40. gün anısına

Transkript

40. gün anısına
40. GÜN ANISINA
Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 13 Haziran 2014 Sohbeti,
Biz şükür ve hamdu senalar diyoruz ki, Allah Zül Celal ve Tekaddes Hazretleri'ne ki bizi Şeyh Efendi
Hazretleri'nden kırkıncı gününe mahrum kıldı. Buna ancak şükür ya Rabbi diyen, hamdu senalar
diyebiliriz, başka bir şey diyemeyiz. Böyle bir musibet, böyle bir mesele ancak şükür ve hamdu senalarla
geçiştirebiliriz, atıştırabiliriz.
Öyle ki bir Şeyh Efendi Hazretleri öyle bir ders verdi ki bize, öyle bir talim etti ki bize bir karıncaya bile
teşekkür etmen lazım diyor. O karınca ne ki? Ona bile sen gözetip, onu ezmemeye bak, ona Rabbin onu
yarattı diye şükretmeyi öğretti. Nasıl sen şükretmeyeceksin Rabbin'e ki onu yanına aldı ve onu makamına
yerleştirdi. Onun için biz şükür ehli olmamız lazım, hamdu senalar ehli olmamız lazım ki, mürid
olduğumuza dair bir şeyler görünsün. Aksi takdirde isyanla, efendime söyleyeyim, bunu beğenmemekle,
bunu sevmemekle, bunu istememekle mürid olunmaz.
Şeyh Efendi Hazretleri bize bunları öğretirken, bunları bize ders verirken bunlara bizi talim ederken, bize
talim etti ki evvela kendisini sevelim, ondan sonra Peygamber Efendimiz'i sevelim, ondan sonra Allah Zül
Celal ve Tekaddes Hazretleri'ne sevmeye erişelim. Bunu öğretiyor. Şeyh Efendi Hazretleri böyle boşuna
doksan senesini boşuna harcamadı.
Zannetmeyin ki boşuna harcadı. Bu Allah Zül Celal ve Tekaddes Hazretleri bize öyle bir şeref verdi ki,
öyle bir güzellik verdi ki, öyle bir ihsan etti ki bize Şeyh Efendi Hazretleri'ni olduğu gibi Şeyh Efendi
Hazretleri'ni bize, bize Şeyh Efendi Hazretleri'ni bize nasip etti, ihsan etti. Biz onun bir kılına bile layık
değiliz, ama Allah dedi ki alın size, Evliyaların Sultanı'nı size verdim.
Size Şeyh oldu, size öğretmen oldu, muallim oldu, size her şeyi öğretti, size her şeyi talim etti. Onun için
bu meseleyi takdir etmeniz lazım. Ne kadar ihsanda bulunmuştur, ne kadar büyük bir ihsan verilmiştir ki
bize o Şeyh Efendi Hazretleri'nin o ihsanı ve o hediyesidir. Allah'ın bize bir hediyesi, bir lütfudur, bir
keremidir. Şeyh Efendi Hazretleri o ihsanda durmamıştır, daha ileriye gitmiştir ve bize Şeyh Mehmed
Efendi Hazretleri'ni vermiştir.
Şeyh Mehmed Efendi Hazretleri'ni öyle bir yetiştirmiştir ki, Şeyh Mehmed Efendi Hazretleri Şeyh
Efendi'nin devamı halindedir, maşaAllah. Biz öyle şanslıyız ki Şeyh Efendi Hazretleri bizi okyanus
tecellilerinin içine atmıştır, bir okyanus değil, arkasında başka bir okyanus, arkasında başka bir okyanus,
arkasında başka bir okyanus.
www.saltanat.org
Page 1
Ve okyanus deryasında bizi Şeyh Efendi Hazretleri onlarla yıkamıştır, onlarla şereflendirmiştir, onlarla
bizi onurlandırmıştır, onlarla bize kıymet vermiştir, elhamdulillah, biz onlarla kıymet bulmuşuz. Biz
onunla kıymet bulmuşuz. Biz biz olduysak onun sayesinde biz olmuşuz. Çünkü bizim bizliğimiz yoktur,
bizim benliğimiz yoktur, bizim bizliğimiz onunla beraberdir. Çok önemli. Bizim bizliğimiz, bizim varlığımız
onun varlığıdır. Onun varlığı olmadıktan sonra biz bir hiçiz.
İnşaAllah Şeyh Efendi Hazretleri bugün kırkıncı gününün münasebetidir. Şeyh Efendi Hazretleri kırk
gündür, büyük Şeyh Efendi Hazretleri'nin yanında, büyük Şeyh Efendilerin yanında ve Sultanu l-Evliya
olarak gitmiştir. Orada Peygamber Efendimiz'in huzuruna takdim edilmiştir ve makamına oturmuştur. Ve
o kendi makamında otururken bizimle de irtibatını kesmemiştir.
Bizimle irtibatı tamamdır ve bizimle öyle ki bir irtibatı vardır ki Şeyh Efendi, Şeyh Mehmed Efendi
üstünden tamamen bizim üstümüze kontrolü vardır. Hakimdir bize Şeyh Efendi Hazretleri. Şeyh Efendi
Hazretleri uyumuyor. Şeyh Efendi Hazretleri ölmedi. Şeyh Efendi Hazretleri Hay'dır, çünkü onun hayatı,
onun gözü, kulağı, kalbi Şeyh Mehmed Efendi'ye aktarılmıştır. Bunun da bilinmesi gerekmektedir. Bu
önemli bir hakikattir.
Bu Şeyh Efendi Hazretleri'nin bize ihsanıdır, Şeyh Mehmed Efendi Hazretleri'nin üstünden bize
ulaşması, bize dikkat etmesi, bizi görmesi, bizi biz yapanı ve Şeyh Efendi Hazretleri bizi onun varlığıyla
devam ettirmesi için ki biz bunu hiç hakketmiyoruz. O biz hakketmediğimiz halde bize veriyor, veriyor,
yine veriyor, gene veriyor, usanmadan veriyor, hiç bıkmadan veriyor. Çünkü o bir Kerim'dir, Allah'ın
Kerim sıfatlarını taşıyan bir zattır. Ki o çok ender olan bir meseledir.
El-Kerim Allah'ın cömert sıfatıdır. O herkeste bulunmaz. O ancak böyle bir kulda bulunur. O da
milyonda bir mi, milyarda bir mi, ben onu bilemiyorum ama o öyle bir veriyor ki alın diyor, alın, alın,
almayanı da dövüyor zaten. Onun için deli Hüseyin'i koymuş oraya dövsün diye. Onun için almayanı
Hüseyin döv diyor. Elhamdulillah. La hawla wa la quwwata illa billahi l-Aliyyi l-Azim.
Bu Şeyh Efendi Hazretleri öyle bir zattır ki, öyle bir zattır ki bu Şeyh Efendi Hazretleri bizi öyle seviyor ki,
öyle seviyor ki, ben bunu anlatamıyorum, yani bunu nasıl anlatacağımı bilemiyorum. Çünkü Şeyh Efendi
Hazretleri hakikaten bizi öyle sevmiş ki diyor ki ya Rabbim bunlar benim çocuklarım, bunlar benim
müridlerim, bunlar benim sevgililerim, ben bunları seviyorum.
Ya Rabbi ben bunlara böyle sarılmışım, ya Rabbi ben bunları seviyorum. Onun için bu sevgiyi ben
anlatamıyorum. Bu sevgi öyle bir sevgidir ki Şeyh Efendi Hazretleri öyle seviyor ki bizi, öyle seviyor ki bizi,
biz onu sevemiyoruz, ben ona ağlıyorum, ya Rabbi diyorum ki öyle bir zat bizi nasıl seviyor, biz onu nasıl
sevemiyoruz. Nasıl seveceğiz onu öğrenmemiz lazım, onu anlamamız lazım, onu bilmemiz lazım.
www.saltanat.org
Page 2
Diyorum ki yani biz onu öyle nasıl seveceğimizi öğrenmemiz lazım, onu nasıl takdir edeceğimizi
bilmemiz lazım, ona nasıl o sevgiyi vermemiz olması lazım. Ona göre biz kendimizi geliştirmemiz lazım.
Biz kendimizi adam olmamız lazım. Çünkü o bizi adam olarak yetiştirdi, bizi adam olarak yetiştirdi. Öyle
bir adam yetiştirdi ki, onlar yani anlatmakla olmaz. Biz taşız, bizi cevher yaptı. Biz hiçiz, bizi bir şey yaptı.
Onun için önemlidir.
Önemlidir bizim Şeyh Efendi Hazretleri'ni, nasıl sevmemiz, nasıl görmemiz ve Şeyh Efendi Hazretleri'ne
nasıl itaat etmemiz önemlidir. Biz kendi havamızla, kendi nefsimizle gittikten sonra hiçbir şey olmaz.
Şeyh Efendi Hazretleri, Şeyh Mehmed Efendi'yi gösterdiyse bitti bu iş. Şeyh Efendi Hazretleri odur, başka
kimse yoktur. Şeyh birdir, başka Şeyh yoktur. Şeyh Efendi Hazretleri seni, sen onu Şeyh Efendi
Hazretleri'ni sevebilirsen, taşı gösterse eyvallah demen lazım. Odur Şeyh, Şeyh Mehmed Efendi'dir,
başka şeyh yoktur. Gerisi hikayedir. Benden başlayarak. Benden başlayarak gerisi hikaye.
Şimdi bu Şeyh Mehmed Efendi Hazretleri'nin meselesi üzerine bir hikaye var. Çok önemli bir hikayedir
ama insanların da bunu bilmesi lazım. Şeyh Efendi, zamanın birinde bir Şeyh Efendi Hazretleri varmış. O
Şeyh Efendi Hazretleri bir mürit gelmiş, bir haftalık mürit, daha taze, gelmiş. Hop, Şeyh Efendi Hazretleri
onu almış baş köşeye oturtmuş yanına. Bütün müridler zırlamaya başlamış, Hacı Mestan başta olmak
üzere. Ne oluyoruz diyor, ne oluyoruz kardeşim, ya kardeşim ne oluyoruz?
Daha bu adam dünkü adam geldi baş köşeye oturdu, olur mu öyle şey? Bir gün bütün millet başlamış
zırlamaya, vırlamaya, vır vır vır, zır zır zır. Demiş ki Şeyh Efendi toplamış, bütün cemaati. Üç beş tane
cemaat, fazla da yokmuş herhalde. Demiş ki ey cemaat, Hacı Mestan Efendi sen benle kaç senedir
birliktesin? O da demiş ki ben doğdum doğalı senle beraberim Şeyh Efendi. Dönmüş demiş ki, Arjantinli
