kimler m - Prof. Dr. Halil Coşkun

Transkript

kimler m - Prof. Dr. Halil Coşkun
DOÇ. DR. HALİL COŞKUN –
KANALTÜRK ANA HABER – VBLOC
UYGULAMASI
https://www.youtube.com/watch?v=X4j-JoBymhc
METABOLİK CERRAHİ KAVRAMI VE
GELİŞİMİ NEDİR?
Obezite
Cerrahisinin
Morbid
Obezite
ve
bununla
ilgili
durumlarda en etkin ve en uzun süreli tedavi yöntemi olduğu
bilinmektedir. Ancak günümüzde giderek artan veriler bu
yöntemin Tip 2 diyabet, hipertansiyon, yüksek kolesterol, nonalkolik yağlı karaciğer hastalığı ve obstrüktif uyku apne gibi
farklı metabolik hastalıklar ve durumlar için mevcut en etkili
tedavi yöntemlerinden biri olduğunu düşündürmektedir.
UCSF-Fresno cerrahi bölümü profesörlerinden ve yeni adıyla
American Society for Metabolic & Bariatric Surgery (ASMBS)
(Amerikan Metabolik ve Bariatrik Cerrahi Derneği) başkanı Dr.
Kelvin Higa “Ciddi obezite için uygulanan cerrahi kilo
kaybının ötesinde yarar sağlamaktadır. Bu cerrahi çoğu hastada
Tip 2 diyabet ve diğer hayatı tehdit edici hastalıklarda ciddi
iyileşme ya da tam remisyona neden olmaktadır. Derneğin yeni
ismi ve misyonu cerrahinin genişleyen ve evrimleşen yönünü
yansıtmaktadır” dedi. “İnsanlar genellikle cerrahiyi diyabet
veya yüksek tansiyonun tedavisi olarak düşünmemektedir, ancak
aslında öyledir ve biz bu hastalıklara yaklaşımda metabolik
cerrahinin rolünün giderek artmasını beklemekteyiz.”
ASMBS daha önce American Society for Bariatric Surgery
[Amerikan Bariatrik (Obezite) Derneği] olarak bilinmekteydi.
İsim değişikliği derneğin kuruluşundan yaklaşık 25 yıl sonra
gerçekleşti. Derneğin cerrahlar, hemşireler, bariatrisyenler,
psikologlar, diyetisyenler ve diğer sağlık personelini içeren
yaklaşık 3000 üyesi bulunmaktadır.;Metabolizma vücudun
gıdaları hücresel düzeyde enerjiye dönüştürme işlemidir. En
sık görülen metabolik hastalık Tip 2 diyabettir, vücutta
insülin eksikliği veya üretilen insüline vücudun cevap
verememesine bağlı olarak kan şekerinin yeterince regüle veya
metabolize edilemediği durumlarda ortaya çıkar.
American Diabetes Association (Amerikan Diyabet Birliği)’a
göre ABD’de yaklaşık 21 milyon kişide Tip 2 diyabet ve 54
milyon
kişide
diyabet
başlangıcı
(pre-diyabet)
bulunmaktadır.;Vücut yağının artması metabolik hastalıklar
için riski arttırmaktadır. CDC National Center for Health
Statistics tarafından yürütülen National Health and Nutrition
Examination Survey 1999-2002 NHANES’e göre diyabetik
hastaların yarısından fazlasında (%51) Vücut Kitle İndeksi
(VKİ) 30 veya üzerinde iken, VKİ 35 ve üzerinde olanların
yaklaşık yüzde 80’inde bir ya da daha fazla metabolik hastalık
bulunmaktadır. Yeni çalışmalar metabolik cerrahinin insülin
rezistansını ve sekresyonunu, muhtemelen gastrointestinal
hormonal değişikliklere bağlı olarak, kilo kaybından bağımsız
mekanizmalar ile düzeltebileceğini öne sürmektedir. Birçok
hastada metabolik cerrahiyi takip eden günler içerisinde,
anlamlı kilo kaybı oluşmasından uzun süre önce, Tip 2 diyabet
tam remisyona girmektedir. Bu bilgiler metabolik cerrahinin
normal kiloda ya da hafif kilolu diabetik bireyler için uygun
olabileceği fikrini doğurmuştur.;
