economıc agenda - T-Bank

Transkript

economıc agenda - T-Bank
24 Ekim 2014
Haftanın Gündemi-Beklentiler
Avrupa’da bankacılık
testleri
ve
Fed
toplantısı bekleniyor...

Küresel piyasalarda geçen hafta olan çalkantı bu hafta azaldı ve piyasalarda
daha sakin bir hava vardı. Euro Bölgesi ekonomilerinden gelen son veriler
bölgedeki ekonomik durumun beklendiği kadar kötü olmadığına işaret ederek
piyasalarda moralleri biraz düzeltti. Bu arada, Ebola virüsünün Batı
ülkelerinde de görülmesi piyasaları endişelendirmekte. Piyasalar 26 Ekim’de
açıklanacak AB bankalarına yönelik stres testi sonuçlarını ve ABD’de Fed’in
28-29 Ekim’de yapacağı toplantı sonrasında Fed’den gelebilecek açıklamaları
beklemekte.
 Bu hafta Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) başlattığı teminatlı tahvil
alımları piyasalarda olumlu karşılandı. Ayrıca, ECB’nin şirket
tahvillerini de alacağı haberi piyasalarda risk iştahını artırdı, ancak
banka yetkililerinin bu konuda sadece çalıştıkları ve henüz somut bir
adım olmadığı anlaşılmakta.
 Fed’den gelen açıklamalar ise gelecek hafta tahvil alım programının
sonlandırılabileceğine işaret ederken; Fed’in faiz artırım sürecine
dönük piyasa dostu bir açıklama yapmasının olasılığı yükseldi.
 Çin’den gelen veriler Çin ekonomisinde yavaşlamanın devam ettiğini
ancak bunun çok sert olmayacağı yönünde.
 Ukrayna ile Rusya arasında doğalgaz alımı konusunda henüz bir
anlaşma sağlanmadı. Rusya, Ukrayna’nın öncelikle 2 milyar dolarlık
borcunu ödemesini istemekte.
 Sonuçta, bu hafta dolar, euro ve yene karşı değer kazandı. Euro/dolar
paritesi 1.2665 civarında seyrederken; dolar/yen paritesi 108.10
dolaylarında.

Petrol fiyatlarına baktığımızda Brent petrolünün fiyatının geçen haftaya göre
fazla değişmediğini, ABD petrolünde ise gerileme olduğu görülmekte. Altın
fiyatları ise haftalık bazda değer kaybetti. Brent ham petrolünün varili 85.90
dolar; ABD hafif ham petrolünün varili ise 81.05 dolar civarında. Altının onsu
ise 1233 dolar düzeyine geriledi.

Türkiye’de ise bu hafta önemli bir makroekonomik veri açıklanmadı. Merkez
Bankası PPK toplantısında beklendiği gibi faizleri değiştirmedi. Bu da
kurlardaki gerilemeyi destekledi. Bono ve tahvil faizlerinde ise %9’un altındaki
seyir devam etti. Ayrıca, Merkez Bankası bu hafta iki önemli karar aldı.
Bunlardan birincisi ihracatçılara yönelik olan reeskont kredilerinin limitlerinin
artırılırken; faizlerinin düşürülmesiydi. Bu kararın ihracatı teşvik etmesi ve
Merkez Bankası rezervlerini yukarı yönde etkilemesi beklenmekte. İkinci karar
ise uzun zamdandır beklenen bankaların TCMB’de tuttuğu TL zorunlu
karşılıklara 4 yıl aradan sonra faiz verilmesiydi. Burada verilecek faiz
1
bankaların mevduat ve özkaynaklarının krediye olan oranlarına bağlı olarak
değişmekte ve TCMB’nin ortalama fonlama maliyetinin 500-700 baz puan
aşağısına karşılık gelmekte. Merkez Bankası, bankaların mevduat tutmasını
teşvik ederek tasarruf oranlarının ve finansal istikrarın artırılmasına katkı
yapmaya çalışmakta. Buna karşılık kararın bankalara olabilecek olumlu
etkisinin sınırlı kalması beklenmekte.

Önümüzdeki hafta 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı tatili dolayısıyla piyasalar için
kısa bir hafta olacak. 26 Ekim’de AB bankalarına uygulanacak stres testi
sonuçları ve 28 -29 Ekim’de toplanacak olan Fed’in kararları haftanın en
önemli gündem maddeleri olacak. Yurtiçi gündeme bakıldığında haftaya Ekim
ayı imalat sanayi kapasite kullanma oranları ve Eylül dış ticaret verileri
açıklanacak.

AB bankalarına ilişkin strest testinden olumsuz sonuçlar gelirse euro/dolar
paritesi aşağı yönlü etkilenebilir. Fed toplantısından gelebilecek piyasa dostu
açıklamalar ise gelişmekte olan ülke para birimleri açısından olumlu
olabilecek, tersi bir durumda bu para birimleri değer kaybına uğrayabilecektir.
Bu çerçevede, dolar/TL paritesinin 2.22 - 2.26 aralığında seyredeceğini tahmin
etmekteyiz. Gösterge tahvilin bileşik faizinin ise %8.60-8.90 aralığında hareket
edeceğini öngörmekteyiz.
TÜRKİYE’DE BU HAFTA
Son
ekonomik
gelişmeler...


