlenmesi amacıyla yapılan emgi analizleriyle değerlendirilmektedir. Bu çalışmayı takiben TMO ve Ticaret Borsalarında; Süne ve
Kımıl emgisinin kalite parametrelerine yansımaları da fiziksel ve kimyasal analizlerle ortaya konulmaktadır.
1.1. SÜNE EMGİ ORANLARININ BELİRLENMESİ
Ülkemizde Süne-Kımıl emgi oranları iki farklı yöntemle belirlenmektedir.
a) Ağırlık Yöntemi (% ağırlık): Ticarete konu olan buğdayların alım ve satımını gerçekleştiren TMO ve Ticaret Borsaları tarafından bu yöntem uygulanmaktadır. Bu yöntemde Buğday satışı için gelen traktör ya da kamyonlardan özel
aygıtlarla alınan buğday paçallarından; 50 gramlık buğday örneği alınmaktadır.
Bu örneklerde Süne-Kımıl emgili buğday taneleri gözle kontrol edilerek ayrılmakta ve tartılmaktadır. Sonuçta bulunan bu ağırlık değeri 50 grama oranlanmaktadır:
Örneğin; 50 gramlık buğday örneğinden gözle inceleme sonucunda ayrılan
süne-kımıl emgili tanelerin ağırlığı 1,4 gram olsun. Bu değer 50 grama oranlandığında; ağırlık yöntemine göre emgi oranı % 2,8 olarak belirlenmektedir.
b) Sayım metodu (% adet): Bu yöntem; bu konuda bilimsel çalışmalar
yapan Araştırma Enstitüleri ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüklerinin Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürlükleri tarafından uygulanmaktadır. Bu
yöntemde, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüklerinin Bitkisel Üretim ve Bitki
Sağlığı Şubelerinde görevli teknik elemanlar tarafından hasat ile birlikte; mücadele yapılan ya da yapılmayan tarlalardan sistematik bir örneklemeyle buğday
örnekleri (1-1,5 kg) alınmaktadır. Köyün ekiliş alanları da dikkate alınarak aşağıdaki skalaya göre örnek alımı yapılmaktadır:
www.tarim.gov.tr
133
SÜNE
!
4_aH%'I1%H>I*I[%'*'7ChD'i%
!
!
! 5*C7'c'>%%H7%'(%_)7H>%G'aCGCh'DH1i%
!
!
!
!
B-@@@%pDH7%>/d/>%
T%
!
!
!
!
!
!
B-@@@gA@-@@@%
m%
A@-@@@g?@-@@@%
!
!
!!!!!!!!!…?9Z!:9U<!S<!Ij;!)LR! A?%
?@-@@@MDH7%e'(*'%
Af%
!
…!
! ! !
!!!!
!
!
!
!
!
Buğday tarlalarından alınan 1-1,5 kg’lık buğday örnekleri naylon torbalarına aşağıdaki etiket
!! bilgileriyle
!
!
!
!
!
!!birlikte!!konulmalıdır.
! !
! alındığı
! tarih,!
! ve köy! adı,
!
*Örneğin
*İl, ilçe
!
!
!
!
!
!
!
!
*Üreticinin adı
ve soyadı,
*Süne’ye karşı ilaçlama yapılıp yapılmadığı,
!
!
!!!!!!!!!…?9Z!:9U<!S<!Ij;!)LR!
!
! !
!
!
!
!
!
!
!
!
*Kımıl’a
yapılıp
yapılmadığı.
! karşı ilaçlama
!
!
!
! !
!
! !
!
…
! ! !
!!!!
!
!
!
!
!
!
! analiz
!
! getirilen! Buğday örneklerinin
!
!
!
!
!
Laboratuvara
için
her birinden
100’er
! ! Her
! 100’lük
! grup
tanelik 10
yapılır.
taneler
süne! grup
!
!
! !içindeki
!
! ! gözle
! incelenerek
!
kımıl emgili taneler ayrılır. Bu taneler sayılarak o gurup içindeki emgili tane sayısı
!
! ! ! emgili
! sayıları
!! da dikkate! alınarak
! ! ! orta- !!
! tane
bulunur. Sonuçta !tüm guruplardaki
! oranı
! (%)! bulunur.
!
!
!
!
!
!
!
!!
lama emgili
dane
!
!
!
!
! !
!
! !
!
L)6Y%7X%
$0WI*I%1'7H%G'aCGC%
L)6Y%7X%
$0WI*I%1'7H%G'aCGC%
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
A%
e!
f%
`!
! ?%
!
!
! `!
!
! l% !
!
e! !
R%
T%
B%
f!
m%
f!
!
! n%
!
! `! !
`! !
!
e!
A@%
`!
NXY*'0%H0WI*I%1'7H%G'aCGC%
l%
%:)1'*'0'%H0WI*I%D'7H%X)'7Chki%
@Pls%
s86% E6\D'a% Y'd'*C7C7% G/7H% >C0C*% H0WI% X)'7C% k% @Pl% X*')'>%
E6*6706[16)-%
!
!
%
%
%
!
!
%
%
%
134
!
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
!
%
%
%
%
%
%
%
%
%
%
1.2. TÜRKİYE
GENELİNDE
SÜNE% MÜCADELESİ ÇALIŞMALARI SONUCUNDA
BELİRLENEN SÜNE-KIMIL EMGİ ORANLARI
!
!
!
!
!
!
!
Türkiye
genelinde
gerçekleştirilen
süne
mücadelesi
sonucunda
bölgeler
!
!
!
!
!
!
!
! ! ! ! ! !
dikkate alınarak iller bazında belirlenen emgi oranları Çizelge 52, 53, 54, 55, 56
!
!
!
ve 57‘de verilmektedir.
! Orta Anadolu
!
!
!
!yıllar! itibariyle! süne-kımıl! emgi
! oranları
!
Çizelge 52.
Bölgesi
illerinde
&C**')%
57>')'%
4X7a'%
4C)[HZI)%
Rs%
:)1-%
A%
?%
R%
:)1-%
A%
?%
R%
:)1-%
%
%
% APT?%
%
%
% @Pl@%
%
%
% ?PA?%
%
%
% @Pnm%
%
%
% @Pf@%
%
%
% APfA%
%
%
% APRT%
%
%
% AP@@%
%
%
% APll%
AP?@% TPA@%
g% APB@% AP@@% TP?f%
g% ?PTA% ?P@f% TPmm%
g% ?P?A%
APA?% RP?@%
g% APm@% @Pm@% ?P?@%
g% APR@% APfA% lP?B%
g% ?PfR%
@Pmm%
g% APfm% AP?@% @Pff% TPlR% APAl% AP@f% ?P@T% BPT@%
g% RPRR%
APAA% ?PRR%
g% APff% @Pl@% RPT@% APR@% APf@% APAR% RPBT% APm@% ?PRR%
@Pfl%
g% @Pn?% @Pm?% @Pl@% ?P@@% @Pn@% APA@% @Pm@% ?PAn% APR@% APTR%
@Pm?% APT?% AP@@% AP@n% @Pl@% ?Pl@% AP@@% APTA% @PfT% ?Pmn% APmR% APlm%
@Pnf% ?P?f% APTT% APT?% @Pl@% ?PT@% APA@% APAl% @PmT% RPnf% APlB% ?PAm%
APAT% ?PTB% APTB% A-Tm% @Pf@% APn@% @Pm@% @Pmn% @Pll% TPnl% APn@% ?PBT%
./c'DH*H%a'YC*'7%E6\D'a%H>I*I[*H)I7DH7%'*C7'7%_)7H>*H)DH>I%X)1-H0WI%X)'7Chki%
./c'DH*HGI% WH)H>I)>H7% a'YC*0'a'7% E6\D'a% H>I*I[*H)I7DH7% '*C7'7% _)7H>*H)DH>I% X)1-H0WI%
X)'7Chki%
^')'(I1*H70H%a'D'%7I0e%aX\67*6\6767%D/[/>%X*0'GC%7HDH7Ia*H%0/c'DH*H%DC[C%EC)'>C*'7%E6\D'a%
H>I*I[*H)I7DH7%'*C7'7%_)7H>*H)DH>I%X)1-H0WI%X)'7Chki%
As%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?@A?%
?@AR%
?@AT%
As%
?s%
Rs%
?s%
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
Çizelge 53. Orta Anadolu Bölgesi illerinde yıllar itibariyle süne-kımıl emgi oranları
!
&C**')%
$G>I[HZI)%
&X(W'1%
4C)C>>'*H%
?@@T%
!
?@@B%
?@@f%
!
?@@l%
?@@m%
!
?@@n%
?@A@%
?@AA%
!
?@A?%
?@AR%
!
?@AT%
As%
! ?s%
! Rs%
As%
?s%
Rs%
:)1-%
A%
?%
R%
:)1-%
A%
?%
R%
:)1-%
%
%
% @PB@%
%
%
% @PTT%
%
%
% APnR%
%
%
% @PRf%
%
%
% @Pm@%
%
%
% APRT%
%
%
% @Pnf%
%
%
% APl@%
%
%
% RP?f%
APmm% ?PmA%
g% ?PTn% AP?@% ?PT@%
g% ?PR@% AP?@% TP?@%
g% RPBn%
APTT% TP?A%
g% ?PmB% @Pn@% RPAB%
g% ?P?l% APmT%
g%
g% APmT%
APAA% RPlm% APBA% APm?% APTT% BPm@% ?P@n% APlf% APRT% BPmB% APTR% ?P?f%
@Pmm% RPBB% AP?n% APR@% AP@T% RP@R% APTn% APlm% A-?m% fPn@% ?PTA% ?Plm%
@Pnf% RPl@% AP?R% AP?T%
%
%
% @Pn?% @PB@% @Pm@% @PR@% @PB@%
APBB% RP?B% APln% APlB% AP@@% ?Pn@% AP?l% APTA% @Pfm% AP@f% @P?m% @Pfm%
APA?% APml% APl@% APl@% AP@@% RP@@% APRf% APT@% @Pff% APmA%
g% @Pnf%
@PfA% ?Pn?% AP@@% APlR% AP@@% APlB% @PfT% @Pfl% @P?R%
g% @PRB% @P?n%
./c'DH*H%a'YC*'7%E6\D'a%H>I*I[*H)I7DH7%'*C7'7%_)7H>*H)DH>I%X)1-H0WI%X)'7Chki%
./c'DH*HGI% WH)H>I)>H7% a'YC*0'a'7% E6\D'a% H>I*I[*H)I7DH7% '*C7'7% _)7H>*H)DH>I% X)1-H0WI%
X)'7Chki%
^')'(I1*H70H%a'D'%7I0e%aX\67*6\6767%D/[/>%X*0'GC%7HDH7Ia*H%0/c'DH*H%DC[C%EC)'>C*'7%E6\D'a%
H>I*I[*H)I7DH7%'*C7'7%_)7H>*H)DH>I%X)1-H0WI%X)'7Chki%
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
www.tarim.gov.tr
!
135
S! Ü N E
!
!
!
!
!
!
!
!
!
Çizelge 54. Trakya bölgesi illerinde yıllar itibariyle süne emgi oranları
&C**')%
NH>I)D'\%
$DI)7H%%
4C)>*')H*I%
?s%
Rs%
:)1-% A%
?%
R%
:)1-%
A%
?%
R%
:)1-%
%
%
% @-ff%
%
%
%
@-Tm%
%
%
%
@-lR%
%
%
% @-B@%
%
g%
g%
@-RA%
%
%
%
@-R@%
%
%
% A-Bf%
%
%
%
A-@n%
%
%
%
A-fl%
%
%
% @-TT%
%
%
%
@-nn%
%
%
%
A-A?%
%
%
% @-??%
%
%
%
A-Am%
%
%
%
A-@R%
%
%
% @-TT%
%
%
%
@-mT%
%
%
%
@-m@%
%
%
% @PlA%
%
g%
g% @PBlss% @Pl@% TP@@% AP?@% @PnBss%
@PRl% ?P?B% AP?m%
% @PRn% APf?% @PTm% @PTfss% @Pl@% TPR@% AP@@% @Pmfss%
@PmB% RP?B% APB@%
% @Pln% ?PA@% @PlB% @Pllss% APA@% TPA@% APl@% APTAss%
@PTm% ?Pml% @PlA%
% @PfT% ?Pnm% APRf% AP@@ss% @Pn@% RPn@% APB@% AP?@ss%
@PRn% RP@l% @Pmf% @Pnn% @PB?% RP@n% AP@?%
APBT% @Pf@% RPm@% @Pm@%
APlR%
./c'DH*H%a'YC*'7%E6\D'a%H>I*I[*H)I7DH7%'*C7'7%_)7H>*H)DH>I%X)1-H0WI%X)'7Chki%
./c'DH*HGI% WH)H>I)>H7% a'YC*0'a'7% E6\D'a% H>I*I[*H)I7DH7% '*C7'7% _)7H>*H)DH>I% X)1-H0WI%
X)'7Chki%
^')'(I1*H70H%a'D'%7I0e%aX\67*6\6767%D/[/>%X*0'GC%7HDH7Ia*H%0/c'DH*H%DC[C%EC)'>C*'7%E6\D'a%
H>I*I[*H)I7DH7%'*C7'7%_)7H>*H)DH>I%X)1-H0WI%X)'7Chki%
A%QH%R%7XM*6%Y')'0H1)H*H)I7%X)1'*'0'GC%
As%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?@A?%
?@AR%
?@AT%
As%
?s%
Rs%
……!
!
!
!
!
!
!
Çizelge
55.
Marmara Bölgesi
illerinde
yıllar!itibariyle! süne! emgi! oranları
!
&C**')%
!
J'7'>>'*H%
8'*C>HGI)%
86)G'%
?s%
Rs%
:)1-% A%
?%
R%
:)1-% A%
?%
R%
:)1-%
!
!
! @-l@%
%
%
% @-f@%
%
%
% @-T@%!
!
!
! @-fT% @PAA%
g%
g% @-AA%
%
%
% @-A@%
!
!
! A-@@%
%
%
% A-AR%
%
%
%
%
!
!
! @-f@%
%
%
% A-T@%
%
%
% @-?B%
!
!
! @-B@%
%
%
% @-nm%
%
%
% @-ff%
!
!
! @-BR%
%
%
% @-nn%
%
%
% @-B@%
!
!
! @Pf@% @PTn%
g%
g% @PTn% @PBn%
%
% @PBn%
@P?@% ?PB@% @PT@% AP@f% @Pln% RPA@% @Pf@% AP@T% @PTn%
g%
g% @PTn%
@Pm@% RPA@% AP@@% APR@% AP@@% RP?A% @PnA%
% @Pf@% RPRT% @Pnf%
%
@Pl@% RPA@% @Pn@% APBf% @Pn?% RP@@% @PnT%
% @PR@% RPf?% @Pn?%
%
@PT@% ?PA@% @Pm@% APA@%
g%
g% @PRB% @PRB%
g%
g% @PA@% @PA@%
./c'DH*H%a'YC*'7%E6\D'a%H>I*I[*H)I7DH7%'*C7'7%_)7H>*H)DH>I%X)1-H0WI%X)'7Chki%
./c'DH*HGI% WH)H>I)>H7% a'YC*0'a'7% E6\D'a% H>I*I[*H)I7DH7% '*C7'7% _)7H>*H)DH>I% X)1-H0WI%
X)'7Chki%
^')'(I1*H70H%a'D'%7I0e%aX\67*6\6767%D/[/>%X*0'GC%7HDH7Ia*H%0/c'DH*H%DC[C%EC)'>C*'7%E6\D'a%
H>I*I[*H)I7DH7%'*C7'7%_)7H>*H)DH>I%X)1-H0WI%X)'7Chki%
As%
?@@T%
!?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?@A?%
?@AR%
?@AT%
As%
?s%
Rs%
!
!
136
!
!
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
Çizelge 56. Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerinde yıllar itibariyle süne emgi oranları
&C**')%
As%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?@A?%
?@AR%
?@AT%
As%
?s%
Rs%
ss%
!
,Ia')E'>C)%
?s%
Rs%
!
!
:)1-%
@-ml%
A%
?%
!
K'7*C6)e'%
R%
!
!
:)1-%
A-mB%
A%
?%
!
5DCa'0'7%
R%
!
!
:)1-%
A-A?%
!
!
! @-mn% A-f@%
ABPA@% @Pf@% A-A@ss%
!
!
!
@-mA%
!
!
! A-R?% ?P@B%
AAPln% @PBT% APR@ss%
!
!
!
A-Al%
!
!
! @-BA% APmB%
ABP@@% @PR@% A-@lss%
!
!
!
A-??%
!
!
! @-Bn% APfB%
A?P@@% @PT@% A-@Bss%
!
!
!
A-Af%
!
!
! @-TT% APR@%
mP@@% @PT@% A-R@ss% APA@%
% APm@%
A-TB%
@PTA% APT?% @P?m%
% AP@R%
lPR?% @PBB% @Plnss% AP@A% TP?m% AP?m%
APAT%
@PTm% RPTA% @PBA%
% @Pfn%
BPRR% @PTA% @PBBss% APR@% BPTR% AP?@%
AP?B%
@PTB% APAT% @PTT%
% AP?@%
mPA?% AP@@% APA@ss% @PlT% RPTB% APAl%
@PnB%
@PT@% AP@T% @PR@% AP@@% @Pmf%
RPBR% @PfT% @PlBss% @Pf?% RPT@% @Pnm%
@Pm@%
@PTA% APRl% @Plf% @PmT% @PBT%
?Pnf% @PBT%
APR@% @PBR% RP@m% AP@?%
APBT%
./c'DH*H%a'YC*'7%E6\D'a%H>I*I[*H)I7DH7%'*C7'7%_)7H>*H)DH>I%X)1-H0WI%X)'7Chki%
./c'DH*HGI%WH)H>I)>H7%a'YC*0'a'7%E6\D'a%H>I*I[*H)I7DH7%'*C7'7%_)7H>*H)DH>I%X)1-H0WI%X)'7Chki%
^')'(I1*H70H% a'D'% 7I0e% aX\67*6\6767% D/[/>% X*0'GC% 7HDH7Ia*H% 0/c'DH*H% DC[C% EC)'>C*'7% E6\D'a%
H>I*I[*H)I7DH7%'*C7'7%_)7H>*H)DH>I%X)1-H0WI%X)'7Chki%
A%QH%R%7XM*6%Y')'0H1)H*H)I7%X)1'*'0'GC%
! !
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
Çizelge 57. Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerinde yıllar itibariyle süne emgi oranları
! &C**')%
! ?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
! ?@@n%
?@A@%
?@AA%
?@A?%
?@AR%
?@AT%
As%
?s%
Rs%
L'(I'71HY%
.')DI7%
4-.')'[%
?s%
Rs%
:)1-% A%
?%
R%
:)1-% A%
?%
R%
:)1-%
!
!
! A-??%
!
!
! ?Pm@%
!
!
! @-l@%
!
!
! @-fn%
!
!
! ?PA@%
!
!
! @-nm%
!
!
! @-nf%
!
!
! @-BB%
!
!
! @-nm%
!
!
! @-fB%
!
!
! @-?f%
!
!
! @-BA%
!
!
!
! @-lA%
!
!
! @-R?%
!
!
! @-?m%
!
!
! ?P?n%
!
!
! @-Am%
!
!
! @-R@%
APAA%
mPAf% @Pf@% APBR% @PAT% AP@@% @PAA% @PAm% @PBA% APTT% @Pm@% @Pn@%
@Pn?%
RPnT% @PfR% AP?T% @P@n%
g%
g% @P@n% @PBf% APAA% APBn% AP@m%
@Pnl%
TPAA% @PTn% APTR% @PAl%
g%
g% @PAl% @PTA% ?PmT% @Pm@% APRB%
@PBl%
RPAl% @Pfm% @PlB% @PAT%
g%
g% @PAT% @PRf% @P?B% @PB@% @PT@%
@Pfn%
RPR@% @PTn% @Pm?% @P??%
g% @PAR% @PAl% @PBR% RP@m% AP@?% APBT%
./c'DH*H%a'YC*'7%E6\D'a%H>I*I[*H)I7DH7%'*C7'7%_)7H>*H)DH>I%X)1-H0WI%X)'7Chki%
./c'DH*HGI% WH)H>I)>H7% a'YC*0'a'7% E6\D'a% H>I*I[*H)I7DH7% '*C7'7% _)7H>*H)DH>I% X)1-H0WI%
X)'7Chki%
^')'(I1*H70H%a'D'%7I0e%aX\67*6\6767%D/[/>%X*0'GC%7HDH7Ia*H%0/c'DH*H%DC[C%EC)'>C*'7%
E6\D'a%H>I*I[*H)I7DH7%'*C7'7%_)7H>*H)DH>I%X)1-H0WI%X)'7Chki%
As%
%
Türkiye genelinde gerçekleştirilen süne mücadelesi sonucunda; Orta Ana!
!
!
!
!
!
!
!
dolu Bölgesinde ve Türkiye genelinde yıllar itibariyle belirlenen emgi oranları ise
! !
!
!
!
!
!
!
! !
Çizelge, 58’de verilmektedir.
! !
!
!
!
!
www.tarim.gov.tr
137
SÜNE
!
!
!
! !
!
!
!
!
!
Çizelge 58. Orta Anadolu !Bölgesi ve Türkiye genelinde yıllar itibariyle belirlenen
emgi oranları (%)
&C**')%
!
:)1'%57'DX*6%8_*WHGI%
N/)>IaH%LH7H*%
?s%
Rs%
:)1-%
As%
?s%
Rs%
:)1-%
%
%
%
@PnTs%
APAB%
%
%
APABs%
%
%
%
@PfBs%
@Plf%
%
%
@Plfs%
%
%
%
@Pnms%
AP@f%
%
%
AP@fs%
AP?B%
?P@T%
%
APT?%
@Pln%
%
%
@Plns%
AP@l%
?P?A%
%
APRl%
@Plm%
%
%
@Plms%
AP?A%
TPRB%
AP?R%
APB@%
@Pmf%
%
%
@Plms%
@Pnm%
RPBn%
AP?f%
APTn%
@Pm@%
%
%
@Pm@s%
@Pl?%
?PTm%
@Pfl%
@Plm%
@PlR%
%
%
@PlRs%
@PlT%
?PRl%
@PlT%
@Pm?%
@PlB%
?PmR%
@Pmm%
APTm%
@PlT%
?PBT%
@PlB%
@Pm@%
@Pfn%
?Pm@%
@Pnn%
APTn%
@Pfn%
?P?A%
@Pm@%
@PnR%
@Pff%
?Pl@%
@Pl@%
APR@%
./c'DH*H%a'YC*'7%E6\D'a%H>I*I[*H)I7DH7%'*C7'7%_)7H>*H)DH>I%X)1-H0WI%X)'7Chki%
./c'DH*HGI%WH)H>I)>H7%a'YC*0'a'7%E6\D'a%H>I*I[*H)I7DH7%'*C7'7%_)7H>*H)DH>I%X)1-H0WI%
X)'7Chki%
^')'(I1*H70H%a'D'%7I0e%aX\67*6\6767%D/[/>%X*0'GC%7HDH7Ia*H%0/c'DH*H%DC[C%EC)'>C*'7%
E6\D'a%H>I*I[*H)I7DH7%'*C7'7%_)7H>*H)DH>I%X)1-H0WI%X)'7Chki%
!'DHcH%0/c'DH*H%a'YC*'7%E6\D'a%H>I*I[*H)I7DH7%'*C7'7%_)7H>*H)DH>I%X)1-H0WI%X)'7Chki%%
As%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?@A?%
?@AR%
?@AT%
As%
?s%
Rs%
s%
%
1.3.SÜNE EMGİ ORANLARININ BELİRLENMESİNDE KULLANILAN YÖN%
%
%
%
TEMLERİN%KARŞILAŞTIRILMASI
%
Süne-Kımıl% emgi oranlarının belirlenmesinde
kullanılan ağırlık ve sayım
yöntemleri; aynı buğday örneğinde bilimsel anlamda eşdeğer sonuçları vermez.
!
!
!
!
!
! !
Süne ve kımıl emgisi her zaman ağırlıkta azalmaya neden olmayabilir. Emginin
!
!
!
!
!
!
!
!
!
gerçekleştiğinde buğdayın fenolojik dönemi çok önemlidir. Emgi olayı buğdayın
!
! yakın
!
! olum
! döneminde
!
!
!
! tanede
! ağırlık kaybı
!
özellikle hasada
sert
gerçekleşirse,
!
! süt olum
! döneminde
! ! meydana
! gelmiş
!
!
oluşmayabilir.
Buna karşın! emgi olayı
ise
!
! de çevirebilir.
!
! Bilimsel
!
! anlamda emgi
! sonucunda
! tanenin
!
taneleri kavuz
haline
ağırlığındaki
azalmadan
ziyade,
!
!
! tane
! içinde! emgi!yaparken
!
!bıraktığı
! enzim salgı!
sının varlığı! daha !önemlidir.
Tanenin
ağırlığında
değişme
olmasa
dahi;
tane
içe!
!
!
! !
!
!
!
!
risinde süne! ya da kımılın
beslenme
sırasında
salgıladığı
enzim
büyük
önem
!
!
!
!
!
!
!
!
taşımakta! ve bu !enzim sonuçta
kaliteyi
olumsuz
etkilemektedir.
Süne-Kımıl
emgi
!
!
!
!
!
!
!
oranlarının belirlenmesinde kullanılan ağırlık ve sayım yöntemleri; geçmiş yıl!
!
!
!
! ! !
!
!
!
!
larda yapılan bir dizi çalışmayla bilimsel ölçekte karşılaştırılmıştır.
!
!
!
! ! !
!
!
!
!
Bu çalışmalardan
ilki
“Süne
Mücadelesi
İzleme
ve
Yönlendirme
Komis!
!
!
!
!
!
!
yonu”nun 28.12.2008 tarihli toplantısında alınan karar gereği; AZMMAE uzman!
!
!
!
!
! ! !
!
!
!
ları tarafından gerçekleştirilen çalışmadır. Bu çalışmada Konya, Polatlı, Tekirdağ
!
138
!
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
!
!
!
!
!
!
!
!
!
! !
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
! !
!
!
ve Edirne Ticaret borsalarından emgi oranları borsa eksperleri tarafından ağırlık
!
!
!
!
!
!
!
!
!
yöntemine göre belirlenmiş toplam 251 buğday örneği alınarak AZMMAE hu!
!
!
!Laboratuvarda
!
! sayım
!
!
bubat! zararlıları
birimine getirilmiştir.
örneklerin
yönte!
mine! göre emgi
analizleri !yapılmış ve ortalama yüzde emgi oranları bulunmuştur.
Gerek ağırlık yönteminden elde edilen sonuçlar gerekse sayım yönteminden
!
!
!
!
!
!
!
! !
!
elde edilen sonuçlar karşılaştırılmış ve aşağıdaki Çizelge 59’da özetlenmiştir.
!
!
!
!
!
!
Çizelge 59. Ağırlık! yönteminden
elde
edilen
ortalama
emgi
oranlarıyla
ile sayım
!
yönteminden elde edilen ortalama emgi oranlarının karşılaştırılmasına ilişkin veriler
NIc')H1%
8X)G'GC7C7%
'DC%
2)7H>%
G'aCGC%
4X7a'%%
^X*'1*C%
NH>I)D'\%
$DI)7H%
NXY*'0%
!
eqa!
bh!
ee!
ch!
?BA%
8X)G'%
h5\C)*C>%a_71H0I7H%
W_)H%EH*I)*H7H7%%
:)1-k%H0WI%
:)'7*')Ci%
APTA%
TPAR%
APRf%
?Pml%
%
$7G1I1/%
h!'aC0%a_71H0I7H%
W_)H%EH*I)*H7H7%%
:)1-%k%H0WI%
:)'7*')Ci%
@Pnm%
?PlA%
@PBf%
?P@n%
!
!
V')>%
@PTR%
APT?%
@Pm@%
@Plm%
!
Bu sonuçlar ayrıntılı olarak irdelendiğinde ise; aşağıda Çizelge 60’da özetlenen sonuçlar
ortaya
çıkmaktadır.
! !
!!
!! ! !
! ! !!
! !!
! !
!
! !
! Ağırlık !yönteminden
!
! ! elde edilen
!
Çizelge 60.
sonuçlar
!
! ile sayım
! yönteminden elde
edilen sonuçların karşılaştırılmasına ilişkin veriler
!
NIc')H1%
8X)G'GC7C
7%!
'DC%
NXY*'0%
_)7H>%
G'aCGC%
h'DH1i%
!
4X7a'%%
^X*'1*C%
!
NH>I)D'\%
$DI)7H%
!
NXY*'0%
eqa!
bh!
ee!
ch!
?BA%
5\C)*C>%a_71H0I%
:)1-k%H0WI%DH\H)I%
> %G'aC0%a_71H0I%
:)1-k%H0WI%DH\H)I%%
_)7H>%G'aCGC%
eeq!
bh!
e`!
ce!
?A?%
5\C)*C>%a_71H0I%
:)1-k%H0WI%DH\H)I%
v%G'aC0%a_71H0I%
:)1-k%H0WI%DH\H)I%%
_)7H>%G'aCGC%%
fq!
o!
e!
b!
R@%
5\C)*C>%a_71H0I%
:)1-k%H0WI%DH\H)I%w%
G'aC0%a_71H0I%:)1-k%
H0WI%DH\H)I%%
_)7H>%G'aCGC%
g!
o!
o!
e!
n%
!
!
Çizelge 60’ın incelenmesinden de anlaşılacağı üzere toplam 251 örneğin
! 212’sinde ortalama
emgi
sayım !yöntemine
göre! daha!
!
! oranı; ağırlık yönteminde
! !
!
fazla bulunmuştur.
30
adet
örnekte
ise
ortalama
emgi
oranı
sayım
yönteminde
!
!
!
!
!
!
!
!
!
ağırlık
yöntemine
göre
daha
fazla
bulunmuştur.
Sadece
9
adet
örnekte
her
iki
!
!
!
! !
!
! !
!
!
!
!
yöntemden! de eşdeğer
değerler
elde
edilmiştir.
!
!
!
!
!
!
! !
!
! ! !
! !
!
!
!
!
139
www.tarim.gov.tr
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
SÜNE
Bu çalışmayı takiben Süne-Kımıl emgi oranlarının belirlenmesinde uygulamada birliktelik sağlamak amacıyla KKGM, TAGEM, TÜGEM. TMO, TSE, TUSAE,
Ticaret Borsaları’ndan (Edirne, Polatlı, Konya) görevlendirilen personellerden
oluşan teknik bir komisyon oluşturulmuş ve komisyon Ekim 2008’de çalışmalarına başlamıştır. Bu çalışmalar çerçevesinde örnek olarak yapılacak analizlerde;
Edirne, Yerköy, Polatlı, Konya, Kayseri, Şanlıurfa ve Diyarbakır yörelerindeki TMO
!
alımlarından
ve Ticaret Borsalarından temin edilen 50 adet numunenin 20 tanesi
kullanılmıştır. Analiz çalışmalarında temel olarak alınan parametreler aşağıdaki
!
!
!
!
!
! !
!
!
! !
Çizelge 61’de özetlenmiştir.
Çizelge 61.!TMO ajanslarından alınan örneklerde fiziksel ve kimyasal analiz sonuçları
2)7H>%
5*C7'7%
aH)%
86\D'a%
dH[IDI%
$DI)7H%A%
$DI)7H%?%
$DI)7H%R%%
$DI)7H%T%
$DI)7H%B%
$DI)7H%f%
$DI)7H%l%
&H)>_a%A%
&H)>_a%?%
&H)>_a%R%
&H)>_a%T%
&H)>_a%B%
^X*'1*C%A%%
^X*'1*C?%
4X7a'%A%
4X7a'%?%
!IQ'G%A%
4'aGH)I%A%
4'aGH)I%?%
!IQ'G%?%
:)1'*'0'%
VI(I>GH*%57'*I(%
5\C)*C>%
!'aC0%
^)X1HI7%
&_71H0I%
&_71H0I%
:)'7C%
:)1-k%$0WI% :)1-k$0WI% hki%
hkW)g'DH1i%
-JO…!
-JO!
-JO!
-JO!
-JO!
-JO!
-JO!
3<*[D$!
"-3…!
-JO!
-JO!
-J…!
3J…!
-J!
.-O…!
3JO…!
3JO!
.-O!
-J!
-J!
f-A%
f-B%
?-@%
R-l%
f-B%
AA-@%
R-R%
T-@%
m-B%
B-?%
Af-A%
A@-n%
l-f%
l-T%
A-l%
?-n%
T-n%
A-l%
T-T%
m-l%
f-A%
%
4&!…A-R#'R*R!J)#!O<#(C!
8&!…A\<;)*!J)#R!O<#(C!
4I0a'G'*%57'*I(%
L*61H7%% #X)0'*% 8H>-g% V'**I7W%
I7DHx%
!HDI0-% !HDI0-% 760EH)%
R-T%
A?-?%
b_$`!
c`!
h!
qg`!
B-T%
AR-T%
bc$g!
RB%
Rf%
qbf!
A-R%
A?-f%
g`$`!
cb!
h!
qab!
R-f%
A?-f%
bg$g!
cb!
b!
q`c!
B-@%
A?-@%
a`$`!
R@%
?l%
cg`!
f-f%
A?-T%
a`$q!
ce!
g!
qgb!
R-B%
A?-f%
ac$h!
R?%
R@%
qfq!
A-m%
A?-T%
b_$a!
cb!
h!
qce!
T-n%
A@-A%
ac$q!
cf!
h!
qbb!
?-n%
AA-R%
q_$h!
fa!
ee!
qce!
A@-T%
AA-T%
b`$`!
fq!
b!
qec!
m-m%
AA-B%
f`$c!
ff!
q!
qeg!
B-?%
AA-l%
fa$c!
eh!
q!
chq!
B-m%
A?-R%
qe$c!
c`!
b!
qqa!
@-l%
AR-m%
bq$e!
qq!
eh!
qag!
A-@%
AA-A%
hb$f!
ff!
ea!
chq!
?-T%
AA-T%
hg$e!
fc!
eh!
cc`!
A-@%
AR-f%
a_$h!
Rl%
B@%
qfc!
R-f%
A?-@%
b_$c!
cq!
a!
c_b!
f-T%
A@-f%
bf$b!
fq!
b!
ccc!
T-A!
!
!
!
! !
,48…A":W<#!IR#'R*R!30WL);C! 54!…A.1)L[90!
-R#'R*RO<#(C!
4&…A-R#'R*R!J<'9:IC!
8&…A3<;)*!J<'9:IC!
!
140
! ! Genel Müdürlüğü !
Gıda ve Kontrol
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
! !
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
Çizelge 61 incelendiğinde; bir örnek (Edirne 7) hariç tüm örneklerde ağırlık
yöntemine göre bulunan ortalama yüzde emgi değeri, sayım yöntemine göre
bulunan ort.% emgi değerinden fazla bulunmuştur. Analizi yapılan tüm örneklerde ağırlık yöntemine göre bulunan ortalama yüzde emgi değeri % 6,4 olarak
bulunurken, sayım yöntemine göre bulunan ortalama % emgi değeri ise % 4,1
olarak saptanmıştır. Bu çalışmanın sonuçları da daha önce Ankara Zirai Mücadele
Merkez Araştırma Enstitüsü’nde yapılan çalışma sonuçlarıyla benzerlik göstermektedir. Komisyon çalışmalarını tamamlamış ve bir teknik rapor hazırlamıştır.
Bu teknik raporda aşağıda belirtilen kararlar yer almaktadır:
Komisyon Kararı: Teknik komisyon yapmış olduğu çalışmalar sonucunda
haşere tahribatı oranının belirlenmesinde; ticarete konu olan buğdaylarda % gr.
(ağırlık) metodunun kullanılmasının uygun olacağı konusunda mutabakata varılmıştır.
Ancak ağırlık metodunun sağlıklı uygulanabilmesi için aşağıdaki iyileştirilmelerin yapılmasında zorunluluk vardır:
a) Emgi oranının tespiti için alınacak örnekte iki paralel de ve her biri 50
gr.dan az olmamak şartıyla analiz yapılması,
b) Örneklerde emgili tane tespitinin daha doğru yapılabilmesi için alım yerlerindeki laboratuarların teknik alt yapılarının güçlendirilmesi ve kalifiye personel
sayılarının artırılması, aynı hususların denetim yapan kurumlarda da aranması,
c) Konu ile ilgili tüm laboratuarlarda akreditasyon işlemlerine başlanması,
d) Alım yerlerinin yaptığı bütün işlemlerin denetlenebilir olması, bununla
ilgili yönetmelikler hazırlanması ve bu yönetmeliklerin hazırlanmasında AB mevzuatlarının dikkate alınması, gerekmektedir.
Ayrıca bu iyileştirmelerin yanı sıra bölgelerde yoğun olarak ekimi yapılan
çeşitlerinin kabul edilebilir üst emgi sınırlarının tespit edilebilmesi ve bu sınırlar
dikkate alınarak makarnalık ve ekmeklik buğday guruplarının belirlenmesi amacıyla TAGEM koordinasyonunda bir proje hazırlanması ve bu projede paydaş olarak TMO, Borsalar, TAGEM, KKGM bulunması kararı da alınmıştır.
Komisyon kararları bugüne değin tam anlamıyla uygulanmamıştır. TMO ve
Ticaret Borsaları analizleri 2 paralel yerine tek bir örnek üzerinden yapmışlardır.
Ayrıca akredite işlemleri tam anlamıyla gerçekleştirilmemiştir.
www.tarim.gov.tr
141
!
!
\
SÜNE
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
! 1.4. SÜNE! MÜCADELESİNİN
!
! EKONOMİYE
!
! KATKISI !
!
MİLLİ
! Ülke genelinde
!
! süne mücadelesinin
!
!
!
!durumunda;
!
!
yapılmaması
beslenme!
!
!
! ! buğdayda
! !
! ve
! nitelik
miz ve ekonomimiz
açısından
stratejik konumda
olan
nicelik
!
! çıkacaktır.! Sonuçta
! temel besin
! maddemiz
!
yönünden
ürün! kayıpları ortaya
durumunda! olan
kaynağı
olan buğdaydaki
! ekmeğin
!
!
!
!bu açığı da kapatmak
!
! amacıyla
yurtdışından
ithal
ortaya çıkacaktır.
Bu
!
! etmek zorunluluğu
! !
!
! nedenle! süne mücadelesi, ülke
! açısından
! hayati önem! taşımaktadır. Süne mücadelesi çalışmaları tamamlandıktan sonra o yıl için yapılan tüm masraflar ve mücadele yapılmaması
durumunda ortaya çıkabilecek
!
!ürünün
! ekonomik
!
! değeri! de göz! önünde! bulun- !
durularak; süne
mücadelesinin
milli! ekonomiye
katkı değeri
!
!
!
!
!
!hesaplanır.
! Bu
! he- !
saplamalar
parametreler
! aşağıda
! belirtilen
!
!
! dikkate alınarak
!
!yapılmaktadır:
!
!
a) Mücadele
yapılan
!
! ! alan ve! birim! alan (da) başına
! yapılan
! !kimyasal
! ! mü- !
cadele gideri,
birim
alandan
alınan
ortalama
ürün
miktarı
ve
ürünün
serbest
pi!
!
!
!
yasa ve TMO’da belirlenen ortalama birim fiyatı (TL/Kg) verileri ışığında
!
!
!
!ürünün % 70’i)
! ve ürünün
! kurtarılan
!
!
mücadele ile !kurtarılan
ürün
miktarı (toplam
ürün değeri belirlenir.
!
!
!
!
!
!
!
! değerinden proje
!
! mücadele maliyetleri
!
! olarak
! süne !mücadelesi !!
b) Bu ürün
proje ödeneğinin düşülmesi sonucunda devletçe yapılan harcamalar doğrultu!
!
! katkı !ortaya
! çıkmaktadır.
!
!
!
!
sunda milli3ekonomiye
sağlanan
!
!
! !
!
!
!
!
!
!
Bu çerçevede Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından örnek olarak
!
!
!
!
!
!
hazırlanan 2014 yılı süne mücadelesi nin milli ekonomiye katkısını hesaplamada
!
dikkate alınan parametreler aşağıdaki çizelgede gösterilmektedir.
A%
?%
R%
T%
B%
f%
l%
m%
n%
."U5,$<$%&5^O<5#%5<5#hD'i%
"2-.4.!-?%J.O.7!8JQ87.%.!%.7?J2B?AB7NL)C!
%&T)L<9<!;)ER9)1!)9)1L)I:![#()9)')!S<#:'!A-GNL)C!
%&T)L<9<!;)ER9)1!)9)1L)1!<9L<!<L:9<1!&#&1!':I()#RA-GC!
30WL);!X:;)(RAB7N-GC!
%&T)L<9<!D[10T01L)!I0#()#R9)1!&#&1!':I()#RA-GC!!!!!Aq•`Zh`…C!
46)1')C*'7%/)/7/7%DH\H)IhN<i%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%%hBxfi%
!/7H%./c'DH*HGI%%1'Z0I7I%Z')c'0'%
.I**I%H>X7X0IaH%>'1>ChN<i%
f-Tf@-?AR%
?P@@%
?Tl%
A-BnB-fl?-fAA%
@PmBA%
A-AAf-nl@-m?m%
nB@-BT?-AlT%
B-@@@-@@@%
nTB-BT?-AlT%
!
!
142
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
Gıda, Tarım
Bakanlığı,
Gıda
! ve Hayvancılık
! !
!
! ve Kontrol
! Genel Müdürlüğü
! !
!
Bitki Sağlığı
ve
Karantina
Daire
Başkanlığı
tarafından
hazırlanan
ve
geçmiş
yıllara
! !
!
!
!
!
! !
!
!
ait süne mücadelesinin milli ekonomiye katkıları ise aşağıdaki Çizelge 62.’de özet! !
!
lenmektedir.
!
!
!
!
!
!
Çizelge 62. Süne Mücadelesinin Milli Ekonomiye Katkısı
&C**')%
AnnA%
Ann?%
AnnR%
AnnT%
AnnB%
Annf%
Annl%
Annm%
Annn%
?@@@%
?@@A%
?@@?%
?@@R%
?@@T%
?@@B%
?@@f%
?@@l%
?@@m%
?@@n%
?@A@%
?@AA%
?@A?%
?@AR%
?@AT%
s%
./c'DH*H%
a'YC*'7%'*'7%
hD'i%
./c'DH*H%
a'YC*'7%
I*%G'aCGC%
!/7H%./c'DH*HGI%
.I**I%$>X7X0IaH%
N'Z0I7I%
4'1>ChN<i%
Z')c'0'hN<i%
x.I*aX7%N<-s%
x.I*aX7%N<-%
B-?Af-fmA%
Al%
@PAA%%
Af@%%
B-mfB-mmT%
?A%
@P?A%%
Tf@%%
n-T@m-lfn%
?R%
@PRA%%
nmf%
AT-lBf-RAn%
R@%
@P?@%%%
Am%%
AA-nBR-mBB%
RB%
@PT?%%%
?@%%
AA-B?T-nAB%
RB%
@Plm%%
T?%%
n-lRA-mAl%
R@%
AP@@%%
f@%%
Af-?BR-@nA%
?B%
?Pf@%%
AAT%%
AR-lBl-mnA%
?l%
BPm@%%
AT@%%
m-@R@-f??%
?l%
lPf@%%
Af@%%
AA-A?A-?ml%
?l%
mPB@%%
TAB%%
AT-n??-mm?%
RB%
A@PA@%%
fB@%%
Am-m?m-nRA%
RT%
A?Pl@%
A-A@@%
AT-@T@-nAR%
RR%
A@Pm@%
A-A@@%
m-fB@-B?A%
An%
nPfR%
B?A%
n-RBl-@fR%
??%
lPAT%
flB%
AR-Rnn-mfl%
?m%
lPlR%
A-@fT%
A?-AAT-All%
?m%
lP?l%
A-A?n%
A?-RlT-nA@%
?m%
lPll%
A-@@T%
A@-mlm-BA?%
Rf%
mPBn%
A-Al@%
f-nB?-BT?%
?T%
%
ml@%%
A@-RBB-@TA%
?B%
BP@@%%
A-?BT%
n-@?B-Blm%
?A%
BP@@%%
A-?@@%
f-Tf@-?AR%
??%
BP@@%
nTB%%
N/0%H>X7X0I>%DH\H)*H)%&H7I%N<M7'hA&N<wA-@@@-@@@%N<i%W_)H%
ZHG'Y*'70C[1C)-%
%
%
%
%
www.tarim.gov.tr
143
!
!
SÜNE
144
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
SÜNE
BÖLÜM
4
BUĞDAY KALİTESİ
VE BUNU
ETKİLEYEN
FAKTÖRLER İLE
SÜNE EMGİ
ZARARIYLA
BUĞDAY KALİTESİ
ARASINDAKİ
İLİŞKİ
www.tarim.gov.tr
145
SÜNE
146
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
BÖLÜM 4
BUĞDAY KALİTESİ VE BUNU ETKİLEYEN
FAKTÖRLER İLE SÜNE EMGİ ZARARIYLA
BUĞDAY KALİTESİ ARASINDAKİ İLİŞKİ
1.BUĞDAY KALİTESİ
Buğday ülkemizde insan beslenmesinde önemli bir yere sahip olup, günlük
enerji ihtiyacının % 52’sini sağlamaktadır. Yılda % 80-85’i ekmek olmak üzere,
kişi başına ortalama 205 kg buğday tüketilmektedir. Beslenmemizde bu kadar
önemli bir yere sahip olan buğdayın kalitesi de araştırıcıların, üreticilerin, sanayicilerin ve son olarak da tüketicilerin yakın ilgi ve takibi altındadır. Son kullanıcı
olan tüketicinin arzu ettiği kalitede buğday ürünü (ekmek, bulgur, makarna vb.)
tüketebilmesi, daha araştırma safhasından başlayan kaliteli çeşidin geliştirilmesini ve üretim aşamalarında da bu kalitedeki sürekliliğin sağlanmasını zorunlu
kılmaktadır. Bu ise; araştırıcıdan üreticiye, üreticiden son tüketiciye kadar olan
aşamalarda kalitenin belirlenmesi ile sağlanabilir.
Buğdayda kalitenin belirlenmesi, hem ekonomik hem de ürün nitelikleri
açısından gereklidir. Buğday kalitesi çok genel bir kavram olup buğdaydan elde
edilen ürüne göre farklı anlam ifade etmektedir. Bir ürün için uygun olan buğday
diğer bir ürün için uygun olmayabilir. Örneğin, bisküvi üretimi için çok uygun
olan yumuşak taneli ve düşük proteinli buğday çeşitler, ekmek yapımında tercih
edilmezler. Bu nedenle kaliteli veya kalitesiz kavramları yerine son tüketim şekline veya standarda uygunluğuna göre değerlendirme yapmak gerekmektedir.
Buğdayda kalite ıslah kuruluşları, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), ticaret
borsaları, Buğdayı işleyen sektör ve çiftçiler tarafından farklı değerlendirilmektedir. Örneğin buğday ıslahçısı için kaliteli buğday, verimi, hastalık - zararlılara
dayanıklılığı ve kalitesi iyi olandır. Çiftçi için birim alandan daha fazla kazanç sağlayan çeşittir. Ticaret borsaları, TMO ve buğdayı işleyen sektör için ise hektolitre
ağırlığı, protein oranı ve kalitesi yüksek, muhtelif maddelerce temiz ve özellikle
süne-kımıl tahribatı oranı düşük olan buğday kalitelidir.
www.tarim.gov.tr
147
SÜNE
Buğdayın kalite değerleri fiziksel, kimyasal ve reolojik analizlerle saptanmaktadır. Buğdayın hangi amaca yönelik kullanılabileceği ve buğday ticaretinde
fiyatı bu analizler sonucunda belirlenmektedir.
2. BUĞDAY ANALİZLERİ
Buğdayda yapılacak kalite analizlerin başarısı öncelikle örnek almaya bağlıdır. Analiz için alınan örnek, alındığı partinin özelliklerini temsil etmelidir
(Özkaya ve Özkaya 2005a). Örnek alma işlemi standart yöntemlerine uygun ve
dikkatli bir şekilde yapılmalıdır.
2.1. FİZİKSEL ANALİZLER
2.1.1. Sağlam Hububat Dışındaki Maddeler
TS 2974 Buğday Standartı ve TMO Buğday Alım Bareminde yer alan fiziksel
analizlere ait açıklamalar aşağıda verilmiştir.
a) Çimlenmiş Filizlenmiş Tane: Tomurcuğu (plumula) veya kökçüğü (radicula) kısımları çıplak gözle rahatlıkla görülebilen tanelerdir.
b) Kırık Tane: Bütün tanenin ¼’ünden daha fazlası kırılmış, embriyosu görünen, embriyosu düşmüş olan tanelerdir.
c) Kusurlu Tane: Buğday içinde bulunan cılız, buruşuk tanelerle, diğer hububatın, süne ve kımıl dışındaki haşere tahribatına uğramış, embriyosu kararmış,
fazla ısıya maruz kalıp zarar görmüş tanelerin toplamıdır (Şekil,60).
*Cılız, Buruşuk Tane: Ekmeklik buğdaylarda 2 mm, makarnalık buğdaylarda 1.9 mm’lik uzun delikli metal elekten geçen cılız, buruşuk tanelerdir. Ayrıca
ham ve don zararı görmüş tanelerdir.
*Diğer Hububat: Makarnalık buğday içerisinde, makarnalık buğday dışında
bulunan tahıl (ekmeklik buğday, arpa, çavdar, yulaf, darı, mısır, vb.) veya ekmeklik
buğday içerisinde, ekmeklik buğday dışında bulunan tahıl (makarnalık buğday,
arpa, çavdar, yulaf, darı, mısır, vb.) taneleridir.
*Haşere Tahribatına Uğramış Tane: Süne ve kımıl dışındaki tarla ve ambar
zararlıları tarafından zarara uğratılmış, yenmiş, delik, emilmiş ve bütün buğday
taneleridir.
148
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
*Embriyosu Kararmış Tane: Embriyo zarı kahverengi ile kahverengimsi
siyah arasında renk almış, embriyosu sağlam, filizlenmemiş tanelerdir.
*Kurutma Esnasında Fazla Isıya Maruz Kalmış Tane: Kurutma esnasında
fazla ısıya maruz kalmış, alazlanmış görünüme sahip tanelerdir.
d) Lekeli, Benekli ve Fusarium Etkisinde Kalmış Tane: Tanenin embriyosu
dışında kalan kısımlarında kahverengi ile kahverengimsi bir renk bozukluğu olan
benekli taneler ile Fusarium’dan zarar görmüş tanelerdir, böyle taneler hafif buruşuk, kırışık görünürler ve bu tanelerin üzerinde hastalıklı olduklarını gösteren
pembe ya da beyaz yaygın lekeler vardır.
e) Diğer Muhtelif Maddeler: Sağlam hububat dışındaki, yabancı ot tohumları, kızışmış ve kurutma esnasında yanmış taneler, sürmeli, rastıklı buğday taneleri, yabancı maddeler, çavdar mahmuzu, kavuz, ölü haşere parçaları, zarar
görmüş ve çürümüş tanelerin toplamıdır.
*Yabancı Ot Tohumları: Buğdayın içeresinde bulunan zararlı ot tohumları
dışındaki tüm yabancı ot tohumları.
**Zararlı Ot Tohumları: Ülkemiz buğdayları içinde en çok rastlanan yabancı ot tohumları Delice (Lolium temulentum), Karamuk (Agrostema githago)
ve Pelemir (Cephalaria syriaca, Cakiosa syriaca)’dir.
**Diğer Ot Tohumları: Buğdayın içeresinde bulunan pelemir, karamuk,
delice gibi zararlı ot tohumlarının dışındaki yabancı ot tohumlarıdır.
*Zarar Görmüş Tane: Küflenmiş, kızışmış, kurutma sırasında aşırı ısıya
maruz kalmaktan dolayı yanmış, sürmeli, rastıklı ve diğer hastalıklı buğday taneleridir(Şekil,60).
**Kızışmış veya Kurutma Esnasında Yanmış Tane: Rengi değişmiş olan
bütün veya kırık buğday taneleridir.
**Sürme veya Buğday Rastığı: İçleri sporlar ile dolu, bütün ve kırık buğday
tanelerdir. Sürme hastalıklı tanelerde epidermisin bir kısmını kötü kokulu teliosporlar doldurur. Rastıkta ise tane içerisi siyah renkli rastık sporları ile doludur.
**Diğer
www.tarim.gov.tr
149
SÜNE
Şekil 60. Buğdayda hasarlı taneler (TMO’dan alınmıştır).
f) Yabancı Madde: 3.55 mm ve 1,0 mm uzun delikli eleklerden elendikten
sonra, 3,55 mm’lik uzun delikli elek üzerinde bulunan diğer hububat ve iri taneler haricinde kalan tüm maddeler ile 1,0 mm’lik uzun delikli elek altına geçen
tüm maddeler, ayrıca 1.0 mm’lik uzun delikli elek üzerinde kalan taş, toprak,
sap, saman vb. gibi gözle görülebilir maddelerdir.
*Taş, Toprak ve İnorganik Maddeler
*Diğer Yabancı Madde
150
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
g) Kavuz: Taneyi saran ve tanenin başakçığa bağlanmasını sağlayan kısım.
h) Çavdar Mahmuzu (Ergot): Claviceps purpure’nin yapmış olduğu bir hastalıktır.
I) Çürümüş Taneler: Muhafaza sırasında yapılan hatalardan dolayı renk ve
özelliklerini kaybetmiş tanelerdir.
i) Ölü Haşere ve Parçaları: Ölü böcek kalıntılarıdır (1 mm uzun delikli elek
üzerindeki numunede aranır).
2.1.2. Camsı Tane Oranı
Camsı tane; dış görünüşünde veya kesitinde unlu leke bulunmayan sıkı ve
sert yapılı, camsı görünüşlü durum buğdayı taneleridir. Süt olum döneminde
oluşan protein ağlarının arasını nişasta tanecikleri doldurur. Tam olum sırasında
tane, su kaybedip hacmini küçültürken, protein ağları kısalıp büzülürler. Ağların
araları sık ve kalın ise, nişasta taneciklerini sıkıştırması fazla olur, dane camsı bir
görünüm alır. Protein ağları zayıf ve bunların arasına giren nişasta fazla olursa,
büzülen ağlar, fazla nişastanın basıncına dayanamayıp kopar, bu durumda camsı
görünüşünü kaybeder. Tür, çeşit özelliği ve yetiştirme koşulları camsılığı etkileyen
faktörlerdir.
Genellikle tane sertliği ile paralellik gösteren ancak nedeni kısmen farklı
olan bir diğer buğday fiziksel özelliği ise tanenin camsı, unsu veya dönmeli bir
görüntüye sahip olmasıdır. Tanenin camsı, unsu veya dönmeli bir görüntü vermesi görsel bir olgu olup, ışığın özellikle buğday endospermi ile olan ilişkisi (yansıma, kırılma gibi) sonucu ortaya çıkmaktadır. Buğday endospermi küçük
boşluklar veya kırıklar/çatlaklar içermez ve çok sıkı bir mikro yapıya sahip olursa
camsı, tersi durumlarda ise unsu veya dönmeli (camsı-unsu karışımı) görüntü
vermektedir (Hoseney 1994). Şekil 61’de unsu tane, dönmeli tane ve camsı tane
görülmektedir (Konopka et al. 2005).
Şekil 61. Unsu (A), dönmeli (B) ve camsı (C) buğday kesitleri.
www.tarim.gov.tr
151
SÜNE
Camsı tane oranı arttıkça irmik verimi ve makarna kalitesi de artmaktadır
(Aktan ve Atlı, 1993). İrmik öğütme esnasında genellikle camsı taneden daha iri
irmik ve daha az un elde edilmektedir. Yine camsılık ile protein oranı ve makarna
pişme kalitesi arasında da pozitif bir ilişki bulunmaktadır (Matsuo 1994). Süne
tanede emgi yaptığı yerde proteaz enzimi bırakarak, o bölgenin camsı yapısını
bozmaktadır. Camsı, kısmen veya tamamen dönmeli tane oranı makarnalık buğday ticaretinde sınıflandırma ve fiyatlandırmada (Çizelge 63) etki eden bir kalite
parametresidir
(Anonim
! !
!
! 2011a,! Anonim! 2012b)
!
!
!
!
!
! tamamen dönmeli tane oranına göre makarnalık buğday sınıfları
Çizelge 63. Kısmen veya
NXY)'>%.'ZG6**H)I%:eIGI%
N!%?nlT%
,H\H)%
VIa'11'%a'YC*'c'>%
')1C[jI7DI)I0%hki%
L)6Y%#X%
,H\H)%
!C7Ce%#X%
`!o!f`!
?1L:#:'!0;G09)1')*!
e!
`!o!f`!
e!
fe!o!fb!
eZ`!
fa!o!cb!
eZb!
f!
fe!o!cb!
f!
ca!o!b`!
fZ`!
c!
ca!o!b`!
c!
"@%!
b`!&*<#:!
"@%!
b`!&*<#:!
!
DVM: Düşük vasıflı makarnalık buğday
!
!
!
!
!
Ekmeklik Sert ve Makarnalık Buğday çeşitlerinde dönmeli taneler görüle!
! oluşum
!
!
!
!
!
!
bilir. Bu dönmeli tanelerin
nedenleri;
! !
!
!
!
!
Birinci Olay; Çeşide bağlı olmakla birlikte; süt olum döneminde toprakta
! bulunmaması,
!
!
!
! !
!
!
! zayıf!
yeterli !azotun
Danenin
endospermindeki
bağ dokusunun
oluşmasına
neden olur. !
!
!
!
!
!
!
!
! olum
! döneminde iklim koşullarının serin ve yağışlı seyretİkinci Olay;
Sarı
mesi; !bu dönemi
!
! uzatır
! ve danede! nişasta
! birikimi olur.
!
! !
!
!
arka
sonucu fazla nişasta biri! Birinci! ve ve! İkinci
! olayların
!
! arkaya
! gelmesi
!
kiminin, zayıf oluşmuş protein ağ dokusunu patlatması sonucu “Dönmeli Tane’’
! ! ! 2012).!
!
!
!
!
!
!
!
oluşur (Mızrak,
!
!
!
! !
!
!
!
!
Bu dönmeli taneler teknik elemanlar tarafından yapılan emgi analizi aşa!
!!
masında emgili tanelerle zaman zaman karıştırılabilirler. Ancak emgili tanelerde,
3 !
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
Genel Müdürlüğü
152 Gıda ve! Kontrol
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
emgi noktalarından tırnakla bastırıldığında çökme olurken; Dönmeli tanelerde
tırnakla bastırıldığında çökme olmaz.
2.1.3.! Hektolitre
! Ağırlığı!
!
!
!
! !
Buğdayın
kg! olarak ağırlığıdır.
! 100 litresinin
!
! Hektolitre
! ağırlığı
! buğdayının
! !
!
kalitesinin
belirlenmesinde
kullanılan
en
yaygın
ve
en
basit
ölçülerden
birisidir.
!
!
!
!
!
!
!
!
!
Tanenin!dolgunluğu,
yoğunluğu,
büyüklüğü,
şekli
ve
homojenliği
hektolitre
ağır!
!
! !
!
!
! !
lığını etkilemektedir. Genelde küçük, uzun ve karın çukuru fazla olan tanelerin
!
!
!
!
!
!
! !
!
!
hektolitre ağırlığı düşüktür. Taşıma sırasında taneler birbirine sürtünerek parla! kayganlaştığı
!
! için, bu buğdayların
! !
!
!
dığı ve kabuğu
genelde! hektolitre
ağırlığı
fazla!
! ! ve Özkaya
!
!
!
!ağırlığı
! öğütme
!
!kalitesinin !bir gös-!
çıkar (Özkaya
2005a).
Hektolitre
! ve genelde
! un/irmik
! ! verimi
! ile hektolitre
! ağırlığı
!
!
tergesidir
arasında
pozitif bir!
!
!
!tekniği ve!iklim koşullarına
! !
ilişki vardır.! Hektolitre! ağırlığı kalıtım,
yetiştirme
bağlı!
olarak değişmektedir.
Hektolitre
ağırlığının
yüksekliği
aynı
zamanda
buğdayın
! !
!
!
!
!
!
!
sağlam ve hastalıklı
tanelerden
ari
olduğunu
göstermektedir.
Hektolitre
ağırlığı,
! !
!
!
!
!
!
!
!
!
buğday ticaretinde
sınıflandırma
ve
fiyatlandırmada
(Çizelge
64)
gibi
etki
eden
!!
bir kalite parametresidir.
M
! Hektolitre
!
!
!
!
! makarnalık
!
!buğday !grupları !(TMO)!
Çizelge
64.
ağırlığına
göre
ekmeklik
ve
.'>')7'*C>%86\D'a%
,H\H)%
$>0H>*I>%86\D'a%
VIa'11'%a'YC*'c'>%
')1C[jI7DI)I0%hki%
lm%QH%/(H)I%
?1L:#:'!
0;G09)1')*!
llPn%g%llP@%
`Zb!
lfPn%g%lfP@%
e!
lBPn%g%lTP@%
eZb!
lRPn%QH%'*1C%
"@%!
L)6Y%%
VIa'11'%a'YC*'c'>%
')1C[jI7DI)I0%hki%
,H\H)%
#X%
L)6Y%%
#X%
lm%QH%/(H)I%
?1L:#:'!
0;G09)1')*!
e!
llPn%gllP@%
?1L:#:'!
0;G09)1')*!
f!
lfPnylBP@%
`Zb!
c!
c!
lTPnylTP@%
eZ`!
"@%!
lRPnylRP@%
eZb!
e!
f!
q!
buğday
! DVM: !Düşük! vasıflı makarnalık
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
www.tarim.gov.tr 153
!
!
!
!
!
!
!
SÜNE
Hektolitre ağırlığı çevre koşullarından etkilenmekle birlikte aynı zamanda
genetik olarak kontrol edilebilen bir özelliktir (Kün 1988). Buğday bitkisinde generatif devrenin çok kurak ve sıcak geçmesi tanede yeterli besin maddesi birikiminin gerçekleşmesini önlemekte ve hektolitre ağırlığının düşmesine neden
olmaktadır. Yine başaklanmanın gecikmesi de başaklanma erme devresini kısaltmakta ve hektolitre ağırlığını olumsuz yönde etkilemektedir (Genç vd. 1993).
Düşük süne emgi oranlarında hektolitre ağırlığı etkilenmezken, emgi oranı arttıkça hektolitre ağırlığında bir düşüş görülebilmektedir. Buğday tanesi süt olum
döneminde süne tarafından zarara uğradığında, tane içeriğinin büyük bir kısmı
emilebildiği için tane cılız ve buruşuk olmaktadır. Bu nedenle buğdayın hektolitre
ağırlığı olumsuz yönde etkilenmektedir.
2.1.4. Tane Sertliği
Buğday tanesinin sertliğinde endosperm tabakası belirleyici bir role sahip
olup, tane sertliğini temelde nişasta-gluten arasındaki bağlar veya interaksiyonların kuvveti tayin etmektedir. Tane sertliği
genetik kontrol altında olup, büyük oranda
buğdayın D genomu üzerinde (5DS) bulunan
Ha gen bölgesi tarafından kontrol edilmektedir. (Turnbull and Rahman 2002, Yüksel vd.
2011). Sert buğdayların endospermleri içinde
çok az veya hiç hava boşluğu görülmemekte,
nişasta ve protein ağı birbirine sıkıca bağlanmış bir formdadır (Hoseney and Seib 1973).
Bu tip buğdaylarda, protein ağı kesintisiz bir
faz oluşturmakta ve nişasta yüzeye sıkıca bağlanmaktadır (Şekil 62).
Şekil 62. Yumuşak (A) ve sert
(B) buğday endosperm kesitleri
(Turnbull ve Rahman 2002).
154
Buğdayın sınıflandırılmasında kullanılan
sertlik kavramı öğütme ile ilgili bir kalite kriteri olmasına rağmen, reoloji ve son ürün kalitesi ile de ilgilidir. Sertlik kalıtsal özellikler
tarafından kontrol edilmesine rağmen çevre
şartları, toprak özellikleri ve agronomik uygulamalardan önemli derecede etkilenmektedir. Azotlu gübreleme, kurak geçen yıllar ile
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
yazlık ekim buğdayın sertlik derecesini arttırmaktadır. Buğday sertliği; tanenin
ezme, kırma, aşındırma veya deformasyona karşı direnç derecesi olarak tanımlanmaktadır.
2.1.5.Süne Emgi Zararı
Süne (Eurygaster spp.) ve kımıl (Aelia spp.) ülkemizde buğday verimini ve
kalitesini olumsuz yönde etkileyen hububat zararlılarının başında gelmektedir
(Köksel vd. 2000).
Süne ve kımıl, buğday bitkisinin tane bağladığı dönemde, süt olum devresindeki buğday tanelerine daha fazla, sarı olum devresindeki ve sertleşmiş yani
olgunlaşmış tanelere ise daha az zarar verirler. Tane sertleşmeden (süt olum)
emildiğinde tane içeriğinin büyük bir kısmı emilebilmekte böylece tane içi büyük
ölçüde boşalarak hafiflemekte ve buruşuk bir görünüm kazanmaktadır. Bu tip
zarar sonucu buğdayın hektolitre ağırlığı, 1000 tane ağırlığı gibi fiziksel özellikleri
olumsuz yönde etkilenmekte ve buğdayın öğütme kalitesi düşmektedir. Ancak,
süne salgıladığı sindirim salgısı sayesinde tamamen sertleşmiş ve olgunlaşmış
buğday tanelerini de yumuşatarak emilebilir hale getirebilmektedir. Süt olum
devresinde zarar görmüş taneler değirmende bulunan temizleme makinalarında
kolayca ayrılabilirken, sarı olum devresinde zarar gördüğünde tane şekli ve yoğunluğu fazla etkilenmediğinden temizleme makinalarında ayrılması mümkün
olmamaktadır. Olgunlaşmanın ileri safhalarında meydana gelen süne zararı, tanenin göz ile muayene edilmesi sonucu kolayca tespit edilebilmektedir. Tane
üzerinde bir veya birden fazla küçük siyah nokta ve bu noktalar etrafında çoğu
zaman çöküntü ile birlikte açık renkli bir bölge, süne zararını gösterir. Bu bölgeye
tırnak ile bastırıldığında kolaylıkla çöküntü meydana gelir. Aşırı derecede zarar
görmüş taneler ise tamamen buruşabilir
Süne/kımıl zararının buğdayın ekmeklik kalitesini bozmasının başlıca nedeni; bu zararlının buğdayı emerek beslenmesi sırasında taneye bıraktığı sindirim
salgılarında bulunan proteaz enzimleridir. Bu proteaz enzimi, süne/kımıl emgili
taneler öğütüldüğünde una karışır ve unda su içeriğinin düşük olması sonucu
herhangi bir etki göstermez. Enzimin aktif hale geçip faaliyet gösterebilmesi için
ortamın nem ve sıcaklığının uygun olması ve belli bir süre geçmesi gerekir. Yani
ancak bu un su ile hamur haline getirildiğinde, yeterli nem ve sıcaklık bulunan
ortamda süne enzimi aktivite göstererek gluten proteinlerini parçalamaktadır.
Gluten proteinlerinin hidrolize olması sonucu hamur yumuşamakta, yoğurma
www.tarim.gov.tr
155
SÜNE
ve şekil verme sırasında elastikiyeti azalmakta, elde ve makinada işlenmesi güçleşmekte ve fermentasyonda gaz tutma kapasitesi düşerek ekmeğin kabarması
engellenmektedir (Köksel vd. 2000).
2.2.KİMYASAL ANALİZLER
2.2.1.Rutubet Oranı
Buğdayda rutubet içeriği önemli bir kalite kriteri olup hasat zamanı, depolama ve değirmencilik açısından önemlidir (Elgün vd. 2001). Yüksek rutubet
içeriğine sahip buğdayların kuru maddesi az olduğu için ticari değeri düşük olmaktadır. Depolama stabilitesi bakımından un veya buğday rutubet miktarı oldukça önemlidir, laboratuar analizleri sonucunda sonuçların kuru madde
üzerinden verilirken rutubet içeriğine göre düzeltilerek verilmelidir. Rutubet miktarı yüksek buğday örnekleri depolalamada kolaylıkla küf, mantar ve böcek zararına uğrayabilir veya tane çimlenebilir. Bu durumda tanenin teknolojik değeri
oldukça düşmektedir (Köksel vd. 2000).
Buğdayın içerdiği rutubet olum devresindeki iklim koşulları ile ilgili olduğu
gibi aynı zamanda buğday kabuğunun higroskopik özelliği sebebiyle bulunduğu
ortamın bağıl nemi ile de ilişkilidir. Sağlıklı bir depolama yapabilmek için buğdayın rutubeti % 14’ten fazla olmamalıdır (Köksel vd. 2000). Ülkemiz buğdaylarının
ihtiva ettiği rutubet miktarı % 7-14 arasındadır (Uluöz 1965).
2.2.2. Protein Oranı
Proteinlerin yapısında % 50-, % 6.5-7.5 H, % 22-24 O, % 15-17 N ve
% 0.0-0.8 P bulunur. Molekül içindeki azot varlığı proteinlerin en önemli özelliğini
teşkil eder. Bu sebeple de protein miktarı tayini analizlerinde protein molekülü
içerisindeki azot miktarı esas alınır (Elgün vd. 2001). Tahıl proteinleri tanede
bütün dokulara dağılmış durumda olup, embriyo, scutellum ve aleuron tabakalarında, unsu endosperm, perikarp ve testadakinden daha yoğun bulunmaktadır.
Endospermdeki protein konsantrasyonu merkezden çevreye artmaktadır.
Beslenme açısından, daha yüksek biyolojik değere sahip olan albumin ve globulin protein tipleri aleuron ve periferal endospermde daha yoğundur. Endosperm
ağırlık olarak buğday tanesinin % 80-85’ini, toplam proteinin de % 70’ini
bünyesinde barındırmaktadır (Elgün ve Ertugay 2002). Buğdayların protein miktarları kısmen tür ve çeşide fakat daha çok da yetiştiği yerin toprak ve çevre faktörlerine bağlı olarak yaklaşık olarak % 6-20 arasında değişim gösterir.
(Özkaya ve Özkaya 2005a).
156
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
Buğdayın bir amaca uygunluğunu tayin etmede kullanılan en önemli özelliği onun protein miktarıdır. Son ürüne işlenme kalitesi açısından buğdaylar, içerdikleri protein oranlarına göre kabaca sınıflandırılabilirler. Ekmeklik buğdayda
protein oranı % 10’un altındaki yumuşak buğdaylar bisküvi ve kek yapımına,
% 10-13 arasındakiler ise ekmek yapımına uygundur. Makarnalık buğdaylarda
ise bulgur ve makarna yapımı için protein oranının % 13’ten fazla olması istenir.
Taneden un veya irmik elde edilirken protein oranında yaklaşık % 1 kayıp olmaktadır. Türk Gıda Kodeksi Un, Makarna ve Bulgur Tebliğlerinde en az bulunması
gereken protein oranları Çizelge 65’da verilmiştir.
! %
!
!
! !
! !
!
!
Çizelge 65. Türk Gıda Kodeksinde Un, Makarna ve Bulgurda bulunması gereken
!
!
!
%
minimum protein oranları
^)X1HI7%:)'7C%%
En Az
hkP%4.i%%
Protein
Oranı
h$7%5(i%
(%)
")/7%
2(H*%50'd*C%86\D'a%=76%
hZ`!
$>0H>*I>%86\D'a%=76%
e`Zb!
N'0%86\D'a%=76%
eeZ`!
N'0%86\D'a%.'>')7'GC%
eeZ`!
!'DH%QH%3H7WI7*H[1I)I*0I[%.'>')7'%
e`Zb!
86*W6)%
eeZ`!
Ekmeklik! buğdaylarda !protein miktarı
ve! özellikle
kalitesi
!
!
! çok önemlidir.
!
!
Buğday unundaki proteinlerin yaklaşık % 80’nini oluşturan gluten proteinleri
!
!
!
!
!
!
!
!
(glutenin ve gliadin) buğday depo proteinleridir. Ekmek yapımında önemli işlev!
!hamura! visko-elastik
!
!
!
lere sahip! olan bu !proteinler
özellik! kazandırırlar.
Fiziksel
!
!
! gluteninler
!
!
!
!
!
olarak! elastik özellik
gösteren
hamurun
yoğrulma
özelliklerini
belir! karşı! direnç !gösterme !özelliği kazandırmaktadır.
!
!
lemekte ve! hamura,! uzamaya
! olan gliadin! proteni
!
! yapıdadır
!
! ve hamurun
!
Glutenin! ile bir arada
ise !monomerik
uzayabilirliği
üzerinde etkilidir
(Elgün
1992).
!
!
! ve
! Ertugay,
!
!
!Hamurun
! gaz tutma
! !kapasitesi unun
protein
miktarı
ekmeklik
!
! kalitesine
!
!bağlıdır. Protein
!
! aynı olan
!
! !
buğday! örneklerinde;
polimerik
(glutenin)/monomerik
(gliadin)
protein
oranının
!
! !
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
! !
!
!
!
!
!
! !
! www.tarim.gov.tr
!
!
157
!
!
! !
! - !
!
SÜNE
artması ile yoğurma süresinin, miksograf kurve pik yüksekliği (pik resistance),
uzamaya karşı maksimum direnç ve ekmek hacmi değerlerinin arttığı bildirilmektedir (Uthayakumaran et al. 1999).
Protein miktarı makarna pişme kalitesini etkileyen en önemli kalite özelliklerinden biridir (Matsuo et al 1982; Autran et al. 1986; D’Egidio et al 1990).
Genellikle! protein
makarnanın
pişme
suyuna geçen
! ! miktarı arttıkça
!
!
!
! ! madde
! mik-!
tarı az olmakta
sonra
diri yapısını
! ve
! makarna
!
! pişirildikten
!
!
! muhafaza
! ! etmektedir.
! !
İrmik yapısında bulunan proteinlerin makarna yapma sırasında bir ağ sistemi
!
!
!
! !
!
!
!
!
oluşturarak nişasta granüllerini ve diğer irmik bileşenlerini bu ağ içinde tuttuğu
!
!
!
!
!
!
!
!
kabul edilmektedir. Protein ağı gevşek ise makarnanın pişirilmesi sırasında şişen
!
! nişasta
! !granüllerini
! ! muhafaza!edemez, !makarna
!
! ! bozulur.!
ve jelatinize
olan
yüzeyi
!
! pişme suyuna
!
! Bu durum
!
! ya-!
Sonuçta bazı! karbonhidratlar
geçer.
ise!makarnayı
! ! ve! makarna kümeleşme
!
!
!
!
pışkan hale! sokar
eğilimi! gösterir.
Toprak
Mahsulleri!
Ofisi ekmeklik
alım bareminde
%
oranlarına
!
! buğday
!
! !
! 12 !ve üzerindeki
! ! protein
!
!
! !
ilave! pirim verilmekteyken
(Çizelge
66),
!
!
! yeni
! !düzenlemeler
!
! ile 2015 alım
! dönemi!
için süne
emgi
oranı
da
göz
önünde
bulundurularak
verilen
ilave
yüzde
fiyat mik!
tarı arttırılmıştır (Çizelge 67).
!
!
!
!
!
!
! !
!
!
Çizelge 66. TMO protein oranına göre ekmeklik ve makarnalık buğday grupları
! dönemi)
!
!
(2013/2014 alım
.'>')7'*C>%86\D'a%
$>0H>*I>%86\D'a%
,H\H)%
VIa'11'%a'YC*'c'>%
')1C[jI7DI)I0%hki%
L)6Y%#X%
,H\H)%
ARPB%QH%
/(H)I%
}c!
e!
AR%QH%/(H)I%
}c!
ARPT%g%ARP@%
}f!
A?PngA?PB%
}f!
A?Pn%g%A?PB%
}e!
A?PTgA?P@%
}e!
A?PT%g%A?P@%
?1L:#:'!
0;G09)1')*!
AAPngAAPB%
?1L:#:'!
0;G09)1')*!
AAPn%g%AAPB%
oe!
AAPTgAAP@%
oe!
AAPT%QH%'*1C%
"@%!
A@PngA@PB%
of!
!
158
f!
!
c!
"@%!
!
!
!
!
!
! ! !
VIa'11'%a'YC*'c'>%
L)6Y%#X%
')1C[jI7DI)I0%hki%
! !
! ve Kontrol
!
!
Gıda
Genel Müdürlüğü
!
!
!
!
!
!
!
!
!
f!
c!
q!
!
!
! !
!
!
!!
e!
!
!
!
!
!
Buğday işleyen sektör depolamasını TS 2974 Buğday Standardı ve TMO
Buğday Alım Bareminde belirtilen kriterlere göre sınıfları belirleyerek yapmaktadır. !Sınıflandırmada
en önemli
kalite
parametresi
protein! oranı
göre
!
!
!
!
! !
!
! olup, buna
!
!
! Çizelge
!
!
! !
!
!
sınıflar
66
! ! ve
! 68’de! verilmiştir.
!!
! ! !!!
! buğdayda
! !
! verilecek
!
!!
Çizelge 67. Ekmeklik
protein oranı ve süne tahribatına göre
ilave
!
fiyat (%) (http://www.tmo.gov.tr/Main.aspx?ID=1333, Erişim Tarihi : 30.03.2015)
^)X1HI7%
:)'7C%
hki%
!
!/7H%N'Z)IE'1%:)'7C%hki%
v%AP@%
AP@%g%APB%
APB%g%?P@%
VIa'11'%&'YC*'c'>%5)1C[%hki)
A?P@%g%A?PB%
eZ`!
`Zb!
o!
A?PB%g%ARP@%
fZb!
eZb!
eZ`!
ARP@%g%ARPB%
cZ`!
fZ`!
eZb!
ARPB%g%ATP@%
qZb!
cZb!
fZb!
ATP@%g%ATPB%
aZ`!
qZb!
cZ`!
z%ATPB%
hZ`!
bZb!
cZb!
%
!
! !
!
!
!
!
!
!
! !
!
!!
Çizelge! 68.%TS !2974 /! Nisan
2014
Buğday
Standardına
göre
oranı
sınıfları
!
!
!
!
! protein
!
! ve buğday
! !
!
!!
.'>')7'*C>%86\D'a%
$>0H>*I>%86\D'a%
!C7Ce%
,H\H)%
!C7Ce%
,H\H)%
#X%
#X%
ARPB%QH%/(H)I%
e!
AR%QH%/(H)I%
e!A29:(C!
ARPT%g%A?PB%
f!
A?Pn%y%A?P@%
f!
A?PT%g%AAPB%
c!
AAPn%y%AAP@%
c!
A@Pn%g%A@PB%
q!
AAPT%QH%'*1C%
"&V&I!@)DRX9R!
%)I)#1)9RI!
A@PT%QH%'*1C%
"&V&I!@)DRX9R!
2I'<I9:I!
%
%
%
%
www.tarim.gov.tr
159
!
SÜNE
2.3. FİZİKOKİMYASAL ANALİZLER
Buğdayın protein miktarı yanında proteinin kalitesi onun ekmek yapma
elverişliliğini tayin eden önemli bir özelliğidir. Hatta protein kalitesi çoğu kez protein miktarından da önemlidir. Örneğin eşit protein miktarına sahip olan iki buğdayın ekmeklik kalitesinin aynı olmaması daha çok onların protein kalitelerin
farklı olmasından kaynaklanır (Özkaya ve Özkaya 2005b). Protein kalitesi daha
çok genetik kontrol altında olup, çeşitle ilgili bir özelliktir.
Buğdaylarda protein miktar ve kalitesini değerlendirmek amacıyla bazı
testler geliştirilmiş ve yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunlardan en yaygın kullanılanları aşağıda verilmiştir.
2.3.1. Zeleny ve SDS Sedimentasyon Analizleri
Buğdayların gluten miktarı ve kalitesi hakkında bilgi veren pratik bir yöntemdir. Sedimentasyon değeri gluten miktar ve kalitesini belirttiğinden gluten
kalitesi farklı olan buğdayların değerlendirilmesinde, gluten kalitesi aynı olan
buğdayların ise protein miktarının tahmin edilmesinde pratik ve çabuk bir yöntemdir (Özkaya ve Özkaya 2005a).
Genelde ekmeklik buğdayda Zeleny sedimentasyon, makarnalık buğdayda
ise SDS (Sodyum Dodesil Sülfat) sedimentasyon analizleri yapılmaktadır. Prensipte aynı olan bu iki analizde kullanılan kimyasallarda birtakım farklılıklar söz
konusudur. Sedimentasyon değeri partikül iriliğinden etkilendiği için, öğütme
standart metoda göre yapılmalıdır.
Protein kalitesi, özün miktar ve vasıfları ile ilgilidir, genetik bir özelliktir ve
çeşide göre değişir. Hamurun uzaması, şekil alması, uzamaya karşı direnç göstermesi, elastikiyeti, gaz tutma gücü ve kapasitesi bu özelliklere bağlıdır. Zeleny
sedimentasyon değerinin yüksek bulunması kalitenin yüksek olduğunu gösterir
ve böyle unlardan yapılan ekmeklerin hacimleri de yüksek olur (Elgün vd. 2001).
Yüksek SDS sedimentasyon değeri olan makarnalık buğdaylarda makarna pişme
kalitesi daha yüksektir.
2.3.2. Beklemeli Zeleny ve SDS Sedimentasyon Analizleri
Süne (Eurygaster spp.) ve kımıl (Aelia spp.)’ın buğday tanesine bıraktıkları
proteolitik enzimler uygun koşullarda (sıcaklık, nem ve süre) gluten proteinlerinin parçalanmasına neden olur. Emgi zararını belirlemek için ekmeklik buğdayda
Zeleny sedimentasyon testi modifiye edilerek kullanılmaktadır. Zayıf asit çözel-
160
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
tisindeki un partiküllerinin belirli zaman içinde oluşan çökelti miktarının gluten
proteinlerinin hidrolizi sonucu azalması esasına dayanır. Süne-kımıl zararı gören
unlarda proteolitik enzim aktivitesi sonucunda gluten parçalanır ve bunların beklemeli sedimentasyon değeri, sedimentasyon değerinden düşük çıkar (Şekil 63).
Aradaki fark arttıkça süne-kımıl zararının da arttığı anlaşılır (Atlı vd. 1988, Köksel
vd. 2000). Beklemeli Zeleny sedimentasyon analizi aynı zamanda gluten kalitesi
hakkında fikir vermektedir. Süne zararı kabul edilebilir ölçüler in altında ise beklemeli Zeleny sedimentasyon değeri, Zeleny sedimentasyon değerinden genelde
daha yüksek çıkmaktadır. Gluten kalitesi fazla ise aradaki fark 10 ml ve daha fazla
olabilmektedir. Makarnalık buğdaylarda da beklemeli SDS sedimentasyon analizi
aynı prensip ile kullanılmaktadır.
Şekil 63. Sağlam ve emgi zararına uğramış un örneklerinde Zeleny (Z) ve Beklemeli
Zeleny (BZ) Sedimentasyon değerleri.
2.3.3. Gluten Analizleri
Buğdayda bulunan depo proteinlerine “gluten” adı verilir. Buğday ununa
su ilave edilip yoğrulduğunda, gluten proteinlerinden “gliadin” ve “glutenin” in
suyu emerek şişmesi sonucu viskoelastik özellikte hamur oluşur. Gluten, fermentasyon sırasında maya tarafından üretilen CO2 gazının tutulmasını ve yüksek hacimli ekmek oluşturulmasını sağlar. Gluten, basit yıkama işlemiyle, tahıllar
içerisinde sadece buğdaydan elde edilebilir. Mayalı ekmek yapımı söz konusu
olduğunda yaş gluten miktarı ve kalitesi çok önemli kalite kriterleridir (Köksel
vd. 2000). Ekmek yapımında kullanılacak unlarda yaş gluten oranının % 28’in
üzerinde olması iyi kalitede hamur yapımına olanak vermektedir. Yaş glutenin
belli sıcaklık ve sürede kurutulması ile kuru gluten elde edilir ve genelde glutenin
www.tarim.gov.tr
161
SÜNE
su absorpsiyon miktarına göre değişmekle birlikte, kuru gluten miktarı yaş gluten miktarının
1/3’ü kadardır. Protein kalitesinin değerlendirilmesinde en önemli kalite kriterinden biri gluten
indeks değeridir. Gluten indeks değerinin ekmeklik unlarda % 60-90 arasında olması istenir. Gluten
indeks değeri yükseldikçe unun gluten kalitesi de
artar (Köksel vd. 2000). Süne zararına uğramış
buğdayda gluten yapısı bozulmakta, özellikle gluten indeks değeri azalmaktadır. Ayrıca düşük gluten indeks değeri çeşidin kalıtsal özelliği de
olabilmektedir. Süne zararının belirlenmesinde
gluten yayılma analizi de kullanılmaktadır
(Şekil 64). Gluten yayılma değerinin düşük çıkŞekil 64. Süne emgili Bezostaja-1 ması, glutenin kaliteli ve süne zararının az veya hiç
olmadığını göstermektedir.
çeşidinde gluten yayılma testi
(1 saat bekleme %öncesi ve sonrası).
%
%
%
!
!
! !
!
!
!
!
!
3. BUĞDAY KALİTESİNE ETKİ EDEN FAKTÖRLER
!
! !
!
!
!
!
!
!
Buğdayın
Ekmeklik
ve
Makarnalık
kalitesi
üzerine;
genotip,
yetiştirildiği
!
!
! !
!
!
!
!
!
çevre koşulları ve bunların karşılıklı olarak birbirleriyle etkileşimleri etkili olmak!
!
! !
! ! !
!
tadır. Çeşit, çevre ve bunların karşılıklı olarak etkileşiminden etkilenen bazı kalite
!
kriterleri
de Çizelge 69.’da özetlenmektedir.
! !
!
!
! !
!
!
!
Çizelge 69. Buğdayın çevre, çeşit ve bunların karşılıklı etkileşiminden etkilenen
!
!
kalite kriterleri
L$#:NF^hJ$KFNi%
J$S9$%
J$KFNxJ$S9$%
^)X1HI7%4'*I1HGI%
,'7HDH%Y)X1HI7%X)'7C%
,'7HDH%Y)X1HI7%X)'7C%
,'7H%!H)1*I\I%
,'7H%!H)1*I\I%
,'7H%!H)1*I\I%
=7%9'7DC0'7C%
,'7H%
,X*W67*6\6%
`H>1X*I1)H%5\C)*C\C%
,'7H%9H7WI%
,X7% (')')C% QH% 8'['>1'% !
JI0*H70H%
8'['>1'%dI0*H70HaH%DI)H7d%
,'7HDH%#H0%:)'7C%
162
%
% %
!
!
!
QH% `H>1X*I1)H%5\C)*C\C%
!
%%
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
3
!
!
!
!
!
!
3.1. Buğdayın Türü ve Çeşidi
Buğdayın türü ve çeşidi kalitenin belirlemesinde temel kriterlerden biridir.
Ülkemizde 171 adet ekmeklik buğday (Triticum aestivum L.), 56 adet ise makarnalık buğday (Triticum durum Desf.) tescilli çeşidi bulunmaktadır. Bu çeşitlerin
TMO buğday alım baremindeki grupları Çizelge 70’de verilmiştir. Buğday ticaretinde Makarnalık Buğday, Anadolu Beyaz Sert ve Anadolu Kırmızı Sert grubunda
yer alan çeşitlerin daha yüksek fiyat bulmaktadır.
Çizelge 70. Toprak# Mahsulleri
#
# Ofisi Buğday
# Alım
# Grupları
#
#
!"#$%&'('%)*+,-&%-('.%/0*1(-0'%%
#
23,*%
.-2-04-('2%)*+,-&(-0%
!!"*#
@ABA1#C04=7(=#2010/D0(=1#859:0;##
!!E*#
52.52(62%)*+,-&(-0%
<D0:-(5#8';0&#F'/G#859:0;(0/#H<8FI#
!JK*#
<D0:-(5#L=/>=&=#F'/G#859:0;(0/#H<LFI#
!J"*#
@%9'/#8';0&#859:0;(0/#H@8I#
!MK*#
@%9'/#L=/>=&=#859:0;(0/#H@LI#
!M"*#
@ABA1#C04=7(=#8';0&#N1>'1(%1#859:0;#H@C8I#
!KK*#
@ABA1#C04=7(=#L=/>=&=#N1>'1(%1#859:0;#H@CLI#
!K"*#
Anadolu Beyaz ve Kırmızı Sert gruplarında yer alan ekmeklik buğday çe#
# #
#
#
#
#
#
#
#
şitlerinin protein kalitesi yüksektir. Sertifikalı tohumluk kullanılması ile kaliteli
#
#
#
#
#
#
# #
ürün elde edilmektedir.
#
#
#
##
3.2. İklim ve Çevre Etkisi
7
% % büyüme
%
# gelişmesi sıcaklık, elverişli su, ışık, gün uzunluğu ve
Buğdayın
ve
# toprak özelliklerini kapsayan çok sayıda çevre faktörü tarafından etkilenmektedir.
Belirtilen bu faktörler
yetiştiriciler
tarafından
kontrol
edilemezler
#
# #
#
#
# #
# veya
# çok az#
kontrol
edilebilirler
(Akkaya
1994). Bu
aynı
kaliteyi
#
#
#
# faktörler
#
# zamanda
#
# de etkile-#
mektedir. Öncelikle çeşitlerin gelişme tabiatına (mutlak kışlık, mutlak yazlık ve
#
#
#
#
#
#
#
alternatif) uygun iklim koşullarına da yetiştirilmesine dikkat edilmelidir.
#
#
# #
#
#
#
# #
#
#
#
# #
#
#
#
#
#
#
#
#
# #
#
#
#
#
#
www.tarim.gov.tr 163
#
#
##
7
##
SÜNE
3.2.1. Sıcaklık
Nişasta sentezlenmesi için 15-20 °C sıcaklık gerekirken; Protein sentezlenmesi için daha yüksek sıcaklık gerekmektedir. Dane doldurma döneminde
20 °C’nin üzerinde seyreden sıcaklıklar; Protein sentezini artırmakta, şekerin nişastaya dönüşümünü ve karbonhidratların vegatatif organlardan taneye transferini yavaşlatmaktadır. Dane doldurma döneminde 32°C’nin üzerinde seyreden
sıcaklıklar; tohum tutma süresini kısaltmakta, protein yapısını değiştirmekte ve
cılız tane oluşumuna da neden olarak kaliteyi olumsuz yönde etkilemektedir.
Gün içindeki sıcaklık değişimleri; protein oranı, yaş gluten değeri,düşme sayısı
ve sedimentasyon değerleri gibi kalite parametreleri üzerinde olumlu etki yapmaktadır (Mızrak,2012). Buğday kalitesi ve sıcaklık arasındaki ilişkiyi belirlemeye
yönelik yapılan bazı çalışmalar aşağıda verilmiştir.
Bazı araştırıcılar buğdayın olgunlaşma zamanında 30 °C’den yüksek sıcaklığın ve düşük nispi rutubetin gluten kalitesine etki yaptığını göstermişlerse de,
gluten kalitesi bir çeşit özelliğidir (Seçkin, 1978). Buğdayın tane doldurma döneminde; birbirini takip eden 3 veya daha fazla gecede sıcaklığın 5 °C’nin altına
düşmesi tanelerin cılız; süt ve nişasta olumları sırasında meydana gelen donlar
ise tanenin buruşuk, cılız ve renksiz olmasına neden olurlar (Mızrak, 2012). Pan
et al., (2005) gün içindeki sıcaklık değişimlerinin tanede protein oranı, yaş gluten,
düşme sayısı ve sedimentasyon değerleri ile pozitif korelasyon gösterdiğini bildirmişlerdir. Wang et al., (2007)’ye göre kaliteli buğdaylarda protein oranı bakımından başaklanmadan olgunlaşmaya kadarki dönemde gece ve gündüz
arasında 12,2 ± 0,5 °C’lik bir sıcaklık farkı etkili olmuştur. Acevedo et al., (1991)
tane doldurma sırasında günlük ortalama sıcaklıktaki her 1 °C artışın tane ağırlığında % 4 azalmaya neden olduğunu bildirmiştir.
Ayrıca, tane dolum döneminde meydana gelen yüksek sıcaklıklar (kısa süreli de olsa) gluten kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Tane görünümünde
herhangi bir olumsuz değişiklik ve protein miktarında bir azalma olmasa da, buğdayın kalitesi çok düşmektedir. Sıcaklık şoku (heat shock) diye adlandırılan bu
durumda beklemeli Zeleny sedimentasyon değerleri, tıpkı süne emgi zararı varmış gibi Zeleny sedimentasyon değerinden daha düşük çıkmaktadır. Ayrıca yaş
gluten analizinde elde edilen gluten bütünleşememekte, parça parça oluşmaktadır. Bu yönde yapılan bir çalışmada tane doldurma döneminde buğdaya uygulanan sadece kuraklık veya kuraklık+sıcaklık şoku ile protein miktarı yüksek
olsa bile, gluten kalitesinde bir düşüş gözlenmiştir (Balla et al., 2011).
164
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
3.2.2. Yağış ve Toprak Nemi
Yağışın dağılımının ve miktarının buğday kalitesi üzerinde farklı etkide bulunduğu belirlenmiştir. Fazla yağış ile tane doldurma öncesi dönemde topraktaki
azot yıkanarak azalmakta ve dolayısıyla protein miktarı azalmaktadır. Topraktaki
nem düzeyinin artmasıyla yaprakların yeşil kalma süresi uzamakta, sonuçta karbonhidrat birikimi, proteine göre daha fazla olmaktadır. Fungal hastalıklar da artarak, fotosentez alanını azaltmakta dolayısıyla tanelerin cılız kalmasını neden
olabilmektedir. Bu nedenlerden dolayı yağışın fazla olması kalitede olumsuz etki
yapmaktadır (Mızrak, 2012).
Ayrıca, yağışın fazla olması durumunda buğdayda alfa amilaz aktivitesi artmaktadır. Bu da buğdayların ekmeklik kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir.
Hasattan önce aşırı yağış almış buğdaylarda taneler çimlenmek suretiyle de alfa
amilaz aktiviteleri aşırı yükselebilir (Özkaya ve Özkaya 2005b). TS 2974 buğday
standartında alfa amilaz enzim aktivitesini belirten düşme sayısının 1. sınıf ekmeklik ve makarnalık buğdaylarda en az 250 s, diğer sınıflarda ise en az 220 s
olması gerekmektedir. Yapılan bir çalışmada çiçeklenme sonrasında düşen toplam yağış ile protein miktarı ve düşme sayısı arasında negatif ilişki tespit edilmiştir (Pan et al., 2005).
Optimum toprak nemi kök gelişimini hızlandırmakta, su ve besin maddelerinin dolayısıyla azotun alımını arttırmaktadır. Yapılan bir başka çalışmada ise
orta ve yüksek gluten kalitesine sahip buğdaylarda, çiçeklenmeden sonraki dönemde ~ 52 mm yağış ile optimum sedimentasyon ve hamur stabilitesi elde edilmiştir (Wang et al., 2007).
3.2.3. Güneşlenme ve Işık Yoğunluğu
Çiçeklenmeden hasada kadar geçen süredeki toplam güneşli gün sayısı ile
protein oranı, yaş gluten değeri ve düşme sayısı arasında pozitif korelasyon
değerleri elde edilmiştir (Pan et al., 2005).
3.3. Yetiştirme Koşulları
3.3.1. Ekim zamanı
Her bölgede kendi koşullarının gerektirdiği en uygun zamanda ekim yapılmalıdır. Bölge için belirlenen optimuma oranla geciktirilen ekimler, tane verimi
ve fiziki kaliteyi etkilemektedir. Geç ekim nedeni ile çiçeklenme zamanı ve özel-
www.tarim.gov.tr
165
SÜNE
likle tane doldurma dönemi, sıcak havalara gelen çeşitlerde tane ağırlığı azalmaktadır (Hoobs et al., 1998). Ekim zamanı bakımından yapılan bir çalışmada
erken ekime göre normal ve geç ekim ekimde daha yüksek protein oranı, yaş
gluten değeri, nişasta oranı, sedimentasyon değeri ve düşme sayısı değerleri
elde edilmiştir (Pan et al., 2005). Geç ekim ile küçük taneli fakat yüksek protein
oranlı buğday elde edilmiştir (Patil et al., 2000). Geç ekimlerde çiçeklenme sonrası yüksek sıcaklılar, tane doldurma periyodunu kısaltmakta, bunun sonucunda
endosperm küçülmekte, tane ağırlığı düşmekte ve protein oranı artmaktadır
(Ahmed et al., 1994).
3.3.2. Sulama
Toprak neminin % 50 tarla kapasitesine düştüğü seviyeden itibaren kökler
kendilerini çevreleyen topraktan nem alamaz ve bitki kuraklık stresine girer. Bu
durumda sulama imkanı varsa yapılması gerekmektedir (Mızrak, 2012). Ülkemizde yeterli sulama olanağı olan arazilerde görülen en büyük sorun, sulamanın
yetersiz olmasından ziyade, kontrolsüz aşırı sulamanın neden olduğu problemlerdir. Özellikle aşırı sulama ile yüksek tane verimi elde edilirken, su-azot dengesine dikkat edilmez ise buğday kalitesi olumsuz yönde etkilenmektedir. Kalite
bakımından özellikle geç dönem sulamalarından kaçınılması gerekmektedir. Eğer
sulamanın yapılması gerekir ise, azot uygulaması ile takviye edilmesi kaliteli buğday eldesi için gereklidir (Çekiç ve Kalaycı, 2010).
3.3.3. Gübreleme
Bitkinin gübre ihtiyacının doğru bir şekilde belirlenebilmesi için, öncelikle
topraktaki besin elementi miktarının belirlenmesi gerekmektedir. Toprak analizleri mümkün olduğu kadar ekim tarihine yakın yapılmalıdır.
Buğday bitkisi olgunluk dönemindeki büyüklüğe ulaşabilmek ve genetik
yapısı ile çevre koşullarının müsade ettiği verimi gerçekleştirebilmek için, belli
miktarlarda makro ve mikro besin elementlerine ihtiyaç duymaktadır. Makro
besin elementleri N, P, K, Ca, Mg ve S’den ibaret olup, bitkiler miktar olarak bunlara daha fazla ihtiyaç duyarlar. Mikro besin elementleri ise Zn, Cu, Mn, Mo, B,
F ve CI’den ibaret olup, bitkiler miktar olarak bunlara daha az ihtiyaç duymakla
beraber, hücredeki anahtar olaylar için gereklidirler (Akkaya, 1994).
Buğday azotu amonyum veya nitrat formunda alır. Amonyumun toprakta
tutulması daha fazla olup, kökler toprakta amonyuma doğru büyümek zorundadırlar. Köklere doğru bir miktar amonyum difüzyonu olmaktadır ama bu olayın
166
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
hızı bitkinin ihtiyacını karşılayamayacak kadar yavaştır. Negatif yüklü olan nitrat
toprakta mobil durumda olup, toprakta ilerleyerek köklere ulaşabilmektedir.
Bitki tarafından alınan nitratların tamamı, bitki bünyesinde önce amonyuma çevrilmekte ve daha sonra amino asitlere dönüştürülmektedir.
Buğday protein üretimi için azota ihtiyaç duymaktadır. Proteinler hücre
yapısının büyük bir çoğunluğunu oluşturduğu için, bu elemente diğer besin elementlerinden daha fazla ihtiyaç duyulur. Topraktan alınabilir azot miktarı arttıkça
protein miktarı da artmaktadır. Yapılan bir çalışmada buğday protein kalitesi ile
toprağın 1,8 m derinliğindeki azot içeriği arasında pozitif korelasyon değeri
(r = 0.82) elde edilmiştir (Kong et., 2013).
Azotun kökler veya yapraklar tarafından alınarak saplara taşınabilmesi için
yeterli zamanın ve koşulların bulunması durumunda, elverişli formdaki azotun
geç dönemlerde uygulanması ile tanenin protein oranı arttırılabilir. Tanenin protein içeriğini arttırmaya yönelik geç gübre uygulamaları, özellikle çevre koşullarının fazla verim, fakat düşük protein içeriği sağlayacak şekilde olduğu yerlerde
daha iyi sonuç verir. Bu uygulama ile yüksek verim ve protein oranı birlikte olabilmektedir. Yetiştirme koşulları iyileştikçe verim artmakta, fakat toprakta alınabilir azot miktarı yeterli değilse protein oranı düşmektedir (Akkaya, 1994). Azotça
zengin olmayan koşullarda düşük azot dozlarının ilk etkisinin verimi artırmak olduğu, dolayısıyla tane proteininin bu ihtiyaç giderildikten sonraki daha yüksek
dozlarda daha net artış gösterdiği belirtilmektedir (Fowler, 2003). Genelde optimum kalite için gereken azot miktarı optimum verim için gerekenden biraz
daha fazla olmaktadır (Çekiç ve Kalaycı, 2010).
Bölünerek azot uygulamalarında bitkinin azotu etkin bir biçimde kullanması, uygulama zamanı, miktarı, yağış ve diğer iklim faktörleri gibi çeşitli faktörlere bağlıdır (Alcoz et al., 1993). Azotun bitkinin ihtiyaç duyduğu zamanda
verilmesi kullanım etkinliğini artırmaktadır Özellikle hızlı azot alımının mümkün
olabileceği en geç zamanda azotun uygulanması maksimum etkinlik yönünden
önemli olmaktadır (Olson and Kurtz, 1982). Erken dönemde yapılan yeterli miktardaki azot gübrelemesi kaliteyi arttırmaktadır (Ge et al., 2011). Gebecik ve çiçeklenme dönemi arasında yapılan azotlu üst gübreleme ile tane protein ve
glutenin içeriği artmaktadır (Shi et al., 2005).
Buğday için temel bitki besin maddelerinden biri de fosfordur. Fosfor (K)
ve potasyum (K) gübreleri buğday kalitesini arttırmaktadır. Yapılan bir çalışmada
www.tarim.gov.tr
167
SÜNE
azot, fosfor ve potasyum gübre kombinasyonu yaş gluten miktarı, tane protein
içeriği ve sedimentasyon değeri üzerine olumlu etki yapmıştır. Ayrca, gluten kalitesi iyi olan çeşitlerde, azot ile potasyumlu gübrelerin birlikte kullanılması sonucu hamur elastikiyeti artmıştır (Zhao et al, 2009).
Temel besin maddelerinden biri olan kükürt (S) de azot gibi protein yapısına girmektedir. Ekim ve sapa kalkma döneminde birlikte uygulanan azot ve
kükürtlü gübreler hamurun reolojik özellikleri ve kalitesini arttırmıştır
(Xie et al., 2009).
Çinko gübrelemesi tane protein kompozisyonunu değişebilmektedir.
Sıcaklık stresi altına yetişen buğdayda uygulanan artan dozdaki çinko gübresi,
gliadin ve çözünür polimerik protein oranını arttırmıştır (Peck et al., 2008).
3.4. Hastalık, Zararlı ve Yabancıotlar
Buğday hastalık ve zararlıları ile yabancı otlar hem verimi hem de kaliteyi
olumsuz yönde etkilemektedir.
TS 2974 buğday standartında makarnalık ve ekmeklik buğdayda tüm sınıflar için en çok %1,5 fusariumlu tane bulunmasına izin verilmiştir. Wilcoxson et
al., (1992) yaptıkları bir araştırmada Fusarium tarafından enfekteli tanelerde buruşukluk, protein miktarında azalma ve böylece tane kalitesinde azalmanın olduğunu ortaya koymuşlardır. Yapılan analizler sonucunda % 5’ten fazla hastalıklı
tane bulunan ürünlerin insan ve hayvan sağlığına zararlı olabileceğini belirlemişlerdir.
Ülkemiz buğdayları içinde en çok rastlanan yabancı ot tohumları delice,
karamuk ve pelemirdir. Bu tohumlar renk ve/veya tatda bir takım değişikliklere
neden olmakta ve buğdayın ekmeklik kalitesini bozmaktadır. Ayrıca, içerdikleri
toksik maddeler nedeniyle sağlık için zararlı olabilmektedir.
4. SÜNE EMGİ ZARARIYLA BUĞDAY KALİTESİ ARASINDAKİ İLİŞKİ
Süne ve kımıl emgi zararı, buğdayda kaliteyi etkileyen önemli faktörlerden
sadece birisidir. Süne ve kımıl tarafından beslenirken taneye bırakılan proteolitik
ve amilolitik enzimler, un ürüne işlenirken tekrar faaliyete geçmekte ve proteini
parçalamaktadır. Emgili tane oranının belli bir oranın üzerinde olduğu unlardan
yapılan ekmek hamuru; yumuşak, cıvık, akıcı ve gaz tutma kapasitesi az olmaktadır (Atlı,1999) (Şekil, 65).