Abdurrauf'a sen ne zamandan beri benle berabersin demiş.
O da diyor ki ben Arjantin'den sana geleyim 40 saat istiyorum havada, onu eksiltsek toplasak her halde
yüz senedir ben senle beraberim demiş. E yanında demiş bizim doktor Münir'e demiş, sen kaç senedir,
vallahi dünür olduktan sonra herhalde orada bir altmış senedir beraberiz dedi. Bu kameranın bizi çeken
adama da sen kaç senedir berabersin demiş. O da, ben de bu kamerayla çekti çekeli senle beraberim
demiş.
Demiş ki tamam sen kaç zamandır bizimle berabersin. O da demiş ki, bir hafta on gündür Zati Aliniz'le
beraberim. Siz de beni baş köşeye koydunuz. Tam hedef haline getirdiniz. Herkes bana sövüyor diyor.
Ona da sövüyolar tabi. Sen nasıl oturuyorsun oraya ya? İn sen, mutfağa git, tuvaletleri temizle. Ne
bileyim bir şeyler yap, burada Şeyh Efendi'nin yanında oturmaya ne yapacaksın?
www.saltanat.org
Page 3
Demiş ki, benim bir sorum olacak bu meseleyi aydınlatmak için. Buyurun Şeyh Efendi Hazretleri. İlk
Hacı Mestan buyurun dedi, tabi biz soruya hazırız dedi. Dedi ki soru şu, tabi olmayacak bir soru ama, biz
imtihan kabilinden onu soruyoruz. Haşa sümme haşa sümme kella demiş. Astaghfirullah al-Azim wa
atubu ilayh demiş.
Demiş ki, diyelim ki siz Allah'ın makamında oturuyorsunuz, Uluhiyet makamında oturuyorsunuz,
yapacağınız ilk iş neydi demiş. Hacı Mestan dedi ki, ben bu dünyada hasta adam bırakmam dedi. Çok iyi
demiş. Şeyh Abdurrauf'a demiş, sen ne yapardın. İlk iş Arjantin'i Kıbrıs'a getirirdim demiş. Uçuştan
kurtulayım diye demiş. E bu doktor Münir'e demiş, sen ne yapardın. Demiş ki herkesi zengin ederdim
hasetten kurtulurduk. E bu kamera çeken fotoğrafçımız, ben de dedi bu fotoğraf makinasını atardım
kurtulurdum. Bunu hiç icat etmezdim.
Ya sen demiş. Ben demiş ki, Allah'ın ne yaptıysa, ne halk ettiyse nasıl seyre koyduysa hiç milimini bile
kıpırdatmazdım. Demiş ki niye, sebep ver. Bak bunlar sebep veriyor. Bu diyor ki hastaları şey, bu da
zengin, bu da şey. Demiş ki ya Seyyidi benim bu küçücük aklımla bu hiçbir idraki olmayan şeyle ben
Allah'la bir olabilir miyim demiş. Allah O. Allah her şeyi mükemmel yapmış, her şeyi muazzam yapmış.
İşte bu da Şeyh Mehmed Efendi Hazretleri'nin hiçbir şeyi değiştirmeyeceği ve Şeyh Efendi'nin seyir
halindeki olan sistemini, seyir halindeki olan bu tarikatın gitmesini hiç müdahale etmeden Şeyh Efendi
Hazretleri nasıl bu temelleri koyduysa nasıl bu yürüyüşü bıraktıysa o şekilde devam ettirmesini, işte o, o
zat, işte o zattır. Çünkü Şeyh Efendi Hazretleri yok bunu yanlış yapmıştır, yok bunu doğru yapmamıştır,
ben olsam daha iyi yaparım, ben olsam daha güzel yaparım, ben olsam daha şey yaparım diye böyle bir
durumlar olmaz. Olmaz.
Çünkü Şeyh Efendi Hazretleri bir adımını attığı zaman Peygamber izniyle atıyor, Büyük Şeyh Efendi
Hazretleri'nin emriyle atıyor. Keyfiyle atamıyor. Onun heva veyahut da nefis diye bir şey yok. Ama bizde
heva da var, nefis de var, dünya da var, şeytan da var, var oğlu var. Ama biz tabi diyoruz ki yok. Ama
böyle bir insan derse ki bu Şeyh Efendi yanlış yaptı da, bunu getirdi, gitsin sarığını da çıkarsın, sakalını da
kessin, diskoya gitsin, burada işi olmaz onun. Boşuna kürek çekmiştir.
Onun için bu meselenin bilinmesi gerekir. Bu meselenin üstünde durulması gerekir. Kaç zamandır bana
diyorlar ki ya sen başka işin yok mu bir tek bu meselenin üstünde... Ya bu mesele bizim esas meselemiz,
bu mesele bizim temel meselemiz, bu mesele bizim akidemiz, bu mesele bizim tarikatın yürümesi için
önemli olan bilgilendirmedir. Bu mesele bizim tarikatın insanları için çok önemli bir ışıktır. Şeyh Efendi
Hazretleri bana kalbime vermiştir. Ve benim kalbime vermiştir ki size söylemek içindir. Bu, bu mesele
budur. Wa min Allahi tawfeeq bi hurmati l-Habib bi hurmati l-Fatiha.