East Carolina Üniversitesi’nde cerrahi ve biyokimya profesörü
olan ASMBS’nin eski başkanı Dr. Walter Pories obezite
cerrahisinin Tip 2 diyabet üzerindeki etkilerini inceleyerek
1992 yılında Annals of Surgery’de çığır açan yayınını
bildirdi. Yayın “Tip II Diabetes Mellitus (NIDDM) Cerrahi Bir
Hastalıkmıdır?” başlığı ile gastrik bypass sonrası Tip 2
Diyabetin remisyonunu bildirmekteydi.;Obezite Cerrahi
merkezlerini mükemmellik açısından denetleyen, kar amacı
olmayan bir kuruluş olan Surgical Review Cooperation başkanı
Dr. Pories “ Yirmibeş yıl önce cerrahinin Tip 2 diyabet
üzerindeki küratif etkisi ile büyülenmiştik” dedi. “Günümüzde
ise cerrahi geçiren hastalar için ana nedenlerden biri ve
metabolik cerrahide yapılan yeni araştırmalar sayesinde ciddi
ilerlemeler sağlanacağından eminim.”;Metabolik ve Obezite
Cerrahisinde yürütülen araştırmaların çoğu 45 kilogram ve
üzeri kilo fazlası (VKİ 40 veya üzeri) veya 35 kilogram ve
üzeri kilo fazlası (VKİ 35 ve üzeri) ile birlikte obezite ile
ilişkili Tip 2 diyabet gibi ek hastalığı olan morbid obez
hastalar ile sınırlanmaktadır.;Journal of the American Medical
Association (JAMA)’da 2004 yılında yayınlanan ve dönüm noktası
olarak kabul edilen çalışmaya göre, obezite cerrahisi
hastaları
aşağıdaki
metabolik
durumlarda
düzelme
göstermektedirler:;
· Hastaların %76.8’sında Tip 2 diyabet remisyonu ve %86’sında
ciddi düzelme sağlandı.· Hastaların %61.7’sinde hipertansiyon
elimine edildi ve %78.5’inde ciddi düzelme sağlandı.
· Hastaların
düşürüldü.
%70’inden
fazlasında
yüksek
kolesterol
· Hastaların %85.7’sinde uyku apne elimine edildi.;
Benzer şekilde eklem hastalıkları, astım ve infertilite ya
tamamen iyileşti ya da ciddi ölçüde düzeldi. Çalışma cerrahi
hastalarının fazla kilolarının %62 ile %75’ini kaybettiklerini
gösterdi.;
Bu yılın başlarında, 25 uluslararası tıbbi organizasyon ile
ASMBS, ADA, NAASO-Obezite Derneği ve The European Association
for the Study of Diabetes (EASD) dahil olmak üzere diyabet ve
metabolik hastalıklar konusunda önde gelen 60 kadar uzman,
gastrointestinal ameliyatların diyabet üzerine etkileri ile
ilgili tıbbi verileri değerlendirmek üzere Roma- İtalya’da bir
konsensus toplantısı gerçekleştirdi. Grubun Tip 2 diyabet
tedavisinde metabolik cerrahinin yeri ile ilgili bulgularını
yıl sonunda açıklaması beklenmektedir.;
ASMBS’nin bir önceki başkanı, Cleveland Kliniği Bariatric
(Obezite) ve Metabolik Enstitüsü yöneticisi ve Roma
toplantısının organizatörlerinden biri olan Prof. Dr. Philip
Schauer “Kanıtlar yaygın. Çoğu çalışma uygun hastalarda
göreceli olarak düşük oranda risk ile uygulanan ameliyatların
sonrasında Tip 2 diyabette önleme, düzelme veya remisyon
sağlandığını göstermektedir” dedi. “Metabolik Cerrahi, obezite
ve diyabet epidemik ikizleri ile savaşmak için anahtar rol
oynayabilir, ve bu cerrahi giderek daha güvenli hale
gelmektedir”.;
Agency for Healthcare Research and Quality (AHRQ) tarafından
yapılmış yeni bir çalışmaya göre, obezite cerrahisi ile
ilişkili mortalite 1998’de yüzde 0.89 düzeyinden 2004’te yüzde
0.19’a düşerek çarpıcı bir oran ile (%78.7) azalmıştır.