168
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
Şekil 65. Normal ekmek hamuru(solda),Süne –kımıl emgisi nedeniyle normal
olmayan ekmek hamuru(sağda).
Buğdayda protein oranının yüksek olması süne emgi zararının etkisini azaltabilmektedir. Gluten miktarının hem yüksek olması hem de kaliteli olması istenir. Protein kalitesi yüksek çeşitlerin süne emgi zararından düşüklere göre daha
az etkilendiğini belirten pek çok araştırma yapılmıştır. Süne emgi zararıyla kaliteye ilişkin pek ülkemizde ve dünyada yapılan çalışmalar aşağıda özetlenmiştir.
Gatsova et al., (1981), Bulgaristan’da 14 buğday çeşidinde yaptıkları çalışmada, kabul edilebilir üst emgi sınırının düşük kaliteli çeşitlerde % 3, iyi kaliteli
çeşitlerde ise % 5-6 olduğunu saptamışlardır.
Shurovenkov ve ark. (1985), Rusya da 1973-1983 yılları arasında farklı bölgelerde Süne (E.integriceps)’nin verime ve kaliteye etkisi üzerinde araştırmalar
yapmışlardır. Sonuçta % 4’ e kadar verimde azalma olmadığını, kalitenin de % 7
emgi oranının üzerine çıkıldığında etkilendiğini belirtmişlerdir
Atlı (1987) Trakya Bölgesi’nde yaptığı bir başka çalışmada ise 57 adet buğday numunesinde emgi oranının % 1,9 – 41,5 arasında değiştiğini; kabul edilebilir
üst emgi sınırının protein oranı % 11,4’ten az olan buğday örneklerinde % 3, protein oranı % 11,4’ten fazla olan buğday örneklerinde ise % 5 olduğunu belirlemiştir.
Atlı ve ark., (1988) tarafından yapılan bir çalışmada, Ankara 093/44
ekmeklik buğday çeşidinde % 1, 3, 5, 7, 9 ve 15 oranında emgili örnekler hazırlanarak, kalite analizleri yapılmıştır. Çalışma sonucunda emgi oranının artıkça
hektolitre ve bin tane ağırlığı ile un veriminin azaldığı belirlenmiştir. Bu durum
sünenin beslenirken endosperm miktarını azaltmasından kaynaklanmıştır. Aynı
www.tarim.gov.tr
169
SÜNE
çalışmada zarar görmüş tane oranı arttıkça unda protein, yaş ve kuru öz değerlerinin önemli düzeyde etkilenmediği, ancak sedimentasyon değerinin düştüğü
belirlenmiştir. Araştırıcılar süne zararının protein miktarından çok protein kalitesini ve dolayısıyla ekmeklik kalitesini etkilediğini vurgulamışlardır. Ayrıca, artan
emgi ve enzim oranı ile hamurun reolojik (farinograf ve alveograf) özellikleri de
olumsuz yönde etkilenmiştir.
Özkaya ve Özkaya (1993) yaptıkları bir çalışmada da benzer sonuçlar elde
etmişlerdir. Ekmek ve hamur özeliklerinin; süne emgi zararının zamanı, oranı ve
derecesi ile buğdayın kalitesi ve ekmek yapma yöntemine bağlı olarak, az veya çok
değiştiğini belirlemişlerdir. Kuvvetli unlarda (zarar oranı % 5’den az) kalite düşmediği halde, zayıf unlarda (zarar oranı % 2’de bile) ekmek hacminin düştüğü, basık
şekilli, tekstür ve gözenek yapısı bozuk ekmek elde ettiklerini bildirmişlerdir.
Josephıdes (1994), Kıbrıs da 1990-1991 yıllarında Eurygaster sp.’nin buğdayda zararını incelemiş ve durum buğdayında yaptığı çalışmada emgi oranının
% 2 ila % 44 arasında değiştiğini tespit etmiştir. Araştırıcı % 5’in üzerinde emgili
tanelerden yapılan unun teknolojik özelliklerinin de bozulduğunu belirtmektedir.
Diğer bir çalışmada bazı buğday çeşitlerinin süne proteazından daha az
etkilendiği, bu farklılıkların da buğdayın genetik özelliklerinden kaynaklandığı ve
kaliteli çeşitlerde kabul edilebilir emgi üst sınırlarının daha yüksek olabildiğini
göstermiştir (Rassipour vd., 1996).
Buğday çeşitlerinin protein parçalayıcı enzimlere karşı tepkileri, çeşitlerin
genetik özelliklerinden dolayı farklı düzeylerde olmaktadır (Sivri vd. 2002).
Aden ve ark. (2004), tane oluşum döneminde süne emgi oranının % 5’i
geçtiğinde ekmeklik olma özelliğini yitirdiğini belirtmektedir.
Dizlek ve İslamoğlu (2010) yaptıkları çalışmada sünenin verdiği zararın buğdaydan buğdaya farklılık gösterdiği ve aynı emgi düzeyinde farklı buğday çeşitlerinin karakteristiklerinin birbirinden farklı olduğu belirlenmiştir.
Ağırtaş (2013) yaptığı çalışmada, Ceyhan 99 çeşidi beyaz sert ekmeklik
grupta olup % 3 emgi oranında bile çok yüksek beklemeli Zeleny sedimentasyon
değeri vermiş ve kalite kaybı görülmemiştir.
Torbica et al., (2014) tarafından yapılan bir çalışmada 6 buğday çeşidi Sırbistan’da 2 farklı lokasyonda süneye karşı ilaçlı ve ilaçsız olarak yetiştirilmiştir.
İlaçlama yapılmayan lokasyonda süne emgi oranı % 4,2-7,1 arasında; ilaçlama
170
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
yapılanda ise % 1,1-1,6 arasında olmuştur. Yaş gluten miktarında iki lokasyon
arasında önemli bir fark bulunmamıştır. Ancak hamurun reolojik özelliklerinde
önemli farklılıklar görülmüştür. Emgi oranı yüksek lokasyondaki çeşitlerin ekstensograf, alveograf enerji değerleri çok düşük ve farinograf yumuşama derecesi
daha kötü olmuştur. Gliadin proteinleri hamurun vizkozite ve uzayabilirliğini etkilerken gluteninler hamurun kuvveti ve elastikliğini etkiler. Gliadin/glutenin oranının düşük olması istenir. İlaçlanmayan lokasyonda çeşitlerin gliadin/glutenin
oranı yüksek bulunmuştur. Süne zararı gluten fraksiyonlarında değişime neden
olup gliadin arttıkça farinograf yumuşama değeri olumsuz şekilde artmıştır. Gliadin ve glutenin fraksiyonlarının miktarı ve bantların sayısı, yayılma özelliklerini
ve hamur yoğurma özelliklerini değiştirerek, seçilen buğday çeşitlerinin teknolojik kalitesini etkilemiştir. Bu sonuçlar da süne zararına karşı çeşitlerin dayanımında farklılık olabileceğini göstermektedir.
Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından desteklenen ve 2009 yılında tamamlanan Ülkesel Süne Projesinde, yetiştirilme koşulları ve emgi oranları aynı
olan çeşitlerde farklı emgi zamanlarından kaynaklanan farklı kalite düşmeleri
görülmüştür. Sünenin emgi sırasında bıraktığı proteaz enzimi buğdayın gelişme
dönemine göre farklı miktarlarda olmaktadır. Özellikle hasattan hemen önce
gerçekleşen emgilerde daha fazla proteaz enzimi bırakıldığı bilinmektedir. Çeşitler sahip oldukları protein kalitesine göre bu emgi zararından farklı derecede
etkilenmektedirler. Protein kalitesi iyi olan çeşitler % 5-6 emgili tane içermeleri
durumunda bile kalitelerini çok bozmazken, düşük protein kalitesine sahip çeşitler % 1-2 emgili tane oranında sahip oldukları kaliteleri bozulmuş ve işlenememiştir. Ayrıca, proje kapsamında; Zeleny sedimentasyon değeri yüksek
(~60 ml) olan süne emgili buğdaylarda, beklemeli Zeleny sedimentasyon değerinin 45 ml civarına düştüğü pek çok benzer sonuç elde edilmiştir.
Elgün vd. (2001)’a göre, sedimantasyon değeri 15 ml’den az olan örneklerin çok zayıf, 16-24 ml arasındaki örneklerin zayıf, 25-36 ml arasında olanların
iyi, 36 ml’den yüksek değere sahip olanların ise çok iyi gluten kalitesine sahip
olduğu bildirilmiştir. Bu değerlendirmeye göre, süneli bir buğdaydan elde edilen
unda 45 ml beklemeli Zeleny sedimentasyon değeri, süne zararına uğramış bazı
çeşitlerin Zeleny sedimentasyon değerlerinden daha yüksek olup, bu buğdayların ekmeklik olarak kullanılabileceğini göstermektedir. Ayrıca, Türk Gıda Kodeksi
2013 Buğday Unu Tebliği’ne göre ekmeklik buğday ununda en az 30 ml Zeleny
ve beklemeli Zeleny sedimentasyon değeri istenmektedir.
www.tarim.gov.tr
171
SÜNE
Durum buğdayından ekmek yapıldığında da benzer etkinin olması kaçınılmazdır. Önceki yıllarda makarna yapım aşamasında da süne ve kımıl zararının
makarna kalitesini olumsuz etkilemeyeceği düşünülmekteydi. Fakat, makarna
sanayinin son yıllarda kullanmaya başladığı yoğurma teknolojisi makarnalık
buğdayda daha fazla ve kaliteli gluten yapısı gerektirmektedir. Bu yeni teknolojiyi
kullanan makarna fabrikaları % 1,5 – 2,0 süne emgi zararının bile makarna kalitesini bozduğunu belirtmektedirler (Atlı vd. 2010).
Ülkemizde buğday işleyen sektör ile buğday üreten çiftçi alıcı ve satıcı konumunda ticaret borsalarında bir araya gelmektedir. Ticaret Borsaları da
TMO’nin uygulamasında olduğu gibi; TS 2974 Buğday standartını kullanarak buğday alımı yapmaktadır.
5. TMO AÇISINDAN EMGİ ORANLARI İLE BUĞDAY KALİTESİ
PARAMETRELERİNİN İRDELENMESİ
TMO eksperleri tarafından ağırlık yöntemine göre gerçekleştirilen SüneKımıl emgi analizinin sonucunda elde edilen veriler (% gram) ; buğday alımlarında temel kriterlerden biri olarak değerlendirilmektedir. Emgi oranına ilişkin
bu kriterde kabul edilebilir üst emgi oranı değeri olarak geçmiş yıllarda öncelikli
olarak % 6, daha sonra % 5 ve % 4 değerleri uygulanmış, bugün için ise alımlarda
ekmeklik ve makarnalık buğdaylar için bu değer % 3,5 olarak dikkate alınmaktadır.Bu karar Süne Mücadelesi İzleme ve Yönlendirme Komisyonun 26.12.2006
tarihinde yaptığı toplantıda alınmış ve 2007 yılı buğday alımlarında uygulamaya
konulmuştur.Ekmeklik buğdaylarda ağırlık metoduna göre bulunan bu değer
% 3,5’un üzerine çıkması durumunda; ürün ekmeklik değerini kaybederek yemlik
sınıfına (Beyaz-Kırmızı Yemlik) (Düşük Vasıflı Ekmeklik) dahil edilmektedir. Eğer
Bu değer % 14’ün üzerine çıkması durumunda ise üreticinin ürünü yemlik olarak
dahi satın alınmamakta ve işlem dışı bırakılmaktadır. Makarnalık buğdaylarda
ise ağırlık metoduna göre bulunan bu değer % 3,5’un üzerine çıkması durumunda; ürün makarnalık değerini kaybederek düşük vasıflı makarnalık gurubuna
dahil edilmektedir. Eğer bu değer % 14’ün üzerine çıkması durumunda ise üreticinin ürünü düşük vasıflı makarnalık olarak bile satın alınmamakta ve işlem dışı
bırakılmaktadır. Bu değerlendirme TSE Buğday standartlarına aktarılmıştır. Ekmeklik ve Makarnalık Buğday alımlarında dikkate alınan bazı TSE Buğday kriterleri Çizelge 71 ve 72’de verilmektedir.
172
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
!
!
!
!
!
! !
!
!
!
!
!
!
!
!
!
! !
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
! ! !
!
!
!
!
!
!
! !
!
!
Çizelge 71. Ekmeklik Buğday alımlarında dikkate alınan ve TSE Ekmeklik Buğday
! kriterleri
!
!
standardında yer !alan! bazı! alım
")/7/7%
'DC%
!C7Ce%
#X%
`'[H)H%
1'Z)IE'1C%
hkW)i%
$>0H>*I>%
A%
?%
R%
T%
8$g4$%
A-@%
A-Ag?-@%
?-Ag?-B%
?-fgR-B%
%
,/[/>%
Q'GCe*C%
$>0H>*I>%
!
!
!
!/7Hg4C0C*%
1'Z-6\)'0C[%
1'7H%X)'7C%
hk%W)i%
@-@gA-@%
A-Ag?-@%
?-Ag?-B%
?-fgR-B%
R-fgAT-@%
!
!
^)X1HI7%
X)'7C%
hki%
!HDI0H71'GaX7%
DH\H)I%
hcci%
AR%QH%/(H)I%
A?-ngA?-@%
AA-ngAA-@%
A@-ngA@-B%
A@-T%QH%'*1C%
Rl%QH%/(H)I%
RfgRA%
R@g?f%
?Bg??%
??%'*1C%
!
!
!
!
Çizelge 72. Makarnalık Buğday
alımlarında
dikkate
alınan
ve TSE Makarnalık Buğday
! !
!
!
!
!
!
standardında yer alan bazı alım kriterleri
")/7/7%'DC%
!C7Ce%
#X%
`'[H)H%
1'Z)IE'1C%
hkW)i%
.'>')7'*C>%
A%
?%
R%
,S.%
@-@gA-B%
A-fg?-B%
?-fg?-B%
R-fgAT-@%
,/[/>%
S'GCe*C%
.'>')7'*C>%
!/7Hg4C0C*%
1'Z-6\)'0C[%
1'7H%X)'7C%
hk%W)i%
@-@gA-B%
A-fg?-B%
?-fgR-B%
R-fgAT-@%
`H>1X*I1)H%
5\C)*C\C%
h>Wj*i%
lm%/(H)I%
ll-nglf%
lB-nglT%
lR-n%QH%'*1C%
!
!
!
^)X1HI7%X)'7C%
hki%
AR-B%QH%/(H)I%
AR-TgA?-B%
A?-TgAA-B%
AA-T%QH%'*1C%
!
TMO, AB! ile uyum
çalışmaları
çerçevesinde
bir dizi! çalışmalar
gerçekleş! !
!
!
!
!
!
tirmiş ve sonuçta “Hububat Alım ve Satış esaslarına ilişkin Uygulama yönetme! !
!
! !
!
!
!
!
liği’’ni 24.1.2008 tarih ve 2/16-6 no’lu yönetim kurulu kararı ile yayınlamıştır. Bu
!
!
! !
!
! !
!
!
! !
yönetmeliğe gerek Tarım Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğünün ilgili
! !
!
!
!
! !
!
!
birimlerinden gerekse
diğer kurum
ve! kuruluşlardan
gelen itirazlar
üzerine
yö!
!yapılmasına karar verilmiştir.
!
!
! yönetmelik
! yapılan
!
netmelik de değişiklik
Sonuçta
!
! “Hububat! Alım ve
! Satış !Esaslarına İlişkin
!
!
itirazlarda dikkate
alınarak! yeniden
Uy! !
!
!
!
! ! kurulu kararı
!
gulama Yönetmeliği”
21.2.2009
tarih tarih ve 4/29-1
no’lu
yönetim
!
!
!
! Yönetmeliğe
!
! ilişkin olarak
! makam
!
!
ile değişiklik
yapılarak
yayınlanmıştır.
oluruyla
!
!
!
!
!
! temel olarak iki
! farklı
!
bazı değişiklerde
bu tarihten
sonra
yapılmıştır.
Yönetmelik
döneme
uygulamaları
Geçiş
! ilişkin
!
!
! kapsamaktadır.
!
! dönemi! olarak
! kabul
! ! edilen
1. uygulama
alım! yılları !arasındaki
dönemi
kapsamaktadır.
2.uygu!
! 2009-2017
!
!
!
!
!
lama ise 2017/2018
alım
döneminden
itibaren
AB’ye
uyum
çerçevesinde
uygu!
!
!
!
!
!
! !
!
!
!
!
!
! !
!
!
!
!
www.tarim.gov.tr 173
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
SÜNE
lanacak kriterleri kapsamaktadır. Süne konusuna ilişkin olarak alım kriterleri Bu
yönetmeliğin EK-1 ve EK-7 bölümünde yer almıştır. EK-1’de yer alan kriterler
Çizelge 73’de özetlenmiştir.
!
!
!
!
Çizelge 73. Hububat! alımında! uygulanacak
minimum
kalite
kriterleri
4)I1H)*H)%
5g9616EH1%X)'7C%
f``_Ne`of`eaNeh!
f`ehNeg^L<1!:(:\)#<1!
8g!'\*'0%Z6E6E'1C7%DC[C7D'>I%0'DDH*H)%%
hAq?qRqTqBqf%1XY*'0C%i$7%e'(*'%
?@@njA@g?@AfjAl%
?@AljAmMDH7%I1IE')H7%
Ag4C)C>%N'7H%
f``_Ne`of`eaNeh!
f`ehNeg^L<1!:(:\)#<1!
?g46G6)*6%1'7H*H)h'qEqcqDqH%1XY*'0Ci$7%e'(*'%
?@@njA@g?@AfjAl%
?@AljAmMDH7%I1IE')H7%
h'igUC*C(%1'7H*H)%
f``_Ne`of`eaNeh!
f`ehNeg^L<1!:(:\)#<1!
hEig,I\H)%Z6E6E'1%
f``_Ne`of`eaNeh!
f`ehNeg^L<1!:(:\)#<1!
Acig`'[H)H%1'Z)IE'1C7'%6\)'0C[%1'7H*H)hG/7H%QH%
>C0C*%1'Z)IE'1C7'%6\)'0C[1'7H*H)%Z')Idi%
f``_Ne`of`eaNeh!
f`ehNeg^L<1!:(:\)#<1!
hDi$0E)IaXG6%>')')0C[1'7H*H)%
f``_Ne`of`eaNeh!
f`ehNeg^L<1!:(:\)#<1!
hHi46)610'%HG7'GC7D'%V'(*'%CGCa'%0')6(%>'*0C[%
1'7H*H)%
f``_Ne`of`eaNeh!
f`ehNeg^L<1!:(:\)#<1!
Rg!/7H%QH%4C0C*%1'Z)IE'1C7'%6\)'0C[%1'7H*H)%
f``_Ne`of`eaNeh!
f`ehNeg^L<1!:(:\)#<1!
Tg<H>H*IhEH7H>*Ii%QHjQHa'%e6G')I60%H1>IGI7H%0')6(%
>'*0C[%1'7H*H)I7%1XY*'0C%
f``_Ne`of`eaNeh!
f`ehNeg^L<1!:(:\)#<1!
BgJI0*H70I[%QH%eI*I(*H70I[%1'7H*H)%
f``_Ne`of`eaNeh!
f`ehNeg^L<1!:(:\)#<1!
.'>')7'*C>%
86\D'a%
$>0H>*I>%
86\D'a%
!
peq$b!
peq$b!
!
!
peq$b!
peq$b!
!
kAm-@%
kA?-@%
!
pa$`!
pa$`!
!
kAT-@%
kB-@%
!
pb$`!
-0D0#90!()1<!:U:1L<!L<W<#9<1L:#:9:#!
!
pb$`!
-0D0#90!()1<!:U:1L<!L<W<#9<1L:#:9:#!
!
kAm-@%
kA?-@%
!
pb$`!
pb$`!
!
kAT-@%
kl-@%
!
ph$`!
!
ph$`!
!
kR-B%
kR-B%
46G6)*6%1'7H%IdI7DH%DH\H)*H7DI)I*I)%
!
!
pq$`! pg$`^<!I)L)#!
":II)(<!)9R1')*!
-0D0#90!()1<!:U:1L<!L<W<#9<1$!
pg$`^<!I)L)#!
":II)(<!)9R1')*!
!
!
p`$b!
p`$b!
p`$b!
p`$b!
!
!
kR-B%
kR-B%
46G6)*6%1'7H%IdI7DH%DH\H)*H7DI)I*I)%
!
!
pb$`Ap!e$b!X0D)#:0'90!()1<C!
pb$`Ap!e$b!X0D)#:0'90!()1<C!
!
pq$`!
pq$`!
pb$`!
-0D0#90!()1<!
:U:1L<!
!
pq$`!
pq$`!
!
174
!
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
!
!
!
!
Çizelge 73’ün devamı. Hububat alımında uygulanacak minimum kalite kriterleri
4)I1H)*H)%
fg,I\H)%
06Z1H*Ie%
0'DDH*H)h'qEqcqDqHqeqW%
1XY*'0Ci$7%e'(*'%
f``_Ne`of`eaNeh!
f`ehNeg^L<1!:(:\)#<1!
h'ig&'E'7cC%X1%1XZ60*')C%h(')')*Ci%
f``_Ne`of`eaNeh!
f`ehNeg^L<1!:(:\)#<1!
J)\)1TR![(!([K0'9)#R!A":W<#C!
hEig3')')%W_)0/[%1'7H*H)!
-R*RV'RV!()1<9<#!
O&#'<N30WL);!#)D(RWR!
hcig&'E'7cC% 0'DDHh1'[P1XY)'>% QH% I7X)W'7I>%
0'DDH%1XY*'0Ci%
f``_Ne`of`eaNeh!
f`ehNeg^L<1!:(:\)#<1!
hDi>'Q6(%
f`ehNeg^L<1!:(:\)#<1!
hHigJ'QD')%0'Z06(6hH)WX1i%
f``_Ne`of`eaNeh!
f`ehNeg^L<1!:(:\)#<1!
AeigJ/)/0/[%1'7H*H)%
f``_Ne`of`eaNeh!
f`ehNeg^L<1!:(:\)#<1!
hWi2*/%Z'[H)H%QH%Y')d'*')C%
Ug4CG0H7%QHa'%D_70H*I%1'7Hh$7%e'(*'i%
f``_Ne`of`eaNeh!
f`ehNeg^L<1!:(:\)#<1!
,g`H>1X*I1)H%'\C)*C\Ch>WjZ*ih$7'(i%
f``_Ne`of`eaNeh!
f`ehNeg^L<1!:(:\)#<1!
$g^)X1HI7%X)'7Ch#xBPlihki%
f``_Ne`of`eaNeh!
f`ehNeg^L<1!:(:\)#<1!
Vg`'WEH)W%D/[0H%G'aCGChG'7IaHih$7'(i%
Lg3H*H7a%hGHDI0H71'GaX7i%DH\H)Ih0*ih$7'(i%
f``_Ne`of`eaNeh!
?@AljAmMDH7%I1IE')H7%
.'>')7'*C>%
86\D'a%
$>0H>*I>%
86\D'a%
!
!
pc$`!
pc$`!
!
p`$e!
p`$e!
!
!
p`$`b!
p`$`a!
!
pc$`!
pc$`!
!
p`$e!
p`$e!
!
!
p`$`b!
p`$`a!
!
pe$`!
pe$`!
":W<#!'0K(<9:X!')LL<9<#!:U:1L<!L<W<#9<1L:#'<!
!
!
":W<#!'0K(<9:X!')LL<9<#!:U:1L<!L<W<#9<1L:#'<!
!
!
p`$`b!
p`$`b!
!
!
!
p`$b!
p`$b!
":W<#!'0K(<9:X!')LL<9<#!:U:1L<!L<W<#9<1L:#'<!
!
!
!
!
pcb$`!
o!
pfh$`!
o!
!
!
hb!
hc!
hg!
hc!
!
!
pee$b!
!
pee$b!
pe`$b!
ff`!
ff`!
!
!
o!
o!
o!
??%
!
Çizelge 73 incelendiğinde bu yönetmelikle getirilen en önemli değişiklik;
!
haşere
tahribatı ‘nın değerlendirilmesinde süne ve kımıl emgili taneler dikkate
alınmamaktadır. Süne ve kımıl emgi oranı ayrıca değerlendirilmektedir. Haşere
tahribatı süne ve kımıl hariç olarak değerlendirilmektedir. Geçmişte süne ve! kımıl
emgi
oranı haşere tahribatı içinde değerlendirilmekteydi. Örnek vermek gere!
kirse; Gerek 79 Buğday çeşidinde süne ve kımıl dışındaki hububat zararlılarının
(Bambul, Zabrus, Hububat hortumlu böceği gibi ) zarar oranı % 3 olsun, Süne ve
www.tarim.gov.tr
175
SÜNE
kımıl emgi oranı ise % 1 olarak belirlensin, bu durumda Haşere tahribat oranı %
4 olarak bulunmaktaydı. Haşere tahribatında kabul edilebilir üst sınır % 3,5 olduğundan; belirlenen bu değere göre bu çeşit ekmeklik değil, yemlik (Düşük Vasıflı Ekmeklik) olarak değerlendirilmekteydi. Oysa Süne ve kımılın dışındaki bu
zararlıların etkisi doğrudan ekmeklik kalitesine olmadığından ve üst sınırın da
altında olması, ayrıca süne ve kımıl emgi oranının da ekmeklik kalitesine etkisi
yönünden bu örnek için kabul edilebilir düzeyde olması nedenlerinden dolayı
bu örnek yeni yönetmeliğe göre ekmeklik olarak değerlendirilmektedir. Ancak
2017-2018 alım döneminden itibaren her iki parametre de kusurlu taneler içinde
yer alacaktır. Kusurlu taneler içinde yer alacak parametrelerin (cılız tane + diğer
hububat + haşere tahribatı + Embrio kararması+kurutma sırasında fazla ısıya
maruz kalma + Süne ve kımıl zararı) toplamı ekmeklik buğdaylar için % 7’yi geçmemesi gerekmektedir. Bu yönetmelikteki diğer önemli bir nokta ise sedimentasyon değerleri ile ilgili bölümdür. Bugün için TMO sedimentasyon değerine
göre buğday alımı yapmamaktadır, sadece protein oranlarına göre alım yapmaktadır. Ancak TMO 2017-2018 alım döneminden itibaren AB mevzuatına uyum
çerçevesinde; protein oranının yanı sıra sedimentasyon değerine göre de buğday
alımı yapılması gerekmektedir.
