İnovasyonu Destekleyen İnovatif Bir Proje
Transkript
İnovasyonu Destekleyen İnovatif Bir Proje
Düzce Teknopark İnovasyonu Destekleyen İnovatif Bir Proje Binanın dış çeperi; bilimin, akademik endüstriyel araştırmaların sonsuzluğuna dikkati çekmek istemekte. Sonsuzluk sembolünü (∞) üçüncü boyuta da taşıyarak binanın organik kabuğu şekillendirilmiş. Yönetim ve İnkübatör Binası Düzce’de 12 Kasım depreminin yapılaşmaya olumsuz yansımalarının ardından, 2002 yılında Düzce Konuralp Belde’sinde kurulan Düzce Üniversitesi, şehrin geleceğinin şekillenmesinde genç ve dinamik eğitmen kadrosu ile önemli bir rol üstlenmiş. Düzce Teknopark projesinin ilk etabını oluşturacak olan Yönetim ve İnkübatör Binası, Mimar Barış Çokcan ve Sigrid Brell-Çokcan tarafından, Teknopark A.Ş. Yönetim Kurulu, hissedarları ve şehrin önde gelenlerinin de geniş vizyonlarından esinlenerek fütüristik bir yapı olarak tasarlanmış. Projeye 2012 ikinci yarı yılında başlanması planlanıyor. 54 OCAK 2012 Düzce Üniversitesi içerisinde yapılmış olan yapılarla karşılaştırıldığında, Düzce Teknopark Yönetim ve İnkübatör Binası, kampüsün çukur bir noktasında yer alıyor. Bu konumu nedeniyle yukarıdan görülebilecek. Fütüristik olarak düşünülen bir yapının klasik çatı sistemleri ile ön plana çıkması zorluk yaratacağı için, çatı 5. cephe olarak, tasarımın önemli bir öğesini oluşturuyor. Çatı panelleri, altında bulunan mekanların özelliklerine göre saydam, yarı saydam ve ışık geçirmez şekilde oluşturulacak. Bina Formu Matematikte önemli bir yer tutan sonsuzluk işareti Düzce Teknopark Yönetim ve İnkübatör Binası için formsal anlamda ilham kaynağı oluşturuyor. Arsanın topografyası da yapının tasarımı sırasında önemli bir rol oynuyor ve sonsuzluk işaretinin üçüncü boyuta taşınmasını güçlendiriyor; yapının son şeklini alması ile anlam kazanıyor. Ayrıca bilimsel çalışmaların sonsuzluğunu vurguluyor. Yapının formu ülkemizde ve dünyada ilk defa kullanılmakta. Yapı çevresinde oluşturulan biyolojik havuz ise sadece görsel olarak binaya değer katmakla kalmıyor aynı zamanda yapı üzerinde olumlu ekolojik etkileri de sağlıyor. Özellikle su yüzeyi güneş ışınlarını yansıttığı için pencerelerden içeri giren ışığı artırıyor. Gün içerisinde güneş etkisi ile buharlaşan su doğal-serin bir klima etkisi yaratıyor. Su, geceleri havaya göre daha geç soğuyarak bina çevresinde daha sağlıklı bir ortamın oluşmasına da katkı sağlıyor. Gölet, tamamen doğal şekilde kendini yenileme ve kimyasal malzemeler kullanılmadan doğal bir yaşam ortamı oluşturma özelliğine sahip. Organik bina formunun aksine, yol, düz çizgilerle binadan hafif eğimli olarak yola doğru uzanıyor ve bir uzay gemisinin rampasını çağrıştırıyor. Yapının formunun organik ve buna bağlı olarak anıtsal duruşu, ana giriş tasarımına hassas yaklaşılmasını gerektirmiş. Bu nedenle; yapının formunu bozacak eklemelerden kaçınılmış. Giriş kısmında cepheyi taşıyan kirişler bir parabol çizerek önce yerden yükseliyor ve daha sonra OCAK 2012 55 Fuaye İç Mekan Ofis Katı tekrar aşağı zemin döşemesine doğru iniyor. Rüzgârlık bina içerisine doğru alınmış. Cephe elemanlarının saydamlığı, fuayenin net bir şekilde algılanmasını engelliyor ve böylece binaya yaklaşanlarda özel bir merak uyandırması hedefleniyor. Monoton ofis yapılarına dış görünümünü ile birlikte ruhunu veren mekan, binanın fuayesi. Fuaye binaya ilk defa gelen kişilere özel bir sürpriz hazırlıyor. Çift cephe sisteminin uygulanacağı Düzce Teknopark Yönetim ve İnkübatör Binası’nda iç kabuğu oluşturan 56 OCAK 2012 ikinci cephe; fuaye kısmında içe doğru yaptığı S hareketinden sonra, ikinci çekirdekten önce, dış cepheyle tekrar birleşir. Fuaye 20 m yüksekliğine ulaşıyor. Bu mekana giren kişiler için hazırlanmış bir diğer sürpriz ise dış kabuğun ahşap lamine elemanlar ile oluşturulması. Cam ve beton levhalardan oluşan dış kabuk ahşap tarafından taşınarak ülkemizde bir ilke imza atılıyor. Düzce bölgesi için önemli bir sanayi ürünü olan ahşabın bu şekilde ön plana çıkarılarak kullanılması, bölgenin bu sektördeki lider rolünü vurgulamak için. Ahşap malze- menin mekana verdiği sıcaklık ise içeriye girenlere yansıyor. Binanın ısıtması ve soğutulması ‘Trijenerasyon Sistem’ ile yapılacak. Bina; doğalgaz, pelet, güneş enerjisi, ısı pompası ve ısı geri kazanım sistemlerinin bir arada kullanılması ile Türkiye’nin ilk (+) enerji yapısı olmaya aday. Binanın dış görünümünü etkilememesi amacıyla yakıt kazanlarının bulunduğu tesisat odaları bina dışında toprak altında bir bölgede konumlanmış. Akıllı bina teknolojisi sayesinde, hangi enerji kaynağının ne zaman devreye gireceğine bina otomasyonu ile karar verilecek. Fuaye İç cephenin binanın içine kıvrılarak S çizdiği bölümde tüm katları birleştiren ve ters konik şekilde yükselen merdiven görünmekte. Bu mekan içerisinde bulanan bir kişi yapının genel oluşumuna hakim. İç Avlu Yapıyı farklı kılan en önemli özelliklerden biri yapı çevresini saran biyolojik gölet. Bu gölet bina çevresini sarmakla kalmayıp kıvrılarak fuaye içersinden de geçerek avlu içerisinde sonlanıyor. Avlu aynı zamanda personel ve ziyaretçiler için kendine has bir rekreasyon alanı. Kafeterya ve restoran bu avluya açılıyor.■ Bu Proje; 2011 YILI DOĞRUDAN FAALİYET DESTEK PROGRAMI (MARKA11-02-DFD-066) kapsamında T.C. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı tarafından desteklenmektedir. Proje Künyesi: İşveren: Düzce Teknopark A.Ş. – Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Funda Sivrikaya – Şerifoğlu, Teknopark A.Ş. Genel Müdürü Prof. Dr. Serkan Subaşı Mimari Proje: II Architects int, Yüksek Mimar Barış Çokcan; Mag. Arch. Sigrid Brell-Çokcan Takım: Martin Kleindienst, Johannes Braumann Statik Proje: 2N Mühendislik Mekanik Tesisat Projesi Akım Mühendislik Elektrik Tesisat Projesi: Esan Mühendislik Proje Destekçileri: MARKA Doğu Marmara Kalkınma Ajansı, T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı