Çeşitli Salnamelerde ve Araştırmalarda Kalecik

Transkript

Çeşitli Salnamelerde ve Araştırmalarda Kalecik
SÖZBAŞI
Kalecik, 20. Yüzyılda Türkiye Cumhuriyeti Devletinin başkenti, cumhuriyetin kuruluş
temellerinin atıldığı bir şehir olan Ankara’nın ve Osmanlı döneminde tarihe yön vermiş
Kastamonu’nun en eski kazalarından biridir. Kaza hakkında Cumhuriyet döneminde çok az
inceleme ve araştırmalar yapılmıştır. Özellikle 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başlarındaki
idari, sosyal, kültürel ve ekonomik durumuna ilişkin arşiv kaynaklarına dayalı toplu bir
çalışma yapılmamıştır.
Kalecik Kazası hakkında önemli bilgi veren kaynaklardan biri de salnamelerdir.
Salnameler muayyen (belli, belirli) mevzulara dair yıldan yıla çıkarılan dergi, kitap şeklindeki
yıllıklardır. Ankara Vilayetine Mahsus Salnamelerde ve Kastamonu Salnamelerinde Kalecik
Kazası’na dair çok önemli bilgiler verilmektedir. Bu eserlerden Kalecik’in coğrafi yapısı,
kazadaki mimari yapılar ve müesseseler, kazanın Müslim-Gayri Müslim yapısı, Kalecik
Kazası’nda yetiştirilen ürünler, kazanın yöneticileri vb. gibi birçok konuda önemli bilgiler
almaktayız. Özellikle Osmanlıca’dan çevirisi tarafımdan yapılan “Salnamelere Göre Kastamonu
Vilayeti Çankırı Sancağı Kalecik Kazası’nın İdari, Sosyal ve Ekonomik Yapısı (1869-1889)” Kalecik
Kazası ile ilgili bilgiler veren kısımları tarafımdan yayımlanmıştır.
Bu araştırma, çeşitli salnamelerde ve tezlerde Kalecikle ilgili kısımlar araştırılarak gün
yüzüne çıkartılarak Kazanın idari, sosyal ve ekonomik yapısı aydınlatılmak suretiyle
Kalecik’in kültür ve medeniyet tarihine bilimsel katkıda bulunmak amacıyla hazırlanmıştır.
Mehmet ÖZKAN
Haziran 2014
Alanya
1
ÇEŞİTLİ SALNAMELERDE VE ARAŞTIRMALARDA KALECİK1
1- EVLİYA ÇELEBİ SEYAHATNAMESİNDE KALECİK2
1.1. Kalecik:
Bursa tekfuru Serdene adlı kıral, burasını kızı için yaptırmıştır. Sonra Kastamonu hakimi
Topal Beyazid fethetmiş ve Osmanlılara baş eğmeyip, nice köy ve kasabalara el uzatmaya
başlamıştır. Nihayet Yıldırım Bayezid Han, bir gün ansızı bu kaleyi basıp fethetti. Hala
Kangın Sancağı toprağında paşa hası ve subaşılığıdır. Yüz elli akçelik şerif kazadır. Kadısına
senelik dört kere gelir getirir. Kethüda ve yeniçeri serdarı, müftüsü ve nakibül eşrafı, ayan ve
eşrafı, kethüda yeri, kale ağası, yirmi kadar kale neferi vardır.
1.2. Kalecik’in Şekilleri :
“Cik” sözü küçültme edatıdır. Yani, küçük kale demektir. Amma bu kale, göğe yükselmiş
yalçın kaya üzerine inşa edilmiş bir kaledir. Duvarı altmış Mekke ziraı’dır. Dört tarafı yalçın
kaya olduğundan, etrafında hendeği yoktur. Kıbleye bakan bir demir kapısı vardır. Kale
içerisinde yirmi kadar ev, bir cami, bir buğday anbarı, su sarnıcı, cebhane ve altı adet şahi
topcağız var. İç il olduğundan, kalesi bakımsız kalmıştır. Bütün şehir ayanı, asi ve zorba
korkusundan, kıymetli mallarını bu kalede saklamışlardır. Kale ağası bu harabenin bekçiliğine
memurdur. Yüksek değil. Kulelerden, sahralar zümrüd gibi görünür. Aşağı varoşu kalenin
kıble tarafında olup bağ ve bahçeli, mamur bir kasabadır. Fakat etrafında sur ve duvarı yok.
Bin ikiyüz kadar kiremit ve toprak örtülü evleri vardır. En güzeli, Şehsuvar Paşa Sarayıdır.
Evleri kıbleye bakar. Yolları temizdir. Asla kaldırım yok. Onyedi mihrabdır. Çarşı içerisinde
faydalı ve küçük hamamı var. Üç hanı, altı kahve dükkanı var. Havası çok güzel ise de, suyu
iyi değildir. Şehirde üç gün kaldık. Paşa efendimiz, Şehsuvar Paşa sarayında misafir oldu.
Şehsuvar Paşazade Gazi beyi üç gün okuttuğumuzdan, haremden annesi bir bohça don ve
gömlek ihsan etti. Allah’a şükür, burada üç gece rahat uyku uyuyabildik. Temiz elbise giydik.
Sarıca ve sekban bayrakları, baskın korkusundan şehrin dört çevresinde nöbet beklerlerdi.
1.3. Kazancı Baba Tekkesi :
1
2
Mehmet ÖZKAN Eğitimci
Evliya Çelebi Tam Seyahatname 1-2, Üçdal Neşriyat, İstanbul s.701-702
2
Kalenin ancak bir sarp yolu vardı. Batı tarafına giden meşakkatli yolun aşağısında, çarşıya
yakın küçük bir yerde gömülüdür.
2- KASTAMONU VİLAYET SALNAMESİNE GÖRE KALECİK
2.1. Kalecik Kazası3
Kaymakamlık merkezi olan kasabai mezbure vilayetin şarki cenubunda ve livanın ciheti
şarkiyesinde ve 36 saat badinde ve merkez livaya 12 saat mesafededir. Kalecik kazası şarken
Ankaraya tabi Keskin ve garben Kengırı ve şimalen İnallı Ballı nahiyesi ve cenuben Ankara
dahilinde kasabai Zir kazaları ile mahduddur. Merkez kazanın cenubu yemininde ve 3 çeyrek
mesafede Kızılırmak nam nehir cereyan etmekte olup bunun üzerinede 1,5 saat mesafede vaki
olup münhedim ve olan köprünün anatı ahali ile üç köprü gözü hitam bulup diğer lüfecik
dört gözünün inşası hasbel mevsim ol evvel bahar ta’lik edilmiş isede muvakkaten ıslah
olunarak marin(gelip) ve abirin (geçen) ve yüklü hayvanat serbestçe mürur etmekte
(geçmekte) olduğu gibi derinu(içine) kasabada vaki ve rical ve nisvana (hayvana) mahsus
olup muattal (atıl) kalmış olan hamamın dahi kezalik ahali ianesiyle (yardımıyla) buküş
kazanı müceddeden imal ve tamiratı icaren ve ikmal olunmuştur. Kasabai mezmure maa
nevahiye 14 mahalle ve 95 garyeden ve sekenesi dahi 2500 hane beşik nüfus İslam ve 107
hane 293 nüfus Ermeniden ibarettir. Maa gurra kasabai mezkurede 55 adet cami ve mescit ve
35 mekatibi sıbyan ve 75 çeşme ve 3 şadırvan ve 4 medrese ve iki han ve 391 dükkan ve iki
hamam ve bir kagir köprü ve 30 değirmen ve bir hükümet konağı ve bir telgraf hane ve birer
Ermeni kilisesi ve mektebi vardır. Kasabai mezburede ashabi kerametden Nuhas (bakır) Baba
ve Davut Dede ve Ali Şeyh Dede nam zevat medfun ve zaviyeleri mevcud olarak
zaviyedarları tarafından ayende(gelen) ve revende(giden-yürüyen)
itam olunmaktadır.
Mahsulatı araziyesi hınta (buğday) şa’ir (arpa) ve kitre ve penbe (pamuk) ve kök boyadan ve
sanasiyesi dahi döşemelik basma ve alaca ve havlu ve bezden ibarettir.
2.2. Nüfusu Kalecik ve Nahiyesi 4
3
4
Kastamonu Vilayet Salnamesi 1297 (1880) s.156-157
Kastamonu Vilayet Salnamesi 1286 (1869) s.126
3
Dabağhane, Ahi Kemal, Cuma, Düşkünler, Çarbak, Çanşa, Ahiler, Taşra Kale, Yenice,
Ermeni Mahalleleri, Balma, Gök Ali Beyli, Gökçeviran, Dokuz Torba (Akkaynak), Hacı,
Kumartaş, Kınık, Kozayağı, Ahmet Ebel, Elecik, Gül Bulaş, Minkatı, Sabane, Çandır, Afşar
Karyeleri (Köyleri).
2.3. Kalecik Kazasında Görev Alan Memurlar5
KAYMAKAM
1286
(1869)
1289
(1872)
1290
(1873)
ABDULLAH VEHBİ
ŞÜKRÜ
EFENDİ
EFENDİ
EFENDİ
ŞÜKRÜ
EFENDİ
HAFIZ AHMET
HACI ABDULLAH
EFENDİ
NURİ EFENDİ
VEHBİ EFENDİ
HALİL SIRRI
HACI ABDULLAH
EFENDİ
VEHBİ EFENDİ
MUHAMMED
İZZET
AHMET
REFİK
EFENDİ
1294
(1877)
1295
(1878)
1296
(1879)
1297
(1880)
5
HALİL SIRRI
EFENDİ
HÜSEYİN
HÜSNÜ
EFENDİ
(1876)
EFENDİ
SÜLEYMAN
(1874)
1293
EFENDİ
HACI
ABDULLAHVEHBİ
-
HACI HAMDİ
ABDÜLCELİL
EFENDİ
VEHBİ EFENDİ
ALİ RIZA
ABDÜLCELİL
EFENDİ
VEHBİ EFENDİ
ALİ RIZA
ABDULLAH
EFENDİ
RAŞİD EFENDİ
MUHAMMED
ABDURRAŞİD
NEŞED BEY
EFENDİ
MUHAMMED
MAHMUD
NEŞED BEY
EFENDİ
MUHAMMED
ŞAKİR
EFENDİ
MUHAMMED
ŞAKİR
EFENDİ
HACI
AHMED
HASBİ
MURAD EFENDİ
EFENDİ
HACI
AHMED
MUHAMMED
HASBİ
MURAD EFENDİ
EFENDİ
HACI
AHMED
MUHAMMED
HASBİ
MURAD EFENDİ
EFENDİ
HACI
MURAD EFENDİ
HACI
MUHAMMED
MURAD EFENDİ
HACI
MUHAMMED
MURAD EFENDİ
HACI
MUHAMMED
MURAD EFENDİ
REİSİ
REİSİ
NAİB
EFENDİ
-
KAYMAKAM
NAİB
HÜSEYİN
BEY
EFENDİ
AĞA
KAYMAKAM
NAİB
HÜSEYİN
BEY
EFENDİ
AĞA
KAYMAKAM
NAİB
HÜSEYİN
BEY
EFENDİ
AĞA
KAYMAKAM
NAİB
HÜSEYİN
BEY
EFENDİ
AĞA
KAYMAKAM
NAİB
BEY
EFENDİ
EFENDİ
MUHAMMED
MUHAMMED
MECLİSİ
REİSİ
BEY
ABDULGAFFAR
AHMET NURİ
BELEDİYE
ŞÜKRÜ
EFENDİ
ALİ EFENDİ
DAVA
MECLİSİ
KAYMAKAM
ABDULLAH VEHBİ
RIZA BEY
İDARE
MECLİSİ
ABDULLAH
EFENDİ
1291
(1875)
MÜDÜRÜ
ABDULGAFFAR
EFENDİ
1292
MAL
NİYAZİ
1288
(1871)
MÜFTÜ
EFENDİ
1287
(1870)
NAİB
MUHAMMED
ŞÜKRÜ
EFENDİ
KAYMAKAM
NAİB
AHMED
BEY
EFENDİ
EFENDİ
KAYMAKAM
NAİB
İBRAHİM
BEY
EFENDİ
AĞA
ÖMER RIFAT
KAYMAKAM
NAİB
İBRAHİM
EFENDİ
BEY
EFENDİ
AĞA
ÖMER RIFAT
KAYMAKAM
NAİB
HASAN
EFENDİ
BEY
EFENDİ
EFENDİ
ÖMER RIFAT
KAYMAKAM
NAİB
HASAN
EFENDİ
BEY
EFENDİ
EFENDİ
HASAN RIZA
KAYMAKAM
NAİB
EFENDİ
BEY
EFENDİ
AHMED BEY
Kastamonu salnamelerinden çevrilerek düzenlenmiştir. (M.ÖZKAN)
4
1298
(1881)
1299
(1882)
HACI
OSMAN
MUHAMMED
NECİP
MURAD EFENDİ
EFENDİ
MUHAMMED
MAHMUD
NEŞED BEY
EFENDİ
MUHAMMED
İBRAHİM
MUHAMMED
NEŞED BEY
HALİL EFENDİ
MURAD EFENDİ
1302
(1885)
RAİF EFENDİ
OSMAN
NECİP
İHSAN EFENDİ
NAİB
BEKİR
BEY
EFENDİ
EFENDİ
KAYMAKAM
NAİB
BEY
EFENDİ
KAYMAKAM
İBRAHİM
MUSTAFA
BEY
İHSAN
AĞA
EFENDİ
MUSTAFA
İBRAHİM
KAYMAKAM
MEHMED HALİMİ
HAMDİ
ŞEYH
MUHAMMED
NAİL EFENDİ
NAİB
EFENDİ
EFENDİ
3. ANKARA VİLAYET SALNAMESİNE GÖRE KALECİK
Bugün Ankara ilinin doğusunda olan Kalecik ilçesinin 19.yy’da Kalecik Kazası olarak
geçen yönetim merkezi Kalecik yerleşmesidir. Kaza merkezi olan Kalecik Kasabası,
Sancağın doğusundadır. Kasaba Kızılırmak Nehri’nin sol sahilinde Kırkkız Dağı’na kadar
devam eden geniş saha ortasında yeralan tepelerden birinin üzerinde kurulmuştur. Kasabanın
bulunduğu yer, üzerinde kale enkazı görülen tepenin yamaç ve etekleridir. Kaza merkezi
fonksiyon alanları bakımından kasaba özelliği göstermektedir.
Kalecik Kasabası’nda Kastamonu Salnamelerine göre 14 mahalle olup birbirini takip
eden yıllarda
bunların sayısında
bir
değişme
olmamıştır.
Bu mahallelerin isimleri
salnamelerde olmadığından yalnızca sayısı verilmiştir. “Kasabada 5 adet cami, 12 mescit,
ve bir mekteb-i rüştiye ve ibtidai ile çok sayıda sıbyan mektebi, 3 şadırvan, 4 medrese, 2
han, 200 dükkan, 2 hamam, 1 kargir köprü, çok sayıda çeşme ve değirmen, 1 hükümet
konağı,
1
telgrafhane,
1 Ermeni kilisesi ve mektebi vardır.
Kasabada debbağlık,
demircilik ve nessaclık (dokumacılık) gibi sanatsal faaliyetler son yıllara doğru ortaya
çıkmaya başlamıştır. Ayrıca yine kasabada alaca kumaşlar, kuşak ve havlu gibi ürünler
imal edilirken bazı köylerde de heybe ve kilim benzeri ürünler imal edilmektedir.
Burada sayılan özellikler doğrultusunda Kalecik Kazası’nın yönetim merkezi olan Kalecik
yerleşmesinin kasaba özelliği taşıdığını söyleyebiliriz. Kalecik Kasabası’nda her türlü
meyve ağaçları, gayet güzel bağlar ve bahçeler mevcut olup bu bağlarda üzüm ve vişnenin
nefis ve alası, bahçelerde üç tanesi bir kıyye şeklinde ayva ve latif armut yetişmekte ve
bundan başka “kişniş” tabir olunur ufak üzümlerle, tatlı dutu bu havalice pek meşhurdur.”6
Yukarıdaki ifadelerden de anlaşılacağı üzere Kalecik kasabası hububat ve meyvecilik
ile ün yapmıştır. Kasaba civarında meyve ağaçları oldukça fazla ve cinsleri de iyidir.
Ankara Sancağı’nda 1893 tarihli Ankara Vilayet Salnamesi’nde sancağın merkez kazası
ile diğer kazalarda toplam 1059 köy vardır ve bu köylerin 126 tanesi Kalecik Kazası’nda
bulunmaktadır. Tespit edilen köylerin dağılımı şu şekildedir. Merkez kaza olan Ankara
66
Ankara Vilayet Salnamesi 1311, s.281-2 ( akt. Yıldırım, Birsen Edanur)
5
Kazası’na bağlı 41 köy, Ayaş Kazası’na bağlı 42 köy, Beypazarı Kazası’na bağlı 53
köy, Sivrihisar Kazası’na bağlı 90 köy, Nallıhan Kazası’na bağlı 63 köy, Haymana
Kazası’na bağlı 141 köy, Bâla Kazası’na bağlı 85 köy, Zir Kazası’na bağlı 109 köy,
Çubukabad Kazası’na bağlı 82 köy, Kalecik Kazası’na bağlı 126 köy, Yabanabad
Kazası’na bağlı 178 köy ve Mihalıçcık Kazası’na bağlı 49 köy mevcuttur. Kalecik
Kazasına bağlı köylerin adları liste halinde Ek 1’de verilmiştir.
4. KASTAMONU,
AYDIN,
HÜDAVENDİGAR
VE
ANKARA(BOZOK)
VİLAYETLERİNİN İDARİ TAKSİMATINDA KALECİK (1272-1328H)
Kalecik Kazası sancağın en doğusunda yer almakta olup, kazanın batısında Çubukabad
Kazası, kuzeyinde Sungurlu Kazası, doğusunda Keskin Kazası, güneyinde ise Bâla
Kazası
mevcuttur. Kalecik
Kazası
1891 yılında
Kastamonu Vilayeti’nin Kengiri
Sancağı’ndan ayrılarak Ankara Sancağı’na bağlanmıştır.1891 ile 1894 yılları arasında
kazada 1 nahiye 131 köy bulunmaktadır. 1902 ile 1908 yılları arasında kazada 2 nahiye
ve 136 köy bulunmaktadır ancak bu yıllar arasındaki salnamelerde köylerin nahiyelere
dağılımı zikr edilmemiştir. 1909 ve 1910 yıllarında ise 2 nahiye 124 köy vardır. 7
Bu köylerin 50 tanesi Nefs-i Kalecik’e bağlıdır. Geri kalan köylerin 22 adedi
İnallu-Bal u Nahiyesi’nden, 59’u da Keskin Kazası’ndan bağlanan köylerdir. Kalecik
Kazası’na 1896 yılında Kugir Nahiyesi bağlanarak nahiye sayısı 2’ye yükselmiştir.
1902-1909 yılında ettiğimiz belgeler çalışma dönemimiz içerisindeki Kalecik Kazası’nın
kaza statüsünde herhangi bir değişimin olmadığını doğrular niteliktedir.
Kalecik (Kurupazar) Kazası’nda ise 17.226 kadın 17.550 müslüman erkeğin olduğu
belirlenmiştir. Kazanın toplam nüfusu 35.258’dir. Kalecik Kazası sahip olduğu nüfusla
Ankara Sancağı’nın ikinci kalabalık kazası durumundadır. Bu nüfusunda 17.453’ü
kadın 17.805’i erkektir. 1881 tarihinde gerçekleştirilen teferruatlı nüfus grupları ve
sancaklara göre dağılımın 1906’da ve 1914’deki verilerle karşılaştırılmasını sağlamak
için bir tablo oluşturma gereksinimi kaçınılmazdır (Karpat 1984: 126-127, 162-163, 172173). Böylelikle veriler birebir karşılaştırılarak hangi bölgede nüfusun seyrinin nasıl
şekillendiği belirlenecektir (tablo 1).