TMO Buğday alımlarında son yıllarda protein oranını ön plana çıkarmış,
ancak bunu emgi oranlarıyla ilinti kurarak gerçekleştirmiştir (Çizelge 74).
Çizelge! 74.! TMO! Ekmeklik
emgi
! Buğday alımlarında
!
! protein !oranlarıyla
!
! oranları!
arasındaki ilişki
!/7Hg4C0C*%$0WI%X)'7C%hki%
Süne-Kımıl Emgi Oranı (%)
Protein
Oranı (%)
^)X1HI7%X)'7C%hki!
5)1C[gF7DI)I0!
,H\H)*H)!
hki!
@P@gAP@!
F7DI)I0%aX>!
APAgAPB!
@PB!
APfg?P@!
AP@!
?PAg?PB!
RP@!
?PfgRP@!
TP@!
RPAgRPB!
!
!
BP@!
!!
!!
5)1C[gF7DI)I0!
L)-!
,H\H)*H)!
A!
AR%QH%/(H)I!
qRs!
A?PngA?PB!
q?!
A?PTgA?P@!
qA!
?!
R!
AAPngAAPB!
!
A@PngA@PB!
! !
!
A!
?!
F7DI)I0%aX>!
AAPTgAAP@!
T!
L)-!
hki!
R!
gA!
!
!
g?!
!
!
T!
! ! !
!
!
!
!
!
*TMO yaptığı değişiklikle; Protein oranlarına verilen artı prim, 2015 yılı alımları için % 7’ye kadar çıkarıl!
mıştır.
!
176
!
!
!
Gıda ve Kontrol
!
!Genel Müdürlüğü
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
! !
!
!
! !
!
!
!
!
!
!!
!
!
!
!
!
!
!
!
! ! !
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
! !
!
!
TMO’nin Türkiye genelinde alım yaptığı buğday miktarları ve bu ürünün
! ! yıllar
!
!
! Çizelge
! 75’de
! !özetlenmektedir.
!
!
!
!
kalite parametreleri
itibariyle
!
Çizelge 75. TMO yıllar itibariyle buğday alımları ve kalite parametre değerleriyle emgi oranları
&C**')%
?@A@%
?@AA%
?@A?%
?@AR%
?@ATs%
!
5*C0%
.I>1')C%
h1X7i%
4'*I1H%Y')'0H1)H*H)I%QH%H0WI%X)'7*')C%
h:)1'*'0'i%
^)X1HI7%X)'7C%
!/7Hg>C0C*%$0WI%%
hki%
X)'7Chki%%
$>0H>*I>%
.'>')7'*C>%
nm@-@@@%
AAPf@%
A?Pl@%
?P?@%
m?T-@@@%
AAPl@%
AAP@@%
APBB%
A-fRT-@@@%
A?Pn@%
ATPA@%
APBn%
A-B??-@@@%
AAPB@%
A?Pl@%
APf@%
86%aC*%'*C0%a'YC*0'DC\C7D'7%DH\H)*H7DI)0H%a'YC*'0'0C[1C)-%
!
Kaynak TMO
!
6. TİCARET BORSALARI AÇISINDAN EMGİ ORANLARI İLE BUĞDAY
!KALİTESİ PARAMETRELERİNİN İRDELENMESİ
!
!
!
Şekil 66. Polatlı Ticaret Borsasında buğday alımına
esas kriterleri gösteren bir analiz çıktısı.
Ticaret Borsaları da
TMO’nin uygulamasında olduğu gibi; TSE’nün 2974 nolu
Ekmeklik ve Makarnalık stan!
dartlarını kullanarak buğday
alımı yapmaktadır. Buğday
alımı sırasında dikkate alınan
kriterler bir örnek alım çıktısıyla gösterilmektedir (Şekil
66 ve 67) Türkiye genelindeki
bazı
Borsalarda
alım yapılan buğdaylara ilişkin kalite
parametreleri ve
emgi oranları verileri Çizelge 76.,77.
ve 78.’de özetlenmiştir.
Şekil 67. Edirne Ticaret Borsasında buğday alımına
esas kriterleri gösteren bir analiz çıktısı.
www.tarim.gov.tr
177
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
! !
Çizelge 76. Polatlı Ticaret Borsasında yıllar itibariyle buğday alımları ve kalite
!
! oranları
!
!
parametre değerleriyle
emgi
!
!
!
!
!
!
!
!
! S Ü N E
&C**')%
5*C0%
.I>1')C%
h1X7i%
F[*H0%
0I>1')C%
hN)'>1_)q%
4'0aX7%i%
?@A@%
?ff-AlB%
?A-RRR%
?@AA%
RTA-m@@%
?B-RTB%
?@A?%
?TB-n@@%
?@-fBT%
?@AR%
RAT-AR@%
?R-@RR%
!
!
!
?@AT%
?RB-@@@%
An-RTB%
!
!
Kaynak: Polatlı Ticaret Borsası
-);1)Id=[9)(9R!B:T)#<(!3[#D)DR!
4'*I1H%Y')'0H1)H*H)I%QH%H0WI%
X)'7*')Ch:)1-i%
`H>1X*I1)H%
^)X1HI7%
!/7Hg>C0C*%
'\C)*C\C%
X)'7C%
$0WI%
h4WjZ*i%
hki%
X)'7Chki%
lnPlB%
A?P?m%
APll%
mAPnB%
AAPlf%
AP?B%
mAPl?%
ARPRl%
APRm%
m@Pmf%
A?PAl%
APBR%
!
!
!
!
! !
lmPTm%
ATPR?%
APBR%
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
! !
Çizelge 77. Konya Ticaret Borsasında yıllar itibariyle buğday alımları ve kalite
! değerleriyle
! emgi
! oranları
!
parametre
!
!
&C**')%
!
!
!
!!
!
!
!!
5*C0%
.I>1')C%
h1X7i%
?@A@%
?@AA%
?@A?%
?@AR%
?@AT%
Afl-mA?%
AA-AlA%
Alf-f?f%
n-mRT%
ATB-B?n%
n-Af@%
!
!
!
?Tm-RAf%
AR-R?m%
ABn-l@l%
m-lnT%
!
! Borsası
!
Kaynak: Konya
Ticaret
4'*I1H%Y')'0H1)H*H)I%QH%H0WI%%
X)'7*')C%h:)1-i%
`H>1X*I1)H%
^)X1HI7%
!/7Hg>C0C*%
'\C)*C\C%
X)'7C%
$0WI%
h4WjZ*i%
hki%
X)'7Chki%%
lmPR@%
AAPR@%
APf@%
mAPf@%
AAPT@%
AP??%
lnPn@%
ARP?@%
APTA%
lnPAl%
AAPR?%
AP??%
lmPlR%
A?Pnm%
AP?@%
!
!
!
!
!
!
!
! !
Çizelge 78. Edirne Ticaret Borsasında yıllar itibariyle buğday alımları ve kalite
!
!
!
!
parametre değerleriyle emgi oranları
! &C**')%
! 5*C0% !
! 4'*I1H%Y')'0H1)H*H)I%QH%H0WI%
!
!
! !
F[*H0% !
!
!
!
!
.I>1')C%
0I>1')C%
:)'7*')Ch:)1-i%
!
h1X7i%
?@A@%
?@AA%
?@A?%
?@AR%
?@AT%
!!
%
!!
178
%
F[*H0%
0I>1')C%
hN)'>1_)q%
4'0aX7%i%
%
hN)'>1_)q%
4'0aX7%i%
A@-mA@%
Tf-R@n%
Bm-@l?%
Rm-BTA%
fn-RRl%
! Ticaret
! Borsası!
Kaynak: Edirne
A-fTB%
l-?BT%
f-lnB%
T-l?T%
m-f@@%
Gıda ve !Kontrol! Genel Müdürlüğü
!
`H>1X*I1)H%
'\C)*C\C%
h4WjZ*i%
lnPRA%
lnPRn%
mTP@f%
lmPRA%
lmPAA%
^)X1HI7%
X)'7C%
hki%
AAPT?%
A?P?B%
ARPR?%
A?PBA%
AAPBn%
!/7Hg>C0C*%
$0WI%
X)'7Chki%
@P?T%
@P?T%
APAR%
@Pnn%
@PAT%
!
!
!
!
SÜNE
BÖLÜM
5
SÜNE MÜCADELESİ
İZLEME VE
YÖNLENDİRME
KOMİSYONUNUN
YAPISI,
ÇALIŞMALARI VE
ALINAN
KARARLAR
www.tarim.gov.tr
179
SÜNE
180
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
BÖLÜM 5
SÜNE MÜCADELESİ İZLEME VE
YÖNLENDİRME KOMİSYONUNUN YAPISI,
ÇALIŞMALARI VE ALINAN KARARLAR
1. Süne Mücadelesi İzleme ve Yönlendirme Komisyonunun çalışmaları
ve aldığı kararlar
Süne mücadelesini yönlendirmek ve koordine etmek amacıyla “Süne Mücadelesi İzleme ve Yönlendirme Komisyonu” Müsteşarlık makam onayıyla
20.04.2004 tarihinde kurulmuştur. Bakanlığımız Müsteşar Yardımcısı başkanlığında oluşturulan komisyonda seçilen Üniversite, KKGM, TAGEM, TÜGEM,
TİGEM, TMO, Ziraat Odaları Birliği temsilcileri yer almıştır. 2005 yılında komisyon
tekrar yapılandırılmış, 2004 yılındaki komisyon üyeleri aynen korunmuş ilaveten
Un Sanayicileri Derneği temsilcisi de komisyona dahil edilmiştir. 30.10.2006 tarihinde ise komisyon yeniden oluşturulmuş ve komisyonda Üniversite, KKGM,
TAGEM, TÜGEM, TMO, Un Sanayicileri Derneği ve TOBB Polatlı Ticaret Borsası
temsilcileri yer almıştır. Müsteşarlık makam onayıyla 04.04.2008 tarihinde komisyon Koruma ve Kontrol Genel Müdürü başkanlığında yeniden oluşturulmuş;
komisyonda Üniversite, KKGM, TAGEM, TÜGEM. TMO, Un sanayicileri Derneği
ile TOBB Polatlı ve Konya Ticaret Borsası temsilcileri yer almıştır. Komisyon yılda
bir ya da iki kez toplanarak o yıl yürütülen süne mücadelesi çalışmalarını değerlendirmiş, sorunları tartışmış ve süne mücadelesinin daha sağlıklı yürütülebilmesi amacıyla ileriye dönük önemli kararlar almıştır. Komisyon çalışmaları
sonucunda alınan önemli kararlar aşağıda özetlenmiştir:
a) Süne Mücadelesinde kabul edilebilir üst emgi sınırının % 4’e çekilmesine, Bu değerin gerek TMO gerekse serbest piyasada borsalar tarafından uygulanmasına, TMO’ nin alım baremlerinin
1. Barem - % 1.00’e kadar
2. Barem - % 1.1-2.0 arası
3. Barem - % 2.1-3.0 arası
www.tarim.gov.tr
181
SÜNE
4. Barem - % 3.1-4.0 arası
5. Barem - % 4.0 ‘den fazla süne emgisi olan buğday yemlik
şeklinde kademelendirilerek uygulanmasına karar verilmiştir. (Toplantı tarihi
31.03.2005)
b) Süne Mücadelesinde kabul edilebilir üst emgi sınırının % 3,5 olarak
belirlenmesine ve bu değerin üzerinde emgili ürünün yemlik olarak alınmasına,
Bu değerin gerek TMO gerekse serbest piyasada borsalar tarafından uygulanmasına, TMO’ nin alım baremlerinin ise
1. Barem - %1.00’e kadar
2. Barem - %1.1-1.5 arası
3.Barem - %1.6-2.0 arası
4.Barem - %2.1-2.5 arası
5. Barem - %2.6-3.0 arası
6. Barem - %3.1-3.5 arası
7.Barem - % 3.5 ‘den fazla süne emgisi olan buğday yemlik
şeklinde kademelendirilerek 2007 yılı alımlarında uygulanmasına karar verilmiştir. (Toplantı tarihi 26.12.2006)
c) Süne sürveylerinin sağlıklı yapılmasının; süne mücadelesinin yönetiminde fevkalade önemli olduğu vurgulanarak bugün için ekip başına düşen sürvey alanının bazı bölgelerde 200.000 dekar civarında olduğu, bunun normal ve
sağlıklı yapılabilir miktarının ise 75.000 dekar olduğu vurgulanarak; KKGM’nün
özellikle süne mücadelesinin yoğun ve geniş alanlarda yapıldığı bölgelerde ekip
sayısının artırılması yönünde gerekli çalışmaları yapmasına karar verilmiştir.
(Toplantı tarihi 26.12.2006)
ç) Polatlı Borsası, Edirne Borsası ve Konya Borsası ile Türkiye Un sanayicileri
Federasyonu tarafından
- Gönüllülük esası çerçevesinde süne sürveylerinde imkanlar oranında teknik eleman desteğinin sağlanmasına,
- Süneye karşı Biyolojik mücadelenin desteklenmesi amacıyla (Konya borsasının örnek gösterilebilecek başarılı çalışmaları gibi) adı geçen kuruluşlarımız
tarafından sünenin problem olduğu bölgelerde ağaçlandırma çalışmalarına destek çıkılmasına,
182
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
- Biyolojik mücadele çalışmalarının ve doğadaki süne parazitoitlerinin desteklenmesi ve takviye edilmesi amacıyla Konya, Polatlı ve Edirne’de birer insektaryumun teknik destek Tarım Bakanlığı tarafından verilmek üzere kurulmasına,
karar verilmiştir. (Toplantı tarihi 26.12.2006)
d) Kekliğin doğadaki süne popülasyonunun azaltması yönündeki etkileri
bilinmektedir. Bu nedenle hem doğal dengenin yeniden tesisi hem de biyolojik
mücadelenin desteklenmesi amacıyla Güney Doğu, Trakya ve Orta Anadolu
Bölgelerinde Keklik salımlarının ve bunların doğada korunmasının Sivil Toplum
Örgütlerinin de desteğinin alınarak sağlanmasına karar verilmiştir.
(Toplantı tarihi 26.12.2006)
e) Sünenin doğal düşmanlarının üretimine geçilmeden önce ara konukçusu
böcekler ile salınacağı ekosistemde bulunan diğer parazitoit kompleksinin belirlenmesi; doğal düşmanların etkinliğini artıran ağaçlandırma çalışmaları konusunda bugüne kadar yapılan çalışmalardan yararlanılmasına karar verilmiştir.
(Toplantı tarihi 26.12.2006)
f) Kekliğin doğadaki süne popülasyonunun azaltması yönündeki etkileri
bilinmektedir. Bu nedenle hem doğal dengenin yeniden tesisi hem de biyolojik
mücadelenin desteklenmesi amacıyla Güney Doğu, Trakya ve Orta Anadolu Bölgeleri başta olmak üzere ihtiyaç duyulan bölgelere Keklik salımları yapılabilmesi
için Çevre ve Orman Bakanlığı ile ortak proje yürütülmesine, doğaya salınan kekliklerin korunabilmesi için Sivil Toplum Örgütlerinin de desteğinin alınmasına
(Ayrıca Bakanlığımız ve Borsalarca maddi olarak desteklenmesine) karar verilmiştir. (Toplantı tarihi 14.04.2008)
g) Tarım danışmanlarının her yıl enstitüler tarafından eğitimden geçirilmesine karar verilmiştir. (Toplantı tarihi 14.04.2008)
h) Zirai Mücadele Araştırma Enstitülerinin hububat zararlıları ihtiyacını ve
süne mücadelesinin yoğun olarak devamlı yapıldığı illerden başlamak üzere süne
mücadelesinde görevlendirilecek entomolog ihtiyacını karşılamak üzere; Bitki
Koruma Bölümü mezunu genç ziraat mühendislerinin sözleşmeli personel olarak
istihdam edilmeleri ve Zirai Mücadele Araştırma Enstitülerinde eğitime alınmalarına karar verilmiştir. (Toplantı tarihi 14.04.2008)
ı) Süne Mücadelesini gerektiği halde yapmayan üreticilerin ilan edilerek
prim ödemelerinden yararlandırılmamasına karar verilmiştir. (Toplantı tarihi
14.04.2008)
www.tarim.gov.tr
183
SÜNE
i) Süne mücadelesinde Biyolojik mücadeleye destek amacıyla Parazitoit
üretimine devam edilerek özellikle sünenin problem olduğu hububat alanlarında
ve parazitlenme oranının % 40-50’den % 60-70’e çıkartılması amacıyla özellikle
Konya, Ankara, Eskişehir ve Trakya’da belirlenen bölgelere salım yapılmasına
karar verilmiştir. (Toplantı tarihi 22.12.2008)
j) Süne mücadelesinde Biyolojik mücadeleye destek amacıyla ağaçlandırma çalışmalarına özellikle sünenin problem olduğu bölgelerde dikilen fidan
sayısının artırılarak devam edilmesine ve öbekler halinde küçük grup alanları
oluşturulmasına, Özel İdare Müdürlüğü’nün desteği, Jandarma teşkilatı ve sivil
toplum örgütlerini de işbirliğinde çalışmaların hızlandırılmasına karar verilmiştir.
(Toplantı tarihi 22.12.2008)
k) Süne ve Kımıl mücadelesini Bakanlık prensiplerine ve teknik talimatlara
uygun olarak yapmayan üreticilerin ilan edilerek, prim ödemelerinden yararlandırılmamasına,(TÜGEM’ in sekretaryasında 2009 yılı için Bakanlar kurulu kararı
revize edilecek)ayrıca bu üreticilere ödeme yapılmamasına,81 İl Müdürlüğüne
eğitim ve yayım çalışmalarında bildirilmek üzere tamim edilmesine karar verilmiştir. (Toplantı tarihi 22.12.2008)
l) TMO’ nin hububat alımları sırasında; Biyolojik mücadele yapılan alanlarda üretilen buğdaydaki Süne ve Kımıl emgi oranı alt limitinin % 2’ye kadar
olan kısmından kesinti yapılmadan üreticilere ödeme yapılmasına karar verilmiştir. (Toplantı tarihi 22.12.2008)
m) KKGM İlaç Alet Hizmetleri Daire Başkanlığınca hazırlık çalışmaları
devam eden ‘’Bitki Koruma Ürünlerinin Reçeteli Satış, Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmelik’’ kapsamında 2009 yılından itibaren Kışlamış Ergin Mücadelesi
için üreticilere asla reçete yazılmamasına ve pestisit uygulamalarının sadece sertifikalandırılmış kişilerce yapılmasına, ilaç bayilerinin bu konuda uyarılmasına ve
Bakanlığımızın hassasiyetine dikkatlerinin çekilmesine karar verilmiştir. (Toplantı
tarihi 22.12.2008)
n) Süne mücadelesinde kullanılmak üzere önceki yıllardan yaklaşık olarak
4.000.000 dekar alana yetecek kadar zirai ilaç bulunmaktadır. Ortalama olarak
ülke genelinde 12.000.000 dekar alanda kimyasal mücadele yapıldığı göz önüne
alındığında; İl müdürlüklerince nimf sürveyi sonucunda ilaçlama yapması gereken üreticilerimize Devlet Yardım Mücadelesi şeklinde çiftçinin süne mücadelesinde kullanacağı ilacın yaklaşık üçte birinin(1/3) mevcut ilaçtan karşılanmasına,
184
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
üçte ikilik(2/3) kalan miktarının ise çiftçiler tarafından karşılanarak ilaç dağıtımının yapılmasına karar verilmiştir. (Toplantı tarihi 22.12.2008)
o) TMO koordinasyonu ve organizatörlüğünde TSE, KKGM, TAGEM,
TÜGEM, AZMMAE, TİM, TOBB, Borsalar, ZMO, Çiftçi Birlikleri ve üreticilerinin
katılımıyla bir toplantı yapılmasına ve TSE’nün makarnalık buğdayda %5,Ekmeklik Buğdayda % 7 olarak belirlediği Süne-Kımıl zararından kaynaklanan kusurlu
tane oranının Avrupa Birliği limitlerine de uyum sağlayacak şekilde yeniden revize edilmesi konusunun bu toplantı sonucunda karara bağlanmasına[Bu toplantı
26.01.2009 tarihinde yapılmış olup TMO’nin “Hububat Alım ve Satış Esaslarına
İlişkin Uygulama Yönetmeliğinde’’ yeniden düzenlenerek, yapacağı alımlarda
(2009-2010) - (2016-2017) yılları için kabul edilebilir üst emgi sınırının % 3,5 olarak uygulanmasına) karar verilmiştir. (Toplantı tarihi 22.12.2008)
ö) Süne mücadelesinde daha önce Devlet yardımı şeklinde dağıtılan kimyasal ilacın,2010 yılından itibaren Devlet tarafından dağıtılmayarak, üreticilerle
karşılanmasına karar verilmiştir. (Toplantı tarihi 8.3.2010)
p) Süne mücadelesinde Biyolojik mücadeleye destek amacıyla parazitoit
üretimine 2010 yılında da devam edilerek, 2009 yılındaki üretim ve salımdaki
düşüşün telafi edilerek, 2008 yılından daha fazla sayıda üretilmesine ve özellikle
sünenin problem olduğu hububat alanlarında ve parazitlenme oranının ümit var
olduğu belirlenen bölgelerde salım yapılmasına karar verilmiştir. (Toplantı tarihi
8.3.2010)
r) 2009 yılı süne mücadelesinde çekilişler ile birlikte; kabul edilebilir üst
emgi oranlarının üzerinde emgi oranlarının belirlendiği geçit bölgelerinde;2010
yılında arpa hasadıyla beraber buğday alanlarında nimf sürveyleri yapılmasına,
hasada kadar takibine, nimf yoğunluğunun yüksek olduğu yerlerde ise teknik
talimatlar çerçevesinde 4. ve 5. dönem nimf + Yeni nesil erginlere karşı gecikilmeden ilaçlama yapılmasına karar verilmiştir. (Toplantı tarihi 8.3.2010)
s) Özellikle Süne mücadelesinde Biyolojik mücadele amacıyla faydalı böcek
kullanan çiftçilere Bakanlıkça belirlenecek oranda destek verilmesi için konunun,
2011 Yılı Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kuruluna sunulmasına karar verilmiştir. (Toplantı tarihi 8.3.2010)
ş) Süne mücadelesinde görevlendirilen teknik ekiplerin sürveyler aşamasında Teknik talimatlar çerçevesinde titizlikle çalışması için uyarılmasına, yapılan
sürveyler sonucunda özellikle parazitoit sürvey sonuçları ile ilgili teknik bilgilerin
www.tarim.gov.tr
185
SÜNE
ilgili enstitü uzmanına iletilmesi, Enstitü uzmanının doğrulaması ve teyidini yapması gerekmektedir. Ekiplerde görevli teknik elemanların nihai olarak parazitlenme açısından kritik durumda olan ekilişlerde 4. ve 5. Nimf döneminde
sürveyler yaparak parazitoitin baskı altına alamadığı ve nimf sayısının eşiğin üzerinde belirlediği alanlarda da ilaçlamaya enstitü uzmanı ile birlikte karar verilmesine karar verilmiştir. (Toplantı tarihi 8.3.2010)
t) TMO’nin hububat alımları sırasında; Biyolojik mücadele yapılan alanlarda ağaçlandırma faaliyeti ve parazitoit salımı dikkate alınarak teknik eleman!
!
! belirlenen üreticilerin
!
!
!
!
ların düzenleyeceği
rapor sonucunda
çeşitli
yöntemlerle
! ! karar
S<! D)9R'R!
;)ER9')DR1)!
;j1<9:I!
[9)#)IZ! B533! S<! L:W<#!
desteklenmesine
verilmiştir.
(Toplantı tarihi
8.3.2010)
\ u) Süne mücadelesinde
!
!
!
! destek !amacıyla keklik
!
biyolojik
mücadeleye
ye- !
!
! yönelik
! olarak, TOBB! ve diğer! borsalarca !
tiştiriciliği ! ve salımı yapılmasına
! Karaman,
!
! Edirne,
! Kırklareli,
!
!
!
(öncelikle Konya,
Yerköy,! Polatlı, Eskişehir,
Bandırma
Ticaret Borsası
finanse
edilmesine,
yardım
miktarı- !
! Başkanlığınca)
!
! !
! yapılabilecek
!
!
nın belirlenmesine,
Keklik
miktarı,
planı,
salım
!
!
! ! üretim
!
! üretim
!
!
! adedi, salım! şekli !
ve korunmasına yönelik
KKGM,
Çevre ve Orman Bakanlığı ve ilgili
% tedbirlerin
%
%
Enstitüler ile işbirliği halinde yürütülmesine karar verilmiştir. (Toplantı tarihi
8.3.2010)!
!
!
! !
!
!
!
!
! Hububat
!
!
!
! tahribatına
!
!
ü) TMO
Yönetmeliğindeki
Süne! ve Kımıl
uğramış
tane !
oranına göre
yapılacak fiyat
indirimlerinin
2010 yılından
şe!
!
!
%
% itibaren aşağıdaki
%
kilde uygulanmasına karar verilmiştir. (Toplantı tarihi 8.3.2010)
% %ve Kımıl
% tahribatına
% uğramış% tane %oranına göre
%
%
% in- %
Süne
yapılacak
fiyat
%
dirimleri
")/7%
N'Z)IE'1%X)'7Chki%
VIa'11'%a'YC*'c'>%
I7DI)I0hki%
@P@@gAP@@%
F7DI)I0%6aW6*'70'(%
APA@gAPB@%
@PB@%
APf@g?P@@%
AP@@%
?PA@g?PB@%
RP@@%
?Pf@gRP@@%
TP@@%
RPA@gRPB@%
BP@@%
RPf@gATP@@% 5GW')I%'*C0%eIa'1C%I*H%G'1C7%
'*C7C)%
kATM/7%/(H)I%
!'1C7%'*C70'(%
46G6)*6%1'7H%IdI7DH%DH\H)*H7DI)I*I)%
.'>')7'*C>% QH% H>0H>*I>%
E6\D'a%
?@@njA@g?@AfjAl%D_7H0I!
?@AljAm%
I1IE')H7%
D_7H0I7DH7%
!
186
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
!
!
!
! !
