Cumhuriyet Nesline Bilgilik: Çocuk Ansiklopedisi Makbule Sarıkaya
Transkript
Cumhuriyet Nesline Bilgilik: Çocuk Ansiklopedisi Makbule Sarıkaya
Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 7, Sayı 2 (Haziran 2010), 177-198 DOI: 10.1501/MTAD.7.2010.2.30 Telif Hakkı©Ankara Üniversitesi Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Cumhuriyet Nesline Bilgilik: Çocuk Ansiklopedisi Makbule SARIKAYA İnönü Üniversitesi (Malatya) ÖZET Cumhuriyet Türkiyesi'nin ilk yıllarında çocukların temel bilgi ihtiyacını karşılayacak ve yeni yetişen nesillerin çağı yakalayabilmesine yardımcı olabilecek eserlerden biri de 1927 yılında yayınlanan Çocuk Ansiklopedisi’dir. İlk olarak İngiltere’de yayınlanan bu Ansiklopedi, Faik Sabri, Mehmet Zekeriya ve Sabiha Zekeriya’nın tercümeleriyle Türkçeye kazandırılmıştır. Cumhuriyet döneminin ilk Çocuk Ansiklopedisi olan bu eserde okuyucuya bilimden sanata, oyuncaklardan tarihe kadar birçok alanda anlaşılır ve bilimsel bilgi sunulmuştur. Çocukların eğitim özellikleri dikkate alarak hazırlanan ve sekiz cilt olarak planlanan ansiklopedi, merak uyandıran konu içeriğiyle okul çocukları başta olmak üzere geniş bir okuyucu kitlesine de hitap etmeyi amaçlamıştır. İlk dört cildi eski harflerle, harf inkılâbının ardından yeni Türkçe harflerle yayını sürdürülen Ansiklopedi, dönemin okul çocukları arasında en çok okunan eserlerden biri olmuştur. Cumhuriyet kuşağının yetişmesinde belirlenen ilkeler doğrultusunda, bilimin rehber edinilerek millî ve evrensel birçok konunun çocuğun anlayabileceği şekilde anlatıldığı bu Ansiklopedi, ilk çocuk ansiklopedisin olması bağlamında ele alınıp incelenmiştir. Çocuk Ansiklopedisi çocuğun eğlenerek öğrenmesi, kalıcı bilgi kazanması, deney ve gözleme dayalı anlayışı kavraması, edebî ve sanatsal yönünü geliştirmesi noktasında Cumhuriyet nesli üzerinde etkisi ve yansıması da tartışılmıştır. ANAHTAR KELİMELER: Ansiklopedi, Çocuk Ansiklopedisi, Sabiha Zekeriya, Mehmet Zekeriya, Faik Sabri. ABSTRACT In the early Republic of Turkey there were many publications for children to have basic knowledge. Children's Encyclopedia was one of this kind sources, published in İstanbul, in 1927. Firstly published in England, Children's Encyclopedia was translated and adapted by Faik Sabri, Mehmet Zekeriya and Sabiha Zekeriya from English to Turkish. This first children's encyclopedia in Republican era, represent not also a 178 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 7. Sayı 2. Haziran 2010 knowledge source for any kind of reader. It covered many subjects from science to art, and history history. The first forth volume of encyclopedia was in the Ottoman Turkish language. After alphabet change in 1928, it was published in New Turkish latinized alphabet. Children's Encyclopedia spreading among school boys and girls, it has to be one of the most popular schooling tool. With this encyclopedia, publishers and translaters determined their idea for child education in new Republic of Turkey. Subjects were universal but also nationalized, or adapted to fullfil the national needs. KEY WORDS: Encyclopedia, Child Encyclopedia, Sabiha Zekeriya, Mehmet Zekeriya, Faik Sabri. 1. Giriş: Ansiklopedi Kavramı Sözlüklerde 'ansiklopedi', belli bir yönteme göre düzenlenen, bilim, sanat ve uğraş dallarının tüm bilgilerini ayrıntılı olarak bir arada bulunduran, genellikle birkaç ciltten oluşan kitap, bütün ilimleri kapsayan bilgilik olarak tanımlanmaktadır. (Çağbayır I 2007: 261) Başka bir deyişle ansiklopediler, hayata dair hemen her konuda, genel veya özel araştırma konularında bilgi veren, alfabetik sıraya göre düzenlenmiş referans kaynakları olup, farklı yaş ve eğitim düzeyindeki kişi veya gruplara, meslek alanlarına ve araştırmacılara yönelik içerik sunmaktadır. Modern anlamda ilk ansiklopedik eser oluşturma fikri, XVI. yüzyılda teknik, sosyal ve kültürel konularda artan bilgi birikiminin geniş kitlelere yayılması amacıyla Batı’da başlamış ve ilk örnekleri XVII. yüzyıldan itibaren verilmiştir (Aykut 1989: 19). XVIII. yüzyılda İngiliz bilgin Ephraim Chambers’in Cyclopaedia’sı yayınlanmış, Fransız Aydınlanma düşünürü Denis Diderot’un önderliğinde devrin Aydınlanma yazar ve düşünürlerinin katkılarıyla hazırlanan Açıklamalı Bilimler, Sanatlar ve Zanaatlar Ansiklopedisi 1780’de cilt sayısını otuzbeşe ulaştırmıştır. Yine 1731–1750 yılları arasında 64 cilt olarak yayınlanan Universal Lexicon, 1771’de yayınlanan Encyclopaedia Britannica ve bu yüzyılın sonlarında 196 ciltlik Encyclopédie Méthodique’in yayınlanmasıyla Batı'daki ansiklopedik eser alt yapısı güçlendirilmiştir (Aykut 1989: 20-21). XVIII. yüzyıl Avrupası'nda hızla gelişen Ansiklopedicilik akımıyla, Aydınlanma'nın birikimi Fransız Ansiklopedistler Denis Diderot, Jean Le Rond d’Alembert ve Dietrich Holbach gibi kişilerin hazırladığı ansiklopedilerle tüm sosyal tabakalara ulaştırılmıştır (Gökberk 1998: 317). XIX. yüzyılda sayısı ve nitelikleri artan yeni ansiklopediler başka dillere çevrilerek evrensel bir hâl almaya başlarken, ardıllarını etkileyen Britannica ve Brockhaus gibi örnekler oluşturulmuştur. XX. yüzyıla kadar Fransa’da 31 ciltlik La Grande Encyclopedie ve Rusya’da Entsiklopedicheskiy Slovar’ın benzerlerini Polonya, Danimarka ve Bulgaristan’da yayınlanan ansiklopediler takip etmiştir (Aykut 1989: 23-24). Cumhuriyet Nesline Bilgilik: Çocuk Ansiklopedisi Makbule Sarıkaya 2. Türkiye’de Ansiklopedicilik ve Çocuklar İçin Ansiklopedi Çalışmaları Batı'da yaşanan bu ilerlemeyi yeterince takip edemeyen Osmanlı Devleti ise, ancak XIX. yüzyılın ortalarından itibaren gelişmelerden etkilenmiş, çeşitli ansiklopedileri örnek alan eserler yazılmaya veya çeviriler yapılmaya başlanmıştır (Doğan 1992: 714, 720)1. Böylece zengin yazar kadrosunca hazırlanan ve geniş bir bilgi alanına sahip ansiklopedilerle tarih, politika, tıp, sanat, edebiyat, eğlenceli hikâye ve oyun gibi birçok konuda bilgi birikimi, her insanda merak duygusu uyandıracak bir bilimsel anlayışla sunulmaya ve toplumun genel bilgi ihtiyacı karşılanmaya çalışılmıştır (Doğan 1993: 131, 138). Bu yönüyle Cumhuriyet’ten önce Türkiye’de modern anlamda ansiklopedik eser çalışmalarında ilk girişim, Ali Suavi’nin Kamusuʹl‐Ulûm veʹl‐Maarif adlı eserinin 1870’lerde fasiküller hâlinde yayınlanmasıdır. Tamamlanamayan bu eseri, 7 ciltlik Ahmet Rıfat Efendi’nin Lugât‐ı Tarihiyye ve Coğrafiyye adlı telif eseri takip etmiştir. Ansiklopediciliğin önemli eserlerinden olan Şemseddin Sami’nin Kamusü’l‐a’lâm’ı 1899’da 6 cilt olarak tamamlanmış (Türkiye’de Dergiler ve Ansiklopediler 1984: 221–222.) ancak 1897’de Salih Zeki’nin Kamus‐ı Riyaziyat'ı tamamlanamamış ve 1910’da Emrullah Efendi’nin 30 cilt olarak planladığı Muhitü’l‐maarif’i de sadece tek cilt yayınlanabilmiştir (Türkiye’de Dergiler ve Ansiklopediler 1984: 224). Ayrıca ilk ev ve aile ansiklopedisi olarak değerlendirilen Rehber‐i Umur‐ı Beytiyye adlı eser, 1900 yılında yayınına başlamış ise de 1908’de III. cildinden sonra devam edememiştir. Yine 1913’de Salih Zeki’nin Asar‐ı Bakiye’si, 1914’de Rıza Tevfik’in Kamus‐u Felsefe’si ve 1915’de Bursalı Tahir’in Osmanlı Müellifleri de planlanın aksine sadece iki cilt çıkabilen eserler arasında yer almıştır. Dolayısıyla Batılı manada ilk ansiklopedik çalışmaların yüzyılı Aydınlanma'nın birikimini kullanan Avrupa'da yayınlanan ansiklopedilerle kıyaslanabilecek nitelik ve kapsamda olmayan (Aykut 1989: s.68-72) ve büyük ölçüde tamamlanamayan bu eserlerle Türkiye'de Ansiklopedicilik faaliyetinde Cumhuriyet dönemine gelinmiştir. Türkiye Cumhuriyeti, 1920’lerde gelecek kuşakların Batı dünyasıyla arasındaki açığı kapatabilecek, millî karakterinin ve dünyanın farkında olabilecek nitelikte yetişmesi istediği nesilleri hedef alarak maarif davasını önemsemiş, bunun için de okullaşmayı artırmış, bilgiye ulaşılabilecek referans kaynaklar yazılması ve çeviriler yapılmasına öncelik de vermiş, yetişkinler için halk eğitimi ve toplumun okumayazma ihtiyaçlarına yönelik gereksinimlerini karşılayacak ve sürekli öğrenmeyi 1 Dünya genelindeki bu evrensel etkileşimden XIX. yüzyılın sonlarından itibaren Doğu dünyası da payını almış ve IX-XV. yüzyıllar arasındaki ansiklopedik tarzda eser yazılmasına rağmen uzun süreli durgunluk Büstanî’nin Dairetü’l‐maarif gibi örneklerle sonlandırılmaya çalışılmıştır. Bkz. Türkiye’de Dergiler ve Ansiklopediler (1984:221). 