2004’te Annals of Surgery’de yayınlanan bir çalışmaya göre
morbid obezitenin mortalitesi obezite veya metabolik
cerrahinin kullanılması ile %89 azalmıştır.;
ASMBS 2006 yılında ABD’de tahminen 177.600 kişinin obezite
cerrahisi geçirdiğini bildirdi. Cerrahi kriterlerini dolduran
hastaların yüzde birinden azı ameliyat olmaktadır. ABD’de 15
milyon ya da 50’de 1 yetişkinde morbid obezite bulunmaktadır
ki bunlar Tip 2 diyabet, kalp hastalığı, uyku apne,
hipertansiyon, astım, kanser, eklem sorunları ve infertilite
dahil 30’u aşkın diğer hastalık durumu ile ilişkilidir.
Obezitenin sağlık sistemi üzerine direk ve indirek maliyeti
yıllık yaklaşık 117 milyar dolardır.;
En sık uygulanan cerrahi işlemler gastrik by-pass,
ayarlanabilir gastrik bandlama ve duodenal switch ile
biliopankreatik diversiyondur.
Doç. Dr. Halil Coşkun
KİMLER MİDE BALONU UYGULAMASI
YAPTIRABİLİR?
https://www.youtube.com/watch?v=9zAZMvwgMlw
KİMLERE
MİDE
BALONU
UYGULAMASI YAPILAMAZ?
https://www.youtube.com/watch?v=5sa8M77H9Qg
OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI
PROTEİN SHAKE GEREKLİLİĞİ
Obezite cerrahisi olmaya karar verdiyseniz veya obezite
cerrahisi geçirdiyseniz proteinler hayatınızın bir parçası
olacaktır. Besinlerden yeterli proteini almak bazen zor
olabilir. Bu durumlarda protein tozlarına ihtiyacınızı
karşılayabilir. Protein shakelerini seçerken obezite cerrahisi
için farklılıkları anlamak ve
doğru olan protein tozunu
seçmek çok önemlidir.
Hazır olarak satın aldığınız protein shakeler veya kendi
yaptığınız
shakeleri
tüketirken
en
iyi
tolere
edebilebileceğiniz
önemlidir.
protein
shakei
tercih
etmeniz
çok
Protein shakeler arasındaki farklılıklar nelerdir?
Protein türü
Proteinin porsiyon miktarı
Ne kadar şeker ilavesi olduğu
Ne kadar yağ ilavesi olduğu
Ne kadar farklı şeyler olduğu (gıda boyası, yapay
tatlandırıcılar gibi)
Protein Çeşitleri
Protein kaynağı çeşitli gıdalardan elde edilebilir. Protein
kaynağını belirlemek için ürünün etiketini okuyabilirsiniz.
Aşağıdakilerden biri olacaktır:
Hayvansal Kaynaklar:
Whey protein
Yumurta proteini
Whey protein yani peynir altı suyu proteini iki çeşittir:
Konsantre whey protein
Hidrolize whey protein
İzole whey protein
Laktoza karşı intolerasyonunuz varsa izole whey protein tercih
etmeniz daha doğru olacaktır.
Bitkisel Kaynaklar:
Soya proteini
Pirinç proteini
Kuru baklagiller
En popüler protein shakeler; izole whey protein, konsantre
whey protein, soya sütü ve soya sütü whey protein
kombinasyonudur.
Sizin için doğru olan protein kaynağı hangisidir?
Obezite cerrahisi hastaları öncelikli olarak whey protein daha
sonra soya ve yumurtayı tercih etmelidir. Diğer bitkisel
protein seçenekleri daha sonra tercih edilmelidir. Whey
protein, soya ve yumurtadan düşük kaloride yüksek protein
alabilirsiniz. Protein shakeinizi 150- 250 kalori aralığında
tercih etmelisiniz.
