uçak bakım insan ve çevre

Transkript

uçak bakım insan ve çevre
T.C.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
MEGEP
(MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN
GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)
UÇAK BAKIM
İNSAN VE ÇEVRE
ANKARA 2007
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen modüller;
•
Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 02.06.2006 tarih ve 269 sayılı Kararı ile
onaylanan, Mesleki ve Teknik Eğitim Okul ve Kurumlarında kademeli olarak
yaygınlaştırılan 42 alan ve 192 dala ait çerçeve öğretim programlarında
amaçlanan mesleki yeterlikleri kazandırmaya yönelik geliştirilmiş öğretim
materyalleridir (Ders Notlarıdır).
•
Modüller, bireylere mesleki yeterlik kazandırmak ve bireysel öğrenmeye
rehberlik etmek amacıyla öğrenme materyali olarak hazırlanmış, denenmek ve
geliştirilmek üzere Mesleki ve Teknik Eğitim Okul ve Kurumlarında
uygulanmaya başlanmıştır.
•
Modüller teknolojik gelişmelere paralel olarak, amaçlanan yeterliği
kazandırmak koşulu ile eğitim öğretim sırasında geliştirilebilir ve yapılması
önerilen değişiklikler Bakanlıkta ilgili birime bildirilir.
•
Örgün ve yaygın eğitim kurumları, işletmeler ve kendi kendine mesleki yeterlik
kazanmak isteyen bireyler modüllere internet üzerinden ulaşabilirler.
•
Basılmış modüller, eğitim kurumlarında öğrencilere ücretsiz olarak dağıtılır.
•
Modüller hiçbir şekilde ticari amaçla kullanılamaz ve ücret karşılığında
satılamaz.
İÇİNDEKİLER
AÇIKLAMALAR .............................................................................................................. iii
GİRİŞ ..................................................................................................................................1
ÖĞRENME FAALİYETİ - 1 ...............................................................................................3
1. İNSAN FAKTÖRÜ..........................................................................................................3
1.1. İnsan Faktörün Göz Önüne Alma Gereği ...................................................................3
1.2. İnsan Faktörüne Bağlantılı Olaylar.............................................................................4
1.3. İnsan Hatası...............................................................................................................7
1.3.1. Hata Modelleri ve Yöntemleri.............................................................................7
1.3.2. Bakım İşlemlerindeki Hata Tipleri ......................................................................8
1.3.3. Hatalara Bulaşma (Örneğin: Kazalar)..................................................................9
1.3.4. Hatalardan Sakınma ve Yönetme ......................................................................11
1.4. Murphy Kanunu ......................................................................................................13
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME..................................................................................15
ÖĞRENME FAALİYETİ – 2.............................................................................................16
2. İNSAN PERFORMANSI ...............................................................................................16
2.1. İnsan Performansı ve Tahditler (Sınırlar) .................................................................16
2.1.1. Görme ..............................................................................................................16
2.1.2. İşitme ...............................................................................................................17
2.1.3. Bilgi İşleme ......................................................................................................19
2.1.4. Dikkat ve Algılama...........................................................................................21
2.1.5. Hafıza...............................................................................................................24
2.1.6. Kapalı Yer Fobisi ve Fiziksel Erişim.................................................................28
2.1.7. Sağlıklılık - Canlılık – Sıhhat ...........................................................................31
2.1.8. Stres( Şahsi ve İşle İlgili ) .................................................................................33
2.1.9. Zamana Bağlı Baskı ve Son Bitirme Zamanları: ................................................36
2.1.10. İş Yükü; Aşırı İş ve Az İş Yüklenmeleri;.........................................................38
2.1.11. Uyku ve Yorgunluk, Vardiyalı Çalışma...........................................................39
2.1.12. Alkol, İlaç, Uyuşturucu Kullanma ...................................................................44
ÖĞRENME FAALİYETİ – 3.............................................................................................48
3. FİZİKSEL ÇEVRE ........................................................................................................48
3.1. Gürültü ve Duman ...................................................................................................48
3.1.1. Gürültü .............................................................................................................48
3.1.2. Duman..............................................................................................................51
3.2. Aydınlatma..............................................................................................................52
3.3. İklim ve Hararet ......................................................................................................54
3.4. Hareket ve Sarsıntı ..................................................................................................55
3.5. İş Çevresi ................................................................................................................55
ÖLÇME DEĞERLENDİRME........................................................................................58
ÖĞRENME FAALİYETİ – 4.............................................................................................59
4. GÖREVLER ..................................................................................................................59
4.1. Fiziksel İş ................................................................................................................59
4.2. Tekrarlanan Görevler...............................................................................................60
4.3. Göz Kontrolleri .......................................................................................................61
4.4. Karmaşık Sistemler .................................................................................................62
i
ÖLÇME DEĞERLENDİRME........................................................................................64
MODÜL DEĞERLENDİRME...........................................................................................65
CEVAP ANAHTARLARI .................................................................................................68
ÖNERİLEN KAYNAKLAR ..............................................................................................70
KAYNAKÇA ....................................................................................................................71
ii
AÇIKLAMALAR
AÇIKLAMALAR
KOD
850CKO002
ALAN
Uçak Bakım
SÜRE
Uçak Gövde Motor Teknisyenliği
Uçak Elektronik Teknisyenliği
İnsan ve Çevre
Bu modül uçak bakımı ve uçak kazalarında; insan
faktöründen, insan performansından, fiziksel çevreden ve
görevlerinden kaynaklanan hataları önleyen konularının
verildiği modüldür.
40/32
ÖN KOŞUL
Bu modül için ön koşul yoktur.
YETERLİK
İnsandan ve çevreden kaynaklanan hataları önlemek.
Genel Amaç
Öğrenciye gerekli ortam sağlandığında insan faktörünü göz
önüne alarak, insandan ve çevreden kaynaklanan hataları
önleyebileceksiniz.
Amaçlar
1. İnsan faktörüne bağlantılı olayları tekniğine uygun
inceleyip, bakım işlemlerindeki insandan kaynaklanan
hataları önleyebileceksiniz.
2. İnsan performans sınırlarının tanıyabilecek ve performansı
etkileyen hususları öğrenerek JAA standartlarında uygun
performansa sahip olabileceksiniz.
3. Fiziksel çevrenin olumsuz etkilerini ortadan kaldırıp JAA
standartlarına uygun değerlere getirebileceksiniz.
4. Görevi esnasında meydana gelebilecek olumsuzlukları
kurallarına göre ortadan kaldırabileceksiniz.
DAL/MESLEK
MODÜLÜN ADI
MODÜLÜN TANIMI
MODÜLÜN AMACI
EĞİTİM ÖĞRETİM
ORTAMLARI VE
DONANIMLARI
Sınıf ortamında veya imkân sağlanabilirse gerçek ortam (Uçak
Bakım Servislerinde)
ÖLÇME VE
DEĞERLENDİRME
Her faaliyet sonrasında o faaliyetle ilgili değerlendirme
soruları ile kendi kendinizi değerlendireceksiniz.
Öğretmen modül sonunda size ölçme aracı (uygulama, sorucevap) uygulayarak modül uygulamaları ile kazandığınız bilgi
ve becerileri ölçerek değerlendirecektir.
iii
iv
GİRİŞ
GİRİŞ
Sevgili Öğrenci,
Günümüzde havacılık işletmeciliğinin iyiden iyiye artması nedeniyle, uçak bakımının
da eti önemini arttırmaktadır. Her şeyin insanla başladığı düşüncesi ile üretimde insan
faktörü olumsuzlukların en aza indirgenmesi için personelin asgari eğitilmesi gerekmektedir.
Sevgili Öğrenci uçak bakımında İnsan faktörüne bağlantılı olayları tekniğine uygun
inceleyip, bakım işlemlerindeki insandan kaynaklanan hataları önleyebileceksiniz.
İnsan faktörü ICAO tarafından ve JAR kapsamında zorunlu olarak alınması gereken
bir ders olarak yer almaktadır. Uçakların tasarımı insan fonksiyonuna göre yapılır. Uçağı
uçuran kokpit ve kabin ekibinin, uçağın bakımını yapan diğer teknik ekiplerinin tüm
faaliyetlerinin temelinde yatan insan faktörleri konuları ele alınır. Bu sayede insandan
kaynaklanan kazaların önlenmesi hedeflenir.
Uçak bakımında havacılık sektörünün en önemli bileşenidir. Bakımda insana dayalı
hata nedenlerini azaltacak önlemler geliştirmek ve insanların kendilerini tanımalarına
yardımcı olmak en önemli amaçlarındandır.
İnsan faktörleri konusu, aynı zamanda JAA’in yeni JAR 66- Certifying Staff
regülâsyonu kapsamında temel eğitimi oluşturan ve onaylayıcı personel tarafından alınması
zorunlu olan modüllerden biri olarak karşımıza çıkar. Söz konusu eğitimin gerekliliği, ICAO
tarafından da kabul edilerek , ilgili tüm üyeler için zorunlu kılınmıştır. Annex 1”Personal
licencing”, Annex 6 “Operation of Aircraft” ve Annex 13 “Accident Investigation” bu yönde
revize edilmiştir.
Uçuş emniyetini; uçak bakımı açısından en üst düzeye çıkartmak, teknik nedenli
gecikme ve aksaklıkları en aza indirmek doğrudan doğruya “insan faktörleri” ilgilidir.
Son elli yılda insan faktörlerinin temel kavramları konularında kazanılan deneyimler
sonucu ortaya çıkan birçok analiz ve değerlendirme çalışanların görevlerini daha etkili daha
verimli daha güvenli daha az stresle ve kısaca daha iyi yapabilmeleri amacı gütmüştür.
1
2
ÖĞRENME FAALİYETİ–1
ÖĞRENME FAALİYETİ - 1
AMAÇ
İnsan faktörüne bağlantılı olayları tekniğine uygun inceleyip, bakım işlemlerindeki
insandan kaynaklanan hataları önleyebileceksiniz.
ARAŞTIRMA
Ø
Ø
Uçak kazalarında insandan kaynaklanan hatalar neler olabilir? Araştırınız.
Murphy kanunlarını araştırınız. Ders öncesinde sınıf içinde yorumlayınız.
Araştırma işlemleri için çevrenizde bulunan hava meydanlarındaki ( özellikle uçak
bakım servisinde ) çalışanlarla ve internet sitelerinden faydalanabilirsiniz. Bu araştırmayla
kazandığınız ön bilgi sizin öğrenme faaliyetinde daha başarılı olmanızı sağlayacaktır.
1. İNSAN FAKTÖRÜ
İnsan faktörleri (Human Factors): Havacılık dizaynı, belgeleme, eğitim, operasyonlar
ve bakım uygulamalarında; insan performansının doğru olarak göz önünde
bulundurulmasıyla, insan ve diğer sistem elemanları arasında emniyetli bir uyumu sağlayan
prensipler demektir. İşletmelerde personelin; tutumu, güven duygusu, ilişkilerin kalitesi ve
morali üretimi doğrudan etkileyen faktörlerdir.
1.1. İnsan Faktörün Göz Önüne Alma Gereği
“Hiçbir şey insan hayatı kadar değerli değildir.”
İnsan binlerce yıl öncesinden beri alet yaparak iş verimini arttırmaya çalışmaktadır. İlk
çağlarda yaptığı aleti kullanırken kendi bedensel gücünü harcamaktadır. İnsan faaliyetlerini
geliştirilmesi, yaptığı araçların enerjisinin ve gücünü kullanarak sürdürmektedir.
Dünya gezegenimizin en güvenli ve hızlı kitle ulaşım aracının uçak olduğu evrensel
kabul görmüş bir gerçektir. Ancak, çok seyrek de olsa, meydana gelen kazalar söz konusu
güvenin sarsılmasına neden olmaktadır. Kazaların nedeni incelendiğinde, çoğu zaman, basit
bir hata ile karşılaşılmakta ve bu denli küçük bir hatanın felaketleri doğurduğu
görülmektedir.
Kazaların oluş nedenlerinde “insan faktörünün” yol açtığı kazaların oranı şaşırtıcıdır.
Uçuş ekibi, uçak bakım, hava koşulları, hava limanı ve trafik kontrol gibi ana başlıklar
altında incelenmekte olan kaza nedenlerinin ortadan kaldırılması havacılıkla uğraşan tüm
sektörlerin amacıdır.
3
Resim 1.1: Bir uçak kazası
İnsan faktörleri ile ilgili ICAO tarafından ve JAR kapsamında zorunlu eğitim olarak
öngörülmüştür. Bu konu uçakların tasarımından imalat aşamasına, sertifikasyona kadar olan
tüm süreçlerde özenle ve önemle dikkat edilmektedir. Uçağı uçuran kokpit (pilot köşkü) ve
kabin ekibinin, uçağın bakımını yapan teknik ekiplerin de tüm faaliyetlerini “insan
faktörleri” üzerine temellendirilerek kazaların insandan kaynaklanan hataların önlenmesi
amaçlanmaktadır.
Uçuş emniyetini; uçak bakım açısından en üst düzeye çıkartmak, teknik nedenli
gecikme ve aksaklıkları en aza indirmek doğrudan doğruya “insan faktörleri” ile ilgilidir.
Kuşkusuz, insanın kendisini, kapasitesini, limitlerini, beyinsel ve fiziksel yeteneklerini
çok iyi tanımasının gereği de açıktır. Uçak bakımı ve teknisyenin konumu da bu bağlamda
alınarak; göz ve kulak, beyin, duygusal stres, beden, yorgunluk, dikkat, uyku, beslenme,
solunum, öğrenme, unutma gibi insanı insan yapan özellikler incelenecektir.
Bilgi iletimi ve haberleşme, eğitim, kullanılan ekipman, tesisler ve çalışma ortam,
kurum kültürü, takım çalışması, üretim planı, ödüllendirme, otomasyon ve gelişmiş
teknolojilerin kullanımının önemi belirlenecektir.
Günümüzde insan faktörleri konuları, insan / makine / çevre ilişkileri üzerinde
yoğunlaşmıştır.
1.2. İnsan Faktörüne Bağlantılı Olaylar
Sivil havacılık sektöründe uçak kazaları, uçakların dizaynında ve diğer birçok alanda
yapılan çalışmalar sonucu giderek azalmış ve son yıllarda bir doyum seviyesine ulaşarak
yaklaşık sabit kalmıştır. Şu sırada ölümcül kaza oranları, bazı Avrupa havayollarında 1-5
milyon uçuşta bir kaza seviyesine düşmüştür.
Bugüne kadar gerçekleşen uçak kazalarının nedenlerini belirlemek için yapılan
çalışmalar, bu kazaların çoğunda birden çok etkinin belirleyici olduğunu göstermiştir.
Örnek olarak, bakımla ilgili kaza sebepleri aşağıdaki gibi bir model açıklayıcı bilgi
vermektedir.
4
Resim 1.2: Kaza sebebi modeli (the reason model)
Yukarda verilen şekilde, peş peşe dizilen dört dikdörtgenden her biri, bir kuruluşun
faaliyetlerinde kazaya, yol açabilen dört ayrı unsuru temsil etmektedir. BASI ( Bureau of Air
Safety Investigation) ‘nın yaptığı araştırmaya göre, bunlar sırasıyla;
Organizasyon Sorunları; Başlıcaları şunlardır:
Ø
Güncelleme eğitimlerinin eksikliği.
Ø
Geçmişteki olaylardan gerekli dersin alınmayışı. Her bir önemli olayın kök
nedeni araştırılmalı ve yeniden ortaya çıkmaması için gerekli tedbirler
alınmalıdır. Bunun sağlanabilmesi için çalışanlar arasında çok iyi işleyen bir
geri bildirim ve raporlama sistemi olmalı ve üst yönetim bu sistemi
desteklenmelidir.
Ø
Yorgunluk. Uçak bakımlarının çoğunluğu gece saatlerinde yapılmaktadır. Saat
02 – 04 arasında hata oranı en yüksek değerlere ulaşmaktadır.
5
Lokal Sorunlar;
Ø
Prosedürler yanlış anlayışlar veya görüş farklılıkları,
Ø
Çalışanlar arasındaki iletişim kopuklukları,
Ø
Üretimden kaynaklanan zaman baskısı,
Ø
Deneyimsizlik: Çoğunlukla, genç ve tecrübesiz teknisyenlerin, kendilerini
bekleyen tuzakları kendi kendilerine keşfetmeleri beklenmektedir.
Ø
Takım, teçhizat veya parçaların eksikliği: Havayolları, maliyetleri azaltmak için
en az stok seviyeleri ile çalışmak istemektedir. Ancak bazı durumlarda, o-ring
gibi çok düşük maliyetli parçaları depoda bile bulunmamaktadır. Bu durum,
yetersiz bakıma ve arızalara yol açmaktadır. Ayrıca, büyük parça ve
komponentlerin eksikliği de, bu parçaların diğer uçaklardan aktarılmasına ve bu
da, insan faktörü ile ilgili hataların artmasına yol açmaktadır.
İnsan Hataları ( Unsafe Acts) ; Bakım teknisyenlerinin hafıza ile ilgili konuları, dikkatin
algılanması vb. konuları içerir.
Emniyet Koruyucu Unsurlar; Fonksiyonel testler, çift kontroller (required inspection
items) gibi işlemler, bakım hatalarını, herhangi bir zarar ortaya çıkmadan yakalamak üzere
koruyucu unsurlardır.
Ayrıca prosedürlerin ve sistemlerin, hataları en aza indirecek şekilde dizayn edilmesi
de bu kapsamda değerlendirilecek çalışmalardır.
ABD’de meydana gelen kazaların sebebi olarak etkenlerin başlıcaları şunlardır. (
1959–1996 yılları arasındaki toplam 476 külli hasarla sonuçlanan kaza sonuçları)
Kokpit ekibi
%73
Uçak ve sistemleri (Dizayn)
%10
Hava koşulları
%5
Hava Trafik Kontrol Sistemleri %4
Bakım
%3
Diğer
%4
1987–1996 yılları arasındaki toplam 145 kaza için oranlar ise şöyledir.
Kokpit ekibi
%72
Uçak ve sistemleri (Dizayn)
%9
Hava koşulları
%4
Hava Trafik Kontrol Sistemleri %3
Bakım
%6
Diğer
%6
Bu iki tablonun karşılaştırılmasından, son yıllarda bakım hatalarında kaynaklanan
külli hasarlı kaza oranının %3’ten %6’ya yükseldiği görülmektedir. Bu nedenle, uçak
bakımlarında yazılı prosedürlere büyük bir titizlikle uyulması gerekmektedir.
Airbus eğitim dokümanında verilen bilgilere göre ise, 1982–1991 yılları arasında
çıkan ölümcül kazalarda, bakım ile ilgili hatalar ikinci sırada yer almaktadır.
6
Kazanın nedeni
Araziye Kontrollü Uçuş (CFIT)
Bakım
Kontrolün Kaybedilmesi
Kontrol Kulesi ve Haberleşme
Yaklaşma ve İniş
Post Crash
Uçuşta Yangın / Duman
Diğer
Ölü Sayısı
2169
1481
1387
1000
910
644
610
1341
1.3. İnsan Hatası
İnsan hatası; ortalama bir insan performansının altında kalınan süreçte ortaya çıkan
hatalar insan hatası olarak tanımlanmaktadır
1.3.1. Hata Modelleri ve Yöntemleri
İlk uçuşun gerçekleştiği 1903’ten bu yana uçak kazalarının nedenlerine bakıldığında;
“makine”den kaynaklanan kazaların azaldığı, buna karşılık insandan kaynaklanan kazalarda
artış olduğu gözlenmektedir. 1959–1986 yıllarında yapılan araştırmalara göre, 476 uçak
kazasında bakımdan kaynaklanan nedenlerin payı %3 oranında iken, 1987–1996 yılları
arasındaki toplam 145 kazada %6 olarak verilmektedir. ( National Academy Pres ABD)
Hatalar;
Ø
Teknisyenin neden olduğu arızalar modeli,
Ø
Teknisyenin neden olmadığı arızalar modeli,
Olarak ikiye ayrılmaktadır.
Bunlardan birincisi ve en önemlisi uçak bakıma girmeden önce “var olmayan”
arızalardır. Bakım sırasında uygulanan her bakım işlemi istenmeyen ve beklenmeyen bir
arızanın ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu arıza fark edilmeyebilir. Herhangi bir
komponentin yanlış montajı, bir kablonun kopması, conta takılmaması gibi.
İkinci tür arızalar ise bakım giren uçakta var olanlardır. Bu tür arızalarda kritik olan
konu; bakım kartında kontrolü gereken fakat kontroller sırasında belirlenemeyen arızalardır.
Gözle kontrol gerektiren yapısal bir çatlağın veya korozyonun görülmemesi, hatalı arıza
arama sonucunda, arızalı bir komonent yerine başka bir komponentin değiştirilmesi gibi
olaylarla karışılabilir.