www.saltanat.org
Page 4
Subhana Rabbiya l-Aliyyi l-a'la l-Wahhab. Şeyh. Allahumma salli ala Sayyidina wa Nabiyyina
Muhammadin wa ala ali Sayyidina wa Nabiyyina Muhammad. Salatan tunjina biha min jami'il-ahwali
wal-afat, wa taqdiy lana biha min jami'il-hajat, wa tutahhiruna biha min jami'i s-sayyi'at, wa tarfa'una
biha 'indaka a'la d-darajat, wa tuballighuna biha aqsal-ghayat, min jami'il-khayrat fi l-hayyat wa ba'da lmamat. Bi rahmatika ya Arhama r-Rahimin.
Rabbana amanna bima anzalta wattaba'na r-Rasula faktubna ma'a sh-shahidin. Rabbana innana
sami'na munadiyan yunadi lil-imani an aminu bi-Rabbikum fa-amanna. Rabbana faghfirlana zunubana
wa kaffir 'anna sayyiatina wa tawaffana ma'a l-abrar. Rabbana wa atina ma wa'adtana 'ala Rusulika wa la
tukhzina yawma l-qiyamat. Innaka la tukhlifi l-mi'ad. Allahumma waffiqna wa waffiqi l-Muslimina jami'a
wa n-Naqshibandiyyina khassatan lima tuhibbu wa tardha min al-qawli wa l-fi'li wa l-'amali wa n-niyati
wa l-hadyi wa l-huda. Innaka 'ala kulli shay-in Qadir.
Allahumma a'inna 'ala zikrika wa shukruka wa husnu 'ibadatik. Allahumma ahsin 'aqibatana fi l-umuri
kulliha wa ajirna min khizyi d-dunya wa 'azabi l-akhira. Allahumma innaka 'Afuwwun Karimun tuhibbu l'afwa fa'fu 'anna. Allahumma inna nas'aluka l-'afwa wa l-'afiyata fi d-dini wa d-dunya wa l-akhira.
Allahummasturna bi satrika l-jameel. Allahummastur awratina wa amin wa atina waqdhi hajatina bi
rahmatika ya Arhama r-Rahimin.
Allahumma inna nas'aluka l-huda wa t-tuqa wa l-'afafa wa l-ghına. Allahumma inna nas'aluka min khayri
ma saalaka minhu abduka wa Habibuka wa Nabiyyuka Sayyidina Muhammadin sallAllahu alaihi wa alihi
wa sallam. Wa naudhu bika min sharri masta'âdhaka minhu abduka wa Habibuka wa Rasuluka Sayyidina
Muhammadin sallAllahu alaihi wa alihi wa sallam.
Wa Anta l-Musta'anu wa alaika l-balaghu wa la hawla wa la quwwata illa billah. Rabbana zalamna
anfusana wa in lam taghfirlana wa tarhamna lanakunanna min al-khasirin. Rabbana la taj'alna fitnatan
lil-qawmi z-zalimin. Wa najjina bi-rahmatika min al-qawmi l-kafirin. Rabbana la taj'alna fitnatan lillathina
kafaru waghfirlana Rabbana innaka Anta l-'Azizu l-Hakim. La ilaha illa Anta l-Halimu l-Karim.
Subhanaka Rabba l-'Arshi l-'Azim. Nas'aluka l-mujibati rahmatik, wa 'aza'ima maghfiratik, wa s-salamata
min kulli ism, wa l-ghanimata min kulli birr, wa l-fawza bil-jannati wa n-najata min an-nar. Allahumma la
tad'alana fi maqamina haza zanban illa ghafarta, wa la hamman illa farrajta, wa la daynan illa qadayta,
wa la maridan illa shafayta, wa la hajatan min hawaiji d-dunya hiya laka ridhan wa lana fiha salah, illa
qadaytaha wa yassartaha birahmatika ya Arhama r-Rahimin.
www.saltanat.org
Page 5
Rabbana ghfirlana wa li ikhwanina allathina sabaquna bi l-iman. Wa la taj'al fi qulubina ghillan lillathina
amanu. Rabbana innaka Ra'uf ur-Rahim. Rabbana ghfirli wa li walidayya wa lil-mu'minina yawma
yaqumu l-hesab. Rabbighfirli wa li walidayya wa li man dakhala baytiya l-mumina wa l-mu'minina wa lmu'minat. Wa la tazidi z-zalimina illa tabara. Wa la tazidi z-zalimina illa tabara. Wa la tazidi z-zalimina illa
tabara.
Faqudi'a dabiru l-qawmi l-lathina zalamu wa l-hamdu lillahi Rabbi l-alamin. Wa sallillahumma wa sallim
wa zid wa barik 'ala Sayyidina wa Shafi'ina wa Habibina wa Mawlana Muhammad wa 'ala alihi wa sahbihi
ajma'in, wa 'ala jami'i l-Anbiyai wa l-Mursaleen wa l-hamdu lillahi Rabbi l-alameen. Rabbana taqabbal
minna wa'fu 'anna waghfirlana warhamna wa tub alayna wahdina wasqina wa aslih sha'nana wa sha'na
l-muslimeen bi hurmati man anzalta alaihi sirri Surati l-Fatiha.
Video Link: http://saltanat.org/videopage.php?id=11718&name=2014-06-13_en_40DaysInMemoriam_SB.mp4
www.saltanat.org
Page 6

