341.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma

Transkript

341.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma
TT.1:Layout 1 16.02.2013 23:19 Page 1
TÖHOB’a Çin’li
BYD’den ziyaret
Geçtiğimiz hafta, İstanbulʼda bir dizi temaslar gerçekleştiren elektrikli
otobüs üreticisi Çinli BYD firma temsilcileri, TÖHOBʼu ziyaret edip
Başkan İsmail Yüksel ve yönetim kurulu üyeleri ile bir dizi görüşmeler
yaptı. Daha önce de iki defa gerçekleştirilen toplantının devamı niteliğindeki bu görüşmede, toplu taşımanın tüm gelişmeleri ele alındı...
“Seyahat kartları”
uygulaması güzel ama
Toplu taşımada seyahat kartları uygulaması, sosyal devlet olmanın sorumluluğuyla yerine getirilen güzel bir uygulama. Fakat burada bence
tartışmamız gereken, uygulamanın içeriğinden ziyade şekli... 11’DE
İstanbul Av. Pim. P.K. 11 (P.P 2)
www.kenticitoplutasima.com.tr
16 ŞUBAT 2013 ● YIL: 7 ● SAYI: 341
İETT’den son uyarı!
Sayı çokluğu ile Anadoluʼya örnek olma potansiyeline haiz İstanbullu halk otobüsü şirketlerinin kurumlaşmasını
destekleyen İETT, kurumlaşma yaklaşımları konusunda şirket başkanlarıyla hedefleri görüşmek için toplandı.
VİTRİNE ÇIKANLAR
Metrobüs sınırları aştı
İstanbulʼda günde 700-800 bin kişiye toplu taşıma hizmeti veren Metrobüs Sistemi, İBBʼnin desteğiyle kuralan Lahorʼda
da trafiğe yeni bir soluk getirdi...
2’DE
İETT ASLA
VAZGEÇMİYOR
BU FIRSAT
KULLANILMALI
İstanbullu beş şirket başkanı ile
son gelişmelerin değerlendirilmesi için, İETT Genel Müdürlüğüʼnde düzenlenen toplantıda Genel
Müdür Dr. Hayri Baraçlıʼnın, şirket
başkanlarına sitemkâr davrandığı
ve öncesinde yaptıkları toplantıda
ortaya koyduğu, “Yapılması gerekenlerle uyulmasını istediği
hususların” dikkate alınmadığı
uyarısını yaptığı belirtildi. Baraçlıʼnın toplantıda halkçıların yanlış
yapma lüksü olmadığını söylediği, başkanlarla Anadolu ve Avrupa yakasında yapılacak iki toplantıda hedeflerini değerlendireceği iddia edildi...
İETT kurumunun TÖHOB üzerinden Çorumʼda halk otobüsçülerine seslenmesi, genele şamil bakışla ülke geneli özel kesimin kurumsallaştırılması olasılığı da doğmuştu. Bu sonuç, aynı zamanda
kurumun gerekliliği yanında, yeni
yapılandırılmayla ülke geneli tek
otorite bile olabileceğini göstermiştir. İstanbullu özel halk otobüsçüleri bu gerçeğin tetikleyiciliğini
kullanıp atak yapabilir. Bunun için
özel halk otobüsçüleri, İETT ile
daha yakınlaşmalı ve desteğinin
sürmesi için kendi bireysel farklılıklarını bırakıp, topyekün yenilenme yoluna gitmeli...
İBB meclisi 81 hattı
görücüye çıkardı!
Metro hatları artıyor...
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş, Beylikdüzü AK Parti İlçe
Başkanlığıʼna yaptığı ziyarette, uygulama
aşamasında olan metro projeleri hakkında geniş bir açıklama yaptı... 5’DE
Başkentte belediye otobüsü, Ankaray ve
metroda kullanılan EGO kartları tarih oluyor.
Bu kartların yerine İstanbulʼda kullanılan
“Akıllı Elektronik Ücret Toplama Sistemi” kullanılacak...
2’DE
Uşakʼın toplu taşımasında milat niteliğinde olan kartlı sistemin protokolü imzalandı. Uşak Belediye Başkanı Ali Erdoğan, Uşakʼta toplu taşımada süren keşmekeşin önüne geçileceğini belirtti. 9’DA
TÖHOB
2
Onur
ORHON
10 YENİ HAT...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi ihaleye çıkaracığı otobüs ve minibüs hatlarını 12 Şubat 2013 tarih,
2013/116 dosya numarası ile görücüye çıkardı. İstanbulʼun muhtelif
semtleri için oluşturulan otobüs hatları listesindeki 10 adedi yeni olmak
üzere, 81 hatta 377 Otobüs A.Ş. aracı hizmet verecek. 10 adet yeni
hat hem Avrupa Yakasıʼnda, hem de
Asya Yakasıʼnda paylaştırıldı...
Minibüs hatları için her iki yakada
toplam 86 araç hizmet verecek. Şile İlçesi için 5 hatta 27 araç, Çatalca İlçesi için de 9 hatta 59 araç çalışacak. Hatlarda kullanılacak olan
minibüsler için, şoför dahil, 9 ile 15
adet arası yolcu taşıma kapasiteli
ve engelli erişimli olması kararı geçerli olacak. Şimdi, görücüye çıkan
hatların ihalesi bekleniyor...
Üretim
kapasitemiz
yeterince
yüksek
E-Kent şimdi Uşakʼta
BAŞYAZI
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisiʼnin 12 Şubat 2013 tarih 2013/116 dosya numarası ile Otobüs A.Ş.ʼye
devredilen hatlar görücüye çıktı. 81 hatta 377 adet aracın hizmet vereceği listeye 10 yeni sefer ilave edildi.
ARA DURAK
KÖPRÜYE
DİKKAT
2
M. Şevket
ERTURAN
86 MİNİBÜS...
Ankara da akıllandı...
İsmail
YÜKSEL
2012 yılını iç ve dış
pazarda gerçekleştirdiği projelerle
başarıyla bitirdiklerini açıklayan Fatih
Tamay, Isuzuʼnun
2013ʼde de başarılarını arttırarak sürdüreceğini belirtti.
Tamay, “bu yıl da
hızımızı kesmeyeceğiz” şeklinde konuştu...
3’DE
FATİH TAMAY
GÖZLEM
İstanbul Büyükşehir Belediyesiʼne bağlı Otobüs A.Ş. her geçen gün filosunu büyütürken, İstanbul
İl sınırları içinde yeni hatların kullanımına dahil ediliyor. İBB Meclisiʼnin son kararı bu uygulamanın
yeni örneği. Mevcut taşımacılar, oldu bittiye getirilen bu karardan oldukça rahatsız görünüyor...
YOK
OLACAKLAR
VAR
3
TT.2:Layout 1 16.02.2013 23:20 Page 1
2
SEKTÖRÜN NABZI
16 ŞUBAT 2013
ONUR ORHON
İSMAİL
YÜKSEL
[email protected]
TÖHOB...
ARA DURAK
Köprüye dikkat...
B
İRİNCİ BOĞAZ Köprüsü üzerinde
taksiyi durdurup, denize atlayarak
intihar eden son vatandaşımızın üzerinden çok fazla zaman geçmedi.
Bu kez de, bir özel halk otobüsü
yolcusu, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü
üzerinde şoförün kapıları açması için
olay çıkardı.
Elindeki bıçakla şoförü tehdit eden
yolcu, kapıların açtırmak ve aşağıya atlamak istediğini haykırdı.
Özel halk otobüsü şoförü Davut Ayvalı (C-389) soğukkanlı bir davranış
sergileyerek yolcuyu oyalamayı başardı.
Bu arkadaşımızı kutlamalıyız.
Bu arkadaşımız, daha sonra da kapıları açmadan köprüyü geçip, güvenli
bir noktada olaya polisin müdahalesini
sağlamıştır.
Mutlaka bir panik yaşanan otobüsün
içindeki yolcuların güvenliği de burada
büyük önem taşımaktadır.
Bıçaklı yolcunun ters bir hareketi
otobüsün kontrolden çıkmasına neden
olabilir ve çok daha üzücü sonuçlar
meydana gelebilirdi.
Kimsenin burnu kanamdan bu olayın atlatılması bundan sonra benzer
olaylarda daha dikkatli olunmasını işaret ediyor. Şoför arkadaşlarımız elbette
bu olayı izledi ve dinledi.
Bu davranışı sergileyen şoför arkadaşımızın geçen yıl gerçekleşen eğitimlerden yararlandığını düşünüyorum. Otobüslerin ve yolcuların güvenliği bu olaydan sonra biraz daha dikkatli olmamız gerektiğini hatırlatıyor.
Otobüsün iç ve dış kısımlarını izleyen kamera sistemlerinin monte edilmiş olmasının bu ve benzer olaylarda
özel halk otobüsü taşımacılarına ne
kadar büyük destek olduğunu da rahatlıkla gösteriyor.
Teknoloji hayat kurtarıyor...
Ö
ZEL halk otobüsü sektörünün
bugün için en üst düzey yapılanması olan TÖHOB üzerine görüş
açıklamak, eleştiri getirmek kolay
yöntemlerdir. Yeni bir yapı kurmak,
yürütmek ve sahip çıkmak önemli
gelişmelerdir.
Anadolu kentleri, TÖHOB’a yeterince sahip çıkmaktadır.
İstanbul’da çıkmaktadır. Onun
içindir ki, her geçen gün TÖHOB
gelişmekte, nihai düzeyde arzulanan
kabul hedefinde gitmektedir.
BAŞYAZI
Merkezin bulunduğu İstanbul’da
İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü
kurumsal anlamda TÖHOB olgusunu
desteklemekte, çalışmalarına katkı
sağlamaktadır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Ulaşım Daire Başkanlığı da son yaptığı çağrıda, TÖHOB’u komisyona
davet etmiştir. Ankara düzeyinde,
bakanlıklar nezdinde, gün geçtikçe,
çalışmalar geliştikçe TÖHOB yer bulmaktadır. Ulusal ve uluslararası organizasyonlarda TÖHOB özel halk
otobüsü sektörünü temsilen aranmaktadır. Bütün bunlar altı yıl gibi bir
sürecin geçişiyle mümkün olmuştur.
Bunu inkar etmek görmezden
gelmek en azından bu oluşumun bir
parçası olanlara yakışmamaktadır.
TÖHOB gündemi en ayrıntısına
kadar mevcut imkanlarını zorlayarak
takip etmektedir. Yavaşlama veya hantallaşma iddiaları geçerli değildir.
Ülke genelinde yaşanan sorunların
boyutları nedeniyle faturayı TÖHOB’a
kesmek doğru değildir.
TÖHOB, hiçbir zaman içine kapalı
değildir. Küçük bir TÖHOB olsun anlayışı yoktur. Öyle düşünceler hakim
olsaydı, TÖHOB ülke geneline yönelik kurulmaz, daha dar alanda
düşünülebilirdi?
Unutulmamalıdır ki, TÖHOB bir
gönüllülük ve isteğe bağlı bir birlikteliktir. Buranın yaşaması için amatörlük ve fedakarlık gerekmektedir.
Mevcut yönetim kurulları da bunu
bugüne kadar olabildiğince yapmaya
çalışmışlardır.
Metrobüs sınırları aştı
İstanbulʼda günde 700-800 bin kişiye toplu taşıma hizmeti veren Metrobüs Sistemi, Pakistanʼın önemli bir
kültür merkezi olan Lahorʼda da hizmet vermeye başladı. Metrobüs, Lahor trafiğine yeni bir soluk getirdi...
BB ve Pencap Eyaleti Hükümeti arasında imzalanan anlaşma ile 12 milyonluk Lahor Kenti trafiğine, Metrobüs Sistemi yeni bir soluk getirildi.
Binlerce kişinin coşkulu katılımıyla gerçekleştirilen açılış töreninde konuşan 80 milyon nüfuslu Pencap Eyaleti’nin Başbakanı
Şahbaz Şerif, “Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Başkan Kadir Topbaş’a bize sundukları sonsuz destek için
İ
çok teşekkür ediyorum” dedi. Bugüne kadar vatandaşlarının saatlerce otobüs bekleme
dertlerinin sona erdiğine vurgu yapan Şerif,
“Fakir insanımız, yanından klimalı araçlarla geçen zenginlere bakmak zorunda
kalıyordu. Artık, fakir halkımız da bundan sonra klimalı metrobüslerde hem
hızlı, hem de güvenli ve mutlu bir şekilde
seyahat edebilecek” şeklinde konuştu.
Günde 120 bin yolcu taşıyacak olan La-
hor Metrobüs Hattı 12 milyonluk şehrin en
yoğun caddesinde 27 km. boyunca uzanıyor.
Toplamda, 300 Milyon Dolar’a mal olan
projenin 9 km’si yükseltilmiş yoldan oluşuyor. Hat, 10 ayda tamamlanarak tarihi bir rekora imza atıldı. Üç tekerlekli rikşa ve çinçi
araçların yoğun hava kirliliğine neden olduğu
Lahor’da metrobüs ilk bir ay ücretsiz olacak.
E-biletin geçerli olacağı metrobüste,
henüz ilan edilmemiş olmakla beraber bilet
fiyatının 10-20 Rupi (18-35 kuruş) aralığında
olması tahmin ediliyor. İstanbul Büyükşehir
Belediyesi Ulaşım A.Ş.’nin teknik ve proje
danışmanlığı yaparak Lahor’a kazandırılan
metrobüs sistemi 2 saatte gidilebilen mesafeyi 50 dakikaya indirdi. Lahor’daki açılış törenine Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ,
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ahmet Selamet, Ulaşım A.Ş. Genel Müdürü Ömer Yıldız’da katıldı.
Penjap Eyaleti Başbakanı Şehbaz Şerif, Kentkart sistemini yakından inceledi ve bilgi aldı.
Kentkart Lahor’da
Pakistanʼın ilk “Elektronik Ücret Toplama ve Araç Takip Sistemi” Lahorʼda, Kentkartʼla hayata geçiyor. İBB ve İETT desteğiyle kurulan Lahor Metrobüs sistemi hizmete başladı...
ESMİ açılışı 10 Şubat Pazar günü gerçekleştirilen Metrobüs Sistemi açılış
törenine Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Penjap Eyaleti Başbakanı Şehbaz Şerif, Pakistan Eski Başbakanı Mian Nawaz
Şerif, Sind ve Hayber-Pahtunhva Eyaletleri
Başbakanları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ahmet Selamet, İETT,
Albayraklar ve Kentkart yetkilileri katıldı.
R
LAHOR’DA KENTKART FARKI
Toplam 10 ülkede, 29 şehirde kurduğu
Kusursuz Akıllı Ulaşım Sistemleri ile
hizmet kalitesini her geçen gün biraz daha
artıran Kentkart, 11 milyon nüfusa sahip
Lahor Şehri’nde yapılan Metrobüs Sistemi
açılışında Pakistan halkının kullanımına sunuldu. Lahor’da kurulan sistem, Kentkart’ın yeni nesil kart okuyucularından, otomatik bilet satış makinelerinden ve sürücü bilgisayarından oluşmakta.
Penjab Toplu Taşıma İdaresi, Araç Takip ve Yolcu Bilgilendirme Sistemleri ile
daha planlı ve güvenli bir toplu taşıma hizmetine kavuştu. 31 km.’lik bir hat üzerinde,
27 istasyon ve 45 otobüs ile hizmet veren
Lahore Metrobüs Sistemi, günde 112.500
yolcu taşıma kapasitesine sahip. Yakında,
200 otobüsün daha eklenmesi planlanan
sistemde hattın ulaşım süresi 1 saat.
Penjap Eyaleti Başbakanı Şehbaz Şerif, sistemi ilk kullanan olmaktan dolayı mutlu oldu...
TT.3:Layout 1 16.02.2013 23:22 Page 1
GÜNDEMİN İÇİNDEN
16 ŞUBAT 2013
Üretim kapasitemiz
yeterince yüksek
2012 yılını gerek iç, gerekse dış pazarda gerçekleştirdiği projelerle oldukça başarılı tamamlayan
Anadolu Isuzu, 2013 yılına da hızlı bir giriş yaptı. Her sektörden taşımacının tercihi olan kalitenin
ve konforun simgesi Isuzu, 2013 yılında da yeni projeleriyle bu başarısını sürdürecek...
Kurulduğu günden itibaren Türkiye’de taşımacılık
sektörünün her türlü talebini karşılayan Anadolu
Isuzu’nun Genel Müdür Vekili Fatih Tamay,
Isuzu’nun şu anki geldiği noktadan memnun. 2013
yılında da bu başarının süreceğine inanan Tamay,
sözleriyle de bu inancını destekliyor...
■ Merve Yılmaz
013 yılının ilk teslimatını
Sakarya’da gerçekleştiren Anadolu Isuzu, Novo
City Otobüsleri’yle Sakaryalılar’ın da beğenisini topladı.
Teslimat töreninde sorularımızı yanıtlayan Isuzu Genel
Müdür Vekili Fatih Tamay,
önemli değerlendirmelerde bulundu. Anadolu Isuzu’nun ihracat oranını yüzde 100 artırdığını belirten Tamay, sözlerine şöyle devam etti; “2012’de özellikle toplu ulaşım projelerinde önemli görevler aldık. Türkiye’deki bir takım şehirleri komple Isuzu ile donattık. Isuzu olarak biz minibüsten küçük otobüse geçiş ve minibüsten büyük otobüse geçiş
projelerinin neredeyse tamamında yer alıyoruz. Bizim hedefimiz en iyi olmak.
Özellikle, toplu taşıma araçlarında biz, 2012 yılında
2
‘‘
7.5 mt.’de pazar lideri olduk.
Segment içi bir ayrım düşündüğümüzde, toplu ulaşımda
önemli mesafeler katettik.
Bu sene de yolumuza bu projelerle devam edeceğiz. Üretim kapasitemiz de yeterince
yükseldi. Bu yüzden, bu sene
hemen hemen her projede
yer alacağız.
Toplu taşımada iki konu
var; Birincisi; özellikle, minibüsten küçük ve büyük otobüse dönüşüm başlamış durumda ve bu da hızla devam
ediyor. Bu nedenle önümüzdeki günlerde satışlar daha da
artacak. İkincisi ise; yerel yönetim seçimlerinin yaklaşmasından dolayı yerel yönetimlerin psikolojik tarafı hızlandırıp, bu alımların gelecek seneye kadar önemli kısmını tamamlayacaklarını düşünüyoruz. İkisi üst üste geldiği zaman toplu ulaşımda ciddi bir
araç talebi olacak...”
İstanbul, Ankara ve İzmir gibi
büyükşehirlerin yanı sıra diğer
şehirlerimizde de ulaşımda
dönüşüme talep arttı. Neredeyse,
bütün şehirlerimizde dönüşüm var.
İşlevsel olarak
değişmeyen otobüs
yenilenmeli
ANADOLU Isuzuʼnun bütün servislerinde dönüşüm
konusunda gerekli hazırlıkların yapıldığını belirten
Fatih Tamay; “Öyle otobüsler var ki, yeni yasaya göre dönüşmesi çok
kolay değil. Şöyle ki, şekilsel olarak dönüşebilirler ama işlevsel olarak
hiç de mümkün değil.
Doğal olarak da, günümüze daha yakın araçlarda dönüşümler yapılacak. Eski olan araçlarımız da tamamen değişecek. Şehirlerarası taşımacının, turizmcinin,
toplu taşımacının tüm arzularına göre araçlarımız mevcut. Şöyle diyebiliriz; terzi stili çalışıyoruz, dolayısıyla, Anadolu Isuzuʼda her bedene
uygun elbise dikilir. Özellikle, AR-GE merkezimizin büyük desteğiyle her bedene uygun elbise dikebiliriz şu anda. Projeler hazır” dedi.
‘‘
Şehirlerimizin yaklaşık 2/3’ünde
dönüşüm projeleri ya hayata geçti,
ya da geçmek üzere. Dolayısıyla,
2013 ve özellikle de 2014 yılı,
şehiriçi toplu taşıma dönüşüm
açısından daha hareketli olacak.
Anadolu Isuzu olarak yaklaşık 2002’den bu yana takip
ettikleri projeler olduğunu belirten Fatih Tamay, “Bu projeler, bütün şehirlerde toplu taşımaya geçileceği konusundaydı. Sevinerek görüyorum ki,
doğru yolda ilerliyoruz. Doğru
planlamalar ve doğru stratejiler
geliştirmişiz demektir bu. 2012
yılı toplu taşımada bence Türkiye Cumhuriyeti Tarihi’nin
en önemli yıllarından birisiydi.
Bundan sonraki yıllarda da bu
temponun aynı şekilde devam
edeceğini düşünüyorum ben.
Biz bu yolda üzerimize düşen her şeyi yapıyoruz. 2012
yılında Türkiye’de büyük ve
orta büyüklükteki şehirlerin he
men hemen tamamında proje-
lerimiz ya başladı, ya da planlama aşaması sona erdi. Dolayısıyla, 2013’ten itibaren de
hayata geçirilmeye başlanacak.
Toplu taşıma deyince, herkesin gözü İstanbul’da. Fakat,
İstanbul her şey değil. Bizim
açımızdan İstanbul’un dışındaki şehirler çok daha önemli. İstanbul’daki bütün projelerimiz hemen hemen sonuçlandı ve İstanbul dışındaki projelerimize daha yoğunluk verdik. Bu şehirlerin tamamında varız ve projelerin
tamamında da güçlü bir şeklide yer alacağız. Bizim 12
mt.’lik otobüslerimiz yoktu
ancak önümüzdeki yıllarda
Anadolu Isuzu bütün segmentlerde yer alacak” dedi.
M.ŞEVKET
ERTURAN
ARA DURAK
Yok olacaklar da var...
Y
AKIN dönem için hükümetin ilginç sonuçlara gebe,
domino etkisi doğuracak hazırlıkları olduğu, artık iyiden iyiye
anlaşılır olmaya başladı. Elbette, buna daha zaman var. Algım
yanıltmıyorsa şayet, bazı emareler ortada. Ama, çoğu için görülme zaman daha erken. Şuan
için söyleyebileceğim tek şey,
sadece ciddi şekilde bir “ezberbozan yapılanmaya” geçiş arifesinde olduğumuz.
Gerçi politikanın olduğu yerde kırk farklı hava esebilir. Yinede ortada gergefte iğne oyası
işler gibi işlenip kurgulanan yeniden yapılandırmalarda orta
ya çıkan çok şey, izleyebilenler
için, ciddi ipuçları veriyor. Nasılsa zamanı gelince göreceğiz.
Ben toplu ulaşımda dengelerin değişeceğini dile getirip yazımı sürdüreyim.
Evet, yeniden yapılanmada
piyasa oluşumu değişirken, sistem kurgusuna dönük ilginç
dikkat çekici şeyler var. Bunlardan ilki; klasik uluslararası network oluşturan stratejik noktalardan nüfuz ile pazarda etkin
güç olmayı sürdürmeyle, ana
noktalara güçlü temas. Kuşatıcı
hükümranlık kurma...
Diğeri; dengeleri değiştirecek kadar farklı yenilenmeleri
işaret eden kurgular. Belli ki,
hükümet ezberleri bozacak. Pazar arzındaki değişmede, aşağıdan yukarı talep oluşum yaklaşımlarında yenilenmenin gerektiğini, saha okuyucusu olarak
dillendirip uyarmıştık.
Yeni binyılın belirlenmekte
olan üretim ilişkileri ve bunun
sonucu pazarın eski anlayışı,
“büyük-küçük” ölçmeleri artık
geçerli olmayacak. Bir çok büyük edindikleri güç dahil, stoklardan tüketip, küçülecek.
Ülkede yeniden yapılanan
ulaşımda ilginçlikler göreceğimiz kesin. Ulaşımda saha biliciliğini bilen hükümet, STK oluşumlarını öne çıkarırken, asıl istediği saha kontrolü ile yeni yapıyı sağlama almaktır.
Bakalım ülkemizi stratejik
bulanların hangisi, yeni oluşumun neresinde yer alacak?
Bunları yakında göreceğiz. Piyasayı ve olanları izliyoruz.
Bitiriken, kurguları gerçekleştirenlere son sözümüz:
“Adil olup, ölçümü hassas terazilerle yaptığınız sürece başarılı olacaksınız. Bunu şimdi ve
açıkça ilan ediyoruz” olacak.
TT.4:Layout 1 16.02.2013 23:22 Page 1
4
SEKTÖRDEN YANSIMALAR
16 ŞUBAT 2013
Belediyelerimiz dünyadaki
matematiksel algıdan uzak
BİRBİRİNDEN FARKLI...
“YÜK YIKMA” ANLAYIŞI...
“KAZANIYOR” SANMA...
Dünyadaki özel sektör kullanımı ile bizdeki
eğilim aynı anda olduğu için aynıymış gibi
görünüp, birbirine benzese de, aslında, birbirinden haddinden de çok farklılık arz eder...
Bizim yerel yönetimlerimizin algı ve bakışları,
hizmeti genel kurallara uygun, işi özel girişimci olan bireysel işletmeciye bırakma değil, yükü, ona yıkma anlayışına dayalıdır...
Özel taşımacı, taşımacılığı üstlenirken, yazık
ki, maliyet analizleri yapmaktan uzak bir bakışla, emeğine bedel biçmeden işi sahiplenmiştir. İdareler, bunu “kazanıyor” sanmıştır...
ON 15 YIL içerisinde dünyadaki gelişmelerde göze
çarpan, toplu ulaşıma genel
bakışta, hizmetin doğrudan
doğruya özel taşımacıya
yaptırılmasının benimsendiği oldu.
Kamu otoritesi, kendisine ait kentiçi
toplu ulaşım görevini özel taşımacıya
yaptırırken, işveren hükümranlığına
dokundurtmadan, kendisinde sadece
kontrol ve denetim işlevini bırakarak
bunu yapıyor. Yeniden yapılanan dünyadaki baskın görüş, “ulaşım hizmetlerinin özel sektör eliyle yapılıp,
devlet otoritesinin sadece denetim
ve kontrolü elinde tutmasının yeterli olduğu üzerine. Dünyanın
genel gidişatı da, toplu ulaşım algısı
da bu istikamette...”
S
DEĞİŞEN DÜNYADA
TOPLU ULAŞIM ALGISI
KOMPLE DEĞİŞTİ
Dünyadaki bu gidişata, bizde “nasıl” diye, baktığımızda, bizde hükümetin yeniden yapılanma hedefiyle
AB müktesebatlarına uygun uluslararası gelişime uyarlı istikamet belirlemesi, belediyelerin toplu ulaşım hizmetlerinde sürekli zarar etmeleri yüzünden, onların çıkış noktalarını oluşturduğundan, işi özel taşımacılara yaptırmayı hemen benimsediler. Bunun
sonucu da dünyadaki eğilime uydukları düşünüldü.
Oysa, bizim belediyelerin, işin aslını astarını tetkik etmeden, özel taşımacıya kamu hizmeti yaptırma algısı,
gelişmiş ülkeler dışında, bize özgü bakışla ve saha realitesine hiç aldırmadan kendilerine özgü oluşan bir algı.
Belediyeler, ulaşım hizmetlerinde,
araç alımı, alt yapı, personel ve benzeri harcamalarla, hizmet yapmaya çalışırken, zarar ettiklerini hiç unutmadılar. Çünkü, ulaşım, sanıldığının ötesinde çok yatırım gerektiren bir alandır. Belediyeler bunu yaşayarak, gelişmelerin getirdiği sonuçlarla görüp
öğrendiler. Bu yüzden, genel bakışları
sadece, özel kesimin yatırım yaparak
hizmet etmeleri noktasında kaldı.
DÜNYAʼDA DEVLET
ÖZELE VERİYOR,
BİZDE İSE ALMA PEŞİNDE
Belediyelerimiz dünyadaki matematiksel algıdan uzak, girişimcinin özel sektör uygulamacı olarak yatırım
yapması gereken işletmeci olduğuna
hiç bakmadı. Belediyelerin gözündeki
özel taşımacı, “hizmet sunumuyla
belediyeye bağlı araç alımını öz kaynağı ile yapan noktasında özel girişimci sayıldı.” Özel işletmecimiz, “sınırlı özel olma” anlayışına sahip girişimciliğin ötesine, belediyelerin bu algısı yüzünden bir türlü gidemedi. Her
ne kadar; dünyadaki özel sektör kullanımı ile bizdeki eğilim, aynı anda olduğu için, aynıymış gibi görünüp, birbirine benzese de, birbirinden haddinden de çok farklılık arz eder. Bizimkilerin algı ve bakışları, hizmeti genel
kurallara uygun; işi özel girişimci olan, bireysel işletmeciye bırakma değil, yükü ona yıkma anlayışına dayalıdır. Özel taşımacı, taşımacılığı üstlenirken yazık ki, maliyet analizlerini
yapmaktan uzak bakışla işi sahiplendi.
Müteşebbis; işine, kendi ve aile efradının emek gücünü katarak, yıpranma payı ve personel katkı maliyetlerini hesap etmeden, aile efradıyla
kendi emeğine bedel biçmeden toplu
taşıma işine sarılmıştır. Bu davranışıyla da belediye gözünde, karlılığı yakalamış görünmüştür.
OTORİTELERİMİZ,
ULAŞIMDA İKİNCİ BAKIŞA
ÖNEM VERİYOR
Bugün belediyelerin yeniden özel
taşımacıdan işi almaya çalışmaları bu
yanlış görüşle alakalı, “karlılığı yakaladılar” şeklindeki yanlış algılarıdır.
Yeni trend; ulaşım dahil, tüm hizmetleri özel sektörün yapması, devletin
denetim işleviyle yetinerek, sadece zor
alanlara yatırım yaparak alan açıcı olmayı üslenmesi alenen ifade edilmeyen ama ciddi bir beklentidir de.
Ülkemizde uluslararası yapıya uy-
gun sivil inisiyatif ağırlığıyla çokuluslu gelişmeler ekseninde ve özelde
de AB uyumuna dayalı bakışla, ulaşım algısı gelişiyor. Bu da ulaşım alanındaki yeni yapının uluslar arası söyleme uygun oluşmasını zorunlu kıldı.
Çelişki, bu zorunluluğun sahaya yansımıyor olmasıdır. Sahada bu gerekliliğin kavranamaması ve hükümetin ka
bul ettiği AB müktesebatlarının mevcut yöneticilerce doğru algılanmaması
da işin tuzu biberi oluyor. Hükümete
bağlı bir çok belediye bu alanda algıya
dönük tavrını doğru koyamıyor.
Sayın Başbakanımız, bilgi paylaşımından, istişareden söz ettikçe, otoriteler bildiklerinin doğruluğunu öne
sürerek, hata üstüne hatalar yapıyor.
Belediye en önemli hatasını, sahada
toplu ulaşım hizmetini veren özel taşımacı ile belediyenin taşıma hizmeti
vermesini istediği unsurları arasında
tarafgir davranarak gösteriyor.
Özel taşımacının dinlenmediği, rakip görülerek, farklı davranıldığını her
şehirde görmek mümkündür.
Düpedüz, belediye adına hizmeti
veren özel taşımacı ile aynı sahada belediye hizmet vericisinin rekabete girdiğini, bunu önlemesi gereken belediye yetkililerinin de bu işi tetiklediklerini görüyoruz. Düpedüz özel taşımacı
ile belediye taşımacısı, sahada rekabet
yaparak çelişkiyi tırmandırıyor.
Uluslararası petrol taşımacılığından, 1994’de, İstanbul’da
minibüs işletmeciliğine geçip toplu ulaşım hizmetleri alanına
dahil olan Feyzi Aksu, sürekli yönetici oldu. Alanda, “saha
kontrolü izlenmesi ve hizmet planlanması” konusunda,
çözüm sunan pratik uygulamalarıyla ufuk açan oldu. Bu yönü,
tüm işletmeciler tarafından ortak mutabakatla teyit edilen Aksu,
7 yıldır özel halk otobüs işletmeciliği yapmakta...
Gazetemiz, değişim ve dönüşüm uygulamalarının gündemde
olduğu, ciddi yeni girişimler yapıldığı sırada, saha
tecrübesinden sahaya yansıyan uygulamalardan ortaya
çıkanları değerlendirmesinin yararlı olacağını, teorik donanımlı
planlamada yer alan yönetim erkine sahada pratik
uygulama başarılarıyla dolu işletmeci görüşlerinin ek ufuklar
açabileceği varsayımı ile mevcut uygulamaları, uygulamadaki
eksiklikleri ve sorunların çözümü dahil, yeni yapılanmada
izlenecek yolu sorduk. Halen, İstanbul Ulaşım A.Ş. Yönetim
Kurulu Üyesi olan Feyzi Aksu’nun kendi
sistematik algısı çerçevesinde yaptığı değerlendirmeleri
paylaşıyoruz...
ÖZEL TAŞIMACININ
FİKRİNİ ALAN
HİÇBİR ZAMAN YOK
Dünyadaki yeni oluşum ve buna
dayalı bizdeki iktidar değişimiyle ortaya konulan yeni anlayış, çokuluslu
bakışı getirmiş, bu yüzden, birçok ezberler bozulmaya yüz tutmuştur. Ulaşım sektörünü dünyada, özel girişimcilerin şekillendirmesi, bizde yukarıda
belirttiğim bakışı doğurmuş, kamunun
sadece denetim işlevli yol göstericiliğinin de öne çıkmasını getirmiştir.
Dünyadaki gibi bizim belediyelerimiz de önce az gelir sağlayan noktaları üstlenici olacağı, sonrasında da
geleceğini düşündüğüm, “destek sunarak özel sektörü ayakta tutuculuğu” benimsetecektir. Ama şu an ki
belediye algısı; özel sektör uygulamacısını hizmet erbabı sayma yerine,
İBBʼYE BAĞLI KURUMLAR
İBB BAKIŞIYLA
ENTEGRE DEĞİLDİR
İstanbul özeline bakalım...
İstanbul’da çoklu otorite vardır.
İBB bundan şikâyet ederken, kentte
yaşanan ulaşım ve trafik sorununun
bundan doğan karmaşadan kaynaklandığını ifade etmiştir.
Çözümü de bu minvalde aramıştır.
Ancak, geçen onca süreden sonraki
geldiği nokta ilginçtir.
Her şeyden önce İBB; şikâyet ettiği o çoklu otoriteyi çoğaltıcı yaklaşımla mevcutları arttırıcı yola gitmektedir. Bunu anlamak mümkün değildir. İBB’ye bağlı ulaşıma dönük kurumlar ve bunların alt birimleri İBB
bakışıyla entegre değildir.
Öncelik farklılıkları vardır.
İETT kent kültürüyle toplu taşıma
kültürünün, düzenli seyir ve konforlu
belli düzende durak ve hat ağlı toplu
taşımanın gerekliliğinden söz ederken,
İBB’nin bazı birimleri hala; “müsait
yerde indi-bindi” anlayışlı eski yapıyı savunmaktadır. Birimler arasında
çelişkiler sahaya yansımakta sahayı
kilitlemektedir.
SADECE, ORTAK AKLIN
KULLANIMI İLE
SORUNLARIMIZ ÇÖZÜLÜR
Dediğim gibi; İstanbul’un toplu
ulaşım sisteminde İETT kurmay bakışı ile diğer sahadakilerin algı farklılıkları vardır.
Bu olgu da sahayı karıştırıcılığa
neden olmaktadır. Yeniden yapılanmada saha düzenlemesi ve bütünleşmiş bir sistemin ileri teknoloji ile
yapılandırılması gereği vardır.
İstişareli bir saha taraması, yapının
irdelenmesi, mevcut hatların yolcu eksenli, mevcut çalışma sisteminin havuz esaslı, ama kilometre bazlı yolcu
Başbakanımız,
bilgi paylaşımı,
istişareden
söz ettikçe
otoriteler,
bildiklerini iddia
ederek hata
üstüne hata
yapmaya devam
ediyorlar...
“sadece kazananlar” olarak görmeye
kuruludur. Dahası, onları kendi harcama kalemlerine katkı sunucu unsurlar olarak tanımlamasına da dönüktür.
Sahada olanların bu şekil seyri,
özel taşımacıların yeniden yapılanma
yahut, yeni sistem kurgusunda sahada
yer alan olarak, fikrinin alınmamasını
getirmiştir. Bugün, İstanbul’da yaşanan algı bu noktada ve külliyen yanlış
daki saha düzenini koyucu ve oradaki
yapıyı yansıtıcıların saha algısının noksan olması, mevcudun düzenlenmesini
ve verimli çalıştırılmasını engellemektedir. Buna sebep de sahada doğru yapıyı, hizmet sunanların arasında uyum
sağlayacak otoritenin saha hâkimiyetinde yanlış algı, yanlış bakış ve farklı
öncelikler taşımasıdır.
Belediye
taşımacısı ile
özel taşımacının
rekabete
girdiğini, bunu
önlemesi
gereken
yöneticilerin bu
işi tetiklediğini
görüyoruz...
zeminde seyretmektedir. Bugün sorun
var ve bunu çözmek isteyen bir İstanbul Büyükşehir Belediyesi var. Ama
önce mevcut sistemi ve sistemdekilerini rehabilite etme anlayışıyla konuya
yaklaşılmıyor. Mevcut hat ve hatların,
en uygun şekle sokma yöntemi irdelenmiyor. En önemlisi, belki de ana
sorunu çözecek derece önemli olanı,
“yolcuya göre hat optimizasyonu-
İBB’nin bazı
birimleri hala;
“Müsait yerde
indi-bindi...”
anlayışıyla
eski yapıyı
savunurken,
İETT’nin küresel
bakışına ters algı
oluşturuyor...
nun” gerekli olmasına rağmen görmezden gelinmesidir. Bütün bunlar da
yönetici bazlı karar mercidekilerde
algı eksikliğinin varlığını gösteriyor.
DOĞRU DÜZENLEMELER
SİSTEM KURULMASINI
HER ZAMAN HIZLANDIRIR
Ülkemizdeki gidişatın doğru olmasına rağmen belediye kuruluşların-
odaklı ve araç eşitliği ile son olarak da
performans takipli düzenlenmesi gereklidir. Kısaca, önce yeni yerine önce
mevcudun hep birden incelenerek rehabilitesinin mümkün olup olmadığına bakmak lazım.
Kentsel dönüşümle birlikte ulaşım
algısında da değişmeler gerekiyor. Bir
kere kentteki hemen herkes planlamalara dahil edilmeli. Ulaşım konusunda
da dönüşüm ve yapılanmalarda da ortak aklı kullanarak çözümler aranmalı.
Mesela, ulaşımda tek otorite, karar
noktası öncesi tartışmada paydaşları
fazla, şehir plancıları, ulaşım uzmanları, mühendisler, arazı kullanıcıları,
elektronik sistemcileri halk özel taşımacılar bilim insanları ile alakalı herkesle istişareler yapılarak geniş katılımlı süzerek sistemde kullanılacakları
ayırt edici toplayıcı bakışlarla sistem
teşkil edilmeli.
Tercihli yol uygulamasından yıllardır söz ettik.
Metrobüs sistemiyle dünyaya örnek olduk. İnsanları ana artere toplamayı başardık. Ama ne hikmetse ana
arterden içeri dağıtımda kayırmalardan ötürü başarılı olamıyoruz.
İlk uygulamada tercihli yol polis
kontrolündeydi. İnanılmaz bir başarı
da sağlandı. Akabinde, kontrol zayıfladı, herkes yola doldu.
ASLA SİSTEM YETERLİ
OLMAZ, DENETİM VE
KONTROLÜ DE ŞART
Demek ki, sadece sistem değil,
denetim ve kontrolu da gerekli.
Mesela, belli saatlerde özel araç
kullanım zorluğu sağlanmalı. Bir kere,
İstanbul için bunca şirket ayrı otorite
sayılacak taşımacıların olması külliyen yanlış ve sıkıntıyı davet edicidir.
Özel halk otobüsçülerinin tek çatıda toplanması zorunluluktur.
Bunların Anadolu ve Avrupa yakası olarak yapılandırılmaları gerekmektedir.
Anadolu yakasında bir Avrupa yakasında iki noktada toplanma bölgeleri oluşturulmalı. Bu bölgeler için yer
tahsisi İBB tarafından yapılmalı. Bölgelerdeki hat düzenlemeleri dönüşümler bölge içi olmalı.
Ölü kilometre uygulamalarına
dikkat edilmeli. Mutlak surette bilimsel, ileri teknoloji ile trafik mühendisleri, bilim insanları ve uzmanlarla
uzman olanlarla çalışılmalı. Sistem
teşkilinde ciddi büyük yazılımlarla simülasyon uygulamalı kontrollerle sistem denetimleri yapılmalı.
STK NİTELİKLİ
DERNEĞİMİZ TÖHOBʼA
ÇOK İŞ DÜŞÜYOR
Kısaca, bugüne dek yapılanlar iyi
niyetli amatör çabalardan öte anlam
taşımıyor. Sistem tüme varımlı kurgulanamadığından bölük pörçük doğrularla sınırlı sonuç elde edilemiyor.
Artık, ortak akılla planla bilimsel
ve saha hâkimiyeti adına sahadaki
özellikle, sistemde yer alan tecrübe sahiplerini de işin içine katarak toplu
ulaşımda yeniden yapılanmayı kentleşme olgusu ile bir düşünerek kurgulamak lazım. Bunun dışındaki her çaba boşa çıkmaya mahkum doğmadan
alternatifini oluşturarak boğulacak sistem olacaktır.
Ülke genelinde de yapılanma gerekliliği vardır. Bu noktada STK nitelikli derneğimiz TÖHOB’a çok iş düşüyor. İdare ile bir idareye karşı bizi,
bize karşı idareyi koruyup kollayacak
ortak noktalar bularak ileriye dönük
doğruların tesbitine önayak olacak
derneğimize çok iş düşüyor.
SAHADA YER ALANLARA
TECRÜBELERİMİZLE
NEFES ALDIRALIM
TÖHOB algısı, ayrı konu olmakla
birlikte masaya yatırılması gereken bir
başka konudur da(!) Özellikle, İstanbullular’ın olaya bakışları tıkanıklığa
neden olmakta mıdır? Bu da, kendi
içinde sorgulanması gereken bir durumdur. Yine de, ihtiyaca cevap verebilme noktasında TÖHOB gerçek anlamda doğru şeyler yapıyor.
Sevgili dostlarım, neticede bu kent
hepimizindir. Başarı da, başarısızlık
da her türlü durumda, bu kent, biz
içinde yaşayarak soluklanmaya çalışanlarındır. Bu nedenle, ciddi biçimde
elbirliği şart olmuştur.
Sahada yer alanlarla tecrübe paylaşımıyla nefes alalım, aldıralım.
Aldıralım, çünkü, hayat çok kısa,
yarına da az kaldı.
TT.5:Layout 1 16.02.2013 23:23 Page 1
5
KENT VE ULAŞIM
16 ŞUBAT 2013
ALİ
ARSLAN
KAYSERİ ODA BAŞKANI
İçinizden biriyim
M
-BEYLİKDÜZÜ
BAHÇELİEVLER
CAKTEPE
ÜSKÜDAR-SAN
ARTAL
SANCAKTEPE-K
İstanbul’da toplu
ulaşım yeraltını iniyor
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Beylikdüzü AK Parti İlçe Başkanlığıʼna yaptığı ziyarette, uygulama aşamasında olan metro projeleri hakkında geniş bir açıklama yaptı...
STANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mimar Kadir
Topbaş Beylikdüzü AK Parti
İlçe Başkanlığı’na ziyarette bulundu. AK Parti İstanbul Milletvekili
Hakan Şükür, Beylikdüzü Belediye Başkanı Yusuf Uzun ve AK
Parti Beylikdüzü İlçe Başkanı İbrahim Bülbüllü’nün de hazır bulunduğu ziyarette, Başkan Topbaş
İstanbul ve Beylikdüzü için metro
müjdelerini sıraladı.
Beylikdüzü’ne metrobüsten
sonra metroyu da getireceklerini
ifade eden Topbaş, böylelikle İstanbul’da ulaşım sorununun büyük
oranda çözüleceğini ve metrobüste
yeni değişiklikler yapılacağını belirtti. Beylikdüzü Belediye Başkanı Yusuf Uzun, ilçeye ziyarette
bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a ilçeye kazandırılan hizmetler için
İ
teşekkür etti. Özellikle metrobüsün
bölge için büyük bir nimet olduğuna değinen Başkan Uzun, metronun da hizmet vermeye başlamasıyla Beylikdüzü’nün İstanbul’un en önemli ilçelerinden biri haline geleceğini ifade etti.
YOĞUNLUĞU ALACAK
Başkan Topbaş, metro projelerinin 2013 yılı programında bulunduğuna değinerek, “Bu yıl içinde
ihalesini tamamlayıp çalışmaları
başlatmayı hedefliyoruz. Bahçelievler’den Beylikdüzü’ne metro
yapılacak fakat metro güzergahı
metrobüs ile aynı doğrultuda olmayacak. Bazı ilçelerde iç bölgelere de girerek oralardaki yoğun
nüfusa ulaşıp, Beylikdüzü’ne
öyle gelecek” dedi.
Başkan Topbaş, Hollanda’dan
getirilen otobüslerin elektronik sis-
temleri sayesinde vagon ekleme
gibi özelliklerle büyütülebildiğini,
“Bu otobüsler, istenirse parça
eklenerek uzatılıp, daha fazla
yolcu taşıyacak hale getirilebiliyor. Metrobüse yeni eklemeler
yaparak, ulaşımı rahatlatmayı
düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Anadolu Yakası’nın KadıköyKartal Metrosu’ndan sonra ikinci
metro hattı Üsküdar, Ümraniye,
Çekmeköy ve Sancaktepe ilçelerini birbirine bağlayacak. Bu projenin gerçekleşmesi ile Üsküdar
Meydanı’na İstanbul’un birçok böl
gesinden raylı sistem ile erişmek
mümkün olacak ve böylece, merkezde yoğunlaşan özel araç ve lastik tekerlekli toplu taşıma yolculuk
talepleri de azalacak. Ayrıca, Sancaktepe-Kartal bağlantılı bir metro
hattın da düşünüldüğü ve araştırıldığı gelen bilgiler arasında.
Elektrikli Tramvay
99 yaşına bastı
İlk seferlerine 11 Şubat 1914 tarihinde çıkan ve İstanbulʼun simgesi haline gelen elektrikli tramvayların 99. yılı kutlandı. Fotoğrafların en güzel modeli ve uzun yıllar toplu
ulaşım hizmetlerinde kullanılan tramvaylar, bir dönemin en ucuz ulaşım aracıydı...
LEKTRİKLİ tramvayların 99. yılı dolayısıyla bir açıklama yapan İETT Genel Müdürü
Dr. Hayri Baraçlı, İstanbullular’a uzun yıllar hizmet veren elektrikli tramvayların şehrin simgesi
olduğunu ve bu nedenle, İstanbul tramvayları şeklinde anıldığını söyledi. Taksim-Tünel Hattı’nda
çalışan nostaljik tramvayın, elektrikli tramvayların canlı örneği olduğunu söyleyen Baraçlı,
“Yerli, yabancı turistlerin gözdesi olan nostaljik tramvayımız yediden yetmişe herkesin ilgisini çeken sempatik bir ulaşım aracı. Bizim
için o sadece bir ulaşım aracı değil, İETT’nin
bir değeri olarak görüyoruz. Bu nedenle bütün
parçaları en az yüz yıllık olan bu sevimli aracın
nostaljisini daha uzun yıllar yaşatabilmek
adına büyük bir titizlikle koruyoruz” dedi.
E
EN UCUZ ULAŞIM ARACI
Elektrikli tramvayın işlemeye başladığı ilk
yıllarda her tramvaya yalnız bir asker binebilirdi.
Diğerleri ya arkaya asılmak, ya da basamakta gitmek zorundaydılar. Yolcusu çok olan BebekTaksim ve Bebek-Eminönü hatlarında üçer vagon
luk tramvay katarları çalışırdı. Ücretlerine arada
bir yapılan zamlara rağmen tramvaylar en ucuz
nakil vasıtası olma özelliğini her devirde korudu.
İBB Başkanı Kadir Topbaş Beylikdüzü Belediyesi ziyareti hem bölge
için, hem de tüm İstanbul için müjdeli mesajlar içeriyordu. İstanbulʼdaki
toplu taşımayı yeraltına alıp, trafiği çok büyük oranda rahatlatacak projelerin sırayla gerçekleşmesi ve yenilerinin de hazırlanıyor olması İstanbullularʼın ulaşımda rahat edeceklerini gösteriyor. Sancaktepeʼden
Ümraniyeʼye 12.5, Taksimʼe 44, Atatürk Havalimanıʼna da 71 dakikada
ulaşılacak olması, bunun en güzel kanıtı olacak...
ERHABA diyerek, söze başlamak
sanırım en doğrusu. Çünkü, Kayseri
Oda Başkanı olarak bu köşeden yazdığım ilk yazım. İlk kez size sesleniyorum.
Umarım, gazete aracılığı ile, düzenleyeceğimiz toplantılarla birlikteliğimiz artarak sürer. Umarım, salt sözde kalmayıp,
saha uygulamalarımızı paylaşırız.
Mevcudu, ileriye taşıma adına fikir
teatilerini yaparak, en güzelini bulur, halkın hizmetine sunmak için uygularız.
Elbette, bundan da gereği gibi kazanç
elde eder, saygın sektör mensubu kimliğimizle, yerel yönetimle hizmeti geliştirme
toplantılarında geleceği kurarız.
İlk yazımla, ülke genelindeki tüm arkadaşlarıma herşeyin gönüllerince olması
dileğimi belirtmek istiyorum.
Kendimle ilgili söyleyeceklerim sınırlı.
Ben, son dönemde Kayseri Özel Halk
Otobüsleri Odası Başkanlığı’na seçildim.
Geçiş sürecine tekabül eden zaman içerisinde de hizmet vereceğim. Anlayacağınız, sizden beklendiği gibi ben de, beklenen beklentileri karşılamakla görevliyim.
Tıpkı sizler gibi ben de, yığılı sorunlara
çözüm bulma, çözüm sunma ve beklentilere karşılık vermekle görevlendirilenim.
Bizim gibiler seçilmişlerdir.
Hizmet görmek için, yol açmak, yolda
zarar görmeden esnafımızı sağlimen
menzillerine eriştirmek için seçimle görevlendirilmişleriz. Tıpkı, sizler gibi, benden de çözümler, çözüm üretmeye dönük ciddi çabalar sarfetmem bekleniyor.
Anlayacağınız, aynadaki aksiniz, suretinizden biriyim. Tıpkı, sizler gibi, ben de
yararlı hizmetler sunmaktan yanayım.
Birlikte kazancın bollaştığı, kalitenin,
herkesin bundan hoşnut olduğu bir yeni
yapılanmaya kavuşturulduğu, çağdaş ve
insana dayalı toplu taşıma sisteminin, en
önemlisi, herkes için sürüdülebilir bir
toplu ulaşım sisteminin kurulması için elbirliği ile çalışmayı düşünüyorum.
Bunu birlikte yaparsak ancak, başarılı
olacağımıza inanıyorum.
Elbette, bağlısı olduğumuz belediyelerle işbirliği içerisinde, elbette ölçülü, kurumsal ciddiyetli ve eşit medeni ilişkilerle
istişarenin yapıldığı bir sistem kurulması
ve orada gönül rahatlığıyla hizmet diliyorum. Herkese bol kazançlar diyorum...
TT.6-7:Layout 1 16.02.2013 00:12 Page 1
SEÇİME DOĞRU... SEÇİME DOĞRU... SEÇİME DOĞRU... SEÇİME DOĞRU... SEÇİME DOĞRU... SEÇİME DOĞRU... SEÇİME DOĞRU... SEÇİME DOĞRU...
TÖHOB algısına İstanbul ve Anadolu bakışı
Önümüzdeki hafta yapılacak olan TÖHOB başkanlık seçimi öncesi yaşananlar, kafalarda soru işaretleri oluşturudu. Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği Derneğiʼnin İstanbullu kurucu üye
şirketleri, mevcut başkan dışında bir aday daha çıkarması, Anadolu için gerçek anlamda büyük bir sürpriz oldu. Anadolu esnafı, ayrışma işaretleri veren görüntüden oldukça rahatsız...
“Kurmak zor,
dağıtmak ise
çok kolay”
Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği Başkanı İsmail Yüksel, gelecek hafta sonu gerçekleşecek
olağan genel kurul öncesinde bazı açıklamalarda bulundu. Görevde bulunan yönetim kurulu üyeleri ile birlikte yaptıkları genel değerlendirme sonucunda mevcut yönetim iskeletinin
önümüzdeki dönemde de sürdürülmesi yönünde fikir birliğine varıldığını açıklayan Başkan
Yüksel, bu doğrultuda yeniden yönetim hizmeti için talip olduklarını açıkladı...
İ
AMAÇ, TÜRKİYEʼYİ
KUCAKLAMAK
OLMALI...
İsmail Yüksel sözlerine
şöyle devam etti. “Bu birlik
İstanbul, Ankara, Adana,
Kayseri illerinden oluşan kurucular heyetinin önderliğinde start aldı ve tüm Türkiye’yi kucaklama amacını ortaya
koydu. Geçmişe doğru bakılırsa uzun soluklu benzer kuruluşların en gencinin 20 yıllık ömrü olduğu genelde köklü kuruluşların 100 yıla varan
bir dönemi geride bıraktıkları
görülür. TÖHOB ise henüz
daha yolun başındadır. Altı
yıllık bir dönem yeni tamamlanmıştır. Bu kısa dönemde
eldeki olanaklar ve koşulların
izin verdiği ölçüde azami çaba harcanmıştır. Kuruluş sonrası ilk bir iki yıl böyle bir yapılanmanın sesini duyurması
ile geçmiştir. Son dönemde
ise bazı bakanlıkların STK
listelerinde TÖHOB yer almaya başlamış toplantı, sempozyum, araştırma, şura vb.
etkinliklere davet edilir bir
konuma kavuşmuştur.
Elbette bunlar yeterli değildir. Ama kabul ediniz ki
böyle bir kuruluş veya yapı
tesis edilmemiş olsaydı, kentiçi ulaşım ve otobüs taşımacılığı ile ilgili yapılacak dü-
zenlemelerde hangi kurumun
görüşleri alınacak ya da davet
edilecekti?
İSTANBUL
ANADOLU
BİRLİKTELİĞİ...
Bu boşluğu, emekleme
döneminde TÖHOB doldurmuştur. Her geçen günde pekiştirmektedir. Yeni bir yapıyı hayata kazandırmak, ayakta tutmak deneyimi olanların
bildiği gibi kolay değildir.
Zor olan bu yapı bu sektörün
gücüyle oluşturulmuştur. Burada ağırlıklı yük İstanbul’a
düşmüştür.
İstanbul deneyimleri ve
ilişkileriyle bunu sağlarken
Anadolu şehirleri de sırayla
bu birlikteliğin içinde yer alarak bu güce destek vermişlerdir. Fikri bizler ortaya koymuş, sizlerde bu fikre sahip
çıkmışsınızdır.
Bu gerçekler ışığında gelişmekte olan TÖHOB oluşumunu, kentlerde kurumlar
arasında yaşanan kısır çekişmelerin ve rekabetin içine
sokmak sektörümüze bir kazanç sağlamayacaktır. Önce
bizler buna izin vermeyiz.
TÖHOB gönüllüğe ve isteğe bağlı bir birlikteliktir. Bu
gönüllü beraberliğin kuralları
ve yükümlülükleri vardır.
Bunlara aykırı davranışlar zedeleyicidir. Elbette, her
temsilci delegenin görev talebi doğaldır. Yeter ki, teamüller ve yazılı olmayan kurallar çerçevesinde olsun.
TÖHOB BÖLGE
TEMSİLCİLERİYLE
BİRLİKTE OLMALI...
Yapıcı eleştiriler zamanında yapıldığı takdirde değerlidir ve yol göstericidir.
Bunun dışında gelişenler ise
daima maksadı aşmaya dönük olacaktır.
kurumun aktivitesinin yansıyan yüzüyüz.
Bu nedenle, kişlere endeksli bakıştan
uzak, kurumsal yapılanmaya açığız. Bu
nedenle de, Anadolu esnafının da mutlak surette TÖHOB yapılanmasına öyle
bakmasını arzu ediyoruz. Bunu tavsiye
diyoruz. Bugün; mevcut meslek kuruluşlarındaki yapılanmalar etkileriyle gözlerimizin önünde. İçlerindeki temsil ağırlıkları ve yapılanlarda öyle. Hükümetin a
leni biçimde “sivil toplum kuruluşlarını
öne çıkararak onlarla yürüyeceğiz”
mesajı da dediğimizi doğruladığı bakış
ağırlığı ile meseleye bakıyoruz.
H
İSMAİL YÜKSEL
SMAİL YÜKSEL özel
halk otobüsü sektörünün
ülke genelindeki yaygınlığına ve çoğunluğuna rağmen, gerek yasal anlamda tanım ve kimliğinin bulunmamasından gerekse kentlerde
yaşanan farklılıklardan yola
çıkılarak bir birlik oluşumunu 2002 başlarında tasarladıklarını kuruluş dönemi zorlukları altında dört yıllık bir
hazırlık sürecinden 2006 yılı
sonlarına doğru TÖHOB’un
kurulduğunu vurguladı.
ÜKÜMETİN başlattığı yeniden yapılanma girişimi, sektörel bakışı ve bu bakışa uygun yapılanmayı da zaman
içinde değiştirdi. Toplu ulaşım
hizmetlerinde belediyelerin toplu ulaşım
görevlerini yeni anlayışla şekillendirmesini beraberinde getirdi. 2000ʼli yılların
başından itibaren ortaya konulan ve kademeli uygulamaya geçilen bu yaklaşım, saha uygulamalarında sıkıntılar yaşatmaya başladı. Özellikle, yaşanan gelişmelerden özel halk otobüs işletmecileri rahatsız oldu. Çünkü, belediyelerdeki eski algı, kurum olarak verdikleri taşıma hizmetinden zarar ettikleri yönündeydi. Nedenleri araştırılmadan varılan
bu yargı, hizmeti özel toplu taşımacı esnafa yaptırmak gerektiği yönünde gelişti.
Bu algı, “onlar -özel halk otobüsçüleri- bir şekilde kazanır” mantığı ile
de şekillendirilmişti. Belediyelerin mevcut yapıda henüz değişim yokken bu
şekil düşünerek özel taşımacıyı kendisine bağlı kılıp taşıma yaptırması, gerçekten, çok ilginç bir sonuç getirdi. Görece özel taşımacı verdiği toplu taşıma
hizmetinden kar etmeye başlamıştı. Görüntüleri o yöndeydi... Bunu gören belediye de zaman içinde, sağlandığına iyice
kani olduğu bu karlılıktan, yarar sağlamayı kurarak sistemde uygulamaları ağırlaştırmaya başladı.
Sonunda gelinen nokta, görülen karlılığın araştırılmasıyla değerlendirilmesi
olacağına, masa başı davranışlarla değerlendirilerek, ek yükler yüklenmesiyle
sonuçlandırıldı. Halk otobüsçülerine ek
yükler getirilerek soluk alması daha da
zorlaştırıldı. Bir yandan da özel halk otobüs işletmeciliğine yeni şekil verme ve
sahada tekrar belediyelerin toplu taşıma
yapmasına dönme düşüncesi dolaşmaya başladı. Belediyenin, özel taşımacıya bakışındaki saha algısızlığı, bu
şekil, bir süre daha devam etti.
Hükümet emriyle başlayan değişim
ve yeniden yapılanmayla birlikte, görüldü ki, kar eden özel taşımacının bu karlılığı, meğer bilimsel planlamasından değil, bazı istihdamları kendi aile işgücü,
amortisman hesapsızlığı gibi uyulması
zorunlu kriterleri uygulamamasından ileri geliyormuş.
Yeni dönemde önemli
çalışmalar TÖHOB’u beklemektedir. Süregelen olağan
çalışmaların dışında engelliler yasası uygulamaları, 2918
sayılı kanun kapsamında tanım ve kimlik, kurumsal bakış işletme maliyetlerinin düşürülmesi, akaryakıt dışındaki kaynaklardan yararlanma bunlar arasında sayılabilir. TÖHOB örgütsel yapısını
yeni dönemde bölge temsilcilikleri suretiyle geliştirmeyi
planlamaktadır.
Yedi coğrafi bölge düzeyinde yürütülecek bu çalışmalarda mevcut üyeler görevlendirilecektir. Böylece,
tabandan sağlanacak bilgi ve
belgelerle, tavanda yürütülecek çalışmalar birlikte desteklenecektir.
ÖNCELİKLE,
TÖHOBʼU
KORUMALIYIZ...
Genel kurul üyelerinin
destek vermesi durumunda
yeni dönemde de hizmete
talip olacak yönetim ve denetim kadrolarımızın İstanbul’dan 5 Anadolu’dan 7 temsilci
ile oluşumu arzulanmaktadır.
İstanbul maddi, manevi
güç ve birikim nedeniyle her
dönem bu oluşumun içinde
belirli bir ağırlıkta yer alacaktır. Anadolu dengesi de gözetilecektir.
Bütün bu gerçekler ışığında gözbebeğimiz olması
gereken TÖHOB’u her türlü
badireden koruma, parçalama, dağıtma gibi istenmeyen
sonuçlara götürme tehlikelerinden korumamız gerekliliği
de unutulmamalıdır.
Bu ilkeler ışığında daha
güçlü bir TÖHOB hedefiyle
bu olağan genel kurulun sektörümüze hayırlı olması dileğiyle sevgilerimi gazeteniz
aracılığıyla iletirim...”
İSTANBUL GELİŞMELERİ
DOĞRU DEĞERLENDİRDİ
Bu noktada gelişmeler yaşanırken
özel taşımacı kuruluşlardan İstanbul sayısal çokluğu ve tecrübesini iyi değerlendiren yöneticilerine sahip oluşu, İETT ile
dirsek temaslı çalışmalarıyla gelişmelere göre yapması gerekenleri doğru değerlendirip mesafe aldı. Birlik çalışmalarına da önayak olarak, ülke geneli dünyadaki gelişime uygun kendi STKʼnı
kurup sahadaki yerini aldı. Bunun böyle
olmasında İstanbul ciddi anlamda öncüdür. İşte, bugün, TÖHOB olarak kurulu
yapı, bu bakışların bunu benimseyen
kafaların kurduğu yapıdır.
Anadolu tarafından destek gören
yapı, yeni düzenin aradığı yapıdır. Ama
bu yapı algısı, İstanbul içi şirketler arasında, aynı doğrulukla algılanamadı. İstanbul bireysel bakış ağırlığında bir ileri
iki geri gidişlerle boğuşurken, gidişatı görerek geleceğin algısına göre sistem arzı yapanların kurgularına Anadolu desteği de aynı şekilde net algılanamadı.
Bunun nedeni şirketlerdeki “Ben”
yaklaşımlı bakışlardı. “Biz” diyebileceklerin cesaret bulamayışı şirketler arası
çelişkileri arttırdı. Ancak ciddi bir bütünleşen ilerici kadro, hükümetin eğilimini
fark eden esnaf, gelişimin yolunda algılarıyla birleşerek TÖHOB yapılanmasını
sürdürdüler. Başarılı biçimde yurtiçinde
dev- let katlarında yurt dışında uluslararası kuruluşlar nezdinde var olmayı bildiler.
TÖHOB İKİNCİ AŞAMAYA
GEÇEREK YÜKSELİRKEN
Şimdi paylaşımlar ve bunun için ön
dağılımlar zamanı. Bu noktada, İstanbul
şirket yöneticileri algı farklılıkları yüzünden farklı düşünmeye meylediyor. Bu
yüzden bugün TÖHOB algısı iki farklı
bakışla kıskaçta.
Bugün ortaya konulan görüntünün
görselliğinin önemi yok. İstanbul da iki
aday çıkmasının pratikte bir anlamı da
yok. Ancak, gelecek açısından, İstanbulʼa yön verdiklerini ve vereceklerini
söyleyen şirketler açısından sorun var.
TÖHOB iki aday yerine tek adaya
geçememesinin altında bireysel bakışları terk edemeyenlerin silkinememeleri
yatıyor. Biz bu nedenle tedirgin olduk.
Yoksa; iki değil on iki adayda çıksa
bunun tartışılacak ciddi yanı yoktur. Bunlar demokrasilerde olağan şeylerdir. Olması gereken şeylerdir. Rahatsızlık veren adaylar değil eski ferdiyetçi bakıştır.
Anadolu bu nedenle şaşırdı.
ANADOLUʼDA TÖHOB ALGISI
VE YAPILANMAYA BAKIŞLAR
Hareketin İstanbul ağırlığında şekillendirildiği görüntüsü olmasına rağmen,
dikkatli gözler, kurucular kurulunun İstanbulʼun yanında Ankara, Adana ve
Kayseri odalarının olması harekete destek noktasında bir ayrımın olamayacağını gösteriyor. İşin hayata geçirilmesinde fiziki zorunluluk ve aktivite sayısal
çokluğun getirdiği davranış serbestisi İstanbul ağırlığını gösterir gibidir. Gerçek
ise asla bu şekilde değildir. Gerçek bizim
de yer aldığım hareketlenmelerde ortak
karar, eşit temsil ve bakışı gösteriyordu.
Ve bu herkesin ortak kabul ettiği bir olguydu. Gerçekleşen toplantılarda kurucular arasındaki genel kanaatte özellikle
İstanbul, bu tür bir yapılanmada siyasilere yakın olma zorunluluğunu getireceğini ileri sürerek, derneğin genel merkezinin mutlaka Ankara olması gerektiğini dile getirmişlerdir. Bu dillendirme İstanbullu şirket yöneticilerince de kabul
görmüş, özellikle, Esnaf Odası tarafından Ankara olması konusunda ısrarcı
olunduğu da bir gerçekti.
ANKARA “BUNA HAZIR
DEĞİLİZ” MESAJI VERDİ
O günün koşullarında Ankaraʼda bir
yanda 550 adet yeşiller tabir edilen ve
ayrı konumda olan özel halk otobüsleri
bir tarafta da maviler adıyla mavi özel
halk otobüsleri odasına mensup 200
adet özel halk otobüsü işletmecisi esnaf
vardı. Yaşanan sıkıntılar nedeniyle de
böyle bir ek yükün o an ki durum gereği
taşınamayacağı başkan ve başkanlık
katında dile getirilmişti. Ankara da gerçekleştirilen müzakereler sonucu ülke
geneli üye kaydının yapılarak derneğin
yaygınlaştırılmasına kadar, kurucular
kurulu olarak dernek merkezinin İstan-
bul olması kabul edildi. Anadolu algısında İstanbul deneyiminin önemi, sayısal çokluğun ve hükümet erkanının da
İstanbulʼa verdiği özel önemle, hareketin
tetikleyicileri olarak İstanbullu özel halk
otobüsçüleri görüldü.
Gerçekten de ilk yıllar heyecanla bu
minvalde hareket desteklendi.
Yönetim kurulu İstanbul ağırlıklı bir
yapıdayken, dernek aktivitelerinde maddi gereksinimlerde İstanbullu şirketlerin
destekçiliği zaman içerisinde giderek
ağırlaşırken, anadoludan üye aidatları
ve bilgi desteği konularında dernek üye
kaydına dönük aktivite yerine bölgesel
toplantılarla toplu kayıt yönteminden olacak bir türlü istenen verimi yakalayamadı.
ANADOLU HIZLI BİR
YÜKSELME BEKLEDİ
Burada derneğe Anadolu algısının
ikici bir noktada olduğunu söylemek yanıltıcı olmayacak.
Bir yanda, önemi ve gerekliliği konusunda her noktaya gidilerek yerinde tanıtım ve bilgilendirmeler yapılmadığın
dan, Anadolu esnafı, arada da olsa,
“Yoksa diğerleri gibi, bu da ek yük
getirici yapılanma mı” şüphesine düşer oldu. Derneğin bölge toplantılarıyla
yetinir görüntüsü de eleştirilere neden
oldu. Hareketin İstanbul şirketleri arasında muhalefet aracı olarak kullanılmasıyla Anadolu algısının, bekledikleri hızlı
yükselmeyi vermemesi, derneğe bakışları etkiledi.
STRATEJİYİ FARKEDEN OLMADI
ANLATAN DA OLMADI ELBETTE
Bu noktada destekçi konumumuzla
derneğin her aktivitesini izleyen gazete
olarak, strateji değiştirildiğini gördük.
Mevcut Yüksel yönetimi, derneğin es-
nafa fayda için, hükümet ile uluslar arası
alanda yer bularak adından söz ettirilmesinin önemli olduğu tezini öne alıp
ona ağırlık vermeyi benimsedi.
Bu tezle; hem gerekli yaygınlık sağlanacak, hem başarıları gören Anadolu
esnafı kendiliğinden hızla üye olmayı isteyecekti... Görüş doğru gibi görünmesine rağmen zaman içinde TÖHOB ziyaretlerinin Anadoluʼda beklenti haline
geldiğini göremeyen dernek yönetimine
sadece bölge toplantılarında görüşme
değil, “kendi sorunlarımızı yerel yöneticilere dinletme de dernek aktif olmalı” tezi öne çıkarılır oldu. Ortadaki
oluşmuş algı görüntüsü de öyle bir eğilimin olduğunu hissettiriyordu.
TÖHOB STRATEJİSİ HÜKÜMET
KATINDA KABULÜ GETİRDİ
Ancak, gazete olarak, TÖHOB adının STK olarak sektörün dışa yansıyan
yüzü olarak varlığını önemsememiz bu
nedenle de stratejisine destek vermemizle birlikte bu bakışla, dernek esnaf
arasında tanımını sağlayamazken, esnaf adına kendisini inanılmaz hızda
uluslararası aktör konumuna getirip,
esnaf temsilcisi STK olarak muhatap
kabul edilmesine vesile oldu. Aynı şekilde hükümet katında da temsil edilmede kabul gördü.
İşte, biz bunu alkışladık. Bu noktanın
bozulmamasının önemine dikkat çektik.
Bütün bu oluşumlarda derneğe tam desteğimizi südürdük. Eleştirimizi sadece
yönetim kurulu üyelerine saha algısı olarak sunduk. Anadolu beklentilerini bu
anlayışla dillendirip, doğrudan ziyaretlerle bilgilendirme gereğine işaret ettik.
Gazete olarak, TÖHOBʼa verdiğimiz
önem, yayınımızda halk otobüsçülüğüne ve özel taşımacılık sektörünün ifadesini olumlu kılma üzerinedir. Çünkü, biz
ANADOLU BEKLENTİSİNDE
TÖHOB ALGISI VE GERÇEK
340 haftayı geçen yayın sürecimizdeki birleştiriciliğe bu yüzden önem verdik. Verilmesini de istedik. Bugün özel
halk otobüsçüleri yeniden yapılanan
devletin yeni hedeflerini görebilen tek örgütü kurmuş meslek erbaplarıdır. Bu
özellikleriyle şimdi yapmaları gereken,
İstanbul Anadolu ayrımı yerine, topyekun, toplu taşımanın yeni istikametini incelemek, yeni yapılanmalara uygun bir
hizmet ağı teşkiline alternatif projeler
sunan davranışların yolunu açmaktır.
Mesela ben derneğin STK olarak, ülkedeki bütün lastik tekerlekli unsurları bünyesine alarak taşımayı tümden gelimli
hükümetle yerel yönetimlerle birlikte ele
almasından aldırmasından yanayım.
Bugünkü gidişat bunu işaret ediyor. Bugünden itibaren derneğin yönetiminde
kavga yerine, birleşik bakışlı ve tüm
modları inceleyerek yeniden yapılandırma esaslarını kavramak bu noktada
fikir üreten çözüm sunan Sivil Toplum
Kuruluşu olmayı hedeflemesidir.
Biz Anadoluʼya gittiğimizde bunu anlattığımızda inanılmaz destek alıyoruz.
Mesele bunu anlatmakta bunun için
inançla çalışarak hizmeti beklentisiz sürdürmekten ibarettir. Bugünkü olan biteni
değerlendirmede kıstas olacak tek algı,
Anadoluʼdan yükselen sesin bizi arayarak görüş sunan, Samsun, Çorum; Erzurum, Diyarbakır, Kayseri, Hatay, Adana, Ankara, Balıkesir, Bandırma, Çanakkale, Aydın, Amasya, Tokat, Sivas, Mardin, Kızıltepe, Eskişehir, Trabzon, Ağrı
Antalya, Denizli İzmir, Edirne, Tekirdağ,
Kocaeli, Sakarya ve Van gibi, Urfa gibi
tüm illerin birbirlerinden habersiz ortak
işaret ettiği, “birlikte ve hep beraber
olma, herkesin elini taşın altına koyduğu düzeni kurma” içerikli temennileridir. Ortak bakış budur bu olmalı buna
çalışılmalı. Sözün kısası görebildiğimiz
kadarıyla Anadolu her zamanki gibi sadece samimi bir birlikten yanadır.
Herkesi her kurum ve kuruluşu buna
dönük ortak kararla sorunlara yaklaşmaya çağırıyoruz. İşaret edilen kim olursa olsun ortak kararın sonucu bunu göstermeli. Gazete olarak bu anlayışla her
iki adaya da sağlıklı düşünmelerini birlikte karar vererek, bireysel hırsları kenara bırakmalarını öneriyoruz. Elbet her
iki adaya da başarı dileklerimiz vardır.
SEÇİM ÖNCESİ NE DEDİLER?
Fesih KAYA - DİYARBAKIR 53 KOOP. BAŞKANI
Mustafa ACAR - BURDUR ÖHO BAŞKANI
Bülen BİCAN - BANDIRMA ULAŞIM A.Ş. BAŞKANI
Sırayla hizmet etmeli...
Beraber yürüyelim...
Bu ne aceleciliktir...
OPLU taşıma hizmetlerinde belediyelerin doğT
rudan tekrar taşıma işine girmesine ne demeli.
Ben bunu bizim tutarsızlığımıza bağlıyorum. Bizim
AŞBAKANʼın açıklamalarına her kafadan ayrı
B
tepki koymakla kendimizi anlatamayız. Birlik
içinde olursak saygılı ve ortak tavırla anlatırız. Bu
ÖHOB ne zorluklarla kuruldu herkes çabuk
T
unuttu. Kulağıma çalınanlara itibar etmiyorum
ama tedirgin de oluyorum. Yanlışa düşmeyelim.
bugünden itibaren TÖHOB ile genel sistem standartları sağlatma ve taşımanın matematiğe dayalı
iş olduğunu benimsetmeye yönelmemiz lazım.
Birliği sağlarsak bunu yapabiliriz. Bu nedenle dernek tarafların kapıştığı değil, ortaklaşa ya da sırayla hizmet ettikleri yer olmalı derim...
yüzden TÖHOB var. O da olması gerektiği yerde
değil. Bunda herkesin suçu var. Bu yüzden eleştiri
günü bugün değil. Bugün geliştirmekle yükümlüyüz. Bize bakışta giderek olumlu olma durumu var.
Demek ki bu oluşum gerekli ayırıcı olarak değil birleştirici olarak soluk aldıralım. Beraber yürüyelim.
Bu dernek herkesin mutlak destek vermesi gereken, gerekli bir dernektir. Görev yapmak için destek vereceksin. Gönüllü olacaksın. Fayda üretmesi için bilgi toplayıp arşivleteceksin. Bu dernek
klasik dernek ve şirket başkanlığına benzemez.
Çünkü, önemli hizmetleriyle herkesindir...
Zafer BOLAT - ÇORUM ÖHO BAŞKAN YARDIMCISI
Hamza ÖZKAN - ERZURUM ÖHO BAŞKANI
Orhan BAKIŞLI - ÖZTAŞ ULAŞIM YÖNETİM KURULU ÜYESİ
Ayrılık istemiyoruz...
Destek olacağız...
Böyle şeyler olmamalı
ÖHOB gelişmekte olan topyekün desteğin geT
rektiği bir dernek. Şu an yönetim kavgasına
gerek yok. İstanbul, bu bilinçle yaklaşmalı. Biz el-
İZE izah edilmesi gereken şey TÖHOB neden
B
Anadolu taramasını doğrudan yapmadığı?
Bunun, eminim anlaşılır gerekçesi vardır. Sizin kim
ANA göre, “İyi yapmışsın kardeşim. AdaylıB
ğın hayırlı olsun.” Bunu kendi adıma söylüyorum. Karşı olanlara yahut destekleyenlere de
birliğinden yanayız. Desteğimiz de bunu gözetenle
sınırlı. Etrafımızda olup bitenlere bakarak karar verelim. Yapılanları da görmek gerekiyor. Başlangıçtan bugüne, kimin nerede olduğunu, ne yaptığını
dikkate almak şarttır. Anadolu ortak ifadeden temsilden yana, derneğe birlikte sahip çıkalım...
olduğunuzu bana anlatırsanız, yaptıklarınızı, nasıl
yaptığınızı da göstererek bana ifade ettiğinizde,
benim sizinle ilgili kanaatlerim oluşur. Zora girince,
gücünün ne olduğuna değil, benim zorluğuma
nasıl baktığına göre karar veririm? Dernek yılda 4
toplantı yerine, ziyaretle kendini ifade edebilirdi...
zerre kadar lafım yok. Ama lafı eveleyip geveleyenleri ayıplıyorum ve ekliyorum, “bunca sorunlarımız varken, siz neyin peşindesiniz?” diyorum.
Yoksa, son zamanlarda olup bitenlerin farkında
değimlisiniz? Allah aşkına nerede yaşıyorsunuz?
Muhabbeti bırakın da, sorunlara çözüm arayalım.
METİN MISIR
“Başkanlığa
neden
aday oldum”
TÖHOB Başkanlığına aday olan Metin Mısır, adaylığının gerekçelerin anlatarak, “derneğimizi, daha verimli kılacağımı gördüğüm için aday oldum. Öncelikle de hızlı ve gelişmelerin
çok yönlülüğüne uygun stratejiler üreteceğimi düşündüğüm için göreve talip oldum. Zaten
sadece bir taze kan gerekiyor kanaatindeyim. Yoksa, gerekliliği açısından hiç sorun yoktur.
Bana göre, daha hamleci, daha destek alıcı hızı noksan. Onu ben tamamlayacağım” dedi...
M
ERAK edilen neden aday olduğum
mu, adaylığımı geç
açıklamış olmam mı? Yoksa
söylenemeyen ama ima yollu
aday olmamam gerektiği mi?
Yahut, tek partili dönem gibi
başkasının aday olmaması temennisi mi?
Belki de bu İstanbul olarak iki aday çıkmasın temennisi de olabilir! Belki de
bunların hepsi.
GİZLİ GİZEMLİ
NEDENLERLE ADAY
OLUNMAZ...
Bir kere, bu tür çıkışlarda
“neden” sorusu sorulmalı
mı? Bunun seçime katılana
sorulması noktasında, etik
anlayış açısından herkes için
biraz düşündürücü olmalıdır.
Dahası aklıma “bu, neden
bana soruluyor” sorusunu getiriyor. Anladığınız gibi, ben
de soruyu karşı soruyla cevaplayıp işi daha çıkmaza sokabilirim. Elbette bunu yapmayacağım. Yapmayacağım
ama, bu soru bana neden soruluyor kısmını da hep merak
edeceğim. Önce, bilinmesini
istediğim, anlaşılmayacak
kadar gizli gizemli nedenlerle
aday olmadığım konusudur.
Yönetim kuruluna girdiğim derneğimizi, çok daha
verimli kılacağımı görev yaptığım sırada görüp o kanaate
vardığım için aday oldum.
Öncelikle de, hızlı ve gelişmelerin çok yönlülüğüne uygun stratejiler üreteceğimi
düşündüğüm için aday
oldum. Mevcut kadro ile de
devam edebilirdim...
Zaten sadece bir taze kan
olmak gerekiyor kanaatindeyim. Yoksa teknik takip açısından o denli eksiklik yok.
Bana göre sadece daha hamleci daha destekçi hız kazandırıcılık eksiktir.
Hem madem aileyiz.
Madem herkese görev düşüyor. Bu defa bende böyle bir
göreve talip olayım istedim
ve oldum. Kim bilir dedim
kendi kendime, her yenilikte
bir hayır vardır diye, yeni
bir kan getirmek istedim,
hem farklı bakışla da bu işin
yürüyeceğini göstereyim
dedim. Burada bilinmesi ve
teyit edilmesi gereken gerçek
şu: Eğer TÖHOB, gerçekten
herkesin derneği ise, buna
uygun verimlilikte çalışma
içerisinde olmalı.
Bu gerekliliği önemsiyorum. Bu neden bile aday olmama yetiyor.
Arkamda olanlara gelince: Bir lider, destekleyen
desteklemeyen her kesi dinler. Ama strateji ve hedefini
kendi özgür iradesiyle ortaya
koyar. Bunu yapamaz, hele
birde çekimser davranırsa,
zaten o lider değildir. Böyleleri, güdümlü aday statüsünde yönlendirilenlerdir.
BİZİM ESNAFIMIZ
AHDE VEFAYA
ÇOK ÖNEM VERİR...
Sayın İsmail Yüksel, sektördeki yapıların oluşmasında hemen her noktada olduğu
gibi, TÖHOB kuruluşunda
da kurucu olarak yerini almış,
derneğin başına geçmiştir.
Bunu hepimiz destekledik.
Sayın İsmail Yüksel, geçmişte hizmetleri olan herkesin takdir ettiği, yaptıkları
ortada bir insandır. Seveni
vardır. Çünkü, bizim esnaf,
ahde vefaya önem verir.
SAYIN YÜKSELʼİN
ARTIK ÖN AÇMA
ZAMANI GELDİ...
Ama başlayan şeyde son
vardır. Doğarız gelişir büyür
ve bir an gelir görevi arkadan
gelene teslim ederiz. Bu da
gelişimin gereğidir...
Bu gerçekten hareketle de
Sayın Yüksel’in ön açması
gerektiğini düşünüyorum.
Aday olmamın bir nedeni
de buna vesile olmak ve aile
olarak yapıyı ileriye taşımaktır. Adayım, çünkü yapacaklarım, yapmak istediklerim
var. Adayım çünkü, daha
güzel daha verimli bir ulaşım
sistemini Teknoloji uygulamalı yapı modelleri üreterek,
hem kendi yasal varlığımızı
ortaya koydurup yasal tanımlanmamızı sağlatmak, hem
de gelişilmeleri doğru teşhisle daha verimli sonuçlar
almaya çalışmak.
BİRİNİN ELİNİ
TAŞIN ALTINA
KOYMASI LAZIM...
Yıllardan beri ÖTV,
KDV gibi muafiyet ve indirimlerin peşinde koştuk.
Artık bunları elde etmemiz
lazım.
Bazı destekleri sübvanseleri elde etmemiz, buna
dönük yapılanmamız gerekiyor. Kaybedecek vakit yok.
Bu duygularla aday oluyorum. Birinin elini taşın altına
koyması gerekiyordu. Ben de
koydum.
Benimle yürüyeceklerle
hareketi verimli kılmayı geliştirmeyi sağlamak adına
bunu yaptım. Biz işin başında
hem herkesi çağırıp katılın
demedik mi?
Bende bu noktada elimi
taşın altına koyarak varım diyorum. Bence karşı çıkma
yerine bu anlayışı alkışlamak
destek vermek gerekiyor.
Biz bir aileyiz ve artık
sıra bizde. Bu yüzden aday
oldum. Bu yüzden seçilerek
daha verimli olmak istiyorum.
Gösterilecek alakaya şimdiden teşekkür ederim...
TT.8:Layout 1 16.02.2013 23:25 Page 1
8
KENT VE ULAŞIM
16 ŞUBAT 2013
M. ŞİRİN
VARIŞLI
YENİ İSTANBUL A.Ş BAŞKANI
Uymayan gider...
ESAJ doğru okunmalı. Herkes yerini
bilmeli. En azından bilmeye çalışaM
rak iyi niyetten uzaklaşmamalı.
Ankara’da da “Akıllı
Kart” uygulanacak
Başkentte belediye otobüsü, Ankaray ve metroda kullanılan EGO kartları tarih oluyor. Bu kartların yerine
İstanbulʼda kullanılan sistemin bir benzeri olan, “Akıllı Elektronik Ücret Toplama Sistemi” kullanılacak...
NKARA Büyükşehir Belediyesi önümüzdeki günlerde Baş
kentlileri sevindirecek önemli
bir ihaleye çıkacak. Ankaralı’lar elektronik kartları sayesinde bilet arama
derdinden kurtulup kartına istediği kadar para yükleyerek rahatlıkla seyahat
edebilecek. Elektrik Havagazı ve Otobüs İşletmesi Müessesesi (EGO) Genel Müdürlüğü, 5 Mart’ta “Toplu Taşıma Elektronik Ücret Toplama,
Güzergâh Araç Takip, Kamera ve
Akıllı Durak Sisteminin Kurulması
ve İşletilmesi İşi” ihalesini yapacak.
A
taşıma araçlarında kullanılan ücret
toplama sistemi, yerini “Elektronik
Ücret Toplama Sistemi”ne bırakacak. EGO kartlarının yerini, “Akıllı
Kart” alacak. Akıllı Kart olarak hazırlanan yeni bilet sisteminde, biletin
İstanbul’daki Akbil gibi makineyle her
hangi bir teması gerekmeyecek. Makineye sadece gösterilmesi yeterli olacak, böylece yolcu kısa sürede toplu
taşıma aracına binecek.
“DIT KART” LA ULAŞIM
Çorum’da şoförlere
eğitim veriliyor
Çorum Belediyesi Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü tarafından özel halk
otobüsü şoförlerine yönelik düzenlenen eğitim semineri başladı...
ORUM Belediyesi Ulaşım
Hizmetleri Müdürlüğü tarafından özel halk otobüsü şoförlerine yönelik olarak düzenlenen eğitim semineri başladı.
Seminerde şoförlere trafik kuralları, halkla ilişkiler ve sağlıklı
iletişim konularında bilgiler verilecek. Emniyet Müdürlüğü
Trafik Şube Müdürlüğü Ekipler
Amiri Abdulkadir Yıldız ve
Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü Başpolisi Hasan Çay’ın konuşmacı olarak katıldığı ilk
derste trafik kuralları konusu ele
alındı. Seminerin açılış konuşmasını yapan Çorum Ulaş A.Ş.
Başkan Yardımcısı Zafer Bolat,
Ç
Çorum’da 46 araç ile toplu taşıma hizmeti verdiklerini belirterek günde 600 sefer ve 9185
kilometre yol kat ettiklerini söyledi. Çorum Ulaş A.Ş. olarak
günde ortalama 20 bin kişiye
toplu taşıma hizmeti sunduklarını vurgulayan Bolat, “Hizmet
akışının sağlıklı yürümesi için
Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü’nü devreye sokan Çorum
Belediyesi’ne çok teşekkür
ediyoruz” dedi.
Programın konuşan Başkan
Yardımcısı Turhan Candan ise
yeni kurulan Ulaşım Hizmetleri
Müdürlüğü'nün faaliyet alanı ile
ilgili bilgiler verdi.
EGO Genel Müdürlüğü İdare Encümeni toplantı salonunda yapılacak
ihaleyi alacak şirket, toplu taşıma araçlarında elektronik ücret toplama, araç
takibi ve akıllı durak sistemini 10 yıllık süre ile işletecek. Muhammen bedeli 186 Milyon 906 Bin 712 TL. +
KDV olan ihaleye katılacak şirketler
bu bedelin yüzde 3’ünü (5 Milyon 607
Bin 201 TL.) geçici teminat vermek
zorunda. İhaleye katılacak isteklilerin
Türkiye’de toplu taşıma işletmeciliğinde en az 2, Büyükşehir Belediyesi’nde en az 2’şer yıl elektronik ücret
toplama sisteminin işletmenliğini yapmış olması gerekiyor.
Belediye otobüsleri, raylı taşıma
sistemi (ANKARAY ve metro) ile belediyenin denetimindeki diğer toplu
Sistemin yanı sıra, toplu taşıma
araçlarına “Akıllı Kart”ın yanı sıra,
kredi kartına benzer “Dıt kartlar” ile
de binme imkanı sağlanacak. Ayrıca
sistem kapsamında belediyenin toplu
taşıma araçlarında, “Akıllı durak”
uygulaması da başlatılacak. Yolcular
güzergâh konusunda bilgilendirilecek.
Araç içinde kamera sistemi kurulacak.
Başkent Kart uygulamaları, kredi
kart türünde, fuar, stadyum, otopark ve
ön ödemeli sayaçlar gibi ödeme yapılacak yerlerde de geçerli olacak şekilde düzenlenecek.
Bandırmalı yaşlılara
ulaşım indirimli
ANDIRMA Belediyesi tarafından
65 yaş ve üzeri vatandaşların, kentiçi toplu taşıma araçlarından yüzde
40'lık indirimle faydalanmalarını sağlayan biniş kartı uygulamasının sürdüğü
bildirildi. Bandırma Belediyesi’nden ya
pılan yazılı açıklamaya göre, vatandaşlar, uygulamaya büyük ilgi gösterirken
Halk Masası’na toplam 750 yaşlı, başvuruda bulunarak hizmetten faydalandı.
Faydalanan 65 yaş ve üzeri vatandaşlara
B
Çorum Ulaş A.Ş. Başkan
Yardımcısı Zafer Bolat
indirimli biniş kartlarını teslim eden Belediye Başkanı Sedat Pekel, bu uygulamanın kendilerine verilen manevi
desteği göstermek açısından önemli bir
uygulama olduğunu ifade etti. Bu uygulamanın 65 yaş ve üzeri vatandaşlara sadece yüzde 40’lık bir indirim sağlamayacağını dile getiren Pekel, yaşlıların
aktarmalı durumlarda ikinci otobüse
ödenen yüzde 50 indirimle ücreti vermeyeceğini de sözlerine ekledi.
Türkiye’nin ilk GPRS’li
durağı Erzurum’da
Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen proje kapsamında özel olarak tasarlanan “Akıllı Durak” uygulaması başladı. İlk olarak Cumhuriyet Caddesiʼndeki Yakutiye
Meydanı Otobüs Durağıʼnda tanıtımı yapılan durak vatandaşlara dört mevsim yaşatacak.
SITMA ve soğutma özelliğine sahip durakta LCD ekranlı televizyon ve telefon şarjı için prizler de bulunuyor. Hangi otobüsün hangi saatte geleceğini bildiren GPRS sistemine de sahip olan durağın Türkiye’de bir ilk olduğu belirtildi.
Erzurum Büyükşehir Belediyesi
Destek Hizmetleri Daire Başkanı
Amir Badur, konuya ilişkin yaptığı
açıklamada, söz konusu uygulamanın ülkede bir ilk olduğunu bildirdi.
Badur, “Bölgemizin iklimsel şartları çok ağır olduğu için insanlar-
I
dan gelen taleplere göre hareket
ettik. GPRS’li ‘Akıllı Durakları’
kendi imkanlarımızla ürettik. Önce, bunun projesini yaptık. Belediyemiz atölyelerinde de çalışmalarını yapıp, monte ettik. Erzurum’da, artık tüm duraklar kapalı olacak. Halkımız, kışın soğukta otobüs beklerken üşümeyecek. Kapalı durakların geri bildirimi çok olumlu oldu. Bu da bizi
çok mutlu etti. Durağın kapısı otomatik. İçinde, iki tane ısıtmalı klima var” dedi.
Edirne toplu taşıma
ücretleri zamlandı
Edirneʼde bir grup öğrenci
tarafından geçen ay protesto edildiği için geri çekilen ulaşım zammı, belediye meclisinin bu ay olağan toplantısında oy çokluğuyla kabul edildi. Meclisteki 17 üyenin “Evet”, 5
üyenin “Red” oyu kullandığı zam kararıyla tam bilet 3 liraya, kentkartı sivil
ücretler 1 lira 65 kuruşa,
kentkartlı öğrenci ücretleri
1 lira 15 kuruşa yükseldi.
DİRNE Belediye Meclisi Ola
ğan Toplantısı, Belediye Başkanı CHP’li Hamdi Sedefçi başkanlığında toplandı. Mecliste AK
Partili meclis üyeleri tarafından
gündem dışı olarak getirdiği ulaşım zammı görüşüldü. Ulaşımda 9
yıldan bu yana zam yapılmadığını
belirten Edirne Belediye Başkanı
CHP’li Hamdi Sedefçi “Her gün
benzine mazota zam geliyor.
Dünyanın en pahalı benzinini
kullanan bir ülkedeyiz. Minibüsçü arkadaşlarımıza en son 9
E
yıl önce 1 liradan 1.5 lira çıkaran
bir zam yapmıştık. Bu zammı
yapmamız gerekiyor” dedi.
Bu açıklamalar sırasında salondaki dinleyicilerle Sedefçi arasında tartışma çıktı. Oylamada AK
Partili ve CHP’li üyelerden 17’si
ulaşım zammında “Evet” oyu kullanırken, 5 CHP’li meclis üyesi ise
“Hayır” oyu kullandı. Ulaşım
zamları oy çokluğu ile kabul edildi. Minibüs zamlarının gereksiz olduğunu savunan dinleyiciler, başkanın kararını alkışla protesto etti.
Büyüklerimiz demişler ki; “Uyanıklıkla, uyanık olmama arası soğan zarından
çok incedir. Her an her iki tarafa da düşmek mümkündür. Uyanıklığına, öyle çok
fazla bel bağlama...”
Kırkpınar cazgırının, peşrev öncesi
pehlivana seslenişi de ilginçtir; “Pehlivaaaaaan, pehlivan. Üste çıktım diye sevinme, alta düştüm diye gücenme...”
Bunlar ilginç uyarılardır.
Tabii, anlayana saz...
Son günlerde Sağır Sultan’ın anladığını
bizi, anlamaz sanarak yutturmak isteyenler çoğaldı. Uyanıklar, bizi kör-sağır görmez-anlamaz sanıp, hoş sâdâlarla avutma peşindeler. Kuyu kazmakla meşguller.
Lakin, bilmeleri gereken o kuyunun
hepimizi içine alacağı.
Bizim birlik olma, bir hareket etme
gibi tek seçeneğimiz var. Bunu görmek
lazım. İstanbulu taşıyanlar olarak, taşımamız gereken sorumluluklarımız var.
Bilmemiz gereken kurallara uymamızı
gerektiren işimiz var. Aşımızı, geleceğimizi, nafakamızı kazandığımız işimiz...
Bunun gerektirdiği, bireyselliği bırakarak, kurumsal kimlikli sektörel bakışla
meseleleri algılama gibi bir yükümlülüğümüz var.
Ben dahil, düne kadar kafamıza eseni
yapmaya çalıştık. Birimizin son an da ki,
akıl edişleriyle kendimizi kurtardık.
Şimdi gelişmeler farklı. Artık sertifikalı
olma devrine giriyoruz. Tahsilli olmanın
gerektirdiği standartları belirlenmiş kurallı
olmanın önemsendiği, sistemin birbirini
tamamladığı devre adım attık.
“Yeniden kurulup, işletilen devre uygun yapılanın” diye, yırtınarak yol gösterenleri duymamız gerekiyor. Duymak da
yetmiyor, hem duymak, hem de dediklerini anlayarak gereğini yapmak gerekiyor.
Eskide ısrar günden güne ayağımızın
altındaki zemini kaydırıyor. Birlikte olma,
tek ses olma sözleri felsefi slogan nitelikli
hoş gelsin diye söylenen sözler değil.
Bu sözler bundan sonra değişen ilişkilerin tesis ettirdiği yeni düzende, uyulması gereken, anlamı olan sözlerdir.
İstanbul’un yüzünü değiştiren iktidar,
yüze uygun yeni düşünceyi de benimsetici kurallarını koydu. Uygulamaya geçerken de ısrarla uyarıyor: “Birlikte uyarsanız kalır, uymazsanız hepiniz gidersiniz”
diyor.
Bence, mesaj, anlayan için çok net...
TÖHOB
Ankaraʼya
çıkarma
yapacak
ÖHOB, hem Ulaştırma DenizciT
lik ve Haberleşme Bakanlığıʼnın
25 Şubat 2013 Pazartesi günü Ankara Plaza Otelʼde düzenlediği Çalıştayʼa, hem de Ulaşım, Denizcilik
ve Haberleşme sektörlerimizin geleceğinin tartışılacağı 10. Ulaştırma
Şurasıʼnda katılımcı olarak yer alacak. 25 Şubat 2013 Pazartesi günü
Ankaraʼda yapılacak çatıştayda ülke
genilinden 91 kurumun içinde bakanlıklar, genel müdürlükler, belediyeler, üniversiteler, federasyonlar, üretici firmaların yanı sıra STKʼlar ve
Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği
(TÖHOB) bu kapsamda Kentiçi Ulaşım Çalıştay üyesi olarak çalışmalara katılacak.
Birgün olarak planlanan çalıştayda proje ekip lideri Adrian VAN
HERKʼin konuşmasıyla başlayacak.
AB Türkiye Delegasyonu Birinci Sekreteri Janvier Menendez BONILLAʼnın konuşmasının ardından Aile
Sosyal Politikalar Bakanlığı adına
Ayhan Metin ve Erol Yanar kürsüye
gelecek. Çalıştayʼda raylı sistemler,
karayolu, denizyolu, yaya ulaşımı
alanlarında çalışma grupları oluşturulacak ve bu grupların hazırlayacağı raporların tartışılmasıyla çalışma sonlandırılacak.Çalıştayʼın temel
amacının yaşlılar, engelliler ve hareket kısıtlılığı olanların taşımacılık hizmetlerinde karşılaştığı sorunlar,
çözüm önerilerinin geliştirilmesi olarak görülüyor. Haziran ayında yapılacak 11. Ulaştırma Şurasıʼnda, “hedef 2023 kararları” tartışılacak.
2023ʼe kadar olan çalışmaların değerlendirileceği, gelişmelerin irdeleneceği 11. Şura çalışmaları önümüzdeki Haziran ayında yapılacak.
Birinci toplantıya TÖHOB adına
Genel Sekreter Onur Orhon, Dr. İsmail Hakkı Acar katılmıştı.
TT.9:Layout 1 16.02.2013 23:26 Page 1
9
YURTTAN HABERLER
16 ŞUBAT 2013
Uşak’ın “Akıllı
Kart”ları E-kent’ten
Uşakʼın toplu taşımasında milat niteliğinde olan kartlı sistemin protokolü imzalandı. Uşak Belediye Başkanı Ali Erdoğan, Uşakʼta toplu taşımada süren keşmekeşin önüne geçileceğini belirtti.
ŞAK Belediye Başkanı
Ali Erdoğan, yeni sistemde otobüslerden duraklara kadar birçok farklılık
yaşanacağını kaydetti. Erdoğan,
“Kartlı taşıma sistemi için belediyemiz ve belediye meclisimiz yoğun bir mesai sarf etti.
Yeni sistemde kullanılacak
kartlar fonksiyonel olacak ve
birçok alanda ortak kullanım
sağlayacak bir kart olma özelliğinde olacak. Yeni sistemde,
otobüs durakları dahi değişecek ve Avrupa’dan daha modern bir sistem işleyecek” şeklinde konuştu. E-Kent Yönetim
Kurulu Başkan Vekili Cüneyt
Erigüç ise sistemin birçok ilde
başarı ile yürütüldüğünü vurguladı. Türkiye’nin birçok kentinde
sistemden memnuniyet duyulduğuna dikkat çeken Erigüç, “Sistem, girdiği illerde hep başarı
elde etti. Uşak’ta da sistem ile
birçok yenilik olacak. Otobüslerde konfor olmakla birlikte
vatandaşlarımız her yönü ile
rahat edecekler” diye konuştu.
Belediye Meclis Üyesi ve Şoför-
U
ler Odası Başkan Vekili Mustafa
Korkmaz ise sistemin otobüsçüler açısından da birçok fayda sağlayacağını belirtti.
ORGANİK BAĞ OLUŞTU
Yeni toplu taşıma sisteminin
son derece modern olacağını ve
hayatları kolaylaştıracağını ifade
eden Başkan Ali Erdoğan, “Uşak
Belediyesi olarak önemli bir işe
daha imza attık. Toplu taşımada entegrasyonun son noktasına geldik. Türkiye’de önemli
işlere imza atmış bir firma ile
anlaştık. Uşak’ta toplu taşıma
sistemi 45 gün sonra tamamıyla değişiyor. Artık dolmuş
sistemi kalkıyor ve yerine otobüs sistemi geliyor. En az 50 kişilik otobüsler hayata geçiyor.
Sistem, Uşak halkını bireysel
taşıttan ziyade toplu taşımaya
özendirecek. Yeni kartlarımız,
termal tesislerden çocuk oyun
köyüne, gençlik merkezlerinden müzemize kadar tamamen
geçecek. Bu kart, belediye ve
Uşak halkı ile organik bağ
oluşturacak” şeklinde konuştu.
Sistemde radikal değişikliklerin olacağına işaret eden Uşak Belediye Başkanı Ali Erdoğan, “Yakın zamanda
üniversite ve hastane arasında ulaşımı sağlayacak 4 adet metrobüsü de hizmete sokacağız. Bu sistem, kentimize bir kolaylık daha sağlanmış olacak. Metrobüs ile öğrencilerimiz rahatlamakla birlikte, hastaneden
dönen vatandaşlarımıza da büyük kolaylık sağlamış olacağız. Yeni toplu taşıma sisteminin getireceği güzellikle ilimiz halkını mutlu edecek. Uşak için yaptıklarımız, gelecekte çocuklarımız hatta, torunlarımızın rahat
etmesi içindir. Bizler, 2023 yılındaki Türkiye için daha çok çalışıp, üretmeyi düşünüyoruz” diyor.
Deniz uçağında sona gelindi
Bursa Büyükşehir Belediyesi ulaşım yelpazesine karayolu, demiryolu ve denizyolunun ardından şimdi de havayolunu ekliyor. Gemlik ile İstanbul Haliç arasında başlatılacak deniz uçağı seferleri için son hazırlıklar yapılıyor...
URSA’nın her alanda
ulaşılabilir bir kent olması hedefi doğrultusunda
kent içi ulaşımın yanında
deniz otobüsleri ile şehirlerarası ulaşımda da yeni
bir dönem başlatan Büyükşehir Belediyesi, şimdi
de Gemlik ile İstanbul Haliç arasında deniz uçağı se
ferlerini başlatmaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz yıl Ha
liç’ten Türkiye’nin 4 noktasına deniz uçağı ile hizmet vermeye başlayan
SEABİRD Havayolları
Şirketi Yönetim Kurulu
Başkanı ve Genel Müdürü
B
Samsunʼda
minibüsler
tarih oluyor
AFİF raylı sistem projesi hizmete girH
dikten sonra minibüs hatlarının güzergahlarını yeniden düzenleyen Samsun
Büyükşehir Belediyesi, minibüs esnafı ile
mahkemelik olmuştu. Büyük kavgaların
yaşandığı olaylarda minibüsçüler, belediyenin “Otobüsleşin, pastayı siz alın”
çağrısını değerlendiremeyince Büyükşehir Belediyesi yeni otobüsler alarak, Atakum-Atakent-Fakülte güzergahına koyduktan sonra raylı sisteme dikey yönde
yeni hatlar da açtı. Ancak yolcu kapasitesi
büyük oranda azalsa da minibüs esnafı
da çalışmaya devam ediyor. Minibüsçülerin durumu ilgili açıklama yapan belediye yetkilileri, minibüslerin toplu ulaşım
araçlarından biri olmadığını belirtirken,
Avrupaʼda ve dünyada böyle bir ulaşım
şekli bulunmadığını da dile getirdiler.
Kürşad Arusan ile şirket
pilotlarının Gemlik’te yap
tıkları incelemenin ardından olumlu görüş bildirmesi üzerine başlatılan hazırlıklarla son aşamaya ge
lindi. İstanbul-Gemlik deniz uçağı seferinde Gemlik’teki yer hizmetlerinin
verileceği limandaki binalarda düzenleme çalışmaları BURULAŞ tarafından sürdürülürken, Büyük
şehir Belediye Başkanı Re
cep Altepe, beraberindeki
Gemlik Belediyesi Başkanvekili Refik Yılmaz’la
çalışmaları inceledi.
MUSTAFA
USLU
ADANA ES.ODA BAŞKANI
Asıl önemli olan
S
AYIN Başbakanımız talimatlarını
verdiler. Devletin sosyal sorumluluk yanını topluma yaşamlarını kolaylaştırıcı yanını gösterme adına toplu
ulaşım araçlarından 65 yaş ve üzeri
vatandaşların ücretsiz yararlanmaları
gerektiğini, buna dönük hazırlık yapılacağını dile getirdiler.
Böyle olması gerektiğine de vurgu
yaparak “olacak” anlamında ifadeler
buyurdular. Bunlar olurken, mevcut
toplu taşıma yapısında genel mukayeseli ve toplam getirisine bakılmadan
tesis edilen uygulamanın getirdiği çok
önemli bir karmaşa var.
Bu karmaşada özellikle, özel taşımacı, idarenin politik yaklaşımlı uygulamalarıyla, fiyat politikasını siyasete dayandırmasıyla ve en önemlisi
kamu hizmeti gören özel taşımacıyı,
özel toplu taşımacıyı desteklemesi gerektiğini anlamamakta ısrar etmesiyle,
onu zora sokmuş, kazancını gelir-gider seviyesinin altına itmiştir.
Son aylarda işlerini bırakan, yılların
deneyimli esnaf sayısının artması da
bunun bir göstergesidir.
Kanaatime göre, Sayın Başbakanımız’ın yaşlıları gözetme, ahir ömürlerinde rahatlatıcı bir sahiplenme hissi
duyurması mükemmel bir şey.
Ancak, bu mükemmeliyetin, mevcut sistemdeki belediye anlayışını değiştirerek, taşımacıyı da koruyan bir
sistemle taçlandırması gerekiyor. Bunun için, bizim de kanun hazırlayıcılarına çerçeve çizmede ufuk açmamız
lazım. Gazetemizin başlattığı, her il
kendi taşıma toplamında 65 yaş üzeri
ve ücretsiz indirimli kart sayılarını belirlemesi önemli. Bizim bu belirleme
için verilerin ilgili devlet dairelerinden
almasını, kendi taşıdıklarıyla oranlamasını yapıp, TÖHOB’a gönderelim.
TÖHOB, onu uzman gözüyle değerlendirip, teklif ve düşüncemizi aktaran proje olarak sunacak.
Gönlüm, bunu sadece bizim değil,
bütün toplu taşıma modlarındaki özel
taşımacıların yapmasından yana.
TÖHOB, aslında bu konuyu gündeminde tutuyor. Oda ve birliklerde,
hatta federasyonda gündeme usulca
öneriyor da. Sanırım artık bunu daha
açık ve daha birlikteliği öne çıkarıcı
şekilde yapmalıdır. Tabi federasyon,
bizi, “onu kaale almadan hareket
eden dernek” algısını oluşturmadan
yapmalıyız. Sakinliğin nedeni de bu...
Sorunlar var ve bizim başımızı kaşıyacak vaktimiz yok. Asıl mesele de bu
noktayı öne almak ve yönetimi bunu
yaptığı için desteklemektir.
Kastamonu ÖHO da
yenilenmeye hazır
Kastamonu Belediyesi'nce şehiriçi toplu taşımacılık hizmetlerinde kaliteyi yükseltmek, yolcu güvenliği ve rahatlığını üst seviyeye çıkarmak amacıyla bir süredir yürütülen çalışmalarda sona gelindi. Merkezde hizmet veren 130 otobüs yenilenecek...
ASTAMONU Belediye Başkanlığı'nın talimatı ile Özel Halk
Otobüsü İşletmesince yaklaşık 6
aydan bu tarafa yürütülen çalışmalarda
toplu ulaşım hizmetlerinde kalitenin
yükseltilmesi amacıyla yapılması gereken düzenlemeler ve yenilikler tespit
edilerek ortaya konuldu.
Belediyeye bağlı olarak şehir içi
ulaşım hizmetlerini yıllardır başarıyla
sürdüren Özel Halk Otobüsü İşletmesi, bünyesinde bulunan toplu taşıma araçlarının modellerinin eskimesi
nedeniyle, hem müşteri memnuniyetini artırmak, hem de eski model araçların getirdiği ekonomik maliyeti en
aza indirmek amacıyla tüm araçların
yenilenmesi için çalışmalara başladı.
Kastamonu Belediyesi’ne bağlı Özel
Halk Otobüsü İşletmesince yürütülen
çalışmalarda, işletme bünyesindeki
özel halk otobüslerinin yenileriyle değiştirilmesi için otobüs üreticisi olan
firmalarla çeşitli görüşmeler yapıldığı
kaydedildi. Mevcut otobüslerden daha
fazla taşıma kapasitesine sahip, AB
standartlarına uygun, bedensel engellilerin rahatlıkla inip binebilecekleri
şekilde araç asansörünün bulunduğu,
klimalı araçlar üzerinde araştırmalarını
yoğunlaştıran Özel Halk Otobüsü İşletmesi, ülkemizde üretilip bu özelliklere sahip olan otobüsler hakkında bilgi toplamaya devam ediyor.
K
“Kentsel
dönüşüm
sağlıklıdır”
amsun Büyükşehir Belediyesi
S
Genel Sekreteri Kenan Şara
yapılan çalışmalar sonunda “Kentsel Dönüşüm”ün sağlıklı olduğunu
gördüklerini belirtti. Şara; “Projelerimizi tamamladığımızda sağlıksız
yapılanmalar sağlıklı hale dönecek. İnsanlarımız bir şeyi görmeden, tutmadan inanmıyor, değişim
ve dönüşüm denildiği zaman korkuyorlar ama kendi yararlarına olduğunu gördüklerinde de projeye
sahip çıkıyorlar” dedi.
AB standartlarına uygun,
bedensel
engellilerin de
rahatlıkla inip
binebilecekleri,
klimalı araçlar
üzerinde araştırmalarını yoğunlaştıran
Özel Halk Otobüsü İşletmesi,
bilgi toplamaya
devam ediyor.
Çilek Halk
Otobüsleri
yine “Murat
Akyüz” dedi
EVGİ, Barış, Dostluk Düğün SalonuʼS
nda gerçekleştirilen kurul toplantısında Divan Başkanlığına Ereğli Şoförler ve
Otomobilciler Odası 2. Başkanı Ahmet Kü
çük seçildi. Faaliyet ve denetim raporlarının ibrasının ardından aidat düzenlemeleri maddeleri ile akıllı kart sistemine geçilmesi maddeleri görüşüldü. Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde faaliyet gösteren
Çilek Halk Otobüsleri Kooperatifi Olağan
Genel Kurulu'nda mevcut Başkan Murat
Akyüz, güven tazeledi. Gündem maddelerin görüşülmesinin ardından seçime geçildi. 106 oy kullanılan kongrede 105 oy
geçerli 1 oy ise geçersiz sayıldı. Çilek
Halk Otobüsleri Kooperatifi mevcut Başkanı Akyüz başkanlığındaki liste 75 oy
alırken, Şaban Başkanʼın listesi ise 30
oyda kaldı. Akyüz başkanlığındaki yeni
yönetimin 2 yıl görev yapacağı bildirildi.
TT.10:Layout 1 16.02.2013 23:27 Page 1
10
SEKTÖRDEN YANSIMALAR
16 ŞUBAT 2013
SAHADAKİ SESLERE KULAK VERİN
MİNİBÜS
Artık tamamen
mazota
çalışmaya
başladık
■ Ali Cemil ŞEN
Minibüs sektörü eski duruma göre çok daha iyi.
Metrobüsʼe baktığımız
zaman bizleri çok rahatlattı
ama akbil uygulaması nasıl
olabilir hiç anlamıyorum. Bu
şehir içindeki yapılan uygulama halk otobüsleri için, ön
kapıdan binip ücretini ödeyip, inişler arkadan sağlandığından sıkıntı olmuyor.
Metrobüs’ün
gelmesi,
gerçekten
çok iyi oldu
■ Sezai YILMAZ
Memnun değiliz, 5 kuruş
10 kuruş zam yapıyorlar. 40
kuruş ta mazota zam geliyor. Nasıl bir alternatifi olabilir? Esnaf şu durumdayken
memnun olamaz ki. Gemilere şu an 800 kuruş veriyor.
Neden bunu da ticari esnafa
yapmıyorlar? İETT kendisine yapıyor. Niye diğer esnafa yapılmıyor? 5 lira
Minibüsçü
esnafının
kafası çok
karışık
■ Recai YILMAZ
Ben minibüslere akbil
konulmasından bahsetmek
istiyorum. Araçlarımız akbile
müsait değil ki. Otobüslere
ön kapıdan binip akbil basabiliyorsun. Biz de minibüsün
kapısı nerede? Ortada. Ön
kapıdan akbil basımı nasıl
olacak? Kapıdan inecek,
şoförün yanına gelecek ve
akbil basacak. Benve bu
Yani bu tarz bir uygulama
minibüsler için sıkıntı olacaktır. Araç yenilemeleriyle
ilgili de şu an esnaf nasıl yenileyecek ki? Mazot desen
zaten almış başını gidiyor.
Tarifelere 5 ila 10 kuruş zam
yapıyorlar. Zaten mazottan
çıkartıyorlar onu da. Yine
cepten gidiyor. Bunlara temelli bir çözüm gerekiyor.
Minibüsçü esnafı olarak çok
sıkıntılıyız. Bir tek plakaları
ellerimizden almadıkları
kaldı. İş yok güç yok. 10
kuruş zam geldi tarifelerimize. 10 kuruştan ne olur?
Mazot neredeyse 5 lira
olmuş. Tarifeye 10 kuruş
zam gelmiş, ne işe yarar?
Daha ne diyelim ki? Diyecek bir şey yok. Mesela şu
an arabaları değiştiriyorlar.
Engellilere uyumlu araçlar
alınıyor. Bizim de bu kapsamda araçlarımızı yenilememiz gerekiyor. Bizim
aracımız 2008 model. Değişecek dediler, tamam dedik.
Yaş sınırı koydular, tamam
dedik. Araçlarımızı değiştirdik. Bu sefer de engelli aparatı dediler, buna da tamam
dedik. Bir araç 100-130 bin
TLʼden aşağı değil. Bunun
yanı sıra mazota da zam
geldi. Sürekli zam geliyor.
olmuş mazot, senin bu esnafa yaptığın zam, 15 kuruş
2 buçuk senede. Araç yenileme işini bu esnaf nasıl kaldıracak? 160 milyar bir
araç? Nasıl ödeyeceğiz? Bu
işi mantıklı düşünsünler.
Nasıl kaldıracağız bu maliyetleri? Çok Zor. Öğrenci indiriminden memnun değiliz.
Yani normalde bedava da
taşırız, öğrencidir başımızın
tacıdır. Ama adam gecenin
11ʼinde gelir saçı sakalı karışmış, biniyor diyor al öğrenci… Ben bu işi 30 yıldır
yapıyorum, bu son dönemde çok bozuldu bu işler.
Daha ne diyebilirim ki? Biz
esnaf olarak minibüslerin
kaldırılmak istendiğini düşünmeye başladık. Bizi kaldırabilirler, illa ki bize de bir
ekmek kapısı açılır tabii ki
ama şöyle bir şey var; İstanbulʼun toplu taşımasından
bu minibüslerin kaldırılması
çok kötü bir uygulama olur.
Siz de mutlaka denk geliyorsunuzdur. Metrobüs şu
anda yolcu kapasitesine yetişemiyor. Kapasiteyi aştı.
İnsanlar üst üste gidiyor. Bu
durum neden kaynaklandı?
Minibüslerin kaldırılmasından kaynaklandı.
çok saçma bir şey. Bu yolcular için de çok rahat
olmaz. Biz yolcuya mı bakacağız yoksa yola mı? Bir de
şöyle bir konu var. Akbil konulması için arabaların yeni
olması lazım. Şu anda 100
tane araba varsa içlerinden
20 tanesi düzgün. Arabaların hepsi dökülüyor. Müşteriler şikayetçi. Kimse eski
arabayla iş yapmak istemez
ama herkes tedirgin araçları
değiştirsek mi değiştirmesek mi diye? Bir de yeni
arabalarda artık engelli aparatı olması lazım. Biliyorsunuz ki yeni kanun çıktı.
Mutlaka olması lazım yoksa
engelli bir insan otobüse
nasıl binecek? Araçlarını yenilemeyi bekleyenler bu
aparatlar için belediyeden
bir yazı bekliyor. Şimdi o
yazı gelmeden araçları yenileseler belki belediyenin
isteğine uygun olmayacak
araç. Bu sefer araç sahibi
ya yeniden aracını yenilemek zorunda kalacak ya da
belediyenin istediği şekilde
aracına eklemeler yapmak
zorunda kalacak. Minibüsçü
esnafının kafası çok karışık.
Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Canımız sıkkın.
İşler yok.
TAKSİ
Yasa dışı bir
işin resmiyeti
nasıl olur,
anlamıyorum?
■ Şerafettin İŞLEK
Ben öncelikle bütün taksici esnaf arkadaşlarımın da
değinmiş olduğu gibi sarı ve
kırmızı taksi durumuna değinmek istiyorum. Mesela
biz sarı taksiler olarak Avcılarʼdan sonra yolcu alamıyoruz. Kırmızı taksiler ise şehir
merkezlerinden yolcu alamıyorlar. Bu durum her iki taksici esnafı için zor bir
Sorunlarımıza
çözüm
bulunmasını
istiyoruz
■ Lokman DAĞLAR
Bizim şu anda en büyük
sıkıntımız İstanbul trafiği,
duraklarımızda kahyaların
olmaması, geçitlerden zararımız var. Doğru dürüst çalıştığımız yok. İşsizlik var.
Zamlar fazla. Akaryakıt pahalı. 100 liralık akaryakıtın
65 lirası vergi. 100 km. yol
yapsak 35-40 liralık mazot
koyuyoruz. Akşama kadar
Korsan
taksilerden
kurtulmak
istiyoruz
■ Ahmet KARAHAN
En önemli sorunumuz
şu; 1990 yılından beri ihale
olmuyor. Artık ihalelerin
önünün açılmasını istiyoruz.
Korsan taksiler de en iyi bu
şekilde kaldırılabilir. Öteki
türlü mümkün değil. İstanbulʼun nüfusu gün geçtikçe
artıyor. İstanbulʼdaki taksi
sayısı, 1990 yılında da 17
bin idi, 2013 yılındayız hala
durum. Özellikle Tüyap
Fuarı olduğu zaman şehiriçinden yolcuyu alıp fuar alanına götürüp oradan boş
arabayla dönüyoruz. Bu tamamen değişmesi gerek bir
durum. İstanbul Büyükşehir
Belediyesi bu soruna bir
çözüm bulmalı. Kırmızı taksiler, eski yasaya göre düzenlenmiş bir kurum. Eski
yasa yapıldığı zaman Avcılarʼdan sonrası İstanbul dışı
bir bölge sayılıyordu ama
artık öyle değil. Şu anda İstanbul il sınırları, Silivriʼye
kadar uzandı. Bence artık
bu ayrımın ortadan kalkıp
bütün taksilerin tek renk olması lazım. Bir de korsan
taksiler var. Korsan taksilerle başımız gerçekten
dertte. Bir yasa çıkarttılar
ama korsan taksiler hala
devam ediyor. Halen faaliyet gösteriyorlar. Eskiden
250 tane durak varsa şimdi
ise 200 tane durak faaliyet
gösteriyor. Yasa caydırıcı
oldu ama kesinlikle kökten
çözüm olmadı. Bir de geçtiğimiz günlerde bir yürüme
yaptılar. Resmiyet istiyorlarmış.
Bu neyin resmiyetidir?
Yasa dışı bir işin resmiyeti
olur mu?
aldığımız 4-5 lira para
zaten. Bu durum yüzünden
çok zorlanıyoruz. Zam vereceklerdi yüzde 4.7 zam
geldi. Bu zam oranıyla kazandığımızı biz mal sahiplerine mi verelim, kendimize
mi ayıralım? Bazı yolcular
taksicilerin kendilerine kaba
davrandıklarından ve kısa
mesafe yolcuları genelde almamalarından şikayetçi.
Ben kendi adıma söylüyorum ve durak arkadaşlarımın da böyle olduğunu
düşünüyorum; Yolcu 500
metre bile gitmek istese kesinlikle geri çevirmiyorum.
Mutlaka gitmek istediği yere
götürüyorum. Tabii ki diğer
taksici esnafı arkadaşlar yapıyorlardır ama bizim durakta kesinlikle böyle bir şey
olmaz. Yolcu 50 metre dahi
gitmek istese “Yolcu yolcudur” mantığıyla mutlaka yolcuyu gitmek istediği yere
ulaştırırım. O konuda kesinlikle bir sıkıntımız yok. Sıkıntımız, mazot fiyatları.
Mesela konuşmamın başında söylediğim zam oranı
bizi çok zorlar. Şimdi dernek
tarafından kabul edilmemiş
bu zam oranı. Bakalım önümüzdeki günlerde ne olacak?
17 bin. Peki, bu İstanbulʼun
nüfusu 23 yılda hiç değişmedi mi? Bu nasıl iş anlamıyorum. Bu taksi açığı
nasıl dolduruluyor? Korsan
taksilerle dolduruluyor. Bu
korsan taksiler hala temizlenemedi. Bize durdukları
yerde ceza kesiliyor. Bir saniyede infaz ediyorlar. Ortalıkta o kadar fazla korsan
taksi dolaşıyor hala bir yaptırım yok. Tespit edilsin, durakları kaldırılsın. Korsan
taksiler bizim ekmeğimizle
de oynuyorlar. Sıkı bir denetim olsa tüm İstanbulʼda korsan taksilerin kökü kazınır.
Hiçbiri ortada dolaşamaz.
Değişik taktiklerle yolcu taşımaya devam ediyorlar. Biz
sarı taksilerin sayıların artmadığı sürece ve akaryakıta bir iyilik getirilip tarife
ücretlerinde bir yaptırım olmadığı sürece korsan taksilerin önüne geçilemez.
Mümkün değil. Korsan taksilere tepki televizyonlarda
da verilsin. “Korsana hayır”
adı altında düzenlenen reklamlara taksiler de dahil
edilsin. Sonuçta onlarda
hak yiyor ve haksız kazanç
sağlıyorlar. Korsan taksilere
karşı büyük bir yapılanma
istiyoruz.
ÖZEL HALK OTOBÜSÜ
Bizim en büyük
sıkıntımız
minibüsler
oluyor
■ Osman YILDIRIM
Bizim en büyük sıkıntımız trafik. Akbillerde bir sıkıntımız yok, günü geldiği
zaman ödemelerimizi alıyoruz. Yöneticilerimizle aramızda herhangi bir sıkıntı
yok. Özel Halk Otobüsçüleri
olarak en büyük sıkıntımız,
trafik. Başka büyük bir sıkıntımız yok. Bir de şöyle bir
durum var; yeni yasa ile bir-
Ücretsiz kart
kullanan o
kadar çok ki,
biz de şaşırdık
■ Ömer DOYMAZ
Bizim aracımızı yenileyeli 3 ay oldu. Aracımız son
sistem. Yolcularımızın rahatlığı için her şey düşünülmüş. Aracımızdan gayet
memnunuz. Mesela yolcumuz engelliyse aracımızdaki engelli aparatıyla iniş
ve binişini rahatlıkla sağlıyor. Engelli vatandaşımızın
araca binmesi için aracımız
Toplu taşıma
araçları
daha fazla
kullanılacak
■ Raif DOĞAN
Bizim sıkıntımız şu; trafik
saatlerine göre orer saatleri
olmadığı için özellikle sabah
ve akşam saatlerinde trafikte orer saatlerini yetiştiremiyoruz. Sabah işe
gidişlerde ve akşam eve dönüşlerde trafik o kadar çok
tıkanıyor ki bize verilen orer
saatleri içinde seferlerimizi
tamamlayamıyoruz. Trafik
likte eski araçlar yenileniyor.
Biz de eski araçların genel
anlamda yenilenmesini istiyoruz. Bize temmuz ayına
kadar gün verdiler. Olumlu
olarak sonuçlanırsa biz de
herkes ne yapıyorsa onu
yapacağız. Bu işi yapanların
yüzde 90ʼının araç değişimi
yapmak için imkanları var.
Mecbur araçlar da yenilenecek. Ulaşımda bu işi yapıyorsan ve bu sektördeysen
yeniliklere ayak uydurmak
zorunlu. Kimsenin arabam
eski diye bırakıp gidecek
hali yok. Bu sektörün yüzde
90ʼı araç yenilemenin altından kalkabilir. Aracını yenileyemecek olanlar nadir. Bir
de trafik demişken; Bizim
trafikte en büyük sıkıntımız
minibüsler. Trafikte minibüsler yüzünden tartışma yaşanıyor, kavga yaşanıyor,
yolcu kapma davası sürülüyor. Yolcu kapma davası
diye bir şey yok aslında. Bu
durum minibüsçülerin ortaya çıkardığı bir şey. Minibüslere binenler ücretli
yolcu, bizim arabalarımıza
binenler kartlı-indirimli yolcular. Hangi araca bineceği
yolcunun tercihi aslında
ama bunu minibüsçülere
anlatamıyorsun.
yüksek geldiyse aracımızı
belirle ölçüde alçaltabiliyoruz. Aracımızı 10 cm. e
kadar indiriyoruz ve engelli
vatandaşlarımız rahatlıkla
inip binebiliyorlar. Aracımızı
değiştirdik ama maliyetler
bizi zorluyor tabi ki. Mesela
tarifelerimiz semtine göre
değişiyor. Gültepe semtinde
araca 30 yolcu biniyorsa 20
tanesi ücretsizdir. Şirintepe
semtine gidin 20 yolcudan
15 tanesi ücretsizdir. Mesela kimi engelli vatandaşlarımız var, gururlarına
yediremiyorlar ve binerken
kart okutuyorlar. Kimi sağlam vatandaşlarımız da var,
başkasının ücretsiz taşıma
kartını kullanıyorlar ya da
refakatçi oluyorlar. Bir de bu
gibi durumlar canımızı sıkıyor. Gelirimizi düşürüyor.
Mesela ben şimdi 60-70
yolcu alacağım, bu yolcuların en azından 20 tanesi ücretsizdir. Bir de biliyorsunuz
ki 65 yaş sınırı getirildi. O
da geldi. Şimdi bu arabanın
15 günde kazancı 12-13 bin
TL. ama bu araba 8 bin TL.
yakıt yakacak.
Bu arabanın şoför maaşını, giderleri, masrafları çıkardığın zaman geriye ne
kalacak?
çok yoğun. Bir de bunun üstüne minibüslerin yolcu
kapma savaşıyla uğraşıyoruz. Bizden önce durağa
girmek için çaba gösteriyorlar. Bu durum hem bizim
hem de yolcularımızın canını tehlikeye atıyor. Bunun
yanında bir de İstanbul trafiğinde çok fazla acemi sürücü var. Bu sürücüler hem
trafiğin tıkanmasına neden
oluyorlar hem de kazalara
neden oluyorlar. Bunların
hepsi birleştiği zaman trafik
oluşuyor. Bu da en çok bizi
etkiliyor. Orer saatleri içinde
seferi tamamlayamadığımız
zaman sıkıntı yaşıyoruz.
Yolcu da sıkıntı yaşıyor.
Araç yenileme konusunda
gelince; araçlarımızı tabi ki
yenileyeceğiz. Yeni yasaya
ayak uyduracağız. Yeni
araçlarımızla vatandaşlarımıza daha rahat ve konforlu
bir hizmet vereceğiz. Bunun
yanında engelli vatandaşlarımız da toplu taşıma araçlarından rahatlıkla
faydalanabilecek.
Bu açıdan da oldukça
memnunuz. Yeni yasa ile
birlikte İstanbul trafiğinde
toplu taşıma araçları yenilenerek İstanbul toplu taşımacılığı modernleşecek.
TT.11:Layout 1 16.02.2013 23:28 Page 1
‹mtiyaz Sahibi-Sorumlu Yaz›işleri Müdürü: M. Şevket ERTURAN
Genel Yayın Yönetmeni : M.Şevket ERTURAN
Yayın Danışmanları
: Onur ORHON - Abdullah ÖZYURT
Yay›n Koordinatörü
Haber Editörü
‹stihbarat Şefi
Mali Müşavir
Anadolu Temsilciliği
: Özlem GÜNEŞ
: Merve YILMAZ
: Müjdat CENİK
: Hülya TEKER
: Zafer BOLAT
YAYINCI KURULUŞ: ERTURAN YAYINCILIK LTD.
İDARE MERKEZİ
Yakuplu Mah. Hürriyet Bulvarı No.: 28/4 Yakuplu - Beylikdüzü / İSTANBUL
Tel.: (0212) 875 46 49 ● Fax.: (0212) 875 78 64
www.kenticitoplutasima.com.tr ● e-mail: [email protected]
“Seyahat kartları”
uygulaması güzel ama
Toplu taşımada seyahat kartları uygulaması, sosyal devlet olmanın sorumluluğuyla yerine getirilen
güzel bir uygulama. Fakat burada bence tartışmamız gereken, uygulamanın içeriğinden ziyade şekli...
■ Oytun Arslan
IVU Traffic Technologies / Almanya
Alman IVU Traffic
Technologies
Firması
UITP Izmirʼde
OPLU taşıma sistemleri konuT
sunda dünya çapında 500ʼden
fazla müşteriyle proje geliştiren Alman
IVU firması, 21-22 Şubat tarihlerinde
UITP tarafından İzmirʼde düzenlenen
“Toplu Taşımacılık Türkiye Konferansı”na katılıyor. Gazetemizin de yazarlarından Oytun Arslan, konferansta
Almanyaʼnın Münster şehrindeki Elektronik Bilet Uygulaması konusunda bir
de sunum gerçekleştirecek.
Berlin merkezli bilgi teknolojileri firması olan IVU, 35 yılı aşkın deneyimiyle bir toplu taşıma işletmesinin
ihtiyacı olabilecek tüm konularda yazılım ve donanım desteği sağlıyor: Araç
ve sürücüler başta olmak üzere kaynaklar planlanıp optimize ediliyor, akıllı
filo kontrol merkezi sürekli olarak tüm
filoyu takip ediyor ve ortaya çıkan sorunlarda otomatik olarak çözüm üretiyor, operatörler sürücü ya da yolcularla
doğrudan sesli iletişim kurabiliyor, yolcular duraklarda ya da internet üzerinden çeşitli mobil uygulamalarla gerçek
zamanlı bilgilendiriliyor ve seyahatlerini
önceden planlayabiliyor, ve şehirler
için gerekli karmaşık bilet sistemleri
başarıyla hayata geçiriliyor.
İRKAÇ sayıdır gazetemizden takip ettiğim kadarıyla, indirimli / ücretsiz seyahat kartları ile ilgili sıkıntılar ortaya konuluyor. Özellikle
ücretsiz seyahat kartlarının çokluğundan yakınılmakta, kartların
haksız yere gerçek sahipleri dışında kullanıldığı belirtilmekte.
Geçtiğimiz hafta, Başbakan’ın bu konudaki açıklamasıyla birlikte, olay siyasetin de
müdahil olduğu bir hal almışa
benziyor. Ben de bu konuda kendimce kısa bir araştırma yazısı
yazmaya karar verdim.
B
ÇOK YERİNDE
BİR UYGULAMA...
Öncelikle, şunu belirtmek
gerekiyor ki, seyahat kartları uygulaması, sosyal devlet olmanın
sorumluluğuyla yerine getirilen
güzel bir uygulama.
Bu sayede yaşlılar, engelliler, şehit/gazi aileleri şehir içi
ulaşımda avantajlı hale getiriliyor, toplu ulaşım onlar için bir
külfet olmaktan çıkarılıyor. Avrupa’nın pek çok kentinde dahi
olmayan bu uygulama oldukça
yerinde. Fakat burada bence tartışmamız gereken, uygulamanın
içeriğinden ziyade şekli.
Örnek olarak İstanbul’u ele
alalım. İstanbul’da an itibariyle
uygulamada olan 3 indirimli (öğretmen, öğrenci, sosyal) ve 15
ücretsiz kart bulunuyor. Bu ücretsiz kartlar, engelli, şehit/gazi
Kişiselleştirilmiş
kartların suistimal
edilerek kullanımı,
beraberinde cezaları
getirse bile, yine de
bunu önlemek zor. Yeni
çözümler bulunmalı...
ailesi, basın, PTT, TÜİK, milli
sporcu kartı gibi farklı formlarda
yer alıyor. Kullanıcılar, belli bir
kart parası ödeyerek bu kartlara
sahip olabiliyor ve her 2 senede
bir bu kartları yenilemek durumundalar. Bu kartlar sayesinde
ücretsiz seyahat ediliyor, fakat
işin ilginç yönü, toplu taşıma
işini üstlenen işletmeciler (örneğin İETT, Ulaşım AŞ, Şehir Hatları veya Özel Halk Otobüsleri)
bu taşıma hizmetini vermelerine
rağmen karşılığını alamıyorlar.
Madem merkezi yönetim tarafından bu yolcuların ücretsiz taşınması kararına varılıyor, bu işin
sübvansiyonunun da merkezi yönetim tarafından yapılması gerekmez mi?
TAŞIMACI ŞİRKET
MAĞDURİYETİ...
Mesela, her ay taşınan engelli yolcu kadar bilet parası Aile
ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
tarafından, şehit/gazi ailesi yolcusu kadarı Milli Savunma Bakanlığı tarafından, PTT görevlisi
Zorunlu trafik sigortası zamlandı
Yapılan bir araştırmaya göre, trafik sigortasına yapılan zam sonrasında trafik sigortası 305
TL.ʼye, 34 plakalı yeni tescil bir otomobilin ödeyeceği sigorta primi ise 472 TL.ʼye yükseliyor...
ARŞILAŞTIRMA sitesi Enuygun.com’un
incelemelerine göre, her araç sahibinin yaptırması zorunlu olan trafik sigortası primlerinde ciddi
artışlar meydana geldi. 2012 yılının Haziran ayında
örnek bir sigorta şirketinden 305 TL.’ye trafik sigortasını yaptıran 34 plakalı yeni tescil bir otomobilin bugün ödeyeceği sigorta primi 472 TL.’ye
çıkıyor. Aracın kayıtlı olduğu şehir, araç sahibinin
yaşı ve sigorta geçmişine göre değişmekle birlikte
trafik sigortası primlerinde yüzde 50’ye varan zam
yapıldı. Haziran 2012’den bu yana trafik sigortası
primlerinde ciddi artışlar meydana geldiğini belirten Enuygun.com Analisti Tuğba Hacıbayramoğlu,
K
“34 plakalı yeni tescil bir araç için trafik sigortası primi artık 500 TL’ye yaklaşıyor. Geçmiş
yıllarda kaskoya göre oldukça düşük olan trafik
sigortası primleri artık neredeyse kasko primlerinin yarısı kadar tutmaya başladı. Zorunlu
bir sigorta türü olduğu için de milyonlarca araç
sürücüsü bu zamlardan etkilenecek” dedi.
Hacıbayramoğlu, “Trafik sigortasında zarar
eden sigorta şirketleri primleri artırma yolunu
seçti. Bununla beraber zorunlu trafik sigortalarında 22 bin 500 lira olan teminat bedeli bu yıl
25 bin liraya yükseltildi. Ayrıca kazalarda ödenen SGK primleri de yükseldi” dedi.
yolcusu kadarı Ulaştırma Bakanlığı tarafından karşılansın. Bu şekilde, taşımacı şirketlerin mağduriyeti önlenirken, merkezi hükümet de sosyal politikalarına destek vermiş olur.
YASA ENTEGRE
EDİLEBİLİR...
Sonuçta, kamu şirketi dahi
olsa, hiçbir işletmeci şirket durduk yere zarar etmek istemez.
Ödemeler konusunda ise
farklı modeller geliştirilebilir,
belki tam bilet parası yerine
yarım bilet parası ödenebilir, ya
da istatistikî verilere dayanarak
toplu ödemeler gerçekleştirilebilir. Bu tip bir uygulamanın aynı
zamanda gelecekte oluşturulması
elzem hale gelen Toplu Taşıma
Yasası’na entegre edilmesi de
düşünülebilir.
Tabi bu kadar fazla indirimli/ücretsiz kart olunca, suistimaller de kaçınılmaz oluyor.
Örneğin birinin öğrenci kartıyla
başka birisi seyahat edebiliyor,
diğerinin ücretsiz engelli kartıyla
yine bir başkası… Kişiselleştirilmiş kartların bu şekilde başkaları
tarafından kullanılması beraberinde cezai müeyyideleri getirse
de, bu tür kullanımları tespit etmek kolay olmadığından, sonuç
almak da oldukça zor.
HAKSIZ KULLANIMA
MÜDAHALE ŞART...
Bu konuda benim aklımda
olan bir fikri burada paylaşmak
istiyorum: Kişiselleştirilmiş kartlarda, kart başvurusu sırasında
sizin fotoğrafınız isteniyor, hatta
bu fotoğraf dijital olarak kartın
üstüne de basılıyor. Fakat özellikle otobüslerde bu kartı şoförün
görmesi ve kontrol etmesi pratikte pek mümkün değil, kaldı ki
yeni teknoloji ile, kartlar artık
cüzdandan çıkarılmadan dahi
okutulabiliyor.
Bunun yerine, kişinin dijital
fotoğrafı validatörlere yansıtılsa,
okutma sırasında ekranda hem
kontör bilgisi, hem de dijital fotoğraf gösterilse, pek çok noktada suiistimallerin önemli bir
şekilde engelleneceğini düşünüyorum. Bu sayede şoför, kartı
okutan kişinin fotoğrafını anında
ekranda göreceğinden, haksız
kullanımlara bir kanıt dâhilinde
hemen müdahale edebilme şansı
bulacaktır. Bu uygulamayla, tüm
suistimaller ortadan kaldırılmasa
da, en azından yolcuların algılarına bir caydırıcılık yerleştirileceğinden, pek çok suistimalin önüne geçilebilecektir diye tahmin
ediyorum. Bahsettiğim düşüncenin günümüz teknolojisi ile hayata geçirilmesi pek zor olmasa.
BASKI YERİ
İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Cad. No.: 23 İlhan Plaza
No.:11 A / 41 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL
Tel.: (0212) 454 30 00
Baskı-Dağıtım: Osman Sağlam
Teknik Servis: Ozan ERTURAN
GAZETEMİZ
BASIN MESLEK
İLKELERİNE
UYMAYA
SÖZ VERMİŞTİR
HALİL
KADİFE
ANTAKYA KOOP.BAŞKANI
Yaptığını bilme...
B
İRAZ insaflı bakıp düşünmek
gerekiyor. İnsaflı olmak ve sapla
samanı da ayırmak gerekiyor...
Madem lider pozisyonundasın, madem ona dönük sorumluluk hissiye
ortalıkta dolaşıyorsun. Özel ile kişiselliği ayırt edici olmanız şart...
Hakkaniyet, bunu gerektiriyor.
Elbette, menfaatlerinizi gözeteceksiniz. Ancak, bunu her şeyde yapmaya kalkarsanız ipiniz pazara çıkınca
evdeki bulgurunuzu da kaybettiğinizi
göreceğinizi düşünmelisiniz…
Benden söylemesi.
Bu laflarımı ortaya söylüyorum.
Çünkü, böyle davranmaya yeltenenler
var. Onlara kıssadan hisse almalarını,
kendilerine çekidüzen vermelerini yürekten öneriyorum.
Mesele esnaf çıkarı olursa, kişisel
çıkarda durmak gerektiğini bilmenin
de, bir erdem olduğunun bilinmesi...
Bunu birinin hatırlatmasına mahal
vermemelerini ifade ediyorum.
Tabii, her koyun kendi bacağından
asılsa da eğer, ortalıkta fazla kalırsa
kokusu ve saçtığı mikropları etrafını
da tehlikeye soktuğunu cümle aleminde bilmesini hatırlatarak, lafımı
bitiriyorum. Hepimiz gelecekte sistemde verimli haysiyetli bir hizmet
veren olarak kalmak istiyoruz.
Bunun için de bazı konularda ne
hissi ne de çıkarcı hakkı bilir hakkı
gözetir olmamız gerekir diyorum.
TÖHOB gelişen olaylar karşısında
bir avuç neferiyle ayakta ve sessiz sedasız olanları izliyor. Kendisini izlediğini düşündüğü halk otobüsçüleri, diğer taşımacı esnafla desteklendiğinden emin sektör adına esnafı, hatta
belediyeleri de kendi eksikliklerinden
kurumları arası uyumsuz davranışlarının getireceği sıkıntılardan kamu yararı adına arındırıcı biçimde değerlendirip öyle yaklaşıyor. Gerektiğinde onları savunmaktan da geri durmuyor.
TÖHOB; yaptıklarını anlatmayı gereksiz görüp, yoluna devam ediyor.
Çünkü, karşısında makinalı tüfek gibi
yeni yapılanmada kararlar uygulama
tercihleri, çok önce planlanmış projelerin gerektirdiği yasalaştırma girişimleri, diğer bir çok düzen değişiklikleri
ardı arkasına sıralandığını görüyor...
Bu hafta başkan Yüksel beni aradı
ve “Uzak doğu ülkemizle ilgileniyor.
Böyle böyle düşünüyoruz, ne dersin,
bu konuda bir çalışma yap” diye, bilgilendirip görev verdi.
Bunu genel kurula beş kala yapan
bir kadroya, sırf isme endeksli saldırılmasını karşı çıkılmasını anlamıyorum.
Bildiğim, zarar verenlere tavır alınır, fayda sunanlara değil...
TT.12:Layout 1 16.02.2013 23:29 Page 1
Automechanika İstanbul bir daha Tüyapʼta
Messe Frankfurt Istanbul ve HannoverMesse International Istanbul tarafından düzenlenen Automechanika Istanbul, 11-14
Nisan 2013 tarihleri arasında Türkiyeʼde zi16 ŞUBAT 2013
●
YIL:7
●
SAYI: 341
yaretçilerine kapılarını açacak. 2001ʼden bu
yana, İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkeziʼnde düzenlenen uluslararası fuar, birçok açıdan fark edilir büyüme gösterdi...
www.kenticitoplutasima.com.tr
Staroilʼden
araç bakım
püf noktaları
RAÇ bakımına dair küçük püf noktalaA
rını ne kadar biliyoruz? Oysa bakımında dikkat edeceğiniz küçük noktalar,
EGO’nun filosunu
MBT gençleştiriyor
aracınızdan çok daha yüksek verim almanızı sağlayabilir. Starpetʼin madeni yağ şirketi Staroil Petrolcülük A.Ş.ʼnin Genel Müdürü Erkan Pehlivan, araçlarını nasıl daha
yüksek performansa kavuşturabileceklerini
anlattı. Taşıt sahipleri, araçlarına rutin bakım
işlemlerinin dışında fazla özen göstermez.
Oysa, klasik bakım işlemlerinin dışında birkaç küçük işlemle aracınızdan çok daha
yüksek bir performans almak mümkün.
Araç bakımına dair küçük püf noktaları, otomobilinizin ömrünü uzatırken, verimini de
artırıyor. Araç performansının; aracın rutin
bakımlarını yaptırmakla, araca uygun yakıt,
uygun yağ, mevsim koşullarına göre lastik
kullanmakla doğru orantılı olduğunu belirten
Pehlivan, “bazı basit kurallara uyulduğu
takdirde araçlar uzun yıllar yüksek performansla kullanılabilir” dedi.
Mercedes-Benz Türk, yurt genelinde yaptığı teslimatlarla kaliteli ve konforlu ulaşımı taşımaya
devam ediyor. Bunun son örneği, Ankara EGOʼya yapılan 132 adet körüklü otobüs teslimatı...
NKARA EGO Genel
Müdürlüğü ile 25 Mayıs 2012 tarihinde gerçekleşen 250 adet dizel yakıtlı
alçak tabanlı körüklü tip otobüs
ihalesini kazanan MercedesBenz Türk, otobüslerin 132 tanesini teslim ederek teslimatın ilk
etabını tamamladı.
A
ALÇAK TABANLI
Şartname gereği 250 adet kö
rüklü araç teslimatının, sözleşmenin imzalandığı tarihten 250
takvim günü sonra tamamlanması gerekiyor. Mercedes-Benz
Türk Şubat 2013 itibariyle, tes-
lim edilmesi gereken 250 adedin
132 adedinin teslimatını tamamladı. Teslim edilen Conecto Körüklü araçlar tamamen alçak
tabanlı olma özelliğine sahip.
Trafik yoğunluğu yaşanan şehir
merkezlerinde konforlu ve ekonomik kullanım için ideal ölçülerde (18 mt. uzunluk, 2.55 mt.
en ve 3.08 mt. dış yükseklik)
olan Mercedes-Benz Conecto,
22.82 mt.’lik dönme çapı ile kullanıcısına yüksek bir manevra
kabiliyeti sunuyor. Dört kapısı
ve alçak tabanlı yapısıyla yolculara binme ve inmeyi konforlu
hale getiren körüklü Conecto’da
bu konfor, yana eğilme fonksiyonu ile daha da artıyor.
Ön kapıda 320 mm., orta ve
arka kapılardada 340 mm. olan
giriş yüksekliği (araç yüksekliği)
yana eğilme fonksiyonu sayesinde 60 mm. daha azalıyor ve
yaşlılara, çocuklara hareket kabiliyeti kısıtlı yolculara, orta kapıda bulunan engelli rampası
sayesinde ise tekerlekli sandalye
veya çocuk arabası kullanıcılarına otobüse rahat binme ve
inme olanağı sunuyor. Körüklü
Conecto’nun yolcu kapasitesi 35
oturan, 115 ayakta olmak üzere
150 kişiden oluşuyor.
Tasarrufun
adı: Michelin
Recamic XDY
Tezeller’in yükselişi
devam ediyor
ICHELINʼin sektörün ihtiyaçları doğrulM
tusunda sürekli hareketliliği ve verimliliği artırma çabasıyla ürettiği Michelin
İstanbul Özel Halk Otobüsleriʼnde en çok tercih edilen marka olan
Tezeller yetkili servis ağını genişletiyor. Tezeller, İkitelli Esenler Sanayi Sitesiʼndeki Gürsoy Otomotivʼi yetkili servis ağına dahil etti...
EZELLER Satış ve Pazarlama Müdürü Serkan Denizmen, servislerin önemine vurgu
yaparak; “Servis hizmetlerinde
müşteri memnuniyetinin ön
planda tutulması tartışılmazdır, müşteri odaklı çalışarak en
iyi hizmeti sunmak için çabalıyoruz. Bunun göstergesi olarak
servis ağımızı giderek genişletmeye çalışıyoruz.
Firmamıza birçok yetkili
servislik başvurusu var. Bunların içinde müşterimize en iyi
hizmeti verecek olan adayları
seçerek, müşterilerimizin daha
iyi hizmet alabilmesi için doğru
tercihleri yapmaya çalışıyoruz’
dedi. İstanbul Özel Halk Otobüslerinden Halk Ulaşım’a bağlı olarak çalışan A 054 kapı kodlu Çetin Tunç’a ait olan aracın teslimini Gürsoy Otomotiv’de yapan
T
Tezeller Satış ve Pazarlama müdürü Serkan Denizmen, müşterilerine yaygın servis ağı, kaliteli
ve uygun fiyatlı servis hizmetlerinin sağlanmasının önemli olduğunu belirterek; “Bizim için en
önemli hu suslardan biri aracımızın satıldıktan sonra esnafımızın satış sonrası servis hizmetini eksiksiz, uygun ve hızlı
bir şekilde almasıdır. Bu çerçevede Gürsoy Otomotiv’in bu
doğrultuda esnafımıza daha
kaliteli hizmet vereceğinin inan
cını taşıyoruz. Tüm servislerimizde 7/24 hizmet anlayışıyla
hizmetin verilmesi bizim için
en belirleyici unsurdur. Böylelikle esnafımız daha verimli çalışabilir. Yeni servisimizin hem
esnafımıza, hem de Gürsoy
Otomotiv’e hayırlı olmasını dileriz” dedi.
MBT kullanıcıların
yüzünü güldürüyor
Mercedes-Benz Finansal Hizmetler, sürüş dinamiği, çeviklik ve performansı
ile sınıfının en iddialı araçları Citan ve Sprinterʼa özel kampanyalar sunuyor...
ENİ Mercedes-Benz Citan,
hem aileler için ideal bir araç,
hem de iş amaçlı kullanımda tüm
ihtiyaçlara cevap veren bir iş ortağı.
Citan’ı tercih eden kullanıcılar için
ödemeler artık daha kolay. Günde
9 TL.’den başlayan öde- melerle
yüzde 0.92 oranlı ve 48 aya varan
vadelerle Citan sizi bekliyor.
Y
Castrol
küresel
reklam filmi
CITAN FARKI
Mercedes-Benz Satış Sonrası
Hizmetler, 30 Haziran 2013 tarihine kadar yeni ticari aracı Citan
müşterilerine “Continental Lastik
İndirim Çeki” avantajı sunuyor.
Araç satın alım tarihinden itibaren
bir yıl süre ile geçerli olan “Continental Lastik İndirim Çeki”, tek
seferde 4 adet lastik alımına yüzde
20 indirim sağlıyor.
SPRINTER AVANTAJI
Tezeller, İstanbul Halk Ulaşım A.Ş.ʼden A-054, A-138 ile Yeni İstanbul
Halk Otobüsleri A.Ş. bünyesinde hizmet veren B-183, B-126 , B-139
kapı kodlu araçları da sahiplerine teslim etti.
Recamic XDY4 ağır vasıta lastikleri, bir önceki nesline göre daha uzun kullanım ömrü
sunan ve farklı sırt deseni sayesinde yol
içi/yol dışı ve şantiye kullanımını aynı anda
sunuyor. Mart ayından itibaren pazara sunulacak olan XDY4, yol içi/yol dışı karma
kullanım amaçlanarak dizayn edilen sırt deseniyle şantiye ve inşaat sektöründe hafriyat ve damperli kamyon kullanıcılarının
ihtiyaçlarını en iyi derecede karşılıyor.
MBT hafif ticari araçların parlayan yıldızı Sprinter’da ise yüzde
0.59 faiz oranlı kampanya sunuluyor. Yüzde 0.49 faiz oranlı finansman seçeneği dahilinde kurumsal
müşteriler ayda 707 TL.’den, bireysel müşteriler ayda 719 TL.’den
başlayan taksitler ile Sprinter’a sahip olabilirler.
Mercedes-Benz
dünyayı kurtarıyor
ÜRKİYEʼde Tiglon tarafından gösterime sunulan ve artık bir efsane
haline gelen “Zor Ölüm”
film serisinin beşincisini,
Mercedes-Benz, geniş bir
ürün gamı ile destekliyor.
“Zor Ölüm” başrol oyuncuları Bruce Willis, Jai Courtney ve Sebastian Koch
ile tüm dünyada seyircileriyle buluştu. Filmde yer
T
alan tam 14 farklı Mercedes-Benz model araç da
filmin diğer baş kahramanlarını oluşturuyor. Dayanıklı ve yok edilemez dört
ana model olarak G-Serisi,
Sprinter, Unimog ve Zetros dünyayı kurtarıyor. Ek
olarak yer alan modellerden bazıları ise; C-Serisi,
Vito, E-Serisi, G 63 AMG,
GL-Serisi ve Maybach 57.
ÜRKİYE pazarındaki 60ʼıncı yılına hızlı
T
giren Castrol, yeni küresel reklam kampanyasına ilk kez Türkiye ekranlarında start
veriyor. 1953 yılından beri Türkiye pazarında yer alan ve Bursa Gemlikʼteki fabrikasında madeni yağ üretimi gerçekleştiren
Castrol, içerdiği akıllı moleküller ile yer çekime meydan okuyan Magnatec markası
için hazırladığı küresel reklam kampanyasının dünya prömiyerini Türkiye ekranlarında gerçekleştiriyor. Dünyaca ünlü Yeni
Zelandalı Rodeocu Richard Hardenʼın oynadığı filmde, Harden motor üzerinde rodeo
yaparak Castrol Magnatecʼin tutunma gücü
ile rodeo arasındaki benzerliğe gönderme
yapıyor. Castrol Magnatecʼin sahip olduğu
akıllı molekül teknolojisi 20 yıllık bir çalışmanın ürünü olarak biliniyor...

