Savaşta Yeni Bir Çağın Başlangıcı Pers-Yunan
Transkript
Savaşta Yeni Bir Çağın Başlangıcı Pers-Yunan
1.Savaş ve Gelenek Bütün tarihi vakalar nasıl kültür ve coğrafyayla iç içe geçmişse savaş da kültür ve coğrafyayla o kadar iç içe geçmiştir. Bugün her vakayı ve olguyu ayırdığımız gibi savaşı da doğubatı şeklinde ayırmak yanlış olmayacak fakat eksik olacaktır. Bu tasnif eğer sınırları net bir şekilde çizilmezse meselelere genel bir bakış açısı sağlamak açısından faydalı olacaktır. Coğrafyanın doğurduğu kültürünü anlamaksızın Türk, Moğol tipi savaşı anlamak da, savaşı politikanın bir uzantısı olarak gören ve kanlı bir "oyun" haline getiren Grek kent devletlerinin savaşlarını da anlamak mümkün değildir. Kültür ve coğrafyalar üzerine şekillenmiş birçok savaş tipleri daha sonra değineceğimiz Batı savaş tarzı tarafından hegomonize edilmiştir.1 Resim 1:Adam Hook'un Çizimiyle Aztek Savaş Alanı Kültürün savaş kavramı içerisindeki yerini anlamak için Paskalya Adası, Zulular, Memlüklüler ve Samurayları2 incelemek mesele hakkında genel bir perspektife sahip olmak için yeterli olacaktır. Bu mezkur topluluklar için savaş bir "ritüel", bir "oyun" mahiyetindedir. "Oyun" olarak savaş ve "gerçek" savaş arasındaki ilişki erotizm ve pornografi gibidir. Tarih boyunca "oyun" olarak savaşan birçok topluluk "gerçek" savaşanlara karşı hezimete uğramışlardır. Bulundukları coğrafyada rakipsiz olan Aztekler'in geleneksel savaşı olan "çiçek savaşları" esir almak ve esiri tanrıya kurban etmek üzere yapılan savaşlardı. Bir gelenek olarak yapılan bu savaşlar "tören" niteliğindeydi.3 Asıl amacı esir almak olan bu savaş tipi Azteklerde silah teknolojisinin ilkel kalmasına sebep oldu. İspanyollarla karşılaştıkları zaman silahları; taş, bronz ve tahta sopalar, topuzlar ve baltalardı.4 Teknolojik olarak Batı'ya göre geri kalmış olan Aztekler'in törensel savaşları onların sonu olmuştu. Aztekler Batı savaş tarzının hegomonyasını, ayrıca savaş ve geleneğin ilişkisini anlamak açısından çok mühim bir örnek teşkil etmektedir. 1 Geoffrey Parker, Cambridge Savaş Tarihi, Türkiye İş Bankası, 2014, s. XIII. John Keegan, Savaş Sanatı Tarihi, Doruk, 2007, s. 47-75. 3 John Keegan, a.g.e., s. 157. 4 Jared Diamond, Tüfek, Mikrop ve Çelik Tübitak Popüler Bilim Kitapları, 2013, s.81. 2 2.Batı ve Savaş Stand and fight and see your slain, And take the bullet in your brain A.E. Housman, The Day of Battle Hoplitlerden Vietnam‟daki “gruntlara Batı savaşında öncelik her zaman piyade üzerine kurulmuştur.5 Batı tipi savaşta piyadenin tarihsel kökenleri Yunan hoplitlerine dayanır. Hoplitler üzerine kurulu falanks; Yunan kent-devletlerinin aralarındaki anlaşmazlıkları çözmek amacıyla savaştıkları geleneksel bir savaş modeliydi. Çağdaş anlamda topyekün bir zafer kazanmak söz konusu değildi. 6 Yunanların gelecekte dünyaya hükmedecek bir savaş tipinini kökenlerini oluşturduklarından haberleri yoktu. Pers-Yunan Savaşı bu geleneksel savaş metodunun zamanın ötesinde olduğunu kanıtladı. Yunanlara kadar birçok arkaik topluluk için savaş uzaktan gerçekleşen ilkel bir çekingenlik içerisindeydi.7 Bu ilkel çekingenliği yıkarak göğüs göğüse muharebeyi içselleştiren Yunanların geleneği yüzyıllar boyunca süregelecek bir savaş tipinin öncüsü oldu. Kalkan ve mızraklı iki grup karşı karşıya gelir, tozu dumana katarak savaşa girişir ve cesetten çok kesik kol ve bacağın olduğu 8 kasaplık başlardı. Her iki grubunda birbiri itmesi üzerine kurulu olan bu savaş tipinde kalkan duvarı bir kere kırıldığı an savaş biterdi.9 Ancak bu savaş tipi sanıldığının aksine Pers-Yunan Savaşlarına kadar çok yaygın değildi.10 Resim 2: Kalkanı ve mızrağıyla bir hoplit Antik çağların en sert savaş geleneğini hayvancı değil çiftçi bir topluluğun geliştirmesi şaşırtıcıdır. Ancak Yunan savaş geleneği sert olduğu kadar kolektifdir. Bu sert geleneğin oluşmasının en önemli sebebi tarıma dayalı yaşam tarzıdır. Ksenophon Oeconomicus adlı eserinde 5 G. Parker, a.g.e., s. 457. J. Keegan, a.g.e., s. 321. 7 J. Keegan, a.g.e., s. 311. 8 J. Keegan, a.g.e., s. 319. 9 Doyne Dawson, The Origins of Western Warfare, Westview, 1996, s. 48. 10 D. Dawson, a.g.e., s. 48. 6 bu mesele hakkında şöyle bir tespit yapar: “Çiftçilik başkalarına yardım etmeyi öğretir. Toprağı işlerken olduğu gibi düşmanıyla savaşırken de başkalarının yardımı gereklidir.”11 Bir hoplit tek başına hantal bir hedeften ibaretti.12 Ancak Yunan savaş geleneğinin taktik ve stratejiden ziyade, disiplin ve dayanışma üzerine kurulu oluşu13 tek başına hantal olan bir hoplitin silah arkadaşlarıyla muntazam bir ordu haline gelmesine sebep oluyordu. Güç ve disiplin üzerine kurulu olan Batı tipi savaşın kökenlerini güçten yoksun olan Yunan disiplini oluşturuyordu. Nitekim güçlü Pers ordusuna karşı disiplinli Yunanların aldığı zafer bunu kanıtlar nitelikteydi. Batı geleneğinin Platon‟a düşülen dipnotlardan14 ibaret olduğunu belirten bir görüş olduğu gibi, Batı savaşının falanksa düşülmüş dipnotlardan ibaret olduğunu söylemek abartılı olur ancak yanlış olmaz. Yunan disiplini İskender‟in falanksı ve Roma lejyonlarında güçle beraber yerini bulmuş, uzun süre dünyaya hükmetmiştir. Batı savaşı ekonominin kritik önemi olan bir güç15 ve disiplinin karmasıdır. Bugün savaş tipleri gelenekten ziyade güçlü olan ve olmayanın rasyonel kararları üzerine şekillenmiştir. Güçlü olanın tarzı Batı tipidir. 3. Persler ve Savaş “ Beş yaşından yirmi yaşına kadar çocuklarına yalnız üç şey öğretiyorlardı: Ata binmek, ok atmak, doğruyu söylemek.”16 Pers savaş geleneğine dair yapılan okumalarda Persler için atın büyük bir önemi olduğunu görürüz. Hunlar, Türkler, Moğollarla beraber Perslerde de ata verilen önemi görmek savaş tipi olarak ortak bir noktaya temas ediyor gibi gözükebilir. Ancak diğer kavimlerin atları batı piyadesine karşı bir üstünlük sağlarken Perslerin batı piyadesine karşı neden kaybettiğine ilerleyen bölümlerde değineceğim. At, mobilizasyon ve sürpriz temelli bir savaş sistemi içerisinde kullanıldığı zaman büyük verim sağlar. Bu yüzden bu tip kavimler her daim göğüs göğüse muharebeden kaçınırlar. Cengiz Han‟ın Kalka Nehri muharebesindeki düzmece geri çekilişi17 buna güzel bir örnektir. Pers kaynakları bize teknik detaylar hakkında bilgi vermesine rağmen, orduların nasıl savaştığına dair bilgi vermiyor.18 Teknik detaylar bir