Savaş Ve Çevre - Maltepe Üniversitesi
Transkript
Savaş Ve Çevre - Maltepe Üniversitesi
Savaş Ve Çevre Fatma BAŞALAN İZ* ÖZET Savaş, son derece zararlı olmasına rağmen ne korkunç yaralanmaların ne de çok sayıdaki ölümlerin temel kaynağını oluşturmaktadır. Savaş, insanları infeksiyon, beslenme bozukluğu ve politik yapıdaki değişim ile dolaylı olarak etkilemektedir. Savaşın çevreye olan etkisi; savaşın büyüklüğü ve etki süresinin belirlenmesi, belirli coğrafik bölgelerde ekosistemin durumu, kişisel silahların kullanımı, özel üretilmiş araçların kullanımı ve özel askeri tesislerin uzun süreli etkilerinin araştırılmasıyla anlaşılabilmektedir. Anahtar kelimeler: Savaş, çevre, savaşın çevre üzerine etkileri ABSTRACT War and Environment War is immensely harmful, but not primarily because of the horrible injuries, nor the large number of deaths it causes indirectly from infection, malnutrition and social and political disruption upon human. The environmental impacts of war can be understood by examining the magnitude and duration of effects, involved ecosystems in specified geographic locations, the use of individual weapons systems, the results of particular production processes and the cumulative combined effects of specified military campaigns. Key words: War, environment, environmental impacts of war GİRİŞ Çevre sağlığı; insan sağlığına zarar verme olasılığı olan, hastalık veya yaralanmaya neden olabilecek etkenlerden etkilenmeme durumu olarak tanımlanmıştır. Çevre sağlığının insan sağlığına olan etkisi her zaman dikkat çekici bir konu olup, Hipokrat tarafından M.Ö. 400’lü yıllarda değinilmiştir (Clark 2003). Halk sağlığı hemşireliği içerisinde çevre sağlığı, önemini gün geçtikçe arttıran bir konudur (Hall, Robinson, Broyles 2007). Bunun nedeni, halk sağlığı hemşirelerinin toplumda var olan çevresel tehlikeleri değerlendirerek, belirlediği sorunlara ait girişimleri birincil, ikincil ve üçüncül koruma aşamalarına uygun planlamalar yapmasından kaynaklanmaktadır (Clark 2003). Yapılan araştırmalar, son 10-20 yıllık sürede toplum sağlığını etkileyen çevresel değişimlerin hızlı olduğunu göstermiştir. Çevre kirliliğinin artması, bazı canlı türlerinin yok olması, tropikal yağmur ormanlarının azalması, zararlı atık yığınlarının artması, asit yağmurlarının etkilerinin görülmesi, ozon tabakasının geri dönüşümü olmaksızın incelmesi, çöp toplama alanlarının azalması, küresel ısınmanın sonuçları görülmesi, ölümlere yol açan kimyasal ve balistik silahların gelişmesi, böcek öldürücü ve bitki öldürücüler tarafından etkilenen yiyeceklerin doğallığının bozulması, zararlı çöp ve petrol atıklarının okyanuslara dökülmesiyle okyanusların kirlenmesi, kentsel alanlarda nüfusun artması, trafik yoğunluğunun arması, endüstriyel tehlikelerin gelişmesi vb. durumlar çeşitli sağlık risklerini ortaya çıkarmaktadır (Hall, Robinson, Broyles 2007). Sağlığı olumsuz yönde etkileyen çok sayıdaki etkenlerden birisi de savaşlardır. Savaş, birçok hastalığın başlıca sebebini oluşturmakta bireylerin yaşamları üzerinde büyük ve trajik etkiler yaratabilmektedir (Clark 2003). Savaş, aileleri, bazı zamanlar toplumları ve kültürleri tamamen yok etmektedir. Ölüm ve sakatlıklar, savaşın en çok bilinen doğrudan etkilerindendir. 20. yy.’da toplam 191 milyon insanın doğrudan veya dolaylı nedenlerle öldüğü belirlenmiştir. Ölen insanların yarıdan * Süleyman Demirel Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Halk Sağlığı Hemşireliği AD, Arş. Gör. Dr. 114. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Bilim ve Sanatı Dergisi, Cilt:2,Sayı:3.2009 fazlasını ise siviller oluşturmuştur (Side1, Levy, 2003, Pyakuryal, Uprety 2005). Savaşın çevre üzerindeki etkileri ise, askeri çatışma sırasında ve çatışmayı izleyen yıllarda görülmektedir (www.unep.wcmc.org). Silahlı savaşın ekosistem üzerine etkisinin belirlenmesi, genellikle ordunun çıkarlarının ön plana alınması nedeniyle oldukça yavaş ortaya çıkmaktadır (Tikhomirov, 2006). Savaşın çevreye olan etkisi, savaşın büyüklüğü ve etki süresinin belirlenmesi, belirli coğrafik bölgelerde ekosistemin durumu, kişisel silahların kullanımı, özel üretilmiş araçların kullanımı ve özel askeri tesislerin uzun süreli etkilerinin araştırılmasıyla anlaşılabilmektedir (Leaning, 2000). İkinci Dünya Savaşından itibaren kayıtlara geçmiş 160’dan fazla savaş yapılmıştır (www.unep.wcmc.org). Bu savaşlarda, zengin ve fakir ülkeler arasındaki eşitsizlikler oldukça önem taşımıştır. Fakirliğin yaygın olması, nüfus artışına ve çevresel tehditlerin artmasına neden olmuştur (Shann 2006). Irak, Lübnan, Angola, Ruanda, Vietnam, Nikaragua gibi ülkeler veya diğer gelişmekte olan ülkeler çevresel yıkımdan fazlasıyla etkilenmişlerdir (Carr 2007). Savaş ve çevre ile ilgili çalışmalarda, savaşın nedenleri ve çevresel faktörler ile askeri çatışma arasındaki ilişkiler üzerine odaklanılmamış, genellikle çatışma ve şiddetin nüfus yoğunluğuna ve nüfusun büyümesine etkisi üzerinde durulmuştur. Çalışmalarda çevresel yıkım, dolaylı ölçüm yöntemleri ile değerlendirilmiştir (Peter, 1998). Yeryüzündeki çevre koşullarının belirlenmesinde altı değişkenin incelemesi yapılmaktadır. Bu değişkenler ormanların durumu, hava kalitesi, suya bağlı toprak erozyonu, korunan toprak alanı, kullanılabilir tatlı su miktarı ve kimyasallara bağlı olarak gelişen toprak erozyonudur (Midlarsky, 1998). Örneğin, Sri Lanka’da ki sivil savaş yıllarında 5 milyonun üzerinde ağaç kesilmiş ve ciddi çevresel yıkım yaşanmış, 1956 ile 1985 yılları arasında doğal ormanların oranı % 44’den % 27’ye düşmüştür. Afganistan’da ki turna kuşları, pelikanlar ve diğer göçmen kuşların sayısının Birleşik Devletlerin hava saldırıları nedeniyle etkilendiği söylenmektedir. Sibirya’dan göçen kuşlar ve Pakistan üzerinden Asya’ya dağılan kuşların sayısının azaldığı belirtilmektedir (www.informaction.org). Körfez savaşının doğal ortam ve türler üzerinde olumsuz etkisinin olduğu, geniş bir bölgenin bundan etkilendiği bilinmektedir (www.unep.wcmc.org). Bangladeş’te, Kuveyt petrol yangını kaynaklı iklim değişikliğinin olduğu yönünde spekülasyonlar yapılmaktadır. Aynı savaşta Birleşik devletler su sağlama ve sanitasyon sistemlerinin kirlenmesiyle sonuçlanan zararlı kimyasallar içeren fabrikaları tahrip ederek önemli çevresel zararlara neden olmuştur (www.informaction.org). Vietnam savaşı sırasında milyonlarca ton kimyasal serpinti nedeniyle ağaçların, ekilebilir alanların, besin maddelerinin, çiftlik hayvanlarının kaybı meydana gelmiştir (Carr 2007). Sovyet Birliği’nin 1992'de eski Doğu Almanya'yı terk ederken, 1.5 milyon ton cephaneyi geri dönüş maliyetleri çok yüksek olduğu için yaktığı, ortaya çıkan nitrojen oksit ve civa gibi ağır metallerin filtresiz bir şekilde atmosfere yayıldığı söylenmektedir (Sütlaş, 2009). Bu örneklerin dışında, savaşın çevre üzerine olumsuz etkilerinin olduğunu gösteren başka örnekler verilebilir. Savaşın Çevresel Etkilerinin Sınıflanması Savaşın ekolojiye etkisi, dünyamızı uzun yıllar etkilemekte ve etkileri bir anda görülmediği için kamuoyunun dikkatini yeterince çekmemektedir (Başçelik, 2003). Savaşın çevresel etkilerinin belirlenmesinde dört sınıflama sistemi kullanılmaktadır. Bunlar; bilimsel sınıflama, Dahl sınıflaması, Lanier-Graham sınıflaması ve şiddet sınıflamasıdır. Bilimsel sınıflama; fiziksel, kimyasal, biyolojik bileşenler olarak biçimlenmektedir. Bu sınıflama sistemi yıkımın tüm boyutlarını belirlemeyi sağlamamaktadır. Bu sınıflama sisteminde fiziksel çevre; iklim, toprağın durumu, bitki örtüsü, su kaynakları olduğu kadar, kullanılabilir su sağlama, sanitasyon, nakliyat ve iletişim ağları gibi alt yapıyı kapsamaktadır. Kimyasal çevre; hava, arazi ve su kalitesini etkileyen bileşenleri içermektedir. Biyolojik çevre; mikro ve makro organizmalar ile tüm zamanlarda ve tüm yerlerde ki ekolojik etkileşimlere dikkati çekmektedir (Brauer, 2000). Savaş ve Çevre 115 Arne Willy Dahl tarafından yapılan sınıflamaya göre; savaş kaynaklı çevresel zararlar altı grup altında toplanmıştır. Bunlar; insanın yaşadığı çevrenin yıkılması, ekili çevrenin zarar görmesi, ekonomik önemi olan doğal çevrenin yok olması, ekonomik değeri olmayan çevrenin zarar görmesi, genel çevresel bozulma ve savaş araçlarının çevrede bulunmasıdır (Brauer, 2000). Lanier Graham tarafından yapılan sınıflamaya göre ise; savaş sırasında çevrenin kasıtlı olarak tahrip edilmesi, tesadüfî olarak tahrip edilmesi, savaşın orta dönem veya uzun dönem sonuçlarına bağlı olarak tahribatların olmasıdır. Savaş sırasında çevrenin kasıtlı olarak tahrip edilmesine örnek, İran körfez savaşı sırasındaki petrol yangınları verilebilir. Tesadüfî olarak tahrip etmeye örnek ise, bir bölgeden başka bir bölgeye hareket eden savaş tanklarının toprağa verdikleri hasar gösterilebilir (Brauer, 2000). Savaşın şiddetinin sınıflanmasında ise; çevrenin zarar görmesi, çevrenin azalması ve çevrenin bozulması terimleri benzer olarak kullanılmaktadır. Etki derecesi ise aşağıdaki biçimde değerlendirilmektedir (Brauer, 2000). 1.Çevresel rahatsızlık 2.Çevrenin zarar görmesi 2.1.Çevrenin bozulması 2.2.Çevrenin azalması 2.3.Çevrenin yok olması Çevre Sağlığını Korumak İçin Ne Yapılıyor Dünyayı hızla saran kirliliğe ve atık dağlarına bakıldığında hükümetlerin çevre yönetimi konusundaki yaklaşımlarının yeterli olduğu pek söylenememektedir. Bazı ülkeler yaklaşımların yetersizliğini fark ederek yeni oluşumlar yaratmaya çalışmaktadırlar. İngiltere’de Avrupa Birliği’nde ve İsveç’te “birleşik kirlilik denetimi” anlayışı yaygınlaşmaktadır. Ancak politikalarda kirliliğin büyük kısmının denetlenemez olduğu gerçeğini göz ardı edilmiştir. Massachusetts'te kurulan Zararlı Madde Kullanımı Azaltma Enstitüsü, endüstride üretim aşamasında zararlı hammadde kullanımını önlemeye yönelik çalışmalar yapmaktadır (Yılmaz, 1998). Ülkemizde 1983 yılında kabul edilen 2872 sayılı çevre kanunu ile gerekli düzenlemeler yapılmaktadır (www.cevreorman.gov). Birleşmiş Milletler, “Birleşmiş Milletler Çevre Programı” ile çevre için temel sorumluğu ele almaktadır. Birleşmiş Milletler, 2008 Mart ayındaki toplantısında; 11. Çevre Programında, 2010-2011 döneminde iklim değişikliği, felaketler ve çatışmalar, ekosistem yönetimi, çevresel denetim, zararlı maddeler ve tehlikeli atıklar, kaynakların etkiliği, sürdürülebilir tüketim ve üretim konularına yer vermiştir (www.un.org). Günümüzde savaş teknolojilerinin ulaştığı boyut, gezegenimizi binlerce kez yok etme potansiyeline sahiptir. Kimyasal ve biyolojik silahların kullanımının 1925 yılında Cenevre Protokolü ile yasaklanmasına rağmen kullanılmaya devam edilmektedir. Seyreltilmiş uranyumlu bomba ve mermilerle yapılan savaş, toplu kıyım ve yaşam ortamının geleceğinin yok edilmesine dönüşmüştür (Kahya, 2006). Toplumun yaşadığı en büyük travmalardan biri olan savaş, bilimsel ve teknolojik ilerlemeler nedeniyle sivil halkı içerisine alan bir olaya dönüşmüştür. Böyle bir durumda sağlığın korunması ve geliştirilmesinden de sorumlu sağlık çalışanlarından biri olan hemşirenin, insan sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilecek etkenleri iyi bilmesi gerekmektedir. Hemşirenin savaş sırasında ve sonrasında oluşabilecek durumlar konusunda bilgi sahibi olması, olağanüstü durumlara hazırlıklı olmasını sağlayabilecektir. Hemşirenin toplumsal duyarlılığın arttırılması, sosyal sorumluluk projelerinde görev alması gibi alanlarda harekete geçirebilecektir. 116. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Bilim ve Sanatı Dergisi, Cilt:2,Sayı:3.2009 KAYNAKLAR Başçelik BE (2003). Savaş ve ekoloji, Pivolka, 19 Brauer J (2000). The effect http://www.aug.edu/~sbajmb of war on the natural environment. Erişim:22.3.2009. Carr P (2007). Shock and awe and the environment, peace review: A Journal of Social Justice, 19, 335–342. ISSN:1040-2659 Clark MJ (2003). Community health nursing caring for populations, Fourth Edition, Upper Sadle Rever, New Jersey. http.//www.unep.wcmc.org.pdf, Gulf war environmental ınformation service: ımpact on the marine environment ınformation for action, The Impact of War and Weapons on Humans And the Environment Examples of Environmental Damage, Erişim:22.3.2009. http://www.informaction.org/cgi-bin/gPage.pl?menu=menua.txt&main=weapons_examples. txt &s=Weapons Information for action. the ımpact of war and weapons on humans and the environment examples of environmental damage, Erişim:9.4.2009 http://www.un.org/depts/dhl/environment_war/ ıntroduction: armed conflict and the environment. Erişim:22.3.2009. http://www.cevreorman.gov.tr/mevzuat/2872.htm 2872 Sayılı Çevre Kanunu Hall JM, Robinson CH, Broyles TJ (2007). Environmental health., Nies M.A. and McEwen M., Edt., Community/Public Health Nursing Promoting the Health of Populations, Fourth Edition, Philadelphia. Kahya M (2006). Savaş ve barış, Mesleki Sağlık ve Güvenlik Dergisi, Nisan-Haziran, 6-11 Leaning J (2000). Environment and health: 5. Impact of war, Canadian Medical Association, 163(9), 1157-1161 Midlarsky MI (1998). Democracy and the environment: an empirical assessment, Journal of Peace Research, 35(3), 341-361 Peter N (1998). Gleditsch armed conflict and the environment: a critique of the literature, Journal of Peace Research, 35(3), 381-400 Pyakuryal P, Uprety K (2005). Economic & legal ımpact of conflict on states & people in south asia with specific reference to nepal, The Journal of Social, Political and Economic Studies, 30(4),234-240 Shann F(2006). Warfare and the state of the world’s children hot topics in ınfection and ımmunity in children, edited by Andrew J. Pollard and Adam Finn. Springer, New York. Side1 VW, Levy BS (2003). War, terrorism, and public health Journal of Law, Medicine &Ethicss, 31, 516-523. Sütlaş M (2009). Savaşın çevresel etkileri ya da kıyamet. Erişim:25.4.2009, http://www.dezavantaj.org/index. php ?option=com_content&view= article&id=1752 & Itemid = 98) Tikhomirov SN (2006). 1939-1945: Environmental aspects of the war in europe, Review of Central and East European Law, 31, 111-125 Yılmaz E (1998). Çevre Korumada Alternatif Üretim: Temiz Üretim, Tübitak Bilim ve Teknik Dergisi, S:11, Erişim:25.4.2009, http://144.122.60.76/people/gndemirer/links/temizuretim/ doc/B0011.pdf Savaş ve Çevre 117 İletişim adresi: Fatma Başalan İz Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu/İzmir Tel: 0-232-3881103-182 e-posta: [email protected]