AFETLERLE KALKINMA Tecrübeler, Politikalar ve Beklentiler

Transkript

AFETLERLE KALKINMA Tecrübeler, Politikalar ve Beklentiler
AFETLERLE KALKINMA / Tecrübeler, Politikalar ve Beklentiler
UPS Vakfı, Dünya Ekonomik Forumu, ABD Ticaret Odası Vakfı ve
Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği ortaklığında, KOBİ’lerin afete hazırlık sürecinin ve afet direncinin desteklenmesi
amacıyla geliştirilen Sağlam KOBİ, firmaların, afetlere karşı hazırlıklı olmalarını desteklemek amacı ile eğitimler ve bilgilendirme faaliyetleri düzenlenmektedir. 2011 yılında yaşanan Van Depremi sonrasında hayata geçirilen bu proje, eğitimler, çalışan gönüllü programı ve çevrimiçi araç kiti ile
firmaların karşılaşması muhtemel tehlikelere karşı çalışanlarını, ürünlerini, verilerini
ve markalarını korumaya yönelik adımlar atmalarını sağlamaktadır.
/ saglamKOBI /saglamkobi W
www.saglamkobi.com
AFETLERLE KALKINMA PLATFORMU
Afetlerle Kalkınma Platformu, Afet Bilinci Derneği’nin düşünce platformu olarak kurulmuş ve ‘Afetlerle Kalkınma: Tecrübeler, Politikalar ve Beklentiler’ başlıklı bu kitabı
tamamlayacak şekilde tasarlanmıştır. Bu platformun amacı, iktisadi kalkınma sürecinde afetleri dikkate alan bir yaklaşımın benimsenmesine ve bu konu ile ilgili gündem
oluşturularak farkındalık artışına katkı sağlamaktır. Platform, bu kapsamda söyleşiler,
günlük yazılar ve güncel gelişmeleri herkes için ulaşılabilir kılmayı hedeflemektedir.
/AfetlerKalkinma
/afetlerlekalkinma
/AfetlerleKalkinma
W www.afetlerlekalkinma.org
www.efilyayinevi.com
www.facebook.com/efilkitap
ISBN: 978-605-4160-68-6
twitter.com/efilyayinevi
instagram.com/efilyayinevi
9 786054 160686
Editör Murad Tiryakioğlu
/AfetlerleKalkinma
AFETLERLE KALKINMA
Editör Murad Tiryakioğlu
AFETLERLE
KALKINMA
Tecrübeler, Politikalar ve Beklentiler
Editör
Murad Tiryakioğlu
AFETLERLE
KALKINMA
Tecrübeler, Politikalar ve Beklentiler
E F İ L YAY I N E V İ
AFETLERLE
KALKINMA
Tecrübeler, Politikalar ve Beklentiler
Editör
AFETLERLE KALKINMA
Editör: Murad Tiryakioğlu
Genel Yayın Nu.: 244
ISBN: 978-605-4160-68-6
Birinci baskı: Nisan 2016
EFLATUN Basım Dağıtım Yayıncılık Danışmanlık Yatırım ve
Tic. Ltd. Şti.©2016
Efil©2016
Bu kitabın tüm hakları saklıdır. Herhangi bir şekil ya da yöntemle çoğaltılamaz.
Sertifika Nu.: 12131
Kapak Tasarımı: Serdar Gülbahar
Sayfa Tasarımı: Çetin Acar
Baskı ve Cilt: Sözkesen Matbaacılık Tic. Ltd. Şti.
İVOGSAN 1518. Sokak MAT-SİT İş Merkezi No: 2/40 Yenimahalle-ANKARA
Tel: (+90) 312 395 21 10 - 395 59 07 • Sertifika Nu.: 13268
E F İ L YAY I N E V İ
www.efilyayinevi.com
www.facebook.com/efilkitap
twitter.com/efilyayinevi
instagram.com/efilyayinevi
EFLATUN Basım Dağıtım Yayıncılık Danışmanlık Yatırım ve Tic. Ltd. Şti.
Bağcılar Mahallesi, Şemsettin Günaltay Caddesi, 283. Sokak,
Ata Apt. No: 9/7, 06670 Çankaya/Ankara, Türkiye
Tel :(+90) 312 442 52 10
GSM : (+90) 541 232 00 96
Faks:(+90) 312 442 52 12
İÇİNDEKİLER
Yazarlar................................................................................................................................1
Editör Notu .........................................................................................................................9
Murad Tiryakioğlu
Sunuş: Afetler ve Kalkınma Konusuna Toplu Bakış...................................................17
Fikret Şenses
BÖLÜM I: Genel Çerçeve................................................................................................35
1. Doğal Afetlerin Felaketlere Dönüşmesinin Arkasındaki
Ekonomi-Politik..................................................................................................37
Fikret Adaman
BÖLÜM II: Afetlerle Kalkınmada Doğu Asya Tecrübeleri.......................................57
2. Afetlerle Kalkınmaya Yönelik Üç Eylem ve Üç Farkındalık.........................59
Taichi Minamitani
3. Büyük Doğu Japonya Depremi’nin Ekonomik Davranış Üzerindeki
Etkileri............................................................................................................... 89
K. Ali Akkemik & Akiko Kamesaka
4. Yerel Topluluklarda Afet Bilinci Oluşturulması: Türkiye-Japonya
Karşılaştırması Üzerinden Afet Kültürü Tartışması................................... 109
Ali Tolga Özden
5. Doğal Afetlerin Kalkınma Sürecine Etkisi:
Çin ve 2008 Sichuan Depremi........................................................................ 133
Altay Atlı
BÖLÜM III: Afetlerle Kalkınmada Türkiye'nin Tecrübeleri ve Çabaları............ 155
6. Türkiye’nin Afetselliği: Afet Etkileri ve Afetlerden Etkilenme
Saha Araştırması Sonuçları............................................................................ 157
Mehmet Balcılar & Fuat Oktay
vi
AFETLERLE KALKINMA Tecrübeler, Politikalar ve Beklentiler
7. Kalkınma Politikalarının Tasarımında Doğal Afetleri
Dikkate Almak: Türkiye Üzerine Bir Tartışma............................................ 189
Murad Tiryakioğlu
8. Sürdürülebilir Kalkınma Sorunsalı Üzerinden Afet-Kalkınma
Terminolojisinin Türkiye Özelinde Yeniden Tartışılması.......................... 219
Ali Tolga Özden & B.Burçak Başbuğ Erkan
BÖLÜM IV: Göç, Yoksulluk ve Afetlerin Ekonomi Politiği.................................... 265
9. İklim Değişiklikleri ve Doğal Felaketlerin Kent Yoksullarının
Savunmasızlığına Etkisi.................................................................................. 267
Gülten Dursun
10. Çevresel Göçlerden Doğal Afet Sonrası Göçlere: Uluslararası
Toplum ve Uluslararası Aktörler Ekseninde Bir Değerlendirme.............. 289
Gökay Özerim
11. Doğal Afetlerin Ekonomi Politiği.................................................................. 311
Nurullah Gür
12. Afet Risk Yönetimi ve Sürdürülebilir Kalkınma.......................................... 327
Günhan Erdem
13. Afet Planlama ve Müdahalesinde Sivil Toplum Kuruluşlarının
Rolü ve Önemi.................................................................................................. 343
Meltem İnce Yenilmez
14. Afetlerle Kalkınmada Doğal Kaynak: Gönüllülük...................................... 365
Gresi Sanje
15. Sosyal Bilimler Ne Söyler? Afet Planlamasına Deneysel Reçeteler........... 385
Ü. Barış Urhan & Serkan Küçükşenel
Dizin................................................................................................................................ 401
5.
Doğal Afetlerin Kalkınma
Sürecine Etkisi: Çin ve
2008 Sichuan Depremi
Altay Atlı
ÖZET
Çin’in Sichuan eyaletinde 2008 yılında yaşanan deprem felaketi, yaklaşık 80 bin insanın hayatını kaybetmesine neden olmuş
ve bölge ekonomisi üzerinde yıkıcı bir etkide bulunmuştur. Bununla birlikte Sichuan deneyimi, afetler ile kalkınma arasındaki
ilişkinin daha iyi anlaşılabilmesi için değerli veriler sunmaktadır. Depremden sonra Çin devletinin hayata geçirdiği iyileştirme ve imar programı, oluşan fiziksel zararın telafi edilmesini
sağlamakla kalmamış, söz konusu bölgede uygulanmakta olan
risklere açık ve sürdürebilirlikten uzak kalkınma modelinden
daha yüksek katma değerli ve uzun vadede sürdürülebilir bir
modele geçişi mümkün kılmıştır. Küresel ekonominin ağır bir
mali kriz yaşamakta olduğu bir döneme denk gelen Sichuan
depremi sonrasında devletin yeniden yapılanma için kullandırmış olduğu kaynakların krizin etkilerine maruz kalan Çin
ekonomisinin canlılığını korumasını, sert bir düşüş eğilimine
girmemesini ve bu sayede ihtiyaç duyulan yapısal reformlar
için olumlu bir zemin oluşturulmasını sağladığını söylemek de
mümkündür. Sichuan örneğinde görüldüğü gibi doğal afetler
ilk planda ekonomi üzerinde yıkıcı bir etki oluştursa da orta ve
uzun vadede kalkınma süreci üzerinde faydaları görülebilmektedir. Kısa vadede oluşan zararda afetin şiddeti ve ilgili bölgenin kalkınmışlık ve afetlere hazırlık durumu belirleyici olurken,
orta ve uzun vadede oluşabilecek yapıcı etkide de iyileştirme
ve imar sürecine ayrılan kaynakların büyüklüğü, bu kaynakların nasıl kullanıldıkları ve acil ihtiyaçların karşılanmasının ve
134
AFETLERLE KALKINMA Tecrübeler, Politikalar ve Beklentiler
yıkılanı yeniden inşa etmenin ötesinde kalkınma sürecine ne
kadar katma değer sağladıkları önem kazanmaktadır.