Türkiye'nin kısa vadeli dış borç stoku, Ağustos sonu itibariyle 2013 yılı
sonuna göre yüzde 0.4 artışla 129.8 milyar dolar olarak gerçekleşti. TCMB
verilerine göre, bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku
yüzde 1.6 artarak 92.5 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin kısa vadeli
dış borç stoku yüzde 1.7 azalarak 36.9 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.
Bankaların yurtdışından kullandıkları kısa vadeli krediler, 2013 yıl sonuna
göre yüzde 2.6 artışla 44.2 milyar dolar, yurtdışı yerleşiklerin döviz tevdiat
hesabı yüzde 8.7 artışla 12.5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Banka
mevduatı, 2013 yıl sonuna göre yüzde 5.2 azalışla 24.1 milyar dolar ve
yurtdışı yerleşiklerin TL cinsinden mevduatları 2013 yıl sonuna göre yüzde
5.7 artarak 11.7 milyar dolar oldu. Borçlu bazında incelendiğinde, tamamı
kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu 2013 yıl
sonuna göre yüzde 7.4 artarak 18.9 milyar dolar olurken, özel sektörün
kısa vadeli dış borcu yüzde 0.4 azalarak 110.4 milyar dolar oldu.
Türkiye'nin yurtdışı varlıkları ile yurtdışına olan yükümlülüklerinin
farkı olarak tanımlanan net uluslararası yatırım pozisyonu (UYP), 2013
yıl sonunda eksi 393.6 milyar dolar iken 2014 yılı Ağustos sonunda eksi
415.9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Merkez Bankası tarafından
açıklanan UYP verilerine göre Ağustos sonu itibarıyla, Türkiye'nin yurtdışı
varlıkları, 2013 yıl sonuna göre yüzde 2.9 artarak 232 milyar dolar,
2
yükümlülükleri ise yüzde 4.6 artışla 647.9 milyar dolar olarak gerçekleşti.
TCMB
faizleri Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, beklentilere paralel olarak bir hafta vadeli
değiştirmedi...
repo faiz oranı, marjinal fonlama oranı ve gecelik borçlanma faizini değiştirmedi.
Yılın başında alınan makro ihtiyati önlemlerin ve para politikasındaki sıkı duruşun
çekirdek enflasyon eğilimi üzerindeki olumlu etkilerinin gözlenmeye başladığı
belirten TCMB kararında, "Gıda fiyatlarındaki yüksek seyir ise enflasyon
görünümündeki iyileşmeyi geciktirmektedir. Bununla birlikte, başta petrol olmak
üzere düşen emtia fiyatlarının önümüzdeki yıl için enflasyonda öngörülen düşüş
sürecini destekleyeceği değerlendirilmektedir" görüşüne yer verildi. Merkez
Bankası bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 8.25, marjinal fonlama
oranını yüzde 11.25, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara
repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranını yüzde 10.75, Merkez
Bankası borçlanma faiz oranını ise yüzde 7.5 seviyesinde sabit tuttu. Sıkı para
politikası duruşunun ve alınan makro ihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme
hızları makul düzeylerde seyrettiğini belirten TCMB notunda "Zayıflayan küresel
talebe rağmen ihracat dengeli büyümeyi desteklemeye devam etmektedir"
görüşüne de yer verildi.
Merkez Bankası TL Merkez Bankası (TCMB) dengeli büyüme ve yurtiçi tasarrufları güçlendirmek
zorunlu karşılıklara amacıyla dört yıl aranın ardından bankaların TCMB'de tuttukları TL zorunlu
faiz verecek...
karşılıklara yeniden faiz ödeme kararı alırken, uygulanacak telafi faizinin
bankalara ilave bir gelir sağlaması, ancak 2015 kârları üzerinde yüzde 1-3
arasında değişen sınırlı artışa neden olması bekleniyor. TCMB, çekirdek
yükümlülüklere ilave bir destek sağlamak için, finansal kuruluşların zorunlu
karşılıklarının TL tutulan kısmına Kasım ayından itibaren TCMB ortalama fonlama
maliyetinin 500-700 baz puan eksiği oranında faiz ödemeye başlayacak. Bu
kapsamda bankalara, 'çekirdek yükümlülük rasyosu' adı altında, mevduat ve
özkaynak toplamının kredilere oranı yoluyla hesaplanan yeni bir rasyo getiren
TCMB, TCMB'nin ortalama fonlama maliyeti dikkate alındığında, bu rasyonun
yüksek olduğu bankalara yüzde 3 civarı, düşük olan bankalara ise yüzde 1
civarında faiz ödeyecek. TCMB 5 Aralık 2008 tarihinde yabancı para zorunlu
karşılıklara, 23 Eylül 2010'da ise Türk parası zorunlu karşılıklara faiz ödenmesi
uygulamasına son vermişti. TCMB o dönemde TL zorunlu karşılıklara yüzde 5 faiz
uyguluyordu. Banka rezerv opsiyon mekanizmasını (ROM) 2011 sonunda
uygulamaya başlamıştı. Mevcut durumda TCMB nezdinde yaklaşık 14 milyar TL
civarında TL cinsi zorunlu karşılık tutulmakta.
İhracat ve reeskont Merkez Bankası ihracat ve reeskont kredileri limitinin yüzde 25 artırıldığını, dört
kredilerinin
limiti aydan uzun vadeli kredilerin ihracatçıya maliyetinin 20 baz puan azaltıldığını
artırıldı...
