Bizim okul biiir numaraaa! Cargill Türkiye

Transkript

Bizim okul biiir numaraaa! Cargill Türkiye
Cargill Türkiye
Eylül 2011
Bizim okul biiir numaraaa!
•
Düşük sodyumlu gıdalar için
•
Hayvan beslenmesinde de liderlik
•
Hasan Aksoy ile bi’ lezzet hikayesi
•
İçimizden Biri: Sezai Duyul
Cargill - Türkiye
Eylül 2011
18
Cargill Çözümleri
Düşük sodyumlu gıdalar için
14
Kapak
Bizim okul biir numaraaa!
8
İçimizden biri
Sezai Duyul: “Cargill’de doğrular
her zaman desteklenir.”
Güncel
Hayvan beslenmesinde de liderlik
bu sayıda
24
03
Cargill Türkiye’den
- Geleceğe umutla bakıyoruz
04
Aktüel
- Cargill Haberler’e plaket
- Cargill Türkiye’den hayat kurtaracak proje
06
Dünyadan
- Somali için el ele
- Çiftlikler artık daha güvenli
08
İçimizden Biri
- Adana Bölge Müdürü Sezai Duyul
14
Cargill Tarım ve Gıda San. Tic. A.Ş. Adına
Sahibi ve Yayın Müdürü
Mustafa Muzaffer Sayınataç
Yazı İşleri Müdürü
Sera Baysal
[email protected]
- Cargill İlköğretim Okulu
18
26
Sohbet:
Hasan Aksoy: “Bolçiseverler ile
büyüyoruz”
Baskı
Elma Teknik Basım, Matbaacılık
Çatal Sokak No:11/A
Maltepe - Ankara
Tel: 0 312 229 92 65
Faks: 0 312 231 67 06
Yayın Türü
Yaygın, süreli
Yayın Tarihi
15 Eylül 2011
Güncel
- Cargill özverisinin karşılığını aldı
Yayın Ekibi
Cenan Celebci
Songül Aras
Yönetim Yeri
Bağlarbaşı, Kısıklı Caddesi
Sarkuysan Ak İşmerkezi
No: 4-A Blok 8-9-10-11
34662 Üsküdar / İstanbul
Tel: 0 216 554 18 00
Faks: 0 216 651 24 17
Kapak Konusu
- Hayvan beslenmesinde de liderlik.
22
Cargill Çözümleri
- Cargill sodyum azaltma sistemi
26
Sohbet
- Bolçi - Hasan Aksoy
30
Kişisel Gelişim
- Yaşamda başarının sırrı: Duygusal zeka
CargillHaberler - İçindekiler
1
İlim ve fen çalışmalarının merkezi okuldur.
Bundan dolayı okul lazımdır.
Okul adını hep beraber hürmetle, saygıyla analım.
Mustafa Kemal Atatürk
CargillHaberler
Geleceğe
umutla bakıyoruz
Bugünlerde yeni eğitim-öğretim yılı başlıyor. Bir
zamanlar bizlerin oturduğu sıralarda şimdi,
annelerinin sımsıcak kucaklarından gelen minikler
oturuyor. Biraz ürkek, biraz da heyecanlılar…
Veliler de en az onlar kadar heyecanlı..., Okula
gitmekte zorlanan, isteksiz ya da ürkek davranan
çocuklarına (kendi heyecan ve kaygılarını da
bastırarak) cesaret vermeye çalışıyorlar.
Bu ilk günlerde veliler, minik yavrularını okula
bıraktıktan sonra kendi okul yıllarından konuşuyor.
“Bizim zamanımızda…” diye başlayan ve yol
boyunca devam eden nostaljik sohbetler, evlere
kadar eşlik ediyor onlara.
Biz de tam yeri gelmişken bu heyecanlı sohbetlere
ortak olalım istedik. Biraz da biz nostalji yapalım
diye bu sayımızın kapağına Cargill İlköğretim
Okulu’nu taşıdık.
Binlerce çocuğumuzun geleceğe dair umutlarına
mekân olan bu yapıyı, okul yaptırma fikrinin nasıl
ortaya çıktığını ve o ilk yılları, çalışma
arkadaşlarıyla birlikte işin her aşamasında yer almış
olan Orhangazi Fabrikamızın Sorumlu Müdürü
Cenan Celebci’den ve Kurucu Müdür Mehmet
Yavuz’dan, bugünü ise Okul Müdürü Yılmaz
Aydeyer’den dinledik.
Sizler de çok iyi hatırlarsınız, 1980’li yıllar duvar
yazılarının en görkemli yıllarıydı. Hemen hepimiz
bu kısa ve anlamlı (!) sözlerden bir tanesini bir
yerlere not etmiş ya da birbirimize söylemişizdir.
Çoğu eğlenceli bu duvar yazılarından birinde şöyle
söylüyordu: “Bugün, hayatınızın geri kalanının ilk
günüdür”. Nedendir bilinmez, haberi yazarken
aklımıza gelen bu söz; okulun eğitime başladığı ilk
gün, hayatlarının geri kalanının ilk gününe umutla
başlayan çocuklarımızı aklımıza getirdi.
Tabii, onlara bu yolu açmamızı sağlayan, Cargill
İlköğretim Okulu’nun ortaya çıkmasında emeği olan
yüzlerce kıymetli insanı da… Bu vesileyle hepsine
şükranlarımızı sunmak istiyoruz. Onların da
hayatlarının geri kalan günlerini başarılarla dolu,
mutlu ve sağlıklı geçirmelerini gönülden temenni
ediyor, yeni eğitim-öğretim yılında tüm
öğrencilerimize başarılar diliyoruz.
Biz, bu sayımızda geçmişi yâd ettik, geleceğe ise
umutla bakıyoruz. Sizlerin de hayatınızın geri
kalanının her ilk gününde geleceğe umutla
bakmanız en büyük dileğimiz. En küçüğümüzden en
büyüğümüze, umutlarımızı çoğaltmak için
‘paylaşalım’ diyoruz.
Mutlu yarınlar!
CargillHaberler - Cargill Türkiye’den
3
Cargill Türkiye’den
“En önemli ve verimli vazifemiz Millî Eğitim
işleridir” diyor Mustafa Kemal Atatürk. Eğitim,
meyvesini çok uzun zamanda veriyor ama
Atatürk’ün de işaret ettiği gibi, bir ülkenin sosyal ve
ekonomik kalkınmasını sağlayan, insan gücünü
hazırlayan araçların başında geliyor. Okullar ise bu
aracın en önemli ayağını oluşturuyor.
birlikte çalış > üret > başar
CargillHaberler
Cargill Türkiye’den hayat kurtaracak proje!
önemi var. Özellikle hastanelerin acil
servislerinde tam donanımlı Resusitasyon
odalarının varlığı birçok hayatın kurtulmasını
sağlıyor.
Cargill Türkiye’nin sosyal sorumluluk projesi,
acil servisi günde ortalama 300 kişiye hizmet
veren
Orhangazi
Devlet
Hastanesi’ne
Resusitasyon (yeniden canlandırma) Odası
kazandırdı. Cargill Türkiye tarafından acil
servisine ilk kez bir Resusitasyon Odası
kazandırılan Orhangazi Devlet Hastane’sinde
hastalar kadar çalışanlar da çok memnun.
Resusitasyon (resuscitation), solunumu veya
kan dolaşımı durmuş bir kişiye dışarıdan yapılan
destekleyici müdahalelere deniliyor ve hayati
Orhangazi Devlet Hastanesi Resusitasyon Odası,
inşaat aşamasında zemininden tavanına ve
pencerelerine kadar fiziki ihtiyaçlara uygun
olarak yeniden düzenlendi. Daha fazla kullanım
alanı sağlanan oda; defibrilatör, hastaların
yerinden kaldırılmadan röntgene girmelerine
imkân veren hidrolik sedye, hasta verilerinin
anlık takibinin yapılabileceği hasta başı
monitörü, Pulseoximetre, EKG cihazı,
Nebulizator, pansuman arabası, muayene masası,
acil ilaç arabası ve ilaç dolabı gibi teknik
ekipmanlarla donatıldı. İlçe merkezi ile birlikte
Orhangazi’nin tüm köylerine hizmet vermekte
olan ve bölgedeki acil durumlarda 112 Acil
ekiplerinin yaralı ve hastaları ilk ulaştırdıkları
merkez olan devlet hastanesi için yapılan bu
çalışma, Hastane Müdürü Ömer Yalavuz
tarafından “Kelimenin tam anlamıyla bir sosyal
sorumluluk projesi” olarak nitelendirildi.
Her Ramazan aynı duygularla
Orhangazililer, geleneksel Cargill Türkiye İftar
Yemeği’nde bir araya geldi. Yaklaşık 50 kişinin
katıldığı iftar yemeği organizasyonu Orhangazi
Fabrika’da gerçekleştirildi. İftar davetine
Orhangazi Belediye Başkanı İsmail Tartar, İlçe
Emniyet Müdürü Ümit Ayhan, İlçe Jandarma
Komutanı, belde belediye başkanları, basın
mensupları ile köy ve mahalle muhtarları
katıldılar.
İftar davetinin yanı sıra Cargill Türkiye
tarafından, her yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazan
ayı başlamadan ilçedeki ihtiyaç sahiplerine,
Orhangazi Gaziler Derneği ve Orhangazi Sakatlar
Derneği üyelerine erzak paketleri dağıtıldı.
Fabrika Sorumlu Müdürü Cenan Celebci; “Her
Ramazan’ı Orhangazililer ile aynı duygularla
karşılıyor, paylaşıyor ve bunun sevincini yaşıyoruz”
dedi.
4
CargillHaberler - Aktüel
Cargill Haberler’e plaket
Çölyak Derneği’nden dergimize anlamlı jest…
Temmuz sayımızın sohbet konuğu Çölyak
Derneği Başkanı Şebnem Ercebeci, derneğin
Çölyak hastalığı konusundaki farkındalık
çalışmalarına katkıda bulunması nedeniyle
Cargill Haberler’e plaket verdi. Cargill Gıda
Türkiye’nin Ankara Ofisi’nde gerçekleşen mini
törende yayın ekibi adına plaketi Kurumsal
İlişkiler Asistanı Songül Aras Yılgın aldı.
Ercebeci, Cargill Haberler’de yayınlanan röportaj
sonrasında beklediklerinin üzerinde bir ilgi ile
karşılaştıklarını, Ardahan’dan İzmit’e pek çok
yerden arandıklarını belirtti. Röportajı
Facebook’taki sayfasına da taşıdığını kaydeden
Ercebeci, dergideki röportajı okuyanların bir
kısmının kendisine “Cargill Haberler’i gazete
bayileri ve kitapçılarda bulabilir miyiz?” diye
sorduklarını aktardı.
Aktüel
“Yerli üretici önemseniyor”
Orhangazi Ziraat Odası’nın yeni başkanı Hasan
Cevizlidere ve Oda Yönetim Kurulu Üyeleri,
Orhangazi Mısır İşleme Fabrikası yetkililerine
iade-i ziyarette bulundu. Heyete, fabrikadaki
üretim teknolojisi, kullanılan ham maddeler ve
son ürünler hakkında bilgiler veren Sorumlu
Müdür Cenan Celebci, mısırdan elde edilen
nişasta ve ürünlerinin pek çok sektör tarafından
kullanılan önemli bir ham madde kaynağı
olduğunu söyledi. Ham madde olarak %100 yerli
mısır kullandıklarını vurgulayan Celebci, “Enerji
Verimli Endüstriyel Tesis” ödüllü fabrikada su ve
enerji tasarrufu ile verimliliğin en üst düzeyde
olduğunu kaydetti.
Cargill Türkiye’nin ham madde olarak %100 yerli
mısır kullanmasının önemine dikkat çeken
Başkan Cevizlidere ise, “Yerli üreticinin
önemsenmesinden dolayı çok memnunuz. Bu
nedenle Cargill’e teşekkür ediyoruz” açıklamasını yaptı.
CargillHaberler - Aktüel
5
Dünyadan
Chelsea eğitmenleri Gana’da
Cargill, sosyal sorumluluk taahhütleri doğrultusunda Chelsea Vakfı ile İngiltere’de sosyal projelerde yürüttüğü işbirliğini Gana’da da sürdürdü. Cargill, Gana, Tema fabrikası yakınlarındaki
altı okul arasında bir futbol haftası düzenledi.
Chelsea Futbol Kulübü Vakfı eğitmenleri hafta
boyunca çocuklar ve öğretmenlere futbol eğitimi
ve danışmanlığı sağladı. Öğrencilere futbol konusundaki becerilerini sergileme ve öğrendiklerini uygulama fırsatı veren futbol turnuvasında
öğrenciler, aynı zamanda, Chelsea Futbol Kulübü Vakfı ve Cargill tarafından verilecek futbol ve
eğitim ödülleri için yarıştı.
Gana
Sürdürülebilirlik ekibi
Cargill Kakao ve Çikolata, sürdürülebilir kakao
ve çikolata tedarik zincirini güçlendirmek için
yeni bir uzman ekip oluşturdu. Ekip, Cargill’in
yürütmekte olduğu sürdürülebilirlik çalışmalarına ve daha fazla çiftçiye eğitim ve sertifika verme faaliyetlerine destek verecek. Ayrıca Cargill
müşterilerinin sertifikalı sürdürülebilir kakao ve
çikolata ürünleri için artan talebi karşılayabilmelerine yardımcı olacak.
Dünya
6
CargillHaberler - Dünyadan
Çiftlikler artık daha güvenli
Somali için elele
Cargill, çiftlik yöneticilerinin kendi çiftliklerine
Cargill, uzun süredir işbirliği içinde olduğu CARE
uygun güvenlik programı geliştirebilmelerine
ve Dünya Gıda Programı’na (WFP), Somali’deki
yardımcı olmak için tasarladığı yeni programını
açlıkla mücadele çalışmalarına destek olarak
tanıttı. Kanada Tarım Güvenliği Derneği tarafın-
100.000 dolar bağışladığını açıkladı.
dürülebilir kakao çekirdekleri teslimiyle, sürdü-
dan geliştirilen ve Cargill tarafından dağıtılan bir
Cargill Kurumsal Katkılar ve Ortaklıklar Üst Dü-
rülebilirlik konusunda önemli bir atılım gerçek-
sağlık ve güvenlik sistemi olan SafetySense™
zey Yöneticisi Michelle Grogg "Somali’deki fela-
tanıtımın ardından piyasaya çıktı.
ketle mücadelede CARE ve Dünya Gıda Progra-
Cargill Çiftlik Yönetimi Hizmetleri Ulusal Müdürü
Neil Sabourin “Tarım işlemleri birçok potansiyel
tehlike içerir; ağır teçhizat, güçlü makineler, büyük araçlar, tehlikeli kimyasallar ve araçlar bunlardan sadece bazılarıdır.
mı, özellikle çocukların ihtiyacı olan yiyecek ve
diğer temel ihtiyaç malzemelerini dağıtıyor. Bu
bölgede iş faaliyeti olmamakla birlikte Cargill,
dünyanın her yerinde insanların güvenli ve besleyici gıdalara erişimi sağlamak konusunda kararlıdır" dedi.
Yeni SafetySense™ ürünü, çiftlik yöneticilerine
verimliliği artıracak prosedürleri daha etkili uygulamak, yaralanmaları önlemek ve çiftlikte çalışmayı çok daha güvenli hale getirmek için gereken bilgi ve uygulamaları sunuyor” dedi. Cargill danışmanlarının müşterilerine tarım operas-
Vietnam’da
kakao üretimi hızla gelişiyor
Cargill; Vietnam, Ben Tre, Chau Thanh bölgesindeki satın alma merkezine ilk UTZ sertifikalı sür-
leştirdi.. Vietnam’da üç kooperatif, Ocak ayında
UTZ sertifikası aldı ve bunları daha pek çoklarının takip etmesi bekleniyor.
Yapılan törende Vietnam sürdürülebilir kakao
sektörünün geliştirilmesi açısından önem taşıyan bu dönüm noktası kutlandı. Kutlama töreniyle Cargill’in Vietnamda faaliyet göstermeye
başladığı 2004 yılından itibaren ülkede kakao
yetiştiriciliği alanında kaydedilen başarılar da te-
Cargill, CARE ve Dünya Gıda Programı ile yürüt-
yit edildi.
tüğü işbirliği aracılığıyla, özellikle Asya, Latin
Cargill Kakao ve Çikolata Direktörü Harold Poel-
Amerika ve Afrika bölgelerinde gıda güvenliği ve
ma: "Sertifikalı ilk üç kooperatiften ilk UTZ Ser-
yaşam standartlarını geliştirmeyi amaçlayan
tifikalı çekirdeklerin teslimi ile Vietnam’ın kaliteli
projelere katkıda bulunuyor.
ve sertifikalı sürdürülebilir kakao üreticisi olarak
geliştirilmesi açısından çok önemli bir gelişme-
yonlarının tüm güvenlik yönlerini değerlendirir-
Son beş yıl içinde şirket, dünyadaki açlıkla mü-
ken yardımcı olacak kapsamlı bir rehberlik sağ-
cadele ve beslenme yardımı için 55 milyon do-
kooperatifin sürdürülebilir kakao üretim sertifi-
layacaklarını da belirtti.
lardan fazla katkıda bulundu.
kası almasını bekliyoruz” dedi.
Kanada
Dünya
dir. Önümüzdeki yıllarda Vietnam’da daha fazla
Vietnam
CargillHaberler - Dünyadan
7
CargillHaberler
8
CargillHaberler - Bu şirkette doğru desteklenir
“Bu şirkette doğru desteklenir”
Bölgesinde çalışıyor. Bölgede, şirketin üretiminin yegâne ham
maddesi olan yerli mısırın tedarik işiyle uğraşıyor ama ona belli
başlı ürünlerin Türkiye rekoltelerini de sorabilirsiniz.
M
ısır tohumu tanıtımı ve satışıyla başladığı
Cargill Türkiye’de 22. yılını yaşıyor Sezai
Duyul. “22 yıl bir şirkette kalmak, hele bir de
benim gibi bir insanın kalması kolay değil” diyor.
“Nasıl kalabildiniz?” sorusuna; “Bu şirkette
doğruyu savunduğunuz sürece her zaman
desteklenirsiniz. Cargill’in etik değerleri ve
doğruyu savunanların her zaman arkasında
olması beni de buraya kadar getirdi. ‘En büyük
neden bu!’, diye düşünüyorum.” yanıtını veriyor.
10 yıllık satış ve tanıtım görevinin ardından
son 12 yıldır fabrikalar için alım yapıyor. Cargill
Türkiye’nin mısır alım operasyonunun en önemli
ayağı olan Adana’da, üretimin yegâne ham
maddesi olan yerli mısırın tedarik işiyle
uğraşıyor. “Bu çok ciddi bir iş!” diyor; “çünkü
fabrikaların ham maddesi sadece mısır. Bu
nedenle, ‘bu yıl mısır bulamadık, buğday
işleyelim’, diyemezsiniz!”
Kızlar Amerika yolcusu
Duyul ile röportajı Cargill Türkiye’nin
Çankaya’daki
Ankara
Ofisi’nde
gerçekleştiriyoruz. Biz Adana hazırlıkları
yaparken Sezai Bey’den gelen bir telefon,
röportaj bahanesiyle Adana’yı görme hevesimizi
kursağımızda bırakıyor. Duyul, öğrenci değişim
programı vasıtasıyla Amerika Birleşik
Devletleri’ne (ABD) gidecek olan ikiz kızlarının
işlemleri nedeniyle Ankara’ya geleceğini ve
Çankaya’daki ofiste görüşebileceğimizi söylüyor.
Birkaç gün sonra fotoğrafçımızla birlikte ofisin
yolunu tutuyoruz. Duyul Ailesi tam kadro
karşımızda: Sezai Bey, Adana İl Özel İdaresi’nde
çalışan eşi Zeynep Hanım ve Yeditepe
Üniversitesi İşletme Bölümü’nde okuyan ikiz
kızları Ezgi ve Özge! Bu sayede ailenin diğer
üyeleriyle de sohbet etme imkânı buluyoruz.
Hatta röportaja ilk onlarla başlıyor, Amerika
hikâyesini de kızlarından dinliyoruz:
“
Öğrenci değişim programı
vasıtasıyla bir dönemliğine
ABD’deki North Carolina
Üniversitesi’ne gidiyoruz. Orada
da işletme okuyacağız. Dönüşte
tekrar Yeditepe’de kaldığımız
yerden devam edeceğiz; üçüncü
sınıfın ikinci döneminden
başlayacağız.
“Öğrenci değişim programı vasıtasıyla bir
dönemliğine ABD’deki North Carolina
Üniversitesi’ne gidiyoruz. Orada da işletme
okuyacağız. Dönüşte tekrar Yeditepe’de
kaldığımız yerden devam edeceğiz; üçüncü
sınıfın ikinci döneminden başlayacağız.”
Ezgi - Özge Duyul
Ziraat Mühendisi Sezai Duyul, şirketin en eskisi. Adana
İçimizden biri
Cargill Türkiye Adana Bölge Müdürü Sezai Duyul:
”
Okul bitince ne yapmayı düşünüyorsunuz?
İlk hedefimiz çalışmak… Mümkün olursa özel
sektörde kendimize yer bulmaya çalışacağız.
CargillHaberler - Bu şirkette doğru desteklenir
9
CargillHaberler
“Eskiden aldığımız mısırları depolayacak çelik silolar yoktu. İlk defa çelik silo yatırımlarını Türkiye’de biz yaptırdık. Tabii
Cargill direkt kendisi yapmadı ama uzun dönemli sözleşmelerle tüccarlarımıza yaptırdık. Bugün güneyde 100-130 bin ton
civarında çelik silo olanağımız var. Ege bölgesinde, Manisa’da 20 bin ton vardı bu yıl o da 40 bin tona çıktı.”
biliyorsunuz öncelik içme suyunda… Hem de
çok pahalı bir sistem kanalizasyon, o yüzden
daha az yoğunlukta.
Sezai Bey, size dönelim… Görevinizden biraz
bahseder misiniz?
Buradaki işimiz Orhangazi fabrikasının mısır
ihtiyacını temin etmek... Ayrıca Türkiye’deki
buğday, mısır, arpa, soya, ayçiçeği gibi bitkilerin
rekolte tahmin çalışmalarını yürütüyoruz. Bunun
için Türkiye’yi iki defa dolaşıyoruz. Bu
gezilerimizde üretim ve kalite tahmini yapıyoruz,
saydığım ürünlerde Türkiye ortalama rekoltesini
bulmaya çalışıyoruz.
Bunu iki kişi gerçekleştiriyoruz. Benimle
birlikte çalışan bir arkadaşım daha var. Tabii
İstanbul merkezden de katılanlar oluyor bu
incelemelere. Sonra hep birlikte yorumluyor ve
raporluyoruz.
“
Bu bölge, Türkiye’de üretilen
mısırın %60-65’ini üretiyor.
Gayet anlayışlı, hiç problemimiz olmuyor bizim
babamızla. Küçüklüğümüzden beri çok şey
isteyen çocuklar olmadık. Zaten hemen her şey
bizim istememize gerek kalmadan gerçekleşti. O
yüzden hiç öyle bir çatışmamız olmadı.
Bizim asıl işimiz mısır almak. Neden Adana
bölgesinde ofisimiz var? Çünkü bu bölge,
güneydoğuyu da saydığınız zaman bazı yıllarda
Türkiye’de üretilen mısırın %60-65’ini üretiyor.
Bizim aldığımız ürünün de yaklaşık %70’e yakını
bu bölgeden oluyor. Fabrikanın ihtiyacı olan
mısır, yaklaşık yıllık 250 bin ton civarında. Biz bu
mısırı iç piyasadan, büyük bir kısmını da
güneyden alıyoruz. Depoladığımız malların da
büyük çoğunluğu güneyde. Adana bölgesinde
yaklaşık 120-130 bin ton, Ege’de 20 bin ton olmak
üzere yaklaşık 150 bin ton mısır stoku yapıyoruz.
Biraz öncede belirttiğim gibi asıl işimiz, mısır
alımı… Fabrikanın mısır ihtiyacını temin etmek,
artı, Türkiye’deki ticaret bölümüne yardımcı
olması açısından hububat ve arz-talep
dengelerini belirlemek.
Evet, ben de Adanalıyım.
yaklaşık %70’e yakını bu
bölgeden oluyor. Fabrikanın
Kaç yıl oldu Sezai Bey ile evleneli?
Sezai Duyul
ihtiyacı olan mısır, yaklaşık
”
10
Adana saydığınız ürünler açısından ne durumda?
Zeynep Hanım, sizde mi Adanalısınız?
Bizim aldığımız ürünün de
yıllık 250 bin ton civarında.
Peki, Sezai Bey nasıl bir baba?
CargillHaberler - Bu şirkette doğru desteklenir
1989 yılında evlendik. Tam 22 yıl olmuş. İlk
yılımızda ikizler doğdu. Onlar şimdi 21 yaşında…
Hep Adana’da yaşadık, kızları İstanbul’a
gönderene kadar gurbet nedir bilmedik.
Siz de çalışıyor musunuz?
Evet, inşaat mühendisiyim, İl Özel İdaresi’nde
kanalizasyon projeleri üzerine çalışıyorum. Tam
20 yıldır çalışıyorum, kızlar üniversiteyi bitirene
kadar da çalışmayı düşünüyorum.
Tabii, il özel idaresi olunca köylere hizmet
götürüyoruz. Köylerin kanalizasyon işlerine
bakıyoruz. Kanalizasyon olayı daha çok yeni,
Adana bölgesinde rekolte üç aşağı beş yukarı
belli olmuştur herhalde?
Bu yıl buğday rekoltesi iyiydi, zaten Türkiye
genelinde iyiydi. Arpa da fena değil. Yani uzun
yılların ortalamasının üstünde. Çukurova’da
mısır için normalde birinci ürünlerden yüksek
verim bekliyoruz, nedeni de erken ekimler
yapılabildi ve serin havalarda kaldı mısır. Şu ana
kadar da mısırları strese sokacak anormal bir
sıcak henüz yaşanmadı. Ama ikinci ürünler için
henüz net değil. Daha yeni ekildi mısırlar, bir
karış filan boyu. Önünde üç ay var. Üç ayda ne
olur, onu kimse bilemez.
Peki, aflatoksin sorunu daha çok ikinci
ürünlerde mi yaşanıyor?
Evet, ikinci ürünlerde. Güneydoğuda bazı
yıllarda birinci ürünlerde de olur ama genellikle
birinci ürünlerde hep limitlerin içinde çıkar. O
yüzden biz daha çok birinci ürün alıyoruz.
Dolayısıyla, örneğin Türkiye’de 3,5 milyon ton
mısır üretilmişse, bunun yaklaşık 1 milyon 200
bin tonunu eliyoruz. Yani bizim pazarımız 2 ya da
2.5 milyon tonluk bir rekoltenin içinden oluyor.
Dolayısıyla bize hitap eden rekolte daha da
düşüyor, bazı zamanlar bunun sıkıntısını
yaşıyoruz.
İçimizden biri
Bölgede ortalama verim ne kadar?
Birinci üründen 1100 kg gibi alınır. Bu, dediğim
gibi bazı yıllar 900kg’a çıkar bazı yıllar 1200
kg’a… Ama ortalaması 1000-1100 kg’dır. İkinci
ürünler ise 800 kg civarındadır.
Bu yıl Adana bölgesinden alımınız ne kadar?
Biraz azaltmamıza rağmen yaklaşık 170 bin ton.
Bu çok iyi bir rakam!
Evet, gerçekten çok iyi bir rakam. Sadece Adana
bölgesini düşündüğünüz zaman Cargill’in en
ciddi alıcı olduğunu görürsünüz. Şu anda bizim
birinci ürünlerde bu yılki rekolte beklentimiz 1
milyon ton civarında. 170 bin ton aldığınız zaman
pazarın %15’den fazlasına tek başına talip
oluyorsun demektir.
Tedarik kısmından da konuşalım isterseniz…
Burada tarımsal bir üründen bahsediyoruz. Bu
nedenle ham madde temini ciddi bir iştir. Bu
bilinçle başta güney bölgesi olmak üzere
depolama işlerine giriştik. Eskiden aldığımız
mısırları depolayacak çelik silolar yoktu. İlk defa
çelik silo yatırımlarını Türkiye’de biz yaptırdık.
Tabii Cargill direkt kendisi yapmadı ama uzun
CargillHaberler - Bu şirkette doğru desteklenir
11
CargillHaberler
“
Sadece Adana bölgesini düşündüğünüz
zaman Cargill’in en ciddi alıcı olduğunu
görürsünüz. Şu anda bizim birinci
ürünlerde bu yılki rekolte beklentimiz 1
milyon ton civarında. 170 bin ton
Sezai Duyul
aldığınız zaman pazarın %15’ine tek
başına talip oluyorsun demektir.
dönemli sözleşmelerle tüccarlarımıza yaptırdık.
Bugün güneyde 100-130 bin ton civarında çelik
silo olanağımız var. Ege bölgesinde, Manisa’da 20
