PDF İndir - İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi

Transkript

PDF İndir - İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi - Sayı 37 / Güz 2013
Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi
Süreli Elektronik Dergi
Copyright - 2013 Bütün Hakları Saklıdır
E-ISSN: 2147-4524
Türkiye’deki İnternet Gazetelerinde Kullanıcı Katılımının
İşleyişi ve Sınırlılıkları
Mechanisms and Limits of User Participation in Turkish Online Newspapers
Tolga ÇEVİKEL, Arş. Gör. Dr., Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi,
E-posta: [email protected]
Anahtar Kelimeler:
Katılımcı Gazetecilik,
Kullanıcı Katılımı,
İnternet Gazeteleri,
Kullanıcının Ürettiği
İçerik
Keywords:
Öz
Bu çalışma, Türkiye’deki internet gazetelerinde hayata geçirilen okur yorumları,
anketler, forumlar, yurttaş haberleri, yurttaş blogları vb. katılımcı gazetecilik uygulamalarını
konu almaktadır. Çalışma, söz konusu uygulamaların çeşitliliğini ve yaygınlığını
ölçmekte, ayrıca bu uygulamaların işleyişini düzenleyen kural ve ilkeleri araştırmaktadır.
Çalışma böylece, çevrimiçi profesyonel haber medyasında kullanıcılara sunulan katılım
olanaklarının sınırlılıklarını ortaya koymaya çalışmakta; kullanıcıların haber üretim
süreçlerine ne düzeyde katıldıklarını ve bu süreçlerin kontrolünde ne ölçüde etkili olduklarını
sorgulamaktadır. Çalışmada kullanılan veriler, üç farklı türden (basın, televizyon, çevrimiçi)
medya kuruluşuna ait toplam 50 internet gazetesi üzerinde gerçekleştirilmiş kapsamlı bir
çevrimiçi analizin sonucunda elde edilmiştir. Araştırmanın bulguları, Türkiye’de katılımcı
gazeteciliğin oldukça yavaş bir gelişim gösterdiğini; haber üretiminin pek çok aşamasının
kullanıcılara kapalı tutulduğunu, kısmen açık olan aşamaların ise profesyonel gazeteciler
tarafından sıkı bir şekilde kontrol edildiğini ortaya koymaktadır.
Abstract
This study explores participatory journalism features in Turkish online newspapers
Participatory Journalism,
such as reader comments, polls, forums, citizen stories, citizen blogs etc. It examines the
User Participation,
diversity and penetration of these participatory journalism features as well as the rules
Online Newspapers,
User-Generated Content and principles regulating them. Through this, the study tries to discuss the limits of user
participation in online professional news media; it sets out to investigate to what extent
users get involved in and control the news production processes. The data used in the
research were gathered from a comprehensive online survey (analysis of 50 Turkish online
newspapers from three different media traditions; press, broadcast and online). The study
comes to the conclusion that Turkish online newspapers are remarkably slow to respond
to participatory journalism; most stages of the news production process are closed to user
participation or strictly controlled by professional journalists when participation is allowed.
Tolga Çevikel
Giriş
İnternet, içerik üretmeyi ve paylaşmayı, dileyen herkes için olanaklı hale getirmekte
ve kitle iletişiminin geleneksel formlarıyla kıyaslanamayacak ölçüde kolaylaştırmaktadır.
Kişisel bilgisayarların ve mobil dijital kayıt cihazlarının ucuzlayıp yaygınlaşmasıyla
başlayan ve özellikle son on yılda yeni nesil içerik yönetim sistemlerinin ve içerik paylaşım
platformlarının ortaya çıkmasıyla ivme kazanan süreç neticesinde, çevrimiçi içerik üretim
araçları Anderson’ın ifadesiyle “demokratikleşmektedir” (2007: 71-74). İçerik üretim
araçlarının demokratikleşip herkes için daha erişilebilir hale gelmesiyle birlikte, çevrimiçi
haber ve enformasyon üretimi alanında önemli bir değişim yaşanmaktadır. Medya
profesyoneli olmayan internet kullanıcısı sıradan yurttaşlar, önceleri medya kuruluşlarına
ait olan bir tekeli kırarak haber ve enformasyonun toplanması, yazılması, dağıtılması,
yorumlanması süreçlerinde daha aktif rol oynamaktadırlar (Bowman ve Willis, 2003: 9).
Bu dönemde bir taraftan yurttaş gazeteciliğinin yükselişine tanık olunmakta; profesyonel
haber medyasının dışında, tamamen kullanıcının ürettiği içerikle (user-generated content)
oluşturulmuş, kişisel sitelerden bloglara, Wikinews, Indymedia, Ohmynews vb. kolektif
haber sitelerine uzanan çeşitlilikte bir yurttaş medyası ortaya çıkmaktadır. Diğer taraftan
profesyonel haber medyası da, yurttaş medyasının yükselişi eğiliminden giderek daha fazla
etkilenmekte, katılımcı gazetecilik olarak tanımlanan model içerisinde farklı kullanıcı
katılımlarını haber üretim süreçlerine dâhil etmeye çalışmaktadır. Medya kuruluşları;
okur yorumları, anketler, forumlar, yurttaş blogları, yurttaş haberleri vb. bir dizi katılımcı
gazetecilik uygulamasını giderek daha yaygın biçimde hayata geçirerek, kullanıcıların
haber üretiminin çeşitli aşamalarına aktif olarak katılımlarını sağlamaktadır.
Bu çalışmanın konusunu oluşturan katılımcı gazetecilik, kullanıcıların haber
üretimine katılımlarını betimlemek için geliştirilmiş bir diğer kavram olan yurttaş
gazeteciliğinden, söz konusu katılımın medya kuruluşları tarafından sağlanması noktasında
ayrılmaktadır. Yurttaş gazeteciliğinde haber üretimi profesyonellerin herhangi bir katkısı
ya da müdahalesi olmaksızın tamamen yurttaşlar tarafından gerçekleştirilmektedir;
yurttaş gazeteciliği kavramıyla, haber üretiminin kurumsallaşmış medyadan bağımsız
olarak yürütülmesine vurgu yapılmaktadır (Nip, 2006: 118; Aydoğan, 2012: 33). Katılımcı
gazetecilikte ise “kullanıcı katılımı, profesyoneller tarafından tasarlanan bir çerçeve veya
yapı içinde sağlanmaktadır” (Nip, 2006: 217). Bir başka deyişle katılımcı gazetecilik
kavramı ile esas olarak medya kuruluşlarının “kullanıcı katkılarını temin etmeye, işlemeye
ve profesyonel mecralarda yayınlanmaya yönelik olarak hayata geçirdiği uygulamalara
ve bunların arkasındaki teknik, editoryal ve yönetimsel süreçlere” dikkat çekilmektedir
(Thurman ve Hermida, 2010).
Profesyonel haber medyasında kullanıcı katılımın artışı ve katılımcı gazeteciliğin
yükselişi, pek çok yazar tarafından gazetecilikte “biz yazarız, siz okursunuz” dönemini sona
erdirecek ve yeni bir paradigmanın önünü açacak bir gelişme olarak yorumlanmaktadır.
Yeni paradigma, haber üretim süreçlerinin kontrolünde medya kuruluşlarından
kullanıcılara doğru bir güç kayması yaşanacağı, bir başka deyişle bu alandaki kontrolün
kullanıcılarla giderek daha fazla paylaşılacağı (Paulussen vd., 2007: 133) iddiasına
dayanmaktadır. Söz konusu güç kayması, “yalnızca profesyonel haber medyasında
kullanıcının ürettiği içeriğin daha fazla kullanılmasıyla sonuçlanmayacak, aynı zamanda
02
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Türkiye’deki İnternet Gazetelerinde Kullanıcı Katılımının İşleyişi ve Sınırlılıkları
profesyonel gazeteciler ve kullanıcılar arasında daha fazla işbirliğinin gelişmesini de
sağlayacaktır” (Paulussen ve Ugile, 2008: 24-25). Jenkins’e göre, günümüzün katılımcı
medya kültüründe “haber üreticileri ve tüketicileri ayrı rollerle iştigal etmezler, onları
birbirleriyle etkileşim içinde çalışan katılımcılar olarak düşünmek gerekmektedir” (2006:
3). Böylece gazetecilik, yukarıdan aşağıya bir “okumadan”, aşağıdan yukarı bir “sohbete”
doğru evrilecektir. Profesyonel gazetecilerin yeni rol ve sorumlulukları ise söz konusu
sohbeti yönetmek ve kolaylaştırmak olacaktır (Deuze, 2006: 275).
Katılımcı gazetecilikle ilgili geliştirilen bu söylemin hızlıca kabul görüp
benimsenmesi, hiç kuşkusuz öncelikle, internetle birlikte ivme kazanan teknolojik
gelişmelerle bağlantılıdır. Ancak katılımcı gazeteciliğin kısa sürede adeta “sihirli bir
sözcük” (Domingo, 2008: 680) haline gelmesinde, gazeteciliğin içinde bulunduğu sıkıntılı
durum da rol oynamaktadır. Katılımcı gazetecilikle ilgili geliştirilen söylem, bir yönüyle,
gazeteciliğin toplumsal ve demokratik rolünü tam olarak yerine getiremediği için medyaya
olan güvenin zayıfladığına ilişkin, 1990’ların ortalarından bu yana süregelen tartışmaların
da devamıdır. Bir başka deyişle söz konusu söylem, anaakım medyanın kamu ile yeniden
ilişki kurması ve yurttaşları haber üretimine daha fazla dâhil etmesi gerektiğini savunan
anlayışın bir ürünü olarak “gazeteciliği kurtarmak” (Robinson, 2010) amacıyla da işe
koşulmaktadır. Bu anlamda söz konusu söylemin, somut bulgulardan ziyade temennilere
yaslanıyor olabileceğini göz önünde bulundurmak; katılımcı gazetecilikle ilgili kavrayışlar
geliştirirken, sorgulayıcı bir yaklaşımla, kullanıcı katılımına olanak veren mevcut
uygulamaların gerçekte ne şekilde hayata geçirildiğini araştırmak şart görünmektedir.
