mayıs 2014

Transkript

mayıs 2014
MORO
OZERKLIK
ARIFESINDE
MAYIS 2014
MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE
1
İÇİNDEKİLER
3 GİRİŞ
4 TARİHÎ SÜREÇ
7 MORO BAĞIMSIZLIK HAREKETLERİNİN
ORTAYA ÇIKIŞI
12 KRİZ SÜRECİNDE YAŞANAN HAK
İHLALLERİ
18 BANGSAMORO BARIŞ SÜRECİ
22 RÖPORTAJ: “FİLİPİNLER’DE BARIŞIN
VAKTİ GELDİ”
Mayıs 2014
Hazırlayan: Hatice Söylemez, H. Zehra Kavak
Yayına hazırlayan: İHH İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi
Fotoğraflar: İHH İnsani Yardım Vakfı, The Office of the Presidential
Adviser on the Peace Process (OPAPP), Anadolu Ajansı (AA)
26 EK: İHH’NIN FİLİPİNLER’DE YÜRÜTTÜĞÜ
İNSANİ YARDIM FAALİYETLERİ
İHH İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı
Büyük Karaman Cad. Taylasan Sok. No: 3 Pk. 34230 Fatih/İstanbul
Telefon: +90 212 631 21 21 | Faks: +90 212 621 70 51
www.ihh.org.tr | [email protected]
2
MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE
MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE
1
GİRİŞ
20. yüzyıla kadar kendi bağımsız devletlerinin çatısı altında yaşayan Moro Müslümanları, Moro’nun 1946 yılında ABD sömürge yönetimi tarafından Filipinler
idaresine bırakılmasıyla bağımsızlıklarını kaybetmiştir. Moro halkı bu tarihten
itibaren bağımsızlık günlerine geri dönme amacıyla ilk olarak siyasi müzakere
yollarını kullanmaya başlamıştır. Ancak takip eden yıllarda siyasi müzakere yönteminin sonuç vermemesi ve Müslüman halkı hedef alan saldırıların katliama
ve sonrasında etnik temizlik harekâtına dönüşmesi Moro Müslümanlarının 70’li
yıllarda silahlı mücadele kararı almasına neden olmuştur.
Dünyanın en eski çatışma bölgelerinden biri olan, birkaç yıl öncesine kadar ağır
çatışmaların yaşandığı, milyonlarca insanın mülteci konumuna düştüğü; saldırı,
gözaltı, işkence, zorunlu göç, müsadere, temel hizmetlerden yoksun bırakılma,
iletişim ve haberleşme imkânının kısıtlanması, sosyoekonomik tecrit gibi sayısız
hak ihlallerine maruz kaldığı Moro’da, 40 yılı aşkın süredir Filipinler devleti ile
devam eden çatışmalarda 120 binden fazla Morolu hayatını kaybetmiş, 2 milyon
kişi mülteci olarak yaşamak durumunda kalmıştır.
Yaşanan tüm acıların ardından Filipinler hükümeti ile Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MILF) arasında 2012 yılında başlayan barış süreci, bugün Bangsamoro
Özerk Bölgesi’nin kurulması yönünde sonuç vermiştir. Bangsamoro Barış Süreci’nde imzalanan anlaşmaların uygulanmasını gözlemlemek ve incelemek üzere
kurulan Bağımsız Gözlemci Heyeti’nin beş üyesinden biri olan İHH İnsani Yardım
Vakfı, Bangsamoro Özerk Bölgesi’nin kurulma sürecini yakından takip ederek
sürece katkıda bulunmaktadır. Filipinler devletinin üç ana ada topluluğundan biri
olan Mindanao’da kurulacak olan Bangsamoro Özerk Bölgesi, Moro halkının
mücadelesinin ulaştığı sonuç açısından mühim olmasının yanı sıra dünyanın farklı
bölgelerindeki bağımsızlık mücadeleleri için de emsal teşkil edecek niteliktedir.
Kurulacak olan bağımsız bölgenin resmî adında bizzat “Moro halkı” anlamına
gelen “Bangsamoro” kelimesinin kullanılacak olması bile Moro Müslümanlarının uzun yıllardır verdiği kimlik mücadelesinin tanınmış olması açısından ayrı bir
ehemmiyet arz etmektedir.
Moro’nun tarihi, bölgede yaşanan hak ihlalleri ve güncel barış süreci hakkında
bilgi veren bu rapor, Bangsamoro özerklik sürecinin gündem oluşturmasına ve
uluslararası kamuoyunda destek bulmasına katkıda bulunmayı hedeflemektedir.
2
MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE
MORO
MOROÖZERKLİK
ÖZERKLİKARİFESİNDE
ARİFESİNDE 3
FiLiPiNLER
Luzon
MORO NERESİDİR?
Moro Müslümanlarının yaşadığı özerk
bölge, Filipinler Cumhuriyeti’nin en
doğusu olan Mindanao’da bulunmaktadır. Ülkenin üç ada grubundan biri olan
Mindanao, 117.000 km² alana sahiptir
ve bu hali ile tüm Filipinler’in üçte birinden fazlasını teşkil etmektedir.
Bangsamoro Özerk Bölgesi, Maguindanao, Lanao del Sur, Basilan, Sulu ve
Visayas
Tawi-Tawi vilayetlerinden meydana
gelmektedir. Tawi-Tawi, Sulu ve Basilan
batı Mindanao’da yer almaktadır. 2.000
adadan oluşan Sulu’daki adaların en
büyüğü Jolo adasıdır.* Merkez Mindanao’da ise Lanao del Norte, Lanao del
Sur, Maguindanao, Kuzey Cotabato ve
Sultan Kudarat şehirleri bulunmaktadır.
Mindanao
* Tomas D. Andres, Understanding the Values of Western Mindanao: Zamboanga, Sulu, Basilan and Tawi-Tawi, Quezon City: Giraffe Books, 2006, s. 36.
A@RHK@M
TARİHÎ SÜREÇ
BANGSAMORO
ÖZERK BÖLGESi
RTKT
S@VH,S@VH
İslam’ın Bölgeye Gelişi
Tarihçiler, İslam’ın Filipinler adalarına
Arap Yarımadası’ndan Orta Asya kanalı ile Hindistan, Çin ve Güneydoğu
Asya’ya uzanan ticaret yolları üzerinden
geldiğinde hemfikirdir. İslam’ın bölgede
yayılışı, bu yollarla gelen Arap tacir ve
ilim adamlarının çalışmalarının sonucudur.1 İlk olarak 1380 yılında, bugün Malezya’nın en eski şehirlerinden biri olan
Malaka üzerinden adaya ulaşan Arap
asıllı Mahdum Kerim zamanında pek çok
yerlinin İslam’ı kabul ettiği söylenir.2 15.
yüzyıl başlarında adaya Sumatra’dan gelen Müslüman Malayların faaliyetleri de
İslamlaşma sürecini hızlandıran faktörler
arasındadır. 15. yüzyılın ortasında Şerif
Haşim Sulu sultanlığını kurmuş, bu sayede İslam dini kıyı bölgelerden Sulu’nun
dağlık bölgelerine ve içerilere doğru yayılmış, kıyı ağaları da İslam’ı benimsemiş
ve İslami eğitim-öğretim kurumsallaş4 MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE
mıştır.3 16 ve 17. yüzyıllarda gerek Malezya ve gerekse komşu Müslüman beyliklerle ticari ilişkiler artmış, siyasi ittifaklar
yapılmış ve bu sayede Avrupa sömürgeciliği ve misyonerlik faaliyetleri karşısında
İslam’ın korunması kolaylaşmıştır.4
Hiç şüphesiz, İslam’ın gelişi ve yayılışı
Mindanao’da yaşayan halkın, topluluk
bilincinin gelişmesinde etkili olmuştur.
Bunun yanı sıra İslam dini, Mindanao
halkının yeni yazım teknikleri öğrenerek
yeni hukuk kuralları oluşturmasında, siyasi kurumlar geliştirmesinde ve hayata
karşı daha etik bir anlayış benimsemesinde etkin rol oynamıştır. İslam’ın getirmiş olduğu bu bilinç ve kurumsallaşma,
Mindanao Adası’nı yüzyıllar süren Batı
emperyalizminden ve etkilerinden korumuş ve kendi medeniyetini kurmasına
olanak sağlamıştır.5
İspanyol Sömürge Yönetimi (1578-1898)
İspanyollar, Filipinler’e 16. yüzyılda gelmiş ve 1570 yılında Manila’da
yönetimi ele geçirmiştir.6 İspanyol
sömürgeciliği Kuzey Filipinler’de,
Müslümanlığı seçen Moro halkı ile
Hristiyanlaştırılan yerli halk arasında sistemli şekilde kin ve nefret inşa
etmek suretiyle başarıya ulaşmıştır.7
Daha sonra Mindanao Adası’na gelen İspanyollar, Müslüman halka karşı
Haçlı savaşı başlatmış8 ve bu esnada
Hristiyanlaşan yerliler, diğer bir ifade
ile “Indios”lar, Bangsamoro halkına
karşı İspanyolların başlattığı silahlı mücadelede onlara destek olmuştur.9
Bangsamoro halkı siyasi ve ekonomik
açıdan en güçlü oldukları dönemde
başlayan İspanyol sömürgeciliğine karşı 330 yıl boyunca mücadele etmiştir.