bin ton vardı bu yıl o da 40 bin tona çıktı.
Yine sanayiciler aracılığıyla değil mi?
Tabii, uzun dönemli kontratlarla daha cazip hale
geliyor. Bu hem bizim açımızdan cazip oluyor
hem kontrat yapan tüccar açısından karlı oluyor.
Bizim açımızdan cazipliği ne? Uzun dönem
kiraladığımız zaman ucuz kiralıyoruz. O tüccar
da en az üç beş yıl işini garanti altına aldığı için
ucuza veriyor. Dolayısıyla karşılıklı iyi imkânlar
sunarak bugüne kadar başarılı bir şekilde geldik.
Buradaki işimiz Orhangazi fabrikasının mısır
ihtiyacını temin etmek...
Ayrıca Türkiye’deki buğday, mısır,
arpa, soya, ayçiçeği gibi bitkilerin
rekolte tahmin çalışmalarını yürütüyoruz.
Bunun için Türkiye’yi iki defa dolaşıyoruz.
Bu gezilerimizde üretim ve
kalite tahmini yapıyoruz,
saydığım ürünlerde Türkiye ortalama
rekoltesini bulmaya çalışıyoruz.
belirtmekte fayda var; o tüccarların kazandığı
para da sanıldığı gibi büyük değil. %1 gibi küçük
marjlarla çalışıyorlar.
Neden marjlar bu kadar düşük?
”
olası ikinci üründe tahminlerimiz, rakam
vermeyeyim ama geçen senenin altında kalacağı
yönünde... Sanki ikinci üründe biraz
tahminimizin üzerinde bir ekim sahası olacak.
Mısır üretimi biraz artabilecek gibi…
Alım operasyonunu nasıl yürütüyorsunuz?
Biliyorsunuz, ülkemizdeki çiftçi yapısı küçük
işletmeler şeklinde, yani arazi ölçekleri küçük.
Bir Avrupa ya da Amerika gibi değil. Dolayısıyla
direkt çiftçiden mal almaya kalktığımız zaman,
binlerce ayrı çiftçi ile temas halinde olmanız
gerekiyor. Bu da oldukça zorlu bir süreç
demektir. Bu nedenle direkt çiftçiden almak
yerine aracı kullanıyoruz; kollektor denilen ya da
bizim tüccar diye nitelediğimiz insanlar. Bu
insanların çiftçilerle de çok iyi organik bağları
var. Çiftçiye gübresini verir, tohumunu verir,
ürününü satın alırlar. Biz tercihen bu tür
insanlarla daha sık çalışıyoruz. Bu tüccarların
hem mal almaları kolay oluyor, hem de biz
binlerce kişi ile uğraşmıyoruz. Şunu da
12
CargillHaberler - Bu şirkette doğru desteklenir
Neden? Çünkü bana mal verdiği zaman parası
garanti. Biliyor ki ödemede bir sıkıntı olmayacak.
Ben az tüccarla çalışıyorum ama tonajlı
çalışıyorum. O tüccar biliyor ki 10 bin ton da olsa
20 bin ton da olsa hepsini alıp bana verecek.
Şimdi risksiz 20 bin-30 bin ton mal verebileceği
bir yer varsa tüccar 3-5 liraya da çalışıyor tabii ki.
Geldiğimiz nokta bu.
Bu seneki rekolte tahmininiz nedir?
İkinci ürünler henüz ekildi. Hatta geçenlerde
biraz tarla dolaştım, hala çıkmayanlar bile var
toprak yüzüne… Önümüzdeki haftadan sonra bir
ikinci ürün gezisi yapacağız, orada daha
netleşecek. Ama şu ana kadar birinci üründe ve
Ancak bu biraz da verime bağlı. Ama yine de
geçen senenin altında kalacağını düşünüyorum.
Çelişki yok mu peki?
Geçtiğimiz 2008 krizinden önce emtia fiyatları
çok yükselmişti. Buğday, mısır yanı sıra altın,
gümüş v.s. Pamukta da bir yükselme olmuştu
ama diğerleri gibi yükselmemişti. Ancak pamuk
fiyatı geçtiğimiz son bir yıl içerisinde çok büyük
artış gösterdi. Şöyle söyleyeyim, Çukurova çiftçisi
600 liraya pamuğunu satarken geçen sene
ortalama 1.800 liraya ve hatta birçok kişi 2.2002.300 liradan sattı. Neredeyse dört katına çıktı.
Tabii, çok cazip bir fiyat üretici açısından… 400
liranın üzerinde de devletin desteği var.
İçimizden biri
Yani şu pamuk ağaları devri geri mi geliyor?
Son 1-2 yıldır pamuk ekimi arttı o zaman…
Yok, o günler gelmez ama o günlerin şöyle bir
özelliği var. O pamuk ağaları döneminde arazi bu
kadar bölünmemişti. Yani o ağa diye tabir
ettiğimiz insanların elinde üçer, beşer hatta onar
bin dönüm araziler vardı.
Biraz arttı ama hala mısır… Ama insanlar şunu
da tahmin ettiler ki bence doğru tahmin ettiler;
pamuk fiyatları düşer, burada kalmaz. Ve nitekim
şu son günlerde de çok ciddi anlamda geriledi
pamuk fiyatları. Bir de pamuğun üretimi zor ve
riskli. Mısır neden bu kadar kabul gördü çiftçiler
arasında? Mısırın üretim maliyeti ve riski düşük.
Riski yüksek ürünlerden olan pamuk yağmur yer
zarar görür, dolu vurur zarar görür, haşeresi,
hastalığı çoktur ama mısırın bu tür riskleri çok
az. Yani en kötü şartlarda dolu yese bile insanları
kurtaracak bir ürün elde edebiliyorsunuz. Mısır
üretimi dünyada çok hızlı arttı ve hemen her
tarafta da bu rakam artarak devam ediyor.
Bugün o araziler parçalanmış durumda. 300
dönümlere düşmüş, 500 dönümlere düşmüş,
satılmış. Dolayısıyla öyle büyük araziler artık yok.
İkincisi o zaman pamuk üretim maliyetleri çok
düşüktü. Getirisi de düşüktü ama girdisi de
düşüktü. Sulama yok, gübre yok, ilaçlama yok,
hiçbir şey yok. Tarladan 100 kg da alsanız hemen
hemen net kara giriyordu. Ama bugün pamuk
üretmek
için
bütün
bu
maliyetleri
hesapladığınızda en az 300 kilo alacaksınız ki
maliyetini çıkaracaksınız, 400 kilo alacaksınız ki
100 kilosu kar olsun. Onun için diyorum ‘o ağalık
bir daha gelmez, o günler geri gelmez’ diye.
Cargill’in bölgedeki fonksiyonu nedir?
Şirketimiz tabii ki bölgede çok iyi bir fonksiyonu
yerine getiriyor. Öncelikle tek başımıza piyasada
%15 oranında bir talep yaratıyoruz. Bence en
Son olarak, en eski personel olarak Cargill
Türkiye’yi nasıl değerlendirirsiniz?
Ben Cargill’e girdiğimde şirketin büyüklüğünü
çoğu kimse bilmiyordu. 22 yıl bir şirkette kalmak
hele bir de benim gibi bir insanın kalması kolay
değil. Nasıl kaldınız, diye sorarsanız; ben şunu
biliyorum ki bu şirkette doğruyu savunduğunuz
sürece her zaman desteklenirsiniz. Bir de
Cargill’de etik anlamda insanları ve çalışanları
rahatsız edecek hiçbir şey göremezsiniz.
Şirketin önüne bu tür durumlar hiç çıkmadı
mı? Çıktı elbette, ama Cargill bunları her zaman
bertaraf etmesini bildi. Bence Cargill’in
çalışanları üzerindeki en önemli etkisi, etik
değerleri ve doğruyu savunanların her zaman
arkasında olması. Bu, beni de buraya kadar
getirdi. ‘En büyük neden bu!’, diye düşünüyorum.
Tabii, işini düzgün yapmak da önemli ve bizde
herkes görevini şirket değerlerinden aldığı bu
güçle en iyi şekilde yerine getiriyor.
CargillHaberler - Bu şirkette doğru desteklenir
13
CargillHaberler
ara
Bizim okulumuz biiiir num
Cargill İlköğretim Okulu
Başlangıçta bir şirket ve bir
sosyal sorumluluk projesi vardı.
Bir okul, 16 öğretmen ve 470
öğrenciyle hayata geçti. Bugüne
kadar binlerce umuda yuva oldu,
bundan sonra da binlercesine
yuva olmaya devam edecek. Bu
öykü Cargill ile başladı, Cargill
ile devam edecek.
O
rhangazi ilçesinde, üzerinde Cargill adının
ve logosunun yer aldığı kocaman bir bina
var. Burası tüm dünyada Cargill adını taşıyan
belki de tek okul. Cargill Türkiye tarafından
sağlanan 2 milyon dolarlık finansmanla inşa
edilen ve 2006 yılında hizmete giren Cargill
İlköğretim Okulu’nda bugün 500 öğrenci eğitim
görüyor.
Cargill İlköğretim Okulu, Cargill Türkiye’nin
ortaya koyduğu eğitim projelerinden sadece bir
tanesi. 2006 Ağustos’unda Kurum Müdürü olarak
göreve başlayan Mehmet Yavuz; “Cargill Türkiye,
yalnızca adını verdiği okula değil, ilçedeki diğer
okullara hatta komşu ilçe Gemlik’teki okulların
sorunlarının çözümüne de büyük katkılar
sağladı. Okulda çalıştığım süre içerisinde hemen
her konuda sürekli destek aldım” diyor.
Mehmet Yavuz, 2010 Haziran’ından bu yana
Gemlik Şükrü Şenol İlköğretim Okulu’nda okul
müdürü olarak görevine devam ediyor. Yavuz,
Cargill Türkiye’nin şimdi görev yaptığı okula da
geçen yıl temizlik ürünleri konusunda destek
verdiğini belirtiyor.
“Göreve başladığımda okul inşaat halindeydi”
diyen Yavuz, Cargill İlköğretim Okulu’nun o ilk
günlerini şu sözlerle anlatıyor:
“Okulu o yıl (2006) Cargill sayesinde kısa bir
süre içinde eğitim ve öğretime açtık. 2006-07
eğitim-öğretim yılının 2. haftasıydı. Merkezdeki
Ali Tekin İlköğretim Okulu ile Kurtuluş
İlköğretim Okulu’ndan gelen 470 öğrenci ile
eğitime başladık. Öğretmenlerimizin tamamı
görevlendirme olarak gelmişti ve 10 sınıf
öğretmeni ile 6 branş öğretmenimiz vardı.
Eğitimin başlarında gerekli olan hiçbir
materyalimiz, araç ve gerecimiz yoktu. Çok kısa
bir süre içinde Cargill yönetimi, İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğü işbirliği ve veli dayanışması ile
sorunlarımızı giderdik.Okul eğitime girdikten
sonra veliler ve okul çevresindeki halktan çok
olumlu tepkiler aldık. Hatırlıyorum; özellikle ilk
açılışımızda yeni olması nedeniyle okula
güvenmeyerek çocuklarının kaydını okulumuza
almayan birçok veli, iyi çalışma örneklerini
gördükten sonra ikinci dönem başında
okulumuza gelerek kayıtlarını yaptırmışlardı.
Okulu, Orhangazi’deki diğer okullardan ayıran
en önemli özellikleri arasında; teknolojik, temiz,
hijyenik ve çevresi ile uyum içinde olmasını
sayabilirim. Cargill İlköğretim Okulu, artık
ilçedeki gözde okullardan birisi… Kısa zamanda
hem öğrenciler hem de öğretmenler açısından
aranan, talep edilen bir okul oldu.”
14
CargillHaberler - Bizim okulumuz bir numara
Cargill İlköğretim Okulu, Cargill Türkiye’nin ortaya
koyduğu eğitim projelerinden sadece bir tanesi. Kurum
Müdürü olarak göreve başlayan Mehmet Yavuz; “Cargill
Türkiye, yalnızca adını verdiği okula değil, ilçedeki
diğer okullara hatta Gemlik’teki okulların sorunlarının
“Okula desteğimiz hiç kesilmedi”
çözümüne de büyük katkılar sağladı.” diyor.
Celebci, Cargill Türkiye tarafından okul yaptırma
fikrinin ortaya çıkışını şöyle anlatıyor:
“2004 yılında, yine Orhangazi’deki okullara
yaptığımız yardımlar nedeniyle bir tören
düzenlenmişti. Bu törende Cargill Türkiye’nin o
zamanki Yönetim Kurulu Başkanı Andrew Glass,
Projeler ve Yatırım Müdürü Kemal Özbelli ve
Orhangazi Fabrika Müdürü Cemal Parlak da
hazır bulunmaktaydı. Dönemin İlçe Milli Eğitim
Müdürü Hüseyin Avni Ünen konuşması
esnasında; şirketimizin özellikle sağlık ve eğitim
alanındaki yardımları konusunda güzel sözler
söyledikten sonra, bölgenin bir okul binasına
ihtiyacı olduğunu da dile getirdi. Aslında böyle
bir düşünce aklımızda hep vardı ama okul yapımı
ile ilgili çalışmalarımız bundan sonra daha da hız
kazandı, diyebiliriz.”
Kapak
Kurum Müdürü Mehmet Yavuz’un “O’nun fabrika,
inşaat alanı ve resmi daireler arasındaki
koşuşturmalarını hatırlıyorum; okulun kısa
sürede tamamlanabilmesinde büyük emeği var”
dediği Orhangazi Fabrikası Sorumlu Müdürü
Cenan Celebci de “Binayı yapıp teslim ettikten
sonra da okulla ilişkimiz ve desteğimiz hiç
kesilmedi. Bu 5 senelik süreç içerisinde
desteklemeye devam ettiğimiz gibi, okulun
hemen tüm faaliyetlerinde de yanlarında olmaya
özen gösteriyoruz” diyor.
Bu olay sonrasında gündeme taşınan okul
yaptırma fikri, hem Cargill Türkiye hem de
Cargill’in ABD’deki merkezi tarafından olumlu
karşılandı. İşi büyük bir sorumlulukla sahiplenen
Cargill Türkiye yöneticileri konuyu sürüncemede
bırakmadılar. Tabii resmi yetkililer de…
Zamanın İlçe Kaymakamı Hikmet Çakmak’ın
yine dönemin Belediye Başkanı Yusuf