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
v) Süne mücadelesi biyolojik mücadele çalışmalarının;
*Adana, Konya ve Kırklareli ilinde imkanlar ölçüsünde faydalı böcek üretimine devam edilmesine ve salım yapılan yerlerde salım öncesi ve sonrası sayımlar yapılarak değerlendirme yapılmasına,
*Ağaçlandırma çalışmalarının yeniden gözden geçirilerek eksikliklerinin giderilerek yeni bir uygulama şekliyle devam edilmesine ve dikilen ağaçların daha
sıkı takibi yapılarak üretici ve kurumların teşvik edilmesine, karar verilmiştir.
(Toplantı tarihi 20.12.2010)
y) Süne mücadelesinde uygulanacak Ekonomik zarar eşiği çalışmaları
TAGEM tarafından belirlenen şekliyle İç Anadolu Bölgesinde 7 nimf adet/m² olarak uygulanmasına ancak kuraklık vb buğday üretimini olumsuz yönde etkileyecek durumların yaşanması durumunda o yıl için hazırlanan skalalara göre eşiğin
revize edilmesine, diğer bölgelerde uygulamada halen kullanılmakta olan 10
nimf adet/m² eşiğinin uygulanmasına devam edilmesine, ancak yukarıda belirtilen olumsuzlukların yaşanması durumunda eşiğin skalalara göre revize edilmesine karar verilmiştir. (Toplantı tarihi 20.12.2010)
z) Bölgesel olarak seçilen Ekmeklik Buğday çeşitlerinin üreticilere tavsiye
edilmesine, yeni çalışmaların da ivedilikle yapılmasına karar verilmiştir. (Toplantı
tarihi 20.12.2010)
aa) Süne mücadelesinde ilaçlama yapılması gereken alanlarda ilaçlamayı
teşvik için;
- Buğday üretimine verilecek olan tarımsal desteklerde Süne mücadelesi
şartının (Üretici kayıt defteri ibraz edilmesi) aranmasına,
- Telefon kaydı bulunan çiftçilere Süne mücadelesi zamanının kısa mesajla
bildirilmesine,
- Baremlere göre oluşan fiyat farkının piyasada sıkı bir şekilde takip edilmesine, karar verilmiştir. (Toplantı tarihi 20.12.2010)
www.tarim.gov.tr
187
SÜNE
188
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
SÜNE
BÖLÜM
6
TÜRKİYE’DE SÜNE
KONUSUNDA
GERÇEKLEŞTİRİLEN
VE UYGULAMAYA
AKTARILAN
ARAŞTIRMA
SONUÇLARI
www.tarim.gov.tr
189
SÜNE
190
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
BÖLÜM 6
TÜRKİYE’DE SÜNE KONUSUNDA
GERÇEKLEŞTİRİLEN VE UYGULAMAYA
AKTARILAN ARAŞTIRMA SONUÇLARI
1. ARAŞTIRMA SONUÇLARI
1.1. Türkiye’de Süne konusunda gerçekleştirilen ve sonuçları uygulamaya verilen araştırmalar
Süne konusunda gerçekleştirilen ve sonuçları uygulamaya verilen önemli
bazı araştırmaların sonuçlarını konu bazında inceleyecek olursak;
a) Kimyasal mücadele zamanı
Bu konuda Adana Zirai Mücadele Araştırma enstitüsünün yürüttüğü proje
çalışması sonucunda; süne kimyasal mücadelesinde parazitoitleri korumak amacıyla 1986 yılındaki Hububat Zararlıları Çalışma Grubunda aşağıdaki karar alınmıştır:
“Parazitlenmenin ümitvar ya da yoğun olduğu bölgelerde ilaçlama 2.
Dönem nimflerin populasyondaki payı % 40 olduğunda (tüm nimfler içinde %
40 oranında 2. Dönem bulunması) yapılmalıdır.” Bu dönemde Parazitoitlerin çoğunluğu yumurta içinde bulunmakta ve yumurta kabuğu parazitoitleri ilaçların
olumsuz etkisinden korumaktadır.
b) Uygun alet kullanımı
Bu konuda DPT destekli yürütülen araştırma projesi çalışmaları sonucunda; süne mücadelesinde yer aletlerine geçiş sürecinde çiftçimizin alım gücüne uygun istenilen biyolojik etkinliğin daha düşük dozla elde edildiği, daha
yüksek rüzgar hızlarında çalışılabilen, insektisitlerin insan ve çevre sağlığına
olumsuz etkilerini ve ilaçlama masraflarını azaltan yerli üretim yardımcı hava
akımlı tarla pülverizatörü geliştirilmiştir.
www.tarim.gov.tr
191
SÜNE
Bu pülverizatörle yapılan yardımcı hava akımlı uygulamalardaki biyolojik
etkinlik, klasik uygulamaya göre daha yüksek bulunmuştur. Ayrıca toprağa giden
ve rüzgarla sürüklenen iz maddesi kalıntı miktarlarını da azalttığı ortaya konulmuştur.
Bu konuda yapılan bu araştırma sonucunda hava akımlı tarla pülverizatörleri geliştirilerek uygulamaya verilmiştir
c) Ekonomik zarar eşiği
DPT destekli olarak ülke genelinde yürütülen süne eşik projeleri çalışmalarında bölgeler bazında Ekonomik Zarar eşikleri (EZE) gözden geçirilmiş ve eşiklere ilişkin aşağıdaki araştırma bulguları uygulamaya aktarılmıştır.
- Orta Anadolu Bölgesinde Süne mücadelesinde uygulanacak Ekonomik
Zarar Eşik değeri 7 nimf/m² olarak belirlenmiştir. Ancak süne mücadele zamanına
kadar Buğday verimini olumsuz yönde etkileyen Kuraklık ve benzeri şartların yaşanması durumunda bu eşik değeri o yıl için skalalara göre revize edilmesi gerekmektedir.
Orta Anadolu Bölgesinde uygulamada kullanılacak süne ekonomik zarar
eşiği; m2’ deki Başak sayısı, m2’deki süne nimf + YNE yoğunluğu ve başaktaki tane
sayısı ile doğrudan doğruya ilişkili olup, bu parametrelerin alacağı değerlere göre
değişkenlik göstermektedir. Eşik çalışması parametreleri (m2’deki başak sayısı,
başaktaki tane sayısı ve m2’deki süne nimf + YNE sayısı) dikkate alınarak ve
m2’deki en az kaç adet sünenin % 5’in; % 4’ün ,% 3,5’in, % 3’ün ve % 2’nin üstünde emgi yapacağı da belirlenerek; bir ekonomik zarar eşiği skalası oluşturulmuştur. Skala değerlerinin bir bölümü Çizelge 79’ da özetlenmiştir.
- Ege, Güneydoğu Anadolu, Marmara, Akdeniz Bölgelerinde Süne mücadelesinde uygulanacak Ekonomik Zarar Eşik Değeri gözden geçirilmiş ve yine
geçmiş yıllarda uygulandığı gibi 10 nimf/m² olarak belirlenmiştir. Bu nedenle bu
eşiğin uygulanmasına devam edilmesine karar verilmiştir. Ancak süne mücadele
zamanına kadar Buğday verimini olumsuz yönde etkileyen kuraklık ve benzeri
şartların yaşanması durumunda; bu eşik değerinin o yıl için skalalara göre yeniden revize edilmesi gerekmektedir.
192
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
Çizelge 79. Orta Anadolu Bölgesi Ekonomik Zarar Eşikleri
d) Süne türleri ile
buğday hat ve çeşitler arasındaki ilişki
Bu konuda DPT
destekli bir araştırma
projesi yürütülmüştür.
Kafes çalışmalarında
12 ekmeklik ve 8 makarnalık çeşit denemelerde kullanılmıştır.
Çalışma sonucunda
Ekmeklik buğdaylardan sert ve erkenci çeşitler süne emgisi
yönünden daha az
zarar görmüştür. Tosunbey çeşidi emgi yönünden fazla emgili
çeşitler arasında yer
almasına rağmen, kalite parametreleri açısından iyi durumda
olması nedeniyle az emgili kategori içinde yer alan Bezostaya ile birlikte un özellikleri yönünden en kaliteli çeşitler arasında yer almıştır. Makarnalık çeşitler ekmeklik çeşitlere göre daha fazla emgi zararına uğramışlardır. Bunun nedeni
Makarnalık çeşitlerin, Ekmeklik çeşitlere göre daha geç olgunlaşmasından kaynaklanmaktadır (Dönmez,2008)
e) İlaç denemeleri
Bu konuda ağırlıklı olarak Diyarbakır Zirai Mücadele Araştırma Enstitü’sünde (İstasyonunda) RİD projeleri şeklinde süne’nin biyolojik dönemlerine
karşı ilaç denemeleri yürütülmüş ve sonuçta etkili olan ilaçlar uygulamaya verilmiştir (Çizelge 80 ).
www.tarim.gov.tr
193
SÜNE
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!!
Çizelge 80. Süne mücadelesinde Mülga Diyarbakır ve Adana Zirai Mücadele Araştırma
Enstitüleri tarafından denenerek uygulamaya verilen ilaçlar
5>1Ie%0'DDH7I7%
'DCP%X)'7C%QH%
eX)06*'GaX76%
sVH7I1)X1ZIX7%PR%%
sVH7I1)X1ZIX7%PB@%%
sVH7I1)X1ZIX7%
PBB@%
sVH7I1)X1ZIX7%
PBB@%
VX)0-%
B[*……!
2F!
2F!
2F!
sVH7I1)X1ZIX7%
PT@@%
87@!
sVH71ZIX7PB?B%
2F!
sVH71ZIX7PRlB%
87@!
UaYH)0H1Z)I7P?B%
2F!
UaYH)0H1Z)I7P?B%
UaYH)0H1Z)I7P?B
Cypermethrin,250
@%
UaYH)0H1Z)I7P?B%
2F!
2F!
,X(6%
$1>I*I%X*D6\6%8IaX*XbI>%
h4W0*
D_7H0%
jD'i%
?-B% !O&1<!e$oc$!"j1<'!1:'X!
Af@% O&1<!q$ob$!"j1<'!1:'X!
A@@% O&1<!e$oc$!"j1<'!1:'X!
A@@% O&1<!e$oc$!"j1<'!1:'X!}!
O&1<!q$ob$!"j1<'!
1:'X}J/2!
AfB% O&1<!e$oc$!"j1<'!1:'X!}!
O&1<!q$ob$!"j1<'!
1:'X}J/2!
A?B% O&1<!e$oc$!"j1<'!1:'X!}!
O&1<!q$ob$!"j1<'!
1:'X}J/2!
AfB% O&1<!e$oc$!"j1<'!1:'X!}!
O&1<!q$ob$!"j1<'!
1:'X}J/2!
R@% O&1<!q$ob$!"j1<'!
1:'X}J/2!
T@% O&1<!e$oc$!"j1<'!1:'X!
?@% O&1<!e$oc$!"j1<'!1:'X!
=aW6*'0'a'%QH)I*0H%
>')')C%
e_gc!G0#0E!I)#)#R………!
e_gc!G0#0E!I)#)#R!
e_gg!G0#0E!I)#)#R!
e_g_!G0#0E!I)#)#R!
e_ghG0#0E!I)#)#R!
e_g_!G0#0E!I)#)#R!
e_gh!G0#0E!I)#)#R!
e_gb!G0#0E!I)#)#R!
e_gg!G0#0E!I)#)#R!
e_g_!G0#0E!I)#)#R!
87@!
Am@% O&1<!e$oc$!"j1<'!1:'X!}! e_gh!G0#0E!I)#)#R!
O&1<!q$ob$!"j1<'!
1:'X}J/2!
,H*1'0H1Z)I7P?B%
2F!
B@% O&1<!q$ob$!"j1<'!
e_gb!G0#0E!I)#)#R!
1:'X}J/2!
,H*1'0H1Z)I7P?B%
2F!
R@% O&1<!e$oc$!"j1<'!1:'X!
e_gg!G0#0E!I)#)#R!
8H1'gcae*61Z)I7%PB%
87@!
AB@% O&1<!e$oc$!"j1<'!1:'X!}! e_g_!.L)1)!,%.2!
O&1<!q$ob$!"j1<'!
1:'X}J/2!
8H1'gcae*61Z)I7%
2F!
B@% O&1<!e$oc$!"j1<'!1:'X!}! e_g_!.L)1)!,%.2!
P?B%
O&1<!q$ob$!"j1<'!
1:'X}J/2!
…!
30!)I(:X!')LL<9<#:!:U<#<1!E#<E<#)(9)#R1!I099)1R'RZ!.3!0;0'!
U<#U<S<D:1L<!;)D)I9)1'RV(R#!
……!
B&'!([*!:9)U9)#Z0;G09)')L)1!I)9LR#R9'RV(R#$AB[K0'!:9)U9)#R!K)#:UC!
………!
><#!;R9!([E9)1)1!21(['[9[k:!M)9RV')!.9(!Q#0\0101Y!>0\0\)(!
*)#)#9R9)#R!\j9&'&1L<!)9R1)1!I)#)#9)#!D[10T0!<(I:9:!\0901)1!:9)U9)#!
0;G09)');)!S<#:9'<I(<L:#$!
!
194
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
f
!
SÜNE
BÖLÜM
7
TÜRKİYE’DE SÜNE
MÜCADELESİNDE
KARŞILAŞILAN
SORUNLAR VE
ÇÖZÜM
ÖNERİLERİ
www.tarim.gov.tr
195
SÜNE
196
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
BÖLÜM 7
TÜRKİYE’DE SÜNE MÜCADELESİNDE
KARŞILAŞILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM
ÖNERİLERİ
Süne mücadelesinde uygulamada karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri
aşağıda ana başlıklar halinde verilmektedir:
a) Çiftçilerin ilgisizliği
Süne mücadelesindeki en önemli sorundur. Özellikle Orta Anadolu Bölgemizde süne mücadelesi açısından kimyasal uygulama yapılmasına karar verilen
buğday alanlarının bir kısmı (% 30’lar civarında) teknik yönden her türlü uyarılar
yapılmasına rağmen ilaçlanmamaktadır. Bu durum bir yıl sonraki süne popülasyonun artışına neden olduğu gibi, emgi oranlarını da
olumsuz yönde etkilemektedir. Sonuçta o ilde ne
kadar başarılı bir süne mücadelesi periyodu geçirilse
dahi, ilin başarısı gölgelenmektedir. Çiftçiler ilaçlamama nedeni olarak buğdayın başaklanma döneminde olduğu için ilaçlama sırasında ekinin
çiğneneceğini ve verim kaybı olacağını ileri sürmektedirler. Oysa en geniş yanaklı tekerleğe sahip traktörle
yapılan süne mücadelesinde bile tarlada ezilen buğday bitkisinin oranı % 3-5 civarında olduğu yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda ortaya konulmuştur. Bu
sorunun çözümü için, ince traktör tekerleğinin
(Şekil,68) kullanılması ya da ekim sırasında tarım makinelerinin geçeceği çiziler(ekilmemiş sıralar) bırakaŞekil 68. Süne mücadelerak izli ekimin yapılmasıdır. Bu uygulama özellikle sinde kullanılmakta olan
ince traktör tekerleği.
Trakya bölgesinde yaygın olarak kullanılmaktadır.
www.tarim.gov.tr
197
SÜNE
b) TMO alım baremindeki protein oranı ile emgi oranlarının birbiriyle
ilintili değerlendirilmesinden ortaya çıkan olumsuzluklar
TMO son yıllarda kaliteyi ön plana çıkararak alım yapmaktadır. Bu olumlu
bir gelişmedir. Ancak alım bareminde alım faktörleri olarak yer alan süne kımıl
emgi oranı ile protein oranı aynı çizelgede birbiriyle ilinti kurularak değerlendirilmektedir. Bu durumda kabul edilebilir üst emgi sınırı olarak kabul edilen % 3,5
emgi oranı (Bu oran üzerinde ekmeklik buğdaylar yemlik buğday olarak kabul
edilmekte) % 2,0’ye düşürülmektedir. Bu durumda % 2,0 ila % 3,5 arasında emgi
oranına sahip olan buğdaylar(Bilimsel anlamda ekmeklik kabul edilen) protein
oranları yüksek dahi olsa (% 13 ve üzeri) bile fiyat kırımına uğramakta, bir alt
sınıf‘dan muamele görmekte ve çiftçi mağdur olmaktadır. Oysa TMO süne kımıl
emgi oranı ile protein oranı baremlerini birbiriyle ilinti kurmaksızın ayrı ayrı değerlendirmeye tabi tutarak gerekli fiyat kırımlarını ve fiyat ilavelerini yapması
gerekmektedir.
Borsalarda bu alım faktörleri (süne kımıl emgi oranı ile protein oranı) aynı
potada değerlendirilmemektedir. Tamamen farklı değerler olarak alım analiz çıktılarında yer almakta ve alımlar gerçekleşmektedir. Emgi oranları % 2,0 ila % 3,5
arasında emgi oranına sahip olan buğdaylar, protein oranları yüksek olduğunda
(% 13 ve üzeri) yüksek fiyattan alıcı bulmaktadırlar.
Bilimsel anlamda protein oranları yüksek buğday çeşitleri (% 11,4 ve üzeri)
% 5’ emgi oranına kadar ekmek olma özelliklerini kaybetmemektedir. Ülkemizde
yapılan bir araştırmada Trakya bölgesi buğdaylarında yaptığı kalite çalışması sonucunda 57 buğday numunesinde emgi oranını % 1,9 ila % 41,5 arasında değiştiği; protein oranı % 11,4’den az olan buğday örneklerinde kabul edilebilir üst
emgi sınırının % 3 olduğu, protein oranı % 11,4’den fazla olan buğday örneklerinde kabul edilebilir üst emgi sınırının ise % 5 olduğu belirlenmiştir (Atlı, 1987).
c) Borsalarda alımda yaşanılan sıkıntılar
Son yıllarda TMO’ nin Türkiye genelinde aldığı buğday miktarı rekabet
koşulları nedeniyle giderek azalmıştır. Borsalar ve serbest tüccar alımları bu
konuda ön plana çıkmıştır. Bu durum çiftçi açısından olumlu bir gelişme olarak
nitelendirilebilir. Ancak Borsaların ve serbest tüccarların Buğday alımları denetlenmediği için alımlarda fiyat konusunda büyük dalgalanmalar mevcuttur. Fiyatlar o yılın üretim miktarına, tüccarların o yıl için stratejilerine, dünya
198
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
piyasasındaki buğday fiyatlarına ve stok miktarları gibi birçok etkene bağlı olarak
değişkenlik göstermektedir. Çiftçinin satmak amacıyla getirdiği buğdaydan alınan
örneklerin, borsaların laboratuarında yapılan fiziksel ve kimyasal analizler denetlenmemektedir. Bu laboratuarların en kısa zamanda akredite olmaları ve tüm
analiz sonuçlarının denetlenebilir olması gerekmektedir. Borsalarda emgi analizleri ağırlık metoduna (25 ya da 50 gram buğday paçalından) göre yapılmaktadır. Zaman zaman Bakanlıkca örnek alınarak emgi analizlerinin çapraz kontrolleri
yapılsa da bu yeterli değildir. Borsa laboratuvarlarında yapılan analizlerde beklenmeyen hatalar olabilmektedir. Çözüm önerileri olarak
- Borsaların laboratuarları Fiziksel ve kimyasal analizler yönünden akredite
olmalı, tüm analiz sonuçları denetlenmelidir.
- Borsalarda yapılan analizler AB standartlarına göre (yapılan protokole
göre 2016-2017 alım döneminde ülkemizde uygulanması zorunlu) yapılmalıdır.
Enstitülerimizde yapılan bilimsel çalışmalarda emgi oranları sayım metoduna
(100’erlik buğday örneklerinde yüzde emgi oranının hesaplanması) göre yapılmaktadır. Bu metot Borsalar ve TMO tarafından uzun zamanda yapıldığı gerekçesiyle kabul edilmemiştir. Enstitü-TMO-Borsa yetkililerinin bir araya geldiği
komisyon çalışmasının sonucunda; Ticari alım yapılan TMO ve borsalarda emgi
analizinde Ağırlık metodunun uygulanmasına karar verilmiştir. Ancak emgi analizlerinin AB standartlarında olduğu gibi, paralel 2 tane 50 gramlık paçaldan yapılması eğer iki paçal arasında kabul edilen sapma dışında farklılık çıkması
durumunda ise 3’üncü bir 50 gramlık örneğin analize tabi tutulması kararı da bu
komisyon yetkilileri tarafından alınmıştır. Bu karar bugüne değin ne yazık ki ne
TMO ne de Borsalar tarafından uygulanmamıştır. Bu karar yapılan protokol (Enstitü-TMO ve Borsa arasında imzalanan) gereğince mutlaka yerine getirilmelidir.
e) Talimat dışı uygulamaların yarattığı sorunlar
Süne mücadelesinde diğer bir sorun da talimat dışı uygulamalardır. Özellikle Güneydoğu Anadolu ve Trakya bölgelerimizde Zirai Mücadele Hububat Zararlıları Teknik Talimatımızda yer almamasına rağmen bazı çiftçiler tarafından
KIŞLAMIŞ ERGİN MÜCADELESİ yapılmaktadır. Sonuçta bu alanlarda 2. kez nimf
mücadelesi yapılma zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. KIŞLAMIŞ ERGİN MÜCADELESİ gereksiz bir uygulama olması nedeniyle hem çevre ve insan sağlığı açısından risk taşımakta, hem de milli ekonomi açısından kayıplara neden
www.tarim.gov.tr
199
SÜNE
olmaktadır. Bu talimat dışı uygulamaların bayiler tarafından tetiklendiği düşünülmektedir. Teknik talimatımızda Kışlamış Erginlere karşı hiç bir ilaç önerimiz
olmamasına karşın, bayiler reçetesiz olarak çiftçilere bu ilaçları vererek kullanılmasına alet olmaktadırlar. Bu konuya ilişkin olarak çözüm önerisi ise; süne mücadelesinde talimat dışı ilaçları tavsiye eden ve satan bayilere, ilgili kanunlarda
yer alan cezai yaptırımların etkin uygulanması gerekmektedir. Yine süne mücadelesinde talimat dışı ilaçlamalar yapan çiftçilerimize de aynı doğrultuda idari
yaptırımlar uygulanmalıdır.
f) Süne Mücadelesinin Tekniğine Uygun Olarak Yapılmaması
Süne mücadelesi uygulamalarında karşılaşılan diğer bir sorun ise; uygulamalarda önerilmeyen yer aletleriyle mücadele yapılmasıdır. Özellikle alet firmalarının yanlış yönlendirmesi sonucu tarla koşullarında kullanılmaması gereken
aletler bazı çiftçilerimiz tarafından Süne-Kımıl mücadelesinde kullanılmaktadır.
Sonuçta aletin süne mücadelesinde etkinliğinin olmadığı anlaşılmakta ancak iş
işten geçmiş olmakta ve o tarlada hiç ilaçlama yapılmamış gibi ürün kayıpları ortaya çıkmaktadır. Alet firmaları bu aletlerin “20-30 m.uzağa ilaç atabildiğini,
tarlanın kenarlarından dolaşılarak ekinin ezilmeden ilaçlanabileceğini” iddia
ederek çiftçileri yanıltmaktadır. Oysa durum böyle değildir. Bakanlığımız
Ankara ZMMAE’ne bu konuda deneme yapılması ve sonuçlarının bakanlığa bildirilmesi görevini vermiştir. Ankara ZMMAE Müdürlüğü’nün bu konuda yaptığı
deneme sonucunda ancak 7,5 m.’ye kadar etkinlik sağlanabildiği ortaya konulmuştur.
Çözüm önerisi; Süne mücadelesinde ruhsatlı olmayan bu tip aletlerin satışları yönetmelikler çerçevesinde önlenmelidir. Sadece ruhsatlı olan hidrolik
tarla pülverizatörleriyle (Klasik ve Hava akımlı) ilaçlama gerçekleştirilmelidir.
Ayrıca ilaç uygulamalarının sadece sertifikalandırılmış kişilerce yapılmasının sağlanması konusunda çalışmalar yapılmalıdır.
200
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
TEŞEKKÜR
Öncelikle ülkemiz tarımı için çok büyük bir öneme sahip olan buğdaydaki
süne mücadelesi çalışmalarında bugüne kadar emeği geçen tüm Bakanlık
yöneticilerine, araştırmacı ve uygulamacı teknik personel ile yardımcı
elemanlara yaptıkları çok değerli hizmetlerden dolayı teşekkür ediyoruz.
Ayrıca bu vesileyle ebediyete intikal eden sünenin araştırma ve mücadele
çalışmalarının tüm isimsiz kahramanlarını da bir kez daha saygı, sevgi ve
rahmetle anıyoruz.
Ülkemizin süne mücadelesindeki birikiminin mutlaka kitaplaştırılarak tarım
sektörünün yararına sunulması ve gelecek kuşaklara intikalinin bir görev
olduğu bilinciyle bizlere bu eseri yazma talimatı veren ve bu süreçte hiçbir
desteğini esirgemeyen Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Sayın
Dr. Nevzat BİRİŞİK’e de özellikle teşekkür ederiz.
Bu eserin hazırlanmasında kullanılan temel verilerin sağlanmasında ve
kitabın basım aşamasında yardımlarını esirgemeyen Bitki Sağlığı ve Karantina Daire Başkanı ve personeline de ayrıca teşekkür ederiz.
Kitabın bitki sağlığı çalışanlarına faydalı olması dileğiyle, Bitki Sağlığı
bayrağını daha ileriye taşıyacağına yürekten inandığımız genç meslektaşlarımıza en kalbi sevgilerimizle birlikte tüm meslektaşlarımızın çalışmalarında başarılar dileriz.
Dr. Mümtaz ÖZKAN
Dr. E. Numan BABAROĞLU
www.tarim.gov.tr
201
SÜNE
YAZARLARIN ÖZGEÇMİŞLERİ
Dr. Mümtaz ÖZKAN
1954 yılında Ankara ilinin Şereflikoçhisar ilçesinde doğdu. İlk, Orta ve Lise öğrenimini Ş.Koçhisarda
tamamladıktan sonra 1971’de Ankara Üniversitesi Ziraat
Fakültesine girerek;1976 yılında Bitki Koruma Anabilim
dalından Ziraat Yüksek Mühendisi olarak mezun oldu. Aynı yıl Mülga Nevşehir Zirai
Mücadele ve Karantina Müdürlüğünde göreve başladı. 1977 yılında Mülga Diyarbakır Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsünde asistan araştırmacı olarak görev yaptı.
