Full Text - International Journal of Languages Education and Teaching

Transkript

Full Text - International Journal of Languages Education and Teaching
International Journal of Languages’ Education and Teaching
ISSN: 2198 – 4999, Mannheim – GERMANY
UDES 2015 p. 1626-1638
CHALLENGES AND EASINESS OF TEACHING TURKISH LANGUAGE AND LITERATURE AT
UNDERGRADUATE LEVEL IN A FOREIGN COUNTRY; EXPECTATIONS AND LEARNING CONDITIONS
OF STUDENTS: EXAMPLE OF IRAN ALLAMEH TABATABAI UNIVERSITY DEPARTMENT OF
TURKISH LANGUAGE AND LITERATURE
YABANCI BİR ÜLKEDE LİSANS DÜZEYİNDE TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETİMİNİN ZORLUK VE
KOLAYLIKLARI; ÖĞRENCİLERİN BEKLENTİLERİ VE ÖĞRENME DURUMLARI: İRAN ALLAMEH
TABATABAİ ÜNİVERSİTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ ÖRNEĞİ1
Mehmet Emin GÖNEN2
ABSTRACT
Throughout the history of humanity on earth, many languages have emerged.From the literary usage of these languages
in hundreds of years bysocieties literature, called as the art of good word and writing, has emerged. Culture, that resulting
from the processing of language and literary has been the identity of the nation. Introduction to other nations of this
identity is realized in different ways throughout history as a cultural transmission. As communities modernize, every
country and every state felt the need to teach their language, culture and literature to the people of other countries and
thus to promote their culture and identity. In order to make the services of this teaching and promotion more regular and
systematic, various institutions were established. In order to meet this need, Turkish Republic initiated the establishment
of the Turkish Language and Literature Department in Iran AllamehTabatabai University by a protocol. This study will
focus on the introduction of Turkish Language and Literature Department of Foreign Languages Faculty at
AllamehTabatabai University; the importance of teachingTurkish language and literature scientifically; the curriculum;
the challenges and easiness of teaching Turkish language and literature to the Iranian students; students' requests,
expectations and learning situations. In addition, it will be discussed the employment of students who graduate from this
department by learning the Turkish language and Turkish literature; the positive contribution of the Turkish Language
and Literature as well as the Turkish cultureafter graduation.
Key Words: Language, Literature, Training, Challenges, Easiness,
ÖZET
İnsanlık tarihi boyunca yeryüzünde birçok dil ortaya çıkmıştır. Bu dillerin toplumlar tarafından yüzlerce yıl edebi bir
şekilde kullanımından da edebiyat denilen güzel söz söyleme ve yazma sanatı doğmuştur. Dil ve edebiyatın işlenmesi
sonucu ortaya çıkan kültür o milletin kimliği olmuştur. Bu kimliğin diğer milletlere tanıtılması kültür aktarımı olarak tarih
boyunca farklı şekillerde gerçekleşmiştir. Toplumlar modernleştikçe her ülke ve her devlet kendi dil, kültür ve edebiyatını
başka ülkelerin insanlarına öğretme ve bu şekilde kendi kültür ve kimliğini tanıtma ihtiyacını hissetmiştir. Bu öğretme ve
tanıtma hizmetini sistemli hale getirmek ve daha düzenli yapmak için de çeşitli kurumlar oluşturmuşlardır. Türkiye de bu
ihtiyacı karşılamak amacıyla İran Allama Tabatabai Üniversitesi bünyesinde Türk Dili ve Edebiyatı bölümü kurulmasına
bir protokolle ön ayak olmuştur. Bu çalışmada, Allameh Tabatabai Üniversitesi Yabancı Diller Fakültesi Türk Dili ve
Edebiyatı bölümünün tanıtımı, Türk dili ve edebiyatını bilimsel olarak öğretmesi açısından önemi, müfredat programı ve
bölümde İranlı öğrencilere Türk dili ve edebiyatını öğretmenin zorluk ve kolaylıkları; öğrencilerin istekleri, beklentileri
ve öğrenme durumları üzerinde durulacaktır. Ayrıca Türkçeyi ve Türk Edebiyatını öğrenerek bu bölümden mezun olan
öğrencilerin istihdam alanları, mezuniyetten sonra Türk Dili ve Edebiyatına; buna paralel olarak da Türk kültürüne olan
olumlu katkıları ele alınacaktır.
Anahtar Kelimeler: Dil,, edebiyat, öğretim, zorluk, kolaylık,
1
Bu çalışma Nevşehir Hacı Bektaşi Veli Üniversitesi tarafından düzenlenen “1. Uluslararası Dil Eğitimi ve Öğretimi
Sempozyumu’nda” sözlü bildiri olarak sunulmuştur.
2
Dr., Allameh Tabatabai Üniversitesi, Türk Dili Edebiyatı Bölümü, e-posta: [email protected].........
YABANCI BİR ÜLKEDE LİSANS DÜZEYİNDE TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETİMİNİN ZORLUK VE
KOLAYLIKLARI; ÖĞRENCİLERİN BEKLENTİLERİ VE ÖĞRENME DURUMLARI: İRAN ALLAMEH
TABATABAİ ÜNİVERSİTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ ÖRNEĞİ
1627
1. GİRİŞ
Günümüzde gelişmiş ülkeler, diğer ülkelerle çeşitli alanlarda ilişkiler kurmak, kendini
tanıtmak ve böylece dünya arenasında kendine bir yer edinmek amacını gütmektedirler.
Bugünün modern ve medeni dünyasında bilinmenin, tanınmanın ve kabul edilmenin en
önemli yollarından birisi dil, kültür ve buna bağlı olarak edebiyatın diğer ülkelere
tanıtılmasıdır.