Korkusuz’dan okul için bir yer gösterilmesi talebi
CargillHaberler - Bizim okulumuz bir numara
15
a
r
a
m
u
n
n
n
n
z
o
u
okulum
CargillHaberler
Bizim
memnuniyetle karşılandı ve okulun şimdi
üzerinde yükseldiği arazi tahsis edildi. İnşaatı
Cargill Türkiye’nin taşeron firmalarından Çağlar
İnşaat yaptı. Okul; bodrum +iki kattan oluşan 16
derslik, 2 okul öncesi sınıf, bir kütüphane, bir
Bilgisayar Teknolojisi Sınıfı, 3 adet laboratuar
(Görsel Sanatlar, Fen Teknolojisi, Matematik),
kantin ile çok amaçlı salondan ibaret olmak
üzere inşa edildi. 2005 yılının ortalarında
başlayan inşaat çok kısa bir sürede bitirilerek 25
Eylül 2006 tarihinde eğitim ve öğretim için
devredildi.
“Sadece bina ile yetinmedik”
Celebci; Bursa Valiliği, Orhangazi Belediyesi ve
Cargill Türkiye arasında yapılan okul yapımına
ilişkin protokolün sadece binanın fiziki yapımını
kapsamasına rağmen Cargill Türkiye’nin okulun
iç donanımını da yaptırarak taahhüt ettiğinden
fazlasını yerine getirdiğini de sözlerine ekliyor.
Yıllar itibariyle okulun diğer eksiklerini de
tamamladıklarını
kaydeden
Celebci:
“Orhangazi’de donanım olarak en yüksek seviyeli
okullardan birisi haline geldi” diyor ve anlatmaya
devam ediyor:
“Hürriyet Mahallesi sakinleri Cargill
Türkiye’nin okul yapmasını çok takdirle
karşıladı, çünkü o bölgede okul yoktu. Çocuklar,
mahalleye yakın bölgedeki iki okula gidiyordu.
Cargill İlköğretim Okulu eğitime başlayınca,
diğer iki okuldaki öğrenci yükü de azalmış oldu.
Mahallenin çocukları hem yakınlarındaki bir
okula gidecekler hem de donanımlı bir okulda
eğitim göreceklerdi. Öğrenciler kadar veliler de
durumdan çok memnun kaldılar. Ayrıca bu
girişimimizden her yerde takdirle bahsedilmesi,
bizim için ayrı bir gurur kaynağı.”
gördüm. Ayrıca hiçbir masraftan kaçınılmadan
kaliteli malzemelerin kullanıldığı muhteşem bir
bina, okula, diğer okullardan daha ayrıcalıklı bir
hava kazandırmış. Bununla ilgili bir anımı
anlatmak isterim. Bir gün okulun camı kırılmıştı.
Bizde camcıyı çağırdık ve camı değiştirmesini
istedik. Camcı bize ilk anda 50 TL fiyat çıkardı.
Fakat dükkâna gidince tekrar telefon ederek
bizden özür diledi; kullanılan camın çok kaliteli
olduğunu hatta Orhangazi’de bile bulunmadığını
söyledi. Camın fiyatının 150 TL olduğunu
söylediğinde çok şaşırmıştık.”
“Ödülümüz, çocuklarımızın başarısı”
“Önümüzdeki dönemlerde de aynı
şekilde ilişkimiz devam edecek” diyor
Celebci.
“Cargill
İlköğretim
Okulu’nun başarısı için her yönüyle
elimizden gelen tüm desteği vermeye
devam
ediyoruz.
Tüm
bu
çabalarımızın karşılığında bizim için en
büyük ödül; okulumuzdan mezun olan
öğrencilerin spor, sanat ya da başka
alanlarda çok iyi yerlere gelmesidir. Başka
hiçbir beklentimiz yok!”
“Çocuklarımızın
üst noktaya çıkarıldığı bir ortam var”
2009 yılının Şubat ayında okula atanan Cargill
İlköğretim Okul Müdürü Yılmaz Aydeyer ise
okulla ilgili ilk izlenimlerini şöyle aktarıyor:
“Tüm eğitim araç gereçlerinin öğrencilerin
hizmetine sokulduğu, eğitim - öğretimin yanında
sosyal ve kültürel yönlerden çocuklarımızın üst
noktaya çıkarıldığı bir ortamın hazırlandığını
Okul Müdürü Yılmaz Aydeyer;“Cargill Türkiye hep yanımızda oldu”
diyor ve devam ediyor: “Her zaman da okulumuzu desteklemeye
devam ediyor. Fiziki olanaklarımız, bize diğer okulların sahip
olmadığı bir avantaj sağlıyor. Benzeri olanaklar her okulda yok.
Ancak hemen belirtmeliyim ki sadece bize değil diğer birçok
eğitim ve hatta sağlık kurumuna da katkı sağlamaya devam
ediyorlar.” diyor.
Okul Müdürü Yılmaz Aydeyer (solda) ve ilk
müdür Mehmet Yavuz (sağda) birarada...
16
CargillHaberler -Bizim okulumuz bir numara
“Özel okul mu diye soruyorlar”
“Okuldaki eğitim öğretimin sağlıklı bir şekilde
yapılabilmesi için her şey düşünülmüş. Çok
amaçlı salonundan bilgisayar laboratuarına, fen
laboratuarından spor etkinlik odasına kadar her
şey en ince ayrıntısına kadar planlanmış. Tüm bu
ayrıntılar, diğer okullarla kıyaslanamayacak
kadar farklılık yaratıyor. Diğer okullarda
yapılacak laboratuar türü bazı eklentiler,
okulumuz örnek alınarak yapılmaya başlandı
bile. İlk defa gelen misafirler ‘burası özel okul
mu?’ diye soruyorlar.”
Türkiye'deki birçok okulda genellikle temizlik
ve güvenlik personeli gibi çalışanların maaşları
ile bilgisayar, televizyon gibi eğitim araç
gereçlerini, okulun kendi imkânlarıyla
karşılaması gerekiyor. Aydeyer; "Oysa biz burada,
tüm dikkatimizi eğitim üzerine yoğunlaştırmış
durumdayız." diyor. "Cargill Türkiye hep
yanımızda oldu, her zaman da okulumuzu
desteklemeye devam ediyor. Fiziki olanaklarımız,
bize diğer okulların sahip olmadığı bir avantaj
sağlıyor. Ancak hemen belirtmeliyim ki sadece
bize değil diğer birçok eğitim ve hatta sağlık
kurumuna da katkı sağlamaya devam ediyorlar."
mimara yaptırılmış. Ama Cargill Türkiye, en iyi
malzemenin kullanılması ya da sadece okula
maddi destek sağlamakla kalmıyor. Okulla, forma
tasarımı konusunda okul aile birliğine yardımcı
olacak kadar yakından ilgileniyor. Cargill Türkiye
Halkla İlişkiler Müdürü Sera Baysal da altını çize
çize belirtiyor; "Bu okulda resmen markamız var,
o yüzden burayı yaşatmak boynumuzun borcu."
Orhangazi Fabrikası Sorumlu
Müdürü Cenan Celebci: “Tüm bu
çabalarımızın karşılığında bizim
için en büyük ödül;
okulumuzdan mezun olan
öğrencilerin spor, sanat ya da
başka alanlarda çok iyi yerlere
gelmesidir. Başka hiçbir
beklentimiz yok!” diyor.
“Bu okulda resmen markamız var”
Kapak
Mozaik zeminlere, geniş koridorlara ve aydınlık
dersliklere sahip okulun çizimleri özel olarak bir
CargillHaberler - Bizim okulumuz bir numara
17
CargillHaberler
Düşük sodyumlu gıdalar için…
Çözüm yine Cargill’den
Tuzun yapısındaki sodyum; insan
vücudunun üretemediği, çok önemli
bir besin ögesi. Ama her şeyde
olduğu gibi kararınca tüketilmeli.
Fazla tuz tüketiminin birçok
hastalıkla ilişkilendirilmesi
gıdalarda sodyum düzeyinin
düşürülmesini gerekli kılıyor.
İ
nsanlar tuz sever. Çünkü tuz; tatlı, ekşi, acı gibi yaşamın vazgeçilmez, temel tatlarından birisinin kaynağıdır. Pek çok gıdaya lezzet veren bir
bileşen olan tuz, %40 sodyum ve %60 klorürden
oluşur.
Tuz, gıdalara lezzet katmanın dışında gıdaların
işlenmesinde de önemli roller oynar. Gıdalarda
bozulmaya neden olan mikroorganizmaların üremesini önleyen bir koruyucu olarak görev yapar.
Ekmek hamurunda gluteni güçlendirerek yapı
sağlamlaştırıcı olur; salam ve peynir gibi gıdalarda kıvamı arttırır, unlu mamuller ve salamura
ürünlerde fermantasyonu kontrol eder. Ayrıca
renk ve aromanın iyileştirilmesine yardımcı olur.
Gıda üretiminde bu kadar önemli roller üstlenen tuzun insan sağlığı için yararına gelince…
Tuzun temel bileşenlerinden biri olan sodyum,
insan vücudu tarafından üretilemeyen ancak yaşam ve sağlık açısından gerekli olan önemli bir
mineral ve besin öğesidir. Sodyumun vücutta birçok önemli işlevi vardır; su ve asit-baz dengesini
korur, sinir sinyallerini iletir, kas kasılmalarını
Tuz, gıdalara lezzet katmanın dışında gıdaların
işlenmesinde de önemli
roller oynar.
düzenler ve diğer besin
öğelerinin emilimine
ve taşınmasına yardımcı olur.
Ancak tüm bu yararlarına karşın sodyum ve tuz,
fazla miktarda tüketiminin
yüksek kan basıncı, kalp hastalıkları ve felç ile ilişkilendirilmesi nedeniyle tüketici grupları, sağlık kuruluşları
ve devlet kurumları tarafından mercek altına alınmış durumda. Günümüzde neredeyse her üç Amerikalı’dan biri yüksek kan basıncına sahip ama bunların sadece %30’u bu
konuda bir şeyler yapıyor.
ABD Tarım Bakanlığı (USDA) beslenme
kılavuzları sağlıklı yetişkinlerin günde 2300
miligramdan fazla sodyum tüketmemesini
tavsiye ediyor. Ortalama bir Amerikalı günde
yaklaşık 4000 miligram sodyum tüketiyor ve
bunun yaklaşık %75’ini işlenmiş gıdalardan alıyor. Bu faktörler, düşük miktarda sodyum içeren
ürünlere ve gıda endüstrisinin sodyum azaltma
çözümlerine olan ilgiyi arttırıyor. Öyle ki; bu ilgiye paralel olarak büyüyen sodyum miktarı azaltılmış gıdalar pazarının 6 milyar dolar değerinde olduğu ve büyümeye devam edeceği tahmin ediliyor. Packaged Facts verileri, 2002 yılında 102
olan düşük miktarda tuz veya sodyum içeren yeni ürünlerin sayısının, 2007 yılında 209’a çıkarak
iki kat arttığını gösteriyor.
Büyüyen sodyum miktarı azaltılmış
gıdalar pazarının 6 milyar dolar
değerinde olduğu ve büyümeye devam
edeceği tahmin ediliyor.
18
CargillHaberler - Düşük sodyum için
Cargill Çözümleri
Günümüzde
üreticiler,
üretim sürecinde eklenen tuz
miktarını azaltmaya ek olarak, gıda ve içecek ürünlerinde sodyum içeriğini azaltmak ya da ortadan kaldırmak ve yerine başka bileşenler kullanmayı sağlayacak geniş bir ürün yelpazesine sahipler. Ancak, düşük sodyum içerikli ürünler pazarına girmeden önce, gıda işleyicilerin birkaç
adımı dikkate alması gerekiyor. Bu adımlar, sadece en iyi formülasyonları sağlamak için değil, aynı zamanda ürünün lezzet özelliklerini ve en
önemlisi, tüketici memnuniyetini korumak için
gerekli. İşte dikkate alınması gereken 10 adım:
1. Hedefinizi belirleyin
Amaçlarınızı, hedeflerinizi ve hedef kitlenizi belirleyin. “Bunu neden yapıyorsunuz? En İyisi kategorisinde bir ürün pazarlamak mı ve/veya sodyum düzeyleri için kamu otoritesinin şartlarını
yerine getirmek mi istiyorsunuz? Sodyum azaltma hedefleriniz firmanızın yeni ya da revize ettiğiniz beslenme politikasının bir parçası mı? Satış
ve pazar payı elde etmek açısından ne bekliyorsunuz? Hedef tüketici kim? Ürün hedef pazarın
tamamının mı, yoksa sadece bir grubun mu ihtiyaçlarını karşılayacak? Düşük sodyum alternatifi
sizin için tamamen yeni pazar fırsatları mı açacak?” sorularına yanıt arayın. Bunu yaparken, tutum ve davranışlarını tam olarak anlayabilmek
için hedef kitlenizi iyi inceleyerek, düşük sodyumlu ürünlerde başarı şansınızı belirleyecek tüketici özelliklerini keşfedebilirsiniz.
2. Rekabet ortamınızı tanıyın
Çok sayıdaki düşük sodyumlu yeni ürün arasında
sizin ürünlerinizin hangi kategoriye gireceğini
düşünün ve diğer ürünlerin neler yaptığına bakın. Piyasada ilk olma avantajınız olacak mı? Rakiplerinizin sodyum azaltma düzeyleri ve bunun
için izledikleri yollar neler? Rakipleriniz ürünlerini hangi fiyatla nasıl konumlandırıyor? Ürününüzü nasıl farklılaştırabilirsiniz?
3. Sodyum kaynaklarını araştırın
Ürünlerinizdeki tüm sodyum kaynaklarını ve düzeyleri belirleyin. Bazı gıdalar doğal olarak sodyum içerir; örneğin hayvansal gıdalar… Pancar,
havuç, kereviz, ıspanak gibi bazı bitkiler diğer
bitkilere oranla daha fazla sodyum içerir. Sebzeli
Packaged Facts verileri, 2002 yılında 102 olan düşük
miktarda tuz veya sodyum içeren yeni ürünlerin sayısının,
2007 yılında 209’a çıkarak iki kat arttığını gösteriyor.
Düşük sodyum içerikli ürünler