Tablo 1: Kalecik Kazası’nda 1876-1907 Yılları Arasında Nüfusun Gelişimi
7
G. Erdem.2001,Kastamonu, Aydın, Hüdavendigar ve Ankara(Bozok) Vilayetlerinin İdari Taksimatı(1272-1328h),s,86.
6
BİLİNMEYEN8 TOPLAM
SENE
İSLAM
RUM
ERMENİ YAHUDİ
1870-71
7244
314
-
1872-73
16689
314
17003
1873-74
16677
314
16991
1876-77
16689
314
17003
1877-78
16689
314
17003
1878-79
16689
314
17003
1879-80
16689
214
16903
1880-81
9170
330
9500
1881-82
7558
293
1882-83
5000
293
5293
1883-84
5000
293
5293
1886-87
17577
1891
17900
261
18161
1893
34681
479
35862
1900
37669
612
38285
1902
38130
605
38735
1907
45554
696
46250
4.1.KAZANIN
DAĞILIMI
1
NÜFUSU
499
1
4
UMUMİYESİNİN
1885
18082
YILINA
ÖRNEK
GÖRE
9
YABANCI
KADIN
İSLAM
YERLİ
ERKEK
KADIN
ERKEK
İCMAL
50
79
8800
8648
17577
RUM
-
1
-
-
ERMENİ
2
18
227
252
YAHUDİ
-
1
-
-
1
TABİİ ECNEBİ İLE TABİİ MEŞKUK
-
-
1
3
4
52
99
9028
8903
1
499
(ŞÜPHELİ) BULUNANLAR
YEKUN
8
9
18082
Tabii şüpheli bulunan
Kastamonu Vilayet Salnamesi 1302 (1885) s.463
7
Ankara Sancağı’nın 1300-1325 tarihleri arasında nüfus gelişimini gösteren bu tabloda
birbirini takip eden yıllarda düzenli bir artışın olduğu görülmektedir. Yalnız 1883-1891
tarihleri arasında nüfusun yaklaşık üç kat artması coğrafi açıdan doğal bir artış olarak
gözükmemektedir. Bu durum araştırılması gereken bir konudur ve bunun başka
nedenlerinin olduğu çok açıktır.
Bu durum
salnamelerde
yazılmamış nüfuslarında
olduğunu göstermektedir. Nüfusun bir kısmının kayda geçmemiş olması idari bölünüşün
değişmiş olmasıyla yada nüfus kaydına yeni başlanmış olması sebebiyle açıklanabilir.
Ayrıca bu tarihlerde saha göç almış da olabilir.
Kalecik Kazası 1891 yılında Kastamonu Vilayeti’nin Kengirli Sancağı’ndan ayrılarak
Ankara Sancağı’na bağlandığı için kazanın bu tarihten önceki nüfusu verilmemiştir.
Kazada müslim ve gayrimüslim nüfus birbirine paralel bir artış göstermiştir.
4.2. 1891-1895 Yılları Arası Yol Çalışmaları
1891 yılına ait Ankara Vilayet Salnamesi’ne göre vilayet dahilinde yapılmış olunan
yollar
toplam
olarak
1.337
kilometredir.10 Bu
yolların
yapımında yöre mülki
yöneticilerinin başarıları ve üstün gayretleri göze çarpmaktadır. 1892
vilayet merkeziyle kazalarda yapılan
şose yol çalışmaları şu
Çankırı’dan Ankara’ya Kalecik ve Çubukabad
yılında
şekilde
Ankara
olmuştu:
kazaları dahilinde 23.000 metre toprak ve
10.000 metre şose yola, 7.000 metre şose yolu eklenmişti. 11
a.Kuzeydoğuya doğru, Amasya’ya giden yol. Mesafe taşları Kalecik civarında bulunmuştur.
b.Kuzeydoğuya doğru, Gangra (şimdi Çankırı)’ya giden yol. Mesafe taşları; İravlı,
Topoğlu Çiftliği, Elecik, Şemseddin, Martköyü, mevkilerinde bulunmuştur”.12
Örneğin 1896 yılında Sungurlu’dan Yozgat’a kadar bir telgraf hattının yapımı için
yardım toplandığını13 ve Kalecik Kazası’nın telgraf hattının onarımı için ihale açıldığını
görüyoruz.14 (Tuğluca2003:91-92)
10
Ankara Vilayet Gazetesi, Nr.928, “Üç Yüz Sekiz Senesi Zarfında Merkez Vilayete Mülhak Kazalarda İnşa Olunan Şose Yol ve
Köprüleri”, 16 Kanun-ı Evvel 1308 (1892), s.2. (akt: Güler,Y)
11
Tuğluca 2003:71 (akt :Güler,Y.)
12
A. Erzen.1946, İlkçağda Ankara, s, 30-1-2. (Akt. Yıldırım, Birsen Edanur)
13
Ankara Vilayet Gazetesi, Nr.1069, “Saye-i Ümranvaye-i Cenabı Padişahide Sungurlu Kazasından Yozgat’a temdid kılınan telgraf
hattının...”, 6 Mayıs 1312 (1896), s.1.( Akt. Güler, Y)
8
4.3. KALECİK KAZASI DAHİLİNDE BULUNAN MEDRESELER15
1898 tarihli Maarif Salnamesi’ne göre Ankara merkez sancağına bağlı olanlar;
rüştiyeler 16 adettir.16 Kalecik Mekteb-i Rüştiyesi’de bunların arasında sayılmaktadır.
Mevkii Esamesi :
Esamei Müderris:
Müderrislerin Esamesi:
Talebe-İ
Miktar:
Kalecik
Hasan Bey Medresesi
Hacı Abdullah Efendi
30
Kalecik
İç Daire Medresesi
Şeyh Nail Efendi
25
Kalecik
Dış Daire Medresesi
4.4. KALECİK
KAZASI
Emin ve Amir ve Abdullah Efendiler
DAHİLİNDE
BULUNAN
ORMANLAR
30
VE
YETİŞTİRİLEN HAYVANLAR
1893 tarihli Ankara Vilayet Salnamesi’ne göre 1890 tarihi itibarıyla Ankara’nın
kapsadığı ormanların istatistiki cetveli tablo II’dedir.17 Bu tabloda gösterildiği gibi
vilayet içerisinde bulunan ve devlet malı olan ormanların kapsadığı alan sarıçam,
karaçam, köknar, kavak, ardıç ve meşeden oluşmaktaydı. Bu tabloda zikredilen ormanların
en önemli kısmı, Yozgat ve Ankara sancaklarında bulunan Akdağ, Yabanabad, Şorba
ve Mihalıççık ormanlarıydı.
Bu
ormanlardaki
ağaçlar
her
çeşit
kereste yapımına
elverişliydi. Beypazarı, Nallıhan, Çubukabad, Çorum, Sungurlu kazalarındaki sarıçam
ve karaçam ağaçları % 50 oranında değişik çapta kereste yapımına elverişliydi. Diğer
kazaların ormanlarında bulunan meşe ve kavak ağaçları da yakıt olarak kul anılmaktaydı.