savaş anlayışını çözmemize yardımcı olur ancak yeterli olmaz. Bu sorunu Yunan kaynaklarını tenkit ederek okuma yoluyla çözebiliriz. Daha önce de belirttiği gibi mezkur dönemde Yunan savaş geleneği dışındaki diğer kavimler ölmekten çekinen ilkel bir savaş geleneğine mensuptu. V. Hanson Pers-Yunan Savaşları‟nın kaybedilmesini de bu çekinceye bağlar.19 Ayrıca Pers savaş geleneği ve Pers-Yunan Savaşları‟nı birbirleriyle eşdeğer olarak düşünmek ciddi bir hata olacaktır. Akhamenid İmparatorluğu Pers hakimiyetinde bir devlet olsa dahi ordusu hakimiyet sahasında bulunan bütün kavimleri kaplayan bir orduydu. Pers-Yunan Savaşlarını Pers tarafından okumak için Pers savaş geleneğini okumak fazla yararlı olmayacaktır. 11 G. Parker, a.g.e., s. 19. G. Parker, a.g.e., s. 19. 13 G. Parker, a.g.e., s 21. 14 A. N. Whitehead, Process and Reality, Free Pass, 1979, s.39. 15 G. Parker, a.g.e., s. 11. 16 Herodotos, Tarih, Türkiye İş Bankası, 2014, s. 77. 17 Morris Rossabi, Han ve Atları, https://isovsiso.wordpress.com/2015/03/02/han-ve-atlari/ (12.06.2015) 18 Nigel Tallis, The Forgotten Empire, British Museum, 2005, s. 215. 19 J. Keegan, a.g.e., s. 323. 12 Antik dünyadan lojistik insan ve hayvan gücüne dayalıydı.20 Perslerin atlar konusunda bilgili olması savaş anlayışından ziyade imparatorluğun güçlü bir lojistik ağ geliştirmesine sebep olmuştur. Perslerin savaş tipini anlamak Pers-Yunan Savaşlarını anlamak için yetmeyecektir. Asıl anlamamız ve çözümlememiz gereken Akhamenid İmparatorluğu‟nun vizyonu ve ordusudur. 4. Akhamenid İmparatorluğu: Vizyonu ve Ordusu “Susa‟da inşa ettiğim saray, onun malzemelerini uzaklardan temin ettim.[…]”21 Darius‟un bu sözleri Persler tarafından yönetilen Akhamenid İmparatorluğu‟nu tıpkı Roma İmparatorluğu‟nun Pax Romana‟sı gibi bir Pax Achaemenidica anlayışına sahip olduğunu gösteriyor. Saraya uzaklardan temin edilen malzemeler sonucunda böyle bir çıkarıma varmak zorlama gelebilir ancak Roma‟daki Pantheon isimli mimari yapının cihan hakimiyetine vurgu yapmak için dünyanın dört bir tarafından getirilen mermerle donatılmış olduğunu bilmek taşları yerine oturtacaktır. İmparatorluğun kuruluşundan kısa bir süre sonra Kambyses; Kartaca, Ammon, ve Etyopya Makrobioslarına karşı sefer planları içine girişmesi de Akhamenidlerin cihan hakimiyetini baz alan bir dünya görüşü olduğunu gösterir.22 Akhamenid İmparatorluğu‟nun ordusunda bulunan kavimler; imparatorluğun etki ettiği alanı ve ordusunun kuvvetin görmek için faydalı olacaktır, ki bu listenin doğruluğuna dair çeşitli şüpheler vardır23 ancak Akhamenid ordusunun birçok kavimi barındırdığı bir gerçektir,: Persler, Medler, Asurlular, Baktrianlar, Hintliler, Kaspienliler, Utialılar, Araplar, Ethiopialılar, Libyalılar, Paphlagonialılar, Phrygialılar, Thraklar, Kabalar, Kilikialılar, Moskhoiler, Marlar. 24 Akhamenid ordusu kuvvetliydi ancak organize değildi, her kavim farklı savaş tekniklerini biliyordu.25Askerlerin büyük çoğunluğu daha ucuz olduğu için piyade olarak savaşıyordu.26 İletişim ve lojistik yoksunluğuyla Akhamenid ordusunun etkili olmasının imkanı yoktu. 27 At ve at arabalarının asıl önem taşıdığı nokta buydu. 