pazarına girmeden önce, gıda
işleyicilerin birkaç adımı dikkate
alması gerekiyor. Bu adımlar, sadece
en iyi formülasyonları sağlamak için
değil, aynı zamanda ürünün lezzet
özelliklerini ve en önemlisi, tüketici
memnuniyetini korumak için de
gerekli.
CargillHaberler - Düşük sodyum için
19
CargillHaberler
Sodyum azaltma seçeneklerinin her
birinin artılarını ve eksilerini
değerlendirin. Kullanılacak
seçenek, ürünün istenen kalite
özelliklerini değiştirir mi?
tavuk çorbasının doğal olarak veya sodyum nitrat, sodyum benzoat, sodyum bikarbonat ve monosodyum glutamat gibi genellikle gıda işlemede
kullanılan diğer katkı maddeleri eklenerek içerdiği sodyumu azaltma yollarını buna göre belirleyebilirsiniz. Bunun için tüm bu sodyum kaynaklarını göz önünde bulundurmanız gerekir.
lı düzeylerde azaltma imkanı sunar ve tek başına
kullanılacağı gibi bir arada da kullanılabilirler.
Sodyum miktarını zaman içinde kademeli olarak
azaltmayı veya tek seferde hedef azaltma düzeyine ulaşmak isteyebilirsiniz.
4. Hedeflediğiniz düzeyi belirleyin
Sodyum azaltma seçeneklerinin her birinin artılarını ve eksilerini değerlendirin. Kullanılacak
seçenek, ürünün istenen kalite özellikleri ve potansiyel tüketici satın alma davranışını değiştirir
mi? Değişiklik gıdanın bozulmasına veya raf ömrünün kısalmasına neden olur mu?
Ürünlerinizde sodyum düzeyini azaltma konusunda gerçekçi hedefler belirleyin. Belirleyeceğiniz düzeylerin ürünlerinizin kalitesini düşürmeyeceğinden, bozulmasına neden olmayacağından
ve tat, doku, vb. gibi tüketici beğenisine yönelik
özelliklerini değiştirmeyeceğinden emin olun.
5. Sodyum azaltma çalışmalarınız
Ürünlerinizde sodyum miktarını azaltmak için
birçok yol vardır. Bu seçeneklerden her biri fark-
20
CargillHaberler - Düşük sodyum için
6. Artıları ve eksileri değerlendirin
Bu arada yeniden reformülasyon ve yapılacak
diğer değişikliklerle ilgili olarak kâr zarar hesabı
yapın. Köklü ekipman ya da üretim değişiklikleri
yapmadan sodyum azaltmak mümkün mü? Bu
maliyetlerin geri dönüşünü ne kadar sürede elde
edebileceksiniz? Kullanmak istediğiniz yöntemin
maliyeti ne kadar? Potasyum klorür ve alternatif
aroma sistemleri gibi seçenekler daha pahalı olduğundan hedef tüketiciyi ve beklentilerini daha
Cargill Çözümleri
Ürünlerinizde sodyum
düzeyini azaltma
konusunda gerçekçi
hedefler belirleyin.
iyi bilmek, bu süreçteki artıları ve eksileri tartmanıza yardımcı olacaktır.
7. Test, test, test
Ürününüzün duyusal kalite özellikleri tüketicilerin beklentilerini karşıladığı sürece satın alınacak ve tekrar alınmak üzere tercih edilecektir.
Ürünleri tüm laboratuvar testlerini tamamlamadan tüketicilere sunmayın. Ürünün pazara çıkmaya uygun olup olmadığına karar vermeden
önce, çeşitli tuz azaltma yöntemlerini duyusal
özellikler ve tüketici kabulü açısından test ederek değerlendirin. Ürüne ilişkin genel beğeni düzeyini belirlemek üzere tüketici reaksiyonları testleri uygulayın.
8. Ürün nasıl lanse edilecek?
Öğrendiklerinize dayanarak, ürününüzü
nasıl lanse edeceğinize karar verin. Sodyum oranı azaltılmış formülasyonunuzu
yeni bir ürün olarak konumlandırmak mı,
yoksa yenilenen bir ürün olarak lanse etmek
mi daha iyi olur? Bunun yanıtını belirlediğiniz
hedeflere, ulaşmaya çalıştığınız hedef kitleye ve
yaptığınız test çalışmalarının sonuçlarına göre
verebilirsiniz.
9. Başarınızı değerlendirin
Ürünü piyasaya sürdükten sonra, ürün lansmanının başarısını ölçün. Satış hedeflerini
yakaladınız mı ya da aştınız mı? Ürün
konumlandırmanız başarılı oldu mu?
Çabalarınızın etkisini ölçün ve sonuçları
değişen algılamalar ve istenen satın alma
davranışları açısından değerlendirin.
Cargill ürün profili
Premier™ Potassium Chloride
açısından avantajlar sağlar. Unlu mamuller, krakerler,
Gıdalarda kullanılmaya uygun, kokusuz, beyaz kristal
çeşniler, konserveler, turşu, kuru et ve doğal
granül tuz. Geniş bir yelpazedeki gıda işleme
peynirlerin yanı sıra kümes hayvanları etlerinin
uygulamalarında sodyum klorür ve potasyum
işlenmesinde de kullanılır. Katkı içermez.
zenginleştirmesi ihtiyaçlarının karşılanmasına
yönelik olarak üretiliyor. Topaklanmayı önleyici bir
ajan olarak trikalsiyumfosfat içeriğiyle, gıda ve
içecek endüstrilerinde sodyum azaltılması ve besin
öğesi ikamesi şeklinde yaygın olarak kullanılıyor.
Evaporated Salt
Geniş bir yelpazede fonksiyonel uygulamalarda
kullanılan en popüler tuz. Çeşitli topaklanma önleyici
ajanlarla birlikte farklı ambalaj büyüklüklerinde
sunuluyor.
Premier™ Brand Salt
Sıkıştırılmış taneli ve un halinde tuz. Doğal peynir,
unlu mamuller, krakerler, turşular, çeşniler,
konserveler, kuru etler ve kümes hayvanlarının
etlerinin işlenmesinde kullanılır.
®
Cargill Sea Salt
Pasifik Okyanusu’ndan elde edilen ve gıdalarda
kullanılabilen granül, beyaz kristal deniz tuzu. Sofra
tuzu ve yemeklik tuz olarak üretilir, çeşitli gıda
işleme endüstrilerinde doğrudan gıdalara
®
Alberger Brand Salt
uygulanabilir. İyotlu olanı da mevcuttur.
Gıdalarda kullanılmaya uygun en yüksek saflıkta,
Topaklanmayı önleyici ve akışkanlığı arttırıcı olarak
taneli doğal tuz. Çözünürlük, kıvam ve emilim
magnezyum karbonat içerir.
10. Gereken değişiklikleri yapın
Geniş ve kusursuz ürün yelpazesi
Ürünle ilgili tüketici görüşleri ve tepkileri ile hedefinize ilişkin trendleri izlemeye devam edin.
Rakiplerinizi ve beslenme ile ilgili tavsiyeleri yakından takip edin. Sodyum miktarı düşük ürün
geliştirmenin, hedef tüketiciler açısından sağlıklı bir yaşam tarzı geliştirmek için yapılması gerekenlerin sadece bir parçası olduğunu unutmayın.
Gıda üreticilerinin sodyum azaltma uygulamalarında da tercih edeceği bir ortak olmak için çalışan Cargill, düşük sodyumlu seçenekler sunan
geniş bir ürün yelpazesine sahip. Cargill’in ürünün tat ve yapı özelliklerini değiştirmeden, müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla sunduğu çözümlerden biri gıdalardaki sodyum oranını %25 ila 50 arasında azaltabilmeyi sağlayan
SaltWise™ sodyum azaltma sistemi. SaltWise™
sistemi, üreticilerin lezzetten ödün vermeden
sodyum düzeyini azaltmalarına yardımcı oluyor.
Genel bir sağlık yönetimi programı için önemli faktörler arasında temel gıda gruplarının tüketilmesi, egzersiz ve doktor tavsiyeleri yer alır.
CargillHaberler - Düşük sodyum için
21
CargillHaberler
Sıkıntıları müşterilerine yansıtmadı
Cargill, özverisinin karşılığını aldı
Global borç ve açıklar, siyasi istikrarsızlık, doğal afetler ve hava
koşulları nedeniyle gıda ürünlerinde yaşanan tedarik sıkıntısı,
tahıl ihracat kısıtlamaları ve artan enerji fiyatlarının ham madde
fiyatlarında yol açtığı dalgalanmalar…
T
akvimler 31 Mayıs’ı gösterdiğinde Cargill,
zorlu bir yılı geride bıraktı. Yaşanan zorluklar, Cargill Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su
Greg Page’in ifadelerine şu şekilde yansıdı:
“Geçtiğimiz yıl, Cargill ve müşterilerimiz için
zorlu geçti. Global borç ve açıklar, siyasi istikrarsızlık, doğal afetler ve hava koşulları nedeniyle
gıda ürünlerinde yaşanan tedarik sıkıntısı, tahıl
ihracat kısıtlamaları ve artan enerji fiyatları ham
madde fiyat dalgalanmalarına yol açtı. Cargill
olarak müşterilerimize bu sorunları yansıtmamak için çok büyük uğraş verdik.”
Cargill’in 2011 mali yılının 31 Mayıs’ta sona
eren dördüncü çeyreğinde devam eden faaliyetlerinden elde edilen kazançları 404 milyon dolar
oldu. Bu, bir önceki yılın aynı dönemindeki 435
milyon dolardan %7 oranında bir azalmayı ifade
ediyordu. Dördüncü çeyrekteki bu azalmaya karşın mali yılın tamamı için, devam eden faaliyetlerden elde edilen kazanç, bir önceki yıldaki 1,99
milyar dolardan %35 artışla 2,69 milyar dolara
kadar ulaştı.
Mosaic Company yatırımı gibi dördüncü çeyrekte tamamlanan önceki faaliyetlerinden 359
milyon dolarlık ek bir gelir sağlayan Cargill’in
mali yılın tamamında, tamamlanan faaliyetlerden elde ettiği gelir 1,55 milyar dolar oldu. Cargill, 25 Mayıs 2011 tarihinde ise, alacak-vereceklerine mahsuben Mosaic hisselerinin dağıtımından bir kereye mahsus 11,49 milyar dolar kazanç
elde etti.
22
CargillHaberler - Cargill, özverisinin karşılığını aldı
2011 mali yılının dördüncü çeyreğinde önceki
yılın aynı döneminde 26,3 milyar dolar olan konsolide gelirler %32 artışla 34,8 milyar dolara çıktı. Cargill’in önceki yıl 101,3 milyar dolar olan yıllık konsolide gelirleri de geçen yıl %18 artışla
119,5 milyar dolar oldu. Operasyonlardan sağlanan ve önceki yıl 3,3 milyar dolar olan nakit akışı da 4,6 milyar dolara yükseldi.
Cargill’in beş iş segmentinden üçü, geçen yıl
dördüncü çeyrekte kazançlarını arttırdı. Yıl genelinde dördünün sonuçlarını iyileştirmesiyle,
Cargill’in 2011 mali yılında kazancı arttı.
Dördüncü çeyreğin durgun geçmesinde, büyümekte olan önemli bölgelerde hava koşullarına
bağlı üretim sorunları nedeniyle global kaynak
sağlama ve risk yönetimi konusunda zorluklar yaşanması etkili oldu. Ancak daha durgun geçen
son çeyreğe karşın, gıda bileşenleri ve uygulamaları segmentinde önceki yılın aynı dönemine göre
kazanç artışı sağlandı. Yaklaşık 40 iş ünitesini
içeren muhtelif ürünler segmentinde yüksek sa-
tış hacmi, etkin risk yönetimi, artan verim ve daha fazla katma değerli ürünler gibi faktörlerin etkisiyle olumlu gelişme kaydedildi.
Dördüncü çeyrekte ve yıl genelinde önemli başarı elde edilen bir segmentte, tarım hizmetleri
oldu. Dünya genelinde üreticilere ürün ve hayvan
sağlayan bu segmentte, risk yönetimi ve pazarlama becerileri sayesinde müşterilerin artan girdi
maliyetlerinden etkilenmemesi sağlandı. Talep
artışı ve işletme verimliliği sayesinde endüstriyel
kazançta da artış gerçekleşti. Ancak enerji işletmelerinin düşük kazancı nedeniyle risk yönetimi
ve finansal durum açısından olumlu sonuçlar elde edilemedi.
3 milyar dolar yatırım
Cargill, 2011 mali yılında, gelişmiş ve gelişmekte
olan pazarlardaki müşterileri için güvenilir bir
tedarikçi ve yenilikçi bir iş ortağı olma taahhüdü
doğrultusunda satın alımlar ve yeni açılan veya
geliştirilen tesisler için 3 milyar dolardan fazla
yatırım yaptı.
Avustralya’da AWB emtia yönetimi işletmesini,
Unilever’in Brezilya’daki lezzetlendiriciler işletmesini, Endonezya’da nişasta ve tatlandırıcı üre-
Cargill, 2012 mali yılına da hızlı bir başlangıç
yaptı. Yılın ilk birkaç ayında Alman kakao ve çikolata firması Schwartauer Werke Kakao Verarbeitung Berlin (KVB), Orta Amerika kümes hayvanları ve et işleyicisi Corporación Pipasa ve İtalyan hayvan besleme firması Raggio di Sole Mangimi satın alımlarını tamamladı. Cargill’in Avustralya sığır eti operasyonları, Mayıs ayında sığır
eti işleme firması Teys Bros ile ortak bir girişim
kurmaya karar verirken, Haziran ayında Cargill
ile USJ Grup, Brezilya merkezli şeker, etanol ve