GİRİŞ
Çin Halk Cumhuriyeti’nin Sichuan eyaletinde 12 Mayıs 2008
tarihinde meydana gelen, Richter ölçeğine göre 7,9 şiddetindeki deprem, 80 binin üzerinde insanın hayatını kaybetmesine yol açmış ve dünyanın bugüne kadar yaşamış olduğu en
yıkıcı doğal afetlerden birisi olarak kayıtlara geçmiştir. Doğal
afetler meydana geldikleri bölgelerde insan gücüne, fiziksel
altyapısına ve sınaî kapasiteye hasar vererek ülkelerin kalkınması üzerinde yıkıcı etki yaratırlar ve Sichuan depremi de bu
anlamda önemli bir vaka teşkil etmektedir. İnsan kaybının yanı
sıra depremin yol açtığı doğrudan ekonomik kaybın 190 milyar doların üzerinde olduğu hesaplanmakta (CATDAT, 2013);
bu rakama depremin ekonomi üzerindeki dolaylı maliyeti eklendiğinde kayıpların gerçek boyutu ortaya çıkmaktadır.
Sichuan depremi, çok ağır bir can kaybına yol açtığı gibi
ekonomik etkisi de yıkıcı olmuştur. Bununla birlikte Çin hükümetinin, özel sektörü ve toplumu da seferber ederek gerçekleştirdiği imar ve yeniden yapılanma çabaları başarılı sonuçlar
vermiş ve yaraların büyük ölçüde sarılarak Sichuan’da ve çevredeki afetten etkilenen diğer bölgelerde ekonomik kalkınma
sürecinin devam etmesi sağlanmıştır. Dünya Bankası, bu açıdan Sichuan afeti sonrası başarılı Çin deneyiminin diğer ülkeler için örnek teşkil edecek özellikte olduğunu ifade etmektedir (Bernal ve Procee, 2012). İlgili akademik literatürde de
belirtildiği gibi afet sonrası yeniden yapılanma ve imar süreçlerinin, doğru ve etkin bir şekilde yönetilmeleri durumunda,
oluşan zararın asgariye indirilmesi ve hatta kalkınmaya yeni
bir ivme kazandırılması mümkündür ve Sichuan deneyimi bu
anlamda somut ve doğrulayıcı bir veri sunmaktadır.
Afetlerin kalkınma süreci üzerindeki etkisi, son otuz yılı aşkın süredir gerçekleştirdiği yüksek büyüme oranlarıyla dünyanın en büyük ikinci ekonomisi haline gelen Çin’i ve bu ülkenin halen yapısal bir dönüşümden geçmekle birlikte güçlü
bir şekilde sürmekte olan kalkınma sürecini yakından ilgilendirmektedir. Sichuan depremi, 2008 yılında patlak veren ve
Doğal Afetlerin Kalkınma Sürecine Etkisi: Çin ve 2008 Sichuan Depremi
135
Amerika Birleşik Devletleri piyasalarından başlayarak kısa bir
sürede tüm dünyayı etkisini altına alan mali kriz nedeniyle küresel ekonominin zor bir safhadan geçtiği bir döneme denk
gelmiştir. Çin hükümetinin afet sonrası uyguladığı önlemler,
bu ülkenin küresel kriz ortamı içerisinde sürdürdüğü yapısal
dönüşüme paralel ve bu sürecin bütünsel bir unsuru olarak
hayata geçirilerek kalkınma üzerinde olumlu etki yaratmıştır.
Bununla birlikte Çin’in Sichuan afeti deneyimi, afet öncesinde mevcut ekonomik koşulların afet sonrası kalkınma sürecini
nasıl şekillendirdiği konusunda da önemli veriler sunmaktadır.
SİCHUAN DEPREMİ VE MALİYETİ
12 Mayıs 2008 tarihinde merkez üssü Çin’in Sichuan eyaletinde yer alan Wenchuan1 kenti olmak üzere meydana gelen
deprem, yakın tarihin en ölümcül ve her anlamda en fazla zarara yol açmış doğal afetlerinden birisidir2. Artçı sarsıntıları ve
depremin yol açtığı toprak kaymaları ile çığ gibi yan etkilerle
birlikte ele alındığında depremin Sichuan ve çevre bölgelerinde etkilerinin haftalar boyunca devam ettiği ve verdiği zararın
son derece büyük olduğu görülmüştür. Depremden Sichuan’ın
yanı sıra başta Gansu ve Shaanxi olmak üzere dokuz eyalet
daha etkilemiş ve tüm bu eyaletler içerisinde zarar gören şehir
ve kasabaların sayısı 417’yi bulmuştur (China.org.cn, 2008).
Afetten sonraki ilk dönemlerde Çin hükümeti tarafından yapılan açıklamalarda 69.227 kişinin hayatını kaybettiği, 17.923
kişinin kayıp olduğu ve 374.643 kişinin yaralandığı bildirilmiş
ve afetin doğrudan ekonomik maliyetinin ise 854 milyar yuan
olduğu bilgisi verilmiştir (China.org.cn, 2008). Depremde 5,36
1
Wenchuan, Sichuan eyaletinin 8 milyon nüfuslu başkenti Chengdu’ya yaklaşık 80 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Depremin merkezi üssü yerin 19 kilometre altında yer
alırken fay hattında 240 kilometreye varan bir kırılma gerçekleşmiş ve sarsıntı yaklaşık
iki dakika boyunca sürmüştür.
2
Sichuan depremi 1900 yılından bu yana dünyada en fazla can kaybına yol açan depremler
sıralamasında yedinci sıralamada yer almaktadır. 1976 yılında yine Çin’de meydana gelen Tangshan depreminin 255 bin can kaybı ile ilk sırada yer aldığı listede Sichuan, 2004
Sumatra, Endonezya (228 bin); 2010 Leogane, Haiti (223 bin); 1920 Haiyuan, Çin (200
bin); 1923 Kanto, Japonya (143 bin) ve 1948 Aşgabat, Türkmenistan’dan (110 bin) sonra
gelmektedir. Bu listede de görüldüğü üzere, Çin deprem riskinin oldukça yüksek olduğu
ülkelerden birisidir. Birleşmiş Milletler Afet Riski Azaltma Ofisi’nin verilerine göre, her
yıl deprem riskine maruz olan kişilerin sayısı üzerinden bir hesaplama yapıldığında Çin,
Japonya, Filipinler ve Endonezya’dan sonra deprem riskine maruz kalan en fazla insanın
yaşadığı dördüncü ülke konumundadır (UNISDR, 2009).
136
AFETLERLE KALKINMA Tecrübeler, Politikalar ve Beklentiler
milyon bina tamamen çökmüş, 21 milyon bina hasar görmüş
ve yaklaşık 15 milyon kişi evlerini tahliye etmek zorunda kalmıştır (U.S. Geological Survey, 2008).
Şekil 1. Sichuan Depremi’nden Etkilenen Bölgeler
Kaynak: Yazar tarafından üretilmiştir.
Sichuan depreminin Çin ekonomisi ve ülkenin kalkınma süreci üzerindeki maliyeti incelenirken öncelikle Stephane Hallegatte ve Valentin Przyluski’nin (2010) işaret ettiği afetlerin
doğrudan ve dolaylı maliyetleri ayrımını dikkate almak gerekmektedir. Afet kavramını ekonomik perspektiften değerlendirerek “varlıklar, üretim faktörleri, toplam çıktı, istihdam
ve tüketim üzerinde ciddi ölçüde olumsuz bir etki oluşturarak
iktisadi sistemin işleyişine sekte vuran doğa olayları” şeklinde tanımlayan yazarlar, doğrudan maliyeti fiziksel yıkımın yol
açtığı zarar, dolaylı maliyeti ise afet yüzünden ekonomik üretimin azalması nedeniyle oluşan zararlar olarak nitelendirmektedir. Bununla birlikte afetin toplam maliyeti üzerinde doğrudan ve dolaylı etkilerin şiddeti kadar, ilgili bölgenin afet öncesi
ne kadar sosyoekonomik açıdan kırılgan durumda olduğu da
önem kazanmaktadır. Düşük bir kalkınmışlık seviyesinde olan
Doğal Afetlerin Kalkınma Sürecine Etkisi: Çin ve 2008 Sichuan Depremi
137
ve/veya mevcut şartlarına uyumlu olmayan, değişebilecek
şartlara karşı ihtiyatsız sayılabilecek bir kalkınma modeli sürdüren bölgeler, ekonomik anlamda afetlere karşı daha kırılgan
olmakta ve benzer bir etkiye uğramış diğer bölgelere göre
daha yüksek bir maliyete maruz kalmaktadırlar (Dunford ve
Li, 2009; Strömberg, 2007; Wisner vd., 2004; Xu vd., 2014).
