Nevin Kalafatoğlu

Transkript

Nevin Kalafatoğlu
Nevin Kalafatoğlu
- şiirler -
Yayın Tarihi:
28.11.2004
Yayınlayan:
Antoloji.Com Kültür ve Sanat
Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine
aittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyeti
yasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu
doküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veya
temsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılması
kopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu ve
taraf değildir.
Nevin Kalafatoğlu (nevinka)
Şiir
derinliklerdeki aşk kokusunu
insan ruhunun kalitesinde açığa çıkaran
duygulardır benim için
bazen aşk... bazen doğa.....bazen sitem....bazen hayat
ama hep aşkla
işte ben...
Nevin Ka
www.antoloji.com - kültür ve sanat
(Atamıza) Mavi Bakışlarına Aşik Kadınların Ağıtı
gözlerindeki ışıklar maviydi...........anlamlı
uzaklara bakardı o serin...sakin...derin...gözlerin...
sana öylesine hasretki duyularımız..
söyledıklerin, verdiklerin, hayallerin...
yaşanır hayatlarımızda...
güne imza attığın satırlarında...
gören, anlayan, düşünen kadın kadın beyinlerin...
sözcüklerle anlatmak mümkün değil gönüllerin
coşkusunu.. Rafet öğretmenin...
bugünün kadın dillerinden...annemin...anneannemin...
anlatabilmek seni satırlarımda.......feminen özgürlüklerin
verdigin sevgin, saygın, desteğin ve adaletin
şiirlerde ne mümkün...
delikanlı, altın saçlı, mavi gözlü...
yürekli, kahraman..ozan sözlü......sevgilimiz
Mustafa Kemal Atatürkü'müz...önderimiz..ağabeyimiz...babamiz...
seni anlatabilmek gökkubeye... ağıtlarla ne mümkün...
koca yürekli...onca kadının...aydınlık gönüllerin
türkümüzsün..onurumuz...çocuklarımızsın....
hepimizin... ışığısın geleceğinin...
10.11.2003
Nur içinde yat Atam, cennet mekanın olsun...
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
.......İzm
Ne çok..........izm var hayatımda
birden saymak geldi içimden
içinden geçtiğim
gözümden geçen
işittiğim yaşadığım
dokunduğum şöyle bir ve yaptığım
sevgisiz ve sevgili......izmler
hayret ettiğim
şaşıpta kaldığım........izmler
faş.....izm
komün.....izm
Kemal......izm
fav.......izm
ego....izm
...........izm
...........izm
...........izm
...........................................izm izm izm
sevdiğim
empresyonizm
eklektizm
mesleğim
turizm
24.01.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
....Mız
Duyguların anları...
anları aynılarımıdır....
şiirler............................imiz hayatlar gibi
hayatlarımızın çaprazları
yollarda geçer....
duygular çaprazları
aylarda gezerken.........biz
yolları geçerken...........ikimiz..
uzakları.........................mız.
07.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
A...........normal mi!
artık ruhu tembel
sadece sevgi ve aşka açık
açık saçık birazda kaçık
yemek yiyen bol salata
......................bol balık
......................bol meyva
içki içmez..şarap tadında takılı
bir kadehle bir gece geçecek
sarhoş
biraz hoş...biraz mayhoş..
buzlu çay rezene kuşburnu nane
biraz nargile kapuçino gül
su teresi roka..
bol bol yoğurt ve dondurma..
uykusuz
uykusuz gecelerde huysuz...
güneş
güneşli günlerde bir kelebek..
ateş...melek...
duygu
duygulu bir yaratık
kızmamak için gülümseyen..
yumşacık bakan ve anlamak isteyen
araştırıcı milimetrik
anlaşılamayan
anlaşılamayınca çıldıran
bir deli varlık
müziğe,şiire,resme,yıldızlara, denize, dağlara aşık
tuvallere küskün korkak,kafası karışık
ve seven varlık
güneşte bir kaçık
22.12.2003
(şeffaf anlardan...)
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Acı Haftası Şiirlerine...Avuntu...
önemlimi kimlikler
önemli olan yürekler
kafa sayımız kadar
yüreğimiz var...geçmişimiz...
bir okadar genimiz...
biz bu duygularla
gökteki yıldızlar gibiyiz
tek bile kalsak...
dayanır yureğimiz...
enginlere sığmayız
taşarız...
bugunlerin bin mislinide görsek
YAŞARIZ....
27,11,2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Acınılan saire methiye...!
Bu Neydi... bu farklı yollarda, farklı yollarmıydı...
Bu siirmiydi, yoksa romanmıydi...
Bu yurek seninmiydi... yoksa... kiralıkmıydi...
Bu bir oykumuydu... bir hasretin oykusu....
Bu yazılan bir yurek... bu anılan bir sevdamıydi...
Bu farklı bir tarzmiydi...
Bu değisen dunya miydi...adı trend olan...
Bu bir 'ask'miydi yurek delen..! ! !
Bu sevgiyi anlatmak... evrene hakım olmakmiydi...
Neydi................anlasılmayan.... sohret olmakmiydi...
Soyle bana..... borçlusun...!
27.09.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Açmayan Yediveren Gülleri
uzun saçlarının olduğu zamanlardı
gözlerinin parladığı
habersiz gönüllerden gelen
aşk seslerini bilmediği
gönül çalanların cirit attığı günler
ömrünün üçte birine konan ipoteklerini
ödediğini
bilemediler
iki aylık gelin feryatlarındaydı
oysa gözleri
göremedi kimseler
yılları
sakladı hep bakışları
yaban ellerden
okunmasın diye örtündüler kirpikler
süzüldü göz yaşları hep boşluklara
mutsuzluk yıllarını beklediler
oldumu şimdi bu nedir yaptığın
kaçamak sevgileri ektiğin saksılarda
yediveren güller
bir ömür açmadan beklediler
belki senin yüzünden
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Adın Recep'ti
Sıradanlık mertebesine erişmiş olmanın
Rahatlığı vardı sende...
Hoşluğun sarardı dalga dalga insanları
Konuşurken seninle gülümsemeler vardı...
Espriler katardın en ciddi konulara
Sen bizim çok şey beklediğimiz adamdın
Yordukmu seni...
Hani huyumuzdurya iyi iş yapan
Yorulurya ülkemde...
Sen tam Ilaydakolik olmayı oğrendiğin zaman...
Bu iş buraya kadar demiyecek adamdin.
Gitme.... Sakın.... Bizimle kal...
Sana ihtiyacımız var...
Seninle.. bu ülkede daha çoook nehirler... akar...
05.09.2003
Nevin Kalafatoğlu
Sayın Recep Yazıcıoğlu'na.....bitkisel hayat günleri
Ruhu şaad olsun...
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Adını Sen Koy
Hep sevildim ben asık olundu bana
Sebebı belli sevgimden olmalı, ilgim
Sevgim o kadar cok kı, herseyim sevgi..
Diyebilirmisin bana canım,
Senin sevgin mi! Ha! benim sevgim dağlar kadar
Diyebilmek icin bana sormalısın degil mi,
Sevgin benim içinse, olceri benim
Benim sevgimse senın...
Hadi olcelim,
Bahaneler siradan canım, sorumluluklar...
Bunlar kadınlarda da var,
Unuttunmu biz esitiz, insan olmak
Önce prensibimiz, yoksa değil mi?
yanılıyormuyum sevdigim...
Dogru degilmi bunlar.
Aradakı fark mı?
Sen herseyden onemlisin benim icin
Sevdigimsin.Sense 'sen benim
sevdigimsin, özledim seni ama....'
Diyorsun bana, benim yasadıgım bunlar...
Oysa pencereden bir merhaba...sevdigim...
Merhaba...Yeterdi bana
Her sabah senin le baslardı gunum
Gecem seninle biterdi.
Bir cevap alırdım belki yazdıklarıma...
27.04.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Aglıyorum Zıt
ağlıyorum... nedenmi...
zıt bir şeyden... oldukça zıt
gözyaşlarım iniyor... çağlarcasına...
damlıyor damlalarım.. durmuyor...
sevilmekten... anladınmı...
sevmemek zıt
ağlıyorum... insanların sevgilerinden...
ektiklerim mi bu... zırt bir seyden...
sevilmekten...
ben ey nankör...
ben onca sevgim varken...
sen
sen bana 'seni kim sevsin' derken
bana hayatı zindan ederken...zırt
ağlıyorum... sana bak 'yanıldın' derken
sevilmemek zıtken
oldu ağlamak pozitif birden..
duyguları donmuş olan sen
sen negatif..
ben aktif pozitifmişim derken
ağlıyorum zıt
22.12.2003
(bir toplantı yemeği anısına...biçilen yıllardı...ekilen tohumlar...)
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ağladı
hep gökleri arar gözleri
kupkuru bulutları yakalar
o bulutlar beyaz
o bulutlar gri
o bulutlar bazen kızıl çerçeveli
damlalar yağmur
damlalar ezgi
damlalar hüzün ve acı sezgi
damlar gözler gök teki rengi
yosunlara yağan yağmurlar gibi
gönül aşk ve sevgi
deniz gibi
göl gibi
gözyaşı gibi
gök yaşı gibi
damlaları damladı
sevgili
ağladı
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ağlama
bir gönül macerasındayım
düşümde
figüran
o yalnızlığın sesinden gelen
feryat figan
gezginim gene
aşk acısını gördüm yüreğinde
ağlama bebeğim üzülme
sen
bütün bunalımların
altından kalkan
kocaman
bir yürek olacaksın
bu daha ilk maceran
ağırlığını hissedeceksin aşkın
onca suskunluklarda
ağlayacaksın
yüreğim senin
elim senin
ben seninleyim
ayakta duracaksın bebeğim
hep ayakta duracaksın
aşk olacak
aşk ölecek
bakacaksın ardından güzel anların
bakışlarında binbir cicek açacak
göklerde yıldızlar şarkılar söyleyecek sana
belki yazacaksın
belki en güzel tablolarını yapacaksın aşkın
belki şarkılar dinleteceksin dinleyeceksin
aşk için gülmeyi öğreneceksin
öğreteceksin
tut elimi
gel benimle
bak
bütün kızıllıklar parlak
güneş yarın daha güzel doğacak
seninle.....
Elif'(ler) ime şiirler..
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ağlar Aşk Çiçekleri
donuk mavilerle kaçamaklar yaşanır
sessiz kadın mevsimleri tüketir
umutla bekler ölümü
öldümü
öldümü
yoksa
buzlar çözüldümü
sevgili anılara gömüldümü
.......................................'dudaklarım yalana kanar
........................................yalan kana kana içilir
........................................senden kaçak gecelerden' (Umut Ülbegi)
ulaşılamayan anlar bilinir
sessizlik çöker omuzlarına
ölünür..
kar yolları kapar umutları
yollar donar
sesler gömülür
kardelenler filiz verir
başka karlara der
ebruliler
unutulur sevgili buluşmaları
ayrı mevsimlerde açar
hercai sevgili
ağlar
aşk çicekleri
25.01.2004
Şair Umut Ülbegi'nin 'Sayıklamalar' şiirinden alıntılar ve etkileşim
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ahmet Haşim gibi
ağır ağır yürüdüm
gün batımına
ayaklarımda sular
o sular ki
günün kızıllığı var
gözlerim ufuk
kulaklarımda Haşim'den mısralar
yaprak seslerini dinledim
o bir adam ben bir kadın
içimde
rengimin solmasını izledim
su yansıdı
yüzümde ufkun rengi nar
ben aşık olunca
işte böyle oluyorum yar...
Side'de gün batımı
04.07.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Akan Hayatlar 1
ikiydiler..... iki olmuşlardı birken
bir koca kalpten yuvaları
yolunda papatyalar ekiliydi
her bahar açan... ve kasımpatları...
sıcaktı duvarları...kırmızı bir köşktü
içinde pırıltılar saçan şamdanları
bir somun ekmekleri vardı...
birde aşkları...
ve akan hayatları......
13.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Akan Hayatlar 2
taa..... uzaklardan gelmişti.
İstanbul büyülemişti.....yaşayan şehir..
duvarlarına dokunmuştu evlerin ellerinle..
tepelerine tırmanmıştı şehrin
ışıklarını izlemişti gecelerin
soğukluğunu hissetmişti o anlarda...
koca bir adamdı....okuyacaktı....
............................
simsiyah gözleri vardı...parlayan hayat dolu ve umut...
birde sıralarda gözüne takılan sarı saç..
parlardı...saçları baktığında yıldız ışıltıları...
rüya gibiydi gözleri...içinde kayıp giderdi bazen...
bir parmak ucu kadar yakın...
dünyanın sonu kadar uzaktı.... sarılıklar...
aşktı gönlüne düşen...ulaşılamayandı..
ışıklarini görürdü İstanbul gecelerinde saçlarının
evlerin pencelerinde....... arardı gözleri...
simsiyah ve parlaktı gözleri....hüzünlenir...
yaşla dolar....keserdi geceleri...biçer... döverdi...
günü geldi...ona elini verdi....
ince ve narin parmaklı yar........minicik elleri vardı.
beyazlar içindeydi şimdi...... sevgili......ne kadar güzeldi...
çok sevdi... onu çok....
taa...uzak diyarlardan geldi...
oysa şimdi...uçuyordu yüreği...
artık kara gözlü mert adam bir bilendi... büyüktü...
değişmeyendi tek şey.............. aşk dolu yüreği...
aklını almıştı aşkı................. ve bedenini...
ama aşkını verdiği..... kıymet bilmeyendi...... ya şimdi...
önünde hayat.......hesap ödeyendi.......biteviye..
ne memleketi kaldı geriye...ne anası... ne bacası.... nede toprağı...
tutkulari...ve yanlızlık duyguları...
cocukları bile eldi...canları...
gözlerını açıp baktı... bunca yıl sonra baktı...baktı....
sarı saçlı..... huysuz...bedeni duygusuz... dünya sonu sonuçsuz...du!
taa... uzaklardan gelmişti...İstanbula...
ellemişti evlerinin duvarlarını...
şimdi hissedebilmişti...soğuklarını....sokaklarını...
kelepçeler bağlanmiş.....yüreginde..... tek başına....
.....................akan hayatını...
14.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Akan Hayatlar 3
Uzun boylu sıyah saçlı badem gözlü bir güzel
salınarak yürüyüşü içgüdüsel
gözlerinde hüzün ve onca yalnızlık
gençlik heyecanları çok tanıdık
sinyallarini dağıtırken aşk aradığının
hemen yanında..........o yaşlarda hakim..... o bilinen saflık...
nedense o yaşlarda hep yaralı ceylandık......
anne kumar...baba içki.... para pul... iş ve ne varsa....
unuttukları....sözüm ona.... modern hayatlarının
tükenen sevgilerini anla
vakit yok...kendilerine ait ve canlarına
kimsesizlik meyvesi...sevgisizlik bebeği..
yapayalnız...hayat arardı..nefes alınan
anlamsız yuvanın yaralı kuşu......mu
içinde güzel bir yuva kurma düşü...o nu
Akdenize uçurdu....
sıcacıktı Akdeniz üşümüyordu...
neşeli hayat dolu arkadaşlar...yaşardı...
maskeli yüzler...vardı...gizli... binbir kahkaha...atan.....
şık ve hoştular...dünya köşelerinden insanlar..
cıvıl cıvıl yaşayan...
...deniz... kum......yıldızlar.... mehtap...
yemek... içmek... eğlenmek...aşik olmak...tı hayat
ismarlama program... şehrin erotizmi....
inanılmaz enerji...... afrodizyak bir hava...
müzik... dans.... yapay sevgilerin........ rüyaların şehri...
pembe dağlarla kaplı onca güzellik... unutulan...
Akdeniz gizemli.... şehr-i Antalya...ahhh dedirten...
görmez bazen...... sevgililerden...gözler kör... yıldızları...ayı...
nede beydağlarını.............
badem gözlü güzel kız olma aşık...
sonu yok mevsimlerin... burada... sönmesin gözlerindeki ışık
öğren bunu...kesme bileklerini...kanatma yüreğini... alışik...
kimseye... hele sahte aşklara.... boşuna....kanma
onca yanlızlik varken ruhuna kıyma... yaşat...
..................................dedik sana.... ahhh dinle...
ama yaşamak bu..... işte..... evde...aşkta...
akan hayatlarda.........
acımasızcasına.... bu... işte
14.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Akan Hayatlar 4
onca yoksulluk vardı...
üç garip yavru...
bir abla iki oğlan...
oğlanın gözünün feri..... yok
öbür oğlan yürüme ozürlü.....idi.
abla büyuk...fiziken çocuk...
o yaşta yüzyılları geçkindi ruhu...
anne...günleri sayılı....
baba....yatalak..
yoksulluk.....
yokluk...yok yoksulluk... bilmedikleri şeydi...
yaşamlar tesadüfi....
varlık kendileri..
varlık bir damla çocuk yüreğiydi....hayat
ismi abla....
ruhu yüz yaşinda...
aileyi taşıyan...
akan hayatlarında....
15.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Akan Hayatlar 5
Sevgisi çoktu düşünde dağıttığı...düşüncelerinde...
bir yalnızlıkmı vardı kendisinde... yada yanlışlık...
yaş kırka yaklaşmıştı...yanlız yaşanan...
onaltısında bir bebek...ti hayatına dalan..
yirmisinde kocaydı hayatından çıkan...
hayat yollarında yanlız gezen yıldızdı...bu günlere akan...
aynaya baktı.....nekadar güzeldi...
vede alımlı...vede fütursuz...
oğluna baktı....nekadar yakışıklı... ve kocamandı..
artık onun...onun olan...bir hayatı vardı..
artık yalnızdı...beklediği anlardı... çaresiz... kaçınılmaz olan..
akıllı eğitimli ve güzeldi... kadındı...onca yaşanmayan...
bunca yıl...iş... oğul.. ve ona verdiği sevgi vardı...
yaşamının ona bir borcu vardı...
sonunda anladığı...
şimdi üçüncü adamdı... ellerini uzatan...
yeni bir sayfaydı yaşanılacak olan..
acabalar vardı... korkular..
belki belkiler...mutluluklar... acılar...neler..neler...
akan hayatında....
15.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Akan Hayatlar 6
Boğazın prensesi..
istanbul hanımefendisi.....idi..
kadınlığın tüm ince çizgileri...
................................zariflikleri..
yürüyüşündeki eda..
bakışındaki derinlik... güç..
gözlerindeki anlam..
aklın tüm incelikleri.. yaşanan..
bir beş cayı sofrasında anlatılan.. yaşanılan...
...................................
güneş bir başka batar vaniköyden..di
vapur dumanları haber verir.....di
sevgilinin gidişleri.. elveda nidaları.. ve gelişleri..ni
anlatrdı kaptan.. sardunya kokan.. köşkünden..
onca güzellikleri hissederken..
beden.. ve ruh.. yaşarken..
derken..
....................................
şimdi sevgili avrupa seferinden
gonderilirken... mektuplar...
saçılırken yerlere.. kuru gül yaprakları..
yırtılırken duygular. zarfın.. kağıt sesinde...
kokardı.. misler.. giden mektuplardan..
memleketten.... sevgiliden...
yazılırdı Paris.. ve aşk..gönüllerden...
aşktı mektuplarda yaşanan.. hasretin anları..
yalı bahçelerinde.. yaz akşamları...
hasretle soylenen.. sevgiliye şarkılar.. udun sesleri..
bir kapı bahçeye açılan sokaktan.. ve çanı.. çalınan..
nişanlımıdır.... diye yürek hoplatan..
bir heyecan.. bir carpıntı.. kalbini kaplardı......ve..bedenini.
süzülürdü gözlerinin... gölgeleri
ölürdü o anlarda..ruhunda hasretlikler..
dokunan parmaklardı... akardı.. elektrikler..
...................................
o............ ruhu prenses..... şahane güzel..ve çok özel...
bekledi uzun anlarda...gözyaşları..beklendi
ne yazlar.. ne güzler gelmedi...sevgili gelemedi..
tarumar oldu.... anlar.. sevgili gitmişti...ince hastalık idi...
ruhunu teslim etmişti.. ağıtlar... ahlar.. hasretlik.....günde..
aşkın ebediyeti yaşandı yüreğinde...
mevsimler geçti..... meyveler.... vermedi.. bedeninde..
sevgilinin güleri.. dolaşırdı.. raflarda... kitaplarda..
sayfalara anlattılırdı masallar.. şiirler...
kuru gül yaprakları..
anılar...... kalan o mis gibi kokular....
iki damla yaştı....... ve Paris.. hep anılan..
akan hayatında... hala...lar....güzelin...
istanbul'da boğaz'da...... bir gün.... beş çayında..
bana....
17.11.2003
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Akan Hayatlar 7
elinde bir gül dalı
dudağında bir şarkı
gözlerinde pırıltılar vardı...
o bi çigandı... deli dolu yüreği..elinde çiçekleri...
güller.... beyaz... sarı...kırmızı.... pembe...
sunardı her önüne gelene... manilerle..
esmer teni parlardı...saçları gece... beli ince..ve kıvraktı...
sanki... Endülüs'te bir rakstı...
kadıköy iskelesi akşam gelen sevgili seferi...beklenen sevgili...
beklerdi sevdiğini... bilmezdi varlığını....kendisini...
her gün bir gül alırdı ondan...bazen sarı...bazen beyaz.. bazen pembe.. bazen
kırmızı....
bilirdı sevdiğinin ruhunu... o gün anlardı...
canı yanardı... içi giderdi.. kurtarmak isterdi... onu
nankör sevdiğinden...kıskanırdı...
hep gözlerini arardı gözleri...ama bakmazdı ona sevgili..
hüzün dolu gözleri...hep yıldızları arardı yerlerde..
ahhh bir ona baksaydı... ve aşkı ona aksaydı...
bütün gülleri saçlarına taksaydı....... tüm düşleri...hayalleri...
.................geçen çok zamandı... gelmiyeli sevgili...
onca insanlar indi... Karaköy vapurundan...
ne poyrazlar esti... ne lodoslar... sisler büründü günler...
geçti seneler.....ışıklandı noel ağaçları...
ağladı bayramlar....gönlünde yaşayan tek adamdı...
renkleri olan.... çigan kızı bekledi... hep bekledi güllerle...
Kadıköy iskelesinde... hüzün çöken gözlerle...
sesinde vurgun şarkılar... vardı... inleyen nağmeler..
gönlünde tum kıtalarda yaşanan hazan...
tükenen güzellik... neşe... ümitler...içindeki raks duygusu...
gözlerinde buzların donukluğu...
dudaklarıydı konuşan...manilerle.. elinde gül.. ekmek parası..
........................
tanıdık bir sesti gelen... onca yıl unutulmayan...
yılların yorgunluğu gözlerinde...belli yemiş bir darbe...
feleğin çemberi... dönmüş ruhunda...
bir beyaz güldü istenen... hasrettlik kokan sesle
sevgiliden... gözler... gözlere takılı... ezelden beri beklenen...
son gülünü istiyordu.. beyazdı... gülü gönülden..
ölmeden.. dökülüyordu sözcükler... pişmanlıklar...sevdiğiydi...
bunca sene beklenen...
cigan kızıydı aşık olduğu... onu bırdaha görmeden...
ölmek istemediğini itiraf eden...
akan hayatlarının gerçeklerini... geciktiren...
koşarken yitirilen.. geri gelmeyen zamanlarda...
sevgiliden dinlenen...
dans ettiren... GÜLLER....le...
19.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Akan Hayatlar 8
27 idi sayı
yaşanmışlıkları... yaşamları
sevgileri...sevgilileri...umutları...gelecek planları...
dünyalıydılar adresleri İstanbul...
bizim gibiydıler tıpkı....insandılar...
hayatlar.. cocuklar...aileler..geçmişler... gelecekler.. vardı...
günahları ve sevapları..sıradanlıkları..
herbiri değerdi...değerliydiler...
sanatçıydı biri.. bilinirdi.. adı Kerem..........di
tanımazdık çoğunu...
şimdi tanır olduk...
hepsinin akan hayatları..masalları..
bilemediğimiz rüyaları......vardı
27 güldüler onlar... ayrı renklerde...
bır demet oldular... gün perşembe.... kıpkırmızı........
neden yok...mantık yok..hiçi çoktu....
onlar.... bombalarla öldürüldüler...
akan hayatlarında............... terör kesmişti yolları...
Kadir Gecesi'nde gömüldüler...
Nevin Kalafatoglu
21.11.2003
Ruhları şad olsun...
4 bomba haftası..
çiçekler atalım bomba noktalarına... dualarımızla analım... bu gece...
hırıstiyan... musevi..müslüman....Türk... Ingiliz... dünyalı... ne olursa olsunlar
yapalım.....anlamları olsun hepsinin ölümlerinin..
barış ve sevgi.. hepimizle olsun......ve daima...
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Akan Hayatlar 9
boğazların sularını yararcasına geçmişti günler..
o günlerde kalan sevgililer..
sevilenler... vardı...
hatıraları vardı gözyaşlarının izinde...
nankörlükler...unutulamayandı...gözlerinin izinde..
bir gün telefon çaldı...
vapur dumanı yükselirken iskeleden..
ses vardı..derinden..bir kırık ses...
onca nankörlük kokan..yılların ardından...
özlem....kokan... yürek yakan...kalp dağlayandı...
iki billur yuvarlandı sessizce...pırıltılardan..
o zeytuni bakışlar karardı...ağlandı..
karşılıklı...yürekler dağlandı....sessizliklere hazanlar...
mesafeler uzundu...kilometreler vardı...
aşmak ise bir andı...
aşılamadı...sadece ağlandı...
gönlüne düğüm üstüne düğüm bağlandı...bağlandı......
o af olunamayandı...
04.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Akan Hayatlar10
sayısı bır köy kadardı...
aileler vardı..
içlerinden biri...
verendi
gerisi alan...
alan tüketir..veren üretir
denge bumu
adalet bumu... bakınca yiyenler elmayı
agaç bizim dediler
ağacı sulamadan meyvesini yediler
ağacı eken dağıtırken elmayı
dikkatli yutun her lokmayı
demişti erken
derken
eken adam gitti
elma bitti
tüketen çok
üreten yok
10.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Akdeniz de Romans
Uzayan kıstır,
Bir buluttur beydağlarıustunde gezen
Hala gitmeyen,
Neden.
Bir denizdir isinmayan,
Bir turkudur,
Yanık yanık dağlarında yankıyan.
Neden nedendir
Bilinendir
Adı savas.
Hayır savasma sevis,
Boyle buyuduk biz,
Yasamaktan utandık,
Lafla yuruseydi gemiler,
Akdeniz
Bos savsata, karızmatık soylevler.
Kenti olurdu asklarin,
Alanya, Side, Belek, Kemer.
Larada kadehler,
Gitar koncertoları limanda,
Kaleici nostaljik asklar
Apollonik'te batan gunes
Alanya'da gokkusakları
Kemer'de barlar ve mehtap askları
Tekirova, Tahtalıdağ, Ücadalar
Kumlucada esen meltem
Finike'de portakal
Sokaklar mis kokar çiçeklerle
Kas baskadır, Kalkan baska, Demre baska
Ask yasamak Akdenizde bambaska
Mordur dağlar, gun batimi karısır
Sular mavi mavi, mavilerle yarısır
Kizillikları,
Seyreyleye dağları
Beacpark, baska bir ask
Baska bir cennettir
Muzik muziktir, sanat sanat
Aspendos, Side, Cam Pramit
Guzu, yazi, bahari
Beydağlarının yaylaları
Asklarin sehri, dağların sevgilisi
Denizin sesi
Binbir ulke, binbir insan
Goneşin sehrinde hep
Akdeniz' li
Nevin KALAFATOGLU
06.04.200
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Akdeniz...Ege...Marmara...
güneyin gümüş renkli kızı...
parlaktı...güneş...
sakin ve sessiz..
dağları selamlardı deniz...
Akdeniz...
günün batmadığı... mavili zarif
hazan renklerini kucaklamıştı..
o pırıl pırıl deniz...
taş evleri.. balıkcı ağları..
zeytın ağaçları..
muhteşem imge..
Ege...
Hazan kaplamıştı..çınar yaprakları..
yollarda...barbunya balıkları..
ve batan güneş..
insan insan koşuşturmalar..
pür telaş..bogazı yaran aşklar..
hasret.bakışlara..
burası Marmara
ben seyyah... ya sen...
vasfın ne ola...
olsa olsa.. üç deniz...
nerede Karadeniz...
gönlümde...yer ala...
yenı yolculuklara....
04.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Akdenizde kayboldum
içimde binbir medcezirler
cakıltaşlarında bıraktığın izlerdi anlardan kalan
bir gül bahcesi kızıllığında
döküldü gülümün yaprakları
deniz dalgalarında savruldu
anılarda
Akdeniz akşamlarının sesi buluşur aşkla
Mersin 'e koşuşur Antalya
sevgimiz denizin dibi gibi derin
aşk esen denizin meltemlerinde sevgilim
salınırken rüzgarlar yelkenlerinde teknelerin
beni senden alır med cezirlerin
güvertede salınır bedenlerimiz
gökyüzü senin yıldızlar benim
gözlerim de pırıltılar
senin gözlerine akar ışık huzmelerim
yetermi bilmem sarhoşluğum
mısralarına vurulmuşluğum
şiir şiir okuduğum
ruhumun medcezirlerini bulduğum
Akdenizde kayboldum
05.04.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Akdenizli Yar
elinde gül ve gitar
gönlünde aşk ve sabır
dudağında bir tebessüm
gözünde pırıltılar
Akdeniz ol yar
Akdenizli ol yar
06.02.2004
Mutlu Ayar için görev tanımı
Antalyalı Şairler ve Akdenizi Seven Sanat Dostları grubu
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Al....
Al beni al renginin içine
Al beni koy al renginin içine
Al beni al kalbinin içine..
Al beni al dudaklarının içine..
Al beni al al olmus avuçlarının icine..
Al beni
Al
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Alabora olmadan
bahar
koku
toprak
can
doğada yaşam
sen
ben
o eskimiş anılar
sende kalan
bende kalan
anılar harf boyutunda
karman çorman
bahar
hep böyle yaşanan
duygular karmaşık
geçti zaman
eski baharlardan kalan
biz
aşkımız
yaşamımız
yeni bahar
mutluluk
alabora olmadan
yaşayalım bu nisan
16.03.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Albeni
İlkleri sevmek sevgili
ismim gibi yeni
gül goncasıdır rengi
kırmızı albeni
sevgili
sevgilim
12.02.2004
sevgililerin hepsine sevgilerimle
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Alışılmamamış bir senfonin sebebleri
sanki farkedilmemek gibi
alışılamamış olunmak
yok sayılmak
onca varken
ağırlığını hissederken hayatın
varolduğun hersey
yok olmanın sebebi gibi
değilmi
o kadar cok uzaklardasın ki
topluiğne başının önemsizliğinde
noktasın
kolay gibi gelen hemen cekip cevrilen sanki
ama
celik nasıl ezilmezse kolay kolay
minicikte olsa iğne ve direnci
bir nokta da olsa cüssen
yok edilemezsin
diren
farkedilme noktalarında dur
can acıtan olunur belki
bilinemediğinden
alışılmamışlığın gölgelerinde gezinirken
bırakılan
yaşam vardır avuçlarında
senindir
insanlar uzak
gönlün hüzün
gözlerin derin
sevgi bekleyen
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Amator sairin sevda gezintileri...
Seni gordugum anda hissetmistim
sicaklığını bedenimde....
kokun sarmısti dunyayı
ayaklarım kesilmisti yerden
içime cekmistim,
ciğerlerimi doldurmustum havam diye...
hasretle bekleyen askımi
sonbaharima
kanatlarını cırparak gelen kelebeğım
konmustu
sevda dallarıma...
Ilkbahar gelmisti yeniden
bana merhaba demisti
papatyalar, irisler, anemonlar
merhaba yeniden varolusuna sevdamın
bir beyaz gonca gul olmustu sevdam
kıpkırmizi gullerle askımı gondermistim ona
ismini
sevgi kelebegim koymustum...
ben senin
askım, sevgi kelebeğim benim...
26.09.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ana Dolu yum
ben asırların icinden gelen
ben asınmıs dağların deli ruz garı
ben dogurgan vatanın bereketı
ben sesi medeniyetlerin
ben vareden kadın
anadoluyum
sen asırların izi
sen ruzgarları azdıran guç
sen bereketımın nedeni
sen askını bana veren adam
erim erkegim
siz benim rahım sifatım
meltemler estiren neslim
siz geleceğımızın nedeni
siz yenileri yaratan eserim
canlarım cocuklarım
hepiniz benimsiniz
bense dunyada tekim
yakın ağıtları, tutturun turkulerı
kutlayın beni
siz bedenlerimsiniz....
Nevin Kalafatoglu....
11.05.2003
anama, ailemin tum analarına, butun ana olmus, olmamas kadınlarımıza ve
anadolumuza
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Anılar
bir gonca güldü gözerimi açtığım hayat
beyaz bir gül
yapraklarındaki ince menevişler
dudaklarımda vişne
kupkuru bir güldü sonra
ben bütün serüvenlerini andığım
şu anda
dünya
uyuyordu
uykusuz gözlerimde gül goncası aşkın
duygularım bir katre ömürdü
uykusuz anlar
o an
kapadım gözlerimi
aklıma takılı zamanlar
parmak uçlarındaydı ateş
bense soğuklara dokunuşlarda
seni yaşamaklar
ızdırabı içindeydim
iki damla yaştı anılar
yıldızlar daha dökmemişti yakamozlarını
denizin karanlık yüzüne
açtım gözümü hemen
seni yakalarım belki düşlerimde
diye
birden kayboldu
.................anılar
01.05.2004
Side
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Anılsın Gün Aksın Irmaklar
deniz seslerini terkettiğim akşamdan
dönüşümlerini yaşadım duygularımın
kırkladım gözlerini insanların
şiir okudum ağladım
su akar bir terasın üstünde
biraz balık biraz şarap biraz şiir okudum
gözlerinde ne ümitler ne sürgünler ne aşklar
yorgun vücutlarından aktı gözlerime duygular
şiir dedi biri ummazdım
yazdım okudum dedim ki nasıl
üçüde kadın
birde ben dördüde kadın
baktım yürek seslerine hüzün yazgılarının
bu nasıl bir güzdü
gözlerinde temmuz sıcaklarının
sesler kesildi nehirin sessizliği sardı ağaç dallarını
sallandılar şiirle
bakakaldı kırklar afalladılar
alınterlerinde aşkları yitirilmiş anlarını andılar
yoklarını manavgat ırmağına saldılar
neşe olsun istedim birazcık yüzlerinde
onları dinledim küçük hikayelerinde
ayrılık karanlıkları cöktü akşamın
ırmak titredi
yüzlerindeki hüzün bir bir delindi
bir keyf yaşattım kırktılar gülücüklerinde
bir keyf yaşadım binkırktılar hüzünlerimde
sevindim sevindim
iyi birşey yaşadım insanca
yazdım delice sarhoş sarhoş
bu günde böyle bitti
kısa günün karı cok hoş
cok hoş
sevgili personelimle yenen bir güzel yemek anısına
anılsın gün diye
emeklerine saygı vesonsuz sevgilerimle..
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Anladın mı?
Gunun pırıltıları yansıdı sabah sabah
Saçlarımda gördün mü?
Kızıllığı yüzüne vurdu gün gün
Hiç aynaya baktın mı?
Sen zeytin tanesini
Hiç sevgilinin ağzından tattın mı?
Yollarda giderken
Söyledigim sarkıları duydun mu?
Her çayını içişinde beni sardığını parmaklarının
Bildin mi...?
Yudumlarındaki lezzetimi tattın mı?
Anladın mı? tadımı...
Anladın mı?
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Anlamsız kavga
neden
neden beş mevsim beni istersin benden
ben oysa
bir gecelik biriyim
belki ömür tüketen
bir fani
belki bir zevk-Ü sefa dilberi
belki bir hiç
kocaman bir yıldıza
uçuveren bir melek
gibi belki
bak bir siir
yazdım sana
başima çalma
çalma..
ben sana şöylesin
böylesin
diyecek değilim elbet
şiir yazıyorum
havamı bozma
bozma
imgelerimi yok etme sakın
saçmasapan seylere kızma
kızma
şiirim sensin benim
gönlüme düşüveren güllerden
belki birisin
bense
şairim belki
nedir bu kavga
28.03.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Antalya seni seviyorum,
Hava cok guzel bugun
Balkondan seyrettim bu sabah
Dağları
Gene suslenmistiler benim için
Gelin gibiydiler
Kollarımı uzattım
Duvağinı actım dağların
Gulumsediler
Deniz
Ayaklarını islatıyordu gelinlerin
Oyle.. zarıftıler
Simdi ask zamanı geliyor
Akdeniz
Heyecanlı
Dağla denizin vuslat
Zamanı geliyor
Dunyayla
Bulusmak zamanı ruyalarda
Bu gun
Nevin Kalafatoglu
07.05.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Antalyan'ın gönul gozu,
Beydağları,
laradan baska,
konya altından baska,
doner kuleden bambaska,
meltemden de bir baska,
seyrederken dusunurum,
acaba goren kaç kısı!
tanıdığım dısında,
sevindim,
Bir cay bardagında ki kızıllığı,
dağların ardında yakalayan
goz, merhaba....
bulutlara merhaba.
denizden,
yuruyen morlara,
ufka doru kosan kizillara,
goren kalp baska,
görebilen göz işi zor zanaat
bakabilmek dunyaya
uç bes kisi olsada
gonullu göz baska...
12.03.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Antika Duygular Satıyorum
siz kim biz kim
duygularımı pazara çıkardım
alan kim
satan kim
kaç paralık
belki beş paralık
belki fiyatı yok
isteyen çok
ama bende satılık duygu yok
antika duygular satıyorum
fiat biçebilen yok...
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Aralıktan 1’e
yağmursuz bulutlar kapladı önce
mavisi kayboldu semanın döndü griye
sisler yasını tutar gibiydiler
gelecek günlerin
dağlar bir şeffaf, bir eflatun, bir karanlık
her şeyi yaşadık,
terör, savaş.,iktidar, güç, egolar ve gelen travmalar
krizler yaşadık hep beraber
bu son ayı geçen senenin, son günü, Aralık
bende senin gibiyim
hepsi üzüntülerimin, sevinçlerimin
temizliğini istedim ruhumun derinliklerin de
hüzünlendim, ağladım, gözden geçirdim yine
yağmurlu bulutlar kapladı gene
yıldırımlar ve fırtınasız,yok olan zaman
faturasını ödedik bir hayatın
beraberdik
geçmişte kaldı kötü olanlar
güzellerini ayırdı temizledi yağmurlar
doğam ve ruhum kanatsız bir yavru kuş gibi
şimdi
sevinçlerin yılı geliyor Antalya
kokusu burnumda...
turfanda nergislerle,kasap karanfilleri ile girdim yeni yıla
günün son nankörlüklerini koydum kenara
resimler konuştum
şiirler okudum
mutlu oldum
1 ‘in gün ışıklarında....
nergis kokuları ile uyudum.
01.01.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Armağan
dudakların bir ateş
öpüşüm bir serinlikti sana
kadehteki mey kıpkırmızı bir meydi
ama oldu kor bu.... kor bu ateş
yaktım seni benimdin bana
küllerimiz karıştı bak... bu öpüş neydi
bu bir aşk aşksa ateşti
yaşandığı anlar hayal
küller ve dumanlar gerçek
sen ben ve buse anlarımız
istediğin serinlikti benden
aldın ateşli küllerimi
kaldı yanık izleri senden
uzakların saf buseleriydi sana
armağanım.
12.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ask kalemine ağııt
1.
ben bir koç burcuyum...
hersey dibine kadar yasanır hayatımda....
bazen canım sekerek yurumek ister yollarda...
bazen surunurum.
coğu zaman gunesi ozlerim.
bulutlar ağlatır beni.
deniz ozgurlugum
tekneler kurtulus simgem,
benim.
birgun binip bir tekneye
tek basima, ufka gidip,
gunese varacağım
sarılıp o na
kizilların icinde yok olacağım...
siirlerim kalacak...
birgun baska bir asık kadın
okuyacak,
kendini bulacak...
hayatının siiirlerini ve kendi
tekrarını yasayacak,
hep yanlız olarak.
bu siir,
tum asklara kalacak.
2.
koç bir adam,
yıkık asklarını dusleyecek,
gunlerin gecelerinde,
siirler yazacak kalemiyle,
laleler sulayacak acsinlar diye.
kalacak sayfalarında isyanlar kitapların,
kavgalar benliginde,
cinayetler isleyecek yureğinde...
ben
onun siirlerinden,
acılarının, hasretlerinin, ozlemlerinin,
parçalarını bir koyda,
cakıltaslarına birakacagım.
dunya donecek yıldizlar değisecek,
kulaginda,
unutulamayan bir sozcukle.
adam,
siyah saçlarıni sivazlarken,
gunesin denize vardığı zaman,
sahilde,
benden bir armağan bulacak,
dudaklarında huzunlu bir tebessumle.
lalenin bıraktığı armağanları
cakıl taslarının içinde.
hatırlayacak...
olimpos'ta
www.antoloji.com - kültür ve sanat
sonsuz atesin sıcaklığını,
vucudunda hissettigi anlari.
gunese bakacak uzun uzun,
gunesin kendisini cektigini,
anlar gibi olacak,
laleli kadınını...
hep, hep orada olacağım, .
o an bir meltem estıreceğım denizden
yayılacak askın kokusu
yazacak orada
bir siir
içinde ben olacağım.
28.03.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Asude Kalem
gözlerindeki sevgi dolu bakışları
saklamazdı ve öfke anlarını
delişmen
saklamadı ve saklayamazdı
kararlı bir okadar yaralı
düşlerimi tetikleyen
cözümleyen yorumlayan
barışık
akıl küpüm
ince nişli işlemeli eylemlim
asude senin
yazılan mektupların
anılar ve inci gibi yazın
sen ben gibi duygularının
tutsaklığını
kitapların ve saksıdaki çiçeklerin
gözlerindeki derinlikleri anlayamayan adamların
ağırlıklarını
taşımamalısın
benim gibisin bırak at.....
kaderdaşım
asude kalemsin sen
kadın adın
vefakar
asumanım
can dostumsun
kalemin al
yazın altın olsun
varoluşuna amin dediğim
Sevgili Dostum Asuman için
(asude kalem)
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Aşk Çayı
harika bir çay
ince belli bardak
içinde aşk
demlenmiş
dinlenmiş
yanında çörek...
birazda börek
kuki...kek
ballı dudak
tatlı
içilesi bir aşk
ince belli bardak sıcak
aşka aç
sevdaya tuzak
ay aman ay
ne biçim şey bu çay...
sevgilim
bu harika bir aşk.....
12.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Aşk Çocugu
Sevgi...
Doğmadan ben.. yüreğime düşmüş..
Aşk çocuğu olarak doğmuşum.
Bütün evren minicik kalbime dolmuş,
Büyümüsüm...
Sökmek için sevgimi... nefretin kol gezdigi anlarda...
Çırpınmısım dalgalarda.
Sevilmişim ölesiye...
Arkamı dönmüsüm.
Sevgi... içimde köksalmıs kanatmısım...
Gitsin diye...
Başaramamısım...
Teslim olmuşum sonunda,
Sevgiye...
Bir aşk cocuğu olarak doğmuşum...
Askın gücünü farketmisim icimde...
Yasama nedenimi uçtebir asır ertelemisim!
Çirkinliklere set çekmişim...
Güzelliklere göz gezdirmişim..
Doğayı ezberlemisim...
Insanları izlemişim... devirmişim kitaplari....
Bakmanın sevgisiz,
Görmenin aşksız...
Olamadiğina ermişim.
Mor olmuş yüreğim...
Al olmuş gönlüm..
Sesim... erguvan olmuş
Sevgim eflatun...
Kalemim gece..
Yazmışım... yazmışım... yazmışım...
01.09.2003 Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Aşk gibi
Aşk gibi aşık gibi
dert gibi ilacın olam
sen gibi ilaç gibi
derman gibi aşk olam
aşk gibi derman
meşk gibi ilaç
bilmek gibi
aşk gibi
yoluna kurban olam
01.04.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Aşk kuşlarına...
kalbimi alıp kaçan...
sakamı...
kanaryamı....
bülbülmü.....
yoksa avucunda bir muhabbet kuşu mu....
sana çapkın bakan
veya kırılgan bir melek...
bak dikkat et.......
yoksa uçuverecek...
30.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Aşk Nerede
ahhhh gonlüm... şarkılarda..
ahhhh ruhum....kapılmış rüzgarlarda...
ahhhh benliğim.... nerelerde...
her an... seninle... sensizliğinde...
ahhlarım...
ağlarım....
rüzgarım....
ateşim.....
suyum...
küllerim....kum taneciklerinde...
deryanın... dünyanın...
mevlamın...
emrinde...
ahhh... kayboldum....
derinliklerde.... aşk nerede...
ben nerelerde......
30.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Aşk üzerine yaz sıcakları
bana
sen aşk yaz demişti
yakışıyor aşkı yazmak
yüreğine
evet öyle
ben aşk yazmalıyım her zaman
yakışmalı yüreğime
velakin
aşkı yaşatmak ne kadar zor bilsen
gülücüklerim yetmiyor kendime
aynada gülümsiyen suretim maske
bir de sor yüreğime
ne anlatacak kimbilir sana
bilemiyorum
bak bana ve dal gözlerime
içindeki dipsiz kuyu niye diye
sor kendine
bul
artık anlatmıyorum
artık yazamıyorum
anlarsın diye
çırpınıyorum
boğuluyorum
yoruldum
bana hep aşk yaz demiştin ya
artık yazamıyorum
anılarımı anıp
korkuyorum
korkuyorum
korkuyorum
dürüst ol kendine
seni sevmek için çarpıyor yüreğim
sadece
kendi kendime
ağlıyorum
10.07.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Aşk var
Ferhat korksaydı eğer...
Aslı'yı öldürürdü keder...
başka seyler.. var..
korkma...duygular.. bambaşka
yetmek için aşka
...........uzaklar yeter
seversen eğer..
aşk var
7.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Aşkımız Bir Küheylan
ah anlar ne kadar ağır
geçmiyor zaman
içimde binbir türlü heyecan
hey
e
can
geliyor
toz duman gönlüm
toz duman
geçmişten süzülen tertemiz aşktı anlattığın
aşk
geliyor
yollar bitmiyor
anlar bitmiyor
sen geliyorsun
ve ben bekliyorum
biz olmak geliyor içimden sana
şimdiydi bu aşkın zamanı belki deneniyoruz
heyecan
sen can
ben can olunca
sevgilim
aşkımız bir küheylan
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ay dolunay
ay
seni yaşatıyor bana sevgili
yakamozlarla deniz beni
uzakları okşuyor ay ışıkları
kolların bomboş bilmekteyim
hissetmek
medcezirlerini bütün denizlerin
aşk cığlıklarını evrenin
yakomazların
çakıltaşlarının
tüm şarkıların sesinde
baktığım noktadan aydınlıkların
yansımasını anılarımın
sen ben ve nevbaharın
artakalan
zamane aşklarından
dolunay zamanlarının
yarımdan
iki karanlık
iki ay
gelişinden belli
mehtap
ay
dolunay
30.06.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ayna
karşımda tam karşımda
bana bakan biri var
tıpkı bana benzeyen
başımı döndürdüğümü anlıyor hemen
bakıyor bana
hüzün var yüzünde
bir başka yüzün var diyor bana
bir başka bakışın var yabancı
neden beni izlersin iki gözüm
içimi neşe saran anlardan başka
o duruşun
edanla
bana hava atma
bana bunu yapma
ayna
16.06.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Babalara ağıt...
neden babalar
zamansız bazen cok erken gider...
neden bırakırlar cocuklarını...
her yaş...tan
her savaş.. tan
hep hesaplaşma yaşatırlar...sevdiklerine
neden erkekler ağlamaz..
neden yeterince anlatmaz...
neden sağlıklı gıdalar yemez
neden sigaraya hayır demez...
neden sorumluluk para için...
sadece ekmek getirmek değildir bilmez...
neden içimiz erir...
susmak.........ağır seven için...yapma demek için....
neden cok konuşur...kadınlar...
sevdiklerimiz için...niçin...
neden neden neden....
kapılar vurulur çıkılır evlerden...
bütün bunlar belkide cok sevildiklerinden...
babaları.... kocaları... sevgilileri...
hiç anlamadığınız...
kızınız... oğlunuz..karınız...sevgiliniz...
bencil değilde siz ne..... siniz...
bırakıp yetim herkesleri.
yapayalnız ve sevgisiz...
erken zamanlarda gittiniz..
evet erken zamanlarda terk ettiniz...
kaldık buralarda sizsiz..........biz
24.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Babama
Sana nasıl kızardım...
gözlerim dönerdi...o anlar
isyankar genç kızlıgımda
sense başka bir isyankar...
cesur....savaşan...
yokları var eden mucize adam
o günün şartlarında..
beni seyrettiğini ruhunda
bilemezdim..
ben senin.. delişken..
asi....duygulu....narin....kızın.. dım
beni boğardın matematıklere...
zorun da zoru... problemlerle..
ben dans etmek isterken oysa
resim yapmak varken doyasıya...
delitirdin beni matematik tadında...
gözün arkada kalmasın babacığım...
demiştin ya bana....
'hayat matematiktir... beni anarsın '
şimdi anıyorum seni.... gözlerimde..
iki damla yaş... özlüyorum seni...
çözdüm bütün problemleri...
şimdi ruhum hür...
aklım alabildiğine özgür...
geçte olsa...
sen olsaydın hayatımın baharında..
erken varırdım vuslat'a......
seni özlüyorum.... çok...
seni kokluyorum baba.. vazodaki çiçekte..
havada... suda...engin ufuklarda...
yokluğun bile varlığındı... hayatımda...
seni üzdüysem... bır zamanlar...
affet beni.... baba... baba...
11.03.2003
uzun yıllar once kaybetiğim eğitimci
babam Suphi Kalafatoğlu'nun anısına..
ruhu şaad olsun...
öğrencilerini ve arkadaşlarını sevgiyle...
ve hayatta olamayanları rahmetle anıyorum...
özeldiler... özel kalacaklar...
bu vesile ile...
sevgili annemin ve öğretmenlerimin.....
tüm öğretmenlerin öğretmenler günleri kutlu olsun...
saygılarımla
.
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bak
bak
bir yakamoz izi
benim yattığım yatağın gizi
bembeyaz hülyalara dalmaktı uyumamak
deniz mehtap müzik içimdeki
gecelerini dolaştım ömrümün
bir film gibi geçti
anııları mehtaplarımın
bak
bir ay izi
hani sana hep anlattığım
işte dokun ona
sana yakın bir anda
gök yüzü
lacivertimsi gümüşle kaplanmışken dünya
denizin sesi
cağlasın kulaklarında
düşün ikimizi
08.05.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bak Şimdi Gülüm Ne Oldu
rüyamdaydın
ama hep rüyamdaydın
biteviye günler verdiğin güller
kimden izin aldın sen
neden rüyamdaydın birden
gördünmü bak
işgal altında artık rüyalarım seninle
o sessiz adımlarınla sinsi sinsi
beni kapladın
uykusuz kaldım
gözlerimin altı mor
bakışlarım zeytuni
sesim erguvan
gülümmor
kaderim muammam oldun
24.01.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bana aşkı anlat demiştin
anlatıyorum
dinle
aşk duygudur sevgilim
sade ve derin
parmak ucundaki enerji
belki
tenindeki lirik şiir izleri
belki bir kadeh vişne şarabı gibi
benim için
aşk öyle bir duygu ki
yok edilemeyen anıların izi
en gizemli duyguların seli
hani o bahar gibi
dokunuşlardaki meltem
serin
derin
ince
esprileri zevkin
o bazen bir kelebek
bir kuş kalp atışlarında
dokunuş rüyalarında
sadece senin olan
kavuşulamayan
uzaklar gibidir sevgilin
aşk işte böyle bir şey
avuç içi çizgisi
kaderin ki onun elinden
sönmeyen ateş gibi
küllenen
bazen
acı veren bir zehir gibi
anlatılamayan
ben gibi
bilinmeyenlerin denklemi
desem
inanırmısın..?
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bana siir okurmusun,
Sen eskiden dağları severdin...
Simdi denizleri mi özledin
Hem deniz, hem dağ
okuyacağın siir
Dağların uğultusu, denizin sesi
Bir doğa senfonisi
fonda
Senin sesinde ki siir
ton... ton...
siir... siir...
bir masal içinde bana gelir...
Belki birgun,
dinlerim siirini,
dalgaların arasında,
belki bir gun batımında,
yildizlar gokte mehtabı beklerken
belki...
bir yakamoz pırıltisinda,
bir tekne guvertesinde salınarak
bir cakıl tası sesinde suya dusen,
belki bir orman yolunda,
tepeden vadıyı seyrederek...
içinde
gizli bir siir daha bularak...
Nevin Ka
22.03.2003.
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bayram da Küçük Kıza Büyüme Hayalleri şiiri
küçük bir kızım ben
şiir satırlarında seksek oynayan
hoplayan zıplayan
bebeklerini kaybettiği için ağlamayan
küçük bir kızım ben
içimde gözyaşlarını inci yapar
biriktiririm ben
bir papatya bir inci dizerim satırlarıma
billur tanelerinden
küçücük bir kızım ben
dökülür sayfalara inciler
birini bulur şiirler
taç giydirirdim papatyalardan
Küçücük bir kızım ben kalemi olmayan
ıslansın içimdeki duygular aşklar şiirler
yalnız ve küçük bir kızım ben hoş görülen
ama ayağıma dökülecek bir gün orkideler..
papatyalar şebnem izleri sanki minik bilezikler
küçük bir kızım ben öylesine
hayal vadilerinde
bebeklerini kaybettiğinde bile inci üreten
kocaman yürekli
küçücük kızım ben..
kadın gibi görünen
hiç büyüyemeyen
31.01.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Begonvilli Balık...
gönlümün sarhoş yıllarından
ayıklık günlerine geçişti....o günler
varoldun.....ince...nazik.. sıcak bakışlıydın..
hayran hayran takip ederdi beni adımların
yetmezdi.. gözlerin koşardı peşimden...
soluğunu hissetmiştim bir gün..
ılık ılık akmıştı içime...yüzyıllar...duygu sellerim..
kutlamıştık kadehlerde... kaçak kaçamak...
gafil avlamıştın beni...gece... gönül bahçemde
sunamamıştım sana bahar dallarımı... ağlamıştım...
deniz kenarında çakıl taşlarına anlatmıştım...
...........................isyanlarımı
ansızın kaçmıştım.... uzak koylarına Antalya'nın..
güneşi doğurmuştum... içinde sende vardın..
şaşkın... dın sularında Akdenizin....
sen.... yeni hayatımın... en güzel.. parçasıydın..
Mart güneşiydin....hayatımın...
begonviller içinde.....
balıktın...
11.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Beklenen Masal
bir masaldır, gonlumuzde anlatılanlar
o masallar ve masaldakı anlar
bir yurektir, dolup tasan sayfalara
o yurek ki; acılar, izdiraplar, kucucuk mikrobik mutluluklar
anlarlar, bu satırları yazanlar sayfalara
belkıde hucrelerinde yakaladıkları hazları
o hazlar, bazen mutluluk, bazen acı, bazen yara,
meyvelerini verir yazılan satırlara.
satırlar, o satırlarda ne anılar vardır biteviye hatıralar
bir omurdur yasanan, anlarıdır yazılanlar
umutlar, mutluluklar, gokteki yildizlar
biten gunun batımıdır, parlayamayan gunesin,
kızıllasmadan batar onlar
2.
beydağları yaslar içindeydi, yaslı kadınlar
gibi ortmustu tulbentlerini dun bulutlar
yasıydı denizin, dumanlar gostermemisti yuzunun
mavisini zinhar
bir sinir, bir heyecan, bir telas insanlar
beklenen sonun mujdesini anlar anlar anlar
gibiydi taksı soforu, komsu kadın, bakkal
gulmedi yuzu dun, hep sıkıntı ustunde ve tum dostlar
telefonlar, telefonlar, hatır soranlar
neyin var nidaları sevenlerden, yurekten ağlamalar
Antalya yasını tuttu, beydağları matemini, bu gunler
geldiler tutsu yaktılar dostlar, mis gibi kokular
burunda biten ask masalının yanık kokusu
gitsin dağılsın havadan, yaktılar mumlar
meyveler, cicekler, cukulatalar, luzumsuz abartılı hayaller
sesti kalan kulaklarda bugulu
heyecandı beklenen anlar
nereden bilirdi ki bu bir heves, cocukca tasınamayan
onca gecmis, gecmisten cikan acı, yok edilen kadın
dağ gibi yigilan, dert olmaya kapatılan kutular
acıldılar, dokulduler, yazıldılar, ağlandılar
uykusuz bir musubetin, bir sapığın bir lafi
yıktı tum evreni, tum yureyi, tum masalı,
lanet olsun kaderine masalın, nekadar acıklanmıstılar
anlatılmistilar satır aralarında, ama genede kor adamlar
yiktilar gogu, yok ettiler denizi, yureği tasırdılar
gizlenen aslan beklerken, umitsizce derininde bedenlerın
titretti, masaldakı ask, depremleri ki depremler depremler
bitik olan bir yurek, simdi bedel ister,
sozcuklerde yasanan askların depremleri
kurban ister, kurban ister, kurban ister,
iste butun bir sehir ve arkasındakı dağlar, bilirler masalları
ortunurler, olmadık zamanlarda sisleri
yasını tutarlar yasanmayan masalın,
avuturlar yureği, sıradan tasalar tasalar tasalar
gene kırılmistir kristal kalp dagılmıstır parçalar
anlatılsa ne yazar.
www.antoloji.com - kültür ve sanat
iste hepsi
bu kadar.........
04.03.2003
yeni düzenleme
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bembe.........yaz
renkler dans eder bazen içimde...
gozumu açtığımda açık bir mavi karsılar beni
gokyuzunde
gerinirim yatagimdan kalkarken...kus sesleri...
penceremden neseli bir senfoni...
birden renklerin dansi baslar...
toprak rengi saksılar..
içinde pembe kırmızı beyaz sıklamen sardunyalar
bir yesil sarmasık toplar tonlarını yesilin...
duvarda boru cicekleri... bahcenin
penceremi acarım turunc ağaçları...
yesilde turuncu toplar top ağaçlar
uzaklardan beni seyreder sedir camları...
yolun kenarında devasa hurma ağaçları
palmıyeler diyarı...
mavi yesillesir denizde...
cakıltasları gri ve gumus tonları...
aksam morlasır eflatunlar basar dağları..
bulutlar beyazlasır...pamuk tarlaları...
kıpkırmızı bir gunes turunculasır...gurup vakti
deniz gumuştur... yakomozlari altınlasır
laciverte donusur gun...
penceremde...agustos boceklerinin sesi
gecelesir gokyuzu... karalasır...
canlanan yildizlar...ve mehtap...
mujdeler sabahını gecenin...
gonlum erguvanlasır...
dondugumde ebem kusağım....
renklerin sarhoslugundan,
bembeyazlasır... bembeyaz..........lasır... aklasır
25.10.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ben Gece Gece
ben gece gece
gece iki hece
saymak oda iki hece
gün tek hece
belki bundan uyumsuzluk
ben gece gece
sen gece gece
sen de tek hece
ben de tek hece
belki bundan uyumluluk
her gece
sen benim şiirlerimde
ben senin cizgilerinde
buluşalım mı?
bir film karesinde..
.......'diyordu ki esas adam
kültür bakanlığından istifa ettim
prag'ı terkettim...
neden? diye sordu esas kadın..
sensiz yaşanmıyor dedi..
adam....
gözlerinde sevgi yalvarışlarıyla
akamayan yaşlarla'....
kadın
yalvarışları öpüyördu gözleriyle
ben gece geç gece
geç tek hece
28.12.2003
bir çizer dosta..
bir film sahnesinden nedenler...
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ben Sevgi Yazarken...
ben kendi derdimde
bir garip şair
sen gözlerinde arayışlar...
kimbilir nerede
ben sevgi yazdım onca şiirde...
sen beni bilmediysen...
ben neylerim
sen beni görmediysen...
kabahat kimin...
ben sevgi yazarken
sen aşk peşinde....
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ben yine benle
ben yine benle başbaşayım
birgün böyle yazmıştı bir dost
düşünmüş
bulanmıştım
ben olmak benle
benimle başabaşa olmak
seninle olmak
seninle sen olmak
demiştim kendime
zaman gecmişti
rakamsal olarak
tam 77 gün etmişti
şimdi anladım
düğümü çözdü kılıç
vurdu
düğüme
büyü çözüldü
ben gene benleyim
hür ve ayaktayım
benimle
02.07.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ben,
gonlumde neler var bilirmısin
cocuklugum,
burnumda tuten anılar,
karadeniz yagmurları
mis gibi toprak kokan kırlar...
bilirmisin,
bazen anılar
ucar giderken gozumun onunden
takılır.... kalırım,
donar goruntu
kocaman
sinema perdesi acılır
gozumde, başlarım anlatmaya
sana
Ben...
20.0302003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bende ki yerin,
benim neyimsin neyim
sen benim sevmekle oldugum
daha tadİna erisemediğim
ve hiç birseyini bilmediğim
meçhul askİmsin :)
14.03.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Beni Bende Bırak
günün yarısında
sesini duymaktı değişikliğim
nefesini hissetmekliğim
güzeldi günüm senden ırak saatlerde
beni kendime bırak
bak sensizde geciyor saatler
güneş bulutların arasından süzülse bile
güz günlerindeki fırtınalar ırak
artık sereserpe uzandım minderlere
şiirlerlerim ve gün açan çiçeklere
sardunyalar gördüm Akdenizde
Baltık insanlarının sesi
dağılırken göklere
anılarımda belirdin
seni düşledim hemen gelmeni
teras merdivenin gıcırtısını duydum
ahşap seslerinde pancur gıcırtıları
camdaki gölgeni gördüm düşümde
beni bana bırak ne olur
bırak beni böyle ıraklardan bakma
içimi özlemlerinle ağlatma hep
şiir ol şiir olayım seninle
ben benim içimde şiir
sen düşlerinde gezgin ol artık
bırak artık sensizliklere
sessizliklerde..
10.05.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Benim için gelen
yollar
dağlardan denizlere inerken
bir ses duydunmu sevgilim
sana gel diyen
sular
dağlardan cağlayan denizlerden
bir ses duydunmu cananım
geliyorum sana diyen
fonlar
yemyeşillerden mavilere karışırken
bir ses duydunmu hasretim
heyecanla gelen
aşk
ne dağlar
ne denizler
ne yeşiller
sen heryerde sen
virajlar
sarp kayalar
dalgalar
geceleri delen
yazyağmurlarının serinliğinden
sevgilimsin sen
hadi sen ve ben olalım
diyen
yumşacık sesinden
sabah şiirim
vişneli yarimsin
ben yollarda aklımda sen
benimsin
sen
çiğ tanelerinin çicek çicek
oluştuğu anlarda özlenen
yolcusun
gözlerim
günışığı izlerini izlerken
beklenen
uzak diyarlardan
sessizce gelen
aşkımsın
hiç bilinmeyen
gel
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Benimle Oynarmısın
seninle ne manada oynamak..
neyi oynamak gerek
tavla......... anlamamki hiç...
papazkaçtı bile bilmem ben...
siir oynayalım seninle...
nasıl oynayalım... satır satır..
sen soyle ben yazayım...
tek başına...tadı yok... siirlerin
istersen seksek oyna... veya..
manalarında oyna kelimelerin...
anlamlarında satırlarınin...
istersen...
dans edelim...
şiir salonunda... malikanemin....
30.10.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Beyli Dağlar Göçü..
Kalbimin
sanki gözö açildi
mubarek dolu
tasiyor, tasiyor,
bosaliyor.
bosaldikça
doludizgin
yaziyor, yaziyorum
yorgun dustu kollarım
klavyelerde bitap
gunler geceye karıstı
geceler sonsuz
sabahlar yorgun, uykusuz.
denizin kokusunu,
kusların izini,
sazların sesini,
gun isigini ozledim.
gunun isigini ozledim
astım dağları
gun batımından
kizillarıni izledim,
son isiklarını buldum gunesin
karanlıklarda
beyli dağlardan
Dalyana geldim.
11.09.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bırakacak mısın...
sen o güzel duygularını yazıp yazıp
yazıp da beni beni çıldırtıp
beni çaresiz
beni soluksuz
beni yapayalnız
yapayalnız sensiz umarsız
bırakacak mısın..
zor gelmiyor mu acısı sana
bunca aşk varken
içinde sevgiden başka
hersey bitmişken
sensizliğimi
anlamışken
bırakacak mısın...
beni umarsız
yapayanlız
muammalarımla..
03.01.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bilebilmek, hayal ve sans uzerine,
Bilinmeyene erismek için hayal etmek gerek...
Sevgi hayal gibi...
Hayaller ne zaman gerçek
Bir serap gibi
Aramak care değil
Bazen yüreklerde tas gibi
Elmasın doğada olusması gibi
Bilki milyonlarca yıl gerek
Kim bilmis
Kim bulmus ki...
Hayaller sevgi gibi
Sevilen hayal gibi...
Bilmek sans gibi
Sans gibi.....
18.03.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bilmiyorum
bilmiyorum
sayfalar dolusu çizgilerin
üstünde uçuşuyordu kelimelerin
bilemiyorum
kelimelerin nasıl
ak düşeceğini sayfalara
ak
nasıl bir renk bu ak!
bembeyaz desem değil,
beyaz hiç
kirli beyazmı sence?
önüne bir 'P' koysam
Pak
'bence bir ak bir aka ben pir-ü pak
olmaklığım olduğu zaman
gel beni yaz demiş.'
ince ince
bilmiyorum
hece hece
belki
Nevin Kalafatoğlu
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bini en güzelinden...(Bin güllü sarkı)
Ömrum seni beklemekle geçsede
sen hep hıcranlarında gonlumun olsanda eğer,
senin gozlerinin derinligine dalmayı unutsada zaman...
gene sen... gene sen... gene sen... sen beklenen
beklerken bir daha beklenen sevgilim olacaksın.
Yollar... uzasada her gun...zaman hüzünlü geçsede
dolansada dağları... zirveleri... sarp uçurumları
calışsada grayderler karli yollarinda yaylalarınin
sen... gene sen... gene sen...sen gelemeyen
benim ve benliğim... hep bekledigim olacaksın.
Ozlenen... guzel bir cicek.. koparılmaya hazır dalından
ben belki bir papatya... belki bir gelincik...bir ful
belki mor yasemen...belki bir beyaz gul...
koklanacak bir demet...gul gulden gulerden gulerınden...
yureğımin icindeki bir damladan bin damla olacaksın.
Guzelinden kırmızı.. kıpkırmızı bin gonca...
bini en guzelinden....
13.10.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bir bahar mevsimi
bahar geldi canım
geldi de gecer
gelir menekseler
fulyalar, laleler...
acar sevdikleri icin
hercai menekseler
laleler narın ince gucsuz
boynunu buker
iste cicekler gibi bahar
sevgililer gibi cicekler..
yazar sairler siirler,
bahar biter.
Nevin Ka
16.04.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bir Beyaz Gül
Kopmasın dalından asude gönüllerin
Beyaz gül
Kalsın saf gönüller diyarında
Ansın onu diller
Gölgeler korusun
Güneşler açsın
Dillerde nazenin kelimeler
Uçsun sözcükler cennetlerinize
Kirlenmesın ŞİİR ler
O şiirler ki binbir kırık kalbin
merhemidirler.
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bir gün bir zaman
gözlerim seni andı mor dağlar ülkesinde
içimden bir sıcaklık
içimde can
sendin
gözlerim karanlıkları aradı göklerde
yıldızlar söndü peşinden
ay küstü can
sendin
anlatılamayan
birikintiler içimde hazandı
kızıllıkları bulut izlerinde parlayan yansımalar vardı
hani gittikçe ufalır gibi olurya insan
heyecan heyecan
sendin
kırık gamzesiyle bana uzak uzak
bakan adamdın
şimdi
içimde bilinmezlikler gitmekte
hasretinden gökyüzüne haykıran
inleyen bağıran ağlayan
ben
yakamoz izlerini kum bahçelerinde yakalayan
denizin dansını seyreylerken
yosun kokuna hasret kalan
gene ben
ve beklediğim an
biliyorsun değilmi?
bir gün bir zaman
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bir kadın ana olmuş
sevgi birikir kocaman olur
gökyüzü dolar taşıyamazsın
dağıtırsın dağıtırsın bitmez
yüreğin
bitmez tükenmez bir pınar olur
tıkanır kalırsın nefes alamazsın
şiir olur..anne olmak
satırlarda dolanırsın
değil beş melekten ana doğurmak
sevgi pınarlarında dolanırsın
bırak bedeninde
rüyalarında
doğum ve vuslat zamanında
akar gözlerinden billurlar
kalmış kucak sıcaklığı hasretliklerde
sevgi pırıltıları bütün çocuklara dolanmış
tükenmeyen aşk olmuş
cocuksuz ana yüreğinde
bir kadın ana olmuş
bir minik parmak
ve ona dokunmaktır ana olmak
17.03.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bir telaş ki dünyadandır
bir telaş ki dünyadandır
o dünya ki garip garip
telaş ki
evren dışı
yürek bu dayanmaktır
sabah akşam
akşam sabah
geçer günler biteviye
isyanımdır
şiirde bile
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bir Uno Akşamında Özlenen
bir pizza yermisin
üstüne saf sevginin döküldüğü
zeytinyağı saf lığı
fava saflığı
enginarlar zeytinyağlı
salatalar harika yemeklerle
şarap kadehinde benimle
elmalı pay üstüne
ellerin kadar yumuşak
çukulata tadındaydı brownili aşk
kıpkırmızıydı şarap
Uno bir cundalı seninle
dünya tadında yemek ti sevgili
bir Markiz beyoğlunda
bir Rejans rus tadında
bir Süreyya boğazda
kral ve kraliçe isek
çiçek pasajı varsa düşlerimde seninle
zeytin tadında zeytin krallığında Uno 'da
şarap kadehinde aşkımız
mum ışığı lezzet
Cunda tadında bir tabakta
sen ve muhabbet
sevgilinin ağzından pür lezzet
anılardı özlenen ve şiirlerdi sesinden
gözlerdi o tuğla duvarlardaki anılara karışmış
egeydi ege gibi kokan martı cığlıklarında
balık tadındaki sen
bir Uno akşamında özlenen
16.01.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bir zamanlar Istanbul
bir biskuvi fabrikasi,
bir cukulata kokusu
caddelerde..
bir tarafi 'alyans apartmanlari'..
karsida bos bir arsa,
'ercan han' kösede.
bir zincirlikuyu,
bir amerikan dükkani,
bir jimmy hendrix dansı,
bir grup zenci asker amerikan,
arkadaslar kizlar oglanlar...
bir ben.
bir kafe mola,
bir basket potası,
bir hydromel,
carsamba matinası...
mini etekler,
sütyensiz protest kızlar,
sasirmis delikanlılar...
sinemalar; kent, fitas, dunya,
dostlar tiyatrosu,
sarkılar sarkılar...
etiler'in yokusu,
bebek sırtlarının çimenleri,
sefertası askları...
levent'e moğollar.
bebek,
ozdemir asaf kafesi,
kofteci alibaba,
tekneler sıram sıram...
tarabya,
fisneli dondurma,
cepte bikiniler,
gitanne sigaralar
veya birinci,
bitpazarından jean'ler,
mudo kadife pantalonlar pasajdan...
haspapiler,
baba atletinden
batik yaptıgımız t-shirt'ler,
bilezikler gümüs,
küpeler bakır...
silebezi bol elbiseler,
basmalar koylu pazarı kapalı çarsı,
çiçekli sapkalar...
dudaklarda;
hair, aquarias, tommy
ve biz kayıp kusağin gencligi...
cicekli kagitlarla kaplanmis
yasak kitaplar,
okulda duvar gazetesi,
altında fuzuli yazan nazim'in siirleri..
www.antoloji.com - kültür ve sanat
you got a friend, killing me softly
'öyle uzak ki yerim, benimle oynarmisin'
dinlenen sarkılar...
humeyra, bulent ortacgil, esin afsar, tanju okan
timur selcuk ezgileri...
okullarda; kavga dögüs, silah, ölüm!
ben resim yapmak, siir yazmak isterdim...
gulçin lisan oğrenmek,
özay sarkı soylemek...
simdi özay'ı dinliyorum cd'de
caz söylüyor.
ben biliyorum sarkilarini, yasiyorum
ve agliyorum...
kolay olacakken hersey,
zorları yasayan bizler...
ve sarkisinda söylüyor
'en güzel cocuk henuz doğmadı'
ücümüzünde cocuklari olmadi...
sevmediler dünyayi, gelmedıler,
en güzele ulasamadık!
gec te olsa kendimize ulastık.
özay sarki söylüyor newyork'ta..
gülcin Nazim'i cevirdi almanca'ya berlin'de..
bense, ancak yaziyorum yazilarimi, siirlerimi
beydağlarının eteklerinde...
Istanbul eskidi artık,
biz gec kaldık....
(10.03.2003)
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bir zamanlar Zonguldak
o yokuşlarda zaman
defne ardıç ve cam karışık bir koku verir
burnumda tüter Zonguldak
deniz zamanlarını özlerim
kara bir tren gelir istasyona
içinden yorgun suratlar iner..
ruhsuz bakışlar yerin altından fırlamış
simitci mutluydu o zamanlar..
işçiler ölüm kokar
is karası kışlarında
buz kesmiş yokuşlarda
fıdık kömürlerini yakar
dantel dokur kadınlar
bir patlama grizu
içlerinde hep derin derin kuyuların
üstünde zonguldak
cam kenarlarında oturur akşamları
yaş dolu gözlerle hasretliklere
karıları işçilerin
bahcede defne ardıç çam kokuları
ben nerde o iş günleri
derim acı anılarda
tüm yüreklerin
20.07.2004
sayın Ömer Akşahan 'ın
Zaman Zonguldak isimli şiirine
anılarıma uçtum...
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Birdenbire
benliğim benim mi diye düşündüm
birdenbire
sordum kendime
neredeyim diye
binbir keşmekeş içinde
yoksulluğumun
aklımda ne para ne pul
duygularım vardı katle uğramış
baktım cevreme
birden ufaldı gördüklerim
bomboşluklar saçmasapanlıklar
avucumun içine aldım dünyayı baktım
ve birden uyandım
yaşamak nerede diye haykırdım göklere
geldi parmak uçlarıma sözcükler
bu şiiri yazdım
size
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Biri
çamurlar taşıyan bahar yağmurlarıydın
gelen
gönlüme bahardın
nil bereketlerini taşırdın Afrika'lardan
bir güldün göklerden
maviydin
aşk doluydu gözlerin
rengi beyaz
ben eflatun...
sen mavi ben mavi
aşk eflatun
sıradanlıklar doğal...
biribir' imizden
14.05.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bitmeyen (i)
dokunuşların bittiği yerdi anılarda sözlerimiz..
sözlerimiz iki idi sora bir (i)
en evvel zamanlarında yaşanmayan yazların..
bembeyaz çarsaflardı yaşanan.. bembeyaz yaz
siyahtı odanın camı simsiyah..içinde şehrin ışıkları
hayat memat anlardı kalbime konan kuş kırmızı
sessizce fısıldaşırdı sevgili kolunda zincirler
pranga mahkumu
aşk sözcükleri aydınlatırdı odayı kilometreler
hasret kokan uçuşan sözcükler,
şiirler hayat veren...
sözdü devam eden.. acıydı yollar... sanki biber
biten kelimeler... bir tısssss sesi akmadı söz bitti...
dokunuşların bittigi yerdi...
söz verdi...söz gitti...söz bitti...
bitmeyen sadece (i) idi..
19.12.2003
(şeffaf anlardan...)
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bitmeyen Aşk
gök kuşakları oluşurken
su billurlarının kırılmalarında
sen vardın
sen benim göz yaşlarımı
aldın renklerini verdin
hayatın
bir ince çizgi kıldan inceydi rengi
ip üstünde dans ediyordum düşlerimde
elim bomboş ruhum bir hoş
yakaladın beni şiirlerinde
her şiir bir hayattı bana verdiğin
cok ağladım
gökteki yıldızım oldun o soğuk ülkede
sana baktım gecelerimde
üşümüştüm donmuştum
sıcaklığını aldım ellerinin
dokunduğun bir yıldızdı bana gönderdiğin
ışığı gözlerimi kamaştırırdı bir zamanlar
parlaktı bütün yıldızlar
sahte yansımaların arasından gülümserdin
gerçektin gerçektim
ben seni işte böyle sevdim
soğuk rüzgarlar eserdi
dağlardan süzülürdü kar yansımaları
düşünürdüm
üşürdüm
üşürmüydün sende bilmem
sana güneşi gönderirdim
Akdenizden
alırdın sıcaklığını bütün havaların
yanardın kavrulurdun
sen
bütün bunları yaşarken buzlu ülkede
ben
seni bütün bedenimle sarardım
güller açardım
üşümeyesin uzaklarda diye
bir düş prensesiyim ben
yalnızlar operasında
kendi kendine
notasız bir şarkının fakir kızı
gönlü zengin bir adamın iç dünyası
var olmanın bilincinde
belki binlerce yılda binlerce kere
gezinmekteyim
duvarındaki hayal izlerinde
izle beni boşluğumdaki adam
sana uzattığım bir dal gül cennetten koparılan
kıpkırmızı
ve sen gepgerçeksin karşımda duran
dudak uçlarımdaki gülümsemelerimde
bir tat,bir soluk,bir sarkı, mırıldanılan
www.antoloji.com - kültür ve sanat
gözlerimdeki hareler kavrarken gözlerini
bakışlarımdaki sisleri aralayan
bağıran cağıran ağlatan adam
ben senin gerceğinim
bilmem bu dokunuşları, bilemem
kimbilir
başladı hangi alemin
sonsuzluklarından
geçmiş ve geleceklerin
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bitmeyen Yaz
duygularım onca yazları dolandı dün gece
baktım ay doğdu üstüme
okşamak istedim halelerini
uzattım kollarımı ulaşamadım
bitmesin bu an sevgilim gitme biraz
sakın bitmesin bu yaz
sana anlatmadım senelerimce
hep içimde kaldı anılar
bir dolunay bir hece
hep mehtaplar hep gece
ışıklar döküldü denizler içimde
sus sesinde kayboldular
bitmeyen bir yazı özledim
sevda yollarını bekledim bu yaz
teknelerin gece bıraktığı iz
deniz deniz deniz
sidede bir teras
mumlar altında akdeniz
radyo sesinde aradım senin şiirlerini
alaz alaz yandım
meltem meltem öldüm
yaz yaz bitiremedim duygularımı
sana sakladım
gelmedin naz
bilemedin yar
gitme kal
artık hep olacak benimle meltem aşkları
kalacaksın
bitmeyen yaz
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Boş Yıllara...
üstüne cizgi çizdiğim
zamanlar
siz bendiniz
ihanetim size...idi
yanlış kadındım...
yanlış erkeklere...
boş yıllarda
üzgünüm.....
kaybolan zamanlara
kayıp anlarıma
şimdi affedecekmisiniz beni
yıllar....
şimdi sarılacakmısınız bana...
bu masum deli kadına....
11.03.2003
dalyan günleri...özgür yazma karar haftası..
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bu ilk kayan yıldızı bu mevsimin
Birden bakakaldım gecenin atlasına
koyu bir lacivertti
dolunayı birkaç gün geçmişti
baktım aslına
sevdalarım geldi aklıma
uzaklar
bir yıldızım vardı seçmiştim
aradı gözlerim
işte tam o anda
bir yıldız kaydı
kuyruğunda izini bıraktı
mevsim yaza yakındı
kaçtı...
işte o özgürlüğüne düşkün
gökteki en özgün ışıktı
bu ilk kayan yıldızı bu mevsimin
mevsim bahardı
gönlüm hercai
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bugun bir ay var sana
kapkaranlıklarda bu gün bir ay var
doğum sancıları gönlümde aşk
şiir yazmak için var
tam bir ay var
dolunay var
dolun
ay
sana
aşk
bana
ay
18.03.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bugün martılar senin için umuda kanat açtılar...
Bugün martılar senin için umuda kanat açtılar...
demişti..
nisan
o bir ay
o bir doğumgünü
o bir dost
o bir yağmur
o geçmişteki anılarda bir koca yürekli
o nevbahar ortası aşkı gönlümde
insan
öpsem martılarını uçuşlarındaki zarifliklerinde
umutlarımı toplasam bir kesekağıdına şimdi olmayan
üflesem kırlarında istanbulun
nisanda açan ponpon ciceklerinde
gibi
bir fellini filminde
yaşasam
Amarkord
ben gelmek isteyipte gelemesem
teknelerin aşkları anlattığı dost gecelerine
yüreğim isyan
yüreğim feryat aşk
şiirim vuslat
olurmuydu
sence
dediğin gibi martıları istanbul
umut uçururmuydu bana
kanat seslerinde
nisan
içimde hasret
özledim nankör anılarımın sehrini
birtek sizinle tahamülüm
öldürdüğüm aşklarda ki şehirin
benim için toplarmısınız yıldızlarını
bir cam fanus içine
akvaryum
boğazın işveli sesinde
nağmelerinizde
şiirlerinizde
kadehleriniz kalkarmıydı benim için ey dost
bu mecnun Akdenizde ama suan ruhu bizimle
diye
nisan?
sorarım solmuş benzimle yolları...
ararım bana açılmış kolları
ağlarım
gelememe olasılıklarının
dayanılmaz ağırlığı üstümde
07.07.2004
www.antoloji.com - kültür ve sanat
17 temmuz için side karardı...:(
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Bulacağım Seni Aşk
Aşk insanı cocuk yapar...
ne boya bakar ne posa
nede yaşa..
Aşk yaşanır
bir bebeğin gözlerinde bile aşk vardır...
görebilen göze
dokunabilen parmak ucuna.
söyleyebilen dile..
Ben bir aşk cocuğu olarak doğmuşum
diye yazılan şiire...
ben hep aşk'kım ve
AŞK kalacağım...
Mayam aşk aslım aşk...
arşa çıkan yüreğimde benim aşk..
onu bulacağım...
bulacağım
03.02.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
cennette olmak,
bir ruya gordum biliyormusun?
uykum uykunun içindeydi
beni sarmıstı kolların
kollarım kolarının içindeydi
bu bir ruya değılmi dedim, değilmi?
canım, kalbim kalbinin içinde olmak istedi.
bir baktimki gozlerim gozlerinin icinde
sesim sesinin içinde
ben senin içinde
cennetteydim
20.04.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Çatal yol
'Seni yaşam denen bir savaşın ortasında
Kılıcın kılıcıma takılırken buldum'
demistin... o'na... savasalım...
duellolar... sayfalar olmustu...
dolmustu... mektup kutuları...
merttin.. mertti.. bir o kadar yurekli...... idi
sasirmistin... şeffaflığina... cıplaklığına...
anımsarmısın... koselerdeki yazan adamı...
sefin monologları
konusmustun...pür dikkatli...
hem korkusuz.. hem de cesaretli..
kırılmasın yüreğı... yüreginde binbir korku...
asık olmustun o'na... bir yalınayak dilbere....
içini cekmistin hanı...kılıcın düsmustu yere...
Kemer'de sahıle vuran dalgalarda...gece...
O gece mehtabın izi dusmustu yureğıne....
bir iç cekintisi duyulmustu.. Akdenizde...
Konyaaltına vurulmustu....çakıltasları yankılanmıstı..
bir el uzanmıstı... denizden..
gunesin doğmadığı yerden...
sana... gulumsemisti... anladığında...
ağlar örmustu balıkcılar...ince ince..
almıstın incecik ağları... atmıstın sevgiliye...
tutuklamanın ince bir yoluydu....yureğini...
balık misali.... sessiz... gece....
kılıcı dusmustu....
bir gece almıstın yerden...kılıcını fırlatmıstın...
gidip günesi vurmustun...
karamıstı dunya... birden...yok olmustun..
karalamalar kalmıstı...mektup kutusunda...
ve oturup yazmıstı...
geciken hikayeyi...
okumusmuydun....dostum...
o demisti... sana bunu... mutlaka...oku...
ve anla...catal yolu....
11.10.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Çırılçıplak
doğma çırılçıplaktır insan...
hersey çıplak, akıl çıplak, yurek çıplak, beden çıplak
saf ve temiz..usu ve kalbi çırçıbıldak
duşunceler vardır
konusmasalarda anlasılanlar.. sesler ele verir..
parmaklar... sımsıkı yapısır eller...
guvenir...
ah çırilciplak.. sen oylece büyürsün...
kocaman olur, boy pos endam...
sen kıyılamıyan, sen sevgili olan..
bir gün gelir, kara bulutlar, şimsekler çakar...
yanarsın, islanırsın sırılsıklam
acımazlar
semsiye seruvenı baslar.. kaçma...
firtına dağıtır semsıyeyi...kurtaramazsın
islanırsın cırcıbıldak sırılsıklam...
acırsın..can yanar, canan yanar...
bir kabuk ararsın... caretta caretta olursun...
çekilirsin kabuguna sessizce...dalarsın derinlere
korursun cırcıbıldak usunu, cıplak duygunu.
dunya durmaz durustcesine... insanlar...
kabugunu kırarlar, ağlarsın....
bakarsın hayatına soyle bir donup... arkana
gorursun gerceğı....
gerçek...!
sen hep cırcıbıldak
anadan doğma çıplaksın...
çırılçıplak mıyım, çırılçıplak mıyız... çırılçıplak
22.09.2003 Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Çocuk çığlıkları
ince bir hüzün damladı gözümden
kırmızıydı şiirden
göklere baktım kan çanağıydı
Akdenizin bir başka sahilinden
bir cocuk sesi duydum
yapmayın yeter artık diye
haykırıyordu
bulutlar koşuyordu dağlara
o bembeyaz gelen
bir yarı tanrımıydı göklerden
üstünde milyonlarca cocuk
doğmuş doğmamış
neden diye bağırıyorlardı
cennetten neden! ! !
orada
ateş yoktu...
sadece bir meltem esiyordu
bir şiirden
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Çocukça
gün anneme nazla başlasa
uyumak için
her türlü numara bana yakışsa
mızmızlansam
babamdan
yanağıma bir öpücük almadan
güne başladım diye ağlasam
bisikletimin freni tutmazsa diye korksam
yokuştan
elma ağaçlarına dadansam
ham meyve yemekten karnım ağrısa
dizlerimde erkek cocuk oyunlarının izi olsa
kordelaları başımdan atsam
papatyalardan kolye yapıp
boynuma taksam
tarihi bir çeşmeyi köşküm yapsam
bende içindeki sultan
olsam
yollarını süpurup dursam
şimdi gözümden geçti o gün hayalleri
özledim
kıpkırmızıydı Bursa şeftalileri
francala kokuları küçük langa yolunda
çukur fırında
berber cubuğu dönerdi kırmızı beyaz
koskada susamlı helva
hey gidi teyyare evleri
üniversite ne kadar büyüktü o yaz
balık kokardı Kumkapı sahilleri
hele sokaktan geçen poğaçacı amca
özledim o günleri çocukça
gözlerimin daldığı anlardan 1
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Çocukluğumun Çamlıca Yollarından
yağmur yağıyor sağnaklar var gene
dayanamıyorum artık
güneşsizliğine günün
Londra sokaklarında ama sıcak
havalarındayım
bu karanlık bulutun
gözlerim giydi kuzgun yeşilleri
ıslattı gökyüzündeki sular
çılgınlığını yaşadı burcumun ateşi
alevlendi birden..
döndü korlarına
küllenmesin yüreğimdeki şarkı
karanlıklardaki bulutlarla
bilmeliyim bilebilmeli
güneşi görebilmeliyim
görebilmeli...
fırtınalar
o garip zamansız ve acı fırtınalar
damarlarımdan gelen nabız seslerime
karışırken bunalımlarım
inanmak ne büyük lüks sana
bogazın o kuytu sevecen yerinde
Şemsipaşa yolunda
yokuşlarında
eski tramvay geçişlerine bakan camında
evinin
içindemi o bendeki fırtınalar
buğularına yaz camının iki kelime
dışı yağmurlu
içisıcak bir zamanında
vatman amca okur onu
ve bana yollar..
çocukluğumun Çamlıca yollarından
04.01.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Çok Zenginim
Geceleri üretirim...
Gündüzleri parçalar..
Güneşi kırpar
Yıldız yapar..
Yanına offf yerine ayyy
Koyar
Geceler yaparım...
Günışığım
Bunun için var...
Bir yerine bin üretim.
Ben çok zenginim..
17.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Da veya De
Fon.... da
Telefon.....da
Sen......de
Sensen.....de
Müzik...de
Güzel.........de
Tuval.....de
Gözyaşları..da
Canlı.....da
Kalbim.......de
............nasıldır
........bir düşün
..da veya... de
16.01.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Dağlara Özlem Kınamaları
gün duruluğunun son saatlerinde
durdum bir kum tepeciğinde
yalınayak
ufukta morlar oluşmamıştı
kızıllıklar denize varmamıştı
kumdan bir cehennem ateşi geçerken bedenime
serinliği vurmaya başladı meltemin
ellerimi uzattığım anlardı zamanı
enerjisine varmanın güneşte
son değildi ne de ilk
gece basmalarını beklediğimin
Akdeniz'e
aştım seni deniz gözlerim pramit şimdi
Nefertiti'nin ve Nil'in
yanındamıyım
güneş oralarda bir yerde beklemekte
ben Side
ağustos böceklerinin akort saatlerinde
insanlar insanlar insanlar
bronzlaşmış kaba etleriyle
karpuz tabakları ellerinde
ahçı keplerinin gölgelerinde
bir süpürge bir faraş
akşam temizliklerinde
gözlemlerim hayat
ertesi gün aynı nakarat
ve ertesi gün gene
deniz ister ayaklarım şimdisu serinliklerinde
bense biraz uyku
ama gece mehtap
görmeden yapamıyacağım bir nakarat
şarkılar dinlenirken otellerin
emekler bir günlük bu yad ellerde
günler karışık gecelere
aşklar çarpışık gönüllerde
günahlar gebe gecelere
yaşam bu oldu yazık
bir gül koklamayalı bahçelerde
aylar
evimin balkonunda kaldı dağlar
yaz tam ortasındayız gün bitmekte
güneşi beklerken akşam
denizin sesi solmakta
ayaklarım altında kum yanmaları
yalınayak
beni almakta
teknem ufukta
sevgilim uzakta
güneş denize doğru varmakta
ihanetini yaşamakta ömrüm
gönlüm
dağları aramakta
www.antoloji.com - kültür ve sanat
gözlerim seni
Antalya
ağlamakta yorgun
sen bir başka şehir oldun
gün kararmalarının ilk saatlerinde
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Dağların kızı
özlem kokuyorsun
dağların kızı
doruklarında bir çoban
düşlüyorsun dağlarında
sadece sana kaval çalan
kuzular seviyorsun çobanın kızı
gözlerinde mühür olan
çiğdemler ve anemonlar
vadide ilk heyecan
serap gibi şefaf tenin sulardan çıkarken
buz gibi akan çağlayan
taneciklerinde ateş sönen
iki diriliğinde bir vişne tanesi göğe bakan
güller açıyorsun dağların kızı
goncalardan
arzular çağlarken suların sesine
muz yapraklarından yorgan
örtüyorsun üstüne üryan
yeşil gözlerini kapatıyorsun dağ çiçeği
kokuyorsun aşk
iki damla sızıntı dudaklarından
gül damlası billur
sevgiliye sunulan çağlayanlardan
aşık sana meftun
sen aşkına kurban
dağlardı yuvan
kızıllıkların ardında kalan
29.03.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Dar Alanlarda Kadınlığım
dar alanlarda kısa paylaşımları dinliyorum
Fahir Atakoğlu'ndan
sıkışmış alanlarda paylaşımlar
tanıdık geliyor duygularım
paylaşilamayanları anımsıyorum
hüzün kaplıyor yüreğimi
'tek sen değilsin,senin gibi çokları var' diyorum
anlatamayan kimi zamanların
kimi zaman zil sesi bir rakkasenin parmaklarında
kimi zaman uçan kuşların kanatlarında
bazen göz kırpan bir yıldız semada
bazen ay ışığı yakamozları suda
bazen okunan bir şiirde
bazen bir aşk hikayesinde
kalemimde yüreğimde ağlıyor zaman zaman
Kadınlığım
yaşayamadığım paylaşamadığım unuttuğum
kurşunlar döküp kapattığım
yollarını kaybettiğim varlığım
isyanım kadınlığıma
farklılığım
parmak uçlarım
beynim
yüreğim
hassaslığım
sakladığım kıskandığım benliğim
bulduğumda onurlandığım
yok olmayan yaşayan
kadınlığım
08.03.2004
Kadınlığını onurlandıranlara
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Dar paylaşım alanları...
Dar alanda
kısa paylaşımları dinliyorum...
Fahir Atakoğlu'ndan
ve sıkışmış alanlarda paylaşımları...
tanıdık geliyor...
duygularım...
paylaşılmayan anıları anımsıyorum...
hüzün kaplıyor melodilerde yüreğimi...
duygularımı paylaşıyorum dar alanlarda
dakikalarda notalar dans ediyor...
kimi zaman zil sesi...rakkasenin parmaklarında...
kimi zaman uçan kuşların kanatlarında...
bazen göz kırpan bir yıldız semada...
bazen ay ışığı...yakamozlar...sularda..
bazen okuduğum bir şiirde...
bazen bir aşk hikayesinde...
yüreğim.... kalemimde...
ağrıyor çoğu zaman...
dramatik dar alanlarda....
27.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Dedirttin Sezoş
biz iki istanbullu deli deli yürekli
Barış söyler doğru
biri olmuş Egeli
biri Akdenizli
ahhh! o İstanbul yok mu
içimizi eder sarhoş
gözlerimiz de yaş
geceler keder
edilen kelimeler
iki kadın
iki hoş
gönül isyan eder
bizler sarhoş
...................
dedirttin sezoş
19.02.2004
manicibaşı
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Deneyim ve savas
Eğer olsaydı faydası yasadıklarımın,
Koyardım bir sepete dağıtırdım aleme
Kucak kucak
Tadsınlar diye..
Saklamak değildi,
niyetim,
ama sozcukler sanal bir boslukta
kaybolmakta.
Ben butun isyanını yasarken
hayatımın,
hersey boslukta yok olmakta.
butun konusulanlar unutulmakta,
kalpler kırılmakta, gonuller parçalanmakta.
Nefret bosuna değil savastan,
savasmak bosuna yorgunluk degil,
sabır tası catlamakta,
çatırdayıp dagilmakta.
Bu savaslar beni korkunç yormakta,
tuketmekte.
tekneme binmek istiyorum bugun,
ufka dogru acıp yelkenimi
bakmadan arkama
gitmek istiyorum bugun,
ama hava bulutlu,
gunes batmamakta
benim arzumsa
gunese varmak gurupta,
ona dokunmakistiyorum artık...
benimle veya bensiz
Hersey yok olmakta,
kaybolmakta...
23.03.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Deniz Kızı Eftelya
Aysunar..
aylinlerini..
dualar gönüle düşer anlarda
Eftelya ve ay barışır...
şiir olurlar...
meltemden seyreyler Ay'ı yıldızları
şiiri dinler mavileşir Eftelya
Akdeniz Akdeniz kalır
Kitap Kitap okunur
Amentu
yazgılar kesindir
anarahminden beri
değişmez huyu
onun kaderi Ege Akdeniz Karadeniz Marmara
bilir ahiri ve zahiri söylemez kimselere
deniz kızı
Eftalya
24.01.2004
:)
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Dinle
duygular değişti şimdi
ben aşık oldum
zamanlardan birinde birisine
anlatmıştın sende
tesadüfler döküldü kelimelerden
bende vardım.... çoktum.. biraz içinde.
seneler önce
olaylarda birleştik
duygularda buluştuk günlerce
aşka dair yaşanmışlıkları
anlattık birbirimize
sonra aşkın içinde bulduk kendimizi
dinle
love story....yudumla kahvenle birlikte
yaşandı ve bitti yine...
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Doğa'nın gece hali
sabah kuş sesleri karşıladı beni
merhaba dedim onlara
şiir getirdiler usuma
aman kaçmasın şiir derken
gece oldu birden devran döndü gün bitti
anlamadım bitti.. gitti..
ben uzunyollarda gezgin
side antalya
gecenin gün dönümünde
yıldızım kaydı gök yüzünde ansızın
heryer karanlık
yollar karanlık
gönlümde sevgilimle
özlemli
kuş seslerinde sabah
şimdi gecenin tam yarısını geçtik
özledim şiirimde...seni...andım
varlığını usumda sakladım
09.04.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Doğum Günün Kutlu Olsun Anne
sen ne kadar guzel bir kadındın...
bakardım uzun uzun sana minnacıktım...
gozumu guzelliğin bürürdü...
o kosturman o telasın o sevgin...
sevilendin...
bazen acı olurdu sozlerin... gerçektiler cunki...
uyutulmus beyinler anlamazdı seni...
yorardın kendini... üzülürdün benim gibi...
okulun meleği derlerdi oğrencilerin....
babamın bakıslarını yakalardım bazen sana...
içim dolardı... sevinçle...
oylesine ask dolu laciverte yakın mavı gozleri vardı...
sen her zamanki asaletinle... soyle bir gözünü süzerdin...
bir naz bakışı yakalardım... bal rengi gözlerinde...
dudaklarına bazen kırmizi bir ruj surerdin...
bir film artıstı kadar gorkemli olurdun...
guzelliğin çikardı hafif dekoltelerinden...
uç çocuk doğuran muhtesem kadın...
bize ne fedakar anaydın...
sen ornek olurdun anadoluya...
kadınlar dolusurdu hep etrafına anlatırdın..
hayatın gerçeklerini onlara.. kurallarla...
çeyizler yapardınız mutluluklara...
gelinlikler dikilirdi atölyelerde...
sen benim canım annem... sen olmasaydın ben
yaşarmıydım diye sarıldım sana bu sabah
gri beyaz olmus saçlarını sevdim.. sen hala cok guzelsin..
bugun optum optum kokladım... seni...üç kisilik
iki damla goz yaşı döktük birlikte..bu sabah
yaşadıklarımıza... direncimize... sevgimize...
Beydağlar'ına karşı ağladık......iyi doğdun anneciğim...
Doğum Günün Kutlu Olsun...
ya sen olmasaydın... bana veremeseydin gönlündeki aşkı...
ben bu şiiri mümkün değil.... yazamazdım...
26.10.2003
Sevgili annem Mübeccel Kalafatoğlu'na
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Dokunulmuş Mars
şiirdi benimdi
ona daha uzak oldum şimdi
bir marsım vardı gök yüzünde
bir ateşim
birde duygular
koçtum ben
şimdi bana dokundular
duygularımı çiğnedi postal sesleri
uyduların ayak izleri kaldı
okudular kızıllıklarını vermedim aslını
özgürlüğümü elimden alamadılar
o son dokunulmamışlığımdı benim
direndim
savaş açtım
nede olsa marstım
donna kişot misali yeldeğirmenleri ile savaştım
göktaşı fırtınalarına karşı elimde meşalem vardı
küçük bir kadındım yosun bakışlı
duygu misali bir marslı
ben beni kazandım beni
artık sonsuza kadar vardım
31.01.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Dost sairin siirine latıfeler..
Hayal olan asktır dostum
gercek olan sensin...
Gerçek olan sensin dostum...
hayal olan resim...
Gerçek olan resim dostum
hayal olan sensin....
Gercek olan asktır dostum
hayal olan benim....
23.09.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Dostlarla mesk'e mazeret,
Dostlarla mesk'e mazeret,
Bu aksam dost meclisinde olmak vardı...
Bu aksam gullere boğulmak vardı..
Zalim yollar, zalim kader...
Bu aksam Tarabyayı solumak vardı...
Askla mesk vardı.. sofralarda...
Bulusmak vardı....Sair dostlarla...
Tinisinda siirlerin mest olmak vardı..
Dostlara merhaba demek vardı gonulden..
Ve sizleri gormek yasamak vardi...
27.09.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Dostum 97
öbür okyanusların sesimiydin
kokun çiçek aroması gibiydi sanki
yüreğin doludizgin
ateş gibiydin
yumşacık için
kalbindeki internasyonal sevgin
gitar sesinde dinledim seni
sen benim gibiydin
sevgili Abir'e
dost sohbetlerinden..
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Dönmek 1
Dünyayı gördüm bu gün
kan göllerinden
sağnaklar yıkadı beydağlarını
öfkelerini kustu gökler
şafakta çaktı şimşekler
döktü göz yaşlarını karanlıklara
döküldü gözyaşları aydınlıklara
dağları bastı altın renkli bulutlar
sütun sütundu binalar
aralarından ışıdı gün ışıkları
süzüldüler
hasta odama doğru
bana hoş geldin dediler...
18.05-18.09 2003
hastane günleri yaşam dansı
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Dönmek 2
şaşmıştım
seher vaktiydi
sabah ezanı sarmıştı ufku
uyanmıştı deniz
uyanmıştı dağlar
kolumda yoktu serumlar
bir özgürlük hissi bedenimde
anladım
ben uykularımda gezerken
beyaz kanatlı melekler
gelmişti
özgürlüğümü vermişti
kollarımdaki ince iğne izleri
morlar,maviler hoş bilezikler
binbir meleğin emek izleriydiler
sevgi dolu gözleri
sabır dolu sözleri
yüzlerdeki şevkat izleri
benim dönüşümü müjdelediler...
18.05-18.09 2003
yaşanmayan yaz
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Dönmek 3
özlemiştim
deniz ve gök birbirini terk ederken
gökkuşağı belirdi ufukta
denizden dağlara süzüldü
dağlar kollarını açtı hasrete
mucizeler ışıldadı
nurlarını döktü gün, pırıldadı
başörtüleri süzüldü eteklere
... savruldular
yeşil ve mavi kucaklaştı gene
bir senfoni yükseldi yüreğimden isimsiz
gözlerimden inciler süzüldü
sevilme keyfi,sevme hazzını yaşarken
şükürler gönderdim göklere tarifsiz
özlenmiş görüntülerden...
2003 yaşanmayan yaz
hastane günleri
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Dönmek 4
Uyumuştum rüyaydı
sarıgüllerle süslü yolu gördüm birden
vuslatta beni bekleyen beş küçük meleğime
gecikme nedenlerimi anlatırken
sarı güllerin kokusu burnumda
sarıgüllerin rengi ruhumda
sarıgüllerin yolu önümde
koskaca kara dağlar karşımda
yollar açılmıştı nurlarla
dünyaya
dönüyordum.
2003 yaşanmayan yaz
hastane günleri
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Dönmek 5
Canım Evimde
lokmalarım hesabını yaparken yaşamım
çiğneme noktalarım üzerken beni
tıkanırken yemek borum yutkunamazken
kanım,canım,acıyan ameliyat izlerimle barışırken yaşam
canlarım tutarken ellerimden
şiirlerim hayatım oluverdi birden
kıpkızıldı saçlarım güneşe inat isyankar...
bakışlarım günlere yosun
sevdim, ikinci yaşam bumu derken
dostlarımla paylaştım duygularımı gerçekler geçerken...
doğallığımı sıradanlığımı severken
ikinci baharımı yaşarım derken...
o bendim ben... ben...
güz günleri başlarken 2003
yeni hayat dansı
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Dört Kadın İki Simit ve Martılar
Kardan deniz geçişlerinde
Beyazını Kadıköy toplamış karlı kuşların
Martılar uçuşmuş beyaz göklere
Vapur dumanlarının karabatakları oluşmuş
Deniz geçişlerinde dört kadın
Kadıköy Kara köy
Aramızdaki feminen düşüncelerin akları
Vapur izleri karadan denizlere uçuşmuş
Simit yudumları doluşmuş göklere
Vapur kıçında iki simit martılar
Karaköy Kadıköy
Buluşmuş
14.02.2004
Nevin Kalafatoğlu
Menevşe Köylü
Emily Elizabeth
Reşide Sarıkavak
Ben
Aznavur pasajına yolculuk
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Dua
son yazlarını yaşıyor yaşadığım şehir..
ben ilk baharlarını beklerken..
güneş parlıyor... gün ışığı yakamozları... denizde..
akşam mahmurlugu çökerken semalardan...
beyaz bulutlar pembe kontürlerini çiziyor.. vaktinde..
dağların eflatun tonları.. iftar saatini karşılıyor...
oruçlarını bozarken Antalyalılar...
ben....bir zeytin tanesi..bir parça pide...balkonumda
şükrederek görüntülere görebildiğim...
o kutsal renkli dağları seyrettiren...
sığınıp ezan seslerinde yankılanan dağlarla
hergün son lokmamı yermişcesine..
hamdlarımı sunuyorum... aşkla
gözlerimi veren.. duygularımı bahşeden Yaradana...
bir yudum suyla şükrederken yaşadığıma...anları...
dolu dolu dolucasına.... Allah'a
hamd ediyorum...
19.11.2003
Antalya İftar vakti...
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Düğün
düğün günü serpişen bir konfetiydi
yağmur damlaları
Aspendosta
sevda dokunuşlarında ıslandı müzik
zifaf odasında doğdu ay
o bir hilal
ilk gecenin saflığında bedenler
görkemli bir aşkla birleştiler
binlerce renk uçuştu
bale pabuçlarında
tüm sevgililer kavuştu
gözlerimde uçuştu kelebekler
şimdi sesiz
Beydağları'nda hep sevgililer
al bir gülün vuslatını bekler gönüller
gök bereketini verirken düğünün
özlemleri kirazlı yaylaların
sesssizliğinde
vuslat ne güne diye sorar
erenler...
ermeyenler...
kareograf
Jiri Kylian prag doğumlu 20.yy. en önemli kareografından
Svadebka (düğün)
Aspendos Uluslararası opera ve bale festivali
(12:06.2004-12.07.2004)
Bavyera devlet balesi gösterisi
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Dün gece
Side'nin mozaiklerinde yüzdü ay ışıkları
dün gece
kadınsı içgüdülerimle dolaştım sokakları
her duvarına dokundum mekanların
gözler izledi beni
tanıdım o gözleri sıcaktı
ay ışığı vurmuştu sütunlara
tarihin 4000 yıl öncesine varıyordu yaşanmışlıkları
o palmiyenin altından seyrettim
ay kızıldı
insan doluydu kafeler
ve dükkanlar
yaşamışlıklarını anlatıyor gibiydiler
bir ipek deryasına daldım birden
içinde baharat kokuları
inciler taşlar mercanlar
gümüşler vardı
kahvemi yudumladım seyredeken
dokundum sanatcının ellerine
takılarının hülyalara daldım
yeşil bir sari işlemeli
doladım bedenime
kendimi Hindistanda sandım
payetler taktım bileklerime
küpeler taktım pırıltılı
ayağımda romalı sandaletler
aynaya baktım
2000 sene öncesini andım ay ışığında
kendimi aldım kendime
bir koku verdi bana mis gibi
bir adam
sür bunu
dedi
şimdi Side'nin tarihinden biri geldi
aldı kokum gökleri
göklerdeki yıldızlara kadar saldım
kadın düşlerimde ben
bir düş
yaşadım
biraz gercek oldum
biraz romantik
biraz eklektik
ay büyüdü göğe vardı
saatler birbirini çaldı
batarken denize ay
sabah sesini dinledim Side'nin
Apollonda ay yolunu izledim
gece
düşlerimdeydi sevgilim
03.07.2004
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Side 'de mehtaplı bir gece
Apollonik Kafe
yanımda Asude Kalem
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Düş Gezgini
kıfayetsiz kalan bir söz düşümü
onca laf onca söz
onca yaşanmışlık
satırlarda
kalemi yazardı
gökkuşağının tüm renklerini
yıldızları çizmenin beyaz kağıtlara
provasını yapardı
ay da çizerdi geceler boyu
karanlıklara
bazen kelimelerin dansettiğini görürdü
hayallerinde
dolaşır dururdu rüyalarında
bütün dünyayı
alışkanlık
gözleri sıcacık bakardı kitaplarına
okumak bir serüvendi dünyasında masalları
o zamanların ardında
şimdiye göç eden görüntüler vardı
hayallerinin rehberliğinde
şiir oldu kalemi dedi biri
şair olmadı ki belli
kesinlikle şiir hiç
o sadece düş gezgini
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Düşünmeyi Düşün Beni
ben gözlerinde
yıldız ışıltıları olan kadın...
sen onları aldın...
yerıne yağmurlar bıraktın...
ne hayır... ne evet... bile demedin.... gene
bıraktın beni fırtınalara...
yapayalnız....tek başima....
duygularımdan uzak...
kendi yanlızlığında...
sessiz kaldın....
oylesine kalakaldık gökyüzüne..
mevsimler gecti...
gececek yıllar.... anladım..
gömeceksin icine prangalarını...gene...
sadece beni sev diyeceksin...
seni İstanbul sokakalarında bırakmış...
İzmir rıhtımlarındayken sen
ağıtlar dökmüş karalar bağlamış...
Beydağlarına haykırmış aşkımı
kıskanclıklarımı cakıltaşlarına bırakmıştım...
Apollon tapınağında kan kusmuştum
sunak taşına kurban etmiştim kendimi
ölmüştüm bin kez
bınkez yıldızlarım kaymıştı gözlerimden...
kör olmuştun... görememiştin...
aşka acemiyim ben demiştin
anlamamıştın...
işte o günden sonra sevmemiştim...
hic kimseyi...
sevgimi dağıtmıştım...kucak kucak...
şimdi...benisev...yalnız beni...
demenin...yerimi....
onca acımı...silebilmek şiirlerden..
zor değilmi.... düşün...bari
düşünmeyi düşün beni
6.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Egeden.....
Bir ege meltemine uyandı sabah.....Özdere'de...
Mandalina ağaçları...
Maxima..... duygular...
Hazanın son günlerini yaşarken sabah....
ılıktı rüzgar...
gün ve güneş eleleydiler..sahilde...
denizde maksimum pırıltılar...
çakıl taşları topladım... içinde... gümüş..ışıltılar...
dalgaların... sakin sesi...
vuruyordu sahile.... hazan renkleri... serpilmişti...
ben alabildiğine çekerken.. içime....nefis havalarını...egenin..
bir cocuk... denize giriyordu...
bahçede nostalji kokuyordu.. hurmalar...
şarkılar... 70'li yılları... söylüyordu...
duygulardı... sabaha doğan... gözlerim kapalı...
Bana... uzun gecenin...içinden kalan...
30.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ekim'de...
gelirsen eger,
askına susamıs bir gonul bulacaksın
bir demet bembeyaz gul
yasemınler açacak... baharı yasayacak
kokularımi karıstıracağım Akdeniz hazanlarina
kimseler koklamamısken aromasinı havanın
ilk olacaksın...
siir gibi gerçekler...gerceklerde siirler... gerceklesecek
sırları hayatınin... filizleri baharının
dokulen hazan yapraklarıyken... baska diyarlarda
ikinci bahardır hazanlar buralarda
içimizdeki baharlı hazan...
asla sahıp olunamayan...
bu nasıl bir hazandır... anlıyamazsın...
dokunuslar...
tadlarını anlar. anların... ruhunu alir...
eritır bedeninde karısir bulutuna...
inanilamaz bir doğa.... sadece yasanır
sevilen isimsizdir... bilinir...dağlarında...
gelmezsen eğer,
..............kaybedilen anları anliyamazsın....
..............ıslanırsın sadece....
..............Kasım yağmurlarında.......
04.10.2003
Antalya'da sonbahar... Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Elele
el eleydik...iki el den biri eksik...
ayrı köşelerde...güzellemelerde...
çocuk çocuktuk...heyecandık..sözdük..
biz bir şeyi çözdük...
evdik... sevgiydik...yumak yumak
gözdük sözdük dudak dudak
o anlarda...yalnızdık...sevgiliden ırak...
biz aile idik..geçmişi bana bırak...
gelecek olacak ve geçmiş dönecek...
bu gün hatıraları özgür bırak...
aslına tek elle girdik..
iki elle cıktık kafdağına...baktık...
eleleydik..
05.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Elif'li Boncuk Eylül'üm
o anda
benim sandım elif elif
boncuk boncuk yeşil gözleri vardı
sanki canımdan cıkmış bir candın
eylül'dün
minicik
gözünde çakmak çakmak pırıltılar
benim bebeğim gibiydin
kaybettiğim
hüzün ismin de senin
neden eylül ismin
gül
gül bebeğim gül
o minik elinde bir serüven
utanarak beni sevdiğini izledim gözlerinden
bu içime işlemiş elif'imin aynısı
herseyin başlangıcı mı dedim
sana sarılamadım
korktum
sen
4 saat
dün gece
bana ana olmak isteği verdin
küçük tün
miniciktin
sevimli bir çiçektin
sarı
turuncu
gülücüktün
elif'im gibi
boncuktun
yeşil
bronz
ve çocuktun
kızım
ince zarif ve sevimlim..
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Elveda
Bir lale gibi ömrüm
naif ve narin
her zor günümde bana
inanmamışlığın
sitem gibi gelen aşkın
çaresizliğim
niye bu karamsarlığın
neden bu inanmamışlığın
suçum ne
uzak olmaksa eğer
bu sana mı
yoksa bana mı
ellerin yok, gözün yok
sesin bile yok hayaldeki sevgilim
bir fotoğraf karesi
bütün bir geleceğim..
en büyük korkum
ne bilirmisin,
sana hasret gideceğim
Sevdiceğim
ölmekte vardır kaderde erken... derken, bir veda idi...hayata dair..
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
En Güzel Pazar Kahvaltılarında Sen
onca ağırlığı vardır günün gün pazardır
sımsıcak kızarmış ekmek kokusuna uyanmak
bir gül
pembe bir masa ortüsü üstünde
sevgiliden
o sihirli sabah güneş parlaktır
gözlerde yeşil masumiyetler vardır
masada binbir mis kokulu receller
bir zeytin tanesinde sevişmelerin
özlemleri yanan kandillerin
tütsülerin
sevgilinin sıcak nefesi kulaklarında
o ise gözleri uzaklarda
dalmış dağlara
dağlar kar dağlar sarp yollar
gönlünde özlem kokusu
gelecek günlerin
biraz kardelen biraz sümbül moru
o morların inanılmaz kokusu burnunda
belki leylaklar açarken
belki portakal çiçekleri zamanı Antalya
yaşayacak pazar günü kahvaltısı bir gün
sevgilinin sesi kulaklarında akşamdan kalan
engüzel aşkların en özel anların duygusu
bir omlet tabağında biraz maydanoz
göze batan
iki sözcük araya giren kahvaltı sofrasında
sen sevgilim
en güzel pazar kahvaltılarında
beklediğim
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Eski Bir Sayfaya Yeni Yazılar
eski sayfalardı
defalarca okunan
yırtılacak diye korkulan
özel
özellerin hepsi gibi güzel
sözcükler vardı
çakıl taşları sayfalarında
bazen bulutlar uçuşurdu satırlarında
bir kız sekerek yürürdü bazen
bir demet papatya eklerdi sayfa sonuna
sonra bir portakal çiçeğine konardı kelebek
aşk kokardı dolaştığı dağlar
ateşlerle yanardı ormanlar
yıldızlar anlatırdı uzakları
neydi o mektuplar hasretlikler
gözleri dalar giderdi
uzaklara
yokluğunu taşırdı sevdanın yüreği
ağlardı..sessiz ve sensiz
eski sayfalardı şimdi onlar
yenisini yazdığı an kalem
gene bembeyazdı
gönül ise turkuaz
24.05.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Eskimiş Noel Ağacı Altında Romans
Sarhoş duygular getirir
Kuzey yıldızları
Uzaklar fısıldar yanık aşk şarkıları
Siluetlerini seyrederken dansının doğa
Bense armonisini aşkın
Balkondayım yine gece
Dağların izleri güneşi anımsatıyor bana
Denizin sesi platin yansımalar
Dağların zirvelerindeyim kar perileriyle
Düşlüyorum seni balkondayım...üşüyorum
Soğuklarlayım şimdi, yıldızlardayım
Seneye görüşmek mi? Demiştin...
Kim bilir bir taneciğim belki..
Eskimiş Noel ağaçlarının altında
Yok olan pırıltılarda...
Yeni bir yılın romansında neden olmasın...
Sen,ben ve Noel baba...boş ver yaa..
Takma kafana...ben alıştım buna..
İyi seneler sevgilim
Mutluluklar sana...
27.12.2003
Yeni yılınız kutlu olsun...
Sevgilerimle...
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ey Saki
doldur şişeye gönlümdeki aşkı
bil bakalım kaç yıllık bir mahzende saklı..
sarhoşum,
en karasini ictim üzümlerin bu gece
mehtabin izlerince..
aradım, nerdesin
saki olmak kolay mı sanirsin
sorumluluğunu bana göstermelisin...
bir kadeh askti istedigim
kurumus sunaklarda bekledigim
yıllanmış şaraplarından sun
benim kadehimde sevdigim
ki, görelim
sen benim sakim misin.....
şiir,
kahrolduğum bir gecede son çizgidir
içmek bir al rengi saki gibidir
sevişmek,
esrik bir hal değil midir! ? ...
usta bir yüreğe teşekkürlerimle...
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ey Sevgili
dokunmak istesem
ıraksın
gel desem yok
ben desem hep varım
sen desem hiç yok
uzaksın
ya da çok yakın
kırmızımsın
çık oradan
göster kendini
yetmedimi
tutukluluk günleri
gün ağlıyor
gök karanlık
güneş göstermiyor kendini
gün batımı yok
yıldızlar bile terketti beni
sen hep ufuktaki gemi
bense yelkeni
gezdik dolaştık
faniye takıldık kaldık
okyanuslar bitti
neredeyiz biz şimdi..
dünyanın dibinde mi?
04.01.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Eylül'de
Burnumda
şimdi sonbahar kokusu var....
Antalya
her bahar...
bir baska kokar... bir baska kokar...
gök başka renkler doğurur
pembelerden baslar...
morlara kadar...
dağlar bütün haşmetiyle bakar..
deniz cosar...
maviler, lacivertlere koşar... koşar...
bir ses yayılır şehre...
dağlarla denizin operası baslar...
dalgalar... bembeyaz köpüklerle
eşlik eder koroya...
güneşin ışıkları
nazanlaşır....
hazan mevsimi bu
Antalya Eylül'de
bir başkalaşır, bir başkalaşır...
06.09.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Eylül Hüzün 1 Hazan
seninle olan aşkım
bir şarkıyla başladı sanırdım
yıllarım
oysa bir anılar celişkisine kesin dönüşüm
hüznümün en güzel ayı
sensin derim bunu bilmezsin
sarıları hatırlamışlığımda başlar aşk
belki iki karıştan biraz yüksekti başak
gözlerimin kocaman gördüğü zamanları
uçuşan buğday tarlalarını
sar sarı sarı
koşuşan cocukları
gökyüzünde yılgın yılgın uçan kuşlar kovalardı
anılar
beyaz elbiseli bebekliğim
Konyada sonbahar
minik kedim di
o zamanlar kaybettiğim aşk
bebek bebek ağlamalarımı anımsar yüreğim
Kadınhan da başlar serüvenim
iki biri de yarım kadar
küçük kadın hatırlamalarım
aşk duyarım şimdi
acıtan bir hüzün basar
hazanımın ilk baharındayım yar
sen beni alır götürür götürürsün
şimdi mor dağlar kadar
içimde sana hasretlikler var
babamın mavi gözleri
annemin incecikti beli o zamanlar
bunca Eylul geçti kırklandı yıllar
uzaklıklar da ayrılıklar
şimdi İstanbul gene eylül
devrilmekte koca bir çınar
bitmekte gözündeki pırıltılar
laventen bir aşk kazınmakta surlarına şu anlarda
yedi tepenin tarihi örmekte zaman
hayat ölüm
ayrılık hüznümsün sen acı veren
bu düzen bilinmeyen!
bu nankör düzen neden bilinmeyen?
ben gene seni böylesine severken Eylül
hazanlar dökülmeye başladı dağ eteklerine
hasretliklerin başlangıcına dondu aşk
sonsuzluklarına giderek bilinmezlerin
Akdeniz kaçışlarından
hazanlı geçiş perdelerinden süzüldü yaşam
gene eylül
gene hazan
yapraklar sen ve ben bir gün daha bize
yalnızlık sarkılarını dinlerken ben
eylül ve aşk çalan
www.antoloji.com - kültür ve sanat
antalya 1 eylul 23.30
üzgünüm enişte
çok üzgün
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Fırtına Alabora
dağlara dağlara
bak bir dağlara
bak zirvelere bu gün
yalçın kayalara göklere değen
bulutlara bulutlara
bak bulutlara
kaplamış zirveleri ağlama
sakın ağlama
fırtına fırtına
bak fırtına
her yer alabora
alaboralım
alasın olasın sevesin
kalasın bağrımın baharında
fırtınalar alabora
sen ben alabora...
26.01.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Fırtına Giderken Ağıtı
Öfkesini görmüştü beklerken
Kıyılar... kudurmuştu dalgalar
Tanrılar inmişti Olimpos’a
Bir kavga bir gürültü ve politika
Kara yalnızdı,yapayalnız..
Korkmuştu aşk tanrıçaları
Kaçmışlardı başka kızıllıklara
Yanıyordu sönmeyen ateş inadına
Zirvesinde dağların
Esiyordu gök kararlı
Bulutlar kararmıştı
Dimdikti diğer yamaçları... dağlar
Eteklerin de savaş vardı kıyılar
....siz bozdunuz düzeni diyordu Bereket
alın şimdi lanetleri....
Bir parmak uzandı göğe kararlı bir işaret Zeus’tan
Çakıyordu şimşekler
Tutuşuyordu öfkeler
Düşüyordu yıldırımlar
.......bağırıyordu. Ey insanlar..
.......alın işte benim dağlarım ormanlarım
işgal edilen topraklarım! ...
Boşalıyordu bulutlar öfkelerini...anlarda
Nerede benim nehir yataklarım
Nerede benim göçmen kuşlarım..
Nerede... akacak olan sularım...
Dengem nerede.....
.....bağırdı.Ben Beyim! Beydağları’yım!
Bakın bana artık çıplağım
Alın sularımı salın...
O suların yollarındaki insancıklarım
Kim güçlü görün şimdi
Ben doğayım ben varedenim
Ne köprü ne konut
Ne yolumu kestiğini sanan aklınız...
Ben dünyayım evrenim varım! ....
Siz... benden olmasınız! ...
İstedim kurban
Verdiniz 6 adem
Koyun sunak taşıma anlayın..düşünün
Gideyim artık... yeter kafamı kızdırmayın...
Canımın acısını dindireyim şimdilik...
Gün 7 kurban 6 unutmayın! ...
Akıl verdim kullanın!
Ar verdim arlanın!
Karalar verdim aklanın! ...
Kulsunuz...unutmayın! ! ! !