Dil ve kültür aktarımı, tarih boyunca farklı şekillerde gerçekleşmiştir. Önceki yüzyıllarda dil
ve kültür öğretimi ve tanıtımı, çeşitli ülkelere seyahat eden gezginler aracılığıyla veya diğer
ülkelere mal götüren tacirler aracılığıyla, bazen savaşlarda esir düşen esirlerin esir düştükleri
ülkelerde kendi dil ve kültürlerini öğretmeleri şeklinde yapılmıştır. Ayrıca Din
misyonerlerinin dinlerini yaymak amacıyla diğer ülkelerin dil ve kültürlerini öğrenmeleri ve
daha sonra kendi dil ve kültürlerini benimsetmeleri yoluyla veya zaman zaman güçlü
ülkelerin işgal ettikleri topraklardaki insanlara dillerini ve kültürlerini zorla kabul ettirmeleri
şeklinde de kültür ve dil aktarımı yapılmıştır.
Fakat bugünün dünyasında bu dil ve kültür aktarımı yolları geçerliliklerini hemen hemen
kaybetmişlerdir. Çünkü günümüzde teknolojinin gelişmesinin doğal bir sonucu olarak
dünyamızın küçük bir köy haline gelmesiyle, her ülke insanı artık televizyon ve internet
vasıtasıyla diğer ülkeleri ve bu ülkelerin insanlarını görmektedirler. Bu görmenin sonucu
yekdiğerinin dillerini öğrenmek kültür ve edebiyatlarını tanımak merak ve ihtiyacını
duymaktadırlar.
Devletler de modern insanın bu haklı ihtiyacını karşılamak ve sahip oldukları dillerini,
edebiyatlarını ve buna bağlı olarak kültürlerini dünya ülkelerine tanıtmayı, aslında önemli bir
devlet politikası olarak görmektedirler. Bu nedenle de karşılıklı çeşitli girişimlerde
bulunmaktadırlar. Bu girişimlerden bazıları, diğer ülkelerde okullar açmak, başka ülkelerin
üniversitelerinde kendi dil ve edebiyat kürsülerini kurmak, dil ve kültürlerini tanıtıcı kurslar
düzenlemek ve kültür merkezleri açmaktır. Bu faaliyetler karşılıklı protokollerle
gerçekleşmektedir.
Bu amaca uygun olarak dil, edebiyat ve kültür aktarımını bilimsel bir seviyede yapmak için
Türkiye ile İran arasındaki bir mutabakat zaptı ve Ankara Üniversitesi ile Allameh Tabatabai
Üniversitesi arasında yapılan bir Akademik İşbirliği Protokolü (Temizel, 2007-17) sonucunda
Tahran Allameh Tabatabâî Üniversitesi Fars Edebiyatı ve Yabancı Diller Fakültesi bünyesinde
Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü kurulmuştur.
1. 1.Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünün Tanıtımı ve Bölümde Öğretim Şekli
Bölüm ilk öğrencisini 2003-2004 yılında almış ve 2007-2008 yılında ilk mezunlarını
vermiştir.
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
1628
Mehmet Emin GÖNEN
Her yıl ortalama olarak bölüme kırk ile kırk beş civarında öğrenci alınmaktadır. Fakat alınan
bu öğrencilerin yüzde yirmisi çeşitli sebeplerden dolayı bölümü bırakmaktadırlar. Bölüm
yaklaşık olarak otuz beş kişi ile öğretime devam etmektedir. Türk Dili Edebiyatı bölümüne
bazı bürokratik nedenlerden dolayı iki dönem öğrenci alınamadı. Son dönemde 45 öğrenci
alındı. Bu yıl itibariyle birinci sınıfımız ve dördüncü sınıfımız mevcuttur. Önümüzdeki
dönemde de bölüme öğrenci alınması kararlaştırılmıştır. Şu anda İran’daki yaklaşık iki yüz
özel ve devlet üniversitesinin içinde sadece Allameh Tabatabai üniversitesinde Türk Dili
Edebiyatı bölümü vardır. Yani bölümümüz İran’da tek Türk Dili ve Edebiyatı bölümüdür. Bu
açıdan Türkçenin ve Türk Edebiyatının İran’da bilimsel olarak öğretilmesi ve tanıtılması
açısından ayrı bir öneme sahiptir.
Bölümümüzü tercih eden öğrencilerimizin ortalama olarak yarısı Azeri Türkü, diğerleri
Farstır. Bölümde öğretim her gün yapılmaktadır. Türk Üniversitelerindeki Türk Dili ve
Edebiyatı bölümlerinde uygulanan müfredat programı uygulanmaktadır. Fakat bölümün
kuruluş yıllarında hazırlanan bu müfredat programının Türkçeyi öğrendikten sonra Türk
Edebiyatını öğrenmeye başlayan yabancı bir öğrencinin dikkate alınmadan; salt Türkiye’deki
bir Türk Dili Edebiyatı bölümünün müfredat programının örnek alınarak yapılması özellikle
edebiyat öğretiminde anlama zorluğunu da beraberinde getirmiştir. Örneğin 3. Döneme
yerleştirilen Yeni Türk Edebiyatı ve şiir tahlili gibi tarihi ve soyut bazı dersleri, bu dönemde
henüz Türkçeyi yeterli derecede öğrenmemiş öğrencilerimiz anlamakta gerçekten büyük
zorlukla karşılaşmaktadırlar. Müfredat programında değişiklikler yaptık. Kavramsal ve soyut
edebiyat derslerini 5. Dönemden sonraya alarak öğretimde zorluk meydana getiren bu
sorunu ortadan kaldırdık.
Genel derslerin dışında öğrencilerimiz haftada ortalama on dört saat bölüm dersi
almaktadırlar. Genel dersleriyle birlikte dönemde on sekiz kredi alarak yüz kırk kredi ile
mezun olmaktadırlar.
Bölümümüzün yabancı öğrencilere hitap etmesi nedeniyle, Türkiye’deki bir bölümden farklı
olarak birinci ve ikinci dönemlerde daha çok Türkçe öğrenmeye yönelik iki kredili olarak şu
derslere yer verilmektedir.
Yazma ve Kuralları 1-2,
Dinleme ve Anlama-1-2,
Okuma ve Anlama-1-2
Konuşma 1-2
Yazma 1-2
Kolay Edebi Metinler 1-2
Kompozisyon 1-2
Dikte ve Telaffuz 1-2
Türkiye Türkçesi Grameri 1-2
Birinci ve ikinci dönemdeki bu dersler gerek Türkiye’den gönderilen okutman ve öğretim
görevlileri tarafından gerekse İranlı olup Türk Dili Edebiyatı alanında doktora yapan hocalar
tarafından verilmektedir. Birinci sınıftaki Türkçe öğretimi mümkün olduğunca modern
öğretim metotlarına göre yapılmaktadır. Dil laboratuarında bilgisayar destekli öğretim
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
YABANCI BİR ÜLKEDE LİSANS DÜZEYİNDE TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETİMİNİN ZORLUK VE
KOLAYLIKLARI; ÖĞRENCİLERİN BEKLENTİLERİ VE ÖĞRENME DURUMLARI: İRAN ALLAMEH
TABATABAİ ÜNİVERSİTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ ÖRNEĞİ
1629
yapılmaktadır. Kaynak olarak bu yıla kadar Tömer’in Türkçe öğretim seti ve Orhun Türkçe
öğretim seti kullanılmaktaydı. Bu yıl ise ilk kez bu kaynakların yanı sıra Yunus Emre Kültür
Merkezi tarafından hazırlanan ve basılan “Türkçe Öğreniyorum” setinden faydalanılmaya
başlanmıştır.
Yukarıda adı geçen derslerin her biri farklı bir hoca tarafından verilmektedir.
Öğrencilerimizin okuma-anlamayı, dinlemeyi, yazmayı veya gramer dersini farklı hocalardan
almaları, onların farklı konuşma üslup ve öğretim metotlarıyla tanışmalarını sağlamakta ve
böylece Türkçeyi daha etkili ve çabuk öğrenmelerine sebep olmaktadır kanaatimce. Çünkü
herhangi bir dersin hocasından anlayamadığı bir konuyu veya kuralı diğer dersin hocasına
sorabilmekte ve bu şekilde eksiğini tamamlayabilmektedir.
Ayrıca takdir edileceği üzere dil öğretiminde öğreticinin konuşma üslubu, sesi, konuşma
açıklığı son derece önemlidir. Yabancı dil öğrenen bir kişi eğer öğreticinin ses tonunu ve
ahengini benimseyemezse dil öğrenmekte zorluk ortaya çıkacak ve faydalı bir dinleme
gerçekleşmeyecektir. İşte bundan dolayı öğrencilerimiz yukarıda bahsedilen dersleri farklı
ses rengine, tonuna ve konuşma üsluplarına sahip öğreticilerden aldıkları için kendilerine
uygun sesi bulabilmekte ve etkili bir dinleme yapabilmektedirler. Bu da Türkçe öğrenimini
hızlandırıp kolaylaştırmaktadır. Bunun en önemli kanıtı üçüncü dönemin sonuna gelindiğinde
öğrencilerimiz, Türkçeyi iyi bir derecede anlamakta ve kendilerini ifade edecek şekilde
konuşmayı öğrenmektedirler.
Öğrencilerimiz Türkçeyi iyice pekiştirdikleri 4. dönemden sonra artık Türk Edebiyatının
çeşitli alanlarıyla tanışmaya başlamaktadırlar. Bu dersler Klasik Türk Edebiyatı, Halk
Edebiyatı, Yeni Türk Edebiyatı, Metin Tahlilleri, şiir tahlilleri, Edebi Eleştiri, Cumhuriyet
dönemi Türk Şiiri, Türk Edebiyatında roman ve hikâye gibi dallara ayrılmaktadır.
2. YÖNTEM
Bu çalışmada nitel araştırma yaklaşım tekniği kullanılmıştır. Nitel araştırma, herhangi bir
istatistiksel işlemler ya da başka bir sayısal araç olmaksızın verilerin üretildiği araştırma
yaklaşımıdır (Esin-2013-437).
Çalışma Allameh Tabatabai Üniversitesi, Yabancı Diller Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı
bölümünde lisans eğitimiyle hem Türkçeyi hem de Türk Edebiyatını öğrenen öğrencilerin
Türkçeyi ve Edebiyatı öğrenme sürecinde karşılaştıkları zorlukları ve kolaylıkları ve öğrenme
durumlarını sınıf içinde tespit etmeye yönelik bir gözlemleme ve durum çalışması
olduğundan betimsel bir araştırmadır. Birinci sınıf öğrencilerinin sınıf içindeki konuşmaları
sırasında anlık tespit edilen yanlışların hemen kâğıda geçirilmesi şeklinde, sınav kâğıtları ve
ayrıca kendilerine verilen bir konu etrafında yazdıkları kompozisyon kâğıtlarından elde
edilen verilerin değerlendirilmesiyle çalışma yapılmıştır. Bunun yanı sıra son sınıf
öğrencilerine sözlü ve yazılı soru sorma yöntemiyle onların Türk Edebiyatı ve Türkçe
hakkında düşüncelerinin alınmasıyla veriler elde edilmiştir.
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
1630
Mehmet Emin GÖNEN
3. BULGU VE YORUMLAR
3.1. Öğretimde Karşılaşılan Zorluklar
Türkçe öğrenmekte olan yabancı öğrenciler genellikle Türkçedeki ekleri kullanma konusunda
gerek yazarken gerekse konuşurken ciddi sorunlar ve zorluklar yaşamaktadırlar (Kıvırcık2001-95). Bölümümüze kayıt yapan öğrencilerimizin de ilk iki dönem Türkçeyi öğrenme
sürecinde özellikle ekleri kullanma konusunda bazı zorluklar yaşadıkları gözlemlenmektedir.
Buna bağlı olarak öğretici olarak bizler de eklerle ilgili ve diğer bazı gramer kurallarını onlara
öğretmekte zorluklarla karşılaşmaktayız. Bu zorluklar gerek Farsça ile Türkçenin arasındaki
gramer farklılığından ve gerekse Azeri Türkçesini bilen Türk öğrencilerimizin Türkiye
Türkçesi ile Azerbaycan Türkçesi arasındaki benzerlikten dolayı olumsuz aktarım
yapmalarından kaynaklanmaktadır. Bu zorluklar hem konuşmada hem de yazıda ortaya
çıkmaktadır.