Benzer belgeler

sanatları başka

sanatları başka Ondan öteye ne yaparsın? Kuyu kazarsın, abdesthane doldurursun. Bunun için yollamadı be seni dünyaya. Subhansın ya Rab. Masha'Allah. Ey Şah-ı Merdan. Dünya'ya kuyu kazıp içerisini kazuletinle pisl...

Detaylı

KLEOPATRA

KLEOPATRA Dünya insana ne verecek ki kıymeti olsun. Öğreteceksin, öğreteceksin. İnsanın şerefini öğreteceksin. Adem peygamber ala nabiyyina alaihi s-salatu wa s-salam, yeryüzüne, sultan gönderildi. Bildi sul...

Detaylı

Akhtar Muslimi - poems

Akhtar Muslimi - poems Takhleeq-e-do Alam Hai Bafaizaan-e- Mohammed Duniya ki har ek Shai pe hai ehsaan-e-Mohammed Yeh Rutba-e- Ali hai yeh hai Shaan-e-Mohammed Khud Khalique-e-Alam hai Sana Khaan-e-Mohammed Bakhsha hai ...

Detaylı

Hadyi Murad

Hadyi Murad de Butter, oficial del ejército ruso y vicioso de los naipes -como en un tiempo lo había sido Tolstoi-: «La poesía de la vida peculiar e indómita de la montaña se adueñó aún más de Butler con el co...

Detaylı