Vilayet içerisindeki diğer orman ve dağlarda ot olarak kerte, salep ve kökboyası ve bu
gibi ürünler yetişmektedir. Bu otlardan, yöre ekonomisi ihale ile yaklaşık yüzbin kuruş
gelir elde etmekteydi. 18
Tablo II: Ankara Vilayeti’nin Kapsadığı Ormanların İstatistiki Tablosu (1890)
14
15
Ankara Vilayet Gazetesi, Nr.1071, “Kalecik telgraf hattı tamiratı…”, 27 Mayıs 1312 (1896), s.2. ( Akt. Güler, Y)
Kastamonu Vilayet Salnamesi 1286 (1870-71) s.80
16
Salname-i Nezaret-i Maarif-i Umumiye, H.1316 (1898), ss.852-855. (Akt: Güler,Y)
17
601 Ankara Vilayet Salnamesi, H.1308/1309 (1891), s.305. (Akt: Güler,Y)
18
602 Ankara Vilayet Salnamesi, H.1308/1309 (1891), s.305. (Akt: Güler,Y)
9
KAPSADIĞI
ORMANLARIN
METRE
ÜRETİLEN VE
ELDE
AĞAÇLARIN
İSMİ VE YERİ
KARESİ
İHRAÇ EDİLEN
EDİLEN
CİNSİ
KERESTE
GELİR
CERİB
ADET
KURUŞ
1.200
-
-
KARA MEŞE,
PALAMUT
Kalecik Ormanları
MEŞESİ
Tablo III: Ankara Vilayeti’nin 1888-1903 Yılları Arası Koyun ve Keçi Miktarı
KAZA
Kalecik Kazası
1888 YILI
1903 YILI
KOYUN
TİFTİK KEÇİSİ
KOYUN
TİFTİK KEÇİSİ
(ADET)
(ADET)
(ADET)
(ADET)
47.993
72.807
84.250
86.320
5. KALECİK’TE MEDFUN BULUNAN ZATLAR19
5.1.BABA NAHHAS ANKARAVÎ (BEDREDDİN EFENDİ)
Hacı Bayram-ı Veli’nin halifelerindendir. Sicilli Osmani’de isminin Bedreddin ve Bayrami
tarikatine mensup olduğu kayıtlıdır. “Baba Nahhasi” olarak da bilinen Bedreddin Efendi bir
bakırcı ustasıdır. Şeyh Baba Nahhas hakkında şakayık’da övgü ile bahsedilir: “Şeyh Baba
Nahhasi-i Ankaravî, Hacı Bayram-ı Velî’nin irşat kılavuzluğunun yardımıyla tasavvufun gizli
sırlarına vakıf olup bu yolun sonuna ulaşmıştır. Vücudunun bakırını Hacı Bayram-ı Velî’nin
irşat cevheriyle saf altın yapıp mutluluk kimyasını kazanmıştır. Allah aziz sırrını kutlu ve
mutlu eylesin.”Bedreddin Efendi (Baba Nahhasi-i Ankaravî) “Baba Demur” lakabı ile de
anılmaktadır. Fatih Sultan Mehmed Han’ın saltanatının ilk yıllarında vefat etmiştir. 1907 yılı
Ankara Vilayeti Sâlnâmesi’nde Baba Nahhas’ın mezarının Kalecik ilçe merkezinde olduğu
zikredilir. 20 Günümüzde mezarı bilinmemektedir.
19
20
Manevi Mimarlarıyla Ankara; ANKARA TARİHİ VE KÜLTÜR DİZİSİ :5 ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ 2007
Fuat Bayramoğlu, HacıBayram-ı Veli Yaşamı-Soyu-Vakfı, c.I, TTK Yay., Ankara, 1989, s. 49.
10
5.2.KAZANCI BABA
Kalecik ilçe merkezinde türbesi bulunan manevi erlerdendir. Halk arasında “Kazancı
Baba” olarak bilinir. Hayatı ve kişiliği hakkında kaynaklarda bilgi yoktur. Halk arasında
Kazancı Baba’nın, Fatih Sultan Mehmed’in Tüfekçibaşısı ve Rufai şeyhi olduğu söylenir.
Evliya Çelebi “Seyahatnamesi”nde “Kazancı Baba Sultan ziyareti: Kalenin ancak bir sarp
yolu vardır. Batı tarafına bakar kapısına gidecek çetin yolun aşağısında çarşıya yakın bir ufak
tefek yerde medfundur. Allah sırrını aziz eylesin.” ifadesini kullanır. 21
5.3.ALIŞOĞLU :
Kalecik ilçesinin Kale Mahallesinde türbesi bulunan Alişoğlu’nun, Horasan’dan gelen bir
Nakşibendi şeyhi olduğu halk arasında söylenmektedir. Kalecik’e ne zaman geldiği ve Hayatı
hakkında bir bilgi bulunmamaktadır. Halkın saygı gösterdiği ulu kişilerdendir. 22
6. ÇANKIRI TARİHİNDE KALECİK
Kasım Beyin 1464’den sonra ölmesiyle Çankırı tamamıyla Osmanlı yönetimine girdi.
Çankırı, Osmanlı idari teşkilatında Anadolu eyaletine bağlı bir sancak merkezi oldu. II.
Beyazid’in oğullarından Alemşah’ın oğlu Osman Çelebi de, bir süre Çankırı’da sancakbeyi
oldu. XVI. yüzyılda Çankırı merkez kaza dışında sekiz kazası vardı. Bunlar Koçhisar,
Milan, Kurşunlu, Çerkeş, Tosya, Kargu, Kalecik ve Karıpazarı kazaları idi. Daha sonra
bunlara Keskün nahiyesi de ilave edildi. Muhtemelen XIX. yüzyıla kadar bu durumunu
korumuştur.23
Çankırı Osmanlı döneminde ana ulaşım yollarının dışında kaldığından fazla
gelişememiştir. Ekonomik yaşamda geleneksel üretimi biçimi sürmüş, buna bağlı olarak da
önemli bir nüfus hareketliliği olmamıştır. XIX. yüzyılın ilk yarısında Çankırı, Ankara
Vilayeti’ne bağlı iken, ikinci yarısında, yeni idarî ve mülkî yapılanmaya paralel olarak 1846
21
22
23
Halit Cevri Aslangil-Halil Hamdi Ekiz, Kalecik’in Tarihi, Kalecik Kültür Der. Yay., Ankara, s. 15.
Halit Cevri Aslangil-Halil Hamdi Ekiz, Kalecik’in Tarihi, Kalecik Kültür Der. Yay., Ankara, s. 15.
J. H. Mordtmann “Çankırı”, İA, III, s. 357-358; İ. Şahin, “Çankırı”, s. 216-217. ( Akt. Akkaya, N.)
11
yılında Kastamonu vilayetine bağlanmıştır. Bu dönemde Kastamonu vilâyetine Çankırı ile
birlikte Sinop ve Bolu sancakları da bağlıdır. Çankırı, XIX. yüzyılda merkez kaza ile birlikte
üç kaza yani Çankırı, Kalecik ve Çerkeş dışında yedi nahiye ve 714 köyden oluşmaktaydı.
1894 yılı salnamesine göre Çankırı merkez kazaya Koçhisar (Ilgaz), Şabanözü ve Tuht
(Yapraklı) nahiyeleri, Çerkeş kazasına da Karacaviran, Bayındır ve Ovacık nahiyeleri
bağlıdır. Çankırı sancağına dönem dönem Kalecik ve İskilip kazaları da bağlanmıştır. 24
Millî Mücadele İnebolu-Kastamonu-Ankara hattı, şu güzergâhı takip ediyordu: İnebolu,
Küre, Ecevit, Seydiler, Devrekani, Halkacılar, Şeker Köprü, Kastamonu, Beşdeğirmenler,
Ilgaz, dibi, Ilgaz, Çomarın, Yenice köy, Kazancı, İnköy, Gündoğdu, Çankırı, Çandır,
Kızılkaya, Kalecik ve Ankara.
