sayfa 14 master.qxd

Transkript

sayfa 14 master.qxd
AGOS 18
AGOS
KÜLTÜR-SANAT
14
6 AĞUSTOS 2010
Silva Bingaz’ın fotoğrafları:
En diptekiler ve dünyanın
en temel açmazları
TALİN SUCİYAN
“J
aponya’da Avrupal› Gözler” projesi kapsam›nda
Avrupa Kültür Baflkentleri ‹stanbul, Pecs ve Essen’den üç foto¤rafç›, EU Japan Fest organizasyonuyla geçti¤imiz Mart
ay›nda üç haftal›¤›na Japonya’ya davet edildi. Türkiye’den
Silva Bingaz, Macaristan’dan
Gabor Arion Kudasz ve Almanya’dan Andreas Gefeller’in Japonya’da çekti¤i foto¤raflar,
geçti¤imiz hafta ‹stanbul’da,
Tophane’deki Sanat Liman›’nda sergilenmeye baflland›.
Silva Bingaz’la foto¤rafç›l›¤› ve
Japonya deneyimi üzerine konufltuk.
• Projenin amac› neydi?
Öncelikle, bu projenin Türkiye’deki ‘Japon Y›l›’yla ilgili
bir etkinlik olmad›¤›n› söyleyeyim. Japonya’da 12 y›ld›r EU
Japan Fest ismiyle faaliyet gösteren ba¤›ms›z bir grup, kültürel organizasyonlarla ülkenin
Avrupa kültürüyle iliflkilerini
irdeliyor. Temelde, Bat›’n›n
onlar› belli önyarg›larla alg›lad›¤›n› düflünüyor. Bu önyarg›lardan ar›nm›fl bir flekilde nas›l
iletiflime geçebilecekleriyle ilgili
kafa yoruyor. EU Japan Fest’in
projelerinden bir tanesi foto¤raf. Her sene Avrupa’dan, belli
bir stili olan foto¤rafç›lar› kendi ülkesine davet ediyor. Bu foto¤rafç›lar dünyan›n her yerinde kendi tarzlar›nda çal›fl›yor.
Foto¤raflar› kitap haline dönüfltürülüyor, galerilere, müzelere gönderiliyor, sergiler düzenleniyor. Foto¤raf alan›nda
dünya çap›nda prestijli bir proje bu.
• Sana nas›l ulaflt›lar?
Projenin kuratörü ‹stanbul’a
gelmifl ve Genifl Aç› dergisinde,
pek çok arkadafl›n portfolyolar›na bakarak, benimkini be¤enmifl. Bu projeyi daha önceden
biliyordum, Stratos Kalafatis
gitmiflti birkaç sene önce. Benim hocam olan Anders Petersen de gitmiflti. Daveti memnuniyetle kabul ettim.
• Sergi, Sanat Liman›’nda ne
kadar aç›k kalacak, sonras›nda baflka bir yere gidecek mi?
Sergi 29 A¤ustos’a kadar
aç›k. Sonra, foto¤raflar›n çekildi¤i Tottori’ye, Japonya’ya gide-
Silva Bingaz dünyanın her yerinde insanların en basit davranış biçimlerinde birbirine benzediğini söylüyor.
cek. Orada sergilenecek, organizatörler foto¤raflar› koleksiyonerlere ve müzelere verecek.
• Bu kadar k›sa sürede nas›l
ulaflt›n foto¤raflar›n› çekti¤in insanlara?
Ben gitti¤imde inan›lmaz
rüzgâr vard›, hava so¤uktu,
kar vard›. Böyle bir ortamda
kendi stilimde çekebilmek hiç
de kolay de¤ildi. Genellikle
yar› ç›plak, do¤ada insanlar›
çekiyorum. Vücutlardaki izleri önemsiyorum. Underground gruplarla nas›l buluflacaks›n? ‹lk sordu¤um fley, “Buran›n en tehlikeli yeri neresi?”
oldu, “Yok” dediler. fiehrin
dibine ulaflmak, daha underground gruplara ulaflmak demek, flehrin örtüsünü açmak
demek. Onlara ulaflt›¤›nda
çok daha iyi ifller ç›kart›rs›n.
En diptekiler daha dünya insan›d›r. Daha aç›k görüfllüdür,
geleneksel yap›lardan ar›nm›flt›r. Dinledikleri müzik daha
dünya müzi¤idir, daha rahatlard›r. Onlar›n seni anlamas›
daha kolayd›r, foto¤raf çekmek de daha kolayd›r.
• Marjinallefltirilmifl kesimlerden bahsediyorsun de¤il
mi?
Evet, ama marjinal oldukça
global de oluyorlar, her yerde
benzer gruplar var ve benzer
özellikler tafl›yorlar. Kendi ülkelerine ait olmayan müzikleri
dinliyorlar, anlaflabilecek kadar
‹ngilizce biliyorlar.
Herkes çok merak etti bu insanlar› nas›l buldu¤umu. Tottori’de kat›ld›¤›m projeye destek veren bir tiyatro toplulu¤u
vard›. Oraya vard›¤›m gün, bu
grubun düzenledi¤i bir tiyatro
konferans› vard›. Orada bir
slayt gösterisi yapt›m. Slayt
gösterisinden sonra beni birer
gün al›p gezdirecek iki kifli ç›kt›. ‹ngilizce bilmedikleri için,
yanlar›nda ‹ngilizce bilen birisini getirdiler. ‹lk yolculuk onlarla bafllad›. Bir hafta onlarla
gezdim, sonraki dönemde baflka insanlarla gezdim.
• Foto¤raf›n› çekti¤in insanlarla nas›l iletiflim kurdun?
Yeni tan›flt›¤›m insanlara yan›mdaki CD’den foto¤raflar›m›
gösteriyorum. Karfl›mdakilerle
neler yap›labilir, neler yap›lamaz,
çekim yapmak mümkün mü,
de¤il mi, bunu hissediyorum.
Karfl›mdakiler de bu ifli çok sevdi¤imi, belli bir profesyonel yaklafl›m›m oldu¤unu fark ediyorlar
ve benim için bir fley yapmaya
haz›r hale geliyorlar.
Her zaman karfl›mdakilerle
konufluyorum, onlar›n kim
olabilece¤ine dair tahminler
yürütüyorum, çözümlemeye
çal›fl›yorum. Genel anlamda
hayata dair, en basit yaflamsal
fleylere ait fikirlerimi söylüyorum, böylece h›zla arkadafll›k
kuruyoruz. Beraber çal›flt›¤›m,
foto¤raflar›n› çekti¤im insanlar
benim için önemliler ve bunu
hissediyorlar san›r›m.
• Japonya’da çekti¤in foto¤raflar, Yeflilköy’de çekti¤in
‘K›y›’ serisinin devam› gibi...
Bana göre bir foto¤rafç›n›n
foto¤rafç› olmas›n›n en önemli
koflulu, kendine ait bir yolunun olmas›, dünyan›n neresine
giderse gitsin ayn› tarzda çekebilmesi. Bazen bir baflka foto¤-
rafç› gibi çekebilmek istiyorum, “Harika olur, biraz da rahatlar›m, kendimden kurtulurum” diye düflünüyorum. Ama
olmuyor. Japonya’da kendi yolumu takip ettim. Kad›nlar ve
erkekler sanki do¤an›n içinde
çekilmifl gibi görünüyorlar, son
derece ilkel hallerindeler. Genelde do¤ada ya da yatak odalar›nda çekmeyi seviyorum. En
do¤al› bu çünkü.
• Do¤all›k neden bu kadar
önemli?
Dünyan›n her taraf›nda insanlar birbirine benziyor. Ama
nerede benziyorlar? En basit
davran›fl biçimlerinde benziyorlar. Asl›nda bu davran›fllar
da, sistemin bütün tafllar›n›
oluflturuyor. O yüzden, en temel fleyleri çekmek, en ilkel
fleyleri çekmek, varolan düzeni
ve iliflkiler sistemini çekmek
demek. Rekabet duygusu, cinsiyetin özellikleri, erillik, güç
ile olan iliflki, do¤urganl›kla
olan iliflki, vicdan...
• Vicdan kültürel bir fley de
de¤il mi?
Vicdan, bence insan›n kontrol mekanizmas›n›n olmad›¤›
anda yapabildi¤i fleyler. Veyahut da, tam tersi, kontrol mekanizmas›n›n bask›c› yönlerine
karfl› durabilir oldu¤u anlar.
Mesela Japonya’da gö¤sünde
kocaman bir haç dövmesi olan
bir çocuk vard›. Japonya’da H›ristiyanlar az›nl›k, büyük bir
bask› görmüfller. Böyle bir dövmeyi H›ristiyan olmayan bir insan›n yapt›rmas› bence toplumun vicdan›yla ilgili. Az olana,
kabul edilmeyene karfl› gösterilen özen bence vicdan› gösterir.
• Biraz da tercih etti¤in foto¤raf anlay›fl›ndan konuflal›m... Neden böyle bir
tarz seçtin?
Kendili¤inden oldu¤unu
söyleyemem. Belgecilikten, tan›mlamaktan hofllanmad›m.
Olan› oldu¤u gibi çekmekten,
formlar içinde hofl ve güzel foto¤raflar oluflturmaktan hofllanmad›m. Bunlar›n çok iyi
örnekleri zaten yap›lm›fl durumda. Mümkün oldu¤unca
daha az tan›mlayan foto¤raflar
çekmeye çal›flt›m. Tan›mlamaktan vazgeçti¤imde, sezgilerimle oluflmufl bir duyguyla
hareket ediyorum. Bakan insanlar›n da tepkileri benzefliyor, kendilerinden bir fley buluyorlar.
Karmafl›k durumlar, en derinlerde bir ac›, ürkütücü fleyler, korku, yüre¤imi burkan bir
fleyler, hep bunlar› hissediyorum foto¤raf çekerken. ‹nsanlar› yönlendiriyorum öte yandan, sürekli. Baz› portreleri görenler, foto¤raftaki kifliyi tan›yam›yorlar, çok flafl›r›yorlar.
Foto¤raftaki kifli, art›k kiflinin
kendisi de¤il. Ancak her insan›n içinde olan bir taraf› gösteriyorum. O taraf var, onu yakalamaya çal›fl›yorum.
• Cinsiyetsiz foto¤raf olmaz
diyorsun...
Cinsiyet her yerde. Son derece eril bir dünyada yafl›yoruz. Erkin oldu¤u her yerde
cinsiyet var. Kad›n erkek aras›ndaki güç iliflkisi, bütün
dünyada olan bir fley, dünyay›
belirleyen bir fley. Yar› ç›plak
erkekleri mutlaka kullan›yorum. Bir yandan yumuflat›yorum onu, son derece insanilefltirip, hepimizin içinde var
olan bir fley olarak görüyorum, bir yandan da o gücün
bir de¤erler sistemi haline dönüfltü¤ü andaki korkutuculu¤unu göstermeye çal›fl›yorum.
Oluflturulmufl eril de¤erler
sistemi ve bunu ayakta tutmaya çal›flan her fley, gücü ele ald›¤› anda korkutucu hale dönüflüyor. Ele al›nan güç, baflka
unsurlar taraf›ndan yumuflat›lmad›¤›, dengelenmedi¤i sürece, son derece korkunç. Dengelenemeyen güçler korkunç
fleyler yapabiliyor, bu bir ev ortam›nda da oluyor, bir ülkeyi
ya da dünyay› yönetirken de
olabiliyor.
‘Belgelerde İstanbul Adaları’ kitabı tarihe ışık tutacak
LUSİN ZAKARYAN
A
dalar bölgesinin
toplum yaflant›s›n›,
kurumlar›n oluflmas›n›,
önemli yap›lar›n inflas›n›, harp ve mütareke y›llar›n›, resmi yaz›flmalardan takip etmek ve arfliv
belgeleri ›fl›¤›nda bilgiye
ulaflmak amac›yla Devlet
Arflivleri Genel Müdürlü¤ü’nce haz›rlanan ‘Belgelerde ‹stanbul Adalar›’
isimli kitap, Adalar Kültür
Derne¤i taraf›ndan yay›mland›.
31 Temmuz’da Büyükada Splendid Palace
Oteli’nde düzenlenen bir sergiyle tan›t›lan
285 sayfal›k kitaptaki belgeler, 1800’lerin
bafl›ndan 1922’ye kadar olan zaman diliminde Adalar’daki olaylar› gözler önüne seriyor.
Kitapta, Büyükada Vapur ‹skelesi’nin tamir edilmesi ve bu ifl için 75 bin kurufl
ödenmesi konusunda Padiflah Abdülaziz’in
emri (2 May›s 1876) gibi tarihsel belgeler
yer al›yor. Bir baflka belgede ise, Haydarpafla’daki liman ve r›ht›m inflaat› için gereken tafl›n, K›nal›ada’daki ocaklardan ç›kar›larak gönderildi¤i, kalan k›sm›n ise
Büyükada’daki ocaklardan temin edilmesinin uygun olaca¤› konusunda, Orman Maadin ve Ziraat Nezareti’nde Sa-
S‹YAH MAV‹ KIRMIZI SARI
daret’e gönderilen 4 fiubat 1901 tarihli yaz› yer al›yor.
Belgelerde, belediyenin Adalar’›n temizlik ve imar
masraflar›n› karfl›lamakta geçmiflte de güçlük çekti¤ine
dair örnekler de var. Bütçenin yetersiz olmas› nedeniyle, yabanc›lardan al›nd›¤› gibi yerli ziyaretçilerden de
“gör” vergisi (ayakbast› paras›) al›nmas›na izin verilmesi talebiyle, ‹stanbul Valili¤i’nden Dahiliye Nezareti’ne gönderilen yaz› (7 Aral›k 1910) bunun önemli
bir ispat›.
Bugünkü ‘iskele’ tart›flmas›n› hat›rlatan bir baflka
örnek de, üç aydan beri hasarl› bir durumda olan K›nal›ada ‹skelesi’nin tüm müracaatlara ra¤men tamir
edilmedi¤i, 8 Ocak 1912 gecesi f›rt›na yüzünden iskelenin tamamen y›k›larak aç›klara sürüklendi¤i, vapurlar›n K›nal›ada’ya yanaflamamas› sebebiyle bir haftad›r
Ada halk›n›n tamamen aç ve susuz kald›¤›na iliflkin yaz›yla gün ›fl›¤›na ç›k›yor.

Benzer belgeler

sayfa 4 - Silva Bingaz

sayfa 4 - Silva Bingaz Aç›’n›n Temmuz-A¤ustos say›s›n›n kapak foto¤raf› ve portfolyo dosyalar›ndan biri Difl Hekimi Silva Bingaz’a ait. Yeflilköy’deki muayenahanesinden y›llardan beri difl hekimi olarak tan›d›¤›m›z Bingaz’›...

Detaylı