açıkladı. Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada ihracat reeskont kredisi yoluyla
TCMB rezervlerine sağlanan katkının 2014 yılında 13 milyar dolara ulaşması
bekleniyor. TCMB tutarın limit artışı, maliyet avantajı ve sağlanan diğer kolaylıklar
sayesinde rezervlere bu yolla sağlanacak katkının 2015 yılında daha yüksek
olması bekleniyor. TCMB tarafından ihracatçılara kullandırılmakta olan ihracat
reeskont kredilerinin limiti 12 milyar dolardan 15 milyar dolara yükseltildi ve bu
3
tutarın 14 milyar dolarlık bölümü Türkiye İhracat Kredi Bankası (Türk Eximbank),
1 milyar dolarlık bölümü ise ticari bankalara tahsis edildi. Toplam kredi
limitindeki artışa bağlı olarak firma bazında kredi limitleri; dış ticaret sermaye
şirketleri için 240 milyon dolardan 300 milyon dolara, diğer firmalar için 180
milyon dolardan 250 milyon dolara yükseltildi.
Bankacılık
sektörü
kredileri 17 Ekim
itibarıyla bir önceki
haftaya göre %0.2
geriledi...
Bankacılık sektörü kredileri, 17 Ekim itibarıyla bir önceki haftaya göre yüzde 0.2
düşüşle 1.2 trilyon lira oldu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK)
verilerine göre, yılın başında yüzde 32 seviyelerinde olan kredilerdeki yıllık artış
oranı ise yüzde 19.91 olarak gerçekleşti. Geçen yıl 14 Ekim'de bankaların toplam
kredileri 998.6 milyar lira tutarındaydı. Kredilerde 2013 sonuna göre artış ise
yüzde 12.46 oldu.
Yeni
iç
güvenlik Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suriye'nin kuzeyindeki Kürt kenti Kobani'ye yönelik
reformu açıklandı...
İslam Devleti saldırılarının ardından Türkiye'nin çeşitli kentlerinde düzenlenen
protesto gösterileri nedeniyle hız verilen iç güvenlik reform paketini açıklayarak,
bu paketi Kurban bayramında yaşanan olayların ardından gelen talepler
doğrultusunda hazırladıklarını söyledi. Davutoğlu, reform paketinin özel hayatın
mahremiyeti ve kişisel verilerin korunması ile insan hak ve özgürlüklerinin
tahkim edilmesi, elektronik ticaretin güvenliğinin sağlanması gibi geniş çaplı
unsurları içerdiğini belirtti. Alınan kararlar çerçevesinde İçişleri Bakanlığı'nın
yeniden yapılandırılacağını vurgulayan Davutoğlu, emniyet genel müdürlüklerinin
etkinliği ve esnekliğini güçlendirecek tedbirler alınacağını, jandarma ve sahil
güvenlik komutanlıklarının askeri konular hariç, atama ve sicil gibi alanlarda
İçişleri Bakanlığı'na bağlanacağını bildirdi. Davutoğlu, istihbari faaliyetlerin
denetiminin yapılacağını, suçun önlenmesi için önleyici dinleme yapılmışsa
bunların TBMM'de komisyonda değerlendirilerek denetim altına alınacağını
söyledi. Toplantı ve gösteri yapma hakkının evrensel olduğunu ancak bu
gösterilerin şiddet olaylarına dönüşmesine izin veremeyeceklerini belirten
Davutoğlu; toplantı ve gösteri yapanlara karşı uygulanan her türlü saldırıyı da
engelleyeceklerini, molotof kokteylinin bir saldırı aracı olarak değerlendireceğini
ve buna göre cezalandırılacağını vurguladı. Davutoğlu, yeni paket ile toplantı ve
gösterilerde yüze maske takmaya ve yüzü örtmeye de izin verilmeyeceğini belirtti.
Gözaltı süreleri için yeni düzenleme yapılacağını duyuran Davutoğlu, polise
savcılığa da başvurmak şartı ile vali yardımcısı ya da üst amirinin kararı ile 24 saat
gözaltı yetkisi vereceklerini, savcının bunu 48 saate kadar uzatabileceğini
kaydetti. Yeni paket ile verilen zararın zaman aşımı olmaksızın suçluya
ödettirileceğini de aktaran Davutoğlu, ayrıca bonzai ve uyuşturucu işi yapanların
terörist muamelesi göreceklerini, okul çevresinde bu maddelerin satılması
durumunda cezaların iki katına çıkacağını kaydetti. Davutoğlu, yaygın şiddete
dönüşen olaylar olursa sanal ortamla ilgili tedbir alınacağını ve sanal ortamda
yapılan şiddet çağrılarının suç sayılacağını da vurgulayarak, kolluk güçlerinin üst
ve ev arama yetkisi ile ilgili olarak da hukuki denetimi açık şekilde yeni bir
düzenlemeye gidileceğini bildirdi.
4
Türkiye,
Peşmerge Hafta başında ABD'den yapılan açıklamada Kobani'de IŞİD'le savaşan Kürt
güçlerinin Kobani’ye gruplara havadan silah, cephane ve tıbbi yardım yapıldığı duyuruldu. Dışişleri
geçişlerine
izin Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da "Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi 'nin Kobani'ye,
verdi...
yardım için Türkiye ile işbirliği içinde” olduğu açıklamasını yaptığını söyleyerek,
Türkiye’nin de peşmerge güçlerinin Kobani'ye geçişine destek için yardımcı
olduğunu söyledi. Konu ile ilgili taraflar arasında görüşmeler devam etmekte.
DÜNYA EKONOMİSİ
Küresel
ekonomik
gelişmeler...