Coğrafi ve tarihi şartların şekillendirdiği bu yol hattının bugünde büyük ölçüde aynı
güzergâhı takip ettiği gözlenmektedir. İnebolu-Ankara hattında Yolcu Konaklaması ve
güvenlik için çok sayıda han, otel ve karakol bulunmaktaydı. Bunların bir kısmı Millî
Mücadele sırasında yapılmıştı. Bu barınak ve güvenlik noktaları şunlardı: Merkez İnebolu
Sübyan Çavuşun Oteli, Merkez -Küre Ahmet Çavuşun Oteli, Ecevit Herif Kâmil, Üyük
Hanı, Ödemiş Hanı, Şeydiler Yumurtacı Hüseyin Ağa Hanı, Beşdeğirmenler, Ilgaz Dibi
Otelleri, Ilgaz dağ doruğunda Jandarma Karakolu, Çomarın, Yeniceköy, Kazancı Hanları,
Kale Hanı, İnköy Hanları, Gündoğdu Jandarma Karakolu, Çankırı Hacı Kadir, Hafız Ağa
Hanları, Hacıbey, Kalecik Yeni Han ve Ankara Taş Misafirhanesi İstiklâl Savaşı süresince
Milli Mücadele yıllarında sahip olduğu stratejik konumu milli mücadele lehine kullanan
Çankırı’nın yollarının yapımına, mevcut yolların iyileştirilmesine Cumhuriyet’le birlikte
başlanmıştır. Öncelikle, gölgesinde büyümeye çalıştığı genç cumhuriyetin genç başkenti ile
olan yolu 1926 yılında yapılmaya başlanmıştır.25 Bugün Kuzey Anadolu’dan geçen ve doğu
illerimizle Samsun’u İstanbul’a bağlayan yollardan biri olan bu yol Ilgaz, Kurşunlu, Çerkeş,
Eskipazar arazisinden Gerede’ye Bolu’ya geçmektedir. Yol, ilk defa 1926 yılında Vali
Bekir Sami Baran tarafından açılmıştır. Bunu müteakiben, Çankırı-Kalecik yolu yapımı için
30.000 lira tahsis edilmiş ve yapımına başlanmıştır.26
24
İ.Şahin, “Çankırı”, s. 217; Çankırı’nın Türk idaresine geçiş için bkz. Ömer Türkoğlu (Hazırlayan), Salnamelerde Çankırı, Kastamonu
Vilayeti Salnamelerinde Çankırı (Kengırı) Sancağı ( 1869- 1903 ),Çankırı Valiliği, Çankırı, 1999, s.XII. ( Akt. Akkaya, N.)
25
26
132BDA, 030 18 01, 027 72 7. ( Akt. Akkaya, N.)
133BDA, 030 01 01, 028 00 10. ( Akt. Akkaya, N.)
12
Kararname27
Baş Vekâlet
Mu’amelat Müdiriyeti
Yolların tevhidi hakkındaki kanun ahkâmına tevkifen 927 senesi muvazene-i umumiye
inşaat ve tamirat müte’aciyle tahsisatında otuz bin liranın Ankara- Kalecik yolu ile
Gömleksiz (Kömleksiz) Köprüsü ve yirmi bin liranın Çankırı- Kalecik yolu ve keza
yirmi bin liranın cem’an yetmiş bin liranın muaveneten tahsis ve i’tası, Dâhiliye ve
Nafia Vekâlet-i Celilelerinin 23/2/928 tarih ve 326
vuku' bulan teklifi üzerine İcra Vekilleri
numrulu müşterek tezkereleriyle
Heyetinin 26/ Şubat/
928tarihli
içtimasında tasvip ve kabul olunmuştur.
Reis-i Cumhur
26/ Şubat/ 928
Gazi
7. ŞAPKA İNKILABI, ATATÜRK ve KALECİK28
Mustafa Kemal Atatürk, 23 Ağustos 1925 günü sabahın erken saatlerinde yeni bir
Anadolu gezisine çıkıyordu.
İki otomobil hazırlanmıştı. Birine Atatürk, Kütahya
Milletvekili Nuri (Conker) Rize Milletvekili Fuat (Bulca), ötekine Cumhurbaşkanlığı Genel
Sekreteri Tevfik (Bıyıklıoğlu), Başyaver Rusuhi, Yaver Muzaffer (Kılıç), Muhafız Birliği
Komutanı İsmail Hakkı (Tekçe), Özel Kalem’den Lütfi Bey bindiler. Yaverler ve İsmail
Hakkı (Tekçe)’nın dışında herkes sivil ve şapkalı idi. Bu gezinin özelliği de Kastamonu ve
İnebolu’da Şapka Devrimini fiilen başlatmaktı.
Atatürk'ün Çankırılılar tarafından
karşılanması ve ağırlanması o sıralar Türk Ocağı Başkanı ve Anadolu Ajansı muhabiri olan
Tahsin Nahit Uygur tarafından, kendi gazetesi olan ve o tarihte Çankırı'da yayınlanan Necat
Gazetesi’nde şöyle anlatılmıştır:
"Kalecikten sonra Çankırı sınırı olan Tüney'in Çandır Hanı’nda Atatürk, Çankırı
mebusları Ziya, Talat Onay, Rıfat, Vali Cemil, Operatör Miralay Refik, Topçu Alay
27
134BDA, 030 18 01, 027 83 15. ( Akt. Akkaya, N.)
28
Mustafa Selim İmece ( Derleyen), Atatürk’ün Şapka Devriminde Kastamonu ve İnebolu Seyahatleri 1925, “Ankara’dan Çıkış
Kastamonu’ya Geliş”, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1959. s.26 ( Akt. Akkaya, N.)
13
Komutanı Kaymakam (Yarbay) Osman, Halk Fırkası Reisi Müftü Ata, Belediye
Başkanı Cemal, Türk Ocağı Reisi Tahsin Nahit Uygur beylerden oluşan bir heyet
tarafından karşılandı".29 Karşılamada bulunan Çankırı milletvekili Ahmet Talat Onay'ın
hatıra defterinde
şunlar kayıtlıdır: “Otomobilden inen Paşa, şapkası elinde olduğu
halde teker teker elimizi sıktı. Biz de kalpaklarımızı çıkardık. Vali Bey, Müftü
Efendi’yi Halk Fırkası Başkanı diye tanıtınca, Hem müftü, hem parti başkanı nasıl
olur? diye sordu. Hepimizi ayrı ayrı süzerken, hani sizin şapkanız dedi. Hepimiz bu
soru karşısında şaşırmıştık. Başınızda şapkayla buyuracağınızı bilseydik biz de birer
şapka tedarik ederdik, dedim....”.30 Karşılama heyetinde bulunan Tahsin Nahit Uygur,
İstanbul'dan bir şapka getirttiğini ve Atatürk'ü Çankırı sınırında heyetin diğer üyeleri ile
birlikte karşılarken kendisinin şapkalı olduğunu ve bunun için Atatürk'ün özellikle Çankırı
milletvekillerine bu soruyu sorduğunu, Kastamonulu gazeteci Aziz Demircioğlu'na
anlatmıştır. Bu da gösteriyor ki, Şapka
İnkılâbı ismen ve fiilen, Çankırı'da başlatılmıştır.