İngiliz Sivil Havacılık Kuruluşu (UK CAA), uçak bakımında karşılaşılan hataları
aşağıdaki başlıklarda sınıflanmıştır;
Ø
Komponentlerin hatalı montajı,
Ø
Yanlış parçaların takılması,
Ø
Elektrik kablolarında yapılan hatalar,
Ø
Uçakta takım vb. malzemenin unutulması,
Ø
Yetersiz yağlama yapılması,
Ø
Kaportaların (Cowlinglerin), Access panellerin, fairinglerin tespit edilmemesi,
Ø
İniş takım lock(kilit)-pinlerinin kalkıştan önce sökülmemiş olması,
Ø
Bağlama elemanlarının tam olarak takılmaması veya torklanmaması
7
1.3.2. Bakım İşlemlerindeki Hata Tipleri
Teknolojinin gelişmesi, bakım yöntemlerinin netleşmesi, standart ve kuralların
konulması ve yeni takip/ kontrol sistemlerinin kurulması zaman içinde “makine” kaynaklı
hataların azalmasına neden olmuştur. Öte yandan, anılan gelişmeler “insan” faktörünü
aşmakta, nitelikleri zorlamakta daha üstün performanslar ve uzmanlıklar gerektirmektedir.
Bu nedenle, zaman içinde, makine kaynaklı hatalar azalırken, insan kaynaklı hataların arttığı
görülmektedir.
İnsan kaynaklı hatalar
Makine kaynaklı hatalar
Grafik 1.1: İnsan Makine karşılaştırılması
İnsan tüm sistemlerin olduğu gibi havacılığında en esnek en uyumlu ve en değerli
elemanıdır. İnsan hataları dört ana bölümde ele alınmaktadır. :
1. Pasif hatalar: Aşırı iş yükünden yanlış anlamadan, unutkanlıktan kaynaklanır.
2. Aktif hatalar: Prosedürlere uymamaktan kaynaklanır.
3. Tecrübe ve eğitim eksikliği: Yanlış karar vermeye ve uygulamaya yol açar.
4. Muktedir olmama durumu: Uçuş ekibinin bakım teknisyenlerinin fiziksel
performanslarının sınırlarının aşılmasıdır.
Bakım problemleri; motor, iniş takımları, sistemler, yapıda, komponentlerde
olabileceği gibi, ramp hizmetleri sırasındada oluşa bilmektedir.
Havayolu
Uçak Tipi
Kaza Yeri
Kaza Nedeni
Tarihi
American Airlines
DC10
Chicago
Motor-Pylon
1979
Eastern Airlines
L1011
Bahamas
O-Ring
1983
JAL
B147
Japonya
Bulkhead
1985
Aloha Airlines
B737
Hawai
Fuselage failure
1988
BM Air Tours
B737
Manchester
Burner can
1989
United Airlines
DC10
Iowa
Fan blade failure
1989
Tablo 1.1: Bakım hatasından olduğu saptanan bazı uçak kazaları
8
1.3.3. Hatalara Bulaşma (Örneğin: Kazalar)
Uçak Kazası: Uçuş harekatı esnasında, kişilerin ikincil nedenlerle ve/veya kendi
kendini veya birbirlerini yaralamaları veya uçuş ekibi ve yolcular için ayrılan yerler dışında
saklanarak kaçak seyahat edenlerin yaralanmaları hariç olmak üzere, hava aracı içinde veya
hava aracından kopan parçalar da dahil olmak üzere hava aracının herhangi bir parçasının
çarpmasıyla veya hava basıncına maruz kalmak suretiyle çok ağır veya ağır derecede
yaralanması, motor ve aksesuarlarda meydana gelen arıza ve hafif yaralanmalar hariç olmak
üzere hava aracının fiziksel yapısının veya performansının ve uçuş karakteristiğinin olumsuz
yönde etkilendiği ve bunların değiştirilmesi veya tamirini gerektirecek derecede hasar ve
arızalanması, hava aracının kaybolması veya enkaza ulaşılamayacak bir yere düşmesidir.
Hava aracı kazalarının hemen hemen tamamına bir olaylar zinciri neden olur.
Zincirdeki olaylardan bir tanesinin ortadan kaldırılabilmesi, kazayı önleyebilir. Bu zincirdeki
en ortak halka insan faktörleri (pilotlar, hava trafik kontrolörleri, bakım elemanları,
tasarımcılar, imalatçılar, vb.) ile ilgilidir. Fakat bazı durumlarda kaza zincirindeki tek veya
birkaç halka uçağın tasarımıyla ilişkilidir.
Havacılıkta insan makine ortamındaki en zayıf halka hala insan olmaya devam
etmektedir. Sivil ve askeri havacılıktaki kazaların % 70 ila % 80' inde insan hatasının payı
bulunmaktadır. Bu oran 1940'dan bu yana çok değişmemiştir. Ancak bu durum sadece
havacılığa özgü değildir, diğer kazalardaki insan faktörü oranı da % 80 ila 90 arasındadır.
Hava taşımacılığı diğer ulaştırma türlerine göre, aşağıdaki nedenlerden dolayı daha
karmaşıktır. Bu yüzden hava ulaştırmasında emniyete çok büyük önem verilir. Havayolu
taşımacılığı uçak kazaları nedenleri
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Kontrol, atmosfer ve arazileri kapsayan üç boyutta hareket imkânı olması,
Diğer ulaştırma türlerine göre daha bilimsel ve teknik konulara sahip olması,
Tasarımı ağırlık, uzay ve enerji limitleriyle sınırlandırılmış olması,
Hava alanı, meteoroloji, iletişim, trafik ve eğitime gerek duyması,
Küçük limitlerle çalışılmasından ötürü, insan veya makine hatalarının felaketle
sonuçlanması,
Emniyet problemlerinin yüksek duyarlılıklı olması,
Uçağın sürekli yerçekimine karşı hareket edecek olması.
Uçak kazalarında insan faktörünü daha iyi anlayabilmek için bir model kullanılır. Bu
model insan faktörlerinin değişik bileşenlerini bloklarla gösteren SHEL modelidir. Software
(Prosedürler), Hardware ( Makineler), Environment (Çalışma Koşulları) ve Liveware( İnsan)
sözcüklerinin baş harflerinden türetilmiştir.
9
Resim 1.3: SHEL modeli
Diyagramın ortasında yer alan “live ware” insandır ve sistem içindeki en kritik ve
enensek (fleibel) bileşendir. İnsan unsuru, performans yönünden pek çok değişkenlik gösterir
ve birçok sınırlamaları vardır. Ancak bu değişkenler ve sınırlamalar artık büyük ölçüde
tahmin edilebilmektedir.
Blokların sınırları, özellikle insan faktörünün sınırları, düz çizgiler şeklinde değildir ve
bu nedenle, sistem içinde gerileme artışını ve muhtemel bir kırılmayı (kazayı) önlemek için
blokların birbirlerine uyumunu sağlamak gerekir.
Uçak bakımlarında hataya sevk eden şartlar ve hataları bulaşma nedenleri şöyle de
sıralanabilir:
Gece vardiyasında uyku,
Hava koşulları,
Zaman baskısı,
Vardiya devredilmesi,
Çalışanın morali,
Ailevi problemler,
İnsan gücü eksikliği,
Hava alanı emniyeti,
İş yükü,
Bürokrasi,
Ekip çalışması,
Sözleşmeler,
Ertelenmiş bakım işleri,
10
İşin yarıda kesilmesi,
Uygun eğitim eksikliği,
Donanım ve prosedürler,
Zayıf iletişim,
Unutkanlık,
Dini faktörler,
Toplu sözleşme dönemleri,
Uzun tatiller,
Politik iktidarsızlık,
Önemli spor karşılaşmalarıdır.
İnsan faktörünün, havacılıkta uçuş emniyeti yönünden önemini anlamanın en güzel
yolu, uçak kazalarının nedenlerini incelemektir.
Aşağıda, örnek olabilecek bazı uçak kazaları ve nedenleri kısaca belirtilmiştir.
Ø
1974’te kargo kapısının kopması düşmesi sonucu DC–10 uçağı: Kazaya yol
açan etkenler: kargo kapı koluna kapıyı kapatmak için uygulanan kuvvet,
kapının dizaynı, ve bir servis bültenin tam olarak uygulanmamış olmasıdır.
Ø
1977 yılında Tenerife / Kanarya Adaları’nda iki B747uçağının pist üzerinde
çarpışması ve 583 kişinin ölümüyle sonuçlanan kaza: Normal haberleşme
prosedürlerinin kesintiye uğraması ve sözlü mesajların yanlış yorumlanması,
kazaya yol açan etkenler olmuştur.
Ø
Kuala Lumpur’da 1983 yılındaki A300 tipi uçağın uğradığı kaza: Filodaki
uçakların panel düzenlerindeki farklılıklar, kokpit ekibinin verimini olumsuz
yönde etkileyerek kazaya yol açmıştır.
Ø
1984 yılında bir DC – 10 uçağı pistten çıktı. Kazanın nedeni, otomasyona
(cihazlara) aşırı güven olarak belirlende.
1.3.4. Hatalardan Sakınma ve Yönetme
“Hatasız kul olmaz” deyişi tüm dillere yerleşmiş ise de bedeli çok yüksek, hatta
ödenemeyecek düzeyde olabilir. Unutmamak gerekir ki; hiçbir şey insan hayatı kadar değerli
değildir. Uçak teknisyeni de insan değer verir, kendi hayatı da değerlidir. Amaç; mümkün
olduğu kadar insana dayalı hata nedenlerini ortadan kaldırmaktır.
Hiçbir sistemde “riskleri” tamamen yok etmek mümkün değildir. Risk yönetimi ile
riskler kontrol altına alına bilir ve önlenebilir.
Yöneticiler; riskleri, kazarlı önleme doğrultusunda yapılacak işlemlerde üç olasılıktan
biri çerçevesinde karar verirler. Bunlar;
Ø
Ø
Tehlikenin tamamen yok edilmesi.
Tehlikenin kabul edilmesi ve var olan tehlikeye göre, sistemin hataları tolere
edecek ve kaza olasılığını azaltacak şekilde tasarlanması ve kontrol
edilebilmesi.
11
Ø
Tehlike yok edilmiyor ve kontrol altına alınamıyorsa, tehlike ile birlikte
yaşamanın öğrenilmesi.
Olarak sıralanmaktadır.
“Kalkış sırasında buzlanmadan ötürü düşen bir uçak” örnek olayı incelendiğinde;
tehlikeyi ortadan kaldırmak için, hiçbir uçağın kalkışına izin verilmeye bilir. Tehlikeyi kabul
edip kontrol altına almak için, de-icing olmayan meydanlardan uçuş yaptırılmamalı,
uçakların de-icing sistemlerini kontrol etmelidir. Tehlike ile birlikte yaşanacaksa; eğitim,
gözetim, personel seçiminde değişiklikler yapılması, uyanların artırılması, hatayı önleyecek
sistem değişikliklerinin gerçekleştirilmesi şeklinde özetlenebilir.
Resim 1.4: Hatalar zinciri
Uçak bakımı havacılık endüstrisinin en temel bileşenidir. Hava trafiğindeki artış ve
uçuş utilizasyonunun yükseltilmesi için gösterilen çabalar, uçak bakımına ayrılan süreleri
ciddi biçimde etkilemektedir. Bakımın amacı; teknik tehir ve arızaları en düşük düzeyde
tutarak, emniyetli bir uçuş sağlamaktır. Bütün bunlardan dolayı hatalardan çok
sakınılmalıdır.
Gerçekler ortaya çıktığında, kazanın meydana gelişine kadar geçen süreçte, olaylar
zinciri şeklinde tanımlaya bileceğimiz, bir dizi insan hatasının gözden kaçtığı görülmektedir.
Eğer hatalar zinciri bakım sırasında kırılabilirse, kaza meydana gelmeyecektir.
Kazaların nedenlerini belirlemek için yapılan araştırmalarda kazaya neden olan faktörlerin
birden çok “z i n c i r l m e “ etki yaptığı gözlenmiştir. Anılan faktörlerden biri olmasa
ve/veya birinin sırası değişse, yani kazalara neden olan hatalar zinciri kırılabilirse, kaza
olmayabilir. Bu nedenle uçuş emniyeti yönünden tüm zayıflıkların bilinmesi gerekir.
Hatalardan ötürü, ölümcül, ciddi hasarlı, uzun sürede ortaya çıkacak ve uçabilirliği
engelleyebilecek kazalar söz konusudur.
12
1.4. Murphy Kanunu
Murphy kanunları diye bildiğimiz ve günlük hayatta karşımıza sıkça çıkan bu
kanunların neler olduğunu ve nasıl çıktığına şöyle bir bakalım.
Resim 1.5: Edward A. Jr.
1917 doğumlu Edward A.Jr. ABD Hava Kuvvetlerinde 1949’da roketler üzerine deney
yapan mühendislerden biriydi. Murphy, üst kesimden eğitimli ve Amerika’da birçok konuda
söz sahibi olan bir aileden gelmektedir. Ailesinde kitap yazarlarından, senatöre kadar birçok
ünlü olan Murphy, Hava Kuvvetlerinde insan üzerinde ivmelenmenin etkilerini inceliyordu
(USAF proje MX981). Deneylerden birinde insan üzerinde onaltı değişik noktaya
akselometre takılması gerekiyordu. Bu sensörler ile uçucular üzerindeki Ji etkisi ve
insanların tepkileri ölçülüp değerlendirilecekti. Sensör bir yapıştırıcı ile vücuda monte
ediliyordu. Bu sensörlerin iki takılış şekli vardı ve bunlardan birisi doğru, diğeri yanlış takılış
şekliydi. Sağlık görevlilerinden birisi takılması gereken onaltı sensörün tamamını da yanlış
takmayı becermesi ile Murphy çok kızdı ve daha önceleri kullandığı bu ve benzeri sözleri
derledi. Daha sonra kanun olarak nitelendirilecek söylemlerini bir basın toplantısında
açıkladı. Bir kaç ay içinde ‘’Murphy’nin Kanunları’’ üretim sahasında çalışanlar arasında
yayıldı ve 1958’de de nihayet Webster’in sözlüğüne girdi. Kendisine ait olmasa da daha
sonra birçok söz O’na mal edildi. Teknik alanda çok sık kullandığımız Murphy kelimesi
artık bizler için emniyet, güvenlik ve az hata anlamına gelmektedir. Bazen iki cıvatanın
yanlış takılmasını önlemek için firma bizlere iki ayrı ebatta cıvata ve saplamalarını
göndererek hata yapmamızı engeller. Bazen teknik bir sorunu yanıtını aradığımızda yanıtı da
“Murphy” olabilir. Biz Murphy kanunlarından teknik olanlarına bakalım:
Ø
Ø
Ø
Hiçbir şey göründüğü kadar kolay değildir.
Kestirme yol, iki nokta arasındaki en uzun mesafedir.
Aradığınız bir şeyi son baktığınız yerde bulursunuz.
13
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Bir şeyi en uygun fiyata satın alırken, ne kadar çok uzun araştırsanız araştırın,
satın aldıktan sonra bir başka yerde daha ucuza satıldığını keşfedersiniz.
Bankadan kredi alırken, önce ihtiyacınız olmadığını ispatlamanız gerekir.
Bozulan bir ev aletini tamirciye gösterirken, mükemmel bir şekilde çalışır.
Çöpü dışarıya almanız gerektiğini, kapıcı çöpü aldıktan sonra hatırlarsınız.
Hayat güzel olan her şey ya yasal değildir, ya ahlaki değildir, ya da kilo
aldırıcıdır.
Herkesi memnun etmeye çalışırsanız, kimse bundan hoşlanmaz.
Yapılan hatalı bir işten birden fazla kişi sorumlu ise, hiçbiri hata yapmamıştır.
Büyük keşiflerin tümü hatalar sonucunda olmuştur.
Toplantı, gündemin tartışıldığı ve saatlerin boşa harcandığı bir faaliyettir.
Bir şeyi anlamıyorsanız, içgüdüsel olarak doğrudur.
Bir deney doğru sonuç veriyorsa, bir şeyler ters gitmiştir.
Bir eliniz dolu iken diğer elinizle kilitli bir kapıyı açmak zorunda kaldığınızda,
anahtar kesinlikle elinizin dolu olduğu taraftaki cebinizdedir.
İşten çıkarılan en son kişi bir sonraki çıkıncaya kadar yapılan bütün hataların
sorumlusudur.
Telefonda yanlış numara çevirdiğinizde asla meşgul çalmaz.
Bir dilim yağlı ekmek yerken elinizden yanlışlıkla halıya düşürdüğünüzde, yağlı
tarafının aşağıya gelme olasılığı, halının yeni ve temiz olması ile doğru
orantılıdır.
Ne zaman bir şey yapmaya kalkışırsanız, mutlaka öncelikle yapmanız gereken
başka bir şey vardır.
Birşeylerin ters gitme olasılığı varsa, ters gidecektir.
Bir kaç işinizin birden ters gitme olasılığı varsa, kesinlikle size en çok zarar
verecek iş ters gidecektir.
Bir cihazı monte ettikten sonra, mutlaka bir kaç cıvata artar.
Bir şeyi tamir ederken, düşündüğünüzden daha uzun sürer ve daha pahalıya mal
olur.
Hata yapma olasılığınız her zaman aynıdır.
Bir işin ne kadar zamanda biteceği sorulduğunda tahmin ettiğiniz süreyi iki ile
çarpıp bir üst zaman dilimine geçiriniz (dakika ise saat, saat ise gün)
Bir şeyle fazla oynarsanız, onu bozarsınız.
Bir şeyi yerleştirirken sıkışırsa zorlayınız; kırılırsa zaten değiştirmeniz
gerekiyordu.
Yeni sistemler yeni problemleri beraberinde getirir.
Bir tasarımcının temel fonksiyonu ürünü üretici için imal etmeyi ve tamirci için
tamirini yapmayı zorlaştırmaktır.
Her şey düşündüğünüzden daha uzun sürer.
Her şey iyi gidiyorsa mutlaka bir aksilik vardır.
İyi bir yanlış yapmanın daima iyi bir yolu vardır.
Her çözüm beraberinde yeni sorunlar getirir.
Ufak bir arızayı tamir etmeye çalışırken daha büyük bir arızaya neden
olursunuz.
Ne kadar az iş yaparsanız işleriniz o kadar yolunda gider.
Düşen bir nesneyi tutmaya kalkmayın, bırakın düşsün, daha az zarar görecektir.
14
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
Öğrenme faaliyetinde kazandığınız bilgileri ölçebileceğiniz kısma geldiniz. Bu
bölümde yer alan ölçme sorularını dikkatlice okuyarak cevaplandırınız.
OBJEKTİF TESTLER (ÖLÇME SORULARI)
Aşağıda çoktan seçmeli sorular bulunmaktadır. Soruları okuyarak doğru bulduğunuz
seçeneği işaretleyiniz. Test soruları bitirince cevap anahtarı ile karşılaştırınız.
1.
Havacılıkta insan faktörü deyince kimler hedeflenmektedir?
A) Yolcular çok önemlidir.
B) Cock-pit, kabin ekibi
C) Bakım teknisyenleri
D) Hepsi
2.
Bakımdan kaynaklanan hatalar;
A) Uçuş sırasında pilot tarafından çözümlenmelidir.
B) Bakım sırasında tespit edilmelidir.
C) Uçuş öncesinde pilot tarafından tespit edilmelidir.
D) Hiç biri.
3.
Aşağıdakilerden hangisi pasif hataya örnektir?
A) Prosedüre uymamak,
B) Unutma
C) Yanlış karar verme
D) Deneyim eksikliği
4.
Uçak bakımında karşılaşılan hatalar aşağıdakilerden hangisidir?
A) Elektrik kablolarında yapılan hatalar
B) Yanlış parçaların takılması
C) Hatalı montaj
D) Hepsi
5.
İnsan faktörlerinin temelinde hangi faktör ya da faktörler yer alır?
A) İnsan – makine –çevre ilişkisi
B) Uçak sistemleri
C) İnsan – çevre ilişkisi
D) İnsan – makine ilişkileri
DEĞERLENDİRME
Cevaplarınızı cevap anahtarı ile karşılaştırınız. Bu test sizin kendi kendinizi
denemeniz için yapılmıştır. Test içinde cevaplandıramadığınız, yanlış cevaplandırdığınız
veya kendinizi bilgi bakımından eksik hissettiğiniz sorular için bilgi sayalarına tekrar dönüp
öğrenme faaliyetini gözden geçirmeniz tavsiye olunur.
15
ÖĞRENME FAALİYETİ–2
ÖĞRENME FAALİYETİ – 2
AMAÇ
Bu öğretim faaliyetini başarı ile tamamladığınız takdirde insan performansı sınırlarını
tanıyacak ve performansı etkileyen hususları öğrenerek JAA standartlarında uygun
performansa sahip olmanın gerekliliğini kavrayacaksınız.
ARAŞTIRMA
Ø
JAA ve JAR 145 standartlarını araştırınız.
2. İNSAN PERFORMANSI
Performans deyince; farklı sosyal gruplar, performans sözcüğüne farklı anlamlar
yüklerler. Örneğin, bir mühendis performans sözcüğünden, motorlu bir araçtan beklenen
niteliklerin tümünü anlar. Bu bağlamda, bir hava taşıtının performansı, seyir hızı, maksimum
hızı, gidebileceği uzaklığı, kalkış ve iniş mesafeleri vb. özellikleri kapsar.
Performans insan faktörleri içerisinde “bireysel denetim/ bireysel etkinlik / bireysel
verimlilik” kavramlarını ifade eder.
Bireysel denetimimizi sağlayabilme, etkinlik ve verimliliğimizi arttırmak için en temel
organlarımızın nasıl çalıştığını, bu organlarımızın performansımızı nasıl etkilediğini iyi
bilmek gerekir.
2.1. İnsan Performansı ve Tahditler (Sınırlar)
Performans, insan yeteneklerinin ve bu yeteneklere ait sınırların bilinmesi,
kapasitesinin anlaşılması, her türlü uygulamada dikkate alınması, konumuzun temelini
oluşturmaktadır. Verilecek örneklerde ortalama insan performansından beklenenin altında
kalarak ortaya çıkan hatalar üzerine yoğunlaşılmaktadır. Bu nedenle, insan yeteneklerinin
biçimlendiren göz, kulak ve beyin konusunda sahip olduğumuz olanakları bir kez daha
hatırlatmakta yarar görülmektedir.
2.1.1. Görme
Görsel sistem, göz ile ilgili sinir sistemi de dâhil olmak üzere, bilginin dış
kaynaklardan alınmasında en önemli sistem olarak değerlendirilir. Görsel performans çeşitli
faktörlere bağlıdır. Bu faktörlerin bir kısmı, adaptasyon (uyum), keskinlik,
uzaklaşma/yaklaşma gibi beynin kumanda ve kontrolünde olan “içsel” değişkenlerdir. Işık
16
yoğunluğu, kontrast, ölçü, yerleşim, renk, hareket gibi faktörler ise “dışsal” değişkenler
olarak adlandırılmaktadır. Tüm bu faktörler, görsel performansın doğruluğunun ve hızının
belirlenmesinde etkili olmaktadır.
Göz, farklı seviyelerdeki ışığa, aydınlığa ve karanlığı uyum sağlar. Göze giren
ışınların etkisiyle gözbebeği büyüyüp / küçülerek, gözün ışığa duyarlı bölümü olan retinayı
korur. Kişi karanlıkta görmeğe çalışırken, göz bebeği büyür, parlak ışıkta ise küçülür.
Ayrıca, rengin oluşmasına sağlayan süreç de başlar. Üçüncü işlem ise “rod” hücrelerinin
karanlıkta ana algılayıcı haline gelmesidir. Karanlıkta, görme, keskin olmayıp renksizdir.
Geceleri renkler seçilmez ama görülür. Kişi sadece gri gölgeler görür. Işık yoğunluğu
azaldıkça gözün renklere karşı duyarlığı azalır.
Renkler
“rod”lar
ve
“kon”larla sağlanır. “Rod”lar siyah,
beyazı, “kon”lar renk ayrımını
sağlar. Göze gelen uyarıcı ışık,
elektriksel akım ile “rod”lardan
protein salgılanmasına neden olup,
bu protein görme yolunu harekete
geçirir. Elektriksel uyarı beyindeki
görme “korteks”ine gider ve görme
yolunu harekete geçiren bu protein
ise “A vitamini” oluşturur.
Resim 2.1.1: Gözün yapısı
Beyindeki görme korteksine kan gitmeyince göz kararmakta ve baş dönmektedir.
Nesnelerin farklı mesafelerden görülebilmesi için gözün odaklama yapması ve göz
bebeklerinin o nesne üzerine yoğunlaşması gerekir. Uzaktaki nesnelere göz kaslarının
hareketi ayarlar.
Algılanan görsel mesajları, beyin geçmişte öğrenilenler ve deneyimlerin etkisiyle, bazı
karışıklıklar ve tereddütlerle karşılayabilir. Yani, zihinde, hafızada, kayıtlar mevcuttur.
Kayıtlar ve görülenler arasında fark varsa göz, yanılabilir.
2.1.2. İşitme
Ses sinyalleri ile işitsel faaliyet başlar. Sesler, kulak aracılığıyla alınıp, duyma sinirleri
vasıtasıyla beyine gönderilir. Birçok bileşenin ortak hareketi sonucunda konuşma oluşur.
Farklı seslerde farklı frekanslar ve perdeler kullanılır. Seslerin algılanması ve anlaşılması,
fiziki ortama bağlıdır.
17
Resim 2.1.2: İşitme organımız kulak
İç kulak vestibular sistemin ana komponenti olup, denge ve hareket bilgilerini beyine
gönderir.
Dış kulak_ pinna, işitme kanalı, ve kulak zarından oluşur. Sesi iç kulağa ileten, orta
kulak, üç küçük kemikten (çekiç, örs, üzengi) meydana gelmiş olup, burun ve boğaza
bağlıdır. Buradaki basınç, yutkunma, esneme veya hapşırma yoluyla dış ortam basıncına
eşitlenir. İç kulakta ise dengeyi sağlayan ve beyne bilgiyi aktaran üç adet, birbiriyle 90o’lik
açı yapan yarım daire kanalları yer alır. Bu kanalların eksenleri ile uçağın eksenleri birbirine
paraleldir. Kanalların içindeki sıvı ile saç görünümündeki kıllar denge görevini de
üstlenirler. Accelerationi ve hızı düzenlerler. Kanalın içindeki sıvı ile vücudun hareketi aynı
yönde ise, kanal içindeki kıllar dik durumda kalacağından denge bozulmaz. Tersi durumda
vücudun dengesi bozulur.
Resim 2.1.3: Uçak sistemi ile kulak yapısı arasındaki benzerlik
18
Yetersiz duyma, orta kulak ve ağız / burun bağlantısının, genellikle üşütme
sonucunda, tıkanmasından kaynaklanır. Ayrıca orta kulaklarda bulunan küçük kemiklerde
kireçlenme ya da sıvı toplanmasıyla, ses iletimi engelleneceğinden, yine yetersiz duyma
meydana gelir.
Uzun süre yüksek şiddette seslere maruz kalan kulakta kalıcı hasar oluşabilir.
Beyindeki hastalık koşulları da duymayı etkiler. Ayrıca duyma yeteneği yaş ile ters orantılı
olarak azalır.
Yoğunluk, frekans, konuşmanın kalitesi, zaman olmak üzere konuşma sesinde dört
ana karakter vardır. Kullanılan sözcüklerin hızı, aralarının uzunluğu ve farklı sesler
anlaşabilirliği sağlar.
Sesin hangi yönden, arkamızdan mı, önümüzden mi geldiğini anlamamız da yine
çoklu bir koordinasyonun sonucunda gerçekleşmektedir. Kulak içi zaman farklılığı ve kulak
içi yoğunluk farklılığı, algılamada rol oynamaktadır. Sağdan gelen ses doğal olarak sağ
kulak kepçesi ile toplanmakta ve sağ kulak tarafından daha yoğun anlaşılmaktadır. Ancak
önden ve arkadan gelen sesler her iki kulağa da aynı yoğunlukta ulaşmaktadır. Kafa
hareketleri ile sesin yayılımı (spektrumu) hakkında ipuçları edinilmektedir. Beyin her yönün
kendine özgü karakteristiği olduğunu öğrenir ve farklı yönlerden gelen seslerin
spektrumlarına göre ayırt eder.
2.1.3. Bilgi İşleme
İnsanlar, çevrelerindeki dünyaya ait bilgileri algılamak ve işlemek için güçlü ve yoğun
sistemlere sahiptirler.
Bir bilgiye karşılık verilmeden önce o bilginin algılanması gerek. Bilgi alındığında
işlemden geçirilmek için beyne yönlenir. Bilgiyi işlenmek üzere, uyarıcı sinyaller, kişinin
algılama sistemlerin harekete geçirir. Sinyaller beyne gönderilir. Beyinde işlenir. Sonuç,
alınan mesajın yapısı ve niteliğine bağlıdır. Karar verme süreci uyarıcıya ait sonuçların
şekillenmesiyle başlar. Sürekli tekrarlanan bu aktiviteye “anlayış”/ “seziş”/”idrak” denilir.
Şemada bir uçak teknisyeninin uçak ve revizyon atölyelerindeki çalışmanın beyne
gidiş yolları görülmektedir. Uçak teknisyeni, herhangi bir işi yaparken, beyinde, gördüğü,
duyduğu ve öğrendiği bilgileri hafızasındaki bilgi ve deneyimi ile birleştirerek eyleme
dönüştürmektedir.
19
Resim 2.1.4: Bir uçak teknisyeninin uçak ve revizyon atölyelerindeki çalışmanın beyne gidiş
yolları
Bilginin işlenmesi, hata olasılığının yüksek olduğu bir süreçtir. Örneğin, tarsımı hatalı
bir takım kullanılıyorsa, o takım er geç hatalı bir işleme neden olur.
Bilginin işlenmesi sürecinde, hatalı kararlara yol açan çok faktör mevcuttu. Bunlar;
Ø
Eksik eğitim,
Ø
Eksik deneyim,
Ø
Duygusal ve ticari kaygılar,
Ø
Psikolojik hastalıklar,
Ø
Sağlık,
Ø
İletişim,
Resim 2.1.5: Çağımızda Bilgi
Ø
Motivasyon,
işleme genelde bilgisayarlarla
Ø
Çevre,
yapılmaktadır
Ø
Fiziki şartlar vb. olarak sıralanabilirler.
Bilginin işlenmesinde önemli rol oynayan faktörlerden bir de öğrenmedir. İnsanların
kolay öğrenme nitelikleri özellikler göstermektedir. Çok özet olarak, izlenen “öğrenme
modeli” “VAK” biçiminde anlatılmaktadır.
V isual
: Görerek,
A udial
:Duyarak,
K inestetic :Hareketle, dokunarak, elleyerek.
Kimi insanlar görsel olarak daha çabuk öğrenir ve görsel olarak algıladıkları bilgi,
mesaj onlar için daha kalıcıdır. Kimi insanlar dinleyerek öğrenme yolunu daha etkin bulur ve
bilgiyi kalıcı kılan hatırladıkları kelimelerdir. Bazıları ise dokunarak, elleyerek daha iyi
öğrenirler ve hareket sonucu edindikleri bilgi kalıcı olur.
20
2.1.4. Dikkat ve Algılama
2.1.4.1. Dikkat
Seçme, uyarma gücü bulunan bilinçlilik halidir. Dikkat,
istediğimiz zaman kullanabileceğimiz bir yetimiz gibi düşünülebilir.
Aslında, dikkat bir yetenek değil; bir davranış, bir süreç işlemidir.
Dikkat de bilgi işlenmesinin elemanlarındandır. Dikkat, kişinin
konu dışındaki olayı görmezlikten gelip, ilgilendiği konuya odaklanma
özelliğidir. Gürültülü bir ortamda, normal konuşmasını sürdüren kişinin
durumu, bu konuya örnektir. Pek çok kaynağın arasında bir kaynağa
odaklanılabilir. Diğer taraftan, aynı anda birden fazla şeyi takip etmek,
bölünmüş veya dağılmış dikkat olarak ele alınmaktadır.
Resim 2.1.6.
Dikkatin iki önemli özelliği vardır:
Dikkatin odak noktası,
Dikkatin sınırı.
Birinci kısımda bilinçliliğin en belirgin kısmı vardır. İkinci kısmı ise, geri kalandır.
Dikkatin odak noktası dardır. Tecrübe ve eğitim, uyaranlara verilen cevabı
kuvvetlendirir. Gerçek bir ilgi ile dolan dikkat sınırları genişletir.
Dikkati belirleyen kişisel faktörler:
Her bireyin kendine özgü korku, istek, ihtiyaç kişilik özellikleri, alışkanlıkları ve
motivasyonu farklıdır. Bu her durum için geçerlidir. Pilotlar bir göverin uygun safhalarında
özellikle önemli aletlere dikkat etme, uçağın durumu ve yakın tehlike halinde kendine doğru
ipuçları arayabilecek şekilde yetiştirilir. Dikkat edilmesi gereken konuları öğrenir. Dikkatini
buna göre yöneltmeyi öğrenir.
Dikkati belirleyen durumsal faktörler:
Şiddet ve büyüklük: Eski sesteki değişiklikler, motor sesi, anormal ses Kontrast: Zıtlık
oluşturanlar fark edilir. Yazılardaki büyük harfler. Tekrar: Bir ışığın yanıp sönmesi Hareket:
Işık hem yanıp söner hem de dönerek hareket eder.
Dikkattin aksamaları:
Dikkat saplanması, basiret bağlanması, tutulma diye
sınıflandırılır. Psikolojik gerginlik ve eğitim yetersizlikleri dikkat aksamalarına neden olur
Dikkat aksamalarının azaltılmasında:
Ø
Ø
Ø
Ø
Kritik göstericilerin geliştirilmesi; irade dışı uyaranlar, ses ve kuvvetli ışık.
Dikkat etme alışkanlığının geliştirilmesi; eğitim ve tekrarlar. Simülatör eğitimi.
Heyecan kontrolünün öğrenilmesi; uygun, ölçülü heyecan.
Görevdeki kritik noktalarda dikkat dağıtılmasının azaltılması; görev analizi
yapılmalı.
21
Dikkatin Özellikleri:
İstemli ve istemsiz dikkat:
Bekleme tepkisi içinde değilken bir takım şeylere dikkat etmesi istemsiz dikkattir.Bir
amaç doğrultusunda ise istemli dikkattir. Bilinçli amaç durumunda kullanılır.
Dikkat ve kişilik tipleri:
Herkesin dikkat türü kendine göre özellik gösterir. Bazı kişiler ayrıntıları bile
algılayabilirler. (ÇEVRİMLİ DİKKAT). Tümevarımsal bir biçimde algılama (YAYGIN
DİKKAT) denir. Dikkat tepkileri görsel ve işitsel olarak değişebilir.
Dikkat oynaması:
Uyarıcı eşiğine yakın olan uyaranları algılamada oynamalar olur. Odadaki saatin tik
takıları bazen duyulur, bazen duyulmaz.
Dikkati kararlaştıran etkenler:
Çevre etkeni: Dikkati çekmede görsel uyaranlar daha etkilidir. Nesnelerin büyüklüğü,
hareketleri, zıtlıkları, yoğunluk, şekil, renk ve süreklilik sık kullanılan etkendir. Bu
özelliklerden bir ya da birkaçı kullanılır. Bunlar:
Ø
Uyarıcının tanınabilirliği.
Ø
Uyarıcının anlaşılabilirliği.
Yapılan araştırmalarda dikkatin maksimum 20 dakika sabit uyanıklık halinde
tutulabildiğini göstermiştir. Süre uzadığında dikkatte azalmalar başlar.
Özel Etkenler:
Dikkatte kişisel tutum ve yönelimler önemlidir.
Ø
Dürtüler; açlık duygusu olan dikkatini yiyeceklere yöneltir.
Ø
Alışkanlıklar; uyaranın ilk gelişi ile ikinci gelişi arasında taşıdığı anlam değişik
olur.
Ø
Sosyal düzey; sosyal çevreleri farklı bireylerin dikkat düzeyleri farklıdır.
Ø
Örneğin; köylü – şehirli – doktor – öğrenci.
2.1.4.2. Algı
Dış ve iç dünyadan gelen uyaranların anlamlı hale getirme çabası. Kişi duyuları
aracılığıyla değerlendirir. Algı, fiziksel ve psikolojik özellikleri de içeren bir olgudur.
Ø
Ø
Ø
Bilgiye, beceriye dayanan anlamlı paternlerin öğrenilmesi, kavranması pek
kolay değildir.
Bir pilotun uyaranlara vereceği tepkiler anlamlı paternler olmak zorundadır.
Yoksa hatalı bir algı hatalı tepkiye yol açabilir.
Uçuş tek başına kumanda hâkimiyeti değildir.
22
Havacılıkta önemli algılar:
Obje ve olayların algılanması: Doğru tepkinin bulunması obje ve olaylarının doğru
algılanmasıyla mümkündür.
Uzay algısı: Üç boyutlu uzaysal görünüm doğru algılanabilinmelidir. Görme ile ilgili
fonksiyonlar en önemlileridir.
Algı hataları:
Pek çok kazanın temel nedeni algı hataları ile açıklanır. İrtifa alçalma, yaklaşma,
telsiz iletişimine verilen yanıtlar.
Ø
Ø
Gözlemcinin uyarı paternlerini doğru tanımlayamamasından kaynaklananlar.
İllüzyonları olayları gerçekten farklı algılamak.
Tamamlanmamış yetersiz algılar:
Algı yanılmaları normal olup hepimizin başından geçmiştir: Şehir ışıkları pist
sanılabilir. Gürültü ve parazitler yanlış değerlendirme sebebi olabilir.
Algı bozuklukları:
Görme ile ilgili algı yanılmaları: Geniş pist dar olana göre daha yukarı izlenimini
verir.
Oto kinetik yanılma: Sabit ışığın hareket ediyormuş hissi.
Aldatıcı hayali ufuklar: Kapalı havada bulut kümesi ufuk olarak değerlendirilebilir.
Yarım daire kanal uyarılması sonucu meydana gelen yanılma: Başın sağa-sola ani
hareketler sonucu oryantasyon kaybı.
Coğrafi yanlış yönelme: Kısa bir dikkatsizlik kayboluşa neden olur. Harita ve nirengi
kullanarak düzeltilebilir.
Işık titremesi sonucu görülen vertigo: Bulantı hissi.
Algısal hataların düzeltilmesi:
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Algısal hataları tamamen gidermek zordur. Hepimiz kendi duyularımıza
inanmak isteriz.
Algı yanılgısına maruz kalabileceğimizi bilmeliyiz.
Aletleri kullanmada dikkatli olunmalı.
Alet uçuşundan görerek uçuşa geçişte dikkat.
Oto kinetik yanılmada sabit ışığa dikkatle bakmamakla giderilebilir.
Ani baş hareketlerinden kaçınmak.
Doğrulayıcı referans her zaman elinin altındadır. Bu da aletlere güvenmek.
23
2.1.5. Hafıza
2.1.5.1. Beyin
“Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur”
Nasıl ki uzayın gizemini insanoğlu anlamaya çalışıyor ve heyecan duyuyorsa, beyin de
öylesine keşfedilmesi gereken, ne işe yaradığı bilinmeyen birçok bölümü olan bir mucizedir.
Beyin, anne karnında hızla gelişirken, yirmi yaşın sonuna kadar gelişmesini sürdürür.
Ancak bu gelişim sırasında ve sonrasında, beyin kullanılmazsa (okuma, yazma, öğrenme,
spor yapma, yeteneklerini kullanma gibi faaliyetlerle beyin kullanılır) ve korunmazsa
(dengeli beslenerek, damar tıkanıklığı yapacak yiyeceklerden, sigaradan kaçınarak, fazla
alkol almayarak korumak mümkündür) beyni oluşturan yapı taşları, yani “nöron”lar hızla
ölecektir ve geri dönüşümü yoktur. Yaşlanmak, engellenemez ancak iyi bakılan makineler
gibi, uçaklar gibi, ciddi ve iyi bakılarak daha sağlıklı ve mutlu yaşamak için beyin için de
yapacaklarımız vardır. Unutkanlığın önlenmesi, hafızanın güçlenmesi beynin kullanılmasıyla
(çalışmasıyla) sağlanır.
Resim 2.1.7: İnsanda beyin yapısı
Beynimiz, vücudumuzun her organını, kas sistemini, duyularımızı, duygularımızı,
hafızamızı, dengemizi kontrol eden, koordine edip, düşünme, bilgi depolama, bilgi işleme,
konuşma, duyma, görme, dikkat etme, motivasyon, hareket etme, uyuma, sevinme, üzülme,
beklentiler, bıkkınlık, kaygı, korku, soluma, kan dolaşımı, karar verme, öğrenme, unutma,
hatırlama fonksiyonlarını yerine getirir.
Beyin sapı, solunum ve kalp-damar sisteminin (kan dolaşımının) hayati merkezidir.
Beyin ve omurilik, merkezi sinir sistemi
(MSS) şeklinde tanımlanmıştır.
Vücudumuzdaki sinirler ise periferik sinir sistemi (PSS) olarak anılır.
Elimiz yandığında, acıyı, çok hızlı ve iyi tasarlanmış bir yolla, periferik sinirlerle,
omurilik vasıtasıyla, beynimiz (thalamus ve his korteksi) sayesinde hissedip, tekrar beyinden
(motor korteks) omurilik ve periferik sinir sistemi ile elimizi çekeriz. Ve anlatması uzun
olay sadece milisaniyeden de kısa bir sürede gerçekleşir. Çok acı çeken kanser hastalarına,
talamik merkez bir noktasal müdahale ile hasara uğratılarak acıya son verilir (thalamic
ablation).
Beynimiz, vücudun bazı organları gibi kendini yenileyemeyen ve anne karnından
itibaren hasara açık bir organdır. Beyinde 1cm den küçük bir tümör, giantism - akromegali
(devlik), kısırlık gibi hastalıklara yol açabilir.
24
Beyin haritalarının çıkartılarak merkezlerin öğrenilmesi, hekimlere, hastalıkların
gidişini, tedavi şekline ve boyutuna karar verilmesi olanağını sağlar.
Bütün bu özelliklerin yanı sıra; insan beyninin sağ beyin ve sol beyin olarak ikiye
ayrılarak incelenebileceğini söyleyen ve gösterdiğimiz tepkileri bu beyin bölümlerinden daha
baskın olarak çalışmasına bağlayan bir teori ağırlık kazanmıştır. Bu teoriye göre,
Sağ beyni baskın çalışan insanlar;
Ø
Ø
Ø
Daha yaratıcıdırlar,
Detayı değil, bütünü görürler,
Paralel işlem yapabilme kapasiteleri vardır. Dolayısıyla başarılı sentezler
yaparlar.
Ø
Daha çabuk ve kolay öğrenirler; öğrenirken fotoğraf hafızasından çokça
faydalanırlar.
Ø
Öğrendikleri hafızalarında daha uzun süre kalıcıdır,
Ø
Sezgileri güçlüdür,
Ø
Duygularına ve sezgilerine göre davranırlar,
Ø
Ritim duyguları gelişmiştir,
Ø
Oyunculuk yetenekleri gelişmiştir, sahne sanatlarında başarılı olurlar,
Ø
Görüntüler ve renkler üzerinde odaklanırlar,
Ø
Beden dilini kullanmakta ustadırlar,
Ø
Hayal güçleri kuvvetlidir.
Sol Beyni baskın çalışan insanlar;
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Sistematik düşünür ve çalışırlar ve analitiktirler,
Detayları kolaylıkla yakalarlar,
Bilgiyi seri tarzda işlerler; birinden sonra diğeri biçiminde,
Kelime dağarcıkları geniştir; hitabette başarılıdırlar,
Analiz yapma ve eleştirme yetenekleri gelişmiştir,
Sorgularlar,
Ellerindeki bilgi ve verilerle karar verme eğilimindedirler,
Gerçekçidirler,
Gramer bilgileri kuvvetlidir,
Matematiğe, bilime yatkındırlar,
Öğrenmeleri daha uzun süre alır ve çabuk unuturlar.
25
2.1.5.2. Hafıza
Hatırlama yeteneği bilginin işlenmesinin temelidir. En basit
sistem bile hafıza olmadan çalışamaz. İnsan hafızası, eğitimle bağlı
olarak, sınırlı bir kaynaktır. Her türlü sistem tasarımında hafızanın aşırı
derecede yüklenmesini engelleyecek disiplinler göz önünde
bulundurulmalıdır.
Bilginin depolanma, saklanma süresine göre, hafıza, uzun veya
kısa dönemli saklama işlemi yapar.
Resim 2.1.8
Kısa dönemli hafızanın kapasitesi çok düşüktür. Bir defada az bilgi depolanabilir.
Bilgiyi meydana getiren bileşenlerin başındakiler ve sonundakiler daha kalıcıdır. Görsel
bilgilerin ayrımının yapılması da aynı şekilde sınırlıdır.
Dikkat de bilgi işlenmesinin elemanlarındandır. Dikkat, kişinin konu dışındaki olayı
görmezlikten gelip, ilgilendiği konuya odaklanma özelliğidir. Gürültülü bir ortamda, normal
konuşmasını sürdüren kişinin durumu, bu konuya örnektir. Pek çok kaynağın arasından bir
kaynağa odaklanılabilmektir. Diğer taraftan, aynı anda birden fazla şeyi takip etmek,
bölünmüş veya dağılmış dikkat olarak ele alınmaktadır.
Unutma
Unutma; beynin önemli fonksiyonlarından biridir. Hafızanın aşırı yüklenmesini önler.
İnsanı yaşatan bir fonksiyon da denilebilir. Büyük acılar, büyük kayıplar sürekli hatırlansa
yaşama katlanmak mümkün olur mu?
Ancak, insanlar bazen hatırlamak istediklerini de unuturlar. Yapılması zorunlu işler,
zaman zaman unutulmakta veya yapılan işlerin adımları unutulabilmektedir.
Unutma, öğrenme şekline ve zamanına da bağlıdır. Çocuk ve genç yaşlarda
öğrenilenler daha çok hatırda kalmaktadır.
Hareketlerle öğrenilen faaliyetler de kolaylıkla hatırlanabilmektedir. Yüzme, bisiklete
binme gibi.. onbeş yıldır yüzmeyen ya da bisiklete binmeyen bir kişi, onbeş yıl sonra bu
eylemleri yerine getirebilir. Fakat her gün gerçekleştirilen bir prosedür unutulabilir.
Bilim adamları unutma nedenlerini üç şekilde açıklamaktadırlar.
Ø
Ø
Ø
Zaman aşımı,
Bilgiler arasında karışıklık, girişim,
Unutma isteği.
Önemli olan unutulmaması gerekenleri hafızada tutabilmektir. Hafızayı güçlendirmek
için herkes kendi tekniğini geliştirmek durumundadır. Bir başka deyişle herkesin kendine
göre bir öğrenme biçimi vardır. Unutmamak, hafızayı güçlendirmek ya da kolay öğrenmek
için bazı teknikler aşağıda sıralanmıştır.
26
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Sesli olarak tekrarlamak,
Yazılı not almak,
Özetlemek,
Check - listler hazırlamak,
Kısaltmalar kullanmak,
Bilgi ile ilişkisi olan “şey “lerle bağıntı kurmak,
Baş harflerle anlamlı kelimeler üretmek,
Rakamlar arasında bağıntılar kurmak.
Uygulanırken görmek ve bizzat uygulamak:
Zihnin iş yükünün çeşitli tanımları vardır. Bazı tanımlarda, zihin, bilgi işleme ve
dikkatle ilişkilendirilirken, işi yerine getirmek için gereken zamanla, bazıları da stresle
ilişkilendirirler. Havacılık teknolojileri ilerledikçe zihinsel işyükü fiziksel işyükünden daha
önemli hale gelmektedir. İleri teknoloji ve otomasyon sistemlerinin devreye girmesiyle
kullanıcılar kendilerini farklı fiziksel ve zihinsel aktivitelerin içinde bulmaktadırlar.
Hatırlama yeteneği bilginin işlenmesinin temelidir. En basit sistem bile hafıza olmadan
çalışmaz. İnsan hafızası, eğitime bağlı olarak, sınırlı bir kaynaktır. Her türlü sistem
tasarımında hafızanın aşırı derecede yüklenmesini engelleyecek disiplinler göz önünde
bulundurulmalıdır.
Bilginin depolama, saklama süresine göre, hafıza, uzun veya kısa dönemli saklama
işlemi yapar.
Kısa dönemli hafızanın kapasitesi çok düşüktür. Bir defada az bilgi depolanabilir.
Bilgiyi meydana getiren bileşenlerin başındakiler ve sonundakiler daha kalıcıdır. Görsel
bilgilerin ayrımının yapılması da aynı şekilde sınırlıdır.
Tüm canlılar geçirmiş oldukları değişimlerin izlerini içlerinde taşırlar.
Öğrenmek bir şeyler edinmeye yönelik bir süreç ise hafızada öğrenilen şeyleri
kendinden (içinde) tutabilmektir.
Hatırlamak öğrenileni tutabilmek unutmak ise öğrenilmiş olan bir şeyi içerde
tutamamaktır.
Hafızada simgesel semboller ipuçları vardır.
Bellek Basamakları
Ø
Ø
Sensori-motor bellek: Öğrendiğimiz şeyleri farkında olmadan yaparız. Bunlar
motor davranışlarda gözlenir. Yazı yazmak, bisiklete binmek, uçak kullanmak
bu bellekle yapılır.
Toplumsal bellek: Toplum içindeki yaşantılarla oluşmuştur. Toplumsal ilişkiler
sırasında kazanılanların hatırlanmasıdır. Geçmişte yaşanılmış bir olayı yeniden
tanımak ve onun geçmişte olduğunu bilmektir
27
Ø
Otistik bellek: Otistik bellek rüyada, ruhsal yapı dağınıklığında, sanrı (hayaller)
biçiminde ortaya çıkar. Depo edilmiş tüm bilgilerdir. Dizgeden yoksun algı
mantıksal değildir. Bilinçaltında toplanır. İnsan hafızası insanın sözel yetisidir.
Değişik kavramları soyut düşünceleri kelimelerle kodlayıp depolayabilmesidir
Hafızada Ekili Faktörler
Kişilerin fiziksel, zihinsel, psikolojik farklılığı öğrenmeyi belirleyip aynı zamanda
öğrenilen materyallerin hafızada tutulmasında etkili faktörler olduğu bilinmektedir.
Ø
Ø
Ø
Materyalin anlamlılığı; öğrenilecek materyalin anlamlı olması öğrenmeyi
kolaylaştırıyor. Anlamsız olanı ise hatırlamak güçleşir.
Öğrenmenin kapsamı; hatasız %100 öğrenmek, tekrarlar yapıldığında bazen
artmaktadır. Materyal hafızada tutulması artar aşırı öğrenme üzerinde yapılan
tekrarlar sıkıcı olur, yorgunluk meydana gelir.
Hatırlama derecesi; uykudan sonra olan öğrenmede hatırda tutma artmaktadır.
Hatırlamayı Etkileyen Faktörler
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Geriye ve ileriye ket vurma öğrenmeden sonra unutma nedenidir.
Sık kullanılan şeyler hatırlanır.
Başlangıçta iyi öğrenilen hatırlanır.
Hatırlama eğilimi (isteği) olduğunda hemen hatırlarız.
Anlamlı materyaller kolay hatırlanır.
Canlı, renkli, hareketli şeyler hemen hatırlanır.
Her şey bilince gelmez, önce benzer isimler sonra isim hatırlanır.
Hatırlama isteği akılda tutmayı kolaylaştırır.
Hoşnutluk duygusu hissedilen daha iyi hatırlanır.
Hoşnutsuzluk duygusu hissedilen daha iyi hatırlanır.
2.1.6. Kapalı Yer Fobisi ve Fiziksel Erişim
Çoğumuz çeşitli şeylerden korkarız. Bu korkularımız hayatımızın çeşitli dönemlerinde
değişiklikler gösterebilmektedir. Çocukluk döneminde özellikle anne-baba ya da diğer bakım
veren kişiler yanımızda olmadığında, onları göremediğimizde korku duyarız, onların bizi
terk ettiğini düşünerek, korkar, ağlarız. Yaşımız 1,5–2 yi aşınca artık anne babamız
yanımızda olmayınca onların bizi terk ettiği düşüncesi, yerini onların sevgisini
kaybedebileceğimiz düşüncesi almaya başlar. İlerleyen günlerde ailemizle yaşantılarımızdan
kazandığımız, onlarla olan ilişkimizin bize kazandırdığı güven hissi ile artık kendi kendimize
kararlar verir, hareketlerimizi kendi hedeflerimiz doğrultusunda planlar ve yürütürüz. Ancak
ailede eğer anne baba geçimsizliği, şiddet ortamı, çocuklara gerekli sevgi ve ilginin
gösterilememesi, onlara taşıyabilecekleri yeterli sorumluluklar verilmez, arkadaş ilişkileri
için gereken oyun ve yaşıt desteği sağlanamaz, iyi örnek olunamazsa o durumda özgüven
eksikliği ve korkuların oluşumuna yol açılabilir. Korkuların daha ileri şekli ise fobilerdir.
Fobileri alelade korkulardan ayıran özellikler, korkuyla oluşan sıkıntı ve gerilimin belli bir
28
nesne ya da duruma bağlı olması; korkunun boyutunun olayı tetikleyen korku objesi ya da
duruma kıyasla orantısız ve abartılı bir düzeyde olması; kişinin kendi verdiği tepkisinin
anlamsız ve aşırı olduğunun tümüyle farkında olması; o korku nesnesi ya da durum ile
karşılaşmaktan ısrarla kaçınması ve eğer karşılaşırsa aşırı düzeyde çarpıntı, nefes alamama,
terleme, sıcak basması, mide bulantısı hatta bayılma gibi durumlara yol açarak, kişinin
hayatını kısıtlamasına sebep olmasıdır. Kişi o hale gelir ki, sokağa çıkamaz, ya da tek başına
kalamaz, bazı yerlerden geçemez, bu durum kişinin yakın çevresindekileri de olumsuz
etkileyerek, onların da durumun getirdiği sıkıntılı durumları yaşamasına sebep olur ve
kişinin çevresi ile sorunlar yaşamasına, sosyal ya da mesleki işlevselliğinde bozulmalara yol
açabilir.
Resim 2.1.9.
Psikanalitik görüşe göre fobiler çocuklukta 3–5 yaş arası yaşanan ödipal dönemde
yaşanan sorunların çözümlenememesi ile ilişkilidir. Bu dönemde çocuğun cinsel organlarına
yönelik korkular hissetmesi ( söz dinlemezse sünnet edilme ile ilişkili olarak korkutulması ya
da yaramazlık yaparsa cinsel bölgesine yönelik zarar geleceği şeklinde) fobilerin gelişimine
yol açmaktadır. Gene bu dönemde egonun kişiyi korumak amacıyla ‘yer değiştirme’
(displacement) olarak adlandırdığımız bir savunma mekanizması ile kişinin hissettiği
tehlikeli bir dürtüsünü, bu dürtü ile az ya da çok benzerliği olan dışarıdaki bir objeye
yansıtarak, çözmeye çalıştığı, fobi oluşumuna yol açtığı düşünülmektedir. Bir diğer kurama
göre ise kişinin belli bir olay karşısında verdiği korku yanıtına kişinin koşullanması ya da
yakınlarından küçük yaşlarda bu tür korkuları öğrenmesi de korku davranışının başlamasında
etkili olabilmektedir.
Vücudun biyolojik yapısındaki bir takım değişiklikler de bu durumlarda etkili
olabilmektedir. Özellikle hipofiz-hipotalamus ve böbreküstü bezleri ile ilgili hormonlarda
değişmeler saptanmıştır ve bu değişimler kişinin korku etkeni ile karşılaşması sonrası verdiği
tepkilerden sorumludur. Bu tepkiler bir panik atağı oluşturacak denli büyük boyutlara
varabilir. Kişiler bu durumları kendi kendilerine tedavi yoluna gitmeye çalışarak alkol ve
madde bağımlılığı tabloları içine girebilmektedirler.
En sık görülen fobiler arasında hayvan fobileri ( kedi, köpek, fare, kuş gibi),
yükseklik, şimşek, gök gürültüsü, karanlık ve kapalı alan, uçak, kan- enjeksiyon, dişçi
korkuları gelebilmektedir. Toplumun % 5-10 kadarında rastlanmaktadır. Kadınlarda
erkeklere göre iki kat daha sık görülmektedir. Hayvan fobileri ortalama 7 yaşında, kan görme
korkusu 9 yaşta, dişçi fobisi ise 12 yaşta başlamaktadır. Klastrofobi ve agorafobi 20 yaş
civarı zirve yapmaktadır. Yapılan bazı çalışmalarda bu kişilerin yaklaşık % 70’ inde
ebeveynlerden birinde bu tür bir fobi olduğu gözlenmiştir.
29
Korkuların üstüne gidilmesi gerekir. Bu tıpkı karanlıkta bir kedinin gölgesini, aslan
olarak büyük bir şekilde görmek şeklindedir. Korkuların belli bir düzen içinde üzerine
gidilmeli, korkulan nesne ya da durumdan uzak durma durumundan kaçınılmalıdır.
Tedavi edilmediği takdirde ömür boyu sürebilen korkuların tedavisi ilaç, bilişseldavranışçı tedaviler ve gerekirse hipnoz ile yapılabilmektedir.
Hem kaygı, hem korku herkeste vardır. Bu doğaldır. Ne var ki, korkunun derecesi
kişinin günlük yaşamını aksatacak düzeye erişip onun normal işlevini engellediği zaman,
doğal olmayan bir durum söz konusu olur. Bu durumda fobilerden söz edilir.
Fobilerin en belirgin özelliklerinden biri, onların kaynağının bilinçsiz oluşudur.
Fobilerin kaynağı, Freud’un yaklaşımına göre bilinçaltında çözümlenmemiş çelişkilerdir. Bu
çelişkiler çözümlenmedikçe yalnız fobinin ortadan kaldırılmasına çalışmak yetersiz ve
anlamsız bir çabadır. Bilinçaltındaki çelişki çözümlenmediği için, kişi kendisine başka bir
fobi bulabilir.
Karanlıktan ve
kapalı alandan hep
korkarımmm!
Resim 2.1.10:
Psikologlar, fobileri iki sınıfa ayırırlar: Basit fobiler ve karmaşık fobiler. Basit Fobi
(simple phobia) oldukça iyi belirlenmiş tek bir nesne veya durumdan gelen korkuyu
tanımlar. Karmaşık fobi (complex phobia) ise çok boyutludur. Örneğin, yılandan korkma ya
da yüksek yerlerden korkma basit fobilere örnektir. Öte yandan agorafobi adı verilen türden
fobi, dışarıda, toplum içinde, yabancı kimselerin arasında ortaya çıkar ve görüldüğü gibi son
derece karmaşık uyarıcıları içerir. Agorafobinin aslında çevirisi “ çarşı ve pazar yerinden
korkma”’dır, fakat psikoloji yazılarında “açık yerden korkma” biçiminde adlandırılmıştır.
Klostrofobi ise kapalı yerden korkma olarak nitelendirilmektedir. Havacılıkla uğraşanlarda
ve yolcularda görülen üstüne gidilmemesi gereken bir rahatsızlıktır.
Heyecan korkuya – korkuda paniğe dönüşebilir. Emercensi durumunda görülebilir,
uygun tepki veremez. Bitkinlik ve yorgunluk meydana gelir. Bu eğitimin az yetersiz
olmasına dayandırılabilir.
İş performansımız yaşam performansımızdan ayrı düşünülemez. Yaşam
performansımızı günlük bir biçim içinde düşündüğümüzde ise biyolojik ritim ile karşılaşırız.
Biyolojik ritim gündüze ayarlı bir süreçtir. Uyku uyanıklık düzeni bu ritmin belirleyicisidir.
Ayrıca beslenme düzeni, sosyal yaşam bu ritmin içinde yer almaktadır. Tüm bunlar iş
yaşamına taşınan düzenlerdir. Kişiler gerçek ve ideal olmak üzere iki performansa
sahiptirler. Gerçek performans özel yaşama veya iş yaşamına ait mevcut şartlar altında
30
gösterilebilen çabanın ve becerinin tümüdür. İdeal performans ise özel iş yaşamındaki şartlar
kontrol altına alabildiğimizde gösterebileceğimiz azami çaba ve becerinin tümüdür.
İdeal performansı yakalamak ve sürekliliğini sağlamak öncelikle performansı
etkileyen faktörleri kontrol altına almaktan geçmektedir.
2.1.7. Sağlıklılık - Canlılık – Sıhhat
Sağlık insanın, bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik hali şeklinde
tanımlanır. İnsanlar, yaşamlarını sürdürmeye ve kendilerini gerçekleştirmeye çalışırlar. Bu
amaçla insan, sahip olduğu tüm olanakları kullanabilme ve geliştirme yolunda çaba harcar.
Bu çaba, hem bedensel hem psikolojiktir. İnsanın bedensel ve psikolojik dengesinin
bozulması, bireyin işlevlerinde önemli aksaklıklar yaratır. Yaşamı sürdürme ve kendini
gerçekleştirme çabaları başarılı olamazsa, uyumsuz davranışlar görülür.
Beslenme, uyku, korunma, hareket gibi gereksinimler; bireyin bedensel
gereksinimidir. İnsanın psikolojik gereksinimlerini tanımlamak, bedensel gereksinmelerinde
olduğu kadar kolay değildir. Çünkü bunlar insandan insana değişiklik
gösterir. Örneğin; Maslow’a göre, açlık, susuzluk gibi fizyolojik
gereksinimler, önde gelir. Daha sonra sırasıyla korunma, sevgi, kendine
değer verme ve kendini gerçekleştirme gereksinimleri gelir. Öncelikle,
fizyolojik gereksinimlerin giderilmesi gerekir. Sonra diğer
gereksinimlerin giderilmesi söz konusudur. Örneğin, aç ve susuz bir
insan, kendini korumayı düşünemez ya da korunma gereksinimini
gidermemiş bir işi için sevginin fazla önemi olamaz.
Resim 2.2.1:
İnsan, kendisini iyi tanımalı ve kendi gücünün sınırlarını iyi çizmelidir. Bunu
yapmazsa, gereksinimlerini kolayca gideremez, doyum ararken çeşitli engellerle karşılaşır ve
zorlanır. Sonuçta birey, kendisinin yapabileceğini ümit ettikleriyle, yapabildikleri arasındaki
uçurumu görür, kendisine güvenini yitirir ve aşağılık duygusu ortaya çıkar. Aşağılık
duyguları içindeki insan, çok ünlü bir kişi bile olsa, mutlu ve ruh sağlığı yerinde bir kişi
değildir. Bu nedenle, ruh sağlığı yerinde olmayan insanların en büyük sorunu, kendileri için
saptadıkları hedeflerin, başarabileceklerinin üstünde olmasıdır.
Kişi bedenen ve ruhen sorunsuzsa sağlıklı, canlı ve neşelidir. Bunun için sağlık
deyince; vücut azalarının tam olduğu, sorunsuz kullanılıyor olması anlaşılmamalıdır. Bunun
için benden sağlığı yanında ruh sağlığı da çok önemlidir. Belkide daha önce gelir. Dünya
Sağlık Örgütü’ne göre, ruh sağlığı, kişinin kendisiyle ve çevresiyle uyum içinde olmasıdır.
Kesin bir ölçü olmamakla birlikte ruh sağlığı; kişinin gerçekçi bir algılama ve mücadele
gücü, kendini olduğu gibi kabul etme, kendine güven, yanılgılarını tekrarlamama, sevgi ve
enerjisini olumlu alanlara yöneltme gibi niteliklere bağlıdır. Elbette bütün bu saydığımız
nitelikler öncelikle beden sağlığının da olmasını gerektirir.
31
.
Kendini
Gerçekleştirme
Saygınlık
.
.
Sosyal
Güvenlik
.
Fizyolojik
Resim 2.2.2: Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi piramidi
Davranışın yapıldığı ortam, süresi ve gerektiği anda ortaya çıkması ya da şiddeti bu
konuda etkilidir. Örneğin; yalnızken kendi kendimize konuşabiliriz, ama bu davranışı derste
yaparsak anormal olur. Çünkü davranışın yapıldığı ortam önemlidir. Herkes sinirli, kaygılı
olabilir, ama bu durum süreklilik kazanırsa, anormaldir. Çünkü davranışın kısa ya da uzun
süreli olması ve şiddeti önemlidir. Herkeste gözlenen kaygı davranışı bireyde hiç
gözlenmiyorsa ya da birey gerekmediği halde aşırı kaygılıysa anormaldir. Çünkü davranışın
gerektiği anda yapılıp yapılamaması önemlidir. Bütün bunlara rağmen, ruh ve beden sağlığı
yerinde olan bir insan için bazı ölçütler vermek olanaklıdır.
Ruh ve beden sağlığı yerinde olan bir insan:
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Gerçekle tam ilişki içindedir.
Sorunlarını çözebilecek güçtedir.
Faaliyetlerinin yönünü ve şiddetini ayarlayabilir.
Dikkatini belirli bir konuda yoğunlaştırılabilir.
Bir konuyu ayrıntılı ve yansız olarak düşünebilir.
Kendisini eleştirebilir.
Bilgisini iyi kullanabilir.
Faaliyetlerini toplum tarafından onaylanan bir amaç etrafında toplayıp
yaşamdan zevk duyabilir.
Fiziksel olarak formda kalmak ve sağlık arasındaki bağ aynı şekilde iş performansını
etkiler. Söz edilen sağlık, dış görünüm amaçlı yapılan fiziksel form tutucu spor
aktivitelerinin dışında sürekli olarak yapılan, bedeni / zihni / düşünsel çeşitli iş hastalıklarına
karşı güçlü olmaya kadar uzanan geniş bir sahası vardır. Bunları spor ile sınırlamak çok
doğru değildir. Koşudan başlayan bahçe ile uğraşmaya kadar uzanan geniş bir sahası vardır.
Daha çok kişinin ilgi duyduğu konuya bağlıdır. Önemli olan sürekli yapılmasıdır. Özellikle
vardiyalı çalışan kişilerde balık tutma, yürüyüş gibi açık hava aktiviteleri uyku problemlerini
32
kontrol altına almada çok etkindir. Bilmece çözmek, zekâ oyunları ile ilgilenmek, satranç,
briç gibi oyunları oynamak da beyin sporlarındandır. Ayrıca gerginlikler ile baş etmede
fiziksel ve düşünsel form çok önemlidir. Bedensel ve zihinsel spor aktiviteleri sağlıklı bir
beden için çok önemlidir. Yürüyüş yapmak balık tutmak, bilmece çözmek zekâ oyunları ile
ilgilenmek zinde kalmayı sağlar.
2.1.8. Stres( Şahsi ve İşle İlgili )
Stres bedenimizin yaşam tarzımıza cevap şeklidir. Eğer yaşam tarzımızda stresi
artırıcı faktörler fazla ise gerginliklerimizi de arttıracaktır. Ancak stres yaşamın
vazgeçilmezlerinden birdir. Tamamen ortadan kalkması halinde nerdeyse ölüm ile eşdeğer
biyolojik ve psikolojik sonuçlar doğurmaktadır. Stres kaynaklı fiziksel ve sosyal olmak
üzere ikiye ayrılırlar.
Resim 2.2.3: Stresli bir insan
Fiziksel Kaynaklar:
Ø
Sıcak / soğuk,
Ø
Gürültü,
Ø
Kötü çalışma şartları,
Ø
Donanım eksikliği,
Ø
Trafik ( Apron, hava trafiği, şehir trafiği).
Örneğin ; -15Co ‘lik bir ortamda çalışıldığında, özellikle kış ve gece koşullarında,
doğal olarak, bilinçaltında “ısınma” fikri vardır. Tam tersine 30Co’de çalışırken ise “soğuk
bir şeyler içme “ düşünceleri hata yapma olasılığını arttırır.
Sosyal Stres Kaynakları:
Ø
Ekonomik ( enflasyon, işsizlik),
Ø
Politik,
Ø
Aile,
Ø
İş ve kariyer (acil iş, işin bölünmesi, rekabet, eğitim ve sosyal çevre),
Ø
Eğitim, olarak ele almaktır.
Özellikle uçak bakım için stres kaynakları dediğimizde zaman ve acil iş ile
karşılaşıyoruz. Sektörümüzün sembolü hız diyebiliriz. Kuşkusuz buna emniyeti, insan
hayatının güvenliğini eklediğimizde zaman baskısı ve hız bizler için bizler için bir stres
33
kaynağı olmaktadır, Yetişmesi gereken acil ve önemli işler ise bizi her gün “yangın
söndürmeye” götürmektedir. Böyle bir çalışma ortamı doğal stres kaynağı olup, bir de buna
vardiyalı çalışmayı eklediğimizde kesinlikle kontrol etmemiz gereken bir tablo çıkmaktadır.
Stres karşısında:
Ø
Alarm reaksiyonu,
Ø
Direnç ve koruma reaksiyonu,
Ø
Bitkinlik ve hastalık belirtileri yaşayabiliriz.
Stresin ilk belirtileri fiziksel olup bedenin cevabı alarm şeklinde olur. Alarm önce göz
bebeklerimizde başlar, zihinsel olarak uyanıklık artar, kalp atışlarımız değişir, terler ve
üşürüz, mide salgısı artar, kanda şeker oranı değişir, kan basıncı artabilir(tansiyon), iştah ve
uyku bozuklukları, ağrılı kaslar, sırt ve göğüs ağrıları vb. gözlemlenebilmek belirtiler başlar.
Kan beyne yükselir
Göz bebekleri yükselir
Tükürük fazlalaşır
Solunum derinleşir
Kan basıncı artar
Kalp vuruşları çoğalır
Ter bezleri faaliyeti artar
Karaciğer glikoz salgılar
Mide asit salgılar
Kaslar gerilir.
Resim 2.2.4: Vücudun stres karşı koyuşu alarm tepkisi (McDonald ve Doyle 1981)
Direnişe geçip, stresle mücadele edebiliriz. Bir diğer alternatif ise belirtileri hiçe sayıp
yukarıda saydığımız alarm belirtilerinin tekrar tekrar yaşanmasına izin verir ve hasatlıklara
zemin hazırlayabiliriz. Stresin rol aldığı bilinen hastalıklar;
Ø
Kalp krizleri,
Ø
Mide ülseri,
Ø
Kanser,
Ø
Kabızlık,
Ø
Asabiyet,
Ø
Unutkanlık,
Ø
Terlemelidir.
Ayrıca stres psikolojik olarak da kişiyi etkilemektedir. Özellikle iş yaşamında
konsantrasyon bozukluğuna yol açan stres kesinlikle kontrol altına alınmalıdır. Sakarlık,
isteksizlik, ani duygusal patlamalar, öfke nöbetleri vb. stresle oluşan etkiler ise yine ruhsal
etkilerden sayılmaktadır.
34
Stres ile baş etmek;
Sağlıklı yakın ilişkileri olanlar, hayatlarını kontrol etmeyi başaranlar, iç disipline sahip
ve mücadele etmeyi seven kişiler stres ile daha kolay baş edip onunla birlikte yaşamayı
becerebilmektedir. Stres ile birlikte yaşamak belki sevdiğimiz bir müziği dinlemek, alışveriş
yapmak, yürüyüş veya koşu yapmak, seyahat etmek gibi günlük basit çözümlerde
yatmaktadır. Bu basit formüllerden biri de özellikle iş yerinde iseniz kısa molalar vererek
önce düşüncede mola almanız sonra kendi kendinize bir göz atmanız, duygulardan arınmaya
çalışarak tekrar konuyu düşünüp harekete geçmenizdir. Formül:
DUR – BEKLE – DÜŞÜN – UYGULA- KONTROL ET
Stresi yenmede kişisel önlemler;
Gerçek çalışma hayatının disiplini gerekse sosyal yaşantının düzeni stresle baş
etmekten geçmektedir. Stres vücutta gerginlik yaptığından “gevşeme” egzersizlerinin bilinçli
bir şekilde yapılması önerilmektedir. Stres esnasında özellikle boyun ve omuz adaleleri
gerginleşmektedir.
Fizyolojik önlemler
Doktora başvurma
İlaçları düzenli kullanma
İstirahat
Dengeli beslenme
Spor
Yeterli uyuma
Alkol ve sigaraya dikkat
Psikolojik önlemler
Hobiler geliştirme
Özeleştiri yapma
Karamsarlıktan kaçma
Gerginliği azaltma
Sistemli çalışma
Uçuştan zevk alma
Yaşamdan zevk alma
Psikologla görüşme
Stres, istemli birtakım çabalarla çözülebilecek sıkıntıdır. Gündelik yaşamda
streslerden uzak kalmak güçtür. Önce kendi içimizdeki huzursuzluğu yenmeliyiz. Aile ve
sosyal ilişkilerimiz uyumlu olmalı. Atılacak bu tür önlemlere ilaveten yapılacak spor; öfkeyi
engellemeyi sağlar, fiziki gerginliği ve endişeyi azaltarak, yaşam kalitesini arttırır.
Konsantrasyonu kolaylaştırır, konulara yoğunlaşma alışkanlığını kazandırır. Kendine güven
ve saygı sağlar. Sağlık için son derece yararlıdır, hastalık risklerini azaltır.
İş yerindeki, stresle başa çıkmanın bir başka yolu da sosyal yaşam kalitesi ile ilgilidir.
Başta sağlıksız yiyecek - içeceklerden uzak durmak olmak üzere:
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Yeni uğraşlar bulmak,
İş ortamının dışındaki yakın arkadaşlarla daha yakın ilişkiler kurmak,
Daha diplomatik davranmayı öğrenmek,
Daha hoşgörülü olmak,
Değişimi kendi elinde olmayan konular üzerinde ısrarcı olmamak,
Stresli yaşam hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak,
Boş zamanları dolu dolu yaşamak, gibi faaliyetler önerilebilir.
35
Stres ve Performans İlişkisi
Optimal Performans
Sıkıntı
Panik
Grafik2.1: Stres ve performans arasındaki ilişki
Stres ve performans arasında yukarıdaki şekilde gösterildiği gibi bir ilişki söz
konusudur. Stresin az olduğu veya çok fazla olduğu dönemlerde performans istenilen
düzeyde olmamaktadır. Stres önce olumlu olarak çalışanı uyarmakta bir müddet ideal
düzeyine erişmekte ama süreklilik kazandığında olumsuzluk söz konusu olmaktadır.
2.1.9. Zamana Bağlı Baskı ve Son Bitirme Zamanları:
Verilen süreyi, zamanı acele kullanmak zorunda kalabiliriz. Bakım kartı ile ilgili bir
işlemi gerçekleştirirken zamanın baskısı artabilir. Ancak ‘’YERDE’’ daima zaman vardır.
Tarife, yolcu ihtiyaçları ve operasyonun ekonomisi zamanla bağımlıdır.
Resim 2.2.5:
Birçok kişi zaman sınırlamasını düşünerek yaptığı normal bir işte, bitirebilme
motivasyonunu kazanır. Yani, ’’zaman’’ bitirmeyi, tamamlamayı sağlayan olumlu bir
parametredir. Zaman kısalmaya başlayınca, görev için ayrılan süre, iyi kullanılamayınca,
36
araya başka işler girince, olumsuz etkiler başlar. Yani bitirememe stresi başlar. Strese karşı
vücut tepki vermeye koyulur. Sinirlilik, tansiyon yükselmesi, çarpıntı, baş ağrısı, mide
krampları, hazımsızlık gibi potansiyel hastalık sinyalleri görülür.
Zamana karşı yarıştığımızda stresin olumsuz etkilerini azaltmak için uyarı sinyallerini
tanımak gerekiyor.
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Daha hızlı mı konuşmaya başladınız?
Başkalarının konuşmasını bitirmesini beklemeden, cümlelerini hızla siz
tamamlıyor musunuz?
Yemeğinizi hızlı mı yiyorsunuz?
Kuyrukta beklerken telaşlanıyor musunuz?
Asla yetişemeyeceğiniz ya da yetiştiremeyeceğiniz duygusuna kapılıyor
musunuz?
Yeterli süreniz olduğu halde işleriniz için daha az mı zaman ayırıyorsunuz?
Bir şeyler yetiştirirken mideniz bulanıyor mu?
Vakit geçirmek sizi sıkıyor mu?
Arabanızı daha hızlı mı kullanıyorsunuz?
Birçok şeyi bir arada yapmak zorunda mı hissediyorsunuz?
Birilerinin yavaş davranması sizi sinirlendiriyor mu?
Zamanla ilgili ilginç bir konu da “dijital” ve “analog” olarak tasarlanmış saatlerin
algılanmasında görülür. Dijital saatler, sürekli ve tam olarak saatin kaç olduğunu nümerik
olarak gösterir. Fakat kavramsal açıdan daha az bilgi verir. Zamanın miktarı, nekadar
kaldığını anlamak analog saatlerde daha rahat ve kolaydır. Oysa dijital saat akıldan hesap
yapmayı gerektirir. Örneğin; dersin bitmesine ne kadar kaldı? Dijital saatle mi daha kolay
hesaplıyorsunuz, yoksa analog saatle mi?
37
2.1.10. İş Yükü; Aşırı İş ve Az İş Yüklenmeleri;
Performansı etkileyen bir diğer faktör iş yükünün ya çok fazla ya da az olduğu
durumlardır.
Çok uzun çalışma saatleri özellikle dikkatin yoğunlaşması gereken önemli işlerin çok
fazla olması söz konusu ise, çalışanda stres yaratacak ve hata yapma riski artacaktır. Zihinsel
ve fiziksel yorgunluk düzeyi yükselecektir.
Resim 2.2.6: Yoğun iş yükü insan performansını çok zorlar
Buna karşın iş yükünün az olması da gerginlik yaratmaktadır. Amaçsız boş zamanlar
ortaya çıkmakta ve çalışanda alışkanlıklar doğurmaktadır. İşe bağlılık, başarıyı ortaya
koyma, mücadele etme isteğini engellediğinden, umursamazlık ve iş huzurunu bozmaya
kadar uzanan sonuçları olabilmektedir.
İş yükünün iyi ayarlanması, verimi, insanca çalışma koşulları altında en yüksek
seviyede tutma amacına ulaşmak için gereken bazı hedefler aşağıdaki şekilde sayılabilir:
Ø
İşçinin boş bekleme süresini azaltmak.
Ø
İşçinin gereksiz hareketlerini ortadan kaldırmak.
Ø
İşçiler üzerinde adil iş yükü dağılımını sağlamak.
Ø
İşçinin çalışma hızını yükseltmek.
Ø
Daha iyi çalışma koşulları geliştirmek.
Ø
Üretim süresi boyunca iş akışını dengelemek.
Ø
Makinelerin boş bekleme sürelerini azaltmak.
Ø
Malzeme firelerini azaltmak.
Ø
Kalite bozukluklarını azaltmak.
Bu amaçları, çalışılan ortamın özelliklerine göre daha da artırmak ve detaylandırmak
mümkündür
38
2.1.11. Uyku ve Yorgunluk, Vardiyalı Çalışma
2.1.11.1. Uyku
Uyku, hemen hemen her gün aynı saatte gerçekleşen periyodik bir olaydır. Uyku ve
uyanma saatleri arasında değişiklikler olduğunda, uykusuzluk söz konusu olur. Öte yandan,
bedensel ve zihinsel yorgunluk, stres, sağlık sorunları da uykusuzluk yapabilir.
Uykusuzluğun neden olacağı düzensizlikler ve etkileri aşağıdaki tabloda verilmiştir:
Uykusuzluğa karşı; uyumadan önce, kafein ve tein içeren içeceklerden uzak durmak,
gün içinde küçük göz dinlendirmelerine (sızmalara /şekerlemelere) izin vermemek, stresten
(duygusal veya fiziksel etki doğuracak eylemlerden) uzak durmak, ılık bir içecek (süt vb.)
içmek, hafif egzersizler yapmak sayılabilecek birkaç önlemdir.
Resim 2.2.7:
Uykusuzluk (Insomnia) : İnsanların % 10-30’u kronik uykusuzluktan muzdariptirler.
Uykusuzlukta çevresel koşulların olumsuzluğu (gürültü, ışık, sıcak-soğuk, yabancı ortam,
rahatsız yatak) kadar, sirkadien ritm kaymaları (jet-lag), anksiyete ve depresyon da etken
olabilir.
Uyku Hijyeni: Yatak odasını uyumak ve cinsellik dışı amaçlarla kullanmamak gerekir.
TV izleme, müzik dinleme ve iş konuşmaları burada yapılmamalıdır. Yatmaya yakın zaman
içinde egzersiz, ağır yemekler, alkol ve kafeinden uzak durulmalıdır. Her gün aynı saatlerde
yatmak ve uyumak alışkanlığı kazanılması ve buna riayet edilmesi önemlidir. Gündüz veya
akşam saatlerindeki uykuların gece uykusunu bozacağı; rahat bir yatakta, sessiz, loş ve orta
ısılı bir ortamda daha iyi uyunabileceği bilinmelidir.
Pilot, diğer uçucular ve hava trafik kontrolörlerinin uyku problemleri konusunda uçuş
doktorları titiz davranmalıdır. Çünkü özellikle yorgunlukla birlikte olan uyku bozuklukları
çok ciddi uçuş kazalarının sinsi nedeni olabilme potansiyelindedir.
39
2.1.11.2. Yorgunluk
Yorgunluk, eksik dinlenmeden kaynaklanan, kişinin uzun süreli ve belirli limiti aşan
bedensel veya zihinsel çalışmasının neden olduğu durumlardır.
Yorgunluğu, uykusuzluk veya dikkatsizlikten ayırmak gerekir. Bu üç faktörün birbiri
ile neden sonuç ilişkisi vardır. Örneğin, yüksek dikkat gerektiren işler yorgunluk doğurabilir.
Yorgunluk, yapılacak iş için gerekli olan çaba ile ters orantılıdır.
Resim 2.2.8:
Adele yorgunluğu ya da bedensel yorgunluk, objektiftir ve ölçülebilir. Zihinsel
yorgunluk halinde ise; normal dinlenmeye rağmen duygusal stres yaşanır. Sübjektiftir,
kolaylıkla ölçülemez. Vücut ritminin yorgunlukla bozulması önemli hata kaynaklarından
biridir.
Aşırı yorgunluk (fatique ) yine iş performansını etkileyen bir diğer faktördür. Aşırı
yorgunluk, uzun süreli görevlerden ya da gereğinden daha kısa sürede gerçekleştirilmesi
beklenen görevlerden sonra da yaşanır. Akut ve kronik olmak üzere ikiye ayrılır:
Akut yorgunluk, yoğun fiziksel veya zihinsel bir aktivite sonrasında kısa süreli olarak
yaşanır ve iyi bir gece uykusundan sonra yok olur.
Kronik (müzmin) yorgunluk ise; oluşması ve geçmesi uzun sürelidir. Belirtileri;
dikkatin azalması, hafızanın zayıflaması, tutumlarda aldırmazlık, içe kapanıklık şeklinde
gözlenir.
Yorgunluktan çıkıp, dinlenme durumuna geçmenin koşulları da
bilinmemektedir. Bazen yeterli bir uykudan sonra bile yorgun kalınabilmektedir.
fazlaca
Yorgunluk halinde karşılaşılan olaylar, aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Yorgunluk
halinde artan faktörler (+), azalanlar (-) işaretleriyle gösterilmiştir.
40
Monoton görevler de yorgunluğa neden olmaktadır. Dikkat düzeyi, hem çevreden,
hem de konunun niteliğinden kaynaklanır. Monotonluk; görev sırasında yapılan işlerin sabit
ya da aynı ve sürekliliği ya da tekrarlanması şeklinde tanımlanmaktadır.
Birim zamanda tekrarlanan az sayıda hareketle veya basit hareketlerle yapılan işlerin
yanı sıra, yine birim zamanda alınan az bilgi monotonluğu artırır. Monoton işler yorgunluk
ve dikkat azalmasına neden olacağından hata olasılığını artırır. Bu tür “görevlerde” kontrol
işlevinin detaylandırılması gerekir.
Sivil Havacılıkta Yorgunluğu Yönetmek
Yorgunluğun yönetiminde göz önünde bulundurulması gereken altı faktör vardır:
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Eğitim ve öğretim,
Hizmet süresi,
İşlerin programlanması,
Karşı önlemler,
Tasarım ve teknoloji,
Araştırmadır.