Pekin'deki Asya Pasifik zirvesine katılan ülkeler, dünya ekonomisini
desteklemek ve iş alanı yaratımı için esnek mali politikaların
sürdürüleceğini taahhüt etti. Bildiride, "Küresel konominin hala zayıf talep
ile mücadele ediyor olmasıyla, büyüme belirsizliğini koruyor ve ihtiyaç olan
iş alanını yaratmak için gerekli olan hızın altında seyrediyor. Aynı zamanda
aşağı yönlü riskler artmış durumda" denildi. Bildiride ayrıca "Ekonomik
büyüme ve iş yaratımı için kısa vadeli ekonomik koşulları dikkate alarak
esnek mali politikalar uygulamaya devam edeceğiz" ifadeleri yer aldı. ABD,
Japonya, Güney Kore, Endonezya ve Kanada gibi ülkelerin dahil olduğu
APEC, dünya nüfusunun yüzde 40'ını, ekonomik üretimin yüzde 54'ünü ve
ticaretin yüzde 44'ünü oluşturuyor.
ABD
ekonomisinde
gelişmeler...

ABD Boston Fed Başkanı Eric Rosengren finansal piyasalarda son
dönemde yaşanan volatilitenin, bankanın, ekonomiye sağladığı destekler
konusunda sabırlı davranması ve faiz artırımını iyileşen koşullara
bağlamasının gerekliliğini artırdığını söyledi. Rosengren, küresel
piyasalardaki düşüşün gerçek ekonomik sonuçlarının reel ekonomi
üzerindeki etkilerinin anlaşılmasının birkaç hafta sürebileceği belirtti,
ancak Fed'in faizleri 2016'ya kadar sıfıra yakın seviyede
tutabileceğine dair bir senaryonun da "kolaylıkla" söz konusu
olabileceğini belirtti. Gıda ve enerji fiyatlarındaki zayıflamaya bağlı olarak
ABD'de enflasyonun gelecek iki çeyrekte daha düşük seviyelere inmesini
bekleyen Rosengren, yılın ikinci yarısı için de yüzde 3'ün biraz altında
GSYH büyümesi bekliyor. Rosengren Cuma günü yaptığı bir açıklamada da
güçlü dolar ve düşen petrol fiyatlarının enflasyon görünümünü
zayıflatabileceğini söylemişti. Rosengren Fed'in tekrar tahvil alımlarına
başlamasını beklemediğini, ancak ekonominin zayıflaması halinde bunun
göz ardı edilemeyeceğini de belirtmişti. Fed yetkilileri, sonlandırmaya
hazırlandıkları tahvil alım programını da görüşecekleri para politikası
toplantısını 28-29 Ekim'de yapacaklar.
Dallas Fed Başkanı Richard Fisher, piyasalarda son dönemde görülen
oynaklığın Fed'in tahvil alım programını bu ay sona erdirmesine engel
olmaması gerektiğini söyledi. Fisher, Fed'in 2008 Aralık'ta başlayan ve
trilyonlarca dolara ulaşan tahvil alımlarının yanı sıra faizin sıfıra yakın

5



AB ekonomilerinde AB:
gelişmeler...




oranda olduğu gözönüne alındığında finans piyasalarında görülen
oynaklığın beklenmedik olmadığını ifade etti. Fisher, daha önce Fed'in
faizleri gelecek yılın ilkbahar aylarında artırmasını beklediğini ifade etmiş
de olsa, bu ifadeleri tekrar etmeyerek faiz artışı kararının ekonomiye dair
açıklanacak verilere bağlı olarak alınması gerektiğini söyledi.
ABD'de ikinci el konut satışları Eylül'de yıllık bazda 5.17 milyon adet ile
beklentilerin üzerinde açıklanırken, Eylül 2013'ten bu yana en yüksek
seviyede gerçekleşti. İkinci el konut satışlarının 5.1 milyon adet olması
bekleniyordu.
ABD'de tüketici fiyatları endeksi Eylül'de değişim beklenmemesine karşı
yüzde 0.1 artış kaydederken, enerji ile gıda fiyatlarındaki değişimleri
içermeyen çekirdek endeks yüzde 0.1 ile beklentilerin altında yükseldi.
Tüketici fiyatlarının değişim kaydetmemesi, çekirdek endeksteki yükselişin
ise yüzde 0.2 olarak açıklanması bekleniyordu. Daha önce Ağustos'ta yüzde
0.2 düşüş olarak açıklanan TÜFE ve değişim kaydetmediği şeklinde
açıklanan çekirdek TÜFE'de revizyon yapılmadı.
ABD'de işsizlik maaşı başvuruları 18 Ekim'de sona eren haftada
283,000'e yükseldi ve beklentilerin hafif üzerinde açıklandı. İşsizlik maaşı
başvurularının 282,000 olması bekleniyordu. Önceki hafta için 264,000
olarak açıklanan işsizlik maaşı başvuru sayısı 266,000'e revize edildi.
AB'nin icra organı olarak görev yapan Avrupa Komisyonu'nun başına
geçmeye hazırlanan Jean-Claude Juncker, Avrupa Parlamentosu'ndaki
konuşmasında büyüme ve istihdamın desteklenmesi amacıyla yıl sonuna
kadar 300 milyar euroluk bir yatırım planı sunacağını söyledi.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) euro bölgesi ekonomisini canlandırmak
için aldığı temel önlemlerden biri olan varlık teminatlı menkul kıymet
alımlarına 20 Ekim’de başladı. ECB, euro bölgesi ekonomisini
canlandırmak için ayrıca bankalara dört yıl vadeli kredi veriyor. ECB
varlık alımlarının diğer ayağını oluşturan varlığa dayalı menkul kıymet
(ABS) alımlarına da bu yıl içinde başlayacak.
ECB Başkan Yardımcısı Vitor Constancio, euro bölgesindeki para
politikasının son derece destekleyici nitelikte olmaya devam etmesi
gerektiğini söyledi. Constancio, bankacılık sektöründe düzenlenmemiş
alanlardaki sorunların ele alınması için de ECB'ye yeni yetkiler verilmesi
çağrısında bulundu. Constancio, euro bölgesinde bankaların denetimini
kontrolü altına almaya hazırlanan ECB için yeni araçlara ihtiyaç
duyulduğunu da belirtti.
ECB politikaları hakkında bilgi sahibi kaynaklar ECB'nin şirket tahvilleri
alımını değerlendirdiğini, konu hakkındaki kararı Aralık ayındaki
toplantıdan itibaren alabileceğini ve alımlara gelecek yılın başında
başlayabileceğini belirtti. ECB başlattığı özel sektörün ihraç ettiği varlığa
dayalı (ABS) ve varlık teminatlı menkul kıymet alım programı kapsamında
şirket tahvillerinin de alımı için bir çalışma yapmıştı. ECB'nin çalışmaları
hakkında bilgi sahibi olan bir kaynak, ECB'nin henüz alımlara hazır
olmadığını ancak yetkililerin hazırlık yaptığını ifade ederek, "Bu yönde
6



ilerlenmesi için baskı yüksek" dedi. ECB sözcüsü şirket tahvili alımlarının
mümkün olup olmadığı sorusuna, "Yönetim Kurulu'nun aldığı bu konuda
bir karar yok" cevabını verdi.
ECB yönetim kurulu üyesi Luc Coene, merkez bankasının şirket tahvili
almaya yönelik somut bir planı olmadığını, ancak şirket tahvili alarak
ECB'nin yeni başlattığı varlığa dayalı ve varlık teminatlı menkul kıymet
alımlarını daha ucuza yapabileceğini ifade etti.
ECB’nin varlık alım programının başından bu yana ipotekli tahvil
alımlarının 800 milyon euroyu (1 milyar dolar) aştığı belirtilmekte.
Merkez bankasının bu hafta Portekiz'den Almanya'ya birçok ülkenin
tahvilini aldığını bildirilmekte. ECB verisine göre 2011'deki ipotekli tahvil
programının ilk ayında toplam 1.5 milyar euroluk alımı yapılmıştı.
Euro bölgesinde öncü verilere göre Ekim'de imalat PMI 50.7 ile;
hizmetler PMI da 52.4 ile beklentilerin üzerinde açıklandı. Euro bölgesi
imalat sanayi satın alma yöneticisi endeksi (PMI) Eylül'de nihai 50.3
seviyesinde açıklanmıştı. Euro bölgesi imalat PMI endeksinin Ekim'de 49.9
seviyesinde açıklanması bekleniyordu. Eylül'de 52.4 seviyesinde açıklanan
hizmetler PMI'ın Ekim'de 52 öncü değerini alacağı tahmin ediliyordu.
Almanya:
 Almanya Merkez Bankası, gayrı safi yurtiçi hasılanın (GSYH) TemmuzEylül döneminde bir önceki üç aylık dönem ile aynı kalacağını veya biraz
daha iyi gerçekleşeceğini belirtti. Merkez bankasının ülke ekonomisine dair
aylık değerlendirmesinde yüksek istihdam ve maaşlardaki artışın
sanayideki hafif gerilemeyi telafi ettiğine dikkat çekilerek, "Toplam
ekonomik büyüme ikinci çeyrek dönem ile aynı seviyede veya biraz daha
iyi olmalı" denildi. Raporda ekonominin yılın tümünü de benzer şekilde
tamamlayacağı belirtilerek, "Zayıf siparişler ve şirketlerin içinde
bulunduğu zayıf eğilime bakıldığında yılın son çeyreği için de benzer
şekilde mütevazi bir görünüm söz konusu" denildi.
 Almanya'da açıklanan öncü verilere göre, Ekim'de imalat PMI 51.8 ile
beklentilerin üzerinde açıklanırken, hizmetler PMI 54.8 ile beklentilerin
hafif altında bir değer aldı. Eylül'de 49.9 nihai değerini alan imalat sanayi
PMI endeksinin Ekim'de 49.5 seviyesinde açıklanacağı tahmin ediliyordu.
Eylül'de nihai 55.7 seviyesinde açıklanan hizmetler PMI'ın ise, Ekim'de 55
değerini alacağı tahmin ediliyordu.
Fransa:
Ekim öncü verilerine göre, Fransa'da imalat PMI 47.3 ile iki ayın en düşük
seviyesine, hizmetler PMI ise 48.1 ile sekiz ayın en düşük seviyesine geriledi.
Euro, Fransa'da Perşembe sabahı açıklanan PMI verilerinin ardından dolar
karşısında kayıplarını artırdı. Euro verinin ardından dolar karşısında 1.2620'ye
kadar gerileyerek 10 günün en düşük seviyesinde işlem gördü.
İngiltere:
 İngiltere'de gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) yılın üçüncü çeyreğinde yüzde
0.7 ile beklentiler seviyesinde arttı. İngiltere'de gayri safi yurtiçi hasılanın
(GSYH) ikinci çeyrekte yüzde 0.9 arttığı açıklanmıştı.
7

İngiltere'de perakende satışlar Eylül'de yüzde 0.3 ile beklentilerin
üzerinde düşüş kaydetti. Perakende satışlarda yıllık bazdaki artış ise yüzde
2.7 ile beklentilerin hafif altında gerçekleşti. Perakende satışların aylık
bazda yüzde 0.1 azalması, yıllık bazda da yüzde 2.8 artması bekleniyordu.
İspanya:
İspanya’nın işsizlik oranı, ülkenin Euro Bölgesi’nin en hızlı büyüyen
ekonomilerinden biri haline gelmesi ile üçüncü çeyrekte 2011 yılı sonundan bu
yana en düşük seviyeye geriledi. İşsizlik, Temmuz-Eylül döneminde bir önceki
çeyrekteki yüzde 24.5 seviyesinden yüzde 23.7’ye geriledi. İspanya Merkez
Bankası bu dönemde ülke ekonomisinin yüzde 0.6 büyüme sağlayacağı
tahmininde bulunuyor. Ancak İspanya’nın işsizlik oranı yine de Avrupa
Birliği’ndeki ikinci en yüksek seviye olmayı sürdürüyor. İşsizlikte ilk sırada
Yunanistan bulunuyor. İspanya’da işsizliğin 3. çeyrekte yüzde 24.1’e gerileyeceği
tahmin ediliyordu.
Diğer ekonomilerde Çin:
gelişmeler...



Çin'de ekonomik büyüme bu yılın üçüncü çeyreğinde küresel finans
krizinden bu yana en düşük seviyede gerçekleşti. Çin'de açıklanan veriye
göre, GSYH'de üçüncü çeyrekteki artış yüzde 7.3 ile 2009'un ilk
çeyreğinden beri en zayıf düzeye geriledi. Çin 15 yıldır ilk defa resmi
büyüme hedefini tutturamama riskiyle de karşı karşıya kaldı. Büyüme
verisinin ardından Çin'in yüzde 7.5 olarak açıklanan 2014 büyüme hedefine
ulaşılamayacağı beklentisi yükseldi. İkinci çeyrekte yüzde 7.5 olarak
açıklanan büyümenin üçüncü çeyrekte yüzde 7.2 seviyesinde olması
bekleniyordu.
Çin’in imalat PMI’ı Ekim ayında beklentilerin üzerinde artış göstererek iş
gücü piyasasının toparlandığına ve ülke ekonomisinin emlak sektöründeki
gerilemeyi atlatmaya başladığına işaret etti. Satın Alma Yöneticileri Endeksi
(PMI) Ekim ayında 50.4’e yükseldi. Ekonomiyi canlandırmak için Çin
hükümeti konut satın alım kontrollerini hafifletti ve bankalara likidite
sağlandı. Ekonomi ayrıca ihracatın Eylül ayında gösterdiği yükselişten de
destek buldu.
Çin'de ekonomik planlama ajansının yaptığı duyuruya göre, ülkede
büyümeyi desteklemek adına planlanan altyapı yatırımlarının son adımı
olarak, havaalanı ve demiryolu inşası için 150 milyar yuan (24.5
milyar dolar) tutarındaki projeler onaylandı.
Japonya:
 Japon hükümetinde iki bakan istifa etti. Japonya Başbakanı Shinzo Abe
istifa eden bakanların yerine hızlıca yenilerini atadı. İki kadın bakanın
istifasının ardından Abe, göreve geldiğinden bu yana en zor kararlarını
vermek zorunda kaldı. Ticaret ve Sanayi Bakanı Yuko Obuchi ile Adalet
Bakanı Midori Matsushima haklarında finansal uygunsuzluk suçlamalarının
gündeme gelmesi üzerine istifa etti. Abe Ticaret Bakanlığı'na Yoichi
Miyazawa'yı getiriken, Adalet Bakanlığı'na da eski Cinsiyet Eşitliği Bakanı
Yoko Kamikawa'yı atadı.
 Japonya’nın ihracatı Eylül ayında son yedi ayın en büyük yükselişini
8

kaydetti. İhracat Eylül ayında bir önceki yıla göre yüzde 6.9 yükseliş
gösterdi. İthalat yüzde 6.2 büyüme kaydederken, Japonya’nın dış ticaret
açığı 958.3 milyar yen (9 milyar dolar) oldu.
Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) daha önce görülmemiş boyutta
gerçekleştirdiği tahvil satın alımı tahvillerin ralli yapmasına neden olarak 2
yıl vadeli tahvil faizinin sıfıra yakın seviyeye çekti ve Perşembe günkü
borçlanma ihalesinde faizlerin ilk kez negatifte oluşmasına yol açtı. 10 yıl
vadeli Japonya tahvil faizi geçtiğimiz hafta 18 ayın en düşük seviyesine
düşerek yüzde 0.465 seviyesine indi. İki yıllık tahvilin faizi ise rekor düşük
seviyeye gerileyerek yüzde 0.005 oldu. Geçtiğimiz hafta merkez bankası
piyasadan Mart 2013’ten bu yana ilk kez yeterince tahvil satın alımı
gerçekleştiremedi. BOJ Guvernörü Haruhiko Kuroda planı tahvil alımları
ile birlikte enflasyonu yüzde 2 seviyesine çıkarmayı amaçlıyor.
Rusya:
 Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's Rusya'nın kredi
notunu bir kademe indirerek Baa1'den Baa2'ye düşürdü, görünümünü
ise "negatifte tuttu. Moody's tarafından yapılan açıklamasında, orta vadeli
büyüme beklentilerinin giderek zayıfladığına ve Ukrayna krizinin
uzamasının durumu daha da kötüleştirdiğine dikkat çekildi.
 Rusya Enerji Bakanı Alexander Novak düşük talebe bağlı olarak Haziran
sonundan bu yana yaklaşık dörtte bir oranında gerileyen petrolün varil
fiyatının, uzun vadede yeniden 90-110 dolar seviyelerine ulaşacağını
söyledi. Rus ham petrolü Urals'ın RL-E varil fiyatı halen 84.66 dolar
seviyesinde işlem görüyor ve bunun devlet bütçesini dengelemeye yetecek
bir seviye olmadığı belirtiliyor.
 Enerji Bakanı Alexander Novak, Ukrayna'nın Rus doğal gaz ücretini bir
hafta içinde ödemesi gerektiğini belirterek, Moskova'nın mali finansal
teminat alması halinde krizi bitireceğine işaret etti. Moskova ve Kiev
arasında doğal gaz konusunda bu hafta Brüksel'de yapılan son görüşmede
Rusya'nın Haziran ortasında komşusuna gaz akışını kesmesine neden olan
anlaşmazlık çözülememişti. Kriz Avrupa Birliği'ne (AB) doğal gaz arzını
etkileyebilir. Novak 29 Ekim'deki görüşmelerden ümitli olduğunu belirtse
de, Ukrayna Başbakanı Arseny Yatseniuk Rusya ile bir bağ kurma
noktasında şüpheleri olduğunu belirtti. Rusya Batı'nın yardımlarına
bağımlı hale gelen Ukrayna'ya ödemeleri yapmak için parayı nereden
bulacağını sorarak, Kiev'in üstündeki baskıyı artırdı. Ukrayna daha önce
AB'den 2 milyar dolar kredi talebinde bulunmuştu.
Güney Kore:
Güney Kore’nin büyümesi, politika yapıcıların mali ve parasal teşviklerle
ekonomiyi destekleme çabaları sonuç vererek son çeyrekte kamu harcamaları ve
tüketimin canlanması ile yükseliş gösterdi. Kore Merkez Bankası’nın yaptığı
açıklamaya göre yurtiçi hasıla büyümesi geçtiğimiz çeyrek döneme göre yüzde 0.9
yükseliş gösterdi. Ekonomi yıllık bazda yüzde 3.2 genişledi.
9
Mısır:
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Mısır'ın not görünümünü
"negatif"ten "durağana" çevirdi ve "Caa1" olan kredi notunu teyit etti. Moody's
açıklamasında, karara gerekçe olarak politik ve güvenlik konusundaki istikrar,
mali konsolidasyon konusunda hükümet girişimleri, büyümede toparlanma
işaretleri, makroekonomik istikrarda gelişme ve dışarıdan gelen güçlü desteğin
etkili olması gösterildi. Açıklamada ayrıca, Mısır'ın "Caa1" notunun
değişmemesinde, yüksek mali açıklar, yüksek kamu borcu, çok büyük mali
borçlanma ihtiyacı ve ekonomik büyümeyi engelleyici zorlukların sürmesinin
etkili olduğu ifade edildi. Sınırlı kalan kamu yatırımları için tekrarlanan yüksek
oranda hükümet harcamalarının göze çarptığı aktarılan açıklamada, "Notun
'negatif'ten 'durağan'a çevrilmesinde, kredi notuna ilişkin aşağı yönlü riskleri
azaltan bir yıldan fazla süredir devam eden gelişmeler üzerine inşa edilen
ekonomik ortam ve mali iyileşmelere ilişkin beklentilerimiz de etkili oldu"
ifadelerine yer verildi.Açıklamada, Mısır'ın kredi notunun teyit edilmesine yönelik,
ülkenin kamu finansmanının çok zayıf ve zorlu olduğu belirtilirken, bütçe açığının
GSYH'nin yüzde 10'undan fazla arttığına işaret edildi
BU HAFTA PİYASALAR
Kur ve faiz dalgalı Başta ABD olmak üzere merkez bankalarının genişlemeci para politikalarına
seyirle geriledi...
devam edebileceği beklentileriyle risk iştahının devam etmesine paralel, dolar/TL