biyoelektrik ortak girişimi kurmak için anlaşmaya vardıklarını açıkladı. Her iki anlaşma ile ilgili
yasal onay süreci devam ediyor.
Güncel
ticisi PT Sorini Agro Asia Corporindo Tbk’yı, Avrupa’da alkol işletmesi Royal Nedalco’yu, Kanada’da bir tahıl tesisini ve ABD’de mısır öğütme
etanol tesisini satın aldı. Ayrıca Rusya ve Vietnam’da hayvan yemi fabrikaları, Tayland’da kümes hayvanları işleme tesisi, Çin’de tatlandırıcı
tesisi, Brezilya ve Amerika Birleşik Devletleri’nde gıda inovasyon merkezleri dahil olmak
üzere birçok ülkede yeni tesisler açan Cargill,
mevcut tesisleri de geliştirerek, enerji tasarrufu
ve çevreye etkileri konusunda bazı iyileştirmeler
gerçekleştirdi.
CargillHaberler - Cargill, özverisinin karşılığını aldı
23
CargillHaberler
Cargill, hayvan beslenme ürünleri üreten Provimi’yi satın alıyor
Hayvan beslenmesinde de liderlik
Cargill “insan beslenmesinde
liderlik” hedefini, hayvan
beslenmesi alanındaki
çalışmalarıyla da global
düzeyde pekiştiriyor. Yeni satın
alma ile Cargill müşterilerine,
hayvan beslenmesinde daha
gelişmiş ürün ve hizmet
sunacak.
C
argill, 26 ülkede hayvan beslenmesi
alanında faaliyet gösteren ve Asya, Avrupa,
Afrika ve Latin Amerika'da 7.000 'den fazla kişiyi
istihdam eden Provimi’yi satın alıyor. Bu satın
almayla Cargill, mevcut operasyonlarını
güçlendirip genişleterek hayvan beslenmesi
konusunda global bir lider yaratmak istiyor.
Ağırlıklı olarak geviş getiren hayvanlar ve
kümes hayvanları için üretim ve teknik destek
sağlayan Provimi, 2010 yılında 1,6 milyar Euro
satış rakamına ulaştı. Balık ve ev hayvanları yemleri ile ilgili faaliyetlerini sonlandıran şirket,
geçen yıl Meksika'da hayvan yemi üreticisi
NASSA'yı alarak coğrafi ayak izini arttıracak
stratejik alımlar yapmaya başladı.
Provimi Yönetim Kurulu, bu yılın başlarında,
sonraki büyüme aşamasına geçmeye hazır
olduklarına karar vererek gelecekteki fırsatlar
üzerine stratejiler oluşturmaya başladı. Cargill
ile yapılan anlaşma da bu süreçte elde edilen çok
önemli bir sonuç. Cargill, global hayvan besleme
firması Provimi’yi satın almak için sahibi olan
özel sermaye fonu Permira’ya teklif yapmıştı.
Permira, global erişime sahip bir Avrupa özel
sermaye firması. Emeklilik fonları ve diğer
kurumlardan kaynaklanan fonlarla, performanslarını arttırma ve sürdürülebilir büyüme hedefi
olan firmalara uzun vadeli yatırımlar yapıyor.
1985 yılında yaklaşık 20 milyar Euro toplam
sermaye ile kurulan Permira’nın ortağı Charles
Sherwood, Provimi’nin, Permira tarafından
yaklaşık beş yıl önce satın alındığı zamankinden
çok farklı bir işletme haline geldiğini ve her iki
tarafın da çok memnun olduğu bu anlaşmayla
Cargill gibi güçlü bir ortakla büyüme
ve gelişme yolunda devam
edeceklerini kaydetti.
Cargill Başkan Yardımcısı Paul Conway
ise "Müşterilerimize dünya standartlarında
hayvan beslenmesi hizmeti sunacağız. Bu satın
alma, Cargill’in hayvan beslenmesi büyüme
stratejisinde önemli bir adım ve dünya çapında
müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamak için
uzun vadeli yatırımlara devam etme
taahhüdümüzün altını çiziyor. Provimi ile
çalışmak için sabırsızlanıyoruz" dedi.
Cargill ve Provimi, birbirlerini tamamlayıcı
pazar konumlarına ve güçlere sahip iki firma.
Provimi hayvan beslenmesi uzmanlığının yanı
sıra geniş bir karışımlar, katkılar ve bileşenler
portföyüne sahip. Cargill de bu alanda karma
yemler, tedarik zinciri ve risk yönetiminin yanı
sıra, küresel eğilimler ve tarım tedarik zinciri
genelinde bilgi ve uzmanlığa sahip. Bu iki
firmanın birleşmesi, yeteneklerini arttırma ve
24
CargillHaberler - Hayvan beslenmesinde de liderlik
müşterilerine global bir ağ hizmeti sunmalarının
önünü açacak.
Güncel
Cargill Kurumsal Başkan Yardımcısı Todd
Hall, her iki firmanın yetenek ve uzmanlığının
bir araya gelmesiyle yeni inovasyon ve pazar
geliştirme fırsatları ortaya çıkacağını kaydetti.
Hall, “Provimi’nin modern teknoloji ve
uygulamalardaki mükemmelliği ile Cargill'in
global tedarik zinciri ve pazar öngörüleri
birleştiğinde müşterilere yenilikçi, yüksek
kaliteli ürünler ve hizmetler geliştirip
sunabileceğiz" dedi.
Provimi Başkanı ve Grup CEO'su Ton van der
Laan, Cargill’in Provimi’yi almak konusunda
önemli bir adım attığını belirterek, Cargill’in
hayvan beslenmesi işiyle birlikte önemli bir güç
oluşturacaklarına inandıklarını kaydetti.
Laan, “Provimi'nin hayvan beslenmesi işini üst
düzeye çıkarabilmesi için Cargill ideal bir ortak.
Cargill
ölçek
ekonomisiyle
fırsatlar
yaratılmasında, daha etkili üretimde, yeni
pazarlara erişimde ve büyümede öncü bir firma.
İşini daha fazla büyütmek konusunda kararlı ve
çalışanlarımıza global bir organizasyonda çok iyi
kariyer fırsatları sunacak” dedi.
Cargill, 1884 yılına dek uzanan yem
satışlarıyla hayvan beslenmesi işinde uzun bir
geçmişe sahip. Şu anda 26 ülkede hayvan yemi
satışı ve hizmetlerinin yanı sıra, yem üreticileri
ve perakendeciler için bileşenler sağlıyor.
Ağırlıklı olarak
geviş getiren hayvanlar ve
kümes hayvanları için üretim
ve teknik destek sağlayan
ve 2010 yılında
1,6 milyar Euro
satış rakamına ulaşan Provimi,
coğrafi ayak izini arttıracak
stratejik alımlar
yapmaya başladı.
CargillHaberler - Hayvan beslenmesinde de liderlik
25
CargillHaberler
26
CargillHaberler - Bi’ lezzet hikayesi
Sohbet
Bi’ nleAkzszoye’lat
Hasa
hikâyesi!
tası mı
“Bolu’nun da çikola
'yi aşkın ilde
olurmuş?’lardan, 20
ulaşmak ve
500 satış noktasına
n,
gücümüze güç kata
ver’le büyük
milyonlarca ‘Bolçise
uzu görmek
bir marka olduğum
gurur verici.”
da
yılında Deniz Gı
asan Aksoy, 1992
yi,
Deniz Gıda Sana
Sanayi’ni kurdu.
nin
lge
bö
a
nd
muller konusu
pastacılık ve unlu ma
üreten
pasta ve kurabiye
en çok çeşide sahip
mağazası
yılında Migros Bolu
işletmesiydi. 1997
alarak
fırın işletmeciliğini
açılınca, mağazanın
nı yıl
Ay
i.
led
ekmeği de ek
ürün çeşitlerine
lyan,
İta
başladı. Bolu’nun,
restoran işine de
n menüsü
dünya mutfağında
Meksika ağırlıklı
açtı.
olan ilk restoranını
H
yapmak
p farklı, yeni işler
Hayatı boyunca he
lı hep
yaşlarından beri ak
isteyen Aksoy, 10-11
a, yeni
bir şeyler alıp satm
ticarette olan, hep
an. Bu
e peşinde olan bir ins
ürünler bulup üretm
olarak
ki
sle
genç yaşta me
arayışla çıktığı yolda
1999
i.
bir mesafe kat ett
küçümsenemeyecek
Aksoy, şu
etimine başlayan
yılında çikolata ür
ve en
yük çikolata tesisine
anda bölgenin en bü
rkasına sahip.
tanınmış çikolata ma
olatası,
ı ile 15 çeşit Bolu çik
Bugün Bolçi markas
l çikolata,
şık 60 çeşit spesiya
20 çeşit draje, yakla
6 çeşit
ta, fındık şekeri ve
14 çeşit tablet çikola
krokan üretiyor.
ayanın
rum ki; farkı olm
“Şunu çok iyi biliyo
ı olması
. Bolu Çikolatası’n
başarısı da yoktur
aç, ama
ak bizim için bir am
gereken yere taşım
’de son
iye
” diyor. Aksoy. Türk
asla bir durak değil
rıcalığını
arka şehirler’ ’ay
yıllarda gelişen ‘’m
ırdığı için
Bolu’ya da kazand
Bolçi çağrışımıyla
ylüyor.
mutlu olduğunu sö
ğdu?
me fikri nereden do
Çikolata pazarına gir
a da
stacılık… Çikolat
Yaptığımız iş pa
iğiniz
ett
Ür
e olan bir iş.
pastacılığın içind
bizi
Bu
çikolata bulunuyor.
ürünlerin çoğunda
diğeri de,
unsur oldu. Bir
teşvik eden ilk
raylarına
mazisi Osmanlı sa
geçmişte Bolu’da;
n krokan
ıla
ker’ diye adlandır
dayanan ‘fondon şe
yapılmış olması…
çikolata üretiminin
plı
ka
tli
ze
n ya da pazara
özgü formülü, lez
’lı yıllarda ilgisizlikte
90
19
t
ka
O, Bolu’da kendine
Fa
k tadına
olmaya yüz
ğal ürünler ve dama
inmediğinden kayb
nasıl sunulacağı bil
aroması, içerdiği do
ta
ola
çik
kti. Çok
çe
bir
dikkatimi
mla bambaşka
uştu. Bu, benim
tm
tu
getirdiği farklı yoru
lu
lu
Bo
,
yaşayan ya da yo
çıkardı. Adını da
, sevilen, Bolu’da
tli
ze
lez
markası ortaya
u.
yd
ko
altması olan Bolçi
Çikolatası’nın kıs
CargillHaberler - Bi’ lezzet hikayesi
27
CargillHaberler
“
Hasan Aksoy
keri,
Bursa’nın nasıl kestane şe
ziantep’in
Safranbolu’nun lokumu, Ga
da çikolatası
baklavası varsa, Bolu’nun
var artık.
Bolu’dan geçmiş olan belli yaş üstü insanların
bildiği bir ürün… Türkiye’de başka yerde üretimi
olmayan, farklı, herkes tarafından sevilerek
tüketilecek, ayrıca Bolu’dan yöresel anlamda
çıkabilecek en iyi ürün olma özelliğine sahip…
Bunun nedeni de içindeki fındığın, Bolu
dağlarında yetişen dağ fındığı olması idi.
Çikolata üretimine başladığımız yıllarda, biraz
da maddi imkânsızlıklar nedeniyle önümüze çok
büyük bir hedef koymadık. Fakat başladığımız
28
CargillHaberler - Bi’ lezzet hikayesi
işin; yatırım yapıldıkça, çikolata üretimi
konusunda bilgilendikçe büyütülebileceğini,
buna müsait pazarın olduğunu biliyordum. Her
firmanın yaptığı değil de kimsenin yapmadığı bir
ürünle başlamak bize avantaj sağlayacaktı.
Nitekim öyle oldu; üretimine 1999 yılında
başladığımız Bolu Çikolatası önce ismi ile ilgi
çekti. Bu arada bazıları tarafından da
eleştirildik; “vay efendim, Bolu’nun da çikolatası
mı olurmuş!” diye… Ama bugün Bursa’nın nasıl
kestane şekeri, Safranbolu’nun lokumu,
Gaziantep’in baklavası varsa, Bolu’nun da
çikolatası var artık.
Bolu Çikolatası, ürettiğimiz çikolata
çeşitlerinden sadece bir tanesi… Yeni
yatırımlarımızdan sonra butik çikolata pazarına
hitap eden yeni çeşitlerimiz de artık pazarda yer
almaya başlayacak.
Sohbet
”
Bolu’ya değer kattığınızı düşünüyor musunuz?
Bolu ve çikolata düşünüldüğünde çok fazla
birlikteliği yok gibi görünüyor. Biliyorsunuz,
dünyada çikolatası ile öne çıkan şehirler
mevcut… Ben, ürünün nerede üretildiği ya da
isminin ne olduğundan önce lezzeti ya da
tüketicinin beğenisi ile alakalı olduğunu
düşünüyorum. Bolçi’nin başarısı, öncelikle
kullanılan ham maddelerin özenle seçilmesi,
formülündeki karışım oranları, titizlikle
üretilmesi ve tüketiciye ulaştırılmasıdır. Bunları
sağladığınızda başarıya ulaşmak daha kolay.
Dolayısı ile Bolu’nun Bolçi’ye, Bolçi’nin de
Bolu’ya değer kattığı aşikâr. Bolçi’nin ilk
üretimine başladığımız yıllardan bu günlere
gelmemizde çabalarımızın yanı sıra Bolu’nun da
payı oldukça fazla.
anlatmamız gerekiyordu. Bunun da en iyi yolu
tadım testleri idi. İşe ilk önce ürün satışı
yaptığımız noktalarda tadım testleri ile başladık.
Hala devam ediyoruz; bu testlerde önce ürünün
tattırımını yapıp, daha sonra markayı
anlatıyoruz. Bu organizasyon bize hem ürünün
lezzetini hem de markayı tanıtma imkânı
sağlıyor. Markalaşma sadece ürünü tanıtmakla
bitmiyor; ürünü sunduğunuz ambalajı, dağıtımı
ve daha birçok hizmeti tüketiciyle buluşturmanız
gerekiyor.
Yurt dışında tanınmak için neler yapıyorsunuz?
Tabii, ihracatımız da var. Şu anda Almanya,
Kanada, İngiltere, Rusya, Bulgaristan ve
Azerbaycan’a ürün gönderiyoruz. İhracat için
hazırlık yaptığımız ülkeler de var. Yurt dışı
pazarımızı büyütmek için fuarlara katılıp, yeni
müşteriler ile görüşüyoruz. Ama yurt dışı