3.1.1. Konuşma ve Yazmada Karşılaşılan Zorluklar
Azerbaycan Türkçesinin Türkiye Türkçesi öğretimi üzerindeki olumsuz etkisi az da olsa
bulunmaktadır. Şöyle ki, Azerbaycan Türkçesini bilen öğrencilerimiz bu Türkçenin yardımıyla
Türkiye Türkçesini genel olarak anlamada önce bir kolaylıkla karşılaşmaktadırlar. Fakat daha
sonra Türkiye Türkçesinde öğrenilen kelimelerin Azerice telaffuz edilmesi konuşmayı
öğrenmede bir zorluğu da beraberinde getirmektedir.
Yani diğer bir ifadeyle ortak bir kelimenin söylenişinde veya fiilin çekiminde alışılmış
telaffuzun söylenmesi ve Azerbaycan Türkçesine göre yapılan fiil çekiminin hemen terk
edilememesi sonucu konuşmada bir zorluk ortaya çıkmaktadır. Bu durum öğretimi biraz
daha zorlaştırmaktadır.
Örneğin;
görerem (görürürüm)
anlaşar (anlaşır)
görmürüm (görmem)
anlaşaraz (anlaşırız)
koşmarım (koşmam)
anlaşarsaz (anlaşırsınız)
koşmarız (koşmayız)
anlaşarlar (anlaşırlar)
anlaşaram (anlaşırım)
anlaşarsan (anlaşırsın)
Daha çok fars öğrencilerde olmak üzere şimdiki zaman çekiminin yapılmasında da bir
zorlanma ortaya çıkmaktadır.
tuzlayırım (tuzluyorum)
tuzlayırız (tuzluyoruz)
tuzlayırsın (tuzluyorsun)
tuzlayırsınız (tuzluyorsunuz)
tuzlayır (tuzluyor)
tuzlayırlar (tuzluyorlar)
I sesinin söyleyişinde de bir zorluk ortaya çıkmaktadır. Fars ve Azeri Türkü öğrencilerin
hepsi de ‘ı’ sesini genellikle ‘i’ olarak telaffuz etmektedirler.
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
YABANCI BİR ÜLKEDE LİSANS DÜZEYİNDE TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETİMİNİN ZORLUK VE
KOLAYLIKLARI; ÖĞRENCİLERİN BEKLENTİLERİ VE ÖĞRENME DURUMLARI: İRAN ALLAMEH
TABATABAİ ÜNİVERSİTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ ÖRNEĞİ
1631
Saygi, kitabi, koca adamsin, dinlemediz kalkmalıyim, kalkmalisin, kalkmali, kalkmaliyiz,
kalkmalisiz, kalkmalilar, korkduydum, korkdiydim, korkdiydin, korkdiydi, çalisiyorum,
yaymiştim, yaymıştin, yaymişti, yaymiştiniz, yaymişlerdi, aramişlerdi, anlamişlerdi,
yazdiydim, anladiydim, bakdiydım, bakdiydın, bakdıydi, bakdiydiler, yağdiydi, basdiydılar,
ağaçların yapraklari, kizdi (kızdı), yanina, kırlardan (kirlardan)
Bazen ü sesi yerine i ve ı sesini, u sesi yerine ise ü sesini kullanmaktadırlar.
Gördıydim (gördüydüm)
gördıydın, (gördüydün
olmişti (olmuştu)
üzün böylü (uzun boylu)
Öğrencilerin neredeyse hepsi Türkçedeki yuvarlak ünlüleri (o, ö, u, ü) çıkarmakta
zorlanmaktadırlar. Bazen o sesi yerine ö sesini kullanmaktadırlar. Çök (çok), üzün böylü
(uzun boylu), ötelde (otelde) çalıştim,
Bu yanlış kullanımın tersi de olabilmektedir. Ö sesi yerine o sesini kullanmaktadırlar. Gordüm
(gördüm) boldüm (böldüm) yölümü (yolumu) gösterdiler.
Yumuşak g nin (ğ) telaffuzunda önceleri oldukça fazla zorlanmaktadırlar. Bu sesi
çıkaramıyorlar veya yanlış çıkarıyorlar. Fakat zaman içinde yapılan alıştırmalarla bu sesi
doğru çıkarmayı öğrenmektedirler.
kaşiyim (kaşığım)
kaşiyin (kaşığın)
kaşiyi (kaşığı)
kaşiyimiz (kaşığımız)
kaşiyiniz (kaşığınız)
kaşikleri (kaşıkları)
yemei (yemeği),
Örencileri (öğrencileri)
İlgi ve iyelik hal eklerini çıkarmakta zorlanmaktadırlar. Bu ekleri yazarken de yanlışlık
yapmaktadırlar. Örneğin, ilgi eki ile iyelik ekini karıştırmaktadırlar. Hal eklerini bazen
gereksiz yere kullanıyorlar. Bazen hiç kullanmıyorlar. Bazen de birbirinin yerine
kullanmaktadırlar.
Ben onlar (onları) çok seviyorum.
O evlidir ve iki çocuk (çocuğu) var.
Ben dil öğrenme (öğrenmeyi) severim.
Ben hikâye ve şiir kitapları (kitaplarını) beğeniyorum.
Yardım ihtiyaç oldum (yardıma ihtiyacım oldu).
Orada benim numarami (numaram) çok güzel oldi. (Gereksiz belirtme eki kullanımı).
Ben istiyorum bu dönemden (dönemde) konuşmağım iyi olsun.
Bazı fiilleri (fiillere) dikkat etmiyoruz.
O zaman babamı (babam) pazara (pazarda) çalışti.
Dört ay önce üniversitede (üniversiteye) geldim.
Yoldan (yolda) arabam arızalandı.
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
1632
Mehmet Emin GÖNEN
Ben Mehmet’ten (Mehmet’e) çok teşekkür ettim. Farsçada teşekkür ederken yönelme yerine
çıkma durum eki kullanılmaktadır. Bundan dolayı öğrenciler teşekkür ederken olumsuz
aktarım yaparak bu eki yanlış kullanmaktadırlar.
Yapılan başka bir yanlış ve öğrenmede zorlanma şudur. Farsça’nın etkisiyle iyelik ekini, isim
cümlelerinde fiilin sonuna getirilen ek fiille karıştırmalarıdır. Örneğin ‘Bugün sınavım var’
yerine, ‘bugün sınav varım’ şeklinde kullanmaktadırlar.
Her iki dilde de olan ve yazılışları aynı fakat farklı anlamlarda kullanılan kelimelerin
anlamının kavratılmasında da zorluk ortaya çıkmaktadır. Böyle kelimeler çoktur. Örnek
olarak birkaç tane verelim.
“Fakat” kelimesi Türkçede “ama” anlamındadır. Bu kelime Farsçada aynı şekilde mevcuttur ve
“sadece” anlamında kullanılmaktadır. Diğer örnekleri tablo üzerinde görelim.
Sözcük
Dert
Hasta
Misafir
Pul
Mert
Sebze
Türkçede
Hastalık
Hastalığı olan kişi
Eve ziyarete gelen kişi
Kıymetli küçük kağıt
Cömert, doğru kişi
Yenilen bitkiler
Farsçada
Ağrı
Yorgun
Yolcu
Para
Erkek kişi
Yeşil
Türkçede olan bazı zaman kiplerinin Farsçada olmaması da öğretimde bir zorluğu
beraberinde getirmektedir. Örneğin görülen geçmiş zamanın hikâyesi ile geniş zaman kipi
Farsçada yoktur. Bundan dolayı öğrencilere bu zamanı anlattığımızda yine bir zorlukla
karşılaşmaktayız. Öğrenciler zihinlerinde bu kiplerin karşılığını bulamamaktadırlar. Bu
kipleri uzun açıklamalarla ve örneklerle anlatmaya ve kavratmaya çalışmaktayız.
3.2. Kolaylıklar
Bölümümüzde Türkçeyi öğretirken karşılaştığımız bu zorlukların yanı sıra bazı kolaylıklarla
da karşılaşmaktayız.
İlk olarak yukarıda bahsedildiği üzere Azeri öğrencilerimizin Azerbaycan Türkçesini
bilmeleri nedeniyle bizim konuştuğumuz Türkiye Türkçesini tam olmasa da genel olarak
anlamaktadırlar. Böylece anlattığımız kuralları Azerbaycan Türkçesiyle kıyas yaparak
kavramaktadırlar. Bunun yanı sıra kuralı veya kelimeyi anlayamayan fars öğrencilere Farsça
tercüme ederek ve Farsçadaki karşılığını anlatarak öğretime bir nevi yardımcı olmaktadırlar.
Bu durum hem öğretici ve hem de öğrenci açısından ilk üç-dört ayda öğretim ve öğrenim
sürecine oldukça önemli bir kolaylık sağlamaktadır.
Lisans düzeyinde Türkçe öğretirken karşılaştığımız en önemli kolaylıklardan biri de iki
dildeki sayısı binleri aşan ortak söz varlığıdır. Bu çok önemli bir husustur. Gerçekten bir dil
öğretilirken veya öğrenilirken kuralları, zamanları ve mantığı öğrendikten sonra yapılması
gerekli en önemli çalışmalardan birisi kelime ezberlemektir. Biz bu açıdan büyük bir artı
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
YABANCI BİR ÜLKEDE LİSANS DÜZEYİNDE TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETİMİNİN ZORLUK VE
KOLAYLIKLARI; ÖĞRENCİLERİN BEKLENTİLERİ VE ÖĞRENME DURUMLARI: İRAN ALLAMEH
1633
TABATABAİ ÜNİVERSİTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ ÖRNEĞİ
değere sahibiz. Türkçe ve Farsçadaki ortak kelimelerin sayısının fazla olması ve şu anda da
bazı telaffuz farklılıkları olsa da aynı anlamda kullanılması, öğretici olarak bizlere ve
kelimenin anlamını ezberleme açısından da öğrencilerimize büyük ölçüde kolaylık
getirmektedir. Bu kelimelerin sayısı binleri aşmaktadır. Biz örnek olarak birkaç taneyi tablo
üzerinde gösterelim.
Adam
Dost
Fikir
Kırmızı
Netice
Saat
Şehir
Adet
Duvar
Taze
Limon
Pazar
Sandalye
Şehit
Ateş
Dünya
Gül
Mecbur
Pencere
Selam
Şikayet
Çorap
Düşman
Hayat
Meydan
Perde
Sini
Tarçın
Dahil
Edebiyat
İlim
Meyve
Peynir
Siyah
Tarih
Hariç
Feryat
İncir
Millet
Pirinç
Şair
Ümit
Ders
Fındık
Kebap
Muz
Renk
Şart
Ütü
Temel söz varlığından başka iki dil ve iki kültür arasında var olan ortak atasözleri ve deyimler
de Türkçe öğretimini kolaylaştırıp hızlandıran temel etkenlerdendir. Deyimler ve atasözleri
bir ulusun kültürünü, tarihini, yaşantısını ve ortak dil zevkini yansıtması açısından çok
önemli fonksiyonlar üstlenmektedirler (Kurt, 2001-89). Türkler ve Farslar bin yıldır aynı
coğrafyada iç içe yaşadıkları için ortak tecrübelerin ürünü olan atasözü ve deyimleri de ortak
gelişmiş ve birbirlerinden etkilenmişlerdir. Türkçede var olan birçok atasözü ve deyim Fars
dili ve kültüründe de aynı anlamda ve işlevde kullanılmaktadır. Öğrencilerimize Türkçeyi
öğretim sürecinde bunu yakından gözlemlemekteyiz. Bir konuyu açıklarken veya anlattığımız
konuya örnek verirken kullandığımız atasözü ve deyimin karşılığını Farsçada bulan
öğrencinin konuyu hemen kavradığını görüyoruz.
Her iki dilde var olan ve Türkçe öğretimi sırasında öğretimi ve öğrenimi olumlu yönde
etkileyerek kolaylaştıran bu ortak atasözü ve deyimlerden (Tokmak-2001). birkaç tane örnek
olarak verelim.
Ortak Atasözleri:
Dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur
‫کوه به کوه نمیرسه آدم به آدم میرسه‬
Damlaya damlaya göl olur
‫قطره قطره جمع گردد وانگهی دریا شود‬
Gözden ırak olan gönülden de ırak olur
‫از دل برود هر آنکه از دیده رود‬
Oynamasını bilmeyen kız; yerim dar demiş; yerini genişletmişler ; gerim.
‫عروس نمیتونه برقصه میگه اتاق کجه‬
Akıllı düşman akılsız dosttan iyidir ‫ا ســت ب ــه دان ـا د شـمن‬
‫از دو ســت ن ــادان‬
Aç tavuk kendini buğday ambarında görür
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
1634
Mehmet Emin GÖNEN
‫‌خواب‌نان‌سنگک‌می‌بینه‬،‫آدم‌گرسنه‬
Bir elin nesi var iki elin sesi var
‫ن ــدارد صــدا د ســت ي ــک‬
Acele işe şeytan karışır
‫عج لـه ک ــار ي طــان ش ا ســت‬
Aşçı iki olursa yemek ya ekşi olur ya tuzsuz
‫ آش یا شوره یا بینمک‬،‫آشپز که دوتا شد‬
Ortak Deyimler:
Aba altından değnek göstermek
‫ک ش یدن ن شان و خط‬
Ağız aramak
‫ک ش یدن حرف ک سی زب ان زي ر از‬
Ağrımayan başını derde sokmak
‫ب س تن د س تمال را ک ند ن می درد ک ه را سری‬
Ağzı bir karış açık kalmak
‫مان دن ب از دهان ش ت عجب از‬
Armut piş, ağzıma düş
‫گ لو ت و ب پر !ه لو‬
Can kulağıyla dinlemek
‫دادن گ وش دل و جان ب ا‬
Cana yakın
‫ صم یمی دو ست‬،‫دا ش ت نی‬
Canı burnuna gelmek
‫ر س یدن ل ب ب ه جان ش‬
Çenesi düşük
‫ ل ق ک سی ی چان ه‬،‫چان ه ل ق شدن‬
Dikili ağacı olmamak
‫ ب ند جاي ی در‬،‫ن بودن ق دم ث اب ت ن بودن‬
Eski defterleri karıştırmak
‫ک ش یدن پ یش را ها گ ذ ش ته‬
Göz boyamak
‫ آراي ی ظاهر‬،‫ ل وخ را ک سی پ اال ن ک ردن‬،‫ان داخ تن ا ش ت باه ب ه ک ردن‬
Göz dikmek
‫ ب ه دا ش تن چ شم‬،‫دوخ تن چ شم چ یزی ب ه چ یزی‬
Gözden düşmek
‫اف تادن چ شم از‬
3.2.1. Kültürel Yakınlık
Kültür ve Dil ayrılmaz bir bütündür. Dil ve kültür arasında çok sıkı bir ilişki vardır. Dil kültür
ilişkisi sorgulandığında, kültürün en önemli koruyucusu ve aktarıcısının dil olduğu gerçeğiyle
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
YABANCI BİR ÜLKEDE LİSANS DÜZEYİNDE TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETİMİNİN ZORLUK VE
KOLAYLIKLARI; ÖĞRENCİLERİN BEKLENTİLERİ VE ÖĞRENME DURUMLARI: İRAN ALLAMEH
TABATABAİ ÜNİVERSİTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ ÖRNEĞİ
1635
karşılaşırız. Dil, kültürü koruma ve aktarma görevinin yanında kültürü geliştirme ve
değiştirme görevini de üstlenmiştir (Açık, 2011-53). Mehmet Kaplan dili bir toplumun duygu
ve düşüncelerinin kabı olarak nitelendirir ve bunun bu kap ile nesilden nesile aktarıldığını
vurgular. Dilin toplumu şekillendiren bir kap olmasının yanı sıra toplumu bir arada tutan bir
yapıya sahip olduğu da görülecektir. Açık’ın; Pehlivan’dan yaptığı aktarıma göre yabancı dil
öğretiminde kültürlerarası etkileşimin yaratılacağı ortamı oluşturmak son derece önemlidir.
Yabancı dil öğretimi iki farklı kültürün karşılaştığı ortamdır. Yabancı dil öğrenen kişi aynı
zamanda yeni bir kültür öğrendiğine göre yabancı dil olarak Türkçe öğretimi de Türk
kültürünün anlatıldığı bir ortamdır (Açık-2011-56).
Yabancı dil öğretiminde kültürel yakınlığın dil ve edebiyat öğretimini kolaylaştırıcı yönü
yadsınamaz. Bir ülkenin kültürüne olan yakınlık onun dilini daha çabuk öğrenmeyi ve
kavramayı ve edebiyatını daha kolay tanımayı beraberinde getirmektedir. Bunun diğer
yönünü şöyle düşünebiliriz. Bir ülkenin dilini öğrenen kişi dil ile beraber o ülkenin kültürel
yapısını da öğrenmektedir.
Türk ve İran kültürü binlerce yıldan beri ilişki ve yakınlık içindedir. Din, yaşam, ahlak
anlayışları, tarihsel yakınlık, ortak kelimeler, edebiyat bütün bunlar iki ülke insanının
birbirlerinin dilini öğrenmede ve edebiyatlarını tanımada büyük bir kolaylığı beraberinde
getirmektedir.
3.2.2. Edebiyatın Dil Öğretiminde Kolaylaştırıcı Etkisi
Yabancılara Türkçe öğretirken hikâye şiir, roman gibi edebi metinlerle çalışmak her zaman
için faydalı bir yöntemdir. Edebi metinler okuma anlama yazma ve konuşma becerilerini eş
zamanlı geliştirir. Edebî metinler dili öğrenen öğrencilerin hedef dilin konuşulduğu ülke
hakkında her açıdan bilgi edinmelerine kaynaklık da eder. Yabancı dili öğrenen kişiler edebi
metinler yoluyla dili öğrendikleri zaman o hedef dile ait bütün değerleri de beraberinde
öğrenmektedirler. Arak’ın da ifade ettiği gibi (Arak-2012-6). edebî metinler öğrenilen dilin
kültür ortamını yansıttığından öğrenilenler soyut ortamda kalmaz ve günlük yaşamda
diyaloglar içinde kullanma olanağı doğar. Bu yüzden sınıf içinde dil öğretilirken özellikle
kolay edebi metinler öğretimin başından sonuna kadar dil öğretiminin merkezinde yer
almalıdır.
Her şeyden önce unutulmaması gereken bir ilke vardır. Basit anlamda bir iletişim etkinliği
için varlığından yararlandığımız dil olgusu, tek düze bir işleve sahip olmaktan öte; diller arası,
kültürler arası, duyular arası ve daha birçok zihinsel, imgesel ve sanatsal işlevleri barındırır.
Buradan yola çıkarak, dil öğeleri ile yapılandırılmış edebi ürünlerin öğrenenin dil öğrenme
süreçlerinde soyut dünyasını geliştirme ve onu devindirme noktasındaki yararlarından söz
etmek yerinde olur kuşkusuz. İşte tam da bu ara düzeyde edebiyatın ve yazınsal ürünlerin
yabancı dil öğretimine katkılarının önemi ortaya çıkmaktadır (Bülbül, 2012-537).
Edebi metinlerden hareketle öğrenci yalnızca dil becerilerini geliştirmekle kalmaz, aynı
zamanda öğrendiği dilin kültürünü de tanıma ve öğrenme olanağını bulur. Bu sayede dil
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
1636
Mehmet Emin GÖNEN
öğreniminin başlıca koşullarından biri olan kültürler arası iletişim ders ortamında somut
olarak hayata geçirilebilmektedir (Ünal, 2005-204).
Edebiyat öğretiminin ve edebi metinlerin dil öğretimine olumlu yönde faydasının olduğunu,
dil öğrenimini kolaylaştırıp çabuklaştırdığını öğrenci üzerinde yaptığımız anket ve
gözlemlerimiz sonucunda da görmekteyiz.
Bölümde Türk Edebiyatının çeşitli alanlarına ait olan derslerde çeşitli edebi metinleri
okuyarak Türk Edebiyatını tanıyan öğrencilerimiz buna bağlı olarak okudukları bu edebi
metinlerin etkisiyle Türkçeyi daha doğru ve hızlı öğrenmektedirler. Bunun yanı sıra Türk
kültürünü ve Türk yaşamını da tanımaktadırlar. Örneğin, Bursa’da Zaman ve Süleymaniye’de
Bayram Sabahı şiirleriyle Türk İslam yaşamına ve Türk tarihine ilgi duymakta ve Türkiye’yi
oldukça fazla merak etmektedirler. Öğrencilerin bu şekilde Türk Edebiyatının çeşitli dallarını
öğrenmeleri, onların Türk Dilini daha iyi konuşmalarını ve Türk kültürünü daha iyi tanıyıp
sevmelerini netice vermektedir.
3.3. Beklentiler
Türk Dili ve edebiyatı bölümünü okuyarak Türkçeyi ve Türk Edebiyatını öğrenen
öğrencilerimizin bu konuda farklı beklentileri vardır. Yaptığımız yazılı ve sözlü anketler
sonucu elde ettiğimiz verilere göre, her şeyden önce öğrendikleri ve sevdikleri Türkçe ve
Türk edebiyatını İran’da öğreterek bu şekilde Türk diline ve edebiyatına hizmet etmek en
birincil amaçları ve beklentileridir. Aldığımız cevaplar genel olarak Türkçeyi Farslar arasında
yaygınlaştırmak, Türk edebiyatını tanıtarak iki ülke arasındaki ön yargı duvarlarını yıkmak
böylece ilişkileri daha iyi bir seviyeye getirmek,tir. Türkçeyi öğreterek hayatını kazanmak,
özellikle Türkçeyi, Türk edebiyatını ve kültürünü en iyi tanıtacak Türkiye’den bir hocanın her
zaman için bölümde olması en önemli beklentileri arasındadır.
Otuz milyon Türkün yaşadığı İran’da Türkçeyi akademik anlamda bilen kişi sayısı parmak
sayısı kadar bile değil. Yapılması gereken birçok edebiyat çalışması bilim adamlarını bekliyor.
Halk Edebiyatından tutun, Çağdaş Edebiyata kadar, İran’da yapılması gereken birçok
araştırma var. Maalesef Türkiye’ye giden öğrencilerin bir kısmı ya hiç dönmüyor ya da
döndükten sonra buradaki konularla ilgilenmiyorlar. Öğrencilerin kendilerini yetiştirdikten
sonra İran’da Türk Dili ve Edebiyatına ait bütün eserleri ve birikimleri ortaya çıkarmaları,
ayrıca her iki edebiyatı karşılaştırmalı olarak araştırmak ve çalışmak amaçları beklentileri
arasındadır.
3.4. Öğrenme Durumları
Öğrencilerimizin öğrenme durumları çok iyi durumdadır. Dördüncü sınıfa gelen
öğrencilerimiz çoğunluk itibariyle Türkçeyi çok rahat anlayıp konuşmaktadır. Bunun yanı sıra
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
YABANCI BİR ÜLKEDE LİSANS DÜZEYİNDE TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETİMİNİN ZORLUK VE
KOLAYLIKLARI; ÖĞRENCİLERİN BEKLENTİLERİ VE ÖĞRENME DURUMLARI: İRAN ALLAMEH
TABATABAİ ÜNİVERSİTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ ÖRNEĞİ
1637
aldıkları Türk Dili Tarihi dersleriyle Türkçenin geçmişten günümüze gelişimini bilimsel
olarak öğrenmektedirler.
Ayrıca Klasik Edebiyatımızın kaynaklarından başlayarak bu edebiyatı dönem dönem on
sekizinci yüzyıla kadar iyice tanımaktadırlar. Yeni Türk Edebiyatının Tanzimat dönemi, Metin
ve Şiir Tahlilleri ve Eleştiri gibi dersleriyle de Tanzimat’tan Cumhuriyete kadar olan dönemde
Türk Edebiyatında ortaya çıkan bütün fikri ve edebi gelişmeleri tanıyıp öğrenmektedirler.