179 180 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 7. Sayı 2. Haziran 2010 sürdürebilecek çalışmalarda bulunmuştur (Akyüz 2001: 297-301). Cumhuriyet’in ilk döneminde eğitim bütün gelişmelerin temel sorun çözücüsü olarak görülmüş ve bu sebeple bir modernleşme aracı olarak ilk elden hem çocuk eğitimi alanında (pedagoji) öğrenim görmek üzere yurt dışına çok sayıda öğrenci gönderilmiş, hem de bu alanda hizmet vermek üzere çok sayıda yabancı uyruklu eğitimci istihdam edilmiştir. Bilimin rehberliği esas olarak kabul edilerek, XX. yüzyılın önemli söylemlerinden biri olan bilgi toplumunun yaratılması yolunda bireye verilecek bilgilerin içeriği ve niteliği ve özelliklerinin belirlenmesine çalışılmış (Doğan 1994: 102) Avrupa'da biçimlenmekte olan pedagoji biliminin ulaştığı seviyenin kazanımlarından yararlanılarak yarının yetişkinleri olacak çocuğun eğitimi; algı, kavrayış ve anlama kapasitesi ve "bize" has özellikleri incelenmiş ve onlara yönelik eserler hazırlanmıştır. Öte yandan 'çocuk edebiyatı'nın çocuklara yönelik yayınlar kategorisinde edebiyat hayatına yeni eklenen bu eserlerle önemli bir boşluk doldurulmuş aynı zamanda ilk kez çocuklar için ansiklopedik eserler oluşturulmuştur. Cumhuriyet Türkiyesi için istenen niteliklere sahip bireylerin yetişmesinde, devletin kuracağı eğitim kurumlarının yanında dönemin yaygın iletişim araçlarından gazete, dergi ve mecmualar da bu amaç ve kapsamda yayınlanmıştır (Doğan 1994: s.102). Çocuk ansiklopedileriyle de çocukların sıkılmadan, eğlenerek öğrenmeleri sağlanmış, aynı zamanda onların sık sordukları sorulara da anlayabilecekleri bilimsel cevaplar verilmek istenmiştir. Kısa zamanda ve kolaylıkla bilgiye ulaşabilmeyi sağlayan ansiklopediler, hayata dair birçok bilgiyi içinde barındıran sistemli eserler olduğu gibi hitap ettikleri okuyucu kesiminin yaş ve eğitim durumuna göre de içerik açısından farklılıklar göstermiştir. Bu bağlamda gelişen dünyada, üzerinde araştırmalar yapılarak elde edilen sayısız bilginin seçim ve sunumunda 'çocuğa görelilik' ilkelerine dikkat eden, çocukların ihtiyacı olan bilgiyi ona verdiği gibi onu öğrenmeye yönlendiren ilk çocuk ansiklopedisi, 1927 yılında İstanbul'da Resimli Ay Matbaası'nda basılan ve bu çalışmamızda inceleyeceğimiz Çocuk Ansiklopedisi’dir. 3. Çocuk Ansiklopedisi Türkiye'de Çocuk Ansiklopedisi adıyla yayınlanan eser, Arthur Butler Phillips Mee (1875-1943) tarafından İngiltere'de 1908’de hazırlanmaya başlanan 10 ciltlik Children’s Encyclopedia, Amerika Birleşik Devletleri’nde The Book of Knowledge (1910) ismiyle yayınlanan eserin tercümesidir. Çocuk Ansiklopedisi, Cumhuriyet'in ilk nesil çocuklarına bir armağanı gibi düşünülebilir, ilk çocuk ansiklopedisi, ilk çeviri çocuk ansiklopedisidir. Dönemin Maarif Vekâleti Talim ve Terbiye Dairesi’nin tasvip ve himâyesinde çevirisi yapılmış ve Türkiye Himâye-i Etfal Cemiyeti’nce2 faydalı 2 Bugün adı Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu olan Türkiye Himaye-i Etfal Cemiyeti, 30 Haziran 1921’de Ankara’da kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal hizmet Cumhuriyet Nesline Bilgilik: Çocuk Ansiklopedisi Makbule Sarıkaya görülerek çocuklar için tavsiye edilmiştir.3 Türk çocuklarına kazandırılan Ansiklopedi'nin İngilizceden Türkçeye çevirisini dönemin Fransa'ya coğrafya tahsili için gönderilen ve Türkiye'de Coğrafya biliminin kurucularından Faik Sabri (Duran), Türk gazeteciliğine katkıları bir tarafa Türk düşüncesinde dünyayı "sol" pencereden de okuduğunu bildiğimiz Mehmet Zekeriya ve Sabiha Zekeriya (Sertel) çifti yapmıştır.4 Son iki ismin tercih edilmesinde Anglo-Amerikan dünyada eğitim formasyonları, İngilizceye vâkıf olmaları belirleyici olsa gerektir. Yine Sabiha Zekeriya'nın ABD'de sosyoloji tahsil ettiği, ve her ikisinin de çocuk meselesiyle yakından ilgilendikleri de bilinmektedir. Çocuk Ansiklopedisi, on beş günde 64 sayfalık cüzler şeklinde yayınlanmış, her altı cüzün birleştirilmesiyle yaklaşık 380–400 sayfadan oluşan ciltler meydana getirilmiştir (Çocuk Ansiklopedisi I 1927: 4-5). Sekiz cilt olarak tasarlanan eserin çevirisi cüzler hâlinde yayınlanmış ve ilk ciltler bir yıl içinde anlayışını ve çocuk davasını gerçekleştirmek üzere öncelikle savaş sırasında öksüz ve yetim kalan kimsesiz çocukları devlet tarafından himâyesi ile işe başlayarak kurumsal anlamda kısa zaman içinde yurt içi ve yurt dışında şubeler açarak teşkilâtlandı. Cemiyet kurduğu birçok kurum ile sağlık, eğitim ve kültür hizmetlerini çocuk ölçeğinde anne, aile ve topluma ulaştırmıştır. Uluslar arası faaliyetlere katılan Cemiyet, Cumhuriyet Türkiyesi’nin anlayış ve uygulamalarında önemli görevler üstlenen hem gönüllü hem de devlete bağlı niteliği ile melez bir yapılanmaya sahiptir. Geniş bilgi için bkz. Sarıkaya (2005). 3 Türkiye Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin 17 Teşrin-i Evvel (Ekim) 1926 yılında yaptığı merkezî umumî toplantısında Amerika’da yayınlanan çocuk ansiklopedisinin Türkçeye kazandırılması konusu görüşülmüştür. Gürbüz Türk Çocuğu II (1926: 26). Mehmet Zekeriya Sertel (1890-1980), Türk gazeteciliğinin önemli isimlerinden Sertel, İstanbul Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra Sorbonne Üniversitesi’nde eğitim almış daha sonra Amerika’da Columbia Üniversitesi’nde gazetecilik eğitimini tamamlamıştır. Türkiye’ye geldikten sonra gazete ve dergi işleriyle uğraşarak Resimli Ay dergisini, Hayat Ansiklopedisi’ni ve Tan gazetesini de idare etmiştir. Ayrıca Cumhuriyet, Rumeli ve Vatan gazetelerinde yazıları yayınlanan Sertel, Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin yayınlarına da katkıda bulunmuştur. Yazarın seyahat ettiği yerlere ait anı, inceleme ve gezi yazıları bulunmaktadır. Işık (2007, 8: 3170). Sabiha Zekeriya Sertel (1895-1968), Selanik İdâdîsi, Fransız Okulu, Selânik Amerikan Koleji’nde eğitim alan Sabiha Zekeriya, 1917 yılında Mehmet Zekeriya ile evlenerek Amerika’ya gitmiş, Columbia Üniversitesi Amelî İçtimaiyyat (:Uygulamalı Sosyoloji) alanında çalışmıştır. İlk yazıları Selanik’te Çocuk Bahçesi gazetesinde yayınlanan Sabiha Zekeriya, 1923 yılında yurda dönüp eşiyle Ayın Tarihi dergisini, Resimli Ay, Resimli Perşembe, dergilerini ve Hayat Ansiklopedisi’ni ayrıca Tan gazetesini çıkarmış, birçok eserinin yanında çocuk kitapları da yazmıştır. Yazarın roman, anı, çeviri eserlerinin yanında inceleme eserleri de bulunmaktadır. Bkz. Işık (2007, 8: 3169). Faik Sabri Duran (1882-1943), İlk ve orta öğrenimini İstanbul’da tamamlayarak 1908’de Fransa’ya coğrafya alanında öğrenime gönderildi. 