Kanatlı Yetiştiriciliğinde Aydınlatma
Transkript
Kanatlı Yetiştiriciliğinde Aydınlatma
K ana t lı Y e t iş t iriciliği n d e A y d ı n l a tm a 1. Işık kaynağı Kanatlı yetiştiriciliğinde, akkor, floresan, metal halide, yüksek basınçlı sodyum ve LED ampüller kullanılabilmektedir (Olanrewaju ve ark., 2006). Akkor ampuller ışık enerjisi sağlamakta fakat watt başına 8-24 lümen gibi oldukça düşük bir verimlilik ve 750 – 2.000 saatlik kullanım ömrüne sahiptir (Darre ve Rock, 1995). Floresan lambaların kümes koşulları altında 20.000 saatten fazla kullanım ömrü bulunmaktadır. Kullanım ömrü boyunca zaman içerisinde ışık şiddeti % 20-30 oranında azalabilmektedir (Darre, 1986). Metal halide (Metalik halojenürlü) ampuller, 32 ile 1.500 watt arasında üç farklı tipe sahiptir. Watt başına 80 ile 100 lümen ışık ve yaklaşık 10.000 ile 20.500 saat arasında kullanım ömürleri vardır. Bu ampüllerden tam aydınlatma elde etmek için 5 ila 15 dakika arasında bir ısınma süresi gereklidir (Darre, 2005). Yüksek basınçlı sodyum ampüller ise yaklaşık 24.000 saat uzun ömrüyle ışık üretirler. Ayrıca, bir elektrik kesintisi sonrası, tam aydınlatma elde edene kadar 5 ila 15 dakikalık bir ısınma süresi gerekmektedir (Dare ve Kaya, 1995; Darre, 2005). sındaki artışın renk sıcaklığıyla da ilişkili olduğunu ve etçi piliç yetiştiriciliğinde yüksek renk sıcaklık değerine sahip (>4000 K) floresanların tercih edilmeleri gerektiğini göstermişlerdir. Ünsaldı (1996) yaptığı çalışmada akkor ve floresan ampüller arasında ölüm oranı bakımından önemli bir fark olmadığını bildirmiştir. Lewis ve Morris (1998) ışık kaynağının ayak problemleri üzerine etkisini inceledikleri çalışmalarında, floresan ampullerin akkor ampullere göre ayak problemlerini azalttığını belirtmişlerdir. Ayrıca yumurtacı tavuklarda, aydınlatmada akkor ampullerin kullanılması cinsel olgunluğu geciktirmiştir (Lewis ve Morris, 1998). Kümeslerde LED kullanımı refahı artırmakta ve stres ile sağlık problemlerini de azaltmaktadır (Hunt, 2009). Aydınlatmada LED ampüllerin kullanıldığı kümeslerde kanatlıların daha sakin olduğu ve daha az tüy çekme davranışında bulundukları bildirilmiştir (Hunt, 2009). Mendes ve ark. (2013), LED ampul bulunan kümeslerde büyütülen kanatlılarda performansın floresan ampul kullanılan kümeslere göre daha iyi olduğunu belirtmişlerdir. Tavuk ve hindilerde ise floresan ışığın yumurta LED ampüller sahip oldukları birçok olumlu özellik- verimine etkisinin olmadığı (Siopes, 1984a), yumur- ten dolayı her geçen gün biraz daha geliştirilerek ay- ta verimini arttırdığı (Fitzsimmons ve Newcombe, dınlatma sektöründe yerini almıştır. Çok düşük enerji 1990; Felts ve ark., 1990), yumurta verimini olum- sarfiyatları, yüksek ışık verimliliği, minimal boyutla- suz etkilediği (Siopes, 1984a; Pyrzak ve ark., 1986) rı, geniş renk yelpazesi, farklı renk sıcaklıkları gibi bildirilmiştir. Efil ve Sarıca (1996) yumurtacı tavuk- birçok özelliğiyle yakın bir zamanda geleneksel ay- larda tungsten telli ampul, floresan ve halojen am- dınlatma sistemlerini geride bırakacak oldukça geniş pul kullandıkları