Çin hükümeti tarafından yapılan açıklamalarda, can kaybı
dışında depremin getirdiği en büyük zararın: i. Altyapının ciddi anlamda zarar görerek, elektrik, ulaştırma, telekomünikasyon, su ve elektrik ağlarının felce uğraması; ii. Okul ve hastanelerin kullanılamaz hale gelmesi; iii. Kültür mirası olarak kabul
edilen yapı ve alanların zarar görmüş olması; iv. Sınai gelişimin
sekteye uğraması ve tarım arazilerinin kullanılamaz hale gelmesi; v. Ormanların zarar görmesi, vahşi yaşam habitatının ve
ekolojik işlevin kaybolması suretiyle ortaya çıktığı belirtilmektedir (Çin Devlet Konseyi, 2008). Büyük ölçüde tarıma dayalı
bir ekonomik yapıya sahip olan Sichuan ve etrafındaki eyaletlerde depremin doğrudan etkisi esas olarak tarım alanlarının,
ormanların, vahşi yaşamın ve ekolojik ortamın gördüğü zarar
üzerinden oluşmuştur. Bu çerçevede tarım alanında oluşan
maliyetin Sichuan için 200 milyar yuan, Gansu için 2 milyar
yuan ve Shaanxi için 1,63 milyar yuan seviyesinde olduğu bildirilmektedir (Xu vd., 2014:427). Diğer yandan Sichuan’da çok
gelişmiş olmasa da mevcut olan endüstrinin üzerinde ciddi
anlamda doğrudan bir maliyet oluştuğu, yaklaşık dört bin işçinin hayatını kaybetmesinin ya da çalışamaz hale gelmesinin
endüstriyi vurduğu ve yaklaşık 12 milyar yuanlık bir zarar ortaya çıktığı ifade edilmektedir (Xu vd., 2014:427). Ayrıca bölgede 34 bin kilometrenin üzerinde karayolunun kullanılamaz
hale gelmesi, 7.444 okul ve 11.028 sağlık kuruluşunun zarar
görmesi ve 3,9 milyon insanın zorunlu olarak mülteci haline
gelmesi Sichuan depreminin toplam maliyetini artıran unsurlar olmuştur (Bernal ve Procee, 2012).
Richter ölçeğinde 7,9 şiddetindeki bir depremin bu boyutlarda bir zarara yol açması doğal olmakla birlikte, Sichuan
coğrafyasının ekonomik kalkınmışlık durumu ve bu anlamda
sahip olduğu kırılganlıklar maliyetin artmasına yol açmıştır.
Çin, Mao Zedong’un ölümünden sonra 1970’lerin sonlarından
itibaren ekonomik anlamda bir serbestleşme ve dünyaya açıl-
138
AFETLERLE KALKINMA Tecrübeler, Politikalar ve Beklentiler
ma sürecini girmiştir. Bu süreçte düşük maliyetli üretimi ihracata yönlendirerek dünya pazarlarında hatırı sayılır paylar
elde etmeye başlayan Çin, yaklaşık otuz yıl boyunca yıllık çift
haneli GSYİH büyüme oranlarına ulaşmış ve dünyanın en büyük ikinci ekonomisi haline gelmiştir. Ne var ki bu süreç Çin’in
tüm bölgelerinde paralel olarak sürdürülememiş, ilk yıllardan
itibaren ülkenin kalkınmada öncelik verilen kıyı kesimleri, başka bir deyişle doğusu, daha yüksek bir kalkınmışlık seviyesine ulaşırken, orta ve batı kısımlar nispeten geri kalmıştır3. Bu
durum doğal olarak bölgeler arası eşitsizliklere yol açmıştır.
Mevcut durumda, örneğin, Çin’in doğu bölgeleri ülkenin toplam yüzölçümünün sadece yüzde 17,7’si üzerinde yer alırken,
nüfusun yüzde 44,7’ine tekabül etmekte Çin GSYİH’si içerisinde ise yüzde 64,2’lik bir yer tutmaktadır. Çin’in batı bölgelerinin ise yüzölçümündeki payı yüzde 71,6 iken, nüfustaki payı
yüzde 28,0, GSYİH içerisindeki payı ise sadece yüzde 17,1’dir
(Atlı, 2015). Ülkenin doğusunda yer alan başkent Pekin’de kişi
başına düşen milli gelir 27.393 dolar, Şanghay’da ise bu rakam
26.383 dolar iken, kişi başına düşen milli gelir ülkenin batı kısmında yer alan Sichuan’da 9.686 dolar, Shaanxi’de 12.974 dolar, Gansu’da ise 7.290 dolardır (NBS, 2015).
Ekonomik anlamda geri kalmışlık, söz konusu bölgeleri doğal afetlere karşı daha kırılgan hale getirmekte, afet gerçekleştiği zaman da maliyetin yüksek olmasına yol açmaktadır.
Binaların ve tesislerin düşük kalitede olması ve yapı standartlarına uygun olmaması, fiziksel altyapının yetersiz olması, sağlık hizmetleri, su ve elektrik ağları gibi günlük ihtiyaçlara yönelik altyapının zayıf ve düşük kalitede olması, bu bölgelerde
afetlerin yıkıcı etkisini artırmaktadır.
2000 yılında dönemin başbakanı Zhu Rongji tarafından
“Batı Kalkınma Programı” devreye sokulmuş ve bu program
çerçevesinde söz konusu bölgede altyapının geliştirilmesi, sanayileşmeye hız verilmesi ve ekonomik kalkınmanın daha yüksek katma değer kazanarak üst seviyelere çıkartılması amaçlanmıştır. Bu programın kısmen başarı kazanmasına rağmen,
Çin’in batı bölgelerinin halen ülkenin diğer kısımlarından ve
özellikle de gelişmiş doğu kıyı şeridinden çok geridedir ve bu
3
2008 yılında depremden en fazla etkilenen bölgeler olan Sichuan, Shaanxi ve Gansu, Çin
hükümetinin Batı Çin olarak tanımladığı coğrafi bölge içerisinde yer almaktadır.
Doğal Afetlerin Kalkınma Sürecine Etkisi: Çin ve 2008 Sichuan Depremi
139
anlamda batının doğuyu yirmi yıl geriden takip ettiği dile getirilmektedir (Xu vd., 2014:429).
Çin’in batısında sadece milli gelirin ülkenin diğer kısımlarına göre nispeten düşük olması ve altyapının yetersiz kalması
değil, bölgenin kalkınma modelinin de mevcut koşullara tam
anlamıyla uyumlu olmayan ve değişebilecek şartlara ve risklere karşı ihtiyatsız, sürdürülebilirlikten uzak sayılabilecek bir
yapıda olması afetin maliyetinin artmasına yol açan bir etken
olmuştur. Çin’in batısında ekonomik kalkınmanın çok düşük
seviyelerden başlayarak çıkışa geçmesi için gerektiği için bu
bölgelerdeki yöneticiler nitelikten çok niceliğe öncelik vermişlerdir ve bunun sonucunda sadece büyüme oranlarının
yukarıya çekilebilmesi ve istihdam yaratılabilmesi için içeriğine, vizyonuna, sürdürülebilirliğine, sağlayacağı katma değere
bakılmadan yatırım projeleri hayata geçirilmiştir. Çin’de kamu
yönetiminin ve merkez ile eyaletler arasındaki ilişkinin büyük
ölçüde âdemi merkeziyetçi olmasından dolayı eyaletlerdeki
yöneticiler daha fazla yatırım çekmek adına birbirleriyle rekabet içerisine girmişler, bu da bir yandan nicelik hızla artarken,
diğer yandan da niteliğin hızla geriye düşmesine yol açmıştır
(Landry, 2008).
Çin’in batı bölgesindeki ekonomik yapı ciddi anlamda kırılganlıklar sergilemektedir ve halen sürdürülebilir bir büyüme modeline ulaşabilmiş değildir. Bir örnek verilecek olursa,
Xu vd.’nin (2014:430) aktardığı üzere, ülkenin kalkınan doğu
kıyı şeridi belirli bir seviyeye ulaştıktan sonra yüksek derecede
enerji tüketen ve çevreyi kirleten fabrikaları kendi bölgelerinde barındırmak istememiş, batı eyaletleri ise bunlara kapılarını
açmış ve dolayısıyla buralarda söz konusu sektörler normalin
çok üzerinde bir mevcudiyete ulaşmıştır. Bu durum, Sichuan
depreminden sonra çevrenin ve ekolojik ortamın gördüğü zararın aşırı derecede yüksek olmasının başlıca sebebi olarak
gösterilmektedir.
Ekonomik yapının sürdürülebilirlikten uzak olmasının yanı
sıra bölgenin coğrafi yapısı da afetin maliyetinin yüksek olmasını yol açmıştır. Sichuan ve çevresinin dağ ve vadilerle örülü
olması; normal şatlarda bile buralara erişim sağlamak zorken,
deprem sonrasında halihazırda yetersiz olan ulaştırma altya-
140
AFETLERLE KALKINMA Tecrübeler, Politikalar ve Beklentiler
pısının tamamıyla zarar görmesiyle birlikte afetten etkilenen
bölgelere yardımın ulaştırılamaması, maliyetin yükselmesine
yol açmıştır (Wei vd., 2012:665).