1912’de yurda dönüp İstanbul Darülfünunu Edebiyat Fakültesi’nde coğrafya öğretmenliğine başladı. 1920’den sonra öğretmenliğin yanında idarî hizmetler üstlendi ve Türkiye’de coğrafyanın yerleşmesinde katkılarda bulundu. Türk Coğrafya Kurumu’nun kurucuları arasında yer alan Duran, coğrafya ile ilgili çok sayıda eser ve coğrafya ders kitapları yazmıştır. Eserleri arasında; Bugünkü Türkiye (1937), Bugünkü İngiltere (1937), Bugünkü Rusya (1937), Bugünkü İtalya (1937), Bugünkü Almanya (1937), Bugünkü Japonya (1938), İnsanlar Alemi (1939) sayılabilir. Bkz. Işık (2007, 3: 1103). 4 181 182 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 7. Sayı 2. Haziran 2010 okuyucuya ulaştırılmıştır. 3.1. Çocuk Ansiklopedisi'nin İçeriği Çocuk Ansiklopedisi, çocuklara çağın getirdiği son yenilikleri görerek, anlayarak ve eğlenerek öğrenme imkânı vermiştir. Çağın gelişmelerini oldukça yakından takip eden eserin giriş bölümünde, XX. yüzyılda elde edilen bilgilerin çocukların tüm ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte olduğu ve kolaylıkla anlaşılabilecek bilgilerin somuttan soyuta ilkesine uygun, sade bir dille sunulduğuna dikkat çekilmiştir. Aynı zamanda bilgiyi geniş kitlelere yaymayı amaçlayan Ansiklopedi'nin ilk olarak İngiltere’de yazıldığı, kısa süre içinde Fransa ve Amerika gibi ülkelerde tercüme edilerek yayınlandığı belirtilmiştir (Çocuk Ansiklopedisi I 1927: 4). Türkiye’de çocuk ansiklopediciliğinde bir ilk olan eser, İngilizceden birebir tercüme edilmemiş içeriği milli konuların eklenmesi veya ilişkilendirilmesiyle yeni bir uyarlama ile zenginleştirilmiş, Cumhuriyet Türkiyesi'nin çağı yakalayabilecek zihnen ve bedenen sağlıklı ve donanımlı bir neslin yetiştirilmesini esas alan Çocuk Davası temelinde Türk İnkılâbı'na katkıda bulunmuştur. (Sarıkaya, 2007: 1-19) Öte yandan Türkiye’nin 1920’li yıllardaki mevcut bilgi birikiminin istenilen düzeyde olmayışı ve en kısa zamanda çağı yakalama ihtiyacı yalnızca çocuk davasında değil, ihtiyaç duyulan pek çok alandaki gereksiminler dönemin önder ve etkin ülkelerindeki birikimin tematik ve kategorik olarak çeviri ile alınmasını gerekli kılmıştır. Bu bağlamda Türk İnkılâbı'nın elitlerine hâkim olan anlayış muasır medeniyet'i bilme, anlama ve herhâlde kendi toplumsal ve millî gerçeklerine dolayısıyla ihtiyaçlarına uyarlama olmuştur denilebilir. Nitekim bu inkılâpçı aydınlar "...Medeniyetin icatları, fennin harikaları, cihanı değişiklikten değişikliğe sürüklediği bir devirde asırlık köhne zihniyetlerle…”(Kocatürk 1999: 80) ilerlemenin olamayacağını kavramıştır. Böylece memleketin mutlaka çağdaş (asrî), medenî ve yepyeni olması için yenileşme yolunda durmadan ilerlemek ve bu "ahengin haricinde kalmamak" gerekli görülmüştür (Kocatürk 1999: 81). Bilgi çağını yakalamada hızlı bir yöntem olan çevirinin kullanılmasıyla hazırlanan Çocuk Ansiklopedisi’nin ilk cildinin girişinde 'Kız ve Erkek Çocuklara' başlıklı yazıyla çocuklara seslenilerek; şimdiye kadar gördükleri hiçbir kitaba benzemeyen, içinde merak uyandıran hikâye ve resimlerin olduğu, sıkıcı olmayan tam tersine onları eğlendirecek olan bu eserde, anne ve babalarının sabrını tüketen tüm soruların cevaplarının bulunabileceği açıklanmış, ders kitabı olmamasına rağmen okuldaki derslere yardımcı olabilecek ansiklopedik eserin sevilerek okunabileceği ifade edilmiştir (Çocuk Ansiklopedisi I 1927: 2). Ayrıca onların ilgisini çekecek renkli ve gösterişli kapağın içinde çok sayıda resim, oyun ve bulmacalara yer verildiği “Çocuklar bu kitap sizin içindir. Şimdiye kadar elinize geçen kitapların hiçbirine benzemeyen yepyeni bir kitap; meraklı hikâyelerle dolu, sizlere birçok şeyler öğretecek çok resimli bir kitap... Ne o, Cumhuriyet Nesline Bilgilik: Çocuk Ansiklopedisi Makbule Sarıkaya kaşlarınızı çattınız... Merak etmeyiniz. Can sıkıcı bir kitap değil, sizi hiç yormayan hem eğlendirecek hem de size bilmediğiniz birçok şeyleri öğretecek” denilerek çocuklar için ilginç gelebilecek nesnelerden yararlanılmıştır. Yine, “Siz daha yeni konuşmaya başladığınız vakit, etrafınızda bulunanlara birçok sualler sorar durusunuz... Bu ne? Bunu kim yapmış? Neden böyle olmuş? Niçin şu şöyle oluyor? Şimdi büyüdünüz. Büyüdünüz ama yine birçok sualler sorup duruyorsunuz. Ekseriya anneniz bunlara bir cevap bulup veremiyor. Babanız da sabrı tükenerek; “ben ne bileyim... Bunları sonra sen kitaplarda görüp öğrenirsin!” diye sizi başından savıyor... O vakit siz de kendi kendinize; “Kitaplarda mı görüp öğreneceğim? Hangi kitaplarmış onlar?..” diyeceklerin yardımına yetişecek Ansiklopedi'nin çevirmenlerinin formasyonu da bilinirse, aslında kapalı bir biçimde çocuk-ebeveyn ilişkisinde ebebeynin yetersizliğine de gönderme yaparak, hedef kitle olarak çocuğun kendi kendine, aslında otonom kimlikle soru'nun (yani çocukta merakın kışkırtılması ve merak ettiği bilgiyi kendi başına araştırıp öğrenmesi) cevabı'nın peşinden gitmesi, bunun ise çocuğun kendisine bilginin eğlenceli bir şekilde verilerek yapılacağı belirtilmiştir. Ansiklopedi'nin şüphesiz nesnesi de öznesi Türk çocuklarıdır ve hitâp onlaradır yani muhatap alınan 'aziz çocuklar'dır. Ansiklopedi'nin her biri Cumhuriyet'in seçkin aydın öncülerinden olan çevirmen kimliğiyle yayıncıları olarak heyecanlıdır, kendileri de sanki çocuk neşesi saçmaktadırlar, hatta kendileri birer çocuk olarak bu "gözlerinin kamaşacağı kitabı"n sabırsızlığını taşımaktadırlar: “İşte aziz çocuklar... İstediğiniz beklediğiniz kitap nihayet hazırlandı. Bu kitabı daha açmadan evvel süslü, renkli kapağı sizin gözlerinizi kamaştırdı değil mi? Hele bir sahifelerini çeviriniz... Göreceksiniz ki bu kitap güzel resimlerle süslüdür. Bir iki yerinden biraz okuyunuz... Sizinle sizin anlayacağınız bir lisanla konuşuyor. Öyle şatafatlı, can sıkıcı, ekseriya adamı okumaktan bıktıran lügatlerle dolu değildir. Fakat bu kitabı okumalı, içindeki her biri başka lüzumlu şeylerden bahseden hikâyeleri dikkat ile gözden geçirmeli, bilemediğiniz birçok bilgileri öğrenmelisiniz...” denilerek eserin, çocuklara okulda aldığı eğitimi pekiştirme imkânı sunacağı, günlük hayata dair hemen her konuda zihinlerine takılan sorulara cevap bulabileceği bir 'akıl arkadaşı' olacağı anlatılmıştır. Çocuklara “Kitabınıza Çocuk Ansiklopedisi ismini verdik. Fakat bu ansiklopedi sözü sizi sakın korkutmasın. Kitabın içinde rast geleceğiniz tâbirlerin en ağırı bu isimdir.” şeklinde tanıtılan Ansiklopedi, sade ve anlaşılır içeriğe sahip önemli bir eğitsel başucu kitabı olarak tanımlanmıştır. Ansiklopedi’de çocuklar dışında ikinci hitap kitlesi 'Genç, ihtiyar karilerimize' (Çocuk Ansiklopedisi I 1927: 4-5) başlığıyla verilmiş, eserin yüzyıllardır elde edilen bilgileri çocukların bile anlayabileceği şekle dönüştürerek sunduğu “İnsanların yirmi asırda topladıkları malumâtı çocukların dahi anlayabileceği bir hâle koyma fikriyle vücuda getirilmiş bir eserdir. Bu eser daha neşredildiği zaman her taraftan takdir edilmiş ve derhal diğer memleketlerde de tercüme veya taklidine teşebbüs edilmiştir.” sözleriyle ansiklopedide, çocukların yanında büyükler için de kıymetli bilgiler bulunduğu, aslında telif olmadığı da belirtilmiş 'dünya terbiye mütehhassılarınca' temel referans olarak kabul 183 184 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 7. Sayı 2. Haziran 2010 edildiği vurgulanarak 'Türk çocuklarının (ders dışında inkışâflarını temin edecek memba tedarik etmek) büyük ihtiyacını' da karşılamak üzere çevirisinin yapıldığı bildirilmiştir. Ansiklopedi, öyle anlaşılıyor ki çevirmenlerinin sunuşuna göre, çocuğun erişmek istediği bilgiyi hedefleyerek geniş ve çeşitli sıfatlarını hak edecek bir içerikte 'terbiye usulleri takip edilerek" vurgusuyla çocuk davasında pedagoji biliminin birikimine uygun hazırlandığı ifade edilmiştir. Elbette eserin çevirmenleri bu noktada övüngendirler, çünkü bir ilki de gerçekleştirmişlerdir: “Çocuk Ansiklopedisi bütün dünya terbiye mütehassıslarınca çocuklara verilebilecek en mükemmel eser olarak... Türk çocuklarının en büyük bir ihtiyacı tatmin etmek için… terbiye usulleri takip edilerek… onlara ders haricinde inkişaflarını temin edecek bir memba tedarik etmek endişesiyle vücuda getirilmiştir… Çocuk bu kitapta muhtaç olduğu her şeyi bulacaktır. Sokağa çıkabilen çocuk için burada ilk alakadar olduğu tabiî şeyler, oyunlar ve oyuncaklar” olduğu ve konuların “… mümkün olduğu kadar resimle anlatılmaya çalışılan kıraat, hesap ve Fransızca resimlerinin ne suretle öğretilmesi lazım geldiği de son terbiye usullerine göre nakil edildiği” belirtilmiştir. Ansiklopedi'nin hitap hedef kitleleri ve neden tercüme edilip yayınlandığı ayrıntılı olarak açıklandığı görülmektedir Eğitim uzmanlarınca uygun görülen, çocuğun farklı yaşlarda belirli bilgileri alması ilkesine uygun nitelikte hazırlanan eserde, küçük büyük herkese karmaşık konulardaki bilgilerin en sade ve basit şeklinin sunulduğu, “bu kitapta büyük küçük herkes her şeyi bulabilecektir. Fakat bilhassa çocuklarına iyi, temiz ve nezih bir fikrî ve ahlakî terbiye vermek isteyen babalar için bu eser bulunmaz bir hazinedir. Çocuk Ansiklopedisi çocukların lisanıyla yazılmıştır. En ağır mevzular en sade, en basit bir şekle dönüştürülmüştür. Binaenaleyh küçük büyük herkes ansiklopediyi zevkle okuyabilir.” ve öğretmenlere derslerde kullanabilecekleri örnekler eklendiği, “Mektepte okuyan çocuklar için ansiklopedi bir malumat hazinesidir. Muallimler, mürebbiyeler ve ebeveyn için ise kıymetli bir rehber vazifesi umumî malumatı noksan olan büyükler için de istifade edilebilecek zengin malumat ile doludur…” denilerek “ Bu eser çocuklardan maada kendilerine müracaat edecek memba bulamayan mektep muallimleri için de kıymetli bir müracaatgâhtır. Her muallim dersini sınıfta tevdi için muhtaç olduğu malumat‐ı misâl ve resimleri bu eserde bulabilecektir. Çocuk Ansiklopedisi on iki kısımdan mürekkep” (Çocuk Ansiklopedisi I 1927: 4) olduğu ve aynı başlıkların birleştirilmesiyle ansiklopedinin oluşturulacağı anlatılmıştır. 'Analara, Babalara, Muallimlere ve Çocukları Seven Herkese' başlıklı bölümde ise; kitabın gelişim dönemlerinin dikkate alınarak gençlik için de yazıldığı, çocuklara sevindiren bir arkadaş olacağı, yetişkinlere ise genç fikirlerin yetiştirilmesinde 'asil' aynı zamanda 'güç' vazifelerinde yardımcı olabileceği gerçeği “size düşen genç fikirlerin tahsil ve terbiyesi gibi asil tatlı fakat pek güç vazife için bu kitap en sadık yardımcınızdır. Hiç şüphesiz içinizde birçoklarınız; “öf! Bu çocuklar bitmez tükenmez sualleriyle kafamın etini yiyorlar...” diye kaç defalar söylendiğiniz ve sonra düşündünüz: Bari elimizde bir kitap olsa diye! Böyle suallere cevap verecek hakiki bir aile kitabı... Küçük kız ve erkek çocuklara fikirlerini Cumhuriyet Nesline Bilgilik: Çocuk Ansiklopedisi Makbule Sarıkaya bozan, hayallerini zehirleyen manasız hikâyeler yerine faydalı bahisler öğreten bir kitap. Sade, çocukların anlayacakları bir lisanla yazılmış, basit fakat istifadeli bir eser... Küçüklerin kolayca anlayacakları ve büyüklerin de memnuniyetle okuyacakları bir kitap... Öyle bir kitap ki güldürerek öğretsin... İyi ama işte böyle bir kitap yok! İşte şimdiye kadar mevcut olmayan bu kitap, size takdim ettiğimiz bu çocuk ansiklopedisidir” sözleriyle verilmiştir. Çocukların ardı arkası kesilmeyen sürekli soruları karşısında zorlanan ebeveynin imdadına yetişecek bir aile kitabı olduğu, çocukların beden ve ruh sağlığını olumsuz etkileyen manasız şeyler yerine faydalı bilgiler öğreten ve bilgiyi bütüncül bir yaklaşımla sunan kitabın herkes tarafından memnuniyetle okunacağı vurgulanmıştır. Çocukları güldürerek ve eğlendirerek öğretme özelliğinin o zamana kadar mevcut olmayan bir nitelik olduğunu belirten eserin yayıncıları, her şeyden bahsederek çocukların zekâsını geliştiren ve merak duygusunu canlandıran ve aynı zamanda ders kitaplarının dışında yeni bir bilgi kaynağı sunma yönünü öne çıkararak tanıtmışlardır (Çocuk Ansiklopedisi I, 1927: 8). Nitekim yayıncılar, ders kitabı ile derse yardımcı destek olacak başvuru kaynağı kitap arasında değer farkını da bildirerek eleştirel de bir tutumla “… bütün insanların bilgileri küçük taze dimağların anlayabilecekleri bir şekilde gösterilecek, kâinatın bütün esrarlı, meraklı harikaları birer birer çocukların önünden geçirilecek ve bunları icabat‐ı temalarıyla öğrenmelerine çalışılacak. İşte bu kitaba her bahis ihtiva edeceği, her şeyden bahis edeceği için ansiklopedi dedik. Uzun zamanlar, tedrisat yalnız ders kitabına merbut kaldı. Şimdiye kadar meraklı ve genç dimağları her türlü garip ve meraklı hadiselere açık bulunduğu yaşlarda, çocukların zihnini bir takım kelimeler ve hadiselerle doldurduk” denilerek ders kitaplarındaki ayrıntıların yoğunluğundan boğulan talepkâr çocuk için eserin yayınlanmasındaki amaç betimlenmiştir: “Çocuğun zekâsını uyandırmaya… hadiseler üzerinde düşünmeye sevk etmek… Onları kelimeler arasına gizlenen hakikatleri kendilerinden bulup çıkarmaya alıştırmak… biz bu kitapla çocukların şahsî zevklerini uyandırmaya ve onlara güzele ve doğruya muhabbet hislerini vermeye çalıştık. Maksadımız çocuklarımıza mektep haricinde faydalı ve güzel bir arkadaş temin etmekle beraber ebeveyne ve muallimlere de her vakit müracaat edebilecekleri, evlatlarına seve seve verebilecekleri bir kitap vücuda getirmektedir. İşte yapmak istediğimiz iş budur.” (Çocuk Ansiklopedisi I 1927: 8). Bu satırlar, yayıncı çevirmenlerin vizyonunu da gösterdiği gibi Cumhuriyet'in yeni neslinin çocuk-genç kimlik ayrımıyla tasarlanan ve uyarlanan bu çeviri ansiklopedinin içeriğinin hangi insan tipinin (insan: birey: yurttaş) yetiştirilmesine hizmet edeceğinin mesajını vermişlerdir: Uyanık, diri, canlı zekâsıyla 'kelimelerin arasına gizlenen hakikatin' peşinde olan, okulda, derslerde "ezberletilen" hadiselerin (bilgi: malumât) kendisi bir tarafa esasta "hadiselerin üzerinde düşünen" (yine bu bilginin analitik ve çözümleyici arayışı demek olacak) ve 'şahsî zevkini' inşa edecek kişilikli çocuk ve genç. Bu mesajda Ansiklopedi'nin başarısının okurlarının ilgi ve eleştirileriyle artacağı vurgulanmıştır. 