5. Pers-Yunan Savaşları “Acaba yaydan fırlayacak ok mu kazanacak Yoksa sert başlı mızrak mı daha güçlü?”28 Üzerine oyunların oynandığı, şiirlerin, ağıtların yazıldığı, filmlerin çekildiği Pers-Yunan Savaşı‟nı birçok antik savaştan daha popüler hale getiren ayrıntıları fark etmek; mezkur savaşın anlaşılmasında çok önemli bir rol oynayacaktır. Bugün tüm dünyada hakimiyetini ilan etmiş olan Batı tipi savaşın kökenlerinin Pers Yunan Savaşları dönemi Yunan savaş sistemine götürülmesi bahsettiğim ayrıntılar arasında en mühimidir. Oryantalizm ve Pers Yunan Savaşları ile alakalı tarih 20 N. Tallis, a.g.e., s. 210. J. Wiesehöfer, Antik Pers Tarihi, Telos, 2003, s. 52. 22 Herodotos, a.g.e., s. 220 23 Peter. R. Barkworth, The Organization of Xerxes„ Army, Iranica Antiqua, S. 27, 1993, s. 156. 24 Herodotos, a.g.e., s. 539-544. 25 P. Jestice, The Influence of Weapons and Armors Between Persia, Indıa and Greece During the Iron Age, Worchester Polytechnic Institute, 2012, s.27. 26 P. Jestice, a.g.e., s. 27. 27 N. Tallis, a.g.e., s. 210. 28 Aiskhülos, Persler, Pinhan, 2015, s. 29. 21 yazımının Yunan tekelinde bulunması bu savaşın bir Doğu-Batı, demokrasi-despotizm savaşı gibi algılanmasına sebep oldu. Ancak Pers-Yunan Savaşları Pers perspektifinde küçük bir askeri harekattan ibaretti.29 Doğu ve Batı‟yı birer coğrafi konuma indirgemek esasında zihni bir ayrışma olan Doğu ve Batı kavramlarının içini boşaltmak olacaktır. Pers-Yunan Savaşları„ndan evvel Pers ve Yunan kavimlerinin birbirlerini tanıdığı 30 ve Perslerin başka kavimlerle etkileşime geçmek hatta onları taklit etmek konusunda31 hiç de tutucu olmadıklarını biliyoruz. Savaş başlamadan evvel “Neden korkacağız? Kalabalık orduları mı var? Tükenmez paraları mı var?”32 Mardonios Yunanlar‟ın “güçsüzlüğüne” atıf yaparken “Batı savaş tarzında “kim, ne için savaşıyor” denli “kim, ne için ödüyor” soruları da önemlidir.”33 Mottosuna farkında olmadan dahil oluyordu. Ancak bilmesinin imkansız olduğu bir şey vardı o da bu mottonun temelinde Yunan disiplini yattığı gerçeğiydi. Akhamenid İmparatorluğu‟nun ordusunda birçok farklı kavim bulunmasına rağmen bu kavimler kavimler tabi bulundukları İmparatorlukları‟na dair özel bir vatan sevgisi duymuyorlardı ve düzgün savaşmak için herhangi bir motivasyonları yoktu.34 Aynı zamanda farklı dilleri konuşuyor, farklı kültürlerden geliyorlardı. Böyle bir orduda askeri bir standart ortak bir dil sağlamak neredeyse imkansızdı.35 Yunan askerler ise yıllardır omuz omuza savaştığı kişilerle beraber her zaman yaptıkları şeyi yapıyordu. Bu çalışma bir savaşın ve bir ordunun temel zihniyetini ortaya koyma amacı taşıyor. Kronolojik bir Pers-Yunan Savaşları yazımı yapmak değil. Bu sebepten dolayı savaşın spesifik detaylarına girmekten kaçınıyorum ancak Marathon Muharebesi hakkında bir harita savaşın taktiksel detayları hakkında yardımcı olur diye düşünüyorum. Resim 3: Maraton Muharebesinin Şematik Krokisi 29 W. Ball, Tek Dünyaya Doğru, Ayrıntı 2015, s. 108. O. Tekin, Eski Yunan ve Roma Tarihine Giriş, İletişim, 2012, s. 99. 31 Herodotos, a.g.e., s. 77. 32 Herodotos, a.g.e., s. 513. 33 G. Parker, a.g.e., s. 11. 