satışlarını arttırmada süreklilik önemli…
Fuarları devamlı takip edip, katılmak gerekiyor.
Bizim yurt dışı fuarlarına katılımımız daha çok
yeni, 2010 yılında başladı ve devam edeceğiz.
Markalaşma aşamasında neler yaptınız?
Üretim ve satışlar nasıl gidiyor?
Bolçi benzeri olmayan, farklı bir ürün. Bu
nedenle hem markayı hem de ürünümüzü
Üretimimiz her yıl yaklaşık olarak yüzde 20-35
aralığında büyümekte… Tabii, bu büyüme
ağırlıklı olarak yurt içi pazarda gerçekleşiyor.
Yurt dışında henüz istediğimiz oranları
yakalayabilmiş değiliz. Bu arada yeni yatırımlara
da hız verdik. 2012 yılında yaklaşık 7 bin m2
kapalı alanı olan yeni fabrika binamıza
taşınacağız. Ayrıca Bolçi Chocoland adıyla 6 ilde,
9 adet konsept mağaza açmayı planlıyoruz.
Markanız kişisel bloglarda ünlü. Bu konuda ne
düşünüyorsunuz?
İnternet ayrı bir mecra… İyi ya da kötü
yaptığınız her şey hızlıca düşünce olarak
bloglarda, lezzet sitelerinde ve sözlüklerde yerini
alıyor.
Bolçi’nin
lezzetini
beğenen
müşterilerimiz, düşüncelerini internet üzerinden
arkadaşları ile paylaşıyorlar. Hatta Bolçiseverler
diye paylaşım sitelerinde sayfa açan
müşterilerimiz var. Bütün gönüllü elçilerimize
teşekkürler.
Cargill Türkiye ile iş birliğinize de değinelim. Bu
konuda neler söylersiniz?
Cargill Türkiye, ürünlerini kullanmaya
başladığımız ilk günden beri ürün ve lezzet
geliştirme, kalite arttırma konusunda her
ihtiyacımız olduğunda yanımızda oldu. Rahatça
arıyor, yardım isteyebiliyoruz. Hiç bıkmadan
ihtiyacımız olan her konuda defalarca görüş
bildiren, yeni ürünler hazırlayan ve bize de
önerilerde bulunan bir firma. Bu nedenle tüm
Cargill ailesine teşekkür ediyorum.
CargillHaberler - Bi’ lezzet hikayesi
29
CargillHaberler
Yaşamda başarının sırrı:
Duygusal zeka (EQ)
Duygusal zeka, iş yerinde başarının en belirleyici unsurlarından
biri. Aslı Baycan Binark, başarıya giden yolda duygusal zekanızı
nasıl geliştirebileceğiniz konusunda tüyolar veriyor.
E
Q yani “Duygusal Zeka” şu günlerde hem aile, hem de çalışma hayatında çok sık rastladığımız bir kavram. IQ yani “Akılcı Zeka” ile kişilerin okul başarılarını açıklamak mümkün. Ancak, iş hayatındaki başarıyı açıklamak için EQ
kavramını kullanıyoruz. Çünkü okulda çok başarılı olan kişilerin, iş hayatlarında en başarılı kişiler olmadığını, bununla birlikte başarılı olanların
yanında çalıştıklarını gösteren araştırmalar var.
Günlük hayatımızda pek çok kez öfkeden yüzü
kıpkırmızı olmuş, sinirden oturduğu koltuğun
kenarını sıkı sıkıya tutan, endişeli olduğu için
elindeki kalemi masanın üzerinde tıklatan kişilere rastlarız. Bunlar insanın iç dünyasında oluşan
duyguların dışa yansımasıdır. Eğer bu duygular
gereken zamanda ve uygun bir şekilde ortaya çıkmazlarsa insanı zor durumda bırakabilirler. Bu
nedenle duyguların kontrol edilmesi ve akıllıca
kullanılması gerekir. Bu tanım, aynı zamanda
“duygusal zeka” için de geçerlidir.
Kısaca “Duygusal Zeka”, kişinin kendi duygularını anlama ve yönetme yeteneğidir.
“Duygusal Zeka” terimi ilk olarak 1990’da Harvard Üniversitesi’nden psikolog Peter Salovey ve
New Hampshire Üniversitesi’nden John Mayer
tarafından kullanılmıştır. Ancak, bu kavramın
hayata geçirilmesi ve kullanılmaya başlanması
Daniel Goleman’ın 1995 yılında yayınlanan “Duygusal Zeka” adlı kitabı sayesinde olmuştur.
Duygusal Zeka, insanın duygularına ne kadar
hükmedebileceğini ve nasıl daha verimli kullanabileceğini açıklayan bir kavramdır. Duygusal güçlerini gerektiği gibi kullanmasını bilen, yani duygusal zekası yüksek insanlar, özel ve mesleki hayatlarını kendilerine kolaylaştırmaktadır. Çevresindekilerin ve kendi duygularının farkında olmak, günlük yaşamda karşılaşılan sorunların üstesinden gelebilme potansiyelini arttırır.
Çoğu zaman kararlarımızı duygusal bir anımızda veririz. Böyle bir anda verilen karar çok ciddi
bir biçimde duygularımızın etkisinde kalır. “Duygusal insanlar”, duygularıyla hareket eden, duygularını yönetemeyen, hatta duygularının kendisini yönetmesine izin veren insanlardır.
Bu insanlar attıkları adımın sonucunu düşünmeden hareket ederler. Duyguları onları ne şekilde yönlendirirse onu yaparlar. Yani “pire için
yorgan yakabilirler”. Halbuki duygusal zekası
yüksek, “duygulu insanlar”, duygularını tanıyan,
onlara önem veren, ancak duygularının kendilerini yönetmesine izin vermeyen, kendileri duygularını yönetebilen insanlardır.
“İdeal olarak, bazı büyük önderlerimizde olduğu gibi bir kişi hem akılcı, hem
de duygusal becerilerinde mükemmelliğe ulaşabilir. Örneğin, Mustafa Kemal
Atatürk mükemmel bir kişilik ve zeka karışımına sahipti. Hem gerçek dahi,
hem de büyük ve empatik bir konuşmacı olarak bilinirdi.”
30
CargillHaberler - Yaşamda başarının sırrı
EQ’su yüksek olan insanlar: Duygularını tanır
ve kontrol edebilirler, empati yapabilirler yani
başkalarının duygularını anlayabilirler, hayata
karşı olumlu bir bakış açısına sahiptirler ve insan
ilişkileri kuvvetlidir.
Duygusal zekanın başarılı ve mutlu yaşamaya
katkısı, klasik zeka dediğimiz akılcı zeka’dan
(IQ) daha fazladır. Ancak, duygusal zeka ve akılcı zeka birbirinin karşıtı değildir. Aralarında etkileşim vardır.
Yapılan araştırmalar, akılcı zekanın büyük
oranda kalıtımsal olduğunu ve altı yaşından sonra sabit kaldığını göstermektedir. Hâlbuki duygusal zeka kalıtım yoluyla değil, öğrenme yoluyla
kazanılabilir ve bundan dolayı geliştirilmesi
mümkündür.
EQ’su yüksek olan
insanların özellikleri:
• Duygularını tanır ve kontrol
edebilirler,
• Empati yapabilirler yani
Kişisel Gelişim
başkalarının duygularını
anlayabilirler,
• Hayata karşı olumlu bir bakış
açısına sahiptirler,
• İnsan ilişkileri kuvvetlidir.
CargillHaberler - Yaşamda başarının sırrı
31
CargillHaberler
Duygusal zekamızı kullanmak,
zor bir müşteriyle anlaşma yapmamızı
sağlayabilir, yöneticimizle iletişimimizi
kolaylaştırabilir ve birçok durumda
başarımızı garantiler.
32
CargillHaberler - Yaşamda başarının sırrı
Örneğin, Mustafa Kemal Atatürk mükemmel
bir kişilik ve zeka karışımına sahipti. Hem gerçek
dahi, hem de büyük ve empatik bir konuşmacı
olarak bilinirdi.
Kısaca, duygusal zeka kavramı bize, bazı insanların stres ve kaygılara rağmen nasıl iyimser
kalabildiklerini, tartışmalarda arabuluculuk yapabildiklerini, insan ilişkilerindeki başarılarının sırlarını, başkalarını ve kendilerini
nasıl motive edebileceklerini en iyi şekilde açıklar. İnsanı iyi bir hayat arkadaşına,
anlayışlı bir ebeveyne, nazik bir arkadaşa
veya karizmatik bir patrona dönüştüren şey,
“DUYGUSAL ZEKA”dır.
İş yaşamında duygusal
zeka
Günümüzde duygusal zeka iş yerinde başarının en
belirleyici unsuru olarak kabul
edilmektedir. Akılcı zeka (IQ) nun
tersine, duygusal zeka geliştirilebilmekte ve yükseltilebilmektedir.
En kısa tanımıyla duygusal zeka, duyguların
akıllıca kullanımıdır. Her
duygunun bizi belli şekilde davranmaya yönlendirdiğini düşünürsek, duygularımızı kontrol ederek istediğimiz sonuca ulaşabiliriz.
Duyguların davranışlarımız üzerindeki etkisi
çok önemli olduğu halde yıllarca iş ortamında
duyguları göstermenin, hatta duyguların varlığını
kabul etmenin doğru olmadığı ileri sürülmüştür.
Oysa son zamanlarda yapılmış olan sayısız
araştırma duyguların çok önemli olduğunu ve
duygularını yönetebilen kişilerin iş yaşamında
başarıyı yakalayabildiklerini ortaya koymaktadır.
1990’lı yıllarda şirketlerde eğitim seminerleri
vermeye başladım. Bu çalışmalarım sırasında,
duyguların yönetilememesi ve iletişim yetersiz-
Kişisel Gelişim
İdeal olarak, bazı büyük önderlerimizde olduğu gibi bir kişi hem akılcı, hem de duygusal becerilerinde mükemmelliğe ulaşabilir.
likleri yüzünden çalışanlar arasında çatışmalar
ve moral bozuklukları yaşandığını, verimliliğin
düştüğünü gözlemledim. Duygusal zekadan yararlanamamanın hem bireylerin, hem de kurumların gelişme ve başarılarını nasıl engellediğini
ve buna karşılık duygusal zeka kullanımının gerek bireysel, gerek kurumsal aşamada nasıl yapıcı sonuçlara yol açtığını izledim.
Bunun üzerine, insanların duygularını nasıl
yapıcı bir biçimde kullanabileceklerini ve diğer
insanlarla sağlıklı ilişkiler kurma yeteneklerini
geliştirebileceklerini araştırmaya başladım.
Bu konudaki çalışmalarımı son yıllarda verdiğim “duygusal zeka” seminerleri ile kişilere aktarmaya çalışıyorum. Bu seminerlerimde, duygusal zekanın teorisinden çok, gündelik yaşamdaki
ve iş yaşamındaki uygulamalarına yer vermeye
çalışıyorum.
Özellikle iş yaşamında duygusal zekamızı kullanmak, birlikte çalıştığımız bir kişiyle aramızdaki çatışmaları gidermekte çok yardımcı olabilir,
zor bir müşteriyle anlaşma yapmamızı sağlayabilir, yöneticimizle iletişim kurmamızı kolaylaştırabilir, hem kendimizi, hem de başkalarını motive
etmemize yardımcı olabilir ve birçok durumda
başarımızı garantiler.
Eğer kendi kendimizi motive edebiliyorsak, bir
işe kolayca başlar, geliştirir, zorluklarla kolayca
başa çıkar ve o işi sonuca ulaştırırız.
Aslı Baycan Binark
Ankara’da doğan Aslı Baycan Binark, ilk, orta ve lise
öğrenimini T.E.D. Ankara Koleji’nde tamamlamış; 1982
yılında Boğaziçi Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi
Psikoloji Bölümü’nden Lisans; 1985 yılında aynı
Üniversitenin Sosyal Psikoloji Bölümü’nden Yüksek
Lisans derecesini almıştır.
"İşletmelerde İnsan Davranışı, Motivasyonun
Yükseltilmesi ve Verimliliğin Arttırılması" konusunda
Normal bir iş gününde kaç kişiyle iletişim kurduğunuzu bir düşünün. Bunlar iş arkadaşlarınız,
satıcılar, müşterileriniz, eşiniz, çocuklarınız olabilir. Bu ilişkileri yalnızca sizin değil, herkesin
yararına olacak şekilde başarıyla yürütmenin sırrı, sizin duygusal zekanızda yatar.
Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde
akademik uzmanlık çalışması yapmıştır.
University of South Florida’da “Human Relations
Training” programına katılmış ve uygulamalar yapmış
(1984), Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Araştırma ve
Uygulama Merkezi’nde çalışmalarda bulunmuştur
Duygusal zekanızı kullanmak da, kendi duygularınızı yönetebilmek, başkalarının duygularını
anlamak, uygun tepki vermek, olumlu insan ilişkileri sürdürmek ve yaşanan krizleri fırsata döndürebilecek şekilde çözmek demektir.
(1994-1996).
Aslı Baycan Binark, halen etkin iletişim, telefonda
iletişim, ekip çalışması, satış becerileri, sunuş
teknikleri, müşteri ilişkileri, kişisel gelişim, motivasyon
konularında, özellikle örgütsel psikoloji ve satış
Bu yeteneğiniz sayesinde, sadece kendinize
yararlı olmakla kalmaz, vazgeçilmez bir insan
olarak herkes tarafından sevilen, sayılan ve aranan kişi olursunuz.
psikolojisi alanlarında insan ilişkilerini geliştirmeye
yönelik uygulamalı eğitim programlarını
sürdürmektedir.
www.cargill.com.tr
-
www.cargill.com