Öyle ki, İspanya-Moro savaşları pek
çok tarihçi tarafından dünya tarihinde
sömürüye karşı verilen en uzun süreli
direniş olarak kabul edilmektedir.
İspanyol sömürge yönetimi boyunca
Müslümanlar Filipinler’in bir parçası
olarak görülmemiş ve ayrı bir bölge
olarak yönetilmiştir. Bölge Müslümanları da kendi sultanlıklarını Filipinler’den
bağımsız olarak 20. yüzyıla kadar getirmişlerdir.10 Bu dönem, Müslüman halk
arasında Moro topluluğu kavramının
gelişmesine neden olmuştur. İspanya
işgali 1898’de sona ermiş ve yönetim
ABD’nin eline geçmiştir.
MORO KELİMESİNİN ANLAMI
İspanyollar 16. yüzyılda Filipinler’e geldiklerinde Manila, Mindanao ve Sulu’da yaşayan
halkın, Kuzey Afrika halkı ile yaşamlarının
benzediğini ve bu iki topluluğun inanç birliği içinde olduklarını düşünmüş, bu nedenle
de İslamlaşmış yerlileri Maurus-Mauris diye
isimlendirmiştir. Ancak zaman içinde Maurus-Mauris kelimesi bugünkü bilinen şekli ile
“Moro”ya dönüşmüş ve İspanyollar tarafından etnik kökeni farklı olan tüm Müslüman
yerli halkı ifade etmek için kullanılmıştır.*
* Shinzo Hayase, Mindanao Ethnohistory Beyond Nations: Maguindanao, Sangir and Bagobo Societies in East Maritime
Southeast Asia, Manila: Ateneo de Manila University Press, 2007, s. 40.
İspanyol
sömürgeciliği
Kuzey Filipinler’de,
Müslümanlığı seçen
Moro halkı ile
Hristiyanlaştırılan
yerli halk arasında
sistemli şekilde kin
ve nefret inşa etmek
suretiyle başarıya
ulaşmıştır.
MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE
5
Amerikan Yönetimi ve Filipin İdaresine
Geçiş (1898-1946)
İspanya’nın ABD karşısında aldığı yenilgi, Filipinler adalarının 1898 yılında
25.000 dolar karşılığında Amerikan
yönetimine devredilmesi ile sonuçlanmıştır. ABD yönetimi, İspanyollardan
devraldığı mirası koruyarak, Güney
Filipinler halkı arasına sokulan kin ve
nefret politikalarını sürdürme yanlısı
olmuş, ayrıca İspanyollardan farklı olarak, büyük arazi sahipleri ve uluslararası şirketler kanalıyla Moro ekonomisini kontrol etmenin ve bölgede tekel
olmanın yollarını aramıştır.11
ABD yönetiminin 1912 yılında başlattığı iskân politikası ile Bangsamoro
halkı topraklarının çoğunu Hristiyan
6 MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE
Filipinolara ve ABD’nin ticari şirketlerine bırakmaya zorlanmış, kendilerine
ise verimsiz topraklar verilerek ekonomik kalkınmanın ve tarımın neredeyse
imkânsız olduğu çevre bölgelere itilmişlerdir.12 Bölgede 1899-1916 yılları
arasında 20 bin Morolu katledilmiştir.
ABD, 4 Temmuz 1946 yılında, Filipinler devletine bağımsızlık vermiştir. Aynı zamanda, yönetici elit ile iş
birliği yaparak Bangsamoro halkının
bağımsızlık ve egemenlik iddialarını
reddetmiş ve 500 yıldır bağımsızlığını
koruyan, İspanya’nın sömürge yönetimi zamanında dahi ele geçirilemeyen
Mindanao ve Sulu bölgesini Filipinler
devletine bağlamıştır. Bangsamoro
liderlerinden pek çoğu bu karara
muhalefet ederek Mindanao’nun
Filipinler devletine katılamayacağını belirtmişse de bölgenin Filipinler
devletine entegrasyonu bölge halkına
sorulmaksızın zorla uygulanmıştır.13
Böylece, 1946 yılından itibaren Bangsamoro halkı Filipinler devleti içerisinde azınlık millet olarak yaşamaya
başlamıştır.
MORO BAĞIMSIZLIK
HAREKETLERİNİN ORTAYA ÇIKIŞI
Filipinler devletinin bağımsızlığını kazandığı 1946 yılından 1972 yılına kadar, Moro halkı tarafından hükümete
karşı organize bir mücadele söz konusu olmamış, çoğunlukla dağınık vaziyette siyasi arayışlara devam edilmiştir.
Ancak Filipinler ulusal devlet sistemi
içerisinde siyasal yollardan bağımsızlık
arayışlarında bulunmanın sonuç vermeyeceğinin anlaşılması ile birlikte,
bağımsızlık arayışları siyasi çerçevenin
dışına çıkarak yön değiştirmiştir.
İspanyol sömürgecilerden bu yana bağımsızlık fikri canlı olan Moro halkının
siyasal arayışları terk ederek daha aktif
biçimde eyleme yönelişinde, 5 Haziran
1967’de yaşanan Arap-İsrail Savaşı’nın,
1968’de Endonezya’da gerçekleşen
kanlı darbe girişiminin ve aynı dönemde Endonezya ve Malezya’da yükselen
öğrenci hareketlerinin etkisi büyüktür.
Ayrıca, Filipinler’de 1968’de yaşanan
Cabide Katliamı ve takip eden yıllarda
İlaga Hareketi tarafından gerçekleştirilen katliamlar ve 1972 yılında ilan edilen
sıkıyönetim, yerel anlamda bağımsızlık
hareketlerinin oluşumunu hızlandırmıştır. Bir başka ifade ile Mindanao’da
yaşayan Müslüman halkı hedef alan saldırılar, etnik temizlik ve katliamlar, Moro
halkının silahlı eylem kararı almasına ve
mahrum edildikleri haklar uğruna mücadele başlatmalarına neden olmuştur.
BANGSAMORO KELİMESİNİN ANLAMI
“Bangsa” kelimesi Malay kökenli bir kelime
olup millet anlamına gelmektedir ve bir başka milleti ifade etmek için ön ek olarak kullanılmaktadır. Bugün Moro halkı kendi etnik
kimliğini Filipinlilerden ayırmak için bu kelimeyi kullanmakta ve kendilerini “Bangsamoro”, “Moro halkı” olarak tanımlamaktadır.*
* Abhoud Syed M. Lingga, Rethinking State Policies and Minority Rights: Getting the Mindanao Peace Process Moving, Cotabato City:
Institute of Bangsamoro Studies, June 2008, s. 2.
Müslümanlara
yönelik katliamlar
ve 1972 yılında
ilan edilen
sıkıyönetim,
bağımsızlık
hareketlerinin
oluşumunu
hızlandırmıştır.
MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE
7
a. Mindanao Bağımsızlık Hareketi
Mindanao Bağımsızlık Hareketi
(MIM), 1 Mayıs 1968’de Filipinler
devletince sistematik olarak yapılan
soykırım, ayrımcılık ve topraktan
yoksun bırakma politikalarına karşı
çıkmak amacı ile kurulmuştur. MIM,
Moro halkı için özerklik talebinde bulunmuş ve Palawan, Sulu ve Mindanao adalarının Filipinler devletinden
ayrılmaları yönünde mücadele etmiştir. Mindanao Bağımsızlık Hareketi,
8 MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE
Filipinler Devlet Başkanı Ferdinand
E. Marcos tarafından pasifleştirilmiş
ve bu nedenle uzun ömürlü olamamıştır. Ancak hareket, özellikle öğrenci ve işçi kesimde Moro halkı için
bağımsızlık duygusunu körüklemiş ve
daha sonra mücadeleyi uzun bir süre
omuzlarında taşıyacak olan Moro
Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin kurulmasına öncülük etmiştir.14
b. Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi
Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi
(MNLF), 1969 yılında Manila’da
Filipin Üniversitesi eski hocalarından Nur Misuari’nin öncülüğünde
kurulmuş, Mindanao Adası’nda yaşayan Müslüman halkın sosyoekonomik seviyesinin yükselmesini ve
bu yönde gerekli politik yapıların
kurulmasını hedeflemiştir.15
Günümüz itibarıyla üniter yapısını
kaybeden MNLF, beş fraksiyona
bölünmüş ve oldukça zayıflamıştır.
