Pamuk ve Küresel Isınma
Transkript
Pamuk ve Küresel Isınma
PAMUK VE KÜRESEL ISINMAYLA İLGİLİ FAKTÖRLER Andrew G. Jordan, Ph.D. Artan küresel sıcaklıkların oluşturduğu tehdit konusunda, kamuoyunun endişesi gittikçe artmaktadır. Bilimsel belirsizlikler bunun sebeplerinin ortaya çıkarılmasını güçleştirmesine rağmen, pek çok uzman dünyanın geri döndürülemez bir iklim değişiminin sınırında olduğu tahmininde bulunmaktadır. Bilim adamları bunda insanların sorumlu olduğu paya katılmamakla birlikte, sera gazlarının artan miktarda güneş enerjisini hapsedebileceğini ve bundan dolayı da ısıyı yerkürenin yüzeyine yakın olarak tutabileceğini kabul etmektedir. Ayrıca, atmosferdeki karbondioksit (CO2) seviyesinin endüstriyel çağın başındaki yaklaşık 280 ppm’den (milyonda bir parça sayısı) günümüzde 375 ppm’in üzerine çıktığı görüşüne de katılmaktadırlar. Metan ve azot oksit gibi diğer sera gazları da aynı oranda artmaktadır. Duyarlı bir yönetim sergilendiği takdirde, sera gazlarının azaltılmasıyla hem yaşadığımız ortamın daha iyi olmasına katkıda bulunulabilir, hem de ekonomik, çevresel ve sosyal yararlar elde edilebilir. Sera gazlarını azaltmanın en iyi yolu fosil yakıtların kullanılmasından kaynaklanan emisyonları azaltmaktır. Bunun için getirilebilecek öneriler arasında, araç yakıt verimi standartlarını yükseltmek, kömürlü enerji santrallerindeki CO2’yi ortadan kaldırmak ve düşük emisyonlu yakıtların araştırılmasına ve geliştirilmesine fon ayırmak sayılabilir. Rüzgar, güneş, bio-dizel ve etanol gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının benimsenmesini teşvik etmek de sera gazı yükünü azaltacaktır. Medyanın gaz emisyonlarına dikkat çekmesiyle birlikte pek çok insan, sağlıklı tarım ve ormancılık uygulamalarındaki fotosentez yoluyla atmosferden milyonlarca ton CO2’nin çekilebileceğini görmektedir. Büyüyen bitkiler, yanan yakıtların ürettiği CO2’nin dengelenmesine yardımcı olur. Küresel olarak, fotosentez ve solunum, geçmişte CO2’yi kontrol altında tutmuştur ve fotosentez, bilim adamlarının ve politikacıların fosil yakıtların emisyonlarının nasıl kesileceği konusunda bir fikir birliğine varmasının çok öncesinde CO2’nin giderilmesinde rol oynamaya devam edecektir. Bütün canlı bitkiler havadan CO2 çeker. Bitkisel ürünler, genelde hayvan yemi olarak kullanılmakta veya toprak mikroorganizmaları tarafından tüketilmektedir. Her iki durum doğal karbon çevrimini tamamlamakta ve CO2’yi atmosfere geri vermektedir. Oysaki, odunun ve pamuğun ana bileşenlerinden biri olan selüloz bir dev karbon çukuru olarak düşünülebilir, çünkü selülozdaki karbon, tekstil ve ahşap ürünlerinde uzun yıllar kalmaktadır. Pamuk bitkisinin geniş yaprakları, yararlı ürünler üretmek için güneşin enerjisini kullanarak bir fabrika görevi görür. Gerçekte, bir pamuk yaprağı, küçük fotosentez hücreleriyle dolu bir güneş kolektörü olarak görülebilir. Fotosentezin ham maddeleri olan su ve CO2 yaprağın hücrelerine girer, şeker ve oksijen salınır. Şekerler bitkinin çeşitli parçalarına giderek köklerin, sapların ve meyvelerin yapı taşlarını oluşturur. Oksijen tekrar atmosfere salınır. Pamuğun “pamuk kozası” olarak adlandırılan meyvesi hasat yapılır ve tekstil için elyaf; yağ, protein ve karbonhidratlar için çekirdek; gübre, toprak artıkları ve organik toprak karbonu için de atık ürünler gibi çeşitli kısımları ayrılır. Üzerinde Durulması Gereken Faktörler: Bir yılda, tipik bir pamuk tarlasındaki pamuk bitkileri elyaf, yağ, protein ve diğer bitki parçalarını yapmak için hektar başına yaklaşık 11.000 kg CO2 çeker. Bu 11.000 kg CO2’nin havadan alınan yaklaşık 1.100 kg’ı pamuk elyafı üretmede kullanılır ve yaklaşık 205 kg’ı da 77 kg civarında bitkisel yağ üretmek üzere çekilir. Pamuk tohumu yağı, bütün bitkisel yağlar gibi zengin bir enerji kaynağıdır ve gıda, bio-yakıt veya endüstriyel ürünler için kullanılabilir. Pamuk üretiminde pozitif bir enerji dengesi temin eder. Bir hektarda, 8.000 kg oksijen atmosfere geri salınır ve bu da 5 kişilik bir ailenin solunum ihtiyacını 5 yıl süreyle karşılayabilecek düzeydedir. Protein ve karbonhidratlar da dâhil olmak üzere bitkinin diğer kısımları ineklere ve diğer çiftlik hayvanlarına yedirilir, aynı zamanda altlık olarak kullanılır. Diğer hasat artıkları, toprak parçacıklarının rüzgâr ve su erozyonuna karşı korunması ve toprağa organik madde eklenmesi için yüzeyde bırakılır. Artan toprak karbonu, besinleri bitkiler için hazır hale getirir, nemi muhafaza eder ve köklerin toprakta kolay ilerlemesini sağlar. 2005’de dünya pamuk tekstil elyafı üretimi 25 milyar kg’a ulaşmıştır. Çoğunluğu giysi, mobilya döşemesi ve endüstriyel ürünlerde kullanılmıştır. Elyaflardaki selülozu oluşturmak için atmosferden 35 milyar kg’dan fazla CO2 çekilmiştir. Yetiştirme sezonunda pamuk bitkileriyle 450 milyar kg’dan fazla CO2 çekilmekle birlikte, bunun çoğu tekrar toprakta depolanmıştır. Kalan 35 milyar kg’ı önemli bir süreyle lifler içinde bağlanmıştır. ABD Çevre Koruma Ajansı, tipik bir ABD binek otomobilinin yılda 5.041 kg CO2 saldığını rapor etmektedir. Dünyada bir yıldaki pamuk üretimi içinde yer alan karbon miktarı, karayollarından 7,25 milyon binek otomobilin çıkarılmasına eşdeğer miktarda petrol kullanımındaki azalmaya karşılık gelir.