Özetleyecek olursak, Sichuan depreminin yıkıcı etkileri, Çin
ekonomisi ve özellikle de afetten etkilenen bölgelerin kalkınma süreçleri açısından olumsuz bir etki yaratmıştır. Ancak Sichuan depremi özelinde afet ve kalkınma arasındaki ilişkinin
bütünün görebilmek için, Çin hükümetinin deprem sonrası uyguladığı politikaları incelemek ve söz konusu uygulamaların
kalkınma süreci üzerinde nasıl bir etki yarattığını tetkik etmek
gerekmektedir.
AFET SONRASI POLİTİKALAR VE İMAR SÜRECİ
Sichuan depreminin ardından Çin hükümeti, karşı karşıya
kalınan büyük ölçekli insan kayıpları, ekonomik ve ekolojik hasar karşısında geniş kapsamlı bir yardım, imar ve yeniden yapılanma programını devreye sokmuştur. Bu bağlamda acil ihtiyaçların karşılanmasını müteakip “Wenchuan Depremi Sonrası
İyileştirme ve Yeniden Yapılanma Master Planı” hazırlanmış ve
29 Eylül 2008 tarihi itibariyle yürürlüğe sokulmuştur. Söz konusu plan, altyapının ve konutların yeniden inşası, kamu hizmetlerine yönelik tesislerin ve sınai tesislerin yeniden çalışır
hale getirilmesi ve çevrenin korunması gibi konuları kapsayacak şekilde devlet kurumları ile tüm paydaşlar için istikamet
belirleyici nitelikte bir belge olmuştur. Plan, altı alanda temel
hedefleri ortaya koymuş ve bu hedeflere üç yıl içerisinde ulaşılabilmesi için detaylı bir yol haritası oluşturmuştur. Planın temel hedefleri şu şekilde belirlenmiştir:
i. Her ailenin konut ihtiyacının giderilmesi. Şehirlerde ve
kırsal kesimlerde konutların restorasyon ve imarını tamamlayarak afet mağduru ailelerin güvenli, ekonomik,
pratik ve alandan tasarruf eden evlerde yaşamasının
sağlanması.
ii. Çalışma yaşındaki nüfus için istihdam sağlanması. Her aileden en az bir kişinin kalıcı bir işe sahip olmasının, hane
halkında kişi başına düşen gelirin afet öncesi seviyenin
üzerine çıkmasının temin edilmesi.
Doğal Afetlerin Kalkınma Sürecine Etkisi: Çin ve 2008 Sichuan Depremi
141
iii.Kişisel sosyal güvenceleri sağlamak. Afet mağduru bireylerin temel bir gelire sahip olmasının, eğitim, sağlık,
spor, kültürel etkinlikler ve sosyal refah gibi temel kamu
hizmetlerine erişiminin temin edilmesi.
iv.Fiziksel altyapının geliştirilmesi. Ulaştırma, iletişim, enerji, su tasarrufu gibi alanlarda altyapının geliştirilerek kapasitenin afet öncesi seviyeye ulaşmasının ve bu seviyenin üzerine çıkmasının sağlanması.
v. İktisadi kalkınmanın sağlanması. Özel avantajlara sahip
endüstrilerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması, sınai yapının ve mekân kullanımının optimize edilmesi, bilimsel
kalkınma kapasitesinin üst seviyelere çıkartılması.
vi.Ekolojik gelişimin sağlanması. Ekolojik işlevlerin afet
öncesi seviyeye gelmesinin, çevre kalitesinin ve afetlere hazırlık kapasitesinin artmasının temin edilmesi (Çin
Devlet Konseyi, 2008:13-14).
Çin hükümeti, bu planı büyük ölçüde öz kaynakları ile hayata geçirmiş, Sichuan depremi sonrasındaki iyileştirme çalışmalarına uluslararası katılım kısıtlı olmuştur. Bu durumun
temel sebebi olarak Çin devletinin söz konusu planı hayata
geçirebilmek için yeterli maddi imkân ve kapasiteye sahip olduğu, başka bir deyişle uluslararası yardıma ihtiyacı bulunmadığı ileri sürülmekte; buna ek olarak uluslararası örgütlerin Sichuan depreminden sadece on gün önce Myanmar’da patlak
veren Nargis Tayfunu sonrası yardım çalışmalarına odaklanmış
olmaları ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarının Sichuan’a ve
yardım çalışmalarını sürdüren yerel aktörlere erişimlerinin zor
olmasının da afet sonrası iyileştirme çalışmalarına uluslararası katılımın az olmasında etkili olduğu bildirilmektedir (Hoyer,
2009; Kapucu, 2011). Uluslararası kuruluşların Sichuan depremi sonrasındaki faaliyetlere katılımı etkilenen yerel topluluklara lojistik desteği ve maddi bağışlar şeklinde olmuş (Kapucu, 2011:20)4, bununla birlikte esas olarak gerekli hizmetleri
tedarik eden Çin devletinin uygulamış olduğu “bölgeler arası
destek programı” da Wenchuan Depremi Sonrası İyileştirme
4
Sichuan’da beş farklı yerleşim biriminde altyapının yeniden inşasına, yedi yerleşim biriminde de sağlık birimlerinin inşasına katkı sağlayan Dünya Bankası, Gansu’da altyapı, sağlık ve
eğitim alanlarında inşaat faaliyetlerine finansman sağlamıştır (Dünya Bankası, 2010).
142
AFETLERLE KALKINMA Tecrübeler, Politikalar ve Beklentiler
ve Yeniden Yapılanma Master Planı’nın başarıyla hayata geçirilmesinde önemli bir rol oynamıştır.
Sichuan depremi öncesinde de var olan bölgeler arası destek programı, bir bölge ya da politika alanına, diğer bir bölge
ya da politika alanından kaynak aktarımı yapılarak gelişimin
hızlandırılmasını amaçlayan bir mekanizmadır. Daha önce sınır
bölgelerinin ve azınlıkların yaşadıkları bölgelerin kalkınması,
büyük altyapı projelerine finansman sağlanması ve afet sonrası
iyileştirme ve imar konularında devreye sokulmuş olan program, Sichuan’da da uygulanmıştır (Xu vd., 2014:432-434; Wei
vd., 2012:666-667). Bu program çerçevesinde Çin’in 20 kalkınmış eyalet ve şehri, depremden etkilenen yerleşim birimleri eşleştirilmiş, bu kalkınmış bölgelerin bir önceki yıldan bütçe gelirlerinin yüzde 1’ini depremden etkilenen ortaklarına aktarmaları
ve aynı zamanda iyileştirme ve imar sürecinde renovasyon,
tesislerin yeniden inşası, yapı malzemelerinin tedarik edilmesi,
sağlık ve eğitim gibi hizmetlerin sunulması gibi alanlarda katkıda bulunmaları sağlanmıştır (Çin Devlet Konseyi, 2008:53-54).
Tablo 1. Bölgeler Arası Destek Programındaki Eşleşmeler
Afetten Etkilenen
Yerleşim Birimi
Destek Veren
Eyalet
Afetten Etkilenen
Yerleşim Birimi
Destek Veren
Eyalet
Beichuan
Shandong
Maoxian
Shanxi
Wenchuan
Guangdong
Lixian
Hunan
Qingchuan
Zhejiang
Heishui
Jilin
Mianzhu
Jiangsu
Songpan
Anhui
Shifang
Pekin kenti
Xiaojin
Jiangxi
Dujianyang
Şanghay kenti
Hanyuan
Hubei
Pingwu
Hebei
Chongzhou
Chongqing kenti
Anxian
Liaoning
Jiange
Heilongjiang
Jiangyou
Henan
Gansu eyaletinde
etkilenen bölgeler
Shenzhen kenti
Pengzhou
Fujian
Shaanxi eyaletinde
etkilenen bölgeler
Tianjin kenti
Kaynak: Xu vd., 2014, s.433.
Sonuç olarak Çin, Sichuan depremi sonrası iyileştirme ve
imar çalışmaları için toplam bir trilyon yuanlık bir kaynak kullanmış ve Wenchuan Depremi Sonrası İyileştirme ve Yeniden
Doğal Afetlerin Kalkınma Sürecine Etkisi: Çin ve 2008 Sichuan Depremi
143
Yapılanma Master Planı’nda belirlenen ana hedeflere büyük
ölçüde ulaşılmıştır. Dünya Bankası’ndan Vivian Bernal ve Paul
Procee’nin (2012) yazdıkları gibi Çin’in Sichuan deneyimindeki
başarısı, genel olarak afet sonrası iyileştirme ve imar çalışmalarının etkin bir şekilde tasarlanıp hayata geçirilebilmesi için
önemli ipuçları sunmaktadır. Yazarlara göre planın başarıya
ulaşmasındaki en büyük etken, Çin hükümetinin kamu kuruluşlarını, özel sektörü ve genel olarak toplumu hızlı ve etkili bir
şekilde seferber edebilmiş olmasıdır. Planda belirtilen hedeflere amaçlanan üç seneden de daha kısa bir süre içerisinde
ulaşılabilmesi bu farklı paydaşların uyumlu bir işbirliği içerisinde çalışmaları sayesinde mümkün olmuştur. Bu kapsamda
Çin’in kalkınmış bölgeleri ile afetten zarar gören bölgeler arasında kurulan destek ilişkileri de önemli bir rol oynamıştır.
Sonuç olarak, Çin hükümeti uyguladığı programlarla Sichuan depremi sonrası iyileştirme ve imar çalışmalarını başarıyla
gerçekleştirmiş; tabir yerindeyse yaraları sarmayı başarmıştır.
Bununla birlikte depremin ve deprem sonrası uygulamaların
Çin’in kalkınma süreci üzerindeki etkisini bütünsel bir tablo
içerisinde açıklayabilmek için farklı parametreleri mercek altına almak gerekmektedir.
SİCHUAN DEPREMİ ÖZELİNDE AFET-KALKINMA İLİŞKİSİ
Doğal afetlerin kalkınma sürecine olan etkileri akademik
alanda birçok çalışmaya konu olmuştur. Bu çalışmalar üzerinden bir tarafta afetlerin kısa vadede ekonomiler üzerine yıkıcı
bir etki yaratmakla birlikte afet sonrası iyileştirme, imar ve yeniden yapılandırma çalışmalarının kalkınma sürecine yeniden
ivme kazandırdığı ve dolayısıyla uzun vadede etkisinin olumlu
olduğu, diğer tarafta ise bu olumlu etkinin ancak birçok koşula
bağlı olarak ortaya çıkabileceği ve bir nedensellik ilişkisi kurmak için elde yeteri kadar ampirik veri olmadığı şeklindeki iki
karşıt argüman arasında bir tartışma süregelmektedir. Alanın
öncülerinden Douglas Dacy ve Howard Kunreuther’in (1969)
1964’deki Alaska depremi üzerinde yaptıkları çalışmaya göre
afet sonrası devlet tarafından ilgili bölgeye aktarılan maddi
kaynaklar sayesinde kalkınma süreci afet öncesine göre hız
kazanmaktadır. 1960 yılından bu yana tüm dünyada gerçekle-
144
AFETLERLE KALKINMA Tecrübeler, Politikalar ve Beklentiler
şen doğal afetleri niceliksel bir model içerisinde inceleyen Yasuyuki Sawada vd. (2011) ise afetin şeklinin, afet sonrası imar
sürecinin uzunluğunun ve ülke ekonomisinin büyüklüğünün
bu alanda belirleyici etkenler olduğunu tespit etmiş, bununla birlikte eldeki verilerin doğal afetlerin iktisadi faaliyetlere
ivme kazandıran etkisinin afetten sonraki yirmi yıl içerisinde
GSYİH üzerine ortalama olarak yüzde 0,6 ile yüzde 1,2 arasında bir katkısının olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Afetlerin “yaratıcı yıkım”5 etkisi üzerine odaklanan bu çalışmalarda kalkınma sürecine olumlu etkinin afet sonrasında
eski teknolojilerin ve tesislerin yenileriyle değiştirilmesi, zarar
gören altyapının ve üretim süreçlerinin afet sonrasında benzer
şekilde daha gelişmiş ve daha modern bir hale getirilmesi yoluyla meydana geldiği ifade edilmektedir. Bununla birlikte bu
olumlu etkiyi kabul eden bazı araştırmacılar tarafından kalkınma sürecinin ancak afet öncesi seviyesine geri getirebileceğini, bunun üzerine ek bir gelişim sağlanamayacağını savunmaktadır. Bu araştırmacıların doğal afetlerden ziyade savaşlar
gibi insan yapısı afetler üzerine odaklandıklarını belirtmek gerekir (Davis ve Weinstein, 2002).
Afetlerin kalkınma süreci üzerine olumlu bir etkisi olabileceğine şüpheci bakan araştırmacılar ise argümanlarını afet
sonrası imar ve iyileştirme çalışmalarına aktarılan kaynakların
bunlar yerine daha üretken ve daha yükse katma değer sağlayabilecek alanlara kanalize edilebileceği düşüncesi üzerine
şekillendirmekte, başka bir deyişle fırsat maliyetinin yüksekliğine dikkat çekmektedirler (Bennett, 2008). Bu düşünceye
göre afetler, eldeki kısıtlı kaynakların daha yüksek getiri ve
değer sağlayabilecekleri alanlar yerine zorunlu olarak imar ve
yeniden yapılanma süreçlerine kanalize edilmelerine yol açtığı
için kalkınma süreci üzerine aslında olumsuz bir etkide bulunmaktadır. Son olarak afetlerin yol açtığı can ve mal kayıpları
5
Bahsi geçen çalışmalarda sıklıkla referans verilen “yaratıcı yıkım” kavramı Avusturyalı iktisatçı Joseph Schumpeter’e aittir. 1942’de yayınladığı “Capitalism, Socialism and
Democracy” adlı eserinde Schumpeter, yeni tüketim maddelerinin, yeni üretim ve ulaşım
yöntemlerinin, yeni pazarların ve yeni endüstriyel örgütlenme tiplerinin ekonomik yapıyı
içeriden değiştirdiğini, bu süreçte sürekli olarak eski yapının yok edilerek yenisinin yaratıldığını yazmakta ve bu süreci yaratıcı yıkım olarak nitelendirmektedir (2003:83). Afetler
ile kalkınma süreci arasındaki ilişkiyi irdeleyen çalışmalarda doğal afetlerin yarattıkları
yıkımın sonrasında yenilenmeye yol açarak bir anlamda yaratıcı bir yıkım ortaya koydukları vurgulanmaktadır.
Doğal Afetlerin Kalkınma Sürecine Etkisi: Çin ve 2008 Sichuan Depremi
145
dikkate alındığında bunları telafi edecek bir getiri oluştuğuna
dair bir bulgu olmadığını ileri süren çalışmalar da bulunmaktadır (Noy, 2014:95).
Çin hükümeti, Sichuan depremi sonrasında çalışmaların
ilk başladığı dönemde iyimser beklentilerini ortaya koymuş,
depremin ekonomi açısından olumlu etkiler yaratacağını, imar
ve iyileştirme çalışmalarına kanalize edilecek fonlar sayesinde
afetin yol açtığı zararın fazlasıyla telafi edileceğini açıklamış
ve hatta imar ve iyileştirme sürecinin Çin’in ekonomik büyümesine yılda ortalama yüzde 0,3 oranında ek bir katkı sağlayacağını ileri sürmüştür (Bennett, 2008). Bununla birlikte bugün
gelinen noktada Sichuan depremi sonrası imar ve iyileştirme
çalışmalarının Çin GSYİH’sine ne kadar bir katkıda bulunduğu
ile ilgili net bir veri bulunmadığı gibi, afetin kalkınma süreci
üzerine etkisini büyüme rakamları üzerinden okuma özellikle
Çin örneğinde sağlıksız bir durum oluşturmaktadır. İlk olarak,
planlı kalkınma anlayışına dayalı bir devlet kapitalizmi modeli uygulamakta olan ve otoriter bir rejim tarafından yönetilen
Çin’in açıklamakta olduğu büyüme rakamlarının güvenilirliği
konusunda şüpheler oluşmakta, verilerin planlardaki hedeflere uyumlu olacak şekilde açıklandığı iddia edilmektedir (Magnier, 2015). Bu konuda somut bir veri olmamakla birlikte büyümeye işaret eden diğer parametreler (elektrik tüketimi, yeni
açılan işletme sayısı, vb.) ile birlikte okunduğunda GSYİH artışı
verilerinin tutarlı olmayabildiği gözlemlenmektedir.
Verilerin güvenirliğinden belki de daha önemli olarak, Çin
ekonomisinin hâlihazırda bir süredir yapısal bir dönüşüm sürecinde olduğu ve bu süreç içerisinde yeni bir ekonomik kalkınma modeline doğru geçilirken büyümenin de hız kestiği
düşünülürse, Sichuan afetinin kalkınma üzerindeki etkisini
nominal büyüme rakamları üzerinden okumaya çalışmak hem
zorlaşmakta hem de anlamını yitirmektedir. Bahsedilen bu
iki sebepten dolayı Sichuan depremi özelinde afet ve kalkınma arasındaki ilişkiyi inceleyebilmek için rakamsal sonuçlara
odaklanmak yerine süreçlerin ne yönde etkilendiğini incelemek yerinde olacaktır.
Bu bağlamda Andrew Collins’in (2009) kavramsal düzlemde afet ile kalkınma arasındaki ilişki üzerine yaptığı çalışmasında ön plana çıkartmakta olduğu hususlar Sichuan örneğinin
146
AFETLERLE KALKINMA Tecrübeler, Politikalar ve Beklentiler
daha iyi anlaşılabilmesi için yol gösterici bir özellik taşımaktadır.
Afetlerin sosyal ve ekonomik zemini değiştirerek kalkınma anlamında hem kayıp hem de kazanımlara yol açtığını vurgulayan
Collins (2009), afetlerin kalkınma üzerindeki etkisinin oluşan
risklerin ve kırılganlıkların şiddeti kadar söz konusu bölgenin
mevcut kalkınma şekli ve yörüngesi tarafından belirlendiğini
bildirmektedir. Sichuan depremi için de öncelikle bu bölgenin
ve genel olarak Çin’in afetin gerçekleştiği dönemdeki kalkınma
yörüngesini incelemek, sürecin afet ve sonrasındaki uygulamalardan nasıl etkilendiğini anlamak açısından önem taşımaktadır.