Yıllarca siyasi ve silahlı mücadele
veren MNLF, hem yerel halk nezdinde önemli bir taban bulmuş
hem de uluslararası bir tanınırlık
elde etmiştir. MNLF, Filipinler devleti ile 1976 ve 1996 yıllarında olmak üzere iki barış anlaşması imzalamış ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın
arabuluculuğu ile 1996 yılında
özerk yönetim için anlaşma masasına oturmuştur. Tam bağımsızlık
isteğinden geri adım atıp Filipinler
devlet yönetimi altında kurulacak
bir özerk yönetimi kabul etmiş ve
bağımsızlık için değil özerklik için
mücadele etmeye başlamıştır.16
MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE
9
d. Abu Sayyaf Grubu
1991 yılında Abdurajak Janjalani
tarafından kurulmuştur.17 Grubun
2002 yılında 1.000 askerî üyesi olduğu, ancak 2006 yılında bu sayının
200 ila 400 arasına gerilediği tahmin
edilmektedir.18 Günümüz itibarıyla
sadece Sulu Adası’nda bulunan Abu
Sayyaf üyelerinin 50 ila 100 kişi arasında olduğu tahmin edilmektedir.
Grup, insanlığın en temel meselesinin adaleti tesis etmek olduğunu
ve bu çerçevede ana hedeflerinin
Moro halkının özgürlüğü
için mücadele eden
MILF, hâlihazırda
Filipinler hükümeti ile
uzlaşma aşamasına
gelmiş ve güncel barış
sürecinin uygulayıcı
tarafı olmuştur.
10 MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE
Mindanao’da adaleti sağlayacak bir
İslami hükümet kurmak olduğunu
bildirmiştir. Ne var ki Abu Sayyaf
Grubu, 1998 yılında Janjalani’nin
ölümünden sonra meşru olmayan
yöntemlere kayarak pek çok uluslararası kaçırma eylemine, cezaevi
mahkûmlarının acımasızca öldürülmesine, kamuya açık mekânların
ve sivil hedeflerin bombalanmasına
karışmıştır. MNLF ve MILF, Abu Sayyaf’ın eylemlerini kınamıştır.
Abu Sayyaf Grubu
meşru olmayan
yöntemlere kayarak
pek çok uluslararası
kaçırma eylemine
ve sivil hedeflerin
bombalanmasına
karışmıştır.
c. Moro İslami Kurtuluş Cephesi
1977 yılında Selamet Haşimi önderliğinde MNLF’den ayrılan grup tarafından kurulmuştur. “Millî” ifadesini
“İslami” olarak değiştirip Moro İslami
Kurtuluş Cephesi (MILF) adını alan
grup, Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin aksine, dinî inançlarını bağımsızlık mücadelelerinin en temel motivasyonu
olarak görmüştür. Kurulduğu günden
bu yana silahlı direnişe devam eden
MILF bir yandan da Filipinler devleti
ile barış görüşmelerine devam etmiş-
tir. 40 yıldır cephede Moro halkının
özgürlüğü için mücadele eden MILF,
hâlihazırda Filipinler hükümeti ile uzlaşma aşamasına gelmiş ve güncel barış sürecinin uygulayıcı tarafı olmuştur.
Moro halkının en güçlü yapısı haline
gelen MILF toplumsal anlamda çok
büyük bir destek bulmuştur. Günümüzde MILF’in Selamet Haşimi’den
sonraki lideri Hacı Murad İbrahim,
Moro halkını temsil etmektedir.
MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE
11
KRİZ SÜRECİNDE GERÇEKLEŞEN
HAK İHLALLERİ
40 yılı aşkın süredir aralıklarla devam
eden savaşta yaşanan haksız tutuklamalar, sivillere yönelik askerî saldırılar,
işkence ve siyasi katliamlar, kişilere ait
mülkiyetlerin yakılıp yıkılması, evlerin,
tarım arazilerinin tahrip edilmesi,
iletişimin yasaklanması ve her türlü
insani yardıma erişimin kısıtlanması Moro Müslümanlarının yaşadığı
hak ihlallerinden bazılarıdır. Bölgede
yaşanan insan hakkı ihlallerini geniş
ölçekte incelemek, raporlamak ve
uluslararası kamuoyuna duyurmak
hayli güçtür. Bağımsız gözlemcilerin
12 MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE
bölgeye girememeleri, ihlallerin kayıt altına alınamamasına ve faillerin
dokunulmazlık içinde hareket etmelerine yol açmıştır. Bu bölümde değinilecek olan insan hakkı ihlallerinin,
bölgede yaşanmış ihlallerin ancak çok
sınırlı bir parçasını oluşturduğu göz
önünde bulundurulmalıdır.
Saldırı, Gözaltı ve İşkence
Mindanao’da askerî kuvvetlerin merkezleri genellikle yerleşim bölgelerine
veya mülteci kamplarına yakın yerlerde olduğundan yaşanan pek çok silahlı
çatışmada -Filipinler askerî güçleri sadece MILF üyelerini hedef aldıklarını
söyleseler de- Uluslararası Af Örgütü başta olmak üzere pek çok insan
hakları kuruluşunun raporlarına göre,
bu müdahalelerde siviller de hedef
alınmıştır.19 Mindanao’da 1970’lerin
başından itibaren devam eden sistematik katliamlarda 120 bin kişi hayatını kaybetmiştir.20 Filipinli Müslüman tanıkların Londra’daki Impact dergisine
verdiği bilgilere göre 2000 yılına gelindiğinde Moro’daki çatışmanın insani
bilançosu 2 milyon mülteci, yakılmış
200 bin ev, tahrip edilmiş 535 cami ve
200 okul, tamamen harap edilmiş 35
şehir ve köydür.21
Bölgede pek çok sivil kaçırılmış, işkence ve kötü muamele görmüştür.
Gözaltına alınan kimseler çoğu durumda sorgulama esnasında ağır tehdit ve şiddet gördüklerini söylemiştir.
Filipinler ordusunun ayaklanmalara
karşı yürüttüğü operasyonlarda taciz,
zorla alıkoyma ve öldürme eylemlerine karıştığı da bildirilmiştir.22 Özellikle
kadınların ve çocukların artan şekilde
cinsel tacize maruz kaldıkları ancak bu
durumun rapor edilmediği anlatılmıştır.23 Mindanao’da çiftçiler, balıkçılar,
siyasi partiler, öğrenciler, esnaf örgüt-
2000 yılına
gelindiğinde
Moro’daki çatışmanın
insani bilançosu
2 milyon mülteci,
yakılmış 200 bin ev,
tahrip edilmiş 535
cami ve 200 okul,
tamamen harap
edilmiş 35 şehir ve
köydü.
MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE
13
Filipinler, güneydeki
çatışmalardan dolayı
600 bin kişi ile
tüm dünyada göçe
zorlanmış/yerinden
edilmiş en çok
nüfusun bulunduğu
yer olarak ilan
edilmiştir.
lenmeleri ve dinî gruplar da hak ihlallerine maruz kalan diğer kesimlerdir.24
2000 yılında barış görüşmelerinin askıya alınması akabinde Mindanao’da
tansiyon yükselmiş, MILF kamplarına
karşı açık savaş ilan edilmiştir. Bu ça-
tışma döneminde 400 bin sivil, askerî
operasyonlar ve hava saldırıları nedeniyle yer değiştirmek durumunda
kalmıştır. Bu süreçte sivillere yönelik
yargısız infaz, gözden kaybolma ve
işkence vakaları da rapor edilmiştir.25
Göç Politikaları ve Müsadere
Göç politikaları, bölgenin Hristiyanlaştırılarak tamamıyla Filipinler devlet
yönetimi altına alınmasını hedeflemiştir. 20. yüzyılın başlarında Mindanao ve Sulu Adası topraklarının %98’i
Moro halkına aittir.26 1903’te 8,8 olan
göç oranı, 1980’e gelindiğinde 22,7’ye
yükselmiştir.27 1950’li ve 1960’lı yıllarda yeni yerleşimciler bölgeye göç
etmeye devam etmiştir. 3 milyondan
fazla Hristiyan 1966-1976 arasında
bölgeye yerleştirilmiştir. Müslüman
nüfusun %80’inin arazileri ellerinden
alınmış, kuşaktan kuşağa miras bırakılan topraklarının çoğu sahipsiz kalmış
veya başkasının adına kayıtlanmıştır.28
20. yüzyılın başlarında Mindanao’da
%77 olan Müslüman nüfus, çoğu
Hristiyan olan yerleşimcilerin bölgeye
getirilmesi ile %19’a düşürülmüştür.29
Yüzyıllardır bölgede yaşayan Müslüman halk, çatışma, savaş ve devletin
uyguladığı ayrımcı sosyal politikalar
sonucu bölgeden göçe zorlanmıştır.
Mültecilik
Moro’da savaş nedeniyle 2 milyon kişi
mülteci konumuna düşmüştür. Norveç Mülteci Konseyi raporuna göre,
Mindanao’da 2000-2009 yılları arasında 2 milyon insan mülteci olmuştur
(Tablo 1). Uluslararası Mülteci İzleme
Komitesi’nin Mayıs 2009 raporuna
göre ise, tüm dünyada 26 milyon olan
mülteci sayısına 2008 yılında 4,6 mil-
yon insan daha eklenmiş ve Filipinler,
güneydeki çatışmalardan dolayı 600
bin kişi ile tüm dünyada göçe zorlanmış/yerinden edilmiş en çok nüfusun
bulunduğu yer olarak ilan edilmiştir.30
Mindanao’da mülteci sayısı 2009 itibarı
ile 430 bin kişiye yükselmiştir. Bu mülteciler 150 farklı tahliye merkezinde
ikamet ettirilmiştir.31
Tablo 1: Mindanao’da 2000-2010 Yılları Arasındaki Mülteci Sayısı
1200000
1000000
800000
600000
400000
200000
0
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
Kaynak: Dünya Bankası, “The Search for Durable Solutions: Armed Conflict and Forced Displacement in Mindanao, Philippines”, Mart 2011, s. 5.
14 MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE
Temel Hizmetlerden Yoksun Bırakılma
Çatışma ve savaş yıllarında devlet
politikalarının Mindanao halkını içine
düşürdüğü en vahim durumlardan biri
hiç şüphesiz bölgede yaşayan halkın en
temel ihtiyaçlarından yoksun kalması
olmuştur. Çatışma dönemlerinde gıda,
su, sağlık gibi konularda dahi insani
yardıma ulaşamayan insanlar açısından
durum ateşkes zamanlarında da pek iç
açıcı değildir. Bölge halkının nerdeyse
tamamına yakını gıda, güvenlik, sağlık,
yeterli beslenme, eğitim, elektrik, iletişim, içilebilir su ve sıhhi tuvalet imkânlarından yoksun yaşamaktadır.
Eğitim
Moro’da eğitim-öğretim çağındaki
çocuklar temel eğitim imkânı dahi bulamamaktadır. Bu duruma öğretmenlerin çatışmalardan uzak, daha güvenli
ve merkeze yakın yerlerde yaşamak
istemeleri yanı sıra kötü yollar, çatışmalar, okul binalarının tahrip edilmesi,
kitapların ve gerekli araç-gereçlerin olmayışı gibi sebepler de etki etmektedir. Tüm bu olumsuz koşullar, söz konusu bölgelerde yaşayan Bangsamoro
gençlerinin büyük çoğunluğunun okuma yazma bilmemesi gibi bir sonucu
getirmiştir.32
Sistemli şekilde uygulanan eğitimden
yoksun bırakma politikasının çarpıcı
örneklerinden biri, Mindanao Müslümanlarına kendi okullarını açma, kendi
eğitim sistemlerine sahip olma hakkının verilmemesidir. Asya Kalkınma
Bankası’nın 2004 yılında yayımladığı
rapora göre, bölgede 440 adet medrese bulunmakta ancak bunların yalnızca 44’ü Filipinler devleti tarafından
tanınmaktadır.33 Bölge Müslümanları,
mevcut eğitimin sistematik ve baskıcı bir asimilasyon projesinin parçası
olarak devlet tarafından bölge halkını
Hristiyanlaştırmak için kullanıldığını
ve böylece kültürel emperyalizm uygulandığını düşündüklerinden Amerikan-Filipinler eğitim sistemini kabul
etmemiştir.34
Sistemli şekilde
uygulanan eğitimden
yoksun bırakma
politikasının çarpıcı
örneklerinden
biri, Mindanao
Müslümanlarına
kendi okullarını
açma, kendi eğitim
sistemlerine sahip
olma hakkının
verilmemesidir.
MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE
15
İnsan Kaçakçılığı
Sağlık
Mindanao’da yaşanan çatışmalar, savaş
ve devletin sosyal politikaları, sağlık
hizmetlerini ve bölge halkının yaşam
koşullarını olumsuz etkilemektedir.
2008/2009 BM Kalkınma Programı
Filipinler İnsani Gelişme Raporu’na
göre, bölgede ortalama yaşam süresinin en kısa olduğu şehirler Mindanao
Özerk Bölgesi’nde bulunan Tawi-Tawi,
Sulu, Maguindanao ve Lanao del Sur
olmuştur. Örneğin 2006 yılında Tawi-
Tawi’de ortalama yaşam süresi 53,5
yıl iken, kuzeyde bulunan La Union
şehrinde bu süre 21 yıl daha fazladır.
2012/2013 raporu verilerine göre ise,
Hristiyan nüfusun yoğun olduğu kuzey
bölgesi ile Müslüman nüfusun yoğun
olduğu güney bölgesi arasındaki yaşam
süresi farkı daha da açılmaktadır. BM
raporuna göre ise bu fark ancak sağlık
hizmetlerine erişmedeki eşitsizlik ile
açıklanabilmektedir.35
İletişim ve Ulaşım
Müslüman ülkeler
dâhil tüm dünya,
bölgede yaşananlar
hakkında yeterli
bilgiye sahip değildir.
16 MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE
Bölgede yaşayan Müslüman halkın sesini duyurabileceği; Filipinler devletinin
uyguladığı haksız politikaları, maruz
kaldıkları olumsuzlukları, savaş zamanı
yaşanan hak ihlallerini iletebilecekleri;
tüm dünya kamuoyunu bölgede yaşananlardan haberdar edebilecekleri
medya ve iletişim araçları yok denecek
kadar azdır. Savaşın en yoğun olduğu
zamanlarda bile, Mindanao halkı radyo
yayınını Malezya Sabah’ta bulunan eğitim kamplarından sağlamıştır.36 Filipinler
genelinde lisanslı radyo sayısı 2012 yılında 214.211 iken Müslüman Mindanao
Özerk Bölges’nde Müslümanlara ait
hiçbir lisanslı radyo istasyonu kaydedil-
memiştir.37 Bu nedenledir ki dünyanın
en eski çatışma bölgelerinden biri ve
milyonlarca insanın haksız yere evlerinden edildiği veya öldürüldüğü bir bölge
olmasına rağmen Müslüman ülkeler
dâhil tüm dünya, bölgede yaşananlar
hakkında yeterli bilgiye sahip değildir.
Bölgede hava, deniz ve kara yolu taşımacılığının oldukça yetersiz olması nedeniyle ulaşım çok sınırlıdır. Mindanao’da
bulunan kara yolları uzunluğu Filipinler
genelinin %24’ünü oluşturmaktadır. Bölgede asfalt döşeli yolların uzunluğu ülke
geneline kıyasla %7 daha azdır.38
Mindanao Adası’nda savaşın yarattığı
güvensiz ortam ve işsizlik, kadın ve çocuk tacirliğinin bölge genelinde oldukça yaygınlaşmasına neden olmuştur.
Okula gitmeyen ve toplum korumasından uzak olan erkek çocukların fabrikalarda çalıştırılmak, kız çocukların
ise fuhuş yaptırılmak üzere kaçırıldığı
bildirilmiştir. Ayrıca başka ülkelerde
evlerde çalıştırmak amacı ile kadın ve
çocuk kaçakçılığının da yaygın olduğu
saptanmıştır. Pek çok kız çocuğunun
Zamboanga şehrinden -sahil güvenlik birimlerinin denetiminde olmayan
özel limanlar üzerinden- Malezya’ya
ve oradan da Ortadoğu’ya yasa dışı
yollarla gönderildiği bilinmektedir. Örneğin Ocak-Mart 2012 arasında 514
Filipinli, Suriye tarafından ülkelerine
geri iade edilmiş, bu kişilerin %90’dan
fazlasının insan ticareti yoluyla bölgeye ulaştırıldığı ve fiziksel ve psikolojik
şiddete maruz kaldığı saptanmıştır.39
Özellikle Müslüman Mindanao Özerk
Bölgesi’nde yaşayan kızların fuhuş sektöründe çalıştırılmak üzere ve kaçak
işçi olarak Bahreyn, Bruney, Kanada,
Kıbrıs, Hong Kong, Japonya, Kuveyt,
Lübnan, Malezya, Katar, Suudi Arabistan, Singapur, Güney Afrika Cumhuriyeti, Tayvan, Türkiye ve Birleşik Arap
Emirlikleri gibi ülkelere kaçırıldığı belirtilmiştir.40
Filipinler kara sularından geçişlerin
kontrolsüz ve kolaylıkla yapılabiliyor
olması, bölgede insan tacirlerinin etkinliğini artırmakta ve insan ticaretini
kolaylaştırmaktadır. Bunun yanı sıra,
özellikle Mindanao’da bulunan ve Müslümanların yoğun olarak yaşadığı çatışma bölgelerinde ortalama 900 bin kişinin kimliksiz olduğu ve bu durumun
insan kaçakçılığını çok vahim boyutlara
taşıdığı rapor edilmiştir.41
Okula gitmeyen
ve toplum
korumasından uzak
olan erkek çocukların
fabrikalarda
çalıştırılmak, kız
çocukların ise
fuhuş yaptırılmak
üzere kaçırıldığı
bildirilmiştir.
Sosyoekonomik Tecrit
Göç politikaları ile ata topraklarından
sürülen Bangsamoro halkı, adanın en
geri kalmış bölgelerinde yaşamaya
mahkûm edilmiştir. Oysa Mindanao
Adası Filipin ulusal ekonomisine kaynak sağlayan en önemli ve en verimli
bölgedir. Ancak bölgenin sahip olduğu zengin kaynaklar bölge insanından
ziyade yabancı yatırımcılara arz edil-
miştir.42 Müslüman Mindanao Özerk
Bölgesi, Filipinler’in ve Mindanao’nun
en fakir ve en az gelişmiş bölgesidir.
Dünya Bankası raporuna göre, 2000
yılında Filipinler’de yoksulluk oranı %34 iken, Müslüman Mindanao
Özerk Bölgesi’nde yoksulluk oranı
%62,9 ile neredeyse ülke genelinin iki
katı olarak verilmiştir.43
MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE
17
28 Mart 2014’te
Bangsamoro
Kapsamlı
Anlaşması’nın
imzalanmasıyla
Moro’yu özerkliğe
götürecek süreç
resmî olarak
başlamıştır.
BANGSAMORO BARIŞ SÜRECİ
ardından taraflar arasında 28 Mart
2014’te Bangsamoro Kapsamlı Anlaşması (Comprehensive Agreement on
Bangsamoro) imzalanmıştır. Kapsamlı
Anlaşma’nın imzalanmasıyla Moro’yu
özerkliğe götürecek süreç resmî olarak başlamıştır.
Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MILF)
tarafından 40 yılı aşkın bir süredir
yürütülen bağımsızlık mücadelesinde
Filipinler hükümeti ile süregelen çatışmalarda 120 binden fazla Morolu
Müslüman hayatını kaybetmiş, 2 milyon Morolu Müslüman da muhacir
olarak yaşamak durumunda kalmıştır.
Savaş nedeniyle bölgeye gerekli sosyal
ve alt yapı yatırımları yapılamamıştır.
MILF’nin verdiği mücadele ve 1996 yılından bu yana devam eden barış müzakereleri sonucunda bugün gelinen
aşamada Filipinler hükümeti ile varılan
anlaşma sonucunda barış ilan edilmiş
ve Bangsamoro Özerk Bölgesi’nin
kurulması yönünde adımlar atılmıştır.
Filipinler hükümeti ile MILF arasında
2012 yılında Çerçeve Anlaşması imzalanmış, 2013 yılında barış sürecini ve
anlaşmaların uygulanmasını gözlemlemek amacıyla Bağımsız Gözlemci
Heyeti kurulmuştur. Çerçeve Anlaşması’nın eklerinin tamamlanmasının
Bangsamoro halkı nihayet hak ve özgürlüklerine
kavuşacak. Bu anlaşma
hem Filipinler’in hem de
Moro’nun ortak zaferidir.
Bu başarı sadece MILF’in
değil tüm Moro halkının,
diğer Müslüman grupların,
Hristiyanların ve yerlilerin
başarısıdır. Başta Selamet
Haşimi olmak üzere tüm
şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.
yönetim geçiş hükümetine devredilecektir. Geçiş hükümeti, 2016’da gerçekleşecek seçimlerin ardından yönetimi
Bangsamoro Özerk Bölgesi Hükümeti’ne bırakacaktır. Bağımsız Gözlemci
Heyeti, geçiş sürecinde de çalışmalarına
devam ederek barış sürecinin işleyişi
ve anlaşmaların uygulanması noktasında gözlemci olacaktır. Geçiş sürecinde
12 binden fazla direnişçisi olan MILF’in
silahları kullanım dışı bırakılacaktır. Silahların kullanım dışı tutulması bağımsız bir
heyet tarafından denetlenirken Filipinler ordusu da bölgeden çekilecektir.
Özerkliğin yapısı
• Moro Müslümanları içişlerinde tamamen bağımsız, dışişleri ve güvenlik konularında Filipinler hükümetine bağımlı
olacak.
• Moro’da şeriat hükümlerine göre bir
anayasa hazırlanacak.
• Moro’da yaşayan Hristiyanlar için Filipinler hukuku devam edecek.
Bangsamoro Anayasası’nın hazırlanıp Filipinler Devlet Başkanı’na sunulması ve
kongrenin yasayı onaylaması akabinde
MILF lideri Hacı Murad
İbrahim, Mart 2014
BANGSAMORO ÖZERKLİK SÜRECİ YOL HARİTASI
YASA TASARISI
1
GEÇİŞ KOMİSYONUNUN KURULMASI
2
BANGSAMORO ANAYASASI’NIN HAZIRLANMASI
ÇIKIŞ BELGESİ
3
ANAYASA’NIN KONGRE’YE SUNULMASI
4
BANGSAMORO ANAYASASI’NIN DEVLET BAŞKANI TARAFINDAN
ACİL KARAR TASARISI OLARAK ONAYLANMASI
5
ANAYASA’NIN KONDGRE’DE
ONAYLANMASI
ARMM
BANGSAMORO
F
11
ÇIKIŞ BELGESİNİN İMZALANMASI
www.opapp.gov.ph
18 MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE
(Taraflar tarafından barış sürecinin resmî olarak sona erdiğini
bildiren çıkış belgesinin imzalanması)
10
2016’DA BANSAMORO HÜKÜMETİ’NİN
SEÇİLMESİ
9
GEÇİŞ SÜRECİ İÇİN BANGSAMORO
GEÇİŞ YÖNETİMİ’NİN ATANMASI
8
İ
İLD
ED
H
ES
6
BANGSAMORA ANAYASASI
İÇİN REFERANDUM
BANGSAMORO ANAYASASI’NIN
ONAYLANMASI İLE MÜSLÜMAN MİNDANAO
ÖZERK BÖLGESİ (ARMM)’NİN İLGASI
7
GEÇİŞ KOMİSYONU’NUN BANGSAMORO
ANAYASASI’NIN KANUNLAŞTIRMA
SÜRECİNDEKİ GÖREVİNİN SONU
MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE 19
Bağımsız Gözlemci Heyeti’nin Oluşturulması
Moro Müslümanları ile Filipinler
hükümeti arasında 40 yıldır süren
silahlı mücadele sonucunda birçok
uzlaşma girişimi olduysa da 1996
yılındaki özerklik anlaşmasından bu
yana yürütülen hiçbir çaba ciddi bir
sonuç vermemiştir. O tarihte varılan
ancak uygulama şansı olmayan anlaşmanın şartlarının tekrar gündeme
getirildiği şu günlerde, bu defa savaşı
kesin olarak bitirmek üzere taraflar
arasında özerklik temelli bir uzlaşı
sağlanmıştır. Moro İslami Kurtuluş
Cephesi (MILF) ve Filipinler hükümeti arasında 17 yıldır süren barış
müzakereleri sonucunda 15 Ekim
2012’de imzalanan Genel Çerçeve Anlaşması ile Moro için özerklik süreci başlamıştır. Son anlaşma
ile Bangsamoro Özerk Bölgesi’nin
kurulması yönünde somut adımlar
atılmıştır.
Anlaşmanın uygulama aşamasını
takip etmek üzere barış sürecini
gözlemlemek amacıyla Bağımsız
Gözlemci Heyeti (The Third Party
Monitoring Team/TPMT)’nin kurulmasına karar verilmiştir. İHH
İnsani Yardım Vakfı’nın da beş üyesinden biri olduğu Bağımsız Gözlemci Heyeti’nin şartnamesi 2013
yılının Ocak ayında taraflarca kabul
edilmiştir. Heyet’in görevi, “özelde
Çerçeve Anlaşması’nın ve eklerinin,
genelde imzalanan tüm anlaşmaların
uygulanmasını izlemek, gözlemlemek ve incelemek” olarak tanımlanmıştır. Heyet, süreç içerisinde iki
ayda bir ve gereken sair zamanlarda
bölgede ziyaretler gerçekleştirme,
anlaşmaların uygulanma süreci hakkında rapor hazırlama, gözlem yapma, taraflara tavsiyelerde bulunma,
halkla iletişim kurarak anlaşmaların
20 MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE
TPMT Heyeti’nin Filipinler Ordu Karargâhı’nı ziyareti
uygulanma sürecine katkıda bulunma vazifelerini yerine getirmek üzere yapılandırılmıştır.
Moro İslami Kurtuluş Cephesi ve
Filipinler hükümetinin uzlaşısı sonucunda kurulan Bağımsız Gözlemci
Heyeti’nin iki yerel iki de uluslararası
sivil toplum kuruluşu temsilcisi, bir
de heyete başkanlık edecek “uluslararası bağımsız bir şahsiyet” olmak
üzere beş üyeden oluşacak şekilde
yapılandırılmasına karar verilmiştir.
Barış sürecinin ilk aşamasından bu
yana çözüme destek olan İHH İnsani Yardım Vakfı’nın “uluslararası sivil
toplum kuruluşu” sıfatıyla üye olduğu Heyet’in beş üyesi şu şekildedir:
• Heyet Başkanı Alistair Mac
Donald, AB Eski Filipinler Büyükelçisi
Heyet’in görevi,
“özelde Çerçeve
Anlaşması’nın ve
eklerinin, genelde
imzalanan tüm
anlaşmaların
uygulanmasını
izlemek,
gözlemlemek
ve incelemek”
olarak
tanımlanmıştır.
•
Hüseyin Oruç, İHH İnsani
Yardım Vakfı Mütevelli Heyet
Başkan Vekili
• Steven Rood, The Asia Foundation
ülke temsilcisi
• Karen Tanyada, Gaston Z Ortigas
Başkanı
•
Rahip Kutho, The Mindanao
Human Rights Action Center
(MinHRAC) Mütevelli Heyet
Üyesi
İlk kez 2013 yılının Temmuz ayında
Malezya’nın Kuala Lumpur kentinde
toplanan Heyet, Moro bölgesine ilk
ziyaretini 2013 yılının Eylül ayında
gerçekleştirmiştir. Genel Çerçeve
Anlaşması’nın eklerinin hazırlanması,
28 Mart 2014’te Kapsamlı Anlaşma’nın imzalanmasında ve bu anlaşmalara götüren süreçlerde etkili
olan Heyet, özerklik geçiş sürecinde
de çalışmalarına devam edecektir.
MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE
21
nin anayasasını da teşkil edecek olan
“temel yasa”nın kongreden geçmesi
ve fiilî aşamanın başlaması bekleniyor.
Bu anlaşma bölgede yaşayan Müslümanlara ne getiriyor?
HÜSEYİN ORUÇ:
FİLİPİNLER’DE BARIŞIN
VAKTİ GELDİ
Röportaj: Zümrüt Sönmez
Bölgede yaşanan gelişmeleri başından
beri takip eden İHH İnsani Yardım
Vakfı, sürecin başlamasıyla birlikte
oluşturulan Bağımsız Gözlemci Heyeti’nin üyeleri arasında yer alıyor. 15
Ekim 2012’de Bangsamoro’da imzalanan Genel Çerçeve Anlaşmasına göre
kurulan Bağımsız Gözlemci Heyeti,
Moro barış sürecinin tarafları arasında imzalanan bütün anlaşmaların uygulanmasını gözlemleyip değerlendirmelerde bulunuyor.
İHH Başkan Yardımcısı Hüseyin Oruç
ile heyetin çalışmalarını, barış sürecini
ve Moro’nun geleceğini konuştuk.
Filipinler’de uzun zamandır süren çatışmaların ardından bugün barış heyecanı yaşanıyor. Süreç hakkında bizi
kısaca bilgilendirir misiniz?
Filipinler’de Müslüman halkın mücadelesi uzun yıllara dayanıyor. Biz
22 MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE
genelde son 40 yıllık süreci konuşuyoruz, aslında daha öncesi de var.
Uzun süren görüşmelerden sonra iki
taraf arasında 2012 yılında Çerçeve
Anlaşması imzalandı. Bu anlaşmanın
söylediği eklerle ilgili çalışmalar devam ediyordu. Aradan geçen yaklaşık iki yıl içerisinde çok önemli iki
problemle ilgili ek maddeler üzerinde
çalışıldı. Biri normalleşme eki, diğeri
de Bangsamoro kara sularının nasıl
paylaşılacağıyla ilgili ekti. 2014 yılının
Ocak ayının son haftasında bunlar
üzerinde de anlaşma sağlandı ve imzalar atıldı. Mart ayı içerisinde Filipinler devleti ve İslami Cephe arasında
konuşulan tüm maddeleri kapsayan
ve yol haritasını ortaya çıkartacak
olan “Kapsamlı Anlaşma” imzalandı.
Anlaşmanın imzalanmasıyla birlikte
geçiş komisyonunun hazırladığı, aynı
zamanda kurulacak otonom bölge-
Bu yeni süreçle geniş yetkileri olan bir
otonomi kuruluyor. Bu bölgenin ismi
Bangsamoro olacak. Yani bölgenin
Müslüman kimliği resmen tanınacak.
Dışişlerinde ve genel güvenlik konusunda merkezî hükümete bağlı, içişlerinde çok geniş yetkilere sahip, seçimle belirlenecek bir parlamentosu
olacak. Buradan seçilecek bir başbakanın kuracağı hükümet ülkeyi yönetecek. İslam hukukuna göre hazırlanan
bir temel yasası olacak. Gene aynı
şekilde İslam hukukuna uygun mahkemeler kurulacak. Güvenlik, bütçe,
eğitim, sağlık gibi tüm temel hizmetler
tamamen Bangsamoro hükümetinin
sorumluluğunda olacak. Filipin askeri
sadece ülke güvenliği için gerekli olan
miktarda ve yerlerde sınırlı olarak varlık gösterecek. Toplanan vergilerin ve
diğer gelirlerin %75’i otonom bölgenin bütçesine gelecek. Fosil madenlerin gelirinin de %50’si bölge bütçesine
dahil edilecek. Kendi geliri olan, güvenliği kendi elinde olan, İslami kanunlarla
yönetilecek yaklaşık 5 milyon nüfuslu
ve yaklaşık 25.000 km2’lik bir otonom
bölge kurulmuş olacak.
Bangsamoro yönetimi nasıl şekillenecek?
Filipinler devleti bu yıl sorumluluğu
geçiş komisyonuna verecek. Komisyonun 2016 seçimlerine kadar iş
başında kalması, bu arada geçişin fiilî olarak tamamlanması planlanıyor.
Eş zamanlı olarak yürütülecek olan
silahların kullanım dışı yapılması ve
karşılığında ordunun bölgeden çekilmesi süreci bağımsız komisyonlar
aracılığıyla yürütülecek. Bu süreç İslami Kurtuluş Cephesi’nin silahlı güçlerinin sivilleşmesi ile ordunun sadece
ulusal güvenlikle alakalı belli üslere
çekilip sokaktaki asayişin yerel polise
bırakılmasını içeriyor. Temel yasanın
kabul edilmesiyle birlikte referandum
aşaması da başlayacak. Şu anda beş
bölgenin Bangsamoro içerisinde yer
alacağı belli, ayrıca diğer bölgelerden
bazı şehirlerin buraya bağlanması
bekleniyor.
Filipinler’de yaşayan
Müslümanlar,
Hristiyanlar ve diğer
azınlıklar artık ne
olursa olsun barış
istiyor.
Filipinler halkı barış süreci hakkında ne
düşünüyor?
Genel eğilime baktığımızda, her iki taraf da barış istiyor. Halk artık barış zamanının geldiğini söylüyor. Filipinler’de
yaşayan Müslümanlar, Hristiyanlar ve
diğer azınlıklar artık ne olursa olsun
barış istiyor. Geçmişle karşılaştırdığımızda da yapılan bu anlaşmanın
bölgenin gerçekliklerine daha uygun
olduğunu görüyoruz. Çünkü otonom
MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE 23
Normalleşme
sürecinin
gözlemlenmesi ve
raporlanması da
üyesi bulunduğumuz
Bağımsız Gözlemci
Heyeti tarafından
yapılacak.
hale getirilecek olan bölge, ağırlıklı
olarak Müslüman nüfusun yaşadığı bir
yer. Yani zaten oradalar, zaten varlar
ve mevcudu alıyor olacaklar. Elbette
iki taraftan da bu anlaşmayı bozma
eğilimi olan, kabul etmeyenler var. Bu
süreci Filipinler devletinin bölünmesi
olarak gören ve karşı çıkan bir kesim
de var ama büyük bir çoğunluk değil.
Bangsamoro bölgesinin Müslümanların kontrolünde bir otonom haline
getirilmesinin Filipinliler’e de faydası olacağını söyleyenlerin oranı çok
fazla. Diğer yandan hükümet de bürokrasi de devlet başkanı da barıştan
yana tavır koymuş durumdalar. Barış
süreci olumlu bir havada devam ediyor. Sadece Müslüman çoğunluğun
bulunduğu bölgelerde değil Filipinler’in diğer şehirlerinde de incelemelerde bulunduk. Mesela İligan 300
bin nüfuslu, çoğunluğu Hristiyanların
oluşturduğu, Müslümanların azınlıkta
olduğu bir şehir. Orada belediye başkanıyla, üst düzey yöneticilerle, sivil
toplum kuruluşlarıyla ve halkla görüşmeler yaptık. Filipinler’in genelinde
hâkim olan atmosferi burada daha
yoğun bir şekilde hissettik. Barışı isteyenler çoğunlukta, ama istemeyenler
de çok net bir şekilde “ülkeyi bölüyorsunuz” diyerek karşı çıkıyorlar.
Ancak bu muhalefet, süreci olumsuz
yönde etkileyecek gibi görünmüyor
çünkü tüm taraflar buna karşı hazırlıklı durumdalar.
Bağımsız Gözlemci Heyeti sahada neler yapıyor?
Bağımsız bir kurum olan TPMT, iki
ayda bir veya gerektiğinde toplanarak, başta Bangsamoro’daki Kapsamlı Anlaşma olmak üzere Moro barış
sürecinin tarafları arasında imzalanan
bütün anlaşmaların uygulanmasını
gözlemleyip değerlendirmelerde bulunuyor. Normalleşme sürecinin gözlemlenmesi ve raporlanması da üyesi
bulunduğumuz Bağımsız Gözlemci
Heyeti tarafından yapılacak. Saha çalışması için bölgeye gittiğimizde ordunun bölgeden çekilip çekilmediği
24 MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE
ve hangi noktalardan çekildiği ile ilgili
ziyaretler yapacağız ve raporlar hazırlayacağız. Heyet iki ayda bir bölge
ziyaretleri yaparak her seferinde iki
haftalığına sahada olacak. Görüşmelerimiz sadece Kotabato merkezli değil. Sürecin tüm taraflarıyla görüşüyoruz. Farklı şehirleri ziyaret ediyoruz.
Moro’daki mücadelenin İslam dünyası için
anlamı nedir, nasıl değerlendiriyorsunuz?
Moro’daki mücadele gücünü kendisinden alan, büyük bir halk desteğine sahip, yerel ve millî bir özgürlük
mücadelesi örneği. Silahlı mücadele
sürecinde de hiçbir şekilde sivilleri
hedef almamış, dışarıdan yabancıları
içerisine kabul etmemiş. Yabancı bir
devletin desteğini almamış, yurt dışından kurumlar, büyük yapılar veya
Körfez sermayesi gibi bir akış olmamış. Halk bir yandan çiftçilikle ya da
balıkçılıkla geçimini sağlayıp bir yandan da mücadelesine devam etmiş.
Bu insanlar üç kuruş kazanmışsa bir
kuruşunu mücadeleye ayırmış. İlme
yatırım yapmış, Müslüman kimliğini
hiçbir zaman bir kenara bırakmamış. Filipinler devletine de barış için
kendisini muhatap alması gerektiğini göstermiş. Devlet de zaten bunu
görünce doğru adreste, doğru insanlarla, doğru zamanda bir müzakere
ortamı yakalayınca barış süreci belli
bir noktaya gelmiş. Elbette riskler de
var. İslami Kurtuluş Cephesi orada
mücadelesini her an devam ettirecek
konumda olmak istiyor. Bunu Filipinler devletine de söylüyorlar. Yapılan
anlaşmaların önemli maddelerinden
bir tanesi; silahlı mücadelede geri
çekilmenin karşılıklı denge içerisinde
yürütülmesi. Önümüzdeki süreç oldukça kritik görünüyor.
“Moro benzer kriz bölgelerine
örnek olacak”
Bu bir millî mücadeleydi ve barışla
birlikte kazanılmış oldu. Dünyanın
diğer bölgelerindeki krizler için örneğin Filistin, Keşmir, Arakan, Patani,
Doğu Türkistan için çok önemli bir
örneklik teşkil ediyor. Benzer yapılar
teröristlikle suçlanırken Moro İslami
Kurtuluş Cephesi Filipinler devleti
tarafından muhatap kabul ediliyor.
Masada karşılıklı imzalanan anlaşmalar var. Bu, dünyanın da kabul ettiği
bir süreç ve biz de bu sürecin bir
parçasıyız. Başarılabilirse Müslümanların Müslümanca yaşadıkları, kendi
hukuklarını işlettikleri, kendi eğitim
sistemlerini kurdukları, çok geniş yapılı bir özerklik içerisinde kendilerini
ifade edebildikleri bir örnek ortaya
çıkacak.
İHH’nın bu süreçteki rolü nedir?
Biz İHH olarak bu süreçte heyetin
ajandası içinde hareket ediyoruz.
Anlaşma maddelerinin ne kadar uygulandığını dünyaya söyleyen ağızlardan bir tanesi İHH olacak. Bir aksaklık
varsa bunu önce taraflara söyleyeceğiz. Düzeltilip düzeltilmediğini izleyecek, aksi takdirde bununla ilgili raporumuzu hazırlayacağız. Rapor yine
öncelikle taraflarla paylaşılacak, sonuç
olumlu olmazsa dünyaya sunulacak.
Raporlar üç aylık ve yıllık periyotlarla
hazırlanacak. Diğer yandan İHH olarak bölgedeki insani yardım çalışmalarımızı da sürdürüyor olacağız.
Türkiye ülke olarak ne gibi katkılar
sağlayabilir?
Türkiye’nin bu konuda inisiyatif alması gerekiyor. Gerek devlet olarak
gerekse kurumlarıyla bölgede olması
gerekiyor. Diğer Müslüman ülkeler ve
gruplar da bölgede Moro’nun yanında yer almalı. Buna yönelik mutlaka
bir şeyler yapmak lazım. Bu konu,
yapılan anlaşmalara da girdi. Anlaşmalarda eğer birileri bölgeye yatırım
yapmak isterse, destek vermek isterse, Filipinler devletinin buna engel
olmaması zikredildi. Yani bütün kapılar açık olacak. Ortak bir fon oluşturulabilir ve o fonla burada yatırımlar
yapılabilir. İHH’nın veya Türkiye’nin
asıl yapması gerekenlerinden bir tanesi de Moro’nun dünyaya açılmasına, İslam dünyasına açılmasına katkıda
bulunmak. Hem siyasi anlamda hem
sivil toplum olarak böyle bir destek
vermek lazım ki, Morolu Müslümanlar masada kazandıklarını fiiliyatta
kaybetmesinler.
Benzer yapılar
teröristlikle
suçlanırken Moro
İslami Kurtuluş
Cephesi Filipinler
devleti tarafından
muhatap kabul
ediliyor. Masada
karşılıklı imzalanan
anlaşmalar var. Bu,
dünyanın da kabul
ettiği bir süreç ve
biz de bu sürecin bir
parçasıyız.
MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE 25
EK:
İHH’NIN FİLİPİNLER’DE YÜRÜTTÜĞÜ
İNSANİ YARDIM FAALİYETLERİ
Yetim projeleri
•2009 yılında inşaatına başlanan
Hacı Şerefoğlu Yetimhanesi 2010
yılında tamamlanarak hizmete açılmıştır. Yetimhane, 60 yetime hizmet
vermektedir.
•
Hacı Şerefoğlu Yetimhanesi’ne
hizmet verecek yemekhane, mutfak, konferans salonu ve bilgisayar
kursu inşa edilmiştir.
•2009 yılında 40 Morolu yetim
İHH Yetim Sponsorluk Destek Sistemi kapsamına alınmıştır.
•2013 yılının Şubat ayında Cotabato şehrinde Sakarya ve Bursa Yetimhanesi inşaatına başlanmıştır. İki
katlı ve 400 metrekare kapalı alanı
bulunan projenin 2014 yılının Haziran ayında tamamlanması planlanmaktadır.
Eğitim projeleri
•2011 yılında Daru’l-Ulum Okulu’nun inşaatı tamamlanmıştır.
Acil yardım çalışmaları
•2009 yılında Manila’da gerçekleşen sel felaketinde acil yardım çalışmaları yapılmıştır.
•2011 yılında gerçekleşen sel felaketinde yardım çalışması yapılmıştır.
Projeden 10 bin aile faydalanmıştır.
•2012 yılında meydana gelen yangın felaketinde mağdur olan aileler
için acil yardım çalışmaları gerçekleştirilmiştir.
•2013 yılında yaşanan sel felaketinde acil yardım çalışmaları yapılmıştır.
600 aileye gıda ve barınma malzemeleri dağıtılmıştır.
26 MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE
•2013 yılının Ağustos ayında Zamboanga’da yaşanan çatışmalar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda
kalan 600 aileye gıda, mutfak eşyası, cibinlik ve yer yatağından oluşan
acil yardım malzemesi ulaştırılmıştır.
Yardımlardan yaklaşık 3.000 kişi istifade etmiştir.
•2013 yılının Kasım ayında gerçekleşen Haiyan tayfunu akabinde acil
yardım çalışmaları yapılmıştır. İki ay
süren acil yardım çalışmaları kapsamında sekiz ayrı ekip bölgede çalışmalarda bulunulmuştur. Yardımlardan 35 bin aile istifade etmiştir.
•2014 yılının Ocak ayında Barongis’de meydana gelen çatışmalar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda
kalan ailelere yönelik acil yardım
çalışması gerçekleştirilmiştir. Proje
kapsamında 600 aileye acil gıda ve
barınma malzemeleri dağıtılmıştır.
•2014 yılının Mart ayında Haiyan
tayfunundan etkilenen 4.000 aileye
gıda ve barınma malzemeleri dağıtılmıştır.
Ramazan-kurban projeleri
•2007 yılından bu yana her yıl düzenli olarak Ramazan kumanya ve
iftar programları yapılmıştır. Projeden her yıl yaklaşık 10 bin kişi istifade etmiştir.
•2007 yılından bu yana her yıl düzenli olarak kurban organizasyonu
yapılmıştır. Her organizasyonda
1.000 hisse kurban kesilmiş; her yıl
7.000 aile kurban organizasyonundan istifade etmiştir.
MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE 27
SON NOTLAR
1
Salah Jubair, Bangsamoro: A Nation Under Endless Tyranny,
Kuala Lumpur: IQ Marin SDN BHD, 1999, s. 6.
rizing”, Nisan 2008, s. 9. http://www.fidh.org/IMG/pdf/ph493a.
pdf , Şubat 2014.
2
Samuel K. Tan, A History of the Philippines, Quezon City:
The University of the Philippines Press, 1987, s. 42; al-Gazel Rasul, Still Chasing the Rainbow, Quezon City: Fedbil Publishing,
1999, s. 25.
25
“Philippines Torture Persists: Appearance and Reality
Within the Criminal Justice System”, Amnesty International,
http://www.amnesty.org/en/library/asset/ASA35/001/2003/
en/79cc2660-d75f-11dd-b024-21932cd2170d/asa350012003en.html, January 2003, s. 6.
Abhoud Syed M. Lingga, “Understanding Bangsamoro Independence as a Mode of Self-Determination”, Peace Forum
organized by the University of Philippines in Davao City, Mindanao on February 28, 2002. http://www.mediamonitors.net/
lingga1.html (1 Şubat 2014).
3
Cesar Abid Majul, Muslims in the Philippines, Quezon City:
The University of the Philippines Press, 1999, ss. 68-69.
4
5
Majul, s. 84.
6
Tan, s. 63.
7
Jamail A. Kamlian, Bangsamoro Society and Culture: A Book
of Readings on Peace and Development in Southern Philippines, Iligan: Iligan Center for Peace Education and Research,
1999, s. 13.
8
Mark Turner, R. J. May, Lulu Respall Turner, Mindanao: Land
of Unfulfilled Promise, Quezon City: New Day Publishers,
1992, s. 125.
9
Shinzo Hayase, Mindanao Ethnohistory Beyond Nations:
Maguindanao, Sangir and Bagobo Societies in East Maritime
Southeast Asia, Manila: Ateneo de Manila University Press,
2007, ss. 48-49.
10
Rasul, s. 95.
11
Kamlian, s. 18.
Kamlian, s. 15.
12
13
Kamlian, s. 18.
14
Jubair, s. 135.
Eric Gutierrez, “Religion and Politics in Muslim Mindanao”,
Bobby M. Tuazon, Moro Reader: History and Contemporary
Struggles of the Bangsamoro People, Quezon City: Center for
People Empowerment in Governance (CenPEG), 2008, s. 152.
15
16
Lualhati M. Abreu, “40 Years of Revolutionary Struggles”,
Tuazon, s. 134.
26
Salah Jubair, The Long Road to Peace: Inside the GRP-MILF
Peace Process, Davao City: Institute of Bangsamoro Studies,
September 2007, s. 104.
27
Mark Turner, R. J. May, Lulu Respall Turner, Mindanao: Land
of Unfulfilled Promise, Quezon City: New Day Publishers,
1992, s. 32.
Jubair, Bangsamoro: A Nation Under Endless Tyranny, s.
256.
28
29
Dünya Bankası, “Social Assesment of Conflict-Affected
Areas in Mindanao”, Mart 2003, s. 9.
AFRIM, “Mindanao’s 600.000 IDPs in 2008 is Biggest Worldwide”, 02 May 2009, http://www.afrim.org.ph/m_news-page.
php?nid=5094, Şubat 2014.
30
IRIN, “PHILIPPINES: Sharp Increase in IDPs After Mindanao Bombings”, 14 Temmuz 2009, http://www.irinnews.org/
Report.aspx?ReportId=85269, Şubat 2014.
31
32
Eric Gutierrez, “The Re-Imagination of the Bangsamoro:
30 Years Hence”, Kristina Gaerlan, Mara Stankovitch, Rebels,
Warlords and Ulama: A Reader on Muslim Separatism and the
War in Southern Philippines, Quezon City: Institute for Popular
Democracy, 2000, s. 332.
Asya Kalkınma Bankası, “Technical Assistance to the Republic of the Philippines for Development of Basic Education in the
Autonomous Region in Muslim Mindanao”, December 2014,
s. 1. http://www.adb.org/sites/default/files/projdocs/2005/tarphi-36677.pdf, Şubat 2014.
33
34
Rasul, s. 4.
BM Kalkınma Programı (UNDP), “2008/2009 Filipinler İnsani Gelişme Raporu”, s. 102. http://hdn.org.ph/wp-content/uploads/2009/05/chapter-3-provinces-and-human-development.
pdf, Şubat 2014.
35
Gutierrez, “The Re-Imagination of the Bangsamoro: 30 Years Hence”, Kristina Gaerlan, Mara Stankovitch, Rebels, Warlords and Ulama: A Reader on Muslim Separatism and the War
in Southern Philippines, s. 333.
36
17
International Crisis Group, Asia Report No. 80, “Southern
Philippines Backgrounder: Terrorism and the Peace Process”,
Singapore/Brussels, 13.07.2004, s. 22.
18
Zachary Abuza, Balik-Terrorism: The Return of the Abu
Sayyaf, Carlisle: U.S. War College, 2005, s. 27.
37
Filipinler Ulusal İstatistik Bürosu, http://www.nscb.gov.ph/
secstat/d_trans.asp, Şubat 2014.
19
Uluslararası Af Örgütü, “Philippines: Shattered Lives Beyond
the 2008-2009 Mindanao Armed Conflict”, Ağustos 2009, s. 14;
http://www.amnesty.org/en/library/asset/ASA35/003/2009/en/
67d451f1-df1d-4922-97ca-103b49b93f86/asa350032009en.
pdf (Şubat 2014).
38
NEDA, “Mindanao Strategic Development Framework
2010-2020”, Pasig City: 2010, ss. 13-14. http://www.
neda.gov.ph/wp-content/uploads/2014/10/MSDF_finalforweb_2010-2020.pdf, Şubat 2014.
20
Hasan Kösebalaban, Güneydoğu Asya’da İslam ve Siyaset,
İlke Yayıncılık, İstanbul: 1997, s. 183.
39
ABD Dışişleri Bakanlığı, “Trafficking in Persons Report”,
Haziran 2012, s. 285. http://www.state.gov/documents/organization/192597.pdf, Şubat 2014.
Aijaz Ahmad, Class and Colony in Mindanao, Kristina Gaerlan, Mara Stankovitch, Rebels, Warlords and Ulama: A Reader
on Muslim Separatism and the War in Southern Philippines,
Quezon City: Institute for Popular Democracy, 2000, s. 26.
40
ABD Dışişleri Bakanlığı, “Trafficking in Persons Report”,
Haziran 2009, s. 239. http://www.state.gov/documents/organization/123363.pdf, Şubat 2014.
21
22
Manny Mogato, “Disappearances, abuse rise in Philippines
south-residents”, Reuters (29 Mayıs 2009), http://in.reuters.
com/article/2009/05/29/idINIndia-39960420090529, Şubat
2014.
UNHCR, “CORI Country Report Southern Philippines,
February 2011”, s. 115. http://www.refworld.org/pdfid/4e93d2292.pdf, Şubat 2014.
23
Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH), “Terrorism
and Human Rights in the Philippines, Fighting Terror or Terro-
24
28 MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE
41
“Trafficking in Persons Report”, Haziran 2012, s. 285. http://
www.state.gov/documents/organization/192597.pdf,
Şubat
2014.
42
Mark Turner, R. J. May, Lulu Respall Turner, Mindanao: Land
of Unfulfilled Promise, Quezon City: New Day Publishers,
1992, s. 7.
Dünya Bankası, “Human Development for Peace and Prosperity in ARMM”, Kasım 2003, s. 4. http://www.kas.de/wf/doc/
kas_4228-544-2-30.pdf, Şubat 2014.
43
MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE 29
30 MORO ÖZERKLİK ARİFESİNDE
Büyük Karaman Cd. Taylasan Sk.
No.3 Fatih - İstanbul - Türkiye
Tel: 0212 631 21 21 • www.ihh.org.tr

Benzer belgeler

2012-2015 Arası Dönemine İlişkin Güncelleme

2012-2015 Arası Dönemine İlişkin Güncelleme güvenlik güçleri arasında çatışmalar devam etmiştir. 25 Ocak 2015 tarihinde MILF’den kopanların oluşturduğu yeni bir örgüt olan Bangsamoro İslami Özgürlük Savaşçıları (BIFF) isimli örgütün Mindanao...

Detaylı

Güney Filipinler`de Barış İhtimali ve Karşılaşılan Engeller

Güney Filipinler`de Barış İhtimali ve Karşılaşılan Engeller Bir takımadalar zincirinden oluşan Filipinler, Luzon Adası, Visayana Adaları ve Mindanao ile Sulu takımadaları olmak üzere üç büyük coğrafi bölgeden oluşmaktadır. İdari şekli Cumhuriyet olan Filipi...

Detaylı

Filipinler`de Çatışma Çözümü ve Temel Yasa Tartışmaları

Filipinler`de Çatışma Çözümü ve Temel Yasa Tartışmaları 1968 yılında kurulan Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi, Mindanao’da ayrı ve bağımsız Moro devletini (Bangsa Moro) kurmayı hedeflemiş. Filipin Ordusu ile Müslüman gerillalar arasındaki çatışmalar sırasın...

Detaylı