Laktoz intolerasyonunuz varsa (genellikle gastrik bypass
sonrası görülebilir) izole whey proteini veya soya proteinini
tercih ediniz. Konsantre whey protein tüketmekten kaçınınız.
Protein shakelerden ne kadar protein alabilirsiniz?
Protein shakelerden ne kadar protein alacağınız markaya bağlı
olarak değişebilir. Bunun için etiket okumak çok önemlidir.
Protein shake/ tozunun almadan önce 1 ölçeğinde ne kadar
protein içerdiğini inceleyiniz.
Protein içeriği en az 15 g olan protein shakelerini tercih
ediniz.
Günlük protein ihtiyacınız kişiden kişiye göre değişebilir ama
genellikle almanız gereken protein 60-80 g/gündür
(Doktor/Diyetisyen kontrolünde olunuz). Günde 15 g protein
içeren 2 protein shake tüketerek günlük protein ihtiyacınızın
yarısını karşılayabilirsiniz. Kalan proteini de beslenmenizle
sağlayabilirsiniz.
1 ölçek whey protein ortalama 23 g protein içerir. 1 bardak
sütle tükettiğinizde yaklaşık olarak 30 g protein
alabilirsiniz.
Şeker ilavesi
Protein shakelerdeki şeker ilavesi markadan markaya
değişebilir. Şekerli protein tozunun tadı güzel olacaktır
fakat özellikle gastrik bypass sonrası dumping sendromuna
neden olabilir.
Şeker ilavesinin tolere edilebilir en yüksek düzeyi 5 g’dır.
Şeker miktarı ne kadar az gibi görünse de mümkün olduğunca
şekersiz olanları tercih ediniz.
Aromasız, şekersiz protein shakelerini tercih ettiyseniz ve
içmekte zorlanıyorsanız güvenilir bir tatlandırıcıyla,
sevdiğiniz meyveleri ilave edip, kalorisine dikkat ederek
tüketebilirsiniz.
Yağ ilavesi
Yağ ilavesi markadan markaya değişebilir. Çok fazla yağ, şeker
gibi dumping sendromuna ve fazla kalori alımına neden
olabilir.
Etiket okurken yağ miktarı 5 g’dan az olan protein shakelerini
tercih ediniz.
Katkı maddeleri
Bazı protein shakeleri protein, şeker, yağ dışında bazen
sodyum, gıda boyaları, tatlandırıcı, vitamin ve mineral
eklenmiş olabilir. Bu maddeler bazen midenizi bulandırabilir.
Renk vermek için kullanılan gıda boyaları sağlık açısından
tehlikeli olabilir ve midenizi rahatsız edebilir. Eklenmiş
bazı vitamin ve minerallerinde protein tozundaki formları mide
bulantısına sebep olabilir.
Protein shakeinizi seçerken etiketteki tüm besin bileşenlerini
dikkatlice okuyunuz. Kimyasal madde içerenleri tercih etmekten
kaçınınız.
Obezite cerrahisi hastaları için en doğru protein shake/tozu
nasıl olmalıdır?
14- 25 g protein içermeli
150-250 kalori arasında olmalı
5 g’dan az şeker içermeli
5 g’dan az yağ içermeli
Mümkün olduğunca az katkı maddesi içermeli
Protein kaynağı olarak whey, soya veya yumurta proteini
içermel
Bu
makale
http://www.personal-nutrition-guide.com/protein-shakes.html
kaynak alınarak düzenlenmiştir.
Bariatrik Dyt. Nida Yıldız

Benzer belgeler

DİYABET CERRAHİSİ NEDİR?

DİYABET CERRAHİSİ NEDİR? mekanizmalar ile düzeltebileceğini öne sürmektedir. Birçok hastada metabolik cerrahiyi takip eden günler içerisinde, anlamlı kilo kaybı oluşmasından uzun süre önce, Tip 2 diyabet tam remisyona girm...

Detaylı