26.12.2003
Antalya tufan günleri 2003
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Fırtınalar
fırtınalar oldürür aşk
sitemler yare kar kalır..
kırılır sırça köşkler
kimi söyler kimi dinler..
körleşir gözler
içinde ki kalp izleri menevşeler
bazen kırık
bazen hüzün
dinler sitemleri iki damla yaş
çaresiz
bazen sessiz
gönüllerden geçerken hasretlik izleri
'bir elinde ayna bir elinde cımbız
umrundamı dünya'
diye anılır sevgili
güller kurur kalpler yıkılır
bilinirmi içindeki fırtınalar
fırtınalar
damlalar dökülür yağmur bulutlarından
güneş ışıklarını beklerken
içinde anlardan kalan
gözler süzülür üzülür
yoklardan
05.05.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Fırtınalı Geceler Sen Ve Karanlık
deniz, fırtına, bulutlar ve sen
esen bir çılgındın
gün batımında gök laciverte dönerken
bulutları koymuştun dağlarına akdenizin.
gece gelirken
benden yana karanlık,senden yana gün ışığı
sihir vardı havada
benden yana karanlık
senden yana aydınlık
güneş ışıkları bana uzak, sana yakın
bana karanlık, sana sıcak
dağın öteki yüzüydün bir aydınlık
bendan yana sehir kapkaranlık
estin...
gecelerden, dağların aydınlık yüzlerinden
dağıttın ruhumu perişan, perişanlık karanlık
kuytusunda buluştuk gölgelerinde gecelerin
heryer kapkaranlık
içimdeki ışığın pırıltıları küstü
geceler ve sen ben herşey, çok lükstü
karanlık kapkaranlık.. yıldızlar serpiştirirdim gecelerime
ayları asardım kandil niyetine
gezegenlerin partilerini yapardım daha parlak
uzayda
bir aydınlık fırtınalar bir karanlık..
isimsiz galaksilerde aradım seni
oradan dünya bir aydınlık
pir aydınlık
fırtınalar
sen...
17.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Fırtınayı Beklerken...
bu şiir güncel...
buna naklen şiir demeliyim
yüreğimden gelen belkide son şiir
şiir yürekten gelir...ölüm yürekten
gönül.. hasretlere gebeyken..
ne arasın kıyamette kafiye..
esiyor bu sefer fırtınalar...
gönülde değil.. güncel
şimdi gözümün önünde..ucuşuyor gök
uğultular
15 katlı cehennemin en tepesi..inliyor
5. katındayım..sanslıyım...
sarmalanmiş bir halde...noel paketi..
evimi paketledim..
bir kordela istedim... metrelerce
süslü olsun evim...
sanaldayım yollarım açık ve sakin
şiir yazıyorum.. kulağımda uğultular..
karşımda dostlar..
benimle fırtınayı yaşıyorlar..
an an.. mısra mısra... gönlümde sorular..sorular..
ahh o daha cılgın ve daha derin fırtınalar...
güncel değil şimdi...
naklen şiir yazıyorum..
kıyamet gibi
yollar boş...yollar nehirler gibi
katledilen doganın kurbanları gibi bekliyoruz şimdi
sular ve fırtınalar...
ve insanlar...evler
yollarda heyelanlar...
kaybedilen cocuklar...
o bereketin o güzelligin
yaşarken aldığı kurbanlar..
gibiyiz..Akdeniz
Limanlar koylar...temizleniyor
günahlar... ihanetler..
şimdi kıyameti bekler gibi insanlar...
Antalya..güzel..sunak taşinda belki...
ve fırtına geldi...
24.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gecenin bir yarısı İzmir düşleri
geceler
Side karasıydı bu gece
günler gürültü
ne aşk vardı ne de bir yıldız
ellerde ustaların emekleri
gönüller de merak
yepyeni bir ambians
bense Side karası gecelerde
dostlarda takılı kaldım
yapayanlız
sohpetler çırılçıplak
içimiz tozduman
cumartesilerde
kalakaldık
Geceler karaydı İzmir'siz
Side yıldızsız
günbatımlarının kızıllığını gördüm
sanki uzaktı
ıssız ıssız ıssız
24.04.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Geldin ya
orada ay yokmuydu geceleri
yıldızlar yokmuydu
bir göz kırpmak için
hep karanlıkmıydı dağlar..?
gökyüzünde seni aramıştım oysa
kimsesizdi yıldızlar
sessizdi zamanlar
sessizlik bitti
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Geleceğım
Seni koklamak, seni hissetmek, seni yaşamak...
Zeytin rengi gözlerinde kaybolmak için geleceğim...
Yok olurum kaybolursan... sensiz... kimbilirsiz...
Sen kokan sokaklardaki tek gerçeğım...
Aşkım......güldudaklım... hasretim... geleceğim....
Kaybolursam.... her dem kalbindeyim... sevgi kelebeğim...
Kalbim sen diye atsın... aşkım enginlere taşsın...
Dudağından bir yudum cay içmek için geleceğim...
Gelemezsem..... susuzlugunda öleceğım....
Canım.... sevdalım.... birtaneceğım...
............................................demistin.
Hala gelmedin..................................
.............................................geleceğım.
9.10.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gelmelisin...
benim için gelmelisin
evet.....gelmelisin..
bak bayram geldi...
sen de gelmelisin...
ıstenmek şımarıklığı mı..
bana yaptığın...
keyfinmi.... sin kendinsin bencilsin...
sorumluluklarını bilmelisin
tutkular kulaklarımda...
sözcükler sayfalarımda...
mailler mailboxımda...
sen nerdesin...
taa uzaklarda...
ben gündüzlerde...
sen gecelerde...
ben gel deyince bana
değil naz niyaz...
hemde demet demet güllerle..
kucak kucak papatyalarla...
mis kokulu irislerle..
gizemli menekşelerle..
koşarak gelmelisin...
çünki sevgilimsin...
biriciğimsin
benimsin...
21.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gene Cunda
pusular sarmıştı havaları
Ayvalık
deniz gri griler biraz mavi
teknenin üstündeyim
gözlerim ufukta derin mi derin bakışlarını anımsar gibiyim
karşımda Cunda
kışın ıssızlığında gönüllerde akıyor ateş
nağmeler duyuluyor balık çorbasında
kaşık sesinde dudakların
sessizlik sokaklarda... sokak lambaları yalnız
tek başına köşeler sensiz
ben yalnız
bir kadın masada tedirgin ürkek şarkı söyliyerek
anılarındaki medcezirleri izleyerek
yağmur damlaları
yakomoz izleri
Istanbul nağmeleri ud tınılarında
bir gitar konçertosu mızrabı titrek
gözler derin yürek bitkin yorgun gönül
aşk
Tanju'nun sesinde nağmeler
dans
şarap tadında Ayvalık
İkimiz ürkek
gözler kaçamak sıpsıcak ama ya aldanmak ahh aldanmak
bir başka tad bir başka Cunda
www.antoloji.com - kültür ve sanat
yürekler kışın özgürlüğünde kırık
teselliler şarkılarda ve meşk masalarda
soğukluğunda havaların taka seslerinden geçen
yalnızlık kavuşmalarına davet şarkılarında
gene Cunda
14.01.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gene Gitmek Zamanı
istanbul
martı çığlıklarına aşık olduğum
bir okadar yüreğimi verdiğim
aşk duyduğum şehirdin
cami siluetlerinin üstünden karakalem geçtiğim
sen benim canımı acıtan kanımı kurutan
aşk şehrim
bana ihanetin
aldıramadığım dayanamadığım
o gökdelenlerin arasında bisiklete bindiğim
bahçelerinde Levent'in gitar dinlediğim
ağaçlı yollarında kaybettiğim
sevgilim
Aşiyan sırtlarındaki çimenlerin nemini özlediğim
sevgilim neredesin kimbilir
bir taka sesindeki pembe gözlüklü kızdım
ağlama işte su bu derdin
bu deniz suyu içinde gümüş istavritlerin
dansettiği günlerin suyumu şimdi neredesin
inanılmaz yok oluşun acısı yüregimde
salacak sahilinde seninle
başbaşa kalmışlığımın
kızkulesindeki prenses olmuşluğumun
güneş doğarken balta limanında
aşık olmuşluğumun ve seni terketmişliğimin
soyunup bebekte uluorta yüzmüşlüğümün
İstanbulu nerde
her gelişimde alyans apartmanlarının
bisküvi kokusunu özlemişliğim nerede
sevgilim seni terkettim
bunun acısı var içimde
ve bütün şiirlerimde
keşke.....
17.02.2004
hatıralar İstanbul'luydu
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gerçek
bir iç seyyahnamedir...
tek aşklar....
aşıklar
en derinlerinde saklarlar....gönüllerinin..
kendine bile söylemeyi yasaklarlar...
nerede açtığını güllerinin....
03.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gider Ayaktım Sana Ölüm
ucundan dönmek vardı hayatın
bir uçurum ki muhteşemdi
görüntüsü bahtın
birden göneş doğdu dibiden
parladı nurlar gözümü aldı
gider ayaktım sana ölüm
yarıyoldaydı ömrüm
sana tutunamadım boşlukta kaldım
hayattasın dediler
melekler
bağımlı kaldım
bağımlı kaldım
19.02.2004
Manici başının ölümle dans günlerinden
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gizemler
morlar, tonlari grilerin.
kızıl dağlar,
günesin denize doğması,
ışığın nur oldugu koylar,
ben o koylarda geceleri ne yıldızlar seyrettim yalnız,
yüzdüm çırılçıplak.
çakıltasları topladım mor göğe bakarak.
birbuçuk milyon kör,sağir isitmiyordu denizin sesini
rengini
ben yapayalnız..
kıyılarda...
yelkenlimi bekliyordum.
dönmemek uzere gitmek için ufka...
bunumu hissettin yoksa
sende gunesle mi olmek istiyorsun..
benim gibi...
dinle...
sesimden şiirmi
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Goncadan
en ıssız noktasına koy beni kalbinde
orada saf aşkı bulacak benliğim
derin suların el değmemişliğindeyken hislerim
sana varacak
mavilerin koyulara doğru daldığı yerde lacivertlerde
dans et benimle
oksijensizlik yaşanırken nefesinle
boğulayım
aşk
seninle benim kafiyemizdeyken
yaşanan an hayat olacak
benim içimde bir sen senin içinde bir ben
bir gül açacak
goncadan
20.03.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gozlerine takılmak
arayan gozlerine takılmak
sana tutkum oluyor biliyormusun
bana bakıyorsun dusumde
gozlerinde huzunle karısık bir suru sey
anlamlar cikarıyorum hepsinden
bir an..
bir simsek çakıyor gozlerinde
ben yanıyorum
karman çorman olmak istiyorum o an seninle
sana varmak duslerımde
sana dokunmak
avuçlamak yuzunu dislerimi sıkarak
seni bana tasımak geçiyor aklımdan
cildirtiyorsun
kapat artıkgozlerini, bakma bana, acım dinsin
hayır hayır.....kapatma
sakın
sen benim dediğime bakma
ac gozlerini ac ac
isikları ates olsun yuregimde...
yak yak
beni al ve yak....
olimposun sonsuz atesinde olayım duman.
goklere dağılsın kokum, tutsu olsun asklara
Akdenizin kıyılarına vursun bembeyaz
kullerimi
sonbahar dalgaları tasısın limanlara...
yaaa... sen...
ne biçim adamsın... hem ince, hem ofkeli...
sesindeki ve sozundeki... ozlem...
bambaska bir adamsın...tutkulusun
bir okadar atesli...ve ince yakan
dantel orer gibi seven haykıran..
hasret beni benden aldi seni senden
sen ben askın firininda bulustuk anla...
elemeden unumuzu ask yaptık somun somun
dağıtmadık... tadına varmadık daha
aradık gozlerimizle sen ben
gozlerimizde bile takılmadık
sen bana, ben sana.
07.09.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gök üzerinde yalanlar gezinirken
sahtelikleri maske yapmak
deneyimmiş meğer
dememek
hayat denen nesnel yaşamlarda
küçük yalanlarla başlar aldatmak
bakarsın bir ilmik olmuş boğazında yalanlar
gene seni boğar
dönmek bakmak geriye
ağırdır
başın takılı kalır önününe
bir yürek çırpıntısı kadardır
ölüm
arkada kalan yalan
gittiğin gerçek
şaşırırsın
ne doğru ne nedendir
dersin kendine bir gün
ben ve yalanlarım
en büyük gerçek
doğrular zordur
yaşamak yalansız kolay ve hürdür
bence gün bu gündür
28.03.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gök......................................içindir.
Bütün bir gök....
rengi tek....
bir gerçek.....
Ülkemi sevmemdeki..... gelecek...
sen.... ve senlerden olacak...
umut.... sıkıntı... öz güven...
amaç gerçeğini bulacak...
bizim kuşak boşuna yorulmamiş olacak....
ismin gibi gök... göklerden bir gök...
bir gök daha bulacak....
02.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gözlerim
Sormustun unutmadım,
Simdi nasıldır acaba rengi demistin,
Gozlerim, huzun kaplandığında icimi,
Agladıgimda doyasıya, taze zeytun gibidir.
Kızdığımda salamura, alabora
Mavi giysimle denizi gorur gibidir gözlerim, pırıtilar
Mor giydigimde menekseli zeytun.
Ama kahve toprak rengidir, verir harelerini
Zeytuni
Siyahlar içinde ise, gizemli zeytun,
Zeytun zeytuni...
Bak simdi ilk bahar, ,
Biraz huzun, biraz nese, mahmur ve alıngan.
Sormustun ya hani
Kapat gozlerini, ver gozlerini
Verdim gozlerimi
Seyreyle...
05.04.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gözlerimde Ayvalık...
yollar... izmir...
yollar... Ayvalık...
yollar... koylar... yeşiller...
hazan renklerine yolculuklar....
ruhumu uçuran... sarılar..turuncular...
kahveye kaçan.. topraklar... dallar.. yapraklar..
artık yok morlar...
grilerden.. beyazlara gecen....eflatunlar... elveda...
arkamda bıraktığım... sisler... son hazan günlerinin..
gidişim... Ayvalık.....
aydınlıgı...vurmuş... yağmur bulutlarına...
yağarken yağmurlar...zeytin ağaçları...zeytuniler...
dallar... toplanırken zeytinler... zeytın şarkıları...
aşklar... yazılmamış şiirler... ilk gelişim...
ayvalık... denizde balık...
sofrada...zeytınyağlı...kadehte taze şarap...
ben gözlerimi buldum... ayvalıkta...
başımı döndürdün... son hazanda...
............ akşamlarında...Cunda..
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gözlerimde Kaybolmak (Sorgulama)
anlat bana; cevap ver...
seni yudumlamak gibi birseymi
yudum yudum sevgini içmek gibi birşey..
almak içine kameraların bakıslarını
yudum yudum aşk serbeti içmekmi
sarhos olmakmi seninle
aşk sarhosu olmak, sokaklarda dağıtmakmı
yollarda perişan seni beklemekmi günler geceler
yudumlamak mi yarin bu tatlı hallerini...
ayılmakmı günün ışıklarıyla sahilde
aynı güneşe uyanmak gibimi sanki..
içinden şiir yazmakmi o anlarda
bayılmakmı aşkınla ilelebet
yoksa yasamakmi seninle dolu dizgin...
yaşamakmi sevginin kutsallığını,
hücrelerini sarmağa izin vermekmi..
sana varmakmı, senin olmakmı..
sen bende, ben sende olmakmı...
uyanmasımıdır bedenin yeniden
bende senden biraz, sende benden karışmakmı...
yeniden doğmakmı... bir bütün olarak
bütün olmakmı, büsbütun olmakmı...
büyük bir bütün
senden büyük benden büyük...
evrenden büyük...
olmakmı........
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gül ve Gülümse
ruhunu hüzün kaplasada güzel
güzel hüzün yok
kulaklarında çağlasada çığliklar
gürültü değil
sımsıkı sarmalasada kollar bedeni
kucücük mutluluklar
bu dünya telaşında bir sürü sey
boş
düşünmek doludizgin
yaşamak bir hoş
gülümsemeler..
gülücük
gül
üzülme süzül
24.05.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Güldenadam
birdemet güldü hayat
renk renk
hergün biraz o renk biraz bu renk
koklamayı bilemedi tek bir gül
gülse bir ömür
birbirinden güzel gül
bembeyaz
sapsarı
kıpkırmızı
ipek yapraklı
kadife tenli
gül kokardı sevgili
birdi yetmedi.... birini koklamayı bilemedi...
demet oldular sevgililer.. sonra hepsi kurudular...
bir fiyonklu sepete kondular..
gün ölümdü geldi...
fidanlar dikildi toprağa..
şimdi yediverendi..
bir mezarda yasayan...
asla koklanılmayan...
gül kokularını yendi...
ölüm ve gül birlikte dendi...
yanlızlıklarda güldendi...
duasını yapanlar... o na
güldenadamdı derdi...
10.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gülümmor
Sezer,
Mor lale goncası
verdi,5 Martta acacak
diye bana...
Aylin basimi omzuna koydugum
canım,
Ayse mert sahidim,
Turgut canoğlum yanımda,
Suna telefonda,
Annem salavatta,
Kizlar duada,
Dostlar ayakta,
Uykusuz gecelerime
Acılarım mutluluk oldu.
Lalem actı bu sabah...
Çılgıncasına yağdi yağmur,
Ellerini tuttum orada.
Dedigin gibi
Başardım.
Yureğim al,
Turkum mavi,
Gulummor oldu
Gulummor oldu...
(Bir ozgurluk sabahı ve tum dostlarıma)
05.03.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Gün kutlaması içinde düşlerin izleri var...
Bir gün yazılarda da duygular olacaktı..
o gün bu gün
iz düştü bu gün
özlemdi kalemle kağıdın aşkı
buluştular...
Bugün içimden yazmak geldi. Şiir olmayan ama hep senelerdir yaptığım bir şeyi
paylaşmak gönül sevenlerle en azından ben gönül diyorum..Sizdeki kırılgan
noktalardaki güzelliğe. o en hasas yere,ne güzeldi merhaba demek başka bir türlü tüm
dostlara...
Ne mi diyorum ben, inanın bilmiyorum aslında akıp geliyor sözcükler ve yazıyorum..
Hani o pazar gerinmeleri vardır ya yatakta..tembel tembel biraz özlem biraz naz kaplar
ya insanı,işte öyle bir sabahın izleri kalemime düşen.
Düş kırıntıları... mavi mavi... masmaviii dinlediğim şarkının izlerişimdi, ne alaka ama
cok güzel, mavi mavi mavi mavi masmavii diye gitar sesin de o tek düze duygulu
ses,ama stili olan aynı şarkılardandı. dinlendi bitti..
Yazıyorum işte içimdeki izler dökülüyor mavi bahane öyle sesiz bir gece ki ağlatıyor
beni üzülüyorum bir sürü şeye.yerli yersiz birçok çiçeği koklamadan cöpe atmak gibi
duygularım kapkaralar.
Sevgi üstüne düş gördüm göz kapaklarımın altında öyle hüzün kapladı ki içimi ırakta bir
sevgili.. Ve korku birkaç kelimeydi aşk konuşulmayan hayatlarımızdan kayan her
günün bonusu üstüne çullanan ağırlığı yüreğimi sıkıyor şimdi...Sensizlik diyor
yüreğim... varolman için çarpıyor kalbim seni özlüyorum bu gurbet akşamında... ve
biraz da Ayvalık Cunda bir kadeh şarap peynir yudumlarında
anlaşılmaklardayım..Yazım şiirimsi bir saçmalama baş şişirmek bahane dedim işte..
yazdım birkaç satır...Af ola sevgili uzaklara.. oralarda olma sımsıcak bir çay
yudumunda seninle..fısıltılar
ne güzel...
Nevin Kalafatoğlu
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Güncelle Beni Sevgilim
yüreğimde hecelerle
gözlerimde bir gölge
her gece sendin
sımsıcaktı sesin
ateş gibiydi sözcüklerin
alev alevdi bedenim
parmakların yıdızdı
yalnızdı
kıvrımlarında dolaşırken bedenimin
aşk şarkısıydı nefesin
içimi gıcıklayan
sana binlerce kere demiştim
al beni..beni al götür..
ateşi büyürken özlemlerimin
inlerken bedenim
ateş dansında
martıların çığlıklarında
laleler ve güller zamanı
çakıltaşlarında yıldızların altında
her gece
güncelle beni sevgilim..
08.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Güneşe Varış Kilometreler
Kilometreler koşuyordu
zeytin ağaçları küçük vadiler
kovalanıyordu bulutlar
güneş oldukça sıcaktı bu gün
parlıyordu doğa uçuşurken rüzgar
kilometreler yaklaşıyordu
Bergama yollarında Dikili kollarında
düşündürüyor delilikler
hazan sonu kış ortası özellikler
yalnız kendime ait bu sözcükler
kilometreler 4 kaldı şehre
gökyüzünde bir gülümseme
şarkılar dökülür sokaklara
zor anlar unutulurmu sevgili
başlar kaçamak heyecanlar
denizde yapayalnızız
deniz çırpınır heyecanlı telaşlı mahsun
ufku gördüm
kızıllıklar yıllar sonra
gün batımı kazağımla kaşkolumla
ikiz gibiydı ruhum gurupta
bitiyor kilometreler
.................gün eşime varıyorum
16.01.2004
Dikili'de günbatımı renk renk ben
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Güneşi gördüm
bir dokunuşla dogar güneş
gün değişir ayazlarda
sabah olur aşk
sözler gezinirken şafakta
geldi birden
güneş kızıllığından akan
gözlerimden yaş
güneşi gördüm
güneşi
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Güneşliı Gün... Gölgeler... Peyzaj...
penceremde asılı bir çember....
sarılı sarmaşık... üstünde sarı güller...
büyük cam bir vazo...
içinde deniz kabuklarım...ve pembe incı kolyem...
ekili glayörler.... ve çığdemler...
taş blok oyma mask dostan....
anadolunun sert hatlarını taşıyan adam
gözleri kapalı... ben na mahrem...
denizin nostaljisi... anforalar....
koca bir sepet kurutulmus nostalji çıçekleri mevsimlerden ormanlardan..belkide
himalayalardan..
cevizin kabugu içinde mum.... baharıyedeki istanbul-N'den
kitaplarım... dergilerim...
diyarbakır işi ipek puşu.. kanepem...
fotoğraflar... ve kilimli sofam...
duvarda koca bir yazma trabzondan...
mumlarım gecelerimin ışıkları...şişelerim...
hesapişi binbir emek renk örtülerim...
neşem.. varlığım.. tütsülerim içimdeki şiirler
duvarlarıma vuran golgeler... dinlediğim ezgiler..
güneşli günüm...şiir balkonum...
pazar mutluluğum...
02.11.2003
Antalya.... neşem güneşten....
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Günlük
sabah izdiraplarını cekmekteyim...
sana soylemek isteyip,
dilimin varmadığı binlerce kelime...
dolasıyor....gene karma karısığım...
yazmamalıyım diyorum...
bunları ona yazmamalıyım...
Binbir pismanlık........lardamiyim neyim...
bedenim yazıyor... beynim isyanda...
ben sakin kafayi unuttum...
sendemi.......yim neyim
tutulmus bir balık gibiyim...
oltanda...
oldurme beni...
birak enginlerde yuzebileyim....
11.10.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Güzel Geceler Yılı
Hoşgeldin güzel geceler yılı
Dost geldin..sevgili..
Sabahı şiirler getirdi
Geceyi resimler
Yıl geldi....Sıcacık sözlerle
Ama boş değil
Bir hoş geldi
Yok gecede bir an
Bomboş.....
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Hani
hani buram buram yaz kokar ya geceler
hani Akdeniz meltemlerine dokunur ya tenler
hani hışırtısı okşar ya cakıltaşlarını denizin
hani bakarsın ya gece sularının dibine
hani deniz deniz dalgalanır ya duygular
hani ellersin ya dokunmadan gökyüzüne
hani sonu yoktur ya hiç birşeyin
hani bilirsin ya yapayalnızdır insan
hani düşüncelerin gezinir ya sahilde
hani dersin ya ben nerdeyim
hani sorgularsın ya neden
hani aklından gecer ya binbir aşk
hani nerede dersin ya sevdiğim
işte o zamanlardayım sevgilim
15.06..2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Hayatın Tonları Olmalı.....
azıcık griii alırmısın...... benden..
hayatında
ak ve karalar var... olmamalı...böyle
keskin tonların...
grinin tonları olmalı biraz..
ton ton akmalı yüreğinden...
bazısı biraz pembeleşmelı
biraz eflatun...... na dönmeli hayat
az daha beyaz katmalı..
ak gibi grileri olmalı insanın...
kararacaksa ton ton kararmalı..... yavaş yavaş
siyah olduğunda gitmeli.......uzaklara
ışığı geldiğinde dönmeli... yakınlığa
tekrar merhaba denmeli...
daha güzel değilmi... böyle.... değilmi....
-----------------------------------Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Hayırsız
günlük telaşlarda oynaşır yüreğimiz
o hep aşık
bilmezki kıymetini güzelliklerin
o bencil yüreğimiz
hatırlar sevgiliyi anar boşuna
hayırsız
ne hasretlikler vardır güllerde
o güller bazen pembe
bazen mor
içinde ışık gülen
ve ben
aytutulmasında göklere süzülürken
umarsız
gülümsemelerden bir demet
gönderdim
hayırsız...
05.05.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Hazan zamanı Üsküdar
deniz çalkantılarında yağmur damlacıkları var
yürüyorum iskele boyunda çalakalem aklımla
Şemsi Paşa'dan
Kız Kulesinin özlemlerini taşıyor yüreğim o an
taşıyor damlalar göz yaşlarımda
yağmur yağmur yağıyor
boğazın sularına karışıyor mavilikler
değişen siluetini tarıyor gözlerim İstanbulun geçmişe inat
anılarım depreşiyor Salacak'tan
bakıyorum
bulut üstlerinde güneş izlerinin kızıllıkları yok
nedenlerini anlamıyor bu güzel şehir anlamıyor
terketmişliklerimin şehrini ve bedelini
ben anlatamıyorum belkilerim çok
boğaz vapurunda binbir insan seline karışıyorum bir an
Asya kokusunu alıyor eylül günlerim Avrupadan
kavak incirleri tadında cocukluğumda
yaşıyorum karman çorman
bakıyorum
köprülerine boğazın iskele uçlarından sisler var
bir deklanşör sesini katıyorum güne
kaydediyorum acılarımı utançlarımı bir fotoğraf karesine
düşünüyorum kayıp zamanlarımı ve devamını geleceğimin
bir şarkı geliyor kulağıma mırıldanıyor yedi tepe
okşuyor camilerini gözlerim siluetlerini küçücükten
tramvay günlerindeki minik kız gülemiyor geçmiş günlere
hazanlarındayken geçen mevsimlerin hüzünlerini
arıyor gözlerim, sana şehir kararıyor
eski sokakların arnavut kaldırımlarındaki tarih izlerini
ahşap evlerin damlarındaki yosunlu kiremitleri
bahçesindeki dut ağaçlarını özlüyorum evimin
kayıp komşuların suratları patlıyor anılarımda birer birer
bayram sabahlarındaki hokkabazlara gidiyorum ansızın
bir bardak çay bir simit önümde yiyip içiyorum
gözlerim türbelerini okşuyor Üsküdar'ın
ıslanıyorum tente altlarında dükkanların
sağnak yağmurlarında Üsküdarın
sesleri huysuz yakarışlarında martıların
İstanbul'u kokluyorum doyasıya erguvan erguvan
ezan seslerin de bir hazinlik seziyorum
belki de bu son gelmekteliğim bilinmezliklerin
kim bilebilir bunu kim
ben savruk yüreğimin gelgitlerin de dolanırken
kediler bekliyor akşam balıkçılarını umarsız
akşam yaklaşıyor hazan gibi
Üsküdar Üsküdar oluyor yeniden
sensiz nasıl yaşanır çözemiyor yüreğim gizini bu zamanların
aşk kokusunu yok eden fırtınalarını yaşarken iklim
varlığına isyan ediyor bedenim
hazan günlerim geliyor belki
belki binbir çeşidini
özlemlerimin
www.antoloji.com - kültür ve sanat
ve gene Üsküdar
Üsküdar
güneşi arıyorum
hala yok
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Her bahar muammaları
bir bahar havası tutturmuştur suzinak
güneşler denizden doğmuştur
dağlar akşam saatlerinde kızıl olmuştur
muammalar dolanırken gönülde
bir kırlangıç kanadında uçmuştur
aşk bir sihirli kalemdir
sevgilinin satırlarından akan
kırlangıç yuvalarından
gelişler gidişler
hep hasretlik
kuşların göçmen aşkı
ve
her bahar muammaları
17.03.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Hersey
bagirdim bir gun
seninle yasamak ne kadar guzel diye...
avaz avazdı içim.... ve dışım sessizce....
actim actım okudum seni
actım actım okudum...
benim mutlulugum oldun...gunlerce...
sen yazma bana 'merhaba cicisey' bile deme... :)
bunları astım... ben seninle sensizlige alıstım.
Gunun aydın...pırıl pırıl olsun... birtanem..
kendine iyi bak... ruhunu yorma...
yazdığın yazılar gibi...değismez anılar
sen yorulsanda aynı...yorulmasanda...
olup olabileceği bu birtanem...iste...
hersey...
10.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Herşey
bilmek bazen fazla
bilmemek az gelir ya insana
hersey
konuşmak kadar uzun
dinlemek kadar kısa
sabretmek bir ömür boyu
cinnet anlarındayken dünya
sevgi bir şarkı gibi
mutluluk bir an
yetmez ya sana
yetmez ya bana
hersey
ne kadar kısa
22.05.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Hesap Kitap ve Hayat.
iyilikler
hoş bir sedadır gökte
sedalar birgün döner sana
yankılanır...dünya
bir bereket bir sevgi bir muhabbet
zannetmeki herşey boştur
o boşluk ise yokuştur
yokuş ise hayat.
sen sen ol hayata dayat...
pişen ekmektir fırında...
yaşananlar bayat...
yaptıklarını gökyüzüne fırlat at
iyilikler uçar... semalarda..
kötülükler geçer...eleğinden
döner dünya.. bulur seni...olduğun yerde
sen sen ol...işte hesaptır hayat...
06.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Heyecan
sana yer vermem yar
gönlümde bir serzeniş var
o serzeniş acılardan bir koca gül olmuştu yar
demet demet açmıştı güllerim
susuzluktan kurumuştu
ah o güller
o benim ruhuma batan dikenler
senin yanında olsaydı yar
kanardın kan kırmızı
gülerdin mor kırmızı
ama bilirdin o büyük bir aşktı yar
sesinden izler kalan bir şarkı
bir nefeslik can
heyecan
03.03.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Hiç ve İç
Biliyor musun
Tertemiz di bütün duygular bir zamanlar
İçimden gelmezdi geçmişin delilikleri
Bakışlarım tüm balıklarını yakalardı denizlerin
Sevgi çiçeklerini atardı göklere ellerim
Gülerdi bir zamanlar gözlerim
Biliyor musun
Tertemizdi benliğim
Hani o satılmış harcanmış iğfal edilmiş dediğin
Bilinmezliklerini keşfederken bugün geçmiş günlerin
Bir Pavorotti şarkısıyla yazılan şiirimin
Ezgisini yaşarken gecelerimin bomboşum
Biliyor musun
Pırıltılar saçardı ruhum
Gözyaşlarım akardı duygularına
Sarılırdı yüreğinin seffaflığına sevgilerimin
Şimdi geç bir günün hüzün kokan sabahlarına
Nemli bir aşkın soluğu oldu sevgi çiçeklerim
Biliyor musun
Hiç içim bir zerresi zümrüttü halbuki
............bir zerresi yakut
............bir zerresi elmas gibi işlenmemiş
ya şimdi şiirlerinde ki us
kus
hem de deliler gibi kus
sök at içindeki zehirlerini biriktirme
düşün ve öyle sus
söylemiyorsun
neden mi
ben biliyorum hiçlerimi
ama sen bilemiyorsun bilemiyorsun
o bir giz benim derinlerimde sakladığım
dokunulmamışlığımın saflığı
iğdiş edildiğini sanma duygularımın
haksızlık etme bana
o bir öpücük henüz kondurulamamış
yedi cücelerin beklediği ölü taklidi yapan bedenimi
al rengini koklamadığın bir gonca gibi
www.antoloji.com - kültür ve sanat
kanından karışık dudaklarımda
yıllardır.... içindeki ben ve benliğim
seni beklerken ölüm uykusun da
şiir yaptın beni
gülümsemelerimi
bak kör prensim; görsün gözlerin,
artık hiçimi
biliyorsun
10.09.2004
nevin kalafatoğlu
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Hillalle Gelen Sultan...
Ramazan ilk iftar saatleri..
balkondayım..
Beydağları karşımda...
selamlıyorlar.... beni... akşam
dağlarin ortuleri koyu mavilerden
laciverte doğru koşuyorken.
menevişleri keskin..
giden guneşin işigini yansıtıyorlar...
ortasında beylerin hilal altın..
incecik ve capkın...
delikanlılığı Ramazanın...
tum parlaklığını sunmakta...
etrafinda yildizlar toplanmakta...
hilalle baslayan onbir ayın sultanı
Mubarek Ramazan...
dua ettim o an..
nurlar yağsın...kalplere..
bu sihirli anların ambiansı
gonullere naksetsin...
yoksul ve duskun kim varsa
nasiplensin...
inanılmayan guzellikteki dağlar..
nur yağdı... o an...siluetine...
Ramazan... ilk hilal anları... Antalya'nın..
huşusu dağlardaki tum zamanların....
27.10.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Hisseli Kıssalar..
sorgu sual edilen bir konunun
orta yerine girdim bir
baktım hersey karışmış
iki gün ırakken bu alemden
uzaklar konuşmuşmuş
kimmiş kimdeğilmiş
hırsızmıymış ursuzmuymuş
yoksa dostmuymuş
neyse bilmem
kendini önemli saymış biri
öylesine bir uçkur hikayesi anlatmış gülerek
hayatın sadece uçkur meselesi olmadığını
bilmiyerek
yaşamış bizim eşşek
hoşaf misali..
üzülme dostum dert etme
onurun el meşalesini taşırken bazen
kadınlar gülümserler birilerine
kedi meselesidir bu anlayamayanlara
mundar derler
desinler
bak
ortaya koy bir laf çorbası
bir sürü çıplak kaşıklasın
tamah olsa böylelerinin yüreği
dilin dürerek yaşar
bürerek değil
işte böyle bir şerefsizi tanımak
sana şanstır dostum
kimdir kimbilir
önemi sanadır
şerefin değerini öğrettiğinden ötürü..
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Hos seda
giz zor,
gizi bilmek daha zor.
suçluluk duygusu,
daha daha zor.
sorunlar sana ait....
kabahatim seni aramak.
doğrusu, seni hic aramamak,
bir balonun içine okumak siirleri,
balonu gokyuzune salmak.
daha guzel
gokkubbede hos bir seda olarak kalmak..
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Içimden Bir Tren Geçer Buharlı...
aşk ve güneş ülkesinde hayatın içendeyken ben
senin dudaklarından dökülürken mısralar...
içimden bir tren geçer buharlı...
sesi derinlerden duyulur...
geçmişi anımsatır mısralar...
aynı trenin yolcularımışız meğer..
şimdi indiğimiz durakta okuduğumuz şiir...
anlatır birer birer
bileti bedava almışız...
meğer ne kalabalıkmışız...
yalnız olduğumuzu düşündüğümüz anlarda...
bir sinerji yayılır...nedeni belkide güneşteki patlama...
elektronik dalgalar... frekanslarımız buluşur...
hazanlaşırken duygular... konuşulur...
kelimeler...mısralar... imgeler... sitemlerle karışır...
şiirlerimiz bir başkalaşır....
bizim derken sınırı yok bu trenin...isteyen duygu biner..
buharlı olmalı nostalji kokmalı..
insanın elemeği değerli sirenleri
buharlı trendeki elektronik şiirleri...
yaşanası ölünesi...
acı tatlı anıları büyük gönül aşkları... aşkların yaraları
yaşamalı guneşli ülkenin trenindeki tüm yolcuları..
02.11.2003
Antalya....... bitti bulutlar.. açtı guneş
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Isimsiz Galaksinden Gelen Aşk,
sen ruzgarlardasin daha,
bense yildizlardan seyrediyorum seni
atmosfer disindayim,
elegim uzayda.
ayda'dan da ote, galaksinin adi yok daha..
goz kirpiyorum
aya,
aydan dunyaya...
13.04.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Issızlık
salınıyor saatler
salınıyor hayatlar
gülümsemeler koşuyor dağlara çarpar gibi
yankılanıyor sabah
sıra sıra dağlardan
ıssızlık sızıyor
şafak zamanlarından
saatler sessizlik
sessizlik kış uykularına koşuyor
soğuk geceler doğuyor
Akdenizden
ıssızlık soluklanmış deli dıvane
akşam oluyor
bir ses deliyor sokağı
bir kırık camdan süzülüyor içeri
aşk yalnızlık mı diyor sevgili
yoksa sevgilimi ıssızlık
süzülen damlalardan
gözler ağlıyor
yosun yosun cakıltaşları
sular vuruyor kıyılara
bir bardak çay içiminde
ömür duruyor
duruyormu ıssızlık
bir dudak izindeki sende
oylece
öylece vuruyor ışık
dağların nağmelerinde
dinle
bak ıssızlık söylüyor
en vurgun şarkılarını bütün aşkların
sevgili sığınıyor
içimde böyle anlarda
gönlüm dönüyor
başım semaya bakıyor
bir elim aleme
bir elim yere
sessizlik ıssızlık müzik
çağlıyor
içimde hiçsizlik
doğuyor
ve garip bir yalnızlık esiyor
ıssızlıklardan
güne çöküyor
ağır ağır
bağır sevdiğim bağır
www.antoloji.com - kültür ve sanat
susma
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Istanbul'u Özlüyorum.....
Istanbulu özluyorum bir cumartesi sabahında....
ruhumda hicranın dağınık sesi
karmakarışık duygular yasıyorum... çinar yapraklarında
ayaklarımdaki yılların özlemi...
çıtırtılarını özlediğim... yapraklarını çiğnediğim...
koşuyorum kollarım açık Suadiye'nin sahil sokaklarında
sen şimdi o yedi tepeli diyar içinde
topkapı surlarına...
martıların uçtuğu yerlerden irak...hani o...
kumruların seviştiği damların altındamısın....
gözlerim kapalı dinlediğim sarkı... 'ey guzel Istanbul...
diye soylenen sarkı....
okuduğum şiir...'Istanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı'...
devam ediyor.... romansı gönlümün....
sesinle dans ediyorum çengelköy sırtlarında
bir martı uçuruyorum Akdenizden...
aşıyor Beydağlarını...
geliyor...bir simit parçası atılan Kadıköy vapuruna
alıyor gönlüm seni oradan...
Istanbul kokuyorsun burnumda... buram... buram...
özlüyorum tenindeki isini apartman bacalarının...
şimdi kalk yerinden, dön kıbleye bak bana pencerenden..
sana el salliyorum özlemlerimin içinden...
özlüyorum....Istanbul Istanbul Istanbu Istan Ista............
04.10.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Işık
kırık bir kiristalden
düzensiz yansıdı işık
kesilmiş elmastım oysa
hatta işlenmiş bir pırlanta
kırık bir kristalden dağınık
yansımasın
ısık
yakomazlar yaratırken
engin sularda
altın altın parladı sular
bir güneş kavuşmasına
takıldı anlar
bakıştık
yansısın ışık
ışık
16.06.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Izinli Ruya
Soylemistim sana
Beni gor diye ruyanda
İzin verdiğimi
Acı olan sitemim
Haklıyım
Sana izin verdim, beni gordün
Ama ben seni goremedim
Demek ki ya sen beni,
ya ben seni
Sesimin rengi erguvan
Duymak istersen
Arada sırada ara beni...
07.03,2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
İçimden Dökülen Satırlar 1
Çok yönlü bakmak dünyaya ne kadar cok sey öğretiyor insana...Hergün yeni birseyler
keşfediyorsun her keşfettiğim sey bin türlü yol açıyor ve bir serüven içinde yaşıyorum
sanki
Güzellikler sanki üstüme üstüme geliyor hatta kaçıyorum..
Bazen kendimi yalnız hissetmemin ana nedenlerinden biri bu herhalde diye
düşünürüm... paylasım olmuyor bu noktada..herkes böyle bakmıyor..dünyaya
Bugün onca yogun işlerimin ve stresli calışma tempomun içindeyken bir mucize daha
yaşadım..Genelde hep paylaşırım konuşabildiğim üç beş dostumla.. bunları,ama bu
anları kaybetmek istemedim sizlerle paylaşmak için duygularımı işimi bırakıp yazmaya
başladım..
İçimden gelen ses anlatmalısın diyordu.. onun için yazıyorum su an.. garip olan şiir
yerine bu sefer satırlar döküldü... belki hiç sevmeyeceksiniz belki coğunuza saçma
gelecek.. bazılarınızın dudağındaki o hoş gülümsemeyi görür gibiyim.. seveceksiniz
belki.. İşte ben o gülümsemeyle olan dostlarla paylaşmak istiyorum.. belki birkaç
dudak izinde de gülümsemeler oluşur kim bilir..Bende mutlu olurum...Neyse lafı
uzatmayayım..benim bugünkü duygu serüvenim işte böyle birseyler...
Her sabah cocukluğumdan beri kalkınca ilk işim güneşe bakmaktır..Her zaman olmasa
bile ben onu bulutların içinden keşfetmek için gülümserim..Işık en güzel ve büyük
enerji olmalı... Çok hareketli birisi olmam belki güneşimdendir.. kim bilir..