Eğitim ve öğretim
Gerekli eğitim materyalleri (basılı yayınlar, video-VCD, slideshowlar vb.) üretilmeli
ve yapılan faaliyetle ilgili gerekli bilgi tabanı oluşturulmalıdır. Hazırlanacak materyaller
yorgunluğun ne olduğu üzerinde durmalı, yorgunlukla ilgili yanlış bilgilenmeleri hedef
almalı ve alınacak karşı önlemlerin neler olması gerektiği konusunda spesifik tavsiyelerde
bulunmalıdır.
Genel bilgilerin yanı sıra verilecek örneklerle, vaka analizi çalışmalarıyla sorunun
daha somut bir biçimde algılanması sağlanmalıdır. Dünyada geliştirilen yeni karşı önlemler
izlenmeli, bu konuda süreklilik sağlanmalıdır.
Hizmet süresi
Bireylerin ne kadar çalışacakları hükümetlerin yaptıkları düzenlemelerle ve şirket
politikaları tarafından belirlenir. Elbette kamu güvenliğinin ön plana çıktığı alanlarda
kamusal düzenlemelerin ağır basması gerekir. Bu da görev ve dinlenme süreleri ile ilgili
kılavuz niteliği taşıyan ilkelerin ortaya konulmasını gerektirir. Bu ilkelerin ortaya çıkan yeni
bilimsel bulgular eşliğinde güncelleştirilmesi esastır. Sektörün gerektirdiği esneklikler de
mutlaka bu ilkelerin oluşumu sırasında göz önünde bulundurulmalıdır. Ancak ekonomik
mülahazaların
bilimsel
verileri
hiçe
sayması
söz
konusu
olmamalıdır.
İşlerin programlanması
Hükümet düzenlemeleri ve şirket politikaları kadar işlerin programlanması da
yorgunluk üzerinde etkili olmaktadır. Dolayısıyla işlerin programlanması sırasında
yorgunlukla ilgili bilimsel verilerin göz önünde bulundurulması zorunludur. Elbette burada
41
da sektörün gerektirdiği esnekliklerin göz ardı edilmesi mümkün değildir. İşlerin
programlanması sırasında kamusal düzenlemeler, toplu iş sözleşmesinin hükümleri, iktisadi
kaygılar, piyasaların gösterdiği değişimler, mevsimsel talepler vb. etkili olacak ve göz
önünde bulundurulacaktır. Ama bunların uyku ve sirkadyen ritimlerle ilgili gerekliliklerin
önüne geçmesi söz konusu olmamalıdır.
Karşı önlemler
Yorgunluğa karşı alınacak önlemler geniş bir yelpazeye yayılan stratejileri içerir. Bu
stratejiler kişisel, kurumsal ve kamusal düzenlemeler düzeyinde oluşturulabilir.
Ø
Ø
Ø
Yukarıda da belirtildiği gibi ilk atılması gereken adım gerekli eğitim ve
öğretimin sağlanmasıdır.
Bu gerekli kaynakların ayrılmasını ve
Gerekli çevresel düzenlemenin yapılmasını gerektirir.
Kuşkusuz kimi karşı önlemler şirketlerin desteğini (eğitimcilerin sağlanması, eğitim
için gerekli sürenin ayrılması, yorgunluğa karşı kurumsal kültürün oluşturulması vb.)
gerektirecektir. Ancak burada önemli olan çalışanların sorunu kendi dışında görmemelerini
ve kendi yaşamlarını korumanın asıl olarak şahsi sorumlulukları olduğunu algılamalarını
sağlamaktır. Bu sorunun basitçe görev/dinlenme düzenlemeleriyle halledilemeyeceğinin
kabulünü gerektirir.
Tasarım ve teknoloji
Teknolojik gelişim her gün yorgunlukla ilgili tehlikeleri aşma konusunda yeni
olanaklar yaratıyor. Ancak henüz insanlık sorunu salt teknolojik olanaklara dayanarak
çözebilecek noktaya ulaşmış değildir. Üreticilerle tasarım ve teknoloji konusunda sürekli
iletişim halinde bulunmak yorgunlukla ilgili tehditlerin bir bölümünün ortadan kaldırılması
açısından son derece önemlidir.
Algoritimlerin programlanması, atiklik düzeyinin izlenmesi, atiklik düzeyi yönetim
sistemlerinin kullanılması teknolojik gelişmenin yorgun karşısında bizlere sağladığı en yeni
silahlardır. Elbette bu tür verilerde güvenilirlik, spesifiklik ve hassasiyet bu tür
uygulamaların etkinliği açısından belirleyicidir.
Araştırma
Yorgunluk, uyku ve sirkadiyen fizyolojisi hakkında yapılan çok sayıda çalışma
bulunmasına ve bu çalışmalar sayesinde çok geniş bir bilgi tabanı oluşmuş olmasına rağmen
bu konularla ilgili olarak hâlâ çok sayıda bilinmeyen husus bulunuyor. Bu konuların
özellikle spesifik işler bağlamında ele alınmaları, kamusal düzenlemeler, programlama ve
karşı önlemler bağlamında derinleştirilmeleri gerekiyor.
Kişisel deneyimler ve anektod aktarımı bu konuda yararlı girdiler sağlasa da, bilimsel
gelişme asıl olarak araştırma sorularına, ampirik verilere dayanmalıdır. Yapılacak
araştırmalar uygun yöntemleri (alan araştırması, simulatör, laboratuar vb.) kullanmalı ve bir
dizi önlemi (performans, fizyoloji, davranış vb. alanında) ortaya koymalıdır.
42
Sonuç
24 saat hizmet veren bir sektörde kuşkusuz ki yorgunluğu tamamen ortadan kaldıracak
bir sihirli formül bulmak mümkün değildir. Yapılan işlerin gereklilikleri, insan fizyolojisi ve
kişisel farklılıklar bu türden basit bir mekanik yaklaşıma izin vermeyecek derecede
karmaşıktır. Önemli olan eldeki bilimsel verilerle, sektörün gerektirdiği esneklik arasında bir
denge noktasının bulunmasıdır. Ancak bu optimum nokta aranırken de bilimsel düşünmek ve
davranmak gerekir. Çünkü asıl amaç 24 saat hizmet veren bir sektörde güvenliği
güçlendirmek, performansı ve verimliliği artırmaktır.
Vardiyalı Çalışma
Vardiyalı çalışma, performansı etkileyen faktörlerden bir diğeridir. Vardiya ile
öncelikle uyku düzenindeki bozukluklar, gece vardiyalarındaki beslenme alışkanlıkları
yüzünden oluşan mide rahatsızlıkları, sosyal yaşam ile yaşanan uyumsuzlukların yarattığı
stres önlem alınmazsa ciddi boyutta işe yansımaktadır.
Uyku, hemen hemen her gün aynı saatte gerçekleşen periyodik bir fenomendir. Uyku
alışkanlık olarak da kabul edilmektedir. Genellikle gün sonunda başlar ve 6 – 8 saat sürer.
Minimum uyku 4, maksimum uyku 11 saat olarak kabul edilmektedir. Uyku sırasında
vücudun tüm organları dinlenme moduna geçer. Vücut ısısı azalır. Vücut ısısı mükemmel bir
biyolojik saattir. Gececilerin biyolojik saati geride, gündüzcülerin biyolojik saati ileridedir.
Gündüzcüler için uyku başlangıcı, ortalama olarak 22.00, gececiler için 001’dir. Çalışma
günlerinde bu farklara katlanılır ama tatil günlerinde, akşam yatma ve sabah uyanma saatleri
mümkün olduğunca ileriye çekilmek istenir. Adeta uykuyla savaşılır. Esasen uykusuzluk
ciddi bir hata ve stres faktörüdür. İyi ve kaliteli bir uyku, dikkatin toplanması, öğrenme,
hafıza, duygusal dengeyi olumlu etkiler.
Uykuyu, doğrudan zaman belirleyiciler; saat, radyo, televizyon, gazete, vb., dolaylı
zaman belirleyiciler; ışık, ses, sıcaklık, titreşim vb. yönlendirir. Yalıtılmış (izole) bir
ortamda, uyku - uyanıklık döngüsü yine devam etmektedir. Fakat bu durumlarda, gün
periyodu, 24 saat değil 25 saat olmaktadır. Normal şartlarda “circadian” (circa = about =
hakkında, dies = day = gün) saat, çevresel ayarlayıcılarla 24 saat içinde kalmaktadır.
Herhangi bir kısıtlama olmayan hallerde gün, 25 saatlik bir periyotla yaşanmakta ve insan
vücudu çevresel faktörlerin etkisinde kalmamaktadır.
Kişinin “circadian” ritminin bozulması, daha fazla enerji harcamasını gerektirir. Kişi
kaynaklarını harekete geçirir. Bu da operasyonel problemlere neden olacağı gibi fizyolojik
problemleri de üretir. Uzun vadede hastalıklar da söz konusu olabilir.
Circadian ritminin önemi: Bilindiği üzere ritim, aynı zaman aralığında aynı sırada meydana
gelen olayların periyodik tekrarıdır. Bir iş için görevlendirilen kişiler, gece ve gündüz aynı
şekilde hareket etmezler. Benzer olarak zihinsel fonksiyonlar da 24 saatin içinde
değişiklikler gösterirler. Belirli derecede dikkat isteyen işlerde performans sabah artmaya
başlar, öğleden sonra maksimuma ulaşır ve akşama doğru inişe geçer. Bu durum öğlen
yemeğinden sonra da yaşanabilir.
43
2.1.12. Alkol, İlaç, Uyuşturucu Kullanma
Besinlerin insan davranışlarında ve performanslarında etkili bir faktör olduğu
bilinmektedir. Örneğin; protein, yağlar ve rafine şekerlerin, huzursuzluk hissi, az uyanıklık,
kararsızlık, çabuk öfkelenme ve uykuya dalma meyli gibi etkileri olabilir.
Kahve, çay, zengin soslar, baharatlı etler çok pişmiş yiyecekler sinir sistemini etkiler
ve metabolizmanın hızını artırır.
Resim 2.2: İlaçlar
Alkollü içkiler enerji vericidirler. Fiziksel aktiviteyi güçlendirirler, ama aynı zamanda
duygusallığı da artırırlar. Alkolün görme ve işitme, kısa ve uzun dönemli hafıza üzerinde
olumsuz etkileri vardır. Karar verme ve düşünce sistemlerini aksatır. Refleksleri zayıflatır.
Hareket koordinasyonunu bozar. Daha da kötüsü; kişinin kendisi ile ilgili algısını
farklılaştırır, aşırı güven veya aşırı güvensizlik duygularını ön plana çıkarır. Örneğin;
Pilotların uçuştan 8 saat önce alkol almayı kesmeleri, uçuş sırasında asla içmemeleri
gerekmektedir. Kanda izin verilen alkol düzeyi ise % 04’dür.
1975 – 1981 yılları arasındaki ölümcül kazaların %10’unun nedeninin alkol olduğu
saptanmıştır. Nedeni tam olarak saptanamayan kazalarda ise alkolün ne denli etkisi olduğu
bilinmemektedir.
Diyet: Yorgunlukla mücadelede beslenme şeklimizin de önemi vardır.
Aldığımız besinin cinsi ve miktarına bağlı olarak, bazen kendimizi ağırlaşmış, tembel,
bazen de enerji desteği almış hissettiğimiz olmuştur. Bu konudaki bazı öneriler ise aşağıda
sıralanmıştır:
Ø
Ø
Ø
Vardiya öncesi veya vardiya sırasında, sadece birkaç öğünde çok yiyerek
beslenmek yerine, daha sık, fakat daha az yiyerek beslenme tercih edilmelidir.
Vardiyalı çalışanlar için ağır fiziksel iş öncesi saatlerde, küçük öğünler halinde
yemek aynı zamanda bir diyet stratejisidir.
Vardiya öncesi veya vardiya sırasında alınması tercih edilen, karbonhidrat
bakımından zengin yiyecekler, yavaş yanan karbonhidratları ihtiva etmelidirler.
(Esmer pirinç, portakal, fasulye, greyfurt, süt, yoğurt, elma, fıstık gibi.)
44
Çalışma performansı için iyi beslenme çok önemlidir. Diyet yapılıyorsa asla aç
kalınmamalı ve mesaiye tok başlanmalıdır.
Tahıllar ve sebzeler B vitamini bakımından zengin olduklarından, sinir sistemi
üzerinde olumlu etkileri vardır. Ayrıca sindirim fonksiyonunun işleyişinde yardımcıdırlar.
Şekerin olumsuz etkisi bulunmaktadır. Vücudun dengesi için kandaki şekerin belli bir
düzeyde olması gerekmektedir. Sabah çok tatlı yenirse, kandaki şeker aniden yükselebilir.
Eğer hemen enerjiyi kullanmak mümkün değilse, belirsiz bir sinirlilik söz konusu olur.
Özellikle şeker stres seviyesini direkt etkilemektedir. Baş ağrısı, yorgunluk, konsantrasyon
bozukluğu, stres artar, kişi kendini depresif ve uyuşuk hissetmeye başlar ve kahve veya çaya
yönelir.
Kahve veya çay gibi kafein ve tein gibi maddeler stimulan olup çok alındığında
sinirliliği ve gerginliği artırmakta, reaksiyon zamanını düşürmektedir. Diüretik özelliği olup
vücudun su kaybına neden olur.
Sakinleştirici ilaç kullanmak da insanların çok kolay başvurduğu bir yöntemdir.
Bunlar geçici olarak rahatlık vermekle birlikte eğer performansı düşüren ana neden ortadan
kalkmamışsa, etkisi olmayacağı gibi alışkanlık da yaratabilmektedir.
İlaç, alkol, çay, kahve veya sigara gibi alışkanlıların yerini fiziksel form tutucu
aktiviteler alır ise, sağlık üzerinde olumlu etkisi daha kolay gözlemlenecektir.
Sonuç olarak; performansımızı etkileyen faktörlerin pek çoğu günlük yaşamımızda
alabileceğimiz basit önlemler ile (dengeli beslenme, sürekli aktiviteler vb.) hem özel hem iş
hayatımızda kapasitemiz doğrultusunda olumlu sonuçlar verebilir.
45
ÖLÇME DEĞERLENDİRME
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
Bu bölümde ikinci öğrenme faaliyetinde öğrendiğiniz bilgileri ölçebileceksiniz. Ölçme
sorularını dikkatlice okuyarak cevaplandırınız.
OBJEKTİF TESTLER (ÖLÇME SORULARI)
1.
İnsan performansına aşağıdakilerden etki eder?
A) Görme
B) İşitme
C) Hafıza
D) Hepsi
2.
İşitsel faaliyet hangi duyu organıyla başlar?
A) Göz
B) Kulak
C) Burun
D) Ağız
3.
Dış ve iç dünyada gelen uyaranların anlamlı hale getirme çabasına ne denir?
A) Algı
B) Dikkat
C) Bilgi
D) Dürtü
4.
Aşağıdakilerden hangisi unutma nedenlerindendir?
A) Zaman aşımı
B) Bilgiler arası karışıklık
C) Algıda yoğunluk
D) Unutma isteği
5.
Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi piramidinde birinci basamakta aşağıdaki ihtiyaçlardan
hangisi vardır?
A) Fizyolojik
B) Güvenlik
C) Sosyal
D) Saygınlık
6.
Aşağıdakilerden hangisi sağlıklı insan özelliğidir?
A) Kendisini eleştirebilir
B) Bir konuyu taraflı olarak düşünebilir.
C) Bilgisini iyi kullanabilir.
D) Sorunlarını çözebilir.
46
7.
Aşağıdakilerden hangisi sosyal stres kaynağı değildir?
A) Politik
B) Aile
C) İş ve kariyer
D) Donanım Eksikliği
8.
Aşağıdakilerden hangisi stresin yol açtığı hastalıklardandır?
A) Mide ülseri
B) Kabızlık
C) Asabiyet
D) Hepsi
9.
Aşağıdaki soruların cevaplarını yazınız.
1.
2.
Performansı etkileyen fonksiyonları yazınız.
Bilginin işlenmesi sırasında hatalı kararlara yol açan faktörleri yazınız.
DEĞERLENDİRME
Cevaplarınızı cevap anahtarı ile karşılaştırınız. Bu sınav sizin kendi kendinizi
denemeniz için yapılmıştır. Sınav içinde cevaplandıramadığınız, yanlış cevaplandırdığınız
veya kendinizi bilgi bakımından eksik hissettiğiniz sorular için bilgi sayalarına tekrar dönüp
öğrenme faaliyetini gözden geçirmeniz tavsiye olunur.
47
ÖĞRENME FAALİYETİ–3
ÖĞRENME FAALİYETİ – 3
AMAÇ
Bu öğretim faaliyetini başarı ile tamamladığınız takdirde uçak bakımında fiziksel
çevrenin olumsuz etkilerini ortadan kaldırıp JAA standartlarına uygun değerlere
getirebileceksiniz.
ARAŞTIRMA
Ø
Ø
Uçak bakımında fiziksel çevreler nelerdir? Araştırınız.
Fiziksel çevreyi oluşturan birimleri? Araştırınız.
Araştırma işlemleri için internetten, çevre bilgisi konulu kitap ve dergi gibi
yayınlardan faydalanabilirsiniz.
3. FİZİKSEL ÇEVRE
3.1. Gürültü ve Duman
3.1.1. Gürültü
Günümüzde büyükşehirlerde uçaklar ve havaalanları gürültüye katkıda önemli bir yer
tutmaktadır. Uçak gürültüsü diğer ulaşım araçlarına göre çok yüksek düzeylidir. Örneğin; bir
jet uçağından yaklaşık 30Kw=3.107Mw kadar bir akustik güç yayılır. ( İnsan sesi 1Mw’den
daha azdır). Uçağın 150 m yükseklikten geçişinde gürültü düzeyi 105dB’ye ulaşmaktadır.
Resim 3.1: Gürültüye maruz kalmış bir insan
48
İstenmeyen veya o anda yapılan işle ilgisi olmayan ses anlamına gelir. Gürültü,
konuşmayı etkiler, iş performansını düşürür ve sağlık sorunlarına neden olabilir.
80 desibelin üzerinde gürültü olan ortamda, uzun süre çalışmak, yorgunluğa neden
olur. Koruma olmadan yüksek gürültüye maruz kalmak, önemli bir problemdir. Çünkü bir
süre sonra kalıcı etki ortaya çıkar ve hiç bir şeyi duymaz oluruz.
Bütün kalkınmış toplumların en önemli sorunlarından biri de gürültü kirliliğidir.
Havadaki ses titreşimlerinin rahatsız edici boyutlara ulaşması, gürültü kirliliği olarak
tanımlanır. Gürültü, insanların işitme sağlığını, algılama yeteneğini çok olumsuz etkiler.
Onların psikolojik ve fizyolojik dengesini bozar, çalışma verimini düşürür. İşte bütün bu
etkilerin görüldüğü zararlı teknoloji atığına gürültü kirliliği diyoruz. Özellikle gelişmiş
ülkelerde görülen bir kirlenme çeşididir. Gürültü biriminde kullanılan desibel(dB) normal bir
kulağın duyabileceği en düşük ses basıncıdır. 1dB, kulağın ayırt edebileceği iki ses
arasındaki farktır. Literatürde, psikolojik etkili gürültüler için 35–65 dB, huzur bozucu
gürültüler için 65–90 dB, organ, ruh ve kulak rahatsızlıklarına yol açan gürültüler için 90–
120 dB kabul edilmiştir.
Hanımefendim
duyamıyorum!
Resim 3.2. Gürültülü ortamda çalışmak da zordur.
Gürültünün birçok nedeni vardır. Toplumların refah düzeyine bağlı olarak otomobil
sayısının artması, makineleşme, kentleşme, çalışma ortamı gibi birçok faktör, gürültü
kirliliğinin artmasına neden olmaktadır.
İnsan kulağının ayırt edebildiği en küçük ses birimine desibel denir. Yapılan
araştırmalar; trenin 100, sokağın 80, uçağın 140 dB’lik gürültü kirliliği yaydığını ortaya
çıkarmıştır. Gürültü kirliliği, ağır işitme bozuklukları başta olmak üzere birçok ruhsal ve
fizyolojik rahatsızlığa neden olur. Almanya’da 1969–1978 yılları arasında demir çelik
sanayinde çalışan 1700 kadar işçinin ağır işitme rahatsızlıklarına yakalandıkları görülmüştür.
Çağdaş toplumlarda görülen ve literatürde önemli yer tutan ruhsal gerginliklerde, kronik
uykusuzluklarda, gürültünün etkisi büyüktür.
Gürültünün insan sağlığı üzerine etkileri
Psikolojik etkiler: Davranış bozuklukları, öfkelenme, genel rahatsızlık duygusu, sıkılma.
Fiziksel etkiler: Geçici veya kalıcı işitme hasarları
Fizyolojik etkiler: Vücut aktivitesinde değişiklikler, kan basıncında artış, dolaşım
bozuklukları, solunumda hızlanma, kalp atışlarında hızlanma, ani refleksler.
49
Performans etkileri: İş veriminde azalma, konsantrasyon bozukluğu, hareketlerin
engellenmesi
Meydana getirdiği olumsuz etkilere bağlı olarak, gürültü seviyeleri bazı araştırmacılar
tarafından tablo 3.1. deki gibi derecelendirilmektedir.