bir çalışmada, en yüksek yumurta uygulama alanına sahip olan bir teknolojidir. Nano ağırlığını tungsten telli ampül kullanılan grupta elde saniyeler hızında ışık çıkışına sahiptir. Şok ve titre- edildiğini belirtmişlerdir. Işık kaynağının yumurtacı şimlere dayanıklıdır. Titreşimsiz yanma özelliğine tavuk ve hindilerde yumurta kalite özellikleri üzeri- sahiptirler. Isı vermeyen ışık yaydıkları için güvenli ne etkilerinin önemsiz olduğu bildirilmektedir (Hulet kullanım olanağı vardır (Anonim, 2015a). LED’lerin ve ark., 1992; Rozenboim ve ark., 1998). 25 C°’lik bir ortamda minimum 50.000 saat kullanım ömrü bulunmaktadır (Anonim, 2015b). Bayraktar ve Altan (2005) farklı ışık kaynaklarının etçi piliç performansına etkilerini inceledikleri çalışmalarında floresan ampullerin, kanatlıların algılama yeteneğiyle daha uyumlu bir tayfsal dağılıma sahip olduğunu saptamışlardır. Floresan ışığının kanatlılar tarafından daha yüksek oranda algılandığı, dolayısıyla kümeslerin aydınlatılmasında floresanların akkor ampullerden daha etkin ışık kaynakları oldukları be- 8 lirlenmiştir. Elde edilen bulgular kanatlı performan- MEKTUP ANKARA Yıl: 2015 Cilt: 13 Sayı: 3 2. Işık rengi: Yapılan çalışmalar incelendiğinde ışık dalga boyu veya ışık renginin kanatlılarda davranış (Manser, 1996), refah (Manser, 1996; Classen, 2003) ve performansı (Prayitno ve ark, 1997; Rozenboim ve ark., 1999a, 1999b; Classen, 2003) etkilediği gözlenmiştir. Lewis ve Morris (2000) etçi piliçlerde 530-750 nm arasında, canlı ağırlık ile ışık dalga boyu arasında olumsuz bir etkileşim bulunduğunu ve dalga boyundaki her 100 nm’lik artış için canlı ağırlıkta yaklaşık K ana t lı Y e t iş t iriciliği n d e A y d ı n l a tm a 50 g’lık bir düşüş olduğunu bildirmektedir. Işığın hipotalamusa doğrudan etkisinde çeşitli dalga boylarının farklılıkları bulunmaktadır. Uzun dalga boylarının (>650 nm) kanatlı hipotalamusuna etkileri kısa dalga boylarından; ördekler için 36 kat (Benoit,1964, Anas platyrynchos), bıldırcın için 80-200 kat (Foster ve Follett, 1985, Coturnix coturnix japoni- ve ark., 1998a,b; 2004). Bayraktar ve Altan (2005), yeşil dalga boyunun (570 nm) gelişme ve yemden yararlanmayı da önemli düzeyde iyileştirdiğini bildirmişlerdir. Yeşil (570 nm) ışık kullanımının 42. gün canlı ağırlığında yaklaşık %15’lik bir artışın yanı sıra, yemden yararlanma değerinde de en az 0.11’lik bir iyileşme sağladığı belirlenmiştir. ca), serçe ve güvercin için 100-1000 kat (Hartwing ve Işık dalga boyu ve aydınlatma şiddetine ilişkin çalış- van Veen,1979, Passer domesticus ve Columba livia) malar ışığın tayfsal dağılımı ve ışık rengine duyarlı- daha yüksek olduğu belirtilmiştir. lığın yaşa bağlı olarak değişebileceğini göstermiştir Mavi ve yeşil ışık altında yapılan büyüme çalışmalarının, kırmızı ve beyaz ışık altında yapılanlardan daha iyi sonuçlar elde edildiği gözlenmiştir (Lewis ve ark., 1998). Bu durum, büyümenin kısa dalga boylarında tetiklendiğinden daha çok yüksek dalga boylarında baskılanmasından kaynaklanmaktadır. (Prayitno ve ark., 1997). Gelişmenin erken dönemlerinde kısa dalga boyları (mavi, yeşil) hızlı gelişmeyi uyarıcı etki yapmakta, buna karşın cinsel olgunluğa yaklaşıldığında uzun dalga boyları (turuncu, kırmızı) gelişme ve cinsel olgunluğu hızlandırıcı etki göstermektedir (Classen, 2003). Yani yüksek dalga boylu ışıkların (kırmızı) büyümenin Testis, hipofiz bezi ağırlığı, tubuluseminifer kanal baskılanmasında etkili olmaktadır. Kısa dalga boyla- çapı ve ibik ağırlığı ölçülerek yapılan cinsel olgunluk rının (400-450 nm) genellikle gelişme ve yemden ya- çalışmalarında, kırmızı ve beyaz ışık kullanıldığında rarlanmayı iyileştirdiği bildirilmiştir (North ve Bell, en yüksek stimülasyona ulaşılmıştır. Bu bulgu hindi 1990; Prayitno ve ark., 1997). Benzer şekilde Rozen- (Gill ve Leighton,1988) ve bıldırcında (Woodard ve boim ve ark. (1999a) yeşil (560 nm) ışıkta yetiştirilen ark., 1964) yapılan çalışmalarda da gözlemlenmiş- etçi piliçlerin beyaz, mavi (480 nm) ve kırmızı (660 tir. Fakat 32 günlük etçi piliçlerde yapılan çalışma nm) ışıkta yetiştirilenlere kıyasla yemden daha iyi sonucuna göre kırmızı, yeşil, mavi veya beyaz ışıkta yararlandığını ve daha yüksek canlı ağırlığa ulaştığını testis ağırlığı bakımından farklılığın görülmediği bil- bildirmişlerdir. dirilmiştir (Rozenboim ve ark.,1999). Bu durum 32 Etçi piliçlerde vücut ağırlığı üzerine yapılan çalışmalarda canlı ağırlık ile yüksek dalga boyu (530-750 nm) arasında negatif bir korelasyon olduğu görülmüştür. Bu etkileşim her 100 nm dalga boyunda ışık artışı için 50 gr vücut ağırlığı (ortalama 1500 g ağırlığındaki etçi piliç için) kaybına denk gelmektedir (Foster ve ark., 1967). Yeşil ışık, kas büyümesini (Halevy ve ark.,1998) hızlandırmakta ve erken dönemde büyümeyi uyarmaktadır. Mavi ışık ise daha geç dönemde uyarmaktadır büyümeyi (Rozebboim 10 MEKTUP ANKARA Yıl: 2015 Cilt: 13 Sayı: 3 günlük yaşta etçi piliçlerin fotoseksüel cevap yeteneği kazanması için henüz çok genç olmasından kaynaklanmaktadır (Harrison ve ark., 1970). K ana t lı Y e t iş t iriciliği n d e A y d ı n l a tm a Kanatlılar tarafından ışığın farklı algılanmasına rağ- Genel olarak etçi piliçlerde büyümenin erken döne- men, etçi piliç veya hindide dalga boylarının ölüm minde karanlık sürenin uzun tutulması ayak gelişi- oranlarını önemli derecede etkilemediği belirtilmiş- mini olumlu yönde etkilerken, büyüme ve gelişmede tir. gerilemeye neden olmaktadır. Ayrıca ölüm oranını da Davranış alanında çalışmalar az olsa da mavi ışığın kanatlılar üzerinde sakinleştirici etkiye sahip olduğu düşünülmektedir (Gill ve Leighton, 1984). 5 lüx değerindeki mavi aydınlatmada kırmızı ve beyaz ışığa göre erkek hindilerin daha uysal ve daha az aktif olduğu gözlenmiştir. Etçi piliçlerin de mavi ve yeşil ışıkta daha fazla oturarak vakit geçirdikleri ve daha sakin oldukları belirtilmiştir. Kırmızı ve beyaz ışıkta etçi piliçlerin daha fazla gagalama ve kanat çırpma davranışı gösterdiği gözlemlenmiştir (Prayitno ve ark., 1997). 3. Işık şiddeti: Işık şiddeti; birim alandaki aydınlatma olarak tanımlanmaktadır. Işık şiddeti tavukların fizyolojik ihtiyaç- azalttığı tespit edilmiştir (Sanotra ve ark. 2002; Garner ve ark. 2005). Melatonin hormonunun vücutta salgılanabilmesi için kanatlının gün içinde belirli bir karanlık süreye ihtiyacı vardır. Melatonin, metabolizmanın düzgün çalışması, kan basıncının düzenlenmesi, üreme ve boşaltım fonksiyonları, vücut ısısının kontrolü, davranışlar ve bağışıklık sistemi yanında günlük ve mevsimsel ritimlerin regülâsyonu ile sinir sistemi üzerine etkilidir (Apeldorn ve ark. 1999; Başer ve Yetişir, 2010). Kliger ve ark. (2000), bağışıklık sisteminin düzenlenmesinde, melatonin salgısının rolünü belirlemek için sürekli ve kesikli aydınlatma programlarını kıyasladıkları çalışmalarında, etçi piliçlerin melatonin seviyesini kesikli programında sürekli gruba göre daha yüksek bulmuşlardır. larını karşılamanın yanında, tavukların gözlenme- Etçi piliçler için uygulanan aydınlatma programların si ve çalışanlar için uygun bir ortam sağlamak için belirlenmesinde kümes tipi, hayvanın yaşı ve refah de uygun bir şekilde seçilmesi tavsiye edilmektedir kuralları etkili olmaktadır (Başer ve Yetişir, 2010). (Morris, 1994). Bunun yanında fotoperiyodun beyaz Sonatra ve ark. (2001, 2002), etçi piliç yetiştirici- ışıkla uyarımı için 0.9 ile 1.7 lüx ışık şiddetinin ge- liğinde kullanılan sürekli aydınlatma programlarının rekli olduğu bildirilmiştir. Kanatlı hayvanların aktif vücuttaki biyolojik ritmi bozarak iskelet ve ayak döneminde parlak, dinlenme döneminde ise loş ışık problemlerine neden olduğunu bildirmişlerdir. Etçi tavsiye edilmektedir (Wathes, 2000). Büyütme döne- piliç yetiştiriciliği için günlük 16 saatlik aydınlatma- minde ışık şiddeti arttıkça kanibalizim de artmakta- nın hayvan refahı yönünden uygun olduğu bildirilmiş- dır. Kanatlılar için gerekli ışık şiddeti türe, verim yö- tir (Gordon, 1994; Davis ve ark. 1997; Rozenboim ve nüne ve yaşa göre değişmektedir (Şenköylü, 2001). ark.1999). Classen ve ark. (2004) etçi piliçler için 4. Işık süresi: uygulanan günlük 16 saat aydınlatmada stresin 16 saatten daha uzun aydınlatmalara göre daha düşük Tavuğun fizyolojik yapısının üzerinde en önemli et- ve bağışıklık sisteminin de daha iyi olduğunu bildir- kilerden biri de ışık süresidir. Günlük ışık süresi cin- miştir. sel olgunluk yaşı ile doğrudan ilişkilidir. Aydınlatma Sonuç programı türlere ve üretim yönüne göre değişmektedir. Aydınlatma kanatlı yetiştiriciliğinde davranış, fizyo- Işık süresinin etçi piliçlerin fiziksel aktivitelerini et- larla ilişkili ölümleri etkileyen önemli ve geniş bir kileyerek kas-kemik gelişimi ile ayak sağlığını iyileş- çevresel faktördür. Işık kaynağı, ışık rengi veya dalga tirdiği bildirilmiştir (Lewis ve Morris, 1998). Günü- boyu, ışık şiddeti ve ışık süresi belirlenirken kanat- müzde bazı kritik çevre faktörleri kontrol edilerek lının türü, verim yönü, yaşı ve kümes tipi dikkate etçi piliçlerin yağlanmasına yol açmayan, metabolik alınmalıdır. hastalık orijinli ölümleri düşüren, hayvan refahına uygun aydınlatma programları uygulanabilmektedir. 12 MEKTUP ANKARA Yıl: 2015 Cilt: 13 Sayı: 3 loji, bağışıklık gücü, verim ve metabolik hastalık- Kaynaklar yazardan temin edilebilir.