Benzer belgeler

376.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma

376.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma günü, Edirnekapı İETT Garajı’nda Genel Müdür Dr. Hayri Baraçlı ve İETT çalışanları ile TÖHOB Başkanı İsmail Yüksel ve diğer İstanbullu şirketleri temsilen, Yeni İstanbul Özel Halk Otobüsleri A.Ş. B...

Detaylı

344.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma

344.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma bağlı olarak, OTOKAR yetkili Bayii Örnek Otomotivʼden satın aldığı 70 adet Sultan Cityʼi hizmete soktu... 5’DE

Detaylı

Indir 3.4 MB / pdf

Indir 3.4 MB / pdf İstanbulʼda günde 700-800 bin kişiye toplu taşıma hizmeti veren Metrobüs Sistemi, Pakistanʼın önemli bir kültür merkezi olan Lahorʼda da hizmet vermeye başladı. Metrobüs, Lahor trafiğine yeni bir s...

Detaylı

2016-25 sayılı karar - Manisa Büyükşehir Belediyesi

2016-25 sayılı karar - Manisa Büyükşehir Belediyesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi ihaleye çıkaracığı otobüs ve minibüs hatlarını 12 Şubat 2013 tarih, 2013/116 dosya numarası ile görücüye çıkardı. İstanbulʼun muhtelif semtleri için oluşturul...

Detaylı