185 186 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 7. Sayı 2. Haziran 2010 3.1.1. Çocuk Ansiklopedisi’nin Bölümleri Çocuk Ansiklopedisi her cildi aynı başlıklara sahip on iki kısımdan ve her kısım bir başlık altında toplanan ve hacimsel bir dengeye sahip birçok alt bölümden oluşturulmuştur. Ansiklopedi’de yer alan on iki konunun başlığı ve içeriği şu şekilde betimlenebilir: (1) Dünya ve Komşuları: Çocuk burada dünyanın nasıl oluştuğu, yıldızların ne olduğu, dünyanın bunlar arasındaki yerini özetle gökyüzünde ve yeryüzünde mevcut her türlü doğa olayları gibi bilgileri bulacaktır. (2) Meşhur Adamlarının Hikâyesi: Yaptıkları işlerle hiç unutulmayacak olan 'büyük adamlar'ın hayatı anlatılarak, dünyadaki önemli şahsiyetler ve 'büyük dahiler' tanıtılmış ve başarıları açıklanmıştır. (3) Tabiat Kitabı: Karada, denizde ve havada yaşayan canlıların hayatları ve yaşam koşulları nakledilerek, kuşların, balıkların, yılanların ve böceklerin nasıl yaşadığı anlatılmış; daima etrafta (yani doğada ) görülebilen çiçekler, ağaçlar ve otlara ilişkin bilgiler resimlerle gösterilmiştir. (4) Masal ve Hikâyeler: Her zaman ve her yerde söylenen ve bütün dünya çocuklarının seve seve dinledikleri masallar, hikâyeler, millî efsaneler, hayvan hikâyeleri ve çocuk şiirleri sunulmuştur. (5) Tarih: Dünyaya ilk geldiği günden bugüne kadar insanın ve insanlığın hayatı açıklanmıştır. (6) Hayat Bilgisi: Her gün çocuğun gördüğü ve anlamlandıramadığı birçok şeye ilişkin çocukların sorularına cevap verilmiştir. Örneğin; 'cam nasıl oluşturulur', 'şeker nasıl elde edilir', 'giydiğimiz şeyler nasıl yapılır', 'büyük fabrikalar nasıl çalışır' vb. (7) Kendimiz: İnsanın beyin, ruh ve vücuduyla ilgili bilgilerin yanında vatandaşlık bilgisinin de verildiği bu bölümde, çocuklara 'yurttaşlık' hakları ve vazifeleri anlatılmıştır. (8) Memleketler: Dünya üzerindeki bütün milletler nasıl ve nerelerde yaşarlar sorusuna ilişkin açıklamalar yapılmıştır. (9) Resimli Atlas: Bu atlaslarda dünyadaki ülkeler tanıtılmış ve ülkelerin tarımı, sanayisi, ulaşımı gibi temel bilgiler ele alınmıştır. (10) Suallere Cevap: Çocuğun aklına gelebilen (tahminî) her soruya cevaplar verilmiştir. (11) Oyuncaklar ve Eğlenceler: Çocukların ev içinde ve ev dışında kendi kendilerine yapabilecekleri oyuncaklar, el işleri, dikiş, bilmeceler, meseleler ve tecrübelere yer verilmiştir. (12) Mektep Dersleri: Okuma-yazma, hesap ve Fransızcaya ait ders örnekleri gösterilmiştir. (Çocuk Ansiklopedisi I 1927: 5) Yukarıda belirtilen ve her ciltte tekrarlanan aynı başlıkların alt başlıkları, bellek destekleyici ve geliştirici bir içerikle hazırlanarak çocukların uzun süre dikkatini toplamasını zorunlu kılmayacak, çocuğun kısa bir zaman içinde değişecek yeni uğraşına uygun olup onun canını sıkmayacak kısalıkta düzenlenmiştir (Çocuk Ansiklopedisi I 1927: 4). Ansiklopedi’de çocukların en çok dikkatini çeken görsel unsur olan resim sıklıkla kullanılmış; okuma, matematik ve Fransızca konuları, dönemin son eğitim yöntemlerinin gerektirdiği içerikle işlenmiş ve bilişsel ve görsel unsurlarla faydacılık artırılmıştır. Her konunun ayrı ayrı incelenerek aktarıldığı Ansiklopedi, çeviri bir eser olmasına rağmen, gözden geçirilmiş, terbiye yöntemi aynen Cumhuriyet Nesline Bilgilik: Çocuk Ansiklopedisi Makbule Sarıkaya korunmakla birlikte, o günün Türkiye’sinde çocuğun temel eğitiminde ihtiyacı olan evrensel bilgi birikimini çeviriyle vermekle birlikte Türk tarihi, coğrafyası ve edebiyatı gibi alanlarda yaptığı bilgi ilâveleri ile millî nitelikteki eksikliği de gidererek daha zengin bir içeriğe kavuşturulmuştur. Ansiklopedi'nin telif yayının şekil ve içeriğine uygun hâle getirilerek Türk tarihi ve coğrafyasına ve Türkiye Cumhuriyeti’ne ilişkin bazı ilâvelerle millileştirildiğinin örnekleri arasında; I. ciltte “Dünyanın Muhtelif Memleketlerinin Resimli Atlası” başlığı altında "Türkiye’nin Kuşbakışı Haritası", "Türkiye’nin En Mühim Mahsulatı ve Başlıca Zenginlikleri" (Çocuk Ansiklopedisi I 1927: 52, 53) ve “Resimli Sayfa”da "Memleketimizin Muhtelif Taraflarında Yetişen Bazı Ağaçlar, Otlar ve Çiçekler (Çocuk Ansiklopedisi I 1927: 76) gibi coğrafya konuları; III. ciltte "Türklerin Yetiştirdiği Büyük Adamlar"a başlığı altında fotoğraflarıyla birlikte hayatı ve eserleriyle tanıtılan Ömer Seyfettin, Ziya Gökalp, Namık Kemal, Kâtip Çelebi, Şair Baki, Şinasi, Tevfik Fikret’in (Çocuk Ansiklopedisi III 1927: 993-997) Türk tarihi ve edebiyata ilişkin katkılarının değerlendirilerek verildiği tarih ve edebiyat konuları vardır. Türk tarihinde olduğu kadar dünya tarihinde de önemli yeri bulunan ve “Yaptıklarıyla Unutulmayan İnsanlar" arasında yer alan Mimar Sinan (Çocuk Ansiklopedisi V 1929: 1713, 362) Farabi, İbn-i Sina ve İbn-i Rüşt (Çocuk Ansiklopedisi V 1929: 1856-1862) gibi şahsiyetlerin hayat ve eserleri fotoğraflarla tanıtılmış ve Türk ve dünya tarihi açısından çalışmalarıyla ne denli önemli oldukları belirtilmiştir. 'Türklerin Yetiştirdiği Büyük Adam' olarak Namık Kemal Türk çocuğuna tanıtılırken, çocukluğu, tarihe merakı, seyahatleri, siyasî hayatı, yayınladığı gazeteler, Vatan yahut Silistire piyesi gibi yankı uyandıran eserleri ve Cumhuriyet inkılâpları için değeri ilişkilendirilerek kurulmuştur. (Çocuk Ansiklopedisi V 1929: 1904) Benzer başka bir örnekte ise Türk dünyasının büyük feylesofu ve bilgini Farabî’nin "Türklüğünden", "eski bir Türk bölgesi olan" Farab’da doğduğundan, dil bilgisinden ve yetmiş lisân bildiğinin rivâyet edildiğinden, felsefe çalışmalarından söz edilmiş, bu gün övgüyle bahsedilecek bir Türk büyügü olduğu vurgusu yapılmıştır. Gazi Mustafa Kemal (Atatürk) ise “Yaptıkları Unutulmayacak olan Büyük Adamlar” bölümünde yerini smokin fraklı şapkalı Cumhurresisi fotoportresiyle yerini almış, birçok hususiyetiyle tanıtılmıştır. Mustafa Kemal’in çocukluğu, askerlik ve öğrencilik hayatı, Fransızca öğrenmesi, edebiyat merakı, Gazi unvanını alması ve kazandığı savaşlara ilişkin detaylar ve fotoğrafların bulunduğu bölümde Celal Sahir’in (Erozan) “Vatan ve Gazi” şiirine ve “Gazi Hazretlerinin Gençliğe Hitâbesi”ne yer verilmiştir (Çocuk Ansiklopedisi IV 1927: 1473-1482). Ansiklopedi’de verilen bu örnekler orijinal metindeki yapı ve içeriğe uygun düzenlenmiş; “Yaptıklarıyla Unutulmayacak Büyük Adamlar” başlığı altında bilgisi verilen Marco Polo, Leonard da Vinci, Albert Einstein gibi şahısların tanıtımına benzer şekilde verilmiştir. 187 188 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 7. Sayı 2. Haziran 2010 3.1.2. Çocuk Ansiklopedisi’nde Konuların İşlenişi Ansiklopedi biyoloji, astronomi, tıp, edebiyat, tarih, coğrafya ve spor gibi çeşitli alanlardaki bilgilerle oldukça zengin bir içerikte hazırlanmıştır. Örneğin I. Ciltte “Üzerinde Yaşadığımız Dünya ve Gökyüzündeki Komşuları” başlığı altında dünya, güneş ve onların hareketleri fizik, coğrafya, biyoloji ve kimya bilimlerinin verileriyle belirli bir kronolojik gelişimle ele alınmıştır. "Tabiatın denizde, karada, havada yaşayan evlatları" bölümünde, fosilleri bulunan ve şimdi dünyada olmayan hayvanlardan başlayarak dünya coğrafyasında yaşayan canlılara kadar canlıların yayılım alanları hakkında bilgi verilmiştir. İnsanlığın bilimsel ve teknik gelişiminde önemli katkıları bulunan kişiler ve onların icat, keşif ve teknik buluşları da “Yaptıkları Hiç Unutulmayacak Büyük Adamlar” ve “Her Gün Etrafımızda Görüp Bilmediğimiz Şeyler” başlığıyla ele alınmıştır. Bu bölümlerde yapılan tanıtımların kısa ve anlaşılır ancak teknik bilgilerle verilmesi çocukta ampirik yaklaşım ve bilimsel anlayışın gelişmesine katkı sağlayacak niteliktedir. Örneğin, “İlk Treni Yapanlar Kimlerdi?” başlığıyla; ilk demiryolunun İngiltere’de 27 Eylül 1825’de yapıldığı, o zamana kadar insanların atla, tahta arabayla veya yürüyerek seyahat ettikleri, bir şehirden başka bir şehre gitmenin çok zor olduğu, demiryolları ve trenin keşfi ile seyahatlerin kolaylaştığı ve büyük ölçüde değiştiği anlatılmıştır. “Bu değişikliği kim meydana getirdi biliyor musunuz” sorusuyla düşünülemeyecek kadar fakir bir çocuk olan George Stephenson’un, 9 Haziran 1781’de İnglitere’de küçük bir köyde doğduğu, beş kardeşi olduğu, babasının madende çalıştığı, tek odalı bir evde yaşadıkları belirtildikten sonra okula gidemeyip çobanlık yapmak zorunda kalan George’nin zeki olduğu ve babasının çalıştığı kömür madeninde bir buhar makinesi görüp merak ederek onu incelediği ve benzer bir oyuncak yapmaya çalıştığı, okuma yazma öğrenerek ilk icatlarını ortaya koyduğu bu oyuncakları daha da geliştirdiği, zamanla çalıştığı madendeki makineleri tamir ettiği ve onları geliştirerek işleri kolaylaştırdığı böylece yöneticilerinin dikkatini çektiği akıcı bir dille anlatılmıştır. Sonrasında kömür madeni kuyusunda yapılan bu ilk makinenin dışarıya çıkarılarak düz zeminde atlar bağlanarak çekildiği, George’nin atların yerine buharlı makineyi kullanması, rayların döşenmesiyle hızın arttırılmasını geliştirmesi ve nihayet trenin arızasız olarak Darlington’a gelişi anlatılmaktadır. (Çocuk Ansiklopedisi, I, 1927: 13-17) Burada mucidin hikâyesinin betimlendiği uzun aktarımdan anlaşıldığı gibi konu tarihsel süreç ve kronolojik unsurlara dikkat edilerek, çocuk imgesi ve çocukluk hayatına dair detaylara yer verilerek, zorluklara rağmen başarıya nasıl ulaşılabileceği örneklendirilerek, okuyucuya bilginin yanında araştırma ve sorgulama cesareti de verilmiştir. Konuyla ilgili üç adet fotoğraf da hemen eklenmiştir: George Stephenson tarafından yapılan ilk tren, o gün saatte 100 km hızla giden lokomotif ve demiryolu açılış törenlerini resmeden fotoğraflar. Cumhuriyet Nesline Bilgilik: Çocuk Ansiklopedisi Makbule Sarıkaya Benzer şekilde “Her Gün Etrafımızda Görüp Bilmediğimiz Şeyler” başlığı ile şeker, pamuk, cam ve saatin hikâyeleri de çocukların merakını uyandıracak şekilde anlatılmış.tır. Meselâ “Şeker Nasıl yapılır, neden yapılır” sorusunu ele alan, alt başlıklarıyla beraber için dört sayfanın ayrıldığı yazıda; “çok sevilen şekerin nasıl yapıldığını hiç düşündünüz mü” sorusunun yöneltildiği çocuklara, şekerin vücut için faydaları, şekerin tarihinin çok eski olmadığı, daha elli yıl önceye kadar fakirlerin tadını bilemeycekleri kadar lüks bir ürün olduğu, ancak bu yıllarda dünyada şekerin yayıldığı ve Türkiye’de iki şeker fabrikasının (Alpullu ve Uşak; bu dahi Cumhuriyet'in sanayileşme hamlesini bildirmiyor mu?) daha açıldığı ve "artık kendi şekerini üreten bir ülke" olduğu anlatılmıştır. Şekerin neden yapıldığı konusunda ise şeker kamışı ve pancardan söz edilmiş, Türkiye’de Akdeniz bölgesinde yetiştirilen şeker kamışının özellikleri, tarımı, üretimi ve fabrikada şekere dönüştürme işlemleri basamaklarla anlatılırken aynı anlatım esasları şeker pancarı için de kullanılmıştır (Çocuk Ansiklopedisi I 1927: 29-32). Bu örnekte görüldüğü gibi, evrensel konularda verilen bilgiler detaylarda millî konular/referans bilgilerle beslenmiş, şekerin tarihi ve fabrikasyonu anlatılırken Türkiye’deki şeker fabrikalarına ait bilgi ve fotograflara yer verilmiş ve "yerli üretimin" (dolayısyla millî sanayiin) önemi çocuklara anlatılmıştır. Çocukların araştırmacı ruhunu ateşleyeceği düşünülen başka bir başlıkta ise “Her Çocuğun Cevabını Bulmaya Çalıştığı Sorular” arasında, gece neden göremediğimizden fotoğraf makinesinin işleyişine kadar birçok konu çok yönlü incelenmiştir. Bu bölümde yer alan “Kibrit niçin yanar” konusu ilginçtir: Çakmak icât olsa da hâlâ kibrit kullanımdadır. Anlatı, kibritin sürtünme dolayısıyla barutun yandığı bilgisiyle başlamış ve kibritin nasıl yapıldığı, kibritten önce insanların nasıl ateş yaktıkları, kibriti icat etmeyi ve yakmayı nasıl öğrendikleri resimlerle birlikte anlatılmıştır. (Çocuk Ansiklopedisi III 1927: 971-973) Yarattığı merak duygusuyla çocukların öğrenme isteklerini arttıran bilmece ve zekâ oyunlarıyla ilgili hazırlanan “zekî çocuklara mahsus bazı küçük sualler” başlıklı bölümde ise sorulan bilmecelerin cevapları sonraki cüzlerde verilerek, cevap bulma ve çözüm üretme gayretindeki zekî çocuklar zaman kazanırken aynı zamanda sonraki cüzleri almaya teşvik edilmişlerdir (Çocuk Ansiklopedisi I 1927: 319-320, 384). Çocukların somut konulara göre daha zor anlayabilecekleri soyut ve metafizik konular da ele alınarak çeşitli başlıklarla “insanın dünyaya geldiği günden bu güne kadar geçen hayatı” uygarlık tarihi esaslarında özetlenmiş, “ilk insan”, “insanların kendilerine bir Allah arayışı” ve dünyadaki çeşitli insanların yaşayış ve uygarlıklarına ilişkin bilgi verilmiştir. Bu konuların çocuklara nasıl sunulduğunun anlaşılması için “Dünyaya ilk gelen insan” başlıklı konu incelenebilir. “Bu dünya üzerinde yaşayan mahluklar arasında en mühimi insandır.” cümlesiyle başlayan konu, 'cahil ve korunmasız olarak dünyaya gelen ademoğlu'nun zamanla kendini geliştirmeye başlayan, maymuna benzeyen (zira Darwin hükmünü sürmektedir) ama dimağı olan 189 190 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 7. Sayı 2. Haziran 2010 farklı bir mahluk olduğu, ilk insanların ormanlarda yaşadığı, öğrenme kabiliyeti ile ellerini kullanarak aletler yaptığı ve yaşadığı ortamında zaman içinde değişiklikler yarattığı, savaştığı, avlandığı, sosyal hayat kurduğu, kendileri için evler yapıp eşyalar oluşturdukları belirli bir tarihî süreç ve gelişim mantığıyla detaylı olarak verilmiştir. Kullanılan üç fotoğrafta ise maymuna benzer ama ayakta duran ilk insanın genel görünümü, mağara yaşamı ve hayvanlarla mücadele edişi resmedilmiştir. Bu elbette bir şablon resimdir, 20.yüzyılın ilk çeyreğinde evrim kuramının babasının ulaştığı biyolojik evrim basamakları; insan atasının maymundan geldiğine dair bilgi bir kabul olarak sunulmaktadır (Çocuk Ansiklopedisi I 1927: 33-38) Ansiklopedi, inanç-dinî inanç bahsini de çocuk bilgisinden mahrum bırakmaz: “İnsanlar Kendilerine bir Allah Arıyorlar” başlığında verilen ve insanların en eski zamanlardan beri kurdukları medeniyetlerde kendileri için ve kendilerine özgü tanrılar oluşturduklarının anlatıldığı konudur. Burada, insan topluluklarının pagananimist evresi betimlenmiş, çoktanrılı evreden tektanrılı evreye geçişin anlatımı yapılmıştır: Tanrılardan bereket, korunma ve yardım bekleyen insanların tanrılar için törenler yaptığı, tapınaklar inşa ettiği, sihirbazlar ve büyücülerin tanrılarla konuştuğuna inanıldığı, onların önderliğinde düzenlenen törenlerin amaçları ve çeşitlilikleri farklı örneklerle anlatılmış ve zamanla bu günkü şekle gelen din ve inanış konusu medeniyet tarihi ve dinler tarihi mantığıyla ele alınmış, totem ve tapınak örnekleri verilerek görsel ögeler kullanılmıştır. (Çocuk Ansiklopedisi I 1927: 233-236) Şüphesiz burada "medeniyet tarihi" ifadesinden "Batı Medeniyeti" anlaşılmalıdır. Bu dahi Ansiklopedi'nin telif olmadığı bilinirse "medeniyetin" tekliği çıkarsamasını yapmamızı mümkün kılmaktadır. Dünya edebiyatına ilişkin önemli eserlerin tanıtıldığı “Her Yerde Her Zaman Söylenen Masallar ve Hikâyeler” ve “Okunabilecek Meşhur Kitaplar” başlıklarıyla tüm dünyada tanınan masal, hikâye ve romanlara yer verilmiştir. Dünya klasikleri arasında yer alan ve “okunabilecek meşhur kitaplar” olarak belirtilen; Seksen Günde Devr‐i alem, Gülüver Cüceler Arasında, Gülüver Devler Memleketinde, Robenson Crusoe’nun Sergüzeştleri, Robin Hood ile Adamları, Donkişot, Kont Monte Cristo gibi yapıtlara