Bunlara ek olarak, gürültü kişilerde bitkinliğin kronikleşmesini sağlamakta ve
vücudun direncini azaltarak hastalıklara yakalanma ihtimalini arttırmaktadır. Son araştırma
sonuçlarına göre fetüs ve prematüre doğumlar üzerinde gürültünün olumsuz etkileri olduğu
anlaşılmaktadır.
1.Derece
2.Derece
30 dB (A)-65 dB
(B)
65-90 dB (B)
3.Derece
90-120 dB (B)
Konforsuzluk, rahatsızlık, öfke, kızgınlık, uyku
düzensizliği ve konsantrasyon bozukluğu.
Fizyolojik reaksiyonlar, kan basıncı artışı, kalp
atışlarında ve solunumda hızlanma, beyin sıvısındaki
basıncın azalması, ani refleksler.
Fizyolojik reaksiyonların artması, baş ağrıları
4.Derece
120 dB (B)
İç kulakta devamlı hasar, dengenin bozulması.
5.Derece
140 dB (B)
Ciddi beyin tahribatı
Tablo 3.1. Gürültü Seviyeleri
Gürültüye karşı önlemler
Gürültünün, çalışan üzerinde etkisini azaltabileceğimiz üç yer vardır. Bunlar sırasıyla,
Gürültüye neden olan kaynak da, çalışan ile kaynak arasında, çalışan kişide koruyucu önlem
alarak.
Gürültünün önlenmesi için, bütün bireylere görevler düşmektedir. Saniyede eskiden
teknolojilerin yenilenmesi, cadde ve sokaklarda otomobillerin gereksiz yere klakson
çalmamaları müzik aletlerinin düşük sesle kullanılması gibi bir yığın önlem, gürültü
kirliliğinin yarattığı fiziksel, ruhsal ve fizyolojik rahatsızlıkları önemli ölçüde azaltacaktır.
Bundan başka ;
Ø
Gürültünün ortalama düzeylere indirmek için, bakım alanlarının çok ses çıkaran
makine ve araçların varsa daha az ses çıkaranının temin edilmesi,
Ø
Çalışma ortamlarını, ağaç ve benzeri bitkilerle donatıp gürültünün doğal olarak
emilmesi;
Ø
Çalışanların yüksek sesle çalışmamaları,
Ø
Rahatsızlıklara; gürültünün fiziksel, ruhsal ve fizyolojik etkilerini neden
olduğunu düşünerek dinlendirici müzikle maskeleme yapılması,.
Ø
Gürültülü çalışan makinelerde gürültüyü önleyici donanımlar kullanılması,
Ø
İş yerlerinde düzenli aralıklarla gürültü ölçümlerini yapılması gerekiyorsa
kulaklıkla olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması,
Ø
gibi önlemler alınabilir.
Bazı ses şiddetleri (dB)
50
Havalı Perçin Makinesi
Jet Motoru
Silah sesi
Koruyucu Kullanma Sınırı
Konuşma
Çalışma Ofisi
130dB
120 dB
100 dB
90 dB
60 dB
50 dB
Tablo 3.2:
3.1.2. Duman
Uçak imalatçılarının mühendislik dizaynı, otoritelerin kuralları ve operatörlerin bakım
uygulamalarının genel amacı, basınçlı kabinli uçaklarda oluşabilecek duman, yangın ve
buharın en aza indirgenmesinin sağlanmasıdır.
Uçak içinde herhangi bir duman olayı oluştuğunda uçuş ve kabin ekibi tarafından
zamanında ve en uygun müdahale usulünün gerekliliği çok önemlidir. Boeing, uçuş anında
oluşabilecek buhar, duman veya yangın sonuçları ile uçak sistemlerine etkilerini, ekip
prosüdürlerini de içine alacak şekilde kendi ticari uçak modelleri için analiz etmiştir.
Uçuş esnasında bir yangın veya duman olayı uçuş ve kabin ekibinin çok acil müdahale
etmesini gerektiren anlık ve kritik bir olaydır. Sigara dumanı harici (birçok havayolunda
sigara içilmesi de yasaklanmıştır) uçaktaki herhangi bir duman normal değildir. Ekibin
tepkisi zamanında olmalı, uygun uçuş kontrolleri ve emergency prosedürler uygulanmalıdır.
Bir müdahalede uygun adımların atılabilmesi için aşağıdaki konuların anlaşılmasında fayda
vardır.
Resim 3.3: Duman çevreyi ve çalışma ortamını etkilemektedir.
Ø
Ø
Duman vakalarının operasyonel sonuçları ve güvenlik riskleri.
Geçmişte meydana gelen duman vakaları ve ekip prosedürlerinin tekrar gözden
geçirilmesi.
Ø
Bilinen ve bilinmeyen duman kaynakları için tasfiye edilen ekip davranışları.
Ø
Uçuşun geri kalan kısmı ile ilgili uygulanabilir yetenekler.
Duman vakalarının operasyonel sonuçları ve güvenlik riskleri: Uçakta basınçlı
bölgede meydana gelen birçok duman vakaları kontrol altına alınabilmesine rağmen, nadiren
51
de olsa bir sonraki uçuş olumsuz yönde etkilenmektedir. Operatörlerin önemli bir sorun
olarak gördüğü bu durumlar; uçuşun iptal edilmesi, uçuş programlarında oluşabilecek
problemler, havadan geri dönüşler, emergency durumların deklere edilmesi, havaalanı
emergency ekipmanlarının eksikliği, uçağın terk edilmesinde oluşabilecek durumlar ile
normal olmayan prosedürleri takiben programsız bakımların uzaması ve aşırı yükle iniş
sonrası gerekli olan incelemeleri içerir. Duman vakaları sonucu acil iniş yapan uçağın
oksijen jeneratörlerinin ve oksijen tüplerinin bakımı ile emergency kaçış slide’larının
bakımları da ekstra bir zaman yaratmaktadır.
Kolaylıkla ulaşılabilen ekipmanlardan meydana gelen duman veya buhara ekibin
belirgin tepkisi, operasyonu kolaylıkla kontrol altına alabilmenin ilk anahtarıdır. Belirsiz bir
kaynaktan başlayan herhangi bir duman olayı (ki belirlenemeyen duman vakası diye bilinir)
ekibin zamanında ve sağduyulu hareket etmesini gerektiren bir durum, uçuşun geriye kalan
kısmını az da olsa riske edebilir.
Geçmişte meydana gelen duman olayları temel alınarak, Boeing ve diğer büyük hava
aracı üreticileri öncelikli olarak uçuş anı oluşabilecek duman vakalarını ileri derecede
azaltmanın yolunu aramaktadırlar. Buna ilaveten uçak dizaynını ve bakımlarını geliştirmek
ve uçuş ile kabin ekiplerinin kullandığı basınçlı uçak kabinlerinde oluşabilecek duman
prosedürlerini de geliştirmek olarak açıklanabilir.
3.2. Aydınlatma
Çevre koşulu olarak, uçak bakımını etkileyen en önemli parametrelerden biri de
aydınlatmadır. Güneş ışığının hiç ulaşmadığı veya yetersiz olduğu yerlerin ışıklandırılmasına
aydınlatma denir. Aydınlık bir ortam için asıl olan güneştir. Ancak, çeşitli nedenlerle yapay
bir aydınlatmanın gerekli olduğu da gerçektir. Bir evde ya da iş yerinde, uygun bir
aydınlatmanın yapılması gerekir. Uygun bir aydınlatma, hem insanların sağlığı, hem iş
verimi için şarttır.
Uygun bir aydınlatma için;
Ø
Işığın iyi yayılmış olması,
Ø
Yeterli yoğunlukta olması,
Ø
Gölgesiz ve gözü yormayacak biçimde düzenlenmesi,
Gerekir.
Resim 3.4: Atölye ve hangarları elektrikle iyice aydınlatmalı
52
Yapay aydınlatma ile birlikte, bir de doğal aydınlatma vardır. Güneşle aydınlatma,
gerçek anlamda asıl güneş ışığıdır. İnsan sağlığına en uygun olanı da budur. Bir diğer
aydınlatma ise yapay aydınlatma, insan tarafından üretilmiş olan enerjilerin kullanıldığı
çeşitli araçlarla yapılan aydınlatmadır. Lâmba, mum, fener, vb. araçlarla yapılan aydınlatma,
bu tür sınıflamanın içine girer.
Aydınlatma;
Ø
Ø
Ø
Nesnelerin fark edilmesini sağlar.
Çevreye görsel güzellik verir.
İşlerin kolayca yapılmasını sağlar.
Aydınlatma amacıyla, pek çok durumda el feneri gibi taşınabilir, ışık kaynakları
kullanılmaktadır. Bu ışık kaynakları, taşınabilir olmakla kolaylık sağlamaktadır. Ancak
yeterli şiddette aydınlatma sağlayamamakta ve ayrıca, bir eli meşgul ettiği için zafiyet
oluşturmaktadır. Hangar içindeki aydınlatmanın da bazı nedenlerle yetersiz olduğu
görülmektedir. Şöyle ki, yüksek tavana monte edilmiş lambalar, boya, toz vb nedenle
kirlenmekte veya bozulduklarında kolayca değiştirilememektir. Hangarlardaki uygun
aydınlatma olabilmesi için, bölgesel aydınlatma şiddeti 100–150 foot-candle mertebesinde
olmalıdır. Özel işlemler yapılırken bu değer 200–500 foot-candle olmalıdır.
AB'ye uyum sürecinde hazırlanan ve yürürlüğe giren "İşyeri Bina ve Eklentilerinde
Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmelik "10.2.2004 tarihinde 25369
sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. İş yerinin fiziki koşullarını
tanımlayan bu yönetmelik ekinde ortam sıcaklığı ve aydınlatma konuları da yer almaktadır.
Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra kurulacak işyerlerinde uygulanacak
asgari sağlık ve güvenlik gerekleri başlığıyla verilen ekin sekizinci maddesi şöyledir;
"8. Aydınlatma
8.1. İşyerlerinin gün ışığıyla yeter derecede aydınlatılmış olması esastır. İşin konusu
veya işyerinin inşa tarzı nedeniyle gün ışığından yeterince yararlanılamayan hallerde yahut
gece çalışmalarında, suni ışıkla uygun ve yeterli aydınlatma sağlanacaktır.
8.2. Çalışma mahalleri ve geçiş yollarındaki aydınlatma sistemleri, çalışanlar için kaza
riski oluşturmayacak türde olacak ve uygun şekilde yerleştirilecektir.
8.3. Aydınlatma sistemindeki herhangi bir arızanın çalışanlar için risk oluşturabileceği
yerlerde acil ve yeterli aydınlatmayı sağlayacak yedek aydınlatma sistemi bulunacaktır."
Işık standartları
İş Güvenliği Tüzüğü Madde:18
Ø
İş yerlerinde avlular açık alanlar dış yollar geçitler ve benzeri yerler en az 20
lüx
Ø
Kaba malzemelerin taşınması aktarılması, depolanması kaba işlerin yapıldığı
yerler ve iç geçit koridorları yol ve merdivenler en az 50 lüx.
53
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Kaba montaj balyaların açılması kazan dairesi, makine dairesi insan ve yük
asansör kabinleri, malzeme stok ambarları, soyunma ve yıkanma yerleri
yemekhane ve helâlar en az 100 lüx
Normal montaj, kaba işler yapılan tezgâhlar, konserve, ve kutulama ve benzeri
işlerin yapıldığı yerler en az 200 lüx.
Ayrıntıların yakından seçilebilmesi gereken işlerin yapıldığı yerler en az 300
lüx.
Koyu renkli dokuma, büro ve benzeri sürekli dikkati gerektiren ince işlerin
yapıldığı yerler en az 500 lüx.
Hassas işlerin sürekli olarak yapıldığı yerler en az 1000 lüx ile aydınlatılacaktır.
3.3. İklim ve Hararet
Sıcaklık kuşaklarının sınırları deniz seviyesine indirgenmiş sıcaklık esas alınarak
belirlenir. Sıcaklık kuşaklarının oluşmasında Yer’in şekli, kara ve denizlerin dağılışı, sıcak
ve soğuk su akıntıları ile genel hava dolaşımı etkili olmuştur. İklim; bir yerin hava ve bitki
örtüsüyle ortaya çıkan halidir. Değişik iklimlerde bulunan hava alanları ve bakım
birimlerinden dolayı iklim havacılığı etkileyen en önemli unsurlardandır. İklim
özelliklerinden dolayı havacılılık ulaşımı ciddi engellerle karşılaşılmaktadır. Hava pist
sahasındaki buzlanma, aşırı kar yağışları, yoğun sis baskısı, aşırı yağmurda görme
mesafesini zorlanması gibi uçuşu engelleyebilen unsurlar o bölgenin iklimsel özelliğinden
kaynaklamaktadır.
Bu iklim koşulları, uçak ve uçakta bulunan personeli etkilediği gibi yer hizmet veren
personel ve bakım servislerinde çalışan teknisyenleri de olumsuz etkilemektedir. Hava
sıcaklığının düşük olması çalışanı çabuk yorar, kişi motivasyonunu bozar, kişide sürekli bir
sıcak ortam hayalinden dolayı dikkati dağıtır. Çalışanlar arasında iletişim kopukluğuna
neden olur. Sıcaklık veya soğuk, aşırı sıcaklık farklılıkları yorgunluğa neden olur. 10oC’nin
altındaki sıcaklıklar (uygun şekilde giyinilmemişse) hypothermia oluşturur. Bu sırada vücut
sıcaklığı 35oC’nin altına düşer. Bu rahatsızlık, konuşmada yavaşlama ve tutukluk, derin
nefes alamama, yorgunluk, nabızda düşme ve titreme şeklinde gösterir.
32oC’yi geçen sıcaklıklar bitkinliğe neden olur. Sürekli ter çalışmaları zorlaştırır,
kişinin stres altına girmesine neden olur. Kişinin konsantrasyonunu bozar, dikkatti dağıtır, el
takımlarının kullanımı ve hakimiyeti zorlaşır.
Hava alanlarında otomatik ölçülen hava parametreleri
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Rüzgâr hızı,
Rüzgâr yönü,
Hava sıcaklığı,
İşba sıcaklığı,
Nispi nem,
Yağış,
Hava basıncı,
Güneş radyasyonu,
54
Ø
Ø
Ø
Bulut yüksekliği,
MOR ve RVR,
Pist sıcaklığıdır.
3.4. Hareket ve Sarsıntı
Hareket ve sarsıntıya (vibrasyon) maruz kalmak yorgunluğa
sebep olur. Eğer uzun süreli ve şiddetli ise baş ağrısı, kas
rahatsızlıklarına yol açar. Ancak gürültünün aksine, vibrasyon kalıcı
hasarlara yol açmaz. Ancak bazen perçin tabancası ve benzeri aletler
uzun süre kullanıldıklarında, vücutta kalıcı hasara nenden olabilirler.
…
Resim 3.5:
3.5. İş Çevresi
Teknisyenin çalıştığı tesisler ve çevre koşullarının işin verimi üzerinde büyük etkisi
vardır.
Havayolları,
yaptıkları
bakım
işlerinin
tümünü
iyi
aydınlatmış,
havalandırılmış/ısıtılmış modern hangarlarda yapmamaktadır. Her bir istasyonda aynı
koşulları sağlamak, yüksek maliyet nedeniyle, mümkün olmamaktadır. Sonuç olarak, bakım
işlemlerinin çoğu, olması gerekenden daha eksik koşullarda yapılmaktadır.
Bakımı planlanan uçak/uçak komponentlerin de çalışacak tüm personel için yeterli
büyüklükte hangar, atölye, bürolar sağlanmalı ve bu bölümlerde sıcaklık, nem, aydınlatma,
gürültü, toz ve diğer çevresel faktörler yönünden gerekli çalışma şartlarını sağlayacak
tedbirler alınmalıdır.
Resim 3.6: Uçak gövde yapımı
Uçak komponentleri ve malzemeler için atölye ve çalışma alanlarından ayrılmış,
yeterli büyüklükte bir depo olmalı ve depoda aşağıdaki özellikler sağlanmalıdır;
55
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Depoya yetkisi olmayan personelin girişi önlenmelidir,
Faal, gayri faal komponent ve malzemeler için ayrı bölümler olmalıdır,
Malzemeler uygun şekilde tanımlanmalı ve etiketlenmelidir,
Depo temiz, iyi havalandırılmış olmalı ve havanın kuru olması sağlanmalıdır,
Özel uçak komponentleri için imalatçının depolama şartları sağlanmalıdır,
Komponentlerin zarar görmemesi için, depo rafları yeteri kadar sağlam
olmalıdır.
Hasarlanmayı ve korozyonu önlemek için malzemeler koruyucu ambalajında
korunmalıdır.
Çalışan insanların hayatlarını önemli bir kısmı, iş yerlerinde geçmektedir. Bu
bakımdan, bu yerlerdeki uygun olmayan sağlık koşulları, önemli sorunların başlangıcı
olabilecek bir önem taşır.
İş yerindeki sağlığa zararlı etkenler, insan sağlığını çok olumsuz etkileyecek
düzeylerde olabilir. Bu etkenlere karşı önlem almak, birçok bakımdan önemlidir. Aşırı
gürültü, çok sıcak çalışma ortamı, yetersiz ya da fazla ışıklandırma, radyasyon ve diğer
kanserojen etkiler, kimyasal kirleticiler en sık rastlanabilen olumsuz etkenlere örnek olarak
gösterilebilir.
Bu tür etkilerin en aza indirilmesi, giderek yok edilmesi, tüzük ve yönetmeliklerle
uygun çalışma ortamı yaratılmasıyla söz konusu olur. Bununla birlikte, çalışanların kendi
sağlıklarını düşünerek bu kurallara uymaları gerekmektedir. İş yerlerinin sağlıklı bir ortam
sunabilmesinin, teknoloji ile doğrudan ilgisi varır. İlkel bir teknoloji, daha yüksek bir risk
öğesi taşır.
İş yerlerinin temiz tutmanın, kirleticilerin yok edilmesinin önemi tartışılmaz. Kapalı
yerlerde sigara içmenin sakıncalarından dolayı, buna uymayan kişilerin uyarılması,
yaygınlaşarak gelişen çevre bilincinin sağlanması gerekmektedir.
Bütün iş yerleri için çevre sağlığı çok önemlidir. Olumsuz etkiler taşıyan işyerlerinde,
çalışanların ve iş sahiplerinin uyuması gereken kurallar vardır. Bunların başında sağlık ve
güvenlikle ilgili kurallar gelmektedir. Sorumsuz iş yerleri sık sık denetlenmeli, ilgililer
cezalandırılmalıdır. Bu gibi iş yerleri, yasalarla kazandıkları iş yapma ve ticaret hakkını
kötüye kullanan eğitimsiz kişilerin elinde yönetildiği için bu yerler toplumdan
uzaklaştırılmalıdır.
Teçhizat, Takım ve Malzemeler
Ø
JAR 145 onaylı bakım kuruluşu, onaydaki iş kapsamını uygulayabilmek için
gereken teçhizat, alet ve malzemeye sahip olmalıdır.
Ø
Bakım merkezi, uçağa ulaşabilecek teçhizata ve kontrol platformlarına sahip
olmalıdır.
Ø
Kalibrasyon gerektiren alet, teçhizat ve özellikle test cihazı, imalatçı
talimatlarına uygun periyotta kontrol ve kalibre edilmelidir.
Ø
Bütün alet, ekipman ve test cihazları bir sonraki muayene, servis veya
kalibrasyon süresini gösterecek şekilde etiketlenmeli, herhangi nedenden dolayı
gayri faal ise bu durum belirtilerek kullanılması önlenmelidir.
56
Ø
Yapılan kalibrasyon işlemlerinin ve kalibrasyon için kullanılan standartların
kayıtları tutulmalıdır.
Resim 3.7: Uçak bakım çevreleri
İş yerlerinde çalışanların sağlık ve güvenliğinin sağlamak, çevre ve insan sağlığına
zararlı olabilecek atıkların önüne geçmek amacıyla çeşitli kanunlar, yönetmelikler ve
tüzükler hazırlanmıştır. Türk Standartları Enstitüsü tarafından bu konuda uyulması
gereken 100’den fazla standart tespit edilmiştir. Bu kuralların tümünün titizlik ile
uygulanmalıdır.
Bunlardan belli başlı önemli kurallar şunlardır:
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Sağlığa zararlı iş yerlerine sık sık sağlık kontrolü yapılması ve elliden fazla
personel çalıştıran iş yerlerinde bir görevli hekim bulundurulması,
Üretimde kullanılan hammaddelerin ve üretim yöntemlerinin bu konuda
uluslararası standartlara uygun olması,
Çevreye sıvı, duman, gaz ve toz şeklinde zararlı atık satan iş yerlerinde
satılması,
İş yerlerinde etkin havalandırma, isteminin bulunması ve yeterli hava
sirkülâsyonu sağlanması,
İş yerleri ortamında sağlığa zararlı gaz, toz gibi atıklara karşı maske ve
koruyucu özel elbiseler kullanılması,
Yangın ve iş kazalarına karşı iş yerlerine, ilk yardım malzemeleri, yangın tüpü,
yangın alarm sistemi gibi ilk yardım araç ve gereçlerinin bulunmasıdır.
57
ÖLÇME DEĞERLENDİRME
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
Bu bölümde üçüncü öğrenme faaliyetinde öğrendiğiniz bilgileri ölçebileceksiniz.