İşte böyle duygularla Antalya'lı oldum ben birgün
Güneş en güzel oradaydı benim için...Sanki gök yüzü daha yakın gibi bir duygu taşırım
bazen, uzun uzun bakarım..alabildiğine
Ufuk çizgisindeki menevişler, o muhteşem renk değişimleri bakışlarımı yumsattı
benim..sanki.
Öyle güzelki. Sanki her mevsim bir başka renk.. başka bir ambians..Hep o anlarda
içimde başka şarkılar çalar... O kadarla da kalsa neyse, ya o doğanın kokusu...sarhoş
eder beni ve şiir olurum...O kadar acı, o kadar hayal kırıklığı yaşadığım halde hala
mutluluğu ararım.. içimde biryerlerde,bulurum nerde mi? ...Muhteşem bir renk
cümbüşünde..vehayatın renklerinde..inişlerinde cıkışlarında..
Portakal rengi bir grup.. bey dağlarının ardını aydınlatı bugün gene..Delliğim tuttu
hemen...Bu gunki gibi..gözüm takıldı kaldı...Bende herseyi bırakıp arabamı kenara
çekip sizin için seyrettim...
Serüvenim başladı...kocaman bir portakaldı güneş...Ben neden Antalya'da portakalın en
güzel ve neden potakal çiçeklerinin kokusunun bütün şehri sardığını, neden ay'ın güneşi
kıskandığını.. kocaman bir mehtabın neden denizden doğduğunu.. ve neden en güzel
muzun Alanya'da olduğunu mis gibi koktuğunu,bir hilal olduğunu aslında, keşfettim..
Şu an o güneş kızıllığının rengini resmedebilmek için ressam olmayı ne cok
isterdim..Bilseniz... neden ressamlarında deli olduğunu biliyorum artık.
Bir portakal çiçeğine dokunmuş olmanın mutluluğunu ve sabahları kokladığım o güzel
kokuların zevkini..denizin neden bu kadar berrak olduğunu, onca örselenmeye karşı
muhteşem Beydağlarının asaletini neden hissettiğimi daha iyi anladım...
Nar çiçeklerinin açtığı günlerin güneşin en kızıl olduğu günler olduğunu, portakal
çiçeklerinin açtığı günlerde ise Beydağlarının zirvelerinde kar olduğunu
keşfettim...Antalya Antalya'ydı bu yüzden..
Sevdiğim için mutluyum hemde cok..ve bana herseyi sevdirdiği için..
Bana en güzel seyleri gösterdiği içinde Allaha şükrettim..birsürü sey
yanında..yaşamanın ne güzel olduğunu hissettirdiği ve bana verdiği yeni hayat için..
Ya bircok insan gibi kör, sağır ve dilsiz olsaydım..Yaşayamazdım dostlarım
yaşayamazdım..ruhum ölürdü bedenim neye yarar..
www.antoloji.com - kültür ve sanat
İşte dostlar en kötü anlarımızda bile görülecek güzellikler var..Yeterki dudağınızın
ucuna minik bir gülümseme kondurun..ve derin bir nefes alın..Sonra açın gözlerinizi
BAKIN..ve içinize akan o hazzı hissedin...Sevgilinizi düşünün..olmasa bile öyle
farzedin.. mutlu olun...ki gelsin...Hem mutluluk hemde duygular.. sizi hiç
terketmesin...
Sevgiyle kalın..
İçimden dökülen satırlar
Nevin Kalafatoğlu
12.06.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
İçimden geçenleri bir bilsen
anlatamamak satırlarda duyguları
susmak çaresiz
içimden gecenleri bir bilsen
nasıl bir ızdırap
sessiz kalmak
bağırıryor gözlerim ufuklara
dalıyor şiirlerin satırlarına
özlemek ne berbat bir şey
bu kadar yakın yakından ırak
bağırmak özgürcesine
içimden geçenleri bağırmak
ölü aşklarımdan kalan ruhumu
yaşattığım seslerimi anlatılarımı
sevgilerimi
içimden geçen gökkuşaklarını
bir bilsen
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
İçinden Resim Geçen Şiir
keşke sokak kumrusu olsam
uçsam gitsem
hiç dönmesem
ölsem
herşey bitse
eski soyadım bile
uçsa gitse
bir daha hiç dönmese
dönmesem
sen kumrulara ekmek içi versen
sabahlar erkenden olsa
ben bir sokak kumrusu olsam
yemyeşil parklarda
yürüsem
Sen bir ev kumrusu olsan
soğuk denizlerde
yüzsen
hiç unutmasan..
sabah resimleri olsa kumru kanatlarından
gözlerinde cocuk şaşkınlıkları
şaşsan bu hallere
şaşıranlara baksan hani şöyle bir baksan..
anlamasalar.. ben anlasam.
sevmesen bu halleri
uslu uslu sevsen.... balkon ayılmalarını
kuşlara merhaba desen uslu ve sen
ilk öten
sen geceler tuvallerine karışırken
somon balıklarının memleketini
düşlesen
odun evler kursan düşünde...
alsan bir tane
bir tane de beni
bir tane de uslu
bir tanede kumru
ve çizilen suratların peşinde...
resimlerin içinde
dans etse kalem
çizsen...sabahlara dek...
çizsen
sonuç
sen büyük bir estetisyen
içinden resim geçen
keşke sokak kumrusu olsam
uçsam gitsem
hiç dönmesem
ölsem
08.01.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
İki Damla Kandı...
Onca insanın gözlerini kör eden...acılardı...
....................................
İstanbul sen....uçurduğun beyaz güvercinlerinden
sevgi ve dostluk mektuplarını dağıtırken...
martılar çığlıklarını atarken boğazın sularında..
yaşanan......................acı... terör... seni kirleten...
ömürler geçti...ne gençlikler tükendi...yaşanamadı aşklar...
doğamadı sevgi dolu çoçuklar...
yüzyılların beşiği...çağların eşiği...kıtaları buluşturan sen..
o kutsal atmosferin...den yükselirken dua sesleri..
camilerinde okunurken ezan sesleri..
eller kalkmışken semaya... sevgi ve barıştı nidalar..
oruçtu o anlarda nefislerin terbiyesi...
vicdanların muhasebesi yükselen.. tepelerinden...
yedi güvercinin havalandığı anlarda...
iki damla kandı...
kanatlarını kirleten...ölüm tuzaklarında...
nice kederler yaşamış kocamış şehir
nankörlükleri hapsettiğin ölüm topraklarından...gelen inlemelerdi..
İstanbul acılar şehrisin....sen
gene temizler nurlar beyaz güvercinlerinin kan lekelerini..
ak pak gene uçar martılarla güvercinler mübarek semalarında..
bizde bu sabır ve hoşgörü varken
kiliselerinden...sinagoglarından... camilerinden...
sen....barış ve sevgiyi dünyaya dağıtırken Atam'dan miras...
selam durur...şehitler...evliyalar...tekrarlanır zamanlar...
19.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
İkilemli Diyaloglar..
hayatı hep sevmeyeceksin...dostum
hedefin asla senden aşağıda olmayacak...çünkü.
bunu yapma... sev ve kabul et dostum
şimdi yaşadığın gerçek...
ve sen gerçeklerde yaşayan bir gezgin
beni düşün, düşün... izlerimi..
senden daha çok bir ömür hayallerde... geçti.
gerçek hiç gelmedi...
suni döllenmede değildim ki ben...
aşk vardı mayamda...bitmeyen
neden sanal yaşadım ozaman
sanallar bilinmezken..
dünden önceydi
o bana hedefi gösterdi.. ve dedi
'sen orada olmalısın.. büyük şeylerde
ve hakkın bu dedi.. '
oysa ben bir demet menekşeydim...vermedi
bana; ' sen diri dipdiri
yaşam dolu
ruhuna hakim, güzel olgun deneyimli
seksi ve de rüya kadınsın öğren...
demet menekşeler küçük kızlar için
artık büyü (sevgilim) ' dedi...
ve acele gitti..dönmedi..
bu yediğim en büyük tokattı...bana
sarsıldım dağıldım duygularda
ve canımı cok yaktı...
ağladım... cok ağladım ve ağlıyorum.. hala..
iki şeye
hep vermek uğruna
sevmediğim hayatı yaşadığıma
bunca sene menekşellerdi beklenen..
oysa sevdiğim hayatın
verdiği mor irislerdi...duygularımda kokan
gercek yaşam gerektiğini mutluluğuma iki
söyle şimdi bana
evet söyle ne istediğimi
içimdeki küçük kızın katili
gerceğimi söyledin bana oysa saklamıştım
onu mor irislerin topraklarına gömüştüm
ben ne yapayım şimdi onuda söyle... söyle bana
'bir dal kırmızı gül..
güllerin en güzeliydi..
verdiğin....güzeldi olgunluk yıllarıma
güllü...kadınlığıma...doğurdun beni
artık yetmiyor... güller...
'ama söyle söyle ama...
beni artık bekletme...'
dedim ona...
ikilemlerimle boşlukta...
23.12.2003
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
İlkay
inceciktin.....
bir mavimsi eflatunda asılı
tam ucunda bir yıldız parlayarak
kızıllıklar pembelere çalarken
ağlayarak
sen vardın tam oradaydın
dağların siluetine sığınmaya başlamıştı
gölgeler
içinde sırların izleri asılı
bulut gölgesine sığınmışlığı
sensizliğin ilk günü
anımsayarak
kulağıma fısıldarken alodaki sesin
özlemlerinin
sözlerde sıcaklığı gecelerin
bağlanmayarak
özgürlüğümün mart'ındayken duygularım
girdaplarına kapılırken yolların
orta çizgisinde dansın
her kıvrımında bir ses
her dokunuşunda çığlıktım
ilkaydım
21.03.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
İllaki Aygül
sen yüreğinle uzaklara uç..
uzaklar seni ulaşılamazlardan yapacak
savur rüzgarlarını arş_ı alanın..
girdaplarında kaybolsun ihanetler..
sen kadınsın.. yaradana en yakın...
elini çevir semaya..
nankörlükler sadece arkandan baksın...
24.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
İmitasyondu Şair
Bir aşk şiiri yazmak istedi canım
Şöyle alıp götüren
Beni de okuyanları da
Aradım kuyuların sularında
Aksisedaları
Gölgesini yüzünün
Sevgilinin
Bulamadım bu gün
Duygularımı tutukladı biri
İyi niyetliydi
Her tutuklayan gibi
Niyeti içinde belli
Kelepçelendim
Mantık istemiyorum aşkta
Biliyorum kimse istemiyor
Hele aşkın gerçek sahipleri
Bir aşk şiiri yazmak istedi imitasyon şair
Yazamadı bir türlü imitasyon bir şiir
Oysa içimden ikinci trendi geçen
Şiir sayfalarını uçacaktı vagonlarından
Amacı iş değildi,para hiç değil
Sevgiydi dağıtmak istediği duygularla
Duyu Asıl olandı
Kelepçelendi duygular..
Yazamaz belki de şimdi şiir
İmitasyondu
Şair...
04.01.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
İsimsiz Sevgiliden
Seni dusundum ter içinde, ıpıslak butun gece
Yaz yağmurları yağıyordu parmaklarında serin serin
gozlerimi kitledim en parlak yıldıza
solugumu tuttum,
sesin kulaklarımda dansediyordu an an
isil isildi sehir,
sesler seni anlatıyordu takılmıs plak gibi
bağırıyordun bana
neredesin... neredesin... neredesin...
17.08.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
İsimsiz Şiirler İçin
gülümseyen iki çift göz bakışiydı
yakaladı
haykırış nidasıyla beni
sanki asırların hasretine susamışlıklar vardı kollarında
duygularımda Şükran gurbet yollarında
herşey senin içindi
senin içindi Şükran
ne medcezirler yaşadım
şiir şiir okudum insan insan tanıdım
sevgili
şair duyarlığındaki kalpleri topladım avuçlarıma
son masada son anda
zamanlar geçmişten koşuştu kuş kanatlarında
mucizeler yaşadım
bir çift güzel göz gördüm derin
gülümsemeleri mahsun ve bakışlarında hüzün
yüreği isyan
şiir şiir okudum şiir şiir anladım
yeldeğirmenlerinin rüzgarıyla esen
karıştı dünyam
biliyorum sevgili
artık bu buluşmaların
her birinde bir sihir yaşanacak
her harfin tuşuna dokunduğumda
bir müzik yayılacak buralardan
avuçlarıma topladığım tüm kalplerin güftesini
fırlatacağım göklere sonsuzlaşsınlar diye
şarkılar çağıracağım
tarihin gizlerine karışacak
biliyorum bir gün batımında
her ton kızıllıklardan yaprakları olan
sevgi ağaçları büyüteceğiz
ve o ağaçlarda imgeçiçekler açacak
dallarında şiirin serüveni aşk
kökleri kan can şairlerin
aşk ölümsüzlüğündeki şarkı olacak
kelimeler
dökülecek ulu ağacın diplerine
ve ben onları toplayacağım
binbir koku binbir renk binbir çiçek
geçmiş zamanların gözyaşlarınla açmış şiirler yazacağım
şairler için
birgün okunacak bir varmış bir yokmuş bir masal
bir çocuk ağlayacak ve birkaç
neredeler...
neredeler şimdi sevgilileri
saf yüreklerin
Kuşadası şairler buluştu..
sonsuz sevgiler
bütün emeği geçen dostlara kusur ettiysek af ola..
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
İşte Beyaz,İşte Yaşam,İşte Aşk..
koridorlar
tren istasyonları gibi pürtelaş
vagonlarda yaşam kavgaları...odalar
beyaz melekler üzgün
doktorlarda bir telaş
hayat memat meselesinde insanlar
aşk...........................varmı?
gözlerde küçücük flörtler
odalarda hayat anları
feryat... figan... can pazarı...
ah hayat,ah aşk,ah yok olma duygusu
sevgililerde tereddütler,heyecan
yaşam..yaşatma meslesi...dertler
anlarda kücücük meşkler
gönüllerde kaybolma korkusu
gözlerde hatıralar..
beklenen sevgililer..
ve özlenilen anlar...
aşk......................... varmı?
olmalımı olmamalımı düşüncesi derken
olmalı
hemde yüreğin tam ortasına konmalı
sevgili orada kalmalı...
yaşam aşk...aşk ise İstanbul...
İstanbul İstanbul gibi olmalı
gülümsemeli yaşam
aşk gülümsemelerde tutuklanmalı..
hiçbirşey unutulmamalı..
koridorlar
tren istasyonları gibi pürtelaş
ve vagonlarda yaşam kavgaları...odalar
beyaz melekler mutlu
doktorlarda umutlu bir telaş
devam...
işte beyaz,işte yaşam,işte aşk
18 Mayıs-18 eylül 2003
hastane günleri yaşam dansı anları
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
İşte hayat
sana rastladım
gece
tekrarlar hece hece
okudum seni
enteresandı hayat
sanki hep orada bir yerde
belki ben surada burada
kimbilir nerelerdeydik
paylaşımlar ortak noktada
bir iki kelime
karşılaşmak raslantı
her rastlantı bir sonuç
sebeb yok düşünme
belki hayat bu
bırak kendini meltemlere
savrulsun yaşam
gittiği yere
güzelliklere
akışsın
tutuşsun
yaşansın
güzelliklere
29.06.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kadınca tereddütler(Ellerim)
Ellerim
ahh o ellerim
gozyaslarımı silemedi bir turlu
ah o deli deli ellerin...
terkedemedi beni bir turlu...
varlığın ne acılar yasattı ne kurbanlar verdirdi
ahları gokleri deldi... acıdilim
içimde hicranı kaldi derin... hemde ne derin....
kalemlerin... tusların... senin
ve o fütursuz kelimelerin..
Beydağlarını titretti.. sözcüklerin...
kalbim... bir kılıç darbesiyle yaralandı... kanadı...
al oldu...
al...sa hile oldu senin dilinde...
kanadı güllerim....
Kasım 2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kadınca tereddutler
Saclarım ne renk
bazen bilemiyorum.
Istanbul'da Mevlut bilirdi,
Antalya'da Mehmet.
Bilmem ki,
Ne kadar bilebilirsiniz,
Saclarımı,
Geceleri yıldızlarla
Suslemek,
Sabahları papatyalarla.
Mor irisler koksun isterdim
Öğleden sonraları,
kırmızı gelincikler süslesin
Saclarımı.
Bilmiyorum ki...
Yağmurla
Islandığında sırılsıklam,
Gok kusağı olsun isterdim
saçlarım.
Olasılık varmı ki...
belki!
Nevin Ka
02.03.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kadınca tereddutler 4 (Kadının gücü)
Kadının gucu....
bu gun bir kadın dinledim tv de...
onu tanır gibiydim...
Ayse'ye benziyordu... Yasar gibiydi... ve Asuman
Gul de kadındı... onun gibi...Nesun'da... Hilal'de...
Mehtap'ta çilekesiydi dunyanın...
gonullerinde ki isyan...............ben
ne kadar coktuk.... hikayelerimiz.... ortak
mutsuz olmamak adına... direndik...
hayatlar boyleydi... hepimiz farklıydık aslında...
renklerimiz... islerimiz... sevgilerimiz...
cocuklar...kocalarımız...sevgililerimiz...
aynı değıldik... rengarenktik...
aynı bizim gibiydi tv deki kadın...... lar
gucu gozlerinden belli...sozunden demli...
ne kadar coktuk... farklı diyarlarda...
kapalı kapılar ardında...yasamlarımız..
çeyiz sandıklarında...
tasıdıklarımız... tasıyamadıklarımız...
akıllıydık zeki ve guzeldik...muhtesemdik...
saçlarımız... gozlerimiz... dudaklarımız..
o futursuz ve ozguvenli tavırlarımız...
isimiz ve basarılarımız...
biz aynıydık bir yerde...ve hala oyle...
yurekli kadınlardık..............simdi
biz tv de.... siirlerde..... sarkılarda...
kürsülerde... derneklerde... gulucuklerle....
kalbimizdeki insanlık askı ile....
ülkemizdeki iyi ve ozgur cocukların... analarıydık...
onca mucadele................. protest tavirlar...
kadınsı isyanlarını yasarken anılar....
hepsini birden yapabilmenin verdiği zevkle....
sıkıntılarımız....anlasılamamak... ince dusuncelerımız...
onca engelleri astık... bırakmadık...sorumluluklarımız
arayısları dunyanın.. zevk-i sefa yerine... veya bir bilezik...
yepyeni ufuklar acıp....yurumeye... basladık... bu gun tv de...
durmak yarasırmı zannedersiniz bize...buyuduk artık...
biz durursak durur dunya...su iyi biline....
el istiyoruz artık esler.. sevgililer...tutusalım el ele.
tereddutlerinizi pozitif yapın....... yasatalım... dunyayı
el ele ask ve sevgi ile...
ozgurce..ve saygiyla...guvenin kendinize...
yasayalım beraberce kadının gucu ile...esitcesine...
25.10.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kadınca Tereddütler (Ne Yapsam)
Kıpırkıpırım
duraganlıklarım bitti.... üretkenim..
güneşmi yapıyor beni böyle...
yoksa başka bir nedenmi...anlamadığım..
ruhum medcezirleri yaşiyor gene...
anlarım anlarıma inanmıyor...
zamanlarım zamanlarıma...
önümde birsürü yol...
elim başımda...düşüncelerim...
yolların başinda yorgunmuyum neyim
hangisi doğru yolum........mecburmuyum.....
aşkım...özgürlüğüm...şiirlerim...projelerim..
şimdi gene benim...işte bu benim.... benliğim...
neden... neden ben hep böyleyim...
hepsini isterim hep...
hepsini hep...
14.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kadının Gizi
birgün
başım döndü der şair
bir adam çarmığa gerilir içinde
aslında ruhunu temizler
herkes
öldü der masa başlarında
aslında öldü diyenler ölmüştür
o an
gömülmüştürler
o ise özgürlüğün
varolmanın en yüksek katında
aşkı bekler
dünya döner
kadın adın
bekler zamanların içinde gizlerini dünyanın
hasta ruhlar temizlenip
bilgeleştiğinde
iner gökten
ben geldim dediğinde
yeşillikler içinde tepeden cocuk sesleri gelmektedir
bütün erik ağaçlarının
çiçek açtığı zamanlardır o anlar
zaman ve gizemli kadın
ağlamaktadır
yaşanmakta olan mucizelere
dokunduğu hersey nurlanmaktadır
ruhların saflığından
gelir
o kutsanmış varolan
dualarından
nur yüzlü bilge bakar düşünden
gülümser
saklanan köşesinden bakarken
gizemler
kadının adını söyler
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kalemi eflatun kadın
zambak rengine tutkuluyken
leylak kokan sokaklarda dolaşırken
dağların eflatunlarına vurgunken
düşüncelerindeki sıcaklıkları hapsederken maviye
ressam biraz beyaz kattı tuvale
şiir eflatun oldu birden
kalem yazdı eli mahkum
kadının kalbi eflatunken
29.06.2004
grup eflatun
güneş narçiçeği
akşam üzeri
side
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kalemi kırmızı kadın
birden
kıpkırmızı oldu güneş
akşam düşünü yakaladı gökyüzü
bir siyah noktaya odaklanmıştı gözü
aşkın rengini buldu ateş
kalem kızıldı
kıpkırmızı yazıldı şiir
hislerini aktardı satırlara
alev alev
geçmişin geleceğe
dönüşümünü hissederek
kalemi kullandı
yazdı kırmızı
29.06.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kalemi pembe kadın
bir şarkı gönderdim Akdeniz kokan
mevsimlerden yazdı
mehtap vardı
bir şarap kadehi,biraz peynir
biraz kavun
meltemindeydin Side'nin
sessizlik şiir oldu içimde
dost sohbeti aradım
düşümde vardın
istanbul koktu burnuma
yakamozlarında boğazın
dolaştım o anlarda
arnavutköy burnunda uçuşurken martılar
sen
doğan ayı kucaklıyordun
side akşamlarında
gökte güneşin kızıl izi
kumsallarda ismin
dolaşıyordun Side sokaklarında..
sessizlik onca günlerden süzülüyordu
işte ben o zaman
şiirinin sesini dinliyordum
yakomozlar da dans ederken
Nevin Kalafatoğlu
28.06.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kapanan pencerede kalan efsane,
neydi bir kacısmıydı bu?
neydi bilemediğim, adını koyamadığım,
tekrar donmek diye bir yol vardı geriye
bir pencere vardı acılan gecenin bir yerinde
birden kapandı kanatları
bu pencerenin.
tekrar acılma yolu vardı, bir sozcuk,
o sozcuk cok mu zordu,
virajlari keskinmiydi yolların,
uçurumlari korkunç.
geceydi, sabah olacaktı nerdeyse
bir gunaydın
bir gitmeliyim mektubu vardı, beklenen acılmayan pencereden
boyle yapayanlız birakılmamak vardı,
terkedilmemek,
donup el sallamak vardı
ve bir gulumseme yansitmak.
sevgiliye,
bir el kalkar,
bir buse gonderirdi,
o buse gokyuzunde yıldızlara konar,
her gece pırıltılarla,
ulasırdı sevgiliye.
askı bulutların tasıma imkanı doğar,
o ozel gecenin anısı goklerde yazılır,
efsane olurdu,
tekrar donulseydi geriye...
08.04.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Karşılaşmalar
(Londra sokakları)
çalsa simdi kapılar giriversen içeri...
baksam yüzüne değışmışmisin diye..
onca sene... kim bu adam..
bana hiç yabancı olmayan
dile kolay yasanan yasamlardan
aklaşmış saçların
değismeyenleri aradı gözlerim buldu...
cocuk gözlerin... ısığı sönmüş... niye...
özlemimi ararken gozlerini yakalar.... dım...
izi var.. anılar hüzün olmuslar..
bana söyliyemediğin.. içinden.. ahh dediğin..
pışmanlıklarını gördüm.. içinde üzüldüm...
benimse ışıldıyor gözlerim...
alıştırdım kendimi nankörlüklere...
parlıyorsa içindeki... benim...
bilirsin
benim kapı zillerim
lovestory diye çalardı...Levent evlerinde..
ben hala zil sesimi değistirmedim...
ölen bendim içinde...senin... Leventin.. sonbaharında
çınar yapraklarının düştüğü yollarda
katili sendin...
kendi benliğinin... saçma ve bencilcesine... ailenin
savaşını vermedin sevgimizin...
ben yasadım kendi içimde...
sevgilerimi... keyfini süre süre...
pismanlıklardan ırak
suladım açan çiçeklerimi mevsimlerinde
öldürmedim...yaşatabildim sevgimi sevgimle
sevgiyi bilmeyenlere verdim...
gozlerinin hüznü geçmişteki sevgilim...
yalvarsa bile bakısların.. veremem sana... bitti
bir tokkatimda kalmıstı...hatırlarmısın
senin kahkahalarında... deprasyon dolu
benimse göz yaşlarımda...istediğin...
sonra bunalımlarını yasadın her seyin...
Londra sokaklarında...
bitti... ışıkları gözlerinin....
30.10.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kasım'da
sıcaklığı güneşin nahoş...
nazlı nazlı dokunur bedenlere...
bir ateş, bir ürperti...
sarmakta tenleri...
mahmurluğu çökmekte...gönüllere...
hazan bitmekte...
sağnaklar sarmışken şehri...
aşklar.... yeni hasretlikleri... anmakta...
çılgın fırtınalar yaşanmakta...
deniz gümüş, bulut gümüş, gök gümüş
güneş süzülmekte mavilerden..
enginlerde..nurlar dökülmekte...ışıldamakta..
gözlerim deniz...
kamaşmakta gök deniz...ahhh o nokta....
Kasım gönlümü almakta...
içimde bir boşluk...
bedenimde bir nahoşluk
hüznün, hazanın. güzün... parmakları..
sarmaşık gıbi sarmalı bedenimi sarmalamalı...
bir şarkı mırıldanmakta
dudaklarım 'sen gamlı hazan, bense bahar'
gözlerimde iki damla yaş damlamakta...
hasretliklerim başlamakta umursamazcasına
bir kuş havalanmakta ellerimden
gagasında bir beyaz gül...
ellerim sana uzanmakta... uzanmak.....taa.... uzaklar
10.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kayıp Bir Buket Çiçek
bir yıl geçti
uzak yıldızların üstünde gözlerimiz
gök yüzünde aradım güllerini
bulamadım sevgili
kaybolan zamanları
aşk çiçek gibiydi
kayıp bir buket çiçek
hep beklediğim
hep beklenecek
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kemancı Olmayan Kadın ve Aşk
keman çalabilseydim sevgilim
belki hüzün dolu yüreğimi anlatabilirdim sana
bir türlü anlamadın anlatamadım
duymadın çiğliklarını kalbimin
acı acı acı
kemanım anlatırdı
bir piyano sesi girerdi birden
anladığını anladığında
ve koşardı notalar
neşelenirdi baharlarım sana
kemani ağlardı
ağlardı için
sevinçler kaplardı evrenimi
zıplardı notalar kır yollarında
başlardı romansı balkanların
çiganlaşırdı keman sanki ben bir çigan
sen bir çeribaşı
valsleşirdi aşk salonlarda
dönerdim etrafında
tuna dalgalarıyla uçarak
gözlerim kemani olurdu
yüreğine akarak
aşık bir kadındım kendi halinde
kemancı olmayan
bahanesi işte seni sevme düşlerimin sevgilim
belki anlardın aşkımın yüceliğini o an
yüreğini acı acı acıtarak
tadarak
09.01.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kırmızı Siyah Sabahlar
gecenin sesi kırmızı
sessizliği siyahtı
bir gün kızıllığının neşesi vardı Side havalarında
ses yüksek ritm yüksek
ışıklar rengarenk
güneş doğuşlarını beklerken sarhoşlar
gün morardı
denizin gümüşü önce karardı
sonra yıldızlar söndü tek tek
ayın izi gökte kaldı
sabah pembeliğinde şafakları basarken
gün ağardı
ayaklarım sularda
sabahın ıssızlığında
mideye kabukları topladım erken
ben Side'nin tarihini ciğnerken
Apollon'da aklım kaldı
ufuktan gecerken yelkenliler
kırmızı ve sıyahtı
tam şafak anıydı an
altından pırıltılar gözlerimi aldı....
yosun kokusuna uyandık
aklım da sen vardın o anlar...
9.05.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kırmızı Kadife Kutulu Sevgililer..
Gözlerinizdeki Işıktı yakaladığim...
pırıltıları doldurmustu karanlıkları..
nurlar yağıyordu üstünüze
dudaklar konusuyordu...
gördüm bildim...
bana yabancı gelmedi görüntüler
bu bir aşktı
sizi bağlayan birbirinize...
Içimdeki ses dediki size;
mutluluk bu, o senin sen onun..
kıymetini bilin aşkınızın..
onu bir kırmizi kadife kutuya koyun
arada sırada.. açıp bakın
sevginizi anlatın içine
binbir çelik kasa içinde
saklayın
o bir Kırmizi Kadıfe Kutu....
içi sevginizle dolu
unutmayın....
13.09.202003
Işıl ve Aykut'a sevgilerimle
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kimdi..?
kimdi
gelen bin bir bilmecenin içinden
kimbilirdi
kurulmuş bir tahtarevan
içinde oturan
o peçesi yırtık kadının
gönlünü çalan
o cengaver yürek
hiç saklamadan direkt
içine varan sevgilinin
elini uzatıp kırmızı gülü
koklayan
yüreğini anlayan
naif bir hücrenin çırpınışlarını
dinlerken hiç
aldırmadan aşk iksirini salan
o ince noktalarını iç
sevgi kadınınında
bade tadındayken aşkı
yudum yudum yudumlayan dudakları
nefesiyle fısıltılarının senfonisini çalan
o adamdı o
kimdi..?
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
konusalım mı?
daha konusmadığımız
okadar cok sey varkı...
beni dinlemekten vakıt kalmıyor...
Sen dinlemeyi seviyorsun galba...
Bende konusmayı
Ama ben dinlemeyi de severim,
ya sen anlatmayı..
18.04.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Konuşabilmek
bir baskı hissediyorum üstünde
nasıl bu nasıl oluyorsa
sana allahaısmarladık demek kolay...
yeterki boşluklar olmasa
cevaplar ortalıklarda
demek kolay hep
ama yaşamak
keşke olmasa
söylemek sözcükleri bukadar net
bu nasıl oluyorsa
özgürlük sahiplenmek olmasa
sahiplenmek seni boğmasa
boğulmak bakışlarla ve sen
benimle özgür
özgürlüğünü tadarak konuşarak
ve yaşayarak...
anlasan..
ben anlatmasam...
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Korku
Seninle yazismak
siir ismi gibi beni korkutmustu birzamanlar,
olmamali boyle bir yasam demistim.
hatırlıyorum.
bana siirlerden uzak kaldigim zamanlar da
dersimi iyi almadigimi hatirlatti biliyormusun.
simdi hala korkuyorum, bu siirdeki gibi.
kendimi zincirlere vurulmus hissediyorum,
boyle yasamak hep gardını alarak zor,
agir geliyor, bikiyorum.
sana yazmasam mi dusuncesi geliyor aklima,
acaba seni uzuyormuyum
sorusu takılıyor aklıma,
buruluyorum.
10.04.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kova Içinde Balık...
bir olta attım dereye...
balığımı tutayım diyee
aaa...... o nereye..... ben nereye
canım.... cananım.... gel beriye
balığın kuyrugu..... kıvrak
ozgurce dolasır...... birak
a be balık... eşin nerde..
o seni arar her yerde..
yoktun gene pencerelerde
ben giderim... suya irak
buralarda kurakmı kurak...
alırım o zaman bir kova... su
girerim içine doğrusu... :)
03.10.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kuşbakışı Dünya
Gökten indi Akdeniz'e
Bir gümüş tepsiydi
Güneşi yansıtan
Tüm sıcaklığını verirken bize
Bir tutam
Bulut atıverdim denize...
06.02.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Kutlu Gün...
kaderimiz...
günlerimiz...
aldıklarımız
verdiklerimiz
biz.................
insanlığımız..
duygularımız
vahşetimiz
vicdanlarımız
tövbelerimiz
evrenselliğimiz
gönlümüz
sevgimiz
..................biz
kadir gecemiz..
kutlu olsun.....
21.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Küçük Adam'a
Şimdi ne demek şair.. şair
Big bang...
Bıkılan bir hayat mı demek...
Yoksa değişimler mi gelecek...
Yoksa batacakmı güneş..
Karanlıklar mı basacak ruhları yeniden
Bırak dibini dünyanın patlat artık
Bingggggg Bangggggg
Teslim ol akan suya
Bak birde benim gözümle dünyaya
Ne güzel..... Yepyeni resimler
Yeni ve güzel bir yıl
Dilemek....
26.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Laf
laf
iki kelime
ben se bir
sen de bir
ikimiz
bir kelime
hayat sa
roman
bir değil belki bin
hepsi laf
konuşulan
12.06.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Leblebi
avuç dolusuydu leblebi
biri yere düştü
geldi beri
basıldı üstüne
ezildi.
oysa bir tadı vardı
gideceği yer belli
bir taneydi!
yenilemedi
lezzet bile veremedi.
yok oldu gitti
zavallı leblebi...
01.01.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Lir sesinde
parmak uçlarının dokunduğu sestelleri
sanki lirik bir konuşmanın izi
şiirsiz sohbetimizin duygusallığı gibi
sen en güzel seslerin kaydını alan
doğa
değilmi
suların sesi gibi
çalgıların nağmeleri
çılgınlıkların duyguların değilmi
ademoğlunun sesi
güzellikleri
lir tınısında şiir okumak gibi
dinlentilerini duyuyormusun doğa
sefaf duygularımda
sana söylediklerimi anlıyormusun
hiç gönlümden geçen müziği
duyuyormusun
dinlediğimi
lirikti annemin ninnileri
böylesine güzel bir duygunun
şiiri
lir sesinde dinlenmeli
karanlıkta olsa gök
yıldızlar olmasada
ışık bitsede ses gümlemeli
akmalı insan sesi...
yüreklerden
şarkı
şiir
lir
gibi
nevin kalafatoğlu
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Maske
sen maskelerini takarken...
ben gölgelerde kaybolurum...
ben bir ateş... sen bir ateş...
kavgalar satırlarda...
bilinmezleri... yaşamak... için... geç.....
bu...yürek.. artık
acılara tövbeli... vakti cok geç...
ölmek....... o kadar yakınındaydı.....
sevmek....... herşeyi sevmek........
korktu.... herşeyden bu yürek....
sana selam demek.........maskesiz...
belkide mutluluk demek....
mutluluk ise yaşamak....
yeni....hayat...
yıldızlar... ayın oteki yüzü...
belkide sen demek...
21.11.2003
---------------------------------------Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Mavi
gözlerinin menevişlerini verdin
derin
maviydi gözlerin
onurlu bir duruşun vardı
kendinden hep emin
sıcacıktı yüreğin
duvarlar arkasına gizlerdin
sen benim en özlediğim
mavi
herşeyin gibiyim
özeldin
babamdın benim
hep özlediğim
birtek farkımız gözlerin
mavi
şimdi denizler kadar derin
kalbim
seninle her yerdeyim
şiir defterini okşadım bugün
çini mürekkepliydı memleketin
deniz güneş... martıları
bir köprü altından anlatıyordu kalemin
kelimelerine dokundum
parmak uçlarımla
mavi gözlerinini okşadım
siyah beyaz fotolardan
mavi
şiirlerini okudum
senin gibiyim
deli özgür
gönlü zengin
bir mavi
bır yeşil
19.06.2004
Sevgili babam Suphi Kalafatoğlu anısına... ruhu şaad olsun..
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Mavi Derinliğim
yarın oldu dün gece beri
sabah seninle açtım gözlerimi
uykumun üstünde parlıyordu güneş
sıcacıktın ısıttı sevgin beni
evvel zamanlar yaşanmamış gibi
güç neşe oldu yunus gibi
masmaviydi okyanusların dibi
buldum kendimi
sen benim tutuklum
şiirlerimde sevdam gibi
yüzdüm dibinde okyanusların
özgürlüğüm oldun
indim en dibine sonunda
mavi derinliğim oldun
yunus gibi
dinle beni
29.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Mavi lacivert geceler
karma duygular içindeyim
içinde biraz beyaz kaldı
biraz mor
siyahı sevme günlerimin
gelişini kutluyorum
gidişini pembelerin
artık mavi lacivert oldu gecelerim
yıldızları topluyorum yıldızları
aşk bahcelerinin
asude yerinde duran
incilerim
çiçeklerini kokluyorum ben çiçeklerinin
bahar gibisin
ne son
ne ilk
şimdilik
02.07.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Merak,
sen canım,
bir kelime
ben bin,
bu benim kadınlığım,
gevezeligim
sana anlattığım,
seni ozlemem,
merakkım!
niyetim kotu değil,
sadece merak.
sağlığın,
yasamın
telas
ne yapsam,
ya birsey olduysa endisesi
ben deli oldugumu,
saklamadımkı,
soyledim,
sana...
14.04.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Meraklı,
Gozlerimi merak etme,
onlar duygu doludur...
iç renkleri menekse, dıs renkleri zeytuni,
mavi giymıstım bugun
yesilin mavisi aktı
damladı damladı
gozlerim, yesilli zeytun
acıklastı parladı...
meraklı biri sordu, hangi
yesile kactı
ne bilsin gozlerim, duyunca
meraklısına kactı...
03.03.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Merhaba
aylar sonra
merhaba..
sular seller gibi gece
geçiyor zaman
bin bir zirve aştım beydağlarında
sustum
bağırdım sadece
zirvelerde
isyanlarımı...
döndüm bu gece..
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Merhaba Sevgili Şiir Dostlarım... :)
Güneşli diyarlardan karlı ve soğuk diyarlara gitmek istedi canım...
Kar bembeyaz.. ve bazen çamur gibi...
Ama mutlak yaşanmalı...derim ben özlemişim yıllar beri...
4 mevsimi görmek için yollardayım...
biraz Marmara kıyıları.. Biraz Ege kıyıları ama illaki deniz..
Sizlerden biraz ayrı düşeceğim.. Ama değişik tadlarla döneceğim...
Tatildeyim.. Birazda iş kattım arasına...Haftaya sizinleyim...
Başka süprizlerde olmazsa...Ve sizleri cok özliyeceğim..
Sevgilerimle..
Nevin Kalafatoğlu
11.01.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Mesaj 1
beni aldı goturdu... morları denizin..
sakin sakin salınan dalgalara..
Akdeniz'e aksamüstü
aldi goturdu beni... seninle..
bir iskele kıyısına Kemer'de.....
çıplak ayak o ozlediğimiz yuruyus...el ele..
seyrettigimiz yakamozlar... platindi..
denizdeki tekne isikları...
bir yıldizin golgesi gibi...
seninle o teknelerden birinde olmak...
denizin ustunde los ışıklar altında
goğsune yaslanıp birlikte salınmamız...
o duygu dolu parmakların,
kısacık kıpkızıl saçlarımı okşarken
bir cizgi halinde gozlerimin....
sirtima kayısını parmaginin
beni urperterek geri donusunu...
dudaklarıma gelip...
bana uzanıp hafif hafif opusunu
dayanamayısını... havanın buyusune..
dansımıza gok kubbe altinda başlayışımızı
medcezirlerini... suların sesini...
çiğliklar atarak martıların koşusturmasını
gozumden iki damla yasın kayışını...
halbuki... uçusmalarıydı kanat seslerinde..martıların
bir ask gecesi oncesi sekerlemeleriydi onlarınkı...
kıskandım... İstermiydin...bir martı gibi..
ben...sana gibi elzemmiyim.............. acaba...
gunaydın...... Antalya....
gizemli.... ozlemli...guzel bir gun sana...
kivrılan yollardan sonra....
elzemligine gunumun... sensizliginde...
varışına gunaydın....
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Meyveli 1 Elma
elma
en erotik meyva
ademi kandıran
havva
ademin dayanamadığı
yasak
meyva
elma
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Meyveli 2 Kiraz
Kiraz
dudakların adıdır bazen
dalların neşesi
bir yaz
gülümse biraz
gözlerinin rengi nefti
dudakları kiraz dilber
yapma naz
yar sana hasret sevgili
tadsana biraz
kiraz
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Mihracem
gohanın deniz kıyılarındaki
tepelerden bakardım
kumlar gözlerimde fırtına
musonlar gözyaşı
mihracem
sen o gözlerindeki sevecen
okyanus izlerini gönderirken
kalbim bir hint raksıyla coşardı
nasıl desem sana nasıl seslensem
o kaplan bakışlı gözlerinden
nasıl kaçıversem
kaçma derken feryadında
bilmen imkansız bütün bunları
mihracem
ben alnımın ortasındaki
parmak izindeyim
noktandayım kırmızı
sürmeli gözlerimdeyken sen
seni süzen
bir küçük gülücük gamzeyim
gözlerindeyken
minik bir dokunuş bir iç çekiş
öldüren beni başımı döndüren
mihracem
07.03.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Mor Aşk
senelerin renklerini saklarken içimde
senin rengin en güzeliydi sevgilim
eflatundu kalbim
gülüm mor oldu demiştim bir zamanlar
şimdi soldu zamanlar
yeşil yosunlar akıp gitti gözlerime
mavilerde sevdim seni
birde gül bahçelerimde
gök maviydi seni bulduğumda
ufuklar kırmızıydı sana uzandığımda
bir akşam serinliğinde esti meltem
karıştılar cümle alem
aşkım mor oldu
geceler
kalbimin en derinlerini sardığı anlar
o ulaşılmaz derin geceler
seni bana getirdiler
sabahın ufkuna dizdim yıldızlarımı
seninle uyanmak istediğim günler
parmaklarındaki o ince cevher
süslerdi hülyalarımı
bakardım
bakakalırdım öylesine
yıldızlar sönerdi birer birer
sabah olurken ağlardım
ağlardım delicesine
rüyalarımdaki sen silikleşirdin
istemezdim gözlerimi açmak
fısıldardın bana
en güzel şiirlerini kulaklarıma
mor eflatun menekşeler açardı içimde
mor otesi öpücükler dolardı bedenime
uyanırdım sana
aşk mor olurdu
mor
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Muamma 0
ben
sen
o
biz
siz
onlar
muammalar
hep var
ben yazdığım sürece
ve olacaklar
yansımalarımız
kadınca tereddütlerimiz
mutluluklarımız
muammalarımız
akan hayatlarımız
herşeylerimiz
yenilerimiz
eskilerimiz
paylaşacağız
hep birlikte yaşayacağız..