Söz konusu sorgulayıcı yaklaşım, hiç kuşkusuz medya kuruluşları tarafından
kullanıcılara sunulan katılım olanaklarının taşıdığı önemin azımsanmasını ya da görmezden
gelinmesini gerektirmemektedir. Katılımcı gazetecilik uygulamaları, kullanıcıların haber
üretim süreçlerine daha fazla dâhil olarak bu süreçlerin yönetiminde daha fazla söz
hakkı elde etmelerini sağlayabilir ve böylece gazeteci kullanıcı ilişkisinde eşitlikçi bir
dönüşümün yaşanmasının önünü açabilir. Ancak katılımcı gazeteciliğin getirebileceği bu
kamusal fayda, verili bir durum ya da gerçeklikten ziyade potansiyel bir olanak olarak
değerlendirilmelidir ve bu potansiyelin ne kadar gerçeğe dönüştüğü mutlaka ampirik
olarak sorgulanmalıdır.
Bu çalışma, bu tür bir sorgulayıcı yaklaşımla, Türkiye’de katılımcı gazeteciliğin
mevcut durumunu ele alıp değerlendirmekte ve bu amaçla çevrimiçi profesyonel
haber medyasında yani internet gazetelerinde hayata geçirilen katılımcı gazetecilik
uygulamalarını araştırmaktadır. Çalışma, kapsamlı bir çevrimiçi analiz üzerinden
söz konusu uygulamaların çeşitliliğini, yaygınlığını ve işleyişini ortaya koyarak,
bu uygulamalar yoluyla hayata geçen kullanıcı katılımın düzeyini ve sınırlılıklarını
tartışmaktadır. Bir başka deyişle çalışma, kullanıcıların haber üretim süreçlerine ne
düzeyde katıldıkları ve bu süreçlerin kontrolünde ne ölçüde etkili oldukları sorularına
yanıt aramakta ve Türkiye’deki katılımcı gazetecilik uygulamalarının mevcut halleriyle,
yerleşik gazetecilik kültürünü ve gazeteci kullanıcı ilişkisini ne ölçüde değiştirdiğini
sorgulamaktadır.
Sayı 37 /Güz 2013
03
Tolga Çevikel
Çalışma bu amaçla, toplam 50 internet gazetesini kapsamına alan bir çevrimiçi
analize girişmektedir. Günlük gazeteler, haber kanalları ve yalnızca internette faaliyet
gösteren haber kuruluşları olmak üzere üç farklı türden medya kuruluşuna ait olan bu
internet gazeteleri, toplam sayı anlamında Türkiye’deki çevrimiçi profesyonel haber
medyasının tamamına yakın bir bölümünü temsil etmektedir. Söz konusu çevrimiçi
analizde, öncelikle bu internet gazetelerinde kullanıcı katılımını sağlamak amacıyla
hayata geçirilen uygulamaların hangileri olduğu ortaya konulmaktadır. Daha sonra her
bir katılımcı gazetecilik uygulamasının yaygınlık düzeyi ölçülmekte ve yine her bir
uygulamanın işleyişini düzenleyen temel kural ve ilkeler tespit edilmeye çalışılmaktadır.
Mevcut katılımcı gazetecilik uygulamaları yoluyla hayata geçen kullanıcı katılımın
düzeyini ve sınırlılıklarını daha sağlıklı bir şekilde ortaya koyabilmek için, çalışmada
ayrıca söz konusu uygulamalar, haber üretim sürecinin farklı aşamalarıyla (enformasyonun
toplanması, seçilmesi, haberleştirilmesi, dağıtımı ve yorumlanması) ilişkilendirilmek
suretiyle de ele alınmaktadır. Bunun için daha önce Domingo vd. (2008) ve Hermida vd.
(2011) tarafından da hayata geçirilen bir yöntemden yararlanılmaktadır. Öncelikle her bir
katılımcı gazetecilik uygulamasının haber üretiminin hangi aşamalarında işe koşulduğu
tespit edilmekte, buradan yola çıkılarak da haber üretiminin hangi aşamalarının kullanıcı
katılımına ne ölçüde açık/kapalı olduğu, bir başka deyişle kullanıcılara sunulan katılım
olanaklarının (ve neticede gerçekleşen katılımın) haber üretiminin daha çok hangi
aşamalarına yönelik olduğu araştırılmaktadır.
Çalışmanın geri kalan bölümünde, katılımcı gazetecilikle ilgili şu ana kadar yapılmış
akademik çalışmalar özetlendikten sonra, katılımcı gazetecilik uygulamalarına ve bu
uygulamaların haber üretim süreçleriyle nasıl ilişkilendirildiğine dair kısa bir bilgilendirme
yapılıp, araştırmanın bulgularının sunulmasına ve tartışılmasına geçilecektir.
Katılımcı Gazeteciliğin Gelişimi: Önceki Çalışmaların Bulguları
Katılımcı gazetecilik ile ilgili ilk akademik çalışmalar, medya kuruluşlarının ve
profesyonel gazetecilerin, kullanıcının ürettiği içeriğin ve kullanıcı katılımının yükselişine
nasıl bir reaksiyon gösterdikleri sorusundan hareketle başlamıştır. Deuze, bu konuyla
ilgili erken çalışmasında (2003) medya kuruluşlarının kullanıcı katılımının beraberinde
getirdiği yeni sorulara oldukça muhafazakâr bir şekilde, var olan gazetecilik kültürüne
ve değerlerine yaslanarak yanıt vermeye çalıştığını öne sürmektedir. Yine aynı yazar,
bir başka çalışmasında gazetecilerin, geleneksel eşik bekçiliği rolleriyle ve profesyonel
kimlikleriyle çeliştiği için etkileşim mefhumuna karşı genellikle dirençli ve mesafeli
davrandıklarını ortaya koymaktadır (Deuze vd., 2007). Singer’a (2005) göre de gazeteciler,
kullanıcı katılımını geleneksel gazetecilik norm ve pratiklerine uygun hale gelecek
şekilde kontrol altında tutarak katılıma olanak veren uygulamaları “normalleştirmeye”
çalışmaktadırlar. Singer tarafından geliştirilen “normalleştirme” tespiti, daha sonra
Thurman ve Hermida tarafından da tekrarlanmakta; yazarlar “kullanıcının ürettiği içeriği
medya kuruluşunun markasına, kurumsal değerlerine uydurmaya, normalleştirmeye
çalışan editoryal tutumlara ve moderasyon uygulamalarına” dikkat çekmektedirler (2010:
55).
04
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Türkiye’deki İnternet Gazetelerinde Kullanıcı Katılımının İşleyişi ve Sınırlılıkları
Bu tartışmalardan devamla, internet gazetelerinde kullanılan katılımcı gazetecilik
uygulamalarının neler olduğunu ve ne ölçüde hayata geçirildiğini araştıran bir dizi çalışma
ortaya çıkmıştır. Daha çok web sitelerinin niceliksel analizine dayalı olan bu çalışmalar,
kullanıcılara haber üretim süreçlerine katılmaları ve içerik üretmeleri için sunulan
olanakların çeşitliliğini ve yaygınlığını ölçmeye çalışmaktadır. Söz konusu çalışmaların
ilk örneklerinden birisi, Thurman’ın (2008) Britanya’daki ulusal gazetelerin web
sitelerini analiz ettiği araştırmadır. Yazar, 2005 tarihli saha araştırmasında bu gazetelerde
hayata geçirilen katılımcı gazetecilik uygulamalarını anketler, forumlar, chat odaları,
soru-yanıtlar, bloglar ve okur yorumları olarak kayıt altına almakta; en yaygın kullanılan
uygulamanın %70 oran ile soru-yanıtlar olduğunu tespit etmektedir. Kullanıcıların,
gazetecilere veya davetli konuklara sorularını iletebildikleri bu uygulamayı, %50 ile
anketler, %40 ile forumlar takip etse de, okur yorumları ve bloglar gibi görece daha
gelişkin uygulamaların hayata geçirilme oranları %10 ile sınırlı kalmaktadır (2008: 140141). Thurman, daha sonraki dönemde, bu defa Hermida ile birlikte, aşağı yukarı aynı
örneklem üzerinde 2006 ve 2008 yılları için iki ayrı saha araştırması daha gerçekleştirmiştir
(Thurman ve Hermida, 2008; Hermida ve Thurman, 2010). Yazarlar bu çalışmalarında,
aradan geçen süre zarfında Britanyalı internet gazetelerinde iki yeni katılımcı gazetecilik
uygulamasının (yurttaş medyası, yurttaş haberleri) daha hayata geçirilmeye başlandığını,
ayrıca kullanıcılara sunulan katılım olanaklarında oran olarak kayda değer bir artış
yaşandığını tespit etmektedirler. Bu çalışmalara göre Nisan 2005-Haziran 2008 arası,
örneğin okur yorumlarına yer veren internet gazetesi sayısı 1’den 8’e (%65’e), bloglara
yer verenler ise 1’den 9’a (%75’e) yükselmiştir (Hermida ve Thurman, 2010). Ancak
bloglar haricinde, kullanıcıların doğrudan içerik üretmesine ve yayınlamasına olanak
tanıyan yurttaş medyası ve yurttaş haberleri gibi uygulamalar, hâlâ oldukça sınırlı ölçüde
hayata geçirilmektedir.
Rebillard ve Touboul (2010) ise, kullanıcıya sunulan katılım olanaklarını araştırmak
için, internet gazetelerinde hangi uygulamaların kullanıldığından değil, bu gazetelerde
yer alan linklerden yola çıkmaktadırlar. Yazarlar, Avrupa ve ABD’den dört büyük internet
gazetesinin ana sayfalarında yer alan linkleri sayı ve alan olarak analiz ederek, kullanıcıları
katılıma davet eden uygulamaların yaygınlığını ve görünürlüğünü ölçmektedirler.
Araştırma, katılımcı gazetecilik uygulamalarının her dört gazetede de oldukça sınırlı
olarak hayata geçirildiğini; toplam linklerin sayı olarak %10 ila %15’inin, alan olarak da
%4 ila %16’sının bu uygulamalara yöneldiğini ortaya koymaktadır. Araştırmada ayrıca
bu linklerin sol kolonda (göz izleme çalışmalarına göre en stratejik olan konumda) değil,
orta veya sağ kolonlarda ve sayfanın aşağı kısımlarında yer aldığı da tespit edilmektedir.
Katılımcı gazeteciliğin gelişimiyle ilgili benzer bir tespit, Paulussen vd. (2007)
tarafından yapılan bir uluslararası çalışmada da yinelenmektedir. Yazarlar, Belçika,
Finlandiya, Almanya ve İspanya’daki katılımcı gazetecilik uygulamalarını daha ziyade
ikincil kaynaklar üzerinden değerlendirdikleri çalışmalarında, ülkeler arasında ufak tefek
farklılıklar bulunsa da, dört ülkede de kullanıcıya sunulan katılım olanaklarının oldukça
sınırlı düzeyde seyrettiğini tespit etmektedirler. Yine benzer şekilde, Paulussen ve Ugille
(2008), Belçika’dan iki gazete ve bir yerel topluluk web sitesi ile ilgili olarak gazetecilerle
yaptıkları görüşmeler üzerinden gerçekleştirdikleri çalışmalarında, gazetecilerin kullanıcı
katılımının önemine dair bir farkındalığa sahip olduklarını ancak buna rağmen katılımcı
gazeteciliğin beklenenden daha yavaş geliştiğini ortaya koymaktadırlar.
Sayı 37 /Güz 2013
05
Tolga Çevikel
Katılımcı gazeteciliğin gelişimini, internet gazetelerinde hayata geçirilen uygulamalar
üzerinden araştırmayı tercih eden birkaç önemli çalışma daha bulunmaktadır. Bunlardan
ilki, Domingo vd. (2008) tarafından gerçekleştirilen, 8 Avrupa ülkesinden ve ABD’den,
toplam 16 internet gazetesinin analiz edildiği araştırmadır. Bu araştırmayı hayata geçiren
ekip, sonra çok daha kapsamlı ikinci bir araştırmaya daha imza atmış; 10 ayrı ülkeden,
iki düzineden fazla gazetenin web sitelerini analiz etmiş, ayrıca yaklaşık 70 gazeteciyle
derinlemesine görüşmeler gerçekleştirmiştir (Hermida vd., 2011). Bu çalışmalar
öncelikle, önceki çalışmalarda tespit edilen katılımcı gazetecilik uygulamalarının zaman
içinde uğradığı değişimi ortaya koymaktadır. Hermida vd. (2011) çalışmasında, en güncel
katılımcı gazetecilik uygulamaları; yurttaş blogları, yurttaş medyası, yurttaş haberleri,
kolektif söyleşiler, okur yorumları, içerik hiyerarşisi, forumlar, gazeteci blogları, anketler
ve sosyal ağ olarak sıralanmaktadır.
Bahsi geçen çalışmalar öncekilerden farklı olarak, sadece internet gazetelerinde
kullanıcılara sunulan katılım olanaklarının çeşitliliğini ve yaygınlığını değil, aynı
zamanda bu olanakların haber üretim süreçlerinin hangi aşamalarına yönelik olduğunu da
araştırmaktadır. Gerek Domingo vd. (2008) gerekse Hermida vd. (2011) çalışmalarında
haber üretimini (erişim-gözlem, seçme-filtreleme, işlem-düzenleme, dağıtım, yorumlama
olmak üzere) beş farklı aşamaya ayırarak ele almaktadırlar. Araştırmacılar, haber üretiminin
her bir aşaması için işe koşulan farklı katılımcı gazetecilik uygulamaları üzerinden,
kullanıcıların haber üretim süreçlerine katkıda bulunma ve bu süreçleri etkileme yetisine
gerçekte ne ölçüde sahip oldukları sorusuna yanıt aramaktadırlar. Bu çalışmalarda ulaşılan
sonuç, internet gazetelerinin kullanıcılara en fazla katılım olanağını, yorum ve tartışma
ile ilgili uygulamalar şeklinde sunduğu yönündedir. Yani internet gazeteleri, kullanıcıları
haber üretiminden ziyade, ağırlıklı olarak profesyonellerce üretilmiş haberlerin
yorumlanmasına katmayı tercih etmektedir. Domingo vd. (2008)’e göre, haber üretiminin
yorumlama dışındaki aşamaları kullanıcı katılımına ancak sınırlı olarak açıktır ve katılıma
izin verildiği durumlarda profesyonel gazeteciler tarafından kontrol edilmektedir.
Yazarlar aynı çalışmalarında ayrıca, internet gazetelerinde kullanıcılara giderek daha
fazla katılım olanağı sunulmakta olsa da, mevcut gazetecilik kültürünün, özellikle eşik
bekçiliği rolünün muhafaza edilmeye çalışıldığına da dikkat çekmektedirler. Benzer bir
husus, Hermida ve Thurman (2010) tarafından da dile getirilmekte; yazarlar internet
gazetelerinde kullanıcılara sunulan katılım olanaklarının yalnızca bir tür “yanıt hakkı”
niteliğinde olduğunu öne sürmektedirler. Oysa yazarlara göre katılımcı gazetecilik, yanıt
hakkını aşması gereken bir kavramdır; kullanıcılar katılımcı gazetecilik uygulamaları
yoluyla gündem belirleme ve profesyonel gazetecilikle rekabet etme yeteneğine de
kavuşabilmelidirler.
Medya kuruluşlarının ve gazetecilerin, haber üretiminin pek çok aşamasını
kullanıcıların aktif katılımına açmakta gönülsüz olduğu, açtığı zaman da kontrolü elden
bırakmak istemediği hususlarına dikkat çeken başka çalışmalar da bulunmaktadır.
Örnebring (2008) bu tartışmayı internet gazetelerinde ne tür kullanıcının ürettiği içeriğe
yer verildiğinden yola çıkarak yapmaktadır. Yazar, The Sun (Britanya) ve Aftonbladet
(İsveç) adlı internet gazetelerini incelediği çalışmasında, bu gazetelerde kullanıcılara daha
çok popüler kültür ve kişisel/gündelik hayat ile ilgili içerik üretme olanağı sunulduğunu,
kullanıcılar tarafından üretilmiş “sert haberlere” ise neredeyse hiç yer verilmediğini tespit
06
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Türkiye’deki İnternet Gazetelerinde Kullanıcı Katılımının İşleyişi ve Sınırlılıkları
etmektedir. Yazar çalışmasında bu durumu, medya kuruluşlarının kullanıcılara haber
üretim süreçlerinde gerçek bir etkide bulunma şansı verme konusunda pek de istekli
olmadıkları şeklinde yorumlamaktadır. Pantti ve Bakker (2009) ise, Hollandalı gazeteciler
ile yaptıkları görüşmeler üzerinden Hollanda haber medyasında amatör görsellerin
kullanımını araştırdıkları çalışmada, kullanıcılar tarafından üretilen görsellerin çok
ağırlıklı bir bölümünün, “yumuşak haberlerle” ya da haber değeri taşımayan konularla
ilgili olduğunu tespit etmektedirler. Yazarlara göre bu durum, gazetecilerin eşik bekçisi
statülerini korumak için başvurdukları yöntemlerden birisi olarak değerlendirilmelidir
(2009: 486).
Wardle ve Williams (2010) ise, 115 BBC gazetecisi ile yaptıkları görüşmeler
sonucunda, kullanıcı katılımının, gazetecilerin çalışma şekillerini değiştirmekten
çok, geleneksel gazetecilik rutinlerinin içine sıkıca gömülmüş durumda olduğunu öne
sürmektedirler. Katılımcı gazetecilik, gazeteci ve kullanıcı ilişkisini radikal olarak
değiştirmemekte; iki grup arasında istisnai durumlar haricinde işbirliği yapılmamaktadır.
Yazarlara göre gazeteciler, kullanıcıları “ortak” olarak değil, “fazladan bir haber kaynağı”
olarak görmektedirler (2010: 791-792).
Gazetecilerin kullanıcılarla ilgili algılamaları, katılımcı gazetecilik uygulamaları
yoluyla internet gazetelerine ulaşan kullanıcının ürettiği içeriğin değerlendirilme şeklini
de belirleyebilmektedir. Domingo, bu hususla ilgili olarak internet gazetelerinin iki ayrı
yaklaşımı benimseyebildiklerini tespit etmektedir (2011: 85-88). Yazar, bunlardan ilkini
ve pratikte daha fazla karşılaşılan yaklaşımı, “oyun sahası olarak katılımcı gazetecilik”
olarak tanımlamaktadır. Bu yaklaşımı benimseyen internet gazetelerinde, kullanıcıların
ürettiği içerik, profesyonel olarak üretilen içerikle karıştırılmamakta; bu içerik için
ayrı ve yalıtılmış alanlar oluşturularak kullanıcılar bu ayrı alanlarda “oynamaya” davet
edilmektedir. İkinci yaklaşım olan “kaynak olarak katılımcı gazetecilik”te ise, kullanıcının
ürettiği içerik gazeteciler tarafından kaynak materyal olarak değerlendirilmekte ve mevcut
profesyonel içeriğe entegre edilmektedir.
Haber Üretim Aşamaları ve Katılımcı Gazetecilik Uygulamaları
Bu çalışma, Domingo vd. (2008) ve Hermida vd. (2011) tarafından yapılan
çalışmalarda kullanılan yöntemi takip etmekte ve katılımcı gazetecilik uygulamalarını,
haber üretiminin birbirini takip eden beş farklı aşamasıyla ilişkilendirerek ele almaktadır.
Geleneksel olarak gazetecilik doğrusal bir süreç olarak düşünüldüğünde haber üretimi,
haber için gerekli olan ham materyalin toplanmasıyla başlamakta, bu materyalin
seçilmesi, haberleştirilmesi, okura ulaştırılması ve okur tarafından yorumlanmasıyla son
bulmaktadır. İnternetle birlikte, kullanıcıların haber üretiminin hemen her aşamasına
katılımlarını sağlamak üzere internet gazeteleri tarafından işe koşulan, yeni ve yenilikçi
uygulamalar ortaya çıkmaktadır. Söz konusu katılımcı gazetecilik uygulamalarını,
Hermida vd.’den (2011) alınarak geliştirilen ve güncellenen bir tablo yardımıyla analiz
etmek mümkündür.
Sayı 37 /Güz 2013
07
Tolga Çevikel
Tablo 1. Haber üretim aşamalarına göre katılımcı gazetecilik uygulamaları
Haber üretiminin beş aşaması
İlgili katılımcı gazetecilik uygulamaları
1. Erişim-gözlem
İçerik gönderme çağrısı
2. Seçme-filtreleme
-
3. İşlem-düzenleme
Yurttaş haberleri
Yurttaş blogları
İçerik hiyerarşisi
4. Dağıtım
Kişiselleştirme
Sosyal medyada paylaşma
Okur yorumları
5. Yorumlama
Anketler
Forumlar
Kolektif söyleşiler
Tablo kısaca özetlenecek olursa; erişim-gözlem, enformasyonun toplandığı, yani
haber için gereken kaynak materyalin temin edildiği ya da üretildiği aşamadır. Kullanıcıların
haber üretiminin bu ilk aşamasına katılımı, medya kuruluşları tarafından yapılan “içerik
gönderme çağrısı” yoluyla gerçekleşmektedir. Medya kuruluşları, genel veya doğrudan
spesifik bir konuyla ilgili olarak kullanıcılarından yazılı veya görsel/işitsel içerik talebinde
bulunmaktadır ve genellikle web sitelerindeki bir form aracılığıyla (veya daha basit bir
şekilde e-posta yoluyla) bu içeriğin akışını sağlamaktadır. Medya kuruluşlarının buradaki
amacı, kullanıcılardan habere dönüştürülebilecek ham enformasyon (haber için ipucu ya
da fikir) ya da haberde kullanılabilecek fotoğraf ve video temin edebilmektir.
Seçme-filtreleme, toplanan enformasyonun hangilerinin habere dönüştürüleceğine
karar verildiği, eşik bekçiliği olarak da bilinen aşamadır. Haber üretiminin bu aşamasının
kullanıcı katılımına en azından bugün için tamamen kapalı tutulduğu söylenebilir. Medya
kuruluşları neyin haber olacağını belirleme ya da etkileme anlamında kullanıcılara anlamlı
bir olanak sunmamaktadır, haber üretiminin bu aşamasıyla ilgili bilinen bir katılımcı
gazetecilik uygulaması mevcut değildir.
İşlem-düzenleme, haberin üretildiği, yani yayın için hazırlandığı ve düzenlendiği
aşamadır. Bazı medya kuruluşları, içerik gönderme çağrısının ötesine geçerek
kullanıcılarının haber yapıp yayınlamalarına da olanak sağlamakta, “yurttaş haberleri”
için sitelerinde özel alanlar tahsis etmektedir. CNN “iReport”, NBC News “FirstPerson”,
Fox News “u-Report”, ABC News “i-Caught” vb. katılımcı gazetecilik projeleri, bunun
çok bilinen bazı örnekleridir. Medya kuruluşlarının kullanıcılarına sunduğu blog yaratma
olanağı, “yurttaş blogları” da haber üretiminin bu aşamasıyla ilgili önemli bir katılımcı
gazetecilik uygulaması olarak değerlendirilmelidir.
08
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Türkiye’deki İnternet Gazetelerinde Kullanıcı Katılımının İşleyişi ve Sınırlılıkları
Dağıtım, haberin yayıldığı ve farklı mecralarda okunmaya/izlenmeye hazır hale
getirildiği aşamadır. Haber üretiminin bu aşamasıyla ilgili olarak, haberlerin kullanıcılardan
gördüğü ilginin derecesine göre listelenmesi “içerik hiyerarşisi”; haberlerin kullanıcılar
tarafından kendi ilgi alanlarına göre özelleştirilmesi “kişiselleştirme” ve haberlerin
çeşitli sosyal medya platformlarında paylaşılması “sosyal medyada paylaşma” gibi
uygulamalardan bahsetmek mümkündür.
Yorumlama ise, üretilen ve yayınlanan haberlerin tartışmaya ve yoruma açıldığı
aşamadır. Haber üretiminin bu son aşamasının, kullanıcı katılımına en açık tutulan
aşama olduğu söylenebilir. Medya kuruluşları, kullanıcıların haberleri yorumlamalarını
ve bu haberler üzerinden gündeme dair fikirlerini söylemelerini sağlamak üzere “okur
yorumları”, “anketler”, “forumlar” ve “kolektif söyleşiler” gibi bir dizi uygulamayı
hayata geçirmektedir.
Türkiye’de Katılımcı Gazetecilik Uygulamalarının Mevcut Durumu ve İşleyişi
Araştırmanın Yöntemi
Bu araştırma, haber üretim aşamalarıyla da ilişkilendirilmek suretiyle kısaca
tanıtılan tüm bu katılımcı gazetecilik uygulamalarının her birinin, Türkiye’deki internet
gazetelerinde “ne ölçüde” ve “ne şekilde” hayata geçirildiğini araştırmaktadır. “İnternet
gazetesi” kavramı bu çalışmada, profesyonel medya/haber kuruluşlarının web sitelerini
tanımlamak için kullanılmaktadır ve günlük gazetelerin, haber kanallarının ya da
yalnızca internette faaliyet gösteren medya kuruluşlarının haber sitelerinin hepsini birden
kapsamaktadır.Araştırma 50 internet gazetesini konu almaktadır; bunların 30 tanesi
ulusal günlük gazetelere (spor gazeteleri hariç), 11 tanesi ulusal haber kanallarına aittir.
Geri kalan 9 internet gazetesi ise, geleneksel medya gruplarından bağımsız ve yalnızca
çevrimiçi olarak faaliyet gösteren medya kuruluşlarına ait olan haber siteleri arasından
seçilmiştir. (50 internet gazetesinin tam listesi için bkz. Ek 1) Araştırma esas olarak
internet gazetelerinin web siteleri üzerinden yürütülmüş, söz konusu çevrimiçi analiz
2013 yılının yaz aylarında gerçekleştirilmiştir.
İnternet gazetelerinin çevrimiçi analizinin, neleri kapsadığı ve hangi aşamalardan
oluştuğu, şu şekilde özetlenebilir: Araştırmada önce internet gazetelerinde kaç farklı
katılımcı gazetecilik uygulamasının hayata geçirildiği, yani uygulamaların çeşitliliği
tespit edilmiştir. Daha sonra her bir internet gazetesinin bu uygulamalardan hangilerine
yer verdiği incelenmiş ve hem topluca 50 internet gazetesi için hem de farklı medya
kuruluşu türleri için, uygulamaların yaygınlığı ölçülmüştür. Bunun dışında her bir
katılımcı gazetecilik uygulamasının işleyişini düzenleyen temel kural ve ilkeler tespit
edilmeye çalışılmış; uygulamadan yararlanmak için gereken koşullar, uygulamanın
işleyişinde kullanılan altyapı ve teknik araçlar, uygulamanın sitede konumlanışı, uygulama
yoluyla üretilen içeriğin kullanılma şekli, uygulamanın moderasyonunun yöntemi ve
kuralları vb. gibi bir dizi husus araştırılmıştır. Araştırmanın bu son boyutu için, web
sitelerinin analizinin yanı sıra her bir katılımcı gazetecilik uygulamasının araştırmacı
tarafından bizzat deneyimlenmesi de gerekmiştir. Bunun dışında internet gazetelerinin
Sayı 37 /Güz 2013
09
Tolga Çevikel
uygulamalarını tanıtmak için sitelerinde sundukları bilgilerden ve çok sınırlı da olsa bu
uygulamaları konu alan bazı ikincil kaynaklardan da yararlanılmıştır.
Araştırmanın Bulguları
Türkiye’deki medya kuruluşları, internet gazetelerini 1995 yılından itibaren hayata
geçirmeye başlamışlarsa da, katılımcı gazetecilik uygulamalarının geçmişi ancak 2000’li
yılların ortalarına uzanmaktadır. Türkiye’de ilk olarak 1995 yılının sonunda Evrensel.net
ve Zaman.com.tr adlı internet gazeteleri açılmış, 1998 yılının sonuna kadar aşağı yukarı
tüm büyük günlük gazeteler web sitelerini (internet gazetelerini) kurmuşlardır (Kara,
2002: 44). Bu internet gazeteleri, kuruluşlarını takip eden ilk birkaç yıl, gazeteler için
hazırlanan içeriğin günde bir defa webe taşınmasıyla sınırlı bir faaliyet yürütmüşlerdir.
2000’li yılların başından yaklaşık ortalarına kadar uzanan süreçte de bu gazeteler yine esas
olarak basılı içeriği webe taşıyarak faaliyet gösterseler de, artık gün içinde birden fazla
güncellenmeye, örneğin bazı son dakika haberlerine yer vermeye başlamışlardır. Ancak
bu dönemde webe özgü, gazetelerin basılı sürümlerinde yer almayan içerik oldukça sınırlı
bir düzeyde kalmış, ayrıca kullanıcı katılımına olanak veren uygulamalara çok az yer
verilmiştir. Örneğin 2003 yılı için yapılmış bir araştırma, dönemin 24 internet gazetesinin
ancak 10 tanesinin anketlere, 3 tanesinin okur yorumlarına ve 1 tanesinin forumlara yer
verdiğini tespit etmektedir (Çevikel, 2003: 71). 2000’li yılların ikinci yarısından itibaren
ise internet gazeteleri, basılı içerikten farklı olarak kendi özgün haberlerini üreten, 24 saat
güncellenen, organizasyon olarak da gazeteden bağımsız işleyen bir yapıya kavuşmuş,
kullanıcı katılımına olanak veren uygulamalar da esas olarak bu dönemden itibaren
hayata geçirilmeye başlanmıştır.
Araştırmanın yapıldığı 2013 yılına gelindiğinde ise, aradan geçen zaman içinde
Türkiye’de katılımcı gazeteciliğin çok yavaş bir gelişim gösterdiği görülmektedir.
Türkiye’deki internet gazetelerinde yer alan katılımcı gazetecilik uygulamalarına ilk
genel bakış, bu uygulamaların çeşitlilik açısından ama özellikle de yaygınlık açısından
oldukça sınırlı bir seviyede hayata geçirildiğini ortaya koymaktadır. Tablo 2’den de takip
edilebileceği üzere, “sosyal medyada paylaşma” (%98) ve “içerik hiyerarşisi” (%68) gibi
görece basit ve önemsiz iki uygulama hesaba katılmazsa, Türkiye’de en yaygın olarak
hayata geçirilen katılımcı gazetecilik uygulaması olarak “okur yorumları” (%80) öne
çıkmaktadır. Bahsedilen bu ilk üç uygulamayı, %18 ile yine oldukça basit bir uygulama
olan “anketler”, %12 ile de “içerik gönderme çağrısı” takip etmektedir. Diğerlerinin,
özellikle “yurttaş haberleri” ve “yurttaş blogları” gibi görece gelişkin katılımcı gazetecilik
uygulamalarının ise %4’ü geçemediği görülmektedir. Tüm bu rakamlar, 2000’lerin
ikinci yarısında Avrupa ve ABD için yapılmış araştırmalarda (ör. Hermida ve Thurman,
2008; Domingo vd., 2008) tespit edilen rakamlarla kıyaslandığında bile çok gerilerde
kalmaktadır. Ayrıca başka ülkelerde örneklerini sıkça gördüğümüz “gazeteci blogları” ya
da “kullanıcı güdümlü forumlar” gibi uygulamaların, Türkiye’deki internet gazetelerinin
hiçbirinde hayata geçirilmediği de dikkat çekmektedir.
10
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Türkiye’deki İnternet Gazetelerinde Kullanıcı Katılımının İşleyişi ve Sınırlılıkları
Tablo 2. Türkiye’deki internet gazetelerinde katılımcı gazetecilik uygulamaları
Haber üretim aşamaları
Erişim-gözlem
Seçme-filtreleme
İşlem-düzenleme
Dağıtım
Yorumlama
Katılımcı gazetecilik
uygulamaları
Var
Yok
%
İçerik gönderme çağrısı
Yurttaş haberleri
Yurttaş blogları
İçerik hiyerarşisi
Kişiselleştirme
Sosyal medyada paylaşma
Okur yorumları
Anketler
Forumlar
Kolektif söyleşiler
6
2
2
34
1
49
40
9
2
1
44
48
48
16
49
1
10
41
48
49
12
4
4
68
2
98
80
18
4
2
Türkiye’deki katılımcı gazetecilik uygulamaları, internet gazetelerinin hangi
türden medya kuruluşlarına ait olduğuna göre incelendiğinde ise, üç tür internet gazetesi
arasında kullanıcı katılımının düzeyi, yani uygulamaların yaygınlığı anlamında kayda
değer bir farklılık gözlemlenmemektedir (Bkz. Tablo 3). Uygulamaların çeşitliliği
anlamında ise, günlük gazetelerin diğerlerinden biraz daha önde olduğu söylenebilir.
Örneğin “yurttaş blogları” ve “kolektif söyleşiler” yalnızca günlük gazetelerin internet
sitelerinde hayata geçirilmektedir. Bu noktada Radikal gazetesinin bir fark yarattığını
söylemek gerekmektedir; Radikal.com.tr 2012 sonbaharında “Radikal okuyun,
okuduğunuz gazetenin yazarı olun!” sloganıyla yenilenmiş ve Türkiye’de az uygulanan
pek çok yeni katılımcı gazetecilik uygulamasını hayata geçirmiştir. Katılımcı gazetecilik
uygulamalarının çeşitliliği anlamında, yalnızca çevrimiçi olan medya kuruluşlarının
diğerlerine oranla daha az sayıda uygulamaya sahip olduğu da söylenebilir. Yalnızca
çevrimiçi medya kuruluşlarına ait olan internet gazetelerinde, “sosyal medyada paylaşma”
ve “içerik hiyerarşisi” uygulamaları hesaba katılmazsa, neredeyse tek katılımcı gazetecilik
uygulamasının “okur yorumları” (%89) olduğu görülmektedir.
Tablo 3. Medya kuruluşlarının türüne göre katılımcı gazetecilik uygulamaları
Katılımcı gazetecilik
uygulamaları
İçerik gönderme çağrısı
Yurttaş haberleri
Yurttaş blogları
İçerik hiyerarşisi
Kişiselleştirme
Sosyal medyada paylaşma
Okur yorumları
Anketler
Forumlar
Kolektif söyleşiler
Günlük gazeteler
(n=30)
Var Yok
%
10
3
27
3
1
29
7
2
28
57
17
13
0
0
30
100
30
0
77
23
7
23
7
23
3
1
29
3
1
29
TV kanalları
(n=11)
Var Yok
%
9
18
2
10
9
1
11
0
0
2
82
9
10
9
1
1
91
10
2
82
9
9
18
2
10
9
1
11
0
0
Çevrimiçi
(n=9)
Var Yok
%
8
11
1
9
0
0
9
0
0
1
89
8
9
0
0
0
100
9
1
89
8
9
0
0
9
0
0
9
0
0
Toplam
(n=50)
%
12
4
4
68
2
98
80
18
4
2
Sayı 37 /Güz 2013
11
Tolga Çevikel
Her bir katılımcı gazetecilik uygulamasının hangi internet gazetelerinde, ne şekilde
hayata geçirildiğine tek tek ve daha detaylı olarak bakıldığında, Türkiye’de katılımcı
gazeteciliğin mevcut durumunu daha iyi analiz etmek mümkün olacaktır.
İçerik Gönderme Çağrısı: Kullanıcıların kendi yaptıkları haberleri ya da çektikleri
fotoğraf ve videoları, internet gazetelerinin içeriğine dâhil edebilmeleri, kullanıcı
katılımının en doğrudan ve en önemli formlarından bir tanesidir. Böylesi bir katılımın
gerçekleşebilmesinin ilk koşulu ise, internet gazeteleri tarafından kullanıcılara bu yönde
bir hatırlatma ya da çağrı yapılmasıdır. Türkiye’de kullanıcılarına kendilerine içerik
göndermeleri yönünde açık ve görünür bir çağrı yapan ve bu içeriğin bir form yoluyla
akışını düzenleyen yalnızca 6 internet gazetesi (%12 oranda) bulunmaktadır. Bunlar
dışındaki diğer 44 internet gazetesinin herhangi birinde, kullanıcının ürettiği içeriğin
e-posta gibi görece daha basit yollarla da olsa kendilerine ulaştırılabileceğine dair bir
hatırlatma ya da çağrı yapılmamaktadır.
Bu uygulamayı hayata geçiren 6 internet gazetesi, kullanıcılarına yönelik içerik
gönderme çağrılarını, slogana benzeyen özel isimler altında gerçekleştirmektedir:
Evrensel.net “Haber Gönder”, Radikal.com.tr “Senden Haber”, Zaman.com.tr “Bir
Haberim Var”, Cnnturk.com “Haberim”, Trthaber.com “Haber Sizsiniz”, T24.com.
tr “Haber Bildir” gibi. Söz konusu 6 gazeteden 2’si (Zaman.com.tr ve Trthaber.com)
kullanıcılarından yalnızca fotoğraf veya video şeklinde görsel içerik talep etmekte, diğer
4’ü ise kullanıcılarını görsellerin yanı sıra yazılı içerik ve haber de göndermeye davet
etmektedir.
“İçerik gönderme çağrısı” uygulaması, temelde basit bir form mantığına
dayanmaktadır. Kullanıcılar hazırladıkları içeriği, bu uygulamalara ait özel sayfalarda yer
alan formlara doğrudan yazarak veya ayrı dosyalar halinde ekleyerek oldukça pratik bir
şekilde internet gazetelerine ulaştırabilmektedirler. Kullanıcının ürettiği içeriğin akışıyla
ilgili olarak, internet gazeteleri ile kullanıcılar arasında ücret karşılığı olmayan, gönüllü
bir ilişki bulunmaktadır. Yalnızca Trthaber.com, kullanıcının ürettiği içeriğin akışını cazip
kılmak için, her hafta en iyi içeriği gönderen üç kişiye belli bir para ödülü vermektedir.
Yurttaş Haberleri: Yurttaş haberleri uygulaması, Türkiye’deki 50 internet
gazetesinin yalnızca 2’sinde, Radikal.com.tr ve Cnnturk.com’da hayata geçirilmektedir
(%4 oranda). Bu internet gazeteleri “Senden Haber” ve “Haberim” adlarını verdikleri
uygulamalarla, içerik gönderme çağrısı yapmanın ve bu içeriğin akışını düzenlemenin
bir adım ötesine geçmekte; sitelerinde yurttaş haberleri için ayrı özel alanlar tahsis
etmektedirler. Radikal.com.tr, 2012 yılının sonlarında hayata geçirdiği “Senden Haber”
adlı yurttaş haberleri uygulamasını, kullanıcılarına “Hiçbir muhabirin yakalayamadığı
haberler sende ise Radikal editörleriyle paylaş, haberlerin Radikal.com.tr ve Radikal
gazetesinde yayınlansın” şeklinde duyurmaktadır. Cnnturk.com ise, geçmişi 2008 yılına
kadar uzanan “Haberim” adlı uygulamasında, “haber değeri taşıdığına inandığınız her
türlü olay/durumu görüntüleyip yayınlayabilirsiniz” diyerek kullanıcılarına “gönüllü
muhabir olun” çağrısı yapmaktadır.
12
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Türkiye’deki İnternet Gazetelerinde Kullanıcı Katılımının İşleyişi ve Sınırlılıkları
Bu internet gazetelerine sitedeki formlar üzerinden ulaştırılan yurttaş haberleri,
editörler tarafından değerlendirilmekte, uygun bulunanlar haberi hazırlayan kullanıcının
imzasıyla “Haberim” veya “Senden Haber”e ait özel sayfalarda yayınlamaktadır. Her
iki internet gazetesinde de, haberler kullanıcılardan geldiği şekliyle değiştirilmeden
yayınlanmakta, haberlerle ilgili yapılan editoryal değerlendirme, yalnızca ret veya onay
verme şeklinde gerçekleşmektedir. Haber değeri taşımadığı düşünülen, doğruluğu şüpheli
olan, kişisel konuları ele alan, özgün olmayan, okuyucu yorumlarını andıran vb. haberler
editörlerin filtresinden geçememektedir (Çevikel, 2011: 68). Bu filtrelemenin dışında
yurttaş haberlerinin doğru olup olmadığı sağlanmamakta ya da bu haberlere tashih vs.
anlamında herhangi bir editoryal müdahalede bulunulmamaktadır.
Cnnturk.com “Haberim”, tamamıyla yurttaş haberlerinden oluşan ayrı bir web sayfası
olarak tasarlanmıştır. Radikal.com.tr “Senden Haber” ise aslında bu şekilde ayrı olarak
tasarlanmış olmasa da, buradaki haberleri de ayrı bir sayfadan topluca takip etmek mümkün
olmaktadır. Dolayısıyla her iki internet gazetesinde de yurttaş haberlerinin, profesyonel
gazetecilerin hazırladığı haberlerden açık bir şekilde ayrılmış olduğu görülmektedir. Ancak
yine her iki internet gazetesinde de, en azından prensip olarak, yurttaş haberlerinin görece
değerli bulunanlarının, profesyonel gazeteciler tarafından hazırlanmış içerikle yan yana
gelebilmesi ya da gazete, televizyon gibi geleneksel mecralarda da yer alabilmesi ihtimal
dâhilindedir. Böyle bir ihtimal söz konusu olduğunda, yurttaş haberlerinin doğruluğunun
sağlanması ya da gerekiyorsa editoryal olarak geliştirilmesi de gündeme gelebilmektedir.
Kullanıcılarına “içerik gönderme çağrısı” yapan, ancak “yurttaş haberleri” için
özel bir alan tahsis etmeyen diğer internet gazetelerinde (Evrensel.net, T24.com.tr) ise,
kullanıcının ürettiği içerik esas olarak haber ihbarı (haber için ipucu ya da fikir) ya da
daha genel anlamıyla ham enformasyon olarak ele alınıp değerlendirilmektedir. Bu
internet gazetelerine, yine formlar üzerinden benzer bir işlemle gönderilen kullanıcının
ürettiği içerik, editörler tarafından değerli bulunsa bile, gönderildiği haliyle sitede
yer alamamaktadır. Haber değeri taşıdığı düşünülen kullanıcının ürettiği içerik,
mutlaka sağlaması yapıldıktan ve editoryal olarak düzeltilip geliştirildikten sonra
yayınlanmaktadır. Dolayısıyla yayınlanan haber, yurttaş haberi olmaktan çıkmakta, en
fazla “yurttaş kaynaklı” ya da “yurttaş destekli” bir haber olarak artık o haberi işleyip
geliştiren gazetecinin imzasını taşımaktadır.
Yurttaş Blogları: Türkiye’de, “yurttaş blogları”na yer veren, yani kullanıcılarına
kendi adlarına blog açma ve yazma olanağı sunan yalnızca 2 internet gazetesi, Milliyet.
com.tr ve Radikal.com.tr bulunmaktadır (%4 oranda). Milliyet.com.tr 2006 ortalarında,
Radikal.com.tr ise 2012 sonlarında hayata geçirdiği yurttaş blogları uygulamasıyla,
kullanıcıların belirlenen çok farklı temalar etrafında blog yazmalarını mümkün kılmıştır.
Bu internet gazetelerinin blog sayfalarını yöneten ayrı blog editörleri bulunmaktadır
ve gazetelere gönderilen her bir blog yazısı yayınlanmadan önce mutlaka bir moderasyon
ve onay sürecinden geçmektedir. Yurttaş blogları, Türkiye’de çok az sayıda internet
gazetesinde hayata geçirilmekle birlikte, kullanıcılardan kayda değer bir ilgi görmektedir;
Radikal’in 4 bin civarında, Milliyet’in ise 8 binin üzerinde kayıtlı blog yazarı bulunmaktadır.
Sayı 37 /Güz 2013
13
Tolga Çevikel
Nytimes.com, Bbc.co.uk, Theguardian.com vs. gibi pek çok internet gazetesinde
örneklerine sıkça rastlanılan, medya kuruluşlarının muhabirlerinin yazdıkları “gazeteci
blogları” ise Türkiye’deki hiçbir internet gazetesinde yer almamaktadır.
İçerik Hiyerarşisi ve Kişiselleştirme: “İçerik hiyerarşisi” olarak adlandırılan,
haberlerin kullanıcılardan gördüğü ilginin derecesine göre listelenmesi uygulaması,
Türkiye’de toplam 34 internet gazetesinde (%68 oranda) yer alan popüler katılımcı
gazetecilik uygulamalarından bir tanesidir. Bu uygulama genellikle internet gazetelerinin
ana sayfalarının bir yerinde, en çok okunan ya da en çok yorumlanan ilk 5 ya da 10
haberin liste halinde sıralanmasıyla hayata geçirilmektedir. Ancak içerik hiyerarşisi
uygulamasının görece yüksek bir oranda hayata geçirilmesi, internet gazetelerindeki
haberlerin ana sayfada yer alma ve sıralanma şekline kullanıcıların karar verdiği anlamına
gelmemektedir. Bu uygulama yalnızca sitede yer alan haberlerin hangilerinin kullanıcılar
tarafından ne kadar önemsendiğine ve değer gördüğüne dair basit bir gösterge olarak işlev
görmektedir.
İnternet gazetesi içeriğinin kişiselleştirilmesi (customization) uygulaması ise kısmen
de olsa yalnızca 1 internet gazetesi, Ntvmsnbc.com tarafından hayata geçirilmektedir (%2
oranda). Bu internet gazetesinin kullanıcıları, sitenin ana sayfasındaki haber kategorilerini
kendi belirledikleri önem sırasına göre görüntüleyebilmekte, ayrıca her kategoriden kaç
haber görmek istediklerine de kendileri karar verebilmektedir.
Sosyal Medyada Paylaşma: İnternet gazetelerinde yer alan haberlerin linklerinin
başta Twitter ve Facebook olmak üzere çeşitli sosyal medya platformlarında paylaşılması,
böylece kullanıcılar eliyle başka mecralarda yeniden dolaşıma sokulması uygulaması ise
internet gazetelerinin 1 tanesi, Tgrthaber.com hariç tamamında yer alan, açık ara en popüler
katılımcı gazetecilik uygulamasıdır (%98 oranda). Kullanıcıların internet gazetelerinde
yer alan haberleri sosyal medyada paylaşabilmeleri, kullanıcılara hangi haberleri değerli
ve önemli bulduklarını gösterebilme anlamında bir yetenek kazandırsa da, bu uygulama
pratikte internet gazetelerinin kullanıcı ve hit sayılarını arttırmasını sağlayan bir işlev
görmekten öteye gidememektedir.
Okur Yorumları: Kullanıcıların internet gazetelerinde yer alan haberlerle ilgili
kendi görüşlerini ifade etmelerine ve birbirleriyle tartışmalarına olanak sağlayan okur
yorumları, Türkiye’deki katılımcı gazetecilik uygulamalarının en eskilerinden bir
tanesidir. İnternet gazetelerinde ilk olarak 2000’li yılların başlarında hayata geçirilmeye
başlanan bu uygulama, bugün itibarıyla 50 internet gazetesinin 40 tanesinde (%80 oranda)
yer almaktadır ve bu anlamda Türkiye’de “sosyal medyada paylaşma”dan sonra en yaygın
olarak kullanılan ikinci katılımcı gazetecilik uygulaması olarak öne çıkmaktadır. Okur
yorumları uygulaması, Aydinlikgazete.com, Birgun.net, Gunes.com, Ortadogugazetesi.
net, Taraf.com.tr, Turkiyegazetesi.com, Yenicaggazetesi.com.tr, Skyturk360.com,
Tgrthaber.com ve Bianet.org dışında kalan internet gazetelerinin tamamında hayata
geçirilmektedir.
İnternet gazetelerinde okur yorumlarına yönelik ilginin özellikle son bir yılda
güçlü bir artış gösterdiği söylenebilir. Bundan bir yıl önce yapılan bir çalışma (Çatalbaş
ve Çevikel 2012), okur yorumlarının günlük gazetelere ait 30 internet gazetesinin
14
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Türkiye’deki İnternet Gazetelerinde Kullanıcı Katılımının İşleyişi ve Sınırlılıkları
sadece 10 tanesinde yer aldığını tespit etmiştir, bugün ise bu sayının 23’e yükseldiği
görülmektedir. Okur yorumları, çok pratik olarak hayata geçirilebilen, basit ancak etkili
ve görünür bir katılımcı gazetecilik uygulamasıdır. Bu anlamda okur yorumlarındaki hızlı
popülerleşmeyi, kullanıcı katılımı mefhumuna kayıtsız kalamayan internet gazetelerinin
bu katılımı sağlamak için öncelikle bu basit uygulamaya yönelmeleri ile açıklamak
mümkün görünmektedir.
Okur yorumları, tipik olarak, haberlerin altında yer alan formların doldurulması
yoluyla sitelere gönderilmekte ve yayınlanan okur yorumları haberlerin altında
sıralanmaktadır. Bu uygulamayı hayata geçiren tüm internet gazetelerinde, siteye
gönderilen okur yorumları mutlaka bir moderasyondan geçmektedir. Pek çok gazete bu
iş için ayrı okur yorumları moderatörleri istihdam etmekte; okur yorumları moderatörler
tarafından değerlendirilip onaylandıktan sonra yayına alınmaktadır (Çatalbaş ve Çevikel,
2012). Bir internet gazetesine okur yorumu gönderebilmek için öncelikle siteye üye
olma, kayıt şartı bulunmaktadır. Son dönemde bazı internet gazetelerinin, yalnızca spor
haberleri için olsa da, kayıt şartını gevşetebildikleri görülmektedir. Bunun dışında pek
çok internet gazetesi, okur yorumlarını kendi altyapıları üzerinden hayata geçirmekte,
bazı internet gazeteleri ise kullanıcılarının Facebook ve Twitter hesaplarıyla da yorum
yazmasına izin vermektedir. Hatta Zaman.com.tr’nin okur yorumlarını tamamen Twitter
altyapısı üzerinden işlettiği dikkat çekmektedir.
Anketler ve Forumlar: Kullanıcıların, gazeteciler tarafından hazırlanmış çoktan
seçmeli sorulara yanıt verdikleri “anket” uygulaması, Türkiye’deki internet gazetelerinin
9 tanesinde (%18 oranda) hayata geçirilmektedir. Bu siteler, düzenli aralıklarla olmasa
da bazı günlerde, ana sayfalarına yerleştirdikleri anketler yoluyla kullanıcılarının
gündemdeki bazı konulara dair görüşlerini ölçmektedirler.
Kullanıcıların gazeteciler tarafından hazırlanmış açık uçlu sorulara yanıtlar
verdikleri ve birbirleriyle tartıştıkları “forum” uygulaması ise, sadece 2 internet
gazetesinde, Ntvmsnbc.com ve Hurriyet.com.tr’de hayata geçirilmektedir (%4 oranda).
Bu siteler, yine düzenli aralıklarla olmasa da bazı günlerde, önemli buldukları bazı
konularla ilgili belli süreler açık kalan forumlar oluşturmaktadır. Bu forumlara gönderilen
kullanıcı görüşleri, bir moderasyon ve onay sürecinden geçtikten sonra bu sayfalarda alt
alta yayınlanmaktadır.
Yurtdışındaki bazı internet gazetelerinde örneklerini gördüğümüz, konu ve tartışma
başlıklarının da kullanıcılar tarafından belirlendiği “kullanıcı güdümlü forum”lar ise
Türkiye’deki hiçbir internet gazetesinde yer almamaktadır.
Kolektif Söyleşiler: Kullanıcıların gazetecilerle ya da davetli konuklarla canlı
söyleşiler yapabilmesi mantığına dayanan kolektif söyleşi uygulaması, Türkiye’deki
50 internet gazetesi içinde sadece Radikal.com.tr’de, “Canlı Yazıişleri” adıyla hayata
geçirilmektedir (%2 oranda). Radikal.com.tr, belli aralıklarla gazetesinin yazı işlerine
çeşitli siyasetçileri konuk etmekte, bu sitenin kayıtlı kullanıcıları, birkaç saat süreyle
açık kalan bu chat uygulaması üzerinden konuklarla yazışarak, onlara sorularını ya da
görüşlerini iletebilmektedirler.
Sayı 37 /Güz 2013
15
Tolga Çevikel
Tartışma ve Sonuç
Çalışmanın bulguları, Türkiye’de katılımcı gazeteciliğin oldukça yavaş bir gelişim
gösterdiğini, internet gazetelerinde katılımcı gazetecilik uygulamalarının çeşitliliği ve
özellikle yaygınlığı ile ilgili ciddi sıkıntılar yaşandığını ortaya koymaktadır. Yalnızca
“okur yorumları” önemli bir yaygınlık düzeyine ulaşmış olsa da, bunun dışında kalan
diğer katılımcı gazetecilik uygulamaları, internet gazetelerinde pek çok uluslararası
araştırmanın yıllar önce tespit ettiği oranların bile bir hayli altında, çok sınırlı bir düzeyde
hayata geçirilmektedir.
Bu çalışma katılımcı gazetecilik uygulamalarını, haber üretiminin farklı
aşamalarıyla ilişkilendirerek ele almış; kullanıcı katılımının daha çok hangi aşamalara
yönelik olduğunu araştırarak mevcut uygulamaların kullanıcılara haber üretim süreçleri
üzerinde gerçek bir etkide bulunma olanağı verip vermediğini sorgulamıştır. Çalışma,
haber üretiminin dağıtım ve özellikle yorumlama aşamalarına, ayrıca belki kısmen erişimgözlem aşamasına yönelik katılımcı gazetecilik uygulamalarının görece daha yaygın
olarak hayata geçirildiğini ortaya koymaktadır. Yani Türkiye’deki internet gazetelerinde
kullanıcılar, fotoğraf ve video gibi kaynak materyal üreterek haber üretiminin başlangıcına;
ayrıca yorum yazarak, link paylaşarak da haber üretiminin sonuna katılmaya davet
edilmektedirler. Bir başka deyişle kullanıcılar, Hermida’nın ifadesiyle söylenecek olursa
(2011: 189) kısmen “gazetecilik başlarken” ama esas olarak “gazetecilik bittikten sonra”
sürece dâhil edilmektedirler. Ancak haber üretim sürecinin daha kritik önemdeki aşamaları
kullanıcı katılımına kapalı tutulmaktadır; yani neyin haber olacağına, haberin ne şekilde
çerçeveleneceğine, nasıl sunulacağına karar verme anlamında kullanıcılar etkili katılım
olanaklarından yoksun bırakılmaktadırlar.
Ayrıca, katılıma en açık gibi görünen yorumlama aşaması dâhil olmak üzere haber
üretiminin hiçbir aşamasında kullanıcılar, tam bir kontrole ve söz hakkına da sahip
olamamaktadırlar. Haber üretiminin her bir aşamasına bu gözle yeniden bakıldığında,
yapılan bu tespit daha kolay anlaşılabilir. Erişim-gözlem aşamasıyla ilgili olarak
kullanıcılara yapılan içerik gönderme çağrısı, %12 gibi bir oran ile sınırlı kalsa da, bu
uygulama yoluyla kullanıcıların kendi ürettikleri yazılı görsel içeriği, site içeriğine
dâhil edebilmeleri önemli bir kamusal olanaktır. Ancak buradaki sorun, kullanıcının
internet gazetesine gönderdiği içerik ile ilgili sonradan hiçbir söz sahibi olamamasıyla
ilgilidir. Kullanıcı katılımı, içeriğin gönderildiği anda sona ermekte, kullanıcı haber
üretiminin sonraki aşamalarına hiçbir şekilde dâhil edilmemektedir. Haber üretiminin
ikinci aşaması olan seçme-filtreleme ise zaten kullanıcı katılımına tamamen kapalıdır.
Haber üretiminin bir sonraki işlem-düzenleme aşaması da, kullanıcı katılımına son derece
sınırlı olarak açılmaktadır, kullanıcıların haber ya da blog yazarak haber üretiminin bu
aşamasına katılmaları ancak internet gazetelerinin %4’ünde mümkün olmaktadır. Ayrıca
bu uygulamalarda da, gönderilen haberlerin ya da blog yazılarının yayınlanabilmesi için
gazetecilerin denetiminden geçmesi, yani gazetenin belirlediği çerçeveye ve kurallara
uygun bulunması gerekmektedir. Haber üretiminin dağıtım aşamasına yönelik olan içerik
hiyerarşisi ve sosyal medyada paylaşma gibi uygulamalar bir hayli yaygın olarak hayata
geçirilse de bahsi geçen bu iki uygulama, kullanıcılara internet gazetelerinde hangi
haberlerin, ne şekilde yer alacağını belirleme anlamında bir olanak vermemektedir. Haber
16
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Türkiye’deki İnternet Gazetelerinde Kullanıcı Katılımının İşleyişi ve Sınırlılıkları
üretiminin yorumlama aşaması ise, başka araştırmalarda yapılan tespitlerle de uyumlu
olarak, özellikle %80 yaygınlıktaki okur yorumları uygulamasıyla, kullanıcı katılımına
en açık aşama olarak öne çıkmaktadır. Ancak bu aşamada da okur yorumlarının ve forum,
kolektif söyleşi vs. yoluyla iletilen kullanıcı görüşlerinin her durumda gazetecilerin
filtresinden geçirilmesi söz konusu olmaktadır.
Görüldüğü üzere, haber üretiminin beş aşamasında da kullanıcı katılımının sınırları,
yani katılımın nerede başlayıp nerede biteceği gazeteciler tarafından belirlenmekte,
her durumda hayati kararlar gazeteciler tarafından alınmaktadır. Gazeteciler, haber
üretiminin bazı aşamalarını kullanıcı katılımına kısmen açsalar da, yani kullanıcıların
kendilerine yanıt vermelerini, ürettikleri içerikle etkileşime girmelerini arzu etmekte
olsalar da, kullanıcılara haber üretiminde gerçek bir yetki verme hususunda hiç de istekli
görünmemektedirler.
Gazetecilerin kullanıcı katılımıyla ilgili oldukça ihtiyatlı ve gönülsüz bir
yaklaşım içinde olmaları, internet gazetelerinin kullanıcı katılımını yönetme şeklini
de belirlemektedir. Bu konuyla ilgili altı çizilmesi gereken hususlardan bir tanesi,
kullanıcının ürettiği içeriğin moderasyonuyla ilgilidir. İnternet gazeteleri tüm dünyada,
iki farklı moderasyon stratejisi kullanmaktadır. Bunlardan birincisi, kullanıcının ürettiği
içeriğin yayınlanmadan önce kontrol edildiği, müdahaleci ve proaktif bir strateji olan
ön moderasyon (pre-moderation), diğeri ise sonradan ve yalnızca gerektiği zaman
kontrol edildiği, daha reaktif bir strateji olan son moderasyondur (post-moderation).
Avrupa ve ABD’deki internet gazetelerinde şu an için ön moderasyon daha yaygın
olarak kullanılmakla birlikte, bu strateji internet gazetelerine ağır editoryal ve finansal
bir maliyet getirdiği için, son moderasyonun da giderek yaygınlaşmakta olduğu
gözlemlenmektedir (Reich, 2011: 114). Türkiye ise internet gazetelerinin tamamında
ön moderasyon stratejisinin kullanıldığı dikkat çekmektedir. Yani okur yorumları başta
olmak üzere yurttaş haberleri, yurttaş blogları, forumlar vb. tüm katılımcı gazetecilik
uygulamalarında, kullanıcının ürettiği içerik yayınlanmadan önce mutlaka bir denetime
tabi tutulmaktadır. Türkiye’de ayrıca kullanıcıların tüm bu uygulamalar yoluyla internet
gazetelerine içerik gönderebilmek için, birkaç istisna dışında, mutlaka bu gazetelerin
web sitelerine kayıt olmaları, yani kişisel kimlik bilgilerini ibraz etmeleri gerekmektedir.
Yani Türkiye’de kullanıcı katılımının gerçekleşmesi için hem ön moderasyon hem de
kayıt şartı bulunurken, Avrupa ve ABD’deki internet gazeteleri, duruma göre bunlardan
yalnızca birisiyle yetinmektedir; kullanıcının ürettiği içeriği ön moderasyona tabi tutan
internet gazeteleri kullanıcılarına kayıt şartı getirmezken, ancak son moderasyon tercih
edildiğinde kayıt şartı getirilmektedir (Domingo, 2011: 83).
Türkiye’de internet gazetelerinde kullanıcı katılımının yönetimine dair dile
getirilmesi gereken bir diğer husus, kullanıcının ürettiği içeriğin değerlendirilme şekliyle
ilgilidir. Konuyla ilgili olarak Domingo’nun (2011: 85-88) yapmış olduğu ikili ayrım
hatırlanacak olursa, Türkiye’deki internet gazetelerinde “kaynak olarak katılımcı
gazetecilik”ten ziyade, bariz bir şekilde “oyun sahası olarak katılımcı gazetecilik”
yaklaşımının egemen olduğu görülmektedir. İnternet gazetelerindeki neredeyse tüm
katılımcı gazetecilik uygulamaları, kendilerine ait ayrı sayfalarda ya da bölümlerde yer
almaktadır. İnternet gazetelerine bu uygulamalar yoluyla gönderilen kullanıcının ürettiği
Sayı 37 /Güz 2013
17
Tolga Çevikel
içerik, bu ayrı alanlarda tutulmakta ve profesyonel içerikten tecrit edilmektedir. Bu
durum, anketler ve forumların yanı sıra özellikle haberlerin altında ayrı bölümlerde yer
alan “okur yorumları” ve kendine ait ayrı sayfaları bulunan, neredeyse ayrı web sitesi
görünümündeki “yurttaş haberleri” ve “yurttaş blogları” gibi uygulamaların hepsi için
geçerlidir.
Türkiye’de katılımcı gazetecilik uygulamalarının kullanıcılar için adeta ayrı bir
“oyun sahası” olarak tasarlanmış olması, gazetecilerle kullanıcılar arasında işbirliği
geliştirmek yönünde herhangi bir çaba sarf edilmediğini de ortaya koymaktadır. Örneğin
“içerik gönderme çağrısı” ve “yurttaş haberleri”, gazetecilerle kullanıcıların işbirliğiyle
haber üretebilmeleri için çok uygun bir potansiyel sunsa da, bu uygulamaların mevcut
hayata geçirilme şekilleri iki grup arasında herhangi bir ortaklık kurulmasına müsaade
etmemektedir. Bu durum, tıpkı Wardle ve Williams (2010) tarafından da tespit edildiği
üzere, gazetecilerin kullanıcıları haber üretiminde birlikte çalışılabilecekleri “ortaklar”
olarak değil, “fazladan bir haber kaynağı daha” olarak gördüklerini ortaya koymaktadır.
Ayrıca katılımcı gazetecilik uygulamaları, profesyonel gazetecilerin dâhil olmadığı,
sadece kullanıcıların konuştuğu ve tartıştığı “kapalı devre bir ek” (Bowman ve Willis,
2003: 55) olarak kaldığı için gazetecilerle kullanıcılar arasında anlamlı bir diyalog ortamı
oluşmasını da mümkün kılmamaktadır. Katılımcı gazetecilik uygulamalarının mevcut
işleyişi, Hermida ve Thurman’ın (2010) tespitlerinde olduğu gibi, yalnızca kullanıcıların
“yanıt haklarını” kullanmalarını sağlamaktadır.
Son olarak bu çalışma, Türkiye’deki katılımcı gazetecilik uygulamaların
yaygınlığıyla ilgili, internet gazetelerinin ait olduğu medya kuruluşlarının türüne göre de
bir karşılaştırma yapmaya çalışmıştır. Ancak buradan kayda değer bir sonuca ulaşılamamış;
kullanıcılara sunulan katılım olanaklarının, günlük gazetelerin, televizyon kanallarının ve
yalnızca çevrimiçi faaliyet gösteren medya kuruluşlarının internet gazetelerinin hepsinde
birbirine yakın oranlarda seyrettiği tespit edilmiştir. Bu noktada, katılımcı gazetecilik
uygulamalarının hayata geçirilme oranlarında, medya kuruluşlarının türünden ziyade
internet gazetelerinin ekonomik ölçeklerinin daha belirleyici olduğu düşünülebilir. Çünkü
kullanıcı katılımının işleyişi ve yönetiminin, internet gazeteleri için fazladan bir iş yükü
ve maliyet gerektirdiği göz önüne alındığında, daha fazla gelire ve daha fazla çalışan
sayısına sahip internet gazetelerinin bu konuda daha avantajlı olacakları açıktır. Ancak
bu çalışma, internet gazetelerinin yalnızca web sitelerinin analizi üzerinden yürütüldüğü
için konunun bu boyutunu araştırmamıştır, dolayısıyla şu aşamada bu konuyla ilgili
söylenenler tahminden öte bir anlam taşımamaktadır. Bundan sonraki başka çalışmalarda
katılımcı gazeteciliğin gelişimini belirleyen çeşitli etmenlerin araştırılması ve kullanıcı
katılımının önündeki ekonomik, kültürel, profesyonel vs. engellerin tartışılması literatüre
önemli katkı sağlayacaktır.
Kaynakça
Anderson, Chris, (2008). Uzun Kuyruk, İstanbul: Optimist.
Aydoğan, Aylin, (2012). “İletişim Araştırmalarında İnternet Gazeteciliği: Bağlamsal
Çalışmaların Eksikliği”, İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi, Sayı: 35, s. 19-41.
18
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Türkiye’deki İnternet Gazetelerinde Kullanıcı Katılımının İşleyişi ve Sınırlılıkları
Bowman, Shayne ve Willis, Chris, (2003). We Media (How audiences are shaping
the future of news and information), ABD: The Media Center at The American Press
Institute.
Çatalbaş Ürper, Dilruba ve Çevikel, Tolga (2012). “Axes of Conflict and Polarization
in Reader Comments in Turkey: Point of View of Internet Editors and Moderators”,
3rd International Conference in Communication and Media Studies: (Re)Making and
Undoing of Peace/Conflict, Doğu Akdeniz Üniversitesi, KKTC.
Çevikel, Tolga, (2011). “Profesyonel Haber Medyasında Yurttaş Katılımı: CNN
Türk - Haberim Örneğinde Katılımcı Gazeteciliğin Sınırları”, İleti-ş-im, Sayı: 14, s. 5577.
Çevikel, Tolga, (2003). “Le journalisme d’internet en turquie: La structure
institutionnelle, le fonctionnement et les problèmes”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi,
Galatasaray Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Deuze, Mark, (2006). “Ethnic media, community media and participatory culture”,
Journalism, 7 (3), s. 262-280.
Deuze, Mark, vd. (2007). “Preparing for an Age of Participatory News”, Journalism
Practice, 1 (3), s. 322-338.
Deuze, Mark, (2003). “The Web and its Journalisms: Considering the Consequences
of Different Types of Newsmedia Online”, New Media & Society, 5 (2), s. 203-230.
Domingo, David, (2008). “Interactivity in the daily routines of online newsrooms:
Dealing with an uncomfortable myth”, Journal of Computer-Mediated Communication,
13 (3), s. 680-704.
Domingo, David, (2011). “Managing Audience Participation: Practices, workflows
and strategies”, Jane B. Singervd., Participatory Journalism: Guarding open gates at
online newspapers, UK: Wiley-Blackwell, s. 76-95.
Domingo, David vd. (2008). “Participatory Journalism Practices in the Media
and Beyond: An international comparative study of initiatives in online newspapers”,
Journalism Practice, 2 (3), s. 326-342.
Hermida, Alfred ve Thurman, Neil, (2008). “A Clash of Cultures: The integration of
user-generated-content within professional journalistic frameworks at British newspaper
websites”, Journalism Practice, 2 (3), s. 343-356.
Hermida, Alfred, (2011). “Fluid Spaces, Fluid Journalism: The role of the ‘active
receipent’ in participatory journalism”, Jane B. Singer vd., Participatory Journalism:
Guarding open gates at online newspapers, UK: Wiley-Blackwell, s. 177-191.
Hermida, Alfred, vd. (2011). “The Active Recipient: Participatory Journalism
Through the Lens of the Dewey-Lippmann Debate”, International Symposium on Online
Journalism 2011, University of Texas, Austin.
Sayı 37 /Güz 2013
19
Tolga Çevikel
Jenkins, Henry, (2006). Convergence Culture: Where Old and New Media Collide,
New York: New York University Press.
Kara, Hakan, (2002). “İnternet, Gazetecilik ve Yeni Olanaklar”, S. Yedig ve H.
Akman (der.), İnternet Çağında Gazetecilik, İstanbul: Metis Yayınları, s. 37-44.
Nip, Joyce Y. M. (2006). “Exploring The Second Phase of Public Journalism”,
Journalism Studies, 7 (2), s. 212-236.
Örnebring, Henrik, (2008). “The Consumer as Producer-of What? User generated
tabloid content in The Sun (UK) and Aftonbladet (Sweden)”, Journalism Studies, 9 (5),
s. 771-785.
Pantti, Mervi ve Bakker, Piet, (2009). “Misfortunes, Memories and Sunsets: NonProfessional Images in Dutch News Media”, International Journal of Cultural Studies,
12 (5), s. 471-489.
Paulussen, Steve vd. (2007). “Doing It Together: Citizen Participation In The
Professional News Making Process”, Observatorio Journal, Sayı: 3, s. 131-154.
Paulussen, Steve ve Ugille, Pieter, (2008). “User Generated Content in the
Newsroom: Professional and Organisational Constraints on Participatory Journalism”,
Westminster Papers in Communication and Culture, 5 (2), s. 24-41.
Rebillard, Franck ve Touboul, Annelise, (2010). “Promises Unfulfilled? ‘Journalism
2.0’, User Participation and Editorial Policy on Newspaper Websites”, Media, Culture &
Society, 32 (2), s. 323-334.
Reich, Zvi, (2011). “User Comments: The transformation of participatory space”,
Jane B. Singer vd., Participatory Journalism: Guarding open gates at online newspapers,
UK: Wiley-Blackwell, s. 96-117.
Robinson, Sue, (2010). “Traditionalists vs. Convergers: Textual Privilege, Boundary
Work, and the Journalist–Audience Relationship in the Commenting Policies of Online
News Sites”, Convergence, 16 (1), s. 125–143.
Singer, Jane, (2005). “The political J-blogger: ‘Normalizing’ a new media form to
fit old norms and practices”, Journalism, 6 (2), s. 173–198.
Thurman, Neil, (2008). “Forums for citizen journalists? Adoption of user generated
content initiatives by online news media”, New Media & Society, 10 (1), s. 139-157.
Thurman, Neil ve Hermida, Alfred, (2010). “Gotcha: How newsroom norms
are shaping participatory journalism online”, S. Tunney ve G. Monaghan (Eds.), Web
Journalism: A New Form of Citizenship?, Eastbourne, UK: Sussex Academic Press, s.
46 - 62.
Wardle, Claire ve Williams, Andrew, (2010). “Beyond user-generated content: a
production study examining the ways in which UGC is used at the BBC”, Media, Culture
& Society, 32 (5), s. 781-799.
20
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
Türkiye’deki İnternet Gazetelerinde Kullanıcı Katılımının İşleyişi ve Sınırlılıkları
Ek 1: Araştırma Kapsamında Yer Alan İnternet Gazeteleri
Günlük gazeteler: Aksam.com.tr, Aydinlikgazete.com, Birgun.net, Bugun.com.tr,
Cumhuriyet.com.tr, Dunya.com, Evrensel.net, Gazetevatan.com, Gunes.com, Haberturk.
com, Habervaktim.com, Hurriyet.com.tr, Milatgazetesi.com, Milligazete.com.tr, Milliyet.
com.tr, Ortadogugazetesi.net, Posta.com.tr, Radikal.com.tr, Sabah.com.tr, Sozcu.com.
tr, Stargazete.com, Takvim.com.tr, Taraf.com.tr, Turkiyegazetesi.com, Yeniasya.com.
tr, Yenimesaj.com.tr, Yenisafak.com.tr, Yg.yenicaggazetesi.com.tr, Yurtgazetesi.com.tr,
Zaman.com.tr
Haber kanalları: Ahaber.com.tr, Cnnturk.com, Haber7.com, Kanalahaber.com,
Kanalb.com, Ntvmsnbc.com, Samanyoluhaber.com, Skyturk360.com, Tgrthaber.com,
Trthaber.com, Yirmidort.tv
Yalnızca çevrimiçi haber siteleri: Aktifhaber.com, Bianet.org, Ensonhaber.com,
Haber3.com, Haber365.com, Haberler.com, İnternethaber.com, Rotahaber.com, T24.
com.tr
Sayı 37 /Güz 2013
21

Benzer belgeler