Sichuan eyaleti ve depremden ciddi şekilde zarar gören
Shaanxi ve Gansu eyaletleri, yukarıda belirtildiği üzere ülkenin
ekonomik olarak nispeten daha düşük bir kalkınmışlık seviyesinde olan batı kısmında yer almaktadırlar. Bununla birlikte
özellikle afet meydana geldiği dönemde söz konusu bölgelerin sürdürülebilirlikten uzak, kalkınmada nitelikten ziyade
niceliğe öncelik veren, kırılgan ve risklere karşı ihtiyatsız bir
büyüme modeli uygulamakta oldukları görülmektedir. Dolayısıyla bu nokrada sorulması gereken ilk soru, depremin ve sonrasındaki imar ve iyileştirme çalışmalarının bu model üzerine
bir değişikliğe yol açıp açmadığı yönünde şekillenmektedir.
İkinci olarak ise depremin meydana geldiği 2008 yılının
dünyada küresel bir mali krizin patlak verdiği, söz konusu krizin bir yandan Çin ekonomindeki zayıflıkları belirginleştirerek
bir süredir mevcut olan yapısal reformlar yoluyla kalkınma modelini daha sürdürülebilir bir hale getirme ihtiyacını iyice ortaya çıkarttığı, ancak diğer yandan da ülke içi ve dışarıdaki şartların olumsuzlaşarak bu dönüşümü zora soktuğu bir dönem
olarak karşımıza çıkmaktadır Bu nedenle sorulması gereken
ikinci soru da depremin ve sonrasındaki imar ve iyileştirme çalışmalarının küresel krizin tanımladığı bir konjonktür içerisinde
ve Çin’in yapısal reform sürecine başlayarak bu süreci sürdürmesinde nasıl bir etkisi olduğu yönünde şekillenmektedir. Çin
hükümetinin deprem sonrası uyguladığı Wenchuan Depremi
Sonrası İyileştirme ve Yeniden Yapılanma Master Planı’nın Sichuan ve çevre bölgeleri için oluşan fiziksel zararı telafi edip
iktisadi faaliyeti canlandırmasının yanı sıra bu bölgelerdeki kalkınma modelinin daha sürdürülebilir bir hale gelmesi için de
katkı sağladığını söylemek mümkündür. Yukarıda belirtildiği
Doğal Afetlerin Kalkınma Sürecine Etkisi: Çin ve 2008 Sichuan Depremi
147
gibi ülkenin gelişmiş doğu bölgelerinin kendi sınırları içerisinde
barındırmak istemedikleri, yüksek seviyede enerji tüketen ve
çevre kirliliğine yol açan işletmeler, Sichuan dahil olmak üzere
Çin’in batı kesimlerinde yoğunlaşmış ve bu durum depremin
olumsuz etkilerinin daha şiddetli olmasına yol açmıştır.
Plan, sadece yıkılan ya da zarar gören tesislerin restorasyonu ve yeniden inşasıyla kalmayıp, başta madencilik alanında olmak üzere çevreye zarar veren ve ekolojik standartlara
uymayan yapıların kaldırılarak daha sürdürülebilir bir kalkınma modeline uygun yapıların hayata geçirilmesini sağladığı
için bu anlamda olumu bir etki yaratmıştır. Bununla birlikte
deprem sırasında tarıma elverişli arazilerin büyük ölçüde zarar
görmesi nedeniyle, sınai altyapı yenilenirken iktisadi faaliyetlerin ağırlık noktasının tarımdan sanayiye kaydırılması yönünde bir dönüşüm de söz konusu olmuştur (Xu v.d., 2014:435).
Diğer yandan imar sürecinde çevre dostu uygulamalara öncelik verilmesi, bu kapsamda örneğin yapı malzemeleri ile sanayi atıklarının geri dönüşüme tabi tutularak tekrar kullanıma
sokulması zorunluluğun getirilmesi bölgede tekrar ivme kazandırılan kalkınma sürecinin aynı zamanda daha sürdürülebilir bir hale getirilmesi yolunda da önemli bir katkı sağlamıştır
(Çin Devlet Konseyi, 2008:11-13).
Afetten etkilenen bölgelerin uzun vadede merkezi hükümet
tarafından hazırlanmış bağımlı kalmadan kendi sürdürülebilir
kalkınma süreçlerini kendilerinin idare edebilmesi hedeflenmiş ve bu doğrultuda yerel yönetim kapasitesinin artırılması
hedeflenmiştir (Çin Devlet Konseyi, 2008). Her ne kadar planın içerdiği zaman kısıtlamalarına uyulabilmesi için bazı uygulamalar fazla aceleye getirilmiş ve/veya üstünkörü hayata geçirilmişse ve bu nedenle sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin
hepsine tam olarak mümkün olmamışsa da; ayrıca bölgeler
arası destek programı çerçevesinde afet mağduru bölgelerle eşleştiren ve destek sağlaması beklenen kalkınmış bölgeler
yerel koşulları ve sürdürülebilirlik ihtiyacını tam olarak kavrayamamışlarsa da (Xu vd., 2014:435-436) genel olarak Sichuan
afeti sonrasında iyileştirme ve imara yönelik çalışmaların sadece hasarı giderip iktisadi hayata yeniden canlılık kazandırmakla kalmadığı, bununla birlikte Sichuan ve çevre eyaletleri gibi
Çin’in nispeten zayıf ve istikrarsız bir kalkınmışlık seviyesinde
148
AFETLERLE KALKINMA Tecrübeler, Politikalar ve Beklentiler
olan bir bölgesinde afet sonrası kalkınmanın daha sürdürülebilir bir düzlemde gerçekleştirilebilmesi için gerekli yapısal
değişime katkıda da bulunduğunu söylemek mümkündür.
Sichuan depremi ile sonrasındaki iyileştirme ve imar sürecinin makroekonomik seviyede Çin’in kalkınma, ya da yukarıda
bahsedildiği şekilde yapısal reform ve ekonomik dönüşüm sürecine nasıl etki ettiği de önemli bir sorudur. Çin, bu çalışmanın
ilk bölümlerinde belirtildiği gibi 1970’lerin sonunda Deng Xiaoping liderliğinde bir ekonomik reform ve dış dünya ile bütünleşme sürecine girmiş ve yaklaşık otuz yıl boyunca sürdürdüğü
bu süreç içerisinde düşük maliyet avantajının beslediği ihracata yönelik üretim, ağır sanayi ve altyapıya yapılan yatırımlar ve
finansman kaynağı olarak yüksek tasarruf oranlarıyla yılda çift
haneli yüksek büyüme oranlarını yakalamıştır. Ancak zaman
içerisinde ekonomisi büyüdükçe ve yapısı değiştikçe, küresel
ekonomide de bir yandan karşılıklı bağımlılık artıp bir yandan
da neoliberal düzenin sorunları giderek belirginleşerek politika
yapıcılarını alternatif arayışlarına ittikçe, Çin’in büyüme modeli
sürdürülebilirliğini yitirmeye başlamıştır. Bu durum karşısında
Çin hükümeti 2004 yılı sonundan itibaren belirli önlemleri gündemine almışsa da çift haneli büyüme oranlarının devam ettiği
bir dönemde reforma ihtiyacı aciliyet kazanmamıştır. Dönemin Çin Başbakanı Wen Jiabao, 2007 yılında yaptığı bir konuşmada “Çin’in ekonomik büyümesi istikrarsız, dengesiz, koordinasyonsuz ve sürdürülebilirlikten uzaktır” (Xinhua, 2007)
şeklindeki sözleriyle bu konuya işaret etmiştir.
Çin ekonomisinin bu dönemde temel sorunu, yaklaşık otuz
yıldır uygulanan ihracat odaklı büyüme modeli giderek sürdürülebilirliğini yitirmesidir. Bir taraftan Çin ulusal para biriminin
2005’de sabit kurdan dalgalı kura geçmesinden sonra giderek
değer kazanması ihracatı zor duruma sokarken, diğer yandan
başta işgücü olmak üzere o güne değin Çin’e rekabet avantajı
sağlayan düşük maliyetlerin giderek artmaya başlaması bu rekabet avantajının da giderek erimesine yol açmıştır. Bununla
birlikte arz tarafında olduğu kadar talep tarafında da yaşanan
dalgalanmalar, küresel piyasalarda Çin mallarına karşı talebin
azalması ihracata dayalı kalkınma modelini olumsuz etkileyen diğer bir etken olmuş, yatırımlarda nitelikten çok niceliğe
öncelik veren bir anlayış sonucu birçok sektörde atıl kapasite
Doğal Afetlerin Kalkınma Sürecine Etkisi: Çin ve 2008 Sichuan Depremi
149
oluşması da Çin’in kalkınma modelini iyice çıkmaza sokmuştur
(Atlı, 2013:288-294).
Çin politika yapıcıları nezdinde ekonomide yapısal dönüşümün öncelik kazanması ve bu anlamda somut bir sürece
girilmesi küresel krizle birlikte olmuştur (Lardy, 2012:65-67).
ABD piyasalarından kaynaklanarak kısa bir süre içerisinde tüm
dünyayı kuşatan küresel krizden Çin de etkilenmiş, ülkede sınaî üretim düşmüş, ihracat ve yatırım akışları yavaşlamış ve
milyonlarca Çinli işini kaybetmiş, başka bir deyişle kriz, Çin’in
ekonomik kırılganlıklarını iyice derinleştirmiştir. Kriz öncesinde de politika yapıcıların söylemlerinde yer alsa bile büyümenin ve ihracat artışlarının hız kesmeden devam ettiği ve işsizlik
sorununun kabul edilebilir seviyelerde tutulduğu bir ortamda öncelik bulamayan yapısal reformlar, kriz ile birlikte siyasi
ve toplumsal anlamda meşrulaştığı gibi uygulama alanında
da ivme kazanmıştır. Kriz Çin’e “yönetim yapısını ve kalkınma
modelini pekiştirmesi için bir fırsat penceresi sunarak, hükümeti, uzun süredir ertelediği, kalkınma stratejisi, kamu ve özel
sektör dengesi, merkez-çevre ilişkileri, eşitsizliklerin yönetimi
ve siyasi reform gibi konularda harekete geçmeye mecbur bırakmıştır” (Cabestan, 2012:3).
Çin ekonomisinde yapısal dönüşüm kriz dönemine kadar bir ihtiyaç iken, krizle birlikte zorunluluk haline gelmiştir.
Bu bağlamda Çin yönetimi öncelikle krizin ilk yıkıcı etkilerini mümkün olduğunca hafif bir şekilde atlatarak ekonominin
sert bir çöküşe girmesini önlemek, sonra da olumlu bir zemin
oluşturarak kademeli bir şekilde yapısal reformları hayata geçirmek yükümlülüğüyle karşı karşıya kalmıştır.
İlk planda krize karşı önlem olarak uygulanan para politikaları, maliye politikaları ve bunları tamamlayan bir teşvik paketi
sayesinde Çin, krizin etkilerini diğer büyük ekonomilere nazaran az zararla atlatmıştır. Krizin etkilerinin en derin şekilde
yaşandığı 2008 ve 2009 yıllarında diğer büyük ekonomiler
yüzde 5’i aşan oranlarda küçülürken, bu etki Çin’de büyüme
hızının çift haneli oranlardan 2008’de yüzde 9’a, 2009’da ise
yüzde 8,5’e inmesiyle sınırlı kalmıştır.
Bu noktada Sichuan depreminin ve sonrasında uygulanan
iyileştirme ve imar programının etkisine değinmek gerekmektedir. Sichuan depremi küresel krizin patlak vermesinden
150
AFETLERLE KALKINMA Tecrübeler, Politikalar ve Beklentiler
sadece birkaç ay önce meydana gelmiştir6. Çin hükümeti Sichuan depremi sonrası iyileştirme ve imar programının finansmanını, küresel krizin etkilerini azaltmak ve ekonomiyi canlandırarak yapısal reformları başlatmak için uygun bir zemin
yaratmak amacını taşıyan teşvik paketinin bir parçası olarak
tanımlamıştır. Bu teşvik paketi vasıtasıyla ekonomiye gerekli
canlılık kazandırılması, ekonominin daha sert bir düşüşe girmesinin engellenmesi ve bu suretle yapısal reformların hayata
geçirilmesini mümkün kılacak bir istikrarlı bir ortam oluşturulması amaçlanmıştır. Çin hükümeti bu şekilde bir yandan
Sichuan’ın ihtiyaçları için gerekli finansmanı sağlarken, diğer
yandan Çin ekonomisinde yapısal reformların hayata geçirilerek sürdürülebilir bir kalkınma modeline geçişin sağlanması
için önemli bir adım atmıştır. Aynı zamanda afet sonrası iyileştirme ve imar programının finansmanı gibi acil, öncelikli ve
Çin halkı nezdinde tam bir meşruiyete sahip bir kalemin teşvik
paket içerisinde yer alması, bu paketin toplumsal anlamda da
güçlü bir konumda olmasını sağlamıştır.
Tablo 2. Çin’in Kriz Döneminde Uyguladığı Teşvik Paketinin Açılımı
Toplam
Değer
(Milyar
Yuan)
Toplam
Değer
(Milyar
Dolar)
Taşımacılık altyapısı
1,500
220
37,5
5,0
Sichuan depremi
iyileştirme ve imar
programı
1,000
146
25,0
3,3
Konut inşası
400
59
10,0
1,3
Kırsal altyapı
370
54
9,3
1,2
Araştırma, geliştirme ve
yapısal dönüşüm
370
54
9,3
1,2
Çevre geliştirme
210
31
5,3
0,7
Sağlık ve eğitim
150
22
3,8
0,5
4,000
586
100,0
13,3
Toplam
Çin’in
Paket
GSYİH’si
İçerisindeki
İçerisindeki
Payı (%)
Payı (%)
Kaynak: Morrison, 2009.
6
Sichuan depremi 12 Mayıs 2008 tarihinde meydana gelmiş, küresel krizin başlangıç noktası olarak kabul gören ABD merkezli Lehman Brothers firmasının iflas ilanı ise 15 Eylül
2008’de gerçekleşmiştir.
Doğal Afetlerin Kalkınma Sürecine Etkisi: Çin ve 2008 Sichuan Depremi
151
Özetleyecek olursak, Sichuan depremi ve sonrasında hayata geçirilen iyileştirme ve imar programı genel olarak Çin’in ve
özel olarak da ülke içerisinde depremden en fazla etkilenen
bölgelerin kalkınma sürecine olumlu etkisi olmuş ve bu etki
iki farklı seviyede gerçekleşmiştir. İlk olarak afet sonrası bölgeye aktarılan kaynaklar ile yıkılan ve kullanılamaz hale gelen
üretim tesisleri, işletmeler, altyapı öğeleri vb. yeniden ve daha
modern, daha verimli kullanılabilecek bir halde yeniden yapılmış ve bu durum da özellikle söz konusu bölgenin kalkınması
üzerinde olumlu bir etkide bulunmuştur. Diğer yandan Sichuan depremi ve sonrasındaki süreç ile bölgenin afet meydana
gelene kadar yeterince gelişmemiş, istikrarsız, risklere karşı
ihtiyatsız ve sürdürebilirlikten uzak kalkınma modelinin daha
yüksek katma değerle yenilenmesini sağlanarak, bu bölgedeki
kalkınma sürecine sürdürülebilirlik kazandırılması konusunda
önemli bir aşama kaydedilmiştir. Söz konusu bölgenin, Çin’in
ekonomik anlamda nispeten geri kalmış ve büyük ölçüde ihmal edilmiş bir kesiminde olduğu düşünülürse bu gelişmenin
önemi daha iyi anlaşılacaktır. Son olarak, Çin hükümetinin Sichuan depremi sonrasında yeniden yapılanma için kullandırmış
olduğu kaynak, küresel ekonomik krizin etkilerine maruz kalan
Çin ekonomisinin canlılığını korumasını, sert bir düşüş eğilimine girmemesini ve bu sayede de ihtiyaç duyulan yapısal reformlar için olumlu bir zemin oluşturulmasını mümkün kılmıştır.
SONUÇ
Çin’in küresel kriz döneminde başlattığı ve halen devam etmekte olan yapısal reformlar, ihracata bağımlılığın azaltıldığı,
bir yandan yeni pazarlara açılarak, yeni, yüksek katma değerli,
emek-yoğun ürünler yerine sermeye-yoğun ve teknoloji-yoğun ürünlere odaklanan bir şekilde ihracat geliştirilirken, diğer
yandan da iç tüketime ağırlık veren, yatırımlarda ise nicelikten çok niteliğe, yüksek teknolojiye, çevre dostu uygulamalara
ağırlık veren bir kalkınma modeline doğru geçişi hedeflemektedir. Bu çalışmanın kaleme alındığı sıralarda Çin Komünist
Partisi tarafından onaylanan ve 2016 yılında yürürlüğe girerek
2020 sonuna kadar Çin ekonomisinin vizyonunu belirleyecek
olan 13. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda da bu değişim unsurlarının net bir şekilde yer alması, sürecin yakın gelecekte devam
edeceğini göstermektedir.
152
AFETLERLE KALKINMA Tecrübeler, Politikalar ve Beklentiler
2008 yılında yaşanan Sichuan depremi, Çin’in yapısal reformlar ve ihracata dayalı bir modelden iç tüketime, ucuz maliyetin sağladığı avantajdan yüksek teknoloji içeriğine doğru
dönüşüm ile tanımlanan bu kalkınma modelindeki değişimin
hız kazandığı bir dönemde meydana gelmiş ve bu süreç içerisinde ciddi anlamda belirleyici olmuştur. Depremin meydana
geldiği Sichuan bölgesi ve civarı, Çin’in sosyoekonomik açıdan nispeten geri kalmış bir bölgesidir. Depremden sonra Çin
hükümetinin yaklaşık bir trilyon yuan kaynak ayırarak hayata
geçirdiği iyileştirme ve imar programı, bu bölgede oluşan fiziksel zararın telafi edilmesini sağlamış olduğu gibi, bu bölgenin sürdürülebilirlikten uzak, büyümenin kalitesinden ziyade
rakamsal oranına odaklı ve dolayısıyla istikrar sağlayamayan
kalkınma modelinin de revize edilmesini temin etmiştir. Bu nedenle afet sonrası programın acil ihtiyaçları gidermekle kalmadığı, sadece Sichuan’ın değil Çin’in geneli geçerli olan bir
sürdürülebilirliği ve verimliliği artırma sorununa da büyük ölçüde çözüm getirdiği görülmektedir. Diğer yandan Sichuan
depremi sonrasında uygulanan program, bu bölgeye katkıda
bulunduğu gibi, Çin ekonomisinin küresel kriz karşısında ciddi
bir manevra gerçekleştirerek krizin etkilerini asgariye indirip
yapısal reformlar için uygun ortamı sağlaması gerektiği bir
dönemde ekonominin itici gücü olmuştur.
Sichuan deneyimi, afetler ile kalkınma arasındaki ilişkinin
daha iyi anlaşılabilmesi için değerli veriler sunmaktadır. Bu
örnekte görüldüğü gibi doğal afetler ilk planda ekonomi üzerinde yıkıcı bir etki oluştursa da orta ve uzun vadede kalkınma süreci üzerinde faydaları görülebilmektedir. Kısa vadedeki
zararda afetin şiddeti ve ilgili bölgenin kalkınmışlık ve afetlere
hazırlık durumu ne kadar belirleyici oluyorsa, orta ve uzun vadedeki yapıcı etkide de iyileştirme ve imar sürecine ayrılan
kaynakların büyüklüğü kadar bu kaynakların nasıl kullanıldığı,
acil ihtiyaçların karşılanmasının ve yıkılanı yeniden inşa etmenin ötesinde kalkınma sürecine ne kadar katma değer sağladığı önem kazanmaktadır.
KAYNAKÇA
Atlı, A. (2015) ASIA509 ‘Comparative Political Economy of Asia’ Ders
Notları, İstanbul, Boğaziçi Üniversitesi.
Atlı, A. (2013) ‘Değişen Çin ve Kriz Sonrası Dünya Düzenindeki Rolü’,
Öniş, Z., Şenses, F. ve Bakır, C. (ed.) Küresel Kriz ve Yeni Ekonomik
Düzen, İstanbul, İletişim Yayınları, s. 285-309.
Doğal Afetlerin Kalkınma Sürecine Etkisi: Çin ve 2008 Sichuan Depremi
153
Bennett, D. (8 Temmuz 2008) ‘Do Natural Disasters Stimulate Economic
Growth?’, The New York Times, Çevrimiçi Erişim Adresi: http://
www.nytimes.com/2008/07/08/business/worldbusiness/08ihtdisasters.4.14335899.html, Çevrimiçi Erişim Tarihi: 2 Haziran 2015.
Bernal, V.A. ve Procee, P. (2012) ‘Four Years On: What China Got Right
When Rebuilding After the Sichuan Earthquake’, East Asia & Pacific
On the Rise, Dünya Bankası, Çevrimiçi Erişim Adresi: http://blogs.
worldbank.org/eastasiapacific/four-years-on-what-china-gotright-when-rebuilding-after-the-sichuan-earthquake,
Çevrimiçi
Erişim Tarihi: 25 Haziran 2015.
Cabestan, J.P. (2012) ‘The Global Financial Crisis and China’s Domestic
and International Political Options’, Cabestan, J.P.,Di Meglio, J.F. ve
Richet, X. (ed.) China and the Global Financial Crisis: A Comparison
with Europe, Londra/New York, Routledge, s. 3-22.
CATDAT (2013) Damaging Earthquake Database, v5.1800, 26 Mart 2013.
China.org.cn (8 Ekim 2008) ‘President Hu Stresses Quake Relief Spirit’,
Çevrmiçi Erişim Adresi : http://china.org.cn/government/central_
government/2008-10/08/content_16584501.htm, Çevrimiçi Erişim
Tarihi : 26 Aralık 2015.
Collins, A.E. (2009) Disaster and Development, Oxon/New York,
Routledge.
Çin Devlet Konseyi (2008) ‘The Overall Planning for Post-Wenchuan
Earthquake Restoration and Reconstruction’, Pekin.
Dacy, D. ve Kunreuther, H. (1969) The Economics of Natural Disasters,
New York, The Free Press.
Davis, S. ve Weinstein D. (2002) ‘Bones, Bombs, and Break Points: The
Geography of Economic Activity’, American Economic Review
92(5), 1269-1289.
Dunford, M. ve Li, L. (2011) ‘Earthquake Reconstruction in Wenchuan:
Assessing the State Overall Plan and Addressing the ‘Forgotten
Phase’, Applied Geography 31, 998-1009.
Dünya Bankası (Haziran 2010) Infrastructure Recovery and Assets Platform
(INFRA) Update, Çevrimiçi Erişim Adresi: http://siteresources.
worldbank.org/INTSDNET/Resources/5944695-1247775731647/
INFRA_China_Newsletter.pdf, Çevrimiçi Erişim Tarihi: 8 Aralık 2015.
Hoyer, B. (2009) ‘Lessons from the Sichuan Earthquake’, The
Humanitarian Practice Network, Çevrimiçi Erişim adresi: http://
odihpn.org/magazine/lessons-from-the-sichuan-earthquake,
Çevrimiçi Erişim Tarihi: 7 Aralık 2015.
Kapucu, N. (2011) ‘Collaborative Governance in International Disasters:
Nargis Cyclone in Myanmar and Sichuan Earthquake in China
Cases’, International Journal of Emergency Management 8(1), 1-25.
Landry, P.F. (2008) Decentralized Authoritarianism in China, Cambridge,
Cambridge University Press.
Lardy, N. (2012) Sustaining China’s Economic Growth After the
Global Financial Crisis, Washington D.C., Peterson Institute for
International Economics.
154
AFETLERLE KALKINMA Tecrübeler, Politikalar ve Beklentiler
Magnier, M. (19 Ekim 2015) ‘China’s Better-Than-Expected GDP
Prompts Skepticism From Economists’, The Wall Street
Journal, Çevrimiçi Erişim Adresi: http://www.wsj.com/articles/
chinas-better-than-expected-gdp-prompts-skepticism-fromeconomists-1445269199, Çevrimiçi Erişim Tarihi: 8 Aralık 2015.
Morrison, W.M. (2009) ‘China and the Global Financial Crisis: Implications
for the United States’, Congressional Research Service Report for
Congress, Washington D.C.
NBS Çin Ulusal İstatistik Bürosu (2015) Annual Data, Çevrimiçi
Erişim Adresi:
http://www.stats.gov.cn/english/Statisticaldata/
AnnualData, Çevrimiçi Erişim Tarihi: 7 Aralık 2015.
Noy, I. (2014) ‘Natural Disasters and Economic Policy for the Pacific
Rim’. Kaur, I. ve Singh, N. (ed.) The Oxford Handbook of the
Economics of the Pacific Rim, Oxford/New York, Oxford University
Press, s. 82-101.
Sawada, Y., Bhattcharyay, R. ve Kotera, T. (2011) ‘Aggregate Impacts
of Natural and Man-made Disasters: A Quantitative Comparison’,
RIETI Discussion Paper Series 11-E-023, Tokyo, The Research
Institute of Economy, Trade and Industry.
Schumpeter, J. A. (2003) Capitalism, Socialism and Democracy, Londra/
New York, Routledge.
Strömberg, D. (2007) ‘Natural Disasters, Economic Development, and
Humanitarian Aid’, Journal of Economic Perspectives 21(3), 199-222.
UNISDR Birleşmiş Milletler Afet Riski Azaltma Ofisi (2009) Global
Assessment Report on Global Risk Reduction, Çevrimiçi Erişim
Adresi:
http://www.unisdr.org/we/inform/publications/9413,
Çevrimiçi Erişim Tarihi: 7 Aralık 2015.
US Geological Survey (2008) Earthquake Hazards Program, Çevrimiçi
Erişim
Adresi:
http://earthquake.usgs.gov/earthquakes/
eqarchives/, Çevrimiçi Erişim Tarihi: 7 Aralık 2015.
Wei, Y., Jin, J. ve Wang, Q. (2012) ‘Impacts of Natural Disasters and
Disasters Risk Management in China: The Case of China’s
Experience in Wenchuan Earthquake’. Sawada, Y. ve Oum, S. (ed.)
Economic and Welfare Impacts of Disasters in East Asia and Policy
Responses, Cakarta, ERIA, s. 641-675.
Wisner, B., Blaikie, P., Cannon, T. ve Davis, I. (2004) AT Risk: Natural
Hazards, People’s Vulnerability and Disasters, Londra, Routledge.
XinhuaNet (16 Mart 2007), ‘Premier: China Confident in Maintaining
Economic Growth, Çevrimiçi Erişim Adresi: http://news.xinhuanet.
com/english/2007-03/16/content_5856569.htm, Çevrimiçi Erişim
Tarihi: 8 Aralık 2015.
Xu, P., Lu, X., Zuo, K. ve Zhang, H. (2014) ‘Post-Wenchuan Earthquake
Reconstruction and Development in China’. Kapucu, N. ve Liou,
K.T. (ed.) Disaster and Development: Examining Global Issues and
Cases, Heidelberg, Springer, s. 427-446.

Benzer belgeler