üretim durana dek..
25.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Muamma 1
yıllar sonra arandığında
her gün bir gül gönderdiğinde
rengi beyaz..
geçen yaz..........................acıların dans ettiği...
o günler... inanmamişlığında...
hasretmi vardı yoksa...
sevgiyemiydi özlem... sevgiliyemi
yoksa zeytuniyemi...
yoksa sesinemiydi cananın...
yoksa deneyimlerinmi kıymetli olan...
yaşanan anıların..........mı? muamma...
bunalımların..................
11.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Muamma 10
Muammalarıma kavuştum..
şu şehr-i İstanbulda..
gelmedim gelmedim... barıştım...
martı kanatlarında...
gelir gelmez karıştım...
sağnaklarında...
sevginin...özlemin...barıştım..
muammalarıma alıştım...
trafiğinde... kalabalığında...
değişmiştir sanmıştım...
unutmuştum...
sevgilime alıştım...
sisli is karalarına bulaştım..
anladım artık
bütün bunlara alıştım..
04.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Muamma 11
güzel zannettiğin herşey
sana zehir zemberek
çirkin görünen şeyler
belki baklava börek
duygu dediği ihtiras
başıma düştü bu kez
hayatımı muamma yapmak
çok kolaydı
gözümü açtım artık...ne demişler
maymun muamma ile uyandı....
öyle veya böyle... kurtla kuzu
sarı renge boyandı....
09.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Muamma 12
soğuktu muammaydın bende
duyuların takılı kaldı
karların altındaydın
gülüm dondu ruhum
yokluğun çoktu
sanada banada aşk
onca soğuk ve yollar
muamman oldum
20.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Muamma 13
gölgeleri vardı adımlarının
yaşam denen cizgiden atlarken
öbür tarafına hayatın
gözleri vardı kelebeğin
uçarken menekşe tarlalarında
kanatlarına takıldı
kara gölgeler...
incindi... dibine indi hayatın...
denizdi, derindi, derin ve karanlık
topuk kuvvetine kadar ağladı ağladı...
ayıldı birdrn ayıldı
sular maviyi giydi
gökyüzünde kaldı fırtınalar
gözleri yakaladı güneşi
dipten göğe vardı bakışlar
pırıl pırıldı ve şefaf...
..............gülümsedi
24.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Muamma 14
sanki güneş acmadı hala
sanki gülmüyor göklerin öbür yüzü
nedenlerim o kadar çok
gölgeler arıyorum gizlenecek
yıdızlarımı yitirecek sudaki yakamozlar
denizmi olacak gölmü kapkara dipli dünya
sirenelerin çığlıkları yankılanacak okyanuslarda
kumruları yakalayacak kediller
hayat tabiata karışacak
geceler boyu
diplerinde dolaşırken limanların
martılar olacak bu sefer muamma
o en büyük an en büyük olmayacak
big bang muammam
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Muamma 15
Bing bangtı sonu
muammaların
başkalarının patlayan göktaşlarında
yağmurdu yağan aya
o göktaşlarından getir bana demiştim sevgili
bu kez ayak değmişti aya
oysa
mehtaplı gecelerdi şiirlerim
şimdi kirlendi
sabunlu suya baktım
sabunlu suya
köpüklerdi sirene cığlıklarının yarattığı
zeus bağırdı aya
sus
yan dedi ataşe yan
bütün dünya sana kurban
sustum
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Muamma 2
şartlarının sevgini aştığı zamanlardı...
kanıksadığın zamanlar...
şartların gönlünü kapladığı anlardı..
sarsıldığın...
gözlerini kapadığın...kokladığın
sevgilindi özlediğin...
sırılsıklamdı duyguların...anlaşılmaz...
hatrladığım..
emindin ve hakimiydin...
hayatının..
kaçınılmaz olasılıklarımız vardı...
muammaydı...
muamma kaldı...
kalp kırıklıkların...
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Muamma 3
simsiyah saçların savrulurken deniz kenarında
gün batımını izlerken.....şöyle bir baktın...
ışık süzülmelerini izleyen kan çanağı gözlerinle..
dudakların titrekti...
ellerin hasretti..gönlün perişan..
bir kitap gibiydin sayfaları darma dağın...
senin.....acı dolu bakışlarını yakaladığım anlarda
ben...ağlarken..sen..titrerken...
elvedalarımız barışırken gözlerimizde...
muammalarımız kavuşuyordu..........ufuktaki kızılda..
işte şimdi kavuşmanın hazlarını yaşıyoruz..
ve.. biz... kırık paramparça gönüllerimizi..
buluştururken kilometrelerce uzaklardan..
kollarını açmış bekliyor..
satırlarımda anlatılan aşk....
hani hiç bilemediğin... bilemiyeceğin.......muamman....
11.11,2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Muamma 4
taş duvarların zamanları öğüttüğü..
gönlümde...elsıvası kireçle kaplanmış...
ocağında odunlar yakarken..... islenen..
ayaklarımı ısıttığın..
duvarına üzerlikler asılmış evde
asırların izlerini taşıyan ahşap masamda
mumların aydınlattığı soframızda
bana öylediğin sözcükleri... anımsadığını...
anlattığın o gün.........
yüreğin yalnızmıydı gene...hani ben..
sıcaklığına sığındığın...mağaranmıydım...
oysa..... kadındım...senin erliğini sevmiştim...
kelebektim...kozamı ördüm...
ipek olmama az kalmıştı...çözülüp
sana mintan... olacaktım inceden...
sen..... gittin perişan...
şimdi bana...muamma oldun....
ağlama...... kalk ayağa
bıraktığın..... an.....dönüşü olmayandı....
şimdi...o... senin muamman....
11.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Muamma 5
içimde bir kuşku vardı
davranışlarına dair...
garipti sozcüklerin..
başka kelimelerdi... başka şiirlerde okunan
anlamakta zorlanmıştım..
sormuştum sana..
hatırlarmısın...'bu bir şarkı demiştin'
hiç yaşanmayan..................muamman
ufukta belli olan
13.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Muamma 6
bir ayrılık rüzgarıydı bizi ayıran
zorunluluktu!
bana muamma olan
sana muamma olan
gelecek kuşkusu....
başka ülkelerde aranan
kariyerdi aramıza giren...
ne oldu? .....................hasretlikler
oldu bize muamma....
kocaman...
13.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Muamma 7
sonuydu sorunlarının anlatıyordun..
heyecanlı...
sesinde bensizliğin izlerini aradım...
tınısında yakaladım onları...
sensizliğin muammasını yaşarken..
sesimde sakladım senden.....
dönüş zamanlarını.........n
muammalarını.......
13.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Muamma 8
evet dostum...
yok sonu muammaların
ben yaşarım... ne... zaman...
şiir..................... ve sair.... şaire...
bu benim postum..
uzunca zamanların...
bıkınlıği... yorgunluğu........şiire
dalgınlığım...
dibine kadar yaşarım...
muammalarım
anla dostum....
gülme.....
yaşam bu postsa...
ben yokum.... yazıyor yazıyorum....
21.11.2003
dost şairle dertleşme...
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Muamma 9
bir şey istemek.......
maddi değeri yok...sadece
istenen....
kokusu yok........ cicek
değil...ki korksun..
canlı değil ki ürksün...
nefes değilki... boğulsun...
muamma oldu
akıl sormak...
korktu korkak...
21.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Mutlu şair(e)
Şiir gibidir pırlanta damlaları
sihirlidir kalemin ucu değdiğinde
sözcükler anlatır göz yaşlarını
kadınlar güçlüdür Mutlu ve umut dolu
onların gözyaşları şiirdir aslında her an
yaşanan ve yaşanacak olan
ama okumasını bilmek gerek notaları
iyi piyanist olmalı beyler
iyi birer notist
tadına varmak için kadının
dinlemek için senfonilerini aşkın
kadınlar derya denizdir
anlarlar leb demeden leblebiyi nasıl olsa
erkekler ise anlattırlar
sadece yaşanan anı
şiirle de
şairle de
bilmek gerek şair olsan bile
geniş zamanların ölümsüz kadınlarını...
işte böyle umutlu
mutlu şaire
22.02.2004
Sevgili Mutlu Ayar'a mars ve venüs ten... sevgilrimle..
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Mühür
yorgundu.. ve güneşliydi...sabah
uyunmayan geceden kalan
yüreğimde heyecan..
günler... sorar...
senden gelen...
belkide cocukluğuna dönen
düşlerinden
bir mühürdü konan aklıma
sıcacık...iç eriten
bir dokunuştu
kolumda mühür olarak kalan
sen.............den.
22.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Nankor zaman
Saniyeler saatler gibi izliyor beni
Halbuki
Sanıyeler değıl saatler korsan... gokyuzunde...
Zaman sevgimi yer bitirir... ezerrr... tuketir
Beni saniyelerde boğma ne olur... incitme...
Boğacaksan adam gibi boğ... bir omur...içinde
Yeterki yanımda ol... olabildigince...
Kiskançlık...
Kudurtuyor değılmi seni... cıldırıyorsun...
Umrumda bile değil...
Yok saysan bile hayatimi... aldırıyorsun...
Satırlarımı yok edemezki zaman... yersiz cildirman
Terk etsen bile mısralarimdaki anları...
Yazılan.... siirimin satırları...
Kaçırdığın anlar... sankı bir demet saman..
Ucuverdi ruzgarda... kayboldular...tekrarlarıni.. birdahalarının
Dun... dunde kaldı...soyledim... anlattım...anlamadın...
Anlasilamadi bir turlu....nankor zaman...
11.07.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Nar
nar gibi bin zerre saçarken sular
kızıldı ufuklar
dolunay
ışıltısını vurdu sulara
deniz parladı
bahçemdeki nar ağacı ağladı
sen ismini verdiğin meyve
şifalar dağıtsın diye
köksalan peri
Side
ışığın binbir haresini taşırken dağlara
binlerce yılı ciğnedim yollarında
anadolu ateş ateşti
gece binlerce insana eşti
bir kuğu zerafetinde dirildi ölüler
ritmin sesini dinlediler
davul
domdomlarında yürekti gönüller
alkışlarla cağladı apollon yolları
ay doğdu
dünya durdu
kavuştu sevgililer
ışıl ışıldı gök yüzü
ve yaşanan bütün serüvenler
gözümün önünde raks ettiler
duygu
aldı beni götürdü
uzaklara
beydağlarının gölgesinde kaldı aşk
beni öldürdü
nar
kızıllığına büründü
Side
Side antik tiyatro
anadolu ateşi geceleri
Side (efsaneye göre narın ilk yetiştiği sehir) isim anlamı NAR
1.07.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Narlı Aşk Masalı
tadılan bir dudaktı
bir öpücük
küçücük
karanlıktı sokaklar
nar tanesi dökülen yollar
binbir aşk yaşayanlar vardı..
evler..ve sokaklar kıskanılan
evsiz senli benli dolaşılan sokaklar
ellerim ellerinde nardı dokunuşlar
gözlerim gözlerinde nardı bakışlar
dilinde kumru tadı
gözlerinde aşk vardı
narlı sokaklardı karanlıklar
açılamadı kabuklar..açılamıyacaklar..
binbir tane tadı vardı ateş kırmızı
ismi aşktı
yıldızlardan
toplanan cakıltaşlarından
içimde kaldı yaşanan zaman
deniz kıyısına bırakılan
kıpkırmızı nardı
sevgiliden kalan anılar
batan güneşlerde her zaman
hatırlanacak olan....
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Naz ar
nazlı bir göz mü baktı
yoksa nazar mı
naz ar
arsız ve kıskanç mı
göz derinliğinden gelirken azalan mı
artan mı
anlamak mümkün değil
bana anlatsan mı
biliyorsan bunu yazsan mı
bildiğim naz bende yok
ama ar var
ama bana bakan gözlerde
hep nazar var
hastayım
bunun için
yastayım
17.06.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ne oluyor bana...
bazen başım dönüyor
içimde gökkube patlıyor sanki
depremler yaşıyor gönlüm
bakışlarım dolaşıyor ağaçları görüyorum
denizler kucaklıyor beni
evren benim diyorum
yaşamak güzel seninle
sakinin sunduğuğu bir bardak şarap
diyorum hayat
müzik dağılıyor dağlara
dağlar
gecenin gölgesini hapsetmiş
gölgeler diyorum beni almış götürmüş
verme saki
verme diyorum şarap
sanki üzüm tanesi içimde yıllarca beklemiş
sarkı inliyor beynimde
hayat diyor
yaşamak için bahaneler
bir türlü algılamıyor mantık
insan diyorum dinlemeli
dost sesinden mi
yoksa sevgilinin kalp atışlarında mı
duygular
ben diyorum ne zamandan beri
içmeden sarhoş oluyorum
sen diyor gönlüm
hüzün diyor gözüm
bakışlarına dalıyor
deniz bağırıyor
şırak şırak sahile vuran dalga seslerinde
sarhoş oluyorum
başım dönüyor sevgilinin yazdığı iki kalem
özlemlerimle ölüyorum
şiir esintisinde
23.06.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Neden Şiir
Neden şiir yazıyorum
Antalyadaki 1. şairler toplantısında toplum ve medya adlı panelde vakit darlığı
nedeniyle okuyamadığım ve Güllük Dergisi özel sayısında yayımlanan görüşlerimi
yayınlamak istiyorum..
Bu bir girişim değildir dostlar..
Bu senelerin kevgir üstünde kalmış kişisel deneyimleridir.İnsanların üzerinde test
ettiğim bulgulardır.Ve elbette kendim de..
Özgündür ve sadece bana ait.
Paylaşmak lüzumunu hissettim
Biraz gerekti sanırım.Bu yorum köşelerine yazan dostlardan 'ne yapıyoruz biz 'diye
soranlar içindir..
Biliyorum ki burası terapi yeri değil. Şiir kendisine yazılmış hissini vermesin
insanlar diye susturulamazElbette.. ANONİM dir.
Şiir benimdir. Yayınlandıktan sonra okuyanların değilmidir.
Bunu bana Bir Dost açık olarak yazmıştı.
Sevgili Erol Dal
Cok doğruydu...
Saygılarımla
Kıssadan hisse
Anlayana.... davul... zurna... neyyy...
demişler
Hoş kalın
ve şiir kalın..
Nevin Kalafatoğlu
1.ŞAİRLER BULUŞMASI ANTALYA..
Şiir ve Toplumdaki etkisi
Şiir en radikal duygularla aktardığımız bireysel iç hesaplaşmaların paylaşımı diye
düşünüyorum.
Şiir okuduğum günlerle yazdığım günleri karşılaştırdığımda bana yapmış olduğu
etkilerden yola çıkarak bazı tespitlerim oldu.
İşte sizlerle biraz farklı bakış açısıyla toplumun içinden gelen bir birey olarak şiirin
etkilerini ve bu etkilerin insanlığa katkılarına değineceğim.
1.
DUYGUSAL ETKİ
Şiir okunduğu zaman mutluluk hormonlarının vücudumuzda yayılması gibi bir haz
www.antoloji.com - kültür ve sanat
oluşturmakta..Dinleyenlerin gözlerinde bir yumuşaklık ve bir parıltı oluşmakta.Pozitif bir
enerji bulunduğumuz yerde dalga dalga yayılmakta herkesin düş gücü çalışmaya
başlamakta..
En stresli ortamlarda görev yapan nice insan ne kadar yumşak ve duygusal olduklarını
anlayıp, anlatıp görev gereği yüklendikleri rollerin çok dışında bir yürek taşıdıklarını
göstermekteler.
En ilginci gittikçe pozitif olup kendi öz güvenlerine kavuşmaktalar.
Şiir yazan insanlar genelde isyanlarını sevgiyle anlatan insanlar değilmidir.
Şiir mucizesini gerçekleştirir
Sevgi dağıtır.Aşk duyusunu tazeler ve çevresine bunu nakşeder.
Olaylara daha olumlu ve analitik bakar.Baktırır.
Şiir zeka ve kabiliyet işidir. Ve bir düş tasarımıdır.EVET DÜŞ TASARIMI..
Siz hiç mavi bir gül gördünüz mü.Doğada yok.Ama artık çiçekçilerde mavi gül bulma
olasılığınız çok yüksek. Ben sokak çiçekçilerin de bile görüyorum.
Neden derseniz onu keşfeden bir şair ruhtur
ŞAİR mavi bir gül vermiştir şiir de sevgiliye
Gözlerin içinde hiç yıldız olur mu? Hayır ama şiir de şair gözleri yıldız yıldız parlatır.
Daha bir çok örneği siz keşfedebilirsiniz.Deneyin.Telefon ve ışık enerjisinin keşfi hep
Akstan doğmuştur
Özlenen ses, görülemeyen yüz..
Siz şiir okuyan ve Şiir yazanlarsınız.
Şiir sizsiniz aslında
Şiir okuyanlar düşlerini sizin şiirinizle zenginleştirirler.Ve astral seyahatlerde yeni
keşiflere cıkarlar.. ŞİİR böyle bir Şeydir..EVET ŞEY’ DİR
2.
SIRADIŞILIK
İçinizdeki her şey lirik biçim aldığında şiir yazarsınız. Bazen bütün isyanlarınız dökülür
mısralara.Bazen bir şiir dinlerken anılarınız kuşatır sizi ve gözlerinizden yaşlar süzülür..
O bilinç altına hapsettiğiniz tüm geçmiş yıkanır adeta. Rahatlık hissi yayılır bedeninize.
Bu bazen öyle güçlüdür ki tüm gerçekler sarsar sizi ama geçmiştir yaşananlar ve geri
dönülemiyeceğini anlarsınız..
Bu tespitiniz sizi deneyimli kılar, asla bir daha olmasını istemediğiniz şeylere sıradan
bahaneler bulmaz ve tedbirli davranırsınız.
Zaman sıra dışı ve orijinal düşünceler üretmenize zemin hazırlar.Bakarsınız kaşif bir
BEN bulursunuz içinizde ve sıradanlaşırsınız.
İnsanların gözünde daha farklısınızdır artık.Sevilir ve sayılırsınız.Öz güven duygunuz
gittikçe artar kendinize ve güçlü hissedersiniz kendinizi. Güç ve özgüven sizi daha
başarılı yapar.Ama şiiri evrenselleştirebiliyorsanız tabii
Yoksa şiir bir kişiyle başlayıp bir kişiyle bitiyorsa… velevki oldu… Ona GÜLPEMBE’ye
yazdıklarım diye ayırmalısınız bence..
Veya Sadece SİZ ‘e yazıldığını düşünüyorsanız;
Sizin Bir TERAPİST’e ihtiyacınız var demektir
3.KENDİNİ SEVMEK
Geçmişte yaptığınız ve kabullenemediğiniz bir sürü olay hep yük olarak taşıdığınız bir
kamburdur yaşam içinde.
Bitiren bir duygudur kendini affetmeme,enerjinizi tüketir.
Mutsuz ve karamsar bir duygunun esirisinizdir.Bir sürü hastalığınız vardır anlam
www.antoloji.com - kültür ve sanat
vermediğiniz oysa asıl neden kendinizi suçlamanızdır
Şiir derinlerinizden gelen bütün depremlerinizi yavaş yavaş çıkarır ortaya.
Yakar yüreğinizi
Yazdıklarınız sizindir şiir siz olmasanız da
Şiir başka şeyler söylemektedir ama siz varsınızdır orada. Bunu bir tek yazan bilir.Ve
Gizi orada bulabilmek ise ŞİİR okumaktır. Yorumlayabilmektir.
Şiir bir üretimdir.Dediğim gibi bir tasarımdır aslında. Sözcüklerin içinizdeki dansının dışa
yansımasıdır ve paylaşımdır.
İşte bunu durumu fark etmek size kendinizi sevmenin yollarını açar. Barışırsınız
kendinizle.
Birden gözleriniz başka görmeğe başlar dünyayı.Her şey bir mükemmeliyeti aktarır.
Karşınızdaki insanı duyarsınız. Aslında suçlananken O, Birden suçlunun o olmadığını
hayatın devamında var olduğunu her şeyin görürüsünüz.
Ne güzel şeydir SEVMEK sizi siz yapan şeyleri benimsemek.
Herkes sevilendir ve her şey güzeldir.Kavranınca.. Sen ve Ben
Yaşamak ise sanat.
Şiir ne muhteşem bir duygu selidir. Sözcüklere dökülen gönülden akan bir pınardır..
Her türü..
ÖZGÜRLÜKTÜR.
Ben şiirim
Şiir benim her şeyim
Bakışlarımdaki edep
Sözlerimdeki güzellik
Kulaklarımdaki şarkı
Gönlümdeki insanlık
Yüreğimdeki zafer
Gözlerimdeki aşk
Ben işte böyle bir şiirim
Bir garip şairim
Kalemi yürüten
Sözcüklerin kaşifi
Bir deli yürek
Nevin Kalafatoğlu
01.09.2004
İ
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Neredesin
mor menekse gibiydi
sevginin ifadesi
sen bir kutu inci
siyah mercan dalı
gibi
bana aşkını verdin
sadece bir papatya
beyaz ve saf sevgiydi istediğim
'tek taş pırlantaydı
yüreğimden akan damlalar
hisset sonsuzluğumu
saflığını sevgimin
sana olan duygularım
solan bir papatya olmasın yüreğinde
aşkımız
demiştin'
sevgili
inci ve mercandı
denizin dibi
mordu yüreğim
aşktı çeken ikimizi gecelere
bir yunus gibiydi yüreğin
eriten bakışlı gözlerin
ateşti
şiir sesleri kulaklarımda
nefesti
sendin gerçeğim
şimdi özlemlerim o anlara
arıyorum yokluğunu her an
neredesin
28.03.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Neredesin Edison...
Edison’a hasret şair
Karanlıkta yazıldı bu şiir
O duymak istemişti sesini
Sevgilinin
Düşündü çalıştı buldu...
Aşk’ı vardı aklında
Şimdi İşitiyoruz
O görmek istemişti yüzünü
Sevgilinin
Düşündü çalıştı buldu...
Aşk’ı büyüktü göremiyordu yüzünü
Şimdi görüyoruz
Edison sana hasretim!
Senin gibi değil benim sevgilim...
Göya bana aşık ve ben de ona
Ama nerede ses, nerede ışık
Şimdi yazmalıyım şiirimi
Onun için
Her yer karanlık
Ne sesim var ne de ışık
Ben duygulu, duygularım şiire aşık
Yazıyorum apaçık delicesine
İsmim Nevin, biraz açık,biraz kaçık...
Neredesin Edison...
Ey en akıllı aşık...
26.12.2003
Antalya tufan günleri 2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Neşe Pazarı
neşe pazarına gittinizmi hiç
orada sepet sepet umut satan
bir adam var
hiç onunla konuştunuzmu hiç
nereden aldığını
umutlarını sordunuzmu hiç
anlatırdı size şöyle:
ben bir umut tarlasıyım
meyvelerim aşktır
mevsimlik değildir çiçeklerim
gönlüm meşktir
sevdadır türkülerim
beş paralıktır değerim
parada yoktur yerin
asıl hazinem umuttur
o da kalbimdedir benim
03.02.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Nev_in e Mahsus
demek oyle..
demek yaşıyorsun
güzel seydir yaşıyor olmak
hele yaşamak
büyük bir lükstür
hayat
nev_i ne mahsus
01.06.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Neydi...! ! !
bir güzel hava vardı
birde güzel havan
acıların içinde
tatlıların dışında
gözlerine yansımıştı neşe
güneşin ince bir süzülüşü vardı
denize
bulutun izinde
dikilmişti göğe ve ışığı takip ediyordu
gözlerinde renk arayarak
tuvalındeki yıldızı yakalamak
ve o rengi oraya
koymak
neşendi
sular bayıldı bakışlarına
ışıklar kırıttılar
şöhreti yakalamak
.............güneşin derdiydi
seninse derdin..............
neydi...! ! ! !
03.01.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Nisan ağlayışlarının bir sebebi olmalı
bir seyler eksik ruhumda
hissediyorum
tuhaf bir duygu var
onu arıyorum:
bulamıyorum
sen beni terkedeli sözlerinle
içim acıyla dolu
neden! neden diye hiç sordunmu kendine
sözlerini izledinmi gözlerimde
hüzün acı ve sensizlik dolu
ben bir nisan balığı gibi sersem
sense bir nisan şakası gibi bir aşktın
içim şimdi hasret hüzün ve aşk dolu
yine ağlıyorum
içim nisan yağmuru
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
O Aşk ki Varlığına Vuslatsa
seninle uyanmak güne
bir şiir le uyanmak gibiydi
geceden kalan düşlerimde
ılık nefesin sevgi sözcükleri fısıldardı
uzaklardan gelen
kuzey rüzgarlarının eridiği tenlerdi
güney vuslatları
Akdenizin binbir renge bürünürdü kıyıları
duru saf ve tutukulu dokunuşlara hazırlanırdı
durgun sular beklerdi ve kabarırdı dalgalar
döverken sahildeki çakıl taşlarını
sesler birden aşkın en güzel senfonisini
yıldızlarsa en parlak ışiklarını gönderirdi
kıvranan bedenlerde rakkase makamında çalardı aşk
soylerdi sarkılarını mehtaplı gelin
arzu dolu dudaklarını bükerdi sevgili
hüzün kaplardı vücudunu hayalini
titirerdi yaprakları Havva ile Adem' in
yaradan bakardı yaratığı aşka
o aşk ki varlığına vuslatsa
insanca duygularla
gönderirdi meleklerini sevgililere
en güzel onların olsun cennette diye
29.01.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
O Bir Popstar
Dünya dar
Sahnede onlar
Sesler patlar
Renk renk ışıklar parlar
Şarkılar şarkılar
Kalıplar kalıplar
umutlar kadar
ümitsizlik diz boyu
Gözlerde endişe
Kalplerde sıcaklıklar
ahh.... şöhret......pohpohlar
Ve hırs ve alkışlar...
İnsanlar.. insancıklar..
ve çığliklar..
o yaşanan son anlar...
güçlü şahsiyettin... varlığın
biraz da oyun oynamak var
yazık oldu sana
ses tanrı vergisi
şans insanlardan
takma kafana popstar...
20.12.2003
(Serkul'a...
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
O Gün Sende Kaldı
günleri saymadım
sen bilirsin diye
sevgimi sarmaladım
üşümesin diye
nice karlar yağdı dağlara
sırılsıklam oldu hayat
fırtınalar yaşadı deniz
gök yarıldı sandım
ıslandım
gözümü açıp kapayıncaya geçti sensiz
günlerim öksüz kaldı
aklımda sen
yüzünü yansıttı bulutlar
şimdi dağıldı bütün karanlıklar
sahile vuruken Akdeniz
gün batımında senin sesin
kaldı çaresiz
sevgini uçurduğun bir beyaz güvercin
taklalar attı göklerde o gün
tam bu gün
bilmem kaçıncı baharı yaşadım seninle
O Gün Sende Kaldı
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
O şiir
hep bir gülümseme olarak kal hayatımda
gözlerinde bir ışık olsun hep
o uzak yıldızda bir el izi
sımsıcak rüzgarlar gönderirken sana Akdeniz
bir şarkı söylensin uzak diyarlarda
hep gülücükler olsun kapanan gözlerinin ardında
bir nefes olsun ruhun
dans etsin rüzgarlar bizimle bilinmezliklerde
unutulmayan olsun şiirler
hani var ya
o şiir...
23.05.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Oksijen Ve Kalp
kalpler var gördüm
fanus içinde iki kalp
zıt kutuplardan
tamir eden sakin, soyut
öbür kalb hasta bozuk
kırk soru işareti
içinde korku, rengi morcivert
oksijen tüplü, içinde sorgu sual
duyulan her tık sesi ürkek
ses zayıf,ses panik,ses çığlık
dünyada kalma günü sayısı hesaplı
alıngan,öfkeli,somurtuk suratlı
mesele nefis, mesele hesap, mesele kitap
bunca sene asılmış dünya ipine
zevk-i sefayla geçmiş hayat
öbür yaşamdan ırak
gelmiş son günlerine
oksijen ve kalb
nefes heyecan, kapıda vuslat
dünyayı terk eylemekte yürek
gözlerinde nem,bakışlarda dem
ah etmekte gönül, ahh heyhat
işte bukadar hayat.
oksijensiz şimdi kalb
bitti yaşamak...
Yaşam dansı günleri
2003 yaz
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Olabilecekler Üstüne Düşünmeler
düşünmek, hazırlanmak, beklemek
en güzeliydi bilincinde olmak....özgürlüğümün
yok saatlere yaklaşmanın anlarını düşünmek
yaşamak, yaşayabilmek, yaşama olasılıklarımı bilmek,
herşeye rağmen gülümseyebilmek
bir an...geriye doğru bakışlarımı çevirdiğimde
çiğnediğim arpa boyu yolu düşlemek
bir an...ileriye doğru baktığımda
önümdeki ışığı görebilmek
yağmur... bulutlar...gurubu yok ettiğinde
güneşe varmak istesemde
o kadar yakınken yanmaya
varabilememek
ağlamak,gülümsemek...beklemek
teğet geçmek hayatın ufuk çizgisinden
ve
dansa devam etmek
kararını verebilmek güzelliklerin
yaşanabileceklerin
izin istemek yaradandan
'işlerim var daha...yol ver bana' demek..
ve bekleyebilmek
doğru olan teslim olmak inanmak
öğrenmek
yaşamı düşünmek akıllı yaşamak demek
hepsine hamd etmeyi bilebilmeyi var etmek
özgürlük gerçek yaşam
özgünlük ise güç demek....
18 mayıs-18 eylül 2003
hastane günleri yaşam dansı anları
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Olmak Yada Olmamak
bize şair demişler
başka isim yok...
yazılan duyguların ismi 'şiir' miş
benimde haberim yok..
15.12.2003
Bir şair dost'la paylaşım
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Olmakta,
Siirlerini özlemek
demek, sonra
bu guzel luksu bana yasatman,
harika bir sey...
Sankı,
simsicak bir sabah cayı,
seninle yudumlanan...
Benim için seçtiğin siirlerin,
hiç bilmediğim
hiç bilmedigin
kimselerın bilmediği,
bir sırrı var..
benim ellerim
senin ellerin
sımsıkılar...
ve siirlerin, siirlerim olmakta...
Nevin Ka
22.03.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ortasında eski sevgili olan şiir
gül gibiydi
güller ise aşık
aşık binlercesine
kelimelerin
gül gibiydi
kelimelerin ahengine dans etsek dedi
bir zevk anında al gibiydi
lal ise güldan
gül ise aldan
aşk ve aşık
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ölümsüz serüven
uzaklar sanal boşluklarda sonsuz
bu sonsuzluk belki bir hayat
o hayatta figüranım ben
eller ne ki hayaller hüsran
hüsranlara ellerimle dokunmak
hissetmek uzakları fısıltılarında
duyu sanal olmuyor boşlukta
bir yansıma
sesin
benim hasretliklerim
rüyalarım sanal
sense gepgerçek siluetinle
karşımda duran
bazen duam
bazen sevdam
bazen bir yıldız
bana kuzeyden bakan
mehtabın iz düşümü sedir gölgelerinde
ateş böcekleri yolumu aydınlatan
sanallıktan öte sonsuzluklarda
ölümsüz serüven
senin sevdan
19.03.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ömrümün açmayan gülü
çentikler yasamın gercekleridir hep
sevdim geçtiğim yolları
su gibi aldı götürdü
yılları
bir gün göl oldum
sakin sakin dalgalandı
yelkenler
hayat teknemde
açmayan bir gonca gül oldu
ömrüm
rengini bilemediler
27.06.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Önemli
Duyuru
Sevgili Dostlar
Şu anda ve evvelki gün itibariyle Msn deki mail adresimi kullanamamaktayım.Benim
adıma Herhagi bir kişi veya kişiler sizlerle görüşebilir veya mail atabilirler..
Daha sonra daha da açıklayıcı bilgi vereceğim.
Durumu bilgilerinize sunarım. Üzgünüm..
Sevgiyle kalın:(((
ŞEFAF ZAMANLARDAN....
BÖYLE BİR DUYURU BU SAYFAYA YAKIŞMAZ..
AMA....
DOSTLARIMA SAYGIM VAR VE UMRUMDALAR
NEVİN KALAFATOĞLU
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Özel köşedeydi Aşk
aşkım bir goncaysa eğer
onu öylesine koy
ister bir güldanlıkta yalnız yaşat
ister bir kitap arasında kurut
o seni benim büyüttüğüm
o özel köşede
bilirsin doğallığını aşkımın
aşkım
özel aşk
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Özlem
özlem kokuları saldın
uzak diyarlardan
burnumda yanık kokuları
bütün uzak aşkların
dağların zirvelerindeyken duyguların
vücudumun bütün kıvrımlarını dolaşırken nefesin
sarı güller dönerken kırmızıya
kokla beni
bende sana gönderdim
bütün gül bahçelerinden
gizli aşk kokularını
cennetimden gelen
17.12.2003
seffaf anlardan
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Özlemlerimden
özlemlerimden bir demet güldün
bembeyazdı gönlüm
bir gonca demetti açmayan içimde kalan
solmasın özlemlerim
sen benim yıllardır beklediğim
gözlerinde pırıltılar
kalbindeki aşk
sultanımı özlerim
kurudu beyaz güllerim
27.03.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
P az ar
nasılsa gün güneş nasılsa sıcak
kuşlar nasılsa ötecek
ben mahmurluğunda satırların
şiir ben bir gizinde günlerin
gün pazar
işimden az azar
yüreğim peri
aydınlatacak uç uç böcekleri
kader ve keder
bir p
bir az
bir ar
hoscakal
21.03.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Pazar sabahlarında Akdeniz' di aşk
bir pazar sabahına uyanmaktı
bütün farklılık ev kokusu
kanepem sımsıcaktı
sensizlik vardı
geceden kalan bir deniz kenarı aklımda
ışıkları Antalyanın
demiştim cakıltaşlarını binlerce kere
demiştim sahile vuran Beach Park dalgalarını
sesini rüzgarlara anlatmıştım
özlemiştim
portakal çiçeği kokularını evimin
seni sevdiğimin
dalgalar
bana bana vurdu dün gece kıyılara
ışıklar
bana bana yandı sahilde
havai fişekler atıldı göklere
uçtum
özlemiştim aşk
dağların siluetlerinde gezdirdim gözlerimi
yanık akdeniz şarkılarında internasyonaldin gene
tınlarını dinledim aşk
yakamozlarında
dalgaların sesinde parmak uçlarım
yazdım ezgilerimi hasretliklerin
Akdenizdin Antalya sevgimin şehri
düşlerimde seni aradım gene sevgili
hilalin izi düştü yüreğime
aşkın yaklaştığını anladım
pazar sabahında seni bekledim
anılarımdaydın dün gece gene
güneşin ilk pırıltılarında seni bekledim sabah
bir bardak çay
peynir ekmek yedim sensiz
balkonumda..
ufuklarda seni aradı gözlerim
Akdeniz sabahlarında aşk
16.05.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Protesto
doğa kendi deviniminde
çicekler siyah açmıyor
gündüz yıldızları yok
uyurken gözlerim kapalı
normal
göndüzler zıt değil aynı
gece parlamıyor güneş
denizde yakamozlar yok sabah keyiflerinde
protesto ediyorum
neden doğrular doğru hep
neden yanlışlar yanlış
gülücükler üzüntü vermeli
ağlamalar zevk
sevgili değil sevgisiz olmalı aşk
yalan değil haaa...
bak bu normal
şiir güzelse
kötü denmeli
şaire ne anlar
şairin duyguları ne ki
veya kelamı saki
kişilik ne ki
ne gerek varki
şiir zehir olmalı
güzellik çirkin
protestom iyi niyete
kötü olalım
kavga edelim
kalp kıralım
şair değil berduş olalım
sefilliklerde
bencil olalım
egoist
deli değil normal olalaım
mutlu olmak bu
herhalde
en büyük zevk
maddiyat
aşk ne ki
ben yanlışım ve protest
08.07.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Puzzel
bir mahsen sıcaklığı
şarap kokan
ahududu
müzikli bir karamboldeyim
yansımalar kadehlerde.
piano başında alkışsız çalan adam
bir ceviz tanesi tabağımda
yanında yalınlığı peynirin
tadı aşk
uçuştu gönlüm bir boğaz akşamına birden
İstanbul gölgelendi gözlerimde
gözyaşlarımda inciler siyahken
bakışlarım Aksu'da
Akdeniz kokan gök yüzü ne kadar yakın
yıldızları topladım demet demet senin için
paşabahçe tadında bir nostaljı yaşadım yüreğimde
alkışsız piyanoda bir adam sessizce
tuşlarda parmakları gezinmekte
gözlerim vişne şarabında süzülmekte
içime işlemekte sesi
bir sevgili düşlenmekte
gönlümde kalan
işte hep takıldığım o an
yıldızlar demet demet
gökyüzü süzülmekte gözlerimden
inceyken ay
sen sevdiğim hep sen anlatılamayan
bulamadığım adam
şarap evinde anılarımda gezen
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Rahmet dilemek..
Ensar Aktaş için...
duymuştum...
okumaya korkmuştum...
evlat olmanın onca ağırlğını yaşamıştım.. mısralarında..
kanlar ısınmamıştı gösümde...
yüreğim yırtılmıştı...
ağlıyamamıştım günlerce donmuştum
kalmıştım oylesine çapa acil serviste..
babamdı kollarımdan kaçıp giden...
anamdı..yüreği donup şoka giren
ben yapayanlız..
iki kardeşti yüzleri fersiz... nefessiz... bakan
aniden yok olan.. ve varlığı unutulamayan
Babam.. sevgilimdi..canımdı...kavgamdı...
öylesine sessiz...helal nidalarıydı..anlıyamadığım..son nefesinden..
bütün çığlıklarım.. abukluklarım.. yaşamamışlıklarım..
bundandı.. satırlarındı.. hatırlatan.
şimdi seninle ağlıyorum dost.. doya doya akıyor yaşlar gözlerimden
yüreğim 1977 Mayıs, Mayıs 12
yüreğim Ramazan 28
yapamamışlıklarımı diliyorum.. içimden..
Senin dizelerinde.. kendimi buluyorum.. ağlıyor.. ve boşalıyorum...
Babana Allah'tan Rahmet.. Sana ve ailene sabırlar diliyorum...
Ölüm doğum kadar normal..iyi insan olunca...
Cennet mekanı olsun... senin gibi bir oğul verdiği için Allah
Ona minnet borçluyuz... sevgiyi anlatan şairi dünya okusun diyorum..
Dualarında yanında şükrediyorum.. tüm ölmüşlere rahmet diliyorum.
Başımız sağolsun Dost... Sana ve ailene sabırlar diliyorum..
07.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Renkleri Olmalı Hayatın
renkleri olmalı hayatın
mozaikleri yolların
aşkın sevdanın
şehirler kurulmalı gönüllerde
dostları olmalı insanın
yaşadım ben diyebilmeli
yaşamak için
gülmeli
varolmak için sevişmeli
kendini sevmeli
sevgiyi kendinde bulunca
coşmalı coştukça taşmalı
papatyalar gelincikler
leylaklar
güller dağıtmalı
gönüller
aldatmamalı
yalan dolan olmamalı
dost dediğin kilim olmalı...
kilimlerse paspas..
uçan halılar efsane oldu artık...
şiirler şairler böyle olmalı..
yere inen yıldızlar..
yeni şehirlerin yolları..
yaşamak böyle olmalı...
renklerle dolmalı...
08.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ruyada kı Sevgilim,
Ruyada kı Sevgilim,
bir ruya gordum biliyormusun?
uykum uykunun içindeydi
beni sarmıstı kolların
kollarım kolarının içindeydi
bir ruya değılmi dedim, değilmi?
canım kalbin kalbinin içinde olmak istedi
bir baktimki gozlerim gozlerinin icinde
sesim sesinin içinde
ben senin içinde
cennetteydim
20.04.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ruyanda
Beni gordunmu
Ruyanda
Gercekmi bu
Yoksa siirmi
Yoksa izinmi istemistin
Yoksa anlayamamısmıydım
Dunya telasında
:)
07.03.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ruzgarlari Bulmak Bilebilmek,
ruzgari aradim, aradim aradim
bulmak kumkun mu, sordum
beli bukuk agaçlara sordum, sordum sordum
denizlere sordum, engin engin engin
daglara sordum, ugul ugul ugul
vadiler yolmus ona, dedi dedi
pusulaya sordum bilemedi
kalplere sordum nedir?
sessizlik sessizlik sesi sizlik
döndum
kendime sordum,
bir ask meltemi, ilik ilik ilik
bir hiddet, kalpler yikik yikik
bir ofke, ortalik darmadaginik daginik
bir mutluluk, yelkenliler sakin dolgun uygun
dalgalar dingin...
kiyilar serin serin serin
soyle RUZGAR nerede senin yerin yerin yerin...
13.04.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Rüyamdaki Rüya
Sabah
ezan saatiydi
seni görerek uyandım
ruyamdan
hemen kapadım gozlerimi
seyreyledim seni
Ayaktaydın.
Devasa bir perdeden
gonderdigin mailleri
okuyordun bana
sitemkar bir tavirla
kırgındın
ama
gozlerindeki yumsaklığı
yok edemiyordun.
Ben ise seni seyrediyor
ozlem gideriyordum.
Ruya Ruyamdın.
Bir opucuk gonderdim sana
goge doğru baktın
opucuklerim yağıyordu basına
gulumsedin
birini yakaladın
dudaklarınla...
12.09.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sabah olmak senin sesinde
yollar
dağlar
ben sabahın sessiz derinliğinde
gözlerimde uyku kalıntıları
içimde bin türlü özlem
Antalya sokakları
palmiyelerin yapraklarında cemreler
tertemiz bir hava içinde çiçek kokuları
gözlerim sabah dağlarında mahmur
içimde sen gönlümde sen
evlerin hızla geçen damları
aspendos'a merhabalar
periden bir köprü
kırlar o kırlarda sabah pırıltıları
karşıda dağlar
terkedilmiş Çolaklı evleri
bomboş sokaklar
bir ay sonra yaşanacaklar
aşklar sevdalar kavgalar
bebek çığlıklarında doğacaklar insanlar
aklımda sen gönlümde pelesenkken
radyo sesinde şarkılar
dağlar ardındaki güneşin izi
Side'nin denizine varmaklar
sabah olmak senin sesinde
telefonda günaydınlar
yollarda düşlenen mutluluklar
15.03.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Saf & Saf 6
içimde birikti binbir renk
saf
saf mavi side
saf yeşil kemer
saf turuncu portakal
saf sarı limon
saf kırmızı güneş
saf kaldı dağlar
dağlar dumanlı
&
saf değil Antalya
saf değil Akdeniz
saf değil insan yürekleri
saf değil artık bakışlarım
saf değilsin sen
sen düşüncelerinde
çarpık ve çirkinsin bilirim
benim saflığımı bırak
portakal çiçeklerine
uyu yüzyıl prenses
bir saf prens öpücüğüne
gelene dek
saf saf uyu
26.06.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Saf 1
bir bardak su gibi
usu şeffaf
sesi sakin
havada uçan bir tüy gibi
hafif naif
ince narin nazenin
görünüyor sesinden geçen kalbin
ince ve safsın
yüreğim safsın
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Saf 2
gözleri nur üryan
bakışlarında soluklanılan
sessizliklerin nağmelerini dinle
işte o saf an
gök kubbede
ınler tik tak
savrulur kızıl karası gönüller
saf saf
korku dolu kalp
11.01.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Saf 3
artık seffaf bir kalbim var sana
aşığım
saflığı aşkımın
yok etti beni
bilmem ki pembe mi
mor mu.
yoksa ateş mi
göremezsin
yanarsın saf saf
dumanım bile şeffaf
..................
yıldızımdayım
25.05.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Saf 4
gölgeler bile safsa rüyada
herşey gercekmi
yoksa safsata mı dünya
bir güvercin kırmızı
bir martı beyazsa
hala
serçeler mavileşmiş se saf saf
telgraf telleri yoksa yollarda
turuncuysa güneş
ışıksızsa çocuk resimlerinde portakal sa
dağlar cıplaksa
ve orda ağaçlar yoksa
artık hersey saf değil
safsata
saf
kim
ben mi
ölen mi
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Saf 5
derindi
depderindi
gözlerin saf
insaf et sevgilim
insaf
bintürlü hüzün
binbir türlü zan bıraktın bana
ben
saf bir ateş
saf bir güneş
sularda saf saf yanarken gözlerim
saba melikesinin ülkesinde yükseldi aşk
bir güvercin kanatlandı bembeyaz
uçtu
İstanbul İstanbul oldu
ben Akdenizli martı kızı
sen safi aşk
saf pembe güldü
bizim için hayat
saf-i saf
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Saf 6
bir kamera izinde masumlukları gördüm
saf gözlerdi
gördüğüm
yasemin
mor mavi yeşil
menekşelerin
bakışlarda bin saflık
ışıklardan süzülen
sefaflık
içinden gülücükler geçen gözlerin
seyreylediğim masumluklarını
saf gözlerimden
daldım saflara..
kayboldum..
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Safaride ki adam,
Beni anlatmak zor simdi,
sana yazmak,
bunu bir siirimde okudun sen biliyorsun mr siu,
ama o muhtesem direncin ve sabrinla bekliyorsun,
bana soyletmek aslinda dilegin
yoksa sen bana terapimi yapiyorsun,
yoksa sen bir misin, veya iki mi,
yoksa üç mu... soyle bana..
ama su dogru olan
ister aslan de icimde yatan,
ister panter, ister kaplan,
onemli olan safariye cikan
adam.
08.04.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sanal Dunya Askları...
Sanal bir cici kiz vardı...
asik oldu bir sanal delikanlıya...
yazdilar çizdiler okudular
bir dunya yarattılar, adi seffafti
gormedi gozler, agaçları, dağları, denizleri..
varsa yoksa gok yuzu ve' yanlız gezen yıldizlar'
sarkısı gibiydi askları..
bir koskleri vardı, adi sanaldi
adresleri gonuldu..
tonlari vardı asklarının
renk renk, ses ses
ve kuyu gibi derin, dipsiz bir yolları...
karsılastılar veya karsilasmadılar
delikanlınin, delikanlı olmayan yalanları vardı
sakladıkları... ondan....kadin ruhu bu...
anladı yureği.... bazı sezgileri vardi...konduramadı...
ikinci bir asıl insandi hayatında olan sevgilinin
oysa hayat birlikte gececektı planlanan
itiraf gunu geldi delikanlıdan
indi gonule acılar sevgilinin ağzından
cicikiz aldi hanceri eline
sapladı gonlune..
kan kaldi ellerinde... kıpkırmizi... kıpkırmızıydı akan
gozlerinde hazan kaldı
yikilan bir dunya kaldi sanalken,
gerçek olan...
gokkubbeyi aldilar
onun ustune sardılar
yildizlar cansız bedeninde
sonduler..... birer.... birer
'sanal bir asktı bu nede olsa' demisti..
delikanlı, saskındı...
o içinde yasayamadıklarını....
hatta yasayamadıklarını
hayallerini.... çalmisti sevgilinin hırsızdı...
cicikizi hesaba hiç katmamısti...bencilce
bir sanal askti...
hep yasanan ve adı hiç olmayan
yalan.................................................dı.
bir can aldi.
26.09.2003
bir grup sohpetinden.... kissadan hisse... seven gonullere...
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sanki...
annemin evi...babamın evi...
sanki...doğmamışlığım....
olanca saflığım...beni kucaklar gibi..
evim...gercek evim..
sanki...ben hep benim...eskisi gibi..
aitliklerim...yıllardı..akan...uzaklar
ayrılmışlıklar...şımarıklıklar..
sanki...tezelendi yıllar...
yatağım... benim...sevgilim..
odam... saklanmış posterlerim..
bakkal...yok komşu teyzeler.. çoktan....
sanki...hep balkonda oturduğum...
anlar...adalar..
uzaklardan hayal kurduğum..
arkadaşlarım...yaşlarım...ruhlarım...
sanki... beni bekliyorlar...
köşede buluşmalar...bağdat caddesi...
barlar.. gitarlar...sinema günleri...aşklar...
sanki... hep beni bekliyorlar...
özlemlerimi...saklamıştım sizden...yıllar...
büyüyen cocuklar...nostalji kokan....genç ruhlar...
sanki... bıraktığım gibi...
04.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sapıklık 1
kapkaradır deniz
mehtap geçerken sulardan
saçlarını bırakır inci istiridyeleri
yakamoz izlerine
yıldızlar kıskansın derinleri
dökülsün gökler
kırılan kalbleri göm deniz
gömülsün etik sevgi
boğulsun sözler
nakşolsun kimsesiz kalblere
kapkaradır deniz
sapık düşüncelerle
inler dalgalar çakıltaşlarında hoyrat
yosunlar üremiş üstlerine üstlerine
özgürlük yok edilmiş
uçuk beyinler de
kişilik trajedyaları oynar
sahnelerde
us uçmuş gönül yok olmuş
adı sevgimi aşk mı ne
saldırgan hayaller de
deniz kara dibi derin
çaresizlik sendromu garip düşünceler de
balıklar yemiş pislikleri
kızmış mağma kavurmuş
sularını deniz
balıklar ölmüş
yosunlar doğa bozuntusu
sapıklıkları örtmüş
kızgınlık operasını söyledi gökler
.................. körler işitir
.................. sağırlar duymaz
anahtar deliğindeki gözlem
sığ ve sırnaşık geçmiş
iç boğuşuk
sapık buna alışık
deniz dibi kara
iç saplantı derin
kapan gözlerim
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sarı Güllü Kadın
isteme benden
masum bir öpücük
sarı güller solar
dökülür yapraklar
ölür gülüm sararır solar...
o an sen
sen daha bir aşık
daha bir dertli
dahabir mecnun
ben nankör
ben vicdansız
umarsız
kalpsiz denenlerden
aldırmazlardaki
ben
sarı güllü kadın
12.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sebebi Sheakspeare 'den
bir akdeniz akşamında
İstanbuldayım
bin bir insan kalabalığı anılarımda.
bir yaz gecesi rüyası
hisarda
başına taçlar takarlardı çiçeklerden
uçuşan elbiselerinle
pembe mavi eflatun
ortancalar gibiydiler
periler
İstanbul18 yaşımın muhteşem şehriydin sen
müziği kulaklarımdan gitmeyen
zamanlarımın
romansını yaşatırken
bir Rumeli Hisarı konserindeyim anılarımda
gene aynıydı elbiselerim o yıllarda
şimdi Antalya ve saçlarım kısa
hani var ya
Aspendos'ta müzik geceleri yıldızların
bir yaz gecesi rüyası
tekrarı yaşanacak belki aynı tadların
ucuşacak mı peri kızları anılarımın
pembe mor ve maviler hatırlayacak mı beni
ben medcezirlerini yaşarken
antik çağların
gene Sheakspeare inletecek mi şimdi
bin yıllık yüreğimi...
örselenmişlikleriyle kalbim
inanmamışlığı gercekken beklentilerimin
aldatılmışlıklar süzülecek gözlerimden
biliyorum
o gece için ben şimdiden ağlıyorum
gene müziği dolacak taşlara romansının sesinden
en güzel aşk rüyasının izinden
yapamıyorum hayalsiz
gecmiş hisar gecelerinden
biliyorum
bütün aşık olmalarımın ve acılarımın
anlaşılmamışlıklarımın
sevgilim
sebebi Sheakspeare 'den
Mehtap Müzik Sanat Aspendos ve Antalya
15.06.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sebebsiz
bugün ben herşeyden
bir dem
bır zevk ve meşk
almak istedim
bugün ben herşeyden
gül kokusu
aşk ve anlam
almak istedim
bugün ben herşeyden
feyz
sevda ve nükte
almak istedim
bugün ben herşeyi
karman çorman ettim
ben neden nedenlerden
bu kadar ürktüm sevgilim
neden benlerden
ya sen senlerden
düşündüklerimiz
bir türlü bilemedim
kimlerleydin
kimbilir
nerelerden gelirken
ben nerelerdeydim
bugün ben herşeyden
hiç birşey
alamadım sevgilim
düşünemediklerimizden
sessiz sessiz
sebebsiz...
yağmurlu havalardan
gereksiz bunalımlardan...
04.01.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sen
Göz yaşların dursun sevgilim
hatıralar uzaklarda
ben senin tam yanındaydım
bir nefes sesinden yakın
ama sen uzaklarda bir ben
bir ben bir ses bir nefes bir şarkı
bir senfoniydin yaylı çalgılarda
dışarısı buz gibiydi sevgilim
karlar ulaşılamazlıklarda
sen şehrin öteki yakasından da uzakta
bir ben vardım keskin yalnızlıklarda
ve sen
sen o uzak ya da üstünde buz tutmuş şarkılar olan
ayda
gök yüzündeki artık yıldızlarda
yalnızlık senfonileri çalarken yakomoz izleri karlı
göz yaşlarım billur
billurlarımın buz olduğu anlarda
sen vardın
sen
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sen Sabah Ol
bu gün oldu
bak saattine günün
yarın oldu
artık bakma saatine günün
ben sabah oldum
sen uyku
sen sabah oldun
ben uyku
bu gün oldu
artık bak saatine
gün içime doğdu içinden
akşam oldu
git uyu
ben gece olacağım yeniden
sen sabah ol
bana hiç görünmeden...
26.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Senin için
içimde ne fırtınalar
gece
seni bekledim ince ince
hece hece
sızılar sararken bedenimi
ben senindim
yoklugun bir kördüğüm
varlığın hasret
dokunuşlarındaki meşk ve içimdeki infilak
işte sana anlatamadığım aşk
kıskançlığındaki sesin
yorgun vurgun
benimsin sen sevgili
sen benim ruhumsun
05.04.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Senin şiirini okumak
dalmak bir mısra arasına
sana varmak
o ince düşüncelerinin
kapılarında beklemek
açılması için berduş olmak
sözcüklerinde
dudak izlerinden
göz süzülüşlerine varmak
şiir okumak
sesinin tınılarında duyarak
dinlemek
içgüdüselliğini
kalem izlerinde dans ettiğim anlarda
seni tanımak şair
senin yürek sızılarına
dolanabilmek değilmidir
senin şiirini okumak
anlamak
tekrar tekrar tekrar
Nevin kalafatoğlu
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Seninleyim
gözlerin tüm saflığınla içimdeydi
gece içinde bir seyyah
gökten
gelen
dudakların yumsak ve içtendi
gece içinde bir dokunuş
sözlerin
sıcak
tüm yıldızları parlatacağım senin için
demiştin
yıldızlar içindeyim
günün aydınlığı çökerken ikimize
seninleyim
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sensizlik Bitsin...
onca yoksulluk
yoksunluktanmış meğer..
onca üşümek güneşsizlikten
onca kül aşktanmış meğer
onca sarhoşluk sensizlikten...
kadeh boş değil mey gönüllerde
doldur dost dibine kadar şişeyi...
sahoş ol sessizlikten...
sensizlik bitsin...
17.12.2003
Sayın Muammer Çelik'in ' Gölgelerim, Olmayan Güneşim' adlı şiirinden esintilerle..
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Serseri
bir ağızda iki laf
biri susunca öbürü
konuşunca sen beni
ben seni
susayınca susar mı beni
bir ağızda iki dil
olurmu be serseri
ya beni
ya berikini
iki uzaklık merkezi
seç birini
seç birini
sus emi
yok olunca al
geç doğarsın belli
nerden mi
ben bilirm ben seni
seni gidi serseri
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Serüvenimsin
sesini hiç duymadığım halde
sözlerini bellediğimsin...
sıcaklığını hissetmediğim halde
serinliğini bellediğimsin...
sevgini anlatmadıgın halde
olgunluğunu hissetiğimsin
pırltılarını görmediğim halde
yıldızını hissettiğimsin
parmaklarına dokunmadığım halde
elini hissettiğimsin...
iç çekişlerini duymadığım halde
hasretini hissettiğimsin
duygularını sakladığın halde
damarlarımda dolaştığımsın
uzaklardan gelmediğin halde
yakınlığını yaşadığımsın
sen... benim... varoluşla...yokoluş arasındaki
serüvenimsin...
11.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sesinde esiyordu hala baharlar
ılgın ılgın esen bir rüzgar vardı
bir yalnızlık duygusu çökmüşken uzaklara
seni düşündüm
sırtımda endülüsvari bir şal
gözlerim batan güneşi izledi
ardından kayboldun yar
oysa bütün hayallerimi senin için biriktirmiştim
geçti yıllar
ardından gökte izi kaldı güneşin
narçiçeği gölgeler elimde bir resim
seni istedim yanımda, geçmiş günlerden
neden dedim neden ben..........
hep ben dedim
bir garip geldi zamanlar, geriden baktığımda
benimle hiçleri paylaştığını gözlemledim
ağladım yar
ah o zamanlar
bir mim koydum anılarıma
hep o anları özledim
senin sesinde hala esiyordu baharlar...
22.06.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sesinde sevda yellerinin izi vardı
sakin sakin konuşmuşluğumuzu
uzak uzak kıyılara göçen
çam ağaçlarının gölgelendiği
yaz yollarında anıyorum şu an
gözlerim mevsimlerini tarıyorken zamanların
sesinden dinliyordum sözcüklerini
seçilmiş binbir ince kelime
anlatıyordun sevda yellerini
nasılda kırılgandı kalbin
o yellerki fırtınalar yaşatmış
seni almış göklerden
dağlara fırlatmış atmış
deniz dalgalanmış
cakıltaşlarını dövmüş yüreğin
sevdan sakinleşmiş
ölmüş bitmiş
önceleri aşmış
almış başka dünyaları sevgin
sesin ne kadar yumşak şimdi
anımsıyorum
okşuyor sevdanın hikayesini
gülmüyor gözlerin biliyorum
bakamıyorum sana
yolun orta cizgisindeyken gözlerim
içimden geçiyor şevkat dokunuşları
dokunamıyorum
yüreğim ürkek
bozulmasın sesindeki ahenk
dokunmasın ellerim ellerine
biliyorum senin ki büyük yürek
sen sevdaların dansını ederek
anlatıyorsun
duygularının taşları mihenk
denizlere tekrar atıyorsun
ben onları toplarmıyım diye
içinden yalvarıyorsun
gözlerine bakmayacağım bil
sevda sözcüklerini duyumsuyorum ince ince
hep başka ağaçlarda gidip geliyor yollar
bakmıyorum sana
aşkını anlamıyorum bilerek..
21.07.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Seslerimiz Sessiz
fısıltılarını özlemiştim sesinin
dudaklarından dökülürken kelimelerin
dinledim seni..... gözlerim kapalı
sözcüklerim döküldü.... sana
birden... akıverdi..... susuverdin..
seninde gözlerin kapandı.... o an........ hissettim.
anlattığım dağlardı...bulutlardı...pembe... gri ve mor...
seninle... seslerimiz... carpıştı...
sessizlikler yaşadık... bırden
söylenilemeyen.....sözcükler dans ettıler... göklerde...
cümlelerimiz kapıştı... gözlerimiz kapalı...
senle ben akıştı...
romansını yaşadık sessiz seslerimizin...veee
yüreğimizde yanan....... kor...
sen ben ve sessiz sessiz bakıştı
14.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sessiz ev
yorgunluğum
had safhada
evim
evime gidişim hüzün
aylar sonra
dağlarımı özledim
balkonumdaki akdeniz meltemini
ufuktaki pembelikleri
gümüş denizi cakıltaşlarının sesini
en cokta seni sevgili
rüyalarımın gercekliğini düşledim
hüzünlendim...
ben.. evim..sessizliğim
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sevgili Dostlar
Eylül hüzün 1 hazan
derken ben
sevgili eniştemi
kaybettmişim bu sabah aldım acı haberi
zaten onun için yazmıştım o şiirimi
ruhu şaad olsun
O tam bir İstanbul Beyefendisi ve gercek bir Beyoğluluydu..
eğer cok olsaqydı cocukluğumun İstanbulları bende yanında olurdum şimdi
şimdi o bütün güzel değerleri mirasolarak bırkarak gitti.
Ne mutlu o ve onun gibilere
Teşekkürler Enişte...
Şimdi varlığımız sizlerin sayesinde
hiç unutmayacağız ve unutturmayacağız.
nur içinde yat
Nevin Kalafatoğlu
Bir müddet İstanbulda olacağım
11 eylülde Antalya'da görüşmek üzere
Saygılarımla
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sevgim Hasta ve Yasta
sevilmek o kadar guzel ki
insanın ucası geliyor
ama ben ucamıyorum
hastayım
sana
hastayım her seye
dunyaya, evrene, gok kubbeye
yastayım haksızlıklara
isyandayım
isyanım hayatıma
benliğime, kendime
herseyın sebebi, sonucu benim
kavgam
kendi kendime
sevilmek acı veriyor
bana
yastayım
yasım hayatıma
sevilmek o kadar cirkin ki
insanın tas olması geliyor
ama ben tas olamıyorum
cirkinligi
goremiyorum
papatyalar istiyorum
demet demet
gul yaprakları istiyorum
yerlere dokulmus
cimlerin aralarına
taslar dosenmis
yollarda
yurumek istiyorum
salıma sarınıp
mehtabi seyretmek istiyorum
kısacası
yasamak istiyorum hayatı
sorunsuz
doyasıya
cokmu bu istedigim
haketmedim mi hala
hastayım
sana
ve yastayım
hala arıyorum cirkinligini
sevginin
bulamıyorum....
Nevin Kalafatoglu
07.05.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sevi Gözleri
bakışların kaydığı
sokak
deniz dibinden ırak dalgalar
sevişme tadında sonbahar
yapraklar uçuşarak
gözlerin serüvenlerini taşırken aşk
bakışlarında sevi gölgeleri
yarılarak
duman içinden akardı yaşamak
yaşamak
yaşamdan bir ak
geldi gün
karararak gök
gecelere taşıdı yıldızları
mehtapta boğaz ışıkları birliktelikler
gözler kapandığın da
seni seviyorum deyişlerindeydi aşk
gece 12'yi vurarak
kavuşmaları yok etti ölüm
var ettiği büyük aşk
bitmedi efsanesi
bir kadın uyuyarak
bir adam izler bırkarak kayan yıldızlarda
aynı göz sevilerinde ayrıldı yollar
vuslat
kimbilir ne zaman ak
adam karaların ışığında ölümdü
kadın uyku nurunda yaşamak
terketti sevi gözlerini sevgili
bir el dokunuşunda kaldı yaşamak
bir büyük aşktı onların ki mazide kaldı
benimse yüreğimde şiir oldu sevileri
hep yaşayacak artık
aşk
hep aşk olarak kalacak fotoğraf albümlerinde
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sevmek ustune gereklilikler,
anlamadığim, sevilmek
bu nasil sevmek,
merak etmemek, ozlememek,
ben demek ki sevmemek
diye birsey ogrenmek
mecburiyetini...
artık bilmek ve kabul etmek
modundayım.
ben kalbimi sana vermek,
seni sevmek,
ve sevmek,
sevmek,
demek ki bu kelime
yanlıs kelime demek.
kalbimi bana iade et demek
gelirken, icinden
en iyisi bunlari
lugatlara iade ederek,
sevgi lafini silmek,
elveda mi demek
gerek!
Nevin Ka
14.04.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sevmiştim
dumanlı dağlar gibiydi sesin
heyecansız ve cansız
bitkin ve renksiz
bilirmisin sevgili
dolaştığın yolları gezdim sessiz
-buradan adalara bakmıştır- dedim sensiz
yakınlığın vardı Ayvalık kokan yollarda önceleri
zeytin tanelerini düşlemiştim sevgili şiirlerimde
sen gene sensiz bıraktın beni ezdin gölgenle
Aristonun ayak bastığını düşledim gecelerin sabahlarında
nedensiz
hespsız kitapsız fıçılarda sen vardın sevgisiz sevgili
içimden -terk et bu diyarları
neyine yetmez senin Beydağlarıdemekler geçti ve geçti
terkettim zeytinleri üzümleri şarapları
gözlerimi bıraktım sana Cunda'da zeytuni hatırlarsın belki
ayağını bastığın anda Cunda
kapatacak gözlerimi
kırgınlık diz boyu idi sevgili
ok saplandı parçalandı kalbim kanadım
ben sana ne yaptım sevgili ne yaptım
sev beni demiştin sevmiştim
19.01.2004
Egeden geçtim
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sığ Bir Aşkın Anotomisi
ben aşk yazarım
konuşurken duygularım satırlarımda
bütün aşklarını anlatırım evrenin
ben şiir yazarım
anlatırken aşkımı insanlığa
gitmiş olurum asırlar sonrasına zamanlarımda
nerededir yazdıkları dilenci aşıkların
bir yoğurdun yapay kaymaklarında
sıyrılıp atılan yapaylıklarda
iğdiş edilmiş sevgi tohumları siirlerinde şairim diyenlerin
ihtiras ve hırsın tezahürü yansımalarda oysa
ben aşk yazarım
ruhumun derinliklerindeki okyanuslara
tufanlardan kalan izlerine beydağlarının
deniz kabuklarında sıram sıram
inler Ağrı'nın ayakdeğmemiş zirveleri
sığ ve yoksun insan nefislerinin telaşlarından
aşk öyle isimlere sığmaz ve sataşma sırnaşıklıklara
aşk onurdur sevdalının yüreğinde varsa
gizinde salınır derin suların
anotomisi bozulmuş duygu yoksunluklarında kim ne
nerede yok edilmiş
felsefesi aşkın
ben başka galaksilerde ararken aşkı
sıradağları kirleten şiir kusanların
tecavüzündeyim
yeter
aşk dilenen adam
sus yeter
ırak ol yüce duygularımdan
kimyasını bozma ulaşılmaz aşkların
aşk sevda vuslat nedir bilirmisin
ne gezer
söz dediğin
şerefini bin kişiye verdiğin
onurunu hatırla
yalan ve hayal hikayelerinle
aklı evvel algılamalarınla
ismimi anma
bunun hesabını gene kendi aklın bir gün verir
kendine dön ve gözden geçir
sığ ve onursuz olmasın aşk
tavsiye bir bilenden edilir..
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sıtemım Kendime.....dir.
gözüme kör diyemem
hipermetrobum ve de astimat...
gözüme gözlük diyemem..
fiziksel durumlar yaniii.........
sana bakmak cok güzel...
görmek ızdırap...
alsana gözüne gözlük...
be ahmak! ! !
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sızı
uykumdan uyandıracak kadar keskin
ruhuma yerleşecek kadar çılgın
canımı yakacak kadar keskin
acıydı sızılarım
canım yanarken
senin ellerini aradım sevgili
bir bıçak izindeki acılarım
bir kalp yarasında taşıdım özlemini
sen sevgili
benim uzaktaki şevkat sesim
geçmiş yaz ızdıraplarımın masum ortağı
neredeydin
senin parmak uçlarında olmalıydı sızım
hissetmeliydin
acılarım seninle dans etti sevgili
başım omzunda olmalıydı beyazlıklarda
oysa gene sızılarımla yalnız
acılarımla özgür sensiz
şarkılarda takılı kaldım
gece boyu ızdıraplar içinde
yapayalnız
yalnız....
03.04.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Side' de zamanların içinden geçerken
esen rüzgarlar gibi
bazen sıcak bir Akdeniz meltemi
bazen öfkeli
bazen uçuşan yapraklar
çicek tozlarının aşk buluşması gibi seneler
yağmurlar sağnakken
ince ince yağar bazen akşam üstleri
sonra
gökkuşakları Akdeniz'in
dünya kurulalı beri
sedir ormanlarını kucaklar gibi
çamlar en güzel şarkılarını söylerken
ful kokularını anımsarken
denizin işveli sesi
sakinliğine yüreğimi
davet eder gibi
Apollondan
gecenin bir vakti
Side sokaklarını adımlarken
aklıma gelir binlerce yıl öncesi
odalar
duvarları odaların
yıkık asırların
insan seslerini duyar sessizliklerden
yaşanmış bin yıllardan kalan anılar
insanlar belirir gölgeler de
aşklar canlanır gözlerimde
ölümler yaşanır
hep bu duygularımla adımlarım
Side'nin
asırların anlattığı mozaik izlerinde yolların
yaşarken ağlarım
bazen götürür beni anıları taşların
başka zamanlara
bakarım
hersey aynı belki
müzik farklı kimbilir
teknoloji belki
belki para daha cok sevilen şimdi
değişmeyen geçmişi yaşarken ben
duygularım
onlarla konuşurum sütun izlerinde
apollon tapınağının
şiir okurum
yüreğimde onca yaşanmışlıklar
aklarım
içimden gelen güzel duyguları
paklarım
silinsin tüm kötülükler
apollonıkten seyredilen gün batımıda
yeni günü yaşatır bana
umutlarımla yeniden
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Side'de doğarım
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Side'den mor ülkeler düşü
gömdüm hislerimi taş duvarlarına Side'nin
geldim kendi dünyama
şimdi seyyahatteyim
tekneler alabora
bense bir yelkenli beklerim
kimbilir
süzülürse limana sessiz ve derinden
belki biner onunla giderim
morlar ülkesinde
eflatun kelebekler
biliyorum
beni bekler
07.07.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Siir dostlarıma gülümsemeler...
Gönlünüzde bir merak...duygularım..
Akdenizde bir hazan...
kokusu Beydağlarının...
hüzünken taa uzaklarda hazan...
bahardır Akdenizde yasanılan...
o baharkı... daglar...deniz...gün...günes...
çakıltaşlarındakı.. anılar...
yatlımanlarındakı teknelerin... çırpıntı sesi...
sevgili ufukta...
goz ince bir çizgiyken.. burnunda kokan..yosun..
gonul daha ne ister... asktan muhabbetten...
baska... ne arar gözler... isiğini gonlunde...naksetmisken..
yazar kalemim....bazen ask... bazen bir kara sevda...
tenime değen parmaktır Akdenizin...kopuklu dalgaları..
islaktır...bir palmiyenin izidir... sevgili
sarılırken bedenime...
gulumsemelerle...
Akdenizdir...portakal çiçeği kokuludur...sevgililer...
Beydağlarının eteklerinde....
bu boyle biline...: şairemiyim neyim.......ne...
25.10.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sirenelerin Çağrısı
Ege adalar
adalar çığlıklar
su sesleri dalgalara karışmış zamanlar
bazen bir flut sesi
bezen arp armonisi
deniz kenarındaki dalgaların sesi
yapayalnız zamanlar
sireneler çağırır
gümüş pırıltılar gönderir deniz dişileri
gök delinirde güneş izi düşerya hani
işte tam o anda o mekanda
aşklarımızı arararız kadınca duygularla
ben karaların kadını yalnız
onlarsa denizlerin
ben yunusları beklerim umutla
onlar balıkçıları kara yağız
aşk ararız
22.01.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Solmayan manolya
bilmek bir katre ölümdür
göz derinliklerindeki aşkı
ruhunda geçmiş zamanların tadı
ikinci kez ölümdür sana
gül kırmızı ne fayda
yaşayan bir ağaç olmadıktan sonra hayat
solmuş bir anıdır uzaklar
acı bir tadtır kaybedilen anlar
sen günlerden bin günsün bende
güllerden bir gül
bense koklandığında solan bir manolya
içimde hüzün damlaları
gönlümde ilk bahar sevda yelinden
akdeniz rüzgarlarından
artakalanlarla yaşayan bir ağaç gibiyim
solmayan manolya
sevda kokularımla başbaşa
içimde binbir aşkla
gözlerimde papatya
sonsuz kırlar gibiyim..
04.04.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sonsuz Aşk
aşk dondu
buz kristalinin içine kondu
iki kalp yandı yandı tutuştu
bir oldu
bitmesin dedi sevgili
ne olur bitmesin yakarışı oldu
eros
Beydağlarının zirvesine kondu
görürsün dedi sevdiğini
işitirsin dedi sesini
şiirlerini
yanarsın yanar yanar ateşler
ama dokunamazsın
uzaksın
işte olimpos
böyle bir aşk
dedi sevgili
yakmasın bizi
duman olup uçmasın gök kubbeye
gökleri kıskanırım
yıldızlar bile görmesin
galaksiler keşfetmesin ikimizi
sen ve ben ve aşkımız
bizim olsun
sadece bizim
zeus
gönder gücünü dedi sevgili
dondur bu aşkı
cennet bahçeleri kurulana dek
sakla aşkımızı
dedi sevgili
en zirvesinde evrenin
kristal bir buz küpünün içinde
sakla kalbimizi
cennetde buluşana dek
sonsuzluğa kavuşana dek
22.01.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sonsuz aşk
kırılan bir kalbin
kırılan sahibi
kırılan bir kadehten
içti mey
o mey ki ismi aşk
kırılan bir ışığın altında
elerin birleşmesi
kırk ışık huzmesini
yakaladı birlikte
aldılar başlarına koydular
aşklarını kutsadılar
biri mavi
biri pembe
eflatun sabah
mor gece
al aşk oldular..
kırıklar kaynaştı
beyaza döndü evren
ışıdı
gökteki en parlak yıldız oldular..
işte ben
hep o yıldıza
bakarak
seni anarım
sonsuz aşk.........
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sor Es
savurur kadehlerdeki suretleri
boğazdaki akıntılar..
batarken güneş Vaniköy bakışıyla..
altınlaşır dilber dudaklar..
kadehler kaybolur pırıltılardan
gözler konuşur akşam üstleri
eller buluşur
şiirler tam o anda piyasadadır
ötesi mehtapta...yakamozdadır
bir Istanbul gecesi şiiri
şiirinin acemisi...
o hep oradadır.. oradadır.
19.12.2003
Sores Welat Demir'in İstanbul Adlı şiir'inden esintiler
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sorgulamalar 1
ol dedi
oldum bilebildiğim kadar
kal dedi
kaldım kalabildiğim kadar
sev dedi
sevdim sevebildiğim kadar
sakın kötülük yapma dedi
yapmadım
sakın hırsız olma dedi
olmadım
hak yeme dedi
yemedim
belki bir hata ettim
bilemedim
bilseydim
ben en rezil olmanın ağırlığında
erirdim nar gibi
çatlardım nar gibi
yaşamak zehir
yaşamak derin
yaşamak güzel
yaşamak zor
zor
zor
küçük dileklerim vardı
vaz geçtim
ben bugüne değin
neyledim
bilemedim
bilemedim
aşk dedim
vuslatsa göğe
içimden geçen bir çift kanat şimdi
beni bu hale koyan
kimdi
çalan savuran neydi
seneler önceydi
miniciktim
şimdi bir ömür geçti
hiç birşey değişmedi
insanlık aynı
ben yoktum o insanın içinde
ayna dedim ayna
söyle bana
sana hüzünle bakan bu gözler kimin
o sensin dedi
bendim
bu dünyanın kahrını
ben neden cektim
bilemedim
hamdettim
azmettim
www.antoloji.com - kültür ve sanat
bittim
15.07.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Söylermisin
laradan kemere doğru bak
orada bir yıldız izi olacak
o izden tanıdım seni
birtek ben bilirim yüreğini
acaba derim
dağlarda mı destania
yoksa ak köpüklerde mi
denizler mi güzel
yoksa palmiyeler mi
yürekmi heyecanlı heyecanlı
yoksa imtihanlar mı
senmisin
yoksa seni tanıdınmı ne dersin
söylermisin
05.02.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sözcük Kaydırmaca
bir sözcük attım suya
su harelelendi
dalgalandı dalga dalga
büyüdü
harelerin vardığı bir kıyıda
bir insan
üzüldü
bir sürüsü bekledi öbür sözcükleri
açmışlar gözlerini
sus sözünü atmıştım oysa suya
ve şimdi bir sözcük attım suya
sevgi
hadi bekleyin harelerini
suya atın
bir bardak su bile olsa
içine işlesin insanlığın
üzülmesin
biri
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Su Altında
bir koç olduğumu unutmuştum
daldığım diplere
diplerden dileklere
kaydığımı kurmuştum
bir kadın olduğumu unutmuştum
daldığım diplere
yüzdüğümü yüzlere
düşlerimi kurmuştum
bir cocuk olduğumu unutmuştum
daldığımda diplere
hayallerimi hayaline
yosun gözlerimi kurmuştum
suyun serinliğini unutmuştum
daldığımda diplere
gerçek yüzümle
yüzleştiğimi kurmuştum
baktım tüm zamanlarda
kendi kendime
ölümü görmek gibiydi suyun dibi
affettim kendimi...
sende afdile geniş zamanlarda
sende dal derinlerime
benimle bak yüzüme
affettim seni...
04.01.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Sus
ne olursan ol
ama insan ol özgür ve tek
yalnız olmanın erdemini taşı
dost ol kendine önce
sonra bize gel gel
gözlerindeki sevgi nur olsun...
insan olmak ise onur olsun kalbinde...
dağıt sözcüklerinle
şiir olsun
yüreğinin bilinmezliklerinde
sus
senin olsun
gizlerinin gizlerini gizle
sus sus sus
sadece gülümse
öfken sevgilin olsun
Nevin Kalafatoğlu
04.03.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şahsına Özel Kadın ve Ege
şimdi yanımda olsaydın
elin elimde olsaydı
sana bu kadar yakın sana bu kadar uzak
ben şahsına özel bir kadın
yalnızlıkların dansını bırakıp
kolların beni alsaydı
yanımda kalsaydın
elin elimde olsaydı
ege yolları aşıkken
gözlerini bana bıraksaydın
ellerinle gözlerinle
benim olsaydın
16.01.2004
Ege'den geçip giden anılar
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şairler Buluşmuş
kısmetmiş
güzel yürekler birleşmiş
gönüller güzelleşmiş
sesler ellere eller yüzlere
kavuşmuş kadehlere
şiirler uçuşmuş
mumlar yanmış
yürekler konuşmuş
bir peri ucmuş
her masaya konmuş
aşklar coşmuş meşkler coşmuş
şairler buluşmuş
kelimeler uçuşmuş günlere
bir tatlı masal olmuş yüreklere
6 aralık 2003 şairler buluştu.
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şarap Kadehimdeki Şiir
kekremiş sirkedir dostum
şarap şiirsiz içilmez
hafif bir mey sarhoşluğunda
kalbim güldür
kahkahalarını duy kalbim
içinde kızıllıklar
serefine sevdalar
ve bir ömür var
binbir anlar.. anılar
şarap kadehinde şiir gibisin
sen
arzular
yudumlarımın rengi nar
içimde binbir çiçek
aşk hala bahar
yaz geldi geçiyor
ben bahar sen bahar
şarap tadında aşk
yıllanmış sevdalarım
var....yar...
bir kadeh içindeki şarkılar kadar
şarap ve anılar..
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şarkılar Çağlasın Gök Kubbede
kıyının öte yakasında kaldı çakıl taşlarım
burada kumlar
denizin sesi şırıltılar
içinde
bıraktığım anılar
Olimpos'ta terketmiştim aşkımı bir zamanlar
Belkıs topluyor şimdi sevdalarımı
dağlar
yakınken uzaklaştılar
güneşi getirdiler bana
güneş yak beni aşkınla
öldür beni
Sidenin tapınaklarında
sunak taşındaki peri
esir pazarlarındaki köle gibi
ayaklarımda prangalar
yaksın sevdan
tutuşsun dalgalar
yakamozlar ağlasın esaretime
kölen olayım
duyularımın kurbanı ben
kanı nar
şifası bütün tanrılar
mozaik mozaik adımladığım
Side al beni
yelkenlilerin gittiği yere
aşk olayım sana
sıram sıram göz yaşlarımdan
çağlayanlar
buğulu gözlerimden
anılar bırakayım
kalp yaralarına nar
aşk yaralarına
al olayım
bembeyaz bir gül olup
solayım
şarkılar çağlasın gök kubbede
içinde hep ben olayım
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şeffafım
bakışlarının delip geçtiğini her yeri
bedenimin varlığını hissettiğini
biliyorum bardağındaki su olduğumu
pencerendeki cam
içindeki aşktı saydam
dedinki aşk yalan
yalan malan
dağlarda seffaf ışık bana kamaşık
derinlerdeyken gözlerin klometrelerce
burnundaki kokun mokun
şeffaffım sana biliyorsun
biliyorum odandaki havayım
seninleyim uzak diyarlarda adımlarında
adım madım umrundaydım
belki Fransa'da Marsilya
belki italya'da Sicilya
belki mısır'da iskenderiye
belki Tunus'ta bir kaşık kuskus
yudumlarına ortak mortak
aşkımla dolu bir kaşık maşık
seninle ve daima Akdeniz'de bir aşık
yalan dolan yok mok
benim meffafım
ben şeffafım
20.12.2003
(seffaf anlardan)
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şiir Bitti
şiirdi..
şiir bitti...
şair gitti
şaire uçtu göklere..
yıldızlar küstü aya..
aşk vardı... hoş sedaya...
şiir bitti
şair gitti
şaire baktı aya
deniz küstü semaya
ben bittim
diplere erdim
geldin
artık sen benimdin
şiir şair şaire
bitti şiire
18.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şiir bulundu
şiir
seni tanımaktı
seni tanımaksa şiirdi
şiir beni yazmaktı
beni yazmaksa imkansız
şiir imkansızı aramaktı
şiir hep vardı
şiir nota
şiir güfte
şiir şiirdi
şair arandı hep
yazılamayan şiiri yazmaktı
şair olmak
yazılamadı
o hep arandı
aranacak
bir kelime bulacak şair
şiirler şiir olacak
senin gibi
21.03.2004
Dünya şiir gününüz kutlu olsun...