34 P. Jestice, a.g.e., s.27 35 E. Siegfried, Battle Strategies Used at Marathon, USAWC, 2010, s. 22. 30 Yukarıdaki taslakta Yunan ordusunun bir geçidi tuttuğunu görüyoruz. Yunan savaş geleneği Pers-Yunan Savaşları‟ndan önceki savaşlarında savaşmadan evvel savaşmak için en uygun araziyi seçerdi.36 Miltiades‟in geçidi tutması stratejik açıdan önemli olmakla beraber falanks düzeninin bozulmaması ve Yunan ordusunun rutininden kopmaması açısından da çok önemlidir. Pers komutanı Datis ise ordusunun dezavantajlı olduğunu biliyor olmasına rağmen Spartalılar‟ın henüz gelmemiş olmasını fırsat bilerek saldırdı. 37Geçidin tutulması onlarca kavimden oluşan Pers Ordusu‟nun sayı avantajını kaybetmesine sebep oldu. Neticesinde savaş kaybedildi. Termofil Muharebesi‟nde Leonidas‟ın kalabalık Pers ordusunu o kadar uzun süre nasıl tuttuğu merak konusudur. Bu falanks modeliyle açıklanabileceği gibi Leonidas‟ın tüm orduyu tek başına yönettiği başarılı komutasıyla da açıklanabilir, ancak Herodotos ve Ksenophon bunu görmezden gelmiştir.38 Bütün muharebelerde ortak nokta geçiş tutma üzerine kurulu falanks sistemidir. Bu taktik Pers ordusunun sayısal avantajını ortadan kaldırmış ve savaşın galibinin Yunan kent devletleri olmasını sağlamıştır. 6. Sonuç Pers-Yunan Savaşları‟nı benim açımdan ilginç kılan salt güç ve salt disiplin arasındaki bir mücadele olması. Bu mücadelenin sonucunda disiplinin galip gelişinin Batı tipi savaşın yaygın kanının aksine güç üzerine değil disiplin üzerine kurulduğu sonucu ortaya çıkıyor. Doğu ve Batı tipi savaşların arasındaki ayrım gücün ve güçsüzlüğün avantaja çevrilmesi ayrımıdır. Büyük bir güce sahip olmak Doğu tipi geri çekilmeci bir savaş zihniyetiyle savaşmayı büyük engeller. Güçsüz olmaksa Batı tipi bir göğüs göğüse muharebe yapmayı engeller. Mezkur savaş tipleri coğrafyalar değil pragmatik hamleler üzerine kurulmuştur. Atlı okçuluk üzerine kurulu bir boy olan Kayı Boyu bir imparatorluk haline geldiği zaman artık Batı tipi savaşan bir devletti. Bu ayrımı bilmek Doğu ve Batı tipi savaşların anlaşılmasında büyük rol oynayacaktır. Pers ordusu Doğu-Batı tipi savaştan münezzeh arkaik bir savaş biçimini temsil ediyordu. Bugün bu savaşın çok konuşuluyor olmasının müsebbibi Persler değil Yunanlardı. Persler “sınırsız” güçleri karşısında duramayacaklarına inandıkları disiplinli ve güçsüz Yunanların karşısına çıktıklarında harpte niceliğin o kadar da ehemmiyetli bir şey olmadığını fark ettiler. Disiplinin ehemmiyetinin farkına varılması dünya tarihini baştan başa değiştirdi. İskender ve Roma İmparatorluğu‟yla başlayan güç ve disiplinin harmanlanma süreci bugün bütün devletlerde hakim. Doğu tipi savaş sadece devlete karşı yürütülen gerilla tipi mücadelelerde kullanılıyor. Artık DoğuBatı savaş tipleri güçlülük ve güçsüzlük temelinden ilerliyor. Anakronizmin dayanılmaz hafifliğine kendimi bırakıyor ve Pers-Yunan Savaşları‟nın Batısı‟nın Persler Doğu‟sununsa Yunanlar olduğunu söylüyorum. 36 Herodotos, a.g.e., 513. Cornelius Nepos, Ünlü Komutanların Yaşamları, Yakın, 2011, s. 9. 38 Joseph Kleist, The Battle of Thermpylae: Principles of War on the Ancient Battlefield, Studia Antiqua, S. 6.1., 2008 s. 77 37