paritesi Pazartesi günü geriledi; 2 yıllık gösterge tahvil faizi en son Ağustos
başında gördüğü seviyeye indi. Daha sonra ise kur ve faiz hafif yükseldi. Dolar/TL
paritesi 2.25’in altına; sepet bazında TL 2.55 seviyesinde haftaya başladı. Tahvil
bono piyasasında da özellikle 10 yıllık tahvil faizlerinde aşağı hareket görüldü. 13
Temmuz 2016 itfalı gösterge tahvilin bileşik faizi ise haftaya %8.97 düzeyinde
başladı. Öte yandan, 24 Temmuz 2024 itfalı 10 yıllık gösterge tahvilin faizi de
%8.75 düzeyindeydi. Salı günü ise ABD Merkez Bankası'nın (Fed) daha geç faiz
artırımına gidebileceği beklentileri ve artan risk iştahı ile dolar/TL 2.24'ün altına
gerileyerek 3.5 haftanın yeni en düşük seviyesini görürken, tahvil faizleri de sınırlı
geriledi. Merkez Bankası (TCMB) dengeli büyüme ve yurtiçi tasarrufları
güçlendirmek amacıyla dört yıl aranın ardından bankaların TCMB'de tuttukları TL
zorunlu karşılıklara yeniden faiz ödeme kararı aldı. Avrupa Merkez Bankası’nın
şirket alımlarına başlayacağı yolundaki söylentiler de risk iştahını artırdı.
Dolar/TL paritesi 2.23’e kadar geriledi. Gösterge tahvilin bileşik faizi %8.62’ye
kadar düştü. Çarşamba günü ise dolar/TL, beklentilerin hafif üzerinde gelen ABD
TÜFE verisinden sonra euro/dolar paritesindeki düşüşe paralel yükseldi.
10
23 Ekim’de Almanya ve euro
bölgesi
PMI
verilerinin
%
beklentilerden
iyi
gelmesiyle
25
dolar/TL'de
başlayan
düşüş
22
eğilimi, TCMB'nin Ekim PPK
19
toplantısında kısa vadeli faizleri
16
sabit tutmasının ardından devam
13
etti, 10 yıllık gösterge tahvil faizi de
10
TCMB kararı ile geriledi. PPK
7
kararları
ardından
dolar/TL
4
kademeli olarak bir ayın en düşük
düzeyi olan 2.2311'e kadar
geriledi. 10 yıllık tahvil faizleri
%8.72’ye kadar indi. İki yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi ise %8.68
düzeyindeydi. Haftanın son gününde ise kur ve faiz hafif yükselirken; yurtdışı
veriler izlendi.
04.01.2007
01.03.2007
27.04.2007
25.06.2007
20.08.2007
17.10.2007
13.12.2007
12.02.2008
08.04.2008
05.06.2008
31.07.2008
25.09.2008
26.11.2008
28.01.2009
25.03.2009
25.05.2009
20.07.2009
14.09.2009
12.11.2009
11.01.2010
08.03.2010
30.04.2010
28.06.2010
20.08.2010
20.10.2010
22.12.2010
16.02.2011
12.04.2011
07.06.2011
02.08.2011
30.09.2011
30.11.2011
25.01.2012
21.03.2012
18.05.2012
13.07.2012
12.09.2012
12.11.2012
08.01.2013
05.03.2013
02.05.2013
28.06.2013
28.08.2013
31.10.2013
26.12.2013
21.02.2014
17.04.2014
17.06.2014
15.08.2014
14.10.2014
Tahvil/bono piyasası gösterge faiz oranları
(13.07.16 tahvili, % bileşik)
Bu arada Hazine'nin 18 Kasım 2015 itfalı kuponsuz tahvilin yeniden ihracında
bileşik faiz %8.80 oldu. Kuponsuz tahvil ihalesinde net satış 634.8 milyon TL
olurken, ihaleye nominal 2,075.5 milyon TL teklif geldi. Hazine kuponsuz tahvilin
yeniden ihracı öncesi rekabetçi olmayan tekliflerde (ROT) tamamı piyasa yapıcı
bankalardan (PY) olmak üzere 347.6 milyon TL borçlanma gerçekleştirdi. Böylece
Hazine kuponsuz tahvilde ROT dahil piyasadan 982.4 milyon TL borçlanmış oldu.
Hazine, Ekim ayında toplam 15 milyar TL'lik iç borç servisine karşılık 8.8 milyar
TL'si piyasadan, 1.8 milyar TL'si kira sertifikası yoluyla olmak üzere toplamda
10.8 milyar TL'lik iç borçlanma planlıyordu. Hazine aylık program çerçevesinde
gerçekleştirdiği beş ihale ve kullanılan opsiyonlar ile 9,178.6 milyon TL'si
piyasadan, toplam 9,408.6 milyon TL borçlandı.
Sonuçta 17 Ekim’de Merkez Bankası kurlarıyla 2.2550 olan dolar/TL paritesi, 24
Ekim’de 2.2418 TL’ye indi; 2.8876 TL düzeyinde olan euro/TL paritesi ise 2.8361
TL’ye geriledi. 17 Ekimde %9 olan gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi ise bu
haftanın son günü %8.82’ye indi.
Döviz, petrol ve altın Döviz:
fiyatları...
ABD Doları açıklanan güçlü verilerin finansal piyasalardaki gerginliği
yatıştırmasından sonra borsalarda ve ABD Hazine tahvili getirilerinde görülen
yükseliş ile birlikte hafta başında değer kazandı. Japonya'nın 1.2 trilyon dolarlık
hükümet emeklilik fonunun yabancı varlıklarının artabileceğine dair haber de
dolardaki yükselişe katkı sağladı. Geçen hafta 1.28’i aşan euro/dolar paritesi
haftaya 1.2750 düzeyinde başlarken; dolar/yen paritesi 107.30 düzeyindeydi.
Ancak Salı günü dolar bir miktar geriledi. Euro/dolar tekar 1.28’in üzerine
çıkarken; dolar/yen 107’nin altına düştü. Çarşamba günü ise Euro ECB'nin şirket
tahvili almayı değerlendirdiği yönündeki haberlerle birlikte geriledi. Risk
iştahında görülen toparlanma ise dolara yen karşısında destek sağladı. ABD'de
açıklanan güçlü konut verisi, teknoloji şirketlerinin açıkladığı çeyreklik sonuçlar
ve Çin verisi risk iştahı üzerinde etkili oldu. Euro/dolar paritesi 1.27’nin altına
11
düşerken; dolar/yen paritesi 107’nin üzerine yükseldi. Bu arada ABD'de açıklanan
enflasyon verisinin ardından ABD Hazine tahvili getirilerinde görülen hafif artış
dolara destek sağladı. 11 bankanın Avrupa Merkez Bankası'nın stres testlerinde
başarılı olamadığı yönündeki haber de euro üzerinde baskı oluşturdu ve bu durum
da dolara destek sağladı. New York'ta bir doktora yapılan Ebola testinin pozitif
çıktığı yönündeki haberlerin ardında Perşembe günü dolar karşısında 1.2614’e
kadar düşen euro haftanın son gününde hafif yükseldi; yen ise dolar karşısında
değer kaybına uğradı. Cuma günü itibariyle Euro/dolar paritesi 1.2665;
Dolar/yen paritesi 108.10 düzeyindedir.
Petrol:
Brent ham petrolünün varil fiyatı, ABD'de açıklanan güçlü verilerin küresel finans
piyasalarını desteklemesinin ardından hafta başında 86 doların üzerine çıktı. ABD
petrolünün varili ise 83 dolar civarında haftaya başladı. Çin’in güçlü petrol talebi
de fiyatlara destek oldu. Ancak petrol arzının yüksek olması ve küresel ekonomi
endişeleri ise kazanımların sınırlı kalmasına neden oldu. Hafta içinde Brent ham
petrolünün varil fiyatı gerileyerek 84 doların biraz üzerinde işlem gördü. ABD'de
açıklanan verinin bu ülkenin ham petrol stoklarında güçlü bir artışa işaret etmesi,
petrolde arzın fazla olmasına dair endişeleri artırdı. ABD hafif petrolü de hafta
içinde 80 dolara kadar düştü. Ancak daha sonra petrol fiyatları tekrar yükseldi;
haftanın son gününde ise New York'ta Ebola vakası haberiyle risk iştanının
azalması bu yükselmeyi sınırladı. Cuma günü itibariyle Brent ham petrolünün
varili 85.90 dolar düzeyinde; ABD hafif ham petrolünün varili 81.05 dolar
civarında seyretmektedir.
Altın:
Altın ABD'de açıklanan güçlü ekonomik verilerin küresel ekonomide yavaşlama
korkularını azaltmasıyla güvenli liman alımlarının zayıflaması sonrasında hafta
başında geriledi ve ons başına 1236 dolara indi. Ancak Salı günü Çin'in büyüme
verisinin ardından devam eden küresel büyümede yavaşlama endişeleriyle altın
fiyatları tekrar çıkışa geçti ve 1250 dolara doğru yükseldi. Bu Eylül başından beri
görülen en yüksek seviyeye yakındı. Asya'daki fiziki talebin azalabileceği
beklentileri ise kazanımların sınırlı kalmasına neden oldu. Hafta içinde ise fiyatlar
tekar gerileme eğilimine girdi. Doların bir haftanın en yükseğine yakın seviyelerde
seyretmesi ve altın fonlarından çıkışların sürmesi ise piyasada tedirginliğin devam
etmesine neden oldu. Fiyatlar 1230 doların altına inerken, ABD’de görülen Ebola
vakası fiyatların tekrar hafif yükseltmesine yol açtı. Yine de altın fiyatları dolardaki
yükseliş ile olumlu ekonomik verilerle birlikte haftayı düşüşle kapatmakta. Cuma
günü itibariyle altının spot fiyatı ons başına 1233 dolar civarındadır.
DÖVİZ KURLARINDAKİ GELİŞMELER
(1)
(2)
(3)
(2)/(1)
31.12.13
30.09.14 24.10.14
%
değişim
2,1343
2,2813
2,2418
6,9
2,9397
2,8798
2,8361
-2,0
2,5370
2,5806
2,5390
1,7
(2)/(1)
reel %
değişim
0,4
-8,0
-4,4
(3)/(2)
%
değişim
-1,7
-1,5
-1,6
ABD doları/TL*
Euro/TL*
Döviz Sepeti **
Euro-dolar
paritesi
1,3774
1,2624
1,2651
-8,4
0,2
* TCMB döviz satış kuru. ** 0,5 dolar + 0.5 euro. *** Reel % değişim için tüketici fiyat endeksi kullanılmıştır.
12
Daha fazla bilgi için:
Dr. M.Veyis Fertekligil,
Baş Ekonomist
e-posta: [email protected]
Tel: 0212 – 368 35 20
UYARI NOTU: Bu rapor Turkland Bank A.Ş. (T-Bank) tarafından güvenilir olduğuna inanılan kamuya açık kaynaklardan elde edilen
bilgiler kullanılmak suretiyle, sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, hiçbir şekilde finansal enstrümanların alım veya satımı
konusunda tavsiye veya finansal danışmanlık hizmeti sağlanması olarak yorumlanmamalıdır. T-Bank bu raporda yer alan bilgilerin
doğru ve tam olması konusunda herhangi bir şekilde garanti vermemektedir. T-Bank bu raporda yer alan bilgilerde herhangi bir
bildirimde bulunmaksızın değişiklik yapma hakkına sahiptir. Bu rapor ve içindeki bilgilerin kullanılması nedeniyle doğrudan veya
dolaylı olarak oluşacak zararlardan T-Bank hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir.
13

Benzer belgeler