Bundan başka bir şiir veya metin üzerinde tahlil ve eleştiri yapabilme yetisini
kazanmaktadırlar.
Öğrencilerimiz bu kazanımlarıyla ve öğrenme seviyeleriyle mezuniyetten sonra çeşitli
alanlarda iş bulabilmektedirler. Bunların başında sözlü ve yazılı tercüme faaliyetleri, çeşitli
Türk ve İran şirketlerinde tercümanlık görevleri, dil öğretim merkezlerinde Türkçe öğretimi
gelmektedir. Bunun yanı sıra her yıl üç veya dört öğrencimiz Türkiye Cumhuriyeti Türk
Akraba Toplulukları Başkanlığının verdiği yüksek lisans bursunu kazanarak Türkiye’de çeşitli
üniversitelerde yüksek lisans ve doktora yapmaya hak kazanmaktadır. Bu şekilde birkaç yıl
önce yüksek lisans ve doktora yapmak için giden öğrencilerimizden bazıları doktoralarını
tamamlamış ve bölümde derslere girmeye başlamışlardır.
Öğrencilerimiz mezuniyetten sonra yaptıkları bütün bu faaliyet ve çalışmalarıyla Türk diline,
edebiyatına ve kültürüne büyük ölçüde tanıtım katkısında bulunmaktadırlar.
4. SONUÇ
Bölümümüz İran’da Üniversite düzeyinde Türk Edebiyatının derin ve ihtişamlı dünyasına
açılan bir kapıdır. Burada Türk dilini ve edebiyatın öğretirken bir takım zorluklarla
karşılaştığımız gibi bazı kolaylaştırıcı unsurlara da sahibiz. Öğrencilerimizle birlikte
gösterdiğimiz karşılıklı gayretle bu zorlukları aşarak kolaylaştırıcı unsurları da iyi
değerlendirmek suretiyle onların Türkçe ve edebiyat öğrenim düzeylerini en iyi seviyeye
getirmeye ve beklentilerine cevap vermeye çalışmaktayız. Bütün bunları göz önünde
bulundurmak kaydıyla bizim buradaki vazifemiz, bu yabancı öğrencilerimize Türkçeyi
öğretmekle kalmayıp aynı zamanda edebi eserler yoluyla onları Türk Edebiyatının zengin
dünyasıyla tanıştırmak ve böylelikle Türk kültürünü sevdirmektir.
KAYNAKÇA
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
1638
Mehmet Emin GÖNEN
Kaplan, Mehmet, (2002). Kültür ve Dil, İstanbul: Dergah Yayınları.
Tokmak, A. Naci. ( 2001). Telaffuzlu Türkçe- Farsça Ortak Deyimler Sözlüğü, (1.bs.), İstanbul:
Simurg Yayınları.
Şahin, E. Yağmur, (2013). Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenen Öğrencilerin Yazılı
Anlatımlarındaki Ek Yanlışları, Tarih Okulu Dergisi, (TOD), Yıl 6 Sayı XV, ss. 433-445.
Temizel, Ali (2007). İran'da Türkçe Öğretimi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi,
(üniversite Dergisi) 17, 547-560.
Ünal, Dalım Çiğdem, (2005). Yabancı Dil Öğretiminde Edebi Metinler: Yenilikçi Yaklaşımlara
Geçiş Süreci ve Gerekçeleri, H. Ü. Egitim Fakültesi Dergisi, 29, 203-212.
Açık Fatma, Demir Ahmet, (2011). Türkçenin Yabancı Dil Olarak Öğretiminde Kültürlerarası
Yaklaşım ve Seçilecek Metinlerde Bulunması Gereken Özellikler, TÜBAR-XXX-/2011-Güz.
Barın, Erol, (2003). Yabancılara Türkçenin Öğretiminde Temel Söz Varlığının Önemi,
Bildiriler TÜBAR-XIII-/2003-Bahar.
Bülbül, Melik, (2012). Karşılaştırılmalı Edebiyat Çalışmalarının Yabancı Dil Öğretimine
Sağladığı Katkılar, Uluslararası Karşılaştırılmalı Edebiyat Bilimi Kongresi, (ss. 535-543).
Kırıkkale: Kırıkkale Üniversitesi.
Cumakunova G. (2000). Yakın Akraba Diller Arasındaki Benzerlik ve Farklılıkların Öğrenime
Yansıması, Uluslararası Dünyada Türkçe Öğretimi Sempozyumu Bildiriler Kitabı (ss. 1924),İstanbul: Ankara Üniversitesi Türkçe ve Yabancı Dil Araştırma ve Uygulama Merkezi.
Hafız, N. (1999). Yugoslavya’da Türkçe Öğretimi (üniversite düzeyinde), Balkan Ülkelerinde
Türkçe Eğitim ve Yayın Hayatı Bildiriler, (ss. 245-251). Ankara: Türk Dil Kurumu.
Hayber, A. (1999). Makedonya’da Türkçe Öğretimi (üniversite düzeyinde) Balkan Ülkelerinde
Türkçe Eğitim ve Yayın Hayatı Bildiriler, (ss. 301-308). Ankara: Türk Dil Kurumu.
Kıvırcık, Ş. Y. (2001). Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm
Önerileri, Uluslararası Dünyada Türkçe Öğretimi Sempozyumu Bildirileri, (ss. 94-100). İzmir:
Ankara Üniversitesi Türkçe ve Yabancı Dil Araştırma ve Uygulama Merkezi.
Kurt, Ö. (2001). Belarus’ta Türkçenin Öyküsü, Türkçe Öğretiminde Deyimlerin Önemi,
Uluslararası Dünyada Türkçe Öğretimi Sempozyumu Bildirileri, (ss. 87-93). İzmir: Ankara
Üniversitesi Türkçe ve Yabancı Dil Araştırma ve Uygulama Merkezi.
Arak, H. (2014). Yabancı Dil Öğretiminde Edebiyatın Yeri,
http://egitim.erciyes.edu.tr/3.TurkceOgreniyorum.com/TR_EgiticilerSemineri/Makaleler
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015

Benzer belgeler