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şiir Denince
Şiir Denince
yıldızlar gökleri terkedip
yerlere indiler.. bir gün
yerlerdeki karadelikler
yıldızları yutmasın sakın
bir güneş doğsun istiyorum kocaman
bir mehtap büyüsün Tekirovadan
gökyüzü parlasın ışıl ışıl
Sidede batan güneşin..
ışıkları aşktan kızılıklardan
sevgi dağlarda büyüdü kardelenlerle görüldü
sularda yakamozlar sevişti
heyecan
kuşlar aşk mektuplarını iletti sevenlere
Belkısta bir arya yukseldi...sımsıcak içten gelen
Antalya uyandı sessizce
Akdeniz şiir oldu...
biz
şair
27.05.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şiir gibi Kadınlara
aroması uzak diyarların
misk kokulu ruhun
sevgiyle dolu kalbin
çiçekler gibi muhteşem kadın
sevgilisi şiirinin
sen bir bakışınla aşk
bir bakışınla sevgi
dokunuşlarınla nakşolan
güllerin,duyguların
alemlerde dolaşır adın
ben buradaydım hep
şiir'di adım...
14.12.2003
şaire dostlara istek üzerine sevgilerimle..
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şiir Kokuyor Gece
bu gece şiir kokuyor
burnum harika kokular almakta
geceler gebe yarınlara
şiirler ağlamakta..
şair dost olmakta
saire post sermekte
gecen zamanlarda...
şiirler örtünmekte
yıldızlar yerlerde bu gece...
bense göklerde... sevgili
sevgi toplayıp serpmekte...
halı diye sermekte yerlere...
şiir diye okumakta
bir yerlerde...
şairler...güller...yaseminler
kokmakta...
06.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şiir Nazım'dı Belkıs'ta
Belkıs'ta bir Cumartesi
şiirin acı sesi
şiirler ağlar
gönüller ağlar
kararır gök yüzü
puslanır ayın öbür yüzü
hiroşimadaki bulutlar
anılır
vatan
hainlikler
ağlayan cocuklar
aşk
mapushaneden
anarahmindeki çocuk bağırır
şair anılır
belkıs'ta dünya bağırır şiir diye
ezgiler süzülür göklere
dünyaya dağılır
insan insan olmanın hazzına
varılır
kararsa'da ışıklar şiir dinlenir
alkışlanır yaşatan sanatcılar
eller göklere kalkar
akdeniz dalgalanır
Şair Nazım'dır
Şiir bizimdir
hüzün hepimizin
bir damla billur süzülür
gönlümden gelen
gözlerimden
gönlüm üzülür üzülür
sen şiir
ben şair
gecse de yüzyıllar
hep aynı yaşananlar..
31.05.2004
Nazım Hikmet
Aspendos (Belkıs)
Binlerce insan
Antalya
Unutulamayan bir şiir gecesi anısına
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şiir Vardı
şiir gecesinin sabahına uyandık
5 insandık
işkembe kokulu çorbacılar
içimizdeki karmaşalar
konuştu konuşurken coştuk
kah gözlerimiz daldı uzaklara
kah kahkahalarımız döküldü sokaklara
aşk acısı ve neşe
beraberdi bu sefer
yaşayan insanlardık
baktık gözlerimize ayrı ayrı
aynı şeyleri bulduk
Kadıköy Kadıköy olalı
hiçbir çorbacı dükkanı
şiirle sabahlamadı
hiçbir kaldırım taşı
inlemedi adımların altında
çınlamadı unutulan dost kulakları
martı çığlıklarında
çay vardı ve taze simit
son yaşam anlarında
sabah kokularından demlenirken
çaylarda
şiir vardı
08.02.2004
07.45 Kadıköy Park Çaybahcesinde şiir sabahı
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şiirdik
siz şiirler içinde
o hasretlik sedasında
yürek yakan şiir sesindeydi adam
mimiklerindeki ahenk ve sesindeki makam
Özdemir ustam
şiir şiir gençliğimdi içimde
kabaran kabaran taşan ve mayalanan
gök kubbeyi kaplayan ruhundaydı ölümsüzdü adam
şiir şair ve okuyan sesinde var olan
bizdik o an
hepbirdik
Şiirdik
06.04.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şiirleme
Şiir yazılır şairce
Şiir okunur şiirce
Şiir her duyguyu algılar kişiselce
Şair der toprak
Sen anlarsın ölüm
Ben anlarım hayat
Gönül çeker şiiri
Bana yazdırır sevgiyi
Ağlayarak
Ben derim lale
Sen anlarsın şelale...
Şiiri şiir gibi
Resimi resim gibi anlamak
Duyguyu kendi özgürlüğüne bırakmak
Üstüne yazmak çizmek bestelemek
Okuyana hayal
Yapanlara martaval
Ahhhhhh o anlaşılamayan duygular
26.01.2004
Şair Rahim Taş'ın En Konuksever Çiçeğini okuyanlardan etkileşimler
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şiirli Şömine.....
geceyi üşüten... duygu seliydin..
alev alev yanarken.. odunlar..şöminede...
nıyetın karanfilli bir sıcak şarap...
yanan parmak uçları..
alevlerin gölgesinde uyumak... yerdeki post...
üstünde koca bir yastık
başim dizinde.....
şömine... çıtırdayan kütüklerin sesi..
bana söylemek istediğin şarkın..
dilinde kırık melodiler...
bir türlü söylenemediler..
alevlerin izi kaldı yüzümde...
kulaklarımda aşkının şarkısı...
fısltıların... hiç duyamadıgın...
parmak uçlarının... yangını...
hiçlerin... ve benim... hayallerim.....
30.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şimdi
seni yazıyorum satırlarıma
sevgimi güneşimin...........güneşi sevgimin
varoluşunu günün ve güzelliğin
sesini dinliyorum tüm sokaklarda
sesinin rengini...................rengini sesinin
duyuluşuna şevkatin ve özlemin
bana canım deyişin.....
şimdi anılarımda...
şimdi.... tam... şimdi şu anda....
12.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şimdi Bir Ses Duyacağım Uzaktan
bana verdiğin onca öğüt
emek
güç
hiç boş değil sevgili
uzaklardan gelen sesinde ilgin var
biliyorum
yasak aşklar yaşadı bu yürek
kimbilir hangi denizlerin
kıyılarını dövdü aşkların
öykünme anlatmaktan
aşk bu
konuveren birden
suç hiç değil
kimsenin
hiç hemde hiç kimsenin
zincirle senin
o güller döktüğün yolları
taşlar koy önlerine gönül kapılarının
ben seni hep dinlerim
hemde sesinden
hemde uzaklardan
sessizliklerinin şarkılarını
bir deniz kızı göndermiştim memleketine
çıplak
bilirsin
aşklarını bekler di
kıyılarında senin okyanuslarının
kuzey yıldızının parlaklığını verdim
üstüne
deniz kızının
ben sen olsun diye anılar
şimdi bekliyorum bir ses
uzaklardan şiir şiir
duyacağım seni
seni ben bilmezken
kimin sesinde
kimbilir
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şimdi Seni Beklemekteyim
İstanbul’daydım şimdi Antalya
şu an güneyin güneş kentinde
düşünmekteyim
usumda martı sesleri
Boğaz’ın heyecan çırpıntısı takalar
vapur kıçında hayallerim
seni özlemekteyim..
Antalya şimdi
güneş ve kuş cıvıltıları
bu yıl ilk duyuşum havanın nefesini
gün perşembe
bir serüven düşümü gözlerim kapalı
özlemlerim sızı parmak uçlarımda
dokunmaktayım
seni döken mısralar içimden geçerken
sözcüklerden nefesini dinleyip
koklamaktayım
sevgi sözcüklerini kırpıp kırpıp
sana fısıldamaktayım
gün perşembe ve gün öğle vakti
gözlerim pencerede aşkla dolu bakışlarım
çiçek tomurcukları bahçemde açmakta
kardelenler el sallamakta: -elveda
dağlardan kış kokuları göç etmekte
muz ağaçları budanmış yeni filizlere
senin sesini dinlemekten yorulmuş
ruhsuzlaşmaktayım
bana uzak yanardağların ateşini
göndermekte rüzgarlar
karlar erimekte Beydağları’nda ıslanmakta yamaçlar
bir İstanbul türküsü tutturulmakta döner kuleden
içimden binlerce yıl ağlanmışlıklar
özlemlerin kaplamış oramı buramı
hasretindeyim
ben senin içindeyim başka dağlarda uzaklarda
bilmekteyim
sevgilim sadece seni beklemekteyim
19.02.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şimdi unutma zamanları beyaz güvercinleri
ne zaman bir güvercin görülse beyaz
uçan özgürlüklere
hep biri izler gözleriyle
gözler
aşkın en derin
maviliklerini görse bile denizin
kara deliklerine varsa bile alemin
beyazdı güvercin
bir mor ışıktı acılarında
şimdi blackligt oldu bu günün zamanlarında
her bir zerresini beyazın yansıtmalarında
sızım sızım titreyişlerle
sapanlarla vurulan bir beyaz güvercin
saftı ölürken
şimdi kör edilip yok edilen
zamanların
onca özgürlükler içinde
ölümü teknolojik esaretinin
zavallı beyaz güvercin
kırmızısın artık
sen
suretlerin porselen
vitrinleri süsleyen
10.07.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şöhretin Bedeliydi Yaşadıkları
şöhretin bedeli herşeyini bitirmekti
sevgiyi yitirmekti
bilemezdiki bütün bunları
hergün seyrettiği hayatların
yaldızlarını tv ışıklarının
yapaylığı ve makyajı suratların
badem gözlerdeki şehvet ve paranın
ezgiler yazılır sahsına
şarkılar söylenir gözlerine
alkışlar sahne ışıkları parlar
gökteki yıldızlar biter
ay kaybolur
yalnızlık yüreğini kaplar
kalabalıklar kalabalıklar
koklanan sadece sigara dumanları
hatıralarda kalır kasaba manzaraları
kırların kokuları dağlar görülmez
görünen apartman çatıları
bedeli şehrin ve şöhretin
kaybetmek duyguları
ve aşkı
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Şu an
binyılları devirmek
insan seslerinin değişimi değilmiydi
yüzyıllar yakın
sanki geçmiş hapsedilmişti
şiirsiz kalmak tak tuk seslerinde
bunalımlarımıydı ruhumun
binbir çığlık içinde
boğuldum kaldım
doğması yeni mekanların
çamur deryasıydı yollarda
insanlara sunulacak bir gökyüzü için
ve sonsuzlukta
onca emek onca telaş bugün
yarın yıldızlar dolacak gök yüzüne
bir su şırıltısında şiir
akacak gönlüme
yarına çok az kaldı
artık bugün vardı
yeni bir yaşam canlı ve yaşayan
bin bir emekte güzellik
dünyaya sunulan
alın teri
işte burası tam yeri şu an
01.05.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
T............. erör...
t.............erör veriyor
hayat bu günlerde...
İstanbulda bilinmeyen hanelerde
ölüm kol geziyor......
bilinmezliklerde.....
arıza nerde...
aramalıyız....... belkide
burnumuzun dibinde...
erör...... bu gece içimizde...
teröristler nerede....! ! ! !
NEREDE......
20.11.2003
ikinci terör günü...
ölenleri saygıyla anıyorum...
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Teknolojik hayaller.....
hüzünlerin gülücüklere dönüştüğü anlar.
kızgın bir tartışmanın
ardındaki müthiş vuslat
seni seviyorum kelimeleri..
deli gibi çarpan kalblerin ritmi
intikam duygusu ile yasanan
hosluklar...
en sevilene duyulan sahiplenme
ölüp bitiren kuşkular...
ve aşk... sinema perdesi...
issiz sokaklar ve islak.. duyular..
duman kokuları...
kapalı perdeler ardında binbir hayat
şehrin erotik saatleri...
teklerin aklına dusen istekler
çiftlerin sıradanlıği yaşanan
fantazileri... sairlerin...
okuna okuna ağlatan şiirleri...
doğan gönül sızıları...
ölümsuz asklarin... yasanan
kayda alınmıstır tescilli...dir...sevdaları
sokakta bir ıslık sesinde yakalanandır,
guzel bir gozdur minibüsünde şehrin..
bazen bir parfum kokusu..
bir ses tonudur saire... yazdıran
en buyuk askları....
hasretidir uzakların...destanları
el ele değmez...göz göze düşmez...
duygular bir elektronik dalgadir... şimdi
eskiden bir çilingir sofrasiyken şiirlerde
şimdi teknoloji vardır...
asklarında... sevda masallarında...
protestolarinda...hayallerin....
26.10.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Terk-i aşk
Gitmek....
oylesine zorlarda yasarken...birden...
özgürlük demek.....bazen..
gitmemek... tutsak olmak...... kendine...
insan olmaksa değerlerinde....kendinin
insanliğindan olmak demek...
gitmek şerefliyse......gitmemek ömür boyu...
yalan bir dünya vermek...sevgiliye...
sevmemek demek...kendi yüreğinde...
dürüstcesine...
terketmek...... başka bir... boyut...
anlaşabilmek ise inan cok soyut...
30.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Topraktan benlik
sanma ki teksin
dünyada bir tek sen
bil ki
bende varım bir
tek ben ne kadarsam
sende o kadarsın
kim sadece kendine güvenen
aptal olma ol abdal
git bir çimene otur
çimen dediğin
başka alemdir
onun içinde de var senden
sen topraksın
her şey toprak
çiçek
önemli olan
topraktan
elmas olmayı bilmek
10.07.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Transparan
Beydağları bugün transparan...
Işıkları süzüldü haşmetiyle evrenin ondan olmalı..
Gök... güneşin üstünde maviydi...
altında transparan...
deniz transparan...
yansıyordu nurlar dağlardan
şehir transparan
bembeyaz transparan pamuk izleriydi...
kutsal tülbentli dizeleri...
ufuk beyazdı beyaz transparan..b
şimdi RAMAZAN'dı ruhumda transparan...
02.11.2003
Antalya......ısıttı güneş.... parladı dağlar
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Turkuaz Sevgili
Bugün başka bir maviye uçtum
Denizde gizli beyaz buldum
Turkuaza rastladım
Dağları aştım
Doğaya şaştim
Bugün bir martı oldum
Kanatlandım
Ak bıraktım güney denizine
Kara'ya uçtum
Dağlar geçtim mor
Bulutlara seni sordum
Güneşi yakaladım gök seslerinden
Beyazdı Anadolu
Dağlar kar beyaz
Gök maviydi uçuk bazen turkuaz
Laciverte kaçiyordum ebruli buldum
Ben bir martı oldum
Bir bulut oldum
Kuşların kanadına kondum
Orada seni buldum...
06.02.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Tutkun sevgili
oturup gunun ağirliği cokmus olan bir anda
firtinalar dısarıda,
seller alıp gotururken karanlıklarda sehri
yasanan korkular
o anlarda
olum yakın
olumu hissetmek uzakken bir anda
ıslanmas saçlardan damlarken damlalar
birden calan telefon
merhaba canım
telepatı
telefonun icinde, derin bir zil sesi
beklenen sevgili.asık biri
neden bir arayıp, bir kacar
pardon hemen.... ararım seni
uzulmezmı, ardında birakılan sevgili
o sesine hasret
eline hasret
kısılmıs, sitemkar bakan gozlerine
tutkun sevgili.
renk
gokkusağıı
fonda gogun karanlıgı
semalarda parlayan o capkın yıldiz
ayın gundeki izi
engin deniz
bakısların ardından gecen anılar
o anılardakı sevgili
beni uzmeyiniz.
medcezirli denizin sahıli sensiz
dudaklarında buruk bir tebessum
yureginde ask varsa
firtinalardan cıkana
kilometre taslarına bakmadan
goçmen kusların kanatlarında
bari geliniz.
buralar sessız ve soğuk sensiz
akdeniz ısınmadı bu sene cunki gelmediniz...
dinmedi yağmur, dinmedi gok gurultusu
simsekler
geliniz.
cc. sevgiliniz.
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Uçuşan Sözler
bahar son fırtınalarını
esertır
çiçek tozlarını döllerken
doğa
aşk nameleri duyulurken
kalbim
istemdışı depremleri yaşarken
dünya halim
uçuşurken sözcüklerin
gülümsemen
gözlerini yakalarken
sihirler
senden uçuşurken
sözcükler
söz
uçuşsun yaz
yaz olsun şiir
2.06.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Uzakların Dönüşü
uzak gecelerimde kangren oldu şiir
ruhuma takılı kaldı binlerce imge
sayıklamalarım vardı rüyalarımda
uyuklamalarım vardı satırlarımda
aşk hasret kaldı bana
nedensiz anlamsız boşluklarda
salındı duygularım
ağlamaklılıklarım
içimden gecenleri
attım Akdenize seninle
aşınmış bir cakıltaşı nazıyla
döndüler bana binlerce yıl sonra
sordular özlemlerimi
bense anlatamadım
kırılan mehtap gecelerinin yakamozlarını
bağırdım bağırdım
gök yüzüne mordu
dinle isyanlarımı ey sevgili
belki bin gün sonra dönecek yine
aksisedası şiirin içinde
hep anlatacaklar cakıltaşları
nereden gelir nereye gidersin diye
sorgularını
bir tek söz söylenmişti o zamanlar
bileceksin
varolan aşkın nağmelerini
dönmeyen anların acılarını
diyeceksin
ben hep buradaydım
sevdamın okyanuslarındaydım
derinlerinde
.......................gördünmü? mordu dünya
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Uzaktaki Aşk Adamı
uzaklardan bir renktin
martı çığlıklarıyla yaşanan
uçuşan anılardın bana bağlanan
aşkın kendisiydin,
o adamdın bana parlayan…
İstanbul sokaklarından
geceler geçti
yoktu yapraklar aşıklar sokağında
çıtırdamadı çınarlar...yapraklar uçuşmadı aşktan
gölgelerdi alevlerimizi saklayan
arzulardı bedenlerde patlayan
beni benden alan
dudakların uçuyordu
yıldızımıza konuyordu
Gece karardı
dokunuşlardı
varlığından kalan
aşkın sade ışıltılarıyla
beni benden alan
aşktan adamdı... ve uzaktı...
07.12.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Üç Yıldızdık Uzakta
Uzaktayız
bugün ay doğdu
cemre düştü dün
hilal incecikti süzgün
gökyüzü
onca ayaz kar kış
parlaktı..ölüaşklar
böyleyken gece dostlar
ışığınızı gördüm ayın hilal izinde...
üç yıldızdık uzakta sizsiz
bilemezdiniz
dünyanın üç köşesinde
ölü aşkların ışıklarından bir üçgen
tam ortasında sizsiniz hepiniz
bizse üç yıldızız
ellerimiz uzak
ayın ilk hilal halinde iz
bizsiz...
21.02.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ürperti
titrerdi parmakların
artçı depremlere tutulmuş gibi
hissedilen....
keskin bir siren...
Ege.... kıyılarına vuran sirenelerdi...
korkulmayan çığlıklardı
kayalarda üğüldayan...
sana... burdayım diyen...
aşkı.. efsanelerde yazılan...
roman...... romansı okunan balıkçılardan..
seninse aklına takılan....
düşlerindi...
titrerdi parmakların...
ufuklara tutulmuş gibi
bekleyen...
keskin gözlerinden...
ürpertilerdi...
serinliği....sirenelerden.... gelen...
22.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Üşüyorum...
sevgilim üşüyorum...hava bulutlu...
dağıt bulutları benim için...
üfle onları...
uzat kollarını...sar beni...
bulutlar varken...dağlar dumanlı...
göremiyorum seni..bakışlarını....anlamlarını...
gözlerim buğulandı sevgilim...
çöktü dumanlar neşter izlerine...bedenimin.
ikibüklüm...ızdıraplar...içindeyim.
üşüyorum sevgilim...
hava bulutlandı...
eflatunları çağır benim için...
aklaşsın bulutlar...
alları gönder bana... ısıt yüreğimi...
mavileri gönder...
kucaklasın bedenimi...
gözlerim buğulandı sevgilim...
yokoldun şimdi.......yazlarını...
arıyorum.......göklerde...
yıldızlar fenerim...
sevgini...
bulamıyorum seni........... sakın...
terk etme beni...
üşütme beniiiii....
13.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Vardı....
eller bile...
şiir.... di rüyalarda...
canlar yandı....
ardı ardı gönüllerde......
kimbilir...di
geceler... gebe...
gecelere....
ardın........da özlemler
vardı....
07.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Ve
sevişmek bu gece
dün bir,ve sabah
dolunay misali aşk
okşamak mesela
bedeninden aklanmak
deniz ve çakıltaşıydı
sevda ağlamak
yak mum ve
bu gece bütün mumlar şiir akacak
ben cakıltaşı sen mehtap
sevişecek şiir Akdeniz’le
sen yakamozlardayken
benim olacak gece
ve sus ve dinle
dolunayla birlikte
şarkı söyleyecek kadın
Akdeniz yanık, o sessiz
bir şarkı büyüyecek içinde
biraz sen deniz ve biraz ben deniz
ismi aşk olacak okyanus
soyu derin Atlantis
ruhu mavi gök
kalbi nar kor
VE
rengi mor
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yağmur sonrası renklerin dansı
ulu bir sütunun dibinde
görkemli bir sanat bahçesindeydim
binbir sanat binbir gece içimde
sağnak hece hece
damlalar cağladı o gece
birtek yıldız parladı gökte
o görününce
renklerin dansı başladı gözlerimizde
süzüldü
müzik ve raksın ahengi
ucuştu göklere Brahms'ın nağmeleri
pembeler sıklamenler morlar ve tüller karıştı
lisyantus gibi ince ve sefaftı görüntüler
zariflik
doga ve insan renklerle sahnede
kırmızı gelinciklerin romansı gibiydi anlatılan aşk
müziğin anlattığı baleydi
bir ruzgar esiyordu sesten
renkler kaynaşıyordu
ritmin aşkıyla yaşıyordu sevda
sahne
büyülenmiş gibiydim gördüklerimle..
sevginin müziği
dokunuşun zerafeti inanılmazdı
gönlümden geçtin an..an..anlatılamayan
gönlümde kalan dansın ve Brams'ın
rüyasından uyandım..
olmazdı hani hani hayaldi aşk
bak işte yaşanan en güzel aşk
renklerle dansetti gözlerim
inledi kalbim zevkten
bir yağmur sonrası renklerin dansı
Aspendosun taşlarına kazındı
Aspendos opera ve bale festivali
(12 haziran-17 Temmuz)
Brahms Shönberg Kuartet
Bavyera Devlet Balesi gösterisi
23.haziran 2004 çarşamba
sağnak yağmur
bir dünya insan ve sanat uğruna birleşen eller ve yürekler
sahneyi kurulayan balerin ve baletler' e, yönetmen ve baş kareograf'a,şalvarınla
calışan temizlik işcilerine
saygılarımla.
Nevin Kalafatoğlu
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yalan dünya ne dersen de
bir kuş olmuş gönül
uçmuş gündüz gece
olmuş zümrüt anka
dağları devirmiş
güz olmuş
ayları geçmiş yaz olmuş
sevgiliyi bulmuş
güneş olmuş
bir pir cıkmış önüne
sormuş
aşk ne ola
demiş varılması güç olandır
peki ne gezersin göklerde
demiş engindir
demiş kaç yıldız parladı sana
hiç demiş
hiç
o zaman derdin nedendir
demiş
yalan dünya
peki dile benden ne dilersin
demiş
ben bir kuş olsam
uçsam uçsam
dünyam
doğru olsa
al demiş
burda yalan
burada doğru
kapatmış gözlerini zümrüt
seçmiş yolunu
kısmet olan
yalan dünyaymış
07.07.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yalan....
yalan sarmıs heryeri...
sahte duygular...
sarmış bedenleri
gerçek bu...
duygularin bile sahtesi var...inan
bu su demek dostum...
dost sahte...aşık sahte
şiir sahte... yalan
kalacağız... yapayalnız..
korkulur şefaflıktan..gizle...
yalanın anlamını oğren...
geç kalmadan....
03.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yalnızlık
suskun bütün sokakları evimin
odaları kalbimin sessiz
sensiz bensiz
soframdaki tabağım
çatalım bıçağım
ekmeğim yalnız
yatagım yorganım
başucu kitabım
saatım yalnız
çöp kutusu içindeki soğan kabukları
yenmemekten kurumuş peynirim yalnız
bilirmisin eş burcum
fallarım bile yalnız
anahtarım bile özlemiş seni
kalmışım yapayalnız
26.01.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yalnızlıklar Piano Piano
akdenizde bir şehir
kalabalık gibi
kum tanelerinin içinde gömülüdür yalnızlar
opera
aspendos'da aşk şarkılarının çığlıkları
belki eylüldeyiz
terklerin çoğaldığı anlardayken aşıklar
hani der ya Alpay şarkısında
'Eylülde gel' diye seslenir ya
Akdeniz kokar ya yanık şarkısında
dalar ya gözler ıraklara
kadınlardır terkedilen ateşli sokaklarda
danseder ya Carmen Granada'da
öbür ucundaki operada Akdeniz'in
yalnızlar operası yazılmadı daha
bu ucundan öbür ucuna
aşk sarhoşu kadınların
esen gönüllerde
esmer tenli keskin bakışlı adamların
aşk sokaklarındaki sardunyalı camlarında
artık kış
sevişmeyen kadınların
sevişmeyen adamların
yazılmamış opera da kalan
notalarında
parmak uçlarındaki dokunuşlar aryalarında
yalnızlıklar piano piano
08.01.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yanıtlamalar 1
siyah bir gül
koklamaya kıyılamayan geceler
gibi
deniz gecelerinin rengi mordu
son lacivertin son cizgisi
insanlığımın muhasebesi
yükledim tüm gelgitlerimi
sorguladım
yanlışlarımı ayıkladım
midye kabukları gibi siyahtı
içi sedef gönlüm gibi
dünyanın kirini aldı çeperim
gözümde son pırıltıları ferin
görmesin gözlerim
sonsuzluğunu kara deliklerin
yüzümü verdim aya
ışığını aldım
ışıklarımı özledim
bir zamandır karanlıklarda
güneşsiz
kaldım
dedim bitti mi dünya
bittimi...
ı
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yansımalar 1
Aynadaki suretimde
Seni gördüm dün gece
Ellerin ellerim olmuştu
Ellerim ellerin...
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yansımalar 10 (son)
evet 10 yazıldı bugün
karneme..
yalan ne bilmiyordum...
yansımalar... hayaller..
gercekler... birer düştüler...
gerçek dediğinin
yalansa adı eğer..son bugun
artık kırıldi aynalar...camlar... aktı sular...
kalmadılar.... çunki hepsi yalanmış...
herseyı...........öğrendim bu gün....
03.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yansımalar 11
ışıklar yandı rengarenk
bir beyaz düş üstüne yansıdılar
renklerden en koyusu mordu ve gece
turuncu bir ışık yayıldı sarıya kaçan
sırça saraydan
şaşırmışlığını gördü beyaz
baktım uzaktan hersey bembeyaz
biraz yüksekten
sağdan ve soldan derken
uçuyordum
ışığın iz düşümlerinde yoğunlaşıyordum
yemyeşilleşip
masmavileşiyordum
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yansımalar 12
içnden sözcükler gecerdi
dolu dizgin bir küheylan
koşardı
doğunun gizeminde
Nemrut'tan yansırdı ışık geçmişe
geçmişten geleceğe
işte o ışık
kilitlerdi gözleri
o batmayan güneşin feri
muhteşemliği
kimindi
bir doğu bir batı
doğuştan batışa doğru gelen
varoluşun gerceği
yansımaların dansı hayatlarda yaşanır
gelip geçenler şimdi
ışıkları aşırır
saklanırken gecelerde
yeni güneşin izleri
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yansımalar 13
ayışığı
yansımalarından yarım yarım
ışıkların
havai fişeklerin yıldızlarıyla asılı kaldı gökler
rengarenk oldu geceler
aşk ışıklarının bu kadar yakın
aşkın bukadar güzel olduğunu
bilirdi gönlüm
şimdi yansımaların
tüm denizlerin üstünde ki
yakomazların izleri
aşka koşuyor
akdeniz havai fişeklerle coşuyor
gökyüzü
yıldızlar
rengarenk
güneşten yansıdı gecelere
gökkuşakları
altında binlerce yılın aşkları
ateş renginde
yansıyor
yansıyor
sevda şarkıları
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yansımalar 14
yansıyan bir yamuk dolunay izi
yamukluğu perişan
gülüyor yer kürede dağların kızı
serhat ellerinde bir küçük sızı
bakıyor yamuk yamuk
ağzını bıçak açmıyor
gökyüzünde binlerce uçkun
ışıklarını salıyor akdenize
yansıyor semadan
ışıkların hızı
zaman geçiyor
evren daha da kararmakta
sular daha da kararmakta
çalılıkların içinde bir çift göz
izliyor bizi
sakladığı ayıplarını örtüyor çirkinliklerin
değil mi
yansımayan yıldızın
gizlerinde
yamuk mehtap izlerinin
parlıyor
inlerinde
çakal gözlerin
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yansımalar 2
dibini göremediğim
göl suyuna bakmistim...
bir cakıltaşı atmiştim
suda siluetleri görmüstüm...
harelerin arasından bana
gülümsiyen gözlerini...
yakalamıştım...
sende benim gozlerimi
yakalamıstın...
neden gulmuyorlar demistin.
golun dibindeki su bulanık demistim
anlıyamamıstın...
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yansımalar 3
gecenin sessizliginde
pencerem
penceremde cam
yansimam
fonda karanlıklar doruk
yansımamın ardında sen
elin belime konuk
gozlerin karanlıklara donuk
pirıltısız....
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yansımalar 7
elimi tutmuştun Büyükada dönüşünde..
utanarak...sıcaklığın yayılmısti... bedenime
vapurun bayrak direğinin izi yansıyordu
denizin köpüklü sularına...
gurup vaktiydi...
profilimi seyrediyordun... kaçamak bakıslarla..
bense bilmemezliğe kapılıyordum...
ne kadar saftık..ne kadar guzeldik o anlarda..
simdi kaldık ikimizde...
sadece hatıralarımızdaki yansımalarda...
ne güzeldi ihtiyarlığı aşıklığın...
adadakı komşularının
bizi aşık edip uçurmuşlardı bize
21 lerdeydik...hatırlarmısın...
evlenmiştik...
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yansimalar 4
gunes dogmustu...
pırıltıları sarmisti....evreni..
sabahtı...
ısıklar yansıdı gozlerinden
neşesini sordum....
sensin içime doğan demistin
pırıltılar ondandır...
cok şasirmistim...
utanmistim...
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yansimalar 5
ayaklarımı suya soktuğum anlardı
sahilde... yuruyordum...
hışırtıları bacaklarımda dans ediyordu denizin..
bir sarkı dilimdeydi herzamanki
sabah erkendi...
dağların yesilini arıyordum sularda...
ıslığının sesini duydum arkamdan
kasketin tersti...
yeşillere kosuyordun...beni bağıraraktan...
o an yansıdı suya yeşiller...
cam gobeği gibi
beni sardılar yansımalar...
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yansimalar 6
Killing me softly çalıyordu müzik yansıyordu
içeriden...
iki kisilikti masalar...
içeri girdigimde bir kırmizi karsıladı beni...
loş.... ve kirmizi mumlar yanan bir masa...
gullerle donanmıstı... kırmızıydı herşey
pırıltiları vardı altın yaldizları...aşkın
şuh bir masaydı...oturuyordun...
bende bilirmiscesine kırmızı bir ruj sürmüştüm
senin için
kadehlerimizde gozlerimiz...birleşti...yansıdılar
bu ilk yemeğimiz...
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yansimalar 8
bir hikaye idi mektuplar..
gerçek gibi bir aşkı anlatan...
gonderilemeyen........ gönülerde...
kalan senelerce..........gemilerde..
bir horozlu aynaydı..
ışıği odanın içinde...
sevgiliyi çağıran...
Amasranın tepelerinden...
aşk için yalvaran.........
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yansimalar 9
Sesamos'taki batan güneş
kızıldan altına duşerken
zaman...... zaman ışıkları
argonot postuna yansıdı
altınpost oldu... aranan
o bir Koç oldu...
altınboynuzlu...
kizillarla barışık..... gökten
yansıdı.... Karadeniz....
bir yıldiz batıya.... ateş oldu....
ve Koç burcu doğdu...
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yasak sorular
çözülme zamanlarını
yaşamışlığım
bir delici bakış esaretinde
sorgularının
bilirmisin en zor soruların
cevapları
acıdır
bilinenden öte
o bir yürek gömüsüdür
dokunma onlara
sakın dokunma bana
acılarımın
izidir sana çözülmelerim
şu anlarda
oysa
biten zaman anılarını
bir saksıya dikmiştim
her gece su verdim saksılarıma
ne kadar güçte olsa
unutulmamacasına
her sabah gözlerimin izinde
açtı
şiir çiçeklerim
dokunma
yüreğimin yapraklarına
küsme bana çiçeği dalları gibi
dokunuşlarından
korkarım
geri çekilir bütün duygularım
0 noktasına
yeni bir tomurcuk olsa da hayat
ya koparılırsa korkusuyla
ölürüm
sorma
sakın sorma bana
aşkı ve benim anlaşılmamışlıklarımı
koydum bir sepet içine
kurutulmuş güllerimi
her an gözlerime dalıp
beni sorgularınla
yorma
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yaşama Kavgam 2003
bir mısra bile dökülmüyor
dudaklarımdan
içimde bir hüzün kanlı bıçaklı
akan satırların içinde gizli
anılarım
yaşamım
kavgam
deniz ve gök kuşağı
melekler aldılar beni
ölümün içinden
acısı yüreklerinde saklı
yaşamı verdiler bana
sokaklar
karanlıklar
sundular sevgilerini
hünerlerini
ellerini
yüreklerini
dostlar
yaşıyorum şimdi
içimde bir hüzün kanlı bıçaklı...
21.09.2003
Antalya Tıp Fakültesi,SSK hastanesi doktorlarına ve çalışanlarına
Benden hiç özverilerini eksik etmeyerek yaşama dönmemde emeği geçen isimleri
sayfalar tutacak olan sevgi dolu Antalya'daki ve Istanbul'daki dostlarıma
Teşekkürlerimle...
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yaşamak
kolay değil yaşamak
yarın kadar yakınken ölüm
kolay değil bir hayatı taşımak
bunca yük bunca dert bunca mutluluk
kolay değil buluşmak o bilinmeyende
bilinenleri birden bırakmak
başka bir boyut mu yaşam
ruhun şeffaflığına ermek
toprakla bütünleşmek
başka meyveler vermek
üstünde yediveren sarı güller açan
bahçelerde
varmak gök kubbeye
ses olup çağlamak
düşünmeli
yarın kadar yakınken ölüm
kolay değil yaşamak
insan olarak
25.02.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yaz yağmuru gibisin
nasıl sıcaktı nefesin
bir okadarda içtendi sesin
sen gibisin
güllerin
sarılığından beyazlığına
aktığı mevsimdesin
kırların güneşin aşkıyla
kuruduğu günlerin
serinliğisin
sen sevgili
içimdeki en ateşli anları
dindiren
yaz yağmuru gibisin
gelip geçen
vurup kaçan
18.06.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yazildı Şiir Yılmadı Şair ve Diriliş
öyle bir günde sevmek yüreği
o yürek ki
açtır bilinmez
ana yüreği çaresiz
baba yüreği bitaptır
evladın kıymetlisi Ilgazdır Ilgaz
bir bitap
bir bitaba der bilirim
ölümün eşiğini görür yüreğim
işte mucize anlardır bunlar başlar
aşk dolu novalar patlar semada
dağılır sevgi semaya taşar
dünyayı bir kırmızı gül kaplar
bakarsın sevilmek ne güzel şeydir
yazarsın sevgini şiirler yaşar
arif olan anlar ki anlamayanlar
sadece bakar bakar
Eser Ilgaz Ilgaz rüzgarlar
Akdeniz coşar yasanan aynı duygular
bir baba yazar dostlara
iki ana ağlar kadere
İstanbul ölmemenin hüznünü yaşar..
Antalya da taşar anılar
tekrar yaşanır o anlar..
yaşamak çok güzel Ilgaz
umut esintileri
ismini söyler yaşam seslenir
bir Ilgaz
bir Nevin
iki ana bir baba kardeş
dostlar binbir
24.02.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yazma
yazma, ne olur yazma..
bazen içime çöküyor acısı satırların..
gülmek istiyorum artık..gözlerinde
yıldızları parlatmak..seninle
ayı yerine koymak...hemde aynı yerine
yakomozları görmek istiyorum denizde
geceler parlasın istiyorum havai fişeklerle
mutluluk gönder bana.. bembeyaz güllerle
koklamak seni ve gülmek kollarında..
gülümsemeli gözlerim, dalmalı, sana aşkla
sesini duymalı gökler.. ve içime sevdan doğmalı...
yazma artık elem şarkılarını buralarda..
aşkını anlat bana..varsa! ! !
karanlıklar aydınlık köşeleri bilir
yazma.. bu şiirleri
anlamını anlamak istemiyorum, bunalımlarının
sözlerin bıçakladığı bir kalp ölmesin anla..
acımasın artık içim
aşk ve sevda..
benim istediğim...
derinlerinde yakaladım gözlerinin izlerini
bakışlarındı kumrularla dans eden..sokaklarda...
hadi bırak bu dip dalışlarını gecelerinin
günü doğur bana
bugun yeni yıl armaganını ver
büyük bir paket yıldızlardan
kocaman yürekli sevdan ve aşk satırlarında....
01.01.2004
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yıldızlardaki meleğim
olsaydın
şimdi delişgen cılgın bir romantik
isyankar ve tatlı
sevgidolu
zümrüt gözlü
benim birtanem olacaktın
saçların siyah ve dalgalı
bakışların keskin ve kararlı
gönlün derya deniz rüyalı
bir aşık olacaktın
parmakların uzun ve biçimli
sesin ahenkli ve işveli
çiçekler içinde bir deli
ve ben tüm edilgenliklerimi
sana vermiş olacaktım
sen benim ışığım
sarı gülüm
ve güllerin içinde gördüğüm
aşk bebeğim olacaktın
Elif'im yıldızlardaki meleğimsin
şimdi benim....
34 saat yaşayan sevgili kızıma kayıp yıllarımdan kalan bir armağan annesinden
şimdi onunla dost olmak vardı..
Tüm annelerin,anne olmayanların ve olmak istemeyenlerinde...günü kutlu olsun...
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yoksa Bir Sevgilimi...
gönlümden hasretlikler geçerken
onca bilinmezlikleri taşırken yüreğim..
beni sevdiğini söyleyen cümlelerin vardı...
üstü kapalı...
toz dumandı gönlümde yaşattıkların...
belirsizlikler içinde terk ettiğin bendim...
senin belirsizliklerinden artanlarla yetinen..
yağmur bulutları kaplardı hep... içimi
aniden..... yok olan sesinden...
umursamazlıkların af edilir gibi değil..
bir güvercin ayağına takılabilecekken notlar
sanal boşluklarda beklenen...
mutluluklardı sözcükler...
şair yüreğimi dağlardı....
okunan satırlarda... nedenler.. bahaneler... şiirler
bır sevgili...mi.....hiçmiyim yoksa
ben... neyim...
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Yürüdüm gittim
duygularımı saldım sokağa
sokak yok
bakakaldım arkasından
kalp yok
gözlerimden geçti binlerce görüntü
senaryo
yazdım satırlar dolusu şiir
kitap yok
yazdım inatla duvarlara
yıkıldı
yazdım gök yüzüne
yağmur oldu
dayanamadım isyan ettim
ben aşksız
suya yazdım sayfalar
su kurudu
en sonunda kuma yazdım
dalgalar sildi izleri
bakakaldım
ufuklara
yalnızlık göründü
güneş battı
ay cıktı
dünya hali dedim
yürüdüm gittim
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Zehir zemberek..
saf ve temiz.............. bakışlı
delişken ruhlarda gözlerden
akarken inciler....................kara kara
kapkara...........................................kara
firtinada....... gri.................koyu mavi bir şimsek
akan billur tanesi benimki kadar şefaf
içime..................................zehir zemberek!
03.11.2003
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat
Zor Birtanem
Yıldızlarda biriktirmiştim şiirlerini
Seninle yıldızlardan toplamak istemiştim
Kavuşamamanın tadı bitmiyor sevdiğim
Zor birtanem
Uykusuz gecelerimde
Göğün kızıllığı gözlerimde
Hasretin pınarları yanaklarımda
Parmak uçların dudaklarımda
Şiirlerini topluyorum
Kalbine akıyor
Zor birtanem
Kalbinden toplarken rüyalarındaki
Şiirlerimi
Şarkı söylüyor biri 'Duyuyor musun beni'
Tan ağarırken içimde
Sen uyanırsın
Bense uyuturum seni
Zor birtanem
yeni duzenleme
Nevin Kalafatoğlu
www.antoloji.com - kültür ve sanat

Benzer belgeler