Ölçme sorularını dikkatlice okuyarak cevaplandırınız.
OBJEKTİF TESTLER (ÖLÇME SORULARI)
1.
Aşağıdakilerden hangisi fiziksel çevre ile ilgili değildir?
A)
Gürültü
B)
Aydınlatma
C)
Bilgi işlem
D)
Soğuk hava
2.
Aşağıdakilerden hangisi gürültünün insan sağılığı üzerindeki etkisindendir?
A)
İşitme hasarları
B)
Davranış bozuklukları
C)
Öfkelenme
D)
Hepsi
3.
Aşağıdakilerden hangisi aydınlatmanın sağladığı yararlardan değildir?
A)
Nesnelerin fark edilmesini sağlar
B)
Gürültüyü azaltır
C)
Çevreye görsel güzellik verir
D)
İşlerin kolayca yapılmasını sağlar
4.
Aşağıdakilerden hangisi hava alanlarında otomatik ölçülen hava parametrelerindendir?
A)
Pist sıcaklığı
B)
Hava sıcaklığı
C)
Rüzgâr yönü
D)
Hepsi
DEĞERLENDİRME
Cevaplarınızı cevap anahtarı ile karşılaştırınız. Bu test sizin kendi kendinizi
denemeniz için yapılmıştır. Test içinde cevaplandıramadığınız, yanlış cevaplandırdığınız
veya kendinizi bilgi bakımından eksik hissettiğiniz sorular için bilgi sayalarına tekrar dönüp
öğrenme faaliyetini gözden geçirmeniz tavsiye olunur.
58
ÖĞRENME FAALİYETİ–4
ÖĞRENME FAALİYETİ – 4
AMAÇ
Bu öğrenme faaliyetinin sonunda; göreviniz esnasında meydana gelebilecek
olumsuzlukları en iyi şekilde, uygun bir şekilde ortadan kaldırabileceksiniz.
ARAŞTIRMA
Ø
Uçak bakımı sırasında karşınıza çıkabilecek olumsuzlukları araştırınız.
4. GÖREVLER
Uçak teknisyenini görevini yaparken değişik olumsuzluklarla karşı karşıya gelebilir.
Çalışanlar her görev için kapsam, amaçlar, zamanlama hususlarını dikkate alan plan
hazırlamalı ve kaydetmeli. Uçuş faaliyetlerinde emniyetin sağlanması, uçağın uçuşa hazır
durumda bulunmasını sağlanması ve emniyet faktöründen ödün vermeden faaliyetler
gerçekleşmelidir.
4.1. Fiziksel İş
Fiziksel çalışma ortamı çalışanın hatasız performans verebilmesiyle yakından
ilişkilidir. Uçak bakımında performansın artması veya korunması için ortam şartları ve
çalışanlarda bulunması gereken bazı özellikler denilince şu parametreler öncelik alır;
Resim 4.1:
Ø
Ø
Ø
Ø
Ø
Tesisin bakım için gereken şartlara sahip olması,
Olumsuz atmosfer şartlarından; uçak, teçhizat ve çalışanların korunması,
Aydınlatmanın yeterli, gürültünün sağlığı bozacak düzeyde olmaması,
Üşümeden çalışılabilecek bir ortam ısısı,
Havanın temizliği-ventilasyonu, hijyenik şartlar,
59
Ø
Ø
Ø
Ø
Yürüme ve çalışma alanlarının uygunluğu,
Merdivenler, doklar, sehpaların çalışma, yürüme için yeterli boyutlarda olması,
Depolama ve malzeme sevkıyatı kolaylığı,
Uygun iş elbisesi ve koruyucu melbusat,
Kullanılan teçhizat, takım-avadanlık, parça, malzeme ve dokümanların zamanında
temin edilmesi, işe uygun standartlarda olması, yeterli miktarda olması, uygun performansta
olması gereklidir. Çalışanların görevleri sırasında yukarıdaki konulara güvenlik ve
performans açısından azami dikkat etmeleri gerekir.
4.2. Tekrarlanan Görevler
Bakım işlemlerinde dikkat dağıtan, yorgunluk veren, konsantrasyonu bozan
faktörlerden bir tanesi de sürekli olarak tekrarlanan işlerdir. Aynı işleri rutin olarak yapan
teknisyenin çok dikkatli çalışması gereklidir. Aynı işleri yapmak çok zaman bıkkınlık verir.
Dikkati toplamayı zorlaştırır. Bundan dolayı da çalışanların hata yapmaları kolaylaşır.
Ayrıca tekrarlanan işle, çalışan hep aynı işleri tekrarladığı için uzmanlık havasına
girerse, “ne nasılsa ben bu işi hep yapıyorum.” Diye düşünüp işe olan ilgisini dağıtıp
hatalara, yani kazalara davet çıkarabilir. Bu tür çalışanların ara ara yapabildikleri farklı
alanlarda çalıştırılmaları oluşabilecek bazı olumsuzlukları ortadan kaldırabilir.
Tekrarlanan işleri yapanlarda bazı rahatsızlıklar da ortaya çıkabilmektedir. Terzilerin
kamburlaşması, öğretmenlerin fazla ayakta kaldıklarından dolayı varis hastalığına
yakalanmaları gibi, işin özelliğine göre insanlarda değişik hastalıklar, sağlık problemleri
çıkabilmektedir.
Resim 4.2. Uçak bakım atölyesi
60
Tekrarlanan işler hâlâ çok yaygın düzeydedir. 1995 yılında yapılan araştırmada
işçilerin %57’si çalışırken biteviye tekrarlanan hareketler yapmak zorunda olduklarını,
bunların %33’ünün ise bu hareketleri sürekli olarak tekrarladıklarını belirtmişlerdi. 2000 yılı
araştırmamızda ise oranların benzerlik taşıdığı, fakat tekrarlanan hareketleri sürekli olarak
yapmak zorunda olanların oranının %31’e gerilediği görüldü.
Tekrarlanan işler sorunu 2000 yılında değişim gösterdiği için değerlendirme yapmak
da bir hayli güçleşti. Araştırma kapsamındaki işçilerin %32’si gün içinde tekrarlanan
hareketleri yapmak zorunda kaldıkları sürenin 10 dakikadan az olduğunu, %22’si ise 1
dakikadan az olduğunu belirtti.
Tekrarlanan hareketleri yapmak zorunda kalanlar arasında kas-iskelet hastalıkları
oranının da yükseldiği dikkat çekiyor.
%
Sırt Ağrısı
Boyun ve
omuzlarda kas
ağrıları
Belden
yukarıdaki kas
ağrıları
Belden
aşağıdaki kas
ağrıları
48
37
24
21
19
11
4
5
33
23
13
11
Tekrarlanan
Hareketler
Tekrarlanmayan
Hareketler
Ortalama
Tablo 4.1: Tekrarlanan hareketlerin yapılmasıyla bağlantılı sağlık sorunları
Birçok sanayi ve servis mesleklerinde tekrarlanan işler ve statik kas yüklenmesi de sık
görülür. Bunlar çeşitli iskelet ve kas rahatsızlıklarına yol açar. Gelişmiş ülkelerde bu tür
rahatsızlıklar geçici ve kalıcı iş gücü kayıplarının önemli bir bölümünü ve ekonomik
kayıpların % 5'ini oluşturur.
4.3. Göz Kontrolleri
Gözle veya özel optik aletler yapılan kontroldür. Beşe ayrılır. Bunlar operasyonel,
işlevsel, genel göz kontrolü, detaylı ve özel detaylı kontroldür.
Operasyonel kontrol: Arızaları bulmayı amaçlayan ve bir elemanın dizaynı sırasında
belirlenmiş işlevlerini yerine getirip getirmediğini araştıran bir işlemdir. Kontrol sırasında
nicel standartlar kapsam dışında bırakılmıştır.
İşlevsel kontrol: Bir elemanın önceden belirlenmiş sınırlar içindeki nicel standartlara
göre işlevlerini yerine getirip getirmediğinin kontrol edildiği bir işlemdir. Bu işlemin amacı
ilgili elemanın işlevsel performansını kontrol ederek arıza ve/veya hasarın ortaya
çıkarılmasıdır.
61
Genel göz kontrolü: Gövde iç ve dış yüzeylerinin herhangi bir hasara karşı gözle
kontrol edilmesidir. Kolay açılabilir kapakların açılmasını ve merdiven vb araçlar kullanarak
gövde üst kısımlarına çıkmayı gerektirebilir.
Detaylı kontrol: Ayrıntılı olarak gözden geçirmedir. Büyüteç, ayna gibi optik aletler
kullanmayı gerektirebilir.
Özel detaylı kontrol: Hasarsız muayene yöntemleri, özel söküm yöntemleri gibi
teknikler kullanarak kontrol işlemidir.
Resim 4.3:
Uçak bakım faaliyetleri, genellikle uçağın uçuşa verilebilmesi için yapılan faaliyetleri
kapsamaktadır. Bunlar servis, uçuşa elverişlilik için yapılan göz ve operasyonel kontroller,
uçağın uçuşa verilmesini engelleyen bir arıza olduğunda hatta değiştirilebilen ünite adı
verilen LRU'ların değiştirilmesi ve hatta motorun değiştirilmesi gereken faaliyetlerdir.
Bakım tesislerinde yapılan değişiklikler ise bu kapsamın dışında kalarak atölyede ve
hangarda yapılan tüm faaliyetleri içermektedir.
Bu sınıflandırmanın amacı, bakım faaliyetlerini, doğrudan uçak üzerinde mi yoksa
başka bir yerde mi yapıldığının belirlenmesidir. Uçak üzerinde yapılmayan bakım faaliyetleri
ilgili atölyelerde yapılmaktadır. Atölyelerdeki bakım faaliyetlerine motor revizyonları,
elektronik komponent tamiri ile mekanik komponent tamir ve revizyonu örnek olarak
verilebilir. Uçak üzerinde yapılan bakım faaliyetleri ise genellikle uçuş hattında yapılan
değişiklikler ve bakım faaliyetleri kapsamındadır.
4.4. Karmaşık Sistemler
Uçak bakımında, dikkate alınması gereken iki önemli konu, havcılığın temel ilgi
alanını oluşturmaktadır.
Bu konulardan birincisi; eski uçaklarla ilgilidir. Yaşlı uçaklarda metal yoğunluğu,
korozyon, genel yıpranma ve eskime, yoğun bir bakım ve teknik kontrol sürecini devamlı
gündemde tutar. Bu uçaklar yapı olarak yeni uçaklara göre daha sade, anlaşılır durumdadır.
62
İkincisi yeni uçaklarla ilgilidir. Yüksek otomasyonla donatılmış, ileri teknolojide
üretilmiş malzeme kullanılmış, daha karmaşık yapıda, arızanın teşhisi için daha farklı test ve
kontrol ekipmanı gerektiren sistemler nedeniyle, yeni uçaklar, daha farklı sorunları gündeme
taşırlar. Tüm bakımla ilgili kişilerin ve özel teknisyenlerin çok iyi eğitilmeleri gereklidir.
Resim 4.4: Teknoloji geliştikçe işler karmaşıklaşmaktadır.
Öte yanda, yenilikler ve ileri teknoloji, kokpite kolaylık sağlarken bakımla uğraşan
personele daha fazla sorumluluk yüklemektedir.
Uçak bakım teknisyenleri, pek çok sınırlar, kurallar, olanaklar, zorluklar, karmaşık
sistemler ve farklı görevlerde rolleri olan kişilerle birlikte çalışmaktadır. Öyle ki, zaman
zaman sanki sırat köprüsünü geçmektedir.
63
ÖLÇME DEĞERLENDİRME
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
Bu bölümde dördüncü öğrenme faaliyetinde öğrendiğiniz bilgileri ölçebileceksiniz.
Ölçme sorularını dikkatlice okuyarak cevaplandırınız.
OBJEKTİF TESTLER (ÖLÇME SORULARI)
1.
Aşağıdakilerden hangisi çalışma anında teknisyeni olumsuz olarak etkilemez?
A)
Fiziksel iş
B)
Tekrarlanan işler
C)
Göz kontrolü
D)
Aydınlık
2.
Terzilerin genelde kambur olması neden kaynaklanabilir?
A)
Tekrarlana işlerden dolayı
B)
İşlerinin karmaşıklılığından.
C)
Göz kontrollerinden dolayı
D)
Makasla çalışmaktan dolayı
3.
Aşağıdakilerden hangisi göz kontrol çeşitlerindendir?
A)
İşlevsel
B)
Genel göz kontrolü
C)
Detaylı
D)
Rasgele
4.
Sürekli aynı işleri yapmak performansı daima olumlu etkiler.
A)
Doğru
B)
Yanlış
5.
Teknoloji karmaşıklaştıkça uçak teknisyenlerinin işi kolaylaşmaktadır.
A)
Doğru
B)
Yanlış
DEĞERLENDİRME
Cevaplarınızı cevap anahtarı ile karşılaştırınız. Bu test sizin kendi kendinizi
denemeniz için yapılmıştır. Test içinde cevaplandıramadığınız, yanlış cevaplandırdığınız
veya kendinizi bilgi bakımından eksik hissettiğiniz sorular için bilgi sayalarına tekrar dönüp
öğrenme faaliyetini gözden geçirmeniz tavsiye olunur.
64
MODÜL DEĞERLENDİRME
MODÜL DEĞERLENDİRME
YETERLİK ÖLÇME
OBJEKTİF TESTLER (ÖLÇME SORULARI)
1.
Havacılıkta insan faktörü deyince kimler hedeflenmektedir?
A) Yolcular çok önemlidir.
B) Cock-pit, kabin ekibi
C) Bakım teknisyenleri
D) Hepsi
2.
Bakımdan kaynaklanan hatalar;
A) Uçuş sırasında pilot tarafından çözümlenmelidir.
B) Bakım sırasında tespit edilmelidir.
C) Uçuş öncesinde pilot tarafından tespit edilmelidir.
D) Hiç biri.
3.
Aşağıdakilerden hangisi pasif hataya örnektir?
A) Prosedüre uymamak,
B) Unutma
C) Yanlış karar verme
D) Deneyim eksikliği
4.
Uçak bakımında karşılaşılan hatalar aşağıdakilerden hangisidir?
A) Elektrik kablolarında yapılan hatalar
B) Yanlış parçaların takılması
C) Hatalı montaj
D) Hepsi
5.
İnsan faktörlerinin temelinde hangi faktör ya da faktörler yer alır?
A) İnsan – makine –çevre ilişkisi
B) Uçak sistemleri
C) İnsan – çevre ilişkisi
D) İnsan – makine ilişkileri
6.
Görsel faaliyet hangi duyu organıyla başlar?
A) Kulak
B) Göz
C) Burun
D) Ağız
Aşağıdakilerden hangisi fiziksel çevre ile ilgili değildir?
A) Gürültü
B) Aydınlatma
C) Bilgi işlem
D) Soğuk hava
7.
65
8.
Aşağıdakilerden hangisi dumanın insan sağılığı üzerindeki etkisindendir?
A) Görme hasarları
B) Davranış bozuklukları
B) Öfkelenme
D) Hepsi
9.
Aşağıdakilerden hangisi aydınlatmanın sağladığı yararlardan değildir?
A) Nesnelerin fark edilmesini sağlar
B) Gürültüyü azaltır
C) Çevreye görsel güzellik verir
D) İşlerin kolayca yapılmasını sağlar
10.
Aşağıdakilerden hangisi çalışma anında teknisyeni olumsuz olarak etkilemez?
A) Fiziksel iş
B) Tekrarlanan işler
C) Göz kontrolü
D) Aydınlık
11.
Varis hastalığına genelde öğretmenlerin yakalanmasının sebebi ne olabilir?
A) Göz kontrollerinden dolayı
B) İşlerinin karmaşıklılığından.
C) Tekrarlana işlerden dolayı
D) Makasla çalışmaktan dolayı
12.
Aşağıdakilerden hangisi göz kontrol çeşitlerindendir?
A) İşlevsel
B) Genel göz kontrolü
C) Rasgele
D) Detaylı
13.
Dış ve iç dünyada gelen uyaranların anlamlı hale getirme çabasına algı denir.
A) Doğru
B) Yanlış
14.
Zamanla kişi bazı bildiklerini unutur.
A) Doğru
B) Yanlış
15.
Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi piramidinde birinci basamağında fizyolojik ihtiyaçlar
yoktur.
A) Doğru
B) Yanlış
16.
Sağılıklı bir insan bir konuyu tarafsız olarak düşünüp, değerlendirebilir,
A) Doğru
B) Yanlış
66
17.
Çalışanlardaki az iş yükü performansı olumlu yönde etkiler.
A) Doğru
B) Yanlış
18.
Sürekli aynı işleri yapmak kazalara sebep olabilir.
A) Doğru
B) Yanlış
19.
Teknoloji karmaşıklaştıkça uçak teknisyenlerinin işi kolaylaşmaktadır.
A) Doğru
B) Yanlış
20.
Vardiyalı çalışma teknisyeni dinlendirir.
A) Doğru
B) Yanlış
DEĞERLENDİRME
Modül değerlendirmesinde verilen uygulamayı hatasız olarak tamamlayabildiyseniz,
bu modülü başarı ile tamamladınız demektir. Eğer, anlayamadığınız bir konu ya da bilgi
eksikliğinden dolayı sonuca ulaşamadığınız bir nokta varsa bilgi sayfalarını tekrar okuyunuz.
Çözemediğiniz veya açıklık getiremediğiniz noktaları arkadaşlarınızla tartışmanız
önerilmektedir. Arkadaşlarınızla uzlaşamadığınız noktaları öğretmeninize danışınız.
Ayrıca modül faaliyetleri ve araştırma çalışmaları sonunda kazandığınız bilgi ve
becerilerin ölçülmesi için öğretmeniniz size ölçme araçları uygulayacaktır.
Ölçme sonuçlarına göre sizin modül ile ilgili durumunuz öğretmeniniz tarafından
değerlendirilecektir.
67
CEVAP ANAHTARLARI
CEVAP ANAHTARLARI
ÖĞRENİM FAALİYETİ-1 CEVAP ANAHTARI
1
2
3
4
5
D
B
C
D
A
ÖĞRENİM FAALİYETİ-2 CEVAP ANAHTARI
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
D
B
A
C
A
B
D
D
Sağlıklılık, stres, zamana bağlı
baskı, iş yükü, uyku, yorgunluk,
vardiyalı çalışma, alkol, ilaç ve
uyuşturucu kullanma.
Ø
Eksik eğitim,
Ø
Eksik deneyim
Ø
Duygusal ve ticari kaygılar,
Ø
Psikolojik hastalıklar,
Ø
Sağlık,
Ø
İletişim
68
ÖĞRENİM FAALİYETİ-3 CEVAP ANAHTARI
1
2
3
4
C
D
B
D
ÖĞRENİM FAALİYETİ-4 CEVAP ANAHTARI
1
2
3
4
5
D
A
D
B
A
MODÜL DEĞERLENDİRMENİN CEVAP ANAHATARI
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
D
B
C
D
A
B
C
D
B
C
C
C
A
A
B
A
B
A
B
B
69
ÖNERİLEN KAYNAKLAR
ÖNERİLEN KAYNAKLAR
Ø
YILDIRIM, Emine, Psikoloji 1 Ders Kitabı, İstanbul, 1996.
Ø
ÖZKAYA, Abdülkadir, Çevre Bilimi, İstanbul, 2005.
Ø
http://www.uted.org
Ø
http://www.psikiyatrist.net
Ø
http://www.students.itu.edu.tr
Ø
http://www.rshm.saglik.gov.tr
Ø
http://www.tayyareci.com
Ø
http://www.isguvenligi.net/
70
KAYNAKÇA
KAYNAKÇA
Ø
AKBİLEK, Turgay, Uçak Bakımında İnsan Faktörü Semineri, İstanbul,
2003.
Ø
ÇETİN ,Svl.Memur, SERT, Uçuş Psikolojisi Semineri Notları, İzmir, 2004.
Ø
TARAKÇI, Fikri, Liseler İçin Çevre ve İnsan, İstanbul, 1998.
Ø
THY A.O. Seminer Notları, Ankara, 2003.
Ø
TORUM, Dr. Oya, Uçak Bakımında İnsan Faktörü Notları, 2002.
Ø
YILDIRIM, Emine, Psikoloji 1 Ders Kitabı, İstanbul, 1996.
Ø
http://www.caa.co.uk.
Ø
http://isggm.calisma.gov.tr/
Ø
http://www.calisma.gov.tr/
Ø
http://www.cedgm.gov.tr/cevreatlasi/gurultu.pdf
Ø
http://ikam.ieu.edu.tr
Ø
http://www.hf.faa.gov
Ø
http://www.thy.com.tr
Ø
http://www.hssgm.gov.tr
Ø
http://www.populermedikal.com/ergonomi2.asp
Ø
http://www.tayyareci.com
Ø
http://www.uted.org
71

Benzer belgeler

Say? 1 - B KAPISI

Say? 1 - B KAPISI motorları kanatlarında yer alan yeni bir uçak geliştirdi. SAX-40 adı verilen yeni çevre dostu uçak, mevcut uçaklardan çok daha farklı bir forma sahip. Örneğin, kuyruğu olmayan uçağın kanatları da g...

Detaylı