yer verilmiştir. Yine dünyanın çeşitli kültür ve milletlerine ait masal ve hikâyeler ayrı bir tasnife gerek görülmeksizin hemen her sayıda okuyucuya sunulmuştur. Bunlar arasında; Alaaddin’in Sihirli Lambası, Çizmeli Kedi, Sihirli Halı, Kuzunun Derisini Giyen Kurt, Ali Baba ve Kırk Harami, Tosun’un Kedisi, Sihirli Kutu, Padişah’ın On İki Kızı, Mağrur Kurbağa, Ezop hikâyeleri, Buda Hikâyeleri, Zenci Hikâyeleri sayılabilir. Dünya edebiyatının yanında dünya uluslarının kültürlerinin tanıtıldığı “resimli atlaslar”da ise; 'Eski Yunanistan Medeniyeti', 'Dünyanın Damında Yaşayan İnsanlar', 'Dünyanın En Kalabalık Milleti: Çinliler', 'Şarkın En Büyük Milleti Olan Japonlar Nasıl Terakki Ettiler', 'Hindistan Şarkın İncisi', 'Eski ve Yeni İran', 'Avrupa Medeniyeti Nasıl Başladı' gibi başlıklar altında ülkelerin tarih, coğrafya, kültür ve sosyal yaşamları tanıtılmıştır. Cumhuriyet Nesline Bilgilik: Çocuk Ansiklopedisi Makbule Sarıkaya Milletlerin kültür hayatında ve millî kollektif hafızalarını saklayıcı işlevleriyle müzeler konusunda Ansiklopedi’de örnek olarak sunulan 'Çocuk Müzesi' bölümünde “her şeyin ilki”nin toplanması ve sergilenmesiyle oluşturulan üç sayfalık fotoğraflar ile çocuklara dünyadaki ilk makineler ve aletler (ilk tren, telefon, yazı makinesi, ilk çocuk gazetesi gibi) tarihleriyle birlikte tanıtılmış ve onlara müze kurma fikir ve bilinci verilmeye çalışılmıştır (Çocuk Ansiklopedisi IV 1927: 1070-1072). Ansiklopedi’nin farklı ciltlerinde yer verilen kâşifler, ressamlar, yazarlar ve kompozitörlerin hayat ve eserleriyle çocuklara Batılı güzel sanatlar bilgisi verilerek onların sanata ilgisi arttırılmaya çalışılmıştır. Bu yönüyle eserde, 'resim ve el işleri' ve 'resim sayfaları' gibi başlıklarla dikkati çekilen çocuk resim çizmeyi, el becerilerini geliştirmeyi öğrenmekteydi. Ayrıca mitoloji bilgisi ile başlayan “Eski Dünya İlâhları” başlıklı konunun eki olan onbeşe yakın ünlü resmin bulunduğu örneklerle çocukların resim sanatına ilgileri (Çocuk Ansiklopedisi IV 1927: 1490-1501) ve farklı bölümlerde yer alan heykellerle güzel sanatlar zevki de arttırılmak istenmiştir. Çocukların sanat kabiliyetlerini geliştirmenin yanında sosyalleşmelerinde önemli yeri olan oyunlar Ansiklopedi'nin hemen her cildinde yer alan 'Çocuk oyun ve oyuncakları' başlığında ele alınan konular arasındadır. Çocuklara ev içinde ve bahçede oynayabilecekleri oyun ve eğlencelerin tanıtıldığı bölümde, top oyunlarından ip oyunlarına ve uçurtmaya, kağıt katlama veya düğüm atmayla yapılan oyuncaklardan bebek elbiseleri yapılan evcilik (oyunu) oyuncaklarına kadar sayısız oyun kuralları ve oyuncaklar ise yapılış şekilleriyle anlatılmış, çizimler veya resimlerle anlaşılırlık ve yapılabilirlikleri arttırılmıştır. Hatta sağlık bilgisi konuları “Biriniz yaralanırsa doktor gelinceye kadar ne yaparsınız?” sorusuyla eğitici bir oyuna dönüştürülerek anlatılmıştır. 3.2. Çocuk Ansiklopedisi’nin Etkisi Dünyadaki birçok çocuk eğitimi uzmanınca “en iyi eser” olarak tanımlanan Çocuk Ansiklopedisi kısa süre içinde hazırlanarak dünya ile aynı zamanda Türk çocuklarına sunulmuştur. Esere ilgi büyük olup 1929 yılında yayınlanan ve Şişli Terakki Lisesi'nde yapılan “Çocuklarımız Ne Okuyorlar” anketine verilen cevaplar sonucunda Çocuk Ansiklopedisi, en çok okunan ve en sevilen eser seçilmiştir (Resimli Ay 1929: 30.). Çocukların okuma serüveninde ilgi duyacakları konu başlıklarını içeren (Çıkla 2005: 96) ve çocukların eline verilmeye en uygun eserler arasında gösterilen Çocuk Ansiklopedisi, çocuk neşriyatında iz bırakan eserler arasında yerini almıştır. (Şen Çocuk I 1932, s.1.). Şüphesiz bu Ansiklopedi'nin çevirisinin, muasır medeniyetin Garp olarak kabul edildiği bir devirde yapıldığı hatırlanmalıdır. Çeviri Ansiklopedi, bu bağlamda bir vasıtadır; bir araçsallaştırmadır: Türk İnkılâbı'nın siyasal ve entellektüel aktörlerince bu aracı kullanılması, Batı olarak belirlenen medeniyet değiştirme 191 192 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 7. Sayı 2. Haziran 2010 hedefine ulaşılmasında çocukluk evresine bilinçle de yaklaştıklarının işaretidir. Sekiz cilt olarak planlanan Çocuk Ansiklopedisi’nin I-IV ciltleri Türkçe ve eski harflerle, bu ciltten sonraki ciltler ise yeni Türk harfleriyle basılmıştır. Yeni harflerle başlayan ciltlerde her cilt için sayfa numaraları yeniden başlatılmamıştır. IV cildin sonunda “Yeni Harflerle Çocuk Ansiklopedisi” başlığıyla (Çocuk Ansiklopedisi IV 1927: 1518.) bu cildin sonuna gelindiği belirtilerek, Ansiklopedi'nin sekiz cilt olarak planlandığı, harf inkılâbı ile yeni alfabeye geçilmesinden dolayı kalan ciltleri yeni harfler ile sürdürecekleri duyurulmuş ve okuyuculara mevcut ciltleri satın almaları için iki aylık bir fırsat dönemi olduğu uyarısı yapılmıştır. Şubat ve Mart ayları için geçerli olacak kampanya bittiğinde, Mart ayından itibaren ansiklopedilerin eski eserler statüsünde kıymetleri iki kat artacağından, herkesin kütüphanesinde "gururla" bulunduracağı bu dört ciltlik eser için fırsatı kaçırmamaları tavsiye edilmiş, bu fırsat için bir de kupon düzenlenerek bilgi verilmiştir.5 Sekiz ciltlik fiyatın 12 lira olarak belirtildiği fırsat bilgisinin devamında Ansiklopedi’nin yeni harflerle Kânunusani/Ocak 1929’dan itibaren daha önce olduğu gibi on beş günde bir cüz olarak neşredileceği ifade edilmiştir. Çeşitli dergilerde reklamları verilerek tanıtımı yapılan Ansiklopedi'nin devam eden cüzlerinin yayınlandığı duyurulmuştur.6 Böylece Çocuk Ansiklopedisi, Arap harfleriyle yayınlanan son ansiklopedi ve isminde ansiklopedi kelimesini kullanan ilk eser olarak, 1928 harf devrimine kadar dört cilt olarak yayınlanmıştır (Aykut 1989: 73) Ansiklopedi’nin yeni harflerle yayınlanan cüzleri ciltlenmiş, konular aynı sıra ve içerikle sunulmuştur (Çocuk Ansiklopedisi V 1929: 5 On beş günde birer cüz olarak yayınlanan Ansiklopedi'nin toplamı 48 cüzden oluşup her 6 cüzün bir ciltte toplanmasıyla 8 cilt olması planlanmıştır. 4 cilt toplam 1518 sayfa yayınlanan eserin fiyatı bir cüzü 25 kuruş, bir cildi 150 kuruş ve bir yıllık 4 cilt 6 lira olarak fiyatlandırılmış; eserin 8 ciltlik toplam fiyatı ise 12 lira olarak belirtilmiştir. Bu fiyatlar yabancı ülkeler için yaklaşık %50 ilâve edilerek satışa sunulmuştur. Özellikle 1 Kasım 1928 tarih ve 1353 sayılı “Yeni Türk Harflerinin Uygulanmasına Dair Kanun”un 5. maddesinde 1929 Kânun-u Sânî’si iptidasından itibaren Türkçe basılacak kitapların Türk harfleriyle basılması mecburî" olduğundan buna dikkat çekilmiştir. 6 Resimli Ay (Nisan 1929: 2); Resimli Ay (Mayıs 1929: 2)'te; Reklam-ilân şeklinde sunulan sayfanın tamamını kapsayan büyüklükte Çocuk Ansiklopedisi’nin yeni harflerle neşredildiği bu ay (Mayıs) 26. kitabın çıktığı ve eski harflerle yayınlanan 4 cilde ucuz bir fiyatla sahip olunabileceği bunun için derginin idarehanesine müracaat edilmesi gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, Türkçe Gazete (X, 7 Mart 1929) ve yine Resimli Ay'da “Çocuk Ansiklopedisi her çocuğun evinde bulunması lazım gelen bir eser... Çocuğunuzu bu eserden mahrum etmeyiniz” denilerek 28. cüzün çıktığı duyurulmuştur. Resimli Ay (Kânun-u Evvel 1929:35)'te, Çocuk Ansiklopedisi’nin 15 Aralık'tan itibaren yeniden yayınlanacağı ve 29. cüzünün Ocak 1930’da beklenmesi reklam edilmiştir. Resimli Ay (Kânun-u Sânî 1930: 35-36)’da yaz tatilinde yayınına ara verilen Ansiklopedi'nin 29. cüzünün yayınlanmasından duyulan memnuniyet belirtilmiş ve artık her on beş günde bir cüz yayınlamak suretiyle söz konusu yıl ansiklopedinin tamamlanmasının planlandığı duyurulmuştur. Yine Mart 1930 tarihli sayıda 30. cüz ile Ansiklopedi'nin beşinci cildin tamamlandığı müjdelenmiştir. Bkz. Resimli Ay (Mart 1930: 40). Cumhuriyet Nesline Bilgilik: Çocuk Ansiklopedisi Makbule Sarıkaya Çocuk Ansiklopedisi VI 1930: İçindekiler kısmı). 1937 yılında Yeni Çocuk Ansiklopedisi adıyla yine Mehmet Zekeriya ve Sabiha Sertel'e ait aynı adla gazetesini de neşredecekleri Tan neşriyattan çıkan iki ciltlik yeni eserde, önceki Çocuk Ansiklopedisi’ne ilişkin bir gönderme yapılmamış; ilk defa İngiltere’de yayınlanan on ciltlik ansiklopedinin incelenmesiyle oluşturulduğu, XX. asrın bilgilerini çocukların dahi anlayacağı bir şekilde sunulduğu, konuların alfabetik sıra yerine on beş başlıkta toplanan konular hâlinde düzenlendiği belirtilmiştir. (Yeni Çocuk Ansiklopedisi I 1937: 3) Gerek tanıtımda yer alan benzer ifadeler, gerekse içeriğindeki konu benzerlikleri7 eserin, 1927 yılında yayınlanan ilk Çocuk Ansiklopedisi’nin iki cilt olarak yeniden düzenlenmiş hâli olduğu açıktır. Ancak daha sonraki yıllarda Çocuk Ansiklopedisi veya Yeni Çocuk Ansiklopedisi tekrar yayınlanmamış olmalıdır (Koray 1959: 30).8 Bu bağlamda çocuklar için gerekli olan yayınlar arasında bir çocuk ansiklopedisi ihtiyacı, 1-5 Mayıs 1939 tarihli I. Türk Neşriyat Kongresi’nde dile getirilmişse de (Birinci Türk Neşriyat Kongresi 1939: 83) ise de uzun yıllar benzer telif yahut tercüme bir çocuk ansiklopedisi yayınlanmamıştır. 4.Sonuç Yaşadığ dünyayı ve zamanı her alanda yakalamayı hedefleyen ve ansiklopedik çalışmaları takipte yaşanan yüzyıllık açığı kapatılabilme gayretiyle hazırlanan Çocuk Ansiklopedisi, çağın bilimsel bulgularını, sade bir anlatımla yetişen yeni kuşağa ve aynı zamanda toplumun geniş bir kesimine sunarak onların temel bilgi ihtiyacını karşılayan öncü bir eser olma gayretiyle hazırlanmıştır. 1920’li ve sonrası yıllarda eğitimli bir bireye/yurttaşa kazandırılacak genel kültür ve bilgi içeriğine sahip Ansiklopedi’de, dünyanın her yerinden verilen örneklerle toplumsal, kültürel ve edebî konular ve tarihî şahsiyet ve olaylar ulusal ve uluslar arası boyutlarıyla geniş bir okuyucu kitlesine sunulmuştur. Öte yandan geleceğin yurttaşlarının bilimi rehber edinen aydınlar olarak yetiştirilmesi için onların gereksinimlerini pedagoji biliminin de yardımıyla ortaya koyan, çocuğun öğrenme özelliklerine uygun Türkiye’nin bu ilk çocuk ansiklopedisi, ardıllarına örnek olabilecek içeriğiyle alanında uzun yıllar tek 7 Yeni Çocuk Ansiklopedisi’nin 15 başlıkta toplanan içeriğinde; "Dünyamızı ve Üstündeki Memleketleri Tanıyalım"; "Tabiatın Bin Bir Harikası; Büyük Adamlar"; "Karada, Denizde Ve Havada Yaşayan Hayvanları Tanıyalım"; "Mağara Adamlarından Elektrik Devrine Kadar İnsan"; "Çocukların Suallerine Nasıl Cevap Verelim"; "Her Gün Etrafımızda Görüp Öğrenmek İstediğimiz Şeyler"; "Hayatın En Büyük Harikası Olan İnsanı Tanıyalım"; "Nebatatlar Nasıl Yaşıyor Ve Bize Neler Veriyor?" ve diğer başlıklar bulunmaktadır. 8 Çocuk Ansiklopedisi’ne ilişkin bilgi, eserin İstanbul’da yayınlandığı ve 3 cilt olduğu şeklindedir. Ansiklopedi’nin tekrar yayınlandığına dair herhangi bir bilgi E. Koray tarafından hazırlanan katalogda 1959-1985 tarihinini içine alan diğer ciltte ve Milli Kütüphane surely yayanlar kayıtlarında da bulunmamaktadır. 193 194 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 7. Sayı 2. Haziran 2010 eser olma niteliğini sürdürmüştür. Nitekim Cumhuriyet Türkiyesi'nin çağı yakalama ihtiyacını gideren eser, doğrudan doğruya çeviri olmayıp, Türkler ve Türkiye ile ilgili konuların eklenmesiyle, tarihî, coğrafî, sosyal, edebî alandaki katkılarla zenginleştirilmiş aynı zamanda telif eser özelliği de kazanmıştır. İsmi çocuk ansiklopedisi olmasına rağmen geniş bir okuyucu kitlesine hitap etmiş, çocuklara olduğu kadar tüm yetişkinlere ve ailelere evlerinde bilim sevgisini çocuklarına verebilme fırsatı sunmuştur. Kaynaklar AKYÜZ Y. (2001) Türk Eğitim Tarihi, Alfa Yayınları, İstanbul. AYKUT A. (1989) Türkiye’de Ansiklopediciliğin Doğuşu ve Gelişmesi, İstanbul Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul. Birinci Türk Neşriyat Kongresi (1939) Maarif Vekilliği Neşriyat Müdürlüğü, Ankara. ÇAĞBAYIR Y. (2007), Ötüken Türkçe Sözlük, I, Ötüken Yayınları, İstanbul. ÇIKLA S. (2005) Tanzimattan Günümüze Çocuk Edebiyatı ve Bazı Öneriler, Hece, Çocuk Edebiyatı Özel Sayısı, Ağustos-Eylül (104–105), 89–107. Çocuk Ansiklopedisi I‐IV (1927) Faik Sabri, Mehmet Zekeriya, Sabiha Zekeriya (Neşr ve Terc.), Resimli Ay Matbaası, İstanbul. Çocuk Ansiklopedisi V (1930) Faik Sabri, Mehmet Zekeriya, Sabiha Zekeriya (Neşr. ve Terc.), Resimli Ay Matbaası, İstanbul. DOĞAN İ. (1992) Batılılaşma ve Eğitim, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, XXV, 713–733, Ankara. DOĞAN İ. (1993) Osmanlı Bilimsel Topluluklarının Türkiye’deki Bilim Eğitimine Etkileri, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, XXVI, 131–149, Ankara. DOĞAN İ. (1994) Bilgi Toplumu: Uzun ince Bir Yol, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, XXVII, 97–111, Ankara. GÖKBERK M. (1998) Felsefe Tarihi, Remzi Kitabevi, İstanbul. Gürbüz Türk Çocuğu II (1926) Himâye-i Etfal Cemiyeti’nin Bir Aylık Hülâsâ-i Mesâisi, Teşrin-i Sânî, 26, Ankara. IŞIK İ. (2007) Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi, 3 ve 8, Elvan Yayınları, Ankara. KOCATÜRK U. (1999) Atatürk’ün Fikir ve Düşünceleri, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara. KORAY E. (1959) Türkiye Tarih Yayınları Bibliyografyası 1729–1955 I, Maarif Basımevi, İstanbul. KORAY E. (1985) Türkiye Tarih Yayınları Bibliyografyası 1959–1985 III, Maarif Basımevi, İstanbul. Resimli Ay (1929) Nisan, Mayıs, Haziran, Kânunuevvel, Resimli Ay Matbaası, İstanbul. Resimli Ay (1930) Mart, Resimli Ay Matbaası, İstanbul. SARIKAYA M. (2005) Türkiye Himaye‐i Etfal Cemiyeti, Atatürk Üniversitesi, Doktora Tezi, Erzurum. SARIKAYA M. (2007) Cumhuriyet Çocuğu’nun Yetiştirilmesinde Türkiye Himâye-i Etfal Cemiyeti’nin Misyonu, Altıncı Uluslar arası Atatürk Kongresi Bildirileri, 12-16 Kasım 2007, Ankara, 1-19. Şen Çocuk I (1932), 1 Kanun-u Sânî, 1, İstanbul. Türkiye’de Dergiler ve Ansiklopediler (1848–1984) (1984) Gelişim Yayınları, İstanbul. Yeni Çocuk Ansiklopedisi (1937) I. Fasikül, Tan Gazetecilik ve Neşriyat Evi, İstanbul. Cumhuriyet Nesline Bilgilik: Çocuk Ansiklopedisi Makbule Sarıkaya EKLER Ek:1 Çocuk Ansiklopedisi II, iç kapak 195 196 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 7. Sayı 2. Haziran 2010 Ek 2: Çocuk Ansiklopedisi IV. “Yaptıklarıyla Unutulmayacak Olan Büyük Adamlar”- Gazi Mustafa Kemal Cumhuriyet Nesline Bilgilik: Çocuk Ansiklopedisi Makbule Sarıkaya Ek 3. Üzerinde Yaşadığımız Dünya ve Gök Yüzündeki Komşuları 197 198 Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 7. Sayı 2. Haziran 2010 Makbule Sarıkaya Yrd.Doç.Dr., Modern Türk Tarihi Cumhuriyet dönemi, Türk toplumsal tarihi araştırma alanıdır. İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümü Elazığ Yolu 15. km., PK 44280, Malatya. E-posta: [email protected], Tel: 0422 377 44 25 Yazı bilgisi: Alındığı tarih: 17 Nisan 2010 Yayına kabul edildiği tarih: 5 Haziran 2010 E-yayın tarihi: 15 Temmuz 2010 Çıktı sayfa sayısı: 22 Kaynak sayısı: 23