1977-1979 yılları arasında askerlik görevini tamamladıktan sonra Ankara Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsünde Hububat Zararlıları laboratuvarında asistan
araştırmacı olarak görev yapmaya başladı. Halen aynı enstitüde hububat zararlıları
biriminin sorumlusu olarak görevine devam etmektedir. TUBİTAK projesi olarak
yürüttüğü “Orta Anadolu Bölgesinde Zabrus türleri, tanınmaları, yayılışları ve en
önemli türün ökolojik istekleri üzerinde araştırmalar’’ isimli doktora çalışmasını
Ankara Üniversitesi Fen bilimleri Enstitüsünde 1990 yılında tamamlayarak doktor
unvanına hak kazandı. 1990 yılında FAO tarafından yürütülen “Sunn pest and locust control programme in Aphganistan’’ adlı projede süne konusunda teknik danışman olarak Afganistan’da Haziran –Temmuz aylarında görev üstlendi. 1993
yılında ‘’Birleşmiş Milletler Şemsiyesi altında yürütülen Kuzey Irak’a insani yardım
operasyonuna Türkiyeninde katılımı çerçevesinde ‘’Dışişleri Bakanlığı öncülüğünde
ilgili Bakanlık ve kuruluş temsilcilerden oluşan heyette yer alarak Kuzey Irakta
görev yaptı. Enstitü’de göreve başladığı 1979 yılından bugüne değin çok sayıda
projede Koordinatör, Lider ve Yardımcı araştırıcı olarak çalışmalarda bulundu. Yurt
içindeki dergilerde yayınlanmış 14 adet bilimsel makalesi mevcuttur. 1988 yılından
beri de enstitüdeki araştırma çalışmalarının yanı sıra; Trakya, Orta Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Güney Anadolu bölgelerinde yürütülen Süne mücadelesi çalışmalarında aktif olarak Bölge Süne Teknik Koordinatörlüğünü, bazı yıllar da ise
Türkiye Süne Teknik Koordinatörlük görevlerini de yürütmüş bulunmaktadır. 1998
yılından itibaren de, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel
Müdürlüğü bünyesinde yer alan ‘’Bitki Koruma Ürünleri Ruhsatlandırma Komisyonu’’nda asil üye olarak görev yapmaktadır. 2005 yılında TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası tarafından verilen ‘’Hizmet Ödülü’ne’’ layık görüldü. Çalışmalarını
yürütecek seviyede ingilizce bilmektedir.
202
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
YAZARLARIN ÖZGEÇMİŞLERİ
Dr. E. Numan BABAROĞLU
Trabzon’da 1963 yılında doğdu. İlk ve Orta eğitimini Trabzon lise eğitimini Ankara’da tamamladı. 1986
yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma
bölümünden mezun olup,1988 yılında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Van-Erciş İlçe
Müdürlüğü’nde göreve başladı. 1992-1994 yıllarında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
Aksaray İl Müdürlüğünde görev yaptı. 1994 yılından itibaren Ankara Zirai Mücadele
Merkez Araştırma Enstitüsü Hububat Zararlıları biriminde görevine devam etmektedir. “Kımıl’ın bazı buğday ve arpa çeşitlerinde gelişimi üzerinde araştırmalar “adlı
yüksek lisans tezini Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde 2000 yılında,
“Süne [Eurygaster spp. (Hemiptera: Scutelleridae)] Mücadelesinde Kullanılan Bazı
İlaçların Orta Anadolu Bölgesinde Süne Yumurta Parazitoitleri [Trissolcus spp.
(Hymenoptera: Scelionidae)]’ne Olan Etkileri Üzerinde Araştırmalar” adlı doktara
tezini ise Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde 2006 yılında tamamladı.
Enstitüdeki görevi çerçevesinde çok sayıda projede Koordinatör, Lider ve Yardımcı
araştırıcı olarak çalışmalarda bulundu. Yurt içi ve Yurt dışı dergilerde yayınlanmış
21 adet bilimsel makalesi mevcuttur. Enstitüdeki araştırma çalışmalarının yanı sıra;
Trakya, Orta Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yürütülen Süne mücadelesi çalışmalarında aktif olarak Bölge Süne Teknik Koordinatörlüğü görevini de
birlikte yürüttü. Çalışmalarını yürütecek seviyede İngilizce bilmektedir. Evli ve 2
çoçuk sahibidir.
www.tarim.gov.tr
203
SÜNE
KAYNAKLAR
Acevedo E.,Nachit M., and Ortiz-Ferrara G. 1991. Effects of heat stres on wheat and possible selection
tools for use in breeding for tolerance. In D.A Saunders, ed. Wheat for the nontraditional warm
areas, p. 401-421. Mexico, DF, CIMMTY
Ağırtaş, M. K. 2013.“Süneye hassas tolerant aday buğday çeşitlerinin agronomik ve kalite özelliklerinin belirlenmesi ve moleküler karakterizasyonu”, Mustafa Kemal Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
Yüksek Lisans Tezi.
Ahmad, M., Arain, M. A., and Siddiqui, K. A. (1994). Effect of Contemporary Rotation Simulation on the
Grain Weight, Protein and Lysine Content of Bread Wheat (Triticum aestivum L.).
Altınayar,G.1981.Orta Anadolu Bölgesi tahıl alanlarındaki böcek faunasının saptanması üzerine çalışmalar.
Bitki Koruma Bülteni,21 (2),53-58
Akıncı,A.R. ve Soysal,A.,1996.Süne’nin(Eurygaster spp.) yumurta parazitoitlerinden Trissolcus grandis
Thomson (Hym.Scelioinidae)’nin kitle üretim imkanlarının araştırılması(Proje no:BKA/05-BM009,1996 yılı gelişme raporu) Narenciye ve Seracılık Araştırma Enstitüsü Antalya .13s.
Akkaya A. 1994. Buğday Yetiştiriciliği. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniv. Ziraat Fakültesi Genel Yayın No:1
Ders Kitapları Yayın No: 1 Kahramanmaraş
Aktan, B., ve Atlı, A., 1993, Makarnalık buğdaylarda camsılık oranının kaliteye etkisi üzerinde bir araştırma,
Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi 3, 1-13.
Alcoz, M. M., Hons, F. M., & Haby, V. A. (1993). Nitrogen fertilization timing effect on wheat production,
nitrogen uptake efficiency, and residual soil nitrogen. Agronomy Journal, 85(6), 1198-1203.
Anonim, 2011a.T.S.E Buğday standartı TS 2974, Ankara
Anonim 2012b Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğü Alım ve Muhafaza Dairesi Başkanlığı 2012/13 dönemi tahıl alım şartları baremleri ve depolama
Anonymous,2014.http://www.tuik.gov.tr.Bitkisel üretim.Tahıllar,Tarım İstatistikleri özeti.(Erişim tarihi
10.2.2014)
Atlı,A.,1987.’’Trakya Bölgesi buğdaylarında görülen süne emgi şikayeti üzerine toplanan numunelerde yapılan kalite çalışmaları Raporu-1.Teknik rapor.19 s.
Atlı, A., Köksel, H. ve Dağ, A., 1988. “Süne zararının ekmeklik buğday kalitesine etkisi ve belirlenmesi”, I.
Uluslararası Süne Sempozyumu, 13-17 Haziran, Tekirdağ ,1-19.
Atlı,A.,Koçak,N.,Köksal,H.,Aktan,B.,Karababa,E.,Dağ,A.,Tuncer,T.,Dikmen,B.,Özkan,Ş.,1988.Süne (Eurygaster
spp.) ve kımıl(Aelia spp.) zararı görmüş tanelerin ekmeklik buğday kalitesine etkileri.Tarla Bitkileri
Merkez Araş.Ens.Yayınları.1988/2,Ankara,23 s.
Atlı,A.,1999.Buğday ve ürünleri kalitesi.Hububat simpozyomu.8-11 haziran 1999 Konya.498-506s.
Atlı A., B. Aktan, T. Şanal, A. Kaplan Evlice, S. Ünsal, E. Dönmez, M. Köten, A. Pehlivan ve T. Özderen 2010.
Makarnalık buğdayın kalite özellikleri ve kalite değerlendirme. Makarnalık Buğday ve Mamülleri
Konferansı, 7-18 Mayıs 2010, 91-109, Şanlıurfa
204
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
Autran J., C., Abecassis, J. and Feillet, P. 1986. Statistical evaluation of different technological and biochemical tests for quality assessment in durum wheats. Cereal Chem. 63:390-394.
Balla, K., Rakszegi M., Zhongy L., Ferench B.,2011. Quality of Winter Wheat in Relation to Heat and Drought
Shock after Anthesis,.” Czech J. Food Science. Vol 29.2 (2011): 117-128.
Banks,C.J. and Brown,E.S.,1962.A comparison of methods of estimating population density of adult sunn
pest,Eurygaster integriceps Put,(Hemiptera,Scutelleridae) in wheat fields.Ent Exp.& Appl.
5(1962):255-260.
Burov ,V:N: and Mende,P.F.,1970.An experiment on the protection of cereals from Eurygaster.RAE (Abs
no:2323)
Canhilal,R.,Kütük,H.,Kanat,A.D.,İslamoğlu,M.,Haramein,J.F..,Bouhssini.M.,2004. Economic threshold for
the sunnpest(Eurygaster integriceps Put)(Hem:Scutelleridae) on wheat in Southeastern
Turkey.J.Agric.Urban Entomol.22(3-4),191-204
Çekiç, C., Kalaycı M. H, 2010. Yüksek Verimli ve Kaliteli Makarnalık Buğday Yetiştirme Teknikleri Makarnalık
Buğday ve Mamulleri Konferansı, 7-18 Mayıs 2010, 75-83, Şanlıurfa
D’Egidio, M., G., Mariani, B., M., Nardi, S., Novaro, P., and Cubadda, R., 1990. Chemical and techonological
variables and their relationships: a predictive equation for pasta cooking quality, Cereal Chemistry
67, 275-281.
Dizlek, H. ve İslamoğlu, M. 2010. “Buğday kitlesindeki süne emgi oranının belirlenmesinde ülkemizde kullanılan yöntemlerin karşılaştırılması”, Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 24 (1), 81-90.
Dörtbudak,Y.,1974.Güneydoğu Anadolu’da Eurygaster türleri,Yayılış alanları ve populasyon yoğunlukları
üzerinde araştırmalar.T.C.Gıda ,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Zirai Mücadele ve Karantina Genel
Müdürlüğü Araştırma Eserleri serisi.,40 s.
Dörtbudak ,Y.,Koyuncu,N.,Memişoğlu,H. ve Melan,K. (1978).Orta Anadolu’da Süne(Eurygaster) türleri ve
yoğunlukları üzerinde araştırmalar.104.654 E projesi.Nihai raporu.
Dörtbudak ,Y.,Memişoğlu,H.,Özkan,M.,Melan,K.,ve Kılıç,A.U.,1991.Orta Anadolu Bölgesinde Kımıl (Aelia
rostrata Boh.)’ın populasyon yoğunluğunu etkileyen faktörler,neden olduğu ürün kayıpları ve
kimyasal mücadele üzerinde araştırmalar.Proje KKGA-B-U3,U/A Nihai rapor 93 s
Dönmez,E.,2008.Süne türleri(Eurygaster spp.Het:Scutelleridae)ile Buğday(Triticum aestivum L.Em.Thell,
Triticum durum Desf.) hat ve çeşitleri arasındaki ilişkilerin araştırılması.Ülkesel Süne projesi.Sonuç
Raporu,2004-2009.217 s.
Elgün, A. ve Ertugay, Z. 1992. “Tahıl işleme teknolojisi”, Atatürk Üniversitesi Yayınları No:718, Erzurum,
376s.
Elgün, A., Türker, S. ve Bilgiçli, N. 2001. Tahıl ve Ürünlerinde Analitik Kalite Kontrolü. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Ders Notları. Konya Ticaret Borsası Yayın No: 2, Konya.
Elgün, A. ve Ertugay, Z. 2002. Tahıl İşleme Teknolojisi. Atatürk Üniversitesi Yayınları No: 718, Ziraat Fakültesi
Yayın No: 297, Ders Kitapları Serisi No: 52. Erzurum.
Fowler, D. B., 2003.Crop nitrogen demand and grain protein concentration of spring and winter wheat.
Agron. J., 95, 260-265
Ge Z.Q. 2011. Effects of Density and Nitrogen İnteraction on Grain Yield and Quality of Weak Gluten Wheat
. Anhui Agr. Sci. Bull. 17:61-64
Genç, İ., Yağbasanlar, T., Özkan, H., Kılınç, M. 1993. Seçilmis bazı makarnalık buğday hatlarının Güneydoğu
Anadolu bölgesi sulu koşullarına adaptasyonu üzerinde araştırmalar. Makarnalık Buğday ve Mamulleri Simpozyumu Kitabı, Sayfa: 261-272, Ankara
www.tarim.gov.tr
205
SÜNE
Gençtan,T.,Öktem,A.,Birsin,M.A., Bilgin,O.,Ulukan,H.,Balkan,A.,Sürek,H. ve Özseven, İ. 2015. Yurdumuzun
tahıl üretim potansiyeli,sorunları ve çözüm önerileri.Türkiye Ziraat Mühendisliği VIII.Teknik Kongresi Bildirileri, 12-16 Ocak 2015,Ankara,352-386
Gospodinov, G.T. and Atanasova.I.(1975).Investigations on the technological qualities of wheat damaged
by sunn pests. Rasteniv’dni-Nauki.1975,12:5,109-117.
Gözüaçık,C.,2012.Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Scutelleridae (Hemiptera) faunası üzerinde araştırmalar.
Bitki Koruma Bülteni,Cilt 52,Sayı(4),
Hobbs, P. R., Sayre, K. D. And Ortiz-Monasterio, J. I., 1998. Increasing wheat yields sustainably through agronomic means. CIMMTY. Natural Resources Group . Paper 98-01
Hoseney, R.C. and Seib, P.A. 1973. Bakers Digest, 47(6):26.
Hoseney, R.C., 1994. Principles of Cereal Science and Technology (2nd ed.). American Association of Cereal
Chemists, St. Paul, MN.
İslamoğlu,M.,2013,Buğdayda Biyolojik Mücadele.Teoriden Pratiğe Biyolojik Mücadele.Gıda ve Kontrol Genel
Müdürlüğü yayınları.224 s.119-146.
Kamenokova,K.V., 1971.The effects of insecticides on the Hymenopterous egg parasites on the noxius pentatomid.Z.Rastenii(1971).RAE 62(1) ,1644
Kavut,H. ve Derin , A.,1991.Ege Bölgesinde Süne(Eurygaster spp.Hemiptera :Scutelleridae) türlerinin, mücadeleye esas biyolojik kriterlerinin tespiti ve doğal düşmanları üzerinde araştırmalar
.BK/96/01/05/109 No2lu proje 1991 yılı gelişme raporu.11 s
Kılıç,A.U., Çatalpınar, A., Adıgüzel, N., Dörtbudak, Y. , ÇAVDAROĞLU.S., 1973. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Süne ( Eurygaster integriceps Put )’ nin yayılışı, biyolojisi, ekolojisi, epidemiolojisi ile daha
uygun kimyevi mücadele yöntemlerinin araştırılması. A-106.602 no’lu proje nihai rapor. 121 s.
Kılıç,A.U.,1976.The Biology and Control of Eurygaster integriceps Put.Meeting on cereal crops,held in Ankara,June 1-4 th,1976
Kılıç,A.U.,1988.Türkiye’de Süne ( Eurygaster integriceps Put ) mücadelesinin esasları.1.Uluslararası Süne
simpozyumu.13-17 haziran,Tekirdağ.
Koçak,E. ve Babaroğlu,C.,2005.Orta Anadolu Bölgesi kışlaklarındaki Eurygaster ( Heteroptera, Scutelleridae)
türleri .Türkiye Entomoloji Dergisi,2005,29(4),301-307.
Koçak,E.,Çetin,G.ve Hantaş,C.,2007.Güney Marmara illeri hububat alanlarındaki Süne(Eurygaster spp.Heteroptera,Scutelleridae) türleri ve mücadele durumu.U.Ü.Ziraat Fakültesi,2007,Cilt21,Sayı 1,4350
Kong L., Si J., Zhang B., Feng B., Li S., Wang F., 2013 Environmental modification of wheat grain protein accumulation and associated processing quality: a case study of China Australian Journal of Crop
Science AJCS 7(2):173-181
Konopka, I., Kozirok, W., and Tanska, M., 2005. Wheat endosperm hardness. Part I. Relationships to colour
of kernel cross-section. European Food Research and Technology, 220, 11-19.
Köksel, H., Sivri, D., Özboy, Ö., Başman, A., ve Karacan, H., D., 2000, Tahıl Laboratuarı El Kitabı, Hacettepe
Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Yayınları, Yayın no: 47,106s.
Kün, E. 1988. Serin iklim tahılları. A.Ü. Ziraat Fakültesi Yayınları. No:1032 Ders Kitabı, 299, s. 322, Ankara.
206
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü
Lazarov, A., Grigorov, S., Popov, V., Bogradov, V., Abaciev, D., Kontev, H., Kayzatov, H., Gospodinov,H., Fitanov, H., Duçevski. D., 1969. Bulgaristan’da Buğdaygillerde zarar yapan Scutelleridae ve Pentatomidae ( Hem ) familyalarına bağlı türlerin biyo-ekolojisi ve mücadelesi üzerine çalışmalar ( Çeviri:
Musa ALTAY ).144 s.
Lodos,N.,1986.Türkiye Entomolojisi Iı.(Genel,Uygulamalı ve faunistik).Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları No.429.380s.
Malysheva,M.S. and Kartavstov,N.I.,1975.Effects on chemical treatments by helicopter on the state of telenomines present with in the eggs of their hosts. Zashchity Rastenii,1977.44,102-110.
Matsuo, R.R., Dexter, J.E. and MacGregor, A.W.,1982. Effect of sprout damage on durum wheat and spaghetti quality. Cereal Chem. 59:468-472.
Matsuo, R.R. 1994. Wheat Production, Properties and Quality. Edited by W.Bushuk and V.F. Rasper. Chapter
12 p. 169-178. ISBN : 0-7514-0181-1.
Melan ,K.,2008. Süne ve Ülkesel Süne projesi.Ülkesel Tahıl Sempozyumu.2-5 haziran 2008,Konya.346-353
Memişoğlu,H.,1985.Ankara ilinde süne türlerinin (Eurygaster spp.)(Hemiptera:Pentatomidae) yayılışları ve
E.maura L.’nin biyo-ekolojisi ile savaş yöntemleri üzerinde araştırmalar.194 s.(Yayınlanmamış doktora tezi)
Mızrak,G.,2012.Buğday ve mamüllerinde kalite.Türkiye Tohumcular Birliği el kitabları serisi No:2,24 s.
Novozhilov,K.V.,Kamenkova,K.V. and Smirnova M.I.,1973 .Development of parasites Trssolcus grandis
Thoms.(hym.Scelionidae) where organophosphorus insecticides are in use against
E.integriceps.Entomological Review ,1973.Vol:52.pp.11-17 .
Olson, R., and Kurtz, L. T. 1982. Crop Nitrogen Requirements, Utilization, and Fertilization. Nitrogen in Agricultural Soils, (Nitrogeninagrics), 567-604.
Öncüer,C. ve Kıvan,M.,1995.Tekirdağ ve çevresinde Eurygaster Lap.(Heteroptera :Scutelleridae) türleri ,tanınmaları,yayılışları ve bunlardan Eurygaster integriceps Put.’in biyolojisi ve doğal düşmanları
üzerinde araştırmalar.Türk.J.Agric.For.,19(4),223-230
Özkan,M.,Babaroğlu,N.E. ve Gökdoğan,A.,2008.Orta Anadolu Bölgesinde Avrupa Sünesi(Eurygaster maura
L.)’nin neden olduğu ürün kayıpları ve ekonomik zarar eşiği üzerinde
araştırmalar.TAGEM/BS/97/01/05/118 ve DPT-2004 K 120160 No’lu proje Nihai raporu.53 s.
Özkan,M.,Babaroğlu,N.E. ve Gökdoğan,A.,2014.Avrupa sünesi’(Eurygaster maura L.)’nin emgi zararının
buğdayda çimlenme ve sürmeye etkisi.Bitki Koruma Bülteni,54(3),191-200.
Özkaya, H. ve Özkaya, B., 1993. Buğday kalitesinde süne ve kımıl’ın önemi. Un Mamulleri Dünyası. 2(3):20–
25.
Özkaya, B. ve Özkaya, H. 2005a. Tahıl Ürünleri Analiz Yöntemleri. Gıda Teknolojisi. Dergi Yayınları No: 14,
152 S.
Özkaya H. ve B. Özkaya, 2005b. Öğütme Teknolojisi. Gıda Teknolojisi Derneği Yayınları No:30, 755s, Ankara.
Pan J., Jiang D., Dai TB., Lan T., Cao WX. 2005 Variation in Wheat Grain Quality Grown under Different Climatic Conditions with Different Sowing Dates. Acta Phytoecological Sinica 29(3):467-473
Patil, K. S., Durge, D. V., Phadnawis, B. N., Shivankar, R. S., and Rathod, T. H. 2000. . Effect of sowing dates
on biomass production of wheat cultivars. Annals of Plant Physiology, 14(2), 115-119.
Peck A.W., McDonald G.K., Graham R.D. 2008. Zinc Nutrition Influences the Protein Composition of Flour
in Bread Wheat (Triticum aestivum L.) J. Cereal Sci. 47:266-274
www.tarim.gov.tr
207
SÜNE
Rassipour, A., Radjabi, G., Esmaili, M. 1996. “The Islamic Republic of Iran, sunn pests and their control in
the near east”, FAO Plant Prod. Protect. Paper, 138, 85-90.
Rosca,I.,Popov,C.Barbulescu,A.I.,Vonica,I. and Fabritus,K.,1996.The role of natural parasitoids in limiting
the level of sunn pest populations.in: Sunn pests and their control in the near east.pp.23-33.FAO
Plant Protection Paper No 138.FAO Rome.
Seçkin, R., 1978. Ziraat Sanatları II Hububat Teknolojisi Ders Notu A.Ü. Ziraat Fakültesi Teksir No: 26 Ankara
Shi S.B., Ma L., Shi Q.H., Liu X., Chen L.M., Liu J.X., Wang Z.L., 2005. Effect of Nitrogen Application Timing
on Protein Constitutes and its Dynamic Change in Wheat Grain. Plant Nutr Fert. Sci. 11:456-460
Sivri, D., Sapirstein, H. D., Bushuk, W. and Köksel, H. 2002 “Wheat intercultivar differences in susceptiblity
of glutenin protein to effects of bug (Eurygaster integriceps) protease”, American Association of
Cereal Chemists, 79(1), 41-44.
Şimşek,Z. ve Yaşarakıncı,N.,1986.Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Süne yumurta parazitoidlerinin (Trissolcus
spp) etkinliği üzerinde rol oynayan faktörler.Türk.I.Biy.Müc.Kon.Bil.,Adana.330-341.
Şimşek,Z. 1998.Türkiye’de süne ( Eurygaster spp.) mücadelesinin genel durumu,dünü,bugünü. Entegre
Süne Mücadelesi. I. Workshop Raporu.6-9 Ocak 1998.Ankara,165 s.(51-62s.)
Torbica, A. M., Mastilovic J. S., Pojic, M. M., and Kevrešan Z. S., 2014. ‘’Effects of Wheat Bug (Eurygaster
spp. and Aelia spp.) Infestation in Preharvest Period on Wheat Technological Quality and Gluten
Composition’’, Hindawi Publishing Corporation The Scientific World Journal Volume, Article ID
148025, 6 pages.Turnbull K.M. and Rahman S., 2002. Endosperm texture in wheat. Journal of Cereal Science, 36, 327-337.
Uluöz, M. 1965. Buğday, Un ve Ekmek Analiz Metotları. Yardımcı Ders Kitabı. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları yayın No: 57. İzmir.
Uthayakumaran, S.,Gras, P.W.,Stoddard F.L. ve Bekes, F.1999. “Effect of varying protein content and glutenin-to-gliadin ratio on the functional properties of wheat dough”, Cereal Chemistry, 76,389-394
Xie Y.X., Zhu Y.J.,Zhu X.J., Guo T.C., Wang C. Y., Tian W. Z. 2009. Effects of Sulphur Application on Grain Yield
and Processing Quality in Medium- Gluten Wheat. Aata Agron Sin 35:1532-1538
Wang D., Yu Z.W., Zhang Y. 2007. Meteorological Conditions Affecting the Quality of Strong Gluten and
Medium Gluten and Climate Division in Shandong Province, Chinese J Appl Ecol 18: 2269-2276
Wilcoxson, R.D., Busch, R.H., and Ozmon, E.A., 1992. Fusarium Head Blight Resistance In Spring Wheat
Cultivars. Plant Dis., 76: 658-661.
Yüksel, F., Koyuncu, M., & Sayaslan, A. 2011. Makarnalık buğday (Triticum durum) kalitesi. Türk Bilimsel
Derlemeler Dergisi, 4(2), 25-31
Yüksel , M., 1968. Güney ve Güneydoğu Anadolu’da Süne ( Eurygaster integriceps Put )’ nin yayılışı, biyolojisi, ekolojisi, epidemiolojisi ve zararı üzerinde araştırmalar. T.C. Tarım Bakanlığı Zirai Müc. ve
Kar. Gn. Md. Yayınları No: 46 Teknik Bülten, Yenidesen Matbaası, Ankara, 255 s.
Yüksel,M.,1969. Süne ( Eurygaster integriceps Put ) zararı ve Kımıl (Aelia rostrata) zararıyla mukayesesi
üzerinde araştırmalar.Diyarbakır Bölge Zirai Mücadele Araş.Ens. Yeni desen Matbaası.1969.70 s.
Zhao C.X., Du J.Z., Wang Y.F., Zhou H., Wang R.Y. 2009. Effect of Nitrogen and Potassium on Yield and Quality
of Strong Gluten Wheat. Chinese Agr. Sci. Bull 25:256-160
208
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü

Benzer belgeler

Türkiye`de Süne ile Mücadelenin Tarihsel Gelişimi

Türkiye`de Süne ile Mücadelenin Tarihsel Gelişimi çerçevesinde zararlı organizmalarla zamanında ve etkin mücadele yapılmasıdır. Ülkemizde temel besin maddeleri içerisinde önemli bir yer tutmakta olan buğday yıllara göre değişmekle birlikte 70-80 m...

Detaylı