Nitekim irticalen de olsa Atatürk, Çankırı milletvekillerini, şapkalı olmadıkları için sorguya
çekmiştir. Yani kendisiyle birlikte onların da şapka giymiş olmaları gerektiğini
vurgulamıştır.
Çankırı İl Yıllığı’nda Atatürk’ün Çankırı’ya gelişi şu ifadelerle ele alınmıştır. Atatürk ve
arkadaşları yolda Kalecik’e uğradılar. Tüney Hanı’na geldikleri zaman Çankırı Valisi Cemil,
Çankırı Milletvekillerinden Talat, Ziya ve Rifat beyler, Çankırı Belediye Başkanı ve daha
başkaları Atatürk’ü karşıladılar. Öğleye doğru Çankırı’ya giriyorlardı. İnebolu-KastamonuAnkara hattının bir anda çok önem kazanıp adeta bir hayat damarı haline gelmesi güvenli
oluşunun dışında coğrafi olarak elverişli bir güzergâh oluşuydu. 31
8. KALECİK KAZASI NDA ORTALAM SICAKLIK DEĞERLERİ
Kalecik’de ise en yüksek sıcaklık (+)30/(+)39 derece arasında değişirken, en düşük
sıcaklık (-)10/(-)12 derece arasında değişmektedir.32
29
Nejat Gazetesi, 27 Ağustos 1341, Sayı: 77. ( Akt. Akkaya, N.)
30
169
Ahmet Talat Onay, Milli Mücadele Yazıları, Haz. Cemal Kurnaz-Şefika Kurnaz, İstanbul,1995. s.62( Akt.
Akkaya, N.)
31
AKKAYA Nurçin TAŞRADA BİR DEĞİŞİM ÖRNEĞİ: CUMHURİYETİN İLK YILLARINDA ÇANKIRI (1923–1939) KIRIKKALE
ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ KIRIKKALE-2008
32
Ankara Vilayet Salnamesi 1325,s.152. ( Akt. Güler, Y)
14
9. Şive33
Türkçenin Kalecik ilçesinde kullanılan şivesinin Batı Anadolu ağızları içindeki konumu Prof.
Dr. Leyla Karahan'ın Anadolu Ağızlarının Sınıflandırılması (Türk Dil Kurumu yayınları: 630,
Ankara 1996) adlı çalışmasına göre şöyledir:
3.” Batı Anadolu ağızları
3.8. Ankara, Haymana, Balâ, Şereflikoçhisar, Çubuk, Kalecik, Kırıkkale, Kızılırmak,
Çorum, Yozgat, Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Kayseri, Şarkışla, Gemerek”
10. KALECİK KAZASINA BAĞLI KÖYLERİN YERADI 1311 (1893)34
33
ANKARA
KALECİK
KY AHMEDADİL
ANKARA
KALECİK
KY AKYÜREK
ANKARA
KALECİK
KY AKYÜREK VE KIZILKAYA
ANKARA
KALECİK
KY AZAK
ANKARA
KALECİK
KY ESAYİŞ MEA KARA
ANKARA
KALECİK
KY İSHAKCA
ANKARA
KALECİK
KY ESKİ MEA ŞEYH VE
ANKARA
KALECİK
KY MENASİTR
Karahan Leyla Prof. Dr.; Anadolu Ağızlarının Sınıflandırılması ; Türk Dil Kurumu yayınları: 630, Ankara 1996
34
Yıldırım Birsen Edanur ANKARA SANCAĞI’NIN TARİHİ COĞRAFYA BAKIMINDAN YERLEŞME VE NÜFUSU (1871-1907)
Yüksek Lisans Tezi, ANKARA ÜNİVERSİTESİSOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ COĞRAFYA (TÜRKİYE COĞRAFYASI)
ANABİLİM DALI Ankara-2006
15
ANKARA
KALECİK
KY EŞMEDERE
ANKARA
KALECİK
KY AĞRAK
ANKARA
KALECİK
KY AĞAYELİ
ANKARA
KALECİK
KY AFŞAR
ANKARA
KALECİK
KY AKTEPE
ANKARA
KALECİK
KY AKÇATAŞ
ANKARA
KALECİK
KY AKÇAKAVAK
ANKARA
KALECİK
KY AKGÖZİLE
ANKARA
KALECİK
KY AKKAYA
ANKARA
KALECİK
KY ELECİK
ANKARA
KALECİK
KY İMAMOĞLU ÇEŞME
ANKARA
KALECİK
KY EMİRLER
ANKARA
KALECİK
KY İNBARDERE
ANKARA
KALECİK
KY AVKAZ
ANKARA
KALECİK
KY AVLAKLI
ANKARA
KALECİK
KY ULAŞ OYURCA
ANKARA
KALECİK
KY AYDINŞEYH
16
ANKARA
KALECİK
KY İYNEGAZİLİ
ANKARA
KALECİK
KY AYVADAYI
ANKARA
KALECİK
KY BALIŞEYH
ANKARA
KALECİK
KY BEŞBIÇAK
ANKARA
KALECİK
KY BATTALBEY
ANKARA
KALECİK
KY GİVESTANLU
ANKARA
KALECİK
KY TEİDATLU
ANKARA
KALECİK
KY BUHRUNK
ANKARA
KALECİK
KY BİYKAYDIN
ANKARA
KALECİK
KY PAPAS
ANKARA
KALECİK
KY YAZARCIK
ANKARA
KALECİK
KY TİLKİ
ANKARA
KALECİK
KY TIMARLU
ANKARA
KALECİK
KY TİMUTTAŞ
ANKARA
KALECİK
KY CACIKLAR
CANDIR VE YAZI BEKAR VE KÜRTKÖY
ANKARA
KALECİK
KY ÇALISOBA
17
ANKARA
KALECİK
KY ÇÖTELERÇİFTLİĞİ
ANKARA
KALECİK
KY HASBALA
ANKARA
KALECİK
ANKARA
KALECİK
KY HACI VE ORMAN
ANKARA
KALECİK
KY HASINLU
ANKARA
KALECİK
KY HALLACLI VE DANACI
ANKARA
KALECİK
KY MEYDAN
ANKARA
KALECİK
KY HASYAZI
ANKARA
KALECİK
KY HIZIRŞEYH
ANKARA
KALECİK
KY HALFET
ANKARA
KALECİK
KY HAMZALI
ANKARA
KALECİK
KY DİKMEN
ANKARA
KALECİK
KY RASULOĞLU VE YENİCE
ANKARA
KALECİK
KY SERACIK SELAMLI
ANKARA
KALECİK
KY ŞEMSEDDİN
ANKARA
KALECİK
KY ŞEYHŞAMİSAĞİR
ANKARA
KALECİK
KY SARİMBEY
KY HACILAR
18
ANKARA
KALECİK
KY ŞEYHŞAMİKEBİR
ANKARA
KALECİK