Benzer belgeler

46.Sayı - Cargill

46.Sayı - Cargill Orhangazi Ziraat Odası’nın yeni başkanı Hasan Cevizlidere ve Oda Yönetim Kurulu Üyeleri, Orhangazi Mısır İşleme Fabrikası yetkililerine iade-i ziyarette bulundu. Heyete, fabrikadaki üretim teknoloj...

Detaylı

Ocak - Cargill

Ocak - Cargill Cargill, sosyal sorumluluk taahhütleri doğrultusunda Chelsea Vakfı ile İngiltere’de sosyal projelerde yürüttüğü işbirliğini Gana’da da sürdürdü. Cargill, Gana, Tema fabrikası yakınlarındaki

Detaylı

Kasim - Cargill

Kasim - Cargill Cargill Kakao ve Çikolata, sürdürülebilir kakao ve çikolata tedarik zincirini güçlendirmek için yeni bir uzman ekip oluşturdu. Ekip, Cargill’in yürütmekte olduğu sürdürülebilirlik çalışmalarına ve ...

Detaylı

Mayıs - Cargill

Mayıs - Cargill Cargill Kakao ve Çikolata, sürdürülebilir kakao ve çikolata tedarik zincirini güçlendirmek için yeni bir uzman ekip oluşturdu. Ekip, Cargill’in yürütmekte olduğu sürdürülebilirlik çalışmalarına ve ...

Detaylı

Mart - Cargill

Mart - Cargill Cargill Kakao ve Çikolata, sürdürülebilir kakao ve çikolata tedarik zincirini güçlendirmek için yeni bir uzman ekip oluşturdu. Ekip, Cargill’in yürütmekte olduğu sürdürülebilirlik çalışmalarına ve ...

Detaylı