KY SARIKIZLI
ANKARA
KALECİK
KY SOFİLER
ANKARA
KALECİK
KY SAĞHALİLİNÇELÜ
ANKARA
KALECİK
KY TALİPOĞLU VE YUĞRA
ANKARA
KALECİK
KY TAVŞANCIK
ANKARA
KALECİK
KY DOKUZTOBRA
ANKARA
KALECİK
KY ELMALIŞEYH
ANKARA
KALECİK
KY ALİBEYLİ
ANKARA
KALECİK
KY ALİŞEYHLÜ
ANKARA
KALECİK
KY DANACI
ANKARA
KALECİK
KY KIRAŞLI
ANKARA
KALECİK
KY KAYUL
ANKARA
KALECİK
KY KARKIN
ANKARA
KALECİK
KY KAZMACA
ANKARA
KALECİK
KY KAVŞID
ANKARA
KALECİK
KY KAVAKLU
19
ANKARA
KALECİK
KY KARAALLU
ANKARA
KALECİK
KY KAYACAKAYA
ANKARA
KALECİK
KY KARAKISIK
ANKARA
KALECİK KY KARALARŞEREFLİSİ
ANKARA
KALECİK
KY KARAMURSEL
ANKARA
KALECİK
KY KARIK
ANKARA
KALECİK
KY KALIÇAK
ANKARA
KALECİK
KY KALECİK VE ÇUKUR
ANKARA
KALECİK
KY KALEKIŞLA
ANKARA
KALECİK
KY KETEK(KINIK)
ANKARA
KALECİK
KY KOCABABA
ANKARA
KALECİK
KY GÖREMEZ
ANKARA
KALECİK
KY KORİ
ANKARA
KALECİK
KY KURACILU VE TAİDATLU
ANKARA
KALECİK
KY KOZAYAĞI
ANKARA
KALECİK
KY KOZYENİKIŞLA
ANKARA
KALECİK
KY KUŞÇULU
20
ANKARA
KALECİK
KY KULAKSIZ
ANKARA
KALECİK
KY KOCA VE OSMANAĞAÇİFTLİĞİ
ANKARA
KALECİK
KY KUMARKAŞ
ANKARA
KALECİK
KY KOYUCAK
ANKARA
KALECİK
KY KOYUNBABA
ANKARA
KALECİK
KY KAYACALİLİNCELÜ
ANKARA
KALECİK
KY KAYIKARAOĞLU
ANKARA
KALECİK
KY GAHDALU
ANKARA
KALECİK
KY KİÇİLÜ
ANKARA
KALECİK
KY KEKLİCEK
ANKARA
KALECİK
KY GELBULAŞ
ANKARA
KALECİK
KY KEMALLU VE KUŞÇULU
ANKARA
KALECİK
KY KÖSETARAK
ANKARA
KALECİK
KY KÖKÇEVİRAN
ANKARA
KALECİK
KY GÖKDERE
ANKARA
KALECİK
KY KÖL(GÖL)
ANKARA
KALECİK
KY MAHMUDLAR
21
ANKARA
KALECİK
KY MAHMUDLARŞEREFLİSİ
ANKARA
KALECİK
KY MÜŞTAK
ANKARA
KALECİK
KY MÜNKATİĞ
ANKARA
KALECİK
KY HELALLU
ANKARA
KALECİK
KY YALM
ANKARA
KALECİK
KY YAHŞIHAN
ANKARA
KALECİK
KY YEŞİLLÜ
ANKARA
KALECİK
KY YAĞKUBHASSAN
ANKARA
KALECİK
KY YENİCEKALECİK
ANKARA
KALECİK
KY YENİCEKESKİN
ANKARA
KALECİK
KY YENİÇELİ
ANKARA
KALECİK
KY YOZYENİ
ANKARA
KALECİK
KY POLATLI
ANKARA
KALECİK
KY KANDIROĞLU
ANKARA
KALECİK
KY SAĞBAZAR
22
KAYNAKÇA :
1- GÜLER, Yusuf; ANKARA VİLAYETİ’NDE İDARİ YAPININ, YÖREDEKİ SOSYOEKONOMİK YAPIYA OLAN ETKİLERİ (1880-1919) ,Ondokuz Mayıs Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Doktora Tezi Samsun,2007
2- İmece, Mustafa Selim; ( Derleyen), Atatürk’ün Şapka Devriminde Kastamonu ve
İnebolu Seyahatleri 1925, “Ankara’dan Çıkış Kastamonu’ya Geliş”, Türk Tarih
Kurumu Basımevi, Ankara, 1959. s.26
3- Yıldırım,
Birsen
Edanur;
ANKARA
SANCAĞI’NIN
BAKIMINDAN YERLEŞME VE NÜFUSU (1871-1907)
ANKARA
ÜNİVERSİTESİSOSYAL
BİLİMLER
TARİHİ
COĞRAFYA
Yüksek Lisans Tezi,
ENSTİTÜSÜ
COĞRAFYA
(TÜRKİYE COĞRAFYASI) ANABİLİM DALI Ankara-2006
4- Nejat Gazetesi, 27 Ağustos 1341, Sayı: 77.
5- Onay, Ahmet Talat; Milli Mücadele Yazıları, Haz. Cemal Kurnaz-Şefika Kurnaz,
İstanbul,1995. s.62
6- AKKAYA, Nurçin; TAŞRADA BİR DEĞİŞİM ÖRNEĞİ: CUMHURİYETİN İLK
YILLARINDA
ÇANKIRI (1923–1939)
BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL
TARİH ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ
KIRIKKALE-2008
7- Mordtmann, J. H.; “Çankırı”, İA, III, s. 357-358; İ. Şahin, “Çankırı”, s. 216-217.
8- İ.Şahin, “Çankırı”, s. 217; Çankırı’nın Türk idaresine geçiş için bkz. Ömer Türkoğlu
23
(Hazırlayan), Salnamelerde Çankırı, Kastamonu Vilayeti Salnamelerinde Çankırı
(Kengırı) Sancağı ( 1869- 1903 ),Çankırı Valiliği, Çankırı, 1999, s.XII.
9- Ankara Vilayet Gazetesi, Nr.1069, “Saye-i Ümranvaye-i Cenabı Padişahide Sungurlu
Kazasından Yozgat’a temdid kılınan telgraf hattının...”, 6 Mayıs 1312 (1896), s.1.
10- Ankara Vilayet Gazetesi, Nr.1071, “Kalecik telgraf hattı tamiratı…”, 27 Mayıs
1312 (1896), s.2.
11- Ankara Vilayet Salnamesi 1325,s.152.
12- Kastamonu Vilayet Salnamesi 1286 (1870-71) s.80
13- Kastamonu Vilayet Salnamesi 1297 (1880) s.156-157
14- Kastamonu Vilayet Salnamesi 1302 (1885) s.463
15- Manevi Mimarlarıyla Ankara; ANKARA TARİHİ VE KÜLTÜR DİZİSİ :5
ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ 2007
16- Prof. Dr. Leyla Karahan'ın Anadolu Ağızlarının Sınıflandırılması (Türk Dil Kurumu
yayınları: 